Akrep maalesef

snkzjcjskxcf. hayir bu bir ejderha.

Bence bu oyuncak ya kedi bunu görse bırakmaz

Oha. O nasil gelmis ne ariyor orda. Ilaclayin her yeri

Maalesef atağa geçmeye hazır bir akrebe benziyor.
Merak etmeyin kıskaçlar büyükse zehirinin etkisi az olur diye biliyorum.

Arkadaşlar emin misiniz yaa akrebe çok benzeyen ancak zehirsiz başka bir şey olabilir mi?

@erva böcek ilacıyla öldürdüm. Bu ölmüş haliydi aslında. Kuyruğu önce dimdik oldu bu şekilde, sonra yere indi.

evi yakın

Bana daha cok keci gibi geldi

ev kedileri (özellikle erkekler) böcekler, akrepler ve fareler karşısında ne yapacaklarını bilemeyebiliyorlar.
hatta benimkilerden biri önünden geçen sineği bile sadece izliyor.

dişilerin avcılık içgüdüleri daha kuvvetli oluyor, ki büyük kedilerde de dişiler avlanır zaten.
hele hayatının bir döneminde doğum yapmış kediyse affetmez.

ama bu tür zehirli böcekler, akrepler ve hatta fareler falan için bence kediyi de korumak lazım.
yani saldıracak olsa bile izin vermeyin, kedi de zarar görebilir sonuçta.

evi ilaçlatmanız lazım, başka ne yapılabilir bilmiyorum.

korkunç. hangi şehirdesin?

Raid'le mi oldurdun bunu hahaha
Dalga geciyorsunuz da yine de umarim basiniza gercekten gelmez

akrep degil sungerbob. bu gercek mi ya fotosop gibi duruyor.

İstanbuldayım arakadaşlar. Maalesef gerçek.

@blatta hiberna Evde ki kedi de tekir dişi...

Bu yaz abartısız 50 tane öldürmüşümdür, Sarıyer'de maalesef Avustralya gibi ortam. Bu arada ev ve bahçeyi ilaçlatmamıza rağmen bu rakama ulaştık, tersini düşünemiyorum. Ancak şunu söyleyebilirim, bu arkadaşlar zararsız, bir agresifliklerini görmedim. Kediler de apartman kedisi olsun olmasın, akrepleri etkisiz hale getirmek konusunda donanımlılar, bizimkisi gayet öldürüyor, nasıl beceriyor bilmiyorum. Hülasa, bir daha görmeniz muhtemel, ama canınızı da fazla sıkmayın ve kedinize tam yetki verin.

Içinin rahatlacaksa eğer, Türkiye'deki akreplerin nerdeyse hiç biri zehirli değil, hele İstanbul'da. Zehirli olan tek tük türler güneydoğu anadolunun derinliklerinde yaşıyor.

Teminat 15000 euro değil, muafiyet %2 ve bu %2 1500 euroyu geçemez.
Diyelim ki sabit tesisat yağmurdan zarar gördü, tesisatı değeri 50 bin lira, bunda %2 muafiyet var yani sigorta şirketi sana 50 bin değil, 49 bin verir.
Aynı tesisatın tamamen zarar görmediğini, 3 bin liraya onarışabileceğini farzedelim, bu sefer yine 50 binin %2si muafiyet var ve yine 1000 lirayı ödemez sigorta şirketi, sana 2 bin lira öder.

Şimdi tesisatın 1 milyon euro olduğunu farzet, bu durumda %2 muafiyet 20 bin euro yapar ama muafiyet 1500 euroyu aşamaz yani 1 milyon euroluk tesisatta 30 bin euro hasar meydana gelirse sana 10 bin euro değil, 28500 euro öderler.

Tesekkurler

5000 net 16 maaş

16 maaş yok ama toplamda mech'in yazdığına geliyordur

yasa bu konuda ne derse desin, mahkeme vs sonuçlanması zaten 1 sene.
ben de aynı durumdan müzdaribim. hatta şerefsiz komşum bu saatte yüksek ses müzik açıyor. şu an tüm sesi dinliyorum. aziz mübarek gün deyip kendimi sakinleştiriyorum ama eni sonu kavga edicem.
bazı insanların laftan anlatan zihniyetleri yok ne yazık ki

Kiraciysa ev sahibine soyleyin. Aslinda ev sahibinin de farkli bisey yapacagi yok da o arayinca dinliyorlar genelde nedense.

Kizinizin yattigi odaya ses yalitimi yapilabilir belki. gelen sesi tamamen kesmenin bir yolu yok. Ama yattigi odanin tum duvarlarina yalitim yapilirsa baya kesicektir diye tahmin ediyorum.

Ama en temizi caninizi sikmayin su salgin bitince en ust katta bir daire bulup tasinin. Bu tipler her yerde

Neden polisi aramıyorsunuz ki?

