lost in translation?

duvak, edward norton'lı. çok güzel!

evet duvak! çok teşekkür ederim :)

edevlette görülüyor.

2-3 ay önce bu siteden de öğreniliyodu beleşe...esgm.sgk.gov.tr

sicil kaydı yok diyor yeni açtırmak istiyoruz ne yağmalı?

sgk sicil numarası TC no.sudur artık.

john lennon gözlügü?

edit:
www.gozlukdenizi.com

zerrin özer gözlüğü?

bunun çerçeveleri kalın gibi farklı bir adı olabilirmiş gibi gelmişti böyle sorsam olur yani?

valla güç ile ilgili değilde o. bu tortusuz çok kaliteli olanları var antikomojen fln diyolar. ama 150 civarı sanırım onlar.

fondoten kullanma sakın :S o sivilcelere bile hasret kalırsın

mac studio fix cok iyi kapatiyo diyolar.

sivilceleri kapatmaktansa iyileştirmeyi ön plana alsanız daha rahat edersiniz ilerde. yara kabukları dediğinize göre geçici bir çözüm aradığınızı düşünüyorum. mac'in fondotenleri iyidir, her renk tonuna uygun seçenekleri de bol. geçici olsun diyorsanız maybelline'in köpük şeklinde olan dream matte mousse fondoteni de güzel, kapatıcılığı iyidir.
eğer çözüm de sağlasın diyorsanız eczaneden bir adet imex krem alıyorsunuz, hem tedavi ediyor hem kapatıcılık sağlıyor.

fondöten gibi kimyasal maddelerle cildinizi geçici olarak kapatıp cildinizi iyice bozacağınıza bence cildiyeye görünüp kökten çözüm bulsanız o pürüzlere? hem daha rahat olmaz mı? cildinize kimyasal madde sürmekten de kurtulursunuz. belki 1-2 hafta süre alır pürüzleri yok etmek ama böyle devamlı kapatma yoluna giderseniz hiç geçmez. eğer kullanacaksanız da doğal ürünler kullanın derim. çevremde çok dişi var düzeltme amaçlı makyaj yapıp da cildini iyice mahveden.

kabukların geçmesi 1 hafta kadar sürüyor, geçici çözüm için ihtiyacım var yoksa sürekli kullanım için değil.

krayolan diye yazılıyodu galiba. tvye çıkanlara yapılan makyajda kullanılıyor. bunu alıp azar azar kullananlar var günlük hayatta, işe yarayabilir. fiyatını bilmiyorum.

krayolan baya iyi ve profesyonel bi marka. Dizlerde filmlerde değil sivilceleri dövmeleri vs bile kapatmak için kullanılıyor. Ama dermatoloji'ye gidip medikal bi ürün kullanmak kalıcı çözüm için daha uygun olabilir sanki.

tüm cilt bakım ürünleri kimyasal.bunları kullanıpta güzelleşen gençleşen bi allah kulu yok.özellikle fondoten gibi cilde sıvanan ürünler orta ve uzun vadede ciltte lekeler ve derin çukurcuklar oluşturuyo.geçici diye kullanırım diye düşünme bağımlı olur bidaha bırakamazsın.makyaj yapan kadınlar 3-5 yılla makyaja bağımlı hale geliyolar.makyajsız ekmek almaya dahi inmezler:D sanatçıların makyajsız hallerini düşün.bu günlerini mumla ararsın.sivilceler hormonal bozukluktan kaynaklanabiliyo.yan etkileri olan hormon tedavileri var.doktora danış.ama fondoten markasını kimseye danışma kendine bu kötülüğü yapma.aktarlardan bitkisel çözümler bulabilirsin denemeni tavsiye ederim.hoşçakal..

o da bir şey mi? ben her gün duş almazsam kokuyorum. hatta bazen günde iki kere girmem gerekiyor.

ben de aynı durumdayım. her gün sabah duş almazsam kokuyorum.

kışın 1 dolu 1 boş yeter bence.

valla ben 1 hafta yapmiyim kokmam. ama yediğim şeylerin de çok alakası var. baharatı salçayı fastfoodu fazla kaçırırsam 3 günde bende de başlıo inceden koltuk altı kokusu. ama normal yersem sıkıntı yok. bir de benim ayağım hiç kokmaz lan maç da yapsam koşşam da. çok acayibim farkındayım.

cocukken bir pazarlari yikanirdik, o kadar oyuna kosturmacaya ragmen kokmazdik.
simdi 2 gunde 1 dus almam gerekiyor.

ben kokmuyorum.genelde 2 günde 1 duş alırım.lakin kokmam yani bir hafta duş almasam bile kokmam. gerçi hiç 1 hafta duş almadığım olmadı.

