Giriş
(1)

Çengelköy/Üsküdar Ev Arkadaşı

lamaga
Geçici ya da uzun süreli ev arkadaşı arıyorum.Evim, Çengelköy'de, ATA2'ye yürüme mesafesinde modern küçük bir sitede. Geniş yatak odasını kendisine verebilirim. İçerisinde şu an çift kişilik yatak, şifonyer ve çalışma masası mevcut. Hatta piyano da var ilgilenen olursa. Kadın ev arkadaşı tercihim.Si
Geçici ya da uzun süreli ev arkadaşı arıyorum.
Evim, Çengelköy'de, ATA2'ye yürüme mesafesinde modern küçük bir sitede. Geniş yatak odasını kendisine verebilirim. İçerisinde şu an çift kişilik yatak, şifonyer ve çalışma masası mevcut. Hatta piyano da var ilgilenen olursa.
Kadın ev arkadaşı tercihim.
Site güvenlikli, otoparklı, bol yeşillikli. Birçok büyük markete ve Kadıköy ile Üsküdar'a giden otobüs/minibüslerin geçtiği durağa çok yakın mesafede. Ayrıca iki köprüye de yakın bir konumda.
İlgilenenler fiyat konuşmak için buradan yazabilirler. Foto ve konum bilgisi de yollayabilirim.
0
lamaga
(04.12.25)
merhaba ben ilgilenirim. ama sadece cuma-pazar akşam arası için. uygunsa şartları konuşabiliriz.
0
ashleybon
(05.12.25)
(9)

İş bulmadan istifa

ashleybon
iş işte bulunur diye bir laf var ama yıllık izmimin hepsi bitti. izmitteyim istanbulda iş arıyorum. gidip gelmem 1 günümü alıyor. amirim izin vermeye karşı bir insan ve de kendisinden aşırı korkuyorum. bu durumda istifa etmem mantıklı mı? ücretsiz izin istesem onu da imzalamaz üniversitedeyim süreç
iş işte bulunur diye bir laf var ama yıllık izmimin hepsi bitti. izmitteyim istanbulda iş arıyorum. gidip gelmem 1 günümü alıyor. amirim izin vermeye karşı bir insan ve de kendisinden aşırı korkuyorum. bu durumda istifa etmem mantıklı mı? ücretsiz izin istesem onu da imzalamaz üniversitedeyim süreç sıkıntı olucak. sağlık sebebi olarak depresyon gösterebilirim başka da elimde birşey yok. hem işi hem şehri sevmiyorum bir kişi tanıdığım bile yok. acilen buradan kurtulmam lazım
0
ashleybon
(16.11.25)
3 aylık asgari giderin kadar idare edebilecek paran varsa istifa et diyeceğim ama 3 ay içinde iş bulabilecek misin, orasını sen bilirsin.
0
Bruce
(16.11.25)
Şu sıralar iş bulmak zor. Bence iş bulmadan istifa etmeyin. Gidip gelmekle uğraşmak yerine online görüşme falan ayarlamaya çalışsanız?
0
gnosis
(16.11.25)
bi arkadaşım bu yılın başında yok yere bir şeylere sinirlenip istifa etti hala işsiz. şu an iş olayları çok sıkıntılı, alımlar az. bence dayanabildiğiniz yere kadar götürün.
0
asap raki
(16.11.25)
Hiç tavsiye etmem. Zaman kötü diyemiyorum çünkü bunlar iyi günlerimiz.
0
Mirket
(16.11.25)
Avans izin yok mu? Avans izin al, çıkışında maaşından kessinler.
0
gabe h coud
(16.11.25)
iş bulmadan istifa edilmez.

bir süre işsiz kalınca mülakatlarda çok çaresiz kalacaksınız ve bu karşı taraf için cazip olmayacak.

mülakat günleri rapor alırsınız.

resmi olarak iş arama izniniz var ama mobbing olarak döner.
0
gurur
(16.11.25)
zaten mobbingle başım dertte.
0
🌸ashleybon
(16.11.25)
Benzer durumda ve aynı yerdeyiz ama bence İzmit hala daha iyi bi seçenek. (Tabii ki depends) mevzulara biraz daha yüksekten bakmayı dene.

Diğer yandan 1 sene idare edecek birikim olmadan böyle bir macera anlamsız. Ailene güveniyorsan başka.

Diğer yandan ünide akademisyen olarak takılan tanıdıklarım gayet rahat takılıyor sen nasıl kendini böyle esir etmeyi başardın acaba?
-3
krank milli
(17.11.25)
ben öğr. üyesi değilim. o dediklerin haftada 1 gün istanbuldan ders vermeye gelenlerdir
0
🌸ashleybon
(17.11.25)
(16)

Hayatıma anlam katma

ashleybon
Hayatım çok boş. hiçbir amacım yok. arkadaşım yok. iş tatmini yok. Mal gibi yaşıyorum. Antidepresan da içiyorum bir etkisi yok. Psikolog pilatese yazıl dedi hiç öyle bir aktivite istemiyorum. Ev aşırı dağınık. Nasıl çözüm bulabilirim
Hayatım çok boş. hiçbir amacım yok. arkadaşım yok. iş tatmini yok. Mal gibi yaşıyorum. Antidepresan da içiyorum bir etkisi yok. Psikolog pilatese yazıl dedi hiç öyle bir aktivite istemiyorum. Ev aşırı dağınık. Nasıl çözüm bulabilirim
0
ashleybon
(22.09.25)
Geçiş süreci veya sen böyle birisin. Bunda kötü bişey yok bacım.
0
gobekliraki
(22.09.25)
hobi edinmeye çalışın. Oda olmuyorsa doğa ile vakit geçirmeye varsa bulunduğunuz bölgede doğa gezileri yapan gruplara katılabilirsiniz. Bu kafanızı dağıtır, bir nevi detoks yapmanızı sağlar.

Sonrasında imkanınız varsa bir kedi edinmeye çalışın psikolojiye iyi gelir. Ayrıca kan değerlerinizi kontrol ettirmediyseniz mutlaka baktırın bazı vitaminle değerleriniz düşük kalmış olabilir ki buda insan psikolojisini etkiler.
0
Rao
(22.09.25)
Değerlerin neler. Benimsediğin, bilincinde olarak ve severek benimseyip yaşatmayı seçtiğin değerlerin. Bunları düşün. Bunları gerçekleştirmeni sağlayacak şeyler yapabilirsin.
0
muhayyer divan
(22.09.25)
johaan hari'den kaybolan baglar kitabini okumanizi tavsiye ederim. cozum degil tabi ama cozume yonelik arastirmalari, fikirleri var ve belki faydasi olabilir.

ayni yazardan calinan dikkat de guzel, onun da faydasi olabilir.
0
lemmiwinks
(22.09.25)
Düşünce değil deneyimle değişiyor insanın hayatı. Cok zor olsa da bir yerden harekete başlaman lazım.
0
sekizdokuzon
(22.09.25)
Bir yardim dernegine filan gitsen gonullu olarak? Ise yaramak bisiler yapmak filan iyi gelebilir
0
mor oje
(22.09.25)
Önce evini toplamakla başla. Her gün bir odayı topla, kullanılabilecek ama kullanmadıklarını ihtiyaç sahiplerine ver, kullanilamayacakları at ve evini sadelestir. Az eşya çok mutluluk.

Sokakta yaşayan hayvanlara mama ve su ver. Bir de yoga yapmanı öneririm, yoga kursuna yazıl. Başlangıçta çok zorlanabilirsin ama vücudunun sınırlarını zorlamak çok iyi gelecek sana. Vücudunun neler yapabildiğini görmek müthiş. Esneklik kazanırsın, vücudunu şekilden şekile sokarsın ve kendinle gurur duyarsın, tavsiye ederim.
0
rock n roll
(22.09.25)
Anlam ararken belanı bulacaksın gibi. Para vereceğin bir oluşuma girme. Kendine yatırım dışında bir şeye bulaşma.
0
gabe h coud
(22.09.25)
sal gitsin, o zaman belki keyif aldığın şeyler olabilir. anlam olmak zorunda değil.
anlam bizim kendimizi önemli hissetmek adına peşinde koştuğumuz bir olgu ama gerçek değil.
0
orpheus
(22.09.25)
kedi fobim var yoksa çoktan almıştım. doğaya da nötr üm. alıveeiş seviyorum ama kredi kartım maaşı 4 katı geliyor. o da sıkıntı. yurtdışına geziye de gidiyorum orda iyi dnğnce aynı şey
0
🌸ashleybon
(22.09.25)
Düşünce değil deneyimle değişiyor insanın hayatı +1

Birde dışarı çık bence. Restoranlara, sinemalara, gösterilere tek gidin. 15 sene önce Sinemaya tek gittiğimde bilet istediğimde sesim çıkmıyordu tekim diye. Şimdi Standup gösterilerine gittiğimde söz alıyorum ara ara.
0
put it in your appropriate place
(22.09.25)
Pilates yorucu değil mantıklı.
Yürüyüş yapa yapa da düşünebilirsin daha berraklaşır düşüncelerin.
Dizi-film-gösterilere gidebilirsin.
Arkadaş çevresi edinmeye biraz uğraşabilirsin.
Kan değerlerinide baktır.
0
kararsızataletfilozofu
(22.09.25)
Gerçekten ne yapmak istediğini bul. Birşeylere ilgin mutlaka vardır. Mesela yeni bir enstrüman çalmak yeni spor dalına başlamak vb.
0
pembediken
(22.09.25)
O psikoloğa boşuna para verme ya eger yeni basladigin biriyse, once buraya sorsan biz bedava söylerdik.

Bence önce evi topla ve bunu sürdürmeye çalış. Günde 8-10 saat çalışıyor olsan, uyku 8 saat olsa, en az 6 saatini geçirdiğin yer, etkiler ruh halini sürekli dağınıklığa bakmak içinde olmak.
0
encokbenisevinnolur
(22.09.25)
başına bir musibet gelmesi lazım. beynin, bir kıvılcım çakıp kendini resetlemediği sürece konfor alanından asla çıkarmayacak, oraya hapsedecek seni.
0
plastic_angel
(23.09.25)
Şu iki kitabı okumanızı tavsiye ederim:

Viktor Frankl - İnsanın Anlam Arayışı
David Burns - İyi Hissetmek
0
auroraaurora
(23.09.25)
(18)

hiç arkadaşsız dostsuz kaldığınız dönemleriniz oldu mu

cccbehzatccc
biraz sıkıntılı zamanlardayım. dış etkenler çokça biraz da iç dünyamda.içime kapandığımdan biraz aramalarımı ve birkaç arkadaş ve dostumdan kendimi geri çektim.hemencecik uzaklaştılar. demek ki hep ben sürdürmüşüm ilişkiyi. bu değersizlik hissettiriyor insana.sonuç olarak arkadaşsız kaldım gibi bir
biraz sıkıntılı zamanlardayım. dış etkenler çokça biraz da iç dünyamda.
içime kapandığımdan biraz aramalarımı ve birkaç arkadaş ve dostumdan kendimi geri çektim.
hemencecik uzaklaştılar. demek ki hep ben sürdürmüşüm ilişkiyi. bu değersizlik hissettiriyor insana.
sonuç olarak arkadaşsız kaldım gibi bir şey tek bir dostum var.
Çok arkadaş canlısıydım oysaki 20lerimde...

Sizin böyle bir döneminiz olup yepyeni insanların hayatınıza girdiği veok yakınınız olduğu oldu mu?
20lerinizde temeli atılan dostluklar gibi oldu mu mesela?

Not: yaş 40a geliyor
0
cccbehzatccc
(21.09.25)
Arkadaşlık, dostluk uzun mesai isteyen işler ben üşengeç bir insanım. Yalnız olmayı garipsemiyorum o yüzden.
0
sekizdokuzon
(21.09.25)
20 yıldır arkadaşsız kaldığım bir dönemim olmadı.
Öncesinde de çok yakın arkadaşım dostum dediğim kimse olmamıştı içine kapanık zor arkadaş edinen biriydim üniversiteye gidene kadar.
O zamanlardan kalan çok yakın iki dostum var hiç kopmadık.
Sonrasında eklenenler oldu tabii ki, girenler çıkanlar oluyor bazen yalnız da kalabiliyorsun ve yalnız kalmak da kötü bir şey değil kendinle zaman geçirmek güzel.
Bu duruma çok takılmayın.
0
mutekebbir
(22.09.25)
Olmadı. Her şey gibi arkadaşlık da emek ve zaman istiyor.
Boşuna dememişler:
Good coffee is a pleasure
Good friends are a treasure
0
Amaranta ursula
(22.09.25)
yaşı 40'a yaklaşan biriyim, sonradan bu işler biraz zor oluyor, örneğin çok samimi olduğunu zannediyorsun ama bazen sen de siktiri çekiyorsun.

babam 50'lı yaşlarındayken 30'lu yaşlarda bir arkadaşı oldu. aradan 30 yıl geçti hala arkadaşlar diyebilirim. biraz kafanın almasına ve karşı tarafın bunu menfaat olarak görmemesine bakar.
0
hoot
(22.09.25)
"hemencecik uzaklaştılar."

aynı yaştayız benzerini pandemiden beri yaşıyorum. kimseyle küslük falan yaşamadım ama hal hatır falan soranım kalmadı. eskiden çok hal hatır sorardım ben özellikle 20'li yaşlarımda. mutlaka sorardım arkadaşlarımı. son dönemlerde mesajlarıma geri dönülmeyince, özel günlerinde haber vermeyince, sadece iyi günlerimde beraber olnca ben de bıraktım, çektim kendimi.

eskiden çok arkadaş canlısı olup bunları tecrübe edince insan kendini çekiyor. keşke yeni insanlarla tanışabilsem diyorum ama sosyal pilim bitik hissediyorum.

son zamanlarda arkadaşlık kavramını çok sorgulamaya başladım. bir insan biriyle neden arkadaş olur diye. kan bağın olmayan birisine neden önem göstereyim diye düşünmeye de başladım. insan sosyal bir canlıdır eyvallah ama sadece iyi zamanlarda yanında olacak insanlara neden zaman harcayayım? bu kişilerin sadece kötü zamanlarda da yanında olacağının garantisi var mı? kafamda böyle sorular varken de arkadaşlık geliştirmek zor oluyor.
0
false pretension
(22.09.25)
35 yıllık hayatımda hiç arkadaşım olmadı. tercih değil mecburiyetten. çocukluğumda insanlardan uzak bir dönem yaşadım kişisel olarak utangaç çekingen ve içe dönük bir yapım vardı. kendi dünyasında mutlu olanlardandım. yaş ilerledikçe insanlarla iletişim ve bağ kurma yetim olmadığını farkettim ama sosyalleşmenin de büyük eksik olduğunu biliyordum. deniyordum ama olmuyordu. büyüdük küçük bir şirkette uzun bir iş hayatı vs derken yaş ilerledi bağ kurmak artık yaştan dolayı çok zorlaştı. kısacası bir dönem değil tüm hayatım boyunca yaşadım arkadaşsızlığı.
0
nyist_
(22.09.25)
23 yıllık arkadaşlığımı bitirdim, 2 tane hem de. Biri başarılarını hiç haber vermedi, evlendiğinden itibaren aramadı sormadı, daha doğrusu 1 kere aradı o da görev savuşturmak için, benim eşi üzerinden ona selam göndermediğimi çok geç fark etti, ettiğinde aradı telefonuna çıkmadım, mesajına da çok uzaklardan cevap verdim. Diğeri ise hastalanmış, yazamazmış, arayamazmış, çok yoğunmuş çok yorgunmuş yazamazmış. DıvolSTREEETTcörnılı çektim kendisine, yaklaşık 1 yıldır aramıyorum sormuyorum o da aramıyor. Kardeşi evlenmiş haber vermedi.

İnsanlar dehşet verici şekilde bencilleştiler. Bir de gözden ırak gönülden ırak dedikleri doğru, ortamdan uzaklaşan bendim, unutulan da ben oldum.

1 tane dostum 1 tane de arkadaşım var. Sorsan arkadaşımdır diyecek belki 20 kişi çıkar ama alakaları yok benimle, hadi birincil ve ikincil olmasın ama üçüncül gündemlerinde dahi yokum. Ben kıymet verip de irtibat kurduğum sürece varım, ben yazmıyorsam yokum. Böyle şeylere arkadaşlık demiyorum açıkçası. Arkadaşlık öyle bir şey değil.

Falan filan. Çok canım sıkıldı. Dans etmeyi de sevmem ki gece gece çıkalım bir yerde kafayı dağıtalım diyeyim. Neyse.
0
muhayyer divan
(22.09.25)
Bildim bileli yalnızım ben.
0
gobekliraki
(22.09.25)
Olmadı. Osuruktan arkadaş değil de çok yakın gördüğüm arkadaşlar için efor sarfederim.
0
gabe h coud
(22.09.25)
oldu.

o degilde ne cok 35+ yalniz insan varmis burda. ben de onlardan biriyim. bu yaslarda dost, arkadasa bulmak zor. madem cogunluk bundan muzdarip bi bulusma ayarlayalim. istanbulda grup yada tek bulusma isteyen olursa haber versin gelirim.
0
dokunmakalbime
(22.09.25)
hiç bu moda girmedim ben aksine ilişkilerimi kestikten sonra ulan kafam ne kadar rahatladı dedim.
genelde kesen taraf ben oluyorum, en ufak yanlışta bile kesmeyi öğrendim öbür türlüsü insanı daha çok yoruyor. kendinle zaman geçirmeyi öğreniceksin, rutinlerinin değişmesi ilk başta zor oluyor ama onrasında kendi düzenin oturunca ne kadar mutlu ve iç huzurunun olduğunu hissediceksin
0
eja
(22.09.25)
tamamen degil ama is güc uzak kaldigim zamanlar oldu.

bir yastan sonra cok siki dost edinmek zor. ama coook yakin olmasina gerek yok.

sosyallesmek icin yeterli olan arkadas grubu iyidir. daha sonrasinda zamanla cok siki olabilirsin ya da öyle kalabilirsin
0
sonsuz
(22.09.25)
Bende de durum aynı. Yas 35 yolun yarisi
Harbi ne çok yalnız 35 ki varmış
İki tane kardeşim yerine koydugum kişilerle yollar ayrıldı. Şimdi de artık arkadaş edinmek için içimde heves yok. Olmaması da uzuyor açıkçası. Onların bubsekilde bunca emeği umursamaması da ayrı.

Heves yok şuanda çünkü yaş ilerledi, çaba zamanı ayırman ve değer vermen gerekiyor. Ayrıca sadece bunlar da yetmiyor. Arkadaşlığı sevdiren şey bir şeyler yaşamak, iyi -koyu anıların seni o kişiye bağlıyor.

Şimdi bu yaştan sonra da bunlar için donup bakiyorum da uğraşma hevesi kalmamış maalesef
0
dedeminhirkasi
(22.09.25)
40lı yaşlarıma basmama az kaldı. Çalışma çevremden dolayı arkadaşsız kaldığım, dostlarımın benden uzaklaştığını düşündüğüm zamanlar oldu. 2 dostumunda kendi hayatlarıyla ilgili yoğun dertleri var, günlük arkadaşlarda ararsan var, aramazsan yok. Bu durumu uzun süre kafaya taktım üzüldüm ancak hiç bir şey değişmedi. Ben de saldım.

Am bu durumun biraz sebebi de kendimim. Kafamın almadığı insanlara tahammül etmek istemediğim için insan seçiyorum ve 2 3 kişi dışında insan kalmadı. Ama çevreme bakıyorum çoğunlukta aynı durumda.

Not er kişiyim bayanlarda daha farklı olabilir.
0
mikahakkinen
(22.09.25)
benim hiç arkadaşım yok çünkü ben arkadaşlıkları sürdüremiyorum. bi şekilde kopuyorum böyle kertenkele kuyruğu gibi :) üşengeçim mesela çağırdıklarında gitmiyorum vs.
0
Sadece soruyorum
(22.09.25)
oldu. bu süreç benim için okula geri döndüğüm zaman bitmişti. 23 yaşındaydım o ara, aslında hiç beklentim yoktu çünkü bütün sınıf arkadaşlarım 18 yaşında olacak diyordum. hem bölümde kendim gibi ihtiyarlarla tanışıp kaynaştım hem de bazı farklılıklar olsa bile üniversiteye yeni başlamış çocukların kesinlikle arkadaşlık edilemeyecek kadar küçük olmadıklarını fark ettim. "dost" diyebileceğim tek kişi benimle yaşıttı ama ben hayatta dostlar kadar arkadaşların, amiyane tabirle "takılabileceğimiz" kişilerin de çok önemli olduğunu düşünüyorum. sosyallik önemli bir şey, herkes dara düştüğünde yanında olmaz belki ama onların varlığı ve onlarla kurduğun iletişim en başta senin sağlıklı kalmana ve düzgün yaşamana yardımcı olabilir. eyyorlamam bu şekilde.

şu an 31 yaşındayım, netten çalışıyorum. internetten görüştüğüm, uzaklarda yaşayan 2-3 arkadaşım kaldı sadece. sağlığım bozuk, maddi durumum kötü ama beni şu an en çok arkadaşsızlık/yalnızlık/hayatımda hiçbir "yeni" şeyin olmaması üzüyor açıkçası.

bu yaşlardan sonra arkadaş bulmak bir yandan çok zor, bir yandan kolay diye düşünüyorum... zor çünkü doğal olarak bir araya gelebileceğimiz alanlar kalmadı artık. okul, sosyal topluluklar vs. bu işin zirvesi. iş hayatında da çok arkadaş edinilir elbette ama riskli mevzular bunlar sçtımın "kurumsal" düzeninde. bi de sorumluluklar, endişeler artıyor. herkesin ya belli oturmuş bi çevresi oluyor, vakti zaten fazla yok. "agalarla x qeyfi" durumu pek mümkün olmuyor agalar olsa bile. yenisini bulmak daha da zor.

diğer taraftan kolay olan kısmı ise şu: belli yaşlardan sonra çok fazla insan benzer hislere sahip. bu yönde çaba harcayanları bulmak, onlarla iletişim kurmak daha kolay olabilir. mesela 16 yaşındayken bir akranına "merhaba ben çok yalnızım, etrafımda kimse kalmadı, arkadaş olabilir miyiz?" minvalinde teklifte bulunsan kötü bir izlenim uyandırabilirsin. belli bir yaştan sonra bu sosyal bariyer ortadan kalkıyor. pek çok insan aslında o kadar uyumlu olmasa bile herhangi biriyle iki satır sohbet edebilmeyi, bir şeyler paylaşabilmeyi kıymetli sayıyor.

emmilerin kahvelerde (veya daha üretken olmak isteyenlerin farklı şekillerde) toplaşıp boyuna konuşması boşuna değil... ben mesela artık yolda yanıma oturup kafa açan ihtiyarlara da kızamıyorum. adam belki ne hayallerle, ne hikayelerle 60 sene var oldu bu dünyada. ailesi belki hiç olmadı, belki onları kaybetti, eski dostları gitti... koca bir ömür. paylaşacak, anlatacak kimsesi yok. böyle düşününce üzülüyorum, o yüzden ses etmiyorum hiç. içimden dede çenenin yayını zkiyim ama anlat be, gün senin günündür, saldır dede diyorum.

***

velhasıl belli bir yaştan sonra arkadaşsızlık/dostsuzluk bence kaçınılmaz. çok güçlü bağlarınız olsa bile insanlar hayat gailesinde çok farklı yerlere gidebiliyorlar hem manevi hem fiziksel olarak. insanlık hali. ama bunun yarın da aynı olacağının garantisi yok elbette. çünkü konuşma, paylaşma, sosyalleşme ihtiyacı da insanlık hali. en başta bize arkadaşlık/dostluk veren öz kısmen değişmiş olmakla beraber daima orada duruyor. sadece işlemek daha zor.

böyle uzun uzun yazınca da kendimi michael scott gibi hissettim, gideyim de "100 tane çocuk yapıcam böylelikle 100 tane arkadaşım olacak" diye röportaj vereyim
0
der meister
(22.09.25)
"içime kapandığımdan biraz aramalarımı ve birkaç arkadaş ve dostumdan kendimi geri çektim.
hemencecik uzaklaştılar. demek ki hep ben sürdürmüşüm ilişkiyi. bu değersizlik hissettiriyor insana."

Değer teşkil eden bir şeyleri, pek de kıymet bilmeyecek insanlara vermişsiniz, bunun böyle olacağını da bilemezdiniz.

Ana soruya cevap: benim olmuştu. Birkaç gün ah vah ettim ama sonradan güzel bir sıfırlamaya donustu. Oh kafam rahatladı oldum yani. İnsan belli bir yaşa kadar içinde büyüdüğü cevre, aileden gördüğü ettiklerine benzeyen ilişkiler kuruyor; ama oralardaki olmadık şeyleri görmezden geldiği ölçüde o kısmını da taşıyor. Tamamen bundan ibarettir demeye getirmeyecegim de etkisi var.

Bir de arkadaşlık dediğin bitmeyecek diye bir kaide de yok, tek taraflı yürüyen her şey biter zaten; açığa çıkması güzel olan.
0
encokbenisevinnolur
(22.09.25)
çok oldu hatta şimdi de öyle. bu yüzden de depresyon sorunum var.
0
ashleybon
(22.09.25)
(7)

solomun'a tek gideyim mi?

duyurukullanıcısı
gidecek kimseyi bulamadım. gidip kenarda hıpdıdı hıpdıdı takılayım mı?
gidecek kimseyi bulamadım. gidip kenarda hıpdıdı hıpdıdı takılayım mı?
0
duyurukullanıcısı
(19.09.25)
En eğlencelisi o olur zaten. Git git.
0
gobekliraki
(19.09.25)
Solomuna gidilir
0
sonsuz
(19.09.25)
Solo mu
0
anon1m
(19.09.25)
Solomun'a Solo gidilir.
0
blue rebel motorcycle club
(19.09.25)
Sıra beklenmeyen konsere tek gidilir, konser yancısı ancak konser başlayana kadar lazımdır.
0
Bruce
(19.09.25)
ben gelebirim
0
ashleybon
(20.09.25)
kalabalık gidince kafa açıyor millet. fırsatım olsa tek giderim
0
recoverytime
(20.09.25)
(18)

Tipiniz yada paranız için değilde değişik bir özelliğinizden ötürü

Civil.leo
aşık olundu mu size
aşık olundu mu size
0
Civil.leo
(23.08.25)
Hayir tabii ki de.

Kadin tarafini soruyorsan zaten kadinlar günlük yasar. Senin F18 pilotu olman onun umrunda olmaz yani, belli basli kriterlere takilir geçici bir süre hepsi o.
0
feastofthedamned
(23.08.25)
Tipim ya da param için de olunmadı ki (zaten zengin değilim :D)
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(23.08.25)
Zekâdan baya baya ekmek çıkıyordu.
0
yadigar
(23.08.25)
@feast kadınları hiç tanımamışsın bayım. Günlük mü yaşarmış kadınlar? Sksjdkkfkfl

Neyse, evet dik duruş (veya özgüvenli mesafeli duruş da diyebilirim) etkili olmuştu
0
mor oje
(23.08.25)
Çok konuşan biri bana sırf lafını bölmeden dinlediğim için aşık olmuştu.
0
sekizdokuzon
(23.08.25)
Üniversitedeki sevgilim Fatih te kemikli büryanı iştahlı yedim diye aşık olduğunu söylemişti :p (vallahi o meşhur Fatma girik sahnesindeki gibi yememiştim)
0
kullanicadi
(23.08.25)
Bana g.tumden olabilir çünkü hanım benim daha yüzümü görmeden arka profilden kivilcim olmuş. Sonra yüzümü görmüş. Bu noktada squatlar işe yaramış diyebiliriz.
0
logisticsmanager
(23.08.25)
O sebepler sonra terkedilme sebebi de oluyor. O yüzden gerçek sebepler değil diye düşünüyorum, tip ve para da dahil buna. İstisnası azdır.
0
encokbenisevinnolur
(23.08.25)
Asik olmak iddiali bi tabir. :) Hoslanilmak olarak cevap verirsem evet.
0
sey mi dostum
(23.08.25)
@kullaniciadi
Bu azımsanmayacak bir özellik. İki kez benzer durumda bir crush olmuştu bende de kebabı iştahla önüne alan karşı cins görünce. (Kilolu değillerdi ama)
0
yadigar
(23.08.25)
Beni niye disladin ama ya kiriyosun dostum :'( tamam asik da olundu....
0
sey mi dostum
(23.08.25)
Evet. Ilk görüste sadece seks diye düsünüp zamanla asik olan biri olmustu. Neye asik oldu bilmiyorum. Uyum eglence vs olabilir.
0
sonsuz
(24.08.25)
Dilimden ötürü olunuyor genelde.
0
Bruce
(24.08.25)
cok kez olundu. anlatmaya baslarsam kendimi ovme festivaline doner o yuzden bu noktada susuyorum.

ha ben de cokca kez sadece guzellik disinda sebeplerle insanlardan hoslandim o da var.
0
aguen
(24.08.25)
yani bence aşkların en az yarısı böyledir ya, ilişkisi olan herkes yakışıklı değil ki.

eskiden beni akıllı sanıyorlardı mesela. tipim aşka engel değildir belki ama tipine aşık olunacak kadar güzel bir adam değilim. param hiçbir zaman olmadı. işte güzel konuşuyor akıllı kültürlü filan deyip sevdilerdi geçmişte bi ara.
0
der meister
(24.08.25)
Zeka'dan pratiklikten kaç kızla görüşmüşümdür :D

Azaldı sayıları, akıllılar ya ydışına gitti ya da elendiler. Memnun değiller :d Neyse banane
0
baldan kaymak
(24.08.25)
evet sesim
0
ashleybon
(24.08.25)
Bana olunmadı da ben oldum, yani benim âşık olma kriterlerim tip ve para değil zaten ama bana nedense hep tip ve para sebebiyle "âşık" olunur... neyse.

