Ekşi Duyuru

bu saatler dcf77 denen bir alman vericisine senkron çalışıyor. istanbul tam sınırda kalıyor. atmosferik şartlar iyiyse sinyal alabilir.

www.ptb.de

Multiband özelliği Türkiye'de çalışmıyor diye biliyorum.

(bkz: atomik saat) Maalesef Türkiye'de çalışmıyor.

Klima filtresi değiştirilebilir. Torpidonun oralara bakmak lazım.

polen filtrenizi en son ne zaman değiştirdiniz? 1 seneyi geçtiyse değiştirmenin zamanı gelmiş olabilir.

Polen filtresini iki gün önce daha iyi marka ile değiştim ama yine aynı sonuç. Araç sabitken klima açınca o kadar yok, ama hareket halinde bu durumun olması bana fitilleri düşündürüyor.

doğru takmamış olabilirler. bu tür olaylar olabiliyor.

Adamın arabasına icra yoluyla el koyuyorlar. O da böyle bir kazık atıyor. Anahtarı vermiyor memurda çekiciyle aldırıyor. Anahtar çok basit iş. Satış belgesiyle mercedes'e gidiyorsun ücreti mukabilinde 2 tane anahtarla ugurluyorlar seni

ağlayarak kaybedilmiş malın sefası olmaz.

Alacağımdan değil yahu gördüm merak ettim. O kadar param olsa s serisi almam üstelik.

yurtdisinda arada acik arttirmalara bakiyorum, arada iyi araclar denk geliyor.
repo olanlarin cogunlugunda anahtar yok, habersiz cekip goturuyorlar cogunlukla yoksa zaten kavga cikmasi buyuk olasilik. o yuzden anahtar yok, normal.

repo arac alacak olan adamin zaten bunlara hazirlikli olmasi lazim, piyasanin ciddi olarak altina araclar alinabiliyor ama ne cikarsa bahtina hesabi, bagajda ceset bile bulabilirsin :)

Oyun hamuru kaba şekiller alabilir ama detaya indikçe çatlaklar oluşur zorlanırsınız.

Modelleme killeri var, hobi malzemesi satan yerlerde bulursunuz. Bunlar daha kolay ve detaylı şekil alır. Polimer killer var. Bunları isterseniz sonradan fırınlayıp kalıcı hale de getirebilirsiniz. Plastilin gibi malzemeler de var.

Bunlardan hangileri tekrar tekrar kullanılabiliyor? Çünkü amatör olarak yapıyorum zaten her seferinde kil almak istemiyorum

Polimer kili pişirmediğiniz sürece tekrar kullanabilirsiniz. Kullanmadığınız zaman streç film gibi bir şeyle sarın ya da havasını alıp poşete koyun ki havayla temas edip kurumasın.

Samsung'dan, Freebuds 4'e geçiş yapmıştım. Kulaktan çok rahat düşüyordu. Bir de ambargolu olduğu için sanırım kendi uygulamasını anca apk olarak indirebiliyordun. Bunların dışında iyiydi. Ben Samsung'a geri döndüm.

bunu hesaplayan siteler var, oradan bakabilirsiniz ama muhtemelen 70 psi civarıdır. lastikte de muhtemelen max 90 psi yazıyordur.

lastiklerin yanağında yazar uygun basınç aralıkları.

60-80 psi arası uygundur.

80 psi yazıyor.

Asfalt sürüşü yapıyorsan max a yaklaşık hava basın. Yollar bozuk ise max 60 basın, yumuşak lastik konfor demektir. Göstergeli bir pompa almak rahat olacaktır. her çıkışta havayı kontrol edip surersiniz

Aracın ön sürücü ya da yolcu kapsının açınca kaç psi olması gerektiği direkte yazar.

33 yazıyor ama aracı alırken neden bu kadar yüksek basılmıştı ona kafam takıldı.

Araç 0 mı?

resimdeki değerler yüksek ihtimal diğer bir basınç birimi olan "kpa " olmalı (opellerde de öyle)

Görünen değerleri psi ye çevirirseniz olması gereken değerleri daha iyi anlarsınız.

araç sıfır

sıfırlara yüksek basıyorlarmış. benim araca da 45 basmışlar. farketmedim bayağı öyle kullandım. olması gerekene alın.

Sıfırlar öyle, benimki de 41le geldi 33-32ye indirdim. Gideceğin hıza, sürüş konforuna ve yakıt ekonomisi yapmak isteyip istemediğine göre değişiyor.

neden yüksek basıyorlar bilmiyorum, ancak şu aralar gece gündüz sıcaklık farkı yüksek. bu sebepten lastiklerde basınç kaybı oluyor. yani binek araçlarda 4 lastikte aynı boyuttaysa 32 33 basılıyor. arkadan çekişli araçlarda bu değişebiliyor.

bu dediğinize en yakın sistem aslında temettü yatırımcılığı gibi duruyor.

Eurobond ile bu yapılabiliyor.
Bir zamanlar ne kadarlık bir yatırım gerektiğini hesaplamıştım.
İhtiyaç duyarsan oturur gene hesaplarım. Anaparan hep Dolar olarak duruyor ve sen bunun dolar bazındaki faiziyle geçiniyorsun.
Tabi o anaparayı yakalayana kadar her ay ilave yapman, alacağın kupon ödemelerine de hiç dokunmadan anaparaya ilave etmen gerekiyor.

Bunu S&P 500 de temettü hisselerine yatırım yaparak da yapman mümkün. Borsa İstanbul'da da temettü emekliliğinin mümkün olduğu iddia ediliyor ama ben katılmıyorum bu görüşe.

