[]

"whole" belgeselini izleyen var mı?

kendi isteğiyle ampüte olan insanları anlatıyormuş. var mı izleyen? nasıldı?

www.imdb.com

www.whole-documentary.com

 
eğer benim izlediğim ise Avustralya'da bir amca vardı bacağını sıvı azotda dondurup kesilmesini sağlıyordu.

ben daha içeriden bilgi olur diye düşünmüştüm yani psikolojilerini, neden böyle yaptıklarını, istediklerini filan anlatir diye. ama bos sadece yapmis olmak için olan bir yapımdı.
  • bahceliyedi  (08.12.13 10:55:40) 
[]

eve çalışma koltuğu alıcam ama...

şöyle bir huyum var, sandalye üzerinde bağdaş kurarak çalışıyorum. tekerlekli çalışma koltuğu alacağım ama sırt kısmı yüksek olanların hepsi kollu. kollu şeyde ben nasıl bağdaş kurayım? bunların kolları çıkanından var mı, hiç gördünüz mü? internetten alacağım.




 
ikea'nın kolluksuz modelleri var;
www.ikea.com.tr

  • MBrain  (03.12.13 23:57:51) 
ikea'ya gittiğimde topu topu iki çeşit koltuk vardı o yüzden internet sitesine bakmak aklıma gelmemişti :) teşekkürler.


  • kül  (04.12.13 00:13:37) 
ozellikle rahat bir sey istiyorsaniz ikea'dan uzak durun derim. burosit ve benzeri sadece ofis sandalyelerine odaklanan markalar kanimca en iyisi, her tur modeli de var. ayni sekilde ben de bagdas kurarak kullaniyorum.

yurt disindaki evimde ikea, tr'de burosit kullanan biri olarak soyluyorum ki, kesinlikle ekstra yatirima degiyor calisma sandalyesi.
  • kuja  (04.12.13 07:01:56 ~ 07:04:19) 
[]

bir doctor who bölümü soruyorum (spoiler yok)

selam duyuru,
aklıma gelen ufacık bir sahne var ve hangi bölüm olduğunu çıkaramadım. 10. doktor, rose'un evinde yatmış uyuyor. hatırlayan var mı?



 
2.sezon 0. bolum the christmas invasion olmalı


  • akare  (01.12.13 23:51:14) 
Kesinlikle doğru, christmas invasion. Bende o bölümü arıyordum :) bilen link atarsa sevinirim.


  • iorveth  (25.12.13 01:42:46) 
[]

gazetecilik okuyan kuzene fotoğraf makinesi tavsiyesi

selam,

benim kuzene fotoğraf makinesi alayım diyorum hediye. daha önce ağzını aradıydım, dslr olsun yeter gibi bir şey demişti. ben de makineden hiç anlamam. ayda yılda bir kullandığım nikon d3000'im var. mesela bunun live preview özelliği yok, bunun olmaması sizce gazeteci için olumsuz bir şey midir? hangi özelliklere dikkat etmek gerekir? ne alayım ben bu çocuğa?

teşekkürler şimdiden.

 
canon 550d? fiyatı da inmiştir, yeni modelleri çıktığı için.

ayrıca, yardımı olabilir:
(bkz: hayyam pasajı)
  • m e l t e m  (19.11.13 23:55:32 ~ 23:58:45) 
1- liveview bence olmazsa olmaz değil, öyle bir model alınıyorsa dönebilen ekranlı olursa daha çok işe yarar.
2- saniyede çekebileceği fotograf sayısı mümkün olduğunca yüksek olsun. 6 kareden daha fazla çeksin mümkünse.

ne alayım sorusuna ben cevap vermeyeyim, giriş ve orta sınıf makinaları pek bilmiyorum.
  • 10032007  (19.11.13 23:58:57) 
sony a33 a55 vb.


  • Lim5  (20.11.13 00:29:18) 
Butce belirteydin iyiydi.

Butce sikintisi yoksa su an alinabilecek en iyi dslr nikon 7100.

Sunu izlemeni oneririm.

www.bascek.com
  • halitkin  (20.11.13 01:31:41 ~ 10:26:00) 
canon 600d hareketli led ekranı var eğilip bükülebilen yani. atıyorum kalabalık bir ortam var kamerayı yukarda tutup ekranı aşağı doğru eğebiliyosun böylece ne çektiğini görüyosun.


  • mutantking  (20.11.13 01:43:26) 
@halitkin: onu unutmuşum, en fazla 1500'e kadar çıkabilirim diyorum.


  • kül  (20.11.13 02:02:31) 
[]

sinema-tiyatro-edebiyatta şöyle bir terim var mı

selam duyuru,

neşeli günler izlerken aklıma geldi. filmin başında münir özkul evde konuşuyor, oğlundan bahsederken "ee o da aile bütçesine katkıda bulunmak için falanca yerde çalışıyor, ne yapsın" diyor ve bunu aile bireylerine söylüyor. yani amaç izleyiciyi durum hakkında bilgilendirmek.

bu örnekteki gibi, dış ses olmadan bir karakter aracılığıyla bize bilgi vermenin teknik bir adı var mı? google'a ne soracağımı bilemedim, buraya sorayım dedim.

teşekkürler!

 
yapılan şeyin adı alt metin.
tiyatroda -benim açımdan buna- epik (almanca anlamıyla) veya brehtyen oyunculuk denir. bu çoğunlukla daha ziyade yabancılaştırma efektleri olduğunda (münir özkul kameraya dönüp: "yaa işte herkes böyle yapmalı, aile btçesine katkıda bulunmalı" deseydi yabancılaştırma olurdu) hatırlansa da . bana sorarsan, bir dert anlatma, bir öğreti verme durumunda da epikten/epik anlatımdan söz edilebilir.
bknz: brechtian theatre
  • jimjim  (17.11.13 23:40:15) 
@jimjim teşekkürler, sanki böyle göstere göstere "kızım sana söylüyorum gelinim sen anla" yapmanın özel bi adı vardı gibi geliyor bana, daha nokta atışı bişey. ters ninja teriminde olduğu gibi özel bi terim vardı sanki.


  • kül  (17.11.13 23:43:37 ~ 23:44:22) 
yok


  • mutantking  (17.11.13 23:45:39) 
kör güzüne parmak?
kör kör parmağım gözüne..

  • jimjim  (17.11.13 23:55:41) 
ahah :) yok muydu acaba böyle bir şey, ben mi uyduruyorum :) "kör parmağım gözüne yaklaşımı" olsun o zaman, napalım


  • kül  (18.11.13 00:18:42) 
sanırım diegesis. anlatma, aktarma bağlamında. kısıtlı ve kaba ama bkz: tr.wikipedia.org


  • bak ne diycem simdi  (18.11.13 00:50:45 ~ 00:52:03) 
en çok digesis yaklaştı! sanırım benim istediğim terimin şu özelliği var: karakterler arası gereksiz bir konuşma olup sadece seyirciye dolaylı yoldan bilgi verme amaçlı olması. yani karakter cümleyi yeni tanıştığı birine söylemiyor, zaten her şeyden haberi olan birine söylüyor. bu nedenle direkt narrative olmuyor, başka bişey oluyor :) absürd örneklerine dair araştırma yapmak istiyorum ama nokta atış yapamadık bi türlü. almanca bilen var mı? kesin almanlar bi isim vermiştir :)


  • kül  (18.11.13 01:13:53) 
[]

karanlık klasik müzik eserleri arıyorum

var mı tavsiyeniz? karanlık anlayışım o fortuna veya danse macabre ayarında. gugılda birkaç liste buldum ama sizin tavsiyeleriniz varsa onları da dinlemek isterim. teşekkürler!




 
karanliktan anlayis nedir aslinda onu anlamak lazim once.
mesela o fortuna bence cok parlaktir muzikal acidan.

aradiginiz şey belki coşkudur. belki de akorlarin veya koral partilerin dissonant araliklardan olusmasidir. karanlik dediginiz sey o hissiyattir.

dies irae dinleyin bi verdi requiem'den, bakalim bu ayarda mi istekleriniZ?
www.youtube.com
  • la traviata  (15.11.13 20:49:46 ~ 20:50:21) 
mozart requiem'den confutatis mesela?

www.youtube.com

veya ayni eserden kyrie bölümü?
www.youtube.com
  • la traviata  (15.11.13 20:52:18 ~ 20:53:01) 
Mussorgsky - Night On Bald Mountain

www.youtube.com

sanirim bu baya bi istediginize uyuyor.
  • la traviata  (15.11.13 20:54:08) 
bach'ın meşhur toccata'sını biliyosundur herhalde ama.
www.youtube.com

şurdakileri de deneyebilirsin belki. night on bald mountain da burdaki ilk örnek mesela.

www.limelightmagazine.com.au
  • tepedeki psychedelic adam  (15.11.13 21:02:43) 
hepsini dinledim, hepsi istediğim türden, çok teşekkür ederim!

