Giriş
(12)

Duyurucuların Blogları

un
Arkadaşlar aramızda blogu olan ve paylaşmak isteyen varsa yazabilir. Okumuş oluruz biz de :) arama yaptım ama önceden böyle bir duyuru yapılmamış herhalde.
Arkadaşlar aramızda blogu olan ve paylaşmak isteyen varsa yazabilir. Okumuş oluruz biz de :) arama yaptım ama önceden böyle bir duyuru yapılmamış herhalde.
0
un
(13.03.12)
psikolog sulugoz
(13.03.12)
aquatic
(13.03.12)
wampex
(13.03.12)
goo.gl

Tam da yazılarım hakkında ne düşünüyorsunuz diye sorucaktım denk geldi :) Fikrinizi merak ediyorum, iletirseniz sevinirim :)
0
burka
(13.03.12)
Hacılar yanlarına konuları da yazarsanız tıklayacaklar için daha pratik olur :)
0
🌸un
(13.03.12)
cizgisel.wordpress.com

mizah dergileri ve çizgiromanla ilgilidir...
0
ruhibirbanyo
(13.03.12)
daldan dala: goo.gl
0
9kuyruklukedi
(13.03.12)
robinbook
(13.03.12)
müziklerim
denizkozak.tumblr.com
edit:yenidir. Güncelliyorum
0
arden v2
(13.03.12)
r_u_h
(13.03.12)
muharrir.blogspot.com
0
muharrir
(13.03.12)
gereksiz insan
(13.03.12)
(3)

konservatuar-oyunculuk

hkaan
konservatuara girmek istiyorum oyunculuk için lakin şu an bir üniversitede hali hazırda hukuk okumaktayım. iki eğitimi beraber sürdürme şansı var mı? varsa bu konu hakkında verebileceğiniz tavsileri bilmek isterim. teşekkürler.
konservatuara girmek istiyorum oyunculuk için lakin şu an bir üniversitede hali hazırda hukuk okumaktayım. iki eğitimi beraber sürdürme şansı var mı? varsa bu konu hakkında verebileceğiniz tavsileri bilmek isterim. teşekkürler.
0
hkaan
(30.11.11)
şu anda iki bölüm aynı anda okunmuyo 4 yıllık ama konservatuar ygs ile alıyorya dedim belki vardır bir farklılık ama yok sanırım.
0
🌸hkaan
(30.11.11)
maalesef böyle bir durum yok. Okulunuzu bırakmanız gerekecek. Ama oyunculuk mezunu biri olarak, kesinlikle önce okuduğunuz okulu bitirmenizi, ondan sonra sınavları denemenizi şiddetle tavsiye ederim. Gerekçelerini burada açmak imkansız. Bu mesleğimi küçümsediğim anlamına gelmemeli. Şahsen danışmanlık yapabilirim size, eğer istanbuldaysanız.

Korayonur (at) gmail.com adresinden de ulaşabilirsiniz.
0
muharrir
(30.11.11)
Okul bittiğinde yaşım geçecek ve sanırım sadece özel okullarda yaş sınırı yok. Çok teşekkürler tavsiyelerin için okulun bitmesi daha 2,5 yıl var ve 19 yaşındayım.
0
🌸hkaan
(30.11.11)
(15)

kalem aldım pahalı mı sizce

uykusuz her gece
böyle bir kalem aldım 9 tl canım acıdı çok mu pahalı ? bi şişe şarap parası
böyle bir kalem aldım 9 tl canım acıdı çok mu pahalı ? bi şişe şarap parası
0
uykusuz her gece
(23.11.11)
değil hacıt! normal bu arada mesaja cevap veremedim, kusura bakma, şimdi fırsat buldum, naftalin işini kafana takma.
0
pomolilik
(23.11.11)
grip'in sözlük reklamı işe yaramış.
ama değil. f-c sağlamdır. güle güle hatta kahkaha ata ata kullan.
0
ben smyrna
(23.11.11)
geçmiş olsun. o paraya 9 tane kalem alıyorum ben. markası olmuyor ama yazıyor yani.
0
emrag
(23.11.11)
pahalı ya. kalem sektöründe iyi para var.
0
cro magnon
(23.11.11)
faber grip serisi o civarlara satılıyor. yani markasına ve modeline göre normal bir fiyata almışsın. kaybetmezsen uzun yıllar güzel güzel kullanırsın..
0
ruhibirbanyo
(23.11.11)
Bu kalemleri anca kaybedince yenisini almak zorunda kalıyorsun, üzülme.
0
kimlanbu
(23.11.11)
2006 dan beri kullanıyorum kendisini sağlam ötesidir, taklitleri darman durman olurken bu taş gibi durur.
0
hedep
(23.11.11)
Yok ya piyasaya göre fiyat normal. Ayrıca bu kalem çok güzel, bende de vardı.
0
proculianus
(23.11.11)
kalem diyip geçmemek lazım ben o parayı verirdim ama değmiyo
0
Fakin idiyıts
(23.11.11)
uçlu kalem bi defa alınır.o yüzden oluru var.3-4 sene önce piyasası 6.75 ti.demek 9 a çıkmış.bunların tombulundan aldım ben de 11.5 tl.
0
error522
(23.11.11)
hacı ben rotringe 15 tl ye yakın para verdim ..kimde olmadı sen neyin derdindesin böle , (hayatını yaşa sana manita bulucaz).
0
zlatan
(23.11.11)
üstüne az daha koyup rotring rapid alsaydın bari. yumuşak plastik tutma yerinin üstündeki vidalı kısımdan ya da ucun vidalı kısmından cortlayacak. çok yere düşerse ömrü kısa olur.
0
mrmetal
(23.11.11)
ben de senede 2 kere kaybedip alırım bu kalemin siyahından yıllardır. okulun kopicilerinde 7 liraydı en son. pahallı değil heralde.
0
yvandal
(23.11.11)
Ben bu kalemden 1995 yılında almıştım ve hala kullanıyorum, öyle diyeyim.
0
muharrir
(23.11.11)
çok vermişsin. bunun temiz 2. eli 5-6tl'ye gidiyor.
0
terp
(23.11.11)
(6)

erkenden boşalma

jewjew
erken boşalma sorunum var lan, ne yapayım ben şimdi...yakışıklı çocuğum, cepte para da var, etrafımdaki kızlar bana bayılıyo, istesem haftada 3-4 tane kızı götürebilecek kapasitedeyim, ortamımda onlarca kız var zaten, hem okulda hem işte hem de komşular falan... ama rezil olmaktan korktuğum için ata
erken boşalma sorunum var lan, ne yapayım ben şimdi...
yakışıklı çocuğum, cepte para da var, etrafımdaki kızlar bana bayılıyo, istesem haftada 3-4 tane kızı götürebilecek kapasitedeyim, ortamımda onlarca kız var zaten, hem okulda hem işte hem de komşular falan... ama rezil olmaktan korktuğum için atamıyorum kimseyi yatağa...
15-20 saniye flan sürüyor ilişki, 2 postada da aynı hatta 3te de 4te de, sanırım sorun psikolojik..
artık bıktım bu durumdan ve yarın çok güzel bir kızla bir gece geçireceğim, sizce ne yapmam gerek geç boşalmak için.
sprey denedim, geciktiricili prezervatif de denedim, işe yaramadı...
sevişirken başka şeyer düşündüm o da işe yaramıyor.
ne kullanmalıyım, cepte para var sorun değil, ne gerekiyorsa gidip alabilirim.
acaba aldığım sprey sahte falan mıydı da işe yaramadı, daha önce durumu benle aynı olup da spreylerden kullanıp ve faydasını gören var mı buralarda, ya da başka şekilde çözen...
sevgilmle doktora gidip çözün falan demeyin, sevgiliden ayrıyım zaten, hem doktora gidip de sağlıklı bir tedavi yöntemi deneyecek kadar zaman da yok :( yarın artık önerdiğiniz hapı-şurubu-damlayı vesairi kullanıp sevişeceğim...
viagra-cialis falan demeyin, boşalsan da yeniden sertleşir diye düşünmeyin, 1 saatte 10 kere boşalıp sonra da kan fışkırtmak istemiyorum meni yerine...
0
jewjew
(19.07.10)
yarın için herhalde bira en iyisi olur hap falan dışında.
ancak uzun vadede kesinlikle bir dr'a gitmelisin. 15 - 20 saniye çok az. utanacak bir şey yok bunda. zaten paran da varmış. bas git özele işte. psikolojikse bir seneye kalmaz bulurlar sorunun kaynağını. aslan kesilirsin. hadi beline kuvvet.
0
sen git ben geliyorum
(19.07.10)
bu arada bir arkadaş bana (harbiden arkadaş. arkadaş ekolü değil) geç boşalmak için en yakın erkek arkadaşını tuvalette sıçarken düşündüğünü söylemişti. böyle çömelmiş o, ben de aşağıdan ona bakıyorum falan demişti. ahahah harbi işe yarayabilir. dene bi :)
0
sen git ben geliyorum
(19.07.10)
jack deniels den 2 duble çaktınmı hatunun belini kırarsın boşalmada zor boşalırsın,öncelik relax olmakta-relax ol olm relax :)
haa jack ne diyosan linke bak..
images.pictureshunt.com
0
jamswety
(19.07.10)
hissizleşme yöntemini dene

devam ederken düşünmeye çalış lan ben napıyorum diye

geciktiriyor. hele vicdani olarak rahat degilsen.
0
wessago
(19.07.10)
paran yerine, kendine güvenı (bunu olta atmamamış ihtimaline dair yazıyorum, iyi niyet ne yaparsın)... hayat o kadar güzel olacak ki, kuşlarla böceklerle cirit atacaksın.

sevişmenin az süreceği kaygısını geçtin mi, tamamdır.
0
muharrir
(19.07.10)
jack daniels+1

hatta bak bende şu var; tok ol abi. ciddiyim tok ol. değişiyor.
0
deeperdown
(19.07.10)
(10)

ingilizce email yazınca sonuna, görüşürüz anlamında ne yazabiliriz?

gijilti
türkçede, adam amerikada da olsa hiç yüzünü görmeyecek de olsak, görüşmek üzere yazabilioruz... yani tekrar iletişim kurmak üzere anlamında... ama ingilizcede "see you" yazabilir miyiz bu durumlarda? görüşmeyeceğin kişiye böyle yazmak garip kaçabilir mi?başka neler yazabilir?greetings nasıl olur?
türkçede, adam amerikada da olsa hiç yüzünü görmeyecek de olsak, görüşmek üzere yazabilioruz... yani tekrar iletişim kurmak üzere anlamında...

ama ingilizcede "see you" yazabilir miyiz bu durumlarda? görüşmeyeceğin kişiye böyle yazmak garip kaçabilir mi?

başka neler yazabilir?

greetings nasıl olur?
0
gijilti
(16.07.10)
I am looking forward hearing from you biri bana böle yazmıstı gramer yanlıs olabilir.
0
sokakkedisi
(16.07.10)
see you soon. yaz gitsin.
0
mtht
(16.07.10)
Hope to hear you again
0
sijwocaq
(16.07.10)
ilişkiniz resmi ise sokakkedisinin dedigi gibi degilse hope to hear you soon
0
black wings gray eyes
(16.07.10)
hope to hear you değil, hope to hear from you soon.
0
peki
(16.07.10)
"hope to hear you soon" denmez, "hope to hear from you soon" diyebilirsiniz.
0
wpi
(16.07.10)
şimdi aklıma geldi, take care de diyebiliriz...
0
🌸gijilti
(16.07.10)
sincerely, love, regards, yours, bye, take care vs. de kullanabilirsiniz.
0
orcu
(16.07.10)
keep in touch (irtibatı koparmayalım)
0
muharrir
(16.07.10)
see you soon.
0
girl in a coma
(16.07.10)
(2)

Burada ne yazıyor? (arapça okuyabilenler)

muharrir
fotoğraftaki yazı ne demektir?
fotoğraftaki yazı ne demektir?
0
muharrir
(31.03.10)
allah diye bilinen tanrının 99 adından biri olan 'kayyum' yaziyür.'her bişeyi ayakta tutan' demek.

nerde yazıyo bu?
0
kafir bin muslim
(31.03.10)
Çok teşekkür ederim arkadaşlar.

