[]

baya uzun aradan sonra dönen sevgili

selamlar. bir arkadaşımı sevgilisi "evliliğe hazır değilim" diye 2 yıllık ilişki sonunda terk etmişti. o zaman 20lerin ortalarındaydılar. aradan 10 yıl geçti, eleman pat diye yazmış iletişime geçmiş. kızımız da kabul etti birkaç görüşme sonunda aileler tanışma aşamasına geldi. Ben başta çok sevindim, arkadaşım çok üzülmüştü bu ayrılığı yıllarca atlatamadı. Ama şimdi düşündükçe bi garip geliyor. Olumsuz bir yorum yapmayacağım tabi kıza karşı ama endişelerim var, siz ne düşünürdünüz böyle bir durumda?




 
hoş şeyler düşünmezdim.
eleman bi gezmiş gelmiş.

  • jelly bear  (03.02.24 10:24:32) 
Elemanın yaşaması gereken bazı şeyler heyacanlar varmış. İşte onları yaşamış gelmiş. En son da çantada keklik kızımıza geri dönmüş. Olay bundan ibaret


  • limonlu eksi  (03.02.24 10:40:15) 
Ben müdahale etmem, kendim böyle bir şeyi kabul etmezdim ama o etmiş. Kabulle alakalı bir şey bu. Neticede mutlu olacaksa ne önemi var.

20lerin ortalarında evlilik kararı almak istemeyebilir bir insan. Kendi sevgilim de böyle bir şey yapsa çok üzülürdüm, belki zor atlatırdım ama yine de anlayabilirdim. Ancak neticede bu kararı vermiş mi vermiş, o zaman yolu açık olsundur, bitmiştir.

Bence bazı önemli şeyler var. İnsanlar yaptıklarının sonuçlarını kabullenip bununla yaşamayı öğrenmeli. Belki bu iyi bir insandır, bilemiyorum. Ancak biliyorum ki onu geri kabul etmek benim üstüme vazife olmaz. Benle yaşadığı şeyin o noktada tamamen bittiğini idrak ederse belki sonraki ilişkilerinde bu kararın ağırlığını da daha iyi idrak eder. Ancak bunca şeyden sonra bana gelip kabul görürse ilerde belki evlendiğimizde, hayatının bunalımlı bir döneminde "döndüğümde beni tekrar kabul eder belki" diye düşünüp yine alıp başını gidebilir. Çünkü bu bir kere olmuş. İlla böyle yapacak demiyorum, ancak ben bu kişiyle bunu bir kere yaşamış bir insan olarak "böyle bir şeyin olmasını beklemiyorum" diyemem kendi adıma.

Ayrılık kararından dönülmesine tamamen karşı değilim, ancak bunun sebebi "yaptığım bir hataydı ve hata olduğunu anladım bir daha hiç olmayacak" temasında olmalı. "Gittim, gördüm yaşayacağımı yaşadım artık hazırım" temalı değil.

Bence çok önemli başka bir nokta da böyle bir olaydan sonra eşler arası his ortaklığının sağlam kalacağını sanmıyorum. Yaşadıkları şeyler insanda deneyim olarak kalır. Terk edilen kişinin sonraki ilişkilerinde ve genel olarak ilişkilere bakış açısında bu yaşadığı olayın ister istemez bir yeri olacaktır. Bu ayrılık sonrasında terk edilen kişinin karakteri, fikirleri, görüşleri inşa edilmeye devam ederken bu olayın da payı olacaktır. Terk eden kişi de aynı şekilde bu olayın etkisinden tamamen bağımsız gelişmeyecek. Yıllar sonra geri döndüğünüzde elinizde ne olacak? Belki de insanlara güveninizi kıran ve ona benzer gördüğünüz insanlara karşı daha temkinli olmanıza sebep olan kişinin ta kendisiyle hayat kuracaksınız. Ben bundan rahatsız olurdum.
  • akhenaten  (03.02.24 10:55:03 ~ 11:20:33) 
yadırgardım, sonuçta birlikte yaşanabilecekken yaşanmamış ve muhtemelen üzüntülerle geçmiş bir on sene var.

"20lerin ortalarındaydılar" yazdığınıza göre 25 yaşındayken ayrılmış olsalar, 26-27-28....35 yaşına kadar bir sürü anı biriktirebilecekken bu mümkün olmamış. "bu ayrılığı yıllarca atlatamadı" yazdığınıza göre, kötü bir süreç geçirmiş.

hani birisiyle tanışırsın ve daha önce tanışmadığına pişman olursun ama burada seni bilen, seni tanıyan, hayatında olan biri göz göre göre uzaklaşıp, araya başkalarını alarak, yıllar sonra dönüyor. bu bende bir burukluk yaratırdı.

“evliliğe hazır olmayan” arkadaş bu on senede muhtemelen başkalarıyla evliliğe hazır oldu, ama tutturamadı demek ki. son çare olarak garanti yolu seçip eskiye döndü.
  • tabudeviren  (03.02.24 11:23:56) 
Neden 10 yıl bekledi acaba. Ben 10 yıl sonra asla yazmazdım, saçma ötesi.


  • rock n roll  (03.02.24 12:24:19) 
Gezmiş gelmiş işte. Artık gözü dışarda olmayacaksa uzaktan bakınca bmantıklı olabilir. Duygusal olarak bilemedim.


  • parka  (03.02.24 12:49:26) 
buna cok benzer bir hikaye sonunda evlenmis ve su anda mutlu oldugunu dusundugum iki eski is arkadasim var.


  • bohr atom modeli  (03.02.24 13:15:34) 
evlilikte yine bırakıp gitmeyeceği ve sonra tekrar geri dönmek istemeyeceği kesin mi :) ben karışmazdım ilişkilerine ve bir yorumda da bulunmazdım ama tecrübe işte…


  • deartheodosia  (03.02.24 13:47:38) 
Bence evlilikte mutlu olma ihtimallerini değiştirecek bir şey değil bu. Belki bu sefer doğru zamandır, birlikte mutlu bir evliliğe imza atarlar. 10 sene önce ayrılıkla sonuçlanan bir ilişki yaşamış olmaları şu an evliliklerinin mutluluk ihtimalini etkilemez bence.


  • pispinti  (03.02.24 14:01:46) 
10 yıla yakın arkadaşınızla görüşüp evlenmesindense böylesi daha sağlıklı olmuş en azından ne istediğini biliyordur artık.


  • ananiyimioguz  (03.02.24 14:11:40) 
bir taraf eksikse olmazdı zaten. hayatta yapmak istediklerini yapıp "tamamlanmış" hissetmek uzun süreli ilişkiler için daha sağlıklıdır. ayrıca sapiens çok eşlidir yani 'geri dönme' diye bir olay yok.
özet olarak sonuçta ne olur bilinmez ama ayrılmadan devam ettiği paralel evrendekine göre +5 puan daha sağlıklı olacak.

  • architects creed  (03.02.24 18:24:51) 
[]

Türkiye'deki ilk cinsiyet değiştirme ameliyatı

Tarihini bilen var mı? Ben mi arama yapmayı bilmiyorum ama bulamadım Google'da.




 
1988 sonrası Özal yönetimi ile izin verilen kanun çıkmış, Bülent Ersoy'dan 7-8 yıl sonra. Ona göre bir arama yapılabilir.


  • John Bloor  (12.05.22 08:59:48) 
[]

Kira zammı

Arkadaşlar selam, 1.800'e oturuyorum şu an kirada, evim Üsküdarda. Çevremdeki benzer evler şu an 4.000 civarına kiraya veriliyor ve bu ay sözleşmemin 4.senesi doluyor, zam için görüşcez ev sahibemle. Sizce nereye kadar çıkabilir, restleşmek veya evden çıkmak istemiyorum. Hangi bantta tutabilirim, düşünceleriniz neler?




 
Bu sene yasal üst sınırdan fazlasını yapamaz. 5. yılınızı doldurmuş olsanız o zaman kira tespit davası açma hakkı doğuyordu. Öyle bir durum olsa 3 bine falan anlaşın derdim. O da civardaki evler 4 bin olduğu için. Kira tespit davası açarsa mahkeme zaten 4 bin gibi bir şey söyler. Ama zaten sizin bu sene için böyle bir durumunuz yok. Yasal üst sınır (Mart için) 2.267,64 TL.

2.250 deyin düz. Kiranızı da düzenli yatırıyorsanız 10 yıl dolmadan ev sahibi sizi kafasına göre çıkaramaz. Sadece kendi, alt/üst soyu ya da bakmakla yükümlü olduğu biri o evde oturacaksa çıkmanızı isteyebilir. Bu gerekçeyle çıkartırsa da 3 yıl başkasına kiraya veremez.
  • himmet dayi  (27.03.22 22:08:48 ~ 22:10:34) 
himmet dayı tamamen doğru söylemiş.
bu yıl normal artış neyse o yapılacak. 5.yıl dolduğunda da emsal kira ne ise onun 3/4ünden fazlasını asla kabul etmeyin.
örneğin 4000 emsal ise 5.yıl dolunca max 3000e evet deyin. yargıya da başvursa eski kiracı için yüzde 25 civarı indirimli kira belirleyecek hakim. ama şu an için yeni kira belirlemiyorsunuz 5 yılınız dolmamış. sırf ülkede ani bi fiyat artışı olduğu için sözleşmeniz olmasına rağmen size kafasına göre zam yapmaya kalkan ev sahiplerine asla prim vermeyin. haklarınızı savunun. kiranızı zamanında ödediğiniz sürece sizi 10 yıl çıkaramaz ve 5 yıl dolmadan kira bedelinin yeniden tespitini de isteyemez. 5 yıl dolmadığı için normal kira zammınızı yapın geçin.
  • photo85  (27.03.22 22:47:31 ~ 22:53:18) 
2500 TL ye anlaşmaya bakın. İleriyi düşünerek biraz fazla arttırın. Ev bulmak artık çok zor.


