imdb top 250

imdb top 250'de çöplük film dolu.

ilk aşamada 1990 ve 2010 arasındaki en yüksek puana sahip filmleri indirin.

Nokta atışı yapmak gerekirse bütün pixar animasyonlarının bulunması gerek bir arşivde.

Öyle bir site yapayım ki; film eleştirmenin de, ATV dandik dublajlı gece yarısı filmleri izleyenin de filmlere verdiği oylar aynı sayılsın; ortaya tam anlamıyla bir çöplük çıksın: IMDB

1 nisan 1999'da zorunlu olmuş.

hurarsiv.hurriyet.com.tr (doğan hızlan'ın bu yazısı 2 Temmuz 1999 tarihli, yani "1 nisan'da zorunlu oldu" derken 1999 yılını kastediyor, sonra ne alaka olmasın, tabii ki:) aralık 95 olayını ise bilmiyorum.

bir de şöyle bişii var belki alakalıdır: "96 sayfanın altında basılan kitaplarda bandrol bulunmuyor."

Referans için teşekkür ederim müdür.
1 Nisan '99'da zorunluluğuna ilişkin yasa çıkarılmış. Fakat daha evvel de zorunlu olmamak kaydıyla kullanılıyormuş. Daha evvel isteğe bağlıymış.
Da; isteğe bağlı kullanım ne zaman başladı acep?

ben de merak ettim, googlelıma günü gününe çalıştım ve buldum sonunda.

"Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Çetin Tüzüner, Kültür Bakanlığı'nın hazırladığı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun bazı maddelerinin değiştirilmesine ilişkin kanun tasarısının da bandrol uygulamasına son vermediğini belirtti. 1995'te başlayan bandrol zorunluluğuna başından beri karşı çıktıklarını belirterek şunları söyledi: "Dünyanın hiçbir ülkesinde görülmeyen zorunlu bandrol uygulaması, temel insan hak ve özgürlükleri ve yayımlama özgürlüğü ile ilgili Avrupa Birliği normlarına aykırıdır. Kültür Bakanlığı'nın yasa önerisinin amacı korsan yayıncılığı engellemekse, hem bakanlığın, hem yayınevinin özel bandrolünü taşıyan kitapların korsan baskıları, korsan satıcılarının tezgahlarında satılmaya devam ediyor."
arsiv.zaman.com.tr

müzik bandrolleri renkleri için ise: www.kultur.gov.tr
"Ülkemizde zorunlu bandrol uygulaması ilk olarak, 1986 yılında, 3257 sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu ile başlamıştır. Söz konusu Kanunda bandrol; “eserlerin şerit, kaset ve dış ambalajı üzerine yapıştırılan ve sökülmesi halinde yapıştırıldığı malzemenin özelliğini kaybettiren ve üzerinde Bakanlık ile işletme belgesine sahip olanın özel işaret ve seri numarası yer alan etiket” olarak tanımlanmıştır. Sinema ve müzik eserlerinin kaydedildiği taşıyıcı materyallere yapıştırılması zorunlu kılınan bu bandroller; sarı, mavi, yeşil ve kırmızı renkte kolay taklit edilen bandrollerdi. Daha sonra, Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda 1995 yılında yapılan değişiklikle, süreli olmayan yayınlarda da bandrol kullanımı zorunlu hale getirilmiştir. "

kitaplara direkt parlak-gümüş ile başlanmış olabilir. öyle hatırlıyorum. 95ten sonra yani, öncesinde farklı amaçlarda etiketler kullanılmış olabilir.

Valla helâl olsun müdür. İçimi rahatlattın. Kaç haftadır sormadığım kitapçı-sahaf kalmamıştı. Sağ ol, var ol...

Sayın müdür;

Sıcak vakitlerde, kullanan bol olduğu için gece geç saatlere kadar vepor oluyor, fakat hava soğuyup da millet Kordon'dan el-ayak çekince veporlar boş işlemektense işlemez oluyorlar. İskelelerde bir hafta evvelden belirtiyorlar.

