Ekşi Duyuru

Henüz olmadı, sanırım olacak.

gayrimenkulü yeni mi alıyorsunuz yoksa halen sahibi misiniz?

yeni alıyorsanız öncelikle bu şerhin kaldırılması için ilgili vakfa taviz bedeli adı altında bir para ödenmesi gerekiyor. bu da gayrimenkulün emlak vergisi değerinin %10'una tekabul ediyor mevzuattaki son duruma göre

emlakkulisi.com

Google'a cift tirnak icinde vakif serhi yazin. Cikan sonuclara tek tek bakin.

Ben vakif serhi yazinca, "vakif serhi nasil kaldirilir" secenegini de onerdi Google, nerden biliyosa gayri?

torrent gibi yasadışı yollara bulaşmadan dijital olarak satın alınabiliyordur belki.

essential grammar in use, üstüne de building skills for proficiency.

belli bir temelin varsa sorulara bodoslama dal. bilmediğin kelimeleri çıkar. anlamadığın gramer konularını belirle ve öğrenmeye çalış. her şeyi anladığın halde soruyu yanlış cevapladıysan hatanın peşinden git.

strangerinhere +1
çıkmış sorular önemli
cesur öztürk denemelisin tabi stranger'ın dediği kitapları bitirdikten sonra.

hatırladığım kadarıyla tıpçıydın. en kısa zamanda vermeye çalış. sistem değişecek diye duydum hazırlık atlama sınavlarındaki gibi speaking fln geliyormuş.az biraz güveniyorsan ingilizcene proficiency için test kitabı al konu konu çözerek ilerle. ben ilk girişimde 50 almıştım :)

tamamdır dediklerinizi not ettim.alacağım.çok sağolun.

öncelikle internet explorerdan facebook'a girip ustream uygulamasını kaldır. sonra da uygulama platformunu kapat.
sonra da şu yöntemi dene; www.hurriyet.com.tr
aynısını ben de yaşadım, kolay gelsin çok sinir bozucu.

Okumanızı tavsiye ederim benim çok beğendiğim bir yazar.. Önceden diziyi izlemeye gerek yok zaten kitaplardan başlamak daha iyi..
Özellikle "Erken Kaybedenler" çok çok iyi..

erken kaybedenleri okudum ve çok beğendim haklısınız :)

Murathan mungan'i o kadar severim ki ben... git siir kitaplarini al derim. Mirildandiklarim, yaz gecer, askin cep defteri... oykulerini alabilirsin. Kadindan kentler, eldivenler hikayeler...

cenk hikayeleri

Lal masallari okumustum begendigim bir kitap oldu.

murathan mungan'ın cenk hikayeleri başlı başına türk edebiyatı'nın en güzel öyküleri içine girebilecek öyküler barındırır. onun dışında ben bilge karasu'ya şans vermeni tavsiye ederim. göçmüş kediler bahçesi çok iyi bi tercih olur onu okumak için de.

kaptan 1-2-3-4-5 diye şiirleri var attilâ ilhan'ın.

(bkz: #9815234)

nehir geçiyor. küfür geçiyor. ekmek geçiyor içinde.

elindeki birikmis paran ve duzenli eline gececek para ne ise o kurda ac. dovizle faizden kazanc cok az oluyor. tl ile daha cok faiz alirsin.

araştırmalar subcutan diyor .:P

tr.wikipedia.org

@hematom yazmış netteki kaynaklar subcutanı gösteriyor. iv kullanımla ilgili pek yazan bir şey görmedim demekki etkili ve güvenilir değil ki fazla kullanımından bahsedilmemiş.oral yolun sebebide aşağıda zaten.
vikidede aynen şu yazıyor '' Cilt altına 10–20 mg enjekte edildiğinde ağrı duygusunu hemen kaldırır. Morfin ağızdan alınırsa etkisi tam olmaz. Çünkü mide ve barsakta tam absorbe olmaz''

seni burdaki doktor adayları paralar önce merak etme.

netten bakıp kendilerine teşhiş koyuyorlarlarlarlarla diye hasta aşağılayanlara selam ederim.

anestezist bir arkadasim da bazen googledan wikiden bakip ameliyata girdigini soylemisti. yillarin doktoru bi de be.
tahmin ediyorum: michael jackson'i olduren propofol.

sınavlarda dikkat bozukluğu da ne güzel bir tanıymış öyle. bi adamın dikkat bozukluğu ya vardır ya yoktur. onun kararını da psikiyatri doktoru en iyi şekilde verir zaten. tıp okuyan birisinin bir ilaç almak için duyuruya yazması da işin garabetinin son noktası olsa gerek. bu tip uyuşturucu madde isteyen duyurulara masum gözle bakamıyorum.

tıp okuyorsan durumu hocalarına anlatman en makulu, elbet insan olan 1-2 hocan vardır

olmadı sağlık durumunla ilgili raporlarını bana gönder, bakalım bir şey yapabilir miyiz

not: gerçi "doktora gitmeme bile izn vermezler"den kasıt kozmetik bir şeyse, evet bu konuda burs/yardım bulman epey zor

biberiye

1.migrex zaten gayet etkili nöroloji dışında kimse veremez öyle ağrı kesici gibi.demek istediğim sıradan hap gibi değil de baktınız ağrı çok kötüye gidiyor o zaman atın mecbur bir tane. hani ağrı geliyor sanki deyip migrex kullanmayın.

2.yeşil çay rahatlatıyormuş ama o an değil her gün bir fincan için misal iyi gelebilir.bu arada sallama değil de direkt aktardan alıp kullanın.

ya da migren ağrısı varken patatesleri dilimleyip başınıza koyup onu bir güzel sarın,kalsın orada.o da iyiymiş bunu denemedim.

şikayet: konvulsiyon
öykü: hastalıkla doğrudan ilişkili şeyler. öncelikle son atağı tanımla. sonra benzer atakların hikayesini anlat o 10 yıllık süreci en sonunda da düşme öyküsünü ver.
özgeçmiş: diğer hastalıkları, operasyonları ve kazalarını yaz.
,,,
önerdğin başlangınç yanlış. bu hasta şu an neden yatıyor. ilk söyleyeceğin bu olsun. sonra hikayesi yazarsın.

kesin tanısı epilepsi olan 14 yaşındaki bayan hasta x süredir nöbet aralıklarının sıklaşması sebebiyle servise kabul edildi

veya 10 yı önce epilepsi tanısı konan....

Prokinetik tedavi: Eritromisin; 3-5 mg/kg/doz, günde 3 doz oral yolla kullanılmaktadır. Motilin reseptörleri üzerinde agonistik etki göstermektedir. Sisaprid kardiyak ileti bozukluğu yapıcı yan etkileri nedeniyle kullanılmamaktadır. Metoklopramid; 0.1mg/kg /doz, günde 4 doz öğünlerden önce verilir. Trimebutin maleat (Debridat); bu amaçla kullanılan diğer ajanlardır.

Mukoza koruyucular: özofajit gelişmesini ve buna bağlı semptomları önlemek amacıyla kullanılmaktadırlar. Gaviscon (Sodyum-arjinat); 4 x 1ml/doz, öğün sonrası verilir. Hem reflüyü önleyici hem de mukozayı koruyucu etkisi vardır. H2-antagonisti (Ranitidin) özofajitlerde; 0.5 mg/kg/doz, 4 doz iv. yolla uygulanabilir. Oral formu 2mg/kg/doz, günde 3 doz uygulanır.

Kaynak: hastaneciyiz.blogspot.com

bir kere yanlış yapıyor. yani sağlık falan zaten hak getire de, öğlen yesin sadece. akşam değil. daha çok kilo verir.

ve evet çok kilo verir. 4 ayda 20 - 30 kilo arası gider.

