Giriş
(2)

askerlik erteleme sonrası

zaferbey
hakikaten "bir arkadaş" sağlık sorunları nedeniyle 1 yıl erteleme aldı. hatta hastaneden gelen son doktor raporunu askerlik şubesine götürmedi. 1 yılı dolalı biraz zaman oldu. şimdi gittiğim gibi beni alırlar mı diyor? ya da rahat rahat iş yapabilir miyim? bu işten anlayan var mı?
hakikaten "bir arkadaş" sağlık sorunları nedeniyle 1 yıl erteleme aldı. hatta hastaneden gelen son doktor raporunu askerlik şubesine götürmedi. 1 yılı dolalı biraz zaman oldu. şimdi gittiğim gibi beni alırlar mı diyor? ya da rahat rahat iş yapabilir miyim? bu işten anlayan var mı?
0
zaferbey
(21.06.11)
eğer rahatsızlığı bittiyse sorun yoksa alırlar askere, yok devam ediyorsa 1 yıl daha tecil verirler.
0
cunku kardes degiliz
(21.06.11)
yedek subaylık hakkını kaybetme gibi bir durum olmaz herhalde. bakaya durumuna düştüyse. asıl sorun o
0
🌸zaferbey
(21.06.11)
(7)

mourinho reyis ne yapmaya çalışıyor? avrupalı bu duruma ne diyor?

mayeskuel
adamların kumaşı belli tamam; ama yinede bu transferlere hangimiz şaşırmadı ki? üzümünü yiğip, bağını soran her meraklı türk insanı gibi soruyorum.
adamların kumaşı belli tamam; ama yinede bu transferlere hangimiz şaşırmadı ki?

üzümünü yiğip, bağını soran her meraklı türk insanı gibi soruyorum.
0
mayeskuel
(20.05.11)
nuriye hiç şaşırmadım, herif 17sinden beri arsenal'in bile radarında.

hamite çok şaşırdım, ama ücretsiz olması ve mourinho'nun sevdiği tarzda çok mevkide oynayabilmesi onun için avantaj. interde oynattığı taktikteki stankovic'in görevini üstlenecektir oynadığı zaman.
0
sozlukte kullanmak istediginiz nick
(20.05.11)
halili'de alsın tam olsun
0
leo78
(20.05.11)
avrupalı bu duruma ne diyor için cevap olabilir.

www.internethaber.com
0
bagcivan
(20.05.11)
sonuçta kalitesi, yaptıkları belli olan oyuncu. iyi bir yedek olur, uyum sorunu yaşamaz.
0
baldur
(20.05.11)
khedira'nın lassa'nın oynadığı takımda hamit'e şaşırmamak lazım. yedek değil bi süre içerisinde as oyuncu olacaktır. zira hamit gerçekten de kalitesini ancak bizim tartışacağımız bir oyuncu. bize kalsa tabii drogba'dan rijkaard'a, ronaldo'dan messi'ye binlerce zaaf bulup adamı kötü futbolcu yerine koyabiliyoruz.
0
madyb
(20.05.11)
ben bir tek hamit'e şaşırdım. mesut ile nuri'ye şaşırmadım. adamlar dünya yıldızı olma yolunda ilerliyor.
0
deckard
(20.05.11)
haliyle mourinho'nun barcelona'ya yanıtı diyebiliriz. sadece iyi futbol değil, takıma adapte olabilecek, birbirlerine uyum sağlayabilecek oyuncuları öncelikli seçiyor. hamit'e şaşırmayı anlıyorum ama hakkını da yiyoruz bana sorarsanız. gayet üst düzey bir oyuncu, bayern'de kalması bizi şaşırttı premier lig'de de parlayabilir, daha göz önüne çıkabilirdi. bir de yalan yanlış türkiye'ye transfer dedikodularıyla biz hamiti küçük gördük bana sorarsanız. o da gayet kendini ispat edecektir. mesut ve nuri için gerekenler söylenmiş. ikisi de ayrı ayrı yıldızlar.
0
zaferbey
(20.05.11)
(4)

tuhaf bir nedenle uçurulmak!

yeaha
şu entry nedeniyle uçuruldum: (bkz:sana mı sorucam lan nereye başvuracağımı) başlık şöyle bir şeydi sanıyorum: tib'in geri adımı22 ağustos internet düzenlemesiyle ilgili ekşi sözlük hakkında tib in yaptığı açıklamada geçen "herhangi bir adli işleme başvurmanıza da gerek yoktur." gibi bir ifadeye ita
şu entry nedeniyle uçuruldum: (bkz: sana mı sorucam lan nereye başvuracağımı)

başlık şöyle bir şeydi sanıyorum: tib'in geri adımı


22 ağustos internet düzenlemesiyle ilgili ekşi sözlük hakkında tib in yaptığı açıklamada geçen "herhangi bir adli işleme başvurmanıza da gerek yoktur." gibi bir ifadeye itafen yazdığım bkz nedeniyle uçtu.
0
yeaha
(04.05.11)
sözlükte buna dahil olabilecek sürüyle entry var
0
🌸yeaha
(04.05.11)
eh herkes sırasıyla gidiyor. merak etmeyin.
0
ben smyrna
(04.05.11)
"bir" nedenle olmayabilir. tarihçeniz öncesinde ne durumda olduğu da önemli.
0
zaferbey
(04.05.11)
tarihçeniz mail adresinize geliyor. copy+paste yaparsanız hepimiz bakarız ne nedenle uçmuşsunuz.
0
guybrush threepwood
(04.05.11)
(3)

barkod sistemi

terp
etkinliğe kaçak girişi engellemek için kapıya turnike koymayı düşünüyorum. biletlere de barkod basacağım. şimdi sorum şu:diyelim ki adam bileti bi şekilde kopyaladı. barkod olayı nası çözümlüyor? sonuçta çizgi mesafesi değil mi bunun ayrıntısı? kopyalayan kaçak önden girerse biletin asıl sahibinden,
etkinliğe kaçak girişi engellemek için kapıya turnike koymayı düşünüyorum. biletlere de barkod basacağım. şimdi sorum şu:

diyelim ki adam bileti bi şekilde kopyaladı. barkod olayı nası çözümlüyor? sonuçta çizgi mesafesi değil mi bunun ayrıntısı? kopyalayan kaçak önden girerse biletin asıl sahibinden, bilet sahibi dışarda mı kalıyor? sistem almıyor mu? naısl işliyor bu iş?

biletteki güvenlik konusunda alternatif önerilere de açığım.
0
terp
(02.05.11)
barkod altındaki sayıları göstermeyen seçenek ile basılabilir (bkz: human seeable) gibi bir opsiyon ile sadece çubuklar görünür. barkod okuyucunun bilgisayara aktardığı barkod'daki değer bilet sahibince bilinir. böylelikle bir kod bir kere kullanılabilir.

istenirse, ve mümkünse tabii, biletin üstündeki barkod'a kişi ad soyadı eklenir yine human seeable olmayan şekilde, böylece kopyalansa da kimlik kontrolü ile kaçak geçişin önü tıkanır. eminim daha basit ve garantili yöntemler vardır.
0
zaferbey
(02.05.11)
kapıya barkod koydun diyelim. Etkinlik alanından çıkıp tekrar girmek isteyenler olursa nasıl bir yol izleyeceksin ?

Misal bir kişi içeri girer. Yanında 5 tane daha bilet çıkartır. Etkinlikten çıktı bir tane, geri döndü 6 tane, bil bakalım nedir bu ?

Bileti kopyalaması da kolay. kontrolü yazılım kısmında halledersin, bilet daha önce kullanılmış mı diye.

Kafadan barkod basan bir akıllı için de önlemler alman gerekir. Misal barkoda işleyeceğin her bilet kodu sistemde kayıtlı olmalı, alakasız bir kod gelirse reddetmeli.

benzer bir teknoloji olarak qr code var. görece pahalı bir teknoloji olarak rf id var.

bütçe nedir, organizasyon kaç kişi olacak vs vs. Teklif verebilirim.
0
kimlanbu
(02.05.11)
barkod ve isim listesi gibi birşey olur ya da bir sefer okunan barkod için bir daha giriş izni vermez bu durumda da "kopyalatmasaydın kardeşim biletini" dersiniz.
0
kisa
(02.05.11)
(8)

Futbolda uzatma dakikaları

long live rock n roll
Tam olarak nasıl belirleniyor bu uzatma dakikaları? (0-0 biten maçın 30 dakika uzamasından bahsetmiyorum. Duraklama dakikaları aslında)"Topun oyunda olmadığı süre" mi bu? İnanın ki öyle değil. Geçenlerde üşenmedim, kronometre tuttum, bir maçın ikinci yarısında oyun toplam kaç dakika durmuş ölçtüm. 1
Tam olarak nasıl belirleniyor bu uzatma dakikaları? (0-0 biten maçın 30 dakika uzamasından bahsetmiyorum. Duraklama dakikaları aslında)

"Topun oyunda olmadığı süre" mi bu? İnanın ki öyle değil. Geçenlerde üşenmedim, kronometre tuttum, bir maçın ikinci yarısında oyun toplam kaç dakika durmuş ölçtüm. 13 dakika mı ne çıktı sonuç. maç 4 dakika uzatıldıydı galiba. Yani pratik olarak "topun oyunda olmadığı süre" değil. Ama teoride nedir, kural kitabında ne yazar?

Eski fifalarda 'Injury time' yazıyordu galiba; sadece sakatlıklar mı çıkarılıyor acaba? Mesela taç, gol, faul gibi şeylerde duran süre sayılmıyor mu?

Nedir yani uzatmaya eklenen bölümler resmen? Eğer hepsiyse, benim tuttuğum 13 dakika niye 4 dakika verilmiş (hep öyle oluyor)?
0
long live rock n roll
(29.04.11)
yok ordaki injury time o anlamda değil kayıp zaman anlamında bildiğin. aslında bana şimdiye kadar aşağı yukarı aynı gibi geldi ama 13 dakika - 4 dakika başkaymış. belli bir yüzdesini alıyor olabilirler mi?
0
xenophobe
(29.04.11)
uzatma dakikalarına karar verilirken elbette dikkate alınan topun oyunda olmadığı süre ancak kimse sana bunun 45 dakikaya tamamlamak üzere olduğunu söylemedi değil mi? sayıyı hatırlamyıorum ancak 30-35 dakika gibi bir şey yakalanmaya çalışılıyor sanırım.

edit: pardon uydurmuşum. topun oyunda olmadığı süre değil, sadece oyuncu değişikliği ve sakatlık süreleri ekleniyormuş.


Allowance is made in either period for all time lost through:

substitution(s);
assessment of injury to players;

bit.ly
0
desdinova
(29.04.11)
@desdinova: Olur mu öyle şey ya? Maç hiç durmazsa dakika 35'te durduracak mı hakem maçı? Ya da 10 dakika durduysa hiç mi uzatmayacak?
0
🌸long live rock n roll
(29.04.11)
tff'nin sitesindeki oyun kurallarından referansla:

"aşağıdaki durumlar nedeniyle kaybolan süre ait olduğu devreye eklenecektir:

oyuncu değişiklikleri
oyuncu sakatlanmalarının değerlendirilmesi,
sakatlanan oyuncuların tedavi için oyun alanından çıkarılmaları,
zaman geçirilmesi,
herhangi bir diğer neden dolayısıyla.

eklenecek süre hakemin takdirine bağlıdır."

www.tff.org
0
jangara
(29.04.11)
iki şey var. yapılan oyuncu değişikliği ve oyuncunun saha dışına çıkmasını gerektirecek sakatlıklar. bunların biri için 30 saniye, diğeri için 1 dakika ekleniyor. hangisi 30 saniye, hangisi 1 dakika emin olamadım. topun oyunda olmadığı an futbolun doğasında olduğundan bir veri değil. ayrıca oyuncuların kasten oyunu başlatmama durumlarında (atışı geç kullanma, çok yavaş saha dışına çıkma benzeri) hakem tribünlerinde görebileceği şekilde saatini durduruyor. ama stadyum ya da yayın saati durmadığından bir ek süre, bi nevi uzatma eklenmiş oluyor.
0
zaferbey
(29.04.11)
basketboldaki gibi değil futbolda duran dakikalar. futbolda dakika devamlı sayılır. genel anlamda sakatlıkta, oyuncu değişikliğinde, eğer serbest vuruş ve penaltı uzun sürmüşse, kırmızı kart gören oyuncu iki saat çıkmamakta ısrar ediyorsa vb.. durumlarda hakem diğer kronometresini başlatır ve devre ya da maç sonunda toplam zamana ekler. faül atışlarında, kaleci atışlarında, taç atışlarında falan durmuş sayılmaz oyun.
0
baldur
(29.04.11)
uzatma dakikalarını hakem kolundaki başka bir saatle ölçüyor.
ama her taç, her faul de eklenmiyor. onlar olağan durumlar. şöyle düşünelim; her taç atışında 10 saniye geçse ve maçta 20 taç atılsa toplamda 200 saniye eder. sadece taçlar 3 dakikadan fazla yani. fauller, kornerler, autlar derken 13 dakika normal bir süre.
fakat dediğim gibi bunları olağan bir durum kabul edip vakit geçirmeye yönelik durumlarda, değişikliklerde saat devreye giriyor. yoksa maç bitmez :)
bu arada maç sonunda 3 dakikadan aşağı da kimse uzatma vermiyor. 4 de ideal oluyor. bazen düşünüyorum ben de saat tutmuyorlar mı diye. standarta bağladılar artık neredeyse
0
afrikalileo
(29.04.11)
ben hakemken her hakem gibi 2 saat takardım ve yukarda belirtilen durumlar olduğunda bi kronometreyi durdururdum sonra maç başlayınca yeniden başlatmak gerekirken hep unuturdum başlatmayı.sonra da ortalama bişey verirdim. genel olarak hakemler nabza göre şerbet verirler bi sakatlık tarzı bişey yoksa 6 değişiklikten 3 dk eklenir. Ekstra durumlara da ortalama 1 er dk eklenir.
0
aspo
(29.04.11)
(6)

