mayeskuel
bildiğim kadarıyla trumpcevahir kanyon zorlu netrocityiçinden direkt metroya geçiş var. pekiyi mesafe olarak en yakını hangisi?
bildiğim kadarıyla
trump
cevahir
kanyon
zorlu
netrocity
içinden direkt metroya geçiş var. pekiyi mesafe olarak en yakını hangisi?
trump
cevahir
kanyon
zorlu
netrocity
içinden direkt metroya geçiş var. pekiyi mesafe olarak en yakını hangisi?
0
lynyrd skynyrd
Uzaktan Eğitim Programlarının dahil olduğu Tezsiz Yüksek Lisans ücretleri ne kadardır? Örneğin aşağıdaki linkte bir Tezsiz Yüksek Lisans programının ''bir dönem ücreti'' 3.000 tl olarak belirtilmiş. Tezsiz Yüksek Lisans programlarıda öğrenim süresi 3 yarı yıl olduğuna göre bu ücret normal öğrenim s
Uzaktan Eğitim Programlarının dahil olduğu Tezsiz Yüksek Lisans ücretleri ne kadardır? Örneğin aşağıdaki linkte bir Tezsiz Yüksek Lisans programının ''bir dönem ücreti'' 3.000 tl olarak belirtilmiş. Tezsiz Yüksek Lisans programlarıda öğrenim süresi 3 yarı yıl olduğuna göre bu ücret normal öğrenim süresini mi kapsamaktadır?
turtep.edu.tr
turtep.edu.tr
0
slmcnmnbr
ilk defa baş başa buluşacağız. daha önce bi kere ortak arkadaşla bir araya gelmiştik. iki haftadır konuşuyoruz.ne yapsak nerelere gitsek?istanbuldayız.
ilk defa baş başa buluşacağız. daha önce bi kere ortak arkadaşla bir araya gelmiştik. iki haftadır konuşuyoruz.
ne yapsak nerelere gitsek?
istanbuldayız.
ne yapsak nerelere gitsek?
istanbuldayız.
0
Hava soğuk, aksiyona gerek yok. Gürültülü olmayan, rahatça sohbet edebileceğiniz bir yere gidin.
0
salep +1
tarçını salepin üstünde dökmeyip, içine karıştırıyorsa buluşmazsın bir daha :P
tarçını salepin üstünde dökmeyip, içine karıştırıyorsa buluşmazsın bir daha :P
0
Salep + 1 (Bence içine karıştırsın)
Ama saleple de tüm gün geçmez, dışarısı da buz gibi. Evde film izleme gibi bir olasılığınız var mı?
Ama saleple de tüm gün geçmez, dışarısı da buz gibi. Evde film izleme gibi bir olasılığınız var mı?
0
hava soğuk, şöminesi olan bir mekan bulursan tadından yenmez. araştırmaya başla kanks.
0
dergus
Arkadaşlar 1987 doğumluyum. Bedelliyi çeşitli sebeplerden ötürü kaçırıyorum. Bir sonraki bedelliye kadar yüksek lisans ile kaçmam mümkün müdür?2014'te Tarih bölümü yüksek lisansına başladım. Hiç derslere gitmesem, sürekli kayıt yenilesem ne kadar süre tecil edebilirim askerliği?
Arkadaşlar 1987 doğumluyum. Bedelliyi çeşitli sebeplerden ötürü kaçırıyorum. Bir sonraki bedelliye kadar yüksek lisans ile kaçmam mümkün müdür?
2014'te Tarih bölümü yüksek lisansına başladım. Hiç derslere gitmesem, sürekli kayıt yenilesem ne kadar süre tecil edebilirim askerliği?
2014'te Tarih bölümü yüksek lisansına başladım. Hiç derslere gitmesem, sürekli kayıt yenilesem ne kadar süre tecil edebilirim askerliği?
0
doktora yapmıyorsan 29 yaşına kadar masterı göstererek erteleyebilirsin diye biliyorum ben.
0
benim arkadaşım 35 yaşına kadar kaçtı yüksek lisansa başlıyor sonra bırakıyor bitirmeden sonra tekrar başka yükseğe başlıyor. bütün detayları bilmiyorum ama 35e kadar yolu var
0
3,5 yıl tecil edebilirsin.
bir de mezun olunca 1 sene oluyor diyenler var bilemiyorum.
olmadı doktora da yaparsın:)
yaş 34 e kadar yolu vardı en son yüksek ile tecilin.
bir de mezun olunca 1 sene oluyor diyenler var bilemiyorum.
olmadı doktora da yaparsın:)
yaş 34 e kadar yolu vardı en son yüksek ile tecilin.
0
www.eksiduyuru.com/duyuru/882341/yuksek-lisans-ile-askerlikten-kacma-sanati-guncel
0
kadın olduğum için askerlik hakkında bi bilgim yok fakat 2012'de yapılan yasa değişikliğiyle yüksek lisanstan ve lisanstan atılma tekrar geldi. 3 yılınız var bitirmek için. bitiremezseniz atılıyorsunuz.
