Giriş
(2)

Bilgisayarda alarm

thomas j
`Alarm clock` gibisinden bir program arıyorum ama alarm bilgisayar uyku modundayken de çalsın istiyorum. Çok mu şey istiyorum?
Alarm clock gibisinden bir program arıyorum ama alarm bilgisayar uyku modundayken de çalsın istiyorum. Çok mu şey istiyorum?
0
thomas j
(04.06.10)
bilgisayarı uyku moduna alan alarm programı biliyorum ama bilgisayarı uyku konumundan çıkaranı hiç görmedim. sony'nin bu işi yapan çok güzel (ve hesaplı) dijital masa saatlerini inceleyin isterseniz.. sabah radyo yayını ile uyanmak pek hoş oluyor..
0
conrad moricand
(04.06.10)
www.dennisbabkin.com
bu program kurulum gerektirmiyor ve standby, hibarnate'ten filan uyandırıyor pc'yi artık istersen winamp çalmasını vs ayarlayabilirsin.
0
edip
(04.06.10)
(3)

2004 açılmamış terra öküzgözü/boğazkere bozulurmu?

turkamayugoslavkokenli
yazlıkta buldum, açtım böyle cins bir tat geldi vişnemsi, keskin olmayan. bunların yıllanma özelliği mi yok yoksa benmi şarap cahiliyim?
yazlıkta buldum, açtım böyle cins bir tat geldi vişnemsi, keskin olmayan. bunların yıllanma özelliği mi yok yoksa benmi şarap cahiliyim?
0
turkamayugoslavkokenli
(04.06.10)
galiba $i$eyi yatik saklamak gerekiyormu$, oyle duymu$tum.
0
thomas j
(04.06.10)
şişede yatık saklanmış zati.
0
🌸turkamayugoslavkokenli
(04.06.10)
saklama koşulları önemli.. nemsiz, ışıksız ve ılık ortamda mı saklanmış?

ayrıntı:
www.onlinemahzen.com
0
conrad moricand
(04.06.10)
(2)

Videolarin yüklenme süresi sıkıntısı ve kaşıntısı

rokoko
Teknoloji ilerliyor,her geçen gün yeni yeni aletler,icatlar peydah oluyor.Nette gezinirken videoaya tıkladığımızda yüklenmesini bekliyoruz ya hani bunun bir çözümü yok mu yahu:sİlginize..
Teknoloji ilerliyor,her geçen gün yeni yeni aletler,icatlar peydah oluyor.Nette gezinirken videoaya tıkladığımızda yüklenmesini bekliyoruz ya hani bunun bir çözümü yok mu yahu:s

İlginize..
0
rokoko
(04.06.10)
ilginç.. teknoloji ilerliyor evet örneğin fiberoptik teknolojisi var.. sanırım video yüklenmesinin veri akışı olduğunu biliyorsunuz? veriyi en hızlı biçimde aktarırsanız beklemezsiniz.. günümüzde net üzerinden hd yayın yapılıyor.. ne kadar altyapı, o kadar kazanç..
0
conrad moricand
(04.06.10)
internet hızı ile alakalı ama burda bir şey yapmışlar hiç takılmıyor bende entersan :)
nowmov.com
0
edip
(04.06.10)
(6)

turk hava yollari - cosmus anam bunlar! - caps'li

fdegir
varis yeri istanbul olmak uzere bilet almaya calisiyoruz, birkac ay once 300 euro odedigimiz yere 900 euro fiyat cekiyor. yaz doneminden dolayi sanirim, haklilar canim, bir de onlar yolsunlar.soracagim sudur ki thy'nin en ucuz uctugu yer neresidir avrupa'da? ryanair falan baglaniriz oraya 30 euro'ya
varis yeri istanbul olmak uzere bilet almaya calisiyoruz, birkac ay once 300 euro odedigimiz yere 900 euro fiyat cekiyor. yaz doneminden dolayi sanirim, haklilar canim, bir de onlar yolsunlar.

soracagim sudur ki thy'nin en ucuz uctugu yer neresidir avrupa'da? ryanair falan baglaniriz oraya 30 euro'ya, oradan da istanbul'a thy ile. var midir bilgisi olan?
0
fdegir
(03.06.10)
zaten siz de söylemişsiniz: en ucuz yer yoktur.. sizin rezervasyon ve bilet alma tarihinizle ilgili bir durumdur ucuzluk.. havayolları en müthiş rekabet ortamlarından birisidir. değerlendirin..
0
conrad moricand
(03.06.10)
buffy de vampir sayilir
(03.06.10)
Ben yaz döneminde brükselden istanbula thy ile 125 euroya uçmuştum geçen sene. Bi bak istersen.
0
winstoncash
(03.06.10)
pegasus'u deneyin? sabiha gökçenden kalkan avrupa uçuışları oldukça uygun.

(ben kış döneminde kampanya ile 20 euroya amsterdama gittim. yaz dönemi de thy kadar uçuk değil))
0
vejeteryan vampir
(04.06.10)
almanya'da bir yerlere ulaşabiliyorsanız, condor'la sabiha gökçen'e uçun.
0
natura horror vacui
(04.06.10)
Münih bakabilirsiniz belki.
0
mustee
(04.06.10)
(3)

PDF Converter

mchslmdnc
pek sayın san antonio spurslüler, pdf'ten word'e word'den pdf e çeviren çok program var gibi ilk kez bu tarz bir işlemi yapacağım için hangisini kullanmamı tavsiye edersiniz diye danışayım dedim sizlere?yani mesela pdf'teki matematiksel denklemleri düzgün bir şekilde de word'e aktarabilsin yada tam
pek sayın san antonio spurslüler, pdf'ten word'e word'den pdf e çeviren çok program var gibi ilk kez bu tarz bir işlemi yapacağım için hangisini kullanmamı tavsiye edersiniz diye danışayım dedim sizlere?
yani mesela pdf'teki matematiksel denklemleri düzgün bir şekilde de word'e aktarabilsin yada tam tersi de geçerli.. hani tekrar bir düzenleme yapmak zorunda kalmayayım diyom..
0
mchslmdnc
(03.06.10)
matematiksel denklemleri iyi aktaran bir program çok zor.. düzyazı basılı metinlerde iyi bir performans yakalayabilirsiniz. bu programlar satır esası çalıştıklarından denklemlerdeki veriyi iyi aktaramazlar.. yine de şansınızı en iyisi olan ABBYY FineReader ile bir deneyin..
0
conrad moricand
(03.06.10)
word'den pdf e aktarırken en kolay yolu söyliim. diğer iş biraz yaş çünkü. solid converter filan deneyebilirsin onun için ama word'den aktarıyosan şöyle yapıyosun.

word'de çalışırken,
yazdır diyorsun
printer seçeneklerinde adobe pdf seçiyosun, yazdır anasını satiim diyosun.
voilaa!! :) sihir gibi. :)
0
kediebesi
(03.06.10)
word üzerine mathtype kurup çok detaylı matematiksel denklemleri yazabilirsiniz. Ayrıca adobe acrobat distiller (reader değil) kurarak word'den pdf'e sağlıklı bir şekilde çevirebilirsiniz. (distiller kurduğunuzda yazıcılar içinde bir tane de Adobe PDF diye bir yazıcı görünecek, oradan pdf'e çevrilebiliyor yada son sürümlerde convert pdf gibi bir butonda ekleniyor) Fakat pdf'ten word'e bu kadar kolay olmayabilir. Olsa bile pdf'te göründüğü gibi geçmeyebilir.
0
urubitinga
(03.06.10)
(9)

kitap ismi??

