Giriş
(3)

Illustrator'de vektöre çevrilen görselin yamuk olması

pianeta
Illustrator'de bir görseli Görsel İzleme (Image Trace) ile vektör hale getiriyorum. Gerekli ince ayarları yapıyorum falan tamam. Ama finalde linkteki gibi yamuk yumuk çizgilere sahip bir şey elde ediyorum. Ki görselin vektöre çevirmeden önceki hali gayet düz ve simetrik çizgilere sahip. Vektöre çevi
Illustrator'de bir görseli Görsel İzleme (Image Trace) ile vektör hale getiriyorum. Gerekli ince ayarları yapıyorum falan tamam. Ama finalde linkteki gibi yamuk yumuk çizgilere sahip bir şey elde ediyorum. Ki görselin vektöre çevirmeden önceki hali gayet düz ve simetrik çizgilere sahip. Vektöre çevirince bir haller oluyor. Bu çizgilerin dümdüz, cetvelle çizilmiş gibi olması için ne yapmam lazım?
Görsel İzleme penceresinde her şeyle oynadım, azalttım çoğalttım ama hiçbir şekilde istediğim gibi olmuyor.

Vektöre çevrilmiş hali: hizliresim.com
Çevrilmemiş hali: hizliresim.com
0
pianeta
(31.03.25)
kontur ayarlarına baktın mı?
0
oldz
(31.03.25)
Baktım, Görsel İzleme'de sadece konturu seçerek de denedim ama yine olmadı.
0
🌸pianeta
(31.03.25)
çizgilerden bahsediyorsunuz değil mi? öyleyse çözünürlük probleminden olabilir. photoshop'a atıp önce bir neutral filter'dan fotoğrafı restore etmeyi deneyebilirsiniz. online toollar da var.
0
brakgn
(31.03.25)
(4)

tiktak, getir araç neden ankarada yok?

avatar is back
dakikalık araç kiralama şirketlerinin hiç biri yok ankarada. sebebi nedir
dakikalık araç kiralama şirketlerinin hiç biri yok ankarada. sebebi nedir
0
avatar is back
(21.02.25)
İstanbul'dan kar ettikleri gün gelirler.
0
Shepard
(21.02.25)
getir araç yani eski moov ankarada vardı. muhtemelen çok kullanılmadı. bölgesi de azdı bu arada. sonra gittiler. ben bi kere kullanmıştım ankarada.
0
jelly bear
(22.02.25)
havaalanı çevresinde tiktak var aslında. geçen sene ağustos ekim aralığında vardı en azından.
0
derbeder ve süklüm
(22.02.25)
Getir Moov'u aldıktan sonra elini attığı her şeyde olduğu gibi onu da kuruttu ve 2 yıl kadar önce Ankara'dan çekildiler. Ki çevremden birçok kişiden duyuyordum kullanıldığını. Getir almadan önce ben de kullanıyordum.
0
pianeta
(22.02.25)
(12)

Ses bombası önerisi

strawberry first
Hiç almadım, anlamam. Bir arkadaşım hediye etmişti yıllar önce onu kullanırdım.Şimdi şöyle oğlanın elinde paralanınca içim acımayacak, ancak ses kalitesi ve yüksekliği de tatminkar bir ürün arıyorum.Bu nasıl?https://www.epey.com/ses-sistemi/tg-tg536.htmlKampta deniz kenarında vb kullanımı çok olur.
Hiç almadım, anlamam. Bir arkadaşım hediye etmişti yıllar önce onu kullanırdım.

Şimdi şöyle oğlanın elinde paralanınca içim acımayacak, ancak ses kalitesi ve yüksekliği de tatminkar bir ürün arıyorum.

Bu nasıl?
www.epey.com

Kampta deniz kenarında vb kullanımı çok olur. Arabada radyo yerine de kullanacağım. Zaten mümkünse radyolu bir ürün istiyorum.

Olur derseniz hemen alıp geçeyim.
0
strawberry first
(11.02.25)
Ne idüğü belirsiz markalar yerine ikea alın daha iyi. Ufak, su geçirmez, ucuz, fiyatına göre çok iyi + ikea garantisi.
0
orient blue
(11.02.25)
Güzelmiş ikea, fiyatı da indirime girmiş ama sadece mağazada veriyor indirimli fiyatı. Maalesef bütçem 450 lira. İndirimli fiyattan alabilsem 550ye de çıkardım ikea için ancak mağazaya erişime şansım yok :/
0
🌸strawberry first
(11.02.25)
kampta, deniz kenarında "ses bombasıyla" müzik dinlemek etrafı rahatsız eder. çok bencilce bir harekettir. toplum içinde lütfen bu ürünü kullanmayanız.

ayrıca (bkz: bluetooth hoparlör terörü)
0
yazar yazmaz yazan yazar
(11.02.25)
JBL Tuner2 Bluetooth Hoparlör, DAB-FM Radyo,IPX7 Biz anneme yıllar önce bundan almıştık. Çok sağlam bir şeymiş, hiç bir sıkıntısı olmadı. Radyosu da gayet güzel.
Ama yukarıda yazılmış, bu böyle sahilde insanlar varken falan kullanmaya uygun değil, sesi çok yüksek, insanlar rahatsız olur gerçekten.
0
irene
(11.02.25)
wonderboom. kampçı arkadaşlardan görüp şaşırmıştık. fiyatı biraz tuzlu ama hakkını veriyor.
0
ground
(11.02.25)
@yazar yazmaz... @irene

Deniz kenarında yaşıyorum. Toroslar'da çobanlardan başka kimsenin geçmediği yerlerde kamp yapıp kimsenin olmadığı koylarda balık tutmaya, yüzmeye gidiyorum. Merak etmeyin biz müzik dinlerken yanımızda başka kimse olmuyor. O kadar bilinçli olduğumu düşünüyorum. Bir de oğlumu okula götürüp getirirken arabada dinlemek istiyorum.
0
🌸strawberry first
(11.02.25)
Mesela bugün 2de oğlumu okuldan alıp sahile gideceğim. Burası tesislerin olduğu sahil şeridi. Ama şimdi de sezon dışıyız. Balık tutmaya gelenler ve öylesine yürüyüşe çıkanlar ve selfie çeken gençler hariç kimse inmez sahil kenarına.
0
🌸strawberry first
(11.02.25)
www.trendyol.com
Aşırı memnunum, tavsiye ederim.
0
pianeta
(11.02.25)
ses bombası ne kadar kötü bir isim ya. bluetooth hoparlör onun adı.

sıradan bir jbl işinizi görür bütçenize uygun birini alıp geçin.
0
synesthesia
(11.02.25)
senin verdiğin markanın farklı modelini aldım, 1 senedir kullanıyorum ama genelde açtığımda bluetoooth bağlanmasında bulamadığı oluyor 1-2 aç kapat yapınca düzeliyor.
www.trendyol.com
0
eja
(11.02.25)
bose en iyilerindendir.
0
janderzel zartanyan
(11.02.25)
Attığınız segmentte bozulsa üzülmeyeceğim kıvamında şu üründen kullanıyorum

www.amazon.com.tr

Jbl'in malum modelinin çakması beşte biri fiyatına. Elbette o kadar kaliteli değil fakat fiyatına göre fena değil iş görüyor. Fm radyosu, Sd karttan offline çalma özelliği var.
0
hedep
(11.02.25)
(5)

E-book reader tavsiyesi?

coder85
Arkadaşlar f/p ürünü bir e-book reader arıyorum. Boyut olarak çok büyük olmasın. Kullandığınız tavsiye edebileceğiniz pahalı olmayan bir model önerir misiniz?
Arkadaşlar f/p ürünü bir e-book reader arıyorum. Boyut olarak çok büyük olmasın. Kullandığınız tavsiye edebileceğiniz pahalı olmayan bir model önerir misiniz?
0
coder85
(25.12.24)
Kindle veya kobo. Koboların bir yıl içinde şarj sorunu olabiliyor. Bence kindle paperwhite.
İlla e book reader demiyorsan ipad veya android tablet
0
wd40
(25.12.24)
Ben Kobo diyorum. 2017 yılında aldığım modeli hala taş gibi. Yakın zamanda Kobo libra colour modeline geçeceğim, sanırım o sizin için uygun bir tercih değil ama minimal modelleri de gayet güzel. Kindle, Türkiye'de mantıklı bir tercih değil bence.

Yurtdışında yasayan birinden isteme ihtimaliniz varsa Tolino da güzel bir tercih. Gerçi Kobo ve Tolino'nun modelleri birbirine çok benziyor. Sadece Tolino daha uygun fiyatlı.

Edit:bu arada PDF konusunda adivar haklı. Ben o yüzden libra modeline geçeceğim. O modelde sorun olmuyor.
0
fraise
(25.12.24)
onyx boox'a bakın. diğerleri pdfde sıkıntı hepsi.
0
adivar
(25.12.24)
2012'de aldığım Kindle touch'ı hala kullanıyorum :)

İlk 10 sene şarjı 1 ay gidiyordu ama son senelerde pil biraz zayıfladi 10-15 gün gidiyor.

Pili ölürse muhtemelen yeni almam pilini degistiririm o kadar seviyorum aleti.

Pdf'ler genelde A4 boyut esas alınarak düzenlendiği için evet a5 boyutlu okuyucularla nispeten daha rahat okunuyor (bizimkiler a6 boyutu) ama akademik vs mesleğiniz yoksa o fiyat farkını vermeye değmez; ayrıca yeni düzenlenen pek çok pdf a6 ekranlarına oturacak şekilde oluyor, büyük kaçanlari da ekranı yarı yarıya bölüp büyüterek okuyabilirsiniz.
0
makbur
(26.12.24)
Kobo, Kindle, Onyx kullandım. En son 1 yıldır Pocketbook kullanıyorum hepsine tek atar.
0
pianeta
(26.12.24)
(3)

Burası neresi? (Ankara-Behzat C)

dedeminhirkasi
https://hizliresim.com/r7czmxw
0
dedeminhirkasi
(08.12.24)
Link açılmıyor.
0
pianeta
(08.12.24)
çok severim böyle fotoğraftan mekan bulmayı. tıklayınca açılmıyor ama kopyalayıp yapıştırınca açılıyor.

açamayanlar için imgur linki: i.imgur.com

manzara hacettepe manzarası. mekan da muhtemelen park restaurant.

tr.foursquare.com
0
kibritsuyu
(09.12.24)
Hacettepe +1
0
mirty
(09.12.24)
(1)

Fotoğraf canlandırma app önerisi verebilecek var mı?

baldan kaymak
Resmi canlandırıp sarılmasını falan sağlayan applerden denediğiniz oldu mu?
Resmi canlandırıp sarılmasını falan sağlayan applerden denediğiniz oldu mu?
0
baldan kaymak
(04.12.24)
Remini
0
pianeta
(05.12.24)
(3)

Ayakkabı vurması

adwokat
Hayatımda en çok para döktüğüm spor ayakkabısı 6.-7. Giyişimde bileğimin arkasına vurdu ve su topladı. 8500₺ Bayılmasaydım bu kadar dert edinmezdim ama şimdi çok dertlendim :)Kendiliğinden bu geçer mi yoksa ayakkabı artık çöp mü?
Hayatımda en çok para döktüğüm spor ayakkabısı 6.-7. Giyişimde bileğimin arkasına vurdu ve su topladı. 8500₺ Bayılmasaydım bu kadar dert edinmezdim ama şimdi çok dertlendim :)

Kendiliğinden bu geçer mi yoksa ayakkabı artık çöp mü?
0
adwokat
(20.08.24)
Bazı markalar bu tarz durumlar için garanti veriyor diye biliyorum.
0
pianeta
(20.08.24)
Ayağınız iyileştiğinde bir daha oradan vurmayacak raad olun. Ayakkabı niye çöp olsun. Kullandıkça yumuşayacak zaten orası da.
0
thracia
(20.08.24)
Ayak iyileşene kadar başkasını giyin
Tekrar spor ayakkabıyı giyin yine acıma olursa diğer ayakkabılarla dönüşümlü kullanın.

Ayakkabı ile ayağınız bir süre sonra kardeş olacak anlaşacaklar.
0
diyecevaplandı
(20.08.24)
(9)

Çogu yerde ikramlar neden kalktı?

ananiyimioguz
Eskiden hatırlıyorum bir benzin istasyonuna giderdik çay vardı, peçete verirlerdi, harita, koku falan verirlerdi.Bir burger alirdiniz istemediginiz kadar ketcap mayanoz verirlerdi.Şimdi bakiyorsunuz kimse kimseye gunahini vermiyor her sey parayla.Pahalilastiysa ona göre fiyat artırıyorlar zaten. Esk
Eskiden hatırlıyorum bir benzin istasyonuna giderdik çay vardı, peçete verirlerdi, harita, koku falan verirlerdi.

Bir burger alirdiniz istemediginiz kadar ketcap mayanoz verirlerdi.

Şimdi bakiyorsunuz kimse kimseye gunahini vermiyor her sey parayla.

Pahalilastiysa ona göre fiyat artırıyorlar zaten. Eskiden 100 liraysa simdi 1500 lira veriyoruz ama ufak tefek seylerden para alma olayi neden geldi?
0
ananiyimioguz
(18.08.24)
Cevre bilinci. Gereksiz tületimin, ziyanin önüne gecmek?
0
sonsuz
(18.08.24)
Artık tüm işletmeler kar odaklı çünkü. Sineğin yağını hesaplayıp ona göre davranıyorlar. Çevre bilinci, ziyan falan bunun süslemesi.
0
en bi orijinal
(18.08.24)
Önceden hepsi veriyordu çünkü rekabet vardı. Herkes bir şekilde cazip olmaya çalışıyordu.
Sonra ekonomi cortlayınca tek tek bu tarz ekstralar kalktı. Aynı şey burda da yaşandı, diğeri vermiyorken ben neden vereyim dedi herkes. Ki haklılar da. Ekonomi ebesinin gözünü görmüşken kim neden ikram derdine düşsün. Bırak ikramı herkes sattığı ana ürünün bile kalitesini dibe çekti. Ayrıca bunu "100 liralık ürünün yanında 10 kuruşluk ikramın lafı mı olur canım" diye de düşünmemek lazım. O 10 kuruşlar birike birike yıl sonunda zilyon paralar ediyor. Adamlar da doğal olarak o parayı oraya bağlayacağıma, daha fazla ürün alıp satarım daha iyi diyor. Ki haklılar yine.
0
pianeta
(18.08.24)
Şimdi Bankalarla müşterek kredi kart kampanyaları yapıyorlar, herşey dijital ortamda daha pratik oluyor.
0
Mirket
(18.08.24)
Ne çevre ne duyarlilik... sadece cimrilik.. ona göre fiyat biçseler alici azalir
0
olsun demekte zor artik
(18.08.24)
Çok uzun zaman oldu ama yanlış hatırlamıyorsam bu konuda yasak geldi. Benim büyük dedem kamyoncuydu. PO'dan aldığı mazotla yemek takımı dizmişliği var eve, bir sürü eşantiyon eşya getirirmiş annem anlatır. Gazete kuponlarıyla dağıtılan eşyalar gibi eşya dağıtıyordu petroller 25-30 sene önce falan. Sonra yasak geldi diye hatırlıyorum 2005-2008 civarı olabilir yasaklama tarihi. Ama çok netleşmedi şu an tarih.

petrol ofisleri için konuşuyorum.

Bunun dışındaki örnekler tamamen ekonomik. Köylerde şapka dağıtırladı ya da festivallerde falan. Ya da her yer eşantiyon kalem olurdu. Veteriner ve doktorlara tvler, klimalar hediye edilirdi mümessiller tarafından.

Yani pek çok sebep var fakat Asıl sebep ekonomik.
0
jackyr
(18.08.24)
Ne ziyanı ya. İkram bu ikram, taze ekmek değil ki bayatlasın. Benim ofiste masam doludur kek, kurabiye vs.
0
numlock
(19.08.24)
Çünkü eskiden insanların alım gücü vardı, üçe beşe kimse takılmazdı.

10+ yıldır gittiğim balık lokantası ikramları büyük ölçüde kesti. Garsona sorduğumda "abi maliyetler fazla, kısıyorlar" demişti. Nispeten üst seviye sayılabilecek çok büyük bir lokanta iki dilim elma-portakalın hesabını evet yapıyorlar, "maliyet" gerekçesiyle kaldırmışlar.

Önce zam yaptılar, sonra porsiyonlar küçüldü, sonra kalite düştü. Şimdi dikkat et birçok restorant "servis ücreti" koydu. %3 ile %10 arası görüyorum. Herkes en ufak giderin hesabını yapar oldu.

İşte yüksek enflasyon böyle birşey, sadece fiyat artışından ibaret değil. Dediğin gibi "kimse kimseye günahını vermiyor, herşey parayla". Toplumun geleneğini, esnaf-müşteri ilişkisini, ahlakını dahi bozuyor.
0
Lethe
(19.08.24)
benzincilere promosyonla ilgili kısıtlama getirildi.
onun dışındakiler tamamen kar maksimizasyonu.
kimse aza tamah etmek istemiyor.
en az çaba ile en yüksek kar nasıl yapılır coğu esnafın tüccarın tek derdi bu.
0
nuisance2
(19.08.24)
(7)

En iyi kalem markası

air
öncelikle internette araştırdığımı söyleyeyim ama içi boş doldurma blog yazılarından ve reklamlardan öteye gidemedim.benim bildiğim bi scrikss var ve modellerini de beğenirim ama ben ufaktan beri biliyorsam daha iyisi mutlaka vardır dedim. aynı roleks gibi, meğersem onun üstünde neler neler vardır.
öncelikle internette araştırdığımı söyleyeyim ama içi boş doldurma blog yazılarından ve reklamlardan öteye gidemedim.

benim bildiğim bi scrikss var ve modellerini de beğenirim ama ben ufaktan beri biliyorsam daha iyisi mutlaka vardır dedim. aynı roleks gibi, meğersem onun üstünde neler neler vardır. (eskiden swatch en iyi saat sanardım ya :D)

neyse sonuç olarak nedir bu işin patek'i roleksi, hadi bilemedin tissot'u omega'sı?
0
air
(01.08.24)
kalemlerin rolex'i montblanc. Yani rolex'ten daha pahalı ya da daha kaliteli saat var ama pahalı/kaliteli/lüks saat diyince rolex anlıyoruz ve zengin saati diyince akla rolex geliyor ya ilk. Kalemlerde de daha pahalı ya da daha kalitelisi vardır belki ama zengin kalemi denince akla ilk montblanc geliyor
0
nundu
(01.08.24)
Lüx dendiğinde tabii ki italyanları da unutmamak lazım. Lüks dolma kalem camiasının iki büyük devinin biri montblanc ise diğeri de Montegrappa dır. 8-9 bin euro'luk kalemlerine ancak uzaktan bakılabiliyor. Listeye benim çok beğendiğim bir diğer italyan Visconte'yi de ekleyeyim.
0
thracia
(01.08.24)
aklima gelen markalar:

montblanc
parker
cross

bunlar da "rolex" ayarinda diyebiliriz.
bu seviyenin ustu beni astigi icin kalemde "patek" seviyesini bilmiyorum.
0
cooperr
(01.08.24)
El yapımı ve taş gövdeli kalemleri araştırın. Markaları meşhur değildir, birim fiyatı 2bin eur civarından başlar. Fiyata göre arayıp, Google veya ChatGPT ile bulabilirsiniz.
0
alfired
(01.08.24)
Montnlanc. Gerisi hikaye
0
numlock
(02.08.24)
Benim için
1 Pilot
2 Montblanc
3 Montegrappa
0
pianeta
(02.08.24)
Omas kalemin Patek Philippe seviyesindedir denebilir bence.

Pelikan vardır, çok severim. Omega denebilir.
0
10551037
(02.08.24)
(25)

Yerde 200 lira bulsanız naparsınız ?

grimavi
Akşam marketten çıktım 50 metre yürüdüm 200 lira buldum markete döndüm parayı bırakayım markete gelen ya da marketten çıkan biri düşürdüyse belki tekrar dönüp sorar, kimse sormazsa uygun birine verirsiniz dedim parayı kabul edemeyiz dediler
Akşam marketten çıktım 50 metre yürüdüm 200 lira buldum markete döndüm parayı bırakayım markete gelen ya da marketten çıkan biri düşürdüyse belki tekrar dönüp sorar, kimse sormazsa uygun birine verirsiniz dedim parayı kabul edemeyiz dediler
0
grimavi
(29.07.24)
İyi etmişler. Belki marketten çıkan birinden düşmemişti, belki tamamen alakasız bir yerden gelmişti.

Almasaydın iyiydi.
0
muhayyer divan
(29.07.24)
Hiç dokunmam.
0
yenibirgüzelnick
(29.07.24)
Muhtemelen almam, biri görürse diye çekinirim.
Alırsam da döner markete kedi maması alır mahallenin kedilerine ziyafet çekerim.
0
pianeta
(29.07.24)
Aç olanı doyururum.
0
numlock
(29.07.24)
Dokunmam.
Anca cüzdan falansa bakarım içinde bilgi var mı diye o kadar.
0
mutekebbir
(29.07.24)
kaybeden yürüdüğü güzergahı kontrol etmek için geri dönüp arayabilir diye düşünerek almam. isterse 200 dolar olsun.
0
tabudeviren
(29.07.24)
almam da aramak maksadıyla geri dönecek kişi için görünür bir yere koyarım
0
Hallegadola
(29.07.24)
Dokunmam
0
gabe h coud
(29.07.24)
cuzdan bulursam icinde cok daha fazlasi da olsa dokunmam sahibine ulasmaya calisirim, en kotu karakola birakirim.

basibos para bulursam cebime atar devam ederim..
0
cooperr
(29.07.24)
20 liradan az para bulursam hemen cebime atarım.
50 lira ve fazlası para bulursam alırım, ihtiyacı olduğu belli olan (dilenci olmayan) birine veririm.
0
michael_knight
(29.07.24)
Markette sorardım sahibi yoksa cebe atardım. Salaklığın lüzümü yok
0
respect
(29.07.24)
herkes dokunmam demiş kgjhgjhkgh direkt alırım ne alaka
0
veritaslibertas
(29.07.24)
alırım ve kendime bir şey ısmarlarım.
0
elorelia
(29.07.24)
Asla dokunmam.
0
rock n roll
(29.07.24)
Eskiden olsa ihtiyacı olduğunu düşündüğüm birine verirdim. Şimdiki aklımla oralı bile olmam. Üzerime vazife olmayan işleri dert etmemeye karar verdim. Cebime mi atayım, birine mi vereyim, sahibine mi arayayım? Bana ne "amk"!
0
auroraaurora
(29.07.24)
geçenlerde marketin önünde gördüm, markete gidip verdim arayan olursa diye. kabul edemeyiz dediler onlar da. bende bir gün bekleyin alan olmaz ise kedi maması alıp dağıtın dedim o zaman kabul ettiler.
0
delidir yakalayin
(29.07.24)
Geçen sene 50 lira mı 100 lira mı ne bulmuştum attım cebe öğrenci kardeşime o tutarı havale yaptım anında.

Bulduğum yerde ne insan vardı ne dükkan. Biri düşürmüş işte bi şekilde.
0
chicha_v2
(29.07.24)
alir cebe atar yoluma devam ederim. ne yapacagima sonra karar veririm.
0
bay b
(29.07.24)
ben almıyorum gördüğümde.
0
enteg
(29.07.24)
ben yerde görünce alıyorum çantamın ayrı bir yerine koyup yaşlı bir dilenci görünce ona veriyorum.
ben almasam başkası alacak diye düşünüyorum bari ihtiyacı olan biri sevinsin.
geçende 100 lira bulmuştum alıp çöplerden kağıt toplayan yaşlı bir amcaya zorla verdim almak istemedi birkaç defa ısrar edince sevindi aldı.
0
devilone
(29.07.24)
ben losev kutusu varsa ona atiyorum ya da mehmetcik vakfina falan.
0
spherical
(29.07.24)
Mahallede kağıt toplayıcılığı yaparak geçinen adama verdim
0
🌸grimavi
(29.07.24)
alır cebe atarım. ancak çok merkezi bir yerde çanta dolusu para bulursan düşünürüm, belki onu polise veririm. yoksa atar cebe devam ederim.
0
my fault
(29.07.24)
200 lirayda cebe atarım. Yüklü bir meblağ ise ellemem. Bkz. No country for old men
0
mirty
(29.07.24)
alırım.

kedilere, köepklere yaş mama alırım o parayla ama.
0
janderzel zartanyan
(29.07.24)
(4)

Bu vergi kaçırma mı yoksa vergiden kaçınma mı?

administ
Şimdi bir tanıdığımın türkiye’de şirketi var ve yaptığı iş karşılığında fatura kesiyor. Sonra man adasındaki şirketi üzerinden buradaki şirketine fatura kesip türkiye’de çok düşük bir vergi ödüyor. Man adasındaki parasınıda henüz öğrenemediğim bir şekilde doğrudan türkiye’de ki bankadan çekebiliyor
Şimdi bir tanıdığımın türkiye’de şirketi var ve yaptığı iş karşılığında fatura kesiyor. Sonra man adasındaki şirketi üzerinden buradaki şirketine fatura kesip türkiye’de çok düşük bir vergi ödüyor. Man adasındaki parasınıda henüz öğrenemediğim bir şekilde doğrudan türkiye’de ki bankadan çekebiliyor. Bunun yasal olduğunu ve vergiden kaçındığını söyledi. Kağıt üzerinde yasal görünüyor ama bunlar incelenmiyor mu?
0
administ
(28.07.24)
Vergi kaçırma. İnceleme yapılırsa veya ihbar edilirse %100 ceza yer.
0
gabe h coud
(28.07.24)
vergi kaçırdığından eminsen ihbar edebilirsin. inceleme sonucu eğer sen haklı çıkarsan ikramiye alırsın. haksızsan ceza alırsın. 1905 sayılı ihbar ikramiyesi kanunu inceleyebilirsin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.07.24)
bunu dev şirketler yapıyor nike, apple, google. tabi onlar yasal prosedürü çok daha iyi biliyor ve uyguluyordur o ayrı ama. yasadışı olmama olasılığı da var.
0
orpheus
(28.07.24)
Türkiyede koca holdingler vergi ödemiyor. Bu ve daha beter katakulliler yapıp zararda gösteriyorlar şirketleri. Onu geçtim mahalle esnafı, dönerci, çaycı bile yapıyor bunu. Yoksa o milyonluk arabalara kim nasıl binecek memlekette.
Vergi kaçırmak mı? Evet.
Ama yıllık vergisiyle şehir kuracağın şirketlerin vergi ödemediği bir düzende üç beş adamın vergiden böyle kaçması da hakkıdır bence. Sistem buna itekliyor.
0
pianeta
(28.07.24)
(12)

Polisiye Kitap Serileri (Tess Gerritsen Benzeri)

put it in your appropriate place
Tess Gerritsen'in Türkçe'ye çevrilmiş Jane Rizzoli & Maura Isles serisinin bütün kitaplarını okudum.Ahmet Ümit ile Agatha Christie yazılmasına gerek yok. Sonuçta Polisiye Giriş Kitapları. Tabii Tess Gerritsen'de popüler biri yazar.Neyse Jean-Christophe Grange'i bir dönem okumuştum. Dolasıyla konu dı
Tess Gerritsen'in Türkçe'ye çevrilmiş Jane Rizzoli & Maura Isles serisinin bütün kitaplarını okudum.

Ahmet Ümit ile Agatha Christie yazılmasına gerek yok. Sonuçta Polisiye Giriş Kitapları. Tabii Tess Gerritsen'de popüler biri yazar.

Neyse Jean-Christophe Grange'i bir dönem okumuştum. Dolasıyla konu dışı.

Benzer tarzda hangi seriler var?
0
put it in your appropriate place
(27.07.24)
kesinlikle John Verdon serisi diyebilirim. verdon 'ın kitapları, grange ın kitaplarından daha keyifli geliyor bana. bir de seri değil ama jd barker ın üçlemesi var; 4. maymun, 5. cinayet, 6. yaramaz çocuk adında, son yıllarda okuduğum en sürükleyici kitaplardandı.

ayrıca verdon 'ın kitaplarında başrol dedektif aynı ancak konular farklı ve kitaplar birbiriyle bağlı değil arada küçük atıflar yapılsa bile takip eden bir olay yok kitaplar arasında. diğer bahsettiğim üçleme birbirinin devamı halinde.
0
hypathia
(27.07.24)
John Verdon kitapları bi ara baya popüler olmuştu. İlk iki kitabını okudum sonra devam etmedim onlar fena değildi sürükleyiciydi ama ben çok polisiye hastası değilim, genel tür içindeki kalitesi nasıldır bilemiyorum. Aklından Bir Sayı Tut ilk kitabı, oradan başlayabilirsiniz
0
nundu
(27.07.24)
Benzer değil ama ben de Celil Oker'in Remzi Ünal serisini önereyim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(27.07.24)
Bu türün en iyisi kızıl ejder-kuzularin sessizligi- hannibal- hannibal doğuyor serisi.

Diğeri jo nesbo' nün dedektif Harry hole serisi

Diğeri maxime chattam in kotu ruh, karanligin soluğu ve kara büyü üçlemesi

Diğeri de henning mankell' in her kitapta daha da mükemmellesen kurt wallander serisi
0
deer hunter
(27.07.24)
Bu arada John verdon ve Ahmet Ümit polisiye' nin yuzkarasi bence
0
deer hunter
(27.07.24)
Yazdıklarımın hepsini okumadım, bazıları polisiyeci arkadaşlarımdan bildiğim kitaplar:
www.goodreads.com
Üst Kattaki Aile var, ikinci kitabı da çevrildi.

www.goodreads.com
Birimiz yalan söylüyor, Birimiz ölmek üzere, Birimiz geri dönüyor üçlüsü var. Bu yazarın başka kitapları da çevrildi.

www.goodreads.com
Bu serinin ilk iki kitabı çevrildi.

www.goodreads.com
Bu serinin en az dört kitabı çevrildi, devamından emin değilim.
0
kobuzchu kiz
(27.07.24)
@kobuzchu kiz Teşekkür ederim. Güzel bir referans oldu

@mirket, Yani sayılır Polisiye diye geçiyor tabii. Derin bir kitap ama yine de polisiye.

@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet, Remzi Ünal serisini okudum. Çok güzel bir seri.

@deer hunter, Henning mankell'e bakayım
0
🌸put it in your appropriate place
(27.07.24)
Harlan Coben
Maxime Chattam
0
pianeta
(27.07.24)
celil oker kitapları var. tam seri değil, daha çok agatha christie kitapları gibi. belli bir karakter var, remzi ünal, kitaplarda olaylar onun etrafında şekilleniyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.07.24)
Şiro hamao.
0
numlock
(28.07.24)
iskandinav polisiyesi seviyorsanız jo nesbo'nun harry hole serisine +1 diyeyim. doğan kitap tüm seriyi bastı. hala da yazılmakta olan güncel bir seri. harry hole her kitapta ayrı bir davayı çözüyor.
0
sir gawain
(28.07.24)
Benzerlikten kastın genelde katil-sıradaki kurban ve destekçisi temasını kullanarak dizi gibi yazması ise benzerine denk gelmedim. Yine de bunun şevkimi kırmasına izin vermeyip güncellerden sürükleyici birkaç tane önereceğim agsh.
Bunlar Tess e kıyasla, kurbandan çok katili bulmaya odaklanan 'ne haltlar dönüyor' tadında polisiye-gerilim kitapları.