"Borsa İstanbul'da da temettü emekliliğinin mümkün olduğu iddia ediliyor ama" bunun 3 temel sebebi var: tl'nin tarihsel olarak çok aşırı oranlarda dolar/eu karşısında aşınması. şirketlerin temettü verimlerinin çeşitli sebeplerden dalgalanması ve buna bağlı olarak hak edilen temettülerin dolar/eu cinsinden dalgalanması. makroekonomik istikrarsızlar sebebiyle şirketlerin hisse senetlerinin genel trend olarak artmaması.

ben de yabancı para cinsi gelirden yanayım: düzenli ödemeye yapan etf veya yabancı hisse senedi. orada da uzun vadeli bağlayacağım parayı banka aracı kurumlarıyla yaparım. mesela 5 sene, 50bin dolarımla midas'tan etf almam, işbankası'ndan alırım gibi.

yatırdığın rakama ve yıllık harcamana bağlı. 5 milyon usd yatırıp yılda 50.000 usd ile yaşayabiliyorsan tabi mümkün. ama o kadar kapitalin varken uslu durabilmek asıl beceri.

www.forbes.com

Ucakta domates suyu icmenin karada icmekten farkli olduguyla ilgili bir makale okumustum. Havada insanin tat duyusu degisiyor gibi bir sonuca variyordu. Salcali makarna da o yuzden farkli geliyor olabilir.

Ben uçak yemeklerinde özellikle fazla tuz kullanılıyor diye biliyorum ama emin değilim.

thy sitesinde şöyle bir şey yazılmış:
EV YAPIMI TAGLİOLİNİ BURRATA
Ağır ateşte pişmiş domates sos, taze fesleğen
www.turkishairlines.com

şöyle de bir video var ama izlemedim:
Uçakta Sunulan Yemekler Nasıl Hazırlanıyor? | Uçak Şefinden Tarifler
www.youtube.com

elektronik ölçümlerde çok kısa aralıklarda ölçümlerde hatalı sonuçlar verebiliyor. ölçümlerde biraz aralık bırakın arka arkaya ölçmeyin. başka birilerinin de ölçün sizinkine çok yakın ölçmüyorsa muhtemelen doğrudur.

Yorgun olmak, aç ya da tok olmak, sabah ya da akşam olması, tansinonunuzda değişiklikler yapabilir. Ölçmeden önce en az on dakika oturup dinlenmiş olmanız gerekiyor. Bilekten ölçen cihazlar hatalı sonuç verebiliyor. Kolsan ölçeni hortum tam ön ortaya gelecek şekilde alt kenar dirsek büküntüsünden iki parmak yukarıda olacak şekilde ve rahat oturur pozisyonda olmanız, kolunuzun çok rahat ve biri tutuyor şekilde olması ölçümü daha doğru yapar.

Tereddür varsa iki tansiyon aletiyle aynı yerde ve zamanda birkaç dakika arayla ölçmek uygun olur. Bu tip cihazların zaman içinde kalibrasyonu gerekir. Hatalı ölçüm tespit ederseniz firma ile görüşün. Ben yıllar önce bir defa aramıştım. Cihazı izmir'deki adreslerine kargolarsam kalibre edeceklerini söylemişlerdi.

Bir ilave yapayım. Tansiyon ölçümünde 'doktor payı' diye bir şey vardır. Bazı insanlarda yabancıların ölçtüğü tansiyon yüksek çıkar.

omron çok populer ama aldığımızdan beri memnun değiliz manuel olcunce başka omron başka çıkıyor. kullanmıyoruz açıkçası ama siz doğru şekilde taktığınızdan emin olun.

Daha gecen gun locada c sirasinda izledim bence cok iyiydi. Eger ic sahneden en on 5 sira ortadan alinamiyorsa loca iyi. Hatta loca genel olarak cok iyi cunku ferah

otoparkı yok. evet sokak aralarına park ediyoruz.

altta ön kısımlar dolduysa balkonun ilk 2 sırasından ya da locadan al, altın arkalarından daha iyi buralar. otopark yok evet. eğer oralara arabayla çok gitmişliğin yoksa park yeri bulman zor olabilir tunus caddesinde otoparklar var oraya bırakıp yürümeyi de düşünebilirsin veya taksi, toplu taşıma gibi şeyler düşünmeni öneririm. park şansıma güveniyorum diyorsan sen bilirsin tabi.

Hala %25 zam yapıp geçme hakkınız var ama onu yapmayalım diyorsanız, Tüketici Fiyat Endeksi 'nin (TÜFE) on iki aylık ortalaması %57,50. Yani, bu da 13.388TL oluyor. Yuvarlak hesap, 13.500TL yapabilirsiniz.Ama siz iyi niyet gösterseniz de, ev sahibiniz, 5. senenin sonunda size kira tespit davası açabilir.

Benzer evlerin 18-19 bin lira olduğunu sanıyorum.
Ev sahibi 16-18 talep eder ve 15-16 civarına anlaşırsanız mutlu olur.
TÜFE'ye göre arttırırsanız yanılmıyorsam 14 bin lira yapmanız gerekiyor. Y

Ben olsam 12 teklif edip 14'e kadar yükselirdim. Ev sahibi mutlu olmayacak gibi davranır ve de üstüne kötü konuşmaya başlarsa o zaman yasal orandan devam edelim diyerek konuyu kapatırdım ve %25 yapardım.

Ben bu şekilde konuşurdum diyorum ama aslında telefonda ev sahibi olunca bu şekilde konuşamıyorum. Huzurum kaçmasın diye 16'ya kadar razı olurdum. Bu yaptığım yanlış olurdu.

Selam, amazon tr de bile ürün satıcılarından sorumluluk sigortası talep ediyor. Bu bir de ingilterede gıda satmaksa kaçınılmaz. Müşteri muhtemel ilk etapta amazon ya da markaya dava açacak olsa da ürünü satan olarak ürünün saklama koşullarını da sağlayan olduğunuz için size yöneltilecek iddialarla karşılaşacaksınız. Bu kapsamda hareket edin, avrupa ve ingilterede bu tip davalar çok oluyor, tr gibi değil

Ülkeye ithal eden sorumlu olur yani siz

tıbbi destek almanızı tavsiye ederim.
bu konuda da ablayı ikna etmek gerekir önce. kadına zarar verilebilir bu şekilde.

Evet veriyor zaten. Evde bakım doktoruna söylüycem. Çünkü kadın az yiyince kıpır kıpır. Ama çok yiyince hemen uyumak istiyor.