@la traviata: yani müzik bilgim yok, belki biraz genel bir tanım oldu ama gelen cevaplar cuk oturmuş.
@tepedeki psychedelic adam: toccata'yı biliyormuşum, adının toccata olduğunu bilmiyordum, hatta örnek vermek için düşündüm ama bilemediydim :)
  • kül  (15.11.13 21:31:38) 
Toccata & Fugue'nin şu versiyonunu dinlemen lazım
www.youtube.com

  • akrepantares  (15.11.13 21:32:12) 
mesela şunu buldum:

www.youtube.com

ilk kısım tam istediğim gibi. sonra 3:20 civarında başka bir bölüme geçiyor, o tarz klasik müziği hiç sevmiyorum. ileride yer yer birbirine geçişiyor bu iki tarz. bunları birbirinden ayıran teknik özellik nedir, ne diye geçer, ona göre aratayım.
  • kül  (16.11.13 10:54:19) 
[]

suryapı'ya açık mektup + reklam cıngıllarına dair bi soru

sevgili suryapı, reklam politikanı lütfen gözden geçir. 15 dakikada bir bi abla çıkıp "ba ba ba suryapıya..." diye şarkı söylüyor. sevgili suryapı, madem kusturana kadar döndürecektin şu reklamı, azıcık özen gösterseydin. ne bileyim, mesela ablanın ağzı söylediği kelimelere uysaydı, pencereye doğru düzgün hohlasaydı, hadi hohlayamadı bari o kalbi doğru düzgün çizseydi. sinirime dokunuyorsun suryapı.

---

böyle reklam cıngıllarını duyunca hemen şunu zihnimde canlandırıyorum: ses sanatçısı hanım kızımız kayıt stüdyosunda, bütün ciddiyetiyle "peşinat istemedeen ev veriyoo" diye çığırıyor. sonra işi bitiyor, ceketini alıp çıkıyor, belki evine giderken markete uğrayıp peynir alıyor. her şapşal reklam cıngılında bu sahne gözümün önüne geliyor ve yarım yarım yarılıyorum.

soru: bu işi yapan tanıdığınız var mı? yaptıkları bazı işlere "ekmek parası için rezil işler yapıyoruz" gözüyle bakıyorlar mı çok merak ediyorum. yani böyle salak şarkılar söylemekten utanıyorlar mıdır? yoksa son derece profeşınıl "cıngılımı söyler giderim hacı" mı diyorlar? dikkat ederseniz işin genelinden değil kalitesiz işlerden bahsediyorum. kimsenin mesleğini küçük gördüğüm yok yani.

 
Reklam kayıtlarında bulundum. Gercekten cok ama cok profesyonel insanlara denk geldim herhalde. Oyle ki bir dublajı yapan ablamız ses kayitcisi-ismi ne sikimse- tamamdir oldu dedigi ve kadın gittiği halde. 10dk sonra geri geldi ve icime sinmedi birde su bölümde es vererek denesem olur mu dedi? Bu sadece ornek.


  • eurhka  (15.11.13 21:21:32) 
bildiğin "basur yapıyo" diyo abla


  • cemiyetin unlu simasi  (15.11.13 21:38:55) 
[]

ömrümü yedin tdk sitesi!

selam. tdk sitesinin mallığını bilen bilir. 10 denemeden 9'unda server hatası verir. onu geçtim, hiç kullanışlı da değil.

işim gereği her gün bu sitede saatlerce fink atmak durumundayım. basılı sözlük ve yazım kılavuzu kullanamıyorum çünkü toplamda bana çok vakit kaybettiriyor.

tdk veritabanını çekmek mümkün mü? legal olmadığının farkındayım (o da ne saçmalıktır, bambaşka bir tartışma konusu) ama tdk da senelerdir şu siteyi adam edebilmiş değil. şapkalı yazılması gereken bir kelimeyi şapkasız yazınca, veya ayrı yazılan bir şeyi bitişik yazınca "bunu mu demek istedin" mesajını bile çok görüyorlar. yazım kılavuzu var eyvallah ama kullanıcı dostu değil yahu.

biri bi site yapsa, şu içeriği komple çekip sözlük ve yazım kılavuzunu aynı çatı altında toplasa, yanlış yazımlarda doğrusuna yönlendiren linkler falan koysa şahane olmaz mı?

özet soru: tdk sitesinden sözlük veritabanını çekmek mümkün mü?

yasal uyarı: bu duyuru kendini imha edebilir

 
Ileri arama teknikleriyle google uzerinden arama yapayi denediniz mi hic ? Isinizi 2 tik daha uzatir ama bence server hatasinin onune gecebilir veya yazim hatalarini duzeltebilir en basta? Google'da ileri arama teknikleri diye bi baslik var hatirladigim kadariyla sitenin linkini yaziyoduk bi yontemde, sonra aradigimiz kelimeyi yaziyoduk cikiyodu o sitede sadece.


  • kegums  (12.11.13 11:50:42) 
@kegums aklıma gelmemişti, şimdi birkaç kelimeyi denedim. bazen işe yarıyor ama her kelimede işe yaramıyor maalesef.

ek: sanırım bu yöntemin komple işe yaraması için her bir kelimeye ait tdk sayfasının google'da ayrı ayrı indexlenmiş olması lazım, o yüzden bazıları çıkmıyor.
  • kül  (12.11.13 11:54:32 ~ 11:57:51) 
zemberek'i deneyebilirsiniz: (git:zemberek-web.appspot.com )


  • elvan abeyiylegezse  (12.11.13 12:07:04) 
@elvan abeyiylegezse teşekkürler, bir kenara attım ama aradığım bütün özellikler burada yok, hatalı yazımı kısmen düzeltiyor ama şapkalı harfler yok mesela.


  • kül  (12.11.13 13:20:32) 
[]

yeni mail gelince bağıran ipad uygulaması arıyorum

ben istiyorum ki ipade bir uygulama kurayım, mail gelince öyle plünk deyip susmasın, ben alarmı kapatana kadar bas bas bağırsın. ben de "lan yeni iş gelecek mi acaba" derdi yaşamadan mışıl mışıl uyuyabileyim, iş gelince sesle uyanayım. hatta mail filtreleme özelliği de olsun, eskaza çöp mail gelirse o zaman çalmasın. böyle bir dünya var mı?




 
Uygulamayı bilmiyorum da yeni mail zilini bangır bangır türlerden yapabilirsin, filtrelemeyi de gmail kullanıyorsan mesela onun üzerinden yapman lazım tabii.

edit: Alert değil ringtone yaparsan bayağı bir öter diye düşünüyorum.
  • whoosie  (31.10.13 08:13:27 ~ 08:14:22) 
@whoosie evet, onları epey kurcaladım ama en uzun süre ötenler bile uykudan uyandıracak gibi değil, daha uzun süre çalan bir şey lazım. o yüzden belki uygulama vardır dedim.


  • kül  (31.10.13 08:19:25) 
iPad'inizi yatarken kulaklik cikisindan hoparlore baglayin, boylece hem uzun suren hem de yuksek sesli bir bildiriminiz olur.


  • crown  (31.10.13 08:39:57) 
[]

yasemin mori - uçurumlar. sizce nasıl?

hayran kalmak ve "hmm" demek arasında gidip gidip geliyorum. ama çok beğendim. yani belki tekrar tekrar dinleme isteği uyandırmıyor ama ortaya konan şu işi acayip takdir ediyorum. siz ne dersiniz? björk havası size itici geliyor mu? ben o kadar takılmadım. çok güzel lan.

uyarı: parçanın tamamı aynı tempoda, atraksiyon yok. yani ilk 30 saniyede baydıysanız kapatın gitsin.

www.youtube.com

 
bu tarz müziklerden hoşlanmadığım için. 0 veriyorum. gerçi hoşlanananı da asla anlayamayacağım. bitek vokal ve ritm olduğunu sanan vurmalı aletlerin sesi.beste,enstrüman, prodüksiyon namına biraz özen gösterilse bu sözler ve vokalle harika işler çıkabilirmiş.


  • dokunmakalbime  (30.10.13 09:57:25) 
şarkı güzelmiş. geçen gün de bir arkadaş konserine gidiyormuş, "hadi gidek" dedi, ben de üzerinize afiyet, hastaydım biraz, gitmedim. gideymişim keşke. ama klip berbat, çünkü "modern dans = eziyet"


  • nereye bu gidis  (30.10.13 10:21:33) 
Mori iyidir


  • hoot  (30.10.13 11:33:59) 
[]

bir garip spam mail problemi

merhaba. benim acayip bi spam derdim var. engelleyip geçemiyorum, durduramıyorum, geliyor da geliyor.

tek bir kaynaktan, ama sürekli farklı mail adresinden dağıtılan benzer içerikli pazarlama mailleri var. mailin format sabit, aynı elden çıktığı bariz. ama her yeni mail bambaşka bi adresten geliyor. maili bi daha istemiyorum bağlantısı da haliyle hiçbir işe yaramıyor. her gün adres bloklamaktan anam ağladı.

benim bu kaynağı öğrenmem mümkün mü? veya bu mailleri komple bloklamanın bir yolu var mı?

mail adresim şirket maili. outlook'ta kullanıyorum.

