Giriş
(2)

duyuru kadınlarına

baldan kaymak
ayrıldık kız arkadaşımla.kıskançlıktan yıldım, çevremde x kadın olsa rahatsız oluyor. Artık yetti.Küpesini unutmuş, kargolar mısın dedi.Biraz da sinirliyim: aldığı herşeyi kargolayasım var. Evde görmek istemiyorum.Sizce napayım? Tek derdim bu şu an. Sonrası sonra.
ayrıldık kız arkadaşımla.

kıskançlıktan yıldım, çevremde x kadın olsa rahatsız oluyor. Artık yetti.

Küpesini unutmuş, kargolar mısın dedi.

Biraz da sinirliyim: aldığı herşeyi kargolayasım var. Evde görmek istemiyorum.

Sizce napayım? Tek derdim bu şu an. Sonrası sonra.
0
baldan kaymak
(58 dk)
hepsini kargola. madem ayrildiniz. sende kalmasinin bir yarari yok.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(55 dk)
Küpesini kargolamanı istemesi biraz "iş atmak" gibi olmuş. Senden "kargolamıyorum, buluşup vereyim." tarzında bi dönüt beklemiş olabilir.
Sinirli olduğunu söylüyorsun, üstünden zaman geçsin öyle karar ver bence aksi halde aldığı tüm eşyaları kargolarsan geri dönüşü olmayabilir.
+1
mermaidd
(39 dk)
(6)

Nisantasi mekan

dedim dedim de kime dedim
Pembe sandalye beton zemin kediler geliyor bahcesi var isiticili.Neresi.olabilir?
Pembe sandalye beton zemin kediler geliyor bahcesi var isiticili.

Neresi.olabilir?
0
dedim dedim de kime dedim
(05.12.25)
Eğer bu bahsettiğiniz mekanın görseli varsa elinizde yandex ya da google görsel aramalar ile mekanı bulabilirsiniz.
Cup of joy ve the house cafe'de hatırladığım kadarıyla kısmen pembe sandalyeler vardı. Bahçesi de vardı onlardan biri de olabilir.
0
mermaidd
(05.12.25)
www.instagram.com

Bahsettiğiniz yer olabilir mi? Nişantaşı ve pembe denildiği zaman aklıma burası geliyor da
0
kullanicadi
(05.12.25)
Zamane Kahvesi geldi aklıma.
0
amelie poulain
(05.12.25)
Maalesef, bi bulamadik surayi ya
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(05.12.25)
Sokak veya muhit gibi detay yok mu? Çoğu yeri bilirim de pembe sandalyeli hiç yer de hatırlamıyorum
0
croswell
(05.12.25)
Benim de aklıma nok, poco matcha, ve vakko l’atelier geldi. Bilse bilse Bruce bilir.
0
eileengray
(21 saat)
(4)

Galata kulesine müze kartla giriş

mirafiori
Yurtdışından düşük bütçe seyahat yapan bir arkadaşım gelecek, kuleye çıkmayı çok istiyormuş ama giriş ücreti fazla olduğu (30€ da cidden soygun) için benim müze kartımla girip giremeyeceğini sordu. Kimlik kontrolü oluyor mu girişte yoksa kod okutulup geçiyor mu?2: Tarihi öneminden dolayı da çıkmak i
Yurtdışından düşük bütçe seyahat yapan bir arkadaşım gelecek, kuleye çıkmayı çok istiyormuş ama giriş ücreti fazla olduğu (30€ da cidden soygun) için benim müze kartımla girip giremeyeceğini sordu. Kimlik kontrolü oluyor mu girişte yoksa kod okutulup geçiyor mu?

2: Tarihi öneminden dolayı da çıkmak istiyor tabi ama eğer olmazsa İstanbul'u iyi görebileceği, boyutunu anlayabileceği uygun/ücretsiz nereler olabilir?
0
mirafiori
(04.12.25)
Galata kulesinde müzekart ile ücretsiz bildiğim kadarıyla
Aklıma gelen bir başka açıdan istanbul manzarası için ücretsiz yer çamlıca tepesi
ben şehir dışından gelen arkadaşlarımı oraya götürüyorum .
çamlıca kulesi ve sapphire var ama ücretli oralar
0
devilone
(04.12.25)
Sizin müzekartınız ile giremez. Müzekartınızı okuttuğunuzda -fiziksel kart veya mobil olsun- fotoğrafınız çıkıyor. güvenliğin farketmemesi için size epey benzeyen biri olmalı. Aksi durumda ceza yemeniz çok olası.
Hatta En son topkapı sarayına girmiştim görevliler kontrol ediyordu girişte diye hatırlıyorum.

Yoğunluğun olmadığı bir müze olsa farkedilmeme ihtimali olabilir ama bence riskli bir durum ben kalkışmazdım hiç.

Çamlıca kulesi seyir terası yabancılar için 900₺. Daha ucuz bir seçenek olarak bu var aklıma gelen.

Edit: ayrıca 30eur galata kulesi gibi bir tarihi yapı için asla fazla değil. Daha geçen gün barcelona’da colomb anıtına çıkmak için 12 eur ödedim. Düşünün Galata kulesinin ne tarihi ile ne de hiçbir şeyiyle kıyas kabul etmez.
+2
ezkaza
(04.12.25)
Galata Kulesi özelinde bilmiyorum ama geçenlerde başka bir müzeye girerken kendi kartıma ait karekodu okutup geçtim, detaylı incelendiğini düşünmüyorum. Galata Kulesi civarında çok güzel kafe ya da restoranlar var, ben olsam gider oralarda bir şeyler yer içer benzer açıdan manzarayı görürdüm.
0
dediysem dedim
(04.12.25)
Galata kulesine annemle 6-7 ay evvel gitmiş biri olarak girişte hem müze kartınıza hemde kimliğinize bakılıyor. Dolayısıyla sizin müze kartınızla girmesinin maalesef ki imkanı yok. Etrafta bir kaç tane roofbar tarzı yerler var galata kulesini gören oraları tercih edebilirsiniz isterseniz.
0
mermaidd
(04.12.25)
(15)

Aynı Evde Yaşayan Sevgililerde Masraf Paylaşımı Hakkında

lapetitemort
Daha önce duyurusunu açtığım bir durumla ilgili ""neyi daha farklı yapabilirdim?" minvalinde bir sorudurDiyelim ki sevgilisiniz. Herkesin kendi evi var, fakat daha pratik olduğundan kız tarafının evinde kalıyorsunuz. Yeme, içme, duş alma, bulaşık ve ortalığın kirletilmesi-yıkanması ve zaman zaman kı
Daha önce duyurusunu açtığım bir durumla ilgili ""neyi daha farklı yapabilirdim?" minvalinde bir sorudur

Diyelim ki sevgilisiniz. Herkesin kendi evi var, fakat daha pratik olduğundan kız tarafının evinde kalıyorsunuz. Yeme, içme, duş alma, bulaşık ve ortalığın kirletilmesi-yıkanması ve zaman zaman kıyafet yıkama faaliyetleri burada yapılıyor. Maaş oranları erkek: 3.5 birim, kadın:1 birim şeklinde. Kirayı kadın ödüyor. Kalan ödemelerde belirsizlik var. Siz erkek birey olsaydınız hangi ödemelerde destek verirdiniz? Temel kalemler; faturalar, mutfak masrafları, temizlik masrafları, duş-kişisel bakım masrafları, ev dekorasyonları (halı, masa, perde vs.)..."
-1
lapetitemort
(03.12.25)
herkesin kendi evi varı neden özellikle belirtiyorsunuz, geçen duyurunda da yazmıştın bunu. sonuçta kadının kirasını verdiği evde kalıyorsun, senin evinden bir gelir geliyor mu, yoo. orda duruyor öylece.

o zaman kirayı kadın veriyorsa kira parası kadar senin o kadına borcun var. ben oturtmazdım evimde. alırdım kirayı senden. aynı şekilde elektrik, su, doğalgaz bunları da..
+2
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(03.12.25)
fatura-mutfak-temizlik vs destek vermen gerekir. kiraya bence desteğe gerek yok. çünkü evin var. kiraya destek verceksen evi kapaman lazım.
ev dekorasyonuna destek saçma. hediye olabilir sadece.
+2
jelly bear
(03.12.25)
Destek vermekten kastınız hepsini ödemek mi yoksa bir kısmını mı?
0
🌸lapetitemort
(03.12.25)
Bunun ismini baştan koymak gerek eğer birlikte yaşama kararı alındıysa her şey ama evin varken sevgilinin evinde haftanın 5 günü yaşamak işleri karmaşıklaştırıyor bu dengeye dikkat ederdim
+1
grimavi
(03.12.25)
hepsi.

kişisel olmayan olmayan bütün ödemeleri yarı yarıya bölmek gerekiyor kız tarafının evinde kalınıyorsa.

kira, faturalar, her türlü ev alışverişi (mutfak, gıda, temizlik, dekorasyon, eşya vs.), vs. vs. hepsi.
+3
king lizard
(03.12.25)
hep oradaysa erkek, maası da 2,5 katı fazlaysa kira hariç hepsini karsılamalı. mutfak, fatura, gıda vs.
+3
koela
(03.12.25)
koela +1
ama siz bazı kişisel alışverişleri ödediğinizden de bahsediyordunuz sanırım; takı gibi. onlar kişinin kendisine ait olmalı. sevgililik dengesi içindeki hediyeleri hariç tutuyorum.
+2
lil siztah
(03.12.25)
Ayda atıyorum 20-25 gün sevgilinizin evinde kalıyorsanız ve 2.5 kat fazla maaş alıyorsanız bir miktar kiraya da yardım edebilirsiniz diğer saydığınız kalemler içerisinde. Çünkü evi komple ortak kullanmış oluyorsunuz haliyle tüm masrafları ortak karşılamanız gerektiği düşüncesindeyim.
Fakat ev dekorasyonu vb. şeyler tamamen sevgilinize ait onlar keyfi harcamalar olduğu için.
Yalnız şunu da eklemek isterim ilişki içerisinde sen şunu aldın ben bunu yaptım gibi muhabbetleri pek doğru bulmam. Kimin neye ne kadar gücü yetiyorsa onu yapar elinden geldiğince. Maddi olarak sizden faydalandığını düşünmüyorsanız gönlünüzce yardımcı olabilirsiniz ev geçimine.
+2
mermaidd
(03.12.25)
buraya yazarak çözemezsiniz bunu, rahatsız olduğunuz bir durum varsa partneriniz ile konuşursunuz. yoksa burada biri size "hepsini öde, ne olacak" der, başka biri de " ben olsam hiç birini ödeme" der.
+5
sweetoffice
(03.12.25)
Kira hariç diğer tüm masrafların yarısınından zorunluluk duyar, eğlence ve sosyalleşme masraflarını genelde üstlenir, diğer masraflara zaman zaman ekstra katkı sağlardım.

Zorunluluk dışındaki masrafların üzerime yapışmaması iki gün sonra görevim haline dönüşmemesi için özel gayret gösterirdim.
+1
Mirket
(03.12.25)
"Yeme, içme, duş alma, bulaşık ve ortalığın kirletilmesi-yıkanması ve zaman zaman kıyafet yıkama faaliyetleri burada yapılıyor." Yapılıyor? Kim yapıyor? Benim gördüğüm erkekler sevgilisinin evine yerleşip her işi kadına yaptırıyor, kendi keyif sürüyor. Bu durum kadın uyanasıya kadar devam ediyor. Bunlar masraflara da beş kuruş katkı sağlamayı düşünmezler. Ana-babasının evi sanki.

Siz hangi tarafsınız bilmiyorum. Erkek tarafına sesleniyorum: Ya masrafları baştan konuş ve birlikte eve çık ya da kimsenin evini tatil köyü gibi kullanma.
+7
gnosis
(03.12.25)
biz eşimle evlenmeden önce beraber yaşıyorduk, maaşımız aynıydı kira+faturaları ben ödüyordum. çünkü onun kendi aile evi vardı, ben gel diye ısrar ettiğim için geliyodu. kalkıp ona kiranın yarısını ver diyemezdım. ama o da ne zaman dışarı çıksak ödüyordu. bana dışarda para harcatmadığı için ve o zamanlar ev kiraları şimdiki kadar korkunç yüksek olmadığı için sıkıntı etmedim ve talepte bulunmadım. neyse sonra evlendik, o zamanlar onun biriktirdiği paraları da katarak ev aldık. yani eşim bana kira ödemese de ikimiz için biriktirmişti parasını.

ama şimdi düşününce en azından yarısını ödeseymiş benim için çok güzel bir destek olurmuş. ben de o ekstra kalan parayı yine ikimiz için biriktirirdim ya da ihtiyaçlarımı daha rahat karşılardım.
0
Sadece soruyorum
(03.12.25)
bir dönem tam zamanlı olmasa da çok sıklıkla kız arkadaşımın evinde kalıyordum ama çamaşır vs kendi evimde yıkıyordum. onun bir talebi yoktu ama ben şöyle bir şey yapıyordum:

- kira, aidat, faturalar, ev demirbaşı (halı, masa, perde vs) hepsi ondaydı.
- market masrafları genel olarak ondaydı. özellikle içinde temizlik malzemesi vs falan da varsa.
- market alışverişinde çoğunlukla akşam yiyecek içecek şeyler alıyorsak çaktırmadan ben öderdim ama yine de kızardı.
- dışarıda yeme içme tamamen bende.
- tatillerin tüm masrafları bende.
+1
co2s2
(03.12.25)
Ben burada yetkimi beni benden daha iyi tanıyan LLMlere bırakıyorum :D Chat'e benim gibi cevap versene dedim yanıtı şöyle:

XXX (benim adımı söylüyor burda) olarak şöyle söylerdim:

"Bu ilişkiyi sürdürülebilir kılacak şey matematikten ziyade yapısal adalet. Madem ev onun ve kira onda, ben de faturalar + mutfak + temizlik + sarf malzemeleri gibi fiili kullanım giderlerinin çoğunu üstlenirim. Mülkiyet değeri taşıyan eşyalar ise ev sahibinin konusu olur.”

Dolayısıyla özet model:

Faturalar: %100 erkek

Mutfak: %60–70 erkek

Temizlik – Sarf: %100 erkek

Duş–kişisel bakım: %100 erkek (kendi kullanımın kadar)

Dekorasyon: Ev sahibinin mülkiyeti; gerekirse küçük katkı

Kira: Kadında kalabilir; diğer masrafların ağırlığını erkek alarak denge kurulur

Bu model;
gelir farkını, fiili yaşam gerçekliğini ve mülkiyet-kullanım dengesini dikkate aldığı için en az kırılganlık yaratan tasarımdır.

Derinleştirme – Muhakeme Silisilesi

Bütçe paylaşımı bir aritmetik değil; ekonomik davranış + ilişki mimarisi + sürdürülebilirlik üçlüsüdür.
İlişkide finansal konular görünmeyen çatlaklar yaratır.
Dolayısıyla erkek tarafının “evde yaşama maliyetini nötrlemesi” hem etik hem ilişki sağlığı açısından en dengeli senaryodur."
0
vedatchilipeppers
(03.12.25)
kira+ortak giderler hesaplanır. gelirler oranında bölünür. 3,5 birime 1 birim demişsiniz. toplam gideriniz 50 binse, siz 39 bin tl verirsiniz, diğer taraf 11 bin verir. hakkaniyetli olan budur. ama herkes kendi kişisel harcamasını yapar, takı vs.
+1
inawen
(04.12.25)
(3)

Apartta kaldınız mı hiç?

egerbiryolcu
Çalışan veya öğrenciler için uzun dönemli kiralama yapılan apartlar oluyor ya hiç kaldınız mı avantajı dezavantajı nedir?Tek kişilik oda, mutfak ve banyo oda içinde bu tarz bildiğiniz duyduğunuz güvenilir apartlar var mı, varsa fiyatlar nedir? (Kadınlar için)Lokasyon İstanbul Avrupa ve Anadolu yakas
Çalışan veya öğrenciler için uzun dönemli kiralama yapılan apartlar oluyor ya hiç kaldınız mı avantajı dezavantajı nedir?
Tek kişilik oda, mutfak ve banyo oda içinde bu tarz bildiğiniz duyduğunuz güvenilir apartlar var mı, varsa fiyatlar nedir? (Kadınlar için)
Lokasyon İstanbul Avrupa ve Anadolu yakasi merkezi herhangi bir yer.
0
egerbiryolcu
(30.11.25)
Öğrenciyken bir süre apartta (İstanbul'da değil) kaldım. İki oda, bir mutfak ve bir banyodan oluşuyordu. Çok memnundum. Yurtları hiç sevmem ama apartta oda arkadaşından çok ev arkadaşı gibi oluyor, varlığı seni minimum düzeyde etkiliyor. Kendine ait bir odan oluyor ve kendi yemeğini yapabiliyorsun. Kaldığım yerde temizlik, yemek ya da içme suyu sağlanmıyordu. Çamaşır, kurutma ve ütü için ayrıca ücret ödemek gerekiyordu.
0
gnosis
(30.11.25)
Daha önce 1.5 yıl kadar annemle birlikte bir apartta kaldım ama İstanbul'da değil Ege tarafındaydı ve çokta memnunduk, hiçbir sıkıntı yaşamadık.
Dedem son 1 yıldır İstanbul'da çok merkezi bir yerde stüdyo daire bir apartta kalıyor. Tanıdığımız bir abinin işletmesi. Apartta herkes uzun dönem kiracı bu arada. Yılda bir kez ev kirası gibi zam geliyor 1 ay sonra zamlı fiyattan kirası 13binden 18bine çıkacak. Kendi mutfağı ve banyosu var ama her katta çamaşır ve kurutma makinası ortak. Genelde erkekler tercih ediyor o apartı sadece 2 çift kalıyor birisi öğrenci diğerleri görece daha büyükler. Duyumuma göre bazı kaçak olarak gelen mülteciler de tercih ediyormuş. Fazla kira alarak kimlik vb. belge ve kayıt olmaksızın konaklatıyorlarmış.

Sözün özü tek kadın için o tarz yerleri hiç güvenli bulmuyorum. Ne kadar merkezi ya da elit bir semtte olursa olsun gerek mülteci fazlalığından gerekse son zamanlardaki bir kesim insanların garip, saldırganlaşmış hal ve tavırlarından dolayı zorunda değilsen eğer kalmamanı öneririm.
0
mermaidd
(30.11.25)
@mermaidd kurumsal gibi gözüken iki üç yere tek kişilik oda fiyatı sordum az önce. Fiyatlar 25-35 bin denildi sanırım sadece kadınlar için olan yurt konseptli olanlar baya tuzlu. Ben mecbur kalmazsam düşünmüyorum ama haftaici her sabah saat beşte kalkıp üç saat gidiş yolu cekicek trafik stresi yaşayacak durumda olursa eğitim merkezim bunu düşündüm çare olarak.
0
🌸egerbiryolcu
(30.11.25)
(5)

Yasemin yağı kullanan var mı?

ekimoloji
Hangi markayı tercih ediyorsunuz? Yapay kokmayan, parfüm niyetine kullanmak için bir yağ arıyorum.
Hangi markayı tercih ediyorsunuz? Yapay kokmayan, parfüm niyetine kullanmak için bir yağ arıyorum.
0
ekimoloji
(28.11.25)
Ben genelde yağlar için arifoğlu markasını tercih ediyorum. Kendim de yasemin, gül argan yağını vs kullanıyorum yıllardır ve çokta memnunum.
0
mermaidd
(28.11.25)
Arifoğlu alacaktım yorumlarda çok kötü kokuyor yazanlar yüzünden vazgeçtim başka da alternatif bulamamıştım ama farklı bir yanıt gelmezse alacağım artık.
0
🌸ekimoloji
(28.11.25)
Bu arada daha önce aracı bi siteden arifoğlunun yağını aldığımda bende hiç memnun kalmamıştım. O zamandan beri sadece kendi sitesinden alışveriş yapıyorum. Belki o beğenmeyenler de benim zamanında başıma geldiği gibi aracı siteden almış olabilir.
0
mermaidd
(28.11.25)
Yasemin özelinde bilmiyorum ama kaoils kullanıyorum ben difüzörde(sedir) , yapay plastik kokusu olmayan kullandığım en iyi uçucu yağ. Ucuzları tırt çıktı hep.
0
Bruce
(28.11.25)
Kalitelisini bulsam fiyatı önemsemem, emin olamıyorum pahalı olanlar da kötü çıkarsa diye. Bir sürü de parfümüm var ama ben yağa taktım kafayı :/
0
🌸ekimoloji
(28.11.25)
(10)

Eski Sevgiliyle Arkadaş Kalma Olayı

lapetitemort
Evet, ayrıldık.Kendimi kurtarmam biraz zor olacak gibi görünüyor. Severek ayrılmamızın bunda etkisi büyük. Kendisini görmeye ve sesini duymaya karşı zaafım var. Üstüne bir de karşı taraf ısrarla eskisi gibi olma arzusunda olunca işler zor bir hal aldı. Bu durumu aşabilmek adına iletişim kanallarının
Evet, ayrıldık.
Kendimi kurtarmam biraz zor olacak gibi görünüyor. Severek ayrılmamızın bunda etkisi büyük. Kendisini görmeye ve sesini duymaya karşı zaafım var. Üstüne bir de karşı taraf ısrarla eskisi gibi olma arzusunda olunca işler zor bir hal aldı. Bu durumu aşabilmek adına iletişim kanallarının tamamından engellemiştim. En olmadık yerden yine ulaştı bana. Rica etti. Düşman değiliz neticede diye düşünerek engelleri kaldırdım.

Ancak iletişimimizin eskisi gibi olmasını bekliyor. Eski çevikliğimi ve fedakarlığımı görmek istiyor, sevgiliymişiz gibi yazışıyor, güzel sözler söylüyor. Tekrar bir yerlere davet etme cesareti de bulacaktır yakında.

Bu süreci nasıl yönetmeliyim sizce?
Kafa dengi birisi, hayatımda olsun isterim ama tekrar sevgili olmak istemiyorum. Çünkü ciddi problemler var (sadece eski duyurumdaki olaydan ibaret değil). Asla mantıklı bir ilişki değil. Belki aylar sonra bazı beklenen gelişmeler olduğunda tekrar konuşulur. Ancak şu an sadece beni tüketen toksik bir ilişki.

Boşver, çok takma, ona ayak uydur mu dersiniz?
Yoksa çok yüz vermemeli miyim?
Yüzyüze görüşmeli mi, görüşmemeli mi? Görüşülecekse ne sıklıkta? Aynı evde kalmalı mı?
Sınırlar neler olmalı?
Whatsapp'ta sadece onun yazdıklarına tepki vermekle mi kalmalıyım? Yoksa muhabbet etmekte sakınca yok mu dersiniz?
-1
lapetitemort
(27.11.25)
Arkadaş kalmak zorunda değilsin ? Bence bunu dile getir ve iletişim kurmak istemediğini söyle

Üzerinden bir sene iki sene geçer artık duygularınla değil aklınla karar verebilmeye başladığında medeni olarak selamlaşıp hal hatır soran arkadaş evresine geçersin
+3
grimavi
(27.11.25)
engelle, istemiyorum de ve gec. siz mantiksiz olani guzel ve uzun konusarak mantikli hale getirmeye calisiyorsunuz.

gercek ne kadar kacmaya calissaniz da tokat gibi carpar bir gun.
+1
gule gule
(27.11.25)
Siz engellediğiniz halde en olmadık yerlerden ulaşması takıntı göstergesi bence. Takıntılı insanlara karşı her zaman dikkatli davranılması gerektiğini düşünüyorum. Siz bence kendisinin ilk daha tam tanımamışken olan halini seviyorsunuz , mantıklı düşündüğünüzde sizi ne kadar tükettiğini anladığınızda ona olan zaafınız da kalmayacaktır.
Eğer hayatınıza yeni birini alma olasılığını göz önünde bulunduruyorsanız kesinlikle iletişimi direkt kesmeniz taraftarıyım. Yarın öbür gün biriyle flört etmeye başladığınızda ve o kişi bunu öğrendiğinde takıntılı davranışları artabilir, ya size ya da flört ettiğiniz kişiye rahatsızlık verebilir. Hatta bu işler hiç belli olmaz size fiziksel bir şiddette de bulunabilir. Olmaz dememek lazım.
+1
mermaidd
(27.11.25)
Eski sevgiliyle hiçbir şey olunmaz.
+1
arbre
(28.11.25)
exiniz takıntılıymış orası kesin ama sizin de bu ilişkiye bakışınızda problem var belli ki. hem asla sevgili olmak istemiyorum şu an diyorsunuz hem "Belki aylar sonra bazı beklenen gelişmeler olduğunda tekrar konuşulur." diyorsunuz. karşınızdaki bir insan evladı "git deyince gitsin gel deyince gelsin" şekli bir bakış olmaz yani. olursa da efendi - köle ilişkisi olur orada bir aşk- sevgi ilişkisinden ziyade. önce sizin kararı vermeniz gerekiyor şunları düzeltirse tekrar sevgili olurum diye bakıyorsanız o kişi sizin exiniz değildir zaten sadece şu an küssünüz ve ilerde sizi ikna etmesini bekliyorsunuz demektir. o sizin bileceğiniz iş bekleyin isterseniz. o kişiyle artık sevgili olmama kararını verecekseniz de belli ki takıntılı birisi karşınızdaki. bunu sündürmenin manası yok daha çok canınızı sıkar yara bandı gibi hızlıca çıkarmak daha mantıklı. iki taraftan birinin ilgisi varsa orada arkadaşlık olmaz bu sadece exler için değil herkes için geçerli.
+1
semaforo de medianoche
(28.11.25)
bi iş yerinden ayrılınca gidip ofiste oturmaya devam ediyor musunuz? soru biraz buna benzemiş.
+1
elorelia
(28.11.25)
eğer kesin olarak ayrılmak istiyorsanız 1 şans daha ver 1-2 ay sonra o kendi gider zaten.
+1
duyuruuser
(28.11.25)
birincisi severek ayrılma diye bir şey yok, sevgi böyle bir şey değil. toksik ilişkileri, bağları sevgi zannetmemeyi öğrenmek için bağlanma şemalarını falan bir araştırıp okumak, kendini yoklamak lazım.

ikincisi siz bu alanı açtığınız için bütün bu davranışları sergileyebiliyor karşı taraf. sizin üstünüzde tepinebileceği bir alan açmazsanız, sınırlarınızı doğru çizerseniz bu davranışların bir tanesini dahi sergileyemez.

üçüncüsü insan göz göre göre kendisine zarar veren, bu derece ikilemde bırakan, zarar gördüğünü düşündüğü bir paylaşımla ilgili hala acaba diyorsa, kendisi de bu durumdan besleniyordur. o beslendiği alanları bulup değiştirip dönüştürme yönünde gayret göstermezse, gider sonrakiyle yine benzer bir deneyim yaşar.

nasıl yöneteceğim sorusunun tek yanıtı var, kendinize ben neden kendimi bu toksik alanda tutuyorum sorusunu sorup cevabını bulmaya çalışmak. sonrası aşama aşama çorap söküğü gibi gelecek.
+1
Phoebe
(28.11.25)
Son derece adil ve sınırlarınızı korumaya yönelik bir ayrılık kararı vermiştiniz, bu kararı taşıyamaz ve açık verirseniz eskisinden çok daha ağır bir tablo ile karşılaşacağınızı tahmin ediyorum.
+2
loch ness
(28.11.25)
Sorunlu eski sevgiliyle arkadaş kalmak hiç iyi bir fikir değil zira takıntı da yapmış gibi.
+2
ekimoloji
(28.11.25)
(9)

Kiralık araca yazılan trafik cezası

wayfarer
1. Kiralayanın adresine mi2. Acenteye mi3. Elektronik bir mecraya mıgider?
1. Kiralayanın adresine mi
2. Acenteye mi
3. Elektronik bir mecraya mı

gider?
0
wayfarer
(26.11.25)
devlet anlık olarak senin araba kiraladığını nasıl bilebilir? araç kimin üzerine kayıtlı ise oraya. e-tebligatları varsa elektronik gider, yoksa adreslerine gider, adreslerinde yoksalar muhtara bırakırlar.
-1
malheiros
(26.11.25)
Değişmiş işte tebliğ şekli.. Güncel bilgi soruyorum. Ayrıca kiralanan araç, tc kimlik no ile bir sisteme iletiliyor..
0
🌸wayfarer
(26.11.25)
Kiraladığınız acenteye iletiliyor plaka yoluyla. Onlar da kiralama sırasında alınan depozitodan düşüyor. Eğer yazılan trafik cezası depozitonuzdan fazlaysa üstünü de talep ediyorlar. Yazın araba kiraladım prosedür böyleydi.
0
mermaidd
(26.11.25)
Firmaya gider plakaya yazıldıysa.
0
gobekliraki
(26.11.25)
plakaya yazılan ceza firmaya gider.

