Ekşi Duyuru

Cevap yok mu hala acaba?

hocam aynı durum sezon başlangıcında bana da oldu. 2 gün içinde kendiliğinden geçtiler. basit bir antihistamin kullanabilirsin.

Stllex sürdükten 2 dk sonra kaşıntı ve şişlik geçiyor

her adada plaj var ama deniz mikroskopik olarak çok kirli, çok fazla kolibasili var. onun yerine karadeniz tercih edin.

büyükada.

Pişi www.zomato.com

karaköy'de namlı vardır ama fiyatı yüksektir.

beşiktaş ;cafe faruk
beşiktaş; valonia
karaköy;namlı

Gökçetepe kampı iyidir

güneyli köyü fatma kadın koyu veya kömür limanı iyi tercihler arasında sayılabilir.

yeni makina aldık, 50-60 tl bişey zaten.

ayrı satılıyordur serviste.

Ben kendi makinamdan memnunum. Aynısından tekrar alma şansım da yok şu an. Sürahiye çözüm bulmam gerekiyor o yüzden.

Servis satar, kazıktır ama. 100 liralık makineninkini 55'e almışlığım var bosch'tan.

evet. yok.

nedeni ise kolanin icindeki sekerin yapis yapis olmasiyla tusu basili tutmasi, tusun bosa cikma süresindeki aksama. yani alkollü kulak temizleme vs ile temizlemeye calisabilirsiniz de deger mi sorusu var. laptopunsa deger, ayri ise degmez, oyun klavyesi su bu ise deger. gibi gibi.

kolanın döküldüğü yerde bulunan tuşları çıkarıp tuşları ve kolanın döküldüğü bölgeyi alkolle temizlemek en iyi sonucu veriyor bu gibi durumlarda.

Sonradan sorun olma ihtimali var. Bende dökmüştüm bi ara kurudu gitti birkaç gün sonra bazı tuşlar işlevini yitirmişti. Klavyeyi değiştirdim ben.

Turistik işletme belgesine sahip mekanlarda bulunabilen 18 yaş altı grup diğer alkollü mekanlarda bulunamazlar. İçki servis edilmese bile mekana girişleri kanunen yasaktır.
Burada servis yapan eleman içeri alınan müşterinin 18 yaş üstü olduğu gerekçesi ile servis yaptığını söyleyebilir. bu kanun şeklinde 18 yaş altı gencin mekan girişinde kontrolünün yapılması gerektiği, 18 yaş altındaki bireyleri mekana alınmaması konusunda tedbir alınması kapıdaki personelin ve mekan sahibi ve sorumlu müdürünün sorumluluğundadır. ilgili kanun ve yönetmelikleri iyi araştırıp düzgün bir avukatla bu şekilde bir savunma yapılabilir.

Yaş kontrolü girişte yapılmıyor mu? Servis elemanını sorumlu tutmak mantıksız geldi bana.
işletmenin mesul müdürü var. O sorumlu olur bu durumlarda.

Aşağı yukarı 15 metrekarelik bir shot'çı. O yüzden genel olarak kapıda kimlik sorulma durumu olmuyor zaten. Kızın geldiği saatler de mekanın çok yoğun, sıkış tıkış olduğu saatler. O yüzden gözden kaçmış.

Sokakta satış yapılamdığı sürece, içeri girilen bir kapı ve içeride satış var ise isterse 5m2 isterse 555m2 mekan olsun farketmez.

mekan sahibi seni biraz kekliyor gibi geldi. hukuk bilmem ancak gelen müşteriye yaş sorma talimatını müdür/işletmeci personele verir. personel de sorar. küçük olan mekana alınmaz. sogu daha girişte yapılır.

senin yapman gereken yaş sorma işiyle bir alakan olmadığını, ssenin görevinin sadece gelen müşteriye servis yapmak oldupunu açıklaman. eğer kapınız varsa (yani kapıda sürekli bekleyen bir adam) yaş sorma ve içeri alıp almama işinin kapıdaki adamın olduğunu söyle.

bu arada, bu sonradan polis gelip içerdeki 17 yaşındaki bir kızın imdi komada olduğunu vs söylemesi de ayrı bir saçmalık bunu da belirteyim. o işte başka bir iş olabilir.

edit. bunları yazarken ikinci yazdıgını görmemiştim.

hapis cezası ile ilgili olarak da. velev ki 6 ay ceza gelirse 5 yıl suç işleyip ceza kesinleşmediği sürece bu 6 aylık ceza bekletilir. 5 yılın sonunda hüküm kaldırılır.
tekrar bir suç işlenildiği takdirde ise yeni suç kesinleşirse bu suç da ortaya çıkar ve bunun 6 aylık hapis cezası da eklenir.
toplamda 2 yılı geçmeyen suçlar paraya çevrilir ve ister peşin ister belli vade şartları ile ödenebilir.

igora 088'le yıllarca kendim boyadım ben de. ekstra işleme gerek kalmadan en net kırmızıya ulaştırırdı sağolsun.

www.gsmarena.com

garantilere bakarken paralel ithalat ve distribütör garantisini de inceleyin. ikisi arasında farklar olabilir, distribütör garantili cihaz daha yüksek fiyatta olur.

z'yi bi geç.

z1'in ekranı daha kötü ama daha sağlam. ayrıca suya bi süre dayandığını iddia ediyor.

g2'nin kamerası ekranı boyutu daha güzel ama ısınmadan zarar gören bir telefon ekran sararması ses boğuklaşması gibi sıkıntıları var.

