Giriş
(2)

borçlar kanunu 55 ve 100

beyaz geceler
şimdi istihdam edenin sorumluluğu / bk55 ve ifa yardımcılarının sorumluluğu / bk100 hakkında bir sorum var.şimdi x asıl borçlu olsun, y ifa yardımcısı olsun. d alacaklı olsun, e de sokaktan geçen adam olsun.y, d'nin bir malına x'in borcunu ifa ederken bir zarar verirse bk 55 mi uygulanır 100 mü?y, x
şimdi istihdam edenin sorumluluğu / bk55 ve ifa yardımcılarının sorumluluğu / bk100 hakkında bir sorum var.

şimdi x asıl borçlu olsun, y ifa yardımcısı olsun. d alacaklı olsun, e de sokaktan geçen adam olsun.

y, d'nin bir malına x'in borcunu ifa ederken bir zarar verirse bk 55 mi uygulanır 100 mü?

y, x ile hukuki ilişkisi olmayan e'nin bir malına zarar verirse sadece bk 55 mi uygulanır?
0
beyaz geceler
(10.04.09)
--alıntı--
BK.55, kendisiyle borç (sözleşme) ilişkisi bulunmayan bir şahsa, müstahdemin -yard. işçinin-hizmetin ifası sırasında haksız fiilinden dolayı, istihdam edenin sorumluluğunu düzenler.
BK.100, kendisiyle borç ilişkisi bulunan bir şahsa, müstahdemin hizmetin ifası sırasında borca veya sözleşmeye aykırı bir davranışından dolayı, istihdam edenin sorumluluğunu düzenler.
--alıntı--

yani y, d'nin malına zarar verirse BK 100, e'nin malına zarar verirse BK 55 uygulanır.
aradaki fark zarar görenin adam çalıştıranla bir sözleşmesel ilişkiye girmiş olmasıdır. yani evinize tv tamir etmeye gelen elektrikçi çırağının buzdolabını bozmasından asıl elektrikçi BK 100'e göre sorumludur. yine bu çırağın çıraklık mesleğini yaparken alakasız bir insana zarar vermesinden ise elektrikçi BK 55'e göre sorumludur.
0
izaleisuyuu
(10.04.09)
y ile x arasında istihdam ilişkisi varsa, yani y, x in aynı zamanda işçisiyse, alalade bir yardımcı değilse; x d'ye bir zarar verirse bu durumda hem 55 hem 100 uygulanabilir.
tabi burada Bk 100 e gitmek ispat açısından daha uygundur. Ama y alalade bir ifa yardımcısı ise, d sadece 100 e dayanarak zararının tazminini ister.

Yine y ile x arasında istihdam ilişkisi varsa, y'nin 3. kişi e'ye verdiği zarardan, x, Bk 55'e göre sorumlu tutulabilir. Aynı zamanda e, BK 41 e dayanarak y'yi de sorumlu tutabilir. Bu durumda x ile y müteselsilen sorumlu olur.
0
kirmizi gul demet demet
(10.04.09)
(2)

yurtdışı sitelerde bahis oynamak (dışarıya kapalı)

mistiqkedi
dışarıya kapatmasam da olurmuş gerçi ama, neyse soruya geçelim. şimdi bu kabahatler kanununda diyor ki, kumar oynayan kişiye 100 ytl ceza verilir. yalnız kumarın tanımı yapılmıyor, haliyle konuyu araştırmış -mümkünse avukat olan- birine ihtiyaç var. kumardan kasıt bahis oynamak ise, iddaa oynayanlar
dışarıya kapatmasam da olurmuş gerçi ama, neyse soruya geçelim. şimdi bu kabahatler kanununda diyor ki, kumar oynayan kişiye 100 ytl ceza verilir. yalnız kumarın tanımı yapılmıyor, haliyle konuyu araştırmış -mümkünse avukat olan- birine ihtiyaç var. kumardan kasıt bahis oynamak ise, iddaa oynayanlar neden ceza yemiyor?

ayrıca asıl önemli sorum şu; yurtdışından bahis oynadığımızda (sadece oynuyoruz, oynatmıyoruz) hangi hareketimiz kahabatli olmuş oluyor? bahis sitesine girmiş olmamız mı? para yatırmış olmamız mı? kazandığımız parayı çekmiş olmamız mı?

not: mevzu bahis site yurtdışı kökenli olsun. pi'yi de üç alalım.
0
mistiqkedi
(07.04.09)
www.mevzuat.adalet.gov.tr

linkteki kanunun 5. maddesi illegal bahis oynatanlar ve aracılık edenlerle ilgili ceza hükümlerini düzenlemektedir. oynayanla ilgili herhangi bir hüküm yok, yani kabahatler kanununa göre ceza verilir.
iddaa ise devlet tarafından tanınmış, vergisi alınan bir "kumar" olduğu için sorun yok, aslolan devletin bunu tanıması.
ayrıca kabahatler kanununa göre ceza verilebilmesi için "oynamak" yeterli siteye girilmesi ceza için yeterli değil, ayrıca para kazanmış olup olmamanızda sonuca etkili değildir.
konuya uzağım ama belki aydınlatabilmişimdir. yalnız illegal bahis oynama konusunda kabahatler kanununa göre ceza verileceği konusunda emin olamadım belki daha yetkin bir arkadaş cevap verebilir.
0
izaleisuyuu
(07.04.09)
bir de şöyle bir şey buldum belki işe yarar.

www.bahisklavuz.com
0
izaleisuyuu
(07.04.09)
(2)

Çok ACİL Tüketici Sorunu Yardımı!!

yellow brick road
Çok acil olarak tüketici haklarına şikayette bulunmamız gerekiyor. Lütfen ne yapmamız, nereye başvurmamız, kime gitmemiz gerektiğiyle ilgili bilgi tüm bildiklerinizi anlatın.edit: ilk gerekli olan devletin bu birimiyle ilgili bir telefon numarası. gitmekten çok aramak gerekiyor şu an.
Çok acil olarak tüketici haklarına şikayette bulunmamız gerekiyor. Lütfen ne yapmamız, nereye başvurmamız, kime gitmemiz gerektiğiyle ilgili bilgi tüm bildiklerinizi anlatın.

edit: ilk gerekli olan devletin bu birimiyle ilgili bir telefon numarası. gitmekten çok aramak gerekiyor şu an.
0
yellow brick road
(06.04.09)
biraz daha ayrıntı verirseniz belki yardımcı olabilirim, ama maddi değeri 936,97-TL'nin altındaki başvurularınız tüketici hakem heyetlerine, üstündekiler tüketici mahkemelerine yapılır.
0
izaleisuyuu
(06.04.09)
www.tuketicihaklari.org.tr
şu telefonları arayıp derdinizi anlatırsanız yardımcı olurlar.
0
karamell
(06.04.09)
(6)

Dava açmak gerekli mi?

beni birak saraba bak dayi
Dün gece bir ardan çıkarken önümdeki birisine sadece yüksek sele bağırıyor eğleniyor diye güvenlik kafasına vurdu. Adamda baya bir uçtu. Ben de hemen arkasındaydım ve devam etmesin diye neden vuruyorsun? dedim. Sana ne lan dedi ve bana da okkalı bir tokat attı. Hemen diğer güvenlikler müdahele etti
Dün gece bir ardan çıkarken önümdeki birisine sadece yüksek sele bağırıyor eğleniyor diye güvenlik kafasına vurdu. Adamda baya bir uçtu. Ben de hemen arkasındaydım ve devam etmesin diye neden vuruyorsun? dedim. Sana ne lan dedi ve bana da okkalı bir tokat attı. Hemen diğer güvenlikler müdahele etti ben de bardan çıktım. hemen karakola gittim. işler vardı baya beklettiler. sonra hastaneye darp raporu almam için gönderdiler. neyse o iş de bitti. zaten önemli birşeyim yok. geri döndüm ifademi verdim. bu esnada bar kapandı. adam kim belli değil. pazartesi akşamı gelmemi ve ekiplerle şahsı teşhis etmemi istediler. onu da karakola ifade vermek üzere alacaklarmış. şu an ben şikayetçi olduğumu uzlaşma talebim olmadığını bildirdim. bu süreçte neler olacak? dava için ne kadar ücret öderim vb... pazartesi adam gelse özür dilerim zart zurt dese dava açmadan olay kapanır mı? yoksa artık geri dönüşü yok mu? ya da bu olayın üstüne gitmemi önerir misiniz? değecek bir sonuç alır mıyım? yardımcı olursanız çok sevinirim

''ardan'' demişim ''bardan'' olacak o.
0
beni birak saraba bak dayi
(04.04.09)
dava ücreti vb türü konularda bilgim yok ancak üzerine gitmenizi öneririm. barlardaki güvenlik görevlileri kendilerinde çok fazla güç görüyorlar ve genellikle de yaptıkları yanlarına kar kalıyor. en azından sizin gibi insanlar bu konuların üzerine giderse onlar da biraz adam olurlar belki.
0
thor odinsson
(04.04.09)
neden para ödeyesin ki, bu senin yasal hakkın.

davanın herhangi bir sürecinde "yeter ben yoruldum, şikayetimi geri alıyorum." deme hakkınız var. raporunuz on gün veya üstü olmadığı için savcı kamu davası açmayacaktır, davanın bitişi size bağlı yani.

pazartesi adam gelse "özür dilerim, zart zurt..." derse ve siz de isterseniz olay kapanır tabii ki. polisin ya da savcının "özrü duyunca hemen de yumuşadın, yok öyle yağma" demeye hakkı yok.

olayın üstüne gitmenizi öneririm. avukatın talebiyle gerekçe bildirdiğiniz sürece duruşmaya katılmama şansınız da var zaten. en azından karşınızdaki ayı biraz terbiye olur. bunun için denemeye değer.

darp edilen diğer kişiyle irtibat kurdunuz mu?
0
yavlum mithat
(04.04.09)
avukat tutarsan avukata vekalet ücreti ödemen gerekebilir, onun dışında ücret ödemezsin.
şikayete bağlı bir suç olduğu için istediğin aşamada şikayetinden vazgeçebilirsin.
dava açılması sonuçlanması derken en az 1 sene geçer ve sana tokat atan adam para cezasıyla yırtar.
avukat tutmazsan duruşmalara katılman gerekebilir, üşenmiceksen üstüne git olayın.
0
izaleisuyuu
(04.04.09)
dava süreci çok yavaş olacaktır. yakınıma araba çarpmıştı motosiklet sürerken, çarpan sürücü tamamen haksızdı. dava ettik. sanırım kamu kısmı aleyhinde kapandı ama asıl beklediğimiz 4 yıldır sonuçlanmadı.

ancak siz de üstüne gidin. bir avukat tutun. davalara gitmenize gerek yok avukat hallediyor.
0
eyke
(04.04.09)
yanımda olaya şahitlik yapabilecek beş tane arkadaşım var, onun dışında kimse yok. benden önce kafasına yumruğu yiyenle irtibata geçtim fakat haftaya askere gidecekmiş şu an da asker sayılıyor, bu sebeple konuyu açması onun da başını yakacaktır. ben x bir vatandaşın hakkını savunurken tokatlandığımı savunacağım. bu arada tokat atmak servest gibi bir intiba ile karşılaştım. sürekli git evine yat uyu, bara gidersen tabi ki böyle olaylar olur tarzı yaklaşımlarla karşılaştım, bak ağzın burnun da patlamamış dendi. istiyorlar ki tokat yediğin zaman ya sineye çek ya da cezasını kesebiliyorsan sen kes. bana dokunan bu. adam 10 saniyede 2 kişiye vurdu durduk yere. demek ki alışmış. yardımlarınız için çok teşekkürler. duruşmalara katılmamak için avukat ücretlerini az çok bilen var mı? bir de davayı açmak için başta ödemem gereken harç vb.. ücretler olacak mı acaba?
0
🌸beni birak saraba bak dayi
(04.04.09)
bara gidersek böyle oluyormuş demek. bana bunu söyleyen şahsa, ki sanıyorum polistir bunu söyleyen, tokatla dalmak isterdim. sonrada bak seninde agzın burnun patlamadı öpim geçsin derdim. ha sonra n'olurdum orasını kestiremiyorum. onların bu konudaki hayal gücü benimkinden daha zengin.
0
watorin
(04.04.09)
(11)

saç...ama seyrek saç.

acaba
Baylar-Bayanlar Merhabalar,Şimdi benim kafamda saç var(hadi canım:), evet saç var ama, seyrek ve cılız(?)Eğer mümkünse istiyorum ki böyle orman gibi olmasa da, gür, en azından profilden bakıldığında sıra yollar gibi kafam gözükmeyecek şekilde saçlarım olsun istiyorum.Ve yine eğer mümkünse bunu basit
Baylar-Bayanlar Merhabalar,

Şimdi benim kafamda saç var(hadi canım:), evet saç var ama, seyrek ve cılız(?)

Eğer mümkünse istiyorum ki böyle orman gibi olmasa da, gür, en azından profilden bakıldığında sıra yollar gibi kafam gözükmeyecek şekilde saçlarım olsun istiyorum.

Ve yine eğer mümkünse bunu basit yollarla halletmek istiyorum. Daha bu yaşta(22) saç ektirmek filan istemiyorum, ama böle eczanelerde özel olarak satılan şampuan, koca karı ilacı filan bir şeyler önerin bana.

not: çok absürd gelirse onu da yapmam baştan söyleyeyim, saçlarım seyrek diye fare boku filan sürdürmeyin kafacağızıma.

Öpdüm.
0
acaba
(03.04.09)
lacinia diye bir şampuan kullanıyorum 1 aydır. şampuanın iddası saç dökülmelerini %90 azaltmak ve var olan saçları güçlendirmek. ama hiçbir faydası olmadı bana. daha başka dökülmeyi önleyici şampuanlarda kullandım ama sonuç sıfır. eğer ailenizde, dayınızda amcanızda da saç problemi varsa şunu söylemeliyim ki hiçbirşey fayda etmez size. genetik bütün bunlar. babanız kelse sizde kel olacaksınız büyük ihtimal. bütün erkeklerin problemi bu zaten... hiçbir marka inandırıcı değil bu konuda...deneyimim ve tecrübem bunlardır yani...
0
barfbag
(03.04.09)
ben toppik kullanıyorum. seyrek ve onlere doğru resmen acılıp kellesmiş saclarımı lisedeki halime geri donduruyor..
0
eleventh american esme has met
(03.04.09)
ben de tam kısa ve geçici çözüm istiyorsan toppik kullan diyecektim elevent american söylemiş. ben denemedim.

@eleventh american esme has met,
olayı nedir toppik'in, yani toz gibi bir şey heralde ama, sudan etkileniyor mu, jöle kullanılabiliyor mu falan?
0
izaleisuyuu
(03.04.09)
topik mopik olmaz onlar.kalıcı bir şey istiyor herhlade.kızarkadaşlarımdan duydugama göre bioxcin gerçekten işe yarıyomuş.bi tanesi uzun zamandır kullanıyo ama diğer arkadaş bir paket kullanmış serum+şampuan güçlendiğini gürleştiğini hissettiğini söylese de ben bişey anlamadım tabi kullanandan daha iyi bilemem.
bitkisel yolları denemek lazım gibime geliyo ya da böyle bitkisel ürünler işte.saçın varken dikkat ediceksin ben bunu billirm hatta şu an kendime de kızıyorum saçlarıma bakım yaptırmadığım için evet saçlarımızı sevelim

pies:genetik diilse geçerli bu söylediklerim bi de şöyle vidyo var bak istersen www.uzmantv.com
0
zombikanı
(03.04.09)
@zombikanı bioxcin serum+şampuan ben de kullanıyorum. ame etkilerinin geçici olduğunu gördüm. ilk etapta dökülme bariz bir şekilde duruyor ama bir süre sonra eski haline dönüyor.
ben derim ki ticari olarak satılan bu tarz pahalı ürünlere para vermeyin. sonuçta sistemik bi olay saç dökülmesi.
0
nyx
(03.04.09)
Konya'da olsan iddialı bir yöntem önerirdim ama olmaman varsayımıyla. Bioxin'i ben de yenilemek istiyorum. Sahiden işe yaradığı şeklindeki tiyoları Boynır Teki Nacar gibi firmalardaki yılların kozmetik uzmanı arkadaşlarımdan defalarca aldım. Ama sakın (yine yalanan bir vaka olmak üzere) Bioxin serunları gün aşırı kıçtan enjekte ettiriim deme zeval gelir vücutcezine. Bunu yapan birini tanıyorsan da acilen ilişkiyi kes. Mal mısınız lan kafaya dökülüyor o Allah Allah yhaaaaa!
0
follus cerebralis
(03.04.09)
saclarının dökülmesini önlemek icin, ilk etapta bir tampon yap derim. jöle falan kullanma, hadi kullandın diyelim jöleli saclarını yıkamadan uyuma, kırılıyor. şapka kullanma. önce bir sıfıra kazıt, daha gür cıksın. doktora görünmedende eczaneye gidip, ilaç kullanma. doktorunun yönlendirmesine göre ilac tedavisi kullanmakta fayda var.
0
scp
(03.04.09)
(bkz: propecia)
0
insantaklidiyapanmaymun
(03.04.09)
+1 propecia. gerisi yalan zaten zombikanı'nın yolladığı uzman tv videosunda da doktor aynı şeyi söylüyo.
0
coolspot
(03.04.09)
papatyalı tresan.
0
delikan76
(04.04.09)
öyle ilaçla, şampuanla falan erkek tipi dökülmenin önüne geçemezsiniz. hepsi geçici bir düzelme yaratır ama netice değişmez. mevsimsel, stres kaynaklı vs değilse dökülmeniz yani genetikse şayet geçmiş olsun diyorum.
0
coffee and cigarettes
(04.04.09)
(6)

format atma hakkında

izaleisuyuu
artık bilgisayarıma format atma zamanı geldi galiba. ancak şöyle bir sorunum var ki, silinmemesi gereken iki tane program var c'ye kayıtlı. haliyle format atarsam programlar silinecek ve bir daha yükleme şansım da yok, yüklesem dahi benim için asıl önemli olan o programların içerisindeki bilgiler.iş
artık bilgisayarıma format atma zamanı geldi galiba. ancak şöyle bir sorunum var ki, silinmemesi gereken iki tane program var c'ye kayıtlı. haliyle format atarsam programlar silinecek ve bir daha yükleme şansım da yok, yüklesem dahi benim için asıl önemli olan o programların içerisindeki bilgiler.
işte bu programları koruyarak format atma imkanım var mı ya da böyle bir program var mı?

