[]

beş saniye ingilizce listening

selam dostlar. linkteki videoda (biraz bekleyince kendi açılıyor) 25. saniyeden sonra bir şey diyor, alt yazıda welfare demiş ama başka bir şey diyor, anlayan çıkar mı? konu çin'deki sosyal eşitsizlik.

archive.org

metin:

...middle class emerging. you look at the ??? system, look at the complaints on ???. it's all about....

 
welfare diyor.


  • siradan bir adam  (21.05.14 22:17:57) 
yok welfare diyor. baska bisiy degil.


  • mavicorap  (21.05.14 22:20:39) 
ya ben bariz bir p sesi duyuyorum da o yüzden başka bir şey dedim. "obamacare" örneğindeki gibi birisinin ismiyle anılan reform paketi tadında bir şey olabilir diye düşündüm ama nasıl arayacağımı bilemedim.


  • kül  (21.05.14 23:00:23) 
[]

şu soyadı nasıl telaffuz edilir

forvo'da yok, fonetik yazım falan da bulamadım. adamın ismi john celuch. amerikalı ama bir şey asıllı mıdır bilemiyorum. fikirleriniz?




 
kelokh

www.youtube.com

edit: tekrar dinledim de "telukh" diyor gibi.
  • m e l t e m  (17.05.14 13:14:28 ~ 15:22:43) 
paylaşılan videodaki arkadaş gibi leh asıllıysa tseluh diye okunur. t ye çok bastırmadan belli belirsiz h de azcık gırtlaklı.


  • nickimin hakkini veremedim  (17.05.14 14:55:00) 
[]

bir kelime arıyorum

trenlerin bakıma alındığı, yan yana bir sürü ray hattı falan olan o yere ne denir? yani tren buradan yük veya yolcu almıyor. sadece bakım ve depo amacıyla kullanılıyor. ambar? atölye? depo? başka bir şey?




 
Hangar?


  • cizgilipijama  (16.05.14 17:57:39) 
valla zonguldak'ta bunlardan onlarca var ve atölye diye geçer hep. başka bir hitap görmedim. ama böyle büyük yerlere hangar diyorlar genelde.

merkez atölyesi
üzülmez atölyesi gibi.
  • vendorth  (16.05.14 17:58:20 ~ 17:58:41) 
Depo bölgesi dendiği de oluyor bakım atölyesi olarak adlandırıldığı da. İngilizcesini mi sormuştunuz?


  • beta version  (16.05.14 18:59:16) 
depo : lokomotif (hazırllanıyor, bakımı yapılıyor)
revizörlük: vagonlar ( fren tekerlek bakımları yapılıyor)
sundurma : motorlu- buharlı tren bakımları (eskiden, bu makineler artık kullanılmıyor malum)
çok büyük tamiratlar, parça temini: eskişehir lokomatif makina fabrikası
bu işlemleri yapan birimin adı : cer

cer, yol (raylar traversler ile ilgili bölüm) ve gişeler özelleşiyor.

hareket (trafik)ve personel devlette kalacak.

bu arada; elms'de üretilebildiği halde sözleşme olduğu için dışarıdan alınmak zorunda olunan parçalar var. tcdd çalışanları bu parçaları üretebilecek donanıma sahip ama faydası yok. masada kaybediyoruz biz her şeyi.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (16.05.14 19:42:47 ~ 19:44:01) 
hangar ve ambar taşınan yüklerin konduğu bölümlere deniyor.
üstü kapalı yanları açık olana hangar, üstü ve yanları kapalı olana ambar deniyor.

  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (16.05.14 20:20:18) 
[]

starbucks limonlu kek

ne güzel bişey bu yahu! ben bu kekin üzerindeki limonlu kremadan yapmak istiyorum. gavurların lemon curd dediği şey tam olarak bu mu, ona göre o tariflerden faydalanayım?

işbu soru starbucks internetinden açıldığı için arama yapamadım, kırk saatte yüklüyor bir sayfayı :)


 
Lemon curd süper olur!


  • nar eksisi  (13.05.14 16:14:11) 
starbucks'ı bilmem ama limon kreması için iki tane limonun kabuklarını çok ince rendeliyorsunuz. sularını da sıkıyorsunuz. sonra limon suyu, limon kabukları, 1 su bardağı şeker, 2 tane yumurta ve 1 çorba kaşığı nişastayı iyice çırpıyorsunuz, kısık ateşte sürekli sürekli karıştırarak (sürekli karışltırmazsanız yumurta pişer menemen olur) kaynayıp koyulaşana kadar pişiriyorsunuz. sonra altını kapatıp içine bir miktar tereyağı atıp eriyene kadar karıştırıyorsunuz.


  • kibritsuyu  (13.05.14 22:54:11) 
[]

bir acayip "see for" kullanımı

ay kafayı yiyiciğim. elimdeki çok basit cümleyi anlayamıyorum:

"...our children will see for us as we have seen for those who came before, discovering wonders..."

buradaki "see for" ne anlamda yahu? internette aratınca hep "see for yourself" deyimi çıkıyor. yourself'i hariç tut diye arattım ama bir şey çıkmadı.

not: henüz yayınlanmamış mühim bi program olduğu için cümlenin tamamını paylaşamıyorum. mevzu insanoğlunun evrende ne kadar önemsiz olduğu, bilimin araştırmanın önemi falan. gelecek nesiller de bilimin ışığında ilerlesin tadında konuşuyor bu cümlede.

 
Daha fazlasını görecek, daha fazlasına sahip olacak anlamında muhtemelen ama ilk kez duyuyorum böyle bir kullanım.


  • cakabo  (09.05.14 22:55:25) 
verify gibi bir manaya geliyor olabilir, sanki.


  • baba jo  (09.05.14 23:05:32) 
su haliyle gayet anlamsiz. yazili bi metin miydi bu? degilse yanlis anlamis olabilirsin.


  • tomofilli hasan  (09.05.14 23:11:19) 
our children will get ahead of us... gibi kullanılmış bence de. bizim önceki nesillerin önüne geçtiğimiz gibi gelecek nesil de bizi aşacak demek istiyor olabilir.


  • acemmi  (09.05.14 23:17:26) 
see dikkat etmek olarak çevirirsen çözersin gibime geliyor.
bizim için dikkat edecekler...

  • inanmazsan inanma  (09.05.14 23:26:59) 
see for ilgilenmek manasına da geliyor.


  • vendorth  (09.05.14 23:33:09) 
ingilizce'de "See for" diye bir phrasal verb yok. See basli basina "gormek" veya "farketmek" anlamında kullanılmıs cumle icinde. For ise bildiginiz "icin" anlamında. Yukarıdakiler hatalı maalesef..


  • scuderia  (10.05.14 22:59:51 ~ 23:36:24) 
bizi görmeye gelecekler işte. bizim için gelecekler gibi düşün.


  • baldur  (10.05.14 23:01:44) 
Bizi gormeye gelecekler degil. Cocuklarımız, bizim icin gorecekler, bizim de bizden once gelenler icin gordugumuz gibi...


  • scuderia  (10.05.14 23:07:55) 
tamam sustum.


  • baldur  (10.05.14 23:09:10) 
[]

haberin üslubu konusundaki görüşleriniz?

haberin dili konusundaki fikirlerinizi merak ediyorum. amacım kesinlikle tartışma yaratmak değil. ilk bakışta dikkatimi çeken bir şeyden hareketle birkaç farklı şey düşündüm, siz ne diyeceksiniz merak ettim:

bianet.org


 
ne düşündün?

Edit: söz konusu haber sitesinin üslubunu eleştiren birçok görüş varmış zaten.
(bkz: bianet)
  • sevgili sen masada değil yatakta güzelsin  (07.05.14 01:39:29 ~ 01:44:25) 
"öldü" kelimesi belki insanları rahatsız edebilir. şehit oldu denmemesi falan ama dümdüz yazmış adamlar. ben çok bir şey göremedim.


  • cilgin fantezilerin adami  (07.05.14 01:40:36) 
bence üslupta bir şey yok.


  • m e l t e m  (07.05.14 01:40:43) 
PKK'liler'den sonrasını okumadım.


  • deveyi diken adamin ta kendisi  (07.05.14 01:41:18) 
Türkçe'de sessiz harfler yanına "e" sesi getirilerek okunur ve ekler de okunuşa göre yazılır. O yüzden PKK'liler yazımı doğrudur dilbilgisi bakımından. PKK'lılar yanlıştır. Editoryal olarak doğru bir tercih yani.

"Öldü" yerine "şehit oldu" denebilirmiş, evet. İlk etapta dikkatimi çekmemişti.
  • m e l t e m  (07.05.14 01:42:54 ~ 01:44:34) 
benim dikkatimi ilk çeken şey "şehit" kelimesinin kullanılmamış olmasıydı. o an bunu düşünürken pkk içeriğine hiç dikkat etmemişim. bianet'in çizgisini az çok bildiğim için kökleri dine uzanan bir payeden bahsetmekten kaçınıyorlar herhalde dedim. sonra "pkk'li" kısmına dikkat edince acaba taraflı olmaya mı kasıyorlar dedim (dilbilgisi açısından tamam ama pkk'lı-pkk'li diyenler şeklinde saçma bir ayrım da yok değil). duyuruyu da, ilk okuyuşta "şehit" kelimesinin eksikliğini görecek misiniz acaba diye açtım.


  • kül  (07.05.14 01:47:12) 
bence bir falso yok. bianet hakkında hiçbir şey bilmiyorum, tamamen objektif bir yorum bu haliyle.

garibanları doğuya piyon gibi sürüp öldürtüyorlar. yüzyıllardır allah kitap diyerek gaza getirdiler bu milleti. ölüyor o insanlar. biz inanmak istemiyoruz ama ne yazık ki hayatlarının baharında, 3-5 orospu çocuğu daha çok para kazansın diye gidip ölüyorlar.

o yüzden bir şey yok bu üslupta. keşke tüm gazeteler böyle yazsa da insanların aklı biraz başına gelse. en çok da "bi oğlum daha olsun onu da şehit veririm" diyen tiplere okutmak lazım bunları.

ver amk ver. senin oğlun ölsün, benim oğlum ölsün. ondan sonra vatan yehooo. oğlumun genç yaşında silahla öldürüldüğü vatanı yiyim, eksik olsun. vatan sağ olmasın, analar babalar evlatlar sağ olsun önce.
  • pescador  (07.05.14 01:51:20 ~ 01:51:42) 
'şehit oldu' deyince ölmüyorlar mı? 4 asker öldü sonuçta.. dilde bir sorun yok.

