Ekşi Duyuru

Sosyoloji

Bu soruyu birden fazla kez sordun. Yanlış düşünme diye bir kez daha yazıyorum.

Kamu yönetimi seç. Öğretmenliğe başladığın zaman okul müdürü ya da okul müdür yardımcısı olmanda işe yarayabilir. Bakanlıklarda bile görev alma şansın olur.

Sosyoloji de psikoloji gibi moda olmuş bir bölüm. Sana kamu yönetimi kadar somut bir faydası olmaz.

@mcgonagalls cat

yazdıklarınızda sonuna kadar haklısınız, yorumunuza katılıyorum. lakin hali hazırda memur olarak atandım. ve aöf ye yazılmamın öncelikli amacı: olur da memurluk ile üniversite bir arada yürümezse en kötü aöf den lisans diploması alıp kurumiçinde yükselmeye çalışmak.

aöf bitirip kaymakam olabilen yokmuş, onu ben de okumuştum. ama bundan sonra olmayacağı da anlamına gelmez. 6-7 yıl aradan sonra kitaplara sarılıp geçen yıl okula döndüm -4 yıl ara vermek zorunda kalmıştım-, bunun yanında kpss ye de çalıştım -iyi sayılabilecek bir puanla derece yaptım. kısacası ben istersem yapabileceğime de kendime de inanıyorum. burada sormak istediğim iki bölümden hangisinin bana bu yolda daha yardımcı olacağıydı, sanırım kamu yönetimi daha makul olan seçenek.

Kamu yönetimi.

İlk sezon, dizinin zaten şu anda güzel anılmasının en önemli sebeplerinden biriydi; ikinci sezonda, ilk Leyla gidene dek yine iyiydi dizi ama sizin söylediğiniz 30. bölümden sonra, biraz duraklamadı değil. Hatta 2. sezon boyunca, oldukça durağan devam eden hikaye yüzünden, senarist bile oyuncuların ağzından, "Artık bir tercih yap, konu şişti. İlerlemiyor." demeye başlamıştı diye hatırlıyorum.

2. sezonun nispeten kötü geçmesi sonrasında, 3. sezon ile ciddi anlamda toparladı. Yani baştan başlayıp izlerken 2. sezonda biraz sıkılabilir, 3. sezonda tekrar temposunu yakalayabilirsiniz. Yerinizde olsam bir şans verirdim muhtemelen.

40 gb'a yazık olmasın. ne kadar duraklasa da l&m pişman etmez.

Deger

Keşke unutsam da hepsini baştan izlesem.

her akşam uyumadan önce 1 bölüm gider o zaman :) behzat ç. de izliyordum ama l&m gibi düzgün bi torrentini bulamadım. yardımcı olan olursa hayır demem :)

not: internetim olmayacak bir süre o yüzden netten izleyemem ve kenarda durmasını istiyorum böyle her an netten kalkabilecek değerli yapımların.

vaktin varsa zaten 3-5 bölümden sonra bırakamazsın, ben yemek yerken izliyordum bi ara.. arena tr kapanmasa benim hesabın şifresini verirdim de orası da yok artık.

Gerçek leyla ve arda diziden çıktıktan sonraki bölümler çöp.

Muhtarı aramışlardır ya da daha sonra senin köye gelirler.belli olmaz net her yerde ayni isleyen bi süreç değil. Beklemeni tavsiye ediyorum sadece

@1965 köy biraz yanlış belde aslında ama halk dilinde ve teknik olarak köy gibi :) jandarma karakolu var o bakmaz mı bu soruşturma işine? en olmadı haftaya eve geçince gider oraya sorarım.

Ben de bir bakanlık mülakatına girecektim o dönem köyde muhtarı aramıştı jandarma oradan biliyorum. Bilgi almaya gittiğinizde ilgilenirler merak ediyorsanız gidip sorun tabi.

@1965

il emniyeti aradım az evvel. hani soruşturmanın başlayıp başlamadığını öğrenmek için. gizli bir soruşturma cevap veremeyiz deyip kestirip attılar.

doktora gitmeni öneririm.

elfen lied.

akame ga kill

kesinlikle izle.

Anime kültürüm yoktur ama izlediğim bi seven deadly sins vardı hoşuma gitmişti o da :| Daha bitmedi gerçi ama şu anda dediğin kadar bölüm olsa gerek.

gantz 2004
ve filmi gantz 0 2016 değişik bi kafası var ben çok beğenmiştim.

www.turkanime.tv den izleyebilirsin çok iyi sitedir.

Shingeki no Kyojin izle.

elfen lied +1
steins gate +1
Shingeki no Kyojin +1

Bu yukarıdakiler bana göre gerçekten çok iyiler.

ek olarak
ergo proxy
black lagoon

Baccano kesinlikle. 13 bölüm mü ne.

code geass
basilisk
devil may cry
hellsing

tokyo ghoul ❤

Shingeki no Kyojin + 1
Noragami

Köydeyim diyorsun çık işte bir bahçeye, uzan çayıra, hamak as. Seçenek çok

kulak tıkacı +1

ben kütüphanede bile takıyorum ;)

peki nereden edinebilirim bu kulak tıkacı denen zımbırtıyı?

@kaledekiyalnızlık

eczane

kulak tıkacı eczanelerde satılıyor. internette de bulabilirsiniz ama köydeyseniz kulak tıkacına gerek yok bence de. çayır çimene çıkıp okuyun, keyfinize keyif demeyin. özendim şu an :/

Dışarı sıkıntı, çeltik bölgesi olduğu için gündüz dahi aşırı sivrisinek var :)

Lenovo k6

Lenovo Moto G4 Plus kullanıyorum. Şarjın uzun gitmesinden kastınız nedir emin değilim ama bir günü rahat çıkarıyor. 1,5 günü gördüğü de oluyor. Kamerası, fiyat için oldukça iyi diye düşünüyorum. Bazı manuel ayar seçenekleri mevcut. Şuradaki incelemesi güzel, biraz hızlandırıp izleyebilirsiniz: youtu.be

Şuradan da piyasadan istediğiniz telefonun fotoğraf çekimlerini kıyaslayabiliyorsunuz, bence dev hizmet: www.gsmarena.com

ben de ek telefon olarak G4 plus aldım bu ay, 800TL'ye çok iyi f/p olarak, hız dışında eksiği yok gibi bir şey.

Bol bol ama cok bol bol su icmek.

Basi ve enseyi ince bir tulle korumak.

Kafaya ıslak atlet/bez gibi bir şey sarılıp ara ara tekrardan ıslatılabilir.

