girebilir
öyle bir salaklık mı var adam zaten dersi geçince 2.00'ın üzerine çıkacak.

Dershanedekilere güvenmesin gerekirse aöf bürosuna gidip sorsun ya da 444 10 26 yı arayıp bilgi alsın. Bu arada da boş durmasın tek ders sınavına çalışsın sınava giriş yerleri 20 Haziran'da belli olacak yazıyordu Facebook sayfalarında. Ayrıca tek ders için yazılan duyuruda ortalama ile ilgili hiçbirşey yazmıyor..

www.anadolu.edu.tr

Edit: Hatta birebir senin sorunu soran biri var sayfadaki yorumlardan birinde ona da aynı linki yazmışlar cevap olarak..

www.facebook.com:0

acaba öğrenci girişi yapınca tek ders sınav merkezi güncelleme çıktı mı? bugün giriş yaptığımda çıkıyor benim de tereddütüm vardı acaba tek dersi olanlara mı çıkıyor sadece?

vermezler diye tahmin ediyorum. uzunca bir süre 3 ve 6 aylık veriyorlar güvenemedikleri kişilere, sonrasında 1 yıllığa geçiyorlar.

italya genelde uzun sureli veriyor.

vermiyorlar
erasmus için avusturya 5-5 aylık vizelerim vardı 3 yıl sonra yunanistan a gidicem dedim 2 aylık verdi
neye göre değişiyor ben de bilmiyorum

geçenlerde bir senelik istedim italyadan. 6 aylık verdiler. bir daha ki sefere bir senelik alırsınız dediler.

e-book piyasasinda pek fazla yenilik olmuyor. Hatta pazar küçüldükçe alternatif modelleri iptal ederek cihazları tektipleştirmeye başladılar. Yakın zamanda renkli e-mürekkep falan beklemeyorsan gerek yok bence.

kobo glo tavsiye ederim

ipad air ile de gayet güzel ebook okunuyor.
o ihtimali de düşünebilirsiniz.

pdf'leri e-ink konforuyla rahat rahat geniş geniş okumak istiyorum, ipad ya da diğer küçük okuyucular işimi görmüyor ki hali hazırda kindle 4 kullanıyorum.

bu yeni alacağım cihaz daha çok ders kitapları ve dergiler için.

john wick

dizi: fringe,arrow

run all night

film:

shoot em up
running scared

dizi spartacus
film crank

Lost Highway

dizi olarak spartacus ve banshee.

shoot'em up +1 3 aylık aksiyon ihtiyacını karşılar.

mad max vizyondaki

buffy the vampire slayer.
eski; ama izleniyor arada yine.

film:

kingsman: the secret service

orospu çocuğu işte

sigortasız çalıştırdı diye direkt şikayet et.
Ayrıca şahit bul onlarda tanıklık etsin ceza gelsin.

1 gün bile çalışsa maaşını vermek zorunda

18 yasindan kucuk oldugu icin alacagi ucret zaten iki gun icin 36 lira filan eder bunun icin de kendinizi yormaya degmez bence ama vermesi gerekirdi tabi.bilindik bi magaza mi ?

bence ihbar edin direkt, hiç uğraşmayın. görsün gününü. 2 günlük parayı bile çok görmüş madem.

ayrıca hukukçu olmadığınız halde "hukukçuyum", sgk çalışanı olmadığınız halde "sgk'da çalışıyorum" demeyin. haklarınızı zaten biliyorsunuz. adamın yaptığının kanuna aykırı olduğunu da biliyorsunuz. yalan söyleyip haklıyken haksız durumuna düşmeyin.

1200+yemek parası diye anlaşmış. 1500 yapıyor, o da günlük 50 liraya geliyor işte.

100 lira da çocuğu mutlu edebilecek bir rakam, zaten 20 lira bile olsa gider uğraşırım herifin yanına kâr kalmasın.

Ihbar edin mutlaka. böyle şeylere tenezzul etmesin bir daha

ihbar edin. bir gün de çalışsa o maaşı vermek lazım.
ik'da staj yaptım bir gün gelipişi ağır bırakan herkes için banka hesabı açıldı, hepsnin bir günlük maaşları yattı.
sigortasız işçi diye şikayet edersen iyice büyük cezalar alırlar alsında zaten.

sgkya işkura maliyeye her kuruma tek tek şikayet edeceğim diyerek parayı al, sonra da gidip şikayet et. hatta sigortasız işçi çalıştırdığını bildiğin her yeri şikayet et, kardeşinin de sigortasız çalıştırılmasına izin verme. insanlar ne kadar rahat ya, sgksız adam alıyor, hak edişini de ödemiyor. yedikleri lokma boğazlarından nasıl geçiyor anlamıyorum.

ihbar et

aslında ihbar da pek işe yaramıyor. 30 kişinin çalıştığı bir firmadayım, eski işçilerden biri sigortasız işçi çalıştırıldığı ve maaşların olduğundan düşük gösterildiğine dair ihbarda bulunmuş, sgk'dan gelip inceleme yaptılar ve bir şey çıkmadı. hatta sigortasız biri(15 gün önce işe girmişti) olmasına rağmen insiyatif kullanıp işlem yapmadılar.

ama ben yinede ihbarda bulunacağım, en azından gözleri korksun.

kardeşinizin 2 günlük süreçte işe adapte olarak tam maaşı hak edecek şekilde çalıştığını düşünüyorsanız hakkınızı sonuna kadar arayın. önceden tecrübesi varsa, 2 gün boyunca orada yapması gereken işleri yaptıysa yani. ama o 2 gün sürede zaten yeni olduğu için anlayışlı davrandılarsa, çok iş yaptırmadan işleyişi anlattılarsa sadece bence bir daha düşünün o parayı hak etti mi, etmedi mi?

Şikayet et .dünya yıkılsa hak, haktır zayi olmaz. İnsan bari 16 yaşında birine hem de bir kıza , morali düzelsin ,iş hayatına şimdiden tutunsun ,emeğin karşılığının sevincini yaşasın diye seve seve verir. deneme süresi içerisinde ücret verilmez diye bir beyinsizlik olur mu ?

activities için workshops kullanabilirsin

events de konuşmalar tarzında olacak ise talks falan diyebilrisin.

edit: nasıl kıçımdan anlamışsam :) türkçesini istiyormuş

event için organizasyon denebilir.

activity için ise aktivite veya faaliyet demek yeterli.

event etkinlik
activities faaliyet

ulaşım zor tabiki
yangın ve deprem anında kaçışın imkanı yok
sokaktan geçen iki karı kız keseyim desen göremezsin
arabayı çaldılar mı çırptılar mı alarmı da duyamazsın
mahallede olay olsa haberin olmaz
çok rüzgar yapar soğuk gelir duvarlardan fenaa üşütürsün
otomatik çalışmayınca aşağıya inip kapıyı açmak zaman alır

bence bulaşma..
tut şöyle 2. kattan falan götün yere yakın olsun.

hiç bi problem olmaz, yükseklik korkun yoksa nefis manzara izlersin özellikle yağmurda karda. sadece taşınmadan pencereleri ve kollarının iyi çalşıtığını kontrol et, sadece onlarda sıkıntı varsa hayat zorlaşır.

