Giriş
(15)

Duyurudan ya da sözlükten kaç kişiyle görüştünüz?

Dağcı
Az önceki sorudan ilham aldım kimin kiminle ne yaptığını merak etmiyorum ama buradaki sohbetinizi gerçek hayata taşıdığınız arkadaşlarınız oldu mu mesela bunu merak ettim ben. Geçmişte yapılan zirvelerden birine bir uğramıştım hangi yıl hatırlamıyorum tatlı insanlar vardı ama devam etmedi kimseyle a
Az önceki sorudan ilham aldım kimin kiminle ne yaptığını merak etmiyorum ama buradaki sohbetinizi gerçek hayata taşıdığınız arkadaşlarınız oldu mu mesela bunu merak ettim ben.

Geçmişte yapılan zirvelerden birine bir uğramıştım hangi yıl hatırlamıyorum tatlı insanlar vardı ama devam etmedi kimseyle arkadaşlığım.

Sizde durumlar ne?
0
Dağcı
(14.11.25)
herhangi bir sanal platformdan kimseyle gerçek hayatta görüşmedim.
+2
hold the door
(14.11.25)
Duyurudan 8-10 kullanıcıyla zamanının pasaport kayıt hakkı, yurt dışından ürün getirme, alım-satım vs. sebeplerle yüz yüze iletişimimiz oldu. Benzer sayıda sözlük yazarıyla da benzer sebeplerden görüştük.

Bir duyuru kullanıcısıyla birkaç sefer yeni yıl kartı gönderdik birbirimize.

Birkaç yıl evvel halısaha maçları yaptık duyurucularla. Güzel de gidiyordu ama bir kişinin (o zamanki nickle aramızda yok artık) hırsızlık ve dolandırıcılık yapması sonucu bitti maçlar. (Güzel oluyordu)

2004-2006 gibi seçmece ekşi sözlük yazarlarından iki adet yahoo mail gurubumuz vardı. 40+ sayıda yazarla birçok zirve, etkinlik, gezi, mangal, konser, sanatçı buluşmaları vs. yaptık yıllarca. Güzel dostluklar oluştu. (Şu an 30'a yakını bıraktı sözlüğü. Kalanların ben dahil birçoğu yazmıyor artık)

Ezelden beri evli olduğum için romantik anlamda tanışma/kaynaşma yahut partner arayışı gibi şeyler olmadı. Alkole ve eğlenceye pek yatkın olmadığım için de o tarz toplaşmalara katılmadım.

Her iki platformda da güzel insanlar tanıdım. Artık devam etmeyen başka bir iki sözlükte de başka güzel insanlarla tanıştık, gezdik, tozduk, yedik, içtik.

Şimdi yarı münzevi bir hayatım var.
0
yadigar
(14.11.25)
Duyurudan bir kişi galiba ama net de hatırlamıyorum yani. Sözlükten çok kişi, sayısını hatırlamıyorum.
0
sadakatsiz
(14.11.25)
avusturya camiasinin %99'unu tanirim. tanimadigim varsa ses etsin tanisalim :)
avusturya camiasi haric birkac kisi var tanidigim. genelde ortak bir yön olmali. biri meslektasim mesela, iki kisiyle cerkes oldugumuz icin tanisim, bir digeriyle ayni üni mezunu ciktik (benim üni mezunu burada neredeyse hic olmaz) vs gibi.
bir iki kere yasadigim yere gelen sözlükcüleri gezdirdim.
evli barkli insanim, duyuru üstünden tanisirken romantik bir tnaisma cabam, partner arayisim hic olmadi. görüstügüm herkes sözlükcü/sözlükcüydü ama duyuru üstünden konustuk bircoguyla.
+2
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.11.25)
Kardeşimle ilk kedimizi duyurudan sahiplenmistik sene 2017 filandi sanırım.
Eşimle de duyurudan tanışmıştım yıllar yıllar önce.
Bunlar dışında da o zaman aynı üniversitede okuduğumuz bı kullanıcı ile tanışmıştım.
Galiba toplam 5.
0
a perfect lie
(14.11.25)
12 senedir Duyuru'dayım. İlk 2 senede 2 sevgilim oldu. Sonraki 10 senede sıfır. Dersimi aldım :)

Sevgililer dışında yine ilk 2 senede 3-5 kişiyle arkadaş olarak görüşmüştüm. Birinin kalçasını ellemiştim ama arkadaş olarak.
0
gabe h coud
(14.11.25)
Zirveleri saymazsak eğer sözlük ve duyuru totalde 4-5 kişi. Ancak zirveleri sayarsak çok fazla.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(14.11.25)
bir kere zirveye gitmiştim ama şimdi görsem tanımam. bir iki kişi dışında kimsenin nickini de hatırlamıyorum.

sözlükte gerçekte tanıdığım iki kişi var.
0
inheritance
(14.11.25)
20 den fazladır benim. ama ana sebebi meslekten dolayı bir şekilde işini yapmışımdır veya çok fazla telefonla görüşmüşümdür.
0
ground
(14.11.25)
Buradan tanışıp evlendik mutluyuz. 50 den fazla kişiyle iş arkadaşlık için bulusmusumdur
0
topkapiaksaray
(14.11.25)
3
0
komando kani var bende
(14.11.25)
duyurudan 2-3, sözlükten 20'den fazladır.
+1
orpheus
(14.11.25)
fiziki görüştüğüm sanıyorum 3 kişi :)
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(14.11.25)
Duyuru 0, sozluk en az 6 hatirlayabildigim. Ama yakin zamanda degil boyle 2005-2017 arasi falan.
0
hot potato
(14.11.25)
Birkaç zirveye katıldım. Birkaç kişiyle yüz yüze alışverişim oldu.

Dağcı nickini görünce aklıma geldi biri bana North Face kaz tüyü uyku tulumu ödünç vermişti sağ olsun buralardaysa hayatımda o kadar ısınmamıştım.

Eşimle de burası aracılığıyla tanıştık, birkaç haftaya bebeğimizi kucağımıza alacağız kısmetse :)
0
chicha_v2
(14.11.25)
(20)

en yakın arkadaşımın evli biriyle aylardır birlikte olması

megalomaniac
Selam duyurucular, epeydir buralara uğramamıştım ama bu konu çok canımı sıkınca, kimseye de anlatamayacağım için sizlerin fikrini merak ettim.En yakın arkadaşım geçirdiğimiz yazdan beri evli ve çocuklu biriyle ilişki yaşıyor. Başlarda sadece fiziksel çekimdir, birkaç buluşmaya vazgeçer demiştim faka
Selam duyurucular, epeydir buralara uğramamıştım ama bu konu çok canımı sıkınca, kimseye de anlatamayacağım için sizlerin fikrini merak ettim.
En yakın arkadaşım geçirdiğimiz yazdan beri evli ve çocuklu biriyle ilişki yaşıyor. Başlarda sadece fiziksel çekimdir, birkaç buluşmaya vazgeçer demiştim fakat maalesef öyle olmadı. 4-5 aydır sürüyor. Hiç böyle bir kız değildir, 34 yaşında ve toplasak 2-3 sevgilisi olmuştur ve hepsi de uzun süreli ilişkiydi. Bazı bedensel şeyleri geç keşfettiği için bu yola kapıldı belki de diye düşündüm ama uzadıkça ve dışarıda her yerde rahatça buluşup gezdiklerini gördükçe daha da üzüldüm. Başlarda bana ne yaptıklarını nereye gittiklerini anlatırdı ama şimdi arabada, cafede onun yanındayken ararsa/ben ararsam birlikte olduklarını öğrenince hemen kapatıyorum, bişey anlatacaksam vazgeçiyorum, selam da söylemiyorum, konuşursam da yanındakini yok sayarak konuşuyorum.
Birkaç sefer anlattım, istese 1 haftada boşanabilir tanışmanızdan beri neden yapmıyor sence diye uyandırmaya çalıştım, çocuklarına ayıracağı vakti dışarda orda burda gezerek geçiren biri sence doğru bir partner midir boşansa bile dedim, ne desem biraz savunup biraz haklısın deyip sürdürüyor aynı şekilde ve ben arkadaşımı kaybetmek istemiyorum. Onu tanıyan kimseye de bunu anlatıp yardım isteyemem.
Başka şehirde yaşıyor, yanına gidip yüz yüze son 1 kez konuşup bu konuyu ebediyen kapatsam mı, yoksa yavaş yavaş mesafe koyup uzaklaşsam mı... Çok seviyorum kendisini, çok kıymetli.
-1
megalomaniac
(12.11.25)
İyi de ağa bu durumun senin arkadaşlık iliskinle ne alakası var?
Kadın nasıl isterse öyle yaşıyor, evli olması seni ilgilendirmiyor. Sevgilisi varmis gibi devam edebilirsin. Sanki sevgilisi var diye hayatın zarar goruyor gibi yazmışsın.
-12
artıküyeolmakistiyorum
(12.11.25)
Öncelikle "onu tanıyan kimseye de bunu anlatıp yardım isteyemem." demişsiniz ama zaten arkadaşınızın yardım ister gibi bir hali yok. Siz size göre doğru olanı yapıp onun görmediği ya da görmek istemediği şeyleri anlatmışsınız. O da biraz size hak vermiş biraz da kendi ilişkisini savunmuş ve kaldığı yerden devam etmiş.
Hiç öyle bir kız değildir demişsiniz haklılık payınız vardır elbette ama ben her zaman insanın içinde saklı başka bir benliğin olduğuna inanırım yani kimse belirli bir yaştan sonra değişmez sadece yapacakları şeyler için fırsatlar belirli zamanlarda gelir insana.

Kendisi sizin için çok kıymetliyse şu anda yaşadığı ilişki süresince aranıza mesafe koymanız en doğrusu olacaktır çünkü bu şekilde iletişime devam etmeniz sizi daha da rahatsız edecek. Ara sıra haber almanız yeterli. Karşı taraf evli olduğu için illa ki ilişkiyi noktalamak zorunda kalacak. O zaman görüşmek isterseniz kaldığınız yerden görüşmeye devam edebilirsiniz diye düşünüyorum.

DİPNOT: Kimsenin yaşadığı ilişkiyi yargılamıyorum sadece karşı tarafın yaşadığı "rahatsızlığa" çözüm üretmeye çalışıyorum.
+1
mermaidd
(12.11.25)
'Benim öyle bir arkadaşım olsa' diyemem çünkü o yapıda bir arkadaşım olmaz. Anında ilişkimi keserim.

Ahlaksızlıkta en dip nokta bence bu. Arkadaşımın ahlaksız biri olması beni nasıl ilgilendirmez ki?
0
Mirket
(12.11.25)
yaşadığım yerde de var. evli adamla birlikte, onun için eşiyle mahkemelik adam. kadın boşanmıyor. artık bunların dedikodusunu duymaktan o kadar yoruldum ki. buraya da yazmıştım sana ne oluyor diyenler oldu. o gündür aynı soruyu soruyorum kendime. bana ne oluyor. niye triplere giriyorum. gönül işleri çok hassas büyük konuşmaya gelmez. kulaklarımı sağır ediyorum bu konular geçince. gözlerimi sımsıkı kapatıyorum.

kız da slm verirse alıyorum tabi. herkes bir insan. ben de aciz bir kulum. neden almayayım. samimiysem uyarımı yapar geçerim.
-1
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(12.11.25)
ortada sizi ilgilendiren, arkadaşlığınızı bitirecek bir durum yok.
-3
my fault
(12.11.25)
Benim sıkıntım yanlış anlaşılmasın, ben de böyle bir şey yapabilirim bir gün, insan hataya müsaittir her zaman. Ama "bir kişi bile gözümü açmam için beni sarsmadı, herkes normal karşıladı ben de normal bir şey yapıyorum sandım, böyle birine zamanımı ve sevgimi verdiğim için pişmanım, şimdi hem sevgisiz hem de herkese karşı güvensiz hissediyorum" demesini istemiyorum bir gün. Çünkü çok duygusal ve hassas kalplidir.

Şimdi ben başlarda (ilk söylediği zamanlarda) hafife alıp üzerine düşmediğim için suçlu hissediyorum.
0
🌸megalomaniac
(12.11.25)
Yavaş yavaş mesafe koymayın, arkadaşlığınızı nedenini açıklayarak bitirin. İnsan hata yapar, evet. İkna etmeyi denediniz, hatasında ısrar ediyor. Normalleştirmeyin. Birinin boşanmasını beklemeden ilişkiye girmekte ve ilişkiyi devam ettirmekte sorun görmeyen birini neden çevrenizde isteyeceksiniz? Başkasına böyle zarar veren size de verebilir, çıkarı için yalan söyleyebilir. Bile isteye içine girdiği sorunları dinleyerek vaktinizi harcamak zorunda değilsiniz. Size ne diyenlere bakmayın, toplumun normali bu olmamalı.
+4
?
(12.11.25)
adam evli olmasaydı ama başka bir sevgilisi olsa, tamam mıydık? buna onay verebilir miydik?

kanunlara göre evli biriyle birlikte olmak suç değil. evet çok hoş bir hareket değil. hatta ahlaki olmadığı da söylenebilir. ama evli olan adam bu ahlaksızlığı yaparken, sizin arkadaşınız neden yapmasın ki? arkadaşınızın kimseye bir yükümlüğü yok. istediği gibi davranır.

bence arkadaşınız evli olsaydı ve kocası haricinde biriyle ilişkisi olsaydı müdahale etmeniz gerekirdi. bu durumda çok da umursamayın bence.
+1
co2s2
(12.11.25)
@co2s2
Arkadaş olduğum kişi evli adam olsaydı tabi ki öncelikle tepki göstereceğim kişi o olurdu. Ama adamı tanımıyorum, tanışmayarak tepki koyabiliyorum sadece. Çünkü daha önce bizi tanıştırma girişimleri oldu, ben bahanelerle geçiştirdim (mesela neden doğrudan sebebi söylemek yerine bahane ürettim diye kızıyorum kendime).

Beni ziyarete geldiğinde aileme "ben aşık oldum hayatımda biri var" dediği için, ilişkisi nasıl gidiyor, evlilik durumu var mı vs. diye soruyorlar mesela, geçiştiriyorum evlenmez o falan diyebiliyorum. Kendi ailesiyle de aynı durumda.

Yani sana ne diyorsunuz kısaca, ama bence bu işler tam öyle olmuyor yakın arkadaşlarımız ailemizden biri gibi olunca.
0
🌸megalomaniac
(12.11.25)
arkadaşınızın özel hayatı arkadaşlığınızı etkilememeli. özel hayat sonuçta. sen görüşünü belli edip kenara çekilirsin. arkadaşlıkta arkadaşını her hatasıyla kabul etmek değil mi? senin görevin uyarmak engel olmak değil. adam karısını çocuğunu düşünmüyorsa o onun sıkıntısı. kıymetli diyorsun neden sınır koyuyorsun ki.
-2
mikahakkinen
(12.11.25)
bırakın arkadaşınız ne istiyorsa yapsın. kendi vicdan muhasebesini yapamıyorsa siz karışmayın. günün sonunda her koyun kendi bacagından asılır.
-1
koela
(12.11.25)
Ailem gibi gördüğüm yakın arkadaşlarım var, yanlış bir şey yaptıklarını düşündüğümde tabii ki uyarırım, yapmaya devam ediyorlarsa bu kadar ısrarla uyarmaya devam edemem ama şunu yapıyorum size de bunu önerebilirim;
Ben seni uyardım, kendi hayatın sen bilirsin ama ben bu konuyla ilgili detay bilmek istemiyorum, bu konuda konuşmak istemiyorum, bana gelip o kişiyle ilgili bir şey anlatma, dert yanma vs.
Bu durumu arkadaşlığınızdan soyutladığınızda herhangi bir sorun kalmayacaktır.

“Aileniz gibi gördüğünüz arkadaşlarınızın” hayatlarına bu kadar müdahale etmek de doğru değil bence. Yanlış yaptığını üzüleceğini mi düşünüyorsunuz bırakın üzülsün nedir yani kendi yanlışını kendi fark etsin, böyle zorla olacak şeyler değil bunlar.
+2
mutekebbir
(12.11.25)
Böyle bir insanı nasıl sevebiliyorsun? Sevgini yok et. O kızın senin eşinle birlikte olduğunu hayal et.
-1
arbre
(12.11.25)
En yakın arkadaşı bir uyarırsın iki uyarırsın. Sonra arkadaşlık biter. Bu iş sizin de başınızı ağrıtmasin sonra
-1
pembediken
(12.11.25)
Bir söz var, başkasına yapan bana da yapar. Benim de çok kıymetli bir arkadaşım aynılarını yaşattı.
+1
Kahvedesu
(12.11.25)
Ben olsam şu iki konu beni ilgilendirir.
1. En yakın arkadaşımın sevgilisini hıyar buluyorum.
2. Arkadaşıma karşı sorumluluğum olduğunu hissediyorum.
İlki için yapacağım şey diğer başka arkadaşlarımın hıyar sevgilileri ile aynı tarifeyi uygulamak olur. Yani özel olarak ayrı bi hıyar tarifesi uygulamam. Benim hıyar enişte taeifem işte görünce hı hı ivit falan diyip kısa temaslar. Birlikte plan yapmamak. Min. muhatabiyet.
İkinci konuda eskiden daha kaçınırdım sorumluluk almaktan. Onun hayatı onun tercihleri filan derdim. Artık daha çok fikrimi söylüyorum. Açıkça derdim ki baştan böyle düşündüm, ama artık sana zarar verdiğini düşünüyorum bu ilişkinin. Senin için endişeleniyorum.
İki durumda da arkadaşlığımı kesmem. Ama bu durumda o benden uzaklaşabilir en azından bi süre. yapcak bişey yok.
0
benim bir gizli bildiğim var
(12.11.25)
Bu, bizi ilgilendirmeyecek te, ne ilgilendirecek?

Arkadaşınızı sert bir şekilde uyarın, yaptığı yanlıştan vazgeçirmeye çalışın. Vazgeçmezse, ilişkinizi sonlandırın.

.
0
kartallar yuksek ucar
(12.11.25)
siz neden arkadaşınıza evli erkeği ayartan, yuva yıkan kadın muamelesi yapıyorsunuz onu anlamadım. partneri arkadaşınızın ilişki beklentisini karşılıyorsa sorun olmamalı. yani belki bu durumdan arkadaşınız memnun, partneri memnun, partnerinin eşi memnun, partnerinin çocukları memnun...

size düşense ahlaki değerlerinize ters düşen kişilerle ne tip bir ilişki kurmak isteyeceğinize karar vermek. onun dışında üçüncü bir kişi olarak bence sizin karışmanızı gerektirecek durum yok.
-1
tnz
(12.11.25)
Karısını, kocasını aldatanlara ve evli olduğunu bile bile ilişki yaşayanlara güven olmaz. İlerde sizi sırtınızdan hançerleycek ve yarı yolda bırakacaktır. Ben olsam yavaş yavaş arkadaşlığımı bitiridim.
+2
komando kani var bende
(12.11.25)
ben olsam bi kere çok ciddi konuşurum, "sen napıyosun, yakışıyor mu, bu nasıl bi saçmalık, nasıl normalleştirdin, ben çok üzülüyorum" gibi. ama yararının olacağını sanmıyorum. bi daha da konuyu açmam. hala seviyorsam arkadaşlığıma devam ederim çünkü ilişkisi beni ilgilendirmez ama soğuduysam eski en yakın arkadaşlığımın hatrına bu konuşmayı yine yapıp direkt bitiririm arkadaşlığımı
+2
mezzosprite
(13.11.25)
(13)

Yumuşak yüzlü müsünüz?

pembediken
Ve yumuşak yüzlü olmak iyi mi yoksa suistimale açık mı
Ve yumuşak yüzlü olmak iyi mi yoksa suistimale açık mı
0
pembediken
(06.11.25)
Yumuşak ve güleryüzlüyüm.
Mesela markette kasada görevli benimle konuşur. Bazen yaşadıkları zorlukları anlatırlar, halimi hatırımı sorarlar.
Sert görünen kişilerden genel olarak bir çekinme hali oluyor insanların.
0
rock n roll
(06.11.25)
Soğuk. Buzdolabı derler böylesi daha iyi
0
artıküyeolmakistiyorum
(06.11.25)
Sanırım yumuşak yüzlüyüm. Çünkü beni yeni tanıyan bi insan bile "sen öyle bı şey yapmazsin" "öyle biri değilsin " ben yaparım mesela" gibi cümleler kullanıyor. Kastedilen konular işte insanlara cevap vermek, çirkef olmak gibi konular ama ben bu durumdan rahatsız oluyorum. Nasıl beni böyle çözüyorlar, yumuşak yuzlulugun belli kodları var ve ben hepsini uyguluyor muyum ister istemez. Bir de bütün duygulara da sahibim öfkem de var kin de tutarım. Haksizliga uğramayı da kaldiramam. Ama insanların beni duygusuz saf iyi biri gibi veya hakkımi savunmayacak biri gibi veya nazik olmamın suistimale açik anlamına gelen biri gibi beni algılamasından sıkıldım.

Yumuşak yüzlü algılanmayan insanlar neden öyle algılanıyor ben de bunu merak ettim şimdi.

Görgü kurallarına uyarım. Teşekkür ederim. Çok konuşan bı insan değilim. Küfür ve argo kullanmam. Çabuk sosyalleşemem. Bir sorun yaşarsam olay çikartarak değil doğru ve düzgün iletişim kurarak çözmek isterim. Olayları abartan biri değilim. Soğukkanlı bir yapıl vardır. Ama içten içe de çok yoğun duygular yaşarım.

Aklıma gelen bazı özelliklerim huylarım bunlar. Ama insanlar benle çok vakit geçirmese de buna vurgu yapan bir şeyler söylerler ve ben off yine mi böyle algılandım diye üzülürüm. Çunku onlarin kastettiği "güçsüz biri" gibi bir mesaj algılıyorum.
+1
egerbiryolcu
(06.11.25)
Çok yumuşak yüzlü, uysal zannediliyorum ama değilim ve insanlarda bu hayal kırıklığı yaratıyor.

Yumuşak yüzlü olmak bu ülkede kötü, başka ülkeleri bilmiyorum.
+2
Gradient_tabanlı_mor
(06.11.25)
Yumuşak ve güleryüzlüyüm ama saygısız bir tavırla karşılaştığım zamanlarda kesinlikle kişiye çok güzel haddini bildiririm.
-2
rock n roll
(06.11.25)
öyleyim ve bunun zararlarını cok yasıyorum
+1
koela
(06.11.25)
Yumuşak yüzlüyüm. Sevimli ve sempatik bir görünüşüm olduğu için insanlar beni kolay yönlendirebileceklerini ya da iyi niyetimden faydalanabileceklerini düşünürler. Damarıma basıldığında tam bir şirret olabiliyorum oysa ki.

Ben seviyorum ama böyle olmayı, benden beklemedikleri tepkiyi gördüklerinde insanların yüzündeki şok ifadesi hoşuma gidiyor
0
kullanicadi
(06.11.25)
Hem gayet yumuşak yüzlüyüm hem de istediğim an bakışlarımla herkesi yıldırabilirim. Aşağıda biri "açılın ben yaşlı ve şişmanım" demiş, Allah'tan ben de öyleyim. Yoksa hiç çekilmezdim. (Bu yaşa gelene kadar bu hale geldiğimi de ekleyelim, insanoğlu şaşırmasın, ilk oeta lise üniversite sürecinde hiç böyle biri değildim, sonradan oldum).
0
muhayyer divan
(06.11.25)
yumuşaklı yüzlü olunca suistimal etmeye çalışıyorlar, adamına göre muamele yapıyorum, mesafeli ve sert olunca kimse suistimale yeltenmiyor ama o da benim doğama ters o ayrı. insanlar yoruyor...özellikle ticaretle uğraşırken büyük sıkıntı, nazik ve yumuşak yüzlüyse
0
gadlemler
(06.11.25)
sert mizaçlı ve güler yüzlüyüm. asabiyim ve aynı zamanda dışarıdan minnoş sevimli bir auram var.
-2
Hallegadola
(06.11.25)
Yumuşak yüzlüyüm, bunun zararlarınıda çekiyorum. Millet sert ve soğuk kişilerle mesafeli ve saygılı konuşurken. benimle farklı konuşuyorlar. Bazen insanlar bana yaklaşırken dik dik bakıyorum suratklarına artık. Bu ülke insanı adamı çıldırtır.
0
komando kani var bende
(06.11.25)
yumuşak yüzlüyüm ve kötü niyetli olmasalar da, insanlar bunu suistimal edebiliyor.
0
co2s2
(06.11.25)
Türkiye gibi, sırada beklerken bile kaynak yapan var mı yok mu diye sürekli alarmda olman gereken bir ülkede tabii ki her şey gibi bu da bir 'açık' olarak görülür ve suistimal edilir.

Naçiz gözlemim, yurt dışında insanlar çok insansever olmasalar da tanımadıkları insanlara karşı güleryüzlü ve kibar davranıyorlar çünkü bu bir görgü kuralı ve toplumun hayat standardını yükseltiyor. Bizde ise dünyanın en iyi kalpli insanı bile tanımadığı insanlarla mubatap olurken somurtmak zorunda çünkü nezaketi ve güleryüzlülüğü acizlik ve ahmaklık zanneden çok ayı var.
0
matarama su ko
(07.11.25)
(6)

her zaman mide bulantısı yaşıyorum

deartheodosia
ne yesem, ne içsem mide bulantısı yaşıyorum. bi doktora görüneceğim (gastroenteroloji?) ama doktordan önce takip etmem gereken bir şey var mı, sizce neden olabilir? kusma hissi de oluyor ama kusmuyorum. son 1-2 yılda başladı, çok stresli bir boşanma süreci geçirdim (velayet ve kaldıramadığım boşanma
ne yesem, ne içsem mide bulantısı yaşıyorum. bi doktora görüneceğim (gastroenteroloji?) ama doktordan önce takip etmem gereken bir şey var mı, sizce neden olabilir? kusma hissi de oluyor ama kusmuyorum. son 1-2 yılda başladı, çok stresli bir boşanma süreci geçirdim (velayet ve kaldıramadığım boşanma dosyasında yer alan bir takım ağır iftiralar -aldatma vs değil de velayeti kaybetmem için çocuğumla ilişkime yönelik belirtilen gerçekdışı ithamlar). hala stresliyim, yoğun anksiyete problemim var. ama bi şey yemekte içmekte çok zorlanıyorum. kan testlerimde demir ve vitaminlerim eksik çıkıyor devamlı. günlük hayatımı çok etkilemeye başladı. bir de doktora da gitmek pek istemiyorum, günler sürüyor ve yatış istiyorlar (astım ve son 2 yılda birkaç kez zatürre geçirdim). bilgisi ve tecrübesi olan paylaşabilirse çok memnun olurum, teşekkürler.
0
deartheodosia
(20.09.25)
yiyecek gördüğümde midem bulanmaya başlıyor direkt. eskiden tatlıya çok düşkündüm, şimdi görüntüsü bile tiksinti uyandırıyor.
0
🌸deartheodosia
(20.09.25)
Gastro değil, iyi bir dahiliye uzmanına görünmen lazım senin.

Geçmişolsun.
0
Mirket
(20.09.25)
Psikosomatik görünüyor.
Beyin kaldıramadıpı düşünceleri aşağı doğru dahiliyeye gönderir.
Kafayı rahatlatın önce
0
diyecevaplandı
(20.09.25)
Bende de vardı eskiden ama sebebi heliko bakteriydi.Helikobakteriyse midede emilim sorunları vardır, vitaminler ondan düşük çıkabilir.
0
komando kani var bende
(20.09.25)
önce dahiliye. ardından psikiyatriye.
0
my fault
(20.09.25)
Helikobakter tedavisi uygulandı ardından mise koruyucu uzun süre kullandım, diyetisyene gittim yemek düzenini şekillendirdi.
Stresi yönetmek için yürüyüş yapıyorum.

İmkanlar dahilinde,
Dahiliye mutlaka sonra diyetisyen.
Daha sonra psikolog.
0
kararsızataletfilozofu
(21.09.25)
(8)

doğal koltukaltı roll on

love and trust
kimyasall içermeyen koltukaltı roll on arıyorum, sizin bildiğiniz bir ürün var mı?
kimyasall içermeyen koltukaltı roll on arıyorum, sizin bildiğiniz bir ürün var mı?
0
love and trust
(06.09.25)
salt stone
0
komando kani var bende
(06.09.25)
Siveno, fiyatları yüksek ama indirimleri oluyor çeşitli yerlerde
0
grimavi
(06.09.25)
Siveno en iyisi temiz içerikli ve bence fiyatı kimyasal olanlardan çok da pahalı degil.
siveno.com
0
limonlu eksi
(06.09.25)
Siveno sportif olan. Diğer versiyonlarında sevmediğim bir esans oluyor. Sportif olan sıfır koku.
0
ruhen hastayim ben
(06.09.25)
Siveno +1
0
mor oje
(06.09.25)
Ben 1 lifeco 2 siveno diyorum.
0
Semi
(06.09.25)
Isana deocrem:
share.google

Gerçi benimkisi krem formunda
0
Amaranta ursula
(06.09.25)
ben de yukarıdaki arkadaşın tavsiyesi ile file marketten siveno aldım.

50 ml / 279 lira
0
🌸love and trust
(08.09.25)
(18)

Hak helal etme hakkında ne düşünüyorsunuz?

pembediken
Hak helal etmenin temeli dini olabilir ama sosyal açıdan da düşünebilirsiniz.
Hak helal etmenin temeli dini olabilir ama sosyal açıdan da düşünebilirsiniz.
0
pembediken
(05.09.25)
Gariban avuntusu
0
anon1m
(05.09.25)
iletişim kurabileceğimiz insanlarla BİREYSEL ilişkimizde önemli yeri olabileceğini düşünüyorum.

ben ateist ve komünist bir insanım. birlikte vakit geçirdiğim, herhangi bir şey yaptığım insanlarla bu konuyu kesinlikle konuşurum, "hakkını helal et" derim. adaletsiz buldukları bir durum varsa paylaşmalarını, bunu çözümleyebilmemizi isterim. aynı şekilde ben de canımı sıkan bir şey varsa paylaşırım.

toplumda kabul görmüş hemen hiçbir şey zaten topraktan bitmiyor... insanların ihtiyacı neticesinde şekilleniyor. ne kadar faydalı veya isabetli olduğu tartışılabilir ama ben kendi adıma buna önem veriyorum. en azından şu an geldiğim noktada, öyle söyleyeyim.

yani kişisel olarak mesela "meister gtün tekidir hiç sevmem" denmesine artık ben alınmam ama "meister benim hakkımı yedi" diyen olursa üzülürüm. o açıdan benim için hak yememek, orta yol bulmak, ayrılınacaksa iyi ayrılmak önemlidir.

tabii ki hak nedir, doğru nedir vs. bu konulara girersek iş çok karışıyor. orası tamamen ayrı bir mesele. onu da eklemek lazım.
0
der meister
(05.09.25)
Bana da avuntu gibi geliyor sosyal ve psikolojik açıdan
0
gadlemler
(05.09.25)
Kimsenin hakkını yemezsen,hakkını helal etme muabbetine girmezsin. Boş avuntu bunlar. Bu ülkede hakka bu kadar önem veriliyor ondan mı bu haldeyiz. Boş beleş lümpen avuntusu.
0
mikahakkinen
(05.09.25)
Allah demiş ki “bana kul hakkıyla gelmeyin”
Yani mealen, ben sizin bana karşı işlediğiniz bütün günahlarınızı affederim, ama başka bir kulumun hakkına girerseniz, o sizi affetmezse ben dahi affedemem.

Yani mevzunun bütüklüğünü düşünün. Neden son dakika cenazede helallik istenir? Neden yolculuklara çıkmadan evvel helallik istenir, demekki önemli bir mevzu. Bilerek yapılan apayrı bir günah da iniallah bilmeden kul hakkı yemiyoruzdur.
0
love and trust
(05.09.25)
Ciddi konudur. Hafife alınamaz.
Buna avuntu diyenler sorry, kusura bakma, pardon diyenler değil mi?

Hak meselesi çok geniş.
İnsanlarla da sınırlı değil. Hayvanlara eziyet yapmak, onları aç susuz bırakmakta buna dahildir.

Meseleye hangi taraftan baktığımızla ilgili bu durum.
insan hakları ifadesi dünya ile sınırlı ayrı bir tanımlama yapmayı, kul hakkı diye ifade etmek ayrı bir tanım gerektiriyor.
Kul hakkı dendiğinde meselenin ahiret boyutu da söz konusudur.
Ahirette başkasının hakkı ödenemediğinde borçlu olanın sevapları alacaklı olana geçer. Sevaplar yetmediğinde ise alacaklının günahları borçluya yüklenir.

Hal böyleyken konuya sadece avuntu demek çok anlamsız kalıyor özellikle bir müslüman için.
0
diyecevaplandı
(05.09.25)
@diyecevaplandi kardesim niyetciligini baska yerde yapar misin? Farkındalığın düşük.

Fakir avuntusu. Hak mak yok abicim. Senin gücün olsaydı temennilere birakmazdin işini. Olay bundan ibaret. Gücünün yettigini zaten halledersin, yetmedigi yerde haram olsun bak gorucen gününü uhuhu diye ağlarsın.
0
Shepard
(05.09.25)
Ben böyle şeylere inanmıyorum ama inanan ve kötü olduğunu bildiğim birine hakkımı haram etttiğimi söylemek beni çok mutlu ediyor :)
0
mutekebbir
(05.09.25)
@shepard
Ensene şaplak atarak elindeki ekmeği alanlar ve sonrasında ağladığın günler olmuş sanırım.
Bizim için bazı şeylere güç yetmezse , dua yeter.

Yıllar önce bir kitap okumuştum gerçek bir hayat hikayesinden yola çıkarak yazılmıştı.
Özetle, başkalarına eziyet eden bir gruptan bahsediliyordu. Bu grup yine araçlarıyla birilerinin canını yakmaya giderken kaza yaparak nalları dikmişlerdi.
Böylece mazlumların intikam için ayrıca yorulmasına da gerek kalmamıştı.
Güçlü olan haklıdır diyenlerin bu savı baltayı taşa vurana kadardır. Manevi hususlar bu manada göz ardı edilemez.
0
diyecevaplandı
(06.09.25)
Boş beleş işler, fakir avuntusu +1
0
mirty
(06.09.25)
+1 fakfakir avuntusu
0
lapaz
(06.09.25)
@diyecevaplandı ah ah benim maklubeci kardeşim, ben mesela yüzlerce kişiye zarar verdim. Sonra zarar vermeye giderken kaza yaptım. E bu olabilir. Ama ben kaza yaptım öldüm diye zarar verdiğim kişilerin zararı giderilmiş mi oldu zekiye seni. Güçlü olan haklıdır demedik, beynin boş anlaşılan. Gücün varsa hakkını yedirmezsin, yoksa aha böyle dua allahım dua ya muhammed diye ağlarsın.
0
Shepard
(06.09.25)
diyecevapladi +1

kul hakkı derken sadece insanlar değil, hayvan ve bitkinin de hakkı vardır.
durup dururken size doğru saldırmıyorsa bir "akrep" hayvanını bile öldüremezsiniz.
yolda yürürken çat çat yaprak da koparamazsınız. bunlar da kul hakkı ve , "fakir avuntusu" diyenler, gittiğimizde göreceğiz, buradan ne söylesek boş

bu arada kul hakkı gibi konular fakirliğe neden isnad ediliyor, kul hakkından ölesiye korkan birkaç fabrkatör tanıyorum. gerçek anlamda fabrikatör ve sanayici. isimlerini/ söylemeyeyim şimdi =)
-1
love and trust
(06.09.25)
İslamda birisi sana kötlük yaptıysa aynı oranda ona karşılık vermek serbesttir. ancak; affetmeniz sizin için daha hayırlıdır, denir. Adam sizin hakkınız gaspettiyse karşılık verebilirsiniz bunda sıkıntı yok.
0
komando kani var bende
(06.09.25)
sadece fakir avuntusu degil, özellikle inancli birinin canini yakabileceginiz, icine sikinti verebileceginiz bir sey.
siz inanmasaniz bile, karsidaki kisi inancliysa sizin ona hakkinizi helal etmemeniz gece uykularini kacirir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.09.25)
@konusma ben konusuyorum

islamiyet'in bug'ını bulduğunu sanan ergen sevinci yaşamışsın biraz ama yok kardeş, o işler pek öyle olmuyor =)
şimdi burada anlatmaya kasmiyim, ama pek öyle düşündüğün gibi değil.
-1
love and trust
(06.09.25)
@love and trust, bunu bana gelip israrla helallik isteyen müslümanlara anlat duyurucu karsim. olayiniz beni ilgilendirmiyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.09.25)
"Yap et özür dile" tepkisini verdiğim oluyor. Canının istediği gibi davranıp, ikazlarımı asla ciddiye almayıp yani benim hassasiyetlerime hiç saygı göstermeyip sonunda hakkımı helal etmemi beklemesi olacak iş değil, "geber" diyesim geliyor. Ama bazı insan olur, yaptığını ettiğini bilerek yapmamıştır, bilmediğinden beya farkında olmayarak yapmış olabilir, farkına vardığı anda çok üzülüyorsa telafi etmek istiyorsa gönül almak istiyorsa da o şekilde hakkını helal et diyorsa tamam. Kıyamam zaten o zaman. Ama bile isteye yapacak edecek sonra da hakkını helal et diyecek, yok öyle bir şey.