Bizim alt kat çok ses yapıyordu. Genelde üst kattan şikayetçi olunur ama bizde tam tersi.
Yüksek ses müzik, 8-10 kişi toplanıp kopmacalar falan.
3 kere polisi aradım, ilkinde polis gittikten sonra kapıya geldiler siz mi aradınız diye, evet dedim. Tamam kusura bakmayın, bi daha direkt gelip uyarın dediler.
Ama ben ikincisinde de polisi aradım.
Üçüncüsünde zemine sert bir şeyle vurdum, yine kapıya geldiler, rahatsız mı ediyoruz diye. Evet dedim, ki o sırada tam polisi de aramıştım bi yandan telefonda konuşuyordum adres vermek için. Kapıya gelen eleman da gördü tabi, şikayetçi olmadan kapattım.
Hala durmuş niye polisi arıyorsunuz, gelip uyarın diyor.
Ulan dallama, ne diye kıymetli kıçımı kaldırıp zırt pırt seni uyarmaya geliyorum ben?
İnsan olana bir, bilemedin iki kere söylersin.

Neyse ki karantina başladığından beri çok ses yapmıyorlar.
Ama ilk rahatsızlıkta yine polisi arayacağım.

İnsanlar bu tarz durumlarda polisi aramaktan neden çekiniyor anlamıyorum. Ben tam tersi direkt alıyorum telefonu polisi arıyorum. Birkaç sefer kapısına polis geldi mi artık yavaş yavaş insan olmayı da öğreniyor.

Anatomik,benim komsum polise ben de bundan sikayetciyim evime polis gonderiyor demisti. Gelen 2 polis de ust kattaki ailenin tarafinda oldu.

Ben bu sikintiyla cok ugrastim. Benimki de ogretmen. Camdan cop atma vs. Her bok var. Sikayet edince de ben egitimciyim biz cok dikkat ederiz demisti.

Kabahatler kanunu madde 36 ya gore 153 tl para cezasi var ama bunu uygulayan bir gorevli yok. Mesela deseniz ki "kizli erkekli dans ediyorlar" hemen ceza keserler. Ben polisi denedim. Sonra cimer ustunden yazdim. Kamu denetciligine yazdim. Bu yontemin ise yaramamasinin sebebi zabitanin ust katin tanidigi cikmasiydi. Onu da sikayet ettim. Su an zabita tanidiklarini sikayet ettikce sesleri kesiliyor.

Bir de ben camlari acip ne bicim ogretmen bu, gorgusuz kadin diye bagiriyorum. Baskalarina rezil olsun biraz. Gayet sakin biriyken delirttiler beni.

Bir de savcilik secenegi var. Sahidiniz yoksa zor. Savci cocukmus, olur oyle de diyebilir.

Bu gurultu olayini ciddiye alan kimse yok. O nedenle insanlar cinnet gecirip birbirini vuruyor.

Çoçuğa bağırma olayı joker.

Aile içi şiddet hattını arayın, kendi dairenizi bildirmeden x numarada oturan şahışlar çocuklarına şiddet uyguluyor şeklinde ihbar yapın, 1 hafta içinde sosyal hizmetlerden üst kata kontrole gelecekler, yarım saat boyunca bu insanlara kapıda soru soracaklar, karakola götürme olayı falan olmuyor. Gürültü için polisin gelmesine benzemez bu şikayet. Çocuğa şiddet ve çocuk istimarı algısı oluşur, acayip derecede huzurları kaçacak, eğer kirada oturuyorlarsa evden çıkma ihtimalleri çok fazla olur. Bu anlattığım olay tecrübeyle sabittir.

Anlattığın kadarıyla üst katta kalitesiz bir aile oturuyor. Kavga, çocuğa bağırma, komşulara saygısızlık vs. bu sebeplerle vicdanını ikinci plana koymanı tavsiye ederim.

bebeğinizin evde olmadığı bir saatte çok güçlü hoparlörleri tavan duvarına sabipleyip, metal müzik sesi açın sonuna kadar.
mümkün gece yapın.
kanunla susmasını sağlayamazsınız ama sizde zarar verirseniz dikkat edebilirler.

Kapıma polis gönderdi:) evet ben değil o aramış polisi.. Polise durumu anlatırken dayanamadı çıktı ortaya kavga ettik bağır çağır. Çirkef yalan söylüyor bir de temizlik yapmıyorum diye. Kızına süt ısıtıyormuş geceleri :) Kendi söylemişti oysa ki. Korkunç insanlar bunlar. Polis ilk bakışta durumu anladığını söyledi,kimin haklı kimin haksız olduğu anlaşılıyor merak etmeyin, pzt gelin şikayetçi olun falan dedi. Kızım diğer odada babasıyla olmasına rağmen çok huzursuz oldu, ağladı. İşte bunca şey olurken bana koyan da bu. Lanet olsun.

Ha bi de şey diyor, “mobbing uyguluyor bana” ahahaha sinirlerim bozuldu

çok komik. geçmiş olsun. ne diye polis çağırmış peki?