Baykuş otobüsleri bazı işlek hatlar için duruyor. Ama sistem şöyle işliyor: Belediye baykuş'ları ek mesai olarak gösteiyor, eğer şoför kalmak istiyorsa kalıyor ve baykuş hat o gece oluyor. Diğer geceye Allah kerim. Tam bir düzenleme yok yani...

[Kaynak: Eshot çalışanı bir dost]

son vapur konaktan 1'de. o da alsancaga ugramıyor artık. baykuslarda gecen sene hiç sektirmeden gelip gidiyordu. bir de metro acılınca onun son saatine bakmak lazım.

otostopçunun galaksi rehberi, ayrıca metis yayınlarından çıkma serçe diye bir roman var. çok methediyorlar.

the man in the high castle buna da mutlaka bakın, 1984 ve cesur yeni dünya, fahrenheit 451 sevdiyseniz beğenirsiniz bence.

bir de ben robot demişsiniz hazır asimov seviyorsunuz vakıf serisi diyecektim ama zaten okumuşsunuz.

dune serisine de bakın bir de rama serisi tabii...

otostopçunun galaksi rehberinin ilk kitabını okumuştum diğerleri de var ama sıra gelmedi bi türlü.
diğer öneriler için sağolun yazdım kenara.

mülksüzler'i beğendiyseniz ursula le guin'in diğer kitaplarını da öneririm.. özellikle yerdeniz serisini..

(bkz: kara kule)
(bkz: yaktın beni susan delgado)

(bkz: stranger in a strange land)

2001 a space odyssey, hatta tüm serisi. (uzay efsanesi dediğiniz bu galiba?)
ayrıca rama serisi (rama'yla buluşma, rama 2, rama bahçesi, rama'nın sırrı)
dünyaların savaşı
tanrının dokuz milyar adı
kent

soylenmis ama sizin istediginiz dune.

kara kule de gider.

altı kırkbeş'ten çıkmamış olanları almanı tavsiye ederim.

Carl Sagan'ın Mesaj'ını okudunuz mu? Bir klasiktir, okunması şarttır.

yerdeniz +1

Fahrenheit 451'i okumazsan diğer tarafta iki elim yakanda olsun müdür. O kadar söylüyorum.

Serçe'yi belirtmiş bir arkadaş, gerçekten iyi kurgu-bilimdir.

Sana hariçten H.G. Wells'in kitaplarını öneririm şiddetle, İthaki basıyor. Dünyaların Savaşı, Dr. Moreau'nun Adası, Görünmez Adam on numara kitaplar. Hastasıyız...

Dune de on numara seridir. Arthur C. Clarke (Bir Uzay Efsanesi'nin yazarı) bu kitap için "Tolkien'in Yüzüklerin Efendisi ile karşılaştırılabilecek bir seri varsa o da budur" demiştir.

Zaman Çarkı'na hemen girmeni tavsiye etmiyorum, önce diğerlerini bir özümse, çok kafa ağrıtıyor, detay çok...

Ayrıca Asimov candır, Ben, Robot ayrıca candır. Hele bulursan Asimov'un Robot Öyküleri Antolojisi vardır, kaçırma derim... Bende yok :(

Bak bir de Laika'nın bastığı, R.A. Salvatore'nin Dark Elf Serisi vardır, Drizzt Do'Urden, çok keyifli bir seridir. Mutlu eder.

fantastik kurgu için öneriler;
david eddings'ten elenium ve tamuli serileri. (birbirlerini tamamlarlar) yine eddings'ten belgariad ve malloreon serileri. (yine birbirlerini tamamlayan seriler)
bir de bulabilirsen (yeni basımı yapılmıyor) anne mccaffrey'den pern serisi. (ahh ahh keşke bulabilsem tekrar)

Müdür, gönderen kişiden barkod numarasını* iste, ona göre en yakın şubeye gidip baktır. Ya da direk gönderen gidip baktırsın.