 
[]

üsküdar veya kadıköy'de hill's mama satan bir yer?

bizim pisiciklerin maması tatil sonuna kadar dayanmayacak gibi. her zaman internetten alıyorum ama bayram nedeniyle yetişmez herhalde. satan bir yer biliyor musunuz? üsküdar belediyenin oralardaki pet shoplara sordum ama yokmuş.




 
arkadaş petshop bayilerinde mevcut, ve neredeyse her veterinerde mevcut.


  • repentance  (17.10.13 03:05:03) 
[]

"olduğu halde" kalıbına dair

yine güzel türkçemize dair kafa yorma modundayım.

eski romanlarda falan bu kalıbın "x iken" anlamında kullanıldığına rastlıyoruz. sözlükte olduğu halde başlığında incelenmiş.

günümüzde ise "x olmasına rağmen yine de.." gibi bir anlamı var. ben bu anlam kayması nereden çıkmış merak ediyorum. düşününce bugünkü olumsuz anlamı çok saçma. kalıp, "bir şey olma hali"nden bahsediyor sadece. sanki olumsuzluğu bu kalıp değil de sadece kullanıldığı cümlenin içeriği veriyor gibi.

yani "x olmasına rağmen yine de.." anlamını vermek istiyorsak, sadece "x olduğu halde" yazmak yanlış gibi geliyor demek istiyorum. ne dersiniz?

 
dogru soyluyorsun ama dil devamli degisen bir sey, su an sana bunun sacma gelmesinin nedeni o ayrimi yapacak kadar eski seklini okumus olman. sadece yeni kelime uremiyor ki, anlamlar da degisiyor, yok oluyor vs. ama anlam degisikligini fark etmis olman guzel tabii, tam da o degisim olurken yakalamissin, bravo.


  • beriberi  (16.10.13 15:04:44) 
bağlaç ya da bağlaç görevi gören kalıpların çoğunluğunun anlamını zaten cümlenin akışı, öncesi-sonrasındaki kelimeler belirlemez mi? Ben mi yanlış yorumluyorum bunu?
Bugünkü olumsuz anlamının sebebi de o anlamıyla çok kullanılması. Sözlü yazılı iletişimde tersine bir süreç işlese belki 10 yıl sonra olumlu anlam ağır basacak. ama bunu sadece bunu gözlemlemeye uğraşanlar -sen gibi- dışında kimse farketmediği için ne olacağına yazılı ve sözlü iletişimin büyük kitlelere hitap eden kanadında yer alanların çoğunluğunun bilinçli ya da bilinçsiz tercihleri belirleyecek.

  • dafaiss  (16.10.13 19:46:06) 
her ikisi de mümkün. cümlenin yapısından anlaşılır zaten:


üzerinde ince bir gömlek olduğu halde kapıyı açtı.

hava çok soğuk olduğu halde ince bir gömlekten başka giysi yoktu üzerinde.
  • tedirginlik hucresi  (16.10.13 23:54:05) 
[]

Şurada ne diyor? (ingilizce, ekonomi)

iyi geceler, selamlar!

videodaki hintli abinin kullandığı terimi anlayamadım. ilgili saniyede linki kopyaladım, öyle açılmaz ise 04:48'e gidiniz.

www.youtube.com

biraz geriden başlayarak metin:

..you want to take on china as a whole. it's too big, too diverse, too complex. what you want to start with is a X. X is a niche segment where...

 
anladıgım beachhead oldu: en.wikipedia.org

dictionary.reference.com ikinci linkteki ikinci anlama yakın buldum ancak gerisini dinleyemedim şu an. tartışmaya uyuyorsa bilgilendir bizi de.
  • social strata  (12.10.13 02:53:43) 
Ben de beachhead gibi anladım, şirket olan beachhead'den bahsediyor gibiler (evet böyle bir şirket varmış) www.beachheadstudio.com olabilir?mi?


  • yarin bos musun  (12.10.13 02:58:22) 
çok mantıklıymış, beach head'in böyle bir anlamı olacağı hayatta aklıma gelmezdi, ben de bambaşka bir şey sanıyordum. asya pazarına girmekten bahsediyor, o yüzden budur bence.

yeni challenge: bunu nasıl çevirelim :)) dilimin ucunda bi şey var ama çıkmadı bir türlü. yine savaşla ilgili bi metafor olması lazım.
  • kül  (12.10.13 03:01:49) 
@yarin bos musun yok bu deel, abiler amarigan şirketlerinin asya'ya dalarken neler yapması gerektiğinden bahsediyor :)


  • kül  (12.10.13 03:02:53) 
Onu fark ettim de örnek üzerinden gidiyormuş gibi gelmişti konuşma, öyle değilmiş, neyse de bunu türkçeye çevirmek için önce koçbaşı gibi saçma bir şey geldi aklıma (sırf askeri bir şeyler aradığım için) ama sanki bunu "sağlam girişim", "sağlam destek", "güvenilir yer edinme" gibi bir şekilde çevirmek lazım gelir gibi? Tek kelimelik karşılığı yok sanırım.

düşünemedi...
  • yarin bos musun  (12.10.13 03:09:51) 
militarist bir içerik olsa mevzi kelimesiyle yürüyeceğim ama daha iktisadi olması zorlaştırdı:) açıkça mevzilenmekten bahsediyolar.

iktisat tarihindeki erken dönem kolonileştirme süreci gibi, daha modern versiyonu. tek kelimeyle karşılamak epey zor benim için. pes.
  • social strata  (12.10.13 03:14:21) 
koçbaşı iyiymiş :) ya "x birlik" tarzı bir şey var aklımda ama çıkmadı bir türlü. tamamen sallıyor da olabilirim tabii.


  • kül  (12.10.13 03:14:25) 
aslında uygulama olarak kendisinden sonra gelecek yatırımlar için güvenli bir ortam oluşturmaktan bahsediyor. destek noktası diyeceğim ama yine tam değil. biraz tartma durumu da var; buyuk ytırımdan önce az miktarla risk ölçüyorlar. olaylar olaylar:)


  • social strata  (12.10.13 03:17:57) 
gönlüm "mevzi"den yana ama karar veremedim. bir "sleep over it" yapayım, sabaha aralarından birini seçeyim. beyin fırtınası için teşekkür ediyorum!


  • kül  (12.10.13 03:26:10) 
estagfırullah, hepimiz öğrenmiş olduk. yarın bos musun'a da saygılar.


  • social strata  (12.10.13 03:28:13) 
güvenli liman/kıyı.


  • theunforguven  (12.10.13 08:33:01 ~ 09:14:31) 
[]

ödenmeyen elektriği kaç günde keserler? (istanbul)

selamlar, günaydınlar

bizim elektrik faturası otomatik ödemede ama ağustosun faturası kartta limit olmadığı için ödenmemiş, ancak şimdi fark ettim. onun üzerine bir fatura daha geldi. internet bankacılığı bir türlü ödemiyor, sanırım günü geçtiği için kıllık yapıyor. işlerim nedeniyle birkaç gün dışarıdan da yatıramayabilirim, hatta bayram sonrasına kalabilir. son ödeme tarihi 23 eylülmüş bu arada, yani iki haftayı biraz geçtik. endişe edeyim mi, gitti gidiyor mu bizim elektrik?


 
elektrikçiler bayramda dahi mesai yapıyorlar. bunun için endişe edin. 2 ödenmemiş fatura var kesebilirler.


  • sokak cocugu  (09.10.13 05:16:49) 
avrupa yakasında oturuyorum, faturanın son ödeme tarihini geçirince eve kesme kağıdı geliyor. 5 iş günü içerisinde ödemezseniz kesiyoruz diyorlar. size kesme kağıdı bırakmamış olmaları garip. yine de şansınızı çok zorlamayın derim.


  • mcgrever  (09.10.13 10:39:36) 
fakirsen yada diğer faturalarını düzenli ödediysen hemen keserler.


  • entryden sarfinazar  (09.10.13 12:49:47) 
[]

İngilizce golf terimi soracağım, anlayan çıkar mı acep

şimdi efenim bu golf siporunda "fast and firm" şeklinde tanımlanan zemin koşulları mevcut. ben bu iki kelimeyi normal bir şekilde çevirebilirim tabii ama çamurlu/cıvık ve sıkı/sert gibi anlamlar çıkıyor, bu iki özellik aynı zeminde nasıl bir arada bulunacak ki, bir yerde farklı bir anlam olması lazım. gugıla fast firm golf yazınca bir sürü makale çıkıyor ama şimdiye kadar okuduklarım pek yardımcı olmadı. bilen var mı?




 
pek bilgim yok ama fast and firm zaten hızlı ve sıkı,uygun anlamına gelmiyor mu? yani iki tip zeminin bir arada olması durumundan bahsedilmiyor orada. bir zeminin iki ayrı özelliği.


