her an silinebilir ama yaklaşık 2 hafta sonra başlayacak. hımmm. hedef şaşırtıyor gibisin. asıl amacın ne. kimler var arkanda.

eheh, 2 hafta zaman vereyim dedim herkes gorsun diye.

sivrisinek: silerken e-maili olanlara sildiklerimin kopyasini e-mail atmayi, sozlukculere de sozluk mesaji atmayi dusunuyorum.

Ekşi duyuruda mesaj özelliği mi varmış? vay anasını...

sozlukculerden isteyen de mail oalrak alabilsin ? olma mı

hm guzel opt mck thy

sil gitsin

silinecegine sayfalama olsa her sayfada 10 mesaj olsa o kadar kasmaz be reyis

bak şöyle; şimdi sen eleman alsan, onun sigortası var, izni var, evrak işi var, iş güvencesi var, izni var, daha aklıma gelmeyen milyonlarca şey, yani var oğlu var. ve bu işi atıyorum bir milyon liraya mal edebiliyorsun.

ama bir ihale açıyorsun, diyorsun ki iş bu, kaça yaparsınız. adam da geliyor ben bu işi 990 bine yaparım diyor, böylece bir sürü külfetten kurtularak işi yaptırmış oluyorsun.

taşeronun bir de ideolojik yanı var. liberaller der ki; piyasa mekanizması her zaman daha iyidir, devlet bir işi doğru düzgün yaptıramaz, verimliliği düşük olur, boşa kaynak israfı olur. işte asıl sorun bu ideolojik değişme aslında. daha fazla piyasacı bir zihniyetle yönetilmekte olduğumuz için oluyor.

işin devlet kısmı bu. özel şirketlerin taşeronluk olayı da yukarıda saydığım şeylerle ilgili. devreye ölçek ekonomisi giriyor. sen bir iş yaptırmak istiyorsun ama bu sadece dönemsel, o işi yapabilecek kapasitede büyümek istemiyorsun, hop veriyorsun başkasına. bir de uzmanlaşma konusu, know-how denilen geyik falan var. işin içine yine verimlilik konusu giriyor. bir taşeron şirket belli bir işi yaptırmada uzmanlaşmışsa bunu o işi yaptıracak şirketten daha ucuza daha verimli halledebilir.

not: bir de outsource ile taşeron arasında biraz fark var. mesela taşeron'un ingilizcesi contractor.

outsourcingin temel avantajı proje bazlı çalışmak. iş bitince boşa adamlara maaş vermemiş oluyorsun. ayrıca bir sürü vergi avantajı var diye biliyorum.

bi de su var, iş eksik ya da yanlıs olmussa taserona cakaiblirsin direk zararı, ama kendı calısanın olunca sana giriyor.

taserna veriyorsu nsartnameyi, en son kontrol ediyorsun o kadar.

bi baska konu da ekipman yatırımı yapmıyorsun onları taseron yapıyor sen işe para oduyorsun.

hayir her yerde aranmiyor.

soran var sormayan var.

guzel bir otel tavsiye et dersen,

www.hoteldaphne.com

2 kere kaldim cok memnun kaldim.

Yıldız sayısı ile doğru orantılı olarak rahatlık da artar :) Bütçe ve mekan yazarsan direkt nokta atışı öneriler gelir büyük ihtimal.

5 yıldızlı otlde evlilik cüzdanı sormazlar.

turizm bakanlıgı seysi olan yerlerde de sormuyorlar hıs gormedım.

çift kişilik rezervasyon yaptıgınızda da hiçbir şey sormazlar. 3 yıldızda bile. sadece kimliklerinizi gösterin girişte.

bu olay tamamen otel yönetimiyle alakalı. devletin bu konuda herhangi bir yaptırımı yok.
yani yıldız sayısı, rezervasyon, tesis belgesi filan falan hikaye.

kayıt yoksa ıspatlayamaz kü

yani daha cok nezaketen olur o bildigim kadariyla.. kayit cihazi kapatilir falan.. yani yazar tabi isterse.. off the record diyen adam ertesi gun "hani yazmayacaktin serefsiz" demekten otesini yapamaz bence.. yani yazilan seyin belli bir yaptirimi varsa da yetkili merciilere basvurur tabi de degilse yapacak pek bi sey yok gibi..

bu isin yaptırımı soyle oluyor, off the record bir bilgi paylasılmıssa, gazetecı sap gibi ortada kalıyor. bayra seyran tebrik gibi olaylar dısıdna kimse kaale almıyor.

"ogrenme" ve "bilincalti" arasinda bir alaka yok ondan.

Sıkıntı şu ki o kafa arttıkça, algı kapıların kapanıyor. Algının kapıları da beynin kapısı gibi. Tüm veri girişi onlar yoluyla olur. Veri girmezse öğrenilecek ham bilgi girmez, beyin de müsait zamanda onları işleyemez.

Ha diyorsan ki bilgiyi enjekte etmenin yolu var, o zaman susarım :)

checkdisk sırasında hdd nın yazma/okuma performansı dusuyor.

dizelin torku daha yuksek aslında, cekis konusunda basarılı gayet. ha ama hp olrak daha dusuk elbette.

bi test surusune cık derim.

dizeller düşük hızda daha ataktır.
evet daha düşük devirde vites değişimi oluyor. zaten benzinlide normal vites değişimi yaptıgınız devir dizel araçların neredeyse maksimum deviri :)
hiç sıkıcı değildir,aksine bana daha eğlenceli geliyor :)

dizel daha keyifli sanki.

ha bi de burda asıl konu hangi sınıftan bahsediyoruz ? fiesta, golf fln mı 3xx audi a4 fln gibi ust seri mı.

