Ekşi Duyuru

backgroundunuz nedir ve hangi konuda networkünüz var o önemli.

mesela japonya'da işçilik pahalı olduğu için türk bir firma ile anlaşıp işlemesi zor ürünleri tr'de ürettirip japon firmaya göndertebilirsiniz. tr'de çok az japonca bilen olduğu için sürekli bir iş olabilir. hacme göre de danışmanlık kesersiniz.

dönüştürücünün akım değeri yeterliyse kullanabilirsiniz. cihazların üzerinde çektikleri akım değerleri yazıyordur. ikisinin toplamına eşit veya yüksekse kullanabilirsiniz.

Teşekkürler

Kurtarır evet sorun olmaz.

dış kutusu sealed geliyor zaten.

öyle değil miydi?

Tozlu gelmesi ilginc. Ben aldigimda kutu acilmamia ve tertemizdi. Ben olsam geri gonderirdim

kullanılmış.
dyson sitesinden mi aldınız?

dyson el süpürgelerinin o siyah dediğiniz lastik kısımları üretimde pudralanır. açılıp kapanması kolay olsun diye. o beyaz tozlar pudra. tüm süpürgelerde mevcut. o pudrayı sürmeseler hazneyi açamazsınız, lastik yapışır.

dyson'ın kutusunun dışında 1 kutu daha olması lazım. eğer ikinci kutu da açıktıysa, yani açılıp tekrar bantlandıysa sizden önce deneme yapılmış olabilir ama bu ürün temiz görünüyor. ben mağazadan sıfır aldığımda da böyleydi.

Kullanılmış. Geçen yafta bizde aldık, böyle bir toz asla yoktu.

Bizde v15 var. Kedi ile birlikte yaşayan insanlar olarak çok işimize yarıyor.

En son çıkan modeli ise Gen5detect diye geçiyor. Bahsettiğiniz model de mutlaka iyidir ama ben olsam daha yeni modellerden birisini alırdım.

Japonyadan süpürge getirmenin fiziksel zorluğu konusuna girmiyorum.

v10 kullanıyorum, kesinlikle tavsiye ederim.

alırken v10,v12,v15 test edip aldım. V15, V10'a göre çok ses çıkarıyor ve çok ağır. V10 daha pratik geldiği için v10u aldım.

v12'nin de haznesi küçük olduğu için tercih etmedim

Ben v12 kullanıyorum. Kesinlikle tavsiye ederim.

10 saniyede boşaltabildiğin bir haznenin büyüklüğü bence önemli değil. (10 saniye abartı değil) Kaldı ki günlük 5 dakikalık bir süpürme rutininde zaten hazne dolmuyor bile.

Ancak bununla birlikte çok daha hafif olması kullanırken büyük avantaj sağlıyor. Bir de en büyük avantajı, diğer modeller gibi tetikli olmayışı. sürekli tetiğe basmanız gerekmiyor.

Evde robot süpürge vardı, dyson'dan beri çalışmıyor, çünkü robotun 1 saatte yaptığı işi dyson 5 dakikada bitiriyor.

Geçen ustura tıraşı + saç tıraşına 400 verdim. Konum maslak istanbul.

Saç 100-150 eryaman/etimesgut

Konya, Selçuklu (merkezi ilçe)
saç 130, sakal traşını evde olduğum için bilemeyeceğim

saç-sakal 100 ankara-bilkent.

Saç sakal 200 istanbul-maltepe

Saç sakal yıkama 300 Ataköy İstanbul

Bahsisle birlikte $45 civarinda tutuyor. Lokasyon Kanada.

Saç kesim + yıkama 250, Mecidiyeköy İSTANBUL

Sadece saç 80 tl.(Hatay)
Berberde sakal tıraşı nerdeyse hiç olmadım.

Saç-sakal 150 lira. Eskişehir.

Saç sakal 200 İzmir

sadece saç 130 ist-beyoğlu

saç-sakal 100, istanbul gop

Şanssızlık bu değil ya bile isteye olmuş…

Bu şanssızlık değil ki abi şanssızlık dediğin kavram çok farklı bir şey, sen üşengeçliğinin kurbanı olmuşsun sorun kaderde değil sende.

oldukça ucuz bir xiaomi telefonu ekran koruyucusuz 1dk kullanmadım. hatta baya pahalı ekran koruyucu aldım.

Şanssızlık tanımını kullanmak kendimi avutmak gibi oldu galiba.

Gerçekten çok pişmanım bu kadar çabuk böyle bir şey olacağını tahmin edemedim

mat ekran koruyucu taktırırsan oluşan çizikler görünmeyebilir

Abi yanlış anlama cebinde falan taşısan neyse de bir de çantaya atmışsın çantada her türlü çizilir içinde ne vardır allah bilir, benim çantaya baksam tırmık falan bile çıkar :)

bu sanssizlik degil yaw..

Çantanın içinin temiz olduğuna eminseniz ekranı silerken çizilmiş olması da çok olası. En çok bu sebeple çiziliyor bence camlar.

Böyle işler için ayrı bir temizlik bezi kullanılmalı. Çok amaçlı kullandığınız bezlerde oldukça sert granüller kalabiliyor. Siz yumuşacık bezle sildiğinizi düşünürken bir milimetreden daha küçük bir parçacık ekranı çizebiliyor.

Geçmiş olsun, çantaya atma süreçlerinde aynı sonuç doğuyor. Çantanın boş gözüne koyarken bile çekinirim şahsen.

Bu şanssızlık değil bence. Riske girmişsiniz ve zarar gerçekleşmiş.

şirket bilgisayarının harddiskini macos için uygun formatta biçimlendirmeden olacağını sanmıyorum.

şirket bilgisayarının verdiği harddiske niye ihtiyacınız var? içindeki verilerden dolayı mı diyorsunuz yoksa şirketin verdiği bilgisayardaki windows'u direkt mac'te çalıştırmak için mi diyorsunuz?

ikincisi mümkün değil. o harddiski sadece taşınabilir disk gibi kullanırsınız. macbook air'e windows kurmak bootcamp ile mümkün ve çok basit. yapmanız gereken kendi diskinizden uygun bir alan ayırıp windows iso'sunu indirip kurulumu tamamlamak. zaten bootcamp sihirbazı sizi yönlendirir.

paralı değil burslu okudum demeye mi getirmiş acaba

komik.

gülünç. ama linkedin gairp bir dünya. tiktok'la yarışık freak olma konusunda.

Boş burs değile getirmiş heralde

Normal şartlarda Tl karşılığı 2M olan bir eğitim gördüm. Bu sebeple sizden aylık 40 bin-50 bin maaş talep edebilirim demeye getiriyor bence.

