cosmicgadin
ankara'da iyi gitar hocasi var mi tavsiye edebileceginiz? https://www.youtube.com/watch?v=BQEntEPIUu8 orta karar gitar calabilen birine beyle gitar calmayi ogretebilmeli. oraleti gormezden gelin.
ankara'da iyi gitar hocasi var mi tavsiye edebileceginiz? www.youtube.com 
orta karar gitar calabilen birine beyle gitar calmayi ogretebilmeli. oraleti gormezden gelin.
orta karar gitar calabilen birine beyle gitar calmayi ogretebilmeli. oraleti gormezden gelin.
0
Öncelikle, iyi gitar çalmak, iyi gitar öğretmek ve iyi bir gitarcı olmak kavramları çok bambaşka şeyler.
İyi gitar çalan iyi öğretemeyebilir. İyi öğretenin öğrencisi iyi değilse yine cacık olmaz. Müzikte çok geçerli bir durumu daha söyleyeyim;
"öğretmen öğretmez. öğrenci öğrenir."
İyi gitar çalan iyi öğretemeyebilir. İyi öğretenin öğrencisi iyi değilse yine cacık olmaz. Müzikte çok geçerli bir durumu daha söyleyeyim;
"öğretmen öğretmez. öğrenci öğrenir."
0
alperz +1. Videodaki gibi çalmak için de birine ihtiyacın olduğunu sanmıyorum, çalış yaparsın elin yatkınsa.
0
özgür abbak diye bi hoca var. ders almadım ama videolarını falan izlemiştim.
yerli üretim guthrie govan diyorlar kendisine :)
yerli üretim guthrie govan diyorlar kendisine :)
0
celcius
Merhabalar,bir arkadaşım pazartesi bir işe başlıyor,patronla maaş vs konuşulmuş anlaşılmış ancak bugün şirketin muhabesecisi seninle işkura gideceğiz demiş. sanırım işkur yapacak 6 ay sigortasını çocuğun. öyle bir sistem vardı1- bu sigorta emeklilik primini kapsıyor mu?2- bu durumun arkadaşıma dezav
Merhabalar,
bir arkadaşım pazartesi bir işe başlıyor,
patronla maaş vs konuşulmuş anlaşılmış ancak bugün şirketin muhabesecisi seninle işkura gideceğiz demiş. sanırım işkur yapacak 6 ay sigortasını çocuğun. öyle bir sistem vardı
1- bu sigorta emeklilik primini kapsıyor mu?
2- bu durumun arkadaşıma dezavantajı var mı?
başıma hiç gelmediği iin kavrayamadım ben de?
bir arkadaşım pazartesi bir işe başlıyor,
patronla maaş vs konuşulmuş anlaşılmış ancak bugün şirketin muhabesecisi seninle işkura gideceğiz demiş. sanırım işkur yapacak 6 ay sigortasını çocuğun. öyle bir sistem vardı
1- bu sigorta emeklilik primini kapsıyor mu?
2- bu durumun arkadaşıma dezavantajı var mı?
başıma hiç gelmediği iin kavrayamadım ben de?
0
Çok emin olmamakla beraber emeklilik primini kapsıyor. İşbaşı eğitim programı kapsamında girmiştir muhtemelen. Parasını şirket değil, İşkur verecek onun.
Dezavantajı şu: O program muhtemelen 6 ay ya da 1 yıl sürecek. Program sonunda firma isterse çalıştırmaya devam edecek, isterse de işten çıkartacak.
Dezavantajı şu: O program muhtemelen 6 ay ya da 1 yıl sürecek. Program sonunda firma isterse çalıştırmaya devam edecek, isterse de işten çıkartacak.
0
İlgili programda 6 ay boyunca günlük 50 TL sini işkur karşılıyor.Sağlık sigorta nasıl yatıyor tam bilmiyorum ama emeklilik için SSK yapılmıyor gibi bir durum var.
0
1- işbaşı programı ile işe başlamış. maaşı devlet ödeyecek, daha önce söylendiği gibi.
sadece sağlık sigortası yapılacak, emeklilik günü olarak sayılmayacak diyebilirim, çünkü 2013 de yaptığım staj, 4A hizmet dökümümde gün olarak sayılmamış görünüyor. Sadece sağlık sigortası yapılmış çıkarımını yapıyorum buradan.
2- işverenin kötü niyetli olmadığı durumlarda, avantajı bile var diyeiliriz. işveren 6 ay ücretsiz eleman denemiş oluyor, çalışan da kendini ispatlama fırsatı buluyor. o süre boyunca kadroda olmadığı için de belli sözleşme yükümlülükleri, ağır mesai, yazılı savunma alınma ihtimali gibi durumlar olmuyor. bu yönden avantajlı diyebilirim.
kadrodaymış gibi canını dişine takarak çalışırsa, bence işveren onu kadroda değerlendirecektir. (ben ve birçok arkadaşımda öyle oldu)
tabii işveren şu mantıkta ise durum kötü; "yaa şu angarya işleri yaptıracak bi stajyer alalım, yoğunluk geçince postalarız adamı, 6 ay maaşsız çalıştırmış oluruz." maalesef böyle yapan yerler var, ama işkur bunu engellemek için belli bir istihdam kotası koyuyor diye biliyorum. atıyorum bu sene 100 stajyer almışsın, 70 ini neden kadroya almadın diye sorarlar adama. öte yandan bunun da kolayı var, alırsın kadroya yalandan, 2 aylık deneme sürecinde iş akdini feshedersin gider yani..
