hem laptopımı kullanıp (halletmem gereken bişiler var) hem de bira mira içeceğim nereler var? wireless/wifi olması iyi olurdu.

1. evet maç bitti, feyenoord bileti almak lazım. istanbulda da yeniyim, o yüzden bileti nerden alıyoruz bu 1.

2. ben bu maça gidersem, ki çekmeköyde oturuyorum, maçtan sonra nasıl dönerim?

ya avize almak istiyorum, ev pideci gibi. de hayatımda duy bağlamadım, sizce bağlayabilir miyim yoksa direkt çarpılır mıyım aq gidip elektrikçiye de 20-25 liralık avizeyi bağlatmak için 50 lira veremicem valla çarpılsam daha iyi

istanbula taşınacam diye 5000 kredi çekmiştim.

mesaj geldi ödeme günü 31 temmuz diye. hiç böyle ödeme, banka işlerinde kafam yoktur.

- gidip bankamatikten ödeyebiliyor muyum? (denizbank)
- ödeyebiliyorsam, bilgileri girdikten sonra orada ödemem gereken miktar gözüküyor mu ve fazla yatırırsam bir dahaki ayın ödemesinden düşüyorlar mı?
- 31 temmuz ödeme tarihi deniyor. 1 ağustosta veya 30 temmuzda yatırabiliyor muyum?

bir mal sipariş ettiniz. 3d secure ile ödediniz. mağaza henüz onaylamadan "tümünü iptal et" seçeneği açıkken dönüp siparişi iptal ettiniz.

para direkt iade oluyor dimi?

şimdi bi eve çıktım. ev 13 katlı lüks bir bina.
sistem: ısı pay ölçermiş.

hayatımda doğalgaz falan kullanmamıştım ben. şimdi bu iyi bişi mi kötü bişi mi?

ben çok sıcağı sevmem, bunaltı basar, üstümü başımı yırtarım. şimdi bu ısı tüm dairelere sabit mi veriliyor öncelikle? yoksa istediğim dereceye getirebiliyor muyum? ben baya düşük tutmalıyım çünkü. yoksa fenalık basar.

yalıtım falan iyi gözüküyor dairede, ama salon mesela komple cam. muhtemelen faturaya sokar gibi gözüküyor.

şimdi bu sistem benim için iyi mi kötü mü? nasıl işliyor? kaç para fatura sokuyor? sadece akşam 8-9da gireceğim ev için kol gibi fatura sokmasınlar aq, zaten yatarken yüksek ısılarda olmaktan nefret ederim.

bugün passolig'e başvursam, passolig'le hemen feyenoord maçı biletini alabilir miyim? Değilse kaç günde aktif olur falan?

bilet almaya taaa stada gitmim bea.

lan bu cihaz bi boka yarıyor mu ya. 2 gündür match atıp duruyorum daha bir kişiyle match oldum anca.

vallahi de billahi de match edilmeyecek kadar tipsiz değilim. burda online hatun yok anladığım kadarıyla. ya da biz hiç listede gözükmüyoruz. bi bokuna yarayan var mı? bi bokunuza yaramadıysa nerden yürüyorsunuz?

mesai bitince kadıköyden çekmeköye gidecem. hangi yol oluyor bilmiyorum adını. o yol feci tıkalı mıdır sizce bugün cuma diye? zaten yol uzun sürüyor, bir de tıkanırsa 2 saat sürer.

onun yerine gidip modada bişiler içip akşam 9dan 10dan sonra mı eve dönsem?

çekmeköy (taşdelen mümkünse) veya kadıköyde gömlektir, pantolondur, çamaşırdır yıkatmak istiyorum.

1. var mı böyle dükkan
2. ne kadar alıyor

yahu internetteki adımlrı gerçekleştirdim ama kurulmuyor şimdi dağıtacam bilgisayarı parçalayacam. yok çalışmıyor amına kodumun şeyi.

bunu nasıl kuracaz ya biri yardımcı olabilir mi

2 tane dambıl demiri ve onun ağırlıkları var. toplamda kaç kilo hatırlamıyorum düşünmem lazım. 23x2 olabilir.