@malheiros devletin kabis diye bir sistemi var araçlar kiralanırken kiralayanın kimlik bilgileri ve araç bilgileri dijital olarak anlık kayıt altına alınıyor. aslında devlet hangi aracın kiralık olduğunu ve kimin kiraladığını biliyor.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(26.11.25)
Herkes sallamış.. kiralık araçlarda yazılan cezalar doğrudan kiralayana gidiyor. Sisteme kiraladığınız tarihi giriyorlar. O tarih aralığında araba sahibi siz gibi düşünebilirsiniz. Ceza kesilip kesilmediğini gib.gov.tr içinde dijital vergi dairesinden görebilirsiniz.

Kiralama şirketinin aldığı depozito hgs geçişleri içindir.

Bunları nereden biliyorum? Sıklıkla araba kiralıyorum. Bugüne kadar 3 kere ceza yedim. Ceza sizin adınıza, sizin adresinize geliyor.
+2
yankee jumping
(27.11.25)
Kaçak göçek bir şirket değilse, siz kiralayınca bilgilerinizi KABİS'e giriyor. Ceza da doğrudan size geliyor.
+1
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(27.11.25)
doğrudan kiralayana gider.

Diyelim ki b ehliyet için direksiyon sınavındasınız ve kırmızıda geçtiniz bu durumda bile ceza direk size geliyor.
+2
duyuruuser
(27.11.25)
yeni düzenleme ile kiralayanı anlık olarak sisteme giriyorlar. ceza geldiği zamanda direk kiralayana gidiyor.
+1
gercekdunya
(27.11.25)
(2)

Kadıköy'de Rakı ve Meze

put it in your appropriate place
3 arkadaş Kadıköy'e gideceğiz. Balık ve deniz ürünleri pek sevilmiyor. Biri sadece tercih eder deniz ürünlerini.Bir balık restoranına gidip sadece kral sen sadece bize meze var desek olur mu? Ne önerirsiniz?
3 arkadaş Kadıköy'e gideceğiz. Balık ve deniz ürünleri pek sevilmiyor. Biri sadece tercih eder deniz ürünlerini.

Bir balık restoranına gidip sadece kral sen sadece bize meze var desek olur mu? Ne önerirsiniz?
+1
put it in your appropriate place
(26.11.25)
Agapia mezze var tam anlattığınıza uygun bir yer. Biz de arkadaşlarla her gittiğimizde meze ve rakı tercih ediyoruz. Fiks menüleri de vardı en son
0
mermaidd
(26.11.25)
Sakız Meyhanesi
0
koela
(27.11.25)
(1)

İnstagram'da engellenme nasıldı?

yaren
Arkadaşlardan çıkarınca, hesabı dışarıya kapalı ise takipçi ve takip ettiği sayısı sıfır olmuyordu değil mi? Engellediyse mi sıfır oluyordu?
Arkadaşlardan çıkarınca, hesabı dışarıya kapalı ise takipçi ve takip ettiği sayısı sıfır olmuyordu değil mi? Engellediyse mi sıfır oluyordu?
0
yaren
(25.11.25)
Evet arkadaşlıktan çıkartıldığında hesabının içeriğini göremiyorsun ama artan ya da azalan takipçi sayısını, gönderilerindeki artış ya da azalışı görebiliyorsun. Karşı taraf seni engellediğinde 0 olarak gözüküyor hepsi.
+1
mermaidd
(25.11.25)
(2)

ülker sports arena'ya nasıl gidiliyi?

der meister
till lindemann konseri için geleceğim biraderimle. valla daha önce 6-7 sene istanbul'da yaşadım ama ataşehir tarafına hiç gitmedim, gerçekten bilmiyorum. biz trenle söğütlüçeşme'ye ineriz. agamı avrupa'ya geçirir eminönü-laleli turu attırırım, sonra kadıköy'de takılırız diye düşündüm. kadıköy'den (y
till lindemann konseri için geleceğim biraderimle. valla daha önce 6-7 sene istanbul'da yaşadım ama ataşehir tarafına hiç gitmedim, gerçekten bilmiyorum. biz trenle söğütlüçeşme'ye ineriz. agamı avrupa'ya geçirir eminönü-laleli turu attırırım, sonra kadıköy'de takılırız diye düşündüm. kadıköy'den (ya da başka bir yerden) salona en rahat nasıl geçebiliriz? otobüs diyor google ama istanbul'da otobüse binmek acayip korkutucu geliyor açıkçası. durak bulamıyorum, durak bulsam 300 kişi bekliyor oluyor vs... salona giden tramvay/metro gibi bi şey yok mu? yok eğer sadece otobüs varsa nerelerden geçiyor kendisi?
+1
der meister
(24.11.25)
M4 Sabiha gökçen- kadıköy metrosu ile yenisahra durağında inip metrodan da alışveriş merkezi çıkışından çıkınca otobüs durağı var. 8A numaralı otobüsler oraya götürüyor. Otobüsten leylak sokak durağından inmeniz gerekiyor. Yolun çoğunu metro ile gittiğiniz için trafik derdiniz de olmaz. Ben hep bu şekilde gidiyorum gittiğim zaman.
+1
mermaidd
(24.11.25)
kadıköy'den kalkan 8A numaralı iett otobüsü veya yeşil şapkalı (kadıköy-uzunçayır-yenisahra-ataşehir belediye-finans merkezi güzergahı) minibüsler tercih edilebilir.

aynı araçlara kadıköy'den başlayan m4 metrosuna bindikten sonra, yenisahra istasyonunda inip, plazalar çıkışındaki duraktan da binilebiliyor.
+1
tnz
(24.11.25)
(3)

İstanbul'da saat nereye satılır?

biravekahve
Elimde vaktinde babama Almanya'dan hediye gelmiş fakat hiç kullanılmamış kutulu,sertifikalı bir Maurice Lacroix CA1107 saat var. Kendileri bunu satarak paraya dönüştürmek istiyorlar. İstanbul'da bunu satın alabilecek belirli saatçiler var mıdır? Yoksa rastgele girdiğimiz dükkanlar da alır mı?
Elimde vaktinde babama Almanya'dan hediye gelmiş fakat hiç kullanılmamış kutulu,sertifikalı bir Maurice Lacroix CA1107 saat var. Kendileri bunu satarak paraya dönüştürmek istiyorlar. İstanbul'da bunu satın alabilecek belirli saatçiler var mıdır? Yoksa rastgele girdiğimiz dükkanlar da alır mı?
0
biravekahve
(23.11.25)
Saati araştırdığımda 2.el piyasası pek yok gibi. Nişantaşı'nda vs alacak dükkan bulursunuz ama alanlar çok düşük fiyat verecektir. İnternetten satışa koymanız daha mantıklı olabilir ilgilileri illa çıkacaktır.
0
mermaidd
(24.11.25)
eBay den amerikaya satmayı deneyin
0
oscar
(24.11.25)
facebookta saatkolikZ adlı bir sayfa var. takipçileri bu iş bilen anlayan kişiler. bu soruyu resimlerle orada sor. özelden alıcılar dönüş yacaktır.
0
ground
(24.11.25)
(16)

10 yıl önceki eski sevgiliye mesaj atsam ne kaybederim?

burnley
"Eski sevgiliye mesaj atma" hadisesini ömrümde hiç yapmadım şu ana dek. Belki yanlış düşünüyor olabilirim ama bir erkek olarak bu eylem bende hep zayıflık, çaresizlik olarak kodlanmış bir şeydir.Ama bu kez bir kadın aklımda. 10 yıl önceki eski sevgilim. Çok sevmiştim ve fena şekilde tüm hafta bir ve
"Eski sevgiliye mesaj atma" hadisesini ömrümde hiç yapmadım şu ana dek. Belki yanlış düşünüyor olabilirim ama bir erkek olarak bu eylem bende hep zayıflık, çaresizlik olarak kodlanmış bir şeydir.

Ama bu kez bir kadın aklımda. 10 yıl önceki eski sevgilim. Çok sevmiştim ve fena şekilde tüm hafta bir vesileyle aklıma düştü. Evlenip geçen yıl da ayrıldığı bilgisine hakimim. Biz ayrılırken yüzlerimize bir daha bakılmayacak seviyede kötü bir ayrılık falan yaşamamıştık. Instagram'dan beklenti içermeden selam verme, hatırlama temalı "dozunda" bir mesaj atsam ne kaybederim sizce? Kendimi kötü bir pozisyona düşürmüş olur muyum acaba?

Şu an bu tür bir senaryoda yazmama yönündeki hissim çok daha baskın durumda; bunu destekleyecek yönde mantıklı cevaplar alırsam da kesin yazmam zaten. Her türlü fikrinizi bekliyorum, şimdiden teşekkürler.
0
burnley
(22.11.25)
Boş ver.
- eldekileri çıkardın yedek son biz mi kaldık.. diyecek
0
diyecevaplandı
(22.11.25)
yazmayın abicim. yazmayın.

çaresizlik, zayıflık gibi algılamıyorum ben kesinlikle ama bence gerek yok. bitmiş gitmiş.
-1
kirlipam
(22.11.25)
yaz, bosver.
+1
klassno
(22.11.25)
ben yazdım, ben eski ben değilim dedi:) Tamamen yokluktan yazmıştım. Çok da bir şey kaybetmedim.
0
Kahvedesu
(22.11.25)
Yazma! Tekrar söylüyorum Yazma! Şu an onun bir ilişkisi var mı yok mu onu bile tam bilmiyorsun. Varsa da aralarını bozmuş olacaksın. Böyle şeyler yüzünden başka insanların canları yanıyor; sadece ikiniz arasında kalmıyor yani.
0
ruzgarr
(22.11.25)
Abi bu ne efendilik ya. Olaya dışarıdan bak. Sen ona 80 yaşında gibi selam verme, hatırlama mesajı atıyorsun. Taze boşanmış kadına başka erkekler nasıl mesajlar atıyordur. Bunu yapacaksan enerjik, çekici olarak, ona acaba dedirtecek şekilde yapman lazım. Böyle yaparsan mesajını okumaz bile.

Haha. Ebeveynsiz bir ezik kudurmuş.
-17
arbre
(22.11.25)
kendini bad boy gibi göstermeye calisan eziklerin tavsiyelerine kulak asma.
+16
edmond honda
(22.11.25)
Bence bireyler arasında 10 senede eski sevgililik sıfatı bile düşmüş sayılır siz artık eski sevgili bile değilsiniz abi gerek yok.
+4
kizil karga
(22.11.25)
@Kizil karga'ya kesinlikle katılıyorum siz artık eski sevgili sıfatında bile değilsiniz. Kadınla ayrılalı 10 sene olmuş, olabilir ona bir şey diyemem elbette ama kendisi bi hayat kurmuş, sizden sonra başkasına aşık olmuş, evlenmiş ve şimdi de boşanarak yeni bir hayat kuruyor ya da kurdu. Eğer bu 10 sene içerisinde ara ara haberleşiyor olsaydınız yazın derdim ama şu şekilde yazmanız çok mantıklı gözükmüyor. Çünkü siz eski sevgilinizin eksikliğini en içten şekilde hissetseydiniz ya da o sizin eksikliğinizi aynı şekilde hissetseydi iletişim mutlaka olurdu bunca zaman içerisinde.
+1
mermaidd
(22.11.25)
Kaybedecek bir şey yok ama kazanacak da bir şey yok
0
grimavi
(22.11.25)
iyi bişey çıkmaz, exten next olmaz çok boktan bi söz ama aşırı doğru.

ha yazsanız ne olur, bişi olmaz. yazmanıza da gerek yok, sosyal medyadan takip isteği gönderdiğinizde anlar zaten.

ha ayrılmadı veya erkek arkadaşı falan varsa hoş olmaz.

her şey yolunda giderse, buluşur muhtemelen sevişirsiniz. sonra bi süre sonra neden ayrıldığınızı hatırlayıp tekrar ayrılısınız.

belki de evlenir ömür boyu mutlu olursunuz.

kimse bilemez yani ne olacağı.

aklınızda varsa da eğer sonrasında sürekli karşı karşıya gelme vs gibi bir durum yoksa (aynı yerde çalışma vs.) bişi olmaz, akılda da kalmasa daha iyi. 10 yıl. siz de az sayko değilmişsiniz.

neyse uzun lafın kısası biz de bi bok bilmiyoruz, yalandan yaşıyoruz işte. burada benimki de dahil yazılanlara kulak asmayıp kafaya göre takılın işte.
0
gurur
(22.11.25)
Ne kaybedersin?
- itibar
+1
etna
(22.11.25)
Duyurunun içeriğinde de birkaç kez vurguladığım şekilde şu ana dek böyle bir durumda yazan taraf hiç olmadım ve meraklısı değilim. Ama bu defa içimde baskın, garip bir duygu belirdiği için başka insanların da fikrini bir göreyim istedim; gördüm. Cevaplar çok büyük çoğunlukla o mesajın atılmaması yönünde gelmiş. Katılıyorum, şimdi o geçmişten gelen fikrim daha da güçlendi.

Zaman ayırıp yazan herkese teşekkürler.
0
🌸burnley
(23.11.25)
Bence usturuplu, medeni ve net anlaşılır bir şekilde duygularınızı yazın.

Olumlu dönerse, tekrar denemiş olursunuz, en kötü yine hayal kırıklığı olur.

Olumsuz dönerse kapanış olur.
+1
yadigar
(23.11.25)
ne kaybedersin sorusunun cevabı: iyi de gitse, kötü de gitse. aklından çıkarma sürecini 3-5 yıl daha uzatmış olacaksın. değer mi değmez mi sen karar ver.
0
orpheus
(23.11.25)
Çizginizi
0
baldan kaymak
(23.11.25)
(7)

Bu bir tür psikolojik rahatsızlık mı?

mermaidd
Amacım kimseyi yargılamak değil öncelikle bunu belirtmek isterim ama çevremde biri var kendisini uzun yıllardır tanıyorum. Yeni tanıştığı her kişiye (denk geldiklerime) kendini olmadığı kişi gibi tanıtıyor. Gitmeyeceği yerlere plan yapmış da gidecekmiş gibi anlatıyor. Almayacağı ürünü almak istiyorm
Amacım kimseyi yargılamak değil öncelikle bunu belirtmek isterim ama çevremde biri var kendisini uzun yıllardır tanıyorum. Yeni tanıştığı her kişiye (denk geldiklerime) kendini olmadığı kişi gibi tanıtıyor. Gitmeyeceği yerlere plan yapmış da gidecekmiş gibi anlatıyor. Almayacağı ürünü almak istiyormuş gibi araştırıyor, çevresine soruyor. Evlenmek istediğini, kızlarla ciddi ilişki kurmak istediğini söylüyor ama tamamen yalan amacı canı sıkılana kadar birileri ile takılmak özellikle ciddi ilişki isteyen kızların güvenini kazanmaya çalışıyor ve bunda 1 numara. Kısacası hep aynı taktikleri uyguluyor. Kendisi ile lise yıllarımdan tanışığız ve arkadaş grubumuz onun bu hallerine alıştı elbette fakat merak ediyorum bu bir tür rahatsızlık mı yoksa "karakteri" mi çözemedim.
Tüm lisedeki ortak çevrem ve ben bu huylarını daha da abarttığından beri aramıza mesafe koyduk. Yılda 2-3 anca aynı ortama denk geliyoruz artık fakat neden böyle davrandığına dair merakım olduğu için sizlere de danışmak istedim.
+1
mermaidd
(22.11.25)
grimavi
(22.11.25)
@grimavi gece gece güldürdün çok teşekkür ederim :D
0
🌸mermaidd
(22.11.25)
mesela hangi huylarını abarttığından beri? eldeki veri ile sosyopati harici bir şeyden şüphelenemeyiz. başka huylarını saysan belki de mitomani deriz. ben de yeni tanıştığı kızları böyle kandıran, sürekli başkasıyla gördüğüm böyle birini tanımıştım. ilk tanıştığı gencolara 45 dakika cinsel performansı olduğunu, teoman'ın bateristi olduğunu anlatmış hatta inandırmıştı. sürekli aynı yalanları söylüyor, düşünce dünyası belli başlı konular üzerinde dönüyordu. yurt odasını kendisi dağınık bırakıyor, sonra başkalarını dağınık diye müdürlere şikayet ediyormuş. sonraları bu arkadaşın ampul şeklinde ilaç kullandığını gördüm ama konuyla alakası var mı bilmiyorum.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(22.11.25)
@karim iceride uyuyor aslında sormaktaki amacım kesin bi teşhis koymak değil bu mümkün değil çünkü sadece karakteri mi yoksa rahatsızlığı olabilir mi açısından danışmak istemiştim.
Kendisini 10 yıldan fazladır tanıyorum. En son bi arkadaşımızın babasının cenazesinde kendi ailesi hakkında "onlar da hasta, ne kadar yaşarlar belli değil. Çok borcumuz var." (bunların hiçbiri doğru değil.) vs şeklinde yorumlar yapınca yuh artık dedik ve ne kadar az görüşürsek o kadar iyi kararı aldık. Her zaman kendini olmadığı birileri gibi gösteriyor. Sürekli farklı karakterlere bürünüyor sanki.
0
🌸mermaidd
(22.11.25)
teşhis konuldu. wikipedi'deki türkçe mitomani başlığı her şeyi açıklıyor.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(22.11.25)
bu daha çok karakter ve mizaç olabilecek bir durum. her insan toplumda var olabilmek için değişik stratejiler geliştirir. bunun farkına varırız veya varmayız. herkesin kendini geliştirdiği ve iyi olduğu yönler vardır. ancak yalanı ve bu davranışları normalleştirmek sıkıntılı bir durum olabilir. bu arkadaşınızın geçmiş travma ve yaşam koşullarına bakmak gerekir. güven problemi olan birisi, güven kazanmak yönünde kendini geliştirmiştir.
0
mikahakkinen
(22.11.25)
Tanı koymaya gerek yok bu kişi baya bildiğimiz saçta yaşayan bir parazitin yavrusu.
-1
kimlanbu
(22.11.25)
(5)

Reflü Boğaz Ağrısı

Take it away honey
Dostlar bende reflü ve gastrit var yıllardır. Dün kola içip çikolata yedikten sonra gece mide suyu ağzıma geldi ve gece gaviscon içip uyudum. Sabah kalktığımdan beri bademcik şişmesi gibi bir his var. Yutkunurken acı vs oluyor. Şu an yurtdışındayım o nedenle bana ne iyi gelir? Anksiyetem tuttu yemek
Dostlar bende reflü ve gastrit var yıllardır. Dün kola içip çikolata yedikten sonra gece mide suyu ağzıma geldi ve gece gaviscon içip uyudum.

Sabah kalktığımdan beri bademcik şişmesi gibi bir his var. Yutkunurken acı vs oluyor. Şu an yurtdışındayım o nedenle bana ne iyi gelir? Anksiyetem tuttu yemek borusu kanseri falan çıkıyorum google'da.
0
Take it away honey
(21.11.25)
Kakao (cikolata) kafein (kahve, Cola?) reflü azdırıcıların başı bunlar.

Uyurken hele bir de alcak yastıkla yatiyorsaniz o reflu sıvısı bütün gece boğaza ve genze dolar. Yara da yapar. Ben de zamanında çok karıştırdım, boğaz enfeksiyonu vs zannettim.

Reflü için gaviscon şurubu icwbilirsiniz özellikle yatmadan önce. Gastroenteroloji ye de gidin tabii ki reflu yoğunsa mide koruyucu + daha yoğun gaviscon kullanımı verebilir.
0
makbur
(21.11.25)
Bir bardak ılık suya yarım çay kaşığı tuz erit. Bu suyla, günde üç dört defa iki dakika gargara yap.

Doktor imkanı olmayan yerler için kocakarı ilacıdır ama iş görür. Ağza gelen acı su tahriş ediyor boğazı. Bende olunca bir de öksürük başlar. Haftalarca devam eder :(

Geçmiş olsun.
0
Mirket
(21.11.25)
Ben bu yuzden cok sevdigim alkolu biraktim. Yemek borusu kanserine kadar gidebilir bu durum. Diyetini tamamen degistirmen gerek. Asitli ve kafeinli iceceklerden & baharatli, soganli, domatesli , yagli. yiyeceklerden uzak durmalisin. Az yemelisin. Yatmadan 4-5 saat once yemegi kesmelisin.

Bir sure boyunca Nexium gibi proton pompasi inhibitoru kullaninca iyilesir. Diyete devam etmezsen tekrar basa donersin. Bu yil icinde bir arkadasim bu kanser yuzunden vefat etti. Son birkac ayinda hastanede mide ilacini ihmal etmeseydim bunu onleyebilirdim belki demisti.
0
thetruenorthstrongandfree1
(22.11.25)
Öncelikle çok geçmiş olsun. Ben ve annem de reflüden muzdaribiz ve benim kullandığım şeker ilaçlarından da reflüm maalesef azıyor. İlaç önermek istemem çünkü herkesin bünyesi farklı ama bu tarz durumlarda ilk olarak reflü yastığı kullanmak çok önemli.
Beslenme düzeninizi de değiştirmek oldukça önemli, yediklerinizin bazik yiyecek ve içecekler olması midenize daha iyi gelecektir.
Yurtdışında rahatlıkla hindistan cevizi suyu bulabilirsiniz. Reflüye ve onun sebep olduğu boğazdaki tahribata aşırı iyi geliyor.
0
mermaidd
(22.11.25)
Reflü yastığı, dikkatli beslenme+1.

Reflü yastığı şu an bulamıyorsanız yastıkları üçgenimsi (internette reflü yastığı yazınca çıkana benzer) hale getirip yatın.

Bir de bana doktor boğaz reflüsü teşhisi koyduğunda koltukta yan yatarak, uzanarak, kaykılarak bir şey atıştırmamamı, oturur pozisyonda yememin çok önemli olduğunu söylemişti.

Çok geçmiş olsun.
0
Phoebe
(22.11.25)
(15)

Müzik aleti çalıyor musunuz?

pembediken
Ne çalıyorsunuz? Ben bir süre çalıp bıraktım gitarı.
Ne çalıyorsunuz? Ben bir süre çalıp bıraktım gitarı.
0
pembediken
(20.11.25)
Hevesle ukulele almıştım 3-4 tıngırtıdan sonra 4 sene kenrada yattı. Geçenlerde 5 yaşındakı yeğenime verdim.
0
Amaranta ursula
(20.11.25)
16 yıl boyunca piyano. Ankara’nın en sevdiğim binası olan eski sergi evi’nde bir gösteride çaldım ve sonra zirvede(!) bıraktım. başarılı bir öğrenci değildim.
+2
eileengray
(20.11.25)
Gitar çalıyorum ama bana yılın bu zamanları bodhran çalma isteği gelir
youtu.be

Arada ingilteredeki arkadaşıma söylesem oralardan bulur deyip masraftan dolayı vazgeçiyorum
0
grimavi
(20.11.25)
tin whistle ım var. arada sevdiğim soundtrackleri çalışıp onları çalıyorum
0
lüzumsuz adam
(20.11.25)
Arp ilgimi çekiyor ama Türkiye'de pek yaygın değil.
0
🌸pembediken
(20.11.25)
Kendi çapımda ney üflüyorum. (Başarısız küçük gitar ve piyano denemelerim oldu. Serileşemedim, sebat edemedim) On yıldır da alto saksofon alıp çalmayı öğreneceğim...
0
yadigar
(20.11.25)
Gitar, bateri, akordeon biraz da keyboard.
+1
Bruce
(20.11.25)
Gitar terk ama bir şeyi doğru düzgün öğrenmek istiyorum
-2
arbre
(21.11.25)
Bir ortamda, rahmetli annemin çok sevdiği bir parçayı basit notalarla baştan sona çalabilecek kadar bağlama öğrenebileceğime dair iddialaşıtık.

Öğrendim, çaldım, bıraktım.
0
Mirket
(21.11.25)
Alto saksafon çalıyordum az çok. Pandemi dönemi girdi araya ve hocam da başka şehire taşınınca maalesef devam edemedim. Çevremde başka düzgün de hoca bulamayınca hevesim kırıldı. Şimdi de klarnete ve trompete heves ediyorum.
+1
mermaidd
(21.11.25)
Enstrüman öğrenmek yetenek değil, pratik ve zaman ayırma işi. Yetenek sadece süreyi hızlandırıyor. Genelde insanlar hevesle başlayıp hemen bir şeyler çalabilmek istiyor, olmayınca da vazgeçiyor. Halbuki enstrüman çalmayı öğrenmek de tıpkı dil öğrenmek gibi. Nasıl ki hiç bilmediğiniz bir dili 2 ayda öğrenemezseniz, enstrümana da hakim olamazsınız. Ama günde sadece yarım saat ayırabilseniz ne kadar gelişeceğinize inanamazsınız. Buradaki tüm olay süreklilik.