not : eğer varsa böyle bir imkanım, ilkokul düzeyinde anlatırsanız çok makbule geçer.

pc : dell inspiron 6000 / win xp
0
izaleisuyuu
(27.03.09)
anladığım kadarıyla programların setup dosyalarına sahip değilsiniz. bunlar bir şekilde temin edilebilir ama sizin asıl tutmak istediğiniz dosyalar, programlarda çalışıp kaydettiğiniz dosyalar. öncelikle programları açıp ayarlar kısmından programların belgeleri nereye kaydettiğini öğrenin. ve o dizindeki bütün dosyaları seçip varsa başka bir sabit diske örn. D: E: kopyalayın, yoksa bir flash belleğe kopyalayın. eğer dizini bulamadıysanız programları kurulum dizinleriye komple kopyalayın. aslında programların isimlerini veya ne tür programlar olduğunu açıklayabilirseniz daha fazla yardımcı olabilirim.
0
hector cuper
(27.03.09)
aslında şöyle, bu programlar hukuk programları, birisi yargıtay içtihat programı ve icra programı. setup dosyaları ve cd'leri yok, yazılım firması gelip kendisi kuruyor ücreti mukabilinde. bu programları çok uzun zaman önce kurdurmuştum ve üyeliğimi de yenilemedim sonradan çünkü işimi görüyordu eski versiyonları da. şimdi onları silersem, yüklü bir ücretle yeni program yükletmek zorunda kalıcam amacım bu işi para harcamadan halletmek. dizin alma gibi bir şansım da yok sanırım.
programlardan birisi kazancı içtihat programı diğeri icrapro.
0
🌸izaleisuyuu
(27.03.09)
bu durumda ya format atmadan sisteminizi optimize edeceksiniz ya da tekrar kurduracaksınız programları.
0
hector cuper
(27.03.09)
program files içinden programların klasörlerini kopyala bir yere. çoğu zaman kurmaya gerek kalmadan çalışır çok komplike olmayan programlar. formattan sonra tekrar program files a atarsın bu klasörleri ve masaüstüne de bir kısayol yaratırsın.
0
ency
(27.03.09)
program files tan dosyaların tamamını kopyalarak başka bir bilgisayarda yine program files a koy. bakalım çalışacak mı? eğer ki çalışırsa yedeğini alarak atın formatı ,çalışmazsa farklı bir yol gerekli...
0
ykyt
(27.03.09)
@ykyt,
tam dediğin gibi yaptım, yalnız program açılırken şifre istedi, sanırım programı kuran firmadan şifre almak gerekiyor farklı bir bilgisayara kopyalayıp çalıştırmak isteyince. eğer öyle olmasaydı bu adamlar para kazanamazdı, herkes birbirine kopyalardı.
sanırım çaresi yok bu işin. yine de teşekkürler.
0
🌸izaleisuyuu
(27.03.09)
(9)

King'te koza girme olayı

joehigashi
Yeni yeni king oynamaya başladık lakin halen şu koza girme olayını çözemedik. Mynette oyunu oynarken o kadar enteresan şeyler oluyor ki bir oyuncu koz dediğinde diğer oyuncularda sonraki turdan itibaren mutlaka koza girmek zorunda kalıyor, bazen arada koza girmeyip cezaya girenlerde oluyor. iyice ar
Yeni yeni king oynamaya başladık lakin halen şu koza girme olayını çözemedik. Mynette oyunu oynarken o kadar enteresan şeyler oluyor ki bir oyuncu koz dediğinde diğer oyuncularda sonraki turdan itibaren mutlaka koza girmek zorunda kalıyor, bazen arada koza girmeyip cezaya girenlerde oluyor. iyice arap saçına döndü iş. Acaba oyunda koz olayı nasıl işliyor ? Herkes kafasına göre kozu istediği zaman söyleyebiliyor mu yoksa herkesin uyması gereken belli başlı kuralları mı var kozun ?
0
joehigashi
(26.03.09)
benim bildiğim ilk 4 el dışında istediğin zaman koz söyleyebiliyorsun. her oyuncunun iki kere koz söyleme hakkı var.
0
izaleisuyuu
(26.03.09)
herkes farklı oynuyor bunu, ilk turdan itibaren koz söyleyen de var söylemeyen de.

Biz arkadaşlarla ilk tur mecburi ceza oynuyoruz, ondan sonra ise isteyen istediği zaman koz söyleyebiliyor.
0
aves
(26.03.09)
İlk turda koz söylenmez arkadaşlar.
Söyleyeni dövüyoz biz masada genelde.. :)
0
zeki baba
(26.03.09)
ilk tur mecburi cezadır. sonra isteyen istediğini söyler.
0
sanal uyku
(26.03.09)
ilk dört tur koz söylenmez. oyun içinde de çakılmadan koz dönülmez.
0
ayiadam
(26.03.09)
kanlı kansız olayı sanırım bu biz oynarken de ilk tur kozsuz oynuyoruz bi de orda koz yükseltme de mecburi değil bazıları yükseltmeli oynuyor. arkadaşların da dediği gibi ilk turdan sonra kozlar söylenebiliyor.
0
elishafanz
(26.03.09)
tamamen oyun öncesi anlaşmaya bağlı, her yörede değişiklik gösterir. biz misal olarak ilk dört el mecburi ceza oynuyoruz, ama başka bir yerde son 8 el koz oynanıyor. kimisi kafadan koz giriyor. bazısı koz oynarken yükseltmeyi mecbur tutuyor, bazısı yükseltmiyor, bazısı sadece kozda yükseltiyor vs. bu tamamen oynadığınız kare ile oyun başı anlaşacağınız bir şey.
0
galahad
(26.03.09)
Hımm anladığım kadarıyla işin özeti şudur ki ilk 4 turdan sonra koz söyleme konusunda (-) lerde sürünenler özgür.. bütün oyuncuların uymak zorunda olduğu herhangibir sıralama falan yok ?
0
🌸joehigashi
(26.03.09)
ilk tur koz söylenmez ama bir de yükseltmesiz oynayan arkadaşları kınıyorum.
yükseltme olmadan koz olmaz. çünkü kendinin/rakibinin oyunculuğunu ön plana çıkarmasını engellemiş olursun.

mesela sen kozcusun. elinde kız as yok
sen 10luyu koydun masaya, koltuk altındaki kızı koyar bir de karşıdan veya dibindekinden as çıkarsa tamamdır operasyon. bu gibi denemeleri engellemiş olursunuz yükseltmesiz oynarsanız.

hatta biz eşli oynarız. çok ta keyiflidir.
0
Gulyadkin
(26.03.09)
(4)

bir götümüze girer mi sorusu da benden

kibritsuyu
parti lideri bir politikacının başlığına "kaptan mağara adamı'na (veya captain caveman'e) benziyor" yazsam götümüze girer mi. hayır çizgi film kahramanı da olsa bir süper kahraman. ama mağara adamı falan demek de "ayı" demek gibi olmasın.kendi yöntemimi uyguluyorum, bana denseydi "kaptan mağara adam
parti lideri bir politikacının başlığına "kaptan mağara adamı'na (veya captain caveman'e) benziyor" yazsam götümüze girer mi. hayır çizgi film kahramanı da olsa bir süper kahraman. ama mağara adamı falan demek de "ayı" demek gibi olmasın.

kendi yöntemimi uyguluyorum, bana denseydi "kaptan mağara adamı" ne düşünürdüm diye, hoşuma giderdi, gülerdim ben. o yüzden emin olamadım.
0
kibritsuyu
(11.03.09)
bizim politikacıları düşününce, bence gg. zorlayarak da olsa alınabilirler.
0
surprise
(11.03.09)
ya bu gg'nin genel bir çerçevesi yok. praetorler küçük bi ihtimal dahi olsa gg olabileceklere silinme onayı veriyorlar ama tutarsızlık var.
mesela bi köşe yazarına "yazarımsı" diye yazdiği için gg'den entrysi silinen olduğu gibi, rte'nin başlığında yazan "başbakanımsı" ifadesi içeren entryler kapı gibi duruyor.
0
izaleisuyuu
(11.03.09)
parantez içinde orijinal adını yaz. hatta resimlerine link ver (benzemese bile) inandırılığı olur. olmadı bide birbirebenzeyen ünlülere bkz ver.
0
ground
(11.03.09)
(bkz: #13455596) (bkz: #13459650)
aklıma ilk bunlar geldi. tabii volkan için dış basın bu ifadeyi kullandı ilk olarak. ve amaçları davranışını eleştirmekti. yazarlar da aynı amacı taşıyorlar. adamın sıfatı ile alay etmiyorlar. ancak ortada fol yok yumurta yok, kalkp bir kişiye quasimodo olsun, kaptan mağara adamı olsun, yakıştırmalar yapılırsa sanırım gg olur. tck madde 125 şöyle diyor: (bkz: tck 125). yani gg denebilir. tabii bence.
0
dopermen
(11.03.09)
(8)

Askerlik Sorusu

teritori
Efendim ben Ağustos'ta asker olacağım. Yani öyle bir planım var. "Şu celp döneminde uzun dönem daha çok alıyolar" gibi efsaneler dolaşıyor malumunuz. Var mıdır bunların gerçeklik payı? Ayrıca 1.80 boyunda, 96 kilo, 0.25 astigmat, geçmişte alerjik astım tedavisi görmüş olan benim nedir uzun dönem git
Efendim ben Ağustos'ta asker olacağım. Yani öyle bir planım var. "Şu celp döneminde uzun dönem daha çok alıyolar" gibi efsaneler dolaşıyor malumunuz. Var mıdır bunların gerçeklik payı?

Ayrıca 1.80 boyunda, 96 kilo, 0.25 astigmat, geçmişte alerjik astım tedavisi görmüş olan benim nedir uzun dönem gitme olasılığım? En azından komondo olma olasılığım nedir? İşletme mezunuyum.
0
teritori
(11.03.09)
efsanelere inanma, okuduğun bölüm genelde belirleyici olur. komando için biraz hantalsın sanki sanmıyorum.
işletme mezunları genelde kısa yapar.
0
izaleisuyuu
(11.03.09)
genellikle onların hepsi efsane olarak kalıyor. ben gitmeden önce de " sen inşaat mühendisisin kesin uzun çıkar" demişlerdi. kısa çıktı :)
0
Poly
(11.03.09)
öncelikle açıköğretim mezunuysan olamıyorsun.. kural yok ama almıyorlar uzun dönem olarak.. onun dışında gözdeki bi problemde komando olmazsın merak etme..refüze olursun tuzla'ya gidersin*.orası da eğirdir kadar olmasa da hatırı sayılır bi eğitim verir.

ben de geçen ağustos döneminde başladım askerliğe hala devam ediyorum yedek subay olarak.. bizim dönemde öğrendiğimiz 30000 kadar kişinin başvurduğu ve 3000 kadar asteğmenin alındığı yönündeydi.. yaklaşık %10 yani.. diğer dönemlerde durum nedir bilmiyorum..

edit: gerçekten hurafelere inanma.. hele sen şu mezunusun kesin çıkmaz kesin çıkar diyenlere hiç inanma.. ben uluslararası ilişkiler mezunuyum, tuzla'da işletme mezunundan sınıf öğretmenine, makine mühendisinden matematik bölümü mezunlarına kadar her bölümden 500'ün üzerinde asteğmen aday öğrenci vardı. benim yorumum türkiye'de üniversite mezunu her erkek potansiyel piyade asteğmen adayıdır. tek belirleyici olan açıköğretim mezunu olmak.
0
hareket saati gecmis otobus kaptani
(11.03.09)
Tamamen askeriyenin -yahut asal'ın- orgeneral keyfi ile alınıyorsun. Tabii halihazırdaki ihtiyaca göre alıyorlar ama kurada senin fiziksel yahut mental durumun, ben kısa istemem aga subay doğmuşum ve ya benim acelem var kısa isterim dileklerini sallamıyorlar hiç... :)

ağustos celbinin en pis tarafı sıcaktır. gerisi mühim değil. günler uzun başlayıp gittikçe kısalacak, ramazan ve kurbanı geçireceksin. Hasılı iyidir iyi. :))
0
kadim kishi
(11.03.09)
Ağustos ve Aralık'ta uzun dönem çıkma ihtimali daha düşük olması lazım. Çünkü üniversiteler yaz başlangıcında mezun veriyor ve bu dönemlerde tecilini bozdurup askere gidenlerin sayısı daha fazla oluyor. Dolayısıyla senin uzun dönem çıkma olasılığın azalır. Benim duyduğum Nisan ayında daha az üniversite mezunu askere gittiği için bu dönemden daha yüksek oranda asteğmen alındığıydı.

Ama bunların hepsi efsane de olabilir.
0
hiko seijuro
(11.03.09)
Artik komando sadece profosyonel asker aliyolar. 2008 celplerinden sonra komando alinmayacagi aciklandi. Bunun disinda isletme mezunu oldugun icin uzun gitme olasiligin daha az, fakat Aralik celbine gore daha fazla.
0
polifonik osuruk
(11.03.09)
bir de abi iş komando olmamakla bitmiyor. mesela seni topçu asteğmen yapıp silopideki karakollardaki topçu bataryalarına asteğmen olarak da gönderebilirler kura çekersen. ki bizim dönemden giden oldu. bölümün askere gideceğin yerle pek bir alakası yok. ki gideceğin celp döneminde muhtemelen geçtiğimiz ağustos dönemlerine bakıldığında çok daha fazla üniversite mezununun gideceği dönem olacak. bende ağustosta başladım askerliğie sıcaktan bünye mahfoluyor ama kilo veriyorsun eğer bunu istiyorsan senin için güzel olacak.
0
yazar kasa
(11.03.09)
kkk'nin sitesinde yuzde olarak yer aliyordu bu bilgi. siteden gidince bulamadim ama daha onceki bir soruya verdigim cevap ve google aramasi ile sunu buldum:

www.google.com.tr

tabii sadece bu yuzdelere guvenip gitmeyin, hic belli olmaz diyerek "sorumluluk kabul etmem" uyarimi da yapayim.
0
ainothia
(11.03.09)
(27)

bilim ve teknik'te darwin'e sansür! #2

uyuzcan
öncelikle, (git:63069)ben dayanamadım, kendime küfür ettim filan, sonunda bir metin oluşturdum. sözlük'e de koydum hatta metni. şimdi senden ricam şudur, rötuş yapılması gerekiyorsa belirt bana yoksa altına imzanı at gönder tübitak'a (iletişim adresi: [email protected])bu da metin:Kurumunuz bünyesi
öncelikle, (git: 63069)
ben dayanamadım, kendime küfür ettim filan, sonunda bir metin oluşturdum. sözlük'e de koydum hatta metni. şimdi senden ricam şudur, rötuş yapılması gerekiyorsa belirt bana yoksa altına imzanı at gönder tübitak'a (iletişim adresi: [email protected])

bu da metin:

Kurumunuz bünyesinde aylık olarak yayımlanan “Bilim ve Teknik” Dergisi Mart 2009 sayısı kapak konusunun son anda değiştirildiğine dair iddialar yazılı ve görsel basında yer almaktadır.

Söz konusu iddialara göre; adı geçen derginizin ilgili sayısının kapak konusu, Charles Darwin ve ortaya attığı “Evrim Teorisi” iken, son anda Kurumunuz Başkan Yardımcısı ve “Bilim ve Teknik” Dergisi Yayın Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ömer Cebeci tarafından veto edilerek değiştirilmiş ve konu derginin içeriğinden çıkarılmıştır.

Yazılı ve görsel medyada yer alan bu iddia yanlış ise tarafıma ve kamuoyuna gerçekte ne olduğunu açıklamanızı arz ederim.

Ancak eğer iddia doğru ise; biliniz ki:

Adı “Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu” olan bir kurum tarafından, tüm dünyada bilim adamlarınca kabul görmüş ve ortaya atılmasının ardından 150 yıl geçmesine rağmen bilimsel antitezi oluşturulamamış bir kuramın (teoremin) yok sayılması yalnız ve ancak bilime ihanettir.

UNESCO tarafından doğumunun 200’üncü ve teorisini ortaya atışının 150’nci yıldönümü dolayısıyla, yaşadığımız yıla adı verilen Charles Darwin’in Evrim Teorisi, bir takım çevrelerin yok sayma ve karalama politikalarına rağmen bilim dünyasının olmazsa olmazlarındandır.

Bilimsel gerçekler, siyaset çevreleri tarafından görmezden gelinse bile, günümüz koşullarında herkesin ulaşabileceği kaynaklarla korunmaktadır. Dolayısıyla, kurumunuz bilim adına saygınlığını korumak istiyorsa, bir an önce sansürden uzaklaşmalıdır.
0
uyuzcan
(11.03.09)
teşekkürler uyuzcan.

hatta birkaç gün yukarıda kalsa iyi olur.
0
sql
(11.03.09)
selçuk alsan'dan sonra bilim tekniğin pek pibi fiyakası kalmadı.
birde güdümlü olunca iyice heder etti kendini.
bu mailler işe yarayabilir ancak alıp okumamak daha etkilidir bence.
0
etna
(11.03.09)
wwweski.tubitak.gov.tr

bu adresten bilgi edinme kanunu çerçevesinde de bilgi isteyebilirsiniz. uygun bir üslupla yazarsanız cevap vereceklerdir. uyuzcan'ın metni gayet güzel, ilk 3 paragraf gönderilebilir.
0
izaleisuyuu
(11.03.09)
ben metnin tamamını gönderdim, çünkü gayet güzel olmuş, ilk 3 paragraf gönderilirse anlam bütünlüğü kalmaz diye düşünüyorum, yani bu durumun açıkça sansür olduğunun ifade edilmesi gerekiyor.
teşekkürler
0
libera
(11.03.09)
sansürü desteklediğim için göndermedim. ben tübitak'ı kutladığımı gönderen bir mail attım. sizin de demokratik hakkınız elbette. yollayınız.
0
detroitli kizil
(11.03.09)
bilgi edinme formu yoluyla işin aslını öğrenen olursa beni veya burayı veya sözlüğü de aydınlatabilir mi?

bu arada detroitli kizil arkadaşımız, sansürü destekleyerek bize demokrasi dersi vermiş.
ama işin en başında bir "düşünce özgürlüğü"ne vurulmuş darbe var. kendisine demokratik haklarımızı bize anlatacağına, demokrasi, özgürlük neymiş öğrenmesini öneririm.
0
eyke
(11.03.09)
13 Mart cuma günü ODTÜ Stadı'nda bir eylem planlanıyor. Denmiş ki:

"Darwin'in Doğumunun 200. Yılında, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi'nin
EVRİM sayısını sansürleyenlere "EVRİM"li kapak fotoğrafı veriyoruz!
Galileo'nun da dediği gibi dünya, "her şeye rağmen dönüyor." ODTÜ
"Devrim" Stadyumu'ndaki eylem günü fotoğraflarımız, "BİLİM ve TEKNİK
Dergisi" Nisan 2009 sayısına "kapak" olsun! Bilim dünyasına yön veren
ana dinamiklerden ODTÜ camiası olarak, TÜBİTAK'tan Bilim ve Teknik
Dergisi Mart 2009 sayısını telafi edecek bir "özür kapağı" bekliyoruz.