Almanya-Türkiye Ptt'ile kargo sorusu

zaferbey
olay şu;almanya'dan internet üzerinden bir şeyler alıyorum. bunlar adi kargo ile gelirse denetimi daha gevşek ama hava yolu araya girerse gümrük çok işkilleniyor. işin içinde dolap da yok. kendime bir şeyler getirince dahi gümrüğe düşünce 150€ olan maliyet 300'e çıkıyor. almanya'dan hangi yolla karg
olay şu;

almanya'dan internet üzerinden bir şeyler alıyorum. bunlar adi kargo ile gelirse denetimi daha gevşek ama hava yolu araya girerse gümrük çok işkilleniyor. işin içinde dolap da yok. kendime bir şeyler getirince dahi gümrüğe düşünce 150€ olan maliyet 300'e çıkıyor. almanya'dan hangi yolla kargolatsam ptt aracılığı ile gelir? bu yolla gümrük maliyetine hiç girmemek daha mümkün.
0
zaferbey
(04.04.11)
deutsche post mu ne var onla yollasalar ptt getirir ama memelekte her türlü girişi uçakla oluyor zaten, ve kargo olsun ptt olsun farketmez gümrük yine bakar uçaktan çıkanlara.. en güzeli elden getirtmek eğer riskliyse, ki almanya'dan geleni bulmakta zor olmaz
0
alchemistt
(04.04.11)
150 den nası 300 e çıkıyor ? daha önce oldu mu böyle bişey ?
0
saiko
(04.04.11)
malın kendi 150 euro ordino 150tl, yüzde 18 kdv 60tl, bize geç bildirildiği için 70 tl ardiye, gidi, geli, yıpranan siniri falan toplamda tam 300€ etti evet :D
0
🌸zaferbey
(04.04.11)
bu ordino işleri fln ptt de olmaz sadece %20 vergisi var eğer özel kargo şirketleriyle getirirseniz olur ordino vs işleri
0
saiko
(04.04.11)
ptt de de daha cok dikkat ediyolar. gumruksuz gecmesini istiyorsanız dhl tnt gibi firmaları deneyin asıl. onlar müsteri memnuniyeti falan diyip 150€ luk sınırı aşabiliyolar. tabi gonderilen şeye de baglı.
0
rurouni
(04.04.11)
gümrükde ürünü takılmış biri olarak deneyimlerimi anlatayım. 100 euro 100 dolar sınırı vardır mal gümrükten geçerken, eğer karşı tarafı ikna edersen ki bu aslında suçtur, 100 euro altında fatura kestirtebilirsin. Bunun yanı sıra paketin kocaman olmaması lazım. Ben 80 dolara avrupa birliği ülkesi dışından ab ülkesine mektupla ipod aldım, 80 dolar olarak gösterildi değeri ve kişisel mp3 çalar diye beyan edildi. Olayın bir de beyan kısmı var.

Aynı şekilde ab ülkesi dışından hong kong sanırım yine ab ülkesine 400 euro luk bir fotoğraf makinası yollattım, aracı firma ups idi. Mal gümrükte takıldı, benden gümrük bedeli ödememi istediler.

Diyeceğim, büyük firmalar, götlerine girebilir endişesi ile görmezden gelmece yapmazlar, zaten olay eğer limite yakınsa yani riskli durumsa şans işidir, takılabilir de takılmayabilir de. Ama dediğim gibi büyük firmalar işi şansa bırakmaz, direk senden vergisini tahsil eder.

Diyeceğim, normal posta ile, takip kodu olarak, mutlaka olsun yoksa kaybolur, değeri düşük gösterilerek ürün ülkeye sokulabilir. Hiçbir şekilde mektupla kargoyla gelen cep telefonunu ülkeye sokmuyorlar, direk geri yolluyorlar, haberin olsun

medit : karşı taraf ürün gönderirken paketin içindekini deklare etmek yani bildirmek zorunda. Masa lambası, boxer, oyuncak vs gibi hepsini açıklatıp tahmini tutar girmenizi isterler. Gümrükten geçerken bu beyana bakılır, ve ürünün faturası varsa ona bakılır
0
bonjurkes
(04.04.11)
(3)

300 liraya kadar fotoğraf makinası tavsiyeleriniz

theodor
nelerdir?
nelerdir?
0
theodor
(29.03.11)
www.hepsiburada.com

edit:
Bu fiyata son 32 ürün! diyor da arttırırlar diye tahmin ediyorum.
0
kivanc1
(29.03.11)
www.eksiduyuru.com

belki yardımcı olur
0
zaferbey
(29.03.11)
şu limiti 50 lira aşıyor ama inan süper makinedir. sadece model vermek için bu sayfayı kullandım. ararsan mutlaka daha ucuzlarını bulursun. 300 e kadar iniyor yani, görmüştüm.

goo.gl
0
kisa bisey olsun istemistim
(29.03.11)
(10)

atayislere sorum war

melodica
bre kafirler 26 yaşındayım.6 ay önceye kadar türk tipi müslümandım. cuma namazlarına gider oruç tutar bi genc idim. 7 ceddim müslümandır(heralde)ama hacı felan tek tük yani. ilkokul yaşlarında yazları felan 7 yıl kuran kurslarında, 4 yıl cemaat dersanelerinde(beleş kazandığından gittim yoksa tercih
bre kafirler
26 yaşındayım.6 ay önceye kadar türk tipi müslümandım. cuma namazlarına gider oruç tutar bi genc idim. 7 ceddim müslümandır(heralde)ama hacı felan tek tük yani. ilkokul yaşlarında yazları felan 7 yıl kuran kurslarında, 4 yıl cemaat dersanelerinde(beleş kazandığından gittim yoksa tercih değildi.). ünide 2 yıl cemaat yurtlarında dirsek çürüttüm. buraya kadar ateist dediğin adamı tvden başka bi yerde görmedim. ama open minded biriyimdir herşeye karşı.2 yıl önce çok yakın bi arkadaşım ateist oldu. sonra başka bi ateist arkadaşımla ortak proje felan yaptık. bi sene süren muhabbetlerden, içhesaplaşmalarından sonra dedim ki agnostiğim. ilk başlarda gönül rahatlığıyla kendime söyleyebiliyordum bunu. halen söylüyorum fekat şimdi arada bi -tanrının varlığına inanırken hissettiğim- orda bi güç var bizi koruyo vs duygularım anlık olarak geri dönüyo. mantığım yok derken anılarım var diyo(anlık olaylar bunlar). ve bi çarpıntı bi blackout yaşıyorum bi adrenalin salıyorum damarlara. pek hoş bişey değil, hatta bok gibi bişey.
bunu 25 yıldır yıkanan beynimin bana puştça bi oyunu olarak yorumluyorum.
bu durum geçici mi nasıl ne zaman geçer? size de oldu mu allahsızlar.
0
melodica
(29.03.11)
yakında deistliğe geçersin, sonra ateistliğe, sonra da areligious olursun.. sonra da sikinde olmaz zaten.
0
desdinova
(29.03.11)
seninki cüppeli'nin vaazındaki mevzuya dönmüş. diyodu ya "yarabbi arada bir iki salla şunlarıda saflar sıklaşsın":)) işin kısası sen rahattayken ateist gezersin bir iki sallandımı camiye koşarsın.
0
ucyuz
(29.03.11)
inandigin veya inanmadigin seye illa isim koymak zorunda degilsin. ben agnostigim dedin diye her hal ve hareketin buna uymak zorunda degil. agnostizm/ateizm/islamiyetin kaliplarina uymaya kasmana gerek yok. ayni gün icinde ellerini acip allah'a dua edip bir katolik kilisesinde mum yakabilir ve ben ateistim diyebilirsin, ben de yapiyorum. rahat ol yani.
0
shi aila
(29.03.11)
derdimi tam anlatamadım sanırım. ben mantığını ön planda tutan bi insanım. müslümanken sahip olduğum değer yargılarımın çok büyük bir kısmı kökten değişti. hırsızlık yapanın kolunun bacağının kesilmesi gerektiğini savunabilen bi kafaya sahiptim. tartışmalarda islamı savunurken kullandığım argümanları hatırlayıp asdgagdfga diye gülüyorum şimdii oha diyorum ben neymişim. şimdi daha hümanistim daha çevreciyim. 3. gözümün açıldığını bile söyleyebilirim. yani bu saatten sonra allah a inanmak gibi bi seçenek mümkün görünmüyor. inancım için bi etikete de ihtiyacım yok. yani rahat olmayı ya da tanrı mevzuunun skimde olmamasını ben de isterim. öğrenmek istediğim yaşadığım o garip duyguların benim yaşlarımdaki benim durumumdaki insanlar için nasıl devam ettiği. sadece eski sanrıların şimdiki bana olan etkilerinden basediyoruz, yeni bir tanrı bulma arayışından değil.
0
🌸melodica
(29.03.11)
panpa ben de aklım başıma geldiğinden beri (14 yaş civarı) allahsızım. öncesinde bayram namazına giden, arada oruç tutan bi elemandım.

yani uzun süredir çok net reddediyorum -tanrıdan emin değilim- dinleri.

ama hala arasıra uyurken allaha sıgınıyorum, çok komık oluyor.
0
yasakani
(29.03.11)
bence acilen islam'a dön.
0
detroitli kizil
(29.03.11)
melodica, bence yaşadığın şeyin adı, "gelişmek". insan, aklı geliştikçe ve vizyonu açıldıkça enteresan ruh halleri tecrübe edebilirsin. zira beynimiz beden kimyamızı, beden kimyamız da yine beynimizi etkileyebilir.
dinler saçmalığını vs geride bırakman da "gelişen aklın" bir ürünü zaten.

