var var merak etme. turnikelerin hemen yanında.

teşekkür ederim.

gişeden satılmıyor yalnız artık, uyarayım da. hemen sağda, duvara monte edilmiş şekilde 5-6 tane jetonmatik var, oradan alıyorsunuz jetonu. 20 tl'ye kadar banknot da kabul ediyor.

ferzan özpetek filmlerini deneyebilirsin. aksiyon da sevmiyomuşsun hazır.

vittorio de sica filmlerine bir bak derim..özellikle ladri de biciclette'yi tavsiye ederim.. federico fellini, bernardo bertolucci, nanni moretti ve bir de italyan olmayan ama italyan filmleri çeken ferhan özpetek var. aklıma ilk gelenler bunlar..

umberto d. derim.

sonra da istanbulfilms.blogspot.com

derim.

la strada.

(bkz: mediterraneo)

gucci rush.

matmazel coco şanel

Yves Saint Laurent- belle d'opium.. harika..

gucci rush

kesınlıkle hypnose

Yves Saint Laurent- belle d'opium.. +1

lancome hypnose +1

enfes...

hypnose +1

Olaya bambaska bir boyut katip Yves Saint Laurent - Parisienne diyorum. Ustune bir tek Chanel No 5'i tanirim.

eminim ki kiz arkadasiniz cok güzel koksa bile maalesef herkeste olan hypnose gibi bi parfümü istemeyecektir. bundan daha ötesi parfüm secmek önemli bi istir. her parfüm her tene yakismaz. parfümcüden hediye ceki alsaniz mesela? sonra beraber gidip uzun uzun secseniz? ben böylesini tercih ederdim sahsen :)

very irresistible givenchy guzeldir.

kanada
isveç

avustralya

abd - hiç bir ülke insanı 2. sınıf değil. rengin beyazsa tabii. :)

bir de azerbaycan ve türki cumhuriyetleri :=_)

Singapur

kuzey italya

bosna +1 ama boşnakların yaşadığı bölgelerde. zira bolca bosnalı hırvat ve bosnalı sırp da mevcut, onlar pek hoşlanmayabiliyorlar.

bunun dışında garip gelecek ama gördüğüm ülkeler içinde en önde yunanistan gelir. hiçbir yerde bana o kadar sıcak davranıldığını hatırlamıyorum.

Ikinci sinif degilseniz ikinci sinif muamelesi gormezsiniz zaten. Bizzat Almanya'dayim ve simdilik hic sorun yasamadim bu konuda.

bae- dubai (ama hintlilere ve diğer asyalılara kötü davranırsan bozuşuruz).

türk olduğunu duyunca suratını ekşitirse bil ki türktür.

folklorik.com a baktın mı ? orası da iyi..

folklorik turizm ile kaz dağları ve çanakkale şehitliği turuna gittim 1 gece 2 gün sürüyor. çok fazla yer görüldüğü için turun çoğu otobüste geçiyor gibi ama otel güzeldi, rehber iyidi

@ technicalte

çanakkalede yaşıyor bizimkiler :)

september turizme bak o zaman bayramdan sonra bu şirketle bi yere gidecem şimdi nasıldır bilemem

izmir çıkşlı turlara ne dersiniz? benim 10 numaralı şirketim gencaystar.com. izmir için tek geçerim.

batı karadeniz sonbaharda daha güzel olur bence şimdi tam karadeniz turu zamanı. 8-9 gün sürse de karadeniz turunda 50 yaşı çok zorlayacak bi yer yok, belki sümelaya tırmanmak sıkıntılı olabilir. sabah erken yola çıkılır ama 3-5 civarı yaylara gidildiği için dinlenmek için bol zaman kalır.

aklınızda olsun bayram turlarında bütün acentalar ve oteller ful çektiği için problem çıkması en muhtemel zamanlardır. o yüzden iyi bir firmadan şaşmayın.

ets tur'dan ötesi hikaye bence. rehberleri çok başarılı ve de sorun çıktığında her zaman yardımcı oluyorlar. gerçek anlamda müşteri ilişkileri denen şeye sahipler yani. onların kültür turlarını tavsiye ederim.

tekne turuna nereden çıkılacağını bilmem de, kesinlikle kabak koyu'yla kelebekler vadisini gör derim oraya kadar gitmişken..

tekne turuna ölüdenizdeki acentalarla çıkabilirsin. sahilde 8-10 tane firma var, bak beğen atle tekneye. fethiyede çok fazla yapılacak şey yok merkezde ama ölüdenizde raftinginden yamaç paraşütüne bir çok aktivite yapabilirsin.

ölüdeniz taraflarına ak, yamaçtan atla, tekne turlarına katıl, ronaldoları sevmeye çalış vb... akşamları da hisarönünde eğlen, ingilizlere olan nefretini sakla... bu kadar... kabak ve kelebek'i söylemişler zaten...

şöyle anlatayım bi italyan lokantası var onun sırasında olan denizin karşısındaki yol, çarşı içi değil, hatta o yolun köşesinde atmler var..

çarşıdan sonra dönünülünce ölüdeniz e giden deniz yolu diyeyim, orda yerde kocaman beyaz panosu ve üstünde gidilicek yerlerin resimleri olan şirketle gittik, müzik yok insanlar efendi, yiyişen çiftlerde yoktu ortalıkta iyiydi.

biz mağara sn antonyomuydu neydi sıcak soğuk suyun olduğu geziye gittik. açıklarda demir atarsa atla hemen kıyılarda durdukları yerler çok pis. deve plajımıydı neydi acaip pis. sıcak soğuk su mağarası falan guzeldi. kelebek vadisine çıkarken yanına su al ve hızlı tırman yetişemiyorsun yoksa.

12 ada turunu kimse tavsiye etmedi bize. teknelerde paraşutculerin indiği yerin solundan kalkıyor ölüdenizde yani..

geçen hafta döndüm ölüdeniz tatilinden, kız arkadaşımla gitmiştik acayip eğlendik. Hisarönü'nde firmalar mantar gibi, senin yapacağın tur 6 islands dediklerinden olacak. Kelebekler vadisi,soğuk su koyu, deve plajı, akvaryum koyu,st nicholas adası (müze kartınız varsa alın yanınıza)na gidiyor tekne. Bizim gittiğimiz teknenin içerisinde kaydırak vardı. bu da güzel bir ayrıntıydı. Teknenin üstünden biniyorsunuz, içinde dolaşarak denize doğru çıkıyorsunuz. Teknenin adı "easy riders" ölüdeniz merkezde ilerlerken sol tarafta muhakkak görürsün. 20 tl den fazla verme sakın, çünkü fiyatlar random.

bunun haricinde kesinlikle ve kesinlikle "JEEP SAFARI" turuna katılmanı şiddetle öneririm. jeeplerle saklıkent,yakapark,çamur banyosu,rafting, falan filan var. 8 jeep beraber hareket ediyorsunuz ve yaşlısından çocuğuna herkesin elindem bir su tabanası var ve herkes birbiriyle savaşıyor , köylerdeki çocuklar bile yoldan geçerken savaşa katılıyorlar. çok farklı bir eğlence ve c.ronaldolar hiç yok. bunun içinde hisarönündeki focus turizmi öneriyorum. ve bunada 40 tl den fazla vermiyorsun.

