sana bana daha yüksek faizlerle kredi veriyor işte temelde. senin paranı alıp sana %20 faiz veriyor ama senden aldığı parayı %25 faizle başkasına kredi olarak veriyor. onun dışında uluslararası finans piyasalarında da değerlendirebileceği bir dünya enstrüman var. borsalarda, yatırım fonlarında değerlendirebilir, günlük gecelik para piyasalarında değerlendirebilir vs.

borsadan yüklü miktarlarda hisse alıp satıyor.

merkez bankasından %8,5 ile borç alıyor
en temel karı buradan

kredi veriyor ve faizini alıyor

carrefourun ramazan paketini veriyorlar almıyorum. bana paramı verin kardeşim ben erzağımı kendim alırım diyorum. onlar da veriyor

ramazan ve kurban bayramında yemek kartlarına ekstra yatırıyorlar.

İlk başta 3-5 gün zorluyor ama sonrası baya konforlu bence ki ben manuel de baya ısrarcıydım

cok kolay. vitesleri bildikten sonrasi gaz fren. vites de cok az zaten :D

sol ayagini kullanmaya kalkmadiktan sonra sorun yok.

İlk günler ani frenlerde ayak debriyaj arıyor, onun dışında problem yok.

manuelden otomatik bence inanilmaz kolay. Ben ayni gun icinde sanki hep otomatik kullaniyormusum gibi olmustum son 7 senedir otomatik kullaniyorum. Sol ayaginizi solda yaslayip sanki surekli basiyor mussunuz gibi dusunceksiniz.

Otomatikten tekrar manuele gecmek 1-2 gun istiyor. Onda da sorun yavaslarken, yada isiklarda dururken vites dusurmek tekrar 1 e takmak falan akla gelmiyor ana problemli sebep o, yoksa debraja basiyosun o akla geliyor yada hizlanirken araba net bagirdigindan vites degistirmeliyim komutu beyne gidiyor ama iste tersi zorluyor beni. O da ama 1 gun ertesi gun system update i geliyor beyne.

Şey derler, ilk günler sol ayakkabıyı çıkarın. Ayağı popo altına alın :)

Sedirde oturan anadolulu gibi, çünkü ilk günler kas hafızasıyla sol ayak debriyaja gidiyor ve yanlışlıkla sert frenler oluyor.

birkaç kere sol ayakla frene basıyorsun sonra geçiyor.

Sol ayağın yokmuş gibi davrandıkça problem yaşamazsın.

15 sene düz vites kullandım. Yarım saat sonra sanki hep otomatik kullanıyor gibi rahattım. Tabi ne olur ne olmaz sol ayağını sakla.

60 saniye içinde neyin ne olduğunu öğrendikten sonra alışma süresi bile yok o derece.

manuelden otomatiğe geçince gerçekten manuelden nefret ettim. kayıp zamanlar.

Frenden önce debriyajı kökleme alışkanlığı olanlar, birkaç kez kendilerini ve yayındakini ön cama yapıştırabiliyor.

İ am a legal +7

Manuelden sonra otomatiğe anında alıştım. Otomatikten manuele dönmekte hiç sorun yasamadim

22 yıl manuel vites kullandım. otomatik vites arabaya anında alıştım. hatta aracı satın aldıktan sonra hiç sıkıntısız eve kadar getirdim. dururken önce frene basma alışkanlığım olduğu için arkadaşların dediği gibi sol ayakla debriyaja basıcam diye freni köklemedim bile. frene bastım ve durdu. sadece bir sefer ani yavaşlamam gerektiğinde ikisine aynı anda basmak üzere sol ayağım debriyaja gitti, boşluğa bastım.

otomatikten sonra tekrar manuele geçince de ilk kırmızı ışıkta vitesi boşa almadığım için arabayı stop ettirdim bir sefer.

şimdi ikisini de aynı anda sorunsuz kullanıyorum.

Tersi zordur ama manuel vitesten otomatiğe geçmek kolay. Hep aklınızda olması lazım, sol ayak hiçbir işe karışmayacak, kenarda duracak. Senelerce manuel kullandıktan sonra benim için tek farkı elimin hala vites kolunda olması, ki bu da geçiyor bir süre sonra.

Sol ayağını kullanmaya çalışmadığın ve gaza basmadığın halde aracın düşük hızda hareket etmesine adapte olduğun sürece hiçbir sıkıntı olmaz. Çok saçma bir şekilde, fren yerine gaza basanlarla mücadele için manuel vitesle öğrenmeyi tavsiye ediyor "manueltaparlar" sürekli. Oysa sol bacağını kullanmayı hiç aklından bile geçirtmeyen otomatik vites kullanımı ile başlamasında hiçbir sakınca yok. Asıl manuelden geçince sol ayağı devreye sokmaya çalışanlar sorun yaşayabilir başta.

Max. 2 gün sürer alışmak.

Pazarlama departmanı ürünün reklamını yapar diyelim satış departmanı de satılması için gereklidir diğer şeyleri.