3. gözün açılması gibi bir takım spiritüel deneyimler yaşadığına inanıyorsan, keyfini çıkart. şahsen benim o tip bir tecrübem yok, ancak olsaydı keyfini çıkartırdım sanırım.
0
amethyst
(29.03.11)
reçetesi yok. ne zaman geçmesini istersen o zaman geçer. aslında var olmadığı açık şeylerin sana müdahalesi söz konusu değil. ne oluyorsa kendi kendine yapıyorsun tabii ki. kaldı ki allah'ın da işi yok sen inancından vazgeçtin diye çarpıntıyla seni mi uyaracak? ben de vazgeçtim beni uyarmadı. bu tip çarpıntı ve benzeri fizyolojki uyarıları hiç görmemiş binlerce atayis var. ne bu farklı muamele? seni daha çok seviyordur ya da. en kısa haliyle abuzer kadayıf'tan geliyor;

"boş ver abi dalgana bak, çak o zaman çak, çak, çak!"
0
zaferbey
(29.03.11)
cok karmasik bir durumda degilsin aslinda. marx dinlerin yoksunluk duygusunun disa vurumu oldugunu soyler. muhtemelen dindar hislerinin nuksetme anlarinda fiziksel alanda sorunlarini cozemedigin icin siginacak daha guclu bir sey -fizikotesi-bir varlik ariyorsun ve o da alisilmis sekilde tanri oluyor. bence cok korkulacak, tedirgin olunacak bir durum degil. ve agnostisizmle celisen bir durum da degil; agnostisizm bilemezsin diyor, iman etmek icin bilmek gerekmez zaten, iman farkli bir durum. muhtemelen yasadigin bu paradoks iman ve inanc kavramlarini karistirmaktan kaynaklaniyor.

bir de cok uzun zaman ve cok icinde kalmissin aslinda o cevrenin. sana nuksetmeyecek de bana mi nuksedecek? geldiginde ibadet edersin dilersen, zaten kendine o esnekligi tanidiktan sonra muhtemelen bu his de seyrelir. cunku bana kendini "geri donmemek" konusunda ikna etmeye calisiyorsun gibi geliyor.
0
summer of 1985
(29.03.11)
aslında çağımızın hastalığı bu. insanlar kitleler halinde tanrının olmadığını kendi yüzlerine vuruyorlar. bir geçiş sürecindeyiz. birkaç yüzyıl sonra ne din, ne tanrı kalacak. biz ''tanrı'' yüzünden milyonlarca insanın öldürüldüğü bir çağdan tanrı ve dinlerin olmadığı nispeten yeni bir çağa geçerken tam arada yaşayanlarız, dolayısıyla bazıları hatta çoğu için kolay olmuyor bu. kimimiz kolaylıkla varıyor gerçeğe küçük yaşlarda, kimisi ise kirli geçmişinin etkilerinden asla kurtulamıyor maalesef. (bkz: kimsenin tanrıya inanmaması)

bir tanrı olduğu fikri sana dikte ettirilmeseydi ve sen onu tanımasaydın bunca yıl yaşadığın tüm olayları ona göre yorumlamaz, onun varolup olmadığını düşünürken kafayı sıyırmazdın. yani agnostiğim dediğin şu sıralarda sana o anlık şeyleri yaşatan şey gördüğüm kadarıyla ağır geçmişin. bir süre sonra bu işleri düşünmenin bile çok boş olduğunu, kafanı sevdiğin şeylerle meşgul etmen gerektiğini farkedeceksin. insanların düşünceleriyle veya kişilikleriyle, hayatlarıyla ilgilenme, kendi beyninin sınırlarını zorla ve sonra hepsini çöpe at. hepsi boş. döngüye katılmak için sadece birkaç on yıl kaldı. sonra yoksun!
0
kisa bisey olsun istemistim
(29.03.11)
(5)

üzerinde fiyatı yazan ürünler

berkertoy
selamlar,serbest piyasada herkes bir ürünü kaça satacağına kendisi karar vermiyor mu? mesela cocacola'nın bir kutusunu cocacola içecek aş'den satın alan migros istediği fiyata satabilir değil mi? o zaman cocacola nasıl ürünün üzerine "1 tl (tavsiye satış fiyatıdır)" yazabiliyor? böyle yazdıktan sonr
selamlar,

serbest piyasada herkes bir ürünü kaça satacağına kendisi karar vermiyor mu? mesela cocacola'nın bir kutusunu cocacola içecek aş'den satın alan migros istediği fiyata satabilir değil mi?

o zaman cocacola nasıl ürünün üzerine "1 tl (tavsiye satış fiyatıdır)" yazabiliyor? böyle yazdıktan sonra perakendeci nasıl 1,25'e satsın?
0
berkertoy
(16.03.11)
mıgros satamasa da enteresan yerlerde bakkallar satıyor.

tavsiye edilen ın kagıt ustunde karsılıgı da bu zaten.
0
bryan fury
(16.03.11)
bazı alıcılar fiyatsız ürün isteyebiliyor. mesela bir otelde çalışıyordum. üzerinde patates cipsi 750.000 tl yazıyordu (eski zamanlar) ama tam üzerine otel logosunu yapıştırıyorduk doğal olarak. çünkü minibarda o fiyata satmak mümkün değil tahmin edersiniz ki. herneyse, daha sonra bizim isteiğimiz üzerine fiyatsız ürün gelmeye başladı.
0
ben smyrna
(16.03.11)
tamam işte, coca-cola "tavsiye"dir diyor. satış fiyatı değil. istersen al 50tl'ye sat. yasak değil ki.

ancak yine coca-cola bu tavsiye fiyatı yazımı ile tüketiciye mesaj vererek pahalıya satılmaması için bi tür önlem alıyor. 2tl'ye satandan almayabiliyorsun. ürününün fiyatının istikrarı için yapıyor. 1,25'e ister satar, ister 5'e, isterse hiç satmaz. sen-ben ister 5e alırız ya da almayız. bu kararlarda serbest'iz.
0
zaferbey
(16.03.11)
cocacola'nın ne yapmaya çalıştığını anlıyorum. anlamadığım tedarikçinin perakendeciye fiyat dikte ettirmesini engellemeye yönelik bir yasa var mı yok mu? varsa cocacola gibi firmalar nasıl aşıyor? (sadece "tavsiye" yazarak mı?)

yasa yok derseniz rahatlicam. ama rekabet kanunu vs konularına hakim olmak lazım.
0
🌸berkertoy
(16.03.11)
Evet dikte etmiyor tavsiye ediyor dolayısıyla engelleyen bir şey yok.
0
manfool
(16.03.11)
(7)

Çamaşır makinaları suyu kendileri mi ısıtıyorlar?

zaferbey
yoksa şofben, kombi gibi dış kaynakla mı sıcak su temin ediyorlar? bildiğim kadarıyla tesisattan sıcak su girişi gibi bi yer var, hatalı mıyım? yoksa içinde ketılvari i mekanizmamı var? niye uzatıyotum ki anladınız soruyu sanırım.
yoksa şofben, kombi gibi dış kaynakla mı sıcak su temin ediyorlar? bildiğim kadarıyla tesisattan sıcak su girişi gibi bi yer var, hatalı mıyım? yoksa içinde ketılvari i mekanizmamı var? niye uzatıyotum ki anladınız soruyu sanırım.
0
zaferbey
(14.03.11)
çok feci temiz bi yanıt verdin abi. calgon müthiş oldu :D
0
🌸zaferbey
(14.03.11)
peki o zaman bizim makine çalışırken neden evin kalorifer sıcaklığını kontrol eden termosifon (?) pek bir heyecanlanıyor, makine su alırken? =/
0
vercingetorix
(14.03.11)
çamaşır makinaları 2 çeşit 1 tek su girişli digeri çift su girişli (başka varmı bilmiyorum) çift su girişliler sıcak su da soguk suda alıyor şebekeden tabi varsa ama ihtiyaç duyuyorsa sıcaklık yeterli degilse ısıtıyor tek su girişliler alayını ısıtıyorlar. birde kalgon reklamı aleti var ısıtan
0
exodia
(14.03.11)
kombi veya termosifondan gelen su borusunu makineye bağlarsan anam babam sıcak su gelir, makine de baktı su zaten sıcak, rezistansı hiç çalıştırmaz.

bir tanıdığımın evinde bulaşık makinesi bu şekilde şofbene bağlıydı, su sıcak olduğu için daha temiz olduğunu söylerdi. ki zaten makine çalışırken kombinin yandığını direk görüyordum
0
esenboga
(14.03.11)
siz 60 derecelik bir program seçmiş iseniz ve ancak çeşme suyunuz normalde 20, kombi ile 45 derece ise, makineniz de çift su girişli ise o zaman makine önce sıcak su çeker. ancak tek su girişli ise o zaman sadece soğuk su kullanır.

siz 40 derecelik bir program seçtiyseniz ancak kombi güneş enerjisi (ki bu çok sıcak olur yazın özellikle) vs varsa ve akan su 50-60 derece ise o zaman makine önce sıcak su alır ancak zaman zaman soğuk su karıştırır.

bi de yünlü programı vardır ki yünlülerin sıcak suya maruz kalıp zart diye çekmemesi için suyunuz ne sıcaklıkta olursa olsun ve makineniz ne özellikte (tek-çift girişli) olursa olsun makine soğuk su alır ve suyu yavaşça ısıtarak yıkar.
0
ben smyrna
(14.03.11)
calgon geyiği döndüğü için eklemek istedim;
12 yıllık ve 3 şehir (istanbul, ankara, balıkesir) gezmiş çamaşır makinemin rezistansını kafam kızdı ve söktüm (sök tak toplam 30-40 dakikamı aldı)
rahatlıkla söyleyebilirim ki benim şu an kettle'ımın dibindeki kireç o rezistansın üzerindeki kireçten daha kalındır. temizleme gereği bile duymadım, geri taktım.

12 yıl diyorum.
0
ben smyrna
(14.03.11)
bu arada makinanın soğuk ve sıcak su girişleri var. makina her su alışında önce sıcak su borusundan su almaya çalışır ve her defasında bunu dener. bu yüzden teknik bir konu ama bunu önlemek için pantolon denilen bir boru var kçük bişi. onu direk soğuk suya bağlayıp, 2 çıkışın birini sıcak su girişine diğerini soğuk su girişine takıyorsun. makina artıl pratikte olmasada teoride çift su girişli hale geliyor. sen bile takabilirsin. lira falandı en son.
0
ground
(14.03.11)
(7)

Pasaport Başvuru

zaferbey
şu e-başvuru'dan randevu talep eden bi tanıdığa 2 mayıs'ta randevu vermişler, doğal mıdır bu? randevusuz, sırada beklemeli halledilebiliyor mu? bilen bi el atarsa sevinirim.
şu e-başvuru'dan randevu talep eden bi tanıdığa 2 mayıs'ta randevu vermişler, doğal mıdır bu? randevusuz, sırada beklemeli halledilebiliyor mu? bilen bi el atarsa sevinirim.
0
zaferbey
(08.03.11)
egm'nin sitesinden okumuştum yanılmıyorsam, randevusuz da kabul ediyorlarmış ama sınırlı bir kontejan varmış günlerce gidip denkgelmeme ihtimali olduğu gibi ilk gün gidip yapılabilir diye de düşünüyorum
0
cikolatalıgofret
(08.03.11)
artık tamamen randevu sistemine geçildi. sırada şansımı denedim kesinlikle taviz vermiyorlar. istanbul ataşehir şubesinden daha yakın bir tarih çıkar. şubelerin yogunluguna göre değişiklik gösteriyor.
0
cantstandya
(08.03.11)
başvuran kişi hangi şubeye başvurduğunu da bilmiyor :) ataşehir şubesi link'i rica etsem ya da varsa tenha olabilecek herhangi bi şube. tekrar teşekkürler.
0
🌸zaferbey
(08.03.11)
www.iem.gov.tr

ataşehir yeni açıldı.
0
cantstandya
(08.03.11)
sorun çözülmüştür, herkese tekrar teşekkürler.
0
🌸zaferbey
(08.03.11)
baska subelerı deneseymıs, daha erken olan subeler vardır.
0
bryan fury
(08.03.11)
sabah 7 e git al olur.hergün randevusuzlara belli bir sıra veriyorlar.randevunun amacı zaman kaybını önlemek sadece.
0
rain
(09.03.11)
(6)

Asus Z53F laptop parça sorusu caps'siz

zaferbey
sorunum şu; laptop'un dvd'si ölü. usb boot edilemiyor.(kaynak bir bilgisayar mühendisi) kendi recovery cd'sini kullanın diyor. kullanamıyoruz. ölü. parça değiştirmek zorunda mıyım? eğer öyle isem, yedek parça olarak ne kullanabilirim, ne kullanamam? nereden temin ederim? başarır mıyım bu işi? window
sorunum şu; laptop'un dvd'si ölü. usb boot edilemiyor.(kaynak bir bilgisayar mühendisi) kendi recovery cd'sini kullanın diyor. kullanamıyoruz. ölü. parça değiştirmek zorunda mıyım? eğer öyle isem, yedek parça olarak ne kullanabilirim, ne kullanamam? nereden temin ederim? başarır mıyım bu işi? windows her allahın günü ayrı hata veriyor. tez elden halletmem lazım.
0
zaferbey
(15.02.11)
dvd rom u degistir, herangi bilgisayarcıda vardır.
0
bryan fury
(15.02.11)
neden usb'Den boot edilemiyormuş?
core duo işlemcisi var demek ki yeni sayılabilecek bir biosu vardır. usbler yanık değilse boot edilebilir olması gerekli.

neden edilemesin merak ettim ben.
0
homeless
(15.02.11)
şöyle, usb belleği hazır ettik taktık, ama laptop takmadı kafasına. yemedi kısacası. bios'da "usb boot yemez sana o recovery cd'yi boşuna mı verdik dürrük" benzeri bi yazı çıktı. herhangi bir bilgisayarcıdan alacağım dvd room benim alete kesin uyar mı? asıl sorum budur
0
🌸zaferbey
(15.02.11)
kesin uymaz. fiziksel olarak uymaz en azından. ama ben halen usb ile boot edebileceğinize inanıyorum.
iso dosyasını usb'nin içine atmanız yetmez sonuçta. windows için olan işlemleri bilmiyorum ama GNU/Linux için unetbootin ve benzeri yazılımlarla iso'yu açıp bootable yapıyoruz usb bellekleri. ayrıca ilk defa bios'un bu kadar ukala olanını gördüm amibios filan mıdır o nedir?
0
homeless
(15.02.11)
2005 üretimi laptop bile usb'den boot edilebiliyor. windows cd'sini herhangi bir klasöre atmadan direkt ana dizindeki dosyaları usb belleğin ana dizinine atın.
0
reproach
(16.02.11)
reproach'ın dediği gibi yapmayın :) (ya da yapın ama boot etmeyebilir)

