kendi adına bir şahıs şirketi veya ortak bir limited şirket kur. limited şirkette genel müdür olman lazım. her iki durumda devlete vergi ve sgk borcun olsun. ödeme. bırak krediyi kredi kartı bile vermezler sana. maaşına haciz gelir.

200 liralık kredi kartı al. Harca, hiç ödeme. Ama bir senede ne kadar düşer bilemedim.

Sanırım o 200 liralık kartlarda üç dört tane alıp hepsine borç taksan daha çabuk düşer.

@csexpert
Niye ssk veya vergi borcunun altina gireyim yahu durduk yere?:)

alıcaksın bi kredi kartı ödemiceksin. telefonla arayacaklar bugün yatırıyorum diyeceksin yatırmicaksın. böyle böyle bozarsın sicili. ama en güzeli aile bireylerine artık bi yeterin yav demek

ailene hayır diyemiyorsan da başvurdum reddedilmiş falan de. arkadaşından vs. fake sms at kendine. neden durduk yere sicilini bozasın? bakarsın gerçekten ihtiyacın olur.

şirket filan baya boku çıkmış. kredi kartı al. limit önemli değil. 50-100 tl bile olsa harca, ödeme 90 gün boyunca ödeme. 90. gün sonunda takibe düşersin. o noktadan sonra yavaş yavaş ödersin. takibe düştüğünde sicilin bozulur. sakına sakın icralık olma o zaman sıçışa gelirsin. takip ile icra farklı şeylerdir.

kredi skorunu bir kez bozarsaniz, geri donuşu yillarinizi alabilir. o yüzden bence bu düşüncenizi kafanizdan silin.

aileniz veya herhangi biri sizden para ile ilgili bir sey istediğinde kendilerine net olarak "hayir" demeyi görenin.

aksi halde bir kac yil sonra kendinizi oldukça zor durumlarda bulabilirsiniz.

ayrica, aldiginiz maasin ne kadar olduğunu da tam rakam olarak söylemeyin kendilerine. mesela 3000 tl aliyorsaniz, 2500 tl aliyorum deyin. aradaki farki da kenara atin.

Manyak misiniz acaba :) ailenize hayir deyin. Kredi notu duzeltmek o kadar kolay bir sey degil.

bu borcu takacağın banka mümkünse maaş hesabının olması olası banka olmasın. çünkü manasız yere maaşına bloke konduğunu tırtıklandığını görürsün. bazen veremli gibi muamele ederler. sürekli çalışacağın bankadan böyle şeyler görmek üzebilir.

ilerde kendin için ihtiyacın olursa ne yapacaksın? ailene hayır demeyi öğrenmen lazım.

herhangi bi kart al 300-500 borç yap ödeme icralık ol. hukuki kayıt oluşunca ödersin en az 2 sene de finans kurumu ile kanuni sorun yaşadığın için kredi alamazsın.

hatta avukata rica et ödemeyi yaptıktan sonra dosyayı kapatmasın :)

Evet oluyorum.

daha toplu taşıma da böyle oturan kişi benim yanıma denk gelmedi. gelse rahatsız olur iterdim. gerçekten anlamsız. bacağını kapatamıyorsa kalksın ayakta gitsin.

"testislerden dolayı hani =/" - doğru diyorsun bacaklarını ayırmadan oturan erkeklerin testisleri yok.

ben şahsen böyle gidiyorum metroda falan: s-media-cache-ak0.pinimg.com

aşırı bir durum yoksa, rahatsız olmam.

bir kere dolmuştayken, adamın biri 180 dereceye yakın açmaya çalışmıştı, pek sinir olmuştum.
bir kere başıma geldi yani.

Konunun testisle alakası yok yalnız.

Erkeğim, benim de testislerim var. Ama bacaklarımı açarak oturmuyorum.

Her şeyin bir adabı var. Oturmanın da.

Kadınların bundan rahatsız olduğunu düşünüyorum. Zaten yer işgal etmek oluyor bu. Yanindakini kısıtlamak, sıkıştırmak.

yok canım ne münasebet ( ! )

erkekler de rahatsız oluyor merak etmeyin, hafifçe bacağımı açıp ittiriyorum bir daha yapmıyor yanımdaki.

sadece amerika'da değil bir çok yerde eylemler oluyor bu konuyla ilgili. istanbul'da da sanırım afişler hazırlanıp asılmıştı. yani evet, rahatsız oluyor. erkek olarak ben de rahatsız oluyorum. bazı ülkelerde bu yasak ve cezası var.

ben çoğunlukla bacaklarım vücuduma paralel olacak şekilde oturuyorum. kilolu olmadığım için sanırım, bacaklarım arasında yeteri kadar boşluk oluyor. yani başka bir deyişle kendi alanımdayken bacaklarımı yeteri kadar açarak oturabiliyorum.

sadece toplu taşıma ya da kamu mekanları değil, herhangi bir yerde, karşımda tanıdık-tanımadık bir insanın olduğu yerde ayakları fazla açmayı terbiyesizce buluyorum ben. kaba bir görüntü. serkeş, lakayit..

evet testis önemli faktör eğer kadınlar giib dizleri birleştireceksek. kendi koltuk sınırlarımı aşmayacak, yanımdakini rahatsız etmeyecek kadar açarım. karşıdakinin ne düşündüğü umrumda olmaz.