0
Atılma falan yok. 2009 şubat girişliyim parasını verdiğim müddetçe öğrenciyim. Fakat kayıt yaptıktan sonra 3 sene 4 ay süre sonunda mezunolmak zorundasın yoksa her türlü asker adayısın. Kaçış yok bakaya olursun en fazla. Ya da o süre içinde mezun olup 2 sene daha tecil ettirirsin ya da doktoraya başlarsın direkt. 29 yaş muhabbeti farklı. Nasılsa 29 a kadar yolu var diye düşünme ben de öyle düşünüyordum yanlış düşündüğümü farkettiğimde kendimi askerde buldum :)
0
atılma var. 2012'den sonra eskiden girenler için 3 sene yeniden başladı. yani 2009 girişli de olsanız 2012'den sonra 3 sene içinde bitirmek zorundasınız. bu sene son seneniz muhtemelen. okulun öğrenci işlerine sorun. ayrıntılı bilgi vereceklerdir. şahsen yasayı madde madde okudum. kendi okulumun yönetmeliğini de okudum. aynen yasada yazılanları söylüyor. bu konuda eminim.
0
april12th
Ben sevdiğim dizinin yeni bölümünü izlerken çin yemeği yemeye bayılıyorum. Veya yağmur yağıyorsa illa ki sıcak bi içecek alıp, yumuşak ve kısık sesli bi müzik dinlerim. Öyle seanslarım var resmen. Kendi kendime eğleniyorumSizin de var mı böyle özel zevkleriniz?
Ben sevdiğim dizinin yeni bölümünü izlerken çin yemeği yemeye bayılıyorum. Veya yağmur yağıyorsa illa ki sıcak bi içecek alıp, yumuşak ve kısık sesli bi müzik dinlerim. Öyle seanslarım var resmen. Kendi kendime eğleniyorum
Sizin de var mı böyle özel zevkleriniz?
Sizin de var mı böyle özel zevkleriniz?
0
hiç çin yemeyi yemedim, nası bişe ki sen mi yapıyosun.
bu arada düşündüm de benim özel bi zevkim yok lan ohaa
bu arada düşündüm de benim özel bi zevkim yok lan ohaa
0
var tabii ki
yemek yaparken mutfakta kiss yada queen çalar kesin
bunun dışında yağmur yağdığında sahilde koşmayı severim
22 erkek
yemek yaparken mutfakta kiss yada queen çalar kesin
bunun dışında yağmur yağdığında sahilde koşmayı severim
22 erkek
0
küvete su doldurup mum yakıp jazz açıp alkollü hafif bir kokteyl içerek kitap okudum geçen gün. özel zevk denemez ama baya hoşuma gitti. tekrar yaparım ben bunu.
0
dizi izlerken karpuz çekirdeği yemeyi fazlaca seviyorum.
sonbaharda o dökülen sarı yaprakların üstüne basınca gelen sesten çookkk zevk alırım,dediğinz kategoriye giriyor mu bilmiyorum tabi bunu.
sonbaharda o dökülen sarı yaprakların üstüne basınca gelen sesten çookkk zevk alırım,dediğinz kategoriye giriyor mu bilmiyorum tabi bunu.
0
* h.sonu kahvaltı yaparken çizgi film seyretmek
* çizim yaparken müzik dinlemek, ya da müzik dinlerken çizim yapmak hehe
* çizim yaparken müzik dinlemek, ya da müzik dinlerken çizim yapmak hehe
0
kışın kar yağdığında baileysli kahve içmek tabi ki ışık kapalı olacak. sadece sokak ışıklarıyla aydınlanacak oda. çalan müzik hafif olacak mutlaka ispanyolca veya fransızca olacak. ayinde gibi hissediyorum kendimi. bir de manzaramı görseniz...
ince yağan yağmurda yürümek. enerjim yerindeyse koşmak. ama beton zeminde, deniz kenarında. kulelinin önü gibi mesela. ha birde mümkünse hava kararmış olacak.
yemek yaparken dans etmek, mutfakta çılgın atmak.
yine geceleri, perdeyi hafif aralayıp odayı loş ışıklı hale getirip dans etmek. şöyle şarkılarda www.youtube.com
aydınlıkta keyif yapamadığımı farkettim :(
ince yağan yağmurda yürümek. enerjim yerindeyse koşmak. ama beton zeminde, deniz kenarında. kulelinin önü gibi mesela. ha birde mümkünse hava kararmış olacak.
yemek yaparken dans etmek, mutfakta çılgın atmak.
yine geceleri, perdeyi hafif aralayıp odayı loş ışıklı hale getirip dans etmek. şöyle şarkılarda www.youtube.com
aydınlıkta keyif yapamadığımı farkettim :(
0
En sevdiğim yazarlardan birini okurken kola + kraker yemek
Çok uzun bir banyodan sonra tertemiz çarşafların arasında uyumak.
ha bi de playlist yapıp temizlik yapmak. müzik olmazsa toplayamıyorum etrafı.
Çok uzun bir banyodan sonra tertemiz çarşafların arasında uyumak.
ha bi de playlist yapıp temizlik yapmak. müzik olmazsa toplayamıyorum etrafı.
