Giriş
(14)

30+ evli adam nasıl arkadaş edinir ki? edinemez bence

Lubb
merhabalar, 30+, evli erkek adam eşinin şehrine göçmüş.bu adam nası arkadaş edinebilir? gördüğüm kadarıyla bu tipler genelde futbol muhabbeti, halısaha vs üzerinden bir sosyallik yaşıyor.ancak bu arkadaş futbol tayfadan değil, halısaha yapmaz vs. o tip biri değil yani anladınız siz.e adam evli. gece
merhabalar,

30+, evli erkek adam eşinin şehrine göçmüş.

bu adam nası arkadaş edinebilir?

gördüğüm kadarıyla bu tipler genelde futbol muhabbeti, halısaha vs üzerinden bir sosyallik yaşıyor.

ancak bu arkadaş futbol tayfadan değil, halısaha yapmaz vs. o tip biri değil yani anladınız siz.

e adam evli. gece çıksa çıkmaz. yaş da yolun yarısı.

eee napcaz?

iş ortamını geçelim. ölü. zaten mantıklı da değil.

bence bu saatten sonra geçmiş olsun. en yakın arkadaş kitap.
+2
Lubb
(07.11.25)
30 lu yaşlardan önce kendi memleketim olmayan bir şehire atandım. iş yeri dışında arkadaş edinemedim. edinsem edinirdim ama kafam almadı. eşim de aynı o hiç edinemedi, ben de gene rakıya çıkacak dertlenecek 2 3 kişi var. ama evli olunca ayda 1.
+2
mikahakkinen
(07.11.25)
Kendine bir hobi bulacak sonra bunların gruplarıyla sosyalleşecek
+2
grimavi
(07.11.25)
Berber ortamı.
0
duster
(07.11.25)
Kadınlar arkadaş bulma konusunda sıkıntı çekmiyorlar. Sizin durumunuzda da, kadınlar arkadaş bulup 'Hadi kocaları tanıştıralım.' diyorlar. Olaylar bu şekilde gelişiyor.
+3
Mirket
(07.11.25)
Kitap kulübüne git.
0
rock n roll
(07.11.25)
iyi de bu benim, ezgi sen misin ?
+1
izmitcan
(07.11.25)
hocam aynı sorun bende var. evli değilim. lakin avm gezip, milletin orasına burasına bakıp offf oğlum varya... yok beaaa vb..., ne bileyim top maç muhabbeti yapan bir insan değilim. hani öte yandan fular takıp ahahah o kadar strong bir prescence var ki azimim.... tarzında da bir insan da değilim. ben henüz kafama göre bir arkadaş seti oluşturamadım. ha çok iyi arkadaşlarım dostlarım var ama dünyanın bir yanına dağıldıkları ve genelde evlendikleri çoluk çocuklara karıştıkları için orta noktada buluşamıyoruz.


müzikle uğraşıyorum. eğer yeteneğin varsa müzikle uğraş veya hobilerin çerçevesinde bişeyler yap en azından o konuda arkadaş edinirsin.


ha şimdi kalkıp ben bayburt'a geldim dersen de hiç bizi boşuna uğraştırma.


www.youtube.com
+1
Fodera
(07.11.25)
bayan arkadaş bul hocam.
+1
hold the door
(07.11.25)
spor klüplerine gidebilir, mba tarzı bir şey yapabilir üniversite ortamında?
0
damba
(08.11.25)
Namaz kılıyorsanız ya da inancınız kılmanıza engel değilse, mahalledeki camiye vakit namazlarında düzenli gitmeye başlayınca otomatik bir çevre oluşabiliyor.

Yine, eğer kat komşularınız varsa, arada yemek, ikram yahut memleketten gelen bir şeyler paylaşınca, muhabbet ilerleyebiliyor.

Mahalledeki yahut tercih ettiğiniz bir muhitteki bir kahve, çay ocağı, nargile cafe gibi erkek ağırlıklı bir mekana düzenli gitmeye başlayınca da yeni kişilerle tanışılabiliyor. Mesela iş yerinden bir arkadaşla yahut şehre sizi ziyarete gelen bir tanıdıkla buluşacaksanız, oturup bir şeyler içmeye hep aynı mekanı tercih edin. Müdavimler arası bir ülfet, bir muhabbet oluyor.

Benim favorim dil kursu, resim/müzik kursu gibi kurslar. Amaç sosyalleşmek olsa da, kafa dengi arkadaş bulamasanız da bir bakıyorsunuz, faydalı şeyler öğrenmişsiniz. Aynı şey yüksek lisans, kpss kursu vb. şeyler için de geçerli.
+1
yadigar
(08.11.25)
bilardo iyi bir ortam ve sosyal bir spordur. çevrenizde iyi bir bilardo salonu varsa tavsiye ederim.
0
galahad reloaded
(08.11.25)
bir cevabim yok ama sadece birinin ciddi ciddi “namaz kilsin” onerisine gulmeye geldim. shekandjei bzndiwjriqbdndiwbdjqoxnvltpqhrncuqbcnfi.
nE? vay arkadas, neler neler ya
0
kiyiya vuran dildolar
(08.11.25)
"Namaz kılıyorsan, camiye devam edince arkadaş ortamı oluşuyor" cümlesini "arkadaş bulmak için namaz kıl" anlayacak raddede kıt bir kavrayışın varsa gülersin tabii. Biraz da kendine gül. "Cevapla" tuşuna basmadan da gülünebiliyor, inanır mısın?

Namaz kılan insanlar var. Duyuruda da var, toplumda da var. Çıkıntılık yapan insanlar da var. Duyuruda da var. Toplumda da var.
+4
yadigar
(08.11.25)
Bir arkadaş edinince gerisi geliyor, onun arkadaşlarıyla ve ortamıyla muhabbet başlıyor ama o ilk arkadaşı edinmek zor.
0
thor44
(08.11.25)
(9)

Havuzdan sonra

Lubb
Spor olarak havuza gidiyorsunuz. Havuzdan sonra güne devam edeceksiniz havuzdan çıkınca duş alıyor musunuz? Öncesini değil sonrasınu soruyorum?
Spor olarak havuza gidiyorsunuz. Havuzdan sonra güne devam edeceksiniz havuzdan çıkınca duş alıyor musunuz? Öncesini değil sonrasınu soruyorum?
0
Lubb
(18.10.25)
Havuz kimyasallarından kurtulmak için, saç, göz ve cilt sağlığınızı düşünüyorsanız mutlaka alın.
+4
Mirket
(18.10.25)
Tabii ki. Havuz suyu aslında iğrenç. Milletin kılı, tükürüğü var. Havuzda ve evde iki kez duş alırım.
+1
arbre
(18.10.25)
evet alıyorum
0
yurtsuz john
(18.10.25)
Tabiki.
0
logisticsmanager
(18.10.25)
Havuzdan çıkar çıkmaz sadece su ile duş alıp saunaya giriyorum. Eve girince ayrıca duş alıyorum.
0
inheritance
(18.10.25)
tabi ki. havuzdan sonra duş almadan olmaz.
0
abelardo
(18.10.25)
Havuza girmeden önce üstüme su tutmadan, ciktiktan sonra da dus almadan asla hayatima devam edemem. Klor kokusu vs cok kötü. Bir de tüm gün onl gezmek? Tüm vücudumu o kimyasalla tüm günp gecirtemem.
0
kuehles blondes
(18.10.25)
havuzdan sonra duş alırım. denizden sonra almasam da oluyor.
0
co2s2
(18.10.25)
Kesinlikle, hatta ozellikle sacimi yikayacagim gunlere denk getiriyorum havuza gitmeyi ki sacimi ust uste iki gun yikamayim. Siz de mutlaka yikanin, klor zararli bir sey.
0
kassiopeia
(18.10.25)
(7)

Ful+ful

Lubb
Araba piyasasında bu ne demek?Ful olunca ful olmuş olmuyor mu? Ne anlamam gerek?
Araba piyasasında bu ne demek?

Ful olunca ful olmuş olmuyor mu? Ne anlamam gerek?
0
Lubb
(15.09.25)
En dolu paketin üzerine ekstra başka aksesuar yapılmış demek.
0
paudi
(15.09.25)
kıçtan uydurma türk piyasası tabiri. full artı full dedin mi arabanın kendi gitmesi lazım.
0
mikahakkinen
(15.09.25)
@ mikahakkinen abart

bkz: gırtlak paket, boş tuş / düğme yok

araç en üst paket veya araca yapılabilecek her şey zaten yapılmıştır gibisinden bir anlam taşıyor.

mesela kia sportage almıştık. düz vites, hız sabitleme bile yok. bu ilana böyle bir şey yazmamışlardı.

full + full yazanlarda otomatik vites, hız sabitleme, koltuk ısıtma, navigasyon, far sensörü, otomatik bagaj vs vs.. vardı.

böyle olunca herkes araç paketlerindeki farkı bilmediği için, en dolusu demek istiyor satıcılar.

yoksa aynı yıl aynı model kia sportage ın boşu ile dolusunu herkes bilmeyebilir paket isminden.
0
ananiyimioguz
(15.09.25)
Mallık, ekseriyetle her ilanda yazar, bir bu bir de emsalsiz
0
mirty
(15.09.25)
@ananiyimioguz ne alaka? mercedeste bmw ve preminyum araçlarda full artı full falan yok. o kadar karışık paketleri var ki. full full olma ihtimali yok. yani full dediğinde ekstra 2 hava yastığı otomatik klima gibi şeyler eskiden fark yaratıyordu. şimdiki araçlarda en fazla start stop vb küçük özellikler fark yaratıyor. en fazla koltuk ısıtma olsun fark ye ne fark eder.
0
mikahakkinen
(15.09.25)
yalandan yazanlar illa ki vardır. veya bir iki özelliği abartan.

ama benim dikkatimi çekiyor, bakıyorum ki harbiden bütün özellikler var, üstüne bir de android auto car play takmış, jantlar değişmiş, hızlı şarj, arka yolcu için ekran, ses sistemi, havuz paspaslar vs. eklemiş oluyor, evet diyorum gerçekten de doluymuş.

2015 model civic full + full demek zaten kendi sınırları içinde dolu demek.

Kendi gider ne demek yani aracın öyle bir opsiyonu yok, kimsenin de öyle bir beklentisi yok.

Premium segmentte görsem de "hmm demek ki boş değil bir şeyler satın alınmış veya sonradan yaptırılmış" derim.

Ne zararı var anlamadım.
0
ananiyimioguz
(15.09.25)
daha üst leveli var. "gırtlak dolu". bir dönem kaçak lüks araçların işlerine baktım. hemen herkes el konulan aracın değerini değil bizzat aracın iadesini talep ediyordu. nedenini sorduğumda araba gırtlak abi, veya gırtlak dolu benim arabam diyorlardı. meğerse bunlar tc sürümlerinde en dolusunda bile olmayan özellikler varmış. o nedenle bu yola başvurmuşlar.
0
ground
(15.09.25)
(5)

Istanbul mekan önerileri

Lubb
İlk kez istanbulu gezmeye vakit bulduk birkaç arkadaş denk geldik. Kadıköy taraflarında kalacağız.Turistik yerler zaten belli onu soracak değilim ama kadıköy taraflarına veya civarında akşamları güzel vakit geçirebileceğimiz mekan önerileriniz neler olur? Hem şehrin bölgenin havasını alalım hem bir
İlk kez istanbulu gezmeye vakit bulduk birkaç arkadaş denk geldik. Kadıköy taraflarında kalacağız.

Turistik yerler zaten belli onu soracak değilim ama kadıköy taraflarına veya civarında akşamları güzel vakit geçirebileceğimiz mekan önerileriniz neler olur? Hem şehrin bölgenin havasını alalım hem bir şeyler içerken yerken muhabbet edelim. Böyle pub gibi ama leş olmayanlar.

Neler sıralarsınız. Karşıda da olur.
0
Lubb
(25.08.25)
pek şehrin havası diyemem ama kalamış parkına gidin, orada biraz takılın. parkta şu an festival olduğu için standalar falan var, bira vs alınabilir, oradan sahilden kadıköye yoğurtçu parkına yürünür. yoğurtçu parkının sonunda primitif var, primitif de bir şeyler içebiliriniz, dediğiniz gibi bir mekan. oradan yine sahilden yürüyerek moda tarafından çıkıp ali ustada dondurma vb. bakınırsınız. aklıma gelen bu.
0
kisa
(25.08.25)
Kadıköy primitif güzeldir bar olarak.
0
mor oje
(25.08.25)
Atlas Mühürdar
0
kumandanim
(25.08.25)
ben kadıköye ne zaman gitsem nazım hikmette otururum, moda sahilinde de çay bahçesi vs var oralara da gidebilirsiniz
0
Sadece soruyorum
(25.08.25)
üstteki cevaba istinaden :) moda sahilindeki çay bahçesi dünyanın en kötü çayını 40 yıldır yaparak bir efsane olmuşlardır. çay içmek için salaş diye küçük ama 10 gibi kapanan bir yer var moda tarafında orayı tavsiye ederim.
0
kisa
(25.08.25)
(17)

maden suyunu çok seviyorum çok

Lubb
günde minimum 3 bazen ama bazen 4 maden suyu içmek çok mu? (20cl)yazın aşırı terliyorum ve canım çekiyor. aşırı terliyorum dediğim de ciddili yani öyle hafif değil.
günde minimum 3 bazen ama bazen 4 maden suyu içmek çok mu? (20cl)

yazın aşırı terliyorum ve canım çekiyor. aşırı terliyorum dediğim de ciddili yani öyle hafif değil.
0
Lubb
(16.08.25)
Günde en fazla 1 şişe ve sade olmalı. Su gibi içilebilen bişey değil bu.
0
luluki
(16.08.25)
Bişey olmaz arka arkaya içmiyorsan.
0
gobekliraki
(16.08.25)
Her şeyin fazlası zarar. Günde dört çok
0
Cezcez
(16.08.25)
maks 2 tane fazlası zarar. ayrıca düşük sodyum değerli olmalı. ve sade olmalı
0
my fault
(16.08.25)
Hiçbir şey olmaz istiyorsan su yerine maden suyu iç ama sodyum oranı düşük olanı iç.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.08.25)
ben 6-7 ay her akşam 1 beypazarı içtim. bırakınca sindirimde baya zorlanmıştım. çook cahil yorumu olacak ama günde 3-4 taneyle mideni delebilirsin.
0
potsdamer
(16.08.25)
Türkiye'de maden suları biraz fazla sert. Acaba ondan mı bilmiyorum ama yabancı kaynaklara bakarsan kimse günde bir bardak maden suyu falan demiyor. Hipertansiyon vs durumunda düşük sodyumlu olanlardan içmek kaydi ile günde 1-1.5lt içsen de bir şey yok deniliyor.
Google yaptığımda ne ingilizce ne Fransızca Türkiye'deki gibi "aman sakin şundan fazla içmeyin" kaynağı yok ve bilimsel bir çalışma da bulamadım.

O yüzden seni rahatsiz etmiyorsa iç. Çok merak ediyorsan aldığın toplam mineral değerlerini çarp, googllea fazla aliyor musun ama cevap yüzde 99 hayır çıkacak.
0
logisticsmanager
(16.08.25)
Gastroenterolojiden şimdiden randevu al. Bazen dolu oluyor.
0
nawar
(16.08.25)
Piyasadaki bilinen markalardan en düşük sodyum olanı hangisi? Ben beypazarı içiyordum ama ?
0
🌸Lubb
(16.08.25)
Günde 1-2 adet icmek faydali ama fazla alkali besinlerle böbreği zorlamamali.

Yerinde olsam birkaç cesit farklı marka alirim,hergun baska icerik tüketmek iyidir.
0
designer
(16.08.25)
Seneleeer önce günde 5-6 şişe maden suyu içerken bir doktor yakınım "aromalılardan içmiyorsan hiçbir şey olmaz, istediğin kadar iç" demişti. Uzun süre çok fazla maden suyu içtim, bir şey olmadı. YTD.
0
kobuzchu kiz
(17.08.25)
İnişdibi var, üzerinde sodyum diyetine uygundur yazıyordu. Değerler internetten bulunur. Eskiden Çaldağ da vardı, hafif içimli, kaynağındaki haline baya benziyordu. Uludağ premium gibi bir tadı vardı. Piyasadan kayboldu gitti, hakkaten kaliteli ürünler ülkemizde genelde cezalandırılıyor.
0
mbond
(17.08.25)
ben de ya. hele ki gaz sancısı dendiği zaten kahramanım oluyor. icat edenden allah katbekat razı olsun.
0
VenomBoss
(17.08.25)
beypazarı (200 ml)

sodyum: ~27.6 mg (günlük sınır: 2000 mg)
kalsiyum: ~41.2 mg (günlük ihtiyaç: 1000 mg)
magnezyum: ~24.9 mg (günlük ihtiyaç: 400 mg)
potasyum: ~5.2 mg (günlük ihtiyaç: 3500 mg)
bikarbonat: ~287 mg (üst limit yok, sindirime faydalı)
florür: ~0.13 mg (üst sınır: 5 mg)
sülfat: ~35 mg (üst sınır yok, 500 mg’ın üstünde laksatif etki olabilir)

sodyum düşük → 10 şişe içsen bile günlük sodyumun %14’ü ancak.
kalsiyum ve magnezyum katkısı var ama zararlı değil, faydalı.
florür çok düşük, sorun yok.
bikarbonat mideyi rahatlatır, “gastroenterolojiye koşarsın” lafı şehir efsanesi.

sağlıklı bir yetişkin için günde 1–3 şişe ideal, 5–10 şişe (1–2 litre) bile güvenli sınırda.

kısa laf: fazlası gaz yapar, zarar değil.
0
hadi ya la
(17.08.25)
Yıllardır gunde 5-6 tane içerim. Gastroenteroloji uzmanı arkadaşım da var. Ona da danistim. Bir problem de yaşamadım.
0
primetime
(17.08.25)
Bundan yıllaaar önce, yapılan denetimlerde bazı maden sularında nitrite bazılarında da amonyağa rastlanmıştı. Ekşi'de de epey bir konusu olmuştu, başlığı da vardır.

Bugünün denetimleri hakkında yorum yapmayacağım da, "içinde olanların bir zararı var mı" nın yanında "içinde olmaması gerekenler var mı"yı da düşünmek gerekir mi acaba?

Ek : Başlığı da buldum. (bkz: maden suyu analiz sonuçları)
0
Mirket
(17.08.25)
İç ya ne olacak bildiğin su yok şu var yok bu var diye felaket tellallığı yapma sırası maden suyunu kadar geldiyse işimiz var valla para verip damacana su alıyoruz ondandan da kim bilir neler çıkıyordur analiz yapılsa, su da içmeyelim o zaman.
0
kizil karga
(17.08.25)
(1)

Armut hiç kullanmadım nasıl oluyor?

Lubb
Arkadaşlar armut uygulamasında rutin bir süreç nasıl işliyor? Hiç kullanmadım. Uygulama üzerinden mesaj mı atıyor ustalar yoksa arıyorlar mı? Sürekli aranmak istemiyorum da ?Bir de iyi bir hizmet bulmak için ya da dolandırılmamak için tüyolarınız var mı armut kullanırken?
Arkadaşlar armut uygulamasında rutin bir süreç nasıl işliyor? Hiç kullanmadım.

Uygulama üzerinden mesaj mı atıyor ustalar yoksa arıyorlar mı? Sürekli aranmak istemiyorum da ?

Bir de iyi bir hizmet bulmak için ya da dolandırılmamak için tüyolarınız var mı armut kullanırken?
0
Lubb
(07.08.25)
sanırım seçenek vardı, onlar mı arasın sen mi arayacaksın şeklinde.
bana bi usta numarasını bırakmıştı. sayfasını kontrol ettim, iyi yorumlar vardı, aradım anlaştım geldi.
0
turk kizi
(07.08.25)
(3)

Ev alım sürecinde kafama takılanlar

Lubb
Selamlar tecrübe edinmiş güncel bilgileri olanlara sormam gerekenker var;1)Hala tapuda evin gerçek bedelini düşük gösterme uygulaması devam ediyor mu? Bu sanki bir şekilde vergi kaçırmaya girdiğinden tespit edilemiyor mu artık IBAN takip vs ile.? Yoksa eskisi gibi değil de artık genelde gerçek değer
Selamlar tecrübe edinmiş güncel bilgileri olanlara sormam gerekenker var;

1)Hala tapuda evin gerçek bedelini düşük gösterme uygulaması devam ediyor mu?

Bu sanki bir şekilde vergi kaçırmaya girdiğinden tespit edilemiyor mu artık IBAN takip vs ile.?

Yoksa eskisi gibi değil de artık genelde gerçek değer veriliyor mu?

2)Tespit edilme durumunda alıcı ve satıcı ikisi de mi sorumlu yoksa satıcı riski mi bu?

---işin aslı uzun hali-----

Ev alma durumu ortaya çıktı. Çoğu ev sahibi tapu masrafına kanunda belirtildiği gibi ortak olmak istemiyor ve %4 ü alıcıya ödetmeyi düşünüyor. Ek olarak kimileri evin rayiç bedelini düşük gösterip bu vergiyi iyice düşürmeye çalışıyor. Biz bunları yapmak istemiyoruz. Ama satıcı bunda diretirse ne yapmak lazım? Alıcı olarak ne gibi bir zararımız olur böyle bir durumda?
0
Lubb
(31.05.25)
herhangi bir taşınmazı gerçek bedelinden gösterip, bankadan da para transferini yapmanızın şöyle bir faydası var: daha sonra bu satış için satış iptal davası açılabilir, örneğin satıcının borcu vardır ve satıştan gelen parayla bu borcu kapatmaz, icralık olur ve alacaklılar geçmişe yönelik satış iptal davası açarlar. eğer satışı düşük gösterirseniz, parayı elden verirseniz, bu muvazzaa olduğu şüphesi doğurabilir ve başınızı ağrıtabilir. veya satılan evin varisleri vardır, bu varisler iptal davası açabilirler. alıcı diretiyorsa tamamen sizin alacağınız karar, böyle olacak diye bir şey yok, ama böyle durumlarda genellikle davalı taraf dava ile uğraşmıyor ve sizin üzerinize kalıyor.
0
malheiros
(31.05.25)
malheiros +1,

%2-4 için gerçekten değecek riskler değil. siz bence net bir duruş sergileyin. ben gerçek bedelini söylerim ve iban'ıma da o tutarı isterim diyin.
0
gitdaddy
(31.05.25)
Genelde satıcı düşük göstermiyor bu arada eğer 5 yıl içerisinde evi almamışsa. Tapu masrafı alıcıya aittir racon bu, ben ödemem derseniz evi de alamazsınız.
0
Mcfly
(31.05.25)

Starbucks Mobilde

Lubb
Sipariş sırasında Starbucks Mobilden üretilen kare kodu okuttum ancak hesap hareketlerinde görünmüyor ve kazanmam gereken yıldız da verilmemiş oldu.Yalnız kredi kartlı işlem olduğundan provizyonda şu an.Ama sanki hemen yansıyordu gibi uygulamaya yıldızlar yanlış kı hatırlıyorum. Provizyonda olduğund
Sipariş sırasında Starbucks Mobilden üretilen kare kodu okuttum ancak hesap hareketlerinde görünmüyor ve kazanmam gereken yıldız da verilmemiş oldu.