Örneğin, TV ye verilen reklam pazarlamanın işi. Gidip müşteriyle konuşup abi bak bizim bu ürünü al/sat demek satisin işi.

Müşteri pazarlamayı arayıp bizim ürün eksik bozuk vs demez ama satış temsilcisini arayıp uğraşır

Finans bambaşka bir iş. Satışla direkt bağlantısı yok.

Satış aslında var olan müşterilerle ilgilenir. Sana bir şehir, bölge, müşteri grubu verebilirler. Sen bu müşterilerin siparişlerini ERP yazılımına aktarabilirsin. Siparişleri her gün takip edersin, ne durumda olduklarına bakarsın, toplantılarda bilgi verirsin, müşterilere bilgi verirsin. Siparişler müşteriye ulaşana kadar, hatta ulaştıktan sonra bile takip edersin. Müşteri temsilcisi gibi bir şey satışçı olmak. Aslında riskli. Müşterinin isteğini doğru anlamazsan, siparişleri yazılıma aktarırken hata yaparsan büyük sorun olur.

Pazarlama daha serbest. Sana şu ilde yeni müşteriler bul diyebilirler. Arabayı alıp yol gidersin. Belirlediğin yerleri gezersin. Patronla, müdürle görüşmeye çalışırsın. Bağlantı işidir. İnsan ilişkilerinin iyi olması gerekir.

Satış iç ve dış olarak ayrılıyor. Yurt dışı ise daha zor.

devletten randevusuz saglık raporu alamazsınız. hiç yoksa rnadevu, özele gideceksiniz mecbur.

acil muayene, tahlil vs yapar ama rapor düzenlemez. aile hekimine başvurabilirsin.

acil kırıklarda vs 1 gecelik verebiliyrdu sanki baze

adamın dediği sanırım istirahat raporu değil.

işe girişte verilen sağlıklı olduğuna dair rapor. hastaneye doğrudan sabah 7-8 gibi gidip bir danışmaya sor. araya kaynatabilirler. olmuşluğunu gördüm.

olmazsa özele gidip paracıklaaar paracıklar yapacan.

Özelde ehliyet için sağlık raporunu 200tl ye almıştım hiçbir muayene olmadan direkt verdiler. Gözlük kullanıyor musunuz hastalığınız var mı falan diye sordular hepsine hayır deyince 5dkda halloldu.

Hocam, gece 1 gibi veya daha geç saatte sistemde randevu alınabiliyor. İşe girerken genelde üniversite hastanelerinden istiyorlar. İptal edenler genelde oluyor, gün içerisinde sık sık bakın.

İşe giriş içinse OSGB'ye ya da özel hastaneye git. Özel hastanede 400 TL'ye yakın ödeyip bir saatte aldım raporu. Devlet hastanesinde o işin içinden çıkamazsın.

İşe giriş içinse OSGB+1 ya da anlaşmalı oldukları bir yer var mı sorun.

Pazarlık yapma. Tavsiyem bu. İş ögrenene kadar çalış. Sonra pazarlık yaparsın. Yine de bilgi vermiş olayım. Esnek çalışma saatleri gibi bir şey yoktur. Fazla çalışacaksan fazla mesai ücreti iste.

ilk işte pazarlık yapılmaz :)

“ilk iş” değil “işe ilk giriş” olacak, tek başına “işe giriş” olarak da söylenebilir.

soyle bir sey gormustum: fearlesssalarynegotiation.com

Pazarlık yapın.
Bir işimde beklentimden yüksek bir maaş beklentisi söylemiştim. Kabul etmişlerdi.
Çok fena içime oturdu. Yıllarca. Belki de %25 daha fazla isteseydim vereceklerdi veya tam üst limitleri kadar talep ettim. Asla öğrenemeyeceğim :)


"Benimle aynı işi yapan ekip arkadaşlarımın altında bir ücret almak istemem. Eğer böyle bir durum varsa şimdiden düzenleyelim ki ileride sıkıntı yaşamayalım"
Bu cümleyi kendi meşrebinize göre daha sert veya daha yumuşak söyleyebilirsiniz.

Bak ben aşçıyım, bizim piyasada az çok bellidir ücretler, girerken deriz biz, abi piyasa böyle böyle benim fiyatım da bu. Senin sektör nedir nasıl ilerler tam bilemem. Ama fiyatı sen koy masaya

kendini ucuzdan satmamak lazım. o maaşı vermeyeceklerse bile iyi intiba bırakabilir.

ne kadar yüksek söylersen o kadar iyi. çok yüksek buldularsa onlar daha düşüğünü teklif etsinler, o zaman düşün. keriz gibi düşük maaş söylersen onların işine gelir.

Kısaca kendinizi tanıtın, neden bu pozisyona başvurdunuz gibi klasik soruların yanında örnek bir senaryoyla gelebiliyorlar. Müşteri şu şu isteklerle geldi, hangi ürünü önerirsiniz, satışa mukavemet oluştursa tavrınız ne olur, gibi. Ya da bir satış yetkilisinin sahip olması gereken en önemli özellik sizce ne olmalı diye sorabilirler. Bununla alakalı İngilizce bir video vardı, dilerseniz onu da paylasabilirim.

seni neden alalim? bu is icin neden uygun oldugunu anlat. bizi ikna et.