Tehdit ediliyormuş ve mobbinge maruz kalıyormuş :D

Öğretmen bir de bunlar ya! Bence cimer üstünden mebe yazın. Belki rezil olur biraz. Konya'da da bir rehber öğretmen, komşusu onu şikayet etti diye kızlarını dövmüştü apartman içinde, dışarıya çıkınca da dayak diyorum yardım edin diye bağırmıştı hahahah.

Sizin olayın sonunu merak ettim. Gelişmeleri yazın.

3 hafta çıt çıkarmadı. Çocuğu bile koşmadı evde inanılmazdı. 4-5 gündür yine başladı ne yazık ki.. Yarın karakola gidip şikayetçi olacağız. Bi süre yine sessiz kalacağını umuyorum. Bir daha gevşerse dava açacağız. Uğraşacağız kafaya koyduk. Huzursuz olsun kâfi. Bebeğimizin en güzel zamanlarına gölge düşürdü, kendi içimde de asla affetmeyeceğim onu. En yorgun anlarımızda ne ben, ne bebeğim uyku uyuyabildik. Avukat bir arkadaşımdan gerekli bilgileri aldık. Yeni adli yıla kalacak sanırım salgın yüzünden ama olsun. O güne kadar her gürültüde polisi arayacağız.

Kimse görmeyecek olsa bile buraya yazmalıyım: 4 ay önce taşındı allahın belası! Hayat güzelmiş arkadaşlar..

kesinlikle hayır. özgeçmişiniz, o özgeçmişe eklediğiniz dosyalar, başvuru yaparken soru çıktıysa cevaplarınız ve ön yazınız. bunlar dışında hiçbir bilgi görünmüyor.

@la lykia

kesin mi bu cevap? başvuru sayısının göründüğüne dair bir söylence var, o da mı görünmüyor?

aslında şu detayı atlamamak gerekiyor; aynı şirketin yayınladığı farklı ilanlara başvurursanız onlar görünüyor. yani örneğin asdf a.ş. hem muhasebe uzmanı, hem pazarlama uzmanı ilanı yayınladı. siz ikisine de başvurdunuz. işe alımcı iki başvurunuzu da görür.

ama farklı şirketlere yaptığınız başvurunun görünmesi mümkün değil.

yayınladığımız bir ilanı kaç aday görüntülemiş, kaç aday başvurmuş, kaç aday mobilden başvurmuş gibi detaylar görünüyor.

@devilred sorunuzu tam karşıladı mı bilemedim, detay verebilirim daha.

oh, bi ikcı yakalamışken sordukça sorayım madem:

bireysel olarak ilanları kaç kere görüntülediğimiz görülüyor mu peki? bir de bu listelenme ne işe yarıyor? tamam, filtrelenmiş listelerde yer alabiliyoruz olarak açıklanıyor ama kullanılışı nasıl? o listelenmelerde ne bilgilerimiz görünüyor? özgeçmişimiz görüntülendi demeden de bizim hakkımızda bilgiler gösteriliyor mu?

bireysel olarak ilanları kaç kez görüntülediğinizi göremiyoruz.

evet, özgeçmişiniz görüntülendi demeden bazı bilgileri görüyoruz, buna da ön izleme deniyor, o bilgiler:
karışık sıra ile yazdım:
Askerlik Durumu
İş Tecrübeleri
Medeni Durumu
Yabancı Dil
Sürücü Belgesi
Çalışmak İstediği Pozisyonlar
Çalışmak İstediği Şehirler
İl Tercih Sıralaması
İletişim Bilgileri
Referanslar
Eğitim Bilgileri
Sertifikalar

filtreleme işlemi yapıldıktan sonra listelenmede adaylar başvuru tarihine göre, kariyer.net algoritmasında ilana uygunluğuna göre, alfabetik sıraya göre sort edilebiliyor.

ön izleme alanların hiçbiri seçilmediyse adayın sadece adı, soyadı, yaşı, yaşadığı yer olarak belirttiği şehir ve ilçe, son mezun olduğu okul ve bölüm, son çalıştığı şirket ve pozisyon görünüyor.

listede bunları otomatik görüyoruz, ön izlemeden de yukarıdaki bilgiler çıkıyor, tüm bunların sonrasında özgeçmiş açılıyor.

maalesef o kadar çok uygunsuz başvuru alıyor ki bazı şirketler, bunları uygulamaya mecbur kalıyorlar. atıyorum IT direktörü pozisyonuna binlerce teknisyen, öğretmen, yeni mezun başvuruyor vb. 5000 başvuru alan bir ilanda 5000 özgeçmişi 1 dk bile incelemek 5000 dk yapar. onun için kötü olabilen ama gerekli sistemler...

oo süper beklediğimden de çok bilgi öğrendim.

şimdi biraz bakındım da "beğendiğim aday" diye bir şey varmış, bu ne işe yaramakta? bir de verilmiş ilana yeni yapılan başvurular ayrı olarak belirtiliyor mu? bir de cinsiyete göre çalışan seçmek çok ahmakça ve küçük düşürücü değil mi ikcılara göre de?

