Üç farklı doktor, üç farklı antibiyotik verdi. hiç bi işe yaramadı.

nefes alırken sanki zorla çekiyorum havayı. tıkalı-tıkasız arası bir şey. nefes alırken havayı genzimde hissetmeyeli yıllar oldu.

zor mudur bu ameliyat, sigorta karşılar mı, karar nasıl alınır?

haşlanmış tavuk ile ne yemekler yapılır?

babalar selamlar önce.

ben çok kafayı takmış durumdayım. geçen hafta bi kızla tanıştım. sonra konuşmaya başladık falan filan. 1 hafta boyunca sürekli konuştuk bununla, baya da iyi aramız. bu cuma da görüşecektik tekrar güzel güzel planlar falan filan. ta ki 3 gün öncesine kadar.

en sonra telefonda konuştuk 2-3 saat bununla, kapattık sonra işte olan oldu. bu hanım kızımı telefonunu kapatış o kapatış. hiç haber falan verme yok. kendisine ulaşamıyorum, hiçbir şey de olmadı yani. neden böyle bir şey yapıyor olabilir dersiniz. hayır yeni tanışmışım zaten çok da önemi yok naparsa yapsın da, bi insan neden hiçbir şey söylemeden telefonunu kapatır. çalındı kayboldu falan desem ulaşma şansı var bana başka yollardan. konuşmak istemiyor desem durup dururken neden, hadi onu da anlarım ama insan söyler böyle böyle telefonunu kapatmaz dimi.

protect bi twitter adresi var, takip ettim ama kabul etmemiş. henüz ama bu 3 gün içersinde twit atmış, attığı twit sayısından anladım, artmış. kafayı takmış durumdayım.

Ne yapıyım bu hatundan umudu keseyim mi, bekleyeyim mi biraz daha. anlam veremiyorum şu hatunlara yahu! ne yapardınız siz?

Evet başlıkta belirttiğim gibi, yıllardır kilo problemim yoktu ancak bazı sebeplerden dolayı kilo aldım ve direk belim simit şeklinde oldu. Ne yapmam gerek bu kilolardan kurtulmak düzgün bir bele sahip olmak için. Kilo veriyorum ama belim incelmez böyle farkındayım. Ekstra ne yapmalıyım. Not:Erkeğim.

bu sabah bahçede bulduğum yaralı/hasta martı (uçamıyor ama kanadı kırık gibi de görünmüyor) için kadıköy yakasında bildiğiniz iletişime geçebileceğim hayvan koruma dernekleri ya da bununla ilgilenen herhangi bir dernek var mı?

Merhaba.

Askerde olan uzaktan bir tanıdık var. Bu tanıdığa kız arkadaşı her ay 200 tl para yollamış. Erkek kıza yollasa neyse kız erkeğe yollamış.Helal olsun dedim saygı duydum.Hem yolunu bekliyor yetmiyor bir de para yolluyor.

Tip mühim değil böle insanlar olsun canımı yesin. Önemli olan maddiyat değilde maddiyatı düşünen maneviyet!



Böle biride bizi bulsa sevse yaramızı sarsa ya.

Böle insanlar siz yok denecek kadar azmı bizemi denk gelmiyor yoksa hakmı edemedik ?
Saygılar.

Merabayın,

Maruzat şudur; adet kesici ilaç neyin oluyormuş ya, fikri ve/veya tecrübesi olanlar tavsiyeniz, diyecekleriniz ne ola ki? Niyet, başlayan kanamayı durdurmak, ertelemek.

Haydin güzel gecelere...

iki gündür ofiste sabahlayıp çalışıyorum. yarın öğlen vakti, geçen hafta vefat eden eniştemin duasına gitmem gerekiyor. gelgelelim ve şansıma tüküreyim ki, dün akşam uyurken kamyon devrilmiş. ofiste olduğum için duş alma şansım yok, eve de gidemem, yarın burdan direk duaya gitmem gerekiyor.

n'apıcam ulan ben cenabet cenabet duaya mı giricem?

kız arkadaş derken sevgili değil.bir yere gitmişsinizdir, sahilde oturmuş biralarınızı yudumlarken kız duruyor "vericem kurtulucam noktasına kadar geldim her yerden baskı diyor" ailesinden bahsediyor. üniversite hayatımda bile nereye gittiğimi dakika dakika soruyorlar diyor.

amacı neydi hala aylardır kafamda takılan soru ?

not:kızla sevüşmedik. şu an bir sevgilisi var.

anormal bi durum mu bu?