+
maden suyu içebilirsen iyi olur.
Sentettik şeyler giyme, teri çeken doğal dokuma şeyler giy, vücut ter atsın. yemeklerde tuz kullanmıyorsan biraz tuz alsan iyi olur. tuzlu ayran iyi olur.

ince tülbent üzerine şapka. ensenin yanmasını engeller. imkan varsa da ıslat her seferinde. kuruyacaktır eminim.

hepsini uyguladım ama gene fayda yok arkadaşlar, başım sanki 50 kilo gibi şu an. edirne/meriç te bugün güneş altında 45 dereceydi. anormal bir sıcaklık vardı anlayacağınız. uzun yıllardır böyle bir şey görmedim ben.

Üniversite öğrencilerinin yoğunlukta olduğu bölge Sakarya'nın diğer ilçelerine nazaran daha rahat bir ortam var malum muhafazakar bi şehir Sakarya. Kiralar 800 den başlıyo devam ediyor. Serdivan merkeze bes dakikalık mesafede olduğu icin merkezde de oturabilirsiniz. Sormak istediğiniz varsa cevaplayabilirm.

Eger sosyal biriysen, ozellikle de kadinsan gitme bence.

Bir caddeleri var iste, orada yürüyorsun. Birkac da cafesi vardi en son. Sosyal hayati Izmit ile bile karsilastirilamaz.

Sehir aslinda güzel bence. Konumu iyi, Istanbul´a yakin sayilir. Cevresi cok güzel yesil, dogasi güzel, eger offroad, trekking, bisiklet gibi hobilerin varsa, cidden güzel.

Kiralar Istanbul ile karsilastirirsan bedava. Serdivan´da genelde üniversite ogrencileri yasar, daha yasanabilir olmasi mümkün.

Hic Anadolu´da yasamamis, Istanbullu olarak, ben halkini cok garipsemistim. Cok yobazlar, sokakta kadinlar rahatsiz ediliyor, sürekli sosyal baski hissediyorsun üstünde.

Bunlarin hepsi kisisel deneyimlerimdir, baglayici degildir.

Düzeltme: Imla.

asıl sorum şuydu aslında eksiduyu.ru ama şehir seçimi için de bu duyuru açmak zorunda kaldım.

sakarya'da yaşamak için serdivan en uygun yer. son birkaç senede çok gelişti ve gelişmekte. öğrenciler yaşıyor genelde. ufak bir yer olmasının yanında orada yaşayan bir kaç öğrenci tanıdım, memnundular.

saü facebook gruplarına gözatabilir orada yaşayanların fikirlerini alabilirsiniz. (ben sakaryalıyım ama orada yaşamıyorum)

Sakaryalıyım. Serdivan sakaryanın yaşanabilecek en iyi yeri. Mavi durak tarafı genelde üniversiteli gençlerden oluşur ve daha rahattır.

Sakarya gerici fakat sevimli bir şehir.küçük bir şehir olduğu için ulaşım kolay ve kısa.

Sakarya da harcamaların istanbuldan az olmaz. Ekmek 1.5 tl kıyas et. Ev kiraları ortalama bir daire için 700-1000 arası.
Tabi beklentilerin ve özel olarak merak ettiklerin varsa sorabilirsin. Şu an da orada yaşamasam da arada gidip geldiğim için haberdarım

Tam öğrenci şehri ama pahalı.

@buf-e kür'e katılmıyorum. Serdivan'da kadınların rahatsız edildiğine hiç denk gelmedim. Eğer öyle bir şey olursa oranın halkı o kişiyi linç eder.

Edit: Yazık la kimin çocuğuysa. Tik atmamış. :D

@dissendium, Serdivan'da diye yazmadım yazmadım zaten hocam. O sehirde gecirdigim 1 yılda kac defa taciz edildigimi hatırlamıyorum.

Bana katılmayısınız, kadın olmamanızla ilgili de olabilir. Annemi o sehrin en ünlü carsısında gezdirirken, fiziki olarak tacize ugradım, adamın pesinden kostum, esnafı da izledi. Orada kadına taciz, Istanbul'a göre daha 'normal' karsılanıyor ve yerli halkı asla linc edecek tipler degil. Ancak bası acıktı, haketmisti falan derler, kimseyi kandırmayalım.

@buf-e kür, Çark Caddesi'ni kastediyorsanız orada psikopat bir kitle var. Ama bunlar Sakarya'nın yerli halkı değil. Doğudan göçle gelmiş işsiz güçsüz tipler. Bence bunları İstanbul'dakilerle karşılaştırarak kendimizi kandırmayalım. Bunlar her şehirde var. Bunu tartışmak için yazmadım. Bu da benim görüşüm.

@dissendium tiklerken atlamışım, kusura bakma

sakarya şehir olarak güzeldir, pahalı değildir. ama sıkıcı bi yer. insan yapısı olarak. serdivan da sıkıcı, güzel değil. çark caddesi civarı güzeldir.

Ketojonik diyette ilk dönemler fiziksel ve psikolojik olarak oldukça yıpratıcı geçiyor enerji metabolizmasını değiştirdiğin için, yani karbonhidratın azlığında adrenalin salınımı çok oluyor, o da kısa sürede negatif bir ruh haline neden oluyor. Bu da haliyle, başta da dediğim gibi, fiziksel ve psikolojik olarak sıkıntı yaratıyor. Bu dönemi başarıyla atlatırsan problem yaşamazsın, sonrasında işler düzeliyor zira.

Fat adapted modda yarışan ultra maratoncular var. Yüksek yağ ile beslenme yavaş yavaş dayanıklılık sporcuları arasında yaygınlaşmaya başladı. Çok çok ani efor gerektiren bir iş yapmayacaksan ketojenik diyetle problemin olmaz. Ama beslenme sadece makrolardan ibaret değil. Ketojenik beslenmede su kaybı daha fazla olabilir. Sıcakla birlikte su ve sodyum alımına dikkat etmek gerekebilir.

yatay geçiş ilk senenin sonunda yapılıyor, aksi durumlar varsa okulların sitesinde yazıyor, en kötü öğrenci işlerini arayıp öğrenebilirsin.

Birinci sınıftan dersin varsa %99.9 yapamazsın. Yatay geçişte önde gelen üniversiteler dışında yerleştirme puanına bakılmıyor, ortalamana ve götüreceğin ders içeriklerini gösterir onaylı belgeye bakarlar sadece.

Baba üniversiteler de diyor ki : "üniversiteye girdiğin sene aldığın puan, geçeceğin bölümün o seneki taban puanından %10 düşük olabilir". Bu %10 değeri değişiklik gösterebiliyor.