Yalnız kredi kartlı işlem olduğundan provizyonda şu an.

Ama sanki hemen yansıyordu gibi uygulamaya yıldızlar yanlış kı hatırlıyorum. Provizyonda olduğundan mı gözükmüyor yoksa?
0
Lubb
(13.11.24)
(6)

araç kışlık bakımını yetkili servisinde yaptırmak

Lubb
araç bakımını yetkili serviste yaptırmanın avantajları neler olabilir?yoksa kazıklanmak için bahane mi arıyorum?
araç bakımını yetkili serviste yaptırmanın avantajları neler olabilir?

yoksa kazıklanmak için bahane mi arıyorum?
0
Lubb
(11.11.24)
Bir avantajı yok.
Bahane arıyorsun.
Yıllık bakım yaptınsa yeterli.
Cam suyu haznesi tamamen normal su ise marketlerde de satılan antifrizli su ile değiştir.
Don olduğunda işe yarar sabahları.
0
diyecevaplandı
(11.11.24)
Araç kaç model?
0
spacevan
(11.11.24)
2015
0
🌸Lubb
(11.11.24)
daha önce sürekli serviste bakımı yapılmamışsa bir avantajı yok.
benim aracım servis bakımlıydı, ben aldıktan sonra da servis bakımına devam ettirdim. geçen oksijen sensörü bozuldu, 13bin liralık parçayı 2bin liraya değiştirdiler iyiniyet garantisinden. aracımda çok elektronik olduğu için ve daha önce sanayide ağzım yandığı için serviste sokuşturmalarına razı geliyorum.
0
trajikomix
(12.11.24)
benim de 2015 model arabam var. bakımlarını yetkili serviste yaptırmıyorum. ama avantaj sorduğunuz için yetkili servisin muhtemel avantajları bence şunlar olabilir:

- dışarıda çoğu yer arabayı bilgisayara bağlamaz. yetkili serviste bilgisayarla bir arıza bulabilirler (düşük ihtimal)
- aracı sıfır aldıysanız ve sürekli yetkili serviste bakım yaptırıyorsanız, iyi niyet garantisi devam ediyor olabilir. ama 9 yaşında araba için zor ihtimal.
- sürekli yetkili serviste bakım yaptırıyorsanız, ücretsiz yol yardımı vs veriyor olabilirler.
- saçma sapan bir özel servise gidiyorsanız, saçma sapan yedek parça kullanımı sonrası araca zarar verme ihtimaliniz var.
- çok nadiren de olsa, üretici araçta bir problem bulmuş oluyor ve servislere diyor ki "şu model şu yıl üretim araçlar servise geldiğinde, çaktırmadan ücretsiz olarak şu parçayı tamir edin / değiştirin".. ama 9 yaşındaki bir araç için zor.

genel olarak garantisi devam eden araçlar yetkili servislerde bakıma girer. garantisi bitmiş yaşlı araçları da servise çekmek için ara ara çok güzel indirimler yapıyorlar. onları da takip edin.
0
co2s2
(12.11.24)
Hiçbir avantajı yok. Normal servisler için hava filtrelerini yağ filtrelerini ve yağı özellikle yetkili bayiden almanızı tavsiye ederim. Ben sadece işçilik yapacak birini buldum ve 500tl verdim değiştirdi.
0
enteg
(12.11.24)
(4)

Parkede ses yapmayan terlik

Lubb
parkede ses yapmayacak yani altında yumuşak bir şey olan bir ev erkek terliği önerir misiniz f/p?tüm terliklerin altında sert bir şey var parkede çat çat çat çok sinir bozucu.internette bakıyorum ya markalı aşırı pahalı ya da aşırı dandik bir şeyler var.
parkede ses yapmayacak yani altında yumuşak bir şey olan bir ev erkek terliği önerir misiniz f/p?

tüm terliklerin altında sert bir şey var parkede çat çat çat çok sinir bozucu.

internette bakıyorum ya markalı aşırı pahalı ya da aşırı dandik bir şeyler var.
0
Lubb
(28.10.24)
Crocs ve crocs tarzi terlikler ya da ikeada satilan kiytirik ev terlikleri
0
kuehles blondes
(28.10.24)
www.trendyol.com
ben evde bunları kullanıyorum. çok rahatlar
0
high hopes of the sozluk
(28.10.24)
www.trendyol.com

bende bundan kullanıyorum. ama farklı marka ve markasız daha ucuz olanlar da var. ses yapmıyor evde.
0
exlibris
(29.10.24)
Eva terlik olarak aratın
0
inawen
(30.10.24)
(5)

emlakçılar ve ilanlar

Lubb
şimdi mesela biri evin sahibi olarak kendisi evi ilana koymuş. sonra biraz daha bakınca sitede aynı evi 4 farklı emlakçı da koymuş. yalnız emlakçıların ilanlarda koyduğu fiyat evin sahibinin koyduğu ilandan 150-200 daha düşük.burda olay ne? tam tersi olsa anlayacağım da.
şimdi mesela biri evin sahibi olarak kendisi evi ilana koymuş. sonra biraz daha bakınca sitede aynı evi 4 farklı emlakçı da koymuş. yalnız emlakçıların ilanlarda koyduğu fiyat evin sahibinin koyduğu ilandan 150-200 daha düşük.

burda olay ne? tam tersi olsa anlayacağım da.
0
Lubb
(24.10.24)
Her türlü katakulli çıkabilir. Maalesef ahlaksızlık ülkenin iliklerine kadar işlemiş.
0
robin one persie
(24.10.24)
Konut emlakçı vasıtasıyla satılırsa alan kişi bir de komisyon ödeyecek ya emlakçıya.

Satıcı, o komisyonu da kendisine almak istemiş. :)
0
Mirket
(24.10.24)
Bazen de ev sahibi o emlakçıdan alıyor orayı ama emlakçı gıcık oluyor portfoyünde olmamasına rağmen daha ucuz koyup adamın ilanını piç ediyor.
0
enteg
(25.10.24)
Yukardakiler +2

Bu tarz saçmalıkların ve şaibeli durumların önüne geçmek için ocak ayı itibariyle ilgili mülk için birden fazla ilan çıkılamayacak, cezası olacak diye dinledim geçenlerde.
0
Phoebe
(25.10.24)
şimdi şöyle oldu her defasında evimizi satmak istediğimizde; biz sarı siteye koyuyoruz ilanı. sonra telefon trafiği başlıyor, evi almak isteyenler değil emlakçılar evi kapma yarışına giriyor. sonrasında babam artık isyan ediyor ben alım satım hiçbir şeye karışmam, her şeyi satın alan karşılasın ama ben ilanımı kaldırmam. ondan sonra üç dört tane aynı ilandan ev kalıyor
0
Hallegadola
(25.10.24)
(8)

Konum satın almak

Lubb
oturulcak evde (yatırımlık değil) konuma her şeyden daha çok önem vermek mantıklı mıdır?aynı paraya alternatifler söz konusu olduğunda konum için (size uygunluğu yönünden en iyi konum) genişlikten ya da oda sayısından vs. vazgeçer misiniz?
oturulcak evde (yatırımlık değil) konuma her şeyden daha çok önem vermek mantıklı mıdır?

aynı paraya alternatifler söz konusu olduğunda konum için (size uygunluğu yönünden en iyi konum) genişlikten ya da oda sayısından vs. vazgeçer misiniz?
0
Lubb
(14.10.24)
kesinlikle evet. bununla ilgili ata sozumuz var ev alma komsu al diye.
0
antikadimag
(14.10.24)
Amerika'da da emlakçıların böyle bir sözü var evin fiyatındaki en önemli üç etken location location location diye. Oda sayısı ya da metre kare çok önemli değil benim için. Konum ise her şey. Ama benim arabam yok, toplu taşıma seven biriyim ve tek yaşıyorum. Arabadı olan çocuklu bir aile için evin genişliği daha önemli olabilir
0
nundu
(14.10.24)
Ben duruma göre değerlendiririm. Şartlarım gereğince hangi kriter en önemliyse onu önde tutarım desem de bir taşınmazın pek çok şeyini değiştirebilmenize karşın konumun değiştirilemeyeceğini unutmayın. Bu nedenle evet, muhtemelen en önemli şey konum olacak.

Tabi konum da şartlara göre değerlendirilmeli. 3 odalı bir eve ihtiyacınız varsa ve hoşunuza giden konumda 2 odalı bir ev bulduysanız, bu da ihtiyaçlarınızı karşılamayacaktır. Bu nedenle mevcut şartlarınıza göre değerlendirme yapmanız her durumda zorunlu.
0
10551037
(15.10.24)
konum derken evin istenilen ilçenin içindeki konumu mu yoksa görece olarak daha düşük sosyo-ekonomik çevrenin olduğu ya da tırrek arkadaşların olduğu konum mu? ikisi çok farklı şeyler.

mesela ankara için konuşursak gidip keçiörenden ev almazdık asla. ama istediğimiz ilçeden ev alırken ilçe içerisindeki konumu merkezi olmamasına rağmen bunu önemsemedik.
0
elorelia
(15.10.24)
@elorelia

aileye, işe, ulaşıma, ihtiyaç duyduğumuz yerlere yakınlık ve değerli daha da değerlenecek bir yerde ilçenin şartlarımıza en uygun yeri ama diğer fiziki ihtiyaçlar konusunda eksik genişlik oda vs konusunda.
0
🌸Lubb
(15.10.24)
evet

istediğim evi bulursam şehir, bölge değiştiririm.
0
janderzel zartanyan
(15.10.24)
@antikadimag +1

Kesinlikle katılıyorum. Ev alma komşu al diye boşa denmemiş. Sizin için en iyi konumda bir yer bile alsanız kötü komşunuz varsa orası size cehennem olur. Tam tersi konumu hiç içinize sinmeyen bir yerde yaşasanız ama iyi komşularınız varsa orası bir süre sonra içinize siner cennet olur sizin için.
0
messor
(15.10.24)
bana uygunluğu yönünden en kötü konumda ev aldım, işime uzak ama göreceli olarak daha medeni ve parkı sahili olan bir bölge terch ettim, üzerine ekleyipte işe yakın(merkezi konum) ama içi kötü bir ev almak yerine uzak tercih ettim.
0
eja
(15.10.24)
(3)

Kulaklık ama yastıkla rahat olan

Lubb
Bazen bir şey dinleneyerek uyumak istiyorum. Zorlandığım geceler biraz iyi geliyor ama mevcut kulaklıklarım kablolu bir jbl, bir de kablosuz samsungs buds. Bunlar bu konuda rahatsız. Bunların ikisi de in-ear tipi belki de bundan.Yani bana rahat yatarken falan rahatsız etmeyecek bir kulaklık önerir
Bazen bir şey dinleneyerek uyumak istiyorum. Zorlandığım geceler biraz iyi geliyor ama mevcut kulaklıklarım kablolu bir jbl, bir de kablosuz samsungs buds. Bunlar bu konuda rahatsız. Bunların ikisi de in-ear tipi belki de bundan.

Yani bana rahat yatarken falan rahatsız etmeyecek bir kulaklık önerir misiniz? Yani asıl öncelik rahat olması.
0
Lubb
(06.10.24)
grimavi
(06.10.24)
www.amazon.com

Şöyle de bir ürün var epeydir benim de canım çekiyor aslında ama türkiyede var mı peşine düşmedim henüz. çok mantıklı aslında.

in ear kulaklık ile uyumak kulak sağlığı için çok hoş değil, uyurken bir şeyler dinleme alışkanlığı ile kulağı ciddi hasar alan tanıdığım var.

~Bahsettiğim ürün güzel bir şeydi startup bi şirket gibi. Benim ve arkadaşın attığı linklerdeki ürünler ucuz çin kopyaları anladığım kadarıyla emin olmadan alıncak bir şey değilmiş öğrenmiş olduk.
0
hedep
(06.10.24)
titanyum22
(06.10.24)
(10)

Sabah Namazı Hk.

Lubb
Müslüman olan arkadaşlara anlayışlarına sığınarak özel olmayacaksa şunları sormak istiyordum merakımdan: Sabah namazına düzenli olarak kalkıyor musunuz? Rutininizin bir parçası mı? Yoksa mümkün olduğunca mmı?Rutininiz ise sonrasında tekrar uyuyor musunuz ? (Mesaiye sabahtan başlayan ya da öğrenci o
Müslüman olan arkadaşlara anlayışlarına sığınarak özel olmayacaksa şunları sormak istiyordum merakımdan:

Sabah namazına düzenli olarak kalkıyor musunuz? Rutininizin bir parçası mı? Yoksa mümkün olduğunca mmı?

Rutininiz ise sonrasında tekrar uyuyor musunuz ? (Mesaiye sabahtan başlayan ya da öğrenci olup sabah dersi olanlar için bu soru)

Tekrar uyumak mı yoksa uyumamak mı size daha iyi geliyor günlük rutininizde.
0
Lubb
(08.09.24)
Ben ateistim öncelikle, Annem hep kalkar sonrasında uyuduğu da olur uyumadığı da o anki ruh haline bağlı galiba ama sabahın uhrevi dünyasında dua falan okuyordu sanırım, ayrıca sabah namazı zaten sınav gibi bir şey sanırım ona kalkmadıktan sonra diğerlerini kılmak... bilemiyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.09.24)
Bu ara düzenli.
Tekrar uyuyorum çünkü işe gidene kadar 2.5saatim daha var. Ama keşke uyumayip diğer işlerimi halledebilsem. Lakin uyku baskın geliyor.
0
Amaranta ursula
(08.09.24)
annem beş vakit kılar, sadece erkenden uyuyup alarm çalmasına rağmen uyanamadığı birkaç sefer olduğunu hatırlıyorum, onun dışında sabah namazına hep kalkar, onun için opsiyonel bir şey değil. anca çok hastaysa uyanamazsa filan kılmaz, bilinçli olarak hiç pas geçtiğini görmedim.

kışın saat zaten iyice yaklaştığı için uyumadan gidiyor işe ama yazın namazdan sonra tekrar yatıp 7'de filan geri kalkar, nasıl beceriyor hiç bilmiyorum. ben sabah 4'te 5'te uyansam bir daha asla geri yatamam, sonra bütün gün maymun gibi gezerim. canım anam terminatör gibi takılıyor.
0
mark greg sputnik
(08.09.24)
Yazın, kılıp tekear uyurum çünkü namaz vakti 03:30 civarında

Kışın, kılıp uyumam çünkü iş saatine çok yakın 7:30 da ezan okunduğu bile oluyor
0
füt
(08.09.24)
Müslümanım, namaz kılamıyorum, kendimi disipline edemiyorum çünkü, hayatımda çok enteresan noktalarda kesinlikle disipline olamıyorum. Namaz kılmayı çok istiyorum, canım çekiyor yemek çeker gibi, kılabildiğim zamanlarda hem sabah namazını hem yatsı namazını kılmayı seviyorum çünkü gün içine denk gelen namazları çok planlayamıyorum. Akşam vakti de gün içine denk geliyor benim. Keşke kılabilsem ama başlayınca ya aşırı namaz kılmaya başlıyorum ya tamamen bırakıyorum, dengeyi bulamadım.
0
muhayyer divan
(08.09.24)
uyuyabilirsem uyuyorum. eğer uyumazsam gün çok uzun geçiyor, bitmek bilmiyor maalesef.
0
deartheodosia
(08.09.24)
Kalkarken uyumaya niyetlensem de sonrasında uyuyamıyorum. Yazın erken kılınabildiği için uyuyordum ama.
0
hebanon
(08.09.24)
Kışın tekrar uyuyacak vakit dar oluyor ya işe gitmek için hazırlanıyorum yada evden çalışıyorsam o kısa arayı verimli geçirmeye çabalıyorum sonra mesaiye başlıyorum. Harici zamanda tekrar uyuyorum.
Erken yatabilsem günü verimli geçirebilmek adına çok güzel oluyor tekrar uyumamak.
0
cilekli pasta
(09.09.24)
Bugün itibariyle oğlan 7:20'de servise bineceğunden ve 6:45'te kalktığından, vakit de 6.25'te çıktığından 6:10'da kalkıp uyumama uygulamasına geçtik. Yoksa 5.00-5:30 civarı kalkıp kılıp geri yatıyorduk.
Not: yatış 23:00
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(09.09.24)
Düzenli kalkıp kılıyorum. Kış aylarında güneş çok geç doğduğu için namazdan sonra uyumaya vakit kalmıyor zaten. ama yaz aylarında 04:00-05:00 arası namaza kalkınca tekrar uyuyorum haliyle. yani mevsimsel olarak sorunuzun cevabı değişiyor. Fakat güneşin doğuşu esnasında uyumamak zihinsel sağlık açısından daha iyi diyor Peygamber Efendimiz (sav). Dolayısıyla yazın da olsa kerahat vakti bitene kadar uyumamaya çalışıyorum. o arada da Kur'an veya başka bir kitap okuyarak vakti değerlendirmiş oluyorum.
0
mustafakesekci
(09.09.24)
(33)

Neden Kediniz Var? Neden Kediniz Yok?

Lubb
tldr;neden bir kedi sahiplenmeliyim ya da siz neden sahiplendiniz, pişman mısınız ?ya daneden kedi sahiplenMEMEliyim ya da siz sahiplenmedinizi, pişman mısınız?--------Selamlar bir kedi sahiplenme durumu hasıl oldu. ihtiyaç sahibi bir kedi. satın alma veya o tarz durum değil zor durumda bir kedi var
tldr;

neden bir kedi sahiplenmeliyim ya da siz neden sahiplendiniz, pişman mısınız ?

ya da

neden kedi sahiplenMEMEliyim ya da siz sahiplenmedinizi, pişman mısınız?


--------
Selamlar bir kedi sahiplenme durumu hasıl oldu. ihtiyaç sahibi bir kedi. satın alma veya o tarz durum değil zor durumda bir kedi var (tekir değil cins) ve sanırım benim evim onun en iyi alternatifi. linç edecekler burdan sonra çıkabilir.

asıl konuya gelirsek ben her zaman bir kedi sahiplenmek o duyguyu tatmak istemiş biriyim. ama bir yandan da bu işin sorumluluğunun ağırlığının farkındayım ama karar aşamasında tecrübeye ihtiyacım var. o yüzden hevesle ya da düşünmeden karar vermek istemiyorum.

bu konudaki tüm görüş, soru ve önerileri aşağıdaki iki kutuptaki soruda birleştiriyor ve katkılarınızı bekliyorum;

neden bir kedi sahiplenmeliyim ya da siz neden sahiplendiniz, pişman mısınız ?

ya da

neden kedi sahiplenMEMEliyim ya da siz sahiplenmedinizi, pişman mısınız?
0
Lubb
(27.08.24)
Sahiplenmemelisin çünkü bakimi da muhafazasi da oldukça güç bir hayvan.
0
Yourcousinmarvinberry
(27.08.24)
Bro kedi sahibi olunca beynin serotonin reseptörleri kediye duyarlı hale geliyor ve kediyle olunca otomatik olarak mutlu oluyorsun, bu stres çağında muhteşem bir olay, o nedenle kedi sahibi olmalısın ama evde bi canlı beslemek en az bir çocuk büyütmek kadar masraflı ve zor mamasıydı vet. masrafıydı kılıydı yünüydü çok pahalı, ayrıca kafana göre bi tatile gideyim 2 gün bir yere kaçayım diyemiyorsun çünkü kedi her yere götürülebilen bi varlık değil tek başına bırakırsan da dönünce dünyayı sana dar eder ayrıca vicdanın izin vermediği için tek de bırakamazsın çok güveneceğin biri yoksa emanet de bırakamazsın, tüm hayatın kediye endeksli olur, zor yani ama kediler her şeye değer bence ben hiç pişman olmadım keşke dünyadaki bütün kedilere ben bakabilsem ama kedi bakmak çok zor ona göre düşünün karar ver minimum 10 sene sende olacak çünkü ama 15 de olur 20 de olur belli olmaz, eğer sahiplenip de 6 ay sonra ben buna bakamıyorum deyip sahiplendirme ilanı açarsan seni bulup döveriz şimdiden söyleyeyim ona göre karar ver.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(27.08.24)
kedi sahiplendim (tekir, sokak kedisi). oğlum yıllardır kedi beslemek istiyordu. çocuk şımarıklığı değil, severim sıkılınca da atarım gibi bir durum olmadığını biliyordum ama sorumluluğunu almaya da korkuyordum. gittiğimiz yazlıkta her sene yavru kediler oluyor, oğlan da çok seviyor, her sene acaba birini alıp götürsek mi, yapabilir miyiz diyip diyip vazgeçiyoruz. hatta 2021 yılında çok yaklaşmıştık vazgeçtik.

geçen sene kedinin biri, çok küçük yavru da değil 6-7 aylık eve geldi ve bir daha gitmedi. içeri almıyorduk kapıda yatıyordu, destursuz eve girip çıkıyordu. hiç diğer kediler gibi değildi. hepimizin o kadar kanı kaynadı ki dedik bu bizimle geliyor, bütün sorumluluğunu alıyoruz. iyi ki de getirmişiz.

neden sahiplenmelisin? mükemmel bir duygu. şu hayvana nankör diyenin allah cezasını versin. gelip yanına büzüşüyor, gorr gorr motor açıyor, karnına masaj yapıyor, en sıkkın anında iki sürünüp sırnaşıp mutlu ediyor. hoplaya zıplaya oynuyor neşe veriyor. canın sıkılınca gidip mıncıklıyorsun o da karşılık veriyor. acayip güzel bir duygu.