  • nvidia  (27.03.22 23:02:19) 
[]

işyerinde mobbing dertleri

Arkadaşlar selam, çalışmaya yeni başlamış genç biri değilim, kaç yıllık tecrübeli bir eğitimciyim. kadınım. Başımdaki yöneticimle (kendisi erkek) çalışmaya da yeni başlamış değilim ancak yeni başlayan bir takım sıkıntılar yaşıyorum ve farklı fikirlere ihtiyaç duyuyorum. yönetici dediğim bölüm başkanım aslında. kendisiyle birebirde herhangi bir sorun yaşamıyoruz, yani ikili konuşmalarımız çok sakince geçmese de yine de belli bir seviyeyi koruyoruz. ama diğer hocalar da ortamdaysa her şey değişiyor.

İlk olay bu yaz gerçekleşti, tüm hocaların katıldığı bir toplantıda, yanlış dosyayı mail attığım için büyük bir fırça yedim, ama bağır çağır, "hocam söylediğiniz iki saniyede halledilecek bir sorun, neden bağırıyorsunuz" dememle zor duran bir fırça. sonrasında diğer hocaların arayıp "iyi misin?" diye sormalarına yol açacak düzeyde. yine toplantılarda herkesin ortasında "sen kaç lira maaş alıyorsun?" deyip cevabıma gülmesi, bir gün önce telefonda hallettiğimiz bir sorun için ertesi gün başka bir hocanın yanında "sen bana akıl mı veriyorsun? istemiyorsan istifa edeyim, madem ben senin gözünde beceriksizim" diye başlayan ve bas bas bağırmalarla giden bir başka olay. bugün de yönetici konumundaki bir hoca konuşurken lafını kesip "bu arkadaşımız da bazen öyle hatalar yapıyor ki işten çıkarılması gerekirken ben engelliyorum" dedi. adam da ben de dumur olduk, hem asılsız bir iddia hem de söylenmesi gereken en alakasız yerde ortaya atılıyor.

o bugün böyle saçmalarken benim aklımdan "artık başka bir yer bulmam" düşüncesi geçti ilk kez. normalde işimle sorunum yok, ama bu tavırlar çok can sıkıcı. birebirde "sizin benimle ne sorununuz var" minvalinde bir konuşma yapsam da sonuçlanabilecek bir insan değil. yürüyüşüm çok havalıymış, herkese bunu söylüyor bugünlerde. baya canım sıkkın, böyle anlam bütünlüğü sağlamadan yazıyorum o yüzden. okşanmak istenen bir erkek egosuyla mı karşı karşıyayım, bilmiyorum.

 
Güç zehirlenmesi yaşayan ve okşanmak isteyen bir ego daha. Sizin saygılı ama mesafeli davranmanız yetmiyor, muhtemelen diğerlerinin yaptığı tarzda bir biat bekliyor sizden. Aykırı sesleri sevmez bu tipler, fikrinizi söylemek gibi bir hata yapmışsınız. Konuştuklarınızı bire bin katıp taşıyanlar da olabilir. İş hayatı işte! Büyük bir kaybınız olmayacaksa yer değişikliği deneyebilirsiniz.


  • zihua  (16.03.22 22:55:45) 
Ben olsam is değişikliği yapıp meydanı bırakmazdım, yanına kalmasın. Bir süre tahammül edebilirseniz atara atar sonuç verebilir. Tepkiyi görünce eskisi kadar kolay yapamaz bence öyle şeyler. Birebir de değil; nasıl toplum içinde yapıyorsa, toplum içinde karşılık görmeli bence.Lafını tartmadan eden, aldığı cevaptan gocunmamalı.


  • crimson man  (16.03.22 23:07:55) 
mobbing degil yaptigi sey ama terbiyesizlik. ben de altinda senden goremedigi "sayginin" (ki burada saygidan anladigi sey yalakalik bu adamin) hincini cikardigini dusundum. ya da kim bilir belki senden hoslaniyordu ve sen fark etmedin ve simdi de boyle tavir almis bile olabilir. hic iyi doneminiz olmus muydu bi dusun.

ozel okulsa da devlet okuluysa da sikayet ederdim. sonucta herkesin onunde soylenmis laflar var. ve yeni bir olay ciktiginda ben de ustune gider olayi buyuturdum. boylece olay kendiliginden mudure mi artik nereye tasinacaksa tasinmis olur.
  • Kittie  (17.03.22 06:58:44) 
[]

bir dersin sorusunu başka hocaya sorma

Arkadaşlar selam, hemen hepiniz ya öğrenci ya hoca olarak bu konuda farklı deneyimlere sahipsinizdir. üniversitede bir dersle ilgili beceremediği bir durum var diyelim öğrencinin, gidip bölümdeki başka bir hocaya soruyor. bu durum normal mmidir? hoca veya öğrenci olarak bu tip durumlar yaşadınız mı? nasıl karşılanıyor acaba merak ediyorum. (bölümden bir hoca arkadaş benim öğrencilerin ödevlerine yardım etmiş, o öğrenciler de bana ulaşamadıklarını söyleyerek gitmişler bu hoca arkadaşa. hoca arkadaşı uyarsam mı yoksa normal mi bu durum bilemedim.)




 
Uyarılacak bir şey yok bence. Bölümdeki diğer hoca sizi ezip geçmiyor, yok saymıyor. Öğrenci soru sormuş, o da yanıtlamış. Belki öğrenciler sizin ödeviniz olduğunu bile söylememiştir. Bana da geliyorlar bazen bu şekilde ya da benim öğrencilerim başka hocaya gidebiliyor. Önemli olan öğrencinin takıldığı noktada bir şekilde yardım alması.

Tabi diğer hoca sizin tam aksiniz bir şey söylediyse ve öğrenciler de "hocam siz böyle diyorsunuz ama x hoca böyle yaptırdı" şeklinde size söylüyorsa o zaman hem öğrenciye uygun bir dille durum izah edilip hem de hocayla konuşulabilir. Üniversite bölümlerinde hocalar arası gereksiz gerginlikler oluyor, huzur kaçıyor. O kadar büyük bir şey değilse hiç kendinizi sıkmaya gerek yok diye düşünüyorum.
  • throw down the sword  (08.02.22 19:44:22) 
ben bu durumları belli zamanlarda doğru bulmuyorum şu sebepten, her hocanın her konuyu anlatışı ve öğrenciden beklentisi farklıdır. çok teknik bir konuda yardım istemişlerse ve konuyla ilgili prosedür her zaman aynıysa yardım istenen konuda, durum normal karşılanabilir. ama sosyal bilimlerde ya da iletişim bilimlerinde, belki güzel sanatlarda örneğin hocanın hangi bakış açısından neyi anlattığını, hangi kaynağı kullandığını, öğrenciden neler beklediğini, müfredatının içeriğini falan bilemez diğer hoca. ve bu tür durumlarda öğrencilere söz konusu hocanın nasıl ders işlediğini bilemeyeceğini, beklentilerini bilemeyeceğini belirtip, onları geri çevirmesi gerekebilir.

özellikle ödevler mesela, hocalar tarafından yönergelerle verilmesi gereken, başarı kriterleri hoca tarafından belirlenen görevler olmalı. bu durumda o kriterleri bilmeyen diğer hocanın yardımcı olması doğru olmaz. ama durum böyle değilse, mesela ödevde bir bilgisayar programı kullanılıyorsa, o programın kullanılışına ilişkin şeyler gösterebilir diğer hoca. örneğin photoshop öğretiyorsunuzdur, ödevin içeriğiyle değil de, photoshop'ta bazı işlemleri teknik olarak nasıl yapacağını sorar öğrenci başka hocaya, onda sorun yoktur bence. dediğim gibi bu derse, bölüme, konuya göre çok değişebilecek bir durum.

bir de öğrencinin bunu suistimal etme ihtimali her zaman vardır. belki öyle olmadığınız halde sizi ulaşılmaz gösterebilir bir kere etrafa. diğer tarafı iyi hoca, sizi kötü hoca yapabilirler. sizin öğretim yönteminizi diğer hocayı kullanarak sorgulayabilirler. sizin ders işleyişiniz ağır geliyordur, hafifletmek için bu tür yollara başvurabilirler. bu tür şeyler de mümkün. öğrencilerin niyetini de hocaların iyi okuması gerekiyor. hocaları birbirine düşüren öğrenciler görülmemiş değildir. gizlice ses kaydı alan, taraflar arası bunu kullanan bile gördük biz. sonuçta bazen öğrenci psikolojisi böyle yollara itebiliyor, dertleri sadece dersten bir şekilde geçmek oluyor falan. bu arada bunları "her öğrenci bu art niyetlerle hareket eder" anlamında yazmadım, ama bunların mümkün olabildiğini de unutmamak lazım diyebilirim.
  • nimberjack  (08.02.22 21:17:45) 
Valla öğrenciler çakal oluyor genelde. Bunun benzerini öğrenciyken ben de yaptım. Dediğin durumda olsam, "vay uyanıklar, her yolu da biliyorlar" der geçerim.

Diğer hocaya denk gelirsem de samimiyete göre ya "hocam ayık ol, bizim öğrenciler geçen benim ödev sorularını sana çözdürmüş. Nasıl düştün o tongaya ehehe" derdim ya da "hocam kusura bakmayın ya, bizim öğrencilerin onlara verdiğim ödev soruları yüzünden sizi çok rahatsız ettiğini öğrendim" falan derdim. Diğer hoca büyük ihtimal iyi niyetli yaklaştığı için gidip uyarma yerine bişekil bilgilendirme daha uygun olur bence. Daha sonra da zaten hep kafasında bir "acaba yine ödev mi bu" olayı oluşur zaten.
  • j r r tolkien hayrani  (08.02.22 23:09:26) 
Ödevi çözdürmüşlerse j r r gibi vay uyanıklar derim :) Hocaya da laf arasında söylerim ama öğrencilere de, hocaya da sinirlenmem.

