Giriş
(2)

19 mayıs 2010 resmi tatil

atesikus
19 mayıs tatilinin haftasonu ile birleştirildiği tarzında bir dedikodu var. üniversiteler için geçerliliği söz konusu mudur?
19 mayıs tatilinin haftasonu ile birleştirildiği tarzında bir dedikodu var. üniversiteler için geçerliliği söz konusu mudur?
0
atesikus
(17.05.10)
bir bilgim yok ama çarşamba günkü tatilin haftasonuyla birleştirilmesi saçma değil mi? olmaz öyle bir şey.
0
sir gawain
(17.05.10)
Öyle bir birleşme yok.
0
hopi
(17.05.10)
(8)

Çok acil word yardımı

nevrochaotica
Bir kağıt yetiştirmem gerek 3.30a kadar.Tam yazıyordum yanlışlıkla bir şeylere bastım ve şu paragraf işaretinden çıkamya başladı her yerde var ya böyle ters P gibi.Satır atlayınca falan ondan çıkıyor sürekli.Nasıl düzeltebilirm lütfen yardım edin.dosyanın son hali :http://www.ressim.net/show.php/983
Bir kağıt yetiştirmem gerek 3.30a kadar.
Tam yazıyordum yanlışlıkla bir şeylere bastım ve şu paragraf işaretinden çıkamya başladı her yerde var ya böyle ters P gibi.
Satır atlayınca falan ondan çıkıyor sürekli.
Nasıl düzeltebilirm lütfen yardım edin.

dosyanın son hali :

www.ressim.net
0
nevrochaotica
(03.05.10)
sana yardımcı olabilmek için en kısa çözüm ya ekran görüntüsü koyman, ya da dosyayı bir yere atıp link ver düzeltip/tarif edip halledelim
0
efendy
(03.05.10)
screenshotı ekledim :
www.ressim.net
0
🌸nevrochaotica
(03.05.10)
üstteki çubukta, o çıkan işaretin aynısının olduğu bir buton var. sağa yasla, sola yasla, ortala falan zımbırtısının yanında. seçili duruyor. tıklayıp onun seçimini kaldırın.
0
kibritsuyu
(03.05.10)
@kibritsuyu
ikisinden birini seçmem gerekiyor tamamen kaldıramıyorum o seçimi.
0
🌸nevrochaotica
(03.05.10)
sorunu çözdüm teşekkürler.
0
🌸nevrochaotica
(03.05.10)
O şekilde olmadıysa,(office 2003 de şurdan düzeliyor.) Araçlar/Seçenekler/Görünüm de
"Biçimlendirme işaretleri" kısmındaki tüm işaretli kutuları kaldırın.
0
zolax
(03.05.10)
Ctrl+Shift+P
0
bentalihsizim
(03.05.10)
crtl+shift+8
Genellikle parantez açarken yanlışlıkla aynı anda ctrl tuşuna da basılınca çıkar. O işaretler yazıcıdan çıkmaz, sadece ekranda rehber olması içindir.
0
hopi
(03.05.10)
(26)

myriamonde ve myneminene, sözlükte fake yazar durumu

angie99
myriamonde ve myneminene aynı kişiye ait olan üyeliklerdir. moderasyon tarafından sözlük hesaplarının incelenmesini talep ediyorum.eğer bizleri aptal yerine koymaya çalışan bu insan, bu şekilde fake yazarlıklarla devam edecekse şayet, bizler de birer tane açalım.moderasyonun bu konu ile ilgileneceği
myriamonde ve myneminene aynı kişiye ait olan üyeliklerdir.
moderasyon tarafından sözlük hesaplarının incelenmesini talep ediyorum.
eğer bizleri aptal yerine koymaya çalışan bu insan, bu şekilde fake yazarlıklarla devam edecekse şayet, bizler de birer tane açalım.

moderasyonun bu konu ile ilgileneceğini umut ediyorum. rahatsızlık için özür dilerim.

sozluk.sourtimes.org

"myriamonde'un fake'i olduğuna dair güçlü kanıtlarım var.

bu kanıtları isterse sadece sözlüğün sahibine ya da avukatına iletebilirim, başkaları istemesin.
(lagrima, 13.04.2010 14:26)"

lagrima sözünün arkasında duracaksa şayet, gerekli bilgileri iletebilir.

bunun dışında bana enteresan gelen entrylerinden sadece bir örnek :

sozluk.sourtimes.org (bkz: #18718829)

"ben şahsen o kadar gerizekalı bir insanım ki, gittim asıl kullandığıma nispeten benzeyen bir nickle feyk hesap açtım. aynı anda farklı şehirlerden login olup entry girersem anlaşılmaz diye ummuştum, ama teşkilattan küçük şerlok anamı sikti rezil etti beni. fak dis şit dostum, fak dis şit. myriamonde benim isyan devrim anarşi'mdi.
(myneminene, 09.04.2010 03:41)"

sozluk.sourtimes.org (bkz: #18718827)

"ben şahsen o kadar gerizekalı bir insanım ki, gittim asıl kullandığıma nispeten benzeyen bir nickle feyk hesap açtım. aynı anda farklı şehirlerden login olup entry girersem anlaşılmaz diye ummuştum, ama teşkilattan küçük şerlok anamı sikti rezil etti beni. fak dis şit dostum, fak dis şit. myneminene benim isyan devrim anarşi'mdi.
(myriamonde, 09.04.2010 03:41)"
.
.

entrynin biri myneminene nicki ile saat 03:41 de myriamonde başlığına yazılıyor, diğer entry ise myriamonde nicki ile yine aynı saatte ve aynı dakika içinde myneminene başlığına yazılıyor.

iki insanın, birbiri ile anlık iletişim aracı olan msn de bile iletişimde olma halini düşünsek dahi arka arkaya aynı dakikayı ve aynı entryi yakalayabileceklerini sanmıyorum.

moderasyon ekibinin, sözlükteki adaleti sağlama görevi olarak bahsi geçen kişilerin sözlük hesaplarını incelemeleri, biz sözlük yazarlarının daha huzurlu olmasını sağlayacaktır.
zaman ayırdığınız için teşekkürler.
0
angie99
(13.04.10)
benim elimde de kanıtlar var, biz bu oyunu bozarız!!!
0
galadnikov
(13.04.10)
bugün de bi başlıkta bahsi geçtiydi yamulmuyorsam konunun
ve lakin "daha huzurlu" olmak isteyen sevgili sözlük yazarı; duyuruda ikinci bir hesap açmak yerine, direkt moderasyondan birine ya da ssg'ye mesaj atsanız daha efektif olmaz mıydı?
0
uyuzcan
(14.04.10)
koy g*tüne eğlensin çocuklar.
0
stroyaa
(14.04.10)
bir tanesinin yetmediğini görünce klonlayıp toplumun içine salmışlardır onu bence. son bir umut olarak...
0
stopnsilence
(14.04.10)
moderasyon uyuma!!
0
emraah
(14.04.10)
sübhanallah kardeş ibretlik bir paylaşım.

lagrima'nın derin sözlükle ilişkisi olduğunu tahmin etmiştim ben de.
0
monoo
(14.04.10)
ya güzel kardeşim, hepsi iyi hoş da oradaki ufak tefek oyunlardan da mı çakamıyosun mevzuyu?

myriamonde başlığına girilen entryde son cümlede myriamonde yazıyor. aynı şekilde myneminene başlığına girilen entryde de myneminene yazıyor son cümlede. bu ikisi aynı entry değil yani. o kadar işaret veriyolar ama sen hala burda şöyle böyle diyosun. yakın zamanda yazdıkları diğer nick altı entryleri okursan geçenlerde bir gece beraber kaldıklarını da (oha!!) anlayabilirsin. yani bu iki insan yanyana otururken notebooklarında bu entryleri hazırlayıp aynı anda yolla butonuna basmış olabilirler. senin gibi bir heyecanlı arkadaşı daha da heyecanlandırmak istemiş olabilirler. :/

myria sen de kusura bakma artık. sizin oyunu bok ettim herhalde accık ama dayanamadım. :)
0
hevipeyra
(14.04.10)
"myriamonde başlığına girilen entryde son cümlede myriamonde yazıyor. aynı şekilde myneminene başlığına girilen entryde de myneminene yazıyor son cümlede. bu ikisi aynı entry değil yani."

güzel kardeşim, ben de tam olarak bundan bahsediyorum.

aynı entrynin sadece son cümlesindeki nick kısmı değiştiriliyor. fakat, burda güzel olan şey şu:

iki entrynin de sözlüğe giriş saati tam olarak "03:41" (aynı dakikayı yakalamak süper)

ve entrylerin numarası da:#18718827 ve #18718829 (iki entry numarası arasında fark süper)

ekşi sözlük gibi gece bu saatte yüzlerce kişinin online olduğu bir sitede, veri akışından bana bahsetme lütfen.

ayrıca: mevzu bahis fake entrylerin girildiği tarih : (09.04.2010 03:41)

myriamonde un, myneminene de 1 gece kaldığını iddia ettiği tarih : (13.04.2010 04:21)
(#18754121)

..
..

kusura bakma ama, senin arkadaşların olabilir, fakat bizler aptal değiliz.

zaten moderasyonun yapacağı ilgili inceleme ile de ortaya çıkacaktır neyin nesi olduğu.

bu duyuru, sadece moderasyondan "teknik inceleme" başlatma isteğimiz amacı ile yazılmıştır.

ip adresleri vs, pc dataları yalan söylemez. iyi ya da kötü gerçek ortaya çıkacaktır.
0
🌸angie99
(14.04.10)
aynı kişi olsa da benim için bi manası yok mesela. ben bu ikisinin nick'ini hep karıştırıyorum. tek bir kişi yazıyormuş gibi algılıyorum zaten. aynı konularda aynı tarzda yazıyolar. demek istediğim feyk mantığına da aykırı. farklı bir şeyler yapmicaksan, gizli işler peşinde koşmicaksan niye feyk hesap alasın ki? ben bi hesabımda dinciyim bi tanesinde de ateistim mesela. bir diğer hesabımla da gol entryleri kasıyorum. öyle yani bu işler.

ayrıca "bir dakika futbolda uzun süre güntekin"
0
emraah
(14.04.10)
ya bi olay daha once de duymustum ben. myriamonde bi kac yazara el altından hesap satmıs diyorlardı. ben de inanıyorum yıne bi fake account mevzusu olduguna.
0
bryan fury
(14.04.10)
birinde ankaradaysım abi, iste bu myriamonde nın telefonu vardı. iste zirve fln aradık bi. birisi cıktı neyse gel fln dedik. gelemıyorum ben işim var istanbulldayım dedi hatta vapur sesi de geliyordu fonda. sonra dahaonce zirvede gordugumden farklı birisi cıktı geldi abi zirveye. konustugumuzu fln da hatırlıyor bi iki msg ortak kullanılmıs belli yanı.
0
bryan fury
(14.04.10)
beraber kaldıklarını belirten entrynin 13 nisanda girilmiş olması o insanların o gece beraber kaldığı anlamına gelmez. ayrıca beraber kalmak çok iğrenç bişey bence, bunu da belirtmeden geçemiyeceğim. insan insanla beraber kalır mı yeaa?!!

gerçi şimdi düşündüm de şahane yakalamışsın aslında sen olayı ya. ben hatalıymışım. sözlükte aynı dakika içerisinde entry girmek fizik kurallarına aykırı bi kere. aynı suda iki kere yıkanamayacağına göre aynı anda iki entryi farklı kişiler de giremez elbet. sözlük gibi saniyede 3 milyor entry akışı olan bir ortamda bunun var olduğunu düşünmek kompile hayalcilik!!!1!1!!1!

sözlük yöneticileri uyumasın lütfen. bildiğim kadarıyla yazılı mecralarda yayınlanan yazılar ihbar kabul edilip dava açılabiliyor. savcılarımızı göreve davet ediyorum ben de. özür dilerim arkadaşım.
0
hevipeyra
(14.04.10)
arkadaşlar beni msn'de myriamıymıyniemine diye biri eklemiş durduk yere ve gönderdiği mesaja bakar mısınız??!!?

myriamıymıyniemine said (01:10): BANA BAK BEN AŞİRET KIZIYIM O DUYURUDAKİ CEVABINI DERHAL SİL SENİN DE SONUN LAGRİMA'YA BENZEMESİN!!1

sizce ne demek oluyor bu???
0
galadnikov
(14.04.10)
buradaki duyuruya cevap verdikten sonra sözlükten aldığım mesajlara göre bahsi geçen durum gerçek olabilirmiş. olay praetoriuma taşındığı için daha fazla konuşmayı doğru bulmuyorum. söz konusu kişilerden birini de tanıdığım için tarafsız olarak bakmam pek mümkün değil.

gelişmeleri merakla bekliyorum. ah be myria! rezil ettin bizi.
0
hevipeyra
(14.04.10)
buraya bütün yazılanları okudum ve sen haksızsın emrah!

angie kardeşim bu duruma ben de seyirci kalamadım ve dava açma hazırlıklarına başladım. yakında imza toplayıp dosyayı savcılığa ileteceğim. allahın izniyle bu oyun son bulacak.
0
esenboga
(14.04.10)
arka arkaya aynı kişiden cevaplar gelmesi daha da mesut etmiştir bizleri.

sozluk.sourtimes.org (14.04.2010 01:36 ~ 01:42)
sozluk.sourtimes.org (14.04.2010 01:48))
.
.
"hayır bir de, yani, lan aynı insan olsam daha zor aynı dakika içinde entry girmem? iki bilgisayar varsa nispeten kolay ama mesela tek bilgisayardan logout-login yapayım derken aynı dakikayı tutturamam?"

iki farklı internet tarayıcısı, yani: internet explorer ve firefox kullanan biri için [logout-login] yapmaya gerek yoktur. iki farklı sözlük hesabını yönetebilme şansını elde etmek bu kadar kolay. hatta iki farklı facebook profilini de yönetebilirsiniz vs.vs...

ayrıca ne bu şiddet? neden bu kadar tepki veriyor bu insan.
hiç yakıştıramadım.

kendisi "haklı" ise zaten, savunma yapmasına bile gerek yoktur.
sadece moderasyon teknik kontrol yapar ve sonuca ulaşır.

şüphelerimiz daha da artış göstermekte bak şimdi.

asıl mesele şudur: şayet bu arkadaşın iki farklı hesabı varsa ki bunu henüz bilmiyoruz,
kendisinin hesaplarına göz dikmedik... tepe tepe kullansın...

eğer böyle iki farklı hesap kullanma şansımız var ise, biz de açalım...
durum şu ki, iki farklı hesabı olduğu gerekçesi ile "sözlükten uçurulan" arkadaşlarımız için bir "af" çıkmasını bekliyoruz bu gidişhat ile.

"hak" yerini bulsun... "çift hesaplı" diğer kardeşlerimiz de geri gelebilsin bu durum legal ise.
0
🌸angie99
(14.04.10)
Haha, yipee komedi var. Her ikisini de tanımıyorum ancak düz mantık: Telefon aracılığıyla dahi 3-2-1 enter! diyerek senkronize entry girme şansları mevcut. Argümanlar sağlam değil anlayacağın! :D Hem yani sabahın 4 ünde girilmiş entry'lerden bahsediyoruz, çok daha mümkün.
0
hnoss
(14.04.10)
vala ben de kıllandım şimdi hacı! her şey olabilir, bunu yapan ramiz dayı bile olabilir. hatta angie99, sen de bir fake hesap olabilirsin. elindeki diğer hesapları güvence altına alabilmek için bu iki nickinle bizi farklı yere sürüklüyo olabilirsin... her şey olur aga, tırstım bak ben şindi...
0
ruhibirbanyo
(14.04.10)
bunu tartışana kadar, 2 tane hesabı olduğunu kendi ağzı ile söyleyen yazara bi dikkat etsenız.. hoş moderasyona söyledik pek tınlamıyorlar ama..
0
kreider
(14.04.10)
ya agalar... isin ozu.. siktir edin be... vatan mi kurtariyorsunuz sanki , arkadas ne sozlukmus yahu.. anlamadigim cidden neye yariyor yani bunlar ?
yok onun 9 tane fake hesabı varmış , yok o takla atmış vs.. vs.. abi hayat bu mu yahu... sana ne ? sanki sozluge ortak millet...
0
kakoy
(14.04.10)
baş müfettiş clouseau gene çözmüş durumu
0
fukka
(14.04.10)
Myria ile Myne sözlükte farklı kişiler ama gerçek hayatta aynı kişiler. Klasik tyler durden sendromu. Kendisinin de haberi yok bundan. Lütfen kurcalamayın, gerçeği öğrenirse yıkılır.
0
laemar
(14.04.10)
Aslında olaylar çok daha karışık.
Myriamonde bir başka yazarın ikinci hesabı, myeminene de bir başka yazarın.
İkisinin ortak geyiği bu.

Yani fake hesap sahibi iki yazar, fake hesaplarından "fake hesap sahibi yeni bir yazar" yarattılar ve siz bunu yediniz!

Değil mi yeğen?!?!?!
0
elsanin mecnunu
(14.04.10)
yani neymiş angie99'da mı işin içindeymiş_?
0
manfool
(14.04.10)
Aazından mı öpmüş?
0
hopi
(14.04.10)
ben myria'ya dediydim, olm bak yazmiim buna keriz gibi atlayan salaklar olur ortam bulanır dediydim ahah! olm kafayı mı yediniz? O aynı andan yazdıkları entryler de bana kompleydi sandım ama benim yazdığımı ciddiye alıp mesaj atanmış şerlok ahah boşuna çemkirmişim kızlara :P burdan da sowwwwyyy ahah! of başlığı da ben aççektim açmışlar, zihin açıcı lazım mı?
0
deliberte
(14.04.10)
(4)

Balayı fikri!

gokriver
Selamlar Eros mağdurları..Etrafı gezip kültür mantarı olmaktan ziyade balayı anlayışı ye-iç-yat modunda olan birisi için, Temmuz ayında Avrupa sınırları içinde doğal güzellikleri ve mutfağı müthiş nerede Balayına gidilmeli sizce?Peki ya Akdeniz adaları?Yurtdışı oluşu ön şart. Sevgiler, saygılar.Günd
Selamlar Eros mağdurları..

Etrafı gezip kültür mantarı olmaktan ziyade balayı anlayışı ye-iç-yat modunda olan birisi için, Temmuz ayında Avrupa sınırları içinde doğal güzellikleri ve mutfağı müthiş nerede Balayına gidilmeli sizce?

Peki ya Akdeniz adaları?

Yurtdışı oluşu ön şart. Sevgiler, saygılar.

Gündüz seansı için yeniledim. Anlayışa şimdiden teşekkür.
0
gokriver
(23.03.10)
mutfak balayı ye iç yat!!

portekiz ispanya arasında gidin gelin de başka yere gitmeyin
0
demlikposet
(23.03.10)
dubrovnik-hirvatistan yakinda avurupanin ibiza gibi en cok taninan yeri olma yolunda olaganustu bir doga.
en azindan arastirirsaniz ne demek istedigimi anlarsiniz. muhtemelen oneri olarak degil ileride benim de gitmek isteyecegim bir yer.
0
mulayim ters
(23.03.10)
Balayı için Dubrovnik'i kesinlikle tavsiye etmiyorum. Gezip görmek için gidilebilir. Avrupa için Portekiz-İspanya iyi fikir.
0
hopi
(23.03.10)
Gezip görülecek yer balayı anlayışma çok ters dediğim gibi.. Zira gittiğim yeri incığına cincığına kadar gezerim, balayımda da maraba gibi gezmemel diyorum. Ye-iç-yat yine ye-iç-yat, doğa deniz nefis olsun sanki Maldivlerde olayım, ama tabii ki Avrupa da olayım, izole olalım biraz. Türkiye içi olmayışı da egzotikliği yaşatacak... Yoksa hayal ettiğim tipte tatil yurtiçinde hep olası zaten. Zor biraz farkındayım.
0
🌸gokriver
(23.03.10)
(2)

SIM Kartlı Netbook'ta Ubuntu Uyumu

hopi
Daha önce de sordum,(git: 124955) pek umudum yok ama tekrar deneyeyim.Ubuntu kurdum ve tahmin ettiğim gibi int.'e bağlanamadım. Sanırım dahili 3G modemi tanımadı. Bu sorunla karşılaşıp çözmüş olan, çözümü bilen, önerisi olan varsa müteşekkir olurum. Not: "Forumlarda vardır." yanıtı müteşekkir kalınm
Daha önce de sordum,(git: 124955) pek umudum yok ama tekrar deneyeyim.
Ubuntu kurdum ve tahmin ettiğim gibi int.'e bağlanamadım. Sanırım dahili 3G modemi tanımadı. Bu sorunla karşılaşıp çözmüş olan, çözümü bilen, önerisi olan varsa müteşekkir olurum.

Not: "Forumlarda vardır." yanıtı müteşekkir kalınma nedeni olarak değerlendirilmemektedir.

Teşekkürler.
0
hopi
(15.03.10)
üreticinizin teknik servisini aramayı denediniz mi?
0
togi
(15.03.10)
HP ve Turkcell sadece Windows desteği veriyor. Ondan sonra ben Bill'in 6 milyar dolarına söz edince kötü oluyorum.
0
🌸hopi
(16.03.10)
(5)

şarap bozulmuş mudur

kibritsuyu
kapadokya'dan alınmış, ev yapımı bir nar şarabı. fabrikasyon değil. etiketsiz falan şeffaf bir şişede. ağzında mantar takılı, hiç açılmadı. dikey vaziyette zifir karanlık bir dolabın içinde 4,5 aydır duruyor. ev yapımı olmasından mütevellit ne bir koruyucu var, ne başka bir şey. üretim ve şişeleme t
kapadokya'dan alınmış, ev yapımı bir nar şarabı. fabrikasyon değil. etiketsiz falan şeffaf bir şişede. ağzında mantar takılı, hiç açılmadı. dikey vaziyette zifir karanlık bir dolabın içinde 4,5 aydır duruyor. ev yapımı olmasından mütevellit ne bir koruyucu var, ne başka bir şey. üretim ve şişeleme tarihi dealdığımız tarihe epey yakın tahmin ediyorum (2009 ekim sonu).

bozulmamıştır di mi bu? arkadaşlara açsak rezil olmayız?

