Ekşi Duyuru

Uyap'tan arabuluculuk başvurusu yapılamıyor. Olsa da sizin e-imzanız olmadığı için yapamazdınız.

fizik ve matematik bilginizi bilmeden bişi diyemem ama giriş seviyesi için şu ki kitaba bakabilirsiniz.

www.kitapyurdu.com

www.pandora.com.tr

klasik mekanik ve atom teorisi vs alanlarında eksikleriniz varsa önce onları tamamlamanızı öneririm.

biseysorcaktim doğru bir yol göstermiş ama daha basit bir yol var, bu sayfalar json ile geliyor. haliyle 10'ar 10'ar değil 1000'er 1000'er de çekebilirsiniz.

ilk 1000 kayıt
eticaret.gov.tr/isletmesitesorgula?skip=0&take=1000&province=&district=§or=&crossBorder=&siteName=&_=1587114884588

ikinci 1000 kayıt
eticaret.gov.tr/isletmesitesorgula?skip=1000&take=1000&province=&district=§or=&crossBorder=&siteName=&_=1587114884588

üçüncü 1000 kayıt
eticaret.gov.tr/isletmesitesorgula?skip=2000&take=1000&province=&district=§or=&crossBorder=&siteName=&_=1587114884588

dördüncü 1000 kayıt

eticaret.gov.tr/isletmesitesorgula?skip=3000&take=1000&province=&district=§or=&crossBorder=&siteName=&_=1587114884588

.......

mantığı anlamışsınızdır.

daha sonra aldığın jsonları şurada excel formatına çevirebilirsin.
json-csv.com

programlama ile daha kolay olur üstteki json-csv sitesine ihtiyacın olmaz ama programlama bilmediğini varsayarak cevapladım.

Teşekkür ederim bilgiler icin makbule geçti.

bunun biraz yaşanmışlıklarla alakası olduğunu düşünüyorum. başına benzer olaylar geldikçe tepkisini daha doğru ifade etmeye başlıyor insan.

daha dün de ben geçmişte yaşanan böyle bir olayı düşünüyordum. yanlış kelime seçimlerim, verdiğim garip tepkiler yüzünden haksız duruma düşmüştüm ve karşıdaki başıma kakmaya başlamıştı haksız olduğu halde yaşananı. sonrasında da kendimi yiyip bitirdim neden böyle yaptım diye. artık kendimi suçlamıyorum. ilk defa böyle bir şey yaşamıştım, nasıl davranacağımı bilmiyordum. benzer bir olayı şimdi yaşasam kendimi çok daha düzgün ifade ederim. o yüzden en iyisi zamana bırakmak. kısacası, ''doğru tepki vermek için şöyle yapın'' şeklinde bir formül yok, deneyimlerle ve onların kazandırdığı olgunlukla ilgili tamamen bu.

bu tip durumda biraz “zamanı durdurmaya” yönelik hareket etmek lazım, yani o an geri dönüşü olmayacak bir durum oluştuğunda ve söyleyecek şeyler gelmeyince gerek sözlü gerek fiziksel olarak odadan çıkıp giden kişileri durdurmak lazım olayı bir tür kriz ortamına çevirip zaman kazanmanın ötesinde hayır demenin sembolik bir yolu olarak insanlara bunları hissetirerek kendine çevirebilirsin.

www.semihakibaruygulamaoteli.com

Tuzla Aydıntepe'deki eski evimin önünde şöyle bir otel vardı. Arayıp fiyat almayı deneyin bence. Temiz bir yerdi.

Konumu harikadır.

işletme yüksek lisansı A101’lerde satılıyor

Hacettepe olsa da farketmez diyorsunuz?

odtü boğaziçi koç sabancı bir derece de. hacettepe falan bunlar hiç yoktan iyidir. imkanın varsa odtüyü zorla. marka değeri var.

Bu hafta kayit yaptirmam lazim, tekrar bu duruma gelmek icin kaybedecek zamanim kalmadi malesef. Ne bir mezun ne de okuyan bulabildim. Karar vermekte de zorlanıyorum malesef.

Makina mühendisiyim. Mühendislik yönetimi türkiyede - ankarada savunma sanayi harici pek işine yaramaz. Satınalmacıymışın bi de. Mba her ytürlü akar. Hatta alanında yüksek lisans yapmaktan bile daha iyi. Hacettepe kötü bir okul değil bu arada.

kesinlikle işletme. emin ol müh. yönetimi denilen bölümde de işletme fakültesinden gelen hocalar ders verirler.