Bu arada, benim koca masaüstünü 15 liraya İzmir'den Ankara'ya taşımışlardı 24 saat içinde... Saygıyla anarım hâlâ. Candır.

kredi herkese çıkar ve yeni girdiysen üniversiteye
ocak gibi almaya başlarsın

Aralık ortası gibi açıklanmış olur. Ocak gibi alırsın kredini.

babişko kopardı paşam:) aldığınız tekel bayiine götürseniz? - tabi tekel bayinden alıyorsanız -

tek bir yerden alınma değil malesef şişeler. kankamız tekel bayii var ama ayıp olur adama o kadar şişe götürsek.

Kankanız tekel bayiinden rica edin, dağıtımcıya sizden bahsetsin, dağıtımcı kamyonuyla gelsin sizin kapıdan alsın. 500 küsur şişe vermiştik böyle.

herhangi bir bakkal alır onları yahu. biz de zamanında 150-200'er götürüyorduk ki az önce saydım 114 şişe var evde boş şekilde.. koyup bir çuvala 3-4 kişi götüreceğiz en yakın bakkala.

peki benim 50 şişeden kurtulamama ne diyorsunuz ? carrefour hepsi için tek tek fiş istedi, bakkal yerim yok dedi. bilenler toplanmışken belirteyim dedim.

bakkalla konuş adedi söyle, efesin geleceği gün öncesi akşam verirsin ona da zorluk olmaz boylece. hatta karşılığında bira istersen fazladan kasa bira satacağı için istekli bile olur.
edit: @huleyn 50 şişe kolay yav bira alacağında 10-15 götür

nasıl ki bir anda içmediniz, bir anda da paraya çevirmeniz zordur.

yavaş yavaş tüketin. 50şer 50şer her gün taşısanız iki hafta olmadan halledersiniz.

eskiden direk atardım parasını almazdım ama artık şöyle yapıyorum size de tavsiyem:

bira almaya giderken 30-40 şişe ile gidin hem bira alın hem şişeleri azaltın.

beyler merak ettim şişenin tanesine kaç kuruş veriyor bakkallar?

kenarları biraz çıkıntılı, çift kişilik baza alabilirsin:\

Üstüne sıkıca saracak güzel bir lastikli çarşaf salla, bazalardan birini de tam duvara daya. Öğrenci evinde yapılır, gayette güzel olunur..

Mobilyacıya gidersen, bazaları birbirine kenetleyen malzemeler var, onlardan bulabilirsin. U şeklinde plastik nesneler, bazaları yanyana koyup, kenarlarından kenetliyorsun.

Ama bazalar rahatsızlık verecektir, hele ki ortada yatmayı seviyorsan. Bunu da bir battaniye-yorganı çarşafla yatak arasına sererek halledebilirsin.

Yatakları nasıl bir arada tutarım diyorsan, bazaların ayak tarafların şu bazaları açmaya yarayan demirler var ya, yine mobilyacıdan 2 tane daha istiyorsun, bazaları birleştirdikten sonra delip onları da konduruyorsun, yataklar kaymıyor.

Sonra sen mutlu, herkes mutlu... :)

yatakları vücuda göre yatay değil de dikey koyarsan bence sorun çözülür. II değil de + gibi.

yatakları birleştirip üstüne çift kişilik hafıza köpüklü şilte serebilirsin. yataklar da hem yenilenmiş gibi olur. dormeo renew var, işbir yatsan falan da yapıyor bunlardan.

Bende bilgi bulamadım efendim, fakat %99,9 kapalıdır. Bakanlığa bağlı, bakanlık kapalı, e o zaman müze de kapalı.

Ziyaret bilgileri kısmında en alta gittiğinizde bayram günleri yazıyor. Dini bayramların sadece ilk gününü oraya dahil ettiklerine göre 29 Ekim'de kapalı.

Not: Dini bayramların diğer günlerinde açık olduğuna göre bakanlıktan bağımsız bir takvimleri var.

Mp3'ü neden alıyorsun, bilimum siteleden beleş beleş çek...

mp3 player..