şeker hastalığı var mı?
annemde obez şeker tansiyon herşey var, az yiince çok dşnç hissediyor, çok yiyince şeker yükseliyor ve beyni buğulanıyor kafası karışıyor. mide küçültme ameliyatı düşünün.

gizemli urunler kullandıklarını sanmıyorum. ya marketteki ürünlerden yada channel, gucci gibi pahalı ama bilinen şeyleri kullanıyorlardır. zira bu ürünleri aramak, keşfetmek ciddi emek ve zaman gerektirir. dünya kadar işlerinin arasında bunları araştıracaklarını sanmıyorum.

www.vice.com

bunu ornek olarak verdim, bu tarz bir suru baska butik, luks urun/marka var. adini bile duymadigimiz daha da luks urunler elbette ki vardir. colgate de kullanan zengin vardir illa ki ama cogunlugu luks marka kullaniyordur diye dusunuyorum. bu urunleri aramak, kesfetmek icin ciddi zaman harcamalik bir durum yok cunku sadece zenginleri hedef alan pazarlamacilar var onlara ulasan.

Ozel kozmetikciler var kisiye gore urun uretiyor

www.saksfifthavenue.com

Bill gates casio saat kullanıp mcdonals'tan yiyor.

yani bezos kadar olmasa da çok çok zengin genç ve yaşlı sanayici tanıdıklarım var. normal senin benim kullandığımız ürünleri kullanıyorlar. sadece şimdi sen sorunca fark ettiğim parfüm konusunda daha farklı şeyler kullanıyorlar. ama öyle binlerce dolarlık parfümler değil, bulmuş kendine yakışan kokuyu sadece onu kullanıyor. hepsinin yadigarlık lüks saatleri var ama günlük yaşamda takmazlar pek.

Birbirlerinden görerek markalar yayılıyor zaman harcamaya gerek yokx
Ali Koç’u bilemem de Rebul’un sıvı sabunu 700 lira mesela. Vakti zamanında bir çevrede iken sabun kolonya oda için koku çubukları vs hep aynı kokudan kullanırdım. Benim evdeki sabun Rebul ise onların bizim hiç bilmediğimiz markalardan seçimleri olabilir veya Dove alıp geçebilirler tabii hepsi aynı halt diye :)

Aşırı zenginleri, dünya ile bağlarını koparmış, günde 20 saat çalışan uhrevi kişiler gibi görenler var. Ben de birkaç yıl önce aynı şeyi cep telefonu olarak merak edip sormuştum yani dünyadaki milyarderler, bizim beyaz yakalının borç harçla aldığı son model akıllı telefonlarla aynı şeyi mi kullanıyor diye; o zaman da yok zenginler çok takmıyor, tuşlu telefon kullanıyorlar vs diyen vardı. Yani böyle takılan zenginler de vardır da gösteriş hastası petrol zenginleri falan da var bu dünyada. Bence kesin altın kaplama klozet tadında gereksiz lüks tüketim günlük eşyaları vardır.

Bi ara ekşide Beymen'deki metal bir kürdanla ilgili başlık açılmıştı, tek kürdan bilmem kaç liraydı. Yani onun gibi şov amaçlı eşyalar vardır zenginlerde, hepsi tibet keşişi gibi maddi yüklerden arınmış sadece çalışarak yaşamıyor sonuçta :)

Ben Ali Koç ile aynı tuvalet kağıdını kullandığıma inanmıyorum. (Selpak)

pandemiyi hatırla, koca pandemi geçti evdeyken şunu şunu yapsaydık dediğin bir şey varsa onu yapabilirsin.

benim işten ayrılırsam yapmayı düşündüğüm planlar şöyle: dişlerim için kontrol ve gerekli tedaviye başlamak, haftada 3 gün gündüz seanslarında spora başlamak, uğraştırıcı yemek tarifleri denemek, buzluğa mevsimine göre tüketmek için hazırlıklar yapmak, her gün gün ışığında 1 saat yürümek, turşu kurmak, şehir dışındaki bazı arkadaşlarımı ve akrabalarımı ziyaret etmek, az para kazandığım ek işlerime geri dönmek

İş aramaya başlayabilirsiniz. Kpssye çalışabilirsiniz. Özel sektörden sıkılmışsanız aradığınız bu olabilir.
Paranız çoksa gezebilirsiniz. Kendinizi geliştirebilecek şeyler yapabilirsiniz.

hayatta ne olmak istediğinize karar verip ona göre ilerleyebilirsiniz.

emekliyim ve hiç oturmuyorum. atalet şişmanlığın temelidir.

3 hafta ustuste calismamak icin bir kolumu kesebilirim.

www.trendyol.com

Havaianas terlikler hem taş gibi (benim ilk aldıklarım 10 yıldır kaç deniz geçirdi, daha da giyilir) hem de çok rahat oluyor. Parmak arası modellerinin yanında düz terlik modellerini de gördüm bu sene. Yalnız Türkiye'deki son fiyatlarını bilmiyorum.

Hastanelerdeki palyatif bakim merkezine yatırın annenizi. Neredeyse Ücretsiz her hizmeti. Raporlarınizi hastaneye iletiyorsunuz 15-20 gün içinde sıra gelince hastaneye yatiriyorsunuz. Aile uyesininde ayriyetten yatağı oluyor.

geçmiş olsun.

tekerlekli yürüteç işe görmez mi?

banyo için duvara monte edilen oturaklar var. yine duş içine ve tuvaletlere kalkarken tutunmesi için bar monte edebilirsiniz. engelli tuvaletlerinde vs görmüşsünüzdür mutlaka dışarıda.

Hastane ortamı psikolojisini daha da bozar. Yanına tekerlekli klozet koyun eğer tuvalete gitmek bile güç geliyorsa. Biz yaşlımıza öyle yaptık.