Çok (aşırı) güzel (göreceli elbette) sesli erkeklere maalesef âşık olabiliyorum, 2 kez başıma geldi. Meslekî deformasyon sanırım.
0
muhayyer divan
(24.08.25)
(3)

İzmitten Ümraniye’ye Nasıl Gidilir

ashleybon
en kolay nasıl gidebilirim. sabah 9:00 da ümraniye’de olmam lazım.
en kolay nasıl gidebilirim. sabah 9:00 da ümraniye’de olmam lazım.
0
ashleybon
(20.07.25)
- izmitden şehirlerarası otobüs ile harem terminaline oradan üsküdar meydana yürüme (10dk) otobüs ile ümraniye. (harem - üsküdar arası çalışan minibüsler de var)

- 200 numaralı otobüs ile izmitden kartala oradan metro ile aktararak ümraniyeye

- izmitden söğütlüçeşme (kadıköy) tren ile oradan varsa duraktan geçen otobüs ile yoksa kadıköy merkeze yürüyerek (10dk) otobüs ile ümraniye.

ümraniyede neresi oldukça büyük bir ilçe.
0
orpheus
(20.07.25)
Şehirler arası otobüsle (mesela Pamukkale) Ataşehir ya da Dudullu otobüs terminali (aynı bölge olsa da firmalar farklı isimlendiriyor), oradan da şehir içi servislerle Ümraniye. Kadıköy ve Üsküdar'a kadar gidip geri dönmeye gerek yok.
0
beetlejuice
(20.07.25)
np istanbul beyin hastabesine gidicem. tren saati uymuyor. mecbur otobüsle
0
🌸ashleybon
(20.07.25)
(6)

Hizmet pasaportuyla yurtdışına çıkış

ashleybon
Hizmet pasaportuyla yurtdışına giderken seyahat sigortası yaptırmaya gerek var mı? Bir de yurtdışı çıkış pulu alınıyor mu?
Hizmet pasaportuyla yurtdışına giderken seyahat sigortası yaptırmaya gerek var mı? Bir de yurtdışı çıkış pulu alınıyor mu?
0
ashleybon
(13.05.25)
seyahat sigortası şart değil.

evet pul alınıyor. fiziksel pul yok ama. banka uygulamasından alabilirsin direkt eskisi gibi değil. sadece kıbrısa pul gerekmiyor. bi de oturum izinlilere.
0
jelly bear
(13.05.25)
gerek yok ama zaten çok ucuz bir şey.
0
gabe h coud
(13.05.25)
schengen bölgesine her girişinizde 30.000 euro'yu kapsayacak sağlık sigortanız olması esasında şart. ama kontrol edilmiyor.

schengen vizesi alırken planladığınız seyahat için sağlık sigortası yapıyorsunuz ama başvuru formunda aslında schengen vizenizin uzun verilmesi ve başka geziler de yapmanız durumunda seyahat sağlık sigortası yapacağınıza ve bununla ilgili sorumluluğun size ait olduğuna dair taahhüt veriyorsunuz.

mevzuatsal gerekliliğinden ziyade şiddetle yaptırmanızı öneririm bu arada. 1-2 haftalık bir kapsam için 200-300 tl civarında bir şey ödüyorsunuz.

hayatında türkiye'de acile gitmemiş insanların yurtdışında kolunu bacağını kırdığını, apandisit? ameliyatı olmak zorunda kaldığını bizzat gördüm maalesef. kör talih.
0
gitdaddy
(13.05.25)
5 gece kalıcam yaptırıyım. chatgpti pula gerek yok dedi ama onu da alıyım madem.
0
🌸ashleybon
(13.05.25)
hizmet pasaportunda fransaya cize alınmadığı için gerek kalmamıştı tşkler cvplar için
0
🌸ashleybon
(13.05.25)
Sigortaya gerek yok.
Yurt dışı çıkış harcına gerek var. Onsuz çıkış yapamıyorsunuz.
İş dışı pasaportun kullanımı yasak ayrıca.
0
Hallegadola
(13.05.25)
(11)

yeni başlayanlar için Ankara

zikardo
İş için Ankara`ya yerleştim, 5 ay geçti ama alışamadım sevemedim bir türlü. İşe yakın diyerekten Çayyolu diye bir semte yerleştim, tamamen ölü bir yer, hayat belirtisi yok. Yemek yemeye yer yok yahu, bildiğin aç kalıyorum, varsa yoksa aspava pideci lahmacuncu. Çevrede ne bir esnaf lokantası ne de ad
İş için Ankara`ya yerleştim, 5 ay geçti ama alışamadım sevemedim bir türlü.

İşe yakın diyerekten Çayyolu diye bir semte yerleştim, tamamen ölü bir yer, hayat belirtisi yok. Yemek yemeye yer yok yahu, bildiğin aç kalıyorum, varsa yoksa aspava pideci lahmacuncu. Çevrede ne bir esnaf lokantası ne de adam gibi sulu yemek yapan bir yer. Köroğlu demeyin hem pahalı hem lezzetsiz, Beykoz güzel lezzetli ama yemek+pilav+tatlı yesen 1.500-2.000 TL hesap tek kişi. Her gün dışardan yiyen şahsım için bütçe zararlısı. Bunlardan başka da bulamadım sulu yemek yapan yer.

İş çıkışı biraz gezeyim insan göreyim diye Kızılay a gideyim diyorum, arabayla 2 saat sürüyor. Orada da bir şey yok zaten sadece insan kalabalığı.

Sevgili Ankaralı duyurucular, siz bu şehirde nasıl vakit geçiriyor, nerelere gidiyor en önemlisi nerede yemek yiyorsunuz? Nokta atışı önerilerinizi bekliyorum.
0
zikardo
(28.04.25)
Çayyolundan kızılaya arabayla nasıl başarıyorsunuz 2 saatte gitmeyi :)
0
bobinhoo
(28.04.25)
Ankarada bahsettiğinden fazlası yok zaten. Arkadaşlar arasında boşkent diyoruz. İstanbul gibi niş ve kompakt bir şehircilik anlayışı yok. Dağ başlarında arap kültürüne uyumlu ultra lüks binalardan dolayı her yer her yere uzak saçma sapan bir düzeni var. En azından çayyolu ve üstündeki Eryaman gibi yeni yapılmış yerler. Tamamen araçlara göre tasarlanmış, insana göre hiç bir öğenin bulunmadığı bir yer burası.

Arada bir ife git kuik çaynaya git önerileri gelir mutlaka. Sakın uğrama, tamamen varoş mekanları. Ne kadıköy gibi modern elitlerin yaşadığı bir bölgesi var, ne üsküdar gibi maneviyatı olan, beşiktaş gibi dinamik eğlenceli yeri yok buranın. Öyle bir insan birikimi de yok tabi, 50-100 sene önce şehirleşmiş, öncesinde köy olan bir yer burası.

Evini şenlendirmeye bak. Sinema sistemi kur, ps ya da pc diz. Yemekler için de evde yap geç dışarda bişey yok. Mutfağını bok götüren, ön tarafı las vegas cafesi restoranı gibi yerler hep. Yine istanbuldaki gibi bir yanyalı fehmi gibi, rejans 1924 gibi, ondel 1772 falan yok.

He tabi tüm bunları istanbuldan geldiğinizi varsayarak yazdım. Anadoludan geldiyseniz de geldiğiniz yerden ekstrası yok. Kayseri konya antalyadan falan geldiyseniz oralardan iyi falan değil öyle beklenti yaşamayın
0
avatar is back
(28.04.25)
Ankaraya yeni tasinanlar.icin bir.toplasma.mi ayarlasak? Herkesin derdi ayni gibi.
0
deckard
(28.04.25)
Galiba arcadiuma yakınsın. Ümitköyün köy içi diye bir yeri var ama sulu yemek yoksa da esnaf yeri. Çayyolundan Kızılaya giderken trafik olur zaten kızılayda napacaksın? Tunusa gidebilirsin. metroya yakınsan bahçelievlere gidebilirsin. Şu an bunları yazarken Ankara’da bunaldığım günleri hatırladım.
0
ashleybon
(28.04.25)
@bobinhoo
İşyerim Temelli de sanayi bölgesinde, zaten şehirden 30 km dışarda yani, akşam 18:00 de işten çıkıp Kızılay a gitmem o yoğun trafikte en iyi ihtimal 1:30 saat genelde 2 saat. Yoksa akşam 9 dan sonra trafik yok iken arabayla 15-20 dk.

@avatar is back
Bursa dan geliyorum, canım Görüklem. Ufacık ama Ankaraya 10 basar.
Bu arada üniyi de 2000-2005 arası Kayseri de okumuştum, o zamanki haliyle Kayseri bile şimdiki Ankaraya 10 basar.

@ashleybon
Evet Arcadium civarı. Neden Kızılay? Çünkü başka bir yer bilmiyorum. O sebeple nokta atışı önerilere talibim. Ümitköy köyiçini not aldım. Toplu taşıma sevmiyorum, araba tercihim. Bahçelievler denen yere 1-2 defa gittim, park yeri bulmak imkansız :(
0
🌸zikardo
(28.04.25)
Tunus- tunalı gidersen park yeri yok ama çok fazla otopark var. Ankara denilince ilk akla gelen yerler avmler:) benim hayatım kentpark, gordion gibi avmlerde geçiyordu. Oran tarafı fena değil, eymir gölüne gitmeye bayılır herkes. Bir de ümitköy pazarının orada salaş yerler var ama gene döner, lahmacun. Ankaralılar bir de serpme kahvaltıyı çok sever hiç benim tarzım değil o yüzden pek bilmiyorum ama incekte çok yer var sanırım.
0
ashleybon
(28.04.25)
Ben sana çok güzel bir lokanta önereyim Kızılay'da, rutinimdir. Ankara tava, pilav, cacık, soğan kombosu yapıyorum genelde.

Çeşit çeşit çorba var, istediğin gibi sulu yemekler de var. Kuzu haşlama gibi şeyler yemezsen 500 600'e kalkarsın.

www.rumeliiskembecisi.com.tr
Cumhuriyet Mahallesi, Bayındır-1 Sk. 25/A, 06420 Çankaya/Ankara

www.muslumkebap.com
bu da Çukurambar'da. Yine Eskişehir yolu üzerinde, gidebileceğin en iyi kebapçılardan. Fiyatı tuzlu ama bir arkadaşın eşin dostun olur, götürmek istersen pişman olmazsın.

Sıkıcılık konusunda ise kişiden kişiye değişir. Ben seviyorum hiçbir şey yapmamayı ve evden çıkmamayı. Çıkmak istediğimde de kahve, sinema, spor salonu, yemek yenecek yer gibi temel şeyleri karşılıyor, gerisine ihtiyaç duymuyorum. İş ve aile sorunu olmasa Sinop gibi küçük bir yere taşınır yaşardım.
0
sarahkerrigan
(28.04.25)
Çayyolu'na yakın değil ama sulu yemek için Gimart Outlet'te Baş Aşçı var, Yenimahalle tarafında Merkez Lokantası var. Avmlerde Ege Günlüğü gibi zeytinyağlı yemekler yapan yerler oluyor. Onun dışında maalesef Ankara kocaman bir Aspava şehri. Belki eve teslim yemek yapan yerlere bakabilirsiniz, Formena gibi.

30 yaş üzerindeyseniz lütfen Kızılay'a gitmeyin :) Ben her gittiğimde pişman ve perişan oluyorum.
0
kendi helvasını kavuran zombi
(28.04.25)
kızılay seni kesmez. tunalıda yaşamalısın. ankara memur kenti saat 8den sonra sessizlik arayanların kenti olduğu için en hareketli yerlere gitmelisin. ankaranın semt yerleşimleri genel olarak sakin olur.
0
mikahakkinen
(29.04.25)
bahçeli, tunalı, Tunus caddesi, ayrancı, park caddesi, yaşamkent tarafı (?), Balgat kebapçıları, Gölbaşı, incek.

buraları bir gezip fikir edinebilirsiniz.

Kızılay biraz şey.
0
babilfish
(29.04.25)
tam olarak soruya cevap degil ama temizlik icin biriyle anlasirsaniz yemek olayini da ekleyin. Ankarada nasil bilmiyorum ama Istanbulda haftada 2-3 yarim gun yapanlar vardi, hem duzenli yemeginiz olur hem de eviniz her daim toplu olur.

ya da komsulariniza danisin yemek yapan birileri var mi cevrede diye, onunla haftalik anlasabilirsiniz belki.
0
65 derece
(29.04.25)
(20)

En çok yalan söylenen meslek/sektör hangisi?

isiaha
Bence istatistik. Sizce?
Bence istatistik. Sizce?
0
isiaha
(27.04.25)
siyaset
0
HellKeePer
(27.04.25)
Oto sanayi, tıp sektörü
0
hebanon
(27.04.25)
Her türlü küçük esnaf, inşaat sektörü ustalar ve oto sanayi esnafı.
0
koskoca kirpi
(27.04.25)
Satış ve Pazarlama / Herhangi bir sektör
0
salihdt
(27.04.25)
Siyaset.
0
logisticsmanager
(27.04.25)
Emlakçıları da unutmayalım.
0
ms brownstone
(27.04.25)
Terapist.
0
encokbenisevinnolur
(27.04.25)
Satış ve Pazarlama +1

Allah dusurmesin kimseyi, telefon konusmalarini duyuyorum, ben oldugum yerde utancimdan yerin dibine giriyorum. Yalandan samimiyet, karsi tarafla ayni frekansa inme, esprisine yalandan gulmeler, vicik vicik bos bos incir cekirdegini doldurmayan konusmalar, yalanin bini desen bin para, o fiyat kurtarmazmis, koyteyner alan adama sana verdigi fiyati vermiyormus, sana bu sefer guzellik yapacakmis. Lan oglum namusunuzla sokak supurun daha iyi
0
tantamount_to_equivalent
(27.04.25)
Terapist +1
Beş dakikada bir “anlıyorum” diyor :)
0
michael_knight
(27.04.25)
Istatistik ne alaka. Istatistik olamaz oh nooo

Bence de siyaset
0
sonsuz
(27.04.25)
satış pazarlama

geçenlerde sıvetşört almak için bi dükkana girdim. satıcı; ''abi aynısını david beckham giyiyor'' dedi.

ebenin damı dedim. içimden dedim ama.
0
yurtsuz john
(27.04.25)
kimse avukat dememiş hayret.
0
nuisance2
(27.04.25)
ceza avukati tabii ki :)
satis ve pazarlamayi bile cebinden cikarir onlar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.04.25)
Siyaset
Avukat
Doktor, tıp
Satis sektoru
Oto sanayi
0
die fetten jahre sind vorbei
(27.04.25)
Avukat ve emlakçı yarışır.
0
luluki
(27.04.25)
yalan söylemek meslekle alakalı değil, karakterle alakalı bence.
0
motosiklet burclu adam
(27.04.25)
Siyaset emlakçılık avukatlık.
0
mikahakkinen
(27.04.25)
Siyaset hariç diye soruyoruz sanırım. Başka seviye o. O zaman cevap küçük esnaf. Özellikle bir şeyin/işin ustası(!) olanlar
0
nawar
(28.04.25)
emlakçılar
0
ashleybon
(28.04.25)
"istatistik, gösterilmek isteneni gösterme sanatıdır." derler. ona yalan demeyelim :)
istatistikle ilgili bir diğer laf da: " istatistik bikini gibidir. pekçok şeyi gösterir ama asıl görmek istenileni saklar."

1. sıra siyaset ile meşgul olanlar (istisnalar vardır mutlaka)
2. sıra satış ve pazarlama yapanlar (istisnalar vardır mutlaka)
0
yemrem
(28.04.25)
(7)

OKB hastaları, gerçekten düzelebiliyor mu?

burnley
Kardeşim OKB (Obsesif Kompülsif Bozukluk) hastası. Ama bir faydası olmayacağı inancıyla tedavi seçeneğini reddediyor. Terapinin uzun yıllardır kemikleşmiş haldeki takıntılarına hiçbir faydası olmayacağını, ilaçların da takıntılarını, tekrarlamalarını mucizevi şekilde geçirebilecek bir etkisi olamaya
Kardeşim OKB (Obsesif Kompülsif Bozukluk) hastası. Ama bir faydası olmayacağı inancıyla tedavi seçeneğini reddediyor. Terapinin uzun yıllardır kemikleşmiş haldeki takıntılarına hiçbir faydası olmayacağını, ilaçların da takıntılarını, tekrarlamalarını mucizevi şekilde geçirebilecek bir etkisi olamayacağını ve sadece ilaç bağımlısı olduğuyla kalacağını düşünüyor. Ve bu hastalığı kaderi olarak görüp çekiyor.

OKB onu zamanla yorgun, mutsuz, umutsuz bir insana çevirdi... Takıntıları onu resmen esir almış durumda. Ailece durumuna çok üzülüyoruz.

Şunu merak ediyorum; OKB hastaları gerçekten tamamen düzelebiliyor mu? Terapi-İlaç takviyeleriyle takıntılarından kurtulabiliyor mu? Yoksa kardeşim terapi ve ilaçla ilgili düşüncelerinde haklı mı?

Fikirleriniz, çevrenizden, yakınlarınızdan, belki de kendinizden sunacağınız örnekler, deneyimler; hepsi benim için çok değerli. Şimdiden teşekkürler.
0
burnley
(25.04.25)
Toc toc filmini seyredin. İspanyolcasını.
0
Mirket
(25.04.25)
okb tamamen düzelmez. davranışlar sönümlenir.
0
mikahakkinen
(25.04.25)
Davranışların sönümlenmesi bile başlı başına hayat kalitesini artırıyor. 17 yaşında teşhis alıp ilaç kullanmaya başladım, kısa sürede faydasını gördüm. O yıllardan beri ilaç falan da kullanmıyorum. Gergin ve stresli olduğum zamanlarda bazı davranışlar geri geliyor ama hayatımı etkileyecek ve dışarıdan anlaşılacak düzeyde değil. Mutlaka tedavisini olsun, çok ciddi bir rahatlama sağlayacak.
0
evrim halkasi
(25.04.25)
Bana da 21 yaşında okb tanısı konmuştu. Terapinin büyük faydasını gördüm. Aradan neredeyse 20 sene geçti, tekrar nuksetmedi bu zaman zarfında.
0
sekizdokuzon
(25.04.25)
okb çok inatçı bir hastalık. kompülsif davranışları yapmayınca sönümlenebilir ama en belalı olanı düşünce takıntısı. kardeşinizde hangisi var bilmiyorum da geçmiş olsun.
0
ashleybon
(26.04.25)
ilaç içtiği sürece normal olur
1 tane ilaç içeyim hastalık çözülsün gibi bir durum yok
henüz öyle bi şey icad edilmedi psikiyatrik hastalıklar için

yani ilaçla birlikte terapi alırsa daha konforlu bir yaşamı olur
0
mantık
(26.04.25)
@ashleybon Teşekkürler. Hem davranış hem düşünce takıntıları var.
0
🌸burnley
(29.04.25)
(8)

Depremi hisseden arkadaşlar uyuyacak mısınız?

jules
Sabah işe gitmem gerekiyor ama pek uyuyasım da yok. Çantamı hazırlayıp kapının önüne koydum. Biraz da kendimi yalnız hissediyorum. Bu geçe için Anadolu yakası belediyelerin çay servisi falan var mı bildiğiniz?
Sabah işe gitmem gerekiyor ama pek uyuyasım da yok. Çantamı hazırlayıp kapının önüne koydum. Biraz da kendimi yalnız hissediyorum. Bu geçe için Anadolu yakası belediyelerin çay servisi falan var mı bildiğiniz?
0
jules
(24.04.25)
x.com

Belediyelerin sosyal tesisleri kafeteryaları açık
0
grimavi
(24.04.25)
Şu gergin ortamda bunu söylemek hoşuma gitmiyor ama İstanbulda yaşayan herkes deprem gerçeğini kabul edip önlemleri alarak yoluna devam etmeli. Aşırı nadir olan bir olay değil bu, eve sokmayacak uyku kaçıracak kadar sıra dışı bir hale gelmemesi lazım. Herkesin psikolojisini buna göre ayarlaması lazım ki hem mental hem de pratik olarak hazır olalım.

4-5 senede bir irili ufaklı deprem oluyor bu şehirde, artık aşmış olmamız gerekiyor.
Bak ne güzel çantan hazırmış birçok insana göre hazırlıklısın. Bundan sonrası kontrol edebileceğin bir nokta değil bu gecelik, o yüzden kafanı dağıtacak şeyler bulup uyumaya çalış. Tetikte olmak böyle bir şey değil, ne zaman olacağı belli olmayan bir deprem için.
0
Bruce
(24.04.25)
uyuyamadım

Sabah erkenden evi terk edeceğim
Tek katlı bi sb ye gidicem beykoz tarafında doğanın içinde

Motosikletimi bağladım mecbur. Deprem olsa ben kurtulsam motorum kurtulamaz:( canım motosikletim
0
baldan kaymak
(24.04.25)
Uyuyacağım. Zeminimiz ve binamızın ölçüm sonucu olumlu geldi. Bu depremden sonra en büyüğü 5 civarı olacak şekilde artçı depremler devam edecek. Arada ona uyanırım herhalde.
0
nawar
(24.04.25)
ben bu deprem çantası olayını çok anlamıyorum.4. kattayım merdivenlere kadar geldim diyelim aşağı inmem deprem süresinden daha uzun. En iyisi bence 1. katta oturup camdan ya da balkondan atlamak.
0
ashleybon
(24.04.25)
Hocam onu bilmiyorum ama japonyada ve amerikada hatta bazı asya ülkelerinde deprem ciddiye alınmış ve aşılmış bir sorun. Bunu göz önünde bulundurursak en son depremde 6 ildeki olay sonucu onbinlerce insan öldü. Ekonomiye bakıldığı zaman bir insanın yeni ve güvenli ev alması hem mali yönden hem de denetim kadrolarındaki çürümüşlük yüzünden imkansız hale geldi. Özetle deprem de ölüm sebebi için yüksek risklerden, üstelik 20 milyonluk bir kentte.

İnsanlar canları tatlı diye hükümeti protesto etmekten korkuyor ama bakın deprem de (üstelik aynı sebeplerin bir sonucu olan deprem yıkımı -ki deprem sonrasında da aşılamayam yardım sorunu var) bir sonuç olarak can almaya aday.

Soruyla ne alakası var diyeceksiniz, başa dönüyorum. Size çantayı hazırlatıp kapıya koyduran şey nedir? Bir japon panik yapmadan içeride depremin bitmesini beklerken size bunu yaptıran şey nedir? Üstelik deprem nedeniyle oluşan ve deprem gibi önleme yöntemleri kısıtlı tsunami riski yaşamazken…

Bence zaten deprem yüzünden ölüm korkusu sardıysa bir şeylere isyan etmek zor olmamalı. En azından ölmemek için mücadele etmiş olunur, niyazi gibi ölmektense.
0
Unde bach canim
(24.04.25)
@unde bach… haklısın da… iki saat sonra elli milyon insan isyan edip ayaklansak bile bugüne, yarına faydası yok.
0
🌸jules
(24.04.25)
@jules
Belki senin için yok ama en azından ileride ölmezsen çocukların aynı ölüm tehlikesini yaşamak zorunda kalmaz.
0
Unde bach canim
(24.04.25)
(6)

Deprem açısından ne yaptınız ve ne yapılmalı? (Türkiye için genel soru)

ermanen
Belki faydalı olur diye genel duyuru açmak istedim. Konuyla ilgili sorular da var aşağıda. Belki ufacık bir bilgi verir ve fikir oluşturur. Belki hayat da kurtarır kim bilir. **Siz de bildiklerinizi ve önerilerinizi bu duyuru altında paylaşabilirsiniz.**Şimdi ekonomik durum ve devlet politikaları da
Belki faydalı olur diye genel duyuru açmak istedim. Konuyla ilgili sorular da var aşağıda. Belki ufacık bir bilgi verir ve fikir oluşturur. Belki hayat da kurtarır kim bilir.

**Siz de bildiklerinizi ve önerilerinizi bu duyuru altında paylaşabilirsiniz.**

Şimdi ekonomik durum ve devlet politikaları da bazı şeyleri zorlaştırıyor olabilir. büyük bir deprem olup felaketle sonuçlanınca, deprem gündeme geliyor ve bir süre sonra deprem gündemden düşüyor. büyük deprem olunca tekrar başa sarıyoruz. belki de deprem konusunu hep konuşmamız gerekiyor. jeologlar hep konuşuyor da zaten ama dinleyen pek yok. türkiye'nin ekonomik ve politik durumu da ön planda tabii.

kentsel dönüşüm yasası'nın da sorunları var sanırım. sözlük'te de konuşulmuş baya:
(bkz: kentsel dönüşüm)
(bkz: kentsel dönüşüm yasası)
(bkz: riskli yapı)

türkiye bir deprem ülkesi bildiğiniz gibi. bilmeyen varsa da tekrar pekiştirmiş olduk. (bkz: türkiye deprem tehlike haritası)

bir çok fay hattı var. büyük deprem oluşturmuş ve oluşturabilecek faylar var. marmara hattı'nda hala kırılmayı bekleyen yerler var ve 7 üzeri büyüklükte olabilir, tarihte de olmuş. bu bir jeolojik gerçek. jeologlar da söylüyor. sismik boşluk haritası da var. sadece depremin zamanı bilinmiyor. istatistiksel olarak tarihte olmuş depremlere göre tahminde bulunulabiliyor. ve sismik dalgalara göre saniyeler ve belki dakikalar önce uyarı verilebiliyor. bu konuda araştırmalar sürüyor.

- siz ne yaptınız? ne yapacaksınız? ne yapılmalı?
- deprem ve jeoloji hakkında bilgi edindiniz mi?
- evinizi, binanızı kontrol ettirdiniz mi?
- zemini kontrol ettirdiniz mi?
- ev, yer değiştirdiniz mi?
- deprem çantanız var mı?
- deprem anında yapılması gerekeni biliyor musunuz?
evrimagaci.org

öneri olarak: apartmanda yaşıyorsanız birlik olup kontrolleri yaptırabilirsiniz.
uygulama önerisi: (bkz: deprem ağı)

başka faydalı bilgiler paylaşabilirsiniz.
japonya yapmış abi deyip geçmemek lazım bence.

edit:
aklıma gelen ek şeyleri ekleyebilirim buraya.
(bkz: kolon kesmek)
(bkz: kolon kesen dükkanlar denetlensin kampanyası)
0
ermanen
(23.04.25)
Deprem için yaptığım tek şey deprem bölgesinde oturmamak
0
kaptan maydanoz
(23.04.25)
@kaptan maydanoz

en iyisi en az riskli yerde yaşamak tabii. ama türkiye'nin neredeyse her yerinde deprem olabilir, veya her yeri depremden etkilenebilir. başka durumlar için de evin ve zeminin sağlam olması önemli.

sanırım az riskli şehir kastettin. belki faydalı olması açısından daha çok bilgi verebilirsin bu konu hakkında.
0
🌸ermanen
(23.04.25)
Kayalık zeminde, daha güvenli bir eve taşındım ama bir depremde istanbul altüst olacak, istediğin kadar güvenceli evde yaşa. O yüzden güvenli başka bir şehirde yaşama fikri var aklımda. Bilmiyorum henüz aksiyon almadım, cesaretim de yok pek tekrar böyle büyük bir değişikliğe ama istanbul korkutuyor beni artık
0
mor oje
(23.04.25)
open.spotify.com

Depremden sonra bu podcasti dinledim. Apartman 3 katlı. Oturduğumuz bölge deprem bölgesi, bina radyal sisteme göre inşa edilmiş. Acil durum için ailelemle buluşma yerimizi belirledim. Deprem çantamız kapının girişinde. İnternetsiz çalışan haberleşme app indirdim. Oturduğum bölge sıkışık ve şehir içi değil.