niye sahiplenmemelisin? her gün kumundan bok kürekleyeceksin, en geç ayda bir bütün kum kabını çamaşır suyuyla yıkayıp dezenfekte edeceksin. sabah akşam mama verilecek, haftada bir tüy taranacak. evin her tarafı tüy olacak, ağzından tüyü çıkacak, hele bir de uzun tüylüyse bütün koltuklar tüy olacak (sokak kedisi olmasına rağmen çok tüy dökmüyor, başka kedilere göre nispeten az benimki, sık sık taramakla da alakalı biraz). tırmalamak kedi için bir ihtiyaç, kedinin tırnakları içten dışa doğru uzuyor, tırmalayarak dış kabuğu atması gerekiyor. o yüzden ne kadar tırmalama direği de alsan o gidip halıları koltukları perdeleri tırmalayacak, eşyaların anasını belleyecek (benimki 1-2 şşşt yapma dedim, yapmıyor şimdi, nereyi tırnaklıyor bilmiyorum direğini de kullanmıyor. ama halılar koltuklar perdeler sağlam 1 yıldır). hasta olunca veterinere götürülecek, kavga dövüş ilaç içirilecek, ciddi hastalıklar epey masraflı, üzüntüsü de cabası (bu umarım hiç başımıza gelmez). en önemlisi tatile gidemeyeceksin, bayramda 1 hafta güneye kaçayım diyebilmen için şu dediklerimi yapacak birini bulman şart olacak. gezme tozma tayin yurtdışı işlerin varsa bakıcısını bulmadan yapamayacaksın, başına bela olacak. 1 aylık kuru maması 1500 lira, aylık kum 150-200 lira. bunun yaş maması var, maltı var, veterineri var, aşısı var (yıllık karma ve kuduz aşısı 900'er lira, iç dış parazit 3-4 ayda bir 600 lira), ilacı var, malzemesi (kum kabı, mama kabı, su pınarı, taşıma kutusu, tırmalama direği, tarama aleti, oyuncağı) var, var oğlu var, göçertmez ama biraz masrafı da var. bütün bu sorumluluğu peşin peşin kabul edip üstleneceksin, sonradan "yapamıyorum bana göre değilmiş" demeyeceksin.

ama böyle dertlerin yoksa, uzun seyahatlerde bırakabileceğim, bakabilecek biri var diyorsan, bok temizler, tüy tarar, mamasını suyunu veririm, halıya kusunca silerim, aşılarını aksatmam, masrafı da koymaz diyorsan mis gibi hayvan.

bokunu benden başka kimsenin temizlemeyeceğinden, veterinere götürme, ilaç içirme işlerinin bana kalacağından emindim. ne eşim yapar, ne oğlum yapar. ama ikisi de çok seviyorlar. ben hem seviyorum, hem bakıyorum. kedi de en çok beni seviyor. dibimden ayrılmaz. gece gelir koynumda yatar. çok kıpırdanırsam gider ayak ucumda yatar. sabah gelip öperek uyandırır. inanılmaz bir his var ya anlatamam. iyi ki sahiplenmişiz.
0
kibritsuyu
(27.08.24)
Valla bir canlının sorumluluğunu almak, hayatımı ona göre ayarlamak, temizliğiyle, mamasıyla, sağlık kontrollleri ile uğraşmak ve bu masrafa girmek istemiyorum.
0
Amaranta ursula
(27.08.24)
Yan apartmandaki komşu kedisini sokağa bıraktı, ben de sokakta bir iki kez sevip mama verdim buna, o ara kış geldi biraz mecburen sahiplendim vicdan ağır bastı, kedi 3 yıldır bende, bazı açılardan zorlukları olsa da kedi sahiplenmek iyidir aslında, bir zaman sonra evlat gibi oluyor.
0
blue rebel motorcycle club
(27.08.24)
Eksiden kedi besleyen biri olarak.

Kafana göre dışarı çıkıp uzun seyahat edemiyorsun. Bir evlat gibi sorumluluk gerekli.

Her yer tüy. Her 2 güne pislik temizliyorsun. Eşyaların anasını aglatıyor. Her taraf tırnak izi. Ayrıca masrafı da çok. Maması veteriner masrafları benim senede 1 tatil masrafım kadar. Eger doktor tavsiyesi degilse önermem. Ama yalnız yaşayan ve yalnız yaşamaktan kafayı kırmak üzereyseniz kedi çok iyi bir seçenek.
0
limonlu eksi
(27.08.24)
Benim tek bir yorumum olacak o da kedi sayısıyla ilgili. Kediler yaşlandıkça şikayetleri artıyor. TR'deki ekonomiyi düşünerek ne kadar sayıda kedi bakabileceğinizi iyi düşünün. Örneğin fip için tedavi çok ama çok pahalı, kaliteli bir mama alacaksanız bunun fiyatını araştırın.
0
rakicandir
(27.08.24)
Sorumluluğu yüksek olduğu için hiç girmiyorum o topa. Arkadaşlarımın kedileri ile gideriyorum evcil hayvan sevgimi. Bir yere gittiklerinde bakıyorum. Çiçek sulamak bile sorumluluk ama sen yokken çiçek kendi başını belaya sokmuyor. Kedinin ne yapacağı belli değil. Bir de depresyona falan giriyor bazıları sahibi gidince. Yapamam ama yapana engel olmam.
0
nawar
(27.08.24)
kedileri dışarıda severim ama evde asla. kedi kakasiyla uğraşmak iğrenç bir şey.
0
tabudeviren
(27.08.24)
Amaranta +1
0
jülsezar
(28.08.24)
uzun uzun yazdım ama tl:dr dersen özetlemiş arkadaşlar. ay kakası çok iğrenç, vay çişi çok kötü kokuyor, amanın her yer tüy oldu, abari eşyalar tırmık oldu, bu neymiş böyle ben hiç böyle olacağını tahmin etmemiştim dayanamıyorum diyeceksen hiç ama hiç kedi beslemeyi düşünme. kedi besleyecek olanlar bunları en baştan kabul etsin.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
@jülsezar +1
0
Mirket
(28.08.24)
yalnız arkadaşlar herkes neden sahiplenmemesi gerektiğini yazıyor. böle olunca kedi beslemek çok iğrençmiş gibi bir şey oldu. "doğru lan şunu sokağa atayım da kurtulayım, 15 sene daha bununla mı uğraşılır" diyeceğim nerdeyse (şaka tabi).

birkaçınız da neden beslenmesi gerektiğini, olumlu güzel taraflarını yazsanız da tercih yapabilse, elinde "bütün bunlara razıyım", iyi tarafı benim için ağır basıyor" diyebileceği argümanlar olabilse.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
kibrit+1

benim icin nefes almak kadar hayati bir mesele. kedisiz evde hayat bulmuyorum ama!!!!! su sokaga atilan hayvanlari gordukce kriz geciriyorum. artilarini saymakla bitiremem evlat sevgisi denen sey iste agirlikla manevi yonu guclendiriyor merhameti taniyorsun

eksiler: kum kullanirsan evin her yeri kum olur. benim bebeler pelet kullaniyor tuvaletini kolayca alabiliyorum her gun temizlemek gerekir. bazen tam yemege otururken veya misafir kapidan girince bi yerden koku gelir:) benim icin tuvaletini guzel yapan kedi gazini cikaran bebek gibi sevindirici bir haber o yuzden komedi trajedi karisik o koku.

en buyuk eksi sen evde olmayacaksan hayvan ne yapacak? kediden anlayan bi cevre ihtiyaci onemli ve konum olarak yakin birileri lazim. olmayacaksan evine birileri gidebilmeli eger degilse hayvani baska kedili eve götürmek bir dert, kedisiz evde durmasi ayri dert.

maddi durum da saglik hizmetleri icin buyuk ihtiyac. mamasindan veterinere ucuza kacilinca kar edinilen hicbi durum görülmedi oyuncak haricinde

en nemrut kedinin bile duygulari vardir bi o kadar psikolojileri hassastir. ben yoksam baskasi ilgilenir demeyin cunku mhntemelen o hep sizi arayacak. ben sikildim bunlar zaten icguduleri var sokakta yasar diyemezsin cunku o ev bebesidir(hem de cins:'( )

yillarca ev arkadasi(ex bf) ile kedimiz oldugu halde kendi evime baska bi kediyi ilk sahiplendigim zamanlara gittim. bebenin huzursuz oldugu bi anini normal bi seymis gibi videoya cekmisim:( ne kadar bildigimi zannetsem de cahilmisim. her kedinin huyu farkli iyi tanimak gerekir. sahiplenirseniz kediler hk bolca bilgi edinin(su an yapmaya calistiginiz gibi), kedili bi evde zaman gecirin mesela

arkadasimla eve cikarken butce oldugu halde esya almakta cok zorlandik cunku kedilere uygun seyler secmek gerekiyordu. duz kumas bi koltugu hic etmek icin kedinin herhangi bir engeli yok, ona kizamazsin da. deterjanindan yatak basligina kadar her seyi "pati dost" almak durumunda kaliyorsun. mesela deri yatak basligi(nE?!) yerine ahsap seciyorsun

evladini camdan dusmesiyle kaybetmis biri olarak, butun cami kapiyi korumali hale getiriyorsun. aksi halde acilan gedikten sen de atlamamak icin zor tutuyorsun

yurt disi hayalin varsa ve onu goturemeyeceksen uzak duruyorsun

onu cok seviyorsun
0
ala09
(28.08.24)
Olumsuz taraflarına (veteriner masrafı, tuvalet temizlemesi, tüy dökmesi, eşyalara zarar vermesi vb.) arkadaşlar değinmişler zaten.

Ben 7 yaşındaki kedimizi sahiplenmeden önce "Bu eve hayvan girerse ben giderim." diyen 67 yaşındaki annemin yorumunu bırakıyorum: "Hayatımın 60 yılını böyle bir sevgiden mahrum geçirdiğim için çok pişmanım."
0
dark red
(28.08.24)
kedim yok çünkü uğraşamam.
0
abelardo
(28.08.24)
Ailemin evinde yaşarken kardeşim istedi diye alındı. Kedileri çok severim ama kendi evimde yok, sebepleri klasik :

1) Kısırlaştırmazsan evin her yerine işer, evden kaçar, camdan atlar, agresifleşir, sesiyle huzur vermez.

2) Her yer tüy olur, halılar, tişörtler, paçaların, çorapların.

3) Açıkta yemek bırakamazsın

4) Kumu leş gibi kokar ve devamlı temizlemek zorundasın.

5) Rahat bir şekilde seyehat edemezsin.

6) Evdeki eşyaların içinden geçer, dünyanın parasını verdiğin mobilyalar ve kumaşları, kablolar, çiçekler...

Özetle sorumluluğu çok büyük, bunları bilmeden arkadaşının evinde görüp kucağında iki sevdin, hoşuna gitti diye kedi beslenmez.
0
kimlanbu
(28.08.24)
Sokakta bahcede evet
Evde asla.
Kediler evcil degil vahşi hayvanlar. Ev onlara göre değil
0
halk
(28.08.24)
İlk kedimi sahiplenmeden önce hayvansever olduğumu bilmiyordum, gerçekten.
Cevaplarda da gördüğünüz gibi bakış açısına göre değişiyor.
Benim hayatıma çok şey kattı olumlu anlamda.
0
kumandanim
(28.08.24)
yazmayı unutmuşum. yukarıda sayılan olumlu ve olumsuz yorumların yanında, kedi alerjisi kısmını da atlama. alerjin olmadığından emin ol.

benim kediye alerjim vardı. ne zaman bir kedi sevsem, ev kedisi bile olsa ağzım yüzüm yamulur, gözüm burnum akmaktan, silmekten, hapşırmaktan kıpkırmızı olurdu. hatta misafirliğe gittiğimiz bir evdeki kediyi sevdim diye o kadar yamuldum ki acile götürdüler, iğnelerle toparladım.

kedi sahiplenmemdeki en büyük endişem de buydu, ya alerjim tutarsa ne yaparım diye. geçen sene yazlıkta gelen kediyi ankara'ya götürme konusunda yükselmeye başlayınca her gün sokakta gezen bu kediyi alıp her gün ağzıma yüzüme sürdüm. elimi kolumu tırmalatıp kanattırdım. kendi kendime hard bir alerji testi uyguladım, bir sıkıntı olmadığına emin olduktan sonRa sahiplendim, ankara'ya getirdim. hala da yakalayıp yumulurum, bir sıkıntısı yok. alerjiden de kurtulduk galiba.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
uzun yıllar kedi baktım. tüm kedilerim öldükten sonra küçük ırk bir köpek sahiplendim.

köpekle kurulan bağ kediden daha farklı oluyor. köpek ile daha bir karşılıklı iletişim kurulabiliyor.

o yüzden artık kedi bakmak istemiyorum. köpeği eğitebiliyorum artık eve pislemiyor, koltuk tırmalamıyor, eşyaları parçalamıyor, durduk yere havlamıyor. Ama kediler ne kadar kimi akıllı olsa da başına buyruk davranıyorlar.
0
ananiyimioguz
(28.08.24)
@kibritsuyu

Bu alerji denen hastalık, bir gün birden kaybolabildiği gibi tam tersi olup, bir gün birden ortaya çıkabilen bir illet.

Alerji ilaçlarının da ciddi yan tesirleri vardır.

Bir gün ciddi bir kedi alerjisi başlarsa ne yaparsın?
0
Mirket
(28.08.24)
@mirket

dediğin gibi aniden çıkıp aniden kaybolan bir şey. 1991-2004 yılları arasında da kedimiz vardı evdei onu da sokaktan tutup getirmiş, aileme zorla sahiplendirmiştim. 13 sene birlikte yaşadık, alerji falan olmadı. kedimiz öldü, birkaç sene sonra alerjim başkadı, ne zaman kedi sevsem yamuldum. etrafımdakiler de şaşırdı yahu 13 sene kediyle yaşadın bir şey yoktu, bu nereden çıktı diye.

bunu sahiplenirken de endişem oydu, testini yapıp getirdim, 1 senedir sıkıntımız yok.

aniden çıkarsa ne yaparım? bilmiyorum, ilaçla falan kesmeye çalışırım herhalde yan etkilerini göze alıp.

o risk her zaman her şey için var. sırf alerji de değil. yani her an her şey olabilir. ama bazı riskleri göze almak da gerekiyor. yoksa hiçbir şey yapamazsın, kavanozda tek başına yaşamak zorunda kalırsın.

babam hastanelik olup yatağa düşeceğini öngöremedi, köpek aldı. farklı şehirde hastanelik olunca, ben de yanına gidince (benden başka kimsesi yok) köpek yabancı şehirde sokakta kaldı. komşu, babamın el bebek gül bebek baktığı hayvana bahçede en fazla bir sokak köpeği kadar baktı. kimsenin aklına bu senaryo gelmemişti, olan köpeğe oldu. eğitimi, gelişimi her şeyi aksadı.geri aldık getirdik ama tekrar toparlayamadık. babamla mı ilgileneyim, hastanede refakatçi mi kalayım, köpeği mi eğiteyim de evde yalnız kalabilsin, kendi işime gücüme aileme mi bakayım derken köpekle yapamayacağımızı anladık, sahiplendirmek zorunda kaldık.

şimdi benim de ailem alır başını giderse, ben kedimle yalnız kalırsam, sonra ben de hastanelik olursam bu kedi evde tek başına ne olacak, kim bakacak diye düşünürsem hayat bana zehir olur. tüm ihtimalleri düşünüp en kötü senaryoları yazarsak hayatta hiçbir şey yapmadan fanusta yaşamam gerekir.

o yüzden bazı şeyleri de düşünmeden risk almak gerekiyor. gerisi kader kısmet.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
2,5 ay önce bende de bahsettiğiniz gibi bir durum oldu. Bence artıları ve eksileri kişiden kişiye değişir. mesela titiz biriyseniz kedinin her yere tüy dökmesini, veya banyo tuvalet vs dahil kedinin meraklı olması sebebiyle evin heer yerini dolaşıp sonra da yemek masasının üstüne çıkmasını kaldıramayabilirsiniz.

biz çok temizlk hastası bir çift olmadığımız için kedinn bu hareketleri gözümüze batmıyor. masrafları da karşılamakta sorun yaşamıyoruz. senin sahipleneceğin kedi kaç yaşında ise masrafı ona göre değişir. bizimki 5 aylıktı, 2 doz karma aşı 1 doz lösemi, 1 doz kuduz yaptırdık (1 doz daha lösemi yapılacak) aşının tanesi 1200 TL istanbulda. ama başka bir şehirde oturuyorsan miktarı değişir. kayseride bir tanıdğım karmayı 500e yaptırmış. kuduz 300 tl bakanlık yapıyor.

2 ayda 1 iç-dış parazit ilacı yaptırman lazım 800 tl

kum masrafı kullandığın markaya göre değişiyor, 1 ayda 1,5 kutu (yaklaşık 15 lt) kum kullanıyoruz. 1 kutusu 150 tl olan kum da var 750 tl olan kum da var. senin tercihine kalmış.

mama ise kaliteden ödün verilmemesi gereken bir şey, 5-10 kg olarak alınca ucuza geliyor ama 1,5 kg ya da 2 kg alınca aylık masrafı 1000-1500 TL. (toplu alımda ucuzluk bir avantaj ama bayatlama ve kedinin ishal olma durumu dezavantaj)

1 tüp vitamın 620 tl (2-3 ay gider)
1 tüp malt 340 tl (2-3 ay gider)

daha ucuza da var ben iyisini almıştım. Yani bu iş öyle ucuz değil. kedin hasta olursa tahlil yaptırmak zorunda kalırsan 5-6 bin tl paran gidebilir.

bunları karşılayabilecek misin? onu değerlendir. BENCE KEDİ BAKMANIN KÖTÜ TARAFI: evden ayrılamamak. biz çok gezenti tipler değiliz o yüzden sorun olmadı henüz ama 1 hafta 10 gün tatile gidecek olsak sıkıntı olur. kediyi evde bıraksan bi dert, birine emanet etsen bi dert. hayvancağız yer değiştirdiğinde stres oluyo. yalnız kalsa ayrı stres oluyor. stres olunca da tuvalete çıkamıyor ya da ishal filan oluyor hasta oluyor çocukcağız.

yani sanırım şimdiki aklım olsa almazdım ama aldığım için de pişman değilim. kendime iş çıkarmış oldum durduk yere.

KOKU KONUSUNDA GÜNCELLEME: Evimiz çok küçük değil, boş bir odamız vardı kedi kumunu ve mamasını oraya koyduk koku sadece o odada var. bizim burnumuz alıştığı için bize hiç bir yer kokmuyor. geçen hafta annemle teyzem geldiğinde sordum; o odada koku olduğunu ama diğer odalarda olmadığını söylediler. odadaki koku da çok ağır değilmiş. sadece fark ediliyormuş hayvan kokusu olduğu.
0
turuncu tonlarda
(28.08.24)
Misafirlige gitmistim

1 evleri pis kokuyor

2 heryer kedi kılı ve cekyata bile oturamadik ustumuz basimiz kıl oldu

Bu hayvanlar cok tuy dokuyor koku yapiyor evi leştibgittigim kisilerin
0
Zetnikov
(28.08.24)
arkadaşlar cevaplar için teşekkür ederim. çevreme de sordum sizlere de sanki durum şu :

kedi bakanların çoğu pişman olduğunu söyleyemiyor ama bir daha bu işe girişmezdim diyerek dolaylı bir itiraf yapıyor. istemeyenler de direkt söylüyor.

olumlu yönde çok az geri bildirim aldım bu @kibritsuyu ve birkaç kişi demiş ama genelde sanırım herkes geri dönülemez bir yola girmiş durumunda kalmış gibi.

hiç mi iyi yanı yok diye bakınca iyi yanlarından işte tatlı seviyorsun falan derken ardından çilesini yapıştırıyor herkes.

çocuğa karar vermek gibi. rasyonel düşünme ile olmuyor demek bu işler. duygusal içten geliyor sonrasını düşünmeden. karşılıksız iyilik yapmak işte. yaparsan yaparsın. yapmazsan yapmazsın.
0
🌸Lubb
(28.08.24)
yalnız şunu tekrar belirteyim. ben bu bahsettiğim sıkıntıların hepsinin farkında ve bilincinde olarak, tamamını kabullenerek gönüllü olarak sahiplendim, ilk kedim değil. kediyi sahiplendikten sonra sıkıntılarının farkına varıp, sonra da vicdanım sokağa atmaya elvermeyip mecburiyetten katlanıyor, iyi taraflarıyla da züğürt tesellisi gibi avunuyor değilim.

kendi özgür irademle, bütün zorluğunun farkında olarak kabullenip sahiplendim, bundan da asla pişman değilim, gayet memnunum.

yani kendi adıma "kedi bakanların çoğu pişman olduğunu söyleyemiyor ama bir daha bu işe girişmezdim diyerek dolaylı bir itiraf yapıyor" cümlesine kesinlikle katılmıyorum.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
Bu sorumluluğa giremem diyordum ama kedi resmen gelip benim evde yaşamaya başladı kendimi içinde buldum. Kedinin kendisi beni sahiplenmeseydi ben asla götümü kaldırıp da sahiplenmezdim sadece düşünürdüm herhalde. Şimdi yanımda yatmış mırlıyor o nedenle kararından pişman değil diye düşünüyorum. Bence de iyi oldu.
0
peki madem
(28.08.24)
"kedi bakanların çoğu pişman olduğunu söyleyemiyor ama bir daha bu işe girişmezdim diyerek dolaylı bir itiraf yapıyo"

Sonuna kadar katılmıyorum:)
0
kumandanim
(29.08.24)
Kedi bakanların çoğu pişmanım demiyor abi sen şu an zorluklarını anladığın için almamak için kendi kendini haklı çıkarmak adına herkesin pişman olduğunu ama söyleyemediği düşünmek istiyorsun ama öyle değil biz sana sadece kedi sahiplenmenin çok zor olduğunu bir anlık hevesle ya da sevgi patlamasıyla eve alınmaması gerektiğini bu işin çocuk büyütmekten daha zor olduğunu anlatmaya çalışıyoruz, pişman olanlar genelde bir anlık hevesle ve sevgi patlamasıyla alıp sonradan o zorluğu görüp kediyi başkasına kitlemeye çalışanlar oluyor, onlar da buraya yazmaz zaten. Kedi sahiplenmek kediyle yaşamak zaten mükemmel bir his bunu anlatmak saçma, önemli olan zorluklarını bilmek zorluklarını bilerek karar vermek, yoksa ben sana kediyle yaşamanın ne mükemmel olduğunu 15 paragraf yazarım ama kediyle yaşamanın zorluklarını ANLAMADAN kedi sahiplenirsen kedi seni sabahın beşinde boklu kumunu temizletmek için uyandırdığında bize küfredersin. Ayrıca senin kediden bi beklentin mi var abi sana ne anlatmamızı istiyorsun; sen eve gelmeden yemekleri yapar yemekten sonra da kahveni getirir su bitince su siparişi verir diyerek mi ikna edeceğiz seni içinde öyle bir sevgi varsa alır beslersin yoksa beslemezsin bu doğal bir içgüdü, kar/zarar performansına göre değerlendiremezsin, sen ikna olmaya çalışıyorsun ama ben sende öyle bir ışık göremedim kusura bakma, sen bu işlere girme.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.08.24)
Kedileri severim ama sahiplenmiyorum:
- Tüy sorunu
- Koku sorunu
- Tuvalet sorunu
- Eşya ve mobilyalara zarar verme sorunu
- Evde olmadığında, tatile çıkacağın zaman kimin bakacağı sorunu
- Sabahları erken saatte uyandırma sorunu
- İşin maddi boyutu
- Bir de çok alışma, başına birşey gelirse üzülme endişesi var.