üstüne bi de mekik sehpam var, aynı zamanda dambılla da çalışılıyo üstünde. büyükçe bişi 1 metreden uzundur herhalde, ölçü konusunda tırtım.

bi de barfiks dalgam var kapıya asılan.

bunları kargolatmaya çalışmayayım bile dimi izmirden istanbula? baya bolca para sokarlar herhalde, hatta ederinden bile fazlasını sokabilirler?

ön edit: istanbulda olduğumu yazmayı unutmuşum

arkadaşlar, aşağıda başka arkadaşın da duyursuunu gödükten sonra, uzun süredir arayışlarda olduğum her şeyi kendi imkanlarımla tamamlama kararı aldım. ancak öncesinde yardımınıza ihtiyacım olacak, malzeme isimleri ve bu malzemeleri en iyi nerelerde bulup kestirip birleştirmeye müsait hale getirebileceğimle ilgili.

aşağıdaki duyuruda arkadaş şöyle bir oda paylaşmış: www.eksiduyuru.com

hoop, gayet ideal. ne güzel hatta. fazlasında gözüm yok. benzer bir L şeklinde masa çok işimi görürdü ve memnun olurdum. masanın uzun tarafı 150cm olacak, eni hakkında kararım yok, ideal bir masa üstü pc monitörü ve klavyesini rahatça sığdırabilecek genişlikte olması kâfi. (65-70cm galiba ya da daha kalın)

şimdi sorularım:

1. dünyanın en kaliteli malzemesi olmasına gerek yok, bilgisayarımı ve kollarımı taşıması, bazen üstünde bişiler kesip biçerken de kırılmaması yetiyor. masa oynamasın, eğilip büüklmesin kafi. hangi malzeme kullanmalıyım? kaç mm kalınlığı olmalı?

2. bu malzemeyi nereden almalıyım? ve bu aldığım yer keser mi? keserse, bir plakanın artan kısmıyla, duvara raf yapabilir miyim?

3. bu masanın ayaklarını nasıl yapayım, yine onun için hangi malzemeyi nerden alayım? (birleştirme işi kolay, sıkıntı yok. elimden gelir)

4. o alacağım malzemeyi sonradan verniklemem gerekiyor mu?

5. o plakanın koyu tonlarda olmasını istiyorum, beyaz değil. belki bu malzemenin adını değiştirir diye yazdım.

5. sizce ne kadara patlar bu iş?

bu fotoğraftaki masa gayet kıyak. altına, saklama kutularımı yerleştirip yerden tasarruf edebilirim. L şeklidne olması da güzel.

ilk etapta ikeadan almak istemiyorum. ikeanın masaları çok oynuyor, sabit olmuyor. bu yüzden hem kendim uğraşayım istedim.

valla ilk kez karşılaştığım için fikir yürütemedim.

diğer bilgisayarımda rahat rahat çalıştırdığım .html dosyamı, bu bilgisayarıma aktardım. ve tıkladığımda "bu web sayfası kullanılamıyor" diye bi problem veriyor.

sorun kodlarda değil, çünkü html'in içini boşaldıp açtığım zaman da aynı hatayı veriyor. demek ki bişeyim eksik. ama ney?


ek bilgi: başka .html dosyası oluşturduğumda da durum aynı. yani kompüter .html dosyalarını açmıyor sikinti bu.


iyi bilgi: explorerda açılıyor. demek problem chrom ayarlarında. başlığı güncelliyorum.

passolig miydi passokart mıydı, avrupa maçları için de zorunlu mu.