0
- sevdiğim dizinin yeni bölümü + makaron ya da butik pastaneden birkaç orjinal kurabiye, earl grey çay
- ya da güzel bir dizi ya da film. mısır patlatıp yatakta bunu izlemek.
- bir de dışarda kar yağarken kahve ya da kakao içip dışarıyı seyretmek. takdir edersiniz İstanbul'da nadir yaşanan bir zevk
- ya da güzel bir dizi ya da film. mısır patlatıp yatakta bunu izlemek.
- bir de dışarda kar yağarken kahve ya da kakao içip dışarıyı seyretmek. takdir edersiniz İstanbul'da nadir yaşanan bir zevk
0
*saat 4-5 gibi dışarı çıkıp sigara içerek dolanmak. araba yok, insan yok, polis bile yok B) olsa da karışmıyor zaten.
*yağmuru gördüğüm an ya camda, ya da dışarda çay sigara.
*bir arkadaşımla kahvedeysek ve acıktıksak çay simit B)
*yağmuru gördüğüm an ya camda, ya da dışarda çay sigara.
*bir arkadaşımla kahvedeysek ve acıktıksak çay simit B)
0
ben de dizinin yeni bölümünü izlerken çin yemeği yemeye bayılırım -ki çok spesifik bir şey-, demek ki yalnız değilmişim. (: özellikle anime maratonundaysam ramen mutlaka yerim.
yemek yaparken ve ütü yaparken mutlaka hareketli müzik dinlerim. hatta ütü yaparken bilmemne kadar şarkıda şu kadar parça ütüleyeceğim gibi hesapların hastasıyım.
uyumadan önce çoğu zaman o aralar oynadığım bir oyun varsa mutlaka bir 5 dk. oynar öyle yatarım.
kitap okurken yanında mutlaka ya sıcak bir içecek ya da şarap/bira ikilisinden biri olur.
sonuç: oeeeh daha da gider sanırım, tahminimden daha fazla çıktılar. (:
yemek yaparken ve ütü yaparken mutlaka hareketli müzik dinlerim. hatta ütü yaparken bilmemne kadar şarkıda şu kadar parça ütüleyeceğim gibi hesapların hastasıyım.
uyumadan önce çoğu zaman o aralar oynadığım bir oyun varsa mutlaka bir 5 dk. oynar öyle yatarım.
kitap okurken yanında mutlaka ya sıcak bir içecek ya da şarap/bira ikilisinden biri olur.
sonuç: oeeeh daha da gider sanırım, tahminimden daha fazla çıktılar. (:
0
hava kuruysa sahilde uzun yürüyüşler.
hava yagmurluysa güzel bir filim ve jack.
hava soguksa battaniye,belgesel,sıcak sahlep.
hava yagmurluysa güzel bir filim ve jack.
hava soguksa battaniye,belgesel,sıcak sahlep.
0
yağmur yağınca ellerimi camdan çıkartıp biraz su dolduktan sonra onunla yüzümü ıslatmak.
cenin pozisyonunda yatarak dizüstü bilgisayar kullanmak.
gittiğim mekanda mutlaka çalışanlarla sohbet kurmak. (bunun en büyük sebebi mekan kalabalık değilse "kitap okuyorum ağbi şu müziği kapatsana" diyebilmek.
gün batımını deniz ya da dağ ardında değil de şehrin çarpık apartmanları ardında izlemek.
ders çalışmak için dışarı çıkmak. (bildiğiniz belli kafelerden çıkmıyorum sınav dönemlerinde)
evi temizleme işini mutlaka gece 12den sonra yapmak.
sevdiğim kitapları çantamda taşıyıp saçma sapan yerlerde birkaç cümle okuyup rahatlamak.
sabah uyanır uyanmaz hiçbir şey yemeden dişlerimi fırçalamak.
eve girince mutlaka ama mutlaka o istese de istemese de ısırılmak ve tırmalanmak pahasına da olsa yarım saat kediyle oynamak.
daha gider bu...
cenin pozisyonunda yatarak dizüstü bilgisayar kullanmak.
gittiğim mekanda mutlaka çalışanlarla sohbet kurmak. (bunun en büyük sebebi mekan kalabalık değilse "kitap okuyorum ağbi şu müziği kapatsana" diyebilmek.
gün batımını deniz ya da dağ ardında değil de şehrin çarpık apartmanları ardında izlemek.
ders çalışmak için dışarı çıkmak. (bildiğiniz belli kafelerden çıkmıyorum sınav dönemlerinde)
evi temizleme işini mutlaka gece 12den sonra yapmak.
sevdiğim kitapları çantamda taşıyıp saçma sapan yerlerde birkaç cümle okuyup rahatlamak.
sabah uyanır uyanmaz hiçbir şey yemeden dişlerimi fırçalamak.
eve girince mutlaka ama mutlaka o istese de istemese de ısırılmak ve tırmalanmak pahasına da olsa yarım saat kediyle oynamak.
daha gider bu...