4 ayda 18 kilo verdim o şekil.ama şimdi hastalık sahibiyim.

emin olmamakla birilikte daha yavaş.
Akşam metabolizma hızı düşüyor birincisi, ayrıca akşam yemeğinden sonraki aktivitelerine de bağlı. yediklerimizin tam sindirimi bayağı sürüyor zaten, sonra yatışa geçiyorsa zor.
Bari tam tersini yapsın, sabah yemek, sonrası sadece içecek.
Bir de içecek olarak şekersiz kahve tercih edilirde metabolizma hızını artran bir etkisi var, o da hızlandırır kilo vermeyi.

sağlıklı bi diyete göre daha hızlı olur tabii ki. bünyeye göre değişir ama tahminimce ayda en az 5 gider. ama verilme hızı gibi geri alınma hızı da yüksek olur onu söyleyeyim.

on iki günde bu şekilde beslenerek 7 kilo verdim. Dişiyim. Normal yeme düzenine geçince 3 kilosu geri geldi o ayrı.

metabolizma hizin duser ve kilo vermen yavaslar hatta bir sure sonra almaya baslarsin.
aksam belli bir saatten sonra yeme daha iyi. gun icinde de glisemik indeksi dusuk seyler yersen daha iyi olur.

vücut en çok kaloriyi ilk uyandığı saatlerde yakar. uyanmanın üzerinden ne kadar zaman geçerse kalori yakma hızı da o kadar düşer. yani akşam saatleri yediklerinin en az yakılacağı ve hatta depolanacağı saattir.

normalde doktorlar diyor ki metabolizma zayıflar, vücut kıtlığa girdiğini düşünüp akşam yediğini depolar vs. ancak ramazanda millet 1 ayda 10 kilo veriyor.

1.olasılık: Sana sorup seni travmatik olarak tetikleyebileceğinden korktuğu soruları soracak. Detay alacak.
2.olasık: Şizofreniden korkuyor o yüzden senin söylediklerinle onunkileri karşılaştıracak ve senin doğrularımı yoksa doğru olarak kendini kandırdığın yalanlarla mı yaşıyorsun onu kontrol edecek.

merak etme, her iki durumda da senin iyi olman için çağırıyor arkadaşını.

geçmiş olsun..

Şizofren şüphesi

ne sorarsa kötü olur? ya da ne sormasını istemezsin?

muhtemelen bu suallere de cevap olacak ne soracakları.

doğumdan sonra 15. saatte fonksiyonel, 3. haftada anatomik olarak kapanır ductus arteriosus. kalıcı olursa patent ductus arteriosus olur.

cahilce bir söz.

doğruluk payı kesinlikle yok. hayata başka bir yerden bakmaya ihtiyaç duyabilirsin, bence bunun için psikolog şart. ölene kadar değişmeyen, aynı hatalarıyla ölen insanlardan olmak istemem şahsen. psikolog sana şunu hissettiriyor, yalnız değilsin ve içindeki bozuk olan herneyse tamir edebilirsin. bence mükemmel bir duygu

penguende "mega cahil" diye bir köşe var barış atar çiziyor sanırım, ona güzel ilham verir bu .

sanırım burda terapinin amacını sorgulamamız gerekiyor.yani evet saçma ama herkesin bir şekilde terapiye ihtiyacı yok mudur ? düşünsenize herkesin.ama gidebilenler sadece maddi durumu yeterli olanlardır.bu durumda terapi tedavisi de böyle bi duruma dönüşmüş olmuyor mu ? olması gerekenden bahsetmiyorum ya da terapiye ihtiyaç derecesinden..devletin sağladığı bi tedavi değil bu sonuçta ve ne biliyim günümüzde çoğu kesimde "cilt bakımı yaptırmak" tan farklı görünmüyor.(tamam absürd oldu bu örnek öyle bişi işte) ve evet cilt bakımı parası çok olanlar içindir ?

iphone5 bence bir ihtiyaç değildir, çok da pahalı. ben almam mesela aynı telefonu 5 yıl kullanırım şu ana kadar 3 telefonum oldu. cilt bakımı da ihtiyaç listeme girmiş değil. fakat herkeste biraz olan o dengesizlik durumu sizin hayatınızı etkiliyorsa, yaşam kalitenizi düşürüyorsa terapi şarttır. o para bir yerden bulunuyor bir şekilde

tam olarak bu söze karşılık gelmese de david foster wallace'ın iğrenç adamlarla kısa görüşmeler kitabında psikologa giden bir kadın için söylenmiş şöyle bir söz vardı: "arkadaşlarında bulamadığı ilgiyi psikologundan satın alıyordu."

ileri düzeyde yaşanan bozukluklar bir yana bırakıldığında aslında birbirimizden uzaklaştıkça yalnızlığı gidermek(!) için de tercih edilen "bilinçsiz" bir talep de olabilir bu. ama terapinin gereksiz olduğunu düşünmek çok desteksiz bir laftır kanımca.

katılıyorum. ve birkaç sene sonra okuduğum bölüm gereği terapi yapma yetkim olacak :(

derdin o günkü kuruna da bağlı aslında...

ilk bakışta yanlış anlaşılıyor ama doğru aslında. öğrenci halimle nasıl terapiye gideyim ben mesela ?

@zazazareata aynen bende öyle düşünüyorum.bu cümlenin doğru olduğu gerçeğiyle yüzyüzeyiz ve bu durumda bulunmamız yanlış.bence bu cümleye katılmayanlar da bu yanlışlığı görmek istemeyenler.(evet anlam kargaşası var ama anlatmak istedğim bu)

@bir yudum "para bulunuyor bir şekide" demişsiniz.doğru ama zorunlu hallerde bulunduğunu düşünüyorum ben.yani bi adam ölecekse ve bi ilacı almak zorundaysa durumu olmasa da bulur,buluşturur..veya durumu kötü olanlar mesela sigara içmeye devam ediyorlar çünkü içmediklerinde oluşacak yoksuunluk sendromunu yaşamak onlara ölüm geliyor.fakat terapi için aynı şey geçerli değil kanımca.zira terapiye gidemediği için --doğrudan--ölen veya öleceğini düşünen kişi yok.dolaylı yoldan tabiki terapiyle birsürü intihar önlenebilir.ama kişi bunun farkında değildir.gene zenginliğe kaldı olay yani.

buna benzer bi soruya burada cevap vermiştim, hatta benzer değil aynı da soruluş biçimi farklı. Mobildeyim bulmam imkansız, ama anahtar kelimeleri verirsem fikir verebilir.
Kurt cobain, popüler kültür, popüler kültür idolleri üzerinden yürütülen sosyal mühendislik ve "yaratılan" ama aslında olmayan ihtiyaçlar, "depresyonda" olmanın popüler olması, kültür endüstrisi.
Kıraathane muhabbeti diyene de ikiçift lafım var.
Bak şimdi beyim, hanımım, biz öğrenci adamız, öyle olmasak da alt sınıftanız, gelri düşük olandan hani. paramız kısıtlı yani, sağlık hizmeti de kısıtlı, bunu bilmez iken her şey "bu konuda" toz pembe iken, sen ananın beşiğini tıngır mıngır sallar iken ben vardım 16 yaşımdayken psikoloğa, oradan yönlendirmeyle psikiyatri kliniğine, 10 dk.lık görüşme ve 2-3 ayda bir, yoğunluğa göre. Her defasında terapist de değişiyor, öncekinin notlarına bakıyor falan, bir gördüğünü bir daha göremiyorsun. gidip torbacı bulsam kendime daha fazla rahatlardım. Parası olan gitsin tabi. Bir sene böyle geçti ve onlarca kilo aldım ilaçlar yüzünden, daha beter oldum, baktım olmucak iki seansta bir anda iyiyim bomba gibiyim taklidi yaptım, kendimi toparlamam da 2 yıl sürdü.
Sen söyle hakim bey, kim suçlu?

kyk'da imkanısz diye bir şey yok.. en kötü istemediği bir yurda falan yerleşir ya da misafir olarak(2 kat peraa) kalır bir süre..

bi şey olmaz

ödenmesi gereken son gün için (yani 29 ağustos) raporlu olduğuna dair bi rapor istiyorlar doktordan. onu götürünce hallediyolar.
ama geriye dönük rapor alınamıyo sanırım artık. kyk'ya danışın yine de, bi yolu vardır illa ki.

netbuk üretilmiyor satılmıyor artık diye biliyorum. sahibinden ikinci el vs bakın isterseniz. şanslıysanız ucuza bir şeyler kapatabilirsiniz ama ürün ne kadar sağlam olur bilemiyorum.

sen konuşurken çok nefes veriyosun demek ki. mümkün olduğunca az nefes vererek konuşursan o kaçan duman fark edilmez. en son da ciğerinde kalan havayı verince duman görülür hale gelir. biraz daha müşfik kenter gibi konuş.

sigara icerken babanla ya da sana tepki verecek biriyle karsilas, o an ogreniyorsun onu yapmayi :) zaman lazim.

sigarayı çektikten sonra konuşunca ilk kelimende duman çıkıyo mu ağzından. öyleyse çekemiyosundur. sigarayı çektikten sonra derin nefes al. biraz konuştuktan sonra dumanın çıkacağını anlayınca konuşmayı kesip üfle sigarayı.
bu taktiklerle karşındakini etkileyebilirsin. hadi iyisin yine.

traffic'te yan konu olark var.
blow var bir de.