Podcastte 5 10 arası olduğu binaların riskli olduğu anlatılıyor. Ayrıca yapışık binalarında risk oluşturduğumu belirtiyor. Bence depremde büyükşehirlerin şansı yok kurtulsan bile izdiham olayı çok tehlikeli. En tehlikeli 2 şehir İstanbul ve İzmir. Buralarda yaşamak zorunda kalanların hayatı gerçekten riskli.
0
mikahakkinen
(23.04.25)
Fay hattının üzerinde oturuyor olabilirim tüm artçılarda da sallandım. bence merdivenlerden inmek daha riskli evde mutafağa yakın takılıyorum.
0
ashleybon
(24.04.25)
Japonyadaki gibi değer görmediğimiz için hükümete isyan etmeli. Öyle zarar görmezsek zaten depremde zarar göreceğiz
0
Unde bach canim
(24.04.25)
(5)

Kadıköy yada Üsküdar Kalacak Yer

ashleybon
airbnb gibi bir uygulamadan Kadköy’de ayda 13000tl ye oda kiralama buldum. normalde 1+1 ev tutsam bundan ucuza bulabilir miyim? İzmitten aşırı bunaldım haftasonları vakit geçirmek için kullanıcam
airbnb gibi bir uygulamadan Kadköy’de ayda 13000tl ye oda kiralama buldum. normalde 1+1 ev tutsam bundan ucuza bulabilir miyim? İzmitten aşırı bunaldım haftasonları vakit geçirmek için kullanıcam
0
ashleybon
(19.04.25)
Sadece haftasonlari yer baksan daha ucuz olur belki?

13binden daha ucuza aylık yer bulabileceğini sanmiyorum
0
kisa
(19.04.25)
sadece haftasonu için bulamadım. komple aylık kiralayabiliyormuşum.
0
🌸ashleybon
(19.04.25)
Kadıköy'de mümkün değil, ben Kadıköy'deyim 3+1'de kalıyorum ve bir odamı 15-20 arası kafama göre kiralıyorum aylık. 13'ten daha ucuza 1+1 bulman mümkün değil.
0
vedatchilipeppers
(19.04.25)
sadece kadıköy merkeze bakma. kadıköye 10-15 dakika mesafede ulaşılabilir bölgeleri de listene ekle. belki daha ucuza bulamazsın ama şartları daha iyi olabilir.
0
orpheus
(19.04.25)
hostelde kal ne ugrasiyorsun
0
tahtakafa
(08.05.25)
(10)

kadınlara bir soru

sorusoranadam
sevgiliniz hakkında kız arkadaşlarınızın yaptığı yorumları önemser misiniz? özellikle görünüş olarak.
sevgiliniz hakkında kız arkadaşlarınızın yaptığı yorumları önemser misiniz? özellikle görünüş olarak.
0
sorusoranadam
(11.04.25)
Etkilenmem. İçime sinmiş ki sevgilim olmuş üzerine arkadaşımla tanıştırmışım.
0
ruhen hastayim ben
(11.04.25)
Hiç etkilenmem. Zevksiz olduklarını düşünürüm.
0
ashleybon
(11.04.25)
hayır etkilenmem ama bayağı saçma ve sınırları aşan bi yorum bu.
0
deartheodosia
(11.04.25)
Etkilenmem. Beğendiysem benim için olay bitmiştir, başkasının yorumlarıyla fikrim değişmez.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(11.04.25)
Ben izin vermem daha çok :) o yüzden de hayır etkilenmem.
0
charbiel
(11.04.25)
Görünüş hakkında yorum yapabiliyorlarsa o arkadaşlardan soğurum. İkazımı ederim, tekrarını da yaparım, devam ediyorlarsa arkadaşlık biter. Sevgilimde gözleri var demektir, hayatımda işleri olamaz.

Onların yorumları beni ilgilendirirse ancak bu anlamda ilgilendirir yani, zevk benim zevkim kime ne.
0
muhayyer divan
(11.04.25)
Görünüş olarak hayır, ne münasebet.
Ama ilişkinin içindeyken göremediğimiz bazı sorunlu davranışlar ("red flagler") dışarıdan daha net görülüp yorumlanabiliyor. Birden fazla arkadaş ya da aileden birileri benzer yorumlar yapıyorsa onları rahatsız edenin ne olduğunu anlamaya çalışmak iyidir.
0
kobuzchu kiz
(11.04.25)
Abooo, buradaki bazı kadın duyurucular bir kadının gece bir erkek arkadaşının(sevgili değil) evinde çay içmesini normal buluyordu sanki. Şimdi ise görünüşe yorum yaptılar diye bir şeyler bir şeyler...

Benim sevgililer hep önemsedi. Kıskançlık oldu, ama kız arkadaşlarına bir şey dedi mi hiç öğrenmedim.
0
Shepard
(11.04.25)
afedersiniz takıldığım çocuğa "maymuna benziyo" dendiği bile oldu(annem tarafından). ciddili gülüp geçerim harbiden benziyordu da benim için çok tatlıydı. yakışıklısını da siz bulun kardeşim ben bildiğim yoldan devam

benim ekol şu; forum.donanimhaber.com
0
ala09
(12.04.25)
ala09 +1
Sadece artık bildiğim yoldan devam etmiyorum. Eskiden yakışıklı adamlar ilgimi çekmezdi artık malesef cekiyor
0
yuvarlanantencereninkapagi
(30.04.25)
(2)

İzmit-İstanbul Ulaşım

ashleybon
İstanbul’dan İzmit’e yüksek hızlı tren dışında nasıl kolay gidilir? Sabiha Gökçen’den filan ulaşım var mıdır? İlla Harlem’den mi otobüse binmek lazım?
İstanbul’dan İzmit’e yüksek hızlı tren dışında nasıl kolay gidilir? Sabiha Gökçen’den filan ulaşım var mıdır? İlla Harlem’den mi otobüse binmek lazım?
0
ashleybon
(07.04.25)
Sabiha'dan gideceksen hat 250 var izmit otogara kadar gidiyor,

birde saw-gebze otogar arası belediye hattı var 700 numara, bu otobüsle de gebze otogara veya e5- çayırova durağına kadar gelip gebze-izmit dolmuşlarına binebilirsin.

istanbul tarafından geleceksen marmarayla son durak gebze veya iki önceki durak osmangazi de inip, gebze-izmit minibüslerine binelirsin.
0
sealth
(07.04.25)
ben aslında beşiktaşa gidicem oradan dönüşte vapur ve metro yaparak saw a geçebilirim diye düşündüm.
0
🌸ashleybon
(08.04.25)
(13)

Nasıl bir erkekle asla kahve bile içmezsiniz?

Kahvedesu
Kriterleriniz nedir baçişkolar?
Kriterleriniz nedir baçişkolar?
0
Kahvedesu
(06.04.25)
erkeklerle kahve icmem genel olarak. benden cok farkli karakteri ve hayati olan anarsist biri ilgimi cekmesi sebebiyle biriyle 3 date ust uste kahve ictim. unutamayacagim bir deneyimdi
0
ala09
(06.04.25)
Rakı da olur ala, maksat muhabbet.
0
🌸Kahvedesu
(06.04.25)
dusuneyim,
basarisiz olanlar, akademik basariyi kast etmiyorum, cabalamamislar, aile parasi, babam sagolsuncular.
herhangi bir dusunceye, gruba fazla bagli olanlar.
burc, meditasyon muhabbeti yapanlar, sen bir de erkeksin ya burc neymis.
isyerinden biriyle.
0
Coma
(06.04.25)
Kadın düşmanı, ezik psikolojisine sahip, özgüven problemi yaşayan, dürtüsel, şiddete ve küfüre meyilli, dindar erkeklerle kahve içemezdim. Onlar da benimle içmezdi zaten, we are clean :d
0
ruhen hastayim ben
(06.04.25)
o zaman kompleksli, fakir/dusuk standarta ok olan, tembel, kilolu, kel, kultursuz, dil bilmeyen ve ruhu emekli erkekten olmaz. bi de "memur" olmaz derdim ama oldu bi kere but devami gelmez
0
ala09
(06.04.25)
Yobaz, narsist, cimri, parasıyla hava atan, pasaklı. Baştan anlayabildiysem bu özelliklerle olmaz.
0
asteriks
(06.04.25)
Herhangi bir sekilde tehlikeli gördügüm biriyle
0
sonsuz
(06.04.25)
Şimdilik aklıma gelenler: sigara içen; kedileri sevmeyen ve tüylerinden rahatsız olan; kadın düşmanı, narsist, şiddete meyilli ve kavgacı; ataerkil kafada olan; dindar; futbolla ilgilenen; bakımsız, giyimine özen göstermeyen; kültürsüz; eğitimsiz; merhametsiz; saygısız; benden kısa; çok fazla küfür eden; çocuk isteyen; kıro rap şarkılar dinleyen; oyun oynamayan; aşırı oyun oynayan; çok sessiz; özgüvensiz; Türkçeye dikkat etmeyen; İngilizce bilmeyen; keko gibi görünen; cimri; arabesk ve mafya dizileri izleyen ve seven; sağlığına ve kilosuna önem vermeyen; kitap okumayan; çok alkol kullanan; tehlikeli görünen; düzgün bir mesleğe ve işe sahip olmayan; kas yapma delisi; sosyal medyada tanımadığı milyon tane kızı takip edip fotoğraflarını beğenen; yalnız yaşamayan erkeklerle buluşmam.
0
art cat chocolate
(07.04.25)
evlenip boşanmış. kesin bir arızaları oluyor.
0
ashleybon
(07.04.25)
@art chocalate
Kriter kalmamış başka
0
Cezcez
(07.04.25)
futbol ve araba dışında bir şeye ilgisi olmayan, fanatik
sosyal medya hesaplarında eskort/teşhirci kadın profilleri takip eden
kadın düşkünü ya da kadınlardan nefret eden
üstü başı pis, kötü kokan
uykuya çok düşkün, miskin

ilk aklıma gelenler
0
deartheodosia
(07.04.25)
ruhen ve asteriks'in kriterlerine katılıyorum. Art cat kadar genişletirsek ohooo yandık diyeceğim. İlla ki birinden biri tutuyor.
0
SiyamkedisiZorro
(07.04.25)
Muhafazakar ve sağcı bir erkekle su bile içmem nerede kaldı kahve.

Politik görüşüm yok diyenle de kahve içip ne yapayım o da vakit kaybı.

Müzik zevki çok önemli benim için o yüzden en sevdiği müzik tarzı arabesk olan biriyle de hayata bakışımız farklı olur yine gereksiz zaman kaybı.

ilk madde, alt başlıkları da şekillendireceğinden devamını yazmama gerek yok.
0
Kediyi üzdün
(07.04.25)
(10)

Yurtdışı eSim

ashleybon
1 hafta Fransa’da kalacağım. internet için eSim alınıyormuş. Uçaktan inince mi aktifleştiricem? Normal hattıma birşey yazmasın diye uçak moduna mı almalıyım? Google maps kullanmak için internete ihtiyacım var sadece. Bir de nereden almamı önerirsiniz? Google’a yazınca birçok seçenek çıkıyor.
1 hafta Fransa’da kalacağım. internet için eSim alınıyormuş. Uçaktan inince mi aktifleştiricem? Normal hattıma birşey yazmasın diye uçak moduna mı almalıyım? Google maps kullanmak için internete ihtiyacım var sadece. Bir de nereden almamı önerirsiniz? Google’a yazınca birçok seçenek çıkıyor.
0
ashleybon
(27.03.25)
bne sim öneririm. ref kodu da verebilirim. 11 ülkede fransa dahil kullandım sorun çıkmadı. uçaktan inmeden de aktifleştirebilirsin. avrupa paketi türkiyede de geçerli oluyor fiyatları aynı zaten. telefonun hücresel seçeneğini aldığın esim seçeceksin. arama asıl simin olarak kalacak. istersen onu inaktif de yapabilirsin. uluslararası dolaşım(roaming) kapalı olduğu sürece para yazmaz. esimin uluslararası dolaşım özelliğini açacaksın. hatta belli bir ayar yaparak normal hattını wifi ile arama kullanarak tr numaralarını ücretsiz arayabilirsin bile.
0
jelly bear
(27.03.25)
7 yıl önce Fransa’da yaşarken carefourdan sim kartı almıştım da pin kodunu hatırlamıyorum. Hala geçerli olur mu onu da bilmiyorum. Bir uygulamadan kontör yükler gibi satın alma işlemi yspılıyordu. Sizin önereceğiniz sim kartını nereden alacağım?
0
🌸ashleybon
(27.03.25)
direkt uygulama indirip alıyorsunuz. esimin amacı o fiziksel simle uğraşmamak. telefonunuzda esim çalışıyor mu ona emin olunca önce.
0
jelly bear
(27.03.25)
internet icin: sadece google icinse gerek yok. google haritalarda cevrimdisi harita ozelligi var.
esim icin: ucak moduna alma. cift simden tr olani uluslararasi dolasimi kapat + simi kapat. ilk soru: ulkeye girince otomatik aktiflesiyor.
0
buenosdias
(27.03.25)
uçaktan indikten sonra da alabilirsiniz. yalnız unutmayın, esimi aktifleştirmek için wifi üzerinden internete bağlı olmanız gerekir. çeşitli firmalar var internette bulabilirsiniz. ama bence gitmeden burada alıp etkinleştirirseniz indiğinizde zaman kaybetmezsiniz. fiyatlar da çok pahalı değil
0
bravoteam
(27.03.25)
Google maps derken hangi trene binmeliyim diye yola bakmsk için. internetsiz bu özellik çalışmamıştı. telefonumda esim var.
0
🌸ashleybon
(27.03.25)
Bu kullanımda e-sime gerek yok,mevcut operatörünüzden haftalık 1gb yurtdışı paket alsanız daha ucuza gelir.
0
arenas
(27.03.25)
şirket bize airola almıştı, 20 gün amerikada kaldım, 10 gb ' ı bitiremedim.
0
ravenudon
(27.03.25)
Maps şehir haritası indirirsen ücretsiz değilmi ya
0
cakmayazar
(27.03.25)
mobimatter'da istediğin bölgeyi arat ve en uygun esim hangisiyse ondan al. ben şimdiye dek tüm esimlerimi mobimatter'dan aldım.

fiziksel sim'ini uçağa bindiğinde devre dışı bırak.

esim'i tr'deyken kur. oraya gittiğinde aç, kendisi aktifleşir zaten.

not: google maps'in offline modda sadece haritası kullanılabiliyor. toplu taşıma saatlerine vs. bakmak için internet gerekiyor.
0
sir gawain
(28.03.25)
(2)

Networkü genişletmek için girilebilecek dernek ve tarikatlar?

trablon
arkadaşlar iş networkünü geliştirmek için hangi dernek veya tarikatlara girebilirim bilgisi olan lütfen.
arkadaşlar iş networkünü geliştirmek için hangi dernek veya tarikatlara girebilirim bilgisi olan lütfen.
0
trablon
(13.03.25)
Menzil başta olmak üzere iktidara yakın olan tarikatların hepsi iş bulmanı sağlar. Tarikattan ziyade akp vakıflarında takılmak daha etkili olur. Benim bildiğim böyle süper işler kapanlar var. 9-5 kamuda oturup maaş alıyorlar. Çok para vermeseler de stabil yaşam. Risk yok, stres yok. Yeyip içip yatıyorsun.
0
runaway
(13.03.25)
Bazı insanlar çok şanslı, geniş aileleri var akrabaları onların tanıdıkları filan büyük networke sahip oluyorlar. Senin benim gibi insanlar bence bu yönden eksiğiz ben kendim bir yerlere gelmek için çok çabaladım ama sosyal olarak hep bir eksiklik yalnızlık var. Bu konuda devlet mi yardım etmeli nasıl yapılmalı bilmiyorum. Sonunda vize gerekli olmayan bir yere bavulumu alıp tek başıma kimseye haber vermeden kaçıcam nasıl olsa yalnızım.
0
ashleybon
(14.03.25)
(12)

Bu kadın sizce tarz mı, aşırı mı?

seni tanıdığım güne lanet olsun
Dövmeler ve giyim tarzı açısından soruyorum. Kendisi bir çeşit influencer. Beş on yıl önce bütün rap kliplerinde modellik yapıyordu. https://www.instagram.com/blckhoneygirl/
Dövmeler ve giyim tarzı açısından soruyorum. Kendisi bir çeşit influencer. Beş on yıl önce bütün rap kliplerinde modellik yapıyordu.

www.instagram.com
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(13.03.25)
Aşırı tarz
0
prole
(13.03.25)
Aşırı.
0
kumandanim
(13.03.25)
bu kadın görünmüyor ki. aşırı. gereksiz aşırı.
0
mikahakkinen
(13.03.25)
kadını göremedim desem
tarz olucam diye saçma sapan bir instagram hesabı açmış. kendisi görünmüyor bile. hatta kendisini göstermekten bu kadar sakınan fotolar ve dövmeler, çirkin oldugunu düşündüğünü ve bunu bastırmak için böyle yaptıgını düşündürüyor
0
abelardo
(13.03.25)
Ergenliğine takılı kalmış bozuk psikolojili bir vibe verdi tarzı.
0
awlmi
(13.03.25)
benim tarzim degil ama asiri bir tarz evet. alternatif.
0
sonsuz
(13.03.25)
Böyle insanlar bana kokuyormuş gibi geliyor ya bilemiyorum.
0
Bir ben var benden şurada
(13.03.25)
kou komple dövme yaptıranlar da büyük sıkıntılar gözlemledim
0
ashleybon
(13.03.25)
bence tarz karakter ve durusla olur. kilik, kiyafet, dovme gibi dis faktorler sadece kostum.
0
buenosdias
(13.03.25)
20lerin başında, arayışta olan ya da seküler olduğu halde aşırı bağnaz bir insan profili canlanıyor zihnimde. saygı duyuyorum herkese, ama böyle düşünüyorum.

tarz değil, aşırı geliyor bu tavırlar.
hele şu kahve kutusunu açtığı, iç çamaşırının iplerinin göründüğü düşük belli kıyafetli videodaki hali, ben garipsiyorum.
0
biseysorcaktim
(13.03.25)
Dikkat çekmek için ölüyor, içim şişti bakınca
0
mirty
(13.03.25)
keko
0
Ley
(13.03.25)
(26)

partnerlerini öldüren eğitimli erkekler

deartheodosia
kaç yıllık eşleri ya da sevgilileri. hınçla dövüp öldüren/saldıran erkekler. bu yalnızca kadınlara yönelik bir şey değil evet, erkeğin erkeğe şiddeti de çok yaygın ama bu noktaya nasıl geliniyor onu merak ediyorum. cahil falan değil bu insanlar. nefretten gözleri mi dönüyor, o son noktaya nasıl geli
kaç yıllık eşleri ya da sevgilileri. hınçla dövüp öldüren/saldıran erkekler. bu yalnızca kadınlara yönelik bir şey değil evet, erkeğin erkeğe şiddeti de çok yaygın ama bu noktaya nasıl geliniyor onu merak ediyorum. cahil falan değil bu insanlar. nefretten gözleri mi dönüyor, o son noktaya nasıl geliniyor sizce :/ ya bir gün vahşice öldürülürsem korkusu taşımaya başladım.
0
deartheodosia
(11.03.25)
Eğitimle çok ilgili olduğunu düşünmüyorum.

Milyon tane analiz yapılabilir. Ama eğitim bi miktar etkilidir.
0
sorularimicinfeykhesap
(11.03.25)
Zannediyorum bu kisiler cinsler arasi iliskiler konusunda dogru modellerle buyumemis ve bir sekilde bir evliligin, iliskinin icine dusmus. Iliski dinamiklerini idare edemedigi icin "challenge" edildigi noktalarda surekli ofkesi artmis. Bircok kisi icin bu gibi durumlar nihayetinde bosanmayla sonuclansa da demek ki kucuk bir kisminda olay cinayete kadar gidebiliyor.
0
mbond
(11.03.25)
egitimle cok alakali oldugunu dusunmuyorum ama netflix'te American Murder: The Family Next Door bu beni cok etkiledi, hadi karisi bir derece diyorsun da kizlari falan, cok korkunc.
0
kassiopeia
(11.03.25)
Saldirganlik egiliminin, vahsiligin, zarar verme gudusunun egitimle alakasi yok. Genellikle sinyalleri cocukluktan itibaren az cok gosterir kendini.
0
mor oje
(11.03.25)
Eğğitimle tamamen ilgisiz olduğunu düşünmüyorum. Eğitimsiz insanın dünyası küçüktür, kaybedecek bir şeyi de yoktur öldürme motivasyonu daha kolay ortaya çıkıyor ama geçtiğimiz aylarda bir doktorun öldürdüğünü görmüştüm o tarz insanların da psikolojilerinde ciddi bozukluk olduğunu düşünüyorum.
0
Kediyi üzdün
(11.03.25)
@kediyi üzdün, ben de eğitimli insanların kaybedeceği çok daha fazla şey olduğunu düşünüyorum. ayrıca eğitimsiz insanlar gibi hapse girmeyi erkek olmakla bağdaştırmıyorlardır sanki gururlanılacak bir şeymiş gibi.
0
🌸deartheodosia
(11.03.25)
Eğitimle ilgili değil+1 Kontrol dürtüsü ile alakalı.
Erkekler kadınları bir an gözleri dönüp öldürmüyor, bu bir süreç. Hangi erkeğin şiddet uygulayacağı ve en sonunda karısını/sevgilisini öldüreceği tahmin edilebilir. Aklıma gelen dikkat edilmesi gereken birkaç nokta:

Partneriniz hayatınıza ve kararlarınıza ne kadar karışıyor, arkadaşlarınızla ve ailenizle görüşmenizi engelliyor mu,
korkularınızla (ör. tenha sokakta yürümek) dalga geçiyor mu,
en ufak bir şeyden aniden öfkelenip sonra size iyi davranma döngüsüne girdi mi,
ekonomik olarak ona bağımlı olmanızı istiyor mu,
ikiniz de çalışsanız da evin tüm harcamalarına size söz hakkı bırakmadan kendi mi karar veriyor,
sinirlendiğinde eşyalarınıza zarar veriyor mu,
şiddet döngüsüne girdiniz mi: size daha önce şiddet uygulayıp sonrasında hediyelerle pişmanlığını dile getirmeyi alışkanlık haline getirdi mi,
silahlara, kesici-delici aletlere merakı var mı, bunlarla sosyal medyada poz veriyor mu,
evinde silah bulunduruyor mu?

Ek olarak, yukarıdaki davranışları tekrarlayan bir erkekle ne kadar uzun süredir beraberseniz öldürülme olasılığınız o kadar artıyor.
0
gnosis
(11.03.25)
Ya bu o kadar çok katmanlı bir konu ki şurada çözebileceğimizi sanmıyorum. Ama okulda edinilen eğitimle çok ilgisi yok; kültürden toplumdan aileye kadar inen o sağlıksız ataerkillik, toksik erkeklik üzerine psikolojik sorunları da ekleyince bunlar çıkıyor önümüze. Bir de ilişkide fiziksel şiddetin en ufağı bile varsa bunun zamanla büyümesi ve cinayete kadar gitmesi olasılığı artıyor.

İngilizce olsa da konuyla alakalı bir kaynak bırakayım: archive.org

Sonradan aklıma gelen iki şey daha:
- Şiddet içeren bir ilişkide, kadın hamile kaldığında erkek çoğu zaman şiddetin dozunu artırıyor ya da sadece psikolojik şiddet varsa fiziksel şiddet de başlıyor.
pmc.ncbi.nlm.nih.gov
- Şiddet içeren ilişkinin en tehlikeli (ve öldürülme riski en yüksek) zamanı şiddet gören kişinin ayrılmaya, ilişkiyi bitirmeye çalıştığı zaman ve hemen sonrası.
jbws.org
0
kobuzchu kiz
(11.03.25)
partneri öldürmenin bazi yaygin patternleri var

1. finansal sebepler. sigorta parasi ya da miras icin öldürmek. hayat sigortasi parasina konmak icin.
2. siddete egilimli birisin zaten kavga esnasinda yanlislikla öldürüyorsun ya da gözün dönüyor plansiz bir sekilde öldürüyorsun.
3. genelde ayrilirken karsi taraf hayatina devam edemesin diye planli bir sekilde öldürüyorsun.

1. bunu tahmin edemezsin. aranda sorun olmasa da öldürülebilirsin. millet hatta önce cocuk düsünüyoruz falan diyor etrafina ondan süphelenilmesin diye.
2. genel olarak siddete ugruyorsun ve düzelecegini umuyorsun. bir nokta geliyor ki artik affedecek durumda olamiyorsun.
3. bunda genelde sunu yaparsan öldürürüm seni falan diye konusmalar oluyor. burda kisinin siddet problemi olmayabilir. sadece sen yok ol istiyor.

cahillikle öldürmenin bir bagi var mi bilmiyorum. belki kan davasi, töre falan o etkili olabilir ama bir insan fakir ve egitim alamadi diye potansiyel suclu görmek, onu suca yakistirmak sinifcilik oluyor.
0
sonsuz
(11.03.25)
m.youtube.com

Fransa'nın en ünlü gruplarından biri, 130 milyon dinlenme paylaştığım şarkı.

Bu grubun solisti de sevgilisini öldürmüştü

tr.m.wikipedia.org

Buna benzer başka olaylar da var.

Şiddet herkeste olan çok ilkel bir güdü. insan olmanın, "büyüme"nin, "yetişmiş insan" olmanın en büyük olayı zaten bu ilkel guduleri bastirabilmek.

Bence öfke kontrol sorunu olan insanlar gunluk hayatta bunun bir şekilde belirtilerini veriyorlar; eğitimle, ekonomik durumla vs alakası pek yok gibi.

(Çok sakin sosyopat tipler tabii konudisi)
0
makbur
(11.03.25)
erkek kadın ayırmaksızın herkesi döven eski erkek arkadaşım vardı. Beni odtülü feministleri ayağa kaldırırım diye dövmemişti. Eğitimle hafif ilgisi olabilir. Şiddetten vazgeçmeleri için korktukları birşey olması lazım.
0
ashleybon
(11.03.25)
4 yıl üniversiteye gitmeyi gözünüzde çok büyütüyorsunuz.
0
hayirsiz
(11.03.25)
partnerine hayatında el kaldırmamış bir erkeğim, türkiye standartlarında henüz lise mezunu olsam da görgülü/düzgün/eğitimli adam sınıfında yer aldığımı düşünüyorum.

benim teorim şu: bu adamlar mecburen "yontuldukları" ortamlarda büyümelerine rağmen öğrendiklerini içselleştiremiyorlar. atıyorum zihinsel düzeyde eşinin karakterine, kişiliğine, özgürlüğüne saygı duyuyor ama bunu "kendi erkekliğine" yediremiyor. bu kısmı öğrenememiş.

böyle böyle öfke birikiyor. tabii işin sosyal boyutu çok daha karmaşık. belki iş yerinde aptal yerine koyuluyor, belki hayatından memnun değil vs... yanlış anlaşılmasın, kadın dövmeyi meşrulaştırmak için söylemiyorum bunu, sadece bu yola gidebilecek taşların döşenmesinin çok da zor olmadığını düşünüyorum sadece.

ben bu konuda özellikle annesinden ÇOK NET disiplin almış birisiyim, sevdiğim kadını dövebileceğimi asla düşünmüyorum, küfürbaz haydo gibi başka odaya gidip zıplaya zıplaya sinir krizi geçiririm ama yine dövmem. ama dövmenin de eğitimle gerçekten çok alakası olduğuna inanmıyorum. belli bir ölçüde vardır evet ama eğitim dediğimiz şey somut bir olay. adam iyi bir mikrobiyolog veya doktordur mesela ama eğitiminde "kadınları dövmeyin" diye bir kısım yok. o çok daha sosyal, kültürel, aileden gelen bir özellik.

eğitim genelde insanı o kafadaki kişilerle aynı yola sokması itibariyle yontuyor. yani çocuk 15-16 yaşından beri "kadın dövmek ayıptır" zihniyetiyle yetişiyor, o yüzden bunun yanlış olduğunu düşünüyor. ama bunu içselleştiremediği noktada eğitimin çok önemi kalmaz bence.

bu noktada yani incel'lik olmasın ama kadınların da her zaman kendine şiddet uygulayan sayko erkeği bulma becerisine hayranım. nasıl beceriyonuz ya.
0
mark greg sputnik
(11.03.25)
Ailesinden ve çevresinden ne görüyorsa onu yapıyor aslında. Babasının annesine nasıl davrandığına bakıyor, annesinin tepkisine bakıyor ona göre davranış kalıbı oluşturuyor.