feyenoord maçınn bileti satışa çıkınca almak istiyorum da, passolig ister mi, isterse ben bugün passolige başvurduğumda bilet satışa çıkmadan bu kart elime geçer mi

nedir bunun oalyı

www.csystem.org

şu linkteki eğitimi başka hangi kurumlarda alabilirim. tavsiye edeceğiniz hangi kurumlar var, bi şöyle link mink takvim vs. paylaşabilir misiniz acaba

istanbula yeni taşındığım için sistemi bilmiyorum gerçi belki bug değildir, bug değil de sistemse silerim zaten başlığı.

normalde otobüse istanbul kartla 2 küsur tl para basmam gerekli dimi?
ben 3-4 sabahtır 1.45 basıyorum niye bilmiyorum.
acaba akşam işten dönerken de mi 1.45 basıyorum onu hiç takip etmedim ama. bu bug mı, yoksa sabahları falan sistem değişikliği mi oldu?

ya benim eve bir sürü eşya almam lazım.
duvar raflarından tutun, orta sehpaya, küçük bir yemek masasından (110-130cm arası) sandalyelerine kadar.

ayrıca bu raflara maflara koymalık küçük cisimler (süs yani),
avize,
kanvas tablo
ot, bok.

kısaca benim evle ilgili baya şeye ihtiyacım var.
orta sehpayı muhtemelen ikeadan alıcam. yemek masasında kararsızım, katlanabilir estetik fukarası bişi aramıyorum açıkçası. mutfakla salon bir olduğu için.

çok uzattım lafı:

arkadaşlar istanbulda öyle bir yere gideyim ki, incik cıncık eşyalar olsun, sandalyeler olsun her şeyi hem bulabileyim hem de ucuz bulabileyim. ikinci el, birinci el, fabrikadan halka vs. ne bok varsa farketmez. en önemli kriter ucuz olması.

nereye gideyim ben?

ümraniye ikea'dan bunu alsam koluma, minibüs veya otobüse binip çekmeköye gitsem gidebilir miyim? yoksa beni almazlar mı bunla?

www.ikea.com.tr

tabi ki bunun paket haliyle. söylememe bile gerek yoktu.

kart aidatı ne durumda bunun? yazdım googleladım ama resmi olmayan bilgiler geldi hep. denizbankın kendisinde göremedim bişi.

system requirements'a göre minimum özellikleri karşılıyor ama recomended yazmıyor.

You Have: Intel(R) Core(TM) i3 CPU M 350 @ 2.27GHz

You Have: 2.3 GHz Performance Rated at: 5.17 GHz

You Have: 3.0 GB (ram)

You Have: Microsoft Windows 7 Home Basic Edition (build 7600), 64-bit

You Have: ATI Mobility Radeon HD 5470
Video Card Click here for the latest Video Card drivers.
ATI Mobility Radeon HD 5470
24th percentile
Features: Minimum attributes of your Video Card
Required You Have
Icon Pixel Shader version 2.0 5.0
Icon Vertex Shader version 2.0 5.0
Icon Dedicated Video RAM 128 MB 512 MB



laptopın özellikleri aha böyle. izmirdeki bilgisayarımın eve gelmesine 2 ay falan var, bu sırada açıp laptopta oynasam mı diyorum da. bilgisayar performanslı çalıştırır mı ki? maç modunda falan delirmesin?

ya da şöyle 50-100tl'lik bir yatırımla çalıştırır derseniz..

belki biliyorsunuzdur izmirden istanbula taşındığımı belirttiğim baya başlık açıp kafa ütüledim.

