Giriş
(9)

kulaklarım patliycik sanırsam!

myriamonde
merhabalar efendim, derdim şöyle: böyle basınç saçmalayınca kulaklarımız patlayacak gibi olur ya, onu düzeltmek için ne yapıyorduk? otobüsteyim an itibariyle, o yüzden patlıyo kulaklar da.
merhabalar efendim, derdim şöyle: böyle basınç saçmalayınca kulaklarımız patlayacak gibi olur ya, onu düzeltmek için ne yapıyorduk? otobüsteyim an itibariyle, o yüzden patlıyo kulaklar da.
0
myriamonde
(07.04.10)
yutkunmak ise yarar ya da burnu kapatip burundan nefes vermeye calismak.
0
sourlemonade
(07.04.10)
ağzını aç. çok aç.
0
tepedeki psychedelic adam
(07.04.10)
yalanciktan esne agzini actiktan sonra. bende esnemeden olmuyor.
0
kurukafa
(07.04.10)
esniyormuş gibi yaparak basıncı eşitleyin?
0
buffy de vampir sayilir
(07.04.10)
nalet olsun olmuyor olmuyor
ağız açmalı ekşınlara girdim de, ı ıh. ölücem galba. başka bi yöntemimiz var mı?
0
🌸myriamonde
(07.04.10)
bi de ağzın kapalı esnermiş gibi yapmaya çalış bakalım. ciddiyim :) bu esneme işinin çözmesi lazım.
0
tepedeki psychedelic adam
(07.04.10)
burnunuzu tıkayıp yutkunun.
0
turtle
(07.04.10)
derin bir nefes alın
burnunuzu baş parmak ve işaret parmağıyla sıkın.
ve burnunuzdan hava verir gibi yapın.
bunu yaparken yanaklarınızın şişmesi lazım.

olayın adı da valsalva manevrası.
0
voiceofthemysteron
(07.04.10)
Sakız çiğneyin, sakız yoksa da çiğniyor gibi yapın.
0
samterk
(07.04.10)
(3)

yar bana bir Red Songs 2 medet?

myriamonde
efendim şimdi bilumum abuk subuk forumda bilumum "devrim şarkıları", "red songs" falan başlıkları altında bir sürü bir şeyler buldum ettim, ama hiç biri tam olarak red songs 2 değildi. çok da istiyorum kendisini. kasetten mp3 yapmaya kasmayayım, biri bana buldursun.http://www.iskenderiye.com/mm/ayri
efendim şimdi bilumum abuk subuk forumda bilumum "devrim şarkıları", "red songs" falan başlıkları altında bir sürü bir şeyler buldum ettim, ama hiç biri tam olarak red songs 2 değildi. çok da istiyorum kendisini. kasetten mp3 yapmaya kasmayayım, biri bana buldursun.

www.iskenderiye.com adresinde görebileceğimiz şarkılar var içinde bu albümün.

özellikle cuando tenga la tierra buldurana devrim yapıcam. o derece.

(dışarıya kapalı duyuru)
0
myriamonde
(14.08.09)
www.2shared.com

biraz dusuk kaliteli ama yine de bakin derim olmadi silersiniz.
0
dahicocuk
(14.08.09)
önce teşekkür, sonra :

albümdeki kaydı aramaktayım, mercedes ablam kariyeri boyunca bi tek bu şarkıyı çok ötü söylemiş diye düşünüyorum. yani bu albümdeki kayıt nası şıkırdak nası neşeli nası fingirdek bişiy belli değil. çok mükemmel.

bunu da sırf "aa bulmuş" diyip yazmaktan vazgeçmesin insanlar diye yazıyorum
0
🌸myriamonde
(14.08.09)
vallahi değil yaa :(
of allahım of.
0
🌸myriamonde
(15.08.09)
(1)

margaret atwood ve douglas adams

otchaianie
saygıdeğer arkadaşlar bu fani: `margaret atwood` ablamın `kör suikastçi` ile `douglas adams` amcamın `kutsal dedektiflik bürosu` adlı kitaplarını aramaktadır... hey dostum kör suikastçiyi neden internetten sipariş vermiyorsun diye sormayın lütfen... ilk kitaba ankarada rastlayan arkadaşlar koordina
saygıdeğer arkadaşlar bu fani: margaret atwood ablamın kör suikastçi ile douglas adams amcamın kutsal dedektiflik bürosu adlı kitaplarını aramaktadır... hey dostum kör suikastçiyi neden internetten sipariş vermiyorsun diye sormayın lütfen... ilk kitaba ankarada rastlayan arkadaşlar koordinatları bildirirse sevinirim ya da abi ben bu kitabı aldım ama okumayacağım diyen varsa ondan da alabilirim... ikinci kitabı bulacağımdan ümidim olmadığımdan dolayı ankarada ikamet eden ve bu kitaba sahip birisinden edinip bir kopyasını edinmek istiyorum... bu iyiliği yapan arkadaşlara ayriyetten jelibon ısmarlayacağım... hadi bi buldurun be...

mail: [email protected]
0
otchaianie
(25.07.09)
dirk gently kitapları nedense bulunmuyo memleketimde, hani orjinali de bulunmuyo. daha doğrusu ikinci kitap var ortalıkta heb, ilki yok pek. o açıdan, ideefixe ve kapıda ödeme seçeneği diyorum eğer ki mevzu kredi kartıysa.
0
myriamonde
(25.07.09)
(1)

Başkent Doğalgaz

sesee
Ankara'yı fazla bilmeyen biri olarak, Başkent Doğalgaz'a en kısa yoldan nasıl gidilir?Ankaray'a falan bindikten sonra nerede inmem gerekiyorla başlayabiliriz mesela? Demirtepe? Maltepe?
Ankara'yı fazla bilmeyen biri olarak, Başkent Doğalgaz'a en kısa yoldan nasıl gidilir?
Ankaray'a falan bindikten sonra nerede inmem gerekiyorla başlayabiliriz mesela? Demirtepe? Maltepe?
0
sesee
(13.07.09)
demirtepede inip soldaki merdivenlerden çıkıp sağa dönünce hemmen orda
0
myriamonde
(13.07.09)
(2)

Acaip Bir Soru. Çizgi Roman Hakkında

teletabi
Merhaba sevgili Narutolar. şimdi malumunuz memleket krizden kavruluyor. benim de işime mal olduğu için ve yeni bir iş bulma süreci çok zorlu geçtiği için sıkıntıdan kendimi garip garip meşgalelere veriyorum. bunlardan biri de zevk için çizgi roman yazmak çizmek. ama kağıt üzerinde değil. ben bu çizm
Merhaba sevgili Narutolar. şimdi malumunuz memleket krizden kavruluyor. benim de işime mal olduğu için ve yeni bir iş bulma süreci çok zorlu geçtiği için sıkıntıdan kendimi garip garip meşgalelere veriyorum. bunlardan biri de zevk için çizgi roman yazmak çizmek. ama kağıt üzerinde değil. ben bu çizme işlemini bilgisayarda yapmak istiyorum da nasıl bir program kullanılır bunun için, hangisi en yararlı olur ve zorlamaz bilmiyorum. ne bileyim bir illustrator mu bir photoshop falan mı. ya da başka bir şeyler mi? ayrıca ilgili programda hangi yöntemle kastırmadan yapılır bu hede. alakanız için şimdiden teşekürler efenim.
0
teletabi
(12.07.09)
nası çizcen?
yani tarz olarak. xkcd de çizgiromandan saylanır çünkü, ve mesela onu paintle de yapıyon.

(çizgiromancı insanlar çizip scanleyip fotoşopa atıyolar renklendirme için genel temayül olarak benim gördüğüm kadarıyla)
0
myriamonde
(12.07.09)
manga studio debut + photoshop ve elbet grafik tablet işi görür.
www.youtube.com
0
yapacakbirseyyok
(12.07.09)
(6)

geek aranıyor

myriamonde
çünkü şu xkcd espirisini anlamadım:http://www.xkcd.com/599/evet, espiriyi açıklayan adam lazım. tenku.edit: resmen bilmişim bi süre sonra ben de nerdeye.
çünkü şu xkcd espirisini anlamadım:

www.xkcd.com

evet, espiriyi açıklayan adam lazım. tenku.

edit: resmen bilmişim bi süre sonra ben de nerdeye.
0
myriamonde
(27.06.09)
(bkz: erdos sayısı)

kendi erdos sayısını 1 yapma fırsatını kaçırmamak.
0
cigoretti
(27.06.09)
yok erdos un konsomatris gibi herkesle makale yazmasına atıf sadece.
0
bryan fury
(27.06.09)
niye hesap yapıyo o zaman? niçin? hı? kevin bacon'ı niye karıştırıyo işin içine?
0
🌸myriamonde
(27.06.09)
paper yazıyolar da coauthor mu oluyo adam yoksa? ay allaam delircem
0
🌸myriamonde
(27.06.09)
hesapları yapıp paper yazıyor, bütün imzalayanlar da coauthor olmak için imzalıyorlar. erdös imzasını atınca hepsinin erdös sayısı 1 oluyor, geek pride doluyor insan.
0
cigoretti
(27.06.09)
cigoretti iki cevabinda da cok super sekilde aciklamis. alt text'te de bacon number'a atifta bulunuyor. "simdi de gidip bacon'la bi kisa film cevirsem, ooh bacon number'i da 1 yapsam" seklinde :)
bu arada xkcd'de anlamadigim espri oldugunda ben forum kisminda "individual xkcd threads" basligina bakiyorum. ilk birkac postta mutlaka anlamamis baska biri ve ona cevaben olayi aciklayan baska biri cikiyor :)
0
layouter
(27.06.09)
(4)

lateks veya benzeri malzeme nerden bulunur?

squatterbloat
efenim şimdi ben acaip gaza geldim bi projem var ve bunun için kendime oyuncak adamlar troller cüceler falan yapmak istiyorum. bu oyuncakların da gerçekçi gözükmesi için deri benzeri sentetik bi materyal olarak aklıma lateks (latex) kullanmak geldi. pekii ;1) kalıp silikonunun içine akıtılabilen lat
efenim şimdi ben acaip gaza geldim bi projem var ve bunun için kendime oyuncak adamlar troller cüceler falan yapmak istiyorum. bu oyuncakların da gerçekçi gözükmesi için deri benzeri sentetik bi materyal olarak aklıma lateks (latex) kullanmak geldi.

pekii ;

1) kalıp silikonunun içine akıtılabilen lateks veya benzeri malzemeyi nereden bulabilirim, türkiyede bulunur mu ithal mi edilir?

2)Pahalı mıdır?

3)muhakkak ki çeşitleri vardır, nelerdir? (esneklik önemli)

kimya mühendisi veya nebiliyim bilen eden varsa ilgilense çok makbule geçer.
0
squatterbloat
(05.06.09)
heykel öğrencilerine bir sormak lazım benzer malzeme için.
0
dumur
(05.06.09)
ayakkabı tamircileri ve üreticileri dolgu malzemesi olarak kullanıyor.makyaj için satılanını alma zira çok pahalı...
ayakkabı tamircisi, ayakkabı üreten yapan eden bir kişi, ayakkabı sarf malzemesi satan bir yer bul. çok ucuz bir şey olduğundan, tamirci vs. bir pet şişeye doldurur verirler. öyle olmasa bile malzemeciden parasını verip alabilirsin.süt görünümündedir. kaucuk benzeri bir ağaçtan elde edilir bildiğim kadarıyla, kimyasal mamül değildir.
0
ukde
(05.06.09)
rustyspooon.deviantart.com adresindeki modeller hande şekerciler'e ait. bilgi almak istersen yardımcı olabilirim.
0
audionaut
(05.06.09)
ben buraya bi soru ekleyeyim mi ya, şimdi hep gavuristan menşeili ortamlardan latexle ilgili bişeyler okuduğum ettiğim için tam bilemiyorum olayını, praktikere gidip sorduğumda "yapıştırıcı var lateks?" dedikleri şey maske figür vs yapımında kullanılabilecek olan lateks mi? hani bak öyleyse squatterbloat'un sorusunu da cevaplamış oluyoruz, "praktikerde var" şeklinde, ondan diyorum yani.
0
myriamonde
(07.07.09)
(10)

Diyet, psikoloji vesair

anon
merhaba edbenim sıkıntım başlıktan da anlayabileceğiniz gibi diyet. yaklaşık iki yıldır diyet yapıyorum. metabolizmam da hızlı kilo vermeye yatkın. ancak nedenini anlayamadığım psikolojik bir sıkıntı var arkasında. şimdiye kadar yaklaşık 60 kilo vermişimdir sanırım. 125 kilo ile başladım şu an 96 ki
merhaba ed
benim sıkıntım başlıktan da anlayabileceğiniz gibi diyet. yaklaşık iki yıldır diyet yapıyorum. metabolizmam da hızlı kilo vermeye yatkın. ancak nedenini anlayamadığım psikolojik bir sıkıntı var arkasında.

şimdiye kadar yaklaşık 60 kilo vermişimdir sanırım. 125 kilo ile başladım şu an 96 kiloyum. 90 kiloyu gördüm, hedefim de 80 zaten. ama ne zaman 92 civarlarına gelsem bir şeyler oluyor, gözüm dönüyor ve hayvanlar ötesi yemek yemeye başlıyorum. 105 kiloya dönünce uyanıyorum ve oha diyip tekrar sağlıklı beslenmeye dönüyorum. ama bu üçüncü oluyor.

sıkıntım iştahla ilgili değil. diyet yaparken açlık sıkıntısı yaşamıyorum. tatlı özlemimi de bastırabiliyorum. arkasında başka bir şey var bu tıkınma cinnetimin ama nedir bilmiyorum.

şu an çok kötü durumdayım çünkü diyet süreci sıkıntılı bir süreç ve binbir emekle verdiğim kilolarımı geri almak yıkıcı oluyor. ayrıca sağlığım için de zararlı büyük ihtimalle. sivilceler falan çıkmaya başladı tekrar (diyetteyken çıkmıyor).
bir el atın ne olur.

sevgiler
0
anon
(03.05.09)
Sevgili anon,
Diyete girmek yerine hep diyette kalın, zaten diyet kelimesinin esas anlamı beslenme düzeni demektir.

Diyet sizin için gelip geçici bir süreç olmamalı, öncelikle bunu benimsemeniz lazım. Sağlıklı yaşam ve sağlıklı beslenme ilkelerine tüm yaşamınızda dikkat etmelisiniz, bu hayatınızın bir parçası haline gelmeli.

Bilinçli bir şekilde spora başlamanızı ve size yemek yemeyi unutturabilecek bir uğraşı sahibi olmanızı öneririm.


Ekleme: Demek istediğim düzenli egzersizle birlikte doğru biçimde beslenirseniz ideal kilonuza ulaşıp bunu çok daha kolay koruyabilirsiniz.
0
Karluk
(03.05.09)
karluk, cevabın için saol fakat derdimi eksik anlatmışım sanırım.
dediğim gibi iki yıldır diyetteyim. "tamam abi yeterince kilo verdim bırakıyorum diyeti" demedim hiç. istem dışı oluyor, cinnet geçirip diyet miyet unutuyorum. yoksa diyet bitse bile eski yeme alışkanlıklarına dönmemem gerektiğini biliyorum.
spor salonuna da düzenli gidiyordum diyet esnasında fakat cinnet geçirdikten sonra spor salonuna gidesim kalmadı (diyetteyken keyifle gidiyordum bu arada)

tercih meselesi değil yani benimki. psikolojik bir sıkıntı var ama nedir bilemiyorum.
0
🌸anon
(03.05.09)
Cinnet geçiriyorum derken mecaz anlamda mı kullanıyordunuz yoksa gerçek anlamıyla; bir sinir buhranının sonucunda yaşanan cinneti mi kastediyordunuz? Ben mecaz anlıyorum ama şimdi sormak istedim.

Sorununuz ne bilemem ama kilo düşürmek, sıklet değiştirmek geçici olarak psikolojiye olumsuz etki edebiliyor bazı insanlarda.

Durumunuzu konuyla iligli bir uzmanı görürsem soracağım, ama bunun için size net bir tarih veremem sadece başlığınızı favorilerime ekliyorum, konu hakkında bilgi edinirsem buraya yazarım.

Bu arada boyunuz ve kas/yağ oranınız ne alemde bu da önemli belki de ideal kilonuz 80 değil de 95tir?
0
Karluk
(03.05.09)
üstünüze gelen "eeh bin yıldır ot çöp yiyorum yeter ulan gerçek yemek yiyecem ben!" kıvamında bir dellenmeyse şöyle bir çözüm olabilir:

zamanında 100'e yakın kilolardan 75'e inerken 80 civarında benzer bir sıkıntı yaşadım, hani böyle zaten aynaya bakınca eskisiyle karşılaştırıp "iyi aslında ya" demeye başlıyor insan, bir de üstüne zaman uzadıysa sıkıntı basmış oluyor, delirmeye açık bir hale geliyor insan. ben çıldırmalarımı tatlı krizi bile değil "gerçek yemek" krizlerimi atlatamadığımı fark edip üstüme böyle dellenmeler geldiği vakitlerde harcadığım fiziksel eforu arttırarak çözmüştüm sorunu.

bu arada, diyet işinde psikolojik değil gayet fiziksel bir sınır da var, böyle belli bir yere gelince vücut "dur lan ben kilo vermiyim artık" falan diyor, beyin de hemen "evet lan dur sıkılayım ben kilo vermeye çalışmaktan" diyerek hemen uyum sağlıyor bu duruma. aşmak için iradeden başkaca bir çözüm çok yok, böyle bir döneme girdiğinizi fark edip iyice üstüne gidebilirsiniz sadece sanırım.

yaptığınız sporu daha bir sevdiğiniz bir şeylerle değiştirmek de güzel olabilir, ne bileyim ben pilates+yüzme ikilisi öneriyorum mesela spor olarak, ama mesela böyle sıkılmalı anlarda bünyeyi garip uzakdoğu hedelerine vermek de "değişiklik" olarak iyi olabilir.

on'şında, gelen krizler bir-iki gün sürüp geçiyorsa çok da kritik değil, birkaç haftada bir bir-iki gün delirmek sadece kilo verme sürecini yavaşlatır ama geri aldırmaz çok fazla.
0
myriamonde
(03.05.09)
@karluk
evet mecazi anlamda, bir buhran falan söz konusu değil yani : ). çok makbule geçer sormanız. ideal kilom 84, hem spor salonundaki uzmanlar hem de diyetisyenim öyle söyledi. boyum 1.80. kas yağ oranım en son ölçümde sağlıklıydı ama bu haftadan sonra ne durumdadır bilemem.
@myria
hayır öyle bir dellenme değil. diyet esnasında yediğim yemeklerden memnunum. ara sıra tabi birbuçuk iskender yediğim oluyordu ama çok nadir olduğu için o sıkıntı yaratmıyordu.
bu "dellenme" durumuna girince fiziksel aktiviteyi de kesiyorum. mümkün olduğunca tuvalet dışında bir yere gitmiyorum diyebilirim. oysa normalken dışarıda gezmek dolaşmak spor yapmak, köpeğimle saatler süren yürüyüşlere çıkmak gibi uğraşlarım keyif verici oluyor-du.
0
🌸anon
(03.05.09)
hm genel bir sıkıntı söz konusu yani.
çok da diyet psikolojisiyle ilgili olmayabilir, beyin kimyasını yemiş olabilirsiniz arada. b vitamini depresyondan çıkarır :) diyet yapan insanlar ekmeği falan kestikleri için b vitamini eksikliği de sık rastlanan bir şey, bir doktora görünmekte fayda var derim.
0
myriamonde
(03.05.09)
yaa ben bir yıldır bir hap kullandım ve sürper bişi ben de 85den 59 a kadar indim tavsiye edebilirim isterseniz hiç bir yan etkisi bulunmayan ve diet ve egzersize son dediğim beni tamamen sağlıklı beslenmeye yönlendiren bi kapsül..işdahı dengede tutamamak ne demk çok ii bilirim ve artık çok mutluyum ilacın hiç bir yan etkisi yok artısı var sivilce selülit yaşlanma karşiti bi ialç..

ilk kez zayıflarken bu ialç sayesinde mutlu kaldım..ayrıca kaçamakları küçük hale getirio bu ialç istesende canın istemio:))valla ben çok memnunum..6 aydırda bıraktım hiç kilo almadım..
0
semakocoz
(03.05.09)
semakocoz,
O nasıl bir hap ki size "85den 59 a kadar indim tavsiye edebilirim isterseniz hiç bir yan etkisi bulunmayan ve dieet ve egzersize son dediğim beni tamamen sağlıklı beslenmeye yönlendiren bi kapsül..işdahı dengede tutamamak ne demk çok ii bilirim ve artık çok mutluyum ilacın hiç bir yan etkisi yok artısı var sivilce selülit yaşlanma karşiti bi ialç.." cümlelerini sarfettiriyor.