Babası, annesine kötü davranıyorsa bir kadına kötü davranılır diye beynine kodluyor. Annesi ses çıkaramıyorsa, ileride kendi partneri ses çıkardığında bu sefer bu nasıl olur, annem ses cikarmamişti diyor. Eğitim kişinin aslında kendini yetiştirmesiyle ilgili.

Bana göre; daha okul hayatının ilk dönemlerinden itibaren anaokulundan başlayarak ve tüm eğitim hayatı boyunca okullarda bu konu ders olarak verilmeli. Şiddetin çok kötü bir şey olduğu, nazik olmanın önemi, farklı türlerin yaşam hakkına saygı, kendi gibi olmayana saygı gibi. Bunlar ders olarak verilmeli.

Okul hayatı tamamlanmış kişilere de zorunlu eğitim verilmeli bu konuda. Her yerde bu eğitimle karsilasmaliyiz ve şiddet kime yonelirse yönelsin ciddi yaptırımları olmalı.
0
rock n roll
(11.03.25)
Öfke kontrol bozukluğu bir psikolojik rahatsızlıktır. Eğitimli olmakla çok da ilgisi yoktur. Bunlar için cinsiyetin de bir önemi yoktur diyebiliriz.

Farklı olarak geçtiğimiz yıllarda detayını hatırlamadığım bir haber vardı. 20 yaş üstü üç oğlunun da aslında kendi oğulları olmadığını ve ayrıca üçünün de farklı babadan olduklarını öğrenen bir adam vardı? Öğrenme anının adam açısından korkunçluğunu düşünmüş ne yapmış olabileceğini merak etmiştim.
0
Mirket
(11.03.25)
Birisiyle romantik bir yakınlaşman oldu diyelim, kişinin bazı davranışlarına özellikle dikkat et. Mesela; yemek yemeğe gittiniz garsona nasıl davranıyor. Trafikte nasıl? Sabırlı mı, sabırsız mı? Işık yanar yanmaz kornaya mı basıyor? Trafikte öfke nöbeti mi geciriyor, hemen arabadan inip karşısındakini dövmeye mi kalkıyor?

Telefonda annesi, ablası ya da herhangi bir kadın arkadaşıyla nasıl konuşuyor. Onlara karşı kibar mı yoksa kaba mı. Sokakta yaşayan hayvanlara yaklaşımı nasıl

İş hayatında astlarına ve üstlerine nasıl davranıyor. İnsanlara selam veriyor mu. Ne bileyim küfürlü mü konuşur. Sokağa çöp atar mı. Bunlar çok önemli veriler aslında. Bunlara dikkat etmeni öneririm.
0
rock n roll
(11.03.25)
Bir anda olabiliyordur. Cinnet hali gibi. Aşırı sebepsiz kıskançlık ,aşırı bağlanma gibi duygular eğitimli insanlarda da olabiliyor.
0
hebanon
(11.03.25)
herhalde bam teline falan basıyorlar. cinsel olarak aşağılıyorlar falan herhalde.

cinayetlerin yüzde 70'i o anki sinirle oluyormuş.
0
ya ben lan neyse
(11.03.25)
hayattan istediğini alamamış pasif agresif tipler yapıyor bu işi. cinnet anında kayış kopuyor ve ilkel dürtüler devreye giriyor işte.

benim ilkokul 3'ten terk, belinde silahla dolaşan, cinayetten senelerce içerde yatmış akrabalar karılarına tokat bile atmazdı mesela.
0
yurtsuz john
(11.03.25)
Olağan psikopotlar ve bir sosyopatın itirafları diye 2 tane kitap var. okumanızı öneririm.
0
komando kani var bende
(11.03.25)
yanıtlardaki profili biliyorum ama onu sormuyorum??

yakınlarda bir diplomat karısını öldürdü. adamın görünürde bilinen hiç şiddet eğilimi yok, geçmişi temiz. güleryüzlü, sevilen bir tip.

yoksa küfrede küfrede araba kullanan, agresif davranışlar sergileyen insana zaten eğitimli demem, “barzo” bir tip canlanıyor zihnimde direkt.
0
🌸deartheodosia
(11.03.25)
@komando, ilk kitap bende vardı ama okumadım. ikisine de bakacağım, teşekkürler öneriler için
0
🌸deartheodosia
(11.03.25)
Size Müge Anlı'nın ağzindan bir cevap vereyim: "Ne profesörler karılarını dövüyor; ne medya çalışanları, ünlüler eşlerinden dayak yiyor bir bilseniz. Anlatsam inanmazsınız."
Kol kırılıyor, yen içinde kalıyor. Dört duvar arasında ne yaşandığını biz bilemeyiz. Eşine ve çocuklarına eziyet edip dışarıya karşı güleryüzlü ve anlayışlı taklidi yapan çok erkek var.
0
gnosis
(11.03.25)
bence konuya hep ters tarafından bakıyoruz:

birisi okul okuduğu için şiddetten uzaklaşmıyor aslında. şiddetten uzak kişilerin okul hayatı daha iyi gidiyor. yani doğruyu yanlışı okul öğretmiyor. doğruyu yanlışı ayırt edebilenler okulda (ve genel olarak hayatta) daha başarılı oluyor.

okul okumuş erkeklerin genel olarak okul okumuş kadınlarla evlendiğini düşünebiliriz sanırım. okul okumuş kadınların da kendilerini daha iyi savunduklarını, erkek şiddet uygulamadan boşandıklarını düşünebiliriz. yani aslında eğitimli erkek değil, eğitimli kadın engelliyor şiddeti.

yoksa eğitimden kastınız üniversite bitirmekse, kesinlikle katılmıyorum bu önermeye.
0
co2s2
(12.03.25)
değil eşini sevgilisini, herhangi bir şeye el kaldırmış değilim.
çok da sakin biriyim hatta.

nişanlımla son kavgalarımızda o kendisini çok kaybediyor, bazen korkuyorum ondan.
öfkesi o kadar yoğun oluyor ve yalan yanlış hakaretlerde bulunuyor ki, defalarca konuştuğumuz halde aynı sözleri söylüyor. ben erkek tarafıyım.

bu beni artık çok öfkelendiriyor. artık kavga ederken elimdekini sağa sola attığım oluyor benim de. normalde yapmadığım şeylerdir.

sanıyorum ki birikmiş büyük öfkeler insanı olduğundan bambaşka boyuta getiriyor.
her şey saniyelik ve anlık oluyor.

o duyduğumuz haberlerde planlı şekilde olan cinayetlerin sayısı az.

eğitim elbette önemli, ama eğitimden ziyade görüp geçirmek, hayata değer katmak önemli. her şey insan için anlaşamıyorsanız ayrılın, neden bu boyuta gelmek zorunda. önceden eğitimli olanların hayata ve ilişkilere bakışı daha farklıydı. şimdi herkes lisans mezunu neredeyse.

anlaşamıyorlarsa; nasıl ayrılacaklar, kim nereye gidecek, yeni ev bulmak kurmak kolay değil, yeni evlenmişler bir sürü düğün masrafı yapılmış, yıllarca ödenecek, belki nafaka da ödenecek bu gibi şeyler insanları çıkmaza hatta nefes alamaz boyuta getiriyor. zaten bam teli gergin, kıvılcıma bakıyor olay.

bu da bi anlık öfkeyi doğuruyor.

yazdıklarım değil cinayeti, şiddeti hatta bağırmayı bile normalleştirmek için yazılmadı. lütfen polemik olmasın. hayat şartlarının zorluğu, özellikle ekonomik sıkıntılar, bunların getirdiği hakaretler derken bu hale geliyor. y
0
biseysorcaktim
(12.03.25)
Eğitimi 4 yıl üniversite okumaya indirgememek lazım.

4 yıl üniversite okuyup hayatını felsefe, edebiyat, sanat, politika vs. ile geçiren bireyin dünyası ile kıraathane kültürü veya futboldan başka ilgi alanı olmayan, idealleri olmayan bir insanın dünyası aynı olamaz veya üniversite okumasa dahi kendini eğiten birey ile sadece mühendis olan ama dümdüz yaşayan kişi aynı görme biçimlerine sahip olamaz.

Dolayısıyla eğitimle alakası yok demek bana doğru gelmiyor. Ancak dünyada kaç kişi gerçek anlamda kendisini eğitebiliyor ki?
Burada biraz da ahlak ve etik devreye giriyor. Yetiştirilirken etik ve ahlaki değerleri öğrenmeyen bir diplomat pekala da eşini öldürebilir. Bugün isminin önünde prof ünvanı olan ama insanlık kırıntısı dahi olmayan omurgasız siyasetçileri de görüyoruz.

"Musonius'a göre felsefe öğrenimi görmelidir kişi yoksa nasıl iyi yaşamayı düşünebilir ki? Hatta der ki felsefe öğrenmek, insanı kişisel anlamda ve derinlemesine etkilemelidir..." Güzel yaşam kılavuzu kitabından bir alıntı.

Anlatmak istediğim, eğitim tanımı aşağı yukarı budur.
0
Kediyi üzdün
(12.03.25)
(15)

Neye gıcık olursunuz? sizin insanları gıcık eden özellikleriniz varmı?

pembediken
Sb
Sb
0
pembediken
(08.03.25)
market manavında poşet açarken parmağını yalayan ve o ellerle sebze meyve seçen dal...a gıcık oluyorum.

bir tanesi gözümün önünde parmağına tükürdü ve sebze meyvelere daldı. baya tükürdü. yer eskişehir çağdaş market.

yine aynı markette tasmalı köpeğiyle girenler de oluyor. kucağa falan almak yok direkt sokakta yürür gibi giriyorlar. bir de o var.

bunun dışında çok şey var ama bunlar ilk sıralarda.
0
ya ben lan neyse
(08.03.25)
Son günlerde yeni işim sebebiyle bulunduğum toplantilarda beni sinirlendiren bir şeyi fark ettiğim için onu yazacağım;
Iyilestirmeye açık olmadan "ama biz böyle yapiyoruz" diyen tipler.

Bir de müdürleri ne derse yapmış hiç soru sormamis tipler. Adamlar son 5 yıldır sap yanlış kullaniyor, sebebi de öyle anlatmislar. Kimseye sormamislar, arastirmamislar.

Her hafta bunlarla kafayi yiyorum.
0
logisticsmanager
(08.03.25)
@ya ben lan neyse market görevlilerine şikayet etseniz. Ekmekleri getiren görevli eldiven olmadan rafa ekmek diziyordu market görevlisine söyledim insan elini her yere değiyor sonuçta
0
🌸pembediken
(08.03.25)
@pembe: ahahhahahahah.

sen takıntılı manyak olursun, o sen gidince devam eder.
0
ya ben lan neyse
(08.03.25)
Yürüyen merdivende önümdekiyle arama bıraktığım boşluğa birinin girmesine,
Yürüyen merdivenden indiği an durup nereye gideceğini düşünenlere,
Yürüyen merdivenlerin arızalı olmasına...

Çok gıcık bir tipim ama kim neyime gıcık olur bunu tam bilmiyorum, etrafımdakilere sorup güncelleyeceğim unutmazsam.
0
mutekebbir
(08.03.25)
Gıcık olduklarım;

- Kendi bildiğinden yola çıkıp genelleme yapak.
- Sürekli şikayet edip, aksiyon yapmamak.
- Sürekli konuşmak, sessiz kalmayı beceremeyenler.

Şahsen;
Duygularım çok çabuk değişiyor. Belki gıcık eden budur.
0
put it in your appropriate place
(08.03.25)
Gıcık olunan şey gerçekten çok. Kendimin gıcık hareketi herkesi eleştirmem.
0
mikahakkinen
(08.03.25)
Gıcıklıkta dünya markasıyımdır. Taşları yerinden oynatmakla kalmayacak kadar iyiyim, yağdırırım. Tabiri caizse ortalığın.. kimse yanımda saf tutması gerektiğini de bilmez, göstermem :d görenlere de safı ve malı oynuyorum. Benim gibi insanlar da var aranızda tanımıyosunuz sadece :d bizler birbirimizi biliyoruz sadece. Aynı ortamda 2 taneysek anlaşır sessizce uzaklaşırız. :d

Gıcık olduğum şey ise insanların özellikle anne olan kadınların hor görülmesidir. Böyle şeylerde taş maş kalmaz ortalıkta, dağ büyüklüğünde taş yığarım üstüne bunu yapanın. Çocuklara dokunanların sinir ayarlarıyla fena oynarım, metroda birini dövüyordum az kalmıştı geçen. Dışında da etliye sütlüye dokunmam. Biri gelip küfretse kafamı çeviririm. O mal için dokunduğuma değmez, gıcık bile olmam. Gülerim. Ancak savunmasız yada hayatını adamış insanlara yapılanlara gelemem. O ortamda denk geldiklerimlede o anları zorlaştırırım. İzole bi hayat yaşama imkanım olsa bunu isterdim, dünya bence kötü bir yer.

Son gıcıklığı da yazayım: bugün market kasiyeri kız niyetine az bi vakit kala iftar yapamamaktan şikayetçiydi. Çok üzüldüm, a101 çalışanı. Kek aldım, kasada bırakıp afiyet olsun diyebildim. Yine de üzüldüm. Dini inanışı yada tercihi sebebi ile birine saygı gösterilmemesi değil, ses çıkarılmaması gıcık edici.

Gerçek bir gıcıklık örneği ile susayım :d balığı kılçığı ile yemek ve o kılçığın boğazda bir yerde takılı kalması :d
0
baldan kaymak
(08.03.25)
Varlığım gıcık be, ben de bireylerden gıcık oluvereyim artık.

Titizim hassasım aşırı dikkatliyim çok fena analiz kasarım kuralcıyım muhafazakarım (bir fiil olarak muhafazakarım, görüş olarak değil), gerginim vs vs vs.
0
muhayyer divan
(09.03.25)
İş yerinde herkesin rahatsız olduğu bir durum var, soruyorlar ama şikayet etmiyorlar. Birisi çıksın dile getirsin istiyorlar. Ben şikayet ederim normalde, ve büyük ihtimal unutuldu, ve şikayet edersem düzelecek ama etmiyorum. Kimse elini taşın altına koymuyor.

İnstagramdakilere çok sinir oluyorum bilip bilmeden eşya, ülke, yemek reklamı yapanlar, vs. Almanyadan krem almış insanlara yüz kremi diye anlatıyor, uyarınca geri adım atma, yanlışını düzeltme yok. Ukela ukela yazıyor aptal.

Benim gıcıklığım, önümde yavaş yürüyen birisi varsa sollar önüne geçerim ve yavaş yavaş yürürüm.
0
spherical
(09.03.25)
sakız çiğneyenler, toplu taşımada susmadan telde konuşanlar, gürültü yapan komşu
0
ashleybon
(09.03.25)
Kaldırımda, market kasasında, ATMde vs. acelesi olmayan, ağır kanlı insanlar (bunların bir de o esnada telefonla konuşanları vardır )

Otobanda orta şerit işgalcileri

Sıra kültürü olmayanlar

Sırada kişisel alan saygısı olmayanlar

Açık alanda leş gibi dumanını savura savura sigara içenler

Taahhüt süremin sonuna geldiğimi söyleyen kayıt dinleten 800 lü hat

Ek:
Kulaklıksız video izleyen veya telde konuşan öküzleri yazmayı unutmuşum.
0
Mirket
(09.03.25)
Yağmurlu günlerde arabalarıyla öküzzzz gibi geçip çamur sıçratan şoförlere, açık havada sigara dumanlarını yüzümüze yüzümüze üfleyen sigara içicilerine, yolda yürürken neredeyse devirecek kadar şiddetli çarpıp bir özür bile dilemeyenlere, köpeklerini balkona kilitleyip sürekli havlamalarına sebep olarak, hem hayvana, hem de çevredekilere işkence çektiren köpek sahiplerine, insanların, özellikle gençlerin neşeli olmasına katlanamayıp onları uyaran somurtuk insanlara, hiç gereği yokken iyilik yaptığımda bir teşekkür bile etmeyen kişilere ve burada daha önce yazılmış olanların çoğuna, özellikle ağırkanlı ve sıra kültürü olmayan insanlara gıcık oluyorum.
0
(09.03.25)
@baldan bu gıcıklıktan öte iç dökme:)
@mirket aynıyız
0
🌸pembediken
(10.03.25)
Kulaklıksız video izleyenlere deli oluyorum.
0
kumandanim
(11.03.25)
(7)

Sabah aç karna kahve

adwokat
Yakaşık 3 yıldır haftanın en az 4-5 günü kahvaltım 1 filtre kahve 1 muz 1 elma. Sabah uyanır uyanmaz.Sabah aç karna kahve içmek çok çok mu zararl, yoksa az mı zararlı? Başıma en kötü ne gelebilirTeşekkürler
Yakaşık 3 yıldır haftanın en az 4-5 günü kahvaltım 1 filtre kahve 1 muz 1 elma. Sabah uyanır uyanmaz.

Sabah aç karna kahve içmek çok çok mu zararl, yoksa az mı zararlı? Başıma en kötü ne gelebilir

Teşekkürler
0
adwokat
(23.09.24)
mide acisindan zararli. reflu falan varsa daha da azar.
0
buenosdias
(23.09.24)
mide için rahatsızlığını bilemeyceğim ama kortizol seviyesini bozacağını söyleyen bir sürü şey dolanıyor internette.
0
kisa
(23.09.24)
Kafein bu kadar riskli bir ürün olsaydı akciğeri gelişmemiş prematüre bebeklere kafein tedavisi uygulanmazdı, sabah içtiğin bir fincan kahvedeki 40-50 mg'lik kafeinin 70-80 kiloluk bir insanın genel sağlık durumuna hiçbir etkisi olmaz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.09.24)
Sadece mide için değil bütün vücudu etkileyen stres hormonları açısından da zararlı. Kahve strese sokuyor vücudu. Üstelik sabah uyanırken uyanabilmemiz için salgılanan Kortizol hormonu da bir stres hormonudur ve ilk 2 saat içinde kahve içmek vücuda daha fazla stres verdiği için beyin aslında kendi salgılatmadığı bu stresi kaldırmak zorunda. Alışma yoluna gidiyor. Alıştığı zaman uykusuzluk, gevşeyememe, anksiyete gibi sıkıntılar oluyor. Ayrıca vücutta yağ depolanmasını artırıyor selülit yapıyor. Yani yediğin o iki meyve vücuduna yağ olarak yapışıyor.

Bence yapma. Kahveyi ilk 2 saatten sonra ve yokken iç.
0
muhayyer divan
(23.09.24)
abi ingiltere de gunde 100 milyon bardak kahve satışı yapılıyor,italyayı hiç konuşmayalım,çokta şeyetmemek lazım.
0
duptıs
(23.09.24)
15 yıdır sabah kalkar kakmaz aç karnına kahve içiyorum. henüz midemde bir sorun olmadı.
0
ashleybon
(23.09.24)
çer çöp yiyip midenin içine etmiyorsan, sağlıklı besleniyorsan sorun yok. ben mideyi elime aldığım için aç karnına kahve çay içersem midem oyuluyor. doktora gittim çer çöp yemişsin mideyi mahvetmişsin dedi. alkol sügara kullanmıyorum ama beyaz ekmek hamur vücudu bozuyor ne dersen de.
0
titanyum22
(23.09.24)
(23)

şimdiye kadar yaşadığınız hayattan memnun musunuz?

tabudeviren
istediklerinizi yapabildiniz mi? istediğiniz gibi bir hayat yaşayabildiniz mi?
istediklerinizi yapabildiniz mi?
istediğiniz gibi bir hayat yaşayabildiniz mi?
0
tabudeviren
(21.09.24)
Özellikle son birkaç yıldır kendimi her bakımdan zirvede hissediyorum. Daha da iyiye gidiyorum hatta.
0
rock n roll
(21.09.24)
Hiç değilim. Doğmamayı dilerdim.
0
NowWeAreFree
(21.09.24)
istediğim hayatın %10'unu bile yaşamadım.
0
yurtsuz john
(21.09.24)
NowWeAreFree +1

doğmasam daha iyiydi.
0
nothing in my way
(21.09.24)
dramaqueenlikten değil gerçekten tüm hayatımdan pişmanım...
0
anna sun
(21.09.24)
İstenilen gibi bir hayat yaşamak pratikte çok olası görünmüyor çünkü isteklerin sonu yok ve hayat bunların da sadece birazına izin veriyor genelde.

Yine de, genele bakacak olursam, kendi hayatımı seviyorum ve kabulleniyorum. İstediğim gibi olmadı birçok şey, ama hayattan doyum almamı, iyi ve mutlu olmamı, hayatın istediğim gibi olması koşuluna bağlamadığım için, halimden memnunum.

Kaotik bir çocukluk, zor bir ergenlik ve birçok açıdan hırpalayıcı bir kariyer hayatı deneyimledim. Özel hayatım da genelde inişli çıkışlıydı, düzlük olan güzel kısımları ise maalesef pek sürmedi. Tüm bunların toplamına ve şu an üzerinde bulunduğum noktaya bakarsak, İstediğim hayatın belki yüzde kırkını ancak yaşadım. Ama çok daha fazla oranda mutlu oldum, keyif aldım, güldüm, paylaştım ve karşılık gördüm. Belki de ölçüt olarak buna bakmamız gerekiyordur.
0
@stubborn inferno
(21.09.24)
evet. belli fırsatlarım oldu, çok şanslı olduğum yerler oldu ve bunların sürekliliğini sağlamak adına epey çabaladım. fırsatımın olmadığı ve talihsiz olduğum yerler oldu, üzüldüm ama dersimi alıp geçtim. kendime ait bir hayatı da yeni yeni inşa etmeye çalışıyorum inşallah güzel olur.

geçenlerde burada sorulmuştu yine o kadar zengin ailelerde doğan kişiler varken biz niye böyleyiz tarzı bir soruydu. sayısız farklı hayata sahip olurduk ama sürekli bir diğerini düşünmenin kendi mutluluğuma ket vurmak olarak düşünüyorum. her şey daha iyi olabilirdinin karşısında da kötü olma ihtimali var sonuç olarak :)
0
black holes in the sky
(22.09.24)
İkiye ayırmak istiyorum hayatımı.

Memnun olmadığım çok şey kaçırdığım ilk kısım. (2017'e kadar)
Memnun olduğum kendime göre dolu dolu yaşadığım ikinci kısım (2017'den sonrası)
0
put it in your appropriate place
(22.09.24)
Çok memnunum çünkü, iyisiyle kötüsüyle, kararlılıkla yaptığım seçimlere pişmanlık gözüyle bakmıyorum. Kimse hiçbir zaman doğruyu seçemez. Yanlışı seçmemek adına geri durmadım, hata yaptıysam da kendi hatam olduğu için benimsedim. Ders çıkardım, sonraki kararlarımı daha iyi aldım.

Bu yaklaşım bana şanslı olduğumu da hissettirdi çünkü yerinde karar aldıkça gelen özgüven, bir sonraki seçimde şansın yanınızda olmasını sağlıyor.

Mikro ölçekte istediğim her şeyi yaptım. Para biriktirip araba alıcam diye gitmek istediğim seyahate gitmemezlik etmedim. Öğrenim kredisinin son kuruşuyla alemlere aktım. Bir noktada yetmedi, baba parası yememek için okul zamanı gittim çalıştım, daha çok gezdim daha çok yedim içtim.
Okulda istediğim bölümü seçtim, istediğim işe girdim, istemediğim işten 2 ayda ayrıldım.

Kimse bu hayatta istediği her şeyi yapamaz, sahil olamaz. Olay nereden baktığınla ilgili, kendi hayatının iplerini ne kadar eline aldığınla ilgili. Sonuçlardan memnun olup olmamayı seçmek de kendinle ilgili.

Bu soruya memnun değilim diyen insan yarın sabah kalktığında ömrünün geri kalanında yaptığı şeyleri yapmaya devam ederse mutsuz olacak. Bunu kendimde her fark ettiğimde bişeyleri farklı yapmaya çalıştığım için, hepsini beceremesem de, gayet memnunum.
0
Bruce
(22.09.24)
Tek derdim egitim konusunu halledemedim bu yuzden onum cok kapandi

Lise den sonra okuyamadim

Egitimi fulleseydim herseyi secme sansim olurdu misal ulke, meslek, aile, arkadas, ev sahibi olma vs

O yuzden cok mutlu oldugum soylenemez

Ama bazi konularda herkesin yasamadigi hayati yasadim

Gece hayatini dibine kdr yasadim eskiden senelerce ve yurtdisinda azittim hunharca yasamadigim tecrube yoktur

Son 5 senedir cok mutlu degilim sadece
0
Zetnikov
(22.09.24)
Yüzde 80 memnunum diyeyim. Bir beş sene erken doğup euro 2 3 TL iken çoktan kendi paramı kazanmaya başlamış olmayı ve daha çok gezebilmeyi isterdim. Bir de oğluşlarım doğmadan önce Vietnam, Peru, Hindistan, Kamboçya, Nepal buralara gitseydik keşke. Bok varmış gibi en çok Avrupa'yı gezmişiz oralara şimdi de giderdik. Asya'ya çocukla gitmek zor. Angkor wat tapınağını santim santim yalarlar var ya ne hastalık varsa kaparız. Paris e çocukla gitmek kolay ama sıkıyorsa çık macchu picchu nun merdivenlerini.
0
kullanicadi
(22.09.24)
Ben de degilim. Hic ileride sunu yapsam diye bir hayalim olmadi. Simdi de keske sunu yapsaydim dedigim bir sey yok. Hayattan da gram zevk almiyorum. Hic dogmamis olmayi isterdim.
0
chickentown
(22.09.24)
memnunum. sifirdan su ana kadar iyi geldim. green card'i aldigim an olay bitmistir ama su anda hala tam kalici gocemedim amerika'ya.

35 yasinda gocmenlik isini halletmis, finansal bagimsizligini kazanma yolunda onemli adimlar atmis biri olarak gormek istiyorum kendimi. 2 yil daha var, bakalim.

40 yasinda da emekli olup kitaplarimi yazmaya baslarsam tadindan yenmez. bu da amerika'da kalabilmeme bagli. ondan sonra da 80'e kadar yasarsak yeter. bakalim, hayirlisi.
0
antikadimag
(22.09.24)
ilk 35 sene iyiydi ama sonra çok bozdu. hiç iyiye de gitmiyor, du bakalım bir yerde toparlarız herhalde.
0
engelbert humperdinck
(22.09.24)
Seçeneklerden biri dogmamaksa onu secerdim tabii deeee ;) yaşadığım hayat kendi beklemtilerim oranında mük

Çocukken ileriye dair kafamda canlanan ne varsa sahip oldum. Porsche bunlardan biri diildi tabiyy;))
0
abuzer
(22.09.24)
Nazım hikmetin bir şiiri vardı, fevkalade memnunum dünyaya geldiğime isminde. Benimkisi öyle.
0
encokbenisevinnolur
(22.09.24)
biz istediklerimizi yapabildikçe ülke istediğimiz noktadan gittikçe uzaklaşıyor. kesmiyor bu haliyle azizim kesmiyor...
0
her giriste sifresini unutan adam
(22.09.24)
Ilk 25 sene biraz savruldum ama sonradan ana hatlariyla yoluna girdi. Yalnız ben nedense hep Amerika'da okurum gibi bi dusunceye sahipmisim nedense içten içe cocukken, amerikada okumadim tabi ki ama sanki okumam lazimmis da olmamis gibi geliyor halen. Halbuki dogdugun buyudugun hayata bak amerikada okumak ne alaka. Neyse oğlum okur belki ilerde. Gerci cok uzak yavrum ne isin var orda :(
0
passive aggressive
(22.09.24)
Yapabileceklerimi geç yapmak biraz olumsuz etkiledi ama olumlu tarafları da olmadı değil. Ailem sayesinde güzel bir hayatım oldu.