logoss
mrb.içinde deneme,makale,söyleşi,anı,gezi yazısı gibi metinler bulunan bir kitap için isim bulmam gerekiyor.her metnin konusu farklı olduğu için uygun bir şey bulamıyorum.siz ne önerirsiniz? şöyle ilginç,hoş bir isim olsun istiyorum
mrb.içinde deneme,makale,söyleşi,anı,gezi yazısı gibi metinler bulunan bir kitap için isim bulmam gerekiyor.her metnin konusu farklı olduğu için uygun bir şey bulamıyorum.siz ne önerirsiniz? şöyle ilginç,hoş bir isim olsun istiyorum
0
logoss
(03.06.10)
Eh kitap yayına çıkana kadar kişinin kendisiyle muhasebesi olduğundan biraz;

bunu da burada sormayın artık lütfen.
0
Rochefort
(03.06.10)
kitabınızın içinde size hoş gelen bir kavram ya da söz varsa onu isim olarak seçebilirsiniz.
0
conrad moricand
(03.06.10)
bir kitap olabilmesi için herhalde bu yazıların belli bir kavram altında toplanmış olması gerek di mi? yoksa ne diye derlediniz ki? yazarı aynı ise yazardan seçki, vs gibi klişe isimler kullanabilirsiniz.
0
kediebesi
(03.06.10)
masta?
0
seyduna6687
(03.06.10)
ciddi ciddi yayına çıkacak bir kitaptan bahsetmiyorum.ödev için hazırlanacak basit bir kitap.gerçek anlamda bir yazar olsam ve kitap yayınlatacak olsam ismini de kendim bulurum heralde.saçma sapan bir ödev olduğu için hiçbir metin belli bir kavram altında toplanmış değil malesef.bu yüzden isim bulmakta zorlandım ve buraya sormak istedim.yardımcı olanalra teşekkür ederim..
0
🌸logoss
(03.06.10)
ehehe "ödev" yaz o zaman başlık olarak :)
ben öyle yapardım sırf pisliğine.
0
kediebesi
(03.06.10)
böyle toplama gibi olduğu için "mecmua" olabilir.
0
uyuklayankedi
(03.06.10)
oldu mu şimdi??
0
🌸logoss
(04.06.10)
Başlıkta ödev olduğunu nerede belirttiniz, sorabilir miyim? Müneccim olmadığımıza göre insanların yazdıklarına göre cevap veriyoruz burada. Alınacak bir şey yok.

En azından benim yazdığım cevaplara ister tik koyarsınız, ister koymazsınız ama başlıklarınızı bundan sonra daha dikkatli açarsanız, herkes de ona göre cevap verir.
0
Rochefort
(05.06.10)
(9)

Bu çadırdan nerede bulacağımı söyleyene 100.000 lira vereceğim!

mumutum
http://www.sansbug.com/selam gençlerher tarafa baktım ama hiçbir şey bulamadım. var mı türkiyede biryerlerde buna benzer bir çadır satılan bir yer görmüş olan? fiyatın da benzer olması lazım tabi, 30 dolarlık şeye gidip de 200 milyon vermem aq, o kadar da enayi değilim. şimdiden teşekkürler.
www.sansbug.com

selam gençler
her tarafa baktım ama hiçbir şey bulamadım. var mı türkiyede biryerlerde buna benzer bir çadır satılan bir yer görmüş olan?
fiyatın da benzer olması lazım tabi, 30 dolarlık şeye gidip de 200 milyon vermem aq, o kadar da enayi değilim.

şimdiden teşekkürler.
0
mumutum
(01.06.10)
ben de istiyorum. mükemmelmiş. fiyatı da çok uygun gerçekten.. ama sanırım bulunmaz buralarda.. tek yol abd veya kanada'dan getirtmek olabilir sanırım.. buralarda gören varsa cevap verirse çok makbule geçer..
0
conrad moricand
(01.06.10)
var ama pahalı, senin koyduğun standarda göre yani. çünkü çıbıhları hafif malzemeden, tasarımı var vs vs.
çift katlı çadırlar var, iç tarafı böyle, üstüne istersen tente geçiriyosun.
çadır yaz gugılda resimlere bak. bulursun herhalde.
0
kediebesi
(01.06.10)
www.amerikadaniste.com var o sekil bu siteden alabilirsin ya da sorarsin turkiyeye kargo yolluyor musunuz diye
0
erich
(01.06.10)
al işte abi ya, sana türkiyenin en güzel(!) yönlerinden biri.
çok kıskanıyorum şu amerikalıları.

@conrad moricand, söz; gidersem bu yaz amerikaya sana da bir tane getireceğim.
0
🌸mumutum
(01.06.10)
bak mesela
tinyurl.com
ama 300 gayme
bu tip çok çadır bulursun türkiye'de. hemen bok atma :)
0
kediebesi
(01.06.10)
çadır çok güzelmiş,
ama 159,30 Euro !
Ben o paraya 1,5 ay bisiklet sürüyorum aq. Gerçi katılıyorum, bu tip çadırları bir kez alıp 10 yıl kullanıyorsun, sonunda daha ucuza geliyorlar ama, yine de o kdv leri o spor ürünlerinden alınıan özel tüketim vergilerini ödemek istemiyorum sorun bu.
150 euroya çadırın allahını alıyorlar avrupa ve amerikada, biz de burada babayı alıyoruz.
0
🌸mumutum
(01.06.10)
1,5 ay bisiklet sürüyosan mesela kendine bir avrupa turu ayarla. bi sürü parti, gathering filan var onlara katıl. çadırını da alır dönersin :P
önemli olan fiyatlar değil alım gücü netekim. :P
yurtdışındaki orta halli insanların hele de bu krizde değil çadıra 150 euro ayıracak, çadırla bir yerlere gidebilecek hali olduğunu bile sanmıyorum...
neyse sohbet etmeyeyim ben. yaasssaah! :P

bir yöntem daha var.
böyle sağlam sineklik bulacaksın. bir de çadır patronu. gidip çadırcıya yaptıracaksın aynısını. veya marketlerde satılan 30-50 liralık çadırlardan alıp, onu kasnak olarak kullanacaksın, bu sivrisinek tentesinden geçireceksin üstüne. hazır mallar bu şekil, yurtdışından gelmesi de pahalı.
yapılmayacak iş de değil doğrusu. ikea'da filan sineklik satıyolar metre metre (ama çok nazik, cibinliğe uygun), eminim başka birçok şirket de üretiyordur bu tip kumaşlar tr'de. hatta adamlara iş kolu yaratmış olursun, böylece biz de ucuza sineklikli çadır almış oluruz fena mı? sen aç bu işin önünü hehehe
0
kediebesi
(01.06.10)
çadırla bir yerlere gidebilmek.. :)) avrupadaki orta halli insanlar bile buna para ayıramıyorlarsa dünyanın sonu gelmiş demektir! :) aslında her şey sana bağlı, ne kadar harcayacağının limiti tamamen sensin. mesela dünya etrafında bisiklet sürmüş bisikletçilerin bu işe ayırdıkları para "0" ile "60.000" dolar arası değişiyor.
doğuya doğru gideceğimden [malum vize çilesine hiç bulaşmamak için] ve bu gidiş 4 ay süreceğinden mutlaka, en azından beni pakistanın ortasında çölde, ortada bırakmayacak malzemelerle yola çıkmam lazım. fikirlerin için çok teşekkürler, özellikle, ucuz bir çadırı modifiye ederek, üstü açık cibinlik haline getirmek çok iyi bir fikir.
0
🌸mumutum
(01.06.10)
çok teşekkür ederim mumutum!! hem ince düşüncen için hem de heyecan verici bisiklet seyahati düşüncesi ve cesaretinden dolayı.. umarım gerçekleşir de ayrıntıları öğrenir feyz alırız.. selamlar..
0
conrad moricand
(01.06.10)
(20)