Sesi daha güzel yarışıyormuşsun hissi veriyor.

@bryan ,fiesta golf civarı, lüks olmayan segmentten bahsedelim.

aynı hacimde aynı beygir gücünde olmazda, dizel motor azıcık daha büyüktür. eskiden fark daha çoktu ama şimdi daha verimli çalışan turbolar falan fark azaldı.
temel fark bahsedildiği gibi daha düşük devirlerde vites değiştirmek ve yüksek tork oranı. genel prensip küçük motorlarda turbonun devreye girebilmesi daha geç olduğundan yeteri kadar hızlı tepki vermeyen donuk bir sürüş gelir akla ama artık işler çok değişti. 2005 sonrası iyi bir dizel duruma göre daha zevkli anlarda yaşatacaktır.

şu an dizel bir clio kullanıyorum. 1.5 ve 65 hp olmasına rağmen ben bu araçla 2. viteste 60 ı 70 i çok rahat görebiliyorum. ve 185 km hıza da ulaştım. dizel demek güç demektir unutmayın.

haa unutmadan siz hiç benzinli kamyon traktör dozer gördünüz mü???

Birkaç kere kullandım dizel araba, motor alt devirlerde torklu olsada, devir limiti benzinli kardeşlerine göre daha düşük olduğundan vites oranları da ona göre ayarlı, tekerleğe giden tork'da çok büyük bir değişiklik olmuyor. Şehir içi kullanımlar için keyifli ilen, sportif kullanımda üstlerdeki monotonluğu ve sesi sebebiyle çok keyifsiz bence.

Öte yandan fiesta ve golf tarzı arabaların geneli keyifsiz, dizel olsun olmasın.

Link de bonus olsun :
www.youtube.com

Ben diesel peugeot 307 ve megane sedan kullandım . Açıkçası ataklık açısından bazen benzinliden bile daha iyilerdi, özellikle megane . İkisiyle de 90 ı geçmemişimdir herhalde, ama yüksek hız ve devirlerde de tepkilerinde herhangi bir eksiklik göremedim, aksine ben her zaman diesel araçlardan daha çok keyif aldım . Yeni araçlarda ses sorunu da yok, ooh mis...

ya da metro ilen aksaraya gel ordan tramvay ya da yuruyerek gidersın.

otogarın içindeki metroyla aksaraydan tramvaya geçerek ulaşabilirsiniz.

otogardan 83o kodlu taksim otobüsüne de binebilirsiniz. ortalama 30-40 dakikada bir hareket ediyor.

oto sanayı

ilk gün

knocked up
superbad

pineapple express

date night, dun izledim guzeldi.

i sell the dead. bugün izledim iyiydi

sozluk yonetımını baglamıyor o durumlar, mahkemeye gideblirsin fekat.

(bkz: #16960885)

orda kodla birlikte veriyor nereye yapıstıracagını.

code.google.com

bende o kısmını anlamadım zaten bloguma girip oraya mı yapıştıracağım yoksa google analytics sayfasına mı? ayrıca nereye yapıştıracağım anlamadım. zekamdan şüphe etmeye başladım.

sitenın koduna yapıstırıyorsun.

sitenin kodunu nereden bulabilirim?

bloğunu nerden açtın? blogger mi?

muhtemelen blogger'dır o. tema düzenleme kısmından sitenin kodlarını görebiliyorsun.orada en altta </body> gibi bir şey vardır. onun hemen üzerine yapıştırıp kaydedeceksin. üzerine derken şöyle olacak

--- çeşitli kodlar bir şeyler ---

<---------- (buraya analytics kodunu yapıştır)

</body>

blogger değil de başka bir şeyse yine aynısı geçerli.

galiba oldu çok teşekkür ederim.

uçup gitmez. depolanıyor.

pik saatlerde ithalat da yapılır, onu onleyebilirsin mesela. ya da yine pik saatlerde kojenerasyon santrallerine abanılır, o da dg sarfıyatı fln. ha sen zenginsen salla oyle seyleri ver parasını kullan.

çalıştığın bir banka varsa oradan alabilirsin hemen

vakıfbank'tan alabilir miyim ?
-alabiliyormuşum.

peki ne kadar zamanda kullanıma açılır ?

24 saat sonra aktive oluyor.

son bir soru,
bugun pazar, yarın 30 ağustos
almam çok zor gibi di mi ?

bi de su var, bankalardan alınan ogs cihazlarına sadece aynı bankadan yukleme yapabiliyorsun tck dan alınanlara banka farketmıyor.

gişelerin ordan alıver, tatil matil farketmıyor ?

gişeden de alınır diyosunuz.

yardımcı olan herkese teşekkürler.