Ölüdenize gittiğinde denizi görür görmez bunun neresi ölü diyeceksin çünkü orası ölü değil. minibüse bindiğinde ovacıktan , şoföre "tabiat parkı"nda ineceğini belirtirsen seni biraz daha ileriye götürüyor ve asıl ölü deniz orada. giriş 4tl.

yamaç paraşütü yapanları görüceksin, kafanı yukarı kaldır ve bir daha düşün derim. ama parasailing yapmanı öneririm çok eğlenceli. hisarönüne gittiğinde yemeklerdeki inanılmaz pahalılığı farkedeceksin, herşey pound a endeksli orada. biraz gez bak uygun yerler var, pazarlık serbest, çünkü indirim yapıyorlar türklere :S

iyi tatiller

tarih seversen çevrede xanthos, tlos, patara gibi güzel antik kentler de var. onlara da uğramanı tavsiye ederim. hatta biraz daha açılabilirim diyorsan, yukarı doğru çıkıp dalyan-iztuzu turu veya aşağı doğru inip kekova turu yapabilirsin.

bir de hisarönü dışında fethiye merkezde car cemetery adında güzel bir rock bar vardır. canlı müzik oluyor ve çıkan grup da gayet sağlam. tavsiye ederim.

hisarönünden mümkün mertebe uzak durmanızı öneririm. gerçi gece eğlence de başka yerde yok gibi.
tekne turu olarak aksine ben fethiye merkezden kalkanları öneririm. 12 adalar turu diye geçiyor, hem çok daha sakin hem koylar çok daha güzel. yani iki kere tekne turu yapacaksanız biri mutlaka fethiyeden olsun derim. ovacıktan dolmuşla fethiye merkezde cami'nin orda inersiniz, dolmuşçulara sorarsanız gösterir zaten. yoksa da eski gima (şimdi carrefour oldu galiba)derseniz, tam merkezde, onun tam arkasından tekneler kalkıyor.

kelebekler - kabak görülesi ama kalmayın. günübirlik yine küçük teknelerle gidebilirsiniz - ölüdeniz'de gezi teknelerinin kalktığı yerlerden kalkıyor.

kayaköy e gidebilirsiniz fırsatınız olursa. güzel şaraplar vardır, bir akşam yemeği için değerlendirebilirsiniz. ya da kahvaltı için.

eğer fırsatınız varsa bi gün dalyan turuna katılabilirsiniz. o da ölüdenizden kalkıyordu galiba (hatırlayamadım.) kaya mezarları ve özellikle iztuzu plajı görülmesi gereken yerlerden kesinlikle.

Bir arkadaşıma böyle bir gidilecek görülecek yapılacak şeylerin listesini çıkarmıştım 8 günlük falan. 4 günde ne kadarını yapabilirsiniz bilmiyorum ama elinizde bu sayfanın çıktısını alıp giderseniz pişman olmazsınız.


1-yanıklar yörük evi- serpme kahvaltı
2- kelebekler vadisinde bir gece kamp
3-kabak koyunda kamp
4-st nicolas adasının tepesinde günbatımında bir şişe şarap
5- ölüdenizden tekne turu
6-kaya köyünden ölüdenize ya da soğuk su plajına trekking ardından dönüşte kayaköyünde gözleme
7-saklıkentte yürüyüş ve ardından bir köy restoranında sahanda yumurta ve sac kavurma
8- Aşıklar tepesinde akşam vakti bira
9- Burası çok önemli: Kayaköyünden gemile koyuna giderken sağa bir yol girer ormanın girişinde orada "af kulesi manastırı" var. Türkiyede daha güzel bir manzara göremezsin.
10- balık halinde rakı balık
11- saklıkent yolu üzerinde solda yakapark ve tlos antik kenti
12- akşamları fethiyede olursanız car cemetery-ölüdenizde olursanız help bar- hisarönünde timeout
13- Paraşüt
14- Rafting ya da canoeing yapılabilir dalaman ya da eşen çayında
15- kaşa giderseniz kekova turu
16- ölüdeniz kumburnu ve belcekız
17- kayaköyünde "cinbal" da mangal
18- kumburnunun karşısında denizatı diye bir beach var.oradan kano kiralayarak ölüdenizin iç kısımlarında kürek çekebilrisiniz. çok değişik bir doğa var orada el değmemiş
19- Ayrıca kayaköyünden yine gemile koyuna giderken böyle virajlı orman içerisinde bir yola girersin. o yolda ilerlerken karşında denizi göreceksin biraz ilerleyince. işte biraz daha ilerleyince u şeklinde bir virajda u nun iç kısmında yolun sağında bir patika iner. orada arabadan inin ve aşağı yürüyün. o patikanın devamında kayalıklardan çok fena bir denize giriliyor. Sadece yatlar yanaşır oraya. tertemiz bir su sizi bekler
20- Ölüdenizden kabak koyuna giderken faralya köyüne gelirsin. o köyün içinden geç. bitmesine yakın sağda yörükevi vardır. Köşk vardır orada. O köşke çıkın gözleme vs. yiyin ya da öylece çay için. Sadece manzarası için gidilir.
21- kaş yönüne giderseniz pataraya gidin
22- kalkan kaş arasında kaputaş plajı var çok güzel denizi var
23- Göcek ve dalyan yönüne gidebilirsiniz. göceği görmüş olrsunuz dalyanda da tekne turu yaparsınız sazlıkların arasında
24- Fethiyenin içinde karagözler mevkiinde kürekçilerin bir yeri var. kime sorsan söyler. orada bir çay bahçesi var. bira da vardır. böyle denizin içinde gibi oturursunuz. çok tatlı serin bir mekan
25- Çalış plajının fethiyeye bakan ucunda "şat" diye bir restoran var. denizin üzerinde iskeleleri var orada bir akşam yemeği olabilir. yemekleri çok güzel değil ama mekan çok çok güzel. hizmet için değil manzarası için gidilebilir akşam vakti.

thalys ve sanırım tgv.

şuraya bir bakın: www.tgv.com

tgv 1 saat 20 dakikada gidiyor paris-brüksel arasını. erken rezervasyonla ucuza biletler bulunabiliyor. mart'ta 30 €'ya bilet bulmuştum.

ucuza gideyim derseniz eurolines. ama kötüdür gerçekten.