Hannah gardiner'ı kim öldürdü
Felix evinde neler oldu
Hizmetçi (bu zorlarsak biraz benziyor olabilir)
Ne yaptığını biliyorum
0
juliette
(28.07.24)
(13)

Klima

sorucu
Klima almak istiyorum da. Diyorlar ki klimayı alıyorsun ama montaj için bir türlü gelmiyorlar vs. Yani klimayı aldığım gün taktırmak istiyorum. hepsiburada.com'dan klimayı alınca bekliyor muyuz öyle montajı? Gidip direk Arçelik bayiiden satın alsam daha hızlı netice alabilir miyim?
Klima almak istiyorum da. Diyorlar ki klimayı alıyorsun ama montaj için bir türlü gelmiyorlar vs. Yani klimayı aldığım gün taktırmak istiyorum. hepsiburada.com'dan klimayı alınca bekliyor muyuz öyle montajı? Gidip direk Arçelik bayiiden satın alsam daha hızlı netice alabilir miyim?
0
sorucu
(23.07.24)
Bayiden alsanız daha hızlı olabilir belki. İnternetten alınca da arayıp randevu alıyorsunuz ona göre geliyorlar. Ama aynı gün gelme ihtimali her türlü çok düşük hele de şu mevsimde. Biz birkaç ay önce dükkana aldık slaon tipi klima. Bayiden aldığımız halde 1 hafta sonra gelip kurdular.
0
pianeta
(23.07.24)
bayiden alırsan bayiyi darlıyorsun, aynı gün tanıdık değilse kurdurmak çok zor, 20 gün önce kurulum servisleri için 1 hafta vermişlerdi.
0
eja
(23.07.24)
önce montajı arayıp erken gelebilecek markayı bulup o markadan alabilirsin.
0
gabe h coud
(23.07.24)
arkadaşım izmirde 1 ay bekledi montaj için. marka ve yaşadığınız şehire göre değişiklik gösterebilir.

ben arçelikten aldım. küçük bir yerde olduğum için 2 günde bağlandı.
0
false pretension
(23.07.24)
ist daikon falan 1 ay sonraya randevu veriyor mecburen hangi bayiide stokta ne varsa onu aliyorlar o da 1 hafta
0
ala09
(23.07.24)
Arçelik servisi tamire gelmek için 15 gün sonraya randevu vermiş kardeşime. Montaj için durum ya aynıdır ya da daha kötüdür diye düşünüyorum.
Klima değil ama kurutma makinesinde bayiden aldığım için çok hızlı çözülmüştü. Akşam konuştuk, sabah geldiler, taktılar gittiler. Klima için de süreç aynıdır herhalde.

Çok aceleniz varsa ikinci el klima satan klima tamircilerine de bakabilirsiniz.
0
michael_knight
(23.07.24)
f/p nedir bir fikrim yok ama ben nedense mobil klimaları tavsiye ediyorum. taşınabilir olsun ama ne kadar soğutur, me kadar elektrik tüketir vs gerçekten bir fikrim yok. montaj derdi yok.
0
janderzel zartanyan
(23.07.24)
Keşif için Mitsubishi'den 10 gün sonrasına randevu alabildim. Henüz montajın konusu bile açılmadı.
0
auroraaurora
(23.07.24)
@janderzel mobil klima çok kötü bir şey. Hiç kullanmadığınız için size iyi bir fikir gelmiş olabilir ama çok kötü bir ürün.
Öncelikle pek mobil değil. O kocaman ağır kutuyu oradan oraya taşımak pek kolay değil. Taşırsanız borusunu da taşımak gerekiyor, su akacak kovasını da, fişini de
Soğuk hava üretmek için sıcak hava da üretmek gerekiyor. O sıcak hava soba borusu boyutlarında bir boruyla pencereden dışarı çıkarılıyor. Bunun için pencerenin açık kalması gerekiyor. Kumaştan bazı aparatlar var ama yine de pencere açık sayılır.
Split klimaların dışarıda duran ünitesi bunun kendi üstünde, o yüzden o muazzam gürültü de soğuttuğu odanın içinde, sürekli gürültü. Bir de dışarıya sıcak hava atan boru adeta bir kalorifer peteği gibi odayı ısıtıyor.

Pencerenin aralık bırakıldığı bir odada zaten çok güçlü olmayan bu klima çok iyi performans gösteremiyor. Gürültüsü hiç durmuyor. Kovaya akan suyu da boşaltmak lazım günde iki kere.
Uyuduğunuz odada çalıştırmak bu gürültü sebebiyle imkansız, çalıştığınız odada gürültüden çalışamazsınız, salonda tv izlerken bile rahatsız edecek derecede bir gürültü.

Çok mecbur kalındığında kullanılabilecek bir alet ama alan herkesin pişman olduğuna inanıyorum.
0
michael_knight
(23.07.24)
Hepsiburadadan almayın kesinlikle. 1 ay sonraya gün verdiler bana takmak için.

Sonra iptal edip bayiden aldım. 1 haftada gelip kurdular.

Bayiden alın mutlaka.
0
drako
(23.07.24)
dün mitsubishi electric bayisine gittim(saat 15.00'de), ellerindeki envanteri öğrenip montaj konusunu sordum. ekip uygunluğu var dediler, bugün montaj tamamlandı. (istanbul/acibadem)
0
akiskan
(23.07.24)
Hem yetkili satıcı hem yetkili servis olanlar var. Onları bulmanız lazım. Kurulum gününü pazarlık konusu edersiniz. Hele ki nakit ödeyecekseniz, gelin kurun ödeyim dersiniz.

Yetkili servisi de kendilerinde değilse hepsiburada'dan almakla bayiden almak arasında bir fark yok.

Ben online'dan Arçelik klima almıştım. Montaja gelenler, evin tipini beğenmeyip kurmadan gittiler. Bahsettiğim gibi LG bayisi + servisi olan bir yere gittim. Durumu anlatıp bu şekilde takacaksanız alırım dedim. Tadilatı yapacak ustayı bile ayarlayıp geldiler.
0
nickini vermek istemeyen uye
(24.07.24)
Airfel aldım 3 günde geldiler kuruluma bölgedeki yoğunluğa bağlı sanırım.
0
Murat1407
(24.07.24)
(19)

Kediye küstüm...

pianeta
Evet resmen kediye küstüm.2 yıl kadar önce aslında sokakta baktığımız, ama sakatlanınca eve aldığımız, sonra da FIV pozitif çıkan bir tekirimiz var. 2 yaşında falan şu an.Biz bu arkadaş mutlu olsun, keyfi yerinde olsun diye her şeyi yapıyoruz. Virbac mama alıyoruz, düzenli vitaminini veriyoruz, bir
Evet resmen kediye küstüm.
2 yıl kadar önce aslında sokakta baktığımız, ama sakatlanınca eve aldığımız, sonra da FIV pozitif çıkan bir tekirimiz var. 2 yaşında falan şu an.
Biz bu arkadaş mutlu olsun, keyfi yerinde olsun diye her şeyi yapıyoruz. Virbac mama alıyoruz, düzenli vitaminini veriyoruz, bir talebi olduğunu düşündüğümüzde elimizdeki işi bırakıp peşinde geziyoruz. Aslında standart kedi/köpek sahipleri ne yapıyorsa biz de maksimum seviyede yapmaya çalışıyoruz diyelim kısaca.

Neyse bu şerefsiz geçen gün evden kaçtı. Sabaha karşı Görevimiz Tehlike operasyonu çekip çıkmış evden, ev zaten bahçe katı olduğundan gözü sürekli dışarıdaydı. Ama biz oksijensiz kalma uğruna kapıyı pencereyi açmıyorduk çünkü tel olsa bile FIV olduğu için bahçedeki kedilerle herhangi bir temasta bulunmaması gerekiyor. O yüzden biz de riske girmeyip hiçbir yeri açmıyorduk. Ama evdeki tek tel olmayan yerden çıkmayı başarmış arkadaş.
Kaçtığı günün gece yarısı bahçede gördük bunu. 1 saat boyunca eve sokmak için yapmadığım kalmadı. Geçmiş karşıdan izliyor şerefsiz. Belli ki korkmuş tamam ona lafım yok. Ama balkonun kapısına kadar gelip geri döndü defalarca. Yaş mamalar, ödül mamaları, yatmayı sevdiği polarlar, sesinden yaş mama verileceğini anlayıp çıldırmaya başladığı porselen tabağı, aklıma ne gelirse kullandım dikkatini çekip ikna etmek için. Ama yok, kapının önünde dolandı durdu habire. En son sağolsun zor bela soktum içeri. Soktum derken kendisi girdi aslında, benim en ufak ani hareketimde kaçıyordu çünkü dallama.

Sonradan sonradan çok zoruma gitti bu benim. Tamam kedidir kaçar, ilgisi sürekli dışarıdaydı zaten. Ama lan dallama eve niye bu kadar zor girdin. Bildiğin, her gün yattığın balkon. Senin kokun var her yerde. Neyimizi beğenmedin de habire sadece kafanı sokup sokup çıkardın balkona. Lan desek ki hayvana eziyet ediyoruz, mutlu değil falan. Ama alakası yok. Tam bir insan hastası kendisi, ortamda bizden biri varsa mutlaka gelir kucağımıza yatar. Ki özellikle de bana bir tık daha fazla düşkündür, genelde beni tercih eder. Daha bir kere kucağımdan iteklediğim olmadı şerefsizi. Gece gelir yanımıza yatar, hava istediği kadar sıcak olsun yanımdan kovmam. Yatağın yarısını eşim kaplar zaten, geri kalan kısmın yarısını da bu hıyar alır, bana el kadar yer kalır yine iteklemem. Neyse.

Evet farkındayım karşımdaki bir kedi. Evet bence de çok saçma. Ama düşündükçe çok zoruma gidiyor arkadaş. Naptık lan sana itoğluit. Sevdik ulan sevdik sadece. Köpoğlu.
Yeminle aldatılmış ve beni sevmeyen birine kendimi sevdirmeye çalışıyormuş gibi hissediyorum. Evet hala karşımdakinin kedi olduğunun farkındayım. Ama resmen hayvanı sevesim gelmiyor şu an. Gelip sırnaştığında da "hadi lan ordan" diyorum içimden, hiç samimi gelmiyor. Evet hala bir kediden bahsettiğimin farkındayım. Ama ben niye bu kadar ciddiye aldım bu mevzuyu anlamadım. Çok üzülüyorum lan, yeminle zoruma gidiyor. Şerefsiz hayvan. Babaya bu yapılır mı lan.

Bu arada 15 yıldır kedi bakıyorum. Kedinin insan gibi düşünmesini bekliyor değilim tabi ki. Ama yine bu bu yapılır mı lan duygusuz pij.
0
pianeta
(23.07.24)
kediler nankördür bu dediğinizi bi köpek yapmaz mesela. kediden çok şey beklememek lazım
0
jelly bear
(23.07.24)
kediye nankör diyen hayatında kuş beslememiştir diyerek giriş yapmak istiyorum öncelikle. kuşlar gelmiş geçmiş en şeref yoksunu hayvanlardur ama kuşçuluk denen hastalığa bulaşınca bırakamazsın. her hareketine her tüyüne hayran olursun şerefsizin.


konuya döneyim. "hiç samimi gelmiyor" cümlesinde hönkürdüm kardeşim affet. ama ebeveynlik böyle bir şey. güzel antrenman olmuş ileride çocuk düşünüyorsan. tekir kedi dediğin tam 2 yaş sendromlu bebek. hayvan çok hırçınlık yapıyorsa belki de evde tutmaman gerekiyordur, sen ilk mesajdaki arkadaşın dediğini bir düşün. hayvan belki tutsak 15 yıl yaşayacağına aksiyon dolu 5 yılda ömrünü yaşamak istiyordur, karakteri budur.
0
titanyum22
(23.07.24)
Yok hiç alakası yok gayet sakin bir hayvan. Doğru düzgün sesi çıkmaz aşırı uslu yumoş bir şey. Ama işte şerefsizlk yaptı namussuz.
Zaten sokaktayken de sürekli dayak yiyordu bu denyo. Şimdi sokağa çıksa yine köteği yiyecek haberi yok.
0
🌸pianeta
(23.07.24)
:)) uzun zamandır okuduğum en guzel duyuru bu oldu sanırım :)

Bizim kedi de evin içinde el üstünde tutuluyor; en güzel mamalar, yataklar, herkes gözünün içine bakiyor mutlu olsun diye ama beyefendinin bu durum umrunda mı? Bence değil. Yaptığımız şeylere "yapacaksınız tabii ki köpekler, bir de alkış mi bekliyorsunuz?" Seviyesinde yaklaştığına adım gibi eminim.

O yüzden çok şey yapmayın, herkesin kedisi aynı. Siz yine de sevin, şöyle düşünün; onların bütün hayatı biziz aslında ve akılları da bizim kadar yok.
0
fraise
(23.07.24)
2 yaşında bir bebeğin zekasına sahip bir hayvana kızıyorsunuz.

Kendimi bildim bileli kedi görünce içim gider. Buna rağmen sahiplenmeye elim gitmiyor. Üzgünüm ama evde mutlu değil birçoğu. Hiçbir tür bir alana hapsedilmemeli. İstediğiniz kadar “harika” imkanlar sunun. İçgüdülerinde merak ve keşfetme var.

Kısa ama mutlu bir hayat mı isterdiniz yoksa uzun ama mutsuz mu?
0
ruhen hastayim ben
(23.07.24)
Bir olayın tetiklenesi varmış tetiklenmiş, bütün mesele bu. Bilinçaltın sana kedinin davranışlarına dikkat ettirmiş, bir şeyleri hatırlatıyor, nasılsın diye soruyor.

Kedine selam söyle, muhtemelen balkonun dışında senin görmediğin bir yerde kertenkele midir bişey olmuştur ondan korkmuştur. Ya da sokağın stresine kapılmıştır kafası karışmıştır. Kedi bu :) hem de tekir. Ayhhh benim tekirim dışarı çıksa feleğini şaşırır :)
0
muhayyer divan
(23.07.24)
her sabah evden operasyonla çıkıyorum önce ayağıma atlayıp beni bağırtmalar sonra hızını alamayıp koluma bungee jumping yapmalar, kaçmak için her şeyi yapıyor hayır kaçtığı yerde apartman boşluğu iki adım atıp ışık görmüş tavşan gibi kalıyor. o evden nasıl çıktığımı bir ben biliyorum. gece uyurken yorgan altına sızıp parmak kemirmeler, evde tüm camlar kedi tüllü hapiste gibiyiz pezevenk iyi olsun diye gözünün içine bakıyoruz bir kere sevelim dediğimizde elimizi kemiriyor, bir kere kucağıma almışlığım yok :( bence yinede iyi konumdasınız.
0
eja
(23.07.24)
Kedi nankör değil vahşi bi hayvandir. Evde yasar ama evcil degildir.
0
halk
(23.07.24)
Güldürdün :) Tüm kedi sahipleri bir dönem benzer duyguları yaşar diye düşünüyorum. Kedileri tek bir kelime ile tanımlamak zorundasın deseler bu kelime sanırım "merak" olurdu. Meraklarına asla galip gelemeyen küçük şerefsizlere kedi denir. Evden kaçmasının da sebebinin de merak olduğuna eminim. Kim bilir ne gördü, neyin peşine takıldı.

Küskünlüğünüz bir süre sonra geçecek. Taa ki yeni bir ibnatorluk yapana kadar :)
0
thracia
(23.07.24)
@halk +1
0
durbidakka
(23.07.24)
Kediyi ormana sal dogasi orasi
0
Zetnikov
(23.07.24)
kendimi bildim bileli kedi bakıyorum, bizzat kalıcı ya da geçici 8 kedi geçti elimden, rabbim ömürlerini versin iki tane evde var şu an. biri 7 biri 3 yaşında. etrafımdaki herkes her kedi sorusunu bana sorar, haliyle onlarca kedinin de karakterine hakimim.

bazı kediler gerçekten evde olmuyor, hayvan önüne en pahalı mamayı da koysan olmuyor, en kral oyuncakları da alsan olmuyor. mutlu olmuyor pek. benim 7 yaşındaki kedim apartman kapısını denk getirirse çok uzun bir kat koridoru var oraya fırlıyor, bir tur koşuyor garibim, iki dakika özgür gibi hissediyor galiba, geliyor sonra giriyor içeri, 2 kere fark etmedik de apartmandan topladık. salak bi de bizim katın kapısını denk getiremiyor alt katın kapısında miyavlıyor. eve dönesi var ama koşası da var hayvanın. ya da merakı.

diğerini kucağında kapının eşiğine götür, çıldırıyor korkudan. eşiği geçemezsin ya altına kaçırır ya parçalar çıkmıcam diye. o hayvan evde olmaya doğmuş.

sizi anlıyorum ama, bizim bu hayvanları bu kadar sevip bağlanmamız bir karşılık beklediğimizden değil ama arada gönlümüzü almaları gerekiyor lan ben bunu niye yapıyorum yoksa oluyorsun
0
ofelia
(23.07.24)
gerçekten gelen cevaplarla zeka turnusolu bir duyuru olmuş
köpek bunu yapmazmış.
allah allah neden yapmaz acaba ya? heh buldum çünkü tamamen farklı bir tür olduğu için olabilir mi?
bu mantıkla çünkü penguenler de uçamaz dediğinde birisi ona "güvercinler bunu yapmaz" diye cevap verilebilir.

hayvan sevgisinde bile türcülük yapmak...

neyse soruya gelirsek, dışarısı tabi ki ona daha tatlı geliyor, bizim kedi de kapıyı açtığımızda direkt fırlıyor ama gidebileceği hiç bir yer olmadığı için koridorda koşturuyor ileri geri sonra tıpış tıpış geri giriyor.

yani kedinin verdiği tepki içgüdüsel, hani nasıl ki oyun oynarken elini ısırmaya çalışıp arka ayaklarıyla fıtı fıtı vuruyor onun gibi.

hayvanın doğası bu yani, kişisel algılama.
0
rentts
(23.07.24)
Sen haklısın!

youtu.be
0
sekizdokuzon
(23.07.24)
Yok canım tabi ki kişisel algılamıyorum, karşımdaki kedi sonuçta. Ki zaten bahçe katında olduğumuz için sürekli dışarıdaki kedileri görüyordu, ilgisi hep vardı dışarıya. İlk bulduğu zayıf anımızda da kaçmış. Ki kaçması da normal, çünkü kedi bu, merak etmek için yaşıyor hayvan. Ama dönüşünün ve eve girişinin bu kadar zor olması kırdı beni.......
Balkona kafasını sokup sokup çıkardı resmen hıyar. Normalde "oo tamam benim mekan burası, dışarıda dayak yiyeceğime girip şurda mama yiyeyim, bunlar nasıl olsa seviyor beni" demesi lazımdı bence :D
0
🌸pianeta
(23.07.24)
Yukarıda bir arkadaş da yazmış, özellikle erkek çocuk sahibi olacaksanız güzel bir antrenman olmuş. Ben de 3 yaşındaki yeğenime aynı böyle küsüyorum. Bir gün gözümün içine bakıyor, ertesi hafta "Tamam, kapat telefonu!" diyor. :(
0
sekizdokuzon
(23.07.24)
içim ağlayarak güldüm.

böyleler ama napcaz?
yanına gider sevmek istersin. tırnağı geçirir ama tam 1 dakika sonra karnını açar miyavlar gel sev diye. sen yara bandı ararsın o anda aort yırtılmış gibi kan akarken...
napcaz?

onun iyiliği için olan nedir asla bilmiyoruz. salın gitsin. her canlının belirli bir yaşam süresi var. daha ne yapacaksınız?
0
janderzel zartanyan
(23.07.24)
Benim terasta kapı kapanınca panik yapan 8 yıllık kedim şimdi eve girmek istemiyor
0
topkapiaksaray
(23.07.24)
Valla ben de kedime mütemadiyen küsüyorum.

Çünkü ben onun iyiliği için ne gerekiyorsa yapıyorum, sabahları kendim 5 dakkada hazırlanıyorum, onun mama kabı su kabı her sabah yıkanıyor tazeleniyor kumu temizleniyor vitamini veriliyor derken yarım saatimi ona harcıyorum. O ne yapıyor dersin. Tırnaklarını kestiğim için bana çemkirip beni gördüğü yerde kaçarak saklanıyo. Valla biri gelip istese verecem o dereceye geliyorum.
0
turuncu tonlarda
(23.07.24)
(18)

Selamın Aleyküm

michael_knight
Selamın Aleyküm diyor musunuz veya demiyor musunuz? Neden?Duyduğunuzda veya duymadığınızda ne düşünüyorsunuz?Sizce nasıl olmalı?
Selamın Aleyküm diyor musunuz veya demiyor musunuz? Neden?
Duyduğunuzda veya duymadığınızda ne düşünüyorsunuz?

Sizce nasıl olmalı?
0
michael_knight
(22.07.24)
ben karşımdakinin eğitim seviyesine göre ve günlük kaç insan gördüğüne göre selam veriyorum. pazarcıya dolmuşçuya bakkala selamınaleyküm diyorum. bende para olduğunu sezdiği anda beni yolacak birine mutlaka selamınaleyküm diyorum. böyle demezsen "aha entel dantel geldi, bunda para vardır" derler. örnek: sanayi.

diğerlerine merhaba, kolay gelsin, iyi akşamlar vb
0
AWD
(22.07.24)
Demiyorum. Muhafazakarlik bir yana kadinlarin diyecegi bir laf gibi gelmiyor bana. Muhafazakar da degilim. Ama soyleyenler oluyor tabii mesela basi kapali bi teyze adres soracak s.a. diye baslayabiliyor. A.s. diyorum tarzim olmasa da.

Bence hic kimse kullanmasin. Turkce degil sonucta.
0
Kittie
(22.07.24)
Çol yadırgamayacağını düşündüğüm herkese, her ortama girerken selamın aleyküm diyorum. Özellikle büyüklerime. Tutup 60-70 yaşında adamlara “Selamlarrr” diye gelmek hoşuma gitmiyor.
0
hrvl
(22.07.24)
Demem. Müslüman değilim. Arap da değilim.

Çevremde sa diyecek kimse yok. Biri ayda yılda bir bana derse sorun çıkartmam as derim.
0
gabe h coud
(22.07.24)
Türküm, müslümanım, "selamı yayınız" diye bir hadis-i şerif vardır ve Selam Allah'ın isimlerindendir, birine selam vermek ona "benden sana zarar gelmeyeceğini taahhüt ediyorum" anlamına gelen bir söz vermektir ve yerine getirmek de gerekir. Bu sebeple selamı yaymak adına muhakkak selamlaşırım ama çok büyük çoğunlukla "selamlar" derim. Özellikle bir mekana girerken. "selamün aleyküm"ü evde kullanıyorum, sabahları uyanır uyanmaz mutfakta olduğunu bildiğim anneme sataşırken :)

Bana göre "selamlar" ya da "selam" iyidir, selam vermekle verilmiş bulunan sözü tutmak şartıyla. O sözü tutmayacaksa insan hiç selam vermesin daha iyi.
0
muhayyer divan
(22.07.24)
Demiyorum. Arap mıyım da diyeyim.
0
pianeta
(22.07.24)
selam vermem ama selam alırım, cinsliğin lüzumu yok.
0
dr doofenshmirtz
(22.07.24)
sadece babamla selamlaşma şeklimizdir. başkasıyla kullanmıyorum ama diyen olursa aleykümselam derim geçerim kasmam. arapçı değilim de yani artık bunun bizim dilimize yerleşmiş bir ifade olduğunu düşünüyorum. çok şaapmamak lazım.
0
titanyum22
(22.07.24)
Kendim ateist bir insanım bir ortama girerken genelde "merhaba" derim ama bana biri selamın aleyküm derse de nezaketen aleyküm selam der geçerim bunu karakter meselesi yapmam.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.07.24)
Demiyorum. Çünkü arap değilim. Kullananlara karşı da aşırı ön yargılıyım. Genelde merhaba diyorum. Selam demekte de sorun yok. İkisi de arapça kökenli olsa da Türkçeye geçmiş kelimeler. Araplaştırmanın gereği yok. Duyduğumda ön yargılı oluyorum. Tatavasını çekmemek için tipine göre aleykümselam, as ya da selam diyorum. Etkileşimi başlatmaya sebep olan konudan 1 saniye fazla geçirmek istemiyorum.

@muhayyer divan'ın dediği gibi "es-selam" Allah'ın adlarından biri. Barış getiren anlamında. Selam (Salam) ise kelime olarak barış ve esenlik zaten. Haliyle selam deyince karşısındakinin kafir olduğunu düşünen ve cevap vermeyen ama selamın aleyküm deyince "ALLAH'IN SELAMINI VERİYORUZ ONU DA MI ALMIYORSUNUZ? TÖVBE TÖVBE" diyen çomarları adam yerine koymuyorum.

Bu arada sırf Arapça değil. Datee çıkmak, lovebombing yapmak falan gibi lümpen İngilizce-Türkçe karışımı ifadelerden de rahatsız oluyorum. Türkçesi olmayan ya da anlamı uzak kalan şeylerde kullanılmasından o kadar rahatsız değilim tabii. Yapacak bir şey yok.
0
nawar
(22.07.24)
kaleci saçlı forvet icardi +1
0
baldan kaymak
(22.07.24)
merhaba diye cevap veririm :d
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.07.24)
Tanıdığım biriyle selamlaşırken ya da biri bir şey soracağı zaman ağız alışkanlığıyla doğal şekilde söylerse karşılık veriyorum. Ancak bazen bunu ideolojik kullananlar var. Yolda random tipler durduk yere selam veriyor. O zaman sert bir bakış atıp devam ediyorum. Bu insanlardaki bu kadar yakınlaşma isteği, bu kadar her yerde bir temas kurma dürtüsü çok rahatsız edici. Selamı yayın diye hadis varsa bile eminim önünüze gelene selam verin anlamında söylenmemiştir, yeri geldiğince selam verilmesi istenmiştir. Çünkü tuhaf yani. Kimse böyle bir şey istemez kimseden. Birileri yine kendine vazife çıkarıp en müslüman benim kafasına girmiş belli ki.

Kendim kullanmam.
0
akhenaten
(22.07.24)
Herhangi bir yere girerken merhaba der geçerim, selamün aleyküm demem, bende anısı var, lisede yatılı okurken cemaatçi tipler pansiyondaki odalara girerken yüksek sesle selamün aleyküm derlerdi, aleykümselam demediğinde de triplere girerlerdi, hey gidi günler:)
0
blue rebel motorcycle club
(22.07.24)
Müslüman değilim. selamın aleyküm'ü, kültürel bir alışkanlıkla kullanan köylü bir amucaysa örneğin tabii ki aleyküm selam diye karşılık veririm ama bu genelde çok küçük bir kesimi oluşturur. Onun dışında selamın aleykümü kültürel bir asimilasyon olarak kullanmaya çalışan pek çok dallama mevcut, onlara merhaba poğaçacı şeklinde cevap veririm genelde.
0
thracia
(23.07.24)
Ben de dalgasına esselamu aleyküm ve rahmetullah diye girerim bazı ortamlara. 3 kez tekrar ediyorum hatta. :) Şunun selamı var dediklerinde aleyküm selam derim. Kasmıyorum.
0
auroraaurora
(23.07.24)
bunun arap olmakla ilgisi yok, selam ve merhaba kelimeleri nasıl Türkçeye yerleşmişse yüzyıllardır kullanılan selamun aleyküm ifadesi de Türkçeye yerleşmiştir. Araplar başındaki Elif lam takısı ile birlikte esselamu aleykum olarak kullanır zaten bizden farklı olarak. Selamlaşmayı Peygamber efendimiz tavsiye ediyor, bu her selamun aleyküm diyenin müslüman olması gerektiği anlamına gelmiyor. zira yahudiler de ibranicede neredeyse aynı olan şalom aleyhim ifadesini kullanır.
merhaba diyene aleyküm selam diyip kıllık yapmam, selamun aleyküm dediğimde merhaba diye karşılık verene kıllık yapmam ama selam vererek girdiğim yerde adam buyrun diye karşılık veriyorsa ayar olurum. nasıl karşılık verdiğin önemli değil be adam, nezaketen bir karşılık ver en azından. sözün özü, elimden geldiğince selam veririm.
0
mustafakesekci
(23.07.24)
bana selam verildiğinde aleyküm selam derim ama kendim hiçbir zaman s.a demedim kimseye. sonuçta bu da bir selamlaşma şekli, sadece dili farklı. çok düşünmüyorum üstüne bu yüzden. inançsız olduğumu bilen tanıdıklarım da farkında olmayarak bu şekilde selam veriyorlar. insanlarda "selam", "merhaba" deme kültürü pek yok sanırım...
0
dilhun
(23.07.24)
(16)

yaş ilerledikçe fiziksel gerileme hissediyor musunuz?

ferenc
eskiden smaç basıyordum şimdi potaya değemiyorum. zıplama olayı benden gitmiş tamamen. Bunlar yaşla birlikte normal mi sizce?
eskiden smaç basıyordum şimdi potaya değemiyorum. zıplama olayı benden gitmiş tamamen. Bunlar yaşla birlikte normal mi sizce?
0
ferenc
(21.07.24)
fiziksel hareket azsa, aktif spor yapmıyorsanız gayet doğal. ama bu eski performansınıza asla gelemeyeceksiniz anlamına gelmiyor.

yaşla beraber tüm insanlar her yıl belli oranda kas ve kuvvet kaybeder. bunun istisnası düzenli spor yapmak ya da üstün bir genetiğe sahip olmak.

gene yaşa bağlı olarak 1-2 ayda eski seviyeye gelmek gayet mümkün. tabi bir de şöyle bakın gençken o kaslar 70kg bir insanı havaya zıplatıyordu şimdi belki 90kg bir insanı zıplatmaya çalışıyor arada çok fark var.
0
orpheus
(21.07.24)
Hayır hiç hissetmiyorum. 20li yaslarimdan daha güçlüyüm.
Fark ettiğim iki şey; uykusuzluk ve alkol. Bu ikisine çok daha az dayanabiliyorum.
0
logisticsmanager
(21.07.24)
elbette normal,
eskiden daha az yorulurdum,
eskiden uykusuzluğa daha dayanıklıydım,
eskiden hafızam daha iyiydi.

bir çırpıda aklıma gelenler.
0
tabudeviren
(21.07.24)
Reaksiyon, hızlanma, patlama gücü vb şeyler 30-35 sonrası gerilemeye başlıyor.

Ancak enteresan şekilde -erkek- bu yaşlarda 20'li yaşlardan daha güçlü oluyorsunuz. (20'li yaşların başından itibaren düzenli ağırlık çalışanlar beni anladi)

Bunun yanısıra vücudun itlik kopukluk serserilik gücü azalıyor.