Ayrıntılı bilgi için odtuevrimesahipcikiyor.wordpress.com
0
selimse
(11.03.09)
uyuzcan, ben de kopyala yapıştır yapıp şimdi gönderiyorum. sözlük'ten attığın iletiyi de gördüm. yalnız bir de bilim ve teknik'İn iletişim adres mevcut. o da şudur: [email protected] . ayrıca bilim ve teknik yazıişleri müdürlüğünün numarası: 0312 427 06 25
0
beccaria
(11.03.09)
nasıl antitezi oluşturulamamış, kanıtlanamamış ki zaten neyin antitezi. tübitak sansüründe haklı, destekliyorum. bende destek mesajı gönderdim bilakis.
0
sokak cocugu
(11.03.09)
herhalde "sansürü destekliyorum" diyebilecek insanlar bir tek bizim memleketten çıkıyor. insanların daha ağzından çıkanı kulakları duymuyor herhalde. yahut demokrasi diye kıçlarını yırtıkları zaman asıl istediklerinin demokrasi değil de kendilerinin başta olduğu bir diktatörlük olduğunu görüyoruz. birileri de bunu darwin masa başında "ulan allah'ı nasıl inkar ederim" diye düşünürken bulduğunu zannediyorlar ya trajikomik! evrim kuramı darwin'in malı değil. masabaşında üretilmiş bir şey hiç değil. darwin'in naçiz bedeni çürüyebilir, insanların uydurdukları dogmalar çürür ama bu sürekli geliştirilen, eksikleri tamamlanan, ölçüm ve deneylerle kanıt bulunan ve dahası bugün bildiğimiz pekçok bilimin temelini oluşturan bir kuramdır. zannediyor musunuz ki kök hücre çalışmaları evrim kuramından bağımsızdır? bugün bu sayededir ki domuzdan alınan kalp kapakçığı cleveland'da bir takım müminlerin kalplerine takılabiliyor. bir yandan laf yetiştirmeye çalıştığım için kendime kızıyorum. kör inançlı insancıklar!
0
beccaria
(11.03.09)
Kampanyayı daha somut sonuç alacak bir biçimde yönlendirmeye ne dersiniz? Mesela Tübitak, bu sayıda yayımlamadığı Drawin yazılarını ve Darwin kapağını bir sonraki Bilim ve Teknik'te yayımlasın. Bu konuda baskı yapalım mı?
0
beccaria
(12.03.09)
@beccaria: iyi fikir bence...

yukarıdaki metnin sonuna şöyle bişi eklenebilir göndermeden önce: "Bilim ve Teknik Dergisinin Mart 2009 sayısında yayımdan kaldırılan bölümün sonraki ilk sayıda yayımlanmasını talep ediyorum." gibi...
0
🌸uyuzcan
(12.03.09)
arkadaşlar konuyu ekşi sözlük'te bir kampanya haline getirdim:

sozluk.sourtimes.org
0
beccaria
(12.03.09)
@beccaria

darwin teorisine inanmak zorunda mıyız, inanmıyorum, koftiden, çapadan çupadan bir teori işte. bunun içinde bilim teknik yönetimi bunu uygun görmemiş, bu cihetle onları kutluyorum. insan psikolojik olarak bir yere kapak atmak ister sosyolojik olarak da böyledir. kendisini orada daha mutlu hisseder zira onun gibi düşünen insanlar vardır o cemiyette. darwin böyle düşünmüş sende onun düşündüğünü düşünüyorsun.
0
sokak cocugu
(12.03.09)
kimse sana darwin teorisine inan demiyor. zaten evrim teorisi darwin'den beri oldukça geliştirildiği için burada evrim teorisinden darwin teorisi diye bahsedecek kadar cahil insan da bulamazsın kolay kolay. daha hakkında hiçbir şey bilmeden binlerce bilimadamının asırlar boyunca birlikte geliştirdiği bir teori hakkında "koftiden, çapadan çupadan" demen saygısızlık, cehaletin ve bağnazlığın yüzünden buna inanmadığın için bunun sansürlenmesini savunman da faşistlik göstergesidir. umarım bir gün kapağı attığın o çukurdan çıkabilirsin.
0
nickini vermek istemeyen suser
(12.03.09)
işin komik yanı birileri dinlere veya kutsal kitaplara "koftiden çapadan çupadan din işte/peygamber işte/kitap işte" dediğinde kimileri bunu hakaret sayıyorlar. ben hâlâ "sansürden yanayım" kısmında takılı kaldım :)) bu arada bilimsel olgular inanç konusu değildir. şurada ayrıntılı bilgi var bak (bkz: mikroplara inanmıyorum)
0
beccaria
(12.03.09)
bir kere inanmıyorum ama saygı gösteriyorum diyen aslında saygı göstermiyordur, takiye yapar saygı duyuyorum der. ben bunu yapmıyorum, inanmıyorum saygı da duymuyorum. cahil olmak demek düşünmemek demek, sen düşünmemişsin ki bunun için de bizatihi bağnazsındır. ben tepedeyim hocam görememişsin ki yukarıya bakamıyorsun demek ki aşağılardasın. boynun büküktür belki de.
0
sokak cocugu
(12.03.09)
beccaria, dediklerinin tamamına katılıyorum ama şunun haricinde: "bilimsel olgular inanç konusu değildir."

bunu mikroplar için söyleyebilirsin ancak evrim teorisi için hayır. sonuçta bu bir teoridir. ve kimler kabul ederse etsin, ispatlanamamıştır.

ben sana 2 den büyük her çift sayı iki asalın toplamıdır desem, sen buna bir karşı örnek bulamazsın ancak tamamıyla kabul edemezsin de, bulunmuş bir ispatı yoktur çünkü. buna benziyor. yani dünyanın döndüğüne inanmıyorum demekle, evrime inanmıyorum demek, kesinlikle birbirlerinden ayırt edilmesi gereken olgulardır.

düşünce özgürlüğünü destekliyor olabilirsiniz, sansürü kınarsınız ama evrime inanmıyor diye kimseyi kınayamaz, cahil gözüyle bakamazsınız. çünkü bu düşünce özgürlüğü denen oldu çift yönlü çalışıyor.

saygılar.
0
eyke
(12.03.09)
bilimsel kuramlarla ilgili yanlış bilinen şeyler var sanırım. birincisi bilimsel kuram demek varsayım demek değildir, tez değildir, faraziye değildir, nazariyedir. yani gündelik hayatta kullnadığımız "ya senin teorin bence doğru değil"den farklı bir anlam taşır. mesela küresel ısınma da bir kuramdır. einstein da en nihayetinde bir kuramcıdır.
bilimsel kuramlar masabaşında yapılmaz. deneyle, ispatla yapılır. "ya bence biz canlılar evrimleşerek gelmişisizdir. olsa olsa böyledir." diye kuram oluşturulmaz.

üstelik evrim herhangi bir kuramdan çok fazla bir şey. bugünkü bilimsel ve tıbbi çalışmalarda evrim olmasaydı hiçbir şey yapılamayacaktı. hatta bugünkü pek çok bilim evrim kuramı olmasaydı işlemez hale gelirdi. örnek mi? antropoloji, biyoloji, genetik, hayvandan insana hücre ve doku nakli ve kökhücre gibi konularda tıp, dinozorbilim, zooloji...

bilim dünyasında evrim'in doğruluğu yanlışlığı tartışılmıyor. evrim adı konmamış bir kanun. daha geçen national geographic'de evrim'in artık kanun adıyla anılmasına dair bir belgesel yayınlandı. örnek isteyen bana saygın akademik bilim dergilerinde yayımlanmış ve evrim'in aslında gerçek olmadığını ispatlayan, bırakın ispatı iddia eden bilimsel makaleler göstersinler. yalnız öyle sızıntı'da falan yayımlanmışlar değil, bildiğiniz science review'larda yayımlanmış olan, deneylere, ölçümlere dayalı, dipnotlar içeren akademik metinleri kastediyorum. ispatlanamamış bir şeyin aksi kanıtlarının bilim dünyasınca tartışılması gerek. böyle bir tartışma yok, aksi iddialar yok. evrim ispatlanmamış demek aksi yönde deney ve gözleme dayalı bulguların olması demek. nerede bu bilimsel deney ve ölçümler? mesele sadece "ya alt tarafı teori işte. adam düşünmüş bulmuş, ona hak verenler de aynı görüşteler işte"den ibaret değil mesele. bilim dünyasında "hmm bence haklı evet" ile iş yürümez. sosyal bilimlerde iş biraz daha farklıdır. işin kuramsal yanı gerçekten çetrefillidir ve daha çok görüş ayrılıkları olur. ama fen bilimlerinde iş böyle değildir.


bu arada @ sokak çocuğu/ (bkz: sansürü savunmak) :))
0
beccaria
(12.03.09)
Sansürü savunmak değil fakat şoyle bir şey var.Bu kişi normalde olmayan kapağı son dakikada değiştirmişler.
0
liberal
(12.03.09)
Tepkileriniz sonuç verdi, tükürdüklerini yalamaya başladılar. Takipçisi olalım bakalım sözlerini yerine getirecekler mi..?
www.hurriyet.com.tr
0
hasanikisalakosmandört
(12.03.09)
Başımıza daha çooook şey gelecek.Bu sadece, daha sonra olabileceklerin küçük bir işareti.
0
medusa
(12.03.09)
eyke güzel demişsin. goldbach hipotezi gibi değil darwin teorisi. goldbach hipotezinin bir dayanağı var matematiksel olarak ama darwin teorisin bir dayanağı yok. darwin teorisi tıbbın gelişmesine ışık tutmuştur ben buna bir şey demem, eyvallah. ama bir dayanağı yok bu yüzden evrim teorisi kanıtlanamıyor. aslında bu kayıkçı kavgasından başka bir şey değil.


@jinglehells

"kanit arama direk teslim ol diyen butun dinlerin hepsi ortadan kaldirilmali, kurumlarin hepsi kapatilmalidir!". din diye bir şey yok aslında, olgusal olarak. insanlar din demişler ve bir kalıba koymuşlar, kalıba sığmaz bu. din bir şekilde hayattır. din insanlara ne yapmaları gerekenleri öğütler, yaparsın veya yapmazsın özgürsündür. din bana hırsızlık yapma demese ben gidip hırsızlık mı yapacağım. bana fakirlere yardım etme dese ben gidip fakirlere yardım etmeyecek miyim. din zaten insanların yapması gereken, var olan şeyleri salık verir. ben bir iyiliği emrediyor veya bir kötülüğü, fenalığı yasaklıyor diye yapıyorsam hiç inanmayayım daha evladır, bunlar din olmasa dahi yapılması gereken şeylerdir.

tamam, bu sansür kaldırılsın, mutlu olun. yayınlandığı zaman ne müteessir olurum, sansürlendiği zaman da mesrur. o kadar kafaya takılacak bir mevzu değil.
0
sokak cocugu
(12.03.09)
fikrimi değiştiriyorum, sabit fikirli değilim. yayınlansın, özgürlük var bu dünyada az da olsa. insanlar fikirlerini savunsun, kanıtlamaya çalışsın. başörtüsü mevzu bahis olsaydı ve sansürlenseydi misal darwin sansürüne infial gösterenler umumiyetle destek verecekler miydi bu önemli. misali ordan verdim ki tam anlaşılsın.
0
sokak cocugu
(12.03.09)
butun bir sayiyi darwin'e ayiracaklarini da belirtisler. ben yapilan kamuoyu duyurusuna yurekten inaniyorum. tubitak'in uluslararasi namini boyle bir sey yuzunden karalamalari kadar absurd baska bir sey olamazdi. simdi butun medya'nin ve tubitak'a laf soyleyenlerin ozur dilemesi gerek, hicbir aciklamayi beklemeden vur allah vur.
0
bir varmis bir yokmus
(12.03.09)
TUBITAK'ta calisan bir arastirmaciyim. Ulkemizde kimi siyasi akimlara kapilip bir acik buldum saldirayim tarzinda orneklere alistigimiz icin ne oldugunu bildigim kurumum hakkinda yukarda kimi arkadaslarin yazdigi haddini asan degerlendirmeleri cok canimi sıkmıyor. Gel gelelim bu soylentiler kulaktan kulaga 3 kere gectikten sonra dusunme ve sorgulama yetenegini coktan kaybetmis cogunluk icin "inanmak istedikleri" bir "gercek" haline donuveriyor. Bu yanlisliklarin kurumuma verdigi zarardan rahatsizim. Olayin aciklamasi resmi olarak yapildi. ( www.tubitak.gov.tr ) Vatandas olarak uyuzcan arkadasimin tartismayi baslattigi ilk mesajin ilk 3 paragrafi, herkesin soylentiler arasinda dogruyu ogrenmek icin takip etmesi gereken bir yoldur. Bunun yaninda ozellikle siyasi heyecana kapilip bilgisizce TUBITAK'a saldiranlar bu guzide kurumu siyasasi arac olarak kullanmaya calisacak kadar kuculmuslerdir. hasanikisalakosmandört!! son lafim ozellikle sana! Sulfurik asiti nick olarak sececek kadar bilim asigimisin yoksa yanina 5 tane daha ornek koyamayacagin bilesimin 3 elementten olusan formulunu unutmamak icin kodlayarak nick sececek kadar ahmak misin merak ediyorum. Benim imzam da purik asit formuluyle iliskilidir ama TUBITAK'ta gururla calisan bir arastirmaci olarak seninle ayni tarafta olacagimi hic sanmam!
0
burakb
(13.03.09)
@memed

Arkadasim ahlak kelimesinin en zahmetsiz ulasabildigim tanimi su sekilde: "Ahlak, kelimenin en dar anlamıyla, neyin doğru veya yanlış sayıldığı (sayılması gerektiği) ile ilgilenir." Kendi ahlak anlayisim uzerinden ozellikle tanim yapmadim ki yonlendirme yapiyor demeyesiniz. Ahlaksizlik sadece kufur etmekle olmaz -- eger yukarda onu gormeyi bekleyip de gormuyorsan ve ahlaksizlik bunun neresinde diye soruyorsan --. TUBITAK gibi bir kuruma "tükürdüklerini yalamaya basladilar" gibisinden bir laf sarf etmek benim "ahlaksizlik" tanimima giriyor. Yine de icini rahatlatmak icin bu kelimeyi "haddini asan" olarak degistirdim. Diger ornekleri burada tekrar etme niyetim yok. TUBITAK'i siyasi heyecanlarina alet eden ya da "sansür" gibi cirkin laflarin yanina koyan diger ornekleri bir zahmet kendin oku. (Gaza gelip bilgisizce yazanlara diyecegim yok, onlar cogunluk ne derse ona inanir.)
0
burakb
(13.03.09)
(36)

doğum gününde arayan eski sevgili

abtash
Merhaba gece kuşları, hikaye uzun baştan kaçabilirsiniz ancak yardımınıza ihtiyacım var, özellikle bayan suser'ların. saat 12'ye 1-2 dk kala yurt görevlisi geldi imza için aşağı çağırdı, indim attım tam içeri gelirken telefon çaldığını fark ettim açamadan sustu. arayan eski sevgiliydi, ayrılalı 1.5
Merhaba gece kuşları, hikaye uzun baştan kaçabilirsiniz ancak yardımınıza ihtiyacım var, özellikle bayan suser'ların. saat 12'ye 1-2 dk kala yurt görevlisi geldi imza için aşağı çağırdı, indim attım tam içeri gelirken telefon çaldığını fark ettim açamadan sustu. arayan eski sevgiliydi, ayrılalı 1.5 sene oldu en son bayram'da sıradan bir mesaj atmıştık o kadar(ha bir de onun dışında geçen ay rüyamda gördüm kötü olduğunu sandığım için mesaj attım iyiyim dedi o kadar). geçen sene doğum günümde aramamıştı beni, onun doğum günü temmuz'daydı ben yanına gittim (yazlıklarına). sahilde birlikte oturduk falan, kah hüzünlendik kah güldük güzel geçti, amma velakin yeni sevgilisi ile hala görüştüğünü sonradan öğrendim ve bu adam benimle görüştüğünü öğrenince baya kızmış, doğum günü için aldığım armut koltuğu bile atmasını istedi falan, neyse o arada üstte belirttiğim 2 sefer dışında hiç görüşmedik. neyse ben aradım onu dedim kontör yok arayabilir misin? aradı 2 saate yakın konuştuk (yeni kapadım). havadan sudan eskilerden falan konuştuk, konuşma arasında anladım ki 1 yıldır çıktığı çocuktan ayrılmış. ancak bana diyor ki sakın umutlanma, kesinlikle dönmem. ben hala deli gibi sevmekteyim o da farkında ve şaşırıyor nasıl hala bu kadar seviyorsun falan. seviyorum işte. kesinlikle dönmem diyor, ancak benim ona karşı içimdekileri bile bile doğum günümde aradı beni ve 2 saat konuştuk, geçen yılların hatırına aradı diyelim ki, niye bu kadar uzun sürdü o zaman? bana kesinlikle ümitlenme seni incitmek istemiyorum diyor ama o benim hayatımın bi parçası. çok büyük bir umut oldu içimde ona karşı, ama söyleyemedim tabi, kendini suçlu sorumlu hissetmesin diye.. dünyalar tatlısı iyisi bir insandır kendisi, cidden. sürekli kendisini hak etmediğimi falan söyler. ha bir de onun hemen hemen benim kadar eski çok yakın bir erkek arkadaşı var, benden daha yakın belki. başlarda sorundu benim için ama artık kardeşim gibi o da. sevdiceğim, o arkadaşını çok sevmesini kendine yediremiyor falan filan.

