bu hayatın döngüsü nereye kadar?
sonu var mı bunun? nereye varacağız?bende film koptu gibi, amaçsızmışım gibi hissediyorum.bugüne kadar böyle duruma düşmüşlüğüm birkaç kez oldu. ilkinde askeri okuldaydım, ayrılmıştım. sonra üniversite okurken olmuştu, biraz da zulüm oldu okul bana, bitirdim en sonunda.2.5 yıldır çalışıyorum, aynı z
sonu var mı bunun? nereye varacağız?
bende film koptu gibi, amaçsızmışım gibi hissediyorum.
bugüne kadar böyle duruma düşmüşlüğüm birkaç kez oldu. ilkinde askeri okuldaydım, ayrılmıştım. sonra üniversite okurken olmuştu, biraz da zulüm oldu okul bana, bitirdim en sonunda.
2.5 yıldır çalışıyorum, aynı zamanda yüksek lisans yapıyorum. eğitimi zevk için yapıyorum aslında, merak ettiğim şeyleri öğrenmek için, ama işle beraber çok yorucu oluyor.
iyi tamam da bu hayat yıllarca nereye kadar gidecek böyle? mühendislik yapmak da istemiyorum aslında, eskiden akademik kariyer isterdim ama artık doktora yapacak gücü dahi bulamıyorum kendimde.
ömür boyunca iş-ev-stat-halı saha-abdi ipekçi arasında mı yaşayacağım?
beynim sızlıyor. 10 küsür yıl sonra ilk defa bir evde 3. yılıma gireceğim bu ay bir aksilik olmazsa. ilk defa yanımda cüzdanım yokken bakkala girip gofret alıp çıkabiliyorum, bir yere aitmişim gibi hissediyorum ama öyle değilmişim gibi de hissediyorum. şu lafları başka bir arkadaşım dese sağlam döver, aklını başına getirirdim onun.
neden yaşadığımın farkında bile değilim, elimi ardıma uzatsam geçen haftaya değecekmişim gibi, günler birbirini kovalıyor. bisiklete atlayıp uzaklaşmak iyi geliyor sadece. milyonlarca insan aynı şeyi mi yaşıyor acaba?
derdimin ne olduğunu bile bilmiyorum, nasıl derman dileneceğimi de.
işin kötü yanı, kendime bir hayat çizmemi isteseler, üst sıralarda şu yaşadığım hayat olurdu ve bundan zevk alamıyorsam ne yapabilirim ki?
0
(dışarıya kapalı yazdığın için rahatça yanıtlıyorum)
abi sen değil miydin, daha bi'kaç ay önce gece vakti tanımadığın birine yardım etmek için saatlerce uğraşan. yol boyunca, bize ve kaç kişiye sürekli bilgi vermek için saatlerini harcayan, tanımadığımız birine önemli bir destekte bulunan. şu an seni iyi hissettirmek için yazmıyorum, tamamen öyle düşündüğüm için belirtiyorum: kesinlikle kendini önemsiz-amaçsız hissedemezsin.
bence hayatımızdaki amaçlar böyle çok sayıda detaydan oluşuyor. bu detaylarda iyi kalabilmek hayattaki güzel kısımlar. ama bahsettiğin belirsizliği hissetmek, bence şu an epey kişinin başına geliyor. bu aralar hem kendim, hem de yakın arkadaşlarımın benzer hallerde olması bir kısırdöngüye bizleri itiyor.
küçük güzel şeylerin olması, nefes alma boşlukları yaratıyor bize ki bence şu kadar kötü durum arasında bunların olduğunu, böyle insanların varlığını bilmek bile güzel. sözlük'ü yıllar önce bırakmıştım, sırf o gün iletişim kurabilmek için tekrar login oldum ve bi'kaç aydır sözlük ve duyuru'da aktif olmaya başladım tekrardan. evet, hayatın içinde olduğu gibi burada da her şeyin anlamsızlaştığı çok konu, entry var ama iletişimi yüksek tutmak, oran olarak düşük olsa da iyi şeylerle olan bağlantımızı daha kolaylaştırıyor. en azından iyi olan şeyler bir şekilde etrafımızda toplanıyor. evet, aynı şeyi tekrarlarsam: hayat böyle böyle nice detay ile anlam kazanıyor. (hafif dağınık bir entry olduysa, şimdiden affola).
0
durum oradan farklı. hayata devam etmemenin mantıklı olmadığını her zaman düşünürüm. o gün benim tek dayanağım bu olabilirdi, çünkü o arkadaştan çok daha fazla nedenim var aslında.
küçük detaylar haricinde beni mutlu eden bir şey yok, zaten mutlu olmak için bunlardan başka şeylere ihtiyacım da yok. ama gücümü tüketen hayatın genel çerçevesi. amacım ney ki? çok amaçsızmışım gibi geliyor, sevdiğim her şeyi yaparken bile amaçsız hissediyorsam sıkıntı büyükmüş gibi geliyor.