20'li yaşlarda hayvan gibi içip sabahlayip ertesi gün zor da olsa okul is toplantiya bir şekilde gidilebilirken 30 sonrası o enerji kalmıyor, düzene daha çok ihtiyaç duyuyorsunuz.
0
makbur
(21.07.24)
Otuzdan sonra bende de eşimde de yokuş aşağı gidiyor her şey. İşin psikolojik kısmı da olabilir belki ama bence psikolojik değil, çok net hissediyorum kendimdeki kaybı.
0
pianeta
(21.07.24)
Sırf bundan dolayı 30umdan sonra spora başladım, ekonomi olarak herşeyden kısıyorum spor haric.
0
mirty
(21.07.24)
Hissetmemek mümkün değil erkeklerde testosteron seviyesi düşüyor kas kütlesi zayıflıyor, eğer bunları tolere edecek bir spor geçmişin vs yoksa hissedersin, varsa eğer yine hissedersin ama daha az hissedersin.
0
Bir ben var benden şurada
(21.07.24)
Hem evet hem hayır +1
Bazı durumlars göre geriledim bazı durumlara göre ilerledim ğ
0
basond
(21.07.24)
son 1-2 senede öyle bir hissettim ki, biraz panik oldum. haytımda gitmediğim kadar doktora gidiyorum, fiziksel yetersizliğim başka sorunlara yol açar mı diye.
0
tchuck
(21.07.24)
Hayır. En iyi halim hep en yeni halim oluyor.
0
gabe h coud
(21.07.24)
Eskiden gece 1-2 gibi yatar 5 saatlik uykuyla zımba gibi olurdum. Şimdi gece 22.30-23.00 gibi yatıyorum yoksa olmuyor.
0
komando kani var bende
(21.07.24)
hayir daha iyiyim su an. genelde gencken daha cok hareket edilir sonrasinda devam etmediyseniz normal.
0
bohr atom modeli
(21.07.24)
Bazi seyler pratiklede alakali belki bibkac ay calissan gene smac basarsin

Genel anlamda soruyorsan 30 dan sonra bi agirlasma oldu kiloda aldim tembellik vs

Bence herkes belirli bi yastan sonra kesinlikle sebze agirlikli beslenip spor yapmali yoksa çalili kaliyor insan.
0
Zetnikov
(21.07.24)
Ben böyle şeylerin yaşla ilgili geldiğine inanmıyorum.
Hantallık bambaşka bir şey.
Ben de mesela önceden asla asansör kullanmazdım sürekli merdiven çıkardım ve asla da rahatsız olmazdım şu an iki kat merdiven çıksam nefes nefese kalıyorum çünkü düzenli sporu bıraktım ve asansör kullanmak hayatımın bir parçası oldu.
Hareket hayatımızın temellerinden biri olmaya devam ettiği sürece bu tür gerilemelerin olabileceğine inanmıyorum.
0
mutekebbir
(21.07.24)
Daha kolay kilo alıyorum. 25 yaşımdan önce ne yesem kilo almıyordum, inanılmaz zayıftım. Gece uyurken dizlerim birbirine çarpıp canımı yakmasın diye arasına yastık koyardım,. öyle bir zayıflık (bu detayı neden verdiğimi bilmiyorum). 25'ten sonra kademeli olarak yediklerim 'yaramaya' başladı. 30'dan sonra da 'su içse yarıyor'a kadar geldi is. Gerçekten çok kolay kilo alıyorum. Vermesi zor olmadığı için kafama takılmıyor bu durum.

Yukarıda söylediklerimle bağlantılı olarak yaşlandıkça vücudum çok kolay ödem tutmaya başladı, birtakım maddelere intolerans gelistirdi. Laktoz, gluten vs.

Uyku konusunda şanslı olan taraftayım ben. Gençliğimde uykuya daha çok ihtiyaç duyardım. Demir eksikliği ve sanırım düşük tansiyon kaynaklı. Bu iki rahatsızlık da yaşlandıkça tamamen olmasa da ortadan kalktı.

Hiçbir zaman düzenli spor yapmadığım için çevikliğim azaldı mı bilemiyorum ama reflekslerde bir gerileme var. Genckken çelik gibiydi. Gözlerim ileri derecede bozuk olmasına rağmen plajda uçan şemsiyeyi tek hamlede yakalardım. Beyin- el&kol koordinasyonum hala çok iyi olmasına rağmen bir yavaşlama var. Eskiden hic öğrenmeden Hilti kullanacak seviyedeydim.

Alkol intoleransı bende de bayağı düşmeye başladı. Üç bira içsem sabahında kendimi ruh gibi hissediyorum. Bu yeni oldu, geçen seneye kadar sünger gibiydim. Hala o masadan oturduğum gibi kalkıyorum ama ertesi gün(ler) kendimi berbat hissediyorum her anlamda.
0
sekizdokuzon
(21.07.24)
aboov abi hem de nasıl ya.

benimki gerçi biraz istisnai ve ekstrem bir durum çünkü 20 yaşına kadar düzenli spor yapan, hayatı boyunca fit ve aktif kalmış birisi olarak 20'de öyle bir şişmeye başladım ki şimdi neredeyse 120 kiloyum. üstüne 22 yaşında sigaraya başladım. böyle olunca hasar ve "algılanan eşeklik düzeyi" daha fazla oldu tabii.

23-24 yaşındayken 18 yaşındaki performansımda olmadığımı bilirdim ama mesela bi konsere giderdik, o zaman "daha ölmemişiz be!" derdim. hala genç olduğumu hissetmemi sağlayan durumlar olurdu.

şimdi hakikaten ihtiyar gibi yaşıyorum, bileğim ve belim sakat zaten, sürekli oturup ara vermek zorunda kalıyorum yürürken filan.

ha kendime baksam fiziksel kapasitem tabii ki artar ama korkarım ki bu kadar zarardan sonra asker disipliniyle yaşasam bile asla 20-21 yaşındaki halime ulaşamam. hani ne olur, 60 yaşındayımdır ama vücudum 40-45 seviyesindedir, olacağı odur. onu da sanmıyorum gerçi.
0
mark greg sputnik
(21.07.24)
(3)

Hangisi mantıklı?

pianeta
40.000TL lik bir şey alacağız diyelim, kredi kartına taksitle.Elimizde 14.000TL kadar da döviz var.Alışveriş yapacağımız kredi kartının genelde asgarisini ya da bir tık üstünü yatırıyoruz.Bu durumda 40.000TL lik alışverişin tamamını taksitlendirip, ekstre zamanı da elimizde dövizi bozdurup, üstüne p
40.000TL lik bir şey alacağız diyelim, kredi kartına taksitle.
Elimizde 14.000TL kadar da döviz var.
Alışveriş yapacağımız kredi kartının genelde asgarisini ya da bir tık üstünü yatırıyoruz.
Bu durumda 40.000TL lik alışverişin tamamını taksitlendirip, ekstre zamanı da elimizde dövizi bozdurup, üstüne para ekleyerek ekstreyi mümkün olduğunca fazla yatırmak mı daha mantıklı?
Yoksa dövizi bozdurup, ödemenin bir kısmını bununla yapıp, geri kalan 26.000TL'yi taksitlendirmek mi daha mantıklı?
Verilen sayılara çok takılmadan finansal açıdan hangisi daha akıllıca olur?
Dediğim gibi kişinin ekstre dönemi ancak asgari kadar ya da bir tık üstü yatırabilme gücünde olduğu da önemli bir detay.
0
pianeta
(19.07.24)
Taksit yaptırmak daha mantıklı. Elbette ne kadar vade farkı ödeyeceğinizi de bilmek gerek.

Sayılara çok dikkat etmedim ama bugünlerde genel olarak kredi kartı borcunun tamamını ödemek daha mantıklı. Çünkü kredi kartı faizleri yükseldi.
Elbette burası Türkiye, dolar bir anda yükselebilir ve bu karar hatalı olabilir.

Bahsettiğiniz para çok yüksek bir meblağ olmadığı için hatalı bir karar vermekten korkmayın. Yapacağınız hata olsa olsa iki McDonalds menüsü değerinde olacaktır.

40 binlik üründen bağımsız olarak asgari değil ödeyebildiğiniz kadarını ödemenizi öneririm.
0
michael_knight
(19.07.24)
Sıkıntı da aslında biraz orda. Kredi kartı ekstresinin tamamı ödenemiyor geçmişten gelen de borçlar olduğu için. Aylık ortalama 40bin de ekstre geliyor diyebiliriz. Bu alışverişi tamamen taksitli yapınca ekstre en az 46-47bin olacak. E zaten 40bini ödeyemeyen insan 46bini de ödeyemeyip yine asgari yatıracak, kısır döngü olacak.
Ha bu alışverişi hiç yapmasa yine asgari yatırıyor orası ayrı...
Ama dövizi bozdurup, 26bin kadarını taksit yaptırsa en azından ekstre de 47 yerine 43 gelecek (sallıyorum sayıları yine).
Ha bu sefer de elindeki dövizden olacak.
Bilemedik.
0
🌸pianeta
(19.07.24)
taksit +1
0
baldan kaymak
(19.07.24)
(9)

Uçakların bıraktığı beyaz gaza inanan grup neyin kafasında?

mikahakkinen
Ciddiye alıpta araştırmadım. Tamam düz dünyacıları biliyoruz, peki bu arkadaşlar bu beyaz gaza neden inanıyor?Bu gaz küresel ısınmayı engellemek için bir şeyleri zehirliyor falan dediler. Gerçekten bu grup haklı mı?
Ciddiye alıpta araştırmadım. Tamam düz dünyacıları biliyoruz, peki bu arkadaşlar bu beyaz gaza neden inanıyor?

Bu gaz küresel ısınmayı engellemek için bir şeyleri zehirliyor falan dediler. Gerçekten bu grup haklı mı?
0
mikahakkinen
(15.07.24)
Chemtrail diye geçiyor.
en.m.wikipedia.org

Buna inananların farklı görüşleri var. Misal benim kayinvalide bizleri zehirlediklerini söylüyor. Aynı kayınvalide coviz aşısı sebebiyle kısır kaldığımızi da söylüyordu. Ailecek "he" diyoruz kendisine.

Haklı mi? Yani bence bu soruya cevap çok basit de sonuçta komplo teorici birine göre hakli denir. Sonuçta lizzard people olayına da inanan var.

Komik bence böyle şeyler.
www.reddit.com

Benim için komplo teorilerinde olay şu;
Misal amerika bir şey yaptı ya da fransa yaptı ya da Türkiye yaptı. Olabilir.
Ama global komplo teorileri (lizzard people, covid, chemtrail, dünya düz vs) beni sadece güldürüyor. Birbirinden nefret eden ülkelerin global bir komployu saklayacak kadar koordine çalışacağını, bunun isleyecegini, bu işin içinde olan binlerce insanin hiçbir şekilde ortaya çıkmayacağını vs düşününce aklım almıyor, komik de geliyor yani misal kuzey kore, pakistan, rusya, amerika, fransa, iran bunlar hep beraber çalışıyor misal, komik geliyor kulağa.
0
logisticsmanager
(15.07.24)
Bu grup uçaklardan kasıtlı ve gizli şekilde dünyaya gaz salındığını düşünüyor uçaklar üzerimizden geçerken salıp dünyaya kötülük yapıyorlar vs diyorlar

İnandırıcı olsun diye uçaklardaki çıkıntı boruların fotolarını koyuyorlar. Bilmeyen insanlar acaba diyor ama o fotodoki borular aslında uçaklardaki su hidrolik yakıt gibi kaçak halinde birikmesin diye konulmuş drain boruları. Yada bazen jetttison borularını koyuyorlar(yakıt boşaltım sistemi boruları)

Sözün özü insanları kandırıp manipüle eden hayal satan gerizekalı bir grup bunlar argümanları çok boş.
0
basond
(15.07.24)
bunlara contrail deniyor. uçak motor egzoz gazı içerisinde bulunan sıcak su buharının uygun sıcaklık ve nem şartlarında önce buz kristal parçacıklarına dönüşmesi (paralelinde bazılarının süblimleşerek), belirli bir optik kalınlık ve kaplama alanında, belirli buz parçacık boyutlarında bir yapay bulut tabakası oluşturması. tüm bu mikrofiziksel özellikler ışıma dengesinde farklılık yaratıyor. bunların bazıları kalıcı olabiliyorlar (persistence contrail). küresel ısınmaya etkileri CO2'den daha fazla olabileceği yönünde bir fikir birliği oluştu. ancak belirsizlikleri çok yüksek. şu an gerçek etkiyi kimse tam olarak belirleyemiyor. sadece CO2'ye göre 2 kat daha fazla etkili olabilir deniyor. yapay sirius bulutları oluşturuyorlar yüksek irtifada, bu bulut tabakası da gelen ışınımı yansıtarak soğumaya, giden ışınımı hapsederek ısınmaya neden oluyorlar. tabi net etkisi bizim aleyhimize, yani ısınma. almanlar (DLR) ve NASA bu alanda çok yoğun çalışıyor. Tonlarca proje yapıldı ve yapılıyor, uçaklarla contrail takibi yapıyorlar. Yeni alternatif yakıtlar -SAF (sustainable aviation fuel) bu alanda da fayda sağlayacak, eğer önündeki engeller aşılabilirse. şu nature makelesine bakılabilir
www.nature.com
şurada NASA’ın meşhur DC-8 uçağı ile yapılan bir çalışmaya ait video var. Uzun yıllar uçuş testi ve laboratuvar hizmeti veren bu uçak emekli oldu bu sene bu arada.
www.youtube.com

contrailler non-CO2 emisyon kategorisinde değerlendiriliyorlar. ICAO (international civil aviation organization) zannedersem yakın gelecekte bunun için de bazı önlemler almak durumunda kalacak; daha temiz yakıt kullanmak, uçuş irtifalarında değişiklik gibi. birbiriyle karşılıklı bağımlı birçok faktör var. birini iyileştirdiğinde diğer kötüleşiyor. Örneğin uçuş irtifasını daha az contrail oluşturacak seviyeye getirmek istediğimizde yakıt tüketimi artabiliyor gibi (=ilave CO2 ve diğer emisyonlar).
şurada ICAO’nun bu sene düzenleyeceği önemli bir konferansı bulunuyor:
www.icao.int
karışık yazmış olabilirim, ek soru gelirse cevaplamaya çalışayım.
0
okul
(15.07.24)
Birileri her türlü komplo teorisine inanıyor çünkü. Oradaki olay biraz teorinin içeriğinden çok genel olarak insanların teoriyle ve o teoriye inanlarla kurdukları bağ. İşin içinde "Bir gruba ait olmak" da var "Ben öyle her denilene inanmıyorum, koyun değilim" üzerinden ego masturbasyonu da var, yaşanılan buhranlara sıkıntılara kılıf uydurma da.
0
salihdt
(15.07.24)
Ya gizli bir organizasyon insanları zehirleyecek, bunun için binlerce uçak uçurabilecek güçte...

Ama bu ortaya çıkmasın diye bunu gece yapmayı akıl edemiyor?

Üstünden beyaz iz bırakıp geçen uçak varsa aç flightradar.com'u..
Kendi olduğun yere zoom yap bak.. tependeki uçak sabiha Gökçen 'e Antep'ten gelen uçak.

Antep'te zehir mi doluruyorlar Pegasus'un uçağına? Deli saçması işler.
0
nop
(15.07.24)
Bunlara "ya öyle olsa adamlar neden göstere göstere yapsın, çaktırmadan yapmak varken?" dediğinde "ya işte gözümüzün içine baka baka yapıyorlar, ayakta uyuyor millet salak bu insanlar" diyorlar.
Ki covid'e amerigan oyunu, aşıya da "bize çip taküyürler" diyenler de yine bunlardı.
0
pianeta
(15.07.24)
Bu grup 6 şubat depremlerinin yapay olarak yapıldığına da inanıyor. Aynı grup belediyelerin kafalarına göre şehir şebeke sularına klor karıştırır gibi antidepresan karıştırdıklarına da inanıyor mesela. Aynı grup yönetimlerin bu ülkeye, bu ülkenin insanına düşman olduğuna da inanıyor. Aynı grup, bu beyaz gazın yapay iklimlendirme çalışmalarında kullanıldığına, bulutların bu şekilde manipule edilip başka coğrafyalara taşındığına ve yağmurlarımızın çalındığına da inanıyor.
0
muhayyer divan
(15.07.24)
Başlıgı okuyunca şaştım kaldım. Bu gruptan bir dayıya rastlanan tek ben degilmişim. Dayı bana dediki bu uçaklar giderken bir gaz salıyorlar. Hatta tam İsraile almanya arası giden bir uçak hattından bahsetti. Bu uçagın rotası da bizim akdeniz ve Ege bölgesinden geçiyormuş. İşte bu uçak geçtigi bu iki bölgede kuraklıga sebep oluyormuş. O kadar inanarak anlattı ki. Doğrudur dayı diyerek istemsiz bir şekilde baş salladım. Bilimsel olarak araştırmak lazım tabi.
0
limonlu eksi
(16.07.24)
cevremde gordugum kadariyla buna inanan 2 kisi var malesef.
bunlar ayni zamanda dunyanin duz olduguna, aya gidilmedigine falan da inaniyorlar.
bir de ikisi de agir trump'ci.
0
cooperr
(16.07.24)
(5)

Psikolog İnstagram Hesabımı Yorumlayalım - Fikir ve Öneri

entellektuelmankurt
Merhaba çok sevgili yazarlar,Mesleğimde birazcık yeniliğe ihtiyaç duyuyorum bu aralar, fikirlerinize ihtiyacım var.Ben klinik psikoloğum. Dört yıl önce bir instagram hesabı açmıştım çok üzerine düşmeden zihnimden geçenleri toparlayıp paylaşıyordum. büyük kurumsal bir firmanın sosyal medyasını yönete
Merhaba çok sevgili yazarlar,

Mesleğimde birazcık yeniliğe ihtiyaç duyuyorum bu aralar, fikirlerinize ihtiyacım var.

Ben klinik psikoloğum. Dört yıl önce bir instagram hesabı açmıştım çok üzerine düşmeden zihnimden geçenleri toparlayıp paylaşıyordum. büyük kurumsal bir firmanın sosyal medyasını yöneten bir arkadaşım çok karışık hesabın, düzenli olsun paylaştığın şeylerin görselleri filan dedi. ben de düşüneyim bunu derken bıraktım yaptığım paylaşımları ama şimdi tekrar canlandırmak istiyorum. hesabıma bir bakıverin ne düşünüyorsunuz? nasıl paylaşımlar görmek istersiniz bu çeşit bir hesapta? yine aynı tarz ilerlemeyi düşünüyorum, yorumunuz ne olur?

p.s: kullanıcı adımı biraz önce burada anonim kalayım diye değiştirdim

www.instagram.com

hepinize ferahlık ve esenlik diliyorum, şimdiden çooooook teşekkürler.
0
entellektuelmankurt
(13.07.24)
Çevremde birkaç psikolog var, onlardan gördüğüm kadarıyla genelde bir konu belirleyip onun üzerine reels videoları çekip yüklüyorlar. Atıyorum stresle baş etme yöntemleri gibi. Ha bence fazla bayat bir teknik ama orası ayrı.
Ayrıca ilk yapmanız gereken kullanıcı adını değiştirmek bence. Psikologtan çok fake hesap adı gibi duruyor, karşıma böyle bir kullanıcı adı çıksa girip bakmazdım ne paylaşmış diye.
0
pianeta
(13.07.24)
@pianeta duyuruyu yayınlamadan önce burada anonim kalayım diye değiştirdim kullanıcı adını.. teşekkür ederim tavsiyeniz için değerlendireceğim.
0
🌸entellektuelmankurt
(13.07.24)
+1 pianeta
isim psikologdan ziyade saykodelikçi gibi.

hesaplarda yalınlık her zaman iyidir.
less is more. ayrıca insanlar uzun uzun metin okumayı sevmiyorlar. arkası açık renk bir formatta küçük olmayan ebatta 15'e kadar görselde yazarsanız insanlar kaydıra kaydıra okusunlar.
son post 5 görselde anlatılabilirmiş mesela.

algoritmada şu an "yorumlara XX yaz sana link atayım" çalışıyor.
dolayısı ile bazı temel başa çıkma yöntemlerini pdf yapabilirsiniz ve paylaşabilirsiniz web sitesi varsa ne ala.

reels önemli. insanlar piskolojik bir durumda başvurmak istediğinde kişiyi görmek istiyor. yine arkaplan çok karışık ve karanlık olmayan bir şekilde reel çekerseniz harika olur.

instagram bizi iyice dikkat dağınıklığına itiyor. hatta ilk önce bunun üstesinden nasıl geliriz onu yazsanız :D

hayırlı işler
esenlikler benden de size
0
janderzel zartanyan
(13.07.24)
Hesabın bu hali psikolog değil, sanata merak sarmış 45-60 yaş arası ev hanımı instagramı gibi, kızmayın nolur:)
Görsellerin bir üslubu, uyumu, baskın 1-2 rengi olması lazım gerçekten.

Ya reellar takip ediliyor (ki bunlar da en azından düzgün ışıkla, profesyonel görünen videolar olmalı) ya da kısa öz metinli dikkat çekici görseller.
Benim takip ettiğim tek psikolog, sırf paylaşımları çok tatlı diye, şu hanım mesela: www.instagram.com
Üslup, renk, kısa metin için de farklı sektörlerden şu örnekleri vericem:
www.instagram.com
www.instagram.com
www.instagram.com
www.instagram.com
0
kobuzchu kiz
(14.07.24)
@kobuzchu kiz ne kızması çok teşekkür ederim amacım zaten dış gözlerden fikir almaktı. totomu kaldırıp tekrar paylaşmaya başlarsam yine size atar fikir alırım. Çok çok teşekkür ederim.
0
🌸entellektuelmankurt
(14.07.24)
(41)

Eşinizin yada sevgilinizin yaninda sesli osurabiliyor musunuz?

Zetnikov
Bunun bazi kademeleri vardir heraldeMesela evlendikten sonra yatakta mayismiskrn osurmak icin lavaboya kalkip herseferinde gitmiyorsunuzdur diye dusunuyorum. Yoksa osurugunu tutup farkli odada mi saliyorsunuz merak ediyorum.Ayni sekil sadece erkekler degil bayanlar napiyor onuda merak ediyorumDogrus
Bunun bazi kademeleri vardir heralde

Mesela evlendikten sonra yatakta mayismiskrn osurmak icin lavaboya kalkip herseferinde gitmiyorsunuzdur diye dusunuyorum. Yoksa osurugunu tutup farkli odada mi saliyorsunuz merak ediyorum.

Ayni sekil sadece erkekler degil bayanlar napiyor onuda merak ediyorum

Dogrusu nedir sizce anlatabilirsiniz
0
Zetnikov
(13.07.24)
Osurmuyorum. Ben zaten osurmuyorum.

Yanımda osursa gülerdim :))
0
rock n roll
(13.07.24)
Doğrusunu ne bilelim ilişkiden ilişkiye değişir.

youtu.be
Devamı: www.youtube.com

Yukarıdaki animasyonda diğeri de yapıpı gülebilirlerdi ama öyle olmadı.

Fakat bana pek hoş gelmiyor hala 3 yıl oldu, tutuyorum. Hanım da öyle. Çünkü serbest olsa bokunu çıkarırım işin iyice asker arkadaşı moduna bağlanır iş.

O yüzden biz hala dikkat ediyoruz. Kimisine bu samimiyetsiz gelir, kimisine de gayet saygılı gelir. İlişkiye bağlı.
0
ananiyimioguz
(13.07.24)
Yapmam. Ayrılık sebebidir :)
0
gabe h coud
(13.07.24)
İlla ki osurmak için ıkınmıyordur diye düşünüyorum ama bazen kaçabilir bu sorun değil.
0
rock n roll
(13.07.24)
Osurarak istiklal marşı söyleyemeyenden olmaz.
0
sekizdokuzon
(13.07.24)
Olm şaka mı cevaplar
Yapılır mı lan öyle şey
0
Cezcez
(13.07.24)
Ayrılık sebebi
0
Mirket
(13.07.24)
@sekizdokuzon ve rock roll yakıştıramadım size hanımlar
0
Cezcez
(13.07.24)
@Cez: Şu tip bir aydınlanma yaşıyorsun sanisam: youtu.be

0:43'den itibaren.
0
sekizdokuzon
(13.07.24)
@Cezcez; ben osurmam.

Sevgilim de kasıtlı osurmaz ama osurursa da gülerim. Kim osursa refleks olarak gülersin zaten. Geğirmek de aynı ona da gülerim. Biraz eğlenin arkadaşlar, hayatı çok protokol yaşıyorsunuz.
0
rock n roll
(13.07.24)
Ben ikircikli olduğum için osurmam ama benim yanımda osurulacaksa sesli osurulmasını tercih ederim sessizi ölüm gibi bir şey oluyor ama kimse ölmüyor.
0
Bir ben var benden şurada
(13.07.24)
Eşimin yanında osurmuyorum, o da osurmuyor. Ama gece uyku arasında cartlatıyor bazen, denk gelince gülüyorum, sonra da söylüyorum gece serenat yaptın diye gülüyoruz. Kendisi de beni benzeri durumlarda yakalıyor tabi. Ama bilinç açık halde ikimiz de yapmıyoruz, yapsak da ayrılık sebebi olmazdı şu saatten sonra.
0
pianeta
(13.07.24)
eski sevgilim sag olsun beni tuvalete goturup basimda bekledigi icin gayet asinaydi ama baska iliskimde yasanmamisti. simdi olmazsa garipserim hele evlilerin red flagleriymis gumlettiniz yine beyler. bir seyleri guzellestirmeye/dusunmeye buradan baslayabilirsiniz zira seks yaparken bile oluyor as you know
0
ala09
(13.07.24)
Osurmam kalkar tuvalete ya da balkona giderim gaz çıkaracaksam

Kadınların bu duruma daha toleranslı olması da ilginç geldi

Sevişirken neler yapmıyoruz ki fakat o durumda çıkan ses de gaz değil hava, cinsellik konsepti içinde kabul edilebilir bir şey :)
0
grimavi
(13.07.24)
Bana hiç osuran denk gelmedi. Bana sorarsan kadınlar osurmuyor.
0
gabe h coud
(13.07.24)
@grimavi; valla dediğim gibi kimse sevgilisinin yanında kasıtlı osurmaz. Tabii ki tolerans göstereceksin. Seni terk ediyorum çünkü osurdun. Böyle bir şey olur mu?

Yarın, bir gün eşim hasta olsa ya da kaza geçirse yatağa bağımlı olsa altından bezini alacağım, bez bağlayacağım daha kötü hallerini göreceğim.
0
rock n roll
(13.07.24)
@rock

Hocam bu hastalık durumları ya da gecenin bi körü uykudan kalkıp koşarak tuvalete gitsin demedim, neticede insanız hepimizin akıntısı kokusu çıktıları var ama salonda otururken gaz çıkarma rahatlığı da sevmiyorum, ben kendi ilişkim için konuşuyorum, bu durumdan da rahatsız olmayan çiftler olabilir

Bir de bu konuyu uçlarda tartışıyorsun kafanda, bu insani durum yüzünden kavga edilsin ayrılınsın boşanılsın demedim :) sevgilimin yanında osursam özür dilerim yani bunda gülünecek bir şey bulamadım bu hayatı biraz protokol yaşıyorum galiba :p
0
grimavi
(13.07.24)
Yanında rahatça osurmadığın insanla hayat mı geçer, cevaplara bak. Hunharca osuruyoruz 6 yılı evli olmak üzere 9 yıldır oldukça mutluyuz.
0
mirty
(13.07.24)
@grimavi; ben de senin gibi düşünüyorum, rahat rahat salsa ben de kızarım. İstemeden gaz çıkarırsa bir şey demem.
0
rock n roll
(13.07.24)
Evliler yapıyor arkadaşlar, yapmıyorum diyen şuanda tribünlere oynayan tipler. Sevgilinin yanında olmaz, çünkü hala sevgiline kendini beğendirme, kabul ettirme durumlar devam ediyor. O alfa takılan veya mini minicik kibar kızlar da evlenince zatir zutur yapıyorlar bu işi birbirlerinin yanında. Yok yanından kalkıp tuvalete gider yaparım.... He canım he
0
dedeminhirkasi
(13.07.24)
@dedem

Osuruk savaşçısı gibi oldum ama cumartesi gecesi goygoyu olsun :) hocam bundan rahatsızlık duymayan çiftlere diyebileceğim bir şey yok tabi ama bana göre bazı şeyler sadece kendini beğendirmek için değil, hem kendine hem yanındaki kişiye saygı olarak görülür, sizin için bu bir saygı parametresi olmayabilir bunu gözardı ettiğiniz bir ilişki dinamiğiniz vardır bu da olabilir
0
grimavi
(13.07.24)
Abartmayalım, gaz yapan yiyecek ve içecekleri bir müddet menünüzden çıkarırsınız.

Ben bugün kuru fasulye yedim.

Sevgilim/ eşim olsa yemezdim mesela.
0
rock n roll
(14.07.24)
Mirty +1
Bunu böyle tabu haline getirecek kişiyle evlenmezdim. Osurmayi bile babadan gizli sigara içer gibi yapmak olan bir hayat bana Çok garip geldi.
0
logisticsmanager
(14.07.24)
Hayır. Yanımda bile isteye sesli osuran, geğiren ne bileyim özensiz eski püskü ev kıyafeti ile gezen kişiye çekim hissedemem. Bir olur iki olur üçüncüde kardeş moduna bağlar insan. Asgari düzeyse saygı ve özeni hepimiz hak ediyoruz bence.
0
ruhen hastayim ben
(14.07.24)
@grimavi; gaz çıkarırsa gülerim. Komik bulurum o yüzden bir de gaz çıkarınca kötü hisseder ya insan kendini o vaziyetten çıkması için de gülerim. Kötü hissetmesin kendini diye. Espri falan yaparım.

Daha kötü hissedermiş adam. En son ağlayarak evi terkedermiş :))
0
rock n roll
(14.07.24)
Siz o kadınla o adamla 30 sene aynı evde yasiyacaksiniz. Bu üst perdeden konuşmayı bırakın allah aşkına. Siz ayhan sicimoglu musunuz. Tamam 30 sene saklambaç oynarsınız evde osurmak için.
0
dedeminhirkasi
(14.07.24)
Tuvalete gitmek neden bu kadar zor :) yalnızken bile tuvalet dışında gaz çıkarmam.
0
gabe h coud
(14.07.24)
Ben duyurunun bu kadar üst seviye bir yer olduğunu bilmiyordum vallaha. Bundan sonra takım elbise ile login yapacağım.

Şu an her duyurucu şu oldu gözümde;
youtu.be
0
logisticsmanager
(14.07.24)
Bunun için için tuvalete gitmek zor bir şey değil bence de. Nasıl ki işerken her seferinde tuvalete gidiliyorsa osururken de gidilir. Yük olmamalı bu bence, tuvalet neticede. Bu işler için var. Hayat böyle geçer, neden geçmesin. Atla deve değil.

@ruhen'e katılıyorum. bir olur, iki olur. Kaçırır, önemli değil. Ama her seferinde yanımda bilinçli şekilde osuran birine hissettiğim çekimi uzun zaman koruyabileceğimi sanmıyorum ben de. Fazla paspal bir şey, bazı şeyleri umursamalı bence insan :D ne bileyim. Ben şu yaşıma kadar kimsenin yanında bile isteye osurmadım, bir kere de "ya hayat böyle geçer mi, çile resmen" gibi bir şey düşünmek aklımın ucundan dahi geçmedi.
0
akhenaten
(14.07.24)
Herkese saygi duyarim ama

Düşünüyorum hani 20 sene gecmiş.
Yaninda eşin var ve osuramiyorsun.

Bana sanki çok kasinti bi hayat gibi geliyor.

Ben şahsen hem herseyimle kabullenilmek isterdim. Birgun 60+ olunca bu insan beziniz vs olur degistirmez sizden ayrilir gibi geliyor. Sozum herkese degil ama bence esler arasinda rahat olunmali yoksa baska nerede bi insan rahat olabilir?

Kafamda deli sorular
0
🌸Zetnikov
(14.07.24)
Tabi ki sırayla karşılıklı osuruyoruz. Tutması daha kötü. Ben bağırsak sorunu yaşayan biriyim zaten tutamıyorum hiç.

