Hakikaten "al yaew ne olacak" diye cevap verilmesine deli oluyorum. Kardeşim akvaryum ve balık, kaplumbağa, karides, semender vs. gibi canlıların bakımı "koy suyu içine ama damacadan olsun, yemini ver, suyunu değiştir yete" denilecek kadar basit değildir. Her balık türünün istediği belli bir sertlik oranı, su sıcaklığı, taban malzemesi gibi çok farklı koşullar vardır. Denizdeki kadar rahat edemeseler de, asıl yaşadıkları ortamı taklit ederek en azından düzgün ve kaliteli bir hayat sunabilirsin. Yoksa aldığın balığın iki ay sonra gözleri siyahlaştığında, şiştiğinde, rengi kaybolduğunda azıcık vicdanın varsa üzülürsün ve ölümünü seyretmekten başka şansın kalmaz.
Japon balıkları gayet dayanıklı balıklardır, fanusa atsan işkence çekerek de olsa yaşar, ancak sadece yaşar. seni kendi odanda yemeğini ve suyunu vererek de yaşatmak mümkün örneğin, ancak ne kadar mutlu olabilirsin bir düşün.
Ufak, 40 litrelik akvaryumlar var, fiyatları da gayet uygun. Ucuzundan bir iç filtre, kum ve ısıtıcı alırsın (japonlar için gerek yok pek ısıtıcıya) 50 liraya fanustan çok daha iyi bir koşul sunarsın hayvanlara, hem de keyif alırsın. paran oldukça iç filtreyi şelale filtreyle değiştirisin (ben 16 liraya internetten devasa bir tane aldım 3-4 ay önce), yerin ve imkanın varsa akvaryumu büyütürsün, yeni ve japonlarla uyumlu balıklar alırsın. ama fanusta bakarak hayvanın yaşam koşullarını zorlama. hiçbir şey olmazsa fanusta havasızlık büyük sıkıntıdır ve dibe çöken yemler ve dışkısı o küçücük fanusta nitrat patlaması yaratır hayvanı zehirden götürürsün.
sen kulak asma "at yaew ne olacak" diyenlere. zaten biraz vicdan sahibisin ki buraya yazmışsın, o yüzden de kulak asmayacağına eminim. bende 3 tane bildiğin tatlısu midyesi var ve o hayvanlar kum kalın, kendilerini gömemiyorlar diye bugün gittim ince silis kum aldım. Hayvanlar anında rahat biçimde doğalarında olduğu gibi gömüldüler. küçük de olsa mutluluk verir insana başka canlıları mutlu etmek.
0