Ayrıca duyduğum çeşitli konular var. Daha bu hafta birinden dinledim, kedisi musluğu açmış saatlerce su şarıl şarıl akıyor. Belki evi su basacak. Ötekinin kedisi zıplayıp kapıyı kulpundan açabiliyor, evin giriş kapısı açık kalıyor, kişi işinde veya dışarıda.

Bu nedenlerden hiç sahiplenmedim. Evim çok geniş/bahçeli olsaydı daha olumlu bakabilirdim.
0
Lethe
(29.08.24)
www.eksiduyuru.com

kedi sahiplenince düşen hayat kalitemden bahsetmiştim burada ve yol yordam istemiştim buradaki arkadaşlardan.

ben de bir yakınımın bakamadığı bir cins kediyi almak durumunda kalmıştım. ama şimdi 2 yıl geçmiş olacak neredeyse. gül gibi geçinip gidiyoruz. yalnız, sanırım ben uyum sağladım kediye, o bana değil slkfsf artık gürültülerini takmıyorum, yoksa benzer şeyleri hiç yapmıyor değil. az yapıyor ama devam ediyor gürültüleri.

hatta buraya yazmamışım ama eve kedi geldikten sonra 1 ay içerisinde 3 defa hasta olmuştum. doktor bile kedi alerjin var bakma hayvana dedi. onu bile atlattık.

benim gibi, eve kedi girince depresyona giren bir tip dahi yapıyorsa, herkes yapar bence.
0
akatreil
(29.08.24)
1. Herkes kum sorunu demiş ancak ben kedimin tuvaletini banyoya koydum, kendim banyoya işim düştüğünde ya da basitçe tuvalete gittiğimde toplamda 30 saniyede her gün kutusunu temizleyebiliyorum. Kum kabının dışında küçük, kum sıçratmayan bir kilim alıyorsunuz, o da tuvaletten çıktıktan sonra patilerinde kalan son kumları topluyor. Kumunda dert edecek ne var gerçekten anlamıyorum. Kum kaplarının kenarında köşesinde küçük poşet koymalık yerler oluyor, oradaki poşetlerden çekip kumunu 30 saniyede temizleyip çöpe atıyorum. Bitti gitti.

2. Tüy sorunu. Dönem dönem çok tüy döküyorlar ancak kedi sahiplenmeden önce Dyson aldım ve şu an iddia ediyorum ki herhangi bir kedi herhangi bir erkek kadar tüy ancak döküyor. Hatta evde erkek varsa kedi tüyü çok daha sevimli hale geliyor bile diyebilirim. Bunu eve ne zaman kardeşim, babam vs geldiği zaman anlıyorum. İnsan kılı, kedi tüyünden çok daha pis ve uğraşması tatsız bir şey.+ Kedi tüyü sorunu düzenli tarama ve bakım ile çok azalıyor.

3. Veteriner masrafları oluyor. Kediniz hasta olabilir, aşısı olur, tahlili olur vesaire. Maddi durumunuz el vermiyorsa kedi sahiplenmemelisiniz.

4. Kediyi evde bırakıp bir yerlere gitme konusu: Bu o kadar zor değil, hele düzenli çalışan insanlar için hiç değil. Ben ayda bir Ankara-İstanbul arası gidip geliyorum, 2 ayda bir de 3-4 günlük yurtdışı seyahatim oluyor. Ankara-İstanbul arası tren yolculuklarına kedim alıştı ve stressiz gidip gelebiliyoruz, yolda uyuyor. Yurtdışına giderken komşuma ya da bir arkadaşıma anahtarı bırakıyorum. Şu an 15 günlük uzak bir tatil yapmam için kedimi ailemin evine bırakmam gerekir (Ankara). Ama bunu, kedinin bana sağladığı psikolojik rahatlığa kesinlikle değer buluyorum.

5. Kediyi neden sahiplenmeliyiz? Çünkü, kedi insana evde bir arkadaş olduğu hissini çok iyi veriyor. Evde canlı kanlı, çoğunlukla sessiz, sizi mutlu etmek için hazır bekleyen muhteşem bir varlık var. Sizi yormuyor, kendi hayatı var ve size arkadaşlık ediyor. Bilhassa yalnız yaşayanlar için bir varlığı sevebilme kapasitesini kaybetmemeyi sağlıyor, şefkat ve merhamet hissi uyandırıyor. Bunlar çok değerli şeyler. İnsanlar bu tarz sevgi temelli duyguların ne kadar önemli olduğunu yok sayıyor, görmezden geliyor veya aşağılıyor. Ancak bir şeyleri sevince hayatta anlam ve keyif buluyorsunuz. İşte canım sıkılınca bazen kedimin fotoğraflarına bakıyorum. Kedimi bazen konuşturuyorum kendi kendime. Epey oyun oynuyorum. Beni canlı ve zinde tutuyor. Bir canlı için emek göstermenin ondan çok kendime iyi geldiğine inanıyorum. Sizi mutlu eden ve kedi her şeye değer diye düşündüren kısmı da bu oluyor. Emek veriyorsunuz ve o kendi çapında size karşılık veriyor. İnanılmaz bir bağ oluşuyor arada. Bunu maddi olarak açıklayamazsınız ancak çocuk sahibi olmak gibi, bir kere tattıktan sonra bir daha bırakamazsınız. Geri kalan ıvır zıvır temizlik derdi vs bana sadece tembel insan bahanesi gibi geliyor. Temiz insan hep temizdir. Evim kokmuyor, evim biraz tozlansa kedim hapşırmaya ve rahatsız olmaya başlıyor ve temizlik yapmamı bekliyor. Yatağımı toplamadığım zaman bile kızıyor -toplu haline alıştığı için düzgün olmasını bekliyor. Çocuk gibi, nasıl alıştırırsanız o şekilde bekliyor.

Son olarak, evdeki eşyalara zarar verme hikayesi... Hikaye diyorum çünkü evdeki eşyaları eskimesi için alıyoruz, eskisin ve yenisini alabilelim. Bir ömür boyunca aynı koltuğu kullanmak istemiyorum mesela. Aynı perdeyi de. İnsan her zaman farklılaşmak istiyor, sıkılıyor. Kedimin bunları eskitmesinden ziyan değil, keyif alıyorum. Eskisin ki yenisini alabileyim. Çünkü bu tarz eşyalar tek başına yaşayan bir insanın ömür billah eskitemeyeceği eşyalar. Eşyaya hizmet edeceğime, eşya benim ve kedimin keyfini yerine getirsin yeterli. 70 yaşında hala aynı perdeyi kullanmak isteyeceğinize emin misiniz? Hayır.
0
silverleaf
(29.08.24)
(2)

Araba koltuğuna kahve döküldü

Lubb
Siyah şekersiz filtre kahve azıcık döküldü. Döşemeler koyu antrasit. Çıkar mı bu?
Siyah şekersiz filtre kahve azıcık döküldü. Döşemeler koyu antrasit. Çıkar mı bu?
0
Lubb
(20.08.24)
Çıkar. Hemen kağıt mendile emdirseydiniz, ya da emici bir beze. Geri kalanı da nemli ve leke çıkarıcı bir bezle çıkar.
0
muhayyer divan
(20.08.24)
müdahalede geciktiyseniz de endişelenmeyin zira oto yıkamacılar çıkarıyorlar.
0
eisberg
(20.08.24)
(6)

online psikologlar ve piyasası hk.

Lubb
terapi almalı mıyım diye düşünürken online olursa benim için daha iyi olabileceğini düşündüm. belli başlı sebeplerden işte.ama google da aratınca çıkan ilk sitelerdeki klinik psikologlara bakıyorum yanlış anlamayın ya da anlayın bilmiyorum ama bir milyon sıralama yaparak girilebilecek taşra üniversi
terapi almalı mıyım diye düşünürken online olursa benim için daha iyi olabileceğini düşündüm. belli başlı sebeplerden işte.

ama google da aratınca çıkan ilk sitelerdeki klinik psikologlara bakıyorum yanlış anlamayın ya da anlayın bilmiyorum ama bir milyon sıralama yaparak girilebilecek taşra üniversitelerinin psikoloji bölümünden mezun olup açılalı 10 yıl olmamış özel ünilerde klinik yüksek lisans yapan kişilerle dolu buralar. daha tezlerine bakmadım baksam nasıldır acaba. ha en azından sahtekar değil ve diplomalı profesyoneller tabii orası hoş. tabii en iyi okuldan mezun olanın en iyi terapist olacağı da büyük bir yanılsama olurdu orasını da kabul ediyorum.

şahsi algılamanıza gerek yok bu arada sadece ben kendimce haklı olarak bu kişilerin bana çok da yardım edebileceğini sanmıyorum. ama belki de yanılıyorum. kendim mükemmel olduğumdan değil ama müşteri/danışan olarak baya soru işareti oluştuyor insanın kafasında. arz-talep dengesi kaymış burda.

tecrübeleriniz oldu mu olumlu olumsuz? nasıldı? varsa da karşı argümanları duyup ikna olmak istiyorum ki kendimi düzeltme konusunda bir adım atabileyim.
0
Lubb
(14.07.24)
Klinik psikoloji yüksek lisanslari Türkiye'de bir rant durumunda. Devlet üniversitelerinde kontenjan çok az, bazen iki üç sene açılmıyor. özel universitelerde fiyatlar çok uçuk. durum böyle olunca insanlar iyi üniversitelerden mezun olsalar bile yüksek lisanslari daha ortalama üniversitelerden almaya başladılar zira gidip bir milyona yakın para ödemek istemiyor hiç kimse (buna ben de dahilim). Bilgi üniversitesi'nin yüksek lisansına kayıt hakkı kazanmışken gitmedim mesela, o kadar para vermek istemedim. Devlet üniversitelerinde kontenjan bekleyemedim. Klinik psikoloji yüksek lisansı olmadan terapi yapmak etik değil. El mahkum, ortalama bir yer seçiyorsunuz.


Klinisyen bir psikologsaniz yüksek lisans elbette önemli fakat tüm bunların yanında yurtdışı derneklerinden onaylı terapi eğitimleri almak (terapist ile klinik psikolog aynı şey değildir), kendi terapinden geçmek, iyi bir süpervizörle çalışmak vs de çok çok önemli. Psikoloji lisansı ise çok önemli olmakla birlikte basic bir bilgi sağlıyor. 10 yil, meslekte az bir süre değil. Eğer kendinizi gelistirdiyseniz tabii.


Ben şu anda Türkiye'deki eğitimlerimle İsviçre'de denklik aldım mesela. Demek ki yeterli bir eğitimim ve mesleki birikimim var. Bilen bilir, psikolog olarak yurtdışında denklik almak o kadar kolay değildir, klinik psikoloji denkliği almak hiç degildir. Ama yüksek lisansim öyle top universitelerden değil. Ben egitimlerime ve kendi surecime çok odaklandım. Sebebi de yukarıda yazıldı.
0
fraise
(14.07.24)
şöyle, en iyi okuldan mezun olanın en iyi terapist olacağını düşünmeme kısmında çok haklısın. kendi deneyimimi anlatayım:

2 yıl önce bi psikiyatrist/psikoterapiste gitmeye başladım. aşırı derecede araştırdım. iyi bir okuldan mezun olmuş olmasına dikkat ettim. sadece okul yetmez yorumları da iyi olacak dedim. sonunda içime sinen birini bulup gitmeye başladım. biraz da tuzluydu. ilk seans sadece dinledi, pek yorum yapmadı. dedim olay bu heralde.

ikinci seans bana lityum vermeye kalkıştı anlattığım şeylerden sonra. ve dedi ki "sen bana bunları ilk seans neden anlatmadın, ilk seans reçete ederdim çünkü." halbuki ben ilk seans birebir aynı şeyleri anlatmıştım. orada bir güvenim kırıldı. bir de üzerine ücreti teslim etmeye çalışırken "masanın üzerine bırakın lütfen" dedi azarlayarak. bir daha gitmedim, çok sinirlerim bozuldu. anlam veremedim.

yani o kadar araştırmışım dikkat etmişim, yediğim muameleye bakar mısın? yüzlerce de iyi yorumu vardı. kaç kere seminerler düzenlemiş eğitimler vermiş, sertifikalar boy boy. belki bana öyle yapası gelmiştir, çok iyi biridir.

ama bu psikolog, psikiyatrist olayları böyle sanırım. sana en uyanı bulmak gerekiyor. daha sonra sırf iş yerime yakın, yolla falan uğraşmam, parası da iyi diye no-name bi psikologa başladım. uyum sağladık, fayda da gördüm. okulu da dediğin gibi random tırt bir şey yani.

biraz deneme yanılma işi bence. fayda gördükten sonra ne olduğunun bi önemi yok, legal bi diploması olsun yeter. ben hep erkeklerle daha rahat konuşurum diyordum mesela, o ikinci bulduğum psikolog kadındı. düşündüğün gibi de çıkmayabiliyor bazı şeyler.

birinin psikiyatrist diğerinin dümdüz psikolog olmasının da bi etkisi vardır belki ama benim deneyimim kısaca böyle oldu.

not: psikiyatrist olanın yorumlarında seanslarda uzuuun uzun sohbet ettiği yazıyordu, biraz da o yüzden tercih etmiştim.
0
nolmus yani
(14.07.24)
Benim çok yakın bir arkadaşım özelden ücretli sosyoloji mezunu sonra bir apartman üniversitesinde aile danışmanlığı yüksek lisansı yaptı. Danışanları ne dua teşekkür ediyor görseniz hediyeler vesaire gırla.
Ben de online bir uygulamadan terapi alıyorum. Kız lisans psikoloji yüksek klinik psikoloji mezunu top üniversitelerden ikisi de. Ben anlatıyorum bariz dinlemiyor gözleri başka şeyler okuyor. Evvelki seanslar anlattıklarımı hiç hatırlamıyor vs.

Okul önemli elbet ama size fayda sağlaması daha önemli. Referans ile bulunabilir bence sonra biografisi incelenip karar verirlir. En azından ben artık öyle yapacağım.
0
Aydan Dustum
(14.07.24)
deartheodosia
(14.07.24)
Haksız değilsiniz, size bir klinik psikolog olarak şunu öneririm; o sitelere bakmaya devam edin eğitim ve kendini anlatış tarzı açısından dikkatinizi çekenler için bir liste yapın ve telefonda görüşün. Kısaca kendi durumunuzdan bahsedin ve onun terapide bunu nasıl ele alacağını sorun. Birazcık tatmin olduğunuz cevaplar alırsanız da başlarsınız. Ücret için de size daha iyi gelecek ancak absürd de olmayan pazarlıklar yapabilirsiniz. Evet çok fazla üniversitede psikoloji açıldı ama genelde en kaliteli hocalar da özel üniversitelerde. Terapi bilim ve sanat arasında bir şey. Bilgi önemli ama kişinin o bilgiyi nasıl tuttuğu nasıl hissettiği ve olgunluğu kesinlikle daha önemli. Burda da yukarıda değinildiği gibi süpervizyon ve terapistin kendi terapisinden geçme durumu devreye giriyor. Yani çok bileşenli bir yapı, siz önerimi değerlendirin. İmkanınız varsa terapi çok değerli bir süreç.
0
entellektuelmankurt
(14.07.24)
Hicam psikolog degilde devlette nasil duzgun psikiyatrist buldum onu anlatayim sen kendi olayina uyarlarsin.

Hastaneye rasgele birisine randevu aldim ve hastanede gozlemlemeye basladim. Mesela hastayi cagiriyorlar mi yada doktorun cok hastasi var mi vs. Gittigim kisiden memnun kalmadim yazdigi ilaclar beni daha kotu yapti. Bu arada gittigimde bi doktor vardi cok kalabalikti dedim bu adam neden kalabalik ona ramdevu almaya calistim ve gordum ki adamin adi salliyorum ahmet beyaz, bu doktor gelmiyormus adamin ekibi varmis o geliyormus yaninsurekli degismeli ekip. Cok memnun kaldim.
Yani taktik su degisik doktorlari deneyeceksin ortalamasini alacaksin.

Birde internetten bisey alirken hizmet olur mal olur daima ben olumsuz yorumlari okurum olumlu yorumlari okuma hocam buda bi taktikdir.

Yada firma yada doktor ismini google a yaz aralik birak sikayetvar yaz boylede dogru bilgiye ulasabilirsin
0
Zetnikov
(15.07.24)
(1)

Blutv

Lubb
Blutv ye girebiliyor musunuz? Tv app
Blutv ye girebiliyor musunuz? Tv app
0
Lubb
(14.07.24)
Denedim, açıldı. Rastgele bir film seçtim, oynatıyor problem yok.
LG WebOS
0
pispinti
(14.07.24)
(3)

[tavsiye] davranışsal problemlerim olduğunu fark ettim

Lubb
selamlar, biraz öneriye ihtiyacım var.tldr; evet özet olarak olarak duygu/öfke kontrolü üzerine makale, uzman kitapları, belgeseller veya nasihat arıyorum gönderir misiniz?------ / ------- / -------tespit ettiğim birkaç davranışsal problemim var:1)duygulara çabuk kapılma2)çabuk öfkelenme ve öfke kon
selamlar, biraz öneriye ihtiyacım var.

tldr; evet özet olarak olarak duygu/öfke kontrolü üzerine makale, uzman kitapları, belgeseller veya nasihat arıyorum gönderir misiniz?

------ / ------- / -------

tespit ettiğim birkaç davranışsal problemim var:

1)duygulara çabuk kapılma
2)çabuk öfkelenme ve öfke kontrolü problemi
3)spontane olamama ve beraberinde gelen belirsizliğe karşı kaygı ve öfke
4)insanları ön kabul olarak güvenilmez, faydacı, samimiyetsiz ve ofansif bulmam.

şimdi temel olarak yazdığım bu 4 problem günlük hayatımı etkiliyor doğal olarak.

şimdi sanmayın ki aşırı öfkeli suratı asık fiziksel şiddete eğilimli asosyal biriyim. aldığım geri bildirimlere göre aslında genelde oldukça neşeli, aktif biriyim lakin yukarda yazdığım problemler dolayısıyla ani olarak modum değişebiliyor ama yine ani olarak düzeliyor

yani baya bozuk heralde benim psikolojim. tamir etmeye çalışacağım.

tamir demişken şu aşamada psikologa gitmeye açık değilim hem maddi ve manevi olarak. bu çözüme kapalı gibi gösterebilir lakin hayır birazcık kendi sorunlarımın farkındalığı varken zor yoldan kendim ilerlemek istiyorum.

tabii işin çıkmaz tarafı sürekli biraz bu konuda bir şeyler izleyim okuyayım derken sürekli "şefkat" , "empati" gibi aslında içimde çok olmayan ve hayvanlar hariç birkaç insan dışında ciddi derinlikte hissedemedeğim duygular üzerine kurulu kavramların ağır bastırıldığını tüm çözümlemelerin kişisel gelişim klişeleri tadında bunların etrafında döndüğünü görüyorum. ha bu yanlış olmayabilir. sadece benim idrakimi zorluyor böyle olunca. çözüm yolunda biraz daha neden sonuç ya da bilimsel temelli ilerlersem kendime daha inandırıcı ve yapıcı olacağını fark ettim. spiritüel ya da dini bir şeylerden medet zaten ummuyorum.
0
Lubb
(14.07.24)
duyuruyu ben yazmışım gibi hissettim. asıl çözüm psikoterapi imkanlar olgunlaşınca o yola girmelisiniz bence. öfke kontrolü konusunda nefes almak iyi geliyor, üç kez derin nefes alıp vermek. belirsizliğe karşı kaygı ve öfke anksiyete sebebiyle olabilir.meditasyonun da yardımcı olabileceğini düşünüyorum. bu kadından pek hazzetmesem de elvin ile yoga kanalındaki meditasyon videoları bana baya iyi hissettiriyor. hoşunuza gitmezse youtubeda çok video var.

psikonet yayınlarının kitaplarına bakabilirsiniz.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(14.07.24)
Okuduğun kişisel gelişim kitapları genel konsepti, jargonu anlamana yardımcı olur. Kendini sev cümlesi senin için ne ifade ediyor şu an mesela?Kişisel gelişimin ilk amacı kendini tanımaktır. Duygularını tanıyor musun? Gün içinde hangi duygularda gezindigini düşündün mü hiç? Öfkelendiğin şeylerin seni neden öfkelendirdigi üzerine düşünürken suçlama mı yapıyorsun, haklılık mı arıyorsun? Temel bilgiler olmadan kişisel gelişimi idrak edip icsellestirmek de oldukça zor. Hiç bilmeyen bir insanın lol / dota vb oyunları öğrenmesi tam anlamıyla ne kadar sürerdi? Ben gençleri yeni zorlu şeyleri öğrenme konusunda cesaretlendirmek için böyle örnekler veriyorum. Yeni bir şeyler deneyip öğrenme aşaması korkutucu gelebilir fakat bilgiyi alıp, işleyip, işlevsel halde kullabilmeyi bir kez başarınca gerisi eğlenceli geliyor. Açıkçası kitaplardan şu an alacağın verim oldukça düşük olacaktır.kabul edersen tavsiye vermek isterim. Psikolojik olarak bir tanı almaya hazırsın bence. Bundan utanabilirsin, toplumun ne düşüneceğinden de utanabilirsin, şu an o kadar da kötü olmadığını düşünebilirsin, bu düşünceleri bir kenara bırakıp, bir psikologdan tanı alırsan eğer, içindeki araştırma, öğrenme ve okuma isteğini çok doğru yönlendirirsin. Örnek veriyorum okb teşhisi kondu sana, bunun üzerine çok güzel kaynaklara rahatça ulaşırsın ve ihtiyacın olan şeyleri öğrenirsin ve kendini de tanımış olursun. En önemlisi de yalnız olmadığını, senin gibi düşünen ve davranan bir sürü insan olduğunu, ve bunun değişebileceğini öğrenmiş olursun. Uzman desteğine sıcak yaklaşmanı tavsiye ederim dostum. Hayatın güzelleşecektir garanti verebilirim.
0
hasmetizm 2046
(14.07.24)
merhaba,

şema terapi ile ilgili okumalar yaparak biraz daha derin bir içgörü geliştirmeye çalışabilirsiniz.

hayatı yeniden keşfedin isimli kitabı öneririm. ismine bakmayın, kişisel gelişim safsatası gibi bir ismi var ama direkt şema terapi üzerine ve herkesin anlayabileceği bir dil ile anlatıyor.

devam kitabı gibi de "şema terapi-ayırıcı özellikler" kitabına devam edebilirsiniz.

bu saydığınız davranışlara yol açan şemalarınız varsa onları keşfetmiş olursunuz. sonra terapiste gitseniz de biraz daha derin içgörü geliştirmiş olarak gidersiniz ki bu terapiste ve terapi sürecine çok yardımcı olur.
0
la lykia
(14.07.24)
(2)

Açık Öğretim Nasıl Okunuyor?