Ben de hepatitliyim. Doğal ev sirkesi içerim, enginar yerim. Karanlık perde aldım odama mutlaka en geç 12 de uykuda olurum. Sabahın seher havasını içime çekerim. Kendi yoğurdumu yaparım. Kahvaltım zengin içerikli olur. 8 den sonra tane yemem. Uukuma 2 saat kala el işi ev işi bırakır sadece kitap okur ibadet yaparım. İnternete girmem. Birde hafif egzersizler yapsın. Yoga tai chi gjbi.

@aysee, evet mantıklı olabilir ama herhangi bir hizmet almaktan memnun kalan bir tip değilim/değiliz, genellikle herhangi bir hizmet alırken mutlu olamıyoruz maalesef. O nedenle devam edebildiğimiz müddetçe evi tercih ediyoruz.

@elorelia, portatif tuvalet ve bahsettiğiniz gibi klozet için destek aparatımız var. Şimdilik bunlar iş görüyor. Tekerlekli yürütecimiz yok, kullanabilir mi bilemiyoruz. Tekerlekli sandalye (ev tipi) falan bakıyoruz aslında. Bu tarz şeyler arıyoruz ama dediğiniz gibi.

@geveze yazar, pasif egzersiz yaptırmaya çalışıyoruz, ödem için de iyi geliyor. Onun dışında masaj yapmaya çalışıyoruz. Yemek de yine dediğiniz gibi, iyi gelecek şeyler hazırlamaya, iştahını açmaya çalışıyoruz. Tamı tamına düzen oturtmak güç maalesef.

Desteğiniz için teşekkür ederim.

çok geçmiş olsun. benzer süreçten geçmiş biri olarak çok dirensem de bir süre sonra ben de yaşlı bakım merkezine ikna oldum.
bir süre sonra tıbbi destek de gerekiyor çünkü.

evde bakım hizmetlerini alamadık pandemi sürecinde oldu. belki faydası olur. belediyeler sağlıyor.

biz tekerlekli sandalye kullandık banyo için ancak eniştem indirmek kaldırmak zorunda kaldı. tuvalet için de bir süre sonra bez kullanımı gerekebilir.
bezi sgk temin ediyor çünkü gerçek bir maliyet.

kolaylıkla geçsin süreciniz. yatak yarası ciddi bir sıkıntı. sıklıkla kontrol edin. ondan sonrası dönüşümsüz olabiliyor. lütfen tıbbi destek alın.

çok çok geçmiş olsun.

ben pandemide annemle tek başıma ilgilenmek zorunda kaldım. tek kişilik bir iş asla değil.

@janderzel, teşekkür ederim öncelikle. Tıbbi desteği evde almaya çalışıyoruz, parasentez ve diğer olabilecek tüm işlemler için eve çağırıyoruz. Dediğiniz gibi bu desteği alamadığımız noktada sorun yaşayabiliriz, çünkü hastaneye gitmek dahi şu an için çok zor hastamız için. İki kişi olmaya çalışıyoruz genellikle evde, tek kişi mümkün değil yetişemez. Ev tipi (evimiz küçük) tekerlekli sandalye bakıyoruz biz de şu ara, öneriniz olursa paylaşırsanız sevinirim.

oluyor. bence sosyalleşmek değil yaptığınız, "yük almak". o da insanı yoruyor, sürekli yük alıyorsunuz (kötü enerji, fazla sorumluluk vs. vs.)

ilgi ve takdir isteyen çocuk ruhunuz ortaya çıkıyor.

Sempati ile dinleme sebebidir tahminimce. Kendin ile karşılaştırmalar da yapıyorsan insanların tüm duygularını yükleniyorsundur. Empati ile dinlemeyi öğrenmeni tavsiye ederim.

Daha önceki bazı duyurularında da dikkatimi çekmişti. Sen çok fazla dışa dönük biri değilsin daha içe dönüksün ve bu sana sanki normal bir durum gibi gelmiyor. Şu an anlattığın konudan çıkardığım sonuç kendine çok yüklenmenin ortaya çıkardığı ruh hali. Tabii ben bu konuda uzman değilim ama bence insan kendini olduğu gibi kabul etmeli. İçedönüksen dışadönük olmak için çabalama. Hayatını buna göre dizayn et. Ben mesela çok içedönük de değilim çok dışadönük de değilim. Hiçbir zaman sohbet başlatan taraf olmadım. Evim haricinde nerede olursam olayım orada bulunduğum süreyi hiç konuşmadan gecirebilim. Hiç konuşmadığım için herkes şaşırıyor. Ama konuşmaya başladığımda sen aslında çok eğlenceliymişsin diyorlar. Ben kendimi hiç kasmıyorum. Konuşmak istemezsem konuşmuyorum. Ben daha çok evimde kendi başıma zaman geçirmeyi, dışarı çıkacaksam tek başıma çıkmayı seviyorum. Demek ki sen de böylesin, değişme ne olacak?

sosyalleşmeyi tanımlamak lazım.

genellikle şikayet, dırdır, dedikodu oluyor sohbetler. bu da gerçekten ağır enerjiler içerir.
eğer kişilerin birbirini aşağılamadan, kötülemeden neşelenmesi, üretmesi, ürettiklerini tevazu ile paylaşması vb böyle hissettirmez.

komşularımla görüşmüyorum bu yüzden. her gün epsom tuzlu banyo yapıyorum falan.

bulunduğun şehrin kuyumcular odasının bir anlık değişen listesi olur.
Orada 22 ayar satış fiyatına bakacaksın.
Alış fiyatına doğru düşürmek için de pazarlık yapacaksın.

Genelde kendimi koyarım haftada 1 story. ilgimi çekengenelde kişinin özeli değil daha resmi storyler
İfrit olduğum yeme içme araba storyleri, haber caps atanları da sessize alıyorum

1 - çok değişiyor. bazen 2 hafta hiçbir şey, bazen her gün. biraz gündeme göre.