21 grams'ta uyuşturucu var mı ki onu bu konuya örnek olsun diye izlediniz? tamam harika bir film ama alakası yok.

4te giden mi var dersaneye? 5-6'da gidilir, 4'te de istersen okulda gördüğün derslere gidiyosun (dahiliye vs gibi)

tus, bol tekrar demek. yani sonra unuturum diye çalışmamaya kılıf bulma. ne kadar erken başlarsan o kadar iyi, ne zaman başlayacağın da sana kalmış bir şey

ne olucam diye de bu kadar düşünme, en net intern senende belli olur

(bkz: korku filmi ile gerilim filmi arasındaki farklar)

28. entryde söyle diyor hatta

---
işin üstadına göre (bkz: alfred hitchcock)

bir masa dusunun, iki kisi oturuyor. ikisi sohbet ederken bir anda bomba patlarsa masada, o korku dur.
yine o masayi dusunun; iki kisi oturuyor, ama masanin altinda bir saatli bomba var. kamera bi kisileri, bi bombayi gosterip durursa, o gerilim dir.
---

korkuda kan, vahşet var iken gerilim daha softtur.

başlık iyi oldu.teşekkür ederim :)) itinayla okuyorum hepsini :)

gerlim(thriller)-> gerer, ürpertir. görsel öğeye ihtiyaç duymaz(bam güm kapı çarpması, dan dan müzikler boldur)
korku(horror) -> icraatın içindendir, görsel öğe önceliklidir(olayı doğrudan gösterir, icabında kollar bacaklar havada uçar, yaratık falan varsa hakeza)

(Kenan Biter'in Haberi)


Türkiye'de burs veren kurumlar...

Eymir Kültür Vakfı : Vakıf 130 ODTÜ’lü öğrenciye yılda 10 ay 120 lira burs ödemesi yapıyor. Vakıf bunun dışında özel başarı bursları veriyor. Burs başvuruları Kasım ayında alınıyor ve değerlendirmeler yapılıyor. Bu değerlendirmeler sonucu belirlenen öğrencilere burs bağlanıyor. Vakfın bir diğer kolu olan İstanbul Mezunları Derneği ise 400 öğrenciye 10 aylık 120 lira burs ödemesi yapıyor. Burslarla ilgili detaylı bilgiye vakfın sitesi olan

www.eymir.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Vehbi Koç Vakfı : Vakıf, Türkiye’de yılda 8.000 öğrenciye burs veriyor. Aylık üniversite öğrencisine 290 lira burs ödemesi yaparken, meslek lisesi öğrencisine ise 116 lira burs ödemesi yapıyor. Burslar, başvuran adaylar arasında maddi ihtiyaç sıralamasına göre ve yapılacak bir takım mülakatlardan sonra belirlenen öğrencilere veriliyor. Bu mülakatlardan sonra asil ve yedekler diye iki bölüm oluşturuluyor. Eğer ki asilden burs almayan olursa yedeklerde olan öğrencilere veriliyor. Burslarla ilgili detaylı bilgiye vakfın sitesi olan

www.vkv.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

TEV : Türkiye Eğitim Vakfı, 8.500 kişiye yurt içinde burs verirken yurt dışında ise 80 kişiye burs veriyor. Üniversite öğrencisine üniversite öğrencisine 290 TL ödeme yapılırken, lise öğrencisine ise aylık 120 TL burs ödemesi yapılıyor. Üstün başarı bursu ise özel olarak seçilen 52 kişiye aylık 900 TL olarak ödeniyor. Üstün başarı bursu ilk 5.000 kişiye 3 aşamalı testlerden geçirildikten sonra veriliyor. Burs başvuruları ise Haziran ve Eylül ayları arasında değerlendiriliyor. Vakfın verdiği burslarla ilgili detaylı bilgiye

www.tev.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Anadolu Vakfı : Anadolu Grubu'na bağlı olan Vakıf, 800 öğrenciye 9 aylık 125 TL burs ödemesi yapıyor. Maddi imkanı olmadığını ispatlayan belge, anne ve babası olmayan öğrenciler, mülakatlara girip burs almayı hak kazanıyorlar. Sadece Devlet üniversitelerinde okuyanlara burs veriliyor. Vakfın verdiği burslarla ilgili detaylı bilgiye

www.anadolugroup.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Hacı Ömer Sabancı Vakfı : Sabancı Grubu bünyesinde 1974 yılında kurulan Vakıf, kurulduğu yıldan bu yana 33 bin öğrenciye burs veriyor. Vakıf her ay 1.300 öğrenciye 260 TL burs ödemesi yapıyor. Burs müracaatları 15 Eylül ile 15 Ekim tarihleri arasında değerlendiriliyor. Burs verilecek öğrenciler mülakatlar sonucu belirleniyor.

Sabancı Vakfı Bursları başarılı ve maddi desteğe ihtiyacı olan öğrencilere verilmekte olup, karşılıksız ve öğrenciye bir mecburi hizmet ya da geri ödeme yükümlülüğü getirmiyor. Burslar, Ekim-Haziran arasında 9 ay süresince öğrencinin banka hesabına havale ediliyor. Sabancı Vakfı 2009-2010 ders yılından başlayarak uygulamaya koyduğu Sabancı Vakfı-Vista Bursu ile burs programına her yıl 380 yeni öğrenci ekliyor. Vakfın verdiği burslarla ilgili detaylı bilgiye

www.sabancivakfi.org adresinden ulaşılabilir.

ÇYDD : Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olarak faaliyet gösteren dernek
2009-2010 Öğretim döneminde şu ana kadar 23.207 öğrenciye burs bağlanmış.
Dernek üniversite öğrencilerine ayda 125 TL burs ödemesi yaparken, İlköğretim- lise öğrencileri ise ayda 40 TL burs veriyor. Dernek, sadece devlet okullarında okuyan ilköğretim ve lise öğrencilerine burs veriyor. Devlet Üniversitelerinin 1. öğretiminde okuyan üniversite öğrencileri burs almaya hak kazanıyor. Dernek, ekonomik olarak burs ihtiyacını belgelendirebilen öğrencilere burs veriyor. Burs başvuruları yılda 1 kez sadece Eylül ayında kabul ediliyor. Derneğin verdiği burslarla ilgili detaylı bilgiye

www.cydd.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Elginkan Vakfı : Elinkan Topluluğu tarafından kurulan vakıf, ilk 2005 yılında üniversite öğrencilerine yönelik burs programını başlatmıştır. Vakıf, burs programı ile İTÜ, ODTÜ, EGE, İÜ ve Boğaziçi Üniversitelerinde lisans düzeyinde öğrenim gören başarılı ve maddi imkanları yetersiz öğrencilere karşılıksız burs vererek eğitime katkıda bulunmayı amaçlıyor. Vakıf, 2009-2010 öğretim yılında toplam 75 öğrenciye, 320 TL aylık olmak üzere 12 ay süreyle burs veriyor. Burslarla ilgili detaylı bilgiye

www.elginkanvakfi.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

TED : Türkiye Eğitim Derneği, şu ana kadar toplam 604 öğrenciye burs veriyor. Derneğin burs uygulaması başarılı ve maddi imkanları yetersiz öğrencilerin öğrenimlerine TED okullarında devam etmelerine yönelik. Tam Eğitim Bursu almaya hak kazanan öğrenciler, varsa bölgelerindeki TED okullarında gündüzlü olarak, yoksa pansiyonlu TED okullarında yatılı olarak okutuluyor. Öğrencinin cep harçlığı, servis, yemek , kitap-kırtasiye, kıyafet, yatılı ise pansiyon giderleri dernek tarafından karşılanıyor. TED okullarından Tam Eğitim Bursu ile mezun olan öğrencilerin üniversite boyunca da bursları devam ediyor.

