Sessizlikten başka bir şey işitemedim.

ses var ama çok kısık, kulaklıkla dinleyin

sarkidan cok film müzigi gibi geldi.

çok meşhur bir klasik müzik parçası diye hatırlıyorum. mozart, beethoven'dı sanki

duyduğum 5 ya da 6 note ile adagio for strings'e benzettim.

youtu.be

bu olmasi lazim.

Cv götürmek yerine havalimanını işleten kuruma mail atın daha etkili. Artık kimse kağıt kurcalamıyor ama maili telefondan gören ik ilgilenebilir

Havalimanı işletmesi mi kastınız? Mail atmanız daha efektif olabilir +1

Evet, işletme. Şimdi mail attım, umarım bakarlar. Teşekkürler.

www.footballorgin.com

Jelatin yok. Karton kutunun içinde satılıyor.

Karton kutu vardi evet, başka hiçbir şey yok. Bantsız, kilitli kapaksız satılması biraz abuk geldi bana

ben en son ducray ve uriage markalarından aldım onlar da kutu içinde ve bantsız geldi. roll-onlar böyle geliyor yani bildiğim kadarıyla.

www.trendyol.com

likör büyük ihtimalle..

Cemil olabilir mi, cemil?
Blue lagoon kokteyli geldi direkt aklima

o fiyat ne ya o kadar güzel mi tadı

o gördügünüz şey mavi kelebek çayı denilen bir çay. genelde soguk servis edilir.

Alayım da yapayım derseniz buyrun link: www.trendyol.com

Powerade

Bilemiyorum, lohusa şerbeti daha olası geldi bana çünkü muhtemelen dört kişiler ve kahvenin yanında tatlandırıcı olarak koydular. Diğerini de ilk defa gördüm enteresan. Neler varmış.

bence blue curaçao
applejack.com

altın yaldızlı fincanda türk kahvesi içen bir ekip, kahvenin yanında içki içmiyordur herhalde. muhtemelen şerbet falandır.

fotoğraf eski ise pepsi blue da olabilir.

ziraat sanki sms ile de onay alıyordu.

öncesinde telinizdeki uygulamayı silin, giriş yapmayı deneyin. pc ekranında sms onayı iste gibi bir seçenek vardı sanki.

Uygulamadan telefonun ile olan eşlesmeyi kaldirmalisin.

çok teşekkür ederim süre bitimini beklemek gerekiyormuş hallettim

Birşey bildiğimden değil de, zeytin olmaz yani olur da çok da güzel olmaz. Siyah idare eder ama genel tablo biraz koyu olmuş olur. Mavi açık bir maviyse iyi. Normal düz maviyse bej ile daha güzel olur bence.

Açık mavi, gökyüzü mavisi

Bej

Tartışmasız bej.

Bej acik mavi ikilisini gormekten bi bana gina gelmis galiba. Itici buluyorum. Googledan kombinlere bakip karar verebilirsin kendin de

6lı 1.5 litre.

Brita.

Cam damacana kullanabilirsiniz. Biz normal plastik damacana kullanıyoruz.

5 litrelik pet şişelerde.
4 tanesini eve çıkarmak da antrenman oluyor. Bir taşla iki kuş.

www.youtube.com

10 litrelik plastic şişe.

Arıtma cihazları sebil cihazına baglanilabiliyor, o çok pratik.

24'lü 0.5 sarıkız

Damacana kullanıyorum.
Belli konularda hijyen takıntısı geçmişi olan biri olarak bu konuların büyük oranda psikolojik olduğunu fark ettiğimden beri rahatım.
Hijyen estetik ve sağlık açısından önemlidir. Damacana su içtiği için başı hastalıktan kurtulmayan birileri olmadığına göre, gözün görmediğine gönül katlandığı sürece ortada bir sorun yok.

Mikroplastiklerin spermlere kadar girdiği bu çağda sadece damacanadan feragat ederek kurtulamayacağımı da bildiğim için işin sağlık tarafını gözardı etmeyi seçtim.