Esas problemim ilişkilerde oldu. Keşke dediğim bölüm burası sadece. Bir de yaz ayaları çok verimsiz idi benim için.
0
andlee
(22.09.24)
Hayata A Haber tadında bakıyormuş gibi görünmek istemem ama açıkçası bilimsel olarak, entropi gereği, her şey boka sarmakla yükümlüdür fakat insanlık tarihi bunun tam tersi gibi geliyor bana, çok değil geçen yüzyılın içinde insanlar yıllarca süren 2 büyük savaş ve daha lokal savaşlar gördü binlerce insan öldü binlerce insan sakat kaldı binlerce insan yerinden yurdundan edildi binlerce insan çocuğunu annesini babasını kardeşini eşini kaybetti, gaz odalarında insanlar boğuldu fırınlarda insanlar yakıldı. Günümüzde hala suya erişimi olmayan bir bidon temiz su için kilometrelerce yol giden çocuklar var ayağına kıymık batınca antibiyotik bulamadığı için ölen insanlar var, birkaç gün önce burnumuzun yaşanan savaşta muhtemelen zorla askere alınıp savaş alanına gönderilmiş bir askeri gösterdiler esir alınmamak için el bombasının pimini çekip kafasına dayayıp kendini patlatıyordu, bu adam muhtemelen 3-4 sene önce aynı günün sabahında ailesiyle kahvaltı yapıyordu, ben ne zaman karamsarlığa düşsem bunları düşünürüm halime şükrederim, diğer tüm şeyler bana ufak tefek şımarıklar gibi geliyor neticede elim tutuyor ayağım tutuyor sağlığım yerinde, sahip olduklarım var sahip olmadıklarım ve olamayacaklarım var ama bunlarla moralimi bozmam sahip olduklarımla mutlu olurum sahip olma potansiyelim olan diğer şeyler için çalışırım, olursa olur olmaz yapacak bir şey yaşadığım sürece hiçbir şeyden umudumu yitirmem, her sorun bir şekilde çözülür.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.09.24)
Hele şu günler bi geçsin düzelecez.
0
EXXE01
(22.09.24)
bana böyle sorular sormayın!
0
bir soru sorcam
(22.09.24)
hiç değilim. ortam ve iyi arkadaşlar bulamadığım için. anhedoni yaşıyorum.
0
ashleybon
(23.09.24)
(26)

terk edilmek ve aldatılmak

gloomy
aldatılmak ve terk edilmek birbirine hayli benzer şeyler gibi geliyor bana. ikisinin de sebep olduğu yıkım, uyandırdığı duygular, beklenmedik ve ani oluşları, yarattığı mağduriyet... bunların terk edilen/aldatılan kişide bıraktığı yaralar ve affedememe hali...spesifik örnek de olsun: biri hayatının
aldatılmak ve terk edilmek birbirine hayli benzer şeyler gibi geliyor bana. ikisinin de sebep olduğu yıkım, uyandırdığı duygular, beklenmedik ve ani oluşları, yarattığı mağduriyet... bunların terk edilen/aldatılan kişide bıraktığı yaralar ve affedememe hali...

spesifik örnek de olsun: biri hayatının çok zor bir döneminden geçerken, partnerine çok ihtiyacı varken yüzüstü bırakılıp, terk edildiğinde aldatılmışlıktan pek farkı yok gibi geliyor bana. ikisi de ihanet.

siz ne düşünüyorsunuz?
0
gloomy
(20.09.24)
Katılmıyorum.
Terk edilen insanlar genelde toparlaniyor ama aldatilan insan resmen yaralaniyor, travma gibi oluyor. Sonraki iliskilerindeki güveni de etkileniyor vs.
0
logisticsmanager
(20.09.24)
Katılıyorum. İhanet sadece üçüncü şahsın bedenen veya ruhen veya hem bedenen hem ruhen varlığı demek değildir. İhanet güveni boşa çıkarmaktır, verilen sözleri tutmamak, verilen güvenceleri yıkmaktır. Güven ortamını huzur atmosferini paramparça etmektir.
0
muhayyer divan
(20.09.24)
Katiliyorum. Gittikten sonra neden gittiginin benim icin önemi yok. Ikisi de ihanet degil de ikisi gidis.
0
robert bosch
(20.09.24)
spesifik örnek biraz daha yaralayıcı normal terk edilmeye göre ama katılmıyorum aynı şey değil.
0
jülsezar
(20.09.24)
katilmiyorum. zor donem muhabbeti çok yorucu, gereksiz, drama queenliktir. istenmeyen iliski derhal bitmeli. yok sinava girecektim oncesinde ayrildi falan bos muhabbet

aldatilmak cok ayri bir dunya
0
ala09
(20.09.24)
Yani sizinle mutlu olmayan bir yetişkin, ayrılıp kendi hayatına bakmak yerine sırf siz istiyorsunuz diye, size destek olmakla (veya sizin yüklediğiniz sorumlulukla) yükümlü, yoksa aldatmış oluyor? Yani ilişkide mutsuz biçimde kalsa, göstermelik olarak destek olsa aldatmış olmayacak mıydı?

Bu bana bir tanıtığımı hatırlattı. Ayrıldıktan sonra başkasıyla flörtleşen *eski* sevgilisini, kendisini aldatmış ilan eden bir çocuktu. Ona göre ayrılıktan sonra da *eski* sevgilisi onunla ilgilenmeliydi, neden ayrıldıktan sonra onu bir kere bile aramadığını soracak kadar da ayrılık kavramını anlayamamış bir çocuktu. Yazık.
0
bu ne bilimsizlik
(20.09.24)
Aldattıktan sonra hala seninleyse bir şekilde hazmediyorsun da terk edilmek korkunç birşey. sanki o insan ölmüş gibi oluyor bir daha göremiyorsun.
0
ashleybon
(20.09.24)
Benzesen tarafları olduğuna katiliyorum. Terkedilmek, o artık yok demek bir bakıma. Aldatılmak aynı zamanda bir çeşit degersizlestirme aşağılama içeriyor, aldatilanin güvenine dair. Aynı zamanda terkedilme doğrudan bir tahrip etme amacı içermedigi için (bu amaçla yapılamaz demiyorum da, işte usturupluca ben senden ayrılıyorum diyip terkedeni düşünerek söylüyorum bunu), onarılması elzem olarak kalan şey, onun yokluğu.
Aldatilmada, ancak aldatanin onarabilecegi türden bir şey var gibi. Bu açıdan farklı.
0
encokbenisevinnolur
(20.09.24)
Kesinlikle katılmıyorum. Aldatmak ahlaksızlık. Kimseyi aldatmadım. Affedilir bir yanı yok. Terk etmek başka. 1 kere aldatılmak yerine 20 kere terk edilmeyi tercih ederim.
0
nawar
(20.09.24)
katılıyorum. ikisi temelde aynı şey.

hatta örnek vereyim. birisi sizi aldatmasa, ama bir başkası için terketse, bu çok farklı mı olacak? hayır ikisi de aynı şey.

hatta artırıyorum. bu durumu anlatmasa ve bilmesen bile böyle bir ihtimal oldugunu hep düşüneceksin. e bunun aldatılmaktan pek farkı yok gibi.
0
abelardo
(20.09.24)
Terk edince sebebini nereden bileceksiniz ki?
0
Kahvedesu
(20.09.24)
Bizim halkımızın en büyük sorunu her şeyi arabeskleştirmek, acı içinde debelenmekten zevk almak. Küçük Emrah'la büyüyünce böyle oluyor demek ki.

Terk etmenin tam olarak neresi aldatmakla bir? Sırf sen üzülme diye istemediği bir ilişkiyi mi devam ettirseydi? Kendinizi ne önemsiyorsunuz, karşınızdakini ne kadar değersiz görüyorsunuz ya. Yarım kalmışlık hissini ahlaksızlıkla bir tutup kimseyi suçlayamazsın. @bu ne bilimsizlik +1
0
potasyum bebek
(20.09.24)
@potasyum bebek, emrahla ne alakasi var ya?

bir insan cözümü iliski icinde aramayip kafasinda ayriligi kurguluyorsa bu hainlik gibi bisi evet. bu saatten sonra ha bana ayrilik konusmasi yapmadan biriyle birlikte olmus ha benden ayrilip senelerce evinde yalniz oturmus, bana ne.

o kisi kendi kendine gitmeye karar verdikten ve bana en son ben ayriliyorum yhaa diye geldikten sonra beni artik hicbir sey ilgilendirmez.

bence @gloomy'nin kastettigi de biraz böyle bir sey. karsi tarafa sans vermemek. sevgiyi kafanda bitirmek. ayriligi iliskideyken yasayip en son zahmet edip söylemek :)
o uzaklasma döneminde de ha bos zamaninda gidip baskasiyla görüsmüs ha yanimda oturup ic sesiyle ayriligi düsünüp durmus. no difference.
0
robert bosch
(20.09.24)
Katılmıyorum ve bazı cevaplar ilginç geldi çünkü bu bakışla kimse sevgilisinden ayrılmamalı, ancak iki taraf da medenice ilişkinin bitmesine karar verip el sıkışarak ters yönlere gider ise doğru. Hayatın olağan akışına uygun değil bu bence.
0
peki madem
(20.09.24)
Yani ayağınız takılıp başınızı betona çarpıp öldünüz diyelim.

Başka senaryoda da birisi sizi bıçaklayıp öldürdü.

Sonuçta ortaya çıkan yıkım aynı. Ancak sonuçları aynı oldu diye bu sebepleri eş yapmaz.

Her iki olay da üzücü ve kıyaslamaya gerek yok, ancak birini diğerinden ayırabiliyor olmanız lazım.

Sizden ayrılmayı düşünen biri size karşı sizin ona beslediğiniz hisleri beslemiyordur.

Bu durumda ilişkiye devam ettiği sürece hem kendi geleceğinden, hem sizin geleceğinizden çalmış olur. Zaman durmuyor biliyorsunuz değil mi?

Terk edilmek üzücü, kuşkusuz. Peki sizi terk edecek aşamaya gelmiş birinin ne yapması olağan?

Yani siz sizi sevmediği halde sırf sizin duygularınızı düşündüğü için birinin kendi hayatından komple vazgeçip ömrübillah sizi mutlu etmeye uğraşmasını mı bekliyorsunuz? Bu nasıl mümkün olabilir? Cidden soruyorum. Nasıl olacak ki yani?
0
akhenaten
(20.09.24)
bunların terk edilen/aldatılan kişide bıraktığı yaralar ve affedememe hali

Senin bakış açına göre, hissettiğin duyguların suçlusu karşı taraf, o yüzden iki eylemde de karşı taraf suçlu çünkü kendimi kötü hissediyorum. Onların da kendi hayatı var ve yaptıklarını bir ihtiyaçlarını karşılamak için yapıyor. Suçlu arıyorsan bulursun zaten. Karşılaştırma yapmak istersen kedinin evden kaçması da benzer etiketler yarayacaktır. Hayatta başımıza bir sürü kötü olay gelecektir, kabullenmeyi öğrenmek olmalı asıl hedef. Niyesini araştırmak geçmişte tutmaktan başka şeye yaramıyor, yas süresini uzatır sadece. Suck it up and move on. Kabullen ve devam et.
0
hasmetizm 2046
(20.09.24)
@robert bosch

''bir insan cözümü iliski icinde aramayip kafasinda ayriligi kurguluyorsa'' bu neden hainlik olsun? İnsanların çözüm arayıp ilişkiyi devam ettirme gibi bir zorunluluğu, ahlaki yükümlülüğü mü var? Karşı taraf ayrılmak istemiyorsa, ikimiz de ayrılmak gibi ortak bir karara varamadıysak ama ben onunla devam etmek istemiyor ve haliyle ayrılmak istiyorsam sırf ''hainlik'' yapmamak için o istemediğim ilişkiye devam mı etmeliyim?

Ciddi mi cevap veriyorsunuz, anlamıyorum arkadaşlar çünkü o kadar mantıksız ve duygusal ki bakış açınız. İşleri bu kadar arabeskleştirmeye, acı devşirmeye gerek yok. Romantik komedi filminde yaşıyorsak neden olmasın ama gerçek hayat böyle fazla hassas beklentiler için son derece sert. @peki madem ve @akhenaten çok güzel açıklamış.
0
potasyum bebek
(20.09.24)
benden onceki son 4 cevaba asiri katiliyorum, bana da cevaplar cok enteresan geldi ya da yaslar cok genc.
terk edilmek acisindan; arkadaslar kafaniz mi guzel? birisi sizinle olmak istemiyor, bir sekilde sevgisi bitmis, ya da farkli yerlere evrilmis yasamlariniz, yani nereden baksaniz 20-30 hatta daha fazla yildan bahsediyoruz, siz kendinizi bu kadar mi degersiz goruyorsunuz, kendi yasaminiz bu kadar mi onemsiz sizin icin sizi sevmeyen ya da artik baska yollara gittiginiz asikar olan biriyle illa yasamimizin bir noktasinda bir soz verdik diye birlikte kalmayi sececeksiniz. yani baskasinin yasamini cope atmasini birakiyorum, kendi yasaminizi niye cope atiyorsunuz?
her iliskide onarilacak ya da onarilmayacak yaralar vardir, bazen bunlara karsimizdaki tek basina karar verir ve ayrilir, yapacak bir sey yok. aci mi? aci ama arabesklestirmek herhangi bir seyi iyilestirmez.
son olarak bi tik daha mantikla bakmak istiyorum, iki insanin 20li yaslarda tanisip taaa 70 yasinin sonuna kadar, hic degismeden, hisleri hic degismeden, hayatlarini derinden sarsacak olaylar yasamadan sabit kalmalari ne kadar mumkun? herkes biz fark etsek de etmesek de surekli bir devinim ve degisim icindediler, zaman zaman yollarimiz ayni yonde evrilmedigimiz icin ayrilabilir.
ayrica aldatilmanin travmasi bambaska bir sey, yalan soylenmesi, guvenin sarsilmasi farkli bir travma. dolayisiyla yazara burada da katilmiyorum.
0
kassiopeia
(20.09.24)
kassiopeia +1

Ayrica evet terk edilmenin acısıyla aldatılmanın acısı aynı değildir.
Aldatılmak daha kötüdür.
Terk etmek cogu zaman onurlu da bir davranıştır.
İstisnalar olabilir... yine de aldatilmakla eş değer değildir.
0
ananiyimioguz
(20.09.24)
kendine ve karşıdaki kişiye saygıdan, mutsuz olduğu hâlde ilişkide bulunmanın mantıksızlığından dem vuran arkadaşlara cevaben:

burada sorgulanan mevzu ayrılmak değil, terk edilmek. ayrılmak karşılıklı ve anlaşmalı da olabilir. ama terk edilmek farklı ve "ben mutlu değilim" ile haklı gösterilecek kadar basit değil. acun'un yarışmasında jürilik yapan bir yönetmen adam vardı. karısı kanser olunca onu boşamıştı. kurduğu cümle "ben artık mutlu değilim." olmuştur herhalde, ve kendisine ve karısına saygısı da büyüktür, değil mi?
0
🌸gloomy
(20.09.24)
neredeyse her ilişkimde terk edildim. bazılarında aldatılmış olabilirim ama bilgim yok açıkçası, ben hep terk edildim diye biliyorum.

üstelik kendi mental sağlığı problemli biri olduğumu söyleyebilirim, yani kolay kolay yol alamam vs. ama görüşünüze katılmıyorum.

terk edilmek ve aldatılmak bence ÇOK FARKLI şeyler. terk edilmek milyon tane sebeple gerçekleşebilecek, aslında doğal sayılabilecek bir durum. bazen olmaz yani. insanca veda etmek, "olmuyor" demek kendi içinde bence tutarlı ve makul.

aldatılmak ihanetin bambaşka bir boyutu. aldatıldığımı duysam, bilsem muhtemelen çok daha fazla üzülür ve yıpranırdım.
0
mark greg sputnik
(20.09.24)
Aldatılmak: temelde yalan söylenmesi ve ego sarsıcı etkisi var. Ve o ana kadar yasananlarin da doğruluğunu sorgulatir


Terk edilmek: temelde fazla dürüst olunması <3 ego yine sarsılır ama aldatilirkenki kadar değil... Ve yaşananlar hatıra kalır


Yüz üstü bırakma olayı saşmalik zaten ama spesifik örnek verdiğin için yazayım; Biri beni artık sevmiyorsa, yanımda durması en başta beni rahatsız eder zaten. İstersem yatalak olayım kanser olayım, sürüne sürüne tuaylete giderim ama o adamdan gelecek yardımı istemem.
0
abuzer
(21.09.24)
@gloomy

Ayrılmak ve terk edilmek aynı şey aslında, neden böyle dediniz ki? Evet insanlar karşılıklı anlaşarak da ayrılabilir ancak bu her zaman böyle olmaz.

Benim bir arkadaşım vardı böyle bir şey yaşayan. Çok sorunlu biriyle birlikteydi, bi hata yapıp ilişkiye başladığı biri ciddi anlamda problemli çıkınca uzun bir süre paçayı kurtarmak için bir çıkar yol aradı. Ayrılmaya çalıştığında bu kişi de "hayır ben ayrılmıyorum, tek başına ayrılamazsın" gibi şeyler söylüyordu. Haliyle iş adli bir sürece evrildi.

Yetişkin bir insanın ayrılık kavramını kabullenebilmesi gerekir bence, bunu çok dramatize etmemek gerekiyor, çünkü böyle şeylerin sonu genelde hiç iyi bir yere çıkmıyor. Bazen romantik, tehlikesiz, masum görünen hisler uygun ortamlarda en tehlikeli ve kontrol etmesi zor hislere evrilebiliyor, çok gri bir çizgi bu.
0
akhenaten
(21.09.24)
2 sevgilim oldu. ilkinde aldatıldım. ikincisinde terk edildim.

kesinlikle aynı değil.

ilk ilişkim 2.5 yıllıktı. ciddi ilerliyorduk sözde. ailelerle tanışacaktık. hatta o benimkiyle tanıştı. beraber yaşamaya başlıcaktık falan... meğer 6. ayımızdan beri ara ara aldatıyormuş beni.

özgüvenim eksilere düştü. insanlara güvenim de öyle. her şey yalanmış meğer dedim. şok geçirdim. inanmak istemedim. travma oldu. hala kimseye güvenemiyorum. aşırı derecede yetersiz ve değersiz hissettim. aptal olduğumu düşündüm. aşırı büyük bir hayalkırıklığıydı. saygısızlıktı. 1 yılda zor atlattım.

..

terk edilmemde de çok üzüldüm ve değersiz hissettim ama 3-4 ayda atlattım.
0
art cat chocolate
(21.09.24)
@art, 2,5 yıl boyunca asla bir şey sezmedin mi
0
abuzer
(22.09.24)
sezmedim. ilk ilişkimdi. 19 yaşımdayken başlamıştı. sonuncusunda sezdim işte. sonra olaylar gelişti.
0
art cat chocolate
(26.09.24)
(2)

Manikür için en son ne kadar ödediniz?

potasyum bebek
İl-ilçe nedir? Ataköy'de ıslak maniküre 800 istiyorlar. Şok oldum.
İl-ilçe nedir? Ataköy'de ıslak maniküre 800 istiyorlar. Şok oldum.
0
potasyum bebek
(19.09.24)
Göktürk - kuru manikür artı kalıcı oje yaptırdım en son 1300 ödedim. (ama iki tırnağıma nail art ve swarovski taş da uygulattım onlar ekstraydı)

Protez tırnak yok içinde. Kendi tırnağıma yapıldı
0
kullanicadi
(19.09.24)
çok istemişler. Ankara protez tırnak kuru manikür pedikür 1000 tl ödedim
0
ashleybon
(20.09.24)
(15)

Ankara'yı İyi Bilirim Diyenlere Soru

deadwampir
Sizce Ankara'nın gelir seviyesi en üst olan fakat evleri yeni olmayan semtleri hangileri?
Sizce Ankara'nın gelir seviyesi en üst olan fakat evleri yeni olmayan semtleri hangileri?
0
deadwampir
(19.09.24)
Ayrancı
0
grimavi
(19.09.24)
Kavaklıdere? Tunalı?
0
Amaranta ursula
(19.09.24)
ayrancı, kavaklıdere civarları ve bahçelievler, emek civarları. tabi gelir seviyesi en üst seviye kişiler bu semtlerde yaşıyolarsa eğer en yeni evlerinde oturuyor genelde eski evlerde ortalama gelir seviyeliler de oturabiliyor. yeni ev de az olduğundan en üst gelir seviyesindeki kişiler başka semtleri (beytepe, yaşamkent, çayyolu, oran, incek) daha çok tercih ediyor artık.
0
semaforo de medianoche
(19.09.24)
bilkent.
0
jelly bear
(19.09.24)
Bilkent +1
0
NowWeAreFree
(19.09.24)
tunalı, ayrancı
0
janderzel zartanyan
(19.09.24)
Cinnah Caddesi ile Hoşdere Caddesi'nin arasındaki bölge
0
Mirket
(19.09.24)
oran
0
dedim ben sana
(19.09.24)
Gop, ayrancı, bilkent, Angora, kurtulus
0
primetime
(19.09.24)
Ben ayrancidayim gelir seviyesi en üst kimseyi görmedim.

Bilkent, Angora, Beysukent, Mesa kesin bilgi
0
mirty
(19.09.24)
GOP
0
alfired
(19.09.24)
Çok ilginç.

Yukarıda söylenen semtlerin haylisi 30 sene önce haritada yoktu. 'Evleri yeni olmayan' sözünden ne anlaşıldıysa.
0
Mirket
(19.09.24)
Ankara'daki semtlerin çogu aslinda eski. Hangileri yeni diye sorsan cevap vermesi kolay olurdu.

Ben Turan Günes(Çankaya) ve Hosdere(Çankaya) diyorum.

Çünkü oradaki evlerin çogu 5 katli apartmanlar ve ort. 30 yillik binalar. Ama içinde yasayanlar Ankara'nin en tasakli memur kesimi.
0
Yourcousinmarvinberry
(19.09.24)
Gop+1
0
ashleybon
(20.09.24)
kimse oran dememiş mi?

edit: demiş
0
kibritsuyu
(20.09.24)
(9)

Karşı tarafın avukatının telefonda hakaret etmesi

ashleybon
Eski erkek arkadaşımla kavgalı bir şekilde ayrıldım. Para vermiştim zorla aldım. Aldattı hayatı yalan üzerine. Bende arkadaşlarına dert yandım, iş yerini arıycam dedim. Avukatı da annemi arayıp böyle böyle taciz ediyor demiş. Tabii ben de avukatı aradım annemi ne hakla arıyorsunuz diye, “sizin akli
Eski erkek arkadaşımla kavgalı bir şekilde ayrıldım. Para vermiştim zorla aldım. Aldattı hayatı yalan üzerine. Bende arkadaşlarına dert yandım, iş yerini arıycam dedim. Avukatı da annemi arayıp böyle böyle taciz ediyor demiş. Tabii ben de avukatı aradım annemi ne hakla arıyorsunuz diye, “sizin akli dengeniz yerinde değil” çünkü dedi. Sonra ben avukatımı aradım ararlarsa bizi arasın diyin dedi sekreterine söyledim. Şimdi bunlar ne yapmaya çalışıyor anlamadım avukatımı aramamışlar. Zaten yeni cezaevinden çıktı, bir paragraf adli sicil kaydı var. Bana dava açıp gene para mı kopartmaya çalışacak çok sinirim bozuldu.
0
ashleybon
(07.09.24)
Avukatı baroya şikayet edin.
0
my fault
(07.09.24)
Ses kaydı amadım kanıt sunmak gerekir mi?
0
🌸ashleybon
(07.09.24)
Ses kaydını gizli alamazsınız zaten, kişisel verilerin korunması kanununa aykırı. Konuşmanın başında ses kaydı alıyorum diye bilgi vermeniz lazım falan. Ama avukat aradığında yanınızda iki tanık varsa, "evet duyduk konuşmayı böyle böyle dedi" derse sanırım o kanıt sayılıyor. Yine de siz avukatınıza danışın.
0
kullanicadi
(07.09.24)
Zaten yeni cezaevinden çıktı, bir paragraf adli sicil kaydı var.

Bana mustehak gibi geldi. Tencere kapak neticesi.
0
pavlis
(07.09.24)
Ne okudum lan ben.

Cezaevi vs, pek tekinsiz bir ask hikayesi. Çok sey yazilir da neyse.
0
Yourcousinmarvinberry
(07.09.24)
Ablacım, sana Müge Anlı'ya çık dedik. O tas kafalı, sabıkalı tiplerle sen böyle uğraşamazsın.
0
moonie
(07.09.24)
para verdim zorla aldım demşsin- ee kurtardın paranı daha ne üstüne gidiyorsun denyonun.avukatı da kendi gibi belli ki.
bas engeli geç.
0
deepex
(07.09.24)
kariyerimi yakıp müge anlıya çıkıcam gerçekten
0
🌸ashleybon
(08.09.24)
Paranı kopardıysan neyin peşindesin daha? Belli ki hırt birisi karşındaki hala neyin mücadelesini veriyosun?
0
Boris
(09.09.24)
(3)

Kuru göz hastalığı olanlar? Nasıl geçti?

psmstc
Doktor alerjin de var dedi. 3 damla verdi. Avm araba gibi kapalı mekanlarda gözlerim çok hassaslaşıyor. Işığa güneş ışığına karşı da daha duyarlı hale geldiler. Sulanıyor kızarıyor ve yanıyorlar.Gözlerimi sık sık bilerek kırpınca rahatlıyorum. Öyle de dışarıdan deli gibi gözüküyorum. Bu göz kuruluğu
Doktor alerjin de var dedi. 3 damla verdi. Avm araba gibi kapalı mekanlarda gözlerim çok hassaslaşıyor. Işığa güneş ışığına karşı da daha duyarlı hale geldiler. Sulanıyor kızarıyor ve yanıyorlar.

Gözlerimi sık sık bilerek kırpınca rahatlıyorum. Öyle de dışarıdan deli gibi gözüküyorum.

Bu göz kuruluğunun obeziteyle ilgisi olabilir mi eskiden zayıfken böyle bir problemim yoktu çünkü? Ve nasıl geçer tamamen? Şimdiden çok teşekkürler…
0
psmstc
(30.08.24)
Aşırı lens takmaktan gözlerim çok kurumuştu. Lazer ameliyatı yapabilmek için göz pınarlarıma silikon tıpa taktılar. Tekini 1 sene sonra çıkarttırabildim diğerini doktor çıkaramadı. Göz kuruluğunu çözdü bu olay ama ağlayınca gözlerim aşırı şişiyordu o yüzden çıkartmak istedim
0
ashleybon
(30.08.24)
18 yaşımdan beri lens kullanıyorum 17 senelik lens kullanımı sonrası gözlerim aşırı kuruduğu için artık gözlük artı lens kullanıyorum. Lensi o gün özel bir yere gideceksem falan takıyorum günlük kullan at olanlardan. Novaqua ve refresh artık bana yetmiyor. Thealoz duo rahatlatıyor

Güneş ışığına güneş gözlüksüz çıkamıyorum. Su tüketimime dikkat ediyorum bir de uykuya dikkat edeceksin
0
kullanicadi
(30.08.24)
benım mevzu bıraz degısık sizinkiyle alakasız ama yaşadıgımı yazayım

kuruluk bende cok fazla PC telefon tablet ışıgına maruz kalınca oluyordu farkettim ki gozumu kırpmıyorum refleksımı kaybetmısım neyse

hepsine mavi ışık filitresi ayarladım

birde erken yatıp en az 8 saat uyuyunca iyi geliyordu
0
Zetnikov
(30.08.24)
(9)

Ankara

mysql34
Ankara'nın en lüks sitesi hangisi, Ankaralı olanlar veya Ankara'da yaşayanların cevaplarını bekliyorum :)
Ankara'nın en lüks sitesi hangisi, Ankaralı olanlar veya Ankara'da yaşayanların cevaplarını bekliyorum :)
0
mysql34
(28.06.24)
valla her gün yeni siteler yapılıyor. çok değişken bir konu.

ama bence angora evleri.
0
kibritsuyu
(28.06.24)
Eskişehir Yolu üzerindeki reklamlar bence en lüks sitelerin reklamları. Epeyce de varlar. Sazak diye bişey var ne olduğunu anlamadığım bir reklam ama bir inşaat firması olduğundan şüpheleniyorum. Bence en pahalısı hangisiyse en lüksü de odur :/ :p
0
muhayyer divan
(28.06.24)
angora evleri geldi benim aklima da. bozkirin ortasindaki koca binalari luks diye itelemeleri luks oldugunu gostermiyor.
0
antikadimag
(28.06.24)
incek'te ışıklar villaları ve alacaatlı'da yeşil barış çok zenginlerin oturduğu sitelerden. oran'da örmes sitesi de öyleydi fakat eski cazibesi kalmadı sanırım.
0
malheiros
(28.06.24)
yeşil barış sitesi
0
nuevo
(28.06.24)
sinpaş incek bence
0
sizofren06
(28.06.24)
Bence Angora evleri. Lüks neye göre lüks? Cok değişken.
0
mirty
(28.06.24)
en pahalılar Park Oran ve One Tower. Angora evlerinin içinde çok çeşitli villalar var lüks olan da var olmayan da. Angora evlerinde sessizlikten kafayı yemek de mümkün bir de çevrede hiçbir şey yok.
0
ashleybon
(28.06.24)
angora evleri pahali ancak cok geride kaldi. cok yasli binalar
0
foster
(28.06.24)
(18)

38 yaşında doktoraya başlamak ?

kuul
selam,önümüzdeki hafta gerçekleşecek son bir aksiyon sonrası türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinde, üzerine çalışmak istediğim alanda bir doktora yapma fırsatı şu an önümde duruyor. bir mülakat olacak. ancak ben çalışacağım hocayla falan anlaştım. ne üzerine çalışacağımız da az çok belli. an
selam,

önümüzdeki hafta gerçekleşecek son bir aksiyon sonrası türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinde, üzerine çalışmak istediğim alanda bir doktora yapma fırsatı şu an önümde duruyor. bir mülakat olacak. ancak ben çalışacağım hocayla falan anlaştım. ne üzerine çalışacağımız da az çok belli.

ancak bir yanım kalk gidelim derken öbür yanım bok yeme otur diyor. yaşım 38 oldu. son 6-7 senede enerjimi saçma sapan şekillerde harcayıp bitirdikten sonra artık okul okumaktan kusma derecesine geldim. her gün yol çilesi ayrı, iş yoğunluğu ayrı olarak beni sömürüyor.

diğer yandan eğer bu başvuruyu yapmaktan vazgeçersem altın tepside önüme gelen fırsatı sırf motivasyonum yetersiz diye geri çevirmiş olacağım için kendimi bir ömür suçlayacakmışım gibi geliyor.

sizce ne yapılır ?

bu tecrübeyi yaşamış/yaşayan arkadaşlar görüp bir şeyler karalasa ne güzel olurdu...
NOT: tikler gecikse bile gelecektir.
0
kuul
(21.06.24)
benim babam da 38de başlayıp 44te bitirdi, 3 çocuklu haliyle hem de. normalde farklı bir mesleği vardı, akademisyen oldu. bu sene de profesör oldu.
tabi ki zor olmuştur ama isteyen insan için neden zor olsun.
0
yenibirgüzelnick
(21.06.24)
Türkiye veya amerikan sisteminde hocayla çalışmak diye birşey yok. 2 sene ders alıp sonra 2 sene tez sürecin olacak. Ne üzerine çalışacağınız henüz belli değil, resmi olarak senin danışmanın olmayacak. Öncelikle bunu bil.