TED burslarına başvurmak için; T.C. vatandaşı olmak, 5, 6, 7, 8, 9. sınıflara devam ediyor olmak,
öğrencinin en son aldığı karne not ortalamasının 85- 100 arasında olması, gelir durumu itibariyle maddi desteğe kesinlikle ihtiyaç duyması, başka kurum veya kuruluşlardan burs, ücret, kredi vb. yardım almıyor olması gerekiyor. Burs başvurusu yapan öğrenciler önce yazılı sınava giriyorlar. Yazılı sınavda başarılı olan öğrenciler mülakata alınıp, mülakat sonucu seçilip burs almaya hak kazanıyor. Burs sınavı 10 Nisan 2010 tarihinde yapılacak. Başvurular ise 4 Ocak 2010 tarihinde başladı ve 5 Mart 2010 tarihinde sona erecek. TED bursu ile ilgili detaylı bilgiye

www.ted.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Tefken Vakfı : Eğitim, Sağlık, Kültür, Sanat ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfi, her yıl Türkiye'de öğrenim gören ve maddi desteğe ihtiyaç duyan 180 başarılı lise, üniversite ve lisansüstü öğrencisine karşılıksız eğitim bursu veriyor. Tekfen bursları, sınavla girilen okulların öğrencilerine, sınav sonuçları ve başarı ortalamalarına göre veriliyor. Tekfen bursları ile ilgili bütün işlemler, 2004 yılından bu yana tümüyle internet üzerinden yapılabiliyor.Burslar lise öğrencilerine 150 TL, Üniversitelere 330 TL, Master yapan öğrencilere 330 TL aylık olarak veriliyor.Tekfen bursu ile ilgili detaylı bilgiye

www.tekfenburs.org adresinden ulaşabilirsiniz.

Mehmet Zorlu Vakfı : Vakfın temel faaliyet alanı olan, eğitime destek çerçevesinde her eğitim döneminde yüzlerce öğrenciye burs vermektedir. Başarı ve ihtiyaç kriteri gözetilerek seçilen bursiyerler, Ekim-Haziran ayları arasında toplam 9 ay süreyle burs alıyorlar. Vakıf, 2008-2009 eğitim döneminde 1060 öğrenciye burs veriyor. Üniversite burs başvuruları ilgili üniversitelerin burs ofislerinden yapılıyor. Vakfın verdiği burslarla ilgili detaylı bilgiye

www.mzv.org.tr adersinden ulaşabilirsiniz.

Hüsnü Özyeğin Vakfı: 1990 yılından bu yana yaklaşık 10.000 öğrenciye burs veren Vakıf, 2.000’in üzerinde üniversite öğrencisinin eğitimine de destek olmuş. 2008 – 2009 eğitim yılında ise 636 üniversite öğrencisine destek veriyor. Burs başvuruları 15 Eylül-15 Ekim tarihleri arasında yapılırken, burs ödemeleri 9 ay süreyle – Ekim ve Haziran ayları arasında yapılıyor. Ekim ayında burs ile birlikte 1 defaya mahsus kitap yardımında bulunan Vakıf, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında burs ödemesi yapmıyor. Vakfın 2008 - 2009 eğitim/öğretim yılında aylık 240 YTL ve aylık 190 YTL olarak iki farklı burs miktarı bulunuyor. Vakfın burslarıyla ilgili detaylı bilgiye

www.husnuozyeginvakfi.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

ALEV : Alarko Eğitim ve Kültür Vakfı, eğitim çağındaki başarılı ve kabiliyetli gençlerin yetişmesi için her yıl karşılıksız burslar veriyor. Vakıf belli üniversite ve bölümlerde okuyan öğrencilere burs veriyor. Vakıf öğrencilerine aylık 2009-2010 öğretim dönemi için 190 TL burs veriyor. Ayrıca Endüstri Meslek Liselerinin ve Teknik Liselerin belli bölümlerinde öğrenim gören 25 öğrenciye aylık 85 TL burs ödemesi yapıyor. Vakffın verdiği burslarla ilgili detaylı bilgiye

www.alarko.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Akkanat Eğitim ve Sağlık Vakfı : Akkanat Holding bünyesinde kurulan ve bu güne dek 4.000'in üzerinde üniversite öğrencisine karşılıksız burs sağlayan Vakıf, her yıl yaklaşık 500 öğrenciyi desteklemeyi sürdürüyor ve burs verdiği öğrencilerin başarılarını da yakından takip ediyor. Vakfın verdiği burslarla ilgili detaylı bilgiye

www.akkanatholding.com adresinden ulaşbilirsiniz.

Kibar Eğitim Ve Sosyal Yardım Vakfı : İlk, orta, yüksek ve lisans üstü eğitim düzeylerinde okuyan, araştırma ve inceleme yapan yetenekli, maddi olanaktan yoksun çocuklara ve gençlere, burs veriyor. Vakıf toplamda 60 öğrenciye burs veriyor. Üniversite öğrencilerine 12 aylık 85 TL burs verirken, İlköğretim öğrencilerine 75 TL burs veriyor.Burs başvuruları Eylül ayında yaplıyor. Vakfın verdiği burslarla ilgili detaylı bilgiye

www.kibarholding.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

İstanbul Ticaret Odası Bursu : Oda tarafından 1952 yılından bu yana her yıl artan sayıda karşılıksız burs veriliyor. Bugüne kadar burs imkanı sağlanan üniversite öğrenci sayısı 16.000’in üzerinde.

Yükseköğrenim (lisans) Bursları : ÖSYM tarafından %100 burslu olarak yerleştirilen yükseköğrenim (lisans) öğrencileri ile vakıf üniversitelerinin belli fakültelerinde %100 şehit bursu ile eğitim ve öğrenim gören öğrencilere verilir. Başvurular 1 Ekim – 26 Kasım tarihleri arasında alınıyor.
Yüksek Lisans Bursları : Odanın çalışma alanında bulunan devlet üniversitelerinin belli bölümlerinde okuyan öğrencilere veriliyor. Başvurular 1 Ekim – 26 Kasım tarihleri arasında alınıyor.

Doktora Bursu : Türkiye içinde veya Yurtdışında öğrenim veren yükseköğretim kurumlarında doktora yapan öğrencilere veriliyor.Lisans ve Yükseklisans bitirme genel not ortalamasının 4 üzerinden 3 veya 100 üzerinden en az 75 olması gerekiyor. 1 ekim 26 kasım tarihleri arasında başvurular alınıyor. Vakfın verdiği burslarla ilgili detaylı bilgiye www.ito.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

TÜBİTAK : Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Vakfı, Türkiye’nin ihtiyacı olan alanlarda bilim insanı yetişmesini yarışma, burs ve eğitim programları aracılığı ile yönlendirmek ve teşvik etmek, bilim insanlarına destek vermek, toplumda bilim ve teknoloji kültürünün oluşmasına yardımcı olmak için faaliyet gösteriyor.