Paralı değil burslu okudum demesi için “burslu” detayı var zaten. Bu arkadaş yetinmeyip üniversitenin yıllık ücreti artı aldığı bursu da yazmış.

Evet linkedin’in tuhaf olduğu biliyorum ama bunu garipsedim. Acaba ben mi tuhafım diye bir sormak istedim

Yani istediği kadar talep etsin ama yeni mezun psikoloji mezunu olarak alacağı maaşın da bir skalası var.

Bu gibi seyleri CV'sine "Achievements/Awards" diye bir bolum ekleyip rakam belirtmeden yazmasi daha uygun olurdu.

Ise alim yaptigim donemde dunyanin farkli ulkelerinden gelen binlerce CV'ye goz atmisimdir. Bu sekilde bir cv'ye rastladigimi hatirlamiyorum.

eğitim maliyeti dışında aldığı teşviği yazmış sanırım
akademik başarılarını metne/bağlama yedirememiş

research fund ya da bir sirketteki portfolyo olsa cok normal.

ama uniden aldigin burs cidden cok komik.

2-3 günde öyle gelir, birkaç hafta sonra alışırsın. ben de xs max'ten 14e geçtim, bir süre sonra xs max tutunca çay tepsisi gibi gelmeye başladı, bu ne lan tablet mi telefon mu dedim.

alışırsın. bi süre sonra da xs max büyük gelir.

Ama adam aşırı hız yapıyor. Yine de alabilir mi?

Policelerde aşırı hiz yapmak diye bir şey hatırlamıyorum. Alkollü olmanın bir maddesi var o yüzden durum farklı olmalı. Sonuçta çoğu kaza kişinin kurallara uymamasi sebebiyle.

kaskosu yok görünüyor plakayı sorgulayınca. kaskosu olsa bile dava mava uğraşmazdı. kendisinin beyanına göre lastik olağandışı patladığı için lastik firmasına, airbagler açılmadığı için ferrari'ye dava açıcak sanırım.

3. yıldan sonra aylık taksitler sapıtmıyor, bu 0.79 vb. kredinin ödeme planı her konut tipi ve değişik proje için benzer şekilde: düşük başlıyor, yüksek bitiyor. klasik konut kredisi gibi eşit taksitlerle ödeme olunca sonlara doğru enflasyon karşısında taksitler kuş gibi kalıyor. girilir mi? eğer krediyi size verirlerse elbette girilir. şimdi konut kredisi 3 olmuş, 0.79 bedava...

Yerlesik hayat yerine, plansiz kafana göre gezmek daha zevkli. Örnegin bir gün sabah kalvaltisinda kafama esti, Istanbuldan Ankaraya ucak baktim. Ayni gün ucup, 1 gün kaldiktan sonra Ankaradan direkt ucus olarak Kars i gördüm. Karsa gidip 1 gün kaldiktan sonra Dogu exspresiyle Erzincana gectim.... Bu spontane kararlarla verilmis 1 haftalik gezideki tadi hala unutamiyorum.

Bu tür gezilerin tek dezavantaji maddiyat. Yirtikpantolon onu cözmüs gibi duruyor...

Bahsettiğiniz kişi kim bilmiyorum ama hayatta yapamam, şuradan memlekete gitmek için uzun uzun plan yapan insanım. Görece farklı iki ülkeye gittim, mental hazırlığım haftalar sürdü.

"Sanki herhangi bir ülkede yerleşik hayata geçip arada gezi videoları yapsa daha iyi gibi?"
Neden? Neye göre daha iyi? Yani, belli ki ülke ülke gezen bir gezginden bahsediyoruz, yerleşik hayata geçmesinin ne avantajı olacak? Kullanmadığı eşyaları yığmak için kullanmadığı bir ev mi alsın/kiralasın? Sanki sizin yapamayacağınız bir şeyi yaptığı için izlerken bile size anksiyete kaynağı olmuş :)

Ben yapamam çünkü çok evcimen bir insanım. Ama bazıları da sürekli gezmeli hayatı seviyor. İnsanlar çeşit çeşit.

Ben de sevmiyorum sürekli gezmeyi açıkçası. Ama bu da bir yaşam tarzı tabii. Saygı duyarım.

dört seneden uzun süredir yollarda olan ve seyahat eden bir arkadaşımla konuştuğumda en son yorulduğunu ve bir süre için olsa da bir yerlere yerleşebileceğinden bahsetmişti.

kısacası başta zevkli olsa da uzun vadede zorlayıcı olabiliyor.

ben de 3 ay süreyle seyahat etmiştim, benim için güzel bir deneyimdi. daha fazla param olsa daha uzun gezerdim. şimdi de evlenmiş olmasam falan kesin bir yandan gezip bir yandan çalışıyor olurdum (remote kafası)

yaş, beklenti, hayat şartları ile ilgili bir durum. gün gelir öyle şeyler olur ki hayatınızda yapmam bana ters dedğiniz her şeyi yapar halde bulursunuz kendinizi.

yırtık kendisi için en iyi ne ise onu yapıyor.

Sanki herhangi bir ülkede yerleşik hayata geçip arada gezi videoları yapsa daha iyi gibi?

size gore daha iyi sanirim, ona gore su anda daha iyi degil demek ki, onun buna ihtiyaci var ve bunu deneyimlemek istiyor demek ki.

ayrica 'basta zevkli olsa da uzun vadede zorlayici olabiliyor' bu da kisiden kisiye degisir, etrafinizdaki tek bir kisinin yorumunu tek gercek olarak kabul edip etmemek, ya da yasamdan kendi beklentinizi ve kendi yargilarinizi tek gercek olarak kabul edip etmemek hep size kalmis. herkesin gercegi, ihtiyaci, yasami bambaska.

Ben olsam yapar mıyım? Kulağa güzel geliyor ama yapamam. Bi de bu işin finansman kısmı var. Kim para veriyor? Birikim mi harcanıyor? Benim bildiğim birkaçı kuruş paralarla yapıyor bu geziyi. En ucuz ulaşım, en ucuz konaklama, her şeyin en ucuzu.. ucuz olsun diye geçen ay 12 saat süren aktarmalı uçuşla istanbula geldim. Yoldayken üstümü başımı yırtacaktım. Günlerce kendime gelemedim. Ki bu bile çok uçuk bir örnek benim için. Atm'ye gidip para yatırmaya üşendiğim için iki aydır kredi kartı borcumu avans hesaptan ödüyorum.