arkadaşına gayret ve başarılar diliyorum. kendini göstersin bir şekilde, sorumluluğu olmasa bile sorumluluk almayı ve ciddiyetle çalışmasını tavsiye ederim. belki de benim gibi 1 senede uzman 2. sene yönetici olur :)
sadece sağlık sigortası yapılacak, emeklilik günü olarak sayılmayacak diyebilirim, çünkü 2013 de yaptığım staj, 4A hizmet dökümümde gün olarak sayılmamış görünüyor. Sadece sağlık sigortası yapılmış çıkarımını yapıyorum buradan.
2- işverenin kötü niyetli olmadığı durumlarda, avantajı bile var diyeiliriz. işveren 6 ay ücretsiz eleman denemiş oluyor, çalışan da kendini ispatlama fırsatı buluyor. o süre boyunca kadroda olmadığı için de belli sözleşme yükümlülükleri, ağır mesai, yazılı savunma alınma ihtimali gibi durumlar olmuyor. bu yönden avantajlı diyebilirim.
kadrodaymış gibi canını dişine takarak çalışırsa, bence işveren onu kadroda değerlendirecektir. (ben ve birçok arkadaşımda öyle oldu)
tabii işveren şu mantıkta ise durum kötü; "yaa şu angarya işleri yaptıracak bi stajyer alalım, yoğunluk geçince postalarız adamı, 6 ay maaşsız çalıştırmış oluruz." maalesef böyle yapan yerler var, ama işkur bunu engellemek için belli bir istihdam kotası koyuyor diye biliyorum. atıyorum bu sene 100 stajyer almışsın, 70 ini neden kadroya almadın diye sorarlar adama. öte yandan bunun da kolayı var, alırsın kadroya yalandan, 2 aylık deneme sürecinde iş akdini feshedersin gider yani..
arkadaşına gayret ve başarılar diliyorum. kendini göstersin bir şekilde, sorumluluğu olmasa bile sorumluluk almayı ve ciddiyetle çalışmasını tavsiye ederim. belki de benim gibi 1 senede uzman 2. sene yönetici olur :)
0
dahinnotha
Merhaba,Google, Yandex, Facebook, VK, mail.ru gibi sitelere herkes istediğini yükleyebiliyor ve ücretsiz olarak GB'larca veri depolanabiliyor. Bunun yanında dünyanın bir çok yerinden aynı anda bu sunuculara veri isteği gönderiliyor ve bu sunucular en ufak bir sorun çıkarmadan ya da son kullanıcıya y
Merhaba,
Google, Yandex, Facebook, VK, mail.ru gibi sitelere herkes istediğini yükleyebiliyor ve ücretsiz olarak GB'larca veri depolanabiliyor.
Bunun yanında dünyanın bir çok yerinden aynı anda bu sunuculara veri isteği gönderiliyor ve bu sunucular en ufak bir sorun çıkarmadan ya da son kullanıcıya yansıtmadan karşılayabiliyorlar.
*Bu sunucuların bir bant genişliği var mı? Nasıl teknolojiler kullanıyorlar ve aynı anda milyonlarca megabyt'lık isteği nasıl karşılıyorlar?
*Şirketler sunucularının kapasiteleri hakkında bir şeyler söylüyorlar mı? Tahminen ne kadar büyüklükleri var?
*Sunucu maliyetlerinin yüksek olmasından bahsediliyor sıklıkla. Nedir bu olay? Bahsedilen depolama kapasitesinin yüksekliği mi, internet bağlantı hizmetleri ve elektrik tüketimi mi?
edit:google data center gallery'e baktım da, seagate marka 2 TB'lık harddisk kullanıyorlar. ben en azından ssd benzeri bir teknoloji beklemiştim. harddisk ile farklı kullanıcılara ait veriler aynı anda nasıl okunabilir ki?
www.google.com
Google, Yandex, Facebook, VK, mail.ru gibi sitelere herkes istediğini yükleyebiliyor ve ücretsiz olarak GB'larca veri depolanabiliyor.
Bunun yanında dünyanın bir çok yerinden aynı anda bu sunuculara veri isteği gönderiliyor ve bu sunucular en ufak bir sorun çıkarmadan ya da son kullanıcıya yansıtmadan karşılayabiliyorlar.
*Bu sunucuların bir bant genişliği var mı? Nasıl teknolojiler kullanıyorlar ve aynı anda milyonlarca megabyt'lık isteği nasıl karşılıyorlar?
*Şirketler sunucularının kapasiteleri hakkında bir şeyler söylüyorlar mı? Tahminen ne kadar büyüklükleri var?