-cbe gibi düşündüm bende hep, psikolojik midir nedir, çocukken haftad bir kazan yakılır banyo olurduk, şimdi duş almadığım 2. gün kendimi dünyanın en pis insanı gibi hissediyorum. haftada bir duş alıp temiz hissetmeyi dilerdim.

@snowflake, böyle söyleyenleri duyuyorum hep ama mesela ben hiç kokan bir insana denk gelmedim? daha doğrusu bir kere denk geldim ama o ekstrem bir durumdu (evsiz), onun dışında hiç günlük hayatımda "aa herif kokuyor" dediğim bir durum olmadı. herkes mi her gün duş alıyor :/ ?

üzerinde senden başka kaç milyor canlı var, koku çıkaran onlar genelde. bi de tabi bizim normal toksin atışımız, salgılarımız. genelde ne kadar sık yıkanılırsa o sıklıkta kirleniliyo, bi de yeni tip şampuanlar filan bütün florayı beter ettiği için kalanlar daha da kudretli çalışıyor, yağlanma oluyor vs vs. bir de yediklerimiz çok etkili.

anarsi yureklerde, cogu insana oluyor. snowflake tam uzerine basmis. 3-4 gun yikanmayan cogu insan kokar. kendi farketmesine yetmese bile baskalarini rahatsiz edecek kadar.

ben de şeyden nefret ediyorum aynen hava kirliliği ve ofiste sigara içenler yüzünden vs. allahım her gün yıkanmak zorunda mıyım eşşek yüküyle saçım var zaten... o koku siniyor yastığa kafamı koydum mu çekilmez bir hal alıyor, her gün yastık kılıfı değiştirip yıkanılmaz ki...

a ama sırttaki sivilceler için bol bol çarşaf değiştirmenizi, keseyi ve giysilerdeki naylon misina vs. etiketleri tamamen kesmenizi tavsiye ederim.

(bkz: bakteriler)

Bir hafta yıkanmıyorum ve kokmuyorum diyen arkadaşlarlardan Allah rızası için toplu taşıma araçlarına binmemelerini rica ediyorum.

piyasa şarkıları çal gitsin işte. model, teoman, haluk levent vs.

doğum günü sahibinin, konukların yaş ortalaması ne? orta yaş ve üstüyse eski kırkbeşlikler iş görür, 20-30 yaş arası için doksanlar pop iyi olabilir.

Yaklaşık 16-20 yaş arası insanlar olur heralde. Doğum günü sahibi 17 yaşına girecek.

ezginin günlüğü de her daim yardımcıdır bu konuda.

Sting tarzı bir şeyler. Söyleyen de oldu mu tadından yenmez.

yaş ortalaması sandığımdan aşağıdaymış, türkçe düşünürseniz gripin, duman, manga, emre aydın, badem şarkıları olabilir. herkesin bildiği türden huysuzrumi'nin dediği gibi ezginin günlüğü, yeni türkü, bulutsuzluk özlemi olabilir. teoman'dan, nil'den şarkılar da eklenebilir repertuara.

galiba kadifekale ama tam neresidir bilmiyorum

tepecik,zaten yolun düşmez oraya.

tepecik~~ zaten yazılmış, pardon.

Şemikler, Kale, Limontepe, Gültepe ve tabiiki Tepecik

bornova sokağı çok eğlencelidir yalnız, kızlarla gidin kahkahalar atarak çıkacaklardır.