Yerleşikken arada gezi videosu çekse daha mı iyi.. bence kimse hiçbir yere gitmesin video falan da çekmesinler daha iyi. Şahsi fikrim.

valla olay parada bitiyor. para olmadan nasıl yapılır ki. millet öyle bir bahsediyor ki sanki bedavaya geziliyor. basbaya zengin işi işte. böyle adamlar aileden zengindir zaten.

Sıfır bilgi sahibiysen kendi kendine araştırmaya öğrenmeye üşeniyorsan ve para verip motive olurum diyorsan Serkan Yimsel'e bakabilirsin bu işlerin ilaç tarafında değil de bilim tarafındadır. Onun dışında 7'den 70'e genç yaşlı bilgili bilgisiz herkes için itme-çekme-bacak antrenmanlarını öneririm.

Bence yeni başladıysan,

internetteki yüzlerce programı araştırıp, inceleyip, mantığını anlamaya,
Onlarca video seyredip, hareketin doğrusunu anlayıp, kendi videonu da çekip, nerede hata yapıyor olabileceğini kavramaya, üşeniyorsan,

Hocası, sahibi idealist, dükkanı yeni açmış, pek üyesi olmayan, ilgili, sen daha ikinci hareketteyken dikkati dağılıp ya telefonuna ya da yandaki hatuna odaklanmayan bir hoca bulup paraya kıy. O hocaya özel ders teklif et.

Öyle uzaktan eğitimle olacak iş değil.

Bu sporda, bütün kazanımların en fazla iki senede çöp oluyor, ama sakatlanırsan ömür boyu sürüyor.

Pt'ye gerek olduğunu düşünmüyorum. Türkiye'de dinlediğim tek adam serkan yimsel +1

Internet derya deniz. Sırf reddit fitness'a baksanız bir sürü program var.

Bunun yanina mike israetel + menno henselmans + alan aragon falan ekleyin. Hatta hareketleri, muscle activation için ben pakulski bitti gitti.

Kendi kendine nasıl oluşmuş olabilir? Yanma olmasın? Ne lekesi olduğunu bilsek iyiydi.

bir de asetonla dener misiniz

öncelikle bu bir leke mi, sürtünmeden kaynaklı aşınma mı onu tespit etmen lazım. leke ise izopropil alkol gibi çözücüler çıkarabilir. aseton-tiner gibi plastiklere zarar veren kimyasalları önermiyorum. yanlışlıkla plastik kısımlara damlarsa ciddi iz bırakır.

Sirf linkedinden eklemekle network olusturulmuyor ki.
Mesaj yazin, hatta bi toplu bulusma vs organize edin. En iyisi oyle olur.

kaç gün oldu hesap bilgilerinizi alalı? böyle durumlarda bir kaç gün geçebiliyor.

18 gün oldu.

tabi ki mantıklı, tanıdık avukatınız varsa hiç durmayın.

odeme yapmayacaklarini sanmam, kurumsal sirketlerde onay imza derken uzun suruyordur. Ben arayin ulasin derim

Teknik bilgim olmamakla beraber, sıvı teması sizin bahsettiğiniz şekilde olmaz. Mantıken olmamalı da. Hepimiz zaman zaman çantalarımızda dizüstü bilgisayar taşıyoruz, yani havaya göre böylesine bir problem çıkartıyorsa taşınabilir olmasının anlamı nerede kaldı ki? Eminim konunun uzmanı arkadaşlar muhakkak teknik bilgilerini bize aktaracaktır duyuruda. Ama ben servisin para koparmak amaçlı bu yola başvurduğunu düşünüyorum. En nihayetinde yazılım kaynaklı bozulmaları bile müşteri hatası diye kayda geçiriyorlar. Türkiye'de hangi sektör etik ilkelerine önem veriyor ki, teknik servisler versin...

Bazi laptoplarda sivi temasi durumunda (nem degil) renk degistiren etiketler var ama soylediginiz marka/modelde var mi bilmiyorum.

sıvıdan bağımsız; tamire 5500 vereceğime yeni laptop alırım daha iyi.

Eminseniz tüketici hakem heyeti. Değilseniz Kadıköy Viking bilgisayar. Asus'un yapamadığı bilgisayarı yaptılar

Farklı bir durumdan Asus servisini sikayet eden bir mail atmıştım merkezine(Kore). Bir gün içinde dönüş yaptılar ve servisten beni arayıp problemi istediğim gibi çözdüler. Durumunu anlatıp şansını deneyebilirsin

Daha ayrıntılı anlatırsan burada çok bilgili arkadaşlar var, belki yazılımsal bir şeydir.

Laptop açılıyor, windows yüklenmiyorsa belki yazılım sorunudur. Bir video çekin ekleyin bakalım, ramleri sayıyor mu? diski mi görmüyor acaba?

Sıvı teması olsa donanım sorunu olur makine açılmaz genelde, disk ya da ram sorunu büyük ihtimal ile.

Mutlaka bi video çekip açılışı buraya ekleyin.

Pazartesi günü başlıyor.

Barilla makarna. 5 liraydı 10 lira olmuş.

dji ürünleri

Yeme içme. Özellikle protein içeren besinler. Ton balığı, tavuk, et

karides kalamar gibi deniz ürünleri.
viski

alkollü içecekler,
şerbetli tatlılar (antep fıstığı içeren vs)
araba
akıllı telefon

Bira
İki ısırmada biten dolgulu çikolatalar
Lcw ürünleri. 10 liraya bile kaliteli basic tişörtleri vardı şimdi imkansız.

-Ton balığı +1 korkunç fiyatlar
-Kahve. İnanılmaz arttı fiyatlar, üçüncü nesil kahvecilerin fiyatları aldı başını gitti.

konvers 1200 mi olmus :))
onun fiyati hep anormaldi +1
firsat dogunca cikarmislar yukari olmus biraz.

parfum kesinlikle 30luklar bile almis basini gitmis durumda.

new balancelar da 1500den basliyor pek rahat olmadiklarindan (bence) hak etmiyorlar bu seviyeleri.

uno paket ekmekler de 20tl. o da birden artti ve kalite de dustu gibi.

Çerez. Çok severdim böyle çalışırken badem, kaju falan tırtıklamayı 180 gr badem 30 liralardan satılıyor. Kaju daha da uçuk.

Barilla makarna ve makarna sosu. Bir miktar stoklamıştım onlar bittiği için 10 lira olduğunu görünce bir iki tane aldım onların da gramajı 350 gram çıktı abv. Makarna sosu da 34 liraydı bakkalda, markette de 30 falandır herhalde. Onu da bir daha almayı düşünmüyorum.

laptopun kendi klavyesinden yazarken bu oluyor mu, yoksa sadece harici klavyede mi? bende benzer bir sorun oldu, 96 gb ram'li mac pro kullanmama rağmen yazılar geç geliyordu pc kasar gibi. sonra fark ettim ki yazım denetimi yapan proses aşırı cpu kullanıyor artık ne olduysa. yazım denetimini kapattım, düzeldi.