Başvurmak istediğin üniversitelere yönelik araştırma yaparsan hızlı sonuç alırsın. Şimdi mahalle aralarında bile üniversite var...

Hafif olmasına.

@Lim5 çok sağol hiç düşünememiştim

lim5 +1.

onun dışında çok terleyen birisiysen sapları metal çerçeve alma. zamanla oksitlenir.

burna temas eden kısımları bacak denilen, canı sıkılınca düşen tiplerden olduğunda burna çok baskı yapıyor ve temizlemesi zor oluyor o parçaları.

moda konusu gelip geçici. şu an tam çerçeveler moda galiba; 2 sene sonra yarım çerçeveler moda olur. yüzüne yakışanı seçmen yeterli bence.

25 senelik gözlük kullanıcısı olarak çok da verebileceğim bir öneri yok açıkçası.

atasunu tavsiye ederim.

Kemik gözlük alın. Diğer gözlükleri buruna gelen yeri çok rahatsız edici bence. Camlar da parlamayanlardan olsun.

Öneriler için teşekkürler arkadaşlar ama kemik düşünmüyorum

Ceviri yapacak seviyede ingilizce biliyorsaniz hic bilmiyormus gibi testlerle, ders kitaplariyla, konu anlatimlariyla falan gelistirmeye calismak cok sikici olur diye dusunuyorum.

ingilizce altyazili ya da hic altyazisiz filmler izleyerek baslayabilirsiniz. Ben seneler once orta seviye ingilizce biliyorken aldigim birkac dvd'de altyazida turkce seçeneğini bulamamis o yuzden ingilizce altyaziyla izlemistim. Sonra baktim baya anliyorum, o sekilde izlemeye devam ettim. Cok faydasi oldu. Ayrica İlginizi ceken bir roman okuyabilirsiniz, dili ogrenenler icin basitlestirilmis kitaplar degil de normal nativeler icin yazilmis kitaplar. Gidip ciddi bir edebi eseri ingilizce okumak zor olabilir belki ama citir cerez okunsun diye yazilmis bestseller kitaplarin dili cok basittir, onlari rahatlikla anlarsiniz diye dusunuyorum.

bir websitesi vardi, bir dili ogrenmek isteyenleri eslestiriyordu. or: ingilizce bilen turkce ogrenmek isteyen biri vs turkce bilip ingilizce ogrenmek isteyen (siz) seklinde. adini hatirlamiyorum da google larsaniz bulunur sanirim.

www.englishbaby.com çok faydasını gördüm günlük dilde

Lingualeo en zengin kaynaklardan birine sahip bu konuda. Her türlü video, konuşma, haber, şarkı, film, ders ne ararsanız var.

www.italki.com

bunun gibi benzeri sitelerden kafa dengi arkadaslar bulup her gun konusmanin faydasi olabilir.

Soru üzerinden biraz vakit geçmiş ama olsun ekleyeyim ) busuu.com anadili ingilizce ve başka dillerde olan milyonlarca kişiyle anadillerinde -sizin için ingilizce mesela- sesli veya görüntülü sohbet mümkün. Çok işe yarar.

Bence alttaki

2.link, 45 numarası olan ayakkabı.

45 ayağına küçük gelecek zaten. 46 sipariş et.

@westblack o nereden çıktı ki hocam? Ama haklı olabilirsin 2-3 sene evvel 44.5 adidas kosu ayakkabısı kullanıyordum sıkmıştı epey kalıp dar diye.

Decathlondakilerde ben bir numara büyük aliyorum hep. O yüzden demiştim

1 haftada anca ödül yöntemiyle birşeyler öğretilebilir sanırım.
Elinizde sevdiği bir yiyecek olsun mutlaka, ama küçük parçalar halinde.

Mamayı gördüğünde zaten yanınıza gelmek isteyecek, bu arada sürekli "gel" deyin.
Geldiğinde kafasını okşayıp bir parça mama verin.
Aynı işlemi bazen mama vermeden de, sadece aferin deyip kafasını okşayarak tekrar ederek yapın.

Oturma vs. işlerini de aynı taktikle deneyin.

cins olup olmamasi cok da fark etmiyor. benimki de kirma bi kopek. egitime de asiri isteksiz. ismine cani isterse bakiyor ama ayaklarini yikamam icin, 3 yasinda kuvete girmesini ogrendi. odul mamasiyla tabi :) ayni anda bikac sey ogrenemez belki ama yavru oldugundan cok daha cabuk ogrenir.

Bana ogreterek :)

Ben de cok strateji oyunu oynamak istiyorum ama bilmiyorum oyunu veya nasil oynandigini. Zul geliyor da cabalamasi :) bana nasil oynandigibi icini disini anlatirsaniz hem siz bikarsiniz hem de ben ogrenmis olurum :)

@brad pitt
bana uyar hocam ama şöyle bir şey var :D oyun kuantum fiziği gibi kimse tam anlamıyla biliyorum diyemez. kaldı ki oyun içinde bile kendine ait bir ansiklopedi tarzı durum var. anlayacağınız tam bir algoritmalar denizi :D

İndirmeden izle +1 zaten o imkan varsa donmadan çalışır ama illa indiricem diyorsan yutup video indirme eklentileri ve ayrıca programları vardı bi arat bişeyler bulursun

Puhutv'den Behzat'ı indirmeden izleyin bence.

Hayır. Hala sigara içmiyorsun. Aynen devam

"ben aslında 3-4 yıldır sigara içmeyince içmeyebiliyorum. arada bir tane içsem bile bir şey olmaz" düşüncesine kapılmadığın sürece problem yok.

yoo neden olsun ki, içmemeye devam. bu zihniyette gidersen başlarsın, acaba başlicak mıyım algısından kurtul kafanda

Dun aksam hic olmadi. Bir daha da olmasin!

"bu süreç başa döndü, arada içeyim bir şey olmaz" dersen sıçarsın. bir hataydı bir daha olmayacak kafasıyla devam edersen hiç sorun yok.

Cevaplar için teşekkürler arkadaşlar iyi geldi. Evet bu bir hataydı ve bir daha olmayacak.

pomodoro tekniği filan bilmiyorum da 1 haftada bi kitap bitiricem diye kasmanın ne anlamı var ki. skor için okuyomuşsun gibi olur, yeri gelir okuduğundan bişey anlamazsın belki bitiricem derken. bence çok saçma. illa bir düzene oturtayım diyosan günlük bi sayfayı yakalamaya çalışmak daha mantıklı.