Bana cevaplar absürt geldi. Gözümü çizdirdim, elimi kedi cırmaladı bir hafta kullanamadım, yıkanmamdan tuvalet işlerime kadar hep eşim yardım etti. Ben de aynı şekilde her şeyini yaparım. Bana aile olmak, yani iki kişinin tek hale gelmesi için bunların yapılması gerekiyor gibi geliyor.
0
Hallegadola
(14.07.24)
@Hallegadola, hastalık örneği yukarda da verilmiş ancak sıra dışı durumlar bunu değiştirmez gibi geliyor bana ya.

Neticede hastalık durumunda yukarda da dendiği gibi yeri gelir altını temizlersiniz. Ama bu durum mecburi ve kötü bir şeyi, yolunda olmayan sağlığı, normalde yaşanmamasını isteyeceğiniz bir süreci ifade ediyor. Ne yapan ne yapılan kişi bundan memnun olarak geçirmez bu süreci. Böyle ekstrem bir durumla diğerini karşılaştırmak doğru değil bence. Hastayken eşinize tuvalete kadar eşlik edersiniz, ancak hasta değilken ne o bunu ister ne de siz istersiniz heralde, bunun altında yatan bir neden olmalı değil mi?
0
akhenaten
(14.07.24)
Gözünüz mikrop kapar arkadaşlar, pink eye olursunuz. Gaz çıkarmak hijyenik bir şey değil. Gaz çıkarıp o halde yemek yemeye, film izlemeye, sevişmeye devam mı ediyorsunuz. Çok ilginç. Anında kıdemini, ihbarını veririm.
0
gabe h coud
(14.07.24)
Bu galiba ailede ne gordugunle ilgili. Ben bunu "saygı" olarak gören taraftayim, çişin gelince tuvalete gidiosan bunun için de gitmelisin gibi...

Ama asıl başka bişi soylicem, tuvaletle ugrasamicak kadar fazla yasiyorsaniz bu durumu doktora gidebilirsiniz bence. Aklına gelmeyenler, bunun garip olduğunu fark etmeyenler için söylüyorum. Helikobakter pilori buna sebep olabiliyormuş ve Türkiye'de 3/4 insanda bu bakteri olduğu belirtiliyo. Bı dahiliye doktoruna gidin rahatlayin
0
abuzer
(14.07.24)
Hayatım boyu bir kadınla 8 sene, 4 kadınla da en az 6 ay birlikte yaşadım.
Hiçbiriyle böyle bir şey konu da edilmedi, olmadı da.
Hastalıkta yatağa kustum, temizledi, alkol nedeniyle üstüme ve arabaya kustu temizledim. Hastalık, yaşlılık, mecburiyet konuları ayrı bir şey, bile isteye böyle bir rahatlık ayrı. Karıştırılmamalı bence.
Yukarılarda bir yerde birlikte tuvalet gibi bir şey denmiş, öyle bir şey de olmadı.
Çocukluğumda yıllarca Dayımda yaşadım. Onun ailesinde de yoktu böyle bir şey. Kendi ailemde de görmedim. Kardeşler arasında da çok küçük yaşı bilemiyorum da, olmadı ve olmaz.

Burda iki zıt görüşün birbirini anlamakta güçlük çektiğini gördüm. Bu bir aile öğretisi sanıyorum. Diğer türlüsü garip ve kendi yaptığı normal geliyor.

Beni şaşırtan rahatlıktan yana olanların bu kadar çoğunluk olup bana bugüne kadar rastlamamış olması. Allahtan da rastlamamış.

Bu arada çocuğun yanında bile o rahatlıkta olunmaması gerektiği düşüncesindeyim. Ama tabi herkesin kendi yaşantısında istediği gibi davranmasına saygı duyarım.
0
Mirket
(14.07.24)
Yaparsiniz yapmazsiniz bilemem de rica edecegim su sacmaligi "aile olmak"la iliskilendirmeyin. O zaman Hindistan aile baglari en kuvvetli yer mi diyelim simdi.

Guzel de kilif bulunmus olaya ha, aileyiz biz "kasmiyoruz". Bi zahmet gotunuzu de tutun olm sevdiginiz kadinin adamin yaninda.
0
brkylmz
(14.07.24)
Bu konu çok uzadı arkadaşlar :))

Tuvalete gidecek vakti bile bulamayabilir bazen insan. Özellikle yaparsa ayrı dünyaların insanlarıyız diyerek ceketinizi alın çıkın.

Kahvaltı yapamadım bu mevzu yüzünden, iştahım kapandı :))
0
rock n roll
(14.07.24)
bunun insanlarin birbirine ne kadar yakin olduguyla ilgisi yok. bu civikliktan baska bir sey degil.
bu mantikla romeo ve juliet'in el ele siciyor olmasi gerekirdi.
0
bohr atom modeli
(14.07.24)
3 yıllık evliyim. İkimiz de gündüz bilinçli olarak osurmuyoruz birbirimizin yanında. Ne münasebet yani samimi olalım diye s*çsaydık bir de :D
Ama gece oluyor yalan değil. Eşim sabah söyler ben de hadi ya filan derim. Eşim yaparsa da gece gülerim o da uyanıp pardon filan yapar. Sorun olmaz. Ama bilinçli olanı nooo.
Saygısızlık ben hiç hoşlanmam böyle şeylerden ki hastalık va durumlarında ne iğrençlikler yaptık ama osuruk olmaz.
0
Gradient_tabanlı_mor
(14.07.24)
Bu durumda “biz bir aileyiz” diyen patron şirketinde osurup osurup ipe diziliyor olmalı. Dundee Awards aklıma geldi. Pam osuruk kraliçesi seçiliyormuş. Samimiyetten hep.
0
gabe h coud
(14.07.24)
Ben sevgililerimin yanında yapmam (k) onlar da yapsın istemem evlenince de bile isteye yapılsın istemem, kalk oda değiştir banyoya git bir süre orda otur derim.
Ablam mesela hem benim hem eşinin yanında yapıyor ksgjskjg onlar aşmış bu konuları 10 yıllık evliliklerinde.
0
Kediyi üzdün
(16.07.24)
(8)

Erkek berberine ne kadar ödüyorsunuz?

Cesario
Ya maaşa zam gelmeden bu hafta ne alsam zam geldiğini öğreniyorum.200e saç kesen mahalle berberi abi ufak bir zam yaptık 300 oldu dedi. Çok geldi bana %50 zam. İyi de kesemiyor çünkü.400-500 tl arası kaliteli yerler var diye düşünüyorum sadece kesim için.Siz ne kadar ödediniz en son?Beylikdüzünde be
Ya maaşa zam gelmeden bu hafta ne alsam zam geldiğini öğreniyorum.

200e saç kesen mahalle berberi abi ufak bir zam yaptık 300 oldu dedi. Çok geldi bana %50 zam. İyi de kesemiyor çünkü.

400-500 tl arası kaliteli yerler var diye düşünüyorum sadece kesim için.

Siz ne kadar ödediniz en son?

Beylikdüzünde berber öneriniz var mı? Bu soruyu başka bir duyuruda da açabilirim tatmin edici cevap gelmezse.
0
Cesario
(13.07.24)
Saç sakal yıkama 300. Yer: 4. Levent
0
prole
(13.07.24)
Şişli 300
0
Bruce
(13.07.24)
ankara.

benim berber, saç, sakal (sakal dediğim makineyle düzeltme değil, sinekkaydı ustura tıraşı), yıkama, maske vs 200 lira, yer kızılay.

12 yaşındaki oğlumun berber sadece saç kesimi + yıkama 250 lira, yer bahçelievler.
0
kibritsuyu
(13.07.24)
500 Beykoz
0
gabe h coud
(13.07.24)
Anadolu'nun kenarda bir yeri.
100 TL.
Neredeyse 10 yıl oldu aynı berber hala.
0
diyecevaplandı
(13.07.24)
Saç sakal 150. Gop.
0
nothing in my way
(13.07.24)
Ankara Emek
Saç, sakal, yıkama, kaş arası 400.
0
pianeta
(13.07.24)
Saç sakal 500. Kadıköy Acıbadem


Yıkama zaten içinde.
0
put it in your appropriate place
(13.07.24)
(17)

kac kitap okuyorsunuz

robert bosch
selamlar,ayni anda kac kitap okuyorsunuz?mekana göre farkli kitaplarini var mi? mesela evde baska disarida baska?hangi diller ve icerikleri neler?ben es zamanli 3 kitap okuyorum genelde.1- türkce (türkiye tarihi, türkiye ekonomisi, roman ya da siir)2- yabanci dil. non-fiction oluyor kitaplar. türkce
selamlar,

ayni anda kac kitap okuyorsunuz?

mekana göre farkli kitaplarini var mi? mesela evde baska disarida baska?
hangi diller ve icerikleri neler?

ben es zamanli 3 kitap okuyorum genelde.

1- türkce (türkiye tarihi, türkiye ekonomisi, roman ya da siir)
2- yabanci dil. non-fiction oluyor kitaplar.

türkce kitabi yanima aliyorum, otobüste vs okumak icin. dil ve icerik olarak daha hafif secmeye calisiyorum. yabanci dilde olan kitaplari evde sözlüge kolay erisebilecegim sekilde okuyorum genelde.

siz?
0
robert bosch
(12.07.24)
Aynı anda birden fazla kitap okuyamıyorum. Sadece bir taneye odaklanmak istiyorum. Nereye gidersem gideyim aynı kitabımı götürüyorum. Dil Türkçe.
Kitap kulübümüz var, orada belirliyoruz önümüz ay hangi kitabı okuyacağımızı. Kendi sectiklerim yanında kulübün belirlediği kitapları da alıyorum. Araştırma türünde yazılmış kitaplar, çevre ve doğa sorunları, veganım ve veganlıkla alakalı, toplumsal sorunlar, gezegen sorunları, feminizm bu tarz kitaplar ilgimi çekiyor daha çok. Ekonomiyi öğrenmeye çalışıyorum. Felsefe ilgimi çekiyor ama felsefe terimleri bilmezsen felsefik kitapları okumak zor. Felsefe terimlerini anlatan bir kitap buldum sahafta gezerken aldım, öğrenmeye çalışıyorum :)
0
rock n roll
(12.07.24)
5 e kadar çıktığım zamanlar oluyor.

Genelde 2

cinsten çok kitabın büyüklüğü, kalınlığı, sıkıcılığı veya akıcılığı etkiliyor.

Dışarı çıkarken e book'umu alıyorum. Ya da yakındaki parka falan gidersem küçük bir kitap. Tuğla kitaplar okuma köşemde. Akıcı kitaplar yatakta başucumda. Evde her köşe kitap.
0
Mirket
(12.07.24)
2 ya da 3. İçlerinden bir tanesi mutlaka daha ilgi çekici ve akıcı oluyor. Onu bitiriyorum ve yeni bir kitap ekliyorum. Tek bir kitap okumaya çalışınca sıkılıyorum ya da zamanımı iyi değerlendiremediğimi düşünüp stres oluyorum.
0
gabe h coud
(12.07.24)
Benim şöyle:

1. Kindle kitabı. Yolda izde okuduğum, genelde kurgu kitap. Her zaman yanımda. Şehirdışı-yurtdışı seyahatlerde vs 2 numaradaki kitabı çok taşımıyorum çünkü bu kitap kütüphanemde kalması içindir genelde, oradan oraya taşımak zor geliyor.
2. Normalde okuduğum kitap. Yani evde, dışarıda bir yere kitap okumak için gittiysem okuduğum, odaklanma isteyen kitap. Bu profesyonel alanımda ilgili de olabilir, farklı bir konuda da.
3. Yemek kitabı. :) Elimin altında baking üzerine mutlaka bir kitap olur. Ayak üstü baktığım, kucağıma alıp saatler geçirdiğim de olur. Mutfakta bir kütüphanem var, bitirince oraya koyuyorum. Yanımda taşımıyorum, evde oradan oraya gider.
0
silverleaf
(12.07.24)
Birden fazlaya odaklanamıyorum. Ağırlıklı olarak sesli kitap dinliyorum örgü örerken, ev işi yaparken veya işe gidip gelirken. Genelde İngilizce çünkü sesli kitaba ulaşım daha kolay. Bir de bazı kitapların sadece İngilizce çevirisi oluyor mesela. Storytel'e üye oldum bir gazla ama aradığım Türkçe kitaplar pek olmuyor orada. Ve ağırlıklı olarak kurgu.
0
peki madem
(12.07.24)
Genelde 2. Kitap kulübüne üyeyim. Orada seçilen ve kendi istediğim kitabı birlikte götürüyorum. İlkini süresinden önce bitirirsem diğerine geçiyorum.
0
auroraaurora
(12.07.24)
@silverleaf, yemek kitabi okumak iyiymis :) burhan altintop da gece yatmadan tatli tarifleri kitabi okuyordu hahaha
0
🌸robert bosch
(12.07.24)
@robert bosch İleride fırın açma gibi bir hayalim var, her gün biraz biraz bu işle ilgilenmezsem kötü hissediyorum :)
0
silverleaf
(12.07.24)
yanılmıyorsam lise veya yakın sonrası iki kitap birden gitmeyi denemiştim ama hayır, benlik bir olay değil. bir kitaptan alabileceğim verimi üst seviyede tutabilmek için zaman-mekan fark etmeksizin başladığım kitabı devam ettiririm, bitirir, bir sonrakine geçerim. sadece e-kitap okumak için tablet aldım mesela. aynı zamanda stroytel abonesiyim. eğer toplu taşımada ayakta elimde tutmakta zorlandığım kalınlıkta bir kitap ise sesli kitaba ek olarak tabletten veya fiziki basımından devam ediyorum. hızlı veri akışının/bildirimlerin hakim olduğu bir çağdayız ve eskisi gibi kitap okuyabilmek için böyle bir yöntem buldum kendimce.

ingilizce bilgim var ama hep türkçe okuyorum; bunlar da hep yerli ve yabancı klasikler oluyor, araya modern klasikleri de ekliyorum.
0
m e b
(12.07.24)
Aynı anda tek okuyorum. kişisel gelişim, felsefe, psikoloji vb konularında bir kitabı ortalama bir iki haftada bitiriyorum. İçeriğin zenginliği ve bendeki karşılığına göre ne kadar iyiyse o kadar yavaş okuyorum. Bitince de üzerine roman okuyorum tür pek fark etmiyor. Roman genelde bir veya iki günde bitiyor sonra yine kişisel gelişim olaylarına dönüyorum.

Okur notu: Kitaplar çok pahalı.
0
hasmetizm 2046
(12.07.24)
2
Biri roman biri kurgu dışı. Romanı neredeyse her gün, diğerini haftada iki üç gün okuyorum.

Varsa tabii ki Türkçe tercih ederim ama çevirisi olmayan veya takip ettiğim serilerin yeni çıkmış kitaplarını sabredemeyip ingilizcesinden okuyorum.
0
juliette
(12.07.24)
İş için sürekli kitap okuyorum. O yüzden genellikle 2, bazen iş dışında hiçbir şey okumuyorum, bazen üçüncü kitap ekleniyor.

1 üzerinde çalıştığım kitap (her zaman)
2 roman olur, öykü olur bir kurgu kitap (çoğu zaman)
3 yavaaaş yavaş az az okuduğum bir kurgudışı (ara sıra)

Edit: Bazen önceden okuduğum kitapların İngilizce sesli kitaplarını dinliyorum ev işi yaparken, yürürken. Harry Potter, Otostopçunun Galaksi Rehberi falan. Bunu da yaptığım zamanlar 4.
0
kobuzchu kiz
(12.07.24)
Hayatım boyunca aynı anda 2 kitap dahi okumadım, okuyanlara hayret ile bakıyorum.

Bonus olarak hanım aynı anda minimum 6 kitap okuyor, abartısız :)
0
kumandanim
(12.07.24)
bir.
ikinciye başlayınca herhangi birini yarıda bırakabilirmişim endişesi olur bende. mesela birini evde birini ofiste ya da ne bileyim yolda tatilde gibi böldüm. ikisini birden devamlı taşıyıp durmayacağıma göre hiç o topa girmem. bir de işim gereği gün boyu okuyup yazmakla geçtiği için öyle bir enerjim de yok işin doğrusu...
0
her giriste sifresini unutan adam
(12.07.24)
biri sesli olmak üzere 2 kitap genelde.

Geceleri dinlemeli, gün içinde okumalı :V
0
lüzumsuz adam
(12.07.24)
Genelde 3 ama 4'e çıktığı oluyor.
0
pianeta
(12.07.24)
Bir kuram 1 roman şeklinde.
0
Amaranta ursula
(12.07.24)
(4)

Patoloji sonucu bu kadar uzun sürer mi?

dedeminhirkasi
31 haziranda ameliyat olundu kitle alındı. Bugüne geldik hala sonuç çıkmadı. Ankara devlet hastanesi..Gidiyoruz arıyoruz süreç devam ediyor henüz çıkmamış size mesaj gelir demekten başka cevap alamıyoruz. Ne yapabiliriz bu konuyla ilgili akıl verecek var mı
31 haziranda ameliyat olundu kitle alındı. Bugüne geldik hala sonuç çıkmadı. Ankara devlet hastanesi..
Gidiyoruz arıyoruz süreç devam ediyor henüz çıkmamış size mesaj gelir demekten başka cevap alamıyoruz. Ne yapabiliriz bu konuyla ilgili akıl verecek var mı
0
dedeminhirkasi
(12.07.24)
Babam 24 haziran'da ameliyat oldu.
Patoloji dün çıktı.

Ne yapabiliriz? Şimdi benim ailemde bu süreci hızlandıracak kişiler vardı ama sadece arayıp bilgi aldılar gidisati ile alakali, hiç hızlandırmaya çalışmadılar kişiler işini rahatça yapsın, düzgün yapsın yeter.

Bu sebepten sizin birazcık daha süreniz var. Totalde ameliyat sonrasi 10 is günü olmuş daha. Tahminim haftaya falan çıkar. Sizi anlıyorum zorlu bir süreç beklemek ama gerçekten süreçte 3 gün önce 3 gün sonranin acayip bir etkisi yok yani.
0
logisticsmanager
(12.07.24)
Özellerde bile pataloji sonucunu 1 ay beklediğimiz oldu. Çok endişeli bir süreç sizi çok iyi anlıyorum. Muhtemelen 10 gün içinde çıkar. İnşallah tertemiz çıkar.
0
hepimizkediyiz
(12.07.24)
İbni Sina'da eğer hızlı çıkmasını istiyorsanız para vermeniz gerek demişlerdi. Bizimkiler 80bin bayılmış 10 günde çıkması için, yoksa 3-4 ayda anca çıkar demişler.
Daha geçen ay oldu bu.
Belki benzeri bir durum olabilir diye yazmak istedim.
0
pianeta
(12.07.24)
Özür diliyorum 31 mayısta ameliyat oldu.
0
🌸dedeminhirkasi
(12.07.24)
(4)

Pandemi Zamanı Meşhur Olan Bir Youtuber

tum haklari saklidir
Muğla'da köye yerleşip kiralık bir evde oturup, tavuk besleyip yumurta satan bir adam vardı. Epey de izleniyordu. Bir anda unutuldu gitti. Hatırlayan var mı, akıbeti ne oldu?
Muğla'da köye yerleşip kiralık bir evde oturup, tavuk besleyip yumurta satan bir adam vardı. Epey de izleniyordu. Bir anda unutuldu gitti. Hatırlayan var mı, akıbeti ne oldu?
0
tum haklari saklidir
(04.07.24)
Şehirden köye göç kanalından bahsediyorsunuz sanırım
youtu.be
0
rodeocu
(04.07.24)
Bu değil maalesef, kendini göstermiyordu, tavukları bahçeyi vs gösterip konuşuyordu. Biraz daha amatör bir kanaldı.
0
🌸tum haklari saklidir
(05.07.24)
Youtube demişsiniz ama, Instagramdaki @gezenoglak olabilir mi?
0
pianeta
(05.07.24)
(6)

Şirkette buzlu soğuk kahve yapmak

regina phalange
Kahve yapıp içine buz atınca bişeye benzemiyor. Nasıl bir şey yapmak lazım şöyle soğuk soğuk içsek
Kahve yapıp içine buz atınca bişeye benzemiyor. Nasıl bir şey yapmak lazım şöyle soğuk soğuk içsek
0
regina phalange
(03.07.24)
1 - Kahveyi sıcak olarak demleyip dolaba atmak ve soğutup içmek.
2 - Kahveyi demlerken koyduğunuz suyu 1/2 ya da 1/3 oranında düşürmek (yani daha konsantre bir kahve demlemek) ve buzu öyle atmak.
0
pianeta
(03.07.24)
cold drip ama uzun suruyor.
0
antikadimag
(04.07.24)
Kahve gurusu değilim ama şu tarifi evde yapıyorum:

French press’te kahveyi sıcakken demliyorum. Soğuyunca buzdolabına atıyorum. Ardından istediğim miktarda süt ve buz ekleyip içiyorum.
0
ruhen hastayim ben
(04.07.24)
garanti yol:

Termosa buz dolduruyorsun. İçine 2 tane sıcak espressso ve aldığı kadar süt köpüğü ekliyorsun. Mis mis.

Termosum Starbucks’ın 710 ml’lik pipetli termosu. 10 saat boyunca soğuk kalıyor.
0
gabe h coud
(04.07.24)
ofiste direk granül kahve, soğuk su ve biraz buz atıp shakerda çalkalıyorum. mük oluyor. kahveciden aldıgım ice americano ile aynı.
0
xrated
(04.07.24)
Sıcak kahvenin soğutulmasıyla yapılan soğuk kahvenin pek çok çeşidini denedim ve hiçbirinden verim alamadım. Kahveyi evde demleyip yanınızda bir termosla taşımanızı öneririm, en uygun çözüm bu. Her gün dışarıdan almaya kalkarsanız ciddi para ödemek zorunda kalırsınız.

youtu.be

Bu yöntemle 1 haftalık kahvenizi tek seferde demleyebilirsiniz.
0
10551037
(04.07.24)
(5)

Muhasebe takip programı

pianeta
Şirketin günlük, haftalık, aylık gelir ve giderlerini, borçlarını, taksitli ödemelerini, maaşlarını vs. takip edebilecek temel seviyede bir uygulama var mıdır?Paraşüt bu konuda iş görür mü yoksa bu iş için fazla profesyonel mi kaçar?Şirket herhangi bir fatura kesmiyor. Normal kafe diyebiliriz, al-sa
Şirketin günlük, haftalık, aylık gelir ve giderlerini, borçlarını, taksitli ödemelerini, maaşlarını vs. takip edebilecek temel seviyede bir uygulama var mıdır?
Paraşüt bu konuda iş görür mü yoksa bu iş için fazla profesyonel mi kaçar?
Şirket herhangi bir fatura kesmiyor. Normal kafe diyebiliriz, al-sat usulü iş dönüyor. O yüzden ne girdi, ne çıktı, nereye ödeme yapılacak vs takip edilebilse yeterli olur.
0
pianeta
(03.07.24)
Excelde yapın hocam bunun için program almayın bence.
0
Kediyi üzdün
(03.07.24)
normal şartlarda excel ile halledebileceğiniz bir şey.

excel bilen birisi, bir çalışma sayfasında her türlü borcunuzu (satın almalar, kira, vergi, taksitli ödemeler, maaşlar, SGK vs) yazacağınız bir tablo hazırlasın. tabloyu hazırlarken aklınıza gelebilecek tüm opsiyonları düşünerek tüm detayları gireceğiniz şekilde sütunlar hazırlatın. örneğin vade tarihi ve ödeme tarihi ayrı ayrı sütunlar olsun. ödenip ödenmediğini gösteren bir sütun olsun. açıklama sütunu, varsa evrak no, kategori sütunu vs vs vs vs... böylelikle elinizde veri biriktikçe filtreleme yapma şansınız olsun. aradığınızı daha kolay ve daha detaylı bir şekilde bulma imkanınız olacaktır.

gelirlerde de, kalem kalem "şu kadar kahve, şu kadar çay sattık" diye bir yapı istemediğinizi düşünüyorum ama en azından günlük olarak toplam gelirinizi (nakit + kredi kartı) günlük bir özet olarak yazarsınız. (kasadaki nakitten satın alma ya da cebinize para koyma gibi işlemler yaptığınızda bunları not edin, akşam bunları da gelir olarak eklemeniz gerekir. yoksa 3000 lira nakit olması gerekirken, 1000 lirasını harcadığınız için 2000 lira gelir yazarsınız. ama 1000 lirayı gider olarak kaydettiğiniz için kazancınız olması gerekenden 1000 lira düşük görünür.

bu çalışma sayfaları tamamlandıktan sonra, son olarak bir açılış sayfası yapılsın. gelirler ve giderler, aylara göre yıllara göre listelensin. (bunun için de filtreler yaratılabiliyor, iyi excel bilen birisi kolaylıkla yapar)

gün gün ayrı dosyalar oluşturmanıza gerek yok çünkü hem geçmişe yönelik rapor çekebilmek için, hem de ileri tarihli ödemelerinizi bir arada görebilmeniz için tek dosya olmasında fayda var. çok şişecek bir dosya olduğunu sanmıyorum.

bu listeyi de günlük ya da haftalık olarak yedekleyin. hem internetten bir yere koyun, hem de bilgisayar haricinde bir yerde saklayın.
0
co2s2
(03.07.24)
Excel istiyorsanız etsy vb yerlerde çok güzel muhasebe excel şablonları var.

Onları kullanabilirsiniz.

Program için de paraşüt fena değil.
0
anten
(03.07.24)
Öneriler için teşekkürler.
Yalnız ileri seviye Excel bilsem zaten kendim direkt yapardım. Ama orta seviye bir Excel bilgim olduğu için oturup uğraşmak istemedim. Bilen birisini de saatlerce kitleyip bu işle meşgul etmek istemem. Sonrasında formüllerin düzenlenmesi vs. gibi işler de ekstra hamallık. O yüzden zaten uygulama arayışındayız. Paraşüt'ün aylık ücreti 55 lira gibi komik bir sayı. Excelde saatlerce sayfa sayfa formüller yazmak ya da yazdırmak yerine, ayda 55 lira verip direkt uygulama kullanmak daha mantıklı geliyor.
Başlığı açma sebebim de zaten Paraşüt iyi midir yoksa daha farklı uygulamalar var mıdır diye öğrenmekti.
0
🌸pianeta
(03.07.24)
@arbre + 1

program kullanmak için öğrenmeniz lazım ve sıklıkla anlamsız detaylarla uğraşacaksınız. excel'de tam olarak sizin istediğiniz bir şey yaratmak mümkün olacaktır.

böyle bir excel tablosu için ileri düzey excel bilmeye gerek yok, abartılacak bir şey yok. eğer yapmak istediklerinizi bana söylerseniz, 10 dk içinde pırıl pırıl bir tablo hazırlarım.
0
co2s2
(04.07.24)
(9)

Düğüne Gitmeyip IBAN'a Para Yollamak

french lover
Yakın arkadaşımın düğünü var. Düğün ortamını hiç sevmiyorum. Zaten yoğun bir tempom var.Gitmeyip IBAN'a para göndersem saçma mı olur sizce?Bu arada şehirlerarası 7 saat gidiş + 7 saat geliş yol yapmam gerekecek sadece bu düğün için.
Yakın arkadaşımın düğünü var. Düğün ortamını hiç sevmiyorum. Zaten yoğun bir tempom var.

Gitmeyip IBAN'a para göndersem saçma mı olur sizce?

Bu arada şehirlerarası 7 saat gidiş + 7 saat geliş yol yapmam gerekecek sadece bu düğün için.
0
french lover
(30.06.24)
Düğüne gelemeyeceğinizi belirten bir mesaj ya da telefon konuşması + yüz yüze geldiğinizde fiziksel olarak vereceğiniz bir altın daha samimi olur gibi geldi.
0
pianeta
(30.06.24)
Çok saçma olur.
0
gabe h coud
(30.06.24)
yakın arkadaşa olmaz. Ama liseden bi arkadaşım (ben onun düğününe gitmiştim) gelemeyecekti, sonra görüşmemiz de zordu iban'ını ver bu şekilde altınımı göndereyim bari demişti.(TL gönderdi)
0
nhk ni youkosu
(30.06.24)
çok saçma olmaz, ben teyzemin kızına yaptım, düğünden önce yollamıştım, normalde çeyrek takabilirdim, yol paramı filan da koyup yarım altın fazlasını yolladım, hem ben kasılmadım hem onun daha çok işini gördü
0
hoot
(30.06.24)
Samimiyete göre değişir öncesinde izah edip "x altınlık bir meblağ gönderirsem içim rahat edecek derseniz" ne alaka be demez sanıyorum samimi arkadaş.

(Düğün ortamından ağır tiksinen başka bir birey olarak yazdım)
0
hedep
(30.06.24)
Arkadaşınız düğünü önemsiyor mu yoksa aile/eş gönlü olsun diye mi yapıyor?

Eğer önemsiyorsa yakın arkadaşlarını düğün gününde yanında ister. yoğun tempo hiç geçerli bir mazeret değil. tüm düğünde bulunmak zorunda değilsiniz sonuçta, görünüp altınınızı takdim edip çıkabilirsiniz.

Önemsemiyorsa ve yakın zamanda yüz yüze görüşmeniz mümkün değilse IBAN saçma olmaz.
0
pispinti
(30.06.24)
Yakın arkadaşınızın düğününe gidip gitmemek kararı size ait, ona bir şey demek mümkün değil. Şartlarınız elvermiyorsa, kendinizi zorlasanız da aşırı bir fedakarlık yapmanız gerekiyor ve arkadaşınız bunu dert edinmeyecekse gitmemek bir alternatif olabilir.

Şahsen, imkanım varsa hediyemi düğüne giden biriyle yollamayı tercih ederdim. Böyle bir imkan yoksa, yakın zaman içinde görüşebileceksem bizzat vermeyi tercih ederdim. Bu da mümkün değilse havale yapmaktan başka çare kalmıyor.

