Rüya hep görürmüşüz ama hatırlamazmışız. Siz hatırlayanlardansınız.

Ben 1-2 ayda bir rüyamı hatırlıyorum. Genelde hatırlamam.

her zaman gorurum bu da gune baslama seklimi etkileyebiliyor. ya iyi dinlememis ya uzgun veya modu yuksek etki birakabiliyor

Hep gorurum. Turlu turlu fantastik olaylar yasarim. Gecen gece ne alakaysa metin akpinar'i gordum, sacma sapan isler pesindeydik. Insallah olmez yakinda.

her gece olmasa da çok sık. rüya pek etkilemez.

yanılıyorsunuz, rüyalar uyku kalitenizi etkilemez. uyanmanızın nedeni kafein, yüksek tansiyon, ya da başka nedenlerdir.

Beni yoruyor ya. Beynim gece de durmadan çalışmış gibi kalkıyorum. Hatta bu rüyalar beni vakitli vakitsiz uyandırıyor. Gece yarısı, alarmdan 20 dakika önce falan rüyamdan uyanıyorum. Sonra, o 20 dakika hasbelkader dalarsam tekrar rüya görüyorum. Öyle güzel rüya da değil huzursuz şeyler de görüyorum. Bomboş deliksiz uyusam keşke.

@olutaklidi Aynı şeyler ya, işte aynen bende de durumlar o şekilde oluyor. Birbirimizin halini iyi anlıyoruzdur sizinle :/

Hatırlamıyorum genelde. Çok nadir hatırlarım onda da gerginsem oluyor.

Şimdi rüyamda İsmet özel'in şiirlerinin okunduğu bir ortam gördüm :p bir de kavga ediyordum bir gerizekalı ile. Sık sık görürüm rüya.

Bariz hata. Ben de denk geliyorum.

Valla bir arkadaşın Daewoo nexia si vardı bundan birkaç yıl önce. Sürekli yağ eksiltiyordu, motor inecek falan filan dedi. Birkaç ayda bir aralıklarla bu zimbirtidan kullandı ve yağ ekleme ihtiyacı olmadı hiç. Motor performansı falan düzeldi baya . Sürekli sahtesine denk gelmekten sikayetciydi. Ona dikkat et bence.

Teşekkürler hocam. Sizce yağ değişimi esnasında mi eklemeliyim yoksa yağ eksildikce mi eklemeliyim? Arkadaşınız yağ eksildikce mi eklemişti?

2008'de 90.000 km'de aldığım fiat aracıma bir defa eklemiştik. aracı 165K km civarı sattım o güne kadar motorda bir sıkıntı çıkmadı. hatta araç bir-iki defa su eksiltip ciddi hararet yaptı ama motor zarar görmedi. motorsilkin katkısı oldu mu bilmiyorum.

Valla benimde bir arkadaşın nexiasi vardı, o da yağ eksiltme yaşıyordu motor bitik, motor inecek falan dediler. O da son çare motorsilk denedi çok memnun kalmıştı. En son arabasına parça bulamamaya başladığı için sattı.

Ben rol yapamayanlardanim. Bazılarının saygısı zamanla azalıyor ben de bir müddet görmezden geliyorum sonra devam ediyorsa hala aynı durum, hak ettikleri gibi davranıyorum önce bir şaşırıyorlar ana kendilerine geliyorlar neticede.

Yapabilirdim ama gerek yok. Bulunduğum calisma ortami çok güzel ve kendi calisanlarimla birbirimize şaka yapan dalga gecen (ki ben kendi müdürlerime de diyebiliyorum böyle seyler). Daha bir kere saygı konusunda sorun olduğunu görmedim. Bu sebepten oldukça mutluyum.

Ama başka bir yerde daha ciddiydim çünkü ortam böyle degildi. Ortama çok bağlı.

hocam hayatta her ortamda farklı kimlikte oluruz bu rol yapmak değildir

örneğin ailemizle birlikteyken yaptığımız espriler ile arkadaşlarımızla yaptığımız espriler farklıdır, işte de evdeki gibi davranmayız

ya da iş yerinde 10 kişilik ekibe işi öğrenmeleri için görevler ve eğitim verirken işten çıktıktan sonra gittiğimiz resim kursunda farklı davranırız

her yerin kendine göre bir dinamiği mesafesi var

Eski işyerimde rol yapmaya gerek duymazdım. Herkes olduğu gibiydi ve hepimiz birbirimizin iyi niyetine güvendiğimiz için olduğumuz gibi davranıldık.

