Giriş
(2)

İstanbulda yaşayan mersinliler

messina123
Beraber tantuni yiyelim mi bir gün?
Beraber tantuni yiyelim mi bir gün?
0
messina123
(02.12.25)
yiyin tabi afiyet olsun ama lütfen güzel bir yerde yiyin. halk tv de tantuniden bugün şu kadar insan zehirlendi gibi bir haber görmek istmeiyorum.
0
Fodera
(02.12.25)
Bence birinizin evinde yapın tantuniyi. Yurtdışında yaşarken ailecek en lezzetli tantunileri yaptık yedik evde yokluktan. Tantuni partisi, ne güzel.
0
va
(02.12.25)
(6)

Google drive alternatifi

va
Harddisklerden kurtulmak istiyorum ve google drive düşünüyorum ancak alternatif deneyimlerinizi önerilerinizi duymak isterim. Güncel yıllık 2TB 1740 TL.
Harddisklerden kurtulmak istiyorum ve google drive düşünüyorum ancak alternatif deneyimlerinizi önerilerinizi duymak isterim. Güncel yıllık 2TB 1740 TL.
0
va
(21.11.25)
1740 dan fazla bu arada nerede gördünüz bu fiyatı? 2049 tl olacak 2 tb
ps. başka hiç bir uygulama google kadar pratik değil o yüzden ben mecbur devam ediyorum google'a
orjinal plan fiyatları burda;
one.google.com
0
eja
(21.11.25)
ben onedrive kullanıyorum. 1tb kapasitem var. yıllık abonelik alarak kullanıyorum. yanlış hatırlamıyorsam yıllık 4000 lira gibi bir fiyata 6 kişinin kullanabileceği paketten alabiliyorsunuz. yani toplam 6tb alan oluyor. 1-2 tanesini eşe dosta verirsiniz. internetten kaçak indirmek yerine, orijinal parası verilmiş office kullanmış olurlar ve her zaman da en güncel word excel ellerinde olur. (aynı şekilde sizin de)
0
co2s2
(21.11.25)
Eja, bana özel olabilir o fiyat, doğru yerden kontrol ediyoruz, telefonda google 1 uygulamasında da bana bu fiyat geldi. Arkadaş denedi ona da sizin dediğiniz fiyat gelmiş, kendimi özel hissettirdi bu durum :)
0
🌸va
(21.11.25)
co2s2, mantıklı sizinki de diğer toollara ihtiyaç olması durumunda. Mevcut fiyatı:129.99 dolar=5500 TL yaklaşık görünüyor.
+1
🌸va
(21.11.25)
Hard disklerden kurtulmayın. Kullanmaya devam edin. En önemli verilerinizin en azından bir kısmı onlarda bulunsun.
Tabi arada HDDlerin sağlık durumunu gösteren programlar kontrol etmeyi ihmal etmeyin.
Daha önemli veriler de CD/DVDlerde olsun.
Ne virüs bulaşır ne de USB bellekler gibi aygıtı güvenli kaldırmamak kaynaklı veri bozulmasından sebep biçimlendirme isterler.
Yeterki çizilmesinler, ısıyla temas görmesinler .
Buluta yükleme yapmak isterseniz de depolama alanından belirgin oranda tasarruf için de oldukça yer kaplayan, yüksek kalitedeki fotoğraf veya videoları farklı çözünürlük ve kare akış hızlarını yeniden ayarlayıp convert yapabileceğiniz bir program
kullanın derim.
Bazı protaglamlar 10 mblık fotoğrafları bazen 1-2 mb altına da düşürülebiliyor ve gözle kalitede çok bir farkta olmuyor .
0
diyecevaplandı
(21.11.25)
En iyisi Google Drive. Ayrıca yanında avantajları da var google one üzerinden kontrol edebilirsin.
0
false pretension
(21.11.25)
(3)

Kısa Sap Bağlama Öğrenmek İstiyorum: Metot Kitabı/Video Playlist Tavsiyesi

utkmesne
Merhaba, 27 yaşındayım. Nota bilgim yok, müzik kulağım olduğunu da söyleyemem; daha önce hiç enstrüman çalmadım. Kısa sap bağlama öğrenmek istiyorum ve her gün yaklaşık 1 saat ayırmayı planlıyorum. Tamamen başlangıç seviyesindeyim; sıfırdan, adım adım ilerleyebileceğim bir kaynak arıyorum. Metot kit
Merhaba, 27 yaşındayım. Nota bilgim yok, müzik kulağım olduğunu da söyleyemem; daha önce hiç enstrüman çalmadım. Kısa sap bağlama öğrenmek istiyorum ve her gün yaklaşık 1 saat ayırmayı planlıyorum. Tamamen başlangıç seviyesindeyim; sıfırdan, adım adım ilerleyebileceğim bir kaynak arıyorum. Metot kitabı, sıralı video dersler veya hoca/kurs önerilerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.
0
utkmesne
(30.10.25)
bulunduğun yere yakın cem evi varsa onlara sorabilirsin kurs açılıyo bazen. istanbulda hemen hepsinde var mesela.
0
Sadece soruyorum
(30.10.25)
Zamanında hem uzun hem kısa amatör olarak ikisini de çaldım, üniversite boyunca hobilerimden birisi buydu.
Başlangıç olarak bir süre kurs almak faydalı olur diye düşünüyorum temel öğretiler için.
Halk eğitim merkezleri kurs açıyor dönemlik, ya da dışardan da bunları verenler oluyor cüzi fiyatlara. Sonrasında akıp gidiyor zaten merak varsa.
0
va
(31.10.25)
Bundan yıllar önce bir iddia üzerine ve sıfır müzik bilgimle kısa sap bağlama çalmaya merak sardım.
Bir bağlama alıp bir lise müzik öğretmeninden özel derse başladım. İlk ders hoca bağlamayı eline alıp akordunu yaptı. Sonra bağlamayı böyle tutacaksın deyip peşpeşe beş nota bastı ve bu 5 notayı çal dedi. Aldım, çalamadım. Aldı bir daha çaldı ve bunu işte dedi. Aldım, yine yapamadım. Yaa nasıl yapamıyorsun dedi. Aldı, bak böyle dedi. Bu al ver daha 3-5 tekrar etti ve ben gerildikçe gerildim ve salak gibi hissedip dersi bitirelim deyip çıktım dışarı. Akşam evde denedim, olmadı. Niye dedim beş notayı bir anda çalıyorum ki. Önce 2, iki olunca bir ilave şeklinde 5 dakikada çalabilmeye başladım. Sonra bunu akıl edemeyen hocaya bir küfredip özel dersi bıraktım. O devirde youtube'da toplasak konuyla ilgili 3-5 video vardır. Onlardan istifadeyle evde kendim öğrendim.
Bir bağlama ve bir tuner edin. Eskiden tuner ayrı satılırdı. Şimdi aplikasyonu var sanırım. Tuner ile akortun videosu kesin vardır bir yerlerde. Bağlamayı tutuş, nota yerleri, hangi parmak hangi nota, birkaç basit notalı türkü, caddelerde rüzgar, karahisar kalesi
Halledersin evde sen onu.
0
Mirket
(31.10.25)
(11)

eski telefonları ne yapıyorsunuz?

abelardo
4 yıldır aynı telefonu kullanıyorum. daha önceki telefonlarımı da yaklaşık 4 yıl kullanmıştım. iphone 4 vardı. 2 yıl kullanıp sattım. sonraki iki samsung telefonumu sattım. sonraki samsungu babama verdim. şimdiki de samsung.ikinci el piyasası iyi olmayan 4 yıllık bir telefon. verecek kimsem yok. can
4 yıldır aynı telefonu kullanıyorum. daha önceki telefonlarımı da yaklaşık 4 yıl kullanmıştım. iphone 4 vardı. 2 yıl kullanıp sattım. sonraki iki samsung telefonumu sattım. sonraki samsungu babama verdim. şimdiki de samsung.
ikinci el piyasası iyi olmayan 4 yıllık bir telefon. verecek kimsem yok. canavar gibi çalısıyor :) yeni telefon alacağım ama eskisini ne yapacağımı bilmediğimden almıyorum.
hayır bana kalsa patlayana kadar kullanırım da millet fakir zannediyor :)
gerçekten, telefonu uzun süre kullanınca parasız veya cimri oldugumu zannedenler oluyor. bana saçma geliyor ama gençler özellikle soruyor, niçin değişmiyorsun diye :)
neyse ben en iyisi kullanmaya devam edeyim
siz olsanız ne yapardınız
0
abelardo
(21.10.25)
app geliştirmede kullanıyorum eskii androidi
0
messina123
(21.10.25)
Ben bir keresinde (12 almak için iphone 10'u) hepsiburada'ya eskisini getir yenisini al kampanyası ile vermiştim. Ondan önce 7 vardı, değiştirmeyi düşünüyorum dediğimde arkadaş ben almak isterim diye çok ısrarcı oldu ve satışı kolay olduğu için değiştirmiş oldum. 7'yi almadan önce abd'den kendi aldığım 5s vardı. Onu babama verdim. 5s öncesi 4s vardı; yine babama... En başta bahsettiğim 12'yi de babama verip 14 pro aldım (abd'den arkadaş getirdi). Hala 14 pro var.

Annem Fandroid olduğu için ona vermedim hiç telefon.
0
himmet dayi
(21.10.25)
Değişim kampanyasında kullandım ben. 11'i oniki bin'e saydılar. 16'yı alıp onu verdim.
0
va
(21.10.25)
evde yatıyor valla
0
ihsanlı
(21.10.25)
bana ver:) şaka maka 8 senedir samsung galaxy j7 kullanıyorum. ama artık donup kapanmaya başladı. sanırım ömrü bitti, sonuçta 10 yıllık telefon. telefona çok para vermek istemiyorum, bataryası iyi olsun yeter bana.
+1
nothing in my way
(21.10.25)
kullanmasi iskence olana kadar kullaniyorum ben. istesem ben de alirim ama gerek yok. su anki telefonum iphone 11, pili degistirdim yeni, kullanmaya devam. baskasi soruyor diye degistirmeye gerek yok bence. isinizi goruyorsa kime ne. birakin cimri desinler.
+2
lemmiwinks
(21.10.25)
bozulana kadar kullanıyorum, çöp oluyor
0
art cat chocolate
(21.10.25)
içinde ne var diye kırıp bakıyorum. paramparça edip saklıyorum. atmıyorum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(21.10.25)
3 senede bir yeniliyorum, eskisini satiyorum.
iphone spor
0
cooperr
(21.10.25)
hep sattım eskisini. satmasam da yedek telefon olarak saklardım
0
jelly bear
(22.10.25)
ben de 2019 model S10e kullanıyorum. gençler sorunca samsung s26 bekliyorum diyorum, sonra o çıkınca s27 derim her halde. biraz yeni telefonlarda kulaklık çıkışı olmaması da beni geriyor aslında.

onun dışında telefonları hakkın rahmetine kavuşana kadar kullanıyorum, daha önce telefonu artık kullanmayacaksam rom yüklerdim. değişik yazılımları denemek için kullanırdım. örneğin crackli yazılımları. örneğin bir telefonumla storytel'den kitap kaydediyordum. sonra da onları ekitap gruplarına atıyordum.
0
denemeyanilma
(22.10.25)
(5)

5,5 yaş için İngilizce öğrenimi

denemeyanilma
merhaba, kızım için erken yaşta İngilizce öğrenmeye başlasın istiyorum istediğim seviye ismini yaşını annem şu babam bu ve kelime bilgisi, sizin tavsiyeniz me olur?geçen sene Rosetta stone ile başlamıştım çünkü resim dinleme ve konuşma üzerineydi Ama kızım sıkıldı teşekkürler
merhaba, kızım için erken yaşta İngilizce öğrenmeye başlasın istiyorum istediğim seviye ismini yaşını annem şu babam bu ve kelime bilgisi, sizin tavsiyeniz me olur?


geçen sene Rosetta stone ile başlamıştım çünkü resim dinleme ve konuşma üzerineydi Ama kızım sıkıldı
teşekkürler
0
denemeyanilma
(20.10.25)
Dil, tekrara dayandığı ve tekrar da konuyu sevmekle alakalı olduğu için, çevremdeki ebeveynlerden gördüğüm ve bana manyıklı genel yöntemler:
-gece yatmadan ya da haftada 1 birlikte İngilizce çocuk kitabı okumak
- İngilizce basit çizgi film izlemek
- yine çok zor olmayan çocuk ya da içeriği uygun şarkıları dinleyebilirsiniz.

Eğitimci değilim
0
kaset
(21.10.25)
Bizimki de 4.5 yaşında. Ben kendim renkleri, sayıları bu nedir vs. gibi temel bazı kısımları öğrettim, konuşuyorum, seviyor.
Youtube kanalları var, isimlerini şu an hatırlamıyorum. Ekran istediği zaman bunlardan açıyoruz, o da mutlu biz de.
Konuyu takipteyim.
0
va
(21.10.25)
ben youtube'da ingilizce ne kadar çocuk içeriği varsa araştırdım. en popüler faydalı kanallara abone oldum. 1 yaşından beri kızıma onları izletiyorum. yani madem zararlı bir şey yapacak ekran bagımlılığı olarak bari ingilizce olayını çözsün dedim. şu an telaffuzları native seviyesinde. ben onun gibi telaffuz edemiyorum. bizle ingilizce konuşabiliyor şu an basit şekilde. 5 yaşında. okulla beraber iyice gelişir güzel temel attığımızı düşünüyorum.
0
archmeister8
(21.10.25)
biz de ekran neredeyse sıfır, peppa pig'e başlamıştım hatta annesiyle de bu konuda tartıştık böyle önemli bir konuyu nasıl benim fikrimi almadan başlatırsın diye ancak onu da sevmedi. herhalde ben bir şeyler öğretmek istediğimi çok belli ediyorum

sevdiği hatta ezberlediği kitapların ingilizcesini indirip okumak istedim ama ona da erindim. bakalım kolayca bulursam çıktılar alırım
0
🌸denemeyanilma
(22.10.25)
peppa pig ve ben&holly güzel çizgi filmler.
0
galahad reloaded
(22.10.25)
(7)

Hayatınızda en dibi gördünüz mü?

messina123
Üniversite sonrası istanbula taşınıp işe başladığım ilk 2-3 aylık dönem hayatımın en dibiydi. Evimde 1 tane eşya yoktu. Bodrum katında bir evdi. Çamaşırlarımı valize doldurup 1 saat yürüyerek yıkamacıya götürür yıkatırdım. Ev 1+0’dı. Sadece pencereye yakın yerinde telefon çekerdi. Doğalgazı geçtim ş
Üniversite sonrası istanbula taşınıp işe başladığım ilk 2-3 aylık dönem hayatımın en dibiydi. Evimde 1 tane eşya yoktu. Bodrum katında bir evdi. Çamaşırlarımı valize doldurup 1 saat yürüyerek yıkamacıya götürür yıkatırdım. Ev 1+0’dı. Sadece pencereye yakın yerinde telefon çekerdi. Doğalgazı geçtim şofbenim bile yoktu o yaz tamamen soğuk suyla duş aldım. İstanbul’a ilk kez geldiğim için 1 tane arkadaşım yoktu. Ailem 1000 küsür km uzaktaydı. Aksi gibi bilgisayarım üninin son günlerinde anakartı yanmıştı. Bilgisayarım, buzdolabım falan hiçbir şey yoktu evde. Sadece ikinci el yayları belime batan bir yatak vardı. İlk maaşımla a101’de o dönem bayağı ucıza xbox gelmişti xbox almıştım. Bir de ufak bir tv. Sonra internet bağlattım. Buzdolabım yoktu ama xboxum vardı. Böyle de vizyonerdik işte. İlk koltuğumu 1.5 sene sonra almıştım mesela. Aklıma gelince yazmak istedim. Bodrum kattaki evi bir kez su basmıştı. 1 sene sonra kaçtım oradan çatı katına gittim. Orada da çatıdan su basmıştı evi :d

O günlerden şimdiye 6.5 sene oldu. Arabam bile var artık. Aklıma gelince yazmak istedim. Karı kız işlerini beceremedim ama biz de bir şeyler başardık hayatta.

Sizin var mı böyle dibi gördüğünüz bir hikayeniz?
+2
messina123
(20.10.25)
sizinki kadar kötü olmasa da istanbul'a ilk geldiğim dönem. ev eşyalarını ailem almıştı. maaşın yarısı kiraya gidiyordu. o sırada alınan eşyaların bazılarını 15 yıl geçti halen kullanıyorum.
0
inheritance
(20.10.25)
Var, 5-6 yıl kadar sürdü.
En dip noktası şuydu sanırım. Hafta sonu paraya sıkışmıştım. Ama öyle böyle değil. Marmaray'la Üsküdar'a gittim. Annemin bir arkadaşı Beşiktaş'tan oraya geçip elden para verecek bana. Kadın beni vapur tutacak gibi, karşıya geçemiyorum demez mi. Orada kaldım; ne karşıya geçebiliyorum, ne eve dönebiliyorum. Kimseden benim için Akbil basmasını da isteyemedim. Bir arkadaşımdan rica etmiştim gel beni al buradan diye. Çok kötü zamanlardı.
0
auroraaurora
(20.10.25)
Konu çok ilgi çekici, tebrik ederim :)

İlaveten herkesin bir istanbula geliş hikayesi var evet, benimkini de paylaşayım.

En dip olduğum dönem üniversite tezini tek derse bırakmam ve sürecin uzamasıyla dibe vurduğum dönem diye düşünüyordum ki askerliğin daha sarsıcı dibiyle yüzleştim. 5 kuruşum yoktu diyebilirim, hala aileme kızgın olduğum dönemlerden biridir bu. Arkadaşlarımla çarşı iznine çıktığımda bahane yapar işim var der onlardan kopardım, onlar yerken, eğlenirken ben ücra köşelerde bekleşirdim askerliğin son dönemlerinde.

İstanbula gelişim dudullu otogarında inişimle başladı. Bir arkadaşım konaklamamda yardımcı oldu onun yanında kaldım sağolsun 2-3 ay kadar. Askerlik sonrası da devam etti yani dip durumu. Sonra bir iş bulup ufaktan çarkı döndürdük falan...

Özetle sanırım askerlik sonları hatırladığım en dip dönemdi, çok oldu ama aklımda kalan o sanırım askerliğin ilave sıkıntılı atmosferi ile birleşince.
0
va
(20.10.25)
Evet lise döneminde sadece ben değil ailem ile birlikte dibi görmüştük. Babam ödenmeyen çekler nedeniyle batmıştı ve bir sürü yerden icralık olmuştuk. Şirketi de yoktu tüm borcu malı mülkü satarak anca ödedik. O ara tabi ki haciz için gelindi gidildi. Şuanki gibi de değildi durum çatır çatır malları kaldırıyorlardı.

Neyse ben de öncesinde babamın işleri iyi olduğundan özel bir lisede okuyordum. Tabi ki yarı dönemde okulu değiştirmek zorunda kaldım ve üniversite sınavlarına o şekilde hazırlandım. Test kitabı masrafı olmasın diye iddia oynayarak kitap aldığımı bilirim. Bambaşka bir ortamdı lise o yüzden halen hiç sevmiyorum ve hatırlamak istemiyorum lise yıllarını.

Sonunda babamın borçlar bitti tabi babasından kalan mallar da gitti. Ben üni okudum evlendim ve kendimize göre düzen de kurduk. Ama o yılları hatırlamak istemiyorum halen.
0
drako
(20.10.25)
herkesin en dibi kendine tabii ki ama ben sanırım şu aralar kendi dibimi yaşıyorum. işimden kovuldum, maddi sıkıntılarım var. babam 2 haftadır hastanede. boşandım bir kaç ay önce, oğlumu 2-3 haftada bir görebiliyorum başka şehirde olduğu için.
0
co2s2
(20.10.25)
Herkesin dibi kendine sanırım. Hayat dipsiz bir kuyu gibi, kovanın ne kadar düştüğüne ve çıktığına bağlı. İçinin ne kadar dolduğu, yaşadığın tecrübelerle alakalı. Kimisi savaşın ortasında hayatta kalmaya çalışıyor, kimisi yatalak/felç kalıyor, kimisi ölümcül bir hastalıkla boğuşuyor. ve bir bakmışsın, ölmüşsün, toprağın dibindesin. en dip burası.

bu arada hikaye çok var da (hem maddi hem manevi), ben mutlu olanları inşa etmeye çalışıyorum, diptekileri dibe gömmek için.
0
ermanen
(20.10.25)
Tahminen Fransa'ya ilk geldiğimde bulduğum ilk işe "başka iş bulamam" diye atlamam ve Fransa'nın kuzeyinde kendimi bulmam. Bu noktada geçici kontrat sebebiyle ancak 1+0 bir ev bulabilmem, banyo giderinin sürekli tıkanması, bulaşık makinesi olmadığı için elle döndürülen bir makine almak ve evde görsel olarak bırakılan eski bir taş duvarda nemden siyah küf cikmasi, onlari temizlemek falan vs vs 4 ay sürdü toplam macera. Düşündüğüm zaman gerçekten daha düşük olmadı. Isin stresi sebebiyle uyuyamamak da vardi. Gerçekten orada isi bırakıp kendime yeni is arama karari almak yaptığım en mantıklı şeydi.
0
logisticsmanager
(20.10.25)
(41)

Eşimle yaşadığımız son büyük tartışmayı yorumlar mısınız? (Evli ve boşanmışlara soru)

mahmuttt
Sabah uyanıyoruz. Küçük çocuğumuzun keyfi yerinde. Hafta içi çalıştığımız için aile ortamını hafta sonları daha çok yaşıyor çocuk. Eşim (karım) genelde sabahları gergin. çocuğun saçını toplamak istiyor. (Çocuk henüz iki yaşında bu arada). Kuzu gibi gelip önüne oturmuyor tabi. Eşim de kızıyor bağırı
Sabah uyanıyoruz. Küçük çocuğumuzun keyfi yerinde. Hafta içi çalıştığımız için aile ortamını hafta sonları daha çok yaşıyor çocuk.

Eşim (karım) genelde sabahları gergin. çocuğun saçını toplamak istiyor. (Çocuk henüz iki yaşında bu arada). Kuzu gibi gelip önüne oturmuyor tabi. Eşim de kızıyor bağırıyor çocuğa zorla saçına tokat takıyor.

O esnada ben koridordayım çocuk baba diye ağlamaya gözlerinden yaşlar gelmeye başlıyor. Tabi bu yüzlerce kere tekrar eden bir sahne olduğu için, artık benim tepemin tasa atıyor.
Gidiyorum içeri ağzımdan bir küfür kaçıyor dayanamıyorum çünkü sonra çocuğu alıyorum kucağıma o odadan çıkıp koridor tarafına geçiyorum.

Eşimin özellikle son bir aydır bana karşı “yanıma hiç yakışmıyorsun, anasının oğluşu” gibi tahrikkar sözleri de var bu arada.

Bu gibi sözlerinden dolayı dün akşam çok gitmek istediği şehir dışındaki arkadaşına aile ziyaretini yapmayacağız dedim. Çünkü bana bu şekilde saygısız, terbiyesiz konuşan bir insana “hadi gidelim” dediği bir yere gitmek ona “Aferin” deyip ödül vermek gibi geliyor. Katlanamıyorum.

Bunun hazımsızlığı sabah da üzerindeydi diye düşünüyorum bu arada…

Çocukla bu olay yaşanmadan öncesi de var. Yine bu sabah Yalnız yaşayan bir haftadır görüşmediğimiz yaşlı annemle sabah bir kahvaltı yapalım mı diyorum. Çünkü dün cumartesi tüm günü kendi Çekirdek ailemizle beraber keyifli bir şekilde geçirmiştik. Ve tüm haftayı da.

O da bugün kendi ablasına gitmek istiyordu. Tamam diyorum sabah annemle kahvaltı yapalım; öğleden sonra da ablana gideriz.

Sonra dönüp bana diyor ki annen kahvaltı yapmıştır zaten. Ben de o esnada öğrenmek için annemi arıyorum. Sonra bana diyor ki bana sormadan niye arıyorsun. Sonra telefonu kapatıyorum. O esnada annem geri arıyor. Ben de emrivaki yaparak yarım saat sonra seni alacağız diyorum kahvaltı yapacağız. Bu emrivakiyi yapmamın sebebi ise şu. Annemle çekirdek ailemi bir haftada sadece yarım gün bir araya getirmek bana göre bir yaşlıyı sevindirmek iyi bir şey. Çocuk için de bu ortamı görmesi iyi birşey bana göre. Ve eşim maalesef bu konuda ikna edemediğim için buna mecbur kalıyorum.

Sonra biz çocukla beraber hazırız. Onun giyinmesini beklerken diyor ki ben gelmiyorum. Çocuğu da hiçbir yere çıkaramazsın. Sen git annenle ne yapıyorsan yap. “ Annen neden aramıza giriyor” diyor.

Fakat konik olan annem çok nezaketli gariban bir kadın. Asla eşime karşı karşı bir gün bile en ufak bir kaynanalık yaptığı olmamıştır. İşine karıştığı asla yok, aksine sürekli annelik yapıyor. Bu arada çalıştığımız için beş gün çocuğumuza da o bakıyor.

Sonra ben eşime diyorum ki giyin, hazırlan çıkacağız. Bu Sinir krizine giriyor. Sonra ben Yatak odasında kapıyı kapatıp Çocuk görmesin diye, Sert bir şekilde Uyarıyorum. Bağırmamasını hazırlanmasını söylüyorum. Ve kalkıp bana bir tokat atıyor.

Sonra ben de çok ağır ağırıma gittiği için bir tokat atarak karşılık veriyorum. “Sen bana nasıl vurabilirsin” diye.

Sonra izin verdi ben çocuğu aldım ve anneme geçtim. O esnada kendi annesini aradım. Çünkü kendisi benden önce arayıp yanlı bir şekilde olayları anlatacağına çok emindim.

Annesine bu durumları açtım, konuştum. Annem de kadınla gözlemlerini paylaştı. Dedim ki ben bu olaydan sonra o eve hiçbir şey olmamış gibi gidemem ya siz kendisini çağırın evinize, çocukla beraber gelsin konuşun.

Bu durumu kayınpederime de paylaşın. Ya da siz gelin bir hafta burada hem çocuğa bakın hem de bu konuyu konuşun. Terbiye saygı sınırlarını aşırı bir şekilde aşmış durumda çünkü dedim.

Muhtemelen kayınpeder de arka planda dinliyordu.

Sonra kayınvalidem kayınpedere olayı durumu sansürleyerek anlatır diye durumu bütün açıklığıyla mesaj olarak Kayınpedere de yazdım.

Allah rızası için şu olayı lütfen bir yorumlayın. tecrübe deneyimlerinizle bana bir yol haritası çizin lütfen.

Teşekkürler.

İhtiyaç üzerine Ekleme:

annene bağımlısın diyenler için durumu sanırım yeterince anlatamadım biraz daha detaylıca açıklayayım izninizle.

Annem hafta içi sabah çocuğu evimizde teslim alıyor ve biz evden çıkıyoruz. Bu 3-5 dakikalık bir süreç. Sonra eşim eve geliyor ve annem kendi evine geçiyor. Yani hafta içi bir arada bulunduğumuz demeyelim, birbirimizi gördüğümüz toplam süre her gün 3-5 dakika.

Buna ek kadının yanında fiziken başka kimsesi yok. Yakınında olan tek çocuğu benim.

Ben bunlardan bağımsız haftada bir veya 10 günde bir hep beraber bir araya gelelim istiyorum.

Çocuğuma da bana da bunun iyi geldiğini gözlemliyorum çünkü.

Eşime gelince ben normalde bu konuda emrivaki de yapmazdım fakat aynı gün zaten öğleden itibaren kardeşine de ziyarete gidecektik. Annem konu olunca ben gelmiyorum sen git annene vs. dedi. Önceki olaylardan dolayı da bana bir karşıt gelme durumu vardı.

Benim anneme bağımlı bir durumuma gelince.

Hergün ararım, halini hatrını sorarım. Bu bağımlılıktan öte annemin benim nezdimde bir değerinin olması ile ilgili. Çocukluğumdan beri bir anne oğuldan daha çok iyi anlaşan yetişkin arkadaşlarız da.

Ve onun şuan yanında olan tek yetişkin olduğum için bilerek bunu yapıyorum. Bir vefa borcu adına ne denirse densin. Örneğin Allah korusun vefat etse benim dışında onun kapısını tıklatıp yoklayan başka kimse yok.

Biraz daha açıklayıcı olmuştur umarım
0
mahmuttt
(19.10.25)
Kendisini yetiştirememiş sözde iki yetişkin görüyorum. Arada olan gariban cocuga acıdım.
Bu anlattıklarında da ikiniz haksızsınız. İkinizin de ciddi şekilde düşüncesini davranışını değiştirmesi gerekir ama bu saatten sonra ve fiziksel siddet olaylarından sonra bence bu iş öyle veya böyle bitecek gibi görünüyor.
+6
dedeminhirkasi
(19.10.25)
ikiniz de haksızsınız boşanın kurtulun çocuğa da yazık, ayrıca hikayenin seninle ilgili olan taraflarını yumuşatarak ballıyarak anlattığın belli, niye kadın sürekli annen aramıza giriyor muhabbeti yapıyor?
+7
nahtoderfahrung
(19.10.25)
Saygı ve tahammül kalmamış geçmiş olsun.
+2
anon1m
(19.10.25)
Çocuk varken ayrılmayı kesinlikle düşünmeyin. Son çaredir o ve o aşamaya daha çok zaman var.
Ya ikinizin de saydığı bir aile büyüğünün hakemliğine gidin. Ya da bir aile terapisti bulun. İncir çekirdeğini doldurmayacak büyüklükte devasa sorunlarınız var sizin.
Ayrılın diyenler için de bir atasözü geldi aklıma. Bekara karı boşamak kolay gelirmiş.
-10
Mirket
(19.10.25)
selamlar, yaşadığınız bu sorun için üzüldüm ama her ne olursa olsun eşinize tokat atmanız çok yanlış. bunu geçtikten sonra eşinizin geçinmeye niyeti olmadığını, sizin anneninizle kendisini yarıştırdığını düşündüm. bunu sadece sizin söylemlerinize dayanarak söylüyorum karşı taraf ne der ne anlatır bilemem. sonuçta hakim de değilim avukat da ama her ne olursa olsun üzüldüm.
+2
Fodera
(19.10.25)
öncelikle ikiniz de psikiyatriye gitmelisiniz. bunu kardeşim hastasınız vs. diye söylemiyorum, lütfen kötü algılamayın. öncelikle kendinizi ve neyi tetiklediğinizi çözmeniz lazım. bu süreçte de ilaç desteği yardımcınız olur.

anneniz, arkadaşlar şu bu çok gereksiz bir çok yük edinmişsiniz. siz birbirinizle evlisiniz. o şunu dedi bu bunu dedi, yok annemle kahvaltı falan bunlar sadece ikiniz arasındaki ilişkiyi devam ettirirken yük olan noktalar.

merak etmeyin kimseye bir şey olmaz.

ortada çocuk var iki insan olarak o çocuğun sağlıklı büyümesini sağlamanız gerekli.

tokat vs. zaten rezalet bir durumdasınız. bunu kibarca ifade etmenin yolu yok.

ilişki sürdürmek zaten aşırı zor bir durum daha da zorlaştırmayın kendinize. bi antidepresan alın.

başkalarını unutun ilişkinize bakın.

sürekli ben haklıyım o haklı, ondan bunu esirgerim düşüncelerinden sıyrılın. önemi yok.

bizim düşüncemizin de önemi yok.

sakin olun.
+5
gurur
(19.10.25)
kadin tarafi cocugu coktan silah olarak kullanmaya baslamis. cocugu alamazsin, götüremezsin, görüstüremezsin... üstelik cocugun gelisimini, özgüvenini yaralayacak cirkin laflar ediyor, bunu yapmasindaki amac da kocasini yaralamak. babasinin oglu gibi laflari cocugunu ve esini eziklemek icin sarfeden insanlar bence anne baba olmamali.
ayrica cocugun sacindan memnun degilse götürüp kestirsin sacini yani, erkek cocuguymus madem, her sabah toka takip toplamaya calismak, sonra cocugu bu sebeple aglatip huzursuzluk yaratmak nedir?

"ben kadinim, tokat atabilirim ama sen erkeksin, bana tokat atamazsin" diye bir sey yok. fiziksel temasta bulundugunuz an cinsiyetin önemi kalmiyor, her ikisi de aile ici siddet. üstelik küfür de bir siddet formu.

esine misilleme yapmak icin hödük babasina iki yasindaki cocugun odasinda sigara icirten biri bu kadin. diger yanda sizin emrivakiler, haftanin 5 günü gördügünüz annenize haftasonu bile anacim da anacim diye gitmeyi dayatmaniz, problemleri cözmek yerine ödül-ceza gibi cok primitif mekanizmalar kullanmaniz ciddi sorun. kisilik olarak gelisememis iki insan görüyorum. aranizda saygi, tahammül ve sevgi kalmamis. bu artik bir evlilik degil. ailelerin bu cirkinligin icine cekilmesi de bircok acidan sorun. evlendiyseniz ailenizin kicindan düseceksiniz ya da evlenmeyeceksiniz. haftada 6 gün anasiyla görüsen koca da sahiden cekilecek dert degil.
bazen bosanmalar evliliklerden daha cok huzur ve mutluluk getirir. siddetin oldugu bir evlilikte bir saniye bile durmazdim sahsen.

evli ve cocuk sahibi demissiniz, ben bu iki sartin 1.5'una uyuyorum (gebeyim).
+5
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.10.25)
Abicim, hani o bosanmalarda cok duydugumuz "Siddetli gecimsizlik" tam olarak budur.
+3
thetruenorthstrongandfree1
(19.10.25)
ikinci evliliğini yapmış er kişiyim. birlikteliğinizde çok temel sıkıntılar olduğu açık, siz de biliyorsunuz zaten belli bir durum bu. ama benim anlamadığım sıkıntı yaşayıp anne babayı aramak nedir? kusura bakmayın ama bu yetişkin ilişkisi değil, nezaketle söylemek istiyorum ama 20 yaşında köy yerinde evlenmiş insanların sahip olduğu gibi bir ilişki mevcut. burdan sağlıklı bir ömür boyu birliktelik, mental olarak sağlıklı bir çocuk çıkması gerçekten çok zor.
+10
awlmi
(19.10.25)
Ben bekarim, sizin gibi medeni cesaret gösteremedim daha,

o cesareti gösterdiginiz saf duygulara dönmeyi denemelisiniz,

kendini yipratan seyleri karsiya anlat, oda sana anlatsin ve ilk günku gibi olamayi istediginizi soyleyin,

Cocuk herseyi gorur,duyar ve sizin hayatiniz, onunda tercihlerini belirler,

eşin stresi kaldiramiyor ve cocugada bunu yansitiyor, akli selim hareket edemiyorsaniz destek almayi deneyin,
ama siz, ana-babasiniz,akli selim olmalisiniz,bencil olamassiniz artik,

Egonuzdan siyrilarak birbirinize dertlerinizi pozitif kelimeler ile anlatmayi deneyin.
0
designer
(19.10.25)
Herkes çok olumsuz şeyler yazmış. Ben de ikinizi de haksız gördüm.

Bence çocuksuz bir kafa dinlemeye ihtiyacınız var. Ayrıca oturup konuşmaya. Gerçek düzgün bir konuşmaya. Hatta ben olsam baya ciddi ve yer yer kötü xor örneklerle konuşurdum. Kavgalarda boşanma lafının geçmesini hiç doğru bulmam ama bazen en kötüsünü de görmek göstermek lazım. Atıyorum adi Özlem. Derdim ki bak Özlem önümüzde iki seçenek var ya bu şiddetli kavgaya devam edeceğiz giderek dozu artacak ve bir şekilde boşanacağız ya da toparlamak için elimizden geleni kalbimizle yapacağız. Ben sana ve çocuğumuza iyi bir eş ve baba olarak elimden geleni yapmak istiyorum. Hayatın yükünü iki kişi omuzlamak istiyorum. belki şuan boşanmak sana iyi bir seçenek gibi görünebilir ilk başta ama işler senin için benim için olacağından daha zor olacak. Bütün evin yükünü market temizlik araba mevzuları herşeyı ama herşeyı tek yapman gerekecek. Ben sadece çocuğumuzla alakalı olan konularda yardımcı olabilirim. Sevgililer gününde ya da doğumgününde romantik bir hediye isteyeceksin ama benden sonra bu sefer cocukla herseyı dengeye oturtman cok daha zor olacak. Bak beni hala seviyorsun ya da sevmiyorsun bilmiyorum. Bazen saygılı cümlelerinden artık benı sevmedıgını hatta nefret DAHİ ettıgınj dusunmeye başladım. Ama ben seni hala seviyorum. Ve ilişkimiz için çabalamak istiyorum. Her zaman ailemizin direği olarak huzurlu yuvamıza seninle ve çocuğumuzla olmak istiyorum. Ama bunun için sadece benim çaba göstermem yetmez. Öncelikle cocugu bir silah olarak kullanmayı bırakman lazım vs vs vs.