net alan derinliği ve göz

cedric tweedledee
şimdi arkadaşlar bilen bilir, gece fotoğraf makinesiyle çekim yapmak için mümkün mertebe objektifin diyaframını açarız, bu sayede objektiften daha çok ışık geçer daha düşük enstantaneyle çekim yapabiliriz vs. bu da net alan derinliğini ufaltır. yanlış mıyım değilim!!!11!!neyse gözde ise bildiğim kad
şimdi arkadaşlar bilen bilir, gece fotoğraf makinesiyle çekim yapmak için mümkün mertebe objektifin diyaframını açarız, bu sayede objektiften daha çok ışık geçer daha düşük enstantaneyle çekim yapabiliriz vs. bu da net alan derinliğini ufaltır. yanlış mıyım değilim!!!11!!

neyse gözde ise bildiğim kadarıyla; güneşli havada ya da yüksek ışıkta göz bebeği ufalır, tam tersi gece göz bebeği açılır ki daha çok ışık girsin içeri di mi? peki bu durumda net alan derinliği etkilenir mi bizde de? denemeye çalıştım az önce ama yani kıyaslayabileceğim bir şey yoktu. öylesine denediğimle kaldım, ve bu durumu siz çok bilgili ve sevgili duyurur sakin ve sessizleriyle paylaşmaya karar verdim, canlarım benim ay lev ye.
0
cedric tweedledee
(01.06.10)
ben şöyle bişi fark ettim yakın zamanda.
mesela bilgisayara bakıp bakıp mutfağa su almaya giderken ortam çok aşırı karanlık geliyor, önümü görmüyorum. derinlik filan hak getire, sonsuz bir derinlik oluyor.
ancak ışığa bakmıyosam da mesela camdan göğe bakıyosam uzun uzun (gece), sonra koridorda rahatlıkla her yeri görerek yürüyebiliyorum. :)
bilmem cevap oldu mu sana.
0
kediebesi
(01.06.10)
hea soyle sallayım madem, gozun cozunurlugu foto makınasından katbekat yuksek oldugundan o kaybı hissetmezsın.
0
bryan fury
(01.06.10)
kedibebesi, o dedigin olay gzun ortam ısıgına alısma suresi. insanda baya yuksek bi sure oluyor esasında. hanı nerde akıllı tasarım.
0
bryan fury
(01.06.10)
@kedi; ya o farklı bir şey, göz birde tepki veremiyor reseptörler falan, alışma süresi oluyor. onu ben de farketmiştim hem dikoveride mi ne izlemiştim öyle bir şey..
0
🌸cedric tweedledee
(01.06.10)
@bryan; ama çözünürlük ile net alan derinliği arasındaki korelasyonu pek anlayamadım :/

yani daha yüksek çözünürlüklü bir fotoğraf makinesinde net alan derinliği daha düşük çözünürlüklü olanına göre daha mı fazla olur? bence saçma.
0
🌸cedric tweedledee
(01.06.10)
olmuyor pek o net alan derinliği olayı. yani daha doğrusu şöyle oluyor, çok yakındaki bi nesneye baktığınzıda arkada kalan her şeyi bulanık görürsünüz. ama dikkatinizi o bulanık yerlerden birine çevirdiğiniz an orayı net görmeye başlarsınız. göz merceğimizin otofokusu çok hızlı olduğu için beceremiyoruz bence net alan derinlikli görmeyi =))

he bir de, zaten iki gözümüzün görüş açısı farkı dolayısıyla "derinlik" algısına sahip olabiliyoruz, netlik bozumuna gerek yok...
0
kobuzchu kiz
(01.06.10)
kobuzcu senin dediğin gözdeki kör nokta ve beynin onu tahminler doğrultusunda doldurmasıdır.
0
kediebesi
(01.06.10)
mesela tek göz ile denesek?
0
🌸cedric tweedledee
(01.06.10)
merak ettim ben de biraz araştırdım. galiba gözün yapısı biraz açıklıyor bu durumu. gözün iç duvarında odaklandığımız bölgeye denk gelen hücreler çoğunlukla şekil ve renkleri algılamaya yarıyor, buna karşılık esas odağının dışında kalan 'periferi' hücreleri ışığı algılıyor. bu da demektir ki zaten şekil algımız çok küçük bir bölgeyle sınırlı. odak dışı şekilleri fotoğraftaki gibi görmememizin sebebi bu olabilir.

diye bişi attım ortaya
0
chavezding
(01.06.10)
tek göz ile zaten 3 boyut algılayamazsın. 3. boyutu yaratan şey iki gözümüz olması ve iki farklı açıdan bakıyor olması.
0
kediebesi
(01.06.10)
ya tabi var bir netlik sınırı ama işte karanlıkta ya da aydınlıkta göz merceğinin ( fotoğraftaki karşılığı diyafram olur her halde) açılıp kapanmasıyla etkilenir mi?
0
🌸cedric tweedledee
(01.06.10)
@kedi; işte tek gözle sanki bir fotorğaf karesymi,şçesine bakalım diyorum. sonuç olarak bir net alan derinliği oluyor, mesela laptopun köşesine bakıyorum, arkadaki abajur net deyil. aynı fotoraftaki gibi. acaba ışığın ve göz bebeğinin büyüklüğünün buna etkisi var mı? bu deriniğin boyutuna?
0
🌸cedric tweedledee
(01.06.10)
evet şimdi anladım, bence bizde de net alan derinliği ışıkla etkilenir evet. bazı göz yanılması oyunları sanıyorum bundan faydalanıyor. (ama konuştuğumuz gibi tek göz şartı ile)
foto maşini normal gözden ayıran pek bir özellik yok sanıyorum, ilkel bir versiyon olması dışında.
0
kediebesi
(01.06.10)
ya ingilizcem yetmemiş de olabilir ama karanlık ve gözdeki net alan derinliği ile alakalı bir şey bulamadım bunlarda :/ zaten article a erişim izini de yokmuş, kesin o article da vardır yææ
0
🌸cedric tweedledee
(01.06.10)
viki şu field of view da anlatmış.
merceğin açıklığı dolayısıyla ışıkla ilgili.
compadrito yanlışsam ses et :) ben de tam emin olamadım.
diyor ki açısal görüş alanı bi de lineer görüş alanı vardır filan. :)
fotoculuk da hiç bilmiyorum, anlamıyorum ki tam bi cevap yazayım.
bu kıt bilgimle 5 cevap yazmama şaşmak lazım :)
0
kediebesi
(01.06.10)
fotoğraf makinesi ile gözü kıyaslamak çok yanlış.. göz henüz birçok özelliğini bilmediğimiz biçimde beyne bağlanıyor. Yani görme eylemini çoğunlukla göz değil beyin yapıyor. örneğin çözünürlük kıyaslaması çok komik oluyor çünkü insan gözü neredeyse sınırsız çözünürlüğü algılayabilir ancak beynin algısı sınırlıdır. f tipi cezaevlerinde örneğin zamanla algı yitimi yaşanması da buna örnektir: göz aynıdır, fiziksel bir değişime uğramaz ancak insan bir süre sonra renk ve biçimi ayıramaz olur.