2 - doğa fotoğrafları, gezi fotoğrafları, gündem ile ilgili haberler, caps'ler, karikatürler, bazı ilginç haberlere kendi yorumumu ekleyebiliyorum. konserlerden kısa videolar, kırk yılda bir değişik bir içki içiyorsam o. yemek koymam, koymam için çok ilginç bir şey olması lazım. bir de yol (araba değil, sadece yolun kendisi) videosu koymayı da izlemeyi de seviyorum ama genelde itici bulunduğu için koymamaya çalışıyorum.

3 - benimkiler gibi olanlar. ilginç bilgiler, haberler. sürekli selfie koyanları veya sürekli kocası, arkadaşı vb. ile fotoğraf koyup başka hiçbir şey koymayanları, sıradan yemek fotosu koyanları sessiz'e alıyorum. doğa, gezi fotoğrafları ve yol videolarına tekrar tekrar bakıyorum.

1- hergün koymuyorum. haftalık 1 ile 10 arası olabiliyor.
2- iş, yolculuk, kedi, araba, spor.
3- benimki gibi olanlar. bir de bazen komik reelsler.

1- Son iki yılda 10 tane atmamışımdır. Öncesinde bir tık daha sık atıyordum belki
2- Arkadaşlarla buluşmalarda çekilen toplu fotoğraflara beni etiketlediklerinde onları koyuyorum bazen, onun dışında çok nadir 23 nisan gibi resmi bayramlarla ilgili bir kutlama.
3- Ben takip ettiğim herkesin her storysine bakıyorum gün içinde. En gıcık olduğumla ilgili bir kıstas düşünmemiştim hiç şu ana kadar ama uzun video koyanlara sinir oluyorum çünkü storylerde ileri geri git olmadığı için bir kısmını kaçırınca baştan dinlemekle uğraşıyorum. Bi de dediğim gibi takıntılıyım tüm storyleri izliyorum günde bi kez girip :d Haber ya da komik(!) paylaşımların repost edilmesi de çok hoşuma gitmiyor, biraz anne/baba işi gibi o ya, gençlere (kendi yaş grubum yani 40 yaş altı diyelim) yakıştıramıyorum.

Sevdiğim tarz storyleri de düşünmedim ama insanların kendileriyle ilgili kısa va öz storyleri daha keyifli. Uzaktaki bir arkadaşın hayatına anlık dahil olma hissi güzel. İnsanlar bunu kendilerini promote etmek için kullanıyor farkındayım ama ben yine de seviyorum story işini

1-2)tatilde günlük 4-5 story.
normalde degisik bir sey gördüysem belki o.
haftasonu kahve pasta yemeye ciktiysam onu paylasirim.
arkadaslarim beni koyduysa onu kesin repost.
arkadaslarimla olan fotomu da koyuyorum. mesela gecen gün lunaparka gittik, onu koydum cünkü degisik bir olay.

bazen siyasi olaylar siyasetcilere atar/laf sokma ya da onla ilgili komik seyler.
yoksa görüp kendi cektigim degisik bir sey de olabilir.

3) yakin arkadaslariminki ya da takip ettigim ünlüler/influencerlar. ayiptir söylemesi benim storyime 200-300 kisi falan bakiyor. benim baktigim profil sayisi ünlüler dahil 20 falandir.
ben seviyorum ya insanlarin kendini koymasini da.

şehir şehir ülke ülke geziler ve arada gitar çalıp söylüyorum onlar var.

1. Bazen bir iki ay koymadığım oluyor. Ayda max 3 tanedir ama.
2. Kendimi tek atmam, arkadaşlarımla atarım, üniversite topluluğunun duyuru ve etkinlik sonrası fotolarımızı atarım, eskiden çektiğim güzel fotoğrafları atardım iki yıldır falan atmadım.
3. Esprili şeyler ilgimi çekiyor genelde, tanıdıklar buluştuysa onlara kalp atarım.

Geri planda ayakçı yapıyorlar çoğu insanı basit eğitimler ile. Herkesin kurtarıcı olmasına gerek olmadığını, takdiri az olan işlerin de önemini anlatmıştı afad bizim iş yerine gelip. Bedava dağcılık eğitimi almış olurum kafasıyla yaklaşmasına izin vermiyorlar pek ama geçmişi olan insanı da ona göre değerlendirme yaparlar diye düşünüyorum.

hayvansal yağ.

göm.

sucuğun kendisini düşünmeyip yiyorsan yağı da koymaz o kadar.

Fermente olduğundan emin olduğun, içine ne konduğunu bildiğin sucuklar dışında diğerlerinin yağından daha az zararlı olduğunu hiç sanmıyorum.

@gule gule +1

Yarım ekmeği gömerim

@gule gule +1

Sucuğun kendini düşünmüyorsan yağı da koymaz.

Amaaa yarım ekmeği banacaksan yağı değil ekmeği düşün.

Benim gibi yemede siniri olmayan biri icin bile biraz fazla sucuk yagi mide bulantisi yapiyor

yakın geçmişte çek cumhuriyeti’nden aldım, yeni mi açılmıştı bilmiyorum ama ilk denememde çok rahat aldım randevuyu.

Kardeşim geçen Çekyadan aldı fakat 3 gün gidecekti, tek giriş 10 gün vize vermişler.

avicenna'da ismini şimdi hatırlamadığım bir doktorumuz vardı. Nurettin diyesim geliyor. gayet iyiydi.

tarayıcı bildirimlerine benziyor. muhtemelen bir sitede bildirimlere izin verdiniz ve size spam bildirimler yolluyor.

İzin verdiğiniz sitelerin bildirimlerine bir bakın. Şüpheli gördüklerinizi engelleyin.

yeniden tespit davası 5. yılda açılabiliyor diye bir şey yok. davayı tabi ki de kazanma şansları var. o da diyelim 2 yıl sonra karar verildi geriye dönük faiziyle ödeme yaparsınız.

Kira tespit davası beşinci yıldan sonra açılabiliyor. Eğer çıkmayı düşünüyorsanız sorun olmaz.

Yasal olarak kirayı artırma hakkı yok ama Ev sahibini de komple öldürmemek lazım. %25 yasal olsa da, etik ve ahlaki değil!