bacak açma kısmının testislerden dolayı olması yalan, kendini kandırma işi. şöyle söyleyeyim. hiposel vardı bende. bir tanesi büyük bir elma hatta greyfurt gibiydi. bir süre onunla yaşadım. öyle bacaklarımı birbirine yapıştırmadıkça bir sıkıntı hissetmiyordum. 5-6 santimetrelik bir aralık yeterliydi, bu hastalık varken bile. tabii evde olursam istediğim gibi yayılıyordum o başka. fakat toplu taşımada böyle bir şey yapmayı, "ay ben rahatsız oluyorum" ile bağdaştırmak saçmalık. toplu taşıma araçları ve kamusal alanlar belli kurallara tabii olan ortak yaşam alanları. bir kişi herhangi bir durumdan rahatsız oluyor diye, başkasının alanına müdahalede bulunmak hakkına sahip değil.

ek olarak feministler tarafından yapılan bu protesto ilginç falan da değil. gayet yerinde ve haklı sebeplere dayanıyor. ben anlamıyorum, diz kapağını yanındakine değdirmeden yolculuk yapmazsa ölecek hastalığına yakalananları.

bunun testislerle bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum. erkeklerin daha rahat bir oturma alışkanlığı var. malum çocukluğumuzdan itibaren, göster oğlum pipini, kapat kızım bacaklarını kodlamalarıyla büyüyoruz. dahası, hem bacaklarını ayırıp, hemde ellerini kenetleyip penislerinin üstüne koyuyorlar ki, diyecek kelime bulamıyorum cidden.

evet rahatsız oluyorum. ben hatta otobüs veya uçakta öndeki koltuğun başlığı üzerinden elini sarkıtan erkeklerede (hiç kadın görmedim böyle, bana denk gelmedi belki) sinir oluyorum. arkadaşım senin alanın belli, öndeki yolcu neden senin elin bilekten itibaren kafasının tepesinde sallanıyorken oturmak zorunda olsun? ben uyarıyorum, biraz toparlanır mısınız diyorum. htta bir keresinde anlamamazlıktan gelen ve ısrarla benim koltuğumun yarısına kadar bacaklarını ayıran kişiye, siz iki kişilik kentkart bastınız sanırım demiştim, inmişti o durakta.

ama ben aynı şekilde 5 kişinin tutunabileceği direğe sırtını yaslayan, durak düğmesini yine yaslanarak kapatan kadın ve erkekleri de son derece saygısız buluyorum.

Evet oluyorum

Evet oluyorum, ayağımla itekleyip düzelttiriyorum. Şimdiye kadar hep toparlandılar itiraz edene denk gelmedim.
Zaten alan kısıtlı bir de böyle yer kaplanması terbiyesizlik oluyor.
Bunun mazereti olamaz düzgün oturabilen erkekler de var neticede.

Aşırı rahatsız oluyorum. "Yoo toplu taşımada yanıma oturan tanımadığım adam bacaklarını benim kişisel alanıma rahat rahat uzatabilir" diyen bir kadına da denk gelmedim henüz.

edit: (ama ben aynı şekilde 5 kişinin tutunabileceği direğe sırtını yaslayan, durak düğmesini yine yaslanarak kapatan kadın ve erkekleri de son derece saygısız buluyorum.) +1

yanımdakini rahatsız etmeyecek kadar çok dar olarak açarım ben bacaklarımı. ama karşımda kadın yada erkek farketmez birisi varsa bileklerimi, kolumu o civara yaslarım.

Evet oluyorum.

Biz de memelerimiz var diye kollarımızı açarak mı oturalım?
Türkiye'de de ciddi olarak dile getiriliyor bu rahatsızlık. Benim yanımda böyle oturan olursa tanımasam da uyarıyorum ''biraz toparlanır mısınız'' diye.

ben oluyorum. isteyince bacak bacak üstüne atabiliyorlar. toplu taşımalarda yayılmaları ve 90 derece açmaları hoşuma gitmiyor. herkesin bir alanı olmalı.
büyük saygısızlık.

Yalnizca kadinlar degil ben de rahatsiz oluyorum. Herkesin bir koltugu var, ben de tum koltuguma otumak istiyorum. Yoksa benim de iki tane tasagim var.

Erkek halimle ben de rahatsız oluyorum. Testis sadece bahane. Keşke bizim memlekette de katı kişisel alan/personal space olayı olsa. Gereksiz fiziksel yakınlık çok fazla var.

Ben denge kuramayan insanların böyle oturduğunu düşünüyorum. Bacaklar kalçaya dik şekilde oturuş en temizi. Tabi bacaklar yeterince inceyse bence en düzgün oturuş şudur;

s-media-cache-ak0.pinimg.com

bacağı bana değiyorsa rahatsız oluyorum. değmiyorsa problem yok.

şuraya bir bakalim önce

www.google.com.tr

testislerin kafam kadar degilse, bacaklarini öyle acip oturmak icin mazaret degil. ama benim testislerim viaarrr diyenlerin de testisinden başka bir şeyi yok demektir hayatta, kurur da biz de kurtuluruz onlar da.