şunu da ekleyeyim; o ön izleme denilen kısım zaten bütün özgeçmiş kısımlarını içermekte gördüğüm kadarıyla. e özgeçmişe neden bakılıyor o zaman? anlamsız buldum açıkçası bu sistemi.

yaptigi islerin icerigini yazmissa o okunur. ornegin muhasebe uzmani olarak ne yapmis? vergi mi, maliyet mi vb. aday yazmissa bu okunur, gecmis is tecrubeleri incelenir vb.

yeni basvurular ayrica gorulebiliyor. zaten basvuru tarihine gore sort da var.

begendigim aday diye bir sey yok. bayraklama var. farkli renklerde bayraklar tanimlayabiliyorsunuz. bayraklarin adini koyuyorsunuz. uygun gibi gorunenler, hic uygun olmayanlar vb vb

cinsiyete gore calisan secmek degil aslinda o, ilan okunmadan yapilan basvurulari elemek. ne basvurular goruyoruz yazsak roman olur. tamamen salliyorum, afyonda tas ocaginda calisacak operator ariyoruz. kadin isi degil cunku yatakhane var diyelim ki, orada kalacak ve is vardiyali vb. oraya nasil kadin alinir ki? ama boyle bi ilana asiri gogus dekolteli fotograflar ile kadinlar, yeni mezun hemsireler basvuruyor diyelim ki. e bunlari filtrelemek lazim. bunlar ornek ama size yemin ederim kimse ilani okumuyor basvururken. 10.000 basvuru oluyor bir ilana ama alakasiz. elektrik teknisyeni pozisyonuna ingilizce ogretmenleri ve ev hanimlari basvuruyor ornegin. bu gercek, ornek degil ornegin.

@la lykia

çok teşekkür ederim bilgiler için. son bir soru daha sorayım; hangi firmanın bize kaç kez baktığını gösterdiği gibi firmalara da hangi adayın onlara kaç kez baktığını gösteriyor mu kariyer.net sistemi?

@devilred
selamlar, biraz geç yanıtlayabiliyorum, hayır, hiçbir şekilde herhangi bir detay görülemiyor o anlamda, rica ederim.

aleykümselam,

para yatırmana gerek yok. registration'dan request et, yarın öğleden sonra git al. çok acilse sabah git, ya te önceki hafta request ettimdi de, verirler.

E-devlet'ten aliniyor direkt diye biliyorum

aa valla e-devletteki bile işimi görebilir. benim derdim okula boşuna gitmemek/beklememekti galiba hiç gitmeme gerek kalmayacak.

danke şön

e-devletten alıp pasaportta bile kullandım, kurtarır herhalde.

7 taneden sonrası için para istiyor sadece.

bizde cuma günü izin alındığında cumartesi de izinliymiş gibi sayılıyor ama bu senede 2 defa geçerli. üçüncü bir cuma izni alırsan tek gün sayılıyor.
diğer söylediğin şeyse saçma geldi. öyle bişey olmaması lazım.
yasal prosedürleri bilmiyorum.

diğerleri bir şekilde açıklanabilir ama gelmediğin günü hem izinden düşüp hem ek gün çalıştırmalarını açıklayamazlar. öyle bir şey yapma. bi daha gidemezsen de uyduruktan rapor al. müstehakmış onlara.

ya bu kadının mallığına doyum olmuyor. Gerçekten benim umurumda değil 1 gün iki gün izin. bugüne kadar böyle bir şeyin konusu dahi açılmadı. Kadın sıkıntıdan bununla uğraşıyor. Ben öğrenciyken girdim bu çalıştığım yere. O yüzden saygım sonsuz patrona karşı. Bir gün iki gün muhabbeti yapmam. Bildiğin üniversite bitirtti adam bana. Ama kadın yok mu? Boş beleş. Bir bok yapmaz. Şu an gidip ağzıma geleni söyleyeceğim de nasıl tutuyorum kendimi bilmiyorum. Aptal aptal iş yapıyor.

Ya kadını anlatabiliyor muyum? Mal mal. Bütün gün krem sürsün eline. İğrenç yemekler yapsın. Fitne fesat.

8-17 yada 9-18 calisan sirketler aslinda haftada 6 gun calisiliyor gozuktugu icin cuma izni 2 gun sayiliyor diyorlar..isin dogrusu her 5 gun izin kullaniminda bunu 6 gun saymasi lazim ama diger yontem daha kolay geliyor heralde.