Bir diğer konu da doktoranın senin için anlamı ne olacak bunu sorgula derim. En az 3-4 yayın yapmadan boş cv ile bitirilen doktora tamamen zaman kaybı olur. Ders aşaması olan doktoralarda yayın yapmak zordur veya imkansızdır. Kullanıldığını hissediyorsan bırak.

Hocayla çalışma olayı iki şekilde olur: birincisinde hocanın ayak işlerini yaparsın ama seni hiçbir projeye dahil etmez, yayın yaptırmaz. Diğer türlüsünde seni yetiştirmek için çaba gösterir. Bu ayrımı bil derim.
0
ferenc
(21.06.24)
Neden doktora yapmak istediğin kısmı eksik ya da yeterince ifade edilmemiş. Cevapta önemli olan o olacaktı bence.
0
prole
(21.06.24)
prole +1. Bir de sartlarina bagli. Aileden zenginsen ve para kazanma baskisi yoksa istersen 50 yasina kadar doktora yap, postdoc yap vs. Ote yandan ne kadar "altin tepside sunulan firsat" olup olmadigi da su an nasil bir meslegin ve kariyerin olduguna gore de degisir.
0
hot potato
(21.06.24)
Yapın tabi, neden moralinizi bozuyorsunuz?

Tek önemli husus vaktiniz var mı? Çünkü doktorayı bitirmek siz öylesine de yapacak olsanız ciddi bir iş, doktora tezi hiç neden olmasa bile kendi başına çok vakit alan bir süreç. Ayrıca 4 sene belki daha uzun süre hayatınızda olacak ve her zaman bu ilk hevesi taşımayacaksınız. Biraz yıpratıcılık payı olacak elbette.

Neticede profesyonel anlamda verdiğiniz emeğin karşılığını alamayacaksınız. Doktora akademik düzeyde işe yarayan bir şey. Özel sektörde doktoranız var diye hayatınızda büyük bir fark olmayacak. Emin değilim ama memuriyette belki birkaç şeyi etkiliyordur, zaten memursanız bunları biliyorsunuzdur. Ancak kendinize güveniniz artar, alanınızda gelişirsiniz. Hoşunuza gidecek bir şey yapmış olursunuz. Neden olmasın vaktiniz varsa?

Baktınız olmuyor, bitirmezsiniz. Ne yapacaklar bitirmediniz diye puh tüh diyecek hali yok kimsenin. Biterse de ne ala.
0
akhenaten
(21.06.24)
@yenibirgüzelnick, @ferenc teşekkür ederim.

@prole, evet doğru en önemli nokta sonuçta. şöyle açayım: ben şu an kamuda herhangi bir lise mezunun bile rahatça yapabileceği, eğitimim veya yeteneklerimle alakası olmayan bir işteyim. zaten kamunun kahir ekseriyeti böyle desek yalancı çıkmayız. peki neden oradayım ? orası uzun hikaye hiç bahsini açmayayım. işte bu kısır döngüyü kendimce kırmak için ilk olarak şahsi çabalarımla, sonrasında yüksek lisans yaparak VERİ BİLİMİ-GÖRÜNTÜ İŞLEME alanında bir noktaya kadar geldim. işte şimdi bunun doktora fırsatı önümde. eğer bitirirsem hem çalışmak istediğim alan, hem alanın gelişimi baş döndürücü ve bunun bir parçası olma ihtimali, hem bu doktoranın benim kariyerimi akademik olarak olmasa bile maddi olarak değiştirme ihtimali vb sebeplerden başlamak istiyorum. çünkü şu an bulunduğum konumda kalmam geçmişime, eğitimime ve birikimime -bence- ihanet gibi bir şey. ama işte diğer yanda da ucunun nereye gideceği ve benden neleri ne kadar zaman boyunca götüreceği belli olmayan bir süreç var. elbette mantık devam etmemi söylüyor ama fiziksel ve mental olarak bunu gerçekten kaldırabilir miyim ? mevzu sadece alanı sevmek ve orada çalışmak istemek mi, yoksa başka teşvik edicilere ihtiyaç var mı bunu kestirmeye çalışıyorum. misal araştırma görevlisi olarak başlama şansım olsa bu soruyu hiç sormazdım bile. ancak hem çalışıp hem bunu yürütmek söz konusu olunca benzer yollardan geçen/geçmiş insanların fikrini de mümkün olduğunca bilmek isterim.
0
🌸kuul
(21.06.24)
Yaş 38, hala okumak.. ve ömür bitiyor.
Üniversite okumayı çok bir şeymiş gibi gösterdiler yıllardır ve ortalık üni mezunu kaynıyor.
Meslek lisesi mezunlarının geliri de daha yüksek.
Diploma almak, kariyer, ünvanlar bu kadar uzun zamana yayılmamalı.

Yıllar yılı kesinlikle yanlış uygulanan şu var ki ilkokuldan üniversiteye bu kadar uzun bir zaman aralığı sadece okumaktan ibaret olmamalı. Bu zaman aralığı, insanın en önemli zamanlardır ve yeteneklerinin de ortaya çıkacağı bir dönem olmalıdır. Çocukluktan itibaren bir çoğumuz gerçekten yeteneklerimizi bilmeden, tanımadan büyüdük veya büyütüldük.

Gelen fırsatı geri çevirmeniz çevrenizdekilerin bu konuda neler yaptıklarıyla o konuma verdikleri değer ile ilgili. İleride kendinizi suçlayacaksanız sürece devam edin. ama dediğim gibi bir ömrün sonuna da bu kadar yakın olmamalı bu eğitim dedikleri .
0
diyecevaplandı
(21.06.24)
Okumaktan kusma derecesine gelmiş, aşırı yorulmuş bir insan olarak bence okumamalısın, çünkü bir an gelip emeklerini ve verdiğin vakti ve hatta harcadığın parayı yok sayacak bir hamle yapman mümkün, hatta buna mecbur kalman bile mümkün.

37 yaşındaydım, okuldan mezun olalı 14, memuriyete başlayalı 11 yıl olmuştu, sadece aklıma esti diye yüksek lisansa başvurdum, yeni mezunlar varken beni birinci seçtiler vs. Sonuç, bazı sebepleri kaldıramadığım ve ders çalışma kaslarımı yeniden çalıştıramadığım için devamsızlık marifetiyle okulu bıraktım. Çok da sağlam bir akademisyen kafamın olduğunu söyleyip duran hocalarım beni kaybetmekle epey üzüldüler ama ben kaldıramadım. Sebeplerim çok ağır sebepler değil ama ben yapabilecek halde değildim. Bunu bile bile girdiğim okuldan devamsızlıkla atıldım.

Senin de bu şekilde bir tepkiyle doktora hayatını kendin yıkma ihtimalin var, ki bahsettiğin yorgunluk da bunu gösteriyor bence.

Bu kadar yorulmayacak olsan, bu kadar tükenmemiş olsan derim ki yap doktoranı, hayatına anlam gelir. Ama şu halde öyle diyemiyorum.
0
muhayyer divan
(21.06.24)
yap yap
0
duyurukullanıcısı
(21.06.24)
disiplinli çalışabilen, işleri ertelemeyen, araştırma yapmaktan heyecan duyan biriyseniz doktora size çok şey katabilir. mesleğiniz, işiniz, yaşamınız, kaderiniz değişebilir. güzel olur yani. ama düzenli çalışmazsanız duyacağınız kaygı ve vicdan azabı yaşamınızı kötü etkileyebilir. Ne yaşadıklarınızdan zevk alırsınız ne de doktorada ilerlersiniz. Bence başlayın, kendinizi tamamen adamaya da gerek yok, sadece disiplinli bir şekilde çalışarak yapın.
0
santimantal
(21.06.24)
Doktoradan beklentin çok yanlış. Doktoranın amacı araştırmacı olmaktır. Sadece yayın yapmaktır. Yapamıyorsan veya yapmak istemiyorsan doktora yapmak doğru değil.

Doktorada bilgi edinme yok, bilgi üretme var.

Diyelim ki doktorayı tamamladın ama araştırma olanağın yok. Bu durumda kendini gol atamayan futbolcu gibi düşüneceksin. Hasta tedavi edemeyen doktor gibi veya. İşlevsizsin ve bu nedenle silinip gideceksin.
0
ferenc
(21.06.24)
+ akademiden kovalanmayacaksa zaten bence doktoraya baslama yasi 40 civari olmali o yuzden bence yas problemin yok.

+ hakkiyla yapilan bir doktorayi zaten 5 seneden once bitirmek cok zor, senin part time yapacagini dusunursek tahminim 6-7 sene surecektir. Okul okumaktan kusma noktasinda olan birisinin bu sureci atlatmasi zor.

+ hocayla calismak yok denmis ama ben supervisor olmadan doktora yapan gormedim, hocayla calismadan nasil yuksek yapiliyor anlamis degilim.

+ eger tezini savunmadan once 2-3 tane tier 1 yayin yap(a)mamissan bence senin doktora yok hukmundedir, vakit kaybidir. Bunu da eklemek lazim.

+ maddi katmadeger kaygin sifira yakin olmali, ne kadar cok okul o kadar cok para devri kapanali cok oldu ama bunu ozellikle ortadogu insani hala anlamiyor. Yani kendini tatmin icin gireceksen gir, baska bir kazancin olmayacakmis gibi dusunmen lazim.
0
cooperr
(21.06.24)
kesinlikle arkana bakmadan dön ve kaç bu fikirden.tr de doktora yapmak saçmalıktan başka birşey değil.
0
ashleybon
(21.06.24)
@ferenc,

Öncelikle cevabınız için teşekkürler. Bir noktayı açayım müsaadenizle: Başvuru öncesi şartlardan biri danışman hocadan alınacak kabul mektubuydu (bu belki zaten hep böyledir bilemiyorum) onun için de tezimi yazdığım, hatta makalesini de yayınlamak üzere olduğum alanla alakalı olarak bir hocayla irtibata geçtim. O da yüksek lisans tezimdeki alanın devamı sayılabilecek sahada doktora çalışması yapabileceğimizi söyledi. Ona istinaden de davet mektubu yolladı zaten.

Ne derece önemli bilmiyorum ama danışman olmak için bana tamam diyen hoca benden yaşça küçük. Ancak co-advisor olarak daha tecrübeli bir hoca da sürecin içinde olacak. Yani en azından sözlü kabul aşamasında konuşulan bu diyeyim.

Projede ayak işçisi olma konusu için zaten fazla yaşlı olduğumu ve bu duruma katlanmayacağımı söyleyebilirim. Sonuçta olmazsa olmaz değil. Gerekirse basar giderim diye kendimce hülyalardayım. Ama pratikte de bunun karşılığı böyle olur mu, bunu zaman gösterecek.
0
🌸kuul
(21.06.24)
Valla yap yapma diyemem, cok zor konular ama tez yazmak gercekten cok yipratici bir surec, geri donup baktigimda full time ozel sektor calisirken nasil bir guc gelmis de yapmisim diyorum. Bunu soylemek isterim. Ote yandan icine girince yapiliyor, bir sekilde bitiyor. Bir suru insan gibi yapabilirsiniz yani. Son olarak, anladigim kadariyla isiniz rahat, baslayim hic olmayacak gibiyse birakmak da bir secenek, birakmak illa kotu bir sey olmak zorunda degil, denemeden sizin icin dogru sey olup olmadigini da bilemezsiniz.
0
kassiopeia
(22.06.24)
Son sözümü başta yazayım: Ana amacınız şirketlerde iyi bir iş bulmak değilse ve başladığını bitirmeden de rahat edenlerdenseniz başlayın, devam edip etmeyeceğinize yolda karar verirsiniz.

Standartları yüksek, sağlam bir hocayla çalışacaksanız doktora tezi zorlu bir süreç. İyi bir okuldaysanız ders ve yeterlilik aşamaları da zor geçecek. Paraya dönüşecek bilgi peşindeyseniz birçok derse "ben bunun için burada değilim" diye bakmaya başlayacaksınız. Yani akademik kariyer dışında bir düşünceyle yapacaksanız gereksiz zorlanabilirsiniz.

Olur da doktorayı bitirirseniz birçok şirket için "overqualified" olacağınızı da unutmayın. Yani "bu insan bu işin doktoru, bizim şirket, maaş bunu yakın zamanda tatmin etmemeye başlar, kaçar, hiç bulaşmayalım" deme ihtimalleri çok çok yüksek. Bunu, "hem bu doktoranın benim kariyerimi akademik olarak olmasa bile maddi olarak değiştirme ihtimali" sözünüze cevaben yazdım.

İnsan görmediği şeyi gözünde büyütebilir. Bir de "kendimi bir ömür suçlayacakmışım gibi geliyor" yazmışsınız. Gereksiz zorlanırsanız, hocalardan kazık yerseniz (ki şimdi size çalışma sözü veren hocanın sonrasında cayma ihtimali çok düşük değil), akademik kaypaklıklar midenizi bulandırırsa "aman başladım, dişimi sıkıp bitirivereyim" demeden kaçabilecekseniz başlayıp bir görün, sonra aklınız geldikçe üzülmeyin derim.
0
cosmicstring
(22.06.24)
turkiye'nin en iyi universiteleri bile ilk 500'de degil ki. bu bir sey ifade etmiyor bence. turkiye'deki tirt okullarda bununla zaman kaybetmezdim. akademi ortami zaten les.
0
bohr atom modeli
(22.06.24)
@cosmicstring,

oldukça vurucu ve direkt bam teline basan bir mesaj olmuş hocam çok teşekkür ederim.
0
🌸kuul
(22.06.24)
(3)

Evde yer kalmadı (Ankara)

balporsugu
Atamadığımız şeyleri, hatırası olan eşyaları, halıları falan koyacak yer arıyorum. Birkaç depo hizmeti araştırdım ama büyük ve dolayısıyla pahalı. Güvenilir bir yol önerecek var mı?
Atamadığımız şeyleri, hatırası olan eşyaları, halıları falan koyacak yer arıyorum. Birkaç depo hizmeti araştırdım ama büyük ve dolayısıyla pahalı. Güvenilir bir yol önerecek var mı?
0
balporsugu
(07.06.24)
benim evim deposu boş kiralayabilrm
0
ashleybon
(08.06.24)
bodrumu olan bir eve taşının, bodrumdaki kendi alanınıza koyun eşyaları.
0
art cat chocolate
(08.06.24)
@ashleybon ne taraftasınız?
0
🌸balporsugu
(22.06.24)
(10)

is değiştirme

the junior jr
mevcut iş: 150k tl brüt aylık, 1.5 maaş bonus, kurum katkılı bes, günlük yemek:250tl, özel sağlık sigortası, şirket aracı. bu şirkette kıdemim 6 seneye yakın. iş çok rahat. stresi az.potansiyel iş: 230k tl brüt aylık, 1,5 - 2 maaş bonus, kurum katkılı bes, özel sigorta, günlük yemek:250 tl, şirket a
mevcut iş: 150k tl brüt aylık, 1.5 maaş bonus, kurum katkılı bes, günlük yemek:250tl, özel sağlık sigortası, şirket aracı. bu şirkette kıdemim 6 seneye yakın. iş çok rahat. stresi az.

potansiyel iş: 230k tl brüt aylık, 1,5 - 2 maaş bonus, kurum katkılı bes, özel sigorta, günlük yemek:250 tl, şirket aracı
bu firma daha yoğun iş anlamında. title olarak bir tık üst.

iki firma da istanbulda ve kurumsal firmalar

değiştirme diyenler?
0
the junior jr
(29.05.24)
tabi ki değiştirin. 6 yıllık tecrübeyle bu şartları nasıl elde ettiniz? kutlarım valla, işiniz zor bir iş olmalı
0
ashleybon
(29.05.24)
emekliliğin yakın değilse ve ikinci iş tamamen hayatını esir almayacaksa değiştir. aynı işte kaldığın sürece şirketin karlı çıkar.
0
elvan abeyiylegezse
(29.05.24)
Brüt maas aylık olarak azalmıyor mu nasıl sabit yaziyorsunuz
0
mirty
(29.05.24)
Degistir
0
mor oje
(29.05.24)
değiştirme abicim. mevcut gelirin orta üzeri. iş çok rahat diyorsun. bu dünyaya bir daha gelmeyeceksin, bir daha bu yaşta olmayacaksın. elindekinin değerini bil. yapmak istediğin şeylere zaman ayır. yeni iş bilinmez olacak. belki üstündeki ile veya yanındakilerle anlaşamayacaksın. belki beklediğinin çok üzeri yoğun/stresli olacak. 3 kuruş için bu riske gerek yok. bence.
0
unabomber
(29.05.24)
Benim 150.000TL maaşlı ve stressiz rahat bir işim olsaydı değiştirmezdim. Ama ben hırslı bir insan değilim. Rahat bir insanım.
0
pispinti
(29.05.24)
Manager - Senior Manager titlelar herhalde. Ben geçerdim.
0
gabe h coud
(29.05.24)
ben bi tek günlük yemek ücretini tutarsız buldum
değiştir
0
mantık
(29.05.24)
temmuz zammı dahil değilse direk değiştir. Dahilse çok da gerek yok bence. aradaki fark yaşam kalitenizi değiştirmez. Çok fazla kredi ödemeniz borcunuz falan yoksa.
0
cassey
(30.05.24)
Yeni geçeceğim iş bana kariyer, gelişim, farklı ufuklar farklı kapılar açmayacaksa asla değiştirmem. Brüt maaş üzerinden tahmin ettiğim maaş artışı önemli değil.
0
Nocturne
(30.05.24)
(4)

çalınan iphone olayını çözme

ashleybon
Geçenlerde iphone13’ümü çaldırdım. Telefonu çok iyi tanımadığım birinin arabasında unutmuşum. taksiyle eve giderken telefonun olmadığını farkettim. taksiciye numarayı arattım ulaşılamadı zaten şarjı en son arabada elimdeyken bitikti. ben arabadan indiğimde saat 07:00’ydi. En yakın karakola gittim ki
Geçenlerde iphone13’ümü çaldırdım. Telefonu çok iyi tanımadığım birinin arabasında unutmuşum. taksiyle eve giderken telefonun olmadığını farkettim. taksiciye numarayı arattım ulaşılamadı zaten şarjı en son arabada elimdeyken bitikti. ben arabadan indiğimde saat 07:00’ydi. En yakın karakola gittim kimse ilgilenmedi birçok vakit kaybettim. arabanın sahibi çocığu aradım ben indikten 100 metre sonra kaza yapnış araba pert olmuş, herkes olay yerine doluşmuş. araba servise çekilneden arabanın içinde hiçbir şey yoktu dedi. araba 09:00 da çekilmiş. Ben saat 12:00 gibi macbooktan ve eski iphoneumdan konum servislerini açarak icloud bul yapmayı nihayet akıl ettim. kayıp telefon en son kaza yerbe 5-6 dk yakın bir binada saat 10:59 da sinyal vermiş. Apartmandaki 4 daireye gidip sordum kimse telefon olayını bilmiyor. en üstte oturan afganlar biraz süpheliydi, karakola gittim onlar da konuşmuşlar bir şey çıkmamış.
Artık yapacak başka birşey var mı sizce?
0
ashleybon
(29.05.24)
yanlış hatırlamıyorsam telefona mesaj gönderebiliyosun. öyleyse yaratıcı bir mesaj at sana ulaşsın yada Bi yere bıraksın.
0
buenosdias
(29.05.24)
Yedek parça olarak kullanılmış veya başka bir ülkeye gitmiştir bile.

Yanlış hatırlamıyorsam 13 te icloud hesabını da kırabiliyorlar. Çok ümitlenmemek lazım, geçmiş olsun.
0
kimlanbu
(29.05.24)
Karakola gittiğinizi belirtmişsiniz fakat karakolda işlem yapılıp yapılmadığı muamma. IMEI numarasıyla birlikte savcılığa şikayette bulunmanız lazım
0
doharkoman
(30.05.24)
Telefon şarja takılırsa "şu numarayı arayın bana ulaşın" diye mesaj aktif ama hep çevrimdışı gözüktüğü için bu bir işe yaramıyor.
IMEI numrasını devlette BTK hizmetlerinden de bildirdim. Şu an çalıntı konumuna geçirdiler.
iCloud'u kırarlarsa benim hesabımı ele geçirirler mi? yoksa sıfırlama mı yapabiliyorlar.
Kaza olayıyla bağlantılı olduğundan mobeselere bakacaklar da çalanı görseler de nerden tespit edecekler.
Telefon gitti soğuk su içtim de en son görünen yerden bir şey nasıl çıkmaz bariz şarja orada takılmış birşey yapılmış.
0
🌸ashleybon
(30.05.24)
(4)

depresyondaki sevgilinin yanında nasıl güçlü olunur

beatbox yapan metalci
merhaba herkese. 3 gündür geçmeyen çarpıntımı dindirmek ve kız arkadaşıma karşı nasıl doğru davranabileceğimi öğrenmek için yazıyorum bunları. kendisi çok uzun bir süre tus çalışıp atandıktan sonra depresyona girdi ve bu depresyon 3 aydır sürüyor. ilk 2 ay iletişimimiz düzgündü ama mayıs ayında tama
merhaba herkese. 3 gündür geçmeyen çarpıntımı dindirmek ve kız arkadaşıma karşı nasıl doğru davranabileceğimi öğrenmek için yazıyorum bunları. kendisi çok uzun bir süre tus çalışıp atandıktan sonra depresyona girdi ve bu depresyon 3 aydır sürüyor. ilk 2 ay iletişimimiz düzgündü ama mayıs ayında tamamen kabuğuna çekildi. tıp isteyerek okuduğu bir bölüm değildi, iyi de bir puan alıp istediği bir alana da yerleşti ama gerek tus bitince her şey harika olacak düşüncesinin boşa çıkması, gerek bu ay çalıştığı hocasının mobbing'i yüzünden bu ay çok kötü durumda artık. ilaca başladı (eferox) bugün 12. gün bunu baştan söyleyeyim. ve hocası haziran'da değişecek.

uzun yıllardır birlikteyiz, çok badireler atlattık zor günlerden geçtik ama hiç bu kadar kötü görmedim onu ve bu beni çok üzüyor. 3 gündür geçmeyen çarpıntım ve mide bulantım var, bu sabah 1 simiti 1 saatte yiyemedim. durumumu kendisine açıklarsam suçlu hissedip daha da üzülecek diye içimde tuta tuta çarpıntımın kalp krizine dönüşmesinden korkuyorum. ki kendisi de endişeli şeyler konuşamk istemediğini, elinden geleni yapıp çabaladığını söyledi bir hafta önce. "depresyondaki sevgiliyi mutlu etmenin yolları" başlığını okudum, yazılan çoğu şeyi yapıyorum, yıpratmadan yormadan yanında olduğumu hissettiriyorum ama sanki hala yetersiz kalıyormuşum gibi hissediyorum. günde birkaç kez mesajlaşıyoruz onda da evden çıktım eve geldim uyucam vb. şeyler yazılıyor. 7 yıldır hiç bu kadar az konuştuğumuz bir süreç olmamıştı endişeleniyorum.

bu süreçte ne yapmalıyım lütfen görmüş geçirmiş suser'lar tavsiye istiyorum. ilacın bu süreçteki etkisi ne olur? ne yapmaktan kaçınmalıyım ve neler yapmalıyım?
0
beatbox yapan metalci
(29.05.24)
Çok zor ve karmaşık bir şey değil mi. Aslında bir formülü yok ne yazık ki. Doğrudan şöyle yapın diyemem, zaten böyle bir şey olduğunu da sanmıyorum

Ama kendi yaşadıklarımdan bazı prensipleri çok önemsemek gerektiğini söyleyebilirim. Tamamen kendi haline kalması daha kötü hissettirecektir, tam tersi sizin aşırı yardımcı olma isteğiniz olduğunu hissederse yine daralmış hissedecektir.

Bence bir yöntem konuşmamak da faydalı. "Şunu şunu yapalım, bak iyi olacaksın" gibi yol haritaları bunaltıcı olabiliyor. Ya da o size gelip dert anlatmadığı halde sizin bir şeyler söylemek zorunda hissedip "geçecek geçecek, bunlar da geçecek" gibi şeyler söylemeniz de öyle.

Bence bunun en orta yolu bunaldıkça onun size açılmasını beklemek ve geleceğe yönelik çok konuşmadan sadece o an o sıkıntısına yönelik sohbet etmek. Bunu yaparken uygun dozda espriler serpiştirmek, bu kişiyi savunur sözler etmek kısacası tarafınızı belli etmek bence olumlu oluyor.

Eğer ortada bir dert yanma durumu yoksa sadece günün olağan akışına uygun şeyler konuşmak, depresyonla ya da zor süreçlerle ilgili şeyleri gündeme getirmemek iyi gelebiliyor.