0
yağmur yağdığında;
sahilde koşmak +1
kahve+kitap
probis+kahve-çay
dizi izlerken;
probis+feştalili soğuk çay-latte-filtre kahve
sabah -uyanıp tam ayılmamışken- yataktan kalkmadan önce;
30-45dk gün değerlendirmesi, ne giyeceğim, ne ile mutlu olurum, neleri yapmalıyım vs.(her sabah yaparım bunu)
altıyol yahut bebek starbucks'ta filtre kahve+kitap+ipad üçlüsü ile 4-5 saat takılmak.
spor yaparken(vg) hareketler arasında mola vermemek. "no pain no gain", "go hard or go home"
kütüphanede veya kitap satan herhangi bir yerde saatlerce raflara bakmak. durmaksızın.
karşı cins ile sanat hakkında konuşmak.
mızıka ile mükemmel işler çıkarmak.
deniz yüksekten atlamak, havuz kondisyon sağlamak, durmaksızın tur atmak için vardır. bu bağlamda ikisine de bayılırım.
..ve tabii ki; yalnızlık.
sahilde koşmak +1
kahve+kitap
probis+kahve-çay
dizi izlerken;
probis+feştalili soğuk çay-latte-filtre kahve
sabah -uyanıp tam ayılmamışken- yataktan kalkmadan önce;
30-45dk gün değerlendirmesi, ne giyeceğim, ne ile mutlu olurum, neleri yapmalıyım vs.(her sabah yaparım bunu)
altıyol yahut bebek starbucks'ta filtre kahve+kitap+ipad üçlüsü ile 4-5 saat takılmak.
spor yaparken(vg) hareketler arasında mola vermemek. "no pain no gain", "go hard or go home"
kütüphanede veya kitap satan herhangi bir yerde saatlerce raflara bakmak. durmaksızın.
karşı cins ile sanat hakkında konuşmak.
mızıka ile mükemmel işler çıkarmak.
deniz yüksekten atlamak, havuz kondisyon sağlamak, durmaksızın tur atmak için vardır. bu bağlamda ikisine de bayılırım.
..ve tabii ki; yalnızlık.
0
kestane çizen ressam
bu filmdeki adamlar gibi nasıl olunur. duvarda yan felan yürüyebiliyorum ancak bel esnek değil. bel esnekliğini felan nerde yada hangi hareketlerle açabilirim?
bu filmdeki adamlar gibi nasıl olunur. duvarda yan felan yürüyebiliyorum ancak bel esnek değil. bel esnekliğini felan nerde yada hangi hareketlerle açabilirim?
0
slmcnmnbr
google a tıklayınca bu sorun çıkıyor çerez merez hepsini temizledik düzelmiyor hala
google a tıklayınca bu sorun çıkıyor çerez merez hepsini temizledik düzelmiyor hala
0
slmcnmnbr
bugün gidip alıyorum vatan dan 1200tl ye?ne dersiniz?
bugün gidip alıyorum vatan dan 1200tl ye?
ne dersiniz?
ne dersiniz?
0
nexus'a 1200 vereceğine, sıfır nexus 4 var sahibinden.com'da aynı fiyata...
0
migrosta 1000'tl imiş. şarjı çok gitmiyor ama değiştirilebiliyor deniyor. güncellemeleri google üzerinden hızlı alıyorsun. lalanlar memnun. lg nexus 4'ü bekleyin diyen de var.
0
uzun zamandır araştırıyorum zaten,
nexus 4 de 1400den açılış yaptı turkcell de
1200 de çok ama en uygun bu gibi geldi bana
nexus 4 de 1400den açılış yaptı turkcell de
1200 de çok ama en uygun bu gibi geldi bana
0
qwermans
yoksa karizmatik olunmaz karizmatik doğulur mu?(aynı soru sempatiklik için de geçerli)
yoksa karizmatik olunmaz karizmatik doğulur mu?
(aynı soru sempatiklik için de geçerli)
(aynı soru sempatiklik için de geçerli)
0
kazanılır. mesela kullanamayı bilene para karizma katar, para da kazanılan bişey, mesela kültürlü olmak bu da sonradan olan bişey, ama zeka; sanırım bu doğuştan
0
Bunlar doğuştan olan şeyler. sonradan kazanırsan üzerinde emanet durur. karizmatik insan çocukken de aynıdır, cooldur zaten. sempatiklik de öyle. Parayla karizma olmaz bkz. Ali ağaoğlu
0
bence de doğuştan yetiştirilmenden kaynaklı. öyle sonradan kazanmak ve kullanabilmek zor olsa gerek
0
neredeyse herşey sonradan kazanılır. ama çok daha zor olur.
hiç kimse doğduğu/büyüdüğü çevreye göre, hayata başladığı şartlara göre kalmak zorunda değil. kendini değiştirebilir, geliştirebilir. ama baştan buna sahip olmayanlar geriden başlıyorlar, genelde baya geriden başladıklarından başaramıyorlar. ama imkansız değil.
ben -10'dan -5'e filan geldim sayılır mesela.
hiç kimse doğduğu/büyüdüğü çevreye göre, hayata başladığı şartlara göre kalmak zorunda değil. kendini değiştirebilir, geliştirebilir. ama baştan buna sahip olmayanlar geriden başlıyorlar, genelde baya geriden başladıklarından başaramıyorlar. ama imkansız değil.
ben -10'dan -5'e filan geldim sayılır mesela.