Mühendislik Yönetimi okumuş biri olarak yazıyorum, 1 - MBA, 2 - İşletme olsun. Mühendislik Yönetimi'ni dünyada tanıyan bilen yok, MBA, İşletme, Endüstri Yönetimi vs daha bilinen geçerli bölümler. Ders içerikleri benziyor zaten epeyce, zaten derslerde bişeyler öğrenmek için değil de CV'de 'yüksek lisans yaptım ben' diyebilmek için yapılıyor bunlar.

hacettepe işletme daha iyi gibi hocam satınalma için

Muhendislik yonetimi bitirenler "Msc industrial engineer-Engineering management" yazmislar unvana. Yani yuksek endustri mühendisi daha havali degil mi? Isletme 60 konyejyani var muhendislik yonetimi 30. Mühendislik yonetiminde 66 kisi eledim basvuranlardan vazgecmeye de gonlum el vermiyor.

Merak edenler icin mba kayit yaptirdim.

kapida odeme bildigim kadariyla artik fatura kesilmisse yapilabiliyor. Satisi yapan kisi fagura kesecek mi?

akrilik silikon yapıştırıcı

Akrilik silikon var ama akrilik silikonun asıl görevi yapıştırıcı değil. biraz sallamışsın başkaları bakıp sana uymasın.

Proje bölümü olur tasarlar" kısmını merak ediyorum. Bildiğim kadarı ile çok sayıda mühendis grubu beraber çalışarak bir tasarımı gerçekleştiriyorlar. Burada çalışanlar nasıl koordine oluyorlar. Yani anlayamadığım zaten sıfırdan bir şey yapıyorsun, nasıl oluyor da ötüştürüyorlar parçaları, modelin görünüşüne duruşuna, atıyorum farların kaplayacağı alana nasıl karar veriliyor, tasarım ağacı diye bir şey var mı bunları merak ediyorum açıkcası

cok detayli bir uzmanlik konusu, birkac cümleyle aciklanmasi zor. önceden gelen ve Henry Ford ile belli bir methodlojiye oturmus bir birikim var. Mesela; www.springer.com

protein tozu değil, destekleyici haplar alabilirsin. gnc marka iyidir

kullandınız mı dediğiniz hapları? neden protein tozu değil?

ben protein tozlarının beni daha çok yorduğunu farkettim. ama destekleyici haplar gerçekten dinçlik sağlıyor vücutta. ben kısa bi süre kullandım. eşim sürekli kullanıyor

@zarha: protein tozunun ne amaca hizmet ettigine dair en ufak bir bilginiz var mi acaba? elmalarla armutları kıyaslıyorsunuz, hic amacı olmayan bir şeyi de protein tozuna don diye biçiyorsunuz.

protein tozu dinçlik vermek üzere üretilmemiştir, öyle bir işlevi de yoktur zaten. kasların gelişimi için protein tüketiminiz normal bir insanınkinden min. 3-4 kat fazla olmalıdır ki kaslarınız büyüsün. protein tozu da gün içinde katı gıdalardan almaya çalışacağınız, bunu yaparken de yanında yağ ve karbonhidrat da alacağınız bir diyet yerine destek olması için kullanılır.

destekleyici hap ne demektir? aminoasit midir? multi vitamin midir? çinko mudur? yağ yakıcılar mıdır? nedir?

son olarak protein tozunun insanı yorma gibi bir işlevi de yoktur, eğer böyle hissediyorsanız diyetinizi gözden geçirmelisiniz.

@hctrn: ağırlık kaldırıp da kaslarım büyüsün istiyorsan kullanacaksın. kilo vermek istiyorsan da var olan kaslarını kaybetmemek için kullanmalısın. protein tozu olmazsa olmazdır.

askerde hakkaten protein ihtiyaci karsilanamiyor. eger imkaniniz varsa faydasi olur kesinlikle.

askerdeyken protein tozu da hap da kullanamazsınız, zaten bu tip ürünleri içeri almıyorlar, sadece reçeteli ilaçlara izin veriyorlar.