Çevredeki kiraları ve ödeme durumunuzu kontrol ederek, isterseniz bir miktar artırım yapabilirsiniz. Anlaşırsanız, gönül huzuru ile oturursunuz.

Ancak ev sahibinin tutumu da çok önemli. Ters davranıyorsa, sıkıntı çıkartıyorsa, böyle devam...


.

iki farkli yorum var. kira tespiti 5. yildan once acabiliyor mu acamiyor mu orasi net degil suan.

@kartallar yuksek ucar,

o mantikla hareket ederek ikinci kira artisini kabul ettim gecen yil. ama hemen akabinde evdeki problemleri kendi bilir diyerek iplemeyince malesef ev sahibi falan dusunmuyorum

borçlar kanunu 344

"2. taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılmamışsa, kira bedeli, bir önceki kira yılının tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranını geçmemek koşuluyla hâkim tarafından, kiralananın durumu göz önüne alınarak hakkaniyete göre belirlenir.

3. taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli, hâkim tarafından tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir. her beş yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen kira bedeli, önceki fıkralarda yer alan ilkelere göre değiştirilebilir."

kira tespiti davası her an açılabilir. ancak 5 yıl henüz dolmamışsa dava açılabilmesi için sözleşmede kira artışına dair bir anlaşmanın bulunmaması gerekir. buradaki limit ise "bir önceki kira yılının tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara" dense de daha sonra %25 ile sınırlandırılmıştır.

5 yıl dolduğunda açılacak davada ise, herhangi bir limit olmadan, hâkim tarafından tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir.

Sizin durumunuzda: artış için kira tespit davası açamaz.

Bu ara bulucu olayları yeni geldi. Sanıyorum, sizi ve ev sahibini bir araya getirip, böyle bir talep var, anlaşın diyor. Anlaşırsanız da mahkemeye iletiyor. Bu kadar. Oradaki avukata da sorarsınız, hoşunuza gitmeyen bir şey varsa, kabul etmezsiniz.

2. artış yaptım, yok onu kabul etmedi, yok bunu kabul etmedi diye bahane bulmak çok kolay. Ev sahibini dinleyin, siz kendi durumunuzu anlatın ve iyi niyetle anlaşmaya çalışın. Faydanıza olur. Karşı taraf anlaşmaya yanaşmıyorsa da, inceldiği yerden kopsun...


.

merhaba, avukatım. arabulucu sizi arayarak davanın türünü söyler. Ama büyük ihtimalle kira tespit davası değil, kira uyarlama davası açmışlardır. 2 davanın da şartları farklıdır.

Bu arada kira tespit davası 5 yıl dolmadan açılamaz.

(14) Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.

www.mevzuat.gov.tr

Görüşmeye gitmeniz gerekir, aksi halde haksız suruma düşebilirsiniz. Yine de bir avukat ile anlaşmanız ve süreci onun yürütmesi yararınıza olacaktır.

Arabulucuda anlaşma yaparsan arabulucu ücretini anlaşma yapılan tutar üzerinden yarı yarıya ödersiniz. Kural budur normalde.

android mi uygulamadan mı alıyorsunuz ?

SurfShark deneyebilirsin ama NordVPN cortladıysa diğerleriyle de aynı durumu yaşaman muhtemel.

Türkiyede bir tanıdığın yok mu ondan istesen sana premium başlatsa olmaz mı

Hem iOS app’i hem de web’den denedim ikisinde de ayni hatayi verdi.

SurfShark’a bakacagim tesekkurler. Turkiye’de hesap bilgilerimi verebilecek kadar guvendigim biri yok maalesef

Türk kredi kartı gerekiyor olabilir. Uygulamadan ziyade webden deneyin. Uygulamada ülkeniz vs belli

aylık plan satın alıyorsunuz. yine de sınırsız şarkı üretemiyorsunuz sınırlı kredi veriyor.

imgur.com

fotoğraftaki subscribe yazan kısımdan, pro plan 8 dolar, premier plan 24 dolar aylık. ödemeyi yıllık alıyor, aylık ödeme alsın derseniz 10 dolar ve 30 dolar fiyat.

Bedavasi yok mu, promosyon falan?

geçen haftalarda site çöktüğü için 500 kredi eklemişlerdi herkese bunun dışında promo yok şu anlık. ama istediğiniz kadar google hesabıyla yeni profil yaratıp günlük 50 kredi alabilirsiniz. bunu engelleyen bir durum yok.

Piyasada bulabileceğin en pratik cihaz philips 5000 serisi.

ancak ben sana nespresso öneririm. görene, deneyene kadar hep burun kıvırırdım. benim evimde de böyle barista tarzı espresso makinesi var ancak daha önce tanışmış olsaydım nespresso'yla kesinlikle alırdım bunun yerine.

ofis ortamı ayrıca. öğütücülü espresso makinesinin temizliği, bakımı, yok tıkandı, yok kireç oldu zartı zurtu çok el alır. o yüzden uğraşılmaz, can sıkar. o yüzden alın bir nespresso bakın keyfinize. kahvesi güzel, yapımı pratik, temizliği yok gibi bir şey. tchibo kapsüllerini tavsiye ederim.

50-60 bardak kahve içilecek bir ortama nespresso sanki dayanmaz gibi, bilemedim.
Nespresso bence de harika bir şey, evde kullanıyorum ama bireysel kullanım için ideal. Ofise dayanır mı bilmem. Kaldı ki kalabalık bir ortamda kapsül fiyatları da maliyeti artıracaktır. Çekirdek kahve kadar ekonomik olmaz ofis için

yapabiliyorsunuz. şöyle de bir rehber site var: taxfreeshopping.com

Havaalanından değil, galleria mall’deki ofisten alabiliyorsunuz.
Ufak bir miktar kesinti ile yanlış hatırlamıyorsam uçuşa 15gün kala yapılan alışverişler için geçerli.

2021’de almıştım, bilgiler siliniyor, detayları internet sitesinden bulabilirsiniz.