  • SPQR  (02.10.13 00:13:03) 
ikisi aynı zemini nitelendirmek için kullanılıyor ama ben fast'ı yanlış yorumlamışım sanırım. gerçekten basit şekliyle "hızlı" anlamında kullanılmış olması mantıklı, zemin sertse top da saplanıp kalmaz ve hızlı gider gibi. teşekkürler!


  • kül  (02.10.13 00:21:36) 
[]

damla sakızlı kek?

merıba. her zaman yaptığım beyaz keke damla sakızı katayım dedim. ne kadar koymam lazım? gugıldaki tariflere bakıyorum, biri iki tane diyor öbürü bi paket diyor. bi paket ney lan? tamam ufak oluyo paketler ama çok değil mi?

dövüldüğü zaman bi çay kaşığı olcak gibi diye düşündüm ben, doğru düşünmüş müyüm?


 
paketlerde 3 tane mi 4 tane mi ne oluyor
ikisi yeter bence kuvvetli bişidir kıvamı da değiştirir

  • kediebesi  (22.09.13 17:38:30) 
dr.oetker in sanırım damla sakızlı kabartma tozu vardı.ben kullanmıştım aynı tadı veriyordu daha kolay olabilir sizin için ?


  • bellma  (22.09.13 17:55:20) 
bence 2 taneyı döv yter. fazlası acı olur.


  • whatsup  (22.09.13 19:38:21) 
teşekkürler, fındık boyutunda iki tane kullandım, güzel oldu :)


  • kül  (22.09.13 21:02:27) 
[]

10 puan değerinde Türkçe sorusu

"zanaat" kelimesinden sonra "de" bağlacını kullanmak istersek, de mi yazarız yoksa "da" mı? :)

yardımcı olabilecek bilgi: mesela okunuşa göre farklı ek alan kelimeler var. mesela usul. "usulü" oluyor l ince okunduğu için. o yüzden sanki de alacak gibi ama emin olamadım.


 
a. (zana:at) 1. İnsanların maddeye dayanan gereksinimlerini karşılamak için yapılan, öğrenimle birlikte deneyim, beceri ve ustalık gerektiren iş, sınaat: “Hiçbir vatandaşa benim zanaatı tavsiye etmem.” -N. Hikmet.

Nazım hikmet "zanaatı" demiş. Yani kalın ses kullanmış. Şu halde "zanaatta" olacaktır. "zanaatte" değil. Bu arada Google Chrome'a göre "zanaatte" doğru yazım, diğer kelime hata veriyor; ama Nazım'ı daha fazla ciddiye alıyorum.
  • g man  (21.09.13 17:41:41) 
Kulağa -de daha güzel geliyor...
Zanaat da... Kaba geliyor böyle olunca. Kuralını bilmiyorum yalnızca kulak...

  • mukrime  (21.09.13 17:41:45) 
@g man bağlaç diyor, sen ek olan de'den bahsediyorsun.


  • mukrime  (21.09.13 17:42:39) 
Ya pardon, editleyemiyorum da, şimdi düşününce ve içimden defalarca zanaat da zanaat da deyince, -da daha iyi olur gibi gelmeye başladı :-D


  • mukrime  (21.09.13 17:44:11) 
da diyorum. zanaat yazıldığı gibi de okunabiliyor, ille inceltmeye gerek yok.


  • devilred  (21.09.13 17:44:50) 
@mukrime şimdi ben de "zanaat da zanaat" diye tekrarladım bir sürü, bana da "da" gibi gelmeye başladı :)


  • kül  (21.09.13 17:48:34) 
zanaat'in ikinci a'sına şapka var. zanaæt gibi okunuyor.


  • alperz  (21.09.13 17:51:23) 
Bu arada mukrime düzeltmiş; ama yine de fark etmiyor. "Zanaat da" olacak bağlaç olursa. Kulağa hoş gelmesi ne yazık ki dil kuralları için bir kriter değil. Gidiyom da kulağa hoş geliyor; fakat öyle yazmıyoruz.

Ayrıca ikinci a'da şapka yok. Sözlük tanımı ve yazımı ortada dururken kafa karıştırmayalım.
  • g man  (21.09.13 17:53:17) 
ha bir de tdk'nın verdiği örnekler doğru kabul ettiği şekillerdir zaten. tdk "zanaatı" demişse zanaat kelimesi, kalın sesli devam edecek demektir.


  • devilred  (21.09.13 18:00:08) 
80 yıl önce farklı olabilir ama bugün "zanaatında" demek garip geliyor ama kimseyi de zan altında bırakmıyalım. kanaatimce zanaatinde olur. sende farklı bir zanaat de varsa kabul. en iyisi kullanmayalım böyle şöylör, ne biçim saçmaladım.


  • k4l3m  (21.09.13 18:03:40) 
zanaat de.
"saat" gibi "vaat" gibi işte.

  • midesiz  (21.09.13 18:09:22) 
durum belirten ek mi, " dahi " anlamında mı ?
değişir.

durum belirten ekse " zanaatta " olur, " dahi " anlamındaysa " zanaat da " olur.

" dahi " anlamındaki yumuşamaz. " da " " de " olur, o kadar.
  • charlesbukowskiineksi  (21.09.13 18:13:48 ~ 18:14:27) 
:) de'cilerimiz ve da'cılarımız var. bana başta "de" gibi gelmişti, ama sonra (tdk sitesine bir türlü girememekle beraber) yazım kılavuzunda "zanaatçı" diye bir kelimeyle karşılaştım ve sonunda da olduğuna karar verdim :)

kafa patlatan herkese teşekkürlerimi sunuyorum efenim.
  • kül  (21.09.13 18:16:09) 
Yukarıda bir yerde kanaat geçiyor, ilk harfleri hariç aynı yazılıma sahipler. Fikir verebilir...


  • crostata  (21.09.13 20:58:11) 
[]

burada anlatım bozukluğu var mı?

günlük hayatta sık sık kullandığımız şu cümle, az önce yazarken gözüme bir acayip göründü:

"oynamayalı çok uzun zaman oldu."

burada anlatım bozukluğu var mı sizce? oynayalı uzun zaman olmuş ama konuşurken "oynamayalı" diyoruz. konuşurken tamam ama yazı dili açısından nasıl kullanmak lazım? "çok uzun zamandır oynamıyordum" deyip işin içinden çıkmak var tabii ama özellikle bu kalıbı merak ettim. selamlar.

 
anlatım bozukluğu yok, cümle tamamen doğru.

en son oynadığımdan beri çok zaman oldu ve oynamayalı çok zaman oldu doğru kalıplar.
  • zigi  (10.09.13 17:19:17) 
oynamayali dogru iste. sair burada oynamadigim zamanlar cok oldu demek istiyor.


  • f_d  (10.09.13 17:19:29) 
anlatım bozukluğu yok.
anlattığın durumda iki farklı ifade var bu cümle sadece birini anlatıyor. sorun yok.
hatta "oynayalı çok uzun zaman oldu" orada bir (yine anlatım bozukluğu değil ama) bir düşüklükten söz edilebilirdi. sanki oynamaya başlamış, hala oynuyor ve o sırada "oynayalı çok uzun zaman oldu" (dur biraz oturup dinleneyim) diyormuş gibi anlaşılabilirdi.
**son, en son gibi bir zarf yok çünkü.
  • jimjim  (10.09.13 17:25:36) 
tamam ben galiba "oynamayalı" kelimesindeki anlamı yanlış düşünmüşüm. "görmeyeli çok büyümüşsün" cümlesindeki gibi düşününce oldu.


  • kül  (10.09.13 17:52:56) 
oynamayalı: oynama eylemini gerçekleştirmeyeli / çok zaman oldu.

bozukluk yok.
  • kirazıseviyorum  (10.09.13 18:21:18) 
Birincisi, konuşma dili ile yazı dili arasında anlatım bozukluğu açısından fark olmaz. "Konuşurken tamam ama..." diye bir şey yok.
İkincisi, "oynayalı uzun zaman olmuş ama..." değil, "oynamayalı uzun zaman olmuş" doğru olanı.

  • grgn  (10.09.13 18:56:20) 
@grgn tabii ki, bozukluk bozukluktur, demek istediğim hoş görülebilir olma durumuydu, yanlış olmasına rağmen konuşma dilinde kalıplaşmış bazı kullanımlar var ya hani.


  • kül  (10.09.13 20:11:13 ~ 20:11:29) 
Anladım. Konuşma dilinde de "oynayalı" deseniz, yazı dilinde de "oynamayalı" deseniz yanlış oluyor sonuçta. Anlatım bozukluğu olmuyor ikisinde de, sadece eylemin yapılıp yapılmama durumu değişiyor.


  • grgn  (11.09.13 16:08:20) 
"Oynanmayalı çok oldu, yani uzun zamandır oynuyorum" :/ valla böyle bir çıkarım doğuyor.