(bkz: basmane)

amina koydumu bornova sokaginda bi keresinde son otobuse yetisecez diye kestirme yaparken cantami goturduler (o aralar ufak bi cantam vardi, icinde cuzdan, discman, telefon falan cok alet edevat tasiyodum o ara, ceplere sigmiyodu) herif cantaya bi asildi cantanin sapi bende kaldi canta herifte. kizi o ortamda birakip heriflerin pesinden de kosamadim amk, kizlarla mizlarla girmeyin bornova sokaga, kahkaha derken is gelir basiniza.

kopyala-özel yapıştır- değerleri

Tamamen kurtarmak ve aynı hücreye yazdırmak istiyorsan hücreyi kopyala, ardından sağ tıklayıp özel yapıştır seçeneğinden (office 2010 için farklı) Değerleri seçeneğini seç ve Tamam de.

Aynı anda bütün hücreleri seçip bunu yapabilir ya da bu işlem için bir makro kaydedip, bu makroya ctrl+g hibi bir tuş kombinasyonu atayıp istediğin her hücrenin üstüne gelerek bu kombinasyon ile formülden kurtarabilirsin.

işlem copy-paste değil, hücrenin içinde "vlookup" formülü var. datalar bende mevcut başka bir excel dosyasından referans alındı. dolayısıyla başkasına gönderdiğimde görünmeyecek. sıkıntı bu.

1- sorun sayaçtadır
2- yedaş'ı çağır , başkalarını dokundurtma.
3- dijiteller daha iyidir ama daha pahalı sanırım.

elektrik saatinden kullanıcı sorumludur.

ilk önce yedaş çağırılmalı sonrası gelir. :)

ceza alacak mısın peki?
sen kendinin bozmadığını nasıl ispat edeceksin?
kaçak elektrik kullandığını iddia edebilirler mi?

burdan göte geliceksin gibi duruyo. söyleyim dedim.

Hahha ben bozsam kendimi niye ihbar edeyim. Üç maymunu oynasam, evde yokuz, kışın kullanmıyoruz desem birkaç ayı daha bedavaya getiririm. :)

1)sayaçtadır
2)sen bir elektrikçiye gideceksin/çağıracaksın. adam saatini değiştirecek. eski sayacın son endeksini yedaşa bildirecek. yedaşta takılan yeni saati mühürleyecek
3)dijtal almak zorundasın diğerleri artık üretilmiyor.

sadece 1 aylık bir problemse ceza almazsın. yani mantıken almamalısın.

akıllı sayaç taktır

Olay şöyle çözüldü:

1) Sorun sayaçtaydı.
2) Sadece YEDAŞ'a başvurmanız yeterli. İsterseniz 45 TL karşılığı elektronik sayacı onlar temin ediyor, isterseniz siz dışardan alıp YEDAŞ'a taktırabiliyorsunuz.
3) Mekanik sayaç dönemi bitmiş.

Başvuruyu yaptıktan sonra 3. gün sayacı değiştirdiler. Herhangi bir sorgu sual olmadı. Geçen ayki tüketim ne olacak merak ediyorum. Sayaç parasına sayarlar artık. :)

napcaksın ki parayı...gerek yok..2000 ceksen 200 lira zaten banka harcamalarına gider..faizi ile beraber atıyorum 2300 ödersin mesela.

durduk yere paran gider..

lazım olunca cekersin.yoksa ne gerek var.

krediye bir başlanırsa sonu gelmiyor. belirtmek isterim. ihtiyacınız yoksa durduk yere çekmemeniz taraftarıyım istirham ederim.

kredi çekip neden faiz odeyesin nakit cekimlerde bayaği yuksek oranlar ?

altın hesabı açtır. bak 94 liraya indi gramı. her ay 2-3 gram olsun alabilsen yıl sonunda yine bişiler birikmiş olur.

hayır mantıksız. yapılmaz...

dalga mı geçiyorsun? durup dururken kredi mi çekilir?

acil ihtiyacın olursa kredi kartının açık hesabından çekersin, yetmezse kredi çekersin.

amerika'daki mortgage krizi böyle cahillikten oldu demek ki

sırf elinde bir miktar para olsun diye kredi çekilmez.

dersenki bir ay içinde çok lazım olma olasılığı var harcayabilirim anca o zaman.