ey suserlar, umutlanmakta haksız mıyım, haklı mıyım? bu olay olmasa da ben zaten içimde yaşıyordum bazı şeyleri. ama bu olay çok sevindirdi beni, geçen sene aramayan insan bu sene aradı ve 2 saat konuştuk.

buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ediyor ve düşüncelerinizi bekliyorum.
0
abtash
(05.03.09)
geçen sene daha ayrılığınız tazeymiş, aramak istememiş. ama o arada görüşmüşsünüz, konuşmuşsunuz, sen aramışsın vb. aranızdaki ilişkiyi artık bitmiş olarak görüyor ve seni cana yakın bir dosta çevirmiş zihninde. eski sevgililer bazıları için düşman olur, bazıları için potansiyel gecesibirlik ilişki olur, sevişdeş olur vb., bazısı için de candan dost olur. seni dost olarak görmüş iki saat konuşmuş. belli ki kendisinin de sorunları var ve arayacak kimsesi yok. maalesef diyorum ki umutlanma.
0
beccaria
(05.03.09)
bir süre umursamamayı başarırsanız, hatta yeni bir kız arkadaş bulursanız tekrar size dönecektir..
şahsi görüşümdür, muhtemel başarı %90dır ama gene de sorumluluk kabul etmem :)
0
erostrada
(05.03.09)
umursamamayı başaramam malesef, çünkü ihtiyacı olduğunda yalnız kalmasına gönlüm el vermez, ileride tekrar birlikte olmak için bile. o kadar seviyorum uleen.
0
🌸abtash
(05.03.09)
ilk olarak cidden ümitlenme. bu kadar aradan sonra arayıp "kendisini hak etmediğimi falan söyler." bu tarz cümleler koruyosa gerçekten öyle düşündüğü içindir. fazla üstüne hayatından tamamen cıkmasını saglama daha kötü oluyo :D (acaba nerden biliyorum)
0
rurouni
(05.03.09)
doğum gününüz kutlu olsun öncelikle.

dönmeyeceğini açık açık beyan eden biriyle mevcut ilişkinizi de gözden geçirin derim hatta, eğer her görüşmenizde böyle dalgalanmalara sebep olacaksa içinizde.
0
uyuzcan
(05.03.09)
eğer sizi beccaria nın dediği gibi sadece çok acaip yakın arkadaş mertebesine koyduysa ve üstelik bunu; onu cok sevdiğinizi bile bile yaptıysa yani ı ııııhh demek ki sandığınız kadar iyi biri değil, dünya üstünde arkadaş mı kalmadı ayrıca yahu? bana göre eski dostumu bi arayayım olayından fazlası var bu durumun içinde. ha tabi 2 saatlik bi konuşmadan acaip derin manalar çıkarmamak da lazım hevesli tazeler gibi atlamayın olayın üstüne biraz ağırdan alıp işi oluruna bırakın mesela o sizi ne güzel aradı değil mi? ben olsam 1 hafta sonra da kendim ararım "naaptını merak ettim geçen şöle demiştin ya noldu o nasılsın?" derim nabız yoklarım, sen de istediğin zaman ara seninle böyle rahatca konuşmak çok güzel yani aslında falan derim. Ha buarada kesinlikle geri birleşmek istiyorum şeklinde konuları kendiliğinizden açmayın yani bence direk işkillenir kendisini suçlar aradım diye böyle olmuş der aramaz :) 1 yıldır sanırım doğru düzgün bir şekilde hayatında yoktunuz değil mi işte size harika bir fırsat tekrar hayatına girmek için. ama nolur 1 aya çıkcam tekrar onunla modunda girmeyin olaya bırakın size alışsın bi süre hayatında yer açsın, varlığınız mutlu etsin falan haa bunları yaparken belli bi snırı gizemi mutlaka koruyun ama yav bi anda can dostu olarak görmeyecek kadar gizemli oln arada falan merak etsin kimle naaptı acaba gibi. ama yakın davranın güldürün işte. zaten bi süre sonra olay şu anki muğlaklığından çıkar daha net olur herşey. kolay gelsin.
0
sleep may be the enemy
(05.03.09)
haksızsın.
geçen sene sevgilisi yüzünden aramamıştır: ya arayamayacak kadar kafası doludur ilişkisiyle, unutmuştur ya da ararsa çocukla araları bozulabilir diye yapmamıştır. kavga gürültü ayrılmadığınızı varsayarsak iki saat konuşmanız da gayet doğal. bir zamanlar aşık olduğun insanla tabi ki diğer insanlardan çok daha fazla konuşacak şeyin olur; ki son görüşmeniz üzerinden uzun bir zaman geçmiş, hem konuşacaklar birikmiştir, hem de özlenmişsindir normal olarak.
seni haketmediğini söylüyorsa haketmiyordur, ama tabi bu işlerde adalet aranmıyor; sen onu seviyorsan, senin için en iyisi odur.
iyi biri olduğunu söylüyorsun, umutlanma diyorsa da vardır bir bildiği. umutlanma.
0
simona
(05.03.09)
erostrada'nın söylediğini yaparsan olur.. seni güzel bi hatunla görmesini sağlarsan şansın on kat artar. yoksa sen kovaladıkça kaçacaktır. yani ben aksini göremedim henüz..
0
wolkymus
(05.03.09)
ya peki sence umutlan diyebilir miydi ki? hadi neyse saçma bi soru oldu senin çooook sevdiğini biliyorsa sana en ufak işaretinde olayın tamamen son hızlda gelişeceğini bildiği için direk önlemini almış ne deseydi yani? bunlar klasik şeylerdir ben seni haketmiyorum falan filan... ayrıca da çok sevdiğinizi biliyorsa niye arasın? biri beni çok sevse ümit vermemek için aramam 2 saat de konuşmam. yani bence böyle dedi ben umudu keseyim o zaman diye bakmayın olaya yav biraz üstüne gidip bakın bakalım yüzeyde böyle gözüküyor ama biraz kazısan altından ne çıkcak? uğraşmaya değer mi anlarsın zaten.
0
sleep may be the enemy
(05.03.09)
(bkz: hic gelmeyecek birisini beklemek) siradan bir konu ba$ligi degildir, senin ba$indan gecenlerin benzerini ya$ami$ o kadar cok insan var ki, bir goz at derim ben.
ayrica yeni bitmi$ ili$kiden sonra, maziyi yad etmek sikca yapilan bir eylemdir. bu ki$inin yakin gecmi$inde sen varsan ve dostca yakla$mi$san, belli ki seni dertle$ecek biri olarak gormu$. donmuyorlar arkada$im, donseler bile eski tadi kalmiyor. icin buruk bir halde, ukteler ile dolu bir gonul ile oyle $uursuz dola$iyorsun.
biraz gaddarca yorum yaptim ama soylediklerimin aksi $ekilde geli$en bir olay ya$amadim, gormedim. ben de umutlanma diyorum.
ps: kiskandirma olayi aklindan bile gecmesin. olacagi varsa da olmaz.
0
karaktersiz
(05.03.09)
bayan dusuncesı ıstemısın belırteyım;
gecen sene aramamıs ıhtımaller ana hatları ıle 2 tane ve belırtılmıs 1 sevgılısı 2 ayrılgın yenı olması
bu sene aramıs ıhtımaller yıne 2 tane
1 gercekten dost canlısı yaklasıyor
buraya kadr hersey normal
2. ihtımal o sevgılsınden yenı ayrılmıs bır kızdır ve malum bır kız davranısı olaraktan eskılerı bır yokluyor olabılır. çokça yapılan hata ise bu yoklamalara erkek cınsı tarafından kanmaktır.
arkdasım ozel degılse ayrılan kımdı sızın ılıskıde
yanı ıkı taraf ortak kararıdır ama bı taraf daha bı domınantır. eger kız ayrıdlıysakı oyle gozukuyor uzak dur derım. bır kere bırakan için bırdaha bırakmak pekte zor degıldır. ustelık bırseyler başlarda bırakılıp senden sonrakı eskı sevgılıye gerı donersekı -tuzak ıcınde tuzak- pek hoş olmaz.

bunlar kızlar tarafından yapılan tıpık oyunlardır. yutmamak gerekır.

ama ınsalah ben yanılıyorumdur.

dıp not: eger kızcagız sızın ona karsı zaafınızı bılıyorsa benım tezım guçlenır haberın ola

iyi geceler
0
piqolet
(05.03.09)
sana bişi diyeyim. hayatından tamamen çıkmasını sağla. yazından anladığım kadarıyla sen benim lacivertimsin. eğer onu görmeye, onla konusmaya devam edersen sadece kendine acı cektirmis olacaksın. hatıralarını sil önce. onun eşyalarını çöpe atarak başla. bir yere kaldır demiyorum bak. çöpe at ona iade et, ulaşamıyacağın bir yerlere yolla anlıyacağın. sonra kendini eve kapama, hayatına özen göster. gerekirse anti-depresan al. hayat tarzını değiştirmeden olabildiğince yalnız kalmamaya bak.

ama onu unutabilmek için ilk önemli şey unutmak istemen. sen en zor evreleri atlatmışsın zaten. unutma kısmı kalmış bir tek sende. neredeyse aynı yoldan ben geçtim. doğum günümde "doğum gününüz kutlu olsun isim soyisim" şeklinde bir mesaj attı. o mesajdan sonra unutucam dedim hırslanıp. o kadar gaza gelmişim ki iki gün sonraki doğum gününü unuttum kızın. kendine gazlanacak bir sebep bul.

yanlış anlama ama o kız seni hazır lokma olarak görüyor. yarın kimse ile beraber olamazsa ilişkileri düzgün gitmezse sığınabileceği bir limansın sen. seni haketmiyordum, yok sen benim için hala çok değerlisin gibi laflarla seni kendine daha da çok bağlıyor. düşme bu tuzaklara aç gözünü. hayatından tamamen çıkar, yoksa hep acılar içinde kıvranacaksın. çok ciddiyim.

duygusallığa romantizme yer yok hayatında şu anda. alabildiğine realist ol. bir çift gördüğünde biz de böyle olabilirdik yerine, -inanmasan da- zaten ayrılacağınız ne bu çifti kumruluk de içinden. realistik ol bir numaralı kural. telefon rehberinden ismini ad soyada değiştir. resmiyet koy kendi içinde onun ile arana. aklına her geldiğinde bir uğraş bul. 2 sene çektim bu illeti.

unutmaki asla tamamen unutamayacaksın. hep bir iz kalacak kalbinde. ama 3 günlük sevgilide de kalır 30 senelikte de. of keşke yüzyüze olsaydık! burdan çok zor oluyor birşeyler anlatmaya çalışmak. unutmaya çalış, tek kural bu. boşuna da ümitlenme o kız senin için bitti artık. hayatında ne kadar uzun kalırsa o kadar unutamayacaksın. sanki 6-7 ay önceki halimsin ya. oğlum bak çıkar onu hayatından. çektiğinden kat kat fazla acı bekliyor yoksa seni.
0
ayiadam
(05.03.09)
yorum bildiren herkese teşekkürler.

3 senelik bi ilişkinin sonlarında dalgalanmalar oldu ve terk edildim. 1.5 yıl oldu ayrılalı dedim, ancak ayrılmadan 1 hafta önce her şey çok iyiydi. ve ayrıldığı gibi başka birisi ile çıkmaya başladı, pek tabi uzun sürmedi sebebi beni unutmaktı. 4-5 ay sonra seni seviyorum hala diye mesaj attı, sonra kıvırdı arkadaş olarak falan, üzerine gitmedim yine, zamana bıraktım. şimdi yine zamana bırakmayı düşünüyorum, başka kızla kıskandır falan denildi ama yediremem onu kendime ve, karşımdakileri (sevdicek, ve kıskanılacak kişiyi) kandıramam.

geçen rüyamda gördüğümde aramamı istisna olarak saymazsak ben onu arayamam. sebebi gurur değil, rahatsız etmekten, sıkmaktan korkma. zamanla olsun olacaksa istiyorum. sleep may be the enemy'nin dedikleri en yakın geldi bana bilmiyorum.

bu arada eski sevdiceğim diye demiyorum, kesinlikle sinsilik yoktur onda, çok saf ve içten biridir, ona karşı zaaflarım olduğunu biliyor ama bunları kullanmayacağına eminim, belki bilinç altı olabilir olursa o kadar.

doğum günü için ayrıca teşekkürler uyuzcan.




edit:
@ayiadam

kendime zarar verdiğimin farkındayım o da farkında ve unut o günleri artık diyor. ama asıl sorun bende, kesinlikle unutmak istemiyorum hatta unutmamak için uğraşıyorum. neden bilmiyorum ama sürekli bir umut var içimde, tam umut dibe vurduğunda bir yerlerden çıkıyor bir şekilde, ne yapacağımı ben de bilemedim, şu an iki dost gibiyiz. böyle ne kadar gider bilmiyorum.

o diyor ki, dönmek istesem bile eskisi gibi olmayacağı için dönmeyeceğim kesinlikle.

onun iyi biri olduğuna nasıl inandırabilirim insanları bilmiyorum, sevdiğim için öyle geliyor diyeceksiniz ama öyle değil, daha öncekilerde kötü niyet hissettiğim an unutabiliyordum. ben bu sevdiceğin ilk aşkıyım. kendimden daha eminim onun bana karşı kötü bir şey düşünmediğini.

ama arayamam işte... gidemem de..
0
🌸abtash
(05.03.09)
çok afedersınız bıraz konu dışı ama soylemeden edemıyecegım. bu kızlar cok fena arkadasım. sana soylerken ''fena'' dıyorum ama içimden fena yerıne başka bır kelıme kullanıyorum eskı kız arkadasına zan altında bırakmamak ıcın
0
piqolet
(05.03.09)
@piqolet

belki çok klasik olacak ama bu kız o kızlardan değil.. of ulan of, kapatmayı düşünüyordum doğum günümde telefonu aramadığını öğrenmemek için, şimdi aradı daha mı iyi oldu daha mı kötü oldu bilmiyorum konuştuklarımızdan sonra.
0
🌸abtash
(05.03.09)
ya o sana karşı kötü birşey düşünmüyor zaten. tek düşündüğü senle de olur ama ya daha iyisi çıkarsa karşıma. sen el altındasın zaten. kızların pek sevdiği bir olay bu. erkek çıldırana kadar gayet iyi işliyor.

uçmazsak daha çok buralardayız. bu akşam yazdıklarını okuyup çok güleceksin emin ol.
0
ayiadam
(05.03.09)
abtash kardeşim keske senın dedgın gıbı olsa ama bak acık soyluyorum kızlar cok sever bunu. sil kapat defterı.
o bır kere sılmıs senı 1 hafta sonra neden tekrar senı sevıyorum demıs madem sevıomus neden ayrılmış. sende bu duygular var oldugu mudetce yan yana gelmemenız en dogrusu cunku yıne uzuleceksın. ama kendıne guvenıyorsan ve kendını tutabılecegıne ınanıyorsan arkadasca gorus nasıl olursa bılmıyorum ama 3 bıraya bakar oda
malesef bence gercek bu. yınede sen bılırsın =)
0
piqolet
(05.03.09)
analiz
1) bir kere sizi gozden cikarmis, ustune ustluk baskasi ile de cikmis. yani sizde icine sinmeyen bazi ozellikler bulmus. o eksiklikleri baskasiyla doldurmaya calisiyor.
2) kiz sevdildigini biliyor ve bu konuda senin fedakarlik yapabilecegini biliyor. yani hic yoktan kizin hayatinda bir jokersin. evlenecek insan bulamazsa sen de dunden razisin zaten.

tavsiyem
1) sevgin istismar ediliyor, hemde bal gibi. anliyorum seni, kizla beraber olmak seni mutlu ediyor, onunla vakit gecirmek filan. fakat kizlar boyle iste, icine sinmedikleri bisi olunca cart diye birakiyorlar, gene birakilacaksin.
2) onun icin sen de oyununu oyna; madem seni mutlu ediyor, tekrar beraber olma sansin varsa beraber ol, ama sakin ciddi bisiler dusunme, gonlunu eglendir.
3) 4s kurali metaforik olarak dogrudur.

p.s.: hic bir kiz iyi degildir. onu iyi sanan sensin.
0
yirtik foto
(05.03.09)
Umutlanmakta haksiz degilsin de, umut edebilecegin daha az can yakacak seyler varken bunda israr etmen pek mantikli gelmiyor.

Su hususa dikkat etmek gerekiyor;

Insanin bir sonraki sevgilisi, kendi acisindan her zaman daha mukemmel olacaktir... Kimse attan inip esege binmez, en azindan boyle oldugunu dusunyorsa bunu 1 sene devam ettirmez... (Gelen gideni aratir dusuncesinin islevsellik kazanmasi 1 yildan daha kisa surecektir ki senden hemen sonra bilikte oldugu sahsi buraya oturtabiliriz)

Dolayisiyla kronolojik acidan, senden sonra birlikte oldugundan mutevellit bir onceki sevgilisine donme ihtimali bile sana donme ihtimalinden kat be kat fazla gorunyor...


Birlikte olmanizi saglarsa onu hala seviyor olman saglar; onun bu durum karsisindaki saskinligini da bir ipucu olarak gorebiliriz. Ama artik sevgili secebilitesini (sevmek oluyor sanirim / upgrade) kaybettigini dusunup "beni sevsin yeter" dusuncesiyle seninle birlikte olacaksa (kadinlar icin 28-30 yas ve uzeri, test edebildikleri kadar erkegi test ettikten sonra begenilmemeye basladiklari donem) eline gecen ilk firsatta seni terk edecektir. Bunu da goz ardi etme.