Tabi bundan önce bence tokat için öncelikle özür dile. Cidden özür dile ve birkaç gnü daha dişini sık. Alttan al. Ortalık bir durulsun. 1 hafta fln. O şekilde konuş. Şuan eşinde haklı olarak tokatın siniri olduğu için herşey birbirine girecek. Ve ben olsam cidden bu boşanma seçeneğini de önüne koyar başına gelecekleri söylerdim. Ben boşanmış kadınların da aşırı mutlu olduğunu düşünmüyorum. Kadının toplumdaki rolleri çok fazla. İşte çalışıp kariyer inşa ederken bir yandan ev işleri bir yandan çocuktan kaynaklanan iş yükü. O yüzden hayatın yüküne dair bazı şeyleri hatırlatmak iyidir.

Ve bence eşin çok yıpranmış. Hiç bir insan boşanacağım mutsuz olacağım sinir krizleri geçireceğim sinir krizleri geçirteceğim diye evlenmiyor. Herkes sevdiği ve mutlu olmak istediği için evleniyor. Eşin bir şekilde çok yıpranmış. Ev iş çocuk ev iş çocuk bitmeyen bir iş yükü döngüsü. Hayatın yükü çok fazla omuzlarına binmiş. Ve bu yük altında okdr çok ezilmiş ki neyi görse duysa laf sokuyor geçiriyor bağırıyor sinirleniyor.

Bence eşin ciddi bir konuşma süreci sonrası toparlayabilir. Belki kendisine biraz zaman ayıracak birşeyler yapmak iyi gelebilir. Kendisine zaman ayırması derken evde tek kaldığında evi düzenlemesi temizlik yapması fln değil. Direk kendisi için birşeyler yapması.

Ve de tokatın karşılıklı olması birşeyi değiştirmez. Biz türk toplumunda kadın olarak şiddetin ortasında bir cinsiyet olduğumuz için, ben olsam ben de attığım tokada bakmaz sen nasıl bana vurursun bana vurdu fln derdim. Takıldığım tek şey olabilirdi. Ne yazık ki bu kültürel birşey. Yaşarken burda yazabildiğimiz kadar medeni ve olgun olamıyoruz ne yazık ki. O yüzden ilişkini toparlamak istiyorsan sen sana düşenleri yap da, öncelikle tokadın özüründen başlayarak ve uygun bir zamanda konuşup ona da kendisinin düzeltmesi için zaman tanıyarak. Zaten düzelirse düzelecek yoksa bu şekilde gitmez. Sizin de bir yerde kafanız atıp ayrılmak istemeniz muhtemel.
-2
mobydick
(19.10.25)
"Yine bu sabah Yalnız yaşayan bir haftadır görüşmediğimiz yaşlı annemle sabah bir kahvaltı yapalım mı diyorum."

2 yaşındaki çocuğunuza haftada 5 gün bu kadının baktığını da yazmışsınız. Çok merak ediyorum çocuk yaparken böyle mi planladiniz mesela "Ee çocuğa da annem bakar bakıcı parası cepte kalır oh mis" ya da bakıcı tutmaya gücünüz yoksa o zaman neden çocuk yaptınız?

2 yaşındaki çocuğun enerjisine Eşinizin dahi yetemedigini zaten kendiniz de belirtmişsiniz. Peki yaşlı anneniz?

Anlattiklariniz 2 kişinin gecimsizliginin vs dışında çok daha temel problemler barındırıyor aslinda.

Çözüm odaklı bakarsak; eşinizle baş başa sakin kafayla her şeyi konusacaksiniz. Hatta bu görüşmeden önce bir kağıda birbiriniz hakkında hoslanmadiginiz her şeyi yazın, görüşmede de tek tek konuşun.

Bunların hepsini de çocuk için yapacaksanız. Yapamiyorsaniz bir an önce boşanın ki çocuğun da hayatı bir düzene girsin.

Umarım çocuğunuz için her şeyin en iyisi olur.
+2
makbur
(19.10.25)
birkaç haftadır neredeyse her haftasonu benzer duyurular ekliyorsunuz, çoğunda da amacınız size "haklı" olduğunuzun söylenmesi gibi geliyor. bunu duymak için de (@nahtoderfahrung +1) anlatımlarınız fazlaca yanlı geliyor. kendinizi pirüpak göstermeye çalışıyorsunuz.

eğer yanılıyorsam da ciddi bir iletişim probleminiz var demektir ki eşinize ve hatta eşinizin ailesine bir türlü bu iyi niyetinizi anlatamıyorsunuz. zira eşinizle yaşadığınız olayı sıcağı sıcağına kaynana ve kaynataya ayrı ayrı aktarmak istemeniz bence aşırı. onların yerinde olsam sabah sabah damat niye beni arıyor, mesaj atıyor der keyfimi kaçırdığı için de sinirlenirdim.

bir de çocuğun her şeyi reddedip, bağırması ve o durumda işine gelen ebeveyn hangisiyse ona yönelmek istemesi bence doğal. sizin buna gösterdiğiniz tepki ise abartı (hatta anlamsız gibi geliyor). zaten bu davranışınız da gününüzün geri kalanını şekillendirmiş.
+4
tnz
(19.10.25)
Uzun uzun yazamayacağım ama ikinizde haksızsınız+1 aranızı düzeltmenin yokuna bakın yoksa işin sonu avukat
İki tarafında fiziksel şiddeti doğru değil sırf bu bile yardımla çözülmesi gereken bir durum
0
basond
(19.10.25)
Çocuk iyi evliliği bozar, kötü evliliği boşar. Bunu bilerek anlaşmanın yolunu bulun. Yoksa çok da uzatmayın. Sonu boşanma olacaksa, ucunda bunu görüyorsan, ya şimdi ya 15 sene sonra.
+1
gabe h coud
(19.10.25)
İkiniz de haksızsınız, +1.

Karşı tarafın iyi kötü neyi yanlış yaptığını görüyorsunuz ama öz eleştiri için; "bir haftadır görüşmediğimiz yaşlı annemle sabah bir kahvaltı yapalım mı" sorusuna eşiniz "annen kahvaltı yapmıştır zaten" diyor, kibarca hayır diyor. Ve siz bu cevabı kabul etmek istemiyorsunuz. Üzerine anneniz zaten haftada 5 gün çocuklarınıza bakıyor. Ortada gerçekten karşı tarafı bayan ve sizin farketmediğiniz bir durum var.

"Eşimin özellikle son bir aydır bana karşı “yanıma hiç yakışmıyorsun, anasının oğluşu” gibi tahrikkar sözleri de var." Bu başlı başına başka bir duyuru konusu. Buna verdiğiniz misilleme ayrıca yanlış. Haklıyken haksız duruma düşüyorsunuz.

"Sonra ben eşime diyorum ki giyin, hazırlan çıkacağız. Bu Sinir krizine giriyor. Sonra ben Yatak odasında kapıyı kapatıp Çocuk görmesin diye, Sert bir şekilde Uyarıyorum. Bağırmamasını hazırlanmasını söylüyorum. Ve kalkıp bana bir tokat atıyor."
İlk olarak sinir krizine giren birinin üzerine gitmek çok yardımcı olmaz. İkinci olarak siz kimsiniz de kime nereye gitmesini ne yapmasını emrediyorsunuz. Çok istiyorsanız en başından tamam ben annemle kahvaltı yapmak istiyorum çocuk kimde kalsın diyin, planınızı yapın.

İki tarafın da sıkıntıları var ama amacınız çözüm bulmak, sorun çözmek değil.

my 2 cents:
-İki tarafta aklında olanları içinde biriktirmeden, sakin sakin paylaşmalı.
-Her konuda anlaşmak ve orta yolu bulmak zorunda değilsiniz. İnsanların sizin annenizle iletişiminizi kısıtlayamacağı gibi, kendi hayatına eşinin ailesini, eşi her istediğinde sokmama, görmeme, kahvaltı yapmak istememe hakkı olduğuna da inanıyourm.
-“yanıma hiç yakışmıyorsun" laf değil, altında yatan ne ise konuşmak lazım.
- tokat kısmına hiç girmiyorum, oturun siz kendi adınıza samimi olarak özür dileyin.
+2
archmage mahmut
(19.10.25)
evli değilim ama
hem haftada 5 gün annem bebeme baksın ---hal böyleyken nasıl kadınla haftaboyu görüşmemiş oluyorsunuz hiç anlamadım? ışınlayarak mı gönderiyorsunuz çocuğu?--
hem de h.sonu annemle birlikte kahvaltı yapalım, diye bir dünya yok...koca olarak bu beklentiniz aşırı saçma.

o dünyanın olması için mesela oldukça ataerkil yetişmiş bir aileden bir eşiniz olması (yani cidden "kız almış" olmanız) lazımdı. mesela benim dışardan gayet modern, çalışan kadın vs olan kardeşim esasen böyledir, "gelin ettik" gitti babasının evine sadece senede 2 kere yarım saat geliyor. ailem fazlaca ataerkil o yüzden kimse için tuhaf değil durumlar -ben hariç, benim kafam ayrı çünkü. neyse, gidip böyle birini "alaydınız" madem böyle bir evlilik istiyorduysanız...

ya da mesela annenizle eşiniz kanka gibi filan olmalı onu sizin "gariban" anneniz olarak değil kendi kankası olarak görmeli.

her türlü, bunu sorun etmeden yapacak (şehirli, modern, çalışan vs.) kadın sayısı oldukça azdır. cidden etrafımda 1 elin parmağını geçmez yani.

5 gün k.valiyeye çocuk bırakmış gelin bir de h.sonu onunla kahvaltı yapacak...bunu "olağan" görüyorsanız o da "anasının oğluşu" der size..işler çirkinleşir. bunu nasıl normal görüyorsunuz? siz hangi gezegende yaşıyorsunuz? kaynana yahu sonuçta, isterse melek olsun. hayret bişeysiniz.

ha eşiniz de çok normal bir insan olsa, zaten annen 5 gün bakıyor, biz birlikte azıcık zamana sahibiz, gel şöyle bir program yapalım der normal makul konuşulurdu. o sizin aileyle kendi ailesini yarıştırıyor, çocuğu götüremezsin diye pazarlıklar filan ,korkunç. burada da onun tuhaf kafasını görüyoruz bence.

eşiniz işine kafası rahat devam etmek, bakıcı parası vermemek, istediği gibi çocuğu geç almak filan türü konforlar için k.valideye çocuk baktırıyor evet, (e aynı rahatlıklar sizin için de var ama sizin anneniz, onun değil, ona minnet borcu çıkıyor, gıcık bir durum...). yüksek ihtimalle siz 2niz anneniz olmasa zaten çocuk filan da büyütemezsiniz de ortalama Türk gibi siz de ailelere güvenip yapmışsınız işte. sonra neden 20 yaşında evlenen köylü gibi aileler herşeyin içinde deniyor, kuzum aileler olmasa hayatta kalamıyorlar çünkü, ondan olabilir mi?

neyse, eş bu duruma karşı zaten öfkeli (kendi çocuğunu kendisi büyütemiyor) olduğu için pasif agresif şeyler yapıyor. bu model türk kadını genellikle olmasını istediği ama olduramadığı şeylere karşı böyledir. intibam bu yönde... çünkü olmasını istediği o şeylere layıktır aslında.

misal sizin mesleğiniz değil de x meslek birini istemiştir, k.valideye baktırmak değil yabancı dadı isterdi, ama oluyor mu bunlar. olmuyor. e öyle bir imkan yok.
enteresan şekilde yine aynı türk kadını bu imkanları sunmasını da eşten beklediğine göre (çünkü neden evlendik o zaman?) öfkeleneceği kişi sizsiniz...."yanına yakışmıyor"sunuz. (ya da kendi fikrince layığını bulamadığı için aslında kendinedir öfkesi artık bu kadarı psikiyatrist işi benim işim değil)

kısacası ne o sizin beklentilerinizi karşılıyor ne de siz onun beklentilerini karşılıyorsunuz...böyle anladım.

boşanınca aşırı iyi bir nafaka ev araba herşeyi vermeyecekseniz öfkelenir öfkelenir geçer, şu anda boşanmaz. tümden deli değilse, onu tek bir konudan bilemedim açıkçası.
kadının şimdi yükü 80se boşansa 180 olacak çünkü. küçük çocukla boşanmak kolay değil. çocuk tamamen kadına kalıyor. kadın daha toka takarken deliriyorsa yemez yani boşanmak. çocuk büyüdükten sonra bu durum değişir.

ha 1-kadının aileden filan durumu iyiyse 2-cinsel hayatınız kötüyse 3-size olan öfkesinin arkasında başka birisinin ilgisi de varsa, o zaman o boşar zaten.

sevgi nerede burada...
valla bilemedim. ortada seven biri var gibi geçmedi konu. birbirine tokat atabiliyorsan sevmiyorsundur , bencesi böyle.
+2
subcomponent
(19.10.25)
boşan diyenlere bakma sen kardeşim.
sorumluluk sahibi, çözüm arayan bir baba için çıkış yolu her zaman vardır.

Annenle olan bağını korumak istiyorsan, bunu eşinle çatışmadan değil, uzlaşarak yapmanın yollarını ara
-2
jamswety
(19.10.25)
Resmen sen haklısın diyelim diye acayip taraflı şekilde anlatmışsın ama evli bir birey olarak haksızlığın buram buram kokuyor.

Karının tek hatası çocuğa bağırmak ve sert davranmak. Bu büyük bir hata. Geri kalan her şeyde sen haksızsın. Böyle bir kocam olsa zevkle boşardım. Öyle bir boşardım ki boşadığım için aklıma geldikçe sevinç duyardım.

“Yaşlı zavallı anneciğin” ile zaten haftanın 5 günü görüşüyorsunuz sanki aylarca görüşmemiş gibi bir haftasonucuk kahvaltıcık diye küçültmeye gerek yok. O kadar yaşlıysa çocuk baktırmayın zaten orda çelişki var.
Tüm hafta içi çalışıp yorgun argın bir tek haftasonunu bekliyorsun ve o da ne? Haftasonu yine KAYNANA. Oldu mu yani kim kabul eder bunu? Bir de emrivaki yapmaklar geleceksin diye bağırıp çağırmalar.

Üf yazamayacağım daha fazla sinirlerim bozuldu. Evli çocuklu bir insan olarak bunları okuyunca cinnet geliyor bana. Gidip kocamı öpüp şükür edeceğim. millette ne adamlar var ya.
+2
Gradient_tabanlı_mor
(19.10.25)
haklı olduğun taraflar çok ama taraflı anlatıyorsan bilemiyorum. tokat işi çok yanlış. uç bir nokta. çocuğu bir yetişkine bırakıp 1-2 saat baş başa konuşmayı deneyin. iki tarafın da adım attığı bir konuşma olursa sürüyor öbür türlüsü zaten mahkeme.
0
summerjam0306
(19.10.25)
kanka boşa gitsin. sana tokat atma gibi bir şeye cürret ediyorsa ahlaksızın önde gidenidir. yanıma yakışmıyorsun falan ne demek. ben olsam dünyanın kaç bucak olduğunu çok fena gösterirdim ona. erkek ol ve boşa. hiç ılımlı olayım anlayış göstereyim deme. bu tipler öyle şeyleri prenseslik olarak adlandırır. acıma.
-1
archmeister8
(19.10.25)
Çocuğunuz çok muhtemelen normalde annesinin sözünü dinleyecekken, sizin vereceğiniz tepkiyi bildiği için huysuzluğu artmış.

Kadın gayet kibarca kahvaltıyı annenizle yapmak istememiş, üstelik başka arkadaşlarıyla olan planı “cezalandırmak için” iptal etmenize rağmen kibar davranmış yine, siz emrivaki yapmışsınız. Üstüne de odaya çekip “had bildirmişsiniz”, üstüne de kadını kendi anasına babasına şikayet etmişsiniz hem de annenizle bir olup.
Ya allah eşinize sabır versin. Bir kadını ne kadar bunaltabilirseniz o kadar bunaltmışsınız. Şiddet kötü bir tepki ikiniz için de, hele de evde çocuk varken haklı görmüyorum ama bir kediyi bile bu kadar köşeye sıkıştırırsanız, tırmalar.
+6
physcos physcos
(19.10.25)
Bitmiş okeye dönüyorsunuz. Boşa zaman kaybetmeden boşanın. Ben böyle evliliklerin devam etmesini ve devam etmesini tavsiye edenleri anlamıyorum. Mesela siz bu saatten sonra nasıl seks yapabileceksiniz ki?
Sizinki evlilik değil ev arkadaşlığı olacak.
İşte birbirinizi tam anlamıyla tanımadan 5 yıl evli kalmadan çocuk yapmamak bu yüzden önemli.
+1
dawsonscreek
(19.10.25)
ikiniz de anormalsiniz. sakın boşanmayın, başka insanlarla evlenip onların da başını yakmayın
0
benarrivo
(19.10.25)
karın haklı.

annenle her hafta sonu görüşmek zorunda mı? zaten annen haftanın beş günü evinizde görünüşe göre. zorla kahvaltı yaptırtmaya çalışıyorsun, kadın istemiyorken. sonra tartışıyorsunuz ve anne babasına ispiyonluyorsun. pardon sen nasıl bir yetişkinsin? onun kendi annesiyle dertleşmesi ile senin aileleri karıştırman ve onu anne babasına şikayet edip durman aynı şey mi? kadından fiziksel olarak da uzaklaşmışsın ki çoğu aldatmalar ve boşanmaların kaynağı yatak odası. tabii senin duygularını da anlıyorum bu noktada ama yanlış bir davranış. bunun dışında söz verdiğin geziyi sırf ceza olması için iptal ediyorsun, halbuki belki gitseniz eşin sana minnet duyacak ve aranızdaki buzlar eriyecek.

kadın yorgunluğunu ve bıkkınlığını çocuğuna yansıtıyor olabilir ama ne korkunç bir anne!!!! demeden önce kanını canını çocuğu için verebileceğini düşünüyorum ben, burada eşinin yanlışı aranızdaki olumsuzlukları çocuğa yansıtmak.

haksızsın.

edit: sondan başlayarak yorumları okumaya başladım, physcos physcos +1 çocuğun annesinin sözünü dinlememesi de babasının nasıl davranacağını bilmesi. üstelik gidip kadına küfrediyorsun yok yere.

edit2: hızımı alamadım, Gradient_tabanlı_mor +1
+3
deartheodosia
(19.10.25)
düzenleyemedim, eşinin “yanıma yakışmıyorsun” demesi de muhtemelen onu yatak odasında reddedip durmandan kaynaklı bir yorum.
+1
deartheodosia
(19.10.25)
Eşin senin her hareketini abartmış. Sen anne sevgisini biraz abartmışsın çünkü eşin sen değil, ona göre bu hafta nasıl geçti bilmiyoruz, sen de bilmiyorsun, belki farklı şekilde rahatlamaya ihtiyacı var. Evli çiftlerin her hafta sonu anne baba ziyaretine gitmesi bana çocukluktan çıkılamadığını düşündürüyor.

Burada sorun senin eşini görmüyor, ihtiyaçlarını (özellikle duygusal ihtiyaçlarını) fark etmiyor olman, ben öyle anladım. Çünkü bir kadın çocuğuna bu kadar basit bir şeyden öfkelenmez. Belli ki deli gibi dolu, ağzından burnundan taşıyor.

Her hafta sonu anneni görmeyin. Onun annesini de görmeyin. Yaşlı sevindirmek tamam ama önce siz önemlisiniz. Eşin bunalmışsa önce onu ferahlatmak zorundasın, annen ikinci planda artık bu hayatta. Çünkü sen bir kadınla evlisin. Anneni yok say demiyorum, annenle bu kadar sık görüşme, hele ki eşin iyi değilse eşini rahatlatmadan hiç görüşme.

Bir ailenin annesi mutluysa o aile her türlü mutlu olur. Bu anne senin annen değil eşin. Bir kadını mutlu edecek tek kişi ise eşidir arkadaşım, başka kimse değildir.
0
muhayyer divan
(20.10.25)
öncelikle boşanmayın bence. en en son çözüm bu olmalı.

biri demiş eşin çok yıpranmış çocuktan çıkarıyor diye yüzde yüz katılıyorum bu yoruma. siz el bebek gül bebek büyütülmüş olabilirsiniz gariban ananız tarafından ama çağ değişti şartlar değişti bi kez olsun karınıza sordunuz mu neyin var seni bu hale getiren nedir diye?

haftada beş gün anneniz bakmıyor mu çocuğunuza? bir de haftasonu neden annenizle vakit geçirme ihtiyacı duyuyorsunuz? benim kocam peş peşe iki gün kendi annesi babasıyla vakit geçirince üçüncü gün fazla geliyor istemiyor kaçıyor normal değil sizin anne bağımlılığınız.

biri daha demiş sizden yüz buluyor, çocuk annesini dinlemiyor. ikilik yaratmayın çocuğun hayatında. böyle böyle anne kötü oluyor.

eşinizle ciddi konuşun belli ki bir sorunu var. evden bunalmış olabilir işten bunalmış olabilir. hiçbir şey yapmamaktan bunalmış olabilir. mutlu bir kadın ne bunları size yaşatır ne de çocuğunuza. kendi ister annenizle hep buluşmak.
0
Hallegadola
(20.10.25)
Boşanmak çözüm değil ben boşandım bu anne düşkünlüğünü çözemedim. Evliyken annesinden çıkmazdı şimdi de velayeti bende olan çocuk her dakika annesinde olsun istiyor eski eşim. Çocuğun okulu ödevi hak getire, kafaların değişmesi lazım. Haftanın altı gününü bir çocuğun babaanne ile geçirmesi normal değil. Çalışan anne çocuğu ile sadece haftasonu etkinlik planlayabiliyor onu da kayınvalide ile neden geçirsin?

Aranızda saygı kalmamış tokat, kötü söz vs. çok çirkin ama çözüm eşinizin kök ailesi olmamalı. Aile olan siz eşiniz ve çocuğunuz sorunun çözüleceği yer de sizin eviniz. Aranızda uzun uzun konuşun ve kesinlikle destek alın derim.
+1
cilekli pasta
(20.10.25)
annene bağımlısın diyenler için durumu sanırım yeterince anlatamadım biraz daha detaylıca açıklayayım izninizle.

Annem hafta içi sabah çocuğu evimizde teslim alıyor ve biz evden çıkıyoruz. Bu 3-5 dakikalık bir süreç. Sonra eşim eve geliyor ve annem kendi evine geçiyor. Yani hafta içi bir arada bulunduğumuz demeyelim, birbirimizi gördüğümüz toplam süre her gün 3-5 dakika.

Buna ek kadının yanında fiziken başka kimsesi yok. Yakınında olan tek çocuğu benim.

Ben bunlardan bağımsız haftada bir veya 10 günde bir hep beraber bir araya gelelim istiyorum.

Çocuğuma da bana da bunun iyi geldiğini gözlemliyorum çünkü.

Eşime gelince ben normalde bu konuda emrivaki de yapmazdım fakat aynı gün zaten öğleden itibaren kardeşine de ziyarete gidecektik. Annem konu olunca ben gelmiyorum sen git annene vs. dedi. Önceki olaylardan dolayı da bana bir karşıt gelme durumu vardı.

Benim anneme bağımlı bir durumuma gelince.

Hergün ararım, halini hatrını sorarım. Bu bağımlılıktan öte annemin benim nezdimde bir değerinin olması ile ilgili. Çocukluğumdan beri bir anne oğuldan daha çok iyi anlaşan yetişkin arkadaşlarız da.

Ve onun şuan yanında olan tek yetişkin olduğum için bilerek bunu yapıyorum. Bir vefa borcu adına ne denirse densin. Örneğin Allah korusun vefat etse benim dışında onun kapısını tıklatıp yoklayan başka kimse yok.

Biraz daha açıklayıcı olmuştur umarım
-6
🌸mahmuttt
(20.10.25)
Alışkın olduğum bir sahne gözümün önüne geldi.

Bana göre sen haklısın ama senin de bazı olumsuz davranışların var belli ki.

"yanıma yakışmıyorsun" lafı çok kritik, boşa söylenmez. Barışsanız bile buranın üzerine git.
Böyle bir kadına karşı yapılacak şeyler çok sınırlı. Ailelere haber salmakta da iyi yapmışsın, neyin ne olduğunu bilsinler, herkes kendine çeki düzen versin. Arada çocuk olduğu için alttan alan kişi sen olman lazım. Biliyorum içinden gelmeyecek ama yalandan da olsa git özür dile, çiçek al, hediye al. hevesle story atacağı mekanlara götür.

2-3 gün geçtikten sonra psikoloğa gidelim iyi gelir de (ilk başta genelde ret ediyorlar uzatma, ara ara lafı geçirerek ikna etmeye çalış).

ilişki sıklığını arttırın bunun çok faydası oluyor.
0
duyuruuser
(20.10.25)
geçmiş olsun.

anlattığınız ortamda en olgun kişinin 2 yaşındaki çocuk olması çok acı.

sizin iki eş arasında olan rekabet ve üstünlük kurma hevesini kırmanız lazım.
+2
galahad reloaded
(20.10.25)
Bir eşiktesiniz, sevginin vb durumların bittiği, olgunluğun ve birbirinizin kararlarına saygı duyma evresinin başlayacağı, aynı zamanda çocuğun durumunu da dikkate alarak normal insanlar gibi yaşayacağınız bir geçiş bu.
Bu durum biraz sürebilir, neredeyse her evlilikte oluyor, bir tarafın sakin kalarak kendini geri çekmesi lazım.
Zor bir durum değerlendirmek tabi size kalmış ancak bu eşiği aşsanız bile ben bu evliliği çok sürdürülebilir bulmuyorum mutluluk açısından, mutlu olduğunuzu düşünmüyorum.

İkinizin de haklı ya da haksız olduğunuzu da düşünmüyorum, sadece bir uyumsuzluk gözlemliyorum. bu tür durumlar bir kök sebebin tetikleyicisi, dediğim gibi bekleyerek ve olgunlaşarak, ya da bir bilene giderek bu sorunları çözebilirsiniz. Ama ne olur çocuğu bunlarla etkilemeyin.
0
va
(20.10.25)
Eşinizin çocuğa zorla toka takmasına sinir oldum çocuk ne istiyorsa onu yapmak çok zor değil herhalde. Tokası olsa ne olur olmasa ne olur.

Haftanın beş günü gördüğü kaynanasını herrr hafta sonu da kadın görmek istemiyor bundan daha doğal ne olabilir? Siz gidin görün, kadını niye peşinizden sürüklüyorsunuz?

Arayıp velisine şikayet ettiğiniz yeri okurken patladım kusura bakmayın :d evlisiniz ve çocuğunuz var ya aileleriniz niye bu kadar her şeyin içinde? Bir yuva kurduğunuzun farkında değilsiniz, üzücü.
+3
sadakatsiz
(20.10.25)
reyiz halen daha anne bağımlılığını göremiyorsun bir de anlayış bekliyorsun.
0
Hallegadola
(20.10.25)
Acilen boşan.

çocuğu yapmış nafakayı garanti altına almış kadın sendorumu yaşatıyor sana.

''yanıma yakışmıyorsun'' kasıtlı bilerek düşünerek söylenmiş bir söz.
0
xu
(20.10.25)
yanıma yakışmıyorsun lafı neyin lafıymış onu bir aç.
seni mi beğenmiyor artık.
çok mu güzel kadın.
işin sonu aldatmaya varmasın sonra?
eğer böyle bir durum yoksa boşanma.
oturup güzelce konuşun. kadın biraz sıkıntılı sen daha mantıklısın.
en azından bu aralar biraz daha idare et.
sen bayağı darlanmışsın.
0
OgutucuRecep
(20.10.25)
ben ailelerin araya sokulmasini anlattiginiz sekilde yanlis buluyorum, kendi iliskimde kesinlikle yapmayacagim bir sey. bence evlilik iki kisi arasindadir. ama elbette tercih ve yetistirilme meselesi. siz nasil uygun goruyorsaniz.
cocugunuzu neden krese vermeyi, belki en azindan haftada bir kac gun dusunmuyorsunuz? 2-3 yasindan itibaren cocuklarin yasitlari ile oyun oynamaya ve ebeveynlerine ihtiyaclari var aslinda daha cok, anneanne/babaanne'den ziyade. ben bunun ayrica evliliginizi de degistirecegini dusunuyorum, zira eslerin de birlikte kaliteli zaman gecirmeye ihtiyaci var, simdi sanki anlattiklarinizdan daha cok ailelerle birlikte toplu bir evlilik gibi geldi kulaga. zira mesela cocugunuz haftada 2-3 gun krese gitse, haftada bir aksam annenizden cocuga bakmasini isteyip esinizle birlikte sinemaya gidebilirsiniz belki, bir yemege cikarsiniz? bu hali ile, evden ise isten eve, e anne zaten her gun cocuga bakiyor, bir de bir aksam da baksin istenmez. ben anlattiginiz yasamda bogulurdum diye dusunuyorum.
ayrica unutmayin, bu kadinla evlenmenizin bir nedeni var. bir noktada begenmissiniz, o donemde yaptiginiz her ne idiyse o donemde keyif almissiniz, onlari hatirlamaniz onemli, her ikinizin de. birbirinizi sevdiginiz donemi, birbirinizde ve birlikte sevdiginiz seyleri hatirlamak onemli. bu anlattiginiz programda bunlari unutup kaybolmak cok normal.
ancak elbette, dedigim gibi hem herkesin hayati, aliskanliklari bambaska hem de disardan konusmak daha kolay.
0
kassiopeia
(20.10.25)
Oncelikle cocugun yaninda esine kufur etmen muthis yanlis. Bu gibi hareketleri yapiyorsan esinin psikolojik durumunu sen bozmus olabilirsin.

Bunun disinda anlattiklarinda haksiz oldugun bir konu gormedim. Anlattigin davranislari hic uygun degil. Ailesine durumu anlatmakla iyi yapmissin. Esine saygisizlik yapan kadinla aile olmaz. Ayrica buradan tavsiye almani onermem, anne bagimliligiyla konunun alakasi bile yok.

Cocugu boyle bir ortama daha fazla maruz birakmadan bir sekilde cozersiniz umarim. Tam psikolojisinin oturacagi yaslar ve hep sandigindan fazla seyi gorur, hisseder ve anlarlar.
0
osssy
(20.10.25)
neredeyse aynı şeyleri yaşadığım için sizi çok iyi anlıyorum. anne bağımlılığı vesaire kimseyi dinlemeyin. eşiniz yokken anneniz vardı. anneye gidilecek. anneye gidilmiyorsa kimseye gidilmeyecek. bu kadar basit.

ancak ne olursa olsun sizi tek taraflı okuduk, sizin de kabahatleriniz olmuştur. karşılıklı tokatlar falan ne oluyoruz? iki tarafın da kabahati olmadan işler bu raddeye gelmez. bu noktada suç ile kabahati ayırmak lazım. suçunuz yoktur ancak mesele buraya gelmeden bazı şeylerin önlemini almanız gerekiyordu. örnek vereyim. ben boşanmış biriyim. boşanma sebebim eşimi gereğinden fazla serbest bırakmak. çocuktan sonra işini bıraktı, bir süre çocuğa baktı ancak çocuk okula başlayınca sürekli gezmeye başladı. okul tatillerinde de sürekli memleketine ailesinin yanına gitti çocukla. halbuki şimdi anlıyorum, bağırıp çağırıp evde oturtacakmışım. karşı tarafa müsamaha göstermeyi, bazen iyilik ya da saygı zannediyoruz ancak karşı tarafı kendi hatalarından da korumamız gerekiyor. gerektiğinde sesinizi yükselterek.

bu anlattıklarınız çerçevesinde sizin tek hatanız, şiddete şiddetle karşılık vermek olmuş. yanlış. yanlışa yanlışla cevap verilmez ve ne olursa olsun siz erkeksiniz, onun tokadı ile sizin tokadınız bir olmaz.
-4
co2s2
(20.10.25)
Eşin hafta içi çalışıyormuş, o halde hafta sonunda aile ile ecirmek istemeyebilir. Sizin zorlamanın saçma. Sizinle kahvaltı yapmak isteyebilir ama her hafta zorlaman saçma. Ayda bir normal. Ve bunu eşinle paylaşırsan kabul edecektir,kabul etmiyorsa o zaman haksız duruma geçer. Ayda bir de onun ailesine gidersiniz.
Bu arada sen anneni daha sil görmek istiyorsan kimse sana karışamaz. Git görüş ancak bebeğini götürme. Çünkü kadın zaten 5 gün yorulmuştur. Extra zorluk çıkarıyorsun..bal olsa yenmez her gün.

Eşine neden sürekli had bildirme derdindesin? İletişim kuramıyorum bu da ilk hatalının sen oluğunu gösteriyor. Saçını acımıyorsa al coxugu kalır,annesi yakala akala diyip oyuna cevir,coxugu yatakta ye,üzerine esini de at,onu da ..o anı geçir. Ama sen ne yapıyorsun küfür ediyorsun. Bence olayları idare etme sürecinde sorunlu birisin.
Kusura bakma ama eşinin haksız olduğu her noktanın öncesinde senin haklı davranışın olduğu için havanın büyüğü sende
0
hacirotti
(06.11.25)
(12)

arabanızı tanıdıklarınıza veriyor musunuz?

Sadece soruyorum
zaman zaman iş ortaklığı yaptığınız, aynı ofisi kullandığınız, sizden yaşça büyük olan bir adam var. işyerinin yakınında restorantı var size de zaman zaman yemek ısmarlıyor para almıyor ama haftada 2-3 defa da arabanızı istiyor. siz de aslında herhangi bir kaza ihtimalinde başınıza gelecekleri düşün
zaman zaman iş ortaklığı yaptığınız, aynı ofisi kullandığınız, sizden yaşça büyük olan bir adam var. işyerinin yakınında restorantı var size de zaman zaman yemek ısmarlıyor para almıyor ama haftada 2-3 defa da arabanızı istiyor. siz de aslında herhangi bir kaza ihtimalinde başınıza gelecekleri düşününce vermek istemiyorsunuz ama onun da size iyilik yaptığı ortada olduğu için hiçbir zaman hayır diyemiyorsunuz.

bu durumda ne yaparsınız, arabanızı vermek istemediğinizi uygun bir dille söyler miydiniz? yoksa iyiliklerine karşılık ses çıkarmamaya devam mı ederdiniz?
+1
Sadece soruyorum
(17.10.25)
aracı vermemek hem onun için hem sizin daha iyi olur. kibarca ret etmek lazım.
0
duyuruuser
(17.10.25)
Kimsenin direksiyonuna oturmam. Kimseyi de oturtmam. Aç parantez, Aile bireyleri hariç.
0
Mirket
(17.10.25)
Adamına göre veririm emanet araba ama haftada 2-3 nedir?
Laf sok şakayla karışık, mtv'yi de bölüşecek miyiz diye.
0
Bruce
(17.10.25)
yemeklerin parasını verin, arabayı vermeyin. Restoranı olan adamın bir dandik 20 yaşında araba alacak durumu yok mu?
+3
wilhelmwasmuss
(17.10.25)
bi aile bireylerine bi de çook yakın arkadaşlarıma veririm. başka da olmaz.
0
jelly bear
(17.10.25)
adamın restoranı var ama arabası yok mu? senin arabanı neden alıyor? daha büyük bir araca falan ihtiyacı varsa onu da alabilir restoranı olan bir adam.

bence illegal işler dönüyor.

arabam yok ama olsa da vermem kimseye ve kimsenin de arabasını almam.
+1
art cat chocolate
(17.10.25)
En son bunu yaptığımda bir süre sonra şanzıman elimde kalmıştı. Birşey de diyemedim sonuçta ben de kullanıyorum diye. Ama herkes kendi arabası gibi özenli kullanmıyor maalesef. Ben olsam arabamı gerekirse satardım bahane bulamıyorsam ancak yine de başkasına kullandırtmazdım.
+1
va
(17.10.25)
Bir kazaya karissa sorumlulugu almaktan kacinmayacak karakterde insanlara verebilirim. Onun disinda cidden araba emanet etmek tehlikeli is, tecrube edilmis ornekleri var. Ama bunu soylemenin de ulkemiz geleneginde "kibar" bir yolu yok.
0
mbond
(17.10.25)
Verirsem ben eve markete gidemem ki nasıl vereceğim toplu taşıma ile ters kalıyor güzergahım o yüzden sanırım kimse de istemiyor benden, ama 10-20 dakikalığına yakında bir yere gidecekse şoföre güveniyorsam veririm. Uzak yol, şehirlerarası vs filan vermem. Kiralık araba seçeneği çok zaten kimse de sormadı bugüne kadar.
0
titanic kemancısı
(17.10.25)
araba vermemek en iyisi .ama anladığım kadarıyla hayır demek de istemiyorsunuz... bence ölçü benzin koyup koymaması olabilir. ama bugüne kadar verdiyseniz bugünden sonra vermemezlik olmaz.
0
co2s2
(17.10.25)
Emanet araba almam kimseyede arabayı emanet vermem
0
basond
(17.10.25)
Etrafımda genelde arabamı isteyecek insanlar olmaz veya arabaları olur.
Ha yakın arkadaştır, birkaç senede bir öyle bir şey olur, veririm.