Bir de yoğun duygular ağır şeylerdir, depresyonda olan birine çok yoğun hislerle yaklaşmamak daha faydalı sanırım.
0
akhenaten
(29.05.24)
Depresyon geçmişi olan biri olarak yazıyorum: yalnız yaşıyorsa yanına gidip bir köşede sessizce otur. Birlikte film izleyin, ağlayınca susturma, saatlerce konuşsa da dinle. Fiziksel olarak yanında olmaya çalış. Bol sabırlar.
0
sekizdokuzon
(29.05.24)
Çok uzak olmayan geçmişte benim de depresyon deneyimim olmuştu uzun süre. İlaç kullandım geçti bırakınca aynı dert düşünceleri yine geldi geri elbette. Şiddetsiz iletişim eğitimi aldığımda kendi duygularımı, ihtiyaçlarımı ve düşünce yapımı tanıdım. Kendimi ve başkalarını ne kadar çok yargıladığımı ve suçladığımı da fark ettim. Depresyon deneyimi konforsuz düşüncelerin insanı esir aldığı, başka şeylere odaklanmayı engelleyen bir deneyim. Bu konforsuz düşünceler de konforsuz duyguları yaratmaktadır. İnsan kendini ifade etmediği sürece de içinden çıkması zor bir durum. Tüm o çaresizlik, mutsuzluk hislerinin verdiği acının bağımlılık yapma ihtimali de var açıkçası. Kendini suçluyorsa eğer veya büyük bir utancı varsa depresyonun uzun sürme ihtimali de artacaktır. Ben insanların derdini ben diliyle paylaşmasına, duygularını anlamasına, ihtiyacını bulmasına başarılı şekilde yardımcı olabildigim bir eğitim aldım. Sevgiline dair Ayrıntı vermek istersen özelden yazabilirsin, iletişim tüyoları verebilirim, kendisini ifade etmediği sürece iyileşme sürecinin başlamayacağını düşünüyorum.
0
hasmetizm 2046
(29.05.24)
Hayatında ilk defa depresyona giriyorsa ilaç tedavisiyle yakın zamanda atlatır herhalde. ama kronik depresyon gibi bir olay varsa gerçekten iyi bir psikologla terapi sürecine yönlendirilmeli. 5 yıldır geçmeyen depresyonum var yanımdakilerin neşeli olması biraz iyi hissettiriyor.
0
ashleybon
(29.05.24)
(3)

Ekşisözlük yazara ulaşma

ashleybon
Shefucks nickli yazara ulaşabilir misiniz? Ankara’dan eski arkadaşı Aslı napıyormuş merak ediyor yazabilirsiniz.
Shefucks nickli yazara ulaşabilir misiniz? Ankara’dan eski arkadaşı Aslı napıyormuş merak ediyor yazabilirsiniz.
0
ashleybon
(21.04.24)
ulaşıldı mı?
0
ercanzzy
(21.04.24)
Yok daha ulaşılmadı
0
🌸ashleybon
(21.04.24)
duyuru linkini yolladım kendisine
0
hedep
(21.04.24)
(1)

Psikiyatrik Hastalıklar ve İş Hayatı

sumuklurakun
2021'in ortalarından bu yana tedavi görmekteyim (F33 tanısı ile). Kimi zaman iş hayatına etkisi olmasa da kimi zaman büyük etkisi oluyor. Bu zamanlarda ne yapacağımı bilmiyorum. Kötü yanı da, ilaçlar iyi geliyor sonra kötüye gitmeye başlayınca doktor ilaç dozlarını yükseltiyor bir süre o doz da iyi
2021'in ortalarından bu yana tedavi görmekteyim (F33 tanısı ile). Kimi zaman iş hayatına etkisi olmasa da kimi zaman büyük etkisi oluyor. Bu zamanlarda ne yapacağımı bilmiyorum. Kötü yanı da, ilaçlar iyi geliyor sonra kötüye gitmeye başlayınca doktor ilaç dozlarını yükseltiyor bir süre o doz da iyi geliyor ve maksimum dozdan sonra yeni bir ilaca geçirtiyor doktor.

İlerleyen zamanlarda daha da kötüye giderse veya çalışamaz hale getirirse yasal olarak neler yapabilirim?
0
sumuklurakun
(14.04.24)
F33 tekrarlayan depresyon için engelli maaşı yok. Bipolar için var o da çok düşük. Ben de aynı dertten muzdarabim ilaçlar etki etmiyor.
0
ashleybon
(14.04.24)
(11)

Psikoterapi işe yarıyor mu? Kişisel deneyimleriniz nasıl?

qwerty321
Merhabalar, ben uzun süredir mutsuzum. Yapı itibariyle de çok kafaya takıyorum. Işsizim vs. Ve asla saygı görmüyorum. Özgüvenim ve özsaygım çok düşük. Internetten online terapi almayı düşündüm bugün. Bunun bir şeyleri dönüştürmeye faydası olur mu? Ayrıca kaç seans sonrasında verim alabilirim? Sizler
Merhabalar, ben uzun süredir mutsuzum. Yapı itibariyle de çok kafaya takıyorum. Işsizim vs. Ve asla saygı görmüyorum. Özgüvenim ve özsaygım çok düşük. Internetten online terapi almayı düşündüm bugün. Bunun bir şeyleri dönüştürmeye faydası olur mu? Ayrıca kaç seans sonrasında verim alabilirim? Sizlerin kişisel tecrübeleri nelerdir? Gidip de değişeniniz oldu mu? Hepinize güzellikler dilerim, şimdiden teşekkürler.
0
qwerty321
(01.04.24)
merhabalar, daha önceleri de almıştım ama son bir yıldır düzenli sayılabilecek bir şekilde terapiye gidiyorum. benim de özgüvenin ve özsaygım ciddi anlamda düşük. terapinin faydalı olduğunu düşünüyorum ama uzun dönemde bir şeylerin değişmesi için aksiyon almam gerektiğini düşünüyorum kendi adıma. şu zamana kadar bu aksiyon kısmını beceremedim.

imkanınız var ise gitmenizin iyi olacağını düşünüyorum. sizi hiç tanımayan birisine her şeyi anlatabilmek iyi geliyor.

Selamlar...
0
meiyisi
(01.04.24)
O parayi tatile ve gezmeye harcasan daha iyi. Esas meseleyi yine sen cozeceksin. Is ve es bulman gerekiyor. Cik sokaga saatlerce yuru terapiden iyidir.
0
halk
(01.04.24)
Ben de halk kafasındaydım birkaç ay öncesine kadar.
Bir de terapiste açılamayacağımı düşünüyordum. Taşma noktasına gelmişim ki hiç susmadan konuşabilirim terapistle. Sadece içini dökmek, iyileşmek için bir adım atmak bile büyük bir gelişme bence. İşinin ehli birini de buldum sanırım. Bakalım kısfmet.
0
auroraaurora
(01.04.24)
eşim panikatak için 2 yıl psikoloğa gitti. bence 6 ay sonra etkisini gördü ancak süreç 2 yıl sürdü çünkü herkes ekmeğinin peşinde. "sen tamamsın, artık gelme" diyecek doktor sayısı çok az. son son kadın kendi dertlerini anlatmaya başlayınca dedim artık yeter çünkü seansı 1500e dayandı. Bu süre zarfında eve iki tane kedi aldık ve tabii ki psikiyatri sakinleştirici yazdı. bence sorunun %90'ını bu iki etken çözdü ancak tabii bu bir varsayım. terapi kişiden kişiye çok farklı etki gösterebilir. eşime sorsam çok iyi geliyor konuşmak diyor da çok ağır bir vaka değilsen 50dk'sı 1500 tl pahalı bir konuşma:)
0
KidLazer
(01.04.24)
ben yillarca halk'in dedigi gibi kafam estikce tatile gittim simdi de psikologa gidiyorum hala sorunlarim devam ediyor yani bazen olmayinca olmuyor ama cabalamak lazim^.^ tatil ornegi de kesinlikle kiyas edilmeyecek bir durum. ben de "sakin tatile, yuruyuse giderek cozebilecegini sanma" diye duzenleyeyim
0
ala09
(01.04.24)
Bana cok faydasi oluyor. Tavsiye ediyorum
0
robert bosch
(01.04.24)
Tabii ki de yarıyor, ben kendi adıma faydasını çok gördüm keza eşimde bipolar o da yıllardır gidiyor ve bu sayede üstesinden geldi. Psikoterapi bence herkese zorunlu hale getirilmeli yediğin yemek içtiğin su gibi zorunlu olmalı.
0
mirty
(01.04.24)
faydası olur ama herhangi bir işe girmenin daha çok faydası olur
2sini aynı anda yapmana engel bir durum yok

verim almak güvenip açılabilmeyle ilgili
karşı cinse gidersen kendini beğendirmeye ya da acındırmaya çalışmak yerine kendi sorunlarına odaklanman gerekiyor
hem cinse gidersen ister istemez kendini kıyaslıyacaksın, abi-amca konumundaki bir terapist daha ideal olur
0
bir soru sorcam
(01.04.24)
Ben bugün diş hastanesine gittim, röntgen için gönderdi doktor. Röntgenci bir iki kere röntgen aletini ağzıma soktu sonra elinle tut dedi doğru tutamadım sanırım ardından bana salak muamelesi yapmaya başladı. Söylenmeye başladı ve daha sert davrandı hatta damağım incindi. Sonra tamam bırakın dedim ve adeta bana siktir çekip röntgeni çekmeden kaldırdı beni. Dişimi yapamadım eve döndüm. O kadar çok dert ettim ki, hem adama karşı kendimi savunamayışıma hem bu sefilliğime üzüldüm. Kendimi savunmuyorum, işsizim, asla değer görmüyorum, her şeyi kafaya takıyorum, tek bir arkadaşım dahi yok vs. Bu yüzden belki terapi işe yarayabilir diye size sormak istedim.
0
🌸qwerty321
(01.04.24)
Sorun aileyle ilgiliyse işe yarayan psikoterapi bulursanız bana da haber verin.
0
ashleybon
(01.04.24)
Klinik psikolog olarak yazacağım bu cevabı; psikoterapi tabii ki ise yarıyor, yaramasa psikoloji bir dilim dalı olmazdı.

Fakat terapistin elinde sihirli bir değnek yok; tek başına danisani bir anda iyi edemez. Danışanın da efor harcaması gerekir. İnsan ve insan psikolojisi oldukca komplikedir. Kişinin kendisinin yanında çevresi, genetik faktorleri, yaşam tarzı gibi bir çok şey devreye girer bu süreçte. Her danışan her terapi ekolune uygun olmadığı gibi, her terapist ile her danışan da uyum sağlayacak diye bir şey yok. Ayrıca bazı danisanlara sadece terapi yeterli gelmez, yanında ilaç desteği de gerekebilir. Terapötik süreç kişiye özgü ve biriciktir. Genel yorum yapmak doğru değildir fakat çok net cevabı tekrar verebilirim; terapi ise yarar.

3-5 seansla ilerleme kaydetmek güç (bu bir akut fobi değilse), genelde farklı görebilmek için en az 4-5 ay devam etmek gerekir. ekolden ekole de değişiklik gösterir. bu süreç davranışçı terapilerde süreç biraz daha kısadır ama psikanalitik terapilerde daha uzundur gibi gibi. Birçok detay var bu konuda.

Ayrıca terapiye gitmesi gereken kişiye "tatile git, arkadaşına anlat rahatlarsın" vs demek ateşi 40 derece olan çocuğa "şimdilik başına soğuk havlu koyalım, ateş düşürücü vermeye gerek yok" demek gibi bir şey. Sorunu cozmezsiniz, sadece belki biraz otelemis olursunuz.

Sizin durumunuzda ben olabiliyorsa bir uzmandan destek almanızı tavsiye ederim.
0
fraise
(01.04.24)
(2)

Antalya isitmali havuzlu otel tavsiyesi

icim urperiyor
Selam. Mayis basinda antalyaya tatile gitmeyi dusunuyoruz. 5 aylik bebekle beraber. Deniz soguk olacagi icin isitmali havuzlu otel veya isitmali havuza erisimi olan ev/villa tarzi bi yer dusunuyoruz. Havaalanına cok uzak olmazsa iyi olur. Var mi tavsiyeniz?
Selam. Mayis basinda antalyaya tatile gitmeyi dusunuyoruz. 5 aylik bebekle beraber. Deniz soguk olacagi icin isitmali havuzlu otel veya isitmali havuza erisimi olan ev/villa tarzi bi yer dusunuyoruz. Havaalanına cok uzak olmazsa iyi olur. Var mi tavsiyeniz?
0
icim urperiyor
(12.03.24)
Kaya plazzo belek
0
ashleybon
(12.03.24)
ets deki bilgiler genelde dogru oluyor.
regnum carya cok guzel
titanic deluxe belek de olur
0
sewdali
(14.03.24)
(11)

Dizi önerisi

a man alone
Art arda bölümler izleyeceğim, anında bağımlılık yapan dizi arıyorum.La casa de papel, breaking bad, big bang theory, narcos, dark, got, bates motel dışında önerilere açığım. Bunları izledim.Prison break, The sopranos, Dexter, Modern Family, Peaky Blinders, fringe, true detective, how i met your mot
Art arda bölümler izleyeceğim, anında bağımlılık yapan dizi arıyorum.
La casa de papel, breaking bad, big bang theory, narcos, dark, got, bates motel dışında önerilere açığım. Bunları izledim.

Prison break, The sopranos, Dexter, Modern Family, Peaky Blinders, fringe, true detective, how i met your mother gibi birçok popüler dizinin ilk 3-5 bölümünü izledim, iyi diziler fakat sürükleyici değil. Ekran açıkken bakıyorum sadece.

The last of us’ı izleyemiyorum, erişemediğim için.

Var mı dizi öneriniz?
0
a man alone
(09.03.24)
Justified
Mr inbetween
Generation kill
The pacific
Company of heroes
Bosch
0
logisticsmanager
(10.03.24)
Bosch

Bosch yazılmış. The Shield diyeyim.
0
gabe h coud
(10.03.24)
Bron/Broen
On numaradan hallice.
İzlememiş olduğunuzu varsayıyorum.
0
marcus fenix
(10.03.24)
Ozark dışında yazılan hiçbir diziyi duymamıştım. Teşekkürler
0
🌸a man alone
(10.03.24)
turkcealtyazi.org

çok kafamı yormasın eğlencelik beni hemen içeri alsın biraz da ingiliz soslu dersen
0
grimavi
(10.03.24)
Forbrydelsen
Borgen
Förstfödd
0
heritage
(10.03.24)
homeland
0
nhk ni youkosu
(10.03.24)
Griselda
Berlin
0
ashleybon
(10.03.24)
breaking bad ve big bang theory'i sürükleyici bulup fringe'i veya prison break'i sürükleyici bulmaman da şahaneymiş :D

Forbrydelsen ya da Bron/Broen demeye geldim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(10.03.24)
Lillyhammer izle seversin.
0
mikahakkinen
(10.03.24)
Prison break i sürükleyici bulmayio breaking var i surukleyici bulan birini de gördüm ya bir yaşıma daha girdim

Homeland
Forbrydelsen
Broadchurch
Night of
The fall
Bron broen
0
alimcgraw
(10.03.24)
(7)

İş ortamı, insanlar, mekanlar vs.

Lubb
Soru şu : İş ortamınızdan memnun musunuz? evet ise neden? hayır ise neden?----------Sorunun Detayı şu : Gün boyunca iş yerinde muhattap olduğunuz insanların kendisinden, muhabbetiden, doğal olarak bulunduğunuz iş çevresinden ve iş yerinin olanak ve fiziki ortamından memnun musunuz? tatmin oluyor, si
Soru şu :
İş ortamınızdan memnun musunuz? evet ise neden? hayır ise neden?

----------

Sorunun Detayı şu :
Gün boyunca iş yerinde muhattap olduğunuz insanların kendisinden, muhabbetiden, doğal olarak bulunduğunuz iş çevresinden ve iş yerinin olanak ve fiziki ortamından memnun musunuz? tatmin oluyor, size fayda katıyor ya da en azından pozitif bir ruh haline çoğunlukla erişebiliyor musunuz gün sonunda?

---------

Soru olmayan ise şu :
yaptığınız işin kendisinden memun musunuz? bunu sormuyorum çünkü bazen para kazanmak için ya da belli başlı hedefler için bazı şeylere katlanmak gerekebiliyor. sevdiğimiz bir iş olabilir işin kendisi güzel olabilir vs. bunda sorun yok.


teşekkür ediyorum okuyan ve cevap verecek olanlara şimdiden.
0
Lubb
(30.07.23)
1-acayip memnunum.

2-evet. Cok iyi yöneticilere ve ekip arkadaşlarına sahibim. Olanak/fiziki ortam; ofis kiralik, yenilenmesi için sahibi olan sirket ile görüşme var. Kabul ederlerse yenileme, arac sarj sistemleri ve güneş panelleri koyma gibi planlar var. O olunca daha iyi olacak ama su an genel fiziki olaraktan mutlulugum 8/10 sebebi de acayip güzel manzaram var orman/dag manzarali.

3-evet cok memnunum. Sürekli değişiyor, sürekli ya yeni sirket alınıyor ya da yeni fabrika yeni tedarikci yeni ürün vs. Direkt fabrikada olsam sıkıcı olurdu ama ürün grubunun emea tedarik zincirindeyim, haliyle yeni üründen yeni fabrikaya yeni depoya yeni müşteriye vs her şeye temasim var.

5-10 bin euro fazlasini kazanabilirim (yillik) ama kariyer gidisatim için buradayim (her 2-3 senede bir yükseldim). Çok fazla firsat var.
0
logisticsmanager
(30.07.23)
Memnunum ortamdaki çoğu arkadaşım çok eski arkadaşım yada 10 senelik geçmişimiz olanlar o yüzden her türlü işi goygoy yaparak yada ciddi olarak paslaşarak yapıyoruz
0
basond
(30.07.23)
Ortamdan memnun değilim. Fabrikada üretim mühendisiyim. Ekstrüzyon presleri var. Sıcaklık, ses yüksek. Aydınlık bir ortam değil. Daha güzel bir ortamda çalışmak isterdim tabii ki. Pozitif kısmı sadece şöyle oluyor. Koca fabrikaya bakıp ben burada bir şey üretilmesini sağlıyorum, koca fabrikanın yönetimine katkı sağlıyorum dediğimde oluyor. Çünkü gerçekten kolay değil. Müşteriye gidene kadar bin tane emek var. Hatta çalıştığım yer Ülker bisküvi fabrikasına yakın. Marketten para verip aldığın bisküvi için insanlar 6'da yollara düşüyor. Bunların arka planını görmek güzel bir şey.

İşten yüzde 50 memnunum. Daha iyisini yapabileceğime inanıyorum. Yani bunu şuna benzetiyorum ben. Bir komando en zor durumlar için eğitim alır. Ama görevde değilken oturup çay içer. Potansiyeli aslında çok yüksektir ama bir şey yapmaz. Bu da öyle. O kadar kafa yorup 50 tane ders geçtim ama yüzde kaçını doğru düzgün kullanıyorsun desen 5'i geçmez.
0
dissendium
(30.07.23)
1. Memnunum

2. Memnunum
0
ruhen hastayim ben
(30.07.23)
1-Memnunum çünkü uzaktan çalışıyorum. Bazen acaba ofise gitmek eğlenceli olabilir miydi diye düşünüyorum ama hemen aklımdan çıkıyor.

2- Evet, ilgim ve yeteneklerimle uyumlu bir iş. Ama bazen sıkıldığımi farklı alanlara kaymak istediğimi fark ediyorum.
0
Amaranta ursula
(30.07.23)
1. Memnun değilim: evden çalışma var ve müşteri toplantısı yoksa yapayalnızsın aşırı saçma bir düzen. Ofise gitsen orada stajyer yeni mezun kaynıyor bu sefer toplantılar için boş yer aramakla geçiyor. Sosyalleşecek kimse de yok.
2. Maaş çok düşük neredeyse asgari ücret iş bulmak çok zor yoksa çekilmez yani
0
ashleybon
(30.07.23)
Değilim.

Yani insanlık olarak çok iyiler, ama "teknik bilgi / iş becerisi" açısından çok kötüler. Günde 2 saat çalışmıyorum, ona rağmen performans puanlarında falan üst sıralardayım. 1 seneye yaklaşıyor buraya girdiğimden beri, kesin baya köreldim ama haberim yok :) Bu da bizim sektörde başına gelebilecek en kötü şey.

Ofise ayda 1 falan gidiyorum ama ofis mükemmel. İçeride özel aşçı var, barista var, açık büfe kahvaltı var vs. vs. Bi çay bardağı almışlar, ilk gördüğümde 10 dk inceledim, ömrümde o kadar kaliteli cam görmemiştim. Fiziksel olarak baya iyi. Gerçi o kadar para harcamışlar ofise, yine de herkes evden çalışmak istiyor :)
0
plutongezegendegilmi
(31.07.23)
(5)

Ev Hırsızlığı

ashleybon
Tanıdığımız birisinin evimizden altın gibi olmasa da değerli bir şey çalması durumunda şikayetçi olabiliyor muyuz? Avukat mı tutmak gerekir polise mi haber vermeliyiz?Yaklaşık 2000tl lik param ve kişisel eşyam çalındı.Kanıt olarak eve gelmesi durumunda belirgin bir durum yok. Bir de ortak tanıyanlar
Tanıdığımız birisinin evimizden altın gibi olmasa da değerli bir şey çalması durumunda şikayetçi olabiliyor muyuz? Avukat mı tutmak gerekir polise mi haber vermeliyiz?
Yaklaşık 2000tl lik param ve kişisel eşyam çalındı.
Kanıt olarak eve gelmesi durumunda belirgin bir durum yok. Bir de ortak tanıyanlar da aynı durumdan şüphelenmişler. Paralarını ve eşyalarını çaldığından eminler.
0
ashleybon
(14.12.21)
Savcılığa, ilgili kişiden şikayetçi olduğunuza dair durumu anlatır bir dilekçe verin.

Ama elinizde, şahsın çalma eylemini yaparken bir video kaydı, seri numarası tespiti yapılmış paraların onda çıkacak olması, fatura ve seri numarasıyla size ait olduğunu kanıtlayabileceğiniz bir malın onda bulunması gibi bir kanıt yok ise, şahısla kötü olmak dışında bir kazanımınız olamayacağı için, bir soğuk su içip, şahsı yanınızdan uzaklaştırmak en uygun hareket tarzı olur.
0
Mirket
(14.12.21)
eger eminseniz sucu tekrar ettirseniz?

eve gizli kamera yerlestirip, bir yerlere degerli esyalar veya seri numarasi alinmis para birakip hicbir sey yokmus gibi misafirlige davet etseniz?
0
la lykia
(14.12.21)
la lykia

+1
0
ehti
(14.12.21)
@la lykia eğer bilinçli yapıyorsa tekrar etmez çünkü çaldığını yüzüne söyledim, geri istedim tabii ki kabul etmedi.
0
🌸ashleybon
(14.12.21)
Elinizde bir delil ya da görgü tanığı olmadan bu suçlamaya yaparsanız iftira nedeniyle size dava açabilir biri akıl verirse.

Zaten elinizde kesin delil yoksa siz de emin olmayın "nasıl olsa X'den bilirler" diye aynı ortamlarda bulunan birinin yaptığı bir olay da olabilir.
0
John Bloor
(14.12.21)
(11)

Alkol problemi

dakota
Yaklaşık 10 yıl önce kız arkadaşımın beni terk etmesi ile başladığım alkole son 4-5 yıldır baya bi düşkünlük yaşıyorum. Son bir yıldır ise her gün olmasa da iki güne bir kesin alkol alıyorum ve alkol eşiğim de baya bi yükseldi. Karaciğerimin ağrıdığını hissediyorum artık. Alkol dolayısı ile 20 kilo
Yaklaşık 10 yıl önce kız arkadaşımın beni terk etmesi ile başladığım alkole son 4-5 yıldır baya bi düşkünlük yaşıyorum. Son bir yıldır ise her gün olmasa da iki güne bir kesin alkol alıyorum ve alkol eşiğim de baya bi yükseldi. Karaciğerimin ağrıdığını hissediyorum artık. Alkol dolayısı ile 20 kilo aldım. Hem sağlık açısından hem de maddi yönden çok kötü etkileniyorum. İşin içime Amatem falan karıştırmadan bu meleti bırakmak, en olmadı azaltmak istiyorum. Ve çok istiyorum bunu. Hiç bu kadar da kararlı olmamıştım. Bana ne gibi tavsiyeleriniz olur? Fikirlerinize ihtiyacım var. Çevrenizde bu meletten kurtulabilen var mı? Varsa eğer nasıl oldu?
0
dakota
(01.09.21)
2 gunde bir iciyorsan muhtemelen birakmaktan cok fiziksel yoksunluk hissetmeyeceksindir. en onemli sey alkol icerek gecirdigin vakitte yapacak baska bir sey bulmak. senin gibi icenler genelde alkolu psikolojik problemleri icin doktorun yazmadigi bir "ilac" olarak kullanirler. yan etki profili cok kotu bir ilac. o ilaci yan etkileri sebebiyle almayi biraktigin zaman o psikolojik sorunlarinla da yuzlesmen gerekecek. burada bagimlilik tecrubesi olan bir terapist de olabilir, probleminin ne olduguna gore onu cozmeye yonelik adimlar atmak da olabilir. eski, ictigin rutinini bozmayarak kalici bir cozum elde edemezsin ozetle. normalde hangi mekan ve sartlarda iciyorduysan, kendini o durumdan uzaklastirman da sart.
0
robokot
(01.09.21)
2 günde bir içip yorgunluğundan bahsediyorsan herhalde yüksek alkollü içki içiyorsun diye düşünüyorum.

İçmeden duramıyorsan en azından bira ve şarap dışında alkol tüketme derim. Hatta mümkünse şarap bile içme sadece bira iç.
0
denizgonen
(01.09.21)
2 sene boyunca bende aynı sizin gibiydim, hatta gün aşırı içiyordu ve şuanda nerdeyse ayda 1 bira anca içiyorum. Hayatımdaki en büyük fark evlenmem ve artık yalnız vakit geçirmemem. Ne zaman yalnız kalsam aklıma hala alkol geliyor. Evlenmeden önce bisiklet almıştım boş zamanlarımı doldurup alkolden uzaklaşmak için yarı yarıya azalmıştı alkol almam. Benim tavsiyem yeni arkadaşlar, yeni hobiler, alkolle geçen zamanınızı dolduracak farklı aktiviteler bulmanız. Alkol çok keyifli birşey ama bunun düzenli ve uzun süre olması hem fizyolojik hem psikolojik çökmelere sebebiyet veriyor. Bırakma gibi bir şey bence anlamsız ve zor. Bence mümkün olduğunca alkol alma sıklığını ve miktarını azaltmaya çalışın.
0
ayakkokususeveninsan
(01.09.21)
gün sayısı düşür öncelikle,
alkole ulasımını zorlastır. evde alkol tutma.
0
sizofren06
(01.09.21)
bence spora başlayın
seviyorsanız koşun hatta - çok yardımı olur
0
superb
(01.09.21)
gercekten istiyorsan yaparsin.

herhalde aksamcisindir diye dusunuyorum. sabahlari iciyor musun? 2 gune bir iciyorum dedigine gore sabahlari icmiyorsundur.

mesela aksamlari 6-7 gibi acken baslayip ardindan yemek mi yiyorsun? alkol saatin geldiginde bu rutini kirarsan bir daha yanina yaklasmazsin. bu biraz da rutin bagimliligi oluyor. alkol saatinde baska bir sey yap. evde oluyorsan disari cik, parklarda yuru, kos, spora basla. sigara iciyorsan sigarayi da birak, ben ikisini de ayni anda biraktim :D seytan azapta gerek.

eve donunce yerine soda limon koyabilirsin. churchill mesela. ben tokken icki icemedigim icin aksam yemeginin saatini one aldim. hem rutini kirmis oldum, hem de tokken icmeyi siskinlik yaptigi icin sevmedigimden zaten icemez oldum.

komple kesmek istiyorsan zihinsel hazirligini yapip bir anda birakmak ise yariyor. zaten 1 hafta icinde aklina gelmemeye baslayacak. hafifledigini hissedeceksin, karacigerinden gelen o agirlik hissi cok cabuk kaybolacak.

o delirium tremens gibi cekilme belirtilerinden falan da korkma, onlar cok daha agir iciciler icin.

ha bir de karaciger degerlerine baktirabilirsin. biraz yuksek cikabilir ama cabuk toparliyor.
0
chezidek
(01.09.21)
Alkolün ne işine yaradığını keşfedip artık o işe yaramaz hale geldiğini görünce kendiliğinden azaltarak bırakırsın.
0
ashleybon
(01.09.21)
@chezidek tamamen maddi probleme dönüştüğü için artık her akşam içemiyorum. Dediğiniz gibi genelde akşamcıyım. Açken içip üstüne yemek yiyorum. Yemek yemezsem sabah müthiş bir baş ağrısı ile uyanıyorum ve o gün akşama kadar soğuk su içip içimi soğutmakla geçiyor, bu da böbrekleri yoruyor. Çörçıl tavsiyenize uymakta çalışırım ama o da böbrekte taş yapıyor. Dediğiniz gibi akşam yemek yiyince üzerine içemiyorum. Sabahları bira ile başladığım falan da oldu birkaç kez. 24 saat hiçbir şey yemeden sadece içtiğim de oldu. Artık biraz dikkat ediyorum. Ama bir türlü bırakamadım. Tam kapanma zamanı çiftliğe gittim 25 gün bir damla bile içmedim. Sigara da içiyorum ama sadece alkolle. Alkol olmadan sadece sigara içemiyorum. Alkolden sonra gelen açlık hissinden dolayı yediğim yemekler de kilo yaptı işte ve yapıyor da.
0
🌸dakota
(01.09.21)
Sorununuzun farkindasiniz ve cozum arayisindasiniz. Tavsiyem aynen bu yonde devam etmeniz, yani profesyonel yardima basvurmaniz.