@kafir bin müslim: bu bana hediye edilen bir yüzükte yazıyor.
0
🌸muharrir
(05.04.10)
(11)

Karıncalarla Antlaşma imzalama?

dender
arkadaşlar mutfağı karıncalar istila etmiş durumda. olur olmadık her yerden koloniler halinde çıkıyorlar. mesela kirli bir tabağa 50 tanesi birden hucum ediyor, yıkamaya çalışsan dert, makinaya atsan ayrı bir dert. insanın içi elvermiyor. masada bir karınca görsem, onu masadan atmadan rahat edemiyor
arkadaşlar mutfağı karıncalar istila etmiş durumda. olur olmadık her yerden koloniler halinde çıkıyorlar. mesela kirli bir tabağa 50 tanesi birden hucum ediyor, yıkamaya çalışsan dert, makinaya atsan ayrı bir dert. insanın içi elvermiyor. masada bir karınca görsem, onu masadan atmadan rahat edemiyorum ezilmesin diye. böyle dingil bir yapım var. kardeşim ise kitle imha silahıyla, yani direkt elektrik süpürgesiyle dalıyor. Acaba diyorum mutfağın kenarına bir poşet şeker döksem (ya da 2 poşet) bu karıncalar hepsini alır da yazlık stoklarını doldururlar mı. yoksa yiyeceği bol bulunca çoluk-çocuğa mı karışırlar iyice.

öldürmeden nasıl kurtulacağız bu karıncalardan? en azından mutfak sınırları dahilinde. nane, kireç yöntemi falan denedim fakat nafile.
0
dender
(31.03.10)
Mutfakta bir çay tabağının içinde küflü limon bulundurmak. Tabi göz zevkinizden biraz çalacak ama olsun bence değer.
0
screamofthebutterfly
(31.03.10)
(bkz: karinca/@entrapmen)

su an evde hic karinca olmadigindan diger hasereler cogaldi. bu isin bir dengesini tutturamadim ben.
0
entrapmen
(31.03.10)
ara ara bize de geliyolar. annem mutfağın çeşitli yerlerine türk kahvesi döküyo. kesiliyo sonra bunlar. (çok kolay oldu böyle söylemek ama kesiliyolar cidden :))
sakın koymayın şekerleri yan apartmanda yiyecek bulamayan arkadaş akraba tanıdık falan diğer karıncaları da çağırırlar valla çoğalırlar daha da yanarsınız.
0
orange coffee
(31.03.10)
karınca tozu diye bişey var,bulabilirsen süper olur.eczanelerde falan satılır genelde.1 2 gün leş gibi kokar ama aylarca uğramaz bidaha karıncalar.
0
p a t r i o t
(31.03.10)
dehri
(31.03.10)
çamaşır suyu
0
jamswety
(31.03.10)
geçiş yollarına tuz da ekebilirsiniz ince bir şerit halinde.

tuzu aşamazlar.
0
cedilla
(31.03.10)
kök zencefille kurtulabilirsin. aktarlarda bulunur.
0
muharrir
(31.03.10)
yuvalarına benzin değdirirseniz bir daha gelmezler.
0
elmalili hamdi yazar
(31.03.10)
Raid'in karınca tabletleri vardı. Hala da olması lazım. İşe yarıyor. Tuz da başka bir çözüm yolu.
0
appleblossom
(31.03.10)
arkadaşlar cevaplarınız için çok teşekkürler. karıncaları öldürmek istemiyorum. dediğim gibi ; masada bir karınca görsem, ezilmesin diye kenarı atıyorum. ayrıca haşere yönünden de karıncaların olması lazım. yani kalkıp da koca bir koloniyi öldürmektense onlarla yaşamayı yeğlerim. diğer çözümleri deneyeceğim fakat bazı yöntemleri zaten denemiştim, işe yaramıyor. mesela küflü limon yöntemi, tuz yöntemi.

bunlar kesin GDO'lu bir şeyler yiyerek mutasyona falan uğradılar, aha buraya yazıyorum. 3-4 etkili yöntem denedim fakat nafile. mesela nane ve kekik yöntemleri var. bunları döküyorsunuz karıncaların geçiş yollarına, karıncalar gelemiyormuş. internette bol bol tavsiye var bu konuda. bir ara ben de deneyeyim dedim bu yöntemi, ilk başlarda işe yarıyordu, sonradan namussuzlar nanenin üzerine basa basa dolaşmaya başladılar.
0
🌸dender
(31.03.10)
(8)

tum sorulara elinden geldigince yanit vermeye calisan formspringci var mi?

entrapkafaizninde
oraya buraya adreslerini yazmayi biliyorlar ama cogu cevap bile vermiyor. her turden, sacma ya da degil sorulari yanitlayan kisilerden kimleri biliyorsunuz? var mi boyle tipler?bir de soru sormak mi daha eglenceli, cevaplamak mi?
oraya buraya adreslerini yazmayi biliyorlar ama cogu cevap bile vermiyor. her turden, sacma ya da degil sorulari yanitlayan kisilerden kimleri biliyorsunuz? var mi boyle tipler?

bir de soru sormak mi daha eglenceli, cevaplamak mi?
0
entrapkafaizninde
(14.01.10)
valla reklam yapmak gibi olmasın da blog sahibi olduğumuzdan kelli, sorularımız eksik olmaz, biz de bol bol cevaplamaya çalışırız.

www.formspring.me

www.formspring.me
0
rectoa
(14.01.10)
0
muharrir
(14.01.10)
ich tüm sorulara cevap veriyor. inci sözlüğün saldırdığı bir hatun vardı o da %90'a cevap veriyordu lskdjf ben de cevap veriyorum her soruya..

mm cevaplamak bazen çok zevksiz olabiliyor. köşeye sıkıştıran sorular geldiğinde zor anlar yaşanabiliyor. cevap alacağını bilerek sormak en eğlencelisi sanırım..
0
dambil
(14.01.10)
ssg: www.formspring.me
cevaplamaya çalışıyor hepsini ama yetişemiyor garibim.
0
lemmiwinks
(14.01.10)
cevaplıyorum. buraya bakınca aklıma geldi kontrol ettim. iki soru var. malum adresten sonra ekleyin yazar adımı sorun.
0
phonex
(14.01.10)
ben de yeni uye oldum daha. dusundurucu, ilginc sacmalikta ya da genel kultur tarzi sorun cevaplayim:

www.formspring.me
0
ermanen
(14.01.10)
www.formspring.me
her türlü soruya itina ile cevap verilir.
0
t joe
(14.01.10)
meşhur olmayınca soru gelmiyor ki birader. gelse yanıtlıyacağım.
0
manfool
(14.01.10)
(4)

sakalkıran ya da her neyse

jameskeenan
şimdi uyandığımda sakallarım arasında küçük bir boşluk olduğunu farkettim.dün gece yoktu bu eminim. ne yapmak gerek endişelenmeliyim. kendi geçer mi demeliyim
şimdi uyandığımda sakallarım arasında küçük bir boşluk olduğunu farkettim.dün gece yoktu bu eminim. ne yapmak gerek endişelenmeliyim. kendi geçer mi demeliyim
0
jameskeenan
(07.12.09)
%90 durumda kendi kendine gecer.
cok kafana takmamaya calis, sarmisak hurafelerine falan itibar etme, sadece kafana daha fazla takmana yarar. var ise imkansizdir ama stresten uzak durmaya calis biraz diyeyim adetten. endise verici sekilde buyudugunu farkedersen veya baska yerlerde de rastlarsan (sac, kas, kirpik, veya genel olarak vucut) bir cildiyeciye git, bir tedavisi yok ama kimilerine iyi gelebilen seyler var. istanbuldaysan birini tavsiye edebilirim ama kotulesmedikce bir gerek yok bunun icin.

arastirmak istersen rahatsizligin genel ismi alopecia areata, sadece sakalda olanina alopecia areata barbae deniyor.

en sik karsilasilan durum bu tabi, baska ihtimalleri de degerlendirmek lazim fakat genelde problem bu olur yani sik karsilasilan bir sey.

gecmis olsun.
0
kurukafa
(07.12.09)
stres kaynaklı oluyor genellikle ve yine hurafelerden biri, bulaşıcı olduğudur. Çok kafana takma ve sakın berberlerin falan dediklerine itibar etme... Zamanla geçecektir.
0
muharrir
(07.12.09)
benim sacimda 2 tane vardi. m furo verdi dermatolog teyze, sagolsun yeni olan 2 ayda gecti. eski olan gecmedi. ilaci da 1 aydan fazla kullanma demisti zaten, ben de ellesmedim. duruyo oyle. biraz ufaldi, ama buyumuyor sonradan.
0
osuruklu
(08.12.09)
muharrir iyi demis, bulasici degildir. bir bagisiklik sistemi anomalisi.
0
kurukafa
(08.12.09)
(4)

sabah banyosundan sonra kaşıntı

sw
şimdi sözlük ahalisişöyle garip bir problemim var: sabah banyo yaparsam banyodan sonra deli gibi kaşınıyorum. mesela öğlen ya da akşam yaptıpım banyolarda sorun olmuyor ama sabah yataktan çıkıp direk banyoya girersem köpek gibi kaşınıyorum, özelliklede bacaklarım. acayip sinirim bozuluyor. resmen sa
şimdi sözlük ahalisi
şöyle garip bir problemim var: sabah banyo yaparsam banyodan sonra deli gibi kaşınıyorum. mesela öğlen ya da akşam yaptıpım banyolarda sorun olmuyor ama sabah yataktan çıkıp direk banyoya girersem köpek gibi kaşınıyorum, özelliklede bacaklarım. acayip sinirim bozuluyor. resmen saniyede bin tane sinek ısırırmış gibi nereyi kaşıyacağımı şaşırıyorum. kaşıntı hemen duştan çıktıktan sonra başlıyolar. şöyle sabahın köründe kalkıp güne fresh bi başlangıç yapamıyorum. neden olur bu dingillik zira yarın sabah yapmayı düşünüyorum ama ürküyo insan haliyle.
0
sw
(25.11.09)
@kutuların.... hacı araştırdık çözüm bulamadıkda buraya geldik. sadece sabah direk yataktan cıkıp duşa girersem oluyo. akşam öğlen yani afyonum patladıktan sonra olmuyor. bende düşündüm onuda o zaman sadece sabahları olmazdı.
0
🌸sw
(25.11.09)
bazı sabahlar yataktan çıkınca benimde it gibi kaşınır baçaklarım kollarım filan çok uzun sürmez ama dediğin gibi banyoda filan bi tetikleme bi artış oluyor (el yüz yıkarken bile oluyor bende) çok sık olmasada öyl bir durum var ben yatakla dış ortam arasındaki sıcaklık farkına bağlıyorum olayı
0
pposeidon1
(25.11.09)
belki de cildiniz kurudur, duştan sonra losyon, vücut nemlendiricisi vs sürün bakalım devam edecek mi.
0
pinking of you
(25.11.09)
genelde kuru ciltlerde karşılaşılan ve çoğu zaman sadece sabah duşlarında rastlanmayan bir klasik... vücut losyonu ya da nemlendirici başka ekipmanlar öneriyorum.
0
muharrir
(25.11.09)
(16)

Turkce anlatim bozuklugu, yazim ve telaffuz hatalarina ornekler

entrapmen
Sozlukten biraz baktim ama soyle topluca bir seyler bulamadim.Gunluk yasamda "bol miktarda" gordugunuz anlatim bozuklugu, yazim ve telaffuz hatasi iceren cumleler yazabilir misiniz?
Sozlukten biraz baktim ama soyle topluca bir seyler bulamadim.