@no christ requires birader ben protein tozuna bişe demedim. sadece kendi kullanımım sonucu yaşadığımı söyledim. benim ne hissettiğimi benden daha mı iyi bileceksin. kullandıktan bir süre sonra gün içinde daha fazla yorulmaya başladım. diyet falan da yapmıyorum.

biz ne diyoruz, dinçlik vermek üzere mi üretilmiştir diyoruz, hayret yaa.

bu adam askerde. yeterince iyi beslenemiyor. benim dediğim markanın bi bayisine gidip yetkili kişiden bilgi alabilir. bir çok besin ihtiyacı var. multivitamin olur ya da mineraller olur. ikisini de kullanabilir.

yasak olduğunu biliyorum ama içeriye alacağım toz içecek gibi sonucta.

samsung doğru tercih. 40es7000 iyidir.

Bu konuda tecrübeli değilim ama önce Pre-WPS sonra PQR raporu çıkması lazım. PQR uygunsa Pre-WPS, WPS haline gelir. WPQ yu WPS ten yola çıkarak yaptırmak gerek. Sıralama WPS - PQR - WPQ gibi duruyor.

altyapın yoksa okuduğun şeyler hep genel kültür olarak kalır, yani bina elektrik tesisatını okuyarak öğrenemezsin ama açar okursan monofaz trifaz nedir öğrenebilirsin, makina mühendisi olarak elektrik bilmediğin için seni ayıplayan işçi/müdür/patron olmaması gerekiyor, tabi işe girişte biliyorum demediysen..

öncesinde temel elektrik bilgilerini okurusun sonra zamanla iş yapanları izleye izleye kaparsın olayı..

edemezsin. kendin yapmaya kalksan 220w lık trafo alman lazım. zten ac çıkış lazım sadece trafo işini görür ama yerinden kaldırabilir misin bilemem

www.panelkirtasiye.com

zebra uçlu kalem yaz google'a ilk çıkan linklerden biri bu.

kadiköy nezihte ve taksim mephistoda görmüşlüğüm var.

tşkler link için

reklamlarda rezistans görüyoruz ama eşanjör olması daha mantıklı tabii.

yok.

Modemin webtarayıcısı ile ayarlarının olduğu menüye gir.Orada modemin kablosuz ağının hangi saatlerde açık olacağı,hangi iplere açık olacağı gibi ayarlar vardır.Orası biraz işine yarar.Bu işlem için şifre gerekir.Ya da reset atııktan sonra ayarlarsın.

192.161.2.1 e gir.

sonra reset at.

şirfe falan isterse bişey yazma. bak bakalım bi.

dediğim gibi dostlar şifre var.

pc yi yeniden başlat,açılırken mavi ekranda hoşgeldiniz yazar tam o sırada ctrl+alt+del tuşlarına aynı anda bas görev yöneticisini çalıştır.fakat biraz hızlı davranman lazım,görevlerden akınsoft.exe yi iptal et.sonra rahatlıkla işini gör.

Flash free diye küçük bir betik var. İnternetten onu indir.

flash free işe yaramiyor çünkü sistemde kaldiramadgm 5 tane daah flash ebllek gorunumlu bolum var. akın soft iptal ama paylaşimi acamiyorum simdide

img211.imageshack.us
img248.imageshack.us

sunlara bi bakar mısınz çözersem bu olayı baya faydalı olacak :)

Taskmanagerda akınsoftu göremedim ben. Gerçi iptal etmiştin doğru.

şuan tek sorun flahsa dosyayi atmak. paylaşıma acamiyorum bi türlü.bi hinlik var

neden paylaşıma açıyosun? direk atsana flasha?

bence yoktur. kârı olsa kontenjandan daha fazla öğrenci göndermeye çalışırdı. ya da kontenjan olmazdı.
yani kişi bazında prim gibi bir şey yoktur.

kazanıyor tabii ki, prestij.

sürekli geziyorlar zaten. anlaşmalar yapıyorlar, ziyaretler oluyor vs. hem çok fazla okulla üst derecede bağlantıları oluyor. akademik çalışma yapacaklarında bir anda kendilerinden daha yetkin kişilerle irtibata geçebiliyorlar.

ve evet, istediklerinde kontenjandan daha fazla öğrenci gönderebiliyorlar. daha doğrusu karşıdaki okul 1 kişi almak isterken siz iki kişi gitmek isterseniz, onu koordinatörünüz ayarlayabiliyor eğer ilişkileri iyiyse. kendi okulunuzun kontenjanı da hibe ile alakalı, ajanstan gelen hibe atıyorum 40 kişiye yetiyorsa, 41. kişi hibesiz gidiyor isterse. cebinden.