50-60 sayfa bence de ideal fazlası da zararlı olabiliyor kendimden biliyorum. Zaten arada kısa kitaplar da gelince haftalık 2-3 bile olur. Skor işine girmeden tadını alarak okumak gerek haklısınız ama 50 nin altına da düşmemek gerek :)

Devlet hastanesinde tekrar muayene olabilirsin. Numaran drğiştiyse camı karşıyor. 2 yıl geçtiyse yeni çerçeve hakkında var. Belki daha daha rahat modeller çıkmıştır.

sigortam yok muayene olamıyorum devlette. suriyeli de değilim maalesef.

Dostum sigara içiyorsan ordan arttır git doktora aynı sorunlara sahibim geçen gün evden çıkarken unuttum gözlüğü 10saat boyunca pc basında iş yapıyorum öldüm öldüm yani. Diyeceksin ki kör müsün yukarda ne açıklama yaptım vs diye gördüm o zaman bi yerlerden kısman gerekiyor. :/

Çerçeveyi aliexpressten al. 30-40 liraya çerçevesiz titanyum modeller işini görür. Muayene de 50-60 lira özele verecek artık. Herşey dahil muayene vs 250 ye güzel bir gözlük yaptırsın

ben de lisede üniversitede tenefüs aralarında bile çıkartırdım. senden tek farkım migrenim olmaması. ben çıkarıp taktığımda da odaklanma sorunu yaşamazdım hemen adapte olurdu gözlerim. şimdi günün %85inde takıyorum. son iki senedir kemik çerçeveli gözlük kullanıyorum. ilk zamanlar kulağıma yaptığı baskıyı anlatamam. uzun süreli takamıyodum. arada çıkartıp dinlendiriyodum kulağımı. şimdi alıştım ama. sabahtan akşama kadar taksam da rahatsız etmiyor.

@empedokles nasıl bir model önerirsiniz hocam? yüzüme uygunlukta sıkıntı çıkarmaz mı?
@fıytfıyt valla sigarayı, alkolü, abur cuburları bırakalı çok oluyor hocam daha nereden kısacağım inanın bilmiyorum :) 1-2 ay daha idare edip yazın çalışırken hafif bi modele geçerim umarım.

"Çerçevesiz" gözlük diyorum. Googledan bak nasıl bişey olduğuna. Camı kendin istediğin şekilde boyutta yaptırırsın. Bir sıkıntı olmaz yani.

Atasundan cam çerçeve 68 tlye gözlük almıştım, ondan memnun kalmadım bi 40 tl daha verdim yansıma yapmayan camdan aldım, 100 tlye iş bitiyor yani. Güzel modeller de var hem.
Özelde sigorta yoksa 45 tl asya göz, doktorları iyidir.
Yani 150 tlye halledebilirsin.
Göz çok önemli, 5 yaşından beri gözlük kullanan biri olarak ihmal etmemen gerektiğini söyleyebilirim.

Çerçeve için 3 yıl, numara değişimi için de 0,5 değişmiş olması lazım. Bunlar varsa çerçeve için 30 yada 35 TL camı da ücretsiz karşılıyor. Atasunda 50 60 liraya alırsın

Merhaba. Wolfram alpha'dan cevabını görebilirsiniz.

bir gün üniversitedeyim, hoca dedi ki sınavda kitap serbest. nasıl yani falan. ''oğlum, mühendis dediğin neyi nerede bulabileceğini bilen adamdır'' derdi.

i.hizliresim.com

mühendis olacaksın herhalde. elinizin altındaki interneti faydalı işler için kullanabilirsiniz.

Haklısınız da öğretmenlik okuyorum hocam o yüzden adım adım çözmem gerekiyor.

Her aura dan sonra migren mi geliyor? Her gün ya da günde 4-5 deyince, söylediğin çok anlamlı olmuyor. Migren değil de o ışık çakmalarının sebep olduğu baş ağrısı olmalı.
Öncelikle bir göz hekimine, o çare olamazsa bir nöroloğa görün. Herhangi bir nöroloğa değil de bu konu hakkında uzmanlaşmışına git. Tv., bilgisayar, cep telefonu ekranlarından, loş ortamlardan, parlak ışıktan, o saydığın ilaçlardan, sıgara ve alkolden ve de stresten uzak dur derim.
Hekim tavsiyesi değildir.

Demek istediğim şuydu normalde günde 1 kez aura olur sonra 1-2 gün baş ağrısını çekerdim. Geçtiğimiz günlerde 5-6 kez aura ve ardından kesikli baş ağrıları, bulantılar yaşadım. İlaçları kullanmayacağım bir süre aspirin dışında.


Öneriniz için teşekkürler maalesef doktora çıkma imkanım yok sigortam olmadığı için Suriyeli ya da herhangi bir göçmen olsam çıkardın.

biberiye veya rezene çayı iç. poşet çaylar değil, normal rezene al baharat gibi, azar azar demle günde iki fincandan fazla içme.

muz yemeye çalış (triptan).

kabak çekirdeği tüket mevsim geçişlerinde (magnezyum)

solgar 5htp alabilirsin triptan için.

bir parça kağıt havluya lavanta yağı damlat çok az. o kağıt havluyu yastık nevresiminin içine koy yüzüne gelen tarafa. ağrıdan uyuyamadığın anlarda rahatlatır.

bilgisayar, cep telefonu her şeyin parlaklığını minimuma indir. ışık kaynaklarına sırtını dönerek oturmaya çalış. bilgisayarda uzun süre çalışacaksan güneş gözlüğü ile çalış.

hadi çok geçmiş olsun. nerdeyse tanıdığım bütün mgiren hastaları bu durumda mevsim geçişinden dolayı. geçen hafta tam 8 gün ağrı çektim. auralı başladı, 20 dakika kadar görme kaybı yaşadım önemli ölçüde. en son artık ağrının verdiği yorgunluktan tansiyonum 5-8 e düştü. normal mirim, tamamen hava durumundan.

@Phoebe hocam çok teşekkürler. Ek olarak b12 de alıyorum bi zararı olmaz diye umuyorum en nihayetinde vitamin.

hiç sanmıyorum. benimde yazdıklarım tamamen doğal şeyler.

yazmayı unuttum. kefir mucizesine inan. mümkünse kendin yap evde ve her gün bir bardak iç. dolaylı yollardan serotonini olumlu etkiliyor. ataklarımın arası ciddi açıldı düzenli kefir tüketiminden sonra.

probiyotik beslenme, candida ve migren arasındaki ilişkiyide araştırın, aklınızda olsun.

bu arada doktor falan değilim. tamamen kendi kişisel araştırmalarım ve tecrübelerim. onuda not düşeyim. migren teşhisiniz var diye varsaydım cevap yazarken.