öyle bi rezidansın olduğu yerde zaten mahalle olmaz, muhtemelen arabayı da kafana göre park edemezsin otoparkı vardır, rüzgar ve soğuk için de bizahmet yalıtımı vardır, karı kız için interneti de kullanabilirsin yahut dışarı çıkabilirsin :{

ben 15. katta oturuyorum, 20 küsür katlıda. hiç bir sorun olmaz devam. yardırayın dediği gibi camı kapısı iyi olsun yeter.

o binanın yük asansörü falan vardır, taşınması da çok kolay olur.

kapı çalarsa ve otomat bozuksa... ashahah.
pardon abi, yalıtım evet.

otomat bozuksa anahtarı camdan atıverirsin ama tutmaya çalışırsa ya da kafasına denk gelirse delip geçer muhtemelen. tehlikeli biraz...

taksimetre ile çalışıyor zaten ne kadarsa oradan sana onay gönderiyor sende telefonunda onay verince kredi kartından çekiliyor arabadan iniyorsun

bkm ekspres diye bir uygulama var ios ve android için. onu indir telefonuna. kredi kartını ya da banka kartını tanıt. ödemeyi cep telefonundan da yapabilirsin öyle. ben öyle yapıyorum.

anlayabiliyorlar hatta italyanca yı da anlayabiliyorlar.

Latin amerika ispanyolcası ispanyol ispanyolcasına oranla daha düzgün daha hatasız.
şili arjantin de "llama" mesela "şama" diye okunurken ispanya ve meksika'da "yama" diye okunuyor. bunun gibi farklar çok

yazı dilini rahat okuyup anlarlar. gramerde çok ufak farklılıklar olabiliyor. bazı kelimeler farklı olabiliyor. misal en çok bilineni; Vosotros (siz) İspanya'da kullanılır, Latin Amerika'da kullanılmaz, onun yerine Ustedes kullanılır, gibi..
ancak bu farklılıklar okuyup anlamalarına engel değil.

3- koc ailesinı ındırdıgı yok aile zaten karsı bu tur medyatık hareketlere. tum gazteleri tarat koc ailesının medyatık kac haberını bulacaksın?

1- beşiktaş taksim çevresi tinerci çok çarşı ürünleri vs giyip gezen tinerci de çok o bölgede. E ayrıca "kutu" diye tabir ettiğimiz yerde zamanında ot falan çok dönerdi. Bu oç'ları da kendince böyle yakıştırma yapıyorlar. Beşiktaş taraftarı daha çok halka yakın.

2- avrupa da yurtdışında böyle bir olay yok. Adam mankenle evli ne bekleniyor? Jardel'in karısına da çok dil uzatılmıştı. Buradan başka hiçbir yerde böyle şeyler sallanmıyor.

3- Aziz yıldırım nato'nun inşaat işlerini yapan firmanın sahibi. Güçlü adam Koç ailesi ile bir olayı yok. Ali Koç aziz'i sever ve fenerbahçe'yi de. Koç ailesi tutumu gereği futboldan uzak duruyor (ör beşiktaş'a çok destek verdiler ama yönetime girmediler rahmi koç büyük beşiktaşlıdır)
Sadece Ali Koç fenerbahçe de olmak istiyor. Aziz Yıldırım mahkemede aklanınca Ali Koç geçecek.

Soyadına uygun olan isimleri seviyorum ben aslında. Bide doğayla ilgili isimleri; Yağmur, Yaprak, Güneş vs gibi

elif koy.
çok güzel ve çok kibar bir isim.

elif olmadı hümeyra.

Yeğenimin adı İrem, siz de İrem koyun.
Çok güzel bir isim bence.

derin koyduk biz

Derin Duru Nehir Tutku

Defne Zeynep Leyla Eylül

Nazlı
Figen
Seçil
Elif
Ece

ablamın da kızı olacak. zeynep koyacaklar. ben kendi kızıma düşünüyodum o ismi :)

zeynep güzel isim. güçlü.

bu arada bu sene kız yılı diyolar. herkesin kızı oluyor.

Çisel
Başak
Berra
Öykü
Duru

derin koyan var arkadaş ya.

ne derin?
kuyu mu lan bu?
derinmiş.

Ferah

kesinlikle derin! şaşmayın derim

yapma volkan, yapma
sen git fadime hatçe falan koy kendi kızına.

@yapma volkan, gerçekten yapma..

derin çok güzel isim de bir tanıdıkları koyacakmış, o yüzden istemiyorlar.. yoksa derin olacağıdı bizim kızın ismi de.. ki cidden güzel bence de..

Duru koyun bence. ALLAH analı babalı büyütsün.

Sare?

tutku, selin, ela.

turkce karakterlerden uzak. yurtdisinda adini rahat soylerler.

Elvis

Ebru
Aylin
Gökçe

ecrin koymayin da...

elif ya da tuna diyorum

ablacım bir yeğenin olacak, itü sözlük ekşi sözlük ne varsa haberi var artık

elif, Zeynep +1

meryem
yaren

Gizem veya Melisa

zeynep(kendi adım)
hatta hep derim kendi adım olmasa kesin kızıma da koyardım bu ismi o kadar seviyorum aşslsls

kizsa da kizmasa da erkekse de: deniz ya da ozgur.

gülce

Elvin ismini çok seviyorum.

yiğen ne yahu. (bkz: yeğen)

Eda olsun.

Not: Ağustos doğumluyum, bıcır bıcırım .p

helen

derin koyma.

ileride çok acaip espriler yaparlar.

Seven

öykü

Meltem
Neslihan
Elif Ezgi
Gülsüm
Selen

konserve mamanın masrafının altından uzun vadede bezersiniz.
evde ciğer haşlayabilir yine haşlanmış bulgurla karıstırıp verebilirsiniz.
aç kalan hayvan ne kadar inat ederse etsin kuru mama yer. kuru mamaya alıştırmak istiorsanız aç bırakın , ağlamasına duygu sömürüsü yapmasına izin vermeyin kuru mama devamlı ulaşabileceği yerde dursun illa yer illa alışır.

www.temizmama.com

öncelikle tebrikler insaniyetinizden ötürü.
çok çeşitli tartışmalar var bu konuda, kimi de ev yemeklerinin daha katkısız ve sağlıklı olduğunu söylüyor.
proplan, hills aklıma gelen ilk markalar. deneme boylarını tedarik edip seveceği bir kuru mama tercih edebilirsiniz.

detaylara bakmayı unutma, fiyata neler dahil neler dahil değil ve ekstra ne ücretler talep edilecek gibi.

+Kişi başı 135 Euro kalan tur bedeli olup, rezervasyon esnasında acenteye ödenmesi gerekmektedir. (Kontenjanlar sınırlı sayıdadır. Rezervasyonun hızlı bir şekilde yapılması için tur bedelinin kısmı ön ödemesidir.)
+ Rezervasyon yapılıp onay verildikten sonra iptal, iade ve isim değişikliği yapılamamaktadır.
+Fırsat, 2-3 kişilik odada kişi başı konaklama fiyatıdır. Tek kişi konaklamalar için 180 Euro ekstra ücret ödenmesi gereklidir.
+ Otel vergisi olarak 35 Euro, rezervasyonda acenteye ödenir.
+• 30 Mayıs, 6-27 Haziran sezon dönem farkı Kişi başı 30 Euro, 14-21-28 Haziran, 1-3-4-5-29 -31Temmuz ayı, Ağustos Ayı, 4-5-6 Eylül sezon dönem farkı Kişi başı 95 Euro, 16-18-19 Temmuz (Ramazan Bayramı), 19-20 Eylül (Kurban Bayramı) tarihlerinde sezon dönem farkı 120 Euro olup rezervasyonda acenteye ödenir.
• 10-17-24-31 Ekim, 01-07-14-21-22-28 Kasım, 05-12-19 -20 Aralık 2015 tarihlerinde sezon dönem farkı yoktur.

o fiyatlara güzel planlanırsa sen kendi başına da tur yapabilirsin. belki hostelde falan kalırsın ama en azından zorunlu ekstraları sıfıra indirir güzelce gezersin :)

detaylrı hesaplayınca normal tur fiyatına gelmekte.
prontoya bak prag destinasyonunda onlar baya başarılı.

emir veriyorsun

kademeler var bu şekilde
2.80 e koyarsan emri hisse 2.80 olunca sistem tek tek hisse almaya başlar sıra sana gelince senin hisseni alır ama 2.85 te kalırsa hisseni alamaz belli bir süre sonra da emrin düşer.