Yaşar Nuri Öztürk şöyle demiş:

www.instagram.com
0
muhayyer divan
(06.09.25)
(8)

Sosyal ilişkiler vol6

kararsızataletfilozofu
Personal trainerimle buluştuk fakat çok iyi arkadaşımsın dedi sürekli.Eski bir sevgiliainden konuştuk.Arkadaşça konuşarak geçti , sormak istediklerini sordu cevapları aldı hayatımla ilgili.Yanındayken gayet sakindim ama gece olup eve gidince yine özlüyorum, uyuyamıyoeum.Flört anlamında hiç ilgi uyan
Personal trainerimle buluştuk fakat çok iyi arkadaşımsın dedi sürekli.
Eski bir sevgiliainden konuştuk.
Arkadaşça konuşarak geçti , sormak istediklerini sordu cevapları aldı hayatımla ilgili.
Yanındayken gayet sakindim ama gece olup eve gidince yine özlüyorum, uyuyamıyoeum.
Flört anlamında hiç ilgi uyandıramadığımı hissediyorum.

Geceleri rahat uyumak istiyorum artık, ne yapabilirim ?
Nefes egzersizleri, bitki çayı yapıyorum.
Gün içinde de dizi izleyesim bile gelmiyor.
Sevilmemek, yalnız kalmak hisleri yoruyor beni.
0
kararsızataletfilozofu
(30.08.25)
eski volleri okumadim.

personal trainerindan hoslanan dünyadaki ilk insan sen olamazsin. ilkokul hocana asik olmak gibi bir sey. senin gibi bir sürü ögrencisi var. hepsine yakin davraniyor. senin onun icin cirosun, parasin. nothing more.

en azindan özelde görüstügün, datelestigin insanlardan hoslan derim. öbür türlüsü liselilik ve yalnizlik oluyor.
0
sonsuz
(30.08.25)
Sevilmek istemek yerine baska bir sey koymayi deneyebilirsiniz, mesela seramik.

Korkarak yasiyorsan - sebnem
0
klassno
(31.08.25)
Aşık olduğun kisi personal trainersa bu acıyı sonuna kadar yaşa ki bir daha böyle bir şey olmasın. Bitki çayı nefes egzersizi falan bırak.

Şu videodaki gibi düşün bu olayı:
youtu.be
0
encokbenisevinnolur
(31.08.25)
Hocam senin elinden tutup, yol gösterecek piç bir arkadaşa ihtiyacaın var. Çok detaycısın ve çok düşünüyorsun. Böyle hayat gitmez.
0
komando kani var bende
(31.08.25)
Sürekli "çok iyi arkadaşımsın" demesinin sebebi duygularını anlamış ve müşteri kaybetmek istemiyor oluşu.

Ne yapabilirsin?

Başka birini bulman lazım. Bu kızı unutamam dersen önce salonu değiştir. Sonrası kolay.
0
himmet dayi
(31.08.25)
bu kitabı birkaç defa oku

bookofpook.com
0
orpheus
(31.08.25)
@orpheus tuvaletteyken okudum. Gender(cinsiyet) diye bir sey yok dediği yerde bıraktım. Sonra tuvaletteki işim bitmediği için bir kez daha okumaya gayret ettim. Abi ne pis kitapmis. Anlatacağı şey 1 cümle ama alakasiz ne varsa yazmis. Lafi dolandirmis da dolandirmis. Tuvaletteki işim bitmek üzere.

Bak bu gereksiz detaylar ile uzattım cevabımı, ayni kitabindaki gibi.
0
Shepard
(01.09.25)
@Shepard

işine yaramıyorsa, sevmediysen okuma, üzme, zorlama kendini.
0
orpheus
(01.09.25)
(11)

Yozgat'ta yaşanır mı?

Moonpie
Merhabalar, üniversitede akademik kadro için yozgat'a gidilir mi? Çok fazla şetden fedakarlık etmiş olunur mu?
Merhabalar, üniversitede akademik kadro için yozgat'a gidilir mi? Çok fazla şetden fedakarlık etmiş olunur mu?
0
Moonpie
(26.07.25)
Seküler bir hayatın varsa yozgat senin için tam bir kabus olur. Yozgattan daha kötü bir yerde yaşıyorsan gidilir. En nihayetinde ekmek için diyorsun yapacak bişey yok mecbursan gidilir.
0
ebeş
(26.07.25)
yozgat'ta yapacağın akademisyenlik değil öğretmenlik olacak. alacağın paraya değer mi diye sormak lazım. şuan ki koşulları bilmeden bir şey demek zor. aynı veya yakın kazanıyorsan değmeyebilir. gelir dramatik artacaksa değebilir. bir de küçük havuzda büyük balık olma durumu var. ağam paşam derler bu da pluslardan

bu arada türkiyede akademik maaşlar ve çalışma şartları dünya standartlarına göre oldukça iyi. türkiye dışında akademik garanti iş neredeyse yok.
0
runaway
(26.07.25)
ben geçen sene gidecektim, atama işi direkten döndü diyebilirim. üniversitedeki hocalardan tanıştıklarım haftasonu için ankara'ya gidip geliyordu. 2 saatlik bir yol, tren de var. bu şekilde sosyal hayattan ve etkinliklerden de pek kopmamış olursunuz.
0
zemberek
(26.07.25)
Sabah vasıfsız ögrencilerle dolu bir liseden bozma okula gidip, akşam dogruca eve döndügün sosyal hayatın olmadıgı bir hayat beni bozmaz diyorsanız tabiki gidilir.
0
limonlu eksi
(26.07.25)
Akademik baglantilar ve ortama bakın bence. Öğrenci akademisyenin ikinci işi olması lazım, lecturing kısmı.

Yaşam şartları vs de düşünülebilir, bir de alaninizi yazmamissiniz zaman içinde başka şehirde kadro bakabileceginiz bir alan mı, o da önemli.

Kiralar ucuzsa para biriktirmeye vb daha müsait mi, buna da bakılabilir.
0
encokbenisevinnolur
(27.07.25)
@encokbenisevinnolur alanım daha sonra başka şehirde kadro bakabileceğim bir alan. Bu biraz rahatlatıyor. Durumun bu kadar karmaşık olmasının bir sebebi de birkaç aydır yurtdışına göçmek için planlar, başvurular yaparken böyle bir ihtimalin ortaya çıkması. Bir tarafta çok zamandır istenen kadro ama Yozgat'ta, bir tarafta bir süredir konsantre olunmuş yurtdışı fikri. Bazı kararlar çok zor.
0
🌸Moonpie
(27.07.25)
Para biriktirmek istiyorsan yaşanır. Kiralar ucuzdur, para harcanacak bir yerde yok. İYi para biriktirilir. İstanbul'da, İzmir'de yaşayanlar her akşam alemlere mi akıyor?

Seküler bir insansan zorlanabilirsin tabii.
0
komando kani var bende
(27.07.25)
yozgatta yozgatlılar yaşamıyor. yarısı almanyada yarısı ankarada.
0
mikahakkinen
(27.07.25)
yasanir
0
bay b
(27.07.25)
devlette akademik kadro için gidilir, herkes mecburen bir yerlere gidiyor zaten. Ayrıca o maaşla Yozgat'ta süper para biriktirirsin, ev-araba bişeyler almak İstanbul'da Ankara'da yaşayıp almaktan çok daha kolay olur.

Ama gençliğimi Yozgatta geçiremem diyorsan o ayrı.(ki bence sosyal hayat olarak evet yaşanmaz. Ama haftasonlarını Ankara'da geçirmek güzel bi seçenek gerçekten.)
0
nhk ni youkosu
(27.07.25)
x.com

çok paraya ihtiyacın varsa ve ben buradan şu tarihte kaçmış olurum ne olursa olsun diyorsun belki ama bak belki olabilir.
ama bütün hayatın ankaranın öyle ya da böyle bir şekilde batısında geçmişse çok zorlanabilirsin. tabii ne kadar muhafazakarsın bilmiyoruz krallar gibi de yaşayabilirsin.

ankaraya kaçarım samsuna kaçarım kayseri yaparım falan bunlar boş. gitmeden önce öyle söylersin de gidince zor gelir bunları yapmak.

anadolu mikro milliyetçiliğine karşı bir savunma mekanizman var mı örneğin bunu düşün ve daha bir sürü şey.
0
koxy
(29.07.25)
(5)

CPAP makinam sanki eskisi gibi hava basıncı vermiyor.

anaphylacticshock
Merhaba, Resmed Airsense 10 Elite CPAP cihazım var. Hava basıncı sabit ve rampa aktif değil. Yani direkt full basınç başlıyor ve bu basınç gece boyu değişmiyor. Cihazı ilk kullandığım zamanlarda verdiği havanın basıncını çok hissederdim. Cihaz çalışırken ağzımı açıp esneyemezdim bile. Sanki cihaz ar
Merhaba,

Resmed Airsense 10 Elite CPAP cihazım var. Hava basıncı sabit ve rampa aktif değil. Yani direkt full basınç başlıyor ve bu basınç gece boyu değişmiyor.

Cihazı ilk kullandığım zamanlarda verdiği havanın basıncını çok hissederdim. Cihaz çalışırken ağzımı açıp esneyemezdim bile.

Sanki cihaz artık eski basıncı vermiyor. Verdiği havayı çok hissedemiyorum.

Basınç ayarını değiştirmedim.
Maskem ve hortumum yeni. Kaçak vs yok.
Cihazın arka tarafında hortum tam takılı.
Hava filtremi daha 3 ay önce değiştirdim.

Gece güzel uyuyorum ama eski hava basıncını hissedemiyorum. Ve cihaz takılıyken rahatça esneyebiliyorum.

Cihaz mı bozuldu yoksa ben mi basınca alıştım sizce?
0
anaphylacticshock
(25.07.25)
Alışmış olabilirsin. Gece boyu satürasyonun düşmüyorsa basıncı geri arttırma. Düşüyorsa apneye giriyorsun ve cihaz bunu bozamıyor demektir. O zaman bi bakıma götürmekte fayda var.
Biz yoğun bakımda basıncı olabildiğince düşürmeye çalışırdık makineden ayırma sürecinde. tabi ki ev tipi cihazlardan çok daha farklı oluyorlar ama prensip olarak benzerlerdir diye düşünüyorum. Bir de yaşam stilin iyileştiyse onun da etkisi oluyor. Eşim mesela 60 kilo verince kendi cpap cihazını bıraktı ve apneye girmiyor artık.
0
nolmus yani
(25.07.25)
Öncelikle eşinizi tebrik ederim. 60 kg yazısını görünce gözlerim pörtledi. Benim de 30 kg kadar vermem lazım. Eşiniz mide ameliyatı falan mı oldu? Nasıl kilo verdi?

Son zamanlarda ufak ufak yürüyüş yapmaya başladım. Ama bu yeterli hava basıncı hissetmeme sorunum son 2-3 aydır var.

Uyurken saturasyonumu nasıl ölçebilirim? Farklı bir cihaz mı almam lazım?

CPAP cihazlarına nasıl bir bakım uygulanıyor biliyor musunuz? Yani ben maske ve hortumumu yıkıyorum. Filtresini değiştiriyorum. Ek olarak cihaza ne bakım yapıyorlar?
0
🌸anaphylacticshock
(25.07.25)
hayır diyet ve hafif spor yaptı. diyette genel olarak klasik olan kalori sayma ve paketli gıda kesme olayını yaptı, bazen de ketojenik diyete girdi. şu an 3. ketojenik döneminde hatta, devam ediyor vermeye. diyette tek önerim darlamaktan utanmayan sabırlı bir diyetisyen bulmanız. tek başına disiplin tutturulamıyor çünkü, hele ketojenik yaparken bilgili birinin olması iyi oluyor.

ufak satürasyon cihazları satılıyor ama biz saatle ölçüyoruz. parmağa takılanlar kayıp düşebiliyor çünkü hareket ederken ama saatte öyle bir durum yok, bir de sabah samsungun rapor vermesi iyi oluyor, parmak tipi cihazlarda öyle bir şey var mı emin değilim. yani sabah kalkınca gece 3:15 civarı satürasyonun 89a düştü diyebilen bir cihaz ya da saat lazım. ama genel olarak yorgun uyanmıyorsanız problem olmamalı.

temizlik için biz dalin kullanıyorduk, kokusuz sabun varsa o daha iyi olur çünkü dalin soluyordu 1-2 gün ne kadar durulasak da :D bakıma götürünce de temizlik ve filtre değişimi dışında bir şey yapmayacaklar ama asıl yaptıkları şey değerlere bakmak olacak. bazı cihazlar full kayıt alıyor ona bakıyorlar, orada genelde akciğer kapasitenizin anlaşıldığı tidal volüm değeri de oluyor. biyomedikal arkadaşlar bir doktor kadar olmasa da cihazın yetip yetmediği çıkarımını yapıp ayarları değiştirebiliyorlar. bizimkini alırken bir sürü ayar deneyip orada uzunca bi uzanmasını istemişlerdi en rahat ayarı bulana kadar.

cihazı doktor raporuyla aldıysanız tekrar doktora gitmek daha mantıklı bu arada, ama 1-2 gün test cihazı ile kayıt almak isteyebilirler ve devlette süreç epey uzayabilir.

son olarak tam maske mi yoksa burun maskesi mi kullanıyorsunuz? sadece burun ise alerjik bi durumdan dolayı burun etleri de engelliyor olabilir ve fark etmeyebilirsiniz. eğer alerjiden çok eminseniz burun maskesi tam maskeye göre çok daha iyi oluyor her zaman. philips dreamwear özellikle epey iyi mesela.
0
nolmus yani
(25.07.25)
Doktor bana burun maskesi yazmıştı. Resmed Mirage FX modelini kullanıyorum. Burnumda et yok ama genzimde var. Sebep alerji mi bilmiyorum.

Oscar diye bir program önermişler cihazın raporlarına bakabilmem için. O programla basınç değişikliği var mı diye bir bakacağım. Bir de sizin bahsettiğiniz gibi saturasyon ölçen bir akıllı saat alacağım.

Çok teşekkür ederim üşenmeyip bu kadar detaylı şekilde açıkladığınız için.
0
🌸anaphylacticshock
(25.07.25)
Cihaz bozulmuş olabilir ya da ayarı değişmiş olabilir. Servise götür hocam kontrol etsinler. Bende de cpap var ben esneyemiyorum ve konuşamıyorum bile basınçtan.
0
komando kani var bende
(25.07.25)
(5)

Bugünün şarkısı

sekizdokuzon
Benim için bu: https://open.spotify.com/track/7KreTjKZa5JpGJXYr7h6SK?si=bhZA3KjFQhadgNak07MwDASizin gününüzü yapan şarkıları alalım.Teşekkürler.
Benim için bu: open.spotify.com

Sizin gününüzü yapan şarkıları alalım.

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(12.07.25)
Mirket
(12.07.25)
www.youtube.com

Herkes anlasın diye anadilde şarkı attım.
0
Shepard
(12.07.25)
gabe h coud
(12.07.25)
Bununla başladım:
open.spotify.com
Şununla devam ediyor:
open.spotify.com
0
Amaranta ursula
(12.07.25)
komando kani var bende
(12.07.25)
(5)

Eve hırsızlık vs için güvenlik sistemi kurmalı mıyız sizce?

psmstc
Öyle aşırı iyi durumumuz yok ama binamız bölgedeki tek yeni bina. Etrafımızda varoşlar olarak tabir edebileceğimiz mahalleler var. Daire girişine kamera taksak evde birşeyler saklıyoruz gibi mi olur? Evin içine güvenlik kamerası mı yoksak en iyisi? En mantıklı güvenlik önlemleri ne olur? Çelik kapı
Öyle aşırı iyi durumumuz yok ama binamız bölgedeki tek yeni bina. Etrafımızda varoşlar olarak tabir edebileceğimiz mahalleler var. Daire girişine kamera taksak evde birşeyler saklıyoruz gibi mi olur?

Evin içine güvenlik kamerası mı yoksak en iyisi?

En mantıklı güvenlik önlemleri ne olur?

Çelik kapı kilidi güçlendirme, demir korkuluk kamera vb?

Aynı şekilde annem de yalnız yaşıyor 67 yaşında. Apartmanı eski ama Onun için de bir güvenlik önlemi almak istiyorum ne yapabilirim?
0
psmstc
(04.07.25)
En iyisi mümkün oldukça evde değerli eşya tutmamak.
İlla önlem diyorsan alarm taktır. Kamera görüntü alsa nolcak ki? Yakalayıp bırakıyorlar ertesi gün.
0
merhum
(04.07.25)
ev zemin birinci katta vs değilse iyi çelik kapı + kapıyı düzgünce kilitlemek, her çalana kapıyı açmamak + apartmanının kapısının şifresinin düzenli değişmesi ve apartman sakinlerinin geleni bilmeden kapıyı açmaması yeter. kamerayı da apartman girişine takın
0
kisa
(04.07.25)
kamera bazı hırsızları caydırabiliyor. bina dışına kamera takın ve "bu bina izlenmektedir" gibi bir uyarı koyun. giriş kattaysanız parmaklık şart. bina içindeki kapı kilidi akıllı kilit yapabilirsiniz.
0
duyuruuser
(04.07.25)
Girmeye niyetli olanı kamera durdurmaz. Bence siz etraftaki varoşlara karşı fazla onyargilisiniz. Her varos mahallede "dur şurada yeni bina varmış kesin zengindirler soyalım" diyen insanlar yaşamıyor.

@orientblue'nun dedikleri yeter de artar tedbirler. Germeyin kendinizi.
0
encokbenisevinnolur
(04.07.25)
Kamera falan caydırmaz hırsızları 1 yıl hapis cezasının 15 gün yatarı var. Kaliteli bir çelik kapı, tuzaklı kilit göbeği, birde kilitlerin ağzına emniyet aynası takın.
0
komando kani var bende
(04.07.25)
(9)

İlk kez Otomobil Alacak Birine Tavsiye

elektr10
Merhaba.Hayatında kredi çekmemiş, büyük borca girmemiş ve ilk kez araç alacak birine ne tavsiyede bulunursunuz? 0 faizli kredi veren otomobil markaları varmış mesela. Hem ona hem banka kredisine başvurabiliyor muyuz? 0 faizli kredi verenler dönemsel mi oluyor? Anladığım kadarıyla taşıt kredisi max 4
Merhaba.

Hayatında kredi çekmemiş, büyük borca girmemiş ve ilk kez araç alacak birine ne tavsiyede bulunursunuz? 0 faizli kredi veren otomobil markaları varmış mesela. Hem ona hem banka kredisine başvurabiliyor muyuz? 0 faizli kredi verenler dönemsel mi oluyor? Anladığım kadarıyla taşıt kredisi max 400 bin veriyor bankalar.

Almak istediğim araç 1.8-2 m arasında ve benzinli/hibrit. skoda, toyota ve volkswagen favorilerim ama önerilere açığım.

bir diğer sorum da bu ölçekte bir araç satın almak için tüm birikimleri harcamak akıllıca mı?
0
elektr10
(03.07.25)
araç kredileri yüksek ihtiyaç kredisi çekebilirsin. 0 faizli krediler genelde 200 300 bine 12 ay taksit vb. tüm birikimini arabaya yüklemini ben önermem. şu an ev almak daha mantıklı ve kredi oranları düşük. eğer araç alıp tüm birikimini ona yükleyeceksen de satışı kolay ve piyasası olan araçlara yönelmelisin. polo, golf vb.
0
mikahakkinen
(03.07.25)
bu kişi araç sürme konusunda da acemi ise bu kadar para harcamasına gerek yok. 0 faizli krediler elinde nakiti olan kullanıcılar için. elinde 1.5 milyon var 300bin lazım onu 12 ay 0 faizli ya da piyasa faizinden daha düşük faizli olarak kurumdan kullanabiliyorsun. yani aracın tamamına 0 faizli kredi yok.

bence tüm birikimi bir araca yatırmak akıllıca bir hareket değil. çünkü araçların yıllık yürütme maliyetleri de yüksek. mesela 1.8 hibrit toyota corolla'nın yıllık mtv tutarı 18-19 bin civarıydı. sigortası, kaskosu, yakıtı, bakımı, beklenmeyen arızası vs. derken çok fazla gideri oluyor.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(03.07.25)
ilk aracını sıfır alma. seni hem maddi olarak zorlayacak hem de usta şoför değilsen o aracı sürteceksin, hor kullanacaksın, belki küçük kazalar yapacaksın. ikinci el bir otomobil al geç.
0
sir gawain
(03.07.25)
ilk aracımı sıfır aldım 8ay önce. hibrit. şoförlüğüm de yoktu öğrendim. çarparsın sürtersin bu senin kullanımına bağlı. araca iki kez iki yaşlı amca hafif sürttü benim hatam olmamasına rağmen. oluyor yani böyle şeyler. ben de araç krediyle aldım. maaş bankan daha düşük faizli verebilir krediyi sormak lazım. ihtiyaç kredisi mi araç kredisi mi onun için de elindeki nakit önemli. otomobil markalarının bazı bankalarla özel anlaşmaları da oluyor size de söylerler zaten. evin yoksa bu kadar birikimin tamamını arabaya yatırmak bence mantıksız.
0
dedim ben sana
(03.07.25)
Önce 2. el al hocam. Çarpsanda sürtsende için yanmaz. 2003-2007 toyota corollar var ondan al. Bak fotoğrafınıda atayım
upload.wikimedia.org


bundan al bana dua edersin. Sonra Sıfır alırsın.
0
komando kani var bende
(03.07.25)
'Sıfır faizli kredi' lafı bir pazarlama hilesidir. 'Sıfır faizli' diyene 'peşin alırsam?' derseniz daha düşük bir fiyat verecektir. O iki fiyat arasındaki fark o kredinin faizidir.
0
Mirket
(03.07.25)
ilk arabayı hoşunuza gidecek bir ikinci el almayı öneririm
0
edaddy
(03.07.25)
çoğunluk ikinci el almayı öneriyor. arabada çok acemi değilim uzun yol tecrübem epey var ama şehir içinde pek kullanmıyorum.

@komando kani var bende

hocam onun 2010 modeli mevcut. annem artık çok kullanmıyor arabayı zaten. muhtemelen ondan satın alacağım mantıklı geldi. :)
0
🌸elektr10
(03.07.25)
tüm birikimi arabaya vermek hiç mantıklı değil,
2m yerine 1m lik 2. el araba alın.
0
duyuruuser
(03.07.25)
(25)

Türkiye Cumhuriyeti'nin ömrü

ananiyimioguz
Sizce tahmini ne kadar ömrü kaldı? Bunlarla baş edilmiyor. İktidar ellerinde, bakanlar ellerinde, yargı, emniyet güçleri ellerinde. Demografik yapıyı da bozdular.Bir kurtuluş savaşı daha vermeden arınamayız ama o da zor çünkü 1900 lerde değiliz anında çökerler tepemize.Bu olanlara kızıp gidiyorsunuz
Sizce tahmini ne kadar ömrü kaldı? Bunlarla baş edilmiyor. İktidar ellerinde, bakanlar ellerinde, yargı, emniyet güçleri ellerinde. Demografik yapıyı da bozdular.

Bir kurtuluş savaşı daha vermeden arınamayız ama o da zor çünkü 1900 lerde değiliz anında çökerler tepemize.

Bu olanlara kızıp gidiyorsunuz ya. İşte tam da istenilen o değil mi zaten?

Laikler, atatürkçüler, cumhuriyetçiler gitsin yerine orta doğulu yobaz cahil cühela bir halk gelsin. tek bildikleri ticaret ve toplu durmak. bu adamları tek başlarına dünyanın herhangi bir yerine koy saygı görmezler. ama bir arada kendilerini bir halt zannediyorlar.

Gidebilen gidiyor da gittiğiniz yerlerde ne olacak zannediyorsunuz, birkaç kuşak sonra asimile olacaksınız. Ne türklüğünüz kalacak ne atatürkçülüğünüz. Belki bir kaç azınlık olarak kalacağız.

Ha tabi ben dünya vatandaşıyım kardeşim, iki ayaklı bir canlı olarak adaptasyonumu sağlamam lazım, yemişim türklüğü, anadoluyu, atatürkü, cumhuriyeti derseniz orasını bilemem.

Ama tarih türkiye cumhuriyetini 1923-2040 gibi sınırlayacak ya elbet... ona canım sıkılıyor.

Kısa sürdü, koruyamadık. Fetocu bir arkadaşım niye üzülüyorsunuz ki bizler atatürk propagandası ile büyüdük, aslında osmanlı zamanında halk böyleydi, bunu istiyordu, siz zoraki kendi kendinize gelin güvey oldunuz, şimdi eski haline döndürmeye çalışıyorlar ve başarıyorlarda da. O yüzden büyük bir kesim seviniyor dedi.

Namıssız avrupaya gitti ahkam kesiyor. Canım sıkıldı. Aslında dünyada boş bir yer bulup oraya yerleşsek onlara burayı bıraksak bklarında boğulsalar belki bir kısmı anlar cumhuriyetin ne olduğunu da işte böyle avrupaya amerikaya dağılınca onlara beyin ve iş gücü oluyoruz bi halta da yaramıyor.

Elden de bir şey gelmiyor. Destekletecek parti bırakmayacaklar. Elimizde tek oy kullanma gücü vardı, onu da ya çaldırıyorlar ya adayları paketliyorlar.

Akıl sağlığını korumu sınavı gibi bir yer oldu ülke iyice. Elden gelen bir şey kaldı mı? Orduyu dağıttılar, milli eğitimi dağıttılar, devlet kurumları mhp li ve akp li doldu. Sokaklar desen... tesadüfen yaşıyoruz.

Daha geçen antepte bir çocuğu bıçaklayıp kalbini söktüler. Gündem olmadı bile doğru düzgün.

Sonra da hala çocuk yapın çok güzel bişey :))))) bk güzel bişey al sal çocuğunu bakalım dışarı da bir soysuz laf atsın deşsin. Geleceğimizi, her şeyimizi çaldılar.

Atam da umutsuz durum yoktur umutsuz insan vardır demiş ama umut olsa ne yazar? Ne yapılabilir?
0
ananiyimioguz
(01.07.25)
Ömrü uzun. Halkın yarısından çoğu milliyetçi. Kimse şeriat peşinde değil. Herkesin rahatı yerinde. Bir bok olmaz, dert arama kendine boş ver.
0
Shepard
(01.07.25)
Atatürk zamanında cevabı vermiş;
"Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır"
0
sessizsakinbir
(01.07.25)
@ Shepard, hıhım gördük milliyetçileri konusturma simdi

Ayrıca kimin rahatı yerinde şu ortamda? Şimdilik kazanıyorsun diye batan gemide keman çalıyorsun gibi geliyor.
0
🌸ananiyimioguz
(01.07.25)
Bir anlık sinirle yazmışsın olarak varsayıyorum. Aksi halde ağır saçmalık içeriyor bu yazı. Ya Cumhuriyet tarihinden haberin yok ya da olan biten olayları doğru okuyamıyorsun.

Cumhuriyet tarihinde ilk kez mi muhalifler hapse atılıyor, belli bir kesim üzerinde yoğun baskı var sanıyorsun? İlk kez mi insanlar başka ülkelere kaçıyor sanıyorsun? Bugün yaşananları asla hafife almıyorum ama bundan çok daha ağır dönemleri atlattı bu ülke. Bunu da atlatır.

"cumhuriyetçiler gitsin, orta doğulu yobaz cahil cühela halk gelsin istiyorlar" savı da tutarsız. Günlük popülist politikaları genel geçer ideal olarak okumamak lazım. Şu an iktidarda olan kesim bu zenginliği, bu gücü cumhuriyete borçlu zaten. Adam Humeyni gibi devrim yapıp şeriatla gelmedi ki? Seçimle geldi. Bu düzeni kendine göre eğip bükebilirler ama tamamen ortadan kaldırsalar kendileri de yoklar.

Baskıların bu kadar artması ve özellikle CHP üzerinde yoğunlaşmasının da tek sebebi artık onları yenebilecek birleşik bir güç var karşılarında ve istedikleri yöne çekemiyorlar. Altılı masa "farklı kesimleri birleştirdik" mantığıyla bakınca göze hoş gibi görünüyordu. Ama kendi içinde kaynayan bir kazan gibiydi. Zaten CHP'yi çıkar hepsi sağ/muhafazakar partiler. Asla bir araya gelemeyecek, taban tabana zıt şahıslar aynı masaya oturdu. Tek motivasyonu "anti-Erdoğan" olan o masa zaten seçimi kazansa bile ülkeyi yönetebilecek ortak bir akla sahip değildi. Ayrıca Erdoğan istediği gibi oynayabiliyordu altılı masa ile. Son anda Akşener'in masadan kalkma şovu ve seçim sonrası saraya gidip Erdoğan'ın elini sıkması bile basit bir örneği.

Bugüne dönersek artık o kadar rahat manipüle edebileceği bir oluşum değil karşısındaki ve gerçekten kaybedeceğinin farkında. İstediği kadar baskı yapsın. Halk nezdinde şu yapılanların asla karşılığı yok. Bunu yerel seçimde gördük. CHP resmen şov yaptı. Bu kafayla devam ederse iktidar kendilerini tarihten silecekler.
0
himmet dayi
(01.07.25)
cumhuriyet kismi 100 sene dayanamadi. 16 nisan 2017'de muhursuz pusulalarla baskanlik secimiyle turkiye ortadogu devleti oldu artik. toprak butunlugunu de bu gidisle 50-100 sene bile koruyabileceginden emin degilim.

x.com
0
gule gule
(01.07.25)
@ananiyimioguz, sana dokunan bir şey yok ki? Sadece güçlü adamlara denk gelme yeter. Ama bu Amerika'da da böyle. Gelir adaletsizliği mesela gir reddit'e millet paycheck to paycheck yaşıyor halkın yarısı diye ağlıyorlar. Adaletsizlik orada da var. ICE ne yapıyor ulan diye tartışmalar dönüyor. Dünyanın her yerinde aynı şeyler dönüyor. Sen kendi işine bakacaksın. Yok leman şunu yapmış, aaa kemalistlere ölüm demişler bilmem ne. Abi boş ver geç. Antep'te çocuk diyorsun, bu her yerde oluyor. İşine bakacaksın, beladan uzak duracaksın, şanslıysan da sorun yaşamazsın. Bugün düğün konvoyuna, taş attılar. Kadın yine ciyak ciyak bağırdı, ama adam olan orada inatlaşmaz. Geri geri sürer. Yol kapalı, sana açmayacakları belli.

Yani kısaca senin mantığın biraz tuhaf işliyor. İşine bakmıyorsun, medyada bir şeyler görüp gaza geliyorsun gibi. Lan dağınık yazmışım :/ neyse sana bu kadar yeter abi.
0
Shepard
(01.07.25)
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
0
ebeş
(01.07.25)
içten değil dıştan yıkılacağını düşünüyorum. ‘orta doğuyla türkiye’yi bir tutma’ diyebilirsiniz ama bunu gidin amerika’ya, rusya’ya, israil’e anlatın, ‘biz ırak gibi değiliz abey seküler ve daha eğitimli bir halkız’ diyin.

sanayi devrimi ve kapitalizmle kurulan düzen prime dönemini geçeli çok oldu, eninde sonunda çöküşü başlayacak. ve dominant ülkeler düzenlerini koruyabilmek için şimdikinden daha da agresif olacaklar. dünya barışı yeni çağda uydurulmuş bir kavram. insanlık tarihinde bundan daha barışçıl bir dönem olmadı ve bu da nihayetinde bitip varsayılan düzene geçilecek (bkz. entropi).

ülkenin ekonomisi, dış siyasetteki gücü, demografisi, sosyal normları her şeyi bitik zaten. bu kadar bireyselci ve konformist bir dönemde kimseyi de milli duygularla cepheye gönderemezsiniz. kaldı ki böyle olmasa bile vatan millet sakarya’yla savaş kazanılacak yüzyılı geçtik. askeri ve teknolojik gücüyle (yani ekonomisiyle) güçlü olan ülke zayıf ülkeyi kolaylıkla yutuyor.

özetle türkiye’nin er ya da geç orta doğudaki yıkım zincirine dahil olacağını düşünüyorum. ama bunu görmeye bizim ömrümüz yeter mi bilmiyorum. umarım da görmeyiz.
0
sir gawain
(01.07.25)
Gavur denilen beyaz Türkleri, laikleri bu topraklardan çıkarırsan ülkenin Irak'tan, Afganistan'tan farkı kalmaz. Kendileri de bu durumun farkındalar.

Cumhuriyete su gibi muhtaçlar.
0
HellKeePer
(01.07.25)
Çabuk demoralize olduğumun farkindayim. Ulkenin bu tarz hatta daha kotu donemler atlattiginin da farkindayim. Fakat "atlattı" demek yaşadı ve kurtuldu demek. Biz kurtulmadık ki. İyiye giden tek bir şey yok. Daha kötü oldu. Satılan topraklar, şirketler, özelleştirilen devlet kurumları, dışa bağımlılık, besinlerdeki denetimsizlik, mülteci akını, mafyalaşmış bir iktidar, artan vergiler, cemaatlerin giderek güçlenmesi... liste uzayıp gidiyor. Bunlar azalmıyor ki? Hepsini geçtim eskiden habercilik vardı. Bu adamlar önce medyayı satın aldılar. Şuan tv yi açın kaç tane düzgün haber kanalı var? Bir kaç gerçekleri söyleyen, eleştirene de cezayı yapıştırıyorlar.

Nasıl umutla bakabiliyorsunuz? Yaaa takma kardesim uc bes teror orgutu fonlaniyor karisiklik cikartiyor... demek nasil bir rahatlıktır yani ne olunca ciddiye almak gerekiyor tam olarak? Öcalan çıkınca mı, bunlar bir yeri kundaklayınca mı? Tüm muhalefet içeri alınınca mı? Ki bugun de baya bir tutuklama oldu.

Ayrıca sistem cumhriyete ihtiyaç duyuyor diyorsunuz da adam padişahlığını ha ilan etti ha edecek. Cumhuriyet mi kaldı. T.C ibaresi kurumlardan kaldırıldı. Andımız kaldırıldı. Adında atatürk geçiyor diye havaalanı kapatıldı abi yapmayın gözünüzü seveyim.
0
🌸ananiyimioguz
(01.07.25)
Cumhuriyet icin olebilecek milyonlar var. dugmelere basiyorlar ama kosullar olusmadi henuz. olusursa kendini atese atacaklar seni sok eder.
0
tezek
(01.07.25)
@ tezek, son olaylardaki kalabalığı görünce biraz umutlansam da bana çok gerçekçi gelmiyor bu ama umarım öyle olur. ne olunca atacaklar bakalım bekliyoruz.
0
🌸ananiyimioguz
(01.07.25)
ananiyimioguz +1

Kesinlikle endişelerine katılıyorum ve hiç de abarttığını düşünmüyorum. Ayrıca bu ülkede muhalifler için bundan daha kötü, daha ağır bir dönem kesinlikle olmadı. Olduysa ne zamanmış söyleyin bilelim. Bunun muadili demokrat parti dönemi. Orada da aynı bu şekilde din tüccarlığı ile halkın hassasiyetlerine oynamışlar ve iktidar olmuşlar. Ama o zaman korktukları bir yapı olarak ordu varmış. Şimdi kesinlikle bunları dengeleyecek bir kurum yok. İstedikleri gibi at koşturuyorlar. Ayrıca eğer cumhuriyet için ülkede bir iç savaş çıkarsa da bunların karşısında duracak kimse yok. Bunlar son derece örgütlüler ve daha da korkuncu silahlılar. Şu tarikatlarda bile küçücük çocuklar militan gibi alttan geliyor. Laik, seküler kesim bunlarla asla başa çıkamaz. Olası bir seküler-muhafazakar gerginliğinde sokakta kafa keser bunlar, kimse de bişey diyemez. Ayrıca pusuda bekleyen bir kürt gerçeği de var. Onlar da ülke bölünsün diye fırsat kolluyor. Rejim değişsin diye beraber hareket edeceklerdir şimdi olduğu gibi.

Kısacası işimiz zor ve hiç umut yok.
0
messor
(01.07.25)
Çökerse siyaseten değilde ahlaksızlık yönünden çöker. Türkiye'de Edirne'den kars'a her yerinde sosyal çürüme var. Bu kadar ahlaksızlığa hiç bir ülke dayanmaz.

Birde Türklerin doğum hızı düştü gelecekte zor günler bekliyor ülkeyi.
0
komando kani var bende
(01.07.25)
Hiç bir şey yapılamaz. Atı alan Üsküdar'ı geçti.
0
gabe h coud
(01.07.25)
Fazla kalmadı bence. Kimse şeriat peşinde değil ve rahat gibi görünse de en laik görünen bile işe girmek için gizliden akp'ye yanaşıyor.
0
runaway
(01.07.25)
Halk, gençler mevcut iktidarı istemiyormuş, o yüzden duramazlarmış. Bir Maduro'ya bakın isterseniz.
Neredeyse tüm dünyanın her istediğini veren, dolayıyla tüm dünyanın desteklediği bir yönetim var başımızda. Devleti de tamamen ele geçirmişler.