Diğer arkadaşın dediği gibi "oynama işlemini gerçekleştirmeyeli" çok oldu uzun zamandır sürekli oynuyorum.

Ama kullanılışda ki amaç çok farklı, amaç uzun zamandır oynamadığını belirtmek. Çok sakatmış gerçekten...
  • iorveth  (25.12.13 01:51:21) 
[]

izmir göztepe'de wi-fi'li kafe lazım

selamlar,
küçükyalı-güzelyalı arasında kalan bölgede, leptopumu alıp rahat çalışabileceğim, internetini kullanabileceğim, tercihen sakin bir kafe biliyor musunuz? teşekkür ederim.



 
koprunin altindaki herhangi bir cafeye git icerileri bombostur. Kafana gore bi yer bulursan gecebilirsin. Kapi onleri tam doludur ama simdi.


  • evil genius  (30.08.13 19:50:11) 
teşekkür ederim, peki istekleri biraz abartayım, böyle balkonu veya terası olan bir yer biliyor musunuz, sigarasız duramam çünkü :) biraz da o yüzden sordum, açık hava lazım bana. onu yazmayı unutmuşum.


  • kül  (30.08.13 19:54:25) 
cogunda icerde sigara icebilirsin ama dedigin gibi biyer aklima gelmiyor suan. Burger king e dogru gidersen orda linn,peximet vardi en uygun ora olur diye dusunuyorum aradigina. Al laptop i cik bastan basa bak elbet gozune carpan guzel bi yer olur :)


  • evil genius  (30.08.13 20:05:57) 
iş yetiştiriyorum da çok dolanmayayım diye sorayım dedim, nokta atışı olsun diye :) çok teşekkürler!


  • kül  (30.08.13 20:13:03) 
[]

Denizcilik terimi soruyorum (tekne parçası)

merhaba,

teknelerle ilgili bir program çeviriyorum. lüks bir yatın tanıtımı yapılırken şu cümle kuruluyor: "...has a rollbar with mirrored inserts."

bu esnada görüntü çok uzaktan tekneye baktığı için neyden bahsettiğini bilemiyoruz, görüntüden çıkaramadım yani. rollbar denen şeyin ne olduğunu tam anlayamasam da türkçede de rollbar olarak geçtiğini buldum aramalarımda, orada sorun yok. anlamadığım şey, bu mirror insert dediği şey aynalı süsleme gibi işlevsiz bir şey mi, yoksa teknenin seyrinde kullanılan dikiz aynası gibi bir şey mi, yoksa ayna plakası denen şey mi? bilen var mıdır? teşekkür ederim.

 
hocam roll bar resimde görülen parça, türkçesini bilmiyorum ben de:
img.nauticexpo.com
img.nauticexpo.com
img.nauticexpo.com
img.nauticexpo.com
www.p-wholesale.com
  • yakuza123  (21.08.13 21:28:12 ~ 21:30:34) 
çok teşekkür ederim, zahmet etmişsiniz ama dediğim gibi bana asıl lazım olan "mirrored insert" kısmı, rollbar aynen kalabiliyormuş.


  • kül  (21.08.13 21:46:31) 
bana kalırsa rollbar'ın yansımalı parçalar içerdiğini söylüyor. dikiz aynası olsaydı ayrıca belirtirdi rear-view mirror vs. şeklinde.

mesela yukarıdaki ilk fotoğrafta iki boruyu birleştiren kare parçaları kastediyor olabilir.
  • merlina  (24.08.13 23:33:34 ~ 23:36:26) 
[]

"zingy" tat için türkçe karşılık önerileriniz?

selamlar! aslında tam anlamıyla yabancı dil sorusu sayılmaz. bana şu lazım: bir kekin içine portakal kabuğu rendesi koyarsanız, kekin ..... bir tadı olur. boşluğa hangi sıfat gelmeli? türkçem durdu. "portakallı" demeyin rica ederim. rendelediği şey limon da olsa portakal da olsa fark etmeyecek genel bir kelime lazım.




 
kekremsi diyolla ama


  • female demon  (27.07.13 13:22:41) 
şimdiye kadar yemeklerde falan hep keskin diyordum da kekin içinde portakala keskin demek garip geldi. portakal kabuklu keke keskin tadı var demek kulağınızı tırmalamıyorsa keskin diyeceğim sanırım.


  • kül  (27.07.13 13:36:07) 
Portakallı keke 'keskin' ifadesi pek iyi durmuyor. Fakat ne kullanılması gerektiğini de bilmiyorum.


  • berat1058  (27.07.13 13:45:02) 
'hafif keskin' denebilir belki.


  • knight of cydonia  (27.07.13 13:54:58) 
keskin tat yerine keskin aromalı tat diyebilirsiniz.


  • whoosie  (27.07.13 14:10:01) 
[]

SDL Trados Studio 2011 bilenlere bir sorum var

merhaba. biraz kurcaladım ama bulamadım. elimde bir organizasyonun kurallarını içeren doküman var türkçeye çevrilecek. aynı kuralların 2010'daki halinin de türkçesi mevcut elimde, ama o eski versiyonun ingilizcesi yok (align tarzı bir şeyle tm'ye alamam yani). ben istiyorum ki trados'ta yeni versiyonun ingilizcesini açıp çevirirken o eski çeviriyi target kısmına import edip üzerinde değişiklik yaparak gideyim. nasıl yapabileceğimi bilen var mıdır? teşekkür ederim.




 
eski türkçe belgeyle yeni ingilizce kaynağı align yapıp tm oluşturun (çoğu false çeviri olacak gerçi). oluşturduğunuz tm'le yeni belgeyi açın. kaynak aynı olduğu için tüm segmentler yüzde yüz çevrilmiş gelecek. düzelte düzelte gidersiniz sonra. tabi cümle sayıları vs aynı olması gerekiyor align yapabilmeniz için. yoksa iyice çorbaya döner.

başka bir yol gelmiyor aklıma.
  • sir gawain  (27.06.13 13:01:56 ~ 13:04:39) 
[]

linkteki mama kabında arkada duran şey nedir?

daktiloya sokulmuş kağıt gibi duran şeyin ne işe yaradığını çözemedim, merak ettim. bilen var mı?

www.hepsiburada.com


 
ben de çıkartamadım, duvara sabitlemek için olabilir ya da resim koymak için falan, saçma oldu ama.


  • tiny penny  (20.05.13 13:04:46) 
isimlik o ya.


  • awareim  (20.05.13 14:46:02) 
[]

"iyilik yap denize at" atasözündeki halik

şu muhabbeti görünce aklıma geldi:

pbs.twimg.com

şimdi bu atasözündeki halik, tanrı anlamına geliyor. ama ben bir yerlerde atasözünde aslında halik kelimesi olmadığını, yunanca "khalki" yani çakıltaşı kelimesinden gelen başka bir kelime olduğunu okudum diye hatırlıyorum. şimdi biraz arandım ama hiç o tarz bir bilgi yok internette. sevan nişanyan veya iskender pala olması lazım bu bilgiyi yazan kişinin, var mı böyle bir şey hatırlayan? yoksa khalkinin anlamını öğrendiğimde ben mi uydurmuşum bunu?

 
www.tdk.gov.tr

halik
bk. helik.
Tarama Sözlüğü 1967

helik, -ği Rum.
a. hlk. Duvar örülürken büyük taşların arasına konulan ufak taşlar.


belki bu benzerlikle ilgilidir.
  • irbat  (08.05.13 14:50:07 ~ 17:40:55) 
@freekara tanrı çok mantıklı tabii ama benim okuduğum veya uydurduğum açıklamada, "balık bilmezse taş bilir, illa ki birinin işine yarar" tarzı bir yaklaşım vardı.

@irbat helik olarak bilmiyordum valla, uydurmuyor olabilirim sanki :)
  • kül  (08.05.13 14:53:09) 
o kelimenin aslı "halık" yaratan demektir ama cümlenin uyumu olarak öyle evrilmiştir demişti zamanında bir edebiyat öğretmenimiz.


  • fadik  (08.05.13 15:05:43) 
yeterince açıklanmış ama bir de ben açıklayayım istedim. "hâlık" kelimesi arapça "halk" kelimesinden gelir. "halk" yaratmak, "hâlık" yaratan, "mahluk" ise yaratılan demektir. tıpkı "katl" öldürmek, "kâtil" öldüren, "maktül" öldürülen demek olduğu gibi. yani öyle yunanca, latince vs. ile bir alakası yok. "sen iyilik yap, denize at, kimse bilmese bile allah görür" anlamında bir atasözüdür.


  • and justice erol  (08.05.13 16:46:19) 
baskılar üzerine açıklama gereği duydum: halik kelimesinin yunanca olduğunu iddia etmiyorum, bu kelimeyle bir derdim yok, tanrı anlamı tamam, atasözünde de pek şık duruyor. sadece atasözünde halik kelimesinin yerinde yunancadan gelen başka bir kelime olduğunu duyduğumu söylüyorum :) "ateş olsan cirmin kadar yer yakarsın"daki cirim nasıl cürüm diye biliniyor, onun gibi bir galat-ı meşhur olma ihtimalinden bahsediyorum.