3.30 şu an hissenin fiyatı yukarı ya da aşağıya emir verebilirsin. istersen 3.30 dan direkt alabilirsin
istersen bu hisse bugün biraz daha düşer yaa deyip aşağıdan emir verirsin ki yükseldiğinde maliyetin düşük olduğu için daha fazla kar edesin.

Her hisse senedinin bir tahtası var. Alış ve satış emirleri karşılıklı diziliyor. Alış en pahalıdan, en ucuza; satış da en ucuzdan en pahalıya.

3.30 aktif fiyat. O fiyattan emir verirsen, hemen gerçekleşir. Çünkü karşı tarafta satışta bekleyen en ucuz emir o.

2.80'den alış emri verirsen de, emrin pasife yazılır. Alış emirlerinin en altına. Fiyat oraya düşer ve tahtanın en ucuz satış emri 2.80 olursa, seninle birlikte o kademeden alış girenlerin emirleri sırayla gerçekleşmeye başlar, tabii ki karşıdan satış emri geldikçe.

saaat kaçta baktın?

@difdiringi normal işlem saatleri içinde. yarım saat önce mesela.

taban-tavan limitleridir belki de. hangi banka o da onemli! o limitler dahilinde emir verebilirsin ancak fiyat neyse ordan işlem yapar.

3.30'dan veya daha düşük bir fiyattan emir verme kısmını anladım. daha yüksek bir fiyattan (3.75 diyelim) alış yaptığımda da kağıdı 3.30'dan almış ve aynı zamanda da 3.75'ten de satış emri mi vermiş oldum?

alış emri verirsen o aralıklarda en uygun fiyattan alırsın, satış emri verirsen o aralıklarda en uygun fiyattan satarsın bu kadar basit.

1 günde InnereStadt'ı gezebilirsiniz.
Cafe Sachre de meşhur sachre yiyebilirsiniz 6€ civarında

onun dışında en ucuz kafeler tabiki mc donalds veya illy coffee shop'lar
1 yıl viyana da yaşadım metroya hiç para vermedim öğrenciydim tabiki de siz türklük yapıp para verin :)

InnereStadt'ı gezmek zaten 5-6 saati alacağından metroluk bir yer kalmıyor.
Schönbrunn'a gidebilirsin belki ancak parasız sadece bahçesi geziliyor.

bunun dışında en güzel tavsiyem. Hava çok güzeldir.
1 tane beyaz şarap alıp ucuza elde şarap yine InnereStadt'taki sokak müzisyenlerini dinlemek hele bir de hofburg sarayı önündeki çellist oradaysa müthiş keyifli oluyor :)

1516 cafenin birası acayip iyidir.

figlmüller'de bi şnitzel yenir yani, patates salatasıyla.

Birde ucuz hediyelik önerirseniz çok müteşekkir olucam.

Kunsthaus ve Hundertwasserhaus un olduğu bölgeye git,o evlerin falan fotoğrafını çekersin. han gibi bir şey var içinden hediyelik eşya da bulursun.ucuz olmayabilir ama

st. stephen's katedrali güzel,gezebilirsin. hem merkezde.

cafe central diye bir yer var tasarımı çok hoş ama pahalı olduğunu düşünüyorum.viyana'da ucuz bir yer bulmak zor.

ben olsam girerdim, ulusalcılar kopuyor gibi, zorunluluktan oy veren sosyalistler zaten hdp'ye verecek. chp nasıl 30'lara çıkacak bilmiyorum. (keşke çıksa)

bence girme :{

tahminim 26'dan aşağıya düşmez.

Karşı tarafın paraya ihtiyacı varsa gir bence. Sevaba girersin :)

gecen secimde 27.8 almis bir parti sonucta. ben olsam girmezdim.

CHP 25'in altına inmez. Tahminim en az 27-28 civarında oy alacağı yönünde. Çünkü şu ana kadar uzak ara seçim kampanyası en iyi olan parti ve insanlardan takdir toplamaya başladı.

%26'nın aşağıısına düşmez. %28 civarı bile çok yüksek ihtimal bence.
%30 top olur.

27,5 dan fazlası olmaz

Orana bağlı arkadasinla gireceksen bire ikidir değmez. Bire on beş falan olsa 20 tl bas derdim.

üst oyna bence

ülkeye bak amk

27 alır bence de girme

Hdp %11 veya üstü alırsa Zaten büyük süpriz olur. CHPninde %27 altında alması çok saçma.

airbnb.com

www.gobcn.com

1 hafta burada kalmıştım
çok güzeldi.

www.santjordihostels.com

tinder akar

Türkiye dışında her yerde aynı karşılığı yoktur. İngilizce çevirisi LLC.

"XYX, Ltd." olarak kullananlar da var, ikisi arasında teknik bir ayrım var mı diye merak ediyorum aslında.

limited zaten ingilizce :)
almanca da GMBH

Ltd ufak şirketler için olabilir LLC ise A.Ş. gibi düşün hisselerinin işlem görmesi gerekmektedir.
abd ltd kullanmıyor llc veya llp kullanıyor. İngiltere, avrupa kanada ltd kullanıyor.

@douchebag, bizde Inc.'nin tam karşılığı yok o zaman, öyle mi?

LTD

Öğrendiğim kadarıyla eğitim için ise dışarıda ne için eğitim ise oraya ait kabul yazısı kayıt ya da davetiye yeterli olacaktır.

Turistik amaçla vermiyorlar

Okulun ile konuş
okulundan rektörlük imzalı bir yazı ile gidersen harç ödemene gerek kalmaz onda da 2 yıllık falan alabilirsin en fazla. Genelde işte, Almanya'daki eğitim fuarına katılacak ya da X okuluna seminere gidecek vs gibi.

bi arkadaşım ikna etmişti okulu belge hazırlattı gitti aldı turistik olarak seyahat etti.

turistik de veriyorlar. ben geçen hafta yaptım oradan biliyorum. davet mektubu falan da gerekmiyor. amaç kısmına kültürel/ sosyal yaz kabul edeler. üniler arası farkediyor mu bilmiyorum.

akp'nin mhp ile kurmayacağı ne malum?

@yollarbenibekler o ihtimal tabii ki var da mhp kesinlikle kabul etmiyor diyelim. Varsayım üzerine konuşuyoruz şu anda. MHP akp ile koalisyonu kabul etmezse yeni hükümeti hdp mi belirler?

CHP+MHP koalisyonu olabilir.Bu da olmazsa evet HDP belirleyici olur.

@drako o durumda en çok oyu alan parti AKP olmasına rağmen hiç bir söz hakkı olmaz mı?

dışarıdan destekli azınlık hükümeti kurulabilir. Bir ihtimal.

CHP + MHP koalisyonu için HDP "Eğer seçim barajını kaldırırlarsa dışarıdan destek veririz" dedi. Dışarıdan destek de hükmet içinde yer almadan güven oylamasında oy lehte vermek demek.

akp mhp ya da hdp ile koalisyon kurur, mecliste sıkıştıkları bütün oylamalarda destek verdiler bunlar bakmayın ortamlarda atıp tuttuklarına.