"bozulmuştur o bana getir" diyecekler rica ediyorum siz bi çay koyun gelin.
0
kibritsuyu
(15.03.10)
bozulmamıştır, o bana getir :p

yok yok cidden bozulmamıştır yahu. yani ben tereddütsüz açar içerdim.
0
cedric
(15.03.10)
ayarı bozulmuş olabilir. ev yapımı çok uzun durmayablir. şansınıza.. yancı bir şarap alın, kötü çıkarsa öbürüne talim. iyi çıkarsa duble eğlence.
bozuk çıkarsa da atmayın ete tavuğa katarsınız pişirme esnasında, güzel olur. çünkü sonuçta bozulmuyor anca içilmez hale geliyor.
0
kediebesi
(15.03.10)
@kediebesi: ama gelecek olanlar zaten sırf o şarabı içmeye geliyorlar. başka şarap olmaz. birlikte gittiğimiz bir kapadokya gezisinde onlar bir şişe, biz bir şişe aldık farklı meyvelerin şaraplarını. biz onlara gittiğimizde onlar açtı şarabı, birlikte içtik. şimdi de onlar bize gelecek, biz açıp yine birlikte içicez.

artık kader kısmet. bozulmuşsa çay içeriz :)
0
🌸kibritsuyu
(15.03.10)
kuvvetle muhtemel bozulmamıştır. lakin şişeyi dikey değil yatay saklayın.zira ıslanan mantar şişer ve şişenin ağzından hava almasını engeller. dikey tutarsan zaman içinde o mantar kurur ve hava alan şarap bozulur.
0
sarap dumani
(15.03.10)
4,5 ay bir şey değil, o kadar zamanda mantar deforme olmamıştır. İçiniz.
0
hopi
(15.03.10)
(6)

Compumaster ın 11 cevabını moderasyon silmiş

pposeidon_1
O nasıl oluyorki yahu. tuhaf geldi valla:) benim, patronumu sen nasıl iş yapıyorsun diye azarlamam gibi bişi sanki :Dyönetim birbirinin cevaplarını duyurularını silince "ne siliyorsun kardeşim derdin ne" gibi diyaloglar oluyormu ki? (hani sert olmasada benzer konuşmalar geçiyordur sanırım)
O nasıl oluyorki yahu. tuhaf geldi valla:) benim, patronumu sen nasıl iş yapıyorsun diye azarlamam gibi bişi sanki :D

yönetim birbirinin cevaplarını duyurularını silince "ne siliyorsun kardeşim derdin ne" gibi diyaloglar oluyormu ki? (hani sert olmasada benzer konuşmalar geçiyordur sanırım)
0
pposeidon_1
(02.03.10)
o silinenlerin tamamini ben silmis olabilirim. ya da buyuk cogunlugu diyeyim.
herhangi bir sorun yok, genelde kendisi usendiginden bana sildirebiliyor (bug duyurulari gibi kalabalik cevapli seylerde ozellikle) normal yani boyle seyler.
0
sourlemonade
(02.03.10)
ssg'nin de (sözlüğün sahibi oluyor bu arkadaş), 7 tane daha önce yazılmış, 5 tane götümüze girebilir, 1 tane de tanım, örnek, vs değil olmak üzere toplam 13 tane entry'si moderasyon tarafından silinmiş mesela. o daha ilginç bence.
0
kibritsuyu
(02.03.10)
evet adamlar patron ama seninle fonksiyonları aynı sözlükte ya da duyuruda, bi de o yönden düşün.
0
baldur
(02.03.10)
compumaster' da durum farklıymış assert h belirtti ama ssgninki garip mesela bence. götümüze girebilirleri saymıyorum avukat olmadığı için neyin girme potansiyeli olduğunu bilmeyebilir ama onun dışındakiler ilginçler. sen bir format oluşturuyorsun hiç yoktan daha sonra kendi oluşturduğun formata aykırı yazıyorsun. insanlık hali diyelim en iyisi.
0
prodeq
(02.03.10)
sırf format oluşturup sonradan uymamakla da alakası yok ki.
mesela sözlük çok yaygın değilken gg'lik entry'lerin önemi yoktu, gg kuralları sıkılaştıkça onun entry'leri de silinmeye başladı.
0
sanal uyku
(02.03.10)
Ayrıca bunlar hep içen insanlar. Bunu da göz önüne almak lâzım.
0
hopi
(02.03.10)
(8)

Bilim Kurgu Kitabı Önerisi?

Batsy
Uzayla ilgili olan yani Star Trek,Star Wars,Transformers vb... ırkların savaşlarını konu alan kitaplar?Ayrıca Bursa'dayım Sönmez'de böyle kitaplardan bulabilir miyim?
Uzayla ilgili olan yani Star Trek,Star Wars,Transformers vb... ırkların savaşlarını konu alan kitaplar?Ayrıca Bursa'dayım Sönmez'de böyle kitaplardan bulabilir miyim?
0
Batsy
(21.01.10)
otostopçunun galaksi rehberi
0
40karakterlinick
(21.01.10)
senin aradığın isaac asimov bilim kurgunun babası diyorum ben kendisine, vakıf sersi vardır her kitapcıda kült dür.
0
magoria
(21.01.10)
otostopçunun galaksi rehberini duymuştum sönmezde varmıdır?
0
🌸Batsy
(21.01.10)
(bkz: Dune)
0
christine
(21.01.10)
sönmezde vardır diye tahmin ediyorum. bir iki gün içinde gidersem sorarım ben de.
0
sâkit.
(21.01.10)
Philip K. Dick kitapları ilginizi çekebilir. Bir de üçleme olarak yayınlanmış ama henüz üçüncüsü çevrilmemiş bir seri vardı ama hatırlayamadım. Yanıtı görünce hatırlayan olabilir diye yazıyorum, yapay bir gezegen vardı..
0
hopi
(21.01.10)
cyteen ve etrafında dönen kitaplar var. türkçeye çevrilmiş mi, tam bilmiyorum. okumaya değer.
0
darkprophecy
(21.01.10)
Metis bilimkurgu serisi vardır. Küçük küçük kitaplardır ama yüzde 90 ı ünlü yazarlar tarafından yazılmış ve çok başarılıdır. İnternetteki kitap siteleri genelde bedava kargo ile yolluyorlar. Kitapçılarda da genelde olabilir, 1-2 tanesi.

Ayrıca orson scott card ın 4 kitaplık bilimkurgu serisi de güzeldir yukarıda yazılanlara ilaveten. Türkçesi var ama zor bulunuyor
0
ladonna
(22.01.10)
(3)

Outlook Express e-posta göndermiyor?

hopi
Gelen e-postaları alıyor ama göndermeye çalışınca yandaki ekran görüntüsündeki gibi hata veriyor. Ne olabilir?
Gelen e-postaları alıyor ama göndermeye çalışınca yandaki ekran görüntüsündeki gibi hata veriyor. Ne olabilir?
0
hopi
(28.11.07)
sifre veya smtp ayarlari hatali.
0
entrapmen
(28.11.07)
"authentication failed" demi$ hata olarak.
hesap ayarlarindan kaynaklaniyor olmasi muhtemel.
0
sourlemonade
(28.11.07)
Evet, entrapmen'in yanıtı üzerine SMTP ayarlarını otomatik yaptırınca oldu.
0
🌸hopi
(28.11.07)
(3)

deri koltukta tükenmez kalem lekesi

yoldaki isaretler
nasıl yok edilir?
nasıl yok edilir?
0
yoldaki isaretler
(21.11.07)
saf alkolle silin. bildiğim kadarıyla alkol deriye zarar vermez ama yine de her ihtimale karşı arkasında, gözükmeyen bir yerinde deneyin önce.

hatta izopropil alkol bulabiliyorsanız ne de güzel olur.
0
kibritsuyu
(21.11.07)
Aseton.
0
hopi
(21.11.07)
(1)

Limon da açılan zirvenin tarihi nasıl değiştiriliyor

mikelarteta
Evet 319 kısa dönem yedek subay aday adayları zirvesinin tarihini 2 aralık 2007 olarak değiştirmek için yapılması gerekenler?Zirveyi iptal edip yeni zirve açmayacagız değil mi,bi bulduruverin be :)
Evet 319 kısa dönem yedek subay aday adayları zirvesinin tarihini 2 aralık 2007 olarak değiştirmek için yapılması gerekenler?

Zirveyi iptal edip yeni zirve açmayacagız değil mi,bi bulduruverin be :)
0
mikelarteta
(21.11.07)
Zirve organizasyon sayfasında, afişin altında bulunan "değiştir" butonuyla değiştiriliyor.
0
hopi
(21.11.07)
(6)

parantezlerde noktalama işareti

vulpius
Parantezli bir cümlede noktalama işaretlerinin kullanımı hakkında gramer kuralları var mıdır? Yoksa keyfi midir?Örnekler: (Sondaki noktaya dikkat.)1. "Kimya konusunu ele alalım. (Biyoloji de bir nevi meta-kimyadır.)"2. "Kimya konusunu ele alalım (biyoloji de bir nevi meta-kimyadır.)"3. "Kimya konusu
Parantezli bir cümlede noktalama işaretlerinin kullanımı hakkında gramer kuralları var mıdır? Yoksa keyfi midir?

Örnekler: (Sondaki noktaya dikkat.)

1. "Kimya konusunu ele alalım. (Biyoloji de bir nevi meta-kimyadır.)"

2. "Kimya konusunu ele alalım (biyoloji de bir nevi meta-kimyadır.)"

3. "Kimya konusunu ele alalım (biyoloji de bir nevi meta-kimyadır)."

Bunlardan birincisi daha doğru gibi gözüküyor.

Ayrıca, köşeli parantezlerin yazıyı yazan kişinin kendi kişisel yorumlarının ifadesinde kullanılması internetle gelen bir kullanım mıdır [örnek: bence öyledir.] yoksa genel bir kurala bağlanmış mıdır? [Al işte yine aynı problem: bu parantezden önceki son cümleye bakınız: iki soru cümlesi tek bir soru işareti ile birleştirilirken aradaki parantezin anlamını da etkiler mi? [Yok artık! Matematik mi sandın bunu "çarpmanın toplama üzerine dağılması" gibi?]]

Zincirleme paranteze hiç girmeyelim bile. (Yalan yalan, ondan da bahsedin.)
0
vulpius
(21.11.07)
bir editör olarak, üçüncü şıkkın doğru olduğunu söylerim (bizim dergide üçüncü örnekteki kural standart hale getirilmiş durumdadır).
0
deckard
(21.11.07)
parantez içinde genelde açıklama olur, cümle olmaz, pek şık durmuyor, ayrı bi cümle varsa -çizgi işaretiyle gösterilir- ve parantez içinde nokta kullanılmaz.

köşeli ve zincirleme parantez ise sanırım edebiyatta değil de daha cok matematikte ya da başka formülle derslerde kullanılıyor, yazıda parantez, kesme, tek ve çift tırnak kullanılır
0
efruz
(21.11.07)
" Müspet bilimler, ispatlanabilir, kanıtlanabilir bilim anlamında kullanılır. Kimya konusunu ele alalım(biyolojinin üvey kardeşi olur kendileri(biyoloji de bir nevi meta-kimyadır),(ister inanın ister inanmayın)); kimya, maddeleri, birim ta$lari olan atomlari ve maddelerin birbiriyle etkile$imlerini inceleyen bilim dali olarak tanımlanabilir."

gibi bir örnekle belki soruna cevap vermiş olurum diye düşündüm. biraz incele istersen(üşenmedim yazdım bunu), bir de unutmadan o soru işareti cümle içerisinde kullandığın parantez içerisindeki cümleyi bağlamaz, o ayrı cümle olarak kabul edilir.
0
cuamnuatn
(21.11.07)
parantez içinde eğer bir cümle tam haliyle varsa büyük harfle başlar. ve hatta tdk'dan alıntıladım:

"Yay Ayraç ( ( ) )

1. Cümlenin yapısıyla doğrudan doğruya ilgili olmayan açıklamalar için kullanılır:

Anadolu kentlerini, köylerini (Köy sözünü de çekinerek yazıyorum.) gezsek bile görmek için değil, kendimizi göstermek için geziyoruz.

(Nurullah Ataç)

UYARI: Yay ayraç içinde bulunan özel isimler ve yargı bildiren anlatımlar büyük harfle başlar ve sonuna uygun noktalama işareti getirilir.

UYARI : Hakkında açıklama yapılan söze ait ek, ayraç kapandıktan sonra yazılır:

Yunus Emre (1240?- 1320)'nin..."

buna göre, çok kötü görünse de "Kimya konusunu ele alalım (Biyoloji de bir nevi meta-kimyadır.)." olacak sanırım. bu nedenle cümle sonunda parantez yerine - kullanmak daha hoş olacaktır. şu şekilde: "Kimya konusunu ele alalım -biyoloji de bir nevi meta-kimyadır."

köşeli parantezin o tarz bir kullanımı yok.

"Köşeli Ayraç ( [ ] )

1. Ayraç içinde ayraç kullanılması gereken durumlarda yay ayraçtan önce köşeli ayraç kullanılır:

Halikarnas Balıkçısı [Cevat Şakir Kabaağaçlı (1886-1973)] en güzel eserlerini Bodrum'da yazmıştır.

2. Bibliyografik künyelere ilişkin bazı ayrıntıları göstermek için kullanılır: Reşat Nuri [Güntekin], Çalıkuşu, Dersaadet, 1922.

Server Bedi [Peyami Safa]"
0
arwear
(21.11.07)
Bir de devam eden cümle içerisinde (na böyle) parantez kullanılırsa, parantezden önce ve sonra boşluk bırakılır. Var yani bu da.
0
colonizer
(21.11.07)
arwear'ın doğru sonucuna ulaştığı "Kimya konusunu ele alalım (Biyoloji de bir nevi meta-kimyadır.)." şeklindeki cümle bence doğru değildir. Parantez içine alınan cümle genellikle bir ara cümle görevi göreceğinden, genellikle sonda olmaz. Dolayısıyla bu tür bir kullanım çok seyrek görülür. Eğer parantez içine alacağımız cümle son cümleyse bence şöye olmalıdır:
"Kimya konusunu ele aldık. (Biyoloji de bir nevi meta-kimyadır.)"
Yine arwear'ın alıntılamış olduğu Anadolu kentleri örneği, ara cümle kullanımı olarak doğru bir örnektir.
0
hopi
(21.11.07)
(5)

[ telekom ] Bir numaradan şüpheleniyorum?

enola gay
Bir web sayfasındaki numarayı aradım. ücretsiz olduğunu iddiaa ediyorlar ama hakikaten öyle midir? numara aynen:00800 142 030 462 şeklinde.. bu ücretsiz midir yoksa yurtdışı olarak geçiyor mu bana?
Bir web sayfasındaki numarayı aradım. ücretsiz olduğunu iddiaa ediyorlar ama hakikaten öyle midir? numara aynen:

00800 142 030 462 şeklinde.. bu ücretsiz midir yoksa yurtdışı olarak geçiyor mu bana?
0
enola gay
(12.11.07)
Bir telefon kulübesinden arayın kart flan takmadan. Eskiden aranıyordu 0800'lü numaralar karta/jetona flan gerek kalmadan, az müşteri temsilcisine ahize üfletmemiştik küçükken.
Şimdi durum nedir bilemiyorum ama bi' deneyin çevrenizde varsa kulübe.
0
yuxel
(12.11.07)
Bildiğim kadarıyla "00" Türkiye için uluslararası telefoh hattı numarası. Yani "00"dan sonraki 80, büyük ihtimalle bir ülkenin kodudur.
0
hopi
(12.11.07)
ücretsiz dediği, o ülke içinde ücretsiz oluyor olmalı.
Türk sitesi mi?
0
kurukafa
(13.11.07)
kasıtlı olabilir. 0800'e benzediği için aldanılabilitesi var.
0
cha
(13.11.07)
00800 derken uluslararası çıkış kodu çevriliyor. ama 8, 80, 800 veya 8001 herhangi bir ülke kodu değil.

@mrtksn: o dediğin 444'lü hatlar. 0800'lü hatlar tamamen ücretsiz. arayana değil de aranan tarafa yazılıyor.
0
kibritsuyu
(13.11.07)
(5)

Firefox

hopi
Firefox'daki "Dosya Düzen Görünüm (...)" menüsünü yok etmenin bir yolu var mıdır?
Firefox'daki "Dosya Düzen Görünüm (...)" menüsünü yok etmenin bir yolu var mıdır?
0
hopi
(24.08.07)
Menu Editor :: Firefox Add-ons
addons.mozilla.org

-ve-

Menu Mod :: Firefox Add-ons
addons.mozilla.org
0
cosysop
(24.08.07)
F11 tuşuna basılarak yok olduğu gibi yok etmek mi?
0
r10
(24.08.07)
Hayır. Tam ekran yapmadan, diğer butonlar görünüyorken sadece o menüyü gizlemek/kaldırmak/yok etmek istedim. Bir önceki yanıt işe yaradı. Ama bildiğiniz başka bir yol varsa yazın, öğrenelim, öğretelim.
0
🌸hopi
(24.08.07)
Çok çılgındır, tam istediğine yarar, kullanıyorum mutluyum:
addons.mozilla.org
0
harzem
(24.08.07)
hide menubar eklentisini şey ederim. bi arat bak. memnun kal. bana dua et. çok para lazım. para gelsin.
0
forgotten hopes
(12.01.08)
(4)

SLR makine ile ilgili...

aysegulnazcan
Şöyle ki sorum;Bende birdenbire tutan SLR manyaklığı sonucu babam işyerindeki kullanılmayan Canon Eos 650 makineyi bana hediye etti. Çok iyi, süper bi insan kendisi, çok da seviyorum, canım.Soru şu: Bu arkadaş dijital değil, dolayısıyla banyo, film, bastırma gibi eğlenceli masrafları var. Duyduğuma
Şöyle ki sorum;
Bende birdenbire tutan SLR manyaklığı sonucu babam işyerindeki kullanılmayan Canon Eos 650 makineyi bana hediye etti. Çok iyi, süper bi insan kendisi, çok da seviyorum, canım.
Soru şu: Bu arkadaş dijital değil, dolayısıyla banyo, film, bastırma gibi eğlenceli masrafları var. Duyduğuma göre filmlerdeki fotoğrafları direkt cdye de çekebiliyorlarmış. Filmleri bastırmayıp, biriktirip hepsini birden CDye yazdırsam daha mı ekonomik olur? Beğendiklerimi bastırsam misal... Yoksa hiçbi şey fark etmez mi?
Bir de rumeli hisarüstü-etiler taraflarında bildiğiniz, bu işleri yapan fotoğrafçı var mıdır?
0
aysegulnazcan
(22.08.07)
Ccd'ye bastırmak için de en azından filmlerin banyo edilmesi gerekiyor. karta bastırma masrafından kurtulursun, onun yerine film banyo + boş cd + cd'ye yazma ücreti alırlar (cd'ye yazma icretini ben uydurdum. almayabilirler de). her halükarda karta basmaktan ucuza gelir.
0
kibritsuyu
(22.08.07)
filmler bayatlayabiliyor o yüzden bekletme işini abartmamak gerek. ayrıca fotoğrafçıya gittiğinde tek bir a3 e bütün fotoğrafların "thumbnail" ini bastırıp istediklerini seçebiliyorsun, tabiki daha ekonomik olur.
0
kimlanbu
(22.08.07)
Sirkeci'de Aras Foto'nun arkasında (pasaj içinde, hemen sağda) baskı yapan bir yer var. 36 adet fotoğraf ve bu fotoğrafların bulunduğu CD gün itibariyle 9 YTL. Ve evet, filmleri bekletmemekte fayda var.
0
hopi
(22.08.07)
3-5 milyomn arasi biseye denk gelir... daha fazlasini verme derim.. bende aynisini yapiyorum... bu arada cd ye kaydettigi icin 10 ytl isteyen cakallar cikabilir aman diyim dikkat etmekte yarar var....
0
la grande
(23.08.07)
(3)

Küre Şeklinde Dünya Haritası

hopi
İnternette nereden alınır, link mink?
İnternette nereden alınır, link mink?
0
hopi
(09.08.07)
Teşekkür de, tam anlaşılamadım sanırım. Hani okullarda vs. olan küreler var ya.. Hah işte onun gibi elle tutulan, dönen bu küreyi nasıl tedarik ederiz demek istedim.
0
🌸hopi
(09.08.07)
ben de arıyorum aynısından bazı siteler var ama hem çok pahalı hem de toptan satıyorlar.. aslında eminönü ve cağaloğlu taraflarında aramak en iyisi sanırım... tabi istanbuldaysan..
0
cymbaline
(09.08.07)
www.egesegitim.com.tr

küre puzzle olsa? www.oyuncax.com

en iyisi istanbul'daysan cağaloğlu'na gidip almak, nette bulunmuyor.
0
zen spider
(09.08.07)
(3)

Azerbaycan?

bull
3 aylığına Azerbaycan'a gidecek bir arkadaş için bilgi toplamaya çalışıyorum...Sözlükte, özellikle Bakû ile ilgili bir kaç bilgilendirici entry var lakin biraz daha fazla bilgi hiç fena olmaz. Ankara'da gezmediğim kitapçı kalmadı lakin DK'nın görsel kültür setlerine benzeyen tanıtım rehberlerinden A
3 aylığına Azerbaycan'a gidecek bir arkadaş için bilgi toplamaya çalışıyorum...
Sözlükte, özellikle Bakû ile ilgili bir kaç bilgilendirici entry var lakin biraz daha fazla bilgi hiç fena olmaz. Ankara'da gezmediğim kitapçı kalmadı lakin DK'nın görsel kültür setlerine benzeyen tanıtım rehberlerinden Azerbaycan için olanı yok.eh ister istemez ben de size soruyorum.