oldukça zararlı olduğunu biliyorum. mecbur değilsen hiç bulaşmamanı tavsiye ederim. sürülen kimyasallar saçı mahfediyor.

yaptıran bir kadının 6 ay sonraki halini gördüm, felaketti bence hiç bulaşmayın.

www.uzmantv.com

bi arkadaşım yaptırdı, hayatımın en büyük hatası diyo, sakıın! yoluk yoluk olur saçların.

galiba kabaran ve kıvırcık saçı olan kişiler için düz ve sönük bir saç oluşturmaya yarıyor. işin içinde düzleştirici varsa o saça geçmiş olsun. anca kestirince düzelir

4 ay önce yaptırdım. saçım kıvırcığa yakın dalgalı ve kabarıkdı.4 aydır büyük rahatlık yaşıyorum. ama denildiği gibi 6 ay falan düz kalmıyo saç ilk 3 ay iyi 3. aydan sonra düzleştiriciyle bozulan yerleri düzeltmeye başladım. saçımda herhangi bir yıpranma olmadığını net bir şekilde söyleyebilirim.

ama saçı hafif dalgalı olan, kendi kendine bile saçını düzleştirebilen biri için çok gereksiz.

kız arkadaşım yaptırdı 5 aydır dümdüz kullanıyor saçlarını fön çektirmiyor hiç.
çok memnun ve hiç bir kötü etkisini de görmediğini söylüyor.

bütçenizi de belirtseniz

şayet bahsi geçen kişi, muhafazakar tayfasından değil ise;
www.sarapaksesuarlari.com
kadıköy'de;ptt'nin çaprazında,kadıköy çarşısı girişinde ve balık pazarı tarafında;beyaz fırın'ın karşısında bu ürünü bulabilirsiniz.

ben fotoğraf albümü aldım. iyi de oldu gibi sanki. büyük, karton renginde sade bişi. tavsiye ederim.

paşabahçe'den herhangi bir ev aksesuarı olabilir. çok şık oluyorlar, bence mesafeli bir hediye de olur aynı zamanda.

şu kupalardan alabilirsin. nerede satılır bilmiyorum ama :)

goo.gl

internetten alış-veriş yapıyorsanız www.dealextreme.com bu adreste çok güzel şeyler var.

çaylaklık arabirimi nedir? nerededir?

seni beğenmemişlerdir. beğenmiş olsalar neredeyse aynı gün geri dönüyorlar.

yeni işlerde dene şansını.

ilanın durmasını şöyle yorumladım: başka adaylarında başvurmalarını istiyo olabilirler en son eleme gibi birşey yapacak olabilirler.

bence yapmanız gereken,yetkili kişi kimse arayıp konuşmanız durumu sormanız böyle acaba nolduki diyerek vaktinizi tüketmeyin ona göre yolunuzu çizmeye devam edin. hayırlısı olsun sizin için

baya buyuk bi firma zaten 10-15 farklı pozisyon için toplu ilanlar cıkıyor, 1 aydan fazla oldu nerdeyse.

Unuttukları, CV'nin araya karışıp kaybolduğu bile oluyor. Ara ya da bir e-mail at, durumu sor, garantiye al kendini. Kaybedeceğin bir şey olmaz.

aramanda hicbir sakinca yok, hatta iyi olur bence.

i.imgur.com

mutlaka ara.

aynı şeyi ben de yaşamıştım. en sonunda 3 hafta geçtikten sonra, bu saatten sonra olmayacaksa zaten olmayacak diyerekten ik müdürünü arayıp, 1 hafta içinde döneceğinizi söylemiştiniz gelişmelerle ilgili bilgi alabilir miyim? dedim. kem küm etti. 2 gün sonra arayıp genel müdürle görüşmeye çağırdılar. 2 gün sonra da teklif için aradılar.
bence şansını denemelisin zaten kaybedecek bir şeyin yok.

kadınlar ilişkide çok çaba sarfediyor aslında. karşındaki değiştirmek öyle kolay değildir. (:

nasıl oldu da kendini düşünce dünyasında bu derece zorlayabildin ? 'beyninle evlenmek istiyorum'

istemeyerekde olsa katılıyorum.
burada hergün nice yiğitler kız arkadaşına nasıl daha iyi hizmet veririm, nasıl daha iyi bir ilişki kurabilirim diye kendini parçalıyor.

ilişkinin başında kadın erkeği paspas yapıyor çok açık fakat sonuç kısmında paspas yer değiştiriyor.
fakat sadece erkek aldatmıyor kadınlarda feci aldatma olaylarıda hani işyerinde biliyoruz evli kadın/erkek farketmiyor imkanı olan teklif gelen yapıyor.