şarjları hemen hemen aynı.

distribütör garantilisini alabilirsen g2. paralel ithalat ürünlerine girersen ikisi de değil.

www.akakce.com (distribütör garantililer bunlar)

Cep telefonları her zaman internette daha uygun alınıyor. Teknoloji de çok hızlı değiştiği ve telefonlar eskidiği için en uygun nereden alırsan oradan almanı tavsiye ederim.

Söylediğin markaya baktım en uygun fiyatlı benimde daha önce alışveriş yaptığım ve memnun kaldığım yeri öneririm.

www.bulabilirim.com

www.eksiduyuru.com

bulunduğun yere göre polis/jandarma gelip aşıya götürüyor.

evet toplum saglıgını etkiledigi için polisle gelip alıyorlar evinden. ayrıca bir işyerinde calısıyorsan ası kagıdını da iş yerine vermek zorundasın. ayrıca tamamla arkadasım bos yere kimyasal alma vücuduna!

durumun valiliğe falan bildiriliyor. karantina altına alınabilirsin.

hayır.

esnek mesaisi varsa açık olabilir
www.hastanerandevu.gov.tr

bu linkten aile hekiminden randevu alabilirsin

Ben 2 ay falan içmiştim bir şişeyi bozulmamıştı daha uzun da dayanıyodur heralde. Anlamam pek ama.

asla?

alköllü içkiler kolay kolay bozulmaz.

siz

Ev sahibi.

Demirbaşta oluşan arızalar ev sahibinindir, sen kırıp dökmediysen tabi.

Evin içinde olan size aittir. Balkon vs. apartmanı ilgilendiren ortak alanlar olsa ev sahibi.

Kiraci

Kiracıya ait oluyor bu durumda .

Ortak alanlar ev sahibie ait

ev sahibi.

(bkz: the changeling)
www.imdb.com

(bkz: the wages of fear)
www.imdb.com

(bkz: case 39)

dün izledim ve gerildim. konu klasik olsa da oyunculuk dehşet.

Rec

prisoners
www.imdb.com

2 aydir falan kullaniyorum, gayet memnunum. rakiplerinden daha iyi (sarj vs.), hem de daha ucuz.

7 Aydır kullanıyorum. Memnunum. Pili, ekranı, sadeliği yeter. Kitkat'tan sonra bazı aksamalar olsa da halen en iyisi gözümde.

çıktığı zaman almıştım hemen. şimdiye kadar tek bir sorunum bile olmadı. şarjı da iyi gidiyor.

nexus 5'i sil, lg g2 veya duruma göre g3 yaz.

Kamera ve ses konusunda Galaxy s5 de gayet iyidir. Fiyat yüksek tabi. Ama iphone yerine tercih etmeni tavsiye ederim.

Uzun süre sorunsuz kullanmak diyorsan android'den ve özellikle ios'dan uzaklaşıp, sağlam donanımı ve en verimli çalışan işletim sistemi olan wp ile donatılan lumia 1520'ye yöneliyorsun(note tercihler arasında, büyük ekran uygundur sanırım)
ayrıca kamera açısından da senin seçimlerinin yaklaşamayacağı bir seviyede tabiki... 20mp pureview kamera.
müzik için hem dahili hafızası yüksek hem de sd kart desteği de var, ses kalitesi iyi.

he ekran küçük olsa da kamera mükemmel olsun dersen lumia 1020 devreye girer.

Galaxy note 3 neo. Note 3 özelliklerine sahip ama fiyatı daha makul. 8 mpx kamera 2 gb ram full hd amoled ekran 6 çekirdek işlemci 2300 mA batarya (yoğun kullanımda bile 2 günü rahat çıkatıyor). Naote 3 kamera 13 mpx ve 3 gb ram bu fark için fazla verilemez.

kısır bir dönem aslında bir süredir yeni telefon girmiyor. çok yakında yeni modeller gireccek

note3 çok pahalı,
iphone 5 ekranı çok küçük. artık iphoneların 4.5-5" üstü telefonlar yapması lazım


g2 1000 tl altına bulunabiliyor. önerilir.
s4 ve s4 ün yan modelleri: active, zoom vs. bunlarıda uygun fiyata bulabiliyorsun öneririm
windows phone olarak htc 8x ucuzladı.
lumia 1320 var kamerası kötü ama öteki özellikleri ortalmaa fiyatı uygun.

bunların hepsi fiyat performans olarak parasını hakeden cihazlar.

g2 almayı düşün derim.

bu arada sözlüğün de ırzına geçmeseydin iyiydi.

iphone 5 ve 5s arasında şekil farkı yok ki. Aynı kasa.Alacaksan 5S al çünkü işlemcisi 64 bit. Bundan sonra çıkacak işletim sistemleri ve uygulamalar buna göre olacaktır. Uzun süre kullanacaksan 5S daha mantıklı 5'e göre.

İphone 5s diyorum.Uzun süre güncelleme garantisi ve stabilitesi ile rahatça kullanırsın ayrıca ikinci el değeri de yüksek olur.Bütçe sıkıntın yoksa iphone

'Bu yazdığım telefonlarla ilgili tecrübesi ya da fikri olanlar yorum yaparsa sevinirim. Başka önerilere de açığım.'

açıklığını yesinler senin. git nexus ya da ip5 al da şarj aletiyle dolaş bütün gün veya note3 al masa tenisi oynarsın. aşçılık okulunda et kesme tahtası olarak işe yarar note3 onun dışında hiç bi derste işe yaramaz hocayı dinlemeyip telefonda takılmak dışında. tövbe tövbee

Nexus 5'in şarjı gayet yeterli geliyor. Hiç de kötülendiği kadar kötü değil. Piyasadaki en seri android telefonlardan birisi ayrıca.