şehitliği devletin nice şeyi meşrulaştırmak için kullandığı açıkken, ölen askerlerin hangi dine mensup oldukları bilinmezken, vesaire. Dil olması gereken dil aslında.
  • hayal bilgisi  (07.05.14 02:04:17) 
evet "şehit oldu deyince" ölmüyorlar. ne bunu bizim size anlatmamız, ne de sizin bunu anlamanız mümkün. çok kasmaya gerek yok.

dilbilgisi olarak her leyleği doğru yazdık, bir bunu yazmamız kaldı. aptalca da olsa, pkk'li yazan ve pkk'lı yazan ayrımı vardır. bu ayrımı da kürt faşistleri başlatmıştır.

pkk'li yazan herkes benim gözümde kürt faşistidir.
  • deveyi diken adamin ta kendisi  (07.05.14 02:13:04 ~ 02:13:20) 
[]

güneş sisteminin genel adı?

yahu kafam basmadı. güneş sistemi bir nedir? yıldız sistemi veya gezegen sistemi tanımlarına uymuyor. ikisinden de var. içinde kendimiz varız diye özel bir küme mi oluşturmuşuz? içinde hem yıldız hem gezegen olan böyle sistemlerin genel adı ne? başka örneği var mı?




 
Solar system. Sol, bizim güneşin özel adı.


  • transall  (06.05.14 11:41:51) 
en.wikipedia.org
burda ööle demiyo valla

  • kül  (06.05.14 11:43:48 ~ 11:45:06) 
ingilizcesi planetary sistem. gezegenler sistemi falan demek işte kabaca çevirirsek.


  • argent dawn  (06.05.14 11:51:39) 
en.wikipedia.org

"460 systems (including the Solar System) are now known to consist of two or more planets."
  • mischief maker  (06.05.14 11:52:10 ~ 11:55:54) 
"The principal component of the Solar System is the Sun". Burada "the solar" demiş, "a solar system" değil.

Ne diyo orada?
  • transall  (06.05.14 11:52:49) 
orada oyle diyor valla. sadece bizim gunes ve etrafindaki gezegenler gunes sistemi diyor.

transall hakli
  • beriberi  (06.05.14 11:53:31 ~ 11:54:10) 
  • godsparticle  (06.05.14 11:55:48) 
hah işte the'yı diyorum ben de, bizim sisteme özel ad vermişler, di mi? ilk cevaptan ben "hepsine solar deniyor da bizim güneş de adını oradan almış" gibi anladıydım.


  • kül  (06.05.14 12:01:47) 
dünyaya da the earth diyorlar gavur işi bunlar çok takmayın kafaya. the earth, the sun, the solar system. niyeyse böyle kullanılıyor özel ad bunlar hep.


  • argent dawn  (06.05.14 12:09:12) 
sun, planetary bir sistem varsa ortadaki çekim merkezine deniyor. sol, bizim sun ın özel adı, evrende ikinci bir sol yok. yani sorunun asıl cevabı gezegen sistemi. karışıklık şurada, sol ve sun kelimelerini biz aynı şekilde, güneş olarak kullanıyoruz.


  • transall  (06.05.14 12:51:02 ~ 12:52:08) 
[]

dual-homed gateway?

tureng bunun karşılığına "çift bağlantı noktalı geçit bilgisayarı" demiş ama bunu gugıla yapıştırınca sadece sözlük linkleri çıkıyor, o yüzden bir yerde bir sorun var. bunun karşılığı nedir bilen var mı?




 
"çift ağ ara yüzlü güvenlik duvarı"

üniversitenin ders notlarında böyle çevrilmiş.

burada: obs.iszu.edu.tr
  • cthulhu  (24.04.14 02:47:46 ~ 02:48:06) 
aslında pek bi numarası olmayan bi terim. bildiğim kadarıyla türkçesi yok. zaten olsa da kullanan olmazdı.
anlatmak istediği şu, mesela bir firewall düşün, bunun bi dış dünyayla, bir de şirket networkuyle bağlantısını sağlayan iki ayrı portu var. bu tarz cihazlara dual-homed diyorlar. aynı mantıkla evdeki basit adsl modemin bile bir lan tarafı, bir wan tarafı var. bu da dual homed oluyor. güvenlik için kullanılan cihazlar yada proxy gibi serverlar filan dual homed olur mesela genelde. ama dediğim gibi kimsenin umursadığı bi terim değil. bildiğin gereksiz bilgi bence.

  • cal suna bi duduk  (24.04.14 05:30:11) 
[]

makyaj temizleme mendili

ne zamandır soracağım, bu saatte nereden aklıma geldiyse. tek tek paketlenmiş makyaj temizleme mendili istiyorum ben. gören duyan var mı? bir yere yatıya giderken bir tane atıvereyim çantama, çok hoş olmaz mı? di mi kızlar?




 
Tek tek paketlenmiş var ama her yerde bulunmuyor


  • mea maxima culpa  (24.04.14 02:10:51) 
erkek cozumu : tekli mendili aluminyum folyo + strech filme sar, cantana at.


  • zam sampiyonu domates  (24.04.14 02:18:51) 
@mea maxima culpa: içime su serptin gerçekten :))

@zam sampiyonu domates: vallahi şu çözümü akıl edemeyişime şaştığım için "erkek çözümü" lafına atarlanamıyorum, teşekkür ederim :)
  • kül  (24.04.14 02:24:58) 
Cepten bakıyorum, yoksa arar bulurdum


  • mea maxima culpa  (24.04.14 02:33:57) 
  • mea maxima culpa  (24.04.14 02:43:07) 
  • mea maxima culpa  (24.04.14 02:45:46) 
hah fresh n soft tekliymiş. ama @zam sampiyonu domates'in önerisinden sonra gidip buna ekstra para vermek ayıp olucak ama eldekiler bittiği zaman alırım, teşekkür ediyorum :)


  • kül  (24.04.14 02:58:10) 
Aslında tek mendil makyajı çıkartmaya yetmez, 2-3 tane de astarı yüzünden pahalıya gelir

en iyisi küçük paket alıp çantaya,atmak
  • mea maxima culpa  (24.04.14 03:12:32) 
watsons'da var görmüştüm.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (24.04.14 03:14:18) 
[]

otoyolda ölçü birimi olarak block?

adres bildirirken böyle bir kullanım var. bizdeki "x karayolunun 35. kilometresinde yol çalışması" gibi bir şey. fakat block denilen şeyin neye karşılık geldiğini anlayamadım. bilen var mıdır? mil midir, feet midir, parsel midir nedir acaba bu? block normalde sokak anlamında ama burada otoyoldan bahsediyoruz, dizilerde gördüğümüz "3 blok ötede" gibi değil yani. ilgili kullanımlar için link vermeyi beceremedim ama google'a şunu yapıştırınca çıkıyor: "* block of * highway"




 
block bir ölçü birimi değildir. yani belli bir ölçüsü yoktur. yolların kestiği bina adalarına block deniyor. kaç yol ağzı geçtiğini belirtmek için söyleniyor yani block genelde...


  • loveinaflipbook  (22.04.14 15:11:02) 
ama mesela "300 block of x highway" dediğinde 300. bloğu nasıl buluyoruz? belli bir ölçü değil de sadece adaların numarasıysa haritalarda falan yazmaz ki, nasıl adres verirken pratik olacak o zaman?


  • kül  (22.04.14 15:20:07) 
sokaklar ve otoban çıkışları numaralardan oluştuğu için o da kolay aslında.


  • loveinaflipbook  (22.04.14 15:23:27) 
[]

"ortak" anlamındaki partner

sık sık polisiye dizi çeviriyorum. malum, bu ajanlar polisler falan çalışma arkadaşlarına partner diyor. ama bunu "ortak" diye çevirmek bana yanlış geliyor. aralarındaki ortaklık maddi ortaklık değil görev ortaklığı sonuçta. ne düşünüyorsunuz, daha iyi bir öneriniz var mı?




 
devre dicem sarhoş kafayla bana gülenler olcak :)


  • justinho26  (20.04.14 01:04:47) 
"Devrem" diyebilirler bence.

Genelde polisler birbirine böyle hitap ediyorlar. Ancak "ortak" kelimesini bizim polisler de sık kullanıyor. Çeviride sıkıntı yok bence.
  • umarsizca umarim  (20.04.14 01:05:17) 
ekip arkadaşı olma mı?


  • kaymaktutmayansicaksut  (20.04.14 01:06:44) 
ya bizim polisler ortak diyorsa okey ama o da bana yabancı film çevirilerinden öğrenilip dile sokulmuş gibi geliyor :)

devrem süpermiş ama patron izin vermiyor öyle şeylere. geçen gün komşu kadına "memur bey oğlum" dedirttim bakalım onay verecekler mi :))
  • kül  (20.04.14 01:23:06) 
devrem lafı ortamı, yapılan işi anlam olarak karşılamıyor bir kere, kaldı ki ortak nasıl kendi anlamını taşımıyorsa devrem de taşımamakta. bir de zaten bizim polislerin birlikte çalışma şekli onlarınki gibi olmuyor, o yüzden bizimkiler ne diyor diye düşünme bence. ortağın karşıladığını düşünüyorum ayrıca.


  • baba jo  (20.04.14 01:29:19 ~ 01:29:46) 
Yoldaş'ın baskın anlamı bambaşka. İngilizcesi comrade.