  • kül  (08.05.13 17:33:27) 
balık-halık çok daha mantıklı ve tutarlı bence.


  • and justice erol  (09.05.13 20:56:47) 
[]

korsan kitap veya dandik redaksiyon

yeni katıldığım kitap kulübünden bir popüler bilim kitabı verdiler, tübitak basmış. gel gelelim kitabın her üç dört sayfasında bir ciddi yazım ve noktalama hataları var, okumayı acayip zorlaştıran cinsten. aklıma korsan olma ihtimali geldi ama kitap o kadar nadir bir bilim dalıyla alakalı ki korsanını yapmaya tenezzül edeceklerini hiç sanmıyorum. geriye özensizlik ihtimali kalıyor, ama enteresan bir şekilde ilk defa bu kitapta olmak üzere bir esere redaktörün isminin yazıldığına şahit oldum. tübitak redaktörün ismini yazacak kadar prensip sahibiyse bu ne perhiz bu ne lahana turşusudur? sizce?




 
korsancılar kitap çevirtmez.


  • efrasiyab87  (02.05.13 12:23:41) 
tabii ama çevrilmiş kitabı taratıp aynen korsanını basmazlar mı sonuçta?


  • kül  (02.05.13 12:39:39) 
kimse oturup el altından satabilmek icin kitap cevirmez, bi de nadir bi bilim dalıy diyosunuz. film mi bu korsan cevirisi olsun.

tübitak dandik bi iş cıkarmış demek ki.
  • rurouni  (02.05.13 12:44:39) 
korsan kitap müessesesi nasıl işliyor bilmiyorum da şöyle düşünmüştüm: tübitak kitabını taratıyorlar, ocr dönüşümü sırasında da yazım hataları oluşuyor gibi :) ama dediğim gibi kim uğraşır, sözlükte başlığı bile yok kitabın.


  • kül  (02.05.13 12:57:24) 
onu basarlar tabii ama burada sorun çevirende.


  • efrasiyab87  (02.05.13 13:31:47) 
Benzer bir şey başıma geldi; kitabın düzeltisini yaptım ve yolladım ama mal insanlar düzeltilmemiş dosyayı baskıya yollamışlar. Garabet bir kitap oldu ve redaktör olarak benim adımla çıktı. Can sıkıcıydı.


  • whoosie  (02.05.13 14:07:21) 
[]

ingilizce inşaat terimi soruyorum

merhaba,
"temel donatısı" kalıbının ingilizcesini bilen var mıdır acep?



 
inşaat hiç alanım olmamakla beraber
donatı reinforcement diye geçiyor galiba
foundation reinforcement olabilir.
  • niye ama  (26.04.13 17:29:10) 
temelin foundation olduğunu zannetmiyorum. base veya basement olabilir.


  • megafon  (26.04.13 17:34:25) 
birebir çevirince ben de o sonuca vardım ama emin olamadım, yine de bir sorayım dedim :) teşekkürler.


  • kül  (26.04.13 17:34:51) 
basal reinforcement


  • lesmiserables  (26.04.13 20:44:50) 
[]

bir asus servisi bir laptop pilini sizce kaç günde değiştirir?

aramaya inandım ama durum farklı biraz. şimdi, elimde garantisi pazartesi bitecek olan bir laptop var. daha vakit var sanıp bekletiyordum ama fark edince birden götüm tutuştu, bugün servise götürmem lazım. ben bu aleti bugün asus çamlıca servisine bizzat götürsem, "sadece pili değişecek, yazılımsal bir problem yok abiler, beş dakikalık iş" desem, işimin aynı gün hallolma imkanı var mıdır sizce? yoksa öyle bir dünya yok mu? telefonları açsalar soracağım da açan yok. bir de, bu garantide yumurta kapıya dayanma durumundan ötürü bir sorun çıkar mı acaba? teşekkürler.




 
nihayet telefonu düşürmeyi başardım, aldığım bilgiler şöyle:
sadece pil değişecek bile olsa laptop+pili teslim ediyoruz, kayıt alıyorlar, 5 iş günü içerisinde değişim işlemi oluyor. hemen yapalım al git durumu yok maalesef. o gün içinde de yapabilirler, ama iş bittiğinde size tekrar haber veriyorlar. eğer ellerinde o model pil yoksa, 20 günlük yasal süre işliyor.
garantinin bitmesine az bir süre varsa ve işlemler sürerken garanti dolarsa, başvurduğunuz tarih geçerli oluyor.
  • kül  (18.01.13 11:12:27) 
[]

ing-tr teknik çeviri (motor + elektronik)

sevgili dostlar,

yüzlerce sayfa kullanım kılavuzu çevirdim, ama aşağıdaki iki cümleyi olduramadım bir türlü. konumuz otomatik kapılar.

ilk cümle, motorun monte edileceği yerden bahsediyor. tahrik kayışıyla ilgili olan "lift-proof" olayını kafamda bir yere oturtamadım:

"On the motor bracket, there is a gauge with a belt lift-proof function."

ikinci cümlemiz daha dehşetli. kapıdan geçenlerin yönünü algılayan bir sensörün özelliklerinden bahsediyor:

"This accessory device enables you to detect the position of the infrared field curtains for spot so exactly that you can adjust both the command-pulse area and the safety area on the passage width of our XMA 1 active infrared sensors in a precise manner."

fikir belirteceklere şimdiden teşekkürler.

 
"lift proof" dediği kayışın yerinden kolayca çıkmasını engelleyecek kenardaki çıkıntılar bence.

gauge kısmını ben de anlamadım. normalde dairesel gösterge veya çapla ilgili manalara gelir.

2ci cümle için:

XMA 1 aktif sensör cihazı ile hassas bir şekilde (kesinlikle vs) inrared ışın yönünü komut bölgesi ( cihazı aktive eden kapıyı açan kısım herhalde) ve güvenli bölgeyi ( burda biri varsa aldırma yada bu bölgeleri görmezden gel ) ayarlayabilirsiniz.
  • orpheus  (13.01.13 03:00:30 ~ 03:01:34) 
[]

kara kutu atari 2600'ümü tamir ettireyim diyorum (istanbul)

80'lerde çocuk olan dostlar,

elimde bir adet "kara kutu" olarak da bilinen bozuk atari 2600 var. daha doğrusu şu anda elimde değil ama baba evinden kargoyla gelecek bir hafta içinde. bir gün tamir edilir umuduyla 20 senedir kenarda duruyor. tv'ye bağlayınca yanıt alınamıyordu en son.

sorularım şunlar: sizce bu alet bu kadar zaman sonra tamir edilebilir mi, edilirse istanbul'da nereye vermeli, herhangi bir elektronikçi bu aletten anlar mı? bir de joystickler kayıptı sanırım, 2012 senesinde bu alete bağlayacak joystick bulabilir miyim?

 
ahah sen de mi karakutu diyordun bu aletlere.. yapsalar yapsalar bu işi eminönünde yaparlar.. yeni camii meydanında oyuncakçı hastanesi var, bide doğubanktakilere sorabilirsin..


  • hosein  (15.12.12 13:41:48) 
bence bunu anca çok iyi bi tv-radyo tamircisi yapabilir. oyuncak tamircisi değil.


  • hope ender  (15.12.12 13:54:42) 
hope ender'in dediği gibi şu eskiden mahalle aralarında olan tarzdan ve işini iyi bilen tv-radyo-video tamircileri uğraşmaya razı olursa yapar. Giderken elinizde şu servis manuelini de götürün:
www.atariguide.com

O joysticklerden dealextreme'de görmüştüm, oralara bir bakın derim.
  • johan sebastian  (15.12.12 14:36:05) 
çok teşekkürler, dikkate alacağım hepsini. tamir ettirmeyi becerebilirsem bir atari zirvesi düzenleyebilirim :)


  • kül  (15.12.12 14:42:47) 
tamir edilir ancak değer mi bilmiyorum.

bu cihazın pc simulatörleri olması lazım.
  • orpheus  (15.12.12 16:07:52) 
@orpheus biliyorum, ama nostalji aşkına bir şansımı deneyeceğim. uçuk bir fiyat isterlerse hiç kalkışmam zaten.


  • kül  (15.12.12 16:15:44) 
[]

"a fraction of" kalıbına afili bir türkçe karşılık aranıyor

kafam durdu!

kalıbın anlamını pekala biliyorum, gel gelelim türkçesini söyleyemedim bir türlü.

mesela şöyle diyeceğiz:
"the price you pay for X is only a fraction of the price you pay for Y..."

çok daha düşüktür falan demek istemiyorum, doğrudan biri diğerini kat kat geçer demek istiyorum, ve bunu düşük tutar üzerinden ifade etmek istiyorum. edilebilir mi? "Y, X'ten kat kat maliyetlidir" gibi bir şey demeden, cümleyi X üzerinden kurarak.

teşekkürler.