0
kazanılmaz kelime anlamına bakarsan görürsün yunanca harisma tanrının insana bahşettiği üstün yetenek gibi bir manası var
0
karizma özgüven ile tecrübenin birleşiminden başka birşey değildir.
yani kazanılabilir.
yani kazanılabilir.
0
kazanılabilir elbet ama kendini sürekli karizma olmaya zorlayarak karizma olunmaz gibi. Yani biraz da doğal olması gerekiyor ki, sonradan kazanılan birşeyin de doğallaşması için zor şeyler gerekiyor.
0
Tyler89
bu yaşınıza dek genel anlamda mutlu musunuz hayatınızdan?
bu yaşınıza dek genel anlamda mutlu musunuz hayatınızdan?
0
bugün mutsuzum. ama genel olarak bakarsam aslında mutlu olmam gerekiyor ama ben yine de son zamanlarda mutsuzum.
0
Ben değilim. Yaşımdan bile değilim, o derece. Öküz kadar oldum, hala çocukça şeylerle uğraşıyorum. :/
0
herşey iyi, herşey yolunda, mutlu gibiyim sanki, ama bi yandan değilmişim gibi triplere giriyorum, ha evet, dışarda mutluyum mutluluk saçarım, ama yalnız kalınca değilim yada değilmiişim gibi bunun gibi
0
amor fati demiş Nietzsche, dünyadaki belki en zor şey demiş, kaderini sevmek.
0
inişlerim çıkışlarım....
inişler olmasa çıkışlar "çıkış" olamazdı, bu yaşıma dek (29.5) herşey ama herşey olması gerektiği gibi oldu, ne eksik ne fazla. iyisi de kötüsü de herşey şuan olduğum yeri sağlayan. mutluluk tatminle alakalı birşey. soruyu hayatınızdan tatmin misiniz gibi değiştirirsen daha doğru cevaplar bulursun.
yani ikisinin arasındaki farkı bulmak gerek. paran yoksa, mutsuz değil, tatminsizsindir (yapmak istediklerini yapamadığın için) ama sağlığın yerindeyse, o an farkında olmadığın bir mutluluğun vardı. sanırım anlatamadım, ama var böyle bişey.
inişler olmasa çıkışlar "çıkış" olamazdı, bu yaşıma dek (29.5) herşey ama herşey olması gerektiği gibi oldu, ne eksik ne fazla. iyisi de kötüsü de herşey şuan olduğum yeri sağlayan. mutluluk tatminle alakalı birşey. soruyu hayatınızdan tatmin misiniz gibi değiştirirsen daha doğru cevaplar bulursun.
yani ikisinin arasındaki farkı bulmak gerek. paran yoksa, mutsuz değil, tatminsizsindir (yapmak istediklerini yapamadığın için) ama sağlığın yerindeyse, o an farkında olmadığın bir mutluluğun vardı. sanırım anlatamadım, ama var böyle bişey.
0
slmcnmnbr
alınabilecek en iyi telefon nedir?garantisi sağlam,max bu fiyat, daha da az olabilir
alınabilecek en iyi telefon nedir?
garantisi sağlam,
max bu fiyat, daha da az olabilir
garantisi sağlam,
max bu fiyat, daha da az olabilir
0
iphone 4s var bende istersen beyaz 16gb ambalajinda garantisi devam ediyor acilmamis kutusunda..
0
slmcnmnbr
sıkılıyorum dadışarısıda soğuknolcak napcaz?
sıkılıyorum da
dışarısıda soğuk
nolcak napcaz?
dışarısıda soğuk
nolcak napcaz?
0
aynen ya. nette var mı bildiğin takılmalık eğlencelik bi yer? stumbleupon buraya bakınıyorum ben arada artık ne derece tatmin ediyor bilmiyorum ama geçiyor bir süre zaman.
0
böyle duyurular acmayabiliriz bence.
yoksa birazdan insanlarin kendi egolarini sisirmek icin yazdiklari gercek olmayan seyler okursun.
gercek olmayan örnek:
viyanadaki isimde milyonluk anlasma yaptim, kutladik arkadaslarla stephan katedraline karsi elimizde sicak saraplarla, simdi sevgilimle bmw 6 arabamiza binip, telefon ve elektrik olmayan herseyden uzak dag evimize gidip söminemizi yakicaz.
yoksa birazdan insanlarin kendi egolarini sisirmek icin yazdiklari gercek olmayan seyler okursun.
gercek olmayan örnek:
viyanadaki isimde milyonluk anlasma yaptim, kutladik arkadaslarla stephan katedraline karsi elimizde sicak saraplarla, simdi sevgilimle bmw 6 arabamiza binip, telefon ve elektrik olmayan herseyden uzak dag evimize gidip söminemizi yakicaz.
0
duyuruda birilerine yardım edebiliriz mesela :)ben öyle yapıyorum uyuyana kadar.