*Sunucu maliyetlerinin yüksek olmasından bahsediliyor sıklıkla. Nedir bu olay? Bahsedilen depolama kapasitesinin yüksekliği mi, internet bağlantı hizmetleri ve elektrik tüketimi mi?
edit:google data center gallery'e baktım da, seagate marka 2 TB'lık harddisk kullanıyorlar. ben en azından ssd benzeri bir teknoloji beklemiştim. harddisk ile farklı kullanıcılara ait veriler aynı anda nasıl okunabilir ki?
www.google.com
0
o harddiskler senin bildiği 2 tb harddiskler değil, endüstriyel tip diskler. raid 5 yapılarak birlestiriliyor performansları çok yüksek. ssd yeni teknoloji ve manyetik disklere oranla daha dayanıksızlar. belli okuma yazma sayılarına ulaştıkları zaman ömürleri tükeniyor ve sadece okunabilir hale dönüşüyor. evde benzer bi datacentervari birşey kendin yapabilirsin son kullanıcı odaklı NAS ürünleri mevcut western digital MyCloud mesela
0
Bu işlerden çok anlamam ama, bahsettiğiniz devasa siteler için aşağıdaki gibi bir metod olduğunu okumuştum. Tabi daha neler neler vardır.
(bkz: network load balancing)
(bkz: network load balancing)
0
Büyük şirketlerden bahsediyorsak bant genişliği mevcut donanımın izin verdiği en yüksek seviye ve verimlilikte olmalı. Bu verimliliği sağlamak adına da sunucu üzerinde fazladan ısı ve elektrik üretimine sebep olabilecek bütün parçaları kaldırıyorlar. Maliyet dediğimiz elektrik, depolama, özellikle soğutma ve bakım. Bu masrafları kısmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Fanların hızları çok elektrik harcamayacak ama işlemciyi/diski optimum çalıştıracak seviyede hesaplanıyor ve kontrol ediliyor.
Veri operasyonu için ise sırf bu işler için özelleştirilmiş programlama dilleri ve veri yapıları kullanıyorlar. Aşağıdaki 2014'te yazılmış makale Google'ın 10-15 exabyte civarı bir veriyi tuttuğundan bahsetmiş; şu an ikiye, belki üçe katlanmıştır o rakam. İnternet giriş/çıkışı için de en az 100 gigabit ethernet arabirimleri kullanılıyordur. Depolama kısmında evet SSD hızlı ama pahalı ve bakım masrafları da fazla. @masa penisi'nin dediği gibi standart HDD değil datacenter'larda kullanılanlar ve RAID ile hızlı ve güvenli çalışabiliyorlar.
Birkaç link bırakayım:
www.google.com
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
www.cirrusinsight.com
Veri operasyonu için ise sırf bu işler için özelleştirilmiş programlama dilleri ve veri yapıları kullanıyorlar. Aşağıdaki 2014'te yazılmış makale Google'ın 10-15 exabyte civarı bir veriyi tuttuğundan bahsetmiş; şu an ikiye, belki üçe katlanmıştır o rakam. İnternet giriş/çıkışı için de en az 100 gigabit ethernet arabirimleri kullanılıyordur. Depolama kısmında evet SSD hızlı ama pahalı ve bakım masrafları da fazla. @masa penisi'nin dediği gibi standart HDD değil datacenter'larda kullanılanlar ve RAID ile hızlı ve güvenli çalışabiliyorlar.
Birkaç link bırakayım:
www.google.com
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
www.cirrusinsight.com
0
peki şu mantıkta bir hata var mı:
ben bu sunuculardan indirirken maksimum 1 mb internet hızına ulaşabiliyorum. Benim internet hızım, adsl, bana bu kadar veri genişliği sağlıyor. Bu demektir ki benim gibi aynı anda 100 kişi bağlansa bu sunucuya, 100 mb'lık veri aktarımı gerekecektir. kaldı ki fiber internetler var, kurumsal çözümler var, vs.
yani google'ın sunucularının bulunduğu yerden, mesela Iowa'dan, saniyede gb'larca veri aktarımı oluyor. bunun bir sınırı yok mu? bunlar okyanusların altından gelen büyük kablolarla dünyanın farklı yerlerine iletiliyor.
yani kısaca, türk telekom'un benim tarifemde bana verdiği hız sınırı 10mbit iken, okyanusun altından kablo sağlayanların google ve benzeri şirketlere veri aktarımı için sunduğu sınırlar nasıl?
ya da sorumu değiştireyim. milyarlarca cihaz aynı anda veri aktarımında bulunuyor, ancak verinin iletildiği kanalların bir "maksimum" sınırı yok mu?
ben bu sunuculardan indirirken maksimum 1 mb internet hızına ulaşabiliyorum. Benim internet hızım, adsl, bana bu kadar veri genişliği sağlıyor. Bu demektir ki benim gibi aynı anda 100 kişi bağlansa bu sunucuya, 100 mb'lık veri aktarımı gerekecektir. kaldı ki fiber internetler var, kurumsal çözümler var, vs.
yani google'ın sunucularının bulunduğu yerden, mesela Iowa'dan, saniyede gb'larca veri aktarımı oluyor. bunun bir sınırı yok mu? bunlar okyanusların altından gelen büyük kablolarla dünyanın farklı yerlerine iletiliyor.
yani kısaca, türk telekom'un benim tarifemde bana verdiği hız sınırı 10mbit iken, okyanusun altından kablo sağlayanların google ve benzeri şirketlere veri aktarımı için sunduğu sınırlar nasıl?
ya da sorumu değiştireyim. milyarlarca cihaz aynı anda veri aktarımında bulunuyor, ancak verinin iletildiği kanalların bir "maksimum" sınırı yok mu?