* bahsettiğim proses: applespell

önceden normal miydi?
çevrede bluetooth bağlantısını engelleyebilecek bariyer gibi bir şey veya başka bir cihaz var mı diye bakın bence. son ihtimal eğer pilli ise pili zayıf olabilir.

Sadece harici klavyede oluyor. Dediğiniz gibi yazım denetimini kapattım. Bakalım tekrar edecek mi. Teşekkürler.

Kullandığım klavye-mouse wireless.

tool ogrenmekle baslarsin, zaten ogrenirken de olabildigince gercekci proje yaparak ogreniyorsun haliyle. ferdi cildiz'in youtube kanalindaki Figma egitimi serisini izleyerek tool'a giris yapip sonra her gun girdigin begendigin sitelerin bire bir kopyalarini Figma'da olusturmaya calis, sonra biraz UX tarafina ve isin "neden?" lerine inmeye bak. turkce olarak sherpa blog'dan baslayabilirsin okumalara. ux biraz daha bilişsel bir olay haliyle "tamam ux'i de bitirdim" diyebilecegin bi konuma gelemiyorsun asla. gozunu egittikce, ux konusunda kafani actikca onceki yaptigin sitelere redesign yap nasil daha iyi olurdu diye. bu sureci de dribbble'da post'lar atarak paylasirsin. zaten zamanla o kaynaktan oburune, twitter'da bi hesabi takip edip obur arkadasina ziplaya ziplaya gelistirirsin kendini. iyi gorunen arayuzler tasarlamak kolay, kullanisli arayuzler tasarlamak zordur o yuzden surekli ux tarafini sorgulamaya, o yonde ilerlemeye devam et. ucretli kurslardansa dedigim gibi youtube + kendi projelerinle gayet yol alabilirsin, cunku kursta sadece tool'u gosterecekler zaten. ux ozelinde turkce kurs pek yok, ingilizce olanlar da (interaction design foundation vs) pahali. alani seversen onlara yonelirsin sonrasinda.

el cizimine falan pek gerek yok acikcasi, alakali bi alan degil. illustrasyon yapabiliyorsan onlarla arayuzun kimligine uygun yardimci gorseller yaratabilirsin, o da mecburi degil.

Figma guzel ama Sketch'e de bak. Zaten birini ogrendikten, isleyisi anladiktan sonra digerinin ne oldugunu 10 dakika da anliyorsun. Yukaridaki yazarin bahsettigi gibi begendigin sitelerin klonlarini olustur ama sunu unutma bu sana sadece programlarda el hakimiyeti ve neyi nasil yapacagini ogretir.

Bunun ydisinda yavas yavas makaleler oku ama cok derin konulara girme baslarda. UI in ve UX tam olarak ne oldugunu birlikte nasil yurudugunu ya da yurumedigini anlamaya bak. Bu iki kavram Turkiye'de yapisik sekilde aniliyor ama bu demek degilki ikisini birlikte yapmak zorundasin. Birisi hosuna gider, biri gitmez (benim sahsen boyle). Farkliliklari ve nasil birlikte calistiklarini/calismadiklarini gordukce kendine yavas yavas bi alan edinmeye calis ve uzmanlas. Ornegin Figma da yaptigin site klonlamalari yerine redesign yap, sen yapsan nasil yapardin? Menuyu sende oraya mi koyardin? Ya da yatay yerine dikey menu mu koyardin vb? Bu asamada yine UI mi UX mi yapacagin ayrismis olur.

LinkedIN kullaniyorsan Don Norman, Jared Spool, Jakob Nielsen, Nick Fine gibi kisileri takip et, gonderilerini oku (ing bildigini varsayiyorum).

biraz pahalı ama piyasada en iyisi bu learnui.design

yabancı kaynaklara bakın kesinlikle. Google'ın falan epey iyi eğitimleri var.
Udacity de oldukça kaliteli içerikler sunuyor. Google gibi şirketlerin desteğiyle hazırlanıyor zaten çoğu.

www.udacity.com

Ben ara sıra şuradan makale okuyorum, baya güzel anlatıyorlar: www.nngroup.com

Sri Lanka'da 2 ay kaldim. Bence gezmelik bir ulke. Yatirim durumlarini bilmiyorum. Muhtemelen Covid-19 azalir biter, ekonomiler tekrar duzelir, sonra turizm canlanmaya baslar.

Sri Lanka'nin COVID-19 icin gerekli onlemleri alacak kapasitede olmadigini Colombo'daki hava alanindan cikar cikmaz kolayca anliyabilirsiniz. Bu yuzden para birakan batili turistlerin Sri Lanka'ya tekrar seyahat etmesi uzun surer diye dursunuyorum.

Linkteki iki kadin buyuk olasilikla uzun donem kiraladiklari evin 4 odasini airbnb araciligi ile kiraya veriyor. Gunu kurtarirlar, biraz da ceplerine kalir. Makul fiyatli ve ayni zamanda temiz yer az oldugu icin talep de olur.

Teşekkürler. Ben de sizin gibi düşünüyorum. Bir ara da Kamboçya'ya göç modaydı. Hatta şu blogta baya övülüyordu fakat gerçekte uzun süreli yaşanabilir bir ülke olmadığını düşünüyorum. 2-3 aylık yaşam en mantıklısı.

www.dunyabirmasaldir.com

(bkz: engin özdemir) bir senedir srilanka'da yaşayıp freelance işler yapıyor, youtube'a her gün videolar koyuyor. göz atabilirsiniz.

@tavish11

Kambocya'da da en az 1 kadar kaldim. Hayatimda gordugum en ucuz yerlerden biriydi. Amerikali emekli birkac expat ile tanistim. Emekli maaslariyla rahat yasayabildikleri icin Kambocya'da yasiyorlardi. Havuzlu otel, klimali oda icin gunluk $10-$20 gibi rakamlar odediklerini soylediklerini hatirliyorum.

Lokaller yabancilara karsi gayet nazikler. Ben her gun sahilde bira icip, taze balik yiyordum. $3-$5 hesap geliyordu. Guzel aksam yemekleri de bu fiyatlardaydi.