Depozitosuz ya da 5'lik plastik şişelerin atık dönüşümü ve israf açısından daha zararlı olduğunu düşünüyorum ayrıca.
Cam damacana seçeneği sevdiğim suda olsa tercih ederdim bu arada.

damacana kayisdagi<3

5 litrelik şişeler +1

1.5 lt 12li pet şişe. 90 tl. kendim taşıyorum. tek seferde 6 tane falan alıyorum.

Neden 5 litrelik ped şişelerde aldığımı da açıklayayım.
Geçen gün burada maden suyunun fazla içilmesi konusunda gündeme gelmişti. Maden suyunda nitrit, amonyak vb zararlılar olabileceği.

Maden suyunda varsa suda neden olmasın diye düşünmüşümdür hep. Damacana alırsan hep aynı markaya mahkum kalma ve suda bir zararlı var ise vücutta birikimine çanak tutma durumu söz konusu olur.

Bu düşünceyle marka çeşitlendirmesi çok mantıklı geliyor bana.

Aynı mantıktan hareketle hep aynı marka yumurta da almam ve sebzeyi hep aynı pazarcıdan da almam.

2 damacana ve 1 koli içinde 12 adet olan 1.5 litrelik saka su 450 tl, haftada 2-3 tekrarlı şekilde.

arıtma cihazı kullanıp maden suyu ile destekliyorum. en sürdürülebilir olanı bu bence.

@Mirket +1
ben de aynı

hep mantıklı cevaplar veriyor :)

Pınar damacana.

Arıtma cihazına geçtik geçen sene, damacanayla baş edilmiyor ya su bu kadar pahalı olmamalı :/

Cam damacana şeklinde alıyorum

hamidiye 19lt damacana

Arıtma cihazları suda mineral falan bırakmıyormuş. Bina girişi sistemler de çok pahalı. Damacanaya da hijyenik değil diyorlar. Pet şişe desen çok fazla plastik biriktiriyor.

hepsinde aynı fikirdeyim.

yaşadığım yerde doğal kaynak suları var.
ailem sık sık o tarafa giderken 15-20 litrelik büyük şişelere su dolduruyorlar.
bazen bir şişesini ben alıyorum, bazen su kaynağına doğru giderken elimdeki büyük şişeleri dolduruyorum.

bunun dışında çoğunlukla 1.5 x 6 alıyorum.
su içmeyi unutuyorum, hiç aklıma gelmiyor.
şişeleri sayarak ne kadar içtim takibi yapabiliyorum.

bir kaç ay önce taşındım buraya. eve servis damacana kim getiriyor bilmiyorum ama şişe olayını damacadan daha çok sevdim. şişeleri geri dönüştürme imkanı bulursam böyle devam edeceğim.

anadolu yakasında kayışdağı suyu çeşmeleri var. devamlı buralardan dolduruyoruz. hiç suya para vermedik.

damacana alıyorum pürsu marka. Getir'de de pürsu 1,5 litrelik 6lı sular var onlardan alıyorum. Arıtma suyunun tadından nefret ediyorum. Mineralinde falan değilim de tadı çok kötü. Damacana konusunda da seçiciyim, Ali Koç bu kadar pürsu reklamı yapmıyodur etrafta yani yıllardır başka damacana kullanmadım. Evde sebilim olsa 1,5 litrelik su almam pek de soğuk su içmek için daha rahat oluyor. Eşyalı ev olduğu için ve yakında taşınacağım için sebil de alamadım.

Ben de 5 ltliklerden alıyorum. Çevreye bile isteye zarar verdiğim yegane konu bu sanırım.

12'li 500 ml sulardan alıyorum daha pratik ve kolay oluyor.

Herhalde 25 yıldır falan ailecek arıtma suyu kullanıyoruz, kimsede bir problem bugüne kadar olmadı.

hint

edit: hindistanlı.

Vietnam

hintli degil kesinlikle, melez.
anadili arapca buyuk ihtimal.
kuzey afrikali ile filipino karisimi gibi.

filipin veya bangladeş.

vietnam, filipin, malezya, singapur

singapur

müzik açmazsan duyulur. müzik açarsan sesleri büyük ölçüde kesiyor.