0
google kendi kablolarını döşemiş 2009 yılında. okyanus altında bir çok farklı şirkete ait özel kablolar da varmış.
o fiber kablolarlar da saniyede terabit'lerce veri taşıyabiliyorlarmış.
en.wikipedia.org
teşekkürler yanıtlarınıza
o fiber kablolarlar da saniyede terabit'lerce veri taşıyabiliyorlarmış.
en.wikipedia.org
teşekkürler yanıtlarınıza
0
bunlar tek makina üzerinden olmuyor, yeni nesil yük hafifletme sistemleri var. clustered load balancing diye geçiyor. en meshuru apache hadoop,twitter felan bunu kullanıyor googleinda benzer bir sistemi vardı bildigim kadarıyla. mesela rusyada hiç sunucuları yok turkiyede de yok. rusyadan googlea giren bir adam İsveçte bulunan servera bağlanıyor. dunya üzerindeki en yakın noktaya yükleniyorsun yani sadece irlandaya değil. ve okyanustan geçen kablolar aşırı derecede büyük + dayanıklı. metresi 1.5 kilo olan kablo 2000km kadar mevcut döşenmiş diye biliyorum en son öyleydi. tepkime hizi 60 ms ve 2000km. sen aynı ağdaki arkadaşınla oyun oynarken bile tepkime hızı 20ms felan oluyor performansını sen ölç.
0
@dahinnotha
ayrıntılı cevap istersen aşağıda iki cevabım var, öğrenmek istediğin her şey yazıyor orada. Kim kime baskı yaparak çok para almaya çalışıyor, hangi oyuncu hangi durumda birbirine karşı avantajlı/dezavantajlı olabiliyor, bütün endüstriyi yazdım.
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
Google dark fiber (atıl durumdaki kabloya dark fiber deniyor) kiralamış olsa da hala IP transit ve Internet Exchange (IX) noktalarına bağlanmaya ihtiyacı var, sınırsız değil yani aktarım kapasitesi. Google kadar büyük bir şirketin varsa çok IP Transit almana gerek yok, IX noktalarına bağlanarak trafiğin çoğunu karşılarsın. IX'e bağlanmak IP transit'e göre komik derecede ucuz.
Örneğin 100 gbps IX 5000 euro civarı tutarken Level3 gibi bir şirketten 100 gbps IP transit almak mbps başına 50 cent dersek 50bin dolar tutuyor. Yalnız ilginç bir ayrıntı vereyim, miktar arttıkça birim başı fiyatın iyileşiyor. Örneğin 1 gbps istersen Level3 sana mbps başına 50 cent yerine 1.5 dolar fiyat çekiyor.
ayrıntılı cevap istersen aşağıda iki cevabım var, öğrenmek istediğin her şey yazıyor orada. Kim kime baskı yaparak çok para almaya çalışıyor, hangi oyuncu hangi durumda birbirine karşı avantajlı/dezavantajlı olabiliyor, bütün endüstriyi yazdım.
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
Google dark fiber (atıl durumdaki kabloya dark fiber deniyor) kiralamış olsa da hala IP transit ve Internet Exchange (IX) noktalarına bağlanmaya ihtiyacı var, sınırsız değil yani aktarım kapasitesi. Google kadar büyük bir şirketin varsa çok IP Transit almana gerek yok, IX noktalarına bağlanarak trafiğin çoğunu karşılarsın. IX'e bağlanmak IP transit'e göre komik derecede ucuz.
Örneğin 100 gbps IX 5000 euro civarı tutarken Level3 gibi bir şirketten 100 gbps IP transit almak mbps başına 50 cent dersek 50bin dolar tutuyor. Yalnız ilginç bir ayrıntı vereyim, miktar arttıkça birim başı fiyatın iyileşiyor. Örneğin 1 gbps istersen Level3 sana mbps başına 50 cent yerine 1.5 dolar fiyat çekiyor.
0
passion rules the game
alışveriş bağımlılığı ve çözümü üzerine çalışan bir doktor arıyorum. okb de olur sanırım.danke.
alışveriş bağımlılığı ve çözümü üzerine çalışan bir doktor arıyorum. okb de olur sanırım.
danke.
danke.
0
biraz düzelme olsun da bütçe önemli değili. yoksa alışverişten gidecek bütçe zaten. sdfgsd.
0
Kızılay izmir caddesinde Doçent Dr. Murat Erdem var. tavsiye ederim. Nokta atışı tedavi yapıyor. Bir tane daha var Çankaya'da adını anımsayamadım. Hatırlayınca editlerim.
0
psikiyatristten çok psikoloğa gitmenizi öneririm. mümkünse davranışçı bilişsel terapi alın.