Galaxy s5'e vereceğin parayla 2 tane Nexus 5 alırsın.

nokia da bu konuda iyidir. o paraya windows8 phone kullanılır mı sen karar ver.

sony xperia z kullanıyorum. her kuruşa değer valla. z1ler z2ler çok daha iyidir heralde.

Yüzleşme- www.youtube.com

Aydan Şener görünmüyor neredeyse. sanıyorum yabancı bir filmden çalıntı/alıntı/uyarlama, belki tiyatro eserinden. Efsanevi kadrosu vardı filmin. Taner Barlas, Göksel Kortay, Metin Serezli, Yalçın dümer, Çiçek Dilligil, Kaan Girgin, Yalçın dümer... Güzeldir, izle derim, kadro aşkına izlenir.

uykusunu yakalayan adam'ın dediği film. Ek olarak kendisinin an inspector calls oyununun türkçesi olduğunu belirtmek istedim. Aydan Şener'in rol yapamasa bile Çalıkuşu'ndan sonra yaptığı en düzgün iş.

hiç ses çıkarma bırak uyusunlar. acıkınca uyanırlar zaten.

www.facebook.com

blog.milliyet.com.tr

bu kadar küçükken aşı yapamazsınız, zaten size bir şey bulaşmaz o kadar küçük kedilerden.

biberonla beslenmeleri lazım.
özel kedi tozları var o kadar küçük yavru kediler için.
güvendiğiniz bir veteriner varsa ona danışın ve nasıl biberonla emzireceğinizi öğrenin.
çünkü "ne var biberon işte" deniyor, ama hayvanı elinize alınca ufak çapta bir panik yaşayabilirsiniz ilk defa yapacaksanız.
gerekirse veteriner önerebilirim yerinize göre.

bunun dışında çok sıcak ve kutu/koli benzeri bir yerde tutulmaları gerekiyor.
yanlarına peluş bir oyuncak, bir havlu tarzı şeyler koymalısınız.
peluş oyuncağı anne zannederler.
havlu da sıcak tutmak için.
hatta mesela kolinin alt kısmına polar, üstlerine de havlu/yine polar tarzı bir şey koyarsanız çok iyi olur.
gerçekten çok sıcak olmaları lazım.
gerekirse bir sıcak su torbasını havluya sarın ve o şekilde kutuya yerleştirin.

besledikten bir süre sonra çişlerini yapmaları için nemli pamukla karınlarını "boyundan aşağı doğu" ovmalısınız.
kedilerin yavrularını yaladığı şekilde.
bu şekilde çiş yaparlar.
eğer bunu yapmazsanız çiş yapamazlar ve zehirlenip ölürler.
bu kadar küçükken kaka yapmazlar.

hemen (0212) 324 67 32'yi arayın.
burası istanbul levent'teki ada veteriner.
7 gün 24 saat açıktır.
arayıp durumu anlatın, telefonda size bilgi vereceklerdir.
aklıma başka bir şey gelmiyor, ama yanlışım ya da eksiğim varsa onlar söyler zaten.
mesela kaç saatte bir yemeleri gerektiğini bilmiyorum.
muhtemelen 2-3 saatte bir yemeleri gerekecek.

gidebiliyorsanız, yakınsanız gidip bir gösterebilirsiniz de.
eğer başka yerdeyseniz ben size yine veteriner öneririm.
ama acil durumlar için burayı hep arayabilirsiniz yine de.

hemen arayın bekletmeden.

bu geceyi sulandırılmış sütle besleyerek, yumuşak ve sıcak bir yer yaparak, çok oynamayarak atlat.. yarın mutlaka veterinerle iletişime geç bi gözü kapalı olanın gözünü kaybetme riski var. kediler iki haftalık iki haftadan sonra açılıyor gözleri. veterinerin verdiği sütle beslenirlerse yaşarlar. şimdi yemek vermeyin onlar yer de yemeleri zararlı

@blatta kedicanı

çok biliyon, çok da küsel yazıyon, şunnarı sevâbına bi entry yapsan da, şıppadanak bkz. versen, geçsen gitsen. hem araya da gitmemiş olur, herkeşin ve her bebiş kedişin işine yarar...

doktor değilim ama ciddi bişey olabilir kalbinde,sigara da içiyomuşsun.hemen doktora git şimdi.

doktora git, şakası olmaz.

yaş kaç? kalp krizi olabilir. hemen bir acile gitmelisiniz. orada kan tahlili yapılıp ekg çekilse durum anlaşılır zaten. ama fazla vakit kaybetmemeye ve doktora gidene kadar yalnız kalmamaya çalışın.

21 yaşındayım.

yaş daha erken ama anlattığınız şeyler kalp krizinin belirtileri gibi geldi bana. yani belli olmaz hocam bugün kesin gidin.

Kalp krizi gibi görünse de; mide bulantısı, uyuşmalarda çeneye kadar uzanma gibi belirtiler olmadığı ve günlerdir sürdüğü için, o ihtimal dışında ne olabilir diye öğrenmek istemiştim.

sigarayı bıraksan?

korkmayın ama ihmal de etmeyin, doktorun bana söylediğini iletiyorum genç yaşta kalp krizi gelince direk götürüyor zaten diğer tarafa. böyle süründirmez yani :) en kısa zamanda kardiyolojiye gidin geçmiş olsun.