  • zombi  (20.04.14 02:15:23) 
ortak bence mantıklı. partner olayınının sadece eş vs. anlamı yok.

www.merriam-webster.com
  • bonjurkes  (20.04.14 02:29:32) 
@bonjurkes partner'ın anlamında bir sorun yok yahu, ortak kelimesinin türkçede çağrıştırdığı anlama taktım ben :)


  • kül  (20.04.14 02:34:17) 
aga türkçede "ortaklık" denen bir kavram vardır zaten. iş ortağı vs. şeklinde.

yani ortak lafı türkçe'ye ters bi laf değil, o durumu da bence yeterince özetliyor.

arkadaş, pampa, kanka lafları çok daha abes olur o durum için
  • bonjurkes  (20.04.14 02:50:11) 
[]

tv'de haber yayını nedeniyle ters giden polis operasyonu

aklıma böyle bir şey geldi ama gerçekte yaşanmış mıydı yoksa bir filmde falan mı izledim hatırlayamadım. nasıl arayacağımı da bilemedim. sanki bir binada suçlular vardı, tv kanalları yayın yaparken polisin izleyeceği yol mu ne açıklanmıştı da suçlular da bunu izleyip rehineleri mi öldürmüştü? böyle bir şeyler hatırlayan var mı?




 
bostanci'da olmustu o olay, adamlar televizyondan polislerin ne yaptiklarina bakiyorlardi.

hucre evine baskin duzenlerken olmustu diye hatirliyorum.
  • fakyoras  (19.04.14 03:12:35 ~ 03:13:24) 
üsttekiyse hatırladığın:
(bkz: 27 nisan 2009 bostancı çatışması)
(bkz: semih balaban)
  • xenophobe  (19.04.14 03:16:31) 
Birçok filmde de konu edilir bu muhabbet. Bi nevi medya eleştirisi. Yonetmen burada medyanın aktüel hayata mudahilligine selam söylemiş stayla.


  • nereye bu gidis  (19.04.14 08:34:52) 
beykoz hizbullah baskınında herifler haram diye izlemiyormuş tv izleseler di o camın altından ateş etmeye çalışan polis meftaydı.


  • mr fusion  (19.04.14 11:34:32) 
[]

haykırmak kelimesi hakkındaki görüşleriniz?

sdfgfg ya az önce çeviri yaparken haykırmak kelimesini kullandım ama içime kurt düştü. "haykırarak boşaldım" lafı yüzünden bu kelimenin ciddiyeti kaçtı mı sizce, ciddi çeviride garip kaçar mı :)




 
yok yahu. o akla gelmez yani ciddi çeviri okunurken :)


  • tepedeki psychedelic adam  (14.04.14 18:20:24) 
garip kaçmaz tabii ki de. o laftan önce de vardı haykırmak kelimesi. yerinde kullandıysan hiç dert etme.


  • devilred  (14.04.14 18:21:21) 
dublaj yapılcak ama onu da söyleyeyim de :)


  • kül  (14.04.14 18:23:24) 
O sarsılarak olmuyor muydu? Haykırmaya hiç bu açıdan bakmamıştım, hiç aklıma gelmemişti. Ben de "Allah Allah, neden haykırmakla ilgili görüş sahibi olalım ki. Gireyim bir "çok yüksek bence, fısıldamak iyidir" diyeyim" demiştim; bir kelime daha kirledi hayatımda :)

Edit: Nilüfer'den alıntılayalım: Haykırsam göklere, artık yanımda beni benden çok seven.
  • aychovsky  (14.04.14 18:24:28 ~ 18:26:27) 
haykirarak bosaldim ne ya hahahaha. sarsilarak ya da titreyerek falan o. haykirarak bosalan var mi aramizda?

cumle icinde kullanin da bir gorelim. oynat ugurcugum
  • babamasoliimbananickaldirsin  (14.04.14 18:29:32) 
:) aman ne bileyim yaa capslerde falan görüyorum ara sıra. ama galiba sarsılarak kadar yaygın değilmiş sorun yok :) cümle normal bi cümle, "x'in haykırdığını duyunca önemli bir şey bulduğunu anladım" tarzında bir şey.


  • kül  (14.04.14 18:35:18) 
[]

imla sorusu

tdk'nın şu kuralı var hani: "özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen diğer ekler kesmeyle ayrılmaz" buna göre türkçeden-ingilizceden gibi kelimeleri kesmeyle ayırmamak lazım.

bazı kelimeler için farklı yazım kılavuzlarında farklı kullanımlar olduğunu biliyorum ama bu dediğim kuralı bir yerlerde farklı bir şekilde kabul edene rastladınız mı? ayrıntı yayınları'nın bir kapağında "fransızca'dan" diye kesmeyle ayırdıklarını gördüm, acayip gözüme battı. sonra evdeki kitaplara baktım, farklı farklı yayınevleri ayırmış çoğunlukla.

kitap.radikal.com.tr

çoğu çevrenin tdk'yı kale almadığını biliyorum da bu kadar yayınevi neye dayanarak böyle yazıyor, sağduyularına mı? :)

 
öylesinin mantıklı olacağına kanaat getirmiş olabilirler. gerçi "ayşelere" gibi bir kullanım da rahatsız edici; bir olmamışlık hissi yaratıyor insanda. "ayşeler'e" de aynı oranda rahatsız edici ama.


  • devilred  (11.04.14 02:35:50) 
[]

şu rte videosunun orijinali

aşağıdaki videoyu feysbukta gördüm. sesini duymaya tahammülüm kalmadığı için arama falan yapamadım açıkçası. sorularım var:

bu videodaki ses gerçek mi, bu sorular soruldu mu? nerede soruldu? ne cevap verdi? sözlükte biraz gezindim ama bir şey bulamadım.

www.facebook.com

 
Bu sorular soruldu... Reis o muhabire ayarın kralını verdi.
m.youtube.com

  • ne nicki be  (19.03.14 23:06:32) 
"Rajoy Türkiye'nin AB'ye girişini desteklerken, Erdoğan da bir gazeteciye saldırıyordu" başlığı ile yabancı basında bile yer aldı :)

www.radikal.com.tr
  • localhost  (19.03.14 23:12:44) 
[]

eng-tr psikolojik çeviri

canlar aşağıdaki diyalogda "pretty engaged even in your cool detachment" kısmında detachment ile ne demek istiyor? çevirmenize gerek yok anlasam yeter. A kişisi psikiyatr. B ise şu anda onun danışanı ama o da psikiyatr.


A: What do you consider my passion to be?

B: Well, isn't it this, your work, your patients? I mean, not that there aren't other things that you might feel strongly about, but from where I sit, you seem to be pretty engaged even in your cool detachment.

A: Am I engaged or detached?

B: I'd say both.

 
Kopuk-ayrı.

Burada, "aklınız, ilginiz başka yerdeyken bile" diye anlıyorum.
  • el desaparecido  (19.03.14 09:22:24) 
burda detached'ten kasıt (psikiyatrist olduğundan sanıyorum ki) emotionally detached, yani bi nevi objektifliğini korumak için araya koyduğu duygusal mesafe.

"... ama benim gördüğüm kadarıyla bu (havalı) mesafeli duruşuna rağmen kendini baya bi kaptırmışsın gibi görünüyor."
  • perloneth  (19.03.14 09:38:03 ~ 09:38:20) 
[]

tayyip izmirde

çalıştığım için pek takip edemedim, protesto için bir şey düşünüldü mü, haberiniz var mı? ekteki fotoyu gördüm facebookta ama pazar günü alsancak gibi bi yerde imkansız bunun olması.




 
şöyle bişi gördümdü: twitter.com


  • tzum_tzum  (15.03.14 22:10:43) 
valla olacağını sanmıyorum, özellikle de böyle bir zamanda protesto edenden kan alırlar gibi geliyor bana.

ama eylemsizlik eylemi diye bir şey duymuştum. eyleme katılanlar pazar günü ne dükkan açacaklar ne sokağa çıkacaklar.
  • iorveth  (15.03.14 22:30:04) 
böyle bir çağrı mevcut.

www.facebook.com
  • the last laugh of the laughter  (15.03.14 22:42:28) 
ekşi sözlükte ben böyle bir başlık açtığımda ak-it olmuştum,provokatör olmuştum.çoğ ilginç.ben eyleme gitmeyi düşünüyorum.


  • rakicandir  (15.03.14 22:47:52) 
aslında protestodan kastım sokağa dökülmek değil de daha yaratıcı şeyler. şu ortamda ota boka sokağa dökülmek bana da anlamsız geliyor. facebookta biri yazmış, akp'nin yediği haltları broşür bastırıp gündoğdu'daki evlere dağıtalım, tayyip çıkınca da herkes pencerelerden savursun falan demiş. bunun gibi şeyler var mı diye merak ettim.


  • kül  (15.03.14 22:52:29) 
[]

kardeş payı izleyenlere soru

ihsan varol bu dizide ana karakterlerden biri mi? çok sahnesi var mı?




 
yok, ilk bölüm kısa bi sahnesi var, ikinci bölüm daha fazla. giderek de artar umarım


  • uepuey  (05.03.14 22:31:39) 
Vallaha tanıtımlarda üçüncü veya dördüncü isim olarak çıkıyor. Bu da demek oluyor ki birkaç bölüm daha oynayacak .. Bence güzelde oynuyor


  • ondkz  (05.03.14 22:39:43) 
jenerikte adı yazıyo daimi oyuncu bence


  • aylinhanım  (05.03.14 22:55:12) 
daimi oyuncu evet :))


  • supergirl  (06.03.14 00:02:22) 
[]

boyner gibi mağazalara ne deniyor?

ecnebilerin department store dediği, böyle bir sürü farklı reyonu olan ama süpermarket olmayan mağazaların bizde özel bir adı var mı?




 
Boyner ya da YKM deniyor bizde.


  • iki ekmek bir sigara  (18.02.14 15:36:34) 
büyük mağazacılık
www.forumistanbul.com.tr

  • nax  (18.02.14 15:36:36 ~ 15:36:52) 
çok katlı mağaza


  • greenplease  (18.02.14 15:36:42) 
mall


  • melancholia  (18.02.14 17:27:21) 
[]

son cümlede ne demek istemiş?

ncaa basketbol koçunun şampiyonluk sonrası sahada yaptığı konuşmadan:

"We’re in good condition. One of my theories is to get our players to believe they’re in better condition than any team against whom we will participate. And whether they are or not, if they’ll believe that, it can help them a lot. And it’s always been my philosophy to go with six or seven men until games are won or lost."

son cümleye anlam veremedim, fikri olan?

 
six-seven men kısmında bir yerlere atıf ya da dolaylama/benzetme var ama basketbola özgü bişy belki.
"my phylosphy" dediğine göre kendine dair bişy de olabilir, sahadaki beş kişiye bir bazen iki kişilik destek olurum gibi bişy diyo olabilir. ya da futbolda taraftar için "bugün bjk 12 kişi oynadı" falan denir ya o hesap 5+1 ya da 5+2den kasıt taraftar desteğidr.