Bir dönem hayatımı müzisyenlikle kazanırdım. Ana enstrüman bas gitar ama telli enstrümanların çoğunu -kimini çok az kimini fena olmayan bir seviyede- çalabilirim. Bas gitar mantık olarak gitardan çok vurmalılara yakın olduğu için davul haricindeki pek çok perküsyon aletini de belli bir seviyede çalabiliyorum. Ama çok istememe rağmen nefesli denemelerim hüsranla sonuçlandı. Yaylılara ise cesaret bile edemedim. Şimdi bir piyano aldım, onu öğrenmeye çalışıyorum. Piyano armoni bilgisini pekiştirmek için de şahane bir enstrüman tabi, her şey gözünüzün önünde. Ama bilmek başka şey yapabilmek ise bambaşka.
+1
thracia
(21.11.25)
Kucukken piyanoyla basladim, cocuk halimle sarmadi, bass gitar basladim, lisedeyken muzisyen arkadaslar edinince bass gitar agirlikli devam ettim, bu sirada gitar ve bateri de ogrendim, piyanoya da devam ettim. Bas gitar icin saglam bir egitimle basladim, metodlar calistim, ama su an sorsan bisey hatirlamiyorum, fakat iyi caliyorum diyebilirim. Oburlerini o kadar iyi calamam, piyanoda bi sonata falan calamam, ama caliyorum. Aklima bir melodi gelirse gercege donusturebiliyorum. Her gun en azindan 15 dakika da olsa calmaya calisiyorum. Herhalde 20 yillik bir seruven su anda tam hatirlamiyorum.
0
mirafiori
(21.11.25)
Ortaokulda bandoya katilmamla birlikte trombon çalmaya başladım. Yillarca çaldım, is bandodan orkestraya evrildi, birkaç kez davetlerde de çaldım, sonra cocuk olunca vakitsizlikten bıraktım. 25 sene civarı çaldım.
0
mirty
(21.11.25)
cok uzun seneler keman caldim. bütün okul hayatim boyunca diyebilirim (4-20 yas). belli bir seviyeden sonra kemani piyano ile desteklediler ama piyano ikinci enstrümandi. hicbir zaman bir iddiam olmadi. hicbir sey de hatirlamiyorum piyanoya dair.
su an evde kemanimin yani sira mizikam ve tek sira diatonik melodeonum var. canim istedikce onlari tingirdatiyorum.
bir enstrümanda temel iyi oturunca digerlerini eline aldiginda hizli ögreniyorsun.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.11.25)
cocukken zorla konservatuara gonderildim piyano egitimi icin. 5 yil dayandim ama nefret ettim. egitim stili cok sert, hataya tolerans 0, yaraticiliga hic yer yok. minor biseyi majorde calip kendi capimda eglenmistim de hocalar acayip kizmisti. klasik muzik ortaminin cok snob, cok elitist, cok "herseyin en iyisini biz biliriz" havasinda, cok "gercek muzik bu, geri kalan hicbir sey gercek muzik degil" kafasinda insanlar olmasi cok darlamisti beni o yasta bile. ne bileyim bilindik populer bir sarki turku vs calmaya kalktigim zaman hep "he he sen onu bosver simdi bak surda bach'in 9. minueti var var" gibi seylerle karsilastim hep.

bir de genel olarak basari mevcut eserleri dogru icra edebilmek ile olculuyor, onu yapabilmek icin de aylarca minicik deyatlara calismak zorunda kaliyorsunuz ve bu surec inanilmaz sikici. sonuc, zaten daha once yuzbinlerce kez calinmis biseyi bir de siz caliyorsunuz. azicik farkli calayim, oraya 4. parmagimi degil de 3. parmagimi koyayim fln yok. ellerim de ufak zaten oktavlara yetismek icin felc oluyordum. zilyon tane skala, metod, teori fln ogrendim ama hicbirini hatirlamiyorum artik.

esim bas gitar calisyor, benden 180 derece farkli sekilde baslamis bu islere. lisede arkadaslariyla ogle yemegi paralarini fln biriktirip enstruman almislar 2-3 sarki calabilmek icin, sora kompleks kompleks islere girmisler. ama baslangic noktalari hep "beraber bsiseyler yapalim, biseyler calabilelim" olmus, baslarinda kimse elinde sopayla durmamis bunu yanlis caldiniz hoyyt diye. o yuzden cok eglenmisler zamaninda, festivallerde filan sahne almislar, hepsi de hala ayri ayri muzikle ugrasiyor ve epey iyiler.
+2
taurina
(21.11.25)
(12)

hastalıklar, zorluklar...

art cat chocolate
sevgili duyuru arkadaşlarım. aranızda hastalar var mı? kronik falan yani... ne tür hastalıklarınız var? ne çektiniz, çekiyorsunuz?benimkiler:mitral yetmezlik, astım, alerjik rinit, pcos, gastrit, romatizma, miyop, dirsekte sinir sıkışmasıbir de şu an diş teli kullanıyorum çift çene ameliyatı olacağı
sevgili duyuru arkadaşlarım. aranızda hastalar var mı? kronik falan yani... ne tür hastalıklarınız var? ne çektiniz, çekiyorsunuz?

benimkiler:

mitral yetmezlik, astım, alerjik rinit, pcos, gastrit, romatizma, miyop, dirsekte sinir sıkışması

bir de şu an diş teli kullanıyorum çift çene ameliyatı olacağım seneye :')

11 yıl önce de apandist ameliyatı olmuştum. anksiyete, panik atak ve depresyon kombosunu atlattım geçtiğimiz yıllarda da...

her şey 5 yaşımdaki romatizma teşhisimle başladı. 29 yaşındayım şu an. şu mitral yetmezlik yüzünden lisede her ay penisilin/deposilin vurulmuştum. şu sıralar astım beni öldürmeye ant içti. pcos yüzünden regl olamıyorum bazı aylar ve ilaçla ancak olabiliyorum. falan filan. yani tabii beterinden korunalım buna da şükür. sadece sinir bozuyor arada :')
+3
art cat chocolate
(20.11.25)
2022'de insomnia olmuştum. doktorlar, ilaçlar, psikoterapiler işe yaramadı. ancak bu sene başında kendim çözdüm.
0
gabe h coud
(20.11.25)
hipertriodi, ilaç tedavisini bıraktık sonra tekrar nüksetti tekrar ilaç tedavisine başladık ama düzeleceğini sanmıyorum. atom tedavisi kesin çözüm olacak da doktor erteliyor, ilacı tekrar deneyelim diyor. diyemiyorum ki stressiz bir yaşama geçersek belki düzelir.

geçmiş olsun.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(20.11.25)
Yüksek tansiyonum var, küçüğü 8 yerine bende 10 standart, dikkat etmeye çalışıyorum, hayatımdan tuzlu şeyleri çıkardım, turşu zeytin cips aynı şekilde şekerli şeylerle kan şekerimi de dalgalandırmamaya çalışıyorum
0
grimavi
(20.11.25)
migren teşhisim 2001 yılında konuldu. o gün bugündür hayat kalitemi bazı dönemler çok ama çok ciddi şekilde düşürüyor. istediğim kadar önleyici şeyler yapayım, hava durumundan dahi tetiklenebildiği için o veya bu nedenle atak geçiriyorum. ben gündelik yaşam pratiklerimden kopmamak için direniyorum ama mesela yaş aldıkça bu direncim ve dayanıklılığım düşüşe geçti, psikolojik ve fiziksel olarak eskisine göre daha hızlı/fazla çöküyorum atak geldiyse. hele auralı bir atak geçiriyorsam kafadan 10 günümü kilitliyor. amerikada yapılan araştırmalar işsizlik oranının migren hastalarında 3 katı daha fazla olduğunu gösteriyor. migren ilaçları devletin uyguladığı bu kur sabitlemeleri nedeniyle dönem dönem bulunamıyor, korkumdan evde, laptop çantamda, ofiste, arabada, her yerde relpax vb. stokluyorum. bir ara 1,5 yıl bulunamadı, o süreyi nasıl geçirdim hatırlamak dahi istemiyorum. bu ilaçları yazdırmak da maalesef oldukça meşakkatli, o nedenle reçetesiz alıyorum, bu da ciddi bir maddi külfet demek. ha bu ilaçların da ayrıca handikapları var, mesela dün holter takıldı çünkü bu ilaçlar çarpıntı, taşikardi vb. yapıyor. bulantı, kısmi görme ve işitme kaybı vb. başka ilave sorunlarda yaşıyorum ataklar esnasında.

başka ufak tefek kronik sorunlarım da var ama hiç biri migren gibi majör bir sorun değil.
0
Phoebe
(20.11.25)
had safhada kedi, polen, toz alerjisi. çiftçi bir ailenin evladı olarak yuvadan uçmadan önce ilkbahar ve yazları bağda geçirmek çok zordu. astıma dönmeye de başladı. hayat kalitesini bir hayli düşürüyor. yeni nesil antihistaminiklerle idare ediyorum ama ciddi alerjene maruz kaldığımda fayda etmiyor.

şeytanla falan anlaşma yapma fırsatım olsa ömrümden 2-3 yılımı verip bu sinir bozucu durumdan kurtulmak isterdim galiba. acizlik ve kısıtlanmışlık hissi çok can sıkıcı.
0
lüzumsuz adam
(20.11.25)
Bende senin gibi pcos'tan muzdaribim. Ayrıca şeker hastasıyım ve aileden gelen mide problemlerinden dolayı çok ufak yaşlardan beri ülserim var. Arada ülser atağı yaşıyorum 2 ay suya hasret yaşıyorum resmen.
Başta sen olmak üzere burada hastalıklarını paylaşan tüm duyuru arkadaşlarına geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.
0
mermaidd
(20.11.25)
herkese çok geçmiş olsunnn... daha kötülerini görmeyiz umarım
+2
🌸art cat chocolate
(20.11.25)
skolyoz, kifoz. skolyozu gören doktor ameliyat gerekebilir diyor, profesörüne gidiyorum ameliyata gerek yok diyor. skolyozdan dolayı kalça ve omuzlarda yamukluk var, sağdaki ve soldaki aynı seviyede değil.

en alttaki bel omuru (l5) ile kuyruk sokumu (s1) doğuştan birbirine kaynakmış. (sakralizasyon)

sinüste osteom ve retansiyon kisti de varmış yeni öğrendim.

boyun ve bel fıtığı da varmış. bir ay önce kadar gece uyuyamaz durumdaydım. şimdi fizik tedavi ve egzersiz ile daha iyiyim.
0
inheritance
(20.11.25)
Von Willebrand hastalığı ve faktör 8 eksikliği, sonucunda da kolay kolay durmayan kanamalar ve demir eksikliği. Ben de 29 yaşındayım ve yaşlandıkça çıkmasını beklediğim başka genetik rahatsızlıklar da var.
0
gnosis
(20.11.25)
sol bacakta siyatik, 10 senedir cekiyorum. spor yaptirmiyor, surekli rahatsiz ediyor.
norolojik sikintilarda tip caresiz neredeyse, ilac deniyorlar uzerinde sadece.
6-7 defa MR cekildi, nerde sinir sikismasi var hala bulamadilar.
0
cooperr
(20.11.25)
Gastrit ve böbrek taşı, geçen yıl 12mm taş yüzünden ameliyat oldum hatta.
0
devorgilla the gunslinger
(20.11.25)
6 yıldır MS hastasıyım. Allah kimseye vermesin.. bazen MS olacağıma ölseydim daha iyiydi diye düşünüyorum. Anlatılmaz yaşanır bir hastalık.
+1
suicides underground
(20.11.25)
(4)

güncel diş teli - plak fiyatları

saramago
konum:plak-tel:fiyat:ödeme şekli: peşin, tek çekim, kredi kartı, elden, tedaviden tedaviye vsşeklinde cevaplarınızı dört gözle bekliyorum
konum:
plak-tel:
fiyat:
ödeme şekli: peşin, tek çekim, kredi kartı, elden, tedaviden tedaviye vs

şeklinde cevaplarınızı dört gözle bekliyorum
0
saramago
(19.11.25)
Geçen sene alt dişlerim için tanıdık dişçim normalde 25bin ama senin için 20bin olur demişti. Diş teli, plak tarzı ürünler ve bunların yapışkanları vs. yurtdışından geldiği için dolar bazında artıyor. Yüksek ihtimalle şu sıralar tek çene 30-35bini bulmuştur.
Ben üst çenem için diş teli taktırdığımda nakit ödemiştim kendi isteğim üzerine ama bazı yerler tedavi süreci boyunca her aya taksitli olacak şekilde ödeme kabul edebiliyorlar. Konumum istanbul.
0
mermaidd
(19.11.25)
konum tekirdağ ( geçen hafta fiyat alındı)

tel: 1.yer 75 bin tl 2.yer 2000 dolar
plak: 1.yer 130 bin tl
ödeme şekli: 1.yer 20 bin peşin gerisi 10 bin ya da 7 bin taksit şeklinde.

not: 1 sene önce falan istanbulun dış bir ilçesinde 35 bin tl demişlerdi iki çene için.
0
biravekahve
(19.11.25)
geçen sene bir senelik plak tedavisi (30 çift plak) için 130 bin tl ödemiştim. kredi kartı tek çekim, banka faizsiz taksit yaptı.
0
inheritance
(20.11.25)
Kasım 2024 de başladım
43 Plak için (marka clearcorrect) 2.400 usd ödedim 2 taksit ile. tüm plaklarım bana teslim edildi.
0
Kediyi üzdün
(20.11.25)
(2)

Et suyu bozulmuş mudur

naksidil
2 hafta önce et suyu yapmıştım. O zamandan beri dolapta duruyor. Dondurucuda değil altta. Bozulmuş mudur? Ziyan olmasın çorba yapayım diyorum.
2 hafta önce et suyu yapmıştım. O zamandan beri dolapta duruyor. Dondurucuda değil altta. Bozulmuş mudur? Ziyan olmasın çorba yapayım diyorum.
0
naksidil
(19.11.25)
Et suları kavanoz içinde dolaplarda maksimum 1 hafta tutulmalı. Derin dondurucuda ise 6 aya kadar muhafaza edilebiliyor. Sizinki yüksek ihtimalle bozulmuştur. Hiç riske atmaya değmez bozulmasa bile tüketilmemeli çünkü üzerinden çok zaman geçmiş.
+5
mermaidd
(19.11.25)
et zehirlenmesi ayrı zor, atın direk ben buzluktan dolap altına çıkartıp unuttuğum eti kıymayı 2. gün bile pişirmiyorum belki buzu anca bile çözüldüğü halde alt dolapta :/
0
eja
(19.11.25)
(2)

Makarna tarifi

Mirket
Pilav gibi, suyunu tamamen çektirerek ya da buharlaştırarak yapılacak bir salçalı makarna tarifiniz var mı? 'Ne kadar makarnaya, ne kadar su, su sıcak mı soğuk mu, kaç dakika kaynatılacak, kısık ateşte mi, salça ne zaman konacak, makarnanın, cinsi, markası fark yapar mı' sorularının cevaplarını kaps
Pilav gibi, suyunu tamamen çektirerek ya da buharlaştırarak yapılacak bir salçalı makarna tarifiniz var mı?
'Ne kadar makarnaya, ne kadar su, su sıcak mı soğuk mu, kaç dakika kaynatılacak, kısık ateşte mi, salça ne zaman konacak, makarnanın, cinsi, markası fark yapar mı' sorularının cevaplarını kapsayan bir tarif harika olurdu.
0
Mirket
(17.11.25)
Ben arada bir dediginiz sekilde pisiriyorum. Genelde kiymali yapiyorum, once kiymayi kavurup tat’in rende domatesinden ekliyorum, sonra da sicak su ve bir kasik domates salcasi koyuyorum. Biraz derin bir tavada makarnalarin uzerini gececek kadar su ekliyorum, 15 dakika sonra biraz daha suyu ceksin diye kapagini acip 3-5 dakikada oyle pisiriyorum. Sadece salcali isterseniz de kiyma kismini atlayip yapabilirsiniz.
Simdiye kadar penne, pappardelle ve tortiglioni vs ile hep ayni sonuclari aldim, cinsi fark etmiyor bence ama hepsi barilla’ydi, onla ilgisi olabilir.
+1
lallala
(17.11.25)
www.instagram.com uyguladığım reçetenin tarif videosu bu. Ben çok beğeniyorum sosun lezzetini hatta isterseniz fesleğen yerine direkt bi çorba kaşığı varsa pesto sosu koyabilirsiniz öyle de çok güzel oluyor.
0
mermaidd
(17.11.25)
(12)

değişik bir gönül ilişkisi sorusu (romantik değil - hemcins arkadaş)

alice in potatoland
Size bir soru sormak istiyorum. Bir arkadaşım var. Çocuklukta böyle değildi ama son 4-5 senedir (evlendi o dönemde) ne yapsam taklit edildiğimi görüyorum. Şimdi, "seni örnek alıyor" ya da "ne güzel işte, senin yaptığını yapmaya değer görüyor" gibi bir şey demeyin çünkü pek öyle değil. Beni sadece ta
Size bir soru sormak istiyorum. Bir arkadaşım var. Çocuklukta böyle değildi ama son 4-5 senedir (evlendi o dönemde) ne yapsam taklit edildiğimi görüyorum. Şimdi, "seni örnek alıyor" ya da "ne güzel işte, senin yaptığını yapmaya değer görüyor" gibi bir şey demeyin çünkü pek öyle değil. Beni sadece taklit ediyor.

Geçenlerde muhabbet esnasında ağzımdan ben 2 yaşındayken ailemle yaptığımız bir road trip'in rotası çıktı. Bunu ben hatırlamıyorum ama elimde tabii ki fotoğraflar var. Bir baktım, bana haber etmeden 4 ay sonra o rotayı yapıyor. Tıpatıp aynısını.

Evime geliyor, evimde bir haç+çan var; yani haça çan takmışlar. Bunu ben İtalya'da bir köyden almıştım; oraya gitmemizin amacı da 2025 senesi Jübile-Hac yılıydı ya, eşim (kendisi Katolik) istemişti.
Şimdi bakıyorum, hemen İtalya gezisi planlanıyor, o köye de gidiyorlar. O köyde hiçbir şey yok. Tek sebebi benim oraya gitmiş olmam. Bende gördüü haçı hemen o da almış. Kendisi Türk bu arada. Hıristiyan falan değiller. Ben görünce de, "Aa sizde de mi var, üstündeki çan çok hoşuma gitti, ondan aldım" diyor. Sanki bende gördüğünü ben bilmiyormuşum gibi; inanılmaz bir salağa yatma var.

Eşimin ailesi baya köylü insanlar. Kazları var, inekleri, keçileri var. Kaz festivali oluyor Kasım ayında. Bir restoranda buluşup herkes ailesiyle kaz yiyor falan.
Bana direkt dediği, "Ben de kaz yemek istiyorum." Sonra bakıyorum, kutlamanın olduğu restorana hoop 2 hafta sonra gitmiş (restoran onlara 75 dk mesafede, Isviçre için normal değil bu süre).

Eşim beni yıldönümünde bir yere götürüyor. Hemen onlar da oraya gidiyor.
Örnekler yazsam sonsuza gider.

Bu beni aşırı rahatsız etmeye başladı. Sürekli ne yaptığımda, ne yediğimde, nereye gittiğimde gözü olan biri var. Bu, öyle egomu okşayan bir şey değil, gerçekten sinirlendiren ve aşırı derecede irrite eden bir şey.

Bu kişiyi uyardım, güzel laflarla, kırıcı olmadan ama değişmiyor. Ortak başka bir arkadaşımız, tam beyaz yakalı işte, diyor. Ama ben beyaz yakalı değilim :) Böyle saçmalıkları çekemem sahiden.

Sizce bu kişinin düzelme ihtimali var mı, arkadaşlığı kurtarmaya çalışayım mı yoksa artık kayıp vaka diye bakıp araya mesafe mi koyayım? Siz n'apardınız?
0
alice in potatoland
(17.11.25)
Şöyle ki bu kişi düzelmez. Demek ki karakteri bu ve kendinde eksik olduğunu düşündüğü şeyleri başkalarının üzerinden tamamlıyor. Elbette ki bu gittiğiniz yerlere ne ilk ne de son giden kişisiniz. Size kalkıp "gittiğin rotaları çok beğendim, aynılarını bende yapmak istiyorum." dese eminim ki problem olmayacaktır ama anlattığınıza göre sizi taklit edip üstüne "aa haberim yoktu aldığından, gittiğinden, yaptığından vs." şeklinde tepkiler veriyorsa bu bi tür psikolojik rahatsızlık bile olabilir kanaatindeyim. Aramızda psikoloji ile ilgilenen ya da mesleği direkt o olanlar aydınlatabilirler.

Bu kişi sizin eşiniz veyahutta çevreniz tarafından sevilme, beğenilme ya da taktir edilme biçiminize hayran olduğu için tamamen sizin gibi olma çabasına girmiş olma ihtimali yüksek. Yani "bende alice in potatoland gibi olursam sevilirim." çabasında olabilir.
+7
mermaidd
(17.11.25)
@mermaidd, tam işte o bahsettiğiniz gibi. Harika anlamışsınız olayı.
Planlamaları benden gizli yapıyor. Benim yaptığımı biliyor ama asla, "Nerede kaldınız, burası görmeye değer mi?" gibi sorular sormuyor. Sorsa, elimden gelen en iyi şekilde yardımcı olacağımı, asla esirgemeyeceğimi çok iyi biliyor ama asla sormaz. Hep gizli gizli, arkamdan yapar. Sanki benim gittiğimden haberi yokmuş da onun da gitmesi tesadüf olmuş gibi :D
+2
🌸alice in potatoland
(17.11.25)
bu kişinin kadın olduğunu varsayıyorum. ve kadınlar arasında bu durum nedense çok yaygın. eşim ne yaparsa aynısını yapan bir yığın arkadaşı var. aldığı kıyafet, gittiğimiz yer, eve gelince yeni ne aldıysa aynısını almalar, yediğimiz yemek hep aynı şeyleri yaparlar. ne kadar uyarsan uyar değişmiyor, yani en azından bizimkiler değişmiyor.
+1
gercekdunya
(17.11.25)
Benim yakın bir arkadaşımın aynı konudan muzdarip olduğu biri var hayatında. Hatta acaba o mu yazdı bu duyuruyu diye düşündüm. Hangi eşyayı alsa hangi elbiseyi giyse hatta verdigi poza kadar taklit ediyor kızı. Taklit eden kisi de cahil görgüsüz biri de değil gayet işinde gücünde eğitimli biri. Bunu konuştuğumuzda sebebinin vakti zamanında kiyas yapılması oldugunu dusundum. Çünkü kızın annesi diğer kişiyi örnek gosteriyormus bir kıyas yapiyomus (kuzenlerdi galiba)
Arkadaşımın eşi sarışın. İddia ettiğine göre bu kız, arkadasimin eşine çok benzeyen sarışın biriyle evlenmiş (şaka değil)
Bence kişinin kendisinin bile farkında olmadığı travmatik bir konu olabilir.
Bana kalırsa çok da dert edilecek bir şey değil. Kendi çapinda taklit etsin dursun ne var ki.
Bu durumdan dolayı mesela ben arkadaşımda görüp beğendiğim bı şeyi satın almaya çekinir okuyorum. Acaba benim hakkımda da AA bak bende gördü o da aldı diye benim de onu taklit ettiğimi düşünür mu diye.
+2
egerbiryolcu
(17.11.25)
@egerbiryolcu, Müstakil olaylar öyle bir algı uyandırmaz.
Daha önce bende görüp beğendiği bir şeyi vardı, aynısından alıp ona hediye ettim. Ya da mesela kendime pijama alıyordum, ona da aynı takımdan bir tane aldım. Neden? Çünkü beğendim, rahattı, kaliteliydi ve doğum günü geliyordu.
Sizin de ufak tefek benzerlikler elbet olabilir, arkadaşsınız sonuçta, ama böyle, benim arkadaş gibi, her gittiğiniz yer karşı tarafın bucket list’ine giriyorsa bir sıkıntı vardır.

@gercekdunya, evet ikimiz de kadınız.
0
🌸alice in potatoland
(17.11.25)
senin her yaptigini yapmasinin sebebi senden ilham almasi degil, senin yaptiginin gölgesinde kaldigini düsünmesi. kendi degerini, ben ondan daha iyi miyim, ben bunlari yapabilir miyim, diye seninle karsilastirarak ölcüyor.

bahsettigin arkadas profili yillardir cevremdeydi. :D entry'm bile var bu konuda. eksisozluk.com
ne yaparsam yapayim, her kisisel basarimi, her gezimi, her yeni kurdugum arkadasligimi, her yaptigimi kendisine tehdit olarak algilayan bir arkadasti. benim yapamadigimi o yapiyor, benim gidemedigim yere o gidiyor, diye calisiyordu kafasi ve kendisini her ne yaptiysam aynisini yapmak icin paraliyordu.
bu insanlar pasif agresif olduklari icin dogrudan catismayi söylemiyorlar, arkadan is cevirir gibi yapmalari bundan. yüzlesirsen sadece bahane üretiyorlar. o da pasif agresiflikten.

anlattigin her seyi birebir yasadim. ben de buraya yazmaya calissam 10 ciltlik roman olur yasadiklarim bu insanla. sonuc olarak artik arkadasim degil. böyle bir iliskiye ihtiyacim yok.

ben bu durumu psikologla konusmustum. bu duruma ödünleme ve chronic comparative self-comparison deniyormus. kaygili-cekingen baglanma tiplerinde ortaya cikiyormus. o suraya gitti, ben gitmedim, benden öne gecti. o sunu yapti, ben de yapmaliyim, yoksa gerisinde kalirim... sonra biraz üstüne okuyunca, ah iste bu! dedim.

sorun sen degilsin. yol ver gitsin. arkadasliklar enerjini tüketmemeliler.
konusmak istersen numarami biliyorsun :)
+3
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(17.11.25)
Çok komik, bir yandan da sinir bozucu.
İnsanın arkadaşına özenmesi ondan ilham alması, yaptığını beğenip kendisinin de yapmak istemesine tamamım. Hepimiz birilerinde bir şeyler görüp etkileniriz ve biz de yapmak isteriz.
Ama burada önemli detay dürüstlük.
Ben yakın arkadaşıma “Ohaa çok güzel ben de gidip alacağım bundan” der gidip alırım o da aynısını yapsa yadırgamam.
Ama iş böyle direkt taklide ve salağa yatmaya gelince ortada çok ciddi bir problem olduğunu gösteriyor.
Hiç normal değil bu kadarı.
Dizilerdeki psikopat karakterler var ya bildiğin o bu.
Ben olsam hızlı bir şekilde mesafemi koyarım böyle insanları tehlikeli bulur hayatımda tutmamaya çalışırım.
+2
mutekebbir
(17.11.25)
bence sizi alfası ilan etmiş, onaylamış, takdir etmiş hatta sizin hayranınız olmuş içten içe ve bir tutam da kıskançlık var.. bana sapkınlık gibi geldi.. hatta anlattığınız sonu kötü biten filmlerin senaryolarına benziyor.. eşinize falan da ilgisi var mıdır bilmem ama iş oraya gitmez umarım :/
0
denizmaniaherif
(17.11.25)
bunun sozluk karsiligi "creepy", en sevmedigim isler.
mesafe koymakta fayda var derim..
+3
cooperr
(17.11.25)
rahatsızlığınızın sebebi nedir, ben tam anlayamadım. arkadaşınızın yaptıklarının çoğunda sizi referans göstermeyip yaptıklarını kendi fikriymiş gibi pazarlamasından mı, yaşadığınız benzer deneyimler üzerinde konuş(a)mamak mı, arkadaşınızın ilişkinizi "acaba alice in potatoland ne yapmış" seviyesinde yaşıyor olmasından mı, sizi taklit ederek eşinize sempatik görünmeye çalışmasından mı, yoksa başka bir sebepten mi rahatsızlık duyuyorsunuz?

arkadaşınızın yakınında gustosuna güvendiği biri var, anlatımınızdan etkilenip o da benzer şeyler yaşamak istiyor olabilir. yapsın ne olacak, bunu yaptıklarımda gözü var olarak görmeyin. influence etmişsiniz işte.

ben olsam rahatsızlığımın sebebini söylerdim. ama diğer yandan da kendisini ne özel alanıma davet eder, ne de özel olarak buluşurdum. iletişimimi toplu arkadaş buluşmalarıyla sınırlandırırdım.
+3
tnz
(17.11.25)
@tnz
Rahatsızlığım sürekli taklit edilmek, yaptığım şeylerin sürekli gözetlenmesi ve karşı tarafın ilişkiyi “acaba alice in potatoland ne yapmış” seviyesinde yaşaması. Ben bir yarışın parçasıymışım gibi hissettiriliyorum.
Mesela ben X şehrine gidiyorum, o da oraya gidip sonra benim gittiğimi bilmiyormuş gibi bana diyor ki “Ben de oraya gittim, ama şuraya da gittim.”
Yani sürekli kendisini benimle aynı şeyleri + daha fazlasını yapmış olmakla kıyaslıyor. Hatta bu bir kıyas da değil sadece, bana karşı üstünlük kurmaya çalışıyor. Beni taklit edip fikrimi asla almadan tamamen aynı şeyleri yapıp benden gizlemesi, ilişkiyi ve aradaki güveni manipüle ediyor hissi veriyor. Kişisel alanım ihlal ediliyormuş gibi hissettiriyor. Benim bir dünyam var, kendi hayatım var ama mahremiyetim yokmuş gibi. Ben çevremdeki insanlarla arkadaş olmak istiyorum, rakip değil.
Burada okuduklarımla da ilişkiyi ciddi anlamda kesme kararı aldım.
0
🌸alice in potatoland
(19.11.25)
siz yine bire bir görüşmelerinizi kısıtlayın, günlük konuşmalarınızı azaltın, sosyal medyada ilgi göstermemeye çalışın.
ama (eğer oluyorsa) toplu arkadaş buluşmalarında mutlaka denk geleceksiniz. hatta yeri geldiğinde (ör: bir kutlama için) evine gitmek ya da evinize çağırmak zorunda kalacaksınız. o varsa ben gelmem, benim olduğum yere gelmesin gibi bir tavır da takınılamayacağına göre akıl ve ruh sağlığınız için bir şekilde bu durumu kabullenmeniz gerek. diğer türlü kendisine malzeme vermemek uğruna kendi hayatınızı kısıtlamış olacaksınız.
0
tnz
(19.11.25)
(14)

Aşk acısı

mermaidd
Biz kadınlar olarak daha çok aşk acısı çektiğimizi daha doğrusu bunu daha çok yansıttığımızı düşünüyorum. Siz erkekler de yoğun şekilde aşk acısı çekiyor musunuz? Duygularınızı özellikle belli etmemeye çalışıyor musunuz ve çalışıyorsanız ne yapıyorsunuz? Ve en merak ettiğim aylarca aşk acısı çeken v
Biz kadınlar olarak daha çok aşk acısı çektiğimizi daha doğrusu bunu daha çok yansıttığımızı düşünüyorum. Siz erkekler de yoğun şekilde aşk acısı çekiyor musunuz? Duygularınızı özellikle belli etmemeye çalışıyor musunuz ve çalışıyorsanız ne yapıyorsunuz? Ve en merak ettiğim aylarca aşk acısı çeken var mı?
0
mermaidd
(17.11.25)
4-5 yıl kadar aşk acısı çektim. güzel eski bir anı olarak kaldı şimdi... aklıma gelince tebessüm ediyorum. zaman her şeyin ilacı.
0
HellKeePer
(17.11.25)
Kadınlar bu konuda daha paylaşımcı, çevrelerine arkadaşlarına anlatıp bu süreci daha sağlıklı atlatıyor

Erkeklerin böyle bir sosyal etkileşimi yok, bunu kendi içlerinde yaşayıp tek başlarına çözmeye çalışınca daha zor atlatıyorlar

Atlatamayanları da youtube daki bazı şarkıların altlarındaki yorumlarda görebilirsin :)

Son aşk acım 2 ay yemeden içmeden kesilmeli geçmişti
+3
grimavi
(17.11.25)
Her ilişkiyi aşk zannetme saçmalığına inanmıyorum.
Kadınlar ilişkiye hangi gözle bakıyor bilmiyorum ama abarttıkları kesin.
Erkekler için ilişkinin yüzde doksanı seks gibi bir şey. Erkeklerin duygusal hezeyanlarına çok inanmayın.
-8
Cezcez
(17.11.25)
Nefes alamaz hale gelmiştim. Benim kadar aşk acısı çeken kadın tanımadım. Erkek tanıdım. Erkek aşk acısı çekmiyorsa zaten aşık olmamıştır. Eğlence, partner falan aramıştır.
+1
yadigar
(17.11.25)
aşk acısı çeken hiç kadın tanımadım.

aşkla ilgili şiirlere şarkılara bi bakın zaten %80’i erkeklerdir
+3
asap raki
(17.11.25)
Bu konuyu yıllar önce bir kadın arkadaşla konuşmuştuk.