Siteden reconfirmation seçeneği varsa onu yapın. Daha önce THY'de böyle bir şey yaşadım ama karttan düşülüyor yani merak etmeyin.

www.yellowpages.com.tr

1. Muhtemel.
2. İlk yıllarda hammadde satıyorduk Almanya'ya, çok s*klerinde degildik.
3. Denge politikamız sebebiyle

1. evet doğrudur.
2. pas
3. ismet inönü savaşa girmek için garip garip isteklerde bulunuyordu. 300 kamyon 1000 traktör 500 uçak vs gibi. amacı hem anadolu bir tarım devrimini başlatmak hem de savaşa güçlü girmek.. ama o da biliyormuş vermiyeceklerini.. tarih hocam zamanında böyle anlatıyordu. zaten savaşın başında ruslar ile almanlar saldırmadılar başta. ingilizler ile almanlar arasında kaldık

fotoğrafın doğruluğunu bilmiyorum ama Nazi Almanya'sının Türkiye üzerindeki etkilerini görmek için şuradan okumaya başlayınız:

(bkz: varlık vergisi)
(bkz: aşkale)
(bkz: şükrü saraçoğlu)

bunun dışında mesela şuraya da bir bakabilirsiniz:

(bkz: mahmut esat bozkurt)

mahmut esat bozkurt ataturk ihtilali isimli kitabinda cok guzel bilgiler verir, fasizm teorisine(!) ataturk'un katkilarindan bahseder.

uzun bir hikaye sorduğunuz

ama kısaca

1- olabilir; hatırlayamadım.
2- almanya'ya krom satıldı neredeyse savaşın sonuna kadar. rivayete göre alman gemileri de karadenize geçirilmiş boğazdan gizlice. hatta mina urgan anılarında anlatır bunu. tüm istanbul'da gece elektriklerin kesildiği ve gemilerin geçtiği falan. ama tabii bunlar kabul edilmiş şeyler değil sanıyorum. en azından açıkça

ama natura horror yazmış işte hükümet politikasının nasıl gerçekleştiğini. nazilere çok yakın bir çizgi var uzun bir süre. tan baskını var mesela solun üzerinde gösteren son dönemde. ama esas olarak şükrü saraçoğlunun aşırı milliyetçi çizgisi biliniyor. nazi hayranı falan filan. hatta gene hasan izzettin dinamı bahseder anılarında; naziler sınıra geldiği zaman trakya'da, bulgar tarafında. hasan izzettin dinamo hiç bir savaş hazırlığı yapılmadığını söyler. o dönem orada subaymış. zaten dönem medyasında nazi hayranı ve kamuoyu alman tarafını tutuyor aslında savaşta.

3. zira şöyle bir durum vardı. denge politikası falan deniyor da; o da etken tabii de. esas olarak uluslararası ortamdan dolayı tarafsız kalabildik. müttefikler savaşa girilmesi konusunda yoğun baskı uyguladılar türkiye'ye. dendiği gibi askeri istekler vs. aslında 1939 da tr-ing-fr arasında imzalanan bir antlaşma var. işte savaş akdenize sıçrarsa bu durumda türkiye savaşa girecek diye. ing ve fransa'da askeri yardımı yükümleniyorlar. ama türkiye savaşa girmedi haliyle. problem şu ki; mihver devletler de; yani almanya'da türkiye'nin savaşa girmesini istemiyordu zaten. o da savaş dışında tutmaya çabaladı. ki 1941 de de saldırmazlık paktı imzalandı. böylece türkiye 1939 fr-ing ittifakını uygulamamış oldu. sonrasında durumu toparlamak için çok uğraştı zaten.

sovyetlerin türkiye'ye saldırması düşünülemez zaten. hitler sovyet coğrafyasına yönelmeye karar verince, sovyetler aksine bir cephe daha istiyorlardı doğudan. zor durumdaydı zira.

bir de gene inönü'nün hitler sınıra geldiğinde yazdığı bir mektup var. orada da biraz göz dağı vermiş gibi. işte her yer düşünce balkanlar'da sınıra gelince, inönü son yurttaşa kadar direnmesini biliriz mealinde bir mektuğ yazıyor. hitler'de zaten işgal bir niyetim yok diyor. yani tabii ki korktuğundan falan değil. adamın stratejisi bu...

edit: çok hızlı yazdım. anlatım bozuklukları vs. için kusura bakma

Cevaplar için teşekkürler. "siradan bir adam" sana ayrıca teşekkürler ayrıntılı yanıtın için.

2013'ün 29 Ekimi diyorlardı. Yani bir sene daha var.

edit : ne biri iki iki. ammmaaa ak parti hükümetimizde hayaller gerçek olabilir. oruç kafa matematik bu kadar oluyor.

ee acıldıydı guya ?

valla gün başı döşenen ray, kalan mesafe vs.'ye bakıldığında. 3-4 aya biter gibi duruyor ama ne zaman açılır bilmem. yani rayların döşenmesi biter bu kadar sürede. hiç bi tarih duymadım ben. ama 29 ekim 2013'e kadar kalıcağını sanmam ki ona bir sene değil iki seneden fazla var zaten.
ben de bi soru sorıyım gelmişken. kadıköy'deki istasyon nerde olucak. rıhtımdaki duraklarla haydarpaşa arasında bi çalışma yapılıyor orası mı acaba. ya da direk haydarpaşa'yla mı bağlanıcak bi şekilde.

kadıköy tarafında işler kesat. her gün inşaatın üstünden geçiyorum bi adım ilerleyemediler.

bir tek ben mi 2011 sonu diye biliyorum yahu? hatta mayıs ayında deneme sürüşü bile yapılmıştı.

eet deneme surusu yapıldı, rte de gelmıstı acmıstı hatta.

adliye ile beraber yıl sonunda açmak niyetindeler diye biliyorum ben.

Teorik olarak "Neden İspanya'dan aldığın vizeyle Almanya'ya giriyorsun" deme ightimalleri var ama çok çok çok çok düşük bir olasılık. Ben birçok sefer bunu yaptım ve daha hiç sorunla karşılaşmadım.