Bana bazen böyle gelenler oluyor. Sorduklarının ödev olduğu zaten belli oluyor. Diğer hoca ne kadar bilgilendirme yapabilecekse o kadarını yapıyorum, kaynak önerip gönderiyorum. Ödev dışı her dersle ilgili konuşuyorum çünkü farklı yaklaşımlar görmeleri önemli. Ben de dersi anlatırken bazen bu konu aslında şu hocanın çalışma konusu, ilginizi çekiyorsa gidip konuşun diyorum.
  • cosmicstring  (09.02.22 07:57:23) 
[]

lowkey ve legit

arkadaşlar bu lowkey ve legit kelimeleri ne anlama geliyor, bir türlü anlamıyorum. fiil mi sıfat mı ne bunlar, onu bile anlamıyorum. evet online sözlüklerden okuyup anlamaya çalıştım ama youtube yorumlarında filan denk geldiğimde yine anlamadığımı fark ediyorum.
someone pls help me



 
low - key sifat ise abartisiz, sade, gosterissiz
lowkey (bitisik yaziliyor)adverb ise icten ice, gizli gizli anlami var, meme'lerde vs kullanilan budur cogunlukla. Caktirmiyorum ama bilmemne yapasim var tarzi cumlelerde kullaniliyor

legit legitimate in kisaltilmisi normalde. Ama yeni jenerasyon bunu cool, awesome olarak kullaniyor artik

Geleneksel sozlukler karsilamiyorsa Urban dictionary'e de goz atin bu gibi durumlarda.
  • speedy  (03.03.21 20:49:35 ~ 20:52:55) 
legit = makul, mantıklı

lowkey ben de bilmiyorum.
  • benevolent sun  (03.03.21 20:59:03) 
lowkey: hafiften, saka maka.

son zamanlarda cok populer argo bir kullanim. odevde veya is emailinde kullanilmaz bu sekilde.
  • hot potato  (03.03.21 21:20:15) 
seems legit = gideri var gibi biraz.


  • cinsi kisi  (04.03.21 13:49:27) 
legit: sahici, harbi anlamlarinda kullaniliyor senin orneklerinde.
lowkey: hafiften, azicik vs. sifat ve zarf olarak kullanilabilir. I wanna lowkey go to Japan. hafiften japonya'ya gitmek istiyorum. kinda gibi biraz.

  • baldur2  (07.03.21 07:20:26) 
[]

Online anket doldurtma işiyle ilgili soru

Arkadaşlar selam, aramızda anket vs işlerinden anlayan çok sayıda kişi vardır diye tahmin ediyorum. bu online anket doldurma sitelerinde katılımcıların bir noktada bırakıp çıkma durumu çok oluyor.
hayalimdeki olay, cevaplanan her soruyu kaydeden, dolayısıyla katılımcı yarıda bıraksa bile o zamana kadarki verileri kullanabileceğim bir sistem, bir web sitesi, bir uygulama..

var mıdır bu talebin karşılığı?

 
bu talebin hazırda bir karşılığı olacağını sanmıyorum, çünkü anket/istatistik/veri bilimi temellerine aykırı.

çoktan seçmeli bir anket kurgulayacaksanız ve katılımcının herhangi bir text girmesine gerek olmayacaksa, cevap bazında katılımcıların yüzdesini gösterebilen uygulamalar vardır.

şuna göz atabilirsiniz:
www.survey-maker.com
  • uuth  (03.02.21 00:39:16 ~ 00:41:00) 
Bu talep arastirma etigine de aykiri. Bu tip anketlerin basinda bir onam formu bulunur ve katilimcilarin calismanin herhangi bir noktasinda calismadan ayrilabilecegi belirtilir. Örnegin katilimci herhangi bir sekilde rahatsiz olursa submit tusuna basmadan calismadan cekilebilir.


  • feliss  (03.02.21 04:50:03) 
Evet etik yönden hiç düşünmemiştim,haklısınız. Teşekkürler.


  • kirazz  (03.02.21 09:34:22) 
[]

Sosyal sorunlar ve toplumsal cinsiyetle ilgili olabilecek filmler

Selamlar..
Sosyal sorunlar ve toplumsal cinsiyet derslerinde öğrencilere tavsiye edilebileceğim filmler arıyorum. Film dağarcığım çok geniş değil, o yüzden tavsiye alırsam çok sevinirim. Böyle kör gözüm parmağına olmasına gerek yok ama yoksulluk, her türlü ayrımcılık, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, işsizlik, kadın işçilerin haklarının yenmesi vs gibi konularda önebileceğiniz filmlere açığım, hatta büyük ihtiyaç duyuyorum arkadaşlar.
(Google aramalarından tatmin olmadım diyebilirim bu arada, motordan ara demek isteyen olursa:)

öğrenciler lisans öğrencisi

tenks e lat..

 
www.beyazperde.com

Nefis bir hayat hikayesi.
  • synax  (21.01.21 22:27:15 ~ 22:27:41) 
sosyal sorunlarla ilgili i daniel blake


  • tepedeki psychedelic adam  (21.01.21 22:40:29) 
  • kobuzchu kiz  (21.01.21 23:50:21) 
Bergman'ın Monika ile bir yaz filmi direkt olarak bu konular üzerine çekilmemişse de filmden toplumsal cinsiyet rolleri üzerine birçok çıkarım yapılabilir.

Üstte önerildiği gibi sadece daniel blake değil tüm ken loach filmleri aradığınız özellikleri karşılıyor.

Özellikle kadının toplumdaki yeri üzerine çok film çekildi. Nedense birçoğu şu an aklıma gelmiyor.
  • stronzo  (22.01.21 10:47:03) 
[]

Türk erkeği zevki vs holivud erkeği zevki

Selam arkadaşlar, çok önemli (!)bir mevzu hakkında fikir almaya geldim:)

Avrupanın ABD'nin ünlü erkeklerine bakıyorum, top list alt list fark etmiyor. Bomba, taş, afet diyeceğimiz güzellikte kadınlarla veya 20-30 yaş küçüklerle olanlar da var elbet ama önemli bölümü de dönüp bakmayacağımız kadınlarla birlikte. For example list yapmaya gerek var mı bilmiyorum, Hugh Jackman, Will Smith, Matt Damon, James Mcavoy, Chris Hemsworth, Tom Hanks ve daha tonlarcası. Hepsinin eşleri vasat hatunlar. Veya Samuel L.Jackson yüzyıllardır aynı kadınla evli. Prens Charles Camilla'da ne buldu, John Lennon Yoko'da? Bunlar böyle rastgele aklıma gelenler.

Diğer yandan bizim ünlülere bakıyorum, bu adam bu kızda ne bulmuş denen bir Barış Arduç geliyor aklıma. Onun dışında Youtube ünlüsü olan bile en güzel, en estetikli kızın peşine düşüyor. Futbolcular, şarkıcılar, oyuncular hepsi.. Normalde yüzlerine bakmayacak kadınlarla takılıyorlar hep.

Bana istisnalarla gelmeyin, genel görünüm bu epeydir gözlemliyorum bu durumu. İlişkiler konusunda çok farklı yaklaşımlarımız olduğu gerçek. Bizim bir türlü ayrılamamamız, reddeden insana düşman olmamız ama onların ayrılık sonrası arkadaş kalabilmesi gibi.. Bu da bir fact.

Beyin fırtınası yapalım hadi, niye böyle sizce? Aradaki fark ne?

 
Buna kesinlikle katılmıyorum! Mesela jason mamoa kendinden hem yaşça büyük hem daha kısa hem olabileceğinden çok daha az güzel bir kadınla birlikte.


  • IncredibleMau  (17.11.20 17:55:44) 
Doğru ya. İstisna ile geleyim derken yanlış gelmişim.


  • IncredibleMau  (17.11.20 18:48:42) 
türkler olarak aşka ve sevgiye bakış açımız da, karşı cinste genel olarak aradığımız şey de farklı. kendimizi başkasının üzerinden tanımlamayı, arabamızla/sevgilimizle/paramızla/mevkimizle prestij kasmayı seviyoruz. türkiyeden verdiğin örneklerin çoğu genç yaşta parayı bulup kafayı başka hiçbir şeye yormayan hödüklerden oluşuyor. holivud erkeği diye tabir ettiğin örneklerin hemen hemen hepsi eğitimli, kafası çalışan, tek amacı nefes alıp vermek olmayan kişiler. bence fark bu. insan eğitimli olunca karşı cinsteki kriteri güzellik-yakışıklılık olmuyor, haliyle dışarıdan insanların "vasat" diyeceği tiplerle birlikte oluyorlar.


  • lesmiserables  (17.11.20 19:54:25) 
Bu sekilde disaridan uyumsuz gozuken bir tarafin asiri iyi diger tarafin vasat oldugu ciftlerde genelde ya super bir yatak uyumu oluyor yada super bir kafa uyumu. Bizde insanlar sevgililerine tablo muamelesi yapip onunla ovunup hava atmayi sevdigi icin sadece fizige bakiyorlar


  • turkuaz  (17.11.20 19:57:34) 
Biz türkler sığ insanlarız, önce güzelliğe bakıyoruz.


  • antihero  (17.11.20 22:36:26) 
tamamen yuzeysellik, gosteris meraki. Kendi degerini baskasi uzerinden bicme seysi bu kadin erkek icin gecerli genelde Turk insani icin.

Fakat cebi para goren erkeklerin yaptigi tamamen kafa yapisindan ve kadini zaten insan seviyesinde gormeyip sadece cinsel bir obje olarak gormelerinden kaynakli.
  • 2oda1salon  (18.11.20 08:59:11) 
Tamamen sallıyorum, şimdi düşündüm bu tezi;

Gavurun erkeği az ünlüyken, ünlü olmadan önce de, hatta çok genç yaşlarda sekse ve kadına doyuyor. Ünlü olduğuna göre gençken hatta ergenken de eli yüzü düzgün bir erkek demek ki bunlar, yakışıklı olmasalar da karizmatikler.