Bu durum içinize sinmiyorsa, ince bir davranış olarak düğüne telgraf çekebilirsiniz. Bunu günümüzde yapan çok az insan var, şık bir hareket olacaktır.
0
10551037
(01.07.24)
düğüne giden biri ile hediyeni yollamak. arayıp kendisini tebrik edip mazeretini bildirmek
0
paintov
(01.07.24)
IBAN'a olmaz.

gidemeyeceğinizi kesinlikle bildirin düğünden önce. eğer yüzyüze gelebiliyorsanız da istediğiniz boyutta bir altını elden verin.
0
co2s2
(01.07.24)
(7)

Kanser tedavisi gören kişi ve kedi

pianeta
3. evre akciğer kanseri teşhisi konmuş ve kemoterapiye başlayacak birinin 2 kedili bir evde kalmasında bir sakınca var mıdır?Kediler çok insana yaklaşmıyorlar ve evde kanser hastası dışında 1 kişi daha olacak. Bu kişi zaten temizlik hastası gibi bir şey olduğu için evin herhangi bir yerinde kedi old
3. evre akciğer kanseri teşhisi konmuş ve kemoterapiye başlayacak birinin 2 kedili bir evde kalmasında bir sakınca var mıdır?
Kediler çok insana yaklaşmıyorlar ve evde kanser hastası dışında 1 kişi daha olacak. Bu kişi zaten temizlik hastası gibi bir şey olduğu için evin herhangi bir yerinde kedi olduğunu belli eden tüy bile bulunamaz, hatta misafir gelenler kedileri görene kadar "aa kedi vardı da niye söylemediniz hiç anlaşılmıyor" bile diyorlar.
Bu durumda bu yavrucaklar hasta kişi için bir sorun oluşturur mu?
0
pianeta
(25.06.24)
en doğrusu bunu hastanın hekimine sormak.

geçmiş olsun.
0
numlock
(25.06.24)
Haklısınız aslında ama o kadar sabredemeden burdan sormak istedim. Daha önce benzeri bir durum başına gelen varsa bilmek istedim.
0
🌸pianeta
(25.06.24)
Lösemi veya ağır hematolojik hastalık harici evcil hayvanların bir sakıncası olmaz. Kemik iliğini ilgilendiren durumlarda kedinin tırmalaması veya ısırması sonucu enfeksiyonlar ciddi seyredebilir.
0
plastik turambar
(25.06.24)
sanmıyorum öyle bir şey olduğunu. bize doktor böyle bir şey söylemedi en azından.
0
neira
(25.06.24)
Elbette hekim son lafı söyler fakat aynı şekilde tek kedili evde tedavisi süresince kalan 3 insan biliyorum.
0
hedep
(25.06.24)
Operasyon, nakil vb bir durum olmadıkça sanırım sakıncası yok. Yine de doktora danışın tabii. Babam 4 evrede kemo ve ışın tedavisi alırken kedimiz de babamla uyumaya devam ederdi. Biz bir sıkıntısını görmedik, doktor da engellemedi. Sadece enfeksiyon riskine karşılık tırmalama vb durumlara karşı dikkatli olun dedi.
0
strawberry first
(25.06.24)
Arkadaşımın babası akciğer kanseri tedavisi görürken evde kedi vardı, demek ki sıkıntı değil diye bir çıkarım yapmıştım o zamanlar.
0
inawen
(27.06.24)
(21)

Sigaraya baslamam lazim

tantamount_to_equivalent
Dunyanin en sacma, en ergen sorusu olacak ama sigaraya baslamam lazim. 2 haftadir sabah aksam adini sayikladigim, sirilsiklam asik oldugum kizla isyerinde molalarda yaninda olabilmek icin sigaraya baslayacagim. Kendisi icmiyor ama arkadaslari var, o sayede o ortamda bulunabiliyor, ben oyle icmeden y
Dunyanin en sacma, en ergen sorusu olacak ama sigaraya baslamam lazim. 2 haftadir sabah aksam adini sayikladigim, sirilsiklam asik oldugum kizla isyerinde molalarda yaninda olabilmek icin sigaraya baslayacagim. Kendisi icmiyor ama arkadaslari var, o sayede o ortamda bulunabiliyor, ben oyle icmeden yanlarina giremem. Gunde 1-2 dal icebilsem yeter, baska icmem zaten. Hangi marka iyidir, havalidir, hangi paketten alayim? Yarin parkta alistirmaya yapacagim, pazartesi icerim yaninda:) Oksurme, balgam falan olmaz insallah, sonra rezil olmayalim. Cok ciddiyim, nasil basliyoruz bu merete?
0
tantamount_to_equivalent
(22.06.24)
Sigara icmeyen insanin yaninda sigara icersen o sevdaya elveda de.
0
floydian
(22.06.24)
Kelimeler kifayetsiz. Sigara kurtulunması çok zor bir zıkkım. Günde 1-2 tane ile kalmayacaksanız muhtemelen. Başka bir yol düşünün. Kadının sizi sigara içtiğiniz için reddetmesi olasılığını da göz ardı etmeyin.
0
auroraaurora
(22.06.24)
Hayatın boyunca ne kadar aptalmışım diye hatırlayacağın günler yaşıyorsun.

En aptalca sebepten sigaraya başlayan adam olarak tarihe geçebilirsin.
0
Mirket
(22.06.24)
Yas kac 12 mi? Al bi eline kahve katil aralarina, niye olmadigin bi insan gibi davraniyorsun?
0
Feriyaanim
(22.06.24)
@Mirket Niye aptalca sebep olsun hocam ask iste, var mi otesi? Millet ask icin katil oluyor, daglari colleri asiyor bizim sigara mi cok oldu simdi:) Hayatimda 2. kez gercekten asik oldum belki de sondur.

@Feriyaanim 35'e merdiven dayadik
0
🌸tantamount_to_equivalent
(22.06.24)
"Dunyanin en sacma, en ergen sorusu" %100 haklısın.
"2 haftadir sabah aksam adini sayikladigim, sirilsiklam asik oldugum kız" için böyle bir merete başlanmaz.
"Kendisi icmiyor"sa sigara içen bir erkek olarak büyük ihtimalle eksiden başlarsın.
"icmeden yanlarina giremem", gayet girebilirsin, al eline bir bardak çay kahve gir.
"Gunde 1-2 dal icebilsem yeter, baska icmem zaten" dünyanın en büyük yalanı, hiç bir zaman 1-2 dalda kalmaz.
"Yarin parkta alistirmaya yapacagim, pazartesi icerim yaninda" bir günlük alıştırma kurtarmaz, rezil olursun.
"35'e merdiven dayadik" şok oldum, bu yaşa iyi gelmişsin.
0
hrskrs
(22.06.24)
Başlama. Kızı bırakır, sigaraya devam edersin.
0
sekizdokuzon
(23.06.24)
Yanına gidip direkt senden hoşlanıyorum desen daha az saçma olur.

Sigara dışında bir yol bul bence.
0
Cesario
(23.06.24)
Vozol markalı elektronik sigaralardan alın. 12000 çekimlikleri öneririm. Mentollü, elmalı vs aromalıları var. Öksürme ve bağımlı olma ihtimalinizi minimize etmiş olursunuz. Arkadaşla sohbeti ilerletebildikten sonra da rafa kaldırırsınız.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(23.06.24)
Birisi bana böyle bir sigaraya başlama hikayesi anlatsa inanmazdım, bir insan bu kadar saçmalayamaz derdim.
Ayrıca kız içmiyorken kız için sigaraya başlamak, sonrasında kızdan "küllük gibi kokuyorsun öte git" cümlesini duyma riskini almak da ne bileyim, garip.
Sigaraya başlayan insanların %90'ı "arada bir yakarım o kadar ya, ben bağımlı olmam" diyerek başlamış insanlar.
Valla çok enteresan bir soru.
0
pianeta
(23.06.24)
@floydian +123456789

Kendine yapacağın en büyük kötülük olur, saçmalamamalısın.
0
muhayyer divan
(23.06.24)
Yani sigaraya para, zaman ve sağlık harcayacağına o kaynakları cesaret edinmek için harcasan çok büyük sonuçlar alırsın. Kızla yakınlık kurmak için onun içmediği şeyi niye içesin ki? Ya senden hoşlanmazsa? İçtiğinle kalırsın, resmen saçmalık bu. Ayyy.
0
muhayyer divan
(23.06.24)
Elektronik sigaradan da lütfen ayrıca uzak dur, akciğer hava keseciklerini birbirine yapıştırarak söndürdüğü ve bunu gerçek sigaradan daha çabuk yağtığını göstermişler. Lütfen. Çok saçma bu ya. Yaş 35 lütfen biraz cesur olur musun artık?
0
muhayyer divan
(23.06.24)
Vazol vb olmayan kendin dolum yapabileceğin düzgün bir elektronik sigara al ve bu cihazda sadece nbase denilen 0 nikotin ve aroma içermeyen vg/pg karışımını tüket minimum zararlı duman ihtiyacı karsilayici budur, onun dışında kesinlikle tütün ve tütün mamulu nikotinli aromali urunler vs tüketme kendine en büyük ihaneti etmis olursun (2 ay önce 24 yıl içip sigarayı tamamen bırakmış ve ben senelerce ne büyük aptallık etmişim diyen adam konuştu)
0
apocalipy
(23.06.24)
Kısa parliament
0
optimistbakunin
(23.06.24)
kendisi icmeden dahil olabiliyorsa sen neden icerek dahil oluyorsun anlamadim
0
foster
(23.06.24)
Diğer sorularınıza baktım, troll gibi durmuyorsunuz. Bu düşünce yapısıyla 35 yaşına kadar iyi gelmişsiniz yorumuna katılıyorum. "kendisi içmiyor ama o ortamlarda bulunabiliyor" demişsiniz. alın kahvenizi elinize girin işte o ortama bunu engelleyen ne var?

Sigara çok kuvvetli bir bağımlılığa sahiptir. Hem fiziksel hem de sosyal olarak. Bırakması çok zordur. Hayatınızın geri kalanını bu tarz hareketlerle sıkıntıya sokmanız sizin için iyi olmaz.
0
pispinti
(23.06.24)
niye bu kadar garipsenilmiş bu soru anlamadım. iş yerlerinde sosyallik için en önemli şey sigara molaları sigara içmeyen birisi 5-0 geride başlıyor ortama. şahsen ben de içmiyorum ama molaya inerim yine de. çok yakın değilsen inen ekibe seni çağıran olmuyor senin de molalara inmen fark etmiyor senden daha uzak oldukları birisini bile sigara için çağırırlarken seni unutabiliyorlar içmiyor diye düşündükleri için. başlarda hep tek başıma iniyordum o yüzden sonra birkaç kişiyle yakın arkadaş olduğum için artık önemi kalmadı her türlü çağırıyorlar ama sigara içiyor olsaydım çok daha rahat ve hızlı kurabilirdim o yakınlığı ilk 1 yıl ciddi yalnızlık çektim mesela. önceki iş yerimde çok daha kötüsünü yaşadım sigara içsem farklı olabilirdi orada da gibi düşünüyorum bazen. yani iş yerinde ortama girebilmen için en kolay ve hızlı yol sigara içmek diğer türlü biraz zor ve biraz da şansa kalmış oluyor.

soruya gelirsem bence ilk başta kahve mahveyle in yanlarına selam ver. baktın 1-2 indin kahveyle olmuyor vozol mozol öneririm.
0
semaforo de medianoche
(23.06.24)
sosyallik için sigara mı içilir?

ben 28 yaşındayım hiç sigara içmedim. 10 arkadaşım daha var benle yaşıt ve hiç sigara içmemiş. asla da içmeyiz.

yine de iş yerinde arkadaş bulabiliyoruz. sigara molasına asla çıkmam ben. üstüme siner, nefret ederim.

sigara içmeyen biri olarak sigara içen biriyle ciddi düşünemem. evlenilmez o adamla. evi kokutur. kendisi kokar. öpüşülmez bile. iğrenç.

sizin kız da içmiyormuş, böyle düşünebilir.

böyle saçma bir sebepten sigaraya başlamak hata. sigara başlamak genel olarak hata.
0
art cat chocolate
(23.06.24)
ulan bu duyuru ana, babadan beter, icmiyorum anasini satayim:)
0
🌸tantamount_to_equivalent
(24.06.24)
içerde yaq

git kıza en iyi muhabbet sigara bölümünde oluyor, sen de içmiyorsun filan
0
bir soru sorcam
(24.06.24)
(5)

kargocular açık mı?

anti-kahraman
Çalışıyorlar mı bu hafta
Çalışıyorlar mı bu hafta
0
anti-kahraman
(20.06.24)
Dün hepsi kapalıydı bugün artık açılmıştır diye umuyorum. Cevap gelmezse 3-4 gibi kesin cevabı yazarım.
0
pavlis
(20.06.24)
Ups haric evet acik.
0
mor oje
(20.06.24)
Açıklar Yurtiçi ve Aras şubeyi aramıştım az önce ben de.
0
pianeta
(20.06.24)
Saat 15 dolaylarında yurtiçi kargoyu kullandım
0
pavlis
(20.06.24)
Açık.
0
nawar
(20.06.24)
(20)

bana yalan bulalım (tatile gitmek istemiyorum)

Mirabel
Arkadaşlar merhabaİş yerinden arkadaşlarla tatile gidecektik. Yarın yola çıkacaktık. Her planı bana göre yaptılar, kendimi buna hazırladım fakat içimden onlarla vakit geçirmek gelmiyor. İç sıkıntısı var. Sizce ne yalan söyleyeyim. Bu arada dün gece yurtdışından döndüm ve bugun döneceğim biliyorlar.
Arkadaşlar merhaba
İş yerinden arkadaşlarla tatile gidecektik. Yarın yola çıkacaktık. Her planı bana göre yaptılar, kendimi buna hazırladım fakat içimden onlarla vakit geçirmek gelmiyor. İç sıkıntısı var. Sizce ne yalan söyleyeyim. Bu arada dün gece yurtdışından döndüm ve bugun döneceğim biliyorlar. Bu durumla ilgili bir yalan da olabilir.
Gitmek istememe sebeplerim:
1. evine davet eden kızın vakti zamanında aşırı büyük kötülükler yapması. Aslında gelmemi istememesi fakat gruptaki diğer insanlar gelmemi istediği için çağırması.
2. 6 kişiyiz. 3 tanesiyle hiç bir problemim yok hatta çok eğleniyoruz ama 2 kişi beni çok geriyor. Onların yanında rahat olamıyorum, onlara güvenmiyorum.

Gitmeme konusunda kararım net. Söz verdiğim için kendime de kızıyorum. Bana yalan bulur musunuz? Politik. Cephe alınsın istemiyorum. Aşırı ısrarcı insanlar özellikle ev sahibi. Israr edemeyeceği bir şey olursa sevinirim.
0
Mirabel
(20.06.24)
Hasstayim size bulaşır.
0
halk
(20.06.24)
Cenaze olsa memlekete gitsen?
0
etna
(20.06.24)
Uçağı kaçırdım 1 gün sonra döneceğim siz gidin deseniz? Sonra gel derlerlerse de koşturdum yorucuydu dinlnmek istiyorum vs dersiniz.
0
Kediyi üzdün
(20.06.24)
Bi kere size göre plan yapıldıysa son anda ekmemelisiniz. Başta yalan uyduracaktınız ve planı kabul etmeyecektiniz.
Son anda yapılmış tatil planını ekmek gerçekten çok büyük bi kazık.
0
zimbirik
(20.06.24)
Üst kattan su damlıyor, bayram olduğu için de gün içinde usta gelemiyor yarına gelecek kırıp yeniden yapacak. Hatta ustaya fotoğrafını gönderdim en az 2 günlük işi var dedi derseniz "tamam o zaman yarın yola çıkalım" da diyemezler.
Ya da cenaze. Ama cenaze bence fazla klişe ben yemezdim.
0
pianeta
(20.06.24)
Son dakika iptal etmeniz cok nahos ve ayip. Ustelik size gore yapilmis planlar bir de. Bastan dusunmeliydiniz.
0
mor oje
(20.06.24)
Gedrçekten ayağınızı vs kırmazsanız her türlü cephe alınır.
0
jülsezar
(20.06.24)
Ben olsam gitmem. 6 kisi var, 3 unden zaten haz etmiyormussunuz, muhtemelen onlar da gelmemenize sevinir. Tatil gibi kisitli zamani isteksizce harcamak mantiksiz. Dedikodunuz da donerse donsun.
@xu +1, saglam yalan. Begendim.
0
Feriyaanim
(20.06.24)
keske hic plan yapmasaydin.

cok hasta oldum falan diyebilirsin. yurtdisinda hastalik kaptim heralde vs.
yuksek ates, acile gittim vs.
0
ermanen
(20.06.24)
Yarım yalan iş görür bence, "Ya gelirim dedim, siz de bana göre ayarladınız hep ama gittiğim yer ve yol çok yormuş şimdi gelince çıktı acısı, işe başlamadan biraz yatıp dinlenmezsem hiç iyi olmayacak benim için. Sizin de modunuzu düşürmeyeyim. Siz bensiz gidin.

Sevmediğiniz kişiler itiraz etmeyecektir zaten. Ev sahibinin bu kişilerden biri olması avantaj sizin için. Sevdiğiniz 3 kişiye de özel olarak, "ya şimdi zahmet vermek istemedim ev sahibine, hiç halim yok ortamı bozmayayım dedim." Dersiniz.
0
akhenaten
(20.06.24)
Bu arada burda gitmezsen ayıp olur diyenlere hiç takılmayın bence.
Kendimi mutsuz hissedeceğim bir ortama ne diye atayım kendimi? Evet başta söylense güzel olurdu ama belli ki bir sebepten o tren kaçmış, denilememiş. Ee öyle oldu diye kıymetli zamanımı ve tatil hakkımı ne diye sevmediğim insanların yanında harcayayım? Gereksiz duyar kasmalar bunlar. Valla bak şu saatten sonra giderseniz ben küserim ha.
0
pianeta
(20.06.24)
Havalimaninda valiz, kimlik vs hepsi kayboldu onlarla uğraşıyorsun.....
0
dedeminhirkasi
(20.06.24)
Burnuna pamuk sokup ses kaydı yap, hastayım fenayım gençler, ben size engel olmayayım.
0
gabe h coud
(20.06.24)
ben detayı sorulduğu zaman bin tane daha yalan söylemeyi gerektiren yalanları sevmiyorum, gereksiz kafamı meşgul ediyor.
kesinlikle gitmelisiniz diyenlere katılmıyorum, huzursuz olacağınızı biliyorsanız kendinize eziyet etmenize gerek yok.
büyük senaryolu bi yalan yerine ailevi bir şey/tartışma oldu, onların yanında olmam gerekiyor gibi bir şey derdim ben, özel bir konu olduğu için çok soru da sorulmazdı.

bu arada kararınız netmiş ama bi ihtimal güzel geçme ihtimali var mı diye de düşünün bence, sevmediklerinizle çok muhattap olmadan müzik-kitap-dinlenme şeklinde fena olmayan bir tatil geçirme ihtimaliniz olur belki, böyle bir ihtimal kesinlikle yoksa söz vermiş olmama rağmen ben de gitmezdim.
0
bcdhms
(20.06.24)
Yediklerim dokunmuş,ishal oldum, evden çıkamıyorum olabilir.
0
asteriks
(20.06.24)
Gitmek zorunda değilsiniz diyenlere ben hiç katılmıyorum. Bir tatili en başta fikirken kabul edip, planlama aşamalarına vs katılıp, son güne kadar hiç bir şey söylemeyip son gün geldiğinde “gitmek zorunda değilsiniz” diyemeyiz

Hoşunuza gitmeyecek tatili baştan reddetmeliydiniz, kabul etmek zorunda değildiniz. Ya da planlama aşamaşarında caymalıydınız, plana devam etmek zorunda değildiniz. Ama size göre plan yapan insanları artık geri dönüşü olmayan son gün bu şekilde satarsanız, iyi olanları ile de aranız baya bozulur haberiniz olsun.

Hele yalan söyleyip ekerseniz kesinlikle bozulur. Biraz dürüst bir açıklama yaparsanız, “çok yorulmuşum, sizin modunuzu düşürmeyeyim” gibi o zaman belki sevdiklerinizle küsmeme şansınız olur.
0
zimbirik
(20.06.24)
Yol yorgunusun ve aşırı sıcak? Yalan değil ve geçerli, ayrıca kişisel sorunların ve ülkenin sıkıntıları herkes gibi seni de etkiliyor. Bir de para durumlarım dersen bence yeterli.
0
muhayyer divan
(20.06.24)
Böyle durumlarda seve seve gidilir. Bunun bahanesi yok, kol bacak kırılması, birinci derece yakına ciddi bir şey olması dışında ağır satışa girer.
0
kimlanbu
(20.06.24)
pek keyfim yok gelmek istemiyorum.
yalana dolana gerek yok.
0
jamswety
(20.06.24)
zimbirik +1000
Size göre plan yapılmış, baştan itiraz etmemişsiniz. Gitmeniz doğru olur. Ha bir yalan uydurup gitmemek dünyanın en kolay işi ama kaypak bir hareket olur sanki.
0
firez
(21.06.24)
(7)

Arabayla Yayaya Çarpmak

alaimisema
Arkadaşlar selam. Bu gün bi olay yaşadım yokuş yukarı bir yerde gidiyordum birden yola iki yaya atladı ani frene bastım arkamdaki araçlar da zor durdu. Sonra yaya olan adam bide bana bağırmaya başladı halbuki az ilerde trafik ışıkları var yaya geçidi var ordan geçse sorun olmayacak. Neyse bu geçince
Arkadaşlar selam. Bu gün bi olay yaşadım yokuş yukarı bir yerde gidiyordum birden yola iki yaya atladı ani frene bastım arkamdaki araçlar da zor durdu. Sonra yaya olan adam bide bana bağırmaya başladı halbuki az ilerde trafik ışıkları var yaya geçidi var ordan geçse sorun olmayacak. Neyse bu geçince ben gaza dokundum ama yoldan tam çekilmedi sol yaptım geçerken aynam koluna çarptı ve adam bağırmaya başladı ben de ayı bi tip olduğunu anlayınca kadın olduğum için korkudan durmadım. Arkamdan plakayı aldığını gördüm sizce bir sorun çıkar mı burdan ne dersiniz? Araç şirket aracı ondan endişelendim :(
0
alaimisema
(15.06.24)
hiçbişey olmaz merak etme. sen yine de şirkete bu durumu başından geçen bir olay gibi anlat.
0
numlock
(15.06.24)
Normalin de üstünde gitmiyorsanız sorun çıksa da siz haklı görünüyorsunuz yazdıklarınızı bakılırsa.
Sorun etmeyin.
0
diyecevaplandı
(15.06.24)
Adam çarpıp öldürenlere bile birşey olmuyor bu ülkede birşey olmaz ama siz yinede şirkete bir bilgi verin.
0
komando kani var bende
(15.06.24)
bir şey olmaz, sağını solunu kontrol etsin önce. Durabildiğinize göre hızlı değilmişsiniz. Araç kamerası öneririm
0
kimlanbu
(15.06.24)
hiçbir şey olmaz. ben trafik polisine sormuştum, yalnızca video çekersen iş yapar dediydi.
0
neira
(15.06.24)
İlerde yaya geçidi ve ışık olduğu halde orayı kullanmıyorsa her türlü yaya suçlu zaten. Sadece sizin o yolda hız sınırının üstünde olduğunuz tespit edilirse sizin hatanız olur ama onunla da şu durumda kimse uğraşmaz bile zaten. Şikayetçi olmuşsa muhtemelen polis bile söylemiştir sen suçlusun zaten diye.
0
pianeta
(15.06.24)
@pianeta, yaya geçidine 50mt mesafedeysen kullanabiliyorsun.
0
neira
(15.06.24)
(4)

Gree klima önerir misiniz?

dejame
Bütçemiz 35 - 40 bin TL civarı. En fiyat/performans ürünü almak istiyoruz. Yaşadığımız şehirde servis var gözüküyor. Pişman olur muyuz?
Bütçemiz 35 - 40 bin TL civarı. En fiyat/performans ürünü almak istiyoruz. Yaşadığımız şehirde servis var gözüküyor. Pişman olur muyuz?
0
dejame
(15.06.24)
2 ay kadar önce 48lik salon tipi Gree aldık ve şimdilik çok memnunuz.
0
pianeta
(15.06.24)
Gree baya sağlam diye biliyorum çok büyük bir klima üreticisi hatta bazı markalara o sağlıyor klimaları diye aklımda bir bilgi kalmış.
0
ananiyimioguz
(15.06.24)
İş yerine taktılar, memnunuz biz.
Hatta biri gitti evine aldı iş yerinde kullandıktan sonra. Ben ilk defa duymuştum ama baya bilinen bir markaymış aslında.
0
elorelia
(15.06.24)
Arabistanda şantiye ofisimde gree var. Burası cehennemden bir tık daha az sıcaktır.. Günlük 13-14 saat kullanıyorum performansı gayet iyi. Daha önce kullanmamıştım. Memnunum.
0
artci sarsinti
(15.06.24)
(7)

Tatil önerisi tek kişi eylül için? (Fethiye, Kaş, Bodrum, Datça vs.)

Cesario
Erkek kişisiyim. Kadını bol olsun takılayım gibi bir derdim yok, yengeniz var da gelemiyor benimle. :) Tabi keko da kaynamasın. Gece hayatı aramıyorum. Doğayı severim. Marmarisi beğenmedim mesela geçen sene gittiğimde. Otelden çıkınca İstanbul gibiydi her yer mağaza, betona gömülmüş. Sessiz sakin bi
Erkek kişisiyim. Kadını bol olsun takılayım gibi bir derdim yok, yengeniz var da gelemiyor benimle. :) Tabi keko da kaynamasın. Gece hayatı aramıyorum.

Doğayı severim. Marmarisi beğenmedim mesela geçen sene gittiğimde. Otelden çıkınca İstanbul gibiydi her yer mağaza, betona gömülmüş. Sessiz sakin bir yer olsun.

Olimposu sevmiyorum gittim, yanında Çıralı var, tekneler atık suyu denize atıyormuş kıyıda.

Uçakla giderim muhtemelen tek kişi. Aklımda Datça var. Hatta şöyle bir otel buldum. www.etstur.com

Kaş çok öneriyorlar ama neresinde kalmam gerekiyor bilmiyorum ada gibi yerinde mi merkezde mi, sürekli toplu taşıma ile mi gidicem deniz için bilmiyorum. Fethiye de çok kalabalık oluyor diyorlar ve şezlonga falan para vermek istemem.

5 gece düşünüyorum. Aslında atv safari, güzel bir tekne turu, spa masajı da yaptırsam yeterli. Bakalım sizden ne öneriler gelecek.
0
Cesario
(15.06.24)
Faralya, Söğüt, Kalkan
0
gabe h coud
(15.06.24)
Geçenlerde arkadaşlar Sığacık'a gidip beğenmişti. Gerçi çok doğa sevdalısı değildi onlar bildiğin Z kuşağımsı kafadalar.
0
pianeta
(15.06.24)
Ben de soruyu takipteyim. kas guzel ama ulasim zormus arkadaslar gitti oyle diyorlardi, kalkan'a gittiler ve cok begenmisler, villa kiralamislardi. Kanyona kaputas plajina falan da yakin.
0
Feriyaanim
(15.06.24)
datça için yazayım;datça merkeze yakın birkaç koy var, tekne turu ile diğer yakın koylara da gidiyorlar, yeme içme anlamında beklentileri yüksek tutmamak lazım,eylül ayında biraz sakin olur.
denize gireyim, yatıp yuvarlanayım başka birşeye gerek yok dersen palamutbükü, hayıtbükü,gabaklar taraflarında ki apart veya pansiyonlarda olur.
Araç olursa datça yarımadasında gezmek çok keyifli olur,doğası&denizi çok güzel, aşırı yapılaşma yok, olumsuz olarak rüzgarlı oluyor, eylül ayının başında gitmek daha iyi olur.

kaş'ta ise kaş merkezde kalmak mantıklı küçük biryer zaten, her türlü imkan mevcut, merkezde bir iki tane plaj var ancak kumsal tarzı değil,
tekne turu, dalış,yamaç paraşütü v.b etkinlikler var, araç yoksa da yakın plajlara ulaşım sorun olmaz.Tekne turu düşünyorsan kekova turu güzel.

kalkan benim için villa tatili demek, havuzda takılayım, arada çıkayım araçla sağa sola gideyim, akşam dışarı çıklaım yiyip içelim kafasında insanlar için daha uygun.
Tek kişi için sıkıcı olur grup olarak geliniyorsa çok keyifli oluyor.

fethiye uzun zaman oldu gitmeyeli tam turistik bir yer deniz var, tarih var, aktivite var, ulaşım sorun değil, konaklama opsiyonları fazla, ölüdeniz plajın ücretli olmasıyla ilgili birkaç haber görmüştüm geçen senelerde son durum nedir bilmiyorum.
Eylül ayında aşırı kalabalık olmaz.
Araç yoksa tekneyle kelebekler vadisi, toplu taşımayla kabak, faralya tarafları, tarihi yerlere gidebilirsin.

alternatif olarak dalyan, selimiye taraflarıda olabilir kafa dinlemek istersen.
0
sealth
(15.06.24)
ideal tercih kaş olur
sakin yer arıyorsan datça (denizi soğuk)
0
bir soru sorcam
(15.06.24)
Bahsettiğiniz ilçelerde, konaklamanın nerede olduğu direkt tatil kalitesini etkiler, hele ki araç yoksa. anladığım kadarıyla marmaris'in merkezinde veya merkezine yakın yerde kalmışsınız. farklı bir konaklama seçseniz belki de çok iyi bir tatil olacaktı.

Fethiye'de karagözler veya faralya civarını öneririm.

Datça için kargı tarafını beğenebilirsiniz, merkeze de uzak sayılmaz.

Kalkan'ın esnafı en kötü yanı. bir daha gitmemeye karar vermiştim.