Size inanamıyorum;
-26 kilo vermişsiniz, hap sayesinde.
- Diyete ve egzersize son verdirecek bi ilaçmış (nasıl ve neden?)
- Sağlıklı beslenmeye yönlendirmiş sizi bu kapsül (herhalde bir modül bu böyle beyninize sinyaller gönderiyor değil mi...?)
- Hiç bir yan etkisi yok ve siz hala "ilaç" diyorsunuz, tabii ki yan etkisi çok az ilaçlar olabilir ama o ilaçların bir adı vardır.
- Nasıl selülit ve yaşlanma karşıtı?

Böyle boş mesajlar atmayın, insanların size inanabileceği ihtimali olduğunu unutmayın.
0
Karluk
(03.05.09)
bemde zaten insanlara inanmaları için yazıorum.kilo fazlamdan rahatsız oldumdaki psikolojik bozukluğum inanın ilacın olası(diorum çünkü ben şimdilik hiç bir yan etkisini görmedim)yanetkileri kadar kötü ben yıllarca kilo vermek için bir sürü hayaller kurdum kendime bakınca hep sinirleniodum.ama artık mutlu yaşiorum psikolojim düzeldi yaa benim gibi yıllarca bu problemi yaşamadısanız ltfn bu konuda yorum yapmayın..
0
semakocoz
(04.05.09)
o zaman şu ilacın adını söylemeniz gerekir. İlacı buradan yazmanız doğru olmayabilir, hani doktor kontrolüyle kullanılması gerekiyodur belki ama siz buraya yazınca insanlar kontrolden geçmeden alabilirler. O zaman lütfen bodytr.com sitesindeki iletişim adreslerinden birine bu ilacı yazın, merak ettim doğrusu.
0
Karluk
(04.05.09)
(6)

FRP nedir ? Nasıl Oynanır ?

HaNeDaN
Arkadaşlar ben bu Frp yi anlayamadım. Nedir bu tam olarak ? Oyunsa nasıl oynanır ? Bi anneye anlatır gibi anlatıver bana zahmet olacak. ?
Arkadaşlar ben bu Frp yi anlayamadım. Nedir bu tam olarak ? Oyunsa nasıl oynanır ? Bi anneye anlatır gibi anlatıver bana zahmet olacak. ?
0
HaNeDaN
(03.05.09)
frp basit olarak, başka biri gibi davranma oyunudur. kendine bir karakter yaratırsın, özelliklerini belirlersin, olaylara onun gözünden bakarsın, sen değil yaratımım nasıl davaranırdı diye düşünür öyle davranırsın. benimsediğin kişi olursun, bir grupla rp yaptıkça zevk alırsın. günlük stresten uzaklaşıp eğlendiğin bişiy yapmış olursun.

genellikle önceden standartları belirlenmiş kurallara göre oynanır. d&d gibi.

fazlaca bilgiyi google ve sözlükteki başlıklardan bulabilirsin.
0
schimsonique chaiselongue
(03.05.09)
monopoly gibi bir oyundur. bu kadar basite indirgediğime bakma. ama yıl olmuş 2009, hala oynayan var mı bilmem, ya da biz büyüdük ondan böyle hafife aldım. onun yerine pc'de bir crpg oyna. ya da büyük bir şehirde isen tecrübeli birilerini bul, örnek bir oyun izle, oyna. biz buradan ne kadar anlatsak boş.

neyse kıyamadım gene de anlatayım:
bir tane oyun yöneticisi olur. o, oyunculara hikayeyi anlatır, oyuncular da hikayeye göre nasıl davranacaklarını seçerler, bulmacaları çözmeye çalışır, yaratıklarla savaşırlar, vs. tiyatro oyuncusu gibi davranırlar. tabi örneğin bir yaratıkla dövüşürken kimin kimi dövdüğünü belirlemek için bazı kurallar (kural kitapları) vardır ve zar atma gibi çeşitli durumlar olur. böyle böyle ilerler oyun.
0
electropie
(03.05.09)
schimsonique ve electropie'nin dedigi gibi... ayrica oyunda kazanan veya kaybeden yoktur. oyuncularin yarattigi kahramanlar hikayeden hikayeye, maceradan maceraya atlarlar.

yalniz electropie'nin dediginin aksine frp oyunlarini oynayanlar var hala. sadece kenarda kalmis bir hobi(zaten her zaman öyleydi). bir cok üniversitenin frp klübü oluyor. bir de bunlarin düzenledigi convention adinda birkac gün icerisinde birkac oyunun döndügü büyük toplantilar olur. metucon, con/an gibi. böyle organizasyonlara katilirsan yeni gelenlere yardimci olurlar genelde.

bunun disinda oyunu ögreten ve kural sistemleri veren bir takim kitaplar(oyunlar) vardir. fantazya, bilimkurgu, korku, superkahraman; aklina ne geliyorsa cesit cesit oyun var. en bilineni tabi ki dungeons and dragons. bunun disinda world of darkness, exalted, call of cthulhu, star wars, mutant and masterminds diger popüler oyunlar. bunlarin kitaplarini bazi hobi dükkanlarinda ya da amazon gibi sitelerde bulabilirsin. ancak frp oynamak icin illa ki sart degiller.

birkac site:
www.frpnet.net
www.frptr.org
www.rpg.net (yabanci)
0
fspades
(03.05.09)
white wolf var oyun şirketi, onlar mesela "hani çocukken kovboyculuk falan oynardık ya, onun gibi işte, ama konu farklı" gibi bir açıklama getiriyor. rol yapma oyunları, "-mış gibi yapma oyunları" gibi açıklayabiliyoruz konuyu aslında.

yıl 2009 oldu evet ve neredeyse bütün üniversitelerde bkft'ler (bilimkurgu ve fantazi topluluğu) var, herkes sürekli convention (oyun günleri diyeyim) düzenleyip duruyor. ankara'da odtü bkft var, daha 23 nisan'da metucon yaptık :) istanbul'da bir sürü insan var. izmir'de kule sakinleri var mesela, üniversite topluluğu değildir ama çok güzel insanlardır gerçekten, öneririm.

oyunlarda karakterlerin içinde yaşadığı bir dünya vardır, setting deniyor jargonda, "gerçek dünya"nın aynısı da olabilir, tamamen farklı bir dünya da olabilir, yahut mesela birçok oyunda olduğu üzere "bizim dünyamız gibi ama biraz farklı" olabilir - örneğin, world of darkness vardır "bizim dünyamızın aynısı"dır ama vampirler, büyücüler, periler, kurtadamlar bilumum doğaüstü yaratık da gerçektir ve dünyanın parçasıdır. yahut little fears diye bir oyun var (ki dünyanın en eğlenceli oyunlarından biridir) küçük çocukları oynuyorsun oyunda ve işte böyle "çocukluk korkuları aslında çok da gerçekmiş" gibi bir teması var.

ikinci önemli şey sistem, bunu da şöyle açıklamaya çalışayım: "senin" mesela yapabileceğin şeyleri kısıtlayan doğa kanunları vardır, işte atıyorum bir sandalyeyi kaldırıp fırlatabilirsin belki ama bir binanın tepesine zıplayamazsın vs. bu doğa kanunlarını simüle eden kurallar bütününe sistem deniyor. "şunları şunları yapabilme ihtimalin var, sınırlar bunlar, eğer bunu yaparsan minimum şu şekilde ve maksimum şu şekilde yapabilirsin" der. neler yapabileceğini, ne kadar yapabileceğini, nasıl yapabileceğini ve hangi koşullar altında yapabileceğini belirleyen kurallar bunlar.

standart durumda ortamda oyuncular ve bir adet oyun yöneticisi oluyor. karakter "sen"sin artık, oyun esnasında kendin gibi değil o karakter gibi davranıyorsun. oyun yöneticisi mefhumu mühim, kendisi karakterin kendi iradesi dışında olan herşeyden sorumlu. mesela karakterin bir odaya girmeye karar verebilir, kapıyı açabilirse girer, ama odanın içinde ne olduğu onun iradesi dışındadır onu da oyun yöneticisi belirler. burda gerçek hayattan düşünebiliriz, gerçek hayat esnasında senin belirleyebildiğin herşeyi oyunda da karakterin için sen belirlersin, ama işte mesela bir odanın içinde ne olacağını belirleyemediğin gibi bir insana atıyorum yumruk atarsan ne olacağını da sen belirleyemezsin, bunu da oyun yöneticisi idare eder. oyuncuların karşılaştıkları insanları da oyun yöneticisi canlandırır, yine irade hadisesi. ben istediğim kadar konuşayım edeyim karşımdaki insanın ne yapacağını/ne diyeceğini kontrol edemem gibi gibi.

teknik olarak kabaca böyle. ferepe dediğimiz arkadaş genel olarak "hikaye anlatmaca"dır, birden çok kişi birlikte bir hikaye oluşturur. emprovize tiyatro gibi düşünebilirsin, sadece bir şey yapmak istediğinde kalkıp yapmazsın da "yapıyorum" dersin. tabi bu masaüstü ferepe, bi de live action role playing diye bir nane var (larp denir kısaca) o tam şenlik,kostüm mostüm giyer yapmak istediğin şeyi kalkar yaparsın falan. eğlenceli işler bunlar.
0
myriamonde
(03.05.09)
ayrıca, bir yerlerde manyağın biri aklına gelebilecek her şeyin de oyununu yapmış oluyor genelde. bunnies and burrows diye bir oyun var, tavşan oynuyosun böyle. bildiğin tavşan. işin güzel yanı çok da derinikli karakterler yaratılabilen, şahane eğlenceli falan bir oyun. cats var mesela, kedi oynuyorsun, ve o dünyada kediler dünyadaki kötücül yaratıkları görebiliyor ve işte insanları koruyor o yaratıklardan falan. çok eğlenceli şeyler bunlar. ayrıca ne bileyim harry potter oyunu da var, battlestar galactica da var, doctor who da var. var oğlu var. gerçekten her türlü saçma sapan şeyi birileri yapmış.
0
myriamonde
(03.05.09)
benim zamanında arkadaşların ısrarları sonucu pokemon oynatmışlığım bile var. ters birşey mi yaptılar koydum poki topuna hepsine. belli kuralları var tabi oyunların, white wolf'un ayrı, forgotten realms'in ayrı. ama herşey senin hayal gücünle sınırlı. kurallar aslında sadce yol göstermek için. istediğin şekilde eğip bükmek sana kalmış.
0
ayiadam
(03.05.09)
(5)

bestseller ingilizce romanlar

noise
kolay okunabilecek, ingilizcemi geliştirebileceğim, konu itibariyle de sıkmayacak kitaplar arıyorum. çok da sabun köpüğü olmasın ama ağır edebiyat da olmasın. neler önerirsiniz?
kolay okunabilecek, ingilizcemi geliştirebileceğim, konu itibariyle de sıkmayacak kitaplar arıyorum. çok da sabun köpüğü olmasın ama ağır edebiyat da olmasın. neler önerirsiniz?
0
noise
(12.04.09)
(bkz: animal farm )
0
tahsin sutcuoglu
(12.04.09)
penguin'in tam bu istek için serileri olması lazım, okul kitabımsı ingilizce kitapları satan yerlerde de oluyor genelde. seviye seviye ayrılmıştır kitaplar, hatta çoğunlukla hangi seviyedeyse ona göre basitleştirilmiştir falan.
0
myriamonde
(12.04.09)
bence sana cazip gelen cok satanlarin ingilizce isimlerini bulup internette pdf olarak indirip bir bak, cok begenirsen alirsin. ben bi harry potter'in ilk 4 kitabini okumustum oyle, hem cocuk kitabi hem de buyukler de okuyo ya, ortayol gibi gelmisti. onun haricinde turkcesinin kek oldugunu bildigin kitaplarin ingilizcesine bak bence... coksatanlarsa zaten pdf olarak bulursun.
bak asagilarda adina rastlayinca aklima geldi, jule verne'in romanlari da bu kategoriye girebilir, ama her halukarda indirip bakman lazim...
0
kedifelix
(12.04.09)
clive cussler stephen king kitaplari ikinci elde rahat bulunur. penguin klasiklerini okuma istersen kasabilir.
0
atmacaged
(12.04.09)
agatha christie nin hercule poirot dizisi eğlencelidir. ben bir de patricia cornwell seviyorum adli tıp romanları yazar. sidney sheldon da aşk romanları, entrikalı olaylar filan yazar. daha duygusaldır ama sürükleyicidir.
0
kediebesi
(13.04.09)
(3)

çaylaklık

chapa
merhabalar... bir hafta önce kadar çaylaklığa düştüm. lanet kalktı 10 entry gir bakalım diyor lakin entry giremiyorum kabul etmiyor sürekli "entry'nizi kaydederken bir takım sorunlar oldu. aşırı yüklenmeden dolayı bir performans problemi olabilir tekrar yollamayı denemekten çekinmeyin (laf kalabalığ
merhabalar... bir hafta önce kadar çaylaklığa düştüm. lanet kalktı 10 entry gir bakalım diyor lakin entry giremiyorum kabul etmiyor sürekli

"entry'nizi kaydederken bir takım sorunlar oldu. aşırı yüklenmeden dolayı bir performans problemi olabilir tekrar yollamayı denemekten çekinmeyin (laf kalabalığı: )"

böyle bir uyarı çıkıyor ne yapmam gerek bilen varsa yetişsin..
0
chapa
(08.04.09)
bir şey yapamazsınız. genel bir problem.
0
lemmiwinks
(08.04.09)
bug varmış, ssg'nin de haberi varmış. bekleyin bakalım bir süre düzeltirler.
0
coffee and cigarettes
(08.04.09)
bazen bazı karakterleri sevmiyo sözlük, içinde ~ bulunan entrylerimi üç günde gönderdiğimi biliyorum, tildeyi kaldırınca düzeliyodu
0
myriamonde
(08.04.09)
(6)

emziren kedili soru (demli şarkı)

myriamonde
şimdi efendim, benim dünyalar çirkini kedim doğurdu. buraya kadar normal, kedidir doğurur. ve fakat,1- 5 tane bebe bizim hatunu eme eme bitirdiler, inanılmaz zayıfladı. dünyanın en güzel mamalarıyla besleniyor ve yani anormal fazla yiyor ama iğne ipliğe döndü hatuncuk. ne yapsak ne etsek buna, yoksa
şimdi efendim, benim dünyalar çirkini kedim doğurdu. buraya kadar normal, kedidir doğurur. ve fakat,

1- 5 tane bebe bizim hatunu eme eme bitirdiler, inanılmaz zayıfladı. dünyanın en güzel mamalarıyla besleniyor ve yani anormal fazla yiyor ama iğne ipliğe döndü hatuncuk. ne yapsak ne etsek buna, yoksa normal midir? işin ilginç yanı, tüyleri mesela inanılmaz parlak, hiç olmadığı kadar sağlıklı gözüküyor...

2- yine 5 tane bebe sürekli emdiği için, hatunun memeleri böyle bi garip oldu, hani zaten doğurmadan önce memeucu yoktu doğurunca çıktı ama şimdi böyle bir tahriş olmuş gibi duruyo, dokunduğumda yara olmuş gibi sert geliyo elime. ne yapayım ben buna?