Lubb
bakış açım:tüm hayrının gerçekten vakit ayırarak çalışıp okuyacak kişilere ve hatta okumaya daha fazla vakti olanlara da sunulandan daha ilerisinde hobi düzeyinde araştırmaların kapısını açmak suretiyle kıyasen daha derli toplu ve sistemli ilerleme fırsatı sunmak olduğunu düşündüğüm bir olay bu açık
bakış açım:

tüm hayrının gerçekten vakit ayırarak çalışıp okuyacak kişilere ve hatta okumaya daha fazla vakti olanlara da sunulandan daha ilerisinde hobi düzeyinde araştırmaların kapısını açmak suretiyle kıyasen daha derli toplu ve sistemli ilerleme fırsatı sunmak olduğunu düşündüğüm bir olay bu açık öğretim.

sorularım:

1)kurum tarafından materyal ve okumalar veriliyor mu?

2)eğer evet ise kaynakların yüzeysellik veya kapsayıcılığı ne seviyede oluyor ?

3)sınavdan sınava değil de cidden vakit ayırınca hobi seviyesinde derli toplu bir lisans bilgisi ediniliyor mu?
0
Lubb
(21.06.24)
1) ders kitaplarının pdfi ve ders özeti/çıkmış soru gibi şeyler veriliyor. Ayrıca canlı dersler olduğu gibi ders kayıtlarını da izleyebiliyosun. Canlı ders esnasında hocalara soru da sorabiliyosun, hiç canlı derse katılmadım ama ilgiliysen diye söylüyorum. Bunlar dışında okuma verilmiyor. Yani dersler esnasında şu şu kitapları tavsiye ederiz diyorlar ama bununla ilgili bir zorunluluk yok, sınav soruları sadece aöf kitabından çıkıyor.

2) Anadolu AÖF uluslararası ilişkiler okudum. Ders kitapları bence kapsayıcı ama tabii ki bir alan yazısı kadar değil. Konuya ilgili biri keyifle okur ve o dersin anlattığı konuda genel bir bilgi birikimi olur. Detaylı bir wiki sayfası okumak gibi düşün üslubu falan da o şekilde.

3) Şimdi benim kendi öz lisansım tıp olduğu için ve onun eğitim sistemi diğer bölümlerden farklı olduğu için çok kıyas yapamam ama ben çoğu derse çıkmış bakıp çalıştığım hâlde iyi kötü baya bilgi birikimi edindim. Hafta hafta çalışsam fazlası da olabilirdi. Ama zaten ilgi alanım olan derslere daha detaylı bakıp sıkıcı bulduklarıma sadece çıkmış baktım gibi biraz.

Bu dediklerim Anadolu aöf için ama diğerleri için de benzerdir diye düşünüyorum
0
nundu
(21.06.24)
1. Anadolu AÖF için yazıyorum her türlü materyal dijital olarak e-kampüs'te mevcut. Dilerseniz bastırabilirsiniz.

2. Anadolu AÖF çok kapsamlı ve güncel bilgiler içeriyor. Hatta materyaller sürekli güncelleniyor.

3. Evet.

Not: Anadolu AÖF ile diğerleri arasında dağlar uçurumlar kadar fark var.
0
doharkoman
(22.06.24)
(4)

Ağırlık antrenmanı bacak ve diz hususları

Lubb
Sol bacak diz kapağıma doğru bir güçsüzlük hissediyorum arada çok yorulunca ya da bacakları zorlayınca. Ama büyük bir problem yok. Spor yapabiliyorum. Günlük hayatta aksama yok.Genelde dizlerimi kırarken değil kırmayı açarken hissediyorum.Sadece biliçsizce çok yüklenmek istemiyorum.Güç antrenmanları
Sol bacak diz kapağıma doğru bir güçsüzlük hissediyorum arada çok yorulunca ya da bacakları zorlayınca. Ama büyük bir problem yok. Spor yapabiliyorum. Günlük hayatta aksama yok.

Genelde dizlerimi kırarken değil kırmayı açarken hissediyorum.

Sadece biliçsizce çok yüklenmek istemiyorum.

Güç antrenmanlarında bacak kısmına gelince çalışırken hangisini yapmak daha mantıklı olur? Ne tavsiye edersiniz?

Aslında smith machine squat benim en sevdiğim. Ama squat yaparken dize çok yüklenmek istemiyorum gerçi smith machine de pek öyle yapamam da.

Leg extension mesela biraz sıkıntılı olabilir gibi heldi.

Neyse dizlerime dikkat edebileceğim bir bacak antrenman hareketi önerir misiniz?
0
Lubb
(15.05.24)
Bence burada yanlış taktik var. Ortada bir sakatlık yok. Diyorsunuz ki kendimi güçsüz hissediyorum bu sebepten yapmayayim.

Omzumu sakatladim, sakatlık sonrası sadece belli harekette aci vardı. Fizyoterapist ile o bölgeyi çalıştıracak hareketler bulduk ve o bölgeyi özel olarak izole çalıştım normal antrenman sonrasi. Bu şekilde orayi guclendirdim.

Güçsüz hissettiginiz yeri daha az calistirmak tam tersi mantikta bir olay. Sakatliginiz yoksa yapmaniz gereken bu sorundan kurtulmak için o bölgeyi nasıl güçlendirebilirsiniz.

Bir örnek: diz cevresini güçlendirmek için tersine dağ yürüyüşü vs yaptırılıyor. Bu şekilde özel izole antrenman bakabilirsiniz.
0
logisticsmanager
(15.05.24)
Diz sağlığı için ip atlamak, geri geri yürümek faydalı oluyor. Calfleri ve hams'leri güzel çalıştır ve güzel esnet brocum
Squat yaparken de dizleri içeri bükmemek önemli. Hep dışa doğru zorluyoruz inip kalkarken, ayakların yere tam bastığında emin oluyoruz, topuk hiç kalmayacak yerinden. Aynayı karşına alıp dizlerini izle. Düzenli artan yükleme ile çalış ani yük bindirme ısınmadan.
0
hasmetizm 2046
(16.05.24)
Sağolun @logisticsmanager @hasmetizm 2046

Anladığım kadarıyla biraz izole oraya çalışma yapmam yararlı olacak ama birden fazla yğk bindirmeden.

Peki elliptic cross trainer ile çalışma yapsam orda geri geri çevirmeye çalışsam sizce işe arzulanan noktalar çalışır mı düzgün?
0
🌸Lubb
(16.05.24)
Dene, hissediyorsan işe yarıyordur. Yürüyüş bandında geri geri yürüsen de olur. Zaman yönetimine göre değerlendir artık
0
hasmetizm 2046
(16.05.24)
(2)

internetten ikinci el alım-satım

Lubb
selamlar,hayatımda ilk defa kendi kullandığım bir malı satmak ve ihtiyacım olan başka bir malı ikinci el olarak almak istiyorum.bunun için sahibindeni kullanıcam ama başka öneriler varsa da açığım.satımda dikkat etmem gereken şeyler nelerdir?alımda dikkat etmem gereken şeyler nelerdir?
selamlar,

hayatımda ilk defa kendi kullandığım bir malı satmak ve ihtiyacım olan başka bir malı ikinci el olarak almak istiyorum.

bunun için sahibindeni kullanıcam ama başka öneriler varsa da açığım.

satımda dikkat etmem gereken şeyler nelerdir?

alımda dikkat etmem gereken şeyler nelerdir?
0
Lubb
(20.04.24)
Dolap, letgo, sahibinden. Ölücülerden uzak dur yeter.
0
kimlanbu
(21.04.24)
merhaba, instagram' dan 2. el alılveriş sitelerinin hesaplarına girip kullanıcıların postlar altındaki yorumlarını okuyun.
0
from where i ride
(21.04.24)
(5)

Kamp 101

Lubb
Şimdi ben şu ekonomide tamamen acemi eğlendiren bir kamp işine girişsem zorunlu ekipmanlar ve diğer masraflar dahil ne kadar bütçe ayırmam gerekir?Bu soruya cevap veren tecrübeli arkadaşların giriş sseviyesi ekipman alışverişi konusunda tercihlerini okumaktan da mutlu olurm.[Bahar yaz aylarında Haft
Şimdi ben şu ekonomide tamamen acemi eğlendiren bir kamp işine girişsem zorunlu ekipmanlar ve diğer masraflar dahil ne kadar bütçe ayırmam gerekir?

Bu soruya cevap veren tecrübeli arkadaşların giriş sseviyesi ekipman alışverişi konusunda tercihlerini okumaktan da mutlu olurm.

[Bahar yaz aylarında Haftasonu kampı gibi bir şey için. 2 kişi.]
0
Lubb
(19.04.24)
Soru tam olarak şöyle mi?
İki kişi 2 günlük kamp yapmak için kaç liralık donanım gerekiyor?

Cevap için kamp vahşi doğa kampı mı, kamping kampı mı sorusunun cevabı gerekiyor.

Bir de A101de de kamp malzemesi var, ithal olan da var. Hangisi?
0
Mirket
(19.04.24)
Acemi birine vahşi doğa kampı öneriliyorsa olabilir ama yok hocam sen bir git güvenli alana çadırını kur bir deneyimle diyorsanız camping site.

O yüzden açık bıraktım o kısmı.

Diğer hususlar da benzer.
0
🌸Lubb
(19.04.24)
Kampcılıkla ilgili üyesi olduğum başka bir gurupta var öyle ilk kampını dağda yapmak isteyenler. Bana da çok akıllıca gelmez.

Ben malzemeyi yazayım fiyat ve kalite muazzam değişiyor. Ona internetten sen bak. Bir de kampinglerde özellikle şehre yakın olanlar ve özellikle haftasonları çok uçuk olabiliyor. Otele gitsen çok daha ucuz fiyatları veriyorlar.

3 kişilik çadır.
İki ayrı şişme yatak veya şişme mat.
Alta sermelik mukavva olsa iyi olur. Yoksa onun için de mat gerekir.
İki kafa lambası.
Bir çadır lambası.
Yeme içme malzemesi keyfe kalmış. Kahve tadını iğrençleştiren tahta muglara bayılıyo mesela herkes.
Mangal teşkilatı varsa kömürü tavuğu falan oralardan temin edersiniz.
Tuvalet kağıdı sabun falan bulundurun bence.
Hava durumuna göre uyku tulumu veya ucuzundan hem alta hem üste polar battaniye
kamp sandalyesi, masası, araba varsa tabi.
Elektrik hep problemdir powerbank
Kahvaltılık. Ben zeytini peyniri haşlanmış yumurtayı domates, salatalık biberi, günlük dozlarda kilitli poşete, onu da saklama kutusuna koyuyorum. Bozulacaklar için bagajda hep strafor kutum, buzlukta da buz akülerim hazırdır.
Benim iki kişilik tabak, çatal, bıçak, mug takımı var. Sen tek kullanımlık al.
Hatun kişiler led lamba ve mum olayına bayılıyor. Led lamba, şu yılbaşı ağaçlarına dolananlardan. Çadır önüne asarsın.
Aklıma gelen olursa eklerim.

Kamp yeri bakarken, yakında 3 harfli market var mı konusu çok önemlidir.
En usta kapçının bile daima bir eksiği vardır. Murphy kanunu
Çadır önüne eşya ve özellikle ayakkabı koymayın. 4 ayaklı dostlarımız tekini alıp götürmeye bayılır.

İnsanlar ilk gittikleri kampta ya bu işe aşık olur ya da kamp işinden nefret eder. Bu nefret edici tayfanın elinden sadece bir kez kullanılmış kamp malzemesini 2. el olarak almaya bakın.
Kampın cafesi varsa bile pahalıdır. Çadır önünde bir şeyler içmek çok zevklidir. Malzemeniz olsun.
0
Mirket
(19.04.24)
Instagram storynize "çadırını ödünç alabileceğim arkadaşım var mı?" diye sorun bence.
Çoğu insan böyle konularda yardımcı olmayı sever.
Çadırı ödünç verecek kişi şişme yatak da ödünç verir, diğer malzemeleri de ödünç verir. Nereye gidebileceğinizle ilgili tavsiye de verir.

Eğer bu ödünç alma işi olmazsa çadırı da, yatağı da kiralayabileceğiniz bir kamp alanı ile başlayın. Her kamp alanına telefon etseniz çadır ve yatak ellerinde olacağına ve kiralayacaklarına eminim. Siz de sadece geri kalan eşyalarınızı taşırsınız ve bu işi öğrenmeye başlamış olursunuz.
0
michael_knight
(19.04.24)
Once suyu ve tuvaleti olan bi cadir alaninda 2 gece kalin. Bi daha düsünmezsiniz bile. Masrafa girmeyin.
0
halk
(19.04.24)
(1)

Kargolar bayrdamda

Lubb
çalışıyor mu?
çalışıyor mu?
0
Lubb
(09.04.24)
tabii ki hayır
0
alt4y
(09.04.24)
(6)

Herkes bir şeyler yapıyor dimi

Lubb
herkes bir şeyler yapıyor dimi?valla bakıyorum herkes maceracı, girişimci, aktif, üretken, gezgin vs.kendime bakıyorum olduğum yerde aynı hiçbir şey yok. hayatta kaldığıma şükreder durumdayım.hedef lazım, tutku lazım. kaldıysa. siz de kesin bir şeyler yapıyorsunuzdur kesin var ya.. ee ne yapıyorsunu
herkes bir şeyler yapıyor dimi?

valla bakıyorum herkes maceracı, girişimci, aktif, üretken, gezgin vs.

kendime bakıyorum olduğum yerde aynı hiçbir şey yok. hayatta kaldığıma şükreder durumdayım.

hedef lazım, tutku lazım. kaldıysa.

siz de kesin bir şeyler yapıyorsunuzdur kesin var ya..

ee ne yapıyorsunuz? ne yapayım ?

www.youtube.com
0
Lubb
(08.04.24)
ben de böyleyim. banane diyip devam ediyorum. herkes maskeli yaşıyor bence. kendi hallerine bıraksan yapmayacakları şeyleri yaşamaya çalışıyorlar
0
baldan kaymak
(08.04.24)
Yoo. Surekli bir sey yapmaliyim, hic bos kalmamaliyim refleksi, istanbul merkezli beyaz yaka endisesi olarak ortaya cikti ve yerlesti. Herkes surekli bir seyler yapmak zorunda degil. Bazen yapilir, bazen hicbir sey yapilmaz, hepsi insanca.
0
mor oje
(08.04.24)
Yok be kimsenin bi şey yaptığı yok.

Ufacık bi azınlık dolu dolu yaşıyor, kalanı hayat derdinde işte.

Aç bi dizi, al çerezini keyfine bak, hayat bu kadar.

"Cesur ol", "vazgeçme", "konfor alanından çık" vb vb...

Külliyen yalan.

Benim kedi gibi karnını doyurup iki götünü yalansan mutlusun işte.
0
msb
(08.04.24)
parası olan yapıyor:)
0
nothing in my way
(09.04.24)
Mor oje+1

Bence kişinin cocuklarina öğretmesi gereken şeylerden biri de sıkılmak oldu. Sürekli telefon, sürekli sosyal medya derken sürekli bir şeyler yapıyoruz. Ben yeni yeni kontrol altina almaya çalışıyorum ama is yaparken bir seyi bekliyorsam hiçbir şey için olmasa bile telefona bakıyorum misal. Çünkü beyin bir şey yapmadan duramiyor.

Size tavsiyem biraz ingilizce arastirmaniz bunu ama sosyal medya yüzünden herkes çok mutlu, herkes çok aktif olayi yayildi ama değil. Hatta en iyi aciklayan video bu heralde;
youtu.be

Ha illa kendinize aktivite ariyorsaniz aslında spor yapmak en ideali. Ne olursa ama paraya bile gerek yok bir çok sporu yapmak için.

Ben açıkçası son zamanlarda hayatında dolmuş birkaç kisi dinliyorum. Kimseden sürekli bir şey yapın koşun coşun duymuyorum. Insanlar mutlu sadece.

O yüzden biraz sosyal medyadan çıkın:)
0
logisticsmanager
(09.04.24)
(bkz: fomo)
0
salihdt
(09.04.24)
(10)

Salaklaşıyorum sanki

Lubb
Arkadaşlar bu bir troll duyurusu değildir. Cidden bilişsel kabileyetlerimde bir gerileme var her geçen gün sanki.-konuşma sırasında kelimeleri hatırlamada yavaşlama.-yalan yanlış serbest çağırışımlar.-yabancı dilden anadilde geçişlerde keskin olamama.-uzun süreli odaklanamama, konsantrasyon zayıflığ
Arkadaşlar bu bir troll duyurusu değildir.

Cidden bilişsel kabileyetlerimde bir gerileme var her geçen gün sanki.


-konuşma sırasında kelimeleri hatırlamada yavaşlama.

-yalan yanlış serbest çağırışımlar.

-yabancı dilden anadilde geçişlerde keskin olamama.

-uzun süreli odaklanamama, konsantrasyon zayıflığı.

-zihinsel matematiksel işlemlerin uzun sürmesi.

-geçmişte uzman olduğumu düşündüğüm şeylerde tamamen yabancı gibi kalma sadece "aa ben bu konuda baya vakit harcamıştım aslında" hissi.

-öğrenme eylemeninin eskisinden daha efor gerektirmesi.

-daha hızlı unutma

-sosyal etkileşimlerde de hantallaşma, insanlara karşı meraksızlık ve isteksizlik

-sosyal etkileşim olarak small talk yeteneğinin gerilemesi.


b12 düzenli kullanıyorum eksik değil.

nedir sizce durumlar? ne yapsam da biraz kendime gelsem..
0
Lubb
(18.02.24)
Yaşlanmak?
0
abuzer
(18.02.24)
Bende de var. 2 yıldır gerilediğimi hissediyorum. Yaşlanma, yorgunluk +1
0
ruhen hastayim ben
(18.02.24)
Sağlıklı beslen, tek yönlü uzun süreli vitamin desteği alma, şekeri minimuma indir, egzersiz yap.

Yaş ilerledikçe ve sağlıksız beslenme sonucu bdnf salgı proteini beyinde azalır. Sağlıklı beslenerek ve şeker kullanmayarak bdnf düzeyini arttırabilirsin. Günlük ihtiyacın olan tüm vitaminleri, vücudunun üretemediği amino asitleri yemek yiyerek vücuduna al.

Misal; sağlıklı beslenmediğin sürece, bağırsak mikrobiyomun gamma aminobütirikasit üretemeyecek avuç avuç omega 3 takviyesi de alsan bir işe yaramayacak.

Formül basit: şekeri/tatlıyı kes, sağlıklı beslen, egzersiz yap bdnf düzeyin artsın veya en azından gerilemesin.
0
krtkartal
(18.02.24)
-konuşma sırasında kelimeleri hatırlamada yavaşlama.

-sosyal etkileşimlerde de hantallaşma, insanlara karşı meraksızlık ve isteksizlik

-sosyal etkileşim olarak small talk yeteneğinin gerilemesi

bende de var bunlar bir kaç yıldır,cidden yaslanıyoruz. bırde nbenım fark ettıgım iş stresı arttıkca bunlar sıddetlenıyor
0
haskoylu deli hasan
(18.02.24)
Bi kismi bende de var
Yaslaniyoruz +1
0
Kittie
(18.02.24)
Telefon bağımlılığı varsa bu da bunlara sebep oluyor. Mide bağırsak kanaması vs gecmisiniz yoksa coraspin 100 mg kullanın düzenli olarak. Hem unutkanlığı azaltır hem beyin kanaması felç kalp krizi riskini azaltan bir ilaçtır hayat boyu kullanılabilir. Kanama ameliyat vs durumlarında ara vermek şartıyla.
0
alimcgraw
(18.02.24)
Digital detox yapın, en az 2 gün mesela haftasonu.

Simon Sinek'in ilgili sunumunu izleyin, başlığı hatırlamıyorum ama (digital) müptelalık ve dopamin konusunda olan sunum.
0
alfired
(18.02.24)
Ben iyiyim, gerileme yok, gelişme bile var. Yaş 39
0
gabe h coud
(18.02.24)
Sudoku işe yaradı bende.
0
pispinti
(18.02.24)
depresyon'da olabilirsin farkında olmadan,
arka planda zihnini meşgul eden şeyler varsa o da yapabilir,
zamanında fazla alkol yada madde kullanımı varsa, yada arada sırada madde kullanımı varsa hatta kimi maddeler tek kullanımda dahi geri dönüşü olmayan hasar bırakıyor daha önce denemişsen bişiyler onlarında etkisi olabilir.

beslenme demişler zaten çok önemli, zihinsel rahatsızlıkların etkisini dahi azaltabiliyor beslenme.

haraketsiz yaşam da benzer etkilere neden olabiliyor.

yaşlanma da büyük etken.
0
selam
(19.02.24)
(8)

(30+) hala gerçekçi hayalleriniz var mı?