şimdiki hedefim: izmir'deki evde bıraktığım pc ve 22 inch ekranı bir şekilde istanbula kargolatmak.

bunu, bilgisayara zarar vermeyecek en güvenli şekilde nasıl yaparım? ya da yapabilir miyim? ve ne kadara patlar?

ikinci seçeneğim de kardeşim ağustos başında izmire gidip eylülde dönerken getirecek bilgisayarı. o gayet güvenli bir yöntem ama onunla denk güvene sahip bir başka yöntem varsa 2 ay beklemeyeyim de açıp fm oynayayım hemen.

yeni taşındığımız ev kombili.

ama kombisinde bir problem var. su bazen kendi kafasının keyfine göre soğuyor kullanım esnasında, sonra tekrar ılıklaşıp ısınıyor ve tekrar soğuyor.

biraz incelediğimde, kombinin üstündeki ısı değeri aniden yükseliyor ve o sebeple tekrar ısıyı düşürmek için sıcak suyu kesiyor.

sorun bu olmalı yani.

de bu sorunun sebebi nedir sizce? servis falan çağıracağım da fazla sokmaz umarım.

not: genelde sadece duşta yapıyor bu problemi. hatta duşun avizesinden su aktığında yapıyor. mutfak çeşmesinde de olmuşluğu var ama çok nadir.

kadıköyden çekmeköy/taşdelene gece 23.20'den sonra otobüs kalkmıyor.

peki bu saatten sonra ulaşım için başka alternatiflerim var mı? mesela şu sarı dolmuşlar falan var, ben yeniyim istanbulda anlamıyorum bu işlerden de, onlar gece çalışıyor mu?

çalışıyorsa kadıköyden çekmeköy tarafına çalışıyorlar mı?
ya da en azından yakın bir yerlere çalışıyorlar mı, ondan inip taksiye bineyim.

kadıköyden taşdelene pür taksi gidersem temizinden bi 70 lira patlar götüme gibi çünkü.

ya kardeşim 200 milyon verip alacakmış.

ben hayatımda bu kadar çöpe atılan bir para duymadım. ne bok oğlum bu, bana normal klavyeye 30-40tl vermekle buna 200 küsur tl vermek arasındaki 200 liralık farklı yaratan özellikleri sıralayın alalh aşkına da akşam gidip bu çocuğun ağzını burnunu dağıtmayayım.

bir boka yaramayan bişi. yarıyo olsa bile 200 liralık fark yaratacak bişi değil. sokacam bu bilgisayar yavanlıklarına.

deü'da işletme okudum
bir sene boş beleş işlerle uğraştım, daha ziyade 3 senedir sürdürdüğüm web işlerine odaklandım ama ciddi hiçbir projem olmadı. leyla şeyler işte.
askere gittim.
askerden geldim.
2.5 ay iş aradım ve izmirde iş bulma imkanım olmadığını anladım. üstelik işletme ile ilgili mesleklerde de en ufak bir yetkinliğim olmadığını çözdüm.
istanbulda web yazılım işlerine başvurdum
bir yerden mülakata çağırıldım, görüşmeye gittim işe alındım,
izmire döndüm eşyalarımı topladım
bankadan 5000tl kredi çektim
3 gün sonra istanbula geldim, eve çıktım
işe başladım.

tek bir arkadaşım bile yok, sabah işe gidiyorum akşam işten dönüp yemek yapıyorum evi temizliyorm bulaşıkları yıkıyor ve uyuyorum.

ben hiçbir plan yapmadan atladım amk, şimdi düşünüyorum. kredi mredi de çektim. daha onu da ödeyeceğim, gerçi para olarak fazla sıkışacağımı düşünmüyorum da sosyal hayat diye bişiyim kalmadı.

ben ne bok yedim çözemiyorum amk.

not: bu arada eklemeyi unuttum ama işimi baya seviyorum. şevkle yapıyorum, bazı sabahlar adımımı hızlandırıyorum hemen ofise gidip aklımdaki projeyi canlandırayım diye.

açıkçası evim de güzel, ama yeri bok gibi. her gün 1 saat yol çekiyorum. kira tabi. hani hep olumsuz yazdım gibi oldu da, olumlu şeyler de bunlar.

web programlama hakkında iyi bilgisi olan (alakalı olduğundan değil de, en azından programlama mantığını bildiğini göstermek için ekledim bu cümleyi) birisi için .net framework öğrenmek nasıldır? çok mu sancılıdır?