Sanırım Nissan 2.0, Toyota 1.5 motor. Benzin masrafını, orada durum ne bilmiyorum ama vergisini dert etmeyeceksen Nissan'ı, ekonomik olsun dersen (yakıt maliyeti) Toyota'yı al, derim. Temiz Japon olması önemli kriter.

burada önemli olan sorunsuzluk ve işletme giderlerinin düşük olması olduğu için bence mercedes liste dışı.

nissan ve toyota arasından da en dinç durumda ve bakımlı olani seçerdim ama ondan önce oralarda bulunabiliyorsa daha ucuz, daha küçük sınıfta bir japon varsa (honda jazz gibi) ona bakardım (hibrit olur, tam elektrik olur). yakıt masrafı az buz tutmaz çünkü.

liste super, D - Hicbiri

E350 - Sakaysa komik degil, gectik
Nissan - Nissan o km'de sikinti cikartir, ozellikle sanzuman.
Prius - km yuksek, 15 yasini devirmis arac, pilleri kesin eline alirsin.

Premium alma, hybrid falan bunlara girme. Ne kadar basit ve ufak, o kadar iyi.
Mesela:
1 - Honda civic
2 - Mazda 3
3 - Corolla

Tennessee den selamlar, ben de gecen sene geldim. Akilli insanlar genelde Nissan 2. elde asla almiyorlar burda tutmuyor. Trash tayfa biniyor, motor ve sanzumanlari erken patliyor. Mersolara ben de hevesleniyorum ama herkes alma diyor masraf diyor ben de cesaret edemiyorum. Hybrid toyotalarin bataryalari 100-150k mile veya 10 yil a kadar dayaniyor sonra yenilenmesi gerekiyormus, bence onu da eleyin (bataryasi degismisse dusunulebilir)
up to 6k butce ile ilk araba olarak uzmeyecek bence 90-130k arasi eski kasa corolla olabilir 2010 civari. Arkadas 4500 e 2008 90k da corolla denk getirdi gecen cicek gibi. Hyundai Accent yine masrafsiz olur. 1.6 motor olanlar bas agritmaz uzun gider. Buyuk motorlu hyundai ve Kia lar yine patliyor. Mazda 3 denk gelir yine o paralara.
Ilk geldiginde insan hevesleniyor ama bence bunlardan baslayin simdilik.
Ben 2013 Tiguan aldim 95 binde 8500 e. bikac sorun cikardi, yag yakmaya da basladi. 1 aydir ilanda satamiyorum istedigim rakama. Doordash aglatti arabayi.
Ucuz, guzel olmayan ama masrafsiz bir araba bak. Mumkunse 130k ve altinda olsun. Bu aracla ustalari, tamiri, ortami vs ogrenirsin. Pyasayi anlarsin. Para yapinca 2. araba olarak daha hosuna giden bir sey almak mantikli. Ilk aldigin arabayi da motoru patlayana kadar kullanip doordash vs, sonra da hurdaya verirsin 1000 dolara. 3-4k ya accent denk getirilebilir. Ilana yeni dusmus arabalari kovala, hemen ayni gun temiz araba denk getirilebiliyor yoksa hemen kapiyorlar 2. gunde.

mercedes dünyanın her yerinde bakımı ve kullanımı düzgün olmadığı sürece nazlı bir araçtır. bakımları ve parçaları her yerde pahalıdır. hassas bir araç olduğu için hassas kullanım gerektirir.
firma ve sağlamlık durumuna bakılırsa toyotayı seçmek mantıklı.

he ben kendim seçsem tabii ki e350yi seçerim.

avrupa araçları, özellikle almanların yedek parçasını/ tamircisini amerikada bulmanın zor olduğunu ve üzdüğünü duymuştum. amerikan malına ya da orada piyasası olan araçlara yönelin derim.

japon arabaları amerika için doğru bir tercih, km‘si düşük olsa hybrid prius al derdim ama ben olsam bunların hiçbirini almam. km’leri aşırı yüksek. zaten arabadan anlamadığını yazmışsın, o yüzden servisin müdavimi olursun bu araçlarla.

honda, nissan, toyota, mazda. bunlar amerika için iyi. kia, hyundai gibi kore arabaları da düsünülebilir. ama bu km’li hiçbir araç bana göre alınmaz. gerekirse geçici başka bir çözüm bulup paramı çoğaltırım daha genç bir araba almaya bakarım ya da b sınıfı araçlara yönelirim ben olsam.

@sir burada ilk is bir araba almak oluyor en azindan bir yerden bir yere gidebilmek icin ikincisi de hemen para kazanmaya basliyorsun ondan ucuz arabaalr bu skeilde

para kazandiktan sonra yukseltyior,
yoksa aslinda haklisin ama ilk basta kimse yukse para veremiyor.

160k mil 260k km yapıyor. arabaların artık motor ömrü dolmuş. emeklilik yaşları gelmiş. bu km gerçekten de çok yüksek ikinci el araç için. alacağın araç muhtemelen elinde kalacak, satamayacaksın bile. gerekise km'si düsük daha güçsüz, daha küçük araba alırdım bu araçları alacağıma.

geçici çözümden kastım leasing vs. idi açıkçası. yoksa abd'de arabasız olmaz, haklısın.

@sir sadece anlamak icin yazioyurm itiraz degil de burada arabalar 250 mile a kadar kullaniliyor daha fazlasi da sanirim

@alone

araclar 250bin mil uzeri de gidebilir, ama ilk sahibi olman ve iyi bakim yapman lazim.
sen bu araclarin en iyi ihtimalle ucuncu, dortduncu sahibi olacaksin. Senden oncekilerin ne yaptiklari mechul. O yuzden kumar oynuyorsun.

Kumar oynayacaksan, en risksizi japon almak. Honda/Toyota/Mazda
Ikinci az riskli secenek kore, Hyundai/Kia

3'u de doordash icin uygun degil.

Mercedes- Sabah uyandiginda sebepsiz yere $2000 masrafin olabilir.
Altima - 160 bin mildeki Altima dokulur.
Prius - Pilleri kotu durumdadir. tali yoldan ana yola cikarken 10-15 saniye boyunca hizlanmaya calisirsin.