Çok teşekkürler yorum için kefiri ekleyeceğim beslenme listeme. 2-3 yıldır da elden geldiği kadar un şeker kafein gibi etken maddeleri içeren gıdalardan uzak durmaya çalışıyorum.

Annem de migren hastası (auralı değil), çok araştırdım, CoQ10 takviyesi, migrene gerçekten de iyi geliyor. Bunun dışında, ayda makimum 5-6 kez alınabilen, reçeteyle satılan, sadece migrene yönelik ağrı kesiciler var, mesela Maxalt. Bir de, başağrısı gelince, C vitaminli yiyecekler yemek (portakal gibi) ve yine, migren krizi sırasında sert bir kahve içmek (beyin damarlarını kafeinle daraltmak için), biberiye veya lavanta yağı koklamak ve tabii ki karanlık bir yerde oturmak çok işe yarıyor.

sibelium kullanmaya başlayacağım da ilaç hakkında bilgisi olan var mı?

d&r'den aldığım kulaklığı sadece kutusu ve garanti belgesi ile servise göndermiştim. Sorun yaşamadım.

peki metanın servis adresi hangisi sitede 2 tane adres var yarın kargoyu yapacağım da yardımcı olabilir misiniz?

metan ilgilenmiyor artık sennheiser ile. bircom ilgileniyor.

@rain when i die

şu adres mi yani: Bircom Telekomünikasyon ve Bilişim Hizmetleri San. ve Tic. A.Ş.
Eski Büyükdere Caddesi No:61 Kat:3 34416 4. Levent İSTANBUL - TÜRKİYE
e-mail = info@bircom.com

telefonu servise vermeden önce emülatör üzerine kurup onay sms'i ile kurulum yaparsan bir problem olmaz.

www.andyroid.net

bluestacks

Hocam şu an 85 kiloyum ilk dönem okuldu sınavdı derken eridik epey. Haftada 3 gün sabah 6-7 arası koşuyorum. Her gün 1.5 saat kadar yürüyüş yapıyorum. Zayıflama konusunda sıkıntım yok yani.

ketosise girip girmediğini kesin olarak keto çubuklarıyla anlayabilirsin ama sabah kahvaltısında ekmek yiyorsan ketosise girmen zor. www.ailehekimligimalzemeleri.net

diş etlerinde kanama oluyorsa o yüzden olur o metalimsi tat.

Ten Days That Shook the World (Dünyayı Sarsan 10 Gün) (Hem kitap hem filmi mevcut)

edward halett carr'ın rus devrimi'ni inceleyen kitapları.

pdf linki de verebilirim.

3,40 olan kaçıncı dönem ortalaman? gano'nun bu kadar düşmesi için önceki dönem notlarının sıfır falan olması lazım. devam etmediğin dönemler hesaba katılmış olabilir, onu bir kontrol et. onun dışında yapabileceğin tek şey önceki dönemden yükseltebileceğin durumda ders varsa onları tekrar alıp yükseltmek ve bundan sonraki dönem ortalamalarını da yüksek tutmak.

kredisi yüksek olan derslerin ya düşük ya da 0 (ff), kredisi düşük derslerin yüksek. burada iki denklem var.

kredi x not = ortalama. yani aldığın bütün dersler bu iç hesaptan geçtikten sonra ortaya çıkan çok yüksek sayı aldığın derslerin kredisine bölünüyor ve ortaya ortalaman çıkıyor.

not sistemi de 4 (aa) 3.5 (ba) 3 (bb) 2.5 (cb) 2 (cc) 1.5 (dc) 1 (dd) 0 (ff) olarak gider. dönem ortalaman sadece iç tüzükte yer alan bir iki husus için önemli. onun dışında pek önemi yok. muhtemelen önceki 4 sene derslere kayıt yaptırmış ama girmemiş göründün ve ff aldın bi' araba. alınması gereken dersleri aldığında hatırı sayılır bi' yükseliş görürsün. kredisi yüksek dersleri elinden geldiğince yüksek tutmaya çalışırsan ortalama tavan yapar.

edit: gerçi bu dönem 4 kredili iki dersten maksimum kredi almışsın, way to go!

Nitel analiz mi nicel analiz mi istiyorsunuz,
Niceldir diye düşünüyorum,
Ne kadar basit bir sey aradiginizi da bilemiyorum ancak google a gidalarda seker analizi yazarsanız cikan dokumanlar size yardimci olur,
Enstrumantal yöntemi es gecersek, iki seçenek kalıyor, gravimetrik yahut volumetrik yontem,
Bakir sitrik cozeltisi, hcl, asetik asit, indikator olarak nisasta ve titrant olarak 0.05 ya da 0.1 m sodyum tiyosulfatla yapilabilecek analiz olur mu mesela,

kadroların ikisi de çakılı kadro. erzurum ya da van'da okumuyorsan ikisini bir arada yapman mümkün değil çünkü normal şartlar altında başka kuruma kolay kolay tayin olamazsın. göreve başlayayım sonra oralarda bir bölüm kazanıp okurum diyorsan o olur, hele atatürk üniversitesi olursa baya da rahat edersin.

ikinci atama şans işi. çok daha iyi bir yerde kontenjan açılabileceği gibi hiç atama olmayabilir bile.

@nrmnm aynen öyle hocam. şans işi çok. misal benim memleket lüleburgaz, 2 ay önce 10 tane zabıta aldılar 2014 lise kpss puanıyla. şans önemli.

ben de öğrenciyken 3 yıl memurluk yaptım gelir idaresi başkanlığında.ama ben aynı ilde çalıştım okudum.ben olsam haziranı beklerdim sanki. eğer okuduğun bölümün geleceği varsa

Trakya Üniversitesi fen bilgisi öğretmenliği. Erzurum'a atanmam zor gibi duruyor 30.yum ama umut işte.

benim bir arkadaş kocaeli üniversitesinde elektrik mühendisliği okurken, aynı üniversitede eğitim fakültesinde memurluk yapıyordu. askerdeyken gitti emniyet genel müdürlüğünün mühendislik sınavlarına da başvurdu ve kazandı. çatır çatır devletten senelerdir maaş alıyor ve helal olsun diyorum.

düzenli maaş üniversite eğitiminden kesinlikle daha önemli.

yerleştiğin sene hangi yıl ise artık o yıla ait ösys taban puan kılavuzunu bul trakya fen bilgisi öğretmenliği eğer atatürk fen bilgisi öğretmenliğinden yüksek ise merkezi yatay geçiş yaparsın.

cevaplar için teşekkürler bakalım tercihleri vereceğiz bu hafta umarım olur...