Yeni iş yerimde maalesef insanlar birbirlerine üstten bakıyorlar ve hep ezmeye çalışıyorlar. İlk 6 ayda insanlar iyi niyetli yaklaştığım için çok başım yandı. Bir süredir bende en düzgün kıyafetlerimi giyip, insanlar soğuk ilişkiler kuruyorum. Eskisi gibi ezmeye çalışmıyorlar artık. Daha saygı duyuyorlar.

Benim altımdakilere hiç yapmam. Samimi konuşamadığım insanlarla çalışmam. Peerlarıma bazen, gerektiğinde. Onlar yapıyorsa. Üstümdekilerle çok daha fazla, genellikle. Belli bir yönetici var kafalarında. Onu oynuyorum.

Is icinde ve is disinda iki farki insanim kendim gibi olunca cocuksusun kariyerini etkiler dediler. Bende bir maske gelistirdim faydasini da gordum

Beyaz yaka, özellikle de plaza çalışanı beyaz yaka inanılmaz kalitesiz, manipülatif ve yalancı insanlardan oluşuyor. Hayatta kalmak için rol yapmak gerekiyor.

Kritik roldekilerle (yöneticilerle) ikili ilişkilerde samimi, dürüst ve destekleyici bir tavırda olmak size kazandırır.

Bu samimi olmak aile ortamındaki gibi olmak demek değil tabi ki. Belli bir ciddiyet nezaket aynı zamanda samimiyet ve yeri geldikçe Güleryüz olmalı.

Ortamına göre de davranılır. Gırgır yapılıyorsa ayak uydurursunuz. Fakat özgüvensiz olmayın. Bir ortamda insanlar özgüvensiz davranışlar gösterince sizi ciddiye almaz. Bunun rol yapmayla bir ilgisi olmaz.

yapıyorum tabii ki bu da oyunun bir parçası. herkesle samimi olmanız da size faydadan çok zarar getirir.

İyi motor. Bakımları ve yedek parçası pahalı diye biliyorum. Ayrıca geçen baktığımda bayiilerde yoktu. Ön kayıt gibi bir şey yapıyorlar, isim vs yazdırıyorsunuz gelince alıyorsunuz vs.

cross/enduro dan harleye çok fantastik olmaz mı? ben tavsiye etmem açıkçası.
onun yerine chopper/cruiser tazla 250 lik bir motorla başlaman oturuş, sürüş, ergodinamik vb. konularda daha yardımcı olacaktır.
kazasız belasız.

o nasıl bir dönüş harbiden :)) erty_ksk +1.

Ablam daha yeni aynı modeli aldı İstanbul'da, bulunabiliyor. Ancak başlangıç için 0 motor almayın derim, ikinci olarak motosikleti kullandıkça insan ne istediğini daha iyi anlıyor bugün cruiser yarın sport touring'e kayabilir mesela. Yere yakınlığı kontrol kolaylığı açısından bende 250lik cruiser öneririm.

Öncelikle erkek vücudunu ezdirmeyiz. Heteroseksüel bir kadın olarak erkek vücuduna tapıyorum. Kadın hesapları ilgimi çekmiyor. Hatta çoğu zaman instagramdaki kadın hesaplarını itici buluyorum. Bknz: götüm var pozu.

Attığınız linkteki adam da ilgimi çekmedi, parıl parıl hiç erkeksi değil.

Edit: Kadınların bakakalıp kalmadığını bilmiyorum ama Salih Bademci’yle ilgili bir şey gördüğümde bakakalıyorum evet. Onun için sikko türk dizileri izlemişliğim var. Söylemeye en utandığım şeylerden biridir.

@ruhen hastayim ben
Salih Bademci'ye baktım şimdi, ben bu adamı 3'e katlarım. ama alex'in anca getir götürünü yaparım.
bir kız arkadaşım mesela christian bale ayaklarımın dibinde yalvarsa tel numaramı bile vermem demişti.
ya bu nasıl kriter, nasıl bi filtreleme peki?

