20 liraya ne alıcan abi, git carrefour'a, philips'in bikaç modeliyle carrefour'un yan sanayi ürünleri var, al kutusu güzel geleni

az model olduğunu biliorum ancak amaç f/p açısından en mantıklısını bulmak

creative ep630. 30 tl civarına bulabilirsin. 10-20 tl aralığındaki kulaklıklardan cacık çıkmıyor. en azından ep630 iyi bir yedek kulaklık olur.

Ankaradaysan eğer Dost Müzik'te 9 tl'ye kulak içi idare eder nitelikte renkli kulaklıklar var.

fiyat : 20 tl
performans : 10 üzerinden 0.5 olur alacağın o kulaklıklarda maalesef.

50-60 tl dolaylarında güzel ürünler var.

goo.gl

hiç yoktan iyidir.

Philips'ten şaşma derim.

gerek kalmadı teşekkürler kulaklığımın jakını yaptırdım eskisini kullanabiliyorum:)

www.eksiduyuru.com

limango da panasonic lerin kampanyasi var.

sinbo'dan uzak dur abi. ucuz ama paranı sokağa atıyosun. sonra gidip bi tane daha alıyosun.

sinek kaydı için panasonic. kirli de olur saç kesme makinasıyla da keserim diyosan berberlerin kullandığı moser modellerinden birini al.

Bordo renk klasik bi tras makibesi var sac sakal icin sevgilim yillardir kullaniyor cok da memnun. Fiyati da 60-70

mahnitanın dediği moser

moser ne abi berber dükkanı mı açacaksın. 1 numara olur diyorsan panasonic er 508 var. su geçirmez. tavsiye ederim.

moser hem saç hem sakal konusunda çok iyi.
kullanmak için de berber olmaya gerek yok.
niye diğer markalara dünya kadar para versin ki? hem de çok sağlam 5-6 yıl kullandı erkek arkadaşım.

502 olmaz akar yapışır. epoksi bazlı bir yapıştırıcı. bison, j-b weld falan 5 dakikalık olanlardan al. sür kurutuncaya kadar mandal falan koy sabit dursun.

patex. o kadar kuvvetli ki yapıştırma özelliği zaman zaman sorun oluyor.

kapağın o kısmı ekranı tutan menteşeler zorladığı için açılıyor. menteşeleri değiştirmen gerekiyor yoksa istediğin kadar yapıştır yine ayrılacak o.

çok güçlü yapıştırıcıyla yapıştıtrsan ekranın kaplamasını kırarsın.

gol yediğimiz an arkadaşa yenildik diye sms atmıştım. 30 sn sonra falan da yenilmedik diye. çok garipti.

bir kafede izliyorduk maçı 5-6 kişi arkadaşlarla. golü yediğimizde hepsi kalkıp çıktı, ben şok olmuş bir şekilde kalakaldım. benle beraber sadece bir arkadaş kalmıştı o da herkesin masaya bıraktığı paraları toparlıyordu hesabı ödemek için. semih golü attığında GGOOOOOLLL diye anırıp arkadaşın üstüne çullandığımı, onun da paraları fırlatıp bana sarıldığını hatırlıyorum. zaten top fileye değdiği an birisi dekoderin üstüne zıplamış olacak ki görüntü gitmişti. arkadaşlar mekana koşarak geri girip danalar gibi sevinip tepinirken içten içe ''acaba gol sayıldı mı lan ?'' diye tırsıyordum.

salonun ortasındaydım. magandalar dışarda terör estiriyordu,cam kenarına gitmeye korkuyordum.

ilhan mansızın senegale attığı gol var ya o coşkuyu hissetmiştim. ne günlerdi be.

rüştü'ye saydırıyordum. ne işin var arkadaş orda. ulan hep böyle oluyor, zaten bi kere de saçma sapan elenmesek şaşardım falan diyordum. top semih'e geldiğinde bile gol olacağını düşünmüyordum pozisyon yoktu çünkü. ama oldu. çıldırdığımı çok net hatırlıyorum. o kadar sevindiğim bir gol daha olmamıştır.

bu arada semih'in kadroya alınmamasını da çok saçma buluyorum.

kuzenimle bizde maçı izliyorduk. zaten hırvatların golünde bir sessizlik çöktü önce eve. sonra küfür etmeye başladık ikimiz de. attığımız golü izleyemedim galiba, izlediysem de hatırlamıyorum. spikerin heyecanlanmasıyla ekrana döndüm bi baktım semih "susssss" yapıyor. hopladık, sarıldık, zıpladık, silah sesleri geldi mahalleden, annem içerden koştu ne oldu diye, o da sevindi bizimle, sonra komiklik olsun diye yere yattım ben, hani silahlar patlıyor filan esprisi.

evet espri anlayışımda 3 yılda bi ilerleme olmamış şimdi farkettim.

kuzenimdeydim.

son saniye golünden sonra bi coşku.. silah sesleri..

o cesaretle cama çıkıp ana avrat küfür..

adam gibi de sevinemedik.

sanırım herkes şu videodaki gibiydi, farklı olduğunu hiç sanmıyorum.

www.youtube.com

ailecek izliyorduk, tv nin fişini çektim son 3 dk kala, odama geçtim hışımla. benden hemen sonra açmışlar tv yi gol oldu felan 1 dakika boyunca algılayamamıştım

bulamazsan alternatif olarak bornova bornova'yı öneririm.

flash tv'den iste, seve seve yollarlar :p

flash tv yayın akısı saatlerını takıp edın, ben gecen hafta sabaha kadar gozumu kırpmadan ızledım bı gece :D

hdd de bad sector oluşmuş olabilir. format atıp windows'u tekrar kurmayı dene.