Ayrıntılı bilgiyi nereden bulabiliriz? ya da uzun uzun netten bilgi anlatmak isteyen var mıdır?
0
bull
(10.07.07)
garip bi fikir gibi gelebilir ama bi deneyim derim ben;

efendim icq edinin, oralarin insanlari icq kullaniyorlar, sonra search yapin azerbaycan baku deyu, tani$iklik kurun -turkce konu$uyorlar-, direk merak ettiklerinizi onlara sorun.
0
notorious
(10.07.07)
azerilerin kendilerini anlatmalarından çok nerede ne yenir, nereye gidilir, metroya otobüse nasıl binilir, gezilecek görülecek yerleri nerersidir filan gibi biraz daha kitabi bilgiye ihtiyacım var aslında...
0
🌸bull
(10.07.07)
Yıllar yıllar öncesinden hatırladıklarım;
İlimler Akademisi (üniversite) sokağı var. Öğrenciye yönelik ucuza yemek vardı oralarda, döner vs. Kız Kalesi diye bi yer gezilesi. Bir de "piyasa", fantanlar gibi ismi olan bir yer vardı, böyle paklı bahçeli güzel bir yer. Konaklamak için Yasamal'ın tercih edilmemesi gerekir, sakat yerlerdi oralar. (Bizim Tarlabaşı gibi)
Metroyla her yere gitmek mümkün, gayet de ucuz. Değişmedilerse metro polisine ve tüm polislere dikkat, her an paranızı almak için aport beklerler. Tırsık olmayın, hırçın olun, konsolosluk lafı falan edin, o zaman onlar tırsar. Azerilerin "Türk kardeşlerimiz" geyiğine inanmayın, yok öyle bir şey, kimseye güvenmeyin.
Hatırladıklarım, aklıma gelenler bunlar.
0
hopi
(10.07.07)
(10)

Hoparlör (Speaker)

hopi
İş yerine evden fazla zaman geçiren biri olarak, geçirdiğim bu zamanın ses kalitesini arttırmak için, bilgisayara "küçük ama kaliteli" en azından sesi çatlatmayan hoparlör aramaktayım. Önereceğiniz marka/modelin yanına, "aha şu da linki, direkt ver sparişi gelsin" diyebilirseniz süper olar.Ses kartı
İş yerine evden fazla zaman geçiren biri olarak, geçirdiğim bu zamanın ses kalitesini arttırmak için, bilgisayara "küçük ama kaliteli" en azından sesi çatlatmayan hoparlör aramaktayım. Önereceğiniz marka/modelin yanına, "aha şu da linki, direkt ver sparişi gelsin" diyebilirseniz süper olar.
Ses kartı onboard bu arada.
0
hopi
(29.06.07)
minton hts-630 tavsiye ederim, onboard (tek kanal kablolu) ses kartlari icin guzel, bas ayari falan uzerinden yapilabiliyor 2+1. fiyatinin da makul olmasi gerekiyor ki donanim tedarikcimiz hediye etmi$ti bunu :)

bu da linki www.hepsiburada.com
0
notorious
(29.06.07)
stereo olarak;

www.hepsiburada.com

2.1 olarak;
www.hepsiburada.com


ver siparişi gelsin.
0
agk
(29.06.07)
philips'in vardı masaüstü hoparlörü çok güzel ses verirdi fiyatı da ucuzdu baya. şirkette kullanıyorduk ama modelini hatırlamam zor. link vermem imkansız.
0
ozdek
(29.06.07)
"logitech s-100" modelini tavsiye ederim.
çok ufaktır, yer kaplamaz, iyi ses çıkarır, kalitelidir. kullanıyorum ordan biliyorum.

www.hepsiburada.com 15~20 ytl civarlarındadır.
0
winsome
(29.06.07)
Seçim yapmak zor. Önerisi olan yazabilir gene.
0
🌸hopi
(29.06.07)
creative sbs 245 var. volume ayarlı 9 dolar civarı sanırım. sbs 235 modeli var volume ayarsız daha ucuzdur. çerez niyetine aldım çok memnunum.
0
efruz
(29.06.07)
müzik için her daim 2.0 ahşap kasalı ağır hoparlörleri tercih ve tavsiye ederim. ben şu anda minton'un aşağıdaki linktekine benzer bir modelini kullanıyorum. bulabilirsen eğer ondan al ama sanırım bu da işini görecektir. müzik dinleyeceksen eğer mutlaka ahşap kasalı bir hoparlör kullan. eğer bass konusunda aşırı hassassan elektronik müzik falan seviyorsan bunlar seni tatmin etmez tabi.

www.hepsiburada.com
0
blackdog
(29.06.07)
hala var mıdır piyasada bilmem ama (bkz: Creative GigaWorks T20)
0
kimlanbu
(29.06.07)
Eger izin varsa ve sen cok ayaga kalkip dolasmiyorsan iyi bir kulaklik almani oneririm. Kulak ici olmayanlardan duzgun bir marka guzel ses cikarir.
0
wpi
(29.06.07)
0
boshi
(29.06.07)
(7)

bazı kamyonların arka tekerlek çiftleri hakkında...

tabudeviren
neden bazı kamyonların arka tekerlek çiftleri havada olur? amacı ne bunun?
neden bazı kamyonların arka tekerlek çiftleri havada olur? amacı ne bunun?
0
tabudeviren
(28.06.07)
onlar yedek lastik diye biliyorum ama?

edit:yanlış biliyomuşum..
0
vampyria
(28.06.07)
Sanırım kamyon boşken havada oluyor onlar. Yüklenince indiriliyor. Boşken indirilirse hem tekerlek eskir, hem de gereksiz sürtünme olur.
(Tamamen salladım.)
0
hopi
(28.06.07)
dogru bosken havaya alirlar gerek olmadigi icin. yuklendiginde tek bi yere yuk binmesin diye indirirler.
0
atomant
(28.06.07)
yine tamamen tahmin olmak uzere:

bazi yollarda dingil sinirlamasi vardir. ondan dolayi kaldiriyor olabilirler bosken. bir de tabi surtunme hadisesi var.
0
x daemon
(28.06.07)
bana da arkadasim "icindeki agirligin derecesine gore indirilir veya indirilmez" demisti. ama nedir o limit bilmem.
0
la traviata
(28.06.07)
hopi'nin cevabi dogru, ekstra dingiller motora bagli degildir, sadece yukun arac uzerinde lastik ba$ina du$en basincini du$urmek icin kullanilirlar, malum a$iri basinc hem lastiklerin cabuk a$inmasina, patlamasina hem de fren sisteminin a$iri yipranmasina sebep olur. ote yandan arac bo$ken yukari kaldirilmalarinin sebebi yine surtunme etkisini azaltip yakitta tasarruf, vibrasyonda azaltma yapmaktir.
0
notorious
(28.06.07)
yasal seyler onlar, izin verilen dingil agırlıgını asmamak için fln fln. guc yok onlarda. yuklu degilken kaldırılıyor, yuke gore de kullanıma alıyorlar. bir kerede en fazla yuku tasımak amac oldugundan.
0
bryan fury
(28.06.07)
(6)

TV Kartı

hopi
Fly TV 878RF model TV kartını XP'de nasıl çalıştırırım? http://www.multimedya.com/destek/destek/FlyTV/878.zip dosyasıyla kurdum ama her seferinde TV sistemizini yeniden ayarlayın diyor. Başka bir kurulum dosyası veya bir yol iz bilen?
Fly TV 878RF model TV kartını XP'de nasıl çalıştırırım? www.multimedya.com dosyasıyla kurdum ama her seferinde TV sistemizini yeniden ayarlayın diyor. Başka bir kurulum dosyası veya bir yol iz bilen?
0
hopi
(26.06.07)
simdi ismini hatirlayamadigim hani cine5 sifresi kiran fred cakmaktas simgeli bi tv izleme programi vardi, o genelde 878 cipsetli tv kartlarinin bilgisayara takili olmasini yeterli goruyor tv izletmek icin.
0
notorious
(26.06.07)
fly tv 98 tv kartim vardi. baska baska kurulumlarla calistiriyorduk.

su an sozlukteki arkadasim fearofthedark a verdim onu, kullaniyordu. kendisine mesaj atarsaniz belki setup ini yollar size ya da hangi dosya oldugunu soyler.

notorious da dogru soylemis, sifre kiran programlar uyumluydu. ama nerden bulunur onlar simdi.
en iyisi dedigimi yapin.
0
la traviata
(26.06.07)
notorious un dediği şu fred çakmaktaş olan program mor tv idi. belki onu bulabilirsin işe yarıyorsa
0
volkiller
(26.06.07)
More TV idi o. Buldum kurdum izliyorum. Fekat ses yok bu sefer. Wilma diye bir şey çıktı bulduğum şeyin içinden, sesi çozüyor diyor ama, daha çözülen bir ses duyamadım. Bakalım..
0
🌸hopi
(26.06.07)
cok uzun zaman oldu malum cine5te kirmizi noktalilari cozmeyeli pek animsayamiyorum ama sanirim more tv ayarlarindan sessize almaniz gerekiyordu sesin cikmasi icin oyle bi terslik vardi. tv kartinin ses kablosunun dogru delige takili oldugundan da emin olun, o deliklerin hepsi birbirine benziyor. bi de bazen more tv seceneklerden farkli bi ekran karti modeli sectiginizde cikmayan ses cikiyor.
0
notorious
(26.06.07)
Evet, ekran kartı modelini değiştirince oldu. Teşekkür.
0
🌸hopi
(26.06.07)
(5)

Novorossiysk'e nasıl gidilir?

etacarinae
arkadaşlar slmlar. bir arkadasım sordu , birçok yere baktım ama bulamadım. bu Novorossiysk denen yere samsundan veya sinoptan deniz yoluyla ulaşım var mı? samsun veya sinop olmasa da karadenizden biryerlerden nasıl gideriz. saolun.
arkadaşlar slmlar. bir arkadasım sordu , birçok yere baktım ama bulamadım. bu Novorossiysk denen yere samsundan veya sinoptan deniz yoluyla ulaşım var mı? samsun veya sinop olmasa da karadenizden biryerlerden nasıl gideriz. saolun.
0
etacarinae
(20.06.07)
trabzon-sochi hattında feribot çalışıyor, istanbul'dan da sochi'ye gidebilir ama bu eyalet zor görünüyor.

şuraya bir bak istersen:

thorntree.lonelyplanet.com
0
jose arcadio buendia
(21.06.07)
Karşı kıyıya çalışan yolcu seferi yok benim bildiğim. Liman'a gelen yük gemilerini takip edip, oralara giden bir gemiye binmek için kaptana yalakalık yapılabilir belki. :)
0
hopi
(21.06.07)
Ancak moskova üzerinden olabilir sanırım.
0
gowest
(21.06.07)
en yakın uluslararası havaalanı Krasnodar'daymış (iki saat mesafe)
ayrıca bu krasnodar yakınlarında soçi diye bir şehirden trabzona muntazam feribot seferleri varmış.
0
agk
(21.06.07)
ro-ro'lar vardır samsundan kalkan(ulusoy vs.). 70 dolar gibi bir paraya 12 saatte geçiriyorlardı karşıya sene 2002'de. pasaport, vize, izin vs oldu mu bir prosedürler bu işi yapıyorlardı. belki bir tırcının yanında görünüyorsun, ya da yolcu olarak alıyorlardı.
hatta tam ro-ro'ların yanaştığı yerin arkasında kendi turizm acenteleri vardı.
0
kaptan cuma
(26.06.07)
(7)

tarantino filmleri neden harika?

colg fusion
şimdi herkeste bir tarantino koyar abi muhabbetidir gidiyor. pulp fiction olsun reservoir dogs olsun bu filmler neden böyle aşmış harika oha yapımlardır? nedense bana gayet basitlermiş gibi geliyor. benim göremediğim ne var tarantino filmlerinde?
şimdi herkeste bir tarantino koyar abi muhabbetidir gidiyor. pulp fiction olsun reservoir dogs olsun bu filmler neden böyle aşmış harika oha yapımlardır? nedense bana gayet basitlermiş gibi geliyor. benim göremediğim ne var tarantino filmlerinde?
0
colg fusion
(20.06.07)
efendim postmodernite denen illetin alamet i farikasi olan pastiche var collage var, retro türlerin bir araya getirilerek oluşturduğu türler ötesi/üstü metinlerarası denemeler var. ilk aklima gelen bunlar. tabii hemen ikinci aklima gelen de müzikler olmali. kerata cok güzel müzik seciyor.bir ücüncüsü de elbette yine postmodernitenin olmazsa olmazi kitsch var. o kadar kitsch ki bu kadar kötü olan bir sey kesin sanattir diyorsunuz.
0
atmacaged
(20.06.07)
sorununun cevabı kişiye göre değişiyor. benimkiler şöyle:(spoiler içerir)
* filmlerdeki diyaloglar harika. ufak tefek, saçma sapan şeyler üzerine karakterler dakikalarca konuşabiliyorlar. mesela pulp fiction'daki ketçap mayonez muhabbeti muhteşemdi. rezervuar köpeklerindeki mr pink muhabbeti de çok iyiydi. ilk aklıma gelenler.
* olaylar sıradışı. pulp fiction'daki arabada silahın patlamasını hatırladıkça gülerim mesela.
* bir de kendisi kan üstadı miike'nin hayranı olduğu ve filmlerindeki kanlı sahneler onunkilere benzediği için ayrıca severim.
0
yoldan gecen adam
(20.06.07)
olaylar kurgu çok sıradışı, bildik kahraman, karizma hikayeleri değil. çok yönlü alakalı olaylar teker teker çözümleniyor, öyle ki kendi başka filmine bile atıfta bulunuyor. rezervuardaki çanta mesela pulfictionda

ve en önemlisi kesinlikle diyaloglar. yani filmi, aksiyonu bırakıp muhabbetlere kapılıyorsun, ve öyle saçma muhabbetler değil, bayaa bayaa arkadaş ortamlarında yapılabilecek entel muhabbetler.
0
efruz
(20.06.07)
Ortak payda diyaloglar sanırım. Rezervuar Köpekleri'ndeki bahşiş muhabbeti örneğin. Ayrıca diğer filmlerden farklı olarak, filmin sonunu tahmin edememek de olabilir.
(bkz: from dusk till dawn)
0
hopi
(20.06.07)
o kadar saçma ve basit ki, işte o yüzden süper.
0
gxix
(20.06.07)
sürüden biraz ayrı olması ve goze sokarcasına kitsch olması super filmler olmasına yeterse oyleler...oran vereyim 20%sini hakediyorsa 80%ni 'super filmler abi adam ne cekse izlerim 'cilerin yarattıgı havadan kazanıyor adam, sonra yonetmedigi filmlerden bile bir kac ciziktirip tarantino yapımıdır diye afislere koca koca yazıp topluyor parsayı boyleleri sayesinde (cok mu agır oldu ne...) Uzun lafın kısası ben de cok farklı dusunmuyorum tarantino filmleri hakkında...
0
portishead
(20.06.07)
tarantino'nun özellikle yönetmenliğinde bir büyü var. ondan bahseden herkes böyle der. böyle bir senaryoyu başkası yapsaydı 3. sınıf bir aksiyon filmi olurdu,güler geçerdik fakat bu adamın parmağında sanki sihirli değnek var filmlerden farklı tatlar alıyoruz. oyuncu yönetimi,senaryo,film müziği seçimi,filmlerindeki göndermeler,kurgu tekniği ve daha bir çok özelliğiyle tarantino filmleri çekici,eğlenceli oluyor.

onun en fazla sevilmesinin sebebi de hem sinefillere, hem popcorn seyircisine hitap edebilmesi.
0
nihilanth
(20.06.07)
(9)

Postaci nasil olunur?

wpi
Diyelim ki ben masa basi isi sevmeyen bir insanim. Denemisim falan daha once sevmemisim. Postaci olmak istiyorum; hani kapi kapi dolasip mektup dagitanlardan. 1.Bunun icin ne yapmak lazim? KPSS falan? Sonra?2.Oturdugum yerde calisabilir miyim, yoksa bir yerlere gonderilecek miyim? (Tayin mayin)
Diyelim ki ben masa basi isi sevmeyen bir insanim. Denemisim falan daha once sevmemisim. Postaci olmak istiyorum; hani kapi kapi dolasip mektup dagitanlardan.

1.Bunun icin ne yapmak lazim? KPSS falan? Sonra?
2.Oturdugum yerde calisabilir miyim, yoksa bir yerlere gonderilecek miyim? (Tayin mayin)
0
wpi
(19.06.07)
2. sanırım tayin olabiliyorlar. (çok emin değilim ama)
0
can see
(19.06.07)
kargocu olsanız?
0
reeper redeemer
(19.06.07)
Kargoculugu dusuneyim, iyi bir oneri, ama bu soru icin lutfen kucuklugumden beri postaci olmak istedigimi farz edelim.
0
🌸wpi
(19.06.07)
eğer memur değilsen kpss lise kısmından sınava giriyorsun. (üniversite mezunuysan giremezsin sanırım.) ardından ptt'nin alım yapmasını bekliyorsun. emin değilim ama son zamanlarda sözleşmeli olarak eleman alıyorlar. ancak:

forumlardan okuduğum kadarıyla postacılık göründüğü kadar kolay bir iş değil. zaten kolay değil, karda güneşte adres arıyorsun da, iş hukukî evrak teslimine gelince, hepten zorlaşıyor. tebligatlar üzerine zimmetleniyormuş. maaş da iyi değilmiş diye duydum.
0
jose arcadio buendia
(19.06.07)
kardesim bir ara kargo dagitim elemani olarak calisti. cok yorucu ve az gelir getiren bir iş. zaten calisanlarin büyük kismi bir miktar daha iyi kosullarda bir iş buldugunda hemen birakip baska kariyer pesinde kosuyorlar. beri yandan gencecik postacilar görür oldum demek ki yakin zamanda personel alimi yapilmis ptt ye.
0
atmacaged
(20.06.07)
madem masa başı iş istemiyorsun, yapacağın şey postacılık gibi naif bir çocukluk hayali değil de, yaparken gerçekten zevk alabileceğin, sevdiğin bir şey olsun, çekeceğin maddi sorunlara değsin. yakma kendini boşuna yani...
0
alpinsamuray
(20.06.07)
PTT'nin bağlı olduğu bakanlıkta "yüksek yerlerde bir tanıdık" yeterlidir. Bakan olursa garanti olur.
0
hopi
(20.06.07)
kurye olmayı da düşünebilirsiniz. motosikletiniz olur hem ne güzel.
0
386 dx
(20.06.07)
PTT dağıtım işini artık özel firmalara ihale etmeye çalışıyor.Bu firmalara başvurabilirsin.
Daha sıklıkla çöp kutularında tomarla zarf bulunuyor olması da bu sistemle ilgili olsa gerek...
0
nop
(20.06.07)
(5)

XP Professional

hopi
Bunun Home Edition gibi etkinleştirme istemesi normal mi? İlk defa karşılaştım da bir danışayım dedim. (Home Edition kurulu bir bilgisayara, kurulum esnasında 'hızlı biçimlendir' diyerek kurdum.)
Bunun Home Edition gibi etkinleştirme istemesi normal mi? İlk defa karşılaştım da bir danışayım dedim. (Home Edition kurulu bir bilgisayara, kurulum esnasında 'hızlı biçimlendir' diyerek kurdum.)
0
hopi
(13.06.07)
etkinlestirme derken? yuklendikten sonra internete baglanip orjinalligi konfirme etmesi ise, evet.. bu tarz etkinlestirmeyi xp pro daima soruyor (haftada 2-3 kere yukledigimden..)
0
hudd
(13.06.07)
home ile prof. edition farkı etkinleştirme istemesi değil ki? corporate edition ile karıştırıyor olabilirsin. kullandığın cd ile alakalıdır yani.daha önce korsan bir xp kurduysan aktive etmemiştir.
0
ozdek
(13.06.07)
Tamam, farkı o değil biliyorum. Ama şimdiye kadar ne kadar prof. kurduysam (hepsi farklı cd'ler ve korsandı haliyle) etkinleştirme istememişti. İlk defa orijinal kuralım dedim böyle oldu. Eminim ayrıca, prof.
0
🌸hopi
(13.06.07)
korsandır dedim ya. orjinal cd ler aktivasyon ister zaten. tabi bir de winupdate yaparsan bütün korsanlar artık istiyor onun da ayrı çözümünü bulman lazım falan. en iyisi orjinal kullanmak.
0
ozdek
(13.06.07)
bir virus/trojan cikmi$ bu aralar. dediginiz gibi aynen boyle surekli aktivasyon isteyip, ki$isel bilgilerinizi ele geciriyormu$. aman diyim!
0
katafalk
(13.06.07)
(7)

Just an idea..

idontgetit
Ben ekşi sözlük de yazar olmak için çırpınan, sözlükte hiç yazar tanıdığı olmayan bir gencim. Diyeceğim şudur ki; Sözlük yazarı olabilmek için neler yapılması gerektiğini araştırmaktayken karşıma sürekli olarak yazar alımları sırasında referans sistemi uygulandığı (bir nevi torpil) ayrıca sözlük yaz
Ben ekşi sözlük de yazar olmak için çırpınan, sözlükte hiç yazar tanıdığı olmayan bir gencim. Diyeceğim şudur ki; Sözlük yazarı olabilmek için neler yapılması gerektiğini araştırmaktayken karşıma sürekli olarak yazar alımları sırasında referans sistemi uygulandığı (bir nevi torpil) ayrıca sözlük yazarlıklarının dağıtımı halka açıldığında hepsi ilber ortaylı kadar bilgili(!) sözlük ahalisinin keyfinin kaçacağı sözlüğün kalitesinin düşeceğinden bahseden entry ve bkz. lar gelmekte.