Gunluk yasamda "bol miktarda" gordugunuz anlatim bozuklugu, yazim ve telaffuz hatasi iceren cumleler yazabilir misiniz?
0
entrapmen
(11.10.09)
en basitinden:

"çok başım ağrıyor."
0
ya ben lan neyse
(11.10.09)
şarz
boğazlarım ağrıyor.
damar damar üstüne binmiş.
günaydınlar.
raaaakip
haaakem
0
cedilla
(11.10.09)
Benim kalbim/tansiyonum var.
Tabağını bitir.
Ağrısız kulak delinir.
İzinsiz inşaata girilmez.
0
aks-i endaz
(11.10.09)
eve ayaklarınla girme.
0
cedilla
(11.10.09)
alakasız ama, beşiktaşta bir dükkan var, vitrininde, "düdüksüz tencerelere düdük takılır" yazıyor.
0
cedilla
(11.10.09)
birşey- ayrı yazılmalı
bir çok- birleşik olmalı
yada- ayrı yazılmalı
herkez- herkes olmalı gibi...

öss sınavı- sınav kelimesi 2 kere tekrar edildi
eski x başkanı- x eski başkanı olmalı. sıfatın yeri yanlış.
0
beyimsiz
(11.10.09)
Necmiye Alpay'ın Türkçe Sorunları Klavuzu adında tam da istediğiniz şeye cevap verecek bir kitap mevcut.
0
muharrir
(11.10.09)
Hakkaten - Hakikaten
Dikkat edin, günlük yaşamda "hani" ve "yani" nidalarına çok sık rastlanılmakta... Joker kelimeler... Bence son derece hatalı...
"Yalan konuşma" da hatalı bir ikaz bana göre...
0
Struttin
(11.10.09)
bekleme yapma.
0
rectoa
(11.10.09)
bütün tv kanallarının favorisi: ("tadına doyulmaz" yerine) doyumsuz.

godless commie'nin, doyumsuz başlığı altında bunu "irdeleyen" leziz bir entry'si var, "anandır doyumsuz" ana fikriyle.
0
cedilla
(11.10.09)
güzel yakışmış derler ki bu da yanlıştır.
heryerde evet bazen böyle de yanlış yapıldığı oluyor.
bugün çok olumlu ve pozitifim bu tip aynı anlama gelen iki kelimenin aynı anda kullanılması da çok görülür.
0
baldur2
(11.10.09)
magazalarin vitrinlerinde cok yazar:

bizimle calismak istermisiniz?
0
okuryazar
(11.10.09)
(bkz: bilimum )(bkz: bilumum)
0
de jure
(11.10.09)
nezdinde yerine nezlinde
addetmek yerine adletmek
0
sektoid
(11.10.09)
özelime girmeyin
0
sttc
(11.10.09)
(4)

balık beslemek-fanus ilişkisi

sezercik yavrum benim
şimdi ben yarın gidip iki adet capon balığı alma niyetindeydim, e haliyle de koca akvaryum değil, fanus almayı düşünüyordum. ancak sözlükteki şu entry'ler beni caydırmak üzere:- içinde balıkların öldüğü şey.- baliklar icin tabut. bende var. mezarlik mudurune dondum bir senede.- 5 metrekarelik alanda
şimdi ben yarın gidip iki adet capon balığı alma niyetindeydim, e haliyle de koca akvaryum değil, fanus almayı düşünüyordum. ancak sözlükteki şu entry'ler beni caydırmak üzere:

- içinde balıkların öldüğü şey.
- baliklar icin tabut. bende var. mezarlik mudurune dondum bir senede.
- 5 metrekarelik alanda hayatını sürdüren ve hiç dışarı çıkamayan bir insan ne kadar mutlu ise bu camın içinde beslenen balıkta o kadar mutludur. katil olmayalım, olanları uyaralım.


bu kadar acımasızca mı yahu, canım sıkıldı. yalnızlığımı alacağım 2 balıkla (isimleri de baros ve kewell olacaktı) gidermeyi düşünüyordum.
0
sezercik yavrum benim
(10.10.09)
Hangi akvaryun sever bir insana sorarsanız sorun fanuslara karşı çıkar. Şekil ve boyut olarak bir balığın yaşamasına elverişli değildir. İçinde bir ekolojik sistem oluşturmak pek mümkün değildir. Balıklara eziyet etmiş olursunuz.

Onun yerine 50 litrelik bir hazır akvaryum alın. Bir adet iç filtre -şelale filtre de olabilir- ve iyisinden bir yem. Hem sizin için hemde balıklar için en rahatı bu olacaktır.
0
gyroscope
(10.10.09)
Hakikaten "al yaew ne olacak" diye cevap verilmesine deli oluyorum. Kardeşim akvaryum ve balık, kaplumbağa, karides, semender vs. gibi canlıların bakımı "koy suyu içine ama damacadan olsun, yemini ver, suyunu değiştir yete" denilecek kadar basit değildir. Her balık türünün istediği belli bir sertlik oranı, su sıcaklığı, taban malzemesi gibi çok farklı koşullar vardır. Denizdeki kadar rahat edemeseler de, asıl yaşadıkları ortamı taklit ederek en azından düzgün ve kaliteli bir hayat sunabilirsin. Yoksa aldığın balığın iki ay sonra gözleri siyahlaştığında, şiştiğinde, rengi kaybolduğunda azıcık vicdanın varsa üzülürsün ve ölümünü seyretmekten başka şansın kalmaz.

Japon balıkları gayet dayanıklı balıklardır, fanusa atsan işkence çekerek de olsa yaşar, ancak sadece yaşar. seni kendi odanda yemeğini ve suyunu vererek de yaşatmak mümkün örneğin, ancak ne kadar mutlu olabilirsin bir düşün.

Ufak, 40 litrelik akvaryumlar var, fiyatları da gayet uygun. Ucuzundan bir iç filtre, kum ve ısıtıcı alırsın (japonlar için gerek yok pek ısıtıcıya) 50 liraya fanustan çok daha iyi bir koşul sunarsın hayvanlara, hem de keyif alırsın. paran oldukça iç filtreyi şelale filtreyle değiştirisin (ben 16 liraya internetten devasa bir tane aldım 3-4 ay önce), yerin ve imkanın varsa akvaryumu büyütürsün, yeni ve japonlarla uyumlu balıklar alırsın. ama fanusta bakarak hayvanın yaşam koşullarını zorlama. hiçbir şey olmazsa fanusta havasızlık büyük sıkıntıdır ve dibe çöken yemler ve dışkısı o küçücük fanusta nitrat patlaması yaratır hayvanı zehirden götürürsün.

sen kulak asma "at yaew ne olacak" diyenlere. zaten biraz vicdan sahibisin ki buraya yazmışsın, o yüzden de kulak asmayacağına eminim. bende 3 tane bildiğin tatlısu midyesi var ve o hayvanlar kum kalın, kendilerini gömemiyorlar diye bugün gittim ince silis kum aldım. Hayvanlar anında rahat biçimde doğalarında olduğu gibi gömüldüler. küçük de olsa mutluluk verir insana başka canlıları mutlu etmek.
0
tekosin
(10.10.09)
Büyükçe bir fanusun içinde 2-3 yaşattığım bir japon balığım oldu. Daha da yaşardı belki ama komşunun ufak çocuğu "sevecem" diye eline alıp mıncıklamasaydı...

Akvaryumun daha sağlıklı olacağına katılıyorum. Sizin için de daha az yorucu olacaktır çünkü fanusun içinde suyu temizleyecek hiçbir alet bulunduramayacağınız için çok dikkatli ve titiz bakmak zorundasınız. Suyu sık sık yenilemeniz, su ısısını korumak için de suyu gün içinde yavaş yavaş değiştirmeniz gerekecek. Yani sadist bir kişi değilseniz balığın tırtmaması için suyun ufak bir miktarını boşaltıp taze su eklemeniz gerekiyor. Bunu fanus'un içindeki su temizlenene kadar yavaş yavaş yapmanız gerekiyor.

Anlayacağınız yaşatmak mümkündür. Balıklar için yaşadıkları mekanın büyüklüğünden çok doğal yaşam şartlarının ne ölçüde sağlandığı önemlidir. Çoğu insanın fanusta balık bakamamasının sebebi aynı suyun içinde balığı bir hafta tutup, haftada bir kez balığı çıkartıp fanusun içindeki suyu tamamen döktükten sonra yeni doldurdukları suyun içine hayvancağızı atıyorlar. Bir defa hayvan sürekli ortam değiştirdiğini zannediyor(ısı farkından dolayı) ve strese giriyor, ikincisi o su bırak bir haftayı 2 günde bir değiştirmezsen leş gibi olur. Gözleri kocaman ve kıpkırmızı bir balıkla karşılaşırsın.

