Şimdi ilk olarak aslında ne faşizm Hitler, ne de Hitler faşizm demektir. Kişi ve kavram bağdaştırması bu ideolojide de çok yaygın, ve faşizmin bir kurucusu varsa o kişi de Mussolini. Aslında ırkçılıkta tamamen faşizm demek değildir ama o çok uzun konu. Bugünün öne çıkan yöneliminin altında ise gölgelerden çıkabilecek bir zemin bulunmasında yatıyor bence. Avrupanın bazı halkları örn. alman, fransız ve italyanlar ırkçılığı mayalarında taşıyorlar yada tabiatları bu ayrıma epey yatkın. Fikirin temeli biz dünyanın merkezindeki en ehliyetli ırkız ama diğerleri sulandırılmış, saf değil ve yozlaşmış anlayışı. Bu hastalıklı fikirler içe dönük yapılarında çok kolay kök salıyor. Her bebek ırkçı doğmuyor fakat ergenliğinden itibaren küstahlığını "diğerleri"ne nefret olarak dışa vuruyor. Yükselen muhafazakarlık bunu beslemekte. Dikkat edilirse dünyanın önemli denebilecek bazı ülkelerinde seçim yarışları iki kutup arasında şekilleniyor. Sağ yada aşırı sağ. Sosyalist bir partinin kitleleri sürükleyememesinin sebepleri tahammülsüzlük. Sosyalist söylemleri kurtarıcı olarak kimse görmüyor, fikirleri fazla naif geliyor. İnsanlar avrupalı olsun asyalı olsun istisnasız kızgın. Bundan ötürü bağıran azarlayan ona buna taş atan bir söylem yükseliyor. Nefret dili de denebilecek jargon türüyor. Zaten ülkemiz de bir istisna değil. Bu oy almak ve nüfus kazanmak için siyasi oyunlarla kirlenen politikacıların hiç çekinmeden dahil olduğu bir yeni dalga. Fakat neyi körüklediklerini bilmiyorlar yada bile bile ateşi harlıyorlar. Yerliler göçmenlere giderek daha çok kin güdüyor, ve fırsatını tam olarak bulduğunda -inşallah o gün hiç gelmez- atak yapmak için bekler bir duruma evriliyorlar. Türkiye'den siktir olup gitmek çözüm olur mu sorusunun cevabı ise çok karmaşık. Ama bir iki kriter var, gidilen yer ırkçı sabıkaya sahip değilse bir miktar iyi, müspet miktarda asimile olup onlardan biri gibi hissettirilebileceğiniz bir yer biraz daha iyi. Yalnız ekonomik statü yada sınıfınız burada ne ise gidilen yerde çok farklı olmaz. Ne yazık ki kapital bir gezegende paralı iseniz zaten rahatsınız, parasız iseniz zaten benzer sorunların kimi versiyonları yine sizi bekleyebilir. Başka bir coğrafyada türk, yugoslav, hispanik, çingene ilk zamanlar çabuk fark edilir ve pek hoş karşılanmaz. Gizli ırkçılığın bir numarası olan Türkiye'de suriyelilerle, çingenelerle, ermenilerle, gayrimüslimlerle konuşun. Boynuna haçlı kolye takıp gezebilen birini arayın sokakta. Ama ülkemizde ırkçılık var mı, aaa olmaz bizde öyle şeyler, misafirperveriz bi kere. Üç kuşak yukardan boşnak ve arnavut meleziyim bana tek türk olmuyorsun yabancısın diyen var. Sonuç olarak Avrupa Türkiye'den açık ara daha medenidir, ama zirvesi değildir, zirvenin yanından bile geçmez. Klasik tabirle kötünün iyisi. Irkçılık ise bastırılmış bir duygu ama şu anda aptalca dürtülüyor. Terk-i diyar eylemek imkanlar sağlamsa daha mantıklı değilse zor. Ama kendi adıma şansım olsa siktir olup giderdim bende.
0