0
mistreated
uzun zamandır bunun farkındaydım ama örnek olaylar yaşadıkça fazlaca rahatsız etmeye başladı beni. örneklerden gideyim sonuca varacağım.örnek olay 1: lisans son sınıf. semiyoloji diye bir dersimiz var. en çok katılım olan ders ve gerçekten de zor bir ders. ama derse gelen tiplerin bir kısmı hocanın
uzun zamandır bunun farkındaydım ama örnek olaylar yaşadıkça fazlaca rahatsız etmeye başladı beni. örneklerden gideyim sonuca varacağım.
örnek olay 1: lisans son sınıf. semiyoloji diye bir dersimiz var. en çok katılım olan ders ve gerçekten de zor bir ders. ama derse gelen tiplerin bir kısmı hocanın 3 dakikada bir kibarca susun demesine rağmen yeniden konuşmaya devam ediyor. bunu herkes duyuyor ama kimse çıkıp sertçe "susun , sizi dinlemeye mi geldik, dinlemeyecekseniz çıkın ya da susun" demiyor. ben hariç. geçen hafta bir kere bağırdım. önceki senelerde de bir kere bağırmıştım. susturdum da. ama sonraki ders her şey yeniden baştan başlıyor. hoca otorite kurmuyor, sınıftakiler de rahatsız görünmüyor. tepkisiz herkes. bu durumda artık her hafta birilerine bağırmak bana saçma görünüyor ama derse konsantre olamadığımdan da üzülüyorum. fransa'da erasmustayken derste çıt çıkmazdı. arıyorum, özlüyorum.
örnek olay 2: birbirine yakın iki üniversitenin kütüphanelerini sürekli kullanmaktayım. vize dönemi. tekil ve grup halinde çalışanlar var. bu insanlardan ikinci kısımdakiler genellikle devamlı kendi aralarında konuşuyorlar. kimisi telefon çıkarmış sessiz olmaya çalışıp beceremeyerek konuşmaya kalkıyor, ki yasak. bir diğeri müzik dinliyor ama kulaklığın sesi dışarı taşıyor. bunların hepsi çok dikkatimi dağıtıyor. ben oraya sessizlik aradığım için gidiyorum. çevreme bakıyorum, kimi insanlar ses çıkaranlara bakıp bakıp işlerine geri dönüyorlar, kimse kalkıp bir şey demiyor. mamafih ben arada diyorum. deyince susuyorlar. ama kendimi deniz yıldızlarını suya atan çocuk gibi hissediyorum.
şimdi bu tepkisizlik durumları bizim ülkeye mi özgü? bunun sebebi ne? insanlar rahatsız olmuyor mu? tek gergin kıl rahatsız adam ben miyim? hakkımı aramam yanlış mı, herkes gibi susmalı mıyım? ne biçim insanlar lan bunlar?
örnek olay 1: lisans son sınıf. semiyoloji diye bir dersimiz var. en çok katılım olan ders ve gerçekten de zor bir ders. ama derse gelen tiplerin bir kısmı hocanın 3 dakikada bir kibarca susun demesine rağmen yeniden konuşmaya devam ediyor. bunu herkes duyuyor ama kimse çıkıp sertçe "susun , sizi dinlemeye mi geldik, dinlemeyecekseniz çıkın ya da susun" demiyor. ben hariç. geçen hafta bir kere bağırdım. önceki senelerde de bir kere bağırmıştım. susturdum da. ama sonraki ders her şey yeniden baştan başlıyor. hoca otorite kurmuyor, sınıftakiler de rahatsız görünmüyor. tepkisiz herkes. bu durumda artık her hafta birilerine bağırmak bana saçma görünüyor ama derse konsantre olamadığımdan da üzülüyorum. fransa'da erasmustayken derste çıt çıkmazdı. arıyorum, özlüyorum.
örnek olay 2: birbirine yakın iki üniversitenin kütüphanelerini sürekli kullanmaktayım. vize dönemi. tekil ve grup halinde çalışanlar var. bu insanlardan ikinci kısımdakiler genellikle devamlı kendi aralarında konuşuyorlar. kimisi telefon çıkarmış sessiz olmaya çalışıp beceremeyerek konuşmaya kalkıyor, ki yasak. bir diğeri müzik dinliyor ama kulaklığın sesi dışarı taşıyor. bunların hepsi çok dikkatimi dağıtıyor. ben oraya sessizlik aradığım için gidiyorum. çevreme bakıyorum, kimi insanlar ses çıkaranlara bakıp bakıp işlerine geri dönüyorlar, kimse kalkıp bir şey demiyor. mamafih ben arada diyorum. deyince susuyorlar. ama kendimi deniz yıldızlarını suya atan çocuk gibi hissediyorum.
şimdi bu tepkisizlik durumları bizim ülkeye mi özgü? bunun sebebi ne? insanlar rahatsız olmuyor mu? tek gergin kıl rahatsız adam ben miyim? hakkımı aramam yanlış mı, herkes gibi susmalı mıyım? ne biçim insanlar lan bunlar?