Buradan dönmesi imkansıza yakın.
0
parka
(01.07.25)
açıkşası ben şu anki sosyolojik ve jeopolitik çizgide türkiye diye bir ülkenin nasıl olabildiğine ve devam edebildiğine şaşırıyorum. atatürk çok büyük bir insanmış.
0
rain when i die
(01.07.25)
1950 sonrası menderes devam etseydi şu ana benzer bir durum olacaktı zaten. her dönem oluyor bu süreçler. tek itici nokta siyasal islamcılar bu kadar alanen ortalıkta değildi. türkiye bu yükü de atar ve devam eder.
0
mikahakkinen
(01.07.25)
Türkiye kötü ben yurtdisina gidiyorum diye yurtdisina gidenlerle (kariyer tercihi vb ya da başka sebepleri tenzih ederim), Afganistan Pakistan suriyeden falan kaçıp turkiyeye gelenler arasında yapısal olarak bir fark yok.

Ben ülke ömründen ziyade yapısal birtakım değişiklik(ler) olacağını düşünüyorum. Biri oldu cumhurbaşkanlığı baskanlik sistemi referandumunda. Devamı ne olur bilinmez.
0
encokbenisevinnolur
(01.07.25)
@komando kani var bende +1

Sadece ahlakı çalışsak, hatta ahlakın sadece kendi yapabileceğimiz birer ucundan tutabilsek ve sadece kendimizi düzeltsek, hem hayatı yaşama tarzımız çok daha gerçek ve anlamlı olur hem de başkalarından da bunu beklemeye hakkımız olur.

Sadece kendimizdeki sadece 1 yanlışı değiştirmek. Mesela dedikoduyu bırakmak. Mesela zaman yönetimini iyileştirmek. Mesela (rüşvetle burun buruna yaşayanlar için söylüyorum, alakası olmayanlar için değil) rüşvetten uzaklaşabilmek. Çok fazla örneği var, hepimize düzen bir şeyler var illa ki. Hepimiz yapabileceğimiz sadece 1 şeyin peşine düşebilsek ve onu düzeltebilsek bile muazzam fark yaratırız.

Şunu söylemeden geçemeyeceğim.

Biz dedikoduya yönetilen bir halkız. Yukarıda biri "önce medyayı satın aldılar" demiş, evet tam olarak bunun içindi bu. Çünkü Müslüman olduğunu iddia eden halkın çok büyük bir çoğunluğu, işittiği herhangi bir bilgiye inanmaya alışkın. Halbuki Kur'an'da açıkça yazar, size gelen bir habere körü körüne inanmayın, araştırıp doğruladıktan sonra inanın der. Bunu bilmemiz gerekir, Müslümanı diyorsak. Sadece bilmek değil yaşamak da gerekir.

Sadece bu tutumumuzu bile değiştirsek, ama hepimiz, hep birlikte ve eş zamanlı olarak. Neler olur neler.
0
muhayyer divan
(01.07.25)
Irkçı emperyalistler + siyonist lobi bölgede asla tek parça güçlü bir Türkiye istemiyor. Bunun için canhıraş çalışıyor.

Bir dönem ekonomik rahatlama görülse de bu ırak, Libya ve Suriye savaşlarına verilen destek dolayısıyla gelen sıcak parayla oldu. Faiziyle geri gidiyor.

Bundan sonra bölgede sömürülen diğer ülkelerle birlikte bir direniş cephesi oluşturmaktan başka çıkar yol yok. Ancak böylece masaya otururlar.

Benzeri Somali, Sudan gibi ülkelerde de olan birbirini hain ilan eden farklı fikirlerin kavgası en büyük tehlike. Gereksiz tartışmalar ,fanatik tarafgirlik insanı kör eder. Gerçek tehlike görünmez.
0
hebanon
(01.07.25)
Ben de umutluydum ama Ekrem'in diplomasını iptal edip içeri aldıklarında dedim "Bunlar her şeyi göze almış!"

Ahmet Şık açık açık söyledi seçimle iktidar değişimi dönemi kapandı diye: youtu.be

Ha öyle şeriat meriat gelmez ama Putin tipi yönetim olur işte, oligarklar falan.
0
halitkin
(01.07.25)
tr'ye hiç bir şey olmaz.

önce de iyi değildi. daha önce iyiydi algısı tamamen romantizm.
0
gurur
(01.07.25)
0
late viper
(02.07.25)
(32)

alemin kerizi benmişim

koxy
cep telefonundan yazıyorum, hatalarım olabilir.olaydaki kişileri hızlıca tanıtıp esas kısma geçeyim. ayşe: benim lise ve sonrasında arkadaşım. arkadaş grubumdan biriyle sevgili oldu, oradan arkadaş olduk. aynı fakülteye gittik derken işte arkadaş kaldık. fatma: ayşe'nin çocukluktan beri arkadaşı.
cep telefonundan yazıyorum, hatalarım olabilir.
olaydaki kişileri hızlıca tanıtıp esas kısma geçeyim.
ayşe: benim lise ve sonrasında arkadaşım. arkadaş grubumdan biriyle sevgili oldu, oradan arkadaş olduk. aynı fakülteye gittik derken işte arkadaş kaldık.
fatma: ayşe'nin çocukluktan beri arkadaşı. ben de ayşe sebebiyle tanıyorum. arkadaşım diyemem ama tanıştan da bir tık öte.
ikisi de halen çocukluğumuzun gençliğimizin geçtiği yerde ya da yakın yerlerde yaşıyor. ayşe yeni evli sayılır.
ayşe, eşini aldatıyor. bu, herkesin bildiği, herkesin de herkesin bildiğini bildiği ama bilmiyormuş gibi yaptığı bir şey.

bayramda nasıl olduysa fatma ile yolum kesişti.
ben de işte biraz yalnızlıktan falan yakındım. başka bir arkadaşımıza rastladık çocuğuyla. o çocuğu falan sevdim, oynadık biraz işte.

bütün bunlardan sonra fatma "sen madem bu kadar çocuk seviyorsun, çocuk istiyorsun eee ayşe'de istiyor. boşanacak zaten evlenin işte" gibi laf söyledi.
ben de birkaç saniye mal mal baktım ve "saçmalama mk biraz düşünerek konuş" dedim.
fatma ise bunun aşırı mantıklı olduğu konusunda ısrar etti.
ben de en sonunda hali hazırda evli olan ve eşini aldatan biriyle benim böyle hayali planlarda yer almamızın bile beni rahatsız ettiğini söyledim ama tabii bu kadar usturuplu bir şekilde değil.

aldığım cevapsa "aldatıyorsa aldatıyor, seni mi aldatıyor? kim biliyor ki zaten bu hadiseyi? sen, ben." oldu.
"benim bilmem yetmiyor mu zaten?" dedim ve bu konuyu bir daha hiçbir şekilde ağzına almaması gerektiğini söyleyip ayrıldım ortamdan.

yeni bir gün doğdu. ben bu saçmalığı nasıl zihnimden silerim diye düşünürken ayşe'nin ablası whatsapp'tan yazdı. kendisini tanıyorum ama numaramı hiç vermedim. hiçbir mecrada ekli değil. dışarda görürsem selam verir, hal hatır sorar, siktir olup yoluma giderim.

konuya "senin bizim şubede ticari hesabın varmış" falan bir şeyler anlatarak girdi. bayram günü ne bankası ne hesabı. "hesap 5 yıl öncesinin. sizin şube bile değil" dediğimde "ya öyle mi? ben karıştırdım herhalde. ayşe'nin durumlarından böyle oldu. ne dediğimizi ne yaptığımızı bilmiyoruz ailecek" falan bir şeyler anlattı. konu bir şekilde benim bekar oluşuma, ayşe'nin ne kadar da yanlış bir evlilik yaptığına, hiç görüşüp görüşmediğimize falan geldi. "abla, hesapla ilgili acil bir şey yoksa malum bayram, ben de kaç saatlik yoldan geldim, sonra mı konuşsak?" deyip sıyrıldım.

ayşe'nin bunlardan haberi var mı bilmiyorum. organize bir şey mi emin olamıyorum kesin olarak.
ancak inanılmaz rahatsız oldum ya.
hatta şimdi bu rahatsızlığımı daha net ifade etmediğim için daha da çok rahatsız oldum.

ayşe'ye karşı hayatımın hiçbir döneminde hiçbir çekim hissetmedim. kendi hayatında ne halt yediği de beni alakadar etmez.

nasıl desem... evlilik, çocuk isteyen erkek çok mu keriz gibi duruyor uzaktan merak ediyorum. bende mi bir alıklık olduğunu düşünüyorlar acaba? yoksa aldatmanın o kadar mühim olmadığı bir çağa geçtik de ben mi mağaramdan çıkmadığım için kaçırdım?
0
koxy
(10.06.25)
Daha bir olay olmamış kafanda büyütmüşsün. Diyelim ki üçü de böyle insanlar mesafe koyar geçersin başını ağrıtmadan
0
grimavi
(10.06.25)
aman aman... olay tamamen planli. ayse'den ve cevresinden uzak dur.

cocuk istedigini söylesen insanlar keriz gibi duruyor evet. kartlari cok acik oynamamak lazim. buraya gelip ama dürüstlük ve aciklik cok önemli diyecekleri inanma. teoride öyle ama pratikte karsi tarafi kaciriyor ve böyle garip garip insanlari cekiyor :)

ya belki senin gibi saf ve temiz duygularla bunu isteyen de vardir ama one in a milliondir.
0
sonsuz
(10.06.25)
üstte yazılan gibi kadına karşı açık kart oynama herhangi bir konuda. ve yine dendiği gibi milyonda bir hariç hepsi birer ayşe.

bunlar sizi bayağı enayi olarak görüp yüzlerini göstermişler sadece. ya da elleri güçlü olmadığından açık oynamak zorunda kalmışlar siz eli güçlü sinsileri düşünün :D.

"ayşe'nin bunlardan haberi var mı bilmiyorum. organize bir şey mi emin olamıyorum kesin olarak." gibi bir cümle kuruyorsanız zaten bir silkelenip kendinize gelmeniz lazım çevrenizdekiler karşı. maalesef herkes kendiniz gibi değil, en azından kucağınızda bir bebekle yazmıyorsunuz bunları :) umarım güzel dersler çıkar herkes için.
0
gule gule
(10.06.25)
Benzer birkaç tanesi başıma geldi geçmişte, kendi evime tasindigimda, birkaç ortak arkadaşa lan evlilik yaşı da geldi ha muhabbeti açtığımda, çocuk muhabbeti için de aynı.
Bu tür kadınlar bir çeşit gizli çete gibiler bence, planlı organize olmasına da gerek yok birbirlerinin dramalarindan ya da drama çözücü olmak üzerine yaşıyorlar herhalde.

Üzerinize alınacak bir şey yok, bazı kişilerin kafa böyle çalışıyor herhalde, ama amaç ne bilmiyorum.

Ayrıntısını düşünüp kendinizi paranoyaklastirmayin.

Bir daha benzer iletişim çabaları olursa da ya hiç contact kurmayın mümkünse, değilse de dolaylı "kapalıyız, ilgilenmiyorum" mesajı verecek şeyler söyleyin.
0
encokbenisevinnolur
(10.06.25)
keriz değilsin de keriz olma ihtimaline oynamışlar. belli ki yemezsin bunları. iletişimi kes, yoluna bak, ayşe de eksik olsun hayatında. ablasını da kvkk ya aykırı davranıştan şikayet edebilirsin senin hesabına telefonuna bankadan baktıysa.
0
kisa
(10.06.25)
çocuğa bakacak keriz arıyolar. keriz olarakda seni seçmişler.
0
xu
(10.06.25)
bence planli, hatta ayse seni begeniyormus zaten bence. arkadasinin birden aklina gelip, soyledigi bir sey oldugunu sanmiyorum ben. aysenin de parmagi var.
uzak durun.
0
65 derece
(10.06.25)
Uzun süre görüştüğün olmadıysa eğer düzgün birini bulamıyor kimseye güvenemiyor diye düşünüp hazır tanıyor d ayşe'yi yapalım bunları demiş olabilirler. Fatma ile olan konuşmada yalnızlıktan dem vurunca bir de yol yapıyosun bile zannetmiş olabilirler. Özetle aslında saf zannediyorlar seni.
0
beyfendi
(10.06.25)
hepsini engelle
0
Hallegadola
(10.06.25)
bundan ayşe'nin haberinin olmaması im-kan-sız. imkansız yani. ablasını falan da o dürtmüştür şu banka hesabını bahane edip araması için. siz konuşurken ablasının yanında sizi dinliyordur hatta, öyle zihnimde canlandı. ben olsam tüm bu insanlarla görüşmeye devam etmezdim, ıyk.
0
deartheodosia
(10.06.25)
Valla hocam tuzakta olabilir. ben mi çok şüpheciyim bilmiyorum. Ayşe'nin kocasını senin üstüne salabilirler. Ayşe'nin kocasıyla seni birbirinize kırdırırlar. böylece ayşe aradan sıyrılır ve kendine yeni bir tokmakçı şey pardon sevgili bulur.

Bence uzak dur.
0
komando kani var bende
(10.06.25)
olayda adı geçenlerden hangisiyle birkaç gece geçirebilirsen kârdır. sonra arkana bakmadan kaç. bu senaryodan zarar almadan çıkacacağın başka bir ihtimal yok. ağır hasarlı yedi taklalı aracı kozmetik boyalı dosta gider diye ittirmeye çalışmakla aynı şey bu.
0
Whily
(10.06.25)
Uzun zamandır böyle acayip hikaye okumamıştım. Koşarak uzaklaş. telefondan engeli bas. Şunlardaki rahatlığa bak ne kadar da kolay söylüyorlar.
0
gilbeys
(10.06.25)
bu insanlarla ilişiğini kes. muhatap olmamaya çalış. bir süre sonra onlarda vazgeçecektir.
0
koela
(10.06.25)
o kadın ne iş yapıyo
0
lambırcek
(10.06.25)
Operasyona bak be.

Aman hocam Ayşe'sini de Fatma'sını da ablasını da engelle görüşme bir daha. Bu soft bir hamle en azından. @gule gule'nin dediği gibi de olabilirdi böyle sinsi insanlardan her şeyi bekleyin. @whily'nin dediğini de unut Ayşe prezervatifi deler, çöpten alır içine sokar her şeyi yapar. Herkesi kendiniz gibi sanmayın.
0
chicha_v2
(10.06.25)
(bkz: tezgah lan bu)
0
respect
(10.06.25)
Birincisi öncelikle duruşun sebebiyle tebrik ediyorum. Kendimi yalnız hissediyordum Sen de varmışsın sağol bro.

İkincisi evet keriz duruyoruz. Ama emin ol bizim gibi olan düzgün kadınlar bu dünyada var.

Bana söyleneni sana iletiyorum: sana kakalama olaylarındalar, düşme ahmed. Ve olabildiğine uzak dur. Yöntemleri biliyorsun.
0
baldan kaymak
(10.06.25)
Aiy tezgah! Banka hesabına kadar konuşulması falan nedir? Boşluktayım imajı çizmişsiniz ama kerizlikle alakası yok. Boşanılmamış bi ilişkide durup dururken en zararlı çıkan siz olursunuz. Topuklar vura vura...
0
beetlejuice
(10.06.25)
organize olup olmadığından şu yüzden emin olamadım. bunlar zaten haftada en azından bir iki birbirini görüyor, denk geliyor. bayramda bu denk gelme kesinlikle yaşanmıştır zaten. belki bir yerde adım geçmiştir diye düşündüm açıkçası.
0
🌸koxy
(10.06.25)
Bir şekilde organize+1

Kaçın
0
enteg
(11.06.25)
nasıl bir imaj çizmişsen bunlar seni ağır keriz sanıyor herhalde. ama verdiğin cevaplar falan ağır bir kerizin vereceği cevaplar değil. kafalarından ne geçiyor anlamak güç. ayşenin olaylardan habersiz olma ihtimali de %0,1 falan. koşarak uzaklaş bu tiplerden.
0
bobinhoo
(12.06.25)
Senin keriz olduğun varsayımından yola çıksak bile ortada bir tuhaflık var. Bir insan sırf keriz olduğu için onunla evlenmek istenilmez, ortada başka bir motivasyon olması gerekiyor. Bu durumu enteresan buldum ve üzerine kafa yordum.

- Ayşe senin yerine neden eşini aldattığı kişiyle evlenmiyor?

- Mal varlığı olan biriysen para koparmak için seninle evlenmek istiyor olabilir; ancak yoksa seninle evlenmeyi istemesi için ortada ciddi bir motivasyon da yok gibi gözüküyor. Onu tatmin edebilecek bir mal varlığına mı sahipsin?

- Sana platonik aşık olsaydı ilk hamlesi evlenmeye çalışmak değil de sevgili olmaya çalışmak olurdu. Neden sevgili olmadan hemen evlenmek istesin ki?


Bu grup hiç sevgililik yaşamadan evlenmeyi kendi normalleri haline getirmiş olabilir, bu durumda zihinsel olarak 60'lar Anadolu'su paralel evreninde yaşıyorlar demektir. Ortadaki tuhaflığı ancak böyle bir gerekçe açıklayabilir.
0
fobfilm
(12.06.25)
ayşe'nin benim bildiğim sevgililerin hepsinin de evli olması, neden onlardan biriyle evlenmiyorun cevabı sanınırım.

mal varlığım yok. havadan bir 10k$ gelse sıfıra sıfır noktasına gelirim öyle durumdayım yani. ancak bakarsak ayşe'nin ailesine damat gitmek kağıt üstünde hiç de fena bir fikir değil. malın mülkün haddi hesabı yok. ama o kadar onursuz değilim. zaten kocası da muhtemeldir ki bu yüzden boşamıyor.

ayşe bana bakacak bir kız değil normalde.
0
🌸koxy
(12.06.25)
güncelleme:
ayşe başka bir halt daha yemiş. kasaba ufak bir karışmış.
kocası nakit 2m tl alıp salağa yatmaya devam ediyor.
üçlü ile olan iletişimim sıfıra yakınsadı, pişman değilim.
0
🌸koxy
(14.08.25)
ay ne olmus peki?
ayse hamile miymis? koca neden para almis?
uzerimize dedikodu atin :D
0
65 derece
(15.08.25)
ayşe daha pazartesi başladığı yeni iş yerinden biriyle perşembe basıldu.
ancak basan taraf kendi kocası değil de karşı tarafın eşi olunca olay bayağı büyümüş. basılma anına dair videolar şunlar bunlar.
kızımız bu durumu affetmesi için kendi eşine 2m verdi.
diğer tarafa da bir şeyler verdi videoları almak için ama ne verdi bilmiyorum.
0
🌸koxy
(17.08.25)
güncelleme 2:
ayşe hamile.
baba belirsiz.
bunu takip eden gün ayşe'nin kocasıyla diğer potansiyel adaylardan biri arasında silah tüfekli kavga çıkmış dsljkjldfs
allahtan aramızda binlerce km var ya şu kaosta arada harcanırdım.
0
🌸koxy
(26.09.25)
ne hayatlar var ya.
0
deartheodosia
(27.09.25)
buna benzer hikayeler çok oluyor.
son güncellemelerden sonra olay netleşti.

ayşenin pek çok manitası var ama bebeğin babası belli değil (iğrenç durum)
bebeği kitleyecek düzgün birisini arıyorlar.
adaylardan birisi de sensin. seni kendi aralarında konusmuslar. çünkü uzun zamandır tanıyorlar ve sorunsuz birisi oldugunu biliyorlar.
fatma bir bahaneyle konuyu ikinizin evlenmesine getirmiş.

sen kesin bir dille istemeyince olay durmuş.

bunlarla -özellikle bu dönemde- hiç iletişimde olmamak en doğrusu. bir yalan uydurup başına iş açabilirler.
0
abelardo
(27.09.25)
ayşe'nin planı belli, yatağına girmedik adam bırakmayacak. ben asıl fatma ile olan durumunu merak ettim. ayşe gibi ücretsiz bir kadını karnındaki çocuğuyla beraber itelemeye çalışan birine iki çift laf etmekle olmaz, üzerinden kamyon gibi geçmek lazım.
0
beyfendi
(27.09.25)
ooooneler neler
(cekirdek citleme mode on)
0
65 derece
(28.09.25)
(27)

Yalnızlar neden yalnız?

0zlem
En basit haliyle…
En basit haliyle…
0
0zlem
(09.06.25)
kimse de bizi beğenmiyor.
0
ckorkmaz
(09.06.25)
tölerans seviyesi az, insanlara tölerans göstermek istemiyor kimse. yalnız olmayan insanlara bakarsan tölerans seviyelerinin yüksek olduğunu görebilirsin.

birde kimse değişmek istemiyor. küçük şeylerde bile. mesela bugün caddebostan'a gidelim diyorsun. yok diyor. hep aynı yerde kalmak istiyor. sushi yiyelim diyorsun yok diyor. farklı bir konsere gidelim diyorsun yok diyor vb.
0
duyurukullanıcısı
(09.06.25)
Beni beğenen çıkmadı henüz.
0
put it in your appropriate place
(09.06.25)
Bir sevgilide sahip olmasını istediği özelliklerin tamamına sahip birisi karşısına çıkmamıştır.
0
rock n roll
(09.06.25)
Yani aslında benim birinden etkilenmem oldukça kolay ama süreklilik saglanmiyor.
0
sekizdokuzon
(09.06.25)
Denk gelmiyor yoksa beğenmeyen de beğenilmeyen de yannız kalmazdı.
0
Shepard
(09.06.25)
Asabiler. Herşeye sinirlenirler. Tahamülleri sıfır. Kimse bana bunu diyemez, kendimi ezdirmem diye diye yalnızlar işte.
0
komando kani var bende
(09.06.25)
benim gördüğüm erkekler daldan dala konma derdinde
kadınlar da erkeklerden, fazla beklenti içinde.
0
parka
(09.06.25)
Vatandaşın parası yok. Tüketim ve beklentiler de arttı.
0
yurtsuz john
(09.06.25)
Yalnızlığa alışınca, çiftlerin dertlerine şahit oldukça artık biriyle tanışmak bile zulüm gibi geliyor. Bir yaştan sonra belki normalde tolerans gösterebileceğin şeyler bile artık katlanılmaz gelebiliyor.
0
mutekebbir
(09.06.25)
Oyle tercih ediyorum
0
deckard
(09.06.25)
Bir de doğru yerde değilim bence. Benim dengim erkekler yazan, çizen, düşünen, durup da öyle Instagram'da şurada burada kadınlara yürümeyen ve genellikle çoktan evlenmiş insanlar. Ben sırf koluma birini takmak için ikinci mesajda ikametgah soran insanla ne kadar mutlu olabilirim? Ya da kadınları etkilemek için sesini davudilestirenle. Bekar geziyoruz.
0
sekizdokuzon
(09.06.25)
hiz,sicaklik,basınç gibi uygun kosullarin oluşmasi gerekli.
0
designer
(09.06.25)
İnsanlar beni yoruyor small talk yeterli
0
respect
(09.06.25)
Anlayan, anlamak isteyen ve saygılı biri çıkmadı. İnsan kendinde ne varsa onun zıddıyla imtihan olunurmuş, ben kendi zıddımla birliktelik yürütürsem kendime saygım yok olur. Sanırım Tanrısal koruma da bu şekilde işliyor. Belki de şu kadın cinayetlerinden birine kurban gitmem gayet mümkün. Olmasın daha iyi.
0
muhayyer divan
(09.06.25)
Yıllar geçtikçe tüm ilişki denemelerim süre bazında uzaması gerekirken daha da kısaldı ve azalarak bitti bende. Tek gecelik şeyler yaşamak da istemiyorum artık, alçaktan sürmeye devam
0
vedatchilipeppers
(09.06.25)
şöyle bir geçmişe baktığımda karşıma fırsatlar çıkmış ama sırf yalnız kalmamak adına da birileriyle olmak... ne bileyim, düşüncesi bile aşırı rahatsız ediyor.
çevremde de birileriyle tanıştırmak isteyen çok oldu, hep geri çevirdim. çok ısrarcı olanlara da tek bir sorum oldu ancak yanıt olumsuzdu.

birlikteliğe karşı değilim ama yalnızlığımı sonlandırmak için de bir çabam olmadı.
kısfmet.
0
late viper
(09.06.25)
kismet. her iliski yasayan cok gecimli, cok huylu diye bir sey yok ama illa ideali istersen yalnizlik daha iyi gelir
0
ala09
(09.06.25)
Şu ana kadar ilk defa bütün cevaplar+1 dediğim bir duyuru oldu bu.
0
beetlejuice
(10.06.25)
Ben artık yolun sonundayım
0
momento
(10.06.25)
nasip değilmiş
0
nahtoderfahrung
(10.06.25)
valla bakıyorum, karşıma yalnız olmamaya değecek birisi çıkmıyor. o halde partiye devam.
0
tabudeviren
(10.06.25)
beğenen çıkmıyor beni
0
clones
(10.06.25)
En basit haliyle: "iyi böyle"
0
kaptan memo
(10.06.25)
duyuru hesabımdan bazan arkadaşlarım için de soru soruyorum onlara sormam lazım belki daha .ok örneklem olur. bende ise;

- henüz tam olarak unutmadığım o kadın ki yakında bitiririm ve isterse takla atsın bir daha asla, red flag.

- beni beğenen çıkıyor yalan söyleyemem. kadınların bu ilgisi hoşuma da gidiyor, hatta en son 2 hafta olmadı aşık olan biri varmış. ben de şu ara düşünmediğimi paylaştım.

- bazen arkadaşlarım da şu kız diyorlar ama henüz date kafasında da değilim, kısmet diyerek geçiyorum. yuvarlak tarihler falan.

Zaten şimdiye kadar en az 2 kez evlenmiş, çocuğa karışmış olabilirdim. 2 kere çok pis direkten döndüm. Hadi ilki neyse ama ikincisini asla anlamlandıramıyorum, geçtik buraları.

bazan bu yukarda yazdıklarımın dışında birebir cesaretini toplayıp gelenler oluyor. beni çok zorluyorlar. birini hatta bir kadını reddetmek çok üzücü, erkekler gibi değiller. Hemen üzülüyorlar, gözlerinde o ışıltının üzgünlüğünü görünce çok üzülüyorum. kaçak dövüşsem de bazıları çok ısrarcı oluyor.

bence erkekler olarak genel:
1) Kadınların hemcinslerine olmayan saygıları sebebiyle erkeklerin hırpalanması,
2) çok para odaklı olmaları,
3) takdir ya o kadarcık: 'seninle gurur duyuyorum!' çok zor bir söylem geliyor kadınlara sanırım veya ki bu daha kuvvetle muhtemel: erkeklerin talebi sebebiyle yedekte bekletilmek.


Erkeklerin de suçu var: 10 kıza aynı anda yürürsen, böyle olur. Ama çağ böyle. Kadınlar istemesin erkekler bu cesareti bulmazdı. Bir cinsi suçlamak adına değil bu söylemim ama bir yeri çiçek yapan kadındır. Çok güzel ruhlara sahipler, müzik ve doğa ile bütünler. Bence insanlığın üst versiyonu hepsi. Vücut hatlarına hayran olmamak da elde değil, özel bir güzellik.

Kendi adıma ben neyse, birini bulurum. Ama çocuğuma ne tavsiye veririm hiç bilmiyorum. Çağın gittiği yer kötü ama biliyorum benim gibi gidişattan çekinen, kaos sevmeyen, güzel yaşamın değerini bilenler var. Onların da göğsü sıkışıyor farkındayım. Az'ız ama denk'iz.

Nasip, nasipten öte köy yok.

Not: bu da bana olsun, muhtemelen 3-24 aya elenirim bende.
0
baldan kaymak
(10.06.25)
kaliteli yalnızlık lükstür. diğeri ise kimsesizlik. kimsesizler yalnızdır. kalabalıkta yalnız kalmayı tercih etmiş, hayatın keyfine varamayan insanlar yalnızdır.
0
koela
(10.06.25)
çok düşünüyor insanlar. o yüzden.
0
benibulmanlazim
(10.06.25)
(19)

karısıyla tartışan arkadaşın "sakın evlenme" tavsiyesi vermesi

respect
ben ağzını burnunu kırmak istiyorum.sizin düşünceleriniz nelerdir?
ben ağzını burnunu kırmak istiyorum.

sizin düşünceleriniz nelerdir?
0
respect
(09.06.25)
Boşansın o zaman, evli olmayan birini neden evlenmekten vazgeçirmeye çalışıyor ki, ya ona nazaran güzel bir evliliği olursa diye mi?

Ağız burun değil de ben olsam sürekli laf dokundururdum.
0
encokbenisevinnolur
(09.06.25)
Korkak olduklarını düşünüyorum
0
vedatchilipeppers
(09.06.25)
Tartışma yokken de evlenme derler o adamlar ama konu açılmıyor. düzenli seks yardımlaşma ve üreme için gereğinden fazla bir sorumluluk evlilik.
0
beyfendi
(09.06.25)
Evli olmayıp ahkam kesenlerin de ben ağzını burnunu kırmak istiyorum.

Evli insanların bir çoğundan bunu duyuyorsanız demek ki bir bildikleri var. Kalkıp algıları kapalı adamlara bir şey anlatacak halim yok. Neden diye sorun, zorluklarını sorun, standart bir flörtten veya sevgilinizle aynı evde yaşamaktan neden farklı ve zor bunları sorun.
0
kimlanbu
(09.06.25)
Ağzını burnunu kırmak istemedim. Evlilik bir çok zorlukları barındıran bir yapı, sevgiliden ayrılmak gibi işin içinden çıkılamıyor zaten. Tavsiyeyi alan kişi de bunu dinlemek zorunda değil, kendi durumu çok daha farklı olabilir.
0
mbond
(09.06.25)
ooooo, sorunun sahibi evli arkadaşlar da gelmiş :)

sizin sorununuz bizi zerre ilgilendirmiyor. beceremiyorsanız boşanın arkadaşlar. boşuna gelip kafa z*kmeyin, sizi çekmek zorunda değiliz.
0
🌸respect
(09.06.25)
Dinleme o zaman respect kardeş. Sen niye gelip arkadaşının naçizane tavsiyesi hakkında burada onay beklentisine giriyorsun?
0
mbond
(09.06.25)
@mbond kardeş

soruda onay bekler bir ifadem olduğunu sanmıyorum.
0
🌸respect
(09.06.25)
İnsanlar evliliği, karşısındakini kendine %100 uydurmaya çalışarak yaşıyorlar, beklentileri çok büyük çoğunlukla bu oluyor. Hayaller hayatlara uymayınca kavgalar tartışmalar vs vs. Çok büyük çoğunluk zaten psikolojik anlamda ağır yaralı, bilinçaltı açısından özellikle.

Bu kavgalar ve o tarz tavsiyeler normal sayılır. Bakma sen ona. Çok gerilmişler birbirlerini yemişler de geç. Karı koca ipektir araya giren köpektir, hiç yorum bile yapma. Boşver geç.
0
muhayyer divan
(09.06.25)
Farklı görüşlere tahammül edememeniz beni böyle düşünmeye itti.

Bu arada "becerememe" konusunda çok haklısınız, günümüz erkeklerinin büyük bir çoğunluğu sınırlarını koruyup, ilişki dinamiklerini idare etmesini beceremiyor ve sonrasında kafaya bu konuları taktığından böyle tavsiyeler veriyorlar.
0
mbond
(09.06.25)
evli arkadasim karisiyla tartistigi icin evlenmekten vazgecerim

xd
0
ala09
(09.06.25)
Beceriksiz olduğunu düşünürüm. Her anlamda. Hem muhtemelen kendi sevip isteyip karar verdiği halde süreci yönetmeyi başaramiyor hem de bu durumdaki memnuniyetsizligini sonlandiracak cesareti yok. Birinden birini yapabilmesi lazım
0
abuzer
(09.06.25)
Eşimin böyle bir arkadaşı var. Sana anlatacağına gitsin karısıyla konuşsun diyorum. Hem sürekli şikayet ediyor hem bir orta yol bulmak adına iletişim kurmaya da çalışmıyor. Herhangi bir kişinin yüzüne gülüp arkasından konuşmak yeterince ayıpken bunu eşine yapanları çok ayıplıyorum. Sanki görücü usulü evlendirdiler, istemediği kadınla zorla evlendirdiler. Eşine bunu yapan sana neler yapar, güvenme bu herife diyorum eşime de.
0
cilacı ökkeş usta
(09.06.25)
cilalı ökkeş +1
0
gilbeys
(09.06.25)
Klasik evli kişi muhabbetleri. Ciddiye almayarak onlar konuşurken başka şeyler düşünüyorum bu durumlarda.
0
peki madem
(09.06.25)
icine girmeyince bilemezsin.
0
bohr atom modeli
(09.06.25)
Ben de evliyim. Aklım erken erseydi evlenmezdim.
0
mikahakkinen
(09.06.25)
Bomboş insanlar.
Ciddi bir mesele vardır ayrılık yoluna girersin otururuz dertleşiriz tamam ama böyle ortalık yerde insanların yanında (eşi orada olsa da olmasa da) eşlerini kötüleyen insanlardan hiç hoşlanmam.
0
mutekebbir
(09.06.25)
Hepsi değilde bazıları artık siz ne dersiniz onu bilemem. nazar değmesin ya da negatif enerji çekmesin diye, evlilik kötü birşeymiş gibi konuşuyor.
0
komando kani var bende
(09.06.25)
(28)

Kim İfşa Yapsın İsterdiniz?

rock n roll
Soru başlıkta.
Soru başlıkta.
0
rock n roll
(08.06.25)
Herkes
0
kisa
(08.06.25)
Yazardım ama sonra yürüyor oluyoruz, o yüzden istediğim yazarı yazan yazara +1 yazacağım. MeRRak etmek bile baskı altında.
0
Shepard
(08.06.25)
Sen
0
respect
(08.06.25)
kisa
(08.06.25)
böyle dolambaçlı soru sorulmaz. ifşa yapılır cevaplara göğüs gerilir.
0
yurtsuz john
(08.06.25)
jazzbel mi böyle biri vardı. Seni de merak ediyorum.. Göndermek istersen kadınım endişelenme.
0
Kahvedesu
(08.06.25)
İfşam, teyze'ye özel yapilmistir iyi aksamlar dilerim :)))
0
matilda
(08.06.25)
jazzabel duyuru'nun duyuru olduğu güzel zamanlarda ifşa yapmıştı, yalan olmasın ama valla en az 5-6 senesi olabilir öyle hatırlıyorum. şahsen tanımam ama çok hoş bir hanımefendiydi diye hatırlıyorum, yıldızı parlasın.

ayrıca bilmeyenler, yeniler için söyleyeyim (rock n roll zaten biliyo): bu işin raconu uygun bir zamanda, hafta sonu akşam vakti filan ŞRAAAK diye ifşa yapmaktır. zincir böyle başlar.

amma GÜNÜMÜZDE İNSANLAR maalesef eskisi gibi değil. eskiden duyuru'da dostluk, kardeşlik vardı. eski bayramları özlemezdik. insanlar çekinmezdi, korkmazdı. şimdi troll'ünden tut ruh hastasına kadar türlü türlü tip türedi. kim neye güvenip buraya fotoğrafını koysun ki?

allah sizi inandırsın ben bi kere istanbul üniversitesi'nde derse girdim, kızın biri gelip "aaa mark??" dedi. duyuru'da ifşadan tanımış. yemin ediyorum.

aynı senaryo bugün yaşansa mamak'ta gtüme sustalıyı takarlar "aaa mark" diye. ifşalar için öncelikle burada dostluk, kardeşlik, camia hissiyatını tekrar canlandırmamız lazım. bu kafayla kurulamaz koalisyon.

başlıktaki soruya cevab olarak ise ben açıkçası kimsenin ifşasıyla ilgilenmiyorum, duyuru'dan sempati duyduğum/sevdiğim insanları kendi kafamdaki halleriyle bellemeyi daha çok seviyorum. ben belki peri gibi bir kız ya da aslan gibi bir adam olarak hayal ediyorum ama gerçekte gargamelin teki?? bunu öğrenmenin bana ne faydası olacak ki? bırakayım o güzel haliyle kalsın. gerek yok.

ha gtüne güvenen sexsiler ifşa yaparsa da niye yaptın demem orası ayrı.
0
mark greg sputnik
(08.06.25)
Ben de heyecanlandım tanıdık kişiler sandım buradakilermiş pff
0
ekimoloji
(08.06.25)
Sadece siz.
0
encokbenisevinnolur
(08.06.25)
Bence herkes yapsın. Karşımızda etten kemikten bir insan olduğunu hatırlarsak birbirimize daha nazik davranırız.
0
sekizdokuzon
(08.06.25)
sikizdokuzon'a katılıyorum, çok kabayız ulan. Sevgi dolu olalım, karşımızdakinin de insan olduğunu hatırlatır ifşa.
0
Shepard
(08.06.25)
Eski duyurudaki o komünite hissiyatı da arada birbirimizi görüyor olmamızdan kaynaklanıyordu bence. Yoksa o zamanlar da vardı zorbasi, sapığı, trollü. Eski duyuru da öyle şahane bir yer değildir kanımca, hatta ben galiba bu hâlini daha çok seviyorum. Ama işte arada birbirimizle güzel güzel atıştığımız, geyik yaptığımız ifsadir, zirvedir bunlar geri gelirse herkes bir rahatlar.
0
sekizdokuzon
(08.06.25)
Eskilerden velvetmorning, aychovsky, fasulyek isterdim.
Yenilerden yok pek. Kahvedesu belki
0
Cezcez
(09.06.25)
a bi de ruhen olabilir bak
0
Cezcez
(09.06.25)
ruhen +1
kittie +1
shepard +1
0
Shepard
(09.06.25)
shotgunwoman vardı eskiden onu baya merak ediyordum, kayıplara karıştı.

fasulyek’i unutmuşum görünce gülümsedim. onun dışında la noix, compadrito, serabetan ohooo say say bitmez :)

kobuzchu kiz ve velvetmorning, bu ikili sanki birbiriyle çok yakın iki dost ve dünyaya iyilik yapmaya gelmişler gibi hissediyorum (hiçbir bilgim yok bu arada sadece hissikablelvuku)

ama tabii ki oscar goes to glori :)
0
vedatchilipeppers
(09.06.25)
ve ayrıca mark greg sputnik’in duyuru analizi +1

şu websitesinde ömrümün yarısını geçirdiğime inanamıyorum, çok acayip ya. ehtiyarlıyoruz biz de hihoh
0
vedatchilipeppers
(09.06.25)
rocknroll, seni de merak ediyorum bu arada, en gediklilerden birisin sonuçta :)
0
vedatchilipeppers
(09.06.25)
Matilda +1
0
gilbeys
(09.06.25)
Son zamanlarda sık görülen teyze, sonsuz, kahvedesu, matilda,8910
Nadirlerden megalo, ruhen hasta
0
benaslindayohum
(09.06.25)
Tiredofwaiting, tittanyum22, megalomaniac ve theseachange
0
Bruce
(09.06.25)
Neira, matilda, irene adler
0
Cezcez
(09.06.25)
yurtsuz john +1 adghjd
ve mark greg analizi +100
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(09.06.25)
arbre, teyze ve Kittie

Edit: teyze nin ifşası varmış, listeden düşüyorum.
0
beyfendi
(09.06.25)
Eskilerden john bloor, angelus, shotgunwoman vardı. Onları merak ederdim. Birde tuborg yeşili diye bir hanımefendi vardı güzel bir hanım diyorlardı Şimdilerden pek yok.
0
komando kani var bende
(09.06.25)
Kadınlar erkeklerin erkekler kadınların ifşasını merak ediyor sanırım
0
Cezcez
(09.06.25)
Ben insanların görünüşünü değil ama yaşantılarını merak ediyorum.
0
tiredofwaiting
(09.06.25)
(7)

Çok konuşan ofis arkadaşı

kafasizbiri
SelamlarAkademisyenim, ofiste iki kişiyiz. Diğer arkadaştan en baştan beri negatif bir elektrik alıyorum zaten ve genellikle işe odaklanan bir tavır sergiliyordum. Fakat zaman içinde ufak kibarlıklarla small talklar ile ipin ucu kaçtı. Kaçıran ben değilim, öğrencilerin ödevlerinde gördüğü saçma ceva
Selamlar

Akademisyenim, ofiste iki kişiyiz. Diğer arkadaştan en baştan beri negatif bir elektrik alıyorum zaten ve genellikle işe odaklanan bir tavır sergiliyordum. Fakat zaman içinde ufak kibarlıklarla small talklar ile ipin ucu kaçtı. Kaçıran ben değilim, öğrencilerin ödevlerinde gördüğü saçma cevapları anlatmakla başladı ve giderek büyüdü. Yaptığı işler, katıldığı kongredeki ufak her saçma detay bir sürü şeyi anlatıyor. Aşırı konuşuyor. Aşırı soru soruyor hayatım hakkında da bilgi almak istiyor. Gittiğim tatili bile saklıyorum önden hiçbir şey demiyorum. Dönünce soruyor ve ketum biri olduğum mesajını dokunduruyor söylemiyorum diye. Çok hoşlanmıyorum anlatmaktan diyorum hala anlamıyor. Sus işime odaklanamıyorum diyemiyorum çok kaba geliyor. Ama artık sussun istiyorum işimi engelliyor çıktığımda kafam kazan gibi oluyor. Kötü niyetli yaptığını da düşünmeye başladım artık insana engel oluyor.