Ama sizin durum buna benzemiyor.

Elbette vermeyin diyeceğiz ama siz yine de vereceksiniz. Fakat en azından arabayı verirken kaza durumunda ne olacağını önceden konuşun.

“Kaza olursa sigortanın hasarsızlığını bodurmam, yetkili serviste cebinden ödersin tamiri, araç tamirdeyken bana şu marka model araba kiralarsın ve aracın değer kaybını ödersin restorancı bey kardeşim, anlaştık mı?” deyin bari.
0
michael_knight
(18.10.25)
(4)

Chatgpt alternative uygulamalar

allstar
Gün icerisinde chatgptye bazi belgeler yüklüyorum resim dosyasi olarak ve isimi bayagi kolaylastiriyor, sorun su ki bir kac belgeden sonra pro paketine gecmemi söylüyor. Bunu ücretsiz olarak yapabielcegim baska alternativeler var mi?
Gün icerisinde chatgptye bazi belgeler yüklüyorum resim dosyasi olarak ve isimi bayagi kolaylastiriyor, sorun su ki bir kac belgeden sonra pro paketine gecmemi söylüyor. Bunu ücretsiz olarak yapabielcegim baska alternativeler var mi?
0
allstar
(15.10.25)
Ben Grok kullanıyorum, bir data yüklediğimde onu istediğim şekilde yorumluyor. Neredeyse aynı muhabbetten dolayı Chatgbt'yi hiç kullanmıyorum.
0
va
(15.10.25)
google gemini kullanıyorum, ama pro kullanıyorum zaten. chatgpt'yi lisansburada dan 200 tl ye alabilirsiniz
+1
hoot
(15.10.25)
bu aralar gemini kullanıyorum, tırı vırı yapmadan ücretsiz devam ediyor. deepseek aynı şekilde full ücretsiz.
0
co2s2
(15.10.25)
Grok
Claude
Gemini

Manus.ai

Gemine epey dosya alıyor. Manus diğerlerinden daha farklı, Chatbot gibi değil tam bir robot. Buna da bir bakın.

Ne yaptığınız hakkında detay verirseniz belki o iş için özelleşmiş bir araç vardır onu kullanırsınız. Bu chatbotlar genel amaçlı.
0
biseysorcaktim
(15.10.25)
(21)

Ev - iş arası 2.5 km, sizce nasıl?

hadi ya la
İstanbul için düşünmeyin, burası Alanya. İçime çok sinen bir ev buldum ama iş yerime birazcık uzak kalıyor ve şimdilik aracım yok. Yakında motosikletim gelecek, scooter kullanıyorum ama buna güvenmeli miyim bilemedim. Ev iş arası direkt otobüs de yok, çok uzakta bırakıyor, en az 15-20 dakika yürümem
İstanbul için düşünmeyin, burası Alanya. İçime çok sinen bir ev buldum ama iş yerime birazcık uzak kalıyor ve şimdilik aracım yok. Yakında motosikletim gelecek, scooter kullanıyorum ama buna güvenmeli miyim bilemedim. Ev iş arası direkt otobüs de yok, çok uzakta bırakıyor, en az 15-20 dakika yürümem lazım. Diğer evlerin de hep bir sorunu oldu, kiminin eşyaları sıkıntılı, buzdolabı küflenmiş, manzarası hiç yok ve boğucu, gibi gibi... Burası rezidans gibi geçiyor, içinde spor salonu, sauna, havuz ve başka birçok şey var. Çok küçük bir 1+1 olmasına rağmen manzarası da iç açıcı, gayet güzel. Fiyat aidat dahil 27.000 TL.

Kafam çok karışık ve artık beynim çalışmayı durdurdu. 4 gündür valizlerimle hostelde kalıyorum, yeni işime adapte ol, onlarca ev arasından gezdiklerime karar ver derken birazcık ağlama noktasına geldim. Hiç fikriniz yoksa bile öylesine yazabilirsiniz, okurken rahatlarım. Teşekkür ederim, sevgiler
+1
hadi ya la
(14.10.25)
bence baya yakın nere olursa olsun. yokuş yoksa bisikletle gider gelirsinin en kötü.
yokuş varsa da elektrikli scooter al 10 dkya gidersin max.
0
jelly bear
(14.10.25)
2.5 km bir şey değil ya zorlasanız yürüyerek de gidersiniz yokuş yoksa. hele bisiklet şahane olur. otobüs uzakta bırakıyorsa 15-20 dk hiçbir şey değil ya, eski evimi düşünüyorum sırf metrobüse binebilmek için 25 dakika yürüyordum.
scooter, elektrikli bisiklet tarzı bir şeyle harika çözülür bu sorun. ev de güzelmiş bence dert etmeyin. ben her gün beylikdüzü son durak - mecidiyeköy gidiş dönüş yapıyorum :)
0
matilda
(14.10.25)
+ Alanya diyorsun kış mevsimi neredeyse yok.
Yağmur varsa sıkıntı olur onu da otobüs + taksi vs planini yaparsın.
0
artıküyeolmakistiyorum
(14.10.25)
yarim saat yuruyerek bile gidilir. bence cok iyi.
0
lemmiwinks
(14.10.25)
2.5 km yürünür yav.

bisiklet de olur.

terlerim derseniz scooter mis.
0
gurur
(14.10.25)
uzak değil. yürüyerek çok iyi.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(15.10.25)
Yazın Alanya sıcağında 20 dk yürümek zor olabilir. Ama scooter bu sorunu çözer. Gayet uygun gibi.
0
thunder thunder thunder thundercats
(15.10.25)
ev içinize sinmiş. ılık havalarda yürünür onun dışında scooter veya bisiklet mükemmel çözüm. motor da gelecekmiş. ben olsam düşünmezdim. direkt tutun. istanbul'da böyle şeyler ömüre ömür katar. şanslısınız, kıymetini bilin
0
cisimcik golgi
(15.10.25)
Günde 15-20 dk yürümek çok iyi bir şeydir, hiç düşünme tut evi. İş yerimle aramız 35 km, arabasız gidersem günde 4.5 saatim yolda geçecek. Sağlığın yerindeyse lütfen yürümeyi tercih et, emin ol yaşlılığına muazzam iyi bir yatırım yapmış olursun.
0
muhayyer divan
(15.10.25)
Direkt tutun hocam, akşamları iş çıkışı eve yürünür, düzgün yol varsa.
0
kumandanim
(15.10.25)
iş yerime trafikten bıkıp araçla gitmediğim zamanlarda, ilk evden bir km + 2 metro aktarma + son iki km yürüme mesafesinin son kısmına yakın sizin mesafe. Ben olsam tutardım.
0
va
(15.10.25)
Soru bu değil ama kışın da motorla gidip gelecekseniz sağlam bir yağmurluk seti + kışlık motor botu alın mutlaka.

Yokuş değilse güzel havalarda rahat rahat yürünecek mesafe +1
0
kobuzchu kiz
(15.10.25)
2.5 km çok iyi mesafe, scooter da işini rahat görür, havanın güzel olduğu günlerde yürürsün de. Üniversiteye atanmıştın sanıyorum, servis imkanını sordun mu, kesin vardır diye düşünüyorum.
0
hrskrs
(15.10.25)
ben 2.5 sene ise 3 km + 3 km yürüyerek gittim geldim. tek yön 35 dakika sürüyordu, iyi spor oluyordu.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.10.25)
Cok guzel, tutasim geldi evi
0
narod
(15.10.25)
km olarak değil de süre olarak değerendirin bence. yol 30 dakikadan kısa sürüyorsa gayet makuldur.
scooter için "buna güvenmeli miyim bilemedim" demişsiniz. scooterla günlük 5km yolculuk için mi sordunuz, yoksa yol şartları/güvenliği açısından mı sordunuz?
0
tnz
(15.10.25)
istanbul da yaşayanlar için hakaret kabul edilebilir bu entry.
2.5 km iş ev komik
-1
jamswety
(15.10.25)
zaten scooter varmış ev de çok yakın . hemen tut ve taşın
0
gercekdunya
(15.10.25)
@tnz, yürüyerek 36 dakika sürüyor ve son 5 dakikası yokuş.
Scooter için yol şartları/güvenliği için sordum. Mayıs'tan beri kullanıyorum, 1000 km tecrübem var, biraz çekindim. yüzden.

Ama sanırım ilk bahsettiğim evi eleyeceğim. Çünkü eve 600 metre bir ev buldum ve 1+1 olmasına rağmen üç kat geniş. Eşyaları tam ve güzel, sadece ana caddenin arkasında, birazcık eski evlerle çevrili bir yer. İki katlı evin ikinci katı. Yüksekten manzarası yok ama çevresi yeşillik/ağaç kaplı, iki balkonu var. Yıllardır evden çalışan biri olarak hiç alışık değilim her gün bir saat erken çıkıp mesai yapmaya. En azından bu şekilde daha kolay olur diye düşünüyorum.
0
🌸hadi ya la
(15.10.25)
2.5 km yol değil bence. küçük şehir standartlarında da yol değil.
0
co2s2
(15.10.25)
kurallara uyuyor ve gerekli teçhizatınız varsa tecrübeniz yeterli, ancak yol güvenliği konusu önemli. siz ne kadar tecrübeli olursanız olun, çevresel faktörlerin de uygun olması gerekir. ben olsam ilgili güzergahta boş ve dolu saatlerde birkaç kere yürüyerek yerel sürücülerin davranışlarını izler ona göre scooter için güvenli olup olmadığının kararını verirdim.
0
tnz
(16.10.25)
(10)

hiç ahmet ümit okumadım

deartheodosia
hangi kitabıyla başlayayım? bir ses böler geceyi?
hangi kitabıyla başlayayım? bir ses böler geceyi?
+1
deartheodosia
(14.10.25)
Okuma bomboş adam. Bomboş
+4
artıküyeolmakistiyorum
(14.10.25)
Yaşınız 25i geçtiyse okumanıza gerek yok.
+3
put it in your appropriate place
(14.10.25)
İstanbul Hatırası ilk okuduğum kitabıydı ama on yıl olmuştur okuyalı. O zaman çok sevmiştim diğer kitaplarını da okumalıyım diye düşünmüştüm. Sonra kaldı ve okumadım bir daha.
0
egerbiryolcu
(14.10.25)
Okuduğum kitapları
Bab-ı Esrar
İstanbul Hatırası
Patasana

Şeytan Ayrıntıda Gizlidir kitabının ise dizisi çekilmişti, onu izlemiştim vaktiyle.

Polisiye macera falan seviyorsanız sarabilir, kolay okunan kitaplardı. Şimdi baktım da ne çok kitabı varmış.
0
epitaf
(15.10.25)
Dinlemeyi seviyorsan NTV radyo Ahmet Ümit kitaplarının bazılarını radyo tiyatrosu oyunu yaptı ama saatleeeeerrce sürüyor. Durdura durdura dinlerim dersen şahane. Uzun yol için de birebir.
0
muhayyer divan
(15.10.25)
İstanbul hatırası yeterli. Diğer kitapları da hemen hemen aynı.
0
etna
(15.10.25)
çoğunu okudum. vakit geçirmelik, çerezlik kitaplar. çok bir beklentiniz olmasın. ben ilk beyoğlunun en güzel abisi ile başladım, sıralama çok aman aman fark etmiyor.
0
mustafakesekci
(15.10.25)
yıllar önce merak salıp bir kitabını almıştım, hayatımdaki en sarmayan kitap olmuş olabilir. Yarım bıraktım, belki de bana öyle geldi bilmiyorum.
0
va
(15.10.25)
yakaşık 20 senedir okurum. tabi onu keşfettiğim zamanlar böyle meşhur değildi.

sırasıyla
beyoğlu rapsodisi
istanbul hatırası
beyoğlunun en güzel abisi


tavsiye derim.
0
gercekdunya
(15.10.25)
benim de hiç ilgim yoktu ama bir yerde karşılaşıp yanına gittim ve çok samimi, sıcakkanlıydı. bir ses böler geceyi kitabını aldım, bakalım. teşekkürler
0
🌸deartheodosia
(15.10.25)
(2)

İmplant yaptıranlar marka ve hastane tavsiye eder misiniz? (İstanbul Anadolu Yakası)

psmstc
Hospitadent ve Fsm Tıp Merkezleri nasıldır? Sizin önereceğiniz yer ve implant markaları var mı? Özellikle dikkat etmek gereken nokta neler? Teşekkürler.
Hospitadent ve Fsm Tıp Merkezleri nasıldır?

Sizin önereceğiniz yer ve implant markaları var mı?

Özellikle dikkat etmek gereken nokta neler?

Teşekkürler.
+1
psmstc
(10.10.25)
Ben vefadent'te yaptırmıştım 11 yıl önce, hiç sıkıntı yaşamadım şükür ama detayları hatırlamıyorum, esra hanımdı sanırım yapan doktor, Ankara'dan geliyordu diye aklımda kalmış.
Hospitadenti oğlumu götürmek için gözüne kestirmiştim bir ara iş yerime yürüme mesafesi olduğu için ama sonra kaldı, iyi bir yere benziyor.
0
va
(10.10.25)
Bego marka idi implant hastane bilgim yok
0
basond
(10.10.25)
(1)

solidworks uzmanları

duyurukullanıcısı
arkadaşta sw2022 var bende sw2023arkadaş bir çizim yapıyor. sketchler falan herşey var. part olarak kayıt edip bana atıyor. bende sadece body çıkıyor. sketchler falan hiç biri yok bana tabi sketchler lazım ölçü girebilmem için.bunu nasıl çözeriz?
arkadaşta sw2022 var bende sw2023
arkadaş bir çizim yapıyor. sketchler falan herşey var. part olarak kayıt edip bana atıyor. bende sadece body çıkıyor. sketchler falan hiç biri yok bana tabi sketchler lazım ölçü girebilmem için.

bunu nasıl çözeriz?
0
duyurukullanıcısı
(10.10.25)
Bayadır kullanmıyorum ancak assmebly'i mi part olarak kaydediyorsunuz? Normal (ne ise o) kaydedip karşı tarafın da o şekilde açması sonucu bir sıkıntı olmaması lazım. Sadece eğer sketchler gizliyse falan orayı bir kontrol etmek lazım yeni bilgisayarda.
0
va
(10.10.25)
(8)

Etli ekmek hamuru

dolantindr
Arkadaşlar merhaba. Etlik ekmek söyledim söylemesi ayıp da, Ankara'da söylediklerimin çoğunun pide hamuru yumuşak. Çıtır ve lezzetli değil. Neden böyle bilmiyorum. Üstelik ağırlık da veriyor bu hamur. Lahmacun hamurundan yaptıkları için mi, ekmek hamurundan yaptıkları için mi bilemiyorum. Görüntüsü
Arkadaşlar merhaba. Etlik ekmek söyledim söylemesi ayıp da, Ankara'da söylediklerimin çoğunun pide hamuru yumuşak. Çıtır ve lezzetli değil. Neden böyle bilmiyorum. Üstelik ağırlık da veriyor bu hamur. Lahmacun hamurundan yaptıkları için mi, ekmek hamurundan yaptıkları için mi bilemiyorum. Görüntüsü şu şekil.

ibb.co

Bir de adına etli ekmek diyorlar. Konya'da yediklerimin yanından geçemez. Ankara pide konusunda neden böyle vasat ya..
0
dolantindr
(07.10.25)
Gölbaşı, Haymana yolunun girişinde Kazancım Hizmet ve bir kaç başka etli ekmekçi var. Onları denedin mi?
0
malheiros
(07.10.25)
Hayır.
0
🌸dolantindr
(07.10.25)
Sivas etli ekmeği olabilir mi o? İstanbulda tecrübe ettiğim kadarı ile Sivas etli ekmeği öyle kalın ve yumuşak ekmekliydi.
0
va
(07.10.25)
Sivaslı biri olarak söylüyorum Sivas'ta da öyle yumuşak ekmek hamurundan yapılmaz etli ekmek.Hatta bazı ekmek fırınlarına marketten aldığın hazır içi yada evde yaptığını götürür etli ekmek yaptırırsın.İstanbulda yada ankarada etli ekmek yemedim ama görüntüsü ekmek hamurundan yapılmışına benziyor.
0
mermaidd
(07.10.25)
kazancım hizmet’ten yemeni öneririm+1 dikmende de şubeleri var
0
theseachange
(07.10.25)
eve söylenen pide yumuşar. yerinde yemek lazım. lahmacun pide hep yumuşuyor. hayatta eve söylemem.
0
jelly bear
(07.10.25)
Söylemekle alakası yok. Pide hamurunu iyi yapmıyorlar. Formu farklı pidenin.
0
🌸dolantindr
(07.10.25)
pakette geldiği için buharlaşma etkisi ile yumuşuyor.
0
ground
(08.10.25)
(12)

Ev almak hayal mi değil mi

arbre
Düzenli para biriktirerek, çok para harcamayarak yarım milyon TL nakite ulaşabiliyorum 1 yılda. Benim baktığım daireler 2+1, 3+1 bile var yaşadığım yerde 2 3 milyon TL. 3 4 yıl düzenli birikimle ve yatırımla 5 yılda ev alınabilir gibi geliyor. Yanlış mı düşünüyorum? 50, 60 yaşında insanların evlerin
Düzenli para biriktirerek, çok para harcamayarak yarım milyon TL nakite ulaşabiliyorum 1 yılda. Benim baktığım daireler 2+1, 3+1 bile var yaşadığım yerde 2 3 milyon TL. 3 4 yıl düzenli birikimle ve yatırımla 5 yılda ev alınabilir gibi geliyor. Yanlış mı düşünüyorum? 50, 60 yaşında insanların evlerinin olmaması çok ilginç geliyor. O kadar uçuk bir şey değil sanki ev sahibi olmak? Ne diyorsunuz?
-1
arbre
(07.10.25)
Eskiden emekli ikramiyesi ile ev alınabiliyordu. Şimdi emekli olunca verilen para 2.el araba almaya yetmiyor. Ev almak hayal değil ancak artık çok zor. Tatil yapmazsan, lüks yaşamazsan kısacası ot gibi yaşarsan düzenli birikim yaparak ev sahibi olabilirsin.

Miras durumları vs ayrı.
0
HellKeePer
(07.10.25)
Ev almak parası olmayana hayal, parası olana neden hayal olsun ki?

Asgari ücret veya onun bir tık üstü alıp hem kira ödeyip hem aileyi geçindiren adam için para biriktirip ev almak hayal.
Ha alıyorsundur 100 bin lira maaş.Bekar adamsındır aielenin yanında takılıyorsundur. kira derdin yok. aldıgın maaşın 20 bin lirasını yiyip geri kalan 80 lirasını kenara atarsan tabiki birikir o para
0
limonlu eksi
(07.10.25)
soru bence şaka.

ayda kenara kırk bin tl koyabiliyorsun. ama mevcut maaşı 40 bin bile olmayan insanlar var.

bu mantıkla bakarsak uçak almak da hayal değil mesela.
0
elorelia
(07.10.25)
50 60 yaşında insanların evinin olmaması neden garip olsun. bu ülkede bir sürü fakir insan var. günlük ekmeğini zor alıyorken nasıl ev alsın?
0
mikahakkinen
(07.10.25)
Kime göre, neye göre, nereye göre. Bence hiçbir şey hayal değil, herşeyin illaki bir limiti ulaşılabilitesi var, yeter ki iste ve ona göre finansal kontrolünü yap.
0
va
(07.10.25)
2-3 milyon tl’ye nerede güzel daire var?
0
deartheodosia
(07.10.25)
Ev almak hayal değil ama standartlar dahilinde. Bazı metaların değeri artık toplumun büyük bir kısmının ulaşamayacağı noktada. Bir çok şey menzilden çıktı, hayallerin çapını biraz sınırlı tutmak gerektiğini düşünüyorum.
0
lambader
(07.10.25)
2013'te bedava kredi verilmişti. Takvimler 2016 sonunu gösterdiğinde ev almak artık hayal deniyordu, alan aldı gerisi kiracı olacak deniyordu. Haziran 2020 hem evler çok ucuzda kaldı hem de yine bedava kredi dağıtıldı. 3 sene olur, 5 sene olur, yine böyle imkanlar gelecek, önemli olan bu imkan geldiğinde senin durumun, hazırlıklı yakalanmak önemli.
0
iustitia omnibus
(07.10.25)
Kaçırdığın nokta şu... yılda yarım milyon biriktiriyorsun da 3 milyonluk evi 5/6 yılda alana kadar o evler 10 milyon oluyor. Bankalar kredi vermiyor.

Kısaca senede yarım milyon miriktiren bile ev alamıyor.

Taktik: önce döküntü ev alınır. O değer kazanırken üstüne konup 1+1 alınır sonra...

Bu yolla 5 yılda evet alabilirsin ancak.
0
luluki
(07.10.25)
Arbre abi sen ailenle yaşamıyor musun? Ailenle yaşarken "ev almak kolay değil mi ya" demek biraz garip durmuyor mu?
Ben misal şu an ailemle yaşasam 1000-1200€ ekstra param olurdu. Bu şekilde senede 50 bin euro kenara koyduğumu ve 5 senede rahatça ev alacağımı derdim.
40 yaşına kadar ailenin yanında yaşayıp sonra ev alacaksan belki de luluki dediği gibi o evler de yerinde saymıyor.
0
logisticsmanager
(07.10.25)
"gercek" bir orta diregin duzgun bir muhitte duzgun bir daire almasi zaten kapitalist dunya duzeninde 50li yaslari bulur. bundan once alabilmisse ya aileden zengindir, ya alengirli islere girmistir, ya da finansal bir deha falandir.

bu asagi yukari butun birinci dunya ulkelerinde de boyle bu arada. mortgage ile verseler bile zaten 25-30 sene oduyorsun, ev bankanin.
0
cooperr
(07.10.25)
hayat herkese farklı imkanlar sunuyor, 4-6 yılda ev alabilmek senin orta halli olduğunu gösterir ve kesinlikle sana tavsiyem bu süre boyunca biriktir paranı evini al. ama dediğim gibi hayat herkese farklı imkanlar sunuyor, ben ticaretle uğraşıyorum bir sene 3 ev satın alıyorum ertesi sene hayatta kalmak icin birini satıyorum. babamsa profesör adam 50 yaşında evini aldı o evde ölecek umrunda değil dünya.
0
dirildimde geldim
(07.10.25)
(8)

3. sene de de okula başlarken zorlanan çocuk? Ebeveynler yardım!

mikahakkinen
Kızım 2.5 yaşındayken eşim ve ben çalıştığımız için kreşe başlamak zorunda kaldı. Başladığı sene 15 gün alışma süreciyle ve ara tatile kadar ağlayarak okula gitti. Geçen sene farklı bir kreşe geçirdik, başlarken zorlanmaz dedik ama orada da ara tatile kadar zorlanarak gitti. Bu sene aynı kreşe 4.5 y
Kızım 2.5 yaşındayken eşim ve ben çalıştığımız için kreşe başlamak zorunda kaldı. Başladığı sene 15 gün alışma süreciyle ve ara tatile kadar ağlayarak okula gitti. Geçen sene farklı bir kreşe geçirdik, başlarken zorlanmaz dedik ama orada da ara tatile kadar zorlanarak gitti. Bu sene aynı kreşe 4.5 yaşında başladı. Bildiği okul dedik ama okul başladığı günden beri duygusal. Kahvaltı yaparken sürekli okula gitmek istemiyorum diyor.

Sadece bizim çocuk mu zorlanıyor? Annesi öğretmen 1 günü boş ve bazen dersleri geç olduğu için geç bırakıyor.

Bu durumu biz neden bu kadar zor yaşıyoruz?
0
mikahakkinen
(09.09.25)
cocuk anne babayi özlüyor ve geride birakildigini düsünüyor olabilir.
cocuga ve kendinize ayni objeden verin. seni her özledigimde buna bakiyorum vs diyin. o da kresteyken o objeye bakip mutlu, güvende ve düsünüldügünü hissedebilir.
0
sonsuz
(09.09.25)
mutlaka altında bir sebep vardır. duygusal olarak bizim tahmin edebileceğimizden daha büyük bi iç dünyaları var. bi uzmandan yardım almak gerekebilir belki. çünkü normal şartlarda şimdiye kadar alışması gerekirdi. okulun rehberlik desteği yok mu? onların da çözüm sürecinde yardımcı olması lazım.
0
elorelia
(09.09.25)
Ben de çocuklarımın birini 2,5 yaşında diğerini 3 yaşında kreşe başlattım. İlk gün dahil hep koşarak gittiler hatta evde sıkılıyorlardı tatil günlerinde. bence biraz da yapı meselesi. hareketli ve durduğu yerde durmayan oğullarım var, sürekli aksiyon istiyorlar evde öyle bir ortamımız yok ancak 1 saat parka çıkarabilirim. size sormak istediğim sorular var:

1) 2,5 yaşında yarım gün ile mi başladı kreşe? birden tam gün durmaya başladıysa strese girmiş olabilir. 1 sene boyunca yarım gün yolladım ben, kendim de part time ya da ders ücretli çalıştım. 3,5 tan sonra tam gün durmaya başladılar (tam gün dediğim de sabah 9:00 akşam 16:00)

2) evde her istediği yapılıyor muydu? tv tablet her istediğinde verildi mi? babaanne anneanne baktı mı? aile büyüklerine çok nazları geçiyor, yemeği beğenmediğinde yeni yemek falan yapardı benim annem de uyuz olurdum. kreşte öyle bişi yok, özel muamele yok. yemek o gün ne varsa o

3)sessiz sakin kendi kendine vakit geçirmekten hoşlanan bir çocuk mu? kendi başına güzel oyun kurup oynayan çocukları bazen okul cezbetmiyor. yapı olarak grup oyunu değil bireysel takılmayı seviyor olabilir

okulun psikologu ne diyor bu duruma?
0
kullanicadi
(09.09.25)
Çözümü nedir bilmiyorum ancak sizinle neredeyse birebir aynı durumdayız, bunları tek yaşayan siz olmadığınızı belirtmek için yazmak istedim.

Benim de 4.5 yaşında oğlum var, geçen sene başladı kreşe ancak dediğiniz gibi annesi bırakıyor hep ve ayrılırken genelde duygusal sorun çıkarttı, gitmek istemedi. Ancak genelde oraya gittikten sonra kapıda ayrılmak istemedi bizimki.

Bu yıl geçen hafta ben bıraktım ve sorun olmadı hiç ancak bu hafta hanım bıraktı ve bugün yine ağlamış girmek istememiş.

Karakter diye düşünüyorum, naif ve ince ruhlu bir yapısı var, biraz da annesinin bırakması sanırım etkiliyor. Bu arada benim eşim de öğretmen, hem de okul öncesi öğretmeni ama biz bile çözemedik. Umarım siz de çözersiniz.
0
va
(09.09.25)
Çocuk normal. Okul sıkıcı. Evet hem de çok sıkıcı. Mahalle kültürü, sokak, apaca çıkıp yemiş toplaması falan lazım.
Çocuğunuz normal arkadaşım. Ben kim miyim? Öğretmen
0
halk
(09.09.25)
2.5 yaşında tam gün başladı anne öğretmen olduğu için 10 da bıraktı 5 te aldı.

Evde her istediği yapılmadı. Beslenme kurallarımız var. Genelde sağlıklı besin tükettiriyoruz. Yatma saatleri vb. Kurallarımız var. Tablet yok. Tv 3 yaşında yarım saat sadece hafta sonları. 4 yaşında bu yazdan beri her gün 1 saati geçmiyor. Anne babadan başka bakıcısı olmadı. Sadece eşim ücretsiz izin alıp 2.5 yaşına kadar baktı.

Arkadaş canlısı sakin mizaçlı bir kız çocuğu.

Not ben de psikoloğum ancak çocuk alanı çok farklı.
0
🌸mikahakkinen
(09.09.25)
okul başlangıçlarında sık yaşanan bir durum fakat genelde çocuklar bu durumu kabullenip uzun sürdürmezler. 1-2 haftada geçer. biraz mizaç meselesi. çok da yapacak bir şey yok bence. genel olarak endişeli bir mizacı varsa pedagog eşliğinde oyun terapinin faydası olabilir.

@sonsuz'un önerisi gibi aile veya evi hatırlatacak bir eşya, peluş, fotoğraflı anahtarlık rahatlatıcı olabilir. okul izin veriyorsa akıllı saat (TLC'nin var) olabilir. ara sıra sizi arayıp rahatlayabilir.
0
merhum
(10.09.25)
gayet normal, çevremde birçok çocuk benzer kaygılar içinde başlıyor kreşe veya 1-2-3. sınıfa.

ama yine de kreşe gitmek istememesinin altında yatan özel bir sebep var mı irdelemek gerekli.

mesela benzer yaşlarda benim kızım kreşte yemek yemek için zorluyorlar demişti. ağlayan istemeyen çocuklar falan da oluyormuş. ya da uyumak istemiyorum demişti.

böyle böyle onun için sorun olan şeyleri konuşup çözüm üretilebilir.
0
emfuzi
(10.09.25)
(21)

Gençler kaç yaşında?

michael_knight
Gençler, gençlik, genç dendiğinde üzerinize alınmayı kaç yaşında bıraktınız ve bırakmalıyız?
Gençler, gençlik, genç dendiğinde üzerinize alınmayı kaç yaşında bıraktınız ve bırakmalıyız?
0
michael_knight
(04.09.25)
28 yaşında bıraktım ben.
0
matilda
(04.09.25)
30
0
sir gawain
(04.09.25)
Bu sene bıraktım. 38.
0
sekizdokuzon
(04.09.25)
28'de bıraktım.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(04.09.25)
35
0
gabe h coud
(04.09.25)
Ben 25’te bıraktım. Ama gençlik artık 30 sonrası bitiyor sanki.
0
ezkaza
(04.09.25)
Bence gençlik 25te bitiyor ama yaşlılık 65 sonrası. O ara dönem hayatın en üretken ve gold aralığı iyi değerlendirilirse. Gençlik full motivasyon ve enerji doludur ama bu kör göz motivasyonla çok fazla hata yaparsın buna rağmen pes edilmez, toparlanması kolay olur. Gençliğin bütün avantajı bu bitmeyen motivasyondur; 30’dan sonra enerjini neye harcadığın kıymete biner daha stratejik olursun. Rönesans tablolarında bazen gençliğin verdiği hatalar ve toyluklar bu nedenle fazlaca resmedilmiştir ama onlarda gençlik 14-20 arasıydı 40’ı gören yaşlı sayılırdı :) Şimdi bayağı iyi durumdayız aslında.
0
titanic kemancısı
(04.09.25)
Gerçekten genç olanlarla (18-25)düşünce biçimlerimizin ne kadar değişik olduğunu farkettiğimde ve kendimi bizim zamanımızda diye cümleler kurarken bulduğumda artık genç olmadığımın farkına vardım, bir de çevremdeki insanların çoğu benden küçük olmaya başladı, yaş olarak 40tan sonraya tekabül etti.
0
(04.09.25)
Gı +1
Gerçek gençlerle içli dışlı olmaya başlayınca ok boomer oldun şimdi geçmiş olsun demeye başladın.

30 olduğum zamanlara tekabül ediyor.
0
Bruce
(04.09.25)
30 sonrası bence. hiç de 30s is the new 20s değil.
0
deartheodosia
(04.09.25)
ben 30a kadar genctim başkalarını genç görme sınırım 27. 30da da gencligi birakip birden "abla" oldum 30s is the new 40s o zaman
0
ala09
(04.09.25)
Bu konu tamamen göreceli bence. Bir gün lokantada yaşlı ama dinç bir amcayla aynı masada denk gelmiştim. "Şimdiki gençler çok tembel. 50 yaşında emekli oluyorlar." demişti. Kendisi 75 yaşındaydı. Bir de işin vefat boyutu var. 70 yaşında kaybedilen birisine "Daha gençmiş" deniyor.
0
isiaha
(04.09.25)
80 falan.
0
makarnavodka
(04.09.25)
Bana kalsa ben bırakmam, ruhum genç ancak vücudum yaşlanıyor ve bırakmak zorunda kalıyorum, sanırım bu yıllarda bu iyice hissedilir hale geliyor. Yaş 38
0
va
(04.09.25)
41 yaşındayım. Birkaç sene önce pazarda, markette abla diye hitap edilmesini garipsememeye başladığımda artık genç olmadığımı kabullendiğimi fark ettim. Gerçi çocuklar teyze yerine abla deyince mutlu olmuyor değilim. :)
Unumu eledim, eleğimi astım kafasında değilim. Ama yaşlanmaya başladığım gerçeğiyle barıştım.
0
auroraaurora
(04.09.25)
35 itibariyle
0
cooperr
(04.09.25)
28'de bıraktım.
0
nawar
(04.09.25)
@ezkaza+1
Valla ben de 25 yasinda biraktim genc oldugumu dusunmeyi.
0
j r r tolkien hayrani
(04.09.25)
tanımadığım gençler bana 'dayı' diye hitap etmeye başladığında genç olmadığımı anladım. 40 yaş sonrası.
...
yeri gelmişken kamu spotu; dayı demeyin gençler, içten içe sinir oluyoruz.
0
g7mor
(05.09.25)
30um genç lafını halen daha üzerime alınıyorum 40ta bırakırım heralde.

kişiden kişiye göre değişiyor babam 66 yaşında, biri ona amca diyince bozuluyor. abi demeleri gerekirmiş mesela.
0
Hallegadola
(05.09.25)
40 yasindan once halen herkes genc bence.
0
turkuaz
(05.09.25)
(12)

ofiste klavye terörü

violetsky
ofiste bir kadın var. 20 yıldan uzun süredir şirkette çalışmakta. tam bir arıza. kadının klavyesi eski tip. hani şu tuşları tangır tungur ses çıkaranlardan. zaten klavye iyice eskimiş. ayakları kırılmış, masaya da vuruyor. bu kadın kulaklığını takıp tuşlara hunharca basıp klavye sesiyle hepimizi de
ofiste bir kadın var. 20 yıldan uzun süredir şirkette çalışmakta. tam bir arıza. kadının klavyesi eski tip. hani şu tuşları tangır tungur ses çıkaranlardan. zaten klavye iyice eskimiş. ayakları kırılmış, masaya da vuruyor. bu kadın kulaklığını takıp tuşlara hunharca basıp klavye sesiyle hepimizi deli ediyor. tüm gün gereksiz uzun uzun mailler yazıp, insanlarla yazışarak onu bunu çekiştiriyor. trahatsızlığımızı dile getirmiş olsak da umrunda değiliz. hatta bana mobbing yapıyorlar diye üste çıkıyor. anlayacağınız, konu iletişime ya da karşılıklı anlaşmaya kapalı.
çözüm yolu arıyorum. yeni klavye alın demeyin lütfen. kendi paramla kadını ödüllendirmek istemiyorum. benim yaptığım anlaşılmayacak şekilde klavyeye bir zarar verip değiştirtmesini sağlamak istiyorum. ama gözle görülür bir zarar verirsem en çok şikayetçi olan ben olduğum için ilk şüpheli olurum. cumadan klavyeye bir şey döksen pazartesi kadar kurur mu diye bile düşündüm.
bir beyin fırtınası yapıp çözüm bulsak :(
0
violetsky
(29.08.25)
siz de kulaklık takın
0
bravoteam
(29.08.25)
@bravoteam, işim interaktif bir iş. kulaklık takarak yapıp kendimi dışarı kapatamam.
0
🌸violetsky
(29.08.25)
Buraya yazdığınıza göre sizi gerçekten anlamda rahatsız etmiş olmalı. Benim çalıştığım yerde de psikolojik sorunlu biri var. Onun sayesinde tecrübeli olduğum için nasıl mücadele etmeniz gerektiğini biliyorum.

Tatlı dille asla bu arkadaş geri adım atmaz. Bunların kanını bilirim. Ofiste müdür ya da şef de bu konuda yardımcı olmuyorsa bu konuya kendiniz el atacaksınız.

1- Klavyesine çay ya da kahve dökeceksiniz. Fakat bence bunu onu gözünün önünde yapın. Gizlice yaparsanız daha çok suçlu durumuna düşersiniz. Ofisteki diğer arkadaşların da rahatsız olduğunu söylediniz, diğer arkadaşlar da sizin yanınızda durur. Bunun tahmin ettiğiniz kadar kötü sonuçlar doğuracağını düşünmüyorum. Size yaptıklarının bir karşılığı olarak düşünün. O sizi deli etmeyi göze alıyorsa, siz de onu deli etmeyi göze alın.