Şu an bahsettiğim olayı yapıyorum. Memurluk Kırklareli okulda Edirne'de şeklinde. Soruları olan varsa yanıtlarım.

bisey olmaz, gecmis olsun.

sabun ve suyla güzelce yıkayın. batikon gibi bir antiseptik sürün. dışardan mikrop kapmasın yeter.

kedili madam +1
geçmiş olsun.

gidin bi kuduz aşısı yaptırın. bir şey olmaz ile geçiştirmeyin bence.

kuduzsun.

İçin rahat etsin git aşını ol.

bence aynı şey değil. ama yerinde olsam yüz yüze bir rakibe karşı, gerçek bir satranç takımıyla oynardım. bunun kulüpleri var. araştırırsan bulursun.
bu arada duyuruyu okuyunca aklıma stefan zweig - satranç kitabı geldi:)

Bana aynı gibi geliyor yani satrancı evet daha kültürel bir aktivite gibi gösteriyorlar belki de öyledir ama ben bu konuda Benjamin Franklin ile aynı görüşteyim.

Online oyun bağımlılığı bende de var bu aralar bırakmaya yelteniyorum ama bakalım.

Knight sonuçta uzun soluklu bir oyun ya da wow. Satrançtan farkı çok var. Günde bir satranç oynayıp bırakabilirsin (tabi satranç liginde rank kasma varsa o ayrı). Ama wow ya da Knight , heatstone gibi oyunlarda devam etmek gerekeceği için daha farklı görünüyor bana. Dota gibi olsa, bir oyun 1 saat sürdüğü için pek farkı yok diyebilirdim. haftada bir bile oynanır.

Ben bir kaç ayda bir yükleyip dota oynuyorum mesela. 1-2 günlüğüne.

Stratejik online ıoyunların çoğunda da birtakım stratejiler, dikkat odaklanması gibi beceriler gerekiyor. Satrancın tabi ki düşünme yetisi anlamında üstünlüğü var denebilir. Katkısı daha fazla da olabilir jkişiye.

Zaten vir süre sonra satranç olsun oyunlar olsun rutinebağlıyor, izlenen bir kaç pattern var, onları uygulama tekrarlarından öteye geçemiyor çoğu zaman.

Ne demiş ki benjamin Franklin amca satranç için?

tüm türk vatandaşları artık sigortalıydı ya. sende yok mu? gss olayı var ya.

gss borcu falan varsa bağlı olduğun aile hekimine git en azından. onlar tedavi falan etmiyor genelde ama yönlendiriyor ya da bilgi veriyor.

ha bir de reflü olabilir mi apne dışında?

doktor değilim.

Tam uykuya dalarken oluyorsa hypnic jerk de olabilir.

Olursun. Mantıklı. Doğru söylüyorsun. Ama sonra taraftarlık falan kalmıyor, takım tutmaz olunabiliyor.

Gs, fb, bjk'dan sonra millî takım'da karar kıldım. Yerli devlerin hiç biri bana sevimli gelmiyor, yabancı takım taraftarı zaten değilim, olamam.

Takım tutma doğuştan gelir değişemez. Aynı cinsiyet gibi. değişirse barındırmazlar seni tribunde her an başka takıma dönebilir imajı uyandırırsın

takım tutma doğuştan gelirmiş güldürmeyin. doğduğunda da futbolun her şeyini biliyordun zaten.

futbolu izleyip de eğlence, zaman geçirme vs ötesine azıcık dahi taşıyan en ufak fanatiklik çok itici, iğrenç. bu kafalar yüzünden 15-16 sene önce takım tutmayı da futbolu takip etmeyi de bıraktım. istediğin gibi de tuttuğun takımı değiştirirsin.

@washe

Bir süredir takip etmiyorum yani 2011 den beri. 10-11 sezonu şehir dışında (Edirne) olmama rağmen neredeyse 13-14 fb maça stada gittim. Sonrasındaki şike olayı ve olayın sakız gibi uzaması sebebiyle takip etmeyi bıraktım.

Çünkü futbolcu profesyoneldir, taraftar duygusaldır. Ayrıca futbolcu sürekli takım değiştirirken tek bir takımı tutabilir, bir takımda oynamak diğer takımı tutmaya engel değil. Gider tuttuğu takıma golünü atar, sonra eve gider üzülür mesela.

değiştirebilir mesela benim galatasaraylı bir arkadaşım fenerbahçeye 6-0 yenildikten sonraki gün ben artık beşiktaşlıyım demişti.

şu an fenerbahçe kapatılsa ben takım tutmam. değiştirmek bir yana. bu ayrı bir şey ya. onca yıl destekleyip sonra başka bir takım tutuyorum diyemezsin. içinden gelmez. onu demen için ya çocuk olman lazım ya da fazla ilgilenmemen lazım.

Takim degistirilmez, takim dogustan gelir. Takim namustur, sereftir, takimini degistiren seferini kaybetmistir, ruhunu şeytana satmistir, tuttugu takima gonul veren bla bla bla..

Degisir degistirdim, gezi olaylarina kadar fenerbahceliydim ama geziden sonra carsinin yaptiklari sayesinde besiktasli oldum.

Bilmiyorum da takim turmak kimlik gibi biraz. Nasil benim adim ahmet degil berke artik demek garip duruyorsa ben artik fenerbahceli degil besiktasliyim demek de oyle geliyor bana.

Sen oyle desen de sosyal cevren kabul etmiyor, etmez. Garip geliyor dusununce ama durum bu. Takim tutarken de oyle secme bi sansin olmuyor cocuklukta. Hep bi hangi takimlisin sen goygoyu sorgusu var. illa bir takim secmen gerekiyor. Ailen cocukluk arkadaslarin tv medya, artik sosyal medya bir takimi senin icin on plana cikariyor ve onu benimseyip yoluna devam ediyorsun. Bu da her yeni girdigin ortamda cevrende senin kimliginin bir parcasi olmaya basliyor.

haftada 1 kez sevişmiyorsan çok saçma bir şey.

neden mesela? tamam bilimsel olarak mucize bir şey değil. ama deneyenler ve deneyenlerin süreç notları da ortada. öyle veya böyle bir gelişme bir kalite sağlıyor.

Bence neye gerçekten inanıyorsan o oluyor. Bu kadar.