Bence asıl soru şu, benim bildiğim kadarıyla Düsseldorf'ta 1 tane havaalanı var. Diğer havaalanı muhtemelen low cost havayollarının uçtuğu şehrin 2834729 km dışında bir yerdir. 2 uçuş arasında yeterli vaktiniz var mı? Dahası hangi havaalanlarını kullanacaksınız?

scheng tüm schengen ülkeleri için geçerli, ülke bazında bir vize değil, bu gibi olaylarda bazen sorun çıkardıklarını duymuştum ama eğer durumu anlatırsan ve uçak biletini gösterip transit yolcu olduğunu söylersen sorun olmaz bence.

wezee havaalanı merkez havaalanına 1 saat mesafede, saat durumundan sıkıntı yok ,tek sıkıntı Almanya'nın özellikle biz Türkler için bu işi daha sıkı tuttuklarını duydum

venedik'ten başla
3gün venedik
1-2gün verona
hop aşağılara in
floransa(pisa ve siena) 3gün
roma 3 gün
haydi istanbul'a geri dön:)

ya da tam tersi

www.ehadigidelim.blogspot.com
ben gitmiştim bir şeyler karaladım venedik'le ilgili

ek olarak: roma ve venedik biraz tuzlu şehirler. ve çok sıcak olur o dönemde. mutlaka klimalı yerlerde kalın ki sonra kötü anılarla dönmeyin, pişince insan keyifli bi şekilde gezemiyor.

tren mevzuna gelince, trenler çok dakik kalkıyor ve hiç problemsiz her saat tren var, çoğu şehire çook rahat gidersiniz. türkiye'den çok daha düzenli ulaşımları kafanız rahat olsun. italya'ya da bluepanaroma isminde bir firma cok ucuza ucuyor öneririm. 1 yaz italya'da geçirmiştim kuzeyinden güneyine karış karış gezdim. roma'da kolezyumu tavaf da ettim:)
venedik'te kayıp da oldum.
verona'da romeo ve juliet'in evine de uğradım.
milano'da modanın son trendlerine de göz gezdirdim.
alpler'e de çıktım, serin serin püfül püfüldü.
floransa, roma, baya gezmişim şimdi yazarken anımsadımda.
güzel günlerdi.
gidin tadını çıkartın:)

ucuz uçak bileti istiyorsan şuraya bir bak: www.blu-express.com

roma ve milano'ya uçuyorlar. milano çok gerekli değil bence ama kuzeyden başlamak istiyorsan milano gidiş, roma dönüş bilet alabilirsin. kanımca görülmesi gereken şehirler: venedik-floransa-roma-napoli. bunun dışında yaz döneminde gidiyorsan pisa yakınındaki cinque terre denilen, 5 köyden oluşan bölgeye mutlaka uğra. şöyle 1-2 fotosunu da koyayım: www.stumbleupon.com

trenler hakkında da aradığın her şeyi şuradan bulabilirsin: www.trenitalia.com

capacity'nin yanında(minibüs duraklarının sonunda pipo vs. satılan bir yer vardı. orada vardır diye tahmin ediyorum. aynı zamanda orası biletix'ti yanılmıyorsam.

capacity'nin dışında bir tobacco shop var. orada olabilir belki. aynı zamanda bileti bayii kendisi.

yok öyle birşey.
nasıl böyle bir soru sorarsın şu an hayretler içerisindeyim.

wiki'de var böyle birşey diyor, (git: en.wikipedia.org)

özet: suudi yasalarına göre girmeleri yasakmış, şu sureye dayanaraktan (9:28);

"Ey iman edenler! Allah'a ortak koşanlar ancak bir pislikten ibarettir. Artık bu yıllarından sonra, Mescid-i Haram’a yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan korkarsanız, Allah dilerse lütfuyla sizi zengin kılar. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir."

ancak meraktan dolayı kılık değiştirip gezen gayrimüslimler oluyormuş.

bildiğim kadarı ile (kaynak götüm) var. hatta o nedenle cnn her yıl haç şeysini (hani dönüyorlar ya yılda bir kez) yayınlarken müslüman olan bir kadın var (Christiane Amanpour) o gidiyor oralara.
nereden biliyorlar. e işte o onların gerzekliği. tr'den gelen herkesi müslüman sayıyor olmalılar. bunun gibi genellemeler ile sanırım.
dediğim gibi ben de duydum bunu ve var demiyorum. ama yok da demiyorum anlattığım cnn konusu nedei ile.

var böyle bir şey. bu da wikitravel'dan:

WARNING: Non-Muslims are strictly prohibited from entering the city of Mecca. The penalty is deportation from the country. Documentation will be checked upon entry and anyone not showing proof of being Muslim will be denied entry. As a solitary exception, the Mecca bus terminal (outside city limits) is open to all.

mekke'ye tabıkı girebilirler sadece mescidi harama yanı kabenin oldugu yere giremezler.

yani belli bir mesafeden fazla giremiyolar. böyle gayet gmrük kapısı gibi şeyler vardı yanlış hatırlamıyorsam, ordan ilerisi yassah!

(bkz: kasr-ı şirin antlaşması)
(bkz: kars antlaşması)

(bkz: gümrü antlaşması)

İran Tr sınırları Kasr-ı Şirin ile,
Kuzeydoğu Anadolu sınırları Kars Antlaşması ile,
Sarıkamış, Kars, Ardahan, Artvin, Batum ve Iğdır da alınıp ardından Ermenistan ile Gümrü Antlaşması imzalanıyorsa eğer,
şuan BDP ve bazı kürt vatandaşlarımız bu ülke sınırları içinde Kürdistan devleti olduğunu nasıl savunuyorlar?

Cıvık cevap vermeyin lütfen. Sadece öğrenmek, bilmek ve anlamak istiyorum. Adam gibi cevap veremeyecekseniz lütfen yazmayınız.

Ozerlik de ilan ettiler. Kürtlerden her sey beklenir panpa.

bıldıgım metro turızm var ama oda en leş firmalardan biri.. en iyisi trenle git

www.esenlerotogari.com

treni unut. ya otobüsle gidicen, ya da katırla. ucak pahalıya gelir. makedonyaya gidenleri de var, sadece metro gitmiyor anlayacağın. üstte arkadasın verdiği adreste firmalara bir göz at istersen.

edit: yunanistan battıgı için, trenler iptal, çalışanlar grevde.

metro yurtiçindeki kadar kötü değil-miş.

derya tur, efe tur.

Pek çok sektörde pek çok üründe yıllardır memnuniyet yarattığı için Germany direkt referans oluyor. Her made in germany yazan ürüne atlamam ama iyi alman malı kendini zaten belli eder.

(bkz: üstün alman teknolojisi)

şu başlığı okumak yeterli olur zannımca: en.wikipedia.org

Almanların mükemmeliyetçi yaklaşımları yüzünden ürünlerinin kalitesi ekol oluyor. Elbette bu yüzden reelde kazançları çin ve uzak doğu ülkelerine göre daha düşük oluyor o ayrı.