O zamanalar benim de boyle Kambocya'ya yerlesme gibi planlarim vardi ama tam tersine dunyanin en pahali ulkelerinden birinde yasiyorum su an. Cunku hayat stabil buralarda. Ekonomi hep iyi, insan haklari yerinde. Issiz kalsam, hastalansam, zor durumda kalsam devletin beni zor durumda birakmayacagina inancim tam cunku yaptigim is dolayisiyla insanlara verilen degeri ve destegi hergun goruyorum.

Kambocya'da 5 sene sonra ne olacagini ongormek zor. Vize kurallarini degistirip, tum bu emeklileri evlerine postalayabilirler ya da vergi talep edebilirler bilemiyorum ama su an itibariyle Amerika'da yanina yaklasamayacaklari bir hayat standardina Amerika'da odediklerinin muhtemelen %3-5'ini odeyerek ulasiyorlar.

Bence dunyanin en iyi ulkelerine yerlesmek bu gibi yerlere yerlesmekten daha iyi. Sahsen Isvicre'de kimsenin issiz kalmaktan, sagliga, adalete ulasamamaktan korktugunu sanmiyorum.

Dilbilimci degilim fakat bildigim kadariyla tane insanlar icin kullanilmiyor.

tane=adet

"iki adet vatandas dilekce verdi" olmuyor. bu cumlede sayi sifati zaten 'iki'. adet (veya tane) cumlenin anlamini degistirmiyor / pekistirmiyor.

tane ölçü birimidir. yani mesela yemek tarifinde kullanılır.

"iki tane elmayı soyup kabuklarını kaynatın."

Bir zamanlar bir Türkçe öğretmenim "koyun mu sayıyorsunuz, ne demek tane" demişti. Bir daha insanları taneyle saymaya kalkışmadım :)

Dilbilimcilerin çoğu insan sayarken “tane” kelimesinin kullanılmasına karşıdır, çünkü eşyaları saymak için kullanılan bir kelime ve insanla eşya ayrıdır derler. Biz günlük hayatta konuşurken kullanıyoruz, bu bir sorun değil ancak özellikle yazarken, hem estetik durmuyor hem de “tane” kelimesinin verdiğin örneklerdeki gibi cümlelerden çıkması bir anlam kaybı yaratmıyor. Bu yüzden kullanılmaması daha doğru. Ancak özellikle vurgu yapılmak isteniyorsa kullanılır istisnai olarak.

Cevaplar için teşekkürler. Ben de bir yerde kullanmış bulundum. Türkçe öğrenen yabancı arkadaşım beni uyardı. Düşününce kişiler için kullanılmaması doğru geldi. Utandım biraz.

@r evolution
zeplin mi demek istedin? zembil sepet demek.


@tavish11 yazmışlar zaten tane cansız varlıkları nitelemek için kullanılır.
aynı anlam için "kadının biri" diyebilirsin. veya "oyuncuların çoğu" gibi sayabilirsin.

yeşille entry'ler yazan yere tıkla, solda sıralanacaktır entryleri.

tesekkur ederim

öyle ezbere bir olay yok. önemli konu işlemci. mtk hemen hepsine atılır. snapdragonların önemli bir kısmına atılır.
telefonun işlemcisi + imei repair yazıp ara

Xiaomi redmi note 8 bayağı kolay

çin malı samsung

kendisini bilmemek ve tanımamakla birlikte verileri bot ile çekip yayınlıyor gibi geldi bana, böyle yapan başka bir kullanıcı daha vardı çünkü. olmayadabilir tabii.

her gün basıyorum eksiyi hiç okumadan. bence ilgi çekmeye calısıyor c/p bilgilere ekleme yaparak karma kasmaya çalışıyor.

Reklamdan. Videoları Rus sitelerine yükledikleri için bantwidth masrafı fazla olmuyor.

Neredeyse tüm internet sitelerinin gelir şekli reklama dayalı. Vikipedi gibi reklamsız, bağışa dayalı bir gelirleri yoksa reklamdan gelir elde ediyorlar.

Birbirinden farklı 3 vaka duydum. Vakalar şöyle: Kişi hastanede yatıyor. Teşhis covid19. Öleceği anlaşılınca tekrar test yapılıyor ve sonuç negatif olarak raporlanıp hasta taburcu ediliyor. 2-3 gün sonra ise vefat ediyor. Ölüm sebebi: Organ yetmezliği.

Yani 80 kişi falan değil gerçek sayı. Vaka sayısı da açıklanmıyor. Açıklanan hasta sayısı 2500 civarı. Muhtemelen günlük vaka sayısı 40 binin üzerinde.

Karantina döneminde 127 kişinin öldüğü oldu bu arada. Karantina döneminden daha çok değil şu an açıklanan sayılar.

O rakamlar karsilastirilabilme ozelligini tamamen kaybetmis durumda cunku hangi rakamin nasil verildigi pandemi suresince degisti. Bugun "kovid sebepli ölüm" olarak kayda gecmek icin anasinin nikahi sartlar var. Cogu gecmiyor. Eskiden boyle degildi. Ama test de daha azdi. Karmasik yani. Ama bugun icin su grafige bakalim:

pbs.twimg.com

Su anda istanbulda mevsim normallerine gore ortalamadan fazla 920 olum var. Yani sirf Istanbulda haftada ortalama 920 kisi normal trendlerden fazla oluyor. Sirf istanbul icin gunde 130 fazladan ölüm anlamina gelir bu. Butun Turkiye kirmizi nerdeyse su anda, turkiye'nin nufusuna bu olum fazlasina oranlarsan GUNDE yaklasik 600-700 kisi kovid sebepli ölüyor diyebiliriz. Bunlarin kimi evde karantinada inme gecirip oluyor sayilmiyor, kimisi pozitif oldugunu ogrenemeden testi sonuclanmadan ölüyor, kimisi hasta oldugundan suphelenmeden baska bir problemi tetiklemesi sonucu ölüyor (bir kismi da covid sebebiyle hastaneye gidip rutin kontrollerini yaptirmadigi icin daha cabuk ölüyor, covid olmadan yani). Kimisi her belirtiyi gosteriyor hastaneye gitmiyor / gidemiyor vs.

Izmir'den onceki gun gelen gunluk test pozitif sayisiyla da bir oranlama yapildiginda Turkiye'de su anda 40bin civari testi pozitif cikan (ama bakanliga gore hasta olmayan) kisi ve 600 civari ölüm var diyebiliriz gunluk. surreal ama durum bu.

Ve tabii ki, butun dunyada su andaki ikinci dalga ilk dalgadan cok daha agir geciyor. Doktor tanidiginiz varsa sorun, mart nisan su ana gore cennetti diyeceklerdir.

Biden başkan olduğu için alma. Başka sebeplerle alacaksan al.

