Böyle durumlar görüyorum, çarşaf çarşaf mesaj ifşaları filan... Bizim zamanımızda değildi, ne ara değişti ki?

Mehmet Güreli'nin sadece Kimse Bilmez ve Uçurtma adlı şarkılarını,
Turgut Berkes'den ise sadece Kış Neden Var'ı biliyorum.

Bunlardan yola çıkarak karar vermek için en azından birer albümlerini dinlemem gerektiğine karar verdim kendi kendime. Hangi albümlerden başlamalıyım? Var mı yönlendirebilecek olan?

200 basim diyor. tam bir ay istanbulda olacam. her gun iki vesaite binsem deger mi? asil soru, deniz otobusu ve metrobuste de geciyormus. onlarda da bir basim mi aliyor. normalde deniz otobusu 5 lira falan diye biliyorum. tek basim az geldi.
bi de aktarmalarda da mi tek basim aliyor, yoksa almiyor mu? yani mesela incirliden metrobse binip mecidiyekoyden taksime insem iki basimlik mi harcicam yoksa tek mi?

gidecegim yerler: incirli taksim bakirkoy kadikoy gibi.

tesekkurler.

yazdığım metnin uzantısı .docx ama ben .doc istiyorum.

save as yaparken neyi seçmem lazım ?

"Bu gerceklere ek olarak ..... " demek istiyorum.
"moreover of these facts, ......" is gorur mu?

'değişen hayat ve teknolojinin hızına yetişebildiği hatta geçebildiği dönemlerde ve alanlarda çok değerli olmuş bir kişisel özelliktir' Teşekkürler.

edit:cümlede bahsedilen şey tecrübe

soru başlıkta... tişıkkırlı sipermen...

Bir sitenin çöküğ çökmediğini anlayabildiğimiz bir site vardı neydi?

beyler selamlar.

enstrümantal müziği çok sevmeme rağmen pek fazla arşivim yoktur. sizden ricam, hoşunuza giden "vurucu" enstrümantal müzikleri yazmanız. müzikten ziyade beğendiğiniz sanatçıları yazarsanız çok daha makbule geçer. (özellikle piyano)

yann tiersen, michael nyman ve farid farjad'ı biliyorum, bunların dışında isimler yazarsanız sevinirim. herkes bir isim yazarsa benim de müzik arşivim oluşmaya başlar, gönüller şen olur, hayır duası alırsınız.


not : latin müzikleri de kabulümdür. bu kategorideki müzikler vurucu olmasa da olur.

Adı, kimin oynadığı ve konusu hakkında hiç bir şey hatırlamıyorum.
Bir kaç ipucu var elimde:

Üniversite yıllarında izledim. 2000 yada 2001.
Filmi satan eleman "Abi yeni çıktı" demişti.
Değişik bir film belki sevmezsiniz dedi, sevmiştik.
İtalyan yada Fransız yapımı.
Küçük otantik bir şehirde geçiyordu.
Küçük bir çocuk ile güzel bir kadın vardı baş rolde.
Yanılmıyorsam çocuk kadına aşıktı.
Bisiklet kalmış filmle ilgili aklımda.
Kadının adı filmin de adı olabilir emin değilim.
Kadının adı B yada P ile başlıyordu.
IMDb'den sadece 2000 yılında 3600 film listelenince orada aramak yemedi.

Sözlükteki az kişi tarafından bilinen şaheser filmler başlığına baktım çağrışım yapmadı.

Filmin adını bulup edinme niyetindeyim, teşekkürler.

dinlicek birşey bulamadım tarz farketmez kafamı zkmesin yeter.şimdiden teşekkür ederim.

Sevgili romalilar,

sozlukte dun aksam bir ukte verdim fekat ukte butonuna bastigimda goremiyorum uktemi? (login olmasam bile) sebebi nedir acaba, bilmedigim bir durum mu var?

biçok yazar uçurulmuş hatta. neydi bu başlık. sakıncalıysa mesaj atarsanız sevinirim. bide girilen entrilerden örnek olursa daha şükela olur.

edit: (bkz: 7 aralık 2011 ekşi sözlük'te açılan küfürlü başlık)

hı?

ek soru: 10 entriyi tamamladığımız tarihi görebiliyor muyuz?