3- bizim hatun sürekli bir miyikleme, mutsuz mutsuz sesler çıkarma halinde. ilk bikaç gün şahane baktı yavrularına ama şimdi böyle sıkılmış gibi, beni kurtar şunların elinden dercesine bakmalarda. lohusa sendromuna girdi hatun resmen. çıkarı var mıdır bunun? yani böyle yavruları bırakıp camdan kaçmalar falan, aksiyon kedisi oldu hayvan.

doktora gidicez de bebelerin gözleri açılsın diye bekliyoruz, gidene kadar bu kızımın derdine çare olayım istiyorum.
0
myriamonde
(08.04.09)
1- zayiflamasi normal,yedigi onunde yemedigi arkasinda diyorsaniz yapacak birsey yok. 5 bebe beni de somurse sabah aksam bende ayni hale gelirdim herhalde. :)
2-memeucu konusunda pek bilgi sahibi degilim ancak her konuda sokakta ki sahipsiz kedileri dusunecek olursak bununda sikinti olacagini sanmiyorum.
3-kanimca sizin hatun ilk defa yavrulamis ,eger ki oyle ise sagdan soldan toplamaniz gerekebilir hatunu cunku farkinda degildir olayin tecrube kazandikca zaten gerekeni kendisi yapar.
0
rising creeps
(08.04.09)
1. normaldir, ben kedimi 3 saatte bir besliyordum, yine de bütün mamayı yalayıp yutuyordu, yine de zayıfcacık oldu. yağlı etler verin, peynir verin, yumurta, kedi vitamini. bol süt yapsın. :)

2. hiç bir şey yapmayın, bu da doğal. kendiliğinden düzelecektir. kendisi de yalayarak iyileştirecektir. süreceğiniz her şey bebelere de etki edecektir tavsiye etmem. benimki de aynı durumdaydı, hatta memeleri kuruyup düşecek sandım. sonra kısırlaşınca, bebeleri de gidince dağlar gibi şişti, damarlandı, bu sefer de patlayacak sandım. hiç bir şey olmadı. :)

3. kimi kedi dayanamaz kaçar. bir kaç gün daha geçsin, dışarı çıkıp gelen bir kediyse azıcık dolaşıp gelsin. biraz dişini sıksın. :) siz onu bol bol sevin mıncırın, geçiyor sonra hepicüğü.

doktor da güzelce kontrolünü yapsın, bizimkini kısırlaştırmaya götürdüğümde rahminde plasenta artıklarının kaldığını söyledi vet. bu tip bir durumla karşılaşmamaya dikkat edin. :) hayırlı torunlar ossun işalla hehe.
0
kediebesi
(08.04.09)
bizim kız zaten daha kendi küçücük (10 aylık falan heralde) ama uyutmadı biz de götürdük iyi bi aile çocuğuyla aralarını yaptık, sonra vay efendim benim çocuğum oldu diye geziyo işte :) ben de daha önce hep erkek kedi bakmıştım hiç anlamıyorum hamilelik yavru falan işlerinden..

ya memeucuna hakkaten ne sürülür ki, vazelini dayayacam sonra bebeler zehirlenecek..

hah soruya da ek yapayım, bu bebelerden biri çok ezik kaldı, diğerleri sömürüyo hatunu bu böyle fakirim kenarda kalıyo dışlanıyo resmen, cücük kadar hayvan diğerleri kocaman oldu. ben diğer yavruları öteleyip bunu özellikle memeye koymaya çalışıyorum ama sanırım hakkaten salak biraz, çünkü sürekli annesinin sırtına tırmanmaya çalışıyo meme bulamıyo. ona ne yapayım ben asıl, ne bilim inek sütü falan versem hayvan parçalanarak ölür mü?
0
🌸myriamonde
(08.04.09)
tekrar ediyorum, memeye hiç bir şey sürme. bebeler kokusunu beğenmediği için bile emmekten vazgeçebilir. hiç bir şey olmuyor memeye, sünüyor, kuruyor, belki kızarıyor, ama düşmüyor merak etme.
emme özürlü ufaklık için de çok çok besinsiz kaldığını düşünüyorsan toz bebe mamalarını ölçeğini azaltarak içirebilirsin. ama yine de olabildiğince meme bulmasını sağlamak en güzeli. diğerleri uyurken onu uyandırıp memeye dayayabilirsin mesela. doğal seçilim oluyor bu işte maalesef.
0
kediebesi
(08.04.09)
a evet... memeler öyle oluyor, kocaman sert bişi oluyorlar. sonra biraz küçülüyor ama benimki nerdeyse 10 yaşında, hala elime geliyor sert sert, sonra "mhaaa... kedimi dert tutmuş" diyorum :) (diyorum ara ara valla) sizinkinin yaşı da azcık gençmiş ama bişi olmaz.

küçük kalan yavru için şöyle veterinerlerde annesiz kalmış yavrular için satılan bir mama çeşidi var, süte mi suya mı ne katıyorsunuz damalalıkla veriyorsunuz. gerçi büyük ihtimal gerek yoktur. o yavruların boy boy olması normal, kimisi doğarken şanslı cengaver falan oluyor, ama genelde hepsi de yaşar. ne de olsa ev ortamı.

neyse efenim hayırlı olsun diyelim
0
no avalon
(08.04.09)
büyük petshoplarda ufak hayvanlar için satılan biberonlar var. zayıf kalan kedi için onlardan alın derim bir tane. yine petshoplarda kediler için süt tozu satılır. onlardan da alarak biberonla takviye yapabilirsiniz zayıf olana. bişey olmaz demeyin, o ezik kalan yavrular ciddi sağlık sorunları yaşayabiliyor. bu dönemde yeterince süt alamazsa iyi gelişemez. ya da anne kedide, emziremeyecek kadar kötü yaralar ve sağlık sorunları olursa, tüm yavruları böyle besleyebilmeniz mümkün ama çok zordur, çok sık emerler ve gerek olacağını da sanmam zaten.
0
cereal killer
(09.04.09)
(6)

ankara - yabancı arkadaş

mortanius
şimdi efenim,başlığa bakınca art niyet sezmiş olabilirsiniz ama niyetim gayet masumane.ankara'dayım ve hem pratikte yabancı dilimi daha da geliştirebilmek, hem de farklı insanlar olsun, kültürel etkileşim olsun, değişik ortamlara gireyim diyorum..ingiliz/amerikan/australian, italyan, fransız, alman,
şimdi efenim,

başlığa bakınca art niyet sezmiş olabilirsiniz ama niyetim gayet masumane.

ankara'dayım ve hem pratikte yabancı dilimi daha da geliştirebilmek, hem de farklı insanlar olsun, kültürel etkileşim olsun, değişik ortamlara gireyim diyorum..
ingiliz/amerikan/australian, italyan, fransız, alman, ispanyol, isveçli, norveçli.. hepsi olur :) intercultural bir etkileşim olsun istiyorum..

bu isteklerime nasıl erişebilirim? var mıdır bir yolunu yordamını bileniniz? ankara'da yaşayan yabancılar ne yapar, nerelere gider, nerelerde takılırlar? beni de ortamlarına alırlar mı?

bu soruların cevaplarını istiyorum. 8-|

saygılar, sevgiler...
0
mortanius
(03.04.09)
murphy's bar'da bolca var. ama muhabbete girme işi sana kalmış tabi ki:)
0
brkylmz
(03.04.09)
bi de işine yararsa tren garında bolca capon var :)
0
brkylmz
(03.04.09)
ve son olarak da işletme iktisat veya buna yakın bi bölüm öğrencisiysen AIESEC adlı sivil toplum kuruluşuna girebilir, bolcasıyla tanışabilir, evinde misafir edebilir, her gün düzenlenen aktivitelerde görüşebilirsin...

hukuk öğrencisiysen de ELSA'ya git, belli dönemlerde baya öğrenci oluyor.

o da olmasa coach surfing denen hadiseyi dene :)
0
brkylmz
(03.04.09)
üniversite öğrencisi bir bünye isek exchange office vardır kenarda köşede bir yerlrde, oraya gidiyoruz "ben gönüllü olcam, host öğrenci olcam" diyoruz.

(bizim kanadalı oğlanla ingiliz oğlan paso ev partisi veriyolar ama, öyle çok dışarı gezen insanlar değiller exchange tayfası. sanırım "paramız yok o zaman neden evimizde içmiyoruz ki" gibi bir mantık sürmekte.)

bir de dönem başlarında özellikle deli gibi erasmus partileri ekşınları oluyor, ordan ortam yapılır mis.

üniversite ortamı yoksa ulusal ajans da iş görür bence.
0
myriamonde
(04.04.09)
ha bi de: aegee sevdiğimiz bir arkadaşımızdır.
0
myriamonde
(04.04.09)
kızılay starbucks'ta da bol miktarda yabancı oluyor.
0
makineci
(04.04.09)
(10)

bisiklete binmeyi öğretecek adam arıyorum!

myriamonde
evet biliyorum çok saçma oldu. neyse, yapcak bişi yok. ankara sınırları dahilindeki arkadaşlarım, bendeniz kazık kadar olmasına rağmen hayatında hiç bisiklete binmemiş bir insan olarak, acilen öğrenmek istiyorum bu işleri. bisikletim de yok zaten. bana kendi bisikletiyle bisiklete binmeyi öğretebile
evet biliyorum çok saçma oldu. neyse, yapcak bişi yok. ankara sınırları dahilindeki arkadaşlarım, bendeniz kazık kadar olmasına rağmen hayatında hiç bisiklete binmemiş bir insan olarak, acilen öğrenmek istiyorum bu işleri. bisikletim de yok zaten. bana kendi bisikletiyle bisiklete binmeyi öğretebilecek kimse var mı aceba? heh. karşılığında bişiler ayarlarız diye düşünmekteyim.

dünyanın en saçma şeyini de böylece yazmış bulunuyorum. kategori beğenemedim kendisine bir de, daha uygun kategori bulursanız söyleyin de şeyedelim yahu.
0
myriamonde
(03.04.09)
iki üç kere dene düş, öyle düşmeden öğrenilmez.
bir kere öğrendin mi ömür boyu unutmazsın :)
0
radikalherif
(03.04.09)
hayır arkadaşım hiç de saçma olmadı!

bisiklet insanın tam anlamıyla hayatını değiştirebilecek bir hobi...

ayrıca bunun yaşı falan da yok.
50 li yaşlarından sonra bisiklet binmeyi öğrenmiş, onyıllarca bisikletiyle ülkeyi baştan başa bisikletiyle dolaşmış birçok bisikletçi var...

istanbulda yaşadığımdan ne yazık ki bu çok değerli işi üstlenemeyeceğim...
ama istersen (git: www.bisikletforum.com)(bkz: #14424387) adresinden ankaradaki birçok bisikletsevere kolayca ulaşabilirsin...
Bisiklet konusunda www.mtbtr.com ile beraber en kral sitelerden birisidir.
kolay gelsin diliyorummm
0
mumutum
(03.04.09)
bisikletforum.com açılmak bilmiyor niyeyse, ama anladığım kadarıyla şahane ortammış
0
🌸myriamonde
(03.04.09)
bir yer veya birini tavsiye edemem ama baska bir tavsiyem var: ben de yakin gecmiste yetiskin birine bisiklete binmeyi ogretmistim. daha onceden nasil ogretilecegine dair bir fikrtim yoktu ama insanlarin en cok korktugu sey dusmek oldugu icin dusmeden durmayi ogrettim once. sonrasi cok cok hizli gelisti. surerken kendini guvende hissetmedigi her an rahatlikla durabildigini gorunce rahatladi, rahatladikca da acildi. size ogretecek kisiyle bunu konusmak isteyebilirsiiz diye yaziyorum.
bisiklet cok guzel bir hobi, pesini birakmayin.
0
feeling the blanks
(03.04.09)
yani bilemiyorum ve umarım dalga geçtiğimi düşünmezsiniz ancak bir bisiklet temin ettiğinizi ancak öğretecek birini bulamadığınızı varsayarak söylüyorum: bisikletlerin yanlarına koyulan iki küçük tekerlek ile (sanırım "yan teker" diyorduk küçükken) düşme sorununu halledersiniz. üstelik biraz alışınca teke indirir ve en sonunda da çıkarırsınız. ancak tabi ki herhangi biri görürse komik olabilir o yüzden bunu son çare olarak düşünün.
ankara'da olsam seve seve yardımcı olurdum.
0
sen git ben geliyorum
(03.04.09)
selam, sen odtüde değil misin?

okulda olduğun zamanlar ben sana öğretebilirim, hem trafik falan da sorun olmaz. ama benim bisikletle başlaman çok sağlıklı olmayabilir, daha ufak tefek bisikletlerle daha kolay mı olur sanki diye düşündüm bi an. hoş, benim emektar düşme kalkma falan hiç sorun etmeyen bir arkadaşımız, sen çok ufak tefek değilsen olur bence.

öyle, zaten bazen çok canım sıkılıyor, ben de hava almış olurum sayende. karşılık gerekmez bu arada.
0
at sikine konan kelebek
(03.04.09)
özünde güze almanya'ya gideceğim için öğrenmek istiyorum, hatta yani bisikleti de gidince alırım herhalde, burdan oraya götüremeyeceğimi düşünürsek.. türkiye'de "amaan nasılsa tam keyif almaya başladığımda bi araba falan gelir ezer beni" diye diye sallamadım hiç öğrenme işini. bu düşme korkusu da çok ciddi olarak var hakkaten bünyede, yani düşünün ki çocukken bile hiç kösele ayakkabıyla mermerde kaymamış, kar yağdığı anda yürüme hızı saatte 4 km'den saatte 2 metre'ye falan düşen bir insandan bahsediyoruz burda. feeling the blanks'i ankara'ya ithal edicem resmen o kadar ciddiye alıyorum bu düşme işini. bu kadar carladıktan sonra hakkaten ha soruya keşke "bisiklet almaktan anlayan varsa şeyedelim de yazın da bisiklet işine gireyim ben" diye ekleseymişim diyorum. oy.
0
🌸myriamonde
(04.04.09)
almanya icin daha da sartmis. bu arada turkiye'de ogrendikten sonra almanya'da kullanmak daha kolay gelecek.

dusmeden durmayi ogrenmek icin anahtar bisiklet selesini baslangic icin ayaklarin zorlanmadan yere degebilecegi bir mesafeye gore ayarlamak. sonra bisikletin uzerinde iken ogreten kisi arkadan itsin/tutsun sen bir iki pedal atip hemen dur. bunu uc bes kere yapinca zaten durmanin ne kadar kolay oldugunu goreceksin. sonrasi pedala basmaktan ibaret :) trafige cikmadan once bir baska bisikletli ile aradaki mesafeyi koruma (hiz ayarlama) konusunda antreman yapin ve sonra tamamdir.
0
feeling the blanks
(04.04.09)
teoride ben öğretecekmişim gibi duruyor. okudum ettim bişeyler, öğreten kişinin uyması gerekenler falan (bisiklet forumları sağolsun). zaten ondan, tek endişem benimkinin yüksek kaçması arkadaş yeni öğrendiği için. bu arada şeyi kestiremedim, fikri olabilen söylese ne güzel olur? ben kendi kendime öğrenmiştim çocukken, ama kardeşim arkadaşlarım falan öğrenirken hep bilen birimiz tuttuk arkasından. tutan olan hep süren olandan ebatça büyüktü. acaba yetişkine öğretirken de ebatlarımız önemli olur mu? bana çok olmaz gibi geldi, yani bana yaslanmayacak sonuçta; ama, ben süper mario'nun mantar yememiş hali gibiyim biraz. çekindim?
0
at sikine konan kelebek
(04.04.09)
tutan kisinin herkul olmasina gerek yok. ogrenen kisi pedallara henuz asina degilken (~5 dakika) ilk itmeyi saglamasi onemli. ogrenenler genellikle durma anindan ilk harekete kadar olan surede denge ihtiyaci duyuyorlar. o asamada dengeli bir el atmak yeter de artar bile. zaten dedigim gibi bir 5-10 dakikalik mesaiden bahsediyoruz hepi topu :) guveniyorum ben, cok hizli olacak bu surec.
0
feeling the blanks
(04.04.09)
(21)

bu anlatacağım hastalık bir nedir?

myriamonde
hastalık mıdır onu bile bilmiyorum.. ama şöyle bir durumum var:uzunca bir zamandır, hatta bence ben kendimi bildim bileli ama emin değilim (tam da bu durum yüzünden emin değilim), fark ettim ki, ben 2 seneden daha öncesini hatırlamıyorum. son iki sene içinde olmuş olayları hatırlıyorum sadece, bir d
hastalık mıdır onu bile bilmiyorum.. ama şöyle bir durumum var:

uzunca bir zamandır, hatta bence ben kendimi bildim bileli ama emin değilim (tam da bu durum yüzünden emin değilim), fark ettim ki, ben 2 seneden daha öncesini hatırlamıyorum. son iki sene içinde olmuş olayları hatırlıyorum sadece, bir de mesela iki seneden önce olmuş bir olayı son iki sene içinde anlattıysam hatırlıyorum. hayatımda ciddi sıkıntılar da yaratabiliyor bu hadise. çok da pis merak içindeyim, nedir bu nasıldır bu, bir bilen var mıdır? doktora gitsem nereye gitmem lazımdır?

teşekkürler şimdiden.
0
myriamonde
(05.02.09)
bence bir günlük tutmaya başla acilen, fotoğraf falan da ekle hatta.
0
nickini vermek istemeyen suser
(05.02.09)
umarim yanli$ anlamazsin.

uyu$turucu kullaniminda bu tur $eyler olabiliyor. ozellikle sentetik ve yari sentetik uyu$turucular belirli araliklarda hafiza kaybina yol aciyor. hatiralar bazen kare kare hatirlaniyor bazense hic hatirlanmiyor. boyle bir durumsa bir noroloji uzmanina ya da terapiste gitmenizde fayda vardir.

(bkz: bir arkada$im ekolu)
0
astaroth
(05.02.09)
bence de günlük tutun. the butterfly effect izlemenizi de tavsiye ederim.

edit: şimdi aklıma geldi. çocukluk arkadaşlarınızı hatırlıyor musunuz? ya da arkadaşlarınızın size verdiği nesne sizce bir çağrışım yaratıyor mu? yoksa "nerden çıktı la bu" mu diyorsunuz?
0
forumtrak
(05.02.09)
teşekkürler cevaplar için öncelikle.

uyuşturucu kullanmıyorum, kullanmadım. yani tamam iki cigara içmişliğim var ama yani o kadar, hiç bi zaman ciddi bi kullanıcı olmadığım gibi sentetiğe elimi bile sürmedim. alkol bile almıyorum doğru dürüst, yani en azından temiz dört-beş senedir.