çalıştığım işyeri (web yazılım uzmanı olarak çalışıyorum) .net framework'te gelişmem için eğitim programına kaydedecek de beni. ben de yeni bişiler öğrenmeyi baya istiyorum. ama .net framework hakkında en ufak bir bilgim bile yok. hani en azından bana bir girizgah verseniz, .net budur şudur şöyledir böyledir gibilerinden.

daha yeni istanbula taşındım. 1 hafta yeni oldu, ikametgahı değiştireceğim de. en geç kaç gün içinde değiştirmem gerekiyordu, 650 lria girmesin bi de?

MySQL için Navicat kullanıyorum normalde.
Localhostum ve kendi sunucumun veritabanına da böyle bağlanıyorum.

ama şimdi elimde bir sitenin plesk paneli var. onun aracılığıyla veritabanını yönetiyorum.

da ben bunu navicatte nasıl açarım ya?
bunun veritabanı adresi hangisi oluyor onu tam oturtamadım kafamda. ya da hangi bilgiyi nerden öğrenebilirim navicate girmek için? (bende pleskpanel şifresi, kullanıcısı falan var)

valla sinir krizi geçiriyorum esasında şuan.
vodafone'dan telefon aldım, tarifem de vardı. aylık 500mb, sms konuşma falan var. esasında bana demişlerdi ki: eğer internetin biterse haftalık internet satın alabilirsin. ben okuduğumda da ek internet paketi alınabiliyordu.


hooooop bugün bakıyorum bi YARRAK alamıyorum. internet kaldı 15mb.
hiçbir ek paket alamıyorum. ben hayatımda böyle bir beyinsizlik görmedim.

zaten telefonun 570 lirasnı nakit vermiştim, ne sikime gidip vodafonedan aldıysam. 400 lirasını da şimdi tek slip çektirip kampanyayı komple iptal ettirecem ben böyle tarifenin ANASINI SİKİM afedersiniz.


arkadaşlar bana tercihen 2gb, asgari 1gb internete sahip. tercihen 500dk konuşması olan bir paket lazım ve bu pakete EK PAKET SATIN ALINABİLİYOR olsun. moron gibi ortada kalmayalım böyle elimizdeki fukara internet miktarıyla. parası neyse verip ek paket alabilelim.

vodafone siteisnden bakıyorum mal mal şeyler var. gördüğüm en yüksek internet paketi 500mb. böyle bir mallık olabilir mi?

Nasıl giderim ve ne kadar sürer.
Otobüs + servis gibi bi yonten de olabilir. Taxi olmasın pls.

istanbula taşındım iş nedeniyle.
yalnız sayılırım burda. bugün de pazar. bütün gün evde oturmayayım da napayım? şuraya git buraya git veya varolan bir etkinlik gibi önerilere açığım.

edit: ya bu arada eve 1-2 tane kanvas tablo alıcam. kendime de bi tane kaçak veya çakma gözlük alacam. onlar için de yer önerirseniz rotamı ona göre çizeyim.

öğrenmem lazım: ajax ile ekrana html veri bastıracağım. bunu json ile nasıl hallederim. normal bastırıyorum sıkıntı yok da json lazım bana.

json.name 'i #name'e
json.surname'i #surname'e bastıracağın çünkü.

de bir örnek veya yöntemin mantığını söyleseniz?
php dosyasında nasıl encode edicem yani html datayı

bi yemek masası bir de sehpa lazım bana:

www.ikea.com.tr
bu yemek masası

www.ikea.com.tr
bu da orta sehpa.

bunların fiyatları nasıl? başka yerlerde daha ucuza bulur muyum? çok kaliteli bişi olması gerekmiyor, şekli şemali düzgün olsun bi de yıkılmasın yeter işte.

bu fiyatlar bana çok gelmedi ama daha ucuzu varsa ona yönelirim elbet.
bir de sandalye lazım haliyle ama tanesi 50-60tl'den 4 sandalye alacak durumum yok şuan onları nerden kaça alırım ki en ucuz

not: "iett nasıl giderim var" demeyin lütfen. çünkü gitmem gereken yeri bile bilmeyince bir çözümü olmuyor.