Fanusta balık beslenir ama gördüğün gibi senin için çok zahmetli olacak. En temizi orta ölçekte bir akvaryum al temiz temiz bak balıklarına:)
0
anten
(10.10.09)
Fanus gerçekten balıklar için çok kötü bir şeydir. Oval duruşlarından dolayı balıkların gözlerini de çok ciddi bir şekilde etkiler. Fiyat farkı çok olmayan 30-40 cm lik bir akvaryum alın, hele bir de filtre motoru da alırsanız, sık sık su değiştirmeyeceğinizden, çok neşeli ve hoş balıklarınız olur.
0
muharrir
(11.10.09)
(2)

cohiba nerede bulurum istanbulda.

lonn
anadolu yakasında bilen varsa daha iyi olur..
anadolu yakasında bilen varsa daha iyi olur..
0
lonn
(18.09.09)
caddebostan plajyolunda bi dükkan vardı. duruyorsa orda vardır sanırım.

www.yellowpages.com.tr
0
komutan
(18.09.09)
Natulius alışveriş merkezindeki tobacco shopta var.
0
muharrir
(19.09.09)
(5)

Amerika'dan ipod gelmiş evde bir bayram havası

offday
Bi tanıdık vasıtasıyla Amerika'dan ipod getirtmeyi düşünüyorum.Garantisi burda geçerli mi acaba veya değilse dikkat etmem gereken başka neler var.Ya da hiç uğraşma şöyle bi uyumsuzluk oluyor diye birşey var mı acaba?Teşekkür ederim şimdiden.
Bi tanıdık vasıtasıyla Amerika'dan ipod getirtmeyi düşünüyorum.Garantisi burda geçerli mi acaba veya değilse dikkat etmem gereken başka neler var.Ya da hiç uğraşma şöyle bi uyumsuzluk oluyor diye birşey var mı acaba?Teşekkür ederim şimdiden.
0
offday
(06.09.09)
2. nesil ipod'um var amerika'dan gelme, hiç bi problem yaşamadım 1 buçuk senedir..
0
thefalloftekin
(06.09.09)
@thefalloftekin:Teşekkür ederim.Garanti hakkında bi fikrin var mı acaba?
0
🌸offday
(06.09.09)
apple ürünlerinde uluslarası garanti var, ama 1 yıllık. normalde burdan alınca 2 yıl garanti oluyo, ama aradaki fiyat farkı için değer bence.
0
this is heavy
(06.09.09)
evet geçerli. istiyorsan 60 dolar'a applecare alıp global garantini 3 seneye de uzatabilirsin.
0
kuja
(06.09.09)
amerikadan aldığım ipod'u fatura bile istemeden yetkili servis değiştirdi. gönül rahatlığıyla alabilirsin.
0
muharrir
(06.09.09)
(2)

shibumi

goldenbrown
bu kitabı okuyanlarınız varsa ''bilgiden geçip basitliğe varmak'' felsefesi ile ilgili önerecebileceğiniz kitap-döküman var mı? veya bir ismi var mıdır araştırmak için?
bu kitabı okuyanlarınız varsa ''bilgiden geçip basitliğe varmak'' felsefesi ile ilgili önerecebileceğiniz kitap-döküman var mı? veya bir ismi var mıdır araştırmak için?
0
goldenbrown
(20.07.09)
birçok felsefi sistemin ve mistik akımın dönüp dolaşıp geldiği bir durumdur bilgiden geçip basitliğe varmak. sadece aynı kelimelerle ifade edilmiyor olabilirler... coğrafyamızda bulunan, ahilik, bektaşilik, masonluk, mevlevilik gibi kavramlarla ilgili bir genel araştırma yaparsan hepsinin buna benzer bir bilinçle çalıştığını görebilirsin.
0
muharrir
(21.07.09)
aslında çok alakalı değil ama şibuminin kahramanlığı/bilgeliği yerine Lebowski daha güzel bir yerde duruyor gibi basitlik/bilgelik konusunda. Aylak Adam kafası ya da.
0
gereksiz insan
(21.07.09)
(27)

hesabıma yanlışlıkla yatan para

jimmy jib
merhabalar.. Yaz okulunda açılacak dersleri alırken bankaya(okulun hesabına) yanlışlıkla 10 kuruş fazla para ödemiştim.daha sonra okul açılmayan derslerin ücret iadesini yaparken benim hesabıma yanlışlıkla 10000 ytl para yatırmış hatta sonra üzerine bir 10 kuruş daha para yatırmış.Bu paranın akıbeti
merhabalar.. Yaz okulunda açılacak dersleri alırken bankaya(okulun hesabına) yanlışlıkla 10 kuruş fazla para ödemiştim.daha sonra okul açılmayan derslerin ücret iadesini yaparken benim hesabıma yanlışlıkla 10000 ytl para yatırmış hatta sonra üzerine bir 10 kuruş daha para yatırmış.Bu paranın akıbeti nolur para benim mi olur yoksa hiç uğraşmiyim paşa paşa parayı geri mi iade edeyim ne yapayım?
0
jimmy jib
(05.07.09)
Tabi ki iade etmeniz gerekir. Nasıl olsa çıkar ortaya, iade etmezseniz bir de hırsızlıkla suçlanırsınız.
0
44
(05.07.09)
(bkz: banka hesabına allah'ın 1000 ytl yatırması )

sen bir level üstü olmuşsun :)

@44: hesabına yatan paradan dolayı hiç bir şekilde hırsızlıkla suçlanamazsın. en fazla parayı geri isterler.
0
bykush
(05.07.09)
hırsızlıkla suçlanma olayının olmayacağını düşünüyorum ama sana yanlışıkla bu parayı yatıran kişi bunu kime yatırdığını bulamazsa (ki bence bulur) kendi cebinden ödemek zorunda kalır. etik olarak geri iade etmen doğru olur.
0
aongoren4
(05.07.09)
Siz ses etmeyin farkederlerse paşa paşa geri ödersiniz farketmezlerse ne yapacağınız size kalır. Ama sizden parayı geri istediler sizde vermediniz, o zaman hırsızlıktan değil de nedensiz yere zenginleşmekten size dava açıp parayı geri alabilirler...
0
selimse
(05.07.09)
@selimse

"siz ses etmeyin" ne kadar da güzel bir öğüt.

fikrime gelince, "yanlışlıkla" demişsin zaten. hiç düşünmeden parayı iade et. en doğrusu bu.
0
rectoa
(05.07.09)
anladıklarında parayı faiziyle geri alırlar demişti biri peki bu mümkün mü?
0
🌸jimmy jib
(05.07.09)
faiziyle almak ne demek :) yıllardır kullanmadığınız bir hesaba ben 1 milyon tl yatırayım bir yıl bekleyip size "paramı gasp ettin faizini de istiyorum" diyeyim. olur mu öyle şey?
0
cevaps
(05.07.09)
terliks'in verdiği entry'yi okuyun tekrar düşünün, her şeyi etraflıca gözden geçirin. bizim içimiz de şeytan yaşamıyor sonuçta, öyle bir duruma düşüp, iyilik yapıp da bir teşekkür bile alamadığım o kadar çok oldu ki. o yüzden afiyet olsun jimmy demek istiyorum. özünde bu kadar iyi niyetli arkadaşlara da hayatlarında her zaman bu iyiliğin kıymetini bilecek kişilerle karşılaşmalarını diliyorum.
0
bykush
(05.07.09)
bu arada banka müşterilerinin hesaplarına bakıp bakmadığını, ne zaman hangi atmden baktığını kayıt altında tutuyor olabilir. "paranın yattığını farketmedim, kullanmıyorum o hesabı ki" diyecek olursan aklında olsun.
0
jangara
(05.07.09)
hırsızlık kadar abes bir cevap olamaz.

paranızı iade etme talebiniz vicdani olarak olumlu bir davranış. ancak iade etmezseniz sessiz kalırsanız ve de hiç o paradan kullanmazsanız sorunu tespit edinceye kadar sorun olmaz. tespit edilince iade edilir.

ancak parayı kullanmanız kötü niyetli olmanız anlamına gelir ki. buna ilişkin yargıtay kararlarında paranın faiziyle iadesine hükmolunmuş.
0
modesttiago
(05.07.09)
@bykush:
Yanlışlıkla bana geçen, bana ait olmayan ve kaynağını bildiğim halde iade etmek ya da sahibini uyarmak yerine açık gözlülük yapıp harcadığım bir paradan dolayı bana "hırsız" denmez de ne denir?
0
44
(05.07.09)
bu işlerden pek anlamam ama durumu banka yerine okulla konuşun derim.
0
nickini vermek istemeyen suser
(05.07.09)
herkes kalben yorum yapıyor.

44 nickname li yazarda öyle. türk ceza kanunu kapsamında hırsız olmaz yapılan fiilin adı.

arkadaşın aldığı para borçlar kanunundaki sebepsiz zenginleşmedir. bu işin gideceği yer sebepsiz zenginleşme davasıyla bankanın/ünv.nin parayı geri alması olabilirdi ki, zaten mevduat sözleşmelerinde yanlışlıkla havale olan paranın kişiye sormadan geri verileceğine dair kayıtlar mevcut.

ancak paranın kendisine ait olmadığını bilerek kullanmak bir haksız fiil doğurur. bu haksız fiil ceza kanunu açısından suç değildir ancak borçlar kanunu açısından tazmin edilmesi gerekebilir.
0
modesttiago
(05.07.09)
parayla fon al. okul geri isterse parayı verirsin, faizi de sana kalır. 5 sene içinde istemezlerse, üstüne soğuk su içerler.
sana hırsızlık davası falan açılmaz, sebepsiz zenginleşmeye dayanan bir dava açarlar eğer ödemezsen.
0
zubundy
(05.07.09)
bu konuyu buraya yazman bile abes,

yarın git hem üniversiteni ara hem de bankayı.
yoksa bu işlerden sorumlu olan adama/kadına patlayacak yatan fazla para, cebinden çıkacak.
0
arigold
(05.07.09)
geçmişte olan (15-20 sene önce..) bir olaydan örnek vereyim. banka isimleri birbirine çok benzeyen 2 müşterisinin hesabına gelen bir parayı eklerken (tahmin edebileceğiniz gibi) yanlış olanına eklemiş. Hesap sahipleri de (ki o zaman öğrnecilermiş) havadan para geldi lan diye parayı 30 saniye de yemişler, takım elbise falan almışlar, ziyafet çekmişler.. sonra durum ortaya çıkmış. banka parayı yanlış hesabın saihibinde geri istemiş. onlar da yedik onu biz demişler. banka bunları sonra avukatları aracılığıyla tehdit etmiş, sürüm sürüm süründürürüz vs diye..nihayetinde banka boruyu almış.. böyle bir durumda banka bu olayı zarar olarak gösteriyor. hikaye bu, hukuçu arkadaşlar muhtemelen daha detaylı bilgi vereceklerdir:

sizin açınızdan asıl soru şu an şu:

bu hata bankadan mı kaynaklanıyor? (ki bankadan kaynaklanıyorsa, ne kadar yesen zannımca yeridir. banka dediğin orospu çocuğudur. beter olsunlar. hatta derim ki hatayı yapan şubenin karşısına masa aç orada iskender ye önlerinde, sonra akşam gel bankamatiklerine sıç.)

bu hata üniversiteden de kaynaklanıyor olabilir. böyle bir durumda parayı iade etmen doğru olur.

bir de şu konuyu araştır: hatayı yapan banka ise hataya debep olan bankacının başına ne gelecek. böyle bir durumda bu bankacı arkadşaın başını da yakabilirler, işinden olabilir ya da maaşından 10 sene boyunca da kesebilirler. ki yine böyle bir durumun olmasını istemeyiz değil mi?
0
putperest
(05.07.09)
zubundy yanlış biliyorsun. yargıtay der ki,