"Vay hayvan vay" diyorum.

dolara bas derim

Valla ben dolar aldım önceden zarardayım, altın veya euro alsaydım kar etmiştim. Artık dolar da inişli çıkışlı euro daha stabil. Ama şartlara bakmak lazım son hallerini bilmiyorum. Bir de alım yaparken 6 ay 1 senelik periyodlarda en düşük ortalama ve en yüksek değerleri inceleyin nerede yatırım nerede bozma işlemi yapacağınızı görürsünüz. Uzun vadede hiçbirinin kazandırıp kazandırmayacağı belli değil bu tavsiyeyi de unutmayın

sepet yatirim daha makul uzun sureli yatirimlarda.

usd

Euro

altin

mantikli bir sepet olabilir.

rakam eger yüksekse, bu durumda arsa da düşünülebilir.

Filipis, derdim para kazandırmasından ziyade değer kaybetmemesi zaten. Türk lirası durduğu yerde değer kaybediyor.

For the record, arsayı bir ara düşündük fakat para gibi ülkenin durumu da stabil degil. O yüzden birkaç sene bu tarz yatırım yapmayı dusunmuyoruz. Bir de parayı attık unuttuk gibi bir durum yok. Mümkün olduğunca üzerine ekleme de yapıyoruz.

Durdugu yerde her para deger kaybeder bu arada.Nakit para her zaman deger kaybeder.10 bin euro aldiniz diyelim, 5 sene sonra o euronun alim gucu 10 bin euro olmucak.Euronun düsmeyecek olmasi paranızın degerini korudugunu göstermez.Insanlar bosuna ev,arsa vb seceneklerine yönelmiyor.Birikim cok cok uzun vadeli olacaksa baska secenekler düsünün derim.

uzun vadede dokunulmayacak paraysa eğer dolar yada euro alıp vadeliye koyulabilir. Ayrıca kısa vadeli biraz risk almak isteyenler gram altınla da oynayabilir. ben şahsi fikrimi söyledim, yatırım tavsiyesi değil ama

arttırır ama en tatlısı da bu yöntem maalesef.

çok az arttırır ama. dikkate alma boşver. yatırım tavsiyesi değildir.

Teorik olarak hayır

arttırır

Bence sonradan takmakla hiç takmamak arasında risk olarak pek fark yok. Hastalık bulaşacaksa, yeterli temas zaten bir gelgitte bile sağlanmış olur. Zevk suyundaki bir serseri kurşun kadını hamile bırakacaksa, sonradan kondom fayda etmez.

Ben? Ben hiç takmıyorum.

Evet artırır. Vajinaya penis dokunmadan önce prezarvatifi takmalısın.

pek arttırmaz ama takmak en iyisi tabi.

ilişki esnasında penisten gelen zevk suyu dediğimiz sıvıda da aktif sperm olabiliyor. bu yüzden çok düşük bir ihtimal de olsa gebelik riski var. Ama zaten çocuğun bu şekilde olacaksa bence ismini Azim, Azmi koyarsın :))

sonradan var, sonradan var. ne kadar sonradan?

hüseyin gülerce denen şey.

35 yıl boyunca Gülen'in dibinden ayrılmayıp, her platformda onu savunan bir xy kromozomlu.. Şimdi ise Diyanet'e sitem ediyor. Neden FETÖ'nün ne bok olduğunu açıklamadınız bize diye.. Vıcık vıcıklar.. Nefret ediyorum.

Banka çalışanıyım, siyah ya da lacivert takım hariç herhangi bir şeyi aklından bile geçirme.

banka çalışanıyım. Sen manyak mısın? niye bankacı oluyorsun???

Banka çalışanı değilim. Arkadaşım banka çalışanı işe her gün takım elbise ile gidiyor. İş görüşmesine öyle gidersen bu kurumsal canavarlar aklını alır.

Bankada iyi pozisyon olmaz ama ben casual giyindiğimde olumlu, lacivert takımla olumsuz sonuç almıştım.

banka çalışanları bu saatte giyim kuşam tavsiyesi veriyorsa o kadar da kötü değilmiş sanki? hani kafanızı kaldıramıyordunuz hah?

şayet işe alınırsan hep takım giyeceksin, şimdiden kaçınıyorsan hiç bulaşma bankaya gardaş.

takım olmalı bence ama olmadı yine düzgün bir pantolon gömlek. polo yaka tişört aklından geçirme tabi ki.

Koyu lacivert takim
Beyaz gömlek
Bordo kravat
Siyah kemer
Siyah parlak olmayan deri ayakkabi

1) smart casual olmaz. Sadece it kısmı için olur o da belki.
2) kısa kollu gömlek olmaz, tişörtü ise sormamışsın gibi kabul ediyorum.

İşi istiyorsan mutlaka takım elbise al, o kadar söyleyeyim. Bir tanecik takım elbisen olsun, görüşmelerde giyersin. Hiç giymezsen arkadaşlarının düğününde falan giyersin.

Bordo kravat olmaz bence görüşmede, işe alınırsan takarsın. Takım alırsan hava sıcak diye ceketsiz gitme. Mutlaka ceketinle git. İçerisi zaten klimalı oluyor. İçeride giyersin. Görüşme ortasında da sıcaklayıp çıkarma. Bayağı kötü bir izlenim oluşturuyormuş.

İyi şanslar.

birkaç saatliğine takım kirala yada arkadaşından ödünç al.

ING Bank'ın Pegasus Plus kartını tavsiye ederim. Hem Bonus Kart'ın tüm taksit avantajlarından faydalanabilir hem kazandığın puanları alışverişlerinde kullanabilir hem de bu puanlarla Pegasus'tan bilet alırken avantaj sağlayabilirsin. Kart aidatı da yok.

(git: www.ingbank.com.tr
)

Finansbank'tan ALMA.