0
4 sene geçti biraz kontrol altına ama teşekkürler cevaplar için :)
belki giderim yine de
belki giderim yine de
0
kus
Merhaba arkadaşlar, bir yakınımın belli bir süredir ödeyemediği kart borcu vardı. Geçen gün kendisini ''Girişim Varlık Yönetimi'' diye bir firmadan birisi aramış ve borcunun artık bankaya ait olmadığını, bankanın alacaklarını ve takiplerini kendi firmalarına devrettiğini söylemiş. Ayrıca borcunun ya
Merhaba arkadaşlar, bir yakınımın belli bir süredir ödeyemediği kart borcu vardı. Geçen gün kendisini ''Girişim Varlık Yönetimi'' diye bir firmadan birisi aramış ve borcunun artık bankaya ait olmadığını, bankanın alacaklarını ve takiplerini kendi firmalarına devrettiğini söylemiş. Ayrıca borcunun yarısına kadar indirim ve taksit imkanı sağlamış; ödemediği takdirde de hacize geleceklerini belirtmiş. Böyle birşey mümkün ve yasal mıdır? Bu şekilde borç ödendiği takdirde ileride herhangi bir sorun olabilir mi? (Yani yarın banka karşısına dikilip, banane kardeşim ödemeyi bize yapmamışsın ki diyebilir mi?) Ve de özel bir şirketin kişinin malına mülküne haciz getirebilme yetkisi var var mı? (çünkü müşteri onlarla herhangi bir sözleşme yapmamış, bana abes geldi)
Ayrıca mevzubahis şirketin sitesini inceledim; sözkonusu banka hakkında ''Takipteki Kredi Kartlarından Oluşan Portföyünün 381.9 Milyon TL Tutarındaki bölümü şirketimiz tarafından satın alınmıştır'' diye bir duyuru yazmışlar. Ayrıca borcun ödenmesi için verdikleri hesap, borcun olduğu bankaya ait değil.
Hukukçu arkadaşların veya konuda herhangi bir tecrübe yaşamış kullanıcılar yardımcı olabilirse çok sevinirim, çünkü ben birşey anlamadım bu durumdan.
Şimdiden ilgilenenlere çok teşekkürler..
Ayrıca mevzubahis şirketin sitesini inceledim; sözkonusu banka hakkında ''Takipteki Kredi Kartlarından Oluşan Portföyünün 381.9 Milyon TL Tutarındaki bölümü şirketimiz tarafından satın alınmıştır'' diye bir duyuru yazmışlar. Ayrıca borcun ödenmesi için verdikleri hesap, borcun olduğu bankaya ait değil.
Hukukçu arkadaşların veya konuda herhangi bir tecrübe yaşamış kullanıcılar yardımcı olabilirse çok sevinirim, çünkü ben birşey anlamadım bu durumdan.
Şimdiden ilgilenenlere çok teşekkürler..
0
Bankaya sormuş mu ki böyle bir şeyin olup olmadığını?En başta kendi bankasına danışması gerekir...
0
bu işi bizim arkadaşlar yapıyor. yasal bir şey diye biliyorum çünkü hem üniversite ve başka bir holding bünyesinde yapılıyor, hem de bankacı olan babama da sordum doğruladı böyle bir şeyin varlığını ve yapılabileceğini.
0
@Evocati : Şubeye sormuş, merkezle görüşün cevabı almış, merkeze atılan maile de henüz cevap alamamış.
0
@i was me but now he s gone:
teşekkürler cevabın için. başka bilgisi/tecrübesi olan var mı bu konuda?
teşekkürler cevabın için. başka bilgisi/tecrübesi olan var mı bu konuda?
0
Evet var boyle bir sey, gayet de yasal. Bankalar, ornegin 10 liralik takip edemedegi ve artik aktiften silebilecegi borcu, 3 liraya bu sirketlere satiyor, bu guzel bir kar oluyor banka icin, sirket de bu borcu 5-6 liraya kapatiyor takip masraflarini ve asla alamayacaklari borclarin diger musterilere yansimalarini dustukten sonra.
Oldukca cirkef avukatlari var bildigim kadari ile, ugrasilacak gibi degiller..
Oldukca cirkef avukatlari var bildigim kadari ile, ugrasilacak gibi degiller..
0
factoring olmuyor mu bu_? gayet yasal gayet olur şeydir. artık borçları alan firmanın avukatları ile görüşeceksiniz muhattabınız onlar.
0
bunun ismi "varlık yönetimi". bankalar ara ara borçlularının borçlarını faiz olmadan satar bu firmalara. borçlunun da artık bankayla ilişiği kalmaz. kısacası bu şirketler bankadan bu borçluları tüm haklarıyla devralır. bankacılık kanunda karşılığı vardır yani tabi ki de yasaldır ve bunun için kurulmuş birçok şirket vardır. çok iyi ceza avukatlarıyla çalıştıklarından işin şakası yoktur ve masadaki çatal bıçağınıza kadar alabilirler. en iyi yok onlarla oturup anlaşmaya varmaktır.
0
alacağın temliki deniliyor borçlar hukukunda. borçulunun rızasının alınması gerekli değil. çeklerde de aynı durum var. siz birisine bir çek verdiniz (borlandınız) ve çek verdiğiniz kişi de başka birine çeki ciro ederek borçlandı. müteselsil sorumluluk gereği siz çek üzerinde yazan tutar kadar çekin ciro edildiği kişiye sorumlusunuzdur. factoring'te de aynı sistem var. fakat factoring'in türleri var (kabili rücu ve gayri kabili rücu gibi).