Cevremde tanidigim alkol problemi olan insan yok. Icki icmenin ve abartmanin biraz ucu kacirilarak normallestirildigi bir yerde yasiyorum. Bence hap bilgi, hap öneri aramak yerine gidin bagimlilik alaninda isini iyi yapan bir uzmanla görüsün.
0
buf-e kür
(01.09.21)
Profesyonel yardım almanız önemli. Eğer mümkünse Abraham Twerski'nin "Bağımlılık Psikolojisi" kitabını okumaya çalışın, kendinizi bağımlı olarak görmüyor olsanız bile size yardımcı olacak fikirler içeriyordur diye düşünüyorum.

Şahsen "Azaltarak bırakma" diye bir şeyin işe yaradığını görmedim. Çok zor olsa da tamamen bırakmanız daha faydalı olabilir. Burada en büyük sorun zaman. İlk günler görece kolay olsa da motivasyonunuz gittikçe düşecektir. Zihniniz size "Bir biradan bir şey olmaz" diyecek, "Off ne farkeder, kimin umrunda" diyecek, "10 gündür içmedim, artık kendimi ödüllendirebilirim" diyecek, arkadaşlarınızla buluşup bir iki tek atmanızı salık verecek; kısacası pozitif ve negatif her fikri kullanıp alkol almanızı sağlamaya çalışacak... Kendinizi şu anda aklınızın ucundan bile geçmeyecek, kulağa çok saçma gelen sebeplerle kandırmaya çalışabilirsiniz. Bu süreçte gerçekten alkol almaya ihtiyacınız olduğunu, yeterince azalttığınızı, bu bırakma fikrini çok abarttığınızı ve aman aman da bir probleminizin olmadığını, herkesin alkol aldığını, size kimsenin karışamayacağını, ya da hiçbir şeyin işe yaramayacağını bir umutsuz vaka falan olduğunuzu düşünebilirsiniz. Bunların hepsi aşılabilir ancak hazırlıklı olmanız, pozitif kalmanız ve uzun bir süre her gün bu mücadeleyi yaşayacağınızı bilmeniz lazım.
0
salihdt
(01.09.21)
hocam artik sen daha saglikli oldugunu dusundugun bir icecekle degistirebilirsin sodayi. smoothie yaparsin, ya da muslum gurses gibi sut tedavisi uygularsin, sana kalmis :D

o gun boyu icme seklinde abarmalar arada olur, devamli oyle icecek halin yok zaten. onlari kafaya takma.

zaten biraktigin zaman alkol alip yattigin gecelerdeki uyku kalitesinin aslinda ne kadar dusuk oldugunu anlayacaksin. gece su icmek icin uyanip durmak hem uykuyu boluyor, hem alkol zaten derin uyku uyumaya engel oluyor.

eger komple kesmek istiyorsan tapering ile, yani azaltarak icmeyle tamamen birakmayi deneyebilirsin. ben sahsen haftanin belli gunleri icerek birakmayi tavsiye edemiyorum. cunku mesela "sadece cuma gunu iccem" gibi telkinler beyindeki odul mekanizmasini tetikliyor. bence rutinden uzaklasarak birakmak en iyisi. her gun 1 sise sarap iciyorsan bunu yavas yavas her gun 2 biraya (bu ayni miktarda alkole tekabul ediyor), sonra da 1 biraya dusurerek toplam alkol miktarini azaltmak. ya da her kadeh arasinda bir bardak su icmek vesaire.
0
chezidek
(01.09.21)
(2)

Referans oluşturma yazılımı

ashleybon
Makale yazarken kullanmak için önerebileceğiniz referans yazılımı var mıdır? Mendeley'i denedim ama çok kullanışsız geldi. Metin içinde kullanırken yazarları parantez içinde oluşturuyor, bunu düzeltince bibliography kısmına dahil etmiyor.
Makale yazarken kullanmak için önerebileceğiniz referans yazılımı var mıdır? Mendeley'i denedim ama çok kullanışsız geldi. Metin içinde kullanırken yazarları parantez içinde oluşturuyor, bunu düzeltince bibliography kısmına dahil etmiyor.
0
ashleybon
(07.08.21)
Mendeley kullanıyorum. Bahsettiğiniz sorunu yaşamadım hiç.
yazarları gösterme tipini değiştirirseniz bibliograhy kısmı da otomatik olarak değişiyor. bir şeyleri yanlış yapmış olabilirsiniz.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(07.08.21)
Word içinde insert ciatation seçtiğinizde sizde yazarla nasıl gösteriyor? Bibliography kısmını değil de paraphrase ederken yazarları doğru formatta atıyor mu? X and Y (2021) claims... yazarken bende bu ifadeyi parantez içine alıyor, aradaki and'i "&" olarak yazdırıyor.
0
🌸ashleybon
(07.08.21)
(2)

İşi bırakma bahaneleri

Çağa ayak uyduramayan
herkese merhabalar. 8 senedir kimya sektöründe özel bir firmada çalışıyorum. 8 senenin yaklaşık 5i iş aramaları, görüşmeler, ayrılma denemeleri ile geçmiştir. işim artık oldukça rahat, mesleki olarak üzerine koyamadığım bir noktada (çalıştığım firma için). iyice tembelleştiğimin farkındayım ve burad
herkese merhabalar. 8 senedir kimya sektöründe özel bir firmada çalışıyorum. 8 senenin yaklaşık 5i iş aramaları, görüşmeler, ayrılma denemeleri ile geçmiştir. işim artık oldukça rahat, mesleki olarak üzerine koyamadığım bir noktada (çalıştığım firma için). iyice tembelleştiğimin farkındayım ve burada yapabileceğim daha fazla bir şey olmadığını da düşünüyorum.

gelelim asıl meseleye. çalıştığım firmadan geçen sene ayrılıp kendi yerini açan (aynı iş kolu, küçük rakip gibi) bir tanıdığım yanına gelmem için teklifte bulundu. çok sevdiğim ve güvendiğim biri. yanına gitmeyi de istiyorum ve bu iş beni heyecanlandırıyor. konfor alanımdan çıkacağım ama korkum burada başlıyor.

şu anki iş yerim bu abinin yanına gittiğimi öğrenirse bana epey vefasız gözüyle bakacaktır. yaklaşık 2 aylık ihbar sürem de var. burada sevilen, değer gören biriyim. onlara duyurmadan bu işi nasıl yapabileceğimi düşünüyorum. geçtiğimiz haftalarda beni kovması için müdürümle masaya oturmuştum ancak bırakmayacağını söyledi, beni kaybetmek istemediklerini biliyorum.

şimdi ben yarın istifamı vereceğim. ama bu yeni işi duyurmadan yapmam lazım ve sağlam bahaneye ihtiyacım var. yoksa doğruyu söyleyip dokuz köyden kovulayım mı? buradan gizli iş çevirip ayrılırsam da yeni yerde başladığım bütün sektörde duyulacak:/ karışık kafalar, bana akıllar...
0
Çağa ayak uyduramayan
(05.07.21)
Belli ki gizleseniz de öğrenecekler, gizli saklı yapacağınıza sizden duysunlar öyleyse. "burada yapabileceğim daha fazla bir şey olmadığını da düşünüyorum." Bunu söyleyin işte.

Çalıştığınız firma babanızın oğlu değil. Burada hep söyledikleri gibi sizden daha iyisini ya da aynı işi daha az maaşa yapanı bulsalar "aman bu adama vefa gösterelim" diyecekler mi sanki?
0
kobuzchu kiz
(05.07.21)
Müdürler ve patronlar sizin sahip olduğunuz empatiden yoksunlar. Ayıp olur tarzı düşünmenize gerek yok bence.
0
ashleybon
(05.07.21)
(6)

Biontech aşısı sonrası migren ağrı kesici

laputa
Merhabalar aşıları olduk her şey yolunda ama baş ağrım çok nüksetti bunun yanı sıra doktor parol öneriyor dedi yolladı beni soramadım sorayı da aksatmak istemedim. Böyle bir durum yaşayan ya da doktor olanlar varsa ne diyorsunuz? Aşı sonrası migren ilacı almamalı mı?
Merhabalar aşıları olduk her şey yolunda ama baş ağrım çok nüksetti bunun yanı sıra doktor parol öneriyor dedi yolladı beni soramadım sorayı da aksatmak istemedim. Böyle bir durum yaşayan ya da doktor olanlar varsa ne diyorsunuz? Aşı sonrası migren ilacı almamalı mı?
0
laputa
(24.06.21)
Valla asidan sonra benim de migrenim tutmustu. Ama parol, minoset tarzi (parasetamol) ilaclar haricindeki agri kesiciler icin antikorun etkisini azaltiyor dendigi icin parol icip allaha dua ettim ek olarak. :D

Oldugum asinin etkinligini azaltacagima 2 gun migren agrisini cekerim daha iyi diye dusundum. Ne biliim...
0
invictae
(24.06.21)
bana doktor ağrı veya ateş için parasetamol kullan demişti.
0
false pretension
(24.06.21)
Biontech i bilmiyorum ama sinovac için ağrı kesici bile etkinliğini azaltıyor diyordu televizyonda
0
neysene
(25.06.21)
Biontechten sonra tek yan etki baş ağrısı oldu. Majezik aldım fayda etmedi. Uyudum ve anca sabaha normal kalktım. 5-6 saat başım ağrıdı abartısız.
0
anarsika
(25.06.21)
Bende de aşı olduktan 3-4 gün sonra baş ağrısı başladı. Duş almak biraz rahatlatıyor, ağrı kesici içmedim. İlk günlere nazaran hafifledi ama tam geçmedi.
0
ashleybon
(25.06.21)
parol beni kesmedi.2. dozda majezik attım.
0
mikahakkinen
(25.06.21)
(25)

İşinizi seviyor musunuz?

chillbabe
Ne iş yapıyorsunuz ve işinizi seviyor musunuz? Bir de yakın vadede iş değiştirmeyi düşünüyor musunuz?
Ne iş yapıyorsunuz ve işinizi seviyor musunuz? Bir de yakın vadede iş değiştirmeyi düşünüyor musunuz?
0
chillbabe
(23.06.21)
Tedarik zincirinde operasyonel satin alma müdürüyum.
Seviyorum ama aynı pozisyondan 3-4 sene daha devam etmem, ayni seyi uzun süre yapamam. Daha 1 senelik müdürüm.
Is yerimi değiştirmem çünkü zaten büyük firma, bir sürü pozisyon var ve cok canım sıkılırsa farkli bir ülke/sehir düşünebilirim ama içimden bir ses 15-20 sene bu firmadayim diyor.
0
logisticsmanager
(23.06.21)
işimi seviyorum, ama iş yerimi yeni değiştirdim ihbar süresindeyim 15 gün sonra yeni iş yerime geçeceğim
0
nahtoderfahrung
(23.06.21)
Öğretmenim, çok seviyorum.
0
ruhen hastayim ben
(23.06.21)
Tercüme ofisinde calisiyorum. Cok seviyorum ama daha kurumsal ve rahat, daha yuksek bi maas hayalim var cunku hak ettigim paranin yarisini aliyorum. Ayni yerde calisip benden 4 sene once ayrilan kisiden 500 tl daha az maas aliyorum oyle soyleyeyim
0
matilda
(23.06.21)
Psikologum. Bu bölüm için hukuk fakültesini bitirdigim halde ikinci üniversite okudum; dolayısıyla seviyorum ama şu an çalıştığım konumu sevmiyorum. Yüksek lisansin tamamlanmasını bekliyorum.
0
fraise
(23.06.21)
Sirket kurtaricisi yazilimciyim, isimi seviyorum insan sevmiyorum.
Sirketi kurtarinca ya kovuyorlar ya da istifaya zorluyorlar.

Tam keyfini surecekken kaciriyorlar.
Keske manav olsam.
0
divit
(23.06.21)
Mesleğimi seviyorum ama piyasada dayatılan şartları, mobbingi, işçi haklarını gasp edenleri ve şark kurnazlarını sevmiyorum.

Dsi kurumlarından birinde müdür olsaydım benden mutlusu yoktu.
0
neysene
(23.06.21)
Ben meslegimi seviyorum ama işimi pek sevmiyorum. İlaç sektöründe ar ge de çalışıyorum. Aslinda işimi de seviyorum da bu işi turkiye de yapmayi sevmiyorum.
Ve evet sektor degistirme ulke degistirme fikirlerim var.
0
a perfect lie
(23.06.21)
mühendisim, işimi seviyorum ama yakın zamanda sadece işimi değil kariyerimi değiştirmeyi planlıyorum
0
sttc
(23.06.21)
tıp bitirdim geçen yaz ama doktorluğu sevmediğim için bir sene atanmayıp evde kaldım, tus çalışıp laboratuvar ağırlıklı, hasta ile işi minimum olan daha çok bilimsel araştırma yapılabilecek bir bölüme girdim. Bir aya başıyorum. Çocukluktan beri hayalim bu aslında bilim insanı olmak vs ama son yıllarda bundan da soğudum, şimdi elimde olsa uluslararası ilişkiler okumuş olmayı isterdim ki aöf'te okuyorum onu :d
0
nundu
(23.06.21)
Psikiyatri hekimiyim. Bu is icin tip fakultesine girdim ve cok severek basladim. Tus'ta psikiyatri tek tercihimdi. Pek cok yayin yaptim-halen yapiyorum, isin daha ziyade akademik tarafiyla ilgileniyorum. Ulkenin, insanlarin ve yonetimlerim durumu nedeniyle su an yaptigim seyden nefret ediyorum. Aylardir bekledigimiz istifa yasaginin 1 temmuzda kaldirilacagi bugun duyuruldu ve cok sevincliyim. esimle birlikte istifa ederek daha insani sartlarda İngiltere'de calismak icin calisacagiz buyuk ihtimalle.
0
gibicibicis
(23.06.21)
Hekimim.
Son derece idealist duygu ve düşüncelerle, akademisyen olma yoluna girdim. Oldum da. Ama bitmeyen mobbing, çifte standart, liyakatsizlik, cahil kişilere hizmet vermenin zorluğu (tehdit, şiddet, uygunsuz rapor ve ilaç istekleri), haksız soruşturmalar ve mahkemeler ile yıldım.
Ayaklarım her sabah geri gidiyor. Ama zorunluyum, okutacak bir evladım var. Emeklilikte bir sürü maddi kayıp olduğu için katlanıyorum.
0
pro9it9is9
(23.06.21)
yurtdisindayim, muhendisim, isimi seviyorum ama parasal olarak tatmin etmiyor.
emlakcilardan nefret ediyorum ama sanirim sirf para icin istifayi basip emlakci olacam. iki tane sikindirik kursu var, onlara yazilmayi dusunuyorum.

simdiki aklim olsa kesinlikle tip okurdum. Eger olmuyorsa duz isletme falan cakip biran once ticarete atilirdim.
0
cooperr
(23.06.21)
Bircok sektör degistirdim is sevmenin bir yolunu bulamadim ama mobbing yoksa, maasi ve sartlari iyiyse bir sekilde bir sure idare ediliyor.
0
passive aggressive
(23.06.21)
Patron şirketlerinde çalıştığımdan hiç bir işi sevmedim. Mobbingin allahı yapılıyor ve bu insanlarla sürekli kavga ediyorum. Bir kere ücretsiz izne bile yollandım. Birinin ahı mı tuttu anlamıyorum.
0
ashleybon
(23.06.21)
akademideyim, çok entrika dönüyor, bunaldım.
0
passion rules the game
(23.06.21)
Özel bir bankada kobi portföy yöneticisiyim. İşimi çok seviyorum. Tempo her zaman yüksek. Durağan bir işte ömür geçiremem.
0
Kresto
(23.06.21)
çalışmıyorum, seviyorum.
0
su492
(23.06.21)
mali müşavirim. işimi seviyorum. bir yerde 3 max. 4 yıl çalışınca sıkılmaya başlıyorum. rahat da batıyor bi yerden sonra bana. :)
0
naksidil
(23.06.21)
seviyorum da iş yükü çok fazla oluyor zaman zaman "overwhelm" olmaktan iş yapamaz hale geldiğim oluyor o zamanlar sevmiyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(23.06.21)
Herkes işini ya da mesleğini seviyormuş ne güzel :D

Yazılımcıyım, memnunum ben de. Yakın zamanda iş değiştirmem çünkü yeni değiştirdim, ama zaten 2 yıl kaldığım bir şirket olmadı henüz. Seneye bakınmaya başlarım.

Uzun vadede başka bir şey düşünebilirim ama, çünkü tüm gün bilgisayar başında oturmak çok sağlıksız bir şey. Yani haftada 2-3 gün spora giderek telafi edilemiyor gibi hissediyorum.
0
plutongezegendegilmi
(23.06.21)
reklam sektöründe metin yazarlığı, dijital pazarlama, marka yöneticiliği falan fisman yapıyorum. full uzaktan çalıştığımız ve maaşımın da 7x civarı olması
sebebiyle seviyorum. maaşım 4x civarı iken hic sevmiyordum mesela. yani durum biraz maaş ile de ilgili.

mobing faktörü yok, mesai benim departman özelinde pek yok. nerden çalıştığımıza karışan da yok. mühim olan isler doğru olsun, falan disman.

bence: isini sevmek diye bir şey yok. yaptığın şeyden keyif almayı öğrenmek var.
0
picassoishere
(24.06.21)
muhasebe/finans

işimi sevmiyorum ama parası iyi. halihazırda çalıştığım pozisyon ise çok boş beleş, sıfır sorumluluk, sıfır yaratıcılık ve iş tatmini hiç yok ama parası çok iyi. şirkete pandemi başlamadan kısa süre önce girdim o zamandan beri evden çalışıyoruz. muhtemelen kalıcı olarak evden çalışmaya geçeceğiz, o durumda iş falan aramam. Ama ofislere geri döneceğiz derlerse direkt iş aramaya başlarım çünkü parası dışında beni mutlu eden hiç bir şey yok.
0
zikardo
(24.06.21)
Araştırma görevlisiyim, hiç sevmiyorum (çok hevesli ve idealist başlamıştım ama öyle devam etmedi).
İş değiştirmeyi düşünüyorum, doktoramın bitmesini bekliyorum. Bir yandan da ne yapabilirim/ne öğrenebilirim diye düşünüyorum. Evli olmasaydım çoktan istifa ederdim ama eşime karşı da sorumluluğum olduğunu düşündüğüm için kendimi zorluyorum.
0
marla is in my head
(24.06.21)
Yazılım - seviyorum - değiştirmeyi düşünmüyorum
0
alaimisema
(24.06.21)
(5)

İşsizlik Maaşı

ashleybon
Ne kadar süre çalışıp kovulunca işsizlik maaşı alabiliyorduk? Deneme süresinde ayrılınca alınıyor mu?
Ne kadar süre çalışıp kovulunca işsizlik maaşı alabiliyorduk? Deneme süresinde ayrılınca alınıyor mu?
0
ashleybon
(23.06.21)
İşsizlik Ödeneğinden Yararlanma Koşulları



Kendi istek ve kusuru dışında işsiz kalmak,
Hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olmak,
Hizmet akdinin feshinden önceki son üç yıl içinde en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi ödemiş olmak,
Hizmet akdinin feshinden sonraki 30 gün içinde en yakın İŞKUR birimine şahsen ya da elektronik ortamda başvurmak,

bu şartların hepsini sağlıyorsan alırsın.
0
elorelia
(23.06.21)
en az 4 ay çalışmış olmak ve toplamdan en az 600 gün prim ödemiş olmak lazım.
0
benaslinda
(23.06.21)
600 gün primin son 3 yılda olması 1 yıl 8 ay çalışmış olmak demek. bu pandemide değişti mi acaba?
0
🌸ashleybon
(23.06.21)
hayır değişmedi
0
benaslinda
(23.06.21)
ayseee
(23.06.21)
(6)

Kendinizle ilgili en büyük hayal kırıklığınız ne?

levent bilgen
sb.
sb.
0
levent bilgen
(11.06.21)
Dünkü oyunda jungledaki yaratıklar tarafından öldürüldüm. Onun utanciyla da daha fazla devam etmek istemeyip oyundan çıktım. Çok büyük hayal kırıklığı oldu, kendime hiç yakıştıramadım.
0
j r r tolkien hayrani
(11.06.21)
Japonya ya gitme ihtimalim vardı gitmedim.
0
neymis
(11.06.21)
İmkanim oldugu halde üniversite okumamam...
0
matilda
(11.06.21)
Ailemin benim için karar almasına izin vermek, 20li yailarda estetik yaptırmamam, liste uzar gider
0
ashleybon
(11.06.21)
Çok iyi bir liseden, berbat bir üniversiteye girmem. Kazandığım lise; arkadaşlarım, akrabalarım için hayal edilemeyecek bir okuldu.
0
allah yazdiysa bozsun
(11.06.21)
Babamın bana “ ya güzel sanatlar ya hiç, güzel sanatlar okumazsan seni okutmam” demesine rağmen liseyi aptal gibi tutturup sırf arkadaşım orada okuyor diye düz lisede okumam. Neyse ki üniversitede kurtardık:)

Sayamayacağım kadar çok kupası ve madalyası olan usta yelkenci babamdan ısrarlarına rağmen yelken öğrenmemiş olmam.
0
suicides underground
(11.06.21)
(17)

İş hayatı hk.

deepest
Merhaba,Diyelim ki bankada 1 milyon tl paranız var, çalıştığınız işyerinde pozisyonunuz güzel, istanbul şartlarında ortalama aylık 10k maaş alıyorsunuz diyelim. Ama iş yükü ağır, her gün sabah işe giderken lanet ediyorsunuz. Bitmek bilmeyen toplantılar, mesai bitimi bile olsa işle alakalı çalan tele
Merhaba,

Diyelim ki bankada 1 milyon tl paranız var, çalıştığınız işyerinde pozisyonunuz güzel, istanbul şartlarında ortalama aylık 10k maaş alıyorsunuz diyelim. Ama iş yükü ağır, her gün sabah işe giderken lanet ediyorsunuz. Bitmek bilmeyen toplantılar, mesai bitimi bile olsa işle alakalı çalan telefonlar vs. Kısaca çalışmak istemiyorsunuz ve hayatı yaşamak istiyorsunuz ama işyerinin size sunduğu imkanlar size işten çıkarsam acaba pişman olur muyum hissi uyandırıyor.

Şu da bir gerçek ki, iş hayatında bir daha çalışan köle olmak kesinlikle istemiyorsunuz bu işten çıkarsanız. Yani bir daha ücretli çalışan olmak istemiyorsunuz.

Not : ev sizin. Arabanız da var.

Soru net, bankadaki paraya güvenerek istifa eder misiniz?
0
deepest
(11.06.21)
1 milyon tl öyle güvenilecek bir para mı :(
0
freebird5406_2
(11.06.21)
duh!
en az o kadar maaş ve daha iyi iş koşulları ve mükkemmel yan hakları, 1 milyon tl birikmişim olmadan sadece işten nefret ettiğim için bıraktım. bir de 1 milyonum olsaydı heralde 40 gun 40 gece istifa partisi yapardım.
0
levybroo
(11.06.21)
Valla 1 milyon TL ve 10 bin gelir biraz değişik bir olay olmuş. Onu geçersek eğer o 10 bin TL bana aylık yetiyorsa istifa ederdim. Hemen hemen 10 yıl yine aynı standartlarda iş yapmadan yaşardim. Sonradan da yani para suyunu çekince de tekrar çalışmaya başlardim da o zamana kadar kim öle kim kala.
0
j r r tolkien hayrani
(11.06.21)
haha aynı durumdayım, hatta çok daha fazla param var ve hala sevmediğim işte mal gibi çalışıyorum. hem de daha az maaş ile çalışıyorum. tam bir malım
0
abelardo
(11.06.21)
1 milyon guzel bir para. Elini güçlendiriyor. Daha yi bir işe, sektöre geçmen ya da yüksek lisans yapman konusunda kafanın rahat olmasını sağlar. İşi bırakıp boş takılmak da mutlu etmez hem de para suyunu çeker.
0
black mamba
(11.06.21)
"hayatı yaşamak istiyorsunuz"

cok tutumlu biri belki 1 milyonla belli bir sure idare edebilir ama "hayati yasamak isteyen" biri icin kisa surede ucup gider o para. cevap hayir.
0
hot potato
(11.06.21)
Ederim. Hatta anlamadığım şey şu, madem elinizde böyle bir koz var, mesai bitiminde çalan telefonu niye açıyorsunuz ki? Açmayın, kovarlarsa alırsınız tazminatınızı geçersiniz. Yani elde paranın olmasının iş hayatında sizi rahatlatması gerekmiyor mu?

Kenarda paranızın olması yeni iş arama sürecinde de elinizi güçlendiriyor, acele yok, daha iyi teklif gelene kadar bekleyebiliyorsunuz.

Ama yine de çok arayı açmadan çalışmaya dönmeniz lazım, yoksa o para yetmez. Mesleğinizi sevmiyorsanız meslek değiştirebilirsiniz bi de.
0
plutongezegendegilmi
(11.06.21)
Hiçbir şeyim yokken istifa ettim. Pişman değilim. Giderken herkes senin yapabildiğini biz de yapsak keşke dediler. Cesaretleri yokmuş asdfasad :D

Özetle beni mutlu etmeyen hiçbir yerde bir dakika durmadım. Durmam. Önemli olan mutlu olabilmek. İyi bir pozisyondaysanız ve nitelikliyseniz iş bulmanız kolay olur diye düşünüyorum. Bazen sıfırdan başlamak daha iyi geliyor insana
0
Corpsebridee
(11.06.21)
o işte çalışmak istemiyorsam kafamın rahat olacağı ama bişeyler yaptığımı hissedeceğim arada başarı hissi veren bi iş bulur bulmaz çıkarım

boşluk daha fena bişey bence, çalışmadan insan ne yapabilir ki, tabi ben kendim için konuşuyorum:)
0
megacracker
(11.06.21)
Kendi şirketimi kurarım kesinlikle.
0
ashleybon
(11.06.21)
Tam 100 ay yani 8 sene yetecek kadar paran var bankada. 8 senede de ne yapacağına karar verirsin herhalde.
0
roket adam
(11.06.21)
Ben İstifa eder, Kendi bildiğim işi devam ettirerek o bir milyonu, iki milyon yapardım 1 sene içinde.
Kendi işini yaparak kazandığın 5.000 tl, maaş olarak aldığın 10.000 liradan iyidir ayrıca.
0
etna
(11.06.21)
Ben hiçbir şeyim yokken aile parasına güvenip istifa ettim. Sonra sevdiğim başka bir iş buldum. Bankada param olsa daha öncesinde istifa ederdim.
0
jazzabel
(11.06.21)
Bankadaki paraya güvenip istifa edilmez bence. Ama bunu her ay bankadaki paranın faizini yada oradan yeme durumu için diyorum.

O parayı pasif kazanç getirecek şekilde kullanır bir kısmıyla da geçiminizi sağlayacak kendi işinizi yaparsanız (insanlar hobilerinden de para kazanıyor) güzel yaşanır. Hatta benim de hayalim bu. Eyyorlamam bu kadar.
0
sumuklurakun
(12.06.21)
para için yaşıyorsam devam ederdim, kendim için yaşıyorsam ve bunun bir tatil ya da iç/dış herhangi etkenle farkına vardıysam istifayı basardım. Ayrıca, o kadar network ve tecrübem varken kendi işimi kurarak yine çalışır, en azından yatırım yapardım. Hürriyetimden vazgeçmeden para kazanmak mühim olan. Kimse sonsuz tatil istemez.
0
Etanglement
(12.06.21)
Kesinlikle hayalim. Yukarıdaki arkadaşa da katılıyorum. Nasıl bir şey acaba 1 milyon tl hesapta ve her ay onbin gelir var çalışarak. Sen milyon milyoru faize yatırsan 15 16bin faizi geliyor zaten ayda. Bu para hiç bir şeyi beğenmeyen tayfa için az olabilir ama bekar ve aile sorumluluğu olmayan birisini geçindirir.

Kesinlikle istifa eder yeteneğimin olduğum bir işte hobide eğitim alıp kendi iş yerimi açar veya dersler verirdim en azından. Ufak bir gelir kendi programını kendin yapacağın stressiz bir iş iyi olurdu.
0
grand kimyon
(12.06.21)
1 milyon tl'nin aylık faizi 10 bin tl'den fazla ediyor olması gerek.

ev ve araba da bana aitse arkama bile bakmam istifa ederim. sadece faizden gelen para aylık harcamalarımın çok çok üzerinde zaten :) tabii hep böyle yaparım diye söylemiyorum. bir süre. belki şu iş hayatının sıkıntılarından arınana kadar belki pandemi bitene kadar vs. o iş tamamen kişisel. ömür boyunca hayatımı yaşayayım parası 1 milyon tl değil 10 milyon tl de değil :) orası çok zor.
0
ilgeru
(12.06.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.