  • dafaiss  (17.02.14 13:13:05) 
teşekkürler, peki "until games are won or lost" diyerek ne kastetmiş olabilir? asıl saçma taraf orası gibi sanki :)


  • kül  (17.02.14 13:17:21) 
Bence de kısıtlı rotasyondan bahsetmiş. Maçlara 12 kişi çıkmasına rağmen sadece 6-7 oyuncu süre alıyor demek ki. Bu da benim tercihim demiş koç.


  • cakabo  (17.02.14 13:18:43) 
"oyunların kazanıldığı-kaybedildiği kesinleşene dek" sanırım demek istediği, basketbola uzağım pek emin değilim da herhalde oyun-lar derken birkaç maçlık seriler oluyo ya onları kastediyo olmalı.


  • dafaiss  (17.02.14 13:26:41) 
hmm o zaman "until games are won or lost" derken "maç sonuna kadar" anlamında mecaz yapmış olabilir mi?


  • kül  (17.02.14 13:27:52) 
Bence rotasyona katılan 1 veya 2 yedek oyuncu manasında. Basketbolda 6. adam olması için takıma katılan oyuncular oluyor.


  • armagan  (17.02.14 13:37:07) 
öyle de olabilir, mevzubahis tek bir maç-ların geneli ise. ama oyun serilerinden bahsediyosa örn. oynanacak beş maç varsa üçüncü maçta diyelim öyle bişy oluyo ki serinin kazanıldığı kesinleşiyo ve kalan maçlar öylesine oynanancak, öyle bi durumu da kastediyo olabilir.

gerçi armagan'la cakabo'nun bahsettiği şeyin ne olduğunu dahi bilmiyorum, teknik bi duruma atıfta bulunuyosa dediklerim yanlış oluyo.

"believe" kelimelerinden yola çıkarak bu taraftar ya da 6. 7. adam olma, yüreğimiz sizinle kısmını çıkardım ben.
  • dafaiss  (17.02.14 13:44:34) 
hacı adam maç bitti ihtimaller bitti inansan ne inanmasan ne diyor. sonucu gördün mü motivasyona ihtiyacın kalmaz, mevzusu bu


  • fempusay  (17.02.14 14:01:49) 
eğer çok fark açılır da maçı kesin olarak bir takım alır konumuna gelmezse, felsefesi gereği sadece 6-7 oyuncuyu kullanırmış. (normalde 12 olur) yani cakabo ve armagan +1. son kısımda sadece o maçı kastediyor çünkü seri toplamda 5 maç oynanacak şeklinde değil de 4e gelen kazanır diye oynanır.


  • hayley williams ile evlenecek genc  (17.02.14 14:28:14 ~ 14:30:38) 
[]

word belgesi için şunu yapmak mümkün mü

bir word dosyasına sağ tıklayıp özelliklerden "ayrıntılar" kısmına girdiğinizde "son kaydetme tarihi" görünüyor hani. bunun görünmemesini sağlamanın bir yolu var mıdır?




 
yok ama o tarihi istediğin başka bir tarihle değiştirmenin bir yolu var.

www.nirsoft.net
  • loveinaflipbook  (15.02.14 11:47:42 ~ 11:48:09) 
aaa teşekkürler. e madem bu değiştirilebiliyor, balyoz davasında neden olay oldu dosya kayıt tarihleri :/


  • kül  (15.02.14 11:53:44) 
2 şık var: ya hakkaten bilmiyorlar böyle şeyleri, ya da bu tip programlar sadece windows'un tarihi görüntüleme şeysini manipüle ediyor, kod kısmına inildiğinde zaten esas tarihlere ulaşılabiliyor. ben o kadar detaylı incelemedim şahsen :D


  • loveinaflipbook  (15.02.14 11:57:27) 
balyoz davasında kanıtların tarihlerini bulabilmek için sağ tık/özellikler'e bakıldığını düşünmüyorsunuzdur umarım.


  • himmet dayi  (15.02.14 12:41:25) 
neye bakıldığını bilmiyorum ki. saçma bir soru sormuş olabilirim. yazsanız da biz de öğrensek?


  • kül  (15.02.14 13:20:22) 
o yöntemleri biliyor olsam bilgisayar başında zaman öldürmezdim herlade :D

baya teknik bilgi gerekir o detaylı şeylere ulaşabilmek için. kozmik oda falan...
  • himmet dayi  (15.02.14 14:52:38) 
[]

"what keeps me up at night" kalıbı

bu tabir sadece "uykularımı kaçıran şey" anlamında mı kullanılıyor? bir işe devam etmek için insanı güdüleyen şeyler anlamında kullanıldığını gördünüz mü?




 
Evet ama kin, hırs, öfke ile bir işin peşinden gitmek, aklın hep o işte olması.

Olumlu anlamda değil.
  • [silinmiş]  (15.02.14 07:49:16) 
[]

hastalık isimleri listesi lazım

nereden bulurum? tıp terimleri sözlüğü değil, sadece tanımlı hastalıkların isimlerine ihtiyacım var. gugıla hastalık isimleri yazmaktan öteye gidemedim, güzel bir şey çıkmadı :) türkçeleri lazım bana.




 
böyle bişy mi aradığın? ingilizce gerçi

en.wikipedia.org
  • dafaiss  (15.02.14 01:17:09) 
evet bunun gibi, türkçe vikipedide de böyle bir liste var ama çok yetersiz.


  • kül  (15.02.14 01:18:54) 
www.hastalikhikayem.com

yetersiz muhtemelen de tr wikidekiyle harmanlarsan falan işe yarar belki.
  • dafaiss  (15.02.14 01:27:40) 
[]

yazılımlarda geçen suite'in türkçesi nedir?

suite'e cins isim olarak "yazılım paketi" desem olur mu? türkçede terimleşmiş bir karşılığı var mı?




 
paket uygun bence de. bu ibarenin kullanıldığı bazı programların türkçelerinde de paket olarak gördüğümü hatırlıyorum.

ama sadece suit'e "yazılım paketi" denmez. suite'e paket de sadece. yazılım paketi için software suite deniyor. başka kullanımları da oluyor çünkü mesela driver suite oluyo office suite oluyo internet suite oluyo vs.
  • localhost  (12.02.14 01:31:31 ~ 01:33:57) 
[]

9 aylık bir bebek 15 kilo olabilir mi?

yaptığım çeviride geçiyor. toraman bir bebek olduğundan bahsediyor ama aklım almadı. 9 aylık bebeğin 15 kilo olabilmesi mümkün mü? "15 kilo falandım" tadında bir abartma olabilir diye düşündüm ama karşısındaki gerçekmiş gibi şaşırıyor.




 
Olabilir.


  • Beckwith  (08.02.14 01:01:48) 
olmasa daha güzel olurdu ama olabiliyor malesef..


  • senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin  (08.02.14 01:05:32) 
ata demirer 6,5 kilo doğmuş, anne karnında bunu yapan sonra da yapabilir.


  • yakuza123  (08.02.14 01:09:28) 
annesinin hamilelik döneminde balık yağını abarttığını düşünüyorum.. amma sumo yavrusu gibi olur, çok datlı olur. yirimmm ben onuuğğ


  • Lirazervatif  (08.02.14 03:33:24) 
bebek gelişim mama tablolarında vs 10.6 kiloya kadar çizelge var, demek ki normal.


  • cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam  (08.02.14 07:27:36) 
13 olanını biliyorum.
"9 aylıkken 15 kilo falandım" denebilir dolayısıyla :)

  • icemint  (08.02.14 08:05:40) 
[]

bu sahne hangi filmdi? (caps yok laf var)

iki can düşmanı karşı karşıya ama arada hafif bir mizah var. sherlock-moriarty veya neo-ajan smith gibi düşünün. biri diyor ki "senin x yapacağını önceden düşünüp ben de y yaptım, nihahağğ". öbürü "asıl ben y'yi düşünüp z yaptım" diyor, böyle atışıyorlar. sonunda biri deliriyor "en önce ben düşündüm" diye bağırıp çağırıyor.

film dedim ama dizi falan da olabilir bilemiyorum. scary movie gibi spoof da olabilir. var mı bilen?


 
suits'te olmuş olabilir mi?
Harvey ile Louis arasında geçen bir konuşayı hatırlattı bana.

  • kuzey li  (07.02.14 18:10:22) 
yok, hiç izlemedim onu :)


  • kül  (07.02.14 18:12:04) 
Prestige?


  • 6 yasimdan beri metal dinliyorum  (07.02.14 18:18:55) 
prestige ciddi değil miydi ya? böyle bir mizah var mıydı ki?

o değil de, çizgi film çıkmasından korkuyorum :)
  • kül  (07.02.14 19:02:59) 
heat te alpacinoyla de niro biraz konuşuyolardı bu tarz ama o film değildi galiba


  • zokondor  (07.02.14 19:05:33) 
heat'i de izlemedim. çıldırıcam :( gerçeklik algısı yok sahnede, abartı olduğu çok belli. how i met your mother'da barney'nin böyle bir macerası olmuş olabilir mi?


  • kül  (07.02.14 19:12:45) 
death note


  • partizan  (07.02.14 19:17:29) 
heat kesin değildir o zaman


  • zokondor  (07.02.14 19:19:51) 
madagaskar penguenleri'nde geçiyordu böyle bir diyalog.


  • zihuatanejo  (07.02.14 19:20:48) 
Conan o goruntuyu gosteriyodu surekli bi yerden kesip komik hale getirip falan o mu?


  • mukrime  (07.02.14 19:26:37) 
ayy kafam hepten çorba oldu :/ madagaskar olabilir, bir bakayım ben ona


  • kül  (07.02.14 19:35:01) 
vallahi senin aradigin sey rowan atkinson'in doctor'u canlandirdigi doctor who comic relief bolumu. steven moffat abi yaziyor.

www.youtube.com/watch?v=Do-wDPoC6GM
  • noluyo yaa  (07.02.14 23:21:27) 
@noluyo yaa
evet, buradakine çok çok benziyor :) belki doctor who'nun master'lı bölümlerinde geçmiştir de burada da ona gönderme yapmıştır. bi de onlara bakayım

  • kül  (08.02.14 00:00:22) 
[]

yine bir türkçe sorusu

selam canlar. öncelikle işim gereği tdk'yı referans almak durumunda olduğunu söyleyeyim. tdk'ya göre Kurban Bayramı özel isim ve bu şekilde büyük harfle yazılıyor. şimdi buna ek getireceğimiz zaman kesme işaretiyle ayırıyor muyuz, ayırmıyor muyuz? ayrılmayan istisnalar arasında bunun sözü edilmemiş. ayrılmaması lazım gibi geliyor, ayırınca çok garip görünüyor gözüme ama ispat edemiyorum. google fight'ta ayrılmamış hâli açık ara önde ama yazım konusunda google'a güven olmaz :)




 
ben ayırırdım.