Neyse onu bunu birakalim. Ya fena halde mazosistsin ve bu durumdan zevk aliyorsun, ya da kendine guvenin sifira yakin vaziyette ve daha iyisini bulamayacagini dusunuyorsun. Yanlis anlama senin o 'umudun sifira yaklastigi anda bir yerlerden umut fiskirmasi' olayini yaklasik dort yil yasamisligim var. Su yazdiklarina cevap verip de yasamayan yok gibidir gerci... Sonunda utopyalarimi susleyen biriyle birlikteyim :) Arkaya bakma, ilerle biraz, paragrafin basinda dile getirdigim olasiliklardan olan 'mazosist' biri degilsen.

Dogum gunun kutlu olsun, iyi sabahlar.
0
narquis de sade
(05.03.09)
affına sığınarak(bkz: montla sic)

senin için ne kadar hassas bi konu olduğunu bildiğim için tekrar özür dilerim. bütün cevapları okudum ve ben de sleep may be the enemy ve ayıadam ve piqoletçilerdenim. özellikle yırtık fotonun ikinci tavsiyesini dikkate almanı tavsiye ederim. oluruna bırakmak en güzeli. oluruna dediysem keyfine bakarak oluruna bırakmak, umut ederek değil. çünkü seni haketmiyorum'un anlamı seni sevmiyorumdur, bir gram fazlası değildir. bütün bunların iyi veya kötü biri olmayla alakası yoktur ayrıca. seversin ya da sevmezsin, açık değil mi? bunun için aşktirik duygular hissetmediğin yakın bir arkadaşının sana aşık olduğunu düşün. ona ne söylerdin? yaşanmışlıklar var diyeceksin ama o yaşanmışlıklar sevdiceğim diye bahsetmekten vazgeçmen gereken ama hala öyle anmakta ısrar ettiğin insanı mutlu etmiş olsaydı yaşanmaya devam ederdi ama bitmiş. bu arada yeri geçti ama ayrılığınızın üstüne başkasını bulması, seni unutmak için değil de seni unuttuğu için olabilir. gönül bu alkol gibi şişelenip hapsedilmez, üstelik daha uçucudur.

hem senin yaşadıklarını yaşamış hem de seni haketmiyorum demiş bir dost..
0
memati atese
(05.03.09)
böyle bir şey için düşünüp karar vermek çok yanlış olur.

beyninle değil, kalbinle karar vereceksin.

kızı sıkmadan, yormadan, seni yanlış anlamamasını umarak.

eğer içinde en ufak bir umut kırıntısı varsa, en azından ara bir iki kere daha, konuşun, buluşun.

ama karar verme sakın. karar kendi kendine gelir sana..
0
co2s2
(05.03.09)
görüşler için tekrar teşekkürler.

çok mantıklı şeyler geldi gerçekten, hesaplamadım ama yaklaşık % 70 unut gitsin artık diyor. belki doğrusu da bu bilemiyorum ama bana hala oluruna bırakmak daha doğru geliyor. dün 4-5 gibi yattım sabah 9'da kalktığımda uzun zamandır olmadığım kadar mutluydum, sırf bunun için bile değer diyorum. belki biraz mazoşistim, çok acı çektim tamam. böyle giderse daha da çekeceğim onu da biliyorum ama yine devam edeceğim. yaşantıma engel değil işimi gücümü yapıyorum ne de olsa.

narquis de sade ayrıca teşekkür ederim.
0
🌸abtash
(05.03.09)
abtash kızma ama en kibar şekilde şunu diyeceğim sevdiceğinin kişiliği tam olarak oturmamış maalesef. sen ondan daha olgunsun. yani bana göre kişiliği oturan bir insan olsaydı -senin ona karşı hislerini bildiğini söyledin- arayıp 2 saat konuşmazdı. doğum günü "bahanesiyle" sana ümit vermezdi. evet sana karşı boş değil ama artık ayrılırken ne yaşadıysanız onların etkisinden de kurtulamıyor. şuan bu ilişkiye başlasanız bile çok süreceğini sanmıyorum. ama ileride okulunuz bitsin şu gençlikten yetişkinliğe doğru adımlarınızı atın o da ne istediğini bilir siz de. daha dengeli, daha dürüst birşekilde bir ilişkiye başlarsınız belki. herşey olacağına varır. geçmez denen dertler bitiyor. unutamam denilenlerin üstüne toprak atılıyor.

ayrıca doğum günün kutlu olsun. umarım yeni yaşın istediğin tüm iyi şeylerin gerçekleştiği bir yaş olur. ve gene ayrıca atrin in yazdıklarının hepsine katılıyorum.
0
philosophia
(05.03.09)
kardeş öncelikle doğum günün kutlu olsun nice yaşlara. sadece şunu bilmeni isterim önceden vazgeçilmez gibi görünen şeyler belli bir zaman sonra unutulabiliyor. unutup daha iyilerine kavuşmak içinse arkaya bakmadan yürümek ve böylece önündeki çukurlara düşmemek gerekiyor. en tatlı, saf ve nazik kızın bile içerisinde beğenilmek gibi kötü bir parça vardır ve bunlar ona kendilerinin güzelliğini diğer kızlardan farkını sürekli fısıldar. "hala seviyor, hala beğeniyor" bunlar aslında kendi kendisine güzel ve çekiciyim diyen mekanizmalar. şöyle ki madem seninle olmayacağını belirtmiş ama "kesinlikle" belirtmiş bu demek oluyor ki seninle ilişkinin altını kısmış kardeşim. tam ateşte yanarken seni kaynatmış ve şu an olduğun gibi tutuyor. er geç o tüp biter sen de ısındığınla kalırsın benden söylemesi. =) (garip oldu biraz benzetmeler farkındayım ama rejimdeyim ve çok açım affedin hsajhda)
0
atrin
(05.03.09)
yaşadıklarının hemen hemen aynısını yaşamış bir insan olarak söylüyorum, hayatından çıkar abicim, her başı sıkıştığında arar, kendini hatırlatır unutmana izin vermez, ümitlenirsin, ama en sonunda elinde bir hiç olur.
zamanında kendini kullandırmış bir insan olarak söylüyorum, kullandırma kendini.
0
izaleisuyuu
(05.03.09)
bence kız direk olarak sevilmemekten korktuğu için seni aramış. yazdıklarından anlaşıldığı kadarıyla hayatının bütün dönemlerinde sürekli birileri tarafından sevilen bir kız. bu sebeple sevilmediğini hissettiği anlarda senin doğum gününü bahane edip aramış. doğum gününün bahane olmasını düşündüren bir önceki sene aramamış olması ve 2 saat süren konuşma.

şimdi bence yapılacaklara gelirsek kaçan kovalanır her zaman çalışan bir kuraldır. tabi sevgi varsa eğer kovalamazsa zaten sevgi yoktur. benim tavsiyem, uygulanması seven kişi tarafından imkansıza yakın olsa da umursamıyor gibi gözüküp arada umursadığını hatırlatıp sonra tekrar öyle gözükmek. başarı oranı çok yüksek ama...
0
comf
(05.03.09)
bir kiz olarak yorum yapip sonra da genel olarak gorusumu soyleyecegim.

bir kere bir kiz birini seviyorsa asla ama asla ondan ayrilamaz. oyle bir sey anca filmlerde olur. goruldugu uzere kiz seni artik sevmiyor ancak demek ki senin kadar deger vereni bulamadi ki sana siginiyor yani bir bakima cepte tutmaya calisiyor. senin her istediginde ona gidecegini biliyor. yazik...

bir de bunlari asmak zor degil inan. karsindaki insan bir kere seni incitecegini bile ile bir seyler yapiyorsa o inan dunyalar tatlisi falan olamaz. ileride bir gun bunlari astiginda ne malmisim diyeceksin bahse girerim.

insan boyle seyler kendi basina gelince mantikli dusunemez. etraftakiler akillica konusunca da kimse beni anlamiyor tribine girer. diyecek lafim yok bunlarin cook daha kotusunu yasadim. ama insan bir sure sonra asiyor ya her yara kapanir sen habire acaba kapanmismi diye bakmadikca. biraz yalniz kalmani ve o sure icinde kimseyle gorusmemeni tavsiye ederim...
0
jeanne hebuterne
(05.03.09)
hemen hemen senin yaşadıklarının aynısı da benim başıma geldi..

şöyle ki, eski sevgilimle birbirimizi her doğumgününde ilk kutlayanları olurduk.. ayrıyken de dahil.. geçen sene benim doğum günümde hiç beklemememe rağmen -bi senedir falan görüşmüyorduk, kavgalıydık- yabancı bi numaradan, onun adından bi mesaj geldi. numara değiştireceğine ihmal vermeyerek kimmiş bu diye aradım, o çıktı. haliyle sohbet muhabbet ettik ama öyle kalmış idi.. benim doğum günümden 2 hafta sonra da onun doğum günüydü, aradım tekrar konuştuk.. ertesi hafta da buluşmul idik zaten..

aynı şekilde o da benim onu haketmediğini söylüyordu, hatta ayrılmamzın sebeplerinden biri de onun beni benim onu sevdiğim kadar sevmediğini söylemesiydi.. lakin gene bir oldu iki gönül, ama her eski sevgili muhabbetinde olduğu gibi anca 6 ay falan yürüdü gitti.. zaten bana söylemeden gidip kendisine yavşayan bi herifle çıkmaya başlamış, seninkine sözüm yok zaten, benimkinin karakteri bu..

diyeceğim o ki, eğer bi kız ben seni haketmiyorum muhabbetine girdiyse onun aklını çelmek ayrı, çeldikten sonra bunu devam ettirebilmek ayrı bi dert.. herhangi bi olayda sırf bu nedenle bitirmek isteyebilir, üstüne bi de "ben demiştim" diyebilir felan..

senin gibi ben de bu 1,5 senelik süre boyunca ümidimi kesmek istemedim, bekledim..
şansım olsa da bi kızla beraber olmadım, sırf sağdan soldan duyup onu beklemediğimi sansın diye.. layık değilmiş, kendime üzüldüm..

diyeceğim şudur ki, kendini şartlama.. umudun seni uzun vadeli olarak süründürebilir, canını yakabilir.. insan emin olmak istiyor, dönecek mi dönmeyecek mi diye; ona göre şekillendirmek istiyor kendini ama o da pek mümkün değil zaten..
0
thefalloftekin
(05.03.09)
doğum günün kutlu olsun.
zirve yapsak sanki daha iyi olacak?
0
skplgl
(05.03.09)
benim duruma en yakın thefalloftekin çıktı. halimden o anladı en iyi sanırım. şu an açıkçası berbat durumda değilim, dün değildim, 1.5 sene öncesi gibi değilim yani, günlük işlerimi yapıyorum hatta bugün o kadar yoğundum ki, sabah 10.30'dan sonra yeni nefes alabildim yemek bile yemedim o derece. günlük işlerimi aksatmıyor, ama oradan buradan illa hatırlıyorum. (isterseniz aptallık diyin) şifrelerimin hepsi o'nun adının kombinasyonları olduğu için çıkıyor hep bir yerden. sırf o da değil 50 tane şey var. eski yeni bütün şarkılar falan. ama şu an bunlar bana zarar vermiyor. dövünmüyorum yani, sadece başkaları ile birlikte olmamı engelliyor! bu düşünce ondan da rahatsız değilim, varsın kaçan fırsatlar olsun:)

şunu biliyorum ki, beni ona bağlayan onun masumluğuydu, 5 sene önce tanıştık ve onun ilk aşkıyım, en masum halini gördüğüm için hep öyle kaldı benim için. biliyorum şu an eskisi gibi değil, bu haliyle iken tanışsaydım başlar mıydık diye soruyorum kendime, hayır cevabını alıyorum. ancak bu haliyle de devam etmeye dünden razıyım. thefalloftekin teşekkürler. gerçekten zirvelik oldu. bu kadar şeyi okuyup yorumlarını esirgemeyenlere teşekkür ederim tekrar. davranışlarımı değiştirmeyecek, yani beklemeye devam. ama daha mantıklı bakıyorum artık.


ha bu arada, 2 arkadaşı var onun çocukluktan beri birlikteler, onlarla da baya samimiydik hep birlikte kartinge giderdik falan, ilişki bittikten sonra ara ara görüşür olduk. nereye gelicem bakın, 5 senedir sadece ilk sene doğum günümü kutladılar(ben de onların öyle, şu an hatırlamıyorum onlarınkini) bu sabah daha samimi olduğumuz mesaj attı. 40 dakika kadar önce de diğer arkadaşı attı. gel de delirme arkadaş. hadi sabah atanı belki hatırlamıştır diyelim(3 sene kutlamayıp şimdi kutlamak!) ama öğleden sonra atanın doğum günümü hatırlamadığına eminim, ki zaten onunla o kadar samimi değiliz. öyle ki numarasını sildiğimi sanacak sonuna ismini yazdı, o derece.



neden bu kutlama şimdi arkadaş????
0
🌸abtash
(05.03.09)
Liman erkek konumundasın. Daha fazla zarar görmeden bırak, hiç görüşme. Arasa takma. Ya da ben unutabilirim diyorsan işine bak. Ama hiç görüşmemen en iyisi. Yoksa çok zarar görürsün, kıza bir şey olmaz.
0
ataturkiye
(05.03.09)
o bahsedilen 2 arkada$in dogum gununu kutlamasi hakkinda bir-iki fikir:

1: bu arkada$lar facebook'da listende ise, ve son 1 sene icine listene almi$ isen, dogumgununu kutlamak, facebook'ta gorunce akillarina gelmi$ olabilir. onceki senelerde kutlanmayi$inin sebebi budur belki.

2: seninle yaptigi sohbetten bahsetmi$tir arkada$larina, onlar da pas gecmeyip kutlami$lardir dogumgununu. kizlar boyle cetrefilli du$uncelere bayilirlar. genelleme gibi olmasin da. ya da olsun. aksini iddia eden cikmayacaktir bana gore.

ps: dogum gununu es gecmeyelim, mutlu yillar.
0
karaktersiz
(05.03.09)
@karaktersiz teşekkür ederim efenim:)

bu arada facebook falan öyle yerlerde hesabım yok, doğum günümü o şekilde öğrenmiş olamazlar, kesin onunla konuşup öğrenmişlerdir. ancak kızları anlayamıyorum arkadaş, ne ara geçti bu konu. neyse. bu arada karaktersiz,nickini copy paste yaparken yanlışlıkla msn'e karaktersiz yapıştırıp enterladım, ben bir bahtsız bedeviyim!
0
🌸abtash
(05.03.09)
"vazgeç gönlüm"
diye bir şarkı var.bunu dene.
0
skplgl
(05.03.09)
@skplgl
az dinlemedim. ama nedense herşey yaklaştırıyor beni ona. anlamadım gitti.
0
🌸abtash
(06.03.09)
@abtash

oha, bizimki baya baya aynı lan..

biz de 4 sene önce tanışmıştık, birbirimizin ilkiydik..
aynı şekilde onun da çocukluktan arkadaşları vardı, ara ara görüştüğüm.. beraber sürpriz doğum günü bile düzenlemiştik felan.. ilişki bitince sık görüşmez oluyosun haliyle onlarla da..
seninkilerin doğum gününü kutlama sebebi ise kızdan duymaları, akla gelmişken de kutlayayım demeleri.. altında bişi arama yani..

madem birbirimize çok benzeyen ama benim önden gittiğim bi ilişki var ortada, "keşke yapmasaydım" dediğim tek şeyi seninle paylaşayım; onu beklemek..

ben 1,5 sene boyunca onu unutmayı denemedim.. "nası olsa bir olcaz tekrar, mutlu mesut olucaz" havasında ne başka bi kıza baktım ne de sevgimi azalttım.. bekledim yani sıkılmadan, kıvılcım çıksın diye.. bok yemişim, bildiğin.. sen bari yapma..

bu "ondan nefret et, unutmaya kas" demek değil.. ümit bağlama sadece, bekleme..
normal biri gibi kalsın.. bir daha beraber olmayacağın, eski bi sevgili olarak kalsın..

tekrar bir olup 6 ay sonra daha beter bi şekilde ayrılmak yardımcı oldu bunu atlatmama açıkçası, ama sen buna mecbur değilsin..

ben de çok seviyordum, bi kız için bi daha yapamayacağım şeyler yaptım..
şimdi sadece güzel anı olarak kaldı kafada..
bunu tekrar birlikte olmadan becerebilirdim diyorum şimdi..
sen niye yapamayasın?
0
thefalloftekin
(06.03.09)
(3)

taraf okuyorum çünkü

izaleisuyuu
`taraf okuyorum çünkü` başlığında bulunan bazı entryler, soru başlığa cevap entry modeline girer mi? yani başlığın altına "tarafsız" diye girilen entry legal midir?
taraf okuyorum çünkü başlığında bulunan bazı entryler, soru başlığa cevap entry modeline girer mi? yani başlığın altına "tarafsız" diye girilen entry legal midir?
0
izaleisuyuu
(02.03.09)
bunun altına tarafsız yazacağına taraf'ın altına "tarafsız olduğuna inandığım gazete", "tarafsızlığına inandığım için okuduğum gazete", "tarafsız gazete" gibi birşeyler yaz. yok bu tür bin tane entry zaten var ise hiç yazma, ne gerek var.

teknik olarak da sadece "tarafsız" yazmak legal değildir çünkü bu bir tanım, örnek vs. değildir tek başına.
0
demcan
(02.03.09)
diyalog veya bkz fasilitesi ile legalleştirilebilir.
0
abtash
(02.03.09)
kapı gibi duruyorlar,ispiyonlanmış çogu zaten.
0
🌸izaleisuyuu
(02.03.09)
(2)

hayallerim cok kucuk

yirtik foto
Hersey abimin bana 15 yaslarimda bir milyon dolarin olsa ne yaparsin sorusu ile basladi. bugun bile verecegim yanit pek farkli degil 10 kusur seneye gorece.aklima, bankaya yatirip faizini yemekten baska akillica bir sey gelmiyor, bir kismini iyi bir ev, araba ve iyi bir amerikan universitesinde dokt
Hersey abimin bana 15 yaslarimda bir milyon dolarin olsa ne yaparsin sorusu ile basladi. bugun bile verecegim yanit pek farkli degil 10 kusur seneye gorece.
aklima, bankaya yatirip faizini yemekten baska akillica bir sey gelmiyor, bir kismini iyi bir ev, araba ve iyi bir amerikan universitesinde doktora yapmak (evet hem para veriyorum ustune bi de kolelik yapiyorum) icin hrcamaktan baska baska.

bir milyon dolari bir ise yatirip buyutmek mi daha akillica acaba? ama o parayi buyutunce sorumluluklar artacak, parayi gunluk zevklere harcamak imkansiz olacak gibi.

belki de bir hayir kurumuna bagislamak en iyisi olurdu.

kissadan hisse; bir milyon dolari, ev araba is egitim den baska bir yerde kullanmayi akla getirememek hayallerin kucuklugunun bir gostergesi midir? kendi yazdigima kafam karisti.
0
yirtik foto
(24.02.09)
klasik cevaplar dışında yapacak pek bir şey de yok aslında. önce hayat standartını yükseltir insan heralde, evdir arabadır falan, sonra geleceğini kurtaracak yatırımı yapar, bir iş kurar. iş kurmak denilince de benim aklıma bar açmaktan başka bir şey gelmiyor :P. ticari zekası olan katlar o parayı gerçi.
0
izaleisuyuu
(24.02.09)
herkesin hayali kendine büyüktür ama şunu da unutmayalım ki bir milyon dolar aslında o kadar da büyük bir para değil.

neden değil?