Renkler ve zevkler tartışılmazmış. Bahsedilen Salih Bademci’ye baktım da yolda görsem tekrar bakmam. Aynı zamanda Kıvanç Tatlıtuğ, Çağtay Ulusoy türevlerini de yakışıklı bulmuyorum. İnstagram modellerinden tomas skoloudik vardı zamanında kurşun atıp kurşun yerdim ama yaşlandı ve porno sektörüne girdi artık ilgimi cekmiyor.

biri christian bale'e laf etti he.numara vermezmis. cidden cok ilginc insanlar var ya!
linkteki abi beni acmadi ama bale. off cildirmissiniz

soruya cevap; evet yakisikli erkek yok gibi bir sey yakisikli gorunenler ya kisa boyludur ya da aptal oluyorlar azicik. cunku ne de olsa yakisikli daha napsin ki

instagram.com
Şu hesap var mesela ortaya karışık, captionları da çok eğlenceli, severek izliyoruz.

Ben mesela bu herife bitiyorum. Tarzı özellikle mükemmel.
www.instagram.com

Ben uğruna suç işlemem de yürürüm. Özelden foto attığım da öyle ama Christian bale tipsizmiş. O arasa da dönmezdim.

edit: christian bale'i beğenmeyen benim. Old.. attığı linktekini de beğenmedim. Salih Bademci bana göre onlardan yakışıklı. Ne de olsa zevkler ve renkler. Çağlar Ertuğrul geldi aklıma, Barış Arduç mesela. Onlar da oldukça yakışıklı. Ben bakıp kalırım.

İnstagramda görüp baksam da isim olarak hatırlamıyorum. Ama ünlülerden jon hamm, michael fassbender'in yeri başka.
Türklerden de uraz kaygılaroğlu, metin akdülger derim. Burda ismi geçen Salih bademci de iyi bence.
Christian bale de iyi yani sevilmeyecek bir isim değil bence.

Kimse de filtre ve estetik operasyonlara deginmemis :) veya no makeup makeup olayına.

Bir de kadınlar genelde yakışıklılıga vs bakmıyorlar. Özgüven vs daha önemli kadınlar için.

öncelikle, erkek bedeni iğrenç falan değil kesinlikle.
christian bale'i de yedirmeyiz +1

verilen linktekiler ve diğer örnekler ilgimi çekmiyor ama zaten genel fikir olarak instagram'a boy boy fotoğraf koyan, sürekli selfie çeken, sürekli kendini paylaşan, sürekli bakımlı, instagram'ı katalog gibi kullanan erkeklerde biseksüel bir eğilim olduğunu düşünüyorum.
erkeksi gelmiyorlar.
genel olarak "tüysüz oğlan" klasmanında çoğu benim için.
bunda artık teyze olmamın da bir etkisi olabilir tabii ama benim için durum bu.

profesyonellerse bilemem ama onların da çok çok çok azı gerçekten "vay be" dedirtecek kadar oluyor.

tom hardy, jon hamm, henry cavill, richard gere'in gençliği falan gibi daha klasik zevklere sahibim.
yakışıklılıktan çok maskülenlik, gülüş, karizma vb. daha önemli.

Ben de şu Metin akgülder sevdasını anlamam. Basbayağı çirkin bir herif. Boran kuzum da gay vibe’ı veriyor ki geçen fotoğraflarını patlattılar gay partiye katılmış. Keza henry cavill de gay gibi geliyor bana doğru dürüst sevgilisi olması hiç.

Şimdi şöyle bir kafeye gitseniz 20 kızdan 15inin gideri vardır. Ancak üç tane yakışıklı erkek yoktur. Dolayısıyla biz ortalama erkeklere de gideri var muamelesi yaparız. Salih bademci denmiş valla bir mekanda görsem çirkin derim herife.

Şu anda altta çıkan reklamda bana bakan Engin Öztürk, Uraz Kaygılaroğlu, Robert Pattinson, Michael Fassbender, bir klasik olarak Brad Pitt. Bu insanlar sarışın ama keskin köşeli suratları var. Jawline mı ne o işte, o güzel.

Ki Brad Pitt yakışıklılık kıstasıdır. Kusursuz bir surat.

Alternatif olarak, kısmetse olur Eser West.