Fixcard kullanıyorum, yıllık aidat yok ama hiçbir kampanya, puan falan da yok. Öyle taksit yapıyor sadece lazım olduğunda :D

25 yaşından küçükseniz bonus genç öneririm. taksit yapabiliyorsunuz.

cepteteb

Paraf iyi, sık sık parapuan kampanyası da yapıyor. Ben memnunum.

Flexi kullanıyorum. Taksit imkanı sınırlı ama yok değil.

en enpara kartı bekliyorum senelerdir ama gelmiyo, yetti artık. garanti'nin kart aidatı iadesi isteyenlere karşı dava açması ile kendisine gıcığım, yapı kredi tacizci gibi aradığı için, (SÜREKLİ AMA) (hesabım bişeyim de yok) ona da gönüllü değilim.
kampanya, puan derdinde değilim ama senede bi kere bişi alıcam, mesela klima, ona taksit yapacak kartım olsun diye alıcam.

25+ yaş :/

Yapıkredi kullanıyorum, internet bankacılığı ve vadesiz hesap açtırınca (hepsi ücretsiz) üyelik aidatı almıyorlar, 5-6 senedir böyle. Ha napıyorum, elime geçen parayı vadesiz hesaba yatırıyorum, ödemeyi de internet üzerinden yapıyorum. Taksit konusunda da oldukça elverişli ama telefon alışverişlerine taksit yapılmıyor.

hemen hemen her bankanın aidatı olmayan kredi kartı bulunmakta. Bence hangi bankadan ziyade hangi kart türü önemli alışveriş avantajı için. World, bonus, maximum, paraf..

cepteteb

cepteteb +1

değişik bi merak anlayışın varmış

@yons, xhamster i hic gormedin galiba? bence gayet ciddi bir durum, memurlarin isten atilmasina da sebep olabiliyor:

www.radikal.com.tr

ya da

(bkz: internette karısının pornosuna rastlayan adam)

Bunu yayan biriyle - arkadaş - kalabilen kişinin kendisini iyi sorgulaması gerekiyor. Gizli kamera olması bir yana, sebebi ne olursa olsun videosunun çekilmesine en baştan razı olan bir kızın bile böyle hayatıyla oynayabilmenin ve onun görüntüleri yaymak teşebbüsünde bulunabilmenin karşılığı adilik ve şerefsizliktir.

yok. bu türden bir hıyarlığı yapsa da arkadaşım olarak kalamaz zaten.

arkadaşım yok ama bunun başına gelmesinden korkan kızlara tavsiyem memelerini değil yüzlerini gizlemeleridir.

edit: şimdi aklıma geldi arkadaşın biri anlatmıştı onun kuzeni başka kuzeni eve kız atınca dolaba girip kaydetmiş ama tam detayları hatırlamıyorum sonra karakola gidince babası kriz geçirdi falan diyordu yani teknoloji geliştikçe herkes yapabilior artık bunu.

Var.
Kizla sevisen arkadas : x
Kiz : y
Kizla sevisen arkadasin arkadasi :z

Y biraz nympho idi. Z Y ile sevismek istedi ama reddedildi. Z gururuna yediremeyince cok yakin qrkadasi X ile birlikte Y yi webcamde soyup goruntuleri internete servis ettiler. Ama ortalik inanilmaz karismisti bizim kucuk sehirde.

Üniversiteden böyle birini tanıyorum. Ancak adam gizlice birlikte olduğu kızların videolarını çekiyordu. Hatta yakın arkadaşının hoşlandığı kızla olup kızın videosunu çekip yakın arkadaşına göndermişti. Bildiğim kadarıyla internete koymamış. Neden yapıldığı sorusuna gelince... Onu bilmiyoruz. Olay açığa çıkana kadar herif her kıza hemen hemen bunu yaptı. Sonra da arkadaş gruplarına filan gösteriyordu. Bu çocukla ilgili enteresan detay ise çocuğun yakın erkek arkadaşlarıyla öpüşmesi ama bunu pek çok kişiden gizlemesi. Düşman başına bir adamdı kendisi.

Eski kız arkadaşımla görüntülerimizi kaydederdik ya da fotoğraf çekerdik.. Bu mevzu tamamen güven meselesine dayanıyor. Kötü ayrılıp, görüntüleri kamuya açan şerefsizler de mevcut. Ayrıldıktan sonra bütün fotoğrafları, videoları silmiştim. Ne olur ne olmaz. Hack mevzuları da malum... Sen istemesen bile şerefsizlerce internete yayılabilir görüntüler. Ya da iş şantaja kadar gidebilir.

Okuduklarımdan söyleyebileceğim en etkili sebeplerden biri:

Her iki dünya savaşında avrupa'da yaşayan bilim ve sanat adamlarını koşulsuz şartsız topraklarına kabul etmiştir. Bu beyin göçü Abd'nin son yüzyılındaki gelişmelerde çok etkili.

Amerika'yı Amerika gibi değil de İngiltere olarak düşün, o yüzden böyle.

Zaten ancak boyle bir ulke dunyanin en guclu devleti olabilirdi. Oraya insanlar daha iyi bir ulke insa etmek icin gittiler. Bir de 300 yillik da olsa ABD dunyanin en kalabalik 3. ulkesi. Ayrica dunyanin en onemli universiteleri bu ulkede. Dunyanin en basarili ogrencileri ABD'de okurken burs alir ve ABD sirketleri bu kisilerle anlasir.