Hayatımı emanet edeceğim bir güvenlik sisteminin çin değil alman malı olması için ciddi fiyat farkı verirdim mesela.

bi bosch bi siemens çin'de de üretilmiş olsa alamandır, candır.
bir de ucuz mal alacak kadar zengin değilim mottosundan bahsedilmiş ama deichmann olsun diğer ucuz market zincirler olsun hepsi bim stayla ve feci ucuz. kıyafet ayakkabı gibi şeylerde neden o kadar ucuza kaçtıklarını anlamıyorum ya da yanılıyorum.

istanbul, ankara vs yerlere gün içinde gönderim yapılırdı ama düzce daha zor sanki.

google üzerinden düzce'deki çiçekçi telefon numaralarını bulsan ve onlarla direkt iletişime geçsen? ödeme de havale veya eft şeklinde falan olabilir.

valla bugüne kadar 5-6 kere istanbul içi gönderim yaptım çiçek sepeti'nden, bir kere bile sorun yaşamadım herkesin söylediğinin aksine. ama düzce için iddialı olamayacağım.

beyler düzce değil gebze.. yanlış yazmışım

ciceksepeti genelde iyidir. netice de onlarda bolgedeki sozlesmeli ciceklilerle calisiyorlar. o nedenle zaman zaman problem oluyor olabilir. bende bugune kadar herhangi bir problem yasamadim ciceksepeti ile.

(bkz: #24582993)

(bkz: didyma)
(bkz: priene)

didimde denize girilir çünkü denizi bodrumdan da kuşadasından da güzeldir temizdir:) ayrıca tarihi yer olarak apollon tapınağı var didimin içinde zaten.mavişehirde gün batımını izlemek güzeldir akşam altınkuma inilir.

derya tur gidiyor, metro gidiyor ama uzak durmanızı öneririm.

derya turu arayayım. metroya bulaşmayayım hiç o zaman... çok teşekkürler hocam...

rica ederim. ararsanız birkaç firma daha bulabilirsiniz ama ilk anda bunlar aklıma geldi. bir ara efe tur da gidiyordu. isterseniz orayı da bir arayayın.

selanik e varan la gittim, sonra dedeağaçtan metro ile döndük..
varan yunan bi firma ile çalıştığından hizmet hiç yoktu,
metro da türkiye içi gibi değildi, gayet rahattı memnun kaldık..

derya tur'dan alacağım sanırım. gayet uygun geldi. tekraren teşekkür ederim.

fiyatlarını, saatlerini, molalarını vs. falan burada bildirsen aslında, duyuruda arama yapanlara bir nebze de olsa katkıda bulunmuş olursun, teşekkürler.

yunanistan'a otobüsle gidilecekse metro fena değildir.
yurtiçi hizmetinden daha iyi.

Bir matbaanın dış ticaret departmanında çalışıyorum. En kötü ihtimalle ayda bir yurt dışına gidiyorum. Size de mümkünse bir firmanın dış ticaretini tavsiye ederim.

Isi bilmem de cokuluslu bir sirkette calisiyorsan yok face to face'iydi, yok business update meeting'iydi, yok EMEA QBR'iydi zirt pirt yurt disina cikmak zorunda kaliyorsun. Zirt pitt dedigim bazen ayda bir, bazen iki ayda bir.

Yoksa uluslararasi ucuslarda kabin gorevlisi veya pilot olursan haftada bir kac kere cikarsin.

muhendislik icin, uretici ya da pazarlayici firmada satisla ilgili baglantilar kurmak ya da fuarlara gitmek icin yurt disina cikmaniz gerekebilir. ar-ge'de calisanlar icin de bu gereklilik sikca yasaniyor.
yurt disi santiyelerindeki isler de 4-6 ayda bir izin sebebiyle cikis-giris yapmanizi, turkiyeli firmalarda calisacaksiniz irak-afganistan'dan dominik cumhuriyeti-malezya'ya genis bir alandaki yerlerde calismanizi gerektirebilir.

ben enternasyonel gerilla olarak guney amerika, meksika / chiapas, afrika ve adini guvenlik nedeniyle veremeyecegim yerlerde bulundum. bu da bir secenek olabilir.

suattır suat

sallama hakkımı kullanarak faruk atalay diyorum

rıdvan dilmen

sedat yeşilkaya?

kimse yazamadan "sarbi reyiz"

emrah eren?

sanırım mehmet aksu

yanılmıyorsam 2001'de ayhan akman karşılığında ahmet yıldırım'la birlikte beşiktaş'a gelmişti: arsiv.ntvmsnbc.com ama sonra beşiktaş'ta da pek tutunamadı. rusya'da rostov'a gitti diye hatırlıyorum. sonrasını çok anımsayamadım ama bir ara istanbulspor'da gördüğümü hatırlıyorum.

bence de sedat yeşilkaya.

sedat yeşilkaya 1,80 m. buradaki adamın 1,80 olması için arif'in, hakan ünsal'ın, -sanırım- marcio'nun falan 2 metreye yakın olması lazım. mehmet aksu olduğu konusunda ısrarcıyım.

ya capone ile birlikte gelen brezilyalı değil mi bu?

mehmet yeşil yeşil

mehmet aksu'ya benziyormuş evet. lakin onun da boyu 1.80, hatta 1.82 olarak verilmiş.

emrah erenmiş beyler

olm ne emrah eren'i ya. eyüp kaymakçı o.
bu da gsden transfer olduğu takımdaki fotoğrafı
www.fotomac.com.tr

yanlış anons eyüp kaymakçıymış hageten

(bkz: hacı arif bey)

ata.

img412.imageshack.us

türk tarihi mi? öfkeli yıllar olabilir.

yakın türkiye tarihi mi, yoksa yakın dünya tarihi mi? muhtemelen türkiye tarihinden söz ediyorsunuz ama yine de dünya tarihiyle de ilgilenirseniz diye söylemeden duramadım: oral sander'in 2 ciltlik siyasi tarih serisi nefistir. özellikle yakın tarih dediğiniz için ikinci cilt daha çok ilginizi çekecektir.

İlber ORTAYLI-Türkiye'nin Yakın Tarihi

İlber Ortaylı'nın kendi tuttuğu notlardan topladığı bir kitap. İçinde güzel analizler, değişik bilgiler var. Çok ayrıntılı ve geniş bilgiler içeren bir kitap değil. Bu yüzden konular hakkında hiç bilginiz yoksa verilen ayrıntıları, çarpıcı bilgileri yakalamanız mümkün değil. Önce bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgi veren birkaç kitap okuyun, üstüne bunu okuyun.

Küller Altında Yakın Tarih ve Yakın Tarihin Kara Delikleri - Mustafa Armağan

atatürk'ün yaşamının anlatıldığı 10 ciltlik seriyi önerebilirim. (bkz: küçük anılarda büyük sırlar)

Malesef yakın tarih yok elimizde, çünkü belgeler yok.Bir 20 sene sonra okumayı denesen daha iyi..

kesinlikle (bkz: paradigmanın iflası)zürcher'in (bkz: modern türkiye'nin tarihi) de iyidir.

cevap veren herkese çok teşekürler. çok yardımcı oldunuz.

nazan eckes'e benziyor ama emin de olamadım.

nilgül'e benzettim.

ismail yk

nazan eckes +1

@natura horror vacui, @mamu, danke!