Eğitim ve tecrübelerinden bahseder misin?

Satış işi zor.

Müşteriyi nasıl ikna edersin?

Bir ürünün avantajlarını nasıl anlatırsın?

Müşteri ürünü neden sizden alsın? > Şirketi araştır.

Müşteri ürünü beğenmedi. Nasıl davranırsın?

Aktif satış ise müşterileri ziyaret etmen gerekir. İnsan ilişkilerin nasıl?

Neden burası?
Bizi ne kadar tanıyorsun?

son 3 ayda 4-5 kez online mülakata katıldım.

hepsi anlamsız şekilde önceki iş yerlerinde neler yaptın ve neden ayrıldın sorularını 10 kez sordu. önceki iş yerinden neden ayrıldın sorusu bu kadar önemli olmamalı ya.

bizim şirket araçlarında gps ve KM kontrolü var. kontrol bu şekilde sağlanıyor.
haftaiçi personelin araç kullanımına karışmıyoruz. akşamları filan istedikleri gibi takılıyorlar. haftasonları ise aylık toplam belirli bir km yapma hakları var. üstünde yaptıkları km'lerin yakıt masrafı primlerden kesiliyor.

Araç takip ile takip ediliyor.

Şehir içi kullanımlara çok abartılmadıkça, bir şey denmiyor. Şehir dışı kullanımlara da müsaade ediliyor. Ancak önceden onay alınmasını ve yakıtın karşılanmasını ve bunun yakıt fişi ile belgelenmesini bekliyor.


.

evet, önce fotoğrafı normal bir şekilde açacaksın. sonra ekran paylaşımında ister tüm ekranını ister sadece o fotoğrafı paylaşma seçeneğini seçip paylaşabilirsin.

cv'n iyiyse çağrılırsın. bakıyolar da çağırıyorlarda. son işime de kariyerden girdim.

Dördüncü işimde çalışıyorum, son üç tanesine kariyer'den girdim. o arada da içinde büyük ve kurumsal firmaların olduğu onlarca iş görüşmesi yaptım, hepsi kariyer üzerinden. şunu da ekleyeyim tekil bir örnek olarak bulunsun; son görüştüğüm firmanın ik yöneticisi kariyer'e firmanın görünürlüğünü artırmak için ilan verdiğini, oradan çok bakmadığını, daha çok linkedin'den aradığını söyledi. bu şekilde arayan firmalar da var ama kariyer'den arayan da çok.

Son iki işime de kariyerden girdim. Üniversite, deneyim süresi gibi bazı filtreler koyup ona göre çıkan kişilere bakıyorlar yüzlerce cv arasından.

benim de tecrübem tam tersi. şimdiye kadar bütün işlerimi linkedin üzerinden buldum. kariyer.net üzerinden 5 yılda en fazla 2-3 kere dönüş almışımdır. sanırım sektöre ya da pozisyona göre değişiyor.

şirketi araştır.
rol yapma. kendin ol.
olumlu, olumsuz yönlerinle ilgili politik cevaplar hazırla.
geç kalma

öncelikle geç kalma.
şirketin dresscode'una uygun bir kıyafet ile git.
uzmanlık alanınla alakalı gelebilecek keskin sorulara hazırlıklı ol ve örneklerle cevap vermeyi dene.
ve en önemlisi rahat ol. kasılma, samimi bir profil(tabi ayarı kaçırmadan) çizmeye çalış.

Valla bu konuda kitap yazılır. Önce pozisyon önemli. Hangi pozisyon için başvuruyorsun? CV ne durumda? Boş CV ile bir şey yapamazsın. Tecrüben yoksa bir şey yapamazsın.

Erkeksen tıraş ol. Pozisyon önemliyse gömlek giy. Görüşmeyi yapan kişi seninle konuşur, konuşmayı yönlendirir. Elin ne kadar güçlüyse şansın o kadar artar. Askerliğimi yapmadım dersen olumsuz olur. Askerliğimi yaptım dersen olumlu olur.

Konuştuğun kişilere siz de. Bazı insanlar, şirketler kötü niyetli olabiliyor. Tecrübesiz olmana bakıp seni ezmeye çalışabilirler. Kendini ezdirme.

Çalışkan olduğunu ifade et. Tecrüben yoksa kazanana kadar birçok şeye evet de. Sana fazla mesai olabilir derlerse sorun olmaz de. Ücreti de takma. 1>0. Hiç çalışmamaktan iyidir.

Pozisyon, yapılacak iş, konuşulacak kişinin pozisyonu belli olmadığı için başka bir şey diyemiyorum.

Prova yap.

hiç kasma. olmadığın gibi gözükmene gerek yok. heyecan mutlaka olur çok normal ama aşırı strese kapılman gereksiz olur bunu unutma. sadece kendin ol. kim olursa olsun karşındakileri çok fazla büyütme.

icinde ne demek? 100'e kadar olan tum sayilardan mi bahsediyoruz? oyleyse 100/3=33

@lemmiwinks +1

Eğer 0'ı da hesaba katmak istiyorsanız çıkan sonuca 1 ekleyin.