şuan çekmeköy taşdelenden kadıköy şükrü saracoğluna 14ak ve 14t kullanarak aktarmasız tek vesait gidiyorum. ama bu hatların dönüşü feci sancılı oluyor.

o yüzden alternatif arayışındayım.
acaba taşdelenden herhangi bir metrobüse giden bir otobüs hattı var mı? hani diyorum ki taşdelenden metrobüse oradan da söğütlüçeşme metrobüse geçeyim. dönüşte de aynı şekilde yapayım belki zamandan tasarruf ederim. (metrobüste trafik olmadığı için)

ama taşdelene en yakın metrobüs durağı hangisi oluyor ki_

liste yapısı var. ul li.

bunları sola yaslayarak menü oluşturacağım.
istediğim ise, bunların mevcut container'ı tam kaplaması. yani kenarlardan boşluk vs. kalmayacak şekilde li'lerin boyutlarını kendi ayarlaması.

ama mümkün mü ki bu?

ya çakma wayfarer alacam da, bunların hepsinin camı şeffaf. hani ya şeffaf siyah, ya tamamen şeffaf ya da öyle bişi.

eskiden bunların komple siyah veya komple kahverengi camı olanları vardır. saydam olmayan. kalmadı mı lan bunlar çakmacılarda? ya da link falan var mı aha burada var al diyebileceğiniz?

daha önce de sormuştum ama cevap olarak bir android uygulaması gelmişti. benim telefonum wp8 malesef.

ben tekrar sorayım:

şükrü saracoğlu stadından - çekmeköy taşdelen mahallesine
ve aynı şekilde
çekmeköy taşdelen mahallesinden - şükrü saracoğluna

en güzel nasıl ulaşırım?
sarı dolmuşlar klasman dışı çünkü fazla pahalılar. (acil durumda kullanırım sırf)

bugün çekmeköyden saracoğluna 14ak'ye bindim.
söğütlüçeşme durağında indim ama yanlış yerden mi yürüdüm yoksa yanlış yerde mi indim bilmiyorum ancak çok fazla mesafe vardı.

ve 14ak'nin de söğütlüçeşmeden taşdelene seferi yok. kadıköyün başka yerlerinden var ama olnarın yerini bilmiyorum :)

bana şöyle: kadıköyde x, y, z duraklarından birinde inersen stada rahat ulaşırsın. deseniz de işimi görür ona göre otobüs bakınırım. ya da direkt biliyorsanız "şuna şuna bin" derseniz de daha çok işimi görür elbette.

alakasız bir başlık belki ama çok içime oturdu yazmak zorundayım.

istanbula taşındım. bir ev tutmak için emlakçıyla görüştüm; ev ile ilgili sorular sordum, özellikle internet bağlatılıp bağlatılmadığıyla ilgili. hepsine var, evet, şöyle, böyle falan konuşup durdu.

biraz aceleci ve salakça davranarak sözüne güvendim ve evi tuttum.
üzerinden 10 saat geçmeden anladım ki evin iskan raporu yokmuş, bu yüzden türk telekom ve türevi hiçbir şey gelemediği gibi, elektrik ve suyu kendi üstüme alamıyor, şantiye elektriği ve suyu adı altında kullanabiliyormuşum.

delirdim tabi, kapora falan vermiştim. neyse ki elimde sözleşme vardı ve çok büyük kavga ederek, yüzüne karşı sen dolandırıcsıın diye bağırarak paramı geri aldım ve başka bir ev tuttum.

ama gerçekten adam bir dolandırıcı olduğunun farkında değil. çok ilginç, bunu farkettim.