  • reavelyn  (06.02.14 17:54:25) 
Ayrilir


  • marcelorios  (06.02.14 18:06:23) 
Kurban Bayramı özel isimdir, dolayısıyla kesme işaretiyle ayrılır.


  • bokalemun  (06.02.14 18:18:34) 
@bokalemun, bütün özel isimler ayrılmıyor ama. o istisna burada da var mı diye soruyorum.


  • kül  (06.02.14 18:27:19) 
@kül hangi özel isimler ayrılmıyor? şu var özel ismin sonuna gelen ek yapım ekiyse ayrılmaz, çekim ekiyse ayrılır. gelen eke göre değişiyor o.


  • bokalemun  (06.02.14 18:30:46) 
misal:

UYARI: Kurum, kuruluş, kurul, birleşim, oturum ve iş yeri adlarına gelen ekler kesmeyle ayrılmaz: Türkiye Büyük Millet Meclisine, Türk Dil Kurumundan, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanlığının; Bakanlar Kurulunun, Danışma Kurulundan, Yürütme Kuruluna; Türkiye Büyük Millet Meclisinin 112’nci Birleşiminin 2’nci Oturumunda; Mavi Köşe Bakkaliyesinden vb.

UYARI: Başbakanlık, Rektörlük vb. sözler ünlüyle başlayan bir ek geldiğinde Başbakanlığa, Rektörlüğe vb. biçimlerde yazılır.
  • kül  (06.02.14 18:35:27) 
kısmen buldum, buraya da yazayım:

UYARI: Sonunda 3. teklik kişi iyelik eki olan özel ada, bu ek dışında başka bir iyelik eki getirildiğinde kesme işareti konmaz: Boğaz Köprümüzün güzelliği, Amik Ovamızın bitki örtüsü, Kuşadamızdaki liman vb.

buna göre "Kurban Bayramınız" derken ayrılmıyor. "bayramında" diyeceğimiz zaman ne olacağını bulamadım.
  • kül  (07.02.14 09:31:45 ~ 13.02.14 09:05:01) 
[]

mobil projeksiyon cihazı kullanan var mı?

gezinirken şunları gördüm de ilgimi çekti. tanıtım videosunu ve youtube incelemelerini izledim ama görüntü kalitesinden pek emin olamadım. bu tip bir cihaz kullanan var mı?

www.hepsiburada.com


 
şirkette vardı bundan bir tane. inanılmaz kötü bir görüntü kalitesi vardı.

tabi bu markadan markaya hatta modele göre bile değişir ama benim gördüğüm gayet kötüydü.
  • emekli intihar komandosu  (06.02.14 11:58:34) 
[]

80'lerden defineli (gibi) bir çocuk filmi

tv'de afacan beşlere denk geldim de aklıma geldi. 80'lerde çocuk olan herkes kesin bir kere izlemiştir. lafı uzatmadan kilit sahneyi söylüyorum: birkaç velet maceralar yaşarlar ve bir kağıttan notalar okuyarak kemik gibi tuşları olan eski püskü bir kilise orgunu çalar ve bir kilidi açarlar. sonra denize falan düşerler. hangi film acaba?




 
  • fuck is a four letter word  (01.02.14 17:49:50) 
[]

kısa süreli hafıza geliştirme

selam canlar,

ben dinleyerek çeviri yapıyorum. fakat cümlenin ortasını dinlerken başını unutuyorum. bu yüzden işim çok uzuyor, habire durdur-geri al-oynat yapa yapa işim saatler sürüyor. benim için önerileriniz var mı? internette saçmasapan bir sürü şey yazıyor. bir ara lumosity'de garsonculuk oynuyordum ama pek işe yaramadı :)


 
dikkat eksiliği gibi. b komplex vitamini lazım sana.


  • hasmetizm  (30.01.14 21:37:03) 
B vitamini takviyesi almadan once tahlil yaptir, gereksiz yere alma. Dikkat eksikliginin tek nedeni b vitamini eksikligi degil.


  • lord andurien  (30.01.14 22:09:20) 
[]

hukukta şunu karşılayan özel bir terim var mı

selamlar. çevirdiğim dizide geçen bir dava olayı var:

iş yerinde asbest nedeniyle hastalanan adam şirkete dava açacak. şirket olayı mahkemesiz çözmek için adama para teklif ederek uzlaşmak istiyor fakat diyor ki "bu adamla anlaşırsam diğer bütün çalışanlarla da anlaşmak zorunda kalırım" bu nedenle toplu bir anlaşma yapmaya karar veriyorlar, belirli bir meblağ ödeyecekler, talep eden kaç kişi varsa o kadar bölünecek. bu "toplu uzlaşma" gibi bir şey, bunun bir adı var mı acaba?


 
genel adı "sulh" ama ceza kanunları devreye girmişse uzlaşma diyebiliriz.


  • ground  (25.01.14 12:23:53) 
[]

selçuk alsan'ı bildiniz mi?

eskiden bilim ve teknik dergisindeki zeka oyunları köşesini hazırlayan kişi. kendisinin doğum ve ölüm tarihlerini bulmam lazım ama internette bulamıyorum. elinde kitabı falan olan var mı? yeni baskılarında belki ölüm tarihi de yazıyordur.




 
elimde ocak 1992'de üçüncü baskısını yapmış olan düşünme kutusu-1 kitabı var. burada yazan biyografisine göre doğum tarihi 1934. kitabın baskı tarihi itibariyle yaşıyor.

daha yenisi yok maalesef.
  • kibritsuyu  (24.01.14 15:07:13 ~ 15:26:39) 
onun ölümünden sonra bilim ve teknikte bir yazı çıktı. o yazının olduğu sayı da kesin verdikleri dvd'de vardır.

bilim ve teknik dergisi arşiv dvd'si
  • tek millet tek dil tek yuzuk  (24.01.14 15:14:01 ~ 15:19:42) 
dvd vardı bende ama evi talan etmeme rağmen bir türlü bulamadım. ölümünü 2000'lerin başı diye hatırlıyorum ama google'da tam tarihine ulaşamamıştım. teşekkürler!


  • kül  (24.01.14 15:39:02 ~ 15:40:11) 
[]

istanbulda ingilizce roman alabileceğim yerler

merıba. amazon vb internetten kitap almak istemeyen biri istanbulda nereye gitmeli ki en geniş ingilizce roman arşivini bulsun?




 
pandora kitabevi'ne bakabilirsin istiklal caddesi'nde, büyükparmakkapı sokak'ta.


  • snape i başından beri tanırım  (24.01.14 11:57:13) 
dr'larda da kismen varlar. ayrica akmarda her zaman bulabilirsin.


  • noluyo yaa  (24.01.14 12:02:12) 
pandora yeterli gelecektir ama belki robinson crusoe'da da bulabilirsin aradığını. yine istiklal'de.


  • tonoto  (24.01.14 12:48:13) 
demiroren'de virgin var. orada da cok yabanci kitap var.


  • evreka  (24.01.14 12:49:29) 
Kadikoy'deki sahaflara bak.


  • me  (24.01.14 12:56:33) 
robinson crusoe var ya, onlar isteyince getirtiyorlar da.

remzi kitabevlerinde de oluyor.
  • mea maxima culpa  (24.01.14 15:50:41) 
[]

abd'de cinsel suçluların ifşa edilmesi hakkında

dizi ve filmlerden biliyorum, amerikalılarda bir yasa var, hapisten çıkan cinsel suçlular takip ediliyor, bir eve taşındıklarında komşulara haber veriliyor falan. internette haritalar var, nerelerde oturduklarını görebiliyorsunuz.

bu uygulama hakkında ne düşünüyorsunuz? beni rahatsız eden bir şey var ama ne olduğunu bulamıyorum bir türlü. suçlunun topluma kazandırılması açısından hayatını çok zorlaştırdığı kesin ama "bir kez yapan yine yapabilir" deyip ifşa edilmesi gerektiğini düşünen de çok. bu uygulama bizde olsa neler olurdu? mahallenizde bir tecavüzcü oturduğunu bilseydiniz hayatınızda bir şey değişir miydi?


 
sadece pedofililere diye biliyorum. gebersin, yansın, kül olsun ibneler.


  • sarhosken alinan hesap  (23.01.14 22:01:33) 
ifşa edilsin. imkanım varsa taşınırdım. kendimi, ailemi tehlikeye atamam. hem de öyle biriyle yakın konumda olmak istemem


  • rock n roll  (23.01.14 22:04:05) 
idam kesin çözüm diyorum.
İfşasına gerek de kalmaz.
Peşinen söyliyim her suçun cezası idam değildir gözümde.
  • basond  (23.01.14 22:05:44) 
sadece pedofili olduğunu bilmiyordum. galiba burada beni rahatsız eden şey yargı sisteminin tutumu. adam gibi müebbet veremiyor, sonra böyle bir uygulamaya gidiyor


  • kül  (23.01.14 22:08:43) 
eğer o kişinin suçlu olduğu '''kesin olarak''' doğruysa ve çocuk tecavüzü gibi ağır bir suçsa falan.

ve bi şekilde avukatı çok iyi olunca tahliye filan ediyolar ya.
hah işte öyle durumlarda amına bile koyulmalı.
adam hapise girip ceza çekmeyi'''isteyecek''' kıvama getirilmeli.
  • kahvefincani  (23.01.14 22:11:09) 
Megan's Law. Bu yasanin cikmasinin bir dayanagi var. Zamaninda 7 yasindaki kizi pedofilik komsusu tarafindan tecavuz edilip oldurulen kadin demis ki eger ben bu adamin onceden pedofilik oldugunu bilseydim kizimi onun yanina gondermezdim ve kizim da simdi yasiyor olurdu. Pedofilinin tedavisi yok. Yapan tekrar yapar.


  • congratulationsyouwon  (24.01.14 04:41:32 ~ 04:43:59) 
[]

"automatic defibrillator" cihazının bizdeki en yaygın adı nedir?