İlk terim, son terim hesabıyla bulabilirsin.

İlk terim 3

Son terim 99

[(Son terim-İlk terim)/(Artış)]+1

[(99-3)/3]+1=33

Kısaca dizi oluşturarak bulabilirsin.

100 : 3 = 33
33 : 3 = 11
topla = 44

200 : 7 = 28
28 : 7 = 4
topla = 32

"sadece" asal sayılarda böyle. 6 gibi 12 gibi sayılarda farklı. asal çarpanlar konusunu iyi araştır.

tam sayı olması gerekmiyor.

acil matematik'in ilgili fasikülünü alarak.

Aynı dert bende de var. Hayatım boyunca tam anladım dediğimde gene gidiyor kafa.
Galiba en iyisi problemi en minimuma indirip düşünmek. Yani olasiliklari manuel olarak elle yazmak ve formülü çıkarmanız

Bir de khan akademi genelde fena degil

Valla işin içine analitik geometriyi katınca muhabbet biraz değişiyor bence ama öss'ye hazırlanırken sadece üçgen öğrenip, oradan bütün kuralları çıkarıp tüm geometri sorularını çözebilmiştim yıllar önce.

Haklılık payı vardır diye düşünüyorum o yüzden.

Şimdi biraz üstten üstten konuşucam konuyla yıllardır alakasız biri olarak ama zamanında LYS geometriyi 30’da 30 yapmıştım o yüzden hakkımdır bence :D

Geometri diye bi şey yoktur aslında diye sansasyonel bi giriş yapiyim. Matematik vardır; matematiğin görselleştirilmiş ve basitleştirilmiş hali de geometri işte. Zihinde daha kolay canlandıralım diye var; nokta, doğru, uzunluk, açı vs bunların hepsi mekansal olarak değerlendirildiğinde oluyo sana geometri.

Bu tabi benim vasat değerlendirmem; yıllardır ne matematik ne geometri alakam olmadı. Akademik kısmıyla alakalı yetkili abiler ablalar yorum yapacaktır. Öss kısmı zaten tırıvırı.

tv kanallarında 25 m3 diye alt yazı geçiyorlardı zaten. bence reis söylemeyi unuttu bunu. hatta sözlükte bile başlığı açılmıştı bugün.

25 m3’e kadar bedava üstü faturalandırılacak.

Orda söylenmek istenen sanırım aylık sıcak su ve ocak kullanımından kaynaklı harcamanın ücretsiz verilen miktarla ortalama denk düştüğünü vurgulamak.

Yoksa ocağı hiç söndürmesen bile bedava gibi bir şey değil.

25m3 sınırı var. reisiniz söylemeyi unutmadı söylememeyi tercih etti.

Alt ve yan yazılarda sık sık yazıldı, aylık 25 m3 ücretsiz olacak diye. O da ortalama bir ailenin yaz mevsimi doğalgaz ihtiyacı, yani ısıtma olmadan aşağı yukarı harcanan bu rakam hakikaten de.

bir çok konuyu:
oran orantı, birinci dereceden denklemler, üslü/köklü sayılar, rasyonel sayılar, eşitsizlikler, fonksiyonlar, mutlak değer.
kısacası analitik geometri o ana kadar öğrendiğin tüm bilgilerden sorumlu olduğun bir konu.

Geometrinin sadece üçgenler kısmına hakim olmak, Analitik Geometri çalışmak için yeterli değildir. Analitik Geometri, Matematiksel kavramların uygulandığı bir alandır. Bu nedenle, Analitik Geometri çalışmak isteyenlerin, mutlaka fonksiyonlar, koordinat düzlemi, doğru denklemleri, mesafe ve açıları hesaplama, kesişim ve benzeri konulara hakim olmaları gerekir.

Lisede analitik geometriden 100 almıştım. Öğretmen iltifat bile etmişti. Karekök kitabının çok faydasını görmüştüm. Piramit sistemi ile anlatıyordu. O kitabı bulmanı tavsiye ederim. Ben sayısalcı olduğum için çemberin analitik incelenmesi, elips, hiperbol gibi konular vardı. Size hangi konular lazım bilmiyorum. Belirli bir konu söyleyemem. Siz bol soru çözün. Anca öyle olur.

Ezber üstüne bol soru.

açıortay, kenarortay

Analitik geometri içinde trigonometri de var integral de var, çember analitiği de, var oğlu var. Üçgenler kısmı dediğin de bir ton şey içeriyor. Temelsiz şekilde girilecek konu değil.

Bence yeterli olmaz doğrularda denklemler filan var daha temel.
x,y,z nin denklemlerde başındaki katsayıları bulma durumları var , paralel, dik olması durumunda eğimlerle ilgili bilgiler var.