sonuçta insan gözünün net alan derinliği veya çözünürlüğü yoktur aslında, bütün her şey beynin algılama biçiminden kaynaklanır. bu nedenle beyindeki görme eyleminin niteliği çözümlenmedikten sonra -ki çok var daha buna- bu tür karşılaştırmalar yapmak bizi yarı yolda bırakıyor.
0
conrad moricand
(01.06.10)
insan gzu sınırsız cozunurlukte dğil bi kere. www.clarkvision.com
0
bryan fury
(01.06.10)
buradaki hesaplamalar yine fotoğraf makinesi eşleniğine göredir. yine de 576 megapiksel ortalama çözünürlük tahmininden söz ediliyor. renk derinliğini de düşünecek olursanız bu doğadaki "sınırsız" kavramına uygundur. sanırım siz "sınırsız" dediğimizde "sonsuz" kavramına gönderme yapıyorsunuz. hayır. "sonsuz" insanca kavranabilir bir kavram değildir. sonlu olan birçok şey insan açısından sınırsızdır çünkü hiçbir zaman o sonlu olanın sınırına varamayız. bu durumda "sınırsız" bizim için sınırsızdır, doğa için durum farklıdır.
0
conrad moricand
(01.06.10)
sööylediğin olay yakından baktığın şeyler için geçerli. macro çekim ( macro bakış =) ) yaparsan arkada plan daha flu olur. denedim =)
0
atli akinlarda sen olan cocuk
(01.06.10)
(3)

kitaplara giydirilecek gömlek tarzı bir şey?

gijilti
şimdi efendim kitap okurken kitapların kapakları yıpranıyor. ama ben bu konuda biraz titizim yıpranmasını istemiyorum, uçlarını kıvrılmasını falan... özellikle de çantaya koyunca kitap hırpalanıyor.bunu engellemek için bazen gazeteyle falan bantlamadan kaplarım kitabı. bitince kabı çıkarıp atarım. d
şimdi efendim kitap okurken kitapların kapakları yıpranıyor. ama ben bu konuda biraz titizim yıpranmasını istemiyorum, uçlarını kıvrılmasını falan... özellikle de çantaya koyunca kitap hırpalanıyor.

bunu engellemek için bazen gazeteyle falan bantlamadan kaplarım kitabı. bitince kabı çıkarıp atarım.

demem o ki, belki vardır, böyle plastik kap olur, kapağa kolayca geçirilir. okunduktan sonra çıkarılır. buna bir şeyler sanki görmüştüm yıllar önce hatırlamıorum net olarak.

bir de insanlar arasında, topluma taşıma araçlarında falan okuduğum kitabın ne olduğunu insanların görmesinden, ve bazen merakla ilgilenmelerinden de rahatsız olurum. kaplamak bu açıdan da yararlı.

var mı bilgileri, önerileri olanlar?
0
gijilti
(31.05.10)
kırtasiyelerde bulunabilir. bir de ajandaların böyle giydirme kılıfları oluyor. ama tabi her kitaba uyduramazsın. kendin de eski kotlardan bişilerden yapabilirsin aslında zor değil.
urun.gittigidiyor.com
birseen.blogspot.com
0
kediebesi
(31.05.10)
sevgili dostum güzel bir önerim var: orijinal dc-fix şeffaf malzeme ile kaplayın. bu bir tarafı yapışkan, daha çok reklamcıların kullandığı bir malzemedir. kitabınızı çok güzel korur ve güzel görünümünü bozmaz.
www.evdose.com
0
conrad moricand
(31.05.10)
bundan ben de nefret ederim. çözüm bildiğin şeffaf ya da kağıt bant. kitabın sadece köşelerini köşe şeklinde yapıştır. şeffaf bant görünmüyor, sonra çıkartıcam diyosanda kağıt bant yapış yapış iz yapmıyor. okumaya devam! :)
0
ounr
(31.05.10)
(4)

antibiyotik ve içki

:/
2 gün önce enfeksiyon kapan ayağım dolayısıyla günde iki defa üç tane ilaç almaktayım; quando (lornoksikam), biteral (ornidazol), augmentin (amoksilin). şimdi ben dün akşam hayvan gibi içtiğim için bunları almadım, bu sabah alayım mı? bu akşam da hayvan gibi içmeyi planlıyorum, ne yapayım? içme deme
2 gün önce enfeksiyon kapan ayağım dolayısıyla günde iki defa üç tane ilaç almaktayım; quando (lornoksikam), biteral (ornidazol), augmentin (amoksilin). şimdi ben dün akşam hayvan gibi içtiğim için bunları almadım, bu sabah alayım mı? bu akşam da hayvan gibi içmeyi planlıyorum, ne yapayım? içme demeyin kokteyl var.
0
:/
(28.05.10)
kokteylde hayvan gibi mi içiyosun?
0
de jure
(28.05.10)
içme daalırsın büyük ihtimalle
0
desdinova
(28.05.10)
sakın içeyim deme sonu fena olur allah göstermesin..
0
conrad moricand
(28.05.10)
bu akşam da için, sonra antibiyotiği baştan alın, bi hafta kullanmanız gerekiyorsa bir gün başlatıp bünyede alkol olmayacak bi hafta kullanın, önceki kullandıklarınızı saymayın.
0
uyuklayankedi
(28.05.10)
(19)

bu kızın yedikleri nereye gidiyor ?

seviyorum ulan sezenimi deli gibi hem de
kız arkadaşımın bir problemi var söylemesi ayıp büyük tuvaletini yapamıyor. yani kabız değil, bildiğim kadarıyla kabız olunca yapmak istersin zorlanırsın ama yapamazsın. bunda öyle bir durum da yok. tuvaleti hiç gelmiyor. geçen 5 günlük bir tatile gittik geldik, geldikten sonraki 2 günü de sayarsak
kız arkadaşımın bir problemi var söylemesi ayıp büyük tuvaletini yapamıyor. yani kabız değil, bildiğim kadarıyla kabız olunca yapmak istersin zorlanırsın ama yapamazsın. bunda öyle bir durum da yok. tuvaleti hiç gelmiyor. geçen 5 günlük bir tatile gittik geldik, geldikten sonraki 2 günü de sayarsak toplamda 7 gün boyunca hiç tuvaletini yapmadı (ki özellikle tatilde o kadar yeyip içtik).

bir de şöyle bir problemi var; dışarıda asla tuvaletini yapamıyor. evdeyse de evde başka biri varsa yine yapamıyor. her gün bunu takip eder olduk. bu kızın yedikleri nereye gidiyor?
0
seviyorum ulan sezenimi deli gibi hem de
(27.05.10)
1. problem 2.problemden kaynaklanıyor olabilir. Çünkü yapmadıkça tuvaleti, erteledikçe bir yerden sonra gelmemeye başlıyor ve karında rahatsızlık olarak kalıyor sadece(gerçi o da olmamış ama). Bunun 1 ay kadar yapılmadığını gördüm. 1 ay sonunda baya sancılı oluyor :P