2- Açık bir şekilde onu karşınıza almak istemezseniz, siz de onun rahatsız olduğu bir şeyi yapın. Onun deli olduğu bir şey bulun. örnek veriyorum, parmak çıtlatmanızdan rahatsız oluyorsa sürekli parmağınız çıtlatın. Bunun gibi onun çok rahatsız olduğu şeyi sürekli ve şiddetli bir şekilde yapın. Size rahatsız olduğunu söylediğinde, siz de klavye sesinden rahatsız olduğunuzu söyleyin. Anlaşma yoluna gidin :)

Benim ofiste de sizinki gibi bir deli var. Yemeğini, çalışma masasında yiyor. Tüm odayı kokutuyor. Müdüre söyledik müdür herhangi bir aksiyon almadı. Ben ne yaptım ?

Bu deli arkadaşımız, oda spreyinden çok rahatsız olur. Oda spreyi sıktın mı, zehirlig az sıkmışsın gibi ofisten kaçar. Bu yemek yediği zaman oda spreyi sıktım.

Yemeğini masada bıraktı kaçtı :D

Sonra geldi, bundan rahatsız olduğunu söyledi. Ben de yemek kokusundan rahatsız olduğumu, bunu bastırmak için sıktığımı söyledim. Yemek yemeye devam ederse sıkacağımı söyledim. Artık masasında yemiyor. Üst kata çıkıp orada yiyor :)

yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış. böyle delileri ancak onu silahıyla vurabilirsiniz.

Not: Seçeneğiniz "gizlice" klavyeye zarar vermek olacaksa kablosuna zarar verebilirsiniz. Bıçakla usb kısmını yamultabilirsiniz.
0
arkady svidrigaylov
(29.08.25)
kulaklık takmadığı bir anda onun yaptığının aynısını kendisine yapın. rahatsız olmasını sağlayın
0
eja
(29.08.25)
ofisinize sessiz klavyelerden bir tane alın. kenara saklayın. birgün o yokken klavyesini bozun. geldiginde klavyesinin çalışmadıgını görünce ve size çevresine bunu söyleyince aaa bir tane fazla klavye var. al bunu kullan diyin. kadın yepyeni klavyeye balıklama atlayacak. işlem bu kadar
0
limonlu eksi
(29.08.25)
IT birimi yok mu ya da satınalma, bir klavye siparişi verin gitsin, gelince de usulünce değiştirin, yeniliyoruz falan desin IT.
0
va
(29.08.25)
Bir gün mesaiye kalıp kablosunu kesin klavyenin.
0
encokbenisevinnolur
(29.08.25)
doğum gününde sessiz bir klavye hediye edin.
0
ground
(29.08.25)
tuşların arasına çay kahve değil de bal ya da şekerli su dökün, yapış yapış olur içi ve kadın bir süre sonra klavyeden soğur.
0
exlibris
(29.08.25)
Kimse soruyu tam okumamış heralde. "Verilen zararın gözle görülür olmaması lazım" deniyor kablo kes diyen mi dersin, bal dök diyen mi dersin...
"Yeni klavye alın demeyin" demiş soruyu soran, klavye alın diye cevaplar...

Gözle görülmeyen zarar için klavyeyi açıp içten bir kablo kesebilir ya da bir entegreye zarar verebilirsiniz. Klavyeye dökülen sıvı klavyeyi kolay kolay bozmaz. USB girişine zarar verseniz de anlaşılır bence. Hatta gözle görülmeyen bir zarar verseniz de sorumlusu siz olursunuz. Hatta bırakın zarar vermeyi, şu an klavye kendiliğinden bozulsa yine siz zan altında kalırsınız. Bu işi yöneticiyle konuşarak çözmeye çalışın. Bu mobbing falan değil. Türkiye'de en yanlış anlaşılan terim heralde mobbing.
0
himmet dayi
(29.08.25)
ofiste calisana yeni klavye almak sizin vazifeniz degil zaten.
maruzatinizi sefinize aktarin, bu durumun konsantrasyonunuzu bozdugundan ve calisma veriminizi düsürdügünden bahsedin ve calisanina yeni bir klavye almasini belirtin. hicbir isveren calisanlarinin verimi düssün istemez.

klavye alip saklamalar, kabloyu kesmeler, kahve dökmeler falan arkadaslar delirdiniz mi siz? su mevzu tantanasiz cözülebilecek en basit ofis mevzusu.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(29.08.25)
kadını rahat bırakın
0
Batuhanolabilir
(30.08.25)
(10)

Arnavutum, Kosovalıyım, Boşnağım söylemi

kizil karga
Bu ne kadar doğru? Mesela geçen gün Masterchef'i izlerken yarışmacılardan birine nerelisin diye sordular ben Arnavutum diyor, yav sen nasıl Arnavutsun birader benim bildiğim Osmanlı döneminde bunlar Konya'dan Karaman'dan falan o bölgelere gönderilmiş Türkler, sonra tekrar Türkiye'ye gelmişler, bu in
Bu ne kadar doğru? Mesela geçen gün Masterchef'i izlerken yarışmacılardan birine nerelisin diye sordular ben Arnavutum diyor, yav sen nasıl Arnavutsun birader benim bildiğim Osmanlı döneminde bunlar Konya'dan Karaman'dan falan o bölgelere gönderilmiş Türkler, sonra tekrar Türkiye'ye gelmişler, bu insanlar kendilerini Türk gibi görmeyip gerçekten Arnavut ya da diğer Balkan ülkelerinden gibi mi görüyorlar acaba, yani Balkanlardan da dün gelmemişler 200 sene olmuş geleli adapte olamamışlar mı Türkiye'ye yoksa bu özelliği bir ayrıcalık gibi mi hissediyorlar acaba, aramızda böyle geçmişi olanlar varsa daha net cevaplarlar ama genel olarak da ne düşündüğünüzü merak ediyorum, bu biraz ailesi Hakkari'den İzmir'e gelen bi ailenin yıllar sonra tekrar Hakkari'ye döndüğünde çocukların "ben İzmirliyim" demesi gibi geliyor bana.
0
kizil karga
(27.08.25)
Hic bir irkin safkanligi falan soz konusu degil tabii ama Arnavutum diyorsa gayet Arnavut olabilir. Turkiye'ye geri gelenler sadece Turkler degildi, Arnavut, Bosnak, Pomak(bunlar sanirim etnik olarak bulgar oluyor) geldi. Bunlar bilinen seyler, uzerinde pek tereddut olan bir konu degil. Tabii ki karisimlar kacinilmaz, bugunun karamanlilari genelde esmer, ama karamandan gittigi soylenen bati trakya turklerinde sarisinlik, renkli gozluluk daha yaygin. Illa ki Pomaklarla, sonradan musluman olan yunanlarla vs evlilik yapilmistir. Bu sekilde gen havuzu biraz degismis ama sima olarak turk olduklari belli oluyor. Bunun yaninda bazi toplumlar baska toplumlar icinde eriyip gidebiliyor, bu Arnavutum diyenler de eriyebilirdi ama erimemisler biliyorlar gecmislerini.

Avrupa'ya yamanma istegi herkesde var o ayri konu. Bir karikaturde cok harika sekilde islenmisti. :) 4.bp.blogspot.com
0
mbond
(27.08.25)
Bir karamanlı olarak başıma sıkça gelen birşey mevzu bahis bölgelerden Türkiyeye gelip aa biz hemşeriyiz biz de karamanlıyız konuşmaları. Ancak yukarıdaki yorumda belirtildiği gibi bizim çoğunluğumuz esmer anadolu çocuğu, sarışın da var evet ama o kadar değil, ancak bu tanıştıklarımız bildiğin sarışın, öyle esmer falan değil.

Böyle tanışma anlarında hep bir gariplik hissetmişimdir, nasıl oluyor da oluyor diye.
0
va
(27.08.25)
Bu boyle bi sey degil ya. Benim sulale ve akrabalarim gocmen(arnavut ve bosnak karisik). Bizimkiler de boyle diyor ama bunun kullanimi daha cok kendi etnik kokeni, kulturel anlamda nereden geldigini belirtmek icin soyleniyor. Yani ben kürdüm, lazim diyen birisi de turk neticede. Etnik aidiyeti temsil eden bi sey. Yoksa herkes turk.

Ayrica hepsinin kendine has gunumuzde hala devamini sagladiklari bazi orf/adetleri de bulunuyor. Mevzu turklukse tum tanidiklarim ulus millet anlayisinda ataturk milliyetcigilini benimsemis ve fazlasiyla savunan insanlar.
0
sey mi dostum
(27.08.25)
Benim de baba tarafım Arnavut, Yugoslavya göçmeni. Dedemle babaannem evde Arnavutça konuşurmuş, para mevzusu olunca da çocuklar anlamasın diye Sırpça konuşurlarmış. Dedemin ailesi kesin Arnavut çünkü Kosova'ya da Arnavutluk taraflarından göçmüşler, ama halamlar babaannemin ailesinin oralara yerleştirilen Türklerden olduğunu düşündüklerini söylerler, giyimlerinden öyle bir çıkarım yapmışlar. Biz meraktan DNA testi de yapmıştık zamanında hala akrabanızı bulduk diye gelen mesajların büyük çoğunluğu Arnavutça isme sahip. Yani onlar da asimile olmuş Türk olabilirler tabi ki de nereye kadar götürebiliriz bunu. Biz kuzenler olarak Arnavut olduğumuzu bilerek büyüdük (ki kuzenlerimin yarısı iki taraftan da Arnavut zaten), açıkçası bunu kendini farklı gösterme çabası olduğunu düşünmüyorum. İnsanlar topraklarını bırakıp gelmek zorunda kalmışlar, soyadlarını değiştirmişler, doğum günleri bile farklı kaydedilmiş. İzin verin de kültürlerine sahip çıksınlar.
0
peki madem
(27.08.25)
reyiz arnavutlar bambaşka bir millet naptın. balkanlarda herkesten önce kendilerinin olduğuna inanırlar ki kısmen doğrudur, aşırı milliyetçilerdir, geleneksellerdir, dillerinin avrupadaki en eski dil olduğunu söylerler

kosovalılar da arnavuttur ama sunni müslüman arnavuttur, arnavutluktakiler karışıktır katoliği de var ortodoksu da bektaşisi de
0
Hallegadola
(27.08.25)
Hallegadola ben bambaşka bir soru sordum aslında.
0
🌸kizil karga
(27.08.25)
direkt arnavut, kosovali olanlari gecelim, oradan göcen türklere yogunlasalim cünkü adam arnavutsa baska ne diyecek?
balkanlardan göcen türkler geleli 200 sene olmadi, bircogu mübadele ile geldi, mübadele dedigin 100 sene öncesi, halbuki adam 500 sene oralarda yasamis. genetik verilerinde yogun olarak Balkan halklari datasi cikiyor bu insanlarin. bir yozgatli ile bir balkan göcmeni genetik verilerine bakarsaniz farklilik apacik gözüküyor ama yozgatli ile karsli arasinda o kadar fark yok. bircogunun ailesinde bölge dilleri konusulmus hep, üst jenerasyonlari hala konusuyor. basvurduklari takdirde vatandaslik alabiliyorlar o ülkelerden. akrabalarinin bir kismi orada kalmis. adam ne desin, Mahmut'um mu desin?
anasi babasi 6 kusak önce corum'dan cikan adam corum'a hic gitmeden hala corumluyum diyor, ona kimse takilmiyor. bu insanlar balkan göcmeniyim diyince insanlarda bir rahatsizlik olusuyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.08.25)
Yanlış anlamayın amacım tartışmak değil ama istiyorsa 1000 sene yaşasın orada adam asimile olmamış orada Türk olarak yaşamış ismini kimliğini korumuş bi Arnavut ya da Boşnak olmamış Türklüğüne bağlı kalmış, orada yaşarken bile Türk gibi yaşamış ben Türküm demiş ama onun soyu buraya gelince adam ben Arnavutum diyor, bu komik. Ha mesela oradaki Arnavutlarla ya da Bosnalılarla karışıp Türk kimliğini yitirmiş de birçok insan vardır buradan giden onu anlarım bu da bir tercih o adamın soyu ben Arnavutum der ki zaten Arnavut olmuştur ama bu öyle bir şey değil ki bu insanlar orada yaşarken Türk olarak yaşamış ve Türk kimliğini korurken buraya gelenlerin ben Arnavutum demesi saçma gibi.
0
🌸kizil karga
(27.08.25)
5 sene önce mülteci olarak buraya gelen bir Suriyelinin torununa bundan 100 yıl sonra sorulduğunda ben türküm demesini saçma bulmayacağın için bunu diyenleri de saçma bulmamalısın. Seninki haset, mantıksal bir bakış açısıyla herhangi bir ilgisi yok.
0
Bruce
(28.08.25)
Aynen kanka senin "seninki haset" çıkarımın acayip mantıksal bi bakış açısı :)
0
🌸kizil karga
(28.08.25)
(13)

Her şey yolunda mı

gobekliraki
Yolunda mı. Benim değil
Yolunda mı. Benim değil
0
gobekliraki
(27.08.25)
her şey yolunda ama yol bozuk.
0
since1907
(27.08.25)
bir kısmı yolunda, bir kısmı yolun kenarında :D
0
tabudeviren
(27.08.25)
%100 yolunda değil ama yakın.
0
gabe h coud
(27.08.25)
iyidir abi. Sen niye bu kadar dertlisin?
0
logisticsmanager
(27.08.25)
değil. hiç bu kadar kötü olmamıştı.
0
koela
(27.08.25)
Yol yapılmamış...
Adımlarım toprağa değil, zamana gömülüyor; sanki varış yeri hiç olmamış gibi...
0
ermanen
(27.08.25)
Yolunda çok şükür sosyal medya hesaplarımı kapattım, sürekli haber ve bilgi akışını kesmek beynimi rahatlattı xD
0
titanic kemancısı
(27.08.25)
Ulan yolunda
0
Shepard
(27.08.25)
değil. ama yoluna girecek tünelin ucundaki ışığı görmeye başladım.
0
matilda
(27.08.25)
değil valla ya. keşke olsa.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(27.08.25)
bir yola girdik ama yollar hep bozuk veyahut çukurlu.

ilerlemeye çalışıyoruz ama en azından tünelin sonundaki ışık çok uzaktan da olsa gözüküyor.
0
drako
(27.08.25)
Yoluna girmeye başladı Allah'a şükür.
0
sekizdokuzon
(27.08.25)
Yolunda ya da yan yolda olduğu anlar oluyor ancak bir fark göremiyorum, garip bir boşvermişlik ve ağırlık var üzerimde. Çok şükür diyelim.
0
va
(27.08.25)
(21)

tatlı

dedim ben sana
dışarda yiyip beğendiğiniz tatlılar neler? ben bu aralar hiç bişey beğenemiyorum. en son bursadaki malina bakery'de tart pistachio tatlısını beğendim. uzay pastesinden tek ikişilik muzlu pasta aldım bi ara, almaz olaydım. resmen kimyasal tat geliyor artık dışardan aldığım tatlılardan. ne olacak böyl
dışarda yiyip beğendiğiniz tatlılar neler? ben bu aralar hiç bişey beğenemiyorum. en son bursadaki malina bakery'de tart pistachio tatlısını beğendim. uzay pastesinden tek ikişilik muzlu pasta aldım bi ara, almaz olaydım. resmen kimyasal tat geliyor artık dışardan aldığım tatlılardan. ne olacak böyle?
0
dedim ben sana
(26.08.25)
İzmir'e yolunuz düşerse Süt Çiçeği'nde bademli kazandibi yemeniz tavsiye olunur.
0
Mirket
(26.08.25)
Kıztaşı muhallebicisinde kazandibi.

Tatlının içinde tavuk göğsü ne alaka diyenlerdenseniz yemeyin. Çünkü has bir kazandibi, lif lif tavuk var içinde.

Gidip de "kazandibi bitti" dediklerinde ağlayasım geliyor:/ ama genel olarak haklısın her şeyi ama herrr şeyi fazla şekerli yapıyorlar ya da üzerine foşşş diye erimiş çikolata döküyorlar tadı kaçıyor. O aldığın muzlu pastada ovaleks vardır, pandispanyalı tatlılara ve keklere koymayı pek sever pastaneler
0
kullanicadi
(26.08.25)
Bursadaysan ulku pastanesinin marshall tatlısını deneyebilirsin bir de.
0
duster
(26.08.25)
"Ne olacak böyle"nin cevabı: kendiniz yapın :)
"Ben evde daha iyisini yaparım" diye diye daha iyisini yapabilmeye başladığım için genellikle evde yapamadığım tatlıları dışarda yiyorum. Mesela:

- İstanbul'da Moda da Nata'nın pastel de natası ara sıra rüyalarıma giriyor, her gittiğimizde nataaa diye bağırarak Kadıköy'e kadar koşuyorum.
- İzmir'de kazandibini tavukgöğsü değil de muhallebiyle yaptıkları için biraz kalbim kırılsa da Süt Çiçeği'ne +1
- Her şehrin bir Hatay'dan getirdiği malzemeyle künefe yapan künefecisi olur, onu bulursanız künefe.
- Mısır şurubu kullanmayan baklavacıdan (bkz: iskenderun petek pastanesi) kuru baklava.
0
kobuzchu kiz
(26.08.25)
'Ürünlerimizde glikoz şurubu kullanılmamaktadır.' ibareli tabelası olmayan pastane ve tatlıcıları boykot edecek bir halk bilinci sorunu kökten çözer.
0
Mirket
(26.08.25)
Künefe ve macaron disinda bir sey aramiyorun.
Kahvenin yanimda bazen pasta kek falan olabiliyor eger disaridaysam gözüme güzel gelirse falan.

Ama künefe ve macaronu gider bulurum :P
0
sonsuz
(26.08.25)
Ankara'da nadiren künefe beğeniyorum. Avrupai tatlılar çok baygınlık veriyor, insan gibi yapmıyorlar tatlıyı.
0
muhayyer divan
(26.08.25)
Baklava
Künefe
Katmer
San Sebastian- Bunu denk gelince ablama yaptırıyorum çünkü çok güzel yapıyor.
0
Amaranta ursula
(26.08.25)
@kullanicadi kıztaşında kazandibi yedim ama öyle wowww olmadım. çünkü kazandibi çok sevmiyormuşum sonradan anladım.

@duster bence marshall tamamen overrated bir tatlı ülküden de ulustan da yedim ı ıh. kuru bir kek gibi.

@kobuzchu kiz kendim yapıyorum ama tek kişiyim. tatlı bitine kadar o tatlıdan soğuyorum. yoksa en alasında san sebastian yapmasını da biliriz asdfsdasda

@sonsuz @muhayyer divan künefe de hiç canımın çekeceği bir tatlı değil ya. daha orijinal şeyler yiyemez miyiz. italyan cannolisi mesela antep fıstıklı olsa ne güzel olurdu.
0
🌸dedim ben sana
(26.08.25)
Bakirkoyde lokal bir pastanede fransiz ekleri diye bi sey var. Acayip bi sey. Her yerde vardir. Bi dene
0
Kittie
(26.08.25)
Senin aradığın tarz artisan patisserie.
www.instagram.com?
Şehir neresi?
0
Bruce
(26.08.25)
Takibe alayım :)
0
kisa
(26.08.25)
o kadar kotu ki tatlilar tatli yemeyi minimize ettim. minimize.

biraz bagimlilik seviyesinde seviyorum ama tarihi safranbolu firini benim icin cok yeterli. genelde mezesine sariyorum ama tatlilari da cok ok. tarihi kuzguncuk da guzel safranbolu kadar cesit yok ama glutensiz secenekleri vs de var. hatta fistikli kurabiyesi bir ara habere cikmisti 120 tl cok pahali(?!) diye, iki kisi doyar o bi fistikli kurabiyeyle.
baklavada da gazi burma ist ici en memnun kaldigim.
Hafiz mustafanin pastalari da muthis
Yillar oldu gideli de asumanin feridesinden raziydim maskarponeli dondurmasiyla. galiba formul degisti ama
0
ala09
(26.08.25)
evde yaptığım zaman dışarıdaki gibi olmayan ya da evde yapamayacağım/yapmaya üşeneceğim tatlıları beğeniyorum.

mesela san sebastian'ın kralını yaparım, dışarıda da asla canım çekmez, yapay gelir.

ama sıradan bir yaş pastayı evde ne kadar yaparsam yapayım, içine koyduğum şey ev tipi kek, üstüne yaydığın ev tipi muhallebi falan, bir yaş pasta olmuyor. o yüzden dışarıda pandispanyası ovaleksle kabartılmış, üstüne krem patiseri sıvanmış puf puf yaş pasta, çok dandik olmadıkça hangi pastane olduğu fark etmez bile.

ne bileyim çok gaza gelmeden uğraşmayacağım ekler, profiterol gibi pateşu hamuruyla yapılmış tatlılar, yine yumuşacık hamuruyla, arasındaki krem patiserisiyle alman pastası vs çok hoşuma gidiyor.

baklava açacak halim de yok, gidip hacıbaba'dan yarım kilo fıstıklı baklava, of nefis.
0
kibritsuyu
(27.08.25)
Künefe ve sütlaçla besleniyorum, az önce yemekle birlikte sütlaç siparişi verdim. Yarışmacı arkadaşlara başarılar dilerim.
0
va
(27.08.25)
Of şimdi aklıma geldi. Normalde donut pek sevmiyorum, hele Krispy Kreme vs zincirlerinkini hiç sevmiyorum. Ama İzmir'de Gizem Kuzu Bakery var, donutları acayip güzel. Üff, canım çekti :(
0
kobuzchu kiz
(27.08.25)
Geçen dışarıda kireçte kabak tatlısı yedim, normalde kabak tatlısına bayılmayan birisi olarak başarılı buldum.
0
peki madem
(27.08.25)
Yazın dondurma dışında tatlı yemiyorum. Kışın Pideban'da kavurmalı pidenin üstüne sütlaç gömerim. Acıbadem kurabiyesi, üzümlü kurabiye, çirkin kurabiye yerim.

Şerbetli tatlı, sütkaç harici sütlü tatlı, yaş pasta vs. yemem.
0
gabe h coud
(27.08.25)
Bursadayim sevgili @Bruce

@peki madem kabak tatlisini allah affetsin hic sevmiyorum. Tahin ceviz serbet vs hic bisey kurtarmiyor bence onu. Annem yapiyor kirece yatirip, yalvariyor kadin nerdeyse ye diye yok bence hic hos degil fksnd

@gabe h coud ay cirkin kurabiye neymis ilk defa duydum.
0
🌸dedim ben sana
(27.08.25)
Kim ne onerse, olumsuz bi sey demissin. Hicbir sey begenmemeye biraz programlamissin kendini. :)
Disarida yiyip begendigim tatlilar soguk baklava, kunefe, cruller, churros -canim cekti su an-, ekleri cok seviyorum bir de.
0
sey mi dostum
(27.08.25)
@sey mi dostum aşk olsun hiç öyle bişey düşünmedim iyi tatlı sevmek, aramak suç mu asdasdsdf ben de ekler, soğuk baklava seviyorum elbette ama biraz daha orijinal tatlar peşindeyim sanırım ve damakta kimyasal tat bırakmayan tatlılar lütfen
0
🌸dedim ben sana
(27.08.25)
(13)

Bebekliler uçağa nasıl biniyor ?

Gradient_tabanlı_mor
1 yaş bebekle uçağa binsek sonrasında arabamız yok taksi veya servise binsek otokoltuğu olmayacak. İnsanlar nasıl yapıyor? Tatile arabayla gitmek yerine uçakla gitmek istiyorum ama sırf otokoltuğu yok diye gidemiyoruz.
1 yaş bebekle uçağa binsek sonrasında arabamız yok taksi veya servise binsek otokoltuğu olmayacak. İnsanlar nasıl yapıyor? Tatile arabayla gitmek yerine uçakla gitmek istiyorum ama sırf otokoltuğu yok diye gidemiyoruz.
0
Gradient_tabanlı_mor
(25.08.25)
bebeğim yok ancak gördüğüm kadarıyla otokoltuğuna dönüşen bebek arabaları var. üstünü çıkarıp arayaba koyup tekerli kısmı da katlayıp bagaja.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(25.08.25)
sadece taksi veya servis gibi kısa mesafeler için mecburen kucakta tutacaksınız.

zaten uçakta bile sanırım kendi kemerinize bağlayarak kucakta taşıyacağınız bebek kemeri veriyorlar.
0
kibritsuyu
(25.08.25)
@orta
Bahsettiğin şey puset ama sadece 6 aya kadar kullanılıyor. 1 yaşında bebekler napıyor onu merak etmiştim
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(25.08.25)
otokoltuklu araba kiralayabilirsiniz.
0
archmage mahmut
(25.08.25)
Böyle durumlarda sadece kemerin alt kısmını belden geçirip bırakıyorum. Araba koltuğunda da zaten hemen kolları dışarı atıyor çok da farketmiyordur.

Araç kiralamalarında bebek koltuğu opsiyonu var. Ya da sizi biri alacaksa birinden ödünç de bulunabilir.
0
mbond
(26.08.25)
Ben daha bebeklen önce otokoltuğu olan puset aldım dolaptan ikinci el o şehirdeki yakınım vasıtasıyla, onların arabasına taktık, sonra da satamadım hatta. Amerikada satılan ridesafer marka travel wet var ondan almak istiyorum bu tip durumlar için ama hala mümkün olmadı getirecek birini bulmak. Bu arada otokoltuğunda iki yaşa kadar çocuğu öne bile çevirmedik. Oturunca kollarını kemerden çıkarıyorsa da kemer takmıyor demektir, bizde öyle bir şey olursa durur takana kadar gitmeyiz üç yaş çocuktan bildirdim. Oto koltuklu araba kiralama kısmı makul fakat kalmayabiliyor. Biz hee yere arabayla gidiyoruz bir şekilde günün sonunda çünkü çok zor ulaşım kısmını organize etmek.
0
kullanıcıadımbuolsun
(26.08.25)
@kullanıcıadımbuolsun,
ben de otokoltuğu konusunda çok takıntılı olduğum için taksiyle bile bir yere gidemiyorum sadece kendi arabamıza binebiliyoruz. söylediğiniz şeyi araştıracağım belki benzeri vardır.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(26.08.25)
1 yaşında bebek için tatilde puset ve bebek arabası da lazım olur. yoksa sürekli birinin kucağında tutmak gerekir. tatil zor geçer. puset ve arabayı uçak bagajına verebilirsiniz. daha sonra sadece puseti taksiye veya servise kemerle takabilirsiniz. biz hep öyle yaptık. puseti ve taşıyıcı arabası ayrılıp monte edilen model olması lazım. bebekliler de genelde öyle yapıyor gördüğüm kadarıyla.
0
merhum
(26.08.25)
@merhum, pusete sığmaz ki. bebeğiniz çok mu minyondu bilmiyorum ama normalde 6aydan büyük bebekler pusete sığmaz. bebek arabasının normal oturmalı portbebesine geçilir sonra. yani puset seçeneği imkansız :)

ha sığsa bile oturabilen bebeklerin pusetin eğimli yapısında oturması omurgalarına çok sakıncalı.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(26.08.25)
shutlle ayarlayacaksınız ve oto koltuğu isteyeceksiniz.
0
elorelia
(26.08.25)
Tam olarak ne kullanıyorsunuz bilmiyorum ama Maxi cosi'nin şu tarz modellerinde puset yerinden çıkabiliyor. biz buna benzer bir model kullanıyorduk. puset tanımı yanlış olabilir. 10 yıl geçti aradan :)
www.amazon.com.tr
0
merhum
(26.08.25)
Araç veya transfer kiralarken oto koltuğu talep edebiliyorsunuz ekstra ücret ile ekliyorlar. Otellerin kendi transferinde bile oluyor. Bu arada İnglesina aptica modeli idi bebek arabamız pusetini 10 ay kullandık ki oğlum iri boylu bir bebekti. Pusetiniz de kurtarabilir belki.
0
cilekli pasta
(26.08.25)
Türkiyede hep araçla gitmiştik ancak yurtdışı olarak biz oğlum bir yaşındayken Rusyaya taşınmıştık, ordan örnek verebilirim. Taksi çağırırken uygulamadan bebek koltuğu olan araçları seçebiliyorduk, aynı zamanda birkaç kez gittiğimiz farklı şehirlerde bebek arabası kiralamıştık. Burda da önceden bakarak belki bebek arabası kiralanabilir gidilecek yerde.
0
va
(26.08.25)
(6)

istanbul'da anadolu yakasında veya yakın çevresinde pikniklik yer?

m e b
selamlar.pazar günü ailece gidebileceğimiz, evde hazırladığımız yiyeceklerimizle piknik yapabileceğimiz, bu yazın kuraklığına rağmen doğası hala güzel ve mümkünse denizli, göllü, göletli manzarası olan mesire veya piknik alanı var mıdır?internetten bakındım ama o yerleri güncel halleriyle görmedim.n
selamlar.

pazar günü ailece gidebileceğimiz, evde hazırladığımız yiyeceklerimizle piknik yapabileceğimiz, bu yazın kuraklığına rağmen doğası hala güzel ve mümkünse denizli, göllü, göletli manzarası olan mesire veya piknik alanı var mıdır?

internetten bakındım ama o yerleri güncel halleriyle görmedim.

nereyi önerirsiniz?
0
m e b
(25.08.25)
Belgrad ormanı. Göletli bölümü vardı
0
kisa
(25.08.25)
İncir Boğazı'nı beğeniyorum ben.
0
auroraaurora
(25.08.25)
pazar günü ana baba günü gibi olur ama sabah erken giderseniz nispeten sakin olur belki. nakkaştepe millet bahçesi
0
inheritance
(25.08.25)
Aydos ormanında piknik alanı varmış gitmedim ama
0
mor oje
(25.08.25)
Yukarıda Taşdelen mesire alanı, aşağıda ise Fenerbahçe Parkı.
0
va
(25.08.25)
Bozhane barajına bir bakın isterseniz, çok bilinmeyen, dolayısıyla çok kalabalık olmayan bir yer. Şile İncekum Macerapark'ın karşısında bir mesire alanı var, adını hatırlayamadım, haritalarda da işaretlenmemiş ilginç şekilde, çok iyi deniz manzarası var.
0
(26.08.25)
(38)

Gerçekten Şekerli ve Gazlı İçecek İçmiyor musunuz?

elektr10
Geçenlerde bir duyuru görmüştüm. Ne kadar sıklıkla kola içiyorsunuz diye. Duyuru ahalisinin %95'i neredeyse hiç içmiyorum demişti ve bu durum beni en az haftada bir kola içen biri olarak düşündürdü. Yaklaşık 3 haftadır da içmiyorum.Gerçekten de siz içmiyor musunuz? Neden? Bir tanesi barsakları mahve
Geçenlerde bir duyuru görmüştüm. Ne kadar sıklıkla kola içiyorsunuz diye. Duyuru ahalisinin %95'i neredeyse hiç içmiyorum demişti ve bu durum beni en az haftada bir kola içen biri olarak düşündürdü. Yaklaşık 3 haftadır da içmiyorum.

Gerçekten de siz içmiyor musunuz? Neden? Bir tanesi barsakları mahvediyor deyince hakikaten tiksinti geldi ve içmemeye karar verdim.
0
elektr10
(14.08.25)
hiç içmiyor değilim kola çok az içiyorum. asitli olarak cola-schweppes-maden suyu harici içtiğim içecek yok. colayı da çok nadiren içiyorum.

en çok ayran içerim. onun dışında evde yaptığım limonata. onda da şeker var. haftada bir kola çok değil ya. her gün içenler var.

cola her açıdan zararlı hem içeriği hem asidi yüzünden.
0
jelly bear
(14.08.25)
cola zero o da haftada bir kere.
0
administ
(14.08.25)
Yılda 1 tane belki. Şekerli geliyor, ayrıca hiç de güzel değil.
0
mor oje
(14.08.25)
Kalorisiz olanları her gün içiyorum. Ayrıca ben haftanın 5 günü ağırlık çalışıyorum haftanın 7 günü proteini karbonhidratı yağı ölçülüp tartışmış aynı yemekleri yiyorum sigara kullanmıyorum içki içmiyorum, pastayı böreği doğumgününden doğumgününe yiyorum, buna rağmen kola içiyorum diye bağırsaklarım bozulcaksa bozulsun artık ne yapalım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.08.25)
hiç içmiyorum öyle bir alışkanlığım oluşmadı küçükken eve alınan bişey değildi, galiba en son 7-8 sene önce 1 kere içmiştim kola, ömrü hayatımda toplasan 5i geçmez içmişliğim. gazlı içecek sevmiyorumda en fazla ice tea şeftali o da nadiren, su en iyisi.
0
eja
(14.08.25)
Senede 1 falan heralde, o da kola değil de Fanta. Çok bira içiyorum, haftanın 4-5 günü günde 6 tane fln. O yüxden kola vb. içmiyorum. Bira yoksa ayran, maden suyundan devam.
0
kumandanim
(14.08.25)
Coca cola yıllardır hiç içmedim. Nadiren Niğde gazozu tarzı ürünler tüketirim. 2 hafta önce 1 kutu sprite içmiştim.

Benim hikayem şu şekilde, lise-üniversite civarında günde en az 1 lt kola içerdim. Bir gün midemde aşırı bir ağrı ve yanma hissettim, bu iş böyle olmaz dedim kolayı bıraktım. Bıraktım diyorum çünkü bağımlılık yapan birşey.