Lubb
peşine düşebileceğiniz gerçekçi ama nispeten büyük hayalleriniz kaldı mı? bu yetiniz hala eskisi gibi duruyor mu yoksa baltalandı mı?
peşine düşebileceğiniz gerçekçi ama nispeten büyük hayalleriniz kaldı mı?
bu yetiniz hala eskisi gibi duruyor mu yoksa baltalandı mı?
0
Lubb
(28.01.24)
Veteriner hekim olmak istiyorum, kolay olmayacak ama deneyeceğim.
0
rock n roll
(28.01.24)
30'dan sonra tüm hayaller gerçekçi oluyor.
0
prole
(28.01.24)
Mesleğimle ilgili olarak var, hala ilerleyebileceğim yerler var.

Ancak eskisine göre çok daha spesifik ve düz bir çizgide görünüyor artık ilerleme.

Yirmilerin başındaki belirsizliği özlüyorum bazen. Kafamı yastığa koyunca gözümde canlanan şeylerin ucu bucağı yoktu.
0
akhenaten
(28.01.24)
Mesleki ya da aile içi gerçekçi hayallerim olsa da hala tanrı kral olmak istiyorum.
0
allah yazdiysa bozsun
(28.01.24)
30 dan önce çok rastgele yaşamışım. Daha yeni başladığımı düşünüyorum hayallerim planlı ve kararlı
0
cavelier
(28.01.24)
hiç olmayacak/yapamayacağım şeylerin hayalini kurmadım. hayalini bile kurmadığım şeylere sahip oldum. küçük küçük hedefler ve planlar dışında bişey yok bende.
0
naksidil
(28.01.24)
30'a girmemden hemen sonra Covid patladı o nedenle hangisinin etkisi daha büyük bilmiyorum ama hayatımın/vizyonumun çok küçüldüğünü hissediyorum.
0
peki madem
(29.01.24)
ben hala superkahraman olabilecegime bile inaniyorum, 36
0
foster
(29.01.24)
(1)

14 watt led ampül

Lubb
Max 13W yazan abajurun E27 ampul duyuna 14W ampul taksam ev patlar mı?Çok büyük sorun teşkil etmez dimi 1 wattın aramızda lafı geçmez dimi?
Max 13W yazan abajurun E27 ampul duyuna 14W ampul taksam ev patlar mı?

Çok büyük sorun teşkil etmez dimi 1 wattın aramızda lafı geçmez dimi?
0
Lubb
(03.12.23)
kablonun çapına göre kaldırabileceği bi amper var
quoraya aynısı sorulmuş cevap sıkıntı olmaz fark azmış

"Honestly, YES.
at 240V > 13W = 0.054 AMPS / 14W = 0.058 AMPS
at 110V > 13W = 0.12 AMPS / 14W = 0.13 AMPS
at 12V > 13W = 1.08 AMPS / 14W = 1.17 AMPS
At high voltage the current difference between 13W and 14W is completely insignificant."
0
lambırcek
(03.12.23)
(3)

evli çiftler nasıl sosyalleşiyor?

Lubb
30+ çocuksuz evli çiftler nasıl sosyalleşiyor?bir de çiftlerden teki mesela yeni sosyal ortam nasıl ediniyor eşinden bağımsız bireysel? yani sizin deneyimleriniz önerileriniz, nelerdir?
30+ çocuksuz evli çiftler nasıl sosyalleşiyor?

bir de çiftlerden teki mesela yeni sosyal ortam nasıl ediniyor eşinden bağımsız bireysel?

yani sizin deneyimleriniz önerileriniz, nelerdir?
0
Lubb
(01.12.23)
Kari koca çalisiyorlarsa;

is arkadaslari(farkli zamanlarda).

Komsular, akrabalàr, anne/baba taraflari.

Kadin kisisin okuldan vs arkadaslari...

Yeni insan tanima gibi bir durumlari olmaz yani sayet marjinal bi çift degillerse(açik evlilik vb.).
0
Yourcousinmarvinberry
(01.12.23)
bol bol dışarı çıkıp mümkünse sürekli aynı yere giderek de çevre edinilebilir. müdavim olmak lazım yani. bir süre sonra önce çalışanlarla sonra sizin gibi diğer müdavimlerle arkadaş olabilirsiniz. söylendiği gibi tarafların is arkadaşlarını da dahil etmek lazım, o birini getirir öbürü diğerini getirir derken bakmışsınız 20 kişiyle iyi kötü diyaloğunuz olmuş.
0
orient blue
(01.12.23)
sosyal medya
0
ala09
(01.12.23)
(4)

Fitness Başlangıç

Lubb
Fitnessa başlangıçta kendimi çok sıkmadan ama düzenimi de oturtabileceğim bir tüm vücut programı arayışındayım. İnternette mevcut tabii arayınca. Biraz da kişisel yorum ve öneriler ile burda tecrübeli arkadaşlar nasıl bir şeyler söyler onu merak ettim.nedenler: hantallık, stres, çabuk yorulma, sağlı
Fitnessa başlangıçta kendimi çok sıkmadan ama düzenimi de oturtabileceğim bir tüm vücut programı arayışındayım.

İnternette mevcut tabii arayınca. Biraz da kişisel yorum ve öneriler ile burda tecrübeli arkadaşlar nasıl bir şeyler söyler onu merak ettim.

nedenler: hantallık, stres, çabuk yorulma, sağlıktan uzaklaşma, düzen arayışı, zinde olma isteği.

hedef: hafta içi çalışan biri olarak yoğun olduğumdan çok boğmadan fitnessı hayatıma entegre etmek.

hususlar:
1) haftada kaç gün ve nasıl ?
2) kardio işin neresinde ve ne kadar ?
3) beslenme işin neresinde ?
4) nasıl bir tüm vücut programı ?
5) tecrübeyle sabit püf nokta önerileriniz nelerdir?

veriler:
*endomorf vücut tipi
*yağ oranı yüksek
*spor geçmişi var ama hayat ilerledikçe azalmış
*30-35 yaş aralığı



teşekkür ederim.

edit: birtakım düzeltmeler.
0
Lubb
(29.11.23)
1. Şimdilik 3 gün yeterli
2. Başında 10 dakika ve sonunda Allah ne verdiyse
3. Her yerinde. En başında.
4. Tüm vücutla programlarıyla başla. İlerde değiştirirsin.
5. Makineler kullanılan programlara yoğunlaş. Onlarda hata yapmazsın, teknik problemi olmaz. Geliştikçe serbest ağırlığa geçersin. Esnemeleri ihmal etme. İlk zamanlar abanma ki kas ağrıları spordan soğutmasın.

3 ü iki kez yazmışsın.
0
Mirket
(29.11.23)
1- bir gün yapıp bir gün dinlenme şeklinde ilerlenebilir. Özellikle fullbody için uygun bir format.

2- kardio genellikle spor sonrası daha uygun bence. Başında ısınmak için olabilir fakat gücü bitirecek şekilde başlarsanız ağırlık çalışırken çok zorlar

3- beslenme gerçekten çok önemli. Zayıf biri beslenmesine dikkat etmeyerek belki yıllarca ciddi bir gelişim göstermeden devam edebilir. Kilo fazlası olan biri ise sadece sporla vücudunu şekle sokamayabilir. Kalori açığı şart.

4- başlangıçta fullbody, tüm bölgeleri ufak ufak makineyle güçlendirmek en faydalı yöntem olur. Bazen insanlar serbest ağırlığa geçince mucizevi şekilde kas hacmi kazanacağını sanıyor ama makineler başlangıçta çok fazla sakatlık yaşatmayacağı için sakatlanarak spordan uzaklaşmanızı engeller. Ki profesyonel spprcular da zaman zaman makineleri kullanır. Yeni başlayan işi gibi görülme saçmalığı var burada
0
Unde bach canim
(29.11.23)
stronglifts 5x5 tam sana göre hocam. Webte ve ekşide tonla bilgi var nasıl uygulanacaği ile ilgili.
0
marvellous someone
(30.11.23)
3 gün 5x5 yap ama kuralına uygun progressive overload ile ilerle. başlangıçta 3kg nedir ya deyip hemen yüksek ağırlıklara atlayıp formunu bozma. gerektiği kadar beslen. beslenmeyle ilgili bir sürü kaynak var. ağırsağlam diye bir kanal var içerikleri iyidir, bilimseldir.

bu iş çok ince bilgi, özel formul vs. değil. tam tersine çok basit prensipleri istikrarlı şekilde doğru uygulamaya dayanıyor.
0
orpheus
(30.11.23)
(2)

Şarap

Lubb
Akşamları iş çıkışı biraz modumu bulayım diye fiyat/performans hangi şarabı önerirsiniz? Kırmızı
Akşamları iş çıkışı biraz modumu bulayım diye fiyat/performans hangi şarabı önerirsiniz?

Kırmızı
0
Lubb
(14.11.23)
1.5 litrelik cam şişelerde satılan, evin, akdeniz incisi gibi tekelde satılan şaraplar

can yücel de bundan içiyormuş napsın ucuz ve tadı güzel, içinde öyle çok kompleks aromalar yok tabi ama tek başına, arkadaşla sohbet ederken, yaptığın yemeğin, pizzanın, makarnanın yanında gidecek tam sofra şarabı

www.canyucel.org
0
freebird5406_2
(14.11.23)
tigris
0
cooperr
(14.11.23)

İstanbuldaki Arctic Monkeys konseri

Lubb
Nasıldı?1)grubun performansı ve salon, ses nasıldı?2)kitle nasıldı? yaş grubu falan?denk getirememiştim de aklıma gelince biraz içerlendim.
Nasıldı?

1)grubun performansı ve salon, ses nasıldı?

2)kitle nasıldı? yaş grubu falan?

denk getirememiştim de aklıma gelince biraz içerlendim.
0
Lubb
(03.11.23)
(3)

Parasını ödededim ama ortada mal yok!

Lubb
X firmasında bir mal satın aldım. bana işte bilmem kaç gün içinde üretimden çıkacağını sonra teslim edeceklerini söylediler 5 ay oldu hala ortada bir şey yok.hepiniz yaşamışsınızdır. fabrikalara ya da dış yerlere üretim yaptırıp sonra kendi logolarını basan firmalarda oluyor bu.5 ay içinde birçok ke
X firmasında bir mal satın aldım. bana işte bilmem kaç gün içinde üretimden çıkacağını sonra teslim edeceklerini söylediler 5 ay oldu hala ortada bir şey yok.

hepiniz yaşamışsınızdır. fabrikalara ya da dış yerlere üretim yaptırıp sonra kendi logolarını basan firmalarda oluyor bu.

5 ay içinde birçok kez uğrayıp sordum hepsinde müşteri temsilcisi tarafından "2 hafta sonra gelmiş olur 2 hafta sonra gelin" diyerek gönderildim. oyalandılar yani.

yalnız artık sinirlendim. çünkü yalan söylüyorlar ve aptal yerine koyup oyalıyorlar. ortada mal yok. satış yapmışlar resmen.

ya artık kapı pencere indirmeye gidip ciddi sıkıntı yaratıcam orda ama yine de medeni halimi koruyup yasal yollardan ilerlemeyi düşünüyorum son bir sabırla.

1)bu tip hususlarda karşı tarafa en sıkıntı yaratabilecek hukuki yol ne olabilir?

-para iadesinden (5 ay önceki fiyattan) ve malın kendisinden ziyade artık yapılan muameleden bozulmuş durumdayım. karın ağrısı olmak istiyorum.

2) olmayan malı varmış gibi satan ve beni inatla oyalayan müşteri temsilcisine ne gibi yasal haklarım olabilir?

belki de pek bi hakkım yok ama tecrübenize sığınarak yol yordam öğrenmek istedim.

teşekkürler.
0
Lubb
(03.11.23)
son kez arayıp tüketici hakem heyetine başvuracağınızı iletin. yine yok derlerse de ikamet ettiğiniz yerdeki kaymakamlığa gidip tüketici hakem heyetine başvurun ödeme vs belgelerle. ödediğiniz ücretin yasal faizi ile iadesini talep edin.
0
faberkastelli
(03.11.23)
Tüketici Hakem Heyetine belgelerinizle başvurun e devlet üzerinden ya da fiziken sonrasında karar lehinize çıkarsa ilamlı icra takibi yapın.
0
Smithsonian
(03.11.23)
ödemeyi nasıl yaptın, kredi kartı ise harcama itirazı oluşturup geri alabilirsin.
0
orpheus
(03.11.23)
(2)

tunçmatik priz

Lubb
tunçmatik akım korumalı prizleri güvenilir mi?apc schneider falan kullanıyordum ben ama sürekli bundan alamam. arada biraz fiyat farkı var. kablosuz olup 2li 3lü olanlarına ihtiyacım var da trde bir tunçmatikte gördüm.
tunçmatik akım korumalı prizleri güvenilir mi?

apc schneider falan kullanıyordum ben ama sürekli bundan alamam. arada biraz fiyat farkı var. kablosuz olup 2li 3lü olanlarına ihtiyacım var da trde bir tunçmatikte gördüm.
0
Lubb
(28.10.23)
Akım koruması aşırı basit ve ucuz bir imalat yöntemi, içinde fındık kadar bir varistör var. Gelen voltaj 220-230 volttan daha yüksek gelirse aniden, bu varistör patlıyor ve akımın geçmesini engelliyor.

Elektrik akımı normale dönünce çalışmıyor yani bir daha, içindeki kompenatın değişmesi gerekiyor.

Bu yüzden bilinen ve tanınan bir marka olan tunçmatiği güvenle alabilirsiniz bence.
0
John Bloor
(28.10.23)
Böyle basit üründe alınabilir.
Tek farkı şu; misal belkin gibi markalar garanti veriyor (en azından yurtdışında) misal calismazsa vs diye.
Ama Türkiye'de olduğunu sanmam o yüzden alın. Tuncmatik de çoğu marka gibi ürünlerini üçüncü partilere urettiren bir sirket ve tanınan bir marka.
0
logisticsmanager
(28.10.23)
(15)

Ev almak imkansız gibi mi ?

Lubb
Orta sınıf (kaldıysa) memur çiftin türkiyede top 5 büyükşehirde bir yerde sadece kendi kaynakları ile kredi vs ile orta halli bir mahalde 3+1 ev sahibi olması şu ortamda imkansız diyebilir miyiz? Sanki illa bir yerden gelecek yüklü bir pasif gelir olması gerekiyor gibi geliyor. Miras vb. ya da değer
Orta sınıf (kaldıysa) memur çiftin türkiyede top 5 büyükşehirde bir yerde sadece kendi kaynakları ile kredi vs ile orta halli bir mahalde 3+1 ev sahibi olması şu ortamda imkansız diyebilir miyiz?

Sanki illa bir yerden gelecek yüklü bir pasif gelir olması gerekiyor gibi geliyor. Miras vb. ya da değerli bir taşınır satışı vs.

Aksi halde alamaz değil mi boşa hayaller kurmasın diyebilir miyiz?

Bir de ne zaman nasıl alınabilirlik durumu bir ihtimal olur sizce?
0
Lubb
(23.10.23)
şırnak'ta alırsın büyük şehirlerde artık hayal. adam gibi 3+1 5 milyondan başlıyor. ocak'ta asgari ücret artınca 5 milyonluk evler 6 milyon olacak.
0
ayseee
(23.10.23)
Yeni pakete göre 2 milyon kredi yeni ev alacaklar için 180 ay vade, aylık ödeme 33 mü neydi. Bunun için aile gelirinin 80 90 olması lazım. 40k üstü kazanan karı ve koca kaç kişidir ülkede, sen hesap et.
Bi de kenarda 2-3 milyon da olması lazım. Fena olmayan arabasını satsa bile kenarda para lazım.
Orta direk ailelerden kimin yastık altı ve bankada 1-2 milyonu var şu anda.

Kısacası orta direk için çok zor.
0
Bruce
(23.10.23)
İmkansız diyemeyiz.
Memur çift ayda 20 bin TL kenara ayırabilirse 4 yıl sonra 1 milyon sahibi olur. O milyonla takside girerek 1+1 bir daire alabilir. O evin taksidi hafiflediği zaman satıp 2+1 evin borcuna girebilir vs.
Her şey yolunda giderse 10 yıl sonra 3+1 taksidine başlamak imkansız değil.
Kolay olduğunu söylemiyorum ama mümkün.
0
michael_knight
(23.10.23)
Orta sınıf diyebileceğim,(memur orta sınıf değil artık) kendi işi olan bir tanıdığım ancak 3 tane arsasını satarak zorla ev aldı 1 sene eve giremedi içerisine yapacağı masraf çok yüksekti karşılayamadı.
evi 4milyona aldı esenyurttan, içerisi 1 senedir belkiyor.
ev almak imkansız maaşlı çalışana şu anda.
0
eja
(23.10.23)
Hiç bir şey imkansız değildir sadece doğru ve yanlış strateji vardır
0
Rao
(23.10.23)
gibisi fazla bence imkansız, çocuk da varsa hiç ihtimali yok.
0
Improbable
(23.10.23)
Eğer evde iki kişi de çalışıyorsa, özelde iyi maaş alıyorlarsa veya ikisi de memursa, eve ayda en az 60-70 bin lira para giriyor olmalı. Bunun yarısı ile ev taksidine girebilirler.

Geçende bir hemşireyle konuştum, 40 bin tl maaş aldığını söyledi. Palavra sıkmadıysa kocası da 40 alıyordur, oldu 80.

Herhangi bir imkansızlık yok bence. Benim örneğimde elbette zorlanırlar ama yine de ev alabilirler.
0
hayirsiz
(23.10.23)
Abi geçen gir arkadaşım aradı, 20 kişi toplanıp 30 milyon'a arsa aldılar. Firma kişi başı 1 daire veriyor, %35'e tekabul ediyormuş(toplam 60 daire filan yapacak galiba). 1 senede ev teslim, o muhitteki benzer evlerin değeri de 4 milyon civarında.

2-3 kişi bir hisseye girenler de var. Belki bu şekilde birikimli olarak ilerlenip ev sahibi olunabilir.
0
xephyr
(23.10.23)
Çok yeni duyduğum bir olay:

Yeni evlenen bir çift var (özel sektörde uzman seviyesinde), kadın ve erkeğin bekarlıktan kalan arabaları var. İstanbul'da Kartal'ın yukarı kesimlerinden bir ev aldılar, şu şekilde:

1. İkisi de arabalarını sattı (biri Opel, diğeri BMW)
2. Kadının küçük bir şehirde 1+1 yatırımlık evi vardı onu sattılar.
3. Düğün altınları satıldı (ev alırız diye evlenirken hiçbir eşya almamışlardı).
4. Akrabalardan borç aldılar.
5. Bankadan 1m+ kredi çektiler.

Evin değeri 5 milyon. Varı yoğu verdikleri için kiradaki evlerinden yeni evlerine taşınacak paraları kalmadı. Seneye düşünüyorlar...

Buna göre siz alıp alamayacağınıza bakarsınız :)
0
silverleaf
(23.10.23)
son 3-5 yılda yaptığım en büyük hata "illa oturacağım evi almam lazım" bakış açısında olmamdı. Alamadım tabii.

Rasgele Beylikdüzünde 1+1 alsaydım bir yerden başlamış olacaktım ve şimdi ya kira gelirim olurdu kiraya destek olurdu veya satıp üstüne kredi çekip istediğim evi alacak param olurdu.

Yani direkt istediğin muhitten ve düzgün yapılmış evi almak çok zor, bir yerden başlarsan belki...
0
nhk ni youkosu
(23.10.23)
peşinat varsa maaşlar da iyiyse alınabilir.
0
elorelia
(23.10.23)
destek yoksa hayal bile edemezsin
0
mirty
(23.10.23)
mirty +1

Nasıl karavan almaya karar verdik sorusunun yanıtı.
0
baldan kaymak
(23.10.23)
eylül başında arkadaşım ankarada 1,4 milyona 2+1 bi ev aldı. biraz küçüktü ok ama alan alıyor. tabi düğünden gelen paranın etkisi vardı.

şimdi baktım mesela ankara için zingatta 100m2 konut 1,776,000 tl, sahibinden de 1,810,000 tl gösteriyor ev fiyatlarını. sallıyorum aracın vardır 1 milyondur, satarsın, 200k birikim vardır, 600 küsür de kredi çeksen teknik olarak alabiliyorsun. bu durumda aylık kredi ödemesi 19k oluyor.

imkansız vs denilmesine bakma, tr, inşaat ülkesidir inşaatlar elbet yapılır, evler illa satılır. beleş krediyle şişirilen fiyatlara bakıp iç geçirme onlar düşüyor. bunu daha önce tr 2007-2010'larda yaptı, ülkenin her yeri kentsel dönüşüm zırvasıyla fiyatlar şişti, kimileri emlak zengini vs oldu ama 2013'lerde fiyatlar yine dibi gördü. esnaf'a dağıtılan beleş krediyle şişirilen konut ve araba fiyatları gider merak etme. burası çin değil, emlak alan adam değerlendiirip sonra zengin olup yeni yatırımlar ile zenginleşemiyor, bizim beceriksizler bi işe girip batırıp zarara sokuyor kendini.
0
avatar is back
(23.10.23)
Bence güvenilir mi müteahhit bulup topraktan alınırsa imkansız değil. Biz düğün altınlarımızı ve düğünden önce biriktirdiğimiz paraları peşinat verdik, evi aldığımız kişiler de akraba olduğui için indirim yaptılar baya piyasanın altına verdiler. Kalanına da kredi çektik. Şu an kredi ödüyoruz. Ama çocuk yapmadık. Borç bitene kadar da yapmayı düşünmüyoruz.

Aslında eğer hiçbir desteğin yoksa ve çocuğun varsa sorunun cevabı ev almayı hayal bile edemezsin şeklinde. Ama bi yerde ufak da olsa bi destek (-ki bu destekten kastım şu, mesela kaynanan ya da annen bebek bakmak konusunda gönüllü olur, karı koca çalışırsınız gibi doğrudan maddi olmayan ama katkısı çok büyük olan şeyler)vasa imkansız değil.
0
turuncu tonlarda
(23.10.23)
(1)

Susmayı başarabilmek?