Erasmus koordinatoru, bulunan okulun gorevli memuru. Yani isi bu. Cikar degil de yaptigi gorevin artisi olarak, varsa esiyle beraber (AB tarafindan verilen bir hak) yurtdisindaki Erasmus toplantilarina katilir senede en az bir kez.

madem oyle yani maddi çıkarı yok, kordinatör neden öğrenci gondermek için ısrar eder ki?ders uyumum yok bunu kendi de biliyo ama bana sayın öğrenci dersler uymuyor ama yinede sen bilirsin demiyor adam.hatrı sayılır bir dersin hocasıda olduğu için pek tartışamıyosun da.gercekten benim için mi istiyor yoksa ek ücreti mi düşünyor çözemedim..

git gez kardeşim ne dersi alla'şkına diyor da olabilir. yarım dönemden fazla uzamayacaksa git tabii ki.

jelli kaygan kalemler al.

o nasıl bişi?

acikcasi pek anlamam lakin calisan operator eger aylik ile calisacaksa heralde 2bin liradan baslar gibi geliyor. bakim gideri sanirim yuksek ve belli bir saati var zira ilanda 4700 saatte diye belirtilmis. sektorde tutunursun, heryer santiye olmus durumda resmen, mutlaka bir yerlerden is cikar.

yalniz bu canavarlarin calisacaklari yere nakliyeleri var. bence baya masraflidir bu nakliye. ayrica yedek parca vs. de fahistir kesin. link verdigin sitedeki parca, yeni ozellikler katan ivir zivirlar oldukca pahali. mesela kirici olarak tabir edilen uc icin 15bin lira istenmis.

bu arada eski calistigim sirketin arka tarafinda insaat yapilirken bu makinalarin saatlik kiralandigini ogrenmistim, yani gunlukten ziyade saat uzerinden calisiyorlar. zaten yakit hesaplamalarini da yine saat uzerinden yapiyorlardi. bu da demek oluyor ki baya baya yakar bu canavarlar.

1. O gördüğün alet saatte kullanımına bağlı olarak 40 - 70 tl arası yakar.

2. Eğer makinama zarar gelmesin, bu makinadan ekmek yiyeyim diye düşünüyorsan iyi bir operatör bulacaksın ve onu da 1500 + sigorta'nın altında çalıştıramazsın, ayrıca bi de operatörün yanına bi çırak gibi bişey vereceksin (yağcı denir buna, kepçeyi falan yağlar bakımını yapar zira operatör pek bunlarla uğraşmaz) ona da bi 500 lira verirsin.

3. Periyodik bakımları her makinanın olduğu gibi bunların da var ama asıl mesele periyodik bakımlar değil, iş esnasında çıkan sorunlar. ki bunlarda öyle ufak tefek şeyler değil, operatör çok önemli bu konuda, 3 günde makinayı parçalayabilir.

4. bu makina saati 150'ye falan çalışır fakat piyasasını bulursan yok bulamazsa 80'e bile çalıştırsın. O zaman da düşük devirde makinayı zorlamadan çalıştırmalısın ki az yaksın, iş yine operatörde... Ayrıca o makinanın ekmeği yenmiş gibi ayrıca fotoğrafta görüldüğü gibi kaya işinde çalışmış )ki 30 ton'un üstündeki makinalar kafa işinde çalışır genelde) bu sebepten dolayı baya bi yıpranmıştır. Ben olsam almam, 0 bi makina alırım, 20 tonun üzerinde almam ve volvo'dan şaşmam inanılmaz az yakıyor aletleri.