AKP anayasayı değiştirmek istiyor mu? evet
HDP mevcut anayasaya karşı çıkıyor mu? evet
AKP başkanlık sistemi ile federal bir yapı istiyor mu? evet
HDP başkanlık sistemi istemese de federal bir yapı istiyor mu? evet
AKP barajı kaldırır mı? evet, darbeci günler zırvası ile kalkar

AKP + HDP koalisyonu kesin.
Mevcut yapıda da çoğu aşiret lideri AKP ya da HDP den girdi.

PIXresizer

photo magician var bi de

o kadar kolay olsa bunu herkes 100.000'er 100.000'er yapmaz mi ? ;) alim satim arasindaki kur farkini da unutma

olmaz

bu islemler icin odeyecegin araci kurum masraflaridir. bu masraf sokaktaki doviz burosunda alisla satis arasindaki kur farki olarak girer, kur farkinin az oldugu online yatirim islemlerinde islem basina odenen -misal- 0.1% ya da sabit masraf olarak alinir.

bu olaya arbitraj denir. Sırf bu fırsattan para kazanmak için finansal şirketlerin über programları vardır. Sürekli dünya üzerinde arbitraj fırsatı ararlar. Yakaladıkları an emirleri girerler ve bu fırsat kaybolur. (kur değişikliği) yakalamak zordur. Eğer yakalarsan tabiki para kazanabilirsin.

1000 tl = 45710,1 Yen
45710,1 Yen = 335,1542 Euro
335,1542 Euro = 382,9472 USD
382,9472 USD = 998,7646 TL

:)

@croswell, hocam ordaki uydurma bi örnekti, bazı somut örnekler var +18 liraya kadar çıkıyor, belki fazlası da vardır yeterince araştırmadım henüz.

bu senin dediğine arbitraj,o 10 liraya da arbitraj karı deniyor.

önünde engel yok aslında ama döviz bürosunda yapsan bile hergün yapamazsın anlarlar ne yaptığını adamlara para kaybettiriyorsun sonuçta.internet üzerinden yapsan o 10 liranın 8 i işlem ücretine(alım-satım) ve gelir vergisine gider.1000 lirada 2 karın olur.

boşuna uğraşma yani bi akıllı sen değilsin.bu işlerle ilgilendiğim için biliyorum.

şimdi öncelikle bahsettiğin olaya arbitraj deniyor, yani fiyatlama farkından para kazanmaya. Eğer aynı anda her bir kurda doğru taraftan (tl satış yen alış kuru, yen satış - euro alış kuru vs.) işlem yapabilirsen gayet kâr edebilirsin. Ancak;

- Arbitraj her zaman var olmaz, saniyeliktir. Eğer oluşursa birileri bunu kullanır ve arbitraj ortadan kaybolur.
-İkincisi, baktığın kurlar şu an direk işlem yapabildiğin kurlar olmalı. Bloomberg HT'de, CNBCE'de dönen kurlarda örneğin USDTRY için işlem yaptığında para yarın hesabına geçer, EURTRY, USDJPY gibi kurlarda para 2 iş günü sonra hesabına geçer.

Özetle zor iş, ama oluru var:)

çok büyük paralarla yapsan olur da 1000 lira için katlanılan maliyetle 10 lira olur 2-3 lira. o zaman da değmez tabi.

arbitraj deniyor ona. kimse söylememiş ben söyleyeyim. arbitraj. arbitraj.

abitraj

Arbitraj, evet ama o dedigini pratikte yapamazsin. Bir sure deneyerek gorebilirsin.

www.imdb.com duygusaldır

(bkz: la science des reves)
(bkz: jules et jim)

(bkz: 8 femmes)
(bkz: ne le dis a personne)
(bkz: Leon) :)
(bkz: La Haine) siyah beyaz kült bir filmdir.
(bkz: Quatre étoiles)

@croswell romantik komedi olarak bana la haine mi öneriyosun:d leon da alakasız ama la haine!!:))))

www.imdb.com
(bkz: Les Amants du Pont-Neuf)

Biraz uzer ama guzel filmdir
(bkz: Poulet aux Prunes)

@zuritamarduk angel-a çook sevdiğim bi film woody allen filmlerini de severim ama midnight in paris ekstra güzeldir benim için. @herkes teşekkürler hepsini izleyeceğim.

Paris'te iki gün'ü izlemediyen bayılırsın. Bi de Le hérisson...

abicim 25 yaşında saç mı boyanır?

30 yaşındayım epey başladı bende. benimkisi genetik ama babamın saçları 2 günde bembeyaz olmuştu

benim hoşuma gidiyor biraz hayatı pek de "ski daşağına denk" yaşamadığını gösteriyor :)

erkeklere özel saç boyaları var, çok yakından takip etmedim süreci ama bir tanıdığımın boyadığını bile anlamamıştık. bence denemeye değer.

valla kendi aramızda saçını boyatan arkadaşlarımız ne muhabbetlere meze oluyorlar bilsen.

benim sakallarda başladı.. yaş 30. dökülmesin beyazlasın bence. saçına zarar verme bence.

3 numaraya vur gitsin. keller her götü eller deyip, ben sifira vurdururdum. takma kafana böyle seyleri.

Saçını boyama. Boya aşırı derecede kanserojen. Ve saçı inanılmaz derecede yıpratıyor.

boyat ama arkandan dalga geçileceğini bil. ben erkek olsam ve böyle radikal bir değişiklik yapacak olsam önce bir çevremi değiştirirdim. beyaz saçlı halimi bilenleri azaltırdım.
dayım bir kez boyattı hala dalga geçiyorzu ailecek, dışarıdakiler kim bilir neler dedi. anlaşılmayacak tonlama olmuyor dipten çıkıyor, birde eski halini biliyorlar.

Tabi ki de boya daha yaşın genç.
Bazı boyalar daha sonra da kullanılabiliyor ama genelinin açıldığı anda kullanılması gerekiyor ve saklama süresi yok.
Deriye temas edince iz bırakır ama cilt temizleyicilerle veya boya silmek için imal edilmiş özel bezlerle silince çıkıyor. Dert edilecek bir şey değil.

yaşım 30. saçımda yer yer beyazlar var. kesinlikle boyatmam. erkekte aralarda beyaz saçın daha karizmatik durduğunu düşünüyorum.

dökülme yoksa sorun yapma bence. kellik fena. ama beyaz saç iyidir.

aman ya boya gitsin, ama sadece beyaz kısımları boyama yamalı gibi olur. iyi bir yerde boyat, o sırada nasıl yaptıklarını gözlemle, ona göre sonra beğenirsen kendin yaparsın.

Boyarsanız beyazlarınız çoğalır benden söylemesi. Ayrıca istediğiniz kadar uğraşın 60'lık amcalarda durduğu gibi durmasın diye sizde de aynen o şekil duracak. Hele saçın tamamını boyamayınca iyice belli olacak. E saçın tamamını boyayınca da peruk gibi duracak.

Beyazlar seksidir, beyazlarınızla barışın.

palavra

hacı, kollarını iki yana açıyosun, tek ayak üstünde kalıyosun, el bileğine yakın yerden bastırıyorlar dengen bozuluyor.

sonra sana bu bilekliği takıyorlar, bu sefer çaktırmadan OMZUNA YAKIN YERDEN bastırıyorlar, dengen bozulmuyor. Tabi o karmaşada sen nerden bastırdıklarına dikkat etmiyosun.