Biden'ın başkan olmasıyla ne alakası var anlamadım :)

Biden "muhalefeti desteklemeliyiz" dediği için söylüyorsun muhtemelen. Trump da RTE'ye "aptal olma" diye mektup yazdı.

Sanki dolar babamın döneminde 8.5 lira olmuş gibi algı kasıyor millet. Dolar yine artacak. Bunun Biden ile Trump ile ilgisi yok.

bitti o iş fiyatlandı biden.

biden başkanlığındaki bir amerikadan kredi + yatırım almamız + borç bulmamız daha zorlaşır. yatırım tavsiyesi değildir.

End tuşuna basıp sonra aşağı ok tuşu aynı anda değil arka arkaya

ctrl + end

Ctrl sağ ok tuşu en sağa
Ctrl aşağı ok tuşu en aşağıdaki dolu hücreye

Yani ctrl artı ok tuşları

Dolar Euro alirken kuralim satis yapan yerlerin makas acikligina bakmak. Makas acikligi (Alis satis fiyati arasindaki fark) yuksekse su an panik var diyip bekliyorum. Dusukse aliyorum.

Faizlerin değişmediği gün (Perşembe) almaliydin.

Kesin olarak daha da artacak ama ne kadar süreden bahsediyoruz?

3 yıl sonra kesin olarak artmış olur diyorum. Ama şimdi alayım 2 hafta sonra satarım diyorsan düşebilir de. Gündem ve faiz kararıyla şişmiş bir durumda şu an döviz. 3 yıl önce 7.21'e çıkıp ordan 5.8'e kadar gerilediği olmuştu. Bu seviyeden yine aşağı ineceğini düşünüyorum ama uzun vadede 10 lirayı da geçecek.

ben çook severim. Sahilde Kafka ile başlayan tanışmamız sonrasında ondan baska hiçbir yazarı okumadığım bi kaç sene geçirmemi sağladı. hatta o kadar seviyordum ki bir ara mektup yazmıstım Murakami'ye ama yollamadım :)

Ben daha çok kendi oluşturdugu dünyayı bu kadar iyi aktarırken günlük hayatın gerçekliğinin getirdiği ağırlıgı ve acıyı nasıl bertaraf ettigini merak etmiştim. Daha biraz daha düşüeneyim başka sorular da gelir aklıma ama genel olarak bu eksende şeyler olacaktır. Bir de her kitabında karakterin yediği yemekleri cok detaylı ve ayrıntılı tasfir eder. Resmen karakterin o sırada mutfakta ne yaptıgı gözünüzde canlanır. Acba yemek ve mutfak olayını daha farklı bir yerden mi alıyor diye merak etmişimdir hep. Hani sadece karnı doyurmak, açlığı gideren bir aktivite olarak değil de daha baska seylerim sembolü olarak mı görüyor gibi.

Hayattaki en büyük hayallerimden biri de Kafka Tamura'nın kitapta izlediği rotayı izlediğim bir geziye çıkmak :)

Bi ikisi hariç bütün kitaplarını okudum, severim de.
Murakami kendi okul hayatından hiç de hoslanmamis bir yazar. Kendisi yazdigi kitabinda bunu belirtiyor. Bunu bildigim icin muhtemelen universiteden arkadasi olan birine soru sormazdim. Kaldi ki o kisinin de murakami hakkinda bana isabetli bir cevap verebileceğini - yine murakami nin kendi ifadelerinden yola cikarak - sanmiyorum.
Kendisi daha okurken evlenmis, ayni zaman da bir bar da isletmek icin direnmis. O donemlerde cok kez ac uyudugunu da yazmisti.
Soruya cevap veremedim, uzgunum ama kendisi bu tip sorulara cevap verecek biri değilmiş gibi geliyor bana. Ki yine ayni kitapta bazi sorulara uzun uzun cevap veremeyecegim icin bazen bir seyler söyleyip geçiyorum da demis.

alkolle çıkar

alkolle daha çok dağılır.

seffaf bulasik mak. parlaticisi ile silin. cikiyor.

yerim etiğini, git değiştir.

Eski faturanla gitseydin dahi aradaki farkı iade ederlerdi yüksek ihtimal, hiç bir sorun yok ortada etik olabilecek bence.

degis.

Degistir etik sorun olmaz ama kutuya dikkat barkod vardir.

burada etik olmayan tek şey, markanın fiyatı 1 ay içinde yarı yarıya düşürmesidir.

Aldığım fiyatı unutmadım ama fişi attım sanıyordum.fiş kutunun içinden çıktı

İkinci kez alma sebebim kaliteli deri bir ayakkabı. Tanesi 150/2 ye gelmiş olur diye kendimi ikna ederek aldım.

Etik değil.

Etik değil. Memnun olduğunu ayakkabıyı neden değiştiriyorsun? Mağaza ayıplı mal satmamış sana. Aldıkları gibi çöpe atacaklar o ayakkabıyı sana da para verecekler. Neden ne kusur işlemişler?

yalniz aradaki su farka dikkat cekmem lazim, o aradaki bir ay da siz ayakkabiyi kullandiniz yani bilseniz de bilmeseniz de 1 ay sonra indirimli alan adam onu bir ay kullanmamis oluyor, misal sezonun basinda bir kiyafet almak ile ortasinda sonunda almak ayni sey degil, her gunun bir kiymeti var, bence ilk basta dusundugunuz sekilde ayakkabilari 75er dolara almis gibi dusunun. boylece kimsenin hakkini yememis olursunuz, cunku boyle sark kurnazliklarini turkler yapiyor sonra da tabi gavur diyarlarda adimiz cikiyor, bence uc kurus icin degmez, sonucta kimse size yalan soylememis, kaziklamamis, ayipli urun satmamis, belki bu indirimin olacagini ongorup bekleyen bir insan gozunuzde canlandirsaniz daha iyi anlarsiniz, o insan sizin kullandiginiz sure ayakkabiyi kullanmaktan mahrum kaldi, ama sonucta istedigi indirimli ayakkabiyi aldi, simdi esit durumda degilsiniz degil mi?

ne zaman boyle sark kurnazligi yapmaya kalksam baska yerden cikiyor o yuzden ben olsam yapmam. adamlarin yaptiginda etik olmayan birsey yok, pabuc indirime girmis. senin yaptigin etik olmaz.

Yaparsan kutuyu değiştir mutlaka. Ama giymişsen anlama ihtimalleri yüksek

Bir grup insana sordum. "Onların yaptığı etik mi" başlığında birleşildi, gruptaki kimselerin %90'ı geri götürmeni söyledi :D

sordugun etik degil. eski ayakkabiyi, eski fis ile goturup iade etmek etik.