HD 11, E: 1993/002711, K: 1994/000103, Tarih: 17.01.1994

"Davacı banka, yanlışlıkla davalının hesabına geçirilen ve davalı tarafından kullanılan paranın kullanıldığı döneme ait faizini talep etmektedir. Davalı, paranın hesaba geçirilmesinde kusurlu değilse de, bu parayı kullanmış ve bir menfaat elde etmiştir. Bu nedenle davalının parayı haksız olarak kullandığı döneme ilişkin reeskont faizinin hesaplattırılarak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir."
0
modesttiago
(05.07.09)
@44: kesinlikle hırsız denmez. işte bu konuda da onun tartışması yapılıyor, yarısı bu parayı yiyene "uyanık" diyor, bir kısmı "haksız kazanç yiyen" diyor.

sonuç itibariyle yapılabilecek bütün açıklamalar yapılmış, yaparsan nolur, yapmazsan nolurun bütün bilgileri verilmiş, gerisi jimmy'nin vicdanıyla alakalı, ne desek boş.
0
bykush
(05.07.09)
ay sonunda 15 dakika da bulurlar.
yapmalari gereken tek sey yatan paralardan isminizi tespit etmek bunun icinde bir 5 dakika banka dekontlarina bakmalari yeter.
0
zirveler
(05.07.09)
hani yolda (!) bulsan neyse ama bu durumda bu soruyu soruyorsan, paranın sende kalmasının bir yolunu arıyormuşsun gibi geldi bana... ya da ben fesatım, neyse.

gerçi onun için de yol gösterenler olmuş ama ben kendimce doğruyu söyleyeyim; okulla temasa geç belki bu davranışınla hiç beklemediğin fırsatlar da çıkar karşına.

tut ki hiç bir şey olmadı, teşekkür bile etmediler. huzurlu olursun yahu !
0
aidiyetsiz
(05.07.09)
ben bir kere sınav harcını yanlışlıkla baska hesaba yatırmıştım . ertesi gün farkettim bankaya gittim ama uzattılar da uzattılar paramı geri alamadım . sınav harcını doğru hesap numarasına tekrar yatırdım. diğer yanlışlıkla yatırdığım para da öylece gitti hep geri yatırcaz dediler ama yatırmadılar.

bu arada ben olsam farkettiğim an geri yatırırıdım.
0
lilidance
(05.07.09)
karar verdim yarın okula gidip muattap arıcam belki hocaların falan gözüne girerim bişeyler olur zaten dersler sakat.aslında şeytan da diyor bir yandan 58 59 dan yaz okuluna bırakıp öğrenci sömüren şu okula cezasını ver ama neyse....
0
🌸jimmy jib
(05.07.09)
akşam akşam ben de bir hikayemi anlatayım

bundan 4 yıl önce öyle rastgele bir garanti atm'sine girmiştim,sözde para çekip yoluma devam edicem ancak kartımı sokmaya çalışıyorum girmiyor bir türlü.sonra ekrana baktım bir de ne göriyim,birisi kartını atm'nin içinde unutmuş dolayısıyla hesabı dımdızlak gözümün önünde.hemen bakiyeye baktım 2 milyar gibi bir para daha doğrusu limit vardı.bu parayı ekranda görmemle omuzlarımda birer meleğin peydah olması bir oldu.sol taraftaki alsana güzelim mal mısın derken,sağdaki yapma güzel evladım bak babanda emekli öğretmen babanın o kartı unuttuğunu düşün falan derken ben de orta yol olsun diye,kartı unutana ceza mahiyetinde 20 tl çektim hesaptan sonra da kartı aldım doğru bankaya gittim.böyle ''ooo bu devirde sizin gibi namuslularla karşılaşmak bizim için büyük onur''diyecek adamlar ararken,taşşak muhabbetinin orta yerine düştüm.ne salaklığım kaldı ne mallığım.neyse kartı teslim ettim çıktım,adam da kral adammış 20 tl nin peşine düşmedi :)
0
orakl
(06.07.09)
parayi cektigin anda kötüniyetli olursun (Sebepsiz zenginlesme) dolayisiyla parayi cek, fon al faiz sana kalsin vs. olmaz, zira cektigin anda art niyetli olarak addedilir ve faiziyle beraber istenebilir.
eger okul 10 sene icinde farkederse de 1 sene kadar süren bir dava sonucu alir.
0
the man who hears deepest inquisitions
(06.07.09)
sevgili kardeşim... ne yargıdan ne hukuktan ne de başka bir şeyden bahsetmeyip, kendimle ilgili de hiçbir anımı paylaşmayacağım... Sadece doğru olanı yap. Bir takdir, bir yerilme ya da bir başka reaksiyon düşünmeden, sen neyin doğru olduğuna inanıyorsan onu yap. Eğer yaptığın şeyin doğru olmadığına dair aklında en ufak bir fikir olursa iş sonuçlandığı zaman ondan memnun kalmayacaksın...

sana göre doğru olanı yap, ve her türlü sonucunu da sen karşıla...
0
muharrir
(06.07.09)
Ayrıca "bankanın hatasıysa salla gitsin, oh olsun" diyen arkadaşlar da yanlış düşünüyorlar. Çünkü muhtemelen personel hatasından kaynaklanmıştır ve sebep olan bankacı çatır çatır öder. Bankadan çıkmaz o para. Bir çok bankacı kendisinden kaynaklanan nedenlerle oluşan zararı bankaya ödemiştir. 5'te mesainin bittiği yerde neden 8-9'a kadar kasa denkleştirmeye çalışıyorlar sanıyorsunuz?
0
44
(06.07.09)
hata bankadan kaynaklanmış dün düzelttiler
0
🌸jimmy jib
(07.07.09)
(5)

turkcell

modo25
arkadaşlar, bugün annem turkcell cep telefonundan kendi kendine en az 40 tane msj göndermiş görünüyor halbuse öyle bişiy olmamış, telefon çantadayken kendi kendine böle msj göndermiş olamıyacağına göre( ya da olabilir mi?) ne olabilir bu durum üstelik kadının bi sürü de kontörü gitmiş.
arkadaşlar, bugün annem turkcell cep telefonundan kendi kendine en az 40 tane msj göndermiş görünüyor halbuse öyle bişiy olmamış, telefon çantadayken kendi kendine böle msj göndermiş olamıyacağına göre( ya da olabilir mi?) ne olabilir bu durum üstelik kadının bi sürü de kontörü gitmiş.
0
modo25
(30.10.08)
Tuş kilidini açık unuttuysa olabilme ihtimali var.
0
ataturkiye
(30.10.08)
kendi numarası telefonunda kayıtlıysa olma ihtimali vardır. Kayıtlı değilse 3. bir el devreye girmiş olabilir, mesela bir çoçuk:D
0
ukeladümbelek
(30.10.08)
gidenlerde gelenlerde var mı 40 mesaj?
yanlışlıkla olur da 40 tane sms, hem de kendi kendine...! hiç sanmıyorum çantadayken filan olacağını.
0
supergirl
(30.10.08)
eski telefonumda (sonyericsson) orta tuşa basınca ana menü çıkıyordu, tekrar orta tuşa basınca mesaj menüsüne giriyordu, tekrar basınca yeni mesaj menüsüne giriyordu, tekrar basında gönderilecek kişinin seçildiği bölüme geliyordu, tekrar basınca gönderiyordu.

Bazen telefonumu açtığımda taslaklara kaydedilen 20-30 tane boş mesaj görüyordum. Rehberde ilk sırada kayıtlı olan, "aa" olarak kaydettiğim, telefon numarası 0 olan kişiye göndermeye çalışıyordu, Beceremeyince taslaklara kaydediyordu.

ÖZET, evet olabilir, tuş kilidi açık kaldıysa mümkündür.
0
kimlanbu
(30.10.08)
kendime değil ama telefon menümün en başındaki arkadaşa 15 adet mesajı çantadaki telefon olayıyla göndermişliğim vardır. telefonunda kendisi kayıtlıysa olabilir.
0
muharrir
(31.10.08)
(8)

Cevaplara Tik Koyma

think martini
Ne zaman koyalım? Sadece doğru cevabın yanına mı, verilen her cevabın yanına mı? Ya da bazı sorularda sadece tavsiye, fikir isteniyor, o zaman beğendiğimiz, aklımıza yatan cevabın yanına mı koyalım? Ben verilen her cevabın yanına koyıyım, zahmet edip okumuş, bir de cevap yazmışlar ayıp olmasın bari
Ne zaman koyalım? Sadece doğru cevabın yanına mı, verilen her cevabın yanına mı? Ya da bazı sorularda sadece tavsiye, fikir isteniyor, o zaman beğendiğimiz, aklımıza yatan cevabın yanına mı koyalım? Ben verilen her cevabın yanına koyıyım, zahmet edip okumuş, bir de cevap yazmışlar ayıp olmasın bari diyorum, ama asıl amacı bu mudur? Sorumla ilgili bulmadığım bir cevabın ya da aklıma yatmayan bir cevabın yanına koymasam ayıp olur mu? Bir de bazıları hiç koymuyor, o da ayıp değil mi?:) (sana ne kardeşim de diyebilirsiniz tabii)
0
think martini
(11.10.08)
mesela şunun gerçek anlamı nedir, şu filmin orijinal adı nedir gibi cevabı tek olan sorularda tabii ki bilerek cevap verenin cevabına tik atın.

onun dışında efkarlı insanların sorularında dikkat ediyorum, soruyu soran efkarlı kişiler bütün cevapları tikliyor, ki bence doğrusu bu. insanlar vakit ayırıp derdine derman olmaya çalışmışlar.
0
rectoa
(11.10.08)
ben şahsi olarak sorularımdaki cevapların hepsi işe yarayabilecek durumdaysa tik koymuyorum. ama aradığım sorunun tek bir cevabı varsa ve o cevap da verilmişse onu tikliyorum. bir de tik koyucaksam o sorunun arka sayfalara düşmesini bekliyorum(tek cevabı olan sorular hariç)
0
eskimo
(11.10.08)
bence "tik" koymak icin beklemek yanlis. zira ben bakiyorum bir soru sorulmus, altina cevap verilmis. ama cevap muallak bir cevap olmus. bakiyorum ne soruyu soran kisi "tik" atmis ne de altina -evet bu-, -yok bu degil- gibi bir cevap yazmis gibi.

bence soru anket niteligi tasiyan genel bir soru ise her cevaba "tik" koyulmasi gerekir. aksi takdirde aradiginiz cevaba "tik" koyulur.

bir de yönetim bu konuda hassasdi bir zamanlar. cevabin altina soru soran "tesekkurler" yazmasin diye bu "tik" olayini üstüne gitmislerdi bir dönem.

"tik" koyulmayinca en basta dedigim belirsizlik olusuyor. en azindan cevabi yazana tesekkur etmek adina üsenmeyip bir "tik" atilabiliniri zor bisey degil yani.
0
trimpot
(11.10.08)
@eskimo; bütün cevapları onaylıyorsan neden hepsine tik koymuyorsun? Beğenilen cevaba koymak değil mi bunun işlevi sonuçta?
0
🌸think martini
(11.10.08)
(git: 36932)
0
ermanen
(12.10.08)
@think martini; beğenilen değil aranılan cevaba tik koyulması gerektiğini düsünüyorum ha bir de (örnek soru: (git: 26250))

bu sorudaki bütün cevaplar benim isime yarayabilir. ama hepsine tik konulduğu takdirde bu cevapların okunabilitesi düsüyor seklinde gereksiz ve saçma bir inanca sahibim. ayrıca bir süre sonra bu sorular takipten düsüyor. sonradan bunu cevaplayan ama kendinden önceki tikli duyuruların arasında apak gibi kalan bir cevabın yazarına da haksızlık. bu düşünce tabi ki benim bağnazlığımdan kaynaklanan bir şey.

kurallar bu konuda kesinse uyarım. takıntım da yok.
0
eskimo
(12.10.08)
sitenin soru kismi tasarlanirken dusunulen sey bir sorunun tek cevabi varsa o cevap tiklanir birden fazla cevap varsa en dogru olan tiklenirdi (birden fazla kismi biraz sert oldu evet, diger cevaplara yazik.)