Sonra da vay amk ne biçim dengeli oldum diyosun.

bohemian rhapsody ..
yok
dunning kruger etkisi ...
yok
plasebo etkisi
hah bu :)

Gavat ile beraber en sevdigim lakap keriz. Bu tipler de keriz aynen.

olay tamamen kas hafızası ile alakalı
yani takmasan da oluyor :)

bir zamanlar da içinde mıknatıs olan stress bilezikleri vardı, daha sonra stress topları çıktı, sürekli olarak manyetizma ile ilgili uyduruk bir şeyler yapıp placebo etkisi ile keriz silkme yöntemi olarak görüyorum bunları.

Bir boka yaradığı yok, zaten kendileri de bir süre sonra itiraf etmek zorunda kalmıştı bu durumu:

news.discovery.com

Evet, aynen öyle. Ufak miktarlar olduğu için alması da kolay oluyordur.

Bu işin ustası Jet Fadıl ama o daha yüksek miktarlara yapıyor bu işi.

bu olayın bilimsel bir ismi vardı, sevgilim bahsedince cok sasirmistim. ve almanya'da yasal ve standartlari olan ve kendi konseptinde satıs yaptıklari magazalari olan bi sektormus.
hastalık hastalarinin psikolojine oynuyorlarmis bu sekilde, mesela bir surup sisesi aromalandirilmis suyu içip iyilestigini soyleyen insan o kadar fazlaymis ki.

www.shuziqi.com bu işi başlatan ve bu işin gerçeği shuzi'dir. geri kalanı yalan, dolan ve kolpadır. shuzi, türkiye'de yok. keza fiyatları da 100$-200$ civarında. tiger woods'un kolunda görmüştüm bunu.

avustralyada zorunlu basın açıklaması yapmak zorunda kaldılar mahkemedede kaybedip. hiç bir bilimsel dayanağa dayanmıyor dediklerimiz dediler.

amaç keriz silkelemek ise "cinsel güç", "performans" ve benzeri noktalardan ilerlemek 10x sonuç verir. Güç bilekliği dolandıcılığı 10 yıl öncede kaldı. Hala alan mal vardır elbette ama toplumun en alt zeka seviyesine göre değil ortalama zeka seviyesine göre yapılır bu işler.

Yakıt tasarruf cihazı bunun bir benzeri. Her umut bir ii kapısı işte.

+1

Hep öyle.

festivallerde tuvalet iptal, ama düz grup konserleri filan varken öyle bir sıkıntı olmuyor.

hep böyle leş
dışarı çıkıp hemen arkada bulunan maçka parkındaki Sağlık AŞ tuvaletini kullanmak daha mantıklı ama epey sıra oluyor orada da.

Erkek için mantıklı bir yer olmuyor da kızlar için daha iyi orası.

(bkz: yav he he )

o rotasını çizenlerin %5'ten az bir kısmı rotada kalabilecek onların da %80'i ne kadar boktan bir rotada olduklarını farkedip yeni rota çizme peşine düşecek.

sen yine planla mba'ini (ki mba için 3-4 yıllık iş tecrübesi gerek en az) ya da lisansütü masterını falan zarar gelmez.

Ben yapmayi sevmiyorum çunku yasamadan bilemiyorum hic bi seyi. Yani 0 planli olmak sikinti veriyo bana daha cok. Yapmak istedigimi dusundugum bi kac sey var ama bilmiyorum yine de.

insanlar bence de biraz ezbere yaşıyor... birbirinn taklidi çoğu hayat... çoğumuz asıl istediğimizi yapmıyoruz da, önümüze sunulanı, lanse edileni, pazarlananı yapmak durumunda kalıyoruz...
galiba biraz daha sakin olunmalı. hiçbir şey kaçmıyor esasen.

bazi insanlar kariyer konusunda hirsli olup belirli yerlere gelmek icin cabaliyorlar. Bunun icin de bir rota kurmadan olmaz tabi ki. hedefin icin neler gerekli bunlari belirleyip bunlari gidermeye calismak bence normal. bazisi bunu gercekten yapmaya calisir bazi insanlar da bunlari taklit edip oyle hedefleri varmis gibi gostermeye calisir.

ben mesela bes sene sonra su konumda olmam lazim diye cikmadim yola. isimi dogru yapmaya calistim. kendimi yeterli gordugum zamanlarda beni ileriye tasiyacagini inandigim seyleri yaptim. bir yonetici unvanim yok ama kendimi basarili goruyorum. aslinda bu da goreceli bir sey.

Taksiye binersen max 10 tl yazar
ido önünden ataköy e giden otobüslerde geçiyor onlara da binebilirsin

kadıköyden metrobüsle şirinevler durağında inerseniz yürüme mesafesinde.

Millet sezonu açtı her yerde girilir
Ilıca soğuktur
Paşa Limanı da soğuk sanırım ama girilir
ek olarak aya yorgi de zaten beach'ler açıldı.

En sicak Ilica'da, en soguk Fun Beach'te oluyor diye biliyordum?

(bkz: join.me )
(bkz: skype)

skype diye bişey var hiç duydun mu

join.me tam istediğim çözüm oldu. elinize sağlık

Word+excel+outlook üzerinden yapabiliyorsun.

word'te metin yaratıyorsun excel den mailleri alıyorsun burada isme özel de gönderebilirsin hazırladıktan sonra tek tek yolluyor. Attach etmek istersen de ayrıca bir program var.

bunlarla uğraşmam diyorsan
creamail var

(bkz: mail merge)

çok kısa süre deneme olarak kullandım. gerçekçi tabi ama henüz yeni bir teknoloji bu. göz açısında görebiliyorsun tam olarak dürbün gibi bir düzlemde değil.

Oculus Rift'i en son modellemeleriyle vs. hem öncesi hem sonrası test etmiş biriyim.
Kaliteli bir uygulamayla, insanı ters düz edecek birşey..
Hele bir korku uygulaması denedim, "allah" dedirtti..

En kötü grafikli roller coaster uygulaması bile ayakta dururken dengemi kaybetmemi sağlamıştı.

Tamamen 360 derece görüş açınız var. Hele yeni eklentilerle alçaklık yükseklik algılama da geliyor.
Yüksek görüntü kalitesiyle olduğunuz yerde kafayı sağa sola çevirirken farklı bir yeryemiş hissini aynen yaşıyorsunuz.

Şimdi bi google cardboard sipariş verdim böyle oculus gibi kafaya takmalı. Onu test eden var mı? Yüksek çöezünürlüklü telefon + güzel ses ile nasıl oluyor?

normal görür gibi görüyorsun bir fark yok tabi çevre animasyon o ayrı yani gerçek görüntülerle denemedim

mesela roller coaster'da aşağıya doğru inerken yediğin G kuvvetini hissediyorsun direkt.

gercekci degil ancak mekan degisimi, derinlik ve hareket kavrami, tilt actionlar, gayet hissediliyor, refleksler görüntüye tepki veriyor, bir yerin altindan gecerken kaykiliyor ya da ters yöne yatip düsmemeye calisiyorsun. ama...

yürümeli korku vs gibi oyunlar o efekti yaratmiyor, cünkü hareketi hissetmiyorsun. rollercoaster flying vs cok daha icinde hissettiriyorken, o dedigim kontrolörlü oyunlarda tek saga sola bakmakla yetiniyorsun, sende ayni etkiyi yaratmiyor. (elbette korkutmaya vs cok ideal, ben ama hareketi hissettirememesini söylüyorum.)

bu dediklerim oculus riftin su son cikandan önceki versiyonu icin.

google cardboard sacma, beni pek sevdiremedi.

ikisi de mide bulandirabiliyor ve bolca göz yoruyor.

samsung gear v omni vs gibi baska seyler kullanmadim.

edit:direkt baltali ilahlik yapmisim ama cardboardi sevmeme nedenim gözü daha yormasiydi.

not etmekte fayda var, aktif gözlük olmadigi sürece ben 3d bir sey seyredemeyen seyrederken aglayan biriyim, yasariyor yani. oculus da deniz tutmasi yapabiliyor bazi insanlarda. (pewdiepie) seni pek rahatsiz da etmeyebilir.

ben yurtdışında bi gaming fuarında denemiştim. baya sağlam bir şey. böyle uzayda savaşıyodum. aşağı bakınca kendi vücudunu görüyosun. arkaya bakınca uzay aracının motorunu görüyosun falan çok enterasan bi olay. benim başım dönmüştü ama 5 dk oynayınca. alışmak lazım her halde.