5. Hiç boşa düşünme bu işler öyle tek makinayla zor olur. Ama illahi bu işlere gireceğim dersen al ikinci el bi back-hoe loader tıngır mıngır çalış, zaten 2 ay sonra hevesin geçer bu işlere lanet eder bırakırsın... :D

Aklıma bir tanıdığımız geldi. O da heves edip senetle almıştı. Bir kaç ay güzel iş yaptı, hatta operatörü de oğluydu. Sonra makinanın bakımıydı bozulmasıydı derken iflas etti aleti bankaya kaptırdı. Kamyon veya ekskavatör, bu gibi makinalara yatırım yapmak istiyorsan sürekli çalışacağından emin olacaksın ve üstteki arkadaşın dediği gibi işini bilen bir operatörün olacak.
Ayıptır söylemesi geçenlerde hafriyat işimiz vardı, adamlar yaklaşık 90m2 alandan 1,5 saatte 30 kamyon toprak çıkardı. Bu işe verilen para 7bin tl. Yani para yapar ama her gün bu parayı yapar mı onu düşünmek lazım.

böyle bir işe girecekseniz ben size ekskavatörden ziyade kule vinç öneririm. kirası daha pahalıdır. öyle saatlik maatlik değil, koca inşaat bitene kadar kurulu kalacağı için ufak tefek perakende işlerle uğraşmazsın. ama kendisi de daha pahalıdır, operatörü daha çok para ister. kurulumu nakliyesi nasıldır kim karşılar bilmiyorum ama treylerle paletli ekskavatör getirip koymaktan daha masraflıdır. çünkü sadece getirmek yetmiyor, lego gibi de kurmak lazım. ama taş maş kırmadığı için, çok yıpratıcı işler yapmadığı için bakımı daha kolay olur gibime geliyor.

tabiki cin olmadan adam çarpmaya niyetlenmemek lazım.ayrıca leasingle falan bu makinaya para yatırılmaz onu da biliyorum.2. el olarak almakda sıkıntılı olacagı kesin.ekmeği yenmeden satmıyolardır galiba işi bilmeyene okuturlar hemen :).peki sıfır bir volvo ekskavatörün fiyatı nedir?

Öncelikle, "çok değer verdiğim bir bayan arkadaşım" demek, "ben bu kıza yanığım, staj defteri işini ayarlayıp kızı da kapacağım" demekse çok yanlış yoldasınız, kızın işini yaptırıp sonra "canım ya sağol, sana da çok zahmet oldu" diyerek sonra yüzünüze bakmama ihtimali var.

Üstüme vazife olmayan yorumdan sonra asıl cevap: Google'da tile manufacturing diye ararsanız bazı dökümanlar, yazılar geliyor. Hanım kızımız ham maddenin fabrikaya gelişinden fayans olup kutulanana kadar geçtiği aşamaları fotoğraflayarak yazarsa da bir çok sayfa dolar.

saol arkadaşım cevabın için.hayal gücüne de takıldığın cümlelere de hayran oldum.bahsettiğim bayan kız arkadaşım.bunu belirtip belirtmemem cevabı etkilemez sanmıştım ki yanılmışım daha dikkatli olucam bundan sonra.varsa türkçe dökümanlar aramaktayım...

Kaç tane öğrencim bu şekilde kız tavlamaya çalıştı bir bilseniz hayal gücü olmadığını anlardınız :)

Türkçe döküman umarım bulursunuz ama İngilizceniz varsa bunları çevirmek daha kolay bence. O aşama aşama fotoğraflarla üretimi yazma önerimi de dikkate alın.

şimdi öncelikle, zaten 300 km/h la giderken patlayamayan bi balonu elinde tutamazsın. ikincisi, pascal ı sormuşun cevap 3,8. (böyle soruya böyle cevap mantığı)

bi projeye başlama aşamasındayım ve tam ne olduğunu yazmadan cevap almak istedim.neye göre 3.8 dedin?sen farzet ki balon sabit.bunun agzının çapı ruzagrın geliş yönü vs vs neler etkili?ciddi bişi soruyorum laf olsun diye değil...

En büyük etken ağzının genişliği olacaktır. Bir sonraki etken hızınız.Diğer bir etken balonun esnekliği. En son ve en az etki edecek şeyler ise bulunduğunuz bölgedeki havanın yoğunluğu ve sıcaklığı olacak.

Balonunun esnekliği bilinmeden şu kadar pascal falan demenin imkanı yok. pascal dediğiniz basınçtır ve basın(P)= Kuvvet(F) / Yüzey alanı(S)

ayarlanabilir bir yüzey alanı ayarlayıp aşağıda vereceğim konuda kouyacan sensörleri kullanarak detaylı ölçüm yapabilirsin

www.e3tam.com

ayrıca rüzgar tüneli diye araştırman yeterli olacaktır.