şimdi ben hemmen konuya gireyim.
bir adam var, ocaktn beri benimle ilgileniyor, her boş anını benimle ilgilenmeye adamış durumdaydı ta ki bir bir buçuk ay öncesine kadar.
hooop ilk 4 aya gidelim şimdi. biz bununla sıradan iki arkadaştık ki normalde benş dürtmese aklıma gelecek bir tip değil. ha her zaman b,ilirdim iyi, güvenilir biri olduğunu ama sırdandı yani, bir şey hissetmiyordum kesinlikle. sonra bu üzerime düşmeye başladı ama nasıl desem ben yine normal davranıyorum, ha benimle ilgileniyor, ayh herkes bana aşık triplerine giren biri de değilim, boş vakti vardır diyorum, iyi de sohbet ediyoruz hani ama dediğim gibi asla başka bir gözle bakmıyorum, bakacak bir neden de yok zaten benim adıma. sonra bu bana bir gün benden çok hoşlandığını söyledi, sanırım aşık olacağım falan.. ben de kibarca benim ona karşı bu yönde bir ilgimin olmadığını söyledim ki o söyleyene dek bu kadar büyük bir hoşlanma olduğnun da farkında değildim. her zaman mesafeyi iyi bir ölçüde korumuş, şimdi farkediyorum. neyse zaman geçti benim de buna kanım ısınmaya başladı, kopamadım, her gün konuşuyoruz falan filan ama bu süre içinde onu çok üzdüğüm anlar da oldu. söyle ki, ben sana umut vermek istemem, bu nedenle de görüşmek istemiyorum havalarında. doğruydu ama. dediğim gibi peşimde koşturmak istedğimden değil, yani yoktu işte bir şey, boş yere de insanların hayallerini ve vakitlerini çalmaya gerek yok.

neyse, son iki aydır benim de bu adama karşı tavırlarım değişti tabi, ısınmaya başladım, hatta sevmeye, sahiplenmeye. haaa şimdi dananın kuyruğu burda kopacak -.- bu adam anında 180 derece dönüş yaptı. bir ukalalık, terslik.. diyorum ki acaba çok mu bunlatıyorum, acaba vazgeçti, istemiyor mu? e o zaman biraz rahat bırakıyorum, mesela, nasıl desem, rahatsız etmemeye çalışıyorum. o zaman da niye ilgilenmiyorum diye ağzıma ediyor. ulan ilgilenince de tavırlarınla ağzıma sıçıyorsun.

son zamanlarda benim ona karşı oluşabilecek olan sevgimin büyüklüğünden kortuğu gibi bir şey kaçırdı ağzından ama çok üzerine basmadım. beni asla gelecekte de kırmak istemezmiş. iyi bir adam, temiz kalpli, ama bu tavırları beni gerçekten çok üzüyor. sözde hala çok büyük bir ilgisinin olduğu belli ama ne yapmaya çalışıyor anlamış değilim. dün de ben bunu aradım akşam sekiz gibi nasılsın diye yine bir triplerde, laf soktu vs.

kabul! zor bir insanım, tersim, ukalayım ama.. kabul! çektirdiğim zamanlar adına da özür dliyorum. dikkat ediyorum hareketlerime..

tamam, anlarım, daha önceleri yüz vermeyişlerimle canını yaktım ama hala neyin tavrı? hesabı bu? sürekli bir kendinden soğutma girişimi... desin ki ben senin beni sevmeni istemiyorum, tamam, kapatırım konuyu.
bu tür şeylerin hoşuma gitmediğini biliyor. niye aradın dedi, niye arayacağım dedim, işte merak ettim.. iyi dedi. ben de iyi akşamlar dileyip kapattım. geceye kadar tık yok, sonra tumblrda paylaştıklarım hakkında birkaç şey söylmiş mesajla, hoşuna gitmiyormuş onları paylaşmam. cevap vermedim. 2 gibi de aramış uyuyordum. ki görsem dahi açmayacaktım zira cidden kırıldım. sabah dersteyken aramış. hala cevap vermiyorum.

cumartesi istanbula yanına gidecektim, özlüyorum resmen ama şimdi kararsızım. bu saçma, gereksiz iici tavırları beni gerçekten irrite ediyor.