kullanıcılara zaman ayırabilirsin atıyorum 8 ile 9 arasında sadece o kullanabilir gibi :)))

benim de aynısı başıma geldi. siz hattı kullanıma kapattırmışsınız iptal etmemişsiniz dediler. baya araştırdık kavga ettik ama sonra mecburen paşa paşa ödedik.

en yakın telekom müdürlüğüne gidip taksitlendirebilirsiniz.

bildigidim kadari ile kredi karti ile odiyebiliyordun.

taa fi tarihinden şirketin ankara ofisinin bi numarasından borç çıktı, 300tl. avukat hiç uğraşma öde gitsin dedi. worldkarta 6 taksit yapılıyor.

iptal etsen bile bazen geçiriyorlar. benim 2 yıl önce iptal ettiğim hatta 1 aylık fatura geldi geçenlerde. numara da başkasında şu an. ama borç benim üzerime. mecbur ödenecek.

gel de sinir olma, ayakustu butun ulkeyi dolandiriyorlar. bence gidin en yakin tuketici hakem heyetine bir danisin, bakalim ne diyorlar. Onlar tecrubelidir, millet basvurmussa benzer bir seye sonuclarindan haberleri vardir. Gerci eni sonu devlet dairesi, ne kadar yardimci olurlar bilinmez :)

konu tamamen ayni degil ama atilmasi gereken adimlar hakkinda bilgi verebilir.
www.teknolojiherseyim.com

bir anti tt olarak atlamadan edemedim. efendim bir de bütün borçlarını ödeyip kapatsanız bile en son 14 TL civarı bir fatura geliyor. bunu da hat kapandığı için bankadan veya internetten ödeyemiyorsunuz. tt md.'ne gitmeniz lazım. böyle de saçma bir prosüdürleri vardır. çoğu kişi bankadan baktırdığında borç göremediği için ödemiyor.

herkes uzak dursun tt'den! (kaç müşteri daha kaybettirebilirim kaygısındayım)

aynı olay bizim de başımıza geldi. telekom mafyası gibi çalışıyorlar. bu işler nasıl yapılır bilemiyorum ancak başlatan olursa destek olurum.

benim faturama 2010 Ekim ayinda devir aldigim internet için 2007 den kalma borc ve yasal faizini ilave edip hattimi kestiler. interneti actirmak icin ikiyüzküsür lirayi ödedim. sonra defalarca aradim sikayet ettim donen olmadi. en sonunda bilgi teknolojileri ve iletişim kurumuna (tk.gov.tr) şikayet ettim. 1 - 1,5 ay sonra arayip evet siz hakliymissiniz, yatirdiginiz parayi faturanizdan dusuyoruz dediler.
diger taraftan yeni bir digital ajansla calismaya baslamislar sanirim. reputation management yapiyorlar. twiterdan sikayetinizi bildirin telekoma çok daha hızlı yanit alabilirsiniz.

yine iyi çok birikmemiş bir arkadaşım 3 yıllık ödedi, uğraşsan da sonuç alamıyorsun.

benim gibi anti tt'lerle savaşmak için "reputation management" ajansıyla anlaşmışlar ha. yine kaybettik desene...

ama ümidim var: www.bitdunyasi.com

ya ben çağırdım sanırım bunu posta gelmiş yeni gördüm. 50,14 tl borcum varmış gel barışalım diyor telekom, bana da olmadı demem artık. :)

cuma gününü bırak bugünkü program bile yok sitesinde. zaten bir organizasyonu da düzgün yapsak şaşarım. olimpiyatlara adaymışız, yürü git. grand slamlarden sonraki en büyük turnuvalardan birine ev sahipliği yap, wordpress le site kur onu da güncelleme. sie.

cuma günkü maçlar belli olmadığı içindir saatleri zaten belli biletixin sitesinden bakıyosun saat 5 de kapı açılıyo.bugün ki maçlar ise
azarenka stosur 5
sharapoca lee na 7
wozniacki zvaraneva 9

biletlerin hepsi tükendi yalnız.

ilk 3 gün için var hala

tenis söz konusu olunca program hesapları tutmuyor. büyük bir turnuva ve üst düzey tenisçiler olduğu için maçlar çekişmeli geçecektir. dolayısıyla tie-break ve 3 sete sarkma durumları olabilir. tahmini olarak maç aralarıyla birlikte toplam 4-5 saate yakın tenis olur. bu da 21-22 e kadar maç var anlamına gelir. büyük ihtimalle son maça yetişirsin.

normal demeyelim de cahil diyelim.

yaş kaç?

kanımca çok normal, müzik zevkine hitap etmemiş, dinlememişsin falan. bence çok olağan bir şey. hatta daha önce dinlemediğine göre çok çok olağan. zira pink floyd dineyip pink'in pembeden geldiğini zannedenler de az değil. müziği dinlemeye başlarsın, baktın seversin yapanları falan grubu araştırırsın ondan sonra zaten hakkına bilgi sahibi olursun. falan filan..

nerden geliyor pink, adamın adı mı

answers.yahoo.com
Pink Anderson, Floyd Council

sözlerini bi' de buraya yazabilir misiniz bazı kısımları pek anlaşılmıyor

edit: kötü değil ama sözlerde farklı, etkileyici bi' şey yok. ama profesyonel, bilindik bir şarkıcı söylese tutar bence.