Artık asitli olarak sadece sade maden suyu içiyorum. Tek bir marka tüketmemeye özen gösteririm, hepsinin mineral değeri farklı. Beypazarı, Kınık, Sarıkız, Uludağ vs. içiyorum. Özellikle yazın ve bazı yemeklerle iyi gidiyor.
0
Lethe
(14.08.25)
Senede 3-4 kez içiyorumdur, onda da 330ml kutuyu bitiremiyorum. Eskiden ice tea içerdim, aşırı şekerli tadı hoşuma gitmediği için en az 10 yıldır onu da bıraktım. Ayran da çok nadir içiyorum. İçecekleri sağlıklı/sağlıksız olduğu için değil, tadını sevmediğim için içmiyorum :)

Soğuk soft içecek olarak sade maden suyu, buzlu kahve, ara sıra evde yaptığım ice tea/limonata, ara sıra portakal suyundan başka bir şey içmiyorum galiba.
0
kobuzchu kiz
(14.08.25)
Zero olanları içiyorum.
0
gobekliraki
(14.08.25)
haftada 1-2 cola zero
0
gabe h coud
(14.08.25)
Zero olanları neredeyse her gün içerim. Sadece kola bayiyor. O sebepten 1 hafta içsem ikinci hafta başka bir şey içmem lazım.
0
logisticsmanager
(14.08.25)
Gerçekten içmiyorum.
0
Amaranta ursula
(14.08.25)
Gerçekten içmiyorum. 10 15 yaşlarındayken çok fazla içiyordum, sonra annemler zararlı diye almayı bıraktı. Ben de aramamaya başladım görmeyince canım istemedi. Üniversitede fast food yediğim zamanlar tek tük içerdim. Zincir fast food da sevmez oldum sonra, yani aşağı yukarı 10 senedir falan içmiyorum. Yalnız ben yemeğin yanında da illa içecek arayan birisi değilim. Su, soda, kahve, ayran bunlar bana yetiyor. Nadiren limonata, ev yapımı ice tea gibi şeyler içebiliyorum.
0
kullanicadi
(14.08.25)
Yaklaşık 3 aydan fazla süredir içmiyorum.
Kola yada gazlı içecekler yerine;

Ayran, maden suyu yada kefir içiyorum.
En güzeli kefir.
0
stay with me
(14.08.25)
Arada içiyorum. Uzun süre ara verip bir bardak içince tadı çok şekerli ve ağır geliyor bu sayede tekrar uzun süre içmeye ara verebiliyorum.
0
grimavi
(14.08.25)
Her gün içiyorum.cola light,hastasıyım.günde 4-5 kutu tüketiyorum.
0
duptıs
(14.08.25)
kutu kola, sprite vb atıyorum dolaba. 2 günde 1 kutu kola civarı içebiliyorum çok sıcaklarda
0
kondansator
(14.08.25)
evet içmiyorum ayda yılda 1 içerim.
0
sizofren06
(14.08.25)
30 yaşıma kadar neredeyse her gün içiyordum. Su niyetine icetea içiyordum. Tartıda 100 kiloyu görünce bir sabah kalkıp bütün şekerli gazlı yiyecek,içecekleri kestim. Son 5-6 yıldır hiç birini içmiyorum. Sadece su içiyorum. Tek içtiğim gazlı içecek maden suyu.
0
my fault
(14.08.25)
ortalama ayda 1 litre içiyorum kola/gazoz ya da sarı kola
bazen aylarca almadığım içmediğim oluyor. aramıyorum da.
bazen canım istiyor bir iki bardak.

not: bir şekilde ara verip içmezseniz, sonra hiç aramıyor ve canınız istemiyor.
şekeri çok fazla. uzun süre içmedikten sonra tekrar içince gerçekten nefret ettiriyor kendinden, mide bulandırıcı.
0
biseysorcaktim
(14.08.25)
icmiyorum cunku bos kalori ve sagliksiz. sagliksizligi gazdan oldugunu dusunmuyorum, icindeki katki koruyucu, dandik sekerler vs problem bence. yilda 1 ya da daha seyrek cok canim isteyip gazoz ictigim oluyor.

bira ve soda iciyorum. bir de nadir de olsa sikma portakal suyu vs tarzi seyler.
0
lemmiwinks
(14.08.25)
gerçekten içmiyorum, çocukken çok içerdim ama ne yazık ki.
sonra bir ara uzun süre içmedim, 4-5 ay tekrar düştüm batağa.
ondan sonra hiç içmedim 2012 yıl başından beri olması lazım.
binde bir şekersiz redbull falan içtim, bir ara yine şekersiz monster batağına düştüm. yani şekersiz de olsa bin tür tatlandırıcı vs.
monster batağındayken yine şekersiz mountain dew gördüm çok sıcaktı hava bir kaç kez de ondan içtim. bunların hepsi son 4-5 ay içinde oluyor. sonra dedim bunları içen zero falan da içer kendine gel sonra tekrar kestim. su ve maden suyu içmeye çalışıyorum.
hava ısınınca da limonata eksik olmaz dolapta, yine şekersiz.
0
bay b
(14.08.25)
çocukluğum ve gençliğimin bir dönemi gazlı içecekler, bisküviler, atıştırmalıklar ile geçti. uzun zamandır içmiyorum, çünkü gerçekten hiç bir faydası yok, normal ve sağlıklık beslenmeye alışınca tatları filan da çok kötü geliyor. gerçekten yılda 1 ya da daha az içiyorumdur artık
0
sweetoffice
(14.08.25)
Hiç içmiyorum. Gelmiş geçmiş en saçma içecek olabilir kola gazoz falan, ikamesi olabilecek envai çeşit içecek var gayet lezzetli.
0
encokbenisevinnolur
(14.08.25)
Hiç içmiyorum, en son 4-5 sene içmişimdir tahminim. İçecek olarak şekerli bir şeyi sevmiyorum zaten, onun yerine çikolata/güzel tatlı yerim illa şeker yiyeceksem. içecek için alınan şeker ve kalori boşa bana harcanmış bir kalori hakkı gibi geliyor sfdsd. Kola sevmiyorum, maden suyu içiyorum.
0
titanic kemancısı
(14.08.25)
Hamburger, patates, pizza falan yanında içiyorum. Bunun dışında içmiyorum. Hatta ne canım çekiyor, ne de aklıma geliyor. O da Diet/Zero/Max gibi şekersiz olanlarından.
0
nawar
(14.08.25)
Evet, yıllardır içmiyoruz almıyoruz.
Daha dün markalı olan limonatalardan ikram edildi. aşırı sıcak sebebiyle soğuk olduğu için mecburen bir bardak aldım.
İçeriğindeki kimyasal katkı koruyucu maddelerin (adı her neyse artık) rahatsızlık veren tadı hemen belli oldu.
0
diyecevaplandı
(14.08.25)
yemeğin yanında kola yoksa dünyası kararan iğrenç bir bağımlı olarak hem duyuruyu hem de cevapları acı bir tebessümle okudum. gazlı içeceklere hiç ilgisi olmayan, bir şey içecekse maden suyu ya da ayran vs. tercih edip gazlıları/şekerlileri hiç aramayan insanlara öyle imreniyorum ki...

ben küçük yaştan beri alışığım. bir noktadan sonra zaten "duygusal bağlanma"ya döndü olay. buzdolabımda her zaman kola olmalıdır. mümkünse küçük şişelerde/teneke kutuda veya ağzı çok iyi kapatılmış şişelerde olmalıdır hem de çünkü asidi kaçtığında sevmem. bu konuda hassasiyet geliştirdim, "gurme" de denmez ama "kola keşi" oldum.

zamanında o dönemki sevgilim, verdiğimiz siparişin yanında kola gelince gerçekten oturup ağlamıştı. gidip lavaboya dökmüştüm ama o an çektiğim acıyı ben bilirim. ona söz verdiğim için tam 40 gün (saymıştım) hiç şekerli içecek tüketmedim. sonra kendi aramızda sessiz bir anlaşma oldu bir nevi, "bundan bir bok olmaz" dedi, ben ona "senden geçerim guladan geçmem" dedim, devam ettim.

bak ben iki sene sigara içmedim. daha kısa süreli olsa da farklı denemelerim, "başarılarım" oldu. alkolik oldum - içme şansımın olmadığı günlerde günlük sorumluluklarımı minimum eforla aradan çıkarıp sadece uyurdum. onu da kestim. şimdi ayda sadece belki bir akşam 2-3 tane bira içiyorum, "oturmuşken 9 tane daha içeyim" diye hissetmiyorum.

ama bu kolayı hayatımda sadece KIRK GÜNLÜĞÜNE, o da köpek gibi aşık olduğum kişi hüngür hüngür ağladığı için bırakabildim.

bu kolanın bağımlılık düzeyinden ziyade benim gerizekalılığımın bir göstergesi bence ama yine de kamu spotu şeysi yapmış olayım: içmen guzum. iç organlarım kuru üzüme döndü, ağzımda diş kalmadı, tartılacağım zaman tırlarla beraber en yakın kantara giriyorum ama yok akşam yemeğinin yanında veya bilgisayar başında çalışırken kola içmeyeceksin desen tarlası yanmış emmi gibi çökerim bi duvarın dibine ağlamaya başlarım.
0
der meister
(14.08.25)
Yaz aylarında bazen içiyorum.
0
runaway
(14.08.25)
20 senedir filan
0
mantık
(14.08.25)
Herkesin bu kadar rafine zevklerinin olması çok ilginç yobaz tayfa İsrail malı diye içmiyor buradaki aydınlık tayfa sağlıksız diye içmiyor o zaman kim içiyor bu kadar kolayı üretilen kola belli satılan kola belli hepsini ben içiyorum olamam.
0
kizil karga
(14.08.25)
Çok aramam ama tatile gidince ve konsept herşey dahil olunca aşırı bir tüketim farkettim ki ben de çoğu zaman kendimi içerken buldum.
Bu durum kola tüketiminin oteller sayesinde top yaptığı izlenimini oluşturdu bende.
0
va
(14.08.25)
üretilen kola belli satılan kola belli hepsini ben içiyorum olamam.

geçen seneyle aynı satışı yapmış ciro olarak
enflasyonu hesaba katarsak en az %60 düşüş var
0
mantık
(14.08.25)
hayatim boyunca hic icmedim hazli icecek. 5-6 yasindayken kola denemistim ve o gazliligin agzimda yarattigi histen nefret etmistim. fanta, sprite vs hepsi ayni oldugu icin kendimi bildim bileli icmedim.

bu sebeple cok uzun bi sure bira da icmedim, 22-23 yasindan sonra fln icmeye basladim :D

ice tea ictim ama alternatif olarak ara sira, fast food yerken fln. simdilerde hic icmiyorum denebilir, en son ne zaman ictim hatirlamiyorum. fast food yemeyince onu da icmemis oluyorum.
0
taurina
(14.08.25)
Ayran, su, kefir, elimle sıktığım limon dışında tüketmiyorum

Çay kahve dahil
0
baldan kaymak
(14.08.25)
ben içmiyorum, belki 15 yıl oldu. sıfır diyemem ama ancak bir restorana gidilir içecek birşey olmaz vs. toplamda yılda 2-3 kutu kola. evde zaten bulunmaz. bu arada içince de aşırı şekerli şerbet içer gibi geliyor, zaten içemiyorsun.

dışarıda yemeklerde soda veya bira tercih ediyorum.
0
orpheus
(14.08.25)
Arada içiyorum ben, bazen et yemeklerinin yanında kola içmeyi severim.
0
ekimoloji
(14.08.25)
icmiyorum. les gibi bir seyi zorla, reklamla, algi yonetimiyle hayatimizin icine soktular. ne idugu belirsiz tuhaf bir icecek.

dogal seyler yiyip iciyorum. limonata yapiyorum, ayran, salgam iciyorum.
0
antikadimag
(15.08.25)
(4)

aöf lojistik okunur mu

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
safi kendini geliştirme maksatlı, sırf neymiş ne değilmiş öğrenmek için aöf'e yazılınır hatta sınavlarına katılınır mı? lojistik okudum hem de uluslar olanını okudum demek cabası tabi.
safi kendini geliştirme maksatlı, sırf neymiş ne değilmiş öğrenmek için aöf'e yazılınır hatta sınavlarına katılınır mı? lojistik okudum hem de uluslar olanını okudum demek cabası tabi.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(04.08.25)
hiçbi şey okunmaz.
0
deartheodosia
(04.08.25)
Lojistikte neymis ne değilmiş demek için okumaya gerek yok pek. Yani caniniz çok istiyorsa tabi de fizik değil matematik değil yani.
0
logisticsmanager
(04.08.25)
Ben okumaya çalıştım ilgim olduğu için ama sarmadı, ne kitaplara baktım ne de sınavlara girdim öylece kaldı. İş ile alakalı bir bağlantınız varsa olabilir tabi ama diğer türlü çok verimli sonuçlar alacağınıza pek ihtimal vermiyorum. Tabi bir de size kalmış bunun planlamasının ne sonuca evrileceği.
0
va
(04.08.25)
uluslararası lojistik değil de uluslararası ilişkiler bitirdim anadolu aöf'ten. Benim sevdiğim alanlar olduğu için okurken keyif aldım. Boş zamanlarımda podcast dinler gibi ilgimi çeken derslerin kayıtlarını dinliyordum mesela. Ha ama çok bi işe yaradı mı dersen ehh bi iki ortamlarda satmalık bilgi dışında hayır. Pişman da değilim ama, bir iki sene sonra başka bir bölüm okumak için tekrar kaydolabilirim. Öğrencilik hissi hoşuma gidiyor.
0
nundu
(04.08.25)
(6)

Kaş civarı kumlu plaj otel tavsiyesi HK.

va
Merhabalar. Hep farklı yerlerde tatil yaptık ancak kaşa hiç gitmemiştik, orda tatilimizi yapmak istiyoruz. Çocuklu olduğumuz için kumlu, çakıl olmayan denize yakın otel tavsiyesine ihtiyacımız var, fikir veren olur mu? Teşekkürler.
Merhabalar.
Hep farklı yerlerde tatil yaptık ancak kaşa hiç gitmemiştik, orda tatilimizi yapmak istiyoruz. Çocuklu olduğumuz için kumlu, çakıl olmayan denize yakın otel tavsiyesine ihtiyacımız var, fikir veren olur mu? Teşekkürler.
0
va
(14.07.25)
kötü haber: kaş'ta kumlu plaj yok. çakıl hep. kaş'a yakın kaputaş var ama çocuklar için pek uygun değil. deniz dalgalı ve hemen derinleşiyor. aslında çocuklar için en uygun plaj patara. alabildiğine geniş, ince kum ve denizi sığ. ama kaş'a pek yakın sayılmaz.
0
sir gawain
(14.07.25)
Kum ve kaş ? :) Başka lokasyon bakın bence.
0
Mcfly
(14.07.25)
Demek ki bulamakta haklıymışım, teşekkür ederim.

O zaman en yakın neresi olabilir?
0
🌸va
(15.07.25)
Limanağzına bi bakabilirsiniz. Yine kumsal değil bi patara değil yani ama çakılı ince ve kaştaki çoğu yer gibi lak diiye derinleşmiyor çocuklar için nispeten daha uygun olduğundan tercih eden aileler oluyor. Hani kaştan uzaklaşmadan takıkayım derseniz. Bi de bu limanağzına kaşın merkezinden tekneyle geçiliyor 15 dakikada. Çok yakın ama ben hep oraya gittiğimde kendimi çok uzak biyere gitmiş hissederim o uzaklaşma hissi iyi gelir. Sonra da arabasız şak diye kaşta olmak tercih sebebi.
0
benim bir gizli bildiğim var
(15.07.25)
Kaş’ta ailelerin tercih ettiği akçagerme plajı var, kum değil yine, küçük çakıllı. Sahili geniş, temiz, güzel.
0
fildirfildir
(15.07.25)
Hamiyet pansiyon
0
gadlemler
(17.07.25)
(10)

Son model telefonunu kılıfsız kullanan var mı?

Bruce
Gözü kapalı 100bin liraya cep telefonu alabilecek olanlar dahi kılıf kullanırken siz ne cüretle böyle bişeye kalkıştınız bi açıklayın hele...
Gözü kapalı 100bin liraya cep telefonu alabilecek olanlar dahi kılıf kullanırken siz ne cüretle böyle bişeye kalkıştınız bi açıklayın hele...
0
Bruce
(25.06.25)
Bir çok şeyi kılıfsız, şapkasız yapmamak lazım dogru haklısın.
0
sekizdokuzon
(25.06.25)
Ben vardım

İphone çerçevesi kılıflı da eziliyordu, bende başlarım anasının nikahı dedim. O kadar para vercem düşünemem diye. 360 derece koruyucu en iyisi bence
0
baldan kaymak
(26.06.25)
Ben aldim telefonu yepisyeni. Adamlar düşünmüştür çizilmez olm bu dedim. Cizilirse de amannn estetik ne olacak dedim. Her yeri cizik cuzuk ama guneste gorunuyor dikkatli bakilinca.
0
Shepard
(26.06.25)
Gecen sene aldigim s24u hala kilifsiz kullaniyorum, s26'ya gecene kadar da kullanacagim kismetse. Sevmiyorum kisaca kilif vs
0
freedonia
(26.06.25)
telefon isindigi icin imkansizdir bana gore
0
ala09
(26.06.25)
kılıfı koruyuculuktan ziyade daha rahat tutulması, ele daha iyi oturması ve popsocket kullanılabilmesi için takıyorum. galaxy s24 ultra spor

mesela ekran koruyucu kullanmam yıllardır. elde bıraktığı hissi sevmiyorum pek.
0
nundu
(26.06.25)
kılıf sadece aman kırılmasın çizilmesin diye kullanılmıyor. telefonlar pürüzsüz yüzeye sahip olduğu için elden kayabiliyor, tutması zor oluyor. ben şahsen onun için kılıf kullanıyorum. alelade silikon bir kılıf. telefonum da 7-8 senelik bir model. kılıfsız rahat tutulmuyor.
0
exlibris
(26.06.25)
Bi firmaya toplantıya gittik, 2 tane yönetici son model iphone pro max almışlar kılıfsız kullanıyordu, telefonu iki elle tutuyorlar ve masaya koyarken çizilmesin diye o kadar dikkatli ve yavaş koyuyorlar ki dikkatimi çekti izledim biraz.

Biriyle göz göze geldik telefona baktığımı anladı, hafif bir tebessüm etti. Şans işte bana da wp mesajı geldi, çıkarttım cebimden aynı model şeffaf kılıflı telefonu tek elimde mesaj yazdım masanın üzerindeki ajandanın üzerine hafiften fırlattım. herkes bi kaşını kaldırmış, dudağını büzmüş bana bakıyor.

bu sefer ben tebessüm ettim.
0
duyuruuser
(26.06.25)
onceki son model telefonumu yillarca kilifsiz kullandim. bir gun kilif kullananlara laf atiyordum ne gerek var vs. vs. o gun telefonum yere dustu catladi.

bence hala gerek yok kilif vs. ama evrenle aramdaki gerginlik sebebiyle kullaniyorum bir sey.
0
aguen
(26.06.25)
Kılıfla kullanmaya bir türlü alışamadım, sevmiyorum ve kaba geliyor. Hele ki telefonu alalı bir yılı geçmişse hiç şansı yok kılıfsız kullanıyorum.

En güzel kılıfsız kullandığım telefon İphone 5S'di. Belki de hep ondan kalma alışkanlıklar benimki.
0
va
(26.06.25)
(3)

Diş eğriliği

pembe nohut
Kardeşimin alt dişlerinde eğrilik var, tam ortadaki 4 diş eğri. Henüz doktora gidilmedi ama çevremizde diş eğriliği tedavisi için çok uçuk rakamlar duyuyoruz. Sadece birkaç diş için nasıl bir tedavi olur acaba ve tahminen ne kadar ödenebilir? Klasik diş telleri gibi çok belli olmasın da istiyor. İst
Kardeşimin alt dişlerinde eğrilik var, tam ortadaki 4 diş eğri. Henüz doktora gidilmedi ama çevremizde diş eğriliği tedavisi için çok uçuk rakamlar duyuyoruz. Sadece birkaç diş için nasıl bir tedavi olur acaba ve tahminen ne kadar ödenebilir? Klasik diş telleri gibi çok belli olmasın da istiyor. İstanbul'dayız.
0
pembe nohut
(16.06.25)
invisalign braketler belli bile olmuyor neredeyse, uzun süreli tedaviler bunlar tabi biraz pahalı olması normal.
0
bobinhoo
(16.06.25)
bir ortodontist görmeden net bir şey söylenemez. şeffaf plak yaptırabilirsiniz. ben geçen sene 30 plak için 130k tl vermiştim, tedavi süresi 10 ay olarak söylenmişti.
0
inheritance
(16.06.25)
Doktor değilim ancak eğriliği düzeltebilecek tek şey tel ya da plak. Ben de plak kullananlardanım, tavsiye ederim. Araştırırsanız semtine doktoruna göre görece uygun fiyatlar da bulabilirsiniz.
0
va
(16.06.25)
(28)

oğlunuz olsa ne isim koyardınız?

ermanen
soru başlıkta
soru başlıkta
0
ermanen
(03.06.25)
Cüneyt
Hakan
Aslan
0
gabe h coud
(03.06.25)
barbaros
alparslan
0
mikahakkinen
(03.06.25)
Ercan

Aslında Ercan sevdiğim bir isim değil ama aynı iş yerinde çalıştığım bir arkadaşım vardı. Çok severiz birbirimizi. Çok iyi bir insandır, o sebeple onun adını vermek isterdim.
0
rock n roll
(03.06.25)
erk, kara, noyan, tunga gibi öztürkçe isimler. noyan gerçi moğol ama olsun
0
ground
(03.06.25)
Seçkin
Salim
Selim

Bu üç isimden biri. Kafamda şu ana kadar hiç başka alternatif olmadı. Babamın adı olmasaydı Mustafa Kemal de koymak isterdim ama Atatürk'ün değil babamın ismini koydum diye algılanacaktı. Babamla hiçbir sorunum yok ama benim ilk ismim anneannemin ismi olduğu için travmam var galiba :D
0
matilda
(03.06.25)
erdem, selim, bilge, görkem, egemen
0
strawberry first
(03.06.25)
Elessar
0
rakicandir
(03.06.25)
Sırf bi isim hoşuma gidiyor diye farazi de olsa çocuk yapmaya hiç gerek yok. İkinci bir isim ekleyecek olsam Cuma ismini eklerim kimliğime. Hatta doğumdan gelen ismi sildirecek olsam Robin Cuma yaparım.

Otuzundan sonra insan doğumdan gelenin yanına kendine uygun gördüğü bir ismi ekleyebilmeli ve hatta bu kültürel bir pratik falan olmalı.
0
beyfendi
(03.06.25)
Abdullah, ömer, osman, hamza.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(03.06.25)
arda
0
buenosdias
(03.06.25)
Deniz, onur veya emre
0
cilacı ökkeş usta
(03.06.25)
Çağan koyduk
0
va
(03.06.25)
robin, leon, doa/dua
0
ala09
(03.06.25)
kuzgun
0
lüzumsuz adam
(03.06.25)
Bu ara herkes çocuk yapıyor herhalde isim duyuruları epey popüler :)

Biz de Türkçe bir şeyler koymak istiyoruz. Dora, Uygar, Toluhan (Araplara karşı zafer kazanan komutanmış ^^) olabilir. Bir de her an laik atak geçirip Mustafa Kemal koyabiliriz.
0
chicha_v2
(03.06.25)
Göktürk

Aslan.
0
drako
(03.06.25)
BALAMİR
0
Shepard
(03.06.25)
atlas
0
chanandler bong
(03.06.25)
Cihangir benim oğlanın adı
0
rodeocu
(03.06.25)
Ensar
Enes
Bilal
0
runaway
(03.06.25)
Arman
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.06.25)
yağız
yiğit
ayaz
0
archmeister8
(03.06.25)
Cemre
Cansel

Gibi feminen isimleri erkeklere yakıştırıyorum. Ama hem Mustafa Kemal Atatürk’ten dolayı hem de hayatımı kurtaran doktorumdan dolayı Kemal koyardım.
0
ruhen hastayim ben
(03.06.25)
Rüzgar koydum
0
mirty
(03.06.25)
Ateş
0
Zetnikov
(03.06.25)
tarik
demokan
0
cooperr
(04.06.25)
Erman olabilir belki.

Türkçe karakterli isim kesinlikle tercih etmezdim.
Uniseks isim kesinlikle tercih etmezdim. Belli olmaz, bunlar çocuğun hayatını zorlaştırabilir.

üÜnlü bir insanın ismini kesinlikle koymazdım, belli olmaz. İleride bir skandalı ortaya çıkarsa isim lekelenir.

Siyasi bir fikrin temsilcisi ismi kesinlikle koymazdım. Çocuğun siyasi fikri kendi kendine oluşacak. Devrim isimli bir sağcı veya Alparslan isimli bir solcu veya Ensar isimli bir laik olarak yaşamak zor olabilir.

Bazı isimleri neden tercih etmeyeceğimi açıklamak isterim.
Tarık: yabancılar farklı harflerle kullanıyor bu ismi, yanlış harfle yazar yabancılar.
Atlas: dünyanın tüm yükünü taşıyor, oğluma böyle bir yük vermek istemem.
Ege: “hi i am Ege” dediği zaman “i am a gay” demiş gibi oluyor.
Noyan: “no” şeklinde olumsuzlukla başladığı için tercih etmem.
Ateş: Cehennemi hatırlatan bir şey, yakıcı, yıkıcı, zarar verici. O yüzden tercih etmezdim.
0
michael_knight
(04.06.25)
Burak.
0
since1907
(04.06.25)
(19)

Anadolu yakasında nerede oturulur?

dedi ayca
Sorum başlıkta çok net olmakla birlikte biraz detaylandırmak istiyorum. 30 yaşındayım ve 30 senedir hep Avrupa yakasında oturdum, şimdi son birkaç senedir hayatımızda bizi hırpalamış birçok zorluktan sonra eşimle beraber artık iyice bu yakadan "öğk" geldiğine karar verdik ve yeni bir başlangıç için
Sorum başlıkta çok net olmakla birlikte biraz detaylandırmak istiyorum.

30 yaşındayım ve 30 senedir hep Avrupa yakasında oturdum, şimdi son birkaç senedir hayatımızda bizi hırpalamış birçok zorluktan sonra eşimle beraber artık iyice bu yakadan "öğk" geldiğine karar verdik ve yeni bir başlangıç için "karşıya" taşınmak istiyoruz.

Fakat moda, kadıköy, caddebostan dışında da geri kalan her yer bana çok yabancı. Sanki başka bir şehirmiş gibi geliyor Anadolu yakası, oturmak için hangi semtleri önerirsiniz? deprem için zemini düzgün olsun istiyorum, bir de tabii ki mümkünse çok kalabalık olmasın :)

şimdiden teşekkürler!
0
dedi ayca
(21.05.25)
Acıbadem.
Hem alışık olduğun yerlere hem de Avrupaya çok yakın. Ayrıca nezih ve nispeten yeşil.
0
Bruce
(21.05.25)
günümüzde caddeye yakin kisimlarda degil. yurtdisina tasinana kadar tüm hayatim kozyatagi'nda ve suadiye'de gecti. hala oralarda evimiz var, annemler kozyatagi'nda oturuyor hala, kardesim suadiye'deki evde. suadiye taraflari tam bir karadelik oldu. dogru düzgün kaldirim yok. sürekli insaat, sürekli gürültü, toz toprak hafriyat. yollari eziyet gibi, zaten dar sokaklar, bir de iki tarafli park ediyorlar, sen o sokaga girecksin ters yön, yan sokaga döneyim diyorsun girilmez, suradan kivirayim diyorsun insaat eee anasinin gözü diyip arabayi kirasin geliyor.
son 8-9 senenin özeti bu suadiye'de. kozyatagi hala coook daha iyi.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.05.25)
Araba var mı? İş nerede?
0
kisa
(21.05.25)
Çok net konum vereyim :)
maps.app.goo.gl

Bunun etrafında bulabildiğiniz her yer.
0
kisa
(21.05.25)
suadiye <3
0
sonsuz
(21.05.25)
@kisa eşimin işi ataşehir'de, ben yurt dışından döneli 6 ay oldu, hala işsizim iş arıyorum. kafaları biraz da bu karıştırıyor. eğer karşıda bir iş bulma imkanım olsa gebze'den falan tutacağız o derece kaçasımız var istanbul'dan ama maalesef o taraflarda pek firma yok.

arabamız yok. arada ailelerden alıyoruz.
0
🌸dedi ayca
(21.05.25)
Şimdi dediğim konum çok çok çok iyi
Ataşehir de iş nerede bilmiyorum ama bu sene sonuna kadar yeni metro hattı açılacak.
Ben Ataşehirdeyim, kendi adıma çok seviyorum. Ataşehir tarafı düşünürseniz de mozaik çarşı çevresi kesinlikle ama Ataşehir de araba lazım diyebilirim
0
kisa
(21.05.25)
bu arada Acıbadem ve Kozyatağı için sahibinden üzerinden filtrelerimle arama yapınca sadece 2 adet ev buldu :) o yüzden biraz daha detay lazım sanırım

max 10-15 yaşında bir bina istiyorum ki altında kalmayalım bir depremde.

bütçemiz de şu an ben işsiz olduğum için ve artık daha fazla ailelerin evlerinde sürünmek istemediğimizden bir an önce eve çıkmak istediğimizden ötürü max 35 bin olacak şekilde. önerdiğiniz yerler eğer ben de çalışsaydım mümkündü ama bu şekilde maalesef :D

bir de Anadolu yakası evleri bir acayip, odalar yamuklu yumuklu, genelde kot farkı var ve camlar yukarıda, hatta camsız odalı bir sürü ev gördüm, öyle yaygın bir şey ki sanırım "karanlık odası yok" şeklinde ilanlara detay eklemişler.
0
🌸dedi ayca
(21.05.25)
2003 ve sonrasi tüm binalara güvenle bakabilirsiniz Kozyatagi civarinda. Atasehir'de de keza. 10 sene önceyle 20 sene önce arasinda pek fark yok. Hele Kozyatagi gibi zemini tamamne kaya olan bir yerde, cogu deprem sallamiyor bile dogru düzgün.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.05.25)
istanbul'dan taşınırken ev kiramız halkalı atakent'te dublex bir ev için 2700dü ve şu an bakıyorum da kozyatağı'ndaki evler 52bin liradan başlıyor. nolmuş böyle ya :(
0
🌸dedi ayca
(21.05.25)
Anadolu yakasının yaşanılabilir semtleri sahil şeridi semtleridir. Maks minibüs yolu ile e-5 arası ama e-5ede fazla yaklaşmamak lazım.
Bu kesimlerde yeni bina çok var. Kartala yaklaştıkça fiyatlar düşer.
0
my fault
(22.05.25)
ben de kozzy avm civarıcıyım ama bütçe aşar anadolu evleri kötü değil filtreden dolayı görememis olabilirsiniz. direkt atasehir, ümraniye bakının siz 35e. diğer türlümaltepe, kartal olur ama o da değmez çünkü buraların sahil dişinda bi özelliği yok zaten bi de iş yerine uzak olacak. benim yeni yerleşip e ulaşım iyiymiş dediğim yer maltepe cevizli. hem cok sessiz hem 10 dk yurumeyle e5 ama gece (02:00civari) yurumekten biraz cekiniyorum tam cozemedim guvenli gibi ama
0
ala09
(22.05.25)
Ben imkanım da varken çeşitli sebeplerle anadoluyakasına taşınmadım, o bölgede en begendigim yer erenköy hastanesinin alt tarafındaki alandı. @kisa'nın dedigi yerlere yakın yerler.
0
liberal
(22.05.25)
bezkoz?
0
ground
(22.05.25)
Zemin konusunda Anadolu yakasının geneli iyi. Daha sakin ve site yaşantısı beklentin varsa Çekmeköy-Sancaktepe ve Ümraniye'nin bazı bölgeleri sana uygun olabilir. Ataşehir'e gidiş zor olmaz. 35K bütçe ile Kadıköy-Maltepe ve sahil şeridi zor o nedenle orayı hiç önermedim. Ataşehir civarına da bakabilirsin oralarda fiyatlar değişken, Barbaros tarafı size uymaz ama K.Bakkalköy olabilir oradan metro da geçiyor.

Yeri gelmişken madem araç yok, Parseller-Bostancı / Kadıköy-Havalimanı / Üsküdar-Sancaktepe / Marmaray demiryolu istasyonlarına yakın yerlerde oturmakta fayda var. Metro olmadan ulaşım iyice zorlaştı.
0
Lethe
(22.05.25)
kuzguncuk, çengelköy imkanın varsa.
0
koela
(22.05.25)
ben feneryolundayım. burası tam böyle emekli yeri sessizz sakin ağaçlık ama bir sıkıntısı var saat 7de ekmek, 9dan sonra açık bakkal yok :D
0
neira
(22.05.25)
Kadikoyun E5 ile Sahil arasindaki kalan mahalleleri.

Sahile ve Caddeye ne kadar yakinsan o kadar iyi. Yani buralarin avantaji sahile ve caddeye istedigin zaman ulasip keyfini cikarmak.

Kalite Fenerbahce/Caddebostan civarinda maksimum seviyede basliyor, Bostanci Lunaparki hizasiyla sona eriyor, ilerledikce duserek tabiki. Tabi simdi Maltepenin sahil seridi de fena degil kucumsemek dogru olmaz ama sen burada maddi bir endise iletmemissin. Dolayisiyla Anadolu yakasinin en ala yerleri bence Kadikoy sahili.

Acibadem diyenler olmus. Trafik ve metrobus acisindan avantajlidir tabi koprunun dibinde cunku. Ama onun haricinde bir avantajini goremiyorum ayrica cok yokuslu.

Ha bir de eger deprem endisen varsa denizden ne kadar uzaklasirsan o kadar iyi :D
Bir de mesele sadece depremde hayatta kalmak degil sonrasinda sehirden tahliye olmak. Eger bu konuyu kafana cok takiyorsan Tuzlada oturmak en mantiklisi olurdu
0
nuevo
(22.05.25)
Yorumlarla kendi durumumu çok ilişkilendirdim, yazmak farz oldu...
Ataşehir mozaik çarşıya yürüme mesafesinde, Samandıra merkezde yeni yapılmış bir sitede oturan bir kişiyim. Beklentiler elbette uyuşmayabilir ancak bahsettiğiniz şartlarda bence benzer koşullar size uyabilir. Metroya yakın oturuyorum, iki metro aktarması ve biraz yol ile işime gidebiliyorum. Site içerisi olması ve metro ile her yere ulaşımı sebebiyle bu koşullar bana yeterli geliyor istanbul için. Ama dediğim gibi beklentiler elbette farklı olabilir. Bu arada ben de yurtdışından yeni dönmüştüm geçen sene :)
0
va
(22.05.25)
(31)

Kedime isim bulamadım yardımcı olur musunuz?

su eve bi peynir alamadin diyen fare
https://eksiup.com/p/2r675054nbgsİnternetten biraz baktık ama kafamıza yatan güzel bir isim bulamadık. Tek hece olmayan, mümkünse Türkçe çoklu önerilerinizi bekliyoruz :)
eksiup.com

İnternetten biraz baktık ama kafamıza yatan güzel bir isim bulamadık.
Tek hece olmayan, mümkünse Türkçe çoklu önerilerinizi bekliyoruz :)
0
su eve bi peynir alamadin diyen fare
(19.03.25)
osman ya da saman.
0
lemmiwinks
(19.03.25)
ya ben bi vide izlemiştim. p ve s harflerine duyarlı oluyorlarmış kediler. sipsi olabilir mesela :D
0
elorelia
(19.03.25)
Cinsiyet belirtmemişim bu arada;
Dişi.
0
🌸su eve bi peynir alamadin diyen fare
(19.03.25)
çilek, bambi, pankek, popkek, suşi
0
theseachange
(19.03.25)
Üzüm demek istedim.
0
peki madem
(19.03.25)
Şapşik ya da şaşkın tipi var bunda:)
0
(19.03.25)
ayşe
0
yrkkfllr
(19.03.25)
hasbam.
0
since1907
(19.03.25)
Çok sevimliymiş. Genelde bunlar latte ya da lokum oluyor ama bu bence kayısı.
0
a perfect lie
(19.03.25)
Casper
0
anon1m
(19.03.25)
nori
0
duyulmasi gerektigi kadar
(19.03.25)
çükübik
0
false pretension
(19.03.25)
Aklıma ilk gelen isim; Tufan.
Dişi olduğunu öğrendikten sonra; Sude.
0
kumandanim
(19.03.25)
fikibok
0
Shepard
(19.03.25)
karakterine gore isim koyardim.

oturakli bi kediyse: hikmet, nazli


yaslaninca hikmet bey, nazli hanim derdim:)
0
dokunmakalbime
(19.03.25)
furby çok da benziyor ahahaha
0
ground
(19.03.25)
Ben öneride bulunmayacağım ama bi sitemimi dile getirmek istiyorum. Hem kedi için oldukça önemli bir konuda öneri istiyorsun hem de kedinin sadece 1 (bir) tane fotoğraf gönderiyorsun, böyle olmaz, göndersene 15 25 32 tane falan bakalım zihnimiz açılsın.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.03.25)
brioche
0
herzan
(19.03.25)
bence bir kediye isim verilmemeli. o ismi, o almalı. yani bir süre gözlemledikten sonra karakterine uygun bir ismi hak ederek alıp, hayatına devam etmeli.
0
paudi
(19.03.25)
benim kedim olsaydı adı prenses Fiona olmuştu bile
0
devilone
(19.03.25)
Pişi
0
grimavi
(19.03.25)
Müjgan
0
mesuta
(19.03.25)
Limon değil mi bu ya.
0
va
(19.03.25)
Sevim.
0
muhayyer divan
(19.03.25)
Ela
0
cooperr
(19.03.25)
ayyy bu ne yaaa

süt
irmik
helva
boza


bildiğin yenmelik bir kediymiş, aklıma hep gıda isimleri geliyor.
cinsiyet belirtmemişsin.
0
janderzel zartanyan
(19.03.25)
Peynir olsun bence

Peynir yiyorum gibi sozlerde tatli olur ilerde :D

Edit: kedinin ismini ne koydugunu soylersen de guzel ve anlamli olur. soruna editleyebilirsin karar verince :)
0
ermanen
(19.03.25)
Biraz klasik ama bakar bakmaz boncuk geldi aklıma.
0
Amaranta ursula
(19.03.25)
Bambi önerisi asiri hoşuma gitti. Bu ceylan gözlüye cuk oturur. Ben de Bambi+1 diyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.03.25)
Badem, ceviz
Yemek çağrışım yapıyor bana da
0
master of ceremonies
(20.03.25)
Merhabalar, kedimin ismini Badem olarak belirledim.
Öneride bulunan herkese teşekkür ediyorum.
0
🌸su eve bi peynir alamadin diyen fare
(29.03.25)
(42)

Sisli havada dörtlüleri yakmak

birmilyonunvarmi
Mantıklı mı?
Mantıklı mı?
0
birmilyonunvarmi
(12.12.24)
Gorulmeyeceginizi dusundugunuz, diger suruculeri potansiyel bir tehlike sebebiy uyarmaniz gereken her anda 4 luleri yakmak mantikli. Cok yogun yagmur, sis, ani yavaslama bunlar hep sebep olabilir. Amac sizin gormeniz degil gorulmeniz.
0
wallcan
(12.12.24)
evet tabiki, arkadan gelen araba beni görsün isterim
0
benaslinda
(12.12.24)
Sisli havada seyir halindeyken dörtlüleri açarsan kimse senin "diğer araçlar beni görsün diye açtım" dediğini düşünmez yolda bir kaza vs bir şeyler olduğunu düşünür, havada sis varsa sis farı açılır dörtlüler dörtlülerin açılması dışında kullanılıyorsa trafikte kargaşaya neden olur.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.12.24)
ben çok sis varsa 4lü yakarım. görünür olmak lazım.
0
mikahakkinen
(12.12.24)
Kaleciye ilk -1 imizi verelim ;) her arabada sis farı yok. Dörtlü yakmak mantıklı ve kullanılan da bir yöntem. Sisli havada dortlunun amacının "fark edilmek" olduğunu herkessss bilir ;)))

Edit: tx'lerde fln her arabada var mı, bilmiyodum? Sadece arkadan gelen değil karşıdan gelen için de işlevsel.
0
abuzer
(12.12.24)
O dörtlülere boşuna "hazard lights" demiyor adamlar. Boşuna turuncu değil o renkler. Bunlar sis için değil ama sis için de kullanımında sorun yok. Dörtlüler "istediğim yere park ederim" ışıkları değil, arıza, tehlike ve uyarı bildirim ışıkları.