 
X'e ödediğin para Y'nin yanında elinin kiri kalır


  • ermanen  (14.12.12 13:23:30) 
düz adam olayım. belki bir faydası dokunur. en normali şöyle bir şey oluyor:

X'e ödediğin para Y'ye ödediğin paranın sadece bir kısmı[na denk geliyor/nı oluşturuyor).

edit: yukarıdaki afili ama bak meheh.
  • sanat guresi  (14.12.12 13:24:40 ~ 13:35:23) 
@ermanen, altyazı işi falan olsa kullanırdım vallahi, maalesef resmi yazı :)
@sanat guresi, evet sanırım "çok küçük bir kısmını oluşturuyor" şeklinde kullanmak en iyisi.

  • kül  (14.12.12 13:29:44) 
y'nin maliyeti, X'inkini katlar desek çok mu gayri resmi olur?


  • halanne  (14.12.12 13:35:24) 
@halanne, onu daha resmi şekilde de söylerim sorun değil ama dediğim gibi cümleyi X üzerinden kurmam lazım.


  • kül  (14.12.12 13:37:12 ~ 13:37:52) 
[]

illustratorden freehande vektör atarken bazı öğeler kayboluyor

selam dostlar,

eps olarak indirdiğim bazı vektörel çizimler var. freehandim bu epsleri bir türlü açamadığı için illustrator ile açıp oradan freehande atıyorum. ama bazı çizimleri atarken resimdeki gibi bir sorunla karşılaşıyorum, şeklin dolgusunda gradyan gibi bir şeyler olduğu zaman freehand bunu görmüyor. illustratorden de hiç anlamam, bendeki tek kullanım alanı bu vektör taşıma durumu. ne yapabilirim bu sorunu çözmek için? farklı formatlarda kaydedip tekrar açmayı denedim ama sonuç aynı.

bu arada başka bir ilginçlik de söz konusu, sorun çıkaran vektör parçalarını tek başına seçip kopyaladığımda görüyor freehand. yani bu yavrucakların suratlarını seçip tek başına freehande atabiliyorum, ama çizimin tamamını kopyaladığımda suratlarının içi boş gözüküyor.

 
Dosyaları Illustrator'de eps8 formatında kaydetmeyi deneyin. Aynı sorunu Illustrator-Corel Draw geçişinde yaşayıp bu şekilde çözebilmiştim.


  • ruhibirbanyo  (11.12.12 00:12:21) 
öyle de olmadı maalesef. yavrucakların yine içi boş :(


  • kül  (11.12.12 00:21:09) 
pdf yapmayı denedin mi?


  • ruhibirbanyo  (11.12.12 00:34:40) 
bazı renk paletleri farklı tanımlı Freehand'te ondan oluyor.

tekrar boyamak tek çözüm gbi gelmişti bana, pdf e export almak dışında

Keep on Freehand :)
  • thewishcaster  (11.12.12 08:42:58) 
@ruhibirbanyo, evet bütün formatları denedim ama olmadı.
@thewishcaster, illustratorde mesela suratları seçip düz ten rengine boyarsam sorun olmuyor atarken, ama bu çizimlerden bir sürü var ve epey uğraştıracak.

  • kül  (11.12.12 11:19:55) 
[]

üsküdar valide-i atik mahallesi'nde kablo tv aranıyor

selam dostlar,
yakında taşınacağım evde uydunet kullanıp kullanamayacağımı bulmaya çalışıyordum, turksatkablo.com.tr sayfasında sağda yer alan "binamda hizmet var mı?" kısmına girdim, fakat valide-i atik mahallesi seçeneği yok. google'da arayınca da bir sitede "kablo döşeyin artık buraya" tarzı iki tane şikayet çıkıyor. ben doğru mu anlıyorum, üsküdarın göbeğindeki koskoca mahallede kablo tv yok mu şimdi?



 
%99 öyle evet, bir sürü yerde yok kablo tv.


  • ekaterina  (09.12.12 03:06:51) 
yoktur. acı ama gerçek.


  • sutlu nescafe  (09.12.12 08:10:10) 
[]

trados 2007'de excel dosyası align problemi

selam çevirmen dostlar,

öğrenemedim gitti şu align işlerini. elimde hayvani boyutlarda (50 bin satır) bir excel dosyası var. bir sütunda eng, yanında tr çevirisi olacak şekilde dizilmiş. buradaki çevirileri veritabanına almaya çalışıyorum. iki sütunu iki ayrı excele bölüp align yapmaya çalıştım ama beceremedim. bir önerisi olan var mıdır? istediğim tam olarak şu: bir hücrede yazan metnin tamamını, ona karşılık gelen hücre ile eşleştirecek. hücrede birden fazla cümle varsa bile onları ayırmayacak. txt olarak kaydedip worde çevirdim, segment kısıtlarındaki her şeyi kaldırıp sadece paragraf sonunu dikkate al dedim ama yine olmadı. bu işi excel dosyaları üzerinden yapabileceğim bir yöntem biliyor musunuz?


 
align ile ne demek istediğini pek anlamadım. ya biraz daha açıklamayı dene ya da örnek bir dosya gönderebiliyorsan onun üzerinden bir kez daha anlat istersen.


  • puc  (04.12.12 17:35:57) 
tam derdini anlayamadım. ama düşündüğüm şey ise:
vlookup(düşeyara) ile eşleştirme yapabilirsin. eşleştireceğin şeyler birebir aynı değil ise sağdan soldan belli karakter kırpmak için lef ya da right fonksiyonlarını kullanabilirsin.
daha somutlaştırabilirsen yardımcı olmaya çalışır herkes. sorunun tam algılanamıyor bence.
  • transparent layer  (04.12.12 17:38:10) 
trados bilenlerin align'dan anlayacağını düşünmüştüm :) elimdeki iki excelde yer alan çevirileri trados winalign programı ile satır satır eşleştirip, translator's workbench'e import edebileceğim bir TM haline getirmekten bahsediyorum.


  • kül  (04.12.12 17:52:12) 
[]

kare bulmaca severlere bazı sorular

Selam bulmaca dostları,

Kare bulmacalarla ilgili bir kitap hazırlayan Avustralyalı bir abi var. Bu bulmacanın icadının 100. yılı hasebiyle, bulmacaların yıllar boyunca farklı kültürlerde nasıl evrildiğinden bahseden bir kitap hazırlıyor. Benden de Türkiye'deki kare bulmacalar ile ilgili ilginç veya tarihi bilgiler paylaşmamı istedi.

Aklım ereli beri bulmaca çözerim, pazar günleri sırf bulmacası için Cumhuriyet alırım, ama yaşım itibariyle bu abinin istediği türden bilgilere sahip değilim. İnternette arayınca da doğru düzgün bir şey bulmak pek mümkün değil.

İstenen şeye örnek olması açısından, ABD'den şöyle bir hikaye anlatayım:

1996 yılında başkanlık seçimlerinin yapıldığı gün, Jeremiah Farrell'in hazırladığı bulmaca gazetede yayınlanır. İpuçlarından biri "Yarınki gazetelerin manşeti" şeklindedir ve bu sorunun "Bob Dole Kazandı" veya "Clinton Kazandı" şeklinde iki olası cevabı vardır. Her iki cevapta da, bu cevapla kesişen diğer tüm kelimeler iki farklı cevaba sahip olacak şekilde yerleştirilmiştir. Yani, aynı bulmacanın iki farklı çözümü vardır.

Bizde bu tarz "gündem" ile alakalı bulmacalar olduğunu zannetmiyorum, ama şu tarz sorular sorabilirim sizlere:

- Türkiye'de kare bulmacanın ilk örnekleri ile ilgili bir bilginiz/kaynağınız var mı?
- Vakti zamanında şöyle bir bulmaca çözmüştüm, şu sebepten ötürü muhteşemdi dediğiniz bir bulmaca var mı?
- Bu konuda bilgi verebileceğini düşündüğünüz biri var mı?

Teşekkürler!

Not: Ekteki resim, 1913 yılında Arthur Wynne tarafından hazırlanan ilk bulmacaya ait.

 
Ateş böceği Ercan'dan bahsetmeden geçme derim. hatta kendisine ulaşılıp bilgi de alınabilir.


  • ugokhan  (26.11.12 16:30:11) 
ateş böceği ercan, sedat yaşayan, nedret erdoğdu, ilker mumcuoğlu gibi isimler var aklımda. bu kişilere nasıl ulaşabileceğim konusunda da fikirlerinizi alabilirim.


  • kül  (26.11.12 16:33:14) 
Yakın zamanda popüler olan İhsan Varol ve Yusuf Dinçer gibi kişiler de fikir verebilir bulmaca tarihi bakımından.