(bkz: #25800022)

sonuna kadar dinledim. kesinlikle yıkıcı olmak amacında değilim. piyasadaki pek çok besteden daha iyi lakin kim söyler ya da insanlar beğenir mi bilmiyorum. kötü değil ama çok farklı da değil. romantik american filmi soundtracklerini anımsattı bana. sürekli bir akış var ancak bir şey eksik, belki biraz daha melodik olmalıydı ya da nakarat diğer bölümlerden daha rahat ayırt edilebilirdi. bunun dışında şarkıcılar neler okuyorlar, siz neden vermeyesiniz? ben olsam imkanım varsa stüdyoda kaydeder, birilerine yollardım. sonuçta siz yaptığınız işe gerçekten inanıyorsanız, başkalarının onu iyi veya kötü bulması çok önemli değil.

beste güzel. sağlam bir prodüksiyonla tamamdır. yalnız 38'de bozuk bir ses çıkıyor. aynı ses ileride de çıktığı için yanlışlıkla basılmadığını farzediyorum. şarkının tonuna aykırı bir nota basıyorsun heralde. ciddi kulak tırmalıyor.

piyasadaki çoğu şarkıdan çok daha kaliteli. piyano çok güzel ama bence vokale bir başkası daha iyi gidebilir.sesi az duyuluyor.

kardeş, beste çok arak duruyor. bana pek hitap etmedi ama piyasa koşullarını bilemem.

@mayeskuel

00.38'de mi? bakayim bir. o an yanlis basmis da olabilirim. direk armonik bir hata da olabilir : )

Sozler siradan ve hafif kalmis gibi geldi bana,muzigin akisi guzel ama genel olarak nakarati,cikis ani cok belli olan,bir kac kez belli sekilde nakarat tekrar eden sarkilar akilda kaldigindan tutuluyor,nakarat daha sivri,daha belli olabilir

Bir kısmı ''belki üstümüzden bir kuş geçer''i andırdı bana. (0:39 - 0:53) Ama geneli güzel ve piyano için tebrik ediyorum.

@karçocuk

www.youtube.com burda gercek sesini duyabilirsin arkadasin. igrenc ses sisteminde anca o kadar oldu. ama tabi yine de sesini begenmeyebilirsin, zevk meselesi. tesekkur ediyorum cok.

@kalinixta

tesekkur ediyorum. ogrencilerimle birlikte cikarmistik bunu, yani o donemde yazmistim ben onlar da sahit olmustu. o yuzden onlardan cok objektif yorum alamiyorum cunku onlar dinlediginde hep o gunlerimizi hatirlayip mutlu oluyolar.

senin dedigini de duydum ama baskasindan. kismet : )

@eggirl

belki bu yorumlar dogrultusunda yarisini degistirip oyle bir de kaydederiz stüdyoda. sagol

ikinci dinleyişimden sonra:
"ne olduysa kayboldun, gittiğin günden beri mutsuzum" kısmı ciddi bir şekilde yüksek sadakatin çok sevdiğim belki üstümüzden bir kuş geçer şarkısının "dolaşalım kumsallarda, çılgın kalabalık artık uzaklarda" kısmını andırıyor.

@benceboyle

hmm onu da dinliyim tekrar.
ya insan kompozisyon bolumu okumayinca belli sınırlarda kaliyor. armonik bilgi eksikliginden veya iste bazi incelikleri bilmemekten olabilir. ya da hayal gucu eksik kaliyordur kimbilir.

bir parcam var mesela, çello girişli ve ferhat göçer sarkilari tadinda bir sey. bir de onu kaydedelim bakalim.

la traviata, şarkı kötü değil ama diğer şarkıları anımsatan bi yanı var, iniş çıkışlarda birkaç değişiklikle mis gibi olabilir bu şarkı. bence üzerinde biraz çalışırsan süper bişi çıkabilir ortaya. yani bi karakter katman lazım şarkıya. şu hali bana hep "hangi şarkıdan esinlenilmiş" düşüncesi verdi. ama dediğim gibi, temiz bi stili var, naiv ve akıcı. üzerince çalış, bırakma sakın.

@9 kuyruklukedi

onu hatirlatmasi cok dogal. bunu soyle aciklayabilirim.

diyelim la minördeyiz ve la ile baslayan bir cumlemiz var ("ne olduysa")

sonra hemen la minörden fa majöre inis yapiyoruz ve yine la ile baslayarak ("kayboldun") diyoruz.

biraktigi etki dedigin sarkidaki etki gibi olur. cunku iki akor kurulumu arasinda sadece tek bir nota farki var (bi tanesi la-do-mi, digeri la-do-fa) ve her iki kurulumda da melodi ayni (la-si-la ne olduy sa, la-si-la kay bol dun). bunu daha pek cok sarkida gosterebilirim ornek olarak.

tam tersini mesela my immortal'in basinda da gorebilirsiniz piyanonun ilk basladigi anda.

@kalinxta

yorumlardan sonra, ben de ayni fikre gelmeye basladim. en iyisi modifiye etmek :)
cok isterdim iyi bir besteci olabilmeyi. piyanist de degilim, kompozitor de. yine de insan cok mutlu oluyor, kendine ait bir seyi olunca.

şimdi sesini daha net duydum. sesi güzelmiş bence. bu arada bence birilerine verin şarkıyı.

@mayeskuel

simdi tekrar baktim.
38'de kromatik bir cikis var. yarim ses, yarim ses. tirmalayan o sanirim. ama o parcalarda yapilan bir sey.

mesela ornek olarak seyi veriyim. doga icin cal 2'deydi sanirim uzun ince bir yolu calarlarken, "gidiyorum gunduz gece" dedikten "bilmiyorum ne halde" demeden hemen onceki mezurda kromatik bir inis olur dın dın dın. o kromatik inis ve cikis gibi. belki bu ve benzeri gecislere cok asina olmadiginizdandir. bilemedim : )

asil merak ettigim sey, bu parcaya piyano disinda hangi enstruman kullanilabilirdi?

girise veya araya. baska bir tad yakalanabilir myidi? yoksa sadece piyano mu kalmali onu bilemedim.

sıradışı değil ama gayet başarılı. iyi bir düzenlemeyle çok daha iyi hale gelecektir. ancak coşkuyu arttırmak ve tek düzelikten kurtarmak için bu şarkının kemana ihtiyacı var. araya güzel bir keman solo yakışır. yine sona da nakarat bitiminde kemanla coşkuyu arttırıp son kez yüksek perdeden nakarat tekrar edilip o şekilde bitirilebilir.