Özellikle Bolu'da inen sislerde görünürlüğü arttırmak için kullanılabilir. Sis farı sizi muazzam bir farkla görünür kılmaz, dörtlüleri yakmak da görüşünüzü ciddi bir oranda iyileştirmez. Kullanımında bir sorun yok. Özellikle araçlar sis sebebi ile yavaşladığında takip mesafesi için de uyarmış olursun.
0
nawar
(12.12.24)
Abuzer arka sis farı fabrika çıkışlı zorunlu bir donanım, olmaması mümkün değil, seni görmesini istediğin sürücü de arkadan gelen sürücü zaten, -1'i geri almanı rica edeceğim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.12.24)
sisli havada dörtlüleri yakanları gördüğümde: "a aa niye herkes dörtlüleri yakmış? galiba herkesin aracı aynı anda arıza yapmış." diye düşünürüm.

amacı bu olmasa bile "sis var dikkatli ol" anlamına geldiğini asla düşünemem. kapasitem bu kadar.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(12.12.24)
Sisli havada dörtlüleri yakmak bir kural değildir.
Kişinin kendini koruma yöntemidir.

Sisli havada ben yavaş giderim fakat arkamdan hızlı gelen araç benim yavaş gittiğimi ancak yaklaşınca anlayabilir. eğer dörtlüler yanıyorsa arkadan gelen araç benim yavaş gittiğimi anlar ve önceden tepki verir.

Sisli havadan dörtlü açmakta bence fayda var.
0
durbidakka
(12.12.24)
ya normalde yakılmaması lazım sis farlarının yakılması lazım ama dörtlü olunca yanıp sönünce insanlar daha dikkatli türkiye'de.
o yüzden yakmakta fayda var.
yanıp sönünce dikkat çekiyor.
0
OgutucuRecep
(12.12.24)
@kaleci

belirli bir hızda seyrederken öndeki trafik aniden tıkanınca, frene basarken aynı anda dörtlüleri de yakıyorum, arkadan gelen kişinin dikkatini daha fazla çekebilmek için. arabada standart ve zorunlu donanım olarak sağda, solda ve ortada stop lambası var, frene basınca otomatik yanıyor. onu da kullanıyorum. ama onlar frene dokunduğun anda yanıyor. ben arkadakine "ileride trafik duruyor, stop lambalarım pedala dokunduğum için değil, aniden durduğum için yanıyor, önüne bak dikkat et" demek istiyorum ve dörtlüleri yakıyorum. hatta bazı araçlarda bunu özelliğe eklemişler, sert frende kendi kendine yanıyor.

yani standart donanımı kullanma demiyoruz, onu da kullan, ama dikkat çekmek istiyorsan dörtlüyü de yak ne zararı var ki? arıza yapıp kenara çekmiş zannederlerse etsinler. zaten amaç bana dikkat etmesini sağlamak değil mi? ha sisten dolayı yakmış olayım, ha arızadan dolayı, ne fark eder? arıza yapmış zannediyorsa da yanımdan dikkatlice geçmek isteyecek, benim de yürüdüğümü fark edince gerizekalı değilse anlayacak haa sisten dolayı yakmış diye. dikkat çektiysem gerisi teferruat.
0
kibritsuyu
(12.12.24)
sisli havada sis lambası yakılır. dörtlünün olayla bir alakası yok.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.12.24)
buna mantikli diyenler herhalde trafik kurallarini ve arac donanimlarini yetersiz buluyor. araclarda arka sis farklari zorunlu guvenlik donanimi olarak bulunur. sis farinin gorunumu diger farlardan farkli olarak daha belirgindir. bunun nedeni isigi daha alcaktan ve genis yaymasidir. trafikte hangi donanimin hangi durumda kullanilacagi acik ve net sekilde belirlenmistir. bence bunun nedenleri oldukca basit.

1 - 4lu flasor yani ikaz lambalari herhangi bir sebeble trafikte durmaniz gerektiginde ya da ani yavaslamalarda kullanilir. ariza, kaza vb bir durum yoksa 4lu kullanimi gereksizdir.
2 - Siz 4lu yaktiginiz icin arkanizdaki arac aniden trafigin duracagini, kaza oldugunu vs dusunebilir panik manevrasi yapabilir ve kazaya sebeb olabilirsiniz.
3 - Gereksiz 4lu kullanarak yon belirsizligine neden olur serit degisikligi yaparken kullanicilari zor durumda birabilirsiniz.

gereksiz sekilde 4lu kullananlar, sis olmayan havada sis fari acanlar ve sag seridi bosken sol seritten gidenler ayni kisiler gibi geliyor bana.
0
tahtakafa
(12.12.24)
hem sis var hem de trafik yavaş hatta dur kalk şeklinde ilerliyorsa dörtlü yakarım. arka sis farları yeteri kadar görünür olmuyor.

sadece sis var ve trafik cayır cayır akıyorsa dörtlü yakmam.
0
scudman1
(12.12.24)
Kibritsuyu, abi siz sis lambasının yeterli gelmediğini düşünüp gereksiz stres yaptığınız için böyle bir kaygı hissediyorsunuz anlayabiliyorum ama sisli havada sis lambaları gayet yeterli bir uyarı sağlıyor, daha çok dikkat etsinler deyip dörtlüleri açmanın bir anlamı var mı bilemiyorum, bence yok.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.12.24)
Mantikli degil, oyle bir kuralda yok zaten, herkes birbirinden gorup yapiyor, kullanim amaci disinda. Sis olmasi bir acil durum degil arkadaslar, araciniz hala seyir halinde, yalnizca daha dikkatli surmesi gerekiyor herkesin. Ulkede hicbir sey tam olmadigindan, surus egitimi de verilmedigi icin dogru duzgun bilmiyor kimse, kulaktan dolma bilgiler dogruymus gibi savunuluyor ne yazik ki.
0
bosver nicki
(12.12.24)
ben yakarım bana göre mantıklı
0
gilbeys
(12.12.24)
bir zararı yok. arkanızdaki kişi sis dolayısıyla dörtlüleri yaktığınızı, aynı ortamda seyrettiği için anlar. ekstra görülebilir olmak da böyle bir ortamda avantajdır.
0
zgrydn
(12.12.24)
hatali hareket, 4luler durulmamasi gereken bir yerde durman gerekirse yakilir.
mesela onunde kaza vardir, anayolda trafik tikanmistir millet arkadan basmis geliyordur yakarsin.
Hareket halinde iken dortluleri yakmak hatali.
Zaten eger olmasi gereken bu olsaydi araclar arka sis lambalari olmazdi.
Yogun sis var ise on arka sisleri acip, kontrollu sekilde yoluna devam edeceksin.
0
cooperr
(12.12.24)
dortlu lambalar kulturel bir muamma.

TR de "istedig9m yerde dururum" anlamina gelir eger araba park halindeyse.

Birlesik Kralligin irlanda taraflarinda eger diger arabaya onunuze gecsin diye yol vermisseniz, ondeki araba tarafindan size tesekkur etmek icin yakilir.,, uc kere click click click.
0
parcxerox
(12.12.24)
Her sisli havada kullanmam ama ekstrem seviyedeyse kullanirim. Cunku o durumda da ozellikle akici yollarda hiz beklenmedik sekilde yavaslayabiliyor. Sis falan umursamayip cilginca arkadan gelenler de olabiliyor. Mantikli bir tedbir bence. Ayni durum yagmurda da gecerli, genelde Sakarya civarlarinda denk geldim hep, normal siddetli yagmurdan bahsetmiyorum, butun otoban 70'e falan dusuyor o derece bir yagmur.
0
mbond
(12.12.24)
Sisli havada dörtlülüler yakılır. Dörtlünün olayı zaten dikkatli ol demektir. Aşırı sis varsa her an fren yapabilir, yoldan çıkabilir, sorun yaşayabilirsin. Arkadan gelen kişinin bunu bilmesinde fayda var.
Ayrıca gayet de faydalı.

Yakmak kural mıdır bilmiyorum ancak kuraldışı değil. Gayet tabii bir durum. Hatta kural değilse bile racon budur diyebiliriz
0
biseysorcaktim
(12.12.24)
dörtlüler yakılır. Sis farı yakılır diyenler sadece kendi görmek istediklerinin derdindeler. Millet beni görsün, dikkat etsin anlamında yakılır dörtlüler
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(13.12.24)
Benim arabamda sis farı yok. Dörtlüyü yakıyorum. Bunun da nesine itiraz ediliyor anlamadım. "Şu ya da bu nedenle sıkıntı var, dikkat edin" demiş oluyoruz.
0
firez
(13.12.24)
Dün istanbul İzmir arası gidip geldim ve yollarda baya sis vardı, görüş mesafesi düşüktü ve ben dahil etrafımdaki dötlüleri yakan araclarla uyum içinde ilerledik. Direk anlaşılır kılıyor ışıkların yanıp sönmesi çevredeki araçları.
Bir de yakmayanlar vardı, onlar biraz güven vermiyordu falan.

Bana göre son derece faydalı ve yapılması gereken bir birşey.
0
va
(13.12.24)
yorumları okuyunca bu kadar insanın yanlışı savunması karşısında hayrete düştüm. "dörtlüler tehlikeli durumlar için uyarı amacıyla yakılır siste görüş mesafesinin düşmesi de tehlikeli bir durumdur ne var bunda" gibi bir mantık yürütülmüş de tam da bu duruma özel spesifik olarak üretilip arabalara konulmuş bir donanım olan sis farı varken onu kullanmak teoride de pratikte de doğru ve mantıklı olanken bunu reddetmek çok ilginç. dörtlüler açıkken sinyal vermek sıkıntı bir kere. bir de sis dışında bir uyarı amacıyla yakan da olabilir o sebeple karmaşa oluşabilir. belki adamın arabası arızalandı duruyor yolun ortasında sen de sisten dolayı yakıyor diye başta önemsemedin durduğunu geç fark ettin ani kırıp yan şeritteki araca çarptın falan kafadan bir gereksiz kaza senaryosu size. bence sis farı çok gereken bir şey olmadığı için insanlar bilmiyor ya da unutuyor o yüzden dörtlü yakıyorlar bile bile yanlışı yaptığını sanmıyorum kimsenin.
0
semaforo de medianoche
(13.12.24)
sis farı yeterli diyen arkadaşlar aynı zamanda, dörtlüler ani yavaşlamalarda yakılır yazmış.

frene basınca birkaç milisaniye içinde yanan ve standart donanımda tam üç tane birden bulunan stop lambaları yetersiz mi? demek ki standart donanımın yetersiz olduğunu düşünüyor ve dörtlü yakma ihtiyacı hissediyorsunuz. yani ben sis varken sis lambasının yetersiz olduğunu düşünüp dörtlü yakınca stres yapmış oluyorum, ama aniden tıkanan trafikte frene basınca anında yanan stop lambasının yetersiz olduğunu düşünüp elle dörtlü yakınca siz stres olmamış mı oluyorsunuz?

neticede neymiş? arabanın standart donanımının yetersiz olduğunu düşünerek kendini ve trafiği güvene almak istediğin her durumda yakabilirmişsin.

ayrıca dörtlüyü yakınca "galiba önümde ani fren yapıyorlar" diye panik yapıp kaza yapacak kadar acemi sürücü, sis farını da stop lambası zanneder, fren yapıyorlar diyip kaza yapar. o denli acemiden bu da beklenir.
0
kibritsuyu
(13.12.24)
Abi bu araçların mühendisleri ar-ge çalışanları her türlü hava koşulu için sayısız defa test ediyorlar bu araçları o yetmiyor bağımsız kuruluşlar ayrıca test edip en güvenli şekilde trafiğe çıkmaları için okey veriyorlar, siz bu araçların sdandart donanımının tüm bunlara rağmen yetmeyeceğini kendinizi de sisli havada Sevimli Hayalet Casper gibi görünmez olduğunuzu düşünüp illa dörtlüleri de yakacam kardeşim bana ne diyorsanız ekstra olarak dörtlüleri de açın tabii ne olacak usta sürücü böyle yapmalı :)
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.12.24)
bak mesela o arge çalışmasnı yapan mühendisler, ani bir frenleme durumunda dörtlülerin de otomatik yanmasını sisteme eklediler. ani frende stop lambalarıyla birlikte dörtlüler de yanıyor.

yarın bir gün sis yoğunluğunu ölçen bir sensör koyup, fazla siste dörtlüleri otomatik yakmayacaklarının bir garantisi yok. bunlar hep arge. iki gün sonra bunu da görürsek utanacak mıyız? olmaz diyebilir misiniz? 5-10 yıl önce frene ani basınca dörtlüler de yanacak desen ona da gülerlerdi. hatta chery'lerde arkaya da sensör koymuşlar, belirli bir hız üstüne arkadaki araç fazla yaklaşırsa da dörtlü yanıyor gelmee gelmeee diye. trafikte oyuncak etmişler, dibine girip girip yaktırıp eğleniyorlar.

hepsinde amaç aynı, fark edilmeyi arttırmak. sis farı yeter diyorsan yakma, tedirgin hissediyor, yetmez daha çok dikkat çekeyim diyorsan yak. bu tamamen kullanıcı tercihi artık. yakılır diye bir kural da yok, yakılmaz diye bir kural da yok.

yok kenara çekmiş zanneder, yok ani fren yapıyor zannedip panikler kaza yapar falan bunlar komik bahaneler. azıcık trafiği okusun, zannetmesin.
0
kibritsuyu
(13.12.24)
Yoğun siste açılır dörtlüler hocam. Teamül böyle. Yanlış bir şey de değil. Görünürlüğü her türlü arttırmak lazım öyle durumlarda. Arabada çakar (turuncu), hatta pavyon ışıkları olsa onlar dahi açılır.

Şehir içi dip dibe dur kalk trafikte yahut az/normal siste açılmaz.
0
yadigar
(14.12.24)
"ani frende stop lambalarıyla birlikte dörtlüler de yanıyor" kaza aninda dortluler yanabiliyor, dogru. ama ani frende yanan dortlu gormedim, hatta bu buyuk ihtimal eli yuzu duzgun ulkelerde yasal bile degildir.

4luler yogun siste gorunurlugunuzu falan arttirmaz, cunku sinyallerin icinde dandik bir tane led yada ampul var.

araclarda on sis farlari opsiyonel olabilir, ama arka sisler opsiyonel degil. arka sisler acin, gecin aracin arkasina, sislere bakmakta zorlanirsiniz, cunku oldukca kuvvetlidir. sinyaller ile arasinda kuvvet olarak ciddi fark var.

ezcumle, yogun siste 4lu yakmak kurallardan ve teknikten bir haber ortadogu insani hareketi, uzgunum ama boyle.
0
cooperr
(15.12.24)
Ortadoğu: ben nalaka

Hep otobanda sürüyorsunuz glb.. tek şeritli ucurumlu dağ yolunda yoğun sise yakalanmamis kimse

ve madem standart donanim olan arka sisler yeterli, ön sis opsiyonu neden var? Tüm mühendisler ortadogulu mu diyosun

Dörtlü yakıldı diye eli ayağına dolasip kaza yapacak kisi zaten net araba kullanamiyordur +7 yoğun siste kaza yapmama ihtimali yok, bari kendimizi kurtaralim
0
abuzer
(15.12.24)
yağmur sis görüş mesafesi düştüğünde dörtlüleri yakarım. çok faydalı
0
duyurukullanıcısı
(15.12.24)
"Sisli havada dortlunun amacının "fark edilmek" olduğunu herkessss bilir" diyen arkadas, aynen dedigin gibi on sis farklarinin senin farkedilmede pek etkisi yok, onemli olan arkadan gelen birinin sana gommemesi.

O yuzden onler opsiyonel ki bazi modern araclarda opsiyonal bile degil artik. Arkalar ise bildigim kadariyla her aracta var, yanlisim varsa buyrun duzeltin. Mesela bendeki 2021 model f segment SUV aracta on sis farlari opsiyonel olarak bile yok, arkalar standart.

tekrar ediyorum, yogun siste 4luler sizin normal stop lambalariniz kadar bile gozukmuyor olabilir cunku yaktiginiz lambanin kuvveti belli, o yuzden pek ise yaramayan bir aktivite. 4lu yerine bir zahmet sislerinizi yakin, devam edin.

ortada tartisacak bisey yok aslinda, insan hayret ediyor :D
0
cooperr
(16.12.24)
ne bulursam yakarım, ara ara da korna çalarım. yolda uyuyan eden çok. çarpacaklarına sinir olsunlar.
0
titanyum22
(16.12.24)
Arkadaşlar ar-ge ve mühendislik böyle çalışmaz. Yani sen su altında da sorunsuz bir şekilde hayat kurtaracak bir sistemi ya da önünün belli olmadığı kadar sisli yollarda da görüşü sorunsuz bir şekilde sağlayacak far üretebilirsin. işin bu kısmında sorun yok. Yalnız mühendislik burada bitmiyor. Basit tabir ile attığın taşın ürküttüğün kuşa değmesi lazım. Yılda iki kere denk geleceğin yoğunluktaki sis için hiçbir firma standart donanıma bu kadar maliyetli yatırım yapmaz. Görülme sis yoğunluğunun görüş azaltma oranına bakarak görülme sıklığı yüksek olan sis için önlem standart üretilir. Örneğin arazi araçlarındaki sis farları ve standart bir şehir içi aracındakiler de aynı değil. Neden? Çünkü en başta ihtiyaç sıklığı sebepli olan arz-talep konusuna geri dönüyoruz.

"bunlar hep arge. iki gün sonra bunu da görürsek utanacak mıyız? olmaz diyebilir misiniz?" @kibritsuyu ve gelişim süreci tespiti doğru. Yan aynalar, silecekler, emniyet kemerleri, hava yastıkları vs. hep ihtiyaca bağlı olarak kullanıma göre artan konular.

Ayrıca yoğun siste dörtlüleri yakıp yavaşlayan aracın makas atarak gitme ihtimali sebebiyle trafikte kaos yaratması, öndeki aracın fren lambası yanmadığı halde dörtlüleri gördüğü için başka şeride aniden direksiyonu kırması gibi şeylerin parçası olacak kişiler trafiğe çıkmasın zaten +1500 Dandik ledleri yüzünden görünürlüğü arttırmadığı halde mucizevi bir şekilde şerit değiştirirken sizi görünür kılacak olan sinyal lambaları gibi fikirleriniz de şahaneymiş. Bu konu neden bu kadar uzadı diye merak ettim, gereksiz Ekşi Duyuru gerginliği yaşanmış :)
0
nawar
(16.12.24)
tartisma gereksiz yere uzuyor cunku ortalama duyuru kullanicisinin tartisma dusturu adhominem. ornek:

- sinyaller siste gorunurlugu arttirir.
- arttirmaz cunku sisler yeterli kuvvete sahip degil.
- Dandik ledleri yüzünden görünürlüğü arttırmadığı halde mucizevi bir şekilde şerit değiştirirken sizi görünür kılacak olan sinyal lambaları...
- peki yogun sis?
- onu salla, benim amacim bir sekilde sana cift dalmak.
- peki.
0
cooperr
(16.12.24)
Olsun acelemiz yok @cooper. Şunu da tekrar cevaplayabilir misin? Önemli olan tek şeyin arkadan gelenin bana gommemesi olduğu fikrine tam olarak nasıl ulastin? Karşıdan gelen istediği gibi geçirsin, rahat mı olayım?

Bı de senin dışında herkesin dün ehliyet alıp bugün ilk kez sise yakalandigi fikri var tabii... Kimse yoğun siste karşıdan ya da önünde giden kisinin dortlulerini görmedi, fark edilirligi arttirdigini deneyimlemedi, o nedenle senin "hayır arttirmaz" tespitin/teorin kesinlige sahip.

Amacı çift dalmak olan da ortadoguya: ben nalaka'yi ilk dedirtendir
0
abuzer
(17.12.24)
ben de bu konu niye bu kadar uzadı onu anlamadım.

kimse sis lambası gereksiz, onun yerine dörtlü yakayım daha iyi demiyor ki. yahu çok basit. siste görünürlüğümü arttıracak ne kadar özellik varsa açıyorum, çünkü neden olmasın? arka sisi de açarım, ön sisi de açarım, dörtlüyü de yakarım, beşlisi altılısı olsa onu da yakarım, modifiye şahin gibi yere mor ışık veren renkli ledlerim varsa onu da açarım, japon keranesi gibi, ankara pavyonu gibi şıkır şıkır gezerim, yeter ki etrafımda daha fark edilir olayım. onu açan toptur bunu açan ortadoğuludur falan. dandik ledliyse gözükmüyorsa da fazladan boşu boşuna yansın amk elektrik mi yazıyor? sis farı gibi sabit yanmıyor, dandik de olsa sis farı gibi sabit değil yanıp söndüğü için dikkat çekiyor işte bunun nesini tartışıyoruz anlamadım ki?

dörtlüyü yanlış anlayıp kaza yapacak angut da trafiğe çıkmasın bir zahmet. azıcık önündeki trafiği okumayı öğrensin öyle gelsin. ben salağın teki yanlış anlar da ani fren yapıp kayar, tam kayarken de fren yerine gaza basıp uçurumdan düşer falan diye niye kullanmamazlık edip görünürlüğümü düşüreyim?
0
kibritsuyu
(17.12.24)
kibritsuyu +1.
0
unalub
(17.12.24)
@abuzer

karsidan gelen farlar ve sis yuzunden zaten 4luleri pek goremeyecek.

bircok aracta artik farlar oldukca kuvvetli, sis olmadigi zamanlarda bile sinyaller karsidan gorunmedigi icin sinyal verdiginizde o taraftaki far ya kapaniyor ya da kisiliyor.

ortadogulu olayindan benim kastim da zaten "ben ne varsa kerhane gibi yakayim, maksat gorunur olmak" mantigi, sagolsun kibritsuyu arkadas da bu tezi hemen dogrulamis...

isik, yanar doner seyleri seven bir milletiz, yapcak bisey yok.
0
cooperr
(17.12.24)
@cooper, ARTİK farlar kuvvetliyse ve dortlumun gorulmesini engelliyorsa 2025 volvomda ona uygun davranırım.

Bir de "goremeyecek" diye future konusmamiza gerek yok, onu diyorum. Hepimiz en az bir kez yoğun siste sürmüşüz belli ki. Ozellikle ben Max 2 günde 1, sisli tek seritli dağ yollarında sürüyorum. Ve yoğun siste dortlulerin faydasini sık sık deneyimliyorum. Teori uretmemize gerek kalmadı bak ilk ağızdan söylüyorum. Zaten yol kenarı uyarı ışıkları bile yanip sönen cinsten. Yoksa dümdüz ışığı koyar gecerlerdi di mi :)

Evet herkes fikrine daha da sıkı sıkıya bağlandığına göre duyuru gorevini tamamladi sanırım ;)
0
abuzer
(18.12.24)
(14)

39 yaşta sakalda beyaz normal mi?

benaslindayohum
15-20 tane çene kısmında. Sanki daha geç beyazlamalı diye biliyorum
15-20 tane çene kısmında. Sanki daha geç beyazlamalı diye biliyorum
0
benaslindayohum
(09.12.24)
Herkes için farklı durumlar. Ama sakal saçtan genellikle daha önce beyazlıyor

37'yim sakalların yanları baya baya beyazladı 15 20 değil.
0
hedep
(09.12.24)
daha 30 olmadan george clooney'a dönmüş adamlar falan da var hocam 30 sonrası çok normal ama ırsi olarak anne ve baba tarafında hep geç beyazlama varsa bi mineral eksikliği falan da olabilir o zaman bi değerlerinize baktırın.
0
semaforo de medianoche
(09.12.24)
Gayet normal, 39 normal bir yas beyazlar icin.
0
mor oje
(09.12.24)
30'dan sonra direkt birkaç tane çıktı ve yıldan yıla artıyor bende.

Ek olarak: folik asit eksikliği var mı baktır. Bu da beyazlamaya neden oluyor.
0
nhk ni youkosu
(09.12.24)
Normal. Stres en büyük belirleyicisi.
0
wd40
(09.12.24)
bi zahmet dedecim
0
titanyum22
(09.12.24)
normal 20lerde var beyaz.
0
jelly bear
(09.12.24)
Yaş 34 te başladı şu an yaş 38 yer yer beyaz var.
0
mikahakkinen
(09.12.24)
bende çok. 40 yaşındayım.
0
gabe h coud
(09.12.24)
15-20 baya çokmuş. Bir ayağın çukurda bence.
0
synesthesia
(09.12.24)
Hocam 200 sene önce 40 yaşına gelince ölüyordu insanlar bırak da saçın sakalın beyazlasın biraz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(09.12.24)
cok normal baba.
0
baldur2
(10.12.24)
yas 42, sacta sakalda siyah kalmadi neredeyse.
sanslisin.
0
cooperr
(10.12.24)
Ben de yazayım da pekişsin :)

Çok normal ki benim çevremde neredeyse tüm arkadaşlarda bariz beyazlar oluştu. Ben ilk defa 2 hafta önce sakalımda bir tane beyaz gördüm, baktıkca baktım kesmedim baya hatta. Kendimi şanslı hissediyorum bu kadar geç beyazlamaya başlayacağı için.

Yaş 37'den bildirdim.
0
va
(10.12.24)
(23)

Para ve imkan varken gezmek mi yoksa biriktirmek mi?

tahirkemalbozoglu
Şu anda çoluk yok çocuk yok. Bize yetecek kadar para kazanıyoruz eşimle beraber. Yaş 34 lere geliyor, anadan babadan bir şey görmediğimiz için açıkçası gorgususuz, gorgusuzlukten kastım gerçekten gorgususuz yani bir yer görmüş değiliz, yurtdışına bir kere çıktık, dağ görmemişiz taş görmemişiz, farkl
Şu anda çoluk yok çocuk yok. Bize yetecek kadar para kazanıyoruz eşimle beraber.
Yaş 34 lere geliyor, anadan babadan bir şey görmediğimiz için açıkçası gorgususuz, gorgusuzlukten kastım gerçekten gorgususuz yani bir yer görmüş değiliz, yurtdışına bir kere çıktık, dağ görmemişiz taş görmemişiz, farklı bir medeniyet, kültür görmemişiz. Hal böyle olunca vakit ve imkan varken gezmek istiyoruz açıkçası fakat bir yanımızda hep "ulan oğlum biriktirsene paranı" diyor.
Ancak vakit geçince de işte şimdiki gibi gezmek görmek isteği olacak mı? Sağlık yerinde duracak mı? Örneğin çocukken her çocuk gibi sabahlara kadar oyun oynardım fakat her oyunu alamazdık, şimdi Bi heves ediyorum yarım saat sonra atıyorum elimden joysticki, yani her şey zamanında diyorlar ya o doğru, bu heves kaçtıktan sonra para olması da çok önemi kalmıyor açıkçası, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
0
tahirkemalbozoglu
(29.11.24)
bence gezmek ya. zaman geri gelmiyor. keşke çocuk olmadan biraz daha gezseymişiz diyorum bazen.

tabi ki insanın kenarda kara gün parası olmalı da. 50 attınız diyelim onu 100-150 yapacaksınız diye de hayatı kaçırmanın bi manası yok.
0
elorelia
(29.11.24)
bu konuyu gezmek vs. para biriktirmek olarak değil de deneyim kazanmak vs. emtia almak olarak değerlendirebilirsiniz. önemli olan 1-3-5 yıl sonra sizi ev-araba almak mı mutlu edecek yoksa 1-3-5 yıl sonra gezmekten edineceğiniz yeni deneyimlerin hayatınıza getireceği mutluluk mu? ben ikisini de biraz yapmaktan yanayım, biraz kenara para ayıralım ama biraz da yeni tecrübelere yelken açalım. insanız, bu hayata bir kere geliyoruz ama iyi günler olduğu kadar kötü günler de var.
0
benaslinda
(29.11.24)
Bir insanın işsizlik durumunda kendisini 4-5 ay idare edebilecek parası olması yeterli bence birikim için.
Sonrasında çok kasmamak lazım ve gezebildiğimiz kadar gezip görebildiğimiz kadar çok şey görmeliyiz, sonrasında bunun pişmanlığı daha büyük oluyor bence.
0
mutekebbir
(29.11.24)
Biriktirmek. Çevremde iki genç aile 10-12 yıl dolarla kazandı. Yedi içti gezdi. Sonra işler bir iki yıl ters gitti, kaliteye alıştıkları için harcamaları hemen azalmadı. Bir sürü borçları var kapıya icra geldikçe ,bankalar aradıkça keşke gezeceğimize köşeye 3 kuruş atsaydık diyorlar şimdi.
0
ercu cozer
(29.11.24)
ikisinin de bütcesi vec planı farklı olmalı ki insan ilerde birinden pişman olmasın. Kazancın bir kısmı ile birikim ve uzun vadeli plan yapılmalı, bir kısmı ile de tatil ve gezi planı. Kazançlar elbette yeterli gelmeyebiliyor özellikle günümüzde ancak burada da öyle düşünüyorum ki hedefler zamanında belirlenirse ve doğru planlamalar yapılırsa, uygun teklifler kovalanırsa mümkün.
0
va
(29.11.24)
Cocuk yokken gezmis ve biriktirmis biri olarak soyluyorum.
Kesinlikle gezin. Gezmeye "gezmek" diye degil, tecrube edinmek diye, dunya gorusu edinmek diye bakin. Bakis aciniz ne kadar degisirse hayattan o kadar zevk alirsiniz.
Parayi yine kazanacaksiniz, zaten cocuk yapma plani gelince gotunuzu oyle bir sikacaksiniz ki, aile buyukleri "ehe ehe cocuk rizkiyla gelirmis bak sans iste" diyecek bilip bilmeden. Siz isin bilincinde insanlar olarak calisiyor olacaksiniz zaten.
Diger arkadaslarin da soyledigi gibi, 6 ay- 1 yil kendinizi sikinti etmeden yasatacak parayi koyun kenara, sonra kalanla kendi capinizda gezin ve tecrube edinin.
0
quaker
(29.11.24)
denge diyorum.
para biriktirmek sart. cocugu birak, emeklilik sistemlerini de görüyorsun.
ama gezmek de sart. yoksa mezarliktaki en zengin adam olmanin tadini cikarirsin anca.
0
robert bosch
(29.11.24)
3 kazanıyorsak eğer 2 / 1 iyi bir oran. 2 yiyelim, içelim, gezelim ama 1 de biriktirelim. Yaş aldıkça insanın hayata bakış açısı değişiyor ama bir yandan da enerji bitiyor. Bana birisi şimdi kalk Ugandayı gezelim dese amaaan otur oturduğun yerde derim. Hant hant yürünecek yaşı geçtim daha fazla konfor arayışındayım.
0
charbiel
(29.11.24)
Çocuk varken gezilmiyor, yokken çok rahat ancak şu ekonomik koşullarda zor. 2 memur maaşıyla aynı yıl ingiltereye gidip araba almıştım, şu an bu mümkün değil. Hem enflasyon hem kur hem de hükümet 2023te yurt dışı harcamalarını taksitlendirmeme kararı aldı. Gezmek için zor bir dönem ama mal içinde 10 yılını kitlemeye gerek yok. En kral arabaya binsen ne en güzel evi alsan ne. Bu ülke böyle haldeyken gezcen yoksa psikolojin bozulur.
0
mikahakkinen
(29.11.24)
yillik butce yapin. gelirin %20si birikim %20si tatil %60i harcama %10u worst case scenario butcesi olsun. boylelikle ne yarin ne olacak endiseniz olur ne de tatile gidecek paramiz yok endisesi. ha oyle bir gelir yoksa ortada realist olacaksin. tek basina olmadigin icin esine, ailelerinize karsi sorumluluklariniz var. gelecek kaygisi varken tatil yapmayacak evde oturacaksin.
0
buenosdias
(29.11.24)
gezin. paranın tamamını gezmeye gömün demiyorum ama gezin. gezmediğim her sene için pişmanım arayı kapatmaya çalışıyorum.
0
jelly bear
(29.11.24)
Normalde "lamı cimi yok, şu devirde parayı harcamak mantıksız" derdim ama sizin açıklamayı görünce fikrim değişti. Ben; durumlar iyiyken çok gezdim, hevesimi aldım. Benim olduğum yerden böyle demek kolay.
Yine de gezmeyi tozmayı dahi tutumlu şekilde yapmanızı önermek istiyorum.
Önce vizesiyle şusuyla uğraştırmayacak, nispeten daha yakın yerlere gidip gezginliği deneyimlemenizi tavsiye ederim. Gezginliği deneyimlemek de önemli. Nelere ne kadar harcanıyor, ne konularda sıkıntı yaşanıyor... vs gibi konuları bi kafada oturtup sonradan açılmaya başlayabilirsiniz.
0
norek
(29.11.24)
cocuklar dogmadan gezebildiginiz kadar gezin. Biz Turkler cocuklarla birlikte gezmeyi yuksek cogunluka beceremiyoruz
0
turkuaz
(29.11.24)
2 hafta yıllık izinle ne kadar gezilebilir ki
bence ortada bir sorun yok
önemli olan güzel vakit geçirmek
ev ve araba varsa istediğinizi yapın helalinden
0
bir soru sorcam
(29.11.24)
gezip görmek. hayatı deneyimlemek güzel. ama biraz yatırım da yapılabilir.
dediğin gibi sağlık açısından yapamayacak duruma gelebilir insan, ve göçüp gidebilir de...
0
ermanen
(29.11.24)
offf çok çok zor soru.

bence 40a kadar birikim yapın, vücudunuzu sağlıklı tutun. 40tan sonra gezin. o zamana kadar kitap okuyun bol bol. gezip görmeyle eşdeğer olmaz tabii ama gözle görülür açıklığını kapatır bahsettiğin görmemişliğin
0
titanyum22
(29.11.24)
bu sorunun cevabı çok ucu açık ya. Hayattan ne beklediğinizle ilgili.

Ama birinden birini seçmek zorunda da değilsiniz.

-Akıllı bir bütçe yönetimiyle hem birikim yapıp hem de gönlünüzce gezebilirsiniz.

Gelecek güvencesi sağlamak önemli. Şimdi 34 yaşındasınız, muhtemelen özel sektördesiniz.

45 yaşından sonra ciddi bir yönetici pozisyonda değilseniz ya da kendi işinizi vb kurmadıysasnız özel sektörde şu anki kadar kazancınız olamayabilir. Çünkü o yaşlarda birçok işveren için "yüksek maaşlı, yaşlı, yatırım yapılamaz" statüsünde olacaksınız.
Daha küçük şirketlerde daha düşük ücretlere yönelmeye başlayacaksınız. Kariyer eğrisi böyledir maalesef özel sektörde.

O zaman hayatınızda çocuk da olacak belki. Masraflarınız artacak, ama geliriniz en iyi ihtimalle yerinde sayacak. Zam alacaksınız tabii ama enflasyona oranlayınca muhtemelen aynı yerde kalacaksınız yani.

O yüzden bence birikim işini ihmal etmeyin. Mesela eviniz var mı? Kiranız var mı?
Şimdi belki dert etmiyorsunuz ama o yaşlarda bunlar daha sorun olacak.

Bütçe planlaması önemli. Yıllık bütçe yapmak lazım.

Türk insanı buna alışık değil ama yılbaşında oturun eşinizle yıl boyu cebinize girecek toplam parayı hesaplayın. Bunun bir miktarını seyahate bir miktarını birikim ve yatırıma ayırın.

Ve bu limitlere uygun hareket edin.

İnanın yıllık planlamayla aylık planlamanın farkı hayatınızı çok değiştirecek.

atıyorum 50+50 ayda 100bin mi kazanıyorsunuz?

Yılda 1.2 milyon.

500'ü atıyorum kira, masraflar vs.

geriye kaldı mesela 750000.

Bunun 500000'ünü iyi bir yatırım olarak değerlendirin.

Kalan 250.000'yi seyahatler, yeme içme, eğlence vs için ayırın. Gibi.

50-30-20 diye bir model var.

%50 ihtiyaçlar zorunlu harcamalar.

%30 istekler, eğlence vs.