Tabi uretim de en onemli nedenlerden biri. Ornegin Turkiye'de bilim mezunlari (Kimya bolumu gibi) issizdir cunku Turkiye bilim ureten bir ulke degildir. ABD bir aygitin nasil yapilacagi bilgisini uretir ve bunu milyarlarca dolara satar, sonra Turkiye bu aygittan 1 milyon tane uretir. Ama iyi bir buzdolabinin nasil calisacagi bilgisini uretmek 10000 tane buzdolabi uretmekten daha karli bir istir. Yani ABD yatirimi da dogru yere yapiyor.

cevabı "insanlar oraya daha güzel bir ülke kurmak için gitti ama" değil. bütün amerika kıtası böyle ona bakarsak.

cevabı amerika'nın akıl ve bilimi el üstünde tutan adamlar tarafından kurulmasıdır. hepsi kendi çapında mucit, bilim adamı, siyasetçi, asker vb. founding fathers dedikleri adamları o yüzden bu kadar seviyorlar.

adamların kendi topraklarındaki en son savaş yanılmıyorsam Amerikan iç savaşı. Buradan mevzuya uyanırsın umarım

Sadece şu kadar yıllık bir devlet olarak değil, ingiltereden sonra belli bir gücün yer değiştirmesi olarak bakmalısın.
Bazı ünlüler/sanatçılar için de bu geçerli. pek kayda değer eserler vermemeleri önemli bir yetenek olmamalarına rağmen piyasaya ve ortama hakim bir güç tarafından sürekli olarak medya vs basın yayın alanlarında öne çıkarılırlar.

Bknz: pragmatizm
Bknz: (bilmem neyin) şişirilmiş bir balon olması

- ABD ve oncesi diger kucuk devletler dogal kaynaklarin bol oldugu genis bir cografyada kuruldu. Ornegin altin, demir, komur gibi kaynaklarin yaninda cok genis alanda buyuk tarim alanlari olusturuldu.
- kizilderili yerli amerikalarin tum kaynaklarinin ustune oturuldu.
- daha sonradan afrikadan getirilen kolelere tarim, hayvancilik yaptirilarak bedava is gucu olusturuldu
- cografya cok genis oldugu icin rekabet azdi, rakip yerli amerikalilar avrupadan gelen savas ve silah bilgisi ile cok kolay yok edildi
- avrupa ile cok buyuk ticaret yapildi, avrupada bulunmayan misir, patates, domates, bunun yaninda bol bulunan altin gibi madenler ihrac edildi. boylece ticaret gelisti. Avrupalilarin tahila dayali beslenmeden baska sansi yok iken amerika kitasinda yasayanlar cok cesitli tarim urunleri tuketebiliyorlardi.
- ticaretin gelismesi ile eknomik modeller gelisti, bankacilik gelisti. bu da yatirimlarin kucuk aile kurumlarindan daha buyuk cok ortakli sirketlere donusmesini, buyuk sanayi kuruluslari kurulmasina yardimci oldu.
- buyuyen sanayi ve hammadde sorunu yasamamasi nedeni ile sanayi devrimini cok verimli yasadi. Avrupa sanayi devrimi icin bilgiye sahip olsa da demir, komur gibi kaynaklar icin birbirini yer iken amerikada kurulan devletler bu kaynaklari bol bol kullandilar.
- 1. ve 2. dunya savasi sirasinda avrupa yerle bir olurken amerika kitasi herseyden uzak olmasi nedeniyle daha rahat oldugu gibi hatta avrupaya silah sattigi icin cok da zenginlesti. dunya savaslari butun duyayi yerle bir ederken abd yi zenginlestirdi.
- soguk savas zamani sanayiden kazanilan paralar bati yakasindaki askeri yatirimlar icin kullanildi, bu askeri yatirimlar beraberinde buyuk teknoloji yatirimlarini getirdi. californiada buyuk kucuk bircok askeri yan sanayi ve teknoloji sirketleri kuruldu. steve jobs gibi kucuk girisimciiler de ilk islerine bu kurulan sirketlere bilgisayar ve malzemesi satarak basladilar. daha sonra bu bolgede buyuk bir teknoloji kulturu olustu, universiteler destek oldu. bati yakada apple, microsoft, oracle gibi devler dogdu.

"pragmatizm" okumanizi tavsiye ederim. fikir verecektir.

Her sene tüm dünyadan binlerce kişi abd'ye akıyor. Türkiye'de bile, zeki, becerikli olduğu halde profesörün çantasını taşımadığı, profesörün ırzına geçmesine müsaade etmediği için değer görmeyen adamlar kaçıp abd'ye gidiyor.

Sistemleri bir açıdan çok bozuk olsa bile bunun sistemini çok güzel kurmuşlar. Yani çalışana, zeki olana değer veriyorlar.


.

macera dolu amerikaa.
özgürlükler ülkesi! amerika hakkında geçenlerde karşılaştığım bir kitap:

lh6.googleusercontent.com

O kadar yazmissiniz arkadaslar fakat karsilastirma bastan hatali. ABD su andaki en eski devletlerden biri. ABD 1787'de kurulduysa Turkiye 1923'te, Fransa 1958'de, BK 1800'de kuruldu. Biriniz soylesin bakalim ABD'den daha eski hangi devletler var su anda.