Sözlüğün kalitesi ile ilgili görüşe katılmaktayım yani olur olmaz herkezin yazarlık yapabileceği bir sistem bu ülke için uygulanamaz bir durumdur.

İşte bu yüzden bir fikir beyan etmek isterim.

Yazar olmak isteyen kullanıcıların kullanabileceği bir çeşit "jr. sözlük" açılsın. Burada girilen entryleri mod lar tarafından beğenilen kullanıcılar ekşi sözlük yazarlığına terfi ettirilsin böylece sözlüğün naçizane kalitesi korunmuş olacaktır.

Mod ların zamanlarının büyük kısmını bilgisayar başında geçirdikleri varsayımından hareketle bu öneriyi sunuyorum yoksa beğenilen entry sistemi ekşi sözlük yazarlarının oyları ile de oluşturulabilnir.

Saygılarımla.

Kayıtlı okumaktan sıkılıp bişyler yazmak isteyen okur.
0
idontgetit
(07.06.07)
onu bunu bilmem de bu kadar cok typo yaparsan olmaz...
0
katafalk
(07.06.07)
bir ara sözlüğe bağlı kalma süresine göre okur hesaplarının yazara çevrilebileceği gibi bir fikir oluşmuştu. bence de mantıklı fakat sözlüğü açık bırakıp gidecek insanlar türeyeceği de düşünülürse bu da olmuyor...
0
paranormal
(07.06.07)
Jr. Sözlük fikri altıncı nesil öncesinde de ortaya atılmıştı, sallayan olmadı pek. Sanırım yeni toplu alım da altıncı nesil gibi olacak.
Biraz daha bekleyeceksiniz yani.
0
hopi
(07.06.07)
Sözlük açık bırakılınca 5-10 dakika içinde logout olunuyor zaten.

Yazarların çaylak olmasında, uçmasında ya da sözlüğe alınmasında yazdıkları entry'lerin beğenilmesi bir kıstas değil. Bu sebeple sözlük jr. gibi bir oluşum anlamsız olur, zira kime göre neye göre beğenilecek entry'ler. Modların da ortak bir zevki yok sonuçta. Yazarlıkta tek kıstas Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve sözlük formatına uygunluk. Bu sebeple genel alımlara kadar en mantıklı şey sözlük formatı ile ilgili başlıkları yalayıp yutmak olacaktır bence.
0
crown
(07.06.07)
jr. sözlük niyetine, alımları kapanmamış başka sözlük klonları olduğunu da hatırlatayım bu arada. geçici olarak onları deneyebilirsiniz (mesela itüsözlük).
format ana hatlarıyla aynı olmakla beraber kurallar biraz farklı şekilde işleyebilir bunlarda, ona da dikkat etmek gerek.
0
sektoid
(07.06.07)
10 entry girip dolunaya karşı gömmen gerekiyordu heralde, öyle demişti ssg.
0
roverandom
(08.06.07)
ya ben de private tır itü dür uludağ dır nacizanedir... hepsinde yazıyorum ama ekşi yok tek. abi ekşi sağlam mekan biz de sağlam yazarız. alın artık yahu?
yaş 20 olunca, ekşinin tarihi gelişiminden bihaber kalarak 6.7.8. nesil olamadık.
(bkz: tek suçumuz ekşiyi sevmek idi)
0
nicekantagel
(09.06.07)
(4)

kim bu ceren?

quadropol
o zamanlar yazar değildik, biraz fransız kaldık...nedir bu ceren muhabbeti???
o zamanlar yazar değildik, biraz fransız kaldık...

nedir bu ceren muhabbeti???
0
quadropol
(07.06.07)
yine mi ceren yahu
0
winsome
(07.06.07)
ceren - veren benzerliginden yola cikarak hiz kazanmis bir baska "mokar hastasi nihan" vakasi idi... baska bir olayi yok.
0
507
(07.06.07)
(bkz: #10716658)
0
hopi
(07.06.07)
o akımı başlatanlardan birinin eski sevgilisinin de adıydı bu arada, belirtmek isterim...

ayrıca kimdi diye sormayın bir zahmet :)
0
mortifera
(07.06.07)
(41)

dedektifçilik oynalayım *acil*

hayatacaylakkaldim
efem farazi konuşacağım, başlıkta acil yazmasının sebebi de kafamı çok meşgul etmesi, yok yani böyle bir şey, uydurdum sadece konuyu mekandan bahsedeyimoteldeyiz, 2 tane güvenlik kapısı var sürekli kontrol ediliyor, çevrede gezen fazla miktarda güvenlik görevlisi varodanın kapısı elektronik kilit, b
efem farazi konuşacağım, başlıkta acil yazmasının sebebi de kafamı çok meşgul etmesi, yok yani böyle bir şey, uydurdum sadece konuyu

mekandan bahsedeyim
oteldeyiz, 2 tane güvenlik kapısı var sürekli kontrol ediliyor, çevrede gezen fazla miktarda güvenlik görevlisi var

odanın kapısı elektronik kilit, birinci katta ama zemin ile arasında 1,5 mt. kadar fark var. balkona atlamak imkansız sadece tırmanabilirsiniz.

oda ücra bir yerde değil, sürekli gelen gidenin bol olduğu bir yerde.

odanın elektronik kilidi var, kapıyı kimler açtı tespiti yapılabiliyor.

yine odalarda artık standart hale gelmiş bir adet safe kasamız var, o da elektronik hem anahtarlı. anahtarla açıp şifreyi girmeniz gerekiyor. elektrik kesildiğinde kendini korumaya alıyor. ve bu safe kasası duvara monteli. alıp gitmeniz imkansız, hem 20 kilo ağırlığında hem de duvardan vidalarını ayırmanız lazım.

şimdi, odaya giriyorsunuz ve safe kasasının olmadığını fark ediyorsunuz. ortalık karışıyor, jandarma geliyor, güvenlik doluyor vesaire vesaire. kapı kartını okuttuğunuzda odaya 3 farklı giriş olduğunu gmrüyrsunuz, birisi temizliğini yapan maid, diğeri minibarcı, sonuncu giriş çıkışlar da odada kalan misafire ait.

balkon kapısını açık bırakmadığını söylüyor misafir, ki güvenlik doluştuğunda kapıyı gerçekten de kapalı buluyorlar.

dış kapı hiç zorlanmamış, kasa duvardan ayrılırken zorlama yok, aletle gelinmiş ve usta bir işle kasa çıkartılmış.

bu kasanın otel dışına çıkmasına imkan yok, duvarlarda demirler var ve 2 insan boyunda. güvenlikten çıkması imkansız, kasayı bulmak için bütün gün telin inciği cıncığı arandı diyelim, e kasa da yok.

hah müşterimizden de bahsedelim, müşterimizin işi tesisatçı. kendisi yapmış olsa kasadaki miktarı abartarak söylerdi ( geri ödeme konusunda ) ama oldukça cüzi bir miktar parasının olduğunu söylüyor.

maid ve minibarcı ise yıllardır çalışan güvenilir elemanlar

a- bu kasa otel dışına nasıl çıkar ( 20 kilo ve boyutları büyük )
b- hırsız kim?

en başta da söyledim, bu olay gerçek değil ( ona göre )

not: balkon kapısında herhangi bir elektronik düzenek yok, oda tarafından kitlenebiliyor ( manuel ), balkon kapısı kilitli ve zor kullanıldığına dair bir işaret yok*
0
hayatacaylakkaldim
(31.05.07)
1.odaya gırıs-cıkıs sıralaması nedır ? (musteri, maid,minibarci)
2.bu elektronık kılıt kapı acıp kapanmasınımı sayıyor yoksa kartı okutup ıcerı gırenlerımı? (mısal ıkı kısı gırdık ıcerı ''kartla'' ben cıktım , arkadasım kaldı o sonra cıktı ... kapı bunuda kayıt altına alıyor mu?)
3.otelın konumu nedır .? kotu reklamdaan etkılenır mı ? yoksa otel ıcın sorun kucukmudur?
4.kasayı cıkartmak prof. ısımı yoksa , duvara baglantıyı saglayan vıdaları herkes rahatlıkla fark edıbılıyor mu? tornavıda yeterlımı?
5.oda da rezervasyon degısıklıgı var mı ? (baska bırı rez. ıptal edıp , tesısatcı musterımız odaya gecmesı gıbı?)yada aynı numaraya benzeyen (mısal oda6654gıbı oda6554 veya yan odalarda,karısması mumkun mu ) musterılerden daha zengın gorunenı vb.. var mı ?
?
0
dodocan
(31.05.07)
--- spoiler ---
katil uşak
--- spoiler ---

bence o i$i guvenlikten birileri yapmi$tir. kasa hala iceridedir. sonucta guvenlik o kapilardan giri$ ve ciki$lari silme yetkisine sahiptir diye dusunuyorum. oteli ve konaklayan misafiri de surekli takip etme yetisi en fazla onlarda.

maid ya da minibarci, odada kalanin nerede oldugunu bilemez, kasayi sokmek zaman alacagindan buna tek basina cesaret edemezler. belki guvenlikten biriyle i$birligi yapilmi$ olabilir. supheli.

yani sonucta i$ guvenlik kisminda bitiyor. guvenlik mudurune $efine vs. gicik kapmi$ bi cali$an yapmi$ olabilir.
0
notorious
(31.05.07)
ters köşeye yatırma tuzağını düşünerek bana sanki güvenlikten biri çalmış gibi geliyor, odanın giriş çıkış kayıtlarınıda silmiş olabilir.
ters köşeye yatmamak için kale dışına bile çıkmış olabilirim.

edit: bu cevap "notorious"'un cevabını görmeden yazılmıştır.
0
sathaner
(31.05.07)
sorular üzerine;
1- sıralama
- maid ( 13:00 de girmiş 20 dakikada çıkmış )
- minibarcı ( 16:00 da girmiş 2 dakikada çıkmış )
- müşteri ( 18:00 itibariyle çok girip çıkmış çocukları da var, belki onlar girip çıkmıştır
2- kilit sistemi sadece kart okunduğunu yani geçirildiğini anlıyor, herkesin ayrı kodu var minibarcının kodu ayrı, maidinki ayrı, müşterininki ayrı. kişi sayısını ayırt edemiyor
3- otelin konumu denize o, 3 çevresi yüksek çitlerle kapalı, deniz tarafında 24 saat gezen 2 güvenlik var.
4- kasa ustaca çıkartılmış, amatör işi değil, hatta altından raf da sökülmüş diyelim.
5- odada rez. değişikliği yok, 1 haftadır aynı müşteri kalıyor
6- otelde aranmayan iğne deliği bırakılmadı, odalarda olabilir düşüncesiyle DND takılı odalara bile girilip kontrol edildi.
7- güvenliğin okuyucunun hafizasını silmek gibi bir yetkisi yok, otelde tek yetkili ( okuma için ) ön büro şefi, alet de sadece onda var. ve alet de çalınmamış, kendisindeydi ve evinden alınıp otele getirildi okusun diye
8- güvenlik odaya giremez, kartı yok
0
🌸hayatacaylakkaldim
(31.05.07)
maid icin 20 dakika uzun bir sure degil mi? (bilmedigimden soruyorum) 20 dakika duvarsa asili bir kasayi yerinden cikarmak icin yeterli bir sure.

guvenlik kesin var bu i$in icinde. demedi demeyin.
0
notorious
(31.05.07)
yok uzun değil, çocuklar da var temizliği uzun sürüyor odanın, normalde c/inli odaların büyüklüğüne göre 10-25 dk arası sürer. bu oda studio ( büyük yani )
0
🌸hayatacaylakkaldim
(31.05.07)
bi de kasanin ne zaman calindiginin anlasilmasi olayi var. sokme islemi yapilirken kasanin altina mutlaka duvardan boya, cimento parcalari vs. dokulmus olmasi gerekiyor. kasanin oldugu yerin zemini temiz miydi ? hirsizligi kim farketti ? o gun degilde daha onceki gunlerde calinmis olma ihtimali var mi ?
0
notorious
(31.05.07)
iz yok, sökülen raf haricinde sanki oraya hiç kasa konulmamış gibi duruyor. toz moz hiçbirşey yok, kasanın dıştan görünmesini engelleyen bir dolap var. dolabı açmadıkları sürece kasanın gittiğini anlayamazlar.

daha önceden götürülse maid farkederdi, sonuçta toz almak için dolabı da açıyor her gün
0
🌸hayatacaylakkaldim
(31.05.07)
hirsizligi kim farketti ?
0
notorious
(31.05.07)
maid ,sılıyoruz yanı lısteden .
odaya gırdı kontrol ettı dolap yerınde , onun zamanında..
yok maid ısın ıcınde dersenız , neden soylememıs dolabın olmadıgını?
minibarcida ıkı dak dolap sokemez..
olay cocuklara kayıyor bence odaya gırdiler , balkona cıktılar , kapı acık kaldı.
0
dodocan
(31.05.07)
müşteri gece farketti, karısı kolye yüzük koymak için dolaba gitti ve kasa yok

zeminde halı yok ( halı yok derken zemin taş ), bahçeden gelse çamur izi olurdu çünkü 11 gibi bahçe sulanması yapılıyor. her yer temiz

pencereler vasisdas türü, yarım açılıyor

maid tüysiklet yaf, rüzgar çıksa önce bizim maid uçar, 20 kiloyu kaldırması mümkün değil. o maid 4 yıllık eleman bu güne kadar tek falsosu olmadı.
0
🌸hayatacaylakkaldim
(31.05.07)
o zaman benim suphelerim maid uzerinde yogunlasiyor, kasayi cikardi o carsaflari koyduklari arabanin icine koydu, temizligi yapti, cikti. i$ine devam etti. zaten baska sekilde o kasanin koridorlarda gezdirilme $ansi yok gibi.
0
notorious
(31.05.07)
20 kilodan bahsediyorsunuz insanlarin rahatca kaldirabilecekleri bi agirlik (bi damacana su dusunun). bi insanin zayif olmasi gucsuz oldugu anlamina gelmez. hem yalniz yapmis oldugu anlamina da gelmez. kasanin sokulmesi degil sokuldukten sonra odadan goturulmesi asil onemli konu. balkondan atsa bahcede buyuk bir iz birakir, atamaz. kucaklayip koridordan asansore merdivene goturse "bi goren olur" endisesiyle yapamaz. o carsaf arabalari en kolay arac tasimak icin. sonra camasirhaneye ordan da bi sekilde disari veya hala icerdedir kim bilir.
0
notorious
(31.05.07)
aklıma birde resepsiyonist geldi, bu müşteri dışarı çıkıp girerken kartını ona bırakmıyor mu? ve giriş çıkış kayıtlarınada ulaşması mümkün.
Ayrıca hırsız bu 3 kişiden biri mi, yoksa başka birisi olabilir mi diye boşuna mı kasıyorum.
0
sathaner
(31.05.07)
olay jack bauer'e havale edilir, bi pizza söylenir, pizza gelmeden olay hallolmuştur zaten.

not: ikinci cümleden sonrasını okumadım.
0
ezeriko
(31.05.07)
sadece odaya girenleri yazdım, tabiki 4. bir kişi olabilir de kim işte o dördüncü kafayı yiyeceğim.

elektronik kart olduğu için resepsiyona bırakmıyor müşteriler, yanlarında taşıyorlar

şu olabilir, bir başka müşteri onların çantasından ( artık nerdense ) kartı çalıp odaya girse, ama alet edevat gerekeceğini nerden bilsin? hadi onu da halletti, adamların kartlarını geri niye bıraksın çantalarına
0
🌸hayatacaylakkaldim
(31.05.07)
otelin bu kadar güvenliğe rağmen güvenlik kamerası yok mu diye sorsam.
0
denize karsi icen keci
(31.05.07)
Benim mekânda inceleme yapıp, herkesi ayrı aynı sorgulamam lâzım. Temizlikçi-minibarcı-güvenlik-resepsiyosint işbirliğinin olup olmadığını sorguyla anlayabilirim ancak. Mekânı koklamam, hissetmem, ağzımda pipo elimde büyüteçle ortamda dolaşmam gerek.

Bu haliyle bu dosyayı kabul edemeyeceğim.
0
hopi
(31.05.07)
özel hayata saygısızlık olur diye kamera sistemi koydurmadık
0
🌸hayatacaylakkaldim
(31.05.07)
Ya böyle birşey olamazsa?
0
ermanen
(31.05.07)
kamera yoksa şöyle bir teori yürütebilirim.
kapı bir kişinin kartıyla açılıp içeriye 2 (veya daha fazla) kişi girmiştir. kartı olan görevli işini yaparkensökecek olan kasayı sökmüştür. aklıma en fazla yatan ise kalma süresi uzun olduğu için maid ile birlikte biri girmiştir, servis arabasına koyup kasayı götürmüşlerdir. maid nasıl olsa temizlik yapıyor ortalığı silip süprümüştür.tek falsosu yok demekle olmaz sanki iyice sorgulamak lazım. saklama konusu onların yaratıcılığına kalmış şimdilik bu kadar...
0
denize karsi icen keci
(31.05.07)
@hayatacaylakkaldim
Ne yani sen cevabı bilmiyormusun, bilmiyorsan doğru cevap olup olmadığını nasıl anlayacaz, ayrıca bu oyun değilde gerçek gibi geldi.
0
sathaner
(31.05.07)
bu hikaye %99,99 gercek. veya hayatacaylakkaldim, sen cok yaraticisin (%0,01 lik pay biraktim dikkat edersen).
0
katafalk
(31.05.07)
cevabı bilsem kıvranmam eheh:)

böyle birşey çok da güzel olur, misler gibi olur
0
🌸hayatacaylakkaldim
(31.05.07)
bir teori daha ürettim;
Odanın eski müşterisi kartı kopyalamış olabilir, daha önceden plan yapıp odayı girmiştir, aynı kart olduğu için sistemde şimdiki müşteri girdi görünmüştür.
0
sathaner
(31.05.07)
yok sathaner; anahtarlar tek kullanımlık. müşteri gidince yeni kart kodlanıyor
0
🌸hayatacaylakkaldim
(31.05.07)
buna benzer bir olay başımızdan geçti, ancak otel değil ev versiyonu... camın açık olduğunu gören site yönetimi güvenlik kim varsa, yaklaşık belirttiğiniz yükseklikteki balkondan eve doluşmuş (haber verme ihtiyacı hissetmeden) evden birşey gitmediğini anlayınca(!) (laptop gitti) camı pencereyi kapatıp kendi anahtarlarıyla kapıyı kilitleyip gitmişler. ev bu arada güvenlik klübesinin tam karşısı. yaklaşık 1 yıldır bu olayı düşünüyordum hatırladım yine.

demek istediğim şey şu işlek yerde bile olsa bir şekilde kalabalık yaratıp geçenlerin ilgisini çekmeden eve giriliebiliyor, otel kapısı giriş kayıtlı ama çıkışlar değildir herhalde kapıyı çekip çıkar sonra kim olsa. balkon için düşüncem bu. hırsızlık sonuçta mantık aramamak lazım...
0
denize karsi icen keci
(31.05.07)
benim de bir teorim var: hayatacaylakkaldim bu otelde cali$iyor. ve bu otelin cali$ani olarak ondan da $upheleniliyor olabilir; ve bu $aibeli durumu ortadan kaldirmak ister gibi...
0
katafalk
(31.05.07)
basit. kasayı duvardan söktükten sonra kaynakla parçalara ayırırım hemen odada. tv yada radyoyu açarım yüksek sesle, duyulmasın ses filan. 10-15cm lik levhalar haline getirirdim. bu galiba her bir parçayı 750gr~1kg ye indirmiş olurum. daha sonra bunları elimdeki alışveriş poşetine koyarak gel git dışarı çıkarır yok ederim. çöpe atarim filan. bu anlattığım kendimi oda sahibi olan tesisatçı moduna geçerek yazdım.

geçeym otel çalışanı moduna. hizmet arabası olur, çamaşır arabası mı ne diyorlar. herneyse. duvardan itinayla söktüğüm bu kasayı onun içine atarım üzerine kirli çamaşırları atarım çıkarırım. yada içki / yiyecek servisi yapılan arabayla girerim. kasayı onun alt tablasına koyarak çıkarırım odadan. onu çöpe kadar götürürm. orada bir otomobile bindirir çıkarırım.


bu arada merak ettim. odanın bulunduğu katta / koridorda güvenlik cctv mi ne diyorlar o kameralardan yok mu? hikaye oldukça eksik. kartların kullanıldığı odaya giriş çıkış saatlerinden olayın olduğu, farkedildiği sonrası öncesi filana kameradan seyredilme imkanı yok galiba? o tür kamera sistemleri geriye dönük 3-4 gün kayıt yapabilmekte. açıp izlenilir. bu dediğim 2 cevapdan biri çıkmassa ne olayım.
0
winsome
(31.05.07)
birincisi odada halı yok deniyor. yani yanlış anlamadıysam durum "halı vardı da yok olmuş allah allah kimse fark etmemiş" değil. halı yok. hiç olmadı ki...

maid ve güvenlikçi işbirliği olması kuvvetle muhtemel. maid odayı açıyor, güvenlikçilerle birlikte giriyor. güvenlikçiler dolabı söküp çarşaf arabasına yüklüyor. maid odayı temizliyor ve çıkıyor. çarşaf arabasındaki kasa güvenlikle beraber otelin çıkışına kadar getiriliyor ve ön kapıdan çıkarılıyor. ondan sonra kasadan çıkanları mail ve güvenlikçiler paylaşıyor.