adam evin kusurlarını sormama rağmen söylememesinin, iskansız ev kiralarken bunu müşteriye belirtmemesinin, elektrik su doğalgaz ve interneti üstüme alabilip alamdığımı sorduğumda "evet alabiliyorsun" demesinin bir dolandırıcılık olduğunnu farkında değil.

adamın iş yapma şekli bu. yani oturup karşılıklı konuşsan bunun ticaret olduğunu falan söyleyecek. mal satma prensibi, pazarlama falan böyle şeyler söyleyecek. yemin ederim adamın psikolojisi buydu.

adam suçlu olduğunu falan kabul etmiyor, "o apartmandakiler insan değil mi" diyor. onlar nasıl oturuyormuş. "ben niye iskansız ev tutayım kardeşim sen niye sormama rağmen söylemiyorsun" dediğimde konuyu başka yerlere çekiyor.

yemin ederim bu adamlar vicdanını bu şekilde rahatlatıyor.
adam ticaret yaptığını düşünüyor. ne kanun, ne kural, ne hiçbir şey sikinde değil. ona göre o mal pazarlamak. kusurları saklamak da işin üstadlığı falan.

ben çok şaşırdım ya. ve anladım ki bu ülkede ihtiyacımız olan en son şey samimiyet, mahalle arası işler vs. bizim ihtiyacımız olan tek şey profesyonellik. kuralcılık başka hiçbir şey değil.

hani bu adamın ucuz psikolojisini gezi dönemine benzetiyorum.
bir polis apartmandan onları yuhalayan insanlara "siz ermenisiniz, siz rumsunuz lan" diye bağırıyordu. demek onları döverken de kendini bu şekilde koşullandırarak vicdanını temizliyordu. "onlar rum, ermeni, vatan düşmanlığı yapıyorlar"

bu da aynı hesap işte. yaptığı şeyin dolandırıcılık olduğunun farkında değil. "ben ticaret yapıyorum malımın kusurunu söylemem" kafası.

çok ilginç ya. ben gerçekten çok şaşırdım.

Kira sozlesmesiyle ilgili.

Ortada yeni taamamlanmış bir bina var.
Emlakçıyla dolaşıp beğeniyor ve kiralıyorsunuz. Kiralamadan önce internet altyapısı olup olmadığını defalarca kez soruyor ve varolduğu cevabını alıyorsunuz.
Kira sözleşmesi ve kapora sözleşmesi yapıyorsunuz ucretler gayet net.
Ancak ogreniyorsunuz ki: Binanın izinleri tamamlanmadığı için internet altyapısı gelemiyor ve bu izinlerin çıkması için 8 9 ay var.
Buyuzden su ve elektriği de ustunuze alamıyor, ara sayaç okumayla işinizi gormeniz gerekiyor.

Bu olayların tumu 24 saat içinde oluyor.
Bu sozleşmeyi iptal edip kaporayı geri alabilme gibi bir hakkım mevcut mu?
Adam izinleri tamamlanmamış binayı her şeyi tamam gibi sunuyor. Hukuksal bir hakkım var mı?

Çekmekoy Taşdelen mahallesinden kadıkoy şukru saracogluna tek vesait neyle giderim.
Metrobusun spgutlucesme durağına falan giden bi otobüs var mı.

Aynı şekilde aynı yerden de taşdelene tekrar neyle dönerim.

Yeni bir binaya henüz turk twlekom şebeke dalgası konmadıysa dolayısıyla da internet yoksa bu dalga motorunun bağlanması ne kadar sürer.