Basit üstünkörü istiyorsan kpss kitaplarından analitik geometri bakabilirsin

1 birim ile 60 dakika süren iş
1,25 birim ile x dakika sürer

60/1,25 = 48 dk

1 birim ile 60 dakika süren iş
1,5 birim ile x dakika sürer

60/1,5 = 40 dk

Normalde 60dk yı 1x ile izlerken her 1 dakika gerçekten 1 dakika gidiyor.

Yani 60/1 = 60dk.

Ama hızı 1.25 yaptığınızda her 1 dakika 1,25 dakika götürüyor videodan.

Yani 60/1.25 = 48 dakikada 60lık dilimi tamamlamış oluyorsunuz.

Aynı şekilde 60/1.5 40 dakika.

60/2x = 30 dakika

D’hont sistemi. İnsanlar anlayabilsin diye dediğin bölme işlemi yapılıyor. Sistemin kendisini okuyunca daha iyi anlarsın

nezih onur kurunun videosu var youtubede orada anlatıyor. dhont sistemi küçük yerlerde iç anadolu gibi yerlerde eski sisteme göre ittifaklardan çok mhp ve akpye daha çok kazandıran bir sistem olduğu için buna geçildi. dhont ve önceki sistemdeki amaç yüzdelerin çok bölünmeden seçimin büyük partilerde kalıp istikrarı sağlaması olarak savunuluyor.dar bölge diye geçiyor bunun saçmalığı bence nüfusu az olan illerin illerin yönetimde etkin olması.

yorumcular en iyi olarak milli bakiye sistemini övmektedir.tr.wikipedia.org

D'hondt uzun yıllardır kullanılıyor ve genel olarak da dünyada en çok kullanılan seçim sistemi. En iyi sistem değil ama en kötüsü de değil. Mesela Birleşik Krallık'ta kullanılan sistem çok daha kötü. Orada ülke vekil sayısı kadar ufak bölgeye ayrılıyor ve her bölge bir vekil çıkarıyor. 5-6 partinin olduğu bir durumda %25-30 ile bir kişi vekil olabiliyor, bu da o bölgedeki seçmenlerin %70-75'inin temsil edilememesi demek.

Milli bakiye ya da Avustralya'da kullanılan adayları sıraladığın sistem daha iyi seçenekler

yeni seçim sistemi demişsin ama bunun nesi yeni? 1961 yılından beri bu sistem kullanılıyor türkiyede

Ayarlar -> Hesaplar -> Bilgileriniz "Bunun yerine bir yerel hesap ile oturum açın"

ufile.io al yükledim buraya. yarına silinir.

benim anladığım, sinan ateş mhp nin çeşitli kademelerinde bu parti için çalışmalarda bulunmuş

her toplulukta olduğu gibi mhp içinde de gruplaşmalar çekişmeler var

sinan ateşten birileri rahatsız ve fiziksel olarak saldırıya uğrayacağı haberi kulağına geliyor

bu durumu anlatmak için 2 kere bahçeliden randevu almaya çalışıyor fakat ya bahçeli görüşmek istemiyor ya da bahçelinin sekreteri bu istekleri iletmeyerek önünü kesiyor

saldırı sadece korkutma yaralama amaçlı planlanmış fakat panik yaşanınca sinan ateş in ölmesiyle sonuçlanmış

sinan ateş in ölümünden sonra mhp nin parti olarak başsağlığı mesajını yayınlamaması da insanlarda şüphe oluşturdu

Youtube'a 'ismail saymaz sinan ates' diye aratin iste. Bilal'e anlatir gibi bir suru videosu var

çünkü kimin işlediği, neden işlediği açık, polis-siyaset-mafya üçgeninde bir cinayet. tüm yargı, tüm siyaset, tüm emniyet biliyor, görüyor cinayeti ama kimse bir şey yapmıyor.

isteseler istedikleri kişiyi ne kadar rahat öldüreceklerini daha net gösterdi.

tetikçiyi kaçıran kişi olduğu için aranan tolgahan diye biri, eski ülkü ocakları başkanı ve mhp mersin milletvekili Olcay Kılavuz'un evinde yakalanmıştı.
Daha dün, bu yakalamaya ait tutanak emniyette kaybolmuş, dosyaya girmedi.

yani herkes biliyor o adam o evde yakalandı. polisler bizzat orada alıp emniyete götürdü.
ama bu konuda artık elde delil olmadığı için mahkeme dosyasına girmeyecek.



baştan sona kaba özet:
- sinan ateş, zamanında gazeteci dövdüren, insanları tehdit eden başka bir ülkücüydü.
bu kadar işin içindeyken hadi ben gittim diye karşı tarafa geçmesine izin verilemezdi.

- cinayeti işleyen isimler 2013'te gülsuyu'nda uyuşturucu karşıtı yürüyüşü rastgele tarayıp hasan ferit gedik'i öldürme suçundan bir türlü yakalanamamış kişiler.

- bu kişiler ankara'ya 2 tane özel harekat polisi tarafından getiriliyor. hatta yolda polis çeviriyor, içeride aranan isim var ama özel harekatçılar sayesinde sorun olmuyor.