Doğru diyorsunuz. İnanç en önemli etken. Başta da dediğim gibi bilimsel veri yok belki hepsi plasebo.

ben bunun mantigini anlamiyorum. iliskisi olmayan birinin 150 gun boyunca bosalmamasi korkunc bi sey bence. porno ya da osbir bagimlisi olmadiktan sonra insan neden kasar kendini bu kadar? osbir cekmeyince ozguveniniz artiyosa sorun masturbasyonda degil de daha derindedir bence. bi insan neden no fap challenge yapar yav ilk kimin aklina gelmis acaba.

dinleyince çok saçma gelmiyor bana. bu da bi çeşit oruç. disiplin getiriyorsun hayatına.

Güzel cevaplar geliyor teşekkürler

Deney tasarımı ve regresyon analizi konularına göz gezdir kanka bence

Yazdığın artıların no fap ile zerre alakası yok. Bütün bu başlığı günde iki kere götüme pipet takıp çıkarıyorum diye açsan da yaptığın diğer Aktiviteler pipet olayını o kadar büyük gösterecek ki gözünde yine inanacaksın.

bilimsel dayanağı yok diyenler bu videoyu izleyebilirler. son yıllarda porno hakkında yazılan makaleler ve araştırmalar hızla artıyor. ben de martta nofap'e başladım ve senin saydığın faydaların çoğunu gördüm.

www.youtube.com

sen şuna aseksüelim desene kardeş, nedir nofap falan ya.


sekssiz, mastürbasyonsuz hayat mı geçer. o enerjinin dışa atılması lazım abi insanlar sevişemiyorum diye kılıktan kılığa girip karşı tarafın kuklası oluyor, o derece mühim bir şey insanoğlu için.

başka bir örnek ise; kimi aşırı stresli, kızgın görsek sevişse geçer deriz ve sevişir gerçekten geçer.

bana kalırsa seks, mastürbasyon insanı insan yapan 10 gerekli şeyden biridir. aksi düşünülüyorsa bu çok güzel bir şey değil bilakis aseksülelliktir. doğru partneri bulunca geçecektir. saygılar.

hayatımda hiçbir sınav dönemi olmamıştır ki (ilkokuldan sonra) mastürbasyon yapmadan çalışabileyim. o yüzden o madde garip geldi.

mastürbasyon yapmadan ya da sevişmeden ders çalıştığım bir zaman dilimi varsa, burada ders çalışmak mastürbasyona ulaşan bir araç muamelesi görür bende.

önce mastürbasyon.

mastürbasyon gerekli buna bir şey demiyorum. hele ki düzenli bir seks hayatınız yoksa. değinmek istediğim konu porno ve porno bağımlılığıydı ama net şekilde anlatamadım, benim hatam.

@bohr atom modeli

ödül mekanizmanı öyle oluşturmuşsun bu kişisel bir şey. peki ya daha önce bulunmadığın bir ortamda bulunsaydın, orda da asılacaktın?

@thevalentino

aseksüel falan değilim. bu süreçte yaşadığım zorluklara değinmediğim tabi girişte o yüzden öyle anlamış olabilirsiniz. önceki hayatımda da porno bağımlısı değildim haftada 1-2 izlerdim. internette nofap olayını görünce deneyeyim dedim sadece. kaldı ki yazın 12 saat işten sonra buna ayıracak zamanım dahi olmuyordu o yüzden 150 güne ulaşmam kolay olmuş olabilir. ayrıca insanların ne yaşadıklarını bilmeden onları önyargıyla ".bne, aseksüsel" gibi kelimelerle yaftalamak hoş değil.

@Goldstein

teşekkürler bunlar da epey faydalı;
www.youtube.com
www.youtube.com

@yere dusup kirilan sarap kadehi

kendim de dediğim gibi bir çoğu diğer alışkanlardan veya plasebo etkiler olabilir buna bir şey demiyorum. bir insanın her gün mastürbasyon yapması da bana göre normal. ama bunu her gün porno izleyip yapıyorsa sıkıntı vardır. lakin dopamin beynini o kadar ele geçirmiştir ki farkında bile değildir.

@der meister

madem mantığını anlamıyorsunuz ve ilk kim başlatmış merak ediyorsanız gogıllayıp buna ulaşabilirsiniz. üstte de verdiğim cevapta söylediğim gibi yazın 40 derece altında 12 saat çalışınca değil osbir uyumaya bile hali olmuyor insanın.

@sadakatsiz

vücudumu tanıyorum hocam orada sıkıntı yok. uygun bir sürecim vardı ben de bunu nofap ile değerlendirdim. yukarıdaki maddelerin hepsini de nofap ile kazandım demiyorum. osbir'e ayırdığım zamanı bunlara ayırmaya başladım sadece.

bu ödül mekanizması değil. nasıl ki açken ders çalışıp miden kazınırken odaklanamıyorsan, ya da nasıl ki içerisi çok sıcaksa da klimayı açayım rahat rahat çalışayım diyorsan bu da öyle bir ihtiyaç.

ya da bana öyle oluyordu. her türlü ihtiyaçlarımdan arınıp başlıyordum ders çalışmaya. başka bir ortamda çalışmayı hiç tercih etmedim. hep kendi odamda çalıştım. öyle olsaydı da bir şekilde tuvalette falan hallederdim herhalde. skdajfh

(bkz: the wolf of wall street)

filme güzel gönderme oldu :D

bu konunun ekşi'de hiç konuşulmamasını anlayamıyorum.

plasebo kesinlikle degil. ama belki de herkesin uygulamamasi daha iyi...

@qazwsx
aynen öyle. bazı insanlar cidden uyumak ve kandırılmak istiyor.

açılın ben de yaptım,
toplamda 8 ay falan bir süreç ve sadece meraktan yaptım.
benim aldığım sonuç sadece seksüel düşüncenin önce tavan yapıp-ilk bir ay- sonrasında düşüşe geçmesi bir süre sonra akla seksle ilgili bir şeyin gelmemesi, aseksüelliğe doğru gidiş vs. aslında fena değil kafa oldukça rahat oluyor, karşı cinse cinselliği tamamen soyutlayarak bakabilme yetisi veriyor. sorarsanız ne işine yaradı hiç bir işime yaramadı sadece deneyip gördüm. cildim güzelleşti mi sesim değişti mi valla bilmiyorum. onlar muhtemelen sigara-alkolün hayattan çıkması ile alakalı.

NoFap biraz talihsiz bir isim olmuş aslında. Bu oluşumun temelinde aslında porno bağımlılığı yatıyor. İnsanlar NoFap'i duyunca "ee mastürbasyon da mı yapmayalım yani ?" diye düşünüyor haliyle. Ancak olayın temeli pornoya bağımlı hale gelerek mastürbasyon yapıyor olma durumu.