"otomatik defibrilatör" gördüm, "taşınabilir şok cihazı" gördüm, google sayım sonuçları pek güven vermedi. sektörde yaygın adı nedir acaba bunun?

www.google.com.tr


 
"taşınabilir şok cihazı" = 2 sonuç
"taşınabilir kalp şok cihazı" = 39 sonuç
"otomatik defibrilatör" = 4850 sonuç

bence gayet açık ortada hangisinin yaygın olduğu. neden güven vermedi ki bu sayılar?
  • bob's rotten head  (17.01.14 19:53:16) 
bir de "Otomatik Eksternal Defibrilatör" var 26500 sonuç geliyor. sanırım en doğrusu bu. ama bu Automated external defibrillator'ın karşılığı. senin cümlede external yoksa o zaman "otomatik defibrilatör" oluyor en doğrusu.

zaten ingilizcesinin de doğru hali Automated external defibrillator olması gerek sanırım: en.wikipedia.org
  • bob's rotten head  (17.01.14 19:55:47 ~ 19:59:30) 
evet ama "otomatik defibrilatör" sayısı bana az göründü, o yüzden daha yaygın bir adı olması gerek diye düşündüm. 26 bin de az değil mi sizce?


  • kül  (17.01.14 20:00:21) 
bir de "Otomatik elektroşok cihazı" var onda da 59 sonuç dönüyor.


  • bob's rotten head  (17.01.14 20:00:28) 
26 bin az değil bence. sonuçta spesifik bir alan.

zaten bu aleti üretenler de hep otomatik defibrilatör olarak tanımlıyor:
www.cardiaid.com
www.otomatikdefibrilator.com
  • bob's rotten head  (17.01.14 20:02:29) 
Sektörde yaygın adı defibrilatör. Gugıl bilgisi değil, hayat tecrübesi. Kesin ve doğru bilgi. Otomatik denmez.


  • compadrito  (17.01.14 23:32:28) 
@compadrito

defibrilatör genel adı olabilir ama yukarıda bu aletleri üreten bi şirketin sitesi verilmiş: www.otomatikdefibrilator.com

burda da göreceğin gibi çeşitleri var. "Bifazik Defibrilatör" demiş mesela teknik özelliklerinde otomatik olmadığı manuel olduğu belirtiliyor. otomatik olan aletin ismi de özellikle "Otomatik Defibrilatör" olarak yazılmış.

yani ingilizcesi "automatic defibrillator" ise buna sadece defibrilatör demek yanlış olur.
  • birisi.  (17.01.14 23:52:44 ~ 23:56:28) 
@birisi

bence bi mahzuru yok. otomatik diyin.
  • compadrito  (18.01.14 00:29:03) 
[]

bizde böyle bir inanış var mı yahu?

yemek programı çeviriyorum, bu bölümde türkiye'ye geldiler. bir yandan yemek yapıp bir yandan da kültürümüzden konuşuyorlar. adam şöyle bir cümle kurdu: "türkler sofrada taze otlar bulundurmayı seviyor. taze otlar olduğu zaman meleklerin gelip sofraya oturacağına inanılıyor"

buradaki melek olayı bana feci sallama geldi. "besmelesiz oturursan yemeğini şeytan yer, doyamazsın" inanışını duymuştum ama buradaki gibi bir şey duyanınız var mı?


 
Meleklerin gelmesini geçtim, sofrada taze ota bu kadar düşkün olduğumuzu bile yeni duyuyorum. Salata severiz sevmesine de, özellikle taze ot falan...


  • saatgeceninonikisi  (16.01.14 19:59:17) 
kebapçıda roka falan gelir ya onu diyor bence :) fakat melek demesi bana hristiyanlıktaki melek anlayışını çağrıştırdı, bir türlü mantığa oturtamadım.


  • kül  (16.01.14 20:07:19) 
yok tabii ki evet roka maydanoz falan taze taze konur hemen bahçeden koparılıp ama melek olayı uydurma.


  • yue  (16.01.14 20:11:11) 
kuzukulağı :)


  • kakao  (16.01.14 20:15:22) 
Kuzu kulagi, roka, yesil sogan, maydonoz, tere... Baska aklima gelmedi. Bence de sallamasyon, karnini zor doyuran bir kulturden geldik, oyle taze ot, melek hikayesi palavra. Bir kere kisin taze otu nereden bulacaklar anadoluda?


  • comptrol  (16.01.14 20:19:40) 
[]

müskat denen meyveyi (nutmeg) kanlı canlı gören biri var mı burada?

bu meyvenin kayısı gibi etli kısmı, onun içinde çekirdeği, çekirdeğin etrafında da kırmızı şeritlerden oluşan "mace" katmanı var, değil mi? doğru mu anlıyorum? müskatın baharat olarak kullanılan kısmı da çekirdeği.

en.wikipedia.org


 
kurutulmusunu gordum. sol alttaki formu.

baya sert bise. rendeleyerek kullandim ve sonra rendeyi cope attim :(
  • joelskellington  (15.01.14 18:31:23) 
meyve olan kısmına mace deniyor.
yani o dediğiniz etli kısmı.

muskat da, nutmeg denen çekirdeği.

bizde meyve kısmı sanırım pek tüketilmiyor.
muskat dışında küçük hindistancevizi de deniyor.
eğer meyve haliyle birlikte kullanacaksanız muskattan daha doğru olur belki.

çünkü meyvenin adı da nutmeg, çekirdek kısmı (muskat) da nutmeg.
bir de bildiğim kadarıyla müskat değil, muskat.
  • blatta hiberna  (15.01.14 18:31:33 ~ 18:32:01) 
teşekkür ederim, çeviri yapıyorum da "müskat" olarak kullanılmasını istiyorlar o yüzden öyle yazdım.


  • kül  (15.01.14 18:34:14) 
bu arada günde 3 gramdan fazla tüketirseniz halüsinasyon falan gördürür diyor. aman dikkat :)


  • kül  (15.01.14 19:58:16) 
[]

sizin kediler de böyle yapıyorlar mı?

bizim afacanlar yeni bir huy edindiler. evde iki kedi ve iki kum kabı var. bunlar kafalarında bir sistem oturtmuşlar, birine sadece işiyor öbürüne sadece sıçıyorlar :) kapları temizlerken hep bir heyecan, "bakalım karıştırmışlar mı" diye meraklanıyorum, yok. bu huyu edindikten sonra hiç karıştırmadılar :) böyle yapıyor mu sizinkiler de?




 
Evde niye 2 kum kabi varki?


  • bilan  (15.01.14 18:02:13) 
benimki alaturka tuvalete yapıyordu. ben alıştırmıştım.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (15.01.14 18:07:14) 
eve ikinci kediyi alacağımız zaman "önceki kedinin kabına yapmayabilir" dediler, o yüzden iki tane yaptık öyle kaldı.


  • kül  (15.01.14 18:07:55) 
3 kedi var ortam kaotik ben bile nereye işediğimi şaşırıyorum bazen :(


  • tek millet tek dil tek yuzuk  (15.01.14 18:09:45) 
normalde kum kabı sayısı = kedi sayısı + 1 olmalı.
ama sizinkiler öyle bir düzen oturttuysa sorun yok.
benimkilerin de bazen biri bir kuma çiş yapıyor, diğerine kaka yapıyor.
2-3 tanesinin öyle huyları var.
  • blatta hiberna  (15.01.14 18:24:21 ~ 18:24:35) 
tek kedili sistemde kedinin sinirlenip ders çalıştığım masaya gözlerimin içine bakarak çiş yapmışlığı var. milletin kedileri neler yapıyor yahu!


  • in search we trust  (15.01.14 18:25:29) 
Bende de 2 tuvalet var, benim kedilerim de aynen sizinkiler gibi yapıyor. Birisine çiş, öbürüne kaka. Hiç şaşmıyor :)


  • mea maxima culpa  (15.01.14 18:31:12) 
ne güzelmiş işte ya daha pratik değil mi temizlemesi böyle. sorgulama sen, bırak sıçsınlar kfalarına göre :)


  • saint marla  (15.01.14 18:49:28) 
sorgulamıyorum ya, hoşuma gitti de başka pisiler de yapıyor mu diye merak ettim :)


  • kül  (15.01.14 18:53:36) 
bisi soracagim ama duzeni bozmak da istemem;

kaplari degistirince nasil tepki veriyorlar? olay kabin kendisinde mi bitiyor yoksa lokasyonda mi?

ama düzen iyiymis bozmamak da gerek.

yanitimsi edit:
cok iyimis. kedilerden biri kavga edip sonra bu düzeni bozmaya kalkar mi digerine inat. merak ettim. basindan beri birden cok kaba alistirilani duydum gördüm de iki kedi anlasip sisteme dönüstürmeleri. cok hos.
  • wiillii  (15.01.14 18:54:56 ~ 19:36:19) 
@wiillii ikisinde de değil. kapların yeri ara sıra değişiyor, misafir geleceği zaman salondaki kabı içeriye diğerinin yanına götürüyorum mesela, hiç yadırgamıyorlar. diyelim a kabı çişli b kabı kakalı olsun, ikisini aynı anda temizleyeyim, tekrar yapacakları zaman değiştirebiliyorlar bu eşleşmeyi :)


  • kül  (15.01.14 19:11:51) 
[]

"nerd" için "inek"ten daha iyi bir karşılık uyduralım

"inek" vermiyor arkadaş o anlamı. en fazla iki kelimeden oluşan başka bir tanım bulalım buna. yepyeni bir kelime de uydurabiliriz. ne olsun?

edit: geek demek istemişim :)


 
az önce big bang theory izliyordum da, onlar hep kendilerine nerd dedikleri için ben de öyle yazmışım. evet bahsettiğim şey daha çok geek kavramı.


  • kül  (13.01.14 01:00:09) 
"inek" bile tam çevirisi değil ama ondan iyi çeviri de yok.


  • ermanen  (13.01.14 01:02:34) 
nerd'e inek diyen dombilidir bea!