Sabahları kahvaltıdan önce kuru kayısı + 1 büyük bardak su gibi yöntemlerle boşaltımı düzenlerse gelecektir bence. Ama o/bu sebeplerden yapmamaya devam ederse hayat zor maalesef.
0
natnan
(27.05.10)
terle atıyordur heh hoh
0
mevtagezer
(27.05.10)
süper bir soru.
lakin, bu soruya cevap yok. aynı durumda olan başka tanıdıklar söz konusu. vücut yapısı falan diyeceğz buna artık. bağırsakların çalışma problemi, falan filan deniyor.

başka bir yerde tuvalete gidememek de psikolojik açıklaması işin. zaten tuvalete çıkma eylemi çok ender gerçekleşen bir olay olduğundan, bu durumu başka yerde yaşamak istememesi normal. normal insan dediğin bi gün yapmazsa zorlanır çünkü, bu problemi yaşayanlar için bir-iki günlük gecikme problem olmuyor. o yüzden rahatça eylemi gerçekleştirecekleri bi zamanı beklemeleri normal. yine de bi doktor, bu yabancı yerde tuvalete gidemeyip, eylemi geciktirme olayının vücudu alıştırdığını söylüyordu. yabancı yerdeyim diye tuvalete gitmeyip ertelediği zaman, vücut geç çıkmaya alışıyor gibin.

yine de bi doktordan falan yorum alırsak süper olacak tabi.
0
lovemyself
(27.05.10)
activya yesin; ise yariyor gercekten. bir de dogadan form cayi...ciddi saglik problemi yoksa kesin cozum...
0
lule
(27.05.10)
asıl bu bahsettiklerin kabızlık (dışkılamama) tanımına uyuyor. google'da aratın. kabızlık ve dışkılamama üzerine açıklayıcı metinler var. bir okuyun bence. bir hastalık belirtisi yoksa yediklerine içtiklerine dikkat etsin. lifli besinler yesin. kayısı yesin. muz ve kola tüketmesin. laksatif etkili ve bağırsak yumuşatıcı ürünlerden alın (kadınsal yoğurtlar). bunun gibi şeyler..
0
sir gawain
(27.05.10)
hamurişi falan çok yerse sıçamaz. lifli şeyler yemesi lazım.
0
trista
(27.05.10)
sizin yanınızda çekiniyor da olabilir. mesela otel odasında içerde siz varken yapmak istemiyor olabilir. bir de belki sizden gizli tuvalete girmiş olabilir yanlız bıraktığınız bir anda. ama bünye meselesi olur yani normaldir.
kahve içsin kiraz yesin sorunu kalmaz.
0
uche
(27.05.10)
scrubs'da dr. elliot reid aynı durumdaydı. çözülebilir bir sorun ancak iki yönlü: fiziksel ve psikolojik.. mutlaka doktora görünmeli..
0
conrad moricand
(27.05.10)
bir çay kaşığı zeytin yağı yesin, kahvede iyi gelir.
ben de eskiden birkaç günde bir sıçardım, güzel zamanlarmış şimdi günde bir kaç kere boğazda balık besliyorum.
0
alchemistt
(27.05.10)
abicim tehlikeli bisey bu, 1 hafta hic sicmiyorsa ciddi bir zehirlenme tehlikesi ortaya cikar. gidin bi doktora 1 haftadir sicmadim deyin ciddi sekilde telas yapar. bagirsak dugumlenmesi falan saniyorlar ilk. neyse tabi sizin derdiniz o degil, ama ilac milac verip sicirtmaya ugrasirlar kesinlikle. ustune dusulmesi gereken bi sorun bu, kesinlikle profesyonel yardim alin. daha da ciddilesirse hakikaten zehirlenebilir.
0
jupiterianvibe
(27.05.10)
müsil koy kız arkadaşının yemeğine filan müsil koy biraz sonra bak bakalım evde birinin olmasını takıyormu :)) evet yap bunu.
0
pposeidon_1
(27.05.10)
1 hafta çok uzun bi' süre ve tehlikeli de. Doktora görünmekte fayda var ama reddederse;
kavun yiyip üstüne su içmesini öneriyorum. Soğuk bi' taşa falan da oturursa tamamdır. Bi' de sen evde olma bi' kaç gün. Rahat bırak kızı. Son kısım espri de kavun + su yapsın.
0
charlesbukowskiineksi
(27.05.10)
sinameki içir sen ona.
0
kediebesi
(27.05.10)
tamamen psikolojik. dışardaki tuvaletlerde kendini rahat hissetmemesi de öyle. psikolog desteği de almalı.
0
fenerliyim ama feneri delgado
(27.05.10)
kuru kayisi, kuru erik, elma, portakal, sabah kalkar kalkmaz icilen caydanlikta ILITILMIS iki bardak su. Uzun yuruyusler.

Bunlar faydali olacaktir.

Sana alistikca, tuvalete gitme aliskanliklari da degisecektir.

Bu tur tatillerde, onun genel olarak tuvalete gitme saatlerinde, senin odayi terkedip disari cikman faydali olabilirdi.

Eline okuyacak bi sey alip tuvalete oturup beklemesi ve konsantre olmasi da onemli.

Senin veya baskasinin iceriden cikacak sesleri duymasindan korkuyosa, o tuvalete girince, siz de muzigi acabilir ve onun ses cikarma korkusunu ustunden atmasina yardimci olabilirsiniz.

Zamanla ve telkinle alisir.

Barsaklari mushile alistirmayin, mushil en son care.
0
compadrito
(27.05.10)
kabızlık sadece dışkılama sırasında sorun yaşamak değil, dışkılama periyodunda uzunluk olarak da tabir edilebiir. arkadaşların yazdığı bitkisel çözümlere katılıyorum ama eğer sorun organik bi nedense acile git. bi karın röntgeni çektirt. bi obstrüksiyon tıkanma olabilir. ama sanırım kız arakadaşında huzursuz (irritabl) barsak sendromu olabilir. ne yazık ki bu hastalar kronik kabızlıktan muzdariptir. duphalac osmolac gibi dışkı yumuşatıcı ve dışkılamayı tetikleyici ilaçları kullanabilirsin tabii ki doktor tavsiyesi ile.
0
willy wonka
(27.05.10)
fitil ile her yer tertemiz!
0
fukka
(27.05.10)
çok teknik bilgiler veremiyeceğim, ancak aynı problemin çok daha ağırını yaşamış biri olarak yardımcı olmaya çalışıcam. çok değil bir iki sene öncesine kadar, iki haftada veya üç haftada bir tuvalete çıkardım. ayda bir olduğu da olurdu tabi. ailem çok kaygılanırdı hep normal olarak, küçüklüğümden itibaren hep böyleydim çünkü. zehirlenicem diye, ya da bağırsaklarımdan ciddi sorunlar yaşıycam diye çok korkarlardı. duyuru sakinlerinin affına sığınarak söylüyorum öyle bir sıçardım ki afedersiniz anlattığım kişiler ciddi anlamda inanamıyolar. ben de normal bi insan olsam ben de inanamazdım gerçi sanırım. detaylara pek girmiycem. benim de hiç tuvaletim gelmezdi nerdeyse artık, ama daha küçük yaşlarda gelirdi de gitmezdim, böyle böyle arttı zaten. çok çeşitli sebepleri olabiliyor bunun özellikle psikolojik manada, ama çok uzatmak istemiyorum yardımcı olmak amaçlı bi cevap en nihayetinde.