8gb'a 100 lira bütçe biraz alakasız olmuş gibi.

ahaueusndjsdnf :D ne kadar dongolok olduğunu görmüş olduk bu duyuru sayesinde...

ayrıca ironiden anlamayan dongolok da görmüş olduk.

ebay den ya da bulursanız başka bir yerden, sansa clip alın. plus değil, düzünden.
gayet iyi araşptırılıp tarafımdan alınmıştır. fiyat/performansı müthiştir.

catalog.ebay.com

pardon mp3 çalar diyecektim kusura bakmayın :D. bu arada izmir deyim sanırım elektroworld izmir'de yok. bir de karar değiştirdim sanırım ipod touch a dönücem sanırım en az 350 gözden çıkarmam gerek :).

kitapyurdu.com hiç problem yaşamadım sürekli kullanırım.

Idefix candır, işin eskilerindendir, can sıkmazlar.
KitapYurdu iyidir, ama ne bileyim, hiç ısınamadım.
İlkNokta, İthaki'nindir, iyidir, hoştur, yeri gelir en ucuzdur.
Kabalcı'dan alacaksan, en iyisi kendi sitesidir, en ucuzdur kendi yayınlarında.

Ha ben hangisini kullanıyorum, çok bariz fiyat farkı yoksa Idefix'i. Yalnız, kampanyalara dikkat et; mesela geçen ay İlkNokta'dan kitap aldım; hop, bir liste verdiler, seç beğen bu da bizden olsun dediler, eyvallah dedim, aldım.

nadirkitap! hem baskisi tukenmis kitaplari da 2. el bulabiliyoruz boylece

pandora.com.tr, çok memnunum.

kitapyurdu.com gerçekten de iyidir.
bunları piyasada zayıflatmak için "yeşil sermayaden bunlar" yalanını yaydılar ki sahibinin alakası bile yok.
iftiracılara rağbet etmeyin,
idefix asla indirim olarak daha fazla indirm yapmaz ve der ki: "biz iskonto yarışına girmek istemiyoruz."
sanarsın ki el işçiliğiyle üretilmiş mal satıyor
lan ikinizdeki de aynı kitap!
ama idefix aklınca "ben daha kaliteyim ki" imajı vermek istiyor
öyle mi? değil. her iki kitap da aynı.

idefix çok daha fazla kâr istiyor hepsi bu.

olabilir tabi. neden olmasın ki? :)

olabilir neden olmasın kontenjan dolmuşsa nisana kaydırabilirler. tek tipten ötürü feci yığılma olduğu zaten biliniyor.

peki bu opsiyon şeklinde mi sunulur bana. yani "kardeş aralık dolmuş sen nisanda git istersen" falan şeklinde mi? yoksa "maalesef dolu aralık sizi nisanda yolluyoruz umarım hayatınızı sikertmemişizdir, sikerttikse de umrurmuzda değil" şeklinde mi?

he bir de şubeye gittiğimde sorabilir miyim dolup dolmadığını? sorabilsem bile cevap alabilir miyim? yoksa kumar mı oynayacağım?

bu zamana kadar gidemeyen bir kişi gördün mü? aralıkta şenlik var diolar, içecekleri al gel derim;)

yeni mezun musun değil misin bu da önemli bu sorunun cevabı için. Yeni mezunsan 31'ine kadar gitmek zorundasın ve tecil ettirmezsen %99.99 gidersin (hatta kesin bile olabilir). Ben de bu ara gitmeye çalışıyorum (Benim durumum biraz daha farklı), bu yüzden kontenjan söylentilerinden çok rahatsız olduğumdan takip ediyorum.
Bazı yerlerde kontenjan doluyor, yani "kontenjan doldu" denilerek geri gönderilen insanlar var. (Yerden kastım kütüğün olduğu yer)

Yeni mezun değilsen, tecil bozdurup gitmeye çalışıyorsan, erken sevk falan talep ediyorsan, kontenjan dolarsa gidemeyebilirsin. Ama yukarıdaki mesajdaki gibi bir durum varsa seni göndermek zorundalar sanırım.

yok yeni mezunum. işte 31 ine kadar gideceğim hatta 2 gün sora gidicem. ama işte şu an hala kararsızım 2 sene tecil mi yapsam yoksa bir an önce gitsem mi diye. olur da nisan a atarlarsa bayarım mümkün deil gitmem. hatta hayatım mahvolur az biraz nisana gidersem.