maid tek başına yapmış olamaz, çünkü 20 dakika hem kasayı sökmek, hem de temizlik için yeterli değil. sadece kasayı söküp temizlik yapmasaydı müşteri "bugün odam temizlenmimiş" derdi. demediğinie göre oda temizliğinde şüphe çekecek bir şey yok. maid işiniyaptıktan sonra odann kapısını kapatmamış/açık unutmuş olabilir. bu sırada onun arkasından giren herhangi biri bu işi yapıp gitmiş olabilir (kapı açık, kartsız girip içeriden kapatabilir ve rahatça çalışabilir).

kaynakla odada sökülemez çünkü kaynak ya da metal kesmeye yarayan herhangi bir şey kıvılcık çıkarır, curuf (eriyik halde çok sıcak metal talaşı) bırakır. bu yanık metalden mamul olduğundan silmeyle falan da çıkmaz. yerde, duvarlarda cıngıl cıngıl nokta nokta iz bırakır. temizlenmez de kolay kolay. hatta değdiği yeri eritip oyduysa hiç temizlenmez.
0
kibritsuyu
(31.05.07)
brisi musterinin kartını kopyalamıs olaiblir ya da barda sezlong da uzanmısken kartını alıp musteri kılıgında[kayıtlarda] girip cıkabilir. ya da musterinin oglu kızı odaya birini atmıstır o da olaiblir tabi. kasanın ebatları onemli aslında balkon varsa ordan yan odaya ya da ust kata alt kata transfer edilebiri 20 kg agır degil neticede. sırt cantasına girecek ebatta olaiblir, ya da winsome un dedigi gibi parcalara ayrılıp bond cantayla bile tasınır. parcalama durumu varsa musterinin akrtı kopyalanmıstır baska bi ihtimal de cocuklar da isin icinde[odaya hatun/erkek atma hadisesi kısmı bu]. hırsız bu durumda bulunamaz, cocukların bu tur bi iliskis olup olmadıgı ogrenılırse kartın kopyalanması kalıyor geriye. elektronık oldugundan kelli yabana atılacak bir sey degil.

bi de yazarken aklıma geldi de yan odadakileri de sorgulamak iyi olur, kayıtları vs. ordan da odaya gecis yapılmıs olaiblr.

benden bu kadar, yorma kendini bence.
0
bryan fury
(31.05.07)
kasayı kimin çaldığı hakkında tam bir fikrim olmasa da, otelden dışarı çıkarılması için aklıma bir şey geldi.

sonuçta otelde toplanılan çöpler bir yerde biriktirilip, o şekilde otel dışına çıkartılıyordur diye düşünüyordum. ben olsam kasayı bir çöp torbasına koyup çöplerin arasına atardım. eğer biriken çöpler otel dışında çıkartılmadıysa, bir de orada arayın derim. bir çöp torbasının içinde kuzu kuzu yatıyor olabilir.

böyle bir durumda yine maidden şüphelenilebilir. fakat ben bu üç kişinin dışında birisi olduğuna inanıyorum. bu kişi her kimse, maidden önce otel odasına girmiş ve kasayı sökmüştür. maid gelip kasanın orada olup olmadığını farketmeksizin temizlik yapmış olabilir. güvenlikten birilerinin olması kuvvetle muhtemel. biris değil hatta; birileri.
0
guybrush threepwood
(31.05.07)
bisey daha geldi aklıma maid, guvenlik isbirligi, bu adamlar içeri birlikte girip birisi içerde kalacak sekilde digeri isini yapıp cıkaiblir sonradan gelince de kısa surede cıkarlar dısarı. temızlık arabasıyla kasayı dısarı cıkarması kolay olur baya. dikkat cekmez zerre. tabı bunun ispatı için koridordaki kamera kayıtları bi de kr noktalar vs belirlenmesi grek.
0
bryan fury
(31.05.07)
maid'in kartıyla minibarcı içeri girer ve etrafı toparlar ve ön hazırlıkları yapar 20 dk sonra kapıyı içerden açıp kapayarak çıkmış izlenimi verir. bu onun için yeterli süreyi sağlar. minibarcı içerdeyken onun kartıyla maid de içeri girer ikisi hızlı bir şekilde kasayı maid'in arabasına yerleştiriler. maid 2 dakikada kasa civarını temizler ve ikisi birden odadan çıkar. kasa hala maid'in arabasında ya da buldukları boş bir yerdedir.

bir iş birlikçi daha ihtimali varsa bunu da kasayı dışarı çıkarmakla görevli çöpçü ya da çamaşırları yıkayan başka bir işletmenin şoförü olduğunu var sayıyorum.

gerçi kasayı dışarı çıkarmalarına gerek bile yok. kasayı açacak kişi 1 ya da 2 günlüğüne otelden oda tutar maid arabasıyla odayı temizleme bahanesiyle kasayı adamın odasına bırakır. işlem tamamlandıktan sonra kasa ücra bir köşede bulunur. hadi bakalım.
0
atrin
(31.05.07)
olayın 13.00 - 16.00 arasında gerçekleştiği kesin gibi. 18'den sonra olma imkanı görmüyorum ben. minibarcı ve maid feci bi şekilde sorgulanır ve itiraf ettirilir.
0
nihilanth
(31.05.07)
-oncelikle 20 kiloluk bir kasa onemli bir agirlik degil.kasanin elektrik kesilince kendisini kitlemeside farketmez sonucta siz formatlayip resetliyebiliyorsaniz bu islemi herkes yapabilir.
-maid i tekrar sorustur arastir.4 yil durust kalip simdi durustlukten vazgecmis olabilir.sevgilisi varmi yeni hayat planlari yapiyormu vs.sonucta kart okuyucusuyla girildiginde takip edilir ama kapi iceriden acildiginda takip edilmez.kasanin sokuldugu yerin tertemiz olmasi isi yapanin isten sonra orayi temizledigini gosteriyor normal bir hirsiz ayip olmasin aman diyip temizlemez.maidin odaya soktugu kisi kasayi sokmustur maidde cevreyi temizlemistir.birde polisin parmak izi almis olmasi lazim duvardan acemi birisinin parmak izi birakma ihtimali yuksek dolapta duvarda.
-musteriyi arastirin ikinci etapta.oteli bedavaya getirip ustune para almaga calisiyor olabilir.sonucta normal bir insan otele buyuk parayla gitmez.meblagi yuksek soylese daha derinlemesine arastirilir.20 kiloluk kasayi pekala bir cantaya koyup cikarabilirler odadan.kasa karadan cikmadiysa su an denizdedir.
0
cizgilipijama
(01.06.07)
hırsız bir kişi değil en az 2 kişi yani bu işin sorumlusu 2 kişi olamaz... öncelikle o kasa nasıl oradan hiç yokmuş gibi çıkar? bir darbe izi, sürtünme izi çizik olur en azından. bu nedenle soygunu yapan yada yapanlardan biri o kasnaın oraya nasıl monte edildiği hakkında çok iyi bir fikre sahip. muhtemelen kasayı yapan şirketle bağlantılı
benim tahminim maid yada odada kalan adam ve güvenlikten biri(leri).

ortamı görmeden anca bu kadar ha bide adrian monk olsa 10 saniyede çözmüştü bunu.
0
dirk pitt
(01.06.07)
çöp deposu araştırıldı, tüm çop kutularına bakıldı yok yok yok

beni sinir eden durum otelden kasanın çalınması beyler/bayanlar safe de olsa kasa sonuçta, telefon değil ki cebine atıp gidesin. mutlaka bir yerde bırakmış olmaları lazım yok anam. sırra kadem bastı

taze bilgi de şu, dün akşam kasada bulunan biletler yaklaşık 1km ötedeki otelin giriş yolunda bulunmuş. pasaportlar ortada yok. demek ki kasa dışarı çıkartıldı

ama nasıl
0
🌸hayatacaylakkaldim
(01.06.07)
scotty diye biri var mı otel kayıtlarında bi bak. ışınlamışlardır. ayrıca olayı soruşturan türk polisiyse hiçbir şeyden haberi olmayan kantinci tutuklanır dayakla suçu itiraf ettirilir.
0
atrin
(01.06.07)
olayın balkon yolu ile gerçekleştiğine eminim.
0
emcedeltate
(08.04.09)
@hayatacaylakkaldim, hangi departmanda çalışıyorsunuz?

bana göre bu durumda önbüro'da çalışan herkes şüphelidir.
1-misafirin oda kartını hangi resepsiyonist yapmış?
2-kapının master anahtarı (kart değil, metal anahtar) kimde muhafaza ediliyor? metal anahtarla girildiyse kart okuyucunun hafızası bir işe yaramaz.
3-resepsiyonist dışında kart yapma yetkisi kaç kişide var? (misal; bellboy, night manager..)
0
ikinoktayedi
(04.07.09)
(11)

sigara içmekle gurur duymak

demlikposet
düşüncelemi kestirmeden anlatamadım, üşenip saçma açıklamamı okumayacaklar için, var mı bu konuda yapılmış bir araştırma, psikoloji bilimi bunun için ne diyor var mı yapılmış ciddi araştırmalar..pls ltf tşk"dikkat ettim de sigara içenler sigara içişleriyle gurur duyuyorlar..*sadece sigara odaklı say
düşüncelemi kestirmeden anlatamadım, üşenip saçma açıklamamı okumayacaklar için, var mı bu konuda yapılmış bir araştırma,
psikoloji bilimi bunun için ne diyor var mı yapılmış ciddi araştırmalar..
pls ltf tşk

"dikkat ettim de sigara içenler sigara içişleriyle gurur duyuyorlar..

*sadece sigara odaklı sayısız ünlünün fotosu var,
*barlarda,arkadaş gruplarında poz verilirken sigara havaya kalkıyor hafiften
*sürekli sigaraya övgüler geliyor sigara insanlardan,
*abartılıp şiirler yazılıyor
*hemen her yapımda(film/dizi) dertliyken neşeliyken sigara içiliyor, tabiri caizse bir tane tellendiriliyor.

aynı olay mesela marijuana içinde var, sadece marijuana içiyor diye bob marley dinleyen insan sayısı az değil(kimseye laf atmıyorum, ama bu şekilde insanlar az diyen de taocudur dombilidir)

ama başka uyuşturucu maddelerinde bu övünme yok,
mesela eroin kullananlar gurur duyup tişötünü giymiyor üzerine..

ya da diğer bağımlılık yapıcı maddelerden, tütün çiğneyenler fanatikçe sevmiyor tükürürken poz vermiyor..

ellerinde içki kadehleri pozlar verilmiyor, aksine içki içenler genelde kötü durumda fln oluyor...



sigaradaki bu özendirme demiyorum, bizzat içenlerdeki bu durum nedendir acaba??

şimdi kimse bana ouw inanılmaz keyifli sen anlamazsın tüh senin sıfatına demesin, özünde zehir ve herkes biliyor, ki bunun bilerek olması daha garip değil mi sonuçta.."
0
demlikposet
(30.05.07)
konuya farklı yerden gireyim. stresten ya da can sıkıntısından parası da önemsiz olduğu için günde 4 paket içen bir babam vardı(ayda 400 ytl sigara parası verdiğinizi düşünün millet 1 ay geçiniyor o parayla). 50 yaşını gördüğü gün kolunun ağrısı yüzünden hastaneye gittiğinde kalp krizi geçirdiğine inanamamıştı. hemen anjiyo denemişler ama damarlar aşırı tıkalı olduğundan işe yaramamış 10 gün içinde by-pass ameliyatı geçirdi. o gün bugündür sigara içmiyor. lütfen sigarayı bırakma nedeniniz bu gibi nedenler olmadan önce bırakın. karizmanıza kattığı değer sizi fazladan yaşatmayacaktır.
0
ozdek
(30.05.07)
Freud'a sorsaydık çocukluğumuzdan geliyor derdi; ben de "haklısın froyd amca" derdim. Ayrıca övünenlerin ruh halini anlamanız açısından Ferhan Şensoy'un Eşeğin Fikri adlı kitabını öneriyorum. Çıtır çerez tadında güzel de bir kitaptır.
0
hopi
(30.05.07)
hepsi tütün, alkol, uyuşturucu üreticilerinin/satıcılarının piyasayı özendirme amaçlı yaptığı gizli reklamların sonucu. koca poster ata binmiş bir kovboy marlboro içiyor, e ulen en basitinden bir sağlık ocağına girince bile sigaranın içindeki maddeleri, çiğere verdiği zararı gösteren afişler var insan 1 ay korkudan ağzına sigara koyamıyor. sıkıysa bunu reklamlarda gösterseler ya ?! öyle paketin üstüne "sigara içmek öldürür" yazmakla olmuyor, içen adam "hepimiz öleceğiz nasıl olsa" diye tşk bile geçiyor üstüne.

marijuna için ise tek şey söyliyim : bilen de giyiyor, bilmeyen de giyiyor. estetik duruyor sonuçta.
0
kimlanbu
(30.05.07)
valla içenlerin gurur duymaları normal. sağlıklarına zararlı olduğunu bildikleri halde içmeye devam ediyorlar. bir nevi cesaret işte, herhalde içmeyenleri de korkak olarak niteleme hakkına sahipler. aynı şekilde içmeyenler de içmemeleri ile gurur duyarlar. ama onların içmeme nedenleri sağlıktan ziyade şartlanılmış sigaranın kokusuna dayanamama, öksürük yapma vesaire gibi nedenlerdir nedense. içki içenlerde de benzer durum görünür iyi içiciler böbürlenerek anlatırlar işte kaç şişe rakıyı devirdiklerini ya da kaç ton bira içtiklerini.

ha ben de içiyorum. içtiğim 10 sigaradan 2'sini 3'ünü keyif aldığım için, geri kalanlarını da bağımlısı olduğum için içiyorumdur herhalde. (10 rakamını yüzde olması babında söyledim, yoksa gururluyum tabii bu kadar az içmiyorum :)
0
iron
(31.05.07)
sigara icmiyorum ama o estetigine ben de bayiliyorum. nedeni bu .. cok estetik
0
turkish tekila
(31.05.07)
marijuanayi isin icine katmayayim bu diyarlarda bulmak pek mumkun degildir.narkotik izin verse gorursun nasil poz veriyorlar.
0
cizgilipijama
(31.05.07)
sigara bi hayat tarzıdır. sevgilinizle, arkadaşlarınızla, eşinizle, ailenizle vs. günün belli saatlerinde bir aradasınızdır. ama sigara her zaman sice bir cep uzaklığındadır. efkar basar tellendirirsin kötü gün dostu olur, neş'elinirsin yakarsın bi tane en güzel anında yanındadır. insanı istemedikçe terketmez. işbu sebeple insan bilinçaltında sigara süper sadık, az konuşan, her türlü zorluğu beraber atlatıp her güzel şeyden beraber zevk alınan dört dörtlük bir arkadaş, can yoldaşı konumundadır. dolayısıyle insan böyle bi dostu olduğunu herkese göstermek ister. tamamen bilinçaltında olan bişi. tabi zararları idrak edilene kadar böyledir. akciğer, gırtlak kanseri olunca hassktr der insan ama iş işten geçmiştir. olana kadar zaten şaka gibi gelir.
0
esemmateur
(31.05.07)
aslında olayın daha ziyade sinemayla alakalı olduğunu düşünüyorum..
hatta thank you for smoking adlı filmde de buna değiniyorlardı sanırım,

birden en önemli artistlerin aktristlerin eline ,sırf boş durmasın diye sigara tutuşturuyorlar, zamanla çok tutuluyor devam ediyor...
sinema adım adım, özendiriyor da,
gerçekten özendiriyor..

turkish tekila ya da katılıyorum bazen gerçekten estetik olabiliyor ama
hiç görmediysem sigara içen 3000bin kişi görmüşümdür, ve aa sigara eline yakışıyor dediğim insan sayısı değil 30, 10 bile değildir
0
🌸demlikposet
(31.05.07)
sigara içmeyip günde 1 nargile içen biriyim. (azaltmayı başardım haftada 2-3 içiyorum şimdik) olay tamamen keyif. insanların hoşuna gidiyor o yüzden içiyorlar.

sigara ile içki çok farklıdır bu arada. içkinin azı zararlı değil hatta bir miktar faydalıdır ve çevredeki insanlara düzgün içince hiç bir zararı yoktur.sigaranın sırf o kokusu insanı bitiriyor kaçacak delik arıyorum evde anne babamdan.(nargilenin dumanı pis kokmaz efendim katran filan da yoktur nargilede)

marijuana'nın olayı ise ahah bak yasak bir şey yapıyorum ne kadar cool'um olabilir. tabii sırf zevk için içende vardır ama çoğunluk cool olmak için yapıyordur.


not: sigara firmaları ayrıca dünyanın en pislik firmalarıdır.kendi ülkelerinde satamadıkları için 3. dünya ülkelerine özendirici bir nesne olarak girerler ve her tiryaki onlar için en az 10-20 yıl müşteri demektir.
0
darknum
(31.05.07)
Sigara içmiyorum ve bununla gurur duyuyorum
0
ermanen
(31.05.07)
sigara icmeyenlere tek bi soru sorulabılır..

hayattan nasıl zevk alıyosunuz?

sizin yaptıgınız herseyı yapıyoruz zevk alıyoruz ustune bide sıgara ıcıyoruz..bu kadar basit bence :)
0
isott
(01.06.07)
(9)

alkollu ickiyi dolaba koymak gerekir mi

papado
kusura bakmayin bu konularda biraz cahilim. bu arkadaslar, mesela viski, acildiktan sonra, meyve suyu veya sut gibi, disarida birakinca bozulur mu? yoksa kapagini iyi kapattiktan sonra disarida birakmanin bir mahsuru yok mu?
kusura bakmayin bu konularda biraz cahilim.
bu arkadaslar, mesela viski, acildiktan sonra, meyve suyu veya sut gibi, disarida birakinca bozulur mu? yoksa kapagini iyi kapattiktan sonra disarida birakmanin bir mahsuru yok mu?
0
papado
(30.05.07)
Bozulmaz. Kapagini iyi kapat tabi, buharlasip gitmesin. Onun disinda oda sicakliginda saklayabilirsin. Hatta oda sicakliginda saklamayi tercih et, cunku viski genelde soguk icilmez.
0
wpi
(30.05.07)
evlerde genelde salonlarda olan dolaplar vardir, onlarda saklayabilirsin.
direkt soguk icilmez de istersen icmeden once icine 1-2 parca buz atarsin icersin. sonra tekrar dolaba.
0
sourlemonade
(30.05.07)
kesinlikle bozulmaz onlar durdukça güzelleşir. şarap için aynı şeyi söyleyemeyeceğim onda farklı olabilir açıldıktan sonra bozulabilir hava alırsa. ağzını sıkı sıkı kapatın dolaba koymaya gerek yok. direk güneş ışığı da almasın tabi.
0
ozdek
(30.05.07)
şaraplardan gireyim. şarap yatay olarak saklanmalı bu sayede mantarı hep ıslak kalıp hava girişini engeller. şarap açıldıysa bir kaç günden fazla bekletmemek en hayırlısı. oda sıcaklığında veya buzdolabında saklanabilir. tabi buzluğa veya hızlı soğutma bölmesine koyulmayacak :)

gelelim viskiye. viski dolapta saklanmaz, rengi bozulur bir ihtimal tortu oluşabilir. içerken buz atarak soğutabilirsin.

tequila ya değinmiyorum kapağı açıldığı gibi bittiğinden daha saklayamadım, saklayabilen arkadaşımı da görmedim. 2 kişi 1 şişeyi devirmek için yeterli.

rakıyı çoğu arkadaşım, çoğu arkadaşımın babası/annesi/dedesi dolapta saklıyor. oda sıcaklığında saklamanın da bir zararı yok ama içmeden önce dolaba atılması yararlı olur. buz atıldığında kristallenme oluyor.

votka da her yola geliyor, ister at dolaba ister oda sıcaklığında sakla. ama içmeden önce dolaba atsan iyi olur, sıcak sıcak ığyk.

sheridans'ı oda sıcaklığında saklıyor arkadaşlarım, zaten tadı güzel olduğundan soğuk olmasa da oluyor.

bunun dışında janjanlı içkiler nasıl saklanır bilmiyorum, alındığı gibi bitiyorlar.
0
kimlanbu
(30.05.07)
kanyak'ı buzdolabında saklayanı gördüm ama mantık itibariyle saçma bir şey.

ayrıca buzdolabına koymasan bile içkileri direkt güneş ışığına maruz bırakma. hoş olmayan etkiler gösterebilir (göstermeye de bilir ama 50 ytllik içki bozulunca üzülmek kötü olur bence)
0
darknum
(30.05.07)
bu alkol oranına sahip bir gıdada mikroorganizma gelişmez. bu yüzden ağzı açık olsa da mikrobiyolojik bozulma olmaz. ama kapağın açık olması uzun vadede, viskinin oksidasyonuna neden olur ki, iyi bir şey değil bu. ayrıca her şeyin bir ömrü var... :)

naçizane bir gıda müh. öğrencisi olarak önerim, kaliteli bir viskiniz varsa ilk açtıktan sonra hepsini tüketin. sıradan bir viskiyse, kullandıktan (kullanmak?) sonra kapağını sıkıca kapatıp güneş görmeyen, serin bir yere kaldırın.
0
paranormal
(30.05.07)
Viski, votka, raki, cin, tekila, konyak vs gibi yuksek alkollu ickiler ( alkol > %35 ) oda sicakligiinda saklandiginda bozulmaz. Ama guzellesmez de. Viski, konyak vs ficida yillanir ve guzellesir ama guzellesme sureci sisede devam etmez kesinlikle. 12 senelik viski alip 20 sene saklarsaniz hala sadece 12 senelik viskidir.