1080p'ler kanırtır. hele laptop'sa cayır cayır yanıyordur şu an (bazı markalar için geçerli)

İşin yoksa 10 dakka 720p ara şimdi ratio gitti gidecek.

islemci ve ekran kartının serisi onemli. yenı nesil ekran kartları donanımsal destek veriyor decode işlemıne.

spu fanını bosluga fln getirip sorunu atlataiblirsin gibi geldi. sadece bu kadarcık takılma varsa.

bu tip filmleri decode etmede işlemci genellikle limitleyen faktördür. fakat 512 mb ekran kartı ve 4 gb ram olan bir bilgisayarın işlemcisi de 1080p'yi decode etmek için yetmeli.

vlc player kullanıyorsanız, onun yerine media player classic deneyin. (eğer işletim sisteminiz 64 bit ise, media player classic 64-bit'i indirin)

vlc playerın %100 CPU usage ile takıla takıla izletmediği filmi, media player classic ile %30 CPU usage ile mükemmel bir şekilde izledim.

İşlemcim Intel Core 2 Duo p8600 2.40,tam olarak 4.80 oluyodu galiba.Media Player Classicte izliyorum zaten ısı yüksek değil,ne yapayım şimdi tam bir çözümyolu olarak

Ekran kartı NVIDIA GeForce 9600M GT

hala oyle ?

ordaki link. ondan.

(bkz: azam ali)

(bkz: martina topley bird)

pj harvey dinle herhangi bir albüm.

kaya project

pink martini albümlerine bakınız ^ ^

Stories From The City, Stories From The Sea yı indirdim dinliyom, şu anda All Is Violent, All Is Bright) iniyo, onu da dinlicem,

Katie Melua

pink floyd- wish you were here

ben

hangi entrynin ne kadar oy aldığını göremezsin.

ayrıca senin karman da yok henüz. biraz beklemen lazım.

pasaportunuzla turkcell'e falan gidip yaptirabiliyosunuz ama pasaporttaki giris tarihinin 1 aydan fazla olmamasi lazim.

turkcell iletişim merkezlerinde yapıyorlar, aynı şekilde vodafone ve avea'da yapıyor biliyorum turkcell'den eminim ama pasaportunu almayı unutma yanına.

havalanında gumrukten gecerken de yapılabiliyor bu işlem.

havaalani gumrukte yok artik, hangi operatorden hattin varsa ona git onlar yapar, yoksa diyecekler hat al bizden vs.

yanına tik koyup altta sil e basıyorsun.

teşekkürler. bende "kimdir nedir"den uğraşıyodum.

maslak a gidicen mudur.

arabayla mı toplu taşıma mı?

anadolu için, beşiktaş'a geç, oradan tansaş durağından maslak'a giden arabalara bin. ayazağa metrosunun ilerisindeki kapıdan girebilirsin. fen edebiyat fakültesinin aşağısında. en az 1.5 saatini alır
metroyu da kullanabilirsin taksim'den 20 dakika filan

ikisi de.

hiza tutturma

sorduğun soru için seni tebrik ederim.

ikiside +1

interaktifkargo.ptt.gov.tr
apg ile 2 gün, ptt kargo ile 1 gün diyor.

kargoyla yolla, 2 gunde gidiyor genelde. takip de yapabiliyrsun. aps yı bılmıyorum.

aps'de de takip mümkün. istanbul-ankara 1,5-2 günde gidiyor.

sınav icin belge yolluyosan hiç kasma normal kargo ile yolla yurtiçi aras gibi 1 günde kesin gidiyo.

seks de sok cıkar dır sana gore ?

sorumu yanlış sordum o zaman.

geçen bi arkadaş dedi ki. rakının sarhoşluğu güzel. ama biranınki berbat bir his. kötü bi sarhoşluk dedi.ben dedim hepsi aynı.

divit: rakı ve tekilanın potensleri farkı tabi ama sonuç durumun, yani sarhoşluk durumunun keyfiyet derecesinden bahsediyorum ben. mesela ikisinden de 7 şiddetinde sarhoş olduğunu düşün.

hızlı yavaş olayını sormadım aslında.bryan fury : ne dedin anlamadım inan.

içkinin kültüründen kaynaklı genelde o. rakı ağır ortamda yavaş yavaş içilir. genelde sanat müziği dinlenir efkar yapılır.

bira herşekil içilir.

votka genelde dansedilecek ortamlarda içildiğinden enerji verirmiş gibi hissedersin. tekila da aynen böyle

viski böyle çikolata soda buz afilli bardak falan adam oldum triplerine girersin

içkilerin sarhoşluğu derken arkadaşın içtikten sonra bğnyedeki değişiklikleri kast etmiştir. bazılarına şarap dokunur, bira sabah baş ağrısı yapar mesela.
bazı içkiler bende aynı etkiyi yapmıyor. o da onu demeye çalışıyordur.

sorumu ifade edememişim anlaşılan. neyse teşekkürler.

Kesinlikle inanıyorum/katılıyorum.
Bilimsel olmayan tespitlerimce;
yeni rakı keyif veriyor
burgaz rakı yarı keyif yarı keder veriyor
tekel votka hayata küstürüyor
binboa votka keyif veriyor
birada çok farklı marka var yorum yapamıyorum. tekila, viski gibi içkileri sağlıklı yorum yapacak kadar fazla içmedim.
eminim "sen içtiğindeki ruh halin yüzünden öyle düşünüyorsun" diyenler olacaktır. Eşşek değiliz kendimizi de gözlemleyebiliyoruz. Hata payından arındırılmış halde bu dediklerimin benim ve birkaç içici arkadaşım için geçerli olduğunu söyleyebilirim.