Twitter hesapları var mı araştırabilirsin.
  • cakabo  (26.11.12 18:33:18) 
[]

şu özelliğe sahip bir film aranıyor

birçok filmde karşıma çıkan ve çoğu zaman gözden kaçan ve beni deli eden bir durum var:

hani ana karakter polisten/kötü adamlardan kaçarken araba kovalamacaları olur, trafik birbirine girer, köprüler uçar, bir yerler patlar falan. biri de çıkıp demez ki, biz götümüzü kurtaralım diye ortalığı birbirine kattık, belki yüzlerce insan öldü. bunu diyen bir karaktere sahip bir film arıyorum. dizi de olabilir. var mı bildiğiniz?


 
kobra takibi.


  • ReiDeXogo  (19.11.12 15:30:04) 
Taşıyıcı 1
Taşıyıcı 2
Taşıyıcı 3
.
.
.
Taşıyıcı 897
  • Godless  (19.11.12 15:46:25) 
İtalyan İşi


  • Gönülçelen  (19.11.12 16:31:58) 
  • wayne  (19.11.12 20:29:42) 
[]

medikal çeviri - ekg cihazında "anti floating system"

selamlar, ekg cihazı kurulum kılavuzu çevirmekteyim, cihazın özelliklerini listelerken "Anti Floating System" demiş. açıklamasını falan yapmıyor, internette de hiçbir şey yazmıyor, ne anlama gelir ki bu AFS? daha doğrusu buradaki floating bize neyi anlatıyor?




 
ekg kağıdının kaymasını önleyen sistemi varmış. vay amk.


  • am  (15.11.12 23:02:00) 
[]

tez çalışması için bilimsel içerikli türk romanları aranıyor

merhabalar, tez hazırlayan bir arkadaşım adına yazıyorum, mesajı aşağıda:

"tez için gereken bilimsel içerikli, türk yazarlar tarafından yazılmış kitap isimlerine ihtiyacım var. kitabın roman olması mühim, konusu için de bilimsel öğelerden yararlanması şart; ne bileyim matematiksel hesaplamalar, deney çalışmaları vb. tezin konusu "iki kültür" başlığında toplanacak çünkü. edebi dil ve bilimsel dilin nasıl kullanıldığı, hangi noktalarda birbirlerinden yararlandıkları gibi."


 
kitabı okumadım ama bi göz atabilirsin: "Bir bilim adamının romanı" - Oğuz Atay. İTÜ İnşaat'ın değerli hocası, İTÜ'deki merkes kütüphaneye adını veren Mustafa İnan'ı anlatıyor.


  • sensible soccer  (19.10.12 22:48:53) 
İhsan Oktay Anar'ın kitaplarına bakabilirsiniz. Belki Puslu Kıtalar Atlası işinize yarayabilir.


  • duyond  (19.10.12 22:52:47) 
[]

akademik çeviri yardımı (eng-tr)

sevgili akademik insanlar. jargondan bir hayli uzak kaldım ve resmen şu basit cümleyi anlamıyorum. araştırma yöntemlerinden bihaber olmamın etkisi de büyük tabii. cümlemiz medikal bir makalenin data abstraction kısmında geçiyor:

The outcomes were counted as per event and assumed as defined if reported.

burada "assumed as defined-if reported" mi yoksa "assumed as-defined if reported" şeklinde mi oluyor, ne demek istiyor? kafam basmadı bir türlü.

 
makaleyi gönder de bakayım her türlü şeyi demek istemiş olabilir özetleyecez diye saçmalayabiliyorlar
zannedersem
sonuçları vaka başına saydığından [olayın gerektirdiği şekilde saymak diye bişey de olabilir hangi olaydan bahsettiğine bağlı] ve makalede yazıyorsa (bildirilmişse) tanımlanan şekilde kabul edildiğinden bahsediyor.
  • niye ama  (29.09.12 17:14:01) 
bildirilmişse (raporlanmışsa) tanımlanmış olarak kabul edilmiştir diyor.


  • yalnux  (29.09.12 17:55:46) 
Sonuçlar olay başına sayılmış olup bildirilmişse tanımlı olarak kabul edilmiştir.


  • cinematography  (29.09.12 21:07:40) 
[]

font tespiti

selamlar, şu sayfanın kapak fotoğrafında kullanılan fontu tanıyan çıkar mı? myfonts.com çok alakasız sonuçlar verdi.

www.facebook.com


 
Geometric Slabserif 712 bold


  • janavarorion  (16.07.12 00:06:39) 
birebir aynısı değil ama rockwell'e çok benziyor. zaten bu bold ve kalın serifli fontların şahı rockwell'dir.


  • ruhibirbanyo  (16.07.12 00:06:48) 
[]

ataşehir-üsküdar dolmuş güzergahı

ataşehirden binsem bu dolmuşa, e-5 sonrası üsküdara nerelerden geçerek gider? zeynep kamil ile üsküdar arası bir yerlerde oturan arkadaşa gideceğim de, yürüyerek devam edebileceğim bir yerde inebilir miyim onu bulmaya çalışıyorum.




 
tek bildiğim ataşehir-üsküdar dolmuşları e-5ten direk hareme ordan da üsküdara geçiyor.


  • küçük kara balık  (19.06.12 23:50:15) 
aynen haremden üsküdar belki haydarpaşa inip yürüyebilirsin pek sürmez


  • mr fusion  (19.06.12 23:55:03 ~ 23:55:38) 
aynen, e-5'den dümdüz devam ediyor, harem'den üsküdar'a gidiyor sahil yolundan. mezarlığın oralara filan girmiyor yani.


  • i was me but now he s gone  (19.06.12 23:57:19) 
vay arkadaş. ne zor işmiş ataşehirden zeynep kamil tarafına gitmek. iett sitesinde bi tane otobüs buldum direkt giden, o da bütün ümraniyeyi kat ediyor çekilir çile değil. üsküdara kadar inip tekrar yukarı çıkmadan, veya numunenin oraya kadar gidip tekrar binmeden gitmenin bir yolu yok sanırım. teşekkürler.


  • kül  (20.06.12 00:06:07) 
[]

acayip hikayeler - 3 haziran bölümü

----------------------spoiler talep ediyorum------------------------------

efenim benim hassas bünyem bu dizinin orta yerinde dayanamayıp kanal değiştirdi. ama sonrasında neler oldu çok merak ediyorum. kısaca anlatabilir mi izleyen biri? sarışın abla (billur kalkavan) sahneye çıktıktan sonrasını izlemedim.


 
sarışın abla kulağını kesti, fabrikatör bu adamın karısını çıkarttı onun boğazını kesti, sonra bu eleman elindeki bıçağı fabrikatöre sapladı, fabrikatör ve diğerleri parayı alıp çıktılar. adam da en son kendi boğazını kesti.


  • kompisko  (04.06.12 13:31:22) 
[]

speech recognition ile alakalı bir tez isminin çevirisi

ingiliz bir abiyle yaptığım röportajda, doktora tezinin adını "dynamic conversational topic adaptation in computer speech recognition" şeklinde söyledi. bunun türkçe meali nedir? speech recognition eyvallah da baş tarafını bilemedim.




 
bilgisayarlı konuşma algılamada devingen sohbet konusu adaptasyonu..... ahahah kıçıma benzedi....


  • fridaynightfirefight  (21.04.12 15:45:37) 
[]

hatırlanamayan cnbc-e filmi

birkaç yıl önce cnbc-e'de garip bir film izlemiştim. elimizdeki net olmayan veriler şunlar:

- film sanırım gelecekte geçiyor ve genetik bilimiyle ilgili bir durumlar var. şeffaf ekran gibi plakalarda kırmızı dijital yazılar falan hatırlıyorum.
- başrolde tanıdık bir adam var. ama tipi katiyen aklıma gelmiyor(yüz hafızam berbattır). bu adam ya psikolog, ya da psikolog gözetiminde olan biri. bu aga uzakdoğuda bir yerlere gidiyor, dönmüyor orada kalıyor. genetik bilmemne çipi veya kartından ülkeden çıkış yapmadığı anlaşılıyor. havaalanında geçen sahneler falan var.
- bi tane genç kız var, kısa saçlı olabilir. adamla ilişkiye giriyor ve hamile kalıyor. bir ihtimal adam psikolog ve bu kız da onun hastası olabilir. kız biraz arızaydı.

bir sürü anahtar kelime denedim ama çıkaramadım. hatırlayan var mı böyle bir film? Son 15 sene içerisinde falan çekilmiş olması lazım.

 
code 54 diye hatirlamistim, degilmis.

adam tim robbins ve psikolog degil. kiz ariza degildi, yengen olur lütfen.
  • luckystrike  (29.02.12 20:03:51 ~ 20:11:02) 
code 46 film


  • girl in a coma  (29.02.12 20:07:24) 
heheh en sevdiğim filmlerden biridir. gelecekte geçiyor, genetik ve şeffaf ekranlar yeterli anahtar kelimelerdi (:


  • girl in a coma  (29.02.12 20:49:35) 
123   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.