Etkinlik, mice, toplantı veya tur yapan seyahat acentelerine başvur. Operasyonlarda görev alırsın ileride de beğenir devam edersen güzel bir kariyer edinirsin.

nereli olduğuna ve eğitim geçmişine bağlı olarak kendi ana dilinde dil eğitimi verebilir belki.
bunun dışında mısır çarşısı, kapalı çarşı gibi yerlerde talebe göre iş bulunabiliyor.

1 senede gramer + 1 sene de spoken dersleri ya da yurtdışı = 2 senede

bulunduğun ortamda ne kadar yoğun ingilizce konuşulduğuyla bağlı olarak, türkiyede haftasonları sabahtan akşama 5 sene kursa gitsen öğrenemeyebilirsin, yurt dışında 6 ay dil kursu ve yaşayarak takla attırabilirsin, kendini bunun neresinde konumlandırabiliyorsan

2 senede öğrenirsin ama kullanmazan 6 ayda unutursun.

kursla iyi İngilizce öğrenebilen birini görmedim. özel ders ile çabana bağlı olarak 6 ay civarı sürer.

grameri kapmak çok uzun sürmez yoğun çalışarak 6 ayda roman okunacak seviye gelinir.
bol bol writing yapmak lazım sonrasında mesela benim berbattır.
speaking im çok iyidir yani anlayacağın tam bir kapalıçarşı esnafıyım.

speaking'i yurtdışında 1 sene + erasmus ofisiydi aisecti falan okulda çok yoğun konuşarak edindim.
Buna rağmen işimde yoğunlukla kullansam da belli kalıplar dışına çıkamıyorum ve unutuyorum.

yurtdışına kesin git
gidemiyorsan ünideysen erasmus, aisec işlerine sar
üniden mezun olduysan couchsurfing buluşmaları var özellikle speaking geliştirmek için onlara git
onlara da zamanın yoksa busuu.com livemocha babel.com duolingo.com gibi sitelerden arkadaşlar edin ve onlarla konuş.

isteyince zor olmuyor.

oncelikle diyanet isleri bakanlik degil, direkt basbakanliga bagli kendi tuzel kisiligi bile olmayan bir kurum.
onun haricinde diyosan genelde kiliseler bagimsiz olur mesela hiristiyan agirlikli gelismis ulkelerden soz edersek.

Batıda gelişmiş ülkelerde daha ağırı bile var.
Bağımsız kliseler adeta lobş şirketleri gibi çalışıyor.

benim bildiğim devlete ait bir kurum yok çoğunda. düzenleyen kanunlar var ama devlet ait din kurumu yok.

bildiğim bu kapsamda yok. fakat diyanet'in çok çok önemli bir vazifesi var türkiye'de. orta doğu'da sık sık islami olduğunu iddia eden büyük-küçük terör örgütlerinin ortaya çıkmasının sebebi, dini başıboş bırakmış olmaları. öyle olunca, her ufak caminin hocası, kendi müridlerini topluyor; oradan güç devşirip, iktidar odağı haline gelmeye çalışıyor. bunun için dini eğip-bükmekten; yeniden yorumlamaktan hiç çekinmiyor. birbiriyle rekabet halinde olan bu 'tarikatlar' daha köktenci kim yarışına başlıyor (zira iktidarı kutsala bağlayınca, marjinalleştikçe, ılımlı olan cazibesini kaybediyor).

durumu gözünde canlandırabilmen için: biraz 1900'lerin başında sağın yükselişini hayal edebilirsin (ülkeyi ben daha çok seviyorum kavgası). bir diğer örnek de holiganlık (takımımı en çok ben severim kavgaları). insan denen canlının, ait olma hissine çok ihtiyacı var. dolayısıyla din öyle bir vazife görüyor, kaygının olduğu yerde.

tarikatlar bizde de var ama düşün ki devlet bu kadar kontrol altında tutmasa, onlar da eskaza tehlikeli bir şeyhe denk gelip, birer silahlı güç odağına dönüşmeye çalışabilir. normal çalışan bir hücrenin, yanlış dna sentezi ile kanser hücresine dönüşme ihtimali gibi.

çok cevap gibi olmadı ama arka planı budur işin.

krysrn +1

türkiye'de bağımsız kilise tarzı yapılanmalar olursa sağlam radikalizm döner. en azından şu an kontrol altında.
ama şu var diyanet bu sıralar din-devlet ayrımının dışına çıkıyor, konumunu bilmesi lazım. iki ucu bilmemne işte bu konu.

devletlerin kurumsal yapısında bakanlık, başkanlık vb. dini bir yapı olmasa da, dini toplulukların, cemaatlerin kurumsal olarak tanınırlığı var.

genellikle tabi kiliseler oluyor bu. çeşitli eğitim, kültür, sosyal hizmet vs. alanlarında doğrudan faaliyet gösterebilme imkanları var. direk kiliseye bağlı okullar filan.

türkiye'de bir dini cemaatin filan, resmi olarak ''cemaat'' sıfatı ile, bu tip faaliyetlerde bulunması engellenmek için diyanet işleri başkanlığı kuruluyor zaten. (ha uygulamada tartışılır ama en azından diyanetin kuruluş gerekçesinde bu var)

avrupa da durum daha vahim aslında
kiliseler bağımsız ve her doğan kiliseye vergi ile direkt bağlı ister müslüman ol ister ateist kiliseye vergi veriyorsun.

bundan çıkma hakkın var tabi ki 18 yaşından sonra dava açabiliyorsun
ancak çıkınca kilisede evlenememe gibi çocuğunu vaftiz edememe gibi olaylar var :)

@croswell Yanlis biliyorsun + soyledigin celiskili. Avrupa'da(neresindeyse artik) sanki insanlar dogduklarindan itibaren 18 sene boyunca kiliseye vergi vermek zorundaymis gibi anlatmissin. Halbuki aslina suradan bakilabilir: en.wikipedia.org

Kisacasi kimi ulkelerde sadece belli dini organizasyonlar bu vergiyi topluyor, kimisinde devlet kendisi topluyor ve ilgili coktan secenekli(hangisini sectiysen) kurumlara dagitiyor (hinduysan hindulara gidiyor paran, katoliksen katoliklere) veya para devletin kendisine kaliyor(dini gruplara uye degilsen ve ulkende boyle bir uygulama varsa) veya ateistsen kilise vergisi vermiyorsun.

Diyanetin avrupali karsiligini bulmak da zor, belki en yakini Church of England'dir. Ama bizimki gibi mantiken her dini temsil etmesi gereken bir kurumun, bir dinin sadece tek bir mezhebinin kurallarina gore isler yapmasi, digerlerini dinden saymamasi kabul edilemez, bunun yerine 6000 cemaatimiz olsun daha iyi, en azindan kendi iclerinde para toplar ne yaparlarsa yaparlar -ki bugun bile 1000 tane seyh su bu vardir. Su anki durumda, croswell'in guya avrupada varmis gibi anlattigi sistem Turkiye'de var. Ister ateist ol ister mormon, verdigin vergi Sunnilere yariyor sadece ve sadece. Ustelik bu toplanan paranin nasil carcur edildigi de ortada.