0
ayrıca o gece o kadar uğraşmamın bir nedeni de, belki de çocukluğumdan beri direğinden sürekli döndüğüm aşamaya gelmiş arkadaşla empati yapmamdı. her dakika o durumda kendimin olduğunu düşündüm. bugüne kadar hiç o son aşamaya gelmedim, geleceğimi de sanmam. her seferinde mantık mukayesesi aynı sonucu veriyor.
ayrıca fiziksel acı çekme ihtimali beni her şeyden caydırır. :)
0
hangimiz bu durumda değiliz ki hashus, çoğımuz ailemizin ceza olarak ders çalışmaya itmesi ile başlayan süreç, dayatmalı okuma yılları ve hiç de istemediğin bir meslekte, uğraşta ya da hayatta gözünü açıyorsun sonucu ise tatminden epey uzak, boşa çabaladığımızı gösteren sanki loop'a alınmış bir hayat. ama ne var biliyor musun yaşamak, yaşamın içinde olmak ufak detaylarda güzel. çişin geldiğinde işemek gibi, işten dönünce soğuk birayı lıkır lıkır içmek gibi, milli takım maçını bağıra bağıra izlemek gibi..
0
@thevalentinp
İşin kötü yanı da burada. Asker olmak istedim, denedim. Ayrılmak istedim, ayrıldım. Tazminatımı da kendim ödedim. İnşaat mühendisliğini, sırf deprem mühendisliğinde yüksek lisans yapmak için istedim, her ikisi de oldu.
Bu nereye kadar gidecek peki ben bunu anlamıyorum. Buraya kadar hep istediğim doğrultuda giderek ulaştım, neredeyse hiç destek de görmedim. Çok arkadaşım oldu ama hiçbirini çok yakınıma da sokmadım.
Karşıma çıkan şeyler yıldırmıypr beni, hep istediğim şeyleri, tamamen kendi çabamla yaparken bu kadar boşlukta hissetmek çok acayip yıldırıcı.
0
dm. @hashus link paylaştım.
0
survivor gibi yaşıyorsun resmen, kendi isteğiyle askerlik- olmadı ayrıl tazminatı kendin öde, inşaat mühendisliği üzerine deprem yükseği şu zamana kadar çok fazla uğraş vermişsin ve tükenmişlik daha nereye kadar varacak bu diyosun ama cevabını zaten vermişsin
"Bu nereye kadar gidecek peki ben bunu anlamıyorum. Buraya kadar hep istediğim doğrultuda giderek ulaştım, neredeyse hiç destek de görmedim. Çok arkadaşım oldu ama hiçbirini çok yakınıma da sokmadım."
ah be kardeşim keşke soksaydın da ekstra bir dayanağın olsaydı yanında, insanı çevresi geliştirir yetiştirir artık tek başına yaşadığın "wild life 'ı" bırakıp insan içine karışmayı düşünmelisin, düştüğünde seni silkeyelecek, kolundan tutup kaldıracak eş, dost, akraba kim varsa çevrende yanına almalısın. yeterince yormuşsun kendini. ha demiyorum ki herkesle ahbap ol ölç, biç tart işine gelenle beraber ol işine gelmeyene kapıyı göster. yalnızlık allah'a mahsustur be kardeşim.
0
@theval
Ben aksine eskisi kadar yalnız kalamadığımdan şikayetçiyim. Durum böyle olunca, aldığın kararların hesabını soran kimse olmuyor çevrende.
Şu an 26 yıllık hayatımda, bir insanı hıyarca kırmak dışında keşke dediğim hiçbir kararım yok. Hayatıma insanları sokup keşke diyeceğime, böyle devam etmek daha mantıklı geliyor. Başkaları da keşkeler konusunda böyle midir bilmiyorum ama bence hiç yoktan iyidir bu durum.
Nereye gideceğim bundan sonra, aha insanlara açılıyorum şu anda. :(
0
gecenin bir vakti tanımadığımız bir kişiye yardım etmek için debelendiğimiz o günü saymazsak, bir iletişimimiz olmadı seninle @hashus.
ama bu konuda ben de senin gibi düşünüyorum. ve hatta yıllar geçtikçe, etrafının kalabalığının artması çok fazla açıdan sorun olabiliyor. yine de keşke'siz yaşamak güzel bir keyif. sırf bu bile yeri geliyor, insanı mutlu edebiliyor.