Hatta bu durum oyle olacakti ki 1 gun gectikten sonra tiklanmamis tum cevaplar sadece soru sahibine gozukecekti... ama yapmadim oyle hic. nasil olur bilmiyorum.
0
compumaster
(12.10.08)
bu cevaba tik koyma.
0
muharrir
(13.10.08)
(20)

onu nasıl vazgeçirebilirim ki?

c london
Şimdi arkadaşlar anlatıyorum hikayeyi;22 yaşındayım, sevgilim var. Bundan 10 ay kadar önce arkadaş ortamında bir çocukla tanıştım. Sonra bu benim her gittiğim ortama gelmeye başladı. Önceleri arkadaş modundaydı, sonra bana ilgisi olduğunu anladım, sevgilim olduğunu söyledim. Bana doğrudan bi şey söy
Şimdi arkadaşlar anlatıyorum hikayeyi;

22 yaşındayım, sevgilim var. Bundan 10 ay kadar önce arkadaş ortamında bir çocukla tanıştım. Sonra bu benim her gittiğim ortama gelmeye başladı. Önceleri arkadaş modundaydı, sonra bana ilgisi olduğunu anladım, sevgilim olduğunu söyledim. Bana doğrudan bi şey söylemedi, ama birinin size ilgi gösterdiğini anlarsınız elbet. Neyse, bu 180 derecelik dönüş yapıp bana çok kötü davranmaya başladı, asla bana karşı ilgisi olmadığını söyledi. Benim kendini yanlış anladığım için çok üzüldüğünü ve bu şartlar altında benimle arkadaşlığa devam edemeyeceğini söyledi. Eyvallah dedim, önemsemedim. 2 ay sonra bana bi mail döşemiş ki upuzun, özür diliyo, tekrar arkadaş olmak istiyo, kesinlikle aşık olmadığını anlatıyo falan. Ben hala fazla önemsemiyodum, iyi dedim bana aşık değilsen sorun yok. Gerçekten de inandım aşık olmadığına. Yine gelmeye başladı gittiğim yerlere, sevgilimle tanıştı hatta. (Hiçbir zaman onunla özel olarak buluşmadım.) Böyle kanka modundaydık ki bu yine garipleşmeye başladı. Sordum, bana aşık olduğunu söyledi. Bu sefer ben bu şartlar altında onunla arkadaş kalamayacağımız söyledim. Dünyada bi sürü kız var, git başkasına aşık ol dedim. Bi kız ayarlamıştım(bana aşık olduğu itirafından önce), onla da kavga etmiş en son, sonra fatura bana kesildi. Meğer onla çıkmasının tek sebebi benim arkadaşım olmasıymış, o kızda beni bulmasıymış. benden vazgeçmiyor. Tam kurtuldum diyorum ferahlıyorum yeni mesaj çekiyor. Bir türlü tam olarak kurtulamıyorum, ne yapsam bilemedim…Acaba tamamen görmezden gelme yöntemimi uygulasam? Hayat tecrübelerinizden faidelenmek istedim, bi akıl verin. Beni bi saplantı haline mi getirmiş sizce?

Şunu da söyleyeyim, erkeklerle kendisini aşık etmeye çalışan, sadist biri hiç değilim. O yüzden karşı tarafa da çok üzülüyorum ve çare bulmaya çalışıyorum. 2 tane samimi arkadaş olduğum erkek var şu zamana kadar, onlar da çocukluktan kalma. Lütfen gösterip vermeyen kızlar, herkesin kendisine aşık olmasından haz duyan kızlar gibi yorumlar yapmayın.
0
c london
(11.10.08)
eğer yapabilecekseniz yüzüne karşı ''senden nefret ediyorum'' deyin. biraz gururu varsa bundan sonra yüzünüze bile bakmayacaktır. ha ''kırmadan üzmeden vazgeçsin benden'' istiyosanız bilemeyeceğim.
0
greyback
(11.10.08)
hiç görüşme bence ne mail ne telefon hiçbirine cevap verme, karşılaşacağınız ortamlara girme. ortadan kaybolmaya çalış yani, bi süre daha ısrarcı olur mesaj atar mail atar, gittiğin yerlere gelir falan ama sonra bırakır. bu konuda ne kadar kararlı olduğunu anlaması lazım, ben eski erkek arkadaşımı bu şekilde vazgeçirmiştim. konuşarak anlatarak çözmeye çalıştığında bu kız konuştuğuna göre bişiler olabilir gibi düşünüolar çünkü, yapışıolar o zaman da.
0
yazbitmesinsipidikterlikdolabagirmesin
(11.10.08)
öncelikle; var olan iliskinizin etkilenmemesi için sevgilinize durumu bir güzel aciklayin.

ben bir keresinde sevdicegime baktigini (3. defa yakaladim) gördügüm bir elemani sokak ortasinda dövüyordum. sonra ögrendim ki vaktinde sevgilime asilmis ama o yüz vermeyince bisey yapamamis. tabii bu durumda direkt olarak oklar sevdicegime döndü ama sonunda olay tatliya baglandi.

iliskinizi önemsiyorsaniz lütfen sevgilinizle konusun. ve bu elemani saf disi birakin derim.
0
trimpot
(11.10.08)
Kırmadan vazgeçirmek çok zor. Biraz üstüne gidip bu işin olamayacağını yüzüne söylemeniz gerek. Hatta şöyle söyliyeyim ne kadar çok kırarsan o kadar çabuk biter. Bir anda yogunluk yaşar, üzülür ama sonra daha çabuk unutur.

Olmaz senin iş de, senden nefret ediyorum de, ama yüzüne karşı söyle bunları.
0
ataturkiye
(11.10.08)
bence bu durumlarda tepkisizlik en iyisi, biraz baş ağrıtır ama sonunda kesinlikle işe yarar, ayrıca tamamen bilimsel bir tekniktir ;) karşınızdaki insan aslında koşullanmıştır ve sizden gelen her uyarıcıya tepki vermektedir. (Uyarıcılar; maile cevap verme, oturup konuşma, benim sevgilim var deme, hatta nefret ettiğini söyleme vesaire, vesaire...) Yapılacak şey karşı tarafı uyarıcıdan yoksun bırakıp koşullanmayı söndürmektir. İlişkinizi tamamen kesin, hiçbir mesajına cevap vermeyin, görüşmeyin kesinlikle yani yokmuş gibi davranın tepkiler bir süre sonra yoğunlaşacaktır ki bu beklenen bi durumdur ve duyarsızlaşmanın başarılı bir şekilde ilerlediğini göstermektedir (köpekler de duyarsızlaştırılmaya çalıştıklarında bir süre sonra salya tepkisini artırırlar) ve daha sonra bu ivme aşağıya düşecektir ve daha sonra umutlar tükenencek kişi duyarsızlaşacaktır.

Bu okuduklarınız illüzyon değil %100 bilim! :)
0
cmysn
(11.10.08)
bu arkadaşın genel psikolojik durumu sağlıklı mı,yani size zarar vermeye kalkar mı,gazetelerde her gün böyle haberler okuyoruz,işin bu kısmını da düşünün bence.
0
elbar
(11.10.08)
@trimpot: sevgilim biliyor ama fazla anlatmıyorum bi kavga, sakatlık çıkmasın diye.

@dyna: bu durum hoşuma hiç gitmiyor, aylardır hiç cevap vermiyorum kendisine hala ısrar, ediyor. her mesaj aldığımda tüylerim diken diken oluyor.

@elbar: ben de psikolojik sorunları vardır belki diye düşünüyorum ama bana ya da kendisine fiziksel olarak zarar verecek düzeyde değil.
0
🌸c london
(11.10.08)
ilişkiler konusunda akıl veremem çok boktan bir referans listem var ama şunu kesinlikle söyleyebilirim:

-sakın, sakın, sakın tüm iletişimi kesme. varlığını tamamen yok sayman bu olayı onda saptlantı haline getirir. sonsuza kadar senden tüm varlığıyla nefret edecek bir insan yaratabilirsin. bunun yerine uzayan aralıklarla ondan hoşlanmadığını, görüşmek istemediğini söyle. alıştıra alıştıra.
0
s e ff a f
(11.10.08)
Sevgilinle bunu özel olarak bir ortama davet et ve sen bunun karşısında tabiri caizse sevgiinle yiyiş! nefret edecektir senden. ben bir kız arkadaşımı başkasıyla düşünene kadar ondan kopamamıştım. sonra gördüm rahatladım mesela. erkek milleti bir garip.
0
ozdek
(11.10.08)
bence öle nefret ettiğinizi falan söylerseniz, size aşık olmayı bırakır ama sizden nefret etmeye, ve bunu başkalarına geçirmeye çalışır. mesela yakınlarınıza.

bence de hiçbi tepki vermemeden uzaklaşmak en iyisi. sonunda o da yorulur.
0
kucukkiz
(11.10.08)
@ozdek: ya gerçekten bu erkek milleti bi garip. hayır bu ısrarı yapan adam gayet yakışıklı, istese bi sürü kız bulur.

ben kimse benden nefret etsin istemedim, istemiyorum da. sanıyorum en iyi yol görmezden gelmeye devam etmek olacak. umarım yorulur.
0
🌸c london
(11.10.08)
valla bu konuda en doğru şey, karşı tarafa yorumlayacağı bir hareket göstermemeniz olacak. yoksay modunda takılırken ona asla öznel düşünülebilecek bir şey söylemeyin. aslında hiç bir şey söylemeyin, ama bir şekilde söylemeniz gereken bir zaman olursa da buna dikkat edin. karşı taraf uzun süreler de dayanabilir, bunu aklınızda tutun. yara bandı ilişkisi yeterli olmadığına göre bu durumu ancak zaman çözer.

@ozdek; bence bir travmaya yol açacak davranışlardan kaçınılmalı. böyle bir davranış sonucu o kişi orada c london'ın erkek arkadaşına dalabilir, ya da kendine zarar verebilir. artı bunun da o elemanın platonik aşkına katkısı olur.

