Tamamen tahmini olarak soyluyorum. IMEI ile baglantili olarak cihazin seri numarasi veya cihaz kimlik numarasi gibi bilgiler ortak oldugu icin, ayni cihaz oldugu tespit edilip yine kapatilabilir.

Ayrica kapatilan bir IMEI numarasinin yeni takvim yilinda otomatik olarak acildigi bilgisinden emin misiniz?

Bir sene 365 gün

Her sene hakkın sıfırlanıyor.

Ocakta sim1 i açtın 120 gün, ne yapaaar? Mayıs
Mayısta sim 2 yi açtın 120 gün, ne yapaaar? Eylül

Eee sana soru; Eylül Ekim Kasım Aralık aylarında ne yapacaksın sevgili darkness hııı?

Ocakta tekrar başa dönersin tabi.

Kapanan imei takvim yılı dolduğunda tekrar açılmıyor ki. Kayıt ettirmeden o imei çalışmaz bir daha.

Takvim yılı yenilendiğinde hakkın yenilenmiyor.

3 yılda bir yeni telefon getirtme hakkın var, yenilenen tek şey bu.

1. sadece pasaport sahibi kullanabiliyor.
2. yurtdisindan belli bir sure once donmesi gerekiyor.
3. tax free alabilirsin.
4. imei kaydetcen
5. baskasina satamazsin

dokunmakalbime'nin verdiği doğru bilgilere ek olarak
2800 TL civarında bir ücret ödeneceğini de ekleyeyim.

Hangi ismin pasaportuna işlendiyse sadece o isme kayıtlı GSM hattı sim kartıyla çalışır.

teşekkürler arkadaşlar.

ilave olarak 3 sene boyunca size ait hatta kilitli oluyor, 3 seneden sonra normal bir telefon gibi satılabilir oluyor. yani 3 senede bir telefon alabilirsiniz kendinize.

Son olarak model numarasina dikkat edin ve Turkiye'de servise girebildiginden emin olun. Model numaralari A2651 vs gibi numaralardir. Ispanya/Turkiye uyumsuzluk olacagini sanmiyorum, genelde ABD'deki bazi modellerinde oluyor bu durum sanirim kilitli SIM olayindan dolayi emin degilim, almadan once kesin emin olmakta fayda var.

Rakıdan çok kârın olmaz ama kaliteli viskide olur. Veya iindirime giren bir viski varsa direk ondan alsın en kârlısı o olur.

geldigi yerden neden almiyor. duty free her zaman daha pahalidir. almanyada markette 10 euroya viskiler var.

shop.rewe.de

Almanyada viskiler duty freelerden daha ucuz. Duty freeler tr fiyatindan daha ucuz. Geldigi yerden alabiliyorda ordan alsin.

Geldiği yerden alsin.
Bu arada benim gördüğüm raki Türkiye'de daha ucuz.

Antalya üzerinden geliyorsa antalyada çok pahalı duty free.

antalya duty free herşey konusunda pahalı. sigara, alkol, ne dersen de.
istanbul duty free geçen sene ucuzdu fakat, şimdi bilemiyorum.

Raki almanin hic mantigi yok bence.

Istanbulda 21 Euro litrelik Yeni Raki. Su an hesaplayamayacagim ama disardaki fiyattan en fazla 50-60 TL daha ucuz heralde.

ikinci soru için özel bi karar yoksa (mesela gergin maçlarda karar çıkıyor falan), bilet kaldıysa, ev sahibi takım isterse biletleri herkese açık olarak satışa çıkarabiliyor. ama ben nadir gördüm bunu.

**

ilk soru için bilemiyorum gittiğim en kalabalık maçta bile mümkün görünmüyordu, kisme garanti veremez, her maç ayrı ayrı denemek lazım, kontrol gelirse, turnikede güvenlik varsa imkansız.

Eger degismediyse sistem, bir kisi birden fazla kulup karti cikartabiliyor. Mesela Basaksehir macindakilerin Basaksehir karti da vardi ve oyle girdiler, veya GS kartlari yoktu sadece Basaksehir veya baska bir kulup kartiyla girdiler.

Bu sistemin degismedigini varsayarsak, baskalari uzerine kart alip girmeye calismak yerine kendi adiniza kart alip girebilirsiniz.

pasolig ilk çıktığı zaman bunu yapmıştım ben. abimin kartıyla fenerbahçe maçına girmiştim bir kaç kez. görevli farklı kişinin kartı olduğunu anlamıştı ama kimliğimi vs gösterdikten sonra geç demişti. ama bence bugün gerçekleşmesi çok zor.
çünkü birden fazla aşamada kart okuma yapılıyor artık. ilk sene herkes için yeniydi sistem ve bu şekilde yapanlar oluyordu. görüyordum. artık kimseyi almazlar bu şekilde.