Ikinci dediginiz tam sacmalik tabi. Daha o cumartesi calisirim dediginiz telafiyi yapmamissiniz sanirim. Izinden dustuyse ya hic yapmayin bence yada once izne Geri eklesinler sonra yapin

Teşekkürler cevaplar için. İzin dönüşü güzel bir istifa onları bekliyor. Tek başlarına çalışsınlar bakalım. Neydi bu istifa olayı. 15 gün önceden haber vermek gerekiyordu değil mi?

yardımcı pilotun yalnızken bilinçli olarak ani olarak uçağın alçalmasını sağlaması üzerine bayılma olasılığını ekarte ediyorlar. Adam kaba tabirle uçağın ayarları ile oynuyor irtifa kaybettikçe de buna durumunu filan soruyorlar ama cevap yok, hani hiçbir değişiklik yapmasa bayıldı diyecekler :

eksisozluk.com

karakutu var ellerinde, ses kayıtlarını dinliyorlar yani.

bilinçli olduğundan nasıl eminler? uçakların kullanımı hakkında bir fikrim yok yanlışlıkla, çarparak falan verilemeyecek bir komut mu bu?

ses kaydında var yani intihar anlamı? haberlerin hiç birinde kayıtla ilgili bir şey okumamıştım

Ben de bilmiyorum ama yabancı kaynaklarda yazılanlara göre bir düğmeye basma ya da işte kumanda yöntemi vs ile irtifa kaybetmesi pilot sayesinde sağlanmış, yani o düğme ya da komut neyse yardımcı pilot basmasa uçak normal seyrinde bir süre daha devam edermiş ama ani irtifa kaybını öyle açıklıyorlar. Bir de kaptan kokpitten çıktıktan sonra o irtifa kaybı olayı başlamış. Teknik detayı bilmiyorum. oradan anlıyorlar kasti olduğunu yine de %100 kesinlik için araştırılıyor tabi.

yanlış okumadıysam o kapılarda şöyle bir mekanizma var;

pilotlar içerideyken dışarıdan açılmıyor ancak isterlerse içeriden açabiliyorlar
pilotlardan biri dışarıda diğeri içerideyse, yani birisi çişe gittiyse geri gelince şifre ile geri girebiliyor fakat içerideki pilot isterse girişi engelleyebiliyor

kapı üzerinde bir delik var ve içerideki pilotlar kabin içini görebiliyorlar yani çişe giden pilotu hava korsanı rehin alırsa kokpitteki pilot delikten duruma ayıkıp kokpiti girilmez yapabiliyor

istisnası ne? pilot çişe gittiğinde kokpitteki bayılır/ölür bişey olursa o zaman dışarıdaki şifresini girdikten bir süre sonra kapı açılıyor.

bu olayda da kaptan geri girmeye çalışıyor fakat kapı bir süre geçmesine rağmen açılmıyor yani içeriden giriş engelleniyor ayrıca ikinci pilot tepki vermese de nefes alış veriş sesi geliyormuş

herşeye rağmen bana inandırıcı gelmiyor

ha evet bir de azizakin dediği gibi dışarıdan kodu girip içeri girmeye çalışsa da, içerideki yardımcı pilot o kod ile içeri girmesine de engel oluyor ki bayılsa engel olamaz zaten.

şurda açıklamışlar bak:

eksisozluk.com

kapıyı kitlemiş olması intiharı gösteren işaret yani. şurada güzel bir görselle anlatmış mekanizmayı.

www.nytimes.com

adam yavaş yavaş piskopat çıkıyor:

www.bbc.com

internet çıktısı kabul etmediler. bankadan referans yazısı ve hesap cüzdanlarının kopyalarını istediler bende.

yılbasında gitmiştim. hesap ozetinin ve son 6 aylık dökümün internetten cıktısını almıstım.bankada kaşeletip imzalattım, herhangi bir sorunla karsılasmadım

ben kaşesiz verdim kabul ettiler.

Tahmin ettiğim gibi kafalatina gore uygulama varmis..herkese teşekkürler cikti alip deneyim bi

Aynısını sordum sabah büyük şehir belediyelerinde değişmiş sistem

evet yanılmıyorsam ysk'nın sitesinde ve haber sitelerinde üç sandık/zarf olacak deniliyordu ama bizim burada da iki tane vardı. hatta millet aynı şekilde çıkınca bunu konuşuyordu. toplu bir durum olduğu için sıkıntı olmaz herhalde.

büyükşehirde 2 zarf var. diğer şehirlerde 3.

Ben de muhtar için bir zarf (mor), büyükşehir, ilçe belediye ve meclis için 1 zarf(mavi) kullandım. Mavi zarfa 3 pusula atılacak deyince şaşırdım. İnternette böyle yazmıyor dedim. Sonra baktım bütün sandıklara diğer sınıflarda da beyaz zarf falan yok. Değişmiş olduğuna ikna oldum.

il genel meclisi büyükşehirlerde kalktığı için 2 zarf var. diğer yerlerde ekstradan turuncu zarf var.

yanlış hatırlamıyorsam, rezerve yaptırınca koltuğunuz da belli oluyordu, eğer yaptırmazsanız ve tren dolarsa ayakta falan gidiyorsunuz heralde :D

bazi hatlarda rez zorunludur.
rez zorunlu degilse, yaptirmayabilirsin fakat yer bulamazsan ayakta gitmek zorunda kalirsin.