çocukluk arkadaşları, eşyalar gibi konularda mesela, fotoğraf varsa ve ortalıktaysa, yani en azından mesela başka bir şey ararken gözüme çarpabilir bir yerlerdeyse, hatırlıyorum. eşya da aynı şekilde. hatta bu durumu bildiğim için artık özellikle böyle eşyaları fotorafları falan ortalıkta tutuyorum..

günlüğümsü bir şeyler yapıyorum, her şeyi yazmasam da yine nispeten yazıyorum bişeyler. sözlük de mesela bu görevi görüyo aslında benim için. fotoraf çekme işini çok düşündüm ettim, arada baya kafama yattı istedim yapmak falan, ama bu sefer de sosyal fobim olduğunu ve ortalıkta fotoraf makinesiyle gezemediğimi hatırladım. iyice buglı insan oldum ben ya nedir bu böyle öf.

ama kabaca böyle yani olayım. nörolog mudur, nöroloğa mı gideyim ben şimdi? yani zaten bu duruma alışıp etrafından dolaşmak değil bu durumdan kurtulmak istiyorum aslen. gerçi karı düşürme yöntemi olarak da kullanılabilirmiş ama. olsun, düşürmiyim ben, hafızam olsun yeter.
0
🌸myriamonde
(05.02.09)
aslında bir örnek gösterseniz? ne bileyim bir şeyi unuttuğunuzu nasıl anlıyorsunuz ki?
0
forumtrak
(05.02.09)
yani şöyle ki, mesela birileri birlikte yaptığımız bir şeyden bahsediyor, ve benim öyle bir şeyden haberim yok gayet net olarak. yahut düşünüyorum, atıyorum 2002'de ne yapıyordum ben diye, herhangi bir şey yok. ayrıca, dediğim gibi son iki sene içinde anlattığım şeyler var hafızamda, ama mesela o anlattığım şeyi de anlattığım haliyle hatırladığım için birine bir şey anlatırken onu tekrarlıyor oluyorum, ve başka bir şey sorarsa kalıyorum böyle. yine mesela bir şey anlatırken, tam olarak senesini falan çıkaramıyorum, "önce olmuştu"da kalıyor falan gibi.
0
🌸myriamonde
(05.02.09)
bence ciddi bir dikkat bozukluğunuz var. fazlası değil.

ben okuldan dönerken aldığım pet şişenin eve geldiğimde nereye kaybolduğunu hatırlayamıyorum bazen. sizinki de bunun uzun ölçeklisi gibi bir şey olabilir.
0
deckard
(05.02.09)
hayatımı çok fazla etkilemeye başladı bu aralar, o yüzden dert edindim kendime. yoksa işime gelir hasta olmamak :) peki mesela attention deficitse nereye gideyim de ne yapayım?
0
🌸myriamonde
(05.02.09)
bir çok kişi sizin gibidir bence. 2002 yılında ne durumda olduğumu ben de hatırlamıyorum mesela. ne bileyim belirli şeyleri hatırlamak önemli değil mi zaten? hatırlamadığınız şeyler muhtamelen gereksiz ayrıntılardır. atıyorum 2002 yılını hatırlamıyorsunuz diyelim ama o tarihten önce bir akrabanızın/yakınınızın ölümü hatırlıyorsanız pek sorun yok bence. gerçi ölümde yıldönümü gibi bir olay var onu hatırlamanız doğal. ama bu tür günler hafızayı tazelemek için değil mi zaten? olmasaydı daha az detay hatırlardık belki de.

bonus soru sorayım: çocukluk aşkınızı hatırlıyor musunuz? bu kişiyi muhtamelen 2-3 yıldır düşünmüyorsunuzdur.
0
forumtrak
(05.02.09)
aslında şöyle söyleyeyim, bunu fark ettiğimden beri sürekli insanlara bir şeyler anlattırıyorum geçmişle ilgili ve kendim de sürekli anlatıyorum. o yüzden bu aralar baya bi anımı toparladım sanırım.

hani aslında kimse hatırlamıyodur noktasında da, hiç bi fikrim olmuyo işte, hani kabaca bile bir şeyler canlanmıyo zihnimde. ve işte mesela olmuş şeylerin ne zaman veya en azından ne sırayla olduğunu hatırlamıyorum, mesela ahmet>mehmet>ali şeklinde gittiğinden emin olduğum ilişki sırası aslında ali>osman>ahmet>mehmet>haydar şeklinde çıkıyor, birbirinin sebebi sonucu sandığım olayların sırası tersmiş meğersem şeklinde şeyler öğreniyorum ediyorum sonradan insanlardan.. öyle bi garip.
0
🌸myriamonde
(05.02.09)
kisiden kisiye degisir mi bilemem fakat ayni durumdan ben de muzdaribim. yalniz deckard'in dedigi gibi dikkat bozuklugu gibi bir seye sahip oldugumu dusunmuyorum; gorsel hafizam haddinden fazla kuvvetlidir.

ben bu durumumu "normal olan bu ki" seklinde degerlendiriyorum. kimi zaman anilarini devamli canli tutabilen bazi insanlara ozensem de bu bazi insanlarin, anilarini birilerine tekrar tekrar anlatmak suretiyle bu yetiyi kazandiklarini dusunuyorum. sanki sizin de "mesela iki seneden önce olmuş bir olayı son iki sene içinde anlattıysam hatırlıyorum" demeniz buna tekabul ediyor.

uykuya dalmadan once bu hatirlayamadiginiz zamanlarin anilarini bir zorlamayi deneyin. yakin zamandan baslayarak, insani iyi hissettiren zamanlari hatirlamaya oncelik vererek gecmis yillara dogru kaymaya baslayabilirsiniz bence. hemen bir gecede olmasa da, butunluklu bir sekilde herseyi hatirlamami saglamasa da bende ise yariyor bu yontem. denemeye deger sanki?
0
diabolus79
(05.02.09)
@myriamonde
Adres, telefon numarası gibi şeyleri ezberleme konusunda nasılsın? Belki sadece zayıf bir hafıza vakasıdır. Pek anlamam ama merak ettim.
0
tsllbn
(05.02.09)
bir de ailenizin sağlık geçmişinde alzheimer'ı araştırın. gerçi sizdeki ters bir durum gibi görünüyor ama ne olur ne olmaz. ben size kendi abuk hafıza işleyiş sistemimi kısaca anlatayım, bir bakıp rahatlayın daha neler var diye:

- psikopat bir görsel hafızam vardır, telefon no.su ezberleyebiliyorsam eğer tek sebebi bu.
- son 2 yıldır falan bir unutkanlık peydah oldu; bundan öncesnde o kelimenin anlamını bilmezdim. sizin gibi "şundan önce bundan sonra" diye sınıflandıramıyorum bile...uzak zamanı komple unutsam "aha da alzheimer" diyerek yırtıcam ama değil.
- kabullenmek zor olsa da alkollüyken dinlediklerimi/yaşadıklarımı unutmaya başladığımı düşündüm, külliyen yanlışmış...
- ama örneğin herhangi birine "son 15 günde yediğin şeyleri say (öğün öğün ya da sırasız) dediğim zaman düzgün sayabilen çıkmadı henüz (çevremdeki herkes bi alem mi acaba?)
- mutlu&mesut, dertsiz&tasasız olduğum zamanlarda unutkanlık kavramını unuttuğumu fark ettim. demek ki en azından bendeki versiyon stres altında aktive olmakta ve hatta coşmakta. o sosyal fobi tarzı bug'lar önceden olup sonradan yok olabildiği gibi sonradan da olabiliyor.

bir de, ne kadar doğru ne kadar yanlış bilemem ama, uyku bozukluklarının da bu tarz şeylere sebep olabileceğini duymuştum. şu an çalışmadığım için bu durum bana rahatsızlık vermemekte, ama iş hayatında da rahatsızlık verdiğini fark ettiğim an profosyonel yardım almaktan çekinmem, bu kadarını söyleyebilirim.
0
tarantinoesque
(05.02.09)
özellikle içinde bi düzen bulabildiğim numaraları adresleri falan unutmam, hatta manasızca uzun süre aklımda kalıyo bunlar.

zaten hani sadece detay unutuyo yahut çook önemli olmayan şeyleri hatırlamıyo olsam sallamicam, normal diyip geçicem, ve fakat baya bildiğin mühim şeyleri hatırlamıyorum. ama mesela össden aldığım puanı, şu ana kadar tek bir kere açıp bakmış olduğum tc kimlik numaramı falan gayet net hatırlıyorum. gerçi bunların ikisini de son 2 sene içinde tekrarlamışlığım var, ama yani yu get dı poynt.
0
🌸myriamonde
(05.02.09)
arada bir şeyler daha yazılmış..

şöyle ki, bir süre önce arkadaşın iddiasına göre üç ay birlikte yaşadığım insanı tanımadığımda fark ettim bir problem olduğunu. iddiaya göre 2004 yazında bildiğin berabermişiz. ama benim haberim yok.
0
🌸myriamonde
(05.02.09)
bende de aynısı var ama bunun bir hastalık olduğunu hiç düşünmedim. hatta bir gün önceki komik-akılda kalıcı- olayı bile hatırlayamadığım oluyor. arkadaşlarım bana inanmıyor vs
0
surtunme kuvveti
(05.02.09)
2 sene önce kötü veya sizi çok etkileyen bir şey yaşamış olabilir misiniz?
0
endless dream
(05.02.09)
tam olarak aynı değilse de buna benzer sıkıntılar bende de var. ailede herkesin hatırladığı şeyleri hatırlayamayabiliyorum mesela. veya biriyle (bu biri kardeşim de oluyor annem de eşim de) yaşanmış herhangi birşeyi o anlatıyor ben mal mal bakıyorum bunlar ne zaman oldu diye. psikiyatristime bahsettiğimde "pseudo demans" dedi. depresyona bağlı bu tarz durumların olabileceğini ve hepsini hatırlayacağımı söyledi. "hiçbiri bir yere gitmiyor hepsi orada duruyor aslında" sözüne "keşke gitse" demem hem onun hem benim dikkatimi çekmişti. strese bağlı gelişebiliyormuş sanırım. ve şiddetine göre de değişiyor sanırım. bence bir uzmana başvurmanda fayda var. bak bu yazdıklarımı gören psikolog arkadaşım da bilinçaltına itilebileceğini bunun da bir savunma mekanizması olduğunu söyledi. evet yardım almak iyi olur bence.
0
Omayra
(05.02.09)
bence unutmaktan çok hafızada seçicilik yapıyorsun. bazı şeyleri hatırlamamayı seçmişsin, bazılarını da istediğin gibi hatırlıyorsun. hatta kanımca bir şey(ler) seni üzmüş ve bununla uğraşma yolu olarak hafızayla oynamayı (bilinçsizce tabe) seçmişsin. şimdi de kökenine gitmekle gitmemeyi seçmekte özgürsün.

tavsiyem psikiyatriye danışman olacaktır. çünkü psikiyatrlar işe koyulmadan önce her türlü organik sebebi bertaraf etmek isteyeceklerinden bütün nörolojik/endokrinolojik vesair kontrollerini yaptıracaklardır. hiçbir şey çıkmazsa check up'tan geçmiş olursun.
0
no avalon
(05.02.09)
bence normalde durdurabileceğin fizyolojik zararlı bir durum yok sinir sisteminde, bir ara checkup yaptırınca belli olur zaten. alzheimer'dır, başka şeylerdir, hepsi de belli olur. orada. zaten dengeli beslenmek ve sağlıklı yaşamak dışında alzheimer hastalığını tedavi edebilecek bir şey yok.

lafını unutmak da normal bir şey, mesela biri de benim lafımı böldükten sonra ben devam edeceğim şeyi unutuyorum. dikkatin dağılıyor da ondan.
0
tom_riddle
(05.02.09)
üzerinizde yoğun kaygıya neden olan bazı kişisel bilgi ve deneyimlerin hatırlanmaması ya da travmatik olan olaylarla ilişkilendirilmiş kişisel bilgi ve deneyimlerin hatırlanmaması, eğer organik temelli bir durumla (kafa travması, demans, vb.) ya da herkeste olabilecek sıradan bir unutkanlıkla açıklanamıyorsa dissosiyatif amnezi olabilir.

burada hatırlanması gereken önemli nokta kişinin her zaman üzerinde yoğun kaygı yaratan koşulların farkında olamayabileceğidir.
yoğun kaygı duymak demek zorunlu olarak kişinin kaygısının farkında olması ya da ona travmatik bir olayla ilşkilendirerek açıklamaya çalışması demek değildir.
bazen kişi yoğun kaygı duyuyordur ancak bu yıllar boyunca farketmeyebilir. "içimde tarif edilemez bir sıkıntı var ama sebebini bilmiyorum, aslında her şey gayet yolunda" denilen durumların altından da yoğun kaygı çıkabilir.
bazen organik kaynaklı olmayan, mide ağrısı, sürekli idrara çıkma, yeme içme isteğinde artış, uyku bozuklukları da kaygı ile ilgili olabilir. benzer bir şekilde "unutkanlık" da bu belirtilerden biri olarak okunabilir.

eğer olaylar yaşanmasının ardından hemen unutulduğu için yeni anılar oluşturulamıyorsa, bu durumun mutlaka bir başlangıcı vardır.
kişinin yaşamında görülen değişiklikler (iş değiştirme-okul değiştirme- ev değiştirme- şehir değiştirme- sarsıcı olaylar- bedensel değişimler (beden algısı üzerindeki değişiklikler)-ayrılık-ölüm-doğum-evlilik-kendini suçlamasına, benlik imajını yaralayacak herhangi bir olay-vs.)üzerinde travmatik etki yaratmış olabilir. son iki sene içinde göreli olarak kaygı faktörleri azalmış ya da ortadan kalkmış olabilir ve bu nedenle hatırlama problemi son iki senede yaşanan deneyimleri kapsamıyor olabilir.

dissosiyatif amnezi şikayeti olan kişilerde özellikle bastırma ve yadsıma/inkar savunma mekanizmalarının kullanıldığı görülür. (bu, özellikle iki sene öncesine dair olaylarla ilgili bastırma ve inkar mekanizmalarının kullanıldığı şeklinde de yorumlanmalıdır. zaten bastırma ve inkar mekanizmaları olayları hatırlamama amacına hizmet eder)

tabiki en doğru ve en sağlıklı yorumu uzmanlardan alabilirsiniz.
0
gerda
(07.02.09)
(5)

Kaynaklardan photoshop öğrenmek istiyorum, önerebileceğiniz kaynak var mı?

gijilti
Görüntlü, yazılı, basılı herhangi kaynaklar...Şimdiden çok teşekkürler.
Görüntlü, yazılı, basılı herhangi kaynaklar...

Şimdiden çok teşekkürler.
0
gijilti
(04.02.09)
www.lynda.com
0
kabal
(04.02.09)
photoshopfrenzy.com
psdtuts.com
www.tu-torial.com
pshero.com
www.photoshoproadmap.com
www.worth1000.com
luxa.org
www.layersmagazine.com
www.photoshoplab.com

şunlar da benden olsu, pascha d'nin yazdıklarının tekrarı olabilir bir kısmı, bakmaya üşendim.
0
kobuzchu kiz
(05.02.09)
lynda.com (yazılmış zaten) bir de total training videolarını indir derim. tane tane anlatıyolar valla adamlar. superb.

edit: bir de şimdi aklıma geldi. bu da iyidir.
abduzeedo.com
0
this is heavy
(05.02.09)
www.gfxtoday.com da bilumum programa dair bilumum training video falan var
0
myriamonde
(05.02.09)
(5)

almanca bilen çok süper zeki insan aramaktayım! niye, çünkü:

myriamonde
http://www.hfk-bremen.de/ ve http://www.kunsthochschulekassel.de/ adreslerinde ikamet eden iki okul tasarım, ürün tasarımı, endüstriyel tasarım ve bilumum aklınıza gelebilecek hede ve de hödö üzerine ne ders açıyormuş, nasıl işliyormuş olaylar, yapısı nasılmış, bunu anlayıp da bana iletebilecek insa
www.hfk-bremen.de ve www.kunsthochschulekassel.de adreslerinde ikamet eden iki okul tasarım, ürün tasarımı, endüstriyel tasarım ve bilumum aklınıza gelebilecek hede ve de hödö üzerine ne ders açıyormuş, nasıl işliyormuş olaylar, yapısı nasılmış, bunu anlayıp da bana iletebilecek insana ne isterse vericim. firstbornumu istesin onu veriyim o derece. hem siteleri karıştırdım karıştırdım bir şey bulamadım, hem almanca bilmiyorum, hem ingilizce siteleri berbat kötü çirkin ölsün.

şimdiden teşekkürler :)
0
myriamonde
(14.01.09)
buyrun benim

tasarım konusuyla alakam yok ama almanca şeysinde elimden geldiğince yardımcı olabilirim
0
vampyria
(14.01.09)
Bremen icin bahsedeyim.
-Ilk olarak basvururken Almanca yeterlilik sinavini verdigine dair(DSH Belgesi yada Goetheden aldigin yeterlilik belgesi) belge gerekli.Yani yaklasik yeterli Almancan olman gerekli. Bunu ögrenmek ise en az 1 sene sürüyor.
-2. olarak bu okullara girerken yetenek sinavina giriyorsun, hatirlatmak isterim.
-2009/2010 kayitlarida bu subatta basliyor.

Mesela Bremen Ünisini Sitesini google da arattir. Google in sayfayi tamamen ingilizceye tercüme etme yetenegi var, henüz türkce yok. Böylece siteden faydalanmak icin ille Almanca bilmene gerek kalmiyor.

Kolay gelsin.
0
Sugur
(14.01.09)
tam olarak başvuru yapmayacağım zaten, daha ziyade değişim programı :)

açılan dersleri ve dönem içi programı anlamaya çalıştım beceremedim, neyin eşleniğini aramakta olduğumu da şöylece gösterivereyim:

öncelikle bu: www.id.metu.edu.tr

olmadı bunun gibi: id.metu.edu.tr

yani ders listesi, dönemlere göre dersler, vs. böyle şeyler. yahut misal www.kunsthochschulekassel.de adresinde ne diyor noluyor, seminer diyor kurs diyor anlamıyorum ben. ne bunlar? hayır ne olduğunu öğrensem aha süpermiş diyip almanca öğrenmeye başlicam ama :) olmuyor böyle. şimdiden teşekkür ederim yine.
0
🌸myriamonde
(14.01.09)
google translate kullanarak biraz fikir edinebildim ama hala tam anlayabilmiş değilim, sanırım tam çeviremediği yerler var, bazı yerlere ulaşamadım hata verdi falan.. hala yardımlara açığım yani hehe
0
🌸myriamonde
(14.01.09)
son linkteki ws ve ss'ler kış ve yaz dönemlerinde açılan dersleri gösteriyor.mesela ws 07'leri yazıyorum;

-postmodern dönemde sanat
-müze (uygulamalı ders)
-19. yyda sanat
-estetik ve üretim
-ayna, gölge ve maskeler
-fransız sanatı, gotik mimarisi ve rönesans

artı bi dolu seminer, onları da yazarım istersen

bunlar da yaz döneminden dersler;

-radikallik, 20. yy ortalarından modern sanat
-şimdikilik (geçicilik). güncel dönem sanatı
-bauhaus
-sanatçı mitleri, modern film ve sanatta sahneleme örnekleri
-estetik.tarihsel ve sistematik perspektive giriş
-ortaçağ ve yeni dönem başlarında yorumlama stratejileri

ve yine seminerler burda da
0
vampyria
(14.01.09)
(5)

hani bir hikaye vardı...

myriamonde
öncelikle, özellikle ortaokul lise hayatını prentice hall literature serileriyle geçirmiş insanların daha rahat hatırlayabileceğini düşünüyorum, silver bronze gold platinum falan olanlardan. onlardan birinde (hatırlamıyorum allah kahretmesin) bir hikaye vardı, böyle şey... euu... bi çocuk vardı, has
öncelikle, özellikle ortaokul lise hayatını prentice hall literature serileriyle geçirmiş insanların daha rahat hatırlayabileceğini düşünüyorum, silver bronze gold platinum falan olanlardan.

onlardan birinde (hatırlamıyorum allah kahretmesin) bir hikaye vardı, böyle şey... euu... bi çocuk vardı, hastalanmış ateşi çıkmış vs. ateşini ölçüyorlardı 104 derece (fahrenheit) mi ne çıkıyordu, çocuk da tribe giriyordu 39 derece (santigrad) ateşle insanlar ölüyo allaam benim ateşim 104 falan diye. öleceğini zannediyodu ve onun üzerinden bisürü bişi oluyodu.. zerre hatırlamıyorum geri kalan detayları, ama eskaza şu bilgiden hatırlayan çıkarsa o kadar mutlu olacağım ki o kadar olur. şimdiden teşekkürler.
0
myriamonde
(30.12.08)
bu mudur?