Keman fikrine katılmıyorum öncelikle.

Diğer söyleyeceklerimse; şarkının tansiyonunun arttığı ve solonun girdiği bir ilgili minör geçişi olabilir. Karar sesin minöre geçtiği bir solo partisinden bahsediyorum. Bu solo için de kulağım elektrik gitar aradı açıkçası.

Kötü değil ama vasat, sıradan. Sizin müzik bilginizden çok daha iyi işler çıkar bence.

Birileri alıp albüme koyar mı? Olabilir. Romantik prenslere götürün ama piyano partisyonu çok "akademik" kalmış şarkının "pop"luğunun yanında, birkaç enstrümanla düzenleme yapıp kaydedin derim. Hatta piyano yakışmamış, düzenleme yapmasanız da birine dinletecekseniz çıplak sesle dinletin (veya daha vurgusuz bir piyanoyla) diyebilirim.

pratik yapacaksin hocam, her sey pratikle oluyor.

aceleci olma, devam calismaya. el aliskanligi kazandiginda cok daha kolay gelecek. ayrica korna seslerine aldiris etme. herkes 6 aylik arkadas.

boş bir alanda bol bol dur-kalk alıştırması yap. pratik pratik pratik.

trafiğe çıka çıka aşcaksın bunları,, korkak olma..hız yapmayada alıştırma kendini nasıl alısırsan öyle gidior ondan sonra...İlk başlarda ışıklarda flaan durup kalkarken elin ayağın birbirine dolanıveriyor heyecandan..gayet normaldir...aşabilirsin ama...sonra sende aynı şeyi yapacaksın :)

el frenini indirmeyi unutma :) bu işin bir tek yolu var o da pratik. kullandıkça açılacaksın. kimse anasının karnından şoför doğmuyor. önemli olan şey sürekli bir dikkat içerisinde olmak ve gideceğin yolu bilmek.

Akşamki sürüşlerde arabayı yarım debriyajla kullan.Debriyajı aniden bırakmamaya alıştır kendini.Özellikle geri kalkışlarda ayağın debriyajda olsun ve arabayı hafif hafif kımıldat.Duracağın zaman debriyaja tam bas.Aracın bağırmasını kısa sürede önemseme.

Kendiliğinden zaten birkaç günde düzelecek emin olabilirsin.

dur/kalk için antreman yap.
diğerler konularda zaten zamanla pratiklik kazanacaksın.

hiç stres olmayın. onların sabırsızlığı, bırakın beklesin. kimse beynine bu konu hazır yerleştirilmiş olarak doğmuyor.
bol bol pratik yapın, ama bence direkt trafiğe çıkarak yapın. boş yollarda o paniğiniz geçmez sanki.

(bkz: yeni başlayanlar için şoförlük)

ben arkadaşlarıma "aga bana araba kullanmayı ögret"dediklerinde alıp sadece dur kalk yaptırıyorum saatlerce sonra geri geri sürmeyi ögretiyorum. eger dur kalk olayı tam halledersen trafikte arkadan araba geldiginde heyecan yapmazsın bilirsin ki sorunsuz kalkacak araba bir kaç saat dur kalk çalış elindeki arabaya iyice alış nerede ne yapman gerektiginde sonra trafige çık 4lülerini yak sagdan git uzun uzun bunu yap aceleye gerek yok kimse anasının karnında ögrenmedi bazımızın imkanı vardı çocuklugundan beri babası araba kullandırdı bazımız yeni ögrendi. acele etme mümkün oldugunca sakin ol.eger hala heyecan yapıyorsan direksyonu halledeyim dersen mümkünse dizel bir arabayla hatta tercihen clio ile trafige çık.

valla sahsen ben trafige cikmadan once bir egitmen ile toplamda 4 saat araba surus egitimi aldim. onlarin arabalarinda 2 tane debriyaj ve 2 tane fren oldugu icin, tehlikeli durumlarda egitmen frene ya da debriyaja basiyordu. dur kalk, paralel park vs. bilgileri de gayet net ogretmisti.

Oncelikle araba kullanmanin basit bir sey oldugunu kafana yerlestirmelisin, sakin olmalisin, arabayi gec kaldirman, biraz sert fren yapman ya da istop ettirmen dunyanin sonu degil. Araba kafasina gore bir sey yapmaz, tum kontrol sende. Heyecanlanmamak icin de etraftaki diger suruculerin de alti ustu senin gibi insan oldugunu dusun. Arkana yaslan, kendini rahatlat, hafif hareketlerle dokun pedallara.
Bos bir araziye gidip arabanin kontrolune alis oncelikle. Durus-kalkis denemeleri yap, bos alan bulursan bol bol yokus denemesi de yap. EN ONEMLISI kendi arabanin kavrama noktasina bi alis once, ondan sonrasi kolay.
Musait yerlerde bol bol park denemesi yap, kimsenin seni rahatsiz etmeyecegi, yolu tikamayacagin bos bir yerde yapmaya bak.Trafige kapali alanda park denemesi yaparken arabayi yanastirirken nereye ne kadar yaklastini kestiremediginde o haliyle cek el frenini inip bak neresi ne tarafa gitmis arabanin, sonra tekrar bin sok arabayi yerine. Boylelikle 3d algilama kapasiten artacak ki erkeksen bir adim ondesin bu konuda, ciddiyim.