Onun disinda gunes isigina dikkat etmek lazim herhalde. Yani pencere kenarina dizmeyin siseleri. Ama ev icinde camli dolapta sorun olmaz herhalde.

Sheridan's, Bailey's gibi ickileri oda sicakliginda saklayip bozulmadigini soyleyenler var ama yine de sise acildiktan sonra buzdolabinda saklamayi oneriyorum. Soguk da icildikleri icin mantikli oluyor.

Sarap ve biranin omru sinirlidir. Sise acilmasa dahi belli bir zaman sonra bozulurlar. Saraptaki senelerce saklama olayi da bu ise uygun az sayida ve pahali saraplar icin gecerlidir. Gunluk hayatinizdaki saraplari serin ve karanlikta saklarsaniz bir yil kadar dayanabilirler ama genelde aldiktan birkac ay sonra icilmelidirler.
0
wpi
(30.05.07)
3-4 yıldır yatağın altında duran açılmamış bir şişe votka var, açıp iç bir şey olmaz diyorsunuz yani...
0
lykos
(30.05.07)
Ek bilgi olarak:
Şaraplarda zaten çoğunlukla şişede önerilen tüketim zamanı yazar.
Ayrıca votkadan en iyi tadı, oda sıcaklığının biraz üstünde tutup, bardağı soğutarak (buzlukta, derin dondurucuda) alırsınız. Sek içilecek tabi.

3-4 yıldır yatağın altında duran votka da, eğer kötü şartlarda saklanmamışsa rahatlıkla içilebilir.
0
hopi
(31.05.07)
(4)

kanepe (yeme-icme)

dodocan
bildiginiz kanepe cesitlerini benimlede paylasmanızı rica ediyorum ...yada ekmegın uzerıne surulen ıkılı veya uclu veya dortlu farklı bılesenden olusan lezız ,yemege doyum olmayan kombınasyonlarınızıda paylassanız olur. (d.salcası,kekik,z.ezmesi,ceviz misali)not: bu duyuru sonucu istahı kabarmıs
bildiginiz kanepe cesitlerini benimlede paylasmanızı rica ediyorum ...
yada ekmegın uzerıne surulen ıkılı veya uclu veya dortlu farklı bılesenden olusan lezız ,yemege doyum olmayan kombınasyonlarınızıda paylassanız olur. (d.salcası,kekik,z.ezmesi,ceviz misali)
not: bu duyuru sonucu istahı kabarmıs arkadaslardan da ayrıca ozur dıler ,gozlerınden operım.
nese ıcınde ve saglıcakla kalın.
0
dodocan
(30.05.07)
www.google.com.tr 'de tirnak icinde "kanepe çeşitleri" diye aratinca ornekler veriyor menuler halinde.
0
la traviata
(30.05.07)
annemden bildigim, cok ac kaldigimda kendim de yaptigim bir ce$it.

tercihen uno tost ekmegi + mayonez + ka$ar peyniri + salam/jambon + biberli ye$il zeytin.
0
sourlemonade
(30.05.07)
muhammara diye arat, ben tam tarifini bilmiyorum ama salca, ceviz, zeytinyagi, beyaz peynir karisimi bir sey. bir de kanape degil de, dip (banalim, bandiralim sosu) yaparim ben, meksika usulu: bir olgun ve dolgun avokado (olgunlugunu anlamak icin parmaginla kenarina bastirinca hafif iceri gomulmesi gerekiyo), bir domates, bir cay kasigi limon suyu, bir yesil sogan ince ince dogranmis, ve tuz. avokadoyu kasikla oyup, catalla eziyosun, uzerine kup kup kesilmis domatesi ekliyosun, ustune limonu koyuyosun (rengi kahverengiye donmesin diye) ustune de sogani koyup tuz ekliyosun. sonra sade misir cipslerini (doritos sade diye satiliyo, siyah posette), havuclari filan bana bana yiyosun.
0
zkurmus
(30.05.07)
İnce, kızarmış ekmeğin üstüne: Tereyağında karides, kaşar, minik domates.
Aynı ekmek: Zeytinyağı, bibertuzu (yokluğunda çemen), yeşil biber, peyaz peynir, minik domates.
Aynı ekmek: Zeytinyağı, biberli yeşil zeytine sarılmış sardalya.
0
hopi
(30.05.07)
(6)

Ammerika Ammerika!

hopi
ABD dışında yaşayan bir insanın (günümüzde tabi), hayatı boyunca duyacağı/okuyacağı Amerika, Amerikan, Amarika(n), USA, US, United States of America, United States, ABD, Birleşik Devletler, Amerika Birleşik Devletleri kelimelerinin/kalıplarının ortalama yaklaşık sayısı nedir? Bununla ilgili bir araş
ABD dışında yaşayan bir insanın (günümüzde tabi), hayatı boyunca duyacağı/okuyacağı Amerika, Amerikan, Amarika(n), USA, US, United States of America, United States, ABD, Birleşik Devletler, Amerika Birleşik Devletleri kelimelerinin/kalıplarının ortalama yaklaşık sayısı nedir? Bununla ilgili bir araştırma vardı?
0
hopi
(29.05.07)
İngilizcedeki kelime sayısı 800,000 olarak söyleniyor yani milyon değil :) buna prefix vb. gibi tek başlarına kullanıldığında bir anlam ifade etmeyen kelimeler de dahil. Bunlar çıkarıldığında yaklaşık kelime sayısı 350,000 civarında deniliyor ki, Türkçede 90,000 kelime olduğunu düşünürsek gayet fazla bir rakam tabii yine de.

Peki ya U.S. türevlerini duyma olayı? Çoktur valla o.
0
sui
(29.05.07)
sat words denen amerikalıların bile duymadığı bin tane kelime var. onları saymadan günlük konuşmada geçen kelime sayısını baz almak lazım.
0
darknum
(29.05.07)
ingilizce gibi, osmanlıca gibi imparatorluk dillerinde bünyelerindeki ulusların dilinden bir günde binlerce kelime alabildiklerinden sayının fazla olması normal
0
efruz
(29.05.07)
Hiç bir yanıtın soruyla ilgisi olmadığını görmekteyim. "Öyle soruya böyle yanıt!" derseniz susarım.
0
🌸hopi
(29.05.07)
4 yasindan sonra gunde ortalama 2-2.5 kere duysa, 70 yasinda olse, 66*365.25*2.5 derim ben.
edit: soruyu yanlis okumusum. abd disi diyormus. yasadigi ulkeye gore degisir tabi. ama 3-4 gunde bir duyar diyorum ortalama.
0
papado
(29.05.07)
Hmm, benim yazdığımdan önce birisi "abi o değil de ingilizcede 800 milyon kelime varmış biliyon mu" diye yazmıştı da, ordan açıldı mevzu. Sorusunu, cevabını da alıp yok olmuş eleman.
0
sui
(29.05.07)
(11)

güzin ablalık hayat tecrübesi sorusu

denize karsi icen keci
çoğu üniversite son sınıf olan (3 lerde var) çevremdeki uzun süreli ilişkisi olan herkes bi evlilik bi yüzük telaşı içerisinde. aileler de kabullenmiş görünüyor evlenmeyi. anormallik bende mi evlilik falan aklımdan geçmiyor daha, yoksa çevremdekilerin yaptıklarının çoğu geçici heves mi? kader kısmet
çoğu üniversite son sınıf olan (3 lerde var) çevremdeki uzun süreli ilişkisi olan herkes bi evlilik bi yüzük telaşı içerisinde. aileler de kabullenmiş görünüyor evlenmeyi. anormallik bende mi evlilik falan aklımdan geçmiyor daha, yoksa çevremdekilerin yaptıklarının çoğu geçici heves mi? kader kısmet durumlarını bir yana bırakıp verilere bakarsak ciddi anlamda bu ilişkiler evlilikle biter mi?
0
denize karsi icen keci
(29.05.07)
ilişkilerin mutlu bir evlilikle bitip bitmeyeceği hakkında yorum yapamamakla birlikte en azından senin yalnız olmadığını söyleyebilirim. Üniversiteyi bitireli yıllar oldu, hala aklımdan bile geçmiyor evlilik. Ama büyük konuşmamak da lazım. Hayat bu, ne göstereceği belli olmaz.
0
mosmor
(29.05.07)
simdi hocam soyle bisey var; coluk cocuk olacak bunla rbuyuyup top oynayacak halı sahaya gidecekler. hah iste o halı sahada kosup cocouklarla gol atabilmen için kondisyonun olması lazım. bunun için de cok yaslanmaman lazım o bakımdan iyi gibi bu yasta evlenmesi.
0
bryan fury
(29.05.07)
Ehem. Uzun süreli ilişkilerin evlilikle sonuçlanması ve ailelerin bunu kabul etmesi gayet doğal. Aidiyet duygusu, başkasına güvenme sorunu gibi bir çok sebep sıralayabilirim. Sizde de bir anormallik yok tabi. Herkesin yaptığının doğru olmadığını bir çok örnekle açıklayabilirim.
Son olarak; şu güne kadar gördüğüm kadarıyla, o evlilikler mutlu başlayabilir, ama bir süre sonra çoğunda durum değişecektir. Hatta %73,2'sinin boşanacağını söyleyebilirim.
(bkz: küsüratlı rakam vereyim de salladığım anlaşılmasın)
0
hopi
(29.05.07)
kisiden kisiye ve ailesine gore degisiyor. benim de 2 arkadasim (cift kendileri) var universitede evlenen , acikcasi sasirmadim evlendiklerine, oyle yakisiyorlar, sorunsuz kaprissiz mukemmel bir iliskileri var. bana sorarsan evlilik yanlis bir kavram zaten. kismet :)
0
turkish tekila
(29.05.07)
evlenecek tarafların iş hayatını yoluna koymadan (yani en azından bir işe girip orada biraz tutunmadan) evlenmelerini gayet sakıncalı bulan bir insanım. Demiyorum ki, 40 yaşına gel, paranın dibine vurana kadar bekle, ama iş hayatında tutunmak insanın hayata karşı hem güvenini yerine getirir hem de güvencesi olur. Bu iki taraf için de geçerli. Kaldı ki, evlilik öyle kolay bişi diil, aşkla meşkle de olmuyo her şey. Zaten iki insan birbrine alışmaya, aynı evde birbirine tahammül etmeye çalışıyor, bunu öğrenmeye uğraşıyor; bir de ekonomik bir sıkıntı yaşanırsa bu dönemde (ki yaklaşık 2 yıl alır bu alışma olayı), o zaman herşey patlar, benden söylemesi. İlk 3-4 yıl içindeki boşanmaların neredeyse tamamına yakınının nedeni budur.

Ev kadını olacaklara bi diyeceğim yok ama, iki taraf da çalışacaksa bi bekleyin kardeşim 25 yaşına kadar. Kaçmıyor bu meret.
0
sui
(29.05.07)
ben de 6 senelik profesyonel üniversite öğrencisiyim ama çevremde evleneyim diyen ve bunun telaşına düşen tek adam göremedim. hatta 1 hafta önce okulda beklemediğim bir şey oldu. bir kız arkadaş ortamda evlilikten laf açılınca "daha çok gencim ulen" anlamında döktürdü.

kanımca uzun süreli ilişkilerin sonucunda yapılan evlilikler daha kısa sürer, hele ki okul zamanında birlikte vakit geçirildiyse durum daha da vahim.

sebeplerine geleyim, şu zamanda sevgiliyle genelde "karı koca hayatı" yaşanıyor, en çılgın dönemlerde eğlencenin dibine vuruluyor. e ulen evliliğe bir şey kalmadı !!

eğer taraflardan birisi cesaret edebilirse evlenmeden önce "bu ilişkinin heyecanı kalmadı" diyor, cesaret edemezlerse formaliteden bir evlilik ve mutsuz günler/aylar/yıllar...

soruna cevap vermedim sanırım hemen vereyim, bu ilişkileri yakından görsek bile gelecekleri hakkında yorum yapmak çok yanlış, dışarı yansıtmadıkları sorunları olabir, taraflardan birisinin niyeti olmayabilir , aileler karşı çıkabilir vs vsbu yüzden çok sağlıksız sonuçlar elde edilebilir. kendi adıma bir örnek vereyim 3.5 - 4 senedir birlikte olduğum bir kız arkadaşım "alo kimlanbu ben evleniyorum" dedi gerisini sen düşün...
0
kimlanbu
(29.05.07)
ehe, geyik yazmsıtım ilkini de bu sekilde dusunup evlenenler de tanıdım ben.
0
bryan fury
(29.05.07)
bir de eskiden beridir "simdi mezun olur da tayinimiz cikarsa dagilmayalim buralarda kalalim uzaklara gitmeyelim" deyu egitim fakültesi ögrencileri son senede yüzük takma yarışına girerdi.herkesin kendisinin bilecegi iş ama tayin icin yapilan evlilikte tayin oluncaya kadar sürer kanimca.
0
atmacaged
(29.05.07)
profesyonel olarak uzun sureli iliski falan yasamis biri olarak okul bitince askerlik askerlik bitince is, is bulununca da daha iyi bir iş, bulma kaygısı var. tamami rayına girince "evlenmek? ne gerek var yahu" diye sallama evresine giriliyor. 8. yılın içinde de ayrılıyorsun. yok evlenmek falan.
dağılın.
0
mat couthon
(29.05.07)
evet, bu ilişkiler evlilikle biter.

kısa süre sonra da o evlilikler biter. peşlerinden atlı kovalıyormuş gibi okul biter bitmez evlenen insanları anlamıyorum. illa ki boşanıyorlar sonunda.
0
actionary
(29.05.07)
ben bu konuda bryan'in geyik dedigi mesaja katiliyorum. ben 33 yasindayim, iki oglumun da arkadaslarinin arasinda en iyi basketbol, yakantop, ebeturabirkiuc, yerden yuksek ve ebelemece oynayan anne benim mesela.
0
zkurmus
(30.05.07)
(4)

Word

hopi
MS Word'de "İçindekiler" bölümünde başlıklara göre belirttiğim sayfa numaralarının, daha sonra yaptığım ekleme/çıkarmalarla başlıkların sayfası değiştiğinde, ben teker teker uğraşmadan otomatik olarak değişmesini istiyorum.Çok şey mi istiyorum Abidin?
MS Word'de "İçindekiler" bölümünde başlıklara göre belirttiğim sayfa numaralarının, daha sonra yaptığım ekleme/çıkarmalarla başlıkların sayfası değiştiğinde, ben teker teker uğraşmadan otomatik olarak değişmesini istiyorum.

Çok şey mi istiyorum Abidin?
0
hopi
(25.05.07)
o liste icinde sag tuslayip update fields demeniz yeterli olur. (sadece sayfa nolarini veya tum index i guncelleyebilirsiniz ordan)
0
islakkedicorbasi
(25.05.07)
update fields yok. Sorum o yönde zaten, belgeyi hazırlarken de yapılacaklar nelerdir?
0
🌸hopi
(25.05.07)
Çok zorlanıyorsan office 2007 kur inanılmaz kolay şekilde yapabiliyorsun onunla. Adamlar aşmış gui konusunu.
0
ozdek
(25.05.07)
bir dokuman turune bagli ve bir word editor'le yazilmis bir dokuman, baska sartlar altinda ilk hazirlandigi orjinal halinden farkli gozukmesin diye Latex ve tex diye bir teknoloji var. Her turlu platform icin editor'unu bulmak mumkun. Kodlama yaparak dokuman'i olusturuyorsun. Bir kac tutorial ile karmasikligini asabilirsin.
Cozum ararken alternatif sunulmasini belki hos karsilamiyor olabilirsin ama aklinda bulunsun, uyduruk bir sey degil bu. Tum akamedik camiada kullanilir.
0
strencher
(28.05.07)
(11)

Takım Elbise

gregory
efendiler,yakın zamanda aile fertlerinden birinin nikahı var.ben bu kıyafetin içinde pek bulunmayan biri olarak, bunun kaliteli ve uygun fiyata olanları hakkında bilgisi olan var mı öğrenmek istiyorum.
efendiler,
yakın zamanda aile fertlerinden birinin nikahı var.
ben bu kıyafetin içinde pek bulunmayan biri olarak, bunun kaliteli ve uygun fiyata olanları hakkında bilgisi olan var mı öğrenmek istiyorum.
0
gregory
(25.05.07)
sarar
kiğılı
damat
ramsey
pierre cardin

gibi ünlü markalar var, sarar ve ramsey daha ucuz genelde fiyatlarda bildiğim kadarıyla.
0
nihilanth
(25.05.07)
%100 yün kumaş ve dikişi iyi bir elbise minimum 120s dokuma sınırı koyabilirsin. 140-150s lere çıkarsan fiyat artar tabi.

o kıyafetin içinde pek bulunmuyorsan iddiasız bişi alman daha iyi olur. siyah ya da lacivert düz kumaş ideal mesela. sadece önemli günlerde giymek için bir tane olsun diyorsan yanii.

uygun fiyatlı kaliteli bişiler için outlet mağazalara bakmak lazım ama burada beden problemi olabilir. yani 6 drop giyiyorsan istediğini bulursun da 8 dropsa outlette bulmak zor.

marka çok önemli değil kumaş ve dikim iyi olduktan sonra. ama benim favorim damattır. çok özgün kesimleri olur ama birazcık daha pahalı olur ortalamaya göre. D's diye bir marka yaqpmışlar vakko nun W si gibi biraz daha uygun fiyatlı onlara da bakabilirsin. kiğılı da son zamanlarda maliyeti biraz daha düşürüp sürüm yapmaya çalışıyor. hoş takımlar bulabilirsin. sarar a bakacaksan saçma sapan 60-40 lık kumaşlara hiç bakma sırf sarar diye dünyanın en karaktersiz kumaşına para verme. ama microwool kumaşları iyi sararın geçen sene bir tane aldım çok da sık giydim hala dipdiri. sararın interviewlerine de bak pek güzel spor kesimler var. şöyle uzun yaka çift düğme çift yırtmaç dar kesim bir elbise mesela hemen fark ettirir kendini.
crispino diye bir marka var 140s %100 yün çok güzel kumaşlar kıllanıyor iki tane var gardropta çok memnunum. daniel hecter da çadır günleri yapıyor 1/4 fiyat palavra olsa da uygun fiyatları var. ramsey de ankarada kimlik mağazalarında indirimde ama gıcığım rte ye yakınlığından dolayı. aydınlının markaları (becon-pierre cardin- u.s. polo ass n) da yaz indiriminde.beconu tercih et derim. zara ya bir bak hafif spor kesim hoş takımları var. hele ki pantolonları likralı olan takımları çok rahat.
igs de iyidir ama birazcık pahalıdır. ama teeeeeeee lisede aldığım igs blazerı ara sıra giyiyorum hala ve herkesin çok hoşuna gidiyor.ha bak networkin outletlerinde de iyi indirim var. ama networkte 8 drop bulmak çok zordur.

ama dediğim gibi kumaşına bak dikişine bak iyiyse kesimi de hoşuna giderse markaya bakma. mesela uki diye bir markadan elbise aldım geçen hafta. kumaşı da dikişi de gayet kaliteli (bugün telvin de gördü 10 nomerö dedi). neyse marka benim tanımadığım bir marka fiyat da çok uygun olunca (190 lira) adama dediim nedir abi uki nin olayı diye o da abi şölye büyük firma böyle büyük firma günde 4000 elbise üreten fabrikamız var vs vs madem dedim günde 4000 elbise üretiyorsun hani niye ben hiç duymadım sizi meğer adamlar next zara river island a falan üretim yapıyolarmış.

neyse işte böyle orta ve ortanın üstü piyasa.
pis iş hazır elbise almak bedeni olanın kesimi kumaşı iyi olmaz kesimi güzel olanın bedeni olmaz (lanet drop 8) herşeyi iyi olanın 600 milyon etiketi olur. aslında en iyisi paraya kıyıp diktirmek ama terzinin dikmeye istediği paraya (200 den başlayıp 600 liraya kadar çıkıyor kumaş hariç tabi) elbise alınıyor...
0
agk
(25.05.07)
olivium'a git derim. eğer çok modayı takip eden biri değilsen (ki değilsin biliyorum:p) (ki takım elbisenin modası mı olur o da ayrı konu) git 300lük takım elbiseyi 100e al. hem de damat falan bile o fiyatta. aldım ordan biliyorum. ucuzcu adamız biz işimiz olmaz öle piyer miyer...
0
yersen
(25.05.07)
nihilanth saydıgın fırmalar arasında kığılı en ucuz olanı..ancak son donemlerde kiğılğ fiyatlarını dusurmek ıcın kalıteyı baya dusurdu..

gregory arkadasım sana su sekılde tavsıyede bulunabılırım.aynı sorunu bende yasadım.1 gunluk gıyınmek ıcın takım elbıse aldım..baya arastırdım gıydım denedım vs..marka urunler su anda gercekten cok uygun..bı takım elbıseye max 300 ytl vermelısın bence..cunku bu durumda olan cok fazla firma var..

ted lapidus a bi bak derim ben..kalite li ve kalıplar cok guzel..
bide D S Damat var..onunda fıyatlar uygun..
0
isott
(25.05.07)
daniel hechter 'ın bir çadırı var,4'te bir fiyatına satılıyor takımlar.ankara'daysanız adresini verebilirim.
0
marcelorios
(25.05.07)
ben network-altinyildiz'i da bos gecmeyin derim ben. kampanya donemlerinde 200-250 ytl aralıgında guzel seyler bulunabiliyor
0
mat couthon
(25.05.07)
Erol var İstiklal Caddesinde. Network vs. almayacaksanız oraya gidin. Kumaşları Altınyıldız falandır.
0
hopi
(25.05.07)
vaktin varsa izmit outlet center'a git. bütün iyi markalar var ve ucuz ötesi fiyatlara. git gel yol paranda 16 ytl tutar otobüsle. sürede 1 saat 10 dk gidiş.
0
darknum
(25.05.07)
izmir de isen balcova ve bayrakli tarafinda iki tane sarar outlet i var. oralarda epey uygun fiyatlari. en azindan daha az kaziklaniyorsun.
0
atmacaged
(25.05.07)
nadiren giyiyorsun. bu durumda siyah ya da lacivert dışında bir renk alma. abuk yeni bir moda-model denemesi tercih etme. seneye artık "zamanı geçmiş" olabilir. hatta çizgili falan da olmasın. düz renk ideal. markaları agk açıklamış zaten.. kolay gelsin.

hiçbir moda akımından etkilenmesin dersen lacivert bir blazer ve gri bir pantolon da bakabilirsin.
0
can see
(26.05.07)
takım işi yapmış birisi olarak söyleyebilirim ki fiyattan ziyade kaliteye bakınız çünkü bu tip kıyafetler özeldir.vücut özelliklerinize göre seçeceğiniz kıyafetin markasında da seçici olmalısınız.şu anda firmalar arasındaki inanılmaz çekişme sebebiyle kiğılı,beymen,hatemoğlu gibi markaları 149 ytl ye bulmanız mümkün ancak bu markaların ideal fiyatlı ürünlerinde çin kumaşı(ki pek tavsiye etmem) kullanıldığı kulaktan kulağa yayılıyor..benim size tavsiyem eğer fit bir vücudunuz varsa damat dan italyan kesim siyah iki düğmeli bir takım almanız yönünde..hem çok amaçlı hemde modern bir görünüm açısından iyi bir seçim olacaktır.
0
metalman
(30.05.07)
(7)

Ayak parmaklarına hükmetme..

isott
acayıp sekılde çene agrısı yapan bı ozellıgım var..agzımdan baloncuk yapıyorum..önceleri bı cok ınsanın yaptıgını dusunuyodum bunu.ancak anladıgım kadarıyla pekde kımsenın yapamadıgı bıseymıs..şimdi asıl olaya gelelım..ben ayak parmaklarıma hukmedebılıyorum.yanı nasıl oluyo.onları istedıgım sekılde
acayıp sekılde çene agrısı yapan bı ozellıgım var..agzımdan baloncuk yapıyorum..önceleri bı cok ınsanın yaptıgını dusunuyodum bunu.ancak anladıgım kadarıyla pekde kımsenın yapamadıgı bıseymıs..