www.classicshorts.com

anca ingilizcesini bulabildim.
0
cumingsoon
(30.12.08)
malesef the last leaf değil ama o hikayeyi de çok severim, hatırladığım iyi oldu teşekkürler:)
0
🌸myriamonde
(30.12.08)
aaaldeyken biz de literature okumuştuk ne güzel kitaptı yahu, sonraki sene de yeni gelen öğrencilere satmıştık, hep öyle yapardık zaten, biz de bizden büyük abilerden-ablalardan almıştık o kitapları. şimdi ankarada nerden bulunurki, hala var mıdır olgunlarda gidip alsam.
0
zubundy
(30.12.08)
Ernest Hemingway - A Day's Wait
www.kkyco.org
0
coolspot
(30.12.08)
zubundy, prentice hall isim değiştirmiş bir şeyler olmuş, bir de bildiğim kadarıyla bayaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa bir zamandır çok da okutulmuyor bunlar.. dolayısıyla bulmak zor olabilir, ki yeniden almayı ben de düşünüyordum (taşınırken kayboldular evet) ama zamanında pahalı olduklarını hatırladım, şimdi olsa olsa daha pahalıdır diye düşünüp vazgeçtim. ama bulursan bana da haber ver :)

coolspot, evet o, teşekkürler & geç geri dönüşüm için özür, sözlük o kadar yavaştı ki acaip üşendim duyuru açmaya da sözlükten mesaj atmaya da. şimdi de mesela mesaj atmaya debeleniyodum aslında ama olmadı timeout'up duruyo o yüzden buraya yazıyorum.
0
🌸myriamonde
(02.01.09)
(5)

bi deney vardı neydi o?

myriamonde
bisürü insana kişilik testi falan gibi bir şey veriyorlardı, sonra cevaplara bakmadan direkt herkese aynı sonucu veriyolardı -hatta o sonuç da böyle bi burç sitesinden aparmaydı- herkes de böyle bir "aa tam da beni anlatıyo acaip accurate" falan diyordu. neydi o deneyin adı? yüzeysel anlattım biraz
bisürü insana kişilik testi falan gibi bir şey veriyorlardı, sonra cevaplara bakmadan direkt herkese aynı sonucu veriyolardı -hatta o sonuç da böyle bi burç sitesinden aparmaydı- herkes de böyle bir "aa tam da beni anlatıyo acaip accurate" falan diyordu. neydi o deneyin adı? yüzeysel anlattım biraz ama olsun. aklıma takıldı hatırlamıyorum resmen..
0
myriamonde
(29.12.08)
a hipotezi neydi?

bu haliyle pek eksik.
0
jesterdvine
(29.12.08)
(bkz: barnum etkisi ) olabilir mi?
0
cigoretti
(29.12.08)
derren brown 'ın yaptığı bir şeydi o. öyle aratırsanız çıkar.
0
kermitz
(30.12.08)
comptrol
(30.12.08)
cevaplayanlara teşekkürlerimle birlikte, hakkaten de barnum etkisi evet!

başka bir şey de zerre hatırlamadığım için yazmamıştım sevgili jesterdvine :)
0
🌸myriamonde
(30.12.08)
(3)

yarım cümleli başlıklar

myriamonde
ya şimdi anlatamadım ama, bugün trilyonlarcasını gördüm x olsaydı y olsaydı diye yarım cümle başlıkları var hani, yahut ne bileyim senden sonra falan gibi böyle "cümle olacaktım ama olamadım" başlıkları. bunların altında cümleyi devam ettiren entryler de şahane silinmekte falan. tam olarak niye sili
ya şimdi anlatamadım ama, bugün trilyonlarcasını gördüm x olsaydı y olsaydı diye yarım cümle başlıkları var hani, yahut ne bileyim senden sonra falan gibi böyle "cümle olacaktım ama olamadım" başlıkları. bunların altında cümleyi devam ettiren entryler de şahane silinmekte falan. tam olarak niye siliniyor onlar, gerekçe ne yani? silinmesin demiyorum, silinsin de kategorisi ne diyorum daha ziyade. o yani. evet. anlatamadım galiba ama olsun.
0
myriamonde
(28.12.08)
tanım tanım devamı örnek ya da bkz değil diye siliniyor sanırım.
0
rectoa
(28.12.08)
e cok iyi bir gerekcesi var,

diyelim baslik

"halamin biyiklari olsaydi"

entry

"amcam olurdu"


entry, basligi tanimlamiyor ki. "halamin biyiklari olsaydi" kalibini aciklasa iyi, ama onun devamini getiriyor. soru/cevaptan daha tiksinc geldi hatta bir an bana.

dolayisiyla tanim da degil, ornek de degil.

anlamam ama formattan yine de. guvenmeyin bana.
0
la traviata
(28.12.08)
heh, teşekkürler. emin olasım geldi ama aramaya üşendim :)
0
🌸myriamonde
(28.12.08)
(7)

ankara dogalgaza nekadar veriyosunuz

jay kay
ankarada yasayan arkadaslar evlerini nekadara isittiklarini ve evin durumunu(yalitim, teras, mustakil vs) soylerse bana cok yardimci olucak. biz biraz fazla veriyoruz gibi geliyoda, ona cozum aramak amaciyla.. (sorum tabi bu kontorlu yuklenen dogalgaz olayi icin gecerli)
ankarada yasayan arkadaslar evlerini nekadara isittiklarini ve evin durumunu(yalitim, teras, mustakil vs) soylerse bana cok yardimci olucak. biz biraz fazla veriyoruz gibi geliyoda, ona cozum aramak amaciyla.. (sorum tabi bu kontorlu yuklenen dogalgaz olayi icin gecerli)
0
jay kay
(23.12.08)
İkamet ettiğimiz naçizane apartman dairesini 160 kaymeye ısıtmaktayız. Ev yeni ve yalıtımı gayet düzgün. Kuzeydoğuya bakıyor sanırım, o yüzden öyle dehşet biçimde sıcak değil, ama Allah'a şükür üşütmüyor da.
0
tekosin
(23.12.08)
kontoru bilmiyorum ama ben gecen sene uc aylık 900 lira verdim, 10. kat 150 metrekare civarı bir evde. yalnız şunu eklemek lazım altta kimse oturmadıgı için soguk oluyordu baya.
0
likeinme
(23.12.08)
ben 3 günde 50ytl'lik harcamıştım çok soğukken, normalde ayda 200-300 arası değişiyor olabilir kış boyunca.
0
boshi
(23.12.08)
pencereleri tahta doğrama olan, altında daire olmayan giriş katı dairede 150 liralık falan yakıyoruz iki aydır, mümkün mertebe kapatarak falan.. donarak uyanmadım hiç ama öyle aman aman sıcak da yapmıyoruz.

zamla birlikte neşeli oldu ama, geçen sene olsaydı bu ev gayet net 100 liraya ısınırdı tertemiz
0
myriamonde
(23.12.08)
10. katta daire, yalitim hak getire, gecen senenin hesabina gore ayda ortalama 90 lira yakiyorduk. iyi de isiniyorduk. ama bu sene daha 8 gun oldu gazi alali (100 liralik) masaallah yarisi gitti mq.
0
osuruklu
(23.12.08)
3. kat, en üst daire, çati yalitimli, 3 oda 1 salon, iki tarafi açik ve gun boyu gunes goren evde ayda 200 ytl'ye isiniyoruz.
0
paranormal
(23.12.08)
güneybatı cepheli en üst kat evde (çatı yalıtımını bilmiyorum) biz evdeyken 21, biz evde yokken ve geceleri 17 dereceye ayarlayan zaman ayarlı bir termostat ile maksimum 300-400 liraya kışı geçiriyoruz (kasım - nisan). kalorifer yakmaya başladığımızdan beri (kasım başı) iki sefer 100 liralık gaz alıp yükledim, daha ikinci 100 lira bitmedi.
0
kibritsuyu
(23.12.08)
(2)

bu karikatür tarzına ne deniyor?

demlikposet
bu minik karikatürdeki tarzı çok görüyorum,kafelerde restaurantlarda büyük şekilde çıktı alınmış halde veya direk duvara baskı usulünde , parantezdeki yazılar değiştirilebiliyor değişik oluyorbunun kaynağı nedir neresidirbu tarz neyse bundan bir büyük çıktı alma niyetim var aynenama tam olara** neys
bu minik karikatürdeki tarzı çok görüyorum,
kafelerde restaurantlarda büyük şekilde çıktı alınmış halde veya direk duvara baskı usulünde , parantezdeki yazılar değiştirilebiliyor

değişik oluyor
bunun kaynağı nedir neresidir

bu tarz neyse bundan bir büyük çıktı alma niyetim var aynen
ama tam olara** neyse

bi zahmet bi buldurun be
0
demlikposet
(23.12.08)
çizgi roman? olmadı retro comic.
0
neronas
(23.12.08)
bu vesileyle kaç zamandır merak ettiğim şeyi de iki kurcalamış bulundum..
images.google.com.tr
0
myriamonde
(23.12.08)
(7)

kedim depresyonda ben ne halt edicem?

myriamonde
efendim iyi günner. geçtiğimiz hafta içinde gerçekten kötü bi olay yaşadık, iki kedimden biri sokak köpeklerinin saldırısı sonucunda aramızdan ayrıldı. hayır zaten ben bile depresyona girdim bu sebeple, ama beni geçiyorum arkada kalan kedi iyice delirdi. süt kardeşi bir erkek bir dişi kediydi kendil
efendim iyi günner.

geçtiğimiz hafta içinde gerçekten kötü bi olay yaşadık, iki kedimden biri sokak köpeklerinin saldırısı sonucunda aramızdan ayrıldı. hayır zaten ben bile depresyona girdim bu sebeple, ama beni geçiyorum arkada kalan kedi iyice delirdi. süt kardeşi bir erkek bir dişi kediydi kendileri, şimdi sadece dişi bir kedi var elimizde. ve hayvan bir haftadır yemek yemiyor miyk miyk geziyor ortalıkta. saçma sapan yerleri koklayıp duruyo, kardeşini arıyo diye düşünmekteyim ama emin değilim. mamasını mı beğenmedi acaba ki diye değişik mama aldım, arada et falan verdim ama yok hayvan yemeden içmeden kesildi. çok tepiştikleri için odama almıyordum geceleri ama olaydan sonra yeniden yanımda yatırmaya başladım. ama hayvan depresyonda resmen. ne yapsam ne etsem bilmiyorum, bi yardım bi bişey bi öneri beklemekteyim... kızımız 8 aylık falan bu arada.
0
myriamonde
(22.12.08)
kediler hakkında çok bilgim yok ama karakteristik olarak böyle bir sebepten depresyonun mümkün olmadığını sanıyorum. veterinere falan götürdünüz mü? belki bir hastalığı vardır ya da kızışma dönemine girecektir. ya da o da aynı saldırıya maruz kalmıştır, o yüzden depresyondadır.
cat nip diye bir hadise var onu deneyin isterseniz, belki keyiflenince yemek yer.
0
redlinetheturk
(22.12.08)
kediler deprosyana girer mi bilmiyorum.Belki hasta falandır.
Antidepresan al eczaneden=)
0
antioksidan
(22.12.08)
bir azgınlık durumu söz konusu ise anlayabilirsin, görünce seni poposunu döner, sana sürünür, kuyruğu hep dik durur indirince de yampiri durur.

Eğer yaşanan olayın hemen sonrasında böyle davranmaya başladıysa dediğin gibi depresyona girmiş olabilir. değişikliği sevmiyorlar hele ki kardeşinin ortalıkta görünmemesi depresyon sebebi bence. Fazla bunaltmadan ilgi göstermek, mümkün olduğunca yanlız bırakmamak gerek sanırım. Bunun dışında aklıma bir şey gelmedi.
0
thefin
(22.12.08)
myriamonde veteriner ya da hayvan uzmani degilim; ama benim kedimin de yavrulari kopekler tarafindan boguldugunda 3-4 gun boyunca yavrularinin boguldugu yeri balkondan izlemis ve hicbir sey yememisti. 2004 yilinda oldu bu, sonralari duzeldi, simdi hala hayatta. :)
Eklemek istiyorum yeniden, belki patolojik bir durumdur, istersen veterinere gotur ama inanilmaz bir tepkileri var bu olum olayina gercekten de kedigillerin. Amerika'da hayvan psikologlari oldugunu ve hatta bir komsunun hayvanina depresyon tanisi koyup bir seyler verdigini hatirliyorum(niye depresyonda bilmiyorum, ekonomik krizden olabilir) ama bu Turkiye'de var mi onu bilmemekteyim.
Cok gecmis olsun..
0
ciaccona
(22.12.08)
öncelikle cevaplayan herkese teşekkürler.

tekrardan ikinci bir kedi edinmeyi düşündüm aslında ama sonra territory kavgasıyla iyice saçma ortamlar olur diye vazgeçtim.. veterinere gidicez işalla haftaiçi, o vakte kadar bir bilen çıkar mı umuduyla şeyetmiştim zaten buraya da.
0
🌸myriamonde
(22.12.08)
kediler depresyona girer, alıştıkları şeyler değişirse, ev değiştirirlerse vs.

kediniz hem depresyona girmiş olabilir, hem de henüz kısırlaştırılmadıysa kızgınlığa girmiş olabilir. öncelikle veterinere danışın. kızgınlığa girmiş kedi poposunu illa bişi yapmaz. huzursuzlaşır, bağırır, falan.

ve önerim yanına yine bir erkek kedi arkadaş alın.
0
mea maxima culpa
(22.12.08)
arkadaşı gittiği için depresyondadır gercekten. cunku onunla yasamaya alısıyor, biz kedilerden birini yaramazlık yaptıgı icin odaya kapattıgımızda bile diğeri üzülüyor bi köşeye çekilip ooyle oturuyor. kokluyor mıyklıyor demişsiniz, arkadaşını arıyordur. kısacası evet olabilir, üzülmüştür ve o yuzden yemek yemiyordur.

çok guzel üç aylık bir kedicik var eger isterseniz yeni bir kedi almak. tuylu pofuduk ve rengarenk kendisi, adı da beyaz pati, patisinin yarısı beyaz yarısı renkli ve altlarının da yarısı pembe yarısı siyah boyle değişik mis gibi bi hayvan. düşünürsen hemen haber ver resmini yollayayım:)
0
likeinme
(23.12.08)
(3)

arkabahçe yayıncılık

tutty
-öldü mü kaldı mı ne oldu?--->ölmediyse 2. soruya geçiniz-d&d rulebook'ların basımı durmuş diye duydum arkabahçede gerçekden durdu mu?--->durduysa son soru-4th editionu falan başka bir yayınevi çıkarmayı düşünmüyor mu ki?e-bay hesabı mı devam edeceğiz bundan sonra?evet bunları bilirsem mutu olacağım
-öldü mü kaldı mı ne oldu?--->ölmediyse 2. soruya geçiniz
-d&d rulebook'ların basımı durmuş diye duydum arkabahçede gerçekden durdu mu?--->durduysa son soru
-4th editionu falan başka bir yayınevi çıkarmayı düşünmüyor mu ki?e-bay hesabı mı devam edeceğiz bundan sonra?

evet bunları bilirsem mutu olacağım..
teşekkürler
0
tutty
(07.11.08)
arkabahçe yıkıldı kaldı diye biliyorum. ama rahat bi 1,5 sene oluyo olması lazım. emin olduğum x-menlerden yanlış hatırlamıyorsam 6 tane çıkardı, fazla da basamadı ve güme gitti. iyi ürünlerini piyasada bulmak baya zor
0
hikaye mesture
(08.11.08)
arkabahçe galiba öldü ya. 4th edition için tabi ki de amazon öneriyorum, herşey için amazon öneriyorum hatta.
0
myriamonde
(08.11.08)
Arkabahçe elindeki çizgi roman telifleriyle laika yayıncılıkla ortak olarak çizgi roman basıyor. En son Sin City'nin sonuncu ve Sandman'in 7. cildi çıktı. Ancak sahibi Ahmet Kocaoğlu çizgi roman işinden çıkarak tamamen Gerekli Şeyler'de figüre yöneldi diye biliyorum.
0
duk leto
(08.11.08)
(4)

kedi maması vol:II

forumtrak
Merhaba arkadaşlar, daha önce de sizlere kedi mama markasını sormuştum, öneriler dahilinde Hill's almıştım. Nitekim kedim bu mamayı hiç bir zaman iştahla yemedi. Bugün kedimin maması bitti ve markette sadece whiskas bulabildim. Kedim daha önceleri whiskas'ın kuru mamasını yemediği için konservesini
Merhaba arkadaşlar, daha önce de sizlere kedi mama markasını sormuştum, öneriler dahilinde Hill's almıştım. Nitekim kedim bu mamayı hiç bir zaman iştahla yemedi. Bugün kedimin maması bitti ve markette sadece whiskas bulabildim. Kedim daha önceleri whiskas'ın kuru mamasını yemediği için konservesini alayım belki bunu yer dedim. Neyse, eve gelip konservenin kapağını açtığım anda kedim adeta çıldırdı! çoğu yemeği iştahsız ve zorla yiyen kedim bu mamaya resmen bayıldı. Soruma geçeyim hemen,

1)Bu mamayı kediye vermem doğru mudur yanlış mıdır? Bu mamanın tam olarak zararı nedir?
2)Kedimin böyle iştahla yiyebileceği başka mama biliyor musunuz?
0
forumtrak
(07.11.08)
bir kereliğine vermiş ol. başka verme. çünkü her yerde söyleniyor ki marketlerde satılan ucuz ve kalitesiz mamalar ileri yaşlarda özellikle böbrek rahatsızlığı yapıyormuş.

konserve dersen hill's in ve diğer kaliteli mamaların da konservesi var.

hill's in başka çeşit mamaları olduğu gibi başka markalar da var. ben açık olarak kilo ile royal canin'in fit 32'sini ve proplan'ın somon balıklısını alıyorum. arada da ton balığı veriyorum kedilerime. maşallah diyeyim hepsin hapur hupur götürüyorlar.

bence bulabildiğin başka kaliteli mamaları dene. kedin neyi en çok severse onunla devam et.

yalnız burdaki önemli nokta kedinin reklamlardaki gibi atlaya zıplaya mama yemesi değil, kaliteli ve sağlıklı mama yemesi. bunu unutma.

yemiş bitirmiş işte hill's i. daha ne istiyorsun :))
0
mea maxima culpa
(07.11.08)
Benimki de çok yemek seçer ama deneye deneye Nutrience'da hemfikir olduk kendisiyle. Denemediyseniz Nutrience deneyin ve Whiskas gibi market mamalarından uzak durun...
0
crown
(07.11.08)
şimdi bir anımı paylaşmak isterim: bir buçuk yaşındaki kısırlaştırılmamış erkek (hatta errrrrrrrrrrkek eheh) kedimin kuyruğunda böyle bildiğiniz bir parmak kalınlığında bir boşluk oluşturacak şekilde baştan uca kadar tüyler dökülmüştü. korkunç bir görüntü, böyle kedi var normal gözüküyo ama bakıyorsun kuyrukta kocaman bir sıra tüy eksik. neyse veterinere götürdük, ne veriyorsunuz hayvana mama olarak dedi. ben de normalde iams'la beslerim ama o ay feci parasızdım hayvana whiskas'ı dayadım, dedim. veterinerin tepkisi: "neden, kedinizi sevmiyor musunuz?" yani demem o ki sağlıklı bir kedi için whiskas'a hayır.