üşenmedim google'a sordum
bana bunu önerdi wintoflash.com
0
homeless
(16.02.11)
(9)

Bir Zenci Aile Antartika'ya Taşınıyor

serbetci
Yüzyıllar sonra bu ailenin torunları beyaz olur mu?edit: ensest ilişki yok, 2 zenci aile olsun o zaman.
Yüzyıllar sonra bu ailenin torunları beyaz olur mu?

edit: ensest ilişki yok, 2 zenci aile olsun o zaman.
0
serbetci
(03.02.11)
sadece kendi aralarında çifleşirlerse olmaz.

ek: bir de başarılı bir şekilde hayatta kalmaları lazım sdklfj
0
dambil
(03.02.11)
evrim teorisine gore ayni soy devam ettigi taktirde onyuzbinmilyonlu yil sonra olur... :P
0
ucan sincap
(03.02.11)
olmaz.
0
manfool
(03.02.11)
antartika mutasyona en acik bolge ozon tabakasi bile delik ben olabilir diyorum. milyonlarca yil sonra belki. kutup ayilariyla normal ayilarinda boyle evrimlestigi soylenmiyor mu ? bir sekilde evrimlesme olabilir kanaatindeyim. ama soyle bir sey de var diger cevaplar da dogrudur dogrusu oyledir benimkisi alternatif cevap :).
0
madworld
(03.02.11)
avlanarak yaşayacaklarsa yada beyaz ten soğuğa uyum sağlamalarını kolaylaştıracaksa milyonlar yıl içinde her şey olur.
0
serseri marti
(03.02.11)
değişkeni çok. saf zenci ırkı diye bir şey kalmadığına göre. ilerleyen safhalarda nispeten açık tenli bir çocuk doğacak ve o baskın beyaz geni daha dominant hale sokacaktır. gittikçe renk açılacaktır. hiçbir şey olmasa bile iklim şartları pigmentlere etki eder. 50 yıl sonra olmasa bile sallıyorum 500 yıl sonra iskandinav bile olurlar yani.
0
elestirman
(03.02.11)
olmaz diyenler deri renginin siyah'tan beyaz'a dönüşünü nasıl açıklıyorlar? derinin renginin değişimi doğrudan avrupada buzul çağı hüküm sürerken oluşan bi değişim. en azından avrupa beyazları için. olur, olur. bal gibi olur. ancak birkaç yüzyıl sonra değil. birkaç bin yıl sonra olur.
0
zaferbey
(03.02.11)
Olmaz siyahtan beyaza dönmez, belki 1 ton açılır o da bizim güneşte yanmamız gibi birşey, genetik öyle kolay değişmez...
0
umut0004
(03.02.11)
penguen gibi olur sanki siyah beyaz .
0
keller
(03.02.11)
(6)

Driver Bulan Program var dediler geldik

zaferbey
bilgisayarıma format atacam da, hangi driverlara ihtiyacım olacak emin değilim. bu işe yarayan bi program varmış sanırım. pc'nin içinden tek başıma bulabilecek biri değilim. var mı bu konuda bilgi sahibi?
bilgisayarıma format atacam da, hangi driverlara ihtiyacım olacak emin değilim. bu işe yarayan bi program varmış sanırım. pc'nin içinden tek başıma bulabilecek biri değilim. var mı bu konuda bilgi sahibi?
0
zaferbey
(08.01.11)
everest kurarak bilgisayarının anakart modeline ve ekran kartı modeline bakabilirsin. O modellerden de gereken driver'ı indirebilirsin.

Driver magic programı ile driver yedekelemen de mümkün. Ama pek sağlıklı olmaz.
0
alkolik imam
(08.01.11)
fader
(08.01.11)
driver magician'ı deneyin bir isterseniz. var olan sürücülerimi çok rahatlıkla format sonrası kurmuştu ama ihtiyaç duyduğunuz driver'ları şıp diye bulabilir mi bilmiyorum. sayfasında bulabileceğini söylüyor.

www.drivermagician.com
0
demcan
(08.01.11)
tamam, diyelim ki anakart ve ekran kartı'nınkileri öylece buldum. ses kartı da lazım olcak sanırım. ethernet kartı için dirver lazım mı emin değilim. ya da başka herhangi bir şey için. ekran için gerek yoktu di mi? teşekkürler şimdiden.
0
🌸zaferbey
(08.01.11)
Hepsini anakart modeline göre indireceksin zaten. Atıyorum Asus P5klp Ethernet driver gibi.
0
alkolik imam
(08.01.11)
driver solution pack 2010 en güzeli. internet gerekmiyor bünyesinde binlerce driver var. bağlantısız, hızlı ve güvenilir.
0
t3hn0
(08.01.11)
(2)

Ankarada zincir zırh malzemeleri

Haldamir
Ankarada zincir zırh için halka satın alabileceğim bir adres bilen var mı?
Ankarada zincir zırh için halka satın alabileceğim bir adres bilen var mı?
0
Haldamir
(06.01.11)
istanbul'da bir yer biliyorum. eminönü yakınlarında, birkaç kere halka temin ettik. işe yarar mı?
0
zaferbey
(06.01.11)
Sağol ama istanbuldan getirtebileceğimi sanmıyorum.
0
🌸Haldamir
(06.01.11)
(21)

İntihar müziği

cikolatalıgofret
Evet güzel ülkemin seksi insanları, çekeceğim kısa filmin 30-40 sn'lik kısmını kaplayacak bir intihar sahnem var. burda kullanmak için klasik müzik veya ağır ağır gidip birden yükselicek bir şeyler arıyorum(süresi önemli değil), her türlü önerileriniz bekliyorum, bileklerinizden öperim sevgiyle kalı
Evet güzel ülkemin seksi insanları, çekeceğim kısa filmin 30-40 sn'lik kısmını kaplayacak bir intihar sahnem var. burda kullanmak için klasik müzik veya ağır ağır gidip birden yükselicek bir şeyler arıyorum(süresi önemli değil), her türlü önerileriniz bekliyorum, bileklerinizden öperim sevgiyle kalın.

düzeltme: sözsüz tercih sebebidir.
0
cikolatalıgofret
(30.12.10)
tabii ki:
Queen- Bohemian Rhapsody
0
vejeteryan vampir
(30.12.10)
phoenix and the turtle - suicide club
0
killer shark sofrasi
(30.12.10)
Sözleri ve yaşattığı genel atmosferi itibariyle:
Radio Head - Knives Out
0
tededfred
(30.12.10)
jay jay johanson- time will show

portishead şarkılarına bakmadan geçme derim bi de..
0
deeperdown
(30.12.10)
beethoven 7.senfoni 2.kısım - allegro
0
weeping guitar
(30.12.10)
(bkz: frederic chopin ) chopin'in melankolisi ve kusursuzluğu, intihar sahnesine farklı bi tad verebilir. yahut lakme'den çiçek düetindeki o tanrısal huzur hissi -her ne kadar çekeceğin sahnenin altyapısını bilmesek de- intiharla ilginç bir ikili oluşturabilir.
0
sarap dumani
(30.12.10)
zaferbey
(30.12.10)
www.youtube.com

ilacın bu senin.
0
mevrin
(30.12.10)
elisurencil
(30.12.10)
bu akşam ölürüm beni kimse tutmaz yıldızlar bile tutamaz sen bile tutamazsın dksgkldfghdfhdrtthrdrtyg5ty7u68u689ıor5tyg6t7b vnj
0
karamelsiz
(30.12.10)
illa yabancı olmayacaksa kendime sarılır donarım
müziğini bulabilirmisiniz bilmem
0
vincenzo
(30.12.10)
sibel tüzün - hayat buysa ben yokum bu yolda

böyle bir unforgiven havaları var.

bak unforgiven da olur metallica'dan.
0
soul cancer
(30.12.10)
Balmorhea - Steerage And The Lamp
ya da;
Balmorhea - Barefoot Pilgrims

sen balmorhea şarkılarına bak derim ben. yavaş başlayıp sonradan yükselen ve enstrümantal şarkılardır birçoğu.
0
deckard
(30.12.10)
radiohead dinle. milleti üze üze ev yaptırdılar kendilerine
0
rosenrot
(30.12.10)
ben de bir zamanlar kafamdaki kısa film senaryosundaki intihar sahnesinde şunu kullanmıştım: rob d - clubbed to death (çok klişe oldu şimdi ama yıllar evvel güzel gibiydi..

www.dailymotion.com
0
vercingetorix
(30.12.10)
tabii ki orhan gecebay - batsın bu dünya
0
duster
(30.12.10)
lacuna coil falling again
0
sannora
(30.12.10)
Opeth - To bid you farewell
0
lol
(30.12.10)
pek ic karartici bir muzik olmamakla beraber. giderek yukselmesi acisindan:
ravel's bolero.

www.youtube.com
0
tryit
(30.12.10)
bach - air on a g string
0
gebere jackson
(30.12.10)
portishead dummy
0
african rain
(30.12.10)
(5)

şimdi kaydolsak

dieselsingle2
sözlüğe, kaç ışık yılı sonra yazar olunur?
sözlüğe, kaç ışık yılı sonra yazar olunur?
0
dieselsingle2
(27.12.10)
Yaz gelmeden olursunuz diyorum.
0
hopi
(27.12.10)
en fazla 6 ay 12 ay içinde bütün sıralar eritilir diye tahmin ediyorum. 75 bin kişi sırada görünüyor. 20 kişi onaylıyor desek 3600 kişi düşüyo adam başına. Günde 10 kişi onaylasalar 360 gün sürer. Hiperaktifliğe göre düşünün işte. Günde 100 kişi onaylayıp 36 günde eriteceklerini hiç düşünmüyorum.
Tabi bu sırada diğer bekleyen 200 bin kişinin durumu da önemli . Onlar aktif hale geçerlerse siz de sırada geride kalacağınız için günde 10 kişi hesabıyla 3 sene civarı da sürebilir. Tabi aktif olup öne geçmek mümkün. Her gün login olanla olmayan bir mi demişler.
Kondüktör tayfasının performansına bağlı her şey görüldüğü üzere. Günde 100 yazar onaylamak hiç kolay değil bence ama belki de yaparlar ;)
0
ozdek
(27.12.10)
belli olmaz.arkadasin da dedigi gibi gun icinde login olman cok etkili.atiyorum,onunde 25000 kisi var,bu 25000 kisinin hicbiri login olmadi,sen oldun,senin entrylerini kontrol ederler.
0
raycharles
(27.12.10)
kondüktörlerin onaylamasıyla birlikte gün içinde en az 1.000 kişiye bakılıyor.. başta duran 30.000 kişi online olmadığı için pasif durumda. şimdi kayıt olsan ve kondüktör olayı aynen bu şekilde devam etse 2 aya kalmaz yazar olursun. belki daha yakın bir zaman içinde.
0
mevrin
(27.12.10)
çok daha kısa sürer diye "tahmin ediyorum". istatistiklerde görülen sayıda "geç şimdilik" ile entry'leri yeterince iyi bulunmayan, ikinci bi şans verilen yazar sayısı çok. sayı düşmüyor görünüyor ama yapılan işlem adedi görülenden çok daha fazla. şimdi girsen mart en kötü nisan'da buradasın diyebilirim.
0
zaferbey
(27.12.10)
(3)

337. dönem aralık 2010 askerlik başvuru

myfishbone
yahu bugun başvuracaktım çok acil bi işim çıktı yarına kaldı.. yarın kısmetse şubeye gidiyorum ama içim rahat değil her kafadan bir ses, her internet sitesinde bir yorum var.. sen geç kaldın diyorlar, nisana kaldın diyorlar.. var mıdır böyle bir şey .. son başvuru tarihi olarak 30 ekim yazıyor tsk..
yahu bugun başvuracaktım çok acil bi işim çıktı yarına kaldı.. yarın kısmetse şubeye gidiyorum ama içim rahat değil her kafadan bir ses, her internet sitesinde bir yorum var.. sen geç kaldın diyorlar, nisana kaldın diyorlar.. var mıdır böyle bir şey .. son başvuru tarihi olarak 30 ekim yazıyor tsk.. bi de 25 ekim tarihi söyleniyor.. yahu ikisi de kaçmış değil fakat yoğunluktan dolayı (bu tek tip filan muhabbetine) bitmiş olabilirmiş..

yarın askerlik şubesine gittiğimde sen nisana kaldın diyebilirler mi?

ne kadar yoğun olursa olsun aralık dönemi son başvuru tarihinden önceki başvurularda bile kaçabilir mi?

ne diyom be yaa.. aralıkta gidip gidemicem belli olabilir mi canlar? :)
0
myfishbone
(20.10.10)
şubede görevli şunu demişti bana: şu ana kadar kader aksere gitmek isteyip de gidemeyen biriyle karşılaşmadım ben.