Ben de aynı durumdayım, nisan'a kalırsam diye ödüm kopuyor.

Bu aralar şubelerin aşırı kalabalık olduğunu da göz önünde bulundurmanı tavsiye ediyorum. Bazı yerlerde işini halletmen 2-3 gün sürebiliyor(muş).

Arkadaşlar;
Yarın erken kalkın, ilgili evraklarınız da yanınızda bulunsun (4 vesikalık, nüfus cüzdanı, 4 nüfus cüzdanı fotokopisi, 2 ehliyet fotokopisi, diploma aslı ve 2-3 normal -aslı gibidir olmasına gerek yok- fotokopisi -diploma yoksa çıkış belgesi de olur-), girin sıraya, işlem sırası size gelince oradaki memur/memureye söyleyin. Ben askere gitmek istiyorum; ama bu celpte gitmek istiyorum, Şubat-Nisan'da gidemem ailevi sebeplerle, olmadı tecil kullanmak istiyorum, kontejan durumu nedir deyin. Orada kimse kimseyi askere gönderme derdinde değil. Size çok güzel yardımcı olurlar. Tek dikkat etmeniz gereken, elinizden geldiğince erken gidin. Her işi mümkün olan en kısa sürede bitirin. Ya, bir saat kaldı, kapanır şimdi, onu da yarın yapayım demeyin, şansınızı deneyin.
Burada bizim yapacağımız her yorum yalan olur. Bu işi onlardan daha iyi kimse bilemez.

şimdi başvursan zaten aralıkta almazlar ki seni,
nisan da gidecen her türlü :)
ayrıca güzel olan da nisan ayı gitmek.
çünkü tatbikat görmessin.tatbikat %100 olarak aralık ayında giden askerler görür.
ben nisan ayında gitmiştim.inanılmaz rahat.ama bizden önce gelenler ağlıyordu resmen.acıdım çocuklara:)

İletişim.

Hmm, kitapçı bir tanış da İletişim'i önermişti.

Wishes, genel olarak Nihal Yalaza Taluy ve Mehmet Özgül'ü öneriyorsun sanırım?

Sosyal baskısını Murat Aykaç Erginöz, Cem baskısını da Hasan Ali Ediz çevirmiş. Ne diyorsunuz? (Sosyal yeniden, cep boy baskı almaya başladı, Cem sahaflık.)

kamuran şipal

Ahmet Öz'ün Dönüşüm çevirisini okumuştum; İthaki'nin bastığı... Pek keyif vermemişti bana. Kafka'yı Ahmet Öz'den okumayı sürdürmeyeceğim, onu yazayım en azından.

@freebird5406, kamuran şipal başlığını okuduktan sonra bayağı şüpheye düştüm :)

@Dunedan, peki önerebileceğin bir çeviri var mı? bir türlü bu iki kitabın düzgün çevirisini bulamadım.

Bu hafta sonu Ahmet Cemal'in Dönüşüm çevirisini alacağım, Can'ın bastığı. Çok övdü konuştuklarım Ahmet Cemal'i. Bir de; pek çok sahaf tanışım, Kafka'yı mutlaka Can'dan oku, çok titiz çevirmişler tüm kitapları dediler. Ki, bundan sonra Can'dan devam etmeyi plânlıyorum.
Nargile, sen Dönüşüm'ü okudun mu? Kimden? Nasıldı?

Dönüşüm'ü dediğin gibi Can yayınlarından Ahmet Cemal'den okudum. Kesinlikle Ahmet Cemal'i tavsiye ederim, ki araştırdığım kadarıyla Kafka çevirisinde bir numara. Tek kötü tarafı Ahmet Cemal'in sadece iki tane Kafka çevirisi mevcut; Dava ve Dönüşüm.
O yüzden diğer kitapları hangi çevirmenden okumam gerektiği konusunda çok ortada kaldım. En sonunda Almanca öğrenmeye başlamam umarım.