Bilimsel açıdan yaklaşmak gerekirse birkaç şey söyleyebilirim.
Tekel votkanın fazlasıyla keder vermesinin içinde metil alkol miktarının fazla olmasına bağlıyorum. Her içkide hacmen %xy etil alkol bulunsa da alkolün türevlerinin ne miktarda bulunduğu içkinin türüne, yılına ve yapılışına göre değişir. Kalitesiz votka ve rakılarda metil alkolün fazla olduğu(öldürecek kadar değil tabi) da bilinen birşeydir.
edit: hatta ekşide bir ara okuduğum bir entry, eski tekel votkanın fazla metil alkol içerdiği için düzeltilene kadar satışının yasaklandığını söylüyordu.
Metil alkol görüşü bozan, baş ağrıtan bir etkiye sahip olduğu için keyiften çok keder vermesi bir yere kadar açıklanabilir.
Mesela ağdalı, akışkanlığı düşük şaraplarda bu etkiye sebep olan gliserol alkolünün daha çok bulunmasıdır. Eğer gliserol akışkanlığın yanı sıra bünyenin keyfine de etki ediyorsa o şarapların farklı etkiye sahip olduğu söylenebilir.

Divitin dediği gibi şeker miktarı fazlaysa kan şekerini yükselteceği için mutluluk verici etkisi görece fazla olabilir.
want2die ın dediğine de katılıyorum.
++ edit: içki kültürü de çok etkili. İçilen ortam etkili. Ama yorum yaptığım içkilerin hepsini aynı ortamlarda içtim. (rakıya saygısızlık yapıp okulda sinsice içmek dahil) Ve kanaatim, ortam gibi fon müziği gibi muhabbet gibi faktörler çıkartıldığında da etkilerinin farklı olacağı yönünde.

arkadaşın doğru söylemiş.

biranın ertesi günü iyidir. pek sıkıntı yaratmaz. rakının, viskinin de öyle. en azından benim için. ama votkayı çok içersen 1 gün bile kendine gelemeyebilirsin. akşama kadar başın ağrır, kusarsın. darmadağın olursun. "yok abi ben 1 şişe votka içtim bir bok olmadı" diyen çıkar şimdi. deli gibi polemik çıkar bize:)

ben de biranın ertesi günü çok kötü geçiyor, votka çok temiz geliyor bana :)
polemik gibi olmasın da :)

Bu arada şayet boğma rakı başlığına bakarsan ekşi sözlükte, hemen herkesin 'masada içerken hissettirmez ama ayağa kalkınca çarpıverir adamı" benzeri cümlelerle boğma rakıyı tanımladığını görürsün. Ben bizzat denemedim. Ancak sözlük dışından konuştuğum pek çok kimse de ev yapımı rakı ve votkanın bahsettiğim türden bir çarpma etkisi olduğunu anlattı.
Duyuruya ilk cevap verdiğimde aklıma gelmemişti. Şimdi gelince yazma ihtiyacı hissettim.

ustte zincir isareti var ona basıp linki koyuyırsun ustte yazı tıklayınca link cıkıyor.

anonymous stance'ın verdiği güven ile görülme korkusu gibime geldi birnevi savunma mekanizması. belki de çok pis sallıyorum gören de zannedicek psikoloji okudum

freudyen bir açıklaması var bunun. ego, başka bir egoyla karşılaştığında ondan iğrenir. yani sokakta öpüşen bir çift gördüğünüzde başkalarının egolarını, başkalarının cinsellik güdülerini vb. görüyorsunuz. pornodaysa kendi cinsel tatmininize yönelik bir canlandırma, bir nevi tasvir var. bu biraz okuduğumu romanlardaki kahramanlara da benziyor. normalde başkasının düşünceleri, iç dökmeleri, hayalleri bize aynı egosal sebepten ötürü rahatsız edici gelebilir veya bunları küçük görebilir, egosal anlamda iğrenebiliriz. oysaki bir romanı, öyküyü okuduğumuzda da başka bir egonun hayelleriyle, gündüz düşleriyle karşı karşıyayızdır. burada da pornoyla koşut bir şey var. roman karakterini başka bir ego olarak görmeyip kendimizi yanıstabiliyoruz. çok da açıklanabilir bir şey değil gerçi.

aslına bakılırsa asıl sorulması gerek şey şu: niçin başkalarının cinsellikleri bizi ilgilendirmezken veya rahatsız ederken porno rahatsız etmez? neden başka bir egonun fantezilerinden rahatsızlık duyarken bir yazarın fantezilerinden, bir omrandan veya öyküden keyif alırız?

pornoyu tek başına izleyebilirsin ve buna göre hareket edebilirsin. ayrıca seçicilik vardır. ebony imiş yok animal imiş, sana kalmış bu işler. ayrıca etrafta seni baskılayacak bir durum söz konusu değil.

ama public olayı, öpüşürken eki eki durumu, baskılı bir toplumda yaşaman ve bunun ayıp olarak algılanmasıdır. bir çift bankta öpüşürken seni azarlayabilir ama evde tek başına porno izlerken o amca senin yanına gelemez.

kısacası, küçükken ağızdan öpmeli filmleri izlerken kanal değiştirilen nesil 56k modem geldiğinde internetten bir nude pic alana kadar nasıl eli uçkurunda gezdiyse, aynı mesele işte. sadece evde tek başına kalıyorsan pornoyu daha rahat açabiliyorsun artık. bi de bağlantı daha hızlı.