akabinde,

ben genel olaram kedilerin iams hastası olduklarına kanaat getirdim ama, birçok petsshopta düzgün markaların devasa paketlerini açıp kiloyla mama satıyorlar. böyle bir petshopa gidip düzgün mamalardan küçük birer örnek alıp denemek mantıklı olabilir, hayvan hangisini beğenirse onunla devam edersiniz.
0
myriamonde
(07.11.08)
acaip mama secen, begendigi mama olmayinca yemeyip elden ayaktan dusen bir kedim var. son umit aldigim eagle pack hollistic select serisinin tavuklu olaniyla ask yasiyor valla. paketi actigim anda etrafinda donmeye basliyor. kimbilir, belki sizinki de sever.
0
no avalon
(08.11.08)
(6)

Soru acma $ekilleri?

oligomer
Arkada$lar haldir huldur buraya gelip "bilgisayarimin x sorunu var, napabilirim" $eklinde duyuru aciyorsunuz ama her nasil beceriyorsaniz bunlari CEVAP VERILEMEYECEK $ekilde aciyorsunuz? E kendinize yardim edilmesini istemiyorsaniz neden duyuru acip insani cileden cikartiyorsunuz ki?
Arkada$lar haldir huldur buraya gelip "bilgisayarimin x sorunu var, napabilirim" $eklinde duyuru aciyorsunuz ama her nasil beceriyorsaniz bunlari CEVAP VERILEMEYECEK $ekilde aciyorsunuz? E kendinize yardim edilmesini istemiyorsaniz neden duyuru acip insani cileden cikartiyorsunuz ki?
0
oligomer
(06.11.08)
Daha once cok tartisildi bu, duyuru tipi secme sistemi de degistirildi o yuzden..
0
ermanen
(06.11.08)
ugrastik ettik, duyuru acma secmeli olsun dedik ve sagolsun compumaster o isi halletti. artik gerisi duyuru acanin boynuna vallahi.

o degil de; duyuruya/soruya bir üstte cevap verilmis olmasina ragmen, inatla ayni cevabi vermek niye onu anlamiyorum ben.
0
trimpot
(06.11.08)
sanırım internet kullanıcılarına duyuru modunda ilan eklemeye çalıştıklarında bir mbox çıkarak bak duyuru ekliyorsun mesaj ile cevap alamıyacaksın gibi bir uyarı verilse bu sorun ortadan kalkar.
0
alkolik imam
(07.11.08)
hayırda bu işi sadece internet kullanıcıları yapmıyor.bence duyuru açarken duyuru türünü seçmeden mesaj yazılmasa kesin çözüm olur gibi..
0
isott
(07.11.08)
@trimpot

o genelde duyuruları okurken sayfada çok uzun süre geçiyor, sonra da post arefesinde sayfa refresh olmadığından insanlar o cevapları görmemiş oluyorlar.

yani, bence.
0
desdinova
(07.11.08)
gaza geldim metinde soru işareti varsa ve duyuru seçiliyse gitmesin eklenemesin falan, evet istiyorum bunu.! heyt!
0
myriamonde
(07.11.08)
(2)

kelime boyutu

unusual
merhaba,elimde bir metin var, bu metni kopyaladığımda bazı kelimeleri diğerlerinden büyük, farklı renkte (belki farklı yazı formatında) yazan bir internet sitesi var mıdır? karıştıracak böyle, broşürlerde falan arka planda kullanılır ya hani, öyle bir görüntü elde etmek istiyorum.not: uykusuz veya p
merhaba,

elimde bir metin var, bu metni kopyaladığımda bazı kelimeleri diğerlerinden büyük, farklı renkte (belki farklı yazı formatında) yazan bir internet sitesi var mıdır? karıştıracak böyle, broşürlerde falan arka planda kullanılır ya hani, öyle bir görüntü elde etmek istiyorum.

not: uykusuz veya penguen'de böyle bir site olduğunu okumuştum. bi buluversek nası güzel olacak var ya
0
unusual
(24.10.08)
myriamonde
(24.10.08)
çok teşekkür ederim :)
0
🌸unusual
(24.10.08)
(8)

ısıtıcı ama hangisi?

p shadow
önce odanın durumunu anlatayım; ben diyim 9 siz deyin 10 metrekare bir odam var, dört duvarın ikisi direkt dış duvar, biri kör diğerinde iki pencere var.. bir duvarın belki üçtebirine kadar balkon geliyor, yani iki buçuk duvarım soğuk.. birde bunlara ilaveten kuzey cephesindeyim ve konumlanmadan dol
önce odanın durumunu anlatayım; ben diyim 9 siz deyin 10 metrekare bir odam var, dört duvarın ikisi direkt dış duvar, biri kör diğerinde iki pencere var.. bir duvarın belki üçtebirine kadar balkon geliyor, yani iki buçuk duvarım soğuk.. birde bunlara ilaveten kuzey cephesindeyim ve konumlanmadan dolayı odayı bırak ev bile doğru dürüst güneş almıyor.. öğrenci evi.. bazen balkona çıkıyoruz ısınmak için.. sanırım yeterince açıklayıcı oldu..

ev kaloriferli ve kalorifer yandığında güzel ısınıyor, o zaman sorun yok, fakat apartman yönetimi (ki ilk fırsatta şikayet edecem ama bilmiyorum takarlar mı) abuk zamanlarda yakıyor kazanı..

şimdi benim bu odayı ara sıra, okuldan gelince, gece çizim yaparken falan ısıtmam gerekiyor, ama ısıtıcılara bakıyorum çeşit çeşit.. hem burada hem internette genel olarak biraz arama da yaptım, infraredler baş ağrıtıyor falan diyorlar hadi onu geçtim odayı değil gördüğü yeri ısıtıyor gibi bir muhabbet var, fanlılar ses yapıyormuş hadi ona rağzıyım desem küçücük şey ne kadar elektrik yakıyor ne kadar ısıtıyor falan, 15 ytl gibi fiyatlara var tutup alıcam elimde kalacak gibi.. belki bir arkadaştan ödünç olarak şu yağlı radyatörlerden (kalorifer gibi petek petek olandan) alabilirim ama onlar da geç ısınıyormuş tabi ısıyı koruması falan da avantaj.. Seramik diye bişey var, quartzlar falan çıkmış çok karıştı benim kafam..

maksimum 70-80 ytl civarı birşey almayı planlıyorum ama 15 ytl'lik birşey yetecekse neden olmasın.. tabi elektrik faturası bazında fiyat/performans oranı da önemli..

cevap yazmasanız da bu kadar yazıyı harbiden okuduysanız, bana ayırdığınız vakit için bile teşekkür ediyorum..
0
p shadow
(24.10.08)
ben bu sorunu cok cektim, cok benzer bir evde oturuyordum. maddi acidan acilmamak icin kesin cözüm yoluna gidemedim, idare ettim.

lakin bu ufolar falan teknik ve mesleki bilgim dahilinde söylüyorum saglikli seyler degil. tekrar belirtiyorum kullanici gözü ile söylemiyorum. ha ben alirim benim keyfim derseniz tabi o sizin takdiriniz. o ucuz elektirik isiticilari pek verimli degil, aslinda en temizi yagli radyatörlerdir. lakin sürekli yakmak ögrenciyi bozabilse de, termostat ayarli oldugu icin belirli bir termostat ayari yapildktan sonra enerji tasarrufu saglayarak randimanli verim alabilirsiniz.


gerektiginde acik birakip kapiyi cekip gittiginizde güvenebileceginiz aletler bu kategoride cok azdir. yagli radyatör, tasarim ve yapisi itibari ile daha güvenlidir.

söyle ayak ucumda dursun aradabir calistiririm derseniz, kumtel´in minik üc tasli resistansli olan isiticilari da hem ucuz hem de basit isinmalar icin minimal bir caredir.

bir diger önemli husus ise, isiyi mufahaza edebilmektir. isterseniz kömür madeni yakin oda da, cam ve kapi gibi yerlerde belli belirsiz araliklar iyi yalitilmamis ise verim almak her zaman güctür.
0
aheste cek kurekleri millet uyanmasin
(24.10.08)
yagli, fanli ve termostatli (ucu bir arada) radyator en iyisi sanirim... benim odami cehennem gibi yapiyordu valla..
0
ermanen
(24.10.08)
ben de aynı soruyu soracaktım. bu duyuruyu görünce buraya eklemekte uygun gördüm umarım bir sakıncası yoktur.

bugün araştırırken şu klima gibi görünen ama daha ufak olan zannediyorum ki içinde rezistans olan duvar tipi ısıtıcılar var. bu ısıtıcılar hakkında bir yorum yapabilir misiniz 15-20m2'lik bir odada randıman alabilir miyim? yoksa yağlı radyatör en iyi çözüm mü?
0
atrin
(24.10.08)
ben fanlı ısıtıcı kullanıyorum küçük oda için: şu ana dek gördüğüm tek dezavantajı havayı kurutması. direkt kendime yönlendirdiğimde burnumu kurutuyor meret, biraz uzakta ve başka yöne bakar halde tutuyorum. buharlı muharlı bir şey bulursanız ondan alın. en büyük avantajları: ==> küçücük. alman kurdu boyutlarındaki quartz sobayı kullanmak zorunda kalmıyorum, varlığı hissedilmiyor hacmen. ==> hakkaten ısıtıyor, hem de bu infrared'ler gibi vektörel değil, sistemik (nasılsa artık :)) demem o ki infrared gibi sırtınızı döndüyseniz sırtınızı önünüzü döndüyseniz önünüzü ısıtmıyor, odayı ısıtıyor.


ikinci dezavantajı elektrik sarfiyatı olabilir ama faturayı almadığımdan henüz kesin izlenim edinemedim. ama elektrikten ısı üreten her alet gibi bunlar da bayağı yakıyordur. infraredlerden çok daha az ya da çok daha fazla yakmıyodur yani.
0
boshi
(24.10.08)
geçen aylarda ısıtıcı işine bir aylığına girip çıkmış biri olarak: (sizin durumda) fan falan almayın ısınamazsınız ve havayı çok kurutur. işte o başağrısı yapar. ufo baş ağrısı yapmaz, havayı kurutmaz ama gördüğü yeri ısıtır. termostat devreye girip cihaz kapanınca serin gelebilir.

o fiyata yağlı radyatör alın efendim. ben kullanıyorum çok güzel. ama sizin durumda ufo en iyi çözüm gibi duruyor. velakin fiyatları biraz tuzlu. ufo 1800w modeli işinizi görür. ufo pahalı gelirse aselhot diye bir marka var o da iyi. ucuz infrared ısıtıcılardan uzak durun. gerçekten kalitesiz yani, 1 ay sonra elinizde kalır.
0
metox
(24.10.08)
ne alırsanız alın, odanın bi kenarına içi su dolu bi kase koyun, boşaldıkça doldurun, nem olur iyi gelir.
0
whoosie
(24.10.08)
cevaplar için teşekkür ederim, ama sanırım tercihimi yağlıdan yana kullanıcam.. aslında sabahları da oda soğuk oluyor, şöyle azıcık çalışıp soğuğu kıracak bir alet de güzel olurdu.. alışveriş sitelerinin yorumlarında küçük fanlıların kısa sürede odayı ısıttığını falan okumuştum ama pek de inandırıcı gelmedi.. en iyisi sabah çabucak giyinip kendimi dışarı atmak, akşam gelince de yağlı radyatör ile ısınmak..

edit: nem olayını da ıslak havlu ve şu kaloriferlere takılan suluklar ile çözmeyi planlıyorum, onun için de ayrıca teşekkürler..
0
🌸p shadow
(24.10.08)
yağlı radyatörler tertemiz, yaklaşık on dakikada adam gibi ısınıp bir saat sonra kapatsanız bile temiz iki saat ısıtıyolar ortamı:) hayır aynı derdi çektim ordan biliyorum.. rezistanslı aletlerin alayı "şurayı yakayım da şurası da donsun oh oh" modunda çalışmakta, sinir bozucu.
0
myriamonde
(24.10.08)
(7)

notebook bataryasını nasıl kullanmalı?

sallayancay
soru başlığı saçma, orayı geçtik.şimdi efendim, ben taşınabilir bilgisayarımı çoğunlukla taşımadan kullanıyorum ve sürekli adaptöre bağlı yaşamakta kendisi. bu durumda ben bilgisayarı, bataryasını çıkarıp da mı kullanmalıyım, yoksa takıp da mı? (ikisi de aynı şey lan) hangi durumda batarya daha uzun
soru başlığı saçma, orayı geçtik.

şimdi efendim, ben taşınabilir bilgisayarımı çoğunlukla taşımadan kullanıyorum ve sürekli adaptöre bağlı yaşamakta kendisi. bu durumda ben bilgisayarı, bataryasını çıkarıp da mı kullanmalıyım, yoksa takıp da mı? (ikisi de aynı şey lan) hangi durumda batarya daha uzun ömürlü olur.

cevap yazarken araya teknik birşeyler de serpiştiriverseniz iyi olur.
0
sallayancay
(21.09.08)
bana mühendis kişiler "sürekli adaptörle ve pil de takılıyken kullanma, kullanacaksan da pili ara sıra tamamen boşalt en azından" gibi şeyler söylemişlerdi. yok efendim eşiği yükseliyormuş da bilmemneymiş de, çok anlamadıydm tabi.
0
myriamonde
(21.09.08)
arama kısmına notebook şarj diye aratın. 10 tane böyle soru var. bir sürü de cevap.
0
darknum
(21.09.08)
her markada farkli oluyor hocam.

asus'ta pil takiliyken devamli sarjda kullanirsaniz, bozuluyor. boyle yapinca elektrik kesintilerinde anakarta, oraya buraya zarar gelmesinin de onunu aciyorsunuz bi bakima; ama acer'da 2 senelik kullanimda herhangi bisey olmadi mesela pile. kisacasi markaya gore degisiyor.
0
osuruklu
(21.09.08)
asus marka laptop'ımı iki sene boyunca hiç bir şeye dikkat etmeden kullandım. istediğim zaman çıkardım şarjdan, istediğim zaman bağladım..

iki sene sonra pilin kapasitesi %60'a falan indi. bir sene daha böyle kullandım. %5'lere kadar indi. şimdi pil ölmüş durumda ama yeni pil 80 lira. gider alırım, aynen %100 ile kullanırım.

kısacası nasıl istiyorsanız öyle kullanın. değmez gerçekten 3 sene sonra hala o laptop'ı kullanacaksanız, 80 ytl verir yeni pil alırsınız, o kadar...
0
co2s2
(21.09.08)
eger pilin etrafi cok isiniyorsa cikarin,tecrube konusuyor
0
algoritma
(21.09.08)
her ne şekilde yaparsan yap pil ömrü azalıyor. şöyleki laptop pilleleri durduğu yerde de kapasitelerinden kaybediyorlar.
0
darknum
(21.09.08)
hem zaten pil oldugu zaman yeni pil almaya da gerek yok. laptop pili, o bildigimiz kuru pillerden degil, icinde 8-10 tane ayri kuru pil var. yani pilin plastik muhafazisini acip icindeki pilleri muadilleriyle degistirmek suretiyle yeni bir bataryaya sahip olabiliriz. maliyeti de 30 lirayi gecmez.
0
osuruklu
(21.09.08)
(10)

Ankara da tütün dükkanı ve sigara sarma

elanesse
birkaç yerde hazır filtreli sigara kağıtlarını gördüm ilgimi çekti zaten uzun zamandır sigara sarma işini de merak eder dururdum iyice merak sardım gerekli malzemeyi almak istiyorum.ancak benim derdim ucuza sigara içmek değil zaten sigara tiryakiside değilim arada bir captan black felan denk gelirse
birkaç yerde hazır filtreli sigara kağıtlarını gördüm ilgimi çekti zaten uzun zamandır sigara sarma işini de merak eder dururdum iyice merak sardım gerekli malzemeyi almak istiyorum.ancak benim derdim ucuza sigara içmek değil zaten sigara tiryakiside değilim arada bir captan black felan denk gelirse içerim benim isteğim keyif işin keyfini çıkarmak birkaç çeşit kaliteli aromalı tütünü azar azar alıp harmanlayıp arada bir kafa dağıtmak için içmek tabi bunun için tütün,çarşaf(bunun bile aromalısı oluyomuş) ve ilk zamanlar denemek için alınabilir olan hazır filtleri boş sigara kağıtları ama asıl hedefim kendim sarmayı öğrenmek.
bunları temin edebileceğim ankarada nereler vardır.bir ara karanfildeki bazarlarda zippo felan satan elemanlar tutun pipo felanda satardı ama birkaç arkadaş zehir gibiydi dedi.bu bazararda bulunurmu yoksa tabakko shop dedikleri daha düzgün yerlermi bulmak lazım birde bu dükkanlarda tutun haricinde gerekli malzemelerde bulunurmu.zaten arada bir içiyorum ondada gönlümce zehirlenmek istiyorum sevgili dostlar
0
elanesse
(14.09.08)
çarşafı tanımadığın tekelden almayasın, direkt esrarkeş muamelesi yapıyorlar.
0
tannhauser
(14.09.08)
turk tutunu sert oluyor, drum var bi de golden virginia var. golden nefis, sabah bogaz sertligi fln yapmaz. içimi yumusaktır fln.
0
bryan fury
(14.09.08)
kagıt olarak kalın olanları var onları tavsiye ederim, digerleri yandıkca cok amele bi goruntu yapıyor.
0
bryan fury
(14.09.08)
izmir2 caddesinde amerikan pasaji var. ayakkabi dunyasini gectikten sonra sola kivrilan caddenin sag tarafinda kaliyor. sorarsan gosterirler. orada bulabilirsin bu dediklerini. drum diye bi tutun var. filtresiz sarma makinesini alirsin, zaten drum'in icinde carsafi da geliyo, gonlunce sarar sarar icersin. yalniz elle sarmak zordur. ben beceremedim, makineye devrettim o isi. koydeki amcalar tek elle traktorun direksiyonun tutarken, diger eliyle de sigara sariyomus. vay anasini
0
osuruklu
(14.09.08)
itfaiye meydanında muhteşem tütüncüler var, hani öyle bikaç tane dükkan içinde kenarda köşede falan değil bildiğiniz tütüncü efendim. kendilerinde çarşaf da bulunur, tütün koymak için kavanoz ve küçük kutular falan da bulunur, filtre de var, akabinde misal isterseniz sarılmış boş sigaralar (yani filtre ve kağıt sarılmış sigara gibi ama içi boş, tütün dolduruyorsunuz) ve o sigaraları doldurma makinası da var. öyle bir sigara imal etme cenneti.