Hemcinslerinin aşk acısı çekmediklerini, çünkü yeni bir dalı tutmadan eski dalı bırakmadıklarını erkeklerin ise yapısal olarak asla bir B planına ihtiyaç duymadıklarını, dolayısıyla aşk acısının erkeklere özgü bir şey olduğunu söylemişti.

İnandırıcı gelmiştir hep bana.
+2
Mirket
(17.11.25)
@mermaid
Aşk acısı çekmedim diye mi tik yok bana:/
-1
Cezcez
(17.11.25)
@cezcez aşk acısı çekmedin diye değil elbette. Yaptığın genellemeyi hoş bulmadım.
0
🌸mermaidd
(17.11.25)
Cinsiyetle alakali oldugunu dusunmuyorum belki iliski dinamigiyle alakalidir cok verici davranmak, iliskide buyuk hedefler koymak ve ona ulasamamanin acisi, aldatilmak vs ask acisini percinleyebilir. duygu yasayabildiginiz icin sukredeceginiz yerde hayiflaniyorsunuz siz de.
0
ala09
(17.11.25)
Aldatılmanın sonucu hayal kırıklığı, kandırılmışlık ve tiksintidir. Çok verici davranıp karşılık bulamamanın sonucu yıpranma ve önemsiz/değersiz hissetmedir, ilişkideki hedeflere ulaşamamanın neticesi de mağlubiyet/yenik düşme, mutsuzluktur. Yani @ala09’un bahsettiği dinamikler insanı üzgün, mutsuz ve depresif yapabilir.

Aşk acısı ise “onsuzluk”tur. Fazlası değil. O olmayınca, yerini acı alır.
+1
yadigar
(17.11.25)
@ala09 bu bahsettiklerinden dolayı aşk acısı çekene pek rastlamadım hayatımda. Ayrıca burada konu ne şükürsüzlük ne de hayıflanmak merak ettiğim bir şeyi danışmak istedim hepsi bu.
+1
🌸mermaidd
(17.11.25)
ben kahroluyorum ya. çünkü arkadaşlıklar ve hatta esnaf ile düzenli alışveriş neticesinde oluşan tanışıklık dahil bütün insan ilişkilerinin çok değerli olduğunu düşünüyorum. hele ki romantik ilişkiler , deli gibi aşık olduğun bir insanla kurduğun bağ o kadar değerli ki. çok büyük özen gösterilmeyi hak ediyor.

ama çer çöp sebeplerle bu tesadüfi ve biricik eşleşmelerin öylece güme gittiğini, kaderlerin ayrı yollara savrulduğunu görmek beni çok ama çok üzüyor.
+1
loch ness
(17.11.25)
daha çok yansıtmak konusunda haklı olabilirsiniz ama erkeklerin aldığı darbe büyük bence çoğu zaman. bunda yine çoğunlukla kadının bitirmek istemesi, erkeğin devam etmek istemesi de olabilir. belki yanlış düşünüyorumdur ama bence çoğu kez kadınlar bitirir.

belki erkek ilk bir kaç hafta hatta bir kaç ay boyunca farketmiyor durumu.
ama mevsimler değişmeye başladığı gibi artık o kişinin hayatında olmama hali tüm ağırlığıyla çöküyor. "aylardır yok zaten, bak hayat devam ediyor. hatta her şey daha güzel artık. hem özgürsün hem de sürekli tetikte olmanı gerektiren bir durum yok. üstelik sen de ona iyi gelmiyordun belki. belki birbirinizi kötü ediyordunuz, bitmesi iyi oldu" diye düşünsen de ve bu düşüncelerin doğru olduğunu bilsen de, yine de acını hafifletmiyor.

kadınlarda durum daha farklı gibi geliyor bana.
dışarıdan bakınca çok etkilenmiş oluyorlar. kimisi yemekten kesiliyor, kimisi çok yiyor, kimi çok geziyor ya da alışveriş yapıyor. bir gün çok mutlu ertesi gün çok mutsuz. fiziksel değişiklikler yapıyor. bazen mutlu görünüyor, bazen mutsuz. ama bir kaç hafta sonra her şey yoluna giriyor.

erkek tarafı "ben şimdi ne b*k yicem, kavgalarımız manasızdı aslında, düzeltebilirdik" diye düşünürken kadın tarafı artık ona uzatılan yeni davetleri görmeye hatta yanıt vermeye başlıyor. aradan geçen aylarda artık alışkanlıklar da değişmiş, diğer kişiden pek fazla bir şey kalmamış oluyor.

"erkek kadından daha yoğun yaşar"ın sebebi belki de ilk cümlem, yazarken farkettim.
çoğunlukla ilişkiyi kadın bitirir çünkü zaten sorunlar vardır, bitirmek istemiştir, kavgalar edilmiş acılar çekilmiş kadın zaten ilişki içindeyken bir sürü dert çekmiştir. sonra ayrılık aşamasına gelinmiştir. kadın için planlı bir süreçken erkek için damdan düşer gibi olmuştur bu.
0
biseysorcaktim
(17.11.25)
@biseysorcaktim aslında haklısınız bir yerde okumuştum kadın ilişki içerisindeyken aylar evvel ayrılma kararı alır, kendi kafasında ayrılır ve o yas sürecini ilişki bitmeden yaşamaya başlarmış. Bundan dolayı ayrıldıktan sonra kadınlar ve erkekler olarak verdiğimiz tepkiler böyle gelişiyor sanırım.
0
🌸mermaidd
(17.11.25)
(9)

Evlilik teklifi yüzüğü ile ilgili birkaç soru

biseysorucam
Merhaba arkadaşlar birkaç sorum olacak,1. Yüzükte nelere dikkat etmeliyim? Sertifikalı olmalı değil mi? Karat mı renk mi hangisine öncelik vermeliyim?2. Değeri ne kadarlık bir şey olmalı sizce hafif kaçmaması için? Yani öyle mala mülke önem verenlerden değiliz ama bu işin raconu neyse makul seviyede
Merhaba arkadaşlar birkaç sorum olacak,

1. Yüzükte nelere dikkat etmeliyim? Sertifikalı olmalı değil mi? Karat mı renk mi hangisine öncelik vermeliyim?
2. Değeri ne kadarlık bir şey olmalı sizce hafif kaçmaması için? Yani öyle mala mülke önem verenlerden değiliz ama bu işin raconu neyse makul seviyede onu uygulamak isterim. Bir maaş çarpanı falan var sanırım genel olarak ama herkes bunu uyguluyor mu mesela bilemedim.
3. Zen vs gibi zincir firmalardan değil de bilinen güvenilir kuyumculardan veya Kapalıçarşı'daki kuyumculardan almak maddi olarak yüzde maçlık bir düşüşe yol açar ve tavsiye eder misiniz?
4. Tavsiye edeceğiniz bir kuyumcu var mıdır güvenilir? Bu konuda yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.
5. Aldıktan sonra boyut ayarlaması için yardımcı oluyorlar sanırım ama mesela gittik baktık teklif sonrası model değişimi için yardımcı olurlar mı böyle durumlarda?
----------
0
biseysorucam
(15.11.25)
Sertifika marka satıcılarda oluyor. Normal bir kuyumcu sertifika vermeyebilir. Sertifika satarken artı olabilir ama neden satacaksın. Önce tip önemli, tek taş mı, baget mi, sonra karat tabii ki. Kızlar gösteriş sevdiği için büyük olmasını istiyorlar. Çok küçük olması da iyi değil.

Değer parana bağlı. 300 bine de var.
-3
arbre
(15.11.25)
Zen, Altinbasak vs gibi kuyumculardan 60k cekilen yüzügü, brand name olmayan bir altiyol kuyumcusundan 30-35k civarina satin alirsiniz.

bence dikkat etmeniz gerekenler:
1. müstakbel es sari altin mi ister beyaz altin mi?
2. müstakbel es pirlanta ister mi? benim pirlanta sevmedigimi, safir isteyecegimi biliyordu mesela esim.
3. sertifika muhakkak olmali (mahalle kuyumcusu bile sertifika verir).
4. karat da renk de önemli ama renge öncelik verin.
5. aldiginiz ürüne sadece ciplak gözle bakmayin, kuyumcudan lüp büyüteci isteyin, siz de bakin. tasta kirik olmasin.
6. Cilek kuyumculuk, Hakan Mücevherat (Icerenköy), Talas Kuyumculuk ve Rai Mücevherat (Kozzy ve 19 Mayis subeleri). Hic üzmediler.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.11.25)
Edit: Video 12:00 ile 16:00 arasında bir çok konuyla birlikte sertifikasyon dümenini de açıklıyor .
.......
Önce fiyat , değer algılarımızda nasıl oynandığı hakkında biraz ufuk açan video izleyelim:
m.youtube.com

Sonra tekrar düşünelim yüzüğü .
0
diyecevaplandı
(15.11.25)
1- Bu tamamen sizin isteğinizle doğru orantılı. Gerçek pırlantaysa karat arttıkça fiyatı da artacaktır.
2- Değer olarak "işin raconu" diye bir şey yok bence. Bir kadın olarak partnerimin bütçesini zorlamaması kanaatindeyim. Bu gözler asgari ücretle çalıştığı halde 6 taksit yüzük alanı da gördü. Atıyorum maaşınız 100k olsun 30-35k olan bi yüzük yeterlidir bana göre hatta o bile fazla ama günümüzde ne ucuz ki.
3- Kapalıçarşıda @arbre'nin dediği gibi sertifikalı bulamazsınız ama gerçek pırlanta olmayan bi yüzüğü oralarda zorlasanız 15k bandında bulabilirsiniz. Eğer partnerinizin illa gerçek pırlanta olsun gibi bir kuralı yoksa tercih edilebilir.
5- Kimi yer boyut için de yardımcı olmayabiliyor. Zen gibi yerlerde oluyorlar diye biliyorum hatta ürünlerin garantisi de oluyor. Taş düşmesi ya da herhangi konularda ilgileniyorlar. Şu sıralar pırlantacılarda bayağı indirim var onları değerlendirebilirsiniz.
0
mermaidd
(15.11.25)
zen'de ölçü ve model değişimi için makul bir süre tanımışlardı bana. Alırken konuşmalısın bunu.

Aslında beş para etmez ŞEYin büyüklüğü kızlar arasında itibar vesilesi oluyor. Evlenmeyi düşünecek kadar kendine yakın hissediyorsan ve asgari masrafa razı olacak kadar sağduyulu biriyse, büyüklük konusunu kendisiyle konuş ve mutabık kal. Şakalaşırmış gibi bir sohbetle bile öğrenebilirsin.

Bu olayda tek önemli konu, şanslı kızın, arkadaşlarının gözünde itibarını koruması ve buna da saygı duymak gerek.
0
Mirket
(15.11.25)
Kimse demediyse ben diyeyim, gia sertifika, d renk, min 0.5 karat, oval alin.

Gia sertifika en onemli zorunluluk.
0
die fetten jahre sind vorbei
(16.11.25)
Zincir mağazaların verdiği sertifikanın göz boyamaktan başka bir işlevi yok. Sertifikalı olursa taşın kıymeti artıyor, ama bu sertifika uluslararası geçerliliği olan GIA olmalı. Diğer kısımlar zevkinize kalmış, mümkünse kızın ortak arkadaşından zevkine ilişkin destek alın. Bir diğer konu ise paranız uzun vadede çöp olacak bunu bilerek bütçenizi belirleyin. Şöyle söyleyeyim 2012 yılında 8.000.- TL'ye aldığım .90 karat yüzüğü geçen sene 35.000.- TL'ye zor sattım ve aynı paraya eğer o gün altın alsaydım 350k'dan fazla ediyordu.
0
koskoca kirpi
(16.11.25)
Yakın bir zamanda bir tanıdık 100 bine zen den yüzük aldı. Sonra nişanlısı da dahil herkes çok gereksiz bulduğu için geri vermek istedi normalde değişim için zaman veriyorlar ama siz tasarım istediniz vs diyip almamışlar. Bunu belirteyim. Zen uygun fiyatlı pırlanta satan bir mağaza olduğu için popüler. Bu arada artık pırlanta lab da üretildiği için de çok ucuzladı. Sanırım maaşın 1,5 katı kadarı uygundu ama son durum nedir bilmiyorum.
Pırlanta şartta degildir bu arada teklif için. Son yıllarda alım gücü oluştu diye bir popüler oldu da ne zamandan beri pırlanta ile teklif etme var ki..kız arkadaşın böyle şeylere önem veriyorsa mutlaka al ama illa ki pırlanta olmak zorunda değildir yüzük.
4c kuralı vardır ama mesela zen markasında berrakligi düşürüp ama ağırlığı artırarak büyük yüzükler yaptılar. İstersen 4 c kuralına göre ortalama birsey seç.
Bu yıl oal yüzük moda ama ben klasik biriyim ve prenses kesim severim. Beyaz altın severim. Böyle şeyler biraz kişiye özel.
Sana anlatmak istediğim belli bir kural yok. Ben teklif yüzüğüm zincir markalqrdan beyaz altın ama zirkod, nisan yuzugum altin_prlanta be mahalle kuyumcusundan. Önemli olan yüzük değil.yuzuk simge.
Eğer kızın gerçek fikrini bilmiyorsan altın bir yüzük al..söz de birlikte gidip pırlantası seçin
0
hacirotti
(16.11.25)
büyük olsun.

çok temiz ve parlak olmasa da türk kızı onu anlamaz.

marka satıcılardan almayın gereksiz geçiriyorlar.

mümkünse gia sertifikalı olsun. gia olmadı hrd de var. ama gia'da taşın içine lazerle kodu yazıyorlar, sertifikanın bir anlamı oluyor. taşı alırken o kodu görmeyi talep edin. bu iki sertifika harici diğer sertifikalar tırt.

sahibinden'de çok düzgün kuyumcular var. doğru bedelle yüzüğü alabilirsiniz.

isterseniz benim alışveriş yaptığım arkadaşın iletişimini atarım.

son söz büyük olsun :)
-1
gurur
(16.11.25)
(8)

Medeni ayrılık

Civil.leo
Böyle bir şey var mı? Çok istesemde hiç başaramadım, başaramadık. Kavga olmasa bile kırgınlık oluyor. Arkadaş kalınamıyor.Sizin ayrılıklarınız nasıl oluyor
Böyle bir şey var mı? Çok istesemde hiç başaramadım, başaramadık. Kavga olmasa bile kırgınlık oluyor. Arkadaş kalınamıyor.

Sizin ayrılıklarınız nasıl oluyor
0
Civil.leo
(15.11.25)
Daha önce sevdiğin ve yakınlaştığın insanla ben çok "medenice" ayrılınabileceğini düşünmüyorum. Bu demek değildir ki çok büyük kavgalar edilsin ama sevdiğin insanın seni kıran, inciten kişi haline dönüşmesinden sonra ayrılık yaşıyorsun. Haliyle de kırgınlıklar oluyor. Çok büyük kavgalar etmesem de ayrıldığım kişiyi asla görmek istemediğim durumlar oldu. Uzun lafın kısası bende hiç medenice ayrılamadım. Arkadaş da kalmak istemedim.
+2
mermaidd
(15.11.25)
Var böyle bir şey. Yıllardır bayramda seyranda mesajlaşırız. Mesleğiyle ilgili bir sorunum olduğunda ilk aklıma gelen kişidir. Çok severim kendisini. Saygı duyarım ve bunu bilir.

Mümkün yani.

Bu her yerden silme, engelleme, zamanelere özgü bence.
0
Mirket
(15.11.25)
Kişiler medeni olsa bile ilişki dinamiği farklı bir şey. İlişki içinde çarpışan egolar var çoğu zaman. Bu çatışmadan sıyrılıp medeni tarafa evrilinebiliyorsa zaten o zaman ayrılık diye de bir şeye gerek kalmıyor, çünkü iletişim yolu o kanaldan tekrar açılıyor. Ama medeni olmanın ötesinde ilişkide karşılıklı çatışma ve ego savaşı var. İlişkiler göründüğünden çok karmaşık. Beyin iyi gördüğü bir şeyden neden ayrılmak istesin ki, buna medeni tutum da dahil. Dolayısıyla beyin ayrılmak istediği kişiyi, kendi sağlığı açısından da tamamen silme kalıbına uydurmaya meyillidir. Ha dediğinizi başaranlar vardır ama bu herkes için olacak bir şey değil.
0
dolantindr
(16.11.25)
Hepsiyle medeni şekilde ayrıldık. Kırgınlıklar, anlaşmazlıklar oldu tabii, bundan bitti zaten. Sevgililik ve arkadaşlığı birbirinden iyi ayırabildiğimi düşünüyorum.
Sadece son ikisiyle iletişimimiz devam ediyor.
0
onyx
(16.11.25)
ilişkinin yoğunluğuna göre.

ben çok yaşadım. hala arkadaşız ama öyle sürekli görüşme olmuyor tabi.
0
gurur
(16.11.25)
Bu şekilde bitiren biri olarak elbette mümkün diyorum. Kişinin mizacına ve ilişkinin ne sebeple bittiğine bağlı bence bu.
0
Kediyi üzdün
(21.11.25)
biz ayrıldık.
bir süre görüşmedik, sonra ihtiyaç olunca beni aradı, sonra konuşmaya başladık.
arkadaş gibiydik biraz. sonra yeniden başlayan çift gibi ya da flört gibi olduk.
tekrar başlasak mı diye kısık sesle sorduk birbirimize, ama ayrı olduğumuz halde sık sık tartışıyoruz. sevgiliyken çözülmeyen sorunlar vites düşürdüğümüzde de çözülmedi.

önceki cevapların hepsi arkadaş kalabildik demiş ama bu durum yaygınmış gibi bir izlenim olmasın. medenice bitebilir ilişki bunda şaşılacak şey yok ama bittikten sonra arkadaş kalma olayının yaygın olduğunu düşünmüyorum.
+2
biseysorcaktim
(21.11.25)
@biseysorcaktim +100

Herkes kırıp dökerek, düşmanca davranarak ayrılmak zorunda değil elbette; ama karşı tarafı severken gerçekten arkadaş kalabilmek bence sanılandan çok daha zor -şu an bunu bizzat da deneyimliyorum. Burada kalabildiğini söyleyenler, demek ki sınırlarını net çizebiliyorlar.
0
ruzgarr
(21.11.25)
(11)

AirPods nereden alınır?

hadi ya la
En ucuz seçenekleri aradığımda (AirPods 4 ANC) Trendyol üzerinde çok fazla rastgele satıcı görünüyor.- Apple'ın kendi sitesinde 11.000 TL,- Daha önce alışveriş yaptığım güvenilir yetkili satıcıda 10.700 TL,- Trendyol'da (satıcı Trendyol) 8150 TL.Garantisi, sonradan tamir/ilgi durumu çok önemli.Nered
En ucuz seçenekleri aradığımda (AirPods 4 ANC) Trendyol üzerinde çok fazla rastgele satıcı görünüyor.

- Apple'ın kendi sitesinde 11.000 TL,
- Daha önce alışveriş yaptığım güvenilir yetkili satıcıda 10.700 TL,
- Trendyol'da (satıcı Trendyol) 8150 TL.

Garantisi, sonradan tamir/ilgi durumu çok önemli.
Nereden alayım?
0
hadi ya la
(15.11.25)
Gürgençleri kesinlikle tavsiye ederim. Erkek akadaşımın aldığı kulaklıkla ilgili bir problem olmuştu akabinde değiştirildi. Zaten apple distribütörü. www.gurgencler.com.tr linkten bakabilirsin. Ben kendi macbook'umu da gürgençlerden almıştım.
0
mermaidd
(15.11.25)
Ben olsam 3'e 5'e bakmam, sırasıyla
Amazon
Hepsiburada
Trendyol
Alırım. Saticilar da kendileri olacak.
0
artıküyeolmakistiyorum
(15.11.25)
sözlükte 1-2 yıl önce mediamarkt'tan alınan sahte airpods rezaleti okumuştum. o yüzden dikkatli olun.
+1
archmeister8
(15.11.25)
daha yeni aldım teknosa'dan 8300'e pazaramaya bak istersen.
0
koela
(15.11.25)
Hepsiburada (satici: Hepsiburada) +1
0
eileengray
(15.11.25)
amazona baktım satıcı teknosa ve 7986 tl.
0
hknty
(15.11.25)
@yap desem üzerine yazıyorum, ABD’de tax ile asagi yukarı 8200 TL’ye geliyor. Değmez bence. Ancak isterseniz ben aralık sonu getirebilirim. indirim olsa da en fazla 400-500tl iner.
0
eileengray
(15.11.25)
@yap desem

Ben ABD’deyim, yaşadığım eyalette ve yan eyalette böyle durum. 20$ için Delaware’e gitmek mantiksiz tahmin edersiniz ki. Hala değmediğini düşünüyorum.


Edit: $80 falan değil, doğru ürüne ve doğru satıcıya bakin.
0
eileengray
(15.11.25)
İpad, Kulaklık ve mac grubu için yurtdışından alınması kesinlikle mantıklı değil.
Çünkü bu ürünlerin Türkiye fiyatları iphonelarda olduğu gibi cazip değil. Hatta çoğu modelde bizdeki fiyat rakipsiz yurtdışına göre. E bir de garanti meselesi var elektronik ürün en nihayetinde. Dolayısıyla fiyat olarak anlamlı bir fark olmadıkça mantıksız bence yurt dışından almak.

Trendyol’un kendi satıcılı olduğu üründe sıkıntı yaşamazsın. Geçen gün mediamarkt’te 7900₺ idi bu arada bu model.
0
ezkaza
(16.11.25)
@yap desem
Sizin baktığınız ürün anc değil.
+1
eileengray
(16.11.25)
Biz sizin çakallığı çok iyi anlıyoruz. black friday olsun diye bugünü bekleyip şimdi “indirim hüloo” diye yazmak işinize geldi. Bir salın, rahatlayın. türkiyede de black friday indirimine girince daha ucuza gelecek vergisiyle beraber. burası biraz sakil dolmuş (üstünüze alinmayin) onu fark ettim.
0
eileengray
(20.11.25)
(10)

Nasıl olabilir?

mermaidd
Dün bu konuda başlık açılmış ama konunun gidişatı değiştiği için bende sormak istedim. Zehirlenen gurbetçilerin kaldığı otelden 2 kişi daha zehirlenme vakasıyla hastaneye kaldırılmış. Oteldeki damacana sudan zehirlenildiğinden şüpheleniliyormuş. Su bu kadar tehlikeli olabilir mi? Özellikle damacana
Dün bu konuda başlık açılmış ama konunun gidişatı değiştiği için bende sormak istedim. Zehirlenen gurbetçilerin kaldığı otelden 2 kişi daha zehirlenme vakasıyla hastaneye kaldırılmış. Oteldeki damacana sudan zehirlenildiğinden şüpheleniliyormuş. Su bu kadar tehlikeli olabilir mi? Özellikle damacana su.
0
mermaidd
(15.11.25)
Damacanın toksikliği açıkta bekleyen tavukla yarışır.
0
kizil karga
(15.11.25)
Sudan ziyade damacananın içine oturtulduğu sebil, alındiği günden bu güne hiç temizlenmemiş olabilir.
Suyun geçtiği o yollar vs.
0
WithWorth
(15.11.25)
Otel sahibi mutfağımız yok, kapalı su dışında ikramimiz da yok demiş. Havalandırma da sorun yoksa otelde sorun yok

Düzeltme: şimdi twitterda gördüm damacana su varmış sadece. Otel sahibi suçlu olabilir
0
artıküyeolmakistiyorum
(15.11.25)
bence artık haber kirliliği var.herkes bir şey diyor. ülkede sağlık sistemine güvenilmeyince böyle oluyor. tavuktan zehirlenen bir aile vardı, onlarda acile gidip evlerine gönderilmişti. asıl sıkıntı burada.
+1
mikahakkinen
(15.11.25)
insanlar depremde enkazda susuz kalınca kendi idrarlarını içiyorlar, bir şey olmuyor. bear gyrills fil dışkısını sıkıp içindeki suyu içiyor, bir şey olmuyor. damacana su veya sebili ne kadar kirli olabilir? hem sadece onlar mı içti?

bir de niye bu kadar belirsizlik olduğunu anlamadım. adli tıpta otopsi yapılmadı mı? biri böcek ilacı diyor, biri midye diyor, biri kumpir biri damacana su diyor.
+1
tabudeviren
(15.11.25)
@tabudeviren yaklaşık 30-40 dakika önce girilen bi haberde de otelde düzenli olarak böcek ilaçlaması yapıldığı ve bunun doğrultusunda zehirlendiklerini yazmışlar. Neye inanacağımı şaşırdım artık
0
🌸mermaidd
(15.11.25)
@mermaidd böcek ilacı konusu sabahtan beri konuşuluyor. Otelin ciddi bir hamam böceği sorunu varmış. Google yorumlarında otelde kalanlar bu konudan şikayetçiymiş. Aile alt katta havalandırmanın yetersiz olduğu bir odada kalmışsa böcek ilacından etkilenmiş olabilir diyorlar.
0
gnosis
(15.11.25)
insan ve gida olan yerde ilaclama yapan sirketler,puskurttukleri sivinin treake solunumu yapan canlilarda etkili oldugunu söyluyorlar,

bence tavuktandir,
0
designer
(15.11.25)
@designer Tavuktan olsa o restoranda yemek yiyen başkalarının da zehirlenmesi beklenmez mi? Geçenlerde başka bir ilde yedikleri tavuk dönerden yüzlerce kişi hastanelik olmuştu.
Bu arada son dakika haberi: "Zehirlenen ailenin kaldığı otelde iki kişi daha hastaneye kaldırıldı! 'İlaçlama' ve 'damacana su' şüphesi... 3 kişi daha gözaltına alındı"
0
gnosis
(15.11.25)
@gnosis bende seninle aynı fikirdeyim gıdadan olduğunu düşünmüyorum. Otelde bir de damacanadan su içmişler ya ondan oldu ya da bu ilaçlamadan zehirlendiler.
0
🌸mermaidd
(15.11.25)
(11)

Dinlediğiniz şarkıları hayatınızdaki olaylarla eşleştiriyor musunuz?