şimdi asıl olaya gelelım..ben ayak parmaklarıma hukmedebılıyorum.yanı nasıl oluyo.onları istedıgım sekılde oynatabılıyorum.bırbırlerının ustune falan cıkarıyorum.yanı mesela serçe parmagımı yuzuk parmagın uzerıne cıkartabılıyorum.o ıkısınıde orta parmagın ustune cıkartabılıyorum..bu sadece bı ornek.bunun gıbı onlarca haraket yapabılıyorum..
aynı sekılde bunuda bı cok ınsanın yaptıgını dusunurdum..ancak gecenlerde arkadas toplulugu ıle otururken bırden bı arkadasım corabımın ıcınde parmaklarımı oynattıgımı gordu ve şaşırdı.sonra o toplulukta olan tum ınsanlarında bunu yapamadıgını gorduk.

aceba yapanlar varmıdır bunu?
ve bu benım saglıksız oldugumumu gosterır yoksa beynimin ayak parmaklarıma hükmedebildigini mi gosterir?

simdiden tesekkurler..
0
isott
(23.05.07)
bu sizin vucut kaslariniza cok hukmettiginizi gosterir, kendinizi resime heykele minyature falan adayin derim ben. show tv'ye de cikabilirsiniz.
0
notorious
(23.05.07)
Bu sizin (en azından ayak parmaklarınızın) elastik olduğunuzu gösterir. Manzaranın fotoğraflarını çekip internette yayınlayarak yeni bir akım başlatabilirsiniz.
0
hopi
(23.05.07)
bende el parmaklarımı ikili ikili oynatabiliyorum
bu sırada makas haraketi yapabiliyorum hatta
0
demlikposet
(23.05.07)
ağızdan baloncuk yapma derken, küçükken deterjanlı suyla yaptıgımız gibi baloncuk yapıp dışarıda uçuruyor musun? yoksa sadece baloncuk yapıp patlatıyor musun?
0
sare
(23.05.07)
evet agzımdan baloncuk yapıyorum derken bıldıgın ucuruyorum onu..sankı deterjanla yapıyomus gıbı..tabıkı okadar cok yapamıyorum ama yınede yapıyorum..
0
🌸isott
(24.05.07)
valla benim aklıma ilk gelen çok fazla boş vektin olduğu. yoksa kim uğraşır bunlarla be hahaha
0
yersen
(24.05.07)
ağızdan baloncuk yapan iki arkadsım var.sigara dumanıyla baloncuk yapınca daha havalı oluyo duman içinde dönüp yere yaklasınca patlıyo...ayak parmak olayını duymadım:(bn sadece işaret parmağımı bas parmağımın üstüne cıkarıyorum..:S
0
nasel
(28.05.09)
(10)

Bilişim Firması

skahvecioglu
Yeni kurulacak bilişim firmamıza isim arıyoruz. İsim babası/ annesi olacak kişiyi firmamıza çay, kahve içmeye bekleriz.
Yeni kurulacak bilişim firmamıza isim arıyoruz. İsim babası/ annesi olacak kişiyi firmamıza çay, kahve içmeye bekleriz.
0
skahvecioglu
(20.05.07)
benim nickim guzel mesela ($aka degil).

"katafalk bili$im" , heybetli oldu. hem de orijinal ;)
0
katafalk
(20.05.07)
öyle isim mi bulunur yahu

bilişim firması ne demek hem

mahallede cd mi satacaksınız?
0
babam ve ben
(20.05.07)
andromeda bilişim

"yerden göğe.." :)
0
vampyria
(20.05.07)
aslinda bakarsaniz ben de "bili$im firmasi" derken verilen hizmetlerin/satilan urunlerin ne oldugunu merak ettim ama sormaya cekindim.... belirtirsen sevinirim skahvecioglu...
0
katafalk
(20.05.07)
Arkadaşlar bahsetttiğim firma kişisel yazılımlardan, web tasarıma kadar (bilgisayar satmayacağız onu zaten teknosa, hızlısistem satıyor, hele cd hiç satmıcaz) tüm yazılım, ağ sistemleri üzerine olacaktır.
0
🌸skahvecioglu
(21.05.07)
dreamflash :) güzel oldu
0
mustti
(21.05.07)
Örümcek
0
hopi
(21.05.07)
microsoft olabilir mesela.
0
experience
(21.05.07)
nacizane fikrim, once turkce mi ingilizce mi isim vereceginize karar verin, ardindan yoneleceginiz alana yonelik akilda kalan bir isim belirleyin, yazilim cozumleri yazip satacaksaniz hede'soft' en genel isimlendirme turu, yok ag sistemleri kuracaksaniz hodo'systems' gibi isimler olabilir..
0
islakkedicorbasi
(21.05.07)
macrosoft
0
pascha o
(21.05.07)
(3)

Nasıl Anlatsam...

hopi
Bir kadın var. Çiki boom, çiki çiki boom falan diyor. Arada afrika kabilesi şefi tadında bir adam "hu", "hoyt" falan diyor. Oldukça eğlenceli bir şarkı. Ya da dinlerken sarhoş olduğumdan bana çok eğlenceli geldi. Adını bilen?
Bir kadın var. Çiki boom, çiki çiki boom falan diyor. Arada afrika kabilesi şefi tadında bir adam "hu", "hoyt" falan diyor. Oldukça eğlenceli bir şarkı. Ya da dinlerken sarhoş olduğumdan bana çok eğlenceli geldi. Adını bilen?
0
hopi
(18.05.07)
sizin sordugunuz belki daha otantik bir sey olabilir ama yeterli bilgi olmadigi icin sallamasyon metoduna basvuruyor ve bu tarzdaki dinleyebildigim ender sarkilardan olan romeo - just wait diyorum?
0
ainothia
(19.05.07)
Sözlerine baktım, değil sanırım. Çünkü o kadar söz bile yok şarkıda. Dinlerken sarhoş olmasaydım keşke. :))
0
🌸hopi
(20.05.07)
datalar az ama bence;
www.kixxi.com/budur.mp3

özelikle adını gizledim ininceye kadar helecan olsun diye, (tag de ismi var)... (:
0
cyco
(27.05.07)
(10)

ekşi sözlük'ten alıntı..

vampyria
selamlar, online sözlüklerden birinde yazarım, örnek "gafsa" isimli şarkının tercümesini arıyorum google'dan ve karşıma #8640533 kodlu entry geliyor, başka da bir çeviri bulamıyorum, kaynak belirtildiği takdirde bu entryyi alıntı yapmak etik midir?tek entry olmasından sebep çok küçük bir mesele faka
selamlar, online sözlüklerden birinde yazarım, örnek "gafsa" isimli şarkının tercümesini arıyorum google'dan ve karşıma #8640533 kodlu entry geliyor, başka da bir çeviri bulamıyorum, kaynak belirtildiği takdirde bu entryyi alıntı yapmak etik midir?tek entry olmasından sebep çok küçük bir mesele fakat merak ettim yazarların bu konuya nasıl baktığını.düşününce bi taraftan bir sözlükten başka bir sözlüğe kopyala yapıştır yapmanın tu kakalığı, diğer yandan ise (gerektiğinde) tıpkı diğer şarkı sözü ve tercüme sitelerine göz atmak gibi ekşi sözlüğe başvurup kaynak belirtilmesi var.
0
vampyria
(17.05.07)
kaynak belirtmek tabi dogru ve guzel ama ba$ka bir sozluge yazmak icin ek$i sozluk'ten c/p yapmak ne kadar dogru bilemeyecem.
hani bir makale olur vs. o zaman ayri da, sozlukten sozluge garip biraz.
0
sourlemonade
(17.05.07)
etik olur mu olmaz mi bilemem ama etik olmadigi dusunuluyorsa link verilerbilir? ki eksi sozlukte de kaynak belirtildigi surece kopipeyst yapilabiliyor...en azindan ben yapiyorum.
0
strategic
(17.05.07)
ha bu arada baştan söyleyeyim de..yüz küsür entry var kafamda hazır, he deyin hepsini kopiliyicem durumu sanılmasın :)
gezinirken rastlayınca aklıma takıldı hepsi bu kadar..
0
🌸vampyria
(17.05.07)
ekşi sözlük'te de şarkı sözü/çevirisi eklenirken genelde google'ın sonuçlarından yararlanılıyor. ha kaynak sahibinin ismini zikretmeye değer bir iş yaptığını düşünüyorsanız (ki verdiğiniz örnekte bir çeviri sözkonusu, bence gerekli.) belirtiverirsiniz.

linklemek de güzel ama sözlükte bugün var yarın yok, yazar uçuyor kaçıyor bir şekilde siliniyor entriler.
0
jose arcadio buendia
(17.05.07)
web camiasında fitiraf kom, kişisel bloglar, az buz takip edeni olan siteler, diğer sözlüklerde da yapılıyormuş hatta, copy lenen ve altına başka imza atılan entrylerle karşılaşmak hiç de zor değilken ve bunu rahatlıkla yapabilecekken, su hassasiyeti göstermeniz ve emeğe saygı çerçevesinde bu etik kaygısını taşımanız, gerçekten -6.45 editörleri gibi- uygar dünya adına beni sevindirmiştir. çok ciddiyim.
0
dorian greyfurt
(17.05.07)
ekşi sözlük , milliyet.com, vs gibi halka direkt açık yerlerden alıntı yaparken bence kopyaladığınız metnin bulunduğu sayfanının linkini koymanız yeterli olacaktır.
0
darknum
(17.05.07)
sadece ekşisözlükten alıntıdır demek yeterli bence.. bir de yüzsüzce bunları kopyalayıp -sadece sözlük için değil elbet- "beyler repleri görelim, emeğe saygı" gibi abuk cümeler kuruyor gençler.. asjdhajshsskadhkajdh..
0
kimyon
(17.05.07)
çok öncelerden bi entry i(şarkı çevirisi) entry nin sahibine mesaj atıp '' ya bu çevirinin bi bölümünü başka bi sitede kullanabilir miyim '' diye sormuştum, nazikçe ve çok uzun bi yanıt aldım, kısaca kullanılmasını istemiyordu,ben de kullanmadım doğal olarak. bence entry sahibine de danışmalısın derim.
0
x factor
(17.05.07)
en mantıklısı da o zaten ama entry sahibine ulaşamıyorum maalesef.
0
🌸vampyria
(17.05.07)
Bence hem linkini verip, hem yazarını belirtip, hem de metni kopyalamak gayet etik. Yazar uçabilir haddızatında.
Örneğin şöye olabilir:
--
Ekşi Sözlük'deki hede yazar'ın http:// adresindeki tercümesi:
-
şarkı sözü
-
--
0
hopi
(17.05.07)
(4)

İst/avr. yakasında hatun-erkek karışık gidebilecek bir HAVUZ

iba_death
İstanbul Avrupa yakasında maganda olmayan eğlenebileceğimiz sakin bi aile havuzu bilen varsa yardımcı olabilir mi?
İstanbul Avrupa yakasında maganda olmayan eğlenebileceğimiz sakin bi aile havuzu bilen varsa yardımcı olabilir mi?
0
iba_death
(15.05.07)
bahcesehirde var aqua park bilmem ne.
0
bryan fury
(15.05.07)
www.aquamarine.com.tr büyükçekmecede.güzel yer.cümbürr cemaat gidilebilinir :P
0
koyusiyah
(15.05.07)
Otellerin havuzuna gidebilirsiniz. Bir de Ortaköy Yüzme İhtisas var ama, üye olmayan/kayıt yaptırmayan girebiliyor mu bilmiyorum. Telefonla sorabilirsiniz. (0 212 259 69 04)
0
hopi
(16.05.07)
parkorman derler gitmedim bilemem.
0
ezeriko
(16.05.07)
(5)

memur maaslari ne zaman yatar?

strategic
memur maaslari saat kacta yatar? bunun bir standarti var midir? yoksa kurumdan kuruma degisir mi? maaslari memurun bagli oldugu kurumlar mi yoksa maliye-hazine gibi tek bir merkez mi yatirir? simdiden tesekkurler.
memur maaslari saat kacta yatar? bunun bir standarti var midir? yoksa kurumdan kuruma degisir mi? maaslari memurun bagli oldugu kurumlar mi yoksa maliye-hazine gibi tek bir merkez mi yatirir? simdiden tesekkurler.
0
strategic
(15.05.07)
gece 12 diye biliyorum. ama $oyle de bir $ey var ki, babamin "yine geciktirdiler mina koyim" dedigine de az $ahit olmadim.
0
gxix
(15.05.07)
Memur diyince devlet memuru kastediliyor herhalde. Yoksa akbanktaki memurların maaşlarını akbank ödüyordur.
Valla bu kadar yıllık devlet memuru çocuğuyum bir kere bile gidip de merak etmedim sizin havale nerden geliyor babacığım diye. Adam emekli oldu zaten ama herhalde devlet ödüyor kurumun ödemesine ihtimal vermiyorum. Adı üstünde devlet memuru.
0
ozdek
(15.05.07)
devlet bir kac gün onceden bankalarin hesabina yatiriyor. bankada kafasina ne zaman eserse o zaman yatiriyor. genelde 12 gibi yatar ama sabah6 7 ye kadar yatmadigi zamanlarda oluyordu bir zamanlar.
0
atmacaged
(15.05.07)
Normalde saat 00.00 itibariyle yatması gerekmekte olup, çeşitli nedenlerden ötürü (bilimyorum bu nedenleri) saat 5'i bile bulabilir. Kamu İktisadi Teşekküllerinde çalışan memurların maaşlarını kurum öder. Her kurum bir bankayla anlaşır, personel maaş vs. ödemelerini o banka üzerinden yapar.
657'ye tabi olan memurlarda durum farklı olabilir.

Bilgilerinize arz ederim.
0
hopi
(15.05.07)
odemeleri alan banka acisindan; odeme ayin 14'unde gece 12:00'de Hazine tarafindan yapilir. parayi hesapta sabah gorursunuz.
0
507
(15.05.07)
(3)

çok film seyretmek yahut kitap okumak hafıza kaybına (hatırlama güçlüğüne) yol açar mı?

nihilanth
kitap değilde film izlemek böyle bir şeye yol açıyor diye okumuştum bir yerden. ne derece doğrudur?
kitap değilde film izlemek böyle bir şeye yol açıyor diye okumuştum bir yerden. ne derece doğrudur?
0
nihilanth
(15.05.07)
çok film izlerim, unutkanlığım had safhada şu sıralar canlı kanıtım resmen :) ayrıca izlediğim çoğu filmin adı söylense bile bir kaç karesini görmeden hatırlayamama gibi dandik bir özelliğim de mevcut.
0
kimlanbu
(15.05.07)
bilimsel boyutunu bilmem ama kisisel fikrim sudur.bir sure sonra secici hale geliyorsun.pek cok filmi hatirlamazken begendigin bir tanesinin her karesini hatirliyorsun.genel hayat temposuylada cok alakali sanirim.bendeki durum budur.

anneme sordum nedendir nicindir diye beynin sulanmis dedi bana.o kadar zaman ne bulduysam icmisimde mustehakmis bana bunlar.bik bik bik.ya bi film vardi dun.o kadar iste.
0
cizgilipijama
(15.05.07)
İnsan beynini bir işlemci-sabit disk'ten ayıran en önemli özelliği depolama sistemidir. Sabit disk çok fazla miktarda sayı/yazı depolayabilip görüntülerde oldukça sınırlı kalırken, beynimiz tam tersi şekilde çalışır. Biz de sayı/yazı depolarken zorlanırız ama görüntü depolama sistemimiz mükemmeldir. Depolama olduğu kadar bu verileri tanıma sistemimiz de mükemmeldir. O nedenle her gördüğümüz sakallıyı dedemiz sanmıyoruz. Ehem.. Bu gerçekler göz önünde bulundurulduğunda, böyle bir ihtimal çok olası görünmüyor.
(Bu yazı az miktarda bilimsel veri içermekte olup, geri kalan bölümü sallamadan ibarettir.)
0
hopi
(15.05.07)
(4)

günün ilk sigarasıyla hasıl olan kaygı hissi

nihilanth
6 senedir sigara içiyorum, lakin alışkanlıktır, gündüzleri pek içmem, en erken 16-17 gibi yakarım ilk sigaramı, sigarayı uzun süre içmediğim zaman böyle hiç bişeyi takmayan,rahat bir insan oluveriyorum. fakat ilk sigarayı yakmamla birden rahatsızlık,bir kaos, bir ürperti beliriyor bünyemde. hava değ
6 senedir sigara içiyorum, lakin alışkanlıktır, gündüzleri pek içmem, en erken 16-17 gibi yakarım ilk sigaramı, sigarayı uzun süre içmediğim zaman böyle hiç bişeyi takmayan,rahat bir insan oluveriyorum. fakat ilk sigarayı yakmamla birden rahatsızlık,bir kaos, bir ürperti beliriyor bünyemde. hava değişiyor..daha sonra bi kaç tane daha içince geçiyor ama, nedir bu..benzer bir şeyi yaşayan var mı (bi arkadaşım da titriyomuş mesela çoğu zaman) sırf bu yüzden keyfimi kaçırdığı için bazen saatlerce içmemeye çalışıyorum.
0
nihilanth
(14.05.07)
günün ilk sigarası bende nefes darlığı yapıyor. fakat belli bi ihtiyaç tabi içmeden de durulmuyo. bununla beraber günü ikiye bölersek, ilk sigara öncesi ve sonrası diye, sigara içmeden önce böyle daha ayık, daha atik, daha güçlü oluyor insan. fakat ilk sigara sonrası mesaiye başlamış memur psikolojisi hakim oluyor. sebebi muhtemelen beynin sigara içme atraksiyonunu bir vazife bellemiş olması. ozaman sigara içmeyelim demek kolay yalnız şöyle bir husus da mevcut, beyin aynı zamanda nikotine de bağımlı yani onsuz da olmuyor. kısacası memur gibi düşünün: ilk sigara pazartesi günü olsun(titreme, kaotik his, çırpınış, deprasyon vs. gibi yan etkiler pazartesi sendromu), sigara içme alışkanlığı memuriyet hayatı(günde 5 dal yeni memur, bi paket şef, iki paket amir, 3 paket genel müdür vs.), maaş da nikotin bağımlılığı olur. ha bu arada yatmadan önce içilen son sigara da cuma günüdür :P
0
esemmateur
(15.05.07)
bende de var ayni durum. $oyle ustesinden geldim; sigara icmedigim zamanlarda da sabahlari mutlak surette mu$mula suratli bir mizaca sahip oldugum icin ilk sigarami sabah yakiyorum, boylece sigaranin getirdigi negatif etki sabah sendromuyla harman oluyor, yitip gidiyor.

- tabi en temizi sigarayi birakmak.
0
gxix
(15.05.07)
Geciktirilen (yani sabah içilmeyen) günün ilk sigarası baş dönmesi, göz kararması vs. yapabilir. Oruç tutan arkadaşlar da iftar sonrası sigaralarında aynı şeyi yaşıyorlardır muhtemelen.
Bu durumdan hoşlanmıyorsanız ya ilk sigara saatinizi erkene alacaksınız, ya da derin ve hızlı nefesler çekerek kafanızı iyice döndürüp güzelleştireceksiniz:)
0
hopi
(15.05.07)
Ben de aynen senin gibiyim. Kaygı, heyecan, sebebi belirsiz endişe gibi şeyler oluyor. Az içtiğimden heralde.
0
felina
(16.05.07)
(7)

Köpek Öldüren

fadetoreality
2ytl'ye bile şarap var. Züğürt bünyelere zarar verir mi, yoksa yalnızca lezzetsiz midir, ondan mıdır ucuzluğu?
2ytl'ye bile şarap var. Züğürt bünyelere zarar verir mi, yoksa yalnızca lezzetsiz midir, ondan mıdır ucuzluğu?
0
fadetoreality
(12.05.07)
tekirdag-müreftenin leziz üzümlerinden üretilen gayet ucuz ve bilinenin aksine gayet güzel, güzel marmara etiketi adı altında beyazının yeşil kırmızısının borda şişede satıldığı bir şarap cinsi...
beyazını muhtelif yemeklerde kullanmak sureti ile değişik bir lezzet de katmak mümkün pişirdiklerinize...