elxa demiş itfaiye meydanı diye ama daha bir dar demiş heh..
0
myriamonde
(14.09.08)
sağolun dostlar gayet doyurucu oldu cevaplar teşekkürler birde bu tütüne drum tütün mü deniyor isterken rezil olmayalım.itfaye meydanının yeri biraz ters gibi bi bakarım(gerçi pekde bilmem oraları ama önemli değil) yada olmadı izmir2 yi biliyorum oraya bi bakarım
@tannhauser benimde tam tırstığım bir durumdu biraz da o yüzden önce bi buraya sorayım dedim

not:birazcık araştırınca biryer daha buldum ankamall ın üst katında iyi bi tabakko shop varmış ama fiyatlar nasıldır onu bilemiyorum.
0
🌸elanesse
(14.09.08)
drum tütünün markası. golden virgina da bi marka. bu arada tunalı hilmi üstünde de var bi yer, yani tam net hatırlamıyorum yerini, küçük bir yer cadde üstünde, tobacco shop diye yazıyor. eski kavaklıdere sinemasına yakın bir yerdeydi. onu hatırlıyorum.
bir de bilkent real'de de var tobacca shop, ordan da bulabilirsin..
ama en güzeli, olur da tanıdıklarından, free shop'a giden falan olursa, onlara aldırmak aslında. daha ucuz oluyor.

bu arada bu bahsettiğim yerlerde açık tütün yoktu yanılmıyorsam. drum ve golden için söyledim.
drum : en.wikipedia.org:Drum_Tobacco.jpg
golden: en.wikipedia.org:Golden_virginia.jpg
0
cutterfly
(15.09.08)
ankamall'un ustundeki tobacco shop'ta bi bok yok hocam. bosu bosuna gitmeni istemem. basit bi captain black pipo tutunu bile bulamamistim ben orada.

ha bi de drum var mi dedigin zaman onlar anlar zati. drum tutunu deme evet :)
0
osuruklu
(15.09.08)
@cutterfly ve @osuruklu saolun mesaj alınmıştır :)
0
🌸elanesse
(15.09.08)
Ankara'da Kentpark'ın zemin katındaki (Çağdaş'ın yanındaki) Tobacco Shop'da da Arap dahil hemen tüm kağıtlar var, ancak tütün namına pek birşey bulunmuyor ne yazık ki.
0
puro
(15.09.11)
(10)

Türk filmi klişelerinin ilk yer aldığı filmler?

robin
Hani hepimizin gayet iyi bildiği, artık iyice popüler kültüre geçmiş Türk filmi klişeleri vardır. İşte bunların ilk olarak kullanıldığı filmleri merak ediyorum.Şu anda özellikle ilgimi çekenler şunlar ama başka aklınıza gelen olursa yazabilirsiniz:* "Zamanında kapından kovduğun fakir ama gururlu bir
Hani hepimizin gayet iyi bildiği, artık iyice popüler kültüre geçmiş Türk filmi klişeleri vardır. İşte bunların ilk olarak kullanıldığı filmleri merak ediyorum.
Şu anda özellikle ilgimi çekenler şunlar ama başka aklınıza gelen olursa yazabilirsiniz:

* "Zamanında kapından kovduğun fakir ama gururlu bir genç vardı..."
* araba çarpınca/kaza geçirince kör olan/gözü açılan adam/kadın
* Zengin kızın doğum günü partisine katılan ve kızın içki içip hahaha diye gülen arkadaşlarınca alay edilen adam (bunun yetmişler ve seksenler için ayrı versiyonları var sanırım)
* "Size baba diyebilir miyim amca?"
* "Senin annen bir melekti yavrum"
vs. vs.
0
robin
(05.09.08)
Filmlerin adlarını mı diyaloglarımı merak ediyosunuz anlamadım?
0
naithan
(05.09.08)
diyalogları ve ilk kez geçtikleri film adlarını.
0
🌸robin
(05.09.08)
şahane bi ülkede yaşadığımız için yönetmenleri bile hatırlamıyordur hangi film olduğunu onların. ama şahane bi çaba.
0
myriamonde
(05.09.08)
sadece bir tahmin: bence bu klişeler ilk "kerime nadir" in kaleminden çıkmıştır.
her 5 eski turk filminin 4 ü onun eseri.kesin yani. kerime nadir in ilk film yapılan romanı hangisi, ona bakarak başlayabilirsiniz bence
0
merope
(05.09.08)
"* Zengin kızın doğum günü partisine katılan ve kızın içki içip hahaha diye gülen arkadaşlarınca alay edilen adam (bunun yetmişler ve seksenler için ayrı versiyonları var sanırım)"
sorusunun cevabi eger yamulmuyorsam keloglan aramizda
cok benzer bir sahne hulya kocyigit'in kinali yapincak'inda da vardi galiba.
0
vghost
(05.09.08)
robin bir dergide üç tane adamla röportaj yapmışlardı. Bu amcalar hobi olarak Türk filmlerini toplayıp izleyip notlar alıyorlarmıştı. Bütün bu klişeleri filan da biliyorlardır. Röportaj Aktüelde yayınlanmıştı yamulmuyorsam. 2 ay bile olmamıştır. Kesin bulacaksın aradığını...
0
kahvegibi
(06.09.08)
türk sinemasının aşağı yukarı 1940 ve sonrasında adam gibi çoştuğunu kabul edebiliriz. o yıllarda film çeviren yönetmenler lütfi akad, Muhsin Ertugrul, memduh ün daha sonraları ise metin erksan, ertem egilmez gibi isimler. onların eski filmlerine bakabilirsin. ancak edebiyat uyarlamaları da var. yani bu tür dramaların ortaya çıkışı tamamen sinemada gerçekleşmiyor bence. bu tür konular muhakkak dönemin kitaplarında da geçiyordur.
0
nihilanth
(06.09.08)
bi ara sabahın köründe yayınlanan 50ler, 60ların siyah-beyaz türk filmlerini çok seyretmiştim. daha çok sadri alışık'ın ciddi rollerde olduğu dramlarda bol miktarda mevcuttu o öğeler.
0
geldiler
(07.09.08)
deşifre ekibi
www.yeniaktuel.com.tr
0
luzumsuzadam
(07.09.08)
(bkz: awaara)
0
npyx
(08.09.08)
(3)

ankara'Da dişi ev arkadaşı arayan dişi

bubbles
efendim ben ankara üniversitesinde ilim irfan görmek üzere ankara'ya taşınacak ,temiz hayallere sahip bir genç kızım. birlikte barınma ihtiyacımızı karşılayalım diyen arkadaşlar olursa ne iyidir tanışmak.
efendim ben ankara üniversitesinde ilim irfan görmek üzere ankara'ya taşınacak ,temiz hayallere sahip bir genç kızım. birlikte barınma ihtiyacımızı karşılayalım diyen arkadaşlar olursa ne iyidir tanışmak.
0
bubbles
(23.08.08)
bir mail falan bırak da ulaşsın etsin insanlar :)
0
myriamonde
(24.08.08)
[email protected]

ulaşın bana .
0
🌸bubbles
(25.08.08)
ev arıyor musunuz hala?
0
fatmaa
(06.02.09)
(5)

Kulaklık Saklama Adabı

joehigashi
Kulaklıkları böyle kördüğüm şeklinde sanki ip gibin, birbirine karışmış vaziyette ulu orta olmasa bile en azından ayak altında olmayacak bir yerde saklamak ömürlerinden yer mi? Felaket dolanıyo namussuz kablolar.. Eğer ömürlerinden azaltırsa ne şekilde bunları muhafaza etmek daha doğru olur ?Not: Ku
Kulaklıkları böyle kördüğüm şeklinde sanki ip gibin, birbirine karışmış vaziyette ulu orta olmasa bile en azından ayak altında olmayacak bir yerde saklamak ömürlerinden yer mi? Felaket dolanıyo namussuz kablolar.. Eğer ömürlerinden azaltırsa ne şekilde bunları muhafaza etmek daha doğru olur ?

Not: Kutusu olmayan kulaklıklar için tabi.
0
joehigashi
(21.08.08)
sigara içiyorsanız sigara kutusunun etrafına dolayabilirsiniz.
0
raj
(21.08.08)
yok niye yesin ki ömründen.. kablosu dolaşmayan kulaklık mı var zaten.. benim dolaşa dolaşa 3-4 sene kullandığım kulaklık var, nereye salladıysam artık bulamıyorum ama bulabilsem hala canavar gibi çalışıyordur..
0
metox
(21.08.08)
kaç kulaklığım gitti öyle olmuyor ne yapsam olmuyor mp3 player'a sarıyorum gene olmuyor en iyisi kendinden kablolu içine giren kulaklıklar çıkmış (elektrik süpürgesi kablosu gibin) kulak içi değil gerçi ama alınabilir
0
yuto
(21.08.08)
mp3 playerdan çıkarmadan sarmaya çalışıyorsanız eğer, tam çıktığı noktayı bükmeden biraz boşluk bırakarak sarmayı deneyin.

yani yine mp3 playerin etrafına sarın ama o dediğim çıkış yeri gerilmesin, bükülmesin ki içinde kopukluk olmasın.

onun dışında düğümler de çok sıkı olmadığı sürece yumuşak hareketlerle çözerseniz uzun süre kullanabilirsiniz diye düşünüyorum

iyi günler
0
safepassage
(21.08.08)
kablo sarma aparatları falan bile var ortamda, küçük sevimli kedi şeklinde falan oluyolar..
0
myriamonde
(21.08.08)
(3)

mektup kagidi katlamak

fdegir
hani boyle ince zarflar icin, kagit 3'e katlanir, katlanan 3 parca da hemen hemen esit genislikte olur. bunun kolay ve gayet iyi sonuclanan bir yolu vardi. bir yerde gormustum ama hatirlayamadim. nasildi bilen var midir?
hani boyle ince zarflar icin, kagit 3'e katlanir, katlanan 3 parca da hemen hemen esit genislikte olur.

bunun kolay ve gayet iyi sonuclanan bir yolu vardi. bir yerde gormustum ama hatirlayamadim. nasildi bilen var midir?
0
fdegir
(20.08.08)
ben şahsen iki ucu da aynı anda kıvırıp heh oldu gibisinden gözüme kestirip parmakla düzeltiyorum ama daha bilimsel bi yöntem kesin vardır
0
myriamonde
(20.08.08)
word'de ölçüp ufak silik işaretler koyun sayfanın 1/3'lerine.
0
386 dx
(20.08.08)
kagidi rulo haline getir. kagidin alt ve ust ucu kenarlara dayandigi anda bastir ve katlamis ol. kotu bi anlatim oldu sanirim. ama olay budur.

not: bu myriamonde'nin anlattigiyla ayni olabilir. yahu bu olayi kelimelerle anlatmasi cok zor geldi.
0
terp
(20.08.08)
(1)

ajanda programı

whoosie
şimdi bir ajanda programı arıyorum ama böyle outlook gibi komplike olmayan, sadece ajanda ve notlar bölümü olan basit bir program olursa ve bir de yakın tarihteki olayları ve notları masaüstümde sticker olarak görebileceğim bişi olursa iyi olur. (oha cümle kuramadım)tavsiyesi olan var mıdır?
şimdi bir ajanda programı arıyorum ama böyle outlook gibi komplike olmayan, sadece ajanda ve notlar bölümü olan basit bir program olursa ve bir de yakın tarihteki olayları ve notları masaüstümde sticker olarak görebileceğim bişi olursa iyi olur. (oha cümle kuramadım)
tavsiyesi olan var mıdır?
0
whoosie
(05.08.08)
active desktop calendar vardı şahane programdı
0
myriamonde
(05.08.08)
(4)

akıllı bkz

myriamonde
eskiden sanki akıllı bkz içinde entry numarası verebiliyorduk diye hatırlıyorum, şimdi denedim ve olmadı (`:#1234` şeklinde denedim hatta) sonra dedim ulen acaba yanlış mı hatırlıyorum diye. evet soruyorum sorumu: akıllı bkz içinde entry numarası nasıl veriyorduk a dostlar, yoksa veremiyor muyduk, b
eskiden sanki akıllı bkz içinde entry numarası verebiliyorduk diye hatırlıyorum, şimdi denedim ve olmadı (* şeklinde denedim hatta) sonra dedim ulen acaba yanlış mı hatırlıyorum diye. evet soruyorum sorumu: akıllı bkz içinde entry numarası nasıl veriyorduk a dostlar, yoksa veremiyor muyduk, bütün bunlar düş müydü?

edit: aha sorum değişti. lan demin sözlükte yaptım olmadı, burda niye oldu bu ühühüh
0
myriamonde
(05.08.08)
#123 seklinde degil miydi?
0
compumaster
(05.08.08)
sözlükte vardıysa bile sonradan bunun bi bug olduğunu düşünüp değiştirmiş olabilirler. burası ile sözlüğün farklı siteler olduğunu hatırlatırım.
0
thalamus
(05.08.08)
son 4 senedir böyle bir bkz verme şekli yok maalesef.
öncesini bilemiyorum.
0
sleepy99
(05.08.08)
evet dimi sanki birinde olunca öbüründe olması zorunluymuş gibi bi isyanım olmuş... ama çok enteresanmış bunun kaldırılması, bence şahane olaydı...
0
🌸myriamonde
(05.08.08)
(9)

N'oldu yav?

babatema
Oylama sistemi mi değişti? en beğenilen entirilerim tümden değişmiş...
Oylama sistemi mi değişti? en beğenilen entirilerim tümden değişmiş...
0
babatema
(05.08.08)
hepsi aynen duruyor benimkilerin. çok kötü butonu mafyasının işi olmasın bu sakın?
0
frant1c
(05.08.08)
@frant1c, mafyanın işi değil. hepsi değişmiş. ilginç bi'şeyler oluyor ama bakalım.
0
🌸babatema
(05.08.08)
hepsinin bi çok kötü alması listeyi komple değiştirmeye yetiyo galiba. (bürolardan birinde mi yazıyordu ne..?)
0
infernal majesty
(05.08.08)
ilginç olan şu ki eğer çok yanılmıyorsam ilk on dan sonraki en beğenilen entiriler listeyi devam ettiriuyor. yani 11. en beğenilen olmuş birinci, 12. olmuş ikinci... bu hususta %100 emin değilim ama listenin komple değişmesi çok garip değil mi?
0
🌸babatema
(05.08.08)
sevgili/beğenilen kişi durumları olmasın, her şeyi baştan oylamıştır falan :p ehe eğlendim pek bilgiye dayalı bi cevap olmadı da idare ediverin :)
0
su nanesi
(05.08.08)
Birileri size verdigi oylari geri almis olabilir. Cok gicik olmustur, geri almistir oyunu. Ama kardesim butun en begenilenlerin degismesi de garipmis gercekten. O kadar da degil yani. Oylarini geri aldi diyelim, en fazla 2-3 tanesi oynar bana kalsa. Bilemedim.
0
vita vinum est
(05.08.08)
karma da aynı kalmış.
0
🌸babatema
(05.08.08)
yakın oyları olan entrylerdir hepsi, zira sıralama yanlışım yoksa "ilk on" olarak yapılmıyor da direkt bütün entryler sıralanıyor, yani 1-10 arası gidip yerine 11-20 arası gelmiş olması pek olası. bir ara verilen oy yazar uçunca falan siliniyordu, ama sanki sonra onu kaldırdılar o değildir... mafya dadanmasıysa son oylanan entryleri aynı sırayla oynayaraktan yahut yirmiden fazla entryi oylayaraktan tertemiz iz bırakmadan iş yapılabiliyor (niye oturup yöntem düşündüm ki ben acaba) o açıdan mafya olabilir.. efendime söyleyeyim gözümde oeeh butonlu çılgın sahneler canlanıyor ama o senaryo çok komplike, hiç şeyetmek bile istemiyorum...
0
myriamonde
(05.08.08)
karma her zaman bir sonraki gun degi$meyebilir.
0
katafalk
(05.08.08)
(3)

mac dosyasını pc'ye, onu da sonra tekrar mac'e nasıl çeviriyoruz?

myriamonde
soruyu sordum özünde. ama belki bişey fark ettiriyodur diye bi de şunu ekleyeyim: çevireceğim dosyalar .ai ve .psd, on'şında pek bi numarası da yok heralde sorumun..teşekkür ettim şimdiden
soruyu sordum özünde. ama belki bişey fark ettiriyodur diye bi de şunu ekleyeyim: çevireceğim dosyalar .ai ve .psd, on'şında pek bi numarası da yok heralde sorumun..

teşekkür ettim şimdiden
0
myriamonde
(04.08.08)
.ai ilustrator dosyası ki ? usb ye kopyala bisi olmaz
.psd de fotosop dosyası yanı sekilde usb ye atıp windozda acarsın.
0
bryan fury
(04.08.08)
hmm..
e peki mesela flash dosyaları var açamıyorum kendileri mac bilmemne bişey diyo (anlamayan insan) onları çevirmek gerekiyo da bunları niye çevirmek gerekmiyo? deliririm. ama bi deneyeyim madem, açılmazsa ağlarım sonra...
0
🌸myriamonde
(04.08.08)
hmm. bahsettiğin dosya eğer .fla ise sorunsuz açılması lazım.. (şimdi bir proje kopyaladım hatta mac'e)
0
exexex
(05.08.08)
(3)

Oyunlara High Score eklemek

beni birak saraba bak dayi
Sitemdeki flash oyunlara high score ekleyeyim çocukların puanları sisteme kaydedilsin, rekabet ortamı büyüsün kafayı yesinler istiyorum. Sitede hali hazırda, bir gönüllü arkadaşın yaptığı bir örnek var.(pacman - http://www.alkislarlayasiyorum.com/?sayfa=1b6453892473a467d07372d45eb05abc2031647a&iceri
Sitemdeki flash oyunlara high score ekleyeyim çocukların puanları sisteme kaydedilsin, rekabet ortamı büyüsün kafayı yesinler istiyorum. Sitede hali hazırda, bir gönüllü arkadaşın yaptığı bir örnek var.(pacman - www.alkislarlayasiyorum.com ben istiyorum ki diğer oyunlarda da olsun bu. Ne yapabilirim? bu konuda bana yardım edebilecek birileri var mı?
0
beni birak saraba bak dayi
(08.07.08)
sanırsam oyunun içerisinde birşeyler yapman lazım..derin işler olabilir.
amma ve lakin süreye dayalı bir oyunsa sayfaya bir iki timer falan koyarsan kurtarır heralde?
0
natnan
(08.07.08)
Bu tarz oyun puanlarinin hack edilmesi oldukca kolay ne yazikki. Cunku oyun adamin makinasinda oynaniyor ve sen skoru serverda tutmak istiyorsun. Oyun bittikten sonra adamin browseri senin servera oyunun icinden skoru yollayacak. Ama herhangi biride ayni sekilde senin server kodunu cagirabilir. O yuzden iyi bir sifreleme ve onaylama yontemi olmasi lazim. O yuzden sadece skor yollamak cok mantikli degil. Skorla birlikte skorun gecerli oldugunu belirleyecek baska parametrelerde gondermelisin. hatta abartip buna ekstra olarak oyun ile serveri senkronize tutmak daha guvenli. Oyundaki hamleleri servera yazip sonucu serverda hesaplatabilirsin. Bu tabii zahmetli bir is. Ilk dedigim gibi bir cozum biri hackleyene kadar isini gorur sanirsam.
0
badseed
(08.07.08)
www.kirupa.com sevdiğimiz bir flash kaynak sitesi olup bin tane farklı yöntem anlatıyo high score şeysi için. tam kodu hatırlamıyorum şu anda o açıdan direkt yazmadım.
0
myriamonde
(08.07.08)
(2)

Torrent Aranıyor!