Üniversite Lisans Burs Programı : Program kapsamında; 2009 yılı ÖSS sonucunda yapılan sıralamada, sayısal ağırlıklı puan türünde, belli bölümlerde ve belli başarı sıralamasına giren 263 öğrenciye, Uluslararası Bilim Olimpiyatları takımlarında yer alan 14 öğrenciye, Uluslararası Proje Yarışması’nda dereceye giren 2 kişi de dahil olmak üzere toplam 279 öğrenciye lisans bursu veriliyor. Bursiyerlere aylık 500 TL burs bağlanıyor. Başvurular Eylül ayında değerlendiriliyor.

Yurt İçi Yüksek Lisans ve Yurt İçi Doktora Burs Programı : Program kapsamında; üniversitelerin belli bölümlerinde lisansüstü çalışmalar yapan üstün başarılı öğrencilere burs veriliyor. 2009 sonu itibarıyla bursiyerliği devam eden 2.953 Yurt İçi Yüksek Lisans ve 1.988 Yurt İçi Doktora bursiyeri olmak üzere toplam 4.941 lisansüstü bursiyer bulunuyor. Normal bursiyerlik başvuruları 15-21 Ekim tarihleri arasında tek dönem halinde; doğrudan bursiyerlik başvuruları ise 4 - 17 Mart / 30 Eylül-14 Ekim iki dönem halinde

www.ebideb.tubitak.gov.tr adresinden online olarak alınıyor.

Burs Miktarı : Yurt İçi Yüksek Lisans Bursu’ndan başka burs, kredi, ücret, maaş, ticari kazanç vb. düzenli geliri olmayanlar için 1.250TL/ay, başka bir burs ya da desteği olanlar için 300TL/aylık olarak veriliyor.

Yurt Dışı Doktora Burs Programı : Program kapsamında; üniversite mezunlarının yurt dışında doktora yapmalarına destek olmak üzere, belli bölümde okuyan öğrencilere burs veriliyor.
2009 yılı içerisinde program kapsamındaki bursiyer sayısı 110’nu bulmuş. Başvurular 4 Ocak-31 Mart tarihleri arasında

www.bideb.tubitak.gov.tr üzerinden online olarak alınacaktır.

Aylık yaşam gideri, öğrenim harçları ve sağlık sigortası da dâhil olmak üzere toplam burs miktarı en çok 35.000 ABD Dolar. Aylık yaşam gideri en çok (1.500 ABD Doları) üçer aylık dönemler halinde ödeniyor. Gidiş-dönüş yol giderleri TÜBİTAK tarafından karşılanıyor.

Yurt Dışı Araştırma Burs Programı: Programa 2009 yılı içinde 235 aday başvurmuş ve 142 adaya destek verilmiştir. 2009 yılı içerisinde program kapsamındaki bursiyer sayısı 487’dir. Başvurular

www.ebideb.tubitak.gov.tr üzerinden online olarak alınacaktır.

1. dönemin son başvuru tarihi 26 Şubat ve 2. dönemin son başvuru tarihi 24 Eylül’dür. Aylık burs miktarı Avrupa ülkeleri için en fazla 1400 Avro, diğer ülkeler için en çok 1500 Amerikan doları olup, araştırmanın yapılacağı yöredeki yaşam giderleri göz önünde bulundurularak saptanır.

Son Sınıf Lisans Öğrencileri İçin Yurt İçi Lisansüstü Programı : 2006 yılında ilk kez uygulamaya konulan bu program kapsamında, üniversitelerin belli alanlarında lisans öğrenimlerinin son sınıfında olup da mezun olacakları yılı takip eden eğitim döneminde bu alanlardan birinde tezli yüksek lisans veya lisans sonrası doktora programına başlayacak öğrencilere burs veriliyor. Başvurular 19-25 Mart tarihleri arasında

www.ebideb.tubitak.gov.tr üzerinden online olarak alınıyor.

Aylık burs miktarı, bu programdan alınan burstan başka burs, kredi, ücret, maaş, ticari kazanç vb düzenli geliri olmayan yüksek lisans öğrencileri için 1.250 TL/ay, olanlar için 300 TL/ay’dır. Doktora öğrencileri için bu miktarlar 1.500 TL/ay ve 400 TL/ay’dır. Doktora bursiyerlerine ayrıca yılda iki kez (Mart ve Temmuz burslarıyla birlikte) 400 TL ek destek veriliyor.

Yurt Dışı Yüksek Lisans Burs Programı : 2008 yılında toplam 12 kişi desteklenmiş; 10 kişi bu program kapsamında yurt dışında yüksek lisans eğitimlerine başlamıştır. 2009 yılında ise toplam 6 kişi desteklenmiştir. Bu programla ülkemizin uzay bilim ve teknolojileri alanında ihtiyaç duyulan nitelikli insan gücünün yetiştirilmesine katkı sağlamak hedeflenmektedir. Başvurular 7 Aralık 2009 - 26 Şubat 2010 tarihleri arasında

www.ebideb.tubitak.gov.tr üzerinden online olarak alınıyor. Aylık yaşam ve kırtasiye gideri dahil olmak üzere, aylık burs miktarı 1.500 ABD Dolarıdır.

Türkiye'de Burs veren diğer kurumlar...

Halis Toprak Vakfı

www.toprak.com.tr

Emin Horoz Eğitim Vakfı

www.horev.org.tr

İstek vakfı

www.istek.org.tr

İstanbul Teknik Üniversitesi

www.itu.edu.tr

Galatasaray Eğitim Vakfı

www.gev.org.tr

Boğaziçi Üniversitesi Vakfı

www.buvak.org.tr

Sema Yazar Gençlik Vakfı

www.semayazar.org.t

Uran Vakfı

www.uranholding.com

21'inci Yüzyıl Eğitim ve Kültür Vakfı

www.yekuv.org

Başbakanlık Fonu

www.sydgm.gov.tr

Türkiye Petrolleri A.O.

www.tpao.gov.tr

Milli Eğitim Bakanlığı

www.meb.gov.tr

Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu

www.kyk.gov.tr

İzmir Ticaret Odası

www.izto.org.tr

İş Dünyası Vakfı

www.isdunyasivakfi.org.tr

Sağlık ve Eğitim vakfı

www.sevakfi.org

İzzet Baysal Vakfı

www.izzetbaysalvakfi.org.tr

Teknik Eğitim vakfı

www.tekev.org

Türk Anadolu Vakfı

www.turav.org

Ensar vakfı

www.ensar.org

Sanko Vakfı

www.sankovakif.com

yıllardır gg den alısverıs yapıorum bı sorunla karşılaşmadım(sıfır urunler ıcın) hepsı buradada urun az cesıt yok fıyat pahalı kargo gecıkmelı gelıyor.

7 gün ücretsiz iade hakkın var arkadaşım

örnek vereyim. kendim oradan sıfır ps3 sattım. ama 250 tl civarında ucuza sattım. sıfır derken cidden kutusundan bile çıkarmadım. kapağını açtım içine şöyle bir baktım geri kapadım. ama ben sonuçta market değilim. kimse de gelip benden herhangi bir elektronik mağazasında satılan şeyi aynı fiyata olursa almaz. bana sprite kampanyasından çıkmıştı sonuçta win-win durumu oldu. 250 tl altından satmak da bana koymadı. ucuz olmasının nedeni için bir örnek işte..

tamam çok sağolun ozamansa veriyorum siparişimi.hem ben şu para onaylamama durumunu bilmiyodum istemezsem paramı hemen geri yüklüyolarmış falan.aydınlattınız beni eyww :))

bir ürün almadan önce satıcı hakkındaki yorumları okuyun. mesela adam 100 ürün satıp her üründe olumlu geri dönüş almışsa itibarı yüzde yüz olur yani güvenilirdir.

örvin

forvo.com

"örvıin" olsa gerek

aksfı'd'da bunu ö'vın diye okurlar tabi.

douchebag'in dediği kadar aksan kasmaya da gerek yok. adamın kendisi bile ismini öyle söylemiyordur.

klasik bişi olcaksa Nacar al.

markafoni morhipo gibi sitelere bak. ucuza kaliteli saat alırsın.
ben markafonide casio aldım sıkıntı çıkmadı.

iki model önerebilirim size.

www.tamsaatinde.com

www.tamsaatinde.com

babanız nasıl giyiniyor bilmiyorum ama klasik giyiniyorsa ikinci linkteki saati öneririm. daha spor giyiniyorsa ilk linkteki saati öneririm.

fossil de oldukça kalitelidir ondan şüpheniz olmasın.