Bu tip hastaliklardan sonra normalde belirti yoksa bile kalp krizi gelisebiliyor. Yasa filan bakmadan hemen görünmek lazım. Büyük ihtimalle değildir diye düşünüyorum ama sen yine de önlemini al. Gençlerde kalp krizi yaşlılara göre genelde daha ani oluyor ve sonrası malum..

nefes aldıkça acı veriyor demen bana kaburgalar arasındaki kaslarda veya başka yerde bi sıkışıklık olabileceğini düşündürdü çünkü aynı göğüs ve kol sancıları onda da oluyor, üşütme, ters bir hareket, stres etken olabiliyomuş. 'hayata pembe gözlüklerden bak biraz, yoksa kas gevşetici iğne yapmam gerekecek' diyerek yollamıştı doktor beni. geçti sonra. gülmek, öksürmek filan da eziyet oluyor, kaburganın her kımıldayışında o kas diğerini de çekiştiriyor filan acılı bi iş.

yanlış hatırlamıyorsam cinsel içerikli sahne yok denecek kadar azdı. gayet izlenir bence.

Epey oldu ama hatırladığım hiçbir sahne yok. Hakikaten ya?! Ben nasıl olur da böyle sekssiz bir filmi izlerim? Neyse sağlık olsun ;P

cinsel içerikli sahne yok. gönül rahatlığıyla izleyebilirsiniz.

bi suru cinsel ve vahset dolu sahne var. annen icin sorun degilse, izlenir.

cinsel dedigim hafif cinsel ama. sevisme sahnesi yok. vahset ve kan daha agir basiyor.

cinsel içerikli sahne yok ama böyle adam vurma bekmezini akıtma zenci döğüşü filan bu tarz aşırı vahşi sahneler de yok değil. anne için sorun olur mu bilmem.

ben yok diye hatırlıyorum. kadının çıplak olduğu 1-2 sahne vardı onda da eli kolu falan kapatıyor. bir de django bir sahnede ayaklarından asılmış duruyor, orada django'da tanga gibi bişi var o kadar. asdfasdf yani izlenir sıkıntı yaratmaz.

cinsel içerik yoktu sanki, sadece bi iki sahnede göğüs görünüyor bi de kafesten çıplak kadın çıkarıyolar. ama benim annem hayatta öyle kanlı manlı vahşet sahneleri izlemez.

Seks yok siddet var.

www.freekitap.com cehennemin de tanıtımı var :p

Uygun fiyat durumu değişebiliyor. Şunlara bakabilirsin.
Kitapyurdu
dr
Evekitap
Pttkitap
Hepsiburada
İdefix
Netkitap

Düzeltme: afedersin, ingilizce istediğini farkedemedim.
Pandora
Kitapyurdu
Ebay
Amazon - game of thrones almıştım.

pandora.com.tr ve arkadas.com.tr'ye de bakın, karşılaştırın.

pandora
robinsoncrusoe389
homer

bunların internet sitelerine de bak

dr 25 gunde gonderiyor kitabi haberin olsun. digerleri hakkinda bilgim yok.

Ingilizce alacaksan amazondan al.

ingilizce için pandora'yı tavsiye ediyorum kesinlikle.

ilgili üniversitenin internet sitesinden yönetmeliğine bak. en doğru bilgi o olur. burada herhangi birinin bunun cevabını bildiğini zaten sanmıyorum ama yanlış bilgi verilme ihtimali de yüksek. çünkü günlerdir kendi okulumla ilgili yatay geçiş hakkında binlerce yanlış bilineni düzelttim. o yüzden kesinlikle yönetmelikten bak bence

remedial ne demek bilmiyorum ama bölümde 1.sınıfı tamamlamadan geçiş yapamazsın.Not ortalaman 3.50 nin ne kadar üzerine çıkarsa o kadar şansın olur.

ilich -> "Remedial" kelimesinin açıklamasını özellikle yapmamıştım, gerçekten bilen birileri yazsın diye.
Bu durum yatay geçiş değil; yani adı "yatay geçiş"se bile(tam bilmiyorum bu konuyu, sanırım değil), biraz daha farklı. Ortalamayla ilgisi yok yani. Yardımcı olmaya çalıştığınız için teşekkür ederim.

merhaba,
yöp çerçevesinde türkçe eğitim veren bir okula geçebilmen için 2 yıl hazırlıkta kalman gerekiyor. bundan sonra okulunun öğrenci işlerine gidip bir form dolduruyorsun tercihlerini sıralayan (en azından 2006 da böyleydi) ve sonuçların açıklanmasını bekliyorsun. kayıtlar da genelde okullar başladıktan 1-2 hafta sonra oluyor.

burada biraz bilgi bulabilirsin sanırım :): ebookee.org

Jeff Buckley - So Real

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com (saddest song da çok güzeldir.)

ve low'un tüm albümleri diyebilirim. özellikle www.youtube.com

1987 buick electra.

havale ise (aynı banka içi ise yani) gönderdiğin anda karşı tarafa iletilir. havaleyi şu an dahi atm, internet şubesi aracılığıyla gönderebilirsin.

eft ise (başka banka hesabına ise yani) bunu mesai saatleri içinde yapman gerekir. o da çok kısa bir süre içinde karşı tarafın hesabında görünür.

www.yapikredi.com.tr

the soloist

dogalvekolay.wordpress.com

incelemeye değer. size bir de tijen inaltong'un yemek kitaplarını incelemenizi öneririm.

ayrıca "raw food" anahtarı ile arama yapın, bir çok kaynağa ulaşmanız mümkün.