0
haklısın tabii de, belki rahatsız olmuyordur insanlar. ben mesela yanımda istediğin kadar ses yap, bir şeye konsantre olmuşsam sikimde olmaz, duymam bile.
0
sen çok fazla şeysin ne denir ona hassas mı artık herneyse anladın sen onu, sınıfta konuşuşanlar için ya hocaya şikayet et ya da gerekli mercilere, kütüphane içinde aynı şey geçerli, ve olayıda genellememek lazım bi bizim ülkemizde mi böyle diye, bunlar olabilitesi yüksesk şeyler ve heryerde olmaz, bizim okulda mesela dersler sessiz kütüphane mezarlık gibidir.
0
herkes kendi şeyinin derdinde çünkü, bazıları var kendileri en üsttedir altındakilerini görmez ve onların rahatsız olması onu rahatsız etmez, bazıları diğerleriyle iletişime girmez girmek istemez bulaşmayım der. hangi üniversitedesin bu arada hacettepe bilkent odtü üçlüsündeysen alternatif yerler önerebilirim
0
Kalkıp çoğunluğu karşına alarak azarlamak özgüven, enerji ve karakter ister. Türkiye'de de çeşitli şartlardan dolayı bu üçünü bir arada bulamıyoruz. Senin gibi 5 kişi daha olsa emin ol sessizlik sağlanır.
Ben de geçen tramvaydayım tıkış tıkış gidiyoruz öküzün teki kadına: "ilerler misiniz hanımefendi orada bir kişilik boş yer var." dedi. Buraya kadar normal, sonra dönüp herkesin duyabileceği ses tonunda benden iyi çoban olurmuş ha dedi. Kadın o kadar bıkmıştı ki tek kelime etmedi bile.
Ben de geçen tramvaydayım tıkış tıkış gidiyoruz öküzün teki kadına: "ilerler misiniz hanımefendi orada bir kişilik boş yer var." dedi. Buraya kadar normal, sonra dönüp herkesin duyabileceği ses tonunda benden iyi çoban olurmuş ha dedi. Kadın o kadar bıkmıştı ki tek kelime etmedi bile.
0
Doğrudan veya dolaylı olarak devlet eliyle gerçekleştiği bilinen onlarca ölüme, haksızlığa, hakarete rağmen hala devleti insandan öte tutan bir toplumda biraz tıro viro bir yerden rahatsız olmuşsun. Haklısın ama fazlaca bireysel bir sıkıntı için gereksiz bir genelleme yapmışsın.
0
sen "çok şey" falan değilsin. gayet olması gerektiği gibi "normal"sin.
insanlar artık @eranicus'un dediği gibi kendi özgürlüklerinin, başkalarını rahatsız ettiği noktada bittiğini bile bilmeyecek bir cehalete boğulmuş durumda.
ha, ama diğer yandan çoğunluğu üniversitede okuyandır, eğitimini alandır, en iyi teknolojik ürünleri kullanandır, en son çıkan kitapları okuyandır, filmleri izleyendir.. yani insanı geliştirdiğine ve medenileştirdiğine inandığımız her şeyi yapandır. ama nedense bu en basit "sosyal alanda toplu yaşama alanlarındaki görgü/gelişmişlik kuralları"ndan nedense ısrarla ve gittikçe büyüyecek şekilde habersiz olandır. kendini bilmeyendir. dışına bir sürü etiket yapıştırmak için türlü taklalar atarken içindeki kendini görmek istemeyendir.
saydığın sorunlarda sana katılıyorum ve daha onlarcasını yüzlercesini de ekleyebilirim.
bir metroya veya inme binme davranışını kim nerede öğrenebilir ki yahu? okula mı ihtiyaç vardır bunun için, yoksa bir gram beyin bile yeterli midir..
veya daha basitini söyleyeyim; insanlar yolda yürümesini bilmiyor yahu? bir dikkat edin bu açıdan küçük bir gözlem yapın. herkes başkalarının ağzının içine girecek şekilde yürür. daha yolun hangi tarafından yürümesi gerektiğini bile bilmez. karşıdan gelenin üstüne çıkmaya çalışır. mutlaka sağı solu diğerine değer ama umurunda olmaz. özel alan diye bir şeyden haberi olmaz. haa, ama baştan aşağı her şeyi son modeldir.. dışı parlaktır da içi koftur.. teneke misali..
en çok anlayamadığım da, sanki insanlar yüzyıllar boyu tek başlarına yaşadılar da o yüzden şimdi toplu yaşam alanlarında birlikte olmaya henüz alışamamışlar gibi davranıyorlar. te allam yaa...
artık scotty'ler dönemine gelsek de kurtulsak.. ya da birer tardis'imiz olsa..
insanlar artık @eranicus'un dediği gibi kendi özgürlüklerinin, başkalarını rahatsız ettiği noktada bittiğini bile bilmeyecek bir cehalete boğulmuş durumda.