Napabilirim? Tavsiyeleriniz nelerdir? Kulaklık falan da denendi
0
kafasizbiri
(06.06.25)
Florida'ya gittim, pasifik okyanusunda yüzmek de bir başkaydı gibi bir şey deyin. Öğrenmeye çalıştığı böyle şeyler var mı yok mu herhalde didikledigine göre, hem kötü niyetliyse de tepkisinden belli eder bir şekilde kendini.
0
encokbenisevinnolur
(07.06.25)
Kulaklık takip bişi dinliyo gibi yap
0
abuzer
(07.06.25)
İlgilenmeyip görmezden gelmekten başka çare yok gibi.
0
10551037
(07.06.25)
Öncelikle bu durum hakkındaki fikrimi yapay zeka ile paylaşıp fikrimi aktardım ve bu doğrultuda düzenlemesini ve örneklendirmesini istedim.

şöyle ki:


Tavsiye – Zehire karşı panzehir yöntemi (örneklendirilmiş ve düzenlenmiş hali):
Eğer direkt "lütfen artık sus" demek sizin için hem kaba hem de huzur bozucu geliyorsa, daha stratejik ve pasif bir yöntem izleyebilirsiniz: Panzehir yöntemi. Yani, onun size yaptığı davranışın tersini yaparak zamanla sizi "ilginç bulmamayı" sağlamanız mümkün.
Nasıl ki o size küçük küçük dokunarak zaman içinde sizi kendisinden uzaklaştırdıysa, siz de onu kendi alanınızdan usulca uzaklaştırabilirsiniz.

1. İlgi azaltma – “Kapanan kapı taktiği”
O size tatil, özel hayat vs. sorular sorduğunda kısa, net ama kibar cevaplar verin:

“Orası biraz özel benim için.”

“Çok anlatacak bir şey yok, klasik şeyler.”

“İş dışında çok paylaşım yapmam.”
Bunu birkaç kez tekrarladıktan sonra, zaten size bir şey anlatmanın da karşılık bulmadığını görecektir ve sıkılır. İnsanlar ilgilenilmeyen yerlere konuşmayı bırakırlar.

2. Kendinden soğutma mühendisliği – “Beklenmeyen Siz” taktiği
Eğer karşınızdaki kişi sizi fazla "makul, dinleyici, kibar ve ilginç" biri olarak algılıyorsa, bu ilgiyi kesmenin yollarından biri de kendinizden ufak ödünler vererek bu algıyı bilinçli olarak yıkmaktır.

Bunu kaba olmadan, hatta diğer insanların fark etmeyeceği kadar ince şekilde yapabilirsiniz. Tıpkı bir panzehir gibi, dozaj kontrollü. Amaç, sadece o kişinin ilgisini kırmak.

Önerilen davranışlar ve örnekler:

Tekrarlı şikâyet modu:
Her gün ya da birkaç günde bir ofisle, sistemle, dersle ilgili ufak şikayetler dile getirin. "Yine platform çökmüş", "Sabah çok baş ağrısıyla geldim", "Yorgunluktan hiçbir şey anlamadım" gibi... Bunu birkaç hafta yaptığınızda sizinle konuşmak motive edici değil, yorucu hale gelir.

İlginçlikten uzaklaşın:
Size “tatil nasıldı?” dediğinde abartısız, hatta biraz sıkıcı cevaplar verin:

“Evdeydim, çoğunlukla uyudum.”

“Gittik geldik işte, fazla gezmedik.”

“Açıkçası anlatacak bir şey yok.”

Yoğunluk bahanesini abartılı kullanın:

“Dün sabaha kadar veri düzenliyordum, hâlâ kafam yerinde değil.”

“Bu aralar sadece ev – ofis – ev... Sadece işler.”
Bu tür cümlelerle ‘konuşmaya müsait değil’ izlenimini verirken aslında dikkatini ve ilgisini kırarsınız.

Bireysel hedeflere odaklanın:
Gözünüzü başka bir hedefe çevirin: Bir seminer hazırlığı, kişisel proje, sertifika, dil eğitimi… Bu kişiye her defasında “Onunla vakit geçirecek enerjim yok çünkü başka bir şeye yoğunlaştım” mesajını pasifçe verir.

Fazla teknik/karmaşık konuşmalar:
Bilerek teknik ve derin konulara girin, ilgisini çekmeyecek şeyleri anlatıyor gibi yapın. Örneğin:

“Ben son zamanlarda özellikle epistemolojik yaklaşım üzerinden metin çözümlemesi denemeleri yapıyorum ama metin-altı metin arasında kalan noktaları bulmak baya zaman alıyor…”
Ne dediğinizi anlamasa da dinlemekten sıkılır ve zamanla kendi kendine ilgisini kaybeder.

Unutmayın:
Bu kişiyle olan ilişkiniz “çevrenizle” değil, yalnızca onunla bozulmalı. Diğer herkesle neşeli, dengeli, ilgi çekici olmaya devam ettiğinizde, yalnızca onun sizi “ilginç bulmaması” sağlanmış olur. Sizi yanlış tanıyacak olan sadece o olur. Bu da tam istediğimiz şey.



3. People pleaser tuzağından çıkma
Bahsettiğiniz gibi sizde bir miktar “kırmama” eğilimi var gibi; bu çok insani ama uzun vadede sizi yorar. Her hayır demediğimiz şeyin faturası bize çıkıyor. Kısa vadede onu kırmamak uğruna, uzun vadede kendinizi kırmamalısınız.
Kendinize şunu sorabilirsiniz: “Bugün onu memnun ettim ama ben mutlu muyum?”

4. Fiziksel sınır koyma

Masaya kitaplar, notlar yığarak “yoğunum” mesajı verin.

Kulaklığı takın ama sadece müzik için değil, aktif olarak dinlediğiniz belli olsun.

Ofisteyken ufak zaman dilimlerinde “toplantıdayım” bahanesiyle uzaklaşın. Kısa mesafeli kahve molalarına tek başınıza çıkın.

5. Alternatif “mesaj verme” cümleleri
Şunları arada bir kullanabilirsiniz, hem açık hem kırıcı olmayan ifadeler:

“Ben bölününce çok zor odaklanıyorum, o yüzden biraz sessizlik bana iyi geliyor.”

“Bazen çok içine kapanıyorum, yanlış anlama olur mu bilmiyorum ama sessizliğe ihtiyacım oluyor.”

“Kafam doluyken sohbet edince iyice dağılıyorum, azıcık toparlanayım.”
0
nobored
(07.06.25)
@nobored facepalm. Kapanan kapı taktiği ha? ahahhaa.
0
Shepard
(07.06.25)
"gri taş" diye bir teknik var.
bunu deneyin.
kişi narsist ya da enerji vampiri ise işiniz zor.
belki de en zararı ona katlanarak yaşarsınız.

ben böyle bir kişiyle iletişimi sınırlamaya kalkmıştım.
hayatımı mahvetti.
yaptıkları filmlere sığmaz.
meğer kompleksliymiş.

hele de saçma sapan bir yerde çalışıyorsanız, işiniz zor. yönetimi de kullanabilir. vatan millet sakarya edebiyatıyla üstün, haklı konuma geçebilir.

bir gün mutlaka aynı odayı paylaşmaktan kurtulursunuz.
sabırlı olun. sakin kalın.
olabildiğince odada bulunmamaya çalışın.
ama kuyruğuna basmayın.
bedeli ağır olabilir.
ben sadece deneyimlerimden yola çıkarak belki benzer bir kişidir diye bunları yazdım.
0
santimantal
(07.06.25)
ters psikoloji yap hocam sürekli sen onla konuş. bıkar belki.
0
komando kani var bende
(07.06.25)
(23)

Duyuru’yu eskisi gibi verimli buluyor musunuz?

m e b
Selamlar. Herhalde burayı aktif olarak 10 senedir kullanıyorum ama son dönemde hiç bu kadar okuduğunu anlamama ya da duyurunun tamamını okumadan cevap verme oranının bu kadar can sıktığını hatırlamıyorum. Kullanıcıların birçoğu sadece soru başlığına bakıp cevap veriyor. Sorudaki “Fotoğraf filtre uyg
Selamlar.

Herhalde burayı aktif olarak 10 senedir kullanıyorum ama son dönemde hiç bu kadar okuduğunu anlamama ya da duyurunun tamamını okumadan cevap verme oranının bu kadar can sıktığını hatırlamıyorum.

Kullanıcıların birçoğu sadece soru başlığına bakıp cevap veriyor. Sorudaki “Fotoğraf filtre uygulaması olarak ne önerirsiniz?” kısmını okuyor, sorunun içeriğindeki “Lightroom ve Snapseed’i kullanıp hiç sevmedim, bunları hariç tutarak başka ne öneririsiniz?” kısmını okumuyor ve cevaba “Lightroom”, “Snapseed” yazıyor.

Kullanıcı kalkmış, hassasiyeti olan bir şeyi soruyor. Derdi yorum almak değil, sorusuna net cevap almak.
Ama cevapların çoğu “Kanka ne önemsiyorsun yea” tadında. Halbuki cevap sadece “Evet”, “Hayır” ile netliğinde olmalı normalde.

Bir diğer nokta da şu. Cevabı tamamen öznel bakış açısına göre değişebilecek, yorum gerektiren soru soruyor adam. Cevap veriyorsun, soru sahibi adam ergen ergen tepki mesajı atıyor.

Hani, “Buralar çok bozdu” demeyeceğim ama gözlemim bu yönde. Bende mi algıda seçicilik oldu, bilmiyorum tabii. Sadece sizde durumlar nasıl diye merak ettim.
0
m e b
(06.04.25)
Burası artık kibir ve egodan geçilmiyor. Birbirlerine laf sokmak için pusuda bekleyen nickler var. İsimlerini yazmayacağım.

Burası miadını doldurmuş
0
respect
(06.04.25)
Bence verimli değil. Duyuru tipi platformlar yeni nesli çekmiyor pek. Buranınn yaş ortalaması yüksek ve cevaplar bu açıdan biraz tutucu oluyor. Z kuşağı boş gibi olsa da enerjilerini seviyorum ben.
0
runaway
(06.04.25)
asla, eskiden her soruya iyi kötü cevap gelirdi, şimdi çoğu duyurumu siliyorum bekleyip cevap yok diye.
bence ise @runaway fikrinin aksine yaşlar çok küçük, olgun insan yok.
0
kurcalamabozarsin
(06.04.25)
Ben verimli buluyorum.
Sorulan sorulardan da, verilen cevaplardan da çok şey öğrendim. Kendime çok şey kattım.
Sorduğum soruların hepsine de doyurucu cevaplar aldım.
Memnunum yani.
Arada bazı cevaplarda küfür, ağır argo sözler kullanılıyor olmasını irite edici buluyorum. Onun dışında sorunum yok.
0
Mirket
(06.04.25)
ben pek verimli bulmuyorum ama bunun duyuruyla pek alakası yok, sırf cevap vermek için boş beleş cevap veren insanların sayısı artmış. öteyandan ne sözlük 10 sene önceki gibi ne de başka bir yer. genç neslin aramıza katılmasıyla kalite haliyle düşüyor.
0
Fodera
(06.04.25)
Ben format olarak seviyorum ama hiç geliştirilmediği için işlevsiz buluyorum.
Çok sık takip ettiğim bir yer olmadı ama bi dönem gruplaşmaların döndüğünü okumuştum.
Her yerde olduğu gibi iyi insanlar da var kötü insanlar da.
0
aydogank
(06.04.25)
onceden akiyordu, komikti simdi sidik yaristirma yeri gibi oldu bence.
ydisi sorusu var atiyorum, cevap en cok ben ydisinda yasadimi kanitlama ustune, yazarin sorusuna cevaptan daha cok.
0
Coma
(06.04.25)
liseden beri buradayım, bi 10-15 yıl yani. her zaman böyleydi hatta eskiden daha çok burada şikayet edilen şeyler olurdu; devamlı bi ifşa falan yapılırdı mesela, boş boş muhabbetler, kendini ispatlamalar falan. şu an daha az bence ama bi nedeni de eskisi gibi aktif kullanıcı sayısının çok olmamasından olabilir.
0
deartheodosia
(06.04.25)
Yukarıdaki gerekçeler yüzünden bir süredir bakmiyordum. 1 aydır falan tekrar buralardayım. Sanki biraz daha iyi gibi geldi bana 1-2 sene öncesine kadar. Herhalde en az 15 yıldır falan buralardayım dır.
0
primetime
(06.04.25)
Buranın mevcut hâlinden şikayet edip gene de günlerini saatlerini burada geçiren loser tipler var ki bence bu daha vahim.

Cevaba gelirsek, verimilik şu an 8% civarında.
0
feastofthedamned
(06.04.25)
Hehee uzun zamandır böyle
En gıcık olan durum da milletin burada soruya cevap vermeden etik dersi vermesi
Ben mesela bir soru sormuştum emniyet şeridinden bir süre gittim arkamda da jandarma vardı ceza gelir mi diye. Bunu yazarken bilmediğim bir şehirde tali yoldan otobana çıkıp emniyet şeridinden çıkmak için fırsat bulamadığımı fark etmeden yaptığımı söylemiştim.
Gelen cevaplar şöyleydi
Beter ol
İnşallah 100 milyar yersin
Ben her gün senin gibilere küfür ediyorum
Falan filan
:)
Ve bu cevapları verenlerin çoğunun ehliyeti yok araba kullanmıyorlar ve benim gibi 30 yıllık ehliyeti olanlara cevap veriyorlar
O yüzden burası da ekşi sözlük gibi verimliligim düştüğü bir yer
0
etna
(06.04.25)
En kıymetli yazarlar moderasyonca eften püften sebeplerle adete kıyıldı, küstürüldü. Moderasyonun derdi neydi anlamadık.
Ekşisözlükte reklamını yapıp buraya taze kan göndrmek lazım.
0
luluki
(06.04.25)
Verimlilik düşük ancak başka neresi var? Yaşı ilerleyen giremiyor. Zaten yeni kuşaklar buralara gelmez.
Açtığın başlığa cevap verilmemesi durumu çok oluyor. Nerede o eski günler muabbeti de gereksiz.
0
mikahakkinen
(06.04.25)
luluki+1 en iyi yazarlar kusturuldu, duyurudan sogutuldu, sacma sapan her sorunun her cevabin silindigi zamanlardan sonra enkaz halinde halen duyuru. Normalde tartisma baslatici icerikten 2 hafta bani yemistin iyi ihtimalle ya da suresiz ban. O derece g.zekali donemleri oldu bu sitenin halen daha gelip yaziyoruz, bize plaket, odul falan verilmesi lazim aslinda.
0
speedy
(06.04.25)
Yazdıklarınıza katılıyorum. Ya cevap yok ya da tersleme var.

@etna +1
@luluk +1
0
gilbeys
(06.04.25)
Sırf ikili kavgalar, kaos, dedikodu ve gruplaşmalardan dolayı çok verimli buluyorum.

bkz. arbre ve ruhen hastayım ben atışmaları

@arbre hepsini okudum sen haksızsın arbre!
0
Shepard
(06.04.25)
Ciddi ve teknik konularda efektif cevaplar geliyor, yardımcı olmaya çalışan zihniyet ve iyi niyet olduğunu düşünüyorum. Yoruma açık göreceli soyut konularda ise, gereksiz bir agresiflik ters yaklasimlar var, kucul savaşları kazanmak zorunda değiliz
0
deepness
(06.04.25)
Sorulan soruların da büyük kısmı cevap verilebilecek nitelikte değil.

Cevap hakkı doğmaması için üzeri kapalı söyleyeceğim ancak durumunu hiç anlatmadan, şartlarından hiç bahsetmeden soru soran bir sürü kullanıcı var ve bu sorular cevaplanamaz durumda.

"Sen olsan ne yaparsın?" sorular var bolca. Sen değilim. Seni tanımıyorum. İçinde olduğun şartları bilmiyorum. Sen de durumu detaylı anlatmıyorsun. Nasıl bir cevap almayı bekliyorsun? Bu tipler de garip gerçekten.

Sağlık, ilaç, tahlil sonucu ve hukuki konularda çok fazla soru var. Soranların da cevaplayanların da kafaları ayrı güzel, başlarına dert açmak için fırsat kolluyorlar adeta.

Ben yaşım itibarıyla yapay zekaları kullanmaya hala tam alışamadım ancak iyi bir arama motoru kullanıcısı olduğumu söyleyebilirim. Yaşı muhtemelen benden çok daha küçük olmasına ve hem arama motoru hem de yapay zeka çağının içine doğan çok kullanıcı var ve bunlardan birine sorup kolayca cevap alabileceği soruları buraya soruyor. Bir şeyin fiyatını buraya soran insan var. Yahu, herhangi bir arama motoruna fiyat 2025 diye yazsan ilk sırada çıkacak zaten.

Ne emmeye ne gömmeye gelenler var. Sorduğu sorunun istediği, hayal ettiği gibi bir cevabı yok. Yok kardeşim, gerçekten yok. Sorun doğru cevabı verende değil, sorun sende. Beklentilerini iyi ayarlayamamış, konuyu iyi değerlendirememişsin. Olmayacak bir şey için olmayacak cevap istiyorsun. Yok öyle bir şey. Bu nedenle gerçekçi cevapların hiçbirini beğenmiyor, hepsine kulp takıyor.

Bir de cevabı beğenmeyenler var. Soru özetle şöyle: A mı B mi? Diyorum ki C çünkü ben de benzer bir yoldan geçtim, hem A'yı hem de B'yi denedim ve ikisinin de derde derman olmadığını gerekçeleriyle ifade ediyorum. Bu sırada mutlaka başka bir hırt gelir ve "Vatandaş A mı B diye sormuş, C diyen andavallar var" tadında bir cevap verir. A mı B mi sorusuna C yazdıysam, sizin daha gitmediğiniz yolu ben döndüğüm içindir canım kardeşim.

Çoğunluk cevap verenlere dair şikayetleri ifade etmiş, ben de soru soranlara dair şikayetleri yazayım istedim.
0
10551037
(06.04.25)
Hayata farklı açıdan bakan duyuru kullanıcısı var. Ancak; kibirli ve ruh hastası insanda çok. Fikrini belirtecek bir yorum yazıyorum adam gelmiş bana laf sokuyor üst perdeden. Anlayamadım dertleri nedir.
0
komando kani var bende
(06.04.25)
yazdıklarının altına imzamı atarım. hiç eskisi gibi değil. kişisel soru sormaktan kaçınıyorum, soracak olursam da genelde sorduğuma pişman oluyorum.

mevzu "verilen cevabı beğenmemek" değil. cidden senin de söylediğin gibi, duyuruyu okumuyorlar çoğunlukla. konudan alakasız cevap veriyorlar. yahut spesifik bir şey soruyorsun, ondan bağımsız değerlendirmede bulunuyorlar vs...

açıkçası eski samimi duyuru ortamı olsa bundan bile şikayetçi olmazdım ben. çünkü o zaman iyi niyetine güvendiğim, abi-abla bildiğim insanlar vardı. onlar mesela konuyla alakasız cevap verse bile "büyüğümdür bi bildiği vardır" diyebiliyordun ki 90'ların başında doğup internetle büyümüş nesil için bunun ne kadar tuhaf bi konsept olduğunu söylememe gerek yok sanırım. yani biz burada soru sorup cevap almanın ötesinde şu veya bu yönünü örnek alabileceğimiz insanlar da görüyoduk eskiden.

ha şimdi yok mu yine var ama çok daha az. eskisi gibi değil. eskiden duyuru'ya girdiğimde 50-60 tane arkadaşımın sürekli takıldığı kahvehaneye girmişim gibi hissederdim. şimdi 3-5 tanıdığın olduğu, diğerlerinin bıçak çekip çekmeyeceğini bilemediğim, sırf alışkanlıktan geldiğim bi ortam benim için.

abi ben burda laf arasında maddi durumum iyi değil dedim diye mesaj atıp destek çıkanlar oldu, zamanında iş için ihtiyaç duyduğum bilgisayarım bozulmuştu da bi abi gel buluşalım deyip bana laptop ödünç vermiş üstüne doğum günüm diye baklava filan ısmarlamıştı. ha ben duyuru'ya zaten "bana para verilsin, baklava ısmarlansın" motivasyonuyla girmedim hiçbi zaman ama bi dönem BU KADAR samimi bi ortamdı, olabiliyordu.

şimdi yarısı zaten troll. kalanın yarısı okuma yazması olmayan boş beleş tipler. 2-3 tane insandan fikir/akıl almak için her şeyi dökmek de takdir edersin ki eskisi kadar hoş gelmiyor kulağa. insanlar burada tanışıp evlenirdi, canı sıkkın olana moral verilirdi, ilişkisi bozuk olan ilişkisini kurtarırdı vs. gerçekten kaliteli ve samimi bi camia vardı. öyle kankito ayağı da yoktu yani çoğu insan çıkarı şusu busu için yapmıyordu bunu.

şimdi öyle bi inceliği geçtim, karşısındakinin insan olduğunu bile dikkate almadan cevap veriyorlar. ha bu konuda 35 senedir ben de eleştirilen biriyim, bana da çok kızmışlardır kırıcısın, sertsin, hayvan oğlu hayvansın diye ama allah içün kızan eden insanlar bile iyi kötü bilir ne olduğumu.

velhasıl eskiden duyuruda DOSTLUK VARDI, KARDEŞLİK VARDI. hiçbi şey yoksa saygı vardı. şimdi bomboş. sorular boş, cevaplar daha boş. yeni nesil bitmiş.
0
mark greg sputnik
(06.04.25)
Bilmiyorum, çok kafa yormadim açıkçası. Hayatımda bir yeri var ama azaldı mı aynı mi bilmiyorum.

Ama burada denildigi gibi iki konu biraz enteresan;
Teknik sorularda cevaplar süper oluyor. Soru duygusal vs şeyler oldu mu ortalık karışıyor.

Google'da 3 saniyede cevabı çıkacak şeyler soruluyor. Bunun neden duyuruda olduğunu hala anlamadım.

Onun dışında genel olarak galiba yaş ilerledikçe sosyal medya geriliyor gibi. Misal uzun dönemdir gssozluk yazariyimdir. Orada da aynı tadim yok. Sebebi insanlar mi yoksa benim artık bunlarla ugrasamayacak olmam mi bilmiyorum. Yani bu soruyu birçok sosyal medya platformu için sorabiliriz bence.
0
logisticsmanager
(06.04.25)
realiteden uzak, pervasızca hayal aleminde yorumlar yazılıyor
yalan yanlış bilgiler veriliyor
0
mantık
(06.04.25)
luluki+1 speedy +1
her sosyal ortam gibi burada da sosyalleşme işlevi aktif oldukça duyuru canlı oluyor. ancak buradaki sosyalliği, espri yapanları, zeki yanıtlar verip inceden eleştiri yapanları vb. engelleye engelleye, asıl kullanıcıları banlaya banlaya insanları küstürdüler. ben de küskünlerden sayılırım. tabi fazla sosyallikten ortalığın karıştığı da doğrudur, yeni nicklerle sinsi sinsi izliyorlar biliyorum swh.

kendi adıma eskisi gibi bir motivasyonum yok. eskiden boş zamanımda duyurulardan yardımcı olabileceğim konu var mı diye bakardım. şimdi elimin altındaysa yardım etmek için belki cevap yazıyorum, onun dışında boş zaman aktivitesi, kafa boşaltan boş başlıklara boş yorumlar yazıyorum.

bir de şu sağdan soldan fırlayan reklamlar, bu nedir abi ya?
0
her giriste sifresini unutan adam
(06.04.25)
(17)

memur olmanın avantajları?

tamamhosdiyonda
selamlar,kendi işyerim var, kira gelirlerim var, şunu merak ediyorum. şimdi sigortamı kendim yatırıyorum. herhangi bir sağlık sıkıntımda ve ilerisi içinde soruyorum,memurun sigortası ile benim bağkur sigortam arasında fark var mı? varsa nedir, ve ben bu farklı tamamlayıcı sağlık sigortası yada özel
selamlar,

kendi işyerim var, kira gelirlerim var, şunu merak ediyorum.
şimdi sigortamı kendim yatırıyorum. herhangi bir sağlık sıkıntımda ve ilerisi içinde soruyorum,

memurun sigortası ile benim bağkur sigortam arasında fark var mı? varsa nedir, ve ben bu farklı tamamlayıcı sağlık sigortası yada özel sağlık sigortası ile kapatabilir miyim?

başka türlü avantajı neler var? pasaport olayını biliyorum ondan başka?

özetle derdim şu, memura kıyasla ücret konusunda bi sorunum yok, ancak diğer sigorta veya varsa başka bir şey varsa atlamak istemiyorum, ilerisi için bir nevi yatırım yapmak istiyorum

emekli olduğunda alacağı maaşta sorun değil, başka açılardan avantajı varsa nedir, ve ben bunları bi ücret ile edinebilir miyim? sağlık vb.

şimdiden cevaplar için teşekkürler
0
tamamhosdiyonda
(04.04.25)
artık herkesin sigortası birbirinin aynısı. hastane aynı hastane, doktor aynı doktor. bir fark yok.
0
co2s2
(04.04.25)
Yeşil pasaport
0
duster
(04.04.25)
Memurluğun avantajı falan yok. Aldığı maaş yerlerde zaten. Yeşil pasaport alsan ne yurt dışına çıkacak paran yok. Emeklilik avantajı da kalmadı. Eskiden emekli ikramiyesine ev falan alınırdı, şimdi araba dahi almak zor. Emeklilikte sınıf farkı var. Mesela sağlık hizmeti veyahut güvenlik hizmeti farklı maaş alıyor emekli olduğunda. Eskiden memur emeklisi iyi maaş alıyordu şimdi ise askeri maaşa denk emekli maaşı alınıyor. Bu ülkede üniversite mezunu memur askeri maaşlı kadar değersiz.
0
mikahakkinen
(04.04.25)
yeşil pasaportu ihracat yapan firmalar da alabiliyor, öyle eskisi gibi memura has bir şey değil artık. son 3 yılda 1.5 milyon dolar ihracat yapan firmalara 1 adet yeşil pasaport veriyorlar.

memur emekli bile olsa ilgili kurumun sosyal tesislerinden ufak bir ücretle yararlanmaya devam eder. sizden farkları işe gidip çalışmasalar bile aylıkları yatar, siz iş yerini açmasanız bile masrafı vardır.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(04.04.25)
Sabit günde sabit maaş dışında bir avantajı yok belirttiğiniz şartlar altında.
0
charbiel
(04.04.25)
Düz ve maaşlı bir çalışan için hâlâ ülkedeki en güvenilir liman.

- ekonomik olarak daha fazla desteklenmesi(ikramiyeler, fazla mesai, ev kredisi çekerken bankalarca ciddiye alınma, ev kiralarken edinilen doğal kolaylık vb.)

- daha insani mesai saatleri

- mobbing olmaması

- olağanüstü haller dışında işten çıkartılmama güvencesi.
0
feastofthedamned
(04.04.25)
* iş garantisi, memurların işten atılması ya da işlerini kaybetmesi zor.
* maaş garantisi, az ya da çok maaşlarınız gününde yatar.

emeklilik konusunda zaten artık herkes 65 yaşında emekli olacak bundan sonra.
özelde işinizi kaybedip sigorta gün sayısını doldurmak zor olabilir yaş büyükse. memuriyette sorun olmaz. emeklilik de garanti.

memurun sigortası ile bağkur ya da ssk'lı olmak arasında bir fark yok.

özel sağlık sigortası yaptırabilirsiniz isterseniz. ama onlar yıllık oluyor. bu sene yaptırmanın seneye faydası yok, her sene yenilenmeli. memurlar tamamlayıcı yapar. normalde özel hastanelerde 300 ödeyecekken (örnek tutar), sadece 15 tl öderler. tamamlayıcı olunca yüzde 80'ini devlet geri kalan 20'yi özel sigorta öder. ama memuriyet dışında aktif sigortası olan da isterse tamamlayıcı yaptırabilir.

memuriyetin tek avantajı garanti olması. onun dışında özel bir avantajı yok.
maaşlar aynıysa ve özelde yaptığın işte maaşın memurluğu geçmeyecekse, memurluk daha iyi.
0
biseysorcaktim
(04.04.25)
Memurluktan memurluğa fark var. bazı bakanlıklar memuruna giysi, giyecek kuponları veriyor bazısıda hiçbirşey vermiyor. İş garantisi falan denmiş ama hikaye malum partinin adamı değilsen mobingin kralını yaparlar. En ufak bir muahalifliktede seni başka yere sürerler ya da memurluğuna son veirirler.
0
komando kani var bende
(04.04.25)
türkiyede memur olmak çok avantajlıdır. memur olmanın avantajları:

1. sabit iş garantisi. özel şirkette şirket iflası, ekonomik kriz, şirketin küçülmesi, patronun veya müdürün keyfinin öyle istemesi, şirketin taşınması, senin taşınman, vs gibi durumlarda işten çıkarılabilirsin. memuriyette ise işten çıkarılamazsın, en aksi durumda tayin istersin.
2. haklarını tamamen alırsın. tazminat, izin gibi durumlar özel sektörde sıkıntılı olabilir. patron gıcık olur, hak ettiğin halde tazminat vermez, yıllarca mahkemelik olursun tazminat almak için.
3. mobbing olmaz. olsa bile tayin vb şekillerde çözmek kolay olur.
4. iş yükü az olur. özel sektörde 3 kişilik işi 1 kişiye yıkmak isterler. memuriyette ise 3 kişi 1 kişinin işini yapar. iş yapmamaktan sıkılan bir sürü memur biliyorum. veya bir iş verirler, tüm gün onunla oyalanır, böylece kimse ona yeni iş veremez.
5. idari izinler çok olur. örneğin bu bayram 9 gün tatil yaptı memurlar. özel sektörde hiç bir şirket 9 gün tatil vermez. verenler de yıllık izinden düşer. memurlar ise izinden düşülmeden tam maaş alırlar.
6. çalışma saatleri insani olur. günde 8 saat çalışırlar. özel sektörde ise çalışma saatleri çok fazladır, mesailer çok fazladır. hatta eve iş götürürler. gece 1de 2de email atan özel sektör çalışanları boldur.
7. kredi çekmek kolaydır. bankalar kolay ve düşük faizle kredi verirler. çünkü memurların sabit maaşları vardır ve borçlarını ödememezlik yapmayacakları düşünülür.
8. yeşil pasaport alırlar. yurtdışına çıkışları çok daha kolaydır.
0
abelardo
(04.04.25)
Stabil ve risksiz yaşam.

Özel sektörde çalışılabilecek şehirler belli. Maaş yüksek gibi görünse de masraflara göre yüksek değil. Yaş ilerledikçe özel sektörün temposu zorlayıcı olur.

Pasaport olayına gelirsek memurun yurtdışı gezmeleriyle alakası olmaz. Yurtdışı hevesi bir beyaz yaka plaza çalışanı tutkusudur.
0
runaway
(04.04.25)
yılların memuruyum.

memur sadece maaşlı özel sektör çalışanına göre avantajlıdır.

kendi iş yeri olan biri ile memuru kıyaslamam bile.
0
wilhelmwasmuss
(04.04.25)
9 gün bayram tatili :)
0
denizguler349
(04.04.25)
Belirsizlik versus belirlenmişlik.
0
encokbenisevinnolur
(04.04.25)
maşallah ya ne güzel avantajları varmış.
memur olarak keşke benim de haberim olsaydı bunlardan.
0
kixo
(04.04.25)
Memur statüsünde çalışan bir mühendisim. Çalışma koşullarım çok kötü.gecemiz gündüzümüz haftasonumuz yok.

Özelden de kötü. 80% remotetuk ne güzel onu da 60% yapmışlar.

Maaş ortalama biri için piyasaya göre iyi. Benim için çok net 20% yükseğe bulurum. Yeşil pasaportu bekliyorum.

Benim için en önemlisi, kölelik olayı daha az. Bizim outsourcelar ağızlarını en ufak şeye açamıyorken ben yöneticilerin yüzüne saydırabiliyorum. Ne yapacaklar işten alamıyorlar? Remoteumu kaldırmakla tehdit ediyorlar bazen ama ben de mesai dışı iş yapmam o zaman diyorum.