annem bana kiz bul evlen dedi
aşağıdaki filmlerin torrentlerini arıyorum:(güzel de filmler hani)code 46 (2003)brazil (1985)delicatessen (1991)serenity (2005)pleasantville (1998)the city of lost children (1995)district 13 (2003)they live (1988)idiocracy (2006)death race 2000 (2000)starship troopers (1997)one point o (2004)
aşağıdaki filmlerin torrentlerini arıyorum:
(güzel de filmler hani)

code 46 (2003)
brazil (1985)
delicatessen (1991)
serenity (2005)
pleasantville (1998)
the city of lost children (1995)
district 13 (2003)
they live (1988)
idiocracy (2006)
death race 2000 (2000)
starship troopers (1997)
one point o (2004)
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(02.07.08)
ciddi bi kısmını daha geçen hafta mı ne mininova'dan indirdim :)

yani ordan bulduğum torrentle. anladınız siz.
0
myriamonde
(02.07.08)
moviex.info ya bakın bir. rare n old movies topici var.
0
geldiler
(03.07.08)
(2)

amazon.com

reeper redeemer
daha önce amazon kullanmadım hiç, bugün fallout 3 preorder yapayım dedim, restriction falan dedi.. türkiyede alışveriş yapılamıyor mu amazondan acep?
daha önce amazon kullanmadım hiç, bugün fallout 3 preorder yapayım dedim, restriction falan dedi.. türkiyede alışveriş yapılamıyor mu amazondan acep?
0
reeper redeemer
(24.06.08)
yapılıyor da herşeyde değil. olasılıkla fallout 3'ü türkiye'ye göndermeye karar verdiklerinde alabil diye belli ülkelere sınırlanmıştır o. özellikle bu oyun moyun işlerinde bi de türkiye'deki retail price amerikada'kiyle baya bi farklı olabiliyo o yüzden de şeyediyolar.
0
myriamonde
(24.06.08)
oyunu türkiyeye göndermiyor amazon.com. oyun almak için sentit.com birebir. daha önceleri bir çok kez oyun aldım oradan. 7 günde gelior.
0
ali87
(25.06.08)
(4)

laptopun içini açmak

kurtulan adam
gergin bi tele vurursunuz da tınn diye bi ses gelir ya.sanırım fandan öyle bi ses gelmeye başladı.hayatta en sevmediğim şey istenmeyen ses.her duyduğumda sanki böğrüme bi hançer saplanıyor.laptopun markası vestel xpress.kendim açıp bakabilir miyim acaba zor bişey mi?bi sorun çıkar mı geri vidalamada
gergin bi tele vurursunuz da tınn diye bi ses gelir ya.sanırım fandan öyle bi ses gelmeye başladı.hayatta en sevmediğim şey istenmeyen ses.her duyduğumda sanki böğrüme bi hançer saplanıyor.laptopun markası vestel xpress.kendim açıp bakabilir miyim acaba zor bişey mi?bi sorun çıkar mı geri vidalamada?
0
kurtulan adam
(24.06.08)
içini açabilir miyim sorusu içini açmanın başlangıcıdır. vestelin bozulması böyle sony vaionun bozulmasından iyidir heralde :)
ayrıca o ses pek fan sesi gibi gelmedi bana. böyle bozuk harddiskler o tip bi ses çıkarır. okuma başı içerde bi yerlere vurur o tip bi ses çıkarırdı falan. ama disk sorunlu olsa bunu kullanımdan da anlaman gerekirdi. bakmadan bilemeyiz tabi.

kolay gele
0
hayo
(24.06.08)
garantisi bitmediyse asla asla asla asla açma.

garantisi bittiyse, açarken yaptığın şeylere dikkat etmek suretiyle açmakta çok sorun olmaz sanıyorum, öyle kapağını açınca fışkırmıyor içinden bir şeyler (evet bundan çok korktum uzunca bi süre) ama mesela kapak parçasının kenarda tırnakları falan oluyo onlara dikkat etmek lazım sonra kapatmaya çalışırken niye oturmadı bu yerine allah allah diye düşünebiliyo insan...
0
myriamonde
(25.06.08)
hayo'nun söylediği gibi büyük ihtimalle harddisk kafasının sesi gibi. harddiski notebook'u açmada da söküp değiştirebiliisin. şööle bi şeyler var belki yardımcı olur.

(bkz: notebook disassembly guide)
0
volrath the fallen
(25.06.08)
teşekkürler.yemedi.
0
🌸kurtulan adam
(25.06.08)
(2)

Niyet Mektubuna Nasıl Başlanır?

boshi
"Niyet ettim..." esprisini ilk yapacak arkadaşa bir hafta Palu tatili. Hitap kullanılır mı başlarken (çünkü bazı İngilizce örneklerde dandun giriyorlar diye gördüm hitapsız, doğrusu bu mu acaba)? Kullanılırsa dilekçe gibi "XXX anabilim dalı başkanlığı'na, istanbul" falan mı demeli? Bu arada "Başkanl
"Niyet ettim..." esprisini ilk yapacak arkadaşa bir hafta Palu tatili. Hitap kullanılır mı başlarken (çünkü bazı İngilizce örneklerde dandun giriyorlar diye gördüm hitapsız, doğrusu bu mu acaba)? Kullanılırsa dilekçe gibi "XXX anabilim dalı başkanlığı'na, istanbul" falan mı demeli? Bu arada "Başkanlığı'na" derken kesme işareti var değil mi? İyi soru yaptı ha.

Son olarak, dosyaya evrakı zımbalamadan koymak makul olanı, değil mi?

Teşekkürler.
0
boshi
(24.06.08)
süper oldu bu yanıt! teşekkürler!
0
🌸boshi
(24.06.08)
bugün başvuruya gittim ordaki abim evrakı aldı inceledi ve zımbaladı. o açıdan, zımba iyidir candır ama yine de başvurduğunuz yerdeki abilere ablalara bırakılmalıdır diyorum. en gereksiz soruya cevap verdim evet.
0
myriamonde
(25.06.08)
(4)

Atölye Stajı Hedesi

sympathic06
Selam suserlar, suseriyeler ve kendini suser hissedenler. Zorunlu olan 20 iş günü genel atölye stajım için bir otomotiv firmasıyla (ficosa) anlaşmış bulunmaktayım. Stajda iyi bir izlenim bırakmak için neler yapmalı neler etmeli? Ficosa'da staj yapanlar var mıdır?-sakalı sacı komple kesmeli mi? yok
Selam suserlar, suseriyeler ve kendini suser hissedenler. Zorunlu olan 20 iş günü genel atölye stajım için bir otomotiv firmasıyla (ficosa) anlaşmış bulunmaktayım.

Stajda iyi bir izlenim bırakmak için neler yapmalı neler etmeli? Ficosa'da staj yapanlar var mıdır?

-sakalı sacı komple kesmeli mi? yoksa top sakala bir şey demezler mi?
-yaz sıcagında atölye stajına gömlek kumaş pantolon gidilir mi? kot tshirt ikilisi cok mu vurdumduymaz, boşbeleş adam izlenimi verir?
-gördüğümüz her şeyi "mu neee, mu nee" diye sormalı mı?
-not tutma olayını nasıl yapmalı etmeli?
-atölye staj defteri örneğiniz var mıdır?

şimdiden cok teşekkürler sözlük.

[email protected]
0
sympathic06
(24.06.08)
Ne mühendisi olduğunu bilemiyorum, ficosa yı da bilemiyorum fekat büyük firmalarda stajlar genellikle boş beleş oluyor. Yani genellikle biz bu stajda sağlam adamları beğenelim, mezun olunca kaparız olayı olmuyor. O yüzden istediğin gibi gidebilirsin kafana göre takıl. Devlet dairesi dışında sakala izin vermeyen firma bilmiyorum ben. Ben 2 büyük firmada staj yaptım ikisinde de kot pantolon ve tişört giydim ki çalışan mühendislerin çoğu bu şekilde giyiniyordu. Gördüğün her şeyi sor öğren eğer sorduğun biri kıl olursa git diğerine sor staj yapıyosun bari bi şeyler öğrenmeye bak.

Bunun dışında her üniversitenin staj defteri farklı oluyor, bazısı günlük gibi bazısı da soruları cevaplandırma şeklinde. Bence her ne şekilde olursa olsun yapılması gereken şey staja gitmeden önce mümkünse o firmada daha önceden yapılmış 1-2 staj defteri bulup okuyun. Staj deferini de günlük olarak doldurun çünkü sonradan yazılacaklar unutuluyor...
0
selimse
(24.06.08)
bilakis kotla gitmek lazım fabrika stajına, diğer pantolonlar yırtılıp sevimli ortamlar hazırlamakta ustalar. not tutmaktan ziyade de fotoraf çekmeyi önereceğim, eğer yassah kardeşim demiyorlarsa, çünkü fotoraf çekince "not" olan kısım aklına geliyo insanın. i de staj raporu dediğimiz şey stajda kapılan üç beş bilgi + çılgıncasına google google google bir nane.
0
myriamonde
(25.06.08)
ilk gun efendi adam imaji cizmene yardimci olacak $ekilde git. baktin ortam sala$, herkes keyfinde o zaman sen de kot ve tshirtle gidersin. buyuk firmalar selimse'nin dedigi gibi pek sallamiyor hakikaten. gunluk not tut ve temize cek. staj defterini de anca okulundakilerden falan ogrenebilirsin.

bu arada ficosa bursa'daki ficosa midir? bazi firmalara yaptirdiklari parcalari teslim almadan once biz test yapiyoruz. merak ettim.
0
dengesiz pamuk
(25.06.08)
@dengesiz pamuk:

evet bursa ficosa. hakkındaki bilgilerinizi de paylaşırsanız çok sevinirim.
0
🌸sympathic06
(26.06.08)
(3)

foto -realistik render

hayati yasayan adam
autocad 2008 de render yapmak istiyorum. render nasıl yapılır, vb bir çok şeyi autocad üzerinden biliyorum. fakat benim sormak istediğim şu. autocad ile foto-realistik render yapmak mümkün mü? yoksa illa cinema 4d gibi yazılımlar mı kullanmam lazım.ikinci soruma gelince aotucad de render yapmak iste
autocad 2008 de render yapmak istiyorum. render nasıl yapılır, vb bir çok şeyi autocad üzerinden biliyorum. fakat benim sormak istediğim şu. autocad ile foto-realistik render yapmak mümkün mü? yoksa illa cinema 4d gibi yazılımlar mı kullanmam lazım.

ikinci soruma gelince aotucad de render yapmak istediğim resmi her hangi bir "gerçek" resimden alıp kendi çizimime kaplamam mümkün mü?
0
hayati yasayan adam
(24.06.08)
otokette 3d çalışmak birde kaplama rendır mendır, hemde foto-realistik rendır yapmak akıl karı değildir. insanın deli olması lazım.
autodesk bu düşünce için "VIZ" diye birşey çıkardı vakti zamanında.

demek istediğim Autocad VIZ kullanmalısınız. sinema 4d çok rerörerö bir program. 3ds max ise cad sonrası rendır kaplama filan için hoş bir çözüm değil. aksini iddia eden olursa alnını karışlarım asfdsgdfhfhjhkjl

Autodesk VIZ diyor ki,
**************
"Create photorealistic 3D rendering and virtual tours using radically simplified rendering tools. The ideal 3D visualization tool for AutoCAD® and Revit® users."
**************

bu arada kendisi 3dsmax ile çok haşır neşirdir. 3dsmax biliyorsanız hafifden bununu bilmiş sayılırsınız.

neler yapılıyor bununla? sorularına karşın şöyle bir foto galeri sunayım.
ohannes dedirtir: download.autodesk.com

şu ise ofizal sitesi: usa.autodesk.com
0
winsome
(24.06.08)
soruna asıl cevap değil ama cinema 4d yerine autocad tasarımını 3ds max'e import edebilirsin. ordan doğru ayarlarla render edersen istediğini elde edebilirsin sanırım.
0
sijwocaq
(24.06.08)
3dsmax+vray ikilisini öneriyorum şiddetle.
0
myriamonde
(24.06.08)
(2)

ücretsiz poppart posterleri sitesi arıyorum

demlikposet
bu sitedeki gibi pop art posterer istiyorum ama para vermek istemiyorum varmı free "güzel" kaynak bilebu site: http://www.theposterlist.com/
bu sitedeki gibi pop art posterer istiyorum ama para vermek istemiyorum varmı free "güzel" kaynak bile

bu site: www.theposterlist.com
0
demlikposet
(31.05.08)
DIY modunda tavsiye verecem ama: bu tarz şeyleri illustrator nam programımız şahane hallediyor - dandik küçük jpegi illustrator cs2 veya 3e atıp live trace diyoruz sonra ayarları da kurcalıyoruz düzgün olsun diye, akabinde istediğimiz boyuta kadar büyütüyoruz ozalitçiye gidip bastırıyoruz. hani bedava değil direkt ucuz bile değil ama eğlenceli :)

tabi illustrator bilmek veya bilen arkadaş edinmek gerekiyo.
0
myriamonde
(31.05.08)
www.deviantart.com sitesine göz atmanı öneririm.
0
nilgunce
(17.05.09)
(4)

izmir'de fotoblok satan bi yer var mıdır?

gungik
arkadaşlar ilk kez fotoblok denen bi nesneye ihtiyaç duydum.yarın kendileri lazım olacak fakat nerden bulabilirim bilmiyorum.
arkadaşlar ilk kez fotoblok denen bi nesneye ihtiyaç duydum.yarın kendileri lazım olacak fakat nerden bulabilirim bilmiyorum.
0
gungik
(27.05.08)
direk adres veremiycem ama büyük copycenter'larda oluyor genelde. en azından istanbul için geçerli bu dediğim.
0
ref
(27.05.08)
büyük kırtasiyelerde de satıldığı olabiliyor beşiktaş'ta var mesela.. izmir'in beşiktaş'ına bakın neresiyse artık :) büyük ozalitçi falan varsa onlara sorun en kötü ihtimal satarlar.
0
ozdek
(27.05.08)
dodocan
(27.05.08)
aynı şeyi maket kartonu diye aramak suretiyle daha başarılı sonuçlar da elde edebilirsiniz. sanırım izmir'de office1 superstore falan yok ama muadili kesin vardır, büyük, mağaza zinciri kıvam kırtasiyelerde oluyor.
0
myriamonde
(27.05.08)
(4)

ACİL - resmi pdfye çevirmek

tabudeviren
bir resmi acilen pdfye çevirmem gerekiyor.hangi programla yapabilirim...?
bir resmi acilen pdfye çevirmem gerekiyor.
hangi programla yapabilirim...?
0
tabudeviren
(28.04.08)
resmi word'e atarsin. word'u pdf'e cevirirsin.
programin linkini msj ile gonderdim.
0
trimpot
(28.04.08)
valla illustrator diyecem ayıp olacak diye korkuyorum diyemiyorum. ama illustrator yapıyo o işleri.
0
myriamonde
(28.04.08)
yanlış bilmiyorsam ACDSee çok rahat bir şekilde yapıyor(du) bunu. son 4 yıldır kullanmıyorum, tam bilemicem =)
0
punkertifo
(28.04.08)
teşekkürler. cutepdf ile hallettim.
0
🌸tabudeviren
(28.04.08)
(4)

Sunta Boyama..

dersimli
elimde bir adet kitaplık var. bildiğimiz kaplama sunta. lakin kaplamasının rengi pek güzel değil. o yüzden ben de rengini değiştirmek istiyorum. yapabilir miyim? eğer yapabilirsem nasıl yapabilirim? teşekkürler.
elimde bir adet kitaplık var. bildiğimiz kaplama sunta. lakin kaplamasının rengi pek güzel değil. o yüzden ben de rengini değiştirmek istiyorum. yapabilir miyim? eğer yapabilirsem nasıl yapabilirim? teşekkürler.
0
dersimli
(27.04.08)
Bildiğin yağlı boya ile. Mat olursa daha iyi olur. Ben yaptım, gayet güzel oldu.

Eğer ağaç deseni değişmesin, sadece rengi değişsin diyorsan farklı renk bir vernik de atabilrsin.
0
sui
(27.04.08)
sprey boya ile yapmani tavsiye ederim. cok güzel bir hal alir.
0
aheste cek kurekleri millet uyanmasin
(28.04.08)
ağaç deseni değişmesin için bir de yarı şeffaf özel boyalar var, marshall'ın falan var, dekoratif bilmemne boyası diye geçiyor.
0
myriamonde
(28.04.08)
ağaç eşyaları, taam taam mobilyaları vernik ile boyuyorlar. verniklerin değişik renkleri var. ağaç rengine uygun tonları.

o verniğin üstüne gidip atıyorum bir kırmızı yağlı boya vurursanız, tutmayabilir. önce zımparalamak veya bi şekilde alttaki vernikten kurtulmak gerekir (emin değilim ama sanki zımparadan başka yolu yok gibi. boya sökücüler ahşap üzerinde işe yaramaz sanırım).

tavsiyem şudur ki; çok güzel vernik tonları var. özellikle yat verniği olanlarda, onlardan biriyle boyayın.

ha direk ahşap üstünde, nuri leflef marka ayakkabı boyası ile şahane işler yapılabiliyo.
0
metalik bordo
(28.04.08)
(4)

yavru kediler nasıl alınır?

leylak sarabi
bahçede yavru sayılabilecek bir kedi ve onun parmak kadar yavruları var. yağmurdan ıslanıyorlar, yavrular ağlıyor ama anne kesinlikle yaklaştırmıyor. ne yapmalıyım?
bahçede yavru sayılabilecek bir kedi ve onun parmak kadar yavruları var. yağmurdan ıslanıyorlar, yavrular ağlıyor ama anne kesinlikle yaklaştırmıyor. ne yapmalıyım?
0
leylak sarabi
(27.04.08)
ellemeyin. gerek görürse anne taşır onları.
0
kibritsuyu
(27.04.08)
büyükçe ve kolay su geçirmeyecek sağlamlıkta bir kutu bulabilirseniz yakınca bir yere koyun, yağmur durmadıysa tabii.
0
lykos
(27.04.08)
anneyi rahatsız ederseniz eğer, "aman burası tehlikeli yavruları kaçıracam güvenli yere" diye daha da abuk subuk yerlere taşır. elleşmeyin kesinlikle, eğer deneyimsiz bir anne ise taşırken yavru kaybedebilir veya kendi de araba altında falan kalabilir.
0
raj
(27.04.08)
anne kediyi kocaman olsa da saldırmayacak olan, güven verici yaratık olduğunuza inandırmanız gerekiyor, daha önce bunu kuru, nispeten sıcak, içinde mama bulunan (güzel kokan kaliteli düzgün konserve mamalar mesela) bir ortam hazırlayarak yapmışlığım var ama biraz zaman gerekiyor yine de.

boyu mümkün olduğunca alçaltarak yaklaşmak da mantıklı bir hareket, çömelip falan. yemeği gördüğünden emin olduğunuzda bırakıp uzaklaşın falan. güveniyo bi noktada.
0
myriamonde
(28.04.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.