Kaş'ta merkezde kalınabilir.
0
sailor
(15.06.24)
Tek olacaksanız aktiviteli bir seçenek de olabilir, biz eşimle bir yaz öyle yapmıştık. Binicilik, rafting ve dalış seçmiştik. Her gün birine götürdüler. Yolda diğer insanlarla da sohbet, muhabbet oluyor. Arkadaşlık kuruluyor. 3 etkinlik seçseniz diğer günlerde de kendiniz takılırsınız hem sıkılmazsınız. Gittiğimiz bölge Fethiye idi. Bu etkinlikli tatillerde oteller görece mütevazi oluyor ama temiz ve yeterliydi bizimki. Akşamları da otelle müzikli etkinlikler oldu onlar da çok keyifliydi.
0
ofelia
(15.06.24)
(6)

Ankara uygun fiyatlı mobilya beyaz eşya

Nohutdurumu
Merhaba, arkadaşlar sıfırdan ev diziyorum uygun fiyatlı mobilya ve beyaz eşya için nereden almamı önerirsiniz?
Merhaba, arkadaşlar sıfırdan ev diziyorum uygun fiyatlı mobilya ve beyaz eşya için nereden almamı önerirsiniz?
0
Nohutdurumu
(12.06.24)
uygun fiyatlı eşya önermem yani en ucuzu vivensede falan oluyor biz baktık 1 taşınmayla çöpe dönecekti. satıcısı söyledi bunu. alternatif olarak ikea al Malm bile ömürlük bişi. defolu bölümü de ara ara gezilebilir 2. el mantıgında koltukta da en uygun ikeaydı. ayrıca sahibinden&letgo
0
ala09
(12.06.24)
beyaz eşya için mağazaları tek tek gezmek gerekiyor aslında çünkü bazı mağazaların çeyiz kampanyası vs oluyor. bir de kozmetik olarak sorunlu beyaz eşyaların satıldığı mağazalar oluyor, onları bulmak lazım. eşimin ailesi mesela yan tarafı çizik, onun dışında sıfır bi buzdolabı aldı geçen sene, 4000 tl gibi bi indirimle aldılar. ben olsam kesin böyle bi şey araştırırdım. her mağazada olmuyor bu. marka soruyorsanız zamanında beko/arçelik en uygunuydu. sorunsuz da bi marka, alınır yani. ama bir iki ay önce ankastre set aldık. siemens daha uygun ve güzeldi, onu tercih ettik.

yatak odası takımı ve iki kanepeyi 2019da enzadan almıştık. iki taşınma üstüne hala sağlamlar ancak koltuklar inanılmaz tüylendi demek ki 5 senelik bi ürünmüş. sağlamlık açısından bi sıkıntı yok ama. yatak odası da sağlam duruyor. belki kumaş vs kalitesi değiştiyse tercih edilebilir.
0
elorelia
(12.06.24)
Ankaradaysanız beyaz eşya için İtfaiye tarafına bakın. Ama içeriye değil, girişteki mağazalara. Hesaplı olması için biz de Vivense'den aldık her şeyi, şimdilik memnunuz. Henüz taşınmadık ama taşınırken de döküleceklerini sanmıyorum.
0
pianeta
(12.06.24)
siteler tarafına da bakabilirsin.
0
hops
(12.06.24)
Beyaz eşyayı akakceden en ucuzlarini bulup aldım. Önceden modelleri belirlemiştim zaten. Arçelik marka hepside sorunsuz teslim oldu. Bayi fiyatlarından çok ucuza geldi
0
Topalordek
(12.06.24)
mobilyayı sitelerden falan tanıdık yoksa oralara bakmanızı tavsiye etmem, ikea'dan alınabilir. beyaz eşyayı internet üzerinden de alabilirsiniz, itfaiye meydanında spotçular var onlardan da bakabilirsiniz.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(13.06.24)
(2)

Blender Sigorta Attırdı

rock n roll
Blender sigorta attırıyorsa, artık çöp mü demektir?
Blender sigorta attırıyorsa, artık çöp mü demektir?
0
rock n roll
(11.06.24)
Mahallenizdeki elektrikçiye götürün %99 halledilir. Kaçak vardır, temassızlık vardır, kablosu çıkmıştır, içine sıvı kaçmıştır.
0
pianeta
(11.06.24)
Kısa devre yapınca sigorta attırır. Servisine veya bildiginiz bir elektrikciye götürün halleder
0
limonlu eksi
(11.06.24)
(3)

İade ürün gönderirken kurye çağırma

pianeta
Online alışverişlerde ürünü iade etmek istediğimiz zaman, ilgili kargo firmasından kurye çağırıp paketi ona verebiliyor muyuz? Bu durumda kurye ücretini muhtemelen biz ödüyoruzdur sanırım ama sıkıntı değil, bunu kabul ettik diyelim. Kuryeyi adresimize çağırıp, iade kodunu verip gönderebiliyor muyuz?
Online alışverişlerde ürünü iade etmek istediğimiz zaman, ilgili kargo firmasından kurye çağırıp paketi ona verebiliyor muyuz? Bu durumda kurye ücretini muhtemelen biz ödüyoruzdur sanırım ama sıkıntı değil, bunu kabul ettik diyelim. Kuryeyi adresimize çağırıp, iade kodunu verip gönderebiliyor muyuz?
0
pianeta
(11.06.24)
hepsiburada (hepsijet) ve amazon (kolay gelsin) de oluyor. premium veya prime değilseniz ücretli olabilir.
0
inheritance
(11.06.24)
Yok onlardan bahsetmiyorum. Farklı bir siteden alışveriş yaptık ve iade ederken Sürat Kargo ya da falanca kargo iade kodunu aldık. Normalde şubeye o kodla ürünü verince gidiyor zaten direkt.
Ama hiç şubeye gitmeden adresimize kurye çağırsak, iade kodunu ona verip göndersek oluyor mu onu soruyorum.
0
🌸pianeta
(11.06.24)
pandemi zamanında iade kodunu aras kargo ile vermişlerdi. kurye çağırmak için şubeyi aradım, gelmiyoruz kendin getir dediler.
0
inheritance
(12.06.24)
(5)

Kaygı bozukluğu

don’t panic
Çocuğum olduktan sonra (4 yaşında şu an) bende sanırım kaygı bozukluğu oluşmaya başladı. İzlediğim veya duyduğum kötü olan her şeyi kızımın başına gelecekmiş gibi düşünüp zehir ediyorum o anı, o birkaç saati kendime. Az önce bi ayakkabının yürüyen merdivene sıkıştığı ve parçalandığı bir video izledi
Çocuğum olduktan sonra (4 yaşında şu an) bende sanırım kaygı bozukluğu oluşmaya başladı. İzlediğim veya duyduğum kötü olan her şeyi kızımın başına gelecekmiş gibi düşünüp zehir ediyorum o anı, o birkaç saati kendime. Az önce bi ayakkabının yürüyen merdivene sıkıştığı ve parçalandığı bir video izledim ve ya aynısı kızıma olursa diye düşünüp içime öküzü oturttum. Bununla ilgili çözüm önerilerinizi veya benzer şeyler yaşıyorsanız neler yaptığınızı dinlemek isterim arkadaşlar, teşekkür ederim.
0
don’t panic
(10.06.24)
Sadaka verin. İnsanların haklarına karşı dikkatli olun.
Bunlar manevi önlemlerdir.

Çocuğa tamamen hissettirecek derecede aşırı korumacı tavır gütmeyin. Bazı alınan önlemler gizli olmalı.
Kendisine bazı önlemleri almasını da telkin edin. Tv'de izledikleri de bu yönde olsun.
0
diyecevaplandı
(11.06.24)
Sadaka gibi olmadık, metafizik şeylerden medet ummayın. Bilimsel yoldan çözmeye çalışın, psikolojik destek alın. Ha benim çocuğum olsa ben de aynı şeyleri düşünürdüm ki çocuk istememe sebeplerimden biri de bu zaten. Ama gerçek dünyanın sorunlarına karşı yaşadığınız şeyleri olmadık yöntemlerle çözmek yerine mantıkla ilerleyin.
0
pianeta
(11.06.24)
benzer sekilde ben araba surerken inanilmaz kaygi bozuklugu yasiyorum. normalde epey sakin ve serin kanli biri olmama ragmen, araba kullanirken surekli gozumun onune felaket senaryolari geliyor, onumdeki tirin alev aldigini fln goruyorum, ya da direksiyonu yarim derece daha cevirirsem koprunun kenarina carpip ter donup zincirleme kazaya sebep oldugumu, ya da solda kendi seridinde giden arabanin bir anda onume kirdigini, ya da viraji alamayip taklalar attigimi fln. bunlar sadece ben araba surerken oluyor, baskasi surerken ruhum duymuyor. eger akilli saatimi taktiysam araba surdugum sure boyunca kalp atislarimin sacma sapan yukseldigi goruyorum durana kadar, saatim beni tebrik ediyor kardiyo yaptigim icim.

ustelik arabanin sorumlulugu bendeyse ve bi yerlere gittiysek "anahtari naptim? el frenini cektim mi? ya kapilari kilitlemediysem?" gibi sacma sorularla gece panik halde uykumdan uyanabiliyorum ve herseyin yerli yerinde oldugunu gormeme ragmen sakinlesmem 1 saati bulabiliyor.

nasil basa cikacagimi henuz bilmiyorum ama sadaka vermek hic aklima gelmedi sahsen, pek bi ise yarayacagini da zannetmiyroumn benim durumumda. genel olarak kendimi surekli telkin etmeye calisiyorum, her sey yolunda, sorun yok, seridimde gidiyorum, onumdeki kamyonla aramizda epey mesafe var, alev alirsa saga cekerim, soldaki onume atlarsa yavaslayabilecegim yer var, koprunun kenarina o kadar yakin degilim ucup gitmem durduk yere vs gibisinden seyler soyluyorum. bazen de ya bin turlu insan trafikte arac kullaniyor her gun sorunsuz bi sekilde, alkollusu, ergeni, sorumsuzu vs. ben de kullaniyorum iste gidiyoruz guzel guzel diye dusunmeye calisiyorum. etraftaci araclarin da kazaya karismak istemeyecegini ve onlarin da belli bir miktar dikkate sahip oldugunu hatirlatiyorum kendime (evet etraftaki herkesi mal kabul etmek daha dogru ve guvenli ancak bu kadar kaygiliyken o is oyle olmyuor). ozetle aklima/gozumun onune korku filmi senaryolari geldikce ben tersine odaklanmaya calisiyorum. olmaz degil, herkesin basina her turlu sacmalik gelebilir, ama ihtimallerin cok dusuk olduguna odaklanmaya calisyorum.

sizin icin de onerebilecegim sey aynisi olursa diye dusundugunuzu fark ettiginiz anda belki bir cozum senaryosu uretmeniz. salliyroum kizinizin yanindayken boyle bisey olursa kizinizi kucaklayip ordan alabileceginizi, ayrica boyle bir olasiligin gerceklesme ihtimalinin asiri dusuk oldugunu hatirlatmaya calisabilirsiniz kendinize. etraftaki insanlarin dikkatini cekecegini, insanlarin yardima kosacagini da hatirlatabilirsiniz. soruna odaklanmak yerine cozumlerine odaklanmaya calisabilirsiniz (ben oyle yapinca yeni sorunlar uretiyor beynim gerci)

ancak imkaniniz varsa, ve gercekten gunde birkac saatinizi bu sekilde kaygiyla geciriyorsaniz keisnlikle profesyonel destek alin. sizin dusunmediginiz, akliniz agelmeyen ama "aa evet mantikliymis bu" diyebileceginiz bor cok bakis acisi ile karsilasabilirsiniz bu vesileyle. boyle boyle beyninizi yeniden programlamis olursunuz. hayat kaygisiz cok daha guzel.
0
taurina
(11.06.24)
Sosyal medya kullanıyorsanız twitter'ı hayatınızdan çıkarın bence. ilginç bir algoritması var. 15-20 tane ilgi alanınızla ilgili video gösterdikten sonra 1-2 tane 'o gün unutamayacağınız ve gün boyunca sizi kötü etkileyecek' bir video gösteriyor. insan sürekli bunları izleyince de sanki dışarda sürekli bunlar oluyormuş gibi hissetmeye başlıyor. kendi yöntemim sosyal medyayı hayatımdan çıkarmak oldu (8-9 sene önce yaptım bunu ve sadece youtube'u aktif olarak kullanıyorum. diğer mecraları da işim gereği takip ediyorum fake hesaplardan.)

yürüyen merdivende sıkışan ayakkabı, araba çarpan çocuklar, ani gelişen felaketler. bir süre sonra bunlar sanki rutinmiş, dışarıda sürekli oluyormuş gibi hissediyor insan. halbuki milyonda bir olan olaylar sürekli size zorla izletildiği için böyle bir yanılsama yaşıyor insan. bu kaygıyı bastıramayınca da çocuk da kaygılı hale geliyor ve hata yapmaya başlıyor.
0
brkylmz
(11.06.24)
izlemeyin oncelikli olarak, neyi okudugunuz ve izlediginiz sizin kontrolunuzde. eger sizi negatif etkiledigini goruyorsaniz ve izlemeye devam ediyorsaniz bunu secmemek de bir secenek. yayinlanan her videonun kurbani degilsiniz. bu gerceklerden kacmak degil, bedeninizi ve dusunce yapinizi saglikli sekilde yonlendirmektir. zira gordugunuz abuk subuk videolar surekli olan seyler degil, herkes surekli ayakkabisina dikkat eder sekilde gezmiyor . neyi 'normaliniz' yaptiginiz sizin kontrolunuzde. surekli bunlarin icinde bogulursaniz yasami bunlardan ibaret sanarsiniz.
dunya o kadar korkunc bir yer degil ve milyonlarca cocuk, sizin cocugunuzdan cok daha tehlikeli sartlarda yetisiyor, buyuyor. ayrica gucunuzun farkinda olun, cocugunuza en oncelikli ornegi siz teskil ediyorsunuz, eger siz yasamdan surekli korkak bir halde yasarsaniz cocugunuzun da oyle olma ihtimali yuksek.
ebeveyn olmak iki ucu boklu degnek, hem caninizdan sakindiginiz bir parcanizi her kotu ihtimalden korumak istiyorsunuz hem de saglikli bir yetiskin olabilmesi icin onu gercekci risklerle basbasa birakmak zorundasiniz. kalbi de kirilacak, fiziksek olarak kazalar da yasayacak, onemli olan bunlarin olmayacagi bir ortam yaratmak degil (ki zaten bu mumkun degil zira kontrol edebileceginiz bir sey degil) onemli olan bunlarla bas edebilecek, bunlari yasadiginda tekrar ayaga kalkacak biri olmasini saglamak. bunun icin de oncelikle sizin bu ihtimallerle bas edebiliyor olmaniz lazim. bas edemeyeceginizi hissediyorsaniz, ozellikle duygu regulasyonu ile ilgili destek alin.
0
kassiopeia
(11.06.24)
(7)

Taksitli alışveriş yapamıyorum?

pianeta
Edit: Oha kozmetiklerde taksit yokmuş. Niye olm ne alaka.Neyse.Mağazaya gidip alsak orda da mı taksit yapılmıyor?Boyner ve Sephora'da taksitli alışveriş yapamıyorum, neden olabilir?Normalde kullandığım, içinde limit olan, internet alışveriş limiti dolmamış 2 ayrı kredi kartıyla da denedim, ikisinde
Edit: Oha kozmetiklerde taksit yokmuş. Niye olm ne alaka.
Neyse.

Mağazaya gidip alsak orda da mı taksit yapılmıyor?


Boyner ve Sephora'da taksitli alışveriş yapamıyorum, neden olabilir?
Normalde kullandığım, içinde limit olan, internet alışveriş limiti dolmamış 2 ayrı kredi kartıyla da denedim, ikisinde de olmadı bu iki internet sitesinde.
Bilmediğim bir yasak falan mı getirdi Mehmet Şimşek reyis?
Parfüm almaya çalışıyorum, kozmetiklere mi taksit yapılmıyor acaba?
0
pianeta
(10.06.24)
Çok uzun zaman önce kozmetik ürünlerinde taksit yasaklandı.
0
michael_knight
(10.06.24)
kobuzchu kiz
(10.06.24)
Ben editleyene kadar cevaplar gelmiş teşekkür ederim.
Mağazadan alışveriş yapsak yine taksit olmuyor mu o zaman?
Ya da tek çekim yapıp sonradan banka uygulamasından taksit talep etme durumu olabilir mi?
(Akbank Axess)
0
🌸pianeta
(10.06.24)
Hiçbir şekilde taksit olmuyor.
"Kredi kartlarıyla gerçekleştirilecek kuyum, telekomünikasyon, doğrudan pazarlama ile ilgili harcamalar, yurt dışında yapılan harcamalar ve yemek, gıda, alkollü içecek, akaryakıt, kozmetik, ofis malzemesi ile hediye kart, hediye çeki ve benzeri şekillerde herhangi somut bir mal veya hizmeti içermeyen ürünlerin alımlarında taksit uygulanamaz."
0
michael_knight
(10.06.24)
kozmetik konusu tamamen lobicilik ile geldi.
0
gabe h coud
(10.06.24)
kozmetik yAsağı var ama bazı kartlar örneğin internet alışverişine taksit yapıyo örneğin trendyoldan alışveriş yaptın, içeriğe bakmıyo taksit yapıyor peşine.
0
red g
(10.06.24)
trendyol/hepsiburada gibi sitelerden de alınamıyor taksitle maalesef. peşin ödemelere iki-üç taksit yapıyordu bankalar ara ara ama artık onlar da yok. kozmetik/cilt bakımda taksit yasağını kesinlikle anlamıyorum. bir ürün alacağım en az bin lira zaten bir de birkaç ürün olunca trink vermek üzüyor.
0
anna sun
(10.06.24)
(17)

kahvaltı ediyo musunuz? kahvaltıda ne tüketiyorsunuz?

krax
Selam evdeyseniz ve yalnızsanız kendinize kahvaltı hazırlıyor musunuz? bazen çok güzel kahvaltı hazırlarken bazen hiçbir şey yapasım gelmiyor kahvaltı sizin için gerekli mi?
Selam evdeyseniz ve yalnızsanız kendinize kahvaltı hazırlıyor musunuz? bazen çok güzel kahvaltı hazırlarken bazen hiçbir şey yapasım gelmiyor kahvaltı sizin için gerekli mi?
0
krax
(06.06.24)
gerekli ve her sabah hazırlarım acil dışarı çıkmam gerekmiyorsa. evden çalıştığım için de rahat oluyor. evden çalışmasaydım hafta içi uğraşmazdım.

reçel-peynir-zeytin-domates/salatalık/maydanoz standart
yanına da bir sıcak genelde
omlet
menemen
krep
sucuklu yumurta
kuymak
peynir kavurması vb

çook nadiren de tost-çay yaparım.

ek: kahvaltıyı öğlen saatinde yapıyorum 11-12 gibi. sabah kalkınca ben de yiyemem.
0
jelly bear
(06.06.24)
Güzel kahvaltı hazırlarım hiç üşenmem bu yüzden artık vedat abimin dediklerini uygulayacam :)

youtube.com
0
grimavi
(06.06.24)
haftalik yesillik yapiyorum. dereotu, maydanoz, roka, kuzu kulagi vs..

yikayip, kesip, kurutup, havasini alip dolaba atiyorum. 1 hafta boyunce domates, salatalik, yumurta, peynir, zeytinle hizlica hazirliyorum.
0
buenosdias
(06.06.24)
Evdeyken kahvaltıyı öğle saatinde yaparım. Haşlanmış yumurta, zeytin, tulum peyniri, üç beş ot

Ofisten çalışırken sadece espresso içerim.
0
gabe h coud
(06.06.24)
evden çalıştığım günler öğlen kahvaltı ediyorum.

yulaf, lor, salatalık, kırmızı - yeşil biber, beyaz peynir, haşlanmış yumurta, zeytin, varsa yeşillik.
0
inheritance
(06.06.24)
kahvaltı hazırlamada ne var ki. buzdolabında kahvaltılık devamlı hazır olur. iki üç çeşit peynir, zeytin. yanına bir domates-salatalık doğrarsın, bir de tercihe göre sahanda veya rafadan veya da omlet yumurta. maks 15 dakika hazırlaması. bir de çayını koyarsın mis.
bunların yanına tercihe göre fıstık ezmesi, bal veya reçel. çok aşırıya kaçmamak gerek.

ben kahvaltı etmeden dışarı adımımı atmam. gerekirse yarım saat erken kalkar yine ederim kahvaltımı.
0
my fault
(06.06.24)
Kahvaltı çok nadir yaparım. Zaten çok erken yemek yiyemiyorum. Genelde kahveyle geçiştiriyorum. Direkt öğlen yemeği yiyorum.
0
rock n roll
(06.06.24)
Kendi çapımda diyet yapıyorum. Zaten mutfakta zaman geçirmekten nefret ettiğim için en kolay kahvaltıyı yapıyorum.
2 haşlanmış yumurta
Yulaf, yoğurt, muz, şeftali, kuruyemiş karışımı (blenderda).
Mis gibi oluyor valla. Hem şişmiyorum, hem kahvaltıya ekstra zaman ayırmıyorum ve çok uzun süre tok kalıyorum.
0
pianeta
(06.06.24)
Eşim kahvaltı aramıyor, ben kahvaltıyı çok seviyorum. Hafta sonu bazen güzel omletler, salatalar, reçellerle kahvaltı hazırlıyoruz, bazen üşeniyoruz. İş günleri (ikimiz de evden çalışıyoruz) kim ne zaman acıkırsa bir şeyler hazırlayıp masa başında kahvaltı yapıyor.

Genellikle lavaş içine peynir çeşitleri, hindi füme, bazen çırpılmış yumurta, bazen haşlanmış bakliyatlar, salça vs sarıp kahvaltı dürümü yapıyoruz. Ya da bazen dümdüz tost yapıyoruz. Yanına domates, zeytin, yeşillik gibi şeyler, o sırada evde ne varsa.

Ara sıra geceden iki kap overnight yulaf hazırlıyorum (standart tarifim: süt, yulaf, chia tohumu, muz, buzluktan çilek/yaban mersini) sabah buzdolabından çıkarıp yiyoruz, özellikle yaz sıcağında çok iyi gidiyor.
0
kobuzchu kiz
(06.06.24)
Uyanır uyanmaz yemek yemek bana biraz tuhaf geliyor. Yediğim zaman enerjim düşüyor, tekrar uyumak istiyorum. Sanırım iki yıldır kahvaltı yapmıyorum, uyanınca kahve içiyorum. İlk öğünü öğleden sonra, karnım iyice acıkınca yiyorum.
0
sekizdokuzon
(06.06.24)
Hafta ici bazen chia puding, bazen haslanmis/cirpilmis yumurta, peynir, zeytin, otlar
Hafta sonu bazen sucuklu yumurta, bazen de patatesli yumurta vs vs.
0
mor oje
(06.06.24)
olagan disi durumlar disinda yillardir etmiyorum, yilda en fazla 5-10 kere o da es dost aile arkadasla vs. asiri gereksiz bir ogun oldugunu dusunuyorum, eksikligini de hissetmiyorum.
0
bay b
(06.06.24)
Sabah kahvaltısı çok uzun zamandır hayatımda yok. öğlene kadar sadece kahve yetiyor. sonra direkt öğle yemeği. Hafta sonları ise öğle yemeğinin saatinde kahvaltı hazırlıyorum.
0
thracia
(06.06.24)
kahvaltı çok severim. bence kahvaltıda püf nokta yenen şeylerin damak tadınıza uygun olması. mesela herkes her peyniri, her reçeli sevmez. sevdiğiniz şeylerden alın.
ben ezine peyniri ve kaşar peyniri severim. eski kaşar sevmem. lor peyniri, çeçil peyniri de yerim.

zeytin
peynir
yumurta (genelde haşlanmış, bazen sahanda ve menemen)
çilek reçeli
simit
ekmek üzerine fındık kreması
tahin pekmez
helva
süt ve yulaf ezmesi
ve yeşillik
0
abelardo
(06.06.24)
o gün calisiyorsam ve erken kalktiysam iki adet yumurta yerim. evdeysem öğle saatlerinde klasik kahvaltı; yumurta, bazen bir dilim ekmek, peynir, zeytin, domates, salatalık, yeşillik. canım bunları istemediğinde yumurta, yeşil soğan, maydanoz, nane, dereotu ve marulla yumurta salatası yapıyorum. tatlı ve ılık bir şeyler yemek istersem pişmiş yulaf ve meyve yiyorum.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(06.06.24)
En pratigi tavaya yumurta kiracaksin

Bi seviye ilerisini istersen

Kare tam bugday ekmegi ve kaşar ile tost hazirlarsin yag surmezsin
Yaninada pul biberli zeytin
Vaktin varsa domates kesersin fantezi olarak beyaz peynir

Afiyet olsun
0
Zetnikov
(06.06.24)
Gün içerisinde son öğünümü çok erken saatte yaptığım için (saat 15-16 gibi) aç kalkıyorum ve direkt soluğu mutfakta alıyorum. Bütün gece de su içtiğim için susuz kalmışlık da olmuyor. Kahvaltıda yumurta mutlaka var, haşlanmış veya sahanda. Yazın pembe domates, salatalık, sivri biber, çok az peynir. O an evde farklı ne varsa o: Bazen bir iki ince dilim pastırma, bazen avokado, bazen sucuk canım çekerse. Kahvaltı bu kadar. Kahvaltıdan sonra genelde canım çektiği için mevsim meyvesi... Bu kadar. Gece genelde aç yattığım için çoğu zaman bir an önce sabah olsa da kahvaltı yapsam diyorum :)
0
silverleaf
(06.06.24)
(1)

Tüketici Hakem Heyeti Kararı sonrası Ürün Değişimi Nasıl Oluyor?

zeleno
Bozulan bir ürünü garanti süresindeyken garantiye yollamıştık, kullanıcı hatası diye geri gönderdiler. sonra hakem heyetine yazmıştım, bilirkişi bizi haklı bulmuş. firmanın ürünü yenisi ile değiştirmesine karar vermiş. bu aşamada biz ne yapıyoruz? firmaya ürünü tekrar mı kargolamam lazım? karar elim
Bozulan bir ürünü garanti süresindeyken garantiye yollamıştık, kullanıcı hatası diye geri gönderdiler. sonra hakem heyetine yazmıştım, bilirkişi bizi haklı bulmuş. firmanın ürünü yenisi ile değiştirmesine karar vermiş. bu aşamada biz ne yapıyoruz? firmaya ürünü tekrar mı kargolamam lazım? karar elimize ulaştı ama ne yapmam gerektiği yazmıyor.
0
zeleno
(04.06.24)
Kararın fotoğrafını firmaya atın. Sonra size kargo kodu falan verirler gönderirsiniz. Siz göndermeden onlar yenisini göndermez. Ama şu an sizin karşı tarafla iletişime geçmeniz lazım.
0
pianeta
(04.06.24)
(7)

Okulunu okumadan meslek sahibi olan var mı çevrenizde?

sekizdokuzon
Selamlar;İçinde bulunduğumuz çağda bir işi öğrenmek, yetkinlik kazanmak için elbette okuluna gitmeye gerek yok. Kişi eğer yeterince çalışkan, odaklı, sistemli ise en doğru kaynağa ulaşıp ihtiyacı kadarını öğrenip kendini istediği meslek dalında yetiştirebiliyor. Teoride olmayacak şey değil, çoğumuz
Selamlar;

İçinde bulunduğumuz çağda bir işi öğrenmek, yetkinlik kazanmak için elbette okuluna gitmeye gerek yok. Kişi eğer yeterince çalışkan, odaklı, sistemli ise en doğru kaynağa ulaşıp ihtiyacı kadarını öğrenip kendini istediği meslek dalında yetiştirebiliyor. Teoride olmayacak şey değil, çoğumuz gibi başkalarının işlerinde üç kuruş paraya çalışan, sarfettiği emeğe her gün kahreden, yaptığı işten tatmin olmayan ve potansiyelinin harcandığını düşünen yığınlar için muazzam bir umut kapısı.

Peki gelelim pratiğe, gerçekte olup bitene. Çevrenizde yaş, ekonomik ya da medeni durumuna aldırış etmeden hedefini sağlam yerleştirip o hedefe peyderpey yaklaşan ve sonunda istediği işi yapmaya muktedir olan kimse var mıdır? Bu insanlara baktığınızda sizde uyandırdığı en belirgin his nedir? Yapılamayacak şey midir?

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(30.05.24)
Türkiye'nin çoğu alaylı zaten. Berber, kasap, marangoz, sıhhi tesisatçı, terzi vesaire. Elbette zanaat öğrenmek için okuluna gitmeye gerek yok fakat geleneksel yöntem eskiden bu alanlarda eğitim kurumu olmadığı için mecburiyetten gelen ilkel bir eğitim modelidir. Emek vereni takdir ederim fakat Türkiye'de bu işler çoğunlukla geleneksel olduğu için kalite standardı ve iş ahlakı sorunlu. Son sorunuzu anlamadım.
0
doharkoman
(30.05.24)
Lise mezunuyum, liseden sonra çalışmaya başladım, maddi durumlardan dolayı okula gidemedim ve şimdi kendi işimi yapıyorum.
(bkz: mekancılık)
0
pianeta
(30.05.24)
Basın sektörünün yüzde 70'i alaylıdır.
0
duster
(30.05.24)
30 yaşında meslek değiştiren kocam var. 1 sene hazırlandı (başka işte çalışırken akşamları vakit ayırdı yani)
Mezun olduğu okul ve yaptığı meslekten çok farklı bir alanda iş buldu. Çok disiplinli olduğu için 2.senesinde yönetici yaptılar. Şu an o mesleğin okulundan mezun olanlardan daha iyi konumda.
0
yenibirgüzelnick
(30.05.24)
dünya devlerinden bir teknoloji şirketinde senior devsecops engineer pozisyonundayım. tamamen alaylıyım.
ben yurtdışındayım, buralarda oluyor böyle şeyler.

türkiye'de, eğitimini almadığı bir mesleği icra eden bir insan tanıyorum. umarım vakti olunca diplomasını da edinir de adını yazar yaptığı müthiş işlerin altına.
0
latchet
(30.05.24)
@duster +1, alayliyim.
0
klassno
(30.05.24)
okulunu okumadım ama 20+ yıldır mühendislik ve yazılım projelerinde çalışıyorum. 2003-2012 arası kendi şirketim vardı ve imalat yapıyordum. son 12 yıldır şirketlere danışmanlık ve kendi mühendislik ekiplerini kurmaları konusunda yardımcı oluyorum. danışmanlık verdiğimn şirketler arasında bilindik dev kurumsallar var.

özetle işini biliyorsan sonuca ulaşabiliyorsan ve güvenilirsen tercih edilirsin. ama amaç kurumsala kapağı atıp memuriyet ise diploma şart.
0
orpheus
(30.05.24)
(6)

z library

asli_1986
selam, z lib diye bir site vardır. bu siteye giriyorum fakat bütün kitaplarda request this book çıkıyor.internette aradım iyice spama çevirmişler, donation alıyorlarmış ama siteler fakemiş falan. bu siteyi nerede bulabilirim veya benzerini ?teşekkür ediyorum.
selam, z lib diye bir site vardır.

bu siteye giriyorum fakat bütün kitaplarda request this book çıkıyor.

internette aradım iyice spama çevirmişler, donation alıyorlarmış ama siteler fakemiş falan.

bu siteyi nerede bulabilirim veya benzerini ?

teşekkür ediyorum.
0
asli_1986
(29.05.24)
Z-library'yi CIA patlattı ve birkaç senedir iflah olmuyor. Libgen'e bakınız.
0
prole
(29.05.24)
singlelogin.re

Edit: kayıt olun hocam. Kayıt olunca size bir kişisel link gönderiyorlar, bi çeşit gateway / proxy, o linki engellemeleri zor / imkansız.

@prole'nin de dediği doğru da, elemanlar uğraşıyor baya. Üyelikle güzel çalışıyor.
0
plutongezegendegilmi
(29.05.24)
bunu kullanabilirsin:

annas-archive.org
0
orpheus
(30.05.24)
Ustteki linklerden verim alamadim maglesef.Aradigim kitaplari bulsam da download linki cikmiyor.Var midir caresi?
0
turkuaz
(12.09.24)
fi tarihinde mobil uygulamasını yüklemiştim oradan kullanıyorum. hangi kitap lazımsa söyle bakayım
0
titanyum22
(12.09.24)
(9)

Parfümün kutusundan orjinal olduğunu anlama?

pianeta
Normalde sıfırı 4600 - 5000TL olan parfümü birisi dolap.com'da 1000TL'ye satıyor.Fotoğraflarda baya jelatinli falan ama her türlü malın her türlü kopyasını üretebildikleri için yüzde yüz güven vermiyor tabi bu. Adam yurtdışından getirdiğini, al sat yaptığını falan yazmış.Sizce bu riske girilir mi?Ay
Normalde sıfırı 4600 - 5000TL olan parfümü birisi dolap.com'da 1000TL'ye satıyor.
Fotoğraflarda baya jelatinli falan ama her türlü malın her türlü kopyasını üretebildikleri için yüzde yüz güven vermiyor tabi bu. Adam yurtdışından getirdiğini, al sat yaptığını falan yazmış.
Sizce bu riske girilir mi?
Ayrıca elimize geçmeden, sadece kutusunun fotoğraflarına bakarak bir şey anlamamız mümkün mü?

Ek olarak üstüne kod falan yazıyorlar şişelerin. Ama aynı kodu 100 farklı şişeye basıp geçseler kim anlayacak? Bunun doğruluğundan tam olarak nasıl emin oluyoruz?
0
pianeta
(29.05.24)
yurt dışından bile getirse o kadar fark olmaz. kutusuna bakmana gerek bile yok, sahte o parfüm. orjinali 5000tl olan ürünü 1000e satmaz. 3500e satar atıyorum gerçekten orjinalse.
0
numlock
(29.05.24)
Peki illa kutusuna bakacağız desek, nasıl olacağız kutusuna bakarak?
Dediğim gibi orjinal bir parfüm kutusundaki kodu kopyalayıp 100 tane kutuya fotokopi gibi bassalar, kim nerden anlayacak?
Bu kadar kolay bir yöntem varken nasıl emin oluyoruz tam olarak?