- bu torbacılar cinayeti işledikten sonra ülkücü/mhpli/akpli olan 1 kişi bile ah eski ocak başkanı diye görmüyor bile, haberleri yokmuş gibi yapıyor.

- torbacılar belli olunca anlaşılıyor ki devlet her adımda varmış. 10 senedir yakalanmama sebepleri bile cinayette kullanmakmış.

- gülsuyu mahallesindeki uyuşturucu sorununu iktidar besleyip büyütmüş. türkiye'deki tüm maftalar, tüm çeteler aslında bile isteye ortadan kaldırılmıyormuş.

- ertesi gün kaçtıkları anlaşılıyor, yardım eden eski ülkü ocakları yöneticisi dokunulmazlığı olduğu için mhp'li vekilin evinde saklanırken yakalanıyor.

- mahkemede olayla alakalı tetikçiler hariç 1 kişinin adı geçmiyor.

imgur.com

İnternette çok sayıda çözümü var.

ibb.co

çok soru çözmeniz lazım hocam, başka yolu yok.

tekniklerini ogreneceksin. cok soru +1
ve takildigin, uzun surecek soruda da siktan gideceksin. hala zaman aliyorsa sona birakacaksin vakit kalirsa doneceksin. universite giris sinavi diye dusundum soruyu.

valla ben antrenmanlarla matematik serisini bitirip tekrar hazırlanmıştım dikey geçiş sınavına, baya etkisi olmuştu.

Ve çok deneme çözdüm tabi onun da etkisi var. bazen hızlı olsanız da soru uğraştırabiliyor. Bu gibi durumlarda vakit kaybedeceğinizi anladığınız an diğer soruya geçin. Yapabileceklerinizi yapın, yapamadıklarınıza eğer vakit kalırsa yine dönersiniz.

Tabi bu dediğim yerleştirme sınavları için, okul sınavlarını veya hobi olarak çözdüklerinizi diyorsanız onlar için baya pratik lazım üstte dendiği gibi.

defalarca çözerek cidden başka yolu yok

Dermatologlar izsiz olarak yakıyor. Güzellik uzmanım dermapen denen bişi ile aldı 3 gün kabuk tuttu şimdi iz yok

CHP kimi çıkarırsa çıkarsın muhtemelen aynı oyu alacaktır, Millet ittifakına oy verecektim ama KK aday olunca mecburen RTE'ye oy verdim diyen bi seçmen yoktur, varsa da eğer alkollü falandır muhtemelen. O nedenle olur da kaybederse ben hatayı KK'de bulmam şu yaşananlara rağmen yine RTE'ye oy veren AKP seçmeninde bulurum.

Bıraksa da bırakmasa da zaten kendiliğinden piyasadan yok olur o zaman.

yapmaz, çünkü kaybetse de suç başkasının. detaylar özelde :).

''Millet ittifakına oy verecektim ama KK aday olunca mecburen RTE'ye oy verdim diyen bi seçmen yoktur, varsa da eğer alkollü falandır muhtemelen''

Ben varım. Alkol de almıyorum. KK'nın RTE'den pek bir farkı yok benim gözümde.

''Resmen ittire ittire zorla aday yaptırdı kendini.'' Evet.

@nundu, yaşım senden büyük. Şimdiye kadar oyunu CHP'ye vermiş ve CHP'nin AKP'den pek bir farkı kalmadığını gören biri olarak söyledim. Halk tv eşittir Ahaber gibi.

Kılıçdaroğlu kaybederse, sadece kendisi değil, şu an muhalefette olan tüm liderler tarih olur.

İttire ittire aday yapmak: muhalefetin birbirinden inanılmaz alakasız saflarını tek masaya oturtmak, masaya oturmayanların dışardan destek vermesini sağlamak ve muhalefetin seçimi kazanma inancını ilk kez bu kadar yüksek hale getirmekse evet tabii kendini ittire ittire zorla aday yaptı diyebiliriz.

RTE'den farkı olmadığını söyleyen arkadaş 20 senedir yaşananları gördüğü halde bunu söylüyorsa çok üzücü gerçekten

Ülkeyi ateşe attıktan sonra o koltukta otursa ne oturmasa ne ?..Ama ben kalacagını düşünüyorum cunku chp de hep kendi kadroları var istese ölene kadar orda ve bahaneler hazır olacaktır.

2015de akp çoğunluğu kaybetmisti önce, 2018de de kendisi aday olmamıştı. İkisinde de CHP basarisiz olmasına rağmen kk bu yüzden sorumluluk almadı. Bunda kaybederse ben hiçbir gücün onu CHP'de tutabilecegini sanmıyorum. Kalırsa sonraki seçimde zamanında Baykal'ın başına geldiği gibi CHP barajın altında kalır, CHP'den MHP ip bölünmesi gibi başka bir parti çıkar.