E böyle olunca rahatça sekse ve sevgiliye doyuyor, ünlü olunca ya da yaş biraz kemale erince de seksilikten ve güzellikten dha başka şeylere değer veriyor demek ki.

Tam tersini bizim ve tüm ortadoğu için düşünelim şimdi!

Olay zevk değil aslında, tamaen ihtiyaç meselesi, yani ihtiyaç belki tam karşılığı olmadı ama getiri/götürü meselesi de olabilir.

Sonradan parayı bulanın hemen koşup en lüks araba alması, dededen ve babadan zengin adamınsa arabaya bu kadar önem vermemesi gibi mesela.
  • John Bloor  (18.11.20 10:49:07) 
Türk erkeği parayı bulunca ilk arabayı sonra karıyı değiştirir, diye bir söz vardır.
Ortadoğululuk +1 bu yüzden. Adamlar bizden çok önce bazı şeyleri yaşıyor ve hayatın başka yönlerine bakmaya çalışıyor bence.

Bir de vefa çok önemli, Johnny Depp karısını boşadı, Amber Heard ile evlendi de ne oldu, doğduğuna doğacağına pişman oldu.
Bir de Gupse Özay Barış Arduç'a göre bence daha güzel ve zeki. Bu ilişkide ben hep Gupseye şaşırıyorum o adama nasıl baktı diye.

Eyyolamama bu kadar.
  • Hallegadola  (18.11.20 15:40:54) 
burada herkes türk erkeği türk zihniyeti diye bok atmış. ancak ortalama evlilik süreleri, boşanma oranları, kendini yalnız ve arkadaşsız hissetme vb ABD'de vb çok daha yüksek. Yani biz hep bok yiyoruz ama ABD mikemmel kafası o kadar da geçerli değil.


  • KaraSakall  (20.11.20 12:01:33) 
ask bu degil mi zaten?


  • baldur2  (23.11.20 08:19:56) 
[]

vakıf üniversitesi çalışanına yeşil pasaport

şimdi bakıyordum vakıf üniversitesi çalışanları için "5682 sayılı Kanuna göre bu yeşil pasaport alabilmeleri için en az 15 yıl mesleki tecrübe sahibi olmaları gerekir" yazıyor. devlette 10.yılda, hatta daha erken alanlar tanıyorum. bu işin mantığını bilen var mı?




 
Devlette yıl sınırı yok, 3. derece kadroya düştüğün anda yeşil pasaport alabiliyorsun. Ben 10 yıldan daha kısa sürede aldım dediğiniz gibi, akademisyenim. Ama memuriyete başlama dereceleri farklı, o nedenle fark ediyor. Mesela lise mezunları 13. dereceden başlarken lisans mezunları 9. dereceden, mühendislik mezunuysan 8. dereceden başlar. Yüksek lisans ve doktora için de kademe veriliyor, böylece daha hızlı 3. derece olabiliyoruz.
Eskiden nasıldı tam bilmiyorum ama son yıllarda istenilen dereceden kadro ilanına çıkılabildiği için ilana çıkılan kadro 3. dereceyse memuriyete başlar başlamaz yeşil pasaport alabiliyorsunuz. Benim yurtdışında doktora yapıp buraya dönen arkadaşlarımdan kadro ilanı 3. derece çıktığı için öncesinde devlette bir gün bile çalışmadan hemen yeşil pasaport alan arkadaşlarım var.

  • opucuk baligi  (26.09.20 23:26:04) 
[]

hayvanlara sarılıp darlayan çizgi film karakteri

evet arkadaşlar, ben looney tunes diye hatırladım ama onun karakterlerine baktım göremedim içlerinde.
bir çizgi film karakteri kız vardı, sanırım siyah küt saçlı.

kedi bulunca mesela sarılıyordu hayvana 'seni sevicem seni beslicem' diye darlıyordu hayvanları.

Hatırlayanınız vardır kesin, kimdi o kız?

 
elmyra


  • oscar  (18.05.18 13:03:50) 
[]

e-kitap çıktısı alamıyoruz değil mi?

alabiliyorsak da nasıl..yani bunu yapabilen bir uygulama, site filan var mı acep?




 
  • passion rules the game  (16.01.17 15:41:45) 
[]

e-kitap sorusu

www.wiley.com
şöyle bir şeyi nereden indirebilirim sizce? acil okumalık yanii



 
İstediğin kitap 2.67 dolara ebook.farm'da var. Arkadaşın attığı link alakasız bir kitap.


  • herp  (03.11.16 13:58:18) 
[]

Baraj doluluk oranlarına ilişkin bir sorum var

Merhaba arkadaşlar, baraj doluluklarına bakıyordum da İstanbul'un..
Anadolu yakası barajlarının doluluk oranı, Avrupa yakasına göre baya yüksek. Aklıma çeşitli olası sebepler geliyor, nüfusla doğru orantılı olarak kullanım miktarının da değişeceği gibi..ama kesin bilgisi olan varsa aydınlatırsa sevinirim.



 
Çünkü Avrupa yakasının su ihtiyacı daha fazla. Bunun için Melen projesi kapsamında Beykoz'dan Sarıyer'e tünel yapıldı.


  • zombi  (26.04.16 13:29:03) 
çünkü su kaynaklarının büyük kısmı anadoluda.


  • jamswety  (26.04.16 15:50:01) 
[]

bülent emin yarar'lı bir filmdi..

bülent bey korsan gibi gözünün teki kapalı geziyordu, kötü bir yan karakteri canlandırıyordu. neydi yaa..hatırlayan çıkar mı ki?




 
güneşin oğlu değildir.


  • sutlu nescafe  (30.10.15 13:53:16) 
Güneşin Oğlu değil mi, tek gözü kördü sanırım.


  • angelus  (30.10.15 13:55:04) 
yok..güneşin oğlu değil :/


  • kirazz  (30.10.15 13:57:51) 
değil demişsin ama e güneşin oğlu?


Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikâyesi diicem ama gözü açıktı yani :/
  • jimjim  (30.10.15 14:20:27) 
[]

kırışmış kağıt kaç boyutludur

arkadaşlar, tek bir kırıştırılmış kağıt kaç boyutludur? normalde tek boyutlu, kırıştırıldığında boyut kazanıyormuş da..
bir arkadaşın ödev sorusu, yorumlarınızı alırsak seviniriz:)



 
3d değil mi?


  • cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam  (09.03.15 14:31:13) 
kalınlığını hiçe sayacak olursak kağıt 2 boyutlu. kırıştırınca, top yapınca falan 3 boyutlu oluyor.

tek boyutlu olarak çizgiyi düşünebilirsin.
  • loveinaflipbook  (09.03.15 14:33:28) 
bak şimdi kırıştır kağıdı, sonra elinle düzleştirip düz masanın üstüne koy. Masanın hizasından baktığında girintiler çıkıntılar göreceksin (aynı yeryüzünde bi dağlık - ovalık araziye bakıyorsun gibi düşün). Bunların hepsini de birbirinden bağımsız üçgen ya da dörtgen kağıt parçaları olarak düşün. Onların her biri de 3 boyutlu düzlemler oluyor.
3 boyutlu düzlemleri birbirine eklediğinde yeni boyut oluşmadığına göre, istersen origamiyle Davşan yap, o kağıt yine 3 boyutlu. Sadece eğip büküyorsun.

edit: 3 boyutlu düzlem olmaz denmiş. çok emin değilim o yüzden 3 boyutlu alan, bölge olarak değiştirebilirsiniz okurken.
  • safepassage  (09.03.15 14:49:16 ~ 10.03.15 09:07:02) 
kırıştırılmadan önce de sonra da 3boyutludur


  • sta  (09.03.15 15:01:51) 
1. uc boyutlu evrende fiziksel olarak var olan her nesne uc boyutludur. (aslinda bu cok ucu acik bir onerme oldu ama bu soru icin simdilik idare eder)
2. ilkogretim seviyesindeysek, egilip bukulmemis bir kagidi, kalinligini ihmal ederek iki boyutlu kabul edebiliriz. egilip bukuldugu takdirde uc boyutlu olur.
3. uc boyutlu duzlemler denmis, uc boyutlu duzlem hatali bir tanimlama. duzlem iki boyutludur, iki boyutlu degilse duzlem degildir.
  • nxtrls  (09.03.15 15:38:11 ~ 15:47:15) 
[]

Differential association

terim olarak türkçe karşılığı var mıdır arkadaşlar?




 
kademeli işbirliği yada ayrımsal işbirliği gibi geldi bana. sektörel bir karşılığı var ise ona birşey diyemeyecem.


  • maxhoper  (25.08.14 18:13:15 ~ 18:13:46) 
bire bir türkçe karşılığı yok ama öğrenilmiş davranışlardan oluşan suçla ilgili eylemlere bakan bir teoriymiş. bilmem işine yarar mı.


  • ironiden anlamayan dunyasiz  (25.08.14 18:52:50) 
Neden olmasin?

Diferansiyel alaka.
  • ottoschmit  (28.08.14 14:35:42) 
[]

şu videoyu indirenin ellerini öperim!

linkini de bana atanın tabii..ödev için lazım mı?

www.vidivodo.com


 
dl.dropboxusercontent.com

edit:

balık tutmayı da öğretelim.

firefox'da video downloadhelper
chrome'da fvd video downloader

işe yarıyor.
  • ocanal  (09.06.13 20:33:33 ~ 20:35:15) 
www.vidivodo.com Açılan sayfayı farklı kaydetmen yeterli..