özetle bankanızdan bu işlemin (alacağım temliki) teyidini alın. daha sonra da o şirkete borcu ödeyin.
bu arada özel şirketin haciz getirebilme yetkisi var mı diye sormuşsunuz. sonuçta haciz getirecekse mahkeme kanalı ile (icra ve iflas mahkemesi) kanalıyla getirebilir. şirketin avukatları ellerinde çanta ile hacize geldik diyemezler.
özetle bankanızdan bu işlemin (alacağım temliki) teyidini alın. daha sonra da o şirkete borcu ödeyin.
bu arada özel şirketin haciz getirebilme yetkisi var mı diye sormuşsunuz. sonuçta haciz getirecekse mahkeme kanalı ile (icra ve iflas mahkemesi) kanalıyla getirebilir. şirketin avukatları ellerinde çanta ile hacize geldik diyemezler.
0
kus
Soru açık. Çoğu neden bu hareketi yapıyor acaba bilen var mı?
Soru açık. Çoğu neden bu hareketi yapıyor acaba bilen var mı?
0
1- 1972 olimpiyatlari sirasinda bir sporcu kayarken dusmus, ama gulumsemeye devam ederken bu hareketi yapmis, bundan sonra japon halki bu kizimizi cok sevmis ve izlemis, bu kuz zafer isareti yapar dururmus.
2- Konica fotograf makinasi ayni isareti reklamlarinda kullanmis (bunun etkisi cok olmali)
3- zafer isareti olan V ayrica 2 sayisini da temsil ediyomus, iki'nin japoncadaki okunusu "ni" imis, gulme kelimesi de ni- ile basliyormus. bu yuzden bir yandan da gulmeyi temsil ediyomus.
One account of the V sign's use in portrait photographs claims that during the 1972 Winter Olympics in Sapporo, Hokkaidō figure skater Janet Lynn stumbled into Japanese pop culture when she fell during a free-skate period—but continued to smile even as she sat on the ice. Though she placed only third in the actual competition, her cheerful diligence and indefatigability resonated with many Japanese viewers, making her an overnight celebrity in Japan. Afterwards, Lynn (a peace activist) was repeatedly seen flashing the V sign in the Japanese media. Though the V sign was known of in Japan prior to Lynn's use of it there (from the post-WWII Allied occupation of Japan), she is credited by some Japanese for having popularized its use in amateur photographs.[25] According to another theory, the V sign was popularized by the actor and singer Jun Inoue, who showed it in a Konica photo camera commercial in 1972. Japanese may also be associating with their onomatopoeia (gitaigo) for smiling. The number "two" is "ni" in Japanese, and the onomatopoeia for smiling generally begins with the sound "ni-", such as "niko niko" or "niya niya." [26]
en.wikipedia.org
2- Konica fotograf makinasi ayni isareti reklamlarinda kullanmis (bunun etkisi cok olmali)
3- zafer isareti olan V ayrica 2 sayisini da temsil ediyomus, iki'nin japoncadaki okunusu "ni" imis, gulme kelimesi de ni- ile basliyormus. bu yuzden bir yandan da gulmeyi temsil ediyomus.
One account of the V sign's use in portrait photographs claims that during the 1972 Winter Olympics in Sapporo, Hokkaidō figure skater Janet Lynn stumbled into Japanese pop culture when she fell during a free-skate period—but continued to smile even as she sat on the ice. Though she placed only third in the actual competition, her cheerful diligence and indefatigability resonated with many Japanese viewers, making her an overnight celebrity in Japan. Afterwards, Lynn (a peace activist) was repeatedly seen flashing the V sign in the Japanese media. Though the V sign was known of in Japan prior to Lynn's use of it there (from the post-WWII Allied occupation of Japan), she is credited by some Japanese for having popularized its use in amateur photographs.[25] According to another theory, the V sign was popularized by the actor and singer Jun Inoue, who showed it in a Konica photo camera commercial in 1972. Japanese may also be associating with their onomatopoeia (gitaigo) for smiling. The number "two" is "ni" in Japanese, and the onomatopoeia for smiling generally begins with the sound "ni-", such as "niko niko" or "niya niya." [26]
en.wikipedia.org
0
kus
Merhaba arkadaşlar ilginç ve gereksiz bir soruyla karşınızdayım :) Laço Tayfa'Nın 'Atmaca' isimli şarkısının 1.58-1.59'uncu saniyeleri arasında bir enstrümandan 3 nota çalınıyor, dınının diye tarif edeyim bu sesin neyden çıktığına karar veremedik bana klavye gibi geliyor ama bir arkadaş bunun bas gi
Merhaba arkadaşlar ilginç ve gereksiz bir soruyla karşınızdayım :) Laço Tayfa'Nın 'Atmaca' isimli şarkısının 1.58-1.59'uncu saniyeleri arasında bir enstrümandan 3 nota çalınıyor, dınının diye tarif edeyim bu sesin neyden çıktığına karar veremedik bana klavye gibi geliyor ama bir arkadaş bunun bas gitar olduğunda ısrarcı. Fikri olan?