(bkz: kopekolduren/5)

edit: hic icmedim, icmem de ondan.
0
sourlemonade
(12.05.07)
Pahalı bir şaraptan daha fazla zarar vermez; verseydi beyaz saçlı-sakallı şarapçı görmememiz gerekirdi. Rahatlıkla içiniz, afiyet olsun.
(Günün ipucu: 3 ölçek şarap-1 ölçek çamlıca gazoz karışımı şampaya gibi bir şey olur. Tadı ve kafası süperdir.)
Ek: Beyaz şarap haliyle.
0
hopi
(12.05.07)
ben içiyorum bu 2 ytl'lik şaraplardan. kısa vadede bi zararını görmüş değilim ama ilerde ne olur bilinmez.
0
tupac amaru
(12.05.07)
bugune kadar sahte rakıdan zehirlenen duydum gordum ama sanırım şarap o kadar ucuza malolabiliyor ki sahtesinin yapılma gereği duyulmuyor bile
o sebepten ben de zarar vereceğini sanmıyorum
0
kolpazan
(12.05.07)
2 ytl olmasa da 5 ytlye tellibağ var. iyidir.
0
darknum
(13.05.07)
tüm cevaplar için teşekkür ederim. şimdi naçizane özfikirlerimi paylaşayım sizlerlen.

efenim, öyle çok bi içici değilimdir, arasıra, arkadaş meclislerinde, muhabbet ortamlarında ve bahar şenliklerinde içerim, hani sosyal olanındanım.

içtiğim en pahalı şarap doluca ya da eşdeğer birşeylerdir sanırım. şu an elimdeki 3,5ytl'ye aldığım zeugma. iki yıl önce keşfedip avcılar'da neslini tükettiğimiz ayı kanı ile aynı yerde imal edildiğini söyledi satıcı. bazen 7-8ytl'lik şarapların ilk yudumu midemi bulandırır. tabi mide bulantısı, sarhoş olmak filan tamamen bünyenin anlık durumuyla ilgili, yediğimiz şeylerle, ruh halimizle filan ilgili. ama lezzet aramayan, kaliteli şarap nedir bilmeyen biri buyursun içsin suratını ekşite ekşite, sonra da kafa güzel zaten.

henüz "aman hocam, naptın sen, o içilir mi, karaciğer iflas eder, böbrekleri çürütürsün alimallah, ölürsün maazallah" filan diyenle karşılaşmadım. bilen varsa bi zahmet söylesin de yeni koşullarla bir optimum arayalım...
0
🌸fadetoreality
(13.05.07)
(6)

' Delikanlı' kelimesinin etimolojik evrim öncesi hakiki anlamı hakkında.

pyro clustic flow
' Delikanlı' kelimemiz TDK'ya göre sadece genç erkekler için kullanılıyor. Başlıktan da anlaşılacağı üzre, bu hususa itirazım var. Zira bundan en az 20 yıl önce mahallemizin bakkal amcası 'delikanlı'nın her iki cinsiyet için de kullanıldığını anlatmıştı bana. Özellikle 90'lı yılların sonuna doğru so
' Delikanlı' kelimemiz TDK'ya göre sadece genç erkekler için kullanılıyor. Başlıktan da anlaşılacağı üzre, bu hususa itirazım var. Zira bundan en az 20 yıl önce mahallemizin bakkal amcası 'delikanlı'nın her iki cinsiyet için de kullanıldığını anlatmıştı bana. Özellikle 90'lı yılların sonuna doğru sonra popülerleşen beyaz gömlekli, siyah deri ceketli, jöleli deli yürek'lerden sonra sadece erkekler için ve daha sık kullanılmaya başlandı, evet. Amma velakin aslen bu kelimenin sadece erkekler için kullanılmadığı hususu hakkında bilgisi olan var mıdır? Savunma ve açıklamamdan sonra soruyorum; bakkal amca doğru söyledi değil mi? ( İddiaya girdim de ) ( tdk bile tanımını değiştirmiş olabilir diye bile düşünüyorum.) Teşekkürler
0
pyro clustic flow
(09.05.07)
Biz hâlâ kullanıyoruz "çok delikanlı kadın" şeklinde. Öncesini sonrasını bilmem. Türkçe'ye azami dikkat eden biri olarak, bakkal amcayı TDK'dan daha otoriter kabul ettiğimi de akleyeyeim.
0
hopi
(09.05.07)
sıfat olarak her iki cinsiyet için de kullanılıyor tabii, pyro'nun bahsettiği isim olarak kullanılması.
0
robin
(10.05.07)
sanırım pyro'cum sen iddiayı kaybeden taraf oluyorsun böylece, çünkü tdk ya göre erkek çocuklarına verilen bi sıfatmış.haa harbi kızlara delikanlı diyoruz mesela, anlam kayması olmuş oluyor, güzel erkek gibi?..
0
x factor
(10.05.07)
aman bre deryalar kanlıca deryalar
biz nişanlıyız
ikimizde bir boydayız
biz delikanlıyız

(bkz: kırcaliyle arda arası)
0
gregory
(10.05.07)
Toparlarsak mevzuyu sonuç olaraktan şuna ulaştım:
1) Sıfat olarak her iki cins için kullanılıyor. ( iddiayı kazandım.)
2) İsim olarak sadece erkekler için kullanılıyor. ( iddiayı x factor kazandı)
* Bakkal amcanın kastettiği sıfat olarak kullanılması sanırım.. Yani isim kullanımını kastetmiş olamaz heralde...
Mesele kafamda halloldu sanırım ama iddiada kazanan yok :s
0
🌸pyro clustic flow
(10.05.07)
"aman be deryalar" türküsünde geçen "nişanlı" teriminin okuma-yazmayı askeriyede öğrenen manasında olduğunu duymuştum ama emin değilim. web'de bu bilgiyi doğrulayan bir kaynak bulamadım.
0
jose arcadio buendia
(10.05.07)
(12)

sakal sorunsali

notorious
efendim simdi benim yuzumde cikan ve sakal denilen zimbirtilari i$im geregi hafta ici her gun kesmek zorundayim. asil sebebinin bu oldugunu du$unmemle birlikte bu sakallarimin cok a$iri sert olmasi surekli sorun oluyor. malum ikili iliskiler. ve benim merak ettigim bu tuylerin yumusayip yumusamayaca
efendim simdi benim yuzumde cikan ve sakal denilen zimbirtilari i$im geregi hafta ici her gun kesmek zorundayim. asil sebebinin bu oldugunu du$unmemle birlikte bu sakallarimin cok a$iri sert olmasi surekli sorun oluyor. malum ikili iliskiler. ve benim merak ettigim bu tuylerin yumusayip yumusamayacagi.

tras bicagi yerine tras makinasi kullanmam acaba tuy sertligini azaltir mi ?

sert sakalda tras makinasi kullanilir mi ?

tuyleri yumusatmanin bir yolu var mi ?
0
notorious
(09.05.07)
dedem hayati boyunca tras makinesi kullanmis. bir kere jilet surmemis suratina. ilk sakali ciktigi andan bu 80 li yaslarina kadar hep pamuk gibi oldu sakali.

ama hep jilet kullanan ve daha sert cikmasina sebep olan biri (misal ben de) bunu o derecede yumusatabilecegini zannetmiyorum makine ile.

zaten belli bir zamandan sonra makine de oyle cok cok guzel kesmemeye basladi bende deneyince, gerci bu kisiye gore degisebilir de.

--

bir de sunu diyim,
top sakal ve biyigi ise her zaman makine ile aldirdim simdiye kadar. ona ragmen benimkiler yine de hep sert idi. dolayisiyla makine ile almak yumusatmaya care olmuyor gibi. ama bunu saglayan ürünler var midir bilmiyorum.
0
la traviata
(09.05.07)
sir ağda kullanın, zamanla azalttığını da söylüyorlar, temizinden 3 hafta sakal derdi çekmezsiniz
0
hayatacaylakkaldim
(09.05.07)
Tıraş olmadan önce, tıraş edilecek satıha krem sürünüz, yediriniz. Tıraş jelini yahut köpüğünü kremlenmiş satıha nüfuz ettiriniz.
Şikâyetinizi bize, memnuniyetinizi ekşi duyuru sakinlerine iletiniz. Esen kalın.
0
hopi
(09.05.07)
bu kremleme trasi kolaylastirmak icin mi yoksa tuylerin yumusak cikmasi icin mi ?
0
🌸notorious
(09.05.07)
sir ağdayı bu keçi kılı gibi sakala uygulamak zor olmaz mı? acıdan ağlatmaz mı? hassas benim yanaklarım ya ehuehe
0
atrin
(09.05.07)
latife yapmi$tir hayatacaylakkaldim, tabi umarim. ben bi keresinde tras cizgisinin uzerinde kalan tuylere yaptirmi$ idim de bir hafta toparlayamadi suratim kendini.

ben sakallarimdan kurtulmak istemiyorum, ciksa bile bole yumusacik olsunlar, kar$i cinsi hafif gidiklamak disinda bi zararlari olmasinlar istiyorum. istiyorum istiyorum.
0
🌸notorious
(09.05.07)
latifeydi:)

kardeşim balsam kullanmaya başladı traştan sonra. yumuşama var, eskiden fırça gibiydi.
0
hayatacaylakkaldim
(09.05.07)
ağda mııı sakın aman diyeyim yazık günah. saç kremi kullanınız. ama iyi markaların bakım kremleri ozellikle sebastian önerebilirm. yatıştırıcı yumuşatıcı vs ürünleri var. tam adını bulursam gonderirim. makine de çözüm olabilir, malum jilet sertleştiriyor. tabi bi de şoyle bi olay var, sert sakal makbuldür uzun olmadığı sürece, kirli sakal mesela.
0
likeinme
(09.05.07)
ergenliğim boyunca sakalım tek tük çıkmıştı ve geçen zamanla da bu sakal seyrek çıkmaya başladı geçen zamanla, sakalım çene yanları dışında tamamen çıktı ama yine seyrek. bu yüzden iki veya kassam 3 günde bir traş olsam bir sorun yaratmıyor ve kirli sakalı da o kadar kötü olmuyor. bunları neden yazdığıma gelince, ergenliğim boyunca sakalım neden çıkmıyor diye hep içerlerdim ama şimdi iyiki öyle olmuş diyorum. ohh beee, sizi gidi pis sakallı, kıllı, kel ve göbekli mahlukatlar.nihahaha ve ha! :))
0
comptrol
(09.05.07)
comptrol 'e katılıyorum. sakalın seyrek çıkması kadar güzel bir olay olamaz ya. haftada 1 traş.
0
darknum
(09.05.07)
Satıhı kremlemek tıraşı kolaylaştırmak için.
0
hopi
(10.05.07)
trasta problemim yok, kirli sakal birakmak gibi bi $ansim da yok :) sac kremi deniyecegim sebastian.
0
🌸notorious
(10.05.07)
(5)

Klavye / Fare Kİlitlenmesi.

hopi
Windows açılana kadar devrede olan klavye ve fare, windows yüklendikten sonra devre dışı kalıyor. Klavyenin çalıştığını RAM'i sayarken esc'ye basarak anlayabiliyorum ama fareden emin değilim. Windows çalışmaya devam ediyor. (Autorun'lı bir CD koyunca çalışıyor.) Herşey birdenbire oldu, neye uğradığı
Windows açılana kadar devrede olan klavye ve fare, windows yüklendikten sonra devre dışı kalıyor. Klavyenin çalıştığını RAM'i sayarken esc'ye basarak anlayabiliyorum ama fareden emin değilim. Windows çalışmaya devam ediyor. (Autorun'lı bir CD koyunca çalışıyor.) Herşey birdenbire oldu, neye uğradığımı şaşırdım.
Birçok sebenin dolayısıyla birçok yanıtının olabileceğini tahmin edebiliyorum fekat, nasıl edeyim?
0
hopi
(09.05.07)
oncelikle klavye ve mouse'un baglantilari nasil bunu aciklasan iyi olur sanirim. usb klavye ve mouselarda windowsun problem cikarttigi a$ikar. portlarini degistirip deneyebilirsin. klavyen cok afili multumedia tarzi biseyse suruculerinden de kaynaklanabilir. baska bi klavye takip denemeni oneririm en azindan sorunun portlardan mi yoksa mevcut klavyeden mi kaynaklandigini ogrenebilirsin. ha bir de birisi temizlik yaparken klavye ve mouse'u cikartmis geri takarken de ters takmis olabilir. ayu cikabulur ta$ du$ebulur.
0
notorious
(09.05.07)
Bağlantı usb değil, klavye afilli değil, yerleri doğru, hayat güzel.
0
🌸hopi
(09.05.07)
alternatifler arasinda bilgisayara usb mouse tak windoz acilirken calismayanlari cikart ama bunu windows yukleniyor ekranini gormeden yapma. windozu actiktan sonra diger klavye ve mouse donanimini sistem uzerinden; ayarlar -> denetim masasi -> sistem -| donanim sekmesinden kaldir. restart yap, yaparken klavyeni yeniden tak. olmazsa ak$amdan ilik suya birak sabah sutle terbiye edip windozu yeniden kur.
0
notorious
(09.05.07)
Windows'u yeniden kur.
0
🌸hopi
(09.05.07)
Yeni bir fare al.
0
🌸hopi
(31.05.07)
(4)

Yalnızlığı Anlatan Filmler

karanlık
Evet sevgili sözlükçüler internet üzerinden kolayca bulabileceğim tavsiye edeceğiniz filmler var mıdır?
Evet sevgili sözlükçüler internet üzerinden kolayca bulabileceğim tavsiye edeceğiniz filmler var mıdır?
0
karanlık
(03.05.07)
direkt olarak tavsiye edilecek film dedin diye ilk aklıma geleni ahan da yazıyorum;
bin jip ya da diğer adıyla 3-iron..torrentlerde falan var bolcana.
0
vampyria
(03.05.07)
ikiru..
0
axellennox
(03.05.07)
Mia aioniotita kai mia mera

altyazısı falan da kolayca bulunabilmekte.
0
olanzapin
(03.05.07)
0
hopi
(04.05.07)
(8)

firefox'da kimdir nedir?

hopi
firefox'da kimdir nedir'e tıklandığında "mal" butonundan sonrası görünmüyor. "kapat" her zaman gizli kalıyor. yani orda ama pencere genişletilmeden görünmüyor. theme ile ilgisi yok, denediğim her temada aynı. bu sorunu yaşayan başka biri, çözüm üretebilecek genç beyinler?ek:çözünürlükle de ilgisi yo
firefox'da kimdir nedir'e tıklandığında "mal" butonundan sonrası görünmüyor. "kapat" her zaman gizli kalıyor. yani orda ama pencere genişletilmeden görünmüyor. theme ile ilgisi yok, denediğim her temada aynı. bu sorunu yaşayan başka biri, çözüm üretebilecek genç beyinler?
ek:
çözünürlükle de ilgisi yok. ev 1024x768, işyeri 1280x1024.
0
hopi
(02.05.07)
sozluk standart themeınde fırefoxunun gecmişini silip de denersen ve sorun devam ediyorsa teoya mesaj at
0
compumaster
(02.05.07)
dediklerini aynen yaptım, sorun devam etti. teo'ya mesaj attım.
0
🌸hopi
(02.05.07)
x ekseninde scroll yaparsan gorursun butonu. (saga dogru)
cogu temada(benim yaptiklarimda da) overflow-x:hidden; olarak tanimlandigi icin yatay scrollbar cikmamaktadir. fakat bunu da mouse scroll'u veya klavyenin yon tu$larini kullanarak cozebilirsin.
$imdilik en iyi yol bunlardan biri gibi.
0
sourlemonade
(02.05.07)
sanırım yanlış anlaşıldım. sorun butonu görememek değil. kaydırma çubuğu çıkmasa bile farenin üstündeki roller'a basınca çıkan dört yönlü hakeret oku (veya imleci neyse adı artık) yardımıyla veya pencere genişletilerek de görülebiliyor. sorun bunu yapmak zorunda kalmak.
0
🌸hopi
(02.05.07)
dogru anladim, biliyorum yani sorunu.
$imdilik yapabilecek bir $ey yok, alternatif soyledim o kadar.
ssg veya teo ilgilenene kadar tabi.
0
sourlemonade
(02.05.07)
opera'da da var aynı dert. badilist kaldırıldığından beri böyle. ilk gün bi yazarı mal yapmıştım hatta yanlışlıkla. :)
0
pispinti
(03.05.07)
ben de alışana kadar en az 10 kişiyi mallar listesine ekledim, şimdilik tek çözüm kapat butonu yerine X i kullanarak kapatmak :)
0
kimlanbu
(03.05.07)
opera da ben oyle bi sorunla karsılasmadım hic. altta scroll cıkıyor.
0
bryan fury
(03.05.07)
(5)

balığın cinsiyeti nasıl anlaşılır?

gioberg
ya da daha doğrusu anlaşılır mı? balığın cinsiyetini anlama yolu var mıdır? şöyle solungaçına,yüzme stiline falan bakarak :)
ya da daha doğrusu anlaşılır mı? balığın cinsiyetini anlama yolu var mıdır? şöyle solungaçına,yüzme stiline falan bakarak :)
0
gioberg
(29.04.07)
hay ulen gönder yerine gizleye bastım gitti bütün yazdıklarım, neyse gene yazayım kısaca...


her balığın cinsiyetini sadece bakarak anlayamazsın, hatta bazılarında da balığın belirli bir erişkinliğe ulaşmış olması gerekiyor. zamanında akvaryuma merak sardığım için çoğu balığı ayırt edebiliyorum daha doğrusu edebiliyordum, şimdi aklımda sadece lepistes kalmış. erkeklerinin kuyruğu daha büyük ve rengarenk olur. dişiler onun yanında hamsi gibi kalır :)

tabi işten anlayan bir veterinere götürürsen keser biçer organlarına bakar bir şekilde söyler sana cinsiyetini :)
0
kimlanbu
(29.04.07)
her balık için farklı olabiliyor. ama doğanın kanunu olarak, dişiye kendini beğendirmek açısından diğerlerine göre daha süslü püslü ve/veya büyük olanlar genelde erkek olur.
0
hopi
(29.04.07)
genel mantık, doğada çoğu canlının dişisi erkeinden daha zayıf yapılı ve zarif olur omurgasızları, böcekleri, bitkileri ayrı tutuyorum
0
dirk pitt
(30.04.07)
Bazı balıklar da (genelde çiklit familyasından) erkeklerinin erişkin olduklarında alınlarında bir çıkıntı oluşmasıyla ayırt edilirler, akvaryumcular arasında bu olaya kafa yapmak adı verilir.
0
jolietjake
(30.04.07)
sorduğunuz balıklar akvaryum balıklarıysa, şöyle bir şeyler diyebilirim...
bizde lepistes, kılıç, moli ve çeşitli balıklar vardı. bunlardan edindiğim tecrübelere göre erkek balıkların alt tarafında çubuk şeklinde bir uzantı oluyor ki, bu onların cinsel organı oluyor. dişilerde bu yok. bir de erkek balıklar çiftleşme konusunda dişilere nazaran daha istekli. aynı cinsten bir balık diğerini kovalıyorsa, büyük ihtimalle kovalayan erkektir. tabi vücut şekillerine bakmak da lazım. farklı olduğu durumlarda geçerli bu. eğer birbiriyle aynı vücuda sahip iki balık birbirini kovalıyorsa bunlar kavga ediyordur büyük ihtimalle.
0
tabudeviren
(22.05.07)
(3)

sarma$ık

sleepy99
bahçemin duvarı için sarma$ık ekmeyi dü$ünüyorum.(tercihen kokulu olanlardan) ne önerirsiniz?hanımeli, orman sarma$ığı, gül vb.?
bahçemin duvarı için sarma$ık ekmeyi dü$ünüyorum.
(tercihen kokulu olanlardan) ne önerirsiniz?

hanımeli, orman sarma$ığı, gül vb.?
0
sleepy99
(20.04.07)
mor salkım (wisteria sinensis) derim kesinlikle.. büyüyene kadar çok zaman geçiyordur belki, koca ağaç çünkü, ama inanılmaz güzel bir sarmaşık ağaç türü. bahçem olsa ilk dikeceğim ağaç diyebilirim.. çok hoş bir kokusu vardır.. masal ağacı sanki..

bir de beyaz çardak gülleri var, eskiden yan komşumuzun bahçe duvarında vardı, çok severdim.. o belki daha kolay büyüyebilen bir sarmaşıktır..
0
bulanti
(21.04.07)
kokulu olmasa da olur, çiçekli olsun hemen büyüsün diyorsan "arsız"ı öneririm. hemen sarar.
kokulu olmasa da olur, hatta çiçeğe de gerek yok, ama yaz kış yeşil kalsın, gölgede de büyüsün, her yer orman gibi olsun diyorsan da "hedera".
illa kokulu diyorsan bilemem:)
0
aysegulnazcan
(21.04.07)
hanımeli derim ben. akşamları üzerine hafiften su fışkırtınca nefis tatlı(!) bir koku veriyor ortama. rakı içesi geliyor insanın.
0
hopi
(21.04.07)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.