Casio'nun modelleri ve fiyatları gayet uygun.

bence kesinlikle skagen

sağolasınız :))

herkesin düşünce yapısı da kapasitesi de farklıdır.
bazıları aksini ihtimal olarak bile görmez, çünkü bu konuyu düşünmez bile. bazıları da düşünemez ve kararsızlıktan korkup düşünmemeyi seçer...

düşünmeye gerek görmeyenlerin en büyük sebebi ise en çok güvendikleri kaynaktan öğrenmiş olmaları, asla şüphe duymayacakları kaynaktan öğrenmiş olmaları... ailesinin her dediğini sorgulamadan doğru sayanlar azımsanacak oranda değil.
tabi bu durum doğdukları andan itibaren sürekli olarak, üstüne aileden sonra toplumdan da destek gören bir inanç haline dönüşünce sürüye kapılıp gidiyorlar...

kendi düşüncelerinin ve kararlarının aslında kendisi tarafından belirlenmediğinin farkında bile olamadan, inandıklarının gerekliliklerini bile bilmeden hatta aslında dinin kendisine inanmadan sadece inandıklarına inanıyorlar.

not:istisnalar kaideyi bozmaz, tüm genellemelerin hata payı vardır... ancak ülkemizde çoğunluğun durumu budur.

Bir yaratıcının varlığına inanıyorsan en büyük engeli aşmışsın demektir.Türkiye de insanların çoğu dini bir felsefe olarak değil de bir gelenek olarak sürdürüyorlar bu yüzden dini yaşayabildikleri de söylenemez.

Bir yaratıcı akla hayale sığmayan büyüklükte hatta sonsuzluktaki bu evreni neden yarattı?Oksijeninden sıcaklığına, suyundan aminoasidine kadar senin yaşaman için dizayn edildiği kabak gibi ortada olan bu dünyaya seni niye gönderdi?

minicik bir arı bal yapıyor,ağaçların bi görevi var,güneş bizim için yaratılmış vs vs... Bunlar çoğaltılabilir.Peki bunca şeyi yaratan neden yarattı? kısa bir film izleyip sonra her şeyi yok etmek, var olan her şeyi sonsuza kadar karanlığa gömmek için mi?

Düşünsene, öleceksin ve ışıklar sönecek, perde kapanacak.Artık yoksun, yok oldun.Sonsuza kadar karanlık.

Ulan bir yaratıcı varsa, bok sineğini bile sebepsiz yere yaratmazken insanı mutlaka bi amaç için yarattı ve bu bi ineğin süt vermesinden filan çok farklı.Çünkü biz varolan her şeyden farklıyız.Hayvanlar da düşünebiliyor, plan kurabiliyor ,köpekler bile rüya görüyor evet ama biz farklıyız.Biz yaratıcı hakkında düşünebiliyoruz, onu idrak edebiliyoruz.İşte bu yüzden dünyada en tepede biz varız.

Hal böyleyken, bu yaratıcı bizi neden yarattığını bize bildirmeyecek mi?Bunca tasarım, düzen, ince hesapla dönen kainatta bize vereceği mesaj havada asılı mı kalacak?Bizi yaratmasındaki amaç yarım mı kalacak? bu çok saçma olur.

Yaratıcı yarattıklarının hiç birine benzemese gerek.Yaratıcı yarattıklarını yani insanı yüz üstü bırakmaz.

Zaman içinde de defalarca elçi görevlendirmiş.Kitaplar indirmiş.İnsanlar bu kitaplara müdahale etmişler.Kitaplara bir şeyler ekleyip çıkarmışlar.Allah da gönderdiği dini update etmiş.Yalnız kitaplardan biri diğerlerinden farklı.Ortaya çıkma, inme sırası olarak en sonda ve kitapta tabiri caizse "bundan sonra kitap inmeyecek,elçi gelmeyecek" ve "bu kitabı gönderen ben, onu ahirete kadar muhafaza edeceğim" ibareleri yer alıyor.

Semavi dinlerin kitapları arasında en ilginci kuran.Çünkü kendisinden önce gelen peygamberleri ve kitapları kabul ediyor.Ancak o kitapların başına gelenleri de anlatıyor.

Dedim ya, insanların çoğu dini bir gelenek olarak devam ettiriyor.Sabahtan akşama kadar kuran okuyan ancak neden bahsettiği hakkında en ufak bir fikri olmayan insanlar var.Oysa Allah o kitabı anlaşılması için gönderdi.Bu dünyada ne dümenin döndüğünü anlatmak içn gönderdi.

Oruç,namaz bunlar kolay şeyler değil günümüzde.Ama inandığını ispat etmiş oluyosun bunları yapınca. kime? kendine.Bunlar kolay değil evet ama eziyet değil ki.insanı Allah a yaklaştırıyor.Bu ise bir duygu.Ancak yaşayarak anlaşılabilir.Yaklaştıkça her şeyi farklı görmeye ve anlamlandırmaya başlıyorsun.Ona samimi bir adım attığın zaman o sana 2 adım atıyor.Aradığın cevapları bulmaya başlıyorsun kendi içinde.

böyle gözükapalı otomatik müslümanlar varken böyle sorgulayıcı olman güzel.Bütün müslümanlar böyle olmalı.Her şeyi sorgulamalı.İnsanlar zannediyor ki havada uçan bi peygamber çok mantıksız.Hz.Peygamberin havada uçtuğu filan da yok aslında.Allah niye insanları aç bırakarak haşa zulum ediyor falan filan.Kuran çok önemli.Sadece düşünerek aradığın cevapları bulamazsın.Aklın tıkandığı yerde Kuran ilaç gibi açıklıyor her şeyi.Ha sen bilirsin,4-4 lük müslüman olucam dersen arapça öğrenirsin, bi araştırırsın, aklına yatmayan bir şey olursa bu bana mantıksız geldi der bırakırsın.İşte söylüyoruz, çok merak ediyorsanız cevabı, yaklaşın bakalım diyoruz, burun kıvırıyorlar.

içmiyomuş madem nerden anlicak. yarın bigün bi misafire veririm derse sıkıntı olur yalnız ama bence demez niye desin süs işte? ha olur da anlarsa tecrübe kazanırsın

vitrin çok göz önündeyse ayıkabilir. mesela hep oturduğu koltuğun yanında veya televizyonun yakınlarında vs.

babanın ne kadar dikkatli biri olduğuna göre değişir. ama jack daniels arkalardaysa al götür. bu kadar düşünme, al gitsin anasınısatim.

şeffaf bir içkiyi başka şişeye boşalt, içine su koyup yerine bırak. viski yerine elma suyu ya da hafif demlenmiş çay olabilir.

madem içmiyor, anlamazlar.

jd'nin 5 te 3 ünü başka bir şişeye boşalt, kalan 5 te 2 nin üzerine çay ekle

günün birinde açıp da içen olursa viski tadını alsın =)

oha annemde suç ortağı oldu ama jd de çok önlerde diye chıvas regal diye bişi aldım iyimidir o ? bi de son kullanma tarihleri var mı bunların yahu ??