@kaleci; biraz halkin icine karisalim. ne kadar cok sayida boyle insan olduguna inanamazsin. keske olmasa ama varlar. ve acikcasi cok da suclayamiyorum.

sahsen ben artik zombilesmis akp'lilere kizamiyorum. bu insanlar mantiksiz da olsa gercekler. davranislari belli. bu gercege gore strateji yapamayan chp'ye yazar secimin kaybi. hatta direkt kk'ya yazar.

ben bile elim gitmeye gitmeye oy verecegim. karsida rte olmasa zirnik calismaz benden kemale. ama secimin bicak sirti olmasini kaldiramiyorum. ulkenin gelecegiyle kumar oynaniyor.

Bırakacak olsa kaybettiği 50 tane seçimde bırakması gerekirdi. Onlarda bırakmadıysa bunda da bırakmaz.

Tabanına çok iyi propoganda yapıyor (adam daha ne yapsın vs), o yüzden tabandan bi baskı gelmez. 15 yıldır oy oranı %20-25 arası gidip geliyor, %150 enflasyonda bile oyunu 1 puan artırabilmiş değil vs. hem de zaten parti içi diktatör, mevcut delege sistemiyle Atatürk gelse parti başkanlığını alamaz.

CHP'yi KK'dan kurtarmanın tek yolu, Reis'in büyükşehir belediyelerine, Çankaya'ya falan kayyum ataması olur. O zaman maması kesilen partililer kazan kaldırır, seçim kazanabilecek birisini başkan yaparlar.

Ama düşündüm, bu senaryo bile fazla iyimser. CHP'nin varoluş amacı iktidar olmak değil. Şehirlerde yaşayan "laik" kesime, "kardeşim bak sizi de oyunuz sayılıyor, iyi çalışırsanız siz de kazanabilirsiniz" ilüzyonu yaşatıp, sistemden çıkmalarını engellemek. CHP'nin bütün olayı her seçimde bahsettiğim kesimi umuda kapılabilecek kadar canlı tutması, ama hiçbir seçimi kazanamayacak kadar beceriksiz bir lidere sahip olması. KK seçimi kaybettikten sonra umut satamayacak hale gelirse bıraktırırlar. Yoksa aynen devam.

CHP'nin AKP'den pek bir farkı kalmadığını gören @Kahvedesu'yu görünce şaşırıp yazayım dedim.

Kaybederse eğer, başkanlığını bırakacağı bir CHP bulamayacağı, CHP' nin ya da muhalefetin kalmayacağı ya da bir daha seçim falan gibi lüzumsuzlukların bulunmadığı bir 'Çok İleri Demokratik Sistem'e geçiş yapacağımızı düşünüyorum.

Bikinili karikatürü çizilebilen İnönü sürecinden Tribünde slogan yasağı dönemine geldik. Nereye doğru gittiğimiz görünmüyor mu?

i01.sozcucdn.com

sokak röportajlarında "Ekrem veya Mansur olsa verirdim ama artık mecbur RTE" diyen birden fazla kişi izledim. Böyle insanlar var ama sayısı nedir bilmiyorum.

Gençlerden de "İnce'ye vericem KK ne ya" diyen çok var. Yani seçim garanti falan değil ve kaybedilirse oluşacak senaryoyu düşünmek bile istemiyorum.

edit: Chp tabanı "madem halk bunu seçti müstahak" der KK'ye bişey yapmaz.

CHP'nin %25-28 civarı oyu var. Bu seçimde %32 falan olursa olur. AKP seçmeni rasyonel değil. O yüzden koşullardan bağımsız oluyor tercihleri.

Seçim 2.tura kalırsa RTE her türlü KK'yı yer. Artık bu saaten sonra istifa etse ne olur etmese ne olur.

Akp'nin oyu iç anadoludan geliyor, karadenizden geliyor. Bu insanlar pahalılığı çok fazla hissetmiyorlar. Sosyallikleri yok. Paso çocuk yapıp gece 21.00 gibi uyuyorlar.

Ayrıca CHP'nin gelişiyle olacak laik ortam ekonomiden daha fazla korkutuyor AKP seçmenini. Devlet daireleri full iç anadolulu başörtülü falan dolu.

Kaybederse 50 altında oy almış demektir, tahminim 40-45 bandında bir oy olur bu.

"Bu güne kadar aldığımız en yüksek oyu aldık, oy oranımızı yükselttik, başarılıyız ama yetmedi"

gibi bir şeyler söylenir ve parti başkanlığına devam edilir. Siyasi partilerimizin genel başkan seçme yöntemi çok saçma, başkan istifa etmedikçe koltuğundan indirmek imkansız gibi bir şey.

İnce'nin çok sevdiğim bir lafı var, sanırım CHP kurultayında yapmıştı bu konuşmayı. Mealen şöyleydi;

"Ya hu başkanı nasıl seçeceğimiz belli, ama başarısız başkanı nasıl göndereceğimiz belli değil. Koltuğa oturan kalkmıyor, yarın ben de aynı hırsa kapılabilirim, oturduğum koltuktan kalmak istemeyebilirim. Parti tüzüğüne bir kural koyalım, 2 kere seçim kazanamayan genel başkanın başkanlığı düşsün"

gibi bir şeydi ve çok mantıklı, bunu aslında anayasaya filan ekleyip her partiye mecbur yapmalı. Atıyorum 3 seçim üst üste oyunu arttıramayan partinin genel başkanı otomatikmen düşmeli ve parti kurultaya gitmeli.

normal şartlarda evet. ama zor. parti içi muhalefete asla kapı aralamadı zira.

kalanı bölmekle hata yapıyorsun totalden bakman lazım.