Turkiye 1000 yillik devlet gelenegine sahipse ABD'yi Avrupalilar kurdu, onlarin devlet gelenekleri daha uzun. Hatta farkli geleneklerin birlesmesi var. Yeri gelmisken, gozunuzu seveyim okulda resmi tarih derslerinde ogrendiginiz her seyi unutun.

O zaman ben de Amerika'nın tarihini anlatan bir film önerisi isteyebilir miyim konuyla alakalı olarak?

geçmiş olsun.
hemen yeni çevrelere katıl, kafanı dağıt.
dünya yalan.

acinizi kabullenin ve onu yasayin. bir yere gitmeyin, gitseniz de aci sizi takip edecek :/

Geçmiş olsun. Kafana takma. Hatunla irtibatı ufaktan kopar. Birden kesersen hala ondan hoşlandığını zanneder. Yavaştan koparırsan "erkek arkadaşınla aranın bozulmasını istemem" bahanesiyle hayatından çıkar(ır)sın.

Siz bu kızları nereden buluyorsunuz yahu? Özel yetiştirme mi bunlar? Görüşmek istememesini anlarım da bunu yeni sevgili fotosu ile yapıp olayı karşı taraf için daha da dramatikleştirmeye çalışmak nedir? Hele o yazılan mesaj nedir?

1. Hiçbir şey yapma, kendi mallığına otur ağla.
2. Bkz. İlk cevap

hayat devam ediyor. başka derdin olmasın. koy götüne.

Stalk'tan uzak dur.
Kıza artık hiç yazma, o yazarsa içinden geldiği gibi samimi/soğuk olabilirsin. Ama samimi olursan çocukla tanışmak zorunda kalabilirsin...
Millet nasıl hemen foto paylaşıyor? Hiçbir sevgilimle paylaşmadım, hiçbiri de paylaşmadı adfgjklş

Bu dostluğa harcadığın emek ve zaman yüzünden kaçırdığın bir başka hoş kızı da bir başkası emikliyor şu an. Bence asıl onun için üzülmelisin.

Böyle devam ederseniz yakında düğün davetiyesi seçmelerine yardım ederken bulursunuz kendinizi. Hala umudunuz olduğu için mi kopamıyorsunuz bilmiyorum ama şu saatten sonra bir şey olması imkansız. İletişimde kalarak bir insanın kendine yapabileceği en büyük kötülüklerden birini yapmış olursunuz.

hizmetlerin için teşekkürler demiş ashjgdsajhd

yılmak yok pusuda bekle return of the meriç!

Yapacak bir şey yok. Ders çıkar. Meriçlikle ömür geçmez.

1- Düğününe git asdfdgh

2- Bu kadar Meriçliğin bir karşılığı olacaktı bunu sen de biliyordun. Sözleşmesi feshedilmiş topçudan çok atanamayan memur tabiri daha uygun sana. #Ağustosta1000MeriçAtansın

Hocam kusura bakma ama "sözleşmesi feshedilmiş futbolcu..." ifadenize kahkaha atıyordum az daha.

üstüne bir bardak soğuk su iç. mutluluklar dilerim de.

Decathlon filan hikaye. Bu balık oltaları, kamışları, makineleri sirkeci, karaköy, eminönü civarında olur. Direkt gidip dükkanlardan al. Online alışveriş sitelerini incele. Belli başlı markalar iyidir.

Canım sıkılıyor.
Keşke biri çıksa da gel beraber takılalım dese.
Hem tanış oluruz

fena değilim.
bisiklet sürüp döndüm. kitap okuyorum.
çay demleyebilirim.

www.youtube.com

valla süperim. yoğun iş günü, arkadaşlarla güzel bir halısaha, eve geldim kahvemi yaptım sörf yapıyorum. evimiz yıkılacak amma hiç tesiri yok şu an bu konunun.

Terasta mangal yaptim, simdi de kozde kahve yapiyorum, mutsuzum ama keyfim yerinde :p

Sinemadan geldim, açım. Kafamda milyon soru ve kaçan ben.

@yuzır
mangal diyince gözlerim açıldı resmen :)

Bugün çok çalıştım, yoruldum. Zihnimi dinlendirmeye çalışıyorum.

izleyecek film arıyorum, bulamıyorum.

@benaslındayohum

lütfen beni öldürme

sanırım buydu filmin adı. güzel film.

Birazdan yatacağım.. nefret ettiğim işe geç kalmamak için uyumam gerekiyor. Benim yerime de muhabbet edin.

Yatmadan önce bir bölüm dizi izlesem mi izlemedem mi karar veremiyorum dakikalardır. Açsam yarısı bitmişti şimdiye. :/

cok sıcak

BU NAL DIM

yatmam gerek, halen buralarda zaman öldürüyorum.

Terasta ışıkları kapattım salıncakta oturuyorum. Yoga matı yerde serili birbirimize bakıyoruz. Totomu kaldırıp yogami yapmam lazım ama kalkamıyorum bir türlü öff :(

İlaç konusunda uzman değilim ama sabah ereksiyonunun libidoyla alakası yoktur. Ben de farklı bir nedenle nörolojik ilaç kullanıyorum ve hepsinin bir yan etkisi var. Genel olarak aspirin bile olsa vücuduna kimyasal bir madde alıyorsun. Bence ilaçla bağın tamamen koptuğunda eski haline dönersin.

cinsel isteksizlik psikoloji temelli ilaçların çoğunda görülen bir yan tesir neredeyse. zaman verin, geçecektir.