Corolla, Civic, Mazda 3 - hem bu araclari kullandiktan sonra satabilirsin.

Çıktı alıp, elle doldurup sonra taratmak seçeneklerde yok mu?

Görmeden de bir şey demek zor ama yazılan karakterler tablonun sınırını aştığında bozuluyordur, girdiğiniz bilgilerde yazı fontunu küçülterek de deneyebilirsiniz.

Metin kutusu ile. Metin kutusu yaratın, sonra metin kutusuna tıklayıp metnin öne getir deyin, istediğiniz yere salt olarak yazı yazabilir olacaksınız

bostancı'da inip 19D'ye binin, ümraniye'ye gidiyor.

yerine göre değişir.
yht'den marmaray'a binip üsküdar üzerinden de gidilebilir, bostancı'dan da.
harita uygulamalarından gideceğiniz adrese her iki istasyondan yol tarifi yaptırıp, size uygununu tercih edin.

bostancı'da inip üstbostancı durağından 10 numaraya binebilirsin.

neresi tam?+1 sogutlucesmeden inip marmarayla uskudar(2durak) oradan cekmekoy metrosuna aktarma yapabilirsin

%90 istenmez. Kıl bi memur sorar ancak. Vizeni aldıysan nerde kaldığını bi önemi yok, akrabamda kalacağım dersin olur biter.

numlock +1
Dönüş biletinin olması yeterli

Bazen soruyorlar.

bi para ödenmesi söz konusu değil. aslında güçlü ülkeler, diğer ülkelerin de kendi kanunlarını benimsemelerini ister. bu iki ülkenin ilişkilerinin daha da iyi olması için bir fırsattır.
o kadar geriye gitmeye gerek yok, ab uyum sürecinde onlarca kanun revize edilerek türkiye'ye adapte edildi.

google yazsan bulursun gayet.
six feet bluda.
xfiles disney

Hocam xfiles ın amazonda olduğu da yazıyor, emin olamadım acaba geçiş mi yaptı yoksa iki platformda da mı var

x files Prime'da yok.

six feet bluda
x files disneyde

23a 12 v pil yazıyor zaten üzerinde. bu şekilde aratınca çıkıyor
www.hepsiburada.com

evet görmüştür. fiber kablolar içerisinde cam iletim ortamı bulunuyor. belli bir açı ile rulo yaparsan/ kıvırırsan içerisindeki camı kırarsın. sinyal geçmez.

ince kablolardan ise evet narin oluyor onlar.

kablo tipine göre değişir harici kablo ise birşey olmaz, bükmesi de zordur zaten.(turuncu veya siyah pe kılıflı, metal-bant zırhlı)

patch kablo ise (sarı veya siyah renk, dışı yumuşak olan tip) kuşgözü yapmamak, büküp bastırmamak gerekir. çok küçük rulo yapmadığının sürece sorun olmaz.

Fiber kablo kıvırma bükmediğin sürece sağlam bir kablodur. Muhtemelen kablo çöp oldu.

konut kredisi çekecek ise banka ipotek koyar, o ipotek size de işler, yani kardeşiniz borcu ödemez ise banka evi satabilir.

ipotek dışında tapuda 2mizin adıda gözükmesinde bir sorun oluyor mu ?

Konut kredisini kim alıyor ise tapu onun üzerine olur ve kredi süresince bankanın tapuda ipoteği olur. Yani tapu ikinizin arasında düzenlenemez. Ancak kredi bittikten sonra kardeşiniz tapunun yarı hissesini üzerinize satış olarak verebilir.

Benim bildiğim engellenince aramada dahi çıkmıyor.

Başka hesaptan bakıncada göremiyorum. O hesabı o kişinin bilme imkanı yok. Ya hesabını oomple kapatmış ya da aramaya kapatmış diye düşündüm

bir arkadaşa garip bir şey olmuş benzer durumda. aynı bilgisayardan başka hesap açınca da kişiyi görememiş. ip engelleme mi yapıyor instagram artık bilmiyorum.

Instagramda biri sizi engelleyince o cihazda, o ağda ve çevrenizdekilerde o kullanıcıyı göremiyorsunuz. Bir çeşit algoritma ile engelliyor.

Dis eti çekilmesi basladiysa sonu maalesef dis kaybiyla biter.

Öte yandan baska bir yerden dis eti parçasi alip çekilen yere dikilebiliyor ama onu tr'de yapabilenine denk gelmedim.

bende ağızdan nefes almadan dolayı ameliyat durumuna geldi. oldum toparladı.

evet olur, diş hekimi takip diyebilir veya yukarıda da belirtildiği üzere damaktan bir parça alınıp oraya yama yapılır. bende bir dişte ileri derecede vardı diş hekimi hemen yama yapalım dedi. basit bir prosedür. İstanbulda isen pendikteki portakal diş kliniğindeki Nazlı Özdemir'i önerebilirim, diş eti hastalıkları uzmanı ve eli muhteşem hafif bir diş hekimidir.

kararsızlık içinde misiniz son zamanlarda?

geri döndürülebiliyor diye biliyorum. istanbul'da tijen sadi var önerebileceğim.

Bebek sahilde kahvaltı, ordan sultanahmet bölgesi yerebatan sarnıcına. Vakit kalırsa mısır çarşısı, ordan Eminönü sahilde turşu suyu. Akşam da Beşiktaş veya Nişantaşı.

Tavsiye ettiğiniz cafe&restaurant isimlerini de paylaşabilir misiniz

mekan ismi olarak sadece kahvaltı için oba cafe diyebilirim. tatlı olarak etiler baylan pastanesi olur. yere batan sarnıcı ve mısır çarşısı zaten belli, gezmelik görmelik yerler. beşiktaş veya nişantaşı da artık gözünüze neresi güzel gelirse.

tarihi yarımada'da sultanahmet veya ayasofya'ya gidecekseniz, hemen diplerinde tarihi sultanahmet köftecisi var orada köfte yiyebilirsiniz.