ha, ama diğer yandan çoğunluğu üniversitede okuyandır, eğitimini alandır, en iyi teknolojik ürünleri kullanandır, en son çıkan kitapları okuyandır, filmleri izleyendir.. yani insanı geliştirdiğine ve medenileştirdiğine inandığımız her şeyi yapandır. ama nedense bu en basit "sosyal alanda toplu yaşama alanlarındaki görgü/gelişmişlik kuralları"ndan nedense ısrarla ve gittikçe büyüyecek şekilde habersiz olandır. kendini bilmeyendir. dışına bir sürü etiket yapıştırmak için türlü taklalar atarken içindeki kendini görmek istemeyendir.
saydığın sorunlarda sana katılıyorum ve daha onlarcasını yüzlercesini de ekleyebilirim.
bir metroya veya inme binme davranışını kim nerede öğrenebilir ki yahu? okula mı ihtiyaç vardır bunun için, yoksa bir gram beyin bile yeterli midir..
veya daha basitini söyleyeyim; insanlar yolda yürümesini bilmiyor yahu? bir dikkat edin bu açıdan küçük bir gözlem yapın. herkes başkalarının ağzının içine girecek şekilde yürür. daha yolun hangi tarafından yürümesi gerektiğini bile bilmez. karşıdan gelenin üstüne çıkmaya çalışır. mutlaka sağı solu diğerine değer ama umurunda olmaz. özel alan diye bir şeyden haberi olmaz. haa, ama baştan aşağı her şeyi son modeldir.. dışı parlaktır da içi koftur.. teneke misali..
en çok anlayamadığım da, sanki insanlar yüzyıllar boyu tek başlarına yaşadılar da o yüzden şimdi toplu yaşam alanlarında birlikte olmaya henüz alışamamışlar gibi davranıyorlar. te allam yaa...
artık scotty'ler dönemine gelsek de kurtulsak.. ya da birer tardis'imiz olsa..
0
Gecenlerde kutuphanedeyim. (Bu olay ABD'de oluyor, bu arada). Yan masaya 5-7 civarinda ergen geldi. Okuldan cikip gelmisler. Poker oynamaya basladilar, bildigin poker. Orasi daha onceden "Sessiz calisma salonu" olarak tahsis edilmis bi yerdi. Sonradan degistirmisler, tabii bundan benim haberim yok. Oyle fisilti filan yok, en hayvanisinden ve topluca kahkahalar, cigliklar atiyolar. Sessiz olun diye uyardim. Takmadilar. Pis pis baktim. Onlar da hep beraber bana bakmaya basladiklarinda topuna birden kufrettim. Iclerindeki en hazircevap olan zilli, "Burada oturmak zorunda degilsin" dedi bana. Gittim gorevliye sikayet ettim. Kutuphanede poker oynanabiliyo mu? dedim. Caresiz bir sekilde boynunu bukerek, "Evet, orasi ergenlere tahsis edildi. Sizi isterseniz su camli odaya alalim" dedi. Göt oldum.
Ozet: Kendini ufak tefek gurultulere, seslere alistirsan iyi olur. Yarin, is hayatina atildiginda da, ya acik ofiste calismaya baslayacaksin, ya da tarif ettigin kadar sessiz bir yerin olmayacak. Yani, ortalama gurultulu bir ortamda bile yaptigin ise konsantre olabilme becerisini gelistirmen lazim. Yoksa hayatin boyunca, mutsuz ve gergin olursun.
Ozet: Kendini ufak tefek gurultulere, seslere alistirsan iyi olur. Yarin, is hayatina atildiginda da, ya acik ofiste calismaya baslayacaksin, ya da tarif ettigin kadar sessiz bir yerin olmayacak. Yani, ortalama gurultulu bir ortamda bile yaptigin ise konsantre olabilme becerisini gelistirmen lazim. Yoksa hayatin boyunca, mutsuz ve gergin olursun.
0
her ne kadar yurtdışına çıkmadımsa da böyle insanların türkiye ye özgü olduğunu hiç sanmıyorum. birde şöyle bir şey var, erkek iseniz, askere gittiğinizde bu tür insanların artık uç boyutlarıyla karşılaşıyorsunuz. "neee lan bu" diye geçiyor ilk zamanlar sürekli. tabi sonradan sevmeye başlıyorsunuz biraz insanları ^^
0
4dr4m3lekh
Arkadaşlar "Yallah şooofööör yallaaah" diye başlıyorum ama devamında hatlar karışıyor "..hanımeyy lorkeee!!" şeklinde ilerliyor. Sıkıntı ne? İlki nasıl devam ediyordu? Benim devreler mi yanmış? 2-3 yıldır ne zaman öyle başlasam böyle bitiyor.Edit: Durun demonstration yapabilirsem yapıcam.
Arkadaşlar "Yallah şooofööör yallaaah" diye başlıyorum ama devamında hatlar karışıyor "..hanımeyy lorkeee!!" şeklinde ilerliyor. Sıkıntı ne? İlki nasıl devam ediyordu? Benim devreler mi yanmış? 2-3 yıldır ne zaman öyle başlasam böyle bitiyor.
Edit: Durun demonstration yapabilirsem yapıcam.
Edit: Durun demonstration yapabilirsem yapıcam.
0
ne duruyorsun la devam et. yanlız makaram sarı bağlar a sakın geçme dikkat et
0