(en kesin yöntem tabi ki boyner, sephora gibi yerlerden almak biliyorum ama bu soruyu meraktan soruyorum gerçekten. yarın babam getirse orjinal parfüm aldım sana dese ama aslında kazıklanmış olsa, ben o parfümün orjinal olup olmadığını nasıl sorgulayabilirim üstünde orjinal kod fotokopisi varsa?)
0
🌸pianeta
(29.05.24)
anlayamazsınız. dediğiniz gibi aynı kodu basıp geçerler. fiziken orijinal ve satılan ürünü yan yana getirip kutusunun malzeme kalitesine baksanız ya da büyüteçle hatta mikroskopla yazı baskı kalitesine baksanız belki anlaşılır. ha bir de elbette kokunun kendisinden anlaşılabilir. sahte olanlar ilk anda orijinali ile aynı kokuyor gibi gelse de genelde biraz zaman geçtikten sonra farklı kokmaya başlıyor.

yurtdışında parfüm fiyatları bizdekinden pek farklı değil, o yüzden dolap’taki bence de %100 sahte.

dediğiniz gibi bilindik yerden ya da bizzat kendiniz yurtdışından / freeshop’tan almadıkça sahte olma ihtimali hep var.
0
orient blue
(29.05.24)
5000 liralık parfümün 1000 liraya satılması pek olacak iş değil. Dolandırıcıların bu fiyatlamasını da anlamıyorum, 3200 liraya satsa hiç şüphelenmeden alıp geçerdiniz.

O kod işi dediğiniz gibi değil.
Her Parfüm şişesinde tek bir eşsiz kod var.

O kodu web sitesine bir defa girdiğinizde size "orijinal" diyor. O kodu bir daha girdiğinizde "ürün sahte olabilir, bize ulaşın" diyor. Daha dün bir güneş kreminde kullandım bu kod işini.
0
michael_knight
(29.05.24)
@michael_knight

Şimdi sizin mesajı okuyunca sahibinden'de kodunun fotoğrafının da yüklendiği bir parfüm ilanına girdim. Kodu sorgulayınca dediğiniz şekilde bir uyarı vermedi, direkt kodla ilgili bilgiler verdi.
checkfresh.com'dan sorguladım.
0
🌸pianeta
(29.05.24)
Bahsettiğim güneş kremi için size kodu vereyim, sorgulayın. Tabi dün ben kontrol ettiğim için yeniden kontrol edilince orijinal demeyecek.
solante.com
0
michael_knight
(29.05.24)
Orjinal parfum almanin tek yolu %100 orjinal satan magazalar olur oradan alirsan sikinti olmaz bu magazalar zaten riske giremez
0
Zetnikov
(29.05.24)
@planeta checkfresh.com parfümün orijinalliğini değil tazeliğini kontrol etmek için kullanılan bir site. Ondan aldığınız sonucu o şekilde okuyun.
0
michael_knight
(29.05.24)
Beymen ve Sephora dışında hiçbir yerden orijinal parfüm almayın bence.

Eğer bilindik bir markanın parfümü ise orijinalinin neredeyse aynısını (muadil) yapan bir marka önerebilirim.
Ben onlarla tanışınca orijinal almayı bıraktım.
0
gradacion
(29.05.24)
(4)

Hangi espresso makinesi?

robin one persie
Moka pottan espresso makinesine geçeyim diyorum. Genellikle amerikano, zaman zaman latte yapacağım. Tam otomatik makinalar çok gereksiz pahalı ve ayrıca bakımı çok zor. Şu iki model arasında kaldım. Genellikle yorumları iyi.Grundig: https://ty.gl/b242jtvzgpKaraca: https://ty.gl/bkzq1mn75g
Moka pottan espresso makinesine geçeyim diyorum. Genellikle amerikano, zaman zaman latte yapacağım. Tam otomatik makinalar çok gereksiz pahalı ve ayrıca bakımı çok zor. Şu iki model arasında kaldım. Genellikle yorumları iyi.

Grundig: ty.gl

Karaca: ty.gl
0
robin one persie
(27.05.24)
ikisi arasında kaldıysan bence karaca.
0
numlock
(27.05.24)
Karaca daha mantıklı ama 10 bar basınçtan kastı ne onu merak ettim. Espresso 9 bar basınçla yapılan bir kahve zaten.
0
pianeta
(27.05.24)
Karacanin elektronikleri genel olarak cok basarisiz.
0
mor oje
(27.05.24)
Ben olsam mokapot'tan devam ederim.
0
Murat1407
(29.05.24)
(27)

gideyim mi gitmeyeyim mi?

diyojenimtırak
soru bu kadar ya detaya gerek yok. içinizden geleni yazın lütfen
soru bu kadar ya detaya gerek yok. içinizden geleni yazın lütfen
0
diyojenimtırak
(27.05.24)
boşver napıcan gidip, iyi böyle gerek yok şimdi hiç.
0
numlock
(27.05.24)
Gitmezsen "gitseydim nasil olurdu" dersin.
Git begenmezsen dönersin.
0
logisticsmanager
(27.05.24)
Detay vermek istemediğin için, içinden ne geliyorsa onu yap diyorum.
0
rock n roll
(27.05.24)
Git bence...Zaten bu ikilemde kaldıysan sende gitmek istiyorsun ve birazda kendine destek arıyorsun bence...Yoksa bu soruyu sormaz kalırdın...
0
alpicann
(27.05.24)
Gidersen adam değilsin! İnsanda biraz gurur olur.

Detay yok. Ortam gerelim. :P
0
nawar
(27.05.24)
Gitme........
0
ala09
(27.05.24)
Kafana sık git (Ahmet Kaya)
Çek git (Yurtseven kardeşler)
Kim vurduya git (deyim)
Seviyorsan git konuş bence (anonim)
Gölge yapmadan git (neodiyojen)
0
diyecevaplandı
(27.05.24)
Yiyorsa git
Yemiyorsa gitme
0
Zetnikov
(27.05.24)
Oha ço kgüzel soru konsepti çok sevdim yaparım arada bunu.

Gitme. Otur evde kafa dinle.
0
pianeta
(27.05.24)
Gittiğin yer, gideceğin kişinin evine yakınsa gitme

Ortada bir yerdeyse git
0
lafacukur
(27.05.24)
cooperr
(27.05.24)
Uzaksa gitme, yakınsa git.
0
buzbebek
(27.05.24)
Git, içinde kalmasın.
0
kobuzchu kiz
(27.05.24)
N'olur gitme
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(27.05.24)
çok gidesin olsa bu soruya gerek olmazdı, gitme.
0
penceredengorunenmorbina
(27.05.24)
Gitme, evde de durma, bambaşka bir şey yap.
0
Phoebe
(27.05.24)
Gitme
0
mor oje
(28.05.24)
yazı tura at. yazı gelirse git, tura gelirse gitme.
0
inheritance
(28.05.24)
hiç gerek yok.
0
kumandanim
(28.05.24)
Gitme diyorum ben.
0
norek
(28.05.24)
Gitme
0
tuborg yesili
(28.05.24)
Gidecek olsaydın bu saate kadar çoktan gitmiştin.
0
iwasbornonamountainside
(28.05.24)
gitmek zorunda mısın?
0
baldan kaymak
(28.05.24)
Gittiğinde ayrılmış mı olacaksın kavuşmuş mu olacaksın? Ben bu git i anlamadım.

Yorum yazanlar hangi duruma göre git diyorlar belirtmek lazım sanki.

Mesela istenmediğin yerden gitmek/ayrılmak ile uzaktaki sevgiliye gitmek/kavuşmak arasında fark var.

Eğer bir yere varma/kavuşma anlamında bahsediyorsan git. Çünkü sorduğuna göre seni meşgul ediyor, etmese soru oluşmazdı zaten bir eylemde bulunmazdın. @ penceredengorunenmorbina ile tam tersi düşünmüşüm ilginc sdfgh

Ama gitmek derken bir yerden ayrılma, terk edip gitmek, kaçmak anlamında soruyorsan, rahatsızlık veriyorsan git, vermiyorsan gitme mücadele et.
0
ananiyimioguz
(28.05.24)
git
0
Murat1407
(29.05.24)
Mesafeye bağlı
0
Tutkun
(29.05.24)
gittim. acayip de iyi oldu gittiğim. karar alırken milleti dinlemeyin
0
🌸diyojenimtırak
(07.06.24)
(7)

Lansor

pianeta
Midem alev topu gibi yanıyor. Ama sabah kahvaltı yaptım (haşlanmış yumurta ve yoğurt-yulaf karışımı).Birkaç saat bekleyip acıktıktan sonra Lansor içsem yine işini yapar mı?
Midem alev topu gibi yanıyor. Ama sabah kahvaltı yaptım (haşlanmış yumurta ve yoğurt-yulaf karışımı).
Birkaç saat bekleyip acıktıktan sonra Lansor içsem yine işini yapar mı?
0
pianeta
(27.05.24)
Hayır
0
Mirket
(27.05.24)
gaviscon al yemek sonrası için mis gibi yarım saatte dindiriyor yangını
0
eja
(27.05.24)
Talcid'in işe yaramadığı durumda Gaviscon yarar mı peki?
0
🌸pianeta
(27.05.24)
Benim doktor, Tok karna da işe yarar diye Rabiza vermişti. Ama ikinci sorundaki hangi ilaç hangisini döver kısmını bilemeyeceğim.
0
Mirket
(27.05.24)
Tok karna iciliyor zaten gaviscon valla kizilkayalarin les islak hamburgerinden sonra bile ise yaradi canim gaviscon
0
eja
(27.05.24)
Yapar ama acil çözüm için normal ısıdaki suya 1 çay kaşığı karbonat koyup içerseniz daha iyi olabilir.
Karbonatı yüksek maden suyu da aynı görevi yapar.
0
hebanon
(27.05.24)
Tok karna pek işe yaramaz Lansor. Mide boşalsın diye 4-5 saat bekleyin
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(27.05.24)
(2)

spotify’ıma başka biri bağlanıyor

sir gawain
birkaç gündür pc’deki spotify’ıma başka biri bağlanıyor. her seferinde bağlı cihazı değiştirmek zorunda kalıyorum. bir süre sonra bir daha oluyor. ps5’ten bağlanıyor. muhtemelen 13 yaşında bir oğlan. çünkü sürekli mortal kombat müzikleri açıyor. benzer durumu yaşayan var mı? ben bu çocuğun ps5’ini s
birkaç gündür pc’deki spotify’ıma başka biri bağlanıyor. her seferinde bağlı cihazı değiştirmek zorunda kalıyorum. bir süre sonra bir daha oluyor. ps5’ten bağlanıyor. muhtemelen 13 yaşında bir oğlan. çünkü sürekli mortal kombat müzikleri açıyor. benzer durumu yaşayan var mı? ben bu çocuğun ps5’ini spotify’da nasıl engellerim?
0
sir gawain
(24.05.24)
2-3 sene önce bende de öyle olmuştu şifreyi değiştirdim bir daha olmadı..
0
jülsezar
(24.05.24)
Şifreyi değiştirseniz sorun kalmayacak aslında. Belli ki biri hesabınızı çalıp satmış.
0
pianeta
(24.05.24)
(16)

Uyurken arkada ses olsun diye açılanlar

sekizdokuzon
Selamlar;Bir uyaran bağımlısı olarak yatmadan önce yatmadan önce arkada çalsın diye bir dizi ya da reality program açıyorum. Gerçek Kesit, falanca twitch yayıncısı filancayi izliyor, gerçek suç hikâyeleri, kısmetse olur vs derken cephane tükendi.Benim gibi yatmadan IQ yu sifirlayanlar; sizler neler
Selamlar;

Bir uyaran bağımlısı olarak yatmadan önce yatmadan önce arkada çalsın diye bir dizi ya da reality program açıyorum. Gerçek Kesit, falanca twitch yayıncısı filancayi izliyor, gerçek suç hikâyeleri, kısmetse olur vs derken cephane tükendi.

Benim gibi yatmadan IQ yu sifirlayanlar; sizler neler dinliyorsunuz?

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(23.05.24)
Diamond Tema
Rabarba
0
pianeta
(23.05.24)
Selam. Bende öyle bir bağımlılık yok ama, uyku saatime yarım saat kala falan bazen Youtube'dan Engin Deniz, Okan Süvari falan açıyorum. Uykum geliyor. :) Hem de bir iki bir şey öğreniyorum.
0
motosiklet burclu adam
(23.05.24)
benim guilty pleasure'ım bu, twitch'ten ses tonunu beğendiğim birini bulup dinliyorum ne dediği önemli değil ahah. Herkesi mayıştıran kişi farklı olabilir, veya asmr gibisinden sayfa çevirme sesi falan da kafamı dağıtır mesela.
0
nhk ni youkosu
(23.05.24)
Geri dönüyoruz podcast
Varyete podcast
0
grimavi
(24.05.24)
kardeş payı
işler güçler
geniş aile
0
duyulmasi gerektigi kadar
(24.05.24)
Kanıt açıyorum ben de.
0
pispinti
(24.05.24)
fatih altaylı
0
yazar yazmaz yazan yazar
(24.05.24)
avrupa yakası
0
mcsword
(24.05.24)
recep ivedik, cem yılmaz veya bir komedi filmi, dizisi açıyorum, korkunç hikayeler olan bir şey açarsam rahatsız ediyor.
0
kimlanbu
(24.05.24)
avrupa yakası'na bağımlılığım vardı ama bıraktım sonunda, hiçbir şey dinlemeden uyuyabiliyorum artık.
0
noxie
(24.05.24)
nemlizade.
0
since1907
(24.05.24)
müge anlı izle süper kolajlar var
0
sizofren06
(24.05.24)
canlı yayın avrupa yakası
0
megalomaniac
(24.05.24)
hoşuma giden, ama bin kere izlediğim/dinlediğim için merak etmediğim şeyler.

birisi kanıt demiş yukarıda. benim için de kanıt. saati de nefis. gece saat 11'de açıyorum teve2'yi, yetmişaltıncı tekrarını verdiği için konuyu da biliyorum, oturup izlesem yetmişyedinci kere izlerim, ama izlemesem de kaçırdım diye üzülmem. en güzeli kanıt sesleri altında uyumak.

podcast açıp dinleyerek uyuyabilirim, ama ilgimi çekerse ve dinleyemeden uyuyakalırsam aklım onda kalır, başladım diye tekrar dinleme zorunluluğu kesbeder. dinlemezsem o beni dürter "şu başlayıp bitiremediğini dinle" diye. dinleyemedikçe yapmam gereken ama ertelediğim bir görevmiş gibi rahatsız eder o beni. o yüzden öyle toplara hiç girmem.
0
kibritsuyu
(24.05.24)
Tarihin Arka Odası. En güzel kısmı ekrana bakmanın hiç gerekmemesi.
0
michael_knight
(24.05.24)
çok niş bir alan ama, pokemon gameplay videoları açıyorum genelde :')

podcast açamam çünkü dinlediğim bi şeye dikkatimi full vermem lazım. Dizide de bir konu akışı var, bildiğim bir dizi olsa bile (ki hiç bu kadar bildiğimi iddia ettiğim bir Türk dizisi yok) dikkatimi vermem gerekiyor. Pokemon videolarında arkaya genelde oyunun kendi müziklerini koyuyorlar ki çok tatlış müzikleri var sdjdsj konuşanlar da çok bağırıp çağırmıyor hatta spesifik izlediğim bir kanal var flygonhg diye, sakin sakin konuşuyor. Bi de oyunları nuzlocke denen inanılmaz zor bir kural setiyle oynuyor ve konuyu hikayeleştiriyor anlatırken. Masal dinler gibi uyuyakalıyorum :D
0
nundu
(24.05.24)
(44)

Neden çocuk yapıyorsunuz?

ananiyimioguz
Biz pek düşünemiyoruz. Ben 30, eşim 32 olacak ama mantıklı gelmiyor. Aslında ben evlenmeden önce daha yakındım. Yani ileride çocuğum olur, babalık ve hatta dedelik hislerini yaşamak isterim diye düşünürdüm. Evlendikten sonra ülke, dünya, ekonomi, çevre vs. yüzünden ben de biraz uzağım ama eşim mesel
Biz pek düşünemiyoruz. Ben 30, eşim 32 olacak ama mantıklı gelmiyor. Aslında ben evlenmeden önce daha yakındım. Yani ileride çocuğum olur, babalık ve hatta dedelik hislerini yaşamak isterim diye düşünürdüm. Evlendikten sonra ülke, dünya, ekonomi, çevre vs. yüzünden ben de biraz uzağım ama eşim mesela kendini bildi bileli istemiyormuş, hala istemiyor. Oturup biraz konuştuk, biraz bencil olmak gerekiyor gibi geldi. Pek mantıklı bir sebep bulamadık.

- Olaya ilkel bakamıyoruz. Yani türümüzün devamlılığı gereği doğurmak gerekir falan diye düşünmüyoruz, öyle bir durum söz konusu değil zaten şu an. Hatta nüfus artışı dünyayı felakete sürüklüyor. Millet neden tavşan gibi ürüyor anlamıyoruz.

- Yine ilkel gelen bir görüş, nasıl ki eskilerde "boşanma" gibi bir kavramın olmadığı gibi, "çocuk yapmama" gibi bir bilinç de yokmuş gibi geliyor çoğu insanda.
Yani toplumsal olarak evlenince = çocuk yapılır gibi öğrenilmiş bir kalıplaşmış düşünce var. Kültürel ve dini olarak da bakıyor kimi. Çevre baskısı da had safhada. Bizde böyle şeyler de yok.

- Yine kırsal bir kafayla düşünüp, ya işte çocuk evin neşesidir dolansın ortalıkta, hem bağa bahçeye yardım eder, ne kadar çok çocuk, o kadar iyi. Birlikte büyürler gibi bir olayımız, düşüncemiz de yok. Zaten çok ilkel ve kontrolsüz bir üreme düşüncesi gibi geliyor. Çocuk sayısı arttıkça, çocuklar üzerine düşen refah azalıyor çok çok zengin değilse aile.

- İnsanın anlam arama ihtiyacı. Geçenlerde yaşarken çok boş oyalanmıyor muyuz gibisinden varoluşsal bir soru sormuştum. Öleceğini bilmek ve anlam arayışı zor bir süreç insanoğlu için. Bana çözüm olarak bir kaç kişi çocuk yap demişti. Belki bu bir çözüm olabilir. Fakat bunu yaparsam annelerimiz babalarımızdan ne farkımız kalıyor diye düşünüyorum. Onlar da büyük ihtimalle hayatı yaşamak için bir anlam bulamıyorum bari kendimi çocuğum üzerinden gerçekleştireyim diye düşündüler. Onlar için yaşadılar. Sonra da bişey olsa "yemedim yedirdim içmedim içirdim" diye başlarlar. "Ben kendim yaşamadım sen düzgün yaşa diye" diyerek yakınırlar. Yahu yaşasaydın kardeşim. Biz yaşamayı tercih edenlerdeniz. Bir çocuğa hayat adanması gerekliliğine karşıyız. Asgari düzeyde ayırırsın, ama hayatı kendin için yaşarsın. Ki ben, biz çocuk yapsak bile yine gezeriz tozarız diye düşünüyorum o kadar da paralatmayız kendimizi ama belli de olmaz. Çocuk büyüyüp ailesine dönüp bakınca kendini onun için heba etmiş bir aile görünce mutlu olmuyor ki. Çocuk en başta, birbirini ve hayatı seven ebeveynler görmek istiyorum.

Yani sonuç olarak bencilce bir yaklaşımla, sırf anlam arayışın için çocuk dünyaya getiriyorsan, bu hiç mantıklı gelmiyor. Çocuk sevme ihtiyacı için veya birinin sana bağlanması, sevilme ihtiyacın için vs... Hem belki çocuk sevmeyecek bu dünyayı veya seni.

- "Filmi bırak, peki çocuk olmuş mu?" Çocuk belki senin görüşlerini benimsemeyecek. Benimsemek zorunda değil belki biz özgür yetiştirme taraftarı oluruz ama aşırı aykırı davranacak belki. Hiç istemediğin bir yola sapacak. Sen ne kadar eğitim verirsen ver, görgü öğretirsen öğret dış dünyadan iyice soyutlanacak çocuk. Akran zorbalığına uğrayacak. Herkes aynı eğitim ve bilinç düzeyinde eğitmiyor ki çocuklarını. Sen ne yaparsan yap internet ve arkadaş çevresi sağ olsun beyinleri yıkanacak cocukların. Sana efendiyi oynayacak ama dışarıda bambaşka biri olacak belki. Ama sen kendi çocuğun diye yakıştıramayacaksın onu hep masum ve tatlı çocuğun, güzel kızın, aslan oğlum olarak gibi göreceksin. Ama belki pisliğin teki olacak. Veya aptalın teki olacak. Çocuk istedimiz gibi oluyor mu? Sanki bazen ne yaparsak yapalım olmuyor. Bunlar uç örnekler ama alınan sorumluluğun farkında mısınız?

- Kelebek etkisi. Siz nasıl yetiştirseniz yetiştirin. Yeni gelişen bir canlıya (çocuğa) uyguladığınız en ufak bir yanlışı, çocuk psikolojisiyle ödeyebilir. Başkası, çocuğunuzun büründüğü karakter veya huy yüzünden ödemek zorunda kalabilir. Çocuk, kendine zarar verebilir. İş yerindekilere kötü veya aşırı iyi davranabilir. Eşine ve çocuklarına karşı kötü veya aşırı iyi davranabilir (zarar göreceği düzeyde).

Yani "doğru" çocuk yetiştirmek ne demek? Bence böyle bir şey yok. Nasıl yetiştirirseniz yetiştirin, en ufak bir aktarılan bilginin sonucunu çocuğunuz yüzünden diğer canlılar çekecek. Bu iyi de olabilir kötü de olabilir. Çok iyi yetiştirirseniz kendi zarar görebilir, kötü yetişirse başkaları zarar görebilir. Yani etkisi zincirleme olarak etkileşim kurduğu tüm diğer canlı ve cansız varlıklara aktarılmış olacak. Bunun sorumluluğunu nasıl alabiliyorsunuz?

İşte ben annelik-babalık duygusu tadıcam, çocuk sevicem, ay birisi bana anne veya baba diyecek düşünsene *_* diye bencilce baktığınız bir olayın altındaki sorumluluğun büyüklüğünü görebiliyor musunuz? Bence çok fazla. Çocuk belki dünyayı görünce lanet olsun ne biçim yere geldim diyecek. İntihar edebilir, hassas bir kalbi olabilir sürekli depresif bir halde dolanabilir. Kendi doğrularınızı, kendi dininizi aktardınız diye aslında olabileceğinden, yani potansiyelinden daha kötü şartlarda büyüyüp ölebilir. Veya sizin gerçekliğinizden çıkıp dış dünyayı görünce sizden uzaklaşabilir.

Gerek var mı oyuna bir karakter daha sürmeye?

- Dış dünya tehlikesi. Çocuk her an bir savaşa, virüse, kimyasal bir saldırıya maruz kalabilir. Tecavüz edilebilir, vurulabilir, bıçaklanabilir, psikolojik sorunlar yaşabilir, dayak yiyebilir, veya bunları başka birine uygulayabilir. Dışarısı, aklı başında bir insanın pek de yaşamayı isteyebileceği bir yermiş gibi durmuyor. Ona nasıl koruma garantisi verebiliyorsunuz veya başına bir şey gelse, o sorumluluğu kaldırabilecek güçte misiniz?

Gibi gibi sebepler aklımızda dönüyor...

Edit: İmla.
0
ananiyimioguz
(23.05.24)
Bencilce olabilir. Ama doğal ve insani, bencillik de doğal. Sorumluluk da büyük evet, ama kendi adıma sorumluluk almayı severim. Ya ben bu adamın çocuğumun babası olmasını istiyorum dediğim biriyle tanışsaydım çok net anne olmak isterdim bi 10 sene içinde. Birine o kadar güvenmek bana asıl zor gelen kısım. Neyse nihayetinde bir insan yetiştirmek, beraber büyümek öğrenmek, hayatı deneyimlemek, birini kendinden çok sevmek falan çok fantastik duygular, deneyimler. Yaşamak lazım diye düşünüyorum. Ama hayatın amacı da değil. Çocuk güzel bi lüks bence, fakat ihtiyaç değil. Olsa da olmasa da hayat güzel olabilir, kişiye bağlı.
0
nic cage
(23.05.24)
Yapmiyoruz. Cevremdeki evli ciftlerde de oran yari yariya. Yani yarisi cocuk sahibi oldu ya da olmak istiyor, yarisi hic cocuk istemiyor.
0
sertac akin
(23.05.24)
Mantıklı düşünürsen zaten çocuk işine girmezsin, biraz dürtüsel bir karar. Benim oğlan 2 yaşına geliyor ben daha babalığı yeni anlıyorum. 2 senedir aralıksız ağlıyordum niye yaptık diye ama şimdi uyurken bile özlüyorum, garip bir durum. Mantık aramaman lazım bu işte.
0
mirty
(23.05.24)
Kimse bu kadar düşünerek mantık çerçevesine oturtup çocuk yapmıyor. Bu kadar düşünen yapmaz zaten. Nefes almak, yemek yemek, seks yapmak gibi bir şey çocuk yapmak da. Hayatta kalma içgüdüsünün bir sonucu, kendini çoğaltarak ölümsüz olma çabası. Hatta bu yüzden, mantık çerçevesinde düşünüp çocuk yapmamayı seçmek bir nevi pasif intihar gibi geliyor bana. (Ben de yıllardır antinatalistim)
0
duguit
(23.05.24)
denildiği gibi insanlar istediği için yapıyor direkt bir somut nedeni yok. evlat sahibi olmak anne baba olmak için yapıyorlar.

o kadar düşünen yapmaz zaten +1, yapanlar da o kadar düşünmüyor. sizin için gerek yoksa yoktur. yapana gerek var mıydı diye soramazsınız.

ben de istemiyorum mesela.
0
jülsezar
(23.05.24)
Çocuk sahibi olmak, yeme gibi, içmek gibi biyolojik bir ihtiyaç. Hayatın doğal akışı. Maddi sebeplerle olsun, zamanın modasıyla olsun istenmiyor olabilir. Bu yaşlarda hissedilmiyor olabilir ama travması, yaşam kalitesine olumsuz etkisi, psikolojik sorunları inanın ilerleyen yaşlarda üzerinize çökecektir.
0
Mirket
(23.05.24)
Ekonomik durum iyi değilse cehalet faktörü etkili. Toplum baskısı da var.

Her şey yerindeyse ekonomik durum vb gibi kişisel tercih. Ama evlilik ve çocuk fakiri daha da fakirleştirir.
0
ferenc
(23.05.24)
insanlar cocuk yapiyor cunku bu bizim dogamizda var. boyle hayvansal icguduleri beyaz yakali yaklasimlariyla irdelemek asiri manasiz. cocuk yaparsin ve genlerini aktarirsin cunku bu bizim (dunyada yasayan canlilarin) kodlarimizda var. bu kadar bunun cevabi.
0
bohr atom modeli
(23.05.24)
Ben de şu an 32 yaşındayım ve anne olmak istemiyorum ama çevremde o kadar çok kişi anne olmazsam pişman olacakmışım gibi hissettiriyor ki kabul etmekte zorlansam da etkileniyorum ve bazen "ya sonra keşke dersem" diye düşüncelere gark oluyorum.
istememe nedenim de tamamen sorumluluğundan. kendim kadar çok önemseyeceğim bir varlık kim bilir başına ne dertler açacak hastalanacak üzülecek vs vs seni tasalandıracak diyorum.
Baskın olan hissiyatım yapmamak yönünde. Yaparsam bencilce olsa da merak duygum olabilir.
Ama işin garibi de dışarıda gördüğüm çocuklar olsun kendi yeğenlerim olsun inanılmaz seviyorum ve çoğuyla fazlasıyla ilgileniyorum. Yani anaç yapım yok demiyorum ama kaygılarım ağır basıyor.

çocuk yaptıktan sonra pişman olunca vazgeçebilme hakkımız olsaydı keşke sgjskgksjg
0
Kediyi üzdün
(23.05.24)
@bohr atom modeli, hocam zaten türümüzü diğer hayvanlardan ayıran özellik frontal lobumuzun gelişmiş olması değil mi?

Yani zaten düşünmek ve sorgulamak üzere evrimleşmiyor muyuz?

Hala hayvansal iç güdülerle yaşayacaksak evrimimize haksızlık etmiş olmuyor muyuz?

Tamam ben de hala ilkel olduğumuzu düşünüyorum çoğu yönden ama en azından bir şeyleri yaparken sorgular seviyeye gelmişiz. Kodumuzu aktarıcaz diye düşünmeyelim mi ulan 1dk kodumu aktarıcam ama gerek var mı? İhtiyaç var mı? Herkes kodunu bilinçsiz aktara aktara dünya bu hale geldi zaten demeyelim mi?

O zaman ilkel dürtülerle aile kavramını da hiçe sayalım, birbirimizin üstüne atlayalım. Ne de olsa kodlarımızda vardır o da bir yerlerde.
0
🌸ananiyimioguz
(23.05.24)
Çocuk bakmak aşırı zor bir mesela. Eşini artık çok da sevmiyorsan mesela çocuktaki eşine benzer tarafları görüp çocuktan soguyabiliyorsun bile yer yer. Yeğenimi çok severim normalde, çok da sabırlıýım çocuğa karşı. Ama babasına gıcık olduğum zamanlarda "Baban ne ki sen ne olasın" diye kuruluyorum üç yaşında çocuğa. Bir de ne kadar minyatür bir insan da olsa çocukla frekansınız uymayabiliyor. Sen çok sakinsen hareketli çocuga sinir oluyorsun, ikili diyaloğa giriyorsunuz :p Bir dönem ilkokul öğretmenliği de yapmıştım, oradaki deneyimlerimi de katarak anlatıyorum. Ama günün sonunda sosyopat değilsen ya da çok ciddi bir bunalım geçirmiyorsan barısiyorsunuz, öpüşüp koklasiyorsunuz. Gormediginde özlüyorsun, hayatının merkezine koyuyorsun. Yukarıda bir arkadaşın dediği gibi bu zamanın argümanlariyla işin içinden çıkamıyoruz. Olacağı varsa oluyor, sen de uyum sağlıyorsun duruma.
0
sekizdokuzon
(23.05.24)
Valla ben yazdıklarını okumaya üşendim. 29 yaşındayım. Ekonomik olarak durumları biraz daha toparlayınca 30ların başında falan çocuk yapmayı düşünüyorum yani sağlık sorunu yaşamazsak. Sebebi yok sadece anne olmak istiyorum, karnımda bebek taşımak böyle emzirmek onu büyütmek bir şeyler öğretmek beraber deneyimlemek vs bunları merak ediyorum. Merak duygumu tatmin etmek için çocuk istiyorum. Tabi ki kendi mersk duygum için çocuk yapayım derken onu perişan etmek de istemem tabi ki. Maddi manevi yeterli hissettiğim zaman yaparım bunu.
0
turuncu tonlarda
(23.05.24)
Tam olarak bahsettiğiniz sebeplerden dolayı yapmıyoruz. 32 yaşındayız, 2 yıldır evliyiz ve çocuk fikrine o kadar uzağız ki, uzak kelimesi bile yakın kalır. Zaten şurda kalmış bir bu kadar daha ömrüm, onu da çocuk derdiyle mi geçireceğim zaten? O kadar dertsiz tasasız bir hayatım olursa da çocuk yapmak yerine gezer tozarım. Evde kronik rahatsızlığı olan bir kedimiz var, gözümüz sürekli üstünde. Sırf 1-2 gün uzaklaştığımız zamanlarda aklımız kalmasın diye eve bebek kamerası bile aldım, arada açıp bakıyorum napıyor keyfi yerinde mi diye. Kedinin bile üstüne bu kadar düşerken, hastalandı mı diye gözünün içine bakarken, kendimden olan bir canlıya karşı olan stresimi düşünemiyorum bile. Ülke şartları falan da cabası tabi.