@naksidil ,erkeklerin kadınları kadınların erkekleri değiştirmesi diye bir şey söz konusu değil bir de anlayabilseniz bunu...

Geçmişi, filmleri vs bilmem de gözlemim şudurki zamane kadınları Demet Akalın konseptinde yaşıyor en entelinden en kezbanına kadar hepsinde peşimden koşsun, olmazsa o kaybeder vs havası mevcut ha geçmiş dönemlerde haketmeyen birine harcanan fazla emeğin sonucudur veya benim çevremdeki kadınlar odundur onu bilemiyorum da hani bugüne kadar evlenmemiş(evlenip boşanmışta dahil) olanlar müstesna erkek için fedkarlık yapanına rastlamadım bunun sebeplerinden biri de cüzdanımın ve adonislerimi orta halli oluşu olabilir tabii. Bir diğer sebepte toplumda erkek kesimin aşırı ilgisi sebebiyle elleri sallasalar ellisine denk gelmeleri ve internet vs gibi icatlarla sosyalleşmenin bir nevi bokunun çıkmasıdır. Ha benim anlamlandıramadığım nokta bu elin çarpacağı elli kişi abazan diye tabir ettikleri kişiler olmasına rağmen her daim bu elliden birinin ihtimal olmasını düşünmeleri.

Bu düşüncelerimin kuyruk acısı veya acımasız kadın düşmanlığı olduğunu düşünen kadınlar olacaktır elbet belki öyledir belki değildir yalnız şunu unutmasınlar eleştirirken biz erkekleri bu hale kadınların anlamsız bir şekilde gurur duydukları anlaşılmazlık zırhını delme çabalarımız ve bu çabaların ele avuca gelmez bahanelerle boşa çıkarılması getiriyor.

Ve pek tabiki klişemiz olarak; istisna kaide ve bozmaz üçlüsü.
Son olarakta; erkekler de pek matah değil günümüzde kabul ama yine de galiba gerçekten seven genelde erkek kısmı oluyor zamanımızda.

Nilüfer bu olayın ironisini "erkekler ağlamaz" şarkısında yapıyordu sanki...

Her ne kadar zorlu duruyor olsalar da erkek zırhı kadından çok daha ince,
Bir kaç eş-dost ilişki sonlandırdığında yanlarındaydım erkek kısmı cidden ağır bir darbe alıyor, kadın biraz daha hızlı atlatıyor hele de talebi varsa çok hızlı bir süreç oluyor fakat erkek için yeri geliyor bir iki sene sürebiliyor.

Yani erkekler dışarıdan göründüğü gibi değil dostlarım...

bayanlar önce sorun arıyor sonra sorunla uğraşıyor
onların mücadelesi bu.
erkekse yaratılan suni soruna ve bayanın bu konuda ki dehşet yaklaşımına
"la noluyoruz" diye bakar ve hiç bir şey yapmamakla suçlanır.
esas evlendikten sonra bayanların egemenlik anlayışı tavan yapıyor artık devir değişti. erkekler kaderine razı bir pozisyondaymış gibiler,
yani bana öyle geliyor.
her poku erkek düşünsün onlarda beğensin mutlu olsun,
o kadar kasmamak lazım.

mesela kız arkadaşımla yataktayız,
yarım saat masaj yapıyorum,
sonra hanımefendi kahvaltı hazırlarmısın diyor,
ardından kahve yap bilmem ne gidiyor böyle...

bir evlenelim bulaşık, çamaşırdan gözünü açamayacak.