Ben ne yemek yaparsam yapayim hep zeytinyagi ile yapiyorum, nice pisirmelik yagdan daha iyi. Sogan oldururken falan da oyle cok koymaya gerek yok. Brokoli, bruksel lahanasi gibi sebzeleri sadece haslayip ustune az bir zeytingagi ve limon ile yiyebilirsiniz. Etlerin yaninda falan cok guzel gidiyor. Aklima benim de direkt yemek tarifi gelmiyor ama deneysel de takilabilirsiniz. Ve ayrica sade guzeldir :)

Bazı yörelerde taze fasulye gibi zeytinyaglılar soğan domates vb şeyler kavrulmadan pişiriliyor.
Şöyle ki taze fasulyeleri kıyıp üzerine soğan,domates,sarımsak,çok az su ve zeytinyağı eklenip kendi buharı ile pişirilir.
Siz de bu teknikle bir çok sebzeyi kavurma işlemi olmadan pişirebilirsiniz.

kolay aslında ne yemeği yaparsan yap 1 çorba kaşığı zeytinyağından fazla yağ koyma. diyetisyene gittiğimden beri alıştım ben bu olaya, eskiden koyabildiğim kadar koyardım lezzetli olsun diye. annelerden öyle öğreniyoruz çünkü.

ocağın altını çok açmayınca o soğanlar 1 kaşık yağda da pembeleşiyor rahatlıkla. zaten çok öldürmemek gerekiyor, çok pişirmek besin değerlerini kaybettiriyor.

diğer önemli şey yemeğe koyduğun tuz miktarı, mümkün olduğunca azaltmak gerekiyor. bu yüzden ben hep tuzsuz salça alıyorum yemeğe ekstra tuz eklenmesin diye.

ayrıca her şeyi mevsimine göre tüketmek lazım, domates,salatalık, biber vs. hepsini mevsiminde almak lazım. sera tercih etmemek lazım. sera alırsan da bildiğin güvendiğin birinden almalı. seracılıkla uğraşan bir yakınımız bize anlatmıştı, çoğu seracı bitki tarım ilacını terleyerek atamadan topluyormuş, oradan da bize geçiyor. ne kadar doğal gıda alırsak o kadar sağlıklı olur, sonuçta ne yersen o'sun.

ekmek ve yoğurtta da çok fazla katkı maddeleri kullanılıyor, ekmeğimi çok uzun süredir kendim yapıyorum ve tam buğday ekmeği ya da tahıllı ekmekler yapıyorum genellikle. beyaz un kullanmıyorum.

yoğurt yapmaya 3 hafta önce başladım, ne kadar kolaymış keşke daha önceden yapsaymışım dedim. ilkinden itibaren o kadar tatlı oldu ki ben bile şaşırdım nasıl olduğuna.

yemek tarifleri için hafiftarif.com gibi takip ettiğim birkaç site ve bloglar var. onların adreslerini de evden eklerim.

seramik tencere deneyebilirsin, soğanlar falan yapışmıyor. çok ilginç bir alet, teflon gibi de değil. taç marka var bende, her marka aynı performans verir mi bilmiyorum.

tabii ki bordo.

bordo +1

yeşil çok hoş.

bence bordo ama fiyatını bilmesemde daha kaliteli görünen çantalar bulabilirsin bence. biraz basit kalmış gibi. tabi bu benim kişisel fikrim:)

siyah diyorum

bordo olanı al

mobydick -> Çok zor beğenen, bu nedenle alış-veriş yapmakta çok zorlanan biriyim. Aylardır kol çantası arıyorum ve "İdare eder." diyebileceğim bir çanta bile bulamadım. Fiyatını da umursamama noktasına geldim artık. Yeter ki çanta bulayım da alayım diye düşünüyorum. Bu çanta benim "İdare eder, kullanabilirim." diyebildiğim bir çanta. Fiyatı da çok uygun. Yani "Verdiğim paraya yazık." diye düşüneceğim bir fiyatı yok kalitesine göre.

yeşil

yeşil

djarwi, beğendiysen kaçırma öyleyse. güle güle kullan:)

ikisi de güzel bence.kullandığın renklere göre bordo olacak gibi sana yeşili alsan da kullanmazsın gibime geliyor fazla tercih etmediğin için ama kullansan kötü olmaz.

bordoooo.

bordoyeşil

renk karakteri gösterir.
yeşil renk daha canlı hareketli marjinal farklı hatunlar için. yani işi bilenler için. işi bilen biri zaten gelip sormaz.

kahve mi bordo mu neyse o da klasik hatunlar için. böyle gelmiş böyle gitsin trarzında olan. eminimi daha öncede 2-3 kere almışsındır bu rengi.

yeşil

çin malı arabalardan haberim yok tabi ama bilindik marka diyorsan dacia'lar 23-25 bin civarında. daha iyi bir marka olsun dersen fiat linea 28-30 bin civarı.
vw polo 30 bin, ford fiesta 32 bin civarlarında.

Tabi bunlar benzinli en küçük motorlu, donanım bakımından boş araba fiyatları.

21.500 TL Tata Vista Aura 1.4 Safire - Euro V

skodalar var 24 25 ticari olanları sanırım ama.

mallik gizli değil alenen özenti.

oldum olasi garipsemisimdir universite ismi yazan kiyafet giyilmesini.. bu tarz seylerin hatira olarak alinmasi daha mantikli geliyor bana.. okudugun universitenin gurur duyulacak bi sey olarak gorulmemesi gerektigini dusundugumdendir belki..

ogrencisi olmadigin universitenin kiyafetini giymek zaten sacma..

itu ogrencisiyim ve 1 adet hediye olarak gelen itu t-shirt'um var, yatarken giyiyorum kendisini sadece.. bi de cikarmaya usendiysem bakkala falan giderken iste..

gerci ayni sekilde uzerinde hayvani fontlarla marka isminin yazdigi seyleri de giymekten hoslanmiyorum.. onunla da alakali olabilir bu durum..