  • EkimBebesi  (09.06.13 20:35:33) 
[]

bina kat izni

türkiye'de en çok kaç katlı binaya izin verilir diye ödev verilmiş ilkokulda..safir 66 katlı diye onu yazalım dedik ama adam belki 70 kata izin verdi, bunlar 66 yaptı nebleyim..
böyle saçma bir sorunun net yanıtı var mıdır.?



 
bu sorunun net bir cevabı yok, bina yapmak için ruhsat alır planını da ona göre yaparsın falan.türkiye nin en yüksek binası kaç katlıdır falan olmasın soru? çocuk yanlış anlamıştır belki.


  • alice practice  (07.03.13 20:06:23) 
zemine göre belirleniyor diye biliyorum.


  • bass solo take one  (07.03.13 20:18:45) 
zemin sağlam olduğu ve uaçkların hareketliliğini kısıtlamadığı sürece sınırsız. sorunun sayı olarak bir cevabı yok.


  • sparkle kiddle  (07.03.13 21:22:22) 
[]

vali yardimcisina hitap

Vali yardimcisina soyisimle mi hitap edilir yoksa sayin vali mi diyeyim? Kaymakamlara vali deniyor ya, o durum kafami karistirdi.
Yalniz protokol bilenler cevaplasin agalar..yoksa bana kalsa ben de 'merhaba' der girerim konuya..



 
sayın valim denir


  • halanne  (24.01.13 10:37:47) 
efendim de.


  • 9uncu nesilim ama para bende  (24.01.13 10:48:21) 
eskiden oradan çalışmış biri olarak söylüyorum: "sayın valim" deniyor genelde. "efendim" de lafların ardına söyleniyor. Sevmediğim bir konuşma tarzı ama öyle gerekiyor orda.


  • simpson  (24.01.13 10:55:39) 
sayın valim denir. eminim.


  • ozmania  (24.01.13 10:59:18) 
yüksek merciideki kişilere ve yardımcılara aynı şekilde hitap edilir.

başkan yardımcım
yada
müdür yardımcım
yada
bakan yardımcım denmez.
  • dokunmakalbime  (24.01.13 11:06:55 ~ 11:08:45) 
vali yardimcisi da, eger büyük bir ilin valisi ise, validir. sayin valim dersin.


  • atmacaged  (24.01.13 11:18:44) 
Peki valiyle, vali yardımcısı aynı yerde vali yardımcısına nasıl hitap edeceğiz? Ah şu ünvanlar yok mu! Keşke herkese Bay + Soyadıyla hitap edebilsek de hitap edilen de buna aldırış etmese.


  • Tutkun  (24.01.13 12:11:10) 
ikisi beraberse sayın vali yardımcım olabileceğim bir şey var mı denilip güme getirilir..


  • cloudmen  (24.01.13 12:25:37) 
[]

Arabada soğuk su bulundurabilmek

Hayır, termos gibi değil.. böyle kafaya dikleyip içebileceğim 2-2.5 litrelik soğuk su şeysi geliştirilmiş midir?




 
Şöyle bir çözüm üretilebilir, buzlukta 2-2,5 litrelik su şişelerini buz haline getirin, yaz aylarında arabanın içi fırın gibi olduğundan, evden çıkarken arabaya koyarsınız, akşama kadar soğukluğunu korur diye düşünüyorum.


  • disfircasiyimben  (08.05.12 21:33:42) 
hmm...ortalığı eriyik sular kaplar ama?


  • kirazz  (08.05.12 21:35:31) 
Bunu önlemek için su şişesini bir poşet içersinde koyun buzluğa.


  • disfircasiyimben  (08.05.12 21:37:54) 
aracın torpidosunda A&C varsa oraya koyabiirsiniz. Bir dolap etkisi yapmaz ama gün boyu idare eder sizi tabi bu özellik sadece araç çalıştığında klima açıksa devreye girer bilginiz olsun. Onun dışında bırakırsanız hamam suyundan farksız olur

bir de icebagler var. küçüklerindne bir tane alıp bagaja koyarsanız içinede suları doldurursanız sizi çok mutlu eder.(sayesinde vakti zamanında rockncoke ta şarabından birasına yaprak sarmasından kolasına neler neler sakladık onun içinde)
  • skywalkeremre  (08.05.12 21:58:34) 
soğuk su her taşıtta aranan bir ihtiyaçtır, Tuaregler çölde deve üstünde giderken suyu soğutma yöntemi geliştirmiş, yazın sahilde uyguluyorum buz gibi su içiyorum, ıslak havluyu su şişesine sarıyorsun ve güneşe bırakıyorsun, havludaki nem buharlaştıkça şişedeki su ısı kaybı yaşıyor ve alsana soğuksu, tabiki sen küçük buzdolabı çakacaksın arabana alsana soğuksu


  • sunset0771  (09.05.12 14:27:30) 
[]

yurtdışı alışverişi şöyle yapsam olur mu?

apple shop'a dadanmak istiyorum abd'deki bir arkadaş getirecek gelirken ama şu para transferi işi çok masraflı, kara gölge düşürüyor. şöyle yapsam: çocuğun adres bilgileriyle buradan kendi kredi kartımla alışveriş yapsam, amerikada çocuğa teslim edilse de direkt benim karttan çekilse?
böyle bir şey olabiliyor mu?



 
Mmmmmmmm... Olur


  • arden v2  (14.04.12 00:00:03) 
oluyor, hatta kargo ile uğraşmak istemezsen mağaza teslim opsiyonu seçip oraya arkadaşının adını da verebiliyorsun, hatta bilgisayar ipad'in arkasına ismini falan da yazdırabiliyorsun


  • gitti gelecek  (14.04.12 00:59:43) 
[]

ENKA'da çalışan varsaa??

yılda 13 maaş verildiğini duyduk, doğru mu acaba?




 
enistem calisiyordu, oyle bir muhabbet vardi sanirim. ucretleri fena degil..


  • toshiro  (09.04.12 17:57:58) 
[]

Uyarı yazısı yazdım, olmuş mu?

Personelden birine uyarı yazısı yazmam gerekiyor ama şekil şemal, içerik nedir filan bilgim 0.
Şöyle bir şey yazdım ama olmuş mu?

... Merkezi’ne bağlı olarak çalışan bakım personeli XX, katılım zorunluluğu kendisine bildirilmiş olan hizmet içi eğitim seminerlerine 2 kez mazeret göstermeksizin katılmamış ve uyarılmıştır.

Düzenleyen:..
Düzenlenme tarihi:....

 
olmamış.


  • ground  (25.03.12 21:22:34) 
gayet uygun görünüyor


  • in vino veritas  (25.03.12 21:22:49) 
direk şahsa yazacaksan
"katılım zorunluluğu tarafınıza önceden bildirilmiş (tebliğ edilmiş) olmasına rağmen ............. ve .............. hizmet içi eğitim seminerlerine mazeret belirtmeksizin katılmamış göründüğünüzden tekrarından kaçınmanızı rica ederim."

gibi bişey, eğer tutanağa bağlayıp dosyaya atacaksan;

"katılım zorunluluğu kendisine önceden bildirilmiş (tebliğ edilmiş) olmasına rağmen ............. ve .............. hizmet içi eğitim seminerlerine mazeret belirtmeksizin katılmamış ve uyarılmıştır."

gibi bişey olur sanırım.
  • cevher67  (25.03.12 21:27:21) 
[]

ufak çaplı bir yolsuzluk ve buna son vermek

birlikte çalışan iki kurum var. ben ikisi için de çalışıyorum, ortak bir pozisyon gibi düşünün.
kurumlardan birisi yararına ufak çaplı bir yolsuzluk yapıyorum, yapıyormuşum yani, ayılmam için 3 ay gerekti. çalıştığım kuruma faydası olacağını düşünerek yaptım bunu. kurumun haberi var, hatta onlar istediler böyle bir şey yapmamı. maddi olarak kuruma faydası da oluyor nitekim ama ben bu işte yokum demek istiyorum bu noktada. işimi seviyorum, başarılıyım kendi çapımda. yönetime sesimi nasıl duyurmam lazım ileride başıma hukuki bir yük de almak istemiyorum. 'ben artık böyle devam etmek istemiyorum'u ifade etmenin ve ilerisi için hukuki dayanak da oluşturmanın yolu nedir ortalığı karıştırmadan? yönetime mail mi yazsam? aynı pozisyondaki 2 arkadaşımla ortak nasıl bir adım atalım sizce?



 
Bence hukuki sorumluluklar acısından problem yaşamamak için bir avukatla görüşmeniz daha doğru olacak. Durduk yere başınız belaya girmesin.


  • vito andolini  (21.03.12 21:19:52) 
devlet memuru statüsünde ve üstlerinin talimatıyla dahi yapılan suç suçtur. kendi sorumluluğundan kurtulmak istiyorsan bu talimatları yazılı almalıydın. bu aşamadan sonra yapacağın herhangi birşey ancak bundan sonrakiler açısından sorumluluğundan kurtarır seni. yani ne yap et kurtar kendini bu meseleden yol yakınken.


  • abartakus  (21.03.12 21:31:03) 
zimmet falan durumuysa kan alırlar affetmezler. kaç kurtul. ihbar et kurtul.


  • mr fusion  (21.03.12 22:03:45) 
[]

happens to be

nasıl kullanılıyor happen bu şekilde?
happens to be my boss- şeklinde bir kullanım kalmış aklımda, bir iki farklı fiille kullanımını örnekler misiniZ?



 
tam süper bir karşılık olmayabilir ama "şu işe bak ki..", "şansa bak ki" gibi bir anlamı var.