Aynı şey değil ki. Mesela o çifti gizlice izleme imkanın olsa ve izlesen bu senin yine hoşuna gider. Ordaki utanma duygusu senin görünürde olmandan ve alakasız bir 3. kişi olmandan kaynaklanıyor.

@trinitrotoluen: bilmiyorum emin değilim ama şunu da düşününce doğru gibi, komşudan gelen sevişme sesi de gayet tahrik edici. ama tekrar şu da var, beni görmediklerini bilsem de asla sevişmelerini görmek istemem.
şu freudyen açıklama aklıma yattı aslında.

senın algın ıkıyuzlu sadece.

kardeş sen kesin muhafazakar bir aile büyüdün.

voyeur olmakla ilgili sanırsam rahatsızlık hissetmenizin sebebi. şimdi ikinci bir öttürmem ise macera filmlerinde yüzlerce insanın ölümünü izlerken, elinizin kesilmesi bile kimisinin kusmasına neden olur. böyle şeyler.

normal ve altı güzellikte olan insanların cinselliklerini bırak gerçek hayatta, dizilerde falan bile izlemeyiz.

behlül ile bihter öpüşür, estetiktir. ama bahçıvan ve hizmetçi eşinin öpüşmesini rüyamızda görsek kekeme kalırız.

tahrik olmakla, muhafazakar yetişmekle falan alakası yok bence, günlük hayatımız sandığımız kadar seyirlik bir estetiğe sahip değil, o kadar.

ha bi de tabi birinin özel hayatına karışıyormuş gibi hissetmek de o rahatsızlık hissini verir. bakmamak en iyisidir.

var ama sefer saatleri cok az, aksam 23 ve sabah 4 mu n sadece.

teşekkür ederim lakin bir de link istesem çok mu olurum?
bir de biri erdek-tekirdağ arası var demiş mesela. onun da linki olabilir. neden olmasın?

klostrofobik orumcek ve saz arkadasları na ait.

@incisözlük tabii

(bkz: klostrofobik orumcek ve saz ekibi)

edit: bir de (bkz: chewbacca defansı )

(bkz: #19906677)
(bkz: #19948571)

ve evet, arama butonu işe yarıyor...

bence kız da varmış bi sorun. varsa öyle bir görgü kuralı, kızımız takıntılı kalmış sanki.
insanların her hareketini görgü kurallarına göre değerlendirecek olsak yandık yani. Kaldı ki böyle bi adap olduğunu da duymamıştım:)

evet böyle bişey var ve benim de hoşuma gitmez. özellikle ilk buluşmada. soğutur beni ama ayrılma boyutuna geleceğini sanmam.
ama ben olsam bi şekilde belli ederdim durumu.
belki de bu sayede yıllardır süren bir ilişkim var. ama başbaşayken benim için hiç de önemli olmuyor.

Ben hepsini bölene kadar sabredemem, ayrıca soğumasın diye de 2 dilim kes - ye - 2 dilim kes - ye döngüsüne girerim.

Bu sepeble ayrılan kız sosyetenin ileri gelenlerinden olsa gerek, beni bu sebeple terkedecek kız olursa sigigit derim arkasından.

mallıkta cıgır acıyorlar.

öyle bi adap var annemden duymuştum bende, lokmalarını bitirdikçe kesiceksin fln derdi

Ben de bölmeyenlerdenim. Ekmeğimin arasına koyar yerim.

ben dikkat bile etmem valla karşımdakinin eti kaça böldüğüne :) ister yedikçe kessin, ister parçalasın. mühim olan o kişinin ETE karşı değil BANA karşı davranışı. kendim de bazen komple kesiyorum, bazen sırayla.

öncesinde de çorbaya ekmek doğrarsan sorun olmaz. ha bir peçete de yakaya sıkıştırılmış olmalı mutlaka.

eti uzun ince seven insan snitzel değil julyen usulu tavuk söyler.

yenen şeyin her lokma için kesilmesi gerekir, derler. başta hepsini minik parçalara ancak çocuklar ya da yaşlılar rahat yesin diye keserler.

ilk defa duyuyorum şaşkınlığımı paylaşmak isterim; oha!

ben ekmek arasına koyuyorum öyle şeyleri kısmetimi kapar mı güzün abla?

böyle bir, artık adına kural mı dersin bilmem ama, böyle bir şey var.

bir kez annem beni de uyarmıştı. ayıp falan diye. yemek tabakta tek parça kalır demişti.

karşıma yemek gelir gelmez milyonlarca parçaya ayıran arkadaşlarım oldu ama hiç garipsemedim, ayıplamadım. naparlarsa yapsınlar. sevgiliden ayrılmak da neymiş öyle bir şey için. hiç olmadı uyarırsın falan.

ya o kız çok malmış, zaten hayırlısı olmuş bir an önce bitmesiyle, ya da başka sebepler varmış.