Sevmiyorum böyle soru sormayı.. İspiyonladım silmediniz gelir duyuruda ağlarım, gider preatorlerin nickaltında bağırırm falan filan tribi değil de..

Arkadaş şu da gg değil mi yahu..

Başlık: Kemal Kılıçdaroğlu

"nazik ve kibar değildir. türk siyasetinde rakibine ana avrat küfür eden, sinkaflı sövgüler kullanan belki de tek siyasetçidir. aynı zamanda seçim meydanlarında angus, ayı vb. kelimeleri onlarca kez telaffuz etmiştir. recep tayyip erdoğan'dan recep diye bahsetmesi irtifası hakkında bir bilgi verebilir.

aynı zamanda güçsüzlüğün, pısırıklığın kitabını yazmış ve türk siyasetindeki en etkisiz ana muhalefet partisi lideri unvanını kesbetmiştir. başbakanlık değil chp genel başkanlığı bile kendisine beş gömlek büyük gelmektedir."

(bkz: kemal kılıçdaroğlu/#26065984)

Hayır daha önce de Kemal Kılıçdaroğlu'yla ilgili hakaret içeren bir iki ispiyonum geri gene dönmüştü, hayretler içerisinde kalmıştım.. Bir ara sözlüğe mektup yazmıştıya, belki yöneticilere benim hakkımda istedikleri gibi sallasınlar diye izin falan mı verdi ki preatorler silmiyor kendisine yapılan hakaretleri. Çok ciddi bir şekilde soruyorum bunu.

Sizin fikrinizi almak istedim. Kanzuk'a sorunca "siz ne bilirsiniz sefiller, işinize bakın" diye cevap atıyor..

İyi günler

veronika ölmek istiyor gibi örneğin. bildiklerinizi rica edeyim.

"will be meeting in paris xxxxxx differences ...."

www.bbc.co.uk

11. saniyeden itibaren.

2-3 kelimelik bir şey diyor ne diyor?

Bir şarkıları vardı müzik kanallarının birinde görmüştüm, hatırladığım tek şey klibin sonunda stüdyo tarzı bir mekanda oldukları ve sonundaki solonun alt perdelere indiği muhtemelen yeni bir şarkı. şimdiden teşekkürler...

"When a player owns all the properties in a colour-group they may buy houses from the Bank
and erect them on those properties.
If you buy one house, you may put it on any one of those properties. The next house you buy must be erected on one of the unimproved properties of this or any other complete colour-group you may own. The price you must pay the Bank for each house is shown on your Title Deed card for the property on which you erect the house. The owner still collects double rent from an opponent who lands on the unimproved properties of there complete colour-group.
Following the above rules, you may buy and erect at any time as many houses as your judgement and financial standing will allow. But you must build evenly, i.e., you cannot erect more than one house on any one property of any colour-group until you have built one house on every property of that group. You may then begin on the second row of houses, and so on, up to a limit of four houses to a property. For example, you cannot build three Houses on one property if you have only one house on another property of that group.
As you build evenly, you must also break down evenly if you sell houses back to the Bank (see SELLING PROPERTY)."

Monopoly kuralları üzerine bir anlaşmazlık oldu. Arkadaşım her tur sadece bir ev dikilebileceğini iddia ediyor. bense param varsa istediğim zaman istediğim kadar dikebileceğimi iddia ediyorum. yukarıdaki kurallara göre olayın aslı nedir?

arkadaslar merhaba, bu sabah izmir'de çankaya tarafında araç ile, yapılmaması gereken bi U dönüşü yaptım. döndükten sonra farkettim ki, arkamdaki araç da benimle birlikte döndü. dikiz aynasından adama baktığımda elindeki cep telefonuyla arkadan benim arabanın arkasının fotoğrafını çekiyor gibiydi, videoya da alıyor olabilir. aklıma direkt olarak sivil polis falan mı sorusu geldi. arabamın arkasında "amsterdam red light district" yazılı bi de metal plaka var, öyle geyiğine koydugum. acaba onu mu cekmeye calısıyor diye dusundum fakat gene de supheye dustum. bu arada araç siyah bi jeep idi. plakası da 48 ile baslıyor yani muğla plakası, fakat izmirde.