1-2 saatlik yolculuklar cekilir cinsten ama uzun mesafe ayakta gitmek cok buyuk iskence.

teşekkürler. kaldırabilen bir seçenek olduğuna göre zorunlu değil demek rezervasyon.

Trene binince bazı koltukların üzerinde rezerve kutucuğu olduğunu göreceksiniz, oralara oturamıyorsunuz. Bayağı vagondan vagona gezmek gerekebiliyor.

jedilance ve vhoosie'nin dediği gibi tamamen, şart bir şey değil.

bize derken? turkiye'ye mi? gumruge takilacak? 400 euro efenim.

amerika icin 15 kasim almanya icin 29 kasim yaziyor cikis tarihi resmi sitelerde.

edit: amazondaki sayfada da 29 kasim diyor o zaman kargoya verecekler yani.
www.amazon.de

gümrük işlerini ups hallediyormuş 22 euro'ya. 60 euro da gümrük tutuyor yine bizden ucuz. tek kriterim süre. bundle'ı düşünüyorum ben :)

bu kadar kolay olmaz hacım. her şekilde götten kan almasını iyi bilirler

ups olayini ben de duydum. oyleyse tabi ki cok iyi :) garanti olayi nasil oluyor bilmiyorum. ama amazon.de almanya icinde dhl ile calisiyor, eger turkiye'ye de dhl ile yollarlarsa.. en gec 3 4 gunde elinizde olur kargoya verildikten sonra
bu sure gumruk olaylari haric

kanada'dan dhl ile iki kere belge geldi yarim gunde amerika'ya gecti, oradan 1 gunde almanya'ya gecti 1 gunde de istanbul ve benim bulundugum sehre geldi :) almanya'dan max 3 4 gun yani gumruk kismi haric

valla daha önce yapanlar var :) bilemedim ben de.

eksisozluk.com su yazarla konusmustum hala var mi diye ben aliyorum devam ediyor heralde facebookta ups nin sayfasini begenip sor demisti :) denemek serbest

yok, amazon.de'de yazıyor zaten gümrük işlerini biz hallediyoruz diye :)

oha lan böyle bir olay varsa orayı yıkarlar. ne kadara geliyor ps4?

341, 29 euro kargo şeysi yani 22 euro ile beraber. 919 lira.

nasil 341 ya.. 399 euro degil mi www.amazon.de

VAT'ı düşüyor bizim için. gerçi son hesapta 64 euro da gümrük ekledi ve toplam 423,96 yani 1142 lira verdi.

1250 1350 arasi olacak turkiye'de yaziyor internette aratinca. bana gercekci gelmedi 1500 den asagi vermezler :) o yuzden 1142 lira iyi bence alin.

aldım gitti zaten :)

ps4 için türkiyede 1250-1300 gibi bir fiyat bekleniyor sanırım. 100 lira kar için pek mantıklı gibi değil de sitedeki killzone'lu, 2 controllerlı 500 euroluk bundle mantıklı duruyor.

hayirli olsun :) gta oynamak icin yeni ps3 aldik yahu beklese miydim ps4 ü benim de alasim geldi simdi :)

ben biraz daha sabırsızlandığımdan aldım açıkçası. bir de o heyecanla kargo bekleme hissi için :)

hayırlı olsun benim de alasım geldi şimdi..gümrük işi hallediliyor yazıyor demişsiniz, bi sorun olması durumuyla ilgili bişey yazmış mı? yani diyelim geçmedi falan bizim parayı iç ederler mi acaba?

olm naptınız lan bana bende aldım gitti

vay aq planda yokken ps4 aldırdınız 5 dkda

amazon'a askim kabardi yeminlen. niye bizim ulkede yok lan boyle sirketler. neyse ki gormusler bizim gumruk kanunlarini gumrukculeri cozum uretmisler cok takdir ettim vallahi.

galiba ben de giriyorum bu işe..bi duyuruyla iyi iş yaptırdınız amazona:)

Beyler, kargo ile ulaşıp ulaşmadığını buradan yazın da biz de alalım :)

Biz yıllardır yanlış amazon'a (amazon.com) mı bakıyorduk :)

o degil de brezilya da 1800 dolar olacakmis lan?! biz yine iyiyiz.

almanya'dan getirsin herkes duyuru zirvesi yapilabilir rio da :) 1600e falan veririz makineleri bir sambaciya. ucak biletleri cikar vallahi

All pre-orders after 30 Take place September 2013, are expected until after Christmas, but delivered no later than the end of January 2014. Customers with a delivery address in Germany, up to and including the 5th August 2013 have pre-ordered, the PS4 will receive on the release date. Pre-orders that between the 6th August 2013 and 30 September, 2013 is to be delivered as soon as possible depending on availability before Christmas. We inform you of the exact delivery date (if known) by e-mail and in your order summary.

diyor. yani kargo 29'u değilmiş ama ocak sonunu bulmaz diyor. iptal etmekle etmemek arasında kaldım. neyse türkiye'ye o vakte kadar gelirse iptal ederim diye düşünüyorum :)

iptali de sordum, ancak geldiğine redderdersek mümkünmüş.