(bkz: geek ile nerd arasındaki farklar/@compadrito)

nörd olsun
  • compadrito  (13.01.14 01:04:35) 
@compadrito az önce okuduydum onu :) ben de "nörd" olarak sözlüklerimize girmesi gerektiğini düşünmekteyim. "refüze etmek" var da bu niçün olmasın di mi


  • kül  (13.01.14 01:08:00) 
[]

sarışın bi yabancı abla vardı 5-6 sene önce

aklıma takıldı da nasıl arayacağımı bile bilemedim, şarkıları da bir türlü aklıma gelmiyor. hafiften zenci gırtlağı gibi sesi vardı. en meşhur klibinde gri dar bi etek-elbise gibi bir şeyle ayakta şarkı söylüyordu. başka bir klibinde de yolda giden arabanın sol arka koltuğunda oturup camdan bakıyordu galiba.




 
anastacia herhalde.


  • tepedeki psychedelic adam  (07.01.14 13:03:14) 
anastacia mı acaba


  • Sarix  (07.01.14 13:03:18) 
yok o değil, daha yenice. yuvarlak hatlı bi yüzü var böyle. çıldırıcam hiçbi şarkısını hatırlamıyom :/


  • kül  (07.01.14 13:04:20) 
duffy diye bi abla vardı belki de odur.


  • tepedeki psychedelic adam  (07.01.14 13:07:09) 
Joss Stone?


  • aychovsky  (07.01.14 13:07:28) 
hah! hay allah razı olsun. ulan her yerde çalıyodu bu mercy, nasıl unutmuşum :)


  • kül  (07.01.14 13:08:29) 
[]

türkçe sorusu

yine güzide bir türkçe sorusuyla karşınızdayım canlar.

a) oradaymışlar
b) oradalarmış

oylarınızı bekliyorum :)

 
b

edit: içime kurt düştü, b gibi diyeyim. çok kesin konuşmayayım

edit2: işyerinde bölünme yaşıyoruz. en büyük argüman şu:
oradaymışım
oradaymışsın
oradaymış
oradaymışız
oradaymışsınız
oradaymışlar

ama hala b çoğunlukta
  • aychovsky  (31.12.13 11:49:04 ~ 11:54:57) 
oradalarmış


  • godsparticle  (31.12.13 11:50:37) 
kip ekini fiilden sonra getiriyoruz en son çoğul eki, yani oradaymışlar, fiile direkt çoğul eki getirilmiyor.. ör : geller, gitler , gellerdi , gitlerdi... geldiler , gittiler


  • enn  (31.12.13 11:55:55) 
a


  • kmtetrfn  (31.12.13 11:56:55) 
a


  • ontheroad  (31.12.13 12:02:22) 
hızlıca fiil zannetmişim doğru dürüst bakmadan b şıkkı doğru, işaret zamirine gelmiş bu nedenle oradalarmış


  • enn  (31.12.13 12:11:04) 
[]

bir cümle listening

linkte 13. saniyede giren cümleyi anlayabilen çıkar mı acaba? meraktan sormuyorum, alt yazı için lazım :)

AMA's, how we feelin' baby? let's go

dedikten sonra, "... who we are" diye bir şey söylüyor.

www.youtube.com

 
ben de anlamadım. cevap gelmezse youtube'ta yorum bölümüne de yazabilirsiniz bunu. anadili ingilizce olanlar cevap yazar belki.


  • nathanieltroy  (29.12.13 19:50:47) 
We're gonna take this party up ever best cruise award gibi bir sey, party kismina kadar eminim; sonrasi biraz supheli.


  • comptrol  (29.12.13 19:51:16 ~ 19:57:02) 
ben de hep "who we are" diye duyuyorum :) şöyle olabilir mi acaba:

we're gonna take this party up. that's who we are
  • kül  (29.12.13 20:37:55) 
Buldum :

We're gonna take this party up here best cruise award.

Yok who we are demiyor. Videonun basligi zaten cruise award. Ayrica yaptigin islerden komisyon istiyorum artik ^_^
  • comptrol  (29.12.13 20:43:44) 
komisyon köpeen olsun da award diyor olamaz ya. şarkının adı cruise tamam. ama hem kelime award gibi çıkmıyı hem de bağlamda award olmıyı :)


  • kül  (29.12.13 20:47:50) 
[]

beynim durdu bi el atın nolur (ing-tr)

şimdi mafyadan bi eleman var. bu adam CIA ajanıyla işbirliği yapıyormuş. CIA'den bir adam bu konuda şöyle diyor:

"Over the past years, he has negotiated arms deals between the U.S.
and certain organizations. Organizations that we've since disavowed."

ikinci cümleyi mantıklı bi yere oturtamadım. o örgütler hakkında ne diyor?

 
evvelden beri inkar ettiğimiz örgütler diyor.


  • joe dalton  (27.12.13 11:09:45) 
ezelden beri değil de, "artık" iş yapmadığımız, onaylamadığımız örgütler. mesela, rus askerleri afganistan'a girdiklerinde, amerika'nın afganistan'daki milislere, direnişçilere, örgütlere silah sağladığını düşünün. "Organizations that we've since disavowed", dediğinizde, "artık o örgütlerle iş yapmıyoruz, onları tanımıyoruz" demek oluyor.


  • marcelorios  (27.12.13 11:16:46 ~ 11:18:29) 
Bir onceki ve bir sonraki cumleler?


  • comptrol  (27.12.13 11:33:53) 
Bence adam oncesinde organizasyonlarla bir sey yaptiklarini soylemis. Sonra bu cumleleri kurmus. Since ile de o yaptiklari bir seyden beri inkar ettiklerini soyluyor.

Ya da cia organizasyonlarla bir sey yapmadiysa, bu isbirliklerini ogrendiklerinden itibaren isbirliklerini inkar ettiklerini soyluyor.
  • comptrol  (27.12.13 11:37:07 ~ 11:43:17) 
konuyla ilgili cümleler bu kadar, ilk cümlede örgütlerden ilk kez bahsediyor. benim kafamı karıştıran da since kullanımı galiba.


  • kül  (27.12.13 11:48:07) 
Geçtiğimiz yıllarda, o (erkek), Amerika ile belirli örgütler arasında cephane anlaşmalarında arabulucuydu. Söz konusu örgütler, o zamandan beri inkar ettiğimiz örgütler.

diyor.

siz soralı çok olmuş ama ben maalesef yeni gördüm.
  • m e l t e m  (27.12.13 23:11:46 ~ 23:12:35) 
[]

düğüm çeşitlerini bilen var mı?

selam duyuru ahalisi. yaptığım çeviride "solomon bar rope" diye bir düğümden bahsediliyor. türkçesini bulamadım, şu resimlere bakıp düğüm çeşidini tanıyan çıkar mı acaba?

www.google.com.tr


 
ben biliyorum bunu yapmasın. makrome ipiyle yapmıstık ilkokulda.

edit: al sana dev hizmet:

orgum.org
  • farrytikki2  (25.12.13 22:23:52 ~ 22:25:04) 
hah süper, soldaki lazım bana. ama ismine makrome deyip geçmişler. makrome genel bir ad, bana bu modelin adı lazım :(


  • kül  (25.12.13 22:30:54 ~ 22:31:06) 
kare düğüm


  • fallopian  (25.12.13 22:50:02) 
[]

bir üslup sorusu da benden (saygı vol 3)

aşağıdakileri okuyunca aklıma geldi.

ben restoranda kafede vb. sipariş verirken "x alabilir miyim" diyorum. burada sorun yok. fakat sipariş verirken "x istiyorum" diyenler bana çok ters geliyor. "istiyorum" kelimesini kullanan insan böyle gözüme çok saygısız, kendini beğenmiş gibi geliyor.

soru: abartıyor muyum?

 
abartıyorsun ne diyecekti ya
getirsene filan deyse neyse de

  • mosquera  (25.12.13 00:33:55) 
bence abartıyorsun.
"ben bir porsiyon x alayım" diyen de aynı kefededir senin gözünde.

  • SPQR  (25.12.13 00:34:40) 
ben de aynı şekilde hissediyorum. oradaki görevlilere zerre değer vermiyorlarmış (kişiliğine, insanlığına, varlığına) gibi geliyor.


  • loveinaflipbook  (25.12.13 00:35:20) 
kibar.avi


  • cemiyetin unlu simasi  (25.12.13 00:36:00) 
bunun nedeni garsonların "ne istersiniz?" diye sorması bence. cevap olarak da bunu istiyorum diyorsun. böyle zamanlarda açken sen, sen değilsin ve dil sadece bir iletişim aracıdır.


  • it's just a cigarette  (25.12.13 00:36:20 ~ 00:36:36) 
abi sen sindi musakka getir bana, yanina da bol sarmisakli cacik

dersek saygisiz mi oluyoz?

little little in the middle
  • compadrito  (25.12.13 00:41:59) 
aynen. hitap şekliyle alakası yok bunun. önce kendine saygı. belki o garson ondan hiç yemedi, veya yan masada oturan gözleme yiyor, sen karışık pirzola istiyorum dedin. öyle görmemiş gibi istiyorum denmez bencede.


  • eyyor  (25.12.13 00:44:16 ~ 00:44:31) 
ben x istiyorum banada itici geliyor.
Ben x alabilirmiyim diyorum.

  • basond  (25.12.13 00:46:44) 
bi de aklima ne geldi:

verdiginiz mesajin icerigi %40 etkiliyse, o mesaji nasil verdiginiz %60 etkili.

abi sen musakka ver bana!

yi oyle bi tonlama, jest ve mimiklerle soylersiniz ki, garsonun ici isinir.

ya da oyle bi "bakar misiniz??' dersiniz ki,

garson icinden "ananskym senin!" der...
  • compadrito  (25.12.13 00:48:07 ~ 00:48:18) 
@compadrito: öyle abi falan deyince samimi oluyor :) garsonla sıcak ilişki kurmadan söylenirse kıl oluyorum.


  • kül  (25.12.13 00:48:43 ~ 00:49:16) 
olaylar hiç de böyle yazıldığı gibi gelişmiyor ama. sipariş verirken elma alayım armut alayım dersin sonradan bir de iskender istiyorum bol tereyağlı dersin. ama o istiyorumu en başta kullansan alayım kadar kibar olmazdı. yine de gereksiz bir kasıntılık o kadar kibar olup napacaksın ki ?