Bose NC700 kullanıyorum, karşılaştırma yaparsam airpods anc'si yok denebilecek kadar az.

Geçen ay Sony MX6 denedim, bu sefer kendi kulaklığımın anc'si yokmuş gibi hissettim, herifler kendilerini aşmışlar. Saf anc istiyorsan Sony MX6 ya bakman lazım.

kulak üstü kulaklığım var anc iyi ama yazın kullanamıyorum sıcaktan. kulak tıkacı kadar iyi midir diye merak ettim değil sanırım

ANC'nin çalışma mantığı sizin beklentinizi karşılayacak şekilde değil.

ANC sabit frekanslı gürültüleri önlemeye yönelik, gürültünün tersi yönünde dalga yayma prensibiyle çalışır. Çöp kamyonu, ezan gibi sesleri engellemez. Klima dış ünitesini engelleyebilir sabit olduğu için. Ancak şunu unutmayın; en iyi gürültü engelleme (sadece anc değil tümüyle gürültü engelleme) iyi bir fiziksel yalıtımla başlar. Yani kaliteli süngerlere sahip bir 'over-ear' kulaklıktan aldığınız performansı kulak içine giren -ve son nesliyle kauçuksuz- kulaklıktan beklemeyin.

doların piyasa fiyatını düşürmek için elindeki doları piyasa fiyatının altında satıyor.

ordaki yakmak, piyasaya sürmek anlamında.

Piyasada 100tl olsun, 10 tane elma olsun. Bu durumda elmanın tanesi 10tl olur. Elmanın fiyatını 20₺ yaparsanız, piyasaya en fazla 5 elma satabilirsiniz, kalan 5 elma zarar olur. Diğer taraftan elmanın fiyatı 5₺ olursa, piyasada potansiyel 50₺ kalır, bunu almadığınız için zarar ederseniz/az kar edersiniz.

Şimdi Kapalıçarşı’da kuyumcusunuz. Günlük merkez bankasından 1000$ alıyorsunuz. Bu miktar, sizi sabah 9 akşam 5 çalışacak kadar götürüyor. 1000dolardan az alırsanız, elinizdeki para erken bitiyor, çalışanlar boşta kalıyor boşuna masraf etmiş olursunuz. 1000$dan fazla alırsanız da gün sonunda elinizde fazla para kalıyor.

Şimdi ülkede kriz oldu, herkes TLyi bırakıp dolara geçmek isteyecektir. Kuyumcudaki talep bu durumda artar. 1000$ ı artık öğlen 12 de bitirdiniz mesela artan talepten dolayı. Hesap kitap yaptınız, yarın merkez bankasından 1500$ alayım dediniz artan talebi karşılamak için.

Sabah merkez bankasına 1500dolar için gittiğinizde, merkez bankası şunu der: sen hep 1000$ alıyordun, şimdi 1500 alırsan sana yüksek kurdan satarım. Çünkü elimde kısıtlı miktarda dolar var. Şimdi birde herkes alacağı dolar miktarını yükseltirse elimde hiç dolar kalmaz. O yüzden kuru yükseltiyorum, der.

Merkez bankası da elindeki doları böyle yakar. Gelen herkese kuru yükseltmeden dolar satar. Kuyumcudaki talepde git gide artar. Bütün 1500$ ister, yarın 2000$… merkez bankası normalde günde 10 dolar veriyorsa artık günde 15 dolar veriyordur aynı kurdan. Cebinden veriyor aradaki farkı yani.

Sen iki yıldır ağır faiz yükü altında borçlanıp gerçek enflasyon altında maaş zammına tamah ederken, borcu sen kullanmasan da ödediğin faiz sayesinde biriken dolarların sırf kuru yukarıdan gelen rastgele bir 38 seviyesinde tutmak için dolar almak isteyen banka ve kurumlara, normalde ondan daha geniş şekilde yararlanabilecekken anlık az ısı alabilmek üzere satmak demek.