%99 gidersin kısacası stres yapma :)
0
dice man
(20.10.10)
Arkadaşım benim de aklımdan geçenlere tercuman olmuşsun.Bilgisi olan arkadaşlar kesin ve net bir şekilde cevpaandırırsa üzerimden tonlarca yük kalkmış gibi olcak.

-Bu son başvuru tarihi nedir? (ASAL sitesinde 31 ekim diyor,ama her kafadan ayrı bir ses var)
-Aralık Döneminde çok yoğun oluyor deniliyor,sen de nisana kalırsın deniliyor.Gerçekten öyle mi?
-Başvuru esnasında sorsam kesin cevap alabilir miyim.Başvursam fakat nisan'a kalsam diye çok tereddütteyim.
- 2010 şubatta üniversite bitti ve okul yönetimi bişey için gidip başvurmana gerek yok.otomatikmen 2 yıl tecillisin dediler.Ben de iş gereği hep yurt dışında olduğum için hiç bi başvuruda bulunmadım .Şimdi benim durumum nedir.

-85 liyim bedelli çıksa,ben de o kategoride olur muyum ?

Lütfen yardım.
0
zaferbey
(20.10.10)
-31 ekim son başvuru. yalnız son günlere bırakırsanız şöyle bir durum ortaya çıkıyor: Sizin askerlik şubeniz ikamet ettiğiniz bölgede olmayabilir. Yani İstanbul'da ikamet ediyorsunuz ama kütüğünüz Artvin mesela. İşlemleriniz için İstanbul'daki şubeye başvuruyorsunuz ama sizin bağlı olduğunuz yere dilekçe falan gönderiliyor. Son 2-3 güne kalırsa aralık celbine yetişemezsin gibi şeyler söylerler. Dolayısıyla son haftaya bırakmayın.
-Eğer nisana kalma riski varsa şu ana kadar erken sevk başvurusu yapan herkes için var o risk. Ama bu ihtimal çok düşük erken sevk başvurusu yaptıysan %99 gidersin. Kasımda gidip evraklarını aldıktan sonra ise %100.
-Otomatikman tecil diye bir şey yok. 2 yıl tecil hakkına sahipsin. 31 ekim'e kadar herhangi bir işlem yaptırmazsan (tecil ya da erken sevk başvurusu) yoklama kaçağı olursun.
-Bedelli için ise çok düşük ihtimal vurma ihtimali 85li isen yani koyacakları yaş sınırına bağlı ama tsk yaşın çok düşük olmasına sıcak bakmıyor. Kısmet yani :)
0
dice man
(20.10.10)
(9)

bisiklet ile otoyola girmek

xenderoth
bisiklet ile e-5 e girsek mesela, kozyatağından kadıköye emniyet şeridinden pırpır gitsek ne olur? ya da altunizade'den bağlansak köprü yoluna ve ordan kızıltoprak tarafına salsak kendimizi... cezası, yakalanma riski, polislerin tepkisi vs nedir/ne olur?
bisiklet ile e-5 e girsek mesela, kozyatağından kadıköye emniyet şeridinden pırpır gitsek ne olur? ya da altunizade'den bağlansak köprü yoluna ve ordan kızıltoprak tarafına salsak kendimizi... cezası, yakalanma riski, polislerin tepkisi vs nedir/ne olur?
0
xenderoth
(19.08.10)
cezasi hakkinda bilgim yok malesef ama emniyet seritlerini f1 pisti gibi kullanan dallamalari dusununce o serit pek emniyetli olmaz diye dusunuyorum.
0
dengesiz pamuk
(19.08.10)
İstanbul'da nasıl bilmiyorum ama İzmir'de polisler pek hoş karşılamıyor; dönüp çıkmanı falan sesleniyorlar megafonla.Başıma geldi de ondan biliyorum, polisler gidince tekrar devam etmekte bi sakınca görmedim.

3 sene önceydi sanırım, Karşıyaka'ya giden tünele girmiştik(çevre yolu) bizi 1.tünelin çıkışında bi sürü adam bekliyordu; hepsi de sağı işaret ediyordu, biz de durduk. Ne yapıyorsunuz falan diye sordular; güvenlik kameralrından görmüşler,ciddi gibi duruyorlardı. Meğersem Recep Bey o gün tünelin açılışını yapacakmış; bi şey yapmadılar ama sadece tünelden attılar; bir de doğuk sularını içtik. :)

Her neyse sonuç olarak oldukça zevkli bi şey. Tabii 16 yaşındaki biri için...
0
maglev45
(19.08.10)
kozyatagından sonra optimum a kadar emniyet şeridi hak getire. optimum dan sonra goztepeye kadar emniyet şeridi normal şerit gibi kullanılıyor zaten. can sağlığın için tavsiye etmiyorum, minibus yolundan veya caddeden yardır daha iyi.

polisler demezler bir şey gibime geliyor deseler de ne diyecekler, e5 ten çık deseler taam abim goztepeden donerim falan ayagına kızıltoprağa gidersn zaten :P
0
rakim efendi
(19.08.10)
kozyatağı tuzcuoğlu köprüsünden minibüs caddesine, hatta sahil yoluna inmek varken e-5'de egzos koklamak neden ki?
0
zaferbey
(19.08.10)
e-5 kozyatağı-kadıköy tamamen örnek için verilmiş bir güzergahtı, yani tercih etmem ben de sahil yolu ya da minibüs yolu varken :) asıl soru, "otoyola" bisiklet ile girildiğinde sonuç olarak ne olur? en basitinden, geçen gün çok acil kızıltoprak tarafına gitmem gerekiyordu, ve altunizadeden köprü yoluna girip ordan dümdüz aşağıya insem metrobüsü takip eder gibi, taş çatlasın 10 dakikamı alırdı. ama cesaret edemedim(ve geceydi falan, polis molis var mıdır tereddütü ile) o yüzden dolanmak zorunda kaldım gibi... soru dediğim gibi, güzergahtan bagımsız olarak otoyol ve bisiklet ilişkisi hakkında :)
0
🌸xenderoth
(19.08.10)
tur grupları var sağ şeritten sahil yolundan yardırıyolar onu geçtim alt geçitte polisle yanyana gitmişliğim de var bir şey demiyorlar. ama kötüsüne denk gelince çık yoldan diyebiliyormuş bilmeyen polisler..
0
yuto
(19.08.10)
hem yasak hem tehlikeli. yapmayin gözünüzü seveyim
0
kedislike
(19.08.10)
gidersin polis karışmaz.
tek problem can sağlığın üstünden geçip giderler ayrıca motorlarada dikkat et.
bisiklet kaskı araba üstünden geçerse korumaz bunuda bil.
ölüm tehlikesi var yani. türkiyede sıradan bişey nasıl olsa :)
0
fukka
(19.08.10)
e-5 serbes, istedigin gibi kullan ama otomobillere dikkat. tem yasak tabi.
0
bryan fury
(19.08.10)
(3)

Verilik eşya

elmyra
elimde bir çift kişilik yatak , bir kitaplık , bir lambalı köşe rafı bir kaç tencere, tabak çanak var. yatağı daha 1.5 sene önce almıştım yeni sayılır. eğer almak isteyen olursa buradan mesaj atabilirsiniz. nakliye işini de alacak kişiye bırakıyorum. istanbul ümraniye'deyim..
elimde bir çift kişilik yatak , bir kitaplık , bir lambalı köşe rafı bir kaç tencere, tabak çanak var. yatağı daha 1.5 sene önce almıştım yeni sayılır. eğer almak isteyen olursa buradan mesaj atabilirsiniz.

nakliye işini de alacak kişiye bırakıyorum. istanbul ümraniye'deyim..
0
elmyra
(07.07.10)
bana gardırop lazım. heyecanla aradım listede ama malesef :(
0
götümüze girebilir netekim
(07.07.10)
tmm yatağı alıyorum. :)
0
emiarvi
(17.09.10)
kaldı mı bişey?
0
zaferbey
(14.02.11)
(4)

sadece altı ay çalışan kişi kanunen 1 haftalık izin hak etmiş midir?

zaferbey
bence etmemiştir de bir de size sorayım dedim. etmemiştir değil mi?
bence etmemiştir de bir de size sorayım dedim. etmemiştir değil mi?
0
zaferbey
(28.06.10)
etmemiştir, 1 yıl kıdemden sonra yıllık izin hakkı olur çalışanların.
ama yıllık izin değil de, mazeret-hastalık izni vs. hakları olabilir durumuna göre
0
1300
(28.06.10)
1 yıl dolmadan evvel izin kullanamazsın.
0
hevipeyra
(28.06.10)
benim çalıştığım şirket 6 ay sonunda 1 hafta izin veriyor. yalnız, bir tam yılı doldurmadan işten ayrılırsan o bir haftalık ücret çıkışta kesiliyor. izin ihtiyacı varsa bu tip bir anlaşmaya gidilebilir.
0
matthias coltrain
(28.06.10)
herkese teşekkürler.
0
🌸zaferbey
(28.06.10)
(4)

ümraniye-kozyatağı

crowamp
ümraniye carrefourdan kozyatağı carrefoura en kestirme nasıl gidebilirim?teşekkürler.
ümraniye carrefourdan kozyatağı carrefoura en kestirme nasıl gidebilirim?
teşekkürler.
0
crowamp
(22.06.10)
mavi renk mercedes göztepe dolmuşları var. onlara binersin kozyatağına yakın bir yerde bırakırlar seni.
0
male escort
(22.06.10)
taksiyle 5 dakka filan sürer ama tem e-5 durumları olduğu için çok yazar herhalde.
0
red g
(22.06.10)
ümraniye dediğin küçük yer değil, tam neresinden?
0
zaferbey
(22.06.10)
14b-14es-14dk vb bin..libadiyede in.129tye bin...
yada direk e5 e cık ordan kozyatağına devam et:)
0
raki masasinin degismez adami
(23.06.10)
(2)

konya üniversitesi iletişim ve sosyal bilimler bölümünde okuyan?

zaferbey
konya üniversitesi iletişim ve sosyal bilimler bölümünde okuyan ya da tanıdığı olan var mıdır? özellikle sosyoloji bölümü olursa çok çok iyi olur. ufak tefek bir yardım rica edeceğim. şimdiden teşekkürler.
konya üniversitesi iletişim ve sosyal bilimler bölümünde okuyan ya da tanıdığı olan var mıdır? özellikle sosyoloji bölümü olursa çok çok iyi olur. ufak tefek bir yardım rica edeceğim. şimdiden teşekkürler.
0
zaferbey
(07.04.10)
selçuk üniversitesi iletişim fakültesi ve sosyal bilimler meslek yüksek okulu mu demek istediniz?
edt: sosyoloji bölümü de edebiyat fakültesinde.
0
hoot
(07.04.10)
hmmm.. evet karışıklık olmuş. sosyoloji bölümü benim için daha öncelikli. yine de her ikisinden birisi olursa da yardımı dokunabilir.
0
🌸zaferbey
(07.04.10)
(5)

askerlik falan filan

reeper redeemer
öncelikle belirteyim; askere gitmediğim için günlerinin ne kadarında dolu oluyorlar, tam olarak neleri yapmalarına izin veriliyor bilmiyorum. (hatta sigara içmenin yasak olmadığını duyunca dumur olmuştum, neyse)soracaklarım şöyle; -bir askerin bir gününde tamamen kafasına göre takılabileceği (yani
öncelikle belirteyim; askere gitmediğim için günlerinin ne kadarında dolu oluyorlar, tam olarak neleri yapmalarına izin veriliyor bilmiyorum. (hatta sigara içmenin yasak olmadığını duyunca dumur olmuştum, neyse)

soracaklarım şöyle;

-bir askerin bir gününde tamamen kafasına göre takılabileceği (yani nöbet vs. olmadığı; isterse kitap okuduğu, isterse kantinde tv izlediği) ortalama süre ne kadardır? hergün 5 dakika bile olsa bu kadar bir süre tanınır mı kendine?

-bu serbest süre içinde ankesörlü telefonlardan istediği gibi (sırasını beklemek koşuluyla tabi) konuşabilir mi?