4 büyük takımlar güncel olarak şöyle yapıyor; kendi logosunun oldugu pasolig kartlar dışında maç günü alınan(kalırsa alınabilen) biletlerde diğer tüm pasolig kart sahiplerine açık oluyor. (başka takımlar veya tff logolular) böylece giriş yapabiliyor.

geçmiş senelerde farklı uygulamalarda oluyordu. veya maça göre farklı uygulamalarda oluyor. takım bu maça sadece kendi logolu pasoligi olanlar girebilir diyebiliyor. tamamen takımlar belirliyorlar bu şartları.

bir kişi farklı takımlara ait pasolig üyeliği oluşturabiliyor. mesela benim hem fb hem başakşehir hem de kasımpaşa için mevcut. arkadaşlarınız bu şekilde giriş yapmış olabilirler veya yukarıda bahsettiğim gibi o maça ve maç gününe özel ev sahibi takım gslilere de giriş hakkı tanımış olabilir.
ayrıca takım tutmayanlar içinde tff logolu pasolig kart da çıkarabilirsiniz ama bazı maçlarda yukarıda dediğim gibi bilet alamayabiliyorsunuz takım sadece kendi taraftarlarına açıyor sistemi.

Bu sene 3-4 kez kombine devretmeden qr ile sahaya girdik. Çok kalabalık oluyor görevliler dikkat etmiyor.

şimdiye kadar gittiğim hicbir maçta fotografim ya da kimlik bilgilerim ile bir eşleştirme yapilmadi.

yani bu siteyi bilemem de, çok klasik bi dolandırıcılık yöntemidir bu.

www.trustpilot.com

siteye yorum yapmış gibi görünen kişilerin fotoğrafları da fake

Simdi baktim da, 3 dolara iPhone 13 Pro gonderiyorlar. Cevap cok bariz yani.

Normal alkol siselerini bavulda tasidigim oldu daha once defalarca, hem de 1 litreden fazla 2-3 sise olacak sekilde. Sorun olacagini sanmiyorum o yuzden.

www.catsa-acsta.gc.ca
www.turkishairlines.com
Buradan anlaşılan kabul edilmiyor (ki mantıklı). Miktardan bağımsız 70% üzeri alkol olmaz diyor.
Not: tam olarak bilgiye ulaşamadım ama 80 derece eşittir 80% olarak varsayıyorum. Değilse hesabını yaparak karar verebilirsiniz.

Kargo bagajında sıvıyla ilgili bi kısıtlama yok. AMA yanıcı ürün alınmıyor. Bahsettiğiniz şey 80 derece alkol, yaklaşık %40 alkol içeriyor demek, o da yanar. O yüzden almayabilirler.

Gerçi böyle bakınca viski de almamaları lazımdı, ama alıyorlar. ¯\_(ツ)_/¯

Alkol oranı ise mesele kolonya da %80 etil alkol içeriyor, ona izin var diye göstermiş. Makineler bununla kolonya arasındaki farkı anlayabiliyor mu acaba ve gerçekten öyle bir fark var mı?

PS Rubbing alcohol diye geçen temizleme solüsyonlarında kolonyadan farklı Isopropyl Alcohol varmış ve bu sebeple yanıcı sınıftaymış. Doğal olarak uçağa alınması mümkün değil.

olmaz.

Abi otomatik vites araçla sürüşe geçtikten sonra vitesle işin biter, orasıyla burasıyla oynamaya başlayınca şanzımanı bozuyorsun şanzıman sıkıntı en çok bu tip oynamalar nedeniyle çıkıyor.

Eğer eski tip, tork konvertörlü, tam otomatik bir şanzıman ise boşa almak faydalı.

Zaten araçla dururken çalışma sesinin değiştiğini, şanzımanda bir yük olduğunu, arabanın sürekli gitmek istediğini ve frenle zorla tuttuğunu hissedersin.

Ama yeni bir araçsa, doğal olarak şanzıman tork konvertörlü tam otomatik değil de robotlaştırılmış yarı otomatik bir şanzımandır

Hani her firmenın kendi şanzıman tipine bir isim vermesi var ya;

triptronic
EDS
DSG
Xtronic

vs vs farklı farklı isimleri var. Bunların hepsi aslında baskı balataya sahip, normal vites dişlileri olan, ama sürücü yerine robotlaştırılmış mekanik sistem tarafından vitesler değiştirilen, debriyaja basılan şanzımanlar.

Yani araçla durduğunuzda sistem sizin yerinize debriyaja basıyor ve bir nevi boşta bekliyor, çook uzun süre beklenmeyecekse boşuna sistemi kurcalamamalı. Normal trafik ışıklarında gerek yok özetle.

Araç modeli/yılı nedir?