Tek eksisi akpliler.
0
aguen
(04.04.25)
başka fikri olan var mı
0
🌸tamamhosdiyonda
(08.04.25)
ilk 3 sene yüksek maaş piyasadan
sonra tecrübene göre düşüşe geçiyorsun
avantajı yaşlanınca işten çıkarmazlar emekli olana kadar çalışabilirsin
0
mantık
(08.04.25)
(6)

kedimin cinsini nasıl öğrenebilirim

biseysorcaktim
geçen veterinere götürdüğümde "maşallah çok büyük, maine coon gibi. hatta olabilir" dedi. resimlere baktım benziyor ama o kadar büyük değil. maine coon değildir. uzun tüylü, sarman. ben sokaktan aldım yavruyken. sokakta pek görmüyorum o türleri. resimlere baktığımda norveç orman, sibirya ve maine co
geçen veterinere götürdüğümde "maşallah çok büyük, maine coon gibi. hatta olabilir" dedi. resimlere baktım benziyor ama o kadar büyük değil. maine coon değildir.


uzun tüylü, sarman. ben sokaktan aldım yavruyken. sokakta pek görmüyorum o türleri. resimlere baktığımda norveç orman, sibirya ve maine coon karışımı bir tür olduğunu anlıyorum.

sadece merak ettiğim için soruyorum; türünü öğrenmemin bir yöntemi var mı?
0
biseysorcaktim
(03.04.25)
ben olsam ilk chat gptye fotosunu koyup olculerini verip sorardim. veterinerin ne dedigini ve nereden buldugumu da soylerdim.
0
oliviedo
(03.04.25)
google play'de bir program var fotoğrafını çekiyorsun cinsini gösteriyor.
0
komando kani var bende
(03.04.25)
Sokaktan aldığınız kedinin safkan olma olasılığı sıfıra yakın. Hem söylediğiniz türlerin hem de başka kimbilir kaç türün karışımı bir genetiği vardır. O kadar detay öğrenmenin yolu genetik test yaptırmak ama anladığım kadarıyla zaten kedilerde köpekler gibi net bir tür ayrımı yok.

www.reddit.com
0
kobuzchu kiz
(03.04.25)
fotoğrafını çekip google'da resim arayarak sonuç çıkabilir.
0
tabudeviren
(03.04.25)
Eublepharis macularius
0
mikahakkinen
(03.04.25)
bazı veterinerler hiç anlamıyor benim düz tekir kedime siyam yazmışlar çipe işlenirken, kedi bildiğin smokin siyah beyaz kedi adsada, norveç orman olma ihtimali var istanbulda sokakta çok var bu cinsten, iş yerim şişlide sokakta baktığım kedi norveç orman kedisi(1 veteriner 1 veteriner teknikeri onaylı ) mesela annesi tekir sokak kedisiydi
0
eja
(04.04.25)
(4)

Boksa başlamak.

digits
Güç kazanmak için bir salona başlamayı düşünüyorum.Sözlükteki bir entry de kafaya sık sık alınan küçük darbelerin kronik kafa travmasına yol açabileceğini yazmış birisi.https://eksisozluk.com/entry/173867298https://eksisozluk.com/entry/26557007https://eksisozluk.com/entry/173867212Bir süre sonra lig
Güç kazanmak için bir salona başlamayı düşünüyorum.

Sözlükteki bir entry de kafaya sık sık alınan küçük darbelerin kronik kafa travmasına yol açabileceğini yazmış birisi.


eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com

Bir süre sonra light sparring yapmak elzem olacak.

Light sparringin bile kafada hasar oluşturacağını iddia etmiş.

Boks ile uğraşmış, uğraşan ya da boksör tanıdığı olan arkadaşların konuyla ilgili yorumlarını merak ettim.

Denk geldiğim tanıştığum çok boksörlerin hepsi bedenen çelik gibi görünüyordu ama ileriki dönemdeki zihinsel ve ruhsal durumlarını gözlemleyemedim.

Bir tek survivor çok Adem'in yarışmanın kısa videolarında çok agresif ve saldırgan davranışlarına tanık oldum. (TVeight hiç izlemiyorum!) Aç kaldığı için mi yoksa ensafalopati nin emaresi mi anlayamadım.
0
digits
(01.04.25)
risk her zaman her yerde var ama böyle amatör boks antrenmanından zarar gelmez. nitekim eldiven kullanıyorsun.

ortalık kötü. dövüş öğrenmek şart. boyun kaslarını çalıştırmayı unutma. çabuk nakavt olmazsın.
0
yurtsuz john
(01.04.25)
Amatör olarak boks yapıyorum. Deneyimli değlim Boksa başlayalı neredeyse 2 sene olacak. Tavsiyem iyi bir boks kaskı almanız venum var mesela iyidir. Bu kask yüz korumalı olacak. Kaliteli kasklar var araştırabilirsiniz.
Sparringe çıkacaksanız, gardınızı hiç indirmeyecekseniz.Steps ve geri kaçmayı sık uygulayacaksınız. Bizim salona gelen eski boksörler var 50 yaşlarında pek bir sıkıntısı olana rastlayamadım. ınstagramdada eski boksörleri takip ediyorum. evander holyfield, david haye v.b. onlarda da bişey yok.
Profesyonel değilde amatör olarak yapasanız bişey olmaz diye düşünüyorum.
0
komando kani var bende
(01.04.25)
Hocam 2016'dan beri aralıksız amatör boks yapıyorum. Karşındaki insan ise zaten antrenman yaptığınız için kafana sert darbe vurmayacaktır eğer vurur da bu durumdan rahatsız olursan söylersin ya da antrenmanı kesersin. Sonuçta pro maça çıkamayacaksin. İlerleyen zamanda baktın ki karsındaki ayarlayamiyor o zaman sende yukleneceksin :) ikincisi olarak mahalle arası yerlere gitme ki abidik gubidik tipler olmasın.
0
mirty
(01.04.25)
Cevaplar için teşekkürler. İzmir'de ikamet ediyorum. İzmir'de doğru dürüst boks salonu yok maalesef.

Atatürk stadyumunun altındaki boks salonuna gittim. Antrenör yaşım büyük diye ilgilenemem dedi. Lisanslılarla antrenman yapmama izin vermedi.

İlk olarak grup dersleri ile başlayacağım. Diğer üyeler ehil mi yoksa cahil insanlar mı hiç bilmiyorum.

İlk 3 ay eşiğini alabilirsem belkş düet veya birebir derse geçerim diye düşündüm.
0
🌸digits
(01.04.25)
(5)

Güçlü görünmeye çalışmaktan bıkmak

momento
Dışardan beni görseniz dünya z*kinde değil dersiniz ama hiç öyle biri değilim ve böyle görünmekten çok yoruldum. Var mı böyle olan? Ne yaptınız?
Dışardan beni görseniz dünya z*kinde değil dersiniz ama hiç öyle biri değilim ve böyle görünmekten çok yoruldum.

Var mı böyle olan? Ne yaptınız?
0
momento
(31.03.25)
bu baya toksik bir sey. hic bükülmeyince kiriliyorsun.
güclü görünme kaygisini saldim. yenildigim durumlari kabul ettim. su an daha güclü görünmüyorum, daha güclüyüm zaten.
0
sonsuz
(31.03.25)
Ara sıra salmak lazım. Mesela; hasta oldun doktora gidecek halin yok git bir arkadaşına beni doktora götür de en basitinden. Sürekli güçlü görünürsen insanlar seni umursamaz bu nasıl olursa yapar eder derler.
0
komando kani var bende
(31.03.25)
merhaba. bu sorunuzdan önceki iki sorunuzu da okudum. boşverin ya. ne yapmak kime göstermek istiyorsunuz bilmiyorum, görmeyiversin. güclü görünmenin kriteri ne? güclü görünüyorum tabiri bana hijyene ve gizliliğe önem veren elit beyler gibi bi cümle yapısı hatırlatıyor. kendi içinize sineni yaparsanız hiç degilse bu benim lan dersiniz, dümdüz sen olmak daha güç, herkes olmadığı gibi davranmak zorunda hissediyor ya da ben sikerler eşiğine çok inanıyorum.
0
libertine
(01.04.25)
Güçlü görünme o zaman. Mecbur musun yani buna
0
abelardo
(01.04.25)
Bu güçlü görünmek değil bence, yani cümle sadece "dünya bibipinde değil" ise.

Bu cümlenin anlamı "olup biten hiçbir şey beni yıkamaz" ise, vermeye çalıltığın görüntü buysa işler değişir.

Sen kurşundan yapılmış 100×100×100 ebadında bir kütle değilsin. Çeşitli hassasiyetleri ve çeşitli yaraları olan, yine de çok güçlü bir insansın. Çok güçlü olman bir gün mutlaka incineceğini yahut yıkım yaşayabileceğini yalanlamaz ki.

Üstelik bunu herkes biliyor. Bir tek sen bilmiyorsun demek ki. Herkes senin kurşun blok değil bir insan olduğunu görüyor ve biliyor.

Acaba kendini (benim ifademle) kurşun blok mu (kendi ifadenle kim bilir nasıl bir güç timsali mi) hissediyorsun? Hissiz olduğunu düşündürmek mi istiyorsun? Hissiz olmak mümkün mü?
0
muhayyer divan
(01.04.25)
(9)

2000-2003 arası Number One Tv'deki Oyun Programı

Unorthodox
Gençler, siber uzayda kaybolmuş, eski yayınlarına ulaşılamayan oyun programını arıyorum. Programda genç arkadaşlar yeni çıkan Playstation oyunlarını oynayıp geyik yaparlardı. Biz de yeni çıkan oyunlara ekmek banardık. Neydi o programın adı? Kimler sunuyordu? Bi buldurun be. :(
Gençler, siber uzayda kaybolmuş, eski yayınlarına ulaşılamayan oyun programını arıyorum. Programda genç arkadaşlar yeni çıkan Playstation oyunlarını oynayıp geyik yaparlardı. Biz de yeni çıkan oyunlara ekmek banardık. Neydi o programın adı? Kimler sunuyordu? Bi buldurun be. :(
0
Unorthodox
(28.03.25)
Sony ericsson life mı ? Programın tamamında değil ama bir bölümünde oyun da konuşuyorlardı
0
grimavi
(28.03.25)
Benim hatırladığım Sunucuları 2 erkek 2 kadındı. Max Payne oynadıklarını hatırlıyorum. Tatlı bir programdı.

Muhtemelen sizin söylediğiniz değildir.
0
put it in your appropriate place
(28.03.25)
benim hatırladığım 20'lerinde iki kişi sunuyordu. yeni çıkan pes'in grafiklerinin gerçeğe ne kadar yakın olduğunu anlattıkları bir bölüm vardı. sahne sahne aklımda ama isim yok. umarım bulunur.
0
brakgn
(28.03.25)
Chatgpt'ye sordum.

Ben bir araştırma yapayım, belki bir şeyler çıkar!

Anladığım kadarıyla, 2000-2003 yılları arasında Number One TV'de yayınlanan ve yeni çıkan oyunları inceleyen bir programın adını arıyorsunuz. Bu konuda net bir bilgiye ulaşmak zor olsa da, çeşitli kaynaklarda bazı ipuçları mevcut:​

Ekşi Duyuru platformunda bir kullanıcı, 2003-2005 yılları arasında Number One TV'de hafta içi saat 4-5 civarında yayınlanan bir oyun programından bahsetmiş. Diğer kullanıcılar ise bu programın adının "Game Over" olabileceğini belirtmişler. ​
www.eksiduyuru.com?

ShiftDelete.Net forumunda da benzer bir arayış mevcut. Burada da programın adı net olarak hatırlanmasa da, "Triple Play" olabileceği yönünde bir öneri sunulmuş. ​
forum.shiftdelete.net?

DonanımHaber forumunda ise, Number One TV'de üç genç sunucunun (iki erkek, bir kadın) yer aldığı bir oyun programından bahsediliyor. Bu programda PlayStation 2 oyunlarının tanıtıldığı ve stüdyo konuklarıyla oyunlar oynandığı belirtilmiş. ​
forum.donanimhaber.com?
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(29.03.25)
İki erkek eleman sunuyordu net. Hatta bir detay vereyim, o zamanlar Playstation 2 yeni çıkmış, bunlar da Metal Gear Solid 2 oynuyorlardı-tanıtıyorlardı. Grafikler ve oynanış aklımızı almıştı.

Ericsson Life değil, Triple hiç değil. Game Over da 2010'ların programı maalesef. Bize 2000lerin başındaki program lazom. :( Multiplayer ismi geliyor aklıma ama o da yakın dönem. Çemberimde Gül Oya dizisinde rol almış bir eleman da vardı sanki.

Kolektif hafızayla bulacağız ha gayret.
0
🌸Unorthodox
(29.03.25)
Kartal Balaban - Genç Magazin, bu da değil, Kanal D programı bu.
0
🌸Unorthodox
(29.03.25)
ericsson life değil kesin olarak. ericsson life şuymuş;
www.facebook.com
0
brakgn
(31.03.25)
eminim ericsson life ya da sony-ericsson life. ben de izliyordum çünkü.

mgs 2'yi de orada izlemiştim ben çok eminim.

@unorthodox 2 eleman dediğine göre teknoloji tv'deki kapanış sayfasıyla karıştırıyor olabilirsin.

www.youtube.com
0
false pretension
(31.03.25)
komando kani var bende
(31.03.25)
(1)

Bir Şınav çeşidi vardı adı aklıma gelmiyor

komando kani var bende
Merhaba; bir şınav çeşidi vardı adı aklıma gelmiyor. böyle yumruk üstü duruyorsun sonra dirseğinin üstünde duruyorsun sonra tekrar yumruk üstü duruyorsun.Umarım anlatabilmişimdir.
Merhaba; bir şınav çeşidi vardı adı aklıma gelmiyor. böyle yumruk üstü duruyorsun sonra dirseğinin üstünde duruyorsun sonra tekrar yumruk üstü duruyorsun.

Umarım anlatabilmişimdir.
0
komando kani var bende
(28.03.25)
Neyse gerek kalmadı buldum knee plank push-up imiş adı.
0
🌸komando kani var bende
(28.03.25)
(5)

En iyi acemilik arabası 1.3 mj Punto olabilir mi?

ya ben lan neyse
400k-500k için konuşuyorum.küçük, kullanımı kolay, parçası çok, motoru sağlam.konunun uzmanı değilim.şu 2006'dan sonra üretilen kasadan bahsediyorum.var mı başka fikri olan?
400k-500k için konuşuyorum.

küçük, kullanımı kolay, parçası çok, motoru sağlam.

konunun uzmanı değilim.

şu 2006'dan sonra üretilen kasadan bahsediyorum.

var mı başka fikri olan?
0
ya ben lan neyse
(22.03.25)
En iyi olmasa da iyi arabadır. Keyiflidir. Tasarımı rakiplerine göre açık ara güzeldir ve bence hala modern görünüyor.

Bir Fiat klasiği olarak iç mekan kalitesi görece düşüktür ama B segmentinde o yıllarda aşırı kaliteli bir iç mekana sahip araba da yoktu.

Motor çok iyi, bakımlarını aksatmazsanız çok uzun süre hizmet eder.

Bütçenizle denk yaş, kilometre ve temizliğe sahip Japon bulamıyorsanız GP iyi tercihtir.
0
10551037
(22.03.25)
bence en iyi acemi arabası renault 9 broadway. Yedek parçası bol ve ucuz. Sağını solunu çarpsanda önemli deği yaptırırsın.

Fakat; eksi yönü frenleri çok zayıfdır. Kolay kontrolden çıkabilir.Bu yüzden ilk acemeliğinde broadway sürenler ilerde daha dikkatli oluyor.Birde kliması yok. Antalya, Adana gibi yerde yaşıyorsanız işkence olur yazın.

Bir diğer arabada efsane kasa toyota corolla var o da acemilik için uygundur.
0
komando kani var bende
(22.03.25)
gayet güzel masrafsız bir araçtır tavsiye edilir.
0
nuisance2
(22.03.25)
Kesinlikle evet.
Debriyajı yumuşak,vites geçişleri hafif kemikli,elektrikli city direksiyonu ile manevrası kolay,multijet motoruyla kalkışta kolay kolay stop etmeyen arabadır.
Ayrıca 2011 Evo ve üstü modelleri alırsanız yokuş kalkış desteği de standart gelir.
0
arenas
(23.03.25)
O paralara 2014 corsa ve benzerleri alınabilir. Satarken de uğraşmamış olursun.
0
rhan
(23.03.25)
(9)

Çocuğa hangi dövüş sporu

babilfish
Selamlar,Bizim kız büyüdü. Artık 10 yaşında. Şimdiye kadar spor yaptı, esnekliği gücü faan yerinde.Şimdi ben istiyorum ki, yarın öbür gün -olmaz da- zorda kalırsa en az iki kişiyi paketleyip kenara koysun. Yarın öbür gün özel hayatında ya da sokakta falan şiddetle karşılaşırsa, karşısındakini anasın
Selamlar,

Bizim kız büyüdü. Artık 10 yaşında. Şimdiye kadar spor yaptı, esnekliği gücü faan yerinde.

Şimdi ben istiyorum ki, yarın öbür gün -olmaz da- zorda kalırsa en az iki kişiyi paketleyip kenara koysun. Yarın öbür gün özel hayatında ya da sokakta falan şiddetle karşılaşırsa, karşısındakini anasından doğduğuna pişman etsin.

Ankara'da ayağına sınırsız imkan sererim. Yeter ki hayatı boyunca ben dahil kimseden korkmasın. El kaldıranın elini kıvırıp g*tüne soksun.

Nereye götüreyim, nasıl eğiteyim? Doğrudan nokta atışı adres verir misiniz?
0
babilfish
(22.03.25)
Kızlara TaeKwon-Do çok yakışıyor. Kızım olsa kesin kara kuşaklı olurdu.
0
Mirket
(22.03.25)
Tae-Kwon-Do demode ve sadece olimpik formatta.

Gene en iyisi karate veya judo olacaktır.
0
feastofthedamned
(22.03.25)
En iyi kişisel savunma sanatı benim için Krav Maga'dır ama onu öğretirken bile "önemli olan hayatta kalmak ve eve sağ salim dönmektir, o nedenle yapabiliyorsunuz önce kaçın" derler, yani sokakta kimin ne bildiğini ya da nasıl saldıracağını bilemezsin, sen Krav Maga yapayım iki kişiyi paket edeyim derken biri çıkarıp bıçağı böbreğine takabilir, önemli olan hayatta kalmak yani.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.03.25)
biber gazı.
0
brakgn
(22.03.25)
Bircok dovus sporu yaptim.

Kiz cocugu ise brazilian jijutsu ve boks birlikte bilmesi lazim digerleri ise yaramaz gercek hayatta
0
Zetnikov
(22.03.25)
yazın sanayiye çalışmaya gönder. sanayide çalışanı hiçbir şekilde dövemezler. dövüş sporu sökmez onlara
0
runaway
(22.03.25)
Kadınlar için bjj öneriyorlar ama jiu-jutsu'da olabilir. kickboks, muay tahi daha etkili.
0
komando kani var bende
(22.03.25)
boks derim tek geçerim.
0
selam
(22.03.25)
Karateye gönderme. Karate diyen neden bahsettiğini bilmiyordur.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(22.03.25)
(10)

Son 5 senede Altın mı araba mı daha çok prim yaptı sizce?

psmstc
Ve önümüzdeki yıllarda da para değer kaybetmemesi için altında tutmak mı araba olarak tutmak mı (binilmeyecek otoparkta garaj arabası olarak bekletilecek) daha iyi?
Ve önümüzdeki yıllarda da para değer kaybetmemesi için altında tutmak mı araba olarak tutmak mı (binilmeyecek otoparkta garaj arabası olarak bekletilecek) daha iyi?
0
psmstc
(21.03.25)
pandemi, chip krizi, tedarik sıkıntıları bitti. arabaların ekstra değer kazanması için bir sebep yok. ayrıca arabadan yatırım olmaz.
0
orpheus
(21.03.25)
2 sene once yasadigimiz olay nadir bir olaydi yukaridaki arkadasin bahsettigine ek olarak dusuk faizle kredi cekme ve dovizin yukselisini de ekleyince araba almak 2-3 sene karli gibi oldu.

Ama bir daha boyle bir durumun olacagini sanmiyorum. O yuzden araba alma bence yatirim icin.
0
nuevo
(21.03.25)
Eylul 2020 Toyota Corolla 1.6 Vision 161.800 TL imis o zaman.

Su an ayni modelin ikinci eli 1.100.000 civarinda. Yani 5 yilda 6.8X yapmis TL olarak. Bunun icinde araba icin 5 yil boyunca odenen vergiler, bakim ve servis masraflari yok tabi. Onlari da katarsak belki iyi ihtimalle 6X yapmis diyebiliriz.

Gram altin ayni donemde 470 TL civarindaymis. Su anda 3.684 TL. Yani 7.8X yapmis.

Sonucta arabanin vergi/bakim masraflarini katmasak bile altin daha cok prim yapmis oluyor.
0
sertac akin
(21.03.25)
araba gibi surekli deger kaybeden bir tenekenin yatirim araci olarak goruldugu tek ulke turkiye galiba.

deger kazaniyor hissi paranin degerinin dusmesi ve batan ulkedeki vergilerin arttirilmasi ile alakali, sahte yani.
0
cooperr
(21.03.25)
Biz 2019da düğünden gelen altınlarla polo alabiliyorduk, gene polo alabiliyoruz. Üç aşağı beş yukarı aynı.
0
mirty
(21.03.25)
arabayı bilmem ama konut diyebilirim.. pandemi başladığında mahallemdeki alabildiğim evleri aynı miktar altınla şu an alamıyorum.
0
jepa
(21.03.25)
son 5 senede altındı. araba da iyi kazandırdı ama pandemi + çip krizi + 2 defa ötv artışı + ucuz kredi + bayilerin aç gözlülüğü + ikinci el fırsatçılığı gibi sebeplerle araba da arttı. bir daha mümkün değil öyle bir şey.
0
avatar is back
(22.03.25)
İkiside değil arsa daha çok prim yaptı. Eğer imkan varsa o paraya ufak bir arsa alınabilir.
0
komando kani var bende
(22.03.25)
tapusu ve ruhsatı olmayan daha değerlidir
0
digits
(22.03.25)
@sertac akin'in verdigi toyota corolla ornegine bir ek yapmak istiyorum:

2020'de dolar 5,85 tl. bugun dolar 37,96 tl.
2020'de 1 gram altin 470 tl. bugun 1 gram altin 3684 tl.

2020'de 161.800 tl olan arac, o gunun kuruyla 27.688 dolar. su an ise 1.100.000 tl olan arac, bu gunun kuruyla 28.977 dolar (dolar bazinda %4,65 artis).

2020'de 470 tl olan 1 gram altin, o gunun kuruyla 80,34 dolar. su an ise 1 gram altin, bu gunun kuruyla 97,04 dolar (dolar bazinda %20,78 artis).

aracin dolar bazinda %4,64 artisindan vergi, bakim masrafi, dediginiz gibi otopark masrafi vs. duserseniz buyuk ihtimalle zarardasiniz. ayrica hesaplamayi bugunun kuruyla 37,96'dan yaptim. fakat gectigimiz hafta icinde dolar 42, 43 liralara kadar cikti ki ondan hesaplasaydim buyuk ihtimalde eksi degerlere ulasacaktik. buna karsin altini da bugunun degeriyle hesapladim. ama gectigimiz hafta 4.000 tl'yi asti. ondan hesaplasaydim %20'nin daha uzerinde cikacakti. fakat 5 yil icin %20-25 dolar getirisi sizi zengin yapmaz, sadece paranizi korumus olursunuz cunku dolarin da enflasyonu var.

gordugunuz uzere cok basit bir matematikle bir yatirimi degerlendirmek cok kolay. eger gercekten para kazanmak istiyorsaniz, ne yazik ki hisse yatirimi yapmaktan baska care pek yok.
0
Sour
(22.03.25)
(14)

Kürdistan neden bağımsızlığını ilan etmiyor?

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
Iraklı şiilerden daha iyi savaştıkları kesin. Sünni araplar bu savaşta zaten kürtleri destekleyecektir. İran'ın da ırak'ta kötü emelleri olacağına göre ıraklı kürtler neden hala bağımsızlıklarını ilan etmiyor?
Iraklı şiilerden daha iyi savaştıkları kesin. Sünni araplar bu savaşta zaten kürtleri destekleyecektir. İran'ın da ırak'ta kötü emelleri olacağına göre ıraklı kürtler neden hala bağımsızlıklarını ilan etmiyor?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(17.03.25)
sence ben neden ankara'da kurtuluş parkı'nda bağımsızlığımı ilan etmiyorum?
0
mark greg sputnik
(17.03.25)
Toprak verilmez, alınır. Mücadelelerinin kime ne oranda yaptığı belirsizdir, o nedenle toprak hakedişleri de belirsizdir.

Bak Rusya, haksız yere de olsa girdi Ukrayna'ya, savaşı bazı noktalarda kazandı, toprağı kazandı sayılır. Ya da Azerbaycan, Karadağ'a girdi, Ermenilerin elinden aldı toprakları ve kazandı.

Bakma dünyanın sosyal medyadaki ponçikliğine, bu işler çocuk oyuncağı değil. Toprak savaşları 20.000 yıla yakındır devam ediyor. 20 yılda kurallar değişmeyecektir.

Toprak, uğrunda eğer ölen varsa, vatandır.
0
sinematematikci
(17.03.25)
Kime karşı bağımsızlık ilan edicekler?
Suriye, ırak, iran, türkiye?

Kürtler bu saydığım ülkelerde yaşayan diğer milletler gibi asli unsur bir millet. Irak da kürtlerin devleti, suriye ve türkiye de kürtlerin devleti. Dolayısıyla kürtlerin devleti zaten var. Kürtlerin bu konuda ikincil bir amacı hiçbir zaman olmadı. Ama başkalarının buna ihtiyaç duyduğu kesin. Özellikle abd ve israil.
Yıllardır emperyalistlerin kayığına binip kürdistan naraları atanlar bile artık bunu kabul etti. Kürtleri istismar edip 50 yıldır en çok kürtlere ve türklere terör estiren terör örgütünün bile bugün bununla yüzleşmekten başka bir çaresi kalmadı.
0
ezkaza
(17.03.25)
sunni araplar neden kürtleri desteklesin? kürtler sosyalist takılıyor.
0
ya ben lan neyse
(17.03.25)
ortada kacmis bir tren var, o isi 100 sene once yapacaklardi.

ciddi topyekun bir savasa girmeleri lazim, yani bize, suriye, iran, irak bu ulkelerin hepsine dalmalari lazim eger kafalarinda ulkeyi kurmak istiyorlarsa.

Ama onun yerine ona buna (yeri gelir amerika,yeri gelri rusya) yanci olarak takilmayi ve cete savasini tercih ediyorlar. O yuzden de her ulkede birer kucuk eyaletimsi olarak kaldilar.
0
cooperr
(17.03.25)
devlet kurmayı sevmiyor adamlar. tarihe bak hiç kurmuşlar mı?
0
mikahakkinen
(17.03.25)
Kürtler değil de Barzani yönetimi diyelim.

Denediler zaten.Sözde bir referandum yaptılar Kerkük 'e de yerleştiler ,başkent yapacaklardı. Bizde Kerkük lafını ağzından düşürmeyenler izlerken İran silahla girip çıkarttı. (Kasım Süleymani bu yüzden ABD tarafından vuruldu)

Irak'ta anlaşmayı bozdukları anda İran saldırır ve bölgede destek görür. Bazı ülkeler İran'la yakınlaşabilir.
0
hebanon
(18.03.25)
Şu an kürdistan kelimesinin bağımsızlıkla hiç bir ilgisi yok.
Siyonizm ve ABD desteklediğinden bağımsız vs asla kalamaz. Kullanılırlar.

Diyelim mücadele, savaş,diplomasi :) .. bir şekilde kuruldu bir süre sonra siyonistler ve ABD idareyi ele alacaktır. Zaten onlara hizmet eden bir yapı bu.

Kürtlerin hepsi aynı fikirde değil. Türkiye yanlısı Kürt kardeşlerimizi de unutmamak lazım.
0
diyecevaplandı
(18.03.25)
o kadar çok bilgisizi insan yazmış ki dayanamadım. Kürtler sosyalist takılıyor diyen mi, Türkiye'de ki durum ile karıştıran mı ne ararsan var :) Irak Kürt Yönetimi zaten şu an mevcut durumda bağımsız gibi takılıyor. Sınır kapılarına hakim, petrol ve ticaretten inanılmaz gelirleri var, kendi polisi var o yüzden pek aceleleri yok. Ayrıca mevcut hükümetimizde orayı destekliyor. Barzani islam yönü yüksek olduğu için birinci derece kankamız. Yani hükümet ister ki ileride kürdistan kurulacaksa tam olarak barzani anlayışıyla kurulsun. Ama kurulamama sebebi mevcut Irak'ta şiiler egemen, bu sebeple Irak'ın güçsüzlüşmesini İran istemez ki referanduruma da en büyük tepkiyi İran koydu. O zamanki ortamda buna müsait değildi çünkü Türkiye'nin de onayı yoktu, Suriyenin de. Yani bütün komşuları tarafından istenilmeyen bir devletin yaşaması zor. Kısaca çok uzatmayayım o zaman uygun değildi uygun şartlar bekleniyor. barzanilerinde şu aşamada aceleleri yok çünkü her şey istedikleri gibi
0
uzaydan kumanda
(18.03.25)
Daha şartlar olgunlaşmadı bence en uygun zamanı bekleyecekler.
0
komando kani var bende
(18.03.25)
neden savaşsınlar ki? kahvede tüm gün geçirip 10 çocuk yaptıktan sonra elektriği de kaçak bağladın mı...
0
deartheodosia
(18.03.25)
@uzaydan: Allah Allah... kendisine marksist-leninist diyen kdp yönetmiyor mu kuzey ırak'ı? neden bilgisiz oluyormuşuz?
0
ya ben lan neyse
(18.03.25)
çünkü son denediklerinde Irak tankları kapılarına dayandı. savaşmayı göze alamayıp, kuyruğu kıstırıp tırıs tırıs teslim oldular.

öyle savaşma kapasitesi olan bir orduları yok.
0
babilfish
(18.03.25)
uluslararasi iliskiler uzmanlari da damlamis, bizi elestiriyor.

su sartlar da neymis arkadas 150 senedir bir turlu olgunlasmadi :)
0
cooperr
(18.03.25)
(26)

partnerlerini öldüren eğitimli erkekler

deartheodosia
kaç yıllık eşleri ya da sevgilileri. hınçla dövüp öldüren/saldıran erkekler. bu yalnızca kadınlara yönelik bir şey değil evet, erkeğin erkeğe şiddeti de çok yaygın ama bu noktaya nasıl geliniyor onu merak ediyorum. cahil falan değil bu insanlar. nefretten gözleri mi dönüyor, o son noktaya nasıl geli
kaç yıllık eşleri ya da sevgilileri. hınçla dövüp öldüren/saldıran erkekler. bu yalnızca kadınlara yönelik bir şey değil evet, erkeğin erkeğe şiddeti de çok yaygın ama bu noktaya nasıl geliniyor onu merak ediyorum. cahil falan değil bu insanlar. nefretten gözleri mi dönüyor, o son noktaya nasıl geliniyor sizce :/ ya bir gün vahşice öldürülürsem korkusu taşımaya başladım.
0
deartheodosia
(11.03.25)
Eğitimle çok ilgili olduğunu düşünmüyorum.

Milyon tane analiz yapılabilir. Ama eğitim bi miktar etkilidir.
0
sorularimicinfeykhesap
(11.03.25)
Zannediyorum bu kisiler cinsler arasi iliskiler konusunda dogru modellerle buyumemis ve bir sekilde bir evliligin, iliskinin icine dusmus. Iliski dinamiklerini idare edemedigi icin "challenge" edildigi noktalarda surekli ofkesi artmis. Bircok kisi icin bu gibi durumlar nihayetinde bosanmayla sonuclansa da demek ki kucuk bir kisminda olay cinayete kadar gidebiliyor.
0
mbond
(11.03.25)
egitimle cok alakali oldugunu dusunmuyorum ama netflix'te American Murder: The Family Next Door bu beni cok etkiledi, hadi karisi bir derece diyorsun da kizlari falan, cok korkunc.
0
kassiopeia
(11.03.25)
Saldirganlik egiliminin, vahsiligin, zarar verme gudusunun egitimle alakasi yok. Genellikle sinyalleri cocukluktan itibaren az cok gosterir kendini.
0
mor oje
(11.03.25)
Eğğitimle tamamen ilgisiz olduğunu düşünmüyorum. Eğitimsiz insanın dünyası küçüktür, kaybedecek bir şeyi de yoktur öldürme motivasyonu daha kolay ortaya çıkıyor ama geçtiğimiz aylarda bir doktorun öldürdüğünü görmüştüm o tarz insanların da psikolojilerinde ciddi bozukluk olduğunu düşünüyorum.
0
Kediyi üzdün
(11.03.25)
@kediyi üzdün, ben de eğitimli insanların kaybedeceği çok daha fazla şey olduğunu düşünüyorum. ayrıca eğitimsiz insanlar gibi hapse girmeyi erkek olmakla bağdaştırmıyorlardır sanki gururlanılacak bir şeymiş gibi.
0
🌸deartheodosia
(11.03.25)
Eğitimle ilgili değil+1 Kontrol dürtüsü ile alakalı.
Erkekler kadınları bir an gözleri dönüp öldürmüyor, bu bir süreç. Hangi erkeğin şiddet uygulayacağı ve en sonunda karısını/sevgilisini öldüreceği tahmin edilebilir. Aklıma gelen dikkat edilmesi gereken birkaç nokta:

Partneriniz hayatınıza ve kararlarınıza ne kadar karışıyor, arkadaşlarınızla ve ailenizle görüşmenizi engelliyor mu,
korkularınızla (ör. tenha sokakta yürümek) dalga geçiyor mu,
en ufak bir şeyden aniden öfkelenip sonra size iyi davranma döngüsüne girdi mi,
ekonomik olarak ona bağımlı olmanızı istiyor mu,
ikiniz de çalışsanız da evin tüm harcamalarına size söz hakkı bırakmadan kendi mi karar veriyor,
sinirlendiğinde eşyalarınıza zarar veriyor mu,
şiddet döngüsüne girdiniz mi: size daha önce şiddet uygulayıp sonrasında hediyelerle pişmanlığını dile getirmeyi alışkanlık haline getirdi mi,
silahlara, kesici-delici aletlere merakı var mı, bunlarla sosyal medyada poz veriyor mu,
evinde silah bulunduruyor mu?

Ek olarak, yukarıdaki davranışları tekrarlayan bir erkekle ne kadar uzun süredir beraberseniz öldürülme olasılığınız o kadar artıyor.
0
gnosis
(11.03.25)
Ya bu o kadar çok katmanlı bir konu ki şurada çözebileceğimizi sanmıyorum. Ama okulda edinilen eğitimle çok ilgisi yok; kültürden toplumdan aileye kadar inen o sağlıksız ataerkillik, toksik erkeklik üzerine psikolojik sorunları da ekleyince bunlar çıkıyor önümüze. Bir de ilişkide fiziksel şiddetin en ufağı bile varsa bunun zamanla büyümesi ve cinayete kadar gitmesi olasılığı artıyor.

İngilizce olsa da konuyla alakalı bir kaynak bırakayım: archive.org

Sonradan aklıma gelen iki şey daha:
- Şiddet içeren bir ilişkide, kadın hamile kaldığında erkek çoğu zaman şiddetin dozunu artırıyor ya da sadece psikolojik şiddet varsa fiziksel şiddet de başlıyor.
pmc.ncbi.nlm.nih.gov
- Şiddet içeren ilişkinin en tehlikeli (ve öldürülme riski en yüksek) zamanı şiddet gören kişinin ayrılmaya, ilişkiyi bitirmeye çalıştığı zaman ve hemen sonrası.
jbws.org
0
kobuzchu kiz
(11.03.25)
partneri öldürmenin bazi yaygin patternleri var

1. finansal sebepler. sigorta parasi ya da miras icin öldürmek. hayat sigortasi parasina konmak icin.
2. siddete egilimli birisin zaten kavga esnasinda yanlislikla öldürüyorsun ya da gözün dönüyor plansiz bir sekilde öldürüyorsun.
3. genelde ayrilirken karsi taraf hayatina devam edemesin diye planli bir sekilde öldürüyorsun.

1. bunu tahmin edemezsin. aranda sorun olmasa da öldürülebilirsin. millet hatta önce cocuk düsünüyoruz falan diyor etrafina ondan süphelenilmesin diye.
2. genel olarak siddete ugruyorsun ve düzelecegini umuyorsun. bir nokta geliyor ki artik affedecek durumda olamiyorsun.
3. bunda genelde sunu yaparsan öldürürüm seni falan diye konusmalar oluyor. burda kisinin siddet problemi olmayabilir. sadece sen yok ol istiyor.

cahillikle öldürmenin bir bagi var mi bilmiyorum. belki kan davasi, töre falan o etkili olabilir ama bir insan fakir ve egitim alamadi diye potansiyel suclu görmek, onu suca yakistirmak sinifcilik oluyor.
0
sonsuz
(11.03.25)
m.youtube.com

Fransa'nın en ünlü gruplarından biri, 130 milyon dinlenme paylaştığım şarkı.

Bu grubun solisti de sevgilisini öldürmüştü

tr.m.wikipedia.org

Buna benzer başka olaylar da var.

Şiddet herkeste olan çok ilkel bir güdü. insan olmanın, "büyüme"nin, "yetişmiş insan" olmanın en büyük olayı zaten bu ilkel guduleri bastirabilmek.

Bence öfke kontrol sorunu olan insanlar gunluk hayatta bunun bir şekilde belirtilerini veriyorlar; eğitimle, ekonomik durumla vs alakası pek yok gibi.