büyük ihtimalle çevredekiler yapamasan da düzenli otur, ılık su iç kuru kayısı ye falan diyolardır, haklılardır da ama ben pek girişmedim o işlere. ha bu arada normal insan seviyesine inmese de artık gün aşırı, ya da en fazla üçüncü günde tuvalete çıkıyorum. bu sorundan kurtulmak için cidden psikolojiyi ona göre ayarlamak gerekiyor. bence kız arkadaşınız tuvalete girmeyi sıklaştırsın, biraz da ıkınması gerek çünkü bünye tembelliğe alıştığından tuvaletin varsa bile zor yapabiliyosun. tam yaparken yarım kalabiliyo kaslar çok sağlıklı çalışmadığından, iğrenç acılara sebebiyet verebiliyor:)

kız arkadaşınızın yedikleri nereye gidiyor bilmiyorum ama az önce de söylediğim gibi benimkiler anca kalemle bölünüp bikaç kova su dökmeyi gerektircek derecede birlikte el ele çıkıyorlardı bağırsaklarımdan:D ehem neyse. bu arada bunu yavaş yavaş da olsa azaltmanız çok önemli çünkü bağırsak hasarları çok tehlikeli ve eski sağlığını kazanması zor oluyor. kendim pek sorun yaşamadım(sanırım) ama hemen yakınımda kız arkadaşımın ablası var. çok kötü ameliyatlar geçirmiş kendisi ama yine de sağlığına kavuşamamış. neyse çok fazla uzattım zaten, sorularınız olursa cevaplayabilirim daha da uzatıp saçmalamak istemiyorum:) umarım bir an önce daha iyi bir duruma gelir kız arkadaşınız.
0
dwyn
(28.05.10)
ne yazık ki bayanlar genelde bu problem var..
osmalak içsin..
0
cikklett
(01.06.10)
(1)

house 613

yasakani
house md, s6e13 ilk 4 dakkadakı sarkının adını soyleyın bana.
house md, s6e13 ilk 4 dakkadakı sarkının adını soyleyın bana.
0
yasakani
(27.05.10)
The Pretenders - Break Up The Concrete

al söyledik işte.
0
conrad moricand
(27.05.10)
(2)

Bir Kitabın künyesini arıyorum

nictir git
http://kitap.antoloji.com/wittgenstein-dusuncenin-ustalari-kitabi/linkteki kitabın çevirmenini, orjinal yayınevini vs. arıyorum. bir bilen, ya da nasıl bulabilirim bilen var mı?
kitap.antoloji.com


linkteki kitabın çevirmenini, orjinal yayınevini vs. arıyorum. bir bilen, ya da nasıl bulabilirim bilen var mı?
0
nictir git
(20.05.10)
altın kitaplar'a bir e-posta gönderdiniz mi?
0
conrad moricand
(21.05.10)
o gösterdiğinin çevirmeni: muhsin yılmaz
www.simurg.com.tr

kitabın orjinal adı: Past Masters Series: Wittgenstein
www.flipkart.com

linkteki bilgiye göre de orjinal yayınevi: Oxford University Press

daha fazla bilgi için orjinal adıyla google'da ingilizce sayfalarda arama yapmalısın.
0
ocanal
(21.05.10)
(4)

adsl faturasına çift ödeme

frank n furter
Adsl'yi kesmişti ttnet, sitelerinden kartla ödeme yaptım. Fakat maximum kartın güvenlik saçmalığı girdi araya, kodu girdim ve site bomboş öylecene oturdu. Gittim faturaları 444 0 375'ten kartla ödedim fıstık gibi. Sonra öbür gün önceki işlemin de ayrıca yapıldığını gördüm (yani iki yerine dört fatur
Adsl'yi kesmişti ttnet, sitelerinden kartla ödeme yaptım. Fakat maximum kartın güvenlik saçmalığı girdi araya, kodu girdim ve site bomboş öylecene oturdu. Gittim faturaları 444 0 375'ten kartla ödedim fıstık gibi. Sonra öbür gün önceki işlemin de ayrıca yapıldığını gördüm (yani iki yerine dört fatura tutarı ödedim). Adamlara mail yazıyorum, tık yok, 444 0 375'i aradım, "kayıtlarda görünmüyor sonraki faturalarınıza sayılır" diyor. Bu adamlara bu parayı karta geri göndertmem mümkün müdür?
0
frank n furter
(20.05.10)
bir sonraki faturanızdan düşerler büyük ihtimalle. bende benzer bir sorunu turkcelle yaşamıştım. bir sonraki ay 0tl fatura geldi. karta yatırmaları için çok uğraşmak gerek. sonuçta türk telekomdan bahsediyoruz.
0
eter
(20.05.10)
Faturayla ilgili "şikayet kaydınızı aldık. Yetkili arkadaşlar size dönecek" derlerse bile 1 aydan önce dönmüyorlar. Bilgin olsun
0
doink
(20.05.10)
ben de yaşadım aynısını.. telaşa gerek yok.. hiçbir yeri aramayın bilemezler.. ttnet'in online ödeme alan bürolarından birne gidin.. kimlik fotokopisi istiyorlar.. fazla ödemenizi iade ediyorlar.. sisteme geçmesi 1-2 ün sürüyormuş.. hemen aradıysanız ondan cevap alamamışsınızdır.. geçmiş olsun..
0
conrad moricand
(20.05.10)
böyle lanet bir kuruluş daha görmedim (konuyla alakası olmayabilir ama eklemek istedim!)
0
thebitterend
(21.05.10)
(2)

ehliyetimi kaybettim nasıl çıkartırım?

eskimo
merhabalar;ehliyetimi kaybetmişim. ilk aldığım yer ile bulunduğum şehir farklı yerler. şu an istanbuldayım. nerden çıkarabilirim ve ne kadar sürede çıkarabilirim. çok acildir, teşekkürler.
merhabalar;
ehliyetimi kaybetmişim. ilk aldığım yer ile bulunduğum şehir farklı yerler. şu an istanbuldayım. nerden çıkarabilirim ve ne kadar sürede çıkarabilirim. çok acildir, teşekkürler.
0
eskimo
(17.05.10)
ehliyet bir kimlik kartı olduğu için işiniz zor.. kayıp ilanı verin.. maliyeye kaybettiğinizi bildirin.. ama önce en yakın emniyet müdürlüğü'ne başvurun.. biraz zaman alır.. kolaylıklar..
0
conrad moricand
(17.05.10)
4. Ehliyetimi kaybettim. Ne yapabilirim?

2918 Sayılı Trafik Kanunu'na bağlı Yönetmeli'ğin 83.maddesinde; "Zayi edilen ve yıpranmış olan sürücü belgeleri, sahibinin beyanı esas alınarak bir dilekçe ile müracaatı üzerine, yenisi verilerek değiştirilir" denilmektedir.

* Zayiinden sürücü belgesi çıkarmak için istenilen belgeler:

1- Trafik Tescil Şube Müdürlüğü'ne hitaben dilekçe.
2- Nüfus cüzdanı aslı ve fotokopisi (2 Adet)
3- 2 Adet vesikalık fotoğraf.
4- Sürücü belgesi kartı ücreti.

* Yıpranma veya kimlik değişikliğinden dolayı sürücü belgesi değişimi.