Lubb
Sanıyorum ben ne zaman fikrimi düşüncemi ve özellikle planlarımı söylesem başıma bela alıyorum. İnsanlarla sorun yaşıyorum.Aslında profesyonel konularda ketum kalmayı başarabilen biriyim ama günlük hayatta paylaşımcı biriyim yani anlatırım konuşurum falan. Art niyetsiz hevesle. Ama bakınca aslıda sü
Sanıyorum ben ne zaman fikrimi düşüncemi ve özellikle planlarımı söylesem başıma bela alıyorum. İnsanlarla sorun yaşıyorum.

Aslında profesyonel konularda ketum kalmayı başarabilen biriyim ama günlük hayatta paylaşımcı biriyim yani anlatırım konuşurum falan. Art niyetsiz hevesle.

Ama bakınca aslıda sürekli problemin burdan çıktığını düşünüyorum. Ne kadar az insan o kadar huzur. Ne kadar az şahsi paylaşım o kadar kafa rahatlığı. Polemikler azalır, zır görüşlerin savaşı azalır vs vs.

Sizde de böyle mi?

Asıl soru nasıl günlük hayatta daha fazla ketum olabilirim?

Planım varsa sessiz sessiz uygulamak daha mantıklı gibi. Yoksa biraz dile getirmeye gör...
0
Lubb
(14.10.23)
Çevrendeki insanlar "sessiz seni" daha çok beğeniyorlar demek ki.
0
useless
(14.10.23)
(3)

Onay bağımlılığı

Lubb
--dikkat hassas konu--Onay alma hastalığına kapıldım. gayet de insan sevmeyen biri olarak nedense çevremden onay almak istiyorum en saçma şeylerde bile. bunu nasıl aşabilirim? çünkü iş ortamı olsun, aile ortamı olsun böyle millet onay versin de öyle yapayım şu fikrimi güdüsü var içimde hep. sonra pi
--dikkat hassas konu--

Onay alma hastalığına kapıldım. gayet de insan sevmeyen biri olarak nedense çevremden onay almak istiyorum en saçma şeylerde bile.

bunu nasıl aşabilirim? çünkü iş ortamı olsun, aile ortamı olsun böyle millet onay versin de öyle yapayım şu fikrimi güdüsü var içimde hep. sonra pişman oluyorum tabi. yanlışsa da yanlışım benim olsaydı keşke diyorum.

muhtemelen karakterimde sıkıntılar var. belki de psikolojik bozukluklar da olabilir (99.9% ihtimal). çok da umrumda mı? hayır.

sadece insanları daha az umursamak için ne yapabilirim bunu merak ediyorum? en yakınlarım bile olsa. çünkü kendim olamadığımı hissediyorum.
0
Lubb
(04.10.23)
Dönemsel olarak yaşadığınız birşey olabilir. Zor bir durumun içindeyseniz bunu bir kaçış noktası olarak görüyor olabilirsiniz. Benim tavsiyem yaşadığınız şeyleri çevrenizdekilere anlatmayın. Şu sıralar havadan sudan sohbet açın, sıra fikir alma konusuna gelmesin ve kendinizi onaylayın. En önemlisi, kendinize bir hedef koyun, gerçekleştirin, sonra diyeceksiniz kimsenin fikri olmadan hallettim bu meseleyi, o yüzden kimsenin fikrine de ihtiyacım yok.
0
babemsi
(04.10.23)
Onay derken bile kendi kararınıza en yakın olanı tercih ediyor olmalısın.

İnsanları sevmemen bile fıtrat gereği onlarla bir şekilde eninde sonunda yakın olacaksan. Onay konusunda kendi kesin kararınıza rağmen yine yardım olsun, başka bir ihtiyaç söz konusu olsun diğer insanlara bir şekilde yakın olma gereği söz konusu.
Bir de onay almak istediğin konu hakkında bilmediklerin fazlaysa başkalarının görüşleri burada yine önem kazanacaktır.

İnsan kelimesi 'ünsiyet'ten gelir. Başkalarına yakın olma isteği demektir.
Bizler için kaçınılmaz bir durum.

Onay aldıktan sonraki pişmanlık çoğunlukla konuya uzak veya bilgisiz birine danışmaktan ileri gelir.
Bir bilene sormakla çok sevdiğimiz birine sormak arasındaki farkı da görmeye çalışmalısın.
0
diyecevaplandı
(04.10.23)
Onay almak istemek = sorumluluk almak istememek.

Neden sorumluluk almak istemiyorsun?
Birkaç kınuda sorumluluk alıp kararından pişman oldun ya da kendini sıkıntıya sokacak bir şeyler yaşandı.

Böyle bir şey mi acaba?
Ya da bilgisizlikten dolayı mı hep insanlara sormak istiyorsun? Eğer öyleyse öğrendikten sonra geçer o durum. Öğrendiğin ve defalarca yaptığın şeyi bi daha sormazsın.

Eşimle aramızda şöyle bi şey yaşandı onay alma konusuyla ilgili; o makineye çamaşır atacağı zaman gelip sürekli "bunu beyazlarla atacağım di mi, bunu koyu renklerle atacağım di mi?" tarzı sorular soruyor, daha önce yanlış attığı şeyler olmuştu ben de kızmıştm neden sormuyosun diye. Artık hep onay almak istiyor, böyle bir şey mi yaşadınız acaba?

Yani kaynağını çözmek lazım bence. Sorumluluk alma konusunda somut adımlar atmak gerekebilir.
0
turuncu tonlarda
(04.10.23)

Vezir de rezil de etmeyen Smart TV

Lubb
Oyun konsolu ile kullanılabilecek vezir etmese de rezil de etmeyecek f/p bir smart tv arayışındayım.tvden çok uygulama üzerinden dizi/film, youtube ve belli başlı oyunlar için alınıyor.Asıl olarak 50inç hedefledim ama 43-48-55 skalası uygundurneler önerirsiniz?bütçeyi 25k olarak düşündüm. aşağı yuka
Oyun konsolu ile kullanılabilecek vezir etmese de rezil de etmeyecek f/p bir smart tv arayışındayım.

tvden çok uygulama üzerinden dizi/film, youtube ve belli başlı oyunlar için alınıyor.

Asıl olarak 50inç hedefledim ama 43-48-55 skalası uygundur

neler önerirsiniz?

bütçeyi 25k olarak düşündüm. aşağı yukarı esneyebilir.

ya da tv alımı konusunda genel tavsiyelere de açığım.
0
Lubb
(03.10.23)

TYT Matematik

Lubb
Lise matematik öğretmenlerine ve üni sınavına hazırlananlara soruyorum.Üniversiteyi bitireli epey oluyor. Sistemler isimler hep değişmiş a a radikal bir karar ile tekrar girebilirim önümüzdeki dönemlerde.TYT matematik "öğreneceğim" tekrardan şimdilik. Sonra da AYT var heralde.Şimdilik sıfırdan TYT m
Lise matematik öğretmenlerine ve üni sınavına hazırlananlara soruyorum.

Üniversiteyi bitireli epey oluyor. Sistemler isimler hep değişmiş a a radikal bir karar ile tekrar girebilirim önümüzdeki dönemlerde.

TYT matematik "öğreneceğim" tekrardan şimdilik. Sonra da AYT var heralde.


Şimdilik sıfırdan TYT matematik için hangi kitabı önerirsiniz?
0
Lubb
(01.10.23)
(6)

Spor salonu, duş, terleme

Lubb
Spor salonunda spor yaptıktan sonra duş alıyoruz ya; işte ben duştan sonra giyinip spor salonunu terk etme arasında çok terliyorum tekrar. Spor salonunu terden arınmış duş alıp kuru terl etmek isterken, duştan sonra giyinip toparlanırken havadan mıdır nedir vücudumla mı alakalı bilmem yine su içinde
Spor salonunda spor yaptıktan sonra duş alıyoruz ya; işte ben duştan sonra giyinip spor salonunu terk etme arasında çok terliyorum tekrar.

Spor salonunu terden arınmış duş alıp kuru terl etmek isterken, duştan sonra giyinip toparlanırken havadan mıdır nedir vücudumla mı alakalı bilmem yine su içinde kalıyorum. Kış olsa hastalığa davetiye.

Evet sayın gymsharklar;bu neden oluyor ?

Ne yapmak gerek? tavsiyeler?
0
Lubb
(01.10.23)
siz spor yapmayı durdursanız da vücut içeride çalışmaya devam ediyor çünkü. o yüzden sporu sonlandırır sonlandırmaz terleme bitmiyor. sanki aktivitye devam ediyor gibi vücut metabolizmayı çalıştırıyor.

spora başlamadan önceki ısınma gibi, egzersizle soğuma yapılabilir. ya da bir miktar bekleyip vücudun yeniden rölantiye geçmesi beklenebilir. sonra duşa girer kurulanırsanız tekrar terlemezsiniz.
0
kibritsuyu
(01.10.23)
@kibrit aslında soğuma falan da yapıyorum antrenman sonrası.

denemedim ama duşu soğuk alsam faydası olur mu sizce?
0
🌸Lubb
(01.10.23)
Bunun tek caresi evde dus almak. Bazi kisiler terlemeye daha meyillidir.Vucudunuzla inatlasmayin.Spordan sonra ustunuzu degistirin rahat rahat evde alin dusunuzu
0
turkuaz
(01.10.23)
spor bitince kurulanıp bir süre duş için bekleseniz?
Duş sonrası terlemeniz ne kadar devam ediyorsa, o sürede beklemelisiniz belki de.
Bu havalarda çarpılmayın
0
cccbehzatccc
(01.10.23)
Soğuk veya sıcak almanın terlemeye bir faydası olmuyor. İlk anda rahatlatıyor ama giyinince terleme devam ediyor.
0
kibritsuyu
(01.10.23)
Üstü değiş evde duş al +1
0
playing star again
(02.10.23)
(14)

Atlet (iç çamaşırı olan)

Lubb
Atlet giyer misiniz?Yazın çok sıcak olduğu zamanlardan bahsetmiyorum. Onun dışında genel olarak?Neden giymezsiniz ya da neden giyersiniz ?
Atlet giyer misiniz?

Yazın çok sıcak olduğu zamanlardan bahsetmiyorum. Onun dışında genel olarak?

Neden giymezsiniz ya da neden giyersiniz ?
0
Lubb
(24.09.23)
giymek faydalı, özellikle ter emme/soğuğa karşı katman olarak değerli, sentetik giysilerin tene değmesini de azaltıyor

migrostv.migros.com.tr
www.otsicgiyim.com
0
azeroth
(24.09.23)
Hep giyerim.

1. Bir yaz atletsiz uyuyordum. Böbrek ağrısı olarak döndü. Dertsiz başıma dert almıştım.

2. Terleyince çıkarıp atabiliyorsun. Tişörtü terleyince çıkarıp atarsan bir ayda yıkanmaktan mahvolur.

3. Terin tişörte ıslaklık olarak geçmesi kötü bir görüntü.
0
dissendium
(24.09.23)
tshirt’ün altında çok kötü görünüyor, sırf bu yüzden bile giymem. yazın zaten giyilmez de kışın da sadece tshirt ile çıkmıyoruz, onun üstüne bir ya da birden fazla katman giyince en alta bir de atlet anlamsız geliyor bana.
0
orient blue
(24.09.23)
yazları hariç giyerim. soğuğa karşı fayda sağlıyor. ekstra bir katman a-oluyor
0
paintov
(24.09.23)
atlet işi tamamen bir alışkanlık. eskiden hep giyerdim (yazlar hariç tabi) giymeyenler nasıl yapıyor anlayamazdım o kadar elzem gelirdi. o sarıcılığı tutuculuğu falan olmadan bir kış geçirmeyi düşünemezdim yani. sonra bir bıraktım aslında hiçbir gereği olmadığını tamamen alışkanlık olduğunu farkettim. yani şu anda giymiyorum çünkü gerek yok.

şunu da belirteyim eskiden hayatında hiç spor yapmamış epey zayıf birisiydim. yetişkin bir erkeğin ne kadar az kas kütlesi olabilecekse o kadar az kas kütlem vardı sanıyorum. bir dönem düzenli spor yapmaya başladım ve en azından hala yağ kas oranı açısından kaslı veya fit denecek kıvamda olmasam da ortalama veya ona yakın bir erkek seviyesine geldim kas oranı açısından. sonradan okuduğuma göre kas kütlesi yağdan çok daha fazla sıcak tutuyormuş insanı ve üşümeyi azaltıyormuş. atleti bırakışım da o döneme denk gelmişti etkisi vardır belki.
0
semaforo de medianoche
(24.09.23)
Eskiden hep.

Artık hiç.
0
baldan kaymak
(24.09.23)
Atlet formunda olanları en son lisede giymişimdir. Kışın sweatshirt falan giyince altına eski tişörtlerimden giyiyorum. Gömlek falan giymem gerektiğinde bi şey giymiyorum pek.

Yazın da çok terleyen biri olmama rağmen atleti hiç denemedim ve bilmiyorum tişörtün içine ıslak ıslak atlet giysem rahatsız eder gibi geliyor.

Hem çirkin olduğu için giymiyorum hem de çok ihtiyaç hissetmiyorum genel olarak. Mesela böyle yaşlı hocalar beyaz gömlek içine atlet giyince o atlet görünür ya. O görüntü aşırı çirkin geliyor gözüme.
0
nundu
(24.09.23)
Yaz kış hep giyerim. Yüzde yüz pamuk, hafif, ince ve fitilli tarzda olanından. Resmen ihtiyaç, zorunluluk bana. Tişört altına da giyerim. Sıcak havalarda da giyerim.
0
yadigar
(24.09.23)
Her zaman giyerim. üstteki cevaplarda da belirtildiği üzere ten ve üst giysi arasında tampon görevi görür . Kullanışlıdır.
0
diyecevaplandı
(24.09.23)
Gömlek ile evet. Önceden kafaya takardim ama açık söyleyeyim yaş geldikçe nedense daha erkeksi geliyor bilmiyorum. Evli adamim zaten ne göğüs kılım varmış ne atlet varmış böyle son yıllarda çıkan şeyler umrumda degil.

Bu arada gömlek altına giymeyi şundan da severim; atletin dokusu gömleğe göre daha yumuşak bu sebeple tenime gömlek degmesinden daha iyi oluyor.
0
logisticsmanager
(24.09.23)
hep giyerim, giymezsem tuhaf hissediyorum.
0
baldur2
(24.09.23)
beyaz kıyafetlerle tshrtgömlek gibi kesinlikle giymem.
atletformunun belli olmayacağı daha çok lacoste tarzı tshrtlerle giyerim araba kullanırken sırt çok terliyor.
kışın sadece tshrt üstü sweet vs vs.
0
jamswety
(24.09.23)
yaz-kış giyerim. kıyafetlerimi de iyi kumaştan almaya çalışırım o sebeple atletim tampon olsun çabasında değilim ama alışkanlık herhalde. rahat edemem atletsiz.
0
dilhun
(24.09.23)
Yazın giymem, atlet niyetine ince askılı budy, üşümemek için. ille üşüyorum.
0
gadlemler
(25.09.23)
(4)

Yeni şehirde arkadaş edinme

Lubb
Selamlar :)Yeni bir şehirde sıfırdan arkadaş edinme yöntemleri nelerdir? Bazı yöntemlerim vardı doğal kendiliğinden gelişen ilk defa şehir değiştirmiyorum ama o zamanlar ortamlar, durumlar, yaşlar farklıydı her zaman işlemeyebiliyor.İş hayatım ile sosyal hayatım aynı grup olmamasını tercih ederim. İ
Selamlar :)

Yeni bir şehirde sıfırdan arkadaş edinme yöntemleri nelerdir?

Bazı yöntemlerim vardı doğal kendiliğinden gelişen ilk defa şehir değiştirmiyorum ama o zamanlar ortamlar, durumlar, yaşlar farklıydı her zaman işlemeyebiliyor.

İş hayatım ile sosyal hayatım aynı grup olmamasını tercih ederim. İşi geçelim yani.

Hedef kitle yaş aralığı 27-35 aralığı.

Şahsi görüşüm: Genç-yetişkin grubu ile sıfırdan sosyalleşme konusu biraz farklı gibi bence. Bu yaş aralığı ya evlenip sosyalleşmeyi azaltıyor ya tamamen başka hedeflerle yok oluyor falan filan. İş dışı çevre bu yaştan sonra bir çok detay unsurun doğru zamanda doğru yerde denk gelmesine bakıyor gibi ve bunu da denk getirmek zor sanki? Kimsenin kimseyle kaybedecek vakti yok, deneme sabrı yok ve farklılaşan hayat anlayışları var.

Okuyan cevap yazan herkese teşekkür ederim :)
0
Lubb
(19.09.23)
şehriniz neresi bilmiyorum ama bulunduğunuz yerlerdeki gönüllü kuruluşları araştırın. koşulsuz yardım eden insanlarla bir şeyler yapmak için uğraşmak güzel arkadaşlıklara vesile olabilir
0
bahçedekisandal
(19.09.23)
ben parkta gitar çalarken ve ingilizce kursunda takılırken tanıştım yeni arkadaşlarla
0
ananiyimioguz
(19.09.23)
Bumble BFF denenebilir söylenenlerin haricinde
0
mirafiori
(19.09.23)
Hobi varsa kolay , yoksa zor .
0
dunyatuhaf
(20.09.23)
(6)

Çalışma hayatı ve spor

Lubb
Haftaiçi 9-6 iş durumunda düzenli sporu haftaya nasıl entegre edebilirim? *Özellikle yemek yapma,yeme, sindirme, açlık tokluk, saat konularını da düşünürsek.*A) İş çıkışı yemek yemeden spor mu? -- (salon doluluk oranı yüksek tabii o saatler. o kötü)B)İş çıkışı ev yemek yapma yeme 2 saat bekleme sonr
Haftaiçi 9-6 iş durumunda düzenli sporu haftaya nasıl entegre edebilirim?

*Özellikle yemek yapma,yeme, sindirme, açlık tokluk, saat konularını da düşünürsek.*

A) İş çıkışı yemek yemeden spor mu? -- (salon doluluk oranı yüksek tabii o saatler. o kötü)

B)İş çıkışı ev yemek yapma yeme 2 saat bekleme sonra spora gitme -- (resmen uyumadan önce spor yapmak gibi bir şey oluyor bu da)

C)İş öncesi sabahtan yapıp olayı bitirme -- (zen modu bu çok zor tabi)


Spordan kasıt: çeşitli cardio disiplinleri ve ağırlık (başlangıç seviye)


Bonus soru: başlangıçta kaç gün gitmek iyidir haftada?
0
Lubb
(07.09.23)
A ya da c.
A olursa spordan önce bir şeyler atistirabilirsiniz. Yemek gibi yemek yemediginiz sürece sorun olmaz.

B işlemiyor. Yemek yedikten sonra uyku geliyor falan filan.
0
logisticsmanager
(07.09.23)
Gereksiz hesaplar yapıyorsun düşüneceğin en son şey bunlar. Öncelikle süper bi bilgi vereyim antrenmanda kullandığımız kas karbonhidratları bir gün önceki gün yediğimiz yemeklerden gelir, bu bilgi çepte. Akşam iş çıkışı antrenmana gideceksin, antrenmana gidene kadar kahvaltı yaptın öğle yemeği yedin arada bir şeyler atıştırdın, o da kan şekerini dengeleyip antrenman psikolojini düzenledi, bu bilgi de cepte. Akşam antrenmana gidip antrenmanı yaptın 1 saat, eve geldin yemeğini yaptın ya da haftalık olarak hazırlayıp böldüğün yemeği yedin, yemek yemenin saati önemli değil ister akşam dokuzda ye ister gece birde hepsi olur, ben 2-3 sene gece 1 gibi yedim, yediğin yemekle uyku saati arasına 1 saat koy yeter. Neyse, yemeğini yedin, yani ertesi günkü antrenmanın enerjini yükledin o da tamam, bitti gitti işte.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.09.23)
b yi yapıyorum 2 senedir.

7 de evdeyim 8 gibi yemeği yiyorum 9.30 spor 11.30 dönüş duş derken 00.00 uyku 07.45 uyanış.

hayat dersen işte..
0
garavel
(07.09.23)
Eger bu spor isini kisa vadeli olarak gormuyorsan A. C herkese uymaz, cok saglam bir disiplin ister.Cok zordur
0
turkuaz
(07.09.23)
salon 6'da açılıyorsa 5'te kalk. ama bunun için de akşam 9'da yatman gerek. bir de ev-salon-ev-ofis-ev yolculukları olacak her gün.

çok zor bir durum be düşman başına...

bu arada pazartesi-çarşamba-cumartesi-pazar giderdim ben olsam. haftada dört gün hakkını verirsen yeterli ve bu planda iki ofis günü telef oluyorsun sadece.
0
alperz
(08.09.23)
Ben ilk başladığımda haftada 3 spor yapıyordum. 2 sefer iş çıkışı, 1 sefer de haftasonu bir gün.

İş çıkışı spora geçmek en mantıklısı ancak aç karnına spora geçilmez. Örneğin 19:00 da başlıyorsan 17:30-18:00 civarı mutlaka birşeyler yemiş ol. Bu yemek yoğun karbonhidrat, yağ içermemeli; şekerli ürünler de tüketme. Pratik olsun diye diyorum; dardanelin ton balıklı-mısırlı-enginarlı ürünleri var onlardan tüketebilirsin. Biz ofisin yan tarafında bazen de uygun fiyatlı tavuk-pilav yapardık.

B seçeneği olabilir ancak yemeğini önceden yapmış olursan. Bir de ev-iş-spor salonu nasıl bir mesafe aralığında onu bilemiyoruz. İş çıkışı 1 saatte eve mi geçiyorsun, evden çalışıyorsun ve spor salonun çok yakında mı (benim 1 sene boyunca öyleydi)

C seçeneğini yapan arkadaşım var. Tabi yapması zor, erken kalkmakla ilgili sorunun olması lazım. Yine de yapılabilir.


Bence en makulu revize ettiğim şekilde A seçeneği.