Civil.leo
Müziği duyunca belli başlı bir anıya ışınlanmak gibi?
Müziği duyunca belli başlı bir anıya ışınlanmak gibi?
+1
Civil.leo
(15.11.25)
Bu bana en çok kokularda oluyor. Havanın kokusu ya da bi parfüm kokusu beni anıdan anıya ışınlayabiliyor.
0
mermaidd
(15.11.25)
Güzel zamanlar geçirdiğim sırada kulağıma çalınan şarkıları eşleştiriyorum.

Mesela Tarkan'ın Adını Kalbime Yaz şarkısını ne zaman duysam 2010 yılında Alanyada geçirdiğim güzel yaz tatili aklıma gelir. O yaz her yerde o parça çalıyordu çünkü.
+1
yurtsuz john
(15.11.25)
Şarkıları anılarla kodlayan biri olduğum için çok oluyor.
+2
Amaranta ursula
(15.11.25)
Evet
Çok var ama iki örnek vereyim
*Seni yazdım kalbime* dinlerken düğünüm, "burası Adıyaman" dinlerken rahmetli annem aklıma geliyor
0
etna
(15.11.25)
evet,

bir çok şarkı var denk gelince belirli anlara gidiyorum, şu şarkıya ilk şurada denk gelmiştim diye o ana gidiyorum, bazı şarkıları tanıdığım kişilerle eşlemişim kafamda. o kişi, mekan, ortam aklıma geliyor
0
exlibris
(15.11.25)
Tabii ki, sırf bu durumdan dolayı bir süre dinleyemediğim parçalar da olmuştur, veya aksine çok dinlediğim. Bu arada, bir olay anında çalan parça değil sadece sonrasında çağrışım yapan, bir başında olup bir şey düşünürken kulağında denk gelen parça da sonrasında o olayla özdeşleşiyor bende..
Boşuna yeni flörtler birbirlerine parça yollamıyor, sonra o parça çaldığında akla gelinsin diye hep bunlar..

Müziğin hayatınızdaki önem seviyesiyle alakalı olabilir bu durumun azlığı veya çokluğu.
0
nwnd
(15.11.25)
Evet ama doğrudan bir anıya değil de hayatımın belli bir dönemine ait oluyor daha çok.
0
black holes in the sky
(15.11.25)
bazı şarkılarda etrafımdaki insanlardan izin istediğim oluyor sessiz olmaları için
0
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
Alicia Keys - Fallin'
Adele - Rolling in the deep
Gotye - somebody that I used to know

Bu üç şarkıyı da genç ve salak halimle hayatımın travmatik ayrılıklarında ciğerim sökülene kadar ağlaya ağlaya dinlediğim için duymaya katlanamıyorum. Bir yerde çalarsa falan aniden içime sıkıntı basıyor.

Bunlar dışında sevdiğim şarkılara denk geldiğimde o şarkının çıkış zamanını dönem olarak hatırlıyorum. Aaa evet 2016 yazıydı ne zamanlardı falan diyorum
0
kullanicadi
(15.11.25)
hic olmuyor.
koku ile olur. gördügüm bir manzara ile olur.
doganin kendi sesleriyle de olur.
mesela arabada giderken yagan yagmurun sesi + manzara bazen beni anidan aniya gezdirir.
ama müzik ile olmadi hic.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.11.25)
Bazen bir şarkıya takıyor, sözlerini bilmeden tekrar tekrar dinliyorum. Sözleri okuyunca aa bu beni anlatıyormuş diyorum. Mesela bu şarkı: genius.com
Sanırım dinlerken farkında olduğumdan daha fazlasını anlıyorum.
0
gnosis
(15.11.25)
(6)

Çok dalgınım

seydan8787
Hayatım bazı şeyler yolunda gitmiyor, bulunduğum ortamdan hiçbir şeyden mutlu değilim. Değiştirme şansım da yok. Öyle bir imkan da yok. Bazen sokakta insanların bunu suratımdan okuduğunu hissediyorum. Ne yapmalıyım?
Hayatım bazı şeyler yolunda gitmiyor, bulunduğum ortamdan hiçbir şeyden mutlu değilim. Değiştirme şansım da yok. Öyle bir imkan da yok. Bazen sokakta insanların bunu suratımdan okuduğunu hissediyorum. Ne yapmalıyım?
0
seydan8787
(14.11.25)
vakit kaybetmeden psikiyatriste.

it's okay not to be okay.
+2
yurtsuz john
(14.11.25)
hobi edin,
voleybol oynayan grup bul,
bisiklet edin..

geçmiyorsa hekime daniş.
0
designer
(14.11.25)
Bir şey yapmak zorunda değilsin. Bu hissettiğin şeylerden önce belki mutluydun, belki nötrdü hayatın. Yol üzerinde farklı bir istasyona ilerlerken yine bir süre mutlu hissedeceksin, ve bu uzun yol boyunca tekrar tekrar aynı şeyleri yaşayacaksın. Hepimiz gece yolculuğu yapmışızdır. Bu yolculuk boyunca uzaktaki köylerdeki merak ederiz, biri arkamızda kalırken diğeri çıkar karşımıza ve bir süre sonra uyuya kalırız.

Kısaca söylemek gerekirse, hayat düz bir çemberdir. Her bir köyde yeni bir merak, yine yol, yine merak ve biraz uyku modu. Zamanla hiçbir şey geçmiyor kısacası. Yaşadıklarımızı ve hissettiklerimizi tekrar tekrar yaşadık, yaşayacağız.
0
rakicandir
(14.11.25)
Bunu negatiflik olsun diye yazmıyorum öncelikle belirteyim ama "Bazen sokakta insanların bunu suratımdan okuduğunu hissediyorum." bu cümlenden anlaşılacağı üzere senin derdini hobi vs çözemez sadece profesyonel biri yardımcı olabilir gibi geldi. Çünkü günümüz dünyasında yanıbaşımızda birisi açlıktan ölse kimsenin umurunda olmaz yani senin mutsuzluğunu da kimse anlamıyordur emin ol.
İnsanların bu "tükenmişliğini" suratından anladığını düşünüyorsan orada senin tek başına çözemeyeceğin türden bir problem var demektir. İstediğin kadar yeni bir şeyler deneyimle, girdiğin çevredeki insanların her şeye rağmen senden daha "mutlu" olduklarını gördüğünde kendini daha da yetersiz ve mutsuz hissedersin. Şunu unutma lütfen herkes hayatında en azından böyle bir dönemden geçiyor, halledilemeyecek bir şey yok hayatta.
+1
mermaidd
(14.11.25)
psikiyatrist değil, hemen ilaç verir falan... psikoloğa gidin. ilaç gerekirse zaten o yönlendirir
0
art cat chocolate
(15.11.25)
kahve yi arttır. double shot
0
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
(7)

kumpir neden ve nasıl popüler oldu

biseysorcaktim
zehirlenen gurbetçi aileden bağımsız olarak soruyorum bu soruyu. --balkan göçmeni bir aileden geliyorum, bizde patatese kumpir denirdi çok eskilerden. kuzine sobada pişirilir, pişirince kolayca parçalanır, kabuğuyla yenirdi.içine bir şey koyulduğunu bilmiyorum ama bizimkiler çok fakirmiş zaten, muht
zehirlenen gurbetçi aileden bağımsız olarak soruyorum bu soruyu.
--
balkan göçmeni bir aileden geliyorum, bizde patatese kumpir denirdi çok eskilerden.
kuzine sobada pişirilir, pişirince kolayca parçalanır, kabuğuyla yenirdi.
içine bir şey koyulduğunu bilmiyorum ama bizimkiler çok fakirmiş zaten, muhtemelen içine koyacak bir şey bulamamışlardır.

geleneksel türk mutfağı ürünü falan yazmışlar internette bazı yerlerde. muhtemelen kendi markaları için pr oluşturmaya çalıştıkları için yalan yanlış sıkıyorlar da, öyle tarihi falan olduğunu sanmıyorum.

zaten şuanki haliyle tarihi falan da olamaz, içinde salam, sosis, turşu, rus salatası, ketçap mayonez olan şey nasıl tarihi olsun.

var mı kumpirin bir hikayesi, türkiye'de ne zamandan beri böyle sunulan bir yiyecek?
kim neden beğeniyor bunu? patatesi ne kadar sevsem de bunca yıllık ömrümde hiç kumpir yediğimi bilmiyorum.
salam, sosis, rus salatası koymak kimin fikriydi?
eskiden nasıl yapılırdı, yoksa türkiye'de kumpir deyince bu garip şeyler hep var mıydı?
son soru, ortaköy nasıl kumpir'in başkenti oldu? yanyana 100+ dükkan, hepsi kumpir satıyor.
0
biseysorcaktim
(14.11.25)
30 sene önce çocukken aile ile vs hep gider yerdik, bir de orada park vardı oynardım falan :)

Ortaköy'e çok uzun zamandır gitmedim ama Ünv lise zamanı oradaki kimpirciler başka bir kimliğe evrilmislerdi zaten. Ben çocukken kesinlikle böyle bir ortam yoktu, ya da ben çok küçüktüm hatirlamiyordum :)

Ben çocukken de bir dolu şey vardı kumpirde ya çok net hatırlıyorum.
0
makbur
(14.11.25)
Ben üniversitedeykrn hem öğrenci olarak çok severdik hem de Ortaköy de gerçekten bir havası vardı kumpirin ama bence bir iki yendikten sonra çok da olayı kalmıyor. Artık o kadar çok seçenek var ki kumpir bence turistler için ilginç geliyordur. Ortakoy ve kumpir ikilisi demode oldu.
0
egerbiryolcu
(14.11.25)
Araştırma yaptığımda karşıma çıkan ilk şey eskiden yugoslavyalı kişilerin alüminyum folyoda pişirip içine çeşitli salatalar koymasıyla başlamış serüven. Onlar krumpir adını vermişler. Oradan Türkiye'ye göçenler getirmiş kumpiri ülkemize. İngilizler de patatesi fırında pişirip kumpir tarzında yiyorlarmış ama onlar içine sadece tereyağı ve kaşar koyuyorlarmış. Son zamanlarda onlar da değişik şeyler eklemiş olabilir.

Ülkemizde iç anadoluda ve doğu taraflarında da patates odun ateşinde sobada pişirilir ve tereyağı varsa köy peyniri eklenerek yenir. Babamın köyünde öyle yapıyorlar en azından. Böyle sade haliyle müthiş bir lezzet bence.
0
mermaidd
(14.11.25)
bizim kastamonuda da gompil derler. aynen kabuğuyla külle karışık közün içine gömüp pişirilir.

93 - 94 yıllarında günümüzdeki haliyle istanbulda yediğimi anımsıyorum. o zaman da tutulan bir lezzetti.
0
yurtsuz john
(14.11.25)
kocaman patates ve üzerine farklı tatlarda mezeler. bence mantıklı güzel yapıldığı taktirde.

bu mezeler 2 haftadır değişmiyorsa veya ekleme yapılıyorsa sıkıntı.
0
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
Nasıl zehirlendiler ya!!
0
Kahvedesu
(15.11.25)
turkiye'ye nasil gelmis, kim bulmus bilmiyorum ama dunya'nin her yerinde "jacket potato" olarak geciyor. guney amerika, peru temelli oldugu soylenmis. eger biri yurt disindan getirdiyse buyuk ihtimalle avrupa'da falan gormustur. rus salatasi bizim damak tadimiza pek uymuyor. dolayisiyla ben yurt disindan geldigini dusunuyorum.

kaynak: en.wikipedia.org
0
Sour
(15.11.25)
(3)

istanbulkart appi her giriste tel no soruyor

ala09
giris yapana kadar 4 asamadan falan geciyoruz kullanan herkes bilir de bunun cozumlusu var mi
giris yapana kadar 4 asamadan falan geciyoruz kullanan herkes bilir de bunun cozumlusu var mi
0
ala09
(14.11.25)
bende istemiyor qr kod için şifrede gerekmiyor. sadece hesaba girmek için şifre girmek gerekiyor. hatta şimdi şifre girmeden 10 defa qr oluşturabiliniyor.
0
my fault
(14.11.25)
@my fault bende istiyor
0
🌸ala09
(14.11.25)
Bende de her girişte telefon numaramı istiyordu sonra ne olduysa sadece şifre istemeye başladı. Güncelleme ile alakalı olabilir. En az ayda 1 kez güncelleme geliyor uygulamaya
0
mermaidd
(14.11.25)
(7)

Öneri

mermaidd
Yine bi öneri duyurusu ile karşınızdayım :) İstanbul'da (yaka farketmez) beğendiğiniz burger mekanları var mı? Burger delisi biri olarak müsait olduğum zamanlarda önerilerinizi denemeyi düşünüyorum.
Yine bi öneri duyurusu ile karşınızdayım :) İstanbul'da (yaka farketmez) beğendiğiniz burger mekanları var mı? Burger delisi biri olarak müsait olduğum zamanlarda önerilerinizi denemeyi düşünüyorum.
0
mermaidd
(14.11.25)
Uzun yıllardır gitmemekle birlikte virginia angusu çok severdim çok güzeldi hamburgeri de patatesi de.
Son yapılan yorumlara bakılıp karar verilebilir.
Yakın zamanda dub pub’da vegan burger yemiştim çok lezzetliydi diğerleri nasıldır bilemiyorum.
0
mutekebbir
(14.11.25)
supper ın smash burgeri deneyebilirsiniz
0
ala09
(14.11.25)
Bir süredir gitmiyorum ama Zapata Burger demeden olmaz.

Zapata Burger.
0
put it in your appropriate place
(14.11.25)
Grungy ve zula istanbul'daki en iyi burgerleri yapıyor.
Smash mmash tırt öyle burger olmaz, furya patladı oradan yürüyor herkes. Grungy ve zula ilk furyanın ayakta kalan liderleri çünkü bi sebebi var.
+1
Bruce
(14.11.25)
Zulayı kesinlikle tavsiye etmem midenize paranıza zarar. Çoğu kişinin bilmediği bir yer söyleyeyim 4 leventte yazılı burger.
-1
biseysorucam
(14.11.25)
@biseysorucam zula'yı maalesef bende beğenemedim. fake mac isimli burgerlerinde o kadar yoğun sarımsak tadı vardı ki yemeğimi bitiremedim. Yazılı burgeri kesinlikle duymamıştım notlarıma ekledim
-1
🌸mermaidd
(14.11.25)
nisantasi virginia angus disinda yemiyorum.
0
arakaali
(15.11.25)
(16)

Boş dükkanda ne yapılır?

vedatchilipeppers
Merhaba,Beşiktaş Barbaros’ta giriş kat çok eski bir tane dükkanımız var. Babamın dükkanı daha doğrusu. İçinde 13 ya da 14’üncü yılında bir kiracımız var ve işleri iyi gitmiyormuş o sebeple çıkacakmış. Yıllardır emsallerine göre bedava sayılabilecek bir meblağ karşılığı dükkanımızın kiracısı kendisi.
Merhaba,

Beşiktaş Barbaros’ta giriş kat çok eski bir tane dükkanımız var. Babamın dükkanı daha doğrusu. İçinde 13 ya da 14’üncü yılında bir kiracımız var ve işleri iyi gitmiyormuş o sebeple çıkacakmış. Yıllardır emsallerine göre bedava sayılabilecek bir meblağ karşılığı dükkanımızın kiracısı kendisi. Yani emsallerin üçte biri hatta dörtte biri kadar bir para alıyoruz ve bunu yıllardır yapıyoruz biraz da destek amaçlı. Neyse orası uzun hikaye ve alakasız.

Şimdi ben babamla anlaşmaya çalışıyorum; diyorum ki burayı yeni kiracıya kiraya vermeyelim. Onun yerine ben sana her ay halihazırdaki kiracının ödediği kadar vereyim, sen de dükkanı bana ver ben içine masraf yapayım ve işleteyim. Okay oldu.

Lakin… ne yapacağım ki bu dükkanla ben? Gaza gelip adama hava bastım ben ticaret döndürürüm burada diye ama başıma iş aldım gibi hissediyorum 😅 fikir verebilir misiniz bana?

Not: satmak istemiyor dükkanla duygusal bağı var.
0
vedatchilipeppers
(13.11.25)
Baharatçılık
0
grimavi
(13.11.25)
Pizza
Tabldot yemek
Kıyafet yıkama
0
gabe h coud
(13.11.25)
butik kahve işi olabilir. öğrenmesi kolay, kar marjı yüksek, başlangıçta malzemelere biraz gideriniz olur ama.
+3
yap desem yapmazsin he
(13.11.25)
Barbaros Bulvarına en çok uyan garantili yöntem @yap desem yapmazsin önerisi.

Yalniz bu işlerin birinci kuralı işin başında durmaktir. İpleri asla gevsetmemektir, kamera vs her şey kayit altinda olsa bile öyle yöntemlerle yolarlar ki sizi bu işlere tövbe edersiniz :)
+1
makbur
(13.11.25)
Butik kahve diyenlere katılıyorum. Geçenlerde Beşiktaş'a yolum düştü ve hafta içiydi. Bir çok kahve içilecek yer olmasına rağmen her yer. tıklım tıklımdı zor bir yere oturabildik arkadaşlarımızla. Bir kaç basit tatlı çeşitleri de olursa kahvenin yanında güzel iş yapacağı kanaatindeyim.
0
mermaidd
(13.11.25)
mekan neresi?

yol üzeri mi ara yol mu?

ana yolsa her şey olur orada.

aralardaysa daha ziyade paket çalışılabilir. pilav, ev yemeği vs gibi
0
gurur
(13.11.25)
Barbarosta olduğu için kahveci ya da yemekçi diyorum. Ama işi bilen biriyle girin çok yıpranırsınız.
0
benim bir gizli bildiğim var
(13.11.25)
patso ve kaçak çay.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(14.11.25)
bu tarz denemeler kurtlar sofrasinda yapilmaz, once pismen lazim. besiktas turkiyenin m2 kira fiyati en yuksek yerlerinden biridir herhalde.
tavsiyem su olur:
1 - besiktastaki dukkani kurumsala kiraya ver, saglam bir kontrat ve guzel bir kira ile.
2 - daha makul kiralari olan bir muhitte dukkan ac, gelen kiranin bir kismiyla finanse et. belki de esnaf olmak hosuna gitmeyecek...
+1
cooperr
(14.11.25)
tütüncü aç bence çok para var o işte.
0
guitarissimo
(14.11.25)
Kahve + 1
ama benim fikrim yanında bi' promosyon ya da mesela çok az ürün çeşidi gibi oradaki kahvecilerden sıyrılabilecek bi' şey.

Beyin fırtınası lazım.
Bi' de açarsanız tam yerini yurdunu özelden atın da gelip siftah atalım, destek olalım hocam.
0
kumandanim
(14.11.25)
piliç ve piliç ürünleri (kanat,pirzola,baget) çevirme dükkanı. inanın kahveci kadar para kazanacaksınız.
0
since1907
(14.11.25)
en güzeli bildiğin işi yapmak, senin durumunda kiraya vermek. bilmediğin işlerde harcanır gidersin.
0
ravenudon
(14.11.25)
Ben de Beşiktaş'ta oturuyorum. Her gün Barbaros'tan gidiyorum. Çarşı gibi değil. Zor lokasyon bana göre.

Viral olacak, Instagram dostu özgün bir yemek bulmak lazım. Pakete uygun, elde taşımalık. Gelsinler, alsınlar, gitsinler. Hype olsun.

Tabii dükkan Barbaros'un çok yokuş kısmında değil de sahile biraz yakın diye varsayıyorum.
0
loras
(14.11.25)
Bu ülkenin düzgün meksika sokak lezzetlerine ihtiyacı var, lütfen meksikadan yemek yapmasını bilen birini kartellerin elinden ve bizi de bu zulümden kurtar.
0
tiredofwaiting
(14.11.25)
Toptan petshop. Para basarsın
0
topkapiaksaray
(14.11.25)
(4)

Beşiktaş'da hangi restoranları tavsiye ederseniz?

put it in your appropriate place
Cumartesi günü etkinliğe gidebilirim. Beşiktaş'i pek bilmiyorum. Direkt istemediklerimi; zincir resturant, kebap lahmacun, köfteciler.Dünya mutfağından tutun, belli bir müşteri kitlesi olan restoranlardan ne tavsiye ederseniz?Genel oldu ama :///
Cumartesi günü etkinliğe gidebilirim. Beşiktaş'i pek bilmiyorum. Direkt istemediklerimi; zincir resturant, kebap lahmacun, köfteciler.

Dünya mutfağından tutun, belli bir müşteri kitlesi olan restoranlardan ne tavsiye ederseniz?

Genel oldu ama :///
0
put it in your appropriate place
(12.11.25)
Tam Beşiktaş'ın merkezinde değil nişantaşı ile beşiktaş arasında kalıyor ama Napoli gourmet var çok güzel bir italyan mutfağı restorantı. Kesinlikle tavsiye ederim
0
mermaidd
(12.11.25)
Merci Baku Azerbaycan mutfağı.
Vişneli salatayı şiddetle öneririm.
0
mutekebbir
(12.11.25)
0
renegade
(13.11.25)
yemek için beşiktaşın favori mekanı tıkıntı ve oradaki portekiz tavuk. ama burası fine dining değil öyle dümdüz tavuk ymekleri yapan bi yer. uzun oturulacak bi yer değil tabi.
0
Sadece soruyorum
(13.11.25)
(8)

Altın günü yapılıyor mu?

egerbiryolcu
Yapılıyorsa kaç kişilik oluyor?Sadece iş arkadaşlari arasında mi yapiliyor?Çeyrek mi gram mi usulü nedir?Elinizde acil birkaç altın olması gereken bir durumda katılmak mantıklı mı?(Yedi kişi var diyelim altı altınim birden olacak bir ay, diğer aylar da ben herkese birer altın vericem sırası gelen k
Yapılıyorsa kaç kişilik oluyor?
Sadece iş arkadaşlari arasında mi yapiliyor?
Çeyrek mi gram mi usulü nedir?
Elinizde acil birkaç altın olması gereken bir durumda katılmak mantıklı mı?
(Yedi kişi var diyelim altı altınim birden olacak bir ay, diğer aylar da ben herkese birer altın vericem sırası gelen kişiye) bu şekilde mi oluyor?
Böyle bir grubu nereden bulabilirim veya nasıl oluşturabilirim?
0
egerbiryolcu
(12.11.25)
Şu anki ekonomik ortamda hiç de mantıklı değil. Yine de çok güvenecek en aşağı 5-6 kişi varsa evet sırasıyla veriliyor.

En son kuzenimin eşi yağlayıp balliyordu altın bir firladi herkes çekilmiş iptal olmuştu.
0
artıküyeolmakistiyorum
(12.11.25)
- Altın günü tamamen kişilere göre değişir ama ne kadar kalabalık olursa o kadar iyi. -- - Hayır sadece iş arkadaşları değil, hala komşuculuk devam ediyorsa komşularınızla ya da görüşüyorsanız eski okul arkadaşlarınızla vs de olabilir.
- Altın çok fazla arttığı için bu dönemde genelde gram tercih ediliyor (çeyrek tercih edenler de vardır tabii) ama bazen 100 dolar ya da euro da olabiliyor tamamen grubun isteğine bağlı.
- Altın gününün amacı elinize birden toplu para geçmesi. Genelde borcu olan insanlar tercih ediyor. Diyelim ki 10 kişilik grupsunuz 50 bin lira borcunuz var gelen altınlarla hemen borcunu kapatıyor kişi ve her altın gününde de taksitini ödüyor gibi düşünebilirsiniz bunu.

Bu arada katılan kişilerin kaçıncı olacağına da kura ile karar veriyorlar yani benim bildiğim öyle yapıyorlardı en son. Herkesin ismi yazılıyor hangi aya o kişi denk geliyor kuradan çekiliyordu.
+1
mermaidd
(12.11.25)
annemin katildigi 3 gün var. ayda bir toplaniyorlar. bir gün yarim altin günüymüs. eskiden tam altindi ama fiyatlar artinca yarim altina cevirmisler. digerleri 200 euro günüymüs.
para biriktirmek icin sahane bir olay.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.11.25)
Altın yerine parayla yapmak daha iyi olur yukarda artık üye olmak istiyorumun söylediği sebep ayrıca mesela çeyrek altınsa eski tarihli çeyrek altın getirenler olabilir. Birikimden çok insanların biraraya gelmesi için bu.
0
pembediken
(12.11.25)
1- Kaç kişi isterseniz o kadar olur. Çok kişi olursa çekilen vs. olma şansı artar, işler karışır. Çok az olursa da fon daralır bir anlamı olmaz. Düşük meblağ için faizsiz kredi de bulabilirsiniz neden uğraşasınız.

2- Hayır, herkes katılabilir.

3- Size bağlı, ne kadar toplanmak isteniyor? Kaç kişi olacak? Katılanlar aylık ne kadar ayırabilir? Bunlara göre değişir.

4- "Acil" ihtiyaç için mantıklı değil aslında. Gün en çok alacağınız bir şey varsa ama aceleniz yoksa mantıklı. Günü kredi gibi düşünün. Altın biraz riskli, çok hızlı yükselebiliyor bu açıdan kredi faizleri altın gününden daha hesaplı olabilir, özellikle ilk sırada olacaksanız ve gün kalabalıksa yüzü astarından pahalıya gelebilir. Dolar, euro daha mantıklı. Ama son sırada olacaksanız tersine iyi olabilir. Piyasaya bağlı bu.

5- Siz ilk sırada olursanız böyle, ama genelde kura çekilir. Tabi acil ihtiyacınız olduğunu söylerseniz insanlar da yok demez heralde, ilk sıraya kurasız yazılırsınız. İlk ay günü olan kişi ilk ay bütün altınları alır sonra herkese altınlarını iade eder, gün bitince elinde altın kalmaz. Son sırada olan kişi her ay birine altın alır sonra gün bitince aldığı bütün altınlar kendine geri döner.