(şimdiden 3 hafta surmuş)

Bi de bağlamaya başladılar diyelim bu işlem bile kaç hafta sürer.

istanbulda toplam kaça patlıyor üçü.
bölüyorlar mı

kendi yazdığınız bazı kodları bi kenarda köşede saklayıp kullanılmak üzere tutuyor musunuz?

tutuyorsanız hangi kodları tutuyorsunuz?

ben niye böyle bişi yapmadım bilmiyorum ama kenarda köşede hiçbir kod havuzum yok. hep yeni baştan kodluyorum, anca daha önce kodladığım bir şeyse ona tekrar bakıp kodluyorum.

dediğim gibi ne tür kodları zulalıyorsunuz,
nasıl zulalıyorsunuz? (oop konusunda pek iyi olmadığım için, oop dışında, function olarak zulalasam çok mu tırt olur)

ya bu arada özellikle php'den bahsediyorum.

ya istanbula taşınıyorum. çekmeköy taraflarına.
kiralık eşyalı ev bakındım baya, 1-2 yer vardı. bi tanesinin yeri tutmadı, diğerindeyse emlakçının dediğine göre sahibiyle ilgili sorun var. -hemen vermek istemiyor 3-4 hafta sonra anca-

mecburen eşyayı kendim edinecem de.
ne kadar kaçar. ilk başımı sokacağım için pek süsüne falan önem vermicem haliyle. koltuk-yatak-dolap-masa-iki üç sandalye. bi de mutfak gereçleri işte.

ikinci el falan kastıracam mecbur.

izmirdeyim. izmirliyim. askerliğimi falan yaptım iş aramaya başladım.

haliyle izmirde iş falan yoktu, son 15 gün istanbuldaki işlere başvurdum.
istanbulda bir yere görüşmeye çağırıldım, gittim görüştüm ve kabul edildim. tekrar izmire döndüm hem son kararımı vericem hem de toplanıp istanbula yerleşicem diye. bugün arayıp işi kabul ettiğimi söyledim.

kardeşimle beraber eve çıkıcaz o da istanbulda okuyor.

ben istanbula gitmek istemiyorum. işin özeti bu.
sadece zorunluluktan, izmirde iş bulamadığımdan ve muhtemelen bulamayacak olduğumdan gidiyorum. arkadaşlarım burada, asıl önemlisi ailem burada, sevdiğim her şey burada. ben kariyer delisi biri bile değilim ama karnımı bile doyuramadım siktiğimin yerinde.

yemin ediyorum tanrı biliyor, içimde en ufak bir gitme isteği yok. 3 gündür robot gibi hissediyorum kendimi. mecburum gitmeye ve hiç de niyetim yok gitmeye. her şeyimi burada bırakmak istemiyorum. ama açıkçası işsizlik yüzünden izmirdeki son dönemim de pek iç açıcı değildi. yine depresyondaydım.

kendimi köşeye sıkışmış hissediyorum şuan. bunalıyorum resmen.

soru: ttnet ile izmirdeki evimde bağlantım var.
istanbula taşınacağım, hattı oraya aktarmak ama izmir'de de kotalı bir bağlantı bırakmak istiyorum. mümkün mü?

şuan izmirde klasik bir 8mbite kadar bağlantım var ve taahhütüm. bunu olduğu gibi istanbulda kullanmak ve izmirdeki eve de 12gb kotalı falan bişiler bağlatmak istiyorum. yine kendi adıma.

axess'in şöyle bir kredisi var: www.axess.com.tr

şimdi, bunu gelir belgesi olmaksızın çekebilme ihtimali var mıdır? buna dair bişi okumuştum ama bulamadım şimdi.

3000 falan çekmem gerekiyor.

Web yazılım sekoturunde çalışmak nasıldır istanbulda. Ajanslarda falan şartlar nelerdir, ajanslar güvenilir midir, gelecek var mıdır. Çalışmaya değer mi kısaca.


bir yerle anlaştım ve son kararımı vericem. İzmir den istanbula geçicem bu iş için ama kafamda gerçekten sorular var. Kariyer edinebilir miyim, gelecek var mıdır vs gibilerinden.

belki de gotum um buçuk atıyor istanbula gelmek için, o da olabilir tabi

En hızlı nasıl giderim, tamamı taksi olmamak koşuluyla.
Bi de ne kadar sürer.

vapur mu metrobus mu napayım.
not: iskeleye yakınım. İlk kez istanbula geliyorum