Başlangıçta haftada 3 gün bence makul. 1 seansı haftasonuna alırsın üstteki sorunların hiçbiri olmaz. Baktın haftaiçi çok sıkıntı oluyor, haftasonu 2 kez spor yaparsın
0
Lethe
(08.09.23)
(1)

Belediye SMSleri

Lubb
Ta eskiden yaşadığım bir belediyeden ara ara smsler geliyor belediye başkanının yazdığı kutlama tebrik smsleri. Nerden nasıl aldılar numaramı onu da bilmiyorum. Smslerde iptal için vs bir şey de yazmıyor.İYS de baktım orda sadece ticari şirketlere verilen sms izinleri var.Ben bu belediye başkanın sm
Ta eskiden yaşadığım bir belediyeden ara ara smsler geliyor belediye başkanının yazdığı kutlama tebrik smsleri.

Nerden nasıl aldılar numaramı onu da bilmiyorum. Smslerde iptal için vs bir şey de yazmıyor.

İYS de baktım orda sadece ticari şirketlere verilen sms izinleri var.

Ben bu belediye başkanın smslerini nasıl keserim. Saçma çünkü orda yaşamıyorum.

Teşekkürler.
0
Lubb
(26.08.23)
Belediyenin çağrı merkezini arayıp şikâyet edebilirsiniz. Bende işe yaramıştı. Baktınız olmuyor cimer'e de yazabilirsiniz.
0
bhhs
(26.08.23)
(5)

Yemeği aç karnına mı yapıyorsunuz tok karnına mı?

Lubb
Sb.Aç karnına yemek yaparken yemek yapma sürecinde ordan burdan malzemeden otlanarak nerdeyse doyuyorum ve yaptığım yemeği çok az yiyorum. Hem de aç olduğumdan canım çeken heves ettiğim yemeği.Tok karnına da insanın yemek yapası gelmiyor. Hem canı istemiyor hem de yapınca da yenmiyor.Saçma sapan dur
Sb.

Aç karnına yemek yaparken yemek yapma sürecinde ordan burdan malzemeden otlanarak nerdeyse doyuyorum ve yaptığım yemeği çok az yiyorum. Hem de aç olduğumdan canım çeken heves ettiğim yemeği.

Tok karnına da insanın yemek yapası gelmiyor. Hem canı istemiyor hem de yapınca da yenmiyor.

Saçma sapan durumlar.

Sizde nası?
0
Lubb
(26.08.23)
Yemeğin zahmetine göre değişiyor. Önden hazırlık istiyorsa önceki akşamdan veya sabahtan bir kısmını bitirmiş oluyorum. Yemek yeme saatime göre de son hazırlıkları planlıyorum.

Ben yemek yemek için acıkmayı beklemiyorum. Akşam yemeği için bir saatim var ona denk gelecek şekilde pişiriyorum.
0
ruhen hastayim ben
(26.08.23)
Aç karnına.
0
Amaranta ursula
(26.08.23)
aç karnına yapıyorum. yaparken bir şeyler yemiyorum zaten yiyeceğim mantığıyla, canım da çekmiyor açıkçası.
0
black holes in the sky
(26.08.23)
Aç karna yaparım, yemek tamamen bitmeden tadına bile bakmam, tamamen bitmemiş hâli hiç canımı çekmez.
0
psipsipsi
(26.08.23)
İşten geldiğimde aç olduğun için mecburen aç karnına :D

Ama haftasonu ne aç ne tok, tokken aklıma gelmiyor zaten. Böyle "şimdi aç değilim ama yesem de yerim" modundayken başlıyorum.
0
akhenaten
(26.08.23)
(8)

Kediler mobilya canavarı mıdır?

Lubb
İhtiyaç sahibi bir kedi arkadaş sahiplenerek kedi ev arkadaşı edinme niyetim var. Win-win bir durum olacak yani aramızdaki ilişki.Lakin tecrübesizim. Araştrıyor öğreniyorum önce.Mobilyalarım da yeni açıkçası. Alırken sormadım valla kumaşını falan uygun mu kedili eve diye.Kedilerin mobilyaları tırmal
İhtiyaç sahibi bir kedi arkadaş sahiplenerek kedi ev arkadaşı edinme niyetim var. Win-win bir durum olacak yani aramızdaki ilişki.Lakin tecrübesizim. Araştrıyor öğreniyorum önce.

Mobilyalarım da yeni açıkçası. Alırken sormadım valla kumaşını falan uygun mu kedili eve diye.

Kedilerin mobilyaları tırmalama durumlarına dair bir sürü şey duyuyorum. Yok "bizde bir koltuğu haşat etti ona verdik.", yok "hiç sorun olmaz öğrertirsin aparatlar var alırsın" vs vs.

Tecbüreizliğimden kaynaklı soru işaretlerimi biraz olsun aydınlatacak var mı?

Teşekkürler.
0
Lubb
(26.08.23)
Malınız size bu kadar kıymetli geliyorsa kedi sahiplenmeyin derim. Sonuçta insan aklı olmayan bir hayvancağız bu; perde de çizer, mobilya da çizer, yeri gelir sağa sola tuvalet ihtiyacını da giderir.
0
koskoca kirpi
(26.08.23)
Mobilyaları düşünüyorsan kedi işine hiç girme, tamamen şans.
0
mirty
(26.08.23)
Canavarı demeyelim de eğer kumaşı hoşuna gidere, pençeleri geçirip sivriltebilirse baya yıpratır koltuğu. Diğer türlü çok bir zarar vermiyorlar mobilyalara. Ama tabi buna takılıyorsanız yukarıdaki yorumlara katılıyorum; bence de gerek yok, sahiplenmeyin.
0
salihdt
(26.08.23)
yorumları ofansif olarak algılamayın kedilerle ilgili gerçekler bunlar yeri geliyor evde 5 yaşında çocuk beslemekten daha fazla dikkat etmeniz, evin veya eşyaların durumunu kedilere göre değiştirmeniz gerekiyor bazen öyle akıl almaz yerlerden sahibine maddi zarar yada kendilerine sağlık sorunları açıyorlar.

örneğin elektrik süpürgesinin toz torbasını yırtmışlar fark etmeden kullandığım için elektrik süpürgesinin motoru yandı, yeni torbasız süpürge aldım onun filtre süngerini parçaladılar.

bir tanesi buzdolabın üstünde yatarken görmedim buzluğu açmamla kedi hemen yandaki bulaşık makinasının açık kapağındaki bıçak ve çatalların üstüne düştü hafif sıyrıkla atlattı

evde bilgisayar toplarken anakartın cpu yuvasına basıp pinleri yamultu.

kısaca baya masraflı hayvanlar.
0
Sir Anthony Hopkins
(26.08.23)
Kedisine göre değişir kimi kedi gerçekten tazmanya canavarı gibi fırtına estirirken kimisi biblo gibi duruyor.

Koltuğa gelince kumaşına çok bağlı, eğer böyle tırmalanacak cinsten bir kumaşsa evet efendi olanlar bile bi taktırır tırnağı. Engellemek mümkün mü meh başka opsiyonlar sunarak azaltılabilinir ama siz uyurken kedi kafasına göre takılıyor gece sonuçta o da var.
0
hedep
(26.08.23)
Bizim kedi yüzünden evde perdeden halıya, koltuktan kanepeye her şeyi değiştirdik. Hoşlarına gideni direk gebertiyorlar.
0
en bi orijinal
(26.08.23)
Ustekki arkadaşın yaşadığı talihsiz serüvenleri yaşamadım

Benim kedi kanepenin kolcagini mahvetmisti, diğer bazali kanepenin ise kumaşını yırtıp içine giriyordu. Dolaşırken saksıları devirirdi, büyük saksıların içinde uyurdu, çişini yapardı. Halıyı da çok tırmalardi. Perdeye bir şey yapmadı galiba hiç.

Sonra başka bir eve taşındım, kolcaksiz bir koltuk aldım, altı boş bir kanepe aldım. Onları hiç tirmalamadi, evde çiçek yok. Halıyı tirmalamiyor arada gerinirken yaptığı zaman da kızıyorum. Bunun yanında eve 3-4 tane tirmalama tahtası, aracı gereci koydum, gidip onları düzenli tirmaliyor. Kendim de tırnaklarını kesiyorum. Yani kedi hep geldiği gibi gitmiyor davranışları değişiyor zamanla. Şimdi mesela saksı almayi düşünüyorum.
0
sanguine
(26.08.23)
Editleyemiyorum şunu da söyleyeyim, isterse her şeyi mahvetsin, odanın ortasına sicsin, yine de ondan vazgeçmem. Ne yaparsa yapsın. Ben onu gerektiği zaman sözlü olarak uyarıyorum, anliyor da valla. Hayvanın yaşayacağı şurada kaç yıl, onun konforu için her şeyi yaparım, yapıyorum. Mobilyayı tirmalayacak diye asla ondan vazgeçmem. Benim başıma gelen en güzel seylerden birisi kedim.

Ayrıca ev arkadaşım, yani zamanla gerçekten uyum sağlıyor, neye kızıyorum neyi sevmiyorum biliyor. Adıni söylemem yetiyor. Bı de Kediler genel olarak 3-4 yaşından sonra sakinliyor. 15 saat uyuyor zaten hayvan, ben evdeyken de kudurmak istiyor haklı olarak.
0
sanguine
(26.08.23)

Robot süpürge marka/model kıyaslamaları

Lubb
Ayırdığım bütçe dahilinde şunlar arasınsa kaldım:- Roborock S6 Pure- Roborock Q7 Max- Xiaomi Mop 2 ProKıyaslama yaparsak sizce hangisi daha mantıklı bir alışveriş olur? Bunların hepsi istasyonsuz bu arada.Ek soru: istasyon çok çok fark ettiriyor mu?
Ayırdığım bütçe dahilinde şunlar arasınsa kaldım:

- Roborock S6 Pure

- Roborock Q7 Max

- Xiaomi Mop 2 Pro

Kıyaslama yaparsak sizce hangisi daha mantıklı bir alışveriş olur?

Bunların hepsi istasyonsuz bu arada.

Ek soru: istasyon çok çok fark ettiriyor mu?
0
Lubb
(26.08.23)
(2)

Robot Süpürge Önerileri?

Lubb
Selam arkadaşlar, Robot süpürge konusunda tecrübeleriniz nelerdir?Tavsiye eder misiniz? Önerebilieceğiniz marka/modeller nelerdir?Pişman olmayacağım bir marka-model arayışındayım.teşekkürler ve iyi pazarlar dilerim.
Selam arkadaşlar, Robot süpürge konusunda tecrübeleriniz nelerdir?

Tavsiye eder misiniz? Önerebilieceğiniz marka/modeller nelerdir?

Pişman olmayacağım bir marka-model arayışındayım.

teşekkürler ve iyi pazarlar dilerim.
0
Lubb
(13.08.23)
Orta: Roborock s5 Max. Sorunsuz olarak duydum hep. Kendim de kullanıyorum.
Uygun fiyat: Mi Robot Mop 2 Pro. Pek çok insan kullanıyor ve tavsiye ediyor.
Ah keşke alsaydım: Roborock S6 Max V (Temizliği diğerleriyle benzer ama kameradan evin içini gözetleme imkanı sunuyor)
Orta-üstü: Roborock S7: Çünkü mopu titreşim yapıyor, daha iyi siliyor. Halı üstüne çıkarken mopu biraz kaldırıyor halıyı ıslatmamak için

Ek bilgi: Evinizde gezin. Etrafta kablo, yerde robotun takılacağı terlik, kilim, ıvır-zıvır var mı diye bakın. Eğer varsa onları toplamak büyük dert oluyor. Robotu çalıştırmaktan vazgeçiriyor bazen.
0
michael_knight
(13.08.23)
Xiaomi Mi Robot Vacuum Mop 2 Pro aldım, bir haftadır kullanıyorum.
övüldüğü kadar varmış. tek sorun, saçaklı halılara takılabiliyor, bazen kendini kurtarıyor bazense müdahale etmek gerekiyor ama genel anlamda çok memnunum.
0
MtKrt
(13.08.23)
(4)

djlerin ne yaptığını anlatır mısınız?

Lubb
canlı set bir konserde djler mixlerini o an orda mı yapıyor? daha önceden hazırlanmış bir parça çalıyorlar mı?ve en önemli sorum:o kadar tuşlara yapılan hareketlerin yüzde kaçı şov yüzde kaçı işlevsel?
canlı set bir konserde djler mixlerini o an orda mı yapıyor?

daha önceden hazırlanmış bir parça çalıyorlar mı?

ve en önemli sorum:

o kadar tuşlara yapılan hareketlerin yüzde kaçı şov yüzde kaçı işlevsel?
0
Lubb
(03.08.23)
bütün mixler elbetteki önceden yapılmış ve hazır bir halde.

dj'in yaptığı şey kalabalığın ve kitlenin durumuna göre
parçayı uzatıp kısaltmak
geçişleri sağlamak
ek müzikler eklemek
ilave sesler ile çoşkuyu uzatmak
vb

çünkü her kitle başka bir davranış gösterir. kimisi hemen havaya girer, kimi sona doğru kimiside ara ara çoşar.

dj'in görevi çoşku anına getirip o seviyeyi en uzun süre tutabilmek aslında.

o sebeple hızlı hızlı parçaları da geçebilir. uzatabilir de.

tabi bu olması gereken. aslında play'e basıp 2 saat instagramına baksa yine herşey akar gider.
0
duyurukullanıcısı
(03.08.23)
Üstteki cevap+1
Ek olarak tüm şarkılarını baştan çalan dj'ler de yok değil. Stephan bodzin çok sevdiğim bir elemandır. Özgündür. Çoğu şarkısının live versiyonunu daha çok beğenirim. Kendine özel yaptığı cihaz ile icra eder müziğini.
youtu.be

Birden fazla enstrüman çalıp, loop a kaydederek müzik yapan dj'ler de vardır. Onları dinlemek de oldukça keyiflidir. Fkj gibi.

youtu.be
0
hasmetizm
(04.08.23)
live ve dj set diye ikiye bölünüyor performanslar.
zaten bi afişte yazıyor genelde bunlar.

maalesef dünyada live çalan dj'ler türkiyede büyük ihtimal daha ucuz diye dj set çalıyor.
adından da anlaşılıyor fark, yukarıda açıklanmış.
0
patronaj1
(04.08.23)
Sanırım burada birkaç kavram kargaşası var önce onları giderelim.
Dj ve Prodüktör diye esasen iki kavramdan bahsedebiliriz. DJ mevcutta birileri tarafından yapılmış şarkıyı çalan kişi, Prodüktör ise o şarkıyı yapan kişidir.
Gelelim DJ set kavramına. 2 saatlik bir performansta ortalama 20 civarında parçanın potpori şeklinde birbirine bağlanarak çalınmasına diyoruz. Buna terminolojide mixing denir. Mix aynı zamanda prodüksiyonda da kullanılan bir tanımdır ama ona burda girmeyelim. Bu potpori işi performans içinde %90 canlı yapılır. Yani sadece bir parçadan diğerine geçme işi. Parçanın tamamen yaratılması değil. Yaratma işi stüdyoda prodüktörler tarafından yapılır. Ha kişi hem prodüktör hem dj de olabilir bkz david guetta. Kafayı karıştıran dj'in performans esnasında iki parçayı mixlerken kullandığı extra sample, efekt ve tekniktir. Parça temelde aynıdır ama sanki remixlenmiş gibi olur. Bunu da son dönemde james hype örneğinde net görebiliriz.
0
FT5
(19.09.23)
(6)

Bir takım çıkmazlar

Lubb
-psikologa gitmek istemiyorsunuz orası kesin. (psikologlar gelip kızmayın lütfen zaten kötüyüm)-psikaytra gidince de ilaç yazılmasını da istemiyorsunuz. kullanmazsınız.-toparlamanıza yardımcı olacak sosyal çevreniz yok. bu yüzden ortamınız yok. arkadaşınız az ve olan da uzaklarda. -bazı şeyleri kon
-psikologa gitmek istemiyorsunuz orası kesin. (psikologlar gelip kızmayın lütfen zaten kötüyüm)

-psikaytra gidince de ilaç yazılmasını da istemiyorsunuz. kullanmazsınız.

-toparlamanıza yardımcı olacak sosyal çevreniz yok. bu yüzden ortamınız yok. arkadaşınız az ve olan da uzaklarda.

-bazı şeyleri konuşamıyorsunuz, paylaşamıyorsunuz, buraya bile yazamıyorsunuz her şeyi.

-özetle hayatsız bir çöpsünüz. işte mutsuz mutsuz çalışıp bir umut arıyorsunuz.

-ama artık patlayacak gibi oluyorsunuz, kendinizden, hayattan, toplumdan kopmak üzeresiniz, tutunduğunuz bir iki umut var iken onların da hayal kırıklığı olma olasılıkları olduğunu fark ediyorsunuz. tahammülden yorulmuşsunuz özellikle kendinize. kendinizden nefret ediyor en başta kendinize sonra da herkese külfet olduğunu düşüyorsunuz.

ne yapardınız?

sanırım ilk iki maddeden dolayı tedaviye kapalılık durumu çıkıyor. doğrudur. bu da ayrı bir sorun ama işte o yüzden soruyorum ya ne yapılabilir?

evet spor dışında.

teşekkür ederim.
0
Lubb
(01.08.23)
Hayatı bu kadar önemsemememiz lazım. It's just a ride. Anlattığınız kadar kötü bir hayatınız yok muhtemelen. Alt tarafı insanız neden kendimizden nefret edelim? Neden başkasına gösterdiğimiz şefkati, anlayışı kendimize göstermeyelim?

Ama biz ne kadar bir şeyler söylesek de ikna olmayacaksınız muhtemelen. Ben de kendimden biliyorum.
0
playing star again
(02.08.23)
Evet bir çıkmaza girmişsiniz duruma bakılırsa o kesin ama çözümlere de kapalısınız. Kendi bildiğiniz yöntemlerle halletmek istiyorsunuz fakat sanırım siz de içten içe biliyorsunuz ki bu tek başınıza çözebileceğiniz bir şey değil belli bir noktadan sonra. Ve anladığım kadarıyla o noktayı geçmişsiniz.

İçinde bulunduğunuz derin mutsuzluktan dolayı uzun süren uykusuzluk hali oluyor mu? Eşlik eden, içinizi ezen ağır bir keder hissiyle? Hafif uykuya daldığınız zamanlarda da hıçkırarak uyanmalar, insan içinde iki kelime ama gerçekten iki kelime konuşacak gücü bulamamak, insanlarla, sevdiğin insanlarla dahi bir araya gelmekte zorlanmak, yolda yürürken bir kaldırıma yığılma isteği ve hüngür hüngür ağlama isteği ve hatta bağırma isteği, inanılmaz bir boşvermişlik, hayata karşı kayıtsızlık, geleceği planlayamama, herhangi bir şeye odaklanamama, önceden sevdiğiniz iyi gelen aktivitelerin, hobilerin bile bir noktadan sonra iyi gelmemesi gibi şeyler, uzar gider...

Ben çok uzun süre direndim, uzun süren bir buhranın ardından o noktayı geçtiğimi şöyle anladım. İş yerinde anksiyete krizi yaşadığımda. İş arkadaşımla konuşurken ve hiçbir şey çaktırmamaya çalışırken kalkıp odama gitmeye çalıştım fakat ayağa kalktığımda ağzımdan çıkan tek cümle "ben iyi değilim galiba" oldu ve koltuğa yığıldım.
Ondan sonra işte terapi almaya başladım. Öncesinde zaten bir ilaç geçmişim vardı ama terapi noktasında direniyordum. Tek başıma baş etmeye çalışınca işte sonuç böyle oldu.

Üzgünüm ama gerçekten çözüm sadece tedavi. Bence direnmeyin daha fazla, soluğu bir psikologta alın. O sizi yönlendirir zaten
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(02.08.23)
Spor ölçeğine kadar inerek olası çözüm yöntemlerinin hepsini bir bir elemişsiniz her satırda.

Sizi daha iyi bir hale getirecek mümkünse kendiliğinden gerçekleşecek sihirli bir çözüm arıyor gibisiniz. Ancak gerçeklikten kopmamak önemli, böyle bir çözüm yok. Olsa hepimiz bunu uygulardık değil mi?

Bir aşamada yukarda reddettiğiniz yöntemlerden birine hazır hale geleceksiniz, o noktaya ulaşana kadar kendinize biraz "saçmalama alanı" açın.

Örneğin eğlence metotlarını küçük mü görüyorsunuz? Öyle yapmayın, gerekirse salak saçma gördüğünüz dizi film türlerine, müzik akımlarına bakın. Kendinize göre şekillendirebilirsiniz. Farklı bir şeyler bulun yani, bir şey bulmaya çalışmayın ama rastgele dolanın. Beğenmediğiniz şeyi beğenmeyin, beğendiğiniz şeye de "ulan ben bundan mı zevk alıyorum" demeyin.

Bütçenize göre her ay bir şeyler yapın, yine seçiçi olmayın sadece yapın. Başka insanlar ne yapıyorsa bir görün.

Bu tip şeyler sizi meşgul ederken sorunlarınızı tespit edin, neden bu durumdasınız, neden bu durumdan çıkmak istiyorsunuz, nasıl başladı? Nasıl pekişti? Değiştirebileceğiniz ve sizin elinizde olan şeyler mi yoksa daha genel ölçekle alakalı sizin dışınızda gelişen kötü gidişatlara bağlı kısmen kabullenmeniz gereken sorunlar mı bunlara kafa yorun.

Bunlara kafa yorarken kafanıza birçok soru gelecek ve muhtemelen işin içinden çıkamadığınızı hissedeceksiniz. O zaman bir uzman desteği almaya daha hazır olabilirsiniz.
0
akhenaten
(02.08.23)
Merhaba mesaj attım size
0
hasmetizm
(02.08.23)
diyorsunuz ki " ben acım, ama yemek yemek istemiyorum, bana enerji verecek sıvı besinler de tüketmek istemiyorum. ama karnımın doymasını istiyorum. açlığımı gidermem için ne yapmam lazım?"

yapmak istemediğiniz şeylerin probleminizin çözümü olduğunun siz de farkındasınız
0
yemrem
(02.08.23)
eğer kendinizde kitap okuyacak motivasyonu sağlayabilirseniz bir sıfırdan büyüktür diyebiliriz.

şu kitaplar fayda sağlayabilir;
Iyi Hissetmek - David Burns
Hayatı Yeniden Keşfedin - Jeffrey E. Young
Psikonet yayınlarına da göz atabilirsiniz.

ayrıca şunlar veya benzeri kanalları izleyebilirsiniz;
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

ama bunları okusanız da, izleseniz de eninde sonunda iyi bir terapist bulmanızda fayda var. sevgiler.
0
Phoebe
(02.08.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.