Cumhuriyetin devletin dini yoktur deyip mezhepcilik yapmasi o zamankilerin halt yemesi, bence ulkedeki ahlaksizliklarin onemli bir sebebi.

Yari-avrupali geldi; @croswell'in soyledikleri gercekdisi. Hatta bir kismiyla Turkiye'yi anlatiyor.

Soruyada cevap vereyim, yok. Church of England, bazi anayasalarda devlet dini vb ibareler var. Ancak bunlar tamamen sekli ve gecmise yonelik saygidan kaynaklaniyor. Bu kurum ve cesitli ibareler olsa bile, gercek anlamda laikler. Yani tek bir mezhebin otekiler ustunde ve devlet nezdinde yaptirim gucu yok.

Sorunun cevabi biraz "devlet" sozcugunden ne anladigina bagli. Devlet cok kabaca belli sinirlar icinde yasayan, bir arada olma iradesindeki insanlarin, bireysel ya da kucuk topluluklar halinde hayata geciremeyecekleri, cogunlugun yararina ve gerekli isler yapmak icin varolan bir kurum. sinirlarin savunulmasi, yol yapmak gibi isler bunlara guzel ornekler. devlet bu isleri yapabilmek icin senin gelirinin ya da emeginin bir kismini vergi olarak aliyor. bu islerin gorulmesini sagliyor. bu idealde tabi.

turkiye'yi dusunursen bu ulke sinirlari icinde farkli milliyetten, farkli dinlerden, farkli irklardan insanlar var. devlet bunlarin hepsinden vergi aliyor. yol yaptigi zaman bunlarin hepsi faydalaniyor. ulke sinirlarini korudugu zaman bundan hepsi faydalaniyor. bunlar arasinda anlasmazliklar oldugu zaman aralardaki anlasmazliklari karmasa olmadan, mahkemede cozmeye calisiyor. bundan da herkes faydalaniyor. bu dediklerim de teoride tabi.

simdi turkiye gibi farkli dinlerden insanlarin yasadigi bir ulkede, sen butun dinlerden, musluman, hiristiyan, musevi, ateist, budist hepsinden para toplayip bunlarin yalnizca birisine hizmet eden bir kurum kuramazsin. ya hic birisi icin boyle bir kurum kurmayacaksin ya da hepsine benzer hizmetler saglayacaksin. boyle yaptigin zaman musevi vatandas gelir derki "haci sen benim parami aliyorsun, karsiliginda bana hizmet saglamiyorsun". ustelik turkiye'de boyle bir kurumun basindaki adam abuk subuk aciklamalari ile cogunlugun uyesi oldugu inancin diger inanclar uzerinde daha ustun oldugunu, yine cogunluk olmayan inanclarin inananlarinin da cogunlugun inancinin kurallarina gore yasamasi gerektigini savunan aciklamalar yaptiriyorsun ya da yapmasina izin veriyorsun; aha iste bu muz cumhuriyetliginin gostergesidir.

daha fazla uzatmadan toplamaya calisayim. diyanet turkiye'de devletin din uzerindeki denetimini saglamak icin, yeni kurulan devlette, cahil insanlarin dini kullanip guc elde etmeye calisanlarin guc elde edip, ulkenin altini oymamasi icin kurulmus bir organizma. yerine gore etkin bir arac. ancak devletin kendisi dini kullanip guc elde edenlerin elinde olunca bu muhteremlerin konumunu saglamlastirmaya yarayan bir seye donusuyor. yine uzamaya basladi, dogrudan soruya cevap vereyim; adam gibi demokrasilerde vatandasin hepsinin vergisi ile, vatandaslarin arasindaki bir etnik, dini, irk topluluguna hizmet veren kurum olmaz. muz cumhuriyetlerinde olur.

hibesiz olarak gidebilirsin herhangi bir şey gerekmiyor.

oryantasyon da bir şey anlatılmıyor zaten onu geç.

Kayıt dönemi başlıyor ilgili okulun contact kişi bilgilerini al sor.
Sana evrakları yolluyorsun, doldurup UPS ile falan yolluyorsun karşıya sonra ders seçme olayları başlıyor

önce derslerini gitmeden seçiyorsun eşliyorsun buradaki derslerine göre ancak orada dersler açılınca tekrar dğeiştiriyorsun falan

saçma sapan bir sürü iş :)

şimdi bürokrasi kısmı. hay yeter ya diyebileceğin bir kısım.

geçen yıl temmuz'da gittim rodos'a

başvurdum 3 günde çıktı vize 2 aylık verdiler gitmeden 20 gün önce başvursan yeterli.
Belge toplamakta bir şey yok pasaport varsa 1 günde hallediyorsun zaten hepsini internetten çıktı alıyorsun bir de sigorta işi var işte 70-80 tl
Bankada param vardı yaklaşık 10bin tl ama göstermeyip giden de oldu.

o dosyayı bulamıyorum malesef =(

ps4

her türlü pc diyorum. ben 2 sene önce 2000 liraya almıştım laptopımı ve bugüne kadar oynayamadığım oyun çıkmadı. inanır mısın hayatım boyunca bir adet oyuna bir kuruş para vermiş de değilim. korsan oyun hızını hiç kesmeden oynanıyor. ha korsan oynamam diyorsan bile ps'dan ucuza oynarsın emin ol. ayrıca dota 2, cs:go, quake live gibi oyunları oynayamayacaksın ki ben bugün ölmekten korkuyorsam bir daha dota oynayamayacağım diye korkuyorum :)
konsollar şu an için bile çok yetersiz. oyun için hala pc diyorum.
ayrıca steam, origin gibi güzel politika yürüten şirketler varken tek bir oyuna 200 lira vermek bana makul gelmiyor.
O dediğin rakam pc için çok ama bir süre daha pc için araştırma yap. Güzel bi laptop bulursun.

ps4

pc

bilgisayarınız, işiniz veya okulunuz ile ilgili işleri yürütebiliyorsa, bence ps4.

bilgisayar hala is goruyorsa oyun icin ps4 derim

Daha önce ps oynadıysan ps4 al. Bundan 5 yıl sonra şuan alacqğın laptopta hiçbir güncel oyun oynayamayacaksın ama ps4 hepsini sorunsuz oynatabilecek.

açıkcası öyle de oldu
5 yıl önce de f/p en iyi aleti aldım ama 3 sene sonra oyun oynayamamaya başladım

şimdi dota2 lol csgo oynuyorum zaten bunları çok seviyorum ancak gtav ac unity falan oynayamıyorum için gidiyor :(

yine laptop alıcam 2-3 sene sonra upgrade edilmeyecek yine aynı problemler olacak.

Ayrıca artık single oyun da oynanmıyor diablo 3 için para veriyorsun hem pc de hem ps4'te mantığı kalmıyor.

oyun oynayacağım diyorsan tabiki de ps4. ayrıca oyunlar pahalı değil, oyun başı 10-15 liraya oyun oynamak mümkün, oynuyorum da. eğer alırsan detaylıca paylaşabilirim yöntemi. bilinen ve yüzlerce kişi tarafından uygulanan bir yöntem zaten.

aynı ikilemde kalmış biri olarak kesinlikle ps4 diyorum. daha iki gün önce aldım, sanki ayrı bir dünyaya girmiş gibi oldum. aşırı memnunum keşke daha önce alsaydım.

bilgisayar alsan dedikleri gibi iki sene sonra değerini yitirmiş olacak. benim şu an bir beş sene kafam rahat. ayrıca ps4'de de tarayıcı var ki şu hali ile benim için bilgisayardan bir farkı kalmıyor.

samimi ve tüm içtenliğimle söylüyorum ki sktir et

xperia z aldım sırf ithalatçı olmasın diye piyasada 1400 tl ye bulmama rağmen gittim 1800 TL ye 1 sene sonra kendiliğinden camı çatladı kullanıcı hatası dediler yapmadılar.

