[]

insanların tepkisizliği (uzun)

uzun zamandır bunun farkındaydım ama örnek olaylar yaşadıkça fazlaca rahatsız etmeye başladı beni. örneklerden gideyim sonuca varacağım.

örnek olay 1: lisans son sınıf. semiyoloji diye bir dersimiz var. en çok katılım olan ders ve gerçekten de zor bir ders. ama derse gelen tiplerin bir kısmı hocanın 3 dakikada bir kibarca susun demesine rağmen yeniden konuşmaya devam ediyor. bunu herkes duyuyor ama kimse çıkıp sertçe "susun , sizi dinlemeye mi geldik, dinlemeyecekseniz çıkın ya da susun" demiyor. ben hariç. geçen hafta bir kere bağırdım. önceki senelerde de bir kere bağırmıştım. susturdum da. ama sonraki ders her şey yeniden baştan başlıyor. hoca otorite kurmuyor, sınıftakiler de rahatsız görünmüyor. tepkisiz herkes. bu durumda artık her hafta birilerine bağırmak bana saçma görünüyor ama derse konsantre olamadığımdan da üzülüyorum. fransa'da erasmustayken derste çıt çıkmazdı. arıyorum, özlüyorum.

örnek olay 2: birbirine yakın iki üniversitenin kütüphanelerini sürekli kullanmaktayım. vize dönemi. tekil ve grup halinde çalışanlar var. bu insanlardan ikinci kısımdakiler genellikle devamlı kendi aralarında konuşuyorlar. kimisi telefon çıkarmış sessiz olmaya çalışıp beceremeyerek konuşmaya kalkıyor, ki yasak. bir diğeri müzik dinliyor ama kulaklığın sesi dışarı taşıyor. bunların hepsi çok dikkatimi dağıtıyor. ben oraya sessizlik aradığım için gidiyorum. çevreme bakıyorum, kimi insanlar ses çıkaranlara bakıp bakıp işlerine geri dönüyorlar, kimse kalkıp bir şey demiyor. mamafih ben arada diyorum. deyince susuyorlar. ama kendimi deniz yıldızlarını suya atan çocuk gibi hissediyorum.

şimdi bu tepkisizlik durumları bizim ülkeye mi özgü? bunun sebebi ne? insanlar rahatsız olmuyor mu? tek gergin kıl rahatsız adam ben miyim? hakkımı aramam yanlış mı, herkes gibi susmalı mıyım? ne biçim insanlar lan bunlar?

 
haklısın tabii de, belki rahatsız olmuyordur insanlar. ben mesela yanımda istediğin kadar ses yap, bir şeye konsantre olmuşsam sikimde olmaz, duymam bile.


  • diyarbakir karpuzu  (15.11.12 19:27:11) 
sen çok fazla şeysin ne denir ona hassas mı artık herneyse anladın sen onu, sınıfta konuşuşanlar için ya hocaya şikayet et ya da gerekli mercilere, kütüphane içinde aynı şey geçerli, ve olayıda genellememek lazım bi bizim ülkemizde mi böyle diye, bunlar olabilitesi yüksesk şeyler ve heryerde olmaz, bizim okulda mesela dersler sessiz kütüphane mezarlık gibidir.


  • slmcnmnbr  (15.11.12 19:27:39) 
herkes kendi şeyinin derdinde çünkü, bazıları var kendileri en üsttedir altındakilerini görmez ve onların rahatsız olması onu rahatsız etmez, bazıları diğerleriyle iletişime girmez girmek istemez bulaşmayım der. hangi üniversitedesin bu arada hacettepe bilkent odtü üçlüsündeysen alternatif yerler önerebilirim


  • jedilance  (15.11.12 19:29:45) 
Kalkıp çoğunluğu karşına alarak azarlamak özgüven, enerji ve karakter ister. Türkiye'de de çeşitli şartlardan dolayı bu üçünü bir arada bulamıyoruz. Senin gibi 5 kişi daha olsa emin ol sessizlik sağlanır.

Ben de geçen tramvaydayım tıkış tıkış gidiyoruz öküzün teki kadına: "ilerler misiniz hanımefendi orada bir kişilik boş yer var." dedi. Buraya kadar normal, sonra dönüp herkesin duyabileceği ses tonunda benden iyi çoban olurmuş ha dedi. Kadın o kadar bıkmıştı ki tek kelime etmedi bile.
  • vexations  (15.11.12 19:33:19 ~ 19:34:04) 
Doğrudan veya dolaylı olarak devlet eliyle gerçekleştiği bilinen onlarca ölüme, haksızlığa, hakarete rağmen hala devleti insandan öte tutan bir toplumda biraz tıro viro bir yerden rahatsız olmuşsun. Haklısın ama fazlaca bireysel bir sıkıntı için gereksiz bir genelleme yapmışsın.