-aslında sormak istediğim, askere gidince sivil hayattan tamamen kopulur mu, yoksa sıra beklemeyi falan göze alıp ana-baba-sevdicekle günübirlik ya da 2-3 günde bir görüşmek mümkün müdür?
0
reeper redeemer
(30.12.09)
2. sevgilim beni her gün arıyor ankesörden. acemi birliğinde hatta günde 6-7 kere bile arayabilirdi, şimdi belli bir saatten sonra anca arıyabiliyor ve dilediğince konuşabiliyor. tabii gittiğin yere bağlı olmakla birlikte değişebilir bu. (askerlikle ilgili sorduğun tüm sorulara da bu cevap verebilirler herhalde).
0
peki
(30.12.09)
hepsi gittiğiniz yere bağlı olarak değişkenlik gösterir.

1/ bir askerin bir gününde tamamen kafasına göre takılabileceği 2 saat civarı süresi vardır (tabii komutanla ters gidip paso angaryaya koşturulup nöbet yazılırsa bu süre sıfıra yakınsar)

2/ evet (ankesörlüler arızada değilse)

3/ mümkündür (ben hergün konuştum) ve yine (ankesörlüler arızada değilse)

ama yine de hepsi gittiğiniz yere bağlı olarak değişkenlik gösterir.
0
ezeriko
(30.12.09)
hepsi gittiğin yere göre değişir.

normal şartlar altında akşam yemeğinden sonra serbestsindir. tv izlersin, okuyacak gürültüsüz bir yer bulursan kitabını okursun. bilgisayarın varsa oyununu oynarsın, filmini seyredersin.

ankesörlü telefonları istediğin kadar kullanabilirsin. ama çok sık bozulurlar. ve tamir edilmeleri için beklersen aylar geçebilir (bizim bölükteki 2 telefondan biri bozulmuştu, 1 ay falan öyle durdu, baktım tamir edilmiyor türk telekom arıza servisini aradım, ertesi gün gelip yaptılar).

eğer sapa bir yerde değilsen sivil hayattan kopulmaz, ama tv seyretmek dediğin kurtlar vadisi, arka sokaklar, adanalı ayarında şeyler ve şansın varsa haberler olur.
0
plainwalker
(30.12.09)
askerlik dediğimiz olgu "işi bilip işe gitmeme sanatı" olarak da adlandırılabilir. arazi olmayı bilmek kazandırır. kısa dönem yapacaksanız; ilk 3 yahut 4 hafta mesai saat 5'de biter. sonrası senindir. ardından gideceğin yerde de şans ve kendi şansını yaratabilme durumuna bağlı olarak tüm zamanın sana da kalabilir. örğeğin gece silahlık nöbetcisi olursan(her yerde böyle bir şey yok tabii, sadece bir ihtimal) gece 6da işine başlarsın sabah altıya kadar bir silahlıkta oturursun. ben kantin'de çalışıyordum. öğle vakitleri herkes işinde gücünde olduğundan nereden baksanız 3-4 saatim bana kalıyordu. günde 2-3 kez telefonda görüşebilmen pekala mümkün ancak uzun tutamazsınız gibi geliyor. kısaca gittiğin yere, oradan yapılacak dağıtıma, başındaki komutanlara göre her şey güllük gülistanlık da olabilir, zehir zıkkım da ve işin özü sivil hayattan kopmak üzerine kurulu.
0
zaferbey
(30.12.09)
bu soruların herpsi her asker için farklılık gösterebilir. misal 1. sorunun cevabı olarak, günde 8-10 saatim boştu askerdeyken..

günübirlik görüşebileceğini pek zannetmiyorum. hatta mümkünse çok fazla gerçek hayata bağlı kalmayın.. askerlik daha çekilmez oluyor
0
alembic
(31.12.09)
(5)

Bana mutluluğun maddesini verebilir misin duyuru?

obsesif kompulsif
Evet duyuru! Buna ihtiyacım var ve şu an.Bir psikriatra gitsem bana antidepresan yazacağından kuşkum yok. Fakat şu anda her hangi bir psikriatrla görüşme imkanım da yok hatta yarın da. (benzer diğer sorularun aksine intihar eğilimim de yok ve hayatı 17 yaşında çözdüğünü zanneden teenager da değilim)
Evet duyuru! Buna ihtiyacım var ve şu an.

Bir psikriatra gitsem bana antidepresan yazacağından kuşkum yok. Fakat şu anda her hangi bir psikriatrla görüşme imkanım da yok hatta yarın da. (benzer diğer sorularun aksine intihar eğilimim de yok ve hayatı 17 yaşında çözdüğünü zanneden teenager da değilim)

Sadece bugün, yarın, belki de bir sonraki gün, kendimi iyi hissetmeye ihtiyacım var.

"Ot" ya da "hap" almak istemiyorum. (zaten bunlar hiç hoş şeyler değil, sakın bunları evde denemeyin.) Alkol sorunların "geçiçi" çözümüdür derler ya, işte bana biraz daha uzun bir çözümü lazım alkolün. bir kaç saat yerine bir kaç gün kendimi iyi hissettirebilecek.

Sonrasında herşeyin daha güzel olacağına dair bir inancım var. (sadece şu bir kaç günü atlatsam yeter.)

Hiç bir kaç günlüğüne antidepresan kullanmadım. (hatta hiç kullanmadım.) Şimdi gidip reçetesiz satılan bir tanesini alsam hangi etkileri hangi vadede olur bilmiyorum. O yüzden isim ve dozaj olarak yardımıza ihtiyacım var. (Bütün risklerini biliyor ve sorumluluğu kendi üzerime alıyorum, müsterih olunuz.) Dediğim gibi çok kısa vadede biraz seratonin sadece, bütün istediğim bu.

Herkese çok teşekkür ederim.
0
obsesif kompulsif
(29.12.09)
Siz de mi 2009'un bitmesini bekleyenlerdensiniz yeni bir baslangic yapmak adina? :)

Tavsiyem, onumuzdeki birkac gun cikip cilginlar gibi kosun kulaginizdaki walkman ile, solugunuz kesilircesine, yagmur camur demeden :)

Sonra evinize gelip dusunuzu alin ve kendinize guzel bir film secip izleyin, seratonin esliginde yavaasca uykuya dalacaksiniz. Ve ardindan zinde uyanilmis bir sabah...
0
msb
(29.12.09)
(bkz: passiflora) diyesim var. Bitkisel oluşundan ötürü yan etki konusunda daha rahat olursunuz. Ama dozaj konusunda bir şey diyemiycem kimine 1 ölçek yetiyor kimine şişenin yarısı anca yetiyor.
0
ksl
(30.12.09)
anti depresan kullanmak istemeyişini takdir ediyorum kimse kullanmamalıya kadar götürebilirim. "eskiden antidepresan mı varmış" diyeceğim de cahil bi zorakilik için değil. sadece böyle bir opsiyonun var olduğunu bildiği için bunu kullanan insanların varlığını iddia etmem ucubik olmaz sanırım. kalkıp burada hayat dersi vermek haddime değil, biliyorum, nacizane cevabım şudur; onlar kadar mutlu olmak istediğin insanlardan ne eksiğin var, yahut neyi eksik yapıyorsun, neyi göremiyorsun? bunları iyicene düşün. bir de mutsuzluğun da insani ve bir hayat gerçeği olduğunu kabullenmek lazım. mutsuz olmak ile memnunsuz biri olmak arasında fark var. bence sık düşülen bi tuzak bu.
0
zaferbey
(30.12.09)
Bütün yanıtlar için teşekkür ederim. Sanırım biraz ütopik de bir şey istedim. Mutluluk hapı falan... Yok elbette böyle bir şey de, kısa vadede antidepresan kullanımıydı bi parça umudum. Passiflora ve diğer sakinleştiricilerin üzerimde pek işe yarayacağını sanmıyorum, ne yazık ki kolay kolay sarhoş bile olamayan bir bünyem vardır.
0
🌸obsesif kompulsif
(30.12.09)
hayvan sevgin varsa yavru bir köpek al onu besle.
hem baska seylere zamanın kalmasın.
hem sonunda seni daima bir sekilde gulumsetecek, hayatındaki degerlerin on sıralarına yerlesecek bir arkadasin olsun.
0
iyilik yap pitbull
(30.12.09)
(4)

korner bayrağı

kerhaneci keke
futbolda korner köşelerinde neden bayrak vardır, neden bu kadar önemlidir, neden onlar olmadan maça başlanılmaz?
futbolda korner köşelerinde neden bayrak vardır, neden bu kadar önemlidir, neden onlar olmadan maça başlanılmaz?
0
kerhaneci keke
(22.12.09)
taç aut ayrımı olsun diye?
0
andy kaufman 2
(22.12.09)
ruzgarin nerden estigi belli olsun diye. futbolcular kendilerini ona gore ayarliyorlar :P
0
terp
(22.12.09)
korner atan oyuncuya kıllık olsun diye
0
zaferbey
(22.12.09)
aslında top tam köşeden çıkmasın diye vardır.
0
ayiadam
(22.12.09)
(9)

2'li mp3 çalar

türk kelekom
neden 2 kişinin aynı anda dinleyebileceği bir mp3 çalar yok ? (yani 2 çıkış olacak , 2 kişi aynı anda dinleyebilecek)ya da var mı ?
neden 2 kişinin aynı anda dinleyebileceği bir mp3 çalar yok ? (yani 2 çıkış olacak , 2 kişi aynı anda dinleyebilecek)

ya da var mı ?
0
türk kelekom
(20.10.09)
kulaklık çıkışına çoklayıcı takabilirsiniz
0
passion rules the game
(20.10.09)
1.5 TL'dir tanesi. Elektrikçilerden temin edebilirsiniz.
0
m3mphis
(20.10.09)
var ki öle bişe.
0
point guard
(20.10.09)
@ m3mphis : elektrikçilerde bulabileceğimden emin misin ? :)

@ mvpatakan : örnek gösterebilir misin
0
🌸türk kelekom
(20.10.09)
Bende vardı eskiden öyle bişey. Philips ya da panasonicti tam hatırlamıyorum marka ya da modelini. Ama denildiği gibi elektronikçilerde çok rahat bulunan çoklayıcıları kullanabilirsiniz.
0
johan sebastian
(21.10.09)
kulaklık çoklayıcıyı bulmak çok kolay, adını da jack gibi bir şey olarak biliyordum. istanbul'da iseniz, yazıcıoğlunda ya da etrafında bulunması çok yüksek ihtimal.
0
zaferbey
(21.10.09)
Y-Cable
0
ucan sincap
(21.10.09)
Tek girişli mp3 çalarlar için 4lü kulaklıklar var Teknosada bulabilirsiniz
0
jacque
(21.10.09)
philips'in bir kulaklığından da aparat çıkıyor ikinciyi de takabilmek için. vatan'da var.
0
blackdog
(21.10.09)
(5)

winamp benzeri program ?

whereismymind
winampdan çok sıkılmış biri olarak hoş temaları olan kullanışlı bir program var mı bildiğin ?
winampdan çok sıkılmış biri olarak hoş temaları olan kullanışlı bir program var mı bildiğin ?
0
whereismymind
(20.10.09)
(bkz: Aimp2)
0
iustitia omnibus
(20.10.09)
aimp2 tabiki.. winamp'ı bırakış o bırakış :)
0
hikaye mesture
(20.10.09)
aimp2 her halükarda raks.

foobar'ın da gideri var, kasmaz filan rahattır kullanımı..
0
dambil
(20.10.09)
benim için artık winamp aimp2 benzeri, öyle diyim
0
harmonikhakaret
(20.10.09)
(bkz: foobar 2000) çok övüldüğünü duymuştum.
0
zaferbey
(21.10.09)
(5)

yunanca şarkılar

atreides
arkadaşlar sizlerden yunanca önerebileceğiniz isimler bekliyorum(içmelik parçalar olması tercih nedenidir)...ilgilenen arkadaşlara teşekkürler.
arkadaşlar sizlerden yunanca önerebileceğiniz isimler bekliyorum
(içmelik parçalar olması tercih nedenidir)...
ilgilenen arkadaşlara teşekkürler.
0
atreides
(22.07.09)
19.04.09'da dj-thunder sourberry'de tam olarak bu konspette bir yayın yapmıştı. kendisinin iznini almadan yayınlıyorum çaldıklarının listesini. umarım kızmaz=)

Karras basilis - sixa psila
Mitropanos - Terzis - Se Pion Galaxia
Buzuki Orhan Osman - Sagapo
pali
Tora meno monos mou
Soundtrack - Stalia, Stalia
asteri mou
I.Kapellas - Sirtaki
Haris Alexiou & Stelios Kazantzidis - Mes Tin Taberna
Natassa Theodoridou - Diplo Pehnidi
Basilis Karras - 09.Antrikos egwismos
Nikos Kourkoulis - S' Agapao Oso Pote
Nikos Koyrkoylis - Min Anisixies
I.Kapellas - Choros Chasapikos
Antonis Remos - Kamia Gineka
Manos Loizos - to zeimbekiko tis evdokias
Terzhs Pasxalhs - Exw Mia Agapi
Despina Vandi - Lathos anthrwpos
A.Perris - Palioparea
Haris Alexiou & Sezen Aksu - Gidiyorum Bu Şehirden
Antonis Remos - Kanenas Den Bori Na Mas Horisi
Natassa Theodoridou - Th Mera Pou Se Gnorisa
karras vasilis - Afou Me Skotoneis

bu arada sourberry dinlemek isteyenler için gelsin: www.sourberry.org (bakın bu sıralar akustik kayıtlar çalınıyor çeşitli şarkıların. kaçmaz bu program=))
0
dambil
(22.07.09)
önce bu:
greecetravel.com

sonra hepsi :)
greecetravel.com
0
propontis
(23.07.09)
bakın burda da rebetika'lar var:
tinyurl.com
0
propontis
(23.07.09)
zaferbey
(23.07.09)
budur şudur hepsi süperdir arkadaşlar
bu vakitte üşenmeden yazdığınız için tek tek teşekkür ediyorum
0
🌸atreides
(23.07.09)
(5)

kısa dönem askerlik için başvuru?

hububrad
bir tanıdığımın oğlu üniversite mezunu olmasına rağmen uzun dönem olarak(15 ay) askere gitti de bi sorayım dedim. şimdi okul bitince bizi direk şu "kısa dönem er mi yoksa uzun dönem rütbeli mi" konulu sınava mı çağıracaklar yoksa biz üstüne üstüne gidip kısa dönem için baş mı vuracağız askerlik şube
bir tanıdığımın oğlu üniversite mezunu olmasına rağmen uzun dönem olarak(15 ay) askere gitti de bi sorayım dedim.