Arabanin kontroluen alistiktan sonra bol bol trafige girin, cekinmeyin, onde durunca siz de durun, ilerleyince siz de ilerleyin, simple. Bizim ulkede millet yogun trafikte marifet sanip saga sola solucan gibi girmeye calistigi icin yogun bir yolda kavsakta kim nerede nereye giriyor belli olmuyor, yeni baslayabn birine de bu cok karisik gorunuyor, olay basit aslinda.
Unutma, etraftaki tum suruculer siradan insanlar, sabirsizlanip daaaat diye kornaya abanmalarini fazla umursama.
Bizim aptal kulturumuzde arac kullanma konusunda acemi olmak utanc verici bir sey gibi algilanagelmis.
Hele camdan kafayi cikartip acemi kadin surucuye "kardesim bilmiyorsan cikma yola" diyenleri arabadan indirip sopayla dovesim geliyor.

Taaa 2011'in duyurusuymus yeni farkettim ama yazdigim bosa gitmesin bari:)

bankasına göre değişir bence. ama sanırım almıyorlar.

garantide vadeli hesap için ücret alınmıyor. elma yı bilmiyorum.

VAdelilerin de bazen masrafi olabiliyormus ama Garanti'de yokmus, e-vadeli hesapta zaten yokmus. ELma'nin ise aylik 3 L ekstre masrafi varmis, dilekce ile ekstre iptali oluyormus sanirim. BEn dilekce ile hesabin kendisini kapadim. Bir halta yaradigi yoktu zaten.

1 ons= 1 ounce = 28.3495231 gram yani 1 ons altın = 28.3495231 gram altının değeri.

Bu ons Nasıl Alınır Peki?

Türkiyede Ons kullanımı yok,, gider gram altın alırsın...

altın söz konusu olduğunda 1 ons un karşılığı 31,1 gr'dır.

dhl, ups

track number'ı olan bir posta türü seçmelisin. diğerleri allah'a emanet.

senaryo ya da kitap yazardım herhalde.

çok zor. insan sosyal bir hayvan. depresyona girerdim her halde.

aydınlanırdım herhalde :D
he pardon fiziksel bişiler yaptığımızı yazmak lazım herhalde.
yaşamımı sürdürecek normal aktivitelere devam ederdim. yemek yoksa yetiştirmek veya toplamak lazım mesela. herşey var bişi yapmana gerek yok diyosan da ellerimi oyalayacak bişiler yapardım, ağaç yontmak, seramik vs gibi, yürüyüş, keşif yapardım, ormanda sessizce oturup vahşi hayvan gelsin diye beklerdim vs vs
ama hep dediğim bişi var insan ormanda bir ay yalnız kalsa eskisi gibi olmaz bence.

of ya bi de yıldız gözlemi yapardım. teleskopumuz da olabilir mi?

gündüzleri yürüyüş filan, doğayla vakit geçirir, herhalde geceleri de hayatımda ilk kez roman yazmaya kalkardım.

deli gibi spor yapardım, döndüğümde baklava kaslarla kızlara hava atardım.

Gerekirse kablo çeker internete girerdim. Olmadı serrar baz istasyonu ya da uydu telefonu filan bulur yine internet yapardım. İnternet şart ağa :)

kalem kağıt varsa yazıp çizmek.
evden dışarı çıkabiliyorsam, gerekli malzemem de varsa ağaçtan bir şeyler yapmak. bahçe düzenlemek.

"hiç biri yok" diyorsan hayal kurmak.

çoluğumu çocuğumu keserdim.

(bkz: the shining)

muhtelemen yanına ikinci dağ evini dikerdim.

kalem kağıt dışında heralde yanımda herhangi bir müzik aleti götürür bir sene içinde de bayağı bir ilerlerdim.. müzik olmadan geçmez o kadar zaman..

eşeysiz ürerdim.

doğa ile uğraşınca zaman gayet güzel geçer. öyle bir ortamda dağdaki her bir ot, her bir taş, her bir pınar bir anlam ifade eder. Şu pınarı genişleteyim, şu ağacı yoldan çekeyim derken işler bitmek bilmez.

Okçuluğumu geliştirmeye çalışır, müzik aletleri ile folkun dibine vururdum. Zaten sonlara doğru bahar gelince raid'e çıkan viking moduna girerdim sanırım.

mürekkep, kalem ve kağıt serbestse kaligrafi tekniğimi geliştirirdim; teknolojik ürün gerektirmeyen spor hareketleri yapardım; 1 yıl sonra ne yapacağımı hayal ederdim; geri kalan zamanlarda da paso uyurdum.

Anadan doğma gezerdim, elbise giymezdim.

Böyle mülteci istekleri olanlara Yönetmen Sean Penn'den gelsin "Into The Wild"

konuşmayı unuturdum. üç gün evden çıkmasam biriyle konuşmasam bozuluyor konuşmam:D

Gitarımı alır bir sürü beste yapardım, domates falan yetiştirirdim, kitap okurdum ama muhtemelen bir aya kalmaz sıkılır geri dönerdim :)

bol bol pipo içer, yazar, tahtadan objeler yapardım.


(bkz: walden)

www.imdb.com

otogarın içindeki metroya binip merter istasyonunda in. ordan üst geçitten metobüse in. metrobüsle mecidiyeköy durağında indiğinde o mevki senin bahsettiğin yer.

otogarın içinden mecidiyeköy otobüsü kalkıyor, ona binin. son durakta inin. oradan yürüyerek 15-20 dakika sürer sanırım. yaklaşık 1.5 kilometrelik bir yol. otobüs durağı ve verdiğiniz adres arasındaki yol: maps.google.com

metrobüs ile gideceksen mecidiyeköyde değil sonraki durak olan zincirlikuyudan daha yakın nerdeyse yarı yarıya kısa yürürsün tabi yine çok yakın değil 5-10 dk falan yürümen lazım.

canon alcaksan bunu almalısın. o dönen LCD ekran kaymağı.
60 fps video da çekiyosa dadından yenmez.

al.

hediye olacağı için yeni almak zorundasınız. hayyam'da (ben adana'dayım hiç bilmiyorum orayı) sanırım söylediğiniz fiyata canon 500d alabilirsiniz. başlangıç olacağı için 18-55 gibi bir lens de yeterli olur. yani farklı bir lens almak isterseniz verdiğiniz bütçeyi aşacaktır. ama derseniz ki 1500 de olur, 550d'ye de bakın. oradaki fiyatları hiç bilmiyorum çünkü.