@mrtksn; iki farklı cinste kuş düşünün. erkek olanı dişiyi etkileyemekte başarısız olsa da kurlarına devam ettiğinde dişi olan gidip erkeği gagalamaz ki. onun kurlarına cevap vermez sadece. evrimsel olarak c london zaten kararını farklı bir partnerdene yana vermiş, ama platonik eleman bildiğimiz partner bulma sebeplerinden farklı bir haz mekanizmasıyla kıza yazıyor. hayvanlar aleminde obsesyonu açıklayamam gerçi. ama insanın özelliklerini düşünürsek karşı tarafı kırdığınız zaman orada hala duygular kalacaktır. ben yine vurgulamak isterim ki bunun en büyük çözümü zamandır. zaman da çözemiyorsa ancak elektrokonvulsif terapi çözer.
0
tom riddle
(11.10.08)
bana da bi hatun bulsana madem.
0
bryan fury
(11.10.08)
bana nedense "onu nasıl vazgeçirebilirim ki? Şimdi arkadaşlar anlatıyorum hikayeyi; 22 yaşındayım, sevgilim var." seklinde okudugum anda kaba kuvvet fikri mantikli gelmisti. yalniz arkadasin biraz yuzsuz ve gurursuz olduguna kanaat getirdim. dayak da kesmeyecektir onu. empati kurmak gerekirse, devamli terslemek, gururunu incitici hareketler yapmak bence halleder meseleyi. ilk etapta hayatinizdan tamamen cikarmak ters teper bence. illaki size tekrardan ulasmaya caisacaktir. ulasamayacagini, onun olamayacaginizi kendinin kabullenmesini saglamalisiniz.

ha bi de bence simdiden soyleyin sevgilinize bu durumu. boyleyken boyle deyin.

en olmadi; dovun, dovdurun. belki bi ise yarar.
0
osuruklu
(11.10.08)
@bryan: kendin bul
0
🌸c london
(11.10.08)
bu sapık senin nereye ne zaman gittiğini nasıl biliyor? ya sürekli seni takip ediyor, ya da ikinizin de ortak bir arkadaşı buna haber uçuruyor. bence bunu bi araştır. eğer arkadaşın haber uçuruyorsa nereye gittiğini ve ne yaptığını falan o arkadaşından saklarsın, bu vatandaş da seni göremez veya daha az görür.

aslında söyle birilerine dövsünler diyecektim ama hayvanlık yapmak istemedim :D

ulaşılamayan şeyler insana çekici gelir, o yüzden takıntı yapmıştır. mesela senin sevgilin olmasa ve çocuğa olumlu baksan bence çoktan yollarınızı ayırmıştınız.

hangi arkadaşın aracılığıyla senden haber aldığını öğrenince bence telefon numaranı değiştir ve o çocuğu tanıyan kimseye de telefonunu verme. mail adresini spam listesine ekle, varsa msn'den sil, facebook kullanıyorsan ve ekliyse sil (varsa engelle) hatta facebooktaki profilini kısıtlı yapabilirsin (şu şu şu engelli olsun diye bişi vardı sanırım).

sürekli takıldığın mekanlar varsa bence o mekanları da değiştir.

edit:
bence tatlı dille bu işi çözemezsin, adamın normal olduğunu düşünmüyorum. arkadaş olalım, yok sadece senede bir görüşelim v.s. derse de inanma. kendi kendine: "eh bigün erkek arkadaşından ayrılacak, o gün benim günümdür" diye hayaller kuracaktır, bu yüzden normal bir arkadaş olacağını sanmam.
0
jr
(11.10.08)
tepkisiz kalmalıyım falan gibi asla düşünme ve karşındakine sen iyi görnmek zornda diilsin anlamıyorum zaten kızların aman kimseyi üzmemeliyim o çook iyi birisi tarzını değil arkadaşım çünkü
1.si sevgilisi olan bi kıza hala bunları yapan birisi kişiliksizdir sadece cinsiyeti erkektir ama duruşu hayata bakışı ve olgunluğu bi 'adam' değildir.ve adam olmayan insanlarıda kırın kırmaktan korkmayın insanlara hayır diyebilin..
2.si kesinlikle erkek arkadaşınızı konudan tam olarak bilgilendirin çünkü eğer siz tam olarak dürüst davranırsanız o da bu dürüstlüğünüzü anlar ve kız kuyruk sallamazsa.. modunda olaya yaklaşmaz evet her erkek böle saçma safn bi insanı duynca sinirlenir ama sonra yatışır ve ne yapılablcğni düşünür
3.sü erkek arkadaşnzn yapması gerekn şey ztn az çok bellidr ama ben olsam napardım diye bi yazym ararım bu arkadaşı derimki bak ben böyle bi durum olduğunu öğrendim bana artık yalan söyliim deme dahada sinirlendirme senin yaptğnı bi karakter yoksnu bi adam yapablr biraz gururlu ol bidaha rahtsz etme
4.olarakta hala ve hala rahtszlk veriyosa gidilir birey kişi çok da zevk alınarak dövülür kavga herzaman basitlik yada cahillik değildir..
0
ogm
(11.10.08)
@jr: gittiğim her yerde o yoktu tabi ama sık sık karşılaşıyordum, ortak arkadaşlar var. birinin özellikle ona gittiğim yerleri haber verdiğini sanmıyorum, bunu kendisi araştırıp buluyordur.

@ogm: tabi ki erkek arkadaşım biliyor fakat fazla anlatmıyorum hır gür çıkmasın diye, son istediğim şey olur ancak bu. o kişi neyse de sevgilimin başına bi şey gelmesini istemem, korkarım.
0
🌸c london
(11.10.08)
erkek arkadaşına mevzuyu pasla. akşamdan budaklı meşe odununu suya yatırsın.
(bkz: akşamdan suya yatırılmış budaklı meşe odunu )

aksi halde gün gelip erkek arkadaşına: "dostum aradan çekil sen. uzun zamandır mesajlaşıyorduk seninkiyle. ben neredeysem o da o ortamlardaydı. şimdi beraberiz. kısacası ortamlara akıyoruz. o sana bahsetmeden önce ben bahsedeyim dedim" der ve kaçar. ardından ihale sana kalır.
0
winsome
(11.10.08)
kesinlikle mesajlarına cevap verme... yok sayman gerekecek malesef.. verdiğin her cevap aynı zamanda onu "umusadığını" düşündürterek ümitlendirecektir. tek doğru yol onu cevapsız bırakmaktır.
0
muharrir
(13.10.08)
(13)

kitap aranıyor..

raskolnikovvari
şöyle sürükleyicci olsun,aklımı başımdan alsın,yemeden içmeden kesilip sevgilimden ayrılmamın acısını unutacağım bir kitap arıyorum.edebiyatve psikoloji öğrencisiyim.burdan ve nickten de ne tarzdan hoşlandığımı anlarsınız.ben bulamadım size kolay ve rast gele.hee birde şuan olsa çok makbule geçer zi
şöyle sürükleyicci olsun,aklımı başımdan alsın,yemeden içmeden kesilip sevgilimden ayrılmamın acısını unutacağım bir kitap arıyorum.edebiyatve psikoloji öğrencisiyim.burdan ve nickten de ne tarzdan hoşlandığımı anlarsınız.ben bulamadım size kolay ve rast gele.hee birde şuan olsa çok makbule geçer zira kütüphanedeyim.
0
raskolnikovvari
(10.10.08)
ihsan oktay anar'ın bütün kitapları.
0
teritori
(10.10.08)
sefapezevengi
(10.10.08)
0
dorian greyfurt
(10.10.08)
Sizin durumunuzdaki biri için Aşıklar ve Kumarbazlar birebir tercih olacaktır galiba. Sonuçta kafa dağıtmak istiyorsunuz anladığım kadarıyla.. tam sizlik. Beşiktaş Kabalcı'dan 1-2 ytl gibi bir fiyata alabilirsiniz. (Eski basımdır, indirim reyonunda bulacaksınız)
0
vita vinum est
(10.10.08)
(git: 35812) burada da var güzel şeyler. ek olarak oğuz atay tutunamayanlar diyorum.
0
light beam
(10.10.08)
öyle bir durumda ben reşat ekrem koçu okurdum gibime geliyor.
hem eğlenceli, hem alavere dalavere, hem de edebiyat şöleni.
0
cedilla
(10.10.08)
nikinden ne tarz şeylerden hoşlandığını anladık ama o tarz şeyler okursan baygınlık gelir.

mesela ayşe kulin'in romanları sürükleyicidir. adı aylin, füreyya filan gerçek hayat hikayeleri olduğu için de insana ilginç geliyor.

onun dışında fantastik ve polisiye romanlar her zaman insana iyi gelir. bunlara da bakın.
0
mea maxima culpa
(10.10.08)
hazır polisiye denmişken (bkz: her temas iz birakir )
sonracıma (bkz: son hafriyat)
0
stardustbenim
(10.10.08)
Maxime Chattam - (L'ame Du Mal) Kötü Ruh
0
hlathguth
(10.10.08)
tabiki celine-gecenin sonuna yolculuk
0
hayo
(10.10.08)
"şöyle sürükleyicci olsun,aklımı başımdan alsın,yemeden içmeden kesilip sevgilimden ayrılmamın acısını unutacağım bir kitap arıyorum."
bu tanim belkide en güzel "swen hassel" serisini tanimlar.Eşi olmayan bir 2nci dünya savaşı cephe romanları serisidir.Her kitabevinde bulamayabilirsiniz."Cephe Arkadaşları" ve "Lanetliler Taburu" başlamak için doğru yer olacaktir.
0
themaster
(10.10.08)
peyami safa dan "matmazel noraliyanın koltuğu" psikolojik tahlillere inanamıyacaksın
sürükleyicilik desen gayet iyi"ki peyami safa aynı zamanda polisiye yazarıdır velhasıl arkadaşım şiddetle tavsiyedir bu kitap
0
dr.ramiz
(10.10.08)
mevlana, mesnevi.
0
muharrir
(13.10.08)
(5)

samsung omni mi n95 mi htc touch diamond mı?

fakeinvoice
sevgili romalılar,başlıktan da anlaşıldığı gibi bir pda edinmek istiyorum ancak bu üç model arasında kararsz kaldım, aslında gönlüm samsung omniadan. şimdi bu bağlamda, sizce çözünürlük ne kadar önemli ve ne olmalı? ekranın 256K veya 16M renk olması ne kadar önemli ve son olarak siz olsanız hangisin
sevgili romalılar,
başlıktan da anlaşıldığı gibi bir pda edinmek istiyorum ancak bu üç model arasında kararsz kaldım, aslında gönlüm samsung omniadan. şimdi bu bağlamda, sizce çözünürlük ne kadar önemli ve ne olmalı? ekranın 256K veya 16M renk olması ne kadar önemli ve son olarak siz olsanız hangisini alırdınız ve neden ? istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz, sınav açık kaynak.

not: ha bi de symbian os mu windows mobile mı sorusu karşımıza çıkıyor. evet başlayın.
0
fakeinvoice
(24.09.08)
benim kullandığım windows mobile (gsmart i300) stabilite özürlü. nokia'nın adam gibi çalışacağından eminim ama samsung yada htc ne kadar stabil çalışır bilemem..
0
yuto
(24.09.08)
Samsung ve smbian derim başka birşey demem. Tek eksiği çift sim kart. Ona da gerek yok diyorsan ne ala :)
0
ataturkiye
(24.09.08)
nokia e71 de düşün derim.
0
muharrir
(24.09.08)
htc touch diamond var satilik, kutusunda :) cillop. 800 ye ta le
0
x daemon
(25.09.08)
windows mobile işletim sistemine sahip aletler en fazla 65k ekran rengini desteklerler. baştan söylimde sonradan "vıy ben duymadım, vıy ben işitmedim" demeyesin.
0
etna
(25.09.08)
(8)