1. fırında 40x pişti 80x kaldı. 3te biri pişti.
2. fırında 24x pişti 56x kaldı. 5te biri pişti.
3. fırında 56x pişti. 7/15i pişti.

60*7/15=28.

Ilk firinda pizza 1/3 pismis, 2/3 kalmis.

Ikinci firinda 1/5 daha pismis. 2/3-1/5 = 7/15 kalmis

Ucuncu firinda 60 dakika pizzanin tamami pisiyorsa 60 * 7/15 = 28 dakika oluyor.

mantık aynı olmakla beraber şöyle bakmıştım. ilk fırın sonuncunun iki katı hızda. yani son fırın bazında 20 dakikalık pişirdi.

ikinci aynı mantıkla 12 dakika pişirdi.
60-(20+12)= 28

Güzel soruymuş; kalem yok elimde ancak yazayım çözümü:

Tam kare yap ifadeyi
(x-2) nin karesi + 57 olur

X=0 için bulduğun değer ile x=4

X=1 için bulduğun değer ile x=3

Değerleri aynı çıkar.

Ayrıca x in negatif değerleri için de uğraşmana gerek yok onları da veren pozitif değerler var

Kısacası 0 dan 40 a 41 değer var bunlardan 2 tanesi aynı onları düşersen 39 farklı değer bulursun.

"X=0 için bulduğun değer ile x=4

X=1 için bulduğun değer ile x=3

Değerleri aynı çıkar."

kısmını soruda nasıl fark edeceğim? bir yolu yok mu?

(x-2)^2+57 nin kaç farklı değeri vardır ?
Mutlak değer içinde x-2'nin kaç farklı değeri vardır? / soruyu bu hale getirin.

sonra eşitsizliğin her iki tarafından 2'yi çıkartın.

-20-2<x-2<40-2 (küçükeşit sembolünü yazamadım tüm eşitsizlik sembollerini küçükeşit ve büyükeşit olarak hayal edin)

-22<x-2<38

Ix-2I<38 ve Ix-2I<22 (2. ifade ilk ifadenin alt kümesi zaten)

özetle Ix-2I<38

0'dan 38'e kadar (38 dahil ) değerler oluyor. Yani 39 tane değeri var.

4 olması lazım. aslında soru şu : beyaz araç 3 tam tur atana kadar kaç kez aynı hizada buluşurlar diyor. 10m muhabbeti o.
beyaz aracın ilk turunda, tur devam ederken ilk kez, turun sonunda 2. kez karşılaşıyorlar. sonraki turlarda 1 kez karşılaşıyorlar. toplam 3 turda 4 kez oluyor.

media.kunduz.com

3.

Tülay 6x
Sinem 3x
Müge x

hızlarında.

İş=6x.24+3x.24+x.24=240x

Tülay için

6x.A=240x

A=40

Böyle soruların çözümünü yanlış hatırlamıyorsam eğer,
Sıcaklık sorusu 12 olacak.
1/20 + 1/30 =1/12

www.hizliresim.com

m=60'da n=0 olup sart patlar. ikisinin esit oldugu yerde 12x=300'den 25 olur yani m=25 diger sinir. sonuc olarak 25<m<60 olmasi lazim.

@gule gule'nin dediği gibi; sorudaki m>n şartının sağlanması için m>25 olmalı. 5m+7n=300, ve n pozitif reel sayı olabilmesi için de m<60 olması gerekiyor. böylelikle 25<m<60 şartı ortaya çıkıyor.25 ile 60 arasında 33 tane tam sayı olduğu için cevap B.

Düzeltme yapayım: 25 ile 60 arasında 34 tane tam sayı var. Cevap 34 olmalı.

C şıkkına zaten hep sempatiyle yaklaşmışımdır sınavlarda.

3.

(10^3 mm).(10^3 mm).(1 mm)=10^6 mm^3=1 kg

1 cm=10 mm

1 cm^2=10^2 mm^2

(1600.10^2 mm^2).x=24.10^6 mm^3

x=150 mm

1. Soru (hazır cevap)
www.google.com

2. Soru (hazır cevap)
www.google.com

cevap b. 37,5 buldum ben.

@thedepressed aynı şekilde buldum. cevap anahtarı E diyor, yani 45.

Ben de 37.5 bucuk buldum ya ufak bir mantık hatası yapıyoruz ya da anahtar yanlıs :/

@metematik, görsel de ekleyeceğim, cevap anahtarı hatalı sanırım

ibb.co

1. durak 2. durak
erkek 8x 5x
kadın 4x x


37.5 olması lazım.

www.sketchtoy.com