- I need a red shirt.
- and I happen to have just what you need! I bought a red shirt yesterday.
(kırmızı gömlek lazım bana. / ne tesadüf ki ben dün kırmızı bi gömlek almıştım.)

ya da başka bir yerde görmüştüm. "I'm a poet who happens to be a waiter" falan gibi bir şeydi. (ben ne iştir ki aynı zamanda garsonluk yapan bir şairim) falan gibi cevrilebilir sanırım, türkçe'de nasıl bir karşılığı vardır tam bilmiyorum.


edit: sizin bahsettiginiz örnekte mesela bir kadın çalışanı sürekli telefonla arayıp rahatsız eden biri düşünün, sonra anlıyor ki aslında patronuymus. "my stalker who happens to be my boss stopped calling me now" diyor o da mesela.
  • sopiro  (27.01.12 21:30:21 ~ 21:31:41) 
www.macmillandictionary.com

Burada üç farklı kullanımı var.
1.to do something by chance
I happened to meet an old friend in town.
Bir şeyin tesadüfen olması. "Şehirde tesadüfen eski bir arkadaşıma denk geldim."

2.used for asking something politely
Do you happen to have a pen I can borrow?
Bir şeyi kibarca isterken kullanılır. "Kaleminiz var mı acaba?"

3.spoken used for expressing an opinion firmly, because you are angry
I happen to live here too – don’t leave your rubbish everywhere!
Kızgın olduğunuz bir şeyi kesin olarak ifade etmek için kullanılır.
"Biz de burada yaşıyoruz, çöpünü ortalıkta bırakma."(Kendisinden bahsediyor, daha vurgulu ve kesin; o yüzden "biz" diye çevirdim.)"

Cümlenin tamamını yazarsanız, karşılığını buluruz herhalde. Benim tahminim orada tıpkı 3. anlamdaki gibi kızgınlığını belirtmek için kullanmış.
  • Simrug  (28.01.12 01:49:08 ~ 02:12:24) 
[]

Araba tavsiyesi istiyorum

dizel-otomatik vites-24ten pahalı olmayacak
ne önerirsiniz?



 
  • biyolok  (11.12.11 16:39:52) 
1- 2006 civarı ford focus
2- 2007 civarı fiesta
3- 2004 civarı megane
  • fakyoras  (11.12.11 16:41:59) 
focus dizel otomatikten uzak duralım efem.


  • art vandaley  (11.12.11 17:02:29) 
Corsa 1.3 CDTI otomatik kendimde kullanıyorum çok memnunum, alıp da pişman olan görmedim.


  • elvan abeyiylegezse  (11.12.11 18:40:11) 
[]

Adres soruyorum yine

Kadıköy'den metrobüsle bahçelievler'deki şeyh zayed sosyal hizmetler binasına gitmem gerekiyor. hangi durakta ineyim ve sonrasında nerelere gideyim bilen varsa??




 
yine en mantıklısı söğütlüçeşme-mtrobüs-bahçelievler:) ordan sonra bakarsın.


  • raki masasinin degismez adami  (28.11.11 20:05:53) 
[]

İstenmeyen yönetici olarak ilk toplantı

Şimdi sayın duyuru sakinleri.. sevdiğiniz ancak disiplin ve iş takip konularında yetersiz olduğu için işten çıkarılan takım yöneticiniz yerine başkası geçiyor. siz tabii ki istemiyorsunuz değişikliği. takımdaki diğer 8 kişi de muhtemelen sizin gibi düşünüyor zaten. ve bu değişikliği öğrenmenizden birkaç dakika sonra karşınıza yeni yöneticiniz tanışmak için çıkıyor. çoğunuzdan genç ve masum suratlı. sizse baya feleğin çemberinden geçmişsiniz.
ne demeli bu takım lideri ki dizginleri ele alamasa bile ilk etkisi güzel olsun. siz olsanız ne derdiniz?



 
o ortamdaki konuya göre değişir. böyle espriler falan yap toplantıda. sağa sola çat, fırsat buldukça iş konusundaki bilgilerini ortaya dök. o öyle değil şöyledir de. baskın görün. piç ol, fırlama ol.


  • ya ben lan neyse  (01.11.11 15:00:11 ~ 15:00:58) 
öncelikle yeni işiniz hayırlı olsun :)

sanırım eski yönetici ve o olay üzerine hiç konuşmaması kendisini onunla kıyaslamaması ve hemen "herşey çok güzel olacak" havalarında takılmaması daha samimi gelirdi. onun yerine sadece kendi işine konsantre olmuş ve iletişim kısmını da zamana yayabilecek kadar özgüvenli birisi görmek olumlu bir etki bırakırdı bende. " dur bakalım hele acaba nasıl cıkacak? çok renkte vermedi ama kendinden emin biri gibi" diye geçirirdim içimden..
  • patir  (01.11.11 15:04:03) 
arkadalar muhtemelen şöyle şöyle düşünüyorsunuzdur benim hakkımda. ben bunu şundan şundan biliyorum. benim düşüncemse, böyle böyle bir takım lideri olmak. bunu yapmak için sizlerden şunları şunları isteyeceğim. şimdi sorularınızı almak isterim...


  • anonimyususer  (01.11.11 15:44:56) 
Her ekibin bir lideri olduğunu ve ekibin de bu lideri takip etmesi gerektiğini öncelikle bilmek gerekli. Liderlik için de baskın olmak lazım. Baskınlık şiddetle, tehditle, zorla olmaz. Bilgi, çalışkanlık, açık fikirlilik, uzak görüşlülük, disiplin ve adalet ile olur. İlk adımda Takım Yöneticisinin, bu işi ekibinden daha iyi bildiğini ve yapabileceğini göstermesi gerekli. Sonrası çorap söküğü gibi gelir zaten.


  • eteria  (01.11.11 16:24:04) 
[]

Sayın Opera severler..

bana şöyle güzel aryalar önerseniz ne güzel olur.




 
nessun dorma
E Lucevan Le Stelle
Che gelida manina
Vesti La Giubba - Pagliacci
  • partizan  (29.10.11 15:35:48) 
Şunlar güzel bence:

Dies Bildnis ist bezaubernd schön
Mit Gewitter und Sturm
Si mi chiamano Mimi
Che gelida manina
Di quella pira
Nessun dorma
Madamina il catalogo e' questo
Largo al factotum
La calunnia e un venticello
Casta diva
Vesti la Giubba
Addio del passato
Una Furtiva Lagrima
O mio babbino caro
  • sourlemonade  (29.10.11 15:35:52 ~ 15:44:19) 
zdes khorosho
les filles de cadix

önceden sayılanlara ilaveten aklıma gelenler
  • grampus  (29.10.11 22:59:27) 
[]

İki İngilizce gramer sorusu

1- 'uzaya gittiğimde uyuyor olacak olmam', 'maratonda koşarken acıkacak olmam' tarzı bir gelecek zaman cümlesi nasıl kurulur?

2-'ben öyleyim, ki bunu sen de biliyorsun' gibi bir cümledeki 'ki' ifadesini so, that filandan daha advanced nasıl söyleriz?

bu ikisini merak ediyorum:)

 
1 - aslında tam olarak o şekilde kurulmuyor cümle. yani atıyorum şöyle bişey söylemeye çalışsak "maratonda koşarken acıkacak olmam bir gerçek." normalde şöyle deriz:
it's a fact that i'll get hungry while i'm running a marathon.
illa dediğim gibi olsun diyorsan da pek güzel durmuyor, zorlama oluyor filan.
my hunger when i will be running a marathon is a fact.

2 - bunun için de şöyle bişey diyebilirsin:
i'm like that and indeed you know this.
  • tepedeki psychedelic adam  (24.10.11 10:54:47 ~ 10:55:29) 
"(the fact) that I'll get hungry while running is what makes me worried." (koşarken acıkacagım (gerçeği) beni endişelendiriyor. veya beni endişelendiren şey koşarken acıkacak olmam, diye cevrilebilir sanırım.)

bizim turkcede kullandıgımız "olmak", ingilizcede karşılığı olmayan bir kullanım. "uyuyor olacak olmam" diye dusundugunuz icin karşılıgını bulamıyorsunuz, "uyuyor olacakmak" diye turkcede olmayan bir ifadeyle dusunmeniz gerek.

2) which veya and deseniz?
  • sopiro  (24.10.11 11:55:25) 
ikincisi için
this is the way i am and you know it gibi basit bir bağlaçla da sağlanır. veya as you know kullanabiliriz.

  • kediebesi  (24.10.11 13:38:39) 
[]

Superonline.. ben sana ne diyeyim..

Kullanmakta olduğunuz fiber internet hizmetine ait kota kullanımınızı doldurduğunuzu bilginize sunarız.

e biz buna kotasız diye giriştik, adil kullanım zımpırtısı çıkardılar başımıza. ne olacak şimdi, sadece hızım mı yavaşlayacak yoksa faturam mı kabaracak devam ettikçe izlemeye, indirmeye..?


 
sadece hızın yavaşlayacak kotalı internet değil ise.


  • cro magnon  (10.10.11 21:00:43) 
hızın yavaşlayacak.


  • ekaterina  (10.10.11 21:00:45) 
her 15 dakikada bir kopuyor zaten bağlantı, hele bir şey indirirken filan vuhuu...bir de bu çıktı, süper!


  • kirazz  (10.10.11 21:02:44 ~ 21:02:56) 
[]

Almanya da Adidas

Cok cok daha mi ucuz yoksa eh iste mi buraya gore. Diyelim burada 150kagit olan ayakkabi orada ne kadardir?




 
orda yasayan arkadasımdan bildigim kadarıyla ucuz değil ama buraya gore cok daha fazla kampanyalar oluyo orda baya ucuza denk getirebiliyon.


  • rurouni  (07.10.11 21:19:27) 
Sezonluk ürünlerde çok farketmiyor. Bana ayakkabı alındı 45 euro.


  • ataturkiye  (07.10.11 21:33:56) 
[]

Berlin'e gece 1:20de varma sorunsalı

Pegasus'un biletleri ucuz lakin saatleri saçma ötesi. Kız kıza Berlin yapılacak ve o saatte uçaktan inersek, saat 2 civarı gitmek istediğimiz yöne doğru yola çıksak rahat ve güvenli seyahat için nasıl bir yol izleyebiliriz?




 
hangi yöne gitmek istiyorsunuz?