Valla iyi makine yoktur diye bir klişe var. Kullanacak kişiye makineyi denetmeli ve öyle almalısın.Zevkler dünyasında ben bir model diyeceğim bir başkası başka model modele kitlenme derim. Alacağın kişi yana yakıla SLR istemiyorsa bence SLR alma heryere taşıyamayabilir kullanıp fotoğraf çekmeye ürkebilir. vs vs.

Solomon aşağıda bir fotoğraf makinesi ilanı var. benim arkadaşım adına verdiğim. istersen ona bir bak..

bi dk şimdi. birincisi ömer hayyam'dan başka hayyam bilmiyorum. ikincisi benim netten baktığım fiyatlara lens dahil değil mi? üçüncüsü fot.mak. çok tartışmalı bir konu farkındayım birazdan canon-nikon tartışması da kopabilir ama en azından mağazaya gittiğimde elimde 2-3 farklı model olsun aralarından seçim yapayım diyorum.

edit: @sormaya geldim
hocam hediye olacağı için 2.el düşünmüyorum.

1. hayyam pasajı. nerede olduğunu bilmiyorum. ama istanbulda olduğunu biliyorum :))
2. hayyam ara'yı dinleme. alacağınız kişiyi tanıyorsunuzdur nihayetinde. bu konuda ilgisi varsa dslr'a hayır demez. yok illa "bana göre değil" durumu yaşanırsa da zaten dslr makineler ikinci el piyasası olan ürünler. 6 ay kullanır. kullanamazsa satar.
3. genelde düşük modellerde lens üzerinde olur. yani kit denir ve genelde verilen lens 18-55mm gibi her iş görecek lensler olur. ama bütçenizi biraz arttırırsanız yine kit denilen ama benim aldığım gibi 18-135mm lenslerle de alabilirsiniz. türkiye'den alacağınız için (fiyatlar nedeni ile) 18-55mm gibi bir lens ile başlayın yeter. bütçenizi sarsmayacaksa serinin en yenisi 600d alabilirsiniz. ondan sonra geriye doğru giderek 550d-500d önerebilirim. nikon'un başlangıç seviyesinde (bildiğim) 550d ayarında bir kamerası yok. mesela 3100 falan var ama her noktada 550d'yi tercih ederim (lens kıyaslaması hariç)
sorunuzdaki fiyatlar lens hariç mi 'nin cevabı alacağınız model üst modeller ise (4-5000 tl ve üstü) evet lens hariç. değil ise hayır lens dahil. ama yine de alırken "kit lensi var mı? hangisi var?" diye sorun. ucuza aldım sanırken lense de ayrı ücret ödemeyin. ama düzgün bir yerden alırsanız öyle kazık yemezsiniz (mesela yalçınlar gidip sadece body satıp kit fiyatı almaz.
bu arada hayyam'dan alırsanız ucuza alabilirsinzi belki ama garantisi olmayabiliyormuş. buna da dikkat edin. hayyam konusunda bilgim sıfır.

Bence Panasonic'in üst seri kompkakt ürünlerinden birini alın o bütçeyle:

(bkz: panasonic lumix dmc lx3)

Ben de eskiden slr'lere heves ediyordum ama sözlükte okursanız bir hevesle alındıktan sonra köşeye atılan ürünlerin başında geliyor slr'ler, boyutları büyük sorun.

arkadaşlar ilginiz için hepinize teşekkür ederim; anladım ki dediğim fiyat aralığında slr makine almak zor. canon 500d mantıklı görünüyor ama o da 18-55 lens ile birlikte 1850 lirayı buluyor. bu durumda bütçeyi biraz zorlayarak en fazla canon 450d 18-55 kit yada canon 1100d 18-55 kit alabiliyorum. bunlardan birini tavsiye edermisiniz yoksa 44'ün dediği gibi üst seri bir kompakta mı yönelmeli?

110d almayın. 450d daha uygun. bence.

eğer nakitten söz ediyorsak spot olarak 500D hatta 550D alınabilir. 550D çok daha iyi bir seçenek olur, farka değer yani. slr gövdelerde sorun çıkma ihtimali düşük olduğu için garantili olsun diye verilen farka değmez.

o yemek şirketi sardunya mı ki? (:
ben de bayılıyorum o tatlıya, evde denemedim ama birkaç tarif buldum. buyrunuz;

www.droetker.com.tr

www.lezzet.com.tr

www.nefisyemektarifleri.com

evet sardunya :)

tarifleri en kısa zamanda deneyeceğim. hazır olarak satan yerlerle ilgili bekleyişim de devam ediyor.

urun.gittigidiyor.com

bu tarz bişey mi ?

bu güzel, biraz daha büyük bir şey de olabilir ama iki parça halinde taşınanlardan değil, kolay taşınabilir olsun..

www.goldmaster.com.tr

buradaki ürünleri şiddetle öneririm. ben en düşük model olan mobile-10 u kullanıyorum. sesini duysan şoke olursun :)

arkadaşlarınızdan/akrabalarınızdan (kardeş/kuzen/hala/teyze vd.) isteseniz. 1 haftalığına sonuçta.