Firmanın zararı yok. Kullanılmamış ayakkabıyı tekrar satabilecekler. 90 gün iade hakkı da tanıyor.

ayakkabının fiyatını 3 gün sonra yarıya düşürmek de etik değil

Yeni ayakkabıyı eski fiş ile götür iade et, madem 50 dolara da para kazanıyorlardı niye 100'e sattılar? Çok kazanmak için, yapıştır.

şimdi markaların belirli dönemlerde indirimleri oluyor bunu hepimiz biliyoruz. bu indirimi beklemeden neden alışveriş yaparım? 1- ya bedeni/numarası kalmazsa? düşüncesiyle daha sonra ucuzlayacağını bile bile alırım. 2- çok acil ihtiyacım vardır. "o" an/gün almak zorundayımdır. diğer durumlarda indirimi bekleyebilirim.

ama ben aynı durumda olsam (-ki bir kaç kez benimde başıma geldi. sonrasında çok üzüldüm.) değiştirme/iade imkanım varsa kullanırım. etikle alakası yok bunun bence.

Cevaplayanların yarısı anlamamış adam eski fiş ile yeni ayakkabıyı iade edecek, kullanılmış ayakkabı zaten iade edilmez. Bu durumda kullandığı ayakkabıyı yeni fiyat ile alış olacak, aradaki süre evet uzun ama ben haksız görmedim. Türkiye'de mediamarkt bile 15 gün içindeki fiyat düşüşünü çek ile telafi ediyor.

sıfır ayakkabıyı size sattıkları fiyattan iade edeceksiniz.
gayet etik.

önce markalar adam ...meyi bıraksınlar, daha sonra biz etik tartışması yapalım.
100 dolardan 50 dolara düşüyorsa sana 50 dolar fazla kitlemişler demektir ve bunu yaparken etik olup olmadığını düşündüklerini sanmıyorum.

Sıfır ayakkabıyı eski fiş ile iade ettim. Aldığım paranın hepsiyle ayaklabı aldım. Arkadaşım da istedi. Yine skeçhırs kazanmış oldu. :) Ben de kazıklanmamış oldum.

iyi. ben 8 gb ramli ve 128 gb ssdliyi 3800e satıyorum ve baya talep var. kozmetik olarak kötü değilse bi bak.

eğer iyi durumdaysa ve mac almak istiyorsanız bence fazla düşünmeye gerek yok.

bir arızası yoksa kaçırma iyi fiyat

kozmetik olarak sıfır gibi. iyice baktım. ben şuan yurtdışındayım. (japonya). sıfır almayı düşünüyordum ancak 2018 mackbook proların fiyatı bunun 2.5 katı.

ben zaten internet, film, ofis kullanıcısıyım. geçen sene iphone'a geçtiğim için kullanımı kolay geldi. bilgisayar olarak da apple sistemine geçmek istiyorum.

oldukca cazip duruyor. apple store'dan sorgulatsana hakkinda calinti bildirimi yapilmis mi.

ben 2.5 ay önce 8 gb ram, i5, 128gb ssd, 2013 late'ini 3200e sattım. bence müthiş fiyat.

zannediyorum eski tasarım.
ama genel olarak fiyat iyi bencede

dükkanda satılan bir ürün. çalıntı olamaz. satarken fatura kesiyorlar. bu vergi eklenmiş fiyatı zaten.

Pil döngüsü kaç olmalı? İkinci el bir ürün için?

Çok teşekkkür ederim.iyi geceler

Kpssden 60 bile alamamışlar. 80 90 puanlarla atama bekleyen onca insan varken...

Evet. Zamanında ücretli öğretmenlik yapmış 540 günü bitirmiş olanlar için olan alım bu ve 50üstü almış olmaları gerek. Yani misal beni kapsamaz puanım 90 da olsa. Yani tabii ki sözleşmeli olmakla alakası yok. Lütfen araştırın. Sağlıcakla.

üzüldüm, ama sağlık olsun, daha ne 2binler biriktirirsin, üzülme.

boktan bir durum ama sağlık yerindeyse daha çok paralar kazanılır, boşver. zaten üzülmek de işe yaramayacak.

geçmiş olsun, ama yanınızda o kadar para taşımamanız gerektiğini biliyor olmanız lazımdı,

bencede sağlık olsun diyip geçiniz, kumar oynadım kaybettim diyin.

www.eksiduyuru.com

para maddi bir şey.. yeniden kazanabilirsin, toparlayabilirsin. kendimi acındırmak istemiyorum ama böyle durumlar da var..

(git: 1286505)

saçma sapan bir olay ancak hırsızlık her yerde var. olan oldu boşver.

kardeş paranı geri alıcaz

Fas - İran Çifte Şans1X 1.30
Fransa - Avustralya 1 1.22
Peru - Danimarka Çifte ŞansX2 1.36
Almanya - Meksika 1 1.47
Brezilya - İsviçre 1 1.38

500 euro yatıyırosun keyfine bakıyosun.

geçmiş olsun. japonyadasın sanırım. nadir oluyor gibi hırsızlık olayı. bi polise sor. yardım edemezler ama olsun

oncelikle gecmis olsun! gitmissinizdir gerci ama polisle mutlaka irtibat halinde olmak lazim. Bir de, parkin herhangi bir noktasinda kamera vs. var miydi acaba? Ya da oturdugunuz yeri bir sekilde goren yerlerde de kamera olabilir.

xu'ya güven sonuçta ha 2000 ha 2500 ne fark eder.

Geçen gidip bir iki saat dikildim. Kamera falan yok. Olay yerinde polise 30 metre. Çok saçma bir şekilde para kaptırdım. Kendime kızıyorum. Bir anda oldu her şey. Kazanması ne kadar zor kaybetmesi ne kadar kolay.

ahaha bir ayda yatırım araçlarında 20bin dolar kaybettim:))

Nakit hiç bir şekilde 300-400 lira uzeri tasımam cok kaybettim cunku
1 ayda 20 bin dolar kaybeden arkadas ne aldın sattın ya öyle gitmez 20 bin

1-2 ay önce konyaspor malatya maçı vardı. Konya gol atara 11 bin tl basmıştım. Evet düşmeye oynayan konyayın bir golüne 11 bin. Sonra ne oldu? Malatya 1-0 aldı maçı, 2 gün evden çıkmadım. Sonra dedim “amaan koy ötünee bee”. Ruh sağlımızdan kıymetli değil hiçbir şey, bunu söyliyim. Gerisi cidden tırı vırı.