vay anam vay neler dönmüş serhat ya demekten kendimi alamıyorum. millet nelere takılıyor arkadaş eti bölmüş de bölmemiş de adapmış da sanki ellerini kullanmadan direkt kafayı tabağa daldırmış adam ya.
bahsedilen şeyi ben de yapmam ama bölüyorsa da bölsün çok da tın.

son sözü yine ben söyleyeyim o zaman, hala okuyan varsa diye:

benim bir kız arkadaşım anlatmıştı. arkadaşının ablası bir çocukla ilk buluşmasına gitmiş. hani restoranda masa 4 sandalyeden oluşur ya. kız oturmuş. erkek onun karşısına değil de tam çaprazına oturmuş. kız sırf bu sebepten soğumuş ve çocukla bir daha görüşmemiş. daha ne bombalar var say say bitmez :))

ya atmosphere bu kız bence yalan atıyor abi. boy meselesini de bir şekilde dert ettirmiş sana :(

@pusula

boy nerden çıktı. onu bir anlasam :)

var, ayarlarda forwarding and pop mu ne var ordan ayarlıyorsun.

gmail de yapılabiliniyor. hotmaillerimin hepsini gmail e yönlendirdim. hesabınıza girin ayarlar- Hesaplar ve İçe Aktarma İşlemi buradan. yardım için google a gmail hesap yönlendirme falan yazın. adım adım anlatan bi yer bulursunuz.

doh ?

pismi...?

kelime ne ona göre cavaplayalım?

anormal bişi degil, partnerin konusmasa da konusasın varsa konus alıssın o da. o kadar kapalı kutu kalmayın.

duty free sınırı 1lt

@bryan fury

yurtdısına giden arkadaşlarım bana hep 2 tane 1 lt lik jack amca getiriyorlar? ucaktan aldıkları için mi acaba?

her ülkede farklı uygulama var bildiğim kadarıyla

tequila al fiyatıda iyi her türlü kokteyle kullanabilirsin shot içirip alemi sarhoş edebilirsin ;)

Pernod Absinthe 75'lik olanı hatta litreliği de var. Rakı seversen onu da seversin. Hiç denemediysen dene derim.
Tek seferde 1 lt yada 2 75'lik alabilirsin.

türk duty freesi genelde birçok yerden ucuz oluyor. Avrupa duty freelerinden kesinlikle daha ucuz oluyor. Turkiye'ye girişte bizim duty freedeki %30 üzeri alkollü 1 içki alabiliyorsun. bacardi alıp mojito yaparsın mis gibi içirsen. alkolü düşük olduğu için yanına bir de martini alabilirsin, 9 euro olması lazım.
gittiğin ülkenin duty freesinden de o ülkeye has birşey alırsan tamamdır.
türkiye'den daha fazla almak istiyorsan kasada bekleyip alkol almayan birilerine ricada bulunabilirsin.

gittigidiyor dan daha fazla sayıda kargo gonderemeyecegıne gore %35 i gecemezsin.

2- muhtemelen farkı cakarlar sana.
3- gonderecegın adede gore anlasman mumkun tabi.

3-4 hafta sonra keserler.(istanbul) kesmeden 5 gün önce uyarırlar. o insan hakları işi su için geçerliydi ama o da muhtemelen ancak mahkeme yoluyla tekrar açtırmak suretyle olabilir.

fatura okundugu tarihten 20 gün sonra borç ödenmemişse abone netten gözükür.5 gün sonra da ihbarname gelir.hala ödemediyseniz kesilir
ayrıca elektriğinizin tekrar açılması için 10tl gibi bir ücret ödemeniz gerekeceğini hatırlatırım
not:genç tedaşçı :)

bi de şu var
Fatura tutarınızı; elektrik enerjisi tüketiminin yapıldığı kullanım yerinize bırakılan yada posta ile gönderilen fatura veya ödeme bildiriminde belirtilen son ödeme tarihine kadar ödemediğiniz takdirde 6183 sayılı Kanunun 51. maddesine göre belirlenen oranları aşmayacak şekilde Şirket Yönetim Kurulunca belirlenen yürürlükteki gecikme zammı oranında günlük olarak gecikme zammı tahakkuk ettirilir.Fatura bedelini son ödeme tarihine kadar ödemediğiniz takdirde, son ödeme tarihini izleyen beş iş günü (dahil) içerisinde bir kez daha bildirimde bulunulur. İkinci bildirime rağmen fatura bedeliniz bildirimi takip eden beş iş günü (dahil) içerisinde ödenmez ise elektriğiniz kesilir.Elektriğiniz kesilince, borcunuzu ödeyip elektriğinizi açtırırken ayrıca kesme –bağlama bedeli ödemeniz gerekmektedir.Elektriğinizin kesilmemesi, ayrıca gecikme zammı ve kesme-bağlama bedeli ödememeniz için lütfen ödemelerinizi zamanında yapınız. kaynak www.tedas.gov.tr

birkaç ay boyunca diye birşey yok o süreç 1 ay sürer en fazla.

1 ay dolmadan kesıyorlar artık.

eksta bi alet almanız gerekiyor en basit haliyle anlatabileceğim bu. Turkcell de satılıyor.

www.karaklavye.com

@0 5 ucu

+1

daha önce kullandım ve çok başarılı bir program. evde usb modemden aldığım interneti yan odamdaki ablama wireless olarak gönderebiliyordum. Uzun mesafelerde bilgisayrınızın wireless modemine göre performans alırsınız.