6- İş çevresi, arkadaş çevresi, komşular, annenin gününe dışardan katılım... çok çeşitli şekillerde olabilir.
+1
akhenaten
(12.11.25)
Annemler hala yapıyor
Komşularıyla gram altın olmak üzere ayda 1, akrabalarla da 100dolar olmak üzere ayda 1 toplanıyorlarmış,
Yaklaşık 10 kişiler

Bana pek mantıklı gelmiyor açıkçası son kişi olmayacaksan eğer.
0
purplee
(12.11.25)
Yatırım açısından gayet mantıklı bir olay. Tabii alıp altın olarak tutacaksın. TL de değil. Bir anda 10 tane çeyrek altın almaktansa 10 ay vadeli sıfır faizle alıyorsun. Enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde borçlanmak mantıklıdır. Yatırım tavsiyesi değildir :))
+1
rabitelli
(12.11.25)
Annemin var grubu, gayet mantikli. Biz de turkiye'deyken is arkadaslari ile yapardik.
En kilit nokta sana gelenleri dagitmamak, birikim olarak kullanmak ve her ay maasindan almak yoksa gelen gidiyor. Ya da en son olacaksin
0
kassiopeia
(13.11.25)
(19)

en yakın arkadaşımın evli biriyle aylardır birlikte olması

megalomaniac
Selam duyurucular, epeydir buralara uğramamıştım ama bu konu çok canımı sıkınca, kimseye de anlatamayacağım için sizlerin fikrini merak ettim.En yakın arkadaşım geçirdiğimiz yazdan beri evli ve çocuklu biriyle ilişki yaşıyor. Başlarda sadece fiziksel çekimdir, birkaç buluşmaya vazgeçer demiştim faka
Selam duyurucular, epeydir buralara uğramamıştım ama bu konu çok canımı sıkınca, kimseye de anlatamayacağım için sizlerin fikrini merak ettim.
En yakın arkadaşım geçirdiğimiz yazdan beri evli ve çocuklu biriyle ilişki yaşıyor. Başlarda sadece fiziksel çekimdir, birkaç buluşmaya vazgeçer demiştim fakat maalesef öyle olmadı. 4-5 aydır sürüyor. Hiç böyle bir kız değildir, 34 yaşında ve toplasak 2-3 sevgilisi olmuştur ve hepsi de uzun süreli ilişkiydi. Bazı bedensel şeyleri geç keşfettiği için bu yola kapıldı belki de diye düşündüm ama uzadıkça ve dışarıda her yerde rahatça buluşup gezdiklerini gördükçe daha da üzüldüm. Başlarda bana ne yaptıklarını nereye gittiklerini anlatırdı ama şimdi arabada, cafede onun yanındayken ararsa/ben ararsam birlikte olduklarını öğrenince hemen kapatıyorum, bişey anlatacaksam vazgeçiyorum, selam da söylemiyorum, konuşursam da yanındakini yok sayarak konuşuyorum.
Birkaç sefer anlattım, istese 1 haftada boşanabilir tanışmanızdan beri neden yapmıyor sence diye uyandırmaya çalıştım, çocuklarına ayıracağı vakti dışarda orda burda gezerek geçiren biri sence doğru bir partner midir boşansa bile dedim, ne desem biraz savunup biraz haklısın deyip sürdürüyor aynı şekilde ve ben arkadaşımı kaybetmek istemiyorum. Onu tanıyan kimseye de bunu anlatıp yardım isteyemem.
Başka şehirde yaşıyor, yanına gidip yüz yüze son 1 kez konuşup bu konuyu ebediyen kapatsam mı, yoksa yavaş yavaş mesafe koyup uzaklaşsam mı... Çok seviyorum kendisini, çok kıymetli.
-1
megalomaniac
(12.11.25)
İyi de ağa bu durumun senin arkadaşlık iliskinle ne alakası var?
Kadın nasıl isterse öyle yaşıyor, evli olması seni ilgilendirmiyor. Sevgilisi varmis gibi devam edebilirsin. Sanki sevgilisi var diye hayatın zarar goruyor gibi yazmışsın.
-12
artıküyeolmakistiyorum
(12.11.25)
Öncelikle "onu tanıyan kimseye de bunu anlatıp yardım isteyemem." demişsiniz ama zaten arkadaşınızın yardım ister gibi bir hali yok. Siz size göre doğru olanı yapıp onun görmediği ya da görmek istemediği şeyleri anlatmışsınız. O da biraz size hak vermiş biraz da kendi ilişkisini savunmuş ve kaldığı yerden devam etmiş.
Hiç öyle bir kız değildir demişsiniz haklılık payınız vardır elbette ama ben her zaman insanın içinde saklı başka bir benliğin olduğuna inanırım yani kimse belirli bir yaştan sonra değişmez sadece yapacakları şeyler için fırsatlar belirli zamanlarda gelir insana.

Kendisi sizin için çok kıymetliyse şu anda yaşadığı ilişki süresince aranıza mesafe koymanız en doğrusu olacaktır çünkü bu şekilde iletişime devam etmeniz sizi daha da rahatsız edecek. Ara sıra haber almanız yeterli. Karşı taraf evli olduğu için illa ki ilişkiyi noktalamak zorunda kalacak. O zaman görüşmek isterseniz kaldığınız yerden görüşmeye devam edebilirsiniz diye düşünüyorum.

DİPNOT: Kimsenin yaşadığı ilişkiyi yargılamıyorum sadece karşı tarafın yaşadığı "rahatsızlığa" çözüm üretmeye çalışıyorum.
+1
mermaidd
(12.11.25)
'Benim öyle bir arkadaşım olsa' diyemem çünkü o yapıda bir arkadaşım olmaz. Anında ilişkimi keserim.

Ahlaksızlıkta en dip nokta bence bu. Arkadaşımın ahlaksız biri olması beni nasıl ilgilendirmez ki?
0
Mirket
(12.11.25)
ortada sizi ilgilendiren, arkadaşlığınızı bitirecek bir durum yok.
-3
my fault
(12.11.25)
Benim sıkıntım yanlış anlaşılmasın, ben de böyle bir şey yapabilirim bir gün, insan hataya müsaittir her zaman. Ama "bir kişi bile gözümü açmam için beni sarsmadı, herkes normal karşıladı ben de normal bir şey yapıyorum sandım, böyle birine zamanımı ve sevgimi verdiğim için pişmanım, şimdi hem sevgisiz hem de herkese karşı güvensiz hissediyorum" demesini istemiyorum bir gün. Çünkü çok duygusal ve hassas kalplidir.

Şimdi ben başlarda (ilk söylediği zamanlarda) hafife alıp üzerine düşmediğim için suçlu hissediyorum.
0
🌸megalomaniac
(12.11.25)
Yavaş yavaş mesafe koymayın, arkadaşlığınızı nedenini açıklayarak bitirin. İnsan hata yapar, evet. İkna etmeyi denediniz, hatasında ısrar ediyor. Normalleştirmeyin. Birinin boşanmasını beklemeden ilişkiye girmekte ve ilişkiyi devam ettirmekte sorun görmeyen birini neden çevrenizde isteyeceksiniz? Başkasına böyle zarar veren size de verebilir, çıkarı için yalan söyleyebilir. Bile isteye içine girdiği sorunları dinleyerek vaktinizi harcamak zorunda değilsiniz. Size ne diyenlere bakmayın, toplumun normali bu olmamalı.
+4
?
(12.11.25)
adam evli olmasaydı ama başka bir sevgilisi olsa, tamam mıydık? buna onay verebilir miydik?

kanunlara göre evli biriyle birlikte olmak suç değil. evet çok hoş bir hareket değil. hatta ahlaki olmadığı da söylenebilir. ama evli olan adam bu ahlaksızlığı yaparken, sizin arkadaşınız neden yapmasın ki? arkadaşınızın kimseye bir yükümlüğü yok. istediği gibi davranır.

bence arkadaşınız evli olsaydı ve kocası haricinde biriyle ilişkisi olsaydı müdahale etmeniz gerekirdi. bu durumda çok da umursamayın bence.
+1
co2s2
(12.11.25)
@co2s2
Arkadaş olduğum kişi evli adam olsaydı tabi ki öncelikle tepki göstereceğim kişi o olurdu. Ama adamı tanımıyorum, tanışmayarak tepki koyabiliyorum sadece. Çünkü daha önce bizi tanıştırma girişimleri oldu, ben bahanelerle geçiştirdim (mesela neden doğrudan sebebi söylemek yerine bahane ürettim diye kızıyorum kendime).

Beni ziyarete geldiğinde aileme "ben aşık oldum hayatımda biri var" dediği için, ilişkisi nasıl gidiyor, evlilik durumu var mı vs. diye soruyorlar mesela, geçiştiriyorum evlenmez o falan diyebiliyorum. Kendi ailesiyle de aynı durumda.

Yani sana ne diyorsunuz kısaca, ama bence bu işler tam öyle olmuyor yakın arkadaşlarımız ailemizden biri gibi olunca.
0
🌸megalomaniac
(12.11.25)
arkadaşınızın özel hayatı arkadaşlığınızı etkilememeli. özel hayat sonuçta. sen görüşünü belli edip kenara çekilirsin. arkadaşlıkta arkadaşını her hatasıyla kabul etmek değil mi? senin görevin uyarmak engel olmak değil. adam karısını çocuğunu düşünmüyorsa o onun sıkıntısı. kıymetli diyorsun neden sınır koyuyorsun ki.
-2
mikahakkinen
(12.11.25)
bırakın arkadaşınız ne istiyorsa yapsın. kendi vicdan muhasebesini yapamıyorsa siz karışmayın. günün sonunda her koyun kendi bacagından asılır.
-1
koela
(12.11.25)
Ailem gibi gördüğüm yakın arkadaşlarım var, yanlış bir şey yaptıklarını düşündüğümde tabii ki uyarırım, yapmaya devam ediyorlarsa bu kadar ısrarla uyarmaya devam edemem ama şunu yapıyorum size de bunu önerebilirim;
Ben seni uyardım, kendi hayatın sen bilirsin ama ben bu konuyla ilgili detay bilmek istemiyorum, bu konuda konuşmak istemiyorum, bana gelip o kişiyle ilgili bir şey anlatma, dert yanma vs.
Bu durumu arkadaşlığınızdan soyutladığınızda herhangi bir sorun kalmayacaktır.

“Aileniz gibi gördüğünüz arkadaşlarınızın” hayatlarına bu kadar müdahale etmek de doğru değil bence. Yanlış yaptığını üzüleceğini mi düşünüyorsunuz bırakın üzülsün nedir yani kendi yanlışını kendi fark etsin, böyle zorla olacak şeyler değil bunlar.
+2
mutekebbir
(12.11.25)
Böyle bir insanı nasıl sevebiliyorsun? Sevgini yok et. O kızın senin eşinle birlikte olduğunu hayal et.
-1
arbre
(12.11.25)
En yakın arkadaşı bir uyarırsın iki uyarırsın. Sonra arkadaşlık biter. Bu iş sizin de başınızı ağrıtmasin sonra
0
pembediken
(12.11.25)
Bir söz var, başkasına yapan bana da yapar. Benim de çok kıymetli bir arkadaşım aynılarını yaşattı.
+1
Kahvedesu
(12.11.25)
Ben olsam şu iki konu beni ilgilendirir.
1. En yakın arkadaşımın sevgilisini hıyar buluyorum.
2. Arkadaşıma karşı sorumluluğum olduğunu hissediyorum.
İlki için yapacağım şey diğer başka arkadaşlarımın hıyar sevgilileri ile aynı tarifeyi uygulamak olur. Yani özel olarak ayrı bi hıyar tarifesi uygulamam. Benim hıyar enişte taeifem işte görünce hı hı ivit falan diyip kısa temaslar. Birlikte plan yapmamak. Min. muhatabiyet.
İkinci konuda eskiden daha kaçınırdım sorumluluk almaktan. Onun hayatı onun tercihleri filan derdim. Artık daha çok fikrimi söylüyorum. Açıkça derdim ki baştan böyle düşündüm, ama artık sana zarar verdiğini düşünüyorum bu ilişkinin. Senin için endişeleniyorum.
İki durumda da arkadaşlığımı kesmem. Ama bu durumda o benden uzaklaşabilir en azından bi süre. yapcak bişey yok.
0
benim bir gizli bildiğim var
(12.11.25)
Bu, bizi ilgilendirmeyecek te, ne ilgilendirecek?

Arkadaşınızı sert bir şekilde uyarın, yaptığı yanlıştan vazgeçirmeye çalışın. Vazgeçmezse, ilişkinizi sonlandırın.

.
0
kartallar yuksek ucar
(12.11.25)
siz neden arkadaşınıza evli erkeği ayartan, yuva yıkan kadın muamelesi yapıyorsunuz onu anlamadım. partneri arkadaşınızın ilişki beklentisini karşılıyorsa sorun olmamalı. yani belki bu durumdan arkadaşınız memnun, partneri memnun, partnerinin eşi memnun, partnerinin çocukları memnun...

size düşense ahlaki değerlerinize ters düşen kişilerle ne tip bir ilişki kurmak isteyeceğinize karar vermek. onun dışında üçüncü bir kişi olarak bence sizin karışmanızı gerektirecek durum yok.
-1
tnz
(12.11.25)
Karısını, kocasını aldatanlara ve evli olduğunu bile bile ilişki yaşayanlara güven olmaz. İlerde sizi sırtınızdan hançerleycek ve yarı yolda bırakacaktır. Ben olsam yavaş yavaş arkadaşlığımı bitiridim.
+2
komando kani var bende
(12.11.25)
ben olsam bi kere çok ciddi konuşurum, "sen napıyosun, yakışıyor mu, bu nasıl bi saçmalık, nasıl normalleştirdin, ben çok üzülüyorum" gibi. ama yararının olacağını sanmıyorum. bi daha da konuyu açmam. hala seviyorsam arkadaşlığıma devam ederim çünkü ilişkisi beni ilgilendirmez ama soğuduysam eski en yakın arkadaşlığımın hatrına bu konuşmayı yine yapıp direkt bitiririm arkadaşlığımı
+2
mezzosprite
(13.11.25)
(10)

Doğum stresi

camlicagazoz
Merhabalar,Daha önce de duyuruya düğünle alakali bir duyuru yazmistim. O konuyu hallettik. Gitmeyecegiz dügüne.Şimdi şunu soracagim. Eşimin doğumu yaklasti ama ben çok gerginim. Huzursuzum. Nasıl olacak vs.gibi. yani dogumdan sonra annemgil falan sürekli görmek isteyecekler ben biliyorum. Hayır diye
Merhabalar,

Daha önce de duyuruya düğünle alakali bir duyuru yazmistim. O konuyu hallettik. Gitmeyecegiz dügüne.

Şimdi şunu soracagim. Eşimin doğumu yaklasti ama ben çok gerginim. Huzursuzum. Nasıl olacak vs.gibi. yani dogumdan sonra annemgil falan sürekli görmek isteyecekler ben biliyorum. Hayır diyemeyecegiz. Sırf bu yüzden dolayi sevinemiyorum bile.

Nasil olacak bu iş? Neler yapayim?
-9
camlicagazoz
(12.11.25)
İnşallah trolsünüzdür.
Ben ne annenizin ne eşinizin yerinde olmak isterim. İllallah dedirtirsiniz insana.
Sabah sabah sinir oldum. :)
+3
auroraaurora
(12.11.25)
karınıza sabırlar diliyorum. sizin gibi biriyle evlilik zor. annenizin ağzının içine bakacaksanız ne diye evleniyorsunuz ki?
+7
elorelia
(12.11.25)
annenin gelmesi kötü bi şey değil ya yardım ederler. kadının ağrısı sancısı dikişi vs olur. stres yapma.
-2
Sadece soruyorum
(12.11.25)
hocam artik sizi az cok bu anlamda tanidigimiz icin size gore cevap vermemiz gerekiyor,
normal birisi olsa derdik ki, sadece esinin ve bebeginin ihtiyaclarini dikkate al, ne istiyorsa onu yap, yalniz kalmak istiyorsa (esiniz ve siz) yalniz kalacaksiniz, destek istiyorsa sadece istedigi kadar ve istedigi alanda destek alacaksiniz, esiniz kimseyi istemiyorsa kimse gelmeyecek siz cekirdek aile olarak bu surecte birlikte olacaksiniz ve hayir diyeceksiniz, esiniz sadece birinin yemek yapip birakmasini istiyorsa ona gore kim yemek yapacaksa (anneler/babalar vs.) ona gore soyleyeceksiniz, esiniz birinin gelip kalmasini istiyorsa oyle olacak, yani bu sureci esinizle surekli iletisim ve destek halinde atlatacaksiniz. esinize ve size neyin nasil yapmasi gerektigi konusunda kimse ders vermeyecek, herkes agzindan cikani tartacak, ona gore konuscak vs. vs..

ama simdi siz bu profilin cok disindasiniz.
eger bu sureci dogru yonetmezseniz; esinizin hormonlari uzun bir sure alt ust durumda olacagi icin, lohusalik depresyonundan tutun da (olabilir de olmayabilir de) asiri alinganliga kadar, asiri korumaciliga kadar (cocugu kimseye birakamamak, dus almak icin birakmakta bile zorlanmak vs.) bir suru sey olabilir. bunlarin hormonlarin alt ust oldugu donemde mantikli hicbir aciklamasi yok. sizin ve etrafinizdakin yapmaniz gereken tek sey saygi gostermek ve esinizin istedigi gibi destek olmak olurdu. bu olmazsa, ya evde inanilmaz bir kavga gurultu olacak, ve kadinlarin o donemde gozu bebeklerini korumak disinda hicbir seyi gormuyor, dolayisiyla aile birliginiz ciddi anlamda sarsilabilir ya da esiniz yaptiginiz ve ona yapilan bir cok seye (zaman zaman yerli zaman zaman yersiz) cok kirilacak, sesini pek cikarmayacak (zira kendisi de alt ust olmus oluyor) ve acisi sonradan cikacak (benim etrafimda gordugum lohusalikta kirilan kalp asla unutulmuyor). bunlar kotu senaryo. iyi senaryo, esiniz de anneniz de balli kaymak olacak, esiniz ve anneniz bu sureci tatlis tatlis atlatacaksiniz. size bol sans diliyorum.
sizin yerinizde olsam mesela buradaki annelere sorardim, lohusayken nasil bir destek istemisler/ihtiyaclari olmus, ya da internette forumlardan okurdum kadinlarin en cok neye ihtiyaci olmus vs.
+2
kassiopeia
(12.11.25)
ben, sizi sadece yazdiklariniz kadariyla taniyan biri olarak kücük bir tavsiyede bulunayim: cok acil destek alin.
aileniz karsisindaki bu pisiriklik, bu acziyet hic saglikli degil.
bu hissettikleriniz hic normal degil.
siz düzelmezseniz, kadin da akli varsa bunu fazla cekmez.
bebek sahibi olmadan önce endise edeceginiz yüzlerce sey olabilir ama o seyler burada duyurusunu actiginiz seyler degiller.
bu hissettikleriniz o kadar abes, o kadar sacma ki soruyu ilk göreli iki saat oldu, hala ne yazabilirim bilemiyorum cünkü buna yazilabilecek bir sey yok.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.11.25)
Bakıcı, hizmetçi tutacak paranız yoksa epey ihtiyacınız olacak o kadına.
Sonra bebek şunu yapıyo, bunu yapmıyo diye paniklediğiniz, çaresiz gecelerinizde ilk aklınıza gelen onun telefonu olacak.
Ona göre de tedbirli olun.
-3
Mirket
(12.11.25)
"evlenirken o kişiyle değil ailesi ile de evlenirsin" sözünün yaşayan örneğisiniz. Herkes gibi bende eşinize sabırlar diliyorum.
Öncelikle dünyaya bir birey getirebiliyorsunuz fakat ne yazık ki bireyin ve eşinizin sorumluluklarını taşıyabilecek kadar olgunlaşamamışsınız. Eğer doğacak evladınızı gerçekten düşünüyor ve seviyorsanız en az 3 aylık olana kadar (daha fazla süre de olabilir) annesi ve sizden başka kimse öpmesin. Kış aylarındayız zaten covid denen meret yine hortladı haberlerini görüyoruz aman diyim hepinizden önce eşinizin psikolojisi ve çocuğunuzun sağlığı önemli.

Doğacak çocuğun dünyaya gelmesine siz ve eşiniz vesile olduğunuz içinde "o benim çocuğum şöyle yapmayın." vs deme hakkına da sahipsiniz. Nasıl ki anneniz sürekli size karışıyorsa (anlattıklarınıza istinaden) sizde bebeğinize nasıl davranılması gerektiği hakkında yorum yapabilirsiniz. Lütfen artık annenizin oğlu kimliğinizi bir kenara bırakın falancanın eşi ve falancanın babası kimliğine bürünün. Böylesi daha sağlıklı olacaktır.
0
mermaidd
(12.11.25)
Eskiden ekşi sözlükte bir kullanıcı vardı. Her türlü mevzuya 'Çare İki Bira' yazardı. Bence de işe yarardı.

Senin de ilacın iki bira bence. Ne zaman gerilirsen iki bira çak. Emin ol geçer (:
0
yurtsuz john
(12.11.25)
Hayır diyeceksiniz. Sizin istemediğiniz onay vermediğiniz hiçbir şey yapamayacaklar çünkü siz engel olacaksınız. Bebişin huzuru için annenin ruh sağlığı doğrudan önemli, siz anneyi kollayacaksınız o bebeği kollayacak. Kavga gürültü çıkarsa bebek huzursuz olur, bebek sevme meraklıları kaçar siz uğraşırsınız sonra aylarca yıllarca. Biraz yenidoğan bakımı öğrenmişsinizdir diye düşünüyorum 9 ayda. Hastanede de sorarsınız. Eşinizin whatsapp numarasını özelden yazarsanız anne grubumuza eklerim her türlü sorusunu sorar ordan 7/24. Bence kimseyi almayın eve, çok düşünüyorlarsa kapıdan yemek verip gitsinler. Hazır olduğunuzda davet edersiniz. Bunları kiminle ne zaman nasıl konuşacağınızı eşinizle birlikte güzelce planlayın, laflarınızı hazırlayın, prova yapın, ilgililere saygılı sakin ve kararlı bi şekilde bildirin, tartışmaya açmayın. Artık bu duruşu sergilemenizin vakti gelmiş, yoksa cidden yazık size de evliliğinize de bebeğinize de. Sağlıkla gelsin
0
mezzosprite
(13.11.25)
kadinlara dogumdan sonra once kendi annesi bakar.
kendine geldikten sonra kayinvalide dahil olur.
annene biraz uzak dur, kendine gelsin sana haber veririm diyeceksin.
ilk cocukta ne yapacagini bilmemek normal.

cocuk dogdugu dakika itibariyle hayatin tamamiyle degisecek, sonrasini zaten "icgudu" hallediyor. hardware sende takili zaten, software'de zamanla update ede ede oturur.
0
cooperr
(13.11.25)
(21)

uzun yolda surus yaparken biri yaninizda uyusa uyuz olur musunuz?

buenosdias
iki kez basima geldi. uzun yolda uyudugum icin sofor uyuz oluyor. laf sokuyor. bilerek gaz, fren yapiyor. sizin basiniza geldi mi? ne dusunuyorsunuz.
iki kez basima geldi. uzun yolda uyudugum icin sofor uyuz oluyor. laf sokuyor. bilerek gaz, fren yapiyor. sizin basiniza geldi mi? ne dusunuyorsunuz.
-2
buenosdias
(11.11.25)
Arabayı kullanmayan kişi neden uyumasın ki. Arabayı kullanan uyumayacak. Bunun için uyuz olunmaz. Uyuz oluyorsa kullanmasın arabayı.
-1
rock n roll
(11.11.25)
Yoo hiçte olmuyor. Hatta herkes uyuyunca kulaklığımı takıp öyle müzik dinlemeye devam ediyorum.
-2
substituent
(11.11.25)
Ben uzun yolda uyumayı tercih etmem. Yolu yaşamak isterim çünkü deşarj oluyorum uzun yolculuklarda ama şoför ben olsam ve araçtaki diğer kişiler uyusa asla rahatsız olmam aksine muhabbet etme gereksinimim olmadığı için daha rahat şekilde araç kullanırım.
Çok rahatsız oluyorsa tek başına yolculuk yapsın arabaya başka birini almasın.
0
mermaidd
(11.11.25)
arabada 2 kişiysek ben olsam uyumam ve uyunmasını da istemem. özel şoförüm değil ya da ben kimsenin özel şoförü değilim. sohbet ederek daha hızlı geçer zaman.
+2
art cat chocolate
(11.11.25)
olmam. esim hep uyur uzun yolda. hatta kisa yolda bile uyur. ben muzigimi dinler takilirim.
+1
lemmiwinks
(11.11.25)
rahatsız olmam aksine kesinlikle daha rahat olurum. onlar tedirginlikle yola bakınca rahatsız oluyorum. herkes uyuyunca istediğim gibi gidebiliyorum.
+1
gercekdunya
(11.11.25)
bu soru adamına göre değişir, yorgun bi şoförün yanında hayvanlık yapıp horluya horluya uyunmaz
+2
nahtoderfahrung
(11.11.25)
Ben uyursa sevinirim. Uyusun güzel güzel.
Edit: ya uzun yola çıkacağım kişi zaten eşim dostumdur. Uyusun tabi. Kendimi şoför gibi hissetmem.
0
kisa
(11.11.25)
Bana güvendiği için hoşuma gider.
-1
arbre
(11.11.25)
süren ben değilsem uzun uyuyuşlar yapmamaya çalışırım. şoför de zamanla yorulur, gözü dalar, uyur vs gibi bi durum olmasın onu da daha dinç tutayım diye.
sürücü bensem öyle fosur fosur saatlerce uyunmasını istemem çünkü aynı şekilde ben o kadar fazla sessizlikte uykum geliyo. ama yani bikaç saat uyunuyosa o kadar da olur insanlık.
0
chanandler bong
(11.11.25)
cok stresli bir durum yoksa, mesela asiri yagmur yagiyor, goz gozu gormuyor sis mis, hic rahatsiz olmam. ama bu bahsettigim halde arkadasim uyumustu, baya horluyordu, o zaman hakkaten bi yoldas istemistim yani elbette surmeyen kisinin yapacagi bir sey yok ama iste insan bi yaninda iki laf edecek 'ay ne kotu hava, goz gozu gormuyor' vs. diyecek birini ariyor sanirim. bir de iki kisi de yorgunsa/uykusuzsa, (elbette ideal olan hic yola cikmamak ama cikildiysa) yanindaki kisi prensip olarak uyunmamali, yoldaslik boyle bir sey yani, surucuye de yardimci olmak lazim konusarak, yemek vererek vs.
+1
kassiopeia
(11.11.25)
esim, annem, babam falansa hayir. ama mesela sehirlerarasi bir yere gidicez, komsum benim gidecegimi biliyor, gitmemi bekliyor ki otobüse para vermesin, sonra yanima gelip 4 saatlik yolun 4 saatinde uyuyor. bu düpedüz eseklik. kimsenin özel soförü degilsin sonucta. zibaracaksan bin otobüse git.

yanimda uyunmasi uykumu getirir. bircok kisi icin de böyledir. uzun yolda soförün yaninda kendim de uyumam. esim ya da babam olsa bile uyumam. bir an gözü dalsa ikimiz de gideriz.

ayrica araba sürerken kulaklikla müzik dinleyen adamin arabasina bana milyon dolar verseniz binmem. millet bir de bunun yaninda uyuyor. canini yolda bulmus millet. neler okuyorum böyle.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.11.25)
Araba kullanırken biri uyuyorsa uyuz olanlar oruç tutarken biri yemek yiyorsa sinir krizi geçirenler hep aynı modeller.
-6
kizil karga
(11.11.25)
Uyumam ve uyutmam.
0
Mirket
(11.11.25)
yol boyunca uyanık kalmasına gerek yok, arada bir uyuyabilir.
ama arada bir kısmı önemli.

başkasının arabasında hiç uyumadım. uyumam. ayıbı ayrı, tehlikesi ayrı.
uzun yol ve dönüşümlü sürmemiz gerekiyorsa birazcık kestirdiğim olur.
0
biseysorcaktim
(11.11.25)
Valla ben ne kadar uykum gelse de uyumamaya hatta sohbetle ya da müzikle arabayı kullananı da uyanık tutmaya çalışıyorum. Bu bence şoför koltuğunun yanında oturanın co-pilot olarak otomatik görevi. Burada oturan uyusa bile arkada olsam da uyanık kalıp şoförün de uyanık kalabildiğinden emin olmaya çaışıyorum.
+1
Amaranta ursula
(11.11.25)
bilerek gaz-fren yapiyor kismi en kotu kismi bence. onceden bir beklentin olabilir ve yanindaki kisi uyudu diye rahatsiz olabilirsin (kim olduguna ve duruma bagli olarak), fakat gaz-fren yapmak cok cocukca.

dedigim gibi, kisi ve durum burada onemli.
0
Sour
(11.11.25)
şoför iyi insan değil, ya da ergen bir arkadaş.
0
ebabil curnatasi
(11.11.25)
ben kullanıyorsam uykum yoksa milletin uyuması işime geliyor daha rahat kullanıyorum. eğer uykum varsa uyumalarını istemem.
0
mikahakkinen
(11.11.25)
Uyuz olmak demeyelim. İstemem, izin vermem.
Ön koltukta oturan kişinin uyumasını istemem. Arka koltuktakiler uyuyabilir. Öndeki arka koltuğa geçip uyuyabilir ön koltuk boş kalabilir.
Ama ön koltuktakinin uyuması uykumu getiriyor.
Önceden söylerim ama bunu, sonradan gaz fren veya uyuzluk yaparak değil.
0
michael_knight
(12.11.25)
benim hanim uzun yolda genelde uyur. beni hic etkilemez.
kamyoncu ruhluyum, rekorum sadece benzin icin durarak 18 saat.
yanimda biri olsun olmasin ben yola bakarim.
0
cooperr
(12.11.25)
(12)

Deri ceket sorusu

arbre
Deri ceket almak istiyorum. Bir sürü mağaza gezdim. Doğru düzgün bulamadım. Nereden alınır deri ceket? Mavi'de beğendiğim deri ceketin kolu çok uzundu. Elimin dışını kapatıyor. Bu normal mi? Derimod çok pahalı. O kadar vermek istemiyorum. Max 3 4 bin. Sağ olun.
Deri ceket almak istiyorum. Bir sürü mağaza gezdim. Doğru düzgün bulamadım. Nereden alınır deri ceket? Mavi'de beğendiğim deri ceketin kolu çok uzundu. Elimin dışını kapatıyor. Bu normal mi? Derimod çok pahalı. O kadar vermek istemiyorum. Max 3 4 bin. Sağ olun.
-4
arbre
(10.11.25)
Maalesef ki 3-4 bin lira verip alacağınız deri görünümlü ceketleri maksimum 2 sezon giyebilirsiniz. Ardından soyulma yapıyor. Bir kaç kere o tarzda bir ceket beğenip alma gafletinde bulundum hepsi çöpü boyladılar.
Eğer alayım yıllarca benimle beraber kalsın derseniz en az 10k yı gözden çıkartmanız lazım. Tabii gerçek deri ceketin de belirli bakımları oluyor onu da eklemeden geçemeyeceğim.