10 yıldan önce sistemden çıkarsan devletin payının tamamı kesiliyor. en azından böyle hatırlıyorum. destek kısmı muhtemelen devlete kalıyordur

Devlet kazanılan hakkı ödüyor. Kazanılmamış hak devletin kasasında.

umarım cep telefonundan yazıyorsundur da kelime düzeltme yapıyordur ve yanlış yapıyordur. ya da espri yapıyorsundur. umuyorum.

kredi tipi nedir? konut kredisi ise evet ipotek. konutu başka bir kuruma teminat göstermeyeceksen, ipoteğin kaldırılması için acele etmene gerek yok.
taşıt kredisi ise rehin deniyor ve e-rehin denilen sistem sayesinde, kredi ödemesini tamamladığında, şubeyi telefonla arayarak rehin kaldırma talep edin. yapsınlar.

ipoteği kaldırmak bankanın görevi. son ödemeden sonra bankan ile görüşüp, ipoteğin de kaldırılmasını da iste.
kaldırmasalar da bir sorun olmaz. senin banka ile ticari akdin bitmiş oluyor çünkü.

ipoteği banka kaldırıyor. Daha doğrusu şöyle: borcun bitiyor, kredi hesabın kapanıyor. Şube gerekli evrakları toparlıyor. Genel müdürlükten yazılar, imza sirküleri. Vergi ödüyorsun. Bütün bu belgeleri banka, tapu sicil müdürlüğüne yolluyor. Masraflar sana ait bu arada :)

muhtemelen turistik gidiyorsundur ama sınırdan et geçirmek yasak, bulurlarsa el koyuyorlar.

iskeçe'de vakit kaybetme, arabayla bile gezebilirsin bir şey yok orada :D

yolda pek dinlenme tesisi olmaz. yani tesis için veya yakın için bir şehre girmen gerek.
otoyolda belediye değişince para ödersin. bol bol 5 eur yaptır paranı.
thasos'da mermer plajı var saliara orijinal adı oraya mutlaka git. pamukkalenin deniz kıyısında olduğunu düşün çogzel bi yer.
arabayla gittiğine göre halkidiki'nin orta yarımadasını gezmeni tavsiye ederim. daha az kalabalık oluyor ve daha güzel mesela vourvourou'ya gitmelisin. agios ioannis, neos marmaras, metamorfosi, agia kyriaki vs her yer güzel senin anlayacağın.
batıdaki yarımadada ne kadar aşağı inersen o kadar iyi. kassandra pallas, pefkohori, paliouri, polyhrono, haniotis gibi.
iyi tatiller

mermer plajına sabahtan git. öğleden sonra suyu bozuluyor, aşırı kalabalıklaşıyor ayrıca. güzel beachler var. oralarda sabahtan akşama kadar takılabilirsin. biz 8 arkadaş gittik. 90 euroluk yiyecek içecek alırsan loca veriyorlardı beachte.. direkt thassos'a git. Oyalanma sağda solda

İskeçe'de yaşayan bir tanıdık var onu da görmek aslında amaç yoksa çok da bir şey yokmuş sizin dediğiniz gibi. :)

Otoban ücretleri konusunda fikriniz var mı? Nakit ödenebiliyormuş ama ne kadar acaba geçiş ücretleri?

internetten baktım da 2 gişe var gösteriyor ama ben daha fazla gişe geçtiğimize eminim sene 2013'te. neyse 2,40 her gişeye 4,80 ödeyeceksin gibi duruyor. sonradan birleştirmiş olabilirler.

Almak belgelerinizin tamlığına göre değişiyor ama max 10 gün falan sürer. Önemli olan randevu almak, zira yaz ve bayram randevuları olduğu için gün bulmak zor. Ve evet, Makedonya veya başka bir yere otobüsle gitmek isterseniz Schengen şart, transit falan sanırım, Kosmos bilgi verir.

Schengen sart tabi,
Yoksa makedonyaya otobusle gidemezsin.
Ucarak ancak.

Transit filan gereksiz ki yok zaten. Normal
Turisti vizesine basvurmalisin, 2 haftaya cikar ama randevuyu ne zamana alirsin bilmem, bir an evvel randevu almalisn

ankarada 1 hafta. istanbulu bilmiyorum. aklına yatmayan ne? fyrom'a giderken yunandan geçeceksin, haliyle vize isterler.

Yeni aldım taptaze,

06 temmuzda (perşembe) belgeleri verdim ankara vfs'ye , ups 12 temmuzda (Çarşamba) belgeleri getirdi. UPS e verilme tarihi 10 Temmuzdu (pazartesi). Baya elleri hızlı çıktı.

fazla sürmüyor. 1 haftada pasaport elime geçti.

bu ay sonunda aracla yunanistana gecicez. Konsoloslugun gorevlendirdigi ozel firma var, oradan randevu alip belgelerini teslim ediyorsunuz, parmak izi verip fotograf cekiliyorsunuz. Sonrasinda 5-10 gun icinde pasaportunuzu kargoyla (20 tl/kisi) gonderiyorlar adresinize.

sonucu değiştiremeyeceğim durumlar söz konusu olduğunda pişman olmak yerine durumu kabullenmeyi tercih ediyorum. kendime çok değer veriyorum ve kararlarımın sonucu ne olursa olsun kendimin yanındayım.

Pişmanlığın derecesi önemlidir benim için. Daha doğrusu ne kadar zarar ettiğim. Maddi, manevi, zaman... Bunlar önemli şeyler alınan kararlar ve pişmanlıklar için..