0
kus
Merhaba arkadaşlar ben dün evdeki pc ye format atmaya niyetlendim, her zaman olduğu gibi xp cdsini takıp boot ettim, önyükleme başladı, bitti fakat bilgisayar ''Xp kurulumuna hoşgeldiniz, enter'a basın veya onarmak için r'ye basın'' yazan ekranda donuyor, kesinlikle hiçbir tuş işlemiyor. Zaten dondu
Merhaba arkadaşlar ben dün evdeki pc ye format atmaya niyetlendim, her zaman olduğu gibi xp cdsini takıp boot ettim, önyükleme başladı, bitti fakat bilgisayar ''Xp kurulumuna hoşgeldiniz, enter'a basın veya onarmak için r'ye basın'' yazan ekranda donuyor, kesinlikle hiçbir tuş işlemiyor. Zaten donduğunda da açılıştan beri klavyenin sabit yanan numlock ışığı sönüyor, sanırım klavye devre dışı kalıyor. Ne yaptıysam çıkamadım bu işin içinden, sorunun kaynağı ne olabilir acaba?
Not: Kurulum cd'sini, dvd sürücüsünü, klavyeyi değiştirdim, hard-disk'i devre dışı bırakarak aynı işlemleri denedim, bios'ta fail-safe ayarlara döndüm belki bunların bi faydası olur diye fakat değişen birşey olmadı. Yardımcı olmaya çalışanlara şimdiden teşekkürler.
Not: Kurulum cd'sini, dvd sürücüsünü, klavyeyi değiştirdim, hard-disk'i devre dışı bırakarak aynı işlemleri denedim, bios'ta fail-safe ayarlara döndüm belki bunların bi faydası olur diye fakat değişen birşey olmadı. Yardımcı olmaya çalışanlara şimdiden teşekkürler.
0
tamamen sallıyorum; klavyeniz usb'yse değiştirip taktığınız klavye de mi usb'ydi? ps2 deneseniz bir de? ya da tam tersiyse usb deneseniz?
0
kus
Merhaba arkadaşlar. Aşağıda vereceğim linkte Ergüder Yoldaş'ın şu an İzmir/Balçova'da kardeşinin yanında ikamet ettiğini okudum. Kendisiyle irtibata geçmek istiyoruz. Balçova'da kendisinin nerede olduğunu bilen/gören-duyan veya herhangi bir telefon-adres bilgisi sağlayabilecek olan var mı acaba? Şim
Merhaba arkadaşlar. Aşağıda vereceğim linkte Ergüder Yoldaş'ın şu an İzmir/Balçova'da kardeşinin yanında ikamet ettiğini okudum. Kendisiyle irtibata geçmek istiyoruz. Balçova'da kendisinin nerede olduğunu bilen/gören-duyan veya herhangi bir telefon-adres bilgisi sağlayabilecek olan var mı acaba? Şimdiden ilgilenenlere teşekkürler. Bu arada Ergüder Yoldaş da kim lan diyenlere, sorularının cevabını bu başlık altında aramak yerine kendisinin hayatı ve sanatı hakkında minik bir araştırma yapmalarını tavsiye ederim :) (seven olur sevmeyen olur:) )
Bahsettiğim site linki:
www.haber7.com
Bahsettiğim site linki:
www.haber7.com
0
www.nur-erguderyoldas.com
sayfanın aşağısında ulaşım var oradan devrim yoldaş'a mail gönderiyorsunuz. cevap vermeleri olasıdır..
sayfanın aşağısında ulaşım var oradan devrim yoldaş'a mail gönderiyorsunuz. cevap vermeleri olasıdır..
0
kus
Merhaba arkadaslar konser organizasyonu için Edip Akbayram ve Moğollar'a (veya menejerlerine) ulaşmak istiyoruz. Nasıl yaparız kimi ararız bi yol gösterebilecek olan var mı?
Merhaba arkadaslar konser organizasyonu için Edip Akbayram ve Moğollar'a (veya menejerlerine) ulaşmak istiyoruz. Nasıl yaparız kimi ararız bi yol gösterebilecek olan var mı?
0
tesekkurler arkadaslar. fakat hia nın verdigi linkte sadece site hakkında gorus belirtmek icin form mevcut. Edip Akbayram hakkında başka bi fikri olan?
0
kus
Merhaba arkadaşlar, şimdi önce olayı anlatayım, bir tanıdığım bilgisayarına birden fazla webcam bağlayıp 2. kattan aşağıdaki dükkanına girip çıkanları ve dükkanın içini izlemek istiyordu. Gerek usb uzatma kabloları temin ederek, gerek kes/ekle mantığıyla 3 tane aynı marka/model (a4tech pk635) webcam
Merhaba arkadaşlar, şimdi önce olayı anlatayım, bir tanıdığım bilgisayarına birden fazla webcam bağlayıp 2. kattan aşağıdaki dükkanına girip çıkanları ve dükkanın içini izlemek istiyordu. Gerek usb uzatma kabloları temin ederek, gerek kes/ekle mantığıyla 3 tane aynı marka/model (a4tech pk635) webcamı aynı kasaya bağlayıp istediği yerlere monte ettik. 3 kamerayı aynı ekranda görüntüleyip gerekirse kayıt da alabilmek için Active Webcam diye bir program kurduk. Herşey güzeldi fakat, Kameralar çok uzun süre çalıştıklarında görüntüde donma problemi oluyordu (hepsinde birden değil herhangi birinde). Onu da aygıt yöneticisinden Usb kök hublara bakıp hepsinin ayrı kanallarda olmasına dikkat ederek ayrı portlara bağlayarak, bekleme konumunda güç tasarrufunu kapatarak falan çözdük. Artık ne kadar uzun çalışsalar da böyle bir sorun yaşanmıyor.