(git: 164469)

connectify

www.hepsiburada.com

invisible shield denıyor onun adına.

her donem basında odenır. taksit yapmıyorlar.

yarısını ödeyeceksin. bankaya gidince orda soylerler zaten ne kadar oldugunu.

bunlar bütün 2010-2011 eğitim-öğretim dönemine ait harç oranları. 1. Dönem başı ve 2. dönem başı olmak üzere 2 taksitte alınıyor.

netteki yazılım derken ? kendısı bada os kullanır. android root u cıktı mı bilmiyorum da bada sayfası dısındaki proramları kuramazsın zaten. bada sayfasındakileri kurunca da servis dısı kalmaz.

eskisine doner, etmemesi lazım.

bendeki sürüm jf3 nette çeşitli firmwareler var.en son jh1 çıktı sanırım.onu kasdetmiştim.

samsung un cıkarttıgı firm ise istediign gibi kuraiblirsin, third party ise servis dısı kalır fekat eskisine donebilirsin bişi olmaz.

gecmisi ile yuzlesmek istiyordur?
kaldirin sonra ccleaner dye bir program var onu indirip yukleyin... tum cerezleri falan silin... tekrar yukleyin
hayirli isler

kaldırmadan da cc ile silersen aynı sey.

Gelen ekranda "son 1 saat" seçilidir. "Her şey" i seçin

saito dan calıyorlardı, saito seni evine gonderirim su isi yaparsan dedi, o da udakları cemcuk yapıp, ev mı ev ha, ev dedın dı mı diyip kabul etti.

cobb ve ekibi başka bir şirket için çalışıyorlardı. saito'nun kişisel olarak düşmanı falan değildiler, sadece görev icabı ondan bilgi almaya çalışıyolardı. sonra saito elemanlardaki yeteneği gördü ve onları kendi projesi için işe aldı.

sendeki eksik, bi kac daha dosya olması gerekir. exe acces fln dosyaları var.

@bryan fury sözlükteki linkten indirdim 2-3 defa hep php dosyası iniyor. düzgün bi sürümünün linki var mı?

docs.google.com

surdan ceksene bi.

oldu inşalla ?

artık öyle değil istediğin zaman doldurulabiliyor, sanırım toplamda 31 gün geçerliliği.

İstediğin zaman doldurabiliyorsun. Bir sonraki ay doldurduğun gün ve saatte bitiyor. Ayın 30-31 çekmesi farketmiyor.

yine mı degıstırmısler ibişler

TSE ?

aslinda denemedim orayi, ancak eger gene paraliysa din ya da iso gibi, pek bi anlamai olmayacaktir..

itü'den erişilebiliyor DIN, ISO'ya. muhtemelen başka üniversitelerden de.

makale aranıyor duyuruları başlığına yazarsan erişebilen biri yollar.

direk bu duyuru nun linkini yazsam entry olarak olur mu acaba? format falan? hic kullanmadim o basligi.. (bilmemek degil ögrenmemek ayiptur)

evet standartlar her ulkede paralıdır.

bi yerde calısıyorsan patrona soyleyıp aldıracaksın. tek basınaysan, unıv ogrencisi birini bul, hemen hemen tum unıversiteler temin ediyorlar standartları. gunde 3 mu ne limiti var ama. ona dikkat.

üniversite ögrencisiyim, ancak diger sciecnedirect gibi, ieee gibi nasil ulasiyorsam bu standartlara ulasmanin yolunu bir türlü bulamadim.. ne üniversiteden ne de vpn lerle mümkün olmadi ne yazik ki..

neyse makale araniyor duyurulari na yazdim belki bir sey cikar..

kutuphaneden istiyorsun onlar sana temın ediyor mudur. direk ulasmak değil.

sata driverı embed edilmıs ı xp ye ?

kurulum cdsi biraz eski onun olup olmadığını bilemiyorum. cd eski derken üzerinde sp 2 yazıyor + yeni indirdiğim kurulum cdsi ile de denedim sadece sp 3 eklenmiş hali, fakat onda da olup olmadığını bilmiyorum işin kötüsü.

Bios a girip yeni bir işletim sistemi edinene kadar sata desteğini kapat. IDE gibi davranır ve rahatça yükleme yaparsın.

ide ile kurup sata driverını kurunca duzelir o da. o kadar da eski degil xb

donanımhaberden incelerseniz oldukça popüler bir model olduğunu göreceksiniz. media playerı çok yüksek bitrateli 1080p videolar dışında nerdeyse her şeyi oynatıyor, DTS ses desteği var, görüntü kalitesi yorumlara göre iyi. bunu beğenmezseniz edge led veya full led bakmanız lazım ve onlarda fiyat yükselir illaki. (plazma apayrı bi kategori bilgim olmadığından yorum yapamıyorum.) yalnız bu tvyi alıp sonra dandik yayınlar yerine HD destekli Teledünya D-Smart felan alın. HD birkaç kanal olunca tvnin farkını daha iyi anlıyor insan.

kısaca; alınır.

tepki suresi yazmamıs galba da 5ms nın altındaysa alınır.