Öte yandan sevdiceğim benim için dünyanın en yakışıklı erkeği. Zaten tipini Uraz’a ve Robert Pattinson’a benzetirim. Helal batmanim diye severim kendisini.

Christian Bale’i görseniz donunuz ıslanır bence o kadar da gömmeyin herifi.

Tam tersi, hetero bi erkek olarak erkek vücudunun daha iyi / güzel olduğunu düşünüyorum ben de.

Özellikle fiziksel bir işle uğraşırken ne kadar güçlü ve dayanıklı olduğumu(zu) farketmek çok hoşuma gidiyor. Kadın vücudu üremekten başka bi vasfı olmayan, zayıf ve güçsüz bi makine.

Tabi burada estetiği sadece görsellikte değil de işlevsellikte arayan birisi olmanın da etkisi vardır muhtemelen.

Öte yandan bahsettiğin görsellik konusunda tabi ki kadınlar daha ileride.

Yaratılış / genetik bi kenara, erkeklerin rekabet etmek durumunda olduğu 10 tane alan varken (iş, güç, para, sosyal statü, sorumluluk vs. vs.), kadınların güzel görünme ve belki iyi annelik / anaçlık gibi çok daha kısıtlı bir rekabet alanları vardı. Şu an değişiyor bunlar ama yıllar içinde nasıl görünecekleri konusunu çok daha iyi optimize etmiş olmaları doğal.

Ama bu soruyu kadınlara sorarak sağlıklı bir cevap alman mümkün değil. Cevabı şu görselde: pbs.twimg.com

Yani üstteki cevaplarda da görüldüğü gibi kadınlar genel olarak erkekleri "zor beğenmeye" programlanmış. Evrimsel psikoloji falan açıklıyor bunları da, eğer soruyu "neyi yaparsam kadınlar beni daha çok beğenir" amacıyla sorduysan bunun bir formülü yok, o an ve o kişiye göre değişir o durumlar.

7 litre ve dizel olduğu için kamyonet resmi koymuşlardır, kolay seçilsin diye.

Aracınız istediği özellikleri karşılıyorsa kullanabilirsiniz, API CF-4 diyor değer olarak, sizin aracınıza uygunsa kullanırsınız.

Araç klavuzuna bakın, %90 uygundur.

ek bilgi: internetden yağ alırken çok dikkatli olmanız lazım. sahte yağ aşırı yaygın ve bunu ilk anda fark etmeniz mümkün değil. ancak uzun zamanda araca zarar verir. bu yüzden petrol ofisi, shell gibi markaların kendi bayilerinden almak çok daha güvenli.

oha, 7 litre yağ 500,00 tl mi olmuş? Bu nedir yahu..
88 model arabaya 20W 50 koy devam et, biraz daha ekonomik olr hem. Motor aşınmıştır artık..

Fiyat o kadar normal geliyor ki artık. Asıl problem bu normalleşme. Birkaç yıl önce yağ filtrelerin değişimi vs 250 lira tutuyordu:)

bir iki aya bu segmente ötv indirimi gelecek. ötv indirimi ile 300-350 bine sıfır km egea almak varken mesela her ne kadar km düşük olsa da 10 yaşında arabaya girilir mi tartışılır.. fırsat fiyatı yazmadığın sürece bu fiyat bandında piyasa çok sıkıntılı.

kimsede para yok. olsa da harcamak istemiyor. arabasını satıp , model düşürüp kalan parayı değerlendiriyor vatandaş.

100 bin liralik araca birisi cikip 140 yaziyor, onu goren 160 yaziyor..
Sizin gibi dusunen benim arabam daha temiz diyen birisi 180 yaziyor.. sisiyor da sisiyor..

Sizin arabanizin emsallerinin bu fiyatlardan satista olmasi arabanin degerinin bu oldugunu gostermez.

Ayrica piyasalarda otv dusus beklentisi var diger arkadasin dedigi gibi. Bence uce bese bakmadan siz satin, daha sonra 30-40 a bakmadan satmak zorunda kalirsiniz.