3-4k bandında trendyol'dan butiklerden bulabilirsiniz. Yorumlardan faydalanarak alabilirsiniz.
+3
mermaidd
(10.11.25)
mermaidd, gerçek istemiyorum, aynı şeyi 1 yıldan uzun süre giyince sıkılıyorum. Değişiklik olması daha iyi. Butiklerden hiç alışveriş yapmadım. Çok güvenemiyorum.
-3
🌸arbre
(10.11.25)
Mirket
(10.11.25)
www.trendyol.com örneğin bu. Trendyoldaki yorumlara bakarak alabilirsin. Olmazsa iade etmekte çok kolay. Ben topluca alışveriş yapıyorum ardından olmayanları iade ediyorum. Gayet uygun fiyatlı deri ceketler varmış bu kadar uygun alternatifler olduğunu bende tahmin etmemiştim.
0
mermaidd
(10.11.25)
mermaidd, tam aradığım ceket
-1
🌸arbre
(10.11.25)
www.derimont.gen.tr

buradan iki tane aldım. güzel iş yapıyorlar. fiyatlar uygun.

(mermaid'in verdiği linkteki ceket gerçek deri değil)
-1
yurtsuz john
(10.11.25)
@yurtsuz john ben zaten kendisine yukarıda söyledim istediği fiyatlara gerçek deri ceket bulamayacağını. İstediği fiyatlara deri görünümlü ceketler bulabileceğini de ekledim. Ona istinaden yolladım o linki.
Yolladığınız linktekiler gerçek deriyse şayet gayet uygunmuş. Ben derimod'dan 2 sezon önce 6 bine yakın bi fiyattan almıştım
0
mermaidd
(10.11.25)
2. el düşünürsen kadıköy'de çok iyi deri ceket satan yerler var.
0
ruhlardan esinlenen karga
(11.11.25)
ruhlardan esinlenen karga, 0 alırım
-1
🌸arbre
(11.11.25)
kaliteli suni deriler de var. hem daha uygun olur, hem de hayvanları kıyafet için öldürmemiş olursun. :)) kesinlikle zorlamıyorum veya eleştirmiyorum. sadece öneri... ben hep suni deri kullanıyorum, sorun yaşamıyorum. beymen'den bakabilirsin.

tr.calvinklein.com

www.zara.com

www.jackjones.com.tr

www.zara.com
+1
art cat chocolate
(11.11.25)
Chocolate, gerçek alamam, oradan zengin gibi mi duruyorum :)
-2
🌸arbre
(11.11.25)
o fiyatlara markalarda bir ürün bulma imkanın yok, yerel üretici lokal bir markete bakman lazım.
0
erty_ksk
(11.11.25)
(8)

Şarap önerisi

mermaidd
Ben şaraptan pek anlamam desem yeridir. Arkadaşlarım da pek anlamaz. Hem kendime, hemde arkadaşlarıma almak üzere yurtdışında lidl gibi marketlerden bulabileceğim içimi güzel şarap önerilerinize açığım.
Ben şaraptan pek anlamam desem yeridir. Arkadaşlarım da pek anlamaz. Hem kendime, hemde arkadaşlarıma almak üzere yurtdışında lidl gibi marketlerden bulabileceğim içimi güzel şarap önerilerinize açığım.
0
mermaidd
(10.11.25)
blush iyidir hocam
0
ihsanlı
(10.11.25)
Markete gittiğin zaman şarap bul, vivono'dan notuna bak. 3.8 ve üstü iyidir genelde.
Lidl'da bunu bulmak kolay değil tabi de çoğu markette rahatça bulursun.
+1
logisticsmanager
(10.11.25)
@logisticsmanager bunu söylediğiniz çok iyi oldu. Teşekkür ederim. Ben nedense iyiler seviyesinden başlıyor diye düşünüyordum. Bu şekilde daha rahat şarap bulabilirim.
0
🌸mermaidd
(10.11.25)
Hazır sıcak şaraplar da vardır, havalar soğudu mevsimi de geldi. Glühwein ya da mulled wine diye geçer, sadece bir cezve ya da tencerede kaynatmadan ısıtıyorsun, baharatlı tarçınlı aromatik tatlı bir şarap oluyor, içimi kolay
+1
grimavi
(10.11.25)
Hangi ülke?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.11.25)
@konusma ben konusuyorum yakın tarihte Belgrad'a gitmeyi düşünüyorum. Bir kaç yere gitme olasılığım da var. Önerileri not edip gittiğim ülkelerde bulduklarımı almayı düşünüyorum.
0
🌸mermaidd
(11.11.25)
primitivo şarap tipini aşırı öneririm. hem uygun fiyat hem lezzetli (eğer kırmızı seviyorsanız)
0
elektr10
(11.11.25)
riesling beyaz sarap, icmesi inanilmaz rahat
+1
monicapp
(11.11.25)
(19)

Ayva seven var mı?

kisa
Ama böyle elma gibi hart hurt ısırıp ağızda iyice ogutup suyunu çıkarıp emerek yiyenleri soruyorum.
Ama böyle elma gibi hart hurt ısırıp ağızda iyice ogutup suyunu çıkarıp emerek yiyenleri soruyorum.
+1
kisa
(10.11.25)
Özellikle tuzla yemeye bayılıyorum. Denemeyenlere de tavsiye ederim
+1
mermaidd
(10.11.25)
çok severim.
+1
eileengray
(10.11.25)
Çok severim. Ben ayvanın yemeğini bile yapıyorum nohutlu.
+1
rock n roll
(10.11.25)
Bayılırım. En sevdiğim meyve hatta.
+1
Murtazaaylak
(10.11.25)
tazesini ayri tatlisini ayri severim, cennetlik meyvelerden bence.
+1
cooperr
(10.11.25)
ekmek ayvasını severim. yumuşak olur. dışı hafif tüylü olur.

ayva bana oldum olası çocukluğumu anımsatmıştır. memleketten dönen eş dost getirirdi.
+1
yurtsuz john
(10.11.25)
çok severim, elma gibi ısıra ısıra yiyorum çocukluğumdan beri.
+1
deartheodosia
(10.11.25)
çok severim, bazıları boğazda takılıyor aşağı gitmiyor ama bazıları da yumuşacık oluyor, hafif ekşi kışın en sevdiğim meyvelerden biridir.
+1
exlibris
(10.11.25)
okurken huylandım için gıcıklandı sus sus :D
0
neira
(11.11.25)
severim ama bıçakla yerim.
+2
hrskrs
(11.11.25)
En sevdigim üc meyve icinde sayarim hep. Taze meyvesi, kompostosu, receli, tatlisi, hepsi sahanedir benim icin.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.11.25)
O zaman yaşasın Ayva seven insanlar 💥
+1
🌸kisa
(11.11.25)
huloooggggg
+1
cooperr
(11.11.25)
Ayva sevilmez mi! Ama elma gibi ısıramıyorum dişlerden dolayı. Anca dilim dilim...

Ayva bitanedir.

Edit: Gidip bir umut bakacağım dolaba, vicdansızlar 🥲

Edit2 : 😄😄hizliresim.com
+3
yadigar
(11.11.25)
Bayılırım. Tuz ve limonla dene bambaşka bir şey oluyor :)
+1
sadakatsiz
(11.11.25)
kink mi yaptin o nasil ayva yeme tanimlamasi.

ayva oyle yenmez, olursun.
0
warrior princess
(11.11.25)
senede 2-3 kez rakının yanına meze yaparım. bol tuz ve limonla iyi gider. ayrıca üzerine türk kahvesi döküp yemeyi deneyin enfes olur.
0
ground
(11.11.25)
ayva, muşmula gibi yerken boğaza takılan ve hafif boğulma hissi veren mayhoşumsu meyveleri çok severim. kuru olanları hiç çekilmiyor ama sulu sulu, güneş gibi sapsarı olanları çok seviyorum.
0
m e b
(11.11.25)
+1

En sevdigim meyvedir
0
chunksia
(14.11.25)
(3)

Arkadaşa Hangi Hediye

?
Isyerinden arkadaşıma doğumgünü için hediye almayı düşünüyorum. Sizce 1200 e şu minik küpe mi (inci seviyor), 1650 TL' ye versace 30 ml edp mi? 1500 ü pek geçmek istemiyordum ama aklıma hediye alternatifi gelmiyor. Önerisi olan yazsın lütfen.https://www.beymen.com/tr/p_ecru-atelier-grace-altin-kapl
Isyerinden arkadaşıma doğumgünü için hediye almayı düşünüyorum. Sizce 1200 e şu minik küpe mi (inci seviyor), 1650 TL' ye versace 30 ml edp mi? 1500 ü pek geçmek istemiyordum ama aklıma hediye alternatifi gelmiyor. Önerisi olan yazsın lütfen.

www.beymen.com
0
?
(10.11.25)
Küpe gayet hoş gözüküyor. Eğer değişik alternatifler arıyorsan 11 kasıma kadar sephorada indirimler var. Kimi ürün %25 kimileri %30 indirimli. Makyaj yada yüz bakım seti alabilirsin eğer kullanacağını düşünüyorsan.

www.sephora.com.tr şu linkteki gibi bir çok setler indirimde .
0
mermaidd
(10.11.25)
küpe güzel bence.
0
elorelia
(10.11.25)
EDP, 'Ne alsam diye kafa yormaya üşendim, Aldım, geçtim.' mesajı barındıran bir hediye düşüncesi uyandırmıştır hep bende.
0
Mirket
(10.11.25)
(14)

Şu cümleyi nasıl yorumlarsınız?

seni tanıdığım güne lanet olsun
"Ben bir insanın yanındaysam kesinlikle onun kalitesinde artış görürsün." Kibirli, özgüvenli veya başka bir şey?
"Ben bir insanın yanındaysam kesinlikle onun kalitesinde artış görürsün."
Kibirli, özgüvenli veya başka bir şey?
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(10.11.25)
kibirli.
+1
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(10.11.25)
tam bi varoş dalyarak cümlesi maalesef. bu cümleyi kuracak insanın kibirli olabilecek kapasitesinin olduğunu sanmıyorum.
+14
asap raki
(10.11.25)
(bkz: Delusional)
+3
salihdt
(10.11.25)
özgüven böyle bir şey değil.
bu sapına kadar kibir ve kendini beğenmişlik.

ben iyi insan seçerim anlamı da çıkmıyor tam olarak, ben seçtiğim insanı yükseltirim diyor.
+4
biseysorcaktim
(10.11.25)
Bu bence kibir, özgüven vesaireden ziyade direkt narsizm.
+1
mermaidd
(10.11.25)
Narsist kişilik bozukluğu
Eğitimsiz
Cahil
Varoş
+5
cemallamec
(10.11.25)
"Yav he he" derim sesli ya da içimden duruma göre.
+5
Amaranta ursula
(10.11.25)
dev aynasi sendromu derim
0
cooperr
(10.11.25)
Yukardakiler +100 başka söze gerek yok. söylenmesi gereken her şey söylenmiş
0
Rondak
(10.11.25)
aklıma ilk bu geldi

www.youtube.com
0
yurtsuz john
(10.11.25)
kendi içinde dibine kadar yetersiz olduğunu düşünen (özgüvensiz) ama bunu maskelemek için dışarıya kibirli ve büyüklenmeci bir profil sergileyerek bunu kapatmaya çalışan sıkıntılı bir tip derdim karşımda olsa.
0
mor oje
(10.11.25)
"bastırılmış ezikliğin dışa vurumu" diye yorumladım.
+1
duyuruuser
(10.11.25)
@asap rakının lafının üstüne laf konmaz. narsist bile şu cümleyi kurmaz.
0
mikahakkinen
(10.11.25)
kesinlikle tersi olacaktır, uzak durun!
0
sweetoffice
(10.11.25)
(12)

çılbır

exlibris
kahvaltıda mı yersiniz?diğer öğünlerde meze gibi ortaya mı koyarsınız?kahvaltıda yiyorsanız yoğurduna sarımsak koyar mısınız?çılbırdan nefret mi edersiniz?kahvaltıda günde bir yumurta yerim, omlet ya da haşlama şeklinde, çılbır denemek istiyorum yarın. yorumlarınızı alayım...
kahvaltıda mı yersiniz?
diğer öğünlerde meze gibi ortaya mı koyarsınız?
kahvaltıda yiyorsanız yoğurduna sarımsak koyar mısınız?
çılbırdan nefret mi edersiniz?

kahvaltıda günde bir yumurta yerim, omlet ya da haşlama şeklinde, çılbır denemek istiyorum yarın. yorumlarınızı alayım...
-1
exlibris
(10.11.25)
Kahvaltıda yenmez bence o, çayın yanında.

Sarımsağı da sonrasında dışarı çıkmayacağımdan emin olduğum akşam yemekleri dışında asla yemem.
0
Mirket
(10.11.25)
Çılbır bana göre bir ana yemek. O yüzden günün kalanında dışarı çıkmayacaksam eğer öğlen tüketiyorum haricinde hep akşam yemeklerinde tercih etmişimdir. Kahvaltı için değişik bir şey arıyorsanız ispanyol omletini tavsiye edebilirim. Patatesli yumurtanın soğanlı olan versiyonu diyebiliriz. Soğanlar piştiği için koku vs rahatsızlığınız da olmaz.

Bu arada naçizane bir tavsiye yoğurdu çok çok az benmari usulü ısıtıp yumurtaları üzerine öyle eklerseniz yemesi daha keyifli oluyor. Aksi halde yoğurdun soğukluğundan yumurtanın kıvamı çok çirkinleşiyor. En azından benim için.
0
mermaidd
(10.11.25)
Sabah erken kahvaltı yapıyorsam istemem ama öğlenden itibaren her öğün yiyebilirim.
0
mutekebbir
(10.11.25)
bana tam olarak bir yaz öğlen yemeği gibi geliyor çılbır hafif ve soğuk olmasıyla. mezelik bir şey değil kesin olarak başlı başına bir yemek bir şeylerin yanında iyi gidecek bir şey değil bence. yani şöyle yarım yemeklerin vardır az az doymak için bir de çılbır yapayım dersin o ayrı ama yemeğin yanına özellikle çılbır yapıp bir menü oluşturmazsın. kahvaltıda hiç yemedim peynir kaymak süt varken yoğurtlu bir yemek pek tüketesim gelmez ama yenmez de değil tabi özellikle kahvaltıda süt ürünleri pek tüketmeyen biriysen. çok aç değilsen akşam da yenir ama akşam genellikle en önemsediğim şey doyuruculuk oluyor.
0
semaforo de medianoche
(10.11.25)
yumurtanın yemeyi sevdiğim nadir formlarından biri olduğu için ben oldukça severim. yazılanın aksine daha çok brunch ya da kahvaltı olarak tüketirim. yaşadığım ülkede de böyle tüketiliyor, alışkanlık oldu sanırım. akşam yemeği olarak tercih etmem. çiğ sarımsak yerine de kurutulmuş kıtır sarımsak olabilir. sarımsaksız yiyorum daha çok.
0
eileengray
(10.11.25)
ben çok severim ancak bence kahvaltılık değil, sarımsaksız aynı lezzeti veremez diye düşünüyorum :)
evde yemek olmadığında akşam için kurtarıcı daha çok benim için
0
ao12
(10.11.25)
kahvaltıda yemem.
sarımsakla yemem. düz yoğurtla yerim.
öğle-akşam yemeği ok.
çok severim, hafif ve lezzetli. gayet sağlıklık bir yemek.
0
false pretension
(10.11.25)
Rahmetli dedem oglenleri yerdi bunu. Gun ortasi yemegidir.
0
warrior princess
(10.11.25)
Kahvalti disindaki zamanlarda yerim. Baska bir yemegin yaninda olmasini tercih ederim. Cilbirla ilk kez askerde karsilastim, tabii bilinen usulden cok farklidir. Yogurdun icinde yumurta olmasi basli basina garip bir konsept gibi geldi ama denedim hosuma gitti. Sonradan kendim de yaptim birkac kez iyi gidiyor.
0
mbond
(10.11.25)
kahvaltıda çok sevmem, ama haftasonu filan geç kahvaltı olacaksa olabilir. onun dışında öğlen de yediğim çok oldu akşam da :) çok severim kendilerini. sarımsaklı çok güzel olduğu için dikkat etmek gerekiyor :)
+1
sweetoffice
(10.11.25)
yumurta beyazindan nefret eden biri olarak yumurta beyazini yiyebildigim tek formu cilbirdir.
bence ana yemektir. okuldan eve geldiginde falan gömersin :)
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(10.11.25)
kahvaltı değil de biz akşam yemeğinde meze gibi yeriz
0
ihsanlı
(10.11.25)
(11)

Mutsuzken hangi yemekleri tercih ediyorsunuz?

tiredofwaiting
Çikolata yemek değildir.
Çikolata yemek değildir.
0
tiredofwaiting
(09.11.25)
Hamburger tercih ediyorum. Benim mutsuzluğuma iyi geliyor
0
mermaidd
(09.11.25)
mutluyken mutsuzken her koşulda lahmacun söylüyorum ben. hem ucuz hem de ucuz. o bakımdan yani.


güzel bi yerden iki lahmacun yetiyor ama burger şoplardan burger söylesem ortalama 6 tane yemem lazım vb... börgırking . mc donadls falan.
0
Fodera
(09.11.25)
mutsuzken yemek bile gelmiyor aklıma. çoğunlukla peynir ekmek.
0
rakicandir
(09.11.25)
Mutsuzken yemek gelmiyor aklıma açıkçası pek yemiyorum
0
basond
(09.11.25)
Domatesli makarna (salçalı değil)
Ispanaklı gözleme.
Mantarı tavada çevirip kimyon pulbiber kekik ile ekmek arası yapıyorum, tarifi mantar kokoreç diye aratırsan çıkar.
Dondurulmuş pizza
Mutsuzken içim sıcak bir şey çekince yapımı çok kolay olduğu için arpa şehriye çorbası
0
grimavi
(09.11.25)
İskender.

Mutluyken kutlamak için veya mutsuzken sevinmek için veya normalken ve daha mutlu olmak için.
Her koşulda bende buna cevap iskender.
0
michael_knight
(09.11.25)
Makarna :) kendime izin verdigim nadir zamanlardan.
0
kassiopeia
(09.11.25)
Ton balıklı pizza
0
boyalı kuş
(09.11.25)
Soslu tavuk döner dürüm.
0
kertenkeleyi kerpetenle ketenpereye getiren
(09.11.25)
Yoğurt yerim ben tarçınlı. Bu sayede daha da mutsuz olursun ama çivi çiviyi söker
+1
vedatchilipeppers
(09.11.25)
üzgünsem yemek yiyemem.

sinirliysem hamburger (vegan) gibi kötü yiyecekler. aslında başkalarına sinirlenip kendimi cezalandırmış oluyorum. :/ lanet olsun bu hayata, sağlığıma da dikkat etmeyeceğim işte hıh diyorum. pizza, makarna gibi kötü şeyler yani işte.
0
art cat chocolate
(10.11.25)
(3)

Yetkili olmayan serviste iPhone pilini değiştireyim mi?

hadi ya la
İyi midir?iPhone 13 kullanıyorum, daha 2 buçuk yıl oldu, şarj %35 civarını geçmiyor. Kalibrasyon vs. için tavsiye edilenleri yapmama rağmen çözüm olmadı.Sanırım orijinal olmayan şarj aletinden dolayı oldu, önceki Apple ürünlerimi hep yıllarca kullandım, batarya problemi yaşamadım.Yaşadığım yerde yet
İyi midir?

iPhone 13 kullanıyorum, daha 2 buçuk yıl oldu, şarj %35 civarını geçmiyor. Kalibrasyon vs. için tavsiye edilenleri yapmama rağmen çözüm olmadı.

Sanırım orijinal olmayan şarj aletinden dolayı oldu, önceki Apple ürünlerimi hep yıllarca kullandım, batarya problemi yaşamadım.

Yaşadığım yerde yetkili servis yok, puanı çok yüksek birkaç telefoncu buldum. Yorumlarda yerli/yabancı herkes iyi şeyler söylemiş. Hiç beklemeden pilini değiştirtsem mi? Ne kadara mal olur? Tavsiye eder misiniz?
0
hadi ya la
(09.11.25)
Annemin daha önce iphone 11 telefonu için bizde bi telefoncuda bataryasını değiştirttik ve maalesef ki hiç memnun kalmadık. O zaman apple yetkili servis randevusu ile vs uğraşmayalım diye yapmıştık ama pişman olduk.
Şimdi apple destek sayfasından kontrol ettiğimde iPhone 13 batarya değişimini tahmini 4.249tl olarak gösteriyor.

Telefonunu bu şekilde kullanabiliyorsan ve ilerleyen zamanlarda yetkili servise gidebilecek durumdaysan ben oyumu servisten yana kullanıyorum. En azından yine bir problem olursa batarya ile alakalı muhattabın yetkili servis olur.
0
mermaidd
(09.11.25)
Önermem. Kadıköy'de puanı 4.8 olan bir telefoncunun bile yorumları kötüden iyiye sıralayınca aslında iyi yorumların yazdırıldığını, sahte olduğunu görmüştüm. zaten şu piyasada işini gerektiği gibi ahlaklı şekilde yapan çok az telefoncu / tamirci var maalesef. İyi olanlar bu dediğime gocunmasın artık.

sürekli sahte hikayelerle etkileşim kasan malum bir iphone tamircisi de patates mesela. Hangi şehirdesiniz bilmiyorum ama pek çok şehirde troy mağazaları var yetkili satıcı ve servis oraya bir bakın derim en azından direkt apple mağazası olmasa da.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(09.11.25)
hocam internetten deji markasından pilini sipariş edin. siz değşiebilirseniz siz yoksa da telefoncuya o deji marka pili taktırın. bi sorun olunca garantili oluyor iki sene. bana bi kere benim hatam yüzünden çok küçük şişmesine rağmen yeni pil göndermişlerdi. (telefonu 10 gün bilgisayara takılı halde şarjda ve ekranı açık bırakmıştım)
0
sipsiyah
(09.11.25)
(19)

Erkek parfümü önerisi

mermaidd
Özellikle kullanıp sevdiğiniz ve kalıcılığına güvendiğiniz parfümler neler? Duyuru kadınları sizde "ya şu koku erkeklere çok yakışıyor." dedikleriniz varsa önerebilirsiniz. Hediye almak için soruyorum, bütçe sınırım max 6-7k
Özellikle kullanıp sevdiğiniz ve kalıcılığına güvendiğiniz parfümler neler? Duyuru kadınları sizde "ya şu koku erkeklere çok yakışıyor." dedikleriniz varsa önerebilirsiniz. Hediye almak için soruyorum, bütçe sınırım max 6-7k
0
mermaidd
(09.11.25)
(bkz: acqua di gio)
0
chicha_v2
(09.11.25)
Edt pişmanlıktır onu söyleyeyim. Dior kullanıyorum ama kalıcı değil Edt aldığım için. Kalıcılık istiyorsanız kesinlikle Edp ya da Elixir olmalı.
-1
arbre
(09.11.25)
Givenchy Gentlemen Boisee Edp
0
Cesario
(09.11.25)
terre d'hermes ya da grey flanel
0
co2s2
(09.11.25)
@arbre haklısın, kendime alırken de kesinlikle edt parfüm tercih etmiyorum.
0
🌸mermaidd
(09.11.25)
Abi yanlış anlama ama parfüm seçerken kriterinin "kalıcı" olması çok anlamsız, yani sen kişisel olarak paçuli mi seversin ambroksan mı seversin vetiver mi seversin ozonik kokuları mı seversin bunlar önemli çünkü parfümün ana karakterini bunlar belirliyor; terre d'hermes vetiver kökenli ve kalıcı dior sauvage da ambroksan kaynaklı o da kalıcı ama birbiriyle alakası olmayan kokular, yani kalıcılıktan ziyade sen ne seviyorsun o önemli. Vetiver böyle kuru toprak gibi kokar paçuli ıslak toprak gibi kokar ambroksan tuhaf bir nota temiz bir ten kokusu gibi kokar ozanik kokular diğer içeriklere bağlı olarak deniz gibi de kokar yosun gibi de tutar, araştırmanı buna göre yapsan bence daha net yol alırsın.
+1
kizil karga
(09.11.25)
@kizil karga ben kadınım ve bi erkek arkadaşıma doğum günü için almak istiyorum parfümü yani kendim kullanmak için sormadım bu soruyu. Eğer öyle sormuş olsaydım dediğinde haklısın sevmiş olduğum notaları belirtmem gerekirdi.
Ayrıca kalıcı olmasını istemem bana anlamlı geliyor bazı parfümler var ki 1-2 saate uçup gidiyor.
0
🌸mermaidd
(09.11.25)
Arkadaşına seçiyorsan daha kötü, yani yine sen bilirsin ben tartışıyormış gibi olmayayım ama arkadaşının zevklerini bilmeden parfüm seçmek gerçekten büyük risk.
0
kizil karga
(09.11.25)
@kizil karga hayır neden tartışıyor gibi olalım. Daha önceden kendisine parfüm almıştım bu arada, çok parfümden anlayan biri değil genelde watsons gibi yerlerden alır. Aldığımı severek kullanmıştı. Şimdi yeniden almak istedim ama farklı bi parfüm olsun istedim ondan sordum. Önerilenleri sephora'da deneyip tarzına uyacağını düşündüğümü alacağım.
Bu arada sephora'dan hediye alırken yanına bi sample koyduruyorum. Deneyip, beğenmezse değiştirme şansı olsun diye.
0
🌸mermaidd
(09.11.25)
Cartier Declaration
0
lüzumsuz adam
(09.11.25)
O zaman ben sana genel beğeniye uygun kimsenin "lan bu neymiş" demeyeceği parfümlere yönelmeni öneririm, yani parfümlerle biraz zaman geçirmiş biri pek tercih etmeyebilir ama parfümden çok anlamıyorsa bleu de chanel, dior sauvage, stronger with you (bu zaten dünyanın en çok kullanılan erkek parfümü olabilir) versace eros, le male gibi parfümler herkes tarafından beğenilen çok uç özellikleri olmayan her mevsim kullanılabilen parfümlerdir.
0
kizil karga
(09.11.25)
Her koku herkese olmuyor, bunu hep söylüyorum parfüm duyurularında. Bir insanın görünüşü ve tarzıyla kokusu birbirini tutmalı. Kıyafet almaktan farksız aslında.