buuuuunca zırvalığı okuyanlara çok teşekkür ederim.. ben yalnızca birkaç fikir edinmek istiyorum.

baya baya övüp şişirdim. dışardan belli etmiyor ama öyle. işte çok güzelsin, şöyle tatlısın, şöyle farklısın. e çok da yalan da deyıldı mk..
her ne kadar bu kız bir yabancı ülkeden olsa da tipik türk kızı tripleri sergiliyor. triplerini de çekiyorum. en son geçen gün kafa sikince bıraktım bir şey demeden. tripten de biraz tahmin ettik. etti 2.
aslında amacım aşırı ilgi gösterip birden çekilerek bağlılık yaratmak idi. ama şimdi önümü kestiremiyorum. ilk defa piç olacaktım. o da seviyo ibne ama illa taktik uygulamak zorunda hissediyorum kendimi. saçma sapan işler.
bir de uzak diyarlarda şimdilik.

bu kadar gazı verdik, egoyu şişirdik, ağzı açılan balon gibi bağıra çağıra uçmadan önce ne yapmalı?

bol bol su mu içim napim ? zerre kadar heyecanım yok sınav için.arada oluyorum böyle.


edit:sıçmaktan ve işemekten nefret ediyorum.

tiyatro pera'nın sahnelediği venedik taciri adlı oyunun giriş şarkısının adı nedir ?

www.tiyatropera.com
(burada oyunun videosu var)

özel mesajla bir arkadaşa yazmıştım, aynısını kopyalıyorum. anlamadığınız bir yer varsa ekleyeyim. gerçekten yorumunuza ihtiyacım var. çok teşekkür ederim.

abi 3 yıldır seviyor bir yakın arkadaşı bunu. zilyon kez açılmış, bana 3 yıllık mesajlarını gösterdi. zilyon kez benle konuşma demiş sevdicek de. hala "ya ama eski arkadaşım işte." diyor. bi "sen yokken o vardı kimi eleştriyorsun sen" demediği kaldı. ya çok saf, ya da saf ayağına yatıyor. kıza aynen şunu yazmış arkadaş, benim sevgilisi olduğumu da biliyor bu arada.

"bunu anlamam da senin payın çok büyük oldu ama, sevdiğin kişiyle illa sevgili olman gerekmez yine gez top hem özlememiş olursun" gibi bir şey. ben demesem bak burda böyle bir anlam var, haberi yok kızın ! ya da haberi yokmuş gibi davranıyordu.

"peki hala seninle aynı ortamda bulunsam, zaraeta'nın olduğu yerde ben olsaydım da bir şansım olmaz mıydı ?" diye zilyon kez sormuş. artık klasikleşmiş sohbet ediyorlar her gün, her gün söylüyor sevdiğini. o da her gün ben seni sevmiyorum sevgilimi seviyorum falan filan diyor.

ben mi yanlış yorumluyorum bilmiyorum ama, bu "yan cebimde dursun, ayrılınca kullanırım" değil de nedir ?

sabah kahvaltıdan sonra 4 5 bardak çayımı içtikten sonra ocağı kapatıyorum ama sonra kapatıp kapatmadığımı unuttuğum için mutfağa gidiyorum. hatta gittiğimi unutup 2. kez gidiyorum falan. çayıma şeker attığımı unutup 1 tane daha atıyorum bu sefer de aşırı tatlı oluyor ve bunları her gün yaşıyorum. sadece çayla ilgili böyle bir unutkanlık problemi yaşamak daçok saçma yani. şekeri attıktan sonra karıstırmadığımdan tatsız geliyo hop bi tane daha atıyorum rezil oluyo nolcak böyle :)

İstanbul'da kentsel dönüşümü yansıtan fotoğraflar çekmemiz gerekiyor. Gecekondu-modern yapı örneği bir yana etkileyici kareleri nerelerde çekebiliriz? Hem iyi, hem kötü yanlarını vurgulayacak şekilde olabilir. Bugün çok tik atasım ver lütfen :)

az önce dana kuşbaşı aldım marketten haşlamak için.
düdüklüye koydum kaynar suyla, içine tuz ve karabiber atıp kapadım.
bi yarım saat önce açıp bakayım ne halde dedim, ful köpük olmuş içi kahverengi renkte. Niye köpürmüş ki bu, normal mi?