@nickinçokuzun bitte

"avrupa yakasindaki en guzel fajitas" gibi bir iddiam olamaz cunku hayatimda sadece tek bi yerde yedim, karsilastirma imkanim yok yani.

ama istiklal caddesi - tramvay cafe'de uygun bir fiyata bana gore lezzetli bir fajitas yiyebilirsin :)

nişantaşı kırıntı fajita konusunda oldukça başarılı.

asmaaltında picante de var.

nişantaşı ranchero her türlü meksika yemeği konusunda neredeyse şehirde rakipsiz. şiddetle tavsiye ederim. hatta davet edersen ben de gelirim :p

edit: suadiye şubesi de mevcut. olur da anadolu yakasında yemek isterseniz diye...

kırıntı'nın üstüne tanımam. mutlaka denemelisin.

(bkz: Picante) tavsiye ederim ben.

ranchero iyidir denenebilir olmadı dedikleri gibi kırıntı alternatif

ranchero'daki de güzel ancak kırıntı daha iyi, nacizane fikrim.

uçaklar vor nbd gibi (vikiden bakabilirsin bunlara) istasyonlar üzerinden geçer. bu istasyonları birbrine bağlayan airwaysler vardır. enroute chart diye ülkelerin üzerinde bu airwaysleri görebilirsin. yada havalimanlarına özel chartlar var. atatürk h.a için olanı ltba chart olarak aratabilirsin.

ndb doğrusu. yukardakini yanlış yazmışım

hava akımlarına elbette dikkat ediliyor. (bkz: jet stream) jet streame paralel uçulduğunda hem daha kısa sürede gitme şansı oluyor uçağın, hem de yakıttan çok ciddi oranda kar ediyor: en.wikipedia.org kısa mesafelerde bile bu farkı görürsünüz. örneğin istanbul'dan frankfurt'a uçuyorsanız, gidiş yaklaşık 2 saat 50 dakika civarı sürerken, dönüş 2 buçuk satta civarı sürer. işte aradaki o 20 dakika jet streamden kaynaklanır.

diğer konularla ilgili bilgi almak için de bkz: en.wikipedia.org

@natura horror vacui tam aradığım şekilde cevapladın. teşekkür ederim.
peki bir yerin üzerinde ki hava akımlarını bulabilmemin kolay bir yolu var mıdır?

www.tcdd.gov.tr

oyak sitesi olabilir sanki.

oyak sitesi derken? kağıthanede mi? başka nereler olabilir yeni site içi evler esenyurt beylikdüzü ve küçükçekmecede falan var hiç daha yakın yerler yok mudur? veya anadolu yakasında yarım saat falan sürecek yerler yok mu?

Sanayi Mahallesi
Çeliktepe
Emniyetevler

1000 liraya maslak'a yakın, yeni ve site içi ev bulamazsınız.

kriterleri değiştirirseniz daha ayrıntılı yardımcı olmaya çalışırım :)

istinye, hacıosman, poligon mah, reşitpaşa mah. sahibinden.com'dan buraları aratarak bulabilirsiniz.

peki 4-5 yıla kadar olabilir ev yeni olmasa da olur ama site içi istiyor. 1000 lirayı da ne kadar arttırmalıyız ki?

gazeteciler sitesi de olabilir gibi.

ayazağa oyak sitesi'nden söz ediyordum.

yunanistan üzerinden gideceksen şengen vizesi yetiyor panpa.
bulgaristan üzerinden gideceksen ayrı vize alman gerek.
arabayla geçişte prosedür nedir nasıldır bilmiyorum.

ehliyetin icin uluslararasi gecerli bir belge aliyosun. google yaz birseyler gosterir.

araba için de yeşil kart alman gerek, avrupa'da geçerli olan sigorta türü.

beynelmilel sürücü belgesi alman lazım turing den 250 lira civarı bir şey 10 dk. da çıkartıyorlar

@patriot
schengen vizesini bulgaristan'da 3 güne kadar transit vize olarak kullanabiliyorsun. dolayısıyla bulgaristan için ayrı vize almana gerek yok. ama tabi ki yunanistan rotası -feribotla gidilecekse- çok daha mantıklı.

gerekli belgeler için de:

www.turing.org.tr

Çeşme'den İtalya'ya feribot kalkıyor.

Bazı kültürlerde var bu. Mesela ruslar dudaktan öper ama el öper gibi, yanak öper gibi.

Yugoslav bir arkadaş da annesini öpüyordu dudaktan. Tabii dil mil yok, minik buse formatında :D

Honecker'le Gorbaçov'un size selamı var:

www.nytimes.com

chandler öper.

10 haziran mi? ben en son basvurduktan 3 gun sonra ( is gunu) almistim. ancak o zaman idata ile calismiyordu.

1 ay önce hollanda'dan ticari vize aldım. 3 gün sonraya randevu verdiler. randevudan 2 gün sonra da pasaportumu vizeyle birlikte geri aldım. 10 haziran'a kadar rahatlıkla alırsınız. özellikle de önceden schengen almışsanız.

oo, 5-6 defa çıkar o zamana kadar.

www.bulucak.com

anadolu jet'i de ekleyebilirsiniz o listeye.

kavacık'tan cevizlibağ'a giden otobüsler var. onlara binin. cevizlibağ'dan da bakırköy otobüsüne binip dikilitaş durağında inin. orada hastaneyi kime sorsanız gösterir. 5 dk falan yürürsünüz.

kavacıktan 121b'ye binip zincirlikuya inip, oradan metrobüse geçip bahçelievler surağında inmek en mantıklısı.

kavacıktan git şimdi sen, nereye gidicen biliyon mu? bilmiyon tabi ondan soruyon bahçelievlere ordan da zuhuratbabaya geçiceksin...

şuradan bakabilirsiniz:

liveonsat.com

sony'den al abi.

sakın acer alma. bende acer var, şarj aleti ve şarj giriş kısmı elimde patladı. garantiye gitmesi de acayip işkence.

şu anda bu yazıyı lg x130 dan yazıyorum ve çok memnunum. bunun bi üst modelleri var bi bak derim. hem ucuz hem de performansı tatmin edici.

sen git ben geliyorum+1, bence de vaio al.

asus eee pc.

packard bell al. the best fiyat performans

bir vaio kullanıcısı/fanatiği ve çılgın sony sempatizanı olarak konuşuyorum:
samsung n150, 2 gb ram'i olanı al. süper bişi. netbook değil, laptop deseydin de dell derdim. fanatiklik de bir yere kadar yahu, biraz insan fiyatında olsunlar. n150yi de insanlar öve öve bitiremiyorlar. ankara'daysan mediamarkt'ta 500 liraya bulabilin.

timebender +1. fiyat/performans açısından bence rakipsiz.

ingiltere'de zeminden yukarıda oluyor ama orada zaten tribünün içinde denilebilir. burada zeminin altında olmasının sebebi ise tabi ki arkadaki tribünde oturan taraftarın görüşünü kapamamak.