Kadere inanırım da iş ve meslek gibi şeylerde başarısız olmanın kendini tanımamakla, alınan eğitimle ve ülke gerçeklerini nesnel bir şekilde görememekle büyük ilgisi var.

Beni öldürmüyor veya hasta etmiyorsa, olunsuz karara veya olunlu karara inanmıyorum. Her karar iyiyi kötüyü içinde taşır ve bize nasıl etki ettiğini kısa vadede çözecek kadar öngörülü yaratıklar değiliz. Ne kadere ne özgür iradeye inanırım ama şimdi pişman olduğun şeye sonradan iyi ki diyebilirsin, şimdi iyi ki dediğin şeye sonradan pişman olabilirsin. Pişman olduğu şeye iyi ki demişliğim çoktur, tersi de çoktur. Hatta daha sınra birkaç tur iyi ki - maalesef bile yapabilir. Üç farklı sektörde çalışmışsın, bir sektörde öğrendiğin saçma bir bilgi diğer sektörde problem çözmene, tecrübesi olmayanların aklına gelmeyecek çözümler bulmana yardımcı olabilir. Belki 10 sektör daha dolaşıp ancak ait olduğun yeri bulursun. Çok da şaapmamak lazım.

+1 aychovsky

Ben hayatımın en boktan, en dipteki zamanında hayata küsmüştüm. Yediğimden, içtiğimden bir şey anlamıyordum. Güldüğüm anlar sayılıydı. Sabah 6'da yatıp öğleden sonra 3'te uyanıyordum. Sonra arkadaşlarım sayesinde yavaş yavaş toparlamaya başladım. Gün geçtikçe daha iyi oldum. Bir gün, ayrıldığım için hayata küstüğüm eski sevgilimden 10 kat daha iyi bir kıza rastladım. Şimdi onunla evliyim :) Hayatın ne getireceği, ne götüreceği belli olmuyor. Öyle çok dindar bi adam değilim ama ayetin içindeki şu cümle özetliyor her şeyi:

"Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz"

garnizonda namaz kılarken resmini çekersen 20 yerine 10 yıl görev yapıyorsu

soyle bir gorsel var, fikir verebilir mi?
=)
galeri2.uludagsozluk.com

Bu ulkede genelkurmay baskani olmak diger her seyden cok daha zor bi' sey. Koc'un sabanci'nin bile bir sirketinde ceo olabilir, yonetim kurulu uyesi olabilirsin; multi milyoner olabilirsin, basbakan cumhurbaskani bile olabilirsin. Ama genelkurmay baskani olmak tum bunlardan cok daha zor bir sey.

Cunku askeriyede planlama vardir. 10 yasindayken biliyordum (su an 31 yasindayim) ileride hulusi akar'in genelkurmay baskani olacagini. Cunku onun icin yetistiriliyordu. Rutbe atlayacagi (siralamada one gecirilecegi) 15 sene once bile konusuluyordu. O derece yani. Generallerin istifalari falan sureci hizlandirdi sadece. Tabii ki olmayadabilirdi bu durum ama bildigim icin soyluyorum. Birkac istisna disinda genelkurmay baskani olacak kisiler uzun zaman once bu unvan icin yetistirilmeye baslanir ve bu dogrultuda hareket edilir. Yetistirilmis olmasina ragmem gk baskani olamadan emekli olmus bircok da asker vardir.

Hatta sanirim 2008 yili falandi. Sozlukte ucurulan bir hesabimla o zaman hulusi akar basligini acmistim. Ve orada da yazmistim gelecegin genelkurmay baskani olacak diye. Sonuc olarak o işler pek öyle olmuyor aslında

bedelli yaptın , olamazsın :D sen bir hürgeneralsin bro

Bence bir dilekçeyle başvur. 23 Nisan'da falan bi ihtimal olursun.

en yakın nizamiyeye git onlar gerekeni yapar.

Su formu doldur

1-harp okulu
2-piyade sınıfı
3-kurmay subay
4-generallik
5-ordu komutanlığı
6-kkk
7-gkb

sadece karacı subaylardan genelkurmay başkanı çıkmaktadır bizim ülkemizde. yani havacı yada denizciysen genelkurmay başkanı olamazsın.

genelkurmay başkanı olmak istiyorsan öncelikle kurmay subay olman gerek. bunun için de harp akademisine(harp okulu demedim bak) girebilmen gerekir. buradan başarıyla mezun olunca kurmay subay olarak görevine devam edersin, albaylıktan sonra tuğgeneralliğe(tugay komutanlığı) yükselirsin. kurmay olmayan subay albaylıkta kalır. tuğgenerallikten sonra tümgeneralliğe(tümen komutanlığı) yükselirsin. Ordan korgeneralliğe(kolordu komutanlığı) yükselirsin. oradan orgeneralliğe(ordu komutanlığı - 1. ordu 2. ordu, ege ordusu vb.) daha sonra kara kuvvetleri komutanı olursun. En sonunda da genelkurmay başkanı olursun.

bu yazdıklarım standart, normal, sürprizsiz süreç. Ama işler böyle yürümüyor. Bu yükselme sırasında emekli olanlar, emekli edilenler oluyor. Mesela askerlik sanatının hakkını verebilen osman pamukoğlu tümgenerallikten emekli edilmiştir. çünkü biraz agresif bir komutan.