halbuki şu an efendi olsa aklını başına alsa kıçına tekme yemeyecek ama yok akıllanmıyorlar nedense, yaaaaa bir kerede bir yerde yedik ettik çıkar cüzdanı hesabı öde, bir seferde sen gül al gel bana oooooooooo.

genellemek istemem zira benim arkadaş çevrem de tam tersi, ama günümüz kızları bencil biraz. her şey kendi istediği gibi yürüsün, herif yavaşça benim istediğim kıvama gelsin ben aynen durayım bana hizmet etsin bana şunu yapsın bana bunu yapsın vs havası var. zaten ilişkilerin, evliliklerin en büyük problemi bencillik oldu.
bir de çaba gösterdiği halde fazlaca gurur yapıp saklamaya çalışan korkak taraf var. onlar ayrı.

kadınlar fikir almayı çok sevmedikleri için de olabilir. onlar kendileri ve sevgilileri için "en iyisini" zaten bildiğine inanıyorlardır. evlendikten sonra da aynı oluyorlar bence.

istisnalar mutlaka var.

herif yakışıklı vucud boy pos yerinde ise

yada kalantor, ensesi kalınsa adam patronsa hatunların suyunu çıkarıyor.

aynı şeklilde kadın güzelse vay adamın haline.

fakat benim sorum bu aşırı uçlar değil onların ki devlerin savaşı biz kendi dünyazmıda yaşayan sefiller için soruyoru.

Devlerin savaşı diyorsunuz ama gidip sorun bakalım sizin eh işte diyeceğiniz kaç kız böyle biscolata erkeği veya karun zenginliği beklentisinde hatta beklenti ötesi hakettiği düşüncesinde veya kaç erkek kendi çrkinliğine bakmadan hafif kilolu diye kaç kızı görmezden gelmekte.
Mevzu en temelinde Özal sonrası apolitikleştirilme sürecinde öğretilen hayallerin semeresinin bugünlerde g.tümüze girmesi çift taraflı olarak. Her iki kesimde makulden en iyiye çabalayıp çoğunlukla bencil, hayalleri kırılmış yalnız

öğretilmiş şeyler bunlar dolaysı ile de hayatı kolaylaştırıyor, rol yani.
rol yapmayıp kendin olmak zor iş, en kolayından devam ediyor hayat işte.
bir de burası kullanıcı olarak da daha erkek egemen zaten.

çünkü kadınlar (BAYAN değil) internet başında çare arayacağına gerçek hayatta çabalıyor.

çuvaldızı iki duyurunu da inceledim, birinde yok yatakta bunu bunu yaptım o bunu yapmadı. burada yok masaj yaptım da bi de kahvaltı istedi vs. örneklerine bi bak, yatak hayatın dışında bi yerlerden ilişkine dair bişiler bulmaya çalış... ilişkide artı eksi hesabı yaparak bir yere gelemezsin yanlışlardasın...

senin gösterdiğin çabanın karşılığını vermeyen kadına/adama yolu göstereceksin bütün bu dertlerden kurtulacaksın.

açıklamalar kısmına yazmanız gerekiyor çünkü sadece iban görünüyor eftlerde.

bir de miktar elbette.

Havale yapacaksaniz, hesap numarasini girdiginizde isim otomatik cikar, ama eft yapacaksaniz isim belirtmeniz de fayda var..

dolma yapmak (annelerinki gibi olmasını beklemedikten sonra) hiç zor değil aslında. başka bir fikir olarak belki tavada kıyma ve varsa soğanı yağda çevirip sonra kesilmiş biberleri atabilirsiniz. üstüne de yoğurt..

biberleri ızgarada pişir? ızgara yap? kelimeyi bulamadım, sarımsaklı yoğurt üzerine de kavrulmuş kıyma bence nefis olur. ben kırmızı biberleri ızgara yaptıktan sonra zeytinyağı ve sarımsakla harmanlıyorum çok lezzetli oluyor.

yumurta var mı? bıberlı kıymalı yumurta yap sahanda bence. gercı yumurta olsa soylerdınız ıllakı :) olmadı yumurtasız soganlı bı sekılde kavurun, yogurtla yıyın barı.

o biberleri fırınlayınca güzel oluyor, közlenmiş biber gibi. tepsiyi alüminyum folyo ya da yağlı kağıtla kaplayıp, biberlere hiçbir şey eklemeden (patlamamaları için uç kısımlarından birer kesik açın ama) tepsiye dizin, üstleri hafif kararmaya başlayana kadar fırınlayın. az sarımsaklı/tuzlu/baharatlı yoğurtla güzel oluyor =)

soğan varsa melemen yapın.

işe gidip gelip televizyon izleme. başka şeylerle de uğraş.