0
biliyor musun bara gittiğimde hep o bar taburesinde oturan ve sadece barmenle konuşan yalnız ve cool adam olmak istedim ama beceremedim hiç bir zaman. tek bir girişimim oldu onda da bir arkadaşım gördü beni ve aaa olmaz öyle şey gel şuraya bizimkilerle kaynaş dedi aldı beni her ne kadar ben yalnız kalmak istiyorum birşey deniyorum dememe rağmen, gerçi çok fazla oturamazdım en fazla 1 saat dayanabilirdim sanırım yalnızlığa. demem o ki bunu becerebiliyorsan imrendiğim kısma giriyorsun ve maalesef teknoloji bizi bu yönde ilerletiyor 5 dakika telefona bakılmadan sohbet edilemez hale geldik, ister istemez bağımlıyız bu illete. sen teknolojinin 5 sene sonra yapacağı şeyi yapıp zaten kendin ayrılmışsın kalabalıklarda ki yalnızlık değil senin ki istemli bir geri çekilme. tamam hayatı kendi kararlarınla çek,çevir ama bir ağız dolusu kahkaha için arkadaşlarınla bir araya gel ve beraber olmanın tadını çıkar.
0
şimdi aklıma geldi geçenlerde okuduğum bir haberde, insanın ne kadar yalnızlaşacağından ve çin'de ki bir örnekten bahsediyordu. çin'de artık insanlar o kadar yanızlaşmış ki, parayla saatlik arkadaş kiralıyorlarmış, cinsel ihtiyaç için değil; bizzat derdini anlatmak, kafa şişirmek, sinemaya gitmek, sarılmak bilimum insana özgü ihtiyaçlar için, bu kadar soyutlamaya gerek yok kendini hayattan.
0
Malesef arkadaşlarla hiç ayrılamıyoruz ki. Sormadan planlar yapılyor, uygun olmayınca tripler atılıyor. Kimse de sormuyor bir ilin var mı diye. Olay şu, "ya cumartesi geleyim diyorum", e ben evi ayarladım, ödevi tezi programın ötesine attım, bir dr yorgun değilim, bir gelmen kalmış sanki. Sinir oluyorum.
Ve malesef her an neşeli gözüktüğüm, her şeyden mizah çıkardığım için, bir süre gülmeyince hemen neye moralimin bozulduğunu soruyorlar. Yahu 7/24 gülmek zorunda mıyım?
Sorunum bu değil, arkadaşlık değil hayatın gidişatı. İstediklerimi yaparken bile, yaptığım şeylerden emin olamıyorum.
Keşke hep yalnız olabilsem. Yalnız bara gidebilecek biri değilim, sosyal ortamlara yalnız giremem.
0
@kehanet
Sen alıyorsun beni. En kısa sürede şehir değiştirip tek başıma yaşamaya dönmem gerek.
0
bara yalnız gitmek/gidebilmek, tercih edilmiş yalnızlığın en keyifli noktalarından biri bence. biraz aşina olduğun bir bara haftaiçi (kısmen daha az insan varken) ve işçıkış saati (pub modu-bir bira içmelik) gitmek bence güzel bir ilk adım olur.
böylece, keşke yalnız olabilsem isteğini bir şekilde yerine getirebilirsin. hem kendinleyken daha rahat hissedersin, hem de başka bir gün arkadaşlarınla bara gittiğin zaman, mecburiyetten onlarla olmadığını bilip cidden onlarla vakit geçirmek istediğini düşünüp daha içten iletişim kurarsın.
0
arkadaşları tarafından çok sevilen bir tipsin ve her programlarında başrolde yer alıyorsun çoğu insanın isteyipte elde edemediği kıskandığı türden. ama arkadaşlarının senin bir işinin olduğunu düşünemediklerini, kendine ayırdığın ait bir zaman dilimine ortak olmalarından şikayetçisin. genel de bu durumlar kız-erkek ilişkilerinde meydana geliyor, bireyler sürekli beraber vakit geçirme, plan yapma eğilimine girdikleri ve kendi hobilerini, isteklerini gerçekleştiremedikçe de, beraber vakit geçirdikleri onca zaman değersizleşmeye, sıradanlaşmaya başlıyor. daha az zaman harcayıp bunu kaliteli planlı programlı hale sokmak gerekiyor bunu da arkadaşlarının bir kaç buluşma isteğini başka bir programım var diye reddedip, bir tık mesafeyi açmak onları özlemene ve artık programın var mı diye sormalarına sebep olacaktır diye düşünüyorum.
0
@kehanet, mantıklı ilk fırsatta deneyeceğim.
0
@thevalentino
Öyle vazgeçilmezlik gibi bir durum yok, yanlış yönlendirmeyeyim. Sıkıntım arkadaşlarda değil, hayattan bıktım, çok sevdiğim okuldan da bıktım.
Açıkçası severek yapacağım bir iş bile gelmiyor aklıma.
0