üniversitesini seven birinin onun t-shirtlerini giymesini hoş buluyorum. olmadan giyiyorsa ama o üniversiteye gitmek istiyorsa o da güzeldir. yok hiç alakası yoksa kendi bilir.

Ben Odtü'lü olmama rağmen bedava verseler giymem. Üniversiteden olmayan birinin giymesi ileri düzeyde mallıktır. Ha adam çok fakirdir, üst baş alamıyordur, biri vermiştir giysin diye, o zaman olabilir.

elleme giysin mutlu olsun hacı,
ben giymiyorum ve bana garip geliyor.

komik

kendi okulunun tişörtüyse gayet normal, kendi okulunun tişörtü değilse bile bir bağ sonucu alındıysa o tişört(örneğin boğaziçili değildir ancak boğaziçi üniv. bir projesinde çalışmıştır, o projede çalışan herkese verilmiş okul arması olan tişörttür, ya da başka bir üniversiteyle maç yapmışlardır okulun bir takımı olarak dostluk hediyesi olarak maç yapılan okul kendi tişörtlerinden vermiştir falan) yine anlaşılırdır. bana türkiyede herhangi bir üniversitede okuyup, harward, yale bilmemne tişörtleri, svitşörtleri giyenler daha saçma geliyor, hani ne alaka.
şöyle de bir şey söyleyeyim, ben babamın zamanında mezun olduğu liseden mezun oldum, lisedeyken yıl sonunda satılan okul tişörtlerinden, ıvır zıvırlarından babama da alırdım, özellikle babamların 2-3 senede bir yaptığı 70 mezunları toplantılarında ama bazen spora, denize giderken de baba-kız aynı okuldan mezun olmanın gururuyla okul armalı tişörtlerimizi giyerdik:D

not: üzerinde eşşek kadar marka ismi yazan, anlamsız ingilizce yazılar falan bulunan tişörtlerden ve hatta istanbul tişörtlerinden hoşlanmam.ancak 4 sene her allahın günü emek verdiğin, sana bir şeyler kattığına inandığın, hayatın boyunca mezun olduğun okul ismi olarak seninla kalıcak bir okulun tişörtüyle, mezunlar derneği tişörtüylei okul takımı tişörtüyle gezmek neden özentilik olsun ki.

kendi okuduğu ya da okumayı amaçladığı üniversiteninse gayet normal.

Boğaziçi'nde okudum toplam 10'a yakın okul tişörtü almışımdır. ama hepsi başkasına;) ben utandığımdan(niyeyse!) giymezdim ama elalem okumasa da alıp giyiyordu. hiç anlam veremedim hala da anlamsız bulurum!

ozenti ve komplex kendini asagi gorup tshirtle bagiriyor ben burada okuyorum diye

vücut nemlendiricisini almıştım. bayaa indirimine denk gelmiştim. kalitesi eh işte, bitince tekrar almam başka bir marka tercih ederim.

Delonghi ICM 30'u 6 aydır kullanıyorum, metal filtreli, bayağıda memnunum.

(bkz: yeni nesle star wars izletme sırası)

şuna katılıyorum: (bkz: #21306874).

Ben sırayla gitmek istediğimi belirttiğimi düşünüyorum zaten yukarıda.
Öğrenmek istediğim sadece kronolojik(konuların değil, filmlerin gösteriminin) sıralamaydı. Cevabını demcan'ın yönlendirdiği entry'den aldım.
Kendi görüşünüzü paylaştığınız için teşekkür ederim. Filmlerin çekim sırasına göre izleyeceğim.

456 yı izle önce, başka bir film yokmuş, bütün olay ordaymış gibi.


sonra "aa devamı çıkmış öyle bir izleyeyim" de ve 1-2-3 ü izle

ktunnel denesene.proxy dns olaylarını sıfırlanmıs olsun,o olaylara girme

Aşağıdaki dns değerleri ile rahatlıkla açabiliyorum, sıkıntı yok..

205.171.3.65
205.171.2.65

Privacy shortcuts'ı seçip ordan da, Strict Filtering
Mostly just friends — you may miss messages from other people you know'u seçmek lazım. Ama mostly dediği için gelmesini engelleyemiyoruz sanırım. Sadece others kutusuna gidiyor diye biliyorum ben.

julian casablancas +1

artık herkesten mesaj alınabiliyor olmasının sebebi ise bunun ücretlendirilmiş olması. 1 dolar karşılığında hiçbir şekilde bir bağlantın olmadığı insanlara da mesaj atabiliyorsunuz. artık o durumu hiçbir zaman engelleyemeyeceğiz yani.

çerezleri temizle ya da başka tarayıcı dene.

"zorunlu" denemez ama babanın tıynetine ve kafa yapısına bağlı. maddi destek vermiyorsa destek değil köstek olmak istiyordur.

eğitimini devam ettirmesini istiyorsa bakmalıdır.Hem oku hem de çalış teoride mümkünken pratikte mümkün olmuyor malesef.

hem oku hemde çalış yapınca okul kafadan 1 sene uzuyor zaten.Bakmaktan kasıt yemesi içmesi falansa bunu elbette karşılayacak ama gezme-tozma gibi lüksleri için bakmayablir bence

Üniversite öğrencisi adı üstünde öğrencidir ve geçinecek kadar parayı da kendini yormadan kazanamaz. O da dersini engeller muhtemelen. Yani baba eğer BABA ise, evladı eline ekmek alana kadar bakmak zorundadır.

hukuken bakmak zorunda değildir. ahlaki olarak da bakmak zorundadır. ama kızının ayakları üstünde durmasını istiyorsa bu dengeyi iyi ayarlaması lazım. okuyabileceği, yeyip içebileceği asgari meblağ yeterlidir.

tabii ki zorundadır.

hukuken olmasa da elbette bakmak zorundadır.
bakmayacaktınsa ne diye çocuk yaparsın diye sorarlar adama?

ha lüks ihtiyaçlarını karşılamasa da olur, o ayrı konu.

yanlış bilgi vermeyeyim ama hukuken böyle bir zorunluluğu var.

aile bireylerinin böyle bir zorunluluğu mevcut. aynı şekilde kız da ailesine bakmak zorunda. mahkemeye gidip dava açabilir kız.

alman değilse evet.