1-Trafik Tescil Şube Müdürlüğü'ne hitaben yazılmış dilekçe,
2-Nüfus cüzdanı fotokopisi ve aslı,
3-Kimlik değişikliği var ise değişikliği belirtir belge (Evlenme cüzdanı veya boşanma ilanı fotokopisi),
4-2 Adet fotoğraf,
5-Eski sürücü belgesi ,
6-Sürücü belgesi kartı ücreti.

trafik.gov.tr

not: yoğunluğa göre değişebilir, eğer şanslıysanız, aynı gün içinde alabilirsiniz. bu arada dilekçeyi trafik tescil şubesinde size verirler orada doldurursunuz.
0
ocanal
(17.05.10)
(8)

Windows 7 klasörüme bir şey oldu

oldboy
Selam,bugün fark ettim ki bir klasörüme ekte görüldüğü gibi bir kulakçık eklemişim. nasıl yaptım bilmiyorum, nasıl kaldıracağımı hiç bilmiyorum. ama kurtulmak istiyorum o ipnetordan. yardım lütfen. :(ulen 3 browserda da başaramadım 50 kb'lik dosyayı yüklemeyi. burada,http://tinypic.com/r/mhvi48/5
Selam,

bugün fark ettim ki bir klasörüme ekte görüldüğü gibi bir kulakçık eklemişim. nasıl yaptım bilmiyorum, nasıl kaldıracağımı hiç bilmiyorum. ama kurtulmak istiyorum o ipnetordan. yardım lütfen. :(

ulen 3 browserda da başaramadım 50 kb'lik dosyayı yüklemeyi. burada,

tinypic.com
0
oldboy
(12.05.10)
kulakcigi gorsek bisiler yapabiliriz
0
crucio
(12.05.10)
fotoğraf görüntülenemiyor. bir daha yüklerseniz yardımcı olmak kolaylaşır.
0
conrad moricand
(12.05.10)
kulakcık nerde orda yav ?
0
bryan fury
(12.05.10)
kulakcik yokki orda. gayet normal gozukuolar
0
crucio
(12.05.10)
Sanırım kulakçık dediğiniz sol üstteki siyah araç.. klasör seçenekleri'nden klasörleri sıfırlamayı ya dda varsayılanı yüklemeyi denediniz mi?
0
conrad moricand
(12.05.10)
ya hani yazıyor ya Belirtilmemiş (49) diye. işte onu yok etmek istiyorum.
0
🌸oldboy
(12.05.10)
hee simdi anladim. sayfanin beyaz alaninda sag tik yapin. grupla diye biyer var. ordan hicbirini secin duzelir o.

not: benim windows ingilizce cevirileri yanlis yapmis olabilirim.
0
crucio
(12.05.10)
allah razı rıza olsun! :D
0
🌸oldboy
(12.05.10)
(2)

edip cansever- pesüs?

overdose
"kuru gözler kuru şeyleri hiç göremezlerve düş içinde yaşayanlar düş içindekileri."burda kuru gözler kuru şeyleri hiç göremezlerle anlatmak istediği nedir size göre?
"kuru gözler kuru şeyleri hiç göremezler
ve düş içinde yaşayanlar düş içindekileri."

burda kuru gözler kuru şeyleri hiç göremezlerle anlatmak istediği nedir size göre?
0
overdose
(11.05.10)
pesüs değil de cadı ağacı içerisinde değil mi?

cansever'in ölüm imgeleriyle örülü bir şiiridir. ölümü çağrıştıran bir kuru olma imgesi gibi geliyor bana.. cesedin kuruması.. düş içinde düş görmek de mümkün değil biliyorsunuz.. yaşanılan dünyanın gerçekliğinin kaybedilmesi ile ilgili olabilir.
0
conrad moricand
(12.05.10)
tabii ya..cadı ağacı.
soru ne kadar da zor ve cevabı uzun böyle.
0
porsgemsheniark
(12.05.10)
(2)

CUE Uzantılı Dosya Çıkarma - İSO buster..Yardım!!

toshiro
selamlar bir ses dosyası indirdim lakin dosyanın bölünmüş olması gerekirken bütün ses dosyaları tek bir dosya halinde. bir de Cue dosya var. nasıl ayırıcam ben bu dosyayı, beceremedim bir türlü. iso busterı da yükledim..
selamlar bir ses dosyası indirdim lakin dosyanın bölünmüş olması gerekirken bütün ses dosyaları tek bir dosya halinde. bir de Cue dosya var. nasıl ayırıcam ben bu dosyayı, beceremedim bir türlü. iso busterı da yükledim..
0
toshiro
(10.05.10)
conrad moricand
(10.05.10)
cue splitter mı neydı onla oluyor.
0
bryan fury
(10.05.10)
(2)

korkunç bir parça

rumuz nickname
öncelikle (bkz: #17512193)buradaki şarkıyı hatırlıyorum. bu parçayı bilen varsa lütfen yazsın.aynşaa kısmı böyle arap telaffuzuyla söylenmiş gibi duruyordu.sanırım bir şairin hayatını anlatan bir belgeselde de vardı bu müzik. hatta kel kafalı bir adamı kameranın ayaklarından tutup sürüklenmesi sahne
öncelikle (bkz: #17512193)

buradaki şarkıyı hatırlıyorum. bu parçayı bilen varsa lütfen yazsın.

aynşaa kısmı böyle arap telaffuzuyla söylenmiş gibi duruyordu.

sanırım bir şairin hayatını anlatan bir belgeselde de vardı bu müzik. hatta kel kafalı bir adamı kameranın ayaklarından tutup sürüklenmesi sahnesiyle aynı anda çalıyordu bu müzik.
0
rumuz nickname
(07.05.10)
khaled - aisha olabilir mi?
0
conrad moricand
(07.05.10)
hayır olamaz :) ondan korkan insandan korkmak lazım zaten :) yani insanın hayatında dinleyebileceği en korkunç rahatsız edici parçadır diyebilirim. böyle atmosferikti, sözleri var mıydı, anlamı var mıydı onu bile bilmiyorum. aklımda kalan sadece anlamsız seslerin söylenmesi gibiydi. yani pink floyd echoes'in garip sesler bölümüne benziyordu...
0
🌸rumuz nickname
(07.05.10)
(3)

nic.tr'den domain almak

salute
"adsoyad.com.tr alan adını 12 ytlye kefilsiz, belgesiz adımızı bile söylemeden alabilmişizdir kendisinden..." muhendisce ekşisözlükte nic.tr hakkında böyle yazılmış.Ancak siteye girdiğimde Vatandaşlık Numarası'ndan tutun vergi numarasına kadar her şeyi istediklerini gördüm.Nedir bu sitenin olayı ben
"adsoyad.com.tr alan adını 12 ytlye kefilsiz, belgesiz adımızı bile söylemeden alabilmişizdir kendisinden..." muhendisce

ekşisözlükte nic.tr hakkında böyle yazılmış.Ancak siteye girdiğimde Vatandaşlık Numarası'ndan tutun vergi numarasına kadar her şeyi istediklerini gördüm.Nedir bu sitenin olayı benim atladığım bir yer mi var ? (Bireysel alımı seçiyorum )
0
salute
(14.08.09)
DNS Çalışma Grubunun almış olduğu karar uyarınca, “biz.tr", “.info.tr” ve “tv.tr" uzantıları 17 Kasım 2008 tarihinden başlamak üzere, belgesiz olarak “ilk gelen alır” prensibi ile kayıt edileceği duyurulmuştur.