Iptal ettirdikten hemen sonra kesiliyor mu bilmiyorum ancak depozitolarinizi bir fatura donemi sonra aliyorsunuz. Aradaki kullanim tahsilatsiz kalmasin diye

hıms..mantıklı tabi, bi zeki ben değilmişim oysa hazırlamıştım su doldurmak için bidonları elektrik için aküleri

sen kapatmak için talepte bulunuyorsun. sonra onlar gelip kapatırken sayaçlardaki numaralarla sana son bir fatura gönderiyolar. ondan sonra da ödemeleri yaparak depoazitonu alıyosun.

(bkz: tat towers)

resim de şehmuz tatlıcı olsa gerek

o bina boş durumdadir,şeyhmuz bey bir gün falciya gider sen bu binaalrı bitirince öleceksin der falcı oda binaları bitirmez aradan yıllar geçer falcının dediğini unutur ve binaları bitirir ve ardından ölür.o binalarda ş,mdi malak gibi varisleri tarafından pazarlanmayı beklemektedir.

"dersler cok basitti, seviyemin altinda oldugu icin konsantre olamadim."

türkiye'de bir üniversiteye mi başvuracaksın ?

kesinlikle o konuya değin, son dönemlerde ortalamayı toparlamış olumlu bir şey ve buna dikkatlerini çek. eğer ilk dönemlerdeki başarısızlığına bir açıklama getirebiliyorsan getir, tembellik/umursamazlık vs olduğunu varsaymasınlar.

yazıyı türkiye için hazırlıyorum ama iyi bişey hazırlayıp yurtdışı için de kullanayım diyorum. Türkiye-yurtdışı çok farkeder mi ki?

sendelemeden- iş görüşmesinde ilk sınıflar lise tekrarı gibi sallamadım demiştim de bi git allasen cevabı aldım ondan yapmayım diyorum. yoksa el gitmiyor değil

slackeritch- benim de fikrim değinmekten yana ama mülakat da var tabi. orda e 1-2 senede mi akılladın aq ilk seneler niye yapmadın derlerse ne desem? adam gibi bi mazeretim yok neden hep itlik serserilik tabi

ben bunu iki hocaya aynen boyle soyledim, ki biri boston college'da profesor, digeri duke'de. ikisi de hak verdi. is gorusmesiyle akademik dunya biraz farkli yaklasimlara sahip. :)

sendelemeden- aradım cevap buydu valla:) sonuç noldu merak ettim?

elenar marin- sağol tavsiyen için. bir daha düşmem herhal bu duruma. 17-18 yaşında üniversiteye mi başlanır mı aq diye giresim var konuya ama yapmayacağım tabi:)

itlik serserilik imajı uyanmaması için "üniversite için başka şehre taşınmıştım, ilk kez ailemden uzaktaydım, alışma güçlüğü çektim" ya da "ailem zor durumdaydı ilk iki sene çalışmak zorunda kaldım" vs ballandır biraz.

slackerbitch- iyi fikirler. sağolasın.

ben zaten daha lisanstayim, bir basvuru degildi yani. o donem onlarla bir arastirma yapmak istemistim, ikisi de kabul etti. :)

aramaya inanmak lazımmış ama yine de fazla bilginin zararı çıkmaz.

www.eksisozluk.com

Türk üniversiteleri için bir farkı yoktur. Amerika için tabii ki var :)

bir bilgisayar müh olarak hatalı şifre +1

amerika için farklar nedir ki?

mühendislik değil de genel bir bilim olarak bakıyor adamlar. işte fark budur!

asiri genel bir sekilde aciklamak gerekirse birinde program dizayni nasil yapilir, verimli bir algoritma nasil tasarlanir onu ogrenirsin (muhendislik), digerinde biraz daha isin bilimini ogrenirsin.

ama turkiye'de hepsi muhendisliktir, dogrudur. bilkent'teki bolumun ingilizce adi cs iken turkce adi bilgisayar muhendisligidir mesela :)

salt computer science yok disardaki okullarda cogunda major minor yapma olaylari var bizimki gibi degiller pek karsilastirmak hic dogru olmaz genelde adamlarda core dersler var mesela engineeringe gidersen devre sinyal dijital alman mecburi cs e gidersen automata algoritma veriyapisi alman mecburi gibi digerlerini sen seciyorsun ayrica abd de bolum secme diye birsey yok canin istemezse cs e girip tarihci olarak cikarsin. genelde su dersler mecburi denir gerisini sen olusturursun bu konuda hocalar yardimci olur iste derler su dersi simdi al sunu sonra ben sunu almayani istemem gibi vs. ayrica cogu ogrenci hocalarin yaninda calisip tecrube kazanir daha 2. siniftan ortami koklar fikri olusur yani salt bilgi olusumu ders almakla olmuyor.