Cok uzulmussunuzdur ama saglik olsun. Hepimizin basina gelebilir, herkes boyle dalginliklar yapabilir. Ilk anda insan sindiremiyor ama ileride daha ne 2000'ler birikir.

geçmiş olsun. çok saçma ve talihsiz olmuş. ama bunlar hep tecrübe.

içinde ne olduğunu neden söylüyorsunuz ki?

kitap koyun yanına, "defter filan" deyin?

Koy kutuya sar hediye paketine sorarlarsa da numune dersin. Neden sigara gönderiyorum diye sordun ki?

içinde sigara olduğu görünmedikçe gönderebilirsiniz kağıda falan sararak. bandrollü tekel ürünleri komple yasak

ptt'de içini açıp bakıyorlar. başka kargo firmasıyla içinde ne olduğunu söylemeden gönderebilirsin.

Bi kutuya koyun, kimse içine bakmıyor ama söylerseniz yasak diyip almıyorlar. Kutularimin içini açmaya çalışan da olmadı şimdide kadar. Sadece ne var diyorlar, sallarsiniz bi şeyler.

Bir sürü valiz yolladım ptt ile kimse ne var demedi kırılacak eşya var mı dışında, söyleme ne olduğunu çok sorarlarsa kitap, defter vs. demek yeterli.

Camtasia recorder

Hiç gerek yok. Bul beni adım garavel bul beni.

Bence şikâyet et veya gereken kişileri haberdar et. Yeni moda bu oldu herkes her konuda uzman, her şeyi biliyor. Biraz haddini bildirmek güzel olur.

Sebebi şu. Kendisini sevmiyorum. Ama iftira falan atmam. Sadece ne yazdıysa olduğu gibi göstermeye ön ayak olabilirim. Yoksa normal şartlarda ilgili kişi nereden bulsun da görsün. Zira kendi üniversitendekilere bile sallıyor.

Haklısın. İlgili kişileri haberdar et. Önemli olan zararı gidermektir. Bana ne, neme lazım? demek bir gün buna benzer bir durumun sana denk gelmesine razı olmak demektir.

yapacağın bu hareket en az onunki kadar "çirkin" olur. başkasının yaptığı hareketlere "çirkin" diyip aynı "çirkinliği" yaparsan üstüne bir de ikiyüzlü olursun. "umrumda değil, yapacağım çünkü yapabiliyorum" dersen hiçbir farkın kalmaz. çünkü bunu yapma sebebin "adalet yerini bulsun" ya da karşıdakinin söz hakkı kaybolmasın değil, az çok anlayabiliyoruz bunu.

"ekmek kafa" tabiri hiç hoşuma gitmedi, o yüzden bence ispiyonlayabilirsiniz. rasyonel düşünemeyen bir beyin belli ki. birtakım ruhsal problemler mevcut. hakaret ve öfke çoğunlukla özgüven eksikliği durumunda ortaya çıkar.

Caizdir. Bu bir şeyler yazmak değil hakaret. Bu duyuruyu silin ve yapın. Kişilerin yüzüne söyleyemeyeceği şeyleri klavye arkasına saklanıp söylemek hiç hoş değil.

Ama siz de yüzyüze gelecek olsanız yaptığınızı gizlemeyecek kadar mert olun.

tam bir ispiyoncuymuşsun , caiz değildir.

bazı arkadaşlar fazla mafya dizisi-filmi izlemişler. soruyu sorana rat muamelesi yapmışlar. akademik çevredeki bir insanın herkese açık hesabından hakarete varan ifadeleri paylaşması suçtur. kendisine hakaret edilen kişiye haber vermekte herhangi bir problem yoktur.

caiz midir sorusuna fetva formatında cevap verdim :)

E yazdığını zaten internette ve herkese açık yazmıyor mu? Zaten herkes görüyordur. 2000 takipçisi varmış, her şeyi ortada değil mİ? Neyi ispiyonlayacaksınız?

Bir de “Ben onu sevmiyorum” diye bir bahaneyle birinin kuyusunu kazma onun edbilceği hakaretlerden çok daha çirkef, çok daha aşağı bir davranış. Bunu kendinize yakıştrmayı düşünmenizi açıkçası daha çok ayıpladım.

İnsanın bulunduğu kurumu gömmesinde bir şey yok. Açıkçadı, “ekmek teknem” diyerek her şeyi görmezden gelmekten daha takdir edilesi, daha yükseltilmeye layık bir davranış olarak görüyorum. Muhalifliğin ayarını, tartışma adabını bilemiyorum. Eleştrinin ayarını bilmiyor, işkembe-i kübradan sallıyorsa, zaten o kadar takipçi ile kendi kuyusunu kazıyordur. Birinin işte bulunma amacı yetkinliği, liyakatidir. Eğer işini iyi yapıyorsa, sizin onu ispiyonlamanızın “Şu Fetö’cüymüş” diye kuru-yaşı ayıramayanlatın arasında atmaktan farkı yok. İşini iyi yapmıyor da sallıyorsa, zaten sizin bir şey yapmanıza gerek yok. Hepimiz kndi hareketlerimizden sorumluyuz, başkasının “taraf olması”, bu konudaki hukuki bir sorun oluşturmayan günahı-sevabı sizi ilgilendirmez.

bu gibi bir durumun caiz olup olmadığı değil etik olup olmadığı tartışılır.
saygılarımla :)

Olm disarda millet kopeginin kullandigi sidikli battaniyeleri kullaniyo Ona bakarsan

Yahu makine renklileri en az 40 derece beyazları ise 70 derecede yıkıyor. Buna rağmen virüs bakteri barındıracağını sanmam. Ki ben aile evinde çamaşırlarını anne baba/kardeşinkiyle atmayan biriyimdir, dikkatliyimdir ama bu beni huylandırmadı. Bir de dışarıda yıkatacağınız yerden nasıl emim olacaksınız?

şırınganın iğnesi parfüm şişesinin dip noktasına kadar girecek mi? kısa kalırsa dibinde kalır. eğer giriyorsa mantıklı tabi. başka türlü nasıl kullanıcan o parfümü.

ya böyle çantaya atmalık küçük parfüm sişeleri oluyo hani fısfıs kısmını çıkarıp asıl parfümden doldurabiliyorsun onlardan olsa işini görmez mi yani tam nasıl kırıldı anlamadığım için bunu söyledim saçma da olabilir, şırınga ile ceksen bi kısmı kalır bence iğne alta ulaşmaz sanki ama bir dene istersen.

ben bir kere mağazadan sormuştum. bunların testerlarının kapağını alabilir miyim bitince diye. sorabilirsin.

İlacın atomizer.