faydasi olursa:
bende 40a552 olanindan var bunun. (2008 sonunda almisim)
gayet kifayetli ve sorunsuz simdiye dek.
bu sizin model daha up-to-date'tir sanirim.

bir boy kucugu var bunun tavsiye ederim. ankara electroworld de kampanyada idi bu model fiyati daha ucuz olabilir ama kampanya bitmistir olabilir emin olamadim o konuda.

dünya kupası nedeniyle aldık,gayet memnunuz. media player özelliği çok iyi.çalıştırmadığı film görmedim şu anda(1080p ve 720p dışına çıkmıyorum). cihazın kendi ses kalitesi bile tatminkar. dts desteği var. görüntü kalitesi çok iyi. altyazı senkronu olsun, çift ses tanıma olsun vesaire media player'ı on numara.

sizin merak ettiğiniz,kafanıza takılan bir şey varsa sorun yanıtlayalım.

evet ?

kokusunu ne kadar alıyorsan o kadar uçucudur.

ben uçucu olduğunu sanmıyorum. yani en azından kokusu olan her şeye uçucu denmemeli. içindeki klorun kokusu neticede. ama hipoklorik asit, başka şeylerle tepkimeye girerse,tuzruhu gibi, başka gazlar oluşabilir ve o vakit uçucu olur kanaatindeyim.

fazla solursan zehirler..

aslında sorumun nedeni çamaşır suyu ile yıkanmış fakat durulanmamış olan bir bardaktan belli bir süre sonra çamaşır suyunun zehirleyici etkisinin sona erip ermeyeceği merakıydı koku olayını düşünmemiştim. cevaplarınız için teşekkür ederim.

yeniyi alırken onu iptal etmeleri gerekiyor. basvururken eski pasaportu da istiyorlardı.

telefon kaydedebilirsin ustune. hatıra olarak saklamak da olur.

gecerli vize yoksa tasımanıza gerek de yoktur zannımca.

eski şengenler veya alakalı vizeler falan varsa her ihtimale karşı yanında taşı. kıllık çıkaran bir pasaport polisine karşı etkili olabilir.

ayrıca başka bir vizeye başvururken de eski pasaportundaki vizeler etkili olacaktır.

üstündeki fotoğraf bana benziyorsa, bana satabilirsin.

geçerli olması önemli değil. nereye gittiysen oraya tekrar gideceğin zaman eski pasaportundaki vizeleri görüp dahaönce vize vermişiz yine verebiliriz diyorlar.
ayrıca shengen türevi çoklu ülkelerde işe yarayan vizelerde de durum buna benzer.
sadece belli ülkeler var birbirine gıcık. o ülkelerden birine gittiğinde bir diğerine gitmek istersen giriş çıkış damgası, vizelere bakıp vize vermeyebiliyorlar...
bunun için emniyet sayfasında bilgiler var, pasaportunuzu yenileyebiliyorsunuz istediğiniz anda (sanırım)

zaten birbirine zımbalıyorlar resmi olarak..2-3 tane de olsa üstüste olabiliyorlar.

rulo...

eskiden olsa iyi para ederdi. dev-yolcu kimliksiz birini bulup okuturduk :p

1-iett ile. resmi araç olduğu için anlaşma yapamıyorsun trafik polisi gelmek zorunda. ego'nun otobüsü girdi bana oradan biliyorum. özel şirketlerde durum farklıdır heralde.

kamu ise direk kurumla muhatap oluyorsun. sofor kaza tutanagını imzalamıyor bile. bi de kamu hizmetını engelledin diye ceza yiyorsun.

ozel şirketlerde aracın soforu kımse [yaralanmalı olumlu kaza değilse] kaza formu ne onu doldurup yoluna devam edersin bişi olmaz.

2- galiba sen.

öncellikle kasada yazıyor olabilir. yoksa registry'de vardır. bulmak için programlar mevcut. bunu buldum ben mesela.

www.magicaljellybean.com

ne kadar güvenilir bilemem.

bilgisayarım-ozellikler orda altta key yazıyorsanırım.

içerisinde "OEM" yazan bir kod var bilgisayarım özellikler dediğimde. bu mudur yani?

www.nirsoft.net

tam olarak şu işini görecektir.

çok teşekkürler cevaplar için, checkminus ve onurtrklmz'ın önerdikleri programlar dahilinde sorun hallolmuştur. ayrıca, bilgisayarım/özellikler de en altta yazan, "product id" imiş, key değil. ilgilenenlerin aklında bulunsun.

ayazaga da metro yok mudur. maslaga yakın ama, dolmus fln 10 dk surer.

genel merkezimiz ayazağa'da 5 senedir oradayım...
"özet geç piç" için cevabım: bildiğin köy işte...selde su basar, karda yol kapanır,istanbulun ilk yağmuru buraya yağar. burda hayat yoktur.köydür bildiğin. ulaşımda öeh.

valla medeniyet yok buralarda açıkcası. beşiktaş, istinye, ortaköy buralara bakınız

minibüs ile metrodan daha kolay yolculuk yapılıyor. yerin yedi kat dibine in çık yok.

Babaya uygar biçimde laf anlatamayacağına göre, kız tez vakitte artık tüpçüyle mi sütçüyle mi artık önüne ilk kim gelirse evlenip kaçacak evden.

ne yaparsan yap aralarına girme.