(Çok sakin sosyopat tipler tabii konudisi)
0
makbur
(11.03.25)
erkek kadın ayırmaksızın herkesi döven eski erkek arkadaşım vardı. Beni odtülü feministleri ayağa kaldırırım diye dövmemişti. Eğitimle hafif ilgisi olabilir. Şiddetten vazgeçmeleri için korktukları birşey olması lazım.
0
ashleybon
(11.03.25)
4 yıl üniversiteye gitmeyi gözünüzde çok büyütüyorsunuz.
0
hayirsiz
(11.03.25)
partnerine hayatında el kaldırmamış bir erkeğim, türkiye standartlarında henüz lise mezunu olsam da görgülü/düzgün/eğitimli adam sınıfında yer aldığımı düşünüyorum.

benim teorim şu: bu adamlar mecburen "yontuldukları" ortamlarda büyümelerine rağmen öğrendiklerini içselleştiremiyorlar. atıyorum zihinsel düzeyde eşinin karakterine, kişiliğine, özgürlüğüne saygı duyuyor ama bunu "kendi erkekliğine" yediremiyor. bu kısmı öğrenememiş.

böyle böyle öfke birikiyor. tabii işin sosyal boyutu çok daha karmaşık. belki iş yerinde aptal yerine koyuluyor, belki hayatından memnun değil vs... yanlış anlaşılmasın, kadın dövmeyi meşrulaştırmak için söylemiyorum bunu, sadece bu yola gidebilecek taşların döşenmesinin çok da zor olmadığını düşünüyorum sadece.

ben bu konuda özellikle annesinden ÇOK NET disiplin almış birisiyim, sevdiğim kadını dövebileceğimi asla düşünmüyorum, küfürbaz haydo gibi başka odaya gidip zıplaya zıplaya sinir krizi geçiririm ama yine dövmem. ama dövmenin de eğitimle gerçekten çok alakası olduğuna inanmıyorum. belli bir ölçüde vardır evet ama eğitim dediğimiz şey somut bir olay. adam iyi bir mikrobiyolog veya doktordur mesela ama eğitiminde "kadınları dövmeyin" diye bir kısım yok. o çok daha sosyal, kültürel, aileden gelen bir özellik.

eğitim genelde insanı o kafadaki kişilerle aynı yola sokması itibariyle yontuyor. yani çocuk 15-16 yaşından beri "kadın dövmek ayıptır" zihniyetiyle yetişiyor, o yüzden bunun yanlış olduğunu düşünüyor. ama bunu içselleştiremediği noktada eğitimin çok önemi kalmaz bence.

bu noktada yani incel'lik olmasın ama kadınların da her zaman kendine şiddet uygulayan sayko erkeği bulma becerisine hayranım. nasıl beceriyonuz ya.
0
mark greg sputnik
(11.03.25)
Ailesinden ve çevresinden ne görüyorsa onu yapıyor aslında. Babasının annesine nasıl davrandığına bakıyor, annesinin tepkisine bakıyor ona göre davranış kalıbı oluşturuyor.

Babası, annesine kötü davranıyorsa bir kadına kötü davranılır diye beynine kodluyor. Annesi ses çıkaramıyorsa, ileride kendi partneri ses çıkardığında bu sefer bu nasıl olur, annem ses cikarmamişti diyor. Eğitim kişinin aslında kendini yetiştirmesiyle ilgili.

Bana göre; daha okul hayatının ilk dönemlerinden itibaren anaokulundan başlayarak ve tüm eğitim hayatı boyunca okullarda bu konu ders olarak verilmeli. Şiddetin çok kötü bir şey olduğu, nazik olmanın önemi, farklı türlerin yaşam hakkına saygı, kendi gibi olmayana saygı gibi. Bunlar ders olarak verilmeli.

Okul hayatı tamamlanmış kişilere de zorunlu eğitim verilmeli bu konuda. Her yerde bu eğitimle karsilasmaliyiz ve şiddet kime yonelirse yönelsin ciddi yaptırımları olmalı.
0
rock n roll
(11.03.25)
Öfke kontrol bozukluğu bir psikolojik rahatsızlıktır. Eğitimli olmakla çok da ilgisi yoktur. Bunlar için cinsiyetin de bir önemi yoktur diyebiliriz.

Farklı olarak geçtiğimiz yıllarda detayını hatırlamadığım bir haber vardı. 20 yaş üstü üç oğlunun da aslında kendi oğulları olmadığını ve ayrıca üçünün de farklı babadan olduklarını öğrenen bir adam vardı? Öğrenme anının adam açısından korkunçluğunu düşünmüş ne yapmış olabileceğini merak etmiştim.
0
Mirket
(11.03.25)
Birisiyle romantik bir yakınlaşman oldu diyelim, kişinin bazı davranışlarına özellikle dikkat et. Mesela; yemek yemeğe gittiniz garsona nasıl davranıyor. Trafikte nasıl? Sabırlı mı, sabırsız mı? Işık yanar yanmaz kornaya mı basıyor? Trafikte öfke nöbeti mi geciriyor, hemen arabadan inip karşısındakini dövmeye mi kalkıyor?

Telefonda annesi, ablası ya da herhangi bir kadın arkadaşıyla nasıl konuşuyor. Onlara karşı kibar mı yoksa kaba mı. Sokakta yaşayan hayvanlara yaklaşımı nasıl

İş hayatında astlarına ve üstlerine nasıl davranıyor. İnsanlara selam veriyor mu. Ne bileyim küfürlü mü konuşur. Sokağa çöp atar mı. Bunlar çok önemli veriler aslında. Bunlara dikkat etmeni öneririm.
0
rock n roll
(11.03.25)
Bir anda olabiliyordur. Cinnet hali gibi. Aşırı sebepsiz kıskançlık ,aşırı bağlanma gibi duygular eğitimli insanlarda da olabiliyor.
0
hebanon
(11.03.25)
herhalde bam teline falan basıyorlar. cinsel olarak aşağılıyorlar falan herhalde.

cinayetlerin yüzde 70'i o anki sinirle oluyormuş.
0
ya ben lan neyse
(11.03.25)
hayattan istediğini alamamış pasif agresif tipler yapıyor bu işi. cinnet anında kayış kopuyor ve ilkel dürtüler devreye giriyor işte.

benim ilkokul 3'ten terk, belinde silahla dolaşan, cinayetten senelerce içerde yatmış akrabalar karılarına tokat bile atmazdı mesela.
0
yurtsuz john
(11.03.25)
Olağan psikopotlar ve bir sosyopatın itirafları diye 2 tane kitap var. okumanızı öneririm.
0
komando kani var bende
(11.03.25)
yanıtlardaki profili biliyorum ama onu sormuyorum??

yakınlarda bir diplomat karısını öldürdü. adamın görünürde bilinen hiç şiddet eğilimi yok, geçmişi temiz. güleryüzlü, sevilen bir tip.

yoksa küfrede küfrede araba kullanan, agresif davranışlar sergileyen insana zaten eğitimli demem, “barzo” bir tip canlanıyor zihnimde direkt.
0
🌸deartheodosia
(11.03.25)
@komando, ilk kitap bende vardı ama okumadım. ikisine de bakacağım, teşekkürler öneriler için
0
🌸deartheodosia
(11.03.25)
Size Müge Anlı'nın ağzindan bir cevap vereyim: "Ne profesörler karılarını dövüyor; ne medya çalışanları, ünlüler eşlerinden dayak yiyor bir bilseniz. Anlatsam inanmazsınız."
Kol kırılıyor, yen içinde kalıyor. Dört duvar arasında ne yaşandığını biz bilemeyiz. Eşine ve çocuklarına eziyet edip dışarıya karşı güleryüzlü ve anlayışlı taklidi yapan çok erkek var.
0
gnosis
(11.03.25)
bence konuya hep ters tarafından bakıyoruz:

birisi okul okuduğu için şiddetten uzaklaşmıyor aslında. şiddetten uzak kişilerin okul hayatı daha iyi gidiyor. yani doğruyu yanlışı okul öğretmiyor. doğruyu yanlışı ayırt edebilenler okulda (ve genel olarak hayatta) daha başarılı oluyor.

okul okumuş erkeklerin genel olarak okul okumuş kadınlarla evlendiğini düşünebiliriz sanırım. okul okumuş kadınların da kendilerini daha iyi savunduklarını, erkek şiddet uygulamadan boşandıklarını düşünebiliriz. yani aslında eğitimli erkek değil, eğitimli kadın engelliyor şiddeti.

yoksa eğitimden kastınız üniversite bitirmekse, kesinlikle katılmıyorum bu önermeye.
0
co2s2
(12.03.25)
değil eşini sevgilisini, herhangi bir şeye el kaldırmış değilim.
çok da sakin biriyim hatta.

nişanlımla son kavgalarımızda o kendisini çok kaybediyor, bazen korkuyorum ondan.
öfkesi o kadar yoğun oluyor ve yalan yanlış hakaretlerde bulunuyor ki, defalarca konuştuğumuz halde aynı sözleri söylüyor. ben erkek tarafıyım.

bu beni artık çok öfkelendiriyor. artık kavga ederken elimdekini sağa sola attığım oluyor benim de. normalde yapmadığım şeylerdir.

sanıyorum ki birikmiş büyük öfkeler insanı olduğundan bambaşka boyuta getiriyor.
her şey saniyelik ve anlık oluyor.

o duyduğumuz haberlerde planlı şekilde olan cinayetlerin sayısı az.

eğitim elbette önemli, ama eğitimden ziyade görüp geçirmek, hayata değer katmak önemli. her şey insan için anlaşamıyorsanız ayrılın, neden bu boyuta gelmek zorunda. önceden eğitimli olanların hayata ve ilişkilere bakışı daha farklıydı. şimdi herkes lisans mezunu neredeyse.

anlaşamıyorlarsa; nasıl ayrılacaklar, kim nereye gidecek, yeni ev bulmak kurmak kolay değil, yeni evlenmişler bir sürü düğün masrafı yapılmış, yıllarca ödenecek, belki nafaka da ödenecek bu gibi şeyler insanları çıkmaza hatta nefes alamaz boyuta getiriyor. zaten bam teli gergin, kıvılcıma bakıyor olay.

bu da bi anlık öfkeyi doğuruyor.

yazdıklarım değil cinayeti, şiddeti hatta bağırmayı bile normalleştirmek için yazılmadı. lütfen polemik olmasın. hayat şartlarının zorluğu, özellikle ekonomik sıkıntılar, bunların getirdiği hakaretler derken bu hale geliyor. y
0
biseysorcaktim
(12.03.25)
Eğitimi 4 yıl üniversite okumaya indirgememek lazım.

4 yıl üniversite okuyup hayatını felsefe, edebiyat, sanat, politika vs. ile geçiren bireyin dünyası ile kıraathane kültürü veya futboldan başka ilgi alanı olmayan, idealleri olmayan bir insanın dünyası aynı olamaz veya üniversite okumasa dahi kendini eğiten birey ile sadece mühendis olan ama dümdüz yaşayan kişi aynı görme biçimlerine sahip olamaz.

Dolayısıyla eğitimle alakası yok demek bana doğru gelmiyor. Ancak dünyada kaç kişi gerçek anlamda kendisini eğitebiliyor ki?
Burada biraz da ahlak ve etik devreye giriyor. Yetiştirilirken etik ve ahlaki değerleri öğrenmeyen bir diplomat pekala da eşini öldürebilir. Bugün isminin önünde prof ünvanı olan ama insanlık kırıntısı dahi olmayan omurgasız siyasetçileri de görüyoruz.

"Musonius'a göre felsefe öğrenimi görmelidir kişi yoksa nasıl iyi yaşamayı düşünebilir ki? Hatta der ki felsefe öğrenmek, insanı kişisel anlamda ve derinlemesine etkilemelidir..." Güzel yaşam kılavuzu kitabından bir alıntı.

Anlatmak istediğim, eğitim tanımı aşağı yukarı budur.
0
Kediyi üzdün
(12.03.25)
(2)

alerjik rinit hk.

bahçedekisandal
alerjik rinitim var. gece burnum tıkanmış, sabah uyanamadım. saati bile duymamışım. şu an kafam hala zonkluyordoktor ilaç yazmıştı ama eczane muadilini verdi. gece aircomb kullanıp uyudum ama sabah tıkanık ve uykulu bir şekilde zor uyandımdaha önce başka alerji ilaçları kullanmıştım. aircomb u bu ge
alerjik rinitim var. gece burnum tıkanmış, sabah uyanamadım. saati bile duymamışım. şu an kafam hala zonkluyor

doktor ilaç yazmıştı ama eczane muadilini verdi. gece aircomb kullanıp uyudum ama sabah tıkanık ve uykulu bir şekilde zor uyandım

daha önce başka alerji ilaçları kullanmıştım. aircomb u bu gece ilk defa kullandım

ilk kullanım sebebiyle mi böyle oldu. ikinci kullanımda yine aynısını yaşar mıyım. bilgisi olan var mı?
0
bahçedekisandal
(07.03.25)
Alerjik rinit sebebiyle sürünüyorum.
Birincisi her ilaç herkeste aynı etkiyi yapmıyor, bazılarına dokunmayan ilaçlar beni 2gün kütük gibi uyutabiliyor.
İkincisi sadece alerji olmayabilir. Sinüzit, grip gibi bir şey de geçiriyorsanız beraberinde, daha ağır geçebilir.
Ben şu an astım, alerjik rinit ve sinüzit ve gribi aynı anda geçiriyorum ama önceliğimiz alerjiden kaynaklı astımı bertaraf edebilmek. Kandaki enfeksiyonu düşürmek. Tedavim buna göre planlandı. Sinüziti ve gribi dikkate almıyor doktorum.
0
strawberry first
(08.03.25)
Bende de alerjik rinit var. Ben desmont kullanıyorum. Bol bol su için.
0
komando kani var bende
(08.03.25)
(3)

Sakal bakım yağı

thesomberlain
Kullanıyor musunuz? Alırken neye dikkat etmeliyim ve önerdiğiniz bir ürün var mı?Dağınık şekilde çıkan bıyık ve sakallar daha düzgün görünsün istiyorum ihtiyacım olan ürün bu mu? :))
Kullanıyor musunuz? Alırken neye dikkat etmeliyim ve önerdiğiniz bir ürün var mı?

Dağınık şekilde çıkan bıyık ve sakallar daha düzgün görünsün istiyorum ihtiyacım olan ürün bu mu? :))
0
thesomberlain
(06.03.25)
Morfose ürünleri iyidir ama senin sorunun için asıl çözüm sakal fırçası; sakalın bıyığın uzamaya başladığında fırçalarsan sakalın sıkıntı yaratmaz diğer türlü dağınık kıvrıcık cildine batan kaşınan bi şey olur.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.03.25)
Sakal baba var çok iyi bir firma tavsiye ederim.
0
komando kani var bende
(06.03.25)
Rossmann’dan kendi markasını alıyorum
0
cemallamec
(06.03.25)
(14)

Sizce bu saat nasıl? 10 üzerinden puanlama yaparsanız 31,e

baldan kaymak
https://www.kosovalisaat.com/urun/Seiko-SNKC51J/31, erkek
0
baldan kaymak
(25.02.25)
cok normal bir saat. cirkin degil. cok güzel degil. varsa takilir. ben tercihimi baska saat almaktan yana kullanirdim. 5/10
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(25.02.25)
Çok sıradan 10 üzerinden 5
0
grimavi
(25.02.25)
Lambası yok, gece kullanamazsın.
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(25.02.25)
Çok yıl önce, hayatımda aldığım ilk hediyedir.
Uzun yıllar kullanmıştım.
Duygulandım görünce <3
0
Mirket
(25.02.25)
Seiko 5 efsanevi seridir; srpk, skx veya sne vs.
Erkek saatinin tepsi gibi büyük olması gerektiği fikri tarihe karıştı. 38, 36mm gibi çaplar artık moda ve daha kibar olduğundan tercih ediliyor tabi bileginizin çapı da önemli. Mekanizması zaten dunyada en çok kullanılan ve güvenilenlerin basinda yer alan 4r36nin selefi. benim 5 ile ilgili tek eleştirim safir cam olmayışı. 3-4 bin daha koyup citizen tsuyosa alırdım.
10 üzerinden 7.
0
karacigerim vur kadehlere
(25.02.25)
Kötü diyemem, 6 zorlarsam 7 ama o kadar fazlası değil.
0
kumandanim
(26.02.25)
5,5'tan 6. Yukarıdaki yorumlara katılıyorum.
0
nawar
(26.02.25)
Dede saati.

Edit : Seiko 5, Seiko kinetic 5M43 gibi modeller kullanmış birisi olarak bu saat net olarak dedelerin hacıdan gelirken getirdiği hediye saattir benim gözümde. Çok eski bir tasarım olması sebebiyle 10 üzerinden 5 ile uğurluyorum.
0
kimlanbu
(26.02.25)
internet aleminde saatler için genel bir beğeni var onun dışında ne sorarsanız sorun beğenilmez.

o beğeni kriteri ise şöyle; genellikle lüks saat markaların benzeri ama daha az lüks markada erişilebilir ama fakirlerin de erişemediği saatler.

buna son zamanlarda en iyi örnek: tissot prx
bence hiç bir numarası yok ama işte gel anlat, insanlar başkalarının beğendiği şeyi beğenmek zorunda hissediyor bu kısır döngü şeklinde ilerliyor.
0
nuisance2
(26.02.25)
3 atm yerine 5den başlasa daha iyi
37mm çap erkek için düşük kalır kol ince bile olsa 39mm daha ideal
0
mantık
(26.02.25)
Güzel saat. Bana göre mekanik saatlerin zamanı dönemi olmaz ilk Seiko 5 (Seiko Sportsmatic 5) 60'lı yıllarda üretildi, bugünkü görüntüsünden pek fark yok muhtemelen 30 sene sonra da aynı olacak, eğer mekanik özellikleri dışında görüntüsüne görüp yorum yapacaksak Seiko'nun üst segment markası Grand Seiko'nun 250 bin liralık Heritage modeline ya da 450 bin liralık Evolution 9 modeline bak o da benzer görüntüde, onların etiketini değiştirip 6000 lira yap muhtemelen onlar da beğenilmez. Senin bütçen buna uygunsa al geç.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(26.02.25)
mis gibi bir saat. güle güle kullanın.
0
co2s2
(26.02.25)
birisinin taktigini farketsem gozumde degeri yukselmez. hani 30 sene oncesinde yasasak neyse de. 4/10.
0
hot potato
(26.02.25)
Bende var bu saaten ama kullanamıyorum watch winder varsa kullanılır. Kolumdan çıkaratsam hemen geri kalıyor.
0
komando kani var bende
(26.02.25)
(9)

Değişen arkadaş neden değişti?

Mirabel
Bir arkadaşım var baya iyi tanırım. Bu 2 sene önce sevgili yaptı gruptan koptu ve başka bir arkadaş çevresi oldu. Yeni arkadaş çevresi aşırı narsist ve sürekli kendilerini haklı bulan insanlar. Kafaları bi değişik çalışıyor. Arkadaşım da hiç kötü birisi değildir.Arkadaşla kahvaltıya gidelim dedik me
Bir arkadaşım var baya iyi tanırım. Bu 2 sene önce sevgili yaptı gruptan koptu ve başka bir arkadaş çevresi oldu. Yeni arkadaş çevresi aşırı narsist ve sürekli kendilerini haklı bulan insanlar. Kafaları bi değişik çalışıyor. Arkadaşım da hiç kötü birisi değildir.

Arkadaşla kahvaltıya gidelim dedik menemen söyledim wc ye gittim. Döndüğümde menemen sade mi olsun diye sordular dedi. Sade menemen ne dedim yumurtasız dedi. Meğer kaşarlı mı olsun diye sormuşlar. Neyse ben buna güldüm yumurtasız menemen mi olur falan dedim. Olur ben yapıyorum diye iddia etti. Yumurtasız menemen olabileceğine beni ikna etmeye çalışarak kahvaltıyı tamamladık.

Dün yine beni aradı bişey sorcaktı. Geçen hafta ulaşamadım sana dedi. Nası ulaşamadım görmedim mi aradığını dedim yoo dedi ulaşamadım işte dedi. Aramadın ki dedim. Sonuçta ulaşamadım dedi. İyi peki dedim. Bunun gibi bişeyler daha oldu. Mesela birisi işe başlamış onlarda kesin akpli falan deyip kızı linçliyolar arkadaşlarıyla ama kızın cvsi süper falan. Diyorum ki bugün kızı linçliyosunuz yarın siz linçlenirsiniz. Ben kendime güveniyorum diyor ama linçledikleri kızın cvsi boğaziçi+abd ama kendisinin ki çukurova

Bu arkadaşın gerçeklik algısı böyle değildi. Değişik bi şey olmuş. Sizce yeni arkadaş çevresi böyle diye mi oldu ve bu davranış biçimine ne denir? Gerçeği kabul etmeyen ve kafasındakine göre aktaran.
0
Mirabel
(23.02.25)
bi tarafı kalkmış, kaba bi insana dönüşmüş. belki hep böyle bir potansiyeli vardı ama çevresi mazlum olduğu için açığa çıkmıyordu.
0
neira
(23.02.25)
Kısaca değinirsek,
yumurtasız menemen demek, çimento olmadan beton yapmak demektir.
İyi ki inşaat mühendisi değil.

Değişmesine sebep olan şeyler yine onun başını ağrıtmadığı sürece sizi anlamaz sanırım. Uzak durun
0
diyecevaplandı
(23.02.25)
Bu arkadaş hep böyleydi, senin farkındalığın artmış.
0
olaylar olaylar
(23.02.25)
Geçmişte ne yaşadınız bilmiyorum ama bir arkadaş birdenbire aniden size karşı değiştiyse. Birisi onunda yanında sizinle ilgili olumusuz birşey söylemiş olabilir.
0
komando kani var bende
(23.02.25)
Üniversite civarındaki bir kafede yumurtasız menemen menüde vardı. Mantıken saçma ama öyle ifade etmişlerdi. Hepimiz çevremizden etkileniyoruz, arkadaşınız da yeni grubundan etkilenmiş olabilir. Değişmiş olabilir, zaten değiştiği için o grupta olabilir. Ya da hep öyleydi, size batmaya başladı.
0
asteriks
(23.02.25)
Onu kaybetmek seni çok fazla üzüntüye sokmayacaksa hayatını mahvetmeyecekse bence onu al karşına konuş. Bak eskiden böyle böyle yapardın şimdi şunu şunu yapıyorsun. Eskiden böyle tepki verirdin şimdi şöyle tepki veriyorsun, ne oluyor ben seni anlayamıyorum de.

Ya kavga edersiniz ya etmezsiniz. Kavga ise ya arkadaşlığın bitmesiyle sonuçlanır ya da devam edersiniz. Bitmesini göze alabiliyorsan bence açıkça konuş. Çok fazla yorabilir bu seni.
0
muhayyer divan
(23.02.25)
hahaah bence arkadaşınız biraz boş muhabbet etmek istemiş, nefret etmek istemiş birinden. Size de farklı gelmiş. Verdiğiniz iki örnek de bana çok alakasız geldi. Yok yumurtasız menemen mi olurmuş, yok başarılı birini akpli diye linçlemişler. Yumurtayı sevmiyordur, yumurtasız yapıyordur. Kızdan hoşlanmıyordur, kötülemek istemiştir. Kızın hayatını mahvedecek şekilde bu görüşünü ortalık yerde söylemiyorsa sorun yok bence. Tabii arkadaş olarak "saçmalamaaa, gayet de hak edecek bir cvye sahip" diye savunun, doğru yolu gösterin de bu niye böyle oldu demeyin. Daha çok bu kızla bunun derdi ne(2. olay için) diye düşünebilirsiniz :D Bir de genel olarak, bence de arkadaşınız değişmemiştir, sizin farkındalığınız artmıştır.
0
tulumba
(23.02.25)
ben menemen olayindaki gibi muhabbetleri cekemiyorum, uzaklasmak icin bana yeter.
ama diger kizi belki gommek istemistir.
arkadaslik malesef omru olan birsey, belki sizinki de bitmistir.
0
Coma
(23.02.25)
Yumurtasız menemenden sonra aklıma gelen youtube yorumları:

youtu.be

:p
0
beetlejuice
(23.02.25)
(5)

Yedek parçası çok olan eski araçlar hangileri?

ya ben lan neyse
20 yıllık araçların parçası nasıl hala bulunabiliyor? fabrikalar bu arabaların orijinal parçalarını hala üretiyor mu?varsa bu araçlar hangileri?
20 yıllık araçların parçası nasıl hala bulunabiliyor? fabrikalar bu arabaların orijinal parçalarını hala üretiyor mu?

varsa bu araçlar hangileri?
0
ya ben lan neyse
(23.02.25)
parça üretimi yakın zamanda bitmiş olsa da yedek parçacı stokların hala sıfır parçaları mevcut. dükkanların üst katlarına parçaları stokluyorlar 10 yıl sonra indirip satıyorlar.

ford escort
toyota corolla ae101
0
HellKeePer
(23.02.25)
Otomobil firmaları zaten yedek parça satışından para kazanıyor. mesela; valeo var. broadway'in baskı balatasını bile üretiyor. bursa'da mı ne fabrikaları var.
toyota corolla, megane, symbol, ford focus sizin aradığınız araçlar.
0
komando kani var bende
(23.02.25)
20 yıllık araba dediğin 2005 model yapar. Coğu markanın parçası bulunur. Ozellikle Turkiyede uretilen yaygin araclarinki daha da kolaydir muhtemelen. Zaten bu yedek parçaların bazilarini bu islerde uzman şirketler üretiyorlar. Mesela atiyorum Mazda 626 1998-2002 generasyonunun baski balata LUK marka, fabrika çıkışı da o marka kullanılmış.
0
mbond
(23.02.25)
çoğu arabanın parçası başka araç modelleri ile de uyumludur, örneğin 2005 clionun enjektörleri bosch marka ve 2015'e kadar üretilen birçok araçta kullanılmaya devam etmiştir vs. motor blogu bile en az 10 farklı modelde aynıdır, hatta farklı markalarda bile çok fazla ortak parça bulunur.

asıl sıkıntı araç sayısının ve müsterisinin az olduğu araçlardaki kaporta aksamı. örneğin 20-25 yaşındaki bir alfa romeo motoru için parça bulursun çünkü fiat ile ortaktır. ama çamurluk, cam, ayna vs. bulmak istediğinde çıkmacıları gezmek zorundasın.
0
orpheus
(23.02.25)
25 yaşında arabam var tam olarak @oprheus +1

fransız ve toyota da böyle sıkıntılar olmuyor genelde.
0
belkider
(24.02.25)
(9)

1.700.000 - 1.750.000 TL'ye otomobil tavsiyesi

birşeylersoracağım
Bu paraya sedan/suv ve dizel/benzin sıfır/ikinci el ne alırdınız?En mantıklısı sizin için ne olurdu? Model yılı/paket belirtirseniz harika olur.Para maksimum bu kadar.Teşekkürler.
Bu paraya sedan/suv ve dizel/benzin sıfır/ikinci el ne alırdınız?

En mantıklısı sizin için ne olurdu? Model yılı/paket belirtirseniz harika olur.

Para maksimum bu kadar.

Teşekkürler.
0
birşeylersoracağım
(22.02.25)
Ben de yakın bütçeyle araç arayışındayım. Elektrikli modellere bakıyorum. Tam bu bütçeye uygun Kia Niro alabilirsiniz. Biraz daha düşük paket yine Kia EV3 alınabilir.
0
tss
(22.02.25)
Ne almazdım:
Dizel, elektrikli
Tüketimi yüksek
Büyük hacimli motorlu
Ne alırdım:
Benzinli
Japon arabası (toyota, honda)
100 beygir 150 tork yeterli
Tavsiyem:
Yaris, corolla, city, i20
0
luluki
(22.02.25)
bu bütçeye toyota corolla cross alırdım. web sitesinde 1780 tl diyor ama bayiden fiyat alırsanız daha düşük fiyat vereceklerdir muhtemelen.
0
exlibris
(22.02.25)
Corolla crossun yıllık 15k mtvsi var. Yapacağı tasarruf fazlasıyla oraya gidiyor.

Not: corolla hybrid kullanıcısıyım
0
robin one persie
(22.02.25)
Öncelikle eliniz çok kuvvetli bunun farkında olun. Otomotiv piyasası yatay seyrediyor, 2025 yılında da bu şekilde devam edecek gibi. Kapısını çaldığınız her bayi indirim seçenekleri sunacaktır. Bu paraya ikinci elin riskiyle uğraşmayın. Sıfır alın ki kafanız rahat olsun. Bayilerde 250-300 bin liraya sıfır faiz 12 ay vadeli kampanyalar var, bunlardan da faydalanın.

Toyota ve Volkswagen grubu gereksiz pahalı. Her marka indirim yaparken bunlar burunlarından kıl aldırmıyorlar. Oysa kaliteli bakımından diğer markalar ile aralarında elle tutulur farkları yok, tamamen marka algısı.

Elektrikli araçların 2. eli hareketli değil. Batarya ömrü sıkıntı.


1.500.000 ~ 1.800.000 arası;
-Ford Puma St-line (2024-25)
-Peugeout 2008 veya 3008 (2025-25) zincir triger
-Opel mokka (2025) zincir triger
-Nissan Qashhai veya Juke (2025)
0
HellKeePer
(22.02.25)
nasıl kullanılacağına çok bağlı bir soru bu. bence önce ihtiyacınızı belirleyin. genişliğe mi ihtiyacınız var, performansa mı, premium markalardan 2. el mi yoksa diğer markalardan sıfır mı, elektrik mi benzin mi dizel mi. bir de tabi neyi beğeniyorsunuz asıl önemli olan bu.

ben olsam bmw 1 veya 2 serisi, ya da mercedes a200 2020 model sonrası ikinci el mümkün mertebe temiz bir araba bakardım. tabii küçük araba bunlar.
0
awlmi
(22.02.25)
Togg abi. Kredi avantajiyla maliyeti dusur
0
lapaz
(22.02.25)
HellKeePer
(23.02.25)
4x4 suv alırdım ben. Neden derseniz herhangi bir kaza anında hayatta kalması daha yüksekte ondan.
0
komando kani var bende
(23.02.25)
(5)

Çok hastayım, ilaç içmek için ne kadar yemek yemem gerekir?

Coyote
Dün çok kez kustum. Su içsem bile çıkarıyorum. Bugün biraz daha iyiyim ufak tefek şeyler atıştırıyorum ama tok karınla içilmesi gereken ilaçlar var. Tahminen ne kadar yesem ilaçları kullanabilirim?Teşekkürler
Dün çok kez kustum. Su içsem bile çıkarıyorum. Bugün biraz daha iyiyim ufak tefek şeyler atıştırıyorum ama tok karınla içilmesi gereken ilaçlar var. Tahminen ne kadar yesem ilaçları kullanabilirim?

Teşekkürler
0
Coyote
(16.02.25)
Azıcık bir şey bile olur.
İki lokma olsun tamam.
0
kisa
(16.02.25)
beden iyileşmek için kendisi oruç moduna geçer. ibn-i sina'nın hastalanınca oruç tutun dediği iddia edilir. o yüzden 2 lokma evet. yemek için zorlamayın kendinizi.

bu durum bedenin kendini arındırma durumudur. 48 saati bulursa doktora gitmeyi ihmal etmeyin. (bkz: alev sezer) :'(

bir de su içmeye başladığınızda alkali su için. beden su, elektrolit kaybediyor.
şunu da kopyalayayım.

"Evde alkali su elde etmek için, bir litre saf suya bir çay kaşığı tuz ve bir çay kaşığı karbonat ekleyerek hazırlayabilirsiniz. Bir diğer yöntem ise, 2 litre suya 1 limon ve 1 çay kaşığı tuz ekleyerek karışımı oda sıcaklığında kapalı bir kapta 10-12 saat bekletmektir."

ben de yakın zamanda benzer bir süreç geçirdiğim için lütfen su içmeyi ihmal etmeyin ama yudum yudum.

ben ek bişi daha yaptım. mutlaka yapın demiyorum. bentonit kil yedim ve hala içiyorum. probiyotiklerime de geri döndüm. bağırsak florası ve faunası bozuluyor, onu toparlamak için.

geçmiş olsun. çok konuştum ama bu aralar böyle duygusala bağlıyorum.
0
janderzel zartanyan
(16.02.25)
Yediğin lokmalar olgunlaşmış muz olursa midene iyi gelir, özellikle reflü, gastrit, ülser varsa.
0
muhayyer divan
(16.02.25)
Çok kusuyorsun patates haşla hocam ya da patates püresi yap.
0
komando kani var bende
(16.02.25)
Yarım kase çorba tamamdır
0
Gradient_tabanlı_mor
(17.02.25)
(22)

antidepresan kullananlar

deartheodosia
antidepresan kullanımına nasıl bakıyorsunuz? farklı görüşler var bir kesim uzman gereksiz olduğuna inanıyorken diğer grup zıttını savunuyor. uzun uzun yazmayacağım ama duyguları bloke ettiği, “gerçek” iyileşmeyi önlediği vs. yalnızca antidepresan kullananlar yanıtlarsa daha iyi olur.
antidepresan kullanımına nasıl bakıyorsunuz? farklı görüşler var bir kesim uzman gereksiz olduğuna inanıyorken diğer grup zıttını savunuyor. uzun uzun yazmayacağım ama duyguları bloke ettiği, “gerçek” iyileşmeyi önlediği vs.

yalnızca antidepresan kullananlar yanıtlarsa daha iyi olur.
0
deartheodosia
(09.02.25)
Çok uzun zamandır kullandığım için normalim oldu benim. Duygusal olarak gelişmeye engel olmuyor benim gözlemlediğim. Ama dediğim gibi ben çok uzun süredir ve eser miktarda kullanıyorum. Benim bu vücudum o dozu antidepresandan saymıyor olabilir.
0
sekizdokuzon
(09.02.25)
Kullanmayanlar negatif görüş bildirecektir bence herkes yanıtlasın.

Bana iyi geldiği sürece ölene kadar kullanırım sorun yok. Plaseboda olabilir , mühim olan iyi hissetmem. Duyguları körelttiğini hissrdersem doktorla konuşurum ilaç doz değişikliği vs için.
0
jülsezar
(09.02.25)
Lustral kullanıyorum. Herkese öneririm.
0
gabe h coud
(09.02.25)
Kullananların hormonu mu, beynindeki bir şeyleri mi dersin bilemem ama hepsi bağımlı oluyor ve kullanmayı bıraktığında veya doz az gelmeye başladığında eski hallerine dönüyorlar. Çevremde kullanıp da iyileşen olmadı. Sallıyorum ilk 8 10 saat iyi sonra sadece birazcık iyi, orta, eski hal diye ilerliyorlar. Kullan diyenler zayıf kişiler. Ağlak ve ailesiyle sorunlu, kendi sorunlarını çözemeyen ve bunu hileyle çözmeye çalışanlar. Anksiyetem var .ss diye dolaşırlar. O yüzden ben bu tuzağa düşme derim.

Burada da kullanıp psikolojisi hala bozuk olan kişileri görebilirsin.
0
Shepard
(09.02.25)
Antidepresan iyileştirmez, seni zihinsel olarak ayağa kaldırıp "hayatını düzene koyabilecek seviyeye" getirmeye yardımcı olur

İlaç sayesinde iyi hissedip hayatında memnun olmadığın şeyler için aksiyon alamazsan aynı döngüye girip bu ilaç beni iyileştirmedi dersin
0
grimavi
(09.02.25)
Olumlu bakıyorum.

20 yıldır alıyorum bu hapları.

Duyguları bloke ettiği doğru. Robotlaştırıyor insanı.

''gerçek'' iyileşmeyi önleyip önlemediğini bilemiyorum.
0
yurtsuz john
(09.02.25)
Dünyada her şeye inanan herkes var. Ben şöyle düşünüyorum, bence doğrusu budur. Uzman olmadığım, kendi fikrimin olmadığı alanda bir uzmanın, bir grup uzmanın veya azınlıktaki bir kesimin görüşlerine itimat etmektense uzmanların çoğunluğunu oluşturan tarafın görüşlerine itimat ediyorum.

Çok detaylı bakmadım, ancak konuya uzmanların bir kısmı ve diğer kısmı diye bakınca sanki %50-50 bir karşıtlık var izlenimi veriyor; ancak şöyle bir anket yapılmış;

www.reddit.com

%79 psikiyatrist anti depresanların tedavide acil kullanımı lehine görüş bildirmiş, aynı anket bu yönde görüş bildiren psikiyatristlerin %39'unun kendi depresyonları için de ilk çözüm olarak anti depresan kullandıklarını göstermiş. %61'i ise ilk elden antidepresanla bir çözüm aramadıklarını ve ileri gözlem için beklediklerini söylemiş. Psikiyatristlerin kendi yetkinlikleri ve çevrelerinin rahatsızlıklarının gözlem ve tedavisi için daha geniş imkanlara sahip olduğunu düşünürseniz böyle olması çok da şaşırtıcı değil.

Şimdi söyleyeceğim şey için bir anket vs aramadım, ancak benim örneklerden gördüğüm kadarıyla anti-depresanlar hakkında olumsuz konuşan psikiyatristlerin birçoğu da antidepresanlara karşı değil, anti depresanların reçete edilmesinde acele edilmesine karşı. Yukarıda yolladığım sayfada acil çözüm için anti depresan önermeyen doktorların ne kadarının tamamen karşı ne kadarının sadece ilk etapta kullanımına karşı olduklarını bilmiyoruz ancak çok yüksek ihtimal ki o kümenin bir bölümünü de bu tip "ilk etapta kullanımına karşı" olanlar oluşturuyor.