%20 yatırım

ama bu amerikada yaygın bir model. Bence türkiye'de %30 yatırım olmalı min.
0
anten
(29.11.24)
Medeniyeti, kültürü 3-5 günde göremezsin. 3-5 ay da eh anca birşeylerin tadına varırsın. Finansal stabilite çok önemli.
0
wd40
(29.11.24)
Gezmek +156165465
0
put it in your appropriate place
(29.11.24)
denge kurmak onemli. ikisini de abartmamak lazim ama paranin bir arac oldugunu bilmeniz gerek. bu aracla deneyimler elde etmek yeni araclar almaktan daha onemli bence cunku muhtemelen bir gun geriye donup bakacaksiniz. o zaman gordugunuz sadece sey farkli model arabalar, farkli esyalar falan olursa uzulebilirsiniz.
0
bohr atom modeli
(30.11.24)
Cebine giren her kuruşun (buna yolda bulduğun para dahil) %30'unu ev ve emeklilik fonu olarak ayıracaksın.
Bunu en iyi şekilde değerlendirebilmek için finansal okur yazarlık öğreneceksin.

Kalan %70 ile ister evlen, barklan, çoluk çocuğa karış, istersen gez, toz.
0
Mirket
(30.11.24)
ikisi de.

imkaniniz varken tabii ki de gezin, gorun, deneyim biriktiniz, anilar yaratin, dunyaya bakis acinizi genisletin.

ama bu demek degil ki elinize gecen her kurusu harcayin. hayatta yarin ne olacagi belli olmaz, isinizi kaybedebilir, kaza gecirebilir, engelli kalabilirsiniz. mali olarak sorumluluk sahibi olun, 2 bina gormek ugurna sacma sapan borca girmeyin.

bence butce yapin size uygun olacak sekilde. atiyorum elinize gecen paranin %60i zorunlu harcamalara gidiyor olsun (kira, kredi, borc, benzin, gida vs). kalan %40i'nin yarisini gezmeye tozmaya ya da zorunlu olmayan alisverise, diger yarisini da birikime yatirima ayirin.

boylece hem harcadiginiz para icin sucluluk duymaz, hem de birikiminizi yapmis olursunuz.
0
taurina
(30.11.24)
denge denge denge.

biraz kariyeri saglamlastirmak ve o sirada belki ev arsa alabilmek veya pasif geliri yarattiktan sonra kafa gezmek icin daha rahat oluyor.

bir de cocuk olunca isler komple degisir. ona gore icinizde kalmasin bazi yasanmisliklar hayatinizi bir cocuga adamadan once. sonra hep pismanlik, kavgalar, burukluklar vs.
0
baldur2
(30.11.24)
(9)

yandex ne oldu?

duyurukullanıcısı
google falan olacaktı ama ne oldu sonradan?
google falan olacaktı ama ne oldu sonradan?
0
duyurukullanıcısı
(08.10.24)
Bir Rus şirketinin Google olmasını beklemek hayalcilik olur tabii ama kendi pazarında yine hatırı sayılır bir kullanıcı kitlesi var, onun dışında mesela bence Yandex Navigasyon hepsini tokatlar.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.10.24)
google ürünlerinin neredeyse hepsi var onlarda da (harita, drive, work solutions, cloud, web servis hizmetleri vs). bir çoğunda da google'dan aşağı kalır yanı yok.

ama piyasada google kadar yer edemiyor, edemez de.

yine de bazı ülkelerde google'dan dahat etkin.

türkiye'de ise sadece navigasyon kısmıyla iddialı. arama motoru olarak çok kullanılmıyor. ben bazen kullanıyorum.

ancak bugün erişemedim, bilmiyorum bi kısıtlama mı var bugünlerde. yandex.com'a değil, yandex.ru'ya erişebildim ama o da işime yaramıyor
0
biseysorcaktim
(08.10.24)
şuan yandex tarayıcıdan yazıyorum. yıllardır bu tarayıcıyı kullanırım bunun yanında birçok yandex mailimde var.
ayrıca yandex navigasyonda oldukça başarılı.
bir tek kullanmadığım servisi arama motoru olabilir.
0
my fault
(08.10.24)
rusya pis kaka olunca o da yenilmiş sayıldı
istanbul dışındaki şehirlerin toplu taşımasını haritasına entegre ettiği içün ara ara kullanıyorum memnunum şahsen
0
titanyum22
(08.10.24)
içinize doğmuş olabilir. şu an tr için tekrardan ekip kurup search odaklı çalışmaya başladılar. yakında daha çok duyarız.
0
blackidom
(08.10.24)
Navigasyonda Türkiye'de google'ı tokatlar. Google'da ekrana bakarken bile hangi şerit, sağdan mı, düz mü, hangi rampa diye kafayı yerken yandex'te ekrana bakmadan bile yolunuzu bulursunuz.Google maps sizi taksicilerin bile kullanmadığı bozuk yola, ara sokaklara sokuyor, yandex adam gibi rota sunuyor.

Google devamlı mevcut hızınınızı ve hız sınırını göstermekte nazlanıyor, yandex bu konuda baya başarılı.

Radar ispiyonlamayı google'dan önce getirdi, kazalar anında ekleniyor, trafikte anormal bir sıkışıklık varsa hangi şeritte kaza var vs her şeyi görebiliyorsunuz.

Doğduğu ülke yüzünden bir google olamaz ama kalitesi yarışır.
0
kimlanbu
(09.10.24)
Arama motoru olarak bilmiyorum ancak Rusya'da bütün sistem yandex üzerine kurulu ve muazzam bir kullanımı var. Toplu ulaşım, taksi, ödemeler vs.

Google olur mu bilmem ancak ben çok beğeniyorum yandex uygulamalarını.
0
va
(09.10.24)
yandex google falan olmayacaktı.
bir rus firması bir amerikan firmasını internet aleminde geçemez zaten.
ben yandex harita ve yandex disk kullanıyorum. hatta yandex mail kullanıyorum bir alternatif olarak. gayet memnunum.
0
abelardo
(09.10.24)
yandex google'dan daha eski ve daha ziyade hitap ettiği rusya/bdt ülkelerinde başarıya sahip.
0
kesmekes laleler
(09.10.24)
(4)

Şeffaf Plak Tedavisi ve Dişlerde İlk Değişiklikler

rock n roll
Şeffaf plak kullanımında dişlerde gözle görülür farklar ne zaman başlar. Bu dişlerin caprasıklık durumuna göre değişir mutlaka ama aşağı yukarı ne zaman olur? Şeffaf plağa 11 gün önce başladım. 2. Plaktayim, 2 gün sonra 3. Plağa geçeceğim. Plaktan takip edeyim dedim ama plakların 3 tanesini verdi do
Şeffaf plak kullanımında dişlerde gözle görülür farklar ne zaman başlar. Bu dişlerin caprasıklık durumuna göre değişir mutlaka ama aşağı yukarı ne zaman olur?

Şeffaf plağa 11 gün önce başladım. 2. Plaktayim, 2 gün sonra 3. Plağa geçeceğim. Plaktan takip edeyim dedim ama plakların 3 tanesini verdi doktor. Kontrole gidince 3 tanesini daha verecek. Aşırı merak ediyorum.
0
rock n roll
(07.10.24)
toplam kaç plak var? Bu arada eğer Invisalign ise onun uygulamasını yükleyip plak poşetinin üstündeki müşteri numaranızla kaydolunca simülasyonu görebiliyorsunuz.

2.plakta daha bişey olmaz ama :D milim milim oynatıyor. Ama şimdi bi foto çekin, yedinci sekizinci plakta falan bi bakın biraz değişmiş olur.
0
nhk ni youkosu
(07.10.24)
Üst dişler için 33 plak, alt dişler için 37. İnvisalign evet.

Böyle bir şey olduğunu bilmiyordum iyi ki söyledin. Çok teşekkür ederim :)
0
🌸rock n roll
(07.10.24)
1 2 ay icinde yavas yavas fark edilmeye basliyor.
0
in vino veritas
(07.10.24)
Ben de merak ediyorum aynı şeyi. Dün akşam 3. plağa geçtim, hiç bir fark yok. Can sıkıcı :)
Youtube'da bir videoda 6. plakta çok değişiklik oldu diyordu, hedefim o.
0
va
(08.10.24)
(10)

implant yaptıran var mı?

my fault
güncel ortalama fiyatları nedir?iki yan yana bir tanede farklı yerde toplamda üç tane implant yaptırmam gerekiyor. ortalama ne kadara patlar. dişler çekilirken diş hekimime sordum du toparlaması için 6ay beklicez sonra ayarlarız bir şeyler dediydi. haftaya gideceğim pazarlık için soruyorum.birde ins
güncel ortalama fiyatları nedir?
iki yan yana bir tanede farklı yerde toplamda üç tane implant yaptırmam gerekiyor. ortalama ne kadara patlar. dişler çekilirken diş hekimime sordum du toparlaması için 6ay beklicez sonra ayarlarız bir şeyler dediydi. haftaya gideceğim pazarlık için soruyorum.

birde instagram reklamlarda devamlı çıkıyor 3500e 5000e farklı farklı kampanyalar. bunlar tek implantın fiyatımı üstüne yapılacak dişte dahil midir.

fiyat alırken ikisini birden mi veriyorlar.
0
my fault
(30.09.24)
5000e falan pek yapmazlar muhtemelen. ortalama 10000-15000TL arası tek diş için normal olabilir. en azından ben böyle rakamlar duydum.
0
enteg
(30.09.24)
çok geniş bir skalada fiyatlar olabiliyor. ama şunu söyleyeyim t tabii ki bütçe meselesi yanlış anlaşılmasın ama istanbul için konuşuyorum her şey dahil 700-800 eur'un altında fiyat varsa ben orda yaptırmazdım çünkü implanta ve kaplamasına güvenmezdim (eğer tanıdık değilse). çünkü rüştünü ispatlamış implantlar bir tık pahalı oluyor.

ben geçen sene tek implant yaptırdım, diş çekildi ve aynı anda vida yerleştirilip üstüne geçici diş yapıldı, hiç dişsiz gezmedim. 3 ay sonra da kalıcı diş yapıldı üstüne. medicadent ataşehir'i öneririm ama bir tık tuzlu olabilir.

daha önce başka bir yerde farklı bir dişim için denemiştim, gerizekalı dişçi beceremedi (ki arkadaş amerikada implantoloji y.lisansı yapmıştı), çektiğimle kaldım. mecburen köprü yapıldı. emin olduğunuz yere gidin mutlaka.
0
awlmi
(30.09.24)
diş teknisyeni olarak söylüyorum, 3-5 binlere implantı çok sağlıklı yapabildiklerini düşünmüyorum. Şu an rekabet çok fazla ama, iyi bir cerraha başvurduğunuzda size 10-15k'lardan başlayan fiyatlar verecektir. implantın cerrahisinde dikkat edilmesi gereken bir çok unsur vardır, herhangi birine gitmemeniz tavsiye olunur. bunda elbette cerrahın çalıştığı laboratuvarda çok etkilidir, iyi bir hekime kendinizi bırakınız ve fiyata göre hareket etmeyiniz lütfen.
0
herseysoyledigimgibioldu
(30.09.24)
diş kuş saç kliniğinde çalışıyorum

implantın çivisi, geçici diş takma zart zurt yani ilk seans işlemleri için 750 öyro alıyoruz. 6 ay sonra tepesine kondurduğumuz krona da 300 alıyoruz. totalde 1050 öyro
0
titanyum22
(30.09.24)
türk implant 4 adet 20 bin tl civarında piyasası şu an, ama tek implantı 30 bine yapan da var. çevre meselesi bu olay.
0
die fetten jahre sind vorbei
(30.09.24)
discilik malzemeleri dovize bagli, yurtdisi fiyatlarini bilen birisi olarak tahminim eli yuzu duzgun yerlerde dis basina 20bin civari isterler.

dis basina 3-5bin bana asiri ucuz geldi, dikkat ediniz..
0
cooperr
(30.09.24)
Şehir neresi o da önemli?

Bizim antepte 7bin e taktığımız implanta istanbulda 12-15 diyebiliyorlar.

5bin - 30bin arası değişiyor implantların tane ücreti.

Türk marka mı yaptıracaksınız yoksa ithal mi olacak ona değiştiriyor.

Kliniğin bulunduğu yerin kirasına ve çalışan sayısına göre de değişebiliyor.

İtalse de kore mi, fransız mı, alman mı... onların da kendi içerisinde kaliteleri değişiyor.

Hatta size alman takıcaz derler giderler evet gerçekten alman takarlar ama almanın en kötüsünü takarlar bir anlamı olmaz üstüne çok para alırlar.

Yani alman ama opel mi porsche mi ona da bakmak lazım.

Kalite değiştikçe ne değişiyor? İmplantın vücuda uyumluluğu artıyor. Yani birinin fail olma ihtimali %0.5 ise diğerinin %1 oluyor. En kötüsünün %2-3-4 oluyor.

Ha bazı bünyeler var çivi çak vücut kabul ediyor tutunuyor, bazı bünyeler var en iyisini tak tutmayabiliyor. kemiğin, etin, vücut değerlerinin de hesaba katıldığı bir işlem. zaten çok sıkıntı olsa takmazlardı demek ki öyle bir sıkıntı yok neyse ki.

Siz fiyat alırken menşei ve marka olarak fiyat alın özelden sorun biz de bir bakalım.

Popüler markalar taktırmaya çalışın çünkü bunların özel vidaları oluyor, yarın öbür gün bir sıkıntı olur aynı doktoru bulamazsınız piyasada rahat bulunabilen, geçmişi olan bir marka olsun yani.

Size bir kaç seçenek sunsunlar, değerlendiririz.

Belki antep uçak bileti + konaklama ile aynı paraya getiririz buraya gelirsiniz ^^
0
ananiyimioguz
(30.09.24)
oguzcum dukkanin onunu kapatma, biz de ekmegimizin pesindeyiz..
0
cooperr
(30.09.24)
sdfjsdjg sizin ekmek biraz pahalıymıs hocam
0
ananiyimioguz
(30.09.24)
Yeni eşim taktırdı, daha doğrusu süreci başlattı önümüzdeki ay tamamlanacak. 21000 TL.

Bir de diş çekilsin toparlansın sonra yaparız kısmı biraz garip geldi. Ben 10 yıl önce yaptırırken doktorum aynı anda çekip implantı yapmıştı ve bu şekilde daha iyi olacağını söylemişti iyi hatırlıyorum.
0
va
(01.10.24)
(8)

Diş telleri

cemallamec
Yaklaşık bir aydır takılı.— diş teli— çıkmayan damaklık— diş elastic/lastiğiArkadaşlar hayat kâbusa döndü. Dişlerimde yamukluk yok. Sadece bit yerde çok küçük fark edilmeyen aralık vardı ve dii hekimine gittim. Çenen de dar genişletelim dedi. Eyvallah dedim. Ama şu an elimde olsaydı diş tellerini el
Yaklaşık bir aydır takılı.
— diş teli
— çıkmayan damaklık
— diş elastic/lastiği

Arkadaşlar hayat kâbusa döndü. Dişlerimde yamukluk yok. Sadece bit yerde çok küçük fark edilmeyen aralık vardı ve dii hekimine gittim. Çenen de dar genişletelim dedi. Eyvallah dedim. Ama şu an elimde olsaydı diş tellerini ellerimde sökerdim. Hayat kalitem kalmadı.

Bir şey yerken bastırarak çiğneyemiyorum. Her şey damaklık arasında kalıyor. Sürekli fırçalamama rağmen dişlerim sarardı. 0.6 mm’lik küçük diş arası fırçaları da kullanıyorum. Zayıflamaya başladım. Ağrılar da var. Diş telini her şeyi ağzımda hissediyorum. Alışma diye bir şey yok. Konuşmam da bozuldu tabi.

Diş teli takanlar yemek yemekte zorlanma hep devam edecek mi? Bastırarak yiyemiyorum ve yerken zorlanıyorum. Ne zaman her şey normale döner yoksa gidip çıkartayım mı bu lanet şeyi?
0
cemallamec
(22.09.24)
Hekimini değiştir lütfen resmen seni söğüşlemiş. Bu kadar minik bir şey için çene genişletmek nedir, aralık dediğin şey kapatılsın diye dişler birbirine yaklaştırılır bi kere. Çeneyi genişletmek nedir... Hekimini değiştir lütfen.

4-5 sene kadar oldu diş teli takıldı, 1.5 sene planlandı pandemiden dolayı 3 sene kaldı ağzımda, dişlerim çarpık denebilecek durumdaydı (bana göre çarpıktı çevreme göre "amaan ne takıyosun"du) tedavi süresince senin çektiklerini 10'da 1'ini bile çekmedim, ki yaşım o zaman 38'di. 4 yıl olmuş.

Çeneye her yeni müdahalesinde bunları yeniden yaşayacaksın. Bence hekimini değiştir.
0
muhayyer divan
(22.09.24)
başlarda öyle oluyor. hem ağrı acı hem de sürekli ağzınızda bir şeyin olma hissi... kısa sürede acı da geçiyor, sürekli ağzınızda bir şey var hissi de geçiyor. 1 ay olduysa artık ufak ufak geçmesi lazım özellikle ağrı sızının.

ama keşke en başta fark edilmeyen minik bir şey için tel taktırmasaydınız :)
0
candide
(22.09.24)
@muhayyer; doktorlar ilk basta 1.5 sene takar cikarirsin diyor ama 3 sene suruyor ozellikle belli bir yastan sonra.

baska arkadaslarima da pandemi oncesi aynisi olmustu. sanirim musteriyi urkutmemek icin az soyluyorlar.
0
antikadimag
(22.09.24)
Gerekliliği gereksizliği bir yana bırakarak konuşacağım, alışmak diye bir şey var gerçekten, ben 4 sene kullanmıştım. Bir aşamada bütünleşiyorsunuz. Çıkarken sevinmiştim tabi ama bir an sanki üzülmüştüm bile :D

Şu aşamada ağrıların olması doğal. Onlar komple geçiyor. Geri kalanı da alışkanlıkla ilgili, bir yerden sonra her şey olağan hale geliyor. Teller çıkınca baya farklı hissediyorsunuz hatta.
0
akhenaten
(22.09.24)
@cemal

Burada problem süreden çok sana uygulanan yanlış işlem. Minik bir açıklığı kapatmak için çeneyi daraltmak yerine genişletmek açıkça hastayı metalaştırmaktır. Aklında olsun.
0
muhayyer divan
(22.09.24)
Geçmiş olsun, ben de şeffaf plak taktırdım daha beşinci günümdeyim. Plak düşünmediniz mi?

Ben de yeni yeni toparlıyorum, ilk 3 gün ağrıdı dişler ki plakta çok daha kolay olduğunu söylüyorlar. Bir de alakasız dişimin birisi reaksiyon gösterip hassaslaştı orada yemek yiyemiyorum şu an bile.
Ancak baya normalim şu an ve alışmaya yakınım. Siz de alışırsınız er ya da geç. Tekrar geçmiş olsun.
0
va
(23.09.24)
ikinci bi doktordan tavsiye almadınız mı?
0
elorelia
(23.09.24)
Diş plağı, braketlere göre daha rahat ama braket daha etkili diye düşündüm. O yüzden istemedim. Bu hafta kontrole gideceğim, olmazsa ikinci bir doktora daha gösteririm
0
🌸cemallamec
(23.09.24)
(3)

Lenovo Yoga Pro 7 14IRH8 - Laptop nasıldır?

va
Lenovo Yoga Pro 7 14IRH8 82Y7004LTX i7-13700H 16 GB 512 GB SSD RTX4050 14.5" NotebookTam olarak tanımı bu şekilde, farklı versiyonlar da mevcut internette. Ürün 3&2D tasarım ve diğer ofis işleri için kullanılacak. İlaveten bir de büyük ekran eklemeyi düşünüyorum. Buna da uyumlu olması gerekiyor.Daha
Lenovo Yoga Pro 7 14IRH8 82Y7004LTX i7-13700H 16 GB 512 GB SSD RTX4050 14.5" Notebook

Tam olarak tanımı bu şekilde, farklı versiyonlar da mevcut internette.

Ürün 3&2D tasarım ve diğer ofis işleri için kullanılacak. İlaveten bir de büyük ekran eklemeyi düşünüyorum. Buna da uyumlu olması gerekiyor.

Daha önce de bir ilanım olmuştu, maalesef istediğim ürünü bir türlü bulamadım, bulduklarım da çok uçuk ve oralara çıkamayacağım şu an için.

Değerlendirip yorumlayabilir misiniz? Bu arada fiyat analizine de baktığımda şu an fiyat için iyi bir zaman görünüyor, 48000 TL.
0
va
(18.08.24)
Bu liste karşılaştırma yaman için faydalı olabilir:

www.epey.com
0
mhm
(18.08.24)
₺48.000 civarına www.amazon.com.tr ve www.amazon.com.tr bağlantılarındaki cihazları da değerlendirebilirsiniz. Özellikle verdiğim ilk bağlantıdaki cihaz teknoloji portallarında oldukça beğenilmiştir. Sizin seçtiğiniz de güzel, ekranı az biraz küçük sadece, niyet mobilite ise doğru bir seçim olmuş.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(19.08.24)
Yanıtlarınız için teşekkür ederim.

Bütçeyi artırabilirim elbette ancak öyle görünüyor ki benzer makinalar için minimimum 80-90 üzerine çıkmak gerekiyor baktığım kadarı ile.

Oyun bilgisayarı görünümü tercih etmiyorum, sade görünüm, mobilite ve performans. O yüzden bu seçimi yaptım.
0
🌸va
(19.08.24)
(5)

20lik dişe kanal ..

diyecevaplandı
tedavisi olur mu? Ortadan çürüme var ağrı yok.Röntgeni gören dişçi:- kökleri güzel/sorunsuz kanal tedavisi yaparsak10 yılı aşan süre de dayanır dedi.Yaş kırkı geçti bende ama ben hep 20'lik dişler eninde sonunda çekilir diye biliyordum.Kanal tedavisi yapmaya değer mi? Konu hakkında derin bilgisi ola
tedavisi olur mu? Ortadan çürüme var ağrı yok.
Röntgeni gören dişçi:
- kökleri güzel/sorunsuz kanal tedavisi yaparsak
10 yılı aşan süre de dayanır dedi.

Yaş kırkı geçti bende ama ben hep 20'lik
dişler eninde sonunda çekilir diye biliyordum.
Kanal tedavisi yapmaya değer mi?
Konu hakkında derin bilgisi olan var mıdır?
Diğer 20'liği çok uzun zaman önce zaten
çektirmiştim.
0
diyecevaplandı
(15.08.24)
20 lik dişime kanal yapmadılar direkt çektiler
kanal olur mu diye de sordum olmaz yapılmaz dedi diş hekimi
0
basond
(15.08.24)
İyi bir diş hekimi yirmilik dişin kökü sağlamsa çekmez onu kullanılabilir hale gelecek şekilde modifiye eder diş diştir neticede.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.08.24)
Kökten de ziyade 20 lik diş eğer normal diş pozisyonunda çıktıysa çekime gidilmez kanalla kurtarılıyorsa kurtarılır ve o diş de normal diş görevi görmeye devam eder.

Ama gömülüdür, yamuktur, diğer dişleri ittiriyordur falan gibi patolojik sıkıntısı varsa o zaman kurtarmaya çalışmanın bir anlamı yok çekilir zaten.

20 lik dişin kimseye bir zararı yoksa, kendine de bir zararı yoksa eninde sonunda çekilmez tabii ki, kalabilir.
0
ananiyimioguz
(15.08.24)
Bana kanal yapmışlardı 15 yıl kadar önce. Geçen gün bir kontrolde diş hekimi "valla yapana helal olsun güzel olmuş, ancak biraz çürüme ibaresi var, bir işlevi olmadığı için çekilir en kötü" dedi.
0
va
(15.08.24)
Teşekkürler cevaplar için. Kanalda karar kıldık. Randevuyu aldım.
0
🌸diyecevaplandı
(15.08.24)
(7)

YKS sonucları - İtiraz

va
Üniversite sınav sonuçları açıklandı ancak önceki senelerdeki puanların tutmasına karşın çok daha düşük puanlı bir bölüm geldi. Yeğenim için konuşuyorum.Buna nerden itiraz edilebilir ya da hangi bölüm kaç puandan kapatmış nereden görülebilir?Edit: Sıralama dikkate alındı tercih esnasında ve sıralama
Üniversite sınav sonuçları açıklandı ancak önceki senelerdeki puanların tutmasına karşın çok daha düşük puanlı bir bölüm geldi. Yeğenim için konuşuyorum.

Buna nerden itiraz edilebilir ya da hangi bölüm kaç puandan kapatmış nereden görülebilir?

Edit: Sıralama dikkate alındı tercih esnasında ve sıralama içindeki bölümler tercih edildi.
0
va
(13.08.24)
yani puan değil sıralama önemli. sıralamalara bakmadan tercih yaptıysanız o sizin hatanız. sıralamalar da her sene değişebiliyor.

bu sene 1000. kişinin aldığı puanla geçen sene 1000. kişinin aldığı puan farklı. puanlar önemsiz olan olan sıralama. hangi bölüm kaç puanla kapatmış gün içinde açıklanır muhtemelen. ordan teyit edersiniz.
0
jelly bear
(13.08.24)
Puandan çok sıralama daha doğru yaklaşım verir tercih yaparken. Ama sıralamalar da her sene değişiyor.

İkinci öğretimler kapandı bu sene. Sıralama ne kadar düşükse o kadar etkilenecek bölümler 2. öğretimlerin kapanmasından. Yerleştirilmede hata yapıldığını zannetmiyorum.

Kaçla kapattığı henüz açıklanmamıştır.
0
jülsezar
(13.08.24)
jelly bear

Sıralamaya giriyor, o dikkate alındı. Ben yanlış ifade etmişim.
0
🌸va
(13.08.24)
o zaman o bölümde sıralamalar yükselmiştir.
0
jelly bear
(13.08.24)
İtirazın sonuç vereceğini sanmıyorum. Sonuçta sıralama oldukça değişken ve önceki senelerdeki sıralama ya da puanlarla hiçbir alakası yok. Bölümün kaç puanla kapattığı rastgele siteler tarafından gün içinde açıklanıyor ki bunlar ne kadar güvenilir emin değilim. Verilerin YÖK Atlas'ta görünebilmesi için biraz daha beklenilmeli, bazen aylar alıyor.
0
moonie
(13.08.24)
www.osym.gov.tr

hocam burda en büyük ve en küçük puanlar açıklanmış. ordan yeğeninizin aldığı puanla kıyaslayabilirsiniz.
0
jelly bear
(13.08.24)
Büyük ihtimalle sıralamalar yükselmiştir. Siz ucu ucuna tercih yaptıysanız gelmemiştir.

Zaten sıralama arttıkça her sene değilme ihtimalş de artar.
Misal geçen sene 1000 ile kapatan bir yer bu sene 600 ile kapatabilir. Aynı mantıkta geçen sene 100k ile kapatan bir yer bu sene 60, 70k ile kapatabilir . Sıralamada yanlış yapıldığını ben hiç sanmıyorum
0
zimbirik
(13.08.24)
(10)

Şirket ismi ve kurulacak web sitesi alan adı aynı mı olmalı?

va
Arkadaşlar araştırıyorum elbette ama kafam bir noktaya basmadı, konuya yardımınızı rica ediyorum, bir özet lütfen.Ben şimdi bir şahıs şirketi kuracağım ve bir de web sitesi oluşturacağım. Alan adı globale hitap etmeli ve İngilizce kelimelerden oluşacak.Benim şirket unvanımın farklı ve Türkçe isim ol
Arkadaşlar araştırıyorum elbette ama kafam bir noktaya basmadı, konuya yardımınızı rica ediyorum, bir özet lütfen.

Ben şimdi bir şahıs şirketi kuracağım ve bir de web sitesi oluşturacağım. Alan adı globale hitap etmeli ve İngilizce kelimelerden oluşacak.
Benim şirket unvanımın farklı ve Türkçe isim olması sıkıntı yaratır mı? Aynı ya da farklı olduğu takdirde faturalama işlemleri nasıl yürüyor? Bir de ikisini de tescil mi ediyoruz?

Cehaletimi mazur görün.
0
va
(12.08.24)
Mehmettheslim,

Farklı isimlerde olunca faturalama esnasında ben olsam bir güvensizlik oluşur gibi geldi, o yüzden sordum. Dediğim gibi çok hakim değilim.
Şahıs şirketi ilk etapta kolay olduğu için tercih ettim. Yorumunuz var mı?
Web sitesini müşteriye ulaşmayı oradan sağlayacağım için yapıyorum. Daha çok internette araştırıldığında bulunacak bir iş türü olacak.
0
🌸va
(13.08.24)
Trendyolun şirket ismi DSM grup, ne gibi bir güvensizlik hissettin?
0
pavlis
(13.08.24)
pavlis,

Fatura keserken DSM grup olarak mı kesiliyor yoksa Trendyol mu?
0
🌸va
(13.08.24)
pavlis
(13.08.24)
Trendyol'un şirket adı dsm grup, hepsiburada'nın şirket adı d-market, n11.com'un şirket adı doğuş planet.

Şirket adı ile site adının aynı olma gibi bir zorunluluğu yok. Kaldı ki şahıs firmalarında eğer istemezseniz ünvan da yok. Adı üstünde şahıs firması. Ad ve soyad. İsterseniz istediğiniz ünvanı kullanıp, istediğiniz domain'i alabilirsiniz. Tescil de zorunlu değil. Başkası tescil etmemişse alıp kullanırsınız. Ya da kaptırmamak için tescil edersiniz.

Evet bu saydığım 3 şirket de faturalarını şirket adı ile kesiyor.
0
kibritsuyu
(13.08.24)
Kibritsuyu,

Detaylı açıklamanız için teşekkür ederim, sanırım konuyu daha iyi anladım. O zaman bağımsız bir şekilde web sitesini şu an bile oluşturmamda bir sakınca yok.

Öyle düşünüyorum ki gelecek için olsa bile bir unvanla ilerlemek daha doğru olur gibi, ancak bu konuya biraz daha eğileceğim.
0
🌸va
(13.08.24)
şirket diye bişi var, şirket çeşitli işler yapabilir farklı markaları olabilir.

marka diye de bişi var, şirketin ürünü/hizmeti ve şirkete ait, o markanın da kendisine ait bir sitesi olabilir gayet.
0
selam
(13.08.24)
firmanı kurmak üzeresin, hayırlı olsun! kurduysan da hayırlı olsun \]

eğer ünvan kısmı boş ise, kurulum aşamasında belirtmediysen veya belirtilmediyse;

resmi işlemler için ünvan kısmını dijital vergi dairesinden oluşturacağın bir dilekçe ile doldurabilirsin.

örneğin Ad Soyad firmasısın. Ünvan kısmına yazacağın HAYALİ ŞEYLER isimli ünvan ile, daha sonradan sms başlığı veya resmi başvurularını yapabilirsin. Fiziki işyeri ise ve pos cihazı kullanıyor isen, ad soyad değil de o ünvanı yazdırabilirsin çıkacak sliplerde. Vs vs vs...
0
gneral
(13.08.24)
Bildiğim kadarıyla hukuki olarak ticari ünvan ile işletme adının aynı olmasına gerek yok.
0
peki madem
(13.08.24)
şirketin ismi ve marka farklı olabilir ancak marka tescil belgenizin ve hizmet verdiğiniz alanda şirketiniz adına başvurup markanızla alacağınız faaliyet belgenizin olması markayı kullanmanıza hak tanır.

diyelim ki bir otel işleteceksiniz. firmanızın adı x ticaret ve otelin adı ya y otel.
ticaret odasından x ticaret firması adına y otel için kayıt yapıyorsunuz. diğer firmalardan gelebilecek telif vs gibi şeyler için de y otel olarak marka tescil alıyorsunuz. bir problem olursa bu iki belge ile yolunuza devam ediyorsunuz. kimse size gelip de niye ünvan farklı veya bu isim niye bu değil diyemiyor.

kısacası marka ve ticari ünvan aynı olabileceği gibi farklı oda olabilir. tabi ki belgelendiği sürece bu yasaldır...
0
bravoteam
(13.08.24)
(5)

Dell hala populer mi?

va
Sanırım laptopu yenilemem gerekecek. Cad programlarını kullanabileceğim iş istasyonları ile çalıştım hep ve Dell ağırlıklı bir geçmişim var. Ancak şu an baktığımda sanki piyasada çok ürün yok gibi Dell marka ve olanlar da çok pahalı görünüyor.Yine de Dell iş istasyonlarından mı alsam yoksa diğer alt
Sanırım laptopu yenilemem gerekecek. Cad programlarını kullanabileceğim iş istasyonları ile çalıştım hep ve Dell ağırlıklı bir geçmişim var. Ancak şu an baktığımda sanki piyasada çok ürün yok gibi Dell marka ve olanlar da çok pahalı görünüyor.

Yine de Dell iş istasyonlarından mı alsam yoksa diğer alternatifler de iyi midir?
Öneri de alabilirim.
0
va
(12.08.24)
Büyük şirketlerin Lenovo kullandığı gozlemine sahibim. Bende Lenovo kullanıyorum
0
pavlis
(13.08.24)
3 sene önce laptop alırken macbook aldım. kesinlikle tavsiye ederim ama windows lazımsa snapdragon'lu laptopları bekle derim. apple m serisi gibi olacaksa kesinlikle bir kaç ay beklemeye değer.
0
hoot
(13.08.24)
hoot

Macbooklar sanırım uyumluluk sorunu teskil ediyor bazı yazılımlarla.
0
🌸va
(13.08.24)
kurumsal lenova thinkpad , e15 ve düz kullanıcıyada hp alıyorlar
0
eja
(13.08.24)
o yüzden snapdragonları bekle dedim. ama benim de inşaat mühendisi arkadaşım var, Mac kullanıyor. bence konuyu araştır, performansta baya iyiler
0
hoot
(13.08.24)
(11)

Mama sandalyesi tavsiye

passive aggressive
Merhabalar sevgili anneler ve babalar. Hangi mama sandalyesini kullaniyorsunuz, memnun musunuz? Sağlam ve güvenli bir sey olsun ama dunyanin parasini da vermeyelim istiyorum ama değecekse de vereyim ne bileyim kafam cok karıştı bu mevzularda.Ana kucagi, kanguru vs alırken karar veremeyip gidip en pa
Merhabalar sevgili anneler ve babalar. Hangi mama sandalyesini kullaniyorsunuz, memnun musunuz? Sağlam ve güvenli bir sey olsun ama dunyanin parasini da vermeyelim istiyorum ama değecekse de vereyim ne bileyim kafam cok karıştı bu mevzularda.Ana kucagi, kanguru vs alırken karar veremeyip gidip en pahalisini almistim, simdi dusununce babybjörn olmayanlar ayni sekilde ayni isi görmüyor mu nedir yani. Mama sandalyesinde de gittim maxi cosi minla'yi begendim de simdi 500 liraya da mama sandalyesi var 3 bine de var bu 10bin, chiccoya baktim 12bin. Ikea al gec yazmis internet alemi ama biraz daha sağlam hissettiren ve ayak koyma yeri olan bir sey olsa keske. Help!
0
passive aggressive
(06.08.24)
evet ikea pratikligi ve fiyat avantaji sebebiyle cok tavsiye ediliyor. ayrica ahsap ayak koyma aparati da satiliyor bu arada o modele uyumlu internette bulabilirsiniz.

ote yandan ben mama sandalyesi almadim, bumbo almistim yeni dogdugunda. ek gida sonrasi nerdeyse 3 yasina kadar onu kullandik. ilk 1 sene masanin uzerinde, sonrasinda sandalyeye baglayarak kullandik. fakat yorumlarda bebek sigmadigi veya oturmak istemedigi icin kullanamayan cok fazla insan var. biz minyon olmasinin avantajini kullandik o noktada su an 3.5 yasini biraz gecmis biri olarak oturtsam hala sigar gibi duruyor. ve tabii 6 ayliktan beri ona oturdugu icin oturmak istememe durumu olmuyordu. ayrica tepsisi de cocugu oturdugu yere tamamen sabitledigi icin kalkip gezinme gibi durumlar da olmamis oluyor bunlar hep avantajdi benim icin :)

bir de bu tur belli sureli kullanimi olan seyleri mumkun mertebe iyisinden ikinci el almaya calisin nacizane tavsiyem.
0
in vino veritas
(06.08.24)
mama sandalyesi çocuk gelişiminde önerilmiyor aslında. o sebeple sadece stokke tripp trapp. marka stokke olmak zorunda değil elbette.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.08.24)
İkea sandalyesi ve içine yumuşak bebek minderi
0
basond
(06.08.24)
ikea'nınkini ahsap ayak koyma aparati ile kullanıyoruz memnunuz baya
0
mysql34
(06.08.24)
Bu konu hala içimde bir dert olduğu için direk dertli girmek istiyorum sorunuza. Zaten bu da cevap olarak yeterli olacaktır.
Eşim sağolsun oğlum herşeyin en iyisine layıktır düşüncesiyle onca ısrarıma rağmen gitti Chicco aldırttı. Çok az kullandık neredeyse ve şimdi elimizden çıkartmaya çalışıyoruz ancak ne arayan var ne soran. Balkonda yer kaplayıp duruyor.
Diğer yorumları da dikkate alarak basit bir sandalye alıp geçin. Sakın pahalı bir seçeneğe gitmeyin derim.
0
va
(07.08.24)
IKEA Antilop en iyisi.