Fakat şimdi de şöyle bir sorun ortaya çıktı, kameralar çalışırken bilgisayarın bulunduğu ortamdaki florasanı yaktığınızda veya söndürdüğünüzde, kameralardan en az biri mutlaka donuyor. Voltaj dalgalanmasından diye düşündük ama ortamdaki 1600 wattlık ısıtıcının açılıp kapanması bile böyle bir etki yapmıyor mesela. Bu sorun neden kaynaklanır/nasıl çözülür bi el atan bi aydınlatan olursa seviniriz.
(Not: Bilgisayara ups bile bağlamayı denedik ama yine aynı sorun oluştu florasanı kullanınca, webcam donuyor.)
Fakat şimdi de şöyle bir sorun ortaya çıktı, kameralar çalışırken bilgisayarın bulunduğu ortamdaki florasanı yaktığınızda veya söndürdüğünüzde, kameralardan en az biri mutlaka donuyor. Voltaj dalgalanmasından diye düşündük ama ortamdaki 1600 wattlık ısıtıcının açılıp kapanması bile böyle bir etki yapmıyor mesela. Bu sorun neden kaynaklanır/nasıl çözülür bi el atan bi aydınlatan olursa seviniriz.
(Not: Bilgisayara ups bile bağlamayı denedik ama yine aynı sorun oluştu florasanı kullanınca, webcam donuyor.)
0
usb kablolarının en ucuna usb hub koyun ancak adaptörlü olanlardan olsun. bence süper olur.
0
kus
Benim hekim arkadaşlara bir sorum olacak, yaklaşık 3 hafta önce bir sabah sağ tarafımda, kaburgaların bittiği yerde bir ağrıyla uyandım. Gece üşütmüşüm heralde deyip fazla üstünde durmadım. Bütün gün hareket ederken, yürürken, birşey taşırken ağrıyıp durdu hep. Ertesi günler bu ağrı azaldı ve 4-5 gü
Benim hekim arkadaşlara bir sorum olacak, yaklaşık 3 hafta önce bir sabah sağ tarafımda, kaburgaların bittiği yerde bir ağrıyla uyandım. Gece üşütmüşüm heralde deyip fazla üstünde durmadım. Bütün gün hareket ederken, yürürken, birşey taşırken ağrıyıp durdu hep. Ertesi günler bu ağrı azaldı ve 4-5 gün sonunda nerdeyse yok oldu. 1 hafta sonra daha şiddeti şekilde nüksetti neyse doktora gittim safra kesesi şişmiş ama neden sebebini tespit edemediler yani vücudu zorlayacak birşey de yapmadım. Ultrasonum da temiz çıktı. Fakat nerdeyse bir ay oldu eskis kadar şiddetli olmasa da bu şişlik hala inmedi. Başka neden olabilir acaba bir sebep tespiti veya çözüm önerebilecek olan var mı??
0
dahiliye alalı çok oldu ama çok tecrübeli olmayan doktorların usg'de safra çamurunu atlayabildiklerini biliyorum. sebep o olabilir.. daha tecrübeli olduğuna inandığınız bir gastroenteroloğa görünmek isteyebilirsiniz.
bunun yanısıra ampulla vater kısmına inmiş bir taştan mustarip olabilirsiniz, eğer usg'yi yapan doktor sadece safra kesesine odaklandıysa burayı da kaçırmış olması muhtemel.
yağlı yiyeceklerden sonra ağrınız, bulantınız falan oluyor mu? ayrıca gaitanızın ne renk olduğunu merak ettim.
bunun yanısıra ampulla vater kısmına inmiş bir taştan mustarip olabilirsiniz, eğer usg'yi yapan doktor sadece safra kesesine odaklandıysa burayı da kaçırmış olması muhtemel.
yağlı yiyeceklerden sonra ağrınız, bulantınız falan oluyor mu? ayrıca gaitanızın ne renk olduğunu merak ettim.
0
yağlı yiyecekler hakkındaki soruyu acildeki doktor da sormuştu, o konuda bir şikayetim yok. Gaita da normal renginde. Dün tekrardan bir genel cerraha göründüm, tekrardan usg ye gerek duymadı. Biraz ısrar edince karaciğer üstüne de odaklandı (buı arada steroid kullanıyorum 3 aydır falan, uveit sebebiyle) Bir dizi kan testi yapıldı. Onlar da temiz çıktı. :)
Ne olacak bilemiyorum, 1 hafta daha bekleyeceğim. Tavsiyelerinizi doktora aktarırım. Teşekkürler.
Ne olacak bilemiyorum, 1 hafta daha bekleyeceğim. Tavsiyelerinizi doktora aktarırım. Teşekkürler.
0