Bu kadar laf ettim çünkü aslında "uzmanlar ikiye ayrılmış" gibi bir durum yok ortada.

Ben yıllar önce depresyon teşhisiyle antidepresan tedavisi aldım. İşe yaradı, depresyonum dönememek üzere geçti. Ben hastayım, ben tedavinin nasıl işlediğini iyileşmeme sebep olan süreçte ilaçların ne kadar payı olduğunu bilmiyorum. Ben depresyonun tedavi edilebilir olduğunu biliyordum bunun için doktora gittim ve dediklerine uydum. Size de bunu tavsiye ederim.
0
akhenaten
(09.02.25)
Günde 4 tane kullanıyorum. Sulinex alıyorum 375mg hem de.

Ben bir işe yaradığını düşünmüyorum. Doktora bırakmak istediğimi söyledim daha kötü olursun diyor. Şahsen ben eski halime göre aynı olduğumu düşünüyorum. Sadece intihar dürtüsü azaldı sanırım ama çok değil. Eskiden biraz daha meyilliydim sadece. Onun dışında çok uyku yapıyor bir de.

Sonraki muayenede artık gerçekten bırakmak isteyeceğimi söyleyeceğim. Herhalde prim falan alıyor bana yazdığı ilaçlardan o yüzden bu kadar ısrarcı :) devlette gidiyorum bu arada
0
substituent
(09.02.25)
Ben kullanıyorum ama mecburiyetten kullanıyorum. Kullanmak zorundayım çünkü iş yaşamıma devam etmem lazım.
Ben sinirli olduğum için kullanıyorum geçmişte insanlarla çok kavga ettim. Eğer bu şekilde devam etseydim ya mezara girecektim ya da hapishaneye ayıca işten de atılacaktım.
Bu antdepresanlar libidoyuda düşürüyor. İşte bu yüzden hiö kullanmak istemiyorum ama mecburum.
0
komando kani var bende
(09.02.25)
@komando: çok özür dileyerek nick-cevap uyumu diyorum:) başlık biraz içimizi sıktı, neşe olsun diye. ..
0
sekizdokuzon
(09.02.25)
Hayatımı devam ettirmeme yarıyor. Sabah kalkıp işimi yapabilmem lazım, kafamın içinde kaybolup gidemem.
0
peki madem
(09.02.25)
@sekizdokuzon ne demek neşelendiyseniz ne mutlu bana :)
0
komando kani var bende
(09.02.25)
hayatımı kurtardı. yan etkisi varsa filan da umrumda değil, o halimle zaten uzun yaşayamazdım ama öyle 80 sene yaşayacağıma böyle 50 sene fonksiyonel ve normal yaşayıp ölmeyi tercih ederim.

ayrıca farklı dönemlerde, farklı ilaçlar kullandım ve kısa süreli geçişler dışında hiç öyle robot filan olmadım. bonibon değil bu, maddi imkansızlık gibi mecburi durumları ayrı tutuyorum, terapistle psikiyatristle görüşmek ve arada takip etmek lazım. her ilaç herkese sürekli iyi gelmez, aynı etkiyi göstermez, yan etkileri değişebilir. ben tam tersine "ilaçlıyken" daha normal, keyifli, dolu yaşıyorum mental açıdan.
0
mark greg sputnik
(09.02.25)
depresyon psikiyatrik/nörolojik bir hastalık
antidepresan da bir ilaç
pek tercih şansı yok bu konuda
döngünün depresyonda olmayan tarafındayken kullanılmasa bile tekrar ilaca başlamak tekrar bırakmak sağlıklı olmyacağı için kullandırıyorlar
0
bir soru sorcam
(09.02.25)
İlaç kullanımında en büyük bakılması gereken şey "kişi hayatını devam ettiremiyor mu? Hayatı cehenneme dönmüş vaziyette mi? İşlevini yitirmiş mi?". Bu soruların cevapları evet ise ilaç kesinlikle bir müddet için işlevsel. Ancak bunun yaşam boyu kullanılması, gerçek problemin üzerini örtmek anlamına geliyor.

Yani kişi ne oluyor da ben böyleyim sorusunun dibine inmezse ilaç artık bir halı altı toz süpürme ve o halının ne kadar toz kaldıracağı meçhul. Yan etkisi cabası... Birçok insan uzun süreli ilaç kullanımı sonrası neşesini ya da ağlama becerisini kaybettiğini ifade ediyor.

Ez cümle hayatınız gerçekten yaşamanıza engel olmadığı müddetçe "ay tamam desteklesin" diyerek ilaç kullanılması doğru değil. Tabii hepsi "bence".
0
charbiel
(09.02.25)
neden oldugu belirsiz bacak/kalca agrisi nedeniyle kullaniyorum. agri kesiciler ise yaramiyor, inflamasyon var ama neden oldugunu 7-8 senedir bulamadilar. kullanmazsam agridan duramiyorum, ozellikle kisin agri artiyor.

cymbalta spor.
0
cooperr
(09.02.25)
dr la konuşmam
sana cipralex yazıyorum 6 ay çok düzenli kullanacaksın.
6 ay sonra ki randevu
dr: nasıl durumlar kendini iyi hissediyormusun?evet bırakmak istermisin? hayır.
o zaman bir 6 ay daha devam edelim.
depresanlar seni mantıklı düşünmeye itiyor.kontrol tamamen kendinde olduğunu inandığın an bırakmalıyım düşüncesine giriyorsun.ama düzen tertip önemli.
0
jamswety
(09.02.25)
Antidepresan gerçek iyileşmeyi önlemez aksine kolaylaştırması için geliştirilmiştir çünkü beyin stres hormonlarının baskısı altında kaldığında vücudu tamamen tehlike moduna sokar ve vücut buna göre tepkiler vermeye, temel hayat aktivitelerini dahi yerine getiremez hale gelmeye başlar, dış dünyadaki gidişata sağlıklı bir şekilde katılamaz olur, stresi yönetemez olur, kendini bir şeylerden koruyamaz olur, başkalarına zarar verebilir vs vs. Bunlar öncelikle hormonların düzenlenmesini gerektiren şeyler olduğu için ve yaşam tarzı değişiklikleri fayda etmediği zaman ilaca başvurulmalıdır. İlaçtan önce yaşam tarzı değişiklikleri muhakkak ama muhakkak yerine getirilmelidir ama yetmiyorsa yahut olumlu sonuç alınamıyorsa ilaca ihtiyaç var demektir. İlaç burada beynin kırmızıdan mora kaçan alarm durumunu önce kırmızıya sonra turuncuya sonra sarıya sonra ufak ufak beyaza sonra hafiften yeşile maviye falan döndürür. Ama bu doktor kontrolünde olmak zorundadır. Doktor ise danışanlara mutlaka yine hayat tarzı değişikliklerini ödev olarak vermelidir, gerekirse terapi yoluyla ikna etmelidir ve ayrıca yine psikoterapiye de yönlendirmelidir.

Yalnız şu var, sadece ilaç kullanmakla da şifa olmaz arkadaşım. Hayat tarzı değişiklikleri hakkıyla yerine getirilmeden ve doğru düzgün bir psikoterapi alınmadan gerçek iyileşme elde edilemez. İlaç sadece kolaylaştırıcı, alan ve imkan sağlayıcıdır, şifa vermez şifayı bir taksi gbi alır getirir diyelim.

Bunlara bakarak karar verebilirsin. 42 yaşında, hayatında 13 defa antidepresan tedavisi almak durumunda kalmış bir ablan olarak söylüyorum.
0
muhayyer divan
(09.02.25)
Dulester kullanıyorum. Hem belfıtığıma iyi geliyor hem depresyonuma.
44 yaşında, bekar, işsiz 9 yaşında erkek çocuk annesiyim. Yani olabilecek en dip kuyudan el sallıyorum size. (nafaka ile geçiniyor diyenleri şöyle kenara alayım, değil nafaka almak oğlumun 7. aylık bebekliğinden beri babası ortada yok)

Daha önce özel hastanede terapi +antidepresan tedavisi deneyimim oldu. Hiç memnun kalmadım. Yıllar sonra artık çok çaresiz hissettiğim bir anda tesadüfen devlet hastanesine gelen psikiyatra gittim. İlk verdiği ilaç 1 ayın sonunda beni rahatlasa da kabızlık yapmıştı. Hemen ilacımı değiştirdi, 1.5 yıl yeni verdiği ilacı kullandım.(prozac, lustral vb değil) Bel fıtığı olunca bir değişiklik daha yapıp dulester kullanımına başlattı.şimdi sadece arada doz değişimine gidiyorum. Yetersiz hissedince dozu arttırıyor, sonra düşürüyor.

Daha önce bu doktor tanışma şansım yoktu ama yine de bu geçen yıllara yanmama engel değil. Keşke daha önce bulsaymışım kendisini. Kesinlikle doğru ilaç ve doğru doz önemli.

Çevremde hiç kimse depresan kullandığımı anlamıyor. Hatta söyleyince şaşırıyorlar. Çünkü uykulu (narkolepsi hastası olmama rağmen) sersem ve tepkisiz değilim. Aksine üzücü bir olay karşısında ağlayabildiğim gibi keyfim yerindeyse gayet de neşeliyim.
Libido düşüşü de yaşamadım. Aksine keyifli ve memnun bir halde olduğum için libidomda artış bile var. Çünkü anlamsız şeylere takılmıyorum, içimde huzursuzluk duygusu yok, kendimden memnunum, geri planda sürekli kendimle tartıştığım iç sesim sustu. Hatta şimdi tek derdim son 2 yıldır hayatımda kimsenin olmaması. Hatta geçenlerde duyuruya da yazdım, arkadaşlarım bile o kadar uzak ki bana yalnızlıktan bunaldım. Ama bu bunalma hissi bir en fazla iki gün sürüyor sonra yine eski keyfimle devam ediyorum hayata. İlaçlar herhangi birinin yaşadığı sıkıntılarla başetme gücünü veriyor bana. Bunu da beni ruhsuzlaştırarak ya da beni ekstra neşeye boğarak yapmıyor.
Üstelik burada terapi şansım yok. Ona rağmen... Bu arada bende de oğlumda da dehb tanısı var. Düşünün benim ev nasıl bir tımarhane :p
0
strawberry first
(10.02.25)
bir ruh sağlığı çalışanı olarak kullanılması gereken durumlar kesinlikle var. ancak ruhsal durumu toparlama gibi bir durumu olamaz. yani bir ilaç içtim sıkıntılarım bitti durumu olamaz. psikotik hastalıklarında kullanım gerekli ancak nevrotik hastalıklarda böyle bir zorunluluk yok.v
şöyle bir durum da var. işin içinden çıkılmaz durumlar bilinç seviyesinin düşük olduğu durumlarda kullanılması kaçınılmaz oluyor. her sorun konuşularak çözülmez, ilaç içerek de çözülmez.
0
mikahakkinen
(10.02.25)
Olmasaydı olmazdım muhtemelen.
Şimdiki aklım olsa o kadar uzun süre (10 yıl) kullanmaz, yemez içmez psikoterapiye daha erken başlardım. Terapi almaya başladıktan 6 ay sonra bıraktım.
Tekrar ihtiyaç doğsa kullanmaktan çekinmem. Yaşam kalitesini artırdığı bir gerçek. Ama uzun vadede atalete sürükleyebiliyor insanı. İçgörünüz azalıyor, kendinize ve hayatınıza dışarıdan bakıp harekete geçemiyorsunuz. Robotlaştırıyor dedikleri bu olsa gerek.
Benim tecrübem böyle.
0
auroraaurora
(10.02.25)
Duyuruda psikolojisi bozulmamış kullanıcımız yokmuş...
0
Shepard
(10.02.25)
(12)

Arkadaşın kız gibi trip atması ve borçlu kalmak

Unde bach canim
Olay önemsenecek bir şey olmasa da şu ara iş durumum sıkıntılı olduğu için böyle saçma diyalogları kaldıramıyorum ve karakterime ters.Yapı olarak rahat bir adamım. Çok düşünceli biri sayılmayıp düz adam olsam da kimseye bir zararım dokunmaz, sessiz sakin bir adamım. Ama şaka yollu dahi olsa hakaretv
Olay önemsenecek bir şey olmasa da şu ara iş durumum sıkıntılı olduğu için böyle saçma diyalogları kaldıramıyorum ve karakterime ters.

Yapı olarak rahat bir adamım. Çok düşünceli biri sayılmayıp düz adam olsam da kimseye bir zararım dokunmaz, sessiz sakin bir adamım. Ama şaka yollu dahi olsa hakaretvari şeylere ve küstahlığa tahammülüm yok.

Arkadaş ise (iki taraf da erkek) zamanlama konusunda ufak bir problem çıksa söylenmeye başlayan, hata sendeyse de gidip gelip lafını yapan laf sokmaya çalışan trip atan toksik bir durumu var. Sevgililerimde bile tripi çekemeyen adama trip atıp, bir de küstah bir şekilde cevap verince (sebep de telefonla konuşmama rağmen gelen mesaja bakıp cevap vermeye zahmet etmemişim gibi lüzumsuz bir detay). Öldüm mü kaldım mı haberin olmayacak diyor. Her neyse, anlatırken bile cringe mesele olduğundan dolayı en son intikam alır gibi milleti gazlayıp 3 yaşında çocuğun yapacağı shaming uygulamaya kalkınca öfkelendiğimi görüp sustu.

Bu adamla arkadaş olacağımı sanmıyorum artık. Ve bu adam ısrarla market alışverişimizin hepsini ödemişti istememe rağmen. Şimdi adama borçlu kalmak istemiyorum. Olay yeni olmasına rağmen, Üzerinden 3 gün geçti bu alışverişin. Ne kadardı deyip parayı atmak iyi fikir mi? Çünkü bunu dediğimde de saçma sapan bi diyalog gelişecek ve sinirlerim iyice zıplayacak. Çocuğun ibanı falan da yok ki direkt atayım
0
Unde bach canim
(01.02.25)
anladigim kadariyla bulusmaya gec kalmissin. adam da bundan rahatsiz olmus, söyleniyor diye "kiz tribi" atiyor olmus.

asil saygisiz ve garip kisilik bu hikayede sensin.
ayrica is ne alaka?
kiz tribi atmak, 3 yasinda cocuk bilmem ne. kadin ve cocuklardan nefret ederken sen yani.
0
sonsuz
(01.02.25)
@sonsuz haklı ama az söylemiş. Üslubunun çirkinliği beni benden aldı ve nasıl bir zihniyette olduğunu açıkça gösteriyor. Umarım cidden bu adamla daha fazla arkadaş olmazsın da kendini saygısız birinden kurtarmış olur.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(01.02.25)
Sana hak veriyorum. Erkek-erkek ya da kadın-kadın arkadaşlıklarında bu gibi naz, trip durumları seni manipüle etmeye çaluştığını gösteriyor. İkili ilişkiler dualite içerir.Kadın-kadın arkadaşlığında naz trip atan dişil konuma geçmek istediğini, bnu yaparak da diğer kişiyi eril konuma attığını göstermiş. Ben de nefret ederim istemediğim konuma atılmaktan. Benim de bu sebeplerden arkadaşlık bitirmişliğim çoktur. Gitsin kime atarsa atsın teibini. Asla gelemem toksikliğe. Çekemem yani. Vakit kaybı.

Soruna cevap olarak da; haklısın şimdi parayı verme sırasında gereksiz yine sinir zıplatıcı diyaloglar oluşacaktır. Ayyy düşüncesi bile gerdi şuan beni. Zeytinyağı gibi üste çıkması muhtemel. Senin yerinde olsam ikili görüşmeyi kesin bir dille keserm. Kalabalık ortamda karşılaşırsam da çok yüz vermem. Ama kesin bir dille yani. Bu konuyu yarım yaparsan senin naz yaptığını dşünür öfff
0
love and trust
(01.02.25)
sen haksızsın.
herkesin kızdıgı şeyler var. rahat adamım diyorsun ama olanları kafaya takmışsın. onun da kızdıgı başka şeyler var. insanlarla olan ilişkilerinde daha dikkatli olmalısın, kimseye zararım yok diyip umursamazlık yapamazsın.
detayları bilmiyorum ama sen daha çocuksu geldin bana
market alışverişine bu kadar kafayı takman doğru değil. senin deyiminle lüzumsuz bir detay bu.
0
abelardo
(01.02.25)
Ben de adama hak vermeye geldim, parayı da gönderme. Adam daha da haklı olsun :)
0
enteg
(01.02.25)
Biraz fazla tepki vermissin hocam."öldüm mü kaldım mı haberin olmayacak" demiş. Sen umursamamışsın adamı.
0
komando kani var bende
(01.02.25)
Kardeş sen çok yanlış yere sormuşsun bu soruyu
0
love and trust
(01.02.25)
cringe ve shaming kelimelerini gördükten sonra aklıma sana şöyle bir cevap vermek geldi.idare et.
www.youtube.com
0
jamswety
(01.02.25)
+1 jamswety

Adamın parasını ver. Üste yatma.
0
help im alive
(01.02.25)
@love and trust
bir grup toksik daha:)
Yeminle soru hariç her şeyi cevaplamışlar.
Ama kızmıyorum, okuduğunu anlamayan mı dersin, borçlu kalmak istemiyorum diyen adama paranın üstüne yatma diyen mi dersin. Türk halkı bütün kötülükleri bulur bu zeka seviyesiyle.
0
🌸Unde bach canim
(01.02.25)
Parasını ver. Silecek misin hayatından ne yapacaksan yap. Iki farklı olay. İban yok bilmem ne. Öğren?
0
help im alive
(01.02.25)
@help kafan mı güzel yoksa troll müsün bilmiyorum ama her şeyi dert edinme kendine :)
0
🌸Unde bach canim
(01.02.25)
(11)

Bizim Türkler sarışın köle aldı mı?

ya ben lan neyse
yabancı sitelerde sarışın bir Türk gören ecnebilerin ilk söylediği "tabi sarışın kadınları köle aldınız bunlar onların torunları" oluyor.türklerin en büyük boyu kuman türkleri için germenler bile bizden sarışın diyordu halbuki. eski çin kaynaklarında türklerin açık tenli ve renkli gözlü olduğunu söy
yabancı sitelerde sarışın bir Türk gören ecnebilerin ilk söylediği "tabi sarışın kadınları köle aldınız bunlar onların torunları" oluyor.

türklerin en büyük boyu kuman türkleri için germenler bile bizden sarışın diyordu halbuki. eski çin kaynaklarında türklerin açık tenli ve renkli gözlü olduğunu söyleyen kaynaklar var diye okudum. kaynağı görmedim.

ben demiyorum ki Türkler sarışın açık tenlidir. ama gayet de görüyorum etrafımda. bunların çoğunun soyu illa ki slavlara, avrupalılara falan mı dayanıyor? kuman Türkleri için de soylarının kuzeyli sarışın ırklarla yoğun şekilde karıştığını söyleyen kaynaklar var.

özet: osmanlılar'da kölelik vardı ama halk benim bildiğim köle alamayacak fakirdi. bu kadar sarışın hep köle soyu mu?
0
ya ben lan neyse
(30.01.25)
Hocam Osmanlı 500 sene Balkanlar'da kaldı halkın köle almasına gerek yok halkın kendisinin içinde de Slavlar vardı zaten, o dönemden bu döneme gen aktarımı olmuştur normal olarak, diğerlerinde de olduğu gibi. Ayrıca gidiyorsun mesela Sırp çocuklarını alıyorsun sarışın sarışın geliyorsun asker yapıyorsun devlet adamı yapıyorsun vs vs onlar büyüyor evleniyor çoluğa çocuğa karışıyor sarı sarı çocuklar oluyor, normal yani. Ha onun öncesine gidersek mecbur Orta Asya'ya gideceğiz, orada da pek mümkün değil gibi sarışın Türk boylarının olması, en makul yaklaşım Osmanlı dönemindeki karışma ki bu sadece Balkanlar'la olan bi karışma da değil buradaki Rumlar/Romalılar Kürtler Araplar herkesle ve her şeyle karışmışız haliyle her şey var.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.01.25)
bu kada sarışın hep köle soyu değil. slav soyu.
olay balkanlardaki slavların müslümanlaşıp türkleşmeleri. ayrıca çerkezler/gürcüler de öyle.
türkiyede çok sayıda arnavut, boşnak, pomak, çerkez, vs var.
müslümanlığa geçen sarışın slavlar ve çerkezler türkleştiler, olay budur.
0
abelardo
(30.01.25)
İki üç Karaçay Türk'ü tanıdım, gayet beyaz tenli açık kumral saçlı ve mavi gözlüler. Boylu poslu olanları da var.
0
muhayyer divan
(30.01.25)
Şurada biraz bir şeyler anlatılıyor.

x.com

Osmanlı sonu yazar hikaye ve romanlarını okuduysanız, cariye ya da halayık lafını bol miktarda duymuşsunuzdur. Kulağı köle kelimesi kadar tırmalamıyorsa da köle demektir ve Osmanlının sonuna kadar varlığını sürdürmüştür.
0
Mirket
(30.01.25)
Yıllar önce bir yabancı ile sohbet ettiğim zaman bana türkiye'de sarışın olanların haçlıların torunları olduğunu söylemişti. Haçlı seferlerinde esir düşenler anadolu'da asimile olmuşlar. Günümüzde sarışın insanlar bunların soyundan geliyormuş. Bu iddiasında baya ciddiydi.
0
komando kani var bende
(30.01.25)
Bizim aile kızıl - sarışın kombinasyonu, baba tarafı Bulgar anne tarafı Türkmen göçmeni, kölelik falanda yok bildiğim kadarıyla. Binlerce insan var zamanında bu şekilde göçen.
0
mirty
(30.01.25)
internetteki yorumlara ne bakiyorsun ki? genetik ve milliyet kavrami öyle bir sey degil :) aptallari salla.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.01.25)
Bizim sulale 7-8 nesil once Gumushane Kurtun'den gelme, anne tarafinin mazisi biraz daha eski, su anki koyumuz Karadeniz'e 10 km falan kestirmeden yurunurse. Sanirim 1840 onceleri biraz iclerde oldugumuz icin bu genler bize pek ugramamis. Anne tarafinda tek tuk sarisinlik var.

Koylerde cok eski hikayeler anlatilir geleneksel olarak, Ruslarla ilgili bazi anilar var ama hic cariye alma uzerine birsey duymadim. Belki 19. yuzyilda pek yayginligi kalmamistir. Tabii dogrudan anlatildigi gibi olmus mudur pesin pesin kesin oyledir demiyorum. Ben acikcasi sonradan musluman olmus, Rum, Ermeni, Laz vs irklarla evlilikler sonrasi boyle olmustur diye dusunuyordum.

Paylasilan metindeki su nokta dogru, hakkaten kiyiya nispeten yakin koylerde sarisinlik, kizillik var biraz, ama 50-60 km icerilere girildi mi daha bir esmer insanlar yogunlasiyor.
0
mbond
(31.01.25)
İnternette yazılanlara çok bakmayın, eski zamanlardan kalan kaynakları da doğrudan gerçek kabul etmeyin.

Anadolu'nun gen havuzu Türkler geldikten sonra karışmadı, yukarda dendiği gibi Osmanlı toprakları oldukça genişti ancak Osmanlı'dan çok daha öncesinde dahi Anadolu çok fazla sayıda irili ufaklı yerleşimlere sahipti. Bunlar sadece Hititler, Asurlar ve Yunanlar'dan ibaret de değil. Yine Osmanlı'nın öncesinde ve antik çağın sonrasında Roma diye bir gerçek var, bir ucu Britanya diğer ucu Levant'ta. Anadolu'nun göbeğinde Galatya diye bir yer var, kelt yerleşimi. Sadece siyasi yapılardaki değişimlerle değil, siyasi yapıyı etkilemeden tarih boyunca alınan göçler de bu bölgeyi etkiledi, mesele sadece yerleşik veya buraya yerleşip devlet kuran topluluklarla da ilgili değil yani. Kölelik de bunun bir parçası ama bu kadar şeyin yanında sadece küçük bir parçası.

Bu bölge tarihin hemen her anında yol geçen hanı gibi. Yalnızca kölelikle açıklanacak şey değil. Yalnızca Türklerin gelişiyle de açıklanacak bir şey değil.
0
akhenaten
(31.01.25)
Balkan göçmenlerinde sarışın populasyonu fazla. Gerçek Türk fenotipi hafif çekik gözlüdür. Asyalı bir görünümdür.

Anadolu'ya göç ile birlikte ermeniler, kürtler, araplar, yunanlar gibi milletlerle evliliklerle gerçek Türk fenotipi ortadan kaybolmuş.
0
wd40
(31.01.25)
Köleden de ziyade, Mustafa Akdağ, Türkiye'nin İktisadi ve İçtimai tarihinde, bu durumu Malazgirt öncesi dahi gelen Türkmen akınlarında genellikle ortalamada bizim bildiğimiz ortaasyalı türk tipinin aslında hakim olduğunu, ancak batıya doğru gittikçe evlilikler aracılığıyla, ki bunlar rum da olabilir, anadolu'nun o esnada karışmış başka halkları da olabilir, gen havuzunun genişleyip değiştiğinden söz eder.

Bunlar dışında balkan göçmenleri, karaman yöresinden taşınan yörüklerden olduğundan, onların da gen havuzunu toroslar'daki enteresan sarışın yörük çocuklarında görebilirsiniz. Tahmin edilenin aksine, balkanlar'da etnik karışma tahmin edildiği oranda olmamıştır. Buna istisnai sayabileceğim ancak, önceden düz ortodoks Sırplar olup sonradan vergi meselesinden müslüman olan Boşnaklar'la veya orada benzer şekilde müslüman olmuş halklarla karışma olabilir. Ama doğrudan köle alıp köle çocuğuyla kuşak kuşak renk açtırmak ve gayrimüslimle evlenmek gibi durumlar müthiş istisnai kalan durumlardır. Hepsinin, değil balkanlar'da, Edirne'de bile kendilerine ayrılmış mahalleleri vardır ve bayağı ayrıksıdır.

Karadeniz için söz konusu durum biraz farklı zira oradaki nüfusun genotipine bakmak lazım. Bir ihtimalle hatırısayılır kısmı sonradan müslüman olmuş Pontik Rumlar olabilir, onları genelleyemem, bilgim yok. Karadenizli varsa alınmasın lütfen, herhangi bir maksatla söylemedim. Zaten normal yunan halkı da öyle sarı sarı değildir pek.
0
sanal hayvan
(31.01.25)
(6)

Sohbetlerin eskisi gibi tad vermemesi depresyon mu?

psmstc
Aileden uzaklaşmak, evde işte sosyalleşmeden eskisi gibi tad alamamak, heyecan motivasyon azalması Bunlar depresyona mı işaret eder?
Aileden uzaklaşmak, evde işte sosyalleşmeden eskisi gibi tad alamamak, heyecan motivasyon azalması

Bunlar depresyona mı işaret eder?
0
psmstc
(28.01.25)
Hayır. tadım kaçtı denir ya o tabiri kullanıyoruz bunun için. Yeni insanlar ve hayata güzel katkı sağlayarak aşılır. Gezme tozmayla hobiyle olmaz yanii.
0
luluki
(28.01.25)
Hocam benim bi arkadaşım var annesini babasını bi trafik kazasında kaybedince depresyona girip 6 ay falan duş almamıştı, bence depresyonun en önemli işareti kişisel temizlik anlayışının bırakılıp bırakılmaması, bırakılmamışsa o kişi depresyona girmemiştir diye yorumluyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(28.01.25)
tek basina yeterli bir kriter degil. kisisel hijyenin olmadigi gibi. eger bir kac semptom daha varsa kuvvetle muhtemeldir. orn: sabah yataktan cikmama istegi, istahsizlik, tembellik vs..
0
buenosdias
(28.01.25)
Yaşlanmakla da alakası olabilir.
0
salihdt
(28.01.25)
Bence dopaminle alakalı. dopamin orucu işe yarayabilir.
0
komando kani var bende
(28.01.25)
Yeni bir hayata Yol alma vakti gelmis hocam belkide
0
Zetnikov
(28.01.25)
(8)

Günlerin bomboş geçmesi

don’t panic
Arkadaşlar merhaba, Brain rot mu oldum ne oldum bilmiyorum ama bir süredir bu duyguyu inanılmaz hissediyorum ve acayip huzursuzum. Umarım yazıya döktüğümde zihnimden geçenleri tam olarak yansıtabilmiş olurum. Günlerim bommmmboş geçiyor ve bu yüzden üniversitedeki dolu dolu yaşadığım ve beynimi kulla
Arkadaşlar merhaba,

Brain rot mu oldum ne oldum bilmiyorum ama bir süredir bu duyguyu inanılmaz hissediyorum ve acayip huzursuzum. Umarım yazıya döktüğümde zihnimden geçenleri tam olarak yansıtabilmiş olurum.

Günlerim bommmmboş geçiyor ve bu yüzden üniversitedeki dolu dolu yaşadığım ve beynimi kullandığım günlerimi özlüyorum. Üniversiteden mezun olalı 16 yıl olması dışında sorun yok.

Ayda 10-12 gün falan çalışıyorum, kalan zamanda boşum. Üniversite mezuniyeti sonrası da bu hep böyle süregeldi. İlk zamanlarda güzeldi. Yoğun çalışmamak, finansal özgürlük, planlarını uygulayabilmek ve bir nevi kafana göre takılmak dream life gibi geliyordu. Belki de hala öyle ama ben kendimi gün geçtikçe içi boşalan bir insan gibi görmeye ve hissetmeye başladım.

Günde 6-7 saat telefon ekran sürem var ve bu sürede yaptığım faydalı hiç ama hiçbir şey yok. Ekşi, watsapp, instagram, YouTube; bu kadar. Kitap okuyamaz oldum ki üniversitede 3-4 günde bir kitap bitirirdim. İşimle ilgili ciddi bir bilgi belge döküman okuyamıyorum, sıkılıyorum. Bu aralar İngiltere vizesine başvuracağız, hangi evrakların gerektiğini bile öğrenmeye üşeniyorum.

Boş günlerimde fitness yapıyorum uzun süredir, 10 yıldır falan. Eve geldiğimde, kızımla oyun oynamadığım anlarda, o uyuduktan sonra tek istediğim şey L koltukta ayağımı uzatıp altına da yastık koyup dizi film izlemek oluyor (çünkü iş günlerinde devamlı sandalyede oturuyorum, bari evde bu şekil uzanayım düşüncesi hasıl oluyor); ama ona da odaklanamıyorum. Üniversitede dersten yurt odasına geldiğimde 1-2 saat uyur, sınav varsa masamın başına geçip ders çalışır, sınav falan yoksa da kitap okurdum. Beyin devamlı aktifti. Şimdi düşünüyorum da beynim günün uyanık olduğum 15-16 saati asla aktif değil ve ben bunu yaşlandıkça fena hissetmeye başladım.

Mutlu mesut bir evliliğim ve bir kızım var. Aile hayatımda, kızımızı büyütme sürecinde vs her şey yolunda. Eşimle de ara sıra saçma tartışmalar olsa da :D normal ve olağan sürecinde ilerliyor her şey. Bu bilgileri de neden verdim bilmiyorum :D belki cevaplarınızda bir faydası olur.

Dönelim üniversite günlerine. O zamanlar boş anlarımda yaptığım şeylerden çok ama çok fazla zevk alırdım. Şimdi o dönemki boş anlarım hayatımın hepsi olduğundan mıdır nedir anlamını yitirdi. E durum böyle olunca da çoğu zaman kendimi üniversite günlerini hayal ederken ve bu günleri düşündüğümde mutlu olurken buluyorum. Bazen gidip eski kampüsüme çimlere oturup öğrencileri falan izliyorum. Bu bile mutlu ediyor. “Ulan içinde bulunduğunuz günlerin kıymetini bilin” falan diyorum kendi kendime :D

Liseliler bilmez, 8 yıllık eğitim öncesi 5. Sınıfta Anadolu Lisesi sınavına girmiş son öğrencilerden biri olarak hep gayet iyi bir ingilizce seviyem oldu. Üniversitede de kendi bölümümü ingilizce okudum. İngilizcemin de günden güne daha kötüleştiğini hissediyorum.

Evimde bir çalışma odam yok. Bazen şöyle loş, güzel bir çalışma odası yapayım diyorum odanın birini. Güzel bir masa, masa lambası, kitaplar vs vs. Bunu yapınca bendeki bu sorunu çözmek adına yaptığım diğer girişimler gibi çok kısa süreceğini, anlık bir heves olacağını düşünüyorum.

Rahatlık, tüketim, sosyal medya, telefon… Bunlar mı sizce beni bu duygulara iten, bu şekil kötü hissettiren? ve sizce kendimi üniversite yıllarımdaki gibi dolu, rahat, boş zamanlarımda yaptığım şeylerden keyif alan biri haline geri döndürecek olan ne?

Valla yazıya başlarken bu kadar uzun olacağını tahmin etmemiştim, sabredip okuyana teşekkür ederim.
0
don’t panic
(27.01.25)
Problemin kaynagi buyuk olcude telefona bakmak. Ben de ayni durumdayim. Bazen naptigimi bile farketmiyorum, otomatik olmus, bi buraya bakiyorum, sonra youtube, sonra baska bir sacmalik. Oyle ki mesela instagram bagimlilik yapti birakim dedim biraktim diyelim, bu sefer soz gelimi sahibinden de buluyorum kendimi. Bu konu uzerine tonla bilgi var, sosyal medyada biraz da bu konuda takilin, sonra da birakin bence. Cal Newport diye bir eleman var ona bir bakmanizi tavsiye ederim. Birkac video izleseniz yeter, yoksa sonra o da bir kotu aliskanlik haline geliyor.

Biz insanlar, bana kalirsa, bir seyler ureterek, projeler yaparak, basararak mutlu hissediyoruz. Spor yapiyormussunuz, yetmez ama evet, bunun yanina bir de proje eklemek lazim. Cocuk yetistirmeyi de bir nevi bir proje olarak degerlendirebilirsiniz. Yalniz su tuzaga dusmemek lazim, hallac pamuguna donen beynimiz, yeni bir beceri ogrenmeye kalktiginda, tam verimli olacagi noktada artik sikiliyor ve birakiyor. Cunku Youtube Shorts cok daha eglenceli.
0
mbond
(28.01.25)
Telefon ve televizyon bagimliginiz olusmus, bunun yaslanmakla bir ilgisi yok bence, ha Turkiye'de yasamakla ilgisi olabilir orasini bilemem. Kendinizi zorlayacaksiniz, disiplinle o telefonu ve televizyonu keseceksiniz. Zaman hizla akip geciyor hocam, yazik yasaminiza. Bu demek degil ki atom parcalayacagiz ama yasami deneyimlemek de telefon televizyon degil.
0
kassiopeia
(28.01.25)
Beni ve benzer dertlerden muzdarip arkadaşlarımı tarif etmişsin, özellikle şu vizede gerekli evrakları öğrenmeye üşenme kısmında kendimi gördüm, köklü değişikliklere hazır olmamak tamam da basit bir yazıyı bile okumaya üşenmek sanırım gerçekten brain rot. Bendeki his şu, hayat çok hızlı akıyor yetişemiyorum, bir ucundan tutamadıkça hepten dışında kalıyorum.

Çözümü bilemiyorum ya da bilsem de uygulayamıyorum ama çalışma odası hazırlamanın çözüm olacağını hiç sanmam.

Bir de hedefi küçük tutmak ya da güncellemek gerektiğini düşünüyorum, artık üniversite yıllarındaki parlak zamanlarımızda değiliz.
0
(28.01.25)
Yaşadığınız şey, kendim dahil pek çok insanın yaşadığı temel bir sorun. Bir sorunu çözmenin en iyi yolu onun kök sebebine inmektir. Önce neden böyle hissettiğimizin sebebini bulmalı, doğru teşhisi koymalıyız. Ekran bağımlılığı, ülke gündemi, rahat batması vs bunlar birer faktör olabilir ama kök sebep değiller.

Temele, en temele indiğimizde benim gördüğüm şey, yaşadığımız hayatın insan doğasına olan uyumsuzluğu oldu. Neredeyse sadece 100 sene öncesine kadar günün büyük kısmını gün ışığının altında geçiren, fiziksel yoğun hareket eden, buna göre bir beslenme düzeni olan ve maksimum bir köy kalabalığı kadar insanla muhatap olan, sorunlarını dertlerini bilen canlılardık. İnsan tarihini yaklaşık 300 bin yıl kabul edersek son 100 sene bir insan ömrünün birkaç dakikası bile etmez. Yani bu örneği açarsak, hayatı boyunca köyünden dışarı çıkmamış ve ilkel aletlerle çiftçilik yapmış dünyadan izole birini alıp, günümüz istanbuluna bırakmaya sonra da neden mutsuzsun demeye benziyor bu.