  • zgrydn  (02.10.11 08:44:52) 
berlin'de ya da almanya'nın genelinde o veya daha geç bir saatte kız kıza olmanızdan dolayı bir sorunla karşılaşmazsınız.


  • ekg  (02.10.11 09:31:05) 
@ekg, bu nasıl bi sorumluluk almaktır? istanbul'a veya biçok şehire oranla çok düşük olsa da berlin'de de geç saatte tekinsizleşen bölgeler var.
bi kere schönefeld'e ineceksiniz pegasusla gidiyosanız ve o saatte tren bulamama ihtimaliniz var. otobüs bağlantınızı önceden araştırın derim. eğer şehir merkezine gitmeyecekseniz de tren istasyonunda bikaç saatlik bi bekleme yapmanız gerekebilir. elinizin altında kalınca bişeyler bulundurun mutlaka, o saatlerde buz gibi olur hava. iyi yolculuklar, pek şanslısınız :)

  • minguinho  (02.10.11 11:18:38) 
aynı tarife ile gittim ben berlin e , wedding e taksi 35 € yazmıştı ve sanırım trenler çalışmıyordu.


  • expansion pack  (03.10.11 01:22:49) 
[]

Kozyatagi'ndan Kuyumcukent nikah salonuna

pek tabii ki metrobüsle, nasıl gidebilirim? nerede inip, neye binmem gerekiyor acaba?




 
yenibosna metrobüs durağında iniip köprünün ayağından geçen minibüslere sorun. onların çoğu gidiyor


  • lehim ve havya ile mikrocip yapan adam  (17.09.11 22:12:51) 
[]

Media player'da sorun

biraz kurcalamıştım windows media player'ı, şimdi film dosyalarını ses dosyası olarak açıyor. ses var, görüntü yok. ne yapmalıyım?




 
codecleri yeniden yükleyin.


  • inheritance  (19.08.11 13:27:23) 
[]

İki cümle çeviri

This is a time when you can re-adjust your thinking and expand your understanding of the world if you are willing to let go of dogma. If you are at all dogmatic, then this time will pass and about 3 years from now you will be faced with a more abrupt change as the world will be much more at odds with your thinking.

ne diyor acep?


 
Dogmalardan(katı inanc) kurtulmaya istekli oldugun zaman dünya görüşünü yeniden düzenleyebilir ve dünyayı daha iyi algılayabilirsin. Eger dogmalara tamamen baglı isen, zaman geçicek ve yaklasık üç yıl içinde beklenmedik değişikliklerle karşılaşıcaksın çünkü dünya senin düşünce sisteminle uyuşmazlık içinde olacak.


  • letmein  (11.08.11 14:01:55) 
Kabaca soyle diyor:

Bu gunler dusuncelerinizi gozden gecirebileceginiz, dunyayi daha genis perspektifte gormeyi ogrenebileceginiz ve dogmaciliktan uzaklasabileceginiz bir donem. Eger tamamen dogmaci bir yapiniz varsa, bu gunler gececek(siz degismeden) ve yaklasik 3 sene sonra cok daha ani bir degisim gecireceksiniz, cunku dunya sizin dusunce yapiniza gore cok daha garip bir hal alacak.
  • luthier  (11.08.11 14:08:44) 
[]

Almanya'dan cep telefonu almanın

herhangi bir fiyat farkı olur mu? marka sony ericsson ya da nokia.
bir de fiyatlara bakabileceğim bir alaman sitesi linki verirseniz çok makbule geçer dostlar



 
amazon.de
www.mediamarkt.de

biraz daha ucuz oluyo.
  • rurouni  (17.07.11 21:11:12) 
ufak fark oluyor. kendin geldiğinde alacaksan al, başkasına aldırıp getirteceksen verdiğin zahmete değmeyebilir.

bir de, saturn mediamarkt'tan daha ucuzdur.

www.saturn.de

sayfa almanca tabi. cep telefonu almanca handy demek, oradan bakarsın.
  • resistance is futile  (17.07.11 21:16:36) 
o2 diye bi yer var, bissuru de subeleri var. oralara da bakabilirsin. o2 ayrica bizim ulkemizde turkcell'in falan yaptigi gibi aylik odemeli falan da satiyor. orada akraban varsa ona verirsin parasini, o her ay oder senin verdigin paradan falan. benim son 2 telefonum oradandi mesela, bu ay da ucuncusunu alacagim.


  • hjarteblod  (17.07.11 21:38:53) 
Alma derim, fiyatlar neredeyse aynı olduğu gibi bir de pasaport kaydıyla uğraşmak zorunda kalıyorsun, sonuç olarak elinde garantisiz ve türkiye'deki kadar pahalı bir cihaz oluyor. Belki TR'de olmayan modeller (HTC Sensation olabilir) için alınır.


  • roket adam  (17.07.11 22:09:15) 
[]

Kanal tedavisi olmuş dişin kırılması

birkaç ay önce kanal tedavisi yaptırdığım dişimin bir kısmını elime aldım az evvel. çık diye gitti. ne olur bundan sonra ömrü ne kadar sürer? dış yüzeyinden bir parça gitti




 
benim de geçen yaz kanal tedavisi yaptırdığım bi dişimin yarısı kırılmıştı, diğeri de çatlamıştı. ama sonradan değil, dişçi sağolsun. yarısı giden dişe amalgam dolgu yapmıştı. o tarafla pek yemedim iyice kırılırlar diye. şimdi o iki dişe kaplama yaptırıyorum. umarım sağlam olur böyle. sen de kaplama yaptırabilirsin kırılan dişine, dolguyla kapatmaktan daha sağlam olur diye düşünüyorum/umuyorum.


  • daysleeper  (10.07.11 16:42:58) 
benim de aynı durum başıma gelmişti.zamanla tüm diş parça parça kırıldı.dişçi dişi çekip implant yapcağını söyledi.dişçiden çok korktuğum için hala yaptırmadım ama bir sene geçti.kanal tedavisi olduğundan hiç acı da yapmıyor heralde.


  • gibigibiyimgibigibi  (10.07.11 17:03:09) 
kaplama olur.


  • copy paste  (10.07.11 18:02:43) 
[]

Yeşil pasaport

artık gına gelmiştir size de eminim, her gün bir yeşil pasaport sorusu soruluyor ama idare edin:)
şimdi ben babadan yeşil pasaportlu evladım. pasaportu aldığımda öğrenciydim, öğrencilik bitince yurtdışı seyahatleri yaptım sorunsuz. şimdi bağkurluyum, pasaportum geçerliliğini koruyor mu dersiniz?



 
korumuyor. çalışıyorsun.


  • roket adam  (29.05.11 22:39:22) 
e 25imi de geçtim ama 2 kere kullandım ondan sonra pasaportu, sorun çıkmadı. ondan sorma gereği duydum zaten. her zaman kitaptaki gibi işlemiyor işler.


  • kirazz  (29.05.11 22:44:38) 
Ben de pasaportumu 25imi gectikten sonr suresi bitene kadar kullandim, bagkurlu falan degildim yalniz, gayet issizdim. Zaten sigortaniz varsa polis kapida soruyor "ne isle mesguluz?" diye...


  • luin 41  (29.05.11 22:51:19) 
aslında korumuyor. ancak farkedilene kadar kullanabilirsiniz.


  • african rain  (29.05.11 23:07:37) 
ve siz yurtdışındayken fark edilir de bu giriş yaptığınız ülkenin makamlarına bildirilirse kaçak olarak giriş yapmış sayılırsınız, schengen bölgesi için bunun cezası 5 yıl giriş yasağı ve yüklü bir para cezası oluyor genelde ayrıca ilerideki vizeler için mimleniyorsunuz.


  • roket adam  (29.05.11 23:47:23) 
[]

Bir şarkı soruyorum

The Who- Im one
bulup da indiremedim bir türlü. bulan olursa hayrına..



 
mesaj ile link attım


  • freebird5406_2  (26.05.11 22:11:50) 
[]

Şu iki yazıcıdan hangisini önerirsiniz?

www.hepsiburada.com

www.vatanbilgisayar.com


 
ben aldım xeroxdan gayet memnunum ki çok araştırmıştım.
benden söylemesi benim gibi internettten alışveriş yapma sakın, 10 güne zorla geldi.

  • koskoca devletin adi osmanli lan  (09.05.11 19:23:39) 
düz mantık yazıyorum:

xerox tüm gücünü yazıcı/tarayıcı/fotokopi işine vermiş bir firma.

samsung ne iş olsa yapar firma (haa lcd tvleri şükela keza bizim hanede var kullanıyoruz ve memnunuz kötülemiyorum) tv, fotoğraf makinası, beyaz eşya, notebook vs vs üretiyor.

hal böyle olunca tek bir alana gönül vermiş bir firmayı mı tercih edersin yoksa
inş. taah. ulaştırma gıda tur. ltd şti' yi mi?

cevabı verdim galiba

not: xerox dakikada 20 sayfaya kadar çıktı verebiliyor ancak samsung a ait böyle bir bilgi bulamadım!! hız mühim tabii

samsungun boyutu küçük yerim dar diyorsan düşünebilirsin ama ofiste/evde yerin varsa xerox tek geç derim!!!!

aha bunlarda aynı ürünlerin kendi site linkleri:

xerox:
www.office.xerox.com

samsung:
www.samsung.com

toner fiyatlarını da araştır!
  • tzameti  (09.05.11 19:33:41) 
xerox hacı.