Pornonun bağımlılık yapıcı bir etkisi olması bilimsel olarak gayet ortada. Ayrıca uzun süre bu şekilde devam edince porn induced erectile disfunction denen olayın görülme olayı da gayet yüksek. Bu da sonunda ciddi krizlere neden olabiliyor cinsel hayatta veya sosyal hayatta.

NoFap denilen olay temelde bağımlılıktan kurtulmak üzerine oluşturulmuş aslında gayet mantıklı temelleri olan bir hareket.

Kimseye mastürbasyon yapma monk ol falan denilmiyor. Yalnız porno bağımlısı haline geldiysen veya PIED varsa, gerçek cinsel hayatın yoksa durum sadece "mastürbasyon yapmak"tan öteye geçiyor. Kişiyi günümüz toplumunda entegre olamamış bir birey haline getiriyor. Kriz durumu ortaya çıkıyor.

Bağımlılık artıyor, sosyalleşme azalıyor, cinsel hayata karşı gerçeklik algısı kayıyor vs. vs. NoFap ise aslında çok basit aslında sağlıklı herhangi bir insanın yapması gerkenleri bir community zihniyetiyle motivasyon haline getiriyor.

Spor yap, hobi bul, sosyal ol, comfort zoneundan çık, pornuyu bırak, kendini geliştir. sağlıklı beslen vs. vs.

Genç yaştaki insanlar aslında bunları tepeden inme bir nasihatla duyunca belki de ciddiye almıyorlar. Sanıyorlar ki Amerikan filmlerindeki gibi hergün bira içip, pizza yiyip, porno izleyip yine de sosyal hayatları olacak, karşı cins ya da hemcinsleriyle cinsel hayatları olacak falan fistan. Ancak bu bir community motivasyonu altında yapılınca işte kendilerini hissedebilecekleri bir aidiyet buluyorlar, her şey daha kolay oluyor.

Eyyorlamam şimdilik bu kadar.

Sizin için güzel etkileri olmasına sevindim ama porno/mastürbasyon bağımlısı olmdıysanız içinizde biriken libidinal enerji kaynaklı gerfinliği nasıl yönetiyorsunuz? Bir kadın olarak saydığınız tüm faydaların (en azından kadınlar için) orgazmın güzel yan etkileri olduğunu bilimsel olarak da biliyorum, kendi hayatımdan da biliyorum. Örneğin, sık orgazm olan kadın dünya ile daha barışık olr, cildi parlar, yüzü güler ve başka bir etken yoksa olumlu ve kendine güvenen bir insandır libidinal enerji birikmiş haline göre. Bağışıklık sistemi daha güçlüdür, vb. Faydaları saymakla bitmez, öyle diyeyim. Libidinal enerji birikenin cildi matlaşır, daha sinirli hale gelir, huysuzlaşır, daha yargılayıcı ve katı olur. Yani tabii 180 derece değil de, önce sonra karşılaştırması olarak. Normalde çok çok yüksek bir farkseğil ama fark elien bir fark.Bazı kadınlarda ise gerçekten çok fark diyor; Dr Jekyll/Ms Hyde gibi değişim olabiliyor.

Kadınları anlattım, çünkü erkeklerde çok da okumadım. Ancak, biriken libidinal emerji Türkiye'nin gerçekten büyük bir sorunu ve tacizin, şiddetin büyük kamçularından biri. Faydasını gördüğünüze çok sevindim ama libido bastırmanın iyi bir şey oldığuna inanmıyorum. Daha doğrusu porno bağımlılığından ya da mastürbasyon bağımlılığınız varsa, ondan kurtulmak güzel ama o aradaki libidinal enerji ne olacak? Bu etkilerle nasıl başa çıkıyorsunuz?

2016da açılmış konu, kim nasıl buldu, neden hortlarttı...

Konunun uzmanı falan değilim ama birkaç bir şey okumuştum ve madem hortlamış, ben de fikrimi paylaşayım madem.

Öncelikle bence de bu nofap olayı tam olarak mastürbasyonu bitirmek değil de porno izleyerek mastürbasyon yapmayı bitirmeyi daha öncelikli hedefleyen bir şey gibi geliyor.

Ama bunun ötesinde, mastürbasyonu komple bitirmeye çalışmak bana da saçma geliyor. Kaldı ki, bunun öyle bir etki yaratacağını da düşünmüyorum. Bence buradaki sistem, mastürbasyonu kısıtlayarak ya da yasaklayarak insanı çiftleşmesi için zorlamak. Yani red pill ile bağdaştırıyorum ben bunu ve bu nofap olayının sonucu olarak, mastürbasyon yapamayan birey bu ihtiyacını partner bularak giderme yoluna gidecektir daha yoğun biçimde ve eskisinden daha özenli olacak, daha çaba sarf edecektir. E, bu süreçte de haliyle özgüveni de artacak, kendisine de daha iyi bakacak vs. Niye? Çünkü mesele en nihayetinde bu ihtiyacı bir şekilde karşılamak. Haliyle spor da yapılacak, yeme içmeye de dikkat edilecek; pek tabii cilt de güzelleşir, bu yukarıdaki diğer şeyler de gerçekleşir.

bir hort da biz atalım; sözlükten güzel bir entry ile

eksisozluk.com

Valla bende duyuru açıp nereden çalışayım filan diye soracaktım.
İsabet olur bence

@etna aynen o tür sorulara da cevap olur.

şahane olur valla. telegram +1

Yarına kadar belli olur ama benim de gönlüm telegramdan yana. Söyle 5-10 kişilik az ama öz bir grup muazzam olur.

Telegram be bilmiyorum ama katılırım ben de.

eh kuralım madem.

Whatsapp grubu kuruldu. Katılım için 537 370 2116

Yaşayanlar ses verin :)

O gruptan kalan ya da sohbet yedekleri duran biri bana ulaşabilir mi acil olarak?

@want2die dragon ball izledim. one piece, animeyi bıraktım mangadan devamm ediyorum. one punch-man i de izlemeyi düşünüyordum sağol.

3 sene önce kaldığım yerden izlemeye devam edeyim dedim birkaç bölümde çok sıkılıp bırakmıştım. televizyonda yayınlanan son bölümden itibaren başlamıştım. ash bütün iyi pokemonlarını sağa sola bağışlayınca acayip uyuz olmuştum bir de o da büyük etkendi.

ben büyük umutlarla indirdim ama olmadı sıkıldım bıraktım. hala duruyor bi ara yine başlarım diye.

roket takımı vb aşırı bayıyor artık.

Cevaplar için sağolun. 20 dakikamı ayırıp ilk bölümü izledim. Tamamen zaman kaybı, maalesef.