Mutsuz hissediyoruz çünkü genetik olarak mevcut hayatı yaşamaya henüz adapte olamadık. Çok hızlı bir değişim gerçekleşti ve ayak uydurmakta zorlanıyoruz. Sanki hayat hep böyleymiş gibi davranıyoruz, düşünüyoruz ama bu sadece bir yanılgı. Gün ışığına, hareket etmeye adapte olmuş vücudunuz, tüm gün kapalı bir ortamda bir ekran karşısında oturduğunda bir şeylerin ters gittiğini anlıyor ve stres hormonu salgılıyor. Stres hormonu insanoğlunun bugüne kadar gelmesinin en büyük sebeplerinden biri. Bizi bir şeylerin yanlış gittiğine karşın uyarıyor. Ama biz bu uyarıyı yatıştırıcılarla, daha fazla para kazanarak, daha iyi hayat diye pazarlanan şeylere ulaşmaya çalışarak görmezden geliyoruz. 100 sene öncesine kadar sadece komşularımızın, etrafımızda yaşayan tanıdığımız bildiğimiz insanların dertleri ile dertlenirken şimdi resmen bir bilgi ve acı bombardımanı altındayız. Sürekli dünyanın farklı yerlerinden felaket, acı, savaş, çekişme vs haberlerine maruz kalıyoruz. Ekranda her gün dünyanın farklı yerlerinde birbirini öldürenlerin, kavga edenlerin, birbirine laf yetiştiren didişen insanların türlü hallerine maruz kalıyoruz. Bir gün meksika, öbür gün afrika, çin, her gün ülkenin farklı yerlerinde olanlar... Bu kadar acıya, kavgaya, çekişmeye şahit olmanın, bu duruma adapte olamamış beynimize ne kadar zor geldiğini tahmin edersiniz. Her gün yolda yürürken bile beyniniz binlerce reklam tabelası görselini, trafik tehlikelerini, kornayı, türlü sesleri işlemeye çalışıyor. Her gün binlercesi. 100 sene öncesine kadar tüm insanlık tarihi boyunca buna alışık olmayan bir beyin için ne kadar büyük bir yük olduğunu bir düşünün.

Tabii ki söylemeye çalıştığım şey istifa edelim ve ağaçlara tırmanarak bitki kökü kemirelim gibi bir şey değil. Ama bu gerçeği akılda tutmak da bulacağımız çözümler konusunda bize yardımcı olabilir. Kendi adıma ben doğa ile daha fazla temas edeceğim aktiviteleri arttırdım. Uzun yürüyüşler olabilir, mümkünse bisikletle küçük turlar olabilir. Sosyal medya ile arama büyük bir mesafe koymaya çalışıyorum. elbette alışkanlıkları terk etmek pek kolay değil ama bunu sürdürmenin de bir faydası olmadığı açık. Ellerinizi kullanabileceğiniz bir hobi de tavsiye ederim. artık marangozluk mu olur, yeni bir enstürman öğrenmek mi olur, tamir tadilat mı olur size kalmış. ama bu tarz hobiler de iyi geliyor. Sizi bir izleyici olmaktan alıp aktif bir katılımcı olmaya zorluyor. Bir şeylerin adım adım geliştiğini, ilerlediğini görmek de pek çok şey için motive edici oluyor.

Özetle bu perspektiften bakıldığında yaşadığımız sorunlar biraz daha anlaşılır oluyor. En azından benim için.
0
thracia
(28.01.25)
Hocam merhaba, samimiyetle yazacağım, umarım alınmazsınız. Günlük 6-7 saat ekran süresi korkunç, gerçekten korkunç, sizi gerçek hayattan soyutluyor resmen. Benim hafta içi iş gereği 4 saat gibi, Haftasonları 2 saati bulmuyorum ( uygulamalara süre sınırı da koydum ) Ben sadece telefon olarak yazdım bunu ama haftasonların da maç syretme harici çok çok uçmuyorum yani tv ya da laptopta.
Daha önce tek başıma yemek yerken youtube açardım, zararlı olduğunu okuduktan sonra video seyretmeden yemek yemeyi denedim, bende gerçekten farkettirdi, yediğim yemeğe odaklandım ve bunu zorlayarak yapmadım, onun dışında kafamdan başka düşünceler geçtiğini farkettim ki video izleyerek yeseydim bunlar olmayacaktı. Sizde işe yarar yaramaz bilmiyorum ama İnsan dijitale yoğunlaştıkça gerçeklikten kopuyor çünkü, porno gibi düşünün.
Spor yapın diyeceğim de onu da yapıyorsunuz ama bence uzun ve tempolu yürüyüş çok iyi gelecektir size, mümkünse koşu tavsiye ediyorum, hem de şiddetle, ya da sevdiğiniz başka bir spor ( nabız 120 üzerine çıkacak ). Terlemek, oksitosin atmak, faydalı hormonları salgılamak, bunlar çok öenmli şeyler.
Evde çalışma odasında bahsetmişsiniz, çok çok iyi fikir, tabi o odaya telefonla ve tablet laptop vb. girmeyecekseniz.
Genelde kendinden bahsetmişsin diyebilirsiniz, ben bana iyi gelenleri yazdım ( bitki yetiştirmek de var, yemek yapmak, mutfakta vakit geçirmek de:) siz uyarsa bunları deneyebilirsiniz ya da size iyi gelenleri bulmaya çalışabilirsiniz ama çaba lazım.
life rewards action, not intellıgence ( Anadolu lisesi çıkışlıyız:)
0
kumandanim
(28.01.25)
yaslilik yada evlilikle alakasi yok. sagliksiz rutinlerlerden dolayi beyniniz pekmeze donmus bu da pismanliga ve cozumsuzluge sebep oldugu icin psikolojinizi etkilemis. spor yap, kursa git hocam gibi tavsiyeler cok sacma olur su asamada.

1. durumu kabul edin: bu durum sagliksiz, ama olmedik cok sukur. yavas yavas degistirecegim.
2. degisime zemin hazirlayin: motive edecek birseyler yapin. uygulamalari silmeyin ama her canininiz sikildiginda telefonu elinize almiktan kacinin ve uygulamada aptal saptal seyler izlemek yerine sizi motive edecek, ogrenme, sosyallesme isteginizi arttiracak seyler izleyin.
3. sagliksiz rutinlerin yerine koyacak kisa, orta, uzun vadeli hedefler bulun: meditasyon, yeni seyler ogrenmek, kisisel bakim, yuruyus yapmak, kiziniza biseyler ogretmek, onunla vakit gecirmek, kursa katilmak vs..
0
buenosdias
(28.01.25)
Tek çaresi var interneti iptal ettirmek.
0
komando kani var bende
(28.01.25)
10, 12 gun degil daha fazla calis.
0
Sour
(28.01.25)
(5)

Arabam ikidir yolda kalıyor

biseysorcaktim
2005 model, Renault clio, dizel. Yolda giderken birden motor stop etti. Hızım iyiydi de boşa alıp hiç trafik tehlikesi oluşturmadan kenara çekebildim. Beş on dk sonra aynısı oldu. Yavaşlamışken, daha durmadan kontağı çevirdiğim gibi çalıştı. Bugün babamda da olmuş, çekmiş kenara iki dk bekleyip kont
2005 model, Renault clio, dizel. Yolda giderken birden motor stop etti. Hızım iyiydi de boşa alıp hiç trafik tehlikesi oluşturmadan kenara çekebildim. Beş on dk sonra aynısı oldu. Yavaşlamışken, daha durmadan kontağı çevirdiğim gibi çalıştı. Bugün babamda da olmuş, çekmiş kenara iki dk bekleyip kontağı çevirmiş hemen çalışmış. Beklemeden marşa basınca çalışmıyor.

Eski bir araç ve muhtelif bakıma ihtiyacı var ancak bu bahsettiğim durumla ilgili değil ve sorunun kaynağının ne olduğunu bulamadık.

Bir iki ustaya sorduk da baktılar bir şeyi yok sağlam dediler ama iki üç kez sürüş anında sorun çıkardı.

Egr valfi temizlemek lazım dedi birileri. Bu olay nedir nasıl olur? Var mı fikri olan?
0
biseysorcaktim
(25.01.25)
Arıza ışık lambası vs yandı mj
0
help im alive
(25.01.25)
Enjektör.
0
thugster
(25.01.25)
motor sıcakken ve devir düşünce mi yapıyor, örneğin vites değiştirirken debriyaja basınca devir düştüğünde ? eğer öyle ise krank sensörüne baktırın. pratikte 10 yıl ömrü var muhtemelen hiç değişmemiştir. ayrıca araç mutlaka arıza kodu atmıştır, o koda bir baktırın.
0
orpheus
(26.01.25)
Egr'yle alakası yok. Krank sensörü yapabilir bir de eski araba beyin üzerindeki soketlerin pimleri bozuk olabiliyor onların iyi sabitlendiğinden emin ol.Sarsıntıda stop ettirebilir.

Kutup başlarını ve motor sigorta kutusundaki sigorta-röleleri temizleyebilirsin ince zımparayla.
0
hebanon
(26.01.25)
Arabanın subap ayarı bozulmuş. Subap ayarı yapılması lazım.
0
komando kani var bende
(26.01.25)
(10)

Devlet neden kaçak elektriğe göz yumuyor?

messina123
A şehrinin b mahallesinin %3'ü bile kaçak kullansa kes mahallenin komple elektriğini gör bakalım bir daha kaçak kullanıyorlar mı. Devlet niye bu konuda bir şey yapmıyor?
A şehrinin b mahallesinin %3'ü bile kaçak kullansa kes mahallenin komple elektriğini gör bakalım bir daha kaçak kullanıyorlar mı. Devlet niye bu konuda bir şey yapmıyor?
0
messina123
(24.01.25)
Birinci cümlenle hukuğun en temel ilkelerinden 'suçun şahsiliği' prensibini katlettin arkadaşım.

Ve o söylediğini yapacak Devlet, Hukuk devleti olmaz. değişik bir şey olur.

Yine de sorunu 'oy kaygısı ile göz yumma' olarak cevaplayayım.
0
Mirket
(24.01.25)
b mahallesinin %3ü kaçak kullanıyor diye komple mahallenin elektriğini kesersen o mahallede elektriğe baglı destek ünitesinde yaşayan çocuk veya yaşlı öldüğünde bunun hesabını kim verecek??
Hadi onu geçtim evden çalışan bir birey bu yüzden çalışamadıgı zaman onun oluşan iş kaybını kim ödeyecek??
Hayat öyle astıgım astık kestigim kestik bir şey degil
0
limonlu eksi
(24.01.25)
Elektrik dağıtım şirketlerinden ikisi ile denetimler sırasında birlikte çalışmış kişi olarak söylüyorum. Arıza bakım için mahalleye ekip yollanınca bile taşlar ile saldırıp silah çekiyorlar. Hatta havaya ateş ediyorlar. Kolluk kuvvetleri olmadan bireysel işlem yapmak kolay değil. Oy kaygısı ile ve kolluk kuvvetleri bütçesi ile de yüzleşince devlet uğraşmıyor pek. Elektrik dağıtım şirketleri de ne çalışanlarını riske atıyor ne de devletten o desteği alıyor. O yüzden Şanlıurfa'daki gibi bokunun çıkarılmadığı yerlerde pek müdahale olmuyor. Kayıp kaçak bedelini faturasını ödeyen vatandaşa kitleyip yollarına devam ediyorlar.
0
nawar
(24.01.25)
Ben urfa'da iken şöyle bir olay duymuştum bilmiyorum doğru mu? Sayaca bir düzenek bağlanıyor düğmeya basıyorsun sayaç çalışıyor bir daha basıyorsun kapanıyor. Gidiyorsun adama gelen fatura 100 tl ama adamın kullandığı elektrik 3000 tl. Bu şekilde yapanlarda varmış.
0
komando kani var bende
(24.01.25)
Elektrik üzerinden çok yaygara kopartılıyor. Elektrik öyle maddi bir şey de değil ki, su ve rüzgar enerjisi gibi bir enerji çeşidi yani nasıl ki kimse Güneş'ten istifade etme konusunda hak yemiyorsa elektrik de bana göre öyle, kul hakkı vs zırvalık tamamen.
0
feastofthedamned
(24.01.25)
@feast manevi bir güç. Göremiyoruz sonuçta. Üretilsin dağıtılsın kontrol edilsin. Bunların maddi götürüsü yok.
0
help im alive
(24.01.25)
@feast elektrik gayet maddi bir sey, o varsayim tamamiyla yanlis oncelikle.

ikinci olarak elektrik faturasinin en buyuk kismi iletim ve dagitim giderleri. sadece elektron degil yani. o sistemleri insa etmek, bakimini yapmak, arka plandaki alt yapi, bilgisayar sistemleri falan hepsi asiri pahali. o yatirimlarin gideri her ay parca parca abonelerden aliniyor. bunlari bir kesim insan odemeyince odemeyince mecbur odeyenlerin faturasina eklenip tahsil ediliyor.
0
hot potato
(24.01.25)
@feast; abi evde kendi cabalarinla elektrik uretmiyorsan ya da misal suyunu kuyundan falan cekmiyosan bana Gore de asil bu zirvalik. Guc elektronigi firmasinda calisiyorum, senin evine elektrik gelmesi icin milyarlarca dolar yatirim lazim. Ama dedigim gibi off grid yapip kendin elektrigini uretirsen ne ala.

Onun disinda neden yapilmiyor; cunku bu olay izmir antalya falan degil doguda. Bunu yapmaya kalkarsan olay cikiyor. Sonucta kul hakki olarak yedirmissin digerlerinin faturasina. Gene her zamanki gibi magdur olan vatandaslik gorevini yapan, hirsiz olmayanlar.
0
logisticsmanager
(25.01.25)
@logistic,

Tamam ben elektrik zahmetsizce evlerimize geliyor demiyorum. Ama atiyorum üretilen 10 milyon volt elektrik varsa bu zaten üretildigi anda tükenen bir sey oluyor, baraj suyu gibi depolanan bir sey degil.

Yani zaten elden çikan bir sey, A kisisine 50 birim B kisisine 80 birim gitse ne degisecek...
0
feastofthedamned
(25.01.25)
@feastofthedamned hırsızlık aklama çabası müthiş ama elektrik böyle bir şey değil. Su bile gökyüzünden düşerken topladığında ya da akarsudan topladığında ücretsiz şekilde senin ama işlensin, arıtılsın, evime kadar gelsin diyorsan bunların hepsi için maliyet kalemleri giriyor işin içine. Tabii ki ücretli olacak. Sapla samanı karıştırmamak lazım. "Suya neden para ödüyoruz?" argümanı "temel ihtiyaç olduğu için devlet sağlamalı" alt başlığı haricinde komple hatalı o yüzden.

@hot potato ve @logisticsmanager anlattıklarına ek olarak neredeyse en az onlar kadar hatta daha fazla bakım masrafları var. Sıradan kullanımın dışında kabloları çalanlar, kaçak elektrik kullanırken trafo patlatanlar, 50 yıllık "sigorta" kullanıp ona da çomar gibi bir prize 1521521 tane fiş takıp pano yakanlar yüzünden dönem bakım ücreti, bu dağıtım ve bakımı takip eden personel, onların kullandığı ekipmanlar vs. gibi ücretler ilk kurulumu solda 0 bırakıyor.
0
nawar
(25.01.25)
(9)

alerji ilacı çok fazla uyku yapıyor

fildirfildir
desmond, fixdual ve bilaxten kullandım. hepsi de uyku yapıyor. her gün alıyorum. kahve de içiyorum (günde iki) ama ayılamıyorum bir türlü. kan değerlerim iyi. yemeğimi iyi yerim, öğün aksatmam, kuruyemiş meyve gırla, uykuma da dikkat ederim maksimum 1 gibi yatar 7:30 gibi kalkarım, günlük egzersizim
desmond, fixdual ve bilaxten kullandım. hepsi de uyku yapıyor. her gün alıyorum. kahve de içiyorum (günde iki) ama ayılamıyorum bir türlü. kan değerlerim iyi. yemeğimi iyi yerim, öğün aksatmam, kuruyemiş meyve gırla, uykuma da dikkat ederim maksimum 1 gibi yatar 7:30 gibi kalkarım, günlük egzersizimi yaparım. yanisi; uykum olması bence sadece bu ilaçlardan kaynaklı ve çözüm bulamıyorum. tavsiyeniz var mı?
0
fildirfildir
(22.01.25)
1 geç değil m?
0
elorelia
(22.01.25)
maksimum 1, genelde 11 12 gibi uyurum.
0
🌸fildirfildir
(22.01.25)
Bunun bir çözümü yok zira eski nesil antihistaminik ilaçlar kan-beyin bariyerini kolay geçtikleri için uyku yapar ama yeni nesil antihistaminikler eskileri gibi kolay geçmediği için uyku yapma etkisi daha düşüktür, doktorunuzla konuşun şikayetinizi anlatın uygun görürse bu tip ilaçlarla değiştirir ya da gerek görmez değiştirmez.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.01.25)
1 de uyuyorsanız 22 gibi ilacı alın tam denk gelir.
0
rentts
(22.01.25)
ALLEGRA alerji ilacı kullanabilirsin uyku yapmıyor
0
devilone
(22.01.25)
Sabah iç ilacı
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(22.01.25)
1. nesil antihistaminikler çok uyku yapar, mesela Atarax. Ben bu ilacı bazen erken uyumak için içiyorum :)

2. nesil histaminikler Birinciler kadar yapmıyor aslında. Mesela Desmond. Desmond bende sadece ilk aldığım günlerde aşırı uyku yaptı. Sonra yoluna girdi. (3 yıldır her gün iciyorum)

+ bir de aerius gibi kabus gordurenler var. Bir arkadaşım bu sebepten bu ilacı gündüz alıyor mesela.

Yani gündüz de alabilirsin.
0
makbur
(22.01.25)
saat 1 gibi yatip sabah 7:30 gibi kalkiyor oldugun icin olmasin o?
gece belli bir saati gecirince zaten istersen 15 saat uyu, vücut dinlenmiyor. üstelik 6.5 saat uyku ile hic dinlenemiyordur.
bence ilactan önce uyku rutinini degistir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(22.01.25)
desmond, levmond, bilaxten, deloday kullandım pek uyku yapmadı ama bir doktor bana bol su içmemi söylemişti yoksa uyku yapar dedi.
0
komando kani var bende
(22.01.25)
(7)

Mide yanması için kullandığınız ilaç?

sonhakan
Özellikle doğal etkili bildiğiniz ilaç var mı? Neo Bianacid isimli bir ilac olumlu tavsiyeler almış. Kullanan var mı?
Özellikle doğal etkili bildiğiniz ilaç var mı?
Neo Bianacid isimli bir ilac olumlu tavsiyeler almış. Kullanan var mı?
0
sonhakan
(21.01.25)
ilac markasi olarak degil de icerik olarak benim icin en iyi etki eden "sodium bicarbonate / Natron". toz olarak ya da hap olarak satiliyor. kabartma tozlari da buyuk oranda "sodium bicarbonate" iceriyor.
0
emrahday
(21.01.25)
Mide asidinin artması veya mide çeperinin bir sebepten hassaslaşması sonucu mevcut asidin daha fazla hissedilmesini mide yanması olarak algılıyoruz.

Karbonat, bazdır. Asit ve baz bir araya gelince birbirlerini notralize eder. Eski zamanlarda teee berberlerin dişçilik yaptığı çağlarda insanlar midem yanıyor diye bir avuç içi, yani bir çay kaşığı diyelim, karbonat yutup rahatlarlardı.

Yani olaya karbonat iyi gelir. Ancak asitle bazın bir araya gelince neler olduğu ve midemizde neler olacağını görmek için bir kaba karbonat koyup üzerine sirke dökün. O manzaranın içinizde olması çok hoşunuza gitmeyecektir.

Onun için siz bir doktora görünün.
0
Mirket
(21.01.25)
Ben 1.5 litre suyun içine bir çay kaşığı karbonat atıp ara sıra içerim. Faydası olur o kesmez ise rennie duo şurup.
0
komando kani var bende
(21.01.25)
Pantactive

bu ilaç bir mucize. sadece 1 tane içiyorum.
0
OgutucuRecep
(21.01.25)
yıllarca rennie, kompensan, lansor vs kullandım, bir ara arabanın torpidosunda rennie taşıyordum. ne zaman yediğimi içtiğimi düzenledim, o zaman midem düzeldi. pastane işi poğaça börek çörek bıraktım. kızartma vs bıraktım. içki ve asitli içecekleri azalttım ve boş mideye içmedim.

bu arada doktorunuz ne diyor? bakteriyel bir durum olma ihtimali var mı?
0
co2s2
(21.01.25)
Sakız adasından sakız macunu getirdiler mideye de iyi geliyormuş bak diye. Çok ihtimal vermedim gastritim var. Bi denedim ve bi çay kaşığı yuttum midem yanarken ve saçma şekilde geçirdi, baya da iyi geçirdi :D
0
hedep
(21.01.25)
Mide için artık ilaç kullanmıyorum. Diyet, maden suyu ,karbonat. Diyette yumurta, trunçgiller, kahve, endüstriyel peynir-zeytin, kahve, paketlenmiş atıştırmalıklar vb ,kızartma yemiyorum.

Maden suyu ve karbonat acil durumlarda ağrıyı kesiyor.
0
hebanon
(21.01.25)
(15)

Duyurucuların unutulmaz cevapları

sekizdokuzon
Benim sık sık hatırlayıp güldüğüm bir tane var. Yine kadın-erkek ilişkileri konuşuluyor. Bir kadın yazar başka birine libidosu çok yükselirse falanca marmelatı yemesini önermişti. O cevabı aşamıyorum :p Sizin böyle okuyup da aklınıza kazınan cevaplar hangileri? Nick vermenize gerek yok.İyi akşamlar.
Benim sık sık hatırlayıp güldüğüm bir tane var. Yine kadın-erkek ilişkileri konuşuluyor. Bir kadın yazar başka birine libidosu çok yükselirse falanca marmelatı yemesini önermişti. O cevabı aşamıyorum :p

Sizin böyle okuyup da aklınıza kazınan cevaplar hangileri? Nick vermenize gerek yok.

İyi akşamlar.
0
sekizdokuzon
(17.01.25)
Yıllar önceki bir duyuruydu o yüzden eksik ya da tam doğru hatirlayamayabilirim. Soruyu soran kişi depresyona girdiğini yazmış öneri istiyor. Birisi de psikiyatriste gitmesini önerdi. Soru sahibi arkadaş da " her soruya psikiyatrist öneriyorsunuz" gibi bir şey dedi. Cevabı yazan kişi de " ne önerelim, nane limon iç sabaha bir şeyin kalmaz" yazmıştı :))

Dediğim gibi çok eski bir duyuru umarım doğru hatirlamışımdır.
0
rock n roll
(17.01.25)
Borc batagindayken, evde telefonu kurcalarken kredi cekip daha da borca batan biri vardi. Hatirladikca guluyorum :)

Tv basinda uzanmisken kendini dertlere gark edisi gozumun onune geliyor.
0
brkylmz
(17.01.25)
Unutulmaz cevap değil ama unutulmaz bir soruya şahit olmuştum.

Bi kullanıcı kıç deliğinin fotoğrafını çekip basurla alakalı bir soru sormuştu. Bu sitenin zirvesi oydu bence. Bilen bilir baya oldu :)
0
yurtsuz john
(17.01.25)
www.eksiduyuru.com

Ya unutulmaz cevap aklıma gelmedi gelirse editlerim ama şu duyuruyu aşamıyorum ben de
0
kullanicadi
(17.01.25)
“Spor yap”
0
thesomberlain
(17.01.25)
kicini cekip atan eleman bu isin doruk noktasidir sanirim. altina da hocam killarini neyle yikiyorsun cok canli ve parlak gozukuyor yazan eleman. ss'i varsa bi buldurun be.
0
antikadimag
(18.01.25)
Ayrıl coco
0
strawberry first
(18.01.25)
ayrıl coco +1
0
biravekahve
(18.01.25)
sırf cevap vereyim diye giriş yaptım siteye.
gerçi benimkiler yazılmış ama gönlümden geçenler listesi yapayım madem;

1- kedi kumuna "başlayış o başlayışşş" diye işediğini yazan duyurucu,
2- kıçını çekip atan eleman +1 bu arada çok fenaydı ya, kıllı falan
3- bok kokulu yatak olayı hahashaah aşamıyorum ben onu ya, yatağa sıçılması nedir abi .d
0
thedepressed
(18.01.25)
ayrıl coco +1

slogan oldu resmen.
0
blatta hiberna
(18.01.25)
@yurtsuz john'un bahsettiği basurunu göstermek için makatının fotoğrafını atan adamın duyurusuna gelen cevap unutulmazdı:

- hocam kıllarını neyle yıkıyorsun çok canlı ve parlak görünüyor.

edit: sonradan fark ettim @antikadimag aynı cevabı vermiş.
0
himmet dayi
(18.01.25)
totosunu çeken arkadaşın duyurusu şurada:

imgur.com

bahsedilen cevap da orada duruyor.
0
tabudeviren
(18.01.25)
Girit'e gidiyorum, tavsiyelerinizi alayim diye duyuru acmistim, bir arkadas Nikos Kazancakis'in mezarıni ziyaret etmemi tavsiye etmisti, onu hala asamadim :) Istanbul'a gelen Ingiliz'e Cahit Sitki'nin mezarini ziyaret et demek gibi bir sey bu.
0
tantamount_to_equivalent
(19.01.25)
Aşk konusunda gelen bir yanıt çok sitemliydi: 'yeni bir kadın bulursun unutursun dert etme kaymak bey' minvalinde bişidi.

:d
0
baldan kaymak
(19.01.25)
Yıllar önce erkek bir duyuru kullanıcısı kafasını ustura ile kazıtmak istediğini söylüyordu. Altına birisi şöyle bir cevap yazmıştı önce kafanı 2 numara ile kazıt kafan bronzlaşsın direk ustura ile kazırsan kafan bekçi götü gibi bembeyaz olur." diye bir cevabı vardı. Baya gülmüştüm bu cevaba
0
komando kani var bende
(21.01.25)
(12)

Vücuduna Allah veya ayet dövmesi yaptıranlar

seni tanıdığım güne lanet olsun
Allah'ın isimleri, ayet vb. dövmelerin mantığı ne? Yani çok dini bütünsün, din aşkıyla yanıp tutuşuyorsun ve bunu sergilemek istiyorsun ama günah olduğu söylenen bir eylemi alenen yapıyorsun. Bunun besleme çekip alkol yudumlamaktan farkı ne? Bir de üstüne millet dua, Allah, ayet yazan kolyeyle tuval
Allah'ın isimleri, ayet vb. dövmelerin mantığı ne?

Yani çok dini bütünsün, din aşkıyla yanıp tutuşuyorsun ve bunu sergilemek istiyorsun ama günah olduğu söylenen bir eylemi alenen yapıyorsun. Bunun besleme çekip alkol yudumlamaktan farkı ne?

Bir de üstüne millet dua, Allah, ayet yazan kolyeyle tuvalete bile girmezken vücuduna ayet falan işletiyorsun. Şeye de çok gülüyorum. Bunu yaptıranları çoğu marifetmiş gibi özellikle ayeti çekerek üstsüz foto paylaşıp duruyor.

Bana çok garip bir kafa gibi geliyor bu. Arkasındaki düşünce, mantık ne? Çevresinde bunu yaptıran var mı?
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(13.01.25)
Yıpratma politikası. Birileri bu tür davranışları çok matah bir şeymiş gibi pompalamış çeşitli şekillerde, bunları yapanlar da beyinsizmiş gibi hiç düşünmeden taklit ediyor, tek anlamı bu.

Bu yaptıklarıyla Allah telakkîsini de din duygusunu ve dînî hassasiyetleri de öncelikle kendi içinde olmak üzere yıpratıyor, değerini düşürüyor, anlamsızlaştırıyor. Onu gören bazı çocuklar ve ergenler ve büyümemiş zihinliler de onu taklit edecem derken aynı yıpranmayı yaşıyor ve yaşatıyorlar.

Şekilciliğin bir anlamı beyindeki görsellikle algılanan anlamları değiştirmek veya sağlamlaştırmaktır. Fazlası zarardır ama yeterince uygulanması da gerekir. Dövme yaptırmak her türlü zararlı ve bu sebeple de günah, haram. Bunu anlayamayan insanın yaptırdığı Allah dövmesi, ayet dövmesi, aklı başında olan her insana onun ne kadar kafasız ve zararlı olabilecek biri olduğunu düşündürür sadece, başka bir şey değil. Kendilerini rezil ediyorlar.
0
muhayyer divan
(13.01.25)
Arkasında "Bir insan neden dövme yaptırır" dan çok farklı bir düşünce yok bence. Sonuçta toplumsal trendler herkesi etkiliyor; kişilerin inançlarına göre de bu trendlerin şekli, şemali biraz değişiyor. Kelebek dövmesi yaptıran ya da "Only god can judge me" yazdıran ile Arapça "Küllü Nefsin Zaikatül Mevt" yazdıran arasında bence estetik kaygıları olarak da, fikirsel olarak da çok büyük fark yok.

İnsanlar kendi fikir sistemlerine uymayan şeylerle başa çıkma konusunda çok yetenekliler; haliyle vücutlarına bu tür dini dövmeler yaptıran insanlar da olası eleştrilere karşı kendilerini rahatlatacak bir cevaba sahiptirler.
0
salihdt
(13.01.25)
Herkes istediği şekilde gösterir sevgisini, kime ne ?
0
kimlanbu
(13.01.25)
kimse kimsenin tanrıya olan sevgisini veya şekilci olup olmadığını bilemez. ibadetini bu şekilde kendi içinde aşkla yaşayan biri de olabilir, şekilci de olabilir. bunu yargılayacak, karar verecek bizim haddimizde değil bence (inançsız olmama rağmen) ayrıca bu ülkede Allah dövmesi yaptırdığı için ölen biri de vardı 90larda.
hep bu ben daha saygılıyım inanca, sen değilsin! cezanı Allah değil ben veriyorumcular yüzünden yıprandı ve bir de bunu kullanan en çok ben inanırımcılardan.
semazen de dönmesin, yunus emre şiirler yazmasın, Maşuki idam edilsin yine.
0
ruhlardan esinlenen karga
(13.01.25)
bu günah muabbeti cemaatten cemaatte değişiyor. cemaat artıkça kurallar değişiyor.
0
mikahakkinen
(13.01.25)
Kuran'ı okumayıp bez torba içinde duvara asma mantığında -şimdilik- son nokta.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(13.01.25)
Her dövmede mantık mı arayacağız.

Onu yapıp onu yapmama sorgulamasına başlarsak, Cumaya gidip 5 vakit kılmamanın mantığı ne, rakı içip domuz yememenin mantığı ne, müslümanım deyip oruç başta hiçbir farzı yerine getirmemenin mantığı ne diye uzar gider bu.

Herkes dinini bildiği ve istediği gibi yaşar,

Herkes istediği yerine istediği dövmeyi yaptırır.

Sana ne, Bana ne, Kime ne?
0
Mirket
(13.01.25)
dövmeyi yasak olarak görmüyorlar işte. herkes kafasına göre din uydurmuş, inanmış, yaşıyor. dinde yasak ama ben yapıyorum diyen neredeyse yok. bana göre isteyen istediğini yapsın bu arada, dövme ve dini içerikli dövme, kapalı kadınlar neden makyaj yapıyor gibi bireysel konular kafamı takacağım ennnnnn son şeylerden biri olurdu.
0
deartheodosia
(13.01.25)
Kekoluk alameti.
0
morca
(13.01.25)
islam'da bir tane kitap var. tum kurallari orada yaziyor. allah yazmasini gectim vucut modifikasyonu komple yasak deniyor. gayet acik ve net.

o benim ile allah arasinda, icerim de sevisirim de ama ozunde iyi insanim gibi ne kaz yansin ne tavuk yaklasimlari modern insanin gotunden uydurdugu seyler. bu dovme isi de oyle.
0
buenosdias
(13.01.25)
deckard
(13.01.25)
Başlığı görünce aklıma sedat peker geldi. Böyle vücuduna dövme yaptıran birisi vardı hatta barda mı ne çalışıyordu, sedat peker vurdurmuştu yanlış hatırlamıyorsam ölmüştü adam.

Bazılarının psikolojik problemleri de olabilir bilemeyeiz.
0
komando kani var bende
(13.01.25)
(5)

Sol sinyal hızlı yanıp sönüyor

help im alive
Dün farkettim sol fara yarım çay bardağı su dolmuş Zaten damlalar oluşuyordu içinde. Dün farın içindeki sol sinyal yanmamaya naşlayınca farkettim.Sol sinyal ayrıca hızlı yanıp sönüyor. 2008 honda cityHızlı yanıp sönme neden olur?
Dün farkettim sol fara yarım çay bardağı su dolmuş
Zaten damlalar oluşuyordu içinde. Dün farın içindeki sol sinyal yanmamaya naşlayınca farkettim.

Sol sinyal ayrıca hızlı yanıp sönüyor.

2008 honda city

Hızlı yanıp sönme neden olur?
0
help im alive
(10.01.25)
sürücü kursunda öğretilen şuydu: sinyal lambalarından biri hızlı yanıp sönüyorsa diğeri yanmış olabilir.
0
inheritance
(10.01.25)
Bende arabanın kullanma kılavuzundan hatırlıyorum. Eğer hızlı hızlıdan kast ettiğiniz konsoldaki sinyal göstergesi ve sesi hızlandıysa sinyallerde sıkıntı var. O yüzden hızlandı yani.
0
substituent
(10.01.25)
hızlı yanıp sönmüyor muhtemelen ampul bozuk araç onun uyarısını verirken içindeki tik tak sesinin ritmini değiştiriyor anla diye. en azından benim arabamda öyle. hyundai.
0
reanarchy
(10.01.25)
ya on ya da arka sinyal patlaksa hizli yanip soner seni uyarmak icin.
0
cooperr
(11.01.25)
Aslında kendinde yapabilirsin. Sinyal lambasının birleştiği yerde kabloyu çıkart elektrik devrelerini temizlemek için kullanılan sprey var ondan sık işlem tamam.
0
komando kani var bende
(11.01.25)
(11)

1000 KM'lik yolun benzin masrafı ne kadar olur?

amortisman
Selam,Arabanın modeli, yol durumu, hız vs gibi faktörleri gözardı ederek ortalam bir maliyete ihtiyacım var.Bir arkadaşımla yolculuğa çıkacağız. Benzin parasını paylaşmayı önereceğim onun için yaklaşık bir fiyat bilgim olursa hazırlıklı olurum.
Selam,

Arabanın modeli, yol durumu, hız vs gibi faktörleri gözardı ederek ortalam bir maliyete ihtiyacım var.

Bir arkadaşımla yolculuğa çıkacağız. Benzin parasını paylaşmayı önereceğim onun için yaklaşık bir fiyat bilgim olursa hazırlıklı olurum.
0
amortisman
(23.12.24)
100km'de 7 litre yaksa ortalama, 70 litre yapar 1000km. 43,14tl opet istanbul'da litresi. 3019,18tl yapar.
0
lemmiwinks
(23.12.24)
benim arabam 10,7 yakıyor; 107 litre yakar, bu da 4615 tl yapar.
eski arabam 5,9 yakıyordu: 59 litre yapar, 2545 tl yapar.

ikisinin ortalaması; 3580 yapar
0
emfuzi
(23.12.24)
otomobillerin benzin depoları 45-65 lt arasında.

bulunduğunuz ildeki benzin fiyatı x ortalama 50 lt diyelim çıkan sonucu da ikiye bölüp teklif edebiirsiniz.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(23.12.24)
2022 octavia, istanbul-adana yaklaşık 3500 TL yakıyordu.
0
tektasakaldimyine
(23.12.24)
ortalama istiyorsan 3 ile çarp direkt. 3.5 ile de çarpabilirsin.
0
jelly bear
(23.12.24)
2 depo
0
jamswety
(23.12.24)
yaklaşık olarak bu şekilde olur. (100 km'de ortalama tüketime göre güncel opet istanbul fiyatlarına göre tablo)

prnt.sc
0
exlibris
(23.12.24)
100 km'de ortalama 6,5-9 litre arası değişir.
Uzun yol ise aşağı,
Şehir içi ise yukarı.

Hava durumu sebebiyle klimayı açarsınız.

100 km 9 litre olsa (fazla fazla) 90 litre yapar.
3.600 tl kep gibi düşünülebilir.

Bundan 1,5 ay önce benzer kilometreye 2.500 tl ödedim. Fiat egea otomatik, düzgün seyir ile. 6 litre yakmadım tabi, ortalamam 4 litre falandı. Geldikten sonra da gezdim. Arabaya, şartlara, koşullara, ağırlığa göre değişir.
0
baldan kaymak
(23.12.24)
Dendiği gibi çok parametre var. 110km hızda ortalama 100kmde 6 litre yakar şehirlerarası yolda.

Yol temiz hız yapalım dersen, bu tüketim 8-10 seviyesine çıkar. Aracın motor hacmi, klima - pencere açık mı, araçta yük var mı gibi daha bir sürü parametre var.
0
biseysorcaktim
(23.12.24)
100 km 10 litre yaktıgını düşünürsek 100 litre, buna göre zamanın benzin fiyatoyla çarparsın.

şehir içi böyle, şehirler arasında ise yavaş ise 70 litre hızlıysa 90 litre tutarı olarak düşünebilirsin.
0
liberal
(24.12.24)
Arabam 1.2 clio 1000 km lik yolculuğa çıkarım senede 1-2 defa . 65 litre benzin yakıyor.
0
komando kani var bende
(24.12.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.