  • oshamahue  (09.05.11 21:12:06) 
[]

kitaplarla dolu odada uyumak

bir oda düşünün, normal bir çocuk odası büyüklüğünde. içinde 3 tane kitaplık var, birinin kapağı yok. her taraf kitaplar, fotokopilerle dolu. burası benim odam. her gece kapıyı kapayıp bu odada uyuyorum. sabah uyandığımda dehşet bir koku oluyor, böyle bildiğiniz kağıt-mürekkep kokusu ama, soğuk havada bile uyanır uyanmaz ilk işim pencere açmak oluyor. hatta bu gece uykudan uyanıp açtım pencereyi. sağlığa zarar verir mi bu kokuyu solumak?




 
kitaplari at panpa

kindle var artik


21. yuzyildayiz
  • bydlo  (15.04.11 10:06:43) 
mürekkep petrol bazlı bir şey. iyi değil yani. kağıt kokusu zarar vermese de mürekkep zarar verir. özellikle kurşun içeren boyalar kullanılmışsa zararı daha fazla olur.

kitap atmak konusuna ise yorum bile yapmayacağım.
  • ben smyrna  (15.04.11 10:29:32) 
işte o benim de odam. cevapları merakınan bekliyorun.


  • yildirimba  (15.04.11 10:34:36) 
hani sağlıkçı değiliz ne ne kadar zarar verir net bir şey söyleyemem ama kitapların müthiş toz tutma potansiyelini de göz önünde bulundurun.


  • opteron  (15.04.11 10:56:26) 
1) çok kaliteli bir scanner alınır.
2) vakit buldukça tüm kitaplar özenle scanlenir, pdf'e çevrilir. ya da bulunabiliyorsa e-book versiyonları bulunabilenler bu haliyle de edinilebilir.
3) dijital ortama geçirilen kitaplar sırayla gerekli görülen kurumlara/kişilere bağışlanır.
4) sonra isterseniz bilgisayarda okumak için bir external harddiskte, isterseniz yukarıda belirtildiği gibi kindle benzeri bir e-book reader'da saklanır.

sonuçta kitapların bugünki cazipliği kağıt hissi, dokusu ve kokusu için mevcut. yoksa yazı heryerde aynı yazı. ama o koku da rahatsız ediyorsa artık, sağlığa da olumsuz etkileri ortaya çıkmadan başka bir yöntem bulunmalı.
  • loveinaflipbook  (15.04.11 11:21:10) 
3 kitaplığı tek kitaplığa düşür. diğerlerini depo gibi bir yere kaldır. olmadı çöp poşetlerine doldur. bir yerde sakla. başka da bir şey gelmedi aklıma.


  • lorenzen  (15.04.11 11:46:24) 
çok ciddi bir temizliğe girişerek bu sorunu bertaraf edebilirsiniz bence.
öncelikle kitap ayıklaması yapın, istemediğiniz kitaplar varsa bağışlayın bir yere. kitaplıkları boşaltın, ıslak bezle tozunu alın, kitapların da tozunu alın ve güzelce yerleştirin.
açıkta duran kağıtlar da zamanla baya toz biriktirir, fotokopilerinizi düzenleyip gruplara ayırın ve klasörleyin. ortalıkta kağıt kalmasın. en son olarak da elektrik süpürgesiyle odayı süpürüp havalandırın, bence tamamdır. ayrıca oda camına şu panjur gibi açılıp kapanabilen havalandırma zımbırtılarından takabilirsiniz.
  • quasiromantic  (15.04.11 13:56:46) 
benim odamda da iki büyük kitaplık var ve açıklar. bence nemden ötürü bazıları küf tutmaya başladığı için kokuyorlardır. büyük bir temizlik operasyonu yapın ve odayı güzelce temizleyin. nemli bi yer varsa silin. ilerde kullanmayacağınız şeyleri de atın gitsin, boş yere yer kaplamasınlar.


  • laluzdelavida  (15.04.11 15:09:36) 
[]

en iyi Suç ve Ceza çevirisi

hangisidir? yıllar önce okumaya kalkmıştım ama çeviri berbattı, kitaptan soğumuştum. eh yani, o okunmadan da olmuyor.
hangi yayınevinin çevirisini önerirsiniz?



 
iletişim, can, oğlak. bu üçünden birinde varsa al oku. oğlak ilk sırada benim için. ama yok sanırım onda suç ve ceza.


  • sen git ben geliyorum  (08.04.11 22:23:12) 
iletişim


  • appleblossom  (08.04.11 22:23:25) 
İletişim Yayınları - Ergin Altay çevirisi.


  • cashkorkmaz  (08.04.11 22:23:39) 
cok eski meb - nihal yalaza taluy da iyidir.


  • bryan fury  (08.04.11 22:26:02) 
(git: 108548)


  • hikaye mesture  (08.04.11 22:54:59) 
türkiye iş bankası kültür yayınları - mazlum beyhan

tartışmasız en iyisi bu. mükemmel bir çeviri.
  • durdenist  (15.04.11 23:53:14) 
[]

gazete ekinin ingilizcesi

yani mesela milliyet'in cadde eki, diyeceğim. nasıl deniyor bu ek ingilizce?




 
Supplement


  • sourlemonade  (04.04.11 20:56:30) 
[]

BİM'de coca cola satılıyor mu?

iddiaya girdik de..




 
satılıyor tabii ki.


  • winstoncash  (27.03.11 21:28:30) 
evet.


  • ucyuz  (27.03.11 21:28:44) 
var


  • sporty  (27.03.11 21:29:03) 
  • winstoncash  (27.03.11 21:31:47) 
evet


  • oshamahue  (27.03.11 21:36:00) 
evet ama kampanyasiz cocacolalar satilir genellikle. hemde piyasa fiyatlarinin cok cok altina.


  • emfuzi  (29.03.11 03:45:56) 
[]

Şu videoları indiriverenin

ellerinden öpcem gari! sabahtan beri uğraşıyorum, olmuyor:(

www.youtube.com
www.bbc.co.uk

 
bbc'den videolar pek kolay inmiyor. hatta ben henüz bir şey indiremedim oradan. vardır bir yolu elbet ama. diğeri ise kolay. (youtube) sorun ne ki onda?


  • ben smyrna  (25.03.11 17:56:43) 
  • sanal uyku  (25.03.11 17:58:39) 
[]

çek sorusu volume2

çeki tahsil ederken, tahsil edecek kişinin tc kimlik nosu, telefon ve adres bilgileri gerekiyor diye duydum. doğru mu bu?
gerekmiyorsa da tahsil edecek kişiye dair ne gibi bilgiler bulunmalı çekin arkasında?



 
doğru, bu bilgiler yazılıp imza atılıyor.


  • bernayben  (05.03.11 19:16:34) 
+kimlik fotokopisi


  • yay  (05.03.11 20:21:15) 
[]

çek tahsili

bir borca karşı çek aldım, hayatımda ilk defa çek tahsil etme durumum olacak. kesin olarak üzerindeki tarihte mi gitmem gerekiyor bankaya? bir gün sonra-öncesi olmadan?




 
çekler vadesi olmayan ödeme emirleridir esasinda. yani ibrası halinde ödenmesi gerekir. ancak uygulamada üzerinde yazan tarihte ödenmesi talep edilir. bir de ticaretle uğraşan insanlar ödemeleri ona göre ayarlar çek günü gidip yatırırlar ödeme tutarını genelde.


  • mat couthon  (03.03.11 10:49:54) 
önce alamazsınız ama sonra alabilirsiniz tabi. ancak sonra kısmında şu önemli. rakam çok büyük ise ve siz ödemeyi almazsanız belki aynı tutarlardaki tahsilat yapan birisi ile ertesi günlere para kalmayabilir. bu durum tabii ki iyi niyet ile çözülebilir. şöyle ki çek sahibini ararsınız, ben ancak bugün tahsil edebiliyorum ama para yok bilginiz olsun dersiniz. onlar da para yatırır. para yok diye dan dun karşılıksız yaptırmayın. hele ki çek sahibi düzgün bir işletme ise. sonra adamlarla iş yapamazsınız bir daha. ayrıca çok emin olmamakla birlikte "karşılıksız" damgası yemiş çeki normal şekilde tahsil de edemezsiniz diye biliyorum.


  • ben smyrna  (03.03.11 11:05:03) 
Çek işleri biraz tehlikeli, çekin verildiği bankayı bir arayın bakalım, dönen çekleri varmı kesen kişinin.


  • Dharmalı  (03.03.11 13:02:22) 
eğer çekin keşide edildiği yer ile aynı yerdeki bankaya gidecekseniz üzerinde yazan tarihten itibaren 10 gün içinde bankaya gitmeniz lazım.

şu an sanılanın aksine çek üzerinde yazılı tarihten önce bankaya gidemezsiniz. ödeme yapılmaz bu tarihten önce.yasak.
  • kirmizi gul demet demet  (03.03.11 13:57:01) 
ödeme tarihinde takasa ver bankaya. ödenme ihtimalini güçlendirmiş olursun.


  • guybrush threepwood  (03.03.11 16:24:53) 
[]

Değişen üniversite sınavıyla ilgili

99'da sözel bölümden mezun olmuştum. Bu yeni sistemde lise bölümleriyle ilgili ayrımın kalktığını duydum. Şimdi sınava girsem ve İngiliz dili yazsam puanım kırılıyor mu? girme ihtimalim nedir yani?




 
bu seneki sınava başvurma süresi geçti. seneye için düşünebilirsin, puanın kırılıyor.


  • Sabac  (20.02.11 13:31:13 ~ 13:31:37) 
eskisi kadar kırılmıyor. eskiden en fazla 300 ham puan alabiliyordun ve en fazla okul puanı alan bir kişinin farklı bölüm tercihinde 50 puanı kırılıyordu.

şimdi en fazla 500 ham puan alıyorsun ve en fazla okul puanı alan biri için 15 puan kırılıyor. sen hesapla.

böyle bir şeydi.
  • ya ben lan neyse  (20.02.11 15:49:26) 
12  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.