şimdi okul bitince bizi direk şu "kısa dönem er mi yoksa uzun dönem rütbeli mi" konulu sınava mı çağıracaklar yoksa biz üstüne üstüne gidip kısa dönem için baş mı vuracağız askerlik şubesine?
0
hububrad
(24.06.09)
şansa kalmış diye biliyorum bunu, dediğinizi doğru anladıysam eğer askerdeyken mezun oldu, o iki ihtimalden biri ama en çok kısa döneme çevrildiği söyleniyorum (hukuki.net te araştır biraz askerlik alt başlığında detaylar vardı orda zamanında)
0
alchemistt
(24.06.09)
yok. üniversite mezunuydu eleman. dediğine göre tecil falan da ettirmiş askerliğini. geçenlerde askerlik şubesinden arayıp askere alacaklarını söylemişler. şimdi babasının dediği doğruysa 15 ay er olarak yapacak tahsili olmasına rağmen.

benim merak ettiğim mezun olduğumuzda bizi sıanva mı çağıracaklar doğrudan yoksa bizim bir şey belirtmemiz gerekiyor mu?
0
🌸hububrad
(24.06.09)
başka bir duyurudan öğrendiğime göre her lisans mezunu sınava giriyor.

ve hatta: www.asal.msb.gov.tr
0
🌸hububrad
(24.06.09)
üniversite mezunu derken 4 yıllıklar kısa dönem yapabiliyor. belki o arkadaş 2 yıllık mezunudur. aksi takdirde bildiğim kadarıyla böyle bir şey imkansız. okul ve tecil bitince asker'e gitme amaçlı şubeye gittiğinizde gireceğiniz o sınavın işaretleyeceğniz kısmında bir kutucuk olacak kısaca "6 ay er" (net 5 ay 5 gün) ya da "12 ay yedek subay" sizin tercihiniz çok belirleyici olmayabiliyor. herhangi irini tercih edip tam tersi başına gelmiş epey asker biliyorum. mezunu olduğunuz bölüm, askeriyenin ihtiyacı belirleyici oluyor neticesinde "emredersiniz" demekten sıkılacağınız bir yer için size sormaları sadece lütuf.
0
zaferbey
(25.06.09)
evet. çocuk iki yıllık mezunuymuş. sorun çözüldü.
0
🌸hububrad
(25.06.09)
(5)

Poster alınacak site/yer?

sparks
ey sözlük ahalisi, bir arkadaşla heves ettik poster alıcaz, istediklerimizi bulabileceğimiz düzgün bi yer bilmiyoruz, tavsiye edebileceğiniz güvenilir site veya istanbul içinde bol çeşitli bir yer varsa fikirlerinizi alalım dedik.teşekkürler.
ey sözlük ahalisi, bir arkadaşla heves ettik poster alıcaz, istediklerimizi bulabileceğimiz düzgün bi yer bilmiyoruz, tavsiye edebileceğiniz güvenilir site veya istanbul içinde bol çeşitli bir yer varsa fikirlerinizi alalım dedik.
teşekkürler.
0
sparks
(26.06.08)
www.posteradam.com

her aradığınızı bulamayabilirsiniz tabii.
0
infernal majesty
(26.06.08)
beşiktaşta kabalcının ordan kadıköy iskelesine giderken bi abi var kenarda poster satan, istadiğin posteri getirir, iyi pazarlık yaparsan yarı yarıya indirim bile yapar.
0
phoera
(26.06.08)
kadıköy akmarda halen var o posterci, resmi ve ithal ürünler de satıyorlar, kaliteleri çok iyi.
0
baldur
(27.06.08)
taksimde milli piyango var tünele doğru galatasaray'dan sonra, istiklalde. onun yanındaki pasajın(adını unuttum) alt katında mustafa abi var, orada eski filmlerin sittib tanesi var yenilerde var, bir bakın derim.
0
radikalherif
(27.06.08)
internetten bulabiliyorsanız istediğiniz posteri gidip 10 en fazla 20 ytl'ye cemil ozalit ya da muadili yerlerden çıktısını alabiliyorsunuz. seçenek sayınız epey artıyor. yaklaşık 50x70cm 1. kalite bir poster bu yol ile bana 9 ytl'ye geldi. iyi bi rakam sanırım.
0
zaferbey
(27.06.08)
(11)

ABD macera dolu Amerikda yaşamak için

muratcool
Macera dolu amerikada yaşamak ve çalışmak istiyorum. Ne gibi bir yol izleyebilirim?
Macera dolu amerikada yaşamak ve çalışmak istiyorum. Ne gibi bir yol izleyebilirim?
0
muratcool
(22.06.08)
bilgisayar muhendisligi derecen ve bununla birlikte iyi bir is deneyiminiz varsa belki sizi alan firma olabilir. ama genelde master isterler.
0
egotm
(22.06.08)
çok zor çook
0
demlikposet
(22.06.08)
Lisans mezunuyum. üstüne çıkamadım. Green Card ile gitmek istiyorum. Bir tanıdığımın orada restaurantı var orada otoparkta lumuzin yada araba falan parkedici olarak çalışacağım. ingilizcem sokaktaki hayat kadınlarıyla pazarlık yapacak kadarda olsa var. Daha önce dil okulu için Atalanta'da 3 ay kaldım. Kafam sarıyor oraları burada bağlasanız durmam. Bu memlekette kalamam.
0
🌸muratcool
(22.06.08)
ayrica alternatif olarak turist hatunlarla evlenmenizi onerebilirim; inanip inanmamak size kalmis ama turk erkekleri avrupa'da inanilmaz prim yapiyor. bir de universite mezunu iseniz zaten ohooo sizi havada kaparlar derim. internette arastirin siteleri forumlari vs. yi bir sekilde tanisin hatunlarla. bakin mesela , turistik bolgede calisan bir elemanin 40 kusur sevgilisi varmis:

www.dailymail.co.uk
0
egotm
(22.06.08)
Bu memlekette kalacak bir bahane'de bulamiyorum. Nevşehir gibi bir yerde 3 ay kaldım sırf bir japon kız ayarlyımda tokyo kyoto kaçayım diye olmadı.
Ya Amerikan rüyası varya Station wagon kasa bir benzinli amerikan arabası, Bahçeli ev, İşten gelince öpüşen bir eş, bahçede çimleri makina ile alan bir komşu. sarı tüylü bir köpek, akıllı çocuklar, zenci komşular, Bowling turnuvaları, gidilen publar vesaire vesaire vesaire
benim hayalim bu. bu hayale kavuşmak için ne lazım?
Ya acaba misyonerlere kanıpta hristiyan olup (tabii sözde) sonrada Türkiye'de dinimi yaşayamıyorum diye iltica etsem. İçimden töbe edip gizli gizli namaz falan kılarım ABD'de.
Yada ölmek üzere olan bir amerikalı kadınla anlaşmalı evlensem ???
0
🌸muratcool
(22.06.08)
Film gibi olmuş ama, vicdanınıza ve inancınıza kalmış bu olay...
0
ermanen
(22.06.08)
work and travel firmaları, Staj yerleştirmesi de yapıyorlar. H2B türü vizeyle gidiyorsun. Bu programa katılmak için ya o sektörde eğitimli ya da tecrübeli olman gerekiyor. Sana işi buluyorlar, basıp gidiyorsun. maksimum 18 aylık alınıyor vize. Bir kere çalışmaya başladığın zaman uzatması da kolay oluyor haliyle. Sonra istediğin kadar kalabilirsin.
Hiç gidip çalışmadım ama bu işi yapan bi firmada (work and travel) çalıştım bir süre. Work and travel saçmalık her haliyle de bu H2B vizesi güzel birşey.
0
neronas
(22.06.08)
Ayrıca, o sizin american rüyanız öyle dışarıdan göründüğü gibi değil. Orda çalışmak Türkiye'de olduğu gibi değil. Dakikanı sayarlar. Maksimum fayda elde ederler senden. Çimleri de komşu değil sen biçersin. Ne kadar uyuz bir iş olduğunu yapınca görürsün. Taze çim kokusu mideni bulandırır. Çocukların da muhtemelen en iyi ihtimalle esrarkeş olur.
kafayı iyice bozduysan iltica edebilirsin. Dini kullanmaya gerek yok, o ülkede hayatım tehlikede demen yeterli. Ama en az 8 yıl Türkiye'ye adımını bile atamazsın.
Fazla pembe hayallere kapılıp saçma işler yapma diye bunu söylüyorum. git USEH'e iş yerleştirmeni yapsınlar H2B vizesiyle, paşa paşa çalış. Baktın sevdin, kalırsın. Olmadı dönersin.
0
neronas
(22.06.08)
hadsizlik olarak algılamayacağını düşünerek dost tavsiyesi babında iki kelime etmek istiyorum, paylaştığın hayalini gerçekleştirebilmenin tek yolu olabilir, o da ölüp de cennete gitmen, buranın kötülükleri buraya özgü ise oranın da kendine özgü kötülükleri var ve sen iyi ihtimal ile birçoğuna yabancısın. hayat senin tabi ki, bol şans..
0
zaferbey
(22.06.08)
çok ayıp ülkenin değerini bil ya da git senden fayda gelmez zaten.Bu gördüklerinin hepsi filmler ve dizilerle sana lanse edilmiş şeyler.
Türk erkeklerinin prim yapmasının nedeni ise cinsel doygunluğa ulaşmamış,kendi ülkesinin kızlarıyla sevişmek için yaptıkları ayakların ve yalakalığın aynısını avrupalı kadınlara yapınca kadınlar kendilerini bir bok zannediyor. internet mahircilik oluyor bu. lütfen bu şekilde yanlış yönderilmeler yapmayalım.
0
chaud
(25.06.08)
bunun için green card başta olmak üzere birçok alternatifin var. kendine uygun olan üzerinden gidebilirsin. gidiş hazırlıklarına başladığında ise gotousa.com a girmende fayda var. daha yeni hayata geçen bi site ama hazırlık sürecini en rahat şekilde aşmanda sana yararı olacaktır.
0
krasotkin
(28.07.08)
(3)

yapıştırıcı

atmacaged
merhaba ufak tefek kes yapiştır işlerinde kullanılacak leke iz birakmayan temiz iş çıkartan yapıştırıcı araniyor. ya da şu şekilde uygularsan iz falan kalmaz diyeceginiz pratik yapıstırıcı kullanma yöntemleri var mi( eger böyle birsey varsa tabii). her tarafim yapıstırıcı oldu, temizlenmekle ugrasiy
merhaba ufak tefek kes yapiştır işlerinde kullanılacak leke iz birakmayan temiz iş çıkartan yapıştırıcı araniyor. ya da şu şekilde uygularsan iz falan kalmaz diyeceginiz pratik yapıstırıcı kullanma yöntemleri var mi( eger böyle birsey varsa tabii). her tarafim yapıstırıcı oldu, temizlenmekle ugrasiyoruz sonra bütün gün.
0
atmacaged
(26.03.08)
sanırım reklamı da vardı patex diye bir marka var, küçük bir tüpte satılıyor, ele de yapışıyor evet ama performansına sözüm yok. ön taraftan hafif kalkmış ayakkabı tabanın tahmini 6-8 saniyede birbirine mıhladı adeta. ele yapışmasında, benim için en azından, kullanıcı mallığı da söz konusu
0
zaferbey
(26.03.08)
loctite

ne yapiştiracaksan tek geçerim.
0
os
(26.03.08)
tükürük. cidden iz bırakmıyo. kağıdı güzel yapı$tırıyo.
0
ari maya
(27.03.08)
(8)

yuksek lisans mezunlari kısa donem askerlik yapabilir mi?