-tutmayan model (c-max gibi değil)
-manuel
Geçen hafta 350 civarına otomatik olanını alıyordum 140binde idi. Başka bir şehirde 380 civarına km sizinki gibi düşük görünce soğuyup almamıştım.
2013 idi bu arada.
Bence çok güzel araç ancak otomatik ve 2013 modeli almak varken manuele o kadar para vermezdim. Tutmayan bir model olduğunu unutmayın.

Bol bol mesaj alana kadar indirim yapın. 300 yazdığınızda sürekli mesaj geliyorsa mesela aracın piyasası 340 falan demektir.

Yasi fazla tutmayan model ve kimsede para yok. Kredi faizleri yuksek veya kredi cikmiyor. Herkes elindekine mahkum suan.

Hocam benim soruma da cevap vermiştiniz, tam bu aralıkta araba bakan biri olarak yazayım. Öncelikle ötv indirimi beklentisi oluştu. Bu yüzden bi arabanın fiyatı çok uygun olmadıkça almıyor şu an kimse. Evet arabanızın km'si çok düşük ve temiz ama bu paralara c segment araba almak bana daha mantıklı geliyor. B-max'i bilmeyen insanlar bile vardır. Takip ettiğim ilanların çoğu satılmıyor, ama kimse fiyat da indirmek istemiyor.

vavacarsa girin ve teklif alın, bir fikir oluşur.

Kusura bakmayın mobilde olduğum için editleyemiyorum. Şimdi sahibindenin değerleme kısmından aracınızın değerine baktım. Arabanızın piyasa ortalaması 363-377 arası gözüküyor. Şu an ordaki skalaya göre düşük gözüken fiyatın da altında satılıyor arabalar. Düşük olarak da 347-356 gözüküyor.

dizel, manuel üstelik tutulmayan bir model araç

bu durumda kasko değerinin 100bin tl üstünü isterseniz tabi satılmaz, kısaca fiyatınız pahalı gözüküyor.

herkes taşıt kredisi ile aldığından aracı kasko değeri yüksek araçlara bakıyorlar. sizin aracın kasko değeri düşük. insanların üstüne baya para koyması gerekiyor. o da kimsenin işine gelmiyor. ve zaten kimse de elindeki birikimi arabaya harcamak istemiyor. zaten diğer kesimde de para yok. sebebi bu bence..

ha bir de bence vavacars'a falan sorun. onların tekifi ney? vavacarsın teklifi üstüne biraz daha ekleyip öyle ilana koyun.

Araç tipi ile şanzıman tipi birbirini tutmuyor maalesef. ne demek istedim, bu kasada bu tipde bir araç daha çok otomatik vites kullanan kitleye hitap eder.

Az görülen, az satılan, az tutulan bir model ve de manuel şanzıman maalesef.

ÖTV indirimi beklentisi, 2. el piyasadaki durgunluk vs piyasası olan ve satılan araçları bile etkiliyor.

duyuruyu takip etmek için yazıyorum

Gerisi hikaye olması lazım.

aradığım bölümü buldum, mehmet berk yaltırık'ın bir hikayesini yalçın altın seslendirmiş

open.spotify.com

bence pek korku değil ama;

www.youtube.com

Başka korku podcastlerine de açığım dediysen benim cevabımı tiklemen gerekiyor:)

Maalesef bir yolu yok. Ben storytele mail de atmıştım keşke yapsanız da dinlsesek pcden diye. Cevap bile vermediler.

eskiden windows 10 uygulaması vardı, kaldırdılar. niyetleri de yokmuş geri dönmeye.

Tam olarak öyleyim. Zaten ağzı hızlı kuruyan biriyim, sigara içerken bişiy arıyorum. Ama su değil, sigara peşine su içince midem bulanıyor. Kahve ya da soda, asitli bişiler lazım. Hele ki bira içerken çok sigara içiyorum.

hava sıcakken, özellikle yaz aylarında gündüz vakti sigara içemiyorum bu sebeple. sigarayı yanında sıvı bir şey içmeden de bitiririm ama akabinde hemen sıvı tüketme ihtiyacı hasıl oluyor. bir yere oturduğumuzda herkes 3 çay içiyorsa ben 10 çay içmiş oluyorum sigara sebebiyle.

Benim de aynen öyle. Ama bende su da olmuyor, illa çay kahve falan bişey olması lazım.

+1 istisnasız bir şeyler içmek zorundayım

Üçüncü evre o.