Çok fena sallıyorum ama rüzgarı falan biraz kessin diye olabilir mi :/

maltepe'den 252'ye bin, en son durakta (şişli merkez) in. indiğin yerden 59b'ye bin, sondan bir önceki durakta (spor kompleksi durağı) in.

romantik film kastediyosan ilk aklıma gelen "arkadaşımın aşkı"

www.sinemalar.com

komik olacak ama gayet de tanıma uyan bir film var:

(bkz: bridget jones's diary)

500 days of summer. tam o hissi uyandırmasa da benzer duygulara sevk ediyor insanı.

(bkz: high fidelity)

fight club, daha once izlemis olabilirsin. ama efendi yerine pic adam tercih edilmesi diye dusunerek tekrar izlersen harbiden lan diyeceksin. garanti veririm. ha filmi izlemediysen sonunde dumur olacaksin orasi ayri.

ayrice bruce wills oluymus

reality bites

Santorini gibi geldi bana...

santorini'yle uzaktan yakından alakası yok. bariz salzburg: www.google.com.tr

tineye'da aratınca çıkıyormuş bu arada. ben kişisel bi fotoğraf diye çıkmaz diye düşünüp aratmamıştım. kusura bakılmasın. cevap için de teşekkür edeyim.

ilk aklıma gelenler agos ve şalom.

hatta bir de şunlar varmış:

jamanak (ermenice)
apoyevmatini (rumca)

bir de marmaran ve iko varmış ama onların halen yayınlanıp yayınlanmadığına dair bir bilgi bulamadım.

jamanak ve agos'a ek olarak marmara var ermeni gazetesi. bildiğim kadarıyla başka ermeni gazetesi yok zaten

ankara'da eskiden ülkealan pasajının alt katında bunu yapan bir amca vardı. hala mevcut mudur bilemem, zira son 3 yıldır ankara'da yaşamıyorum. ama bir şansınızı deneyin derim. nihayetinde izmir caddesi merkezi bir yer, kızılay'a indiğinizde uğrayıverirsiniz.

alacağınız vize schengen. girişi avusturya'dan yaptığınız sürece istediğiniz ülkeden dönersiniz, sorun olmaz.

donmek zaten hicbir sekilde problem olmaz:)Ingiltereden donuste pasaport kontrolu bile yapmiyolar, o kaddar!

life is a day room is today kafasindaki insanlardan her kurala uymasini mi bekliyorsun abi?

ingilizler de bazı zamanlarda persons olayını kullanıyor. bizim türkler bundan habersiz yapmışlardır ama ingilterede de karşılaşabilirsin böyle şeylerle. yani pek fark etmiyor.

kaba tabirle olaya eklenecek ya da olayı etkileyecek her kelle önem ifade ediyorsa yabancılar da persons ifadesini kullanırlar

hahaha bu da süpermiş hakikaten bilmiyodum bunu :)

ama yok bu öyle değil, bildiğin kurallı gibi. beş yıldızlı, yabancı iş adamlarının geldiği son derece kaliteli otel asansörlerinde de yazıyor. yani şahin camı gibi kenar mahalle işhanı asansöründe görsem anlarım da. bu bir kural sanki "hede hödö olunca persons kullanılır" gibi.

sadece nicelik verilecek bir durumda persons gayet kullanılabilir. üstelik gramatik olarak da yanlış değildir.

Şurada gayet güzel açıklamış farklarını

www.dailywritingtips.com

daha formal şeylerde persons kullanılıyor. mesela davetiyelerde de "for two persons" filan yazar.

person nicelik bildirilirken kullanılır, 4 persons dersiniz 4 people aslen gramatik olarak doğru olsa da yanlış bir kullanımdır. hoş kimsenin iplediği bi kural olmadığından ingilizce ana dili olan insanlar bile yapar bu hatayı.

people ise mrtskn'in dediğinin aksine belli bir grubu nitelerken kullanılır. halk, grup vb.
people of america diyen amerikan başkanı var mı bilmiyorum, ama hadi dedi diyelim "amerikan halkı" nitelenmiş oluyor. bununla birlikte persons people'ın alt grubu gibi bi şey değil, people'ın gelemeyeceği veyahut geldiğinde aslen anlamını değiştirdiği pek çok örnek var.

"little persons" = küçük kişiler(burada persons her bir bireyi farklı görür)
"little people" = küçük halk(buradaysa bir grup, kitle söz konusu)

peoples of america dediğinizde de mesela amerika'nın etnik gruplarına sesleniyor olursunuz ayrı ayrı.

bunları bi yana koyarsak aradaki farkı bizim yakalamamız çok kolay;
person: kişi, birey
persons: kişiler, bireyler
people: halk, kitle
peoples: halklar, kitleler

p.s: resmi yazışmalarda vb. persons yazmasının sebebi -ya da bir davetiyede- persons'ın doğru olması. 2 people yazarsanız gramatik olarak doğru olsa da anlam aslen kayma yapar, fakat kimse iplemez. her dilde bulunan minik ve önemsiz görülen nüanslar işte :)

little people= küçük halk hocam :) istersen little people'ı senin istediğin şekilde algılayabilirsin, ama bunun sebebi sıklıkla yapılan bir yanlış kullanım olması ve artık resmi yazışmalar dışında halk diline kadar yansımış olması. ben fikrimi yazmıyorum burada, ortada bir kanaat yok ingilizce'de bu böyle :)

people ya da persons kullanırken iletişimin olup olmaması 0 önem taşımakta. formal yazışmalarda da peoples ibaresi görebilirsin aynı zamanda ya da people, ama bunun olması için people'ın yukarıda belirttiğim anlamda kullanılması gerekli. daha nazik olması gibi bir durum yok, doğrusu olduğu için kullanılıyor ve tabii ki daha etkili zira doğru kullanım.

ben bunları kendi fikirlerim üstünden ya da herhangi birinin mantığına sığınarak yazmıyorum, dilin içerisinde belirtilmiş olan farklar bunlar.

ikna olunacak bi şey yok. yes nasıl evet demekse bunlar da bu anlama geliyorlar. seni ikna etmeme gerek yok. dillerin yazılı kuralları ve kelimelerin anlamları vardır. bilmiyorsan bile abuk subuk bence böyle diyip sonra gerçek sanmana gerek yok :))

kimse söylemez ama muhakkak gör:

(bkz: vrelo bosne)

sebili, çarşıyı vs. gezeceğini söylemiyorum bile. şehir dışına çıkabiliyorsan mostar ve poçitel. yaya olarak şehri boydan boya yürü gez.