Hardiskim dolu ama bilgisayar sıfır.

muharrir
sıfır aldığım bilgisayarımın hardiski 40gb iken bana geldiğinde zaten 30gbı dolu gözüküyordu... bu nasıl giderilir ve neden kaynaklanmış olabilir?
sıfır aldığım bilgisayarımın hardiski 40gb iken bana geldiğinde zaten 30gbı dolu gözüküyordu... bu nasıl giderilir ve neden kaynaklanmış olabilir?
0
muharrir
(04.09.08)
Sifir derken uzerinde isletim sistemi var mi? Onun kapladigi yeri hesaba katalim. Uzerinde gelen programlar vs.
0
wpi
(04.09.08)
treesize isimli program ile neyin doldurduğunu öğrenebilirsin. dosya sistemindeb ir hasar da olabilir bu yüzden boş alan yanlış raporlanıyordur. önce önemli dosyalarının yedeğini al ve sonra scandisk yap. alanın artmazsa treesize.
0
kurukafa
(04.09.08)
evet bilgisayar vista yüklü olarak gelmişti...
0
🌸muharrir
(04.09.08)
vistaysa normal, baya yer kaplıyor
0
passion rules the game
(04.09.08)
passion: yapma gözünü seveyim.... 30gb yer kaplayan bir işletim sistemi mi vista? Sorumu tam okumadın sanırım...
0
🌸muharrir
(04.09.08)
tek bir hard disk'in olmaması sanırım ayrıca. 40 gb hard disk kalmadı gibi birşey artık. ayrılmış olmasın o?
0
alchoburn
(04.09.08)
ben 30 gb boş sanmıştım, aşağı yukarı 10 gb yer kaplamıştı vista laptopta. zaten 40 gb hiç bir zaman gelmez, 2 gb falan sistem kendine ayırır. bence de bölümlenmiştir 10 gb gözüküyorsa.
0
passion rules the game
(04.09.08)
"30gbı dolu gözüküyordu" diyor ama muharrir. dolu gözüyorsa nasil bölümlenmemis olur ki?
0
trimpot
(04.09.08)
(9)

doğru düzgün yazma teknikleri

uz
zaman karmaşası yaratmadan, çok fazla tekrara girmeden, anlatılmak istenini fazla dolandırmadan, anlam kayması olmadan, doğru düzgün yazı yazabilmek için bir yol var mıdır ya da kurs?yurtdışında yazarlık kursları var ama ülkemizde ne var ne yok bilmiyorum.mektup yazmaktan, reklam metni yazmaya, maka
zaman karmaşası yaratmadan, çok fazla tekrara girmeden, anlatılmak istenini fazla dolandırmadan, anlam kayması olmadan, doğru düzgün yazı yazabilmek için bir yol var mıdır ya da kurs?
yurtdışında yazarlık kursları var ama ülkemizde ne var ne yok bilmiyorum.
mektup yazmaktan, reklam metni yazmaya, makale yazmaktan, ekşi'ye yazmaya kadar geniş bir yelpazeden bahsediyorum.
bahsettiğim "güzel" yazmak değil, "tutarlı" yazmak. bu anlamda bi ilaç prospektüsü bile yazılacağını varsayarak cevap veren olursa sevinirim.
(kompozisyonlarım hiçbir zaman beğenilmedi lisede)
kişisel önerilerde makbüldür.
0
uz
(02.04.07)
plan cıkar. giris gelisme sonuc genelde iyi bir yazıdır. klasık bilgi bu. argumanlarını iyi sec gelisme kısmında. bi de arastırmanı iyi yap. bu kadar. sonuc zaten girisin aynısı.
0
bryan fury
(02.04.07)
www.piartworks.com

burada Mario Levi yaratıcı yazarlık üzerine dersler veriyor. özel olarak senin dediğin gibi bir yazım değil ama yine de bu konuya da değinildiğini düşünüyorum... istiyorsan bana sözlükten de mesaj atabilirsin... mekanı tanıyorum da o açıdan.
0
muharrir
(02.04.07)
bati dili edebiyati bölümlerinin ilk senelerinde rhetorical skills yada essay writing dersleri verilir. eger dil sıkıntısı yoksa hocasindan rica edip katilabilirsin. duydugum bildigim bu isi en iyi gülriz büken in yaptigi ama sahsen ders almislar daha iyi yorum yaparlar tabii. turkce yazi dersini dogru duzgun veren bir bölüm duymadim görmedim ne yazik ki. varsa hemen söylesin.
0
atmacaged
(02.04.07)
www.bilgi-egitim.com
buradaki yazı atölyelerini bi incele istersen.
0
pyro clustic flow
(02.04.07)
benim belli bi site veya önerim falan olmayacak, lakin ingilizce derslerinin writing bölümünde öğrendiğim bazı kurallar var, ki orda problem solution'dır, argument şeysidir, summary'dir, cause-effect'tir, comparison-contrast'tır, critique'tir ayrı ayrı türleri oluyor konu olarak, dahası condensed paragraph ve essay olmak üzere iki belli yazı türü var mesela. condensed paragraph tamamen öz yazılmış, hiçbir ekstra cümle içermeyen paragraf/yazılar oluyor(ki genelde tek bir paragrafta anlatabiliyoruz derdimizi). essayler de(sanırım makale, kompozisyon olarak türkçeye çevirebilirim bunu) her paragrafı birbirine bağlayan cümleler, her paragrafın ayrı ayrı introduction, topic ve conclusion sentence'ları olan yazılardır. önce essay'den bahsetmeli

giriş paragrafından başlıyım. introduction cümlesi giriş cümlesidir, genel konu nedir ne değildir o yazılır. topic sentence introduction sentence ile birlikte yazılabileceği gibi yazının neden yazıldığına ve yazarın görüşünün ne yönde olduğuna dair bir fikir verir. sonra ne hakkında konuşulacaksa belli ana noktalar vardır bunlar yazılır. mesela problem solution tarzı yazılacaksa bu ana noktalar(major supporting point olarak geçer) belirlenen problemin çözümleridir. en sonda bir cümlede de ya sonraki paragrafa geçiş yapılır, ya da paragrafı kendi içinde bitiren bir cümle yazılır.

ikinci paragraf(ve genel olarak gelişme paragrafları, body paragraph olarak geçiyor) birinci paragrafta bahsedilen ana noktalardan birinin açılacağı paragraftır. ne kadar ana nokta varsa o kadar gelişme paragrafı olur.yine ilk cümle topic sentence olur(ki "ilk nokta şu ki.."falan türünde başlaması uygundur, lakin bağlaçlar çeşitlendirilebilir), sonra o nokta açılır, mesela problem solution yazılacaksa bu çözümün avantajları ve dezavantajları yazılır ya da minor supporting points dediğimiz yan noktalar yazılır(bir başlığın altına giren küçük başlıklar gibi). sonraki paragrafa geçerken(sonuç paragrafı değil de gelişme paragraflarına devam edildiği düşünülürse) bir yukarıdaki noktaya referans verilebilir(mesela "ikinci noktaya ek olarak..", ya da "yukarıdakine alternatif olarak.." denebilir). ama yanılmıyorsam türkçe kompozisyon yazılırken paragraflar bağlaçla ya da daha önceye referans vererek başlamıyordu, ama bence bu kural esnetilebilir bu kural çünkü daha akıcı oluyor.

en son paragraf da sonuç paragrafı. yine topic sentence bunda da geçerli. sonra bir şekilde üstte bahsedilen noktaları tekrar yazmak gerekiyor bir cümle içinde, detaya girmeden ana başlıklar olarak. ondan sonra opsiyonel olarak bir cümlede bu noktaların hangisinin en öncelikli olduğuna dair bişiler yazılmalı, sonra da bir cümleyle yazı bitirilmeli.

condensed paragraph yazması daha kolay, genel olarak yapı aynı, bir cümle topic sentence, sonra ana noktalar yazılır, çok kısa detaylandırılır, araya belki bir-iki cümle ekstradan girebilir(organizasyonu ve planı bozmadan ama)sonra da bir cümleyle sonuçlandırılır.

tabi bunlar çok kesin kalıplar ve advanced düzeyinde ingilizce gördüğümü belirtmeliyim, bu kadar abartmaya çok da gerek olmayabiliyor. mesela topic sentence yazmak bana hala zor geliyor:) ama genel olarak iki büyük ipucu verebilirim. bir organizasyon olmalı, sanırım bir yazıyı en okunur kılan şey bu. diğer ipucu da paragrafların ilk cümlelerinde neyden bahsedileceğini anlatmak(yani topic sentence). özetler de buna göre çıkarılıyor çünkü. isterseniz bu kurallara dikkat edilerek yazılmış yazılar gönderebilirim.aslına bakarsanız bu yazının kendisi de gayet güzel planlı bir yazı oldu gibi:)
0
namazu
(02.04.07)
ekleyeyim istedim, bunların dışında bazı yazım ve dilbilgisine dair ufak kurallar var. mesela aynı kelimeleri asla sık kullanmamak gerek, ne yazılırsa yazılsın. aynı kelimelerin eş anlamlılarını bulmak ve kullanmak yazıyı daha zengin gösterir. cümleler de beş kelimelik basit cümleler olmamalı eğer ciddi birşey yazıyorsanız, bağlaçlar ve yan cümleler kullanılabilir, çünkü bir bilgiyi ne kadar az cümleyle anlatıyorsanız o kadar iyidir. ama fazla virgül ve "ve" kullanarak aşırı uzun cümleler yazmak da iyi değildir, okuyucunun dikkati dağılır.
0
namazu
(02.04.07)
1. temel başlangıç için haklısın, teşekkürler.
2. bu kurslar ilginç görünüyor ama dönemi kaçırmışım. teşekkürler bu arada sözlükten mesaj atamıyorum okurum ben.
3.bu iyi bir fikir denemeye değer. türk dili ve edebiyatı yardımcı olmazmı ama?
4.aradığım türde bir kurs daha, teşekkürler.
5, 6. öyle strong bi presence'in varki bu konteks dahilinde olaya pek vakıf olamadım :)
gayet makul öneriler gibi geldi bana, dikkate alacağım teşekkürler.
ek not ta çok yardımcı oldu.


başka tavsiyesi olanlarda vardır umarım. (bilgiye susamak böyle olsa gerek)
0
🌸uz
(02.04.07)
imla kurallarını cok iyi ogren bir de, muthis derecede onemlidir. bir de kelime zengilnliği.
0
bryan fury
(02.04.07)
Ya önerebileceğim bir kurs değil, dolayısıyla soruna tam cevap olmadığını biliyorum, ama iyi yazmayı inanılmaz şekilde geliştiren tek bir şey varsa o da çok fazla kitap okumak. Bir süre sonra (yani bir hafta değil tabii), kelimelerin sırrına nail oluyor insan. Cümle yapılarına, hangi cümleden sonra nasıl bir dizi gelirse onun etkili olacağına falan. Sen gene kurs bulursan git, ama bol bol oku, bir kaç aya kalmaz farkı görürsün.
0
sui
(03.04.07)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.