@romali, rica ederim.
evet bankalar vadesiz hesaplarda duran iktisadi değerleri de kredi dağıtma amaçlı kullanabilir. bankalar için "karşılık oranı" isminde bir oran bulunur. bu oranı merkez bankası piyasanın durumuna göre belirler. insanları tüketmeye teşvik etmek/ ekonomiyi canlandırmak adına merkez bankası karşılık oranlarını düşürebilir > böylece bankalar daha düşük faiz ile kredi dağıtabilirler > insanlar daha fazla kredi kullanarak daha fazla tüketerek ekonomiyi canlandırabilirler. ancak karşılık oranının tek belirleyicisi bu değil. işleri karıştırmamak adına uzatmıyorum.
örneğin şu an vadesiz mevduatlar için mb'nin belirlemiş olduğu karşılık oranı %11'dir. hesabı kolaylaştırmak için buna %10 diyelim.
vadesiz hesaba sahip tüm müşterilerin hesaplarınaki nakit miktarı 100 milyon tl diyelim. karşılık oranı %10 olduğunda: 100/10=10. o halde banka, bu 100 milyon tl'nin 10 milyon tl'sini her zaman nakit olarak kasasında tutmak zorundadır. kalan 90 milyon tl'yi ise, kredi olarak dağıtabilir. banka bu şekilde, müşterilerinin paralarını kredi olarak başkalarına kiralayarak faiz geliri elde eder. bu yüzden bankalar vadeli olsun vadesiz olsun, müşteriler tarafından tercih edilmek isterler.
edit: link:
www.tcmb.gov.trwww.tcmb.gov.trgörüldüğü gibi mb, ekonomik darboğazın olduğu 2009 döneminde karşılık oranını %5'e kadar düşürmüş. bu bankalar için kredi vermenin ve dolayısıyla insanlar için kredi almanın kısmen kolaylaşması demek. günümüzde ise bu oran 2009'a kıyasla 6 puan yukarda: %11. o halde denebilir ki, merkez bankası bankalar için kredi verme işleminin 2009'a kıyasla daha zor olmasını istiyor. ekonomiyi frenleme ihtiyacı hissederse bu oranı yükseltir, ekonomiyi canlandırma ihtiyacı hissederse bu oranı düşürür.
bu arada bankacı değilim.