1.Evre : Arkadaş ortamında ikram edilirse tek tük içme
2.Evre : Yemeklerden sonra kahve ile bir dal içme
3.Evre : Sıvı eşliğinde içme
4.Evre : Kahvaltı etmek yeterli
5.Evre : Uyanmak yeterli

@mirket
o bambaşka bir mevzu. su/sıvı yoksa sigara kullanamıyoruz. senin dediklerin bağımlılık eşikleri.

genel yorumlara göre aynı durumda birçok kişi varmış. umarım yapısal bir boğaz problemimiz yoktur.

yıllardır aynı durumdayım. çay kahve olmadığında çaydanlığın dibinde kalan bayat soğuk çay, limon sıkılmış su, düz süt, üç yudumluk herhangi bir alkol, hiçbir şey bulamazsam suyla içerim ama illa bir sıvı olması gerek. bu yüzden yolda yürürken sigara içmek gibi alışkanlıklarım da hiç olmadı.

full ekipman tabi ki her zaman daha iyi ama bot ve eldiven ben hiç kullanmadım. ilk motorunuz olacaksa scooter tavsiye ederim. viteslilerde zorlanabilirsin ve scooter daha konforlu.

Bende full ekipman var ama bot çok nadir kullandm. Eldiven çok önemli diyorlar. Ben çoğu zaman kullanıyorum. Düşerken ilk temas el oluyor diyorlar

Lütfen motosiklet alma.tehlikesine değmez. Ailenin bir eli yüreğinde olmasin.

Geçenlerde kaza yaptım sadece elim yaralandı. Eldiven giymemistim. ilk temas genelde el oluyor:))

ben olsam kesin giderdim, iltihap vs riski de olabilir.

git tabii ki enfeksiyon riski oluşabilir iyileşmiş gibi görünse de

Benim de başparmağıma ince ama sivri bir şey girmişti kemiğe kadar. Siniri zedelemişti. Parmağımın bir kısmı uyuştu. Doktora gittim. Muayene etti, bence uyuşukluk kalıcı değil dedi ve bu kadar :) Dediğiniz gibi hızlıca kapanmıştı zaten benim de ama bir süre üstüne bastırdıkça acıyordu. Benim sonra acı da uyuşukluk da geçti.

Kızarıklık, iltihap toplama, hareket kısıtı gibi bir durum gözlemlemiyorsanız geçer bence. Bir süre daha gözleyin derim.

böbrek taşı olabilir. ailesinde taş düşüren başka kedi var mı?

off piyeloseptyl falan ne uğraşmıştık biz de. kan dediğine göre tıkanıklık var sanırım? idrar yolları tıkanmıştı bizim kedinin de ve iki defa da nüksetmişti. bu yüzden veterinerin verdiği bilgilerin dışında yurtdışı kaynaklarından, manyak gibi çeşitli makaleler yoluyla...vs epey de araştırma imkanım olmuştu. bunların ışığında birkaç şey yazayım kendi çapımda. kendi çapımda diyorum, zira veteriner falan değilim, sadece bu hastalıktan çok çekmiş bir kedinin sahibiyim.

ilk anda s/d veriliyor, sonrasındaysa düzenli olarak c/d ile devam ediliyor. aynı zamanda s/d kullanılırken bir süre piyeloseptyl de kullanılıyor, dolayısıyla veteriner çoğu veterinerin uyguladıklarını sizde de uygulamış.

yalnız şimdi, ek olarak, gnc ya da solgar'ın cranberry'sini almanızı şiddetle tavsiye ederim. bize baya faydalı olmuştu. tabii ki öncelikle veterinere danış. kapsülü açıp yarısını veriyordum diye hatırlıyorum fakat veterinerle birlikte konuşun miktarını. kedinin kilosuna, bünyesine göre karar verirsiniz. ancak veteriner de büyük ihtimalle onay verecektir bu ürüne zaten. hatta anlaşmaları varsa ve reçete yazabiliyorsa yazsın, ürünü indirimli alabiliyorsunuz gnc'den. eğer üründen bihaberse ("onay vermezse" demiyorum, "hiçbir fikri yoksa" diyorum) veterineri değiştirin derim ben.