Örneğin minyon, yumuşak huylu güleç biri ağır baharatlı parfümle ortalıkta dolaşırsa olmaz, başka yerden üstüne bulaşmış gibi kokar.

Örneğin iri yarı, insan azmanı, sert mizaçlı birisi buram buram vanilya koksa uymaz. Birisi şaka yapmak için üstüne fısfıslamış gibi kokar.

Bence siz gidin arkadaşınızın görüntüsünü kafanızdan çıkarmadan testerları birer birer deneyin. Bu olur dediğinizi alın. En güzeli, en doğrusu bu.
0
akhenaten
(09.11.25)
Fragrantica'nin direkt listesi var bunun için;
www.fragrantica.com

Bu arada edt, edp vs bunlar kişinin tenine bağlı şeyler. Her edt kötüdür her edp iyidir oldukça basit bir yaklaşım. Buna bakarak parfüm almayin.

Neyse illa tek ama tek bir parfüm seçecek olsam Terre d'Hermès olurdu. Ama iyi ki tek parfüme kalmak zorunda değilim.
0
logisticsmanager
(09.11.25)
@akhenaten Haklısınız, buradakilerle birlikte benim de aklımda olan bir kaç koku var. Hepsini gidip koklayacağım ondan sonra bi karar vereceğim.
0
🌸mermaidd
(09.11.25)
Bu arada sevgiliniz değilse bu kadar para vermenize gerek yok, pahalı olması=güzel olması değil kesinlikle. Siz bilirsiniz ama çok yazılan parfümlerin büyük bir kısmı vayy dedirtmiyor. Zara'dan daha ucuz iki parfüm almak da bir seçenek.
-1
arbre
(09.11.25)
@arbre haklısınız, sevgilim değil ama o da doğum günümde pahaca yüksek bir şey almıştı. Mahçup olmamak adına böyle bi tercihte bulunayım dedim aklıma alacak pek bir şey gelmedi. İhtiyacı olan bir şey yok çünkü laf arasında ağzını aramıştım.
0
🌸mermaidd
(09.11.25)
tom ford noir. kokusu bilemem de kalici
0
ala09
(09.11.25)
Armani eau de cedre'yi bi bakın sephora'da derim. Süper kalıcı değil ve süper yayılmıyor; diğer yandan sedir, çay, limon karışık notaları. Kimseyi rahatsız etmiyor ve beğeniliyor.

ya da ikinci opsiyon olarak Tom Ford Beau de Jour. Denemeden almayın ama.

***BÜTÇEYİ AŞAN ÖNERİ***
He derseniz ki benim sevdiğim kendini vladimir putin gibi hissetsin ortamlarda. Yani büyüleyici bir enerji yayılsın hani, bu imajın parfüm haline getirilip şişeye koyulmuş hali bence şudur: www.beymen.com
***BÜTÇEYİ AŞAN ÖNERİ***
0
vedatchilipeppers
(09.11.25)
@vedatchilipeppers Tabii ki denemeden almam. Bu arada almayacak olsam bile bütçeyi açan kokuyu da aşırı merak ettim gidip onu da deneyeceğim sanırım. Çok teşekkür ederim tavsiyeleriniz için.
+1
🌸mermaidd
(09.11.25)
(9)

Kafa Karışıklığı

sezai karesort
Selamlar,Direkt konuya girizgah yapıyorum.Mevcut şirketimde 4 yıldır çalışıyorum, fakat 1,5 yılını bahsedeceğim hanımefendi ile her gün iletişimde olmayacak şekilde beraber çalıştık ve çalıştığımız şehirler de farklı. yani hiç yanyana gelip fiziki olarak çalışmadık.Beraber çalışmamız gereken süreler
Selamlar,

Direkt konuya girizgah yapıyorum.

Mevcut şirketimde 4 yıldır çalışıyorum, fakat 1,5 yılını bahsedeceğim hanımefendi ile her gün iletişimde olmayacak şekilde beraber çalıştık ve çalıştığımız şehirler de farklı. yani hiç yanyana gelip fiziki olarak çalışmadık.

Beraber çalışmamız gereken sürelerde iletişimimiz esprili, enerjik özetle samimi bir iletişim şeklinde gerçekleşti. Hatta bu durum benim dikkatimi çekti sanki bir frekans yakalamışız gibi bir durum oldu, diğer çalıştığım ekip arkadaşlarımla yaşadığım gibi bir iletişim değildi. Fakat iş dışında herhangi bir şekilde iletişimimiz olmuyordu açıkçası. Bazen 1 ay iş sebebiyle bile olsa iletişime geçmediğimiz oluyordu.

Ve bu Hanımefendi benimle iletişim kurması gerektiği zamanlarda mail veya teamste yazması kafi olacakken genellikle direkt cepten arayarak iletişim kuruyordu. Bu durumdan da bir kıllandım açıkçası.

Bir konuşmamızda sanırım ben samimiyet boyutunu biraz ileri götürünce sanki ona karşı bir ilgim varmış gibi algıladı sanırım bana "biz seninle bu kadar çok iş yapmazdık ne oldu sürekli yazıyorsun :) " gibi sanki üstü kapalı şekilde bana amacın ne kardeşim mesajı çaktı. Bu soru karşısında afallayan ben "ne diyeceğim lan ben" moduna girip gayet ciddileşip çünkü bu işin bu kısmı senin sorumluluğunda öteki kısmı da benim haliyle sana yazıyorum dedim.

Neyse sonra bir şey daha fark ettim ki -biraz avelim, laglı çalışıyor algılarım- son konuşmalarımızda beni telefonla aradıktan sonra konu daha kişisel özel hayata kapsayacak kısımlara kayıyordu, yani sohbet etmeye çalışıyordu. İşte kurumsal hayat bana uygun değil, şöyle planlarım var vs. gibi sen ne planlıyorsun kendin için vs. gibi. Yani işi konuştuk hallettik fakat telefon kapanmadı farklı bir konu açıldı ama ben her zamanki gibi hımm anladım geri dönüşleriyle neyse o zaman görüşürüz deyip telefonu kapattım genellikle.

Neyse son bölüme geçiyorum.

Geçen Cuma günü pat diye "Bugün benim son iş günüm" diye yazdı.
Şaka yapıyor sandım "ciddi misin ?" diye dönüş yaptım.
"Evet, sizleri tanımak güzeldi :) instagramdan ekle :)" diye geri döndü bana.
Ben de; "Seni tanımak da güzeldi fakat instafram kullanmıyorum, söz açtığım gibi ilk seni ekleyeceğim :) dedim.
"hahaha mantıklı, tamamdır. Kendinize iyi bakın" diye dönüş yaptı.

Lan kafamda deli sorular oluştu sonra dedim "lan kafayı mı yedi bu sanki daha şimdi tanışmışız gibi sizli bizli konuşuyor" tak diye gideceğini söylüyor ve şimdi bana instagramdan ekle vs. diyor. Telefon numaram da var halbuki instagram ne alaka mk diyorum.

Sonra vakit geçtikçe acaba kendisine yalan söylediğimi mi düşündü instagramım yok diye vs. kuruntu yaptım. Sonra dedim bir arayayım sonra dedim bu iş farklı yerlere de gidebilir amacı ne çözemedim şehirler de farklı falan fistan kafam karışık yani anlayacağınız.

Belki söylemedi bana ama benim bulunduğum şehire de geliyor olabilir. İletişimimin kesilmesini de pek istemiyorum ama durum da ciddileşirse diye de korkuyorum. Sanki benim hissettiğim o ikimizin arasındaki freakansı o da hissetti ve "lan belki ?" oldu veya ben kuruntu yapıyorum.

Yardım edin ya :( napayım ben :(
0
sezai karesort
(08.11.25)
ne kaybedersin ki? ara konuş. aniden çıktın gitti ne oldu nereye geçeceksin bir yer buldun mu merak ettim de. cesur ol konuş. gönlü varsa uzar gider muhabbet. gerçekten instagram'ın olmadığını açıkla ama yaş 50 değilse bence aç o instagram'ı. instagram kullanmamak havalı değil. kullanmak da değil. ama günümüzde gerekli bir sosyal medya ve iletişim aracı bence.
+2
art cat chocolate
(08.11.25)
@art cat chocolate +1 bence de instagramı açmalısın. Hatta bunu yaparsan bi taşla iki kuş vurmuş olursun. Onun için instagram hesabı açtığını anlayıp eğer gerçekten aranızda bahsettiğiniz gibi bir frekans varsa ve bunu o da hissettiyse sana kendini daha da açıkça ifade etmesine vesile olacaktır bu hareketin.
Ama yok hala arkadaş gibi davranıyor o zaman da "ya acaba iletişim kursa mıydım?" ikileminden çıkmış olursun ve "en azından denedim." dersin.
+1
mermaidd
(08.11.25)
Bir iş arkadaşınla ilk defa özel konulara girdin sanırım. Bu kadar panik yapacağın bir şey yok. Bunlar normal şeyler. Bunlar ilişki için sinyal değil. Bu arkadaşlık başlangıcı olabilir. Instagram tavsiye etmem. Ona bir sürü erkek mesaj atıyordur. Whatsapp'tan ya da arayıp kahve içelim mi de. O zaman hoşlandığını belli edebilirsin.
0
arbre
(09.11.25)
kimin lafı hatırlamıyorum.

erkekler, kadınların tüm nazik hareketlerini flört çabası zanneder. kadınlar, erkeklerin tüm flört çabalarını nazik hareket zannederler.
+2
co2s2
(09.11.25)
Cevaplarınız için çok teşekkürler arkadaşlar.

İlk olarak ilk defa iş arkadaşlarımla özel konulara girmedim açıkçası özellikle karşı cinsle. Oturup mekana gidip, içip dertleştiğimiz çok oldu fakat herkesin mesafesi gayet netti yani anlayabiliyorsun onu.

Nazik davranış konusunda da katılmıyorum açıkçası. Nazik davranış veda niyetinde olur iyi temennide bulunma olur kalkıp instagramdan ekle diyorsan bu artık nazik davranışın dışına çıkmış oluyor. Bilmiyorum ben mi yanlış yorumluyorum.

Burada asıl sorun asılında benim gibi duruyor.

İşten ayrıldığı için iletişimimizin kopma durumu yüksek şayet ben bir adım atmazsam ama adım atarsam konu artık farklı noktalara da gidebilir işte ben bunu istiyor muyum ondan tam emin değilim ki şu açık belli gibi duruyor bence; eğer iletişimi devam ettirir hatta hafif meyilli konuşmalar yaparsam yüksek ihtimal karşılık alacağım gibi hissediyorum bu sefer olay ciddiye binip farklı bir boyuta geçecek.

İşte ben bunu istiyor muyum ? bilemiyorum. İletişimim kopmasın da istiyorum ama bir sonraki evreye (Sevgililik) de hemen geçmek de istemiyorum.
+1
🌸sezai karesort
(09.11.25)
Tabii ki instagram açmak zorunda değilsiniz. Kullanmıyorsanız kullanmamaya devam edin bence.

Bir buçuk yıldır iletişim halinde olduğunuz birisi için hâlâ "acaba" diyorsanız, hiç zorlamayın derim. Aksi bir durum olsa ve "keşke sevgili olsak" tarzı bir temenniniz olsaydı, farklı konuşurdum.

İkinizin de yolu açık olsun.
0
yadigar
(09.11.25)
Sen erkeksin. Yani hem başlatıcı hem de ilişkiye yön verici sensin. Kadın tarafı aklına yatarsa, uygun bulursa devam eden taraf, beğenen kişiyi beğenirse uyan taraf. Sen bağı kuracaksın ve yöneteceksin. Dolayısıyla hemen sevgili olmak istemiyorsan olmazsın, hiçbir kadın seni istemediğin şekle sokamaz ki, yani senin kadınlar karşısında bu tarz bir iradenin olması lazım. Kendine güvenmeyen bir erkek kaçar evet ama kadınlar da özgüvensiz erkeği ya istemezler ya da elde edip yönetirler, bence kendini iyi bir incele.
-2
muhayyer divan
(09.11.25)
iş için, iş sırasında yapılan muhabbete bence fazla anlam yüklemişsiniz. size özel hissettiğiniz, kıllandığınız davranışların tamamı pekala karşı tarafın doğal hali olabilir.

"İşten ayrıldığı için iletişimimizin kopma durumu yüksek şayet ben bir adım atmazsam..." demişsiniz de kadın zaten "instagramdan ekle :)" diyerek iletişimin kopmaması adına bir girişimde bulunmuş. siz ise reddetmişsiniz.

"adım atarsam konu artık farklı noktalara da gidebilir" kısmındaki "farklı noktalar" ile kastettiğiniz nedir? yani bu noktada kendinize fazla güveniyorsunuz gibi geldi. iş arkadaşlığı dışında muhabbetinizin olmadığı bir kişiyle ilk defa karşılıksız sohbet edeceksiniz ve konuşunca hemen sevgili olacağınızı zannediyorsunuz. karşı taraf da sizi bir arkadaşı gibi görüyor olamaz mı, illa sizden hoşlanmış mı olmalı? hadi hoşlanmış diyelim, belki sohbet sarmayacak ve sürdürmek istemeyecek(siniz). fazla anlam yüklüyorsunuz. biraz rahat olun.

son olarak instagram tanımadığınız bir kişiyi tanıyabilmek için de kullanılan bir araç. yeni açacağınız -yani hiç geçmişi olmayan- hesap saklayacak bir şeyleriniz olduğu şüphesini uyandırabilir. sizin yerinizde olsam instagram hesabı açmamaya devam eder, ama bir şekilde sohbeti farklı kanaldan devam ettirip buluşmaya çalışırdım.
0
tnz
(09.11.25)
instadan eklersin mevzusu özel bir anlam ifade etmiyor bana göre. Ara, de ki merak ettim yaa nereye gidiyorsun nasıl oldu vs. sonra son mesajlarında siz'li biz'li konuştun şirketle beraber bizi de mi geçmişte bıraktın cart curt derken verdiği cevaplar ve tonlardan olay bir yere gidiyor mu gitmiyor mu anlarsın. arkadaşça aramış olursun yani bir şey yok bunda.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(09.11.25)
(4)

İngilizce Speaking skillerimin ortamdan uzaklaşarak kaybolması

iwillsee
hayatımda ilk defa ana dili ingilizce olan bir ülkeye geçici süre ile geldim. (ingiltere) öncesinde ingilizce ile çok uzun yıllardır iç içeyim. zaten reading ve listeningde problem yok. ayrıca uzun yıllardır da uzak doğulular ile çok yakın çalıştığım ive iş görüşmeleri gerçekleştirdiğim için ingiliz
hayatımda ilk defa ana dili ingilizce olan bir ülkeye geçici süre ile geldim. (ingiltere) öncesinde ingilizce ile çok uzun yıllardır iç içeyim. zaten reading ve listeningde problem yok. ayrıca uzun yıllardır da uzak doğulular ile çok yakın çalıştığım ive iş görüşmeleri gerçekleştirdiğim için ingilizce speaking im akıcı zannediyormuşum. buraya gelince britishlerle konuşmaya çalışınca psikolojik mi ya da ne olduğunu anlamadığım şekilde dut yemiş bülbüle dönüyorum. kelimeler aklıma gelmiyor. çok geriliyorum ve strese giriyorum. sanki ingilizce bilmiyor ya da hayatımda ilk defa karşılaşıyor gibiyim. nerede o dil sınavlarından yüksek skorlar alan kişi nerede bu dut yemiş bülbüle dönen kişi. psikolojik sanırım bilemiyorum çünkü ana dili ingilzce olmayan biri söz gelimi bir afrikalı veya koreli ile konuşurken böyle gerilmiyorum ve nispeten daha akıcıyım. ama ana dili ingilizce olan biri olan karşılaşınca çok strese giriyorum ve strese gidince zaten kısıtlı olan speaking im hepten gidiyor. böyle bir şeyle karşılaşan oldu mu nasıl aştınız bu bariyerleri.
0
iwillsee
(08.11.25)
British aksanını anlamaya çalışmaktan geriliyor olabilir misin? Çünkü kelimeleri aşırı yuvarlayarak konuşuyorlar belki onların sarfettiği kelimeleri anlamaya ekstra çaba gösteriyorsundur ve ondan aklın karışıyordur. Çünkü söylediğine göre ana dili İngilizce olmayan kişilerle konuşurken sıkıntın yokmuş. Onlar aksanı yoğun bir şekilde konuşmuyorlarsa, kelimeler anlaşılırsa rahat sohbet ediyorsundur.
+1
mermaidd
(08.11.25)
Psikolojik bence.
Londra’da uçaktan inince ilk işim döviz bürosuna gitmek olmuştu. Adama “I want sterlin.” demiştim sjdjdh. Benim de İngilizcem iyiydi sözüm ona. Amerikalı ve İngiliz hocalarımız vardı halihazırda. İnsan dilin anavatanına gidince geriliyor mu nedir.
+1
auroraaurora
(08.11.25)
Kesinlikle sana has bi durum değil ve psikolojik de değil :) Anadili İngilizce olmayan ve anadili İngilizce olan biriyle iletişim kurmak çok başka bir olay. Telaffuz olayını falan geçtim adamların günlük konuşma dili, seçtikleri phraseler, tonlamalar, kısaltmalar çok başka :) Bu ancak orda 1 ay falan vakit geçirdiğinde özümsemeye başlayacağın bir şey.

Psikolojik etken şu aşamada giriyor oyuna, mesela konuştuğun kişi aşırı aceleci ve senden ultra hızlı bir şekilde konuşmanı olayı hemen aktarmanı bekliyor. Bu noktada elin ayağına dolaşırsa bu psikolojik evet :D Fakat geri kalanı sen ortama adapte olmaya başladıkça kendiliğinden geliyor.
+2
truf
(08.11.25)
ingiltere özelinde normal bence. amerika'da başka, anadili ingilizce olmayan ama iyi ingilizce konuşulan avrupa ülkelerinde başka, ingiltere'de bambaşka. amerika'da konuşulanı anlamak için %60 efor sarfediyorsam ingiltere'de %110 falan gerekiyordu, en azından benim için.
+1
orient blue
(08.11.25)
(17)

inançsızlar mı yoksa inananlar mı ölümden daha fazla korkuyor?

anlamsiz geliyor
sb.
sb.
0
anlamsiz geliyor
(07.11.25)
Keskin bir soru cevabım yok ama inançsız biri olarak yanılmayı çok isterim. Böylesi çok daha korkunç çünkü.
+1
mutekebbir
(07.11.25)
Ben bunun inanmak yada inanmamakla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Bana göre insanlar ölümden tamamiyle belirsizlik dolayısıyla korkuyor. İnanan için de inanmayan için de ortada çok büyük belirsizlik var. Dini kitaplarda ahiret tanımı verilmiş ve açıklanmış olsa da hiçbirimizin gidip görmediği bir yer. İnançlı olmayan kesimin de kendince düşünceleri var ama en nihayetinde her şeyin ucu bilinmeyen bir yere çıkıyor.

Belirsizliğe bir de var olan hayallerimiz, belki arkada bıraktığımız çocuklarımız ve anne-babamız vs gibi etkenler de eklenince iyice korkunç bir hal alıyor ölüm.
+2
mermaidd
(07.11.25)
İnananlar daha fazla korkar çünkü ödül ceza bekler. İnanmayan gidecek yer yok dediği için daha rahattır.
+2
cemallamec
(07.11.25)
İyi ki öleceğiz diye düşünüyorum korkmaktan çok. Çünkü bu ne saçmalık. Din perdesi çekip her işi gören insanlardan midem bulaniyor ve bu işin pirleri memleketimizde bu işi icra ediyor. Bana kalsa hemen şimdi ölebilirim asla sorun değil.
0
artıküyeolmakistiyorum
(07.11.25)
İnansaydım korkardım bence. Ölümden sonrasından korkmuyorum çünkü bir şey yok, beynim durunca bilinç/ruh/töz yok oluyor. Ama yavaş ve acılı ölmekten korkuyorum. Öldükten sonra ipimle kuşağım...

"Her şeyin ucunun bir yere çıkması" da metafizik bir inanç, inanmayanlar olarak çıktığına inanmıyoruz zaten :)
+3
kobuzchu kiz
(07.11.25)
inançla ilgisi var mı bilmiyorum bunun.
etrafımdaki küçük gözlem kümesine göre her iki duruma dair örneklerim var.

inançtan ziyade, ölüme yüklenen anlamla ilgili bence bu.
inanmayanlar da ölüme anlam yükleyebilir. yokoluş ya da yokluk fikri bazı insanlar için düşünmesi korkunç bir şey.
+1
biseysorcaktim
(07.11.25)
İnananlar daha fazla korkuyor tabii. Bir inançsız olarak ölüm sonrası sonsuz uyku olduğunu bildiğimden bir korkum da yok. Hatta bu çok rahatlatıcı bir şey :)
0
sadakatsiz
(07.11.25)
İnanmayanlar daha çok korkuyor.
çünkü elinde dünya, bilim ve diğer maddi akli argüman ve çıkarımlardan başka bir şeyi yok.

Güya yaşlanmayı geciktiren kozmetik ürünleri bile gerçekte ölümden kaçınan dünyaya bağlanan insanı anlatır.
Bir de bilimsel çalışma olarak söylenen cryonics projesi var.
Bu da güya öldükten sonra yeniden dünyaya dönmeyi ifade ediyor.
Ruhu , net açıklayamayan bilim, ruha nasıl yön verecekte yeniden bedenle bir araya getirecek? bu da ayrı bir soru
İnananın ise Rabbi var ve sadece onun merhametine sığınıyor.
-2
diyecevaplandı
(07.11.25)
Soru çok yönlendirici olmuş ancak, ölümden korkmanın inanıp inanmamakla çok alakası olduğunu sanmıyorum. İnsanların bazısı korkuyor bazısı üstüne çok kafa yormuyor, ölüm fikrine alışmış oluyor. Bunların bazısı inançlı bazısı inançsız. Bu tip insanların her birini görmek mümkün.
+1
akhenaten
(07.11.25)
Bence inanmayanların korkması lazım. Ben korkuyorum. Çünkü ne demek var olmayı bırakacağım. Korkmamak çok saçma bir şey zaten ben korkmam diyene inanmam. Yeterince detaylı düşünmemiştir derim.


İnançlı insan niye korksun, onun inancına göre var olmaya devam edecek hiçbir sıkıntı yok.
+1
aguen
(07.11.25)
bunun inanmakla değil kişilikle alakası var. bir gruba ait olmak, belirsizlikten çekinmek vb. özellikleri olan insanlar daha inanmaya istekli. subjektif olarak düşüncem şu, inanan insanların daha çok korktuğunu düşünüyorum.
0
mikahakkinen
(07.11.25)
inançlıyım ve ölümden korkuyorum.
+1
deartheodosia
(07.11.25)
ölüm korkulan bir şey miymiş.
-4
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(07.11.25)
İnançlıyım ve ölümden korkmuyorum. Çünkü istediğin kadar kork, kaçış yok, bir gün bir şekilde başına gelecek ve engel olabilen yok. O halde neden kendime yük edeyim o korkuyu, hiç stres yokmuş gibi bir stres kaynağı daha neden sırtlanayım. Her insanda ölümden deli gibi korkan bir id vardır, bu korku id'in bizi hayatta tutması için yaratılmıştır, id üstüne düşeni zaten her insanda hakkıyla yapmaktadır, bundan fazlası, sürekli düşünüp korkmak bence saçmalık.

Yani bunun inançla alakası yok.
0
muhayyer divan
(07.11.25)
Yaş, iş konum vesaireden dolayı çok fazla cenaze taziye ortamlarına gidiyorum kısa süre de olsa. Aynı zamanda sosyoloji mezunu olmamdan mütevellit gözlem yapmadan duramıyorsun. Sonuç; seküler veya inançsız olduğunu düşündüğünüz ortamlarda sessiz sedasız gayet olağan normal karşılanmış bir ortam görüyorum. Ancak dini bütün, mütedeyyin cenaze ve taziye ortamlarında durum bambaşka. Ağlayanlar bağıranlar Çağıranlar tırnaklarıyla yüzünü çizenler elleriyle başına vuranlar, ayılanlar bayılanlar ağıtlar yakanlar zılgıt çekenler var ortamda. Bu bana hep garip gelmiştir ve hala da garip gidiyor. Anlayanlar için bir şeyler var bu yazıda. İyi akşamlar
+3
ground
(07.11.25)
bence en cok inanma taklidi yapan "dinciler" korkuyor, o yuzden cumalarda falan hep en sirada sevap points kasiyor abiler. tanidigim ne kadar yavsak it ugursuz var ise cumayi kesinlikle kacirmaz. eger varsa, hesap zamani geldiginde "evet kul hakkina girdik ama abi bak hep en saf tuttuk" diyerek yirtmaya calisacaklar, cunku fitratlari bu :)
-2
cooperr
(07.11.25)
din düşmanıyım bir şeyden korktuğum yok.
-2
hold the door
(07.11.25)
(3)

seyrek ve ince telli saçlı birinin saçlı görünmesi

biseysorcaktim
için ne yapmak lazım?saçlarım ince telli ve seyrek. hep ince ve seyrekti ama daha gençken bu kadar değildi. ekstra bir dökülmesi yoksa da kız arkadaşlarımın günlük dökülen saçları benim tümüne denk.uzun saçlıydım gençken, o halimi özlüyorum. ama seyrek ve uzun saçlı olmayı sevmiyorum.daha az seyrek
için ne yapmak lazım?

saçlarım ince telli ve seyrek. hep ince ve seyrekti ama daha gençken bu kadar değildi. ekstra bir dökülmesi yoksa da kız arkadaşlarımın günlük dökülen saçları benim tümüne denk.

uzun saçlıydım gençken, o halimi özlüyorum.
ama seyrek ve uzun saçlı olmayı sevmiyorum.

daha az seyrek görünmesi için ne yapmak lazım?
mesela kıvırcıklaştırmak işe yarar mı (perma deniyor sanırım)
0
biseysorcaktim
(06.11.25)
Her aksam duş almanız lazım, kirli saçlar nemli gözükür ve seyrek görüntüye yol açar. Saçları kuru gösteren yağsız sampuan kullanacaksız. Fırça diye tabir edilen tarakla saçları sağa veya sola doğru tarayın. Briyantin, jöle, limon suyu vs yok.
-1
HellKeePer
(06.11.25)
Benim de saçlarım ince telli. Argan yağı kullanıyorum arada da kemik iliği maskesi yapıyorum. Başka bi duyuruda da yazmıştım ilik maskesi bayağı etkili oluyor üstelik bebek saçlarının da hızlı uzamasını sağlıyor.
Permayı önermem çünkü kullanılan kimyasal saça zarar verebiliyor çoğu zaman.
Kullandığın şampuanın içine az miktarda çam terebentini, e vitamini ampul katarak kullanırsan dökülmelerin de azalma olacaktır. Benim kendime yaptıklarım bunlar
0
mermaidd
(06.11.25)
bu uzun vadeli çözümler dışında saçına makyaj yapabilirsin. yani saçdiiplerine biraz boya gölge sürmek çok etkili oluyor. ben bunu şans eseri yanlışlıkla kahvrengi kuru şampuanı saçıma sıkınca farketmiştim. fakat kuru şampuan çok faydalı bişiy olmadğı için buna özel bir ürün kullanabilirsin. bir de benim eskilerden bildiğim badem yağı ve sarımsak saç çıkartır ve uzatır.
0
mavicorap
(07.11.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.