sizce nedir arkadaslar, hic basına bu veya buna benzer bi durum gelen var mı ?

tesekkurler

işe falan gidip geliyorum (iş fazla konuşma gerektirmiyor, iş arkadaşlarıyla sosyal prosedür konuşmları da zorlanarak da olsa yapılıyor). üç senedir böyle sıkkınlık, bıkkınlık, mutsuzluk, hiçbir şekilde kimseyle olumlu yada olumsuz özel bir şey anlatmama, paylaşmama, olaylara duygusal (yine olumlu olumsuz) tepkiler verememe gibi şeyler var. ama öyle melankolik, ağlak bir durumda yok. yani komedi dizisi izlerken gülüyorum mesela. sadece yaptığım şeylerden zevk alamama gibi bi durum var. bunun bi adı var mıdır?

önceliklle ukte ilgili konuları okudum.

istediğimiz kadar ukte verebiliyor muyuz? bi sakıncası var mı?
mesela ben etiyopya futbol milli takımındaki bütün oyuncuları sırasıyla ukte olarak versem nolur?

filmlerde ki en etkileyici sahnelermiydi,filmlerdeki en önemli sahnelermiydi bayaa yazılmış bir başlık vardı fakat tekrar bulamıyorum yardımcı olursanız sevinirim.

windows 7'de masaüstündeki ikonlar büyüdü birden, nasıl tekrar küçültebilirim? sağ tıklayıp ekran çözünürlüğüne girince 1366x768'de en yüksek seçimde duruyor. başka bir yerden mi yapıyorduk bunu? metni ve diğer öğeleri daha küçük yapın diye bi şey var bi de, onda da küçükte duruyor zaten seçim. ne yapmak gerek?

sözlükte susuz yaz filminin restore edilmişinin mubi.com bu adresten izlenebileceği söylenmiş. onun dışında şu entryde de tarif edilmiş:
www.eksisozluk.com
ancak sadece erol taş'ın korkulukla olan bölümünü izleyebiliyorum. bi yanlışım mı var, izlememe yardımcı olur musun?

Selam hristiyan, yahudi, budist, deist ve allahsız kitapsız dinsiz imansız arkadaşlar.

Olm ben bu cinlerden falan çok korkuyorum lan. Şimdi siz nası bakıyosunuz bu olaya?

Ciddi olalım

Ben küçük sayılacak bir yaştayken, ablama birşeyler olmuştu. Götürüp göstermediğimiz doktor kalmamıştı. En sonunda bir doçent "bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum" şeklinde konuşmaya başlayıp "siz bu kızı bir hocaya gösterin" demişti. Sahte üfürükçülerden korkumuza 1 ay falan deli gibi araştırıp kocaelide bir hocaya götürmüştük. Kadın patır patır durumu anlatıp bir ip bağladı ablamın koluna. Kolundaki ipi almaya gelecekler, sakın kızı yalnız bırakmayın dedi. Para falan da almadı.

Bir hafta kadar sonra ablama ziyarete gelen misafirleri uğurlamak için tamamen dalgınlık eseri hep beraber kapıya kadar çıktık. Ablamın odada yalnız kaldığını farkedince koşarak geri döndük. İp yoktu ve ablamın kolu kırıktı.Çok ciddi bi şekilde korktuğum nadir anlardan biridir bu. Uzun süre kendime gelemedim, uyku uyuyamadım.

O hoca kadın da kimse haber vermediği halde o gecenin sabahı bize geldi. Gelmiş daha doğrusu. Biz ablamın kolu için hastanedeydik. Kolunu alçıya alıp geldiğimizde evdeydi. "ben size yalnız bırakmayın demedim mi" dedi.

Bi ip daha sardı ablamın koluna ve gitti. Ablam bir iki ay sonra iyileşti, kadın tekrar geldi. İpi aldı gitti.

Sonra aradan yıllar geçti ve ben ciddi anlamda fobim olmasına rağmen bir bok yedim. Şimdi anlatamayacağım birşeyler oldu ve ben o an kayıtsız şartsız inandım abi. Ablamın mevzusu bile daha basit kaldı o an.