Hahaha yavrum aynisini benim kuzen yapmis yillar once

Olayi dinle;

Teyzemlerin aynen oyle bir vitrini silme icki dolu dururdu orada. Enistem tam keyif adami boyle gurme havalarinda sohbetler esliginde icen bir insan.
Yilbasiydi sanirim ben boyle 7 8 yaslarindayim, hangi icki tam bilmiyorrum ama cay renginde imis
Kuzenim ne zaman calfi ne zaman icti ise icine cay doldurmus geri koymus
Babam butuuum gece enistemle dalga gecmis eglenmisti


Anlatiym dedim.

haha iyiymiş olay ama umarım benim başıma gelmez :D hiç anlamamasını tercih ederim :D of abimin dışardan getirdiği purolarıda çaldım.tam serseriyim bu gece :S :D

22 yaş evden azar yememek için yeterince büyük ama viskinin tadını çıkarta çıkarta içmek için küçük bir yaş. Viskiler kalsın, o arkada votka olacaktı onu al, meyve suyu ile tatlandırır tatlandırır içersiniz. O olmadı şarap deneyin. Çok sık alkol almayan insana viskinin tadı ispirto gibi gelir. Votkayı alırım, güzelce içerim, şişesini de geri falan koymam. Doğum günün kutlu olsun.

ya ama sanırım yazdıklarımdan erkek olduğum anlaşılıyor ama kızım yani bu durumda azar yemek için pek de yaşlı sayılmıyorum türkiye ortalamasına göre..ya da sayılıyosam bizim aile standart dışıdır belki bilmiyorum babam arada azarlar çünkü beni..

ice tea doldurmayı unutma viski şişesine. bide varsa bilyesiz bi tane al sonra dolduramazsın boş kalırsa sıkıntı olabilir.

son kullanma tarihi var mı bunların ya biri desin soluğu hastanede almayalım??

Arkalardaysa fark etmez yea... Sayısını mı biliyor ki anlasın. Çay filan da koyma bence, öyle olursa elbet ortaya çıkar ama 15 tane içinde bir eksik şişeyi fark etmesi çok uzak olasılık.

Chivas iyidir. İçerken buzu eksik etmeyin. Gerçek içim için tavsiye etmezler ama, alışkın değilseniz kola da bulunsun, karıştırıp içersiniz. Kuruyemiş, özellikle badem ve fındık ile eşlik edin. Alışık değilseniz de bokunu çıkarmayın, afiyet olsun.

Üzerinde bir sol kullanma tarihi yazmıyorsa ve şişe hiç açılmamışsa, güneş almayan bir ortamda saklanmışsa sorun olmaz.

en keyifli duyurulardan biriydi, afiyet olsun ve iyi ki doğdun

gençlerr teşekkür ederimm hepinize en keyifli doğumgünümlerimden birini geçirdim.ama sanırım bu kadar kişi arkamda olmasaydı yapamazdım.--ahaha halk kahramanı gibi hissetmem peki -- iyiki çikolata falan al demişsiniz bu arada zira tadı ispirtomsuydu :D abandık fındık fıstığa :D ama eğlenceliydi baya ya sağolun varolun.

prostat değil de prostatta görünen şey (lezyon, kitle vs) heterojendir. tam cümleyi yazarsan yardımcı olabilirim

heterojen: aynı yoğunlukta değil

prostat gland hacmi 57 cc olup heterojen görünümdedir.altı çizili bunun ama babam en son 3 ay önce gitmiş doktora psa sı normal diye bişey yok demiş doktor.ama nette dolaştım azıcık paso kanser yazmışlar korktum.

Ben kendimi bildim bileli kutlamayı dört gözle beklemedim, herhangi bir günden farksız oldu ama ben sonsuza kadar çocuk kalacakmışım gibi hissediyorum. Alakası yok yani.

doğum günün kutlu olsun.artık önemsemiyosun demek ki.

aramıza hoşgeldin

kimsede kutlamadı zaten olaya bak en azından 12 de abim falan arardı onlarda yaşlandıysa demekkii.neyse nietzche ağladı ya devam edyim bari ben ya da godfather serisine başliyim..

tarikata giriş için belgeleri imzaladın mı?

hevesini kaçıracak bir şeyler olmuş olabilir.
ayrıca kutlu olsun.

www.dailymotion.com

doğum günün kutlu olsun. :) isteksiz bile olsan bence kutla. havan değişir. kimse sana sürpriz filan yapmayacaksa bile gururu bi kenara bırak benim doğum günüm, bi şeyler yapalım de. o bile olmazsa çık kendin kutla. birileriyle tanış, onlara söyle, onlarla kutla mesela. :D

nasıl böyle inanılmaz bi aydınlanma geldi di mi birden saat 12'ye vurunca?

iyi ki doğdun.

(bkz: arkadaşı alalım)

bok var büyüyorsunuz.

sen 22'ye girdin bugün ben 33'e.
doğum günümüz kutlu olsun.
aslanlara bişey olmaz.

duyuruda kardiyolog ne arasin hocam beyav? kardiyolog ya para basar, ya da o parayi ailesiyle harcar. duyuruya filan takilmaz...

soguk havalarda kalb krizlerinin arttigi biliniyor. ayrica soguk suya girenlerde yani buz gibi soguk suya aniden dalanlarda ani kalb durmasi oldugu da biliniyor.

cold weather cardiac diseases filan gibi gugillarsaniz siz de gorursunuz bir baglanti...

kalbine agri saplaniyor, akli cikacak gibi oluyor,

bunlar dogru hareketler degil hocam...

eger mutlaka denize girecekse, cook uzun surelerde alistirarak girmesi lazim.

kalb boyle ani sicaklik degisikliklerini pek sevmez. malumunuz sogugun, damarlar uzerinde buzusturucu etkisi vardir. bu etki kalbi besleyen damarlar icin de gecerli...

babaniza soguk denizde yuzmeden ziyade, 18-21 saatleri arasinda uzun yuruyusler yapmasini oneririm...

Başka bir programla ilişkilendirilmişse o programları kaldırın.. Yönetici olarak da açmayı bi deneyin.

yapar yapar

Antibiyotik her 12 saatte bir verilmeli cunku 11 saati gecince etkisi kaybolmaya baslar. Oruc tutmasin kaza etsin bu durumda oruc tutmasi dogru degil zaten hasta oldugu icin.

tutmasın abi oruç, sağlık bu yahu, hiç mi kafası çalışmıyor insanların anlamıyorum ki..

tamam çok teşşekür ederim.ben ileticem dediklerinizi teker teker.bu durumda biz görevimizi yapmış bulunuyoruz zaten.yapmazsa da kendi bilir.devir sofu devri keza insanlar düşünmeksizin sevap point toplamaya çalışıyolar.

ooo sen baya geri kalmışsın kardeş.

4ten başlayıp izle, anlayacaksın sebebini. sorma burlara hiç. keşke biz de bilmeyeydik izlerkene...

böyle sorularla da karşılaşınca, "lan yoksa gerçekten büyüdük mü biz" diye sorar oldum kendime ve masamdaki darth-vader figürüne... vay arkadaş...

answers.yahoo.com

teknoloji yetmez diye özetleyenler var ama uzun yazan abinin özeti george lucas vaktinde bol bol bölüm yazmış ama kimse bunların tutacağını düşünmediğinden ötürü tek başına bir film olarak yayınlanabilecek olan 4. bölümü sürmüş. ki ilk çıktığında filmin adı star wars episode 4 değil sadece star wars imiş. malum bugün izlediğimiz dvd kopyaları 6. filmin son sahnesinde farklı bir oyuncu oynatacak kadar fazlaca elden geçirilmiş kopyalar.

ayrıca fox'ta kimse tutacağına inanmadığından filmin tüm haklarını george lucas'a devretmiş kendisi de sonrasında voleyi vurmuş tabî.

esrarengiz bi cevab olmuş.peki madem merakımı bastırıp izlemek düşüyor bana.thx.diyecektimkii cevapları gördüm vay anasını olaya bak.iyiymiş.

Steven Brust'un Vlad Taltosları ve Iain M. Banks'ın Culture serilerini okuyorum ben yana döne, tekrar tekrar.. Bir de Stephen King, Kara kule.

büyüdükten sonra okuduğum hiç bir kitap etkilemedi beni ama küçükken okuduğum kemalettin tuğcu kitapları yüzünden az kaçmadım evden.

edit: o günden bu yana sabit duramıyorum sürekli kaçma peşindeyim, fazlasıyla etkiledi.

benim yüzükelrin efendisiydi sanırsam.

monte kristo kontu

Yerdeniz Büyücüsü - Ursula Le Guin
Amat - İhsan Oktay Anar

otostopçunun galaksi rehberi

stephen king kara kule +1 , fareler ve insanlar da ilk etkilendiğim kitaptır.

into the wild & 127 hours. (ergenlikten çıkalı çok oldu ;p )

(bkz: the fountain) çok etkilemişti beni.