Çevremde "evimi aldım, arabamı aldım, mesleğimi garantiledim. evlenirsem çocuk yaparım çünkü insana hayatta bir amaç lazım" düşüncesinde olan tanıdıklarım da var. Neresinden baksan hastalıklı ve bencil bir düşünce bu bana göre. Sırf kendine amaç olsun, oyuncak olsun, saçma sapan varoluşsal sancılarına derman olsun diye dünyaya bir canlı getirmek büyük bencillik.


Ayrıca "genlerimizde var, üremek için yaşıyoruz" düşüncesi de bu bencilliğe uydurulmuş bir kılıftan başka bir şey değil bana göre. Genlerimizde üremek varsa, kafamızın içinde de beynimiz var. Neyin ne olduğunu sorgulayıp karar verebilme, muhakeme edebilme yeteneğine sahibiz. Şimdi ben çocuk yapmak istemiyorum diye insanlıktan mı çıkıyorum bu durumda yani... Teallam.
0
pianeta
(23.05.24)
Valla ben dünyaya katkım olsun diye yaptım. Çok iyi bir insanım üstelik müthiş zekiyim. Boşa gitmemesi gereken genlerim vardı.
Hep saçma sapan insanlar çocuk yapıp dünyayı daha kötü bir hale getirmesin, ahlaklı düzgün yetişmiş iyi kalpli insanlar da olsun gelecekte diye istedim.

İleride 3 4 tane daha düşünüyorum. Maddi olarak imkanım olursa tabi.
0
Gradient_tabanlı_mor
(23.05.24)
@Gradient_tabanlı_mor, gen aktarımının öyle cımbızla seçerek olduğunu düşünmüyorum da, diyelim ki oldu ve çok zeki, çok yakışıklı/güzel bir çocuk dünyaya geldi. Gayet aklı başında, efendi, saygılı vs. oldu.

Dünya bu özellikleri mükafatlandıran bir yer mi?

Diyelim ki sıyrıldı, mükafatlandı, soruyu şuradan sorayım, dünya bu çabaya değecek bir yer mi?

Dünyadaki en zekilere baktığımız zaman genelde kullanıldıklarını görüyoruz. Çok azı şanslı oluyor. Sistem kaşıkla verip kepçeyle alıyor.

Ayrıca cahiller, eğitimsizler çok fazla ürüyor böyle gitmesin terazinin diğer tarafına biraz bastıralım diye çocuk yapılınca çocuğa haksızlık olmuyor mu uğraşacağı insanlar, yani kötü diye gösterdiğimiz taraf daha çoğunlukta.

Mesela ben aksine, kendimiz gibi bir toplum veya ortam varsa oraya çocuğu koyarım.

Pakistanın orta yerine zeki ve bilinçli bir çocuk koymam mesela. Ona da yazık. Haksızlık. Ama norveç e koymak isterdim. Tr nin durumu da pek iyiye gitmiyor kötü tarafın doğum hızlarına bakılırsa.
0
🌸ananiyimioguz
(23.05.24)
bu kadar dusunen yapmaz +1

su an 33-37 yaslarindayiz, 6 senedir evliyiz, henuz cocugumuz yok.

insanlar cocugu tamamen hayattan beklenenler o yonde oldugu icin yapiyor. okula git --> is bul/kur --> evlen --> cocuk yap, model bu. kimse cocuk yaparken "insanlik devam etsin, turumuzun devamliligi" gibisinden seyler dusunmuyor. bu kadar dusununce okula gitmek de mantikli olmayabilir mesela.

dediginiz gibi, eskiden tarlada calisacak adam vs gibi is gucu alaninda ise yaramis epeyce cok cocuk sahibi olmak. bugun tarlasi olan az, sehirde yasamin da kendince finansal guclukleri var, hayat kalitesi tartisilir. ancak:

cocuk buyukmek eglenceli keyifli bisey, minicik beyinleryle biseyleri kesfetmeleri, akil etmeleri, oyun oynamalari, sizin hayatta akliniza gelmeyecek sorular sormalari vs epey keyifli. buyumesinde, dunyayi kesfetmesinde, kendini kesfetmesinde destek olmak, yol gostermek guzel seyler. bundan mahrum kalmak istememek gayet gecerli bir sebep.

diger yandan insanlar yaptiklari degil yapmadiklari seylerden daha cok pismanlik duyabiliyor, bu da bir baska sebep. 20-30lu yaslarda cok dert etmiyoruz ama hic 50-60 olmadik, tam olarak bilmiyoruz o yaslarda neye nasil ihtiyac duyabilecegimizi.

ayrica, cocuklar buyudukten sonra onlarin kurdugu ailelerle kalabalik olmak, arada birlikte biseyler yapabilmek, yanliz kalmamak, hastalikta yaslilikta cenazede davalik durumlarda vs samimiyetle siginabileci insanlar olmasi yine bir baska sebep.

zamanin "cocugu" olarak ben bugun ailemden uzakta yasiyorum oyle cok aman aman birlikte biseyler yapmiyoruz ama gercekten bir ihtiyac oldugunda atlayip gidebiliyor olmam, genel olarak varligim ailem icin guven verici bir durum. anneme kalsa en buyuk pismanligi daha cok cocuk yapmamis olmak.

dediginiz riskler elbette var, benim de kisisel olarak cocuk konusundaki en buyuk cekincem "ya buyudugu zaman cok stresli bir hayati olursa, ya anksiyetesi olursa, ya depresyonda olursa, ya intihar etmek isterse, ya kanser olusa, ya yatalak olursa" gibi seyler. tamam sorumluluk da istemiyroum belki ama erken cocukluk sorumluluklari citir cerez kaliyor bunlarin yaninda.

diger yandan bugun yetiskin insanlar olarak hepimizde belli bir olcude depresiflik, ankiyete bozukluklari fln var; cesitli hastaliklarla ugrasiyor, issiz kaliyoruz, sevgilimiz terk ediyor, dolandiriliyoruz, basimiza sacma sapan olaylar geliyor uzuluyoruz vs ama bir sekilde bunlarla basa cikmayi ve yasamayi ogreniyoruz; hayatin bir parcasi aslinda hepsi. ayni sekilde cok guzel yemekler yiyouz, sevdiklerimizle 2 kadeh tokusturuyoruz, konserlerde bagira cagira sarkilar soyluyoruz, gezip egleniyoruz. cesitli tibbi desteklere erisimimiz de gittikce kolaylasiyor. o yuzden biz bugun yetiskinler olarak bir sekilde var olabiliyorsak, hayatimizda biseyler yolunda gidiyorsa ve intihar etmiyorsak demek ki var olmak o kadar da kotu bir sey degil.

sonuc olarak konu gerek olup olmamasi degil, konu sizin bireysel olarak cocuk buyutmek istiyor olup olmamaniz.
0
taurina
(24.05.24)
Çocuk yapma kararı mantıkla verilen bir karar değil, duyguyla verilen bir karar. Mantıklı düşünürseniz evet sorumluluğu, yorgunluğu, özellikle küçük yaşlarda ihtiyacı olan dikkati verebilmek için kendinizi bile kaybetmeniz, vs. birçok olumsuz yanını bulabilirsiniz. 2 yaşında çocuğu olan bir anne olarak da bunların hiçbirini reddetmem. Ama dünyaları verseler de oğlumu değişmem.

Ben hamileliği bile çok sevmiştim. Ki çocuk yapma düşüncesi yapana kadar çok kafamı meşgul etmemişti bile. Karnımda minicik bir mercimek tanesi kadar olan bebemin şimdi bıcır bıcır konuşmasını duymak, karakterinin geliştiğini izlemek, büyümesine tanık olmak inanılmaz bir şey.

Bencil insan çocuk sahibi olmaz bana kalırsa, olursa da çocuğu hakkıyla yetiştiremez. Yemeyip yediren, uyumayıp uyutan bir anne veya baba nasıl bencil olabilir ki?
0
gmzo
(24.05.24)
@ gmzo, pek katılamıyorum. çocuğun kendisi zaten bencilce geliyor. çocuğa bakıyor olmak insanın eksik yanlarını besleyen bir şey, o durumu bencil olmamakla açıklayamayız.

François de La Rochefoucauld ve Sigmund Freud'un savunduğu şöyle bir görüş var;

"İyiliklerimizin çoğu, kötülüklerimizi gizleme sanatıdır." İnsanların yaptığı iyiliklerin bile aslında kendi kötü yönlerini ve çıkarcı doğalarını gizlemek için bir araç olduğunu söylerler.

"İnsanların yaptığı iyiliklerin çoğu, şeref ve erdemden çok gururdan kaynaklanır." İnsanlar güzel şeyler yaparken bile aslında gururlarını tatmin ettiklerini ve kendilerini daha iyi hissettiklerini öne sürerler.

"Narsisizm" Freud, insanların birincil ve ikincil narsisizm olarak adlandırdığı kavramlarla, kişinin kendi benliğine duyduğu sevgiyi ve bu sevginin nasıl dışa vurulduğunu açıklar. Bu bağlamda, birçok iyilik ve yardım davranışının aslında kişinin kendi narsistik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapıldığını öne sürer.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
ben bekarım evlensem de hem ülke şartlarından hem şahsi ekonomik gücümden ötürü yapmak istemem. ancak milyon dolarlık bir topçu, aktör falan olsam en az 5 çocuk falan yapardım herhalde. harika bir kendini tamamlama aracı çocuk, paran çoksa eksilerinden mümkün olduğunca az etkilenirdin artılarını çok daha fazla yaşardın. çok iyi bir hayat yaşatacağın garanti olurdu zaten o yüzden bencillik değil tam tersine sahip olduğun iyi yaşamı paylaşmış olurdun. ülkede yarın bir gün iç savaş çıkıp millet değneklerin ucunda komşusunun kellesiyle gezse bile iyi hayat yaşayacağı garanti olurdu para böyle bir şey maalesef. ama ortalama beyaz yaka olarak türkiye'de çok zor bir kere muhakkak koleje gönderecek paran olmalı şu meb müfredatında çocuk mu yetiştirilir. bu bencillik olur bence de. avrupa'da bir orta sınıf olsaydım da eşle gezme tozma işlerinden sıkılma hissine gelirsek düşünebilirdim yok bizi kesmiyorsa bir türlü gezmek tozmak gene yapmak istemezdim herhalde.
0
semaforo de medianoche
(24.05.24)
bu inanç gibi bişey. Kalbin/beynin neye yatkınsa onu görürsün. Senin dediğin gibi, kendi genlerinden kendine benzeyen bir varlık yaratıp yetiştirmeyi müthiş bencil egoist bir şey olarak da görebilirsin, bir annenin yazdığı gibi 'kendimizi düşünmeyip onu yetiştiriyoruz bu nasıl bencil olabilir' diye de görülebilir.

Bu arada dünyanın gidişatına bakmak vs. yalan. Evet nüfus çok ve dünya kötüye gidiyor ama belki de en barışçıl çağdayız (tabii üçüncü dünya savaşı geliyor olabilir, gelmiyor da olabilir). Ben mesela üreyen ve üremeyen kesimi görünce "biz üremeliyiz yav" diyorum. Dünyayı b*k eden şeylerden biri de bu çünkü. İngiltere'de çocuklara en çok konulan isim Muhammed'miş. Neden acaba :D Türkiye'de de 20-30 yıla kimler iktidarda olacak tahmin etmek zor değil. Bunu sorgulayan insanlar yeterince üremezse hayatını belirleyen kararları hiç sevmediğin insanlar alacak (demokrasi yönetimi kaldığı sürece). Fakat bu da bencil ve "oy içi mi çocuk yapıyoruz yav" dedirtecek bişey. Bence zaten çocuk yapmak saadet zinciri gibi bişey. Sistemin devamı için üremek gerekiyor, yeterince genç olmazsa emeklilik sistemi bile çöküyor :D
0
nhk ni youkosu
(24.05.24)
@ thetruenorthstrongandfree, sizin şartlarınızda çocuk yapmak değil yapmamak ayıp olurmuş, o şartlarda çocuğa iyi bir ortam sunamayacağım diye kaygılanmayız ki. Verebileceğiniz imkanlar ve çevre bu düşüncemizi etkiler tabii ki.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
1 - bayragi ilerde birine devretmek icin

2 - her di$i hayvan mutlaka bir kere dogurmali, buna insan da dahil. annelik duygusunu yasamamis bir kadin yasliliginda sikinti ceker, cevremde gordugum yasini almis ve dogurmamis kadinlar sikintili, yerine kedi kopek kaplumbaga falan koymaya calisiyorlar ama yetmiyor.
0
cooperr
(24.05.24)
Bu kadar detayli dusunmek cok sacma. Hepimizin genlerinde var. Hayvanlar niye uruyor? Onlara ne faydasi var? Zarari bile var ugrasiyorlar ediyorlar gida bulup besliyorlar vs. Insanlarin ureme sebebi de bu kadar basit. Boyle kodlanmisiz.
0
The_Lollok
(24.05.24)
@ The_Lollok, hayvanlar neden ürüyorlar? bölünme, çoğalma, üreme canlılığın temelinde var. evrimsel sürecin başlama nedeni. bu konuda yetenekli olmayanlar tarih sahnesinden elendiği için günümüzdeki hemen her canlı üreme konusunda yetenekli ve iç güdüsel olarak hazır hale evrilmişler.

Fakat biz insanlar şu an neyin neden olduğunu ve nasıl çalıştığını az çok kavrayabiliyoruz.

Aklımızla düşündüğümüzde, insanlığın günümüzde üremesini gerektirecek bir sebep yok ki? Korunma yöntemlerini neden çıkardık, kontrol altına almak için. Veya hiç ürememek için. Soyumuz tehlikede, çoğalmamız lazım gibi sebep de yok.

Mesela hayvan çiftleştirince hayvanseverler hemen kızarlar ya "Sokakta bir sürü hayvan var kardeşim ne diye hayvan çiftleştirip onları alıyorsunuz veya sahiplendiriyorsunuz!!!" diye.

Ama sen niye ürüyorsun bir sürü kimsesiz çocuk var sahiplen dediğinde kalırlar öyle. İşte ama bağ falan... derler. Bencillik yani.

Nüfusu artırmanın kime ne faydası var şu an?

Mirasımı devredicem diyen var. Yahu ben öldükten sonra biri almış, almamış kime ne. Belki hiç edecekler geride kalanlar mirası. Bilemiyorsun ki. Belki birbirlerine düşecekler. Hadi onlar da idare etti diyelim, torunlar? Nereye kadar gidecek, ne kalacak, kime kalacak, herkes göçecek.

Bazı hayvanların da aklı olsa üremezdi veya çok kontrollü ve az ürerlerdi diye düşünüyorum soyları tehlikede değilse.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
Böyle kişisel bir konuda burada uzun uzun yazdığına göre sende fikirlerinde emin değilsin ve teyit edilmek istiyorsun. Ancak bu tamamen kişisel bir karar. Topluca böyle bir konuda mutabakat oluşmasını beklemen çok mantıklı gelmiyor.
0
dreamsandcolours
(24.05.24)
Biri sahane bi laf etmisti yillar once bana. İsin ozeti gibi. Sedat bak demisti... ne çocukla oluyor ne de cocuksuz. Ama cocuklu daha guzel.

5 yil yapmadik. Sonra gule oynaya cocugumuz oldu.
0
halk
(24.05.24)
Bazen ellerime kollarıma bakıp "olm milyonlarca yıllık bir evrim sürecinin ürünüsün. Bu noktaya gelene kadar ataların ne yollardan ne sıkıntılardan geçti ve sonucunda sana kadar ulaşıldı. Bu nasıl bir kibirdir ki 4.5 milyar yıllık yolu bir anda kesip atıyorsun"

Urememenin getirdiği bu kibir yalan yok hoşuma gidiyor.

Bir de çocuğu olan biri bencil olamaz tabirine takıldım yorumlarda. Ben tam tersini düşünüyorum. Doğanın yüklediği "turun devamliliginin kodlandigi" iç guduler o kadar kuvvetlidir ki, kendi yaşamının önüne koyarsin yavrunu = annelik.

Kesin olarak Bencil olamayacağını iddia edebileceğiniz tek insan türü, Çocuk yapma şansı olup yapmayıp evlat edinenler bence.

Tamamen akıl, merhamet ve kendinden olmayan bir şeyi kendi önüne koymak.

Bu insanları çok seviyorum.
0
makbur
(24.05.24)
Her şey söylenmiş zaten. Ozetle

1-turun devami icgudusu (zeki yaratik olarak aklinla bunun yersizligini kesfetsen de milyon yıllık evrimin getirisini hemen alt edemiyorsun, kervana katiliyorsun mejburr bazen; yakında senin de yapacağın gibi ;))

2-uzerine düşünmemek, standardi bu zaten deyip yapmak

Bence çocuk yine anlaşılabilir asıl delilik evlenmek. Ama onu da yaptık meselaam di mi
0
abuzer
(24.05.24)
Ben yapmiyorum (simdilik). Gereksiz bencillik ve sorumluluk gibi geliyor. Evlat edinme durumlari da var, onun tartismasi farkli olabilir.

Ama o cocuk yapma icgudusu tetiklenebiliyor. Tabii hayvanlar gibi ilkel icgudu degil. Daha cok "istek"
gibi. Gelismis beynimiz var sonucta. Cogu kisi toplumdan, etrafindan da etkileniyordur. Ve sonucta senin anne baban da var ve atalarin. Devam ettirme istegi oluyor. Gelecege yatirim gibi de dusunebiliyor insanlar.

Daha duygusal yonleri de var. Ve sartlari iyi bireylerde duygusal yon daha agir basiyor sanirim. Anne baba olmayi deneyimlemek. Sevecegini birini dunyaya getirmek.

Anne babaya da sorulabilir: "beni neden dunyaya getirdiniz"? :)

Ya da birey kendine de sorabilir. Felsefeye girecek ama "Ben neden dunyaya geldim?"
0
ermanen
(24.05.24)
Simdi biz doguyoruz, gozlemliyoruz ve birseylere alisiyoruz. Aslinda bircok sey aliskanliklarin getirdigi birsey bana kalirsa. Yani bir sekilde boyle kodluyoruz zihnimize. Yani ayni sekilde bizim de buyuyup evlenince bu sekilde olacagimizi, cocuklarimizin olacagini dusunuyoruz tum akis boyunca.
Farkli bir acidan yine bakayim, bizim yasayamadiklarimiz, pismanliklarimiz var bu hayatta ve bunlari birisinin yasamasini istiyoruz, planliyoruz. Bu da iste cocugumuz oluyor.
Butun bunlari durumumuz kotu bile olsa planlamiyoruz cunku durumu iyi olanin da kotu olanin da cocuk yapmak icin sebepleri farkli ancak illaki bir sebebi var.

3 yasinda oglu olan bir baba olarak, cocuk yapmadan once bir bebegi gozlemlemek ve vakit gecirmenin en onemli karari almanizi saglayacagini dusunuyorum. Bu durtu gelecek mi, cocukla zaman gecirmeyi ilgilenmeyi sevecek misiniz, yoksa size zor mu gelecek. Ondan sonra bu kadar detayli dusunmeyeceksiniz emin olun.
0
va
(24.05.24)
Karşı argüman üretiyorum diye katı bir şekilde karşıyım anlamı çıkmasın, dediğim gibi ben daha yakınım çocuk konusuna. Sadece mantıklı bir fikir, görüş var mı, insanlar ne düşünüyor veya düşünmüyor onlara bakıyorum.

Bana kalırsa ben sırf "ya bizim birlikteliğimizden doğan çocuk nasıl bir şey olur acaba, iyi kötü o kadar deneyim elde ettik, biraz da biz aktaralım bakalım kullansın onları çocuk, derdiyle dertlenelim, sevinciyle mutlu olalım.." düşüncesiyle bile çocuk yapabilirim gibi. Şimdilik sadece eşimden bağımsız ekonomik sebepler bizi ve ilişkimizi sarstığı için çocuk mantıklı gelmiyor. Ama bu sorunlar zamanlar çözüldükten sonra olabilir diye bakıyorum. Eşim o zamanda bile mantıklı bakamıyor.

Bu düşünce ile çocuk yapmak bencillik diyor. Ay merak ettim dur bi bakalım diye çocuk mu yapılır diyor. Zaten yoğun çalışıyorum, çocuğa nasıl bakıcam diyor. Hadi baktık büyüttük diyelim, iyi bir eğitim nasıl vericez bu topraklarda diyor. Çok deli rakamlar harcamak lazım veya. Kötü yetişecekse veya ortalama yetişecekse de çocuğa haksızlık değil mi diyor. Ona sonra "seni zor şartlarda büyü diye yaptık yavrum" mu diyeceğiz, demez mi çok daha iyi şartlarda dünyaya gelenler var, benim günahım neydi diye. Belki demez sonuçta biz razı olduk bir şekilde ama derse, bu büyük bir sorumluluk.

Ben kötü de olsa iyi de olsa hayatı deneyimlemenin, hiç gelmemektense bir artı olduğunu düşünüyorum. Ama eşim öyle düşünmüyor. Eğer @ thetruenorthstrongandfree ın sağladığı gibi bir şart sağlanmıyorsa çocuğa haksızlık edileceğini düşünüyor.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
vaaaay demek 30+ yaşında bir çiftsiniz ve çocuk istemiyorsunuz, hatta çocuk yapanların neden çocuk yaptığına anlam veremiyorsunuz. ohaaa ilk defa böyle bir durumla karşılaşıyorum :D

nedense hep çocuk istemeyenler kendini uzun uzun açıklama ihtiyacı hissediyor. aslında kimse sizin çocuk yapıp yapmamanızla ilgilenmiyor, merak etmeyin. bu kadar çok kafaya takıp sorguladığınıza göre bence siz kararınızdan emin değilsiniz. emin değilseniz kararsızım filan diyebilirsiniz.

çocuk yapmamak eskisi gibi yadırganmıyor zaten emin olun.

bahsettiğiniz -son paragraf - eşinizin başına da gelebilir. o zaman evlenmek de saçma.
hayatta her an her şey olabilir tabi ki insan en çok çocuğu için korkar da sebep olarak yarın bir gün tecavüze uğrar diye bi seçenek dile getirmek çok saçma.

yani bu iş böyle uzun uzun felsefeye dönüşecek tartışmalar yapılacak bir konu değil bence. isteyen yapar istemeyen yapmaz. herkesin kendince haklı sebepleri var. birine gidip neden kedi sahiplenmiyorsun ya da balkondaki saksına neden çiçek dikiyorsun demek gibi bir şey bu.
0
elorelia
(24.05.24)
Heh yani sen eşine sunmalik argüman istiyosun bı noktada...

Öyle harikayim böyle harikayim diye sallayanlari dinleme öncelikle. Kaldı ki sizin durumunuz da fena değil. Ortalama durumdasınız. Sevgi ve huzur ortamında olan bir çocuk için gaaaayet yeterli sartlariniz. Bı de o kadar kontrolcü olmayın (ben de oluom), belki çocuk ileride bohem bı şekilde kulübede yasamaktan keyif alicak ne bilionuz? Sizin planladiginiz yatlarinizi katlarinizi uçaklarinizi (xd) istemicek?

Çocuk ayakkabisini ysl almadiinizi anlamaz meraq etme. Evcil hayvan gibi düşün xdxd sevgini sakınma, gerektiğinde onu koruyacagini belli et, kalanı ileride kendisi halleder zaten o ozguvenle
0
abuzer
(24.05.24)
Cocuk ne ya hem de turkiyede. aklini peynir ekmek gibi yemen veya hayatsiz olman lazim cocuk icin. zaten doguranin yari akli da gidiyo hepten hayatimiz zorlasiyi
0
ala09
(24.05.24)
Benden iyi bir ebeveyn olmaz o nedenle çocuk asla düşünmedim ve düşünmem. Geçen ofiste bütün öğlen yemeği boyunca doğru kişi ile tanışırsan o isterse ne yapacaksın diye sorguya çekildim bir de yani insanlar her bir şeye burunlarını sokma ihtiyacı duyabiliyorlar.

Size gelince daha geçen boşanma masrafı soruyordunuz şimdi biz hiç çocuk düşünemiyoruz diyorsunuz bence de düşünmeyin zaten.
0
peki madem
(24.05.24)
mahalle baskısı bu konuda büyük rol oynuyor. her ne kadar çocuk istesen de, günümüz şartlarında bunun altına girmek oldukça zor. zorumluluk tarafı ayrı.
0
kondansator
(24.05.24)
kedi götünü görmüş yara zannetmiş.
neden çocuk yapmayayım?

evladım olur. severim işte.
0
OgutucuRecep
(24.05.24)
ben bu olaya deneyim olarak baktım ve bu deneyimden neden mahrum kalayım diyerek istedim. sonuç kelimelerle tarif edilemeyecek kadar muazzam bir şey. bu dünyada başka hiç bir şey çocuğunuzun size hisettirdiklerini asla ama asla hisettiremez. başka hiç bir sevgi, aşk, bağ vs vs çocuk-ebeveyn bağına benzemez. bu işin bir yönü.

evet zorluklar da müthiş. zaten ekonomik koşullardan dolayı 2. düşünemiyorum. siz fazla sorgulamışsınız bir de tam tersi hiç sorgulamadan önüne arkasını düşünmeden birden fazla çocuk doğuranlar var. bu ülkedeki kaynaklar ve sistemin bu kadar çok çocuğa olması gerektiği kadar yetmesi imkansız.zaten düşüncesizce doğurup duranlar yukarıda bahsettiğim bağı falan kurmuyor ortaya salıyor ne eğitimi, ne güzel vakit geçirmesi saldım çayıra modunda. o yüzden de bir sürü psikolojisi bozuk insan var toplumda.

öte yandan evrimsel ve insanlığın gelişmesi açısından kaçırdığınız şeyler var. mesela siz hep 30 lu yaşlarda kalmayacaksınız. 90 yaşınıza geldiğinizde kalçanızı kırıp yatalak olup tuvalete gidemediğinizde bir başkasının doğurduğu eğittiği çocuk (hemşire olur hastabakıcı olur) sizinle ilgilenecek ve ona minettar kalacaksınız. herkes sizin gibi çocuk yapmasaydı sizin de muhtaç olduğunuz şeylere erişiminiz olmayacaktı bir de o yönden bakın.
0
iwillsee
(24.05.24)
@ peki madem, evet bize geliyorlar öyle arada pek sağlıklı olmayabilir zaten bizim çocuk yapmamız bir bakıma haklısınız ama

bazı dinamikler var çiftlerin ikisi de bireysel olarak çok iyi insanlar fakat birlikteliklerinde sorun çıkıyor. hal böyle olunca bir de çocuk varsa ayrılmaları daha mantıklı oluyor.

benim de anne babam ayrı mesela. ben hiç sıkıntısını yaşamadım daha güzel bile denilebilir. evde gürültü yok patırdı yok çatışma yok. istediğinde birine gidiyorsun istediğinde öbürüne gidiyorsun kalıyorsun. herkes kendi hayatında vs.

tabii ki en güzeli çocuğa da aile kavramını geçirmek için mutlu bir aile tablosu çizmek ama herkes kendi ilişkisine veya annesine babasına baksın 4/4lük bir hayat mı yaşıyorlar, bazen ayrılık daha mantıklı olabilir. ben ayrılık ile çocuğu engel olarak görmüyorum o yüzden. ülkeden bir sürü insanın annesi babası ayrı. eğer sıkıntı tipler değillerse öyle de sağlıklı çocuk büyütülebilir. ben bir insanla aynı evde yaşamak istemeyebilirim ama çocuğuna bakmak / çocuğumuza bakmak isteyebilirim.

@ iwillsee, teşekkürler deneyiminiz için. fakat yaşlılık konusuna katılmıyorum. ben kimseye yük olmak istemem gerekirse uyutsunlar diye vasiyet bile verebilirim. yaşlanınca kim bakacak diye çocuk mu yapılır bu iyice bencilce bişey. ben tek çocuğum, kardeşim yok bişey yok. eşimle olur da ölene kadar 'evlilik mücadelesini' :D sürdürebilirsek birbirimize bakıcaz işte çocuk olmasa da. en kötü bakım evi qeyf. o da olmadı uyutsunlar dediğim gibi. eşim de olmazsa bir köşede ölür giderim. nedendir bilmiyorum, böyle kaygılarım/korkularım yok.

Çoğu gelişmiş ülkede durum biraz daha farklı, ebeveynler çocuklarını yetiştirdikten sonra köylere kasabalara çiftliklere yerleşiyorlar. Ki kendi hayatlarını yaşasınlar biz yük olmayalım diye. Bizimkiler de gel evime desen gelir. Şimdi diyeceksiniz ki onlar sana o kadar baktı sen onlara bakmıyor musunuz hayırsız evlat. Bence burada kültürel ön yargılar var. Ben öyle bir sorumluluğu kabul etmiyorum ki, onlar da beklemesin. Doğuran bakmakla yükümlü hatta kimi bakmıyor bile. Ama çocuğun ebeveyne bakmakla yükümlü olduğunu düşünmüyorum.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
bu kadar düşünüyorsanız yapmayın zaten. çocuğa da yazık.
0
Whily
(24.05.24)
Tum bunlari sorgulamis ve cocuk istemeyerek 35 yil gecirmis bir insan olarak bu yil bebegim oldu. Butun hepsi bos muhabbetmis ve gereksiz dusuncelermis gibi geliyor su an bu cocuk yapmama gerekceleri ve varolan yeni insan dunyanin en gerekli ve mukemmel seyi oluyor doğduğu andan itibaren. Bir de ben genel olarak bir seyi isteyip istemedigimden cok emin değilsem yapmayarak pisman olma ihtimalini elemek icin yapmayi tercih ederim, cocugumu da iyi ki yapmisim. Akli basinda bunlari sorgulayan insanların bilincli bir sekilde cocuk yapması da insan ve toplum olma deneyimi açısından değerli.
0
instant crush
(24.05.24)
Maddi durumunuz iyiyse çocuğa büyükşehirde üç ev, bir araba veya bir dükkan ve araba filan ve yüklü miktar nakit para bırakabilecekseniz hiç düşünmeden yapın. Fakat kardeşini de 3-4 sene sonra yapın. İleride birbirlerine yoldaş olurlar.

Eğer maddi durumunuz orta direkse çocuklara çok iyi birer eğitim şansı ve hayat mücadelesi ruhu veririm diyorsanız o zaman da yine aynı şekilde en az iki tane yapın.

Fakat en önemlisi de şu. Aile içi huzurunuz fiziksel ve mental sağlığınız yerinde, eşler arası sevginiz muhabbetiniz karşılıklı saygı ve muhabbet sürekli olarak iyi seviyede varsa en önemlisi bu, tüm şartlar okeyse yapın.
0
psmstc
(24.05.24)
Bir de çocuk yapma işi mantıkla olmaz yoksa yapmazsın katılıyorum +1500
0
psmstc
(24.05.24)
Yazdıklarımı anlamamışsınız. Sizin yaptığınız çocuklar size bakar demiyorum. Evrimsel olarak yaşlanınca birileri tarafından yapılmış çocuklara ihtiyacınız olacak diyorum. Şimdi de öyle hiç mi doktora dişçiye gitmiyorsunuz sonuçta onlar da bi annenin doğurup büyüttüğü çocuklar.kimse çocuk yapmasın derseniz mantıksız oluyor
0
iwillsee
(24.05.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.