Şimdi, evet ben müslüman'ım. İnancım var lakin tam zamanlı bir müslüman değilim. Senede iki kere camiye gider, alkol de alır, türlü haltlar yerim. Ama kendime göre de bi islam yorumum vardır. "Kimsenin hakkını yeme, iyi bir insan ol, hoşgörülü ol, allahın bağışlaması boldur, bağışlamazsa da canı sağolsun" şeklinde.

Şimdi islam dininde, kuran'da cin'lerden bahsediliyor. Ben ise yaşadıklarımdan dolayı inanıyorum varlıklarına.

Hani ateist olsaydım da bunları yaşasaydım, allah'a inanmamaya devam eder, cinlere inanırdım heralde.

Allah'a neden inandığımı ise bilmiyorum bu arada, inanıyorum işte. Karşılıklı birbirimizi sevdiğimizi düşünüyorum, iyi anlaşıyoruz :)

Her neyse, soruya gelelim.

Olm sizin hiç başınıza gelmiyo mu lan? Biz inandığımız için bize mi öyle geliyor, kendimizi mi kandırıyoruz, ablamın kolunun kırılmasının sebebi ne amına koyayım?

Sizin de başınıza geliyorsa siz nasıl yorumluyorsunuz bu olayı? Bilimsel olarak açıklayabilen tezler var mıdır?

Bu amerikan filmlerindeki cadılar falan bizim cin'lerin muadilleri midir? İncilde, tevratta falan da bahsediliyor mu?

Çok uzun ettim farkındayım, hadi bi aydınlatıverin beni be :(

soru başlıkta. translate bulamadı, sanırım kötü bir şey :P

elimde girilecek değişkenleri, belli formüller ile derleyip, sonucunda hesaplanmış değerleri ve bu değerlerin grafiklerini vermemizi bekleyen 4 aşamalı bir problem var. bunu en kolay hangi programlama diliyle derlerim de insanlar değerleri girip sonuçları çat diye alır?

programlama bilgimin sıfır olduğunu kabul edelim :)

yarın ales sınavına giricem nufus cuzdanımı dün akşam kaybettim kayıp ve ilmuhaber gibi tüm evrakları aldım sınava girmeme müsade ederlermi yardım edermisiniz ?

şimdi arkadaşlar benim bi arkadaşım (valla ben değilim) ea mezunu adam. fakat sözel bi bölüm üzerine yüksek lisans yapmak istiyor. bu durumda çözeceği testler değişir mi? normalde söz-1 say-1 say-2 çözmesi gerekli bu söylediğim durumda say-1 söz-1 söz-2 çözmesi gerekir mi? ya da çözmesi bi fayda sağlar mı?

"sen dalganı geç kıvıraaa kıvıra, ben peşine düşerim bayıla bayıla..." diye sözleri vardı kıpır kıpır bir parçaydı. o şarkının linki lazım bana.

hatta devamında "a benim bıcırııık bilmem ne sevgilimm" "yok yok yoookk söyle nasıl edeyim" gibisinden sözleri vardı.

arkadaşla iddialaştık. böyle bir parça olmadığını söylüyor ben var diyorum adım gibi eminim ama google da bile bulamayınca şüpheye düştüm. yardım istiyorum acil!

basitçe projenin debug klasörünün içindeki mdf dosyasına bağlanıp bir datagridview'ü doldurmasını istiyorum. dgv'a add data source diyip new connection'dan "Microsoft SQL Server Database File"ı seçiyorum burdan da browse kısmından mdf dosyasını seçiyorum ama "network related or instance specifi error.... error: 26 - Error Locating Server/Instance Specified" diyor. nasıl kullanıyorduk bu mdf'yi?

PHP 'de matematik işlemi yaptırıp $sonuc değişkenine atayıp echo ile gösteriyorum.

