işi bu olan biri olarak, yani parasını sesiyle kazanan biri olarak herhalde kendi çapımda otoriteyim bu konuda.
bir kere zaten para da önemli diyorsan, hemen kpss'ye gir. veya bankacı ol.
çünki bu işin öğrenme faslı uzundur, zordur, parasızdır.
mikrofon tecrübesi ve mikrofon karşısında rahatlıkla çok ama çok ilgilidir.
nereye gidersen git, "selam ben çok pis seslendirme yapmak istiyom, ama daha önce yapmadım" dersen, seni çok kaale almazlar, fazla şans da vermezler.
ama bir vasıfla müracaat edersen daha iyi olur.
onun için gel, sen radyo programı yap bi yerde önce.
hatta mümkünse canlı yayın sun.
mikrofon hakimiyetin sağlam olsun.
sonra seslendirme stüdyolarına doğruca git ve ben radyocuyum, de.
adlarını hemen sayayım: imaj (beşiktaş'ta, sinemalarda oynayan neredeyse bütün filmlerin dublajı burada yapılıyor), aklakara (acıbadem'de, iyi bir dublaj stüdyosu), saran (4. leventte, en iyilerinden), senkron (4. leventte)
bu seslendirme kursları filan yalan, onu baştan söyleyeyim.
bunlar sektördeki abilerin, ablaların para kazanmak için kurdukları bir dalga.
onlar kaça veriyorsa 5'te birine, 10'da birine hepsini ben sana öğreteyim. :) (ciddiyim)
türkiye'de seslendirmeden çok para kazanılıyor diyen insan, cahildir.
yok öyle bir şey.
kalitede dünya sıralamasında zirvelerdeyiz ama konu paraya gelince sıçık vaziyetteyiz.
italya, almanya, ilgiltere, finlandiya, hatta venezüella bizden çok daha iyi durumda. (amerika'yı saymıyorum)
daha fazla sorun ve merakın varsa buyur sor, söyleyeyim.
0