öğrenci olan çocuğuna da bakmayacaksa niye çocuk yapmış ki

hukuken ebeveynin çocuğun eğitim masraflarını karşılama yükümlülüğü var, çocuğun reşit olup olmaması fark etmiyor. (hukuk öğrencisiyim, aile hukuku aldım en azından)

türk aile hukukunda amerikalı/avrupalılardan duyduğumuz "18 yaşını geçtin artık sana bakmak zorunda değilim" durumu geçerli değil. ebeveynler ve çocuklar arasında bakma yükümlülükleri var çeşitli durumlarda, hakimden de bu durumun tespit edilmesini ve gereken yardımın sağlanmasını isteyebilirsiniz.

hukuki durum bir yana, bence aile olmak her koşulda birbirine destek olmayı gerektirir. 18ine kadar bakarım sonra ne yaparsa yapsın diye düşünerek çocuk yetiştirmek saçma geliyor.

www.sinemalar.com

www.sinemalar.com

www.sinemalar.com

www.sinemalar.com

www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com

ok by-> 4-5 farklı kişiye yaptırdım. Hepsi yapabiliyor bunu. Dikkatsiz davranıyorlar demek ki bazen.
Bunların hiçbiri işe yaramıyor. Oje sıvı olduğu için o incecik çiziklere girebiliyor; ama pamuk temizleyemiyor ne yazık ki.
Teşekkür ederim cevabınız için.

önce base olarak bir kat şeffaf cila sürersen muhtemelen o kadar olmaz.

april12th -> O konuda haklısınız. Ben manikürcülerin yaptıkları manikürü beğenmediğim için manikürümü kendim yapıyorum mesela ve Flormar'ın şu ürününü uyguluyorum ojeden önce:
www.flormar.com

Pedikür yaptırırken ya unutuyorum ojenin altına bir kat cila sürülmesini söylemeyi ya da vaktim az oluyor, onu beklememek için söylemiyorum.

www.imdb.com

hachiko - a dog's story
25th hour

www.imdb.com

Biutiful

içimdeki deniz. sea inside. ağlayınca rahatlarsın belki hem.

masumiyet
kader

demirkubuz.

in the name of the father

haneke'nin amour'unu izle o zaman.

Pink Floyd The Wall

kelebeğin rüyasını izle. içindeki aşk hikayesinden dolayı değil o dönemde insanların yaşadığı zorlukları, fakirliği, dönem eleştirisi vs. için. spoiler olmasın diye bu kadar tuttum.

(bkz: incendies)

İlginc bir strateji fakat herkesi mutsuz eden seyler farklidir , ve eger bunun da dibine vurmak istenirse bu mutsuz eden seylerin derinlemesine incelenmesi lazim. Mesela aile iliskileri mi, arkadaslik mi,sevgililer arasindaki mi, olum.mu, haksizliga ugramak mi, boyle tuhaf yabancilasmis ambians filmler mi, bu onemli. Cunku mesela ikincisine beaches i, sonuncusuna eraserhead'i ornek verebilirim, ama degisir yani, 10 yillik iliskinden ayrilmisindir ama icimdeki denizi izlersin, tamam yine uzulursun ama aradigin sey o degildir. Bence yani

Netbook bitti. Son netbook'lar da satıldı ya da çok az kaldılar.

samsung netbook'ları önerebilirim size. çook uzun süreli batarya dayanıklılığı -yaklaşık 5 saat gidiyor- en büyük etken bu görüşümde. ama bana sorarsanız örneğin ipad mini alsanız daha kullanışlı olacaktır.

3g'li (simkartla bağlanan) netbook bulsaydım tablet yerine netbook alacaktım ben. 3g'li de varmış aslında ama piyasada yoktu.

Netbook bitmedi ama gün geçtikçe düşüyor satışları.

www.vatanbilgisayar.com

Şimdi 700 lirayı netbook için vermektense, kim böyle bir ultrabook istemez ki?

Arada 250-300 liralık fark var. O farkın her kuruşuna da değer.

pm attım usta. netbooklar vasat sana pm attığıma bak bir.

alma hocam netbuk,
ben aldım kullanım açısından bin pişmanım.
alırsan asus, pili epey uzun gidiyor. sağlamda.
ama olmuyor hacı randımanlı olmuyor.
bende bu var memnunum:
www.asus.com

Yakın arkadaşlarımla iletişimi koparmamak için. Evet telefonda, real hayatta buluşmalar oluyor fakat Facebook'ta da iletişim halindeyiz ki şehirdışında çalışanlar, yurt dışına gidenler, uzaktakiler, yakındakiler falan filan kim varsa iletişimi sürekli kılıyor.

Ayrıca oyun da oynuyorum. Bir de uzak akrabalarımdan [halam filan] fotolari haberler de facebook üzerinden alır oldum. :) kötü bir şey olduğunu sanmıyorum, abartmadıkça her şey dozunda kullanılabilir.

hiç facebook hesabım olmadı. başlarda olayım, herkesin her istediğinde bakabileceği bişeylerim olmasını istemememdi. son birkaç yıldır buna, hayatıma eklenen ve biribirini tanımaması gereken insanlar eklendi. aile/özel/iş hayatımı böylece çok farklı katmanlarda yaşayabiliyorum. aksi durumda böyle bişey imkansız olurdu. böyle iyiyim.

klişe gelebilir ama ben de iletişim için açık tutuyorum. aile fertlerimle facebook üzerinden haberleşiyoruz çoğu zaman. onlar olmasa ben de anında kapatırım. bir boka yaradığı yok zira. yalnız olsam, kız stalk etsem neyse. o da yok.

Pek çok arkadaşla iletişim için ve üniversitede i sınavları, dersleri notları takip için açık tutuyorum ben. Çok gerekli, cep telefonu gibi bir şey oldu facebook. Ama resmim yok, paylaşım 4 ayda bir yapıyorum, filan.

Sevmiyorum, öyle.

Joined Facebook
October 30, 2007

üyelik tarihim bu. resmen alışkanlıktan devam ediyorum. bir de doğum günleri falan

Yakında facebook, kullananların götlerinde patlayınca göreceğim ben onları.

İlk açıldı İngilizceydi, yabancı hatun düşürürüm diye açtım, Türkçe geldi açıktı hâlâ. Daha sonra kız arkadaşımla işler ciddileşince onun faysbukunu kapatmasını emrettim, ikiyüzlülük olmasın diye kendiminkini de kapattım. Ve inanılmaz biçimde o zaman farkettim nasıl boktan bir illet olduğunu. Bu kadar saçma bir şekilde vakit öldüren başka bir şey yok.

Not: @sadegazoz teşekkür ederim efendim

Kuzenler var bi', o yüzden. Bi' de arada FAcebook'la yorum yapılan siteler oluyor. Yoksa çoktan kapatmıştım. Gerekli bi mecra değil pek.

Açıkçası o akış sayfası ile, kişi profilleri ile bir alakam olmuyor benim. Bütün çevrem, arkadaşlarım bulunduğu için bir nevi mail hesabı gibi kullanır oldum. Mesajdan mesaja yani.

isyerinden sosyal ortam baskısı. tipik bir foto ve basit bir kac bilgiden baska da herhangi bir check-in v.s. asla.

Böyle ders için falan demek çok klişe olacak belki ama cidden sadece bizim fakültenin grubu için bile Facebook'ta dururum. Okuldan bihaber yaşamak gibi bir şey. Hem ders anlamında hem de sosyal olarak. Müthiş eğleniyoruz yaklaşık 700-800 kişilik bir grup içerisinde. 400-500 kişilik ufak bir fakülte olunca ortam sıcak oluyor. herkes sürekli geyik peşinde.
Hatta derslerini Facebook üzerinden yönlendiren hocalarım var benim. Kendi grubu var ve her şeyi oradan yazıyor. İletişimi de oradan sağlıyor. Mesela; "Bar Yönetimi dersi kapsamında yarın sabah ders saatinde Kahve Dünyası'na gideceğiz" gibi bilgilendirmeler atıyor dersten 1-2 gün önce. Keza sosyal bir topluluğa ait gruplar için de aynı şeyleri söyleyebiliriz. Eskiden yahoo groups falan vardı, hah işte onun gibi bir kullanım.
Doğum günlerinden nefret ederim, şimdiye kadar hiç kimsenin doğum gününü kutlamadığım gibi benimkini de kutlamalarına izin vermiyorum. ayrıca tanıdıkların, özellikle ufaklık sahibi akrabaların fotoğraflarını görmek güzel oluyor. Ya ne bileyim o kadar da kötü bir şey değil bence. Çevrenden sürekli haberin oluyor bir şekilde. Hem yakınlarından hem de dünyadan. Saçma sapan insanlar olmadıkça facebook listende gayet güzel bir yer.

torrent..

ya da yasal olarak almak istiyorsan itunes, ttnet müzik ve turkcell müzik var. türkcell müzikte 1 haftada 25 şarkı indirmene olanak sağlayan 1tl'lik bir paket var. diğer alternatiflerle kıyaslandığında muhteşem hesaplı. üstelik legal.

mp3.tac.az

ay ben hiç zannetmiyorum ne yapacak ki, saç kurutma makinesi tut daha iyi bence.

Gittiğim bir kuaförde kullanılıyordu.ise yarıyor,çabucak kurutuyor ama gereksiz bana gore.

ben de var, ama pek tavsiye etmem. elinizi koyduğunuz yere bastırmanız lazım ki oradan hava gelsin falan pek pratik gelmedi bana. onun yerine oje kurutucu spreyler daha pratik.

bunun yerine kalyonun spreyini kullan

kalyon oje kurutucu sprey +1
6,5 tl idi.

zenc ve halanne-> Kalyon'un oje kurutucu spreyini bitirmek üzereyim. Bende neredeyse hiç işe yaramadı o. Yani ojelerimin kuruması için normalde 30 dakika bekliyorsam, sprey sıktığımda en az 25 dakika beklemem gerekiyor yine. (Sayılar örnek, daha uzun sürüyor ojelerimin kuruması)

Flormar'ınkini deneyeceğim bundan sonra.

Bu aletleri sürekli görüyorum internette ve oje kurutma işiyle çok vakit kaybeden biri olarak alsam mı, diye düşünüyordum her seferinde. Fakat buradaki yorumlardan sonra, gerek olmadığı kanaatine vardım.

Teşekkür ederim cevaplar için.