145.5 şeklinde gösteriyor. Peki ben bunu 14.500.000 şeklinde gösterebilirmiyim.

ya bi pink floyd şarkısı vardı ve verebileceğim tek bilgi bir pink floyd şarkısı için fazla tempoluydu, hızlıydı. ayrıca söyleyen de syd değil.

hadi floydianlar, siz "şu mu?" deyin de ben bakayım o muymuş, 150 şarkıyı kurcalamayayım şimdi (:

uğur mumcu-kadıköy 21u hattında saat yedi civarında sakallı kumral körüğün hemen yanında oturan çok tatlı gibi erkek kişisi varmış. bizim safla bakışmışlar sonra arkadaşı gelince gitmek zorunda kalmış filan duyuruyu okuma ihtimalini düşünerek yazalım dedik. hadi buldurun bi.


edit: siyah kapşonluymuş bi de ekle dedi. teallam.

ekşi sözlük^te "vokalleri rahatsız edici ama hoş" falan yazıyordu, yabancı kaliteli bir grup. klibinde de aklıma kalan japon yüzlü bir kız. rock gibi, rock pop karışımı gibiydiler. 2 kelimeden oluşan isimleri vardı sanki. çok yeni veya çok çok eski değiller.

EDİT: sözlükte 10 sayfa falan entry vardı haklarında.

merhaba. şimdi elimde iki boyutlu bir dizi var ve tüm elemanlarına boşluk karakteri atamak istiyorum en başta.

a[10][10] şeklinde bu dizi.

for içine alıp tek tek atamadan yapabileceğim bir kısa yolunu gösterirseniz sevinirim.

not: a[10][10]={' '} yi denedim olmuyor (çift tırnakla da)

şimdiden teşekkürler...

edit: şimdi çıkmam gerekiyor. yardımcı olabilecek arkadaşlar özel mesaj atarsa memnun olurum.

bu tarz boyle eski turk muzikleri var. nerden bulucam onlari. ne denir bu tarza? makamla mi alakali? boyle meyhaneler de mi calar daha ziyade bilemedim. meyhaneye de gitmedim hic aslinda:) alaturka mi oluyo? kafam cok karisti.

www.youtube.com

www.idefix.com

www.idefix.com

neye göre seçim yapılacak diyebilirsiniz tabii, işte varoluşçukla ilgili iyi bi kaynak olması açısından. gerçi ben karar verdim gibi aslında da yine bi sorıyım dedim, söylemiyim şimdi. bi de kierkegaard'ın bu tarz bi kitabı yok sanırım di mi, daha kısa hikayeler ya da denemeler gibi filan.

bi de bu fiyatlar şu sanal fuar dolayısıyla mı böyle ya da böyle miydi zaten bilgisi olan var mı.

sevgili sakinler,

dün "thunder thunder thunder thundercats" isimli bir kullanıcı intihar etmeyi düşündüğünü fln söylemişti sonra da herkese elveda diye bir duyuru açmıştı, sonrasında kendisinden haber alındı mı? hakkaten intihar etti mi kendisi? gören duyan bilen?

benim hsbc kartım var bi tane. hem atm kartı hem de kredi kartı gibi. iki iş için de kullanılabiliyor yani. ben bu kartı kullanmıycam artık. sonra hiç kullanmadığım halde kartım olduğu için bi ekstre, borç filan gelmez di mi? hesabıma para yatırılırsa belki keserler ama öyle bişey de yapmıycam. hesabı kapat o zaman diyiceksiniz de niye kapatıyosunuz, memnun değil misiniz, şöyle de bi seçeneğimiz var filan gibi diyaloglara girmek istemiyorum.

1,5 yıl önce yabancı bir firmanın satınalma departmanında staj yapmıştım. departmanda görevli bir uzman ve iki müdürle aramız gayet iyiydi (tabi enseye tokat g*te şaplak gibi bir durum söz konusu değildi). staj bitiminde üçü de kartvizitlerini verip ilerde yardımcı olabilecekleri bir durum olursa muhakkak aramamı söylemişlerdi.