bonus: www.dunyabizim.com

başçarşının içinde bir turist ofisi var. uygun fiyata eski şehrin içinde yürüyüş turları yapıyorlar. elbette kendin de yürüyerek gezebilirsin ama onlar bir yandan da anlatıyor. etrafta görülesi neresi varsa görüyorsun; eski şehir, camiler, kiliseler, latin köprüsü, yugoslav savaşı'nda bombalanan makale pazar yeri vs. 2-3 saatlik çok keyifli bir tur. tünel turu da yapabilirsiniz. dışarıda harcayacağınız 1 gününüz olursa mostar ve çevresi (blagaj, pocitelj, kravica şelaleleri vs.) görülesi. ayrıca vrelo bosne +1. bosna tarihi müzesi eski şehrin biraz dışında ama tramvayla 5-10 dakikada rahatlıkla ulaşılabiliyor. savaşta hasar görmüş bir binada ama ben çok beğenmiştim. tren garına da çok yakın. çevredeki tepelerden manzaranın çok güzel olduğu söyleniyor ama ben çıkmadım. sarı tabya diye bir yer var, bacaklarınıza güveniyorsanız yarım saatte yürüyerek tırmanırsınız. şehrin manzarasını görürsünüz. diğer tarafa bakarsanız da, şehrin hemen yanıbaşında yerleşik ufak ufak köyleri, vadiyi falan görürsünüz. güzel yer. hem oradan dönüşte aliya izzetbegovic'in mezarının da bulunduğu şehitliği gezebilirsiniz.

parfüm için de, herkese verdiğim öneriyi size de vereyim: (bkz: bvlgari aqva)

cevapcic ye... tunel turuna katıl... oranın istiklalinde otur bira eşliğinde gelen geçenleri seyret... mostar'a git köprüden atla... biletsiz tramvaylara binme... fazla büyük bir yer değil zaten çantanı tak sırtına amaçsızca dolaş tramvayla ya tabanvayla...

TCMB'den (sağdakiler alış - satış):

1 BULGAR LEVASI 1.1031 1.1176

ama alım güçleri aynı mı bilmiyorum. Yani 1000 lira maaşlı adamla 1000 leva alan adam aynı standartlarda mı yaşıyor, ona bakmak lazım.

geçen sene 1 tl 1 konvertible mark'a (bosna hersek para birimi) eşitti neredeyse. leva (bulgaristan para birimi) da öyleydi. şimdi ikisi de 1,11 tl civarı.

brezilya reali olabilir mesela:
www.google.com.tr

he yok ya paranın alım gücü önemli deyil bu soruda :)

www.x-rates.com

avustralya dolari

tren

@hadi, tren zor benim için, küçükçekmecede oturuyorum, valiz ve bel fıtığıyla haydarpaşaya gitmek istemiyorum. zaten karşıya geçme kısmı olmasa sabihadan ucuz havayoluyla uçardım.

ulusoy'un royal class otobüslerinde var bildiğim kadarıyla..

kamil koçun rahat hatları internet ve rahat koltuk va ama prizi bilmiyorum

buyrun:

www.anadolu.com.tr

@natura horror vacui, 2+1 rezidanslar istanbul-ankara hattında çalışmıyormuş.

@hadii, kamil koçta priz yokmuş

kamil koç'u unut abi. yirmi seyahatimin üç tanesinde priz vardı. çoğu zaman internet bile olmuyor. rahat hattan bahsediyorum, evet.

bütün şirketleri aradım, sonuç:

Varan SetraDeluxe ve Ulusoy RoyalClass'da var.

Anadolu'nun 2+1 rezidansları baya güzel görünüyor ama onlar ist-ankara hattında çalışmıyormuş

varan'ın deluxe'lerinde prizlerin yeri değişik olabiliyor. mesela koltuklar 1+2 şeklinde ya, bazen o tek koltukta oluyor, bazen de iki koltuğun arasında. ikisinde birden olmuyor yani. ama ulusoy'un royal class'ında iki tarafta da hep oluyor, koltukları daha rahat bir de. kamilkoç'ta prize hiç rastlamadım, hatta bazı otobüslerde (hepsi rahat hattı) o koltuğun arkasındaki televizyonun usb girişi bile yoktu, belirli kanallar izleyebiliyordun filan. bilgisayarı geçtim, telefonun pili bitince ayrı bir üzülüyor insan.
hızlı tren aktarmalı yolda da cumhuriyet ekspresini kullandım eskişehire giderken, priz 10 dakika çalıştı ve sonra gitti. ama tekli koltuktaydım, baya da rahattı, bir de yol çok güzeldi, bilgisayara bakasım gelmedi bile. hızlı tren için aynı rahatlık olduğunu söyleyemeyeceğim, çok kalabalıktı ama zaten 1 saat sürdüğünden pek de koymadı.

not: bütün bu yol tecrübesini istanbul-ankara arasında edindim.

indisiyle bindisiyle minimum 1 saat olduğunu düşünürsek 18.10 çok riskli olur bence. hem 18.10 trafik dehşetinin başladığı saatler. bence 17.20'ye binin. (uçuş yurtiçi sanırım?)

nerden kalkıyor bilemedim ama metroya binin. en azından saatleri kesin, trafigin ne yapacagı bilinmez

aman diyeyim, 18:10 çok tehlikeli saat. akşam o saatlerde e-5 korkunç olur. metro en temizi...

kabataştan başlıyan tramvaya, oradan aktarma yapıp metroya binmek en iyisi.

www.mfa.gov.tr

gördüğün üz're ırak vize istiyor.

bu da o vizenin nasıl alındığına dair:

www.eksisozluk.com

yaklaşık 18 saniye sürdü bunları bulmam.

benim 15 saniye sürmüştü. lakin son tahlilde durum nedir onu öğrenmek istemiştim. hergeçen gün başka bir ülkeye başka çeşit vize uygulaması yapıldığından kelli..

yapabilirsin, ikisi de schengen ülkesi değil mi?

sorun cikardiklarini hic gormedim. gayet mulayim ve kibar adamlar.

prensip olarak schengen vizesinde, vizeyi hangi ülkeden aldıysanız ilk olarak o ülkeye giriş yapmanız gerekiyor. dolayısıyla sınır polisinin sizi geri çevirme hakkı mevcut. ancak ben daha böyle bir şeye rastlamadım. şahsen fransa'dan aldığım vizeyle önce almanya'ya girmişliğim mevcuttur. size de bence sorun çıkarmazlar. en kötü, sınır polisine "önce finlandiya'ya gidecektik, o yüzden oradan aldık ama fikir değiştirdik, norveç'ten sonra oraya gideceğiz" diye bir şeyler sallarsınız. elbette bunları sorarsa söyleyin. sormazsa kıllandırmayın. bence bir sorun çıkmaz.

norveçi bilemem ama, vizeyi hangi ülkeden yaptıysan o ülkeden girişi yapman tercih edilir, surat yaparlar, sorun çıkartırlar falan. Hele Almanya'da kaos yaratıyorlarmış

ilk schengen ise alınan ülkeden giriş yapılması gerekiyor diye biliyorum ben