@tepedeki psychedelic adam

iş-ev-tv arasında bir hayatım yoktu. şu anda da öyle değil zaten. mesele ruh halimden dolayı mevcut olan isteksizlik hali. izlediğim tek tük diziyi gülebildiğime örnek olsun diye söyledim.

dostum arkadaş grubunun olacağı sosyal etkinliklere katıl. bekar olsam bir dakika durmazdım.

sıkılmışsın. değiştirmen gereken bir şeyler var hayatında. depresyon başlangıcı bu tepkisizlik bence.

ben de senin yasadigin seylerin benzerini yasiyorum. yasadigin buyuk bir ihtimalle kronik depresyon o yuzden kisa zamanda bir psikologtan ya da psikiyatristten yardim al.

@ikilem

kendimce depresyon diye teşhis uydurmak istemiyorum. (istemiyorsan doktora git duyuruda ne işin var diyeceksin tabi cevap veremiycem.) ama depresyonun bayağı ciddi ve ağır olduğu fikrini edindim okuduklarımdan yani deyim yerindeyse ayakta geçirilemeyecek bi şey. sen ne yaptın doktora falan gittin mi? geçti mi?

@norrin evet kendi kendine teshis koymak tabi ki dogru degil ama ben yasadiklarimi daha cok distimiye benzetmistim bu major depresyon kadar agir bir depresyon degil. her seye karsi asiri bir isteksizlik, cabuk sikilmak, harekete gecememek gibi seyler. su an psikiyatriste gitmiyorum ama gitmeyi dusunuyorum.

senin badilerine eklediklerin ?

bakıyorum ben eklemediğim halde çıkıyor bazen 1-2 kişi olsa bile uçuk sayılar olabiliyor. o yüzden merak ettim beni ekleyenler mi acaba diye?

yazarların zirveye sözlük dışından getirdikleri arkadaşlarının sayısı o. +1'leri yani. sözlükteki badi olayıyla alakası yok.

buradaki soruların cevapları baya bilgilendirici oluyor. özellikle bazı kullanıcıların ön plana çıktığını görürsünüz. ayrıca evinize yakın bir veterinere de boş bir vaktinde uğrayıp baya bilgi edinebilirsiniz.

@Kedili, evet haklısınız. Burda (özellikle kedilerle ilgili) her başlığa girer okurum. Fakat yine de bir site fena olmazdı doğrusu :) Herşey herzaman akla gelmiyor. Sitede gezdikçe alınacak bilgi de faydalı olur.

www.sokakhayvanlari.com burada en azından hastalık belirtileri ve aşılarla ilgili önemli konulara değinilmiş. umarım işinize yarar.

petarkadas.com vardı bir ara. deneyebilirsiniz. evcil hayvan facebook'u gibi bir şey.

kedigen.com ve mihav.com kediler için gayet faideli bilgiler içeriyor. özellikle forumlarına soru sorabilirsin.

aslına burdan bize sorsan da baya cevap veren çıkar. yardımcı olmaya çalışırız.

ps. oha. kedigen kapanmış sanırım. neyse mihav.com'u deneyebilirsin.

Teşekkürler arkadaşlar :)

Zamanı geldiğinde burda başınızı sıkça ağrıtacağımdan emin olabilirsiniz :D

eşim mihav'a üye. seviyor orayı. bi vet var sağolsun her sorusunu cevaplıyormuş. sonra bana gelip "senin dediğin gibiymiş" sözlerini duymak çok güzel oluyor tabi :))

köpekten anlamam. ama kedi konusunda yardıma hazırız(ım)

petsoru.com diye bir şey de varmış. bilgi olsun.