Giriş
(14)

Annemizin ölecek olması gerçeği hakkında

dedeminhirkasi
Ondan önce ölmediğimiz takdirde bunun gerçekleşecek olması ve bu süreci görme durumu benim içimi daraltıyor. Düşünüyorum cenazesi, esyalari, anilari ve kocaman bir boşluk. Sevgisi, özlemi… Bunla nasıl mücadele edilir ki. Yine ağladım bak düşününce ben iyi değilim abi Allah Allah
Ondan önce ölmediğimiz takdirde bunun gerçekleşecek olması ve bu süreci görme durumu benim içimi daraltıyor. Düşünüyorum cenazesi, esyalari, anilari ve kocaman bir boşluk. Sevgisi, özlemi… Bunla nasıl mücadele edilir ki. Yine ağladım bak düşününce ben iyi değilim abi Allah Allah
0
dedeminhirkasi
(05.12.25)
Çok bilmişlik gibi olmasın ama annemin bir gün ölecek olması değil mutsuz ölecek olması beni mahvediyor.
+3
sekizdokuzon
(05.12.25)
Hayatının anlamı annesine bakmak olan evlatlarda atlatmak çok zor oluyor. 100 yaşına merdiven dayamış hasta annesini kaybeden iki tanıdığım yıllardır hala atlatamadı. İkisinin de yaklaşık son beş yılda annelerinden başka işleri yoktu ve aynı evde yaşayıp bakıcı yardımıyla ona bakıyorlardı.

Normal bir hayatı olan insanlarda iki tür şekilleniyor: Birincisinde başta çok sakin oluyorsunuz (hatta hatalı olarak ben annemi sevmiyor muymuşum diye düşünen bile var), sonra bir anda vuruyor. Sonra işler güçler, aile derken normalize oluyorsunuz. Arada sırada hatırlayıp hüzünleniyorsunuz. İkinci türde başta çok kötü olup hayat içinde ilk türle birleşiyorsunuz. Fiziksel bağ kopsa da duygusal bağınız kopmuyor aslında.

Bunları düşündüğünüze göre anneniz iyi bir anneymiş. Çok şanslısınız. Yaşarken güzel zamanlar geçirmeye çalışın ama önceliklerinizin de bilincinde olun. Tek işiniz annenizi mutlu etmek olmasın. Hayatın içinde olun, annenizin o hayatta bir yeri olsun. Sağlıklı olan bu.
+1
cosmicstring
(05.12.25)
böyle düşünmek acı veriyor ama ben ölürse annemin rahatlayacağını düşünüyorum artık. geçim sıkıntısı, anksiyete, geçmişinde yaşadıkları vs. derken çok yıprandı. evlatları olarak biz de ona hiçbir şekilde rahatlık sunamadık maalesef. bize salladığı zaman hiç gocunmuyorum, o kadar şeyden sonra bunları talep etmek en doğal hakkı ama ben yapamadım işte yani ne yapayım, bir şey becerdim de görmezden mi geldim ihmal mi ettim? hiçbir şeyim yok. üstüne "hayırsız evlat" olmanın artık kökleşmiş ağrısı var. "kendini salarsan daha da kötü olur, sen iyi ol ki başkalarına faydan olsun" diyorum filan ama yok abi.

annem inançlı bir insan. öldüğünde rahata ereceğini düşünüyor. ben de o ölürse en azından artık hayal kırıklığına uğratmam diye düşünüyorum. bu tabii ki "ölsün" demek değil, ben sağlıkla daha nice yıllar görmesini ve hatta ona daha da güzel bir gelecek sunabilmeyi çok istiyorum ama yok işte olmuyor.

eskiden ben de annemin öldüğünü düşününce perişan olurdum. benden önce ölürse zaten yine olacağım, hiç şüphem yok. "öldü rahatladı" deyip hayatıma devam edebileceğimi sanmıyorum. boşluğu hiçbir zaman dolmayacak, muhtemelen bugüne kadar yaşadığım hayat tümüyle boşmuş ve artık yeni ve çok daha zor bir döneme başlıyormuşum gibi gelecek...

ama evet itiraf etmem gerekirse ben en azından "rahata erdi" diyebileceğim. öyle bir "iyi tarafından bakma" diyelim. ilişkimiz o kadar bozuldu ki artık karşılıklı birbirimizi intiharla tehdit etmeye başladık. napiyim amk benden bi bok olmadı işte gidip kendimi assam, gözden uzak kalsam yine üzüleceksin. e böyle yaşıyorum okumadın paran yok şöyle böyle napiyim 150 bin maaş mı talep edeyim, vermiyolar işte.
+1
der meister
(05.12.25)
o yüzden güzel anılar biriktirmeye bakın anneniz ile...
0
sweetoffice
(05.12.25)
beni hiçbir şey delirtmezse bu acı delirtir gibi geliyor bazen.
sadece 3 saniye düşünsem bunu ağlamaya başlıyorum.
tek çocuğum ben ve mükemmel bi anne babaya sahibim ama anneme daha çok düşkünüm. babama da bir şey olmasını asla istemem de hele anneme bir şey olacak olması fikri mahvediyor beni. oyuncu falan olsam sırf bunu düşünerek her sahnede ağlayabilirdim işi çok kolaylaştırırdım. canım gidiyor annem ölecek diye.
onsuz nasıl yaşarım bilmiyorum hayatım bomboş olur.
0
matilda
(05.12.25)
Yaşını başını almışsa huzur bile duyuyorsunuz.
Asıl anneleriniz sizin acınızı görmesin. Onun için çabalayın.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(05.12.25)
olmamis olaylar hakkinda uzulmuyoruz. yoksa yasamin dinamikleri tokat gibi vuruyor boyle. duygusal, arabesk, melankolik takilmak bizi geri atmak disinda biseye yaramiyor. bunu idrak ettigimden beridir sadece ileri bakiyorum. ha bir yakinim olurse hayvan gibi uzulecegim, aglayacagim; ama o vakit bu vakit degil.
+4
buenosdias
(05.12.25)
evlat acısı gibi büyük bir acı yok. umarım herkes sırasıyla vefat eder.
0
gercekdunya
(05.12.25)
mücadele etmiyoruz, kabulleniyoruz. gözden yaş kalpten sızı eksik olmuyor. hayat işte. acısıyşa tatlısıyla derler ya acı kısmını tatmış oluyorsunuz.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(05.12.25)
Benim de en büyük korkumdu ve maalesef başıma geldi. Tek tesellim iyi bir ilişkimizin olması, onu çok sevdiğimi bilmesi, onu isteyerek asla kırmamış üzmemiş olmam. En çok canımı yakan şey (ölmüş olması dışında) öldüğü gün onu aramamış olmam. Ölüme çare yok. İyi yaşamak, pişman olacağımız şeyler yapmamak lazım
0
mezzosprite
(05.12.25)
Kanserin son evresinde doktorlar artık eve götürün huzur içinde ölsün dedikten sonra ve ölmeden birkaç gün önce, Artık konuşamaz ve genelde bilinç kapalıyken tek kolunu kullanamaz, tek ayağını sürür vaziyette, kalkıp, öbür odadan battaniye alıp sürükleyerek getirip yatağın başucundaki koltukta uyuyakalmış oğlunu örten ve bu son kalkıştan üç gün sonrada ölen kadın.
Uzun yıllar geçti ve ben hala aklıma geldikçe ağlarım.
Üç oğula vakfedilmiş hayatında ona daha fazla zaman ayırmamanın, onu güzel yaşatamamanın ezikliğini hep yaşıyorum.
Burada erkek anasına tavırlı gelin duyuruları görünce hep içim sızlar.
Mekanı cennet olsun.
+3
Mirket
(05.12.25)
Bir arkadaşım zamanında bununla ilgili çok güzel bir söz aktarmıştı. İnsanın içinde 100 tane mum yanar, 99 tanesi söner ama bir tanesi hep yanmaya devam eder diye. Evet insan bütün ölümlere zamanla alışıyor, zamanla cenaze görevlisine dönüyorsun hatta. Ama şu acı gerçek baki: giden geri gelmiyor ve bazen o kişilerin hayatta olduğu günler aklına geldikçe delirecek gibi oluyorsun. Bir gün biz de öleceğiz mesela.

Ölümlerinden önce annemin de babamın da çok hayır duasını aldım. Bazı şeyler elinde değil ama sevdiklerini kaybetmeden önce onlarla vaktini nasıl geçirdiğin ve onlara nasıl davrandığın da çok önemli.
0
trixi
(05.12.25)
yıkayıp toprağa veriyor, yarım saat sonra lahmacunla ayran gömüyorsunuz, endişelenecek bir şey yok.
-3
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(05.12.25)
ölecek olmasından ziyade gün yüzü görmeden yani aslında yaşamadan ölecek olması gerçeği çok üzüyor beni bazen.

ne bileyim deniz görmeden, ankara dışında bir ile gitmeden, bir oh demeden yaşamak ve ölmek... boşa geçmiş bi ömür cidden.
0
elorelia
(05.12.25)
(16)

Duyurularıma cevap verilmemesi hakkında?

mikahakkinen
Mesela bunun gibi cevap alamayıp sildiğim 10 duyuru vardır. https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1616517/almanya-sehirlerini-ve-bolgelerini-anlatan-kaynak-onerisiKonu hakkında bilgisi olan olmadığından mı?Sevilmeyen duyurucu olduğum için mi?Cevapsız bir duyuru olduğu için mi?
Mesela bunun gibi cevap alamayıp sildiğim 10 duyuru vardır. www.eksiduyuru.com

Konu hakkında bilgisi olan olmadığından mı?
Sevilmeyen duyurucu olduğum için mi?
Cevapsız bir duyuru olduğu için mi?
-3
mikahakkinen
(05.12.25)
sevilmeseydin engellenirdin. soruna yanit insanlarda olmadigi icin yanitsiz kaliyordur.
+5
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.12.25)
Abi bunlar çok spesifik konular değil mi normal yani fazla cevap gelmemesi, benim Almanya bilgim BundesLiga ve Hitler'le sınırlı ama sorduğun soruyla ilgim olsa kesin cevaplardım.
+9
kizil karga
(05.12.25)
bilgim yok + sevmiyorum. bilseydim söylemeyebilirdim.
-3
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(05.12.25)
Bilmiyoruz:) Bazen de araştırmak zor geliyor olabilir.
Benim de cevapsız kalan duyurularım var. Beni kimse sevecek ya da sevmeyecek kadar tanımıyor burada.
+1
gnosis
(05.12.25)
duyuru her gün kontrol ediyorum, küçük & büyük demeden elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. bilgim olsa kesin yazarım.

bu durum benim de dikkatimi çekti, ben de yaşıyorum. eskiden daha önce sorulmuş ve cevaplanmış sorular için "aramaya inanın" vs yazarlardı veya link atarlardı. belki de bu nedenledir.
+2
MtKrt
(05.12.25)
Ben bilmediğim soruya cevsp yazmıyorum. Bazen tahminim olsa bile yanlış yönlendirmemek için yazmadığım da oluyo.
+2
Sadece soruyorum
(05.12.25)
hocam ben gördüm bu duyurunu. almanya hatta uzmanlık alanım ama senin istediğin bilgiye ben sahip değilim maalesef. ondan cevaplayamadım mesela. sevilmeme durumu değil bence. benim de bazı duyurularım cevaplanamıyor çok niş olduğu için.
+1
elektr10
(05.12.25)
herkesin bileceği bir şey sormamışsın. sen de bilmiyorsun mesela bak biri sorsa cevap veremeyecekmişsin :D tavsiyem, cevap bulamadığın soruları AI a sorarak çözümle. hatta ilk oraya bile sorabilirsin. hepimizden çok şey biliyor kerata.
+5
neira
(05.12.25)
ilişki konuları hariç burada kafa yorulan tutan pek başlık yok. o yüzden gayet normal.
-1
Başka
(05.12.25)
Konularla ilgisi oluyor cevapların daha çok.
-1
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(05.12.25)
spesifik bir soru sormuşsun bilen çıkmamış gayet normal. bilsek yazardık.

ama bazen kullanıcılarda şunu görüyorum basit bir google araması yapmak yerine buraya yazıyorlar. onlara bilerek cevap vermiyorum
+3
gercekdunya
(05.12.25)
spesifik bir konu, net bilgisi olan dışında kimse cevaplayamaz. almanya'nın şehirleriyle ilgili bilgi/tavsiye sorsan tatile giden, yaşayan birileri fikirlerini yazabilir. sen doğrudan kaynak sormuşsun, hem de almanya'yı bilenlere sormuşsun. kaynağı sağdan soldan duymuş olup almanya hakkında fikri olmayanları da dışarıda bırakmışsın. o yüzden cevapsız kalmış.

sevmeyip de cevap vermeyen de çıkar elbet ama asıl sebebinin bu olduğunu sanmıyorum.
+2
kibritsuyu
(05.12.25)
Bilmiyorum
+1
mezzosprite
(05.12.25)
Bundan sonra daha dikkatli oluruz :)
+1
cosmicstring
(05.12.25)
Bak nasıl veriyoruz
+1
gabe h coud
(05.12.25)
sizin sorunuzu gördüm ama açıkçası zaten benim yapacağım araştırmayı siz yapmışsınızdır diye cevap vermemiştim. küfürbaz veya sık sık hakaret eden birisi olmadığınız sürece sizi niye sevmesin ki insanlar? sizi o kadar tanımıyoruz bile :)

Aklıma gelmişken mesela siz tanışmak istediğiniz insanlar sorusuna beni de yazmıştınız ama öyle bir cevaptı ki acaba ironi mi diye düşünmekten kendimi alamamıştım. sizin mantıkla beni sevmiyorsunuz sanırım diye düşünmem mi gerekiyor? :)
+1
eileengray
(06.12.25)
(14)

Cenazelerin hızlı bir şekilde defnedilmesi olayi

dedeminhirkasi
Sebebi nedir kiMesela sabaha karşı ölüyor ikindi defnediliyor. Ulan bi dur hele adam gerçekten ôldu mu kaldı mı acelen ne ?
Sebebi nedir ki
Mesela sabaha karşı ölüyor ikindi defnediliyor. Ulan bi dur hele adam gerçekten ôldu mu kaldı mı acelen ne ?
0
dedeminhirkasi
(04.12.25)
cenaze bekletilmez diye bir gelenek, bir inanış var.

annem perşembe öğlen öldü cumartesi öğlen defnettik. babam pazarı pazartesiye bağlayan gece öldü, salı defnettik. şehir dışından cenazeye gelmek isteyenler de yetişebilsin diye. bana da dediler bekletilmez, bir an önce defnetmek icap eder diye. dedim yeğenleri gelmek ister, ertesi gün olsun ne olacak.

gerçekten ölmeyip ne olacak? doktor muayene edip rapor veriyor öldü diye.
0
kibritsuyu
(04.12.25)
The Premature Burial'ı mı okudun? Adger Allen Poe'nun en büyük kabusu. Adamda resmen canlı canlı gömülme korkusu varmış. Gerçi o dönemde öyle hataların yapıldığı söylenir.
0
Mirket
(04.12.25)
Abi bence süper bir olay çünkü hemen gömmek zorunda olmasak ölen kişinin verdiği ızdırap katlanarak artıyor ama gömünce "gömdük gitti" deyip daha çabuk iyileşme topralanma sürecine giriyorsun, gözden ırak olan gönülden de bi şekilde ırak oluyor bu şekilde. Ha sabah ölen kişi de ikindiye kadar ölmediğini ispat edemiyorsa ona da yapacak bir şey yok, sorry.
+2
kizil karga
(04.12.25)
bekletmemek daha iyi cenaze için de yakınları için de. çünkü bir an önce defin işleminin tamamlanması gerekiyor manevi olarak. şehir dışından yakınlar gelecekse bir gün sonra defin uygundur bence.

bu arada anadoluda cenaze üzerine bıçak koyma adeti vardır duymuşsunuzdur. bunun nedeni mefta bir şekilde hayattaysa nefes alıyorsa ya da hareket ediyorsa o bıçak üzerinden düşsün diye tespit için konuyor aslında.
0
exlibris
(04.12.25)
arkadaşların söylediğine ek olarak eğer ekstra bir işlem yapılmayacaksa cenaze her ne kadar morgda da beklese zamanla bozulan bir şey. bu tip nahoş etkileri de minimize edebilir.

ayrıca, soruyu tersten sorarsak, bir sebep yoksa neden beklesin ki?
+2
eisberg
(04.12.25)
yahudilikte dini bir olay. biri öldügü vakit ruhun bedeni terk ettigine ve defin gerceklesene kadar arada kaldigina inaniliyor. bu arada kalmislik da ruha cok rahatsizlik verdigi icin 24 saatten önce gömmeye calisiliyor. eger cenazenin parcalari tam degilse, tüm vücut parcalari toplanmaya calisiliyor bu sebeple. bu 24 saatte cenaze asla tek birakilmiyor, 7/24 biri basinda bekliyor ve tehillim'den psalm'lar okunuyor.

müslümanlikta da muhtemelen böyle bir nedeni olacagini düsünüyorum. size sormali.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.12.25)
Benim de canımı sıkan bir durum. Defnedilene kadar azap çeker dedi dindar büyüklerim, alelacele defnettik. Daha uzun vedalaşabilmek isterdim
0
mezzosprite
(04.12.25)
Dinen de uygun olan defni geciktirmemektir. Genel uygulama bu yönde.
Ama kalp krizi geçirerek öldüğü düşünülenler için 3 gün beklemek gerek.
Yeniden kendine gelenler dahi var .
0
diyecevaplandı
(05.12.25)
İslam dininde sebebi:

“Cenazeyi çabuklaştırın; eğer (ölen) hayırlı ise, onu hayra kavuşturmuş olursunuz. Şayet kötü biri ise, omuzlarınızdan bir an önce kurtulmuş olursunuz.”
(Buhârî, Cenâiz 51; Müslim, Cenâiz)
0
suicides underground
(05.12.25)
Uç bir örnek vermek istiyorum. İnsanın bir uzvu koptu diyelim. Karşınıza koyup izlemek mi daha iyi hissettirir. Yoksa onu bir an önce gömmek ve iyileşme sürecine başlamak mı?

İnsan ölüm/kayıp sonrası kaybettiği kişiyi o "araftaki" haliyle görmek istemez. Bu bir belirsizliktir ve kaygı doğurur. Hele ki ölümse bizim de evrensel ölüm kaygımızı da tetikleyebilir.

Ölüme ya da ölüm hastalığına kaçınılmaz şekilde bulaşmış kişiden en yakınımız dahi olsa içten içe bir an önce kurtulmak ve normalleşme sürecine girmek isteriz. Bu istemsiz bir psikolojik tepki bence.

Bunun sebebi temelde bence biraz ölüm kaygısıyla, acıyla yüzleşmekten kaçınmak, bir nevi psikolojik savunma mekanizması ve bir an önce normalleşme isteği diye düşünüyorum.

İnsanların sevgiliden ayrılınca tüm eşyalarını iade etmesi, bir aile üyesi yıllardır yaşanılan evde vefat edince taşınmak gibi gibi örnekler hep bununla ilgili.

Ölüm, ölümcül hastalık bunlar hepsi yüzleşmesi zor ama evrensel doğal süreçler.

Hemen gömme/defin adetinin İçgüdüsel ve evrimsel olduğu da kesin. Hayvanlarda bile benzer davranışlar var. (Karınca, tilki, kurt vb)

Bunun sebepleri; Ölen üyenin kokmasından duyulan rahatsızlık, öleni yemle benzeterek saklama gömme iç güdüsü, hastalıktan kaçınma iç güdüsü vb de canlılarda otomatik olarak bir an önce gömme iç güdüsü geliştirtiyor.

Son bir neden de Geçmişte soğutma imkânlarının olmaması

Tarihin büyük bölümünde:

Morg yoktu,

Soğutma sistemleri yoktu.

Doğal bir şekilde Dini tarihsel gelenekler toplum kültürü de bu çerçevede gelişti.

Özetle düşüncem bu şekilde.

Sorunun cevabıyla ilgilenen pek çok disiplin var: Antropoloji, arkeoloji, evrimsel psikoloji, din bilimleri, tıp/adli tıp, sosyoloji, tarih gibi gibi

bu disiplinlerin hepsinin ayrı ayrı cevapları doğru ve birleştirince toplam cevap olarak düşünülebilir özetle.
+1
psmstc
(05.12.25)
Kalender bir doktorla tanışmıştım bir cenaze evinde, çok güzel anlatmıştı bu mevzuyu.

Demişti ki cenaze törenleri kalanlar içindir. Gidenin zaten bir mevzusu kalmıyor dünyayla.

Cenazenin hızlı olup bitmesi de kalanları bir an önce normal hayatlarına döndürebilmek için. Aslında bu konudaki gelenekler binlerce yılda oturmuş. Sebepsiz görünen çoğu şeyin mantıklı sebepleri var.

Cenaze beklediğinde yakınları için rahatsız edici bir hale dönüşebilir öncelikle. Koku, bozulma vs. Bu zaten zor olan kaybı daha da zorlaştırır.

İkincisi yapılabilecek hiçbir şey kalmamış. Hasta vefat etmiş. Bir an önce o kişiyi normal rutinine döndürmek lazım. Bekledikçe kafasında kuruyor da kuruyor. Aslında arafta kalan biraz da yakınları oluyor.

O yüzden hemen gömüyorlar ki, normal hayatına devam etsin.

7 gün her akşam buluşup dua okutmanın bile aslında arkasındaki mantık cenaze evindekiler yalnız kalmasın. Kalabalıkla uğraşsın, özellikle ilk bir hafta akşamları tek başına acısıyla başbaşa kalmasın diye.

Bu eleştirilir ama yemek yaptırmak, helva kavurtmak aslında bunlar tamamen cenaze yakınının kafasını meşgu edebilmek için. Günlük rutinler stresi azaltır, psikolojik bir durumdur bu. Mesela helvayı özellikle cenaze yakınlarına kavurturlar.

Babam vefat etmeden önce araba bakıyordum biraz birikmişim vardı. Cenazeden 2 gün sonra eniştem beni araba bakmaya götürdü zorla, kafa boşaltmak için. Başta biraz ayıp buldum ama sonra iyi geldi. En azından o yas ortamından kontrollü bir şekilde uzaklaşıyorsun.

Yas tutmak sağlıklı, ama uzatmak sağlıksız. Toplumlar, kültürler bir şekilde kendi içlerinde ideal ritueller oluşturmuşlar bu süreyi sağlıklı bir seviyede tutmak için.
+4
anten
(05.12.25)
Evde ölümde doktor gelinceye kadar ölü katılığı oluşuyor. Birinin ölüp ölmediğini siz de anlarsınız. O yüzden kimseyi canlı gömeceklerini sanmıyorum. 50 kişiyi aynı anda muayene ederken arada birinin canlı olduğunu fark etmeyebilir belki. Onun dışında pek mümkün değil.
+1
gnosis
(05.12.25)
Şafilerde hemen gömülür. Biz de yakını dostu beklenir. Hristiyanlıkla özel törenle uzun süreçte gömülür. Bizim gibi sıcak iklimli ve islami toplumlarda hemen gömmek istenilir. Dini ve çevresel sebepler.
0
mikahakkinen
(05.12.25)
bir arkadaşta demiş aynısını yahudi geleneğidir. tıpki sünnet, kara çarşaf ve bıyıksız sakal bırakmak gibi.

birde aslında ortadoğu sıcak olduğu için bozulmasın diye hızlıca gömerler. mesela arabistanda gece gündüz farketmez.
+1
gercekdunya
(05.12.25)
(11)

Çelik tavadan randıman alamıyorum. Yapışıyor sürekli.

ground
Restoranlar nasıl kullanıyor. Her şeyi yapıyorlar. Ben yumurta bile yapsam olmuyor. Bir ton bulaşık sorunları oluyor. Bazı uygulamalar var denedim olmuyor. Yağı bol falan mı kullanmamız gerekiyor nedir??
Restoranlar nasıl kullanıyor. Her şeyi yapıyorlar. Ben yumurta bile yapsam olmuyor. Bir ton bulaşık sorunları oluyor. Bazı uygulamalar var denedim olmuyor. Yağı bol falan mı kullanmamız gerekiyor nedir??
+1
ground
(04.12.25)
özel çelikler varmış burda bahsi geçiyor zaman zaman. onlardan düşünüyorum ama o kadar para vermeye değer mi bir tava için bilemedim. umduğumu bulamazsam diye de biraz alamadım.
-2
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(04.12.25)
Evet yapışmaz olmayan pişirme kaplarının genelinde yağlama daha önemli. Yapışmazlara çok alışıksanız farkında olmadan yağı az koyuyor olabilirsiniz.

Bir de tavadaki yemeğin uygun derecede pişmiş olması lazım yapışmaması için. Az pişmişken de yapışır, çok pişmişken de. Bunun ayarını deneye yanıla bulabilirsiniz.
0
akhenaten
(04.12.25)
Tavayı en az 1 dakika ısıtacaksın
Su damlaları ile test edeceksin
Damlalar civa gibi tavada buharlaşmadan hareket ediyorsa sıcaklık yeterlidir
Yağ ekleyip ocağın ateşini kısacaksın

Örnek youtu.be
+4
grimavi
(04.12.25)
Yağla ilgisi yok tavayı su damlattığında buharlaşmadan cız cız su damlası dans edene kadar ısıtman gerekiyor. Youtube'da vidoları var izlersin. Ardından ateşi kısıp yağ damlatıp yumurtanı yapışmadan pişirebilirsin
+4
Mcfly
(04.12.25)
Üstteki iki cevap +1
0
kisa
(04.12.25)
çelik tavalara şöyle birşey yapıyolar. bir dene istersen

www.youtube.com
-1
Fodera
(04.12.25)
Ayrıca tabanı ince tavalar böyle yapabilir.
Hem iyi ısınmış hem de tabanı kalın olması lazım.
0
etna
(05.12.25)
Bu bana da oluyor bazen, iyice isinmasi lazim, bir de biraz pistikten sonra karistirilmali, erkenden karistirilirsa yapisiyor. Su testi olayinda da ufak bir not duseyim, yag koymadan once tavadaki su tamamen buharlasmadiysa kurulamak gereiyor yoksa yag koyuldugunda patlama yapiyor.

Celik tencerede sut kaynatanlar icin insanliga bir not daha dusmek istiyorum. Sebebi hakkinda bir fikrim yok ama tencereyi sutu koymadan hemen once cok sicak suyla guzelce yikarsam ve cok ince bir su tabakasi birakip sutu onun ustune koyarsam yapismiyor. Aksi taktirde induksiyonlu ocakta neredeyse kesin yapisiyor.
0
mbond
(05.12.25)
Evde çelik dışında tava yok. Tam bir çelik severim ama patatesli yumurta, İspanyol omleti yapamıyorum. Bazı yemeklerin çelik tava ile yapılabileceğini düşünmüyorum. Patates işi bozuyor.
0
gnosis
(05.12.25)
yeterince ısıtırsan yağ bile koymasan yapışmaz. sadece tam pişmeden dokunma.
0
gercekdunya
(05.12.25)
Fodera'nin cevabindaki tava karbon celik. Normal celik tavadan farklidir. Bildiginiz normal celik tavalara uygulamayin onu.
0
osssy
(05.12.25)
(5)

Gözlük seçimi (numaralı)

arbre
Merhaba. Uzun bir aradan sonra gözlük alacağım. Hangi markalar iyi? Atasun'dan almayı düşünüyorum. 2 güneş gözlüğü almıştım. Ama Trendyol, Instagram da çerçeve satıyor. Alınır mı? Erkeğim. İnce siyah çerçeveli modern model önerisi istiyorum. Sağ olun.
Merhaba. Uzun bir aradan sonra gözlük alacağım. Hangi markalar iyi? Atasun'dan almayı düşünüyorum. 2 güneş gözlüğü almıştım. Ama Trendyol, Instagram da çerçeve satıyor. Alınır mı? Erkeğim. İnce siyah çerçeveli modern model önerisi istiyorum. Sağ olun.
-3
arbre
(04.12.25)
persol tabiiki
0
cooperr
(04.12.25)
çerçeveden ziyade numaralı gözlük alacaksan camlara dikkat etmen gerekiyor. zeiss yada seiko cam öneririm. istanbuldaysan doğubankta bir iki iyi optikçi mevcut.

çerçeve önerisini de yüzünü bilmeden, tipini bilmeden burdan yapmak zor. gidecen takacan beğendiğini alacaksın ama yine düzgün bir şey istiyorsan titanyum çerçevelere bakmanı öneririm.
0
gercekdunya
(05.12.25)
Atasunun avantajı, herhangi bir yerde kırıldığında yardımcı olmaları. Ben internette çakmanın çok dolaştığını düşünüyorum. Sonuçta uzun süre kullanılacak bir ürün, deneyip alınmalı.
0
mikahakkinen
(05.12.25)
mikahakkinen, Atasun'dan aldım. 1 yıl 1 kez cam değişimi var 200 TL.
-1
🌸arbre
(05.12.25)
çok model olmamasına rağmen ben de atasundan aldım. sürekli şehir değiştirdiğim için ani durumda çözüm sunuyorlar. askerde acemilikte kırıldı, atasundan almadığım için fellik fellik cam aradım.
0
mikahakkinen
(05.12.25)
(5)

yunan adaları ve schengen

kondansator
selamlar, yunanistana vize başvurusunda bulunurken atina biletim vardı ancak o tarihte sorun çıktı, bileti iptal ettim şimdilik. amaç önce atina sonra adalardı. şimdi atinaya hiç gitmeden adalara gitsem problem oluyor m acaba? yani adalara zaten kapıda vize var, her türlü atina tarafına gel gibi bir
selamlar, yunanistana vize başvurusunda bulunurken atina biletim vardı ancak o tarihte sorun çıktı, bileti iptal ettim şimdilik. amaç önce atina sonra adalardı. şimdi atinaya hiç gitmeden adalara gitsem problem oluyor m acaba? yani adalara zaten kapıda vize var, her türlü atina tarafına gel gibi bir şart koşuyorlar mı acaba
0
kondansator
(04.12.25)
ne alaka atina vizesi adalar vizesi diye bir şey mi var. schengen vizen varsa avrupada istediğin yere gidebilirsin.
0
gercekdunya
(04.12.25)
hiçbir şey olmuyor. ben de atina biletini o tarihte iptal ettim, alakasız bir tarihte diğer vize ile gittim. Diğer vizeyi alırken de problem olmadı. Önemli olan Yunan girişi.
0
mor oje
(04.12.25)
Atina’yı görmek istiyorsan “kapıda vize” olmuyor. Kapıda vize uygulaması belli adalar için günübirlik geçerli olup oradan başka bir yunanistan şehrine/adasına gidemezsin. Schengen vizesi istiyorsan risk almana gerek yok. Booking’den bir rezervasyon yaptır. Başvuruda bunu gösterirsin.
0
yankee jumping
(04.12.25)
bir sorun olmaz. yunan'dan aldıysanız vizeyi ilk girişiniz herhangi bir yunan şehri/adası olabilir. niye kapı vizesi almadın demez kimse.
+2
elektr10
(04.12.25)
Hiçbir sorun olmaz, neticede senin shengen vizen yunanistandan alınma. Dolayısıyla istediğin yerinden ister hava ister kara yoluyla girebilirsin.

Bu arada Yunanistan, verdiği shengen vizesinin minimum %70'inin kendi ülkesinde kullanılmasına dikkat eder. Buna uymazsanız bir sonraki vizede yunanistanı unutabilirsiniz. Öyle cascade kuralı zart zurt falan yunanın umurunda bile olmaz haberiniz olsun.
0
thracia
(04.12.25)
(10)

Yola çiğ düşmesi sebebiyle yaptığım kaza hakkında

there are too many yobaz
Arkadaşlar merhaba;1 saat önce beykoz riva yolunda keskin bir virajda araba aniden savruldu. hızımı çok hatırlamıyorum fakat önümde araba vardı onu takip ediyordum. Zorla toparlayıp bir kaç sağ sol yaptıktan sonra, sağ arkayı bariyerlere vurdum. Göçük ve boya hasarı var. Kaskom var fakat ne denli do
Arkadaşlar merhaba;

1 saat önce beykoz riva yolunda keskin bir virajda araba aniden savruldu. hızımı çok hatırlamıyorum fakat önümde araba vardı onu takip ediyordum. Zorla toparlayıp bir kaç sağ sol yaptıktan sonra, sağ arkayı bariyerlere vurdum. Göçük ve boya hasarı var. Kaskom var fakat ne denli donanımlı bilmiyorum. İşe yetişmek için yolu, virajı ve arabayı fotoğraflayıp ayrıldım. Kaskoyu mu aramalıydım yoksa şimdi mi aramalıyım yanlış bir şey yapmak istemediğimden herhangi bir aksiyon almadım. Sizce ne yapmalıyım?

Edit : lastiklerim 4 aylık ve yaz lastiği. önümdeki araba range rover'dı ve benimle aynı hızdaydı, onun savrulmaması veya kaymaması belki bu sebeple olabilir.

Edit : Babam çok fazla bir şey olmadığı için önce sanayide baktıralım, çok pahalı tutmazsa biz yaptıralım dedi. Yoksa seneye kasko ödemem artabilirmiş ve daha sonraki kazaları etkileyebiliyormuş. Şimdilik acente veya firmayı aramayacağım sanırım.
0
there are too many yobaz
(03.12.25)
önünüzdeki arac dört ceker arazi araci ve muhtemelen kis lastikli. kriteriniz o arac olmasin. "çığ" mi yoksa "çiy" mi düsmüs yola o da tam belli degil ama beykoz'da çiy olur diye düsünüyorum.
gecmis olsun.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.12.25)
aslında bir de onu sormak istiyorum. kış lastiğine dönmem gerekiyor mu şu an? ben sadece kar yağdığında gerekiyor diye bildiğim için değiştirmedim.
0
🌸there are too many yobaz
(03.12.25)
tek taraflı kazalarda polise tutanak tutturulmalı. kaskonuzu bi arayın sorun onlar yardımcı olacaktır. ben olsam hemen polisi arardım. olmazsa en yakın trafik şubeye gidip sor vakit geçmeden. bazı kaskolar tutanaksız işlem yapmayabilir çünkü.
+1
jelly bear
(03.12.25)
kış lastiği 7 derecenin altında gereklidir. sadece kar yağdığında değil. ama kış lastiklerinin performansı ıslak zeminde daha kötüdür. hava ortalaması 7 derece altında değilse değiştirmeye gerek yok henüz.

her arabanın yol tutuşu aynı değil. hem araba hem lastik farkettirir. lastikler aynı olsa bile araba da yol tutuşunda farkettirir.
+2
jelly bear
(03.12.25)
olay yerini terk etmeden sigorta firmasını arayıp bilgi almak çok işe yarıyor, çok geçmiş olsun.
+2
sweetoffice
(03.12.25)
Kış lastikleri buzlanmada daha iyi tutunum sağlar. Sıvı, yağmur gibi durumlarda kaymaya daha meyillidir. Hız için de pek uygun değillerdir. Sorunun yaz lastiği olduğunu düşünmüyorum. Lastiğinizin kalitesi, kondisyonu, aracınızın marka/modeli ve hızı ile akalı durum. Çok geçmiş olsun.

İki kişilik kaza olsaydı, e-devletten tutanak dolduracaktınız. Ancak, tek araçlık kazada sigorta şirketinize nasıl beyan vereceğinizi bilmiyorum. Bence kasko yaptırdığınız sigorta şirketini değil de acenteyi arayıp danışın.

Verecekleri cevaba göre kaza yerine dönüp, yeni yapmış gibi polisi aramanız gerekebilir.
+1
yadigar
(03.12.25)
geçmiş olsun. hocam range rover gibi büyük araçlarda tank paleti gibi geniş tabanlı lastik var. muhtemelen aynı marka model lastikleriniz bile olsa, araç ağırlıklarının farkı , yere basması ve lastik taban genişliği dolayısıyla yine o savrulmayabilirdi.
+2
Fodera
(03.12.25)
öncelikle geçmiş olsun. kasko poliçenizi inceleyin beyan hakkınız var mı? var ise sorun yok istediğiniz zaman yaptırırsınız. yok ise tek taraflı kazalarda polis tutanağı şart.
+2
gercekdunya
(03.12.25)
geçmiş olsun.

mevzuat değişmediyse tek taraflı kazalarda kaskodan yararlanmak için polise veya tutanağa gerek yok. olayın ve olay yerinin fotoğrafları ile kasko şirketine bir beyan yazıyor ve olayı anlatıyorsunuz, fotoğrafları da ekliyorsunuz, kasko karşılıyor. yoll aynı renkte dev bir kasise hızlı girdim. o anda bir şey olmadı sandım devam ettim. ama amortisörler patlamış, motor kulağı kopmuş, çamurluğun plastik bağlantıları kırılmış. sigortacıyı aradığımda sadece hasarın ve kasisin fotoğraflarıyla bir beyan dilekçesi istedi, kasko hasarı ödedi. ama bu dediğim yıllar önceydi, değişmiş olabilir.

hasarınız mini onarım kapsamında ise ve kasko da bunu karşılıyorsa hasarsızlık indiriminiz bozulmadan tamir ettirebilirsiniz. yoksa hasarın boyutuna göre hasarsızlık indiriminiz bir miktar düşer.
0
kibritsuyu
(03.12.25)
ben daha önce park ederken aracımı sürttüm, kaskodan tek taraflı bir beyan dilekçesi ile yaptırdım. poliçeden poliçeye göre değişiklik gösterme ihtimali de bulunabilir.

bu arada kazanın sebebi, viraj içinde frene basmış olma ihtimaliniz olabilir.
lastikleriniz iyi tutunmamıştır.
araba önden çekişlidir toparlamaya yetmemiştir
öndeki arabada esp vardır, o toparlar sizde yoktur ya da diğeri kadar iyi değildir.
lastik farkı vardır
ağırlık farkı vardır

sebep veya ihtimaller çoğaltılabilir.
0
reanarchy
(04.12.25)
(8)

sanayicilerin ahlaksızlığı

megalomaniac
Tam kusurlu olduğumuz bir kazada, kasko sayesinde aracımızı tamir ettirdik. En başta yetkili servise gitmiştik, 45.000 TL civarı hasar kaydınız olacak dediler. Bu kadar çıkması biraz abartılı, isterseniz sanayide daha ucuza yaptırabilirsiniz dedi birkaç bu işten anlayan kişi. Biz de hasar kaydımızın
Tam kusurlu olduğumuz bir kazada, kasko sayesinde aracımızı tamir ettirdik. En başta yetkili servise gitmiştik, 45.000 TL civarı hasar kaydınız olacak dediler. Bu kadar çıkması biraz abartılı, isterseniz sanayide daha ucuza yaptırabilirsiniz dedi birkaç bu işten anlayan kişi. Biz de hasar kaydımızın bu kadar yüksek görünmemesi için bir sanayiciye gittik, işçiliğini daha önceden tecrübe edip beğendiğimiz bir ustaydı.

Bunda en fazla 30-35bin çıkar fazlası olmaz dedi, bizim de işimize geldi ve kasko üzerinden ona yaptırdık onarımı. Sisteme geç düşüyor kazanın hasar miktarı, 1 ay civarı sürüyor genelde.

Şimdi bi baktık 52.500TL gelmiş bize sigorta şirketinden, ve e-devletten bakınca da 52.500TL tazminat bedeli ödendi diye görünüyor. Tabi ki usta bu parayı bizden isteyecek birkaç güne haberi olur muhtemelen. Kafayı yemek üzereyim. 45.000TL çok olur derken 52.500 TL'ye çıkarmış hasarı.

Napıyım katil mi olayım?
-2
megalomaniac
(03.12.25)
yetkili serviste yaptırcaktın niye sanayiye gidiyorsun ki? bi de arada 10 bin tl fark varmış sadece. günümüzde 45 bin hasar çok değil. bi far 20 bin zaten.
+6
jelly bear
(03.12.25)
@jelly Yukarıda yazıyor neden gittiğim
-1
🌸megalomaniac
(03.12.25)
yapacağın bi şey yok. gidip adama hesap soracaksın. geri alınabileceğini sanmıyorum.

ama 10 bin tllik fark için sanayiye gitmen saçma. ders olur.
+3
jelly bear
(03.12.25)
Sanayiye bu sebeple hiç gitmiyorum veya gitmek istemiyorum. Alayı dolandırıcı ve düzenbaz. Nadiren dürüst biriyle karşılaşıyorsunuz.

Eşimin babası sanayide ustaydı. Neler anlatıyordu neler.

O yüzden yapacak bir şeyiniz yok. Oraya gittiğinizde ustalar toplanıp meydan dayağı bile atabilir size. Ders olmuş bir daha yapmazsınız. Geçmiş olsun.
+1
drako
(03.12.25)
Geçmiş olsun.

Önce fiyatı bu kadar etkilemeyecek ufak bir hatırlatma yapayım. Aracınız şirket aracı değilse, yani fatura sizin adınıza kesilecekse kdv tevkifatı kesemezler. Gerçek kişiye tevkifatlı fatura kesilmez. Bana kesmişlerdi, itiraz edip yeniden fatura kestirmiştim. Fiyat biraz düşmüştü.

Tamiri yapan firma ile iletişime geçsenize. Ekstra ne işlem yaptıklarını söylüyorlar? Sigorta yetkilinize de sorunu iletin. Karşı taraftaki hasar da sizin kaskonuzdan karşılanmış olabilir ama e-devlet ya da tramerde o ek fiyat görünür mü emin değilim.

Süreçte eksper ve sigorta yetkilisi ile sürekli iletişimde kalmak önemli olabiliyor.
+1
?
(03.12.25)
oldum olası şu değer kaybı-tramer takıntısını hiç anlamadım. zaten bir tek bizde var böyle dertler. araba yetkili servisinde, orjinal parçalarla garantili bir şekilde yapıldığında niye sorun oluyor anlamıyorum.
3 kuruş ucuz olsun, tramerde az yazılsın derdiyle hareket etmek anlamsız.
en başta hata sizin.
bu kadar basit bir olay için aklınızdan katil olmak fikri geçiyorsa acil psikolojik destek alın.
+7
my fault
(03.12.25)
arabayla dükkanına dal, bir 50bin daha çıksın :))

şaka bir yana tecrübe böyle birşey. çok dert etmeyin hayatınıza bakın.
0
gercekdunya
(03.12.25)
Bir seyi bir kere yapin, dogru yapin. Pahali da olsa dogrusunu yapin.

Hasar kaydi yuksek gorunmesin diye araci sanayiye goturmek gercekten cok erdemli ve ahlakli bir davranis?
+4
thetruenorthstrongandfree1
(03.12.25)
(8)

Icra takibi hk.

infinitedreams
Merhaba,eski kiracımıza icra takibi başlatacağız, fakat kimlik numarasından avukatımız taşındığı yeni adresine ulaşamamış. bu durumda biz eski kiracımızın şu an yaşadığı adresi nasıl bulabiliriz veya nasıl talep edebiliriz? tc kimlik numarası var kendisinin.teşekkürler
Merhaba,
eski kiracımıza icra takibi başlatacağız, fakat kimlik numarasından avukatımız taşındığı yeni adresine ulaşamamış. bu durumda biz eski kiracımızın şu an yaşadığı adresi nasıl bulabiliriz veya nasıl talep edebiliriz? tc kimlik numarası var kendisinin.

teşekkürler
0
infinitedreams
(03.12.25)
avukat değilim ama elinizde eski kiracının yeni adresi yoksa bu sizin sorununuz değil ki? siz icra takibini başlatırsınız, tebligat sistemdeki adrese gider, eski kiracınız orada yoksa bile muhtara verilir, tebligat da yapılmış sayılır. avukatınızın bunu biliyor olması lazım.
0
co2s2
(03.12.25)
Bu sorunun yanıtının avukatın bilmemesine imkan yok. Siz kafanızı yormayın avukatınız bulur.
0
drako
(03.12.25)
avukat zaten mernisden sorguluyor. adresi kayıtlı değilse nerden bulacaksınız ki. bulsanız bile yasal adresi olmadığı için zaten bir şey yapamazsın. en fazla dövüp paranızı alabilirsiniz. onda da başlangıçta avukata gerek yok sonra adam şikayetçi olursa ihtiyaç var. böyle olursa da daha iyi bir avukat bulun. mevcut avukatınız adres bulamadım diye topu taça atmış çünkü.
0
gercekdunya
(03.12.25)
arkadaşlar bu kişinin merniste adres kaydı görünmüyormuş. genelde bankayla alakalı borç sorunu olan kişiler adres beyanında bulunmuyorlarmış sanırım. bu konuyla ilgili nasıl bir yol izlemeliyiz?
0
🌸infinitedreams
(03.12.25)
icra takip süreçlerini az çok biliyorum, avulatınızın verdiği bilgi doğru. takip açıldıktan sonra borçlu tarafa ödeme emri gönderilip 7 gün süre geçmeden haciz yapamazsınız.

bazı borçluların mernis yani ikametgah sorgusu boş çıkıyor ve o kişilere tebligat yapılamıyor. yeni adresini bulsan ve tebligat göndersen bile pstacı gelince "burada öyle biri oturmuyor" diyip almayabilir. Bu tür dosyalar çok sıkıntılı hiçbir işlem yapamadan bekliyorsun öyle. haftada 1 falan uyaptan bakıp adres eklenirse tebligat gönderirsiniz artık şansınıza.

benim tahminime göre şöyle yapılıyor o adres silme işi. mesela ben bir yerde kiracıyım oturuyorum. sonra başka bir yere taşınıyorum ama nüfusa yeni adresimi bildirmiyorum. benim çıktığım eve de yeni kiracı geliyor ve faturaları üstüne aldırıyor. adresini de üstüne aldırmak üzere nüfusa gidiyor. nüfus memur da diyor ki bu adreste başka nbilirleri gözüküyor vs. yeni taşınan kişi de bunun üzerine kira sözleşmesini fatura aboneliklerini gösterip oraya yeni taşındığını ispat ediyor. bunun üzerine nüfus memuru benim ve benimle beraber oturan kişileri silip o adrese yeni taşınanları ekliyor. ben de gidip yeni adres bildirmediğim için benim mernis yani ikamet adresim boş kalıyor. olay bu.
+1
Sadece soruyorum
(03.12.25)
sorunuz yasal yollarsa geçmiş olsun yapacak pek bir şey yok. batak insanların klasik rolü zaten bu adresi olsa bile kayıtlı sigortalı bir işi falan olmadığı sürece o parayı alma şansınız düşük. yok parayı nasıl alırım diye soruyorsanız bulup döveceksiniz ya da tanıdık falan biriyse araya hatrı sayılan bir büyük sokup bir kısmını vadeli madeli bir şekilde vermesi için ikna edeceksiniz.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(03.12.25)
peki mernis kaydının olmaması bir suç teşkil etmiyor mu? sonuçta devletin bu şahısla bir sıkıntısı olsa yine tebliğ edemeyecek. oy kullanamayacak, veya buna benzer bir çok yasal konularla ilgili başı ağrıyacak. peki biz mahkemeye şu tc kimlik numaralı kişiye tebligat yollayamıyoruz vs gibisinden bir mernis güncellemesi için istekte bulunamıyor muyuz? ben böyle saçmalık görmedim hayatımda
0
🌸infinitedreams
(03.12.25)
idari para cezası var olabilir ama emin değilim kaynağım yok ama gerçekten idari para cezası olsa bile bu düşük bi miktardır muhtemelen
0
Sadece soruyorum
(04.12.25)
(16)

Evli arkadaşlara soru

nundu
Kısaca: Evlendikten hemen sonra eşinizle aynı evde yaşamaya başladınız mı? Uzun soru: Yaklaşık 10 gün önce evlendik eşimle. İkimiz de farklı şehirlerde doktor olarak çalıştığımız için en az birkaç ay birlikte yaşayamayacağız. Benim arkadaş grubumda bu çok normal bir şey, tanıdığım pek çok çift ya ev
Kısaca: Evlendikten hemen sonra eşinizle aynı evde yaşamaya başladınız mı?

Uzun soru: Yaklaşık 10 gün önce evlendik eşimle. İkimiz de farklı şehirlerde doktor olarak çalıştığımız için en az birkaç ay birlikte yaşayamayacağız. Benim arkadaş grubumda bu çok normal bir şey, tanıdığım pek çok çift ya evlenir evlenmez ya da evliliklerinin ilk yıllarında benzer durum yaşadılar meslekten dolayı. Ama arkadaş grubum dışında özellikle yaşı büyük kişiler bu durumu tahayyül edemiyorlar ve niye şimdi evlendiniz o zaman diye hayrete düşüyorlar. İnsanların ne dediğini önemsemiyorum da toplumda bu olay çok nadir de benim arkadaş çevrem mi istisna onu merak ettim.
0
nundu
(03.12.25)
Kendi evliliğimde aynı evde yaşamaya başladık ama ablam evlendikten 1,5 sene sonra aynı evde şartları gereği yaşamaya başladılar.
0
mirty
(03.12.25)
öncelikle umarım bir yastıkta kocarsınız, mutlu bir eviniz aileniz olur.

sorunuza gelince, çok büyük çoğunlukla evlenince, hatta evlenmeden önce birlikte yaşamaya başlıyor karı kocalar. ama eş durumunda tayin talebi sebebiyle bir kaç ay birlikte yaşayamayan bir dolu insan var. hatta sırf bu yüzden resmi nikahı önceden yapanlar da var. özellikle memurlar arasında çok yaygın. kafanıza takmayın. siz kendi dalganıza bakın.
+4
co2s2
(03.12.25)
evlenmeden önce başladık. evlilik kararını aldığımızda 3 yıldır beraber yaşıyorduk.
0
awlmi
(03.12.25)
evlenmeden 10 sene önce falan beraber yaşamaya başladık :d

bir arkadaşım eşinin zorunlu görevinden dolayı 1 sene sonra falan ancak taşınabildi. ;

bence normal bir şey bu arada, siz anlatınca hiç garipsemedim. ha "evlendik ama karşı taraf evimize taşınmıyor ailesiyle yaşıyor, şunu bahane ediyor gelmiyor bla bla" tarzı bir şey olsaydı çok garip gelirdi.
+1
nolmus yani
(03.12.25)
Gayet normal. Çünkü sizin bir de tayin süreçleriniz olacak ve bu süreçlerde evli olmanız işinizi kolaylaştıracak. Ayrıca kim ne derse desin toplum baskısı hala var. Küçük bir şehirde falan doktorluk yapacaksanız mesela, birbirinizin yanına gidip gelmek kalmak çok daha rahat olur evliyken.
Biz ayrı ülkelerdeydik vize bekledik.
0
megalomaniac
(03.12.25)
evlenmeden once birlikte yasamaya basladik. 4 yil kadar falan beraber yasadik. eger evlendikten sonra birlikte yasamayan varsa yadirgamam, beni ilgilendirmez. fakat bence birlikte yasama ve evlilik birbirinden ayrilmali. ciftler oncelikle birlikte yasayarak birbirlerini tanimali, evlilige isinmali. ana baba veya bekarlik donemi evinden cikip direkt evlenmek sorunlara neden olabilir. cunku birlikte yasadiginda her seyi goruyorsunuz, cift olarak zorluklarla basa cikmayi ogreniyorsunuz vs.
0
Sour
(03.12.25)
Biz evlenmeden önce dört sene beraber yaşadık.

Ama şartlar uymasaydi evlenip ayrı takılıp sonra aynı eve de geçebilirdik. Bence normal. Ayrıca kimseyi ilgilendirmez. Öğretmenler de bildiğim kadarı ile böyle yapıyor. O kadar nadir olduğunu sanmıyorum. Millet boş boş konusmayi seviyor sadece. On kere de benzer şeyi duymuş olsa. Aaaaa oyle olur mu olmaz der. He bile demekle ugrasilmaz.
0
a perfect lie
(03.12.25)
Anadolu’da bir ilçede öğretim görevlisi olarak çalışıyordum; iki myo yan yanaydık, yani yaklaşık 50 civarı hoca vardı. Bunlardan 30’u evliyse, 25’i eşiyle ayrı şehirlerde yaşıyordu; iş durumları sebebiyle. Eşi yanında olan tuhafımıza gidiyordu :) Ayrıca çoğu sizin gibi bir bir noktada birleşebilecek durumda değildi. Mesela birinin kadrosu Antalya’da, diğerinin Rize’de ve nakil imkanları yok.

Şunu da ekliyim: gözlemlediğim kadarıyla genelde kadınların bulunduğu yerde ev kuruluyor, görüşme base’i orası oluyor, erkekler apartta veya ev arkadaşıyla falan kalıyordu.
0
lil siztah
(03.12.25)
Dediğim gibi insanların ne dediğini kafaya taktığımdan sormadım ya, he he diyip geçiyorum onlara. Eş durumu yapabilmek için bile evli olmak gerekiyor zaten mantıken ve dediğim gibi kendi arkadaş grubum hep bunları yaşadı. Atıyorum önümüzdeki mart nisan gibi evlensek de olurdu ama zaten evlenmeye karar vermişiz yani boşuna beklemek saçma geldi ve arkadaşların da dediği gibi birbirimizin yanına gidip gelmek evliyken daha kolay :d
-1
🌸nundu
(03.12.25)
istanbul'da matematik öğretmeni kızcağız eşi ardahan'da polisti. eşinden uzakta gebelik geçirdi. şimdi birleştiler. her şey denk gelemeyebiliyor.

nasip bu zamanaymış, kısmet bugüneymiş cümlelerini bol kullanın bu tür yakınlara karşı.
nikah saatini beklermiş bizimki de bugünmüş. onlara da soğuk cevap vermeyin sıkılıyorlar evde.
-1
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(03.12.25)
evliliğin kesin tanımları yok ki böyle. kültürel kabullere göre yorum yapıyorlar. koşullara göre 2 yıl sonra da birlikte yaşamaya başlayabilirsiniz. sizin evliliğiniz, sizin kararınız. bir ömür mutluluklar <3
+1
deartheodosia
(03.12.25)
Iliskiye basladik. Iki ay sonra esim fransa'ya tasindi master'ini orada tamamlamak icin. bir sene sonra bitirip geri döndü ve biz ayni eve ciktik. zaten öyle yapariz diye konusmustuk cünkü buradaki evini dagitmisti o sürede. üc yil kadar sonra evlendik.

teyzem seneler önce isvicreli bir adamla evlendi. vize islemleri tamamlanana kadar bir bucuk sene bekledi. o sirada hamile kaldi hatta ama gebeliginin 8. ayinda anca vizesi cikti, dogumdan önce hemen isvicre'ye tasindi. o ana kadar hic beraber yasamamislardi mesela.
sartlar ne gerektiriyorsa o oluyor. ayni sehirde olsaniz ve beraber yasamasaniz, ne alaka, o zaman niye evlendiniz, derdim ama sizin durumunuzda baglayici etkenler söz konusu.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.12.25)
memur kesimi genelde bu şekilde evlilik hayatına başlıyor. o yüzden kafana takacak bir durum yok. mutluluklar dilerim.
0
gercekdunya
(03.12.25)
biz evlendiğimiz gün birlikte yaşamaya başladık. genelde tayin gibi zorunlu sebeplerle memur çiftlerde çok olur bu durum ve herkes bunu bilir normal karşılar aslında. mart nisan gibi evlensek de olurdu demişsiniz sizinki zorunluluk değil de keyfi gibi göründüğü için mi garipsendi acaba. nakil tayin gibi zorunlu bir durum yoksa henüz beraber yaşanamayacak bir durum içindeyken nasıl olsa evleneceğiz diye erken nikah yapmak bana göre de mantıklı ve gerekli değil mesela. size göre nasıl uygunsa öyledir
0
dfn4
(03.12.25)
Evlenmeden önce birlikte yaşıyorduk biz de. Ama sizin yaptığınız çok olağan. Biçok yerde de olur. Eskiden de olurdu böyle şeyler adam evlenip ertesi gün askere giderdi, göreve giderdi filan. Sizin yaşı büyükler böyle bi işgüzarlık yapmaya karar vermiş. Aile büyükleri zaten hep o öyle olmaz demek için bişey bulur. Siz bildiğinizden devam edin. Mutluluklar.
0
benim bir gizli bildiğim var
(03.12.25)
6 senedir evliyiz, evlerimiz hala ayrı. iş nedeniyle bizim de.
0
mezzosprite
(03.12.25)
(3)

Yurtdışından gidiş dönüşte ekran kartı almak gümrüğe takılır mı?

Dartagnan
Ekran kartı fiyatları malum. Bizim ülkemizde de bunun karaborsası var. Fiyatlar şişik. Aralık ayında tanıdığım iş için gidip gelecek. 1 adet ekran kartı istesem yurtiçine girerken gümrükte takılır mı? Tecrübesi olan var mı? Paylaşabilirse çok memnun olurum.
Ekran kartı fiyatları malum. Bizim ülkemizde de bunun karaborsası var. Fiyatlar şişik. Aralık ayında tanıdığım iş için gidip gelecek. 1 adet ekran kartı istesem yurtiçine girerken gümrükte takılır mı? Tecrübesi olan var mı? Paylaşabilirse çok memnun olurum.
0
Dartagnan
(30.11.25)
takılmaz.
0
jelly bear
(30.11.25)
1 tane karta kimse takilmaz.
1 bavul kart getirrisin, sansa makinaya sokarlarsa basin agrir, ayri mesele.
0
cooperr
(01.12.25)
430 euro yu geçiyorsa her ihtimal ile düşük bir invoice düzenlesin. kutusundan çıkarıp bavula koyarsa çok takan olmaz.
0
gercekdunya
(01.12.25)
(2)

elektrikli ısıtıcı

tabii lan manyak mısın
odanın küçük bir kısmını ısıtmak için enerji verimliliği yüksek (tüketimi az ve ısıtma potansiyeli güçlü) bir elektrikli ısıtıcı arıyorum. eskiden ufolar falan vardı (hala var) ama yeni türde ısıtıcılar çıkmış. seramik fanlı, yağlı radyatör gibi bir sürü ısıtıcılar var. ne almalıyım ne önerirsiniz?
odanın küçük bir kısmını ısıtmak için enerji verimliliği yüksek (tüketimi az ve ısıtma potansiyeli güçlü) bir elektrikli ısıtıcı arıyorum. eskiden ufolar falan vardı (hala var) ama yeni türde ısıtıcılar çıkmış. seramik fanlı, yağlı radyatör gibi bir sürü ısıtıcılar var. ne almalıyım ne önerirsiniz? sadece küçük bir çalışma masası ve çevresi ısıtılacak
0
tabii lan manyak mısın
(30.11.25)
komşumuzun ısıtıcısı odayı belli derece ısıttıktan sonra kendi kendine kapanıyor ve oda soğumaya başladığında tekrar yanıyor, çok hoşuma gitmişti. bu özellikte bir şey almanızı önerebilirim. yarın markasını öğrenir yazarım buraya.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(30.11.25)
yağlı radyatör yada fanlı bir ısıtıcı almalısın.
0
gercekdunya
(01.12.25)
(6)

Tr'de kargo yollayan var mı?

Kahvedesu
Bir kısım kıyafetim Ankara'da, ailemin evine yollasam Balıkesir'e, ceket ve birkaç kazak. Sizce ne kadar tutar? Yakın zamanda kargo gönderen oldu mu? En son tek bir dosya gönderme 100 tl idi. 3 parça kıyafet 1000 lira tutarsa, göndermeme gerek yok.
Bir kısım kıyafetim Ankara'da, ailemin evine yollasam Balıkesir'e, ceket ve birkaç kazak. Sizce ne kadar tutar? Yakın zamanda kargo gönderen oldu mu? En son tek bir dosya gönderme 100 tl idi. 3 parça kıyafet 1000 lira tutarsa, göndermeme gerek yok.
-1
Kahvedesu
(29.11.25)
gercekdunya
(29.11.25)
bunun için kargoya değil de koli yapıp otobüse verebilirsiniz
0
asap raki
(29.11.25)
Kiracımızdan rica edeceğim. Otobüse gitmez, sanmam yani.
-1
🌸Kahvedesu
(29.11.25)
dhl-mng online siteden talep oluştur ucuza geliyor. fiyatı da görebilirsin
0
jelly bear
(29.11.25)
dolap uygulamasında satış hesabı aç koy satışa bir ceket. ankarada ki birisine linki ver satın alsın.sen de hepsini kargola baya indirimli gider.
+1
jamswety
(30.11.25)
yurtici kargo ile 25 kilo bavul dolusu kiyafeti 2000tlye yolladim 2 ay once, izmir'den istanbul'a.
0
cooperr
(30.11.25)
(6)

Dubleks ev interneti hk

die fetten jahre sind vorbei
Arkadaslar internet yeni cekilcek siteye, alt kata modemi koyacagim, ust kata en kaliteli nasil veririm interneti? Xiaominin bi urununu almistim daha once tek katli evde bile ise yaramiyordu cok kotuydu, hiz kaybi yasatmayacak tavsiyeniz ne olur dubleks ev icin
Arkadaslar internet yeni cekilcek siteye, alt kata modemi koyacagim, ust kata en kaliteli nasil veririm interneti? Xiaominin bi urununu almistim daha once tek katli evde bile ise yaramiyordu cok kotuydu, hiz kaybi yasatmayacak tavsiyeniz ne olur dubleks ev icin
0
die fetten jahre sind vorbei
(28.11.25)
mesh cihazı
+3
jelly bear
(28.11.25)
Powerline
+1
sekerse tehlike
(28.11.25)
2.4 ghz ile bağlan. olursa olur, olmazsa yukarıya kablo çeker, ikinci switchi takarsın.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(28.11.25)
TP-Link Deco E4 ikili olanını almıştık, kurduktan sonra asla internet sıkıntısı çekmedik.
0
a7x
(29.11.25)
Kesinlikle mesh. Mercusys halo var 3yıldır sorunsuz. Bir aletten bukadar verim alcagımı düşünmemiştm
0
solenkol
(29.11.25)
herhangi bir mesh sistemi yeterli olur. 2li olursa yeter. 3lü olursa tadından yenmez.
0
gercekdunya
(29.11.25)
(2)

İstanbul’da kira tespit davaları kaç yıl sürüyor?

psmstc
Mayıs 2025’te açtık. Aralık’ta ilk duruşmamız var. Dava Ne zamana biter? Çok teşekkürler…
Mayıs 2025’te açtık. Aralık’ta ilk duruşmamız var. Dava Ne zamana biter?

Çok teşekkürler…
0
psmstc
(28.11.25)
aralık ayındaki duruşmada bilirkişiye gitmesine karar verilece. mart nisan ayına keşif günü verilecek. keşiften sonra dosyaya 1 -2 ay içinde bilirkişi raporu gelir. rapor taraflara tebliğ edilir. ek rapora gidecek bir husus yoksa raporda hata vs yoksa sonraki duruşmada karar verilir. mayıs haziran gibi 2.duruşmayı verir muhtemelen. o zamana karar verilir.
0
Sadece soruyorum
(28.11.25)
benimki 2 sene olmak üzere. hala devam ediyor. 1 sene daha uzatırım muhtemelen.
0
gercekdunya
(28.11.25)
(5)

Araba almak

arbre
Günaydın, 500 bine iyi bir araba bulabilir miyim? Otomatik istiyorum açıkçası. Birikime devam mı? Sağ olun.
Günaydın, 500 bine iyi bir araba bulabilir miyim? Otomatik istiyorum açıkçası. Birikime devam mı? Sağ olun.
-3
arbre
(28.11.25)
o rakama sorunlu eski model otomatikler çıkar karşına. birikime devam. 700k ve sonrası otomatik fiesta bakabilirsin
0
HellKeePer
(28.11.25)
yaris 1.33 , i20 1.4, honda jazz
-1
gercekdunya
(28.11.25)
o paraya otomatik arabalar salamura gibi olur cep yakar. ayrıca yukarda i20 honda jazz toyota yaris önerisi verenler piyasaya pek hakim değil sanırım. manuellerini bile o fiyata temiz şekilde bulamıyorum ben.
+1
bigcaptain
(28.11.25)
birikime devam, 800 üstü 5 yaşında falan otomatik clio bulabilirsin.
0
Sadece soruyorum
(28.11.25)
saydığım arabaların hepsi otomatik şanzuman olarak alınabilir iyi arabalardır. sorunsuz binilebilir.

zaten arkadaş temiz araba dememiş iyi araba demiş. temizlik yada kötülük anlayışı değişir. ben binmek için araba alırım ve arıza çıkartmayacak olmasına bakarım. arabanın yok boyasıymış yok değişeniymiş önemsemem. diğeri de ufacık bir yerinde boya var diye vaz geçer.

ayrıca arkadaş kaç model istediğini yazmamış. Saydığım arabalarda model yılını düşük tutarsan sayısızca ilan var.

son olarak araba ihtiyaç için alınır. yatırım aracı değildir. ihtiyacın varsa alır binersin ayağını yerden keser. bu süreçte sorunsuz olması da seni rahat ettirir.
+1
gercekdunya
(28.11.25)
(3)

Terasta ısınmak için pelet soba mı elektrikli ısıtıcı mı alsam

soft
Soru başlıkta. Küçük bir terasım olacak yakında. Önümüz kış ama ben mangal yapmak ve vakit geçirmek istiyorum. Soğuklar için füze tipi pelet soba mı alsam yoksa dikey elektrikli ufo tipi ısıtıcılardan mı? Ya da başka bir şey mi ne dersiniz?
Soru başlıkta. Küçük bir terasım olacak yakında. Önümüz kış ama ben mangal yapmak ve vakit geçirmek istiyorum. Soğuklar için füze tipi pelet soba mı alsam yoksa dikey elektrikli ufo tipi ısıtıcılardan mı? Ya da başka bir şey mi ne dersiniz?
0
soft
(27.11.25)
Terasimi kapaticam ben de birkac gune. Dikey ufo koyacagim.
0
die fetten jahre sind vorbei
(28.11.25)
tek diyeceğim ısınan hava yükselip çıkıyor çatıdan ona göre birşey al, terasta bizde şapkalı tüplü uzun şeylerden aldık zerre ısınamadık yere koyulan ufolardan aldık ama ufo gücü önemli kuvvetli birşey almıştık.
0
eja
(28.11.25)
ufo gördüğü yeri ısıtır. peletli soba ortamı ısıtır. teras kapalı mı açık mı? kapalı ise fanlı ısıtıcı da olur.
0
gercekdunya
(28.11.25)
(5)

Bu araç perte çıkar mı?

wazzap
Resimde görülen kısım hasarlı sadece. Başka bir yerinde hasar yok. Bir de sürücü ve yolcu hava yastığı patladı. Normalde iki hava yastığı da patlayınca otomatikman perte çıkar diye okudum ama bilen, yaşayan varsa size de sorayım dedim.
Resimde görülen kısım hasarlı sadece. Başka bir yerinde hasar yok. Bir de sürücü ve yolcu hava yastığı patladı. Normalde iki hava yastığı da patlayınca otomatikman perte çıkar diye okudum ama bilen, yaşayan varsa size de sorayım dedim.
0
wazzap
(27.11.25)
sigortalar airbag açtığı zaman genelde perte çıkarıyorlar.
0
gercekdunya
(27.11.25)
Pert olmaz.
Airbagle de ilgisi yok zaten. Araç tamir ücreti, aracın fiyatının yüzde 70'i gibi olursa perte ayırır sigorta.
+1
etna
(27.11.25)
aynı kazayı eşim yaptı. 2 hava yastığı patladığı için perte çıktı. marka da önemli bu işte. yerli üretimse parça ucuz. bizimki opeldi ve parça pahalıydı.
+1
mikahakkinen
(27.11.25)
Geçmiş olsun kuvvetle muhtemel perte çıkacak araç.
+1
drako
(27.11.25)
Abi aracın hava yastığı açılınca en az 10 tane değişim kalemi ortaya çıkıyor haliyle sigorta bunu karşılayacağıma aracı perte çıkarırım daha iyi diyor, o nedenle perte çıkmamasının imkanı yok.
+1
kizil karga
(27.11.25)
(8)

10 günlük almanya gezisi için yanımda nakit kaç eur götüreyim?

pelovann
konaklamaya ücret ödenmeyecek. yiyecek içecek, ulaşım (1 şehir değiştirilecek almanya içinde), eğlenme (akşam 1-2 bir şeyler içme) gibi şeyler için kullanılacak. tşk
konaklamaya ücret ödenmeyecek. yiyecek içecek, ulaşım (1 şehir değiştirilecek almanya içinde), eğlenme (akşam 1-2 bir şeyler içme) gibi şeyler için kullanılacak. tşk
0
pelovann
(27.11.25)
200 eu dan fazla goturme.
-1
dedeminhirkasi
(27.11.25)
Kredi kartı varsa 50-100 euro bile yeter. yoksa da günlük 50 en az.
0
jelly bear
(27.11.25)
500 euro götür
0
messina123
(27.11.25)
ben yanimda kk varsa prensip olarak gün basina 35 euro olarak hesaplarim ama en az 150 euro alirim. yani üc günlük gezi icin 150 euro alirim. 10 gün icin 350 euro alacaksam yanima yarisi bende yarisi esimde durur. zorunda kalmadikca nakit ödeme yapmam.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.11.25)
200
-1
gercekdunya
(27.11.25)
500 iyidir.
Ben olabildiğince kk ile ödememeye çalışıyorum, çünkü kartımın Euro ekstre özelliği yok, sadece usd var; dolayısıyla bankanın fahiş kur çevrimine maruz kalmak istemiyorum.
Bir de, uyarı mahiyetinde şunu ekleyeyim; yurtdışında bazen tek kredi kartı yeterli olmayabiliyor. Bir çok ülkede sorunsuz kullandığım Halkbank kartım, bu yıl iki ülkede otobüs ve tren bileti alma makinalarında error verdi. Yanımda annemin yk kartı vardı, o da çalışmadı. Enpara kk çalıştı sadece makinalarda.
0
lil siztah
(27.11.25)
Nerde yiyip içeceğinize bağlı nakit gerekiyor. Muhtemelen Weihnachtsmarktları da gezeceksiniz, hediyelik bir şeyler alacaksınız vs bunları da düşününce 400 eurdan aşağı olmasa iyi olabilir. Kafanız rahat olur. En kötü ihtimalle WUdan kendinize nakit transfer edersiniz ama kesintilere ne gerek var.
+1
truf
(27.11.25)
Cevapları okuyunca şaşırdıkça şaşırıyorum ne yalan söyleyeyim, hocam ben 10 günlük seyahat için en az 1000 o da en az yani, en fazla da 2000 civarı nakit alırım açıkçası.
0
kumandanim
(27.11.25)
(14)

Kiracıyı çıkarma yöntemleri

Cezcez
Ev satılık. Kiracı diyormuş ki gelen kişilere Eylül e kadar çıkmam. Sözleşmem bitince çıkacağım. Niyetimiz evi satmak. Başta problem çıkarmam dedi ama evi görmeye gelenlere tavrı buymuş. 1) Kirası ortalama kiralardan 13 bin TL daha az. Kira tespit davası açalım mı? 2) Nasıl bir tahliye yolu yordamı
Ev satılık. Kiracı diyormuş ki gelen kişilere Eylül e kadar çıkmam. Sözleşmem bitince çıkacağım. Niyetimiz evi satmak. Başta problem çıkarmam dedi ama evi görmeye gelenlere tavrı buymuş.

1) Kirası ortalama kiralardan 13 bin TL daha az. Kira tespit davası açalım mı?

2) Nasıl bir tahliye yolu yordamı izlenir?

Klasik beyaz yaka evli çocuklu adam. Günü gününe yatırdı kirayı no problem. Ama hep bölgeye göre düşük kira verdi. Altı yıllık kiracı. Ama bizim de acil evi satmamız lazım.
-4
Cezcez
(27.11.25)
Dava açsan eylüle kadar bitecek mi? Eylülde çıkarsa sukret
+3
artıküyeolmakistiyorum
(27.11.25)
kira tespit davası kiracıyı çıkartmaz, kirayı düzenler, vakit alır.
0
kisa
(27.11.25)
en hızlı ve garanti yolu soruyorsan adama para teklif edeceksin. dava falan işleri min 2 sene sürer ayrıca yine çıkarmanıza yardımcı olmaz zaten. bir de işler inada bineceği için 5-6 sene daha bela olur size.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(27.11.25)
sen evi sat alıcı düşünsün. yada kiracı ile anlaşma yoluna git. en iyi dava en az 2 sene sürer.
+1
gercekdunya
(27.11.25)
kiracı kanunda yazanı yaparım demiş, sorun ne? bu niye problem çıkarmak olarak görülüyor?
+1
tnz
(27.11.25)
eylülde çıkarım diyormuş işte daha ne istiyorsunuz. karşılıklı anlaşmadan çıkarmanızın bir yolu yok.
+3
zozjotejmnk
(27.11.25)
Evi satın alacak kişi oturmak için mi alıyor yoksa yatırım amaçlı mı? Sen evi satabilirsin. Kalan kısımla yeni ev sahibi anlaşır. Eylül e kadar oturma hakkı var kiracının. Eğer eylülden önce çıkmasını isterseniz sakal atmanız gerekir.
+2
yankee jumping
(27.11.25)
bir kiracı olarak kiracınıza hak veriyorum. Bugün ev taşımaya kalksanız minimum 200 bin lira masraf çıkar. kanuna aykırı bir tutumu yoksa yukarıdakilerin dediği gibi eylül ayını bekleyeceksiniz ya da bu şekilde satabilirseniz alan kişi aldıktan sonra 1 ay içinde ihtarname çekecek. bu durumda 6 ay içinde boşaltması gerekiyor diye biliyorum. süreden tam emin değilim. ihtarname çekmezse kiracınızın mevcut sözleşmesini kabul etmiş sayılır.
0
faberkastelli
(27.11.25)
zaman sikintiniz yoksa bu iki yola basvurabilirsiniz elbette. fakat cok zaman alacagini ve sonuclarin standart olmadigini bilin derim.

kiracisi olan ev sahipleri bir miktar ucuzdan satiyorlar evlerini. bu da bir yontem olabilir.
0
Sour
(27.11.25)
yapabileceklerinizi zamanında yapmıyorsunuz, sonra yasal hakkını kullanan kiracıya kızıyorsunuz.

kontrat bitmeden çıkaramazsınız. ya da masraflarını (emlakçı, taşınma vs) karşılamak şartıyla anlaşabilirsiniz.

ne yapmalıydınız? 5 yılının dolacağı kontrat döneminden en az 1 ay önce (yani 1 eylül'de yenileniyorsa 1 ağustos'tan önce) noterden "5 yılımız doluyor, yeni dönemde kiramız şu kadar olacak, kabul etmiyorsanız kira tespit davası açacağım" diye ihtarname gönderecektiniz. kabul etmiyorsa da davayı açacaktınız. kiranız geriye dönük olarak o kontrat dönemi baz alınarak mahkeme tarafından belirlenecekti (daha doğrusu mahkemeden önce arabulucuya gidiliyor ve orada karşılıklı olaran yeni tutara karar verebiliyorsunuz, anlaşamazsanız dava açılabiliyor) ve o tarihten, evden çıktığı güne kadar olan düşük aldığınız bütün kira farklarını alacaktınız.

kira tespit davası kiracıyı çıkarmaz, ancak düşük kirayla oturmaya devam etmek isteyen kiracı için "kiram artacak" şeklinde bir tehdit unsuru olur. çıkması için şu saatten sonra kira tespit davasını ancak önümüzdeki kontrat dönemi için açabilirsiniz. onda da zaten çıkacağım diyormuş. sizin de niyetiniz kirayı arttırayım da otursun değil de evi satmak olduğu için bu da bir işinize yaramaz.
+1
kibritsuyu
(27.11.25)
Kiracı davası, elinizde sağlam bir tahliye taahhütnamesi yoksa en az 4-5 sene. İşi inada bindirmeyin.

Kiracıyı çıkartmanın 2 yolu var : Kendinin çıkması veya zorla çıkartmak.

Arayıp kibarca bir derdini öğrenin. Bu şartlarda satmam zor, eylül'e nerdeyse 1 sene var deyip, taşınma masraflarını teklif edin. Anlaşarak çözmeyi deneyin.

.
0
kartallar yuksek ucar
(27.11.25)
kiracıyı niçin oturdugu evden etmek istiyorsun? sözleşmesi bitene kadar oturabilir. kiracı istemedikten sonra evden çıkarmanın hiç bir yolu yok. ayrıca zaten evi satıyorsun. yeni ev sahibi ile kiracı arasında bir sorun bu. kiracıyı çıkarıp daha yüksek fiyattan satmak istiyorsan da hiç etik değil ve iyi niyetli değil bu soru
+1
abelardo
(27.11.25)
Hocam eylülde çıkarsa gerçekten, öpüp başınıza koyun. Dava ile hakim sizi direkt ilk celsede haklı bulsa bile iki yıl sürüyor.

Bence Eylül için tahliye taahhütnamesi imzalatabiliyorsanız, imzalatın. Eylüle kadar da kirasını ödeyip otursun. Kötü bir senaryo değil.
+1
yadigar
(27.11.25)
@gurur'a bir ek yapmak istiyorum. tahliye taahhutnameleri de ise yaramiyor. soyle ki ev sahipleri bu taahhutnameyi genelde tarih belirtmeden imzalatiyor ki istedigi zaman cikarabilinsin, fakat kiracilar bunun icin dava acabiliyor, yani bu aslinda evrakta sahtecilige giriyor. yani kiraci diyor ki bana bos kagida imza attirdi, sonradan istedigi tarihi yazdi. buna dikkat edin derim, basiniz daha buyuk derde girer.
+1
Sour
(28.11.25)
(5)

Yeni Ev Kıracı Kıra Dilemması

paudi
İçinde kiracı olan bir evi alma arifesindeyiz. Kiraci eve gireli 8 ay olmuş. Kira 35.000 TL. Şimdi evi alınca yeni ev sahibi olarak kira sözleşmesini yenileceyeceğiz. Şimdi 4 ay sonra kira zam döneminde ben yapmak istediğimde. Kiraci sozlesme yenilendi Aralık 2026 dan once zam yapamazsın diyebilir m
İçinde kiracı olan bir evi alma arifesindeyiz. Kiraci eve gireli 8 ay olmuş. Kira 35.000 TL. Şimdi evi alınca yeni ev sahibi olarak kira sözleşmesini yenileceyeceğiz. Şimdi 4 ay sonra kira zam döneminde ben yapmak istediğimde. Kiraci sozlesme yenilendi Aralık 2026 dan once zam yapamazsın diyebilir mi? Bu konuda nasıl bir yol izlemek gerekir ?
0
paudi
(27.11.25)
Neden yenikeueceksin?
yenilersen bir yıl boyunca zam yapmama hakkı var
0
kisa
(27.11.25)
zam zamanı gelince yeni kira ile yeni bir sözleşme yapmanız daha mantıklı sanki.
0
gercekdunya
(27.11.25)
Kontratı yenilemeyin, önceki geçerli oluyor.
evi satın aldıktan sonra her ihtimale karşı 1 ay içinde ihtarname gönderin cebinizde dursun.
0
duyuruuser
(27.11.25)
hiçbir şey yapmayın eski ev sahibinden sözleşmeyi alın yeter. evi satın aldığınızda sözleşmeyi de otomatik olarak devralmış oluyorsunuz. yeniden sözleşme imzaladığınız zaman tüm süreç 0’dan başlar. hoş 8 ay olmuş aşırı bir zarar da olmaz ama zam dönemleri, ileride 5 yıl süre sonunda kira güncellemesi vb olayların hepsi yeni sözleşme tarihine göre hesaplanır.

yakın gelecekte satın aldığınız eve geçme planınız varsa da naçizane tavsiyem kiracılı eve hiç bulaşmayın.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(27.11.25)
Kira kontratını yenilemek gibi bir hakkınız yok ki. Ha kiracı kabul ederse olur da etmez muhtemelen. Kontrat ev satılsa da aynı şekilde devam eder.
0
orient blue
(27.11.25)
(14)

İnsanlar neden sürekli dışarıda?

messina123
Türkiye’de insanlar neden artık sürekli dışarıda? Gece 12’de 1’de insanlar dışarıda ne yapıyorlar? Avrupa’da akşam 7’de sokaklar bomboş. Çocuklar neden geç saatlere kadar uyumuyorlar ve hatta sokaktalar? Eskiden 9’da 10’da yatağımızda olurduk. Annemiz babamız kızardı. Eskiden dediğim de çok değil 15
Türkiye’de insanlar neden artık sürekli dışarıda? Gece 12’de 1’de insanlar dışarıda ne yapıyorlar? Avrupa’da akşam 7’de sokaklar bomboş. Çocuklar neden geç saatlere kadar uyumuyorlar ve hatta sokaktalar? Eskiden 9’da 10’da yatağımızda olurduk. Annemiz babamız kızardı. Eskiden dediğim de çok değil 15-20 sene öncesi.

Neden herkes sürekli para harcıyor? Kahvenin hayvan gibi pahalı olduğunu hepimiz bilmemize rağmen neden gidip o kahveye para ödüyoruz? Neden kimse para biriktirmiyor?

Gece 10’dan sonra biz nasıl evimize sipariş verebiliyoruz ve bu neden yasal? 7/24 çalışan işletmeleri devletin denetleyemediği gün gibi ortadayken neden buna izin veriyorlar?

Kapitalizmin başkenti amerika falan değil türkiye oldu farkında mısınız bilmiyorum ama 3-5 ay para harcamasak o çakal esnaf 200 liralık kahveyi 20 liraya düşürecek.
+3
messina123
(26.11.25)
Ulaşamıyoruz, birçok tatmin dışarı çıkılarak çözülmüş oluyor. Temelinde de sosyal medyada hypelanan şeyler var bence. Misal çok lüks bir hesaba bakıp iç geçiriyoruz ama yapabileceğimiz hiçbir şey yok, napıcaz kafeye pub’a gidip kısa vadeli bir rahatlama yaşıyoruz.
+1
olaylar olaylar
(26.11.25)
abi kapitalizme ürettiğin çözüm vatandaşın kahve içmemesi mi? kapitalizm zaten tam olarak bizi kahve içmenin lüks sayıldığı, insanların lezzetli veya farklı yemek (ne kadar iyi hazırlandığı ve kurallara uygun olduğu şüpheli onun da) yemesinin ayıplandığı yere getirenin ta kendisi. eleştirdiğin nokta tam olarak nedir, onu anlamadım. eğer kapitalizmse bunu örgütlenerek, çok güçlü ve en küçükten başlayıp yerel ağlar kurarak aşma şansımız olabilir. üç ay kahve içmeyip en fazla küçük dükkanları batırırız, kapitali olan onların parsayı da toplar. işleyişe kökünden müdahale edemedikten sonra bireysel olarak pek bir şey yapmak mümkün değil. kaldı ki günde 10 saat çalışıp lüksü "kahve içebilmek" olan adamdan böyle bir adanmışlık beklemek de çok gerçekçi değil bana sorarsan.

insanların sürekli sokakta olması da eksik veya yetersiz gözlem olabilir. sonuçta nerede yaşadığını, sokakta kaç kişi gördüğünü, bunun saat kaçta gerçekleştiğini vs. bilmiyoruz. normalden çok daha tenha bir gün senin canın sıkkın olduğu, kalabalığın içinde kaldığın için rahatsız edici görünebilir. yahut 5 bin kişinin yaşadığı bir mahalledeki bir park veya kafede 20 kişi "fazla" gelebilir ama istatistiksel olarak dünyanın en normal olayıdır.

"kriz varsa her şey nasıl satılıyor" demek gibi olmuş bu değerlendirme biraz... 85 milyon insanın içinde 1-2 milyonunun lüks tüketim ürünlerine erişebiliyor olması o toplumda işlerin yolunda olduğunun göstergesi değil. şu veya bu semtte sokakta oynayan çocuklar, geç saatte dışarıda olan insanların olması da gece gezildiğinin göstergesi olamaz. kaldı ki bu durum tek başına hiçbir şeye işaret etmiyor bence, biz temelde barınma & güvenlik ihtiyacımız için korunaklı yapılara ihtiyaç duyarız. bu yönde endişemiz veya kapalı alanda bulunmak için spesifik sebebimiz yoksa "dışarıda" oluruz zaten bunda garip olan bir şey yok ki.

garip olan artık sokakta bulunmanın, gezip dolaşmanın hatta boş vakit değerlendirmenin bile "parasal" aktiviteye dönüştürülmüş ve bunun kanıksanmış olması dersen onu anlarım ama işte o noktada da çözüm önerisi bence yetersiz. kapitalizmin tekerine kahve içmeyerek çomak sokamayız. kişisel olarak güzel bir aksiyon olabilir ama toplumsal düzeyde uzun vadeli etkisi, mevcut sistemin işleyişine teması vs. olmaz yani.
+1
der meister
(26.11.25)
??????????

2000li yillarin baslarinda, cocukken eve 12de gelmem gerekiyordu. herkes de boyleydi ve akilli uslu cocuklar denilen gruptuk.

avrupa'da her yer 7de bombos ama 9da geri aciliyor her yer.


diger sorulara cevap vermeye tenezzul etmeyecegim. o kadar yazi arasinda degindiginiz tek mantikli sey var, o da ucretsiz vakit gecirilecek yer olmamasi.

eskiden meydanlarda banklar, parklar, cesmeler vs. vardi. akp doneminde hepsi temizlendi. para harcamadan oturulabilecek yer birakilmadi. son 3 4 senedir chpli belediyeler bu tarz alanlari hizli bir sekilde tekrar diriltiyor ama.
+2
aguen
(26.11.25)
dışarda sürekli bi yerlere giden insanların %80’i minimum harcamayla sadece dışarıda vakit geçiriyor. öyle çılgın bir harcama yok biçok insanda. nüfus kalabalık (istanbul) ve harcayan azınlık insanların gözüne görünüyor.

kahveye para veriyoruz çünkü birçok insanın başka hiçbir hobisi yok. 150 liraya kahve alıp 3-4 saat oturabiliyorsun, 150 liraya başka şekilde böyle zaman geçiremezsin.
+2
asap raki
(27.11.25)
bunlari balkonda beyaz atletinle sigara icerken karsindaki ogrenci cafesine bakarken yazmadin ins
0
ala09
(27.11.25)
Nufus farki da var, buyuk avrupa sehirlerinin cogu 2-3 milyon, en kalabalik olanlarin bile 2-2,5 kati insan var istanbul’da. Eskiden ozellikle geceleri trafiksiz olurdu, artik gece 1’de bile kopru trafigi oluyor mesela.
0
lallala
(27.11.25)
yahu bu konuda avrupa niye kistas olsun, ezik misiniz? avrupalilar oyle seviyormus, biz de boyle seviyormusuz.
0
ghilleinthemist
(27.11.25)
aklı selim birkaç cevabı ayrı tutarak söylüyorum. siz bu kafayla devam edin kazandığınız 3 kuruşla esnafı zengin ediyorsunuz. 18-35 yaş arası çoğu insanın ruh hali bozuk ve pek çoğu farkında bile değil
-3
🌸messina123
(27.11.25)
Benim gördüğüm bu 2000 ve sonrası doğan nesil dünya genelinde bile bize göre daha sosyal bir nesil ve son derece haklı sebeplere dayanarak da umutsuz bir nesil.
Genel olarak sürekli bir şeyler yapma ve bunu paylaşma takıntısı oluştu, eskiden cep telefonları internete bu derece bağlı değilken bizim kuşak da geceleri sabaha kadar evde bilgisayar başındaydı, şimdiki kuşak da aynısını telefonu alıp, dışarıda yapıyor.
Ha mekanlar dolu olayı bence de yanlış bir örnek evet avrupada belli bir saatten sonra sokaklar boş çünkü evet 4'den sonra işletmeler kapatıyor. Fakat genç nüfus az, şehirlerde bölge kavramı var, şehirler daha az nüfuslu, yatay yerleşimli. Akşam 8-9'dan sonra gayet de gençlere hizmet eden mekanlar doluyor
0
denizgonen
(27.11.25)
nüfusun %10-20 seviyesinde dışarı çıkması tüm mekanların dolup taşmasına sebep oluyor bunu gören insanlarda baksana herkes ne güzel yaşıyor herkeste para var diye imreniyor. yani ortalama 10milyon insan, dışarılarda geziyor sadece. diğerleri yine evlerinde dizilerdeki hayaller ile yaşıyor.

bizim gibi gelir adaletsizliği fazla olan ve fakir olan ülkelerde ev, araba gibi şeyler lüks sınıfına giriyor. bir kesimde bunlara hiç ulaşamayacağı için ve yüksek enflasyondan dolayı bir aldığını bir daha aynı fiyata almayacağı için son kuruşuna kadar harcıyor birde üstüne borçlanıyor.

avrupa da araba alıyorsun 300 euro taksitle. telefon alıyorsun 50 euro taksitle. ev alıyorsun 1500euro taksitle. çöpçüysen zaten 2000 euro maaş alıyorsun mühendissen 2500-3000 euro yani arada uçurumlarda yok. ve herkes böylece rahat şekilde yaşayabiliyor. bu sayade insanlar dışarıya da gerçek anlamda sosyalleşmek için çıkıyor. orda görünüp hava yada story atmak için değil.
+2
gercekdunya
(27.11.25)
Akşam eve 90 dakikada giden bir sürü insan yaşıyor istanbul'da.

Hadi spora falan gitmedin desen bile 7'de evde olmak imkansız. Bir çok kişi zaten akşam 19:00'da işten çıkıyor. eve varması zaten 20:00 - 20:30 gibi oluyor.

İstanbul malesef bu kalabalıgı kaldırmıyor. Anadolu şehirlerinde sizin dediginize örnekler görüyorum. Akşam 19:00 olmasa da 22:00 sonrası epey sakin oluyor kış aylarında.
+3
liberal
(27.11.25)
çünkü gürültü yapmaya aşık olmuş, yapmasa ölecek hastalığına kapılmış milyonlarla bir arada yaşıyoruz. çoğu parazit kümesi gibi yaşıyor. parası olup da bunları yapması dünyanın en doğal şeyi, yapılması gerekeni yapıyor denilen kesime özenen diğer kesim ve hatta bunlara da özenen başka kesimler de var. üç beş kuruş eline geçince gidip bir yerlerde bir şeyler içmese ölecek hastalığına yakalanmış gibiler adeta. şimdi şöyle diyecekler; bir şeyler içmesin de ölsün mü yaşamasın mı?

ayağını yorganına göre uzatmak denilen kavram çoktan unutulmuş. toplum yozlaşmış, sevgisiz. çok iyi arkadaş grubuymuş gibi kafelerde boy gösterip sarmaş dolaş olanlar bir gün bile bir evde, bir balkonda beraber bir şeyler hazırlayıp bir araya gelebilmiş insanlar değil.

herifin biri gece 03:00'te motoruna atlayıp mahalle arasında son ses gaza basıyor umurunda değil dünya, hasta mı var, çocuk mu uyuyor, çünkü ona ne? paşam sosyalleşiyor. ne yani parası var motoru var evde mi otursun? bunu bir de it sürüsü gibi yapanlar var. pazar sabahı inşaata başlayanlar, mahalle arasında düğün yapıp şikayet gelene kadar devam edenler, hatta polis gidince tekrar başlayanlar, inatla. bu tarz tipler evinde veya herhangi bir yerde duramazlar g.tlerinde kurt var bunların, dışarıda olmaları gerek.

iktidarın tasarruf edin deyip de itibardan asla tasarruf etmediği bir durumda millet de zaten iyice zıvanadan çıkar, imam cemaat ilişkisi hiç şaşmaz. bu durumda iş ailede bitiyor ama aile kavramının da artık eskisi gibi olmadığını düşünüyorum. belki de hiç yoktu, biz her aileyi kendi ailemiz gibi sanmışız. ölseler de mirasa konsak kafasında aile birliği mi olur. kendi kurdukları ailede de hiçbir halt olmayınca atıyor insanlar kendini dışarı. yanlış evlilikler, kavgalar gürültüler. evde olup yapamadığı kavgayı dışarıda yapıyor çoğu, genelin psikolojisi bozuk. yoksa bu kadar hır gür, kavga dövüş, öldürme yaralama haberi olmazdı. ülkede herhangi bir sistem olmayınca çok normal, adalet bitik, caydırıcı bir ceza sistemi yok, serbest piyasanın aşırı serbest mallarıyız hepimiz. bazılarımız çok gezen ayağa b.k bulaşır düsturunu şiar edinmişiz o kadar.
+3
Improbable
(27.11.25)
cocuklarin gece 12'lere kadar sokakta olmasi gayet dogru ve hakli bir serzenis. cocuk dedigin yasina göre 7 ile 10 arasi bir saatte yatakta olmali ama türkiye'de cocuk yetistirmek cogu zaman kendi hayatinda hicbir seyden feragat etmeden ve cocuk gelisimi hakkinda zerre bir sey bilmeden cocugu kendi boktan hayatina adapte etmeye calismak oldugu icin o saatte sokakta cocuk olmasina sasirilmamasi normal. insanlar cocugun önüne günde üc ögün yemek koyduklari icin büyük fedakarliklar yaptiklarini zannediyorlar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.11.25)
istanbul özelinde konuşacaksak ne kadar yakın yer olursa olsun işe gitmek için çok erken kalkıp gidiyorsun, günün ve mevsimin en güzel saatlerini/günlerini sevmediğin bir işte belki de sevmediğin kişilerle çalışarak geçiriyorsun, çalışma saatleri çok uzun, ekonomik özgürlüğün olmadığı veya çok kısıtlı olduğu bir ülkedeyiz ve doğal olarak ailenle birlikte yaşıyorsun, özgürlüğün sıfıra yakın. evde "rahatça kitabımı okuyayım, kahvemi içeyim, kafamı dinlendireyim" ortamı oluşmuyor. e benim bu kafayı nasıl dağıtmam lazım? kendimi nasıl deşarj edeceğim? kıytırık americano 150-180 tl olamaz ama ne yapayım? ya kendi başıma ya da arkadaşlarımla tabii ki o kıytırık kahveyi içeceğim. amaç kahve değil, zorunlu veya kaçınılmaz kısıtlamalardan azıcık da olsa sıyrılmak. bunun neresi yanlış?
+1
m e b
(27.11.25)
(4)

Hızlı internet ama 45 saniyede bir donan görüntülü görüşme?

hadi ya la
Hız testine göre 200 mbit download/upload var, ama görüntülü görüşmede 45 saniyede bir 5-15 saniye arası görüntü ve ses donuyor. Bu neden olabilir? Bir kurumda ortak bir ağa bağlıyım.
Hız testine göre 200 mbit download/upload var, ama görüntülü görüşmede 45 saniyede bir 5-15 saniye arası görüntü ve ses donuyor. Bu neden olabilir? Bir kurumda ortak bir ağa bağlıyım.
+1
hadi ya la
(26.11.25)
Baglandigin dagiticida paket kaybı olabilir.
0
duster
(27.11.25)
rate limit olabilir
0
wayfarer
(27.11.25)
karşı tarafın internetinde sıkıntı olabilir
cihazlar çok ısındığında bunu yapabilir (örn; 10 dk kesintiler başlıyorsa)
sunucu kaynaklı yoğunluk olabilir.
wifi az çeken bir yerde olabilirsin ya da iki wifinin tam ortasına denk gelirsen cihaz hangi taraftan sinyali güçlü alırsa otomatik ona bağlanır.
0
duyuruuser
(27.11.25)
anlaşılan router problemi var. qos ve öncelik tanımlamarını düzenlemen gerekbilir.
0
gercekdunya
(27.11.25)
(9)

Kiralık araca yazılan trafik cezası

wayfarer
1. Kiralayanın adresine mi2. Acenteye mi3. Elektronik bir mecraya mıgider?
1. Kiralayanın adresine mi
2. Acenteye mi
3. Elektronik bir mecraya mı

gider?
0
wayfarer
(26.11.25)
devlet anlık olarak senin araba kiraladığını nasıl bilebilir? araç kimin üzerine kayıtlı ise oraya. e-tebligatları varsa elektronik gider, yoksa adreslerine gider, adreslerinde yoksalar muhtara bırakırlar.
-1
malheiros
(26.11.25)
Değişmiş işte tebliğ şekli.. Güncel bilgi soruyorum. Ayrıca kiralanan araç, tc kimlik no ile bir sisteme iletiliyor..
0
🌸wayfarer
(26.11.25)
Kiraladığınız acenteye iletiliyor plaka yoluyla. Onlar da kiralama sırasında alınan depozitodan düşüyor. Eğer yazılan trafik cezası depozitonuzdan fazlaysa üstünü de talep ediyorlar. Yazın araba kiraladım prosedür böyleydi.
0
mermaidd
(26.11.25)
Firmaya gider plakaya yazıldıysa.
0
gobekliraki
(26.11.25)
plakaya yazılan ceza firmaya gider.

@malheiros devletin kabis diye bir sistemi var araçlar kiralanırken kiralayanın kimlik bilgileri ve araç bilgileri dijital olarak anlık kayıt altına alınıyor. aslında devlet hangi aracın kiralık olduğunu ve kimin kiraladığını biliyor.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(26.11.25)
Herkes sallamış.. kiralık araçlarda yazılan cezalar doğrudan kiralayana gidiyor. Sisteme kiraladığınız tarihi giriyorlar. O tarih aralığında araba sahibi siz gibi düşünebilirsiniz. Ceza kesilip kesilmediğini gib.gov.tr içinde dijital vergi dairesinden görebilirsiniz.

Kiralama şirketinin aldığı depozito hgs geçişleri içindir.

Bunları nereden biliyorum? Sıklıkla araba kiralıyorum. Bugüne kadar 3 kere ceza yedim. Ceza sizin adınıza, sizin adresinize geliyor.
+2
yankee jumping
(27.11.25)
Kaçak göçek bir şirket değilse, siz kiralayınca bilgilerinizi KABİS'e giriyor. Ceza da doğrudan size geliyor.
+1
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(27.11.25)
doğrudan kiralayana gider.

Diyelim ki b ehliyet için direksiyon sınavındasınız ve kırmızıda geçtiniz bu durumda bile ceza direk size geliyor.
+2
duyuruuser
(27.11.25)
yeni düzenleme ile kiralayanı anlık olarak sisteme giriyorlar. ceza geldiği zamanda direk kiralayana gidiyor.
+1
gercekdunya
(27.11.25)
(3)

tinder hk

saramago
“bilmiyordum, kullanmamıştım hiç” masalı anlatmıcam. 5 yıl önce falan kullanmıştım. şu an malum sebepten kaydoldum. çok fazla fake hesap var. sizde de öyle mi ?
“bilmiyordum, kullanmamıştım hiç” masalı anlatmıcam. 5 yıl önce falan kullanmıştım. şu an malum sebepten kaydoldum. çok fazla fake hesap var. sizde de öyle mi ?
0
saramago
(25.11.25)
Tinder bitmiş artık. Neredeyse hepsi fake profil. 7-8 sene önce falan baya kızla konuşmuştum iyi kötü. Şu an hangi uygulama daha revaçta emin değilim. Okcupid'de düzgün profiller var ama hiç eşleşme olmuyor.
+1
nothing in my way
(25.11.25)
escort arıyorsan kullanabilirsin
0
HellKeePer
(26.11.25)
bumble a geçtiler
0
gercekdunya
(26.11.25)
(20)

ağızla içilen termostan içecek paylaşma

lil siztah
arkadaşlarım kahveci, ben de çaycıyım. geçenlerde biri "çay yaptım ama içemedim, ister misin?" dedi. ben de "isterim" dedim. ben demlikten ikram edecek sandım; ancak kendisi, şu direkt ağıza dayayarak içilen termosun (https://amzn.eu/d/iTNqxdA) kapağını çıkarıp bardağa döktü. yani o termostan içmiş
arkadaşlarım kahveci, ben de çaycıyım.
geçenlerde biri "çay yaptım ama içemedim, ister misin?" dedi. ben de "isterim" dedim. ben demlikten ikram edecek sandım; ancak kendisi, şu direkt ağıza dayayarak içilen termosun (amzn.eu) kapağını çıkarıp bardağa döktü. yani o termostan içmiş biraz; kalanını bana vermiş oldu :s hoşuma gitmedi ama bozmadım ve içtim.
bir süre sonra, başka birinin de bu şekilde kahvesini paylaştığını görünce, "öyle hijyenik olmuyor" falan dememe kalmadı, millet üstüme çullandı! anlaşılan bunu tuhaf karşılayan bir benmişim.
diyorlar ki; o termosta geleni içiyormuşsun, geri gitmiyormuş ki içecek..
görüşleriniz?
0
lil siztah
(25.11.25)
birine bu şekilde ikram etmem.
ikram eden olursa içerim, sorun etmem.
+1
brkylmz
(25.11.25)
iğrenene saygı duyarım ama iğrenmeyene de garip bakanı garipserim.

şahsen sevdiğim kişilerin bardağından, termosundan, tabağından, çatalından vs midem bulanmaz, önemsemem. öyle hassasiyeti olan arkadaşlarıma da ona göre yaklaşıyorum. diyelim su içeceğim veya benim içeceğimin tadına bakacaksa ben başlamadan önce denemesine müsaade eder, sonra ben devam ederim içmeye.

çok cahilce gelebilir ama sanki 7/24 steril bir ortamdaymışız da tek sorun arkadaşımın termosundaki sıcak çayından aldığım yudumla hasta olacakmışım gibi bir hisse gerek yok bence.
+1
m e b
(25.11.25)
İçtiği yerle döktüğü yer aynı değil sanırım kapağı açıp döktü demişsiniz.
Çok yakınım değilse biraz takılırım belki ama zaten yakınım olmayan birinden de böyle bir şey istemem.
Sanırım çok sorun olmazdı benim için.

Ben termosumdan birine bir şey ikram edeceksem kendim içmeden sorarım bence olması gereken budur.
0
mutekebbir
(25.11.25)
asla içmem ya, içemem. içmek isteyen olursa veririm ama, onun problemi. çoğu insan rahatsız olmuyor ama beni çocukluğumdan beri çok rahatsız eder bu tür şeyler.
0
deartheodosia
(25.11.25)
bir kere çok ayıp bir şey kendi termosundan birine bir içecek ikram etmek. hadi diyelim vermek istedin. öncesinde belirt bari termostan vericem ama iğrenmezsen vs diyip.

brkylmz +1
+1
elektr10
(25.11.25)
yukarıya ekledim; ben demlikten ikram edecek sandım, meğer elindeki termostan söz ediyormuş (ben elindekiyle kahve içiyor diye düşünmüştüm).
içme yerinden dökerek değil, içme yerini de içeren kapağı çıkarıp dökerek ikram etti.
iddia şu: bu termoslarda gelen sıvı içiliyormuş; geri gitmiyormuş. bence gayet de gidiyor. beni şaşırtan, aynı bardaktan içmekten farklı birşeymiş muamelesi yapıyorlar buna..
0
🌸lil siztah
(25.11.25)
asla öyle bir ikramı kabul etmezdim. ağzını sokmuş kim bilir kaç tane çay kahve içmiş öyle. şimdi kokular birbirine karışmıştır. metalse içinde metal bir tat da kalıyor. belki ne zamandır yıkamadı o termosu bittikçe içiyor. sevgilim ya da çok yakınım olmadıgı sürece öyle bir şey birinden asla içmem.

öyle de ikram edilmez zaten.
0
koela
(25.11.25)
Ben de asla içmem. Böyle termosum yok ama olsaydı da isteyen dahil kimseye ikram etmezdim. Ağzına girmiş çıkmış içecek o benim gözümde. Geri gitmediğine ikna olamam.
0
a perfect lie
(25.11.25)
maalesef, her anlamda sağlıksız bir paylaşım ve herkes yapıyor genelde, çok rahatlar :) ben asla kabul etmem, içmem ve de paylaşmam
+1
sweetoffice
(25.11.25)
o şekilde içmem ve paylaşmam da. geri gitmiyor da değil bu arada. (bkz: backwash) csi'ın bir bölümünde birisinin içtiği su şişesinde kalan sudan içen kişiye dair ipucu elde ediyorlardı.
+1
inheritance
(25.11.25)
ne içerim ne ikram ederim. okuyunca bile midem bulandı dkfjgdk
+1
black holes in the sky
(25.11.25)
iğrenebilirsin hakkındır ama yeni nesil çok abartıyor böyle şeyleri.

eskiden sokaktaki çeşmede bir tane metal bardak olurdu zincirli gelen geçen onunla içerdi. misafirliğe gittiğinde ev sahibi bir bardak ve sürahi gezip herkese aynı bardak ile teker teker su verirdi. yani merak etmeyin bişi olmaz o hazır gıdalar ile beslenen bünyenize.
0
gercekdunya
(25.11.25)
kendi termosumdan başkasına ikramda bulunmam, bana bu şekilde ikram ediliyorsa kabul ederim ama içmem, çaktırmadan dökerim/atarım.

@gerçekdünya yeni nesil değilim. çocukken mahalle çeşmelerinden ortak tasla su içmişliğim vardır, hatta askerde tanımadığım 1500 kişiyle aynı çelik bardaktan su da içtim ama bunlar yeterli artık içmiyorum.
0
exlibris
(25.11.25)
kisiye gore degisir diyorum. ben sizin kadar hassas degilim. eger yabanci degilse, icten ice hijyeninden rahatsiz oldugum biri degilse icerim, rahatsiz olmam. ha eger ikram eder misiniz diye soruyorsaniz etmem, cunku karsidaki kisinin bundan rahatsiz olabilecegini dusunurum.
0
Sour
(25.11.25)
termos yikanmis ve temizse, icindeki cay tazeyse ve kimse agzini degdirip termostan icmediyse, termostan bardaga doldurulup cay dagitilmasi cok ideal, bunu ben sorun etmem ama agzimi degdirdigim termostan kimseye cay kahve ikram etmem, bana da böyle ikram edilmesini asla istemem. dagda miyiz? sicak su ve sabun sikintisi mi yasiyoruz? ben senin agzinin degdigi seyi kullanmak zorunda miyim? nezaketsizlik bir yana malligin da bir siniri olmali.
+2
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(25.11.25)
sevgilim hariç kimsenin ağzının değdiği bardak vs. ürünleri kullanmam, yemem, içmem.

kimseye teklif etmem, teklifleri de reddederim. bozmak olarak düşünmem bunu ve direkt "hayıır ben öyle içmem yememm sevmem" derim.
0
art cat chocolate
(25.11.25)
yakın arkadaş, sevdiğim kişilerle aynı bardaktan, termostan vs içerim iğrenmem. aynı yiyeceği ısırıp ısırıp bölüşürüm de sorun etmem :D ama başkasına bu gibi bi şeyi teklif de etmem, içmem de muhtemelen
0
chanandler bong
(25.11.25)
İçen içer, içmeyen içmez. Ben de hayatımda bir dönem problem etmiyordum. Muhtemelen şu an içemem. Ancak bundan bağımsız, İster pipet kullanın, ister bu termoslardan kullanın, içindeki sıvı ağzınıza değmiş oluyor fiziksel olarak. Olmadığını iddia eden de fizik bilmiyordur.
0
dilemma of subscribtionability
(25.11.25)
İlk kez gördüğüm birisi değilse ya da ağız hijyeninden şüphe ettiğim/emin olduğum biri değilse dert etmem. Karşımdaki sorun etmiyorsa da o şekilde ikram ederim.
+1
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(25.11.25)
Ben içmem iğrenirim. Ne gerek var kahve komasına mı girdik içmeyiverelim :D

Ayrıca geri gitmiyor diyenlere inanma. Benim oğlum 1 yaşında ve öyle şişeden içince şişede illaki kırıntı oluyor çünkü ağzındaki yiyeceği yutmadan içer. Yetişkinlerde de kesin geri gidiyordur ağıza gelen su ya ama ağzında lokmayla içilmediği için belli olmuyor. :D
0
kaptan maydanoz
(25.11.25)
(3)

alçıpan ve ses yalıtımı

Fodera
Arkadaşın dükkanına alçıpanla bir kaç oda yapacağım. Bu odalardan birtanesini ses yalıtımı yapmak istiyorum. Kullandığı marangoz tipi makinalar var bu makinaların ayaklarına köşebent ile bir çerçeve yapıp altına kalın lastik takozlardan koyacağım, böylece makinaların yere vereceği titreşimi azaltaca
Arkadaşın dükkanına alçıpanla bir kaç oda yapacağım. Bu odalardan birtanesini ses yalıtımı yapmak istiyorum. Kullandığı marangoz tipi makinalar var bu makinaların ayaklarına köşebent ile bir çerçeve yapıp altına kalın lastik takozlardan koyacağım, böylece makinaların yere vereceği titreşimi azaltacağım, alçıpanların arasına da ses yalıtım malzemesi koyacağım. 45mm bariyerli bondex / dekopan kullanmak en mantlıklı çözüm ama metrekaresi 1000 liralara geliyor. Daha ucuz bir çözüm öneriniz olur mu? yıllar evvel nalburlarda ses yalıtım süngeri gibi bişey satıldığını duymuştum. Arkadaşa o işe yaramaz demiştim. Al bak vidalı kompresörün kasasına yalıtım yaptık çıt bile çıkmıyor demişti. Böyle hem işimize yarayacak hem de ekonomik bir malzeme var mıdır?

hani dehşet boyutta bir ses yalıtımı istemiyorum. gürültüyü elektrik süpürgesi seviyesine getirsin yeterli.
0
Fodera
(25.11.25)
duvarı çift alçı panlı yaparsan ve arada boşluk bırakırsan, boşluğa da taş yünü yada cam yünü (akustik olanları da var) koyarsan sesi büyük ölçüde izole edersin.
0
gercekdunya
(25.11.25)
Ses yalıtım işi teknik ve sıkıntılı bir konu aslında. Yüksek frekansların (tiz) yalıtımları bazen çok basit kurulumlarla bile saglanabilirken, alçak frekanslar (bas) Bazen en pro donanım teknik bilgi beceri vs ile bile gerceklesmeyebiliyor.

Yani siz o bondexlerle misal 1 alçıpan duvar 1 bondex 1 alçıpan (araa boşluk, en iyi yalıtım malzemesi havadir:)) 1 alçıpan arada bondex 1 alçıpan şeklinde 3 katmanlı bir duvar bile örseniz o makinalarının gürül gürül dışarı çıkan alçak frekans bas sesini kesemezsiniz.

Ama mesela tahtayi makinada keserken çıkan o tiz sesi, 2 katmanlı (bir katman boşluk, bir katman da cam yünü) bir duvarla baya azaltabilirsiniz.

Dükkan hangi katta bir de o da önemli. Alt ve üst kata giden sesi kesmek daha sıkıntılı bir konu çünkü zemin ve tavana katmanlı duvar ugrastirici bir iş.

Bir de kompresör makinasına nasıl yalıtımlı kasa yapmışlar? Biliyorsunuz ses yalıtımı yapan her malzeme aslında çok daha fazla ısı yalıtımı da yapar. Yani makinenin gereksiz ısınmasına sebep olabilirler bu detay önemli olabilir :)
0
makbur
(25.11.25)
cevaplarınız için çok teşekkür ederim aydınlatıcı oldu. bizde bas ses pek olmuyor. hep kulak tırmalayan tiz sesler. sanırım işimiz biraz dwaha kolaylaşacak.

enstruman yapımında hep sert ağaçlar kullanılıyor. çıkan seslerin hepsi aşağıdaki videodaki gibi. şeritte keserkende böyle , cnc de işlerken de, planya yaparken biraz midleşiyor. ses çıkartan bi kompresör olur o da haftada bir kaç defa toplasan bir saat çalışmaz.

www.youtube.com


arkadaş toplasan yılda 4 tane gitar 4 tane bas yapıyor zaten. buradaki amacımız şimşekleri üstümüze çekmemek.


dükkan apartmanın giriş katı, altında çok geniş bir alan daha var. bu makinalar alt katta olacak.
0
🌸Fodera
(25.11.25)
(3)

PS 5 uzmanları.

jamswety
Playstation dünyasına hiç girmedim. Arkadaşlarım da elime joystick toplam 5 kere almışımdır. şimdi bir firmadan bana bi ps5 hediye edildi. ulan bi kurayım edeyim dedim. Heves le de gta v aldım kurdum. Buraya kadar tamam. cd li model bu arada.o kadar oynadım. 2 gün sonra bir bakayım biraz oynayayım d
Playstation dünyasına hiç girmedim. Arkadaşlarım da elime joystick toplam 5 kere almışımdır. şimdi bir firmadan bana bi ps5 hediye edildi. ulan bi kurayım edeyim dedim. Heves le de gta v aldım kurdum. Buraya kadar tamam. cd li model bu arada.
o kadar oynadım. 2 gün sonra bir bakayım biraz oynayayım dedim. oyun tekrar en baştan başlıyor. PC ler de ki gibi bunu hafızasına alıp otomatik oradan devam etmesi gerekmez mi? anlamadım hiç bişi. bi el atın gençler.
0
jamswety
(24.11.25)
çıkarken kaldığın yeri kaydettin mi?
0
gercekdunya
(24.11.25)
elbette dediğin gibi, yoksa oyunları nasıl bitirelim? ikinci defa farklı bir kullanıcı ile giriş yapmış olabilir misin?
0
oldtimer
(24.11.25)
Olayın PS5 ile pek alakası yok. GTA V'te ilk girişi tamamlayıp sonra günümüze dönüyorsun. O sırada araba çalıyorsun. Arabayı çaldıktan sonra galeriye götürüyorsun, ardından evine gitmen gerekiyor. Evde yatak odana gidip yatakta ilk kaydını yapıyorsun. Daha sonra yukarı ok tuşuna basıp telefon ekranından kayıt yapabilirsin, ama ilk o eve gidene kadar kayıt etmene izin vermiyor. Dolayısıyla baştan başlayıp duruyorsun.
+10
throw down the sword
(24.11.25)
(2)

Dim complex- adet ilişkisi

naksidil
2 haftadır dim complex ve seramid kullanıyorum. Adetim 6 gün gecikti. Bu ilaçla ilgili olabilir mi?Yalnız şöyle bişey var. Son iki adetim 3 gün erken olmuştu. Bu dim normale mi sokuyor acaba yoksa komple bitiriyor mu. Sakıncalıysa içmeyeceğim artık.
2 haftadır dim complex ve seramid kullanıyorum. Adetim 6 gün gecikti. Bu ilaçla ilgili olabilir mi?

Yalnız şöyle bişey var. Son iki adetim 3 gün erken olmuştu. Bu dim normale mi sokuyor acaba yoksa komple bitiriyor mu. Sakıncalıysa içmeyeceğim artık.
-1
naksidil
(21.11.25)
belki de hamilesin..
0
gercekdunya
(21.11.25)
Bu tür takviyeler döngüyü kaydırabiliyor birkaç gün daha bekle derim komple bitirme diye bir şey olmaz ama yeni bir düzene geçebilirsin.
6 gün korkmak için de takviyeyi bırakmak için de kısa bir süre.
0
mutekebbir
(21.11.25)
(8)

iş yerindeki büyük haksızlık. siz ne yapardınız ?

yalnizlikla sevisen adam
şube şube hizmet verdiğimiz bir kamu sektöründe çalışıyorum. asıl şubemde görev yapıyorum normalde. başka bir şubede yoğunluk nedeniyle geçen sene 2 hafta görevlendirildim(adresime uzak olmasına rağmen) görevimi yapıp geldim. bu sene yine eleman istediler. ben geçen sene gittim bu sene x kişisi gits
şube şube hizmet verdiğimiz bir kamu sektöründe çalışıyorum. asıl şubemde görev yapıyorum normalde. başka bir şubede yoğunluk nedeniyle geçen sene 2 hafta görevlendirildim(adresime uzak olmasına rağmen) görevimi yapıp geldim. bu sene yine eleman istediler. ben geçen sene gittim bu sene x kişisi gitsin dedim. aynı departmanda 2 kişiyiz zira. bu x kişisi hep deliye yatan rapor alan biri olduğu için bunu göndermediler. çünkü 3 ay önce bunu yine görevlendirildiklerinde rapor almıştı gitmemek için(rapor aldığı için görevlendirme iptal oldu ben departmanda tek kaldığım için beni de alamadılar) dediğim gibi 3 ay sonra yine eleman istediler ve görevlendirmeye beni yazdılar. bu deliye yatan arkadaş yine rapor alır diye onu yazmadılar sebebini de açıkça belirttiler. şube amirim(görevlendirmeyi o yapmadı daha üst makam yaptı) bana haksızlık edildiğinin farkında, sana ben özel 2 gün kafa izni vericem dedi. bu izni de en yoğun hafta vericek. amirin elinde olsa o da diğer deli elemanı gönderirdi ama onun yetkisinde değil. bir yandan üst makamın bu görevlendirmesi çok zoruma gitti ama haksızlığı azaltmak adına 2 gün kafa iznini de aldım. hâlâ sakinleşemiyorum bu haksızlık karşısında. sizce artık sakinleşmeli miyim ? ara sıra aklıma geliyor ve sinirden patlıyorum. siz ne yapardınız ? ben rapor alsam, bu deliye uygulamadıkları cezai işlemi bana yaparlar diye alma düşüncem yok, rezil duruma düşmeyi de kabullenemem zira.
0
yalnizlikla sevisen adam
(21.11.25)
hem gidip hem de öfkeyi sürdürmenin anlamı yok. çünkü size hiçbir faydası olmayacak sadece daha çok canınız sıkılacak ve hata yapmanıza falan da neden olabilir ki yaptığınız işin önemine göre başınıza ekstra dert açabilir bu durum.

siz de deliye vurup alın kardeşim ben de rapor aldım madem diyerek tavır koyabilirdiniz ama yapmamayı tercih etmişsiniz. amir de kendince size bir imtiyaz sağlamış. yaptığınız fedakarlık karşısında yeterli olmadığını düşünüyorsanız ekstrasını isteyebilirsiniz. amir gerçekten hakkaniyetli ise size karşı daha toleranslı davranır vs. ama kamuda maalesef bu tip vakalara karşı “aman neyse uğraşmayalım hazır işi yapanla devam edelim” yaklaşımı yaygın. o yüzden bu görevlendirmeden dönünce direkt öfkenizi değil ama size nasıl kötü hissettirdiğini mümkünse üst yönetime falan aktarmanız daha mantıklı olur. fakat baktınız karşınızda duvar var o zaman yerinizde olsam tekrar aynı durum yaşanırsa ben de rapor alıp direkt çalışansız bırakırım. rapor aldı diye ceza uygulanmaz en fazla usül ve fenne sevk ederler ondan da bir şey çıkmaz ama başka türlü uğraşabilirler tabi. ondan da çekiniyorsanız yapacak bir şey yok maalesef görevlendirmeler her zaman sizde olacaktır çünkü ağlamayana meme yok.
+3
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(21.11.25)
İki gün kafa izni iyi. Bir daha olursa 4 gün olsun izin filan dersin. Çok büyütmeye gerek yok.
+5
kaptan maydanoz
(21.11.25)
Kişiliğinden vazgeçme ben olsam rapor almaz gider gerekeni yapardım. 2 gün kafa izni sözünü de almışsın. En iyisi sineye çekmek.
0
messina123
(21.11.25)
amirin seni biliyor ve destekliyorsa dertlenmene ne gerek var ki, kafa iznide vermiş, ne adam kayıran amirler var, sonuçta amirinde iş yürümesi için bir şey yapmalı senide darlamadan çözüm bulmuş, sanada olanak sağlamış.
sen bir yolunu bulup yanındaki deliyi göndermeye bak ileri vadede.
0
eja
(21.11.25)
kişiliğini bozma +1

2 günlük kafa iznini de 4 güne çıkartmaya çalış. haftasonu ile birleştirirsin keyif yaparsın.
0
gercekdunya
(21.11.25)
Sonraki bir görevlendirmeden muaf olmanız için amiriniz sizin için özel olarak o üst makamlara konuşsun mümkünse.
O deliye yatan da gerçekte kendince akıllı olduğu için rapor alıyor.
Biliyoruz ki çoğu iş kolunda, gereksiz ve gevşekler terör örgütü mensupları biribirlerinden habersiz olarak şu an çay içip telefonlarına bakıyorlar. Ve bunlara o maaşları da hiç yetmez
+1
diyecevaplandı
(21.11.25)
2 haftalık rapor mu alıyor diğer eleman? 3 gün üstü raporlar "heyet raporu" olmak zorunda diye biliyorum. Sağlık bakanlığında çalışan ve kurumuna 1 haftalık heyet raporu veren doktor için müfettiş görevlendirip soruşturma açtılar. O raporda da imzası olanları tek tek sorguladılar. Sizdeki olayın öyle kolay olmaması lazım?
0
mesuta
(21.11.25)
Haklısınız canınızı sıkmayın. Onun şimdi işi rast gidiyor rapor alıyor ama bir yerde patlar. Ben de check-up vb hastane işlerine girerdim
0
pembediken
(21.11.25)
(8)

Istifa etmeden istifa etti diye isten cikarilma

matilda
Ben istifa etmediğim halde patron beni istifa etti diye işten cikartti. Şirketin pek bir malvarligi yok tazminatimi odeyebilecek durumda degil. Yalniz patronun kendisinin ev ve arabasi var. Benim bu durumum kötü niyetle işten cikartilma (tazminati vermemek icin) oldugundan şahşın kendi malvarligina
Ben istifa etmediğim halde patron beni istifa etti diye işten cikartti. Şirketin pek bir malvarligi yok tazminatimi odeyebilecek durumda degil. Yalniz patronun kendisinin ev ve arabasi var. Benim bu durumum kötü niyetle işten cikartilma (tazminati vermemek icin) oldugundan şahşın kendi malvarligina haciz de konulabiliyormus bu dogru mu? Şirket limited şirketi tek sahibi de bizim patron.
0
matilda
(20.11.25)
imzalı istifa dilekçen olmadan nasıl kendi istifa etti diye çıkarabilir ?
+1
orpheus
(21.11.25)
170'e de sordum cikartabiliyormus ama benim itiraz hakkim varmis
0
🌸matilda
(21.11.25)
Uzman değilim yanlış yonlendirmeyeyim.
Çıkarır tabi ama bu seni dövmesi gibi, cüzdanını çalması gibi bir şey. Yaptığıni yapar ama suçtur. Sen de hakkını ararsın.
şikayet yollarını bilmiyorum bu arada.
oncekinduyuruda kibritsuyu cevap vermişti başka vergi numarasına haklar transfer olmaz diye, ben bilmiyorum ama kibritsuyu bilgili biri. Onun sözüne güvenerek hareket etmek lazım.
Chatgpt dedi ki
En kısa özet

Şirket kapanmış olsa bile işçi alacağı devam eder.

Müdür işçi alacağından otomatik olarak sorumlu değildir.

Fakat şirketi kötü yönettiyse, mal kaçırdıysa, tasfiyeyi usulsüz yaptıysa:
Müdür kişisel olarak sorumlu tutulabilir.

Bu avukatlık bir soru gibi duruyor. Yani müdürün kişisel sorumlulukları kötü yönetim, vergi borcu gibi şeyler için. Isciyalacagi bu kapsamda değil diye anladım. O yüzden yorumla değil de gerçekten bir avukatla konuşmak lazım.
Yarın birine sormayı deneyeceğim.
0
kisa
(21.11.25)
Matilda, bence senin durumun muhakkak hukuki danışmanlık almanı gerektiriyor. En ufak hatalı veya özelikle eksik bir hamle yapman seni haklıyken haksız duruma düşürür ya da birikmiş haklarının kısmi kaybına neden olur.
0
Phoebe
(21.11.25)
SGK çıkışını yaparken işçinin iş akdini feshetmesi olarak seçmişler. Senin istifa yazını sormaz, sana da istifa ettin mi diye sormaz SGK. Ekran işveren ekranı. Çalışanın dava hakkı var tabii ki. Ne kadar zamandır çalışıyordun burada?

Çok geçmiş olsun bu arada.
0
gabe h coud
(21.11.25)
hem dava açıp hem de bu yeni şirkette çalışmaya devam edebilirsin.
bu süreçte işsiz kalmamış olursun ve tazminat için sürekli darlama fırsatın olur.
0
duyuruuser
(21.11.25)
"aynı kişi eski şirketi kapatıp yeni şirket açarsa kapanan ve açılan şirket arasında organik bağ olduğu için haksızlığa uğrayan işçi yeni şirkete de dava açabilir" dedi junior avukat.
0
kisa
(21.11.25)
burada olay patrona ne kadar güvendiğin yada adamın ne kadar güvenilir olduğu. bizde de aynı şekilde 3 şirket mevcut. çalışan sayılarını dengelemek için ara ara şirketler arası elemanları değiştirebiliyoruz. ama tabiki herkesin ilk giriş anından itibaren tüm haklarını saklı tutuyoruz ve basit bir belge imzalatıyorduk. (ya da eleman isterse tazminatını ödüyoruz) bu belgenin hukuki olarak bir kaşılığı varmı bilmiyorum ama vicdani olarak kul hakkı var ben buna inanırım.

bazı şirketlerde her sene tazminat olarak 1 maaş fazla veriyor ve giriş çıkış yaparak sıfırlamış oluyorlar.

aynı sektörde aynı işi yapan ve aynı ortakılık yapısına sahip farklı bir vergi numaralı şirkette olsa iyi bir avukat bağlantı kurup tazminatını alabilir diye düşünüyorum. sen burda patrona güvenmiyorsan kesinlikle iyi bir avukat bul ve o senin sorununu çözsün.
0
gercekdunya
(21.11.25)
(3)

arabamı ilana ne kadara koymalıyım ?

administ
citroen c3 2011 1.6VTI otomatik aracım var. 195000 Km de. Motor ve şanzımanında bir sorun yok. Ancak 2020 de ki dolu yağışından kaynaklı dolu göçükleri ve tamponlarında atmalar mevcut. bunları yaptırmadım beni rahatsız etmediği için. sağında solunda da çizikler vs ler var. onun dışında sol ön çamurl
citroen c3 2011 1.6VTI otomatik aracım var. 195000 Km de. Motor ve şanzımanında bir sorun yok. Ancak 2020 de ki dolu yağışından kaynaklı dolu göçükleri ve tamponlarında atmalar mevcut. bunları yaptırmadım beni rahatsız etmediği için. sağında solunda da çizikler vs ler var. onun dışında sol ön çamurluk ve sağ arka kapı benden önceki sahibinde serviste boyanmış. ağır hasar vs yok. Sahibinden com da en düşük 540 bin lira ilan var o da ağır hasar kayıtlı ama tertemiz boyası. Benim de bu arabayı hızlı satmam lazım. 520 ye ilana koysam 500 dip fiyat olsa makul mudur? yoksa az mı istiyorum? şu hemen sat şeklindeki fiyat alma siteleri 480bin lira önerdiler.
0
administ
(18.11.25)
Piyasasini bilmiyorum ama 480 bine trink alan bir yer varsa ve 500'e inmeyi goze aldiysaniz 20 bin icin sahsi olarak arac satma bunalimina girmeye degmez diye dusunuyorum. Tabii arac sizin, maddi durumunuzu siz bilirsiniz. Durum buysa bir yoklayin isterseniz ama 550 yazip 530 dip yapin mesela.
-1
mbond
(18.11.25)
480 verdilerse 550 yazıp şansını deneyebilirsin.
0
gercekdunya
(19.11.25)
480 diye kapıyı açarlar ama 450 den fazla vermezler. müşteri çekmek için ilk aşamada yüksek tutuyorlar.
0
since1907
(19.11.25)
(3)

Lavabo nereden alınır

arbre
Merhaba. Geniş, güzel, şık, kaliteli bir lavabo almak istiyorum. Nereden alabilirim? Bir de usta kaç TL ister yakın zamanda yaptıran varsa? Sağ olun.
Merhaba. Geniş, güzel, şık, kaliteli bir lavabo almak istiyorum. Nereden alabilirim? Bir de usta kaç TL ister yakın zamanda yaptıran varsa? Sağ olun.
0
arbre
(18.11.25)
kaliteli bişi istiyorsan geberit, bocchi yada duravit bayilerine bak.

ucuz bişi istiyorsan yapı marketlere bak.
0
gercekdunya
(18.11.25)
rüzgarlı sokak.
0
kibritsuyu
(18.11.25)
www.banyomarka.com ben buradan begenmiştim, fiyatları da iyiydi.
0
liberal
(18.11.25)
(12)

değişik bir gönül ilişkisi sorusu (romantik değil - hemcins arkadaş)

alice in potatoland
Size bir soru sormak istiyorum. Bir arkadaşım var. Çocuklukta böyle değildi ama son 4-5 senedir (evlendi o dönemde) ne yapsam taklit edildiğimi görüyorum. Şimdi, "seni örnek alıyor" ya da "ne güzel işte, senin yaptığını yapmaya değer görüyor" gibi bir şey demeyin çünkü pek öyle değil. Beni sadece ta
Size bir soru sormak istiyorum. Bir arkadaşım var. Çocuklukta böyle değildi ama son 4-5 senedir (evlendi o dönemde) ne yapsam taklit edildiğimi görüyorum. Şimdi, "seni örnek alıyor" ya da "ne güzel işte, senin yaptığını yapmaya değer görüyor" gibi bir şey demeyin çünkü pek öyle değil. Beni sadece taklit ediyor.

Geçenlerde muhabbet esnasında ağzımdan ben 2 yaşındayken ailemle yaptığımız bir road trip'in rotası çıktı. Bunu ben hatırlamıyorum ama elimde tabii ki fotoğraflar var. Bir baktım, bana haber etmeden 4 ay sonra o rotayı yapıyor. Tıpatıp aynısını.

Evime geliyor, evimde bir haç+çan var; yani haça çan takmışlar. Bunu ben İtalya'da bir köyden almıştım; oraya gitmemizin amacı da 2025 senesi Jübile-Hac yılıydı ya, eşim (kendisi Katolik) istemişti.
Şimdi bakıyorum, hemen İtalya gezisi planlanıyor, o köye de gidiyorlar. O köyde hiçbir şey yok. Tek sebebi benim oraya gitmiş olmam. Bende gördüü haçı hemen o da almış. Kendisi Türk bu arada. Hıristiyan falan değiller. Ben görünce de, "Aa sizde de mi var, üstündeki çan çok hoşuma gitti, ondan aldım" diyor. Sanki bende gördüğünü ben bilmiyormuşum gibi; inanılmaz bir salağa yatma var.

Eşimin ailesi baya köylü insanlar. Kazları var, inekleri, keçileri var. Kaz festivali oluyor Kasım ayında. Bir restoranda buluşup herkes ailesiyle kaz yiyor falan.
Bana direkt dediği, "Ben de kaz yemek istiyorum." Sonra bakıyorum, kutlamanın olduğu restorana hoop 2 hafta sonra gitmiş (restoran onlara 75 dk mesafede, Isviçre için normal değil bu süre).

Eşim beni yıldönümünde bir yere götürüyor. Hemen onlar da oraya gidiyor.
Örnekler yazsam sonsuza gider.

Bu beni aşırı rahatsız etmeye başladı. Sürekli ne yaptığımda, ne yediğimde, nereye gittiğimde gözü olan biri var. Bu, öyle egomu okşayan bir şey değil, gerçekten sinirlendiren ve aşırı derecede irrite eden bir şey.

Bu kişiyi uyardım, güzel laflarla, kırıcı olmadan ama değişmiyor. Ortak başka bir arkadaşımız, tam beyaz yakalı işte, diyor. Ama ben beyaz yakalı değilim :) Böyle saçmalıkları çekemem sahiden.

Sizce bu kişinin düzelme ihtimali var mı, arkadaşlığı kurtarmaya çalışayım mı yoksa artık kayıp vaka diye bakıp araya mesafe mi koyayım? Siz n'apardınız?
0
alice in potatoland
(17.11.25)
Şöyle ki bu kişi düzelmez. Demek ki karakteri bu ve kendinde eksik olduğunu düşündüğü şeyleri başkalarının üzerinden tamamlıyor. Elbette ki bu gittiğiniz yerlere ne ilk ne de son giden kişisiniz. Size kalkıp "gittiğin rotaları çok beğendim, aynılarını bende yapmak istiyorum." dese eminim ki problem olmayacaktır ama anlattığınıza göre sizi taklit edip üstüne "aa haberim yoktu aldığından, gittiğinden, yaptığından vs." şeklinde tepkiler veriyorsa bu bi tür psikolojik rahatsızlık bile olabilir kanaatindeyim. Aramızda psikoloji ile ilgilenen ya da mesleği direkt o olanlar aydınlatabilirler.

Bu kişi sizin eşiniz veyahutta çevreniz tarafından sevilme, beğenilme ya da taktir edilme biçiminize hayran olduğu için tamamen sizin gibi olma çabasına girmiş olma ihtimali yüksek. Yani "bende alice in potatoland gibi olursam sevilirim." çabasında olabilir.
+7
mermaidd
(17.11.25)
@mermaidd, tam işte o bahsettiğiniz gibi. Harika anlamışsınız olayı.
Planlamaları benden gizli yapıyor. Benim yaptığımı biliyor ama asla, "Nerede kaldınız, burası görmeye değer mi?" gibi sorular sormuyor. Sorsa, elimden gelen en iyi şekilde yardımcı olacağımı, asla esirgemeyeceğimi çok iyi biliyor ama asla sormaz. Hep gizli gizli, arkamdan yapar. Sanki benim gittiğimden haberi yokmuş da onun da gitmesi tesadüf olmuş gibi :D
+2
🌸alice in potatoland
(17.11.25)
bu kişinin kadın olduğunu varsayıyorum. ve kadınlar arasında bu durum nedense çok yaygın. eşim ne yaparsa aynısını yapan bir yığın arkadaşı var. aldığı kıyafet, gittiğimiz yer, eve gelince yeni ne aldıysa aynısını almalar, yediğimiz yemek hep aynı şeyleri yaparlar. ne kadar uyarsan uyar değişmiyor, yani en azından bizimkiler değişmiyor.
+1
gercekdunya
(17.11.25)
Benim yakın bir arkadaşımın aynı konudan muzdarip olduğu biri var hayatında. Hatta acaba o mu yazdı bu duyuruyu diye düşündüm. Hangi eşyayı alsa hangi elbiseyi giyse hatta verdigi poza kadar taklit ediyor kızı. Taklit eden kisi de cahil görgüsüz biri de değil gayet işinde gücünde eğitimli biri. Bunu konuştuğumuzda sebebinin vakti zamanında kiyas yapılması oldugunu dusundum. Çünkü kızın annesi diğer kişiyi örnek gosteriyormus bir kıyas yapiyomus (kuzenlerdi galiba)
Arkadaşımın eşi sarışın. İddia ettiğine göre bu kız, arkadasimin eşine çok benzeyen sarışın biriyle evlenmiş (şaka değil)
Bence kişinin kendisinin bile farkında olmadığı travmatik bir konu olabilir.
Bana kalırsa çok da dert edilecek bir şey değil. Kendi çapinda taklit etsin dursun ne var ki.
Bu durumdan dolayı mesela ben arkadaşımda görüp beğendiğim bı şeyi satın almaya çekinir okuyorum. Acaba benim hakkımda da AA bak bende gördü o da aldı diye benim de onu taklit ettiğimi düşünür mu diye.
+2
egerbiryolcu
(17.11.25)
@egerbiryolcu, Müstakil olaylar öyle bir algı uyandırmaz.
Daha önce bende görüp beğendiği bir şeyi vardı, aynısından alıp ona hediye ettim. Ya da mesela kendime pijama alıyordum, ona da aynı takımdan bir tane aldım. Neden? Çünkü beğendim, rahattı, kaliteliydi ve doğum günü geliyordu.
Sizin de ufak tefek benzerlikler elbet olabilir, arkadaşsınız sonuçta, ama böyle, benim arkadaş gibi, her gittiğiniz yer karşı tarafın bucket list’ine giriyorsa bir sıkıntı vardır.

@gercekdunya, evet ikimiz de kadınız.
0
🌸alice in potatoland
(17.11.25)
senin her yaptigini yapmasinin sebebi senden ilham almasi degil, senin yaptiginin gölgesinde kaldigini düsünmesi. kendi degerini, ben ondan daha iyi miyim, ben bunlari yapabilir miyim, diye seninle karsilastirarak ölcüyor.

bahsettigin arkadas profili yillardir cevremdeydi. :D entry'm bile var bu konuda. eksisozluk.com
ne yaparsam yapayim, her kisisel basarimi, her gezimi, her yeni kurdugum arkadasligimi, her yaptigimi kendisine tehdit olarak algilayan bir arkadasti. benim yapamadigimi o yapiyor, benim gidemedigim yere o gidiyor, diye calisiyordu kafasi ve kendisini her ne yaptiysam aynisini yapmak icin paraliyordu.
bu insanlar pasif agresif olduklari icin dogrudan catismayi söylemiyorlar, arkadan is cevirir gibi yapmalari bundan. yüzlesirsen sadece bahane üretiyorlar. o da pasif agresiflikten.

anlattigin her seyi birebir yasadim. ben de buraya yazmaya calissam 10 ciltlik roman olur yasadiklarim bu insanla. sonuc olarak artik arkadasim degil. böyle bir iliskiye ihtiyacim yok.

ben bu durumu psikologla konusmustum. bu duruma ödünleme ve chronic comparative self-comparison deniyormus. kaygili-cekingen baglanma tiplerinde ortaya cikiyormus. o suraya gitti, ben gitmedim, benden öne gecti. o sunu yapti, ben de yapmaliyim, yoksa gerisinde kalirim... sonra biraz üstüne okuyunca, ah iste bu! dedim.

sorun sen degilsin. yol ver gitsin. arkadasliklar enerjini tüketmemeliler.
konusmak istersen numarami biliyorsun :)
+3
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(17.11.25)
Çok komik, bir yandan da sinir bozucu.
İnsanın arkadaşına özenmesi ondan ilham alması, yaptığını beğenip kendisinin de yapmak istemesine tamamım. Hepimiz birilerinde bir şeyler görüp etkileniriz ve biz de yapmak isteriz.
Ama burada önemli detay dürüstlük.
Ben yakın arkadaşıma “Ohaa çok güzel ben de gidip alacağım bundan” der gidip alırım o da aynısını yapsa yadırgamam.
Ama iş böyle direkt taklide ve salağa yatmaya gelince ortada çok ciddi bir problem olduğunu gösteriyor.
Hiç normal değil bu kadarı.
Dizilerdeki psikopat karakterler var ya bildiğin o bu.
Ben olsam hızlı bir şekilde mesafemi koyarım böyle insanları tehlikeli bulur hayatımda tutmamaya çalışırım.
+2
mutekebbir
(17.11.25)
bence sizi alfası ilan etmiş, onaylamış, takdir etmiş hatta sizin hayranınız olmuş içten içe ve bir tutam da kıskançlık var.. bana sapkınlık gibi geldi.. hatta anlattığınız sonu kötü biten filmlerin senaryolarına benziyor.. eşinize falan da ilgisi var mıdır bilmem ama iş oraya gitmez umarım :/
0
denizmaniaherif
(17.11.25)
bunun sozluk karsiligi "creepy", en sevmedigim isler.
mesafe koymakta fayda var derim..
+3
cooperr
(17.11.25)
rahatsızlığınızın sebebi nedir, ben tam anlayamadım. arkadaşınızın yaptıklarının çoğunda sizi referans göstermeyip yaptıklarını kendi fikriymiş gibi pazarlamasından mı, yaşadığınız benzer deneyimler üzerinde konuş(a)mamak mı, arkadaşınızın ilişkinizi "acaba alice in potatoland ne yapmış" seviyesinde yaşıyor olmasından mı, sizi taklit ederek eşinize sempatik görünmeye çalışmasından mı, yoksa başka bir sebepten mi rahatsızlık duyuyorsunuz?

arkadaşınızın yakınında gustosuna güvendiği biri var, anlatımınızdan etkilenip o da benzer şeyler yaşamak istiyor olabilir. yapsın ne olacak, bunu yaptıklarımda gözü var olarak görmeyin. influence etmişsiniz işte.

ben olsam rahatsızlığımın sebebini söylerdim. ama diğer yandan da kendisini ne özel alanıma davet eder, ne de özel olarak buluşurdum. iletişimimi toplu arkadaş buluşmalarıyla sınırlandırırdım.
+3
tnz
(17.11.25)
@tnz
Rahatsızlığım sürekli taklit edilmek, yaptığım şeylerin sürekli gözetlenmesi ve karşı tarafın ilişkiyi “acaba alice in potatoland ne yapmış” seviyesinde yaşaması. Ben bir yarışın parçasıymışım gibi hissettiriliyorum.
Mesela ben X şehrine gidiyorum, o da oraya gidip sonra benim gittiğimi bilmiyormuş gibi bana diyor ki “Ben de oraya gittim, ama şuraya da gittim.”
Yani sürekli kendisini benimle aynı şeyleri + daha fazlasını yapmış olmakla kıyaslıyor. Hatta bu bir kıyas da değil sadece, bana karşı üstünlük kurmaya çalışıyor. Beni taklit edip fikrimi asla almadan tamamen aynı şeyleri yapıp benden gizlemesi, ilişkiyi ve aradaki güveni manipüle ediyor hissi veriyor. Kişisel alanım ihlal ediliyormuş gibi hissettiriyor. Benim bir dünyam var, kendi hayatım var ama mahremiyetim yokmuş gibi. Ben çevremdeki insanlarla arkadaş olmak istiyorum, rakip değil.
Burada okuduklarımla da ilişkiyi ciddi anlamda kesme kararı aldım.
0
🌸alice in potatoland
(19.11.25)
siz yine bire bir görüşmelerinizi kısıtlayın, günlük konuşmalarınızı azaltın, sosyal medyada ilgi göstermemeye çalışın.
ama (eğer oluyorsa) toplu arkadaş buluşmalarında mutlaka denk geleceksiniz. hatta yeri geldiğinde (ör: bir kutlama için) evine gitmek ya da evinize çağırmak zorunda kalacaksınız. o varsa ben gelmem, benim olduğum yere gelmesin gibi bir tavır da takınılamayacağına göre akıl ve ruh sağlığınız için bir şekilde bu durumu kabullenmeniz gerek. diğer türlü kendisine malzeme vermemek uğruna kendi hayatınızı kısıtlamış olacaksınız.
0
tnz
(19.11.25)
(5)

arac satisi hk

sanxis
yurt disinda yasiyorum ve turkiye'de bir aracim var. yilbasindan once bir haftaligina turkiye'ye gelecegim ve aracimi satmak istiyorum. su anda piyasa hareketli mi? geldigim gun ilan koysam o hafta satilma ihtimali var mi? fikir vermesi acisindan, muadilleri 650-750k civarinda. tesekkurler
yurt disinda yasiyorum ve turkiye'de bir aracim var. yilbasindan once bir haftaligina turkiye'ye gelecegim ve aracimi satmak istiyorum. su anda piyasa hareketli mi? geldigim gun ilan koysam o hafta satilma ihtimali var mi? fikir vermesi acisindan, muadilleri 650-750k civarinda. tesekkurler
0
sanxis
(17.11.25)
Marka, model, yıl, km, hasar kaydı, boyalı ve değişen parçaların bilgisine göre değişiklik gösterir.
0
duyuruuser
(17.11.25)
satılamasa da bir galeriye bırakın ve vekalet verin. siz yokken satarlar. ya da daha güvenli olsun isterseniztanıdığınız birisi üzerine vekalet verin.
0
ground
(17.11.25)
denemedim ve kullanana şahit olmadım ama arabam.com gibi siteler var söylediklerine göre aracı hemen alıp ücretini anında veriyorlarmış.
0
bravoteam
(17.11.25)
Gelmeden 1 hafta önce ilan ver,n, görmek isteyenlere işte şu gün gelip bakabilirsiniz de.

İlanlar ilk haftda daha çok görüntüleniyor, gün geçtikçe görütülenme düşüyor.

600'e galericiler alır.
0
liberal
(17.11.25)
vavacars. otobid. arabam.com bu tarz yerlere götürrsen anında alıyorlar. yada bir galericiye anında verilebilir. tabiki bunların hepsi piyasa değerinin altına almak istiyor.
0
gercekdunya
(17.11.25)
(5)

ATM servis dışı

egerbiryolcu
Geçici olarak servis dışıdır yazısı vardı. Bulunduğum yerde başka ATM yok. Kendiliğinden düzelir mi bı iki saat sonra tekrar gidip denesem. Yoksa görevlilerin mi gelip duzeltmesi gerekiyor? Eve uzak o yüzden sormk istedim.(Genelde hep bozuk kartı almıyor bu sorundan sonra bazen çevrede görevliler gö
Geçici olarak servis dışıdır yazısı vardı. Bulunduğum yerde başka ATM yok. Kendiliğinden düzelir mi bı iki saat sonra tekrar gidip denesem. Yoksa görevlilerin mi gelip duzeltmesi gerekiyor? Eve uzak o yüzden sormk istedim.
(Genelde hep bozuk kartı almıyor bu sorundan sonra bazen çevrede görevliler görüyorum ertesi gün duzeltiyolar ama servis dışı yazısı geçici bı durum mudur)
0
egerbiryolcu
(17.11.25)
üzerinde numara varsa arıyorum 1 saat içinde görevli gelip düzeltiyor.
+1
summerjam0306
(17.11.25)
Görevliler arkada para yüklemesi yaparken de on dakikalığına 'servis dışı'yazıyor. Görevli işini bitirince ATM çalışıyor.
Neden servis dışı olduğunu bilmeden buradan ne diyebiliriz ki?
Kart sıkışmış, görevli de sen oradan ayrıldıktan üç dakika sonra gelip çıkarmış da olabilir.
+1
Mirket
(17.11.25)
makinenin sorunu görevli çözebilcek düzeyde ise, nöbetçi görevli başka bir rut üzerinde değilse, kendisine iş emri düştüyse gelip kısa sürede düzeltme ihtimali var.

yani diğer arkadaşların dediği gibi, ne sorunu olduğunu bilmeden birşey söylemek zor. hangi banka olduğunu bilmiyorum ama bazı bankalar atm durumlarını canlı olarak web sitesinde gösteriyorlar. ordan takip edebilirsin.
+2
gercekdunya
(17.11.25)
Sorunu ben de bilmiyorum ki sadece böyle bir yazı sonrası kendi kendine düzelme ihtimali var mı diye merak ettim.

Ptt'nin. Teşekkürler web sitesini inceleyeyim.
0
🌸egerbiryolcu
(17.11.25)
en baştan ptt deseydin aynı gün içindeyi bırak bir haftada bile düzelme ihtimali olmaz derdim :))
+4
gercekdunya
(17.11.25)
(17)

Kiracımız 1 senedir 14 bine oturuyor. Emsal yeni kiralar 29-32 arası. Sizce hakkaniyetli yeni kirayı kaç yapmalıyız?

psmstc
25 çok fazla mı olur? Chatgpt eski kiracıya yargıtay vb deyip emsaller eksi %20 hakkaniyet yeterlidir diyor. Sizce 25 bin çok mu? çoksa hakkaniyet açısıyla kaç olmalı? Teşekkürler.Edit:KİRACI 4 senelik kiracımız arkadaşlar
25 çok fazla mı olur? Chatgpt eski kiracıya yargıtay vb deyip emsaller eksi %20 hakkaniyet yeterlidir diyor.

Sizce 25 bin çok mu?

çoksa hakkaniyet açısıyla kaç olmalı?

Teşekkürler.

Edit:
KİRACI 4 senelik kiracımız arkadaşlar
-8
psmstc
(17.11.25)
1 senedir oturuyorsa tüfe zammı neyse onunla ilerlenir. yani %40 gibi bir şey, 19.5K, hadi olsun 20K.
+3
awlmi
(17.11.25)
bir senedir oturuyor derken sanki senelerdir kiracıymış da düşük kira veriyormuş gibi bahsetmişsiniz. ilk kirası buymuş zaten. o zaman emsallerinden düşük mü verdiniz? hakkaniyet yasal oran neyse odur. ben kiracı olsam üstüne çıkmazdım. her sene her sene boş emsallerine göre kira artışı mı yapacak kiracı?
+3
elorelia
(17.11.25)
1 senelik kiracı piyasa fiyatından girmiştir diye düşünüyorum. Her sene emsal de şuymuş diyerek güncelleme yapamazsınız. Yıllık kira artış oranı ile ilerlemeniz gerekir. Ekim için %37,15 görünüyor, 19-20 bin TL ideal gibi.
+1
huzurlarinizda huzursuzluk
(17.11.25)
1 senelik kiracı için yeni kirayı hakkaniyetli kaç yapalım gibi bir durum yok. Kira ilişkisi karşılıklı bir sözleşme ilişkisidir, kira bedeli de mal sahiplerinin kafasına ya da kendi hakkaniyet anlayışına göre belirlediği bir şey değildir. Siz artış yapmazsınız Kiracı sözleşmede aksi bir durum yoksa yasal oranda artırıp gönderir.
+2
dfn4
(17.11.25)
geldi yine bir aç gözlü. 1 senelik kiracıya hiç bir şey yapamazsınız. hesaplama aşağıdadır.

Mevcut Kira Bedeli: 14.000,00 TL
Kira Artışı Yapılacak Ay: Kasım 2025
TÜFE Kira Artış Oranı: %37,15 (Kasım 2025 döneminde yapılacak kira artışı için TÜİK'in Ekim 2025 TÜFE verisi kullanılmaktadır.)
Kira Artış Tutarı: 5.201,00 TL
Aylık Yeni Kira Tutarı: 19.201,00 TL
+1
gercekdunya
(17.11.25)
Neden o ilk kira o kadar düşük?
Kusura bakmayın da hiçbir yerde son bir senede kiralar iki kat artmadı
+1
Cezcez
(17.11.25)
her sene emsal mi olmalı kira? öyle şey mi olur? enflasyon neyse onun yapıp geçecek.
0
jelly bear
(17.11.25)
Şöyle düşün; başka bir eve taşınacaksınız ve bir taşıma şirketiyle 20 bine anlaştınız. Tam taşınacağınız gün taşıma şirketi size diyor ki " valla bu bölgede şirketler 40'a taşıyor. Bizde hakkaniyet önemli, o yüzden ücret 30 bin"

Bunu diyen adama sizin vereceğiniz cevapla, bizim size vereceğimiz cevap aynı.
+6
thracia
(17.11.25)
Hayret boyle sorularda pek ev sahibi linc edilmezdi ama neyse. Neyse kanuni rakamlar soylenmis, o rakamlar korkunc kotu degil. Bence kanuni sinirda kalin gitsin derim, odemeler falan duzgunse. Zaten emsaller icin sahibinden'e bakiyorsaniz cok da guven olmaz.
-2
mbond
(17.11.25)
Ev alırken size devlet her sene etraftaki en yüksek kirayla senkronize edebilirsin, evden sürekli maksimum kar etmek zorundasın diye söz mü verdi?

Ev tıpkı borsa gibi bir yatırım aracıdır, değeri sürekli artmak zorunda değildir (artmaz da zaten), kirası da sürekli artmak zorunda değildir. Bir yerden sonra o kirayı verecek adam bulamaz, boş boş bakışırsınız evinizle. Veya yüksek kira ile gelen adam kirasını birkaç aya ödememeye başlar bu kez çıkarmakla, mahkemeyle uğraşır durursunuz senelerce. Etrafımda çokça böyle örnek var. Açgözlülük bir yerde yine size patlar dikkat edin.
+2
chicha_v2
(17.11.25)
belki 5 yıllık kiracıdır da son bir yıllık kirasını söylemiştir?
zaten emsal için mahkemeye verme şartı 5 yıl oturulmuş olması. 1 yıllık kiracıya amsal davası açamazsınız.
5 yıl oturuyorsa emsal kiranın %30 eksiğine ok demek mantıklı. emsal davası vakit alıyor (farkı alırsınız ama yine de reelde %20 den çok fark eder)
+4
kisa
(17.11.25)
emsal yeni kiralar da ileride hane gelirine oranla düşük kalacağı varsayımı ile kabul ediliyor. bunu baz almamalısınız. 18k optimum noktadır diyorum.
0
loch ness
(17.11.25)
Duyurunun dunyayi gezelim, ev almayalim diyen cocuklarina bakma sen. Tahliye taahhutnamesi bunun icin aliniyor. Emsal neyse emsalin bir tik alti yapilir. Odemezse cikartilir. Duygusallik kasan kitleye bakarsan ac kalirsin. Bosver onlari.
-6
die fetten jahre sind vorbei
(17.11.25)
şu an yapamazsınız. devletin belirlediği tefe-tüfe oranını yapacaksınız. eğer yapmazsanız kiracı da ödemezse elinizden bir şey gelmez. tefe-tüfe harici tamamen kiracınızın insiyatifinde üstüne arttırmak.

ev sahibi-kiracı ilişkiniz 5 yılı doldurduğunda kira tespit davası açarak yeniden değerleme yapabilirsiniz.
0
galahad reloaded
(17.11.25)
duyuru sahibi editlemiş kiracı 4 yıllıkmış. bu sene 5. yılı doluyorsa emsal neyse %20 altında isteyin mahkemeye de verseniz aynı rakamlar çıkıyor genelde. ama 2 sene beklemiş oluyorsunuz
0
gercekdunya
(17.11.25)
bir senelik kiraci oldugunu nereden uydurup adami linclemissiniz?
adam bir senedir bu fiyata oturuyor yazmis sadece, takdir edersiniz ki kiralar senelik olarak yükselir. yani kiraci 33 senedir de orada oturuyor olabilir ama son bir senedir kirasi bu yazmis.

siz tefe tüfe üstünü teklif edin, kiraci yanasmazsa yapacak bir sey su asamada yok, mecbur tefe-tüfeye razi geleceksiniz. sonra zamani gelince (5 yildi galiba) acimadan kira tespit davasini yapistirirsiniz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(17.11.25)
"hakkaniyetli"

kime göre, neye göre? bir sözleşme imzalanmış ve bu sözleşme çerçevesinde ticaret yapıyorsunuz. kasım 2025 kira artış oranı %37,15. yani kiracınızın vermekle mükellef olduğu maksimum rakam 19201.

rayiç belirleme davası ancak 5 yıl bitince olur.

ancak şunu yapabilirsiniz. "bu sene kirayı 25bin lira yapalım, ben de gelecek sene rayice yükseltme hakkımdan feragat edeyim, kanuni kira artış oranı neyse onu yaparız" dersiniz. kabul ederlerse ne ala, etmezlerse 19201 yatırırlar.
+2
co2s2
(17.11.25)
(12)

Kişisel Sınır İhlali

parcaliham
Gece gece aklıma takıldı.10 kişinin 2-3 hafta kaldığı yurtdışında bir yerdeyim. Bu kişiler birbirini tanımıyordu. Neyse, pazar günü ortak yemek yapmak durumunda kaldık. Ben erkek kişisiyim. Mutfaktaki tezgahta 3 kişi yemek yapmaya çalışırken ben de tezgahın hemen üstündeki baharatlık bölümüne erişme
Gece gece aklıma takıldı.

10 kişinin 2-3 hafta kaldığı yurtdışında bir yerdeyim. Bu kişiler birbirini tanımıyordu. Neyse, pazar günü ortak yemek yapmak durumunda kaldık. Ben erkek kişisiyim. Mutfaktaki tezgahta 3 kişi yemek yapmaya çalışırken ben de tezgahın hemen üstündeki baharatlık bölümüne erişmem gerekiyordu. Bir süre bekledim. Sırtı dönük çalışan üç kişi vardı önümde, araya sıkışıp baharatlığa uzandım. O sırada 'bir sn' falan dedim ve elimle bana çarpmamaları için kendisini trans birey olarak tanımlayan erkek kişisinin omzuna hafifçe dokundum.

Benim temasımla birlikte hemen kendisini geriye attı ve garip bir şekilde titredi. Ona döndüm, özür diledim. İyi misin? dedim. İyiyim, kusura bakma gibi bişey dedi. Ben de çok uzatmadan baharatımı aldım, ayrıldım. Herkes mutfakta yemek yerken bu arkadaşımız salona geçti ve tek başına salondaki koltukta bir süre oturdu. Biraz yalnız kalmak istiyorum dedi yanındaki kişiye. Ben de giderken uzaktan iyi geceler diledim. O da iyi geceler dedi ve çıkıp gittim ortak alandan.

Aklıma takıldı. Dokunarak sınırını mı ihlal etmiş oldum? Hata bende mi? Gidip konuşayım mı yoksa olayı büyütmeyeyim mi?
0
parcaliham
(17.11.25)
hic bulaşma
+4
oscar
(17.11.25)
Trans diyorsunuz, büyüdüğü/yaşadığı yere göre değişir elbette ama geçmişinde fiziksel şiddetle karşılaşmış olma ihtimali yüksek. Tepkisinin ardında bir travma olabilir. Neden öyle tepki verdiğini kesinlikle sorgulamadan, fazla büyütmeden kısaca tekrar özür dileyip bundan sonra daha dikkatli olacağınızı söyleyebilirsiniz bence.
+2
kobuzchu kiz
(17.11.25)
konuşursan büyüyecek gibi.
+1
antihero
(17.11.25)
kişisel geçmişi nedeniyle tetiklenmiştir +1
"Bulaşma" diyenlere bakmayın, onlara göre 'anaakım olmayan insan=arıza' ve duyguları önemsiz. Buna takıldığınıza göre siz öyle değilsiniz. Uygun bi zamanda konuşun bence, "seni rahatsız ettiğimi hissettim, niyetim bu değildi düşünemedim özür dilerim" gibi sade bi şekilde
Edit: Özür dilemişsiniz gerçi zaten. Bu durumda çekimserliği devam etmezse bi şey yapmaya gerek yok bence. Devam ederse konuşulabilir "bi sorun varmış gibi hissediyorum, bu da beni üzüyor" gibi
+1
mezzosprite
(17.11.25)
Erkek kişisiyim ve temastan hiç hoşlanmam

Erkek kadın farketmiyor

Sınır ihlalini geçmiş, temas etmişsiniz. Sınır ihlali, yakınlaşmada başlar.

Bence kendinizi şu aşamada açıklamanız daha da kötü bir duruma sokabilir durumu.

- ben erkeğim kadınlar hoşlanıyorum derseniz, net şekilde karşınızdakini tercihine göre yargılamak olur.

- özür dilerim derseniz, net şekilde 2.kez olması dikkat çeker ve ilgi uyandırır.

Suyu bulandırmayın, iletişim kurulursa özür dileyerek ve niyetinizi açıklayarak anlatın. Şahsen ben 'kız arkadaşıma da anlattım ve o da sizden tekrar özür dilemem gerektiğini söyledi. Bu fısatı bulabildiğim için sevindim, yakında evleneceğimiz için herkesin güzel dilekleri ve iyi bakışlı kalpleri bizim için önemli' gibisinden birşey derdim ki red flag olduğum anlaşılsın.
-4
baldan kaymak
(17.11.25)
hiç bulaşma. belliki sorunlu bir kişilik. Geçmişte kafasındaki bir şey tetiklenmiştir. yaptıgınız hareketin olumsuz hiç bir tarafı yok. üstüne üstlük özür de dilemişsiniz.
siz işinize bakın
0
limonlu eksi
(17.11.25)
uyarı seslenme amaçlı omuza dokunmak ihlal anlamına gelmez.
-1
ground
(17.11.25)
tam bir drama queen, uzak dur diyaloğa girme.

yemek yapılan ve dip dibe olan bir ortamda bir insanın omzuna nazikçe dokunmak rahatsız etmez. etse de tepkisi bu olmaz. bu tavırlar kurban rölüne bürünüp alttan alttan ilgi bekleyen birine işaret ediyor.
-1
orpheus
(17.11.25)
bir şey yapmanıza gerek yok bence de, zaten o anda özür dilemişsiniz ve bilerek özellikle yaptığınız bir şey değil, konuşursanız o kişinin bunu yeniden düşünmesi ve olayı tekrar yaşamasına neden olabilirsiniz gibime geldi. bence eşelemeye gerek yok, o kişi travması varsa bile bunu kendi kendine düşünerek ego savunma mekanizmalarını harekete geçirerek atlatacaktır.
0
Sadece soruyorum
(17.11.25)
bu kadar hassas olmaya gerek varmı gerçekten. salla gitsin. kendi travması ile yaşasın.
0
gercekdunya
(17.11.25)
Genel olarak bir şey yapmamaya ve onun davranışlarını gözlemlemeye karar verdim.

Açıkçası 'bana izinsiz dokundu' cümlesiyle karşılaşacağım diye çekindim. Ayrıca travmasını tetiklediysem de üzülürüm yani.
0
🌸parcaliham
(17.11.25)
"temas yakınlaşmada başlar." yorumunu gordukten sonra 40 yasina kadar sansa yasamisiz diyorum. :D sanki ortadogu degil isvec'te yasiyoruz.

yaw salla gitsin, "herkesi mutlu edemezsin, cunku pizza degilsin"
0
cooperr
(17.11.25)
(10)

Kredi kartı limitiniz ne

arbre
Ben 455 bin yapabiliyormuşum. Şaka mı bu. Millete niye bu kadar kredi fırsatı veriyorlar?
Ben 455 bin yapabiliyormuşum. Şaka mı bu. Millete niye bu kadar kredi fırsatı veriyorlar?
-3
arbre
(15.11.25)
~1.4 milyon
0
ghilleinthemist
(15.11.25)
10 bin altı.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(15.11.25)
1.5 milyon civarı.

bankalar yine insanları dibe sürüklüyor 90ların sonu 2000lerin başında yaptığı gibi. gençler o zamanları bilmez yoldan geçerken eline kredi kartı tutuşturuyorlardı. nakit çekimde limitin kadar yapabiliyordun. insanlar 10 tane kart alıp ondan çekip ona, ondan çekip ona yatırıyordu. en sonunda ödeyemenler icra ile acı şekilde karşılaştı. hatta intihar edenler bile oldu. bu yüzden bu limtilere aldanmayın ödeyemeyeceğiniz borcun altına girmeyin.
0
gercekdunya
(15.11.25)
1.4 Milyon

Birazda ekonomi dönsün diye %50 si asgari ücret alan bir toplumda harcama yapılmazsa ekonomi durma noktasına gelir.
0
onyx
(15.11.25)
Kredi kartım yok, hiç olmadı. Full maaş kartıyla idare ettim. Büyük alışverişleri eş dost kartıyla alıyorum.
0
duster
(15.11.25)
insanlar kendini kontrol etmeyi öğrenmeli, ama limit iyi bir şey. Sistemde olup kredi puanı oluşturmak iyi bir şey.

Mesela 455 bin yüksek geliyor da, 3-5 yıl önce millet 3000 lira maaş alırken şimdi 80 bin alıyor. Eskiden düzgün bi laptop 4-5 bin iken şimdi 100 bin lira. Yani o limit gerekebilir. Diş doktoruna gitsen bişey gererekse 300 binlik olabilirsin.

ve bankalar sen istediğinde limitini pek yükseltmezler. Onlar veriyorken kabul etmek lazım bence. Ama ödeyemeyeceğiniz borcun altına girmeyin +1
+2
nhk ni youkosu
(15.11.25)
5000tl
0
Fodera
(15.11.25)
toplam 3.5m

çünkü borçlanmak banka için baya iyi.
0
jelly bear
(15.11.25)
4 milyon yaptı garanti bankası sonra uygulamadan 1'e düşürdüm. bu aralar nedense bol keseden dağıtıyorlar. 4 milyondan önce 750 bindi. hangi akla hizmet 5 kat civarı artış yaptılar anlamadım.
+1
lazpalle
(15.11.25)
toplam kk limitlerim 2.5m civarı.

yüksek limit bir algı oyunudur bunu yazmıştım.

eksisozluk.com
0
orpheus
(15.11.25)
(7)

super mario

hknty
bu oyun 90'ların sonu 2000'lerin başında popülerdi türkiye'de. ama oyun 1985 yapımıymış. neden türkiye'de popülerdi? tüm dünyada mı popülerdi o dönem yoksa türkiye'ye geç mi geldi?
bu oyun 90'ların sonu 2000'lerin başında popülerdi türkiye'de. ama oyun 1985 yapımıymış. neden türkiye'de popülerdi? tüm dünyada mı popülerdi o dönem yoksa türkiye'ye geç mi geldi?
0
hknty
(15.11.25)
nintendo ile popüler oldu. sanırım nintendo bize geç geldi. daha çok atari ve comodore64 vardı ülkemizde.
0
gercekdunya
(15.11.25)
Mario dünya tarihinin en meşhur oyunu zaten şu an bile.

Mario'nun çıktığı konsol Nintendo Entertainment System yani kısaca NES. Türkiye'de 90ların sonunda çakma NES konsollar vardı, ben 96lıyım, 2001 yılında ilk bilgisayarım alınana kadar hep o konsolla oynuyordum ki atari diyorduk işte nes falan bilmiyoduk. O dönem aslında PlayStation 1 çıkmıştı ama benim çevremde kimsede yoktu herkeste aynı nes çakması atari vardı. Muhtemelen nintendo Türkiye'de resmi satış yapmadığı için 90larda ülkemize çakması girdi (tayvan üretimi diye biliyorum), öyle popüler oldu. Tek kasette 1000 oyun geyikleri de ordan kalma
+2
nundu
(15.11.25)
başka oyun yoktu ve herkesin anlayabilip oynayabileceği tek oyundu, rekabet vardı
0
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
temelde şunu merak ediyorum. o dönemde türkiye'de atari popülerdi. ve oyunların hepsi 80'lerde yapılmış. yani 15 yıl önce yapılan oyunlar hala dünyada popüler miydi yoksa ekonomi gelişmediği için türkiye'de mi popülerdi sadece? çünkü 15 yıl önceki oyunların, teknolojinin bir yerde bu kadar popüler olması ilginç. mesela duck hunt 1984 yapımıymış ve ben 90'ların sonlarında hatırlıyorum. bilmem ilginç aslında. sanırım hem geç geldi hem ekonomiden dolayı playstation pek yaygınlaşmadığı için oynanıyordu.
0
🌸hknty
(15.11.25)
Bence bizim halkın ekonomisinin onu almaya gücü anca o zaman yetmiştir de o zaman iyice popüler hale gelmiştir. Doksanlarda bir çoğumuz fasfakirdik. Nerde atari nerde nintendo?
+1
rodeocu
(15.11.25)
dünyada da abd gibi gelişmiş ülkeler dışında varlığını uzun süre götürmüştür 8bit oyunlar

mesela aynı mario'nun 1990 yapımı super mario world şeklinde 16bitlik super nintendo'ya çıkmış oyunu var. o dönem çocuklarına sor çoğu bilmez ben de dahil. sebebi ekonomi. aynısı sega için de geçerli. bunlar görece pahalı aletlerdi kasetlerini kartuşlarını bulmak zordu. bulsan da sıkıldığında değiştirebileceğin sürekli dönen aktif bir piyasası yoktu.

16 bitlik o gerçekçi hissiyatı karşılayan ve herkesin ulaşabileceği atari salonları vardı.
+1
deranzo1
(15.11.25)
Türkiye'ye o kadar da geç gelmedi. 80'lerin sonu, doksanların henüz başında atari salonlarında çılgınlar gibi oynuyorduk. Hatta o dönem oyunlar süreliydi. Oyun başladıktan bir süre sonra tuşların yanında ışık yanıp sönmeye başlıyor ve oyuna devam edebilmek için yeniden jeton atmanız gerekiyordu. Neyse ki bu sistem çok uzun sürmedi. Yerine liyakata dayalı oyun geçme sistemi gelince salonlarda bir anda abi geçeyim mi adamları türedi.
Duck Hunt da o dönem salonlarda vardı. O tabancanın nasıl çalıştığını hakkında türlü teoriler türetilirdi.

(bkz: geçmiş zaman olur ki)
0
sarap dumani
(15.11.25)
(2)

2012 Passatımıza multimedya ve park geri görüş kamerası hangi marka taktıralım?

psmstc
Ve tavsiye edeceğiniz bu ürünlerden takan bir usta/yer olur mu?
Ve tavsiye edeceğiniz bu ürünlerden takan bir usta/yer olur mu?
0
psmstc
(15.11.25)
multimedya ve ses sistemi için carvocal tavsiye ederim
0
obscure
(15.11.25)
carvocal +1
0
gercekdunya
(15.11.25)
(17)

800 milyon Türk lirası büyük para mı?

ulukayin
Bugün işyerinde konu yılbaşı büyük ikramiyesine geldi. Birkaç kişi bu paranın abarttığımız kadar büyük olmadığını iddia etti. Tabii ki bu kişiler ayda en fazla 100-120 bin kazanan kişiler. Bu miktarın sadece günlük faizi bile bu kişilerin 7 aylık maaşı olan bu parayı küçümseme sebepleri sizce ne ola
Bugün işyerinde konu yılbaşı büyük ikramiyesine geldi. Birkaç kişi bu paranın abarttığımız kadar büyük olmadığını iddia etti. Tabii ki bu kişiler ayda en fazla 100-120 bin kazanan kişiler. Bu miktarın sadece günlük faizi bile bu kişilerin 7 aylık maaşı olan bu parayı küçümseme sebepleri sizce ne olabilir?

İkinci sorum ise şu, faiz her zaman enflasyona yenilir mantığını kavramaya çalışıyorum. Ayda 100 bin lira kazanan yani 100 bin lirayla geçinen birisi için neden faiz zararlı oluyor? Kişi zaten 100 bin lira ile geçinebiliyorken ayda ortalama 2.5-3 milyon getirisi olan risksiz garanti kazanç neden zararlı olarak değerlendiriliyor? Şimdiden herkese teşekkürler.
0
ulukayin
(14.11.25)
Tabi ki büyük para. ayda 120 bin kazansa 6.666 ayda kazanabileceği bir para yani 555 yıl :)

bu paraya büyük para dememek için zenginler listesinde ilk 10'da olmak lazım.

ikinci soruya cevap vermeyeyim ekonomist değilim :) Ama çok param olsa ben de faiz yerdim ne yalan söyleyeyim.
+2
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(14.11.25)
Çok büyük para. Ömrüm boyunca yemeden içmeden çalışsam kazanamam.

Enflasyon karşısında yenilmek de çok basit. 100 birime bugün ekmek alıyorsanız yarın 200 birim olur ama sizin paranız sabit faiz vermeye devam eder. Paranın değeri düşer, yenilir.
+3
artıküyeolmakistiyorum
(14.11.25)
@artıküyeolmakistiyorum tamam paranın değeri düşüyor fakat kendimden örnek vereyim. Bugün 100 lira alıyorum seneye olsun olsun 150 lira alayım. Ben bu miktarla (doğru orantıda) geçinip bir hayat yaşayıp ölüp gidebiliyorken neden ayda 30 katı getiriyle bir hayat yaşayıp ölüp gidemiyorum. Bugün ekmek 10 lira seneye 15 lira. Bugün maaşım 100 lira seneye 150 lira. Bugün “risksiz ve garanti” faiz getiri oranı 300000 lira seneye 450000 lira. Faiz sadece finansal olarak değil ruhen ve bedenen de getiri sağlamıyor mu? Mesela çalışmamak?
0
🌸ulukayin
(14.11.25)
800 milyon TL nakit, fabrikası olan insanların bile anca 20, 30 yılda ulaşabileceği bir para. Küçümseme sebepleri 1. matematik bilmemeleri, 2. paranın nasıl kazanıldığını bilmemeleri.

Faizi belirleyenler altını, doları, euroyu dikkate alıp zaten paranı TL'de tutman için çekici bir oran belirliyorlar. Bu oran çekici değilse zaten devlet canlılık istiyordur. Faiz yüksekse değerlendir geç. Enflasyon konusu da bu kadar basit bir şey değil. Her şeyin fiyatı her zaman artmaz. Böyle bir matematik yok. Aylar önce 100 TL olan şey bugün 50 TL'ye satılabiliyor. Arz ve talep konusu. Yani sen bal gibi de kâr etmiş olabiliyorsun. Hiçbir şey yapamıyorsan faizden gelen parayı harcamayıp onunla da yatırım yapabilirsin. Sonuçta elinde nakit var, en değerli şey.
0
arbre
(14.11.25)
20 milyon dolar yurtdisi icin bile buyuk para, turkiye icin cok buyuk para.
+2
cooperr
(14.11.25)
İşin komigi bu loto piyango vs paraları normal halka da çıkmıyor senelerdir :)

Hani boşuna hesap kitap vs yapmaya gerek de yok.
+3
makbur
(14.11.25)
Bana bütün arzuladıklarımı yaptırır rahatlıkla. Meh. Çok güzel para.
+1
muhayyer divan
(14.11.25)
valla yılda 400-500k kazanan swe olmayı hedefleyen ve bunun için çocukluktan beri günde 12 saat ders çalışan şahsım için bile inanılmaz büyük para. loto çıksa okuldan kaydımı siler, kod yazdığım laptopumu kampüsün ortasında parçalarım xd
+1
hold the door
(14.11.25)
Bu soruyu Elon Musk'a, Mark Zuckerberg'e falan sorun, onlar da "Büyük Para" diyecek. 19 milyon dolardan bahsediyoruz. O parayla boğazda yalı bile alınabilir. İnsanı "sayılı zenginlerden" yapmaz, evet. Ama güzel para.
+1
dilemma of subscribtionability
(14.11.25)
Değer olarak büyük , niteliği olarak ise kirli para. Ne de olsa büyük ikramiye ile hayatı mahvolanları gördük toplum olarak.

O arkadaşlarının yanılgısı, kazandıkları ortalamanın üstünde olsa dahi bunu az görmeleri.
6 ay parasız kaldıklarında biraz da fakir mahalle ve sokakları gezdiklerinde
100 - 200bin lirayı da çok göreceklerdir.
Hatta bu haldeyken etsiz hazırlanmış kabak veya patlıcan gibi sebzeli yemekleri sevecekler, ekmeğin üstüne salça sürüp yemenin zevkine varacaklardır.
Zor değil. Empati kurabilmeleri için sadece yapacakları şey biraz konfor alanlarının dışına çıkmaları gerek.
0
diyecevaplandı
(14.11.25)
Büyük para...

Bir de "Faiz her zaman enflasyonun altında kalır" argümanı tartışılır.
Düz faiz ve Türkiye için söz konusu durum geçerli olur ama faiz ve enflasyon arasındaki fark astronomik kalmayacağı için 800 milyon lira her halukarda anaparaya dokunmadan ve başka hiçbir yatırım yapmadan birkaç jenerasyonu güzel bir şekilde yaşatır. ancak tabi ki bu saçma çünkü mesela S&P500 yıllık ortalamada dolar bazında ABD enflasyonunun üzerinde para kazandırıyor, yani ortalama bir yatırımla bile bu parayı bitirmek, lüks sayılabilecek bir yaşam tarzıyla bile, baya bir aptallık gerektiriyor.
+1
salihdt
(15.11.25)
1) Olcut olarak iyi futbolcularin yillik maaslarina, top zenginlerin yatlarina, gelismis ulkelerin buyuk sehirlerindekideki prime lokasyonldaki top emlak fiyatlarina falan baktiklari icin rakami kucumsuyor olabilirler. Muhtemelen hayatlari boyunca hesaplarinda ulasamayacaklari bir net worth.

2) Nominal faiz var, reel faiz var;
Nominal faiz: sizin bankadan aldiginiz faiz.
Reel faiz: Nominal faizden enflasyon oranini cikarinca elinizde kalan rakam %.

Diyelim bankadan 10 milyon lira paraniz icin %50 faiz aldiniz. sizin 10 milyon liraniz 15 milyon oldu. Siz 5 milyon faiz getirisi aldiginiz icin seviniyorsunuz ama ayni yil enflasyondan dolayi herseyin fiyati %60 artiyor. Sizin 10 milyonun reel degeri 9.6 milyona esdeger hale geliyor.

Yillar geciyor para nominal olarak artsada rakamlar buyuse de bu reel kayip daha da buyuyor. 1. yil sizin 15 milyon'un reel degeri , 9.6 milyona dusuyor, 2. yil 8.8 milyona duuyor, 3. yil 8.2 milyon , 4. yil 7.7 milyon boyle asagiya dogru gidiyor.

Tr'de enflasyon faizden daha yukarida oldugu icin bu sekilde sadece faiz alarak yasamak mantikli degil. Sizin de deiginiz gibi belli bir sure calismadan yasanabilir ama zaman icinde calismaya geri donmek zorunda kalirsiniz ya da paranizin erimesini izlersiniz.
+1
thetruenorthstrongandfree1
(15.11.25)
ben hesap yaptım. hayatımın geri kalanı için 6milyon dolar bana yetiyor.

lüks yaşayan biri olmadığım için aylık 5bin dolar ile çok keyifli yaşarım. buda 30 sene daha yaşasam 1.8 milyon dolar ediyor. 2 milyon dolara ev ve arabaları yenilerim. kalan 2.2 milyonda kefen param kötü gün için saklarım.

yani demem odur ki 19milyon dolar benim için çok büyük para.
+1
gercekdunya
(15.11.25)
Abi şöyle düşün yıllardır Galatasaray'da futbol oynayıp bir sürü para şan şöhret kazanan Barış Alper Yılmaz geçen yaz o paranın yarısına Arabistan'a gitmek için Galatasaray'ı tek kalemde silip günlerce peşinden koşturdu koca kulübü, öyle bir para.
+1
kizil karga
(15.11.25)
Benim için büyük para. Beni bozmaz ama büyüktür.
0
mikahakkinen
(15.11.25)
ortalama 20m USD ki bununla bir kişi bir daha çalışmaya bilir orta standartlarda
0
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
şu beyaz yaka tayfanın her şeyi küçümsemesine hayranım:) aylık 100 bin tl kazanan beyaz yaka zengin, 800 milyonu olan adam değil öyle mi? vay anasını arkadaş.
0
nothing in my way
(15.11.25)
(17)

Zehirlenen gurbetçiler neden?

michael_knight
Zehirlenen gurbetçiler lokum, midye, kumpir yemişler ya. Ama bu satıcılardan yiyen onlarca insan daha olmalı. Zehirlenmelerinin sebebi bu yediklerinin arasındaki bir etkileşim mi? Bayat balık ve sütü birlikte yediğimizde zehirleyeceği söylenen etkileşim gibi bir şey mi?
Zehirlenen gurbetçiler lokum, midye, kumpir yemişler ya.
Ama bu satıcılardan yiyen onlarca insan daha olmalı.
Zehirlenmelerinin sebebi bu yediklerinin arasındaki bir etkileşim mi? Bayat balık ve sütü birlikte yediğimizde zehirleyeceği söylenen etkileşim gibi bir şey mi?
0
michael_knight
(14.11.25)
muhtemelen birbiriyle bir etkileşime girdiler vücutta zehir oluştu. yada ailede olan bir bakteri ile etkileşime girdi. yoksa hepsi birden zehirlenmesi normal değil.
-2
gercekdunya
(14.11.25)
Haberi görmemiştim şimdi baktım. Yine bu sene kumpirden zehirlenen bir aile yok muydu izmirde yanlış hatırlamıyorsam? Aynı kumpirciden başka zehirlenen yoktu sanki o gün. Salmonella bakterisi anlık bulaşmış olabilir belki hazırlama esnasında. Ya da midyecide aldıkları midyeler güneş altında kaldı ve bakteri üretti vs bilemeyiz.

Ayrıca yoğurt ve balık zehirlemez. Bayat balık zehirler. Yoğurt yemenin konuyla bir alakası yok
0
nundu
(14.11.25)
@nundu işte sadece midyelerde sorun olsa sonuçta o midyeciden o gün belki 40 kişi daha yemiştir ama onlara bir şey olmadı veya en azından ölmediler.
+2
🌸michael_knight
(14.11.25)
bana hiç mantıklı gelmedi ya sadece o ailenin etkilenmiş olması. okay zararlıdır pistir kötü şartlarda yapılmıştır yedikleri midye ve kumpir ama, bu kadar ölümcül olup sadece onları etkilemesi çok tuhaf olurdu. kesinlikle daha önce yedikleri bir şeyden falan etkileşime girince toksik bi durum olmuştur
0
chanandler bong
(14.11.25)
"o midyeciden o gün belki 40 kişi daha yemiştir ama onlara bir şey olmadı"

bir hindistan belgeseli izliyordum. ingiliz bir adam hindistan'in sehirden uzak ama turistik sayilabilecek bir yerinde, bir sarayin bahcesinde akan suyu insanlarin avuc avuc ictiklerini gördü. dini bir inancmis. saglik getiriyormus. adam, ben icmeyecegim sadece agzimi calkalayacagim, dedi. adami ucakla ingiltere'ye götürdüler. az daha ölüyordu. toparlanmasi aylar sürdü.
hindistanli hayatina normal devam ediyor ama elin ingiliz'i 4 ay hastanede yatiyor.

o 40 kisi türkiye'de yasiyor, bu aile almanya'da. sebep bu olabilir.
+9
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.11.25)
Öyle bir mantık yok. En azından yemekten zehirlenmemişlerdir başkaları zehirlenmedi değil. Zehirlenmek için belli bir seviye gerekiyor. Daha önce yemedikleri bir şey, bağışıklık sistemlerinin düşük olması, bir çok etken olabilir.
+1
gabe h coud
(14.11.25)
bir entry'de gördüm, babanın ifadesine göre hepsi farklı şeyler yemişler.
kumpir yememişler hatta söylenene göre.
haberler çelişkili ve eksik.

"anne çiğdem böcek de polise yaptığı açıklamada ortaköy'de midyeyi altmış yaşlarında, kır saçlı bir seyyar satıcıdan satın aldıklarını belirtti. kumpircilerin olduğu sokakta kadın çalışanların bulunduğu, ahşap oturaklı bir işletmede eşinin ve oğlunun kokoreç, kendisinin tavuk tantuni, kızının ise sucuk ekmek yediğini söyledi. çiğdem böcek'in de hastanedeyken entübe edildiği öğrenildi."

bahsi geçen ahşap oturaklı işletmede hep beraber oturup farklı şeyler yemişler.
sonrasında bir lokumcudan lokum alıp yemişler. hepsinin yediği ortak şey bu.

eksisozluk.com

kumpir dükkanı sahibi, midyeci ve lokumcu gözaltına alınmış.

ölenlere rahmet ve babaya baş sağlığı ve şifalar dilerim ancak yenilen şeyler midye, kokoreç, tavuk döner... aklı başında olup da istanbul'da yaşayan çoğu kişinin yemediği ya da yerken tereddüt edip sadece güvendiği yerden yediği şeyler bunlar. bilmediğin yerde yenecek şeyler değil.
0
biseysorcaktim
(14.11.25)
açıkçası ben de merakla takip ediyorum bu durumu. benim de ilk aklıma gelenlerden biri yukarıda bahsedilen hindistan örneği oldu fakat gene de 4 kişilik ailenin tüm bireylerini de 2 günde direkt ölüme nasıl bir şey götürmüş olabilir anlayamadım.

herkesten farklı farklı iddialar çıkıyor kimisi kumpir yemediler diyor, kimisi midye yemediler diyor kimisi de biri kumpir yedi biri midye yedi hepsi aynı şeyleri yemediler diyor.
+1
denizgonen
(14.11.25)
rasgele bi restoranda yemek yiyoruz eşimin karnı ağrıyor mahvoluyor bana bişey olmuyor. Kötü yağ bile kimini etkiliyor yani.

Bakteri yükü falan da ilk çocukları etkiliyor yetişkinlere pek bir şey olmuyor sanırım. Yani yiyen herkes zehirlenir gibi bi şey yok.
0
nhk ni youkosu
(14.11.25)
Aynı yemeği yiyen kişilerden sadece bazılarının zehirlenmesi için gayet makul bir senaryo var. Dünden kalan midyelerin üzerine taze olanlar eklenirse piyango kime çıkarsa o zehirlenir. Böyle bir şey evinizde de olabilir. Eski yumurtalarla tazeleri ayrı tutmazsanız bir noktada araya karışmış 3 aylık bir yumurta bile olabilir.
* Birlikte yenmesi halinde zehirlenmeye yol açtığı ispatlanmış bir gıda kombinasyonu yok. Olsaydı zaten bugüne kadar çoktan araştırılıp ortaya konmuş olurdu.
+3
mikro patlama
(14.11.25)
2 yaşındaki çocuğun yediği aynı tabaktan bende yedim zehirlendim(böyle ölümcül değil tabide), biraz bünye ile alakalı ama birazda yiyeceğin onlara gelen kısmı sorunlu olabilir üste eski mal alta yeni mal koymuş olabilirler.
+1
eja
(14.11.25)
saçma sapan her şeyi yemişler üstüne 2 ve 6 yaşındaki çocuklarına da yedirmişler. Muhtemelen de yanlış tedavi uygulandı.
0
croswell
(14.11.25)
Her vücut ayrı tepki verir. Özellikle midye zaten civadan dolayı riskli. Patates içine konan bir sürü meze var ve açıkta duruyor. Vücudun tepkisi önemli örneğin ben trüf mantarlı mayonezden zehirlenmişken, yan masadakiler bir şey olmaması gibi.
0
mikahakkinen
(14.11.25)
dünyada
salmonella, delidana vs yayginlasiyor,
disaridan birsey yemeyin,

tavuk,yumurta,yesillik gibi birseyden gecmistir.
0
designer
(14.11.25)
Hangi mekan acaba?
0
rabitelli
(14.11.25)
Bu üzücü olay bizim 4 kişilik ailemizin dışarıda yediği içtiği maceraları hatırlatıyor. Babam ve abimin mideleri çöp öğütücüsü gibidir. Annem ve ben içtiğimiz suyun markasını değiştirsek üç gün diyare (ishal) oluruz. Annem ve ben şehir değiştirdiğimizde bile birkaç günümüz sancılı geçer. İnsan şehir değiştirdiğinde ishal olabilir mi? Ben oluyorum. Hem de öyle otobüsle şehir değiştirmekten bahsetmiyorum. Uçakla 1 saatlik Ankara-İstanbul yolculuğundan sonra ishal olurum. Geçen yaz Büyükada’da denizden mikrop kapıp az daha ölüyordum. Kolpaçino filmindeki ayin sahnesi gibi günler geçirdim o mikrop sebebiyle. Crp değerim haftalarca 800-900’den aşağı düşmedi. Aynı yerde benimle denize giren kız arkadaşım ise birkaç gün hasta yatıp sonrasında sapasağlam oldu. Bünye meselesi kısaca. Vücudun kendini koruma mekanizmasının sağlamlığı ile ilgili biraz da.
+1
ulukayin
(14.11.25)
anne 3 yaşındaki çocuğuna midye yedirmez. çocuklara kumpir yedirse birkaç kaşık dışında kumpir de yemezler ve çocuklar kumpirdeki ıvır zıvırları sevmez. otel odası incelenmiş mi, odada zararlı bir şey var mıymış bunlar paylaşılmadı hiç.
+2
deartheodosia
(14.11.25)
(15)

Başkası benim hesabıma elden para yatırabilir mi?

Bruce
4 milyon civarı bir para, gitti bankaya xxx hesabına yatırmak istiyorum dedi. Almamazlık ederler mi?Kimlik kontrolü falan onları yapsınlar zaten illegal bişi yok ama almıyoruz derler mi?
4 milyon civarı bir para, gitti bankaya xxx hesabına yatırmak istiyorum dedi. Almamazlık ederler mi?
Kimlik kontrolü falan onları yapsınlar zaten illegal bişi yok ama almıyoruz derler mi?
0
Bruce
(14.11.25)
siz bizzat gitseniz de 4 milyon tl'nin kaynağını sorup almayabilirler. tamamen bankanın inisiyatifinde olan bir olay.
0
dylancash
(14.11.25)
bence pekala yatırabilir. sadece masraf alabilirler.

banka kim oluyor ki benden kaynak soracak? olsa olsa banka yüksek meblağlı nakit işlemden şüphelenip maliye'ye veya masak'a raporlar, onlar da size sorar bu neyin parası diye.

ekleme:
sordu diyelim. bankacıların benim kanıt olarak sunduğum belgeyi okuyabilecek yetkinliği bile yoktur. nereden elde ettiğime dair resmi bir x belgesi sunsam bunun gerçekliğini doğrulayacak, anlamını sorgulayacak bilgi birikimine sahip değillerdir.

ha inisiyatif kullanıp kabul etmemesi mümkün olabilir. ne uğraşıcam stret diyip yollayabilir. ama kabul edebilmek için kaynak sormaz, sorsa da sunduğun kaynağı anlayıp "haa o zaman tamam" diyip kabul etmez. tahlil edemez. o bankacının değil maliye'nin veya masak'ın işi.
-4
kibritsuyu
(14.11.25)
bankanın inisiyatifi +1 bal gibi de sorabilirler bu para nereden geldi diye.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(14.11.25)
başkası senin hesabına para yatırabilir. bankasına bağlı olarak bir talimat isteyebilirler sadece. ve banka para nerden geldi diye sorar. banka kim ki soramaz diyenlere bakma herhalde hiç öyle bir banka işi olmamış. ayrıca sabah para getirceğinizi bildirmediyseniz ve transfer gittiyse öğleden sonra almayabilirler.
+2
gercekdunya
(14.11.25)
En dandik kargo şirketi bile enteresan bi şey göndereceğin zaman bu ne kardeşim diye sorarken bankanın böyle bir hakkının olmayacağını düşünmek gerçekten ilginçmiş :)

Abi teknik olarak yatırırsın ama bankanın inisiyatif kullanma hakkı da saklı tabii.
+2
kizil karga
(14.11.25)
Banka kaynak sorar. Sorabilir daha doğrusu. Daha önce iki bankanın bana sormuşluğu var. (TEB ve HSBC).
Dün İş Bankasına sordum, belirli bir meblağ üstü kaynak soruyor musunuz diye. Şu an için öyle bir uygulamamız yok dediler.
0
Mirket
(14.11.25)
Kaynak sormasında bir problem yok, kaynağı belli.
Kibritsuyuna cahil muamelesi yapmışınız( ki adam mali müşavir shdjd) ama soruyla ilintili noktaya değinmiş. kaynağı gördükten sonra ikna olması için bir süreç var mı; kanıt mı istiyor başka yerden teyit mi ediyor. Buna göre mi almıyor. Yoksa keyfi mi, emin değilse almıyorum diyebiliyor mu; bunu merak etmiştim.
0
🌸Bruce
(14.11.25)
gercekdunyanın dediği gibi. Şubede para tutmuyorlar. Gereksizse gidiyor gerekli ise geliyor para. Akşamüstü götürürsen şubede tutmak istemedikleri için almayabilirler. Ben benzer miktarda parayı kapanışa yakın götürdüm (kendi hesabıma) uflayarak ve nazlanarak aldılar.
+1
benim bir gizli bildiğim var
(14.11.25)
sevgili arkadaşlar anlatamadım, ekleme yaptım, tekrar anlatayım.

banka kabul etmek istemezse elbette reddedebilir. ama kaynak sorup gösterdiğiniz kaynağın güvenilirliğini tahlil ederek paranın yasal olduğuna kanaat getirecek bilgi birikimi bankacı personelde yoktur.

ben paranın kaynağı diye hiperoptik vasküler hedemonasyon revizyon formu diye imzalı bir belge götürsem, orada buna bakıp "hmm evet yasal para" diyecek, bu bilgi birikimine sahip adam yok. adam daha dümdüz bilanço okumayı bilmiyor. 25 yıl süren dava sonucu miras kaldı al aha dava dosyası diyip üç tane klasör sunsam oturup onu mu inceleyecek? o bankacının işi değil. beğenmiyorsa almaz parayı. banka dediğin aracı kurum yahu. nereden gelmiş, nereye gidiyor, keyfi olursa aracı olur, beğenmezse olmaz. oturayım da gerçekliğinden emin olup öyle alayım demez.

heaaa belki evimi sattım nakit aldım diye tapu devri falan gibi çok standart bir şey gösterince ikna olabilir.
+2
kibritsuyu
(14.11.25)
Kaynağa örnek vereyim o zaman. Bir başka bankadan çekildiğine dair banka dekontu.
Dekontun bilgilerini alıp kaydediyor.

Yaşadığım iki olayın birinde parayı kabul etmediler. Diğeri ön görüşmeydi. kabul edemeyiz dediler.
0
Mirket
(14.11.25)
o zaman banka kim ki kaynak soracakmış diye söylemeyeceksiniz. banka kaynak sorar dersin ki mesela evde altınım vardı bozdurdum evrak varsa gösterirsin yoksa göstermezsin. tipini ve kaynağı beğenirse alır beğenmezse almaz. belge doğruymuş kaynak doğruymuş ilgilenmez, gerisi masak ın işi.

bu arada devlet bankaları para gördümü hiç bir şey sormadan alıyor.
0
gercekdunya
(14.11.25)
Arkadaşlar bankalar öyle sandığınız gibi sadece şube personelinden ibaret kurumlar değil. O şubeye giren çıkan paralar düzenli olarak denetimden geçiyor ve belli prosedürleri var. 20 30 kişilik fraud ekipleri var arka planda bu işlerde uzmanlaşmış. Böyle bir para yatırmaya kalkarsan tabi ki banka sorar nedenini buna hakkı var. Sen de Paşa paşa cevap verip kanıt sunmak durumundasın yastık altında tutmaya korkuyorsan veya başka banka bulamazsan. Hipervasküler dondurucu aldıysan bir yerden bunun kaynağını elbette araştırıp bulabilir mantıklılığını sorgulayabilir sonuçta dünyada tek bir ürün değildir ve piyasası bellidir. Bunun için hipervasküler dondurucu mühendisi veya tüccarı olmasına gerek yok şubede geya bankada. Ya da hiç kasmaz kabul etmez. Veya kabul eder masaka bildirir gerisine masak bakar.

Mesela Faktoring şirketlerinde bile çeklerin gerçek bir ticaret sonunda yazılıp yazılmadığını kontrol eden istihbarat ekipleri var ve bu insanlar her biri farklı sektörlerde bilirkişiler değil. Olay örgüsünü bağıntısını araştırma ve birkaç telefon aramasıyla çözüp güvenilir veya değil diye yargıya varan bu işte uzmanlaşmış insanlar.
+1
biseysorucam
(14.11.25)
Sorabilirler. Onlar kimmis soruyorlarmis vs bunlari gecin. Buradaki sorulan soru tamamen bankadaki calisanin insiyatifinde bir suphe duymazsa sormayabilir.

Sormayip yatirsa bile yatirdiginiz para sonradan da incelenebilir. Burada MASAK kontrolu yapiliyor. Kayit disi ve illegal parayi anlamak icin.
0
nuevo
(14.11.25)
öğleden önce gidersen kabul etme olasılıkları çok daha yüksek. belli bir saatten sonra kasada yüksek miktarlı nakit tutmak istemiyorlar.
+1
orpheus
(14.11.25)
Ben söylemek istediğimi anlatamadığıma karar verdim, vazgeçiyorum.

Yazdıklarıma itibar etmeyin.
0
kibritsuyu
(14.11.25)
(2)

Bilgisayar kendiliğinden kapandı ve birkaç saat boyunca kendiliğinden açılmaya çabaladı.

put it in your appropriate place
Dün sakin sakin dizi izlerken kendiliğinden garip biçimde kapandı. Yeniden başlıyor gibi bir şeyler oldu ama direkt kapandı. Birkaç saat boyu kendiliğinden açılmaya çabaladı. Cidden açıldı derken gene kapandı. Kapağını kapatıp yattım. Sabah kalktığımda windows açıktı. Problem yok gibiydi.Endişeli mi
Dün sakin sakin dizi izlerken kendiliğinden garip biçimde kapandı. Yeniden başlıyor gibi bir şeyler oldu ama direkt kapandı. Birkaç saat boyu kendiliğinden açılmaya çabaladı. Cidden açıldı derken gene kapandı. Kapağını kapatıp yattım. Sabah kalktığımda windows açıktı. Problem yok gibiydi.

Endişeli miyim, gene aynısı olur mu?

Edit: dizüstü ve prize bağlı
0
put it in your appropriate place
(14.11.25)
masaüstü mü veya prize kabloyla bağlı mı
0
nolmus yani
(14.11.25)
arka planda güncelleme yapmış olabilir mi?
0
gercekdunya
(14.11.25)
(10)

böyle bir senaryoda işten çıkar mıydınız?

m e b
selamlar.şöyle bir senaryo düşünün; bir nakliye firmasında 4-5 sene boyunca bir müşterinizin uluslararası taşımacılığını yapıyorsunuz. sonra, iş yerinden ayrıldıktan sonra bu eski müşteriniz yılda birkaç kez size kendi bünyesinde birlikte çalışmayı teklif ediyor ve hep reddediyorsunuz. yeni işinizde
selamlar.

şöyle bir senaryo düşünün; bir nakliye firmasında 4-5 sene boyunca bir müşterinizin uluslararası taşımacılığını yapıyorsunuz. sonra, iş yerinden ayrıldıktan sonra bu eski müşteriniz yılda birkaç kez size kendi bünyesinde birlikte çalışmayı teklif ediyor ve hep reddediyorsunuz. yeni işinizde 2,5 sene çalıştıktan sonra bu sefer bu kişi bir kez daha "birlikte çalışalım mı? bizim ithalat sorumlusu işten çıkıyor. sen aklıma geldin, gel konuşalım, şartlar uyarsa birlikte çalışalım." diye teklifte bulunuyor. siz de bu yeni yerden de sıkıldığınız için görüşmeye gidiyorsunuz ve şartları kabul ediyorsunuz ve işinizden istifa edip geçiş yapıyorsunuz. ama...

bu patronun işten çıkacak dediği eleman çıkmıyor, var olan iş ikiye bölünüyor; o sipariş ve uygun fiyatlı mal buluyor ve siz de sadece uluslararası nakliye + gümrük işlemleri kısmıyla ilgileniyorsunuz. sevkiyat az olduğu için ayın bir haftası hariç neredeyse boş oturuyorsunuz.

şimdi bu koşulları düşününce maaş zammı isteme konusunda çekingenlik, iş motivasyonun kırılması, yeni şeyler öğrenecek ve kendinizi gösterecek alanınızın dar olması gibi durumlar vs vs gibi olumsuzluklar hisseder ve yeni iş mi arardınız yoksa "bana ne? adam diğeri işten çıkacak dedi, çıkmadı ve üstüne beni getirdi. bir iş için iki kişiye para veriyorsa ve zor geliyorsa diğerini çıkarsın, beni bağlamaz" mı derdiniz?
0
m e b
(13.11.25)
her türlü senaryoda işten çıkarım :) rahatsızlık varsa en güzeli istifa etmek. keşke bunu daha fazla uygulayabilseydim hayatımda.
0
gabe h coud
(13.11.25)
Yeni iş arardım
+4
artıküyeolmakistiyorum
(13.11.25)
patron bir kişi yerine iki kişi çalıştırıyorsa bundan ben neden rahatsız olayım.
sizin tasalandığınız konu için zaten bişey yapamazsınız, onu patron çözecek.
konuyu patronla görüşürüm maaş konusunda olabildiğinde yukarı çekmesini isterim.
+5
duyuruuser
(13.11.25)
Çok iyi anlıyorum seni. İş hayatında zaman zaman işim az olduğuna ben ve rahatsızlık duyardım.
Yeni iş arayabilirsin. Bulana kadar da orda kalmaya devam et. Kafama yatan bir yer çıkar belki.
+3
kaptan maydanoz
(13.11.25)
ben olsam çıkmam, 1 kişilik işi 2 kişinin yapması benim sorunum değil patronun sorunu. ama çok idealist biriysen ve yükselmek istediğin bir ortam arayışındaysan bir yandan iş aramaya devam etmende bir sakınca yok.
+1
Sadece soruyorum
(13.11.25)
Hayır işten çıkmazdım. Hele iş bulmadan zaten kesin çıkmazdım.

Bence taleplerinizi, bu görevde kabiliyetlerinizi yeterince kullanamadığınızı, köreldiğinizi hissettiğinizi patronla konuşun.
Ama onunla konuşmadan önce ondan ne talep ettiğinizi de netleştirin.

Eğer bu çözüm olmazsa başka bir işe bakarsınız.
Ha tabi her zaman başka bir işe bakın, gözünüz açık olsun.
+1
michael_knight
(13.11.25)
olası işten çıkartılma nedeniyle iş bakardım.

adamların tek işin çok istihdamı kendini bağlar o dert değil ama iş tatmini ve sürekli kovacaklar mı beni gerginliği çekilecek dert değil.
0
gurur
(13.11.25)
Adam tekrar tekrar seninle çalışmak istemiş. Adam açısından hiç bi sorun yok. Normal bi şekilde zam pazarlığımı yaparım ben olsam. Çok aşırı sıkılıyosam bilemicem de az çalışıyo olmak eğer az kazanmıyosam işten çıkma nedenim olmaz. Ama az kazanıyosam her türlü çıkarım.
+1
benim bir gizli bildiğim var
(13.11.25)
maaşım iyiyse ben bi süre rahatıma bakardım.
+1
elorelia
(14.11.25)
anlaştığım maaştan düşük veriyorlarsa hemen başka iş bulup çıkarım, hatta bulmadan da çıkabilirim.

yoksa beni ilgilendiren bir durum yok. aynı yerde 10 kişi de çalışabilir üzerime düşen görevi yapar çekilirim.
0
gercekdunya
(14.11.25)
(18)

gay mi değil mi

me23
Kız kardeşimin hoşlandığı biri var. Çok tanımıyor ama biraz gaydarımı tetiklemedi değil (sadece aşağıda yazdığım şeyden bu sonuca varmadım). Kardeşim de çok tanımıyor da biraz kendisini fazla kaptırdı gibi. Her neyse bu adam otuzlarında. Sosyal medyada yazışırken "ay" kelimesini şöyle kullanıyor mes
Kız kardeşimin hoşlandığı biri var. Çok tanımıyor ama biraz gaydarımı tetiklemedi değil (sadece aşağıda yazdığım şeyden bu sonuca varmadım). Kardeşim de çok tanımıyor da biraz kendisini fazla kaptırdı gibi. Her neyse bu adam otuzlarında. Sosyal medyada yazışırken "ay" kelimesini şöyle kullanıyor mesela:
"Ay yok oraya gitsem söylerim.", "Ay abartma." gibi. Erkekler "ay" kelimesini siz de yazım dilinde kullanıyor musunuz? Gay olma olasılığını çok artırıyor mu?
0
me23
(13.11.25)
Benim en az 10 yıldır tanıdığım bi arkadaşım var böyle konuşuyor, ilk tanıştığımda direkt gay demiştim ama o 10 sene içinde birçok sevgilisi (kadın) oldu evlendi çocuğu oldu boşandı başkalarıyla sevgili (kadın) oldu ama konuşması dışında hiçbir şekilde gay vibe'ı vermedi, hala ara ara şüpheleniyorum ama ispat edecek bir olayını da görmedim, gay değil galiba, sizinki de olmayabilir ama olabilir de, benim arkadaşım da olabilir, çok emin değilim.
-3
kizil karga
(13.11.25)
gay olmasa bile sevgili olunacak birisi değil. kanka olur ancak.
-5
yazar yazmaz yazan yazar
(13.11.25)
dünya hızlı değişiyor. benim neslimde böyle ifadeler kullananı direkt gay olarak damgalarlar. belki sonraki nesillerde işler değişmiş olabilir. ay kelimesi ile erkek ağzı hiç bağdaşmıyor bende.

bu arada espri babında ekleyelim.
pbs.twimg.com
+1
lazpalle
(13.11.25)
Whatsapp'te mesajlaşırken falan kullanıyorum. Gay değilim. Aynı şekilde kullanan ve gay olmayan başka erkek arkadaşlarım da var. Yaşlar 30+-2
+2
nundu
(13.11.25)
gay değilim, ben de ay kelimesini sık sık kullanırım.
0
co2s2
(13.11.25)
Eskiden ay olan sınır şimdi ayol oldu.
+2
kisa
(13.11.25)
"canım" kelimesini çok kullanırım.
gay değilim.
+1
HellKeePer
(13.11.25)
@cosmicstring :)))))))))))))))
0
🌸me23
(13.11.25)
Gey
0
artıküyeolmakistiyorum
(13.11.25)
"meriç"lik etkisi de olabilir.
-1
ground
(13.11.25)
gizli gay
0
koela
(13.11.25)
gay olmasa bile dişil enerjisi yüksektir. ayş diyen bir arkadaş vardı itin götüne soktum çıkardım düzeldi.
+1
archmeister8
(13.11.25)
değildir kız ayoll. hepimiz böle yumuşak konuşmuyormuyuz :)))
-1
gercekdunya
(13.11.25)
@gercekdunya sizlik bir şey yok sizin taşfırın erkeği olduğunuz anlaşılıyor zaten :)
0
🌸me23
(13.11.25)
artırıyor olabilir, feminen olabilir veya z kuşağıdır konuşmayı henüz çözememiştir.
0
gurur
(13.11.25)
@gurur z kuşağı değil, daha büyük.
0
🌸me23
(13.11.25)
Gay +100

Yukarıda kullandığını söyleyenler de gizli gay :)
+2
Rondak
(13.11.25)
Başta yazıyorsa gay olmayabilir, sonda yazsa kesin gay diye düşünürdüm.

"Abartma ay" gibi. Bunun tınısı daha farklı geliyor bana.

Bu kadar veriden bu kadar analiz çıkıyor :D
+1
akhenaten
(13.11.25)
(11)

Kombiyi kaç derecede yakıyorsunuz

condom kurşunu
??
??
0
condom kurşunu
(12.11.25)
Alt kat 25°C, ust kat 21°C ayarli. Kombi gerisini kendisi hallediyor.
0
sertac akin
(12.11.25)
termostat yok. şu an 32'de. 37'ye kadar çekiyorum sıcaklık durumuna göre. 35 optimumu benim şartlarımda.
0
black holes in the sky
(12.11.25)
Kombi yanmıyor ve evde şort tişört oturuyorum şu an.

Konum: istanbul.
+1
makbur
(12.11.25)
Bizim kombinin en düşük derecesi 40 iyi mi yani? Yoksa istanbulda bu havada bu derceede açsan nour açmasan nolur mu?
0
🌸condom kurşunu
(12.11.25)
Net hatırlamıyorum ama sanki kombimimizin en düşük 40 ta yanması gerekiyor diye bı bilgi kalmış aklımda o yüzden ben de 40 a getirdim. Sıcaklığa göre kendi indirip cikariyo dereceyi ama sabit ayar olarak 40'ta.
0
egerbiryolcu
(12.11.25)
istanbul için daha kombi yakacak hava yok, aralıktan öncede yanacağını sanmıyorum.
şuan ev 24 derece
0
my fault
(12.11.25)
merkezi sistem,
kombi baska apartmanda,
bizim peteklerde termostatik vana var,
hep 3 te duruyor,
serin olmasini istedigimiz yer 2 de duruyor,
oda sicakligini bu vana ayarlamakta.



www.trendyol.com

eca.com.tr
0
designer
(12.11.25)
Bu aralar hala yakmiyorum ama su anki evde yaksam bile disarisi eksi olmadigi surece en dusukte yakiyorum ve sort tisort geziyorum. Ama annemlerin evi hayatta en dusukte isinmiyor, evin konumu, yalitimi, kombinin kendisi vs. hepsi ayri ayri etkiliyor.
0
bosver nicki
(13.11.25)
biz evi 22.5 derecede tutuyoruz. bana kalsa 25 derecede tutarim ama esime ufunet basar.

kombi ayari daha farkli. oda termostati 22.5 dereceye ayarli.
kombi termostati 50 derecede (kalorifere basilacak suyun derecesiymis bu).
kaloriferin vanasi da salon haric her yerde 4'te (yaklasik 23 derece demek), salonda 6'da duruyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.11.25)
kombiyi 45 derecede çalıştırıyoruz. antalyadayım.
0
joooper
(13.11.25)
oda termostatı kullandığımız için kombi 50 derecede yanıyor. çok soğuk kış günlerinde oda daha çabuk ısıya gelsin diye 60 yapıyoruz.
0
gercekdunya
(13.11.25)
(14)

İş meselesi

kozm
Merhaba galyalılar, bugün kurumsal bir firmadan teklif aldım. Maaş/alacak olarak bana şöyle bir opsiyon sundular. Anlaşırsak net üzerinden 110 bin maaş verebileceklerini söylediler. Fakat contract olarak, yani bana fatura kesip çalışırsam 160 bin vereceklerini söylediler fakat bu aşamada sigorta,öze
Merhaba galyalılar,

bugün kurumsal bir firmadan teklif aldım. Maaş/alacak olarak bana şöyle bir opsiyon sundular. Anlaşırsak net üzerinden 110 bin maaş verebileceklerini söylediler.

Fakat contract olarak, yani bana fatura kesip çalışırsam 160 bin vereceklerini söylediler fakat bu aşamada sigorta,özel sağlık, gelir vergisi vb. giderlerini kendim karşılayacağımı söylediler.

Sizce ben ne yapmalıyım? Contract olarak çalışma şeklinde detaylı bir hesap (aşağı-yukarı) yapabilecek biri var mıdır? Elime ne kadar kalacağı..

Bu arada meslek bilgisayar mühendisliği, çalışma şapkası iş analisti olacak.
0
kozm
(12.11.25)
teklifi yapan sirket tr den mi yurt disinda mi?
0
yuz kiloluk bir zenci
(12.11.25)
7500 bağkur
2000-2500 civarı muhasebeci.
bilmiyorum ama 5-6 da vergi ödersen ( ki fazla attım)
aylık maksimum 15 bin giderin olur
şahıs şirketi kurulumu da en fazla 7-8 bin.
0
ayağiniza gelen overlokçu
(12.11.25)
110net ise maaş iste.
çalışan olarak bir dünya hakkın var

fatura kesersen hakların sıfıra yakın. çalışan olarak 7ay sonra kovamazlar ama firma olursan geçmiş olsun. ilk anda hemen dışardasın.
+2
duyurukullanıcısı
(12.11.25)
Şirket yurt içinde.
0
🌸kozm
(12.11.25)
Kesinlikle 110.000 TL net maaşı kabul etmelisin. Diğer seçenekteki vergilendirmeler ve SGK - bağkur ödemeleri belini büker.
0
megalomaniac
(12.11.25)
KDV ne olacak?
yaşınız kaç? 29'un altındaysanız ve ilk kez fatura kesecekseniz, genç girişimci istisnası var. belli bir süre gelir vergisi ve Bağkur ödemiyorsunuz. ciddi para.
0
co2s2
(12.11.25)
net 110bine gir.
0
chetinn
(12.11.25)
şahıs şirketi bile kursan net 110k çok daha avantajlı, şahıs şirketin olunca yan haklar vb. de kaybolacak; en kötüsü 2-3 sene çalışıp tazminat bile alsan şirkette o kadar kar bile kalmayabilir sana, yıllık izin vb de olmayacak. sigortalı ol
+1
sweetoffice
(12.11.25)
aradaki fark çok az o yüzden oyum net 110bin den yana
0
gercekdunya
(12.11.25)
Haricen çalışıp iş yapabileceğin ve para kazanabileceğin müşteriler olacaksa elbette dışarıdan fatura kes ancak bu imkanın yoksa ya da müşteri portföyün geniş değilse maaşlı çalış. Kıdem ihbar izin sigorta hakların olacak, hatta istihdam edilen işçi sayısı 30'dan fazlaysa iş güvencesi hükümlerinden yararlanacaksın.
0
10551037
(12.11.25)
14 senedir kendi nâm-hesâbına çalışan statüsünde biri olarak, nâçizâne tavsiyemdir: tereddüd etmeden maaşlı (kadrolu) olunuz.
+1
berhudar ol evladim
(12.11.25)
160 bin brutun yuzde 62 si 99 bin yapar gider gosterirsenen yukselir ama zaten 110 civarinda olur. degmez . contractor icin daha cok vermeleri lazim
0
aloneinthedark
(12.11.25)
110bin net. Şahıs şirketi bile olsan çok zor. Bağkur, vergi, muhasebeci vb.. hala devam ediyor mu bilmiyorum ama eskiden bağkurlu olunca sigortalıya dönemiyordun. Bağkurda da daha uzun süre prim ödeyip getirisi daha düşük oluyordu.. maaşlı çalışırsan yan hakların da oluyorsa süper.
0
yankee jumping
(13.11.25)
Normalde bu modele sıcak bakarım ama eğer dışarı iş yapma ihtimalin yoksa iki teklif birbirine denk degil. Tek oraya çalışacağın durumda 160 yerine 200 civarı dikkate değer bir teklif olurdu.
0
osssy
(13.11.25)
(22)

Dükkan sahibi ihtarname göndermiş, iplemeli miyiz?

ananiyimioguz
Biz 3 sene önce dükkanı kiralarken, normal sözleşme yaptıktan sonra bir de bir kaç gün sonra notere gidip tahliye taahhütnamesi imzalayıp onaylattık.Aynı gün yapınca mal sahibi pek haklı sayılmıyormuş ama böyle sonradan yapınca sanırım çıkartabiliyormuş.Yine de aklımda sanki her türlü hukukun kiracı
Biz 3 sene önce dükkanı kiralarken, normal sözleşme yaptıktan sonra bir de bir kaç gün sonra notere gidip tahliye taahhütnamesi imzalayıp onaylattık.

Aynı gün yapınca mal sahibi pek haklı sayılmıyormuş ama böyle sonradan yapınca sanırım çıkartabiliyormuş.

Yine de aklımda sanki her türlü hukukun kiracıdan yana olduğu bilgisi var, o yüzden sorayım dedim.

Dün işte 3 yılınız doldu, tahliye edebiliyoruz, çıkın gibisinden ihtarname göndermişler.

Biz zaten tefe/tüfeye göre zammı kabul etmiştik her yıl %40-70 arası zam yapıyorlardı.

Ama yetmemiş olacak ki 2.5 kat kira artışı istiyorlar. Gerçi civar dükkanlara da baksak yine bir 1.5 - 2 kat artış yapmak gerekebilir ama dediğim gibi zaten tefe tüfe diye anlaşmıştık önceden.

Biz şimdi buna cevaben çıkamayız tşk yazıp gönderelim ve kira artışını yine tefe tüfeye göre yapıp atmaya devam mı edelim yoksa gerçekten çıkarabilirler de kirada anlaşma yoluna mı gidelim?

Ek olarak, diyelim ki anlaştık, bunlar bu sefer 3 yıllık anlaşma yapmaz, 1 yıllık yaparlar, 1 yılın sonunda yine 2 kat kira artıyorum derlerse ne yapacağız bu nereye kadar böyle gidecek?
0
ananiyimioguz
(12.11.25)
Tahliye taahhütnamesini paylaşırsan daha doyurucu cevap alırsın. Ne yazıyor?
Bir tahliye tarihi yazmış olmalısın ki noter onaylasın?
0
Mirket
(12.11.25)
anlaş. ev olsa hukuktan git derim ama ticaret hane de hakkaniyet kira oranı verilmeli.
0
jamswety
(12.11.25)
Piyasa fiyati neyse onu vermezsen cikmayi bastan kabul etmissin. Vermezsen cikartirlar.
0
die fetten jahre sind vorbei
(12.11.25)
tuttuğunuz yer ev değil ticarethane bu yüzden o duyduğunuz kurallar sizin için geçerli değil. ayrıca tahliye taahhütnamesi noterden imzalanmış hiç bir şekilde kaçma şansınız yok. şimdilik anlaşma yoluna gidin. sonra da başka dükkan bulun çıkın
+1
gercekdunya
(12.11.25)
tahliye taahhütnamesinde "... tarihinde çıkacağız" diye söz verdiyseniz sizi çıkarma hakkı var. yani tahliye davası açarsa dava sonuçlanıp üst mahkemeden de onaylanıp kesinleşene kadar süreci uzatmış olup oturmaya devam edersiniz ama günün sonunda haklı çıkma ihtimaliniz pek yok.

diyelim ki tahliye taahhütnamesinde 01.12.2025 tarihinde çıkacağız dediniz ama şimdi kira miktarında anlaşmaya vardınız. kiraya veren bu tahliye taahhütnamesini işleme koymaz. siz de 3 yıl önce yaptığınız kira sözleşmesi üzerinden oturmaya devam edersiniz, seneye de tüfe oranında yine zammınızı yaparsınız. bu durumda o tahliye taahhütnamesi artık geçerisz hale gelmiş olur.

5.yıl dolduktan sonra da kiraya veren size kira tespit davası açabilir eğer o yerdeki kira rayiçlerinden daha düşük miktarda kira ödüyorsanız. ama tahliye davası açamaz kiranızı aksatmadığınız sürece.
+1
Sadece soruyorum
(12.11.25)
Evet işte 3 yıl sonunda çıkacağız diye imzalamıştık.
Aslında imzalamayın öyle şeyler derler ama kimse başka türlü kiraya vermiyordu ki.

Hatta hepsi 1 yıllık anlaşıyordu da burasını 3e zor ikna etmiştik.

O zaman anlaşalım çünkü daha uyguna bile kiralık yer bulsak, taşınma masrafları yüzünden pahalıya mal olacak.
+1
🌸ananiyimioguz
(12.11.25)
Yine hiçbir belge görmeden ahkam kesen duyuru uzmanları toplanıp ahkam kesmeye başlamışlar.

Bahsettiğiniz yer dükkan, yani ekmek teknesi. Şakası yok. Yerinizde olsam belgelerimi (yani kira sözleşmesi ve tahliye taahhütnamesi) toparlar bir avukatın kapısını çalardım.

Sözleşmede ya da taahhütte bir sorun varsa avukat bunu saptayıp mal sahibinin açma olasılığı olan davayı sonuçsuz bırakabilir. Sorun yoksa bunu teyit etmiş olursunuz. Özetle risklerinizi belirlersiniz.
+1
10551037
(12.11.25)
@ananiyimioguz "Evet işte 3 yıl sonunda çıkacağız diye imzalamıştık." demişsiniz, ama noter bunu onaylamaz hiç bir şekilde.
"normal sözleşme yaptıktan sonra bir de bir kaç gün sonra notere gidip tahliye taahhütnamesi imzalayıp onaylattık.
0
sweetoffice
(12.11.25)
@105
ben avukatım bilmeden değil bilerek yazdım, noterden tahliye taahhütnamesi vermişler bunun üstüne söylenecek pek bir şey olmadığı için bu şekilde yorum yazdım
0
Sadece soruyorum
(13.11.25)
Dövüşmen durun atayim kağıdı bu kadar kritikse bakmak: hizliresim.com

Şimdi biz bunu zamaninda imzaladik ama dis klinigi oldugu icin malum tedavi surecleri uzun suren hastalar var oyle cik demek kolay olmamasi lazim itiraz edip uzatma hakkimiz var mi acaba?

Yoksa da zaten dertleri bizi çıkartmaktan ziyada daha yüksek kirada anlaşmak. Mecbur anlaşıcaz o zaman bir yerde.

Cunku dedigim gibi kiralari eksiksiz odedik ve tefe tufeye gore arttirdilar zaten oyle sabit %30 falan degildi.
0
🌸ananiyimioguz
(13.11.25)
Sağlam bir avukatın bu kağıdın değerini, tuvalet kağıdı ile eşitleyebileceğine dair bir inanç pekişti bende.

Edit: Sen yine de tahliye taahhütnamesini paylaşsana bi. Tarihler tuhaf duruyor bu ihtarnamede.
Ben mi yanlış görüyorum.
10.12 Kontrat
24.11 Taahhüt

Taahhüt daha önce yani. ???
0
Mirket
(13.11.25)
hocam şöyle bir saçmalık var bu ihtarnamede.
kira sözleşmesinin tarihi 10.12.2022
tahliye taahhütnamesinin verildiği tarih 24.11.2022 olarak belirtilmiş.

yani siz daha kiralamadan tahliye taahhütnamesi vermişsiniz bir mantıksızlık var bu hikayede. hem tahliye taahhütnamesinin hem de kira sözleşmesinin görüntülerine bakmak lazım tarihler burada yazıldığı gibi ise bu evrakların hiçbir anlamı yok oturmaya devam edin. (normalde kira sözleşmesinin tarihi 10.12.2022 ise tahliye taahhütnamesinin bundan daha sonraki bir tarihte verilmesi gerekirdi örneğin 20.12.2022 gibi)

her halükarda şu anda oturmaya devam edebilirsiniz bu arada. tahliye taahhütnamesi usule uygun olsa bile yani tarihlerinde falan sorun yoksa sizin aleyhinize bir icra takibi başlatırlar tahliye talepli olarak, itiraz falan edersiniz, arabulucu aşaması olur, siz tahliye edemeyeceğinizi söylersiniz, sonra da tahliye davası açarlar davanın sonuçlanması, üst mahkemeye gidip gelmesi falan zaten 1 yılı geçer muhtemelen. bu arada siz yine tüfe ortalamasına göre kira zammınızı yapın oturmaya devam edin. ama sizin olayınızda tarihler ihtarnamede belirtildiği gibiyse davayı kazanma şansları yok.

ama kirayı günü gününe ödeyin bu arada, geciktirilirse ihtar çekerler vs yine tahliye mevzusu gündeme gelebilir.
0
Sadece soruyorum
(13.11.25)
Ben de avukatım ve belgeleri görmeden yapmanın sakıncalarını bildiğim için ezbere konuşmak yerine belgeleri bir avukatın görmesi gerektiğini söyledim ve belgeleri görmeden yorum yapan bir meslektaşım varsa kendisini eleştirdim.

(Burada bir de avukat olmadan her hukuki konuya sulanan ve bunda hatalı bir şey olmadığını iddia eden aklıevveller var, onlar konumuz dışında şu aşamada.)

İhtarnamede yazan tarihler doğruysa, ihtarnamede bir maddi hata yapılmadıysa ilk mesajınızın tamamen boşa çıktığı izahtan vareste. Bence bu konular daha özenli davranılmayı hak ediyor.

Sayın duyuru sahibi, zaman kaybetmeden bir meslektaşımla görüşmenizi tavsiye ederim. Bu işler kulaktan kulağa oynayarak yapılmaz. İhtarnamede yazan tarihler doğruysa mal sahibini "kucağa oturtursunuz".
-1
10551037
(14.11.25)
Yani her soruya sadece o meslek erbabı cevap verip soru soranı profesyonel meslek erbabına yönlendirmeli.
Soru soran sadece hangi meslek erbabına gideceğini sormalı.
Meslek erbabı dışında hiç kimse sulanmamalı.
Duyuru öyle bir yer olmalı.
0
Mirket
(14.11.25)
anlıyorum değerli duyuru avukatları para kazanmak istiyorsunuz ama arkadaş basit bir sorununu paylaşmak istemiş. olay büyürse zaten avukata gitmek zorunda. kendisi de biliyor. ayrıca anlaşma yoluna giderek de işini de kolayca çözebilir.

gelen evrakda tarihler tutarsız. muhtemelen sehven 11 diye yazılmış. siz bir kaç gün sonra imzaladığınızı beyan ettiğiniz için ona göre yorum yaptık. dava açarsa iyi bir avukat ile uzatabilirsiniz ama eninde sonunda icra yoluyla çıkmak zorunda kalırsınız. piyasa değerinde kirayı verin ve en az 5 yıllık artış oranları belli şekilde noterden yeni kontrat yapın.
-1
gercekdunya
(14.11.25)
“Para kazanmak istiyorsunuz” insanları damlamış derhal.

Bu insanlar bilmiyor ki asıl para, kafasına ve etrafındaki cahillerin sözüne itibar ederek tüm işi sıçıp batıran müvekkilden kazanılır. “Hasta yatağında sevilir.” diye bir laf vardır, hastayı yatağında sevmeye bayılırız biz avukatlar.

Herhangi bir hak kaybı olmaması ve üç kuruşa çözülecek mesele, 100 lira verilse dahi çözülemeyecek hale gelmesin diye verdiğimiz tavsiye dahi para kazanma hırsı olarak nitelendiriliyor. Gerçekten komik.

Bir de anlaşma yoluna giderek işini çözebilirmiş. O anlaşmayı kim yapacak? Sorun yaşayan kişi kendi haklarını gözeten bir anlaşma için avukata başvurmalı. Başvurmazsa kendi bilir, sonuçlarına katlanır.
0
10551037
(14.11.25)
Her meslek grubundan bir birey buraya gelip, branşıyla ilgili cevap veren ve ehil olmadığı düşündüğü kişilere hakaretamiz sözler söylese buranın hali ne olurdu acaba?

Doğrusunu biliyorsan cevap ver. Yanlış cevap görürsen eksile. Soru soran, hangi cevaba itibar edeceğine kendisi karar versin. Huzur devam etsin.

Ayrıca her yaş grubundan insanın katılabildiği, okuyabildiği, küçük katılımcıların da bulunduğu muhtemel bir platformda, 'sulanmak, kucağa oturtmak, yatağında sevmek, sıçmak' benzeri argo kullanımların uygunsuzluğu, sözkonusu edilen mesleğin erbabına ne derece yakışıyor. Onu da takdirlerinize sunayım ki tam olsun.
0
Mirket
(14.11.25)
@Mirket +111111111

hocam çok haklısın aynen düşündüklerimi yazmışsın
+1
Sadece soruyorum
(14.11.25)
@mirket +1

birde bu adam ben avukatım diye geziyor. yazık bunu okutan hukuk fakültesine.
0
gercekdunya
(14.11.25)
Üslubumu beğenmiyorsanız beni engelleyebilirsiniz, engelleme özelliğinin gelmesini isteyenlerden biri bendim. Yazdıklarımın hakaret içerdiğini düşünüyorsanız haklarınızı evelallah bizzat kullanabilecek yetkinliktesiniz, o konuda hiçbir yardıma ihtiyacınız yok. Özetle, ne istiyorsanız onu yapabilecek durumda olduğunuzu hatırlatmama gerek yok, haddime de değil zaten.

"Doğrusunu biliyorsan cevap ver. Yanlış cevap görürsen eksile. Soru soran, hangi cevaba itibar edeceğine kendisi karar versin. Huzur devam etsin."

Gerçekten mi? Hiç düşünememiştim bunu. Gerçekten ufkumu açtınız.

Sorulan bir soru var. Soru son derece afaki. Soru geçen sefer "Haciz kağıdı geldi ne yapayım?" idi, şimdi ise "Kira sözleşmesi ve noterden tahliye taahhüdü var ne yapayım?". Ortada belge var mı? Yok. Neye göre cevap verelim? Ben yukarıdaki meslektaş gibi belgeyi görmeden cevap vermem. Diğer taraftan avukatlık tüm meslekler gibi profesyonel bir meslek, halini vaktini durumunu bilmediğim tanımadığım insanların hukuki sorunlarını ücretsiz çözecek değilim. Ben kendi etrafımdaki eşimin dostumun arkadaşımın akrabamın ve onların yakın çevrelerinin sorunlarını gücüm yettiğince elimden geldiğince beş kuruş para almadan hallediyorum zaten. Tüm avukatlar da bunu yapıyor, yapar. Bunun aksini avukatı avukatlığı bilmemesi bir yana yaşadığı ülkenin sosyolojisinden bihaber tipler iddia eder. Geçen duyuruda başka bir aklıevvel beni "Yapay zeka geldi işiniz bitti o nedenle böyle yapıyorsun." diye aklınca eleştirmeye kalkmıştı. Madem öyle, bilimum YZ motoru elinin altındayken neden yanlış cevap veriyorsun diye sorduğumda ise cevap verememişti.

Soru soran hangi cevaba itibar edeceğine kendisi mi karar versin? Nasıl karar verecek, soruyu soran zaten meseleyi bilmediği için soru soruyor. Hangi cevaba itibar edebileceğini bilse soruyu sormaz zaten. Konuyu bilmeyen biri hangi cevaba itibar etmesi gerektiğini nereden bilecek? Bunun cevabını verirseniz çok sevinirim.

Daha önce yazdım, yine yazmak zorundayım çünkü anlaşılamadığını görüyorum: Burada işi bilen ya da bilmeyen birinin verdiği cevaba dayanarak telafisi güç hatta imkansız zarara uğrayan biri hesabını kimden soracak? Bazı meslekler vardır, bir tekel olarak yürütülür ve hesap verme mekanizması barındırır kendi içinde (Bu mekanizmalar iyi çalışır çalışmaz orası ayrı konu). Duyuru sahibinin sorusuna bilen bilmeyen herkes ahkam kesmiş. Ben ise ahkam kesmek yerine sözleşme ve taahhütnamenin incelenmesi gerektiğini, bunu da bir avukatın yapmasının doğru olacağını söyledim. Duyuru sahibi de sağolsun ihtarnameyi eklemiş. İhtarnamede yazan tarihler doğru mu, onu bile bilmiyoruz. Bu soruya cevap vermek için hem sözleşme hem de taahhütname incelenmek zorunda ama maşallah herkes her şeyi biliyor. Yahu yanlış yapıyorsunuz, duyuru sahibi belki dükkanından yani ekmek teknesinden tahliye olmayacak ama belge isteyen kimse olmadığı için içi bir karamsarlıkla doluyor. İhtarname geliyor, bu sefer herkes tamam sorun yok tarih silsilesi hatalı mal sahibi dava açsa da kaybeder diyor bu sefer duyuru sahibi rahatlıyor ama asıl incelenmesi gereken belgeler incelenmediği için mevcut durum da çok güvenilir değil.

Sayın duyuru sahibi, sizden rica ediyorum. Çevrenizde tanıdığınız bir avukat mutlaka vardır. Sizin tanıdığınız yoksa yakın çevrenizden biri vardır mutlaka. Gaziantep büyük şehir, çok sayıda yetkin meslektaş vardır orada. Kimseye ulaşamıyorsanız dükkanınızın muhasebesini tutan muhasebecinizi arayın, onun mutlaka avukat bir mükellefi vardır. Belgelerinizi eksiksiz alıp meslektaşın yanına gidin ve durumu anlatın. İhtarnamede yazan tarihler doğruysa bu çözülemeyecek bir iş değil.

Şöyle bir kamu spotuyla mesajımı tamamlayayım: Sosyal medyada kendisini hakim, savcı, avukat, doktor, polis, bürokrat, milletvekili vs her ne şekilde tanıtırsa tanıtsın bu söylemlere itibar etmeyin. Ben avukatım diyorum, benim de avukat olduğuma itibar etmeyin. Yüzünü görmediğiniz bizzat tanımadığınız kişilere itibar etmek doğru değil, bakın ne hocalar avukatlar hakimler savcılar milyonlarca lira dolandırıldı. Hesabını da kimseden soramadılar. Hesap soramayacağınız insanlara soru sormayın. Bundan kastım elbette yol tarifi, film - kitap tavsiyesi, lokanta önerisi vs son derece basit şeyler değil. Masadaki risk ekmek teknenizden tahliye olmanız ise, bu riskin gereklerine uygun davranmakta yarar var.
-4
10551037
(14.11.25)
adam birde üşenmemiş 55 satır 573 kelime yazı yazmış kendini haklı sanarak. benim bir tanıdık vardı özel üniversitede baba parası ile hukuk okuyup sürekli boş konuşuyor ve sallıyordu. nedense o aklıma geldi sözüm meclisten dışarı.

duyuru sabihi arkadaş hukuki bir terim sormamış sadece tavsiye istemiş. adam salak mı bir dava durumunda burda okudukları ile yetinip avukat tutmayacak. bunun için kafa açmaya gerek varmı. varsa tavsiyen ver yoksa sus...
0
gercekdunya
(15.11.25)
Haklılığın kriteri buradaki birkaç kişi herhalde, onlar haklısın derse haklı oluyorsun. Haksızsın derse haksızsın.

Dünyadan da yaşadığı ülkeden de bihaber tiplerin düşüncesi bu kadar oluyor. Adam yerine koyup cevap verince üşenmemiş yazmış, boş konuşuyor diye nitelemekten de geri kalmıyorlar maşallah. Bunlar nerede çalışır, nasıl para kazanır, nasıl yaşar meçhul ama her haltı da bilirler. Tahliye taahhüdünün geçerliliğine kadar fikirleri vardır. Biri de çıkıp "Sen bunları hangi sıfatla söylüyorsun, bunları nereden biliyorsun, soruyu soran sana güvenip iş yapsa ve patlasa hesabını sen mi vereceksin?" diye sorunca gelen cevap hazır: "Tavsiyen varsa ver yoksa sus."

Her şeyi bilmek zorunda değilsiniz. Adresi biliyorsan tarif et, bilmiyorsan bilmiyorum de. Cem Yılmaz (bkz: Faruk Eczanesi) skecini yapmıştı, otur izle kendini gör.

Ev değil ticarethane, bu kurallar senin için geçerli değil diyor ya :D
-2
10551037
(15.11.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.