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (25.12.13 00:50:59) 
bu arada beyler:

siparis verirken, hesap isterken garsonu asagilayan herifler, kadinnarin gozunde ac-cayip puan kaybediyo, demedi demeyin...

kul de o kadinnardan biri...
  • compadrito  (25.12.13 00:52:49) 
@compadrito: olayı nereye çektin yahu :) sayende kibar adam arıyor gibi olduk :)


  • kül  (25.12.13 01:02:50) 
Biraz abartmışsın. Tamam "tam bir yavvşak" gibi davranan çok piyasada ama 'alayım' ya da 'istiyorum' demekte bir sıkıntı yok.
Birde bi arkadaş değinmiş konuya, tonlara da çok önemli. Küfreder gibi konuşmakla nazik bir tonda konuşmak arasında dağlar kadar far var.

  • iorveth  (25.12.13 01:05:31) 
hayir istagfirullah!

bu soru ve verilen cevaplarin gidisinden, senin kibar adam ariyor oldugunu cikarsayacak kisinin zeka fakulteleri boykotta demektir...
  • compadrito  (25.12.13 01:06:16) 
tam bir ekşiçi gibi abartıyorsun hem de..


  • machine head  (25.12.13 01:42:36) 
O nasıl bir cümle kurmadır :)) hepimiz cinsiyetsiziz burada ;)


  • iorveth  (25.12.13 01:45:21) 
compadrito hoca yine formda. selaam ossun ona. :)

saygısız bulmuyorum ben, olabilir. bir de kelimeler değil, söyleyiş çok daha önemli. ne olduğun ağzını açtığında belli oluyor bilhassa. binaenaleyh, çok takılmamak lazım kelimelere.
  • papillon7  (25.12.13 01:45:33) 
ben cok yapıyorum, "sunu sunu alayım bır de kola ıstıyorum" dıye sonunda soyluyorum ıstıyorum lafını genelde. her seferınde de öf yıne dedım dıyorum.

ev sıparısı ıcın marketı arayıp uyku sersemı selam sabah vermeden "sosis istiyorum" demıslıgım de var. komık oluyo genelde bunlar ama bence de bıraz saygısızca tabıı.
  • anneke  (25.12.13 02:07:53) 
eyvallahin var papyon baba!

kül apla cevirmen olduundan kelli, kelimelerin uzerinde biraz fazla duruyo. mesleki deformasyon mu desek ne desek?
  • compadrito  (25.12.13 02:11:32) 
hemi de ne deformasyon. konuşurken kelimeler birbirine giriyor, sonra kalkmış burda ahkam kesiyoz :)

o değil de, ben bu kadar "abartıyosun" cevabı beklemiyordum lan. hakkaten abartıyorum demek ki. garson kardeşimiz var mı aramızda acaba, bir de ona soralım, neler hissediyor?
  • kül  (25.12.13 02:26:14) 
istagfirullah kül apla,

kesecen tabii...

iki kelimeyi bi araya getiremeyenner kesiyo da...

ABD'de bi arastirma yaptilar. Garsonnar en mutsuz meslek grubu secildi. Turkiye'ye uyarlanabilir mi? Belki biraz uyarlanabilir...
  • compadrito  (25.12.13 02:29:21 ~ 02:30:41) 
Abartmiyorsun.


  • comptrol  (25.12.13 04:10:38) 
bana göre bir sakıncası yok. garsonluk yapmış biri olarak diyorum bunu. ancak sert bir dille emir kipi kullanırsa rahatsız edici olabilir. ki kimi yerlerin çalışma şekli de odur, tepki gösteremezsin yani. söz gelimi rakı içilen bir yer ile ithal içkilerin kokteyl yapıldığı bir yer aynı değildir, olamaz.


  • lamira  (25.12.13 05:20:25) 
genelde "ne istersiniz" ya da "ne alırsınız" diye soruyorlar, yani o soruya bu cevapta bir anormallik kabalık yok bence.


  • dafaiss  (25.12.13 09:37:38) 
[]

gömleğin "full" olması ne demek?

iki adam konuşuyor. birinin gömlek dükkanı var. öbürü diyor ki "senin bazı gömlekleri giyemiyorum. they're too full." öbürü de hak veriyor. konuyla ilgili diyalog bu kadar.

full ile ne kastedilmiş olabilir? tureng'de "bol" diye bir karşılık var ama emin olamadım.


 
bol.


  • cokponcik  (20.12.13 10:00:36) 
[]

ufak bir word sorusu

elimde tek sütun ve bol satırdan oluşan, metinle dolu bir tablo var. metni tablodan kurtarmam lazım. bunu metnin biçimlendirmesini koruyarak yapmanın bir yolu var mı? tabloyu yok etmek için kes yapıştırla "yalnızca metni koru" deyince biçimlendirme de gidiyor hani.

not: tabloyu yok etme nedenim estetik değil teknik. çizgileri yok etmek değil yani aradığım çözüm.


 
word'ün içindekiler özel değilse paylaşın bakalım isterseniz.


  • teritori  (19.12.13 22:32:24) 
telif hakkıyla korunan bir şey olduğu için paylaşamam ama dosya çok basit, anlatayım. mesela tek sütun 10 satırlık, her hücresi metinle dolu bir tablo düşünün. hücreler birer atlayarak bold yazılmış olsun. metni dümdüz alıp bold olan cümlelerin biçimlendirmesini de korumak istiyorum ben.


  • kül  (19.12.13 23:09:56 ~ 23:11:08) 
çok kolay bir yöntemi var. tabloyu seçin. seçtiğiniz an iki tane yeni menü açılıyor. desing menüsünden en sağdaki oluyor bu. convert to text'e basarsanız tabloyu tekste çevirirsiniz...


  • anti-kahraman  (20.12.13 00:00:36) 
[]

fatiha neden sessiz okunuyor?

şimdi dostlar öncelikle ben inançsızım ve saçma bir soru soruyor olabilirim, kusuruma bakmayın. çeşitli vesilelerle dua okunan yerlerde bulundum. başka dualar hoca tarafından okunuyor da neden herkes fatiha'yı sessizce okuyor? yani hocanın da sesli okuduğuna hiç rastlamadım. "el fatiha" der, sonra sessizlik olur hep. özel bir nedeni var mı? gugıla sordum ama pek bir şey bulamadım.




 
soyle ki camide ornegin kuran okunuyor. hoca sesli bir sekilde okuyor. bitince de el fatiha diyor. cemaat devreye giriyor ve herkes icinden okuyor. yoksa 300-500 kisi auyni anda okursa, ki senkronize okuyamayacagi icin herkes icinden okur.

camide kilian farz namazlarinda hoca dualari sesli okur. (her namazda ve rekatta degil ama aksam ve yatsi namazinin ilk 2 rekat farzlarinda fatiha ve diger sureler sesli okunur hoca tarafindan.)
  • exlibris  (15.12.13 23:30:43 ~ 23:32:33) 
herkesin bildiği en kolay dua sanırım da ondan. birlikte okusan da olmaz. öyledir herhalde.


  • tepedeki psychedelic adam  (15.12.13 23:31:50) 
cemaatin aynı anda okuması zor tabii. ben sadece hocanın sesli bir şekilde okumayışını merak etmiştim. hepinize teşekkürler!


  • kül  (15.12.13 23:38:29) 
eskiden her bişeyi hoca okuyomuş, sonra bakmışlar lan bu cemaat hiç bi boku ezberlemiyo. nasıl olsa hoca okuyo diyip iki satır sureleri ezberlemeye üşeniyolar. sonra yarın bi gün mezarlık başında dua okumak gerektiğinde elleri açıp makul bi süre dudakları kıpırdatmak suretiyle okuyomuş gibi yapıyolar. ayıp oluyo tabi. bunun üzerine de böyle bi uygulamaya gidilmiş. demişler en azından fatihayı ezbere bilsin millet.


  • loser blueser  (15.12.13 23:57:07) 
Benim bildiğim birde "el fatiha" dendikten sonra herkezin katılması ve durup okuması şart gibi bir şey.


  • iorveth  (16.12.13 00:35:11) 
İlk üç arkadaş da cemaatin okuması anlamış :)


  • voltran  (16.12.13 02:51:24) 
[]

motosiklet devrilmesin diye

indirilen çubuğun adı neydi? ayak deniyordu diye kalmış aklımda ama gugılda pek sonuç çıkmıyor. başka bir adı mı var?




 
20 yıldır binerim, yan ayaklık denir. ayağımızı bastığımız yerin adı peg, onunla karıştırıyor olmayasın?


  • cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam  (14.12.13 10:27:49) 
içinde ayak olunca o kadarı aklımda kalmış heralde :) teşekkür ederim!


  • kül  (14.12.13 10:31:57) 
[]

gouda peynirini nasıl telaffuz ediyorsunuz?

öncelikle forvo'ya baktım, orijinalini biliyorum. fakat türkçede bunu nasıl telaffuz etmeli ki ne dediğimiz anlaşılsın? orijinali "hauda" imiş de ben gidip birine hauda desem anlamaz herhalde bu peynirden bahsettiğimi. guda?




 
Orijinali khghauda, balgam söker kimin. Bebişler noolacak en son?


  • compadrito  (13.12.13 00:50:46) 
ben "guda" diye okuyordum. bari artık "hauda" diye okuyayım.


  • m e l t e m  (13.12.13 00:52:21) 
höğda


  • GibsonRules  (13.12.13 00:57:57) 
valla hiç telaffuz etmem gerekmedi "bana şurdan yarım kilo gouda" diye almadığım için. etmem gerekirse bildiğin yazıldığı gibi okurum. goğuda. gayet iyi.


  • loser blueser  (13.12.13 01:02:03) 
@loser ben de alacağımdan değil :) dublaj çevirisinde geçiyor da, ne dediği anlaşılsın derdindeyim.


  • kül  (13.12.13 01:04:16) 
goğuda


  • mutantking  (13.12.13 01:08:01) 
okunduğu gibi .türkçe de öyle . g o u d a yani.


  • illegalstar  (13.12.13 01:17:55) 
gauda


  • hain kostokk  (13.12.13 01:18:03) 
How i met your mother'da Marshall guda diye okuyordu hatırladığım kadarıyla.


  • turakin  (13.12.13 02:05:20) 
gouda derim.

ayrica hocam su okunuslara cok takilmayin.
  • serabetan  (13.12.13 02:44:29) 
hauda der gibi hoda diye okunuyor.


  • the knight of the apocalypsy  (13.12.13 06:58:45) 
mutantking +1


  • mocha  (13.12.13 07:37:50) 
123   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.