önce ortalama üstü bir araba alsak 50.000$'a. ardından da 250.000$ gibi bir rakama ev alsak, elimizde kalır 700.000$.

bunu senelik %20'den faize versek, yıllık 140.000$ gibi bir rakam gelir. bu da aylık 20.000 ytl gibi bir paraya denk gelir. evet 20.000 ytl çok paradır aylık kazanmak için ama bu kadar parası olan bir insan 2 sene sonra arabasını değiştirmek ister, eşine çocuklarına araba almak ister, anne-babasına güzel bir ev almak ister. falan filan derken elinizde kuş gibi para kalır.
yani 1.000.000$ çok da efsane bir rakam değil.

he ama ne olur?

öyle bir para elinize geçtiğinde benimle irtibata geçerseniz paranın nasıl işletileceği konusunda çok faideli bilgiler verebilirim.
0
co2s2
(24.02.09)
(1)

sim kart - batarya ilişkisi

kibritsuyu
malzemeler:- biri turkcell, biri avea 2 adet hat. - bu hatların takılı olduğu 2 adet aynı model batarya kullanan telefon. ikisi de eski sayılır.şimdi efendim. bu turkcell'in takılı olduğu telefon 4 senelik falan. lakin son zamanlarda sapıtmaya başladı. şarjı fullden 1 bakla eksikken telefon çalar, a
malzemeler:

- biri turkcell, biri avea 2 adet hat.
- bu hatların takılı olduğu 2 adet aynı model batarya kullanan telefon. ikisi de eski sayılır.

şimdi efendim. bu turkcell'in takılı olduğu telefon 4 senelik falan. lakin son zamanlarda sapıtmaya başladı. şarjı fullden 1 bakla eksikken telefon çalar, alet batarya zayıf uyarısı vermeye başlar. üç bakla şarjı varken telefon çalınca şarjı biter kapanır. dedik ki bataya ömrünü doldurdu herhalde. diğer aynı model kullanan telefonla değiş tokuş yapalım bataryaları. yaptık. o da ne? az önce ömrünü doldurmuş dediğimiz batarya, avea kullanan diğer telefonda hiç de öyle şeyler yapmıyor. sakin sakin sonuna kadar azalıyor, son baklada batarya zayıf ıyarısı veriyor, makul bir süre sonra da şarjını bitiriyor. turkcell telefona taktığımız batarya ise aynı tas aynı hamam.

aha dedik demek ki telefonda bir anormallik var. hatları değiştirelim. bu anormallik yapan telefona avea hattını takalım. o da ne? turkcell takılıyken artistlik yapan, 3 bakla varken zart diye şarjı bitip kapanan, dolu ibi gözükürken bir anda bir baklaya inip batarya zayf diyen telefon, avea hattı takılınca kuzu oluyor. normal çalışıyor ve bataryayı normal bitiriyor.

şimdi nedir bunun mantıklı açıklaması? simkartta bir arıza olup da bataryayı sapıttırması mümkün müdür?
0
kibritsuyu
(20.02.09)
turkcellin bazı servisleri varya hani hangi semtte olduğunu falan gösteriyor ekranda, onun fazladan şarj yediğini biliyorum ama bu kadar da farkettirmez heralde.

kaderin bir cilvesi diyelim :))
0
izaleisuyuu
(20.02.09)
(5)

kilo almak?

ray simenov
sabah kahvaltısında neredeyse hiç bir şeye el sürmeyen, peynir-zeytin yiyemeyen, ekmek çiğnemenin işkence gibi geldiği(diğer öğünlerde bir problem yok), sigara içen(öyle günde 1-2 paket değil en fazla 5-6 tane) okula giderken bir şekilde gidiş-dönüş yaklaşık 1.5 saat yürüyen, 1.80 boyunda cılız bir
sabah kahvaltısında neredeyse hiç bir şeye el sürmeyen, peynir-zeytin yiyemeyen, ekmek çiğnemenin işkence gibi geldiği(diğer öğünlerde bir problem yok), sigara içen(öyle günde 1-2 paket değil en fazla 5-6 tane) okula giderken bir şekilde gidiş-dönüş yaklaşık 1.5 saat yürüyen, 1.80 boyunda cılız bir bünye nasıl kilo alabilir?
0
ray simenov
(20.02.09)
annelerimiz balik yagi icirirdi kucukken.
bir de vitamin almak hem faydali hem de istah acan birsey.
Spor yapmaniz sart.
Yuruyusten farkli olarak kaslari guclendiren agirlik kaldirma calismalarini tavsiye ederim.
Kas agir ceker, tartida kilo olarak gorunur.
:)
Hatta sikayetiniz kilo rakamindan cok goruntu ile ilgiliysespor kadar goruntuyu toparlayan birsey yok.
Sevgiler
0
banuolcay
(20.02.09)
@want2die
aslında derdim biraz heybet kazanmak. kilolarından şikayetçi birçok kimseleri görünce etraftan bu yaptığım işgüzarlık gibi geliyor bana da.
0
🌸ray simenov
(20.02.09)
(git: 58452)
(git: 46428)
(git: 41259)
(git: 39378)
(git: 34400)
(git: 10658)
(git: 15989)
(git: 9063)
(git: 17079)
0
hia
(20.02.09)
hamur işi gıdalara ağırlık ver.
0
sql
(20.02.09)
izaleisuyuu
(20.02.09)
(6)

Sigortalı işçinin askere gitmesi durumu.

mabl
Sigortalı bekar çalışan Mayıs'ta askere gidecek er olarak 15 ay. 1) İşyerinden alabileceği herhangi tazminat benzeri birşey var mı?2) SSK'dan ya da bu işlere kim bakıyorsa ondan alabileceği herhangi bir ücret va mı?
Sigortalı bekar çalışan Mayıs'ta askere gidecek er olarak 15 ay.
1) İşyerinden alabileceği herhangi tazminat benzeri birşey var mı?
2) SSK'dan ya da bu işlere kim bakıyorsa ondan alabileceği herhangi bir ücret va mı?
0
mabl
(20.02.09)
kıdemine göre kıdem tazminatı ödenir.
0
izaleisuyuu
(20.02.09)
sanırım kıdem tazminatı alınabiliyor

not: en az 1 yıl çalışmış olması gerek
0
trista
(20.02.09)
Görünüşe göre kıdem tazminatına hak kazanıyor evet. Şimdi nette biraz araştırdım ancak net ve güncel bilgilere ulaşamıyorum.

01.11.2007 girişli asgari ücretli çalışan, 01.05.2009 da sülüs vererek ayrılacak. Ne kadar tazminat almaya hak kazanır?
0
🌸mabl
(20.02.09)
900 TL civarı olması lazım.

ama bazı işyerleri işçinin giriş tarihini biraz geç gösterebiliyor. Sigorta girişi ne zaman yapıldıysa mesela o tarih gözüküyor olabilir. Bir sorun işyerinize bence.
0
trista
(20.02.09)
son brüt maaşı / 360 x 540
0
kibritsuyu
(20.02.09)
brüt maaşının 1 buçuk katı olacak bu durumda. kıdem tazminatı olarak her çalışılan tam yıl için 1 brüt maaş ödenir. 1yıldan arta kalan süreler oranlanır.
0
kirmizi gul demet demet
(20.02.09)
(3)

[ tapu ] Arsa, Tapu işleri..

enola gay
Merhaba,Nüfus Müdürlüğüne gidip "vukuatlı nüfus kaydı" alıp dedemin torunu olduğuna :) dair bir belge alırsam, dedemin adına Türkiye'de her hangi bir şehirde ne kadar arsa, tapu vs. varsa öğrenebilir miyim? dedemi ve babaannemi kaybettim yıllar önce.şunun için sordum, kırklareli - vize'de tapuyu ara
Merhaba,

Nüfus Müdürlüğüne gidip "vukuatlı nüfus kaydı" alıp dedemin torunu olduğuna :) dair bir belge alırsam, dedemin adına Türkiye'de her hangi bir şehirde ne kadar arsa, tapu vs. varsa öğrenebilir miyim? dedemi ve babaannemi kaybettim yıllar önce.

şunun için sordum, kırklareli - vize'de tapuyu arayıp rica minnet telefonla öğrendiğime göre dedemin arsası var. ve diğer şehirlerde de olabilir, benim amacım bu bilgiye ulaşmak, devlet kanalı ile.
0
enola gay
(20.02.09)
Normalde sadece malikin kendisi veya yasal temsilcisi görebilir. Ama dedenin vefat ettiğini söylemişsin. Bu durumda yasal varisi olduğunu gösteren bir belgeyle gidersen görebilirsin.
0
teritori
(20.02.09)
veraset ilamı varsa onunla gitmen yeterli, yoksa sulh hukuk mahkemesinden mirasçısı olarak talep edip çıkarın, 1 hafta 10 güne çıkar sanırım, nüfus kaydıyla olmaz, ancak rica minnet öğrenebilirsin.
0
izaleisuyuu
(20.02.09)
esasen tapu sicilinin aleniyeti ilkesi gereğince herkes öğrenebilir. anacak uygulamada bunu oturtmak çok olmasından dolayı ilgili kişiler öğrenebiliyor.bunlar ise malikin kendisi veraset belgesi olan mirasçısı ve avukatlar (vekalet şart değildir.)
Türkiyede tapsis denen bir sistem var.yani 3 ila 6 il için bir tapu bölgesi belirlenmiş (izmir aydın manisa gibi)bunların birisinden bakıldığı zaman aynı bölge içinde varsa görebilirsin dedenin adına kayıtlı arsaları.
www.tkgm.gov.tr
yani bunları tek tek gezmen gerekebilir veya mahkeme yolu ile hepsine bir müzekkere yazdıracaksın cevabını almak için.
not: bu arada izmir ve civarında var ise öğrenebilirim..
0
ground
(20.02.09)
(14)

kaç fırın ?

karacoğlan der ki
http://www.facebook.com/home.php?#/video/video.php?v=50630358183&ref=nf eline hiç gitar almamış birinin bu seviyeye gelmesi için kaç fırın ekmek yemek.
www.facebook.com

eline hiç gitar almamış birinin bu seviyeye gelmesi için kaç fırın ekmek yemek.
0
karacoğlan der ki
(19.02.09)
bir buçuk ay yeterli. tabi bu süre parçayı çalacak olan kişinin yeteneksizliğiyle doğru orantılı. normal şartlarda biraz yetenek sahibi kişi 1 aydan kısa sürede bu şarkıyı çalar. ya da ben çokiyi bildiğimden bana basitbiş gibi geliyor...

dipnot: 1 ay=2 fırın ekmek

şunu eklemek isterim: 1 ay dedim ama dünde 10 dakikayla olmaz bu iş. ben saatlerimi veriyorum, kendime göre düşünürsem 10 dakika yeter de artar bu performansa. sizin yetenekelrinizi bilmediğim için şöyle diyorum; verilen emek karşılıksız kalmaz. yaklaşıl olarak bu sure uzun bir süredir. yapabilirsiniz.
0
barfbag
(19.02.09)
onu bir ayda çalmak bence imkansız.

edit: hatta ne saçmalıyorum ne bir ay bir buçuk ay falan da hikaye. eline hiç gitar almamış bir insandan bahsediyoruz, diğer taraftan çinli sübyan akorların arasında şak şak şeklinde geçişler yapıyor. eline gitar alan adamın parmaklarını o pozisyonlara getirebilmesi için bir aydan fazlası gerekir en başta. tam olarak bir süre söylemek ise imkansız gibi. çalışmaya tabi ki bağlı ama ortalama 1 yıllık gitar geçmişi olan birinin çalabileceği bir şey gibi geldi bana.
0
insantaklidiyapanmaymun
(19.02.09)
(bkz: Sungha Jung)
0
buffy de vampir sayilir
(19.02.09)
bir buçuk ayda akdeniz akşamlarını çalıp söylersin ancak :))
linkteki seviye iyi bir seviye, yavaş gitmek lazım.
0
izaleisuyuu
(19.02.09)
buradan baya paco de lucia, al di meola çıkartacağız gibi. 1 ayda onu çalcak yetenek kimde var acep, videoyu tekrar bir daha izlemenizi şiddetle öneririm:). sonra gitarı hiç bilmeyen bir insana verin yakınınızda bakalım ne yapacak gitarla
0
insantaklidiyapanmaymun
(19.02.09)
1-2 hafta arpej kasın. sonra da akorları öğrenin. bana çok da zor gelmedi.

o değil de bu şarkı hangi filmde vardı yahu?
0
deckard
(19.02.09)
@deckard: karayip korsanları
0
insantaklidiyapanmaymun
(19.02.09)
e yetenek işi tabii. gitar çalmak için kursa falan gitmedim, farkında olmadan günde 6-7 saat çalarak bi ayda yıllardır grubunda lead gitarist olan arkadaştan iyi konuma geldim.
0
deckard
(19.02.09)
@deckard: valla arkadaşının ne kadar gitar çaldığını bilmiyorum ama gitar çalmak denilen şeyin kitap okumak gibi bir şey olmadığını biliyorum. biraz zaman lazım bazı şeylerin olması için gerek anatomik gerekse zihinsel olarak. ama tabi bunu tartışmak gereksiz çalıyorum diyorsan çalıyorsundur. ama bir ayda bu parçayı bu şekilde çalmak herkesin yapabileceği bir şey değil.

genel olarak sorulduğunu farz ederek cevap verdim. yoksa getirirsin dahi adamın tekini 1 ayda çalar ama öyle tanrı tarafından kutsanmak, aydınlanmak, aşırı yetenek olaylarını hesaba katmazsak normal bir insan bu parçayı çalabilecek duruma daha uzun sürede gelir. parça bir akdeniz akşamları gibi durmuyor, çalmayı denemedim ama öyle 2 akor basılan sırf ritim basit bir şey olmadığı ortada.
0
insantaklidiyapanmaymun
(19.02.09)
@insantaklidiyapanmaymun, öncelikle nick'in güzelmiş. deckard nick'iyle sözlüğe girmeden önce burada sofistike maymun nick'iyle takılıyordum, özlediğimi fark ettim o nick'i :(

heh şimdi cevab veriyim; "normal bir insanın" gibi bi sıfat tamlaması kullanmışsın. peki ben sana soruyorum, bu parçayı bir ayda çalma kriteri normal bir insan olmamak mıdır? ya da şöyle sorayım; normal insan olma kriterleri nelerdir? hayatında eline gitar almamış birisi bir ayda bu şekilde çalabilir, yeteneği vardır ama kendi de farkında değildir. yine gitarla hiç işi olmamış bir başkası ise sittin sene çalamayabilir. "bunu bir ayda çalabilen insan aşmış insandır" dememek lazım. ben gitar çalmaya başlamadan önce uzun süre (~10 sene) piyano çaldım. akor bilgim, müzik kulağım vs. yeterli seviyedeydi. o yüzden kısa sürede kendi başıma gayet iyi sayılabilecek konuma geldim. aynı koşullar altında bir başkası farklı noktalara gelebilir.

bi de gitar çalmayı nasıl öğrendiğine bağlı. istemeye istemeye çalıyorsan mümkünatı yok bir ayda bunu çalmanın evet. "kızlar gitaristlere kayıtsız şartsız verir" felsefesiyle gitar çalmaya girişmişsen de pek mümkün değil. ideallerin doğrultusunda çalıyorsan, ve günde (özellikle farkında olmadan) 7-8 saat çalışmışsan, gayet de mümkün.
0
deckard
(19.02.09)
günde 45 dakika ayırırsan en geç 3 ayda bunu çalarsın. müzik olayına hiç bir yatkınlığının olmadığını varsayıyorum.