  • yokartikdahaneler  (15.11.12 19:35:32) 
sen "çok şey" falan değilsin. gayet olması gerektiği gibi "normal"sin.
insanlar artık @eranicus'un dediği gibi kendi özgürlüklerinin, başkalarını rahatsız ettiği noktada bittiğini bile bilmeyecek bir cehalete boğulmuş durumda.

ha, ama diğer yandan çoğunluğu üniversitede okuyandır, eğitimini alandır, en iyi teknolojik ürünleri kullanandır, en son çıkan kitapları okuyandır, filmleri izleyendir.. yani insanı geliştirdiğine ve medenileştirdiğine inandığımız her şeyi yapandır. ama nedense bu en basit "sosyal alanda toplu yaşama alanlarındaki görgü/gelişmişlik kuralları"ndan nedense ısrarla ve gittikçe büyüyecek şekilde habersiz olandır. kendini bilmeyendir. dışına bir sürü etiket yapıştırmak için türlü taklalar atarken içindeki kendini görmek istemeyendir.

saydığın sorunlarda sana katılıyorum ve daha onlarcasını yüzlercesini de ekleyebilirim.

bir metroya veya inme binme davranışını kim nerede öğrenebilir ki yahu? okula mı ihtiyaç vardır bunun için, yoksa bir gram beyin bile yeterli midir..

veya daha basitini söyleyeyim; insanlar yolda yürümesini bilmiyor yahu? bir dikkat edin bu açıdan küçük bir gözlem yapın. herkes başkalarının ağzının içine girecek şekilde yürür. daha yolun hangi tarafından yürümesi gerektiğini bile bilmez. karşıdan gelenin üstüne çıkmaya çalışır. mutlaka sağı solu diğerine değer ama umurunda olmaz. özel alan diye bir şeyden haberi olmaz. haa, ama baştan aşağı her şeyi son modeldir.. dışı parlaktır da içi koftur.. teneke misali..

en çok anlayamadığım da, sanki insanlar yüzyıllar boyu tek başlarına yaşadılar da o yüzden şimdi toplu yaşam alanlarında birlikte olmaya henüz alışamamışlar gibi davranıyorlar. te allam yaa...

artık scotty'ler dönemine gelsek de kurtulsak.. ya da birer tardis'imiz olsa..
  • holy diver  (15.11.12 20:05:49) 
Gecenlerde kutuphanedeyim. (Bu olay ABD'de oluyor, bu arada). Yan masaya 5-7 civarinda ergen geldi. Okuldan cikip gelmisler. Poker oynamaya basladilar, bildigin poker. Orasi daha onceden "Sessiz calisma salonu" olarak tahsis edilmis bi yerdi. Sonradan degistirmisler, tabii bundan benim haberim yok. Oyle fisilti filan yok, en hayvanisinden ve topluca kahkahalar, cigliklar atiyolar. Sessiz olun diye uyardim. Takmadilar. Pis pis baktim. Onlar da hep beraber bana bakmaya basladiklarinda topuna birden kufrettim. Iclerindeki en hazircevap olan zilli, "Burada oturmak zorunda degilsin" dedi bana. Gittim gorevliye sikayet ettim. Kutuphanede poker oynanabiliyo mu? dedim. Caresiz bir sekilde boynunu bukerek, "Evet, orasi ergenlere tahsis edildi. Sizi isterseniz su camli odaya alalim" dedi. Göt oldum.

Ozet: Kendini ufak tefek gurultulere, seslere alistirsan iyi olur. Yarin, is hayatina atildiginda da, ya acik ofiste calismaya baslayacaksin, ya da tarif ettigin kadar sessiz bir yerin olmayacak. Yani, ortalama gurultulu bir ortamda bile yaptigin ise konsantre olabilme becerisini gelistirmen lazim. Yoksa hayatin boyunca, mutsuz ve gergin olursun.
  • compadrito  (15.11.12 21:12:45) 
her ne kadar yurtdışına çıkmadımsa da böyle insanların türkiye ye özgü olduğunu hiç sanmıyorum. birde şöyle bir şey var, erkek iseniz, askere gittiğinizde bu tür insanların artık uç boyutlarıyla karşılaşıyorsunuz. "neee lan bu" diye geçiyor ilk zamanlar sürekli. tabi sonradan sevmeye başlıyorsunuz biraz insanları ^^


  • daglien  (16.11.12 12:57:18) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.