bizim sistem ise askeri sistemden ve medrese kulturunden gelir esneklik yoktur disiplin esastir ezber ve belletme bilgi yuklemesi defter ve hoca yalama vardir yok secmelisi vardir inkilap tarihi okumak mecburidir ogrenciye bir donemde 6 ders kitleyip beynini ezberle sikip atar. zaten biraz arastirma yapmaya kalkarsan cok gectir 4. sinifta biirme tezi denen ucubeyle ugrasirken birseyler ogrenmeye calisirsin ama aslinda farkedersin ki iyi birsey icin abd li ogrenciler gibi bu ise 2. sinifta fln baslamak lazimmis ucundan tabi bunu kimse soylemez. ayrica zaten hocalarin pek ilgilenmez birseyler yapsin gecsin basima bela olmasin derler falan. oyuzden bizde yuksek sonra doktora yapilirken abd de ogrenciler direk doktoraya baslar.

abd de bir ogrenci lisansta kaliteli is yaparken bizim yuksek lisansta bile bu cok zordur cunku biz ezberi bir turlu kesemeyiz. doktorada bile yeterlilik denen seyde tonla ezber yaptirilir abd ise genelde konuyla ilgili makalelerden falan soru sorulur. adamlarin sistemi her yonuyle ogrenciye insiyatif verme ve kendisini kesfetmesine dayali ogrenmeyi ogretiyorken bizim sistem baskici ve ezmeye yoneliktir.

o yuzden turkiyedeki cs ile abd deki cs veya ceng ayni sey degildir burda ezberlersin sadece orada ise bilgilerini kullanmayi ve muhendislik yapmayi ogrenirsin karsilastirma kesinlikle yanlis. burada sabanci koc gibi okullar yavas yavas o sisteme benzetiyorlar egitimi ama hala farklar var bunun cozumu butun bolumlerin kapatilip tek bir elektrik bilgisayar fakultesi kurulmasi ve o sisteme gecmekle olur bizde bolunme cok fazla bolumler arasi isbirligi yok denecek seviyede adamin birinin yuz yil once yazdigi programi izliyorsun.

abd de cs veya ceng bolumu yoktur elektrik ve bilgisayar bolumu vardir ayrica cogu okul minor mecburiyeti koyar mesela 2. bir alandanda temel duzeyde bilgi alirsin mat cs mat bioloji gibi veya ceng cs gibi biri major digeri minordur

IMKANI OLAN BU ULKEDE KESINLIKLE OKUMASIN BUNLAR UNIVERSITEDEN BASKA HERSEYE BENZERLER

bişey yapmıcan oraya gidince...hatta ne kadar büyük firmaya gidersen o kadar artıyor boş geçen zamanın, biraz iş öğreniyim gibi derdin varsa küçük-orta biyere gitmen daha akıllıca.

ha bi de hem ilerde de işime yarasın yaptığım staj diyorsan iyi-kötü bir projede görev almaya çalış staj sırasında.

sen ilgilenmedikçe, sormadıkça hiç karışmıyorlar sana, öyle boş boş oturuyorsun, ancak bu dediğim türkiye için geçerli, yurt dışında çok daha farklı olduğunu duyuyoruz yapanlardan.

şirketin daha doğrusu şirket çalışanlarının senden bir beklentisi olmaz.

genel olarak sirkete birsey katmaniz gerekmiyor. ozellikle hayrina calisiyorsaniz. aksine sirketin size biseyler katmasi gerekiyor. sosyal sorumluluk gibi dusunebilirsiniz.

genel olarak calisma ortamini, uretim prosesini, uretim makina ve yontemlerini, tedarik yontemlerini ogreniyorsunuz. bunun yaninda duzgun bir stajyer programi olan bir sirkete de ihtiyaclari dogrultusunda faydali olabilirsiniz. fakat zaten kisitli bir sure olan stajerlikte istesenizde cok buyuk bir katma deger saglayamassiniz.

model ismi ve işletim sistemi verebilir misin?

aynı dertten muzdaribim. suçu ubuntuya buluyorduk...

klavye üzerindeki butonlar işe yaramıyor.

satellite l750d, sistem windows 7..bilgisayarı açtım yarım saat süresince klasik iki üç program indirdim baktım ekran parlak azaltmaya çalıştım olmadı..acaba ben mi bozdum diye recovery den geri aldım fabrika ayarına yok bir farklılık

hmm hem model hem işletim sistemi farklı. toshiba satellite olması dışında bir benzerlik yok.

windows'tan ve klavyeden ayrı ayrı denedin değil mi?

denedim driver falan da güncelledim de bulamadım çare...nette araştırırken ubuntu forumlarında okudum benzer sorunlar bakmadıysan sana derman olabilir oralar..

bios nasıl olsa en son sürüm diye yüklemeye uğraşmamıştım ama kurulu olanla aynı sürümü bi daha indirdim sorun çözüldü