şarkı karayip korsanları'nın müziği imiş. ben öğrenmeden önce in flames olduğuna bahse girebilirdim.
0
yoldaki isaretler
(19.02.09)
@deckard: teşekkür ederim. normal insanla kastım ortalama insandı. ama 10 yıllık piyano deneyimi olan birisi pek ortalama bir insan değildir, türkiye koşullarında. türkiye'de kaç kişinin böyle bir tecrübesi olduğunu düşündüğümüzde bu sonuca varabiliriz. sorudan benim anladığım gitar çalmayı öğreniyim diyen normal sıradan bir vatandaşın ne kadar sürede bu konuma geleceğine yönelik bir cevaptı ki bence bu 1 ay olmaz. sende farkındasın ki daha önceki müzik bilginin yardımıyla bu konuma gelmissin. kulağın ve parmakların zaten yeterince gelişmiş olduğundan daha az bir çalışmayla gitarda kolayca ilerleyebilirsin. ama eğer 1 ayda böyle bir tecrübesi olmadan bu konuma gelmeye başaran bir insan varsa evet o insanı aşmış insan diye adlandırabilirim sanırım.
0
insantaklidiyapanmaymun
(19.02.09)
1kaç ay diyende var ama tabii bu yetenek işi :)

2 yıl çalışıp hala doğru düzgün arka arkaya 2 akord basamayan arkadaşlarımda var. O yüzden kesin bir şey söylemezsin:)
0
alkolik imam
(19.02.09)
eline bir gitar al. gitar çalmayı bilen arkadaş bul ve kendisinden kolay bir arpej göstermesini iste. sonra sen çalmaya çalış. ona göre kararını verirsin zaten.
0
teritori
(19.02.09)
(3)

Araç Kiralayıp İzmir'e Gitme Konusunda Fikir Almak İstiyorum

suursuz deve
Cuma akşamından çıkıp pazartesi sabahı tekrar istanbulda olmak üzere araç kiralamayı düşünüyoruz (pazartesi günü de dahil). Aracı kullanacak arkadaşın yaşı 19. (ben de 19 tabi) Neyse efenim, düşündüğümüz araçlar golf, focus, caddy veya transporter (dizel olanları) golf, focus ve caddy de 3 kişi, tra
Cuma akşamından çıkıp pazartesi sabahı tekrar istanbulda olmak üzere araç kiralamayı düşünüyoruz (pazartesi günü de dahil). Aracı kullanacak arkadaşın yaşı 19. (ben de 19 tabi) Neyse efenim, düşündüğümüz araçlar golf, focus, caddy veya transporter (dizel olanları) golf, focus ve caddy de 3 kişi, transporter kiralarsak 5 kişi gitmeyi planlıyoruz. Sadece gezmek amaçlı. Sevgili romalılar, bize bunların maliyeti ne olur tahminen? Ne kadar mazot yakarız? Ayrıca bize bu yaşta araba kiraya verirler mi? Önerisi olan, fikri olan, kimin neyi varsa ortaya döksün.
0
suursuz deve
(18.02.09)
maliyetini bilemem ama çoğu kiralama şirketi en az 3 yıllık ehliyet şartı arar, aklınızda bulunsun.
0
izaleisuyuu
(18.02.09)
Uf ben yıkıcaktım hayallerinizi izaleisuyuu yıkmış bile. Güvenilir olmayan bir yerden kiralamanızı da kesinlikle tavsiye etmem.
0
kabal
(18.02.09)
hızlı ferıbot 110 arabanın ıcınde kı herkısı ıcın +25 cıvarı bandırmadan sonrada yaklasık 320kmX0.200=64tl
arabalı vapur 50 civarı yalovadan sonra yaklasık 410kmX0.200=82tl.
bunlar tek gıdıs fıyatları birde ıkıyle carpınız. arabaın ortalam km de 0.200tl baz alınmıstır.
birde istanbulun neresınden vapura bıneceksınız onu siz hesap edın.
araba kiralıyacak yer mutlaka bulursunuz , kiraladıgınız arabanın kaskosu var mı ona dıkkat edın. oda gunluk 60tl asagı olmaz sanırım.
kısaca degmez.
bulun bir tur , onunla cıkın yola.
0
dodocan
(18.02.09)
(15)

18 subat 2009 bordeaux galatasaray maci

nihilanth
1.9 | 3 | 3.2oranlar. neye oynanır? ya da hiç kasma ac milan maçına oyna mı dersiniz?
1.9 | 3 | 3.2

oranlar. neye oynanır? ya da hiç kasma ac milan maçına oyna mı dersiniz?
0
nihilanth
(17.02.09)
tabiki 2 oynanır.
0
selim alai
(17.02.09)
0 diyorum ben. 2 olsa tadından yenmez tabii ama zor gibi.
0
coffee and cigarettes
(17.02.09)
gs çok formsuz şu sıralar. deplasmanda alacagına inanmıyorum aslında ben de 0 düşündüm. ama yüksek meblag yatıracagım için bi insanlara da danışayım dedim.
0
🌸nihilanth
(17.02.09)
cevap veriyorum alt
0
imparatorolmayikolaymisandin
(17.02.09)
takım taraftarlığı sınırları dışında düşüncem, direkt 1.

gs'nin eksikleri cabası.

beraberlik bence düşük ihtimal. gs'nin kazanması ise mucize.
0
andy kaufman 2
(17.02.09)
çok büyük meblağ yatıracaksan sözümü geri alıyorum ama o maç 2 olur.
0
selim alai
(17.02.09)
2 olmayacaksa hiç olmasın yaklaşımı sergilenmeli bence.
0
fredi
(17.02.09)
şeytan dürtüyor şimdi. evet 2'nin oranı 3.2, hayli yüksek getiri ancak "gs alır abi, gs dağıtır abi" diye düşünüp çifte hayalkırıklıgı yaşamayalım :)
0
🌸nihilanth
(17.02.09)
sağlam maçlar yazıcam, garanti olsun diyosan, bordeaux yenilmez (1/0)
tutarsa yüksek tutsun diyosan, beraberlik oyna derim. nacizane.
0
izaleisuyuu
(17.02.09)
galatasarayın deplasman performansı her şeyi söylüyor.
tabi ki 1
0
readmymind
(17.02.09)
namtersis senin bakış açını ben de bir ara düşünüyordum. kazan kazan felsefesi gibi aslında, yapılabilir. bjkliyim ancak gs'nin kaybetmesini istemem elbette. bu maç ancak iki taraf da kötü oynarsa berabere biter gibime geliyor. yoksa bir taraf üstün gelip dağıtabilir de. hmm. fikrim değişip duracak maç saatine kadar sanırım.

en son böyle tereddüte düştüğüm iki maç oldu

turkiye - fildişiydi biri

türkiye ye oynayacakken son anda vazgeçtim. tam lan keşke oynasaydım derken 90. dakikada yedik golü hatırlarsanız.

2. maç ise bjk - ts maçı.. beşiktaşlıydım ve alacağımıza inanıyordum. ts yi hep yeniyorduk. ancak trabzon da yükselişteydi. lan neyse dedim oynamadım. o da berabere bitti.

bu maçta hayli karışık görünüyor. ondan ya oynamayacağım ya da beraberlik yazacağım.
0
🌸nihilanth
(17.02.09)
X/1 - 4,10
0
trimpot
(17.02.09)
sanırım son kararım x/1 benim de. getirisi iyi, bir sürpriz olmazsa maç da böyle bitecek gibime geliyor.
0
🌸nihilanth
(17.02.09)
oynadım. yüksek meblag yapmak yerine zararın minimizasyonuna gittim. kar da düştü ama olsun :)

x/1
x/2
1/0
2/1

ve milan maçına her kuponda 2 dedim..

kısmet.
0
🌸nihilanth
(17.02.09)
sonuç 0-0.. keşke kendi bildigimi yapıp berabere oynasaymışım sadece :)
0
🌸nihilanth
(19.02.09)
(8)

düşüncelerinize ihitiyacım var

imparatorolmayikolaymisandin
öncelikle herkese iyi günler..benim derdim, öğrencilikte sevgili ile aynı evde kalma ve ilişki yaşama, son beraber olduğum kişi aradan 1 sene geçmiş olmasına rağmen hala unutabilmiş değilim ama artık unutmak istiyorum ve şimdi üniversitede okuyorum bilen bilir öğrencilik hayatı falan filan güzel
öncelikle herkese iyi günler..

benim derdim, öğrencilikte sevgili ile aynı evde kalma ve ilişki yaşama,

son beraber olduğum kişi aradan 1 sene geçmiş olmasına rağmen hala unutabilmiş değilim ama artık unutmak istiyorum ve şimdi üniversitede okuyorum bilen bilir öğrencilik hayatı falan filan güzeldir, önüme fırsat çıktı hoşlandığım kişi ile beraber olmaya başladım, birazda artık bunu unutmak istediğim eski sevgili dolayısıyla bu ilişkiyi yaşamak istiyorum ama aklımda cevaplamanızı istediğim bazı sorular var..

not: aynı sınıftayız.

1} bu ilişki derslerime nasıl yansır. kendimi dağıtmaktan çok korkuyorum [dersleri salmak gibi] neler yapmalıyım ?
2} daha önce böyle [öğrecilik hayatında sevgili ile aynı ev] ilişki yaşıyanlar ne tavsiye ederler?
3} bu ilişki eminim birşeyler bana birşeyler katar.şimdilik isteğim, öyle haftalık uzun süreli ilişki olmasıdır , bunlar sonra bana geri dönmesin sonuçta ne kadar derin ilişki o kadar hatıra ve derin yara bırakır
aslında aklımda çok soru var ama cümlelere şuan dökemiyorum aklınıza gelen farklı düşüncelerinizi de yazarsanız sevinirim teşekkürler..

bağımsız soru : berlin metrosu başlığı yazılmamışmı yoksa ben mi göremedim?
0
imparatorolmayikolaymisandin
(17.02.09)
1- sevgilinle konuş durumu. ben derslerime önem veriyorum de. bunu bildiği vakit sizi zorlamaz. hatta beraber çalışırsınız vs. güzel şeyler olur=)

2- tecrübeli değilim ama nacizane düşüncem asla sevgilinle eve çıkmamanız öğrenciyken. kaçınılmaz bir şekilde evli hayatı yaşamaya başlarsınız. bunun için daha çok erken.

3- ilişkiler zordur. paylaşmak zordur. çok karışık konular ben çekindim=)

bağımsız soruya bağımsız cevap: ben de göremedim berlin metrosu başlığı ama berlin metrosunun özel bir adı varsa o başlık olabilir.
0
dambil
(17.02.09)
1- aynı sınıfta olduğunuza göre aynı derslere girdiğinizi varsayıyorum. beraber ders çalışırsınız, olur bu iş. iyi de olur aslında.

2- heyecanı öldürür ancak ilişkinin daha uzun sürmesini sağlar. ara ara bir birinizden bağımsız aktiviteler yapmayı da unutmayın tabii.

3- bir yastıkta kocayın inşallah.

bağımsız cevap: (bkz: bvg)
0
co2s2
(17.02.09)
aynı evde kalma, sosyal çevren azalır. derslere bir şey olmaz, yaşa gitsin.
0
izaleisuyuu
(17.02.09)
2) üniversitede iki sene bunu tecrübe etmiş birisi olarak diyorum ki: çıkmayınız, gerek yok.
0
coffee and cigarettes
(17.02.09)
içimde ''bunları yaşa sonradan pişman olursun'' gibilerinden duygular var, gençlık bidaha gelmez bu zamanlar.. gibi düşünceler geçiyor.

@dambil, @co2s2 bağımsız cevaplarına istinaden : paris metrosu , bruksel metrosu gibi neden böyle başlıklar atlında incelenmıyor. bildiklerimizi bvg başlığı altında mı yazalım.
0
🌸imparatorolmayikolaymisandin
(17.02.09)
samanliktaki zuhtu
(17.02.09)
kesinlikle çok erken. ayrıca sevgilinle ilişkinin başında 2 şeyi mutlaka netleştir. benim için derslerim önemli de ve gerçekten önemse. çünkü okulum yarım dönem uzamıştı da ne kadar sıkıcı gelmişti. ekstra yıllar çok sıkıcı oluyor. aktivitelerinizi ona göre ayarlayın.
mutlaka sevgilin dışında bir sosyal çevren olsun. aksi durumda ayrılık çok koyar. ha biz ayrılmayız diye düşünebilirsin, bu da olası ama çok çok düşük bir olasılık. birde aynı sınıfta olup aynı evde yaşamak kabus gibi. 24 saat hiç ayrılmayacaksınız. ayrılsanız ayrı dert. hiç gerek yok. ne olursa olsun sevgilin dışında sosyal çevren, hobilerin olsun emin ol uzun süreli ilişkinin sırrı bu. aynı eve çıkmayı ilişkinizin 1. yılından sonra düşünebilirsin belki. herşey yolunda giderse. 24 saat gördüğün kişiyle çok boktan sebeplerden bile kavga edersiniz. hele de aklında bir de eski sevgilin de varken...

ama 2 erkek arkadaşın da ev arkadaşlıkları mükemmel olmuyor. en güzeli kız arkadaşının evi olacak, sen de özel yurtta kalacaksın (nispeten daha temiz ve sakin olur herhalde) canın istediğinde kız arkadaşında kalacaksın.
0
bir kavanoz recel bunlarda gecer
(17.02.09)
bağımsız sorunun bağımsız cevaplarına bağımsız yeniden soruya bağımsız yeniden cevap: ne bileyim?
0
co2s2
(27.02.09)
(6)

Kredi Kartı Limit Sorusu

naanick
merhaba duyuru ahalisi.şimdi kredi kartları ile haşır neşir değilim. asgari ödemeymiş, limiti geçmiş, ne kadar faizmiş hiçbir şey anlamam.sorumu şöyle sorayım. 7 bin ytl limitli bir kartım var (teyzemin lan hemen oha demeyin)5 bin ytl'ye kadar limiti dolu. şimdi ben bir 3 bin ytl'lik alışveriş yapma
merhaba duyuru ahalisi.

şimdi kredi kartları ile haşır neşir değilim. asgari ödemeymiş, limiti geçmiş, ne kadar faizmiş hiçbir şey anlamam.

sorumu şöyle sorayım. 7 bin ytl limitli bir kartım var (teyzemin lan hemen oha demeyin)

5 bin ytl'ye kadar limiti dolu. şimdi ben bir 3 bin ytl'lik alışveriş yapmak istesem ama bunu taksitle yapacağım. mesela 3 taksit olsun. bir taksit bin ytl olur.

5 bin ytl'si dolu ya bu kartın. şimdi ben 3 taksitle o alışverişi yapmak istersem toplam 8 bin olacağı için limiti aştınız der vermez mi ?

yoksa bir taksit bin ytl olduğu için o taksitle beraber 5+1 olur 6 bin ytl oldugu için limiti aşmadın der alışverişe izin verir mi ?

kısacası limitin aşımına alınan toplam bedel mi yoksa taksit'in bir bedelimi etki ediyor ?

sorabildim mi acaba ya =)
0
naanick
(17.02.09)
limit aşımından izin vermez, toplam bedel üzerinden hesaplanır.
0
izaleisuyuu
(17.02.09)
off hadi ya. bir ay beklemek zorunda kalacağım o zaman. ya da karta bir miktar nakit yatırıp borcun bir kısmını silip öyle bu alışverişi gerçekleştirebilirim sanırım.

teşekkürler cevap için
0
🌸naanick
(17.02.09)
1000 lira yatırırsanız işinizi çözersiniz.
0
tai
(17.02.09)
express limit denen bir uygulama var. kabaca şu; bir taksitli işlem yapıldığında, bu işlemin bedeli kredi kartının tüm limitinden işlem anınada düşülmüyor, taksitin ödeneceği ay itibariyle düşülüyor.

yani: kredi kartının limiti 8000lira, 5000lirası dolu ve sen şubat ayında express limit ile 4000 liralık 8 taksitli bir ürün alıyorsun

şubat ayının sonunda ekstre anında 5500 lira karşılığı limit kapalı oluyor.

express limit her mağazada kullanılmıyor, kullanmak için bankalşarın anlaşmalı olduğu yerler olması gekreiyor. daha fazla bilgi için bankanı arayabilirsin.
0
rygard
(17.02.09)
bankanı ara,derdini anlat acil limit iste. ödemeler düzenliise geçici olarak limitin artr
0
shadayim
(18.02.09)
zaten limiti 7000 ytl olan kartın limiti genelde 8400 ytl dir çünkü bankalar öyle bir pay bırakıyorlar. artı diğer arkaddaşların dediği gibi taksitle alışverişte sanırım aylık taksiti düşüyorlar limitten.
0
joepiscopo
(18.02.09)
(5)

rüyamda şans oyunları görüyorum...

ocanal
2-3 gecedir rüyamda sans oyunu oynayıp müthiş para kaldırıyorum bu işten. Bir gece sayısaldan 5 bilip 10 bin tl civarı para aldım.(numaraları görmedim) Dün gecede bu kunar makinaları vardır ya atm gibi bişey orda bin tl kazandım. Neler oluyor bana?
2-3 gecedir rüyamda sans oyunu oynayıp müthiş para kaldırıyorum bu işten. Bir gece sayısaldan 5 bilip 10 bin tl civarı para aldım.(numaraları görmedim) Dün gecede bu kunar makinaları vardır ya atm gibi bişey orda bin tl kazandım. Neler oluyor bana?
0
ocanal
(12.02.09)
maddi sıkıntı içerisindesiniz :P
0
izaleisuyuu
(12.02.09)
rüyalar tersine çıkarmış. bu aralar harcamalarınızda dikkatli olun.
zaten bu ve üstteki yorumlardan biri değilse bi yeriniz açıkta kalmışta oalbilir.
0
etna
(12.02.09)
maddi sıkıntı içerisinde değilim. işin aslı rüyalara filan inanmam. Yok tersine çıkarmış filan saçma gelir. Ama üst üste bu tür rüyalar görünce bu haftasonu sayısalda şansımı deniycem
0
🌸ocanal
(12.02.09)
sayisalda kazanip burda cevap yazanlarla paylasmazsan lanet gelecekmis. eger 10 gun icinde...
0
ermanen
(12.02.09)
kendini özel hissetme ihtiyacı şeklinde de yorumlanabilir.
0
lhun
(12.02.09)
(21)

Sevgililer günü çıkma teklif edilir mi?

genc irisi
sevgili ahalişimdi uygun bir bayan ve uygun bir bey olsa(bi arkadaşım tabi ki:)) bu bey sevgililer gününde açılsa nasıl bir durum olur.çok klasik ve çok da dandik olur bana göre ama bende yaratıcılık ve cesaret sınırlı olunca fikirler de bu düzeyde oluyor tabi. şimdi bayan böyle bir durumda ne düşün
sevgili ahali
şimdi uygun bir bayan ve uygun bir bey olsa(bi arkadaşım tabi ki:)) bu bey sevgililer gününde açılsa nasıl bir durum olur.çok klasik ve çok da dandik olur bana göre ama bende yaratıcılık ve cesaret sınırlı olunca fikirler de bu düzeyde oluyor tabi. şimdi bayan böyle bir durumda ne düşünür ne dersiniz. bari bir gün sevgili olalım ezikliği gibi mi görür hoşuna da gidebilir mi? ayrıca klasik geyiği de yapmadan bırakmam ilerde bi de aynı gün evlenme teklif edersen hediye masrafından ve unutma derdinden kurtulmuş olurmuyum (oehh artık)
ayrıca want2die abime selamlar saygılar :)
0
genc irisi
(07.02.09)
bence en iyi gün. bugün teklif etmezsen marta kadar teklif edemezsin. etsende "hayvan hediyeden kaçtı" derler
0
enter saltman benim
(07.02.09)
bence şahane bi fikir. bende de benzer bi durum var da kendimi de gaza getiriyorum bi yandan.
0
rectoa
(07.02.09)
@enter saltman benim hakkaten seninkide güzel yaklaşım haklısın...
@rectoa zaten bende aynı şekildeyim kendimi gaza getirmeye çalışıyorum
0
🌸genc irisi
(07.02.09)
lisede tam o gün etmiştim. hem de nasıl. kız benim sayemde okulda popüler olmuştu. kabul etmemişti orası ayrı ahah. ama herkes takdir etmişti. onaylıyorum yani.
0
deckard
(07.02.09)
bakalım hangimizin ki kabul edecek :)
0
ferishtah
(07.02.09)
Olur olur, neden olmasın :)
0
betty puf puf
(07.02.09)
15 şubatta bu duyuru altında buluşup sonuçları bildirelim. şansımız bol olsun lan. elimi tutun.
0
rectoa
(07.02.09)
@rectoa 15 şubatta bi de sonuçlar diye bi duyuru açıcaz artık. lan bi de hediye almak lazım gelir demi eğer kabul ederse hemen yapıştırırız al datlım diye. yalnız kabul etmesse o zaman hediye işi kötü patlar hediye işine ne diyosunuz peki