ödünç isteyebileceğim yakınlarımda hep kalburüstü sayılabilecek, pahalı aletler var. e elektronik sonuçta, bozulur mozulursa sıkıntı olur benim için. o sebeple şeyettim :)

Artık zaten o fiyata makineler var çok sayıda.Profesyonel çekim değilse ne gerek var ki pahalı almaya? Herhangi bir teknomarkete gidin.200 tl altına da modeller var.

Daha sonra kullanmam bile demişsiniz.Cybershot ile Easyshare bir mi diyecekler için hatırlatayım.

canon a475. dediğin fiyattan daha ucuza bile bulabilirsin.

100 liraya olympus var.

www.teknosa.com

kullan at makinelerden almak da bir çözüm.

valla aga 52 saatlik uykusuzluk rekoru olan bir adam olarak 2 ay boyunca günde 5 saat uyuyarak dediğin şeyi test ettim. sonuç mu? berbat geçen günler, eminönü-kadıköy vapurunda kalorifer peteğine dayanıp uyunan 20dk falan filan. gerisini sen anla.

normal bir yetişkin için 4-5 saatlik uyku yeterlidir der uzmanlar. bir kaç akşam aynı saatte yatıp aynı saatte kalkarsanız vücut buna alışacaktır. ((bkz: vücut saati) )

tr.wikipedia.org

(bkz: çok fazlı uyku)

(bkz: sadece aptallar 8 saat uyur)

bir iş yetiştirmem gerektiği için son 1 haftadır 5 saatten fazla uyumadım ve ondan önce de genelde 5 saat civarı uyuyordum ama iki üç gün 3 saat uyusam 3. gün öğlene kadar uyuyorum. bide 2-3 saatlik uykuda çok halsiz olur insan. yani minimum 5 saat yapmak lazım.

bunu denedim şöyle ki geçen yaz gece vardiyesinde bi işte çalışıyordum gece 12 sabah 8 sonra eve 9 da gelip 1'e kadar uyuyup kendime geliyordum ama en fazla 2 hafta sürdü bu olay ( tabi bir kaç kez gün içerisinde 1-2 saatlik kestirmem oluyordu ) diğer vardiyeye geçtiğimde çok uzun süre uyuma ihtiyacı hissettiğim oluyordu..

okul zamanıda deneniyor bu olay özellikle final zamanları her günü 3-4 saatlik uykuyla geçirmek ama ne oluyor en fazla final döneminde oluyor sonra ki ilk boş gününde yataktan çıkamıyorsun. aslında kendime bilimsel bir bulgu arıyorum diyebilirim bunun oluruna kendimi çok inandırabilirsem üstesinden gelip istediğim uyku düzenine sahip olabilirim he dostlar ?

ben alıştım, 3-4 saat yetiyor.daha sağlıklı olduğunu okudum.

@lebanon, alıştım derken ne kadar bir süredir böylesin ? bu 3-4 saat tek seferde olan bir uyku mu yoksa şu çok fazlı uyku durumu mu ?

www.vatanbilgisayar.com

bulabileceğiniz en uygun fiyatlar genelde vatanda oluyor, bulunduğunuz yere teslimat yapıyor mu bilmiyorum tabi, ama yapmasa bile fiyat karşılaştırması için işinize yarar

hocam monitor tamam da kasa yani o fiyat etmez bu saatte

kafadan işlemci ve ram eleniyor aga. daha güncel bişeyler bak derim.

inventus.com.tr
teknobiyotik.com bularin sistem toplama sihirbazi var sitelerinde ayrica telefon mail veya messenger ile de yardimci oluyorlar. ayni sistemi muhakkak daha ucuza toplarsiniz.

etmez

sakın.

"ve durgun akardı don" şolohov..

the hitchhiker's guide to the galaxy her zaman her yerde - evet sıçarken bile - okunabilecek kitap

(bkz: ihsan oktay anar)

veciz sözler - barış bıçakçı

alper canıgüz kitaplarından birini oku.

irvin yalom, shopenhauer tedavisi ya da nietsche ağladığında olabilir

nazım hikmet- memleketimden insan manzaraları.
kitap akıyor gidiyor..

ekmek arası - bukowski

ama dikkat et depresyondan kurtulayım derken alkolik olma :)

in gold we trust

bence euro'ya çevirmeyin. 10 bin tane türk lirası vereceksiniz, 4 bin tanecik euro sayacaklar elinize. ben uzun vadede kar edeceğimi bilsem bile çevirmem. üzülür insan. dalga geçer gibi. 10 bin al 4 bin ver.

altın al pampa, 100 liranın altına düştü altın. malum düğün sezonu bitti talep azaldı, seneye yaza kadar 130 lira falan olur eğer bir sene kullanmam dersen altın al

altın daha da düşecek bence, bekle düşsün öyle al.

altın şu ara çok sakat. biraz takip et.

ulan ne altını 2 günde onsu 1900'den, 1700'lere geldi.
benim bir önerim yok, sadece garanti altın diyenler sallıyorlar, onu demekteyim.

beyler yatırım yapacaksak parayı fıratpen e yatırıyoruz.. mar marş

www.mistiklal.com

pizza için la fontana, urban, thales gibi yerleri öneririm. aslında çeşit çeşit yer var. tünel tarafında mis pizzaydı yanılmıyorsam, merdivenlerden inince. iskender için en iyisi diyebileceğim bir yer yok. saray ve bursa iskender en tecrübelileridir sadece onu söyleyebilirim.

ağa camisi'nin yanındaki sokağa girin, az aşağıda sağda bursa kebapçısı var.

konak

altin.doviz.com ?

www.altinpiyasa.com

goldprice.org

airties'ın sayfasında bulabilirsiniz kurulum dosyasını.

airties'in sitesinden uygun modelinkini indirin

modemi bilgisayara bağlayınca veya kablosuzsa şifreyi girip bağlanınca sorunsuz çalışıyor. onun için modem yazılımlarını hiç kurmuyorum ben. sen de kurmayabilirsin :)

modem yazılımı ne yav. senin formatladığın şey bilgisayarın hdd'i. modemin ayarlarını sakladığı ayrı bir belleği var. bilgisayarın modemi ayrıca tanımasına gerek yok.