Diğer bazıları aşırı ağır oluyor, gereksiz teferruatlı filan.
IKEA al geç, temizlemesi de kolay, hafif, buna karşın oldukça dengeli.

Bir de kafelere filan gittiğinizde de bununla karşılaşacaksınız, çocuk yadırgamıyor.

Bizde sanırım bir ara 4 tane filan vardı anneanne, babaanne, vs. derken.
Fiyatı da diğerlerine göre uygun.
0
burfak
(07.08.24)
bu aletin pahalısına o kadar gerek yok ki yani bimde satılan ya da ikinci el varsa o bile olur.

ayak koyma yeri olsun, yoksa aparatını alın kafi. internette satılıyor.

istediğiniz markaya baktım tamamen kumaştan oluşuyor. yemek döküldüğünde nasıl temizlemeyi düşünüyorsunuz mesela? plastik olanları at banyoya foşur foşur yıka yani.
0
elorelia
(07.08.24)
elorelia +1

hafiflik (çok yer değiştirecek), ayak koyma aparatı ve temizleme kolaylığını sağlayan en ucuz mama sandalyesi doğru tercih olur.
0
brakgn
(07.08.24)
Bizde hem Ikea hem de pahalı olan var.

Ev küçükse, sandalye sık sık taşınacaksa kesinlikle Ikea.
Daha rahat, büyük olsun diyorsanız pahalı olan.

Pahalı olanın koltuğu yukarı ve en aşağı indirilebiliyor. Hem masanıza göre ayarlayabiliyorsunuz hem de çocuk için oturacak bir sandalye gibi aşağı inebiliyor.

Ikea alırsanız da ekstralarını almayı unutmayın, özellikle de ayak koyma yeri kesinlikle almak gerek. Minder de gerekli bence.

Bu eşyayı yaklaşık 3 yıl kullanacağınızı hatırlatayım.

Ikea'yı ikinci el almıştım ben, zaten sıfırı da çok ucuz.
0
michael_knight
(07.08.24)
konusma ben konusuyorum +1

1. blogger.googleusercontent.com
2. www.momnbabydepot.com

stokke bebekle beraber büyüyor.
öncelikle bebekler mama sandalyesinden nefret ediyor cünkü cok kisitlayici bir sey.
ikinci olarak cocuk gelisiminde mama sandalyesinin yeri yok.+1
Baby Led Weaning yani kisaca BWL, bebegi sofraya sizinle beraber oturtup kendi yediklerinizden ona vererek kendi kendine yemesini ve yemekleri sevmeyi cesaretlendirdiginiz bir sistem. sofra adabi sofrada ögrenilir, mama sandalyesinde degil. yemek zamanlarinda aile olarak zaman gecirmanin, bebegin size bakarak yemeyi ögrenmesinin ve sevmesinin yolu bebegi sofraya dahil ederek olur. onu ayri bir kisimda tutmanin hicbir getirisi yok.
bebeklik gectikten sonra erken cocuk döneminde cocuk tripp trapp sayesinde kendisi sofraya oturup kendisi sofradan kalkabiliyor. bunlar gelisimde önemli etkenler. birey gibi davraniyor cocuk ve sizin cocuga davranisiniz dahi degisiyor. 3 yasindaki cocuga mama sandalyesi kullananlari, her seferinde cocugu sandalyeye indirip kaldiranlari gördükce yariliyorum.

stokke bir marka sadece. daha ucuzunu buluyorsaniz ondan alin. tamamen ahsap. iyi kurulamak kaydiyla iyice yikabilirsin de ama genelde temiz sabuinlu bir bezle silmek yetiyor.

bu daha iyi bir fotografmis: m.media-amazon.com
0
alice in potatoland
(07.08.24)
Sonradan gelip bakan olursa isine yarasin diye guncelleme, joie multiply 6 in 1 aldim memnunum.
0
🌸passive aggressive
(14.09.24)
(18)

Turkiye'den çekip gitmek hakkında.

tahirkemalbozoglu
İyi günler,Uzun zamandır düşündüğüm hatta benim gibi neredeyse ülkenin yarısından fazla ekseriyetle genç insanının da aklında olan yurtdışına göç hakkindaki fikirler, düşünceler aklımdan çıkmıyor son zamanlarda. Nedeni kişisel değil. Malum ülkenin durumları. Boğuluyorum, gülemiyorum ülkede. Mutlu de
İyi günler,
Uzun zamandır düşündüğüm hatta benim gibi neredeyse ülkenin yarısından fazla ekseriyetle genç insanının da aklında olan yurtdışına göç hakkindaki fikirler, düşünceler aklımdan çıkmıyor son zamanlarda. Nedeni kişisel değil. Malum ülkenin durumları. Boğuluyorum, gülemiyorum ülkede. Mutlu değilim. Burada yaşamak istemiyorum. Hollanda veya almanya da akrabaların çağırması üzerine lokantada garson ya da inşaatta onlarla beraber çalışma imkanım var. Bu çağıran kişiler yakın, samimi akrabalarım ve bu işi uzun zamandır yapıyorlar.
Şuanda 85 bin TL maaş alıyorum. Ev ve araba var bana ait. Evliyim. Çocuk yok. Sizler bu durum ve şartlarda bırakıp gider miydiniz.
0
tahirkemalbozoglu
(06.08.24)
Ülkenin hangi yarısından fazla genci istiyor bunu? Anlamsız tespitlerinle kendi mutsuzluğunu karıştırma.
Ne zannediyorsunuz yurtdışını bilmiyorum ama git gör
0
benaslindayohum
(06.08.24)
Gitmek isteme sebebini finansal olmayabilir tabii ama ben o acidan cevap vereyim. Istanbuldaysaniz, Numbeo'ya gore maasinizin Amsterdamdaki karsiligi 4800 euro oluyor. Kacak islerde bu rakama ulasamazsiniz sanirim. Bir sekilde oturum almis olsaniz da maas olarak ulasilmasi zor bir rakam, tabii meslege gore degisir. Onun disinda insaat islerinde bir ustalik kazanilmis ve resmi olarak is yapilabiliyorsa, tabii iyi paralar kazanilabiliyor.

www.numbeo.com
0
mbond
(06.08.24)
@benaslindayohum,
(TÜİK) Uluslararası Göç İstatistikleri'ne göre söylüyorum. "Giden göç seyirleri incelendiğinde en çok hareketlilik 25-29 yaş grubunda tespit ediliyor."
Linkini ekliyorum. Gerçi yaptığın yorumdan anladığım kadarıyla okumayla ve çevreni analiz etmede pek matah olmadığıni düşünüyorum.
data.tuik.gov.tr
0
🌸tahirkemalbozoglu
(06.08.24)
O tarz islerde calisarak Avrupa'da su anki konforunuzu elde etmeniz bilmem kaç yıl sürer, hele hollanda'da ev falan iyice sıkıntı konu.
Bir plan dahilinde gitseniz neyse de bahsedilen şekilde bence ancak rezil bir hayat yaşanır.
0
logisticsmanager
(06.08.24)
Eşim benden daha hümanisttir ama gitme hayali var yurtdışına.
Ben insan sevmem ama rahatım çok da kötü değil. Senin kadar kazanmıyorum da. Türkiye'de Neyden kaçtığına odaklanmak yerine, orada ne bulacaksın buna odaklanırsan belki netlik olur senin için.
İnsanların iletişimi ve kibarlığı mı, ekonomik özgürlük mü, kültürel dinamikler mi, ifade özgürlüğü mü? Sana ne katacak orası tam olarak? Türkiye de nelerden kaçmak istiyorsun tam olarak, genelleme yapınca ne sen ne biz anlarız durumunu.
0
hasmetizm 2046
(06.08.24)
Avradi bosar yoluma bakardım ağa. Yolun açık olsun
0
pavlis
(06.08.24)
Nasıl gittiğime göre değişir.
1 - TR'de beyaz yakalıysam ve Almanya'ya inşaatta çalışmaya gideceksem, hele bir de kaçak gideceksem... Hiç işim olmaz.

2 - Normal bir göçmen gibi gidiyorsam, inşaatta çalışmak ya da garson olmak geçici bir şeyse, bir süre sonra kendi işimi yapabileceksem, giderim.
0
salihdt
(06.08.24)
burda 85 bin lira alıp yaşadıgın konforla avrupada garsonluk yapıp yaşayacagın konfor aynı degil. garsonsun yani milletin yemegini götürüp artıgını toplayacaksın masasını sileceksin.aldıgın para yalnızca geçinmene yetecek. Türkiyede 100 bin lira verelim ordakiyle aynı şartlarda garsonluk yap deseler asla yapmazsın. ama daha az konforu seçip yurtdışına gidince yapmaya razısın. ne yaman çelişki degil mi?
85 lira TR şartlarında kötü para degil. bence burdaki şartlarını daha da düzeltmeye çalış.


onun dışında TR'de asgari ücret alsaydın hiç durma git derdim
yine onun dışında Avrupaya gittiginde yapacagın meslek prestijli olsaydı ve 10K euro gibi paraları alacak olsaydın yine hiç durma git derdim.
0
limonlu eksi
(06.08.24)
benzer bir durumda arkadas gitti. cok daha mutsuz.
0
foster
(06.08.24)
Hepsi tamam da 85 bin TL almak ve hala rahat olmamakta neyin nesi?

Varsayalım gittiğin yerde 100.000tl almana rağmen orada rahat edememe durumu da var. Akrabaların çağırması onlar gibi oraya alışmak demek değil.

Ben yerinde olsam asla gitmezdim.
Bu vaziyette gitmek istemek demek rahatlığın batması ile eş değer benim için.
0
diyecevaplandı
(06.08.24)
Ülkenin yarisindan fazlasi gitmek istiyor òzellikle genç nüfus. "Nereden biliyorsun" diyenleri ciddiye alma, simdiye kadar durman kabahat, derhal git.
0
Yourcousinmarvinberry
(06.08.24)
Genel olarak gordugum kadariyla herkes "su an aldigin bu, yasadigin bu, orada alacagin bu, yasayacagin bu" diyerek, anlik, kisa sureli degisimlere odaklaniyorlar.

Ben ulke degistirmis biri olarak fikrimi belirteyim:
Ne kadar zengin de olsan, ulke degistirdiginde mevcut hayatini zaten elde edemeyeceksin. Hayal edemeyecegim kadar cok parasi, cift vatandasligi olup hala turkiyede yasayan tanidiklarim var. Neden? Yabanci ulkede gecirilecek ilk kurulum suresini, yillarini goze alamiyorlar.

Bu tum insanlar icin gecerli, gidip yabanci olacaksin ilk basta vs vs. Senin durumunda calisip tekrar bir kariyer edinmen gerekecek, ekstra zor.
Ama cogu kisinin atladigi bir durum var. Bizler, gidenler ve gitmek isteyenler, sadece para kazanalim, hemen daha konforlu hayata gecelim diye yapmiyoruz bu isi.

Ben 160 metrekare evden, 50 metrekare eve gectim ilk yurtdisina tasindigimda, cekyatta yatan biri varken mutfaga gecemiyorduk.
Ama aklimizdaki neydi? "Gelecegimizi kurtariyoruz, cocuklarimiz daha huzurla buyuyecek, gelecek korkumuz olmayacak."
Evet,sikinti yasaniyor, evet adaptasyon zaman aliyor, ancak imkan varsa gidildiginde, 2 yil kaybedilip, 30 yil kazaniliyor. Turkiyede 30 yil sonra kimin ne olacagi belli mi? Ekonomi ne olacak ongorulebiliyor mu? Hayatimda ilk defa enflasyon dustu diye fiyatlarin azaldigi bir memlekette yasiyorum, bunu hayal bile edemezdim.

Neyse, demem o ki, evet 85 bin liranin luksunu hemen elde edemeyeceksin, ama hedeflerin daha uzun sureli olursa, rahat edeceginden eminim.
6 ayda altima mercedes, tepeme ev diye gidersen, buyuk scarsin, gecmis olsun.
0
quaker
(06.08.24)
akrabalarinin seni cagirmasi önemsiz. gecen gün bir baska duyuruda yazdim. garsonluk dediginiz is vasifsiz is. amelelik vasifsiz is. kargoculuk vasifsiz is.
ben su konuda ustayim ve bunu diploma ile belgeleyebilirim diyorsan bul is git. vinc operatörü egitimin olabilir, forklift ehliyetin olabilir, denildigi gibi ascilik egitimin olabilir. bu durumda is bulup gidebilirsin ama vasifsiz islere izin vermezler. sana gelene kadar garsonluk yapacak 30 bin adam var ellerinde.

bu arada hasmetizme katiliyorum. orada ne bulacagini düsünüyorsun? özellikle kacak durumuna düsersen? cünkü mutluluk dedigin cok katmanli bir yapi. sen alttaki katmani oyarak gidersen gene mutsuz olacaksin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.08.24)
Bu ne lan emekli maasiyla geciniyoruz adam 85 bin lira maaşla mutsuz abi saka mi bu biri cimcik atsin bana
0
Zetnikov
(06.08.24)
Hocam yurtdışından yeni döndüm ve şunu anladım ki "mutluluk içimizde". Eğer deneme şansınız varsa gidin tabi test edin içinizde kalmasın. Güzel tarafları yok da değil elbette burada herkesin genelde tartıştığı birçok iyi tarafları var ancak bence muhteşem bir değişim beklemek çok iyi bir yaklaşım olmayacaktır. Hele hele sizin durumda birisi bence macera arıyor olmalı, istediğiniz zaman gidip gezip gelebilirsiniz bir kere.
0
va
(06.08.24)
85 bin tl kazanan birinin vasfı vardır. Birkaç sene tekrar çok çalışıp hayatınızı kurmaya hazırsanız gidin. Garsonluk yapıp bir taraftan dil öğrenirsiniz. Dil öğrendikten sonra da vasıflı işinize geçersiniz. Hele çocuk istiyorsanız Türkiye’de çok zor.
0
gmzo
(06.08.24)
Arkadaslar, anlamadiginiz nokta su: adam garson olarak gidemez. oturum izni ve calisma izni alamaz.
yani garson olarak git, dil ögren, sonra vasifli hede hödö yaparsin gibi bir ihtimali yok.
iki secenegi var.
ya turist vizesiyle gidip garsonluk yapacak ve vize bitiminden sonra kacak calisacak. yakalninca da depor edilecek.
ya da en bastan vasifli is bulup (egitimi ve tecrübesi dogrultusunda) gidecek ve hayatini kuracak.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.08.24)
Bu arada sunu da belirteyim. Ben de benzer dusuncelere sahiptim ve ezkaza evlenip Hollanda'ya geldim. Olumlu yanlari var ama finansal olarak hic sosyal medyada anlatildigi gibi degil. Onun disinda cevre duzeni, insanlarin genel davranislari vs gibi bir cok konuda iyi bir yer. Ancak, sosyallik midir, yabancilik cekmek midir nedir bilmiyorum. Gercekten biktim buradan, Istanbul'da kalabalik bir semte gene donmek istemem ama acikcasi gelismemis bir balkan ulkesi veya Turkiye'de sakin bir yer tercih edebilirim. Ozetle buradan bir an once gitmek istiyorum.
0
mbond
(06.08.24)
(6)

Telefonda scan yapma özelliği hk.

Cenk Daniels
Merhaba, ücretli olmayan, pratik bir şekilde bir belgeyi tarayıp mail olarak gönderecek uygulama arayışı içindeyim, hem android hem ios üzerinde sorunsuz çalışmasını istiyoruz. var mıdır böyle bir uygulama?teşekkürler.
Merhaba, ücretli olmayan, pratik bir şekilde bir belgeyi tarayıp mail olarak gönderecek uygulama arayışı içindeyim, hem android hem ios üzerinde sorunsuz çalışmasını istiyoruz. var mıdır böyle bir uygulama?

teşekkürler.
0
Cenk Daniels
(05.08.24)
ben office lens kullaniyorum. Genel olarak memnunum. kendi mail atmiyor galiba ama dosyayi kaydeder siz atarsiniz yani.
0
wallcan
(05.08.24)
Cam scanner kullanıyorum, ucretsiz versiyonunda ilk dosyadan sonra "scanned by camscanner" yazıyor.

istediğiniz şekilde paylaşmanızı sağlıyor, toplu tarama yapıp tek pdf'te topluyor, gereksiz arka planı kendisi kesiyor, perspektifi kendisi düzeltiyor vs
0
kimlanbu
(05.08.24)
ios da notlar a gir
Yeni not aç
Kamera simgesine dokun - scan documents seçeneğine bas
Voila
0
rentts
(05.08.24)
office lens güzel.
0
jelly bear
(05.08.24)
Ben de Adobe scan kullanıyorum, bir sıkıntı yaşamadım, memnunum.
0
va
(05.08.24)
Google Drive uygulamasını yükleyin ve açın.
Yeni ardından Tara'ya dokunun.
0
unalub
(05.08.24)
(6)

Yüksek lisans (Tezsiz) - Lojistik Hk.

va
Uluslararası Lojistik alanında bir yüksek lisans programına dahil olmak istiyorum. Amacım elbette kendi araştırmalarımla beraber eğitim edinmek ancak daha da öte sertifikalanmak ve bu yolla bu alana yönelmek ve işimde kullanmak. Ben kendim mühendisim.Soru:Baktığımda kamu ya da özel hepsi ücretli eği
Uluslararası Lojistik alanında bir yüksek lisans programına dahil olmak istiyorum.
Amacım elbette kendi araştırmalarımla beraber eğitim edinmek ancak daha da öte sertifikalanmak ve bu yolla bu alana yönelmek ve işimde kullanmak. Ben kendim mühendisim.

Soru:
Baktığımda kamu ya da özel hepsi ücretli eğitimler, buna değer mi? Bu şekilde yüksek lisans yapanlar ne kadar faydalandı ve deneyimleri neler merak ediyorum.

İkincisi bu eğitim için önerebileceğiniz bir program ya da üniversite varsa harika olur. Ben İstanbul Anadolu yakasındayım.
0
va
(05.08.24)
Siz ne mühendisisiniz?

Ben degdigini düşünmüyorum. Özellik Türkiye'de tedarik zinciri değil lojistik eğitimi var ve kişiyi fazla kisitliyor. Lojistik aslında çok ufak bir alani. Haliyle çok acayip ise yaradigini düşünmüyorum hele yüksek lisans.

Biraz kariyeriniz hakkında bilgi verirseniz daha iyi olur.
0
logisticsmanager
(05.08.24)
@Arbre,

Belki de yüksek lisans yerine uzman bir kurumdan bu alanda eğitim almak bir seçenek olabilir. Katılıyorum söylediğinize ancak dediğim gibi olay biraz da bu alanda iş yapmak istediğinizde karşı tarafın sizde bu eğitimin olmadığını söylemesi ile ilgili.
0
🌸va
(05.08.24)
@logisticsmanager,

Ben ağır yüklerin kaldırılması taşınması alanında uzman bir makine mühendisiyim, ancak uluslararası geçişlerdeki süreçlerine hakim olmak istiyorum, ilgimi çekiyor.
0
🌸va
(05.08.24)
Üniversite'de tezli yüksek lisans eğitimlerinde bile malesef eğitim kadrosu bilgi olarak çok sınırlı. Türkiye'nin önde gelen devlet üniversitesinde kendi alanımla ilgili tezli yüksek lisans yaptım. Girdiğim derslerdeki hocaların bilgi birikimi malesef limanlarda yapılan birkaç slidelık tanıtım bilgisinden fazla değildi.

Bu açılan bölümlerin amacı sektörde biraz tecrübesi olan insan için değil, genel olarak tecrübesiz yeni fakülte mezunu adaylara biraz bilgi birikimi katmak ve ilk işe girişte kavramları anlamasını sağlamak. Yani kitabın içindekiler bölümü gibi.

Anladığım kadarıyla project cargo taşınması (multimodal) üzerinde uzmanlaşmak istiyorsunuz, ancak bu malesef herhangi bir üniversite yl eğitimiyle mümkün değil.
0
Northern Mariner
(05.08.24)
Abi bu alanda türk yüksek lisansı ile uzmanlasman baya zor bence ama sana etiket verir, belki bu yolda kapi acar.
Lojistiğin egitiminden bayadir uzağım ama İstanbul üniversitesinin yüksek lisans derslerinde oldukça hoşuma giden şeyler gördüm misal.
Yeditepe begenmedim.
Digerlerine baktim cok sarmadi. Nedense İstanbul baya iyi durdu gözüme.

Onun dışında ben sizin yerinizde olsam sertifika da bakarim. Misal tehlikeli maddede var, bunda da olabilir. Baktim misal proje tasimaciligi egitimi falan da var.
0
logisticsmanager
(05.08.24)
@Northern Mariner,

Tam olarak arayışım ve yönelişim bu yönde, yorumunuz kıymetliydi.
0
🌸va
(05.08.24)
(20)

İncir kabuğu soyulur mu?

Gradient_tabanlı_mor
Ben egeliyim ömrü hayatımda görmedim kabuğunun soyulduğunu. Eşim de marmaralı o da soyulmadan yendiğini hiç görmemiş. Siz nerelisiniz ve nasıl yiyorsunuz?
Ben egeliyim ömrü hayatımda görmedim kabuğunun soyulduğunu. Eşim de marmaralı o da soyulmadan yendiğini hiç görmemiş.

Siz nerelisiniz ve nasıl yiyorsunuz?
0
Gradient_tabanlı_mor
(03.08.24)
Ben bir isirik kabukla aliyorum, kalan acikliktan icini kemiriyorum.
0
mirafiori
(03.08.24)
Benim için şöyle (Karadenizliyim):

Marketten aldıysam soyarım.

Kendim topladıysam, biri toplayıp verdiyse soymam direkt gömerim.

Bazen marketten aldıklarım da soyulmuyor onları da direkt yiyorum uğraşamam o kadar.
0
chicha_v2
(03.08.24)
Ben İzmir'de soymadan yiyen görmedim şahsen. İstanbul'da da görmedim, Adana'da da görmedim. Tek tek saymayayım ama ben bulunduğum hiçbir yerde kabuklu incir yendiğini görmedim.

Zaten her tür incir de kabukla yemeye müsait değil ki? Kalın oluyor bazısı, özellikle yeşil incirler.

Bu olay ilginçmiş, takipteyim.
0
akhenaten
(03.08.24)
Trakyalıyım. Soyan görmedim.
0
auroraaurora
(03.08.24)
Manisalıyım. Kabuğuyla yerim.
0
lüzumsuz adam
(03.08.24)
Bazı kabuklar zar gibi ince bazıları da ağzını buracak kadar kalın oluyor, insanlar kalın kabukluya alışmışsa kabukları ince olanı da soyuyorlardır, cinsine göre değişir

incir ağacınız varsa değerini bilin şu ara pazarlarda kilosu 100-150 lira
0
grimavi
(03.08.24)
bazilarinin kabugu soyulmuyor cok yumusak ve ezilmis gibi oluyor o zaman soymadan yerim. ama genelde soyup yerim, bursaliyim.
0
in vino veritas
(03.08.24)
Karadenizliyim kendim topladıysam birini soyarım birini soymam çeşit olur her şekilde yerim
0
kisa
(03.08.24)
İzmirliyim. Soyar yeriz.
0
juliette
(03.08.24)
Yeşil inciri soymadan yemek daha mantıklı, çünkü kabuğu da tatlı oluyor. Ama İstanbul tipi mor inciri soymak lazım, çünkü kabuğunun tadı güzel değil. Bzide İstanbul'luyuz, herkes soyuyor ama ben yeşi inciri soymadan yiyorum
0
PhoenixRising
(03.08.24)
Soymam soyulduğunu da görmedim ama içini emcükleyip kabuğunu atarım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.08.24)
Soymadan yerim, istanbulluyum, ben de soyanlari ilk gordugumde sasirmistim, onlar da istanbullu idi.
0
(03.08.24)
Aydınlyım, soyarak yeriz.
0
hayalhayal
(03.08.24)
Direkt kabuğu kemiği iliği ile yenir
0
basond
(03.08.24)
Netleştirmek adına, kabuğu soyulmadan yemekten kasıt kabuğuyla birlikte (kabuk dahil) yemek değil mi? Eğer öyle değilse boşa şaşırmış olacağım @kaleci saçlı forvetin yazdığını görünce dank etti.
0
akhenaten
(03.08.24)
Akdenizli cevabı gelmemiş sanırım, ben bildireyim.

Kabuklu yiyorum ve çok seviyorum o şekilde ancak eşim komşu kasabadan ve o soyarak yiyor. Onunkinin sadece alışkanlık olduğunu düşünüyorum, benimki ise öyle sevmek ve genel olarak kabukların yenilmesi gerektiği ile ilgili.
0
va
(03.08.24)
İstanbul'da doğup büyümüş Egeliyim. Kabuğunu soymadan yerim, çevremde soyup yiyen kimse de yok.
0
moonie
(03.08.24)
soyarızzz
0
mysql34
(03.08.24)
kabugu kalinlar haric soyuldugunu gormedim. ege.
ekstra: almanya'da incir nasil yenir? birseyi gormustum markette, ikiye kesip, icini kasikla alin diye ama cok oldu detay hatirlamiyorum :D.
0
Coma
(03.08.24)
İstanbulluyum soyuyordum
Hatay/mardin tarafindan bi abim direk gomuyordu
0
Zetnikov
(04.08.24)
(32)

Sigara İçiyor Musunuz?

rock n roll
Kimi görsem içiyor. Çalıştığım yerde sadece ben icmiyordum. Siz içiyor musunuz? Çok ilginç bir şekilde çoğunluk içiyor sanki.
Kimi görsem içiyor. Çalıştığım yerde sadece ben icmiyordum. Siz içiyor musunuz? Çok ilginç bir şekilde çoğunluk içiyor sanki.
0
rock n roll
(11.06.24)
Ben içiyorum ama ailemde benim haricimde kimse içmiyor. Artık işyerlerinde falan da çok kimsenin içmediğini görüyorum.
0
sekizdokuzon
(11.06.24)
İçmiyorum. 18 sene içtim ve epeydir içmiyorum. İçenleri engelli olarak görüyorum. Evimde arabamda yanımda içirmem. İçilen ortamda bulunmam. Dışarda içilmesinden çok irite oluyorum. Yolda ya da bir şey sırasında içen biriyle bir gün çok kötü şeyler yaşayacağım diye korkuyorum. Tahammül sınırlarımın sonundayım.

Bugün toplu ulaşımda kulaklıksız video izleyenlere karşı da tahammül sınırlarımın sonunda olduğumu farkettim. Son zamanların modası bir rezillik bu.
0
Mirket
(11.06.24)
3 hafta sonra 42 olacam.
hic icmedim, herkesin yaptigini yapmak bana hep ters gelmistir.
0
cooperr
(11.06.24)
Ama sanırım hala Avrupa ortalamasının üstündeyiz. O taraftan gelen eksiksiz herkes "Türkler çok sigara içiyor." diyor.
0
sekizdokuzon
(11.06.24)
Azaldı aslında epey, gençlerde de daha az sigara. En azından benim çevremde.
Ben 10 sene kadar içtim bırakalı 10 seneyi geçti.
0
hedep
(11.06.24)
Yorumlara şaşırdım. Herkes içiyor dışarı çıktığımda. En olmadık yerlerde. Otobüs durakları, atm kuyrukları, kapalı mekanlar. Yürürken nefes alamıyorum.

Arkadaşlarım ve akrabalarım da çoğunlukla içiyor. Sadece otlanarak bile sigara içicisi olabilirim.

Ben uzun süredir arada bir kaç tane içer sonra bırakırdım. Asla bağımlı olmadım, keyif içicisiydim. Son bi kaç aydır bi kaç paket almaya başladım, bi de ikram edilirse geri Çevirmez oldum. O kadar çok sigara içiliyor ki, bŞkasının dumanındansa kendi dumanımı çekerim diyorum
0
biseysorcaktim
(11.06.24)
İçmiyorum. Etrafımda içen çok olduğu için kokusundan nefret ediyorum. Belli bir yaşı sigara içmeyerek atlatınca kurtarıyorsun.
0
sevilen progressive türkücü
(11.06.24)
içiyorum. hatta 22 yaşında başlayarak eşine az rastlanır bir denyoluğa imza attım. şu an 30'um. arada toplam iki yıla yakın içmemiştim. bu yaz tekrar deneyeceğim bırakmayı.

eskiye kıyasla daha az içiliyor ama hem biraz algıda seçicilik hem de rahatsızlık kaynaklı olabilir diye düşünüyorum. yani mesela otobüs durağında sadece bir kişi bile sigara yaksa rahatsızlık oluşabilir, durakta 10 kişi varken birisi sigara içiyorsa bile sigara içmeyen ve doğal olarak kokusundan rahatsız olan biri "her yerde içiliyor" diye düşünebilir. neticede bu hesapta içen yüzde 10 oluyor ama gittiğin her yerde görüyorsun.
0
mark greg sputnik
(11.06.24)
İçmiyorum ama arkadaş çevremde sigara içmeyen yok. Genelde her ortamda tek içmeyen ben oluyorum.
0
mrmlq
(11.06.24)
sevilen progressive türkücü -1
Ben pandemiye kadar paket taşımayan, dışarıya çıkınca otlanarak takılan sosyal içiciyken 3-4 senedir düz içici oldum.
0
Bruce
(11.06.24)
Çok uzun zamandır (yaklaşık 12 senedir falan) sosyal iciciyim. Alkolle ve arkadaslarla icerim. Dönem dönem artış oldugunda bıçak gibi kesiyorum (ornek ailem geldiğinde 3 hafta fazla icildi. Ardindan 1 ay içmedim). En son sigarayi 1 hafta önce ictim, haftaya içeceğim alkol alacagimdan.

Geçen doktor kontrolünde doktor bile "aman keşke herkes sizin gibi yapabilse" dedi. Yalan yok çok bagimlilik yapıcı ama bağımlılık yaptigini düşündüğüm her şeye yaklasimim aynı (çok alkol alirsam da keserim uzun dönem)
0
logisticsmanager
(11.06.24)
"sola dosis facit venenum" her şey ilaçtır zehiri ilaçtan ayıran dozu ve maruz kalma sıklığıdır.
"kullanma" terimi yanlıştır.
savaşa gideceksem yanıma kesin opioid, yani morfin eroin vs. klasından bir şey alırım acil durum olursa acıdan kıvranıp kalmak yerine hastaneye yürüyerek giderim.

sigara da öyle, eğer dindililemez öfke ya da aşırı öğrenme zorluğu çektiğim bir gün ise, ki ortalama 2 ayda bir oluyor, dopaminerjik olduğundan dolayı odağı hemen arttırıp konuyu öğrenir, öfkeden duvarı yumruklamak yerine serinlerim ki bu onu ilaç yapar.
ha ben orgasm olurkenki dopamin salınımını da bir şeyler öğrenirken kullanıyorum, böylece o bilgi beynime kazınıyor. sigara ilacı da aynı ama düzenli kullanımda etkisi tam tersine dönüyor. yani düzensiz, ayda yılda bir kullanıldığında etkili sadece.

nikotin ilaçtır, ona kara propaganda yapılmasının sebebi kullanmayı bilmeyen toplumdur.
0
architects creed
(11.06.24)
@bruce Sosyal içicilik de dediğime dahil.
0
sevilen progressive türkücü
(11.06.24)
İcmiyorum.
0
Feriyaanim
(11.06.24)
İçmiyorum.
0
ruhen hastayim ben
(11.06.24)
Icmiyorum.
0
mor oje
(11.06.24)
içmek istiyorum ama çok sıkıldığım için içesim gelmiyor, yanlışlıkla bıraktım galiba. nasıl başlayabilirim bilen yardım etsin.
0
nic cage
(11.06.24)
İçmiyorum.
0
brnbrs
(11.06.24)
içmem ve içilen ortamda durmaya da dayanamıyorum. müzik etkinlikleri seviyorum mesela ama oralarda çok sigara içen oluyor. içlerinde duramıyorum.

bazen bazı içen kişilere tahammul edebiliyorum. çok sigara kokmuyor bazıları nedense içtikleri halde. ve yanımda içmiyor mesela.
0
ermanen
(11.06.24)
İçmiyorum.
0
nawar
(11.06.24)
31 yaşındayım, hiç içmedim:)
0
nothing in my way
(11.06.24)
Ben şimdiye kadar hiç içmedim.
0
ms brownstone
(11.06.24)
33, hic icmedim.
0
taurina
(11.06.24)
20 kusur sene içtim 2 hafta oldu bırakalı çevremdekilerden binlerce kere özür diledim ve teşekkür ettim üstümün başımın ağzımın kokusuna onca zaman katlandıkları için ve kendime çok kızdım neden kendime bu işkenceyi senelerce yapmışım diye... Herkesin bu aydınlanmayı yaşamasını dilerim.
0
apocalipy
(11.06.24)
içmiyorum. hiç içmedim. pasif içici olmayı hep reddettim. gerekirse evime giderim ama kimsenin ziftini solumam.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.06.24)
13 yaşımdayken bir ay kadar içtim. Başka hiç içmedim.
0
gabe h coud
(11.06.24)
Bu kadar icmiyorum gorunce nedense mutlu oldum.

8-9 yaslarinda mahalledeki abilerin dayatmasi ile bir dal icmistim o kadar. Isin garibi benim cevremde de ya bir ya iki kisidir icmeyen. Nasil ben de icmiyorum garip.
0
va
(12.06.24)
Ben de hiç içmedim ve asla içmem. İş arkadaşlarımın hepsi içerdi, mümkün olduğunca yanlarında durmamaya çalışırdım ama bazen mecbur kalıyordum. Saçıma, üstüme başıma sinerdi. Hatta bir dönem inatçı bir öksürük olmuştu bende aylar boyunca geçmeyen onu da ona bağlıyorum. İçen arkadaşlardan özür dilerim ama bazen gerçekten çok bencilce davranabiliyorsunuz. Linçlerinize hazırım :))
0
🌸rock n roll
(12.06.24)
Lisede denedim o zamandan beri hiç içmiyorum. Kokusundan rahatsız oluyorum. Mesela alt komşu hep camda içiyor, duman direkt yukarı gelip bizim eve giriyor öğürüyorum.
0
wild honey suckle
(12.06.24)
13 sene olacak icmiyorum, icen birini gorunce, dumanina maruz kalinca falan ciddi anlamda midem bulaniyor.
0
bay b
(12.06.24)
çalıştığım oda da 5 kişi var 5ide içmiyor.
0
mikahakkinen
(12.06.24)
Eski iş yerimde mavi yaka personel için bunun listesini yaptırmıştım. 300 kadar işçi çalışıyordu ve sigara içme oranı %70-75 civarındaydı.

Benim gördüğüm yetişkin insanlarda sigara içenler içmeyenlerden daha fazla.

Ben içmiyorum. 2011'de bıraktım.
0
pispinti
(12.06.24)
(5)

Bayram trafiği

housedaki topal doktor
Merhaba duyuru sakinleri. Malum bu bayram tatilinin tarihleri biraz talihsiz oldu. İstanbuldan çıkışlarda aşırı bir trafik olacak gibi. Ben ne zaman yola çıksam karar veremedim, sizler hangi gün saat kaçta planlıyorsunuz?
Merhaba duyuru sakinleri. Malum bu bayram tatilinin tarihleri biraz talihsiz oldu. İstanbuldan çıkışlarda aşırı bir trafik olacak gibi. Ben ne zaman yola çıksam karar veremedim, sizler hangi gün saat kaçta planlıyorsunuz?
0
housedaki topal doktor
(11.06.24)
edirne istikametine (ipsala) cuma gece 12:00-01:00 gibi istanbuldan çıkmayı planladık. umarım yeterli olur.
0
semyasa
(11.06.24)
Direkt cuma gece saat 2 gibi antalya'ya yola çıkacağız. muhtemelen çok trafik olmayacak. ama pazar dönüşü düşünmek bile istemiyorum:)
0
wild honey suckle
(11.06.24)
İstanbul'dan cumartesi sabah 5-6 gibi yola çıkıp Osmangazi köprüsünden gitmeyi planlıyorum.
0
michael_knight
(11.06.24)
Cuma gunu saat 19:00'da sabiha gokcene inicez insallah. Ev samandira'da. Cumartesi sabah da kusluk vakti (hanim ve cocugu uyandirabilirsem) samandira giselerden kuzey marmaraya baglanip Ankara, Konya uzerinden toroslara dokulmeyi planliyorum :) Yorucu bir seyahat olacak.
0
va
(11.06.24)
bayramın 2.veya 3.günü en sakin gün olacaktır.
0
100binZar
(11.06.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.