Uygulama tarihi 17 Kasım 2008 olup sözü geçen tarih öncesinde yapılan tüm başvurular mevcut kurallar dahilinde değerlendirilecektir. Başka bir deyişle, ilgili tarih öncesinde yapılan başvuruların sonuçlandırılabilmesi için talep edilen belgelerin iletilmesi gerekmektedir. İlgili belgelerin, online başvuruyu takip eden 15 günlük belge bekleme süresi içerisinde tarafımıza iletilmemesi durumunda, başvurular iptal edilerek alan adları yeniden tahsise açılacaktır.

Konu ile ayrıntılı bilgi ve her türlü alan adı işlemleri için Nic.tr sayfamızda yer alan “Destek İstiyorum” linkinden tarafımıza ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla,
Nic.tr (“.tr” Alan Adları) Yönetimi

bununla karıştırıyor olmayasın? sadece “biz.tr", “.info.tr” ve “tv.tr" uzantılarını kapsıyor.. ayrıca bir deneme yapayım dedim yapmaz olaydım.. bir güvenlik kodu çıkardılar içim bir kötü oldu yahu.. :S

( bkz. img198.imageshack.us )
0
synche
(15.08.09)
adsoyad.com.tr alınabiliyor diye yazmışlar sözlükte.
0
🌸salute
(15.08.09)
Evet alınabiliyor. İstenilen belge de yoktur. TC Kimlik numaranız ve sizin adınıza kayıtlı bir kredi kartı gerekiyor. Alınmıştır, deneyiniz.
0
conrad moricand
(15.08.09)
(4)

Cafe açıcam, yer bulamadım!!!

sakingittarist
Arkadaşlar.Anadolumuzun şirin bir beldesinde, üniversite ve öğrenci yurdunun yakınlarına bir nargile cafe açma hayali içerisindeydim. Üşenmedim, işyerinden izin aldım, kalktım gittim baktım. İstediğim gibi bir yer malesef bulamadım. Ya çok ufaklar, yada ters ve sote yerlerdeler. Benim kafamda 100-15
Arkadaşlar.
Anadolumuzun şirin bir beldesinde, üniversite ve öğrenci yurdunun yakınlarına bir nargile cafe açma hayali içerisindeydim. Üşenmedim, işyerinden izin aldım, kalktım gittim baktım. İstediğim gibi bir yer malesef bulamadım. Ya çok ufaklar, yada ters ve sote yerlerdeler. Benim kafamda 100-150 oturma kapasiteli bir mekan vardı. O ara gözüme bir arazi ilişti. Oraya süpersonik bir çadır kursam, güzelcene dayasam döşesem.
Sorular:
1- Kurduğum çadır'a ruhsat almak, normal bir dükkan'a ruhsat almaktan zor mudur?
2- yorukcadiri.com linkteki gibi bir çadır bana kaça patlar?
3- Arazinin devlet mi yoksa şahıs arazisi mi olduğunu bilmiyorum. Devletin ise kiralamak zor olur mu?


Üniversite gençleri bir cafeye gitmek için minibüse binip komşu ilçeye gidiyolar. İlginç bir şekilde kimse gidip de cafe açmamış. Var aslında bir kaç yer ama onlarda ya öğrenciyi almıyorlar yada öğrencinin cebine hitap etmiyorlar.

Dipnot1: Link, çadırı temsil etmek için verilmiştir, dekor tamamen farklı olacak. Güzel kendine özgü birşeyler düşünüyorum.

Dipnot2: Açacağım mekan alkolsüz olacak ve ilgili belediye akp'li...

Dipnot3: Şu anda üniversitenin 10.000 öğrencisi var ve iki kampüs henüz açılmadı. 30.000 öğrenci, müşteri potansiyelimi içinde barındırıyor yani. Bi de öğrencilikten yeni çıkan bir insan olarak, öğrenci halinden, derdinden de anlarım. Rahat eder gençler yani.

Cevaplarınızı bekliyorum...
Saygılarımla.
sakingitarist

(bu ne resmiyet lan!)
0
sakingittarist
(02.01.09)
bildiğim kadarıyla temmuz 2009'dan itibaren nargile kafeler de resmi olarak kapatılacak.
0
conrad moricand
(02.01.09)
@conrad moricand

bunu bilmiyodum bak öğrendiğim iyi oldu. ama olsun nargile olmaz, çay olur, kaave olur, canlı müzik olur, tabu olur, jenga olur, okey, tavla batak allah ne verdiyse olur ya... öğrenci adama yapacak şey bol:))
0
🌸sakingittarist
(02.01.09)
çıplak araziye bina kondurmak sandığından çok daha meşakkatli olur. oraya yol/su/elektrik çekilecek, ruhsatı, inşaatı, dekorasyonu falan filan... kaldı ki daha kimin olduğu bile belli değil.

işin bir de rekabet boyutu var. verdiğin rakamlara göre pasta hızla büyüyecek. binanı sıfırdan yapacağını düşünürsek elini çabuk tutacak girişimcilerin sen daha temel atarken malı götürme ihtimalleri var.

kapalı mekanda sigara yasağı ile ilgili yasanın nasıl uygulanacağı meçhul, bu yüzden tütün tüketimiyle ilgili planlarının temmuzdan sonra değişmesi muhtemel.

çıkarılan yiyeceklerde ve sıcak içeceklerde belli bir standardı tutturman, yeri geldiğinde bir masayı 5 saat işgal etmelerine ses çıkarmaman gerek ki öğrenci milletini kafalayabilesin. bahsettiğin fakültenin içindeki yeme içme olanaklarını öğrenip ona göre fiyat/çeşit belirlemen faydana olacaktır. kampüste adam gibi yemek çıkmıyorsa açık büfe işine de girebilirsin.

tabi ordaki öğrenci profili 3 büyük şehirdeki gibi olmayabilir. örneğin koklaşan bir çifte müdahale etmediğin için bir kısım müşteri tarafından eleştirilebilir, hatta tehdit edilebilirsin. kısacası "oradaki öğrencilerin" halinden anlaman gerek.

valla hevesini kaçırmak istemem ama, bu problemde çok fazla kontrol edilemeyen değişken var sanki.
0
makineci
(02.01.09)
Seçime kadar hallettin halletin, yoksa zor...
0
late viper
(02.01.09)
(2)

wma to mp3

enter saltman
wma ları mp3e çevirebiliceğim ücretsiz ama kaliteli bi program var mıdır
wma ları mp3e çevirebiliceğim ücretsiz ama kaliteli bi program var mıdır
0
enter saltman
(29.08.08)
winamp ile çevirebilirsiniz.
Options > Preferences > Output > Nullsoft Disc Writer..

(Çevirdikten sonra Output kısmını değiştirmeyi unutmayın. Ayrıca değişim yaparken Winamp'i Repeat modundan çıkarın. Başarılar..)
0
conrad moricand
(29.08.08)
Easy CD-DA Extractor kullanıyordum ben, çok memnundum. ama ne yazık ki beleş değil.
0
edge_nabby
(30.08.08)
(4)

Yeni Başlayanlar İçin Tasavvuf

annem bana kiz bul evlen dedi
Tasavuffun ne olduğunu anlayacak biri için eser tavsiye eder misiniz?
Tasavuffun ne olduğunu anlayacak biri için eser tavsiye eder misiniz?
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(07.07.08)
Tasavvufu kestirmeden anlamak pek mümkün değildir, yazılmış her eser ummanda bir damla misalidir. İslam Ansiklopedisi'ndeki kimi maddeler okunarak başlanabilir. Abdülbaki Gölpınarlı'nın yapıtları