şimdi bu firmanın pazarlama departmanının eleman aradığını gördüm kariyer net'te ve başvurdum. acaba diyorum beraber çalıştığım insanlardan birisine mail atıp yardımcı olmalarını istemeli miyim? nitelikler tam olarak bana uyuyor ve bahsettiğim kişiler de burada çalışmaya başlamadan evvel firmada stajyerlermiş.

ne yazmam gerek nasıl yapılır bu işler hiç bilmiyorum ve torpil olatlarını sevmediğim için açıkçası biraz da çekiniyorum. ne dersiniz?

ne demek?ne için kullanılır?

canlar şurda: 9gag.com ki espriyi kaçırıyorum bi açıklar mısınız?

ya aradım ama bulamadım; arama yaparken "cevaplanmayan sorular arasında ara" diyemiyor muyuz? sanırım diyemiyoruz ve diyemiyor olmamıza şaşırdım. ben belki çok yardımcı olmak istiyorum insanlara, cevaplanmamış soruları arıyorum? bence mantıklı bi istek. bu isteği nereye bildirmeliyiz?

sizinde hiç nereye virgül koyup, nereye koymayacağınızı şaşırdığınız zamanlar oluyor mu?yani yanlış virgül kullanımı yapıyor musunuz?

yoksa 'ben yapıyorum yeeaa ne var bunda' mı diyorsunuz?

1.soru:
a<b<0 ise

IaI+Ia-bI-Ia+bI ifadesinin değeri nedir?

2.soru:
0<a<b<c ise

Ia-bI-Ia-2cI+Ib-2cI

ifadesinin değeri..


cevaplar
1:2b-a
2:0
Not:ayrıntılı anlatın arkadaşlar size zahmet.

şimdi bana şöyle bi soru geldi:
uzayda sürtünme var mı?

ben hava olmadığı için sürtünme de olmaz herhalde dedim ama sonrası şöyle:
uzay aracının, astronotların hareketleri nasıl gerçekleşiyor. yani en basitinden astronotların sağa sola dönmeleri filan. bir şekilde hareketine yön verebiliyorsan bir şeylerle sürtünüyor olman gerekmez mi? havanın sürtünmeyle alakası yok mu acaba desek de yer kaplayan her şeyin sürtünmeyle alakası olmalı. ayın ya da dünyanın yerçekimi bir sürtünme mi oluşturuyor.. sürtünmeyi oluşturan tam olarak ne?

bi de şöyle bişey varmış amerikalılar yazı yazamamş uzayda, ruslar kurşun kalemle yazmış. sürtünme olmayan yerse kurşun kalem de kullanamazsın? bu olay ne kadar doğru onu da bilmiyorum.

--------kurşun kalem mevzusu şöyle bişeymiş. ben duymamıştım daha önce----------
amerikalıların olayı şöyle hatırladığım kadarıyla.. uzaya çıktıklarında tükenmez ya da dolma kalemin (yer çekimi olmaması sebebiyle) çalışmayacağını öngörüyorlar ve milyonlarca dolar harcayıp uzayda yazı yazmayı sağlayan bir sistem geliştiriyorlar. ruslar da bu kadar kasmanıza gerek yoktu yerçekimi yüzünden mürekkepli kalem kullanamayabilirsiniz ama kurşun kalem kullanarak bu sorunun üstesinden gelebilirsiniz diye amerikalıları göt ediyorlar :)
bu rusların pratik zekalarının amerikalılarınkinden daha üstün oldğunu göstermek için anlatılan hikayelerden biri ama doğruluğundan emin değilim
ama yaygın bi şekilde biliniyor diye biliyordum ben bunu
--------------------------

evet böyle şeyler. bu cümlelerin bazıları bana ait bazıları değil.

bugün akıllı ve görünmez bakınız veremiyorum. her zamanki gibi entry girerken görünmez bakınıza tıklıyorum hep çıkan sözlükte çıkmıyor. sayfanın altında sayfada hata yazıyor. aynı sorunu yaşayan var mı ya da çözümü bilen ?

ek: hata yazıyor yalnızca, şimdi yeniden denedim tek tek yazınca bkz. diye oluyor ama entry girdiğimiz kısımdaki bakınızlar ve spoiler ibaresi çalışmıyor, link verdiğimiz tuş çalışıyor.

Göztepe Minibüs Caddesi'nden Kartal Yakacık Siemens'e gitmem gerekiyor, nasıl gidebilirim? Kartal Kadıköy minibüsüyle gitsem nerede inmem lazım?