Kız arkadaşıma bizdehesapli.com dan aldık. Gelen garanti belgesinde siirt'te (muhtelen kaçak göçek iş yapan bir yer) firmanın adı yazıyordu 2 senedir sapasağlam kullanıyor.

yani zaten sen gidip çok sikko bi yerden almadıktan sonra sorun olmaz. geri kalan tüm problemlerde de kullanıcı hatası diyorlar.

en ucuz neresiyse oradan al.

Sony subwoofer almistim. Bozuk cikti. Servis kontrol etti ve yenisini gonderdi. Aletin garanti belgesini falan da gondermemistim. Ben de bana satan adamlara "ayarlayin garanti belgesini ve servise gonderin" dedim. Sorunsuz bir sekilde is cozuldu. Ben sahsen memnun kaldim.

link var mi?

yurt gibi düşün, her katta ortak banyo-tuvalet işte.

katta bi tane banyo olur herkes onu kullanır.
Hostellerde böyledir zaten.

satış anlatılmaz yaşanır =)

şaka biyana çok ambiyane tabirle ananı boyayıp babana kız diye satıyor olman gerek. kendime uygun bu diyorsan kendin gibi olman yeterli olacaktır.

stajyerlik için mi başvuruyorsunuz? yoksa iş için mi? satış departmanında "satış elemanı" pozisyonu için mi başvuruyorsunuz? "pazarlama" pozisyonu için mi?

satış elemanı isen çok basit bir görev tanımın var satış yapacaksın. mülakatta role-play yapılır genelde. ik'cı müşteridir sen de satışçısındır. işte müşterinin sıkıntılı bir isteği vardır. sen bunu çözmeye çalışırsın aynı zamanda müşteriyi kaybetmemeye. ya da eski bir numara da ikcı sana bi kalem verir ve "bana bu kalemi satmaya çalış" der. ya da sana hiç bir özelliği olmayan kara bi kutu verir. bunu bana satmaya çalış der. bu tarz şeyler.

ik'cı sana kalem verip bana bu kalemi satmaya çalış derse önüne kağıt çıkarıp kağıda ismini yazmasını iste ;)

(bkz: arbitraj)

En son çeyrek altında 5 tl fazladan komisyon aldılar kk için.
bozarken de aynı fiyatlara bozarsın altında fazla zarar olmaz alış-satış makası en dar olan enstürman çünkü.

her türlü kredi kartına faiz ödemekten daha iyidir diye düşünüyorum da yine de onun ayarlamasını yapmışlardır kesin.

arkadaşlar yani kuyumcudan alacağım altını bankada bozdurup anında parayı alabilir miyim? eğer böyle birşey varsa kuyumcularda bozdurmakla uğraşmam.

Geçen burda bi arkadaş duyuru açmıştı bunla ilgini. 60 tl kaybeymiş.

www.eksiduyuru.com

Arkadaşlar sanırım gram altında en avantajlı alım yapan bankalardan birisi kuveyt türkmüş. kredi kartıyla kuyumcudan alıp bankada bozduracağım. zararım 5-10 tl arası görünüyor şuan daha fazlası olmaz inşallah.

bilgisi olanlar varsa aydınlatırsa sevinirim.

bu yaz rodos'taydım
5 gün kaldım yedim içtim gezdim araba kiraladık 3 gün falan toplamda dönüşte duty freelerde aldığım içkiler dahil (150€ bunlar tuttu) 1500 tl para harcadım

Turla gidersen rodos çok içinde kalır yalnız 3 gün geçirmek için ideal.

Vizeyle uğraşmak istemiyorsanız ve denize girmek istiyorsanız Budva, deniz önemli değilse Belgrad. Çok eğlenirsiniz.
Yunan adalarına gemi turları yaşlı dolu. Tek ada turları Rodos ya da Girit olabilir, olmadı Selanik Kavala ve yakınlardaki Halkidiki, Thassos gibi yerlere uğrayan turlar var. Yine yakın yerler. Deniz ve eğlence için Bulgaristan Varna, Sunny Beach falan olabilir, bunların da turları var.
Onun dışında dünyanın geri kalanı var tabii, hepsini saymak zor.

ben de rodostaydım. diğer bütün adaları sallayıp rodosta en az 5 gün olacak şekilde bir tatili tavsiye edebilirim. tekrar gidilebilesi yüksek bir ada. diğer tur adaları hep ufak tefek yerler.

yok

Zincirlikuyuya metrobüs ile git sonra ordan 36L'ye bin 20 dakika kısalıyor yol.

bahsettiğin yol en kısa olanı.

ben hergun gidiyorum.

en hizli: metrobus > mecidiyekoy > metro seyrantepe > ring otobus
en rahati: metro > yenikapi > seyrantepe > ring otobus.

Alejandro Gonzalez inarritu ve Guillermo del Toro nun tüm filmleri :)
(bkz: Y tu mama tambien) mutlaka izle
(bkz: Sin nombre)
(bkz: El infierno) mutlaka izle

www.imdb.com

gidin bi gezi rehberi alın, bunu alırken paraya kıyın
sonra ucuz uçak biletinden başlayarak bookingden falan ucuz hostel rezervasyonları yapın. vizeye başvurun. birkaç şehir gezilecekse önceden tren biletlerini alın daha ucuz olur. sonra o gezi rehberini okumaya başlayın. couchsurfing'e bakın, ucuz restoranları vs öğrenin. tripadvisor inceleyin

bir turun verebileceğinden daha fazla birikimle geri dönersiniz. paranızın yarısı da cebinizde kalır

kendin yap

ryanair (avrupadan herhangi bir ülke aktarmalı gidebilirsin)
easyjet
wizzair den falan uçakları kontrol et hatta pegasus'ta da ucuza bulabilirsin.

hostelworld.com dan ya da booking.com dan da ucuz yollu hatta couchsurfing ten bedavaya konaklama da bul

gerisi sana kalmış. ben couchsurfingten bir evde kalmıştım sandwich falan yedim pizza yedim ucuza 3 günde 100€ falan harcadım ama collesium a girmek bile 24€ :)

en ucuzu: milano veya bologna'ya uçak bileti bak. trenle venedik, floransa, roma gez. konaklamayı couchsurfing veya hostel ile hallet.

prag kışın, roma yazın güzel.

Romayı görmedim ama prag diyorum. Hatta Avrupa'nın en güzel 2. şehri olduğunu düşünüyorum.

Not: Birinci Amsterdam

prag.
geceleri daha hareketli. yapıları vs daha etkileyici. hem haziranda fazla soğuk olmaz da.

Prag sıkar kasvetli romayı tercih edin.

prag +1

Haziran'da kesinlikle roma

roma'nın taşralarına da gidersiniz.
her ne kadar beklentimi karşılamasa da çift olarak roma'da gezmek daha güzel bence.

kesin roma.

çift için Roma, daha romantik kanımca

Yemek için Roma, gezmek için Prag. Biz eylülde pişmiştik Roma'da bir de..

Roma tabii ki. Prag da sehir mi Roma'nin yaninda?