onun dışında sıvı alımı büyük önem taşıyor. veterinerler genelde "kediniz çok su içsin" diyor, ancak istisnalar dışında kedilerin fazla su içmediklerini hesaba katmıyorlar. oturup da zorla su içerecek halimiz de yok. dolayısıyla sıvıyı mamadan alması gerekiyor. misal, c/d mamayı aynı zamanda iyi bir yaş mamayla karıştırmak iyidir. hatta ben hastalığın son nüksettiği dönemde s/d mamayı direkt yaş olarak vermiştim, kuru değil. çok daha hızlı iyileşmişti o şekilde. hastalığı geçtiğindeyse haftanın belli günlerinde kaliteli bir yaş mama veriyorum, ki mamadan da sıvı girsin vücuduna. fakat türkiye'de ne yazık ki düzgün bir yaş mama da yok pek. türkiye'de düzgün değerlere sahip yaş mama olarak bulabildiğim sadece royal canin babycat oldu. (kedinin yaşı önemli değil, benimki de yetişkin fakat bu mamayı veriyordum. yavru kedi maması verilmesi sorun değil yani) bu mamaya da alıştırın sonuç olarak, arada bir verin. haftanın belli öğünlerinde yaş mama alsın kedi. hatta bu rahatsızlığa sahip bir kedi kesinlikle almalıdır! bunu da veterinere danışabilirsin, yine karşı çıkmayacaktır. karşı çıkarsa epey garip kaçar.

son olarak, kediyi stresten uzaklaştırmaya bakın. bir şekilde strese girmesine engel olun, onunla bol bol oyun oynayın.

özetle, stres + az sıvı alımı bu hastalığı direkt tetikliyor. buna göre hareket etmekte fayda var. tabii bir de düzgün beslenme var... c/d aslında içerik bakımından leş gibi bir mama ama şu içeriğindeki madde yüzünden veriyoruz işte. uğraşmak isterseniz kendiniz de evinizde mama hazırlayabilirsiniz tabii, özel olarak vitaminlerini de ekleyerek. ilgilenirseniz tarifleri verebilirim. ben uğraşamıyorum açıkçası. bu yüzden arada kaliteli bir yaş mamayla vücuduna düzgün gıda sokuyorum. sadece c/d'yle obez olmaya doğru yol almıştı en son.

cevaplar icin tesekkur ederim.

oncelikle "kaledeyalnizlik": ailesinin tibbi gecmisini bilmiyorum. barinaktan sahiplenmistim. bobrek tasi olmasindan ben de suphelendim. idrarinda da kristaller cikti. idrar ph derecesi normale gore bazikmis. bu gibi durumlarda idrari asitlestirmek icin c/d mama, c vitamini gibi bir takim cozumler var. bunu hem baska kaynaklardan okudum hem de veteriner soyledi. bunlari da uyguladim aslinda ama buna ragmen tam bir cozum getirmedi.

"soso": benim de internette arastirma, yabanci kaynaklar konusunda bir takim deneyimlerim oldu ufak capli. stresli bir ortami aslinda yok. zaten kendisi de son derece sakin bir kedi. bunun disinda su icmesi biraz az, bu nedenle de evin degisik koselerine bir suru su kabi koyduk. bahsettigin gnc ya da solgarin urunune bakacagim. dediklerini uygulamaya baslayacagim.

simdi bir takim testler yaptiracagim. idrar, kan tahlili, rontgen ve ultrason gibi testleri yaptirip iyi bir veterinere goturmek istiyorum. ultrason da kaledekiyalnizlik'in dedigi gibi tas ihtimalini kontrol etmek icin.

bunun disinda acikcasi cogu veteriner de bana guven vermiyor. isinin ehli bir veteriner bulmak gercekten zor ismis ya da ben cok sanssizim.

Selamlar, kaç yılında yazılmış olduğunu bilmediğim bu soruyu hortlatiyorum çünkü mobilden giriyorum:)

Benim de erkek kedimde sorun var. Antibiyotik kullandım. Biraz ise yaradı dolayısıyla ben de piyeloseptyl ve solgarin c vitaminini kullanacağım. Piyeloseptyl 50 ve 100 mglik olarak satılıyor. Hangisini alıp kaça bölmeli? Bir de c vitaminini nasıl verdini kedinize