@mrtksn
evet biraz aceleye gelme durumu var.bak şimdi de gözüm korktu hemen iyi mi :)
şu önümüzdeki bir haftada gerekli atılımları yapamazmıyız ki acaba
0
🌸genc irisi
(07.02.09)
hediyeye gerek yok bence. kendimi hediye ediyorum lan daha ne olsun ehe :)

@mrtksn: prensipte büyük ölçüde anlaşıldı, maça çıkmak kaldı sadece.
0
rectoa
(07.02.09)
1.yalnız sizin durumlar tam olarak nasıl?
2.o gün kızla görüşebileceğiniz ne malum?elinizi çabuk tutun da kızlar o gün başka bir programım var demesinler.
3.bir de hanımlar ile nerede buluşacaksınız,vs.?
4.planınız ne kafanızdaki kızlara nerede,hangi ortamda böyle bir teklifte bulunmayı planlıyorsunuz?
5.her ne olursa olsun şu an için hediye olarak hanımlara "pembe gül buketi" vermeniz en iyisi olacaktır,kırmızı biraz fazla klasik ve abartılı olur çünkü daha karşı tarafın cevabını almadınız.11 adet olmasını tavsiye ederim buketteki gül sayısının.bir de bu pembe gül kimi zaman zor bulunabiliyor,çiçekçinize bir an önce talebinizi bildirin.
0
skplgl
(07.02.09)
daha onceden sevgililer gununde basbasa bulusma teklif edersen kabul ederse zaten olay bitmis demektir. hediyeyi ona gore dusunursun. ama boyle 14 subat pazar gunu ayni ortamdayiz zaten dersen bilemem istedigin gibi gitmeyebilir.
0
recursion
(07.02.09)
abi nacizane görüşüm şu ki; birer hediye alın ve çıkma teklifini o şekilde yapın. yani hediyeyi verin bu ne fln derse " sevgililer günü " hediyen deyin ve gülümseyin ( ne bileyim bişi yapın öle sap gibi " hediyen bu evet " şeklinde kalmayın yani. hediyenin yanında güzel 1 4lük de olabilir - olmayabilir de- .
0
charlesbukowskiineksi
(07.02.09)
bence bugünden söyleyin, olmazsa sevgililer gününde başka hatunla denersiniz şansınızı :))
0
izaleisuyuu
(07.02.09)
hatun bekarsa, o gün sevgilisi olan tüm arkadaşları planlarından vs bahsetmiş falan ortam bir sevgi hippi ortamına dönmüş olacğından kendini yalnız hissedecektir zaten, normal koşullarda kabul edeceğini varsayıyorsan, bu gün teklifinin üstüne atlayacaktır.

"varım diyorrr!"
0
lhun
(07.02.09)
bence de 14 şubat şirin gelebilr. gerçekten mana içeren bir armağan ve güzel sözlerle kabul etmesini sağlayabilirsiniz.

ben gaza gelip kabul etmiştim mesela , sonra ayrıldım gerçi ama şimdi konu o diil:))
0
yazbitmesinsipidikterlikdolabagirmesin
(07.02.09)
$oyle de bi$ey var ki ben gecen sene 15 $ubatta ili$kime ba$lami$tim :))
$imdi ne bok yicem bilmiyorum. en guzeli hediyeleri birle$tirmek ahaha
0
anakinskywalker
(07.02.09)
ben daha hayal aşamasındayım ama tabi kendi kendime gelin güvey olcak kadar da hayal deyil tabi. cebe sığcak boyutlarda bi hediye almak lazım aslında :) çiçek bile taşıyamayan bi insan olarak olaki tersler beni elimde kutuyla/çiçekle kalırım acayip içime oturur
0
🌸genc irisi
(07.02.09)
teklif yok...teklif ne yahu..iş anlaşması mı yapıyosun, yaşlar 16 degil artık :) gerekli koşul ve ortamı hazırlayabiliyosan zaten kendiliğinden oluşur o durum... romantik bi ortam, bi şişe şarap, güzel muzik...yavaş yavaş yaklaş, sonrasını da ben anlatmiyim zaten=)
0
wishborn
(07.02.09)
bayan ne, çıkma teklifi ne la?
0
nano mercy
(07.02.09)
sevgili dostlar haklısınız iş anlaşması değil katılıyorum ama türk kızı teklif bekliyor. e bende de mallık olunca işler bi türlü olması gerektiği gibi olamıyor. zaten sevgililer günü buluşabilirsek bişeyler olur diye bekliyorum. kafamda iki olası alkollü mekanda var artık şarap gelcek ben bi şişeyi içince bişeyler olur herhalde :D
0
🌸genc irisi
(07.02.09)
çıkma teklif etmek kadar saçma bir şey yoktur. bir şey olacaksa hareketlerden ve yakınlaşmalardan bellidir, elini tutabilirseniz ve buna karşılık alırsanız bu daha iyidir, ya da benzeri şeyler...
0
alkolikfedai
(08.02.09)
(4)

Evlilik - Boşanma / Mal paylaşımı (bölüşümü)

me neither
Hiç evlenmemiş, 30 yaşında bekar bir kişi(a) yine kendi durumunda birisiyle(b) evleniyor olsun.(evlilikten önce mal paylaşımı ile ilgili sözleşme falan yapılabiliyormuş galiba, bunlarda yapılmamış olsun, klasik doğrudan gidip evleniliyor) Soru şu? 1)İleride boşanma halinde (b), (a)'dan (a)'nın evlen
Hiç evlenmemiş, 30 yaşında bekar bir kişi(a) yine kendi durumunda birisiyle(b) evleniyor olsun.(evlilikten önce mal paylaşımı ile ilgili sözleşme falan yapılabiliyormuş galiba, bunlarda yapılmamış olsun, klasik doğrudan gidip evleniliyor)

Soru şu?
1)İleride boşanma halinde (b), (a)'dan (a)'nın evlenmeden önce almış olduğu 2 daireden birini isteyebilir mi? yani bir hak iddia edebilir mi?
2)(A) ya da (b)'nin kadın ya da erkek olmasına göre cevap değişir mi?

Teşekkürler
0
me neither
(05.02.09)
mal paylaşımı evlendikten sonra alınan mallar arasında yapılıyor diye biliyorum.evlenmeden öncekiler karıştırılmıyor.
0
karamell
(05.02.09)
evlenmeden önce aksine yapılmış bir anlaşma yoksa evlenmeden önce tarafların sahip oldukları mallar kendilerine ait olur. medeni kanunun 220. maddesi olması lazım iki alt iki üst araştırın.
0
trocero
(05.02.09)
ayrıca miras yoluyla edinilen mallar da paylaşılmıyor.
0
pyro clustic flow
(05.02.09)
cinsiyete göre bir farklılık olmaz. evlendikten sonra herhangi bir bedel karşılığı edinilen mal paylaşılır.
0
izaleisuyuu
(05.02.09)
(12)

şirket ortaklığı

sangria
şimdi x bir limited şirket. bu şirketin iki ortağı var, adları a ve b. her ikisi de eşit sermaye koymuşlar şirkete, lakin a işlerin başında duruyor, ortağı olduğu şirket için çalışıyor, b ise başka bir şirkette maaşlı olarak çalışıyor, x ltd şti'nde herhangi bir faaliyeti yok.bu durumda, eşit sermay
şimdi x bir limited şirket. bu şirketin iki ortağı var, adları a ve b. her ikisi de eşit sermaye koymuşlar şirkete, lakin a işlerin başında duruyor, ortağı olduğu şirket için çalışıyor, b ise başka bir şirkette maaşlı olarak çalışıyor, x ltd şti'nde herhangi bir faaliyeti yok.

bu durumda, eşit sermayedar olsalar da, karın bölüşülmesinde bir farklılık olmalı haliyle. nasıl bir yol izlenmeli? a'yı maaşa bağlayıp kalanı ikiye bölmek, b'yi maaşa bağlayıp kalanı a'nın alması, vs.? en sağlıklı ve her iki taraf için de en adil olan yol nedir?
0
sangria
(04.02.09)
olayın adaleti ortakların anlaşmasına bağlı. verdiğin 2 çözüm örneği de mantıklı şeyler sonuçta.
0
emrag
(04.02.09)
sirket icin calisan herkesin maasa baglanmasi - elemanlar + a
geri kalan paranin sirket hissedarlarina hisseleri oraninda pay edilmesi.

a'nin gozunden bakarsam yuksek maasa evet derim
b'nin gozunden bakarsam da su durumda hic bi sey yapmadan para kazanmaya hayir demem.
0
the beyin
(04.02.09)
a maaş alır, kazanç a ve b arasında eşit bölünür. mantıklısı ve olması gereken bu sanırım.
0
alchemistt
(04.02.09)
a ya piyasada benzer şirketlerin yönetici maaşları araştırılarak uygun bir maaş belirlenir. bu maaş şirketin aylık giderlerine dahil olur (sanki üçüncü bir yönetici alınmış gibi düşün). aylık hesap görülüyorsa eğer a nın maaşı da dahil olmak üzere masraflar düşüldükten sonra kalan kar ikiye bölünür. bunun en uygun ve en çok uygulanan metodu budur.
0
hevipeyra
(04.02.09)
a şirketin patronu konumunda bir maaş almalı. şirketin elde ettiği kar ise a ve b arasında bölüşülmeli. patron çalışan olarak görülmeli yani
0
dambil
(04.02.09)
karin dagitimi (genel olarak) sirket ana sozlesmeleri ile belirleniyor, x ltd sti'nin esas mukavelesinde hukum vardir, kuvvetle muhtemel..

ayrica ana sozlesmelerde karın dagitimi usulu ihtiyat akcesi ayrildiktan sonra kalan miktarin ortaklara hisseleri oranında dagitilmasi seklindedir bu da genel olarak..

neden karin bolusulmesinde neden farklilik olmasi gerektigini dusunuyorsunuz? hukuki bakimdan ortaklarin sorumlulugu (limited liability dedikleri) koyduklari sermaye orani dogrultusunda belirleniyor, zira a'nin sirket icin calismasi karin dagitimi ile ilgili degil "ucret" ile ilgili bi sorun

gorus ve kanaatindeyim..

arz ederim..
0
eski usul mat
(04.02.09)
ana sözleşmede durum belirlenmiş değil, çünkü şirket henüz kurulmadı (:

burada a ben, b ise sermayeye eşit oranda katılarak ortak olacak ancak şirkette çalışmayacak bir arkadaşım. o yüzden çalışıyor olmanın farkını nasıl yansıtabilirim diye düşünüyordum. maaş olayı en makul çözüm sanırım. herkese teşekkürler.
0
🌸sangria
(04.02.09)
madem şirket kurulmadı. şirkette çalışacak olan a 1/3 semaye koyar. b 2/3 sermaye koyar. ama karı yarı yarıya bölüşürler. aradaki fark a'nın emeğinin hakkı olur.

ancak kar edilene kadar a aç mı kalacak sorunu varsa maaşlı örnekler akla daha da yatkın
0
trocero
(04.02.09)
limited şirketler en az 3 ortakla kurulur biliyorum ben ??
0
etna
(05.02.09)
b nin diğer şirketten aldığı maaşı a da alır, kalan 2 ye bölünür. kavga çıkmaz...
0
theunforguven
(05.02.09)
(@etna: 2 ortak yeterlidir.)

bu tamamen aranızdaki anlaşmaya bağlı. şirket sözleşmesine falan böyle bir şey yazdırmayın. yeri gelir değiştirmek isterseniz ticaret siciliydi, tadiliydi, harcıydı uğraşırsınız. oturup anlaşmak, bunu yazılı hale getirip bir protokol imzalamak en güzeli. kazanılan paranın ne şekide paylaşılacağını ayrıntılı olarak protokolle belirleyebilirsiniz.
0
kibritsuyu
(05.02.09)
şirket ana sözleşmesi hazırlanırken, şirketi temsile yetkili kişi olarak şirket ortaklarından birisi veya dışarıdan 3. kişi müdür olarak atanır. bu kişi sizin olayınızda a olacaktır. en mantıklısı şirket müdürüne maaş bağlamak olur diğer cevaplarda da belirtildiği gibi. a kişisi hem şirketin ortağı hem de müdürü olur. imzaya yetkili kişi o olur. ortaklar da nasıl ki zarardan, şirkete koydukları sermaye oranında sorumludurlar, kardan dağıtılan pay da o şekilde olmalıdır.
0
izaleisuyuu
(05.02.09)
(1)

hukuk bürosu için program

co2s2
büyük sayılabilecek bir hukuk bürosu için takip programı arıyorum.bireysel olarak kullanılabilecek bir program da olabilir.ama network üzerinden bir birleriyle haberleşecek bir program olsa süper olur.paralı olması problem değil.
büyük sayılabilecek bir hukuk bürosu için takip programı arıyorum.

bireysel olarak kullanılabilecek bir program da olabilir.

ama network üzerinden bir birleriyle haberleşecek bir program olsa süper olur.

paralı olması problem değil.
0
co2s2
(31.01.09)
takip programı derken??
icra takip programı olarak icrapro'yu önerebilirm, ama sorunu yanlış da anlamış olabilirim :))
0
izaleisuyuu
(31.01.09)
(1)

Üsküdar Belediyesi İçki Cezası

nitinol
buna karşı nasıl izlenecek yasal yol nedir? dava mı açmak gerekiyor? dava ise masrafları nelerdir v.b. bilgilendirebilecek olan var mı?
buna karşı nasıl izlenecek yasal yol nedir? dava mı açmak gerekiyor? dava ise masrafları nelerdir v.b. bilgilendirebilecek olan var mı?
0
nitinol
(14.01.09)
izaleisuyuu
(14.01.09)
(4)

avukatlık bir mevzu

portishead
efendim benim mevzuata hakim okuyuculardan yardım etmesini rica ettiğim şöyle bir sorunum var: 5 yıl kadar once muhendisi oldugum dalın odasına uye oldum, ancak o zamandan bu zamana -zaman zaman uyarmalarına rağmen- aidat odemedim. Bunun uzerine eve icra kağıdı geldi ve benden su anda odemediğim aid
efendim benim mevzuata hakim okuyuculardan yardım etmesini rica ettiğim şöyle bir sorunum var: 5 yıl kadar once muhendisi oldugum dalın odasına uye oldum, ancak o zamandan bu zamana -zaman zaman uyarmalarına rağmen- aidat odemedim. Bunun uzerine eve icra kağıdı geldi ve benden su anda odemediğim aidatların toplamı ve ilaveten avukat masraflarını istiyorlar.

Odayla gorusup tamam aidatları odeyeyim ama bari icrayı cekin de avukat masrafı vs 'yi odemeyeyim dedim artık avukata dustu is odemek durumundasın diyorlar. Bunun gerceklik payı nedir? Gercekten kurtaramazlar mı beni avukat masrafından?

Olayın soyle de bir yanı var ki ben 1 senedir askerdeydim, 1 ay once geldim, tum uyarılar ve icra kağıdı ben askerdeyken gelmis, askerdeyken alınan tebligatların sorumluluğu yok diye biliyorum...Burdan yırtabilirmiyim acaba?

Biraz uzun oldu galiba, ben ne yapayım bu durumda??
0
portishead
(09.01.09)
evet avukat masrafı gerçek. ihtar çekildiyse notere falan ücret ödüyorlar. bu masraf tüm bunları içerir, dolayısıyla vazgeçmezler.
0
surprise
(09.01.09)
sizin adiniza almamalari gerekiyordu. askerde olmaniz bir ise yaramiyor diye biliyorum.

avukatla pazarliga oturabilirsiniz ama cogu avukat cok bir indirim yapmaz. sayet kaldirilabilir maliniz veya haczedilebilir esyaniz varsa odememeniz durumunda o yollara basvurabilirler. bir sekilde anlasip odeyin derim.
0
entrapmen
(09.01.09)
vekalt ücretinden avukatın vazgecmesi lazım ama neden sizin için yaptığı bir işin karşılığı hak ettiği ücreti almaktan vazgecsin? örnekleri var diyorsanız o avukatın vazgeecmesinden değil avukatın bu söz konuyu meblağı müvekkilinden alma konusunda (olayınızda meslek odası) anlaşmaları sonucu gerçekleşmiştir.
0
bordeaux
(09.01.09)
icra masraflarını her halükarda ödemek zorunda kalırsınız fakat avukata ödeyeceğiniz vekalet ücreti konusunda tamamen avukatın insafına kalmış durumdasınız. bunun yanında avukat kanunen vekalet ücreti kazanmış durumda olduğu için hakettiği vekalet ücretinin vergisini ödemek zorunda kalacaktır, eğer çok insaflı bir avukatsa sadece kdv'sini alır vekalet ücretinin. ama avukatın vekalet ücretinde ufak bir indirim dışında yardımcı olacağını sanmam.
tebliat konusunda ise askerde olsanız bile, tebligat yapılan yerin muhtarına kayıtlı iseniz aileniz almasa bile tebligat muhtara bırakılır ve tebligat yapılmış sayılırdı.
artık işinizi avukatla çözmek zorundasınız çünkü meslek odası avukata icrayı geri çek diyemez. allem edin kallem edin ödeyebileceğiniz en az tutarı ödemeye çalışın.
0
izaleisuyuu
(09.01.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.