O yazılım hiç bir işe yaramıyor gerekmiyor da sana.. kablosuz bağlanıyosan internete bilgisayar sadece şifreyi unutur doğal olarak formatladıktan sonra , kabloyla bağlanıyosan hiç bir sorun yok ethernet kartının drivarını düzgü tanıt girersin nete..

yamaha c30 alırdım ben olsam

Yamaha CGS103 Klasik Gitar
CGS104 ile aynı özelliklere sahiptir, fakat 3/4 boyunda ve 9-12 yaş grubu için uygundur.

yazıyor kasası küçük yani diğerlerine göre

bi fark yok ucuz olanı al. c30/40 başlangıç için gerçekten kaliteli modeller. hatta uzun yıllar kullanabilirsin. yalnız üstündeki teller pek iyi değildir. onları eskittikten sonra savarez marka tel alarak gitara hak ettiğini verebilirsin. başarılar.

yeni başlıyorsan ucuzundan al.
70-80'den 200-250'ye kadar olanlar genelde çok çok fark etmez. kabaca bi tahmin yürütürsem bence 250- 400 arası gitarlarda da uçurum yoktur.
ucuz alıp holydreamer'ın da söylediği gibi kaliteli tel takarsan gayet güzel olabilir başlangıç için.

not:3-5 ay çalıp elektroya kaymamanı tavsiye ederim.

YAMAHA C30 u aldım :)

www.mydukkan.com Paran varsa bunu al birdaha klasik gitar derdin kalmaz.

paran yoksa bunu al ashton'ı kötüleyenlere de gitarını denettir anlasınlar nasıl bir ekipman olduğunu

www.mydukkan.com


2 gitarıda aktif olarak kullandım. Ashton'a bizzat sahibim hatta şuan yanımda duruyor. Onun dışında ileride elektro gitar veya akustik gitar kullanmak istiyorsan Cort'a bu kadar para verme direk ashton'ı al.

Bu 2 gitardan birisini aldın ve aradan zaman geçti artık yeni bir gitar istiyorsun. Ne alman gerekiyor?

Elektro gitar için bize ne tür müziklerden hoşlandığını söylemen gerekiyor ki ona göre gitar ve manyetik tavsiyesinde bulunalım. Yinede Yamaha Pasifica tercih edilesi gitarlardandır.

Akustik gitar olarak yüksek meblağlara hiç çıkmana gerek yok

www.mydukkan.com
Şu gitarla düzenli sahne alan arkadaşlarım oldu.(evet elektro akustik değil düşün artık nasıl bir gitar)

Cevaplar okunduktan sonra gelen edit: dostum hayırlı olsun güzel bir gitar tercih etmişsin. Ve ben cevaplamakta çok geç kalmışım :)

yenilerden veya 2. el canon veya nikon'da nova fotoğraf iyidir

Öncelikle Resul Abi (Bozdağ Foto) derim. Reflex iyidir, Babataş hakkında da iyi şeyler duydum.

nova odak ve bozdağ favorilerim. özellikle de resul abi holydreamer in dediği gibi. daha kötü bir şey sattığına rastlamadım.

orijinallerini mi?

gölge oyunu'nun dvd'si yok, diğerinin var.

orijinal ilk tercih tabii ki.

bayrampaşada fabrıka satıs magazaları var.mavı jeansın magazaya girmeden gerisinde quıcksılver vs marka satan magaza var. ben orda aldım sıyahlı kırmızılı. hem kucuk. hem kart ıcın ıyı.15 tl

ehliyetin olsaydı da kartvizitlik kullanabilseydin keşke

dynomighty wallets?

www.buldumbuldum.com
www.buldumbuldum.com
29,90TL

kullanan arkadaşlarım var, memnunlar.

www.spormarketim.com

kullanışlı, çok bölmeli ve de küçük

yırtılmayan kağıttan cüzdanlar oluyor. galatada var idi. tam yerini hatırlarsam söylerim.

polo'nun kaliteli cüzdanları var. ykm mağazalarına bak. dediğin fiyata yakın istediğin şekilde cüzdanlar var.

zenga var 30tl civarı ve çokta şıktır. deridir ama. iistanbul eminönü fatihte merkezi

www.zenga.com.tr

iletişim bölümünde adresi var.

goo.gl

goo.gl

t-box'un şu sarı cüzdanları (ben siyahını kullanıyorum) gayet güzel. 9.90'dı en son fiyatı.

o harddisk fena olmuş. bozuk olmasa bile uçmuş gibi içindekiler.

ama ama amaa yok mu bir çaresiiiiii

bazen hdd in mbr tabloları bozuluyor. bazen de bad sector nedeniyle böyle şeyler oluyor. dosya sistemi raw olmuştur. bu andan sonra yapılacak şey bir recovery programı ("easy recovery" olabilir) ile raw recovery yapmak. en olmadı quick format atıp format recovery yapmak. bu şekilde dosyalarının büyük bir bölümünü geri alabilirsin. eğer büyük bir kapasiteden bahsediyorsak bu işlem çok uzun sürebilir.

x86 sistem xp de veya w7 de partition find and mount programı ile scan edip mount et ve yedekle.raw ı diski formatlamadan ntfs/fat/fat32 yapaman.bu işlem hdd ye kesinlikle zarar vermiyor.