les
ylisans isen kesin yedek subay olarak mi askerlik yapilir bu bir kesin kural midir? bak ona gore tezi vericek ya da vermicek... (yok bilader google dan aramaya inanmiyorum ben)tesekkurler...
ylisans isen kesin yedek subay olarak mi askerlik yapilir bu bir kesin kural midir?
bak ona gore tezi vericek ya da vermicek...
(yok bilader google dan aramaya inanmiyorum ben)

tesekkurler...
0
les
(09.03.08)
değildir diye biliyorum... yedek subaylık askerliğin sınava girdiğinde bilgisayar tarafından ihtiyaca göre belirlenir. yuksek lisans mezunu olması yedek subaylık için bir kriter olduğunu dusunmuyorum.
0
clones
(09.03.08)
Yüksek lisans yapmakta olan biri olarak diyebilirim ki ; bir alakası yok. Evet nihai kararı Askeriye veriyor. Uzun dönemde olabilir,kısa da.Sen ne istemiş olursan ol fark etmiyor. Yalnız şu sıralar askerliğin herkes için aynı süre olacağı haberleri de dolaşıyor bildiğiniz gibi. Bu yasalaşırsa nedir,ne olur,nasıl olur bilemiyorum.İlk kısımda bahsini ettiğim şu an için geçerli olan durum.
0
villeneuve
(09.03.08)
Doktorası olup kısa dönem yapan tanıdıklarım var. Hatta birisi uzun dönem tercih ettiği halde kısa dönem çıktı. Doktora böyleyse yüksek lisans haydi haydi öyledir diyebilirim.
0
gulden kale
(10.03.08)
kural değildir ancak yüzde olarak yüksek lisans mezunlarının asteğmen nasbedilme oranı daha yüksektir ancak bu durum birazda mezun olunan bölüme bağlı. herkese eşit süreli askerlik ise hemen olabilecek bir konu değil. şahsi düşüncem bu uygulamanın ancak önümüzdeki 8-10 yıllık süreçte ele alınacağı yönünde.
0
uz
(10.03.08)
yüksek lisans yaptığın bölüme göre değişiyor, kimi mühendisliklerde kısa dönem şansı yok gibi ama kimi dallarda ordinaryus olsan umursamıyorlar, askeriyenin ihtiyaçları belirliyor kısacası
0
zaferbey
(10.03.08)
yanilmiyorsam yapamiyorlar. asal'in web sitesinde fazlaca vakit gecirdim yakin zamanda.
0
turkish tekila
(10.03.08)
bir kuralı yoktur. askeriye işine yarayacak adam ister. yani askere aldığı kişiden maksimum yararlanmak ister. o yüzden de doktorlar mesela kısa dönem yapamazlar. yedek subay olarak yaparlar ve ordunun doktor ihtiyacını karşılarlar. yüksek lisans yapmış olan kişi de askeriye gözünde lisans mezunu kişiye göre daha çok işe yarar bir adamdır. o yüzden "bunu uzun dönem alalım. 12 ay işimize yarar" diyebilirler. ben de aynı korkuyla okul kaydımı dondurup yüksek lisans bitmeden askere gittim, kısa dönem yaptım. ama bitirip gitseydim ne olurdu bilmiyorum.
0
kibritsuyu
(10.03.08)
gayet de yapabiliyorlar. denildiği gibi, askeriyenin ihtiyacına bağlı.
eskiden yüksek lisans mezunları genellikle uzun dönem yapardı, artık yüksek lisans mezunlarının çoğu kısa dönem yapıyor, zira bu sene içinde yedek subay sayısında azaltmaya gidildi.
0
kimi raikkonen
(10.03.08)
(8)

Evlilik Organizasyonunda Çalınacak Müzik

wahrsager
Çok sevdiğim bir arkadaşım gelin olacak; kendisi şöyle bir istekte bulundu ve soruyu sordu: "düğün mekanına giriş müziği arıorum öleeee romantik romantik olucak sonra bi anda patlıcak bi müzik var mı aklında?" diye. İleride kendi düğünümüz için de böyle bir kaynak olması açısından aklınıza gelen par
Çok sevdiğim bir arkadaşım gelin olacak; kendisi şöyle bir istekte bulundu ve soruyu sordu: "düğün mekanına giriş müziği arıorum öleeee romantik romantik olucak sonra bi anda patlıcak bi müzik var mı aklında?" diye. İleride kendi düğünümüz için de böyle bir kaynak olması açısından aklınıza gelen parçaları sanatçı ve şarkı adıyla alabilir miyim?
0
wahrsager
(19.12.07)
daha onceleri de yazmi$tim ben;
oasis - stop crying your heart out super olabilir. ki benim de $imdiden kafamda var acikcasi :)
0
sourlemonade
(19.12.07)
bu tip seromonilerin sıkça tercih edilen parçası olarak "can't take my eyes off of you" önerilebilir, binbir türlü cover'ı vardır. istersen lauryn hill istersen dolapdere big gang

bir de onlarca değişik sözlükçü önerisi için dugunde ilk dans icin en nefis sarkilar
0
zaferbey
(19.12.07)
sanırım aranan cevap şu başlık altında (bkz: dugunde calinmasi istenen giris parcasi)
aramaya inanacağımız günler de bir gün gelecek; yine de farklı bir fikri olan varsa ve bu fikir paylaşılırsa sevinirim.
0
🌸wahrsager
(19.12.07)
The Spirit Carries On olsa fevkaladenin fevkinde olabilir. ben kendi düğünüm için Clint Mansell'dan together we will live forever düşünüyorum, ki kendisi başyapıttır. ayıca Pachelbel'in Canon D'si var fakat kendisi penguenlerle özdeşleşti maalesef.

edit: aa dur dur şunlar aklıma geldi

weezer - only in dreams
zardanadam - mucize
0
deckard
(19.12.07)
ocak sonu bize de lazım, bu aralar benim en çok aklımdan geçen yasmin levy'den naci el alamo, çok mu hüzünlü bilemedim.

bu arada godless commie, nothing else matters yapma taraftarı.
0
cedilla
(19.12.07)
ben kitaro'dan journey to a fantasy'i kullandım, memnun kaldım. tavsiye ederim :)
lakin baştan bir kısmını kesmeniz lazım. 02:35'den öncesini kesmiştim sanırım ben.
sürekli yükselen bir müzik, sonradan tam dans etmelik bir hal alıyor.
0
iron
(19.12.07)
aerosmith- i don't wanna miss a thing
ve
tina arena&marc anthony-I want to spend my lifetime loving you ... biraz patliyolar ama uygun mu bilemedim
0
mentirosa
(19.12.07)
Therion ya da Haggard'ın çoğu şarkısı bu ayarda; romantik görünümlü böğürük, bence enfes. Değişik bi şey olsun isterlerse, Küçük Emrah, Gülden Karaböcek vs çalabilirler.. Hatta Esengül- Aynalar, İbo - Nankör Kedi ya da Muzaffer Akgün'ün ağladığı türkülerden birini.
0
pyro clustic flow
(19.12.07)
(3)

okulun medikosu

nihilanth
ssk'm var ise okulun medikosu beni tedavi/muayene etmez mi? bugun dişimi çektirmek için gittim ukala hekim koltuguna bile oturmadan dişime 1 saniye baktı kanal tedavisi dedi ve ssklı olup olmadıgımı sordu. ben de evet var dedim.o zaman git konak hastanesinde tedavi ol dedi. o an uyku sersemliğine ce
ssk'm var ise okulun medikosu beni tedavi/muayene etmez mi? bugun dişimi çektirmek için gittim ukala hekim koltuguna bile oturmadan dişime 1 saniye baktı kanal tedavisi dedi ve ssklı olup olmadıgımı sordu. ben de evet var dedim.o zaman git konak hastanesinde tedavi ol dedi. o an uyku sersemliğine cevap veremedim adama içimde kaldı. şimdi soruyorum ssk'm var diye beni tedavi etmeyecek mi bu mediko?

okul dokuzeylul.
0
nihilanth
(23.10.07)
okulun sağladığı sağlık hizmetlerinden yararlanabilmen için başka herhangi bir sosyal güvenlik kurumunda kaydının bulunmaması gerekiyor.
0
zaferbey
(23.10.07)
peki bunu nasıl kanıtlayacaklar? bakıp ha senin saglık karnen varmıs mı deniyor? daha once ben aynı kurumda dişimi çektirmiştim. başka bir hekim vardı ve dişimi çekerken hiç sormadı karnen var mı yok mu diye.
0
🌸nihilanth
(23.10.07)
çekmişlerdi abi. sonucta kontrol falan olmuyordu. ben medikoyu 4-5 kez kullandım. bu sene sordular ilk defa ama hayır deseydim eminim bir şeyi araştırmadan tedavi edeceklerdi. boşluguma geldi işte. şimdi işin yoksa sürün devlet hastahanesinde.
0
🌸nihilanth
(23.10.07)
(11)

İnsan Beyninin Yüzde Kaçını Kullanır?

flawless victory
İkide bir duyulan(herkesin de hakkında farklı bir şeyler söylediği) bir geyiktir bu, nedir aslı astarı?
İkide bir duyulan(herkesin de hakkında farklı bir şeyler söylediği) bir geyiktir bu, nedir aslı astarı?
0
flawless victory
(21.09.07)
tam kapasite kullanıyoz abi iste, illa zeka olarak bakmamak gerek; vucutta zilyon tane islem var gerceklesmesi gereken. ya da gorme, dokunma, yer yon bulma gibi seyler basit isler degil.
0
bryan fury
(21.09.07)
Eğer kimilerinin lafını ettiği gibi insanoğlu beynin yüzde beşini falan kullanıyorsa da kullanılmayan organ körelir teorisinden hareketle bunca milyar yılda herhalde kullanmadığımz bölümü tamamen körelmiştir...
0
crown
(21.09.07)
kişisine göre değişir... %0 ını kullanan arkadaşım bile var...
0
forrestgump
(21.09.07)
cevabını aradığın oran %10 olmalı.
0
uz
(21.09.07)
ermanen
(21.09.07)
Hep %10 civarı denirdi, hatta "Aynştayn %15'ini kullanıyomuş abi, hepsini kullanabilsek nasıl olurdu acaba" ve "Atatürk de %13'ünü kullanıyormuş" gibi konuşmalar geçerdi fakat üç beş sene okuduğum bir gazete haberinde çok bilmiş İngiliz araştırmacıların bunun doğru olmadığını, beynin kapasitesinin neredeyse tamamını kullandığımızı kanıtladığını belirtmişti.

Şimdi düşünüyorum da, kime göre, neye göre?
0
paranormal
(22.09.07)
zannedersem insan beynini izlemedeki yetersiz teknikler yüzünden ortaya çıkmış bir geyik bu. çünkü beynin farklı kısımları, farklı zamanlarda aktif oluyor ve malumunuz haritasını da çıkarmış durumda bu gavurlar.
0
thalamus
(22.09.07)
bi hocamız "tamamının ne kadar olduğu bilinmeyen şeyin ne oranda kullanıldığı da bilinemez" diye bi yaklaşım sergilemişti.. saolsun varolsun:)
0
schwarzer adler
(22.09.07)
bu %10 geyikleri şuradan çıkmış bir ntv belgeseline göre, aynı anda %10'unu kullanabiliyoruz. genel olarak tek bi şeyin üzerinde odaklanabiliyoruz. bu da muhakeme yeteneğimizi kısıyor. dehaların dehalığı da aynı anda farklı kısımlarını kullanabilip, düşüncelerini çeşitlendirebilmelerinde gibi hatırlıyorum. pc gibi bi yanda mozilla kullanırken, bi yandan winamp, bi yandan msn açamıyoruz da diyebiliriz.
0
zaferbey
(22.09.07)
birde aynstayn,newton,da vinci... amcaların iq meselesi var. sozde bunların iqları cok yuksekmiş hatta bi de utanmadan rakam veriyor herifler. yaptıkları işlere gore 300 500 salla gitsin, nasıl olsa kimse karsı cıkmıyor.
0
sourlemonade
(22.09.07)
zittirulp
(22.09.07)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.