Obsesif kompulsif davranış bozukluğumu A Beautiful Mind ile yendim. odur.

Forrest Gump ve The Shawshank Redemption(Esaretin Bedeli) daha var ama ilk aklıma gelenler bunlar...

into the wild
The Shawshank Redemption
3 idiots

in bruges

Kapımdaki düşman

big lebowski

aamir khan 3 salak ve aamir khan her çocuk özeldir. tek geçerim. muazzam bir eğitim eleştirisi. filmi izlerken lisedeki öğretmenlerimi(?) hatırlayıp işteeee ben haklıymışım hepinizin götüne girsin diyerek gaza geldiğim oldu.

in bruges kesinlikle

''the truman show'' ve ''agora''

(bkz: otto e mezzo)

tikler kişisel zevke göre mi atılıyor yalnız anlayamadım.

stand by me

Hayatımın filmi çok iddialı olur belki ama çok yakın hissettiğim: Hiçbir Gece.

das leben der anderen
mr.nobody
forrest gump
masumiyet

The Green Mile
The Shawshank Redemption
Leon
Good Bye Lenin

0(222) 219 19 11
eskişehir şelale park restaurant
şu an açıktır arayp sor bence garanti olsun

Daha 1ay oldu cikali, amerikadan getirtebilirsin ancak. Google.

www.guneskitabevi.com

doktorlar reprazantlara getirtiyor

"henüz" doktor değilsen bi abin ya da ablandan rica edebilirsin (asistan yani)

şu an avea 27 sinde sıfırlanıyo diye biliyorum.

aslında şimdiden bu işlere bulaşmasan daha iyi. daha sonra istesen de hastaneden çıkamayacaksın zaten. ama dediğim dedik diyorsan. üniversite veya devlet hastanelerinin acillerinde takıl. servis çok bir şey katmaz bu aşamada.
gidince orada çalışan her kimseye yazdığın durumunu anlat. vakti olur ve senin ilgili olduğunu görürse yardımcı olacaktır.

psikiatride istemeyebilirler çünkü hastalar fazladan birini daha görürlerse konuşmaktan çekinebilir. şansını pediatride ve fakültede dene. fakültede tıp öğrencilerine alışkınlar. bölüm başkanına gidip burada söylediğin gibi söyleyeceksin.
velakin hayatın zaten bundan sonra tıp dizisi tadında geçecek, tatilini harcayacak başka şey bulamadın mı:)

alın yanınıza önlüğünüzü, acile gidin. abi, abla biraz sizi izleyebilir miyim? diyin. muhtemelen onların başlarını kaşıyacakları vakitleri yoktur.

ayak altında kalabalık etmemeye,
hiçbir şekilde ama hiçbir şekilde lafa karışmamaya,
doktor abiniz, ablanızın canı çay istediğinde, o çayı ne yapıp edip yaratmaya,
doktor abinize, ablanıza kelimenin gerçek mânâsıyla çıraklık yapmaya
cici ve uslu çocuk olmaya,

çok çok özen gösterirseniz, çok şey öğrenirsiniz. başta pek yüz vermezler, adam yerine hiç koymazlar ama sizi tanıdıktan sonra, o başlangıçtaki soğuk dönem geçtikten sonra, bir çok şey öğretirler.

öğretmeyenine, tersleyenine denk gelirseniz, asla soğumayın. başka birinin nöbetini deneyin.

bu isteğinizden dolayı sizi tebrik ederim. sorun filan olmaz. gidin doğrudan o anda orada görev yapan doktorla konuşun. bölüm şefinden/hocadan/ana bilim dalı başkanından izin almamız lazım derlerse, gider istersiniz izin. biraz medeni cesaretiniz olsun.

orada öğrendikleriniz, hekimlik hayatınızda ve özel hayatınızda çok işinize yarar.

istediğin fakülteye dilekçe yazarak da resmi olarak gönüllü stajyer olabilirsin. akdeniz kabul ediyor yaz dönemi için. bölüm başkanıyla telefonda konuşursun, sözlü olarak rızasını alır öğrenci işlerine/dekanlığa dilekçeni verebilirsin.

bu dediklerim @compadrito'nun dediği şekilde yapamazsan b planıdır :)

çok sağolun önlüğümle acile gitmek olacak ilk işim sanırım :)) pediatriyle psikiyatri de stajlarda artık

karamazov kardeşler

keith ablow - psikopat

bin yılın klişesi ama niçe ağladığında'yı tavsiye ederim. sayesinde bir hasta kurtardım :))

şeytan ve genç kadın

esittir. birinde (1 litre) 30C'den 60'a getirirsiniz digerinde (10 litre) 57C'den 60'a. ama hacimleri farklidir tabii. verilen isi esitligini de hacim saglar.

bu arada; isi enerjidir, sicaklik isi farkliligini gostermeye yarayan bir olcudur.

liseden (10 küsür yıl önce) kalma bilgimle şöyle diyim

1.durum 9 LİTRE İLE 1 LİTREYİ KARIŞTIR

Q1=Q2
M.C.(DELTA)T=M.C.(DELTA)T ----> C LER GİDER

9.(60-X)=1.(X-30) ---------> X SON SICAKLIK
X=57 DERECE DE KALICAKTIR 57 DERECEDE 10 LİTRE SUYU 60 DERECEYE ÇIKARMAK İÇİN GEREKEN ISI Q=M.C.DELTA T

Q=10.1.(60-57)= 30 CAL.

2. DURUM
30 DERECEDEKİ 1 LT SUYU 60 DERECEYE ISITMAK İÇİN GEREKEN ENERJİ

Q=1.1.(60-30)= 30 CAL.

İKİSİDE 30 CAL. ENERJİ GEREKTİRİR, SONUÇ EŞİT MİKTARDA ENERJİYE İHTİYAÇ VAR.

ifadeleri belirtmek için büyük yazdım bağırma amaçlı değil, silmeyin cevabımı uğraştım o kdar

WD'den şaşmmalısın.

bende bundan var. farklı renkleri de mevcut.
www.vatanbilgisayar.com

www.gold.com.tr

Yüzde 40 indirimliymiş WEB'den alımda bence iyidir. Tüm External HDD'lerim WD'ydi ve sıkıntı yaşamadım.

mesela bunu alabilirsin iyidir.
www.hepsiburada.com

vay arkadaş link bulana kadar 2 cevap gelmiş.

kalite istiyorsan wd tabi ama samsung da kötülenebilecek bir marka değil
www.electroworld.com.tr

sağolun varolun iyiki varsınız dostlar :)

gece uyu güzelce. uyumadan önce damlatırsın, bir de sabah uyanınca.

bir denedim ama hadi bakalım

cevabın beyinin sadece bir tür makine değil, hayal ettiğimizden çok daha karmaşık olmasında yattığını düşünüyorum.

Yanıtın şu gerçekte olduğunu düşünüyorum: Beyin sadece bir tür makine değil, şimdiye hayal edilmiş her şeyden çok daha karmaşık olan bir makine.

eger bir makine insandan farksiz sekilde davranmaya programlanmis olsaydi, yine de subjektif deneyim edinemezdi. simdi, su ilginc degil mi?: eger kendiniz de bir makina olsaydiniz, boyle biseyi nasil yapardiniz? subjectiflige gelince, bilinc hakkinda konusmayi davranisin olagan, objective bir sekli olarak varsayin. binaenaleyh, insan beynini taklit eden bir makine, bu davranisi sergilemelidir. o zaman, yanlis bir sekilde, bilinc oldugunu iddia etmemiz bizim yapay varligimiz icin garip olmaz miydi? boyle bir deneyimi olmadigi icin ne diyecegini nereden bilebilirdi?