Diğer Can kitaplarını farklı farklı kişiler çevirmiş, listesini istersen: www.canyayinlari.com

almanca mütercim tercümanlık hocasi bir tanidik kamuran şipal den pek hazzetmiyordu.

Evet, Can'ın çevirmenlerinin farklı olduğunu biliyordum. Ama genel olarak tavsiye etmişlerdi, sahaf tanışlar.
Oda Yayınları tam sahaflıktır. Ben hâlâ basıldıklarını bilmiyordum. :) Oda çevirileri genel olarak iyi bilinir, arkadaş ortamında "Oda falan fasa fiso" denir bir çeviri övülmek istendiğinde. Kriterdir.

şahsi fikrim: kamuran şipal'i tek geçerim, tadı benim için farklıdır.

bi film indir onu izle panpa, bizim bi necmettin dayı vardı böyle böyle delirdi aman diyim.

"evrim"ci bakis acisiyla bakarsak: yumurta tavuktan.
"varoluscu" bakis acisiyla bakarsak: tavuk yumurtadan.

bu sorunun bence şöyle bir cevabı olabilir: her yumurta tavuktan, her yumurtadan da tavuk çıkmaz.. ama ilk "tavuk" muhtemelen zamanla mutasyon geçirip "tavuk" olmuştur, yani öncesinde başka bir canlıydı muhtemelen..

yumurta kısmına gelirsek: yumurtadan çıkan şey büyüyüp horoz da olabilir, bambaşka bir şey de olabilir.. evet, di mi bence biraz...

Yumurta kesinlikle tavuktan çıkar ama yumurtadan her zaman tavuk çıkmaz.

en.wikipedia.org

sonuçlanan bilimsel araştırma vardı ama cevabını hatırlamıyorum.

şöyle olsa olmaz mı, ilk tavuğa benzeyen bir canlı, tavuğa benzeyen bir canlıya kayar. bu kaymadan doğan yıldızda yumurtadır. oldu dmi?

Bilmem nereli bilim adamları bunu laboratuarda bişeyler yapıp edip kesin cevabın yumurtanın tavuktan çıktığını kanıtlamışlardı ancak bununla ilgili bi yer gösteremem

O "ol" dediği zaman herşey olur (nokta)

Bilimsel araştırma, tavuğun yumurtadan çıktığını müjdelemişti; ama referansı gelmedi aklıma.

Tersine düşünelim (tümdengelim): Tavuğu mu yumurtaya geri koyabiliriz, yumurtayı mı tavuğa?

"Biraz sancılı da olsa yumurtayı tavuğa geri koyabiliriz" dediğinizi duyar gibiyim. Demek ki neymiş? İçine konan şey önce üretilmiştir, önce tavuk vardı (ve "tanrı kadını yarattı"nın analoğu).

Tavuk da kümesteki saptan samandan evrilerek bugün kanadını, göğsünü severek yediğimiz, bekâr evlerinin can dostu, Kentaki'nin en büyük gurur kaynağı bir gubidik hayvan haline gelmiştir.

@yine yazdı puşt isviçreli bilim adamlarıdır onlar.

halil inalcık devleti aliyye'yi oku ama tarihe yeni girdiysen ağır gelebilir (:

evet yeni girdim.
ağır olmayan bir kitap olsa daha iyi olur..

Erik Jan Zurcher-Modernleşen Türkiye'nin Tarihi, okumadıysan aradığın tadda bir kitaptır tam.
dipnot: resmi tarih tezlerinin dışındadır biraz, ama iyidir.

bernard lewis-modern türkiye'nin doğuşu
feroz ahmad- modern türkiyenin oluşumu
feroz ahmad-demokrasi sürecinde türkiye
mümtazer türköne-türk modernleşmesi

Erik Jan Zurcher-Modernleşen Türkiye'nin Tarihi +1.

ismail cem - türkiye'nin geri kalmışlığının tarihi

Sina Akşin'in derlediği Türkiye Tarihi tam senlik. 5 cilt. Yakın zamanda bir gazete vermişti, kuponla; rahat bulursun.