Yukardaki bilgilere ek olarak izleyeceğin yol konusunda bilgi vereyim.
öncelikle bir açık uçlu manometre almanız gerekiyor. Daha sonra içerisini suyula dolduracaksınız (civa bulmak zor olabilir senin için) manometrenin bir ucuna şişirdiğiniz balonu bağlayın ve su seviyeleri arasındaki farkı not edin.

P = P0 + h . d . g formülünden basıncı hesaplayın ((P0)ortamın basıncı, (h)yükseklik,(d)yoğunluk, (g)yerçekimi ivemesi)

img836.imageshack.us

daha son bulduğunuz basınç değerini elde etmek için balonun ağzının kesit alanını hesaplayıp

F=PxS formülüne (P)basınç, (S)yüzey alanı, (F)kuvvet olmak üzere ;

F kuvvetini bulun. daha sonra bu kevveti eldeedebilmek için kaç km hızla gitmeniz gerektiğini bulabilirsiniz.




Manometre
www.ayberticaret.com

balonun patlamadığını varsayarsak, sistem dengeye geldiğinde

balonu şişiren kuvvetler:
- 300 km/saat'lik hızda akan ve balon ağzı kadar bir kanaldan akan havanın dinamik basıncı

balonun şişmesini engelleyen kuvvetler:
- balonun esneklik katsayısı (doğrusal değildir muhtemelen, şiştikçe değişecektir) ya da şişmeye karşı direnci denilebilir.

- 300 km/saat hızla akan havanın balon üzerinde oluşturduğu aerodinamik kuvvetler (balonu yanlardan basıp uzatacak şekilde etki eder) yapının elastik olduğunu düşünürsek oldukça zor bir problem.

- üstteki iki etki arasındaki aeroservoelastik ilişki. yani hız arttıkça balon üzerindeki aerodinamik kuvvetler, balonun şişmeye karşı olan direncini değiştirecektir.

bu iki kuvveti hesaplayıp denge durumunu bulursanız nobel verirler sanırım :)

neyse, soru sadece ne kadarlık basınç olacağı ise, sistemin dengeye geldiği anda, balon ağzından içeri bir hava akışı olmayacaktır artık. dolayısıyla elde edilecek basınç balon ağzı kadar bir hava kanalından 300 km/saat ile akan havanın dinamik basıncına eşittir diyebiliriz kabaca.

(bkz: dinamik basınç)
en.wikipedia.org

arkadaşlar tşk ederim cevaplar için ama biraz daha açmadan bişiler elde edemeyeceğim sanırım.değişken hava basınçlı lastikler ile yüksek hızda yeterli ama düşük sürtünme, düşük hızlarda ise normalden daha geniş yüzey ile yüksek manevra kabiliyeti elde etmem mümkün mü?300 km hızla giden bi araçta hava akımı ile lastik basıncını artırabilmek olanaksız sanırım.

Şimdi anlatmak istediğin gayet açıklık kazandı. şu etapta böyle bir sistem için arabaya ekleyeceğin her türlü havayı kanallardan lastiklere taşıyacak sistem aerodinamiği olumsuz etkileyeceği için çözüm değildir.

Bunun yerine porsche firmasının kullanmış olduğu aerodinamik kanat sistemini baz alabilirsin. 80 km/s hıza çıkınca otomatik olarak spoiler faliyete geçmekte.

Senin izleyeceğin yol; kompresör sistemi kullanarak aracın ön kısmına yerleştireceğin algılayıcılar yardımıyla belirli hızlarda aracın lastik basınçlarının artması, düşük hızlarda ise boşaltım sistemi yardımıyla fazla havanın boşaltılması ve lastik yüzeylerinin genişlemesi sağlanabilir.

Teoride mantıklı gözüken bu sistem için farklı direksiyon sertlikleri oluşacağı için bunu dengelemek için direksiyon sistemine de bazı eklentiler eklemek gerekir ki stabil bir direksiyon sertliği oluşsun.

Not: 4 sene önce falan formula1 de ferrari firması bu rüzgarı kullanarak lastikleri ısıtan fakat fren disklerini soğutan özel jant kapakları tasarlamıştı. gerçi sanırım şuan tüm firmalar kullanıyor bunu.

300km/saat hızla giderken son isteyeceğim şey lastik basıncını arttırıp sürtünmeyi azaltan bir mekanizma olur. Gerçi mevcut olan hız ve sürtünme sebebi ile yüksek hızlarda hem lastik hem de içindeki hava ısınıp zaten basıncı arttırmakta.

eğer sıcaklıkla basınç zaten artıyor ise sürtünme azalıyodur.yani dönüş kabiliyeti azalır.yani hava kanalı ile hava vererek değil de kompresör ile basıç ayarlamak işe yarayabilir gibi gözüküyor.ilk düşücem teker üzerinde cift yönlü emniyetli sübaplar ile hava basıncını duzenlemek, buna ek olarak kompresör ile basıncın ayarlanmasına yardımcı olmaktı(sonucta arac sürekli 300 km ile gidecek lastik basıncı artacak değil).ayrıca teker üzerinde oluşan bileşik hareketin(dönme+ilerleme) güzel ayarlanmış hava kanalı ağız genişliği ile yüksek basınçlar sağlayabileceğini varsaymıştım.
formula1 araç tekerlerine özel nitrojen açısından zengin ve nemi alınmış hava sıkıldıgını bu sayede basıncı stabil tutmaya çalıştıklarını okudum bi yerde.demekki bildikleri bişi var ve bunu ilk düşünen ben değilim:)

suna benzer bir sey sanirim aklindaki? www.freshpatents.com
bir kac sey var aklima gelen
- yukaridaki linkte de yazdigi gibi sadece lastikle bitmiyor is, suspansiyonlarda da degisken sertlik dinamigi olmali boyle bir sistemde, direksiyon sertligi elektrikli olanlarda vs daha kolay yapilabilir ancak tekerlek+suspansiyon dinamigini nasil olur kestirmek guc, sonucta eger basinc dengelemesi surekli olacaksa (belirli hiz araliklari seklinde degil) bu tur bir suspansiyon sistemi olmayabilir, yani belirli seviye sertlikler olur ancak senin lastigindeki basinc ayar hassasiyetine tam karsilik gelmeyebilir bu sertlikler ara hizlarda, bu da yol tutus+komforu etkiler bence. ayrica ESP vs gibi merkezi stabilite programlari da isin icine girer herhalde bu tur bir mevzuda.
- ayrica lastiklerde kullanilan basinc sensorlerinde ve subaplarda farkli teknolojiler var, saniyorum audi'dekiler kablosuz iletisim ile yolluyor bu bilgiyi bazilarinda iste unite zaten subabin kendisinde vs. o yuzden bunlarin gosterdigi degerlerdeki hata payi degisken ve belirli oranda gecikmelidir tahminim.
- bir de ustteki varsayimdaki gibi bu sistem surekli bir hava giris cikisi saglayacaksa bu bir veya iki nokta yerine cantin icinden daha homojen olarak (veya ona yakin) yapilmasi gerekir bence, diger turlu yine bunun yol tutusa farkli bir etkisi olur gorusundeyim ve bu donus yaparken veya duz yoldaki manevra halindeki yol tutuslarda cesitli farkliliklar olur, ayrica belirli araclardaki hiz degisimleri cok ani olabilir atiyorum arac 100km'den 120km'ye 3sn'de cikabilir 5sn'de 70km'a hiza yavaslayabilir senin sistemin basinc ayarlarini bu kisa ayarlarda yapamazsa faydasi olur mu dersin?
- nitrojen olayi f1'de daha mantikli olabilir bir kac sebepten, lastiklerin ve pistin isisi vs senin normal surus kosullarindan daha fazla, sonucta hava bastiginda da icinde %70 kusur nitrojen var. tumuyle nitrojenin etkisi teoride lastigin hava basinci daha uzun sure sabit kalmasi ve degisen sicaklikla gazin genlesmesi daha dusuk bir bantta olur diye biliyorum. bir de tabi hava ile doldurdugunda bunun belirli bir nem orani var icindeki havanin, bunun da lastiklerin omrune kotu yonde etkisi var ve yine bunun da basinc degisimine de etkisi var sicaklik ile aslinda. bir de sanirim 100% nitrojen dolu lastikler cok az da olsa hava dolu lastiklerden daha hafif belki f1'de o yuzden de faydasi vardir.