@John Bloor Sunny 2018 model, uzun isiklar icin diyorum bazen 2-3 dakikayi bulan

En garantilisi park konumuna almaktır. Hem arabayı rahatlatırsınız (sizin yerinize debrijaya otomatik basmaz), hem de yakıt tasarrufu sağlar. Bu biraz sakin insanların tercihidir aslında.

Ama "arabayı performanslı kullanırım ben arkadaş" diyenlerdenseniz o başka. O durumda da, agresif sürüş için vitesi manuel veya spor moda alıp kullanın :)

park konumu muabbeti aslında abartılan bir şey. otomatik vitesli sürekli oynanıp durulmaz. istersen 15 dk bekle frene bastıktan sonra sıkıntı olmaz. sıkışık trafiklerde bazı şanzımanlar L tarzı vitesler var. bu yükü almak içindir. vw gibi elektronik otomatik şanzımanlarda vitesle çok oynanmamalı. yani otomatik vites sürekli oynanmaz d de bekle.

30 saniyeye kadar ışıklarda boşa alıyorum. 30 saniye üzerindeyse direk park.

Işık 50-60sn ve üzerindeyse, park + el freni.

5-6 yaşından eski tam otomatik ise ışıklarda boşa alman iyi olur. öteki türlü şanzuman ısınır.

yarı otomatiklerde sıkıntı yok.

Güzel bir modelse alınır, genelde format atınca imei gidiyor ama o konuları araştırın bir

Pasaport kaydı ile telefonda kullanılacak olan hat sahibinin aynı kişi olması gerekiyordu 2020’de yaptım. Bunu bir daha araştırmanızı tavsiye ederim, yoksa tekrar kayıt yaptırmanız gerekebilir.

Anladigim kadariyla IMEI klonlama islemi yapilmis telefona, eger oyleyse riskli olur. Cihazi normal sekilde bir sure kullandiktan sonra gunun birinde IMEI klonlanmistir, cihaz erisime kapatilacaktir uyarisi gelebilir. Boyle durumlar faturali satilan telefonlarda da oluyor bazen, bu durumda satici ile (misal Mediamarkt) iletisime geciyorsunuz ve onlar sizin adiniza IMEI kaydini yaptiriyor.

Ama basiniza ustteki durumun bir benzeri gelirse saticinin yapabilecegi bir sey olmaz. Riske deger mi siz karar verin.

Dedigim gibi, bu yazdiklarim IMEI klonlanma islemi yapilmis oldugu durumda gecerli.

Gerçekten pasaport kaydı yapılmış telefonsa üç sene önce kaydedilmiş olması gerekli, yeni bir modelse bu mümkün değil.
Veya kullandığınız hattın, kayıt yapılan pasaport sahibi ile aynı olması gerekli.

Eğer daha kısalı bir süreden bahsediyorsak IMEI kopyalanmıştır. Ben olsam bu işe girmem. Bir gün başlasına kopyalarlar uğraşır durursunuz.

Nikotin sakızının bırakmaya şimdiden başlasan iyi olur hocam sigarayı bırakıp sakıza bağımlı hale geliyorsun.

Bir arkadaşım kullanıyordu ama sigara konusunda yardımcı olamadı ne yazık ki

@bos dusunce balonu
bant kullanmıyorum hocam, sadece sakız kullanıyorum o da günde 5 tane, bi tanesini 2 saat tutuyorum ağzımda

Benim tavsiyem nikotin sakizini azaltip araya Falim tarzi sakiz eklemek, ben oyle yapmistim. Yani 5 yerine 3 sakiz kullanin mesela aralarda Falimla vs gecistirme durumu yapabilirsiniz.

Benim kulladigim 2 mg di bu arada. Psikolojik olarak yardimci oluyordu sadece. Deneyin eger ise yararsa oyle devam edin bence. Hem nikotine bagimliligi kademeli olarak azaltir hem de maddi olarak daha hesapli olur.

biletin tek yön olduğunu kabul ediyorum. aksi durumda dönüş biletin yanar çünkü.

bir şey olmaz. bazı havayolları bu tarz hareketlerde bulunan yolcuları banlayabiliyor. bir daha bilet satmayabiliyor. bu havayoluyla bir daha işim olmaz diyorsan herhangi bir sorun yaşamazsın.

Bilet tek yön evet.

Kiwi bütün ucuz bilet olayını bu sistem üzerine kurmuş. Ben de o şekilde öğrendim zaten. Bu gerçekten banlanma sebebiyse kiwi bugüne kadar varlığını sürdüremezdi diye düşünüyorum.

Sürekli kullanacağım bir havayolu firması değil gerçi. En kötü senaryoda çok bişey kaybetmiş sayılmam.

lufthansa bu neden bir yolcudan tazminat almisti. baska havayolu ne yapar bilemiyorum.

edit: davayi kaybetmis ama konuyu üst mahkemeye tasimis. ust mahkeme davasi daha sonuclanmamis.

Ben parasını zaten verdiğim bir uçuştan firmayı nasıl zarara uğratıyorum ki? Parası zaten ödenmiş bir koltuğu bir başkasına daha satamamayı zarar mı sayıyorlar yanş?

Ben mi yanlış ifade ettim acaba kendimi. Ben brezilyaya kadar olan uçuşun ücretini verip brezilyaya kadar gitmeyip yarı yolda iniyorum sadece.

Herhangi bir başka sebeple bu davranışı kusurlu bulup işlem yapılmasını anlayabilirim ama maddi zarar bunun sebebi olmamalı. Mantıklı gelmiyor bana. Ya da havacılıkla ilgili bilmediğim şeyler vardır belki.

Ha pardon amsterdam-lizbon uçuşunu bir başkasına satamamak olayını şimdi anladım. Tamam şimdi oldu. Tazminat alınması hala uçuk bir fikir gibi geliyor gerçi.

Bazi havayollarinda "No Show Fee" adinda bir ceza oluyor. Yani ucusa gelmezseniz bir cezasi oluyor, ama nasil tahsil ediliyor bilmiyorum. Biletin kosullarini okuyun, orada net bir sekilde yazar.

refugee(s) under temporary protection

Türkiye'deki Suriyelilerden bahsediyorsan onlar 'geçici sığınmacı' değil. Geçici koruma altındaki sığınmacılar. Onun da İngilizcesi yukarıda.

evet, gecici koruma statusundeki siginmaci demek istedigim

O işler biraz karışık. İlk olarak refugee ve immigrant arasındaki temel fark, refugee’ler savaş vb nedenlerle ülkelerine güvenli bir şekilde dönemeyenleri kapsıyor. Bu insanların gittikleri ülkede yasal olarak hakları oluyor, belirli süre ülkede kalabiliyorlar.

illegal immigrant, daha keyfi nedenlerle giderek yasa dışı olarak ülkede kalan insanlar için kullanılıyor.

Bizdeki durum daha karışık, geçici sığınmacı olarak gelen Suriyelilerin teknik olarak refugee statüsünde olmaları gerekiyor, diğer yandan bu kişiler yasal yollardan ülkeye girmediği ve hükümet sorumluluk almak istemediği için mülteci statüsü verilmiyor, geçici sığınmacı gibi arada bir terim kullanıyor.

Refugee statüsü verilse bu insanların, yasal haklarının olması, takip edilmesi ve zamanı gelince geri gönderilmesi gerekir.

1-2 şeyi düzelteyim

sadece avrupadan gelenlere mülteci statüsü verebiliyoruz.
bizde avrupadaki gibi "mülteci/sığınmacı/illegal göçmen" benzeri bol kavramlar yok.
mülteciyi avrupayla kısıtlayan sözleşme şu:
Türkiye Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Cenevre Sözleşmesi’ni 1961 tarihinde onayladı. 1967 yılında Mültecilerin Hukuki Statüsüne Dair Protokol’ü de onayladı.
Ancak Cenevre Sözleşmesi ile düzenlenen coğrafi sınırlama ilkesini sürdürmeyi seçti.

suriye de avrupada olmadığı için, 6458 sayılı kanuna göre "geçici koruma" ismi alabiliyorlar.
ve suriyeliler için keyfilik diye bir kayıt yok. hepsi geçici koruma altında.

keyfi gelmekle kastedilenler "düzensiz göçmen". onlar suriyeli değil.
doğu sınırından vs kaçak girenler.

bunların hepsi göç idaresinin ve mevzuat.gov un sitesinde yazıyor.

Benim bildiğim antidepresan ve alkolün zehirleme gibi bir ters etkisi yok fakat alkol antidepresan ın etkisini düşürüyor, örneğin antidepresanın 1 ayda etkisi ortaya çıkıyorsa alkol onu 2 aya uzatıyor, haftada 1 şişe bira içiyorsan sorun olmaz

Doktora danismaniz lazim. Etken maddelerin icerigine gore bunun cevabi degisiyor olmali. Bazi ilaclarla kesinlikle kullanilmamasi onerilirken bazilarinda sinirli tuketimin sorun olmayacagi soylenir.

Laroxyl’i bilmiyorum ama citoles kullanırken alkol aldım uzun bir süre. Bir şey olmadı.

Citoles kullanırken ben de alkol almıştım, doktoruma sormuştum, sorun yok demişti. Ama içeceğim max miktarları falan bana sorup öğrendikten sonra okeylemişti doktor. Doktorunuza danışın.

Ben de benzer aktarma sorunlari yasamistim. Chromecast'i fabrika ayarlarina dondurup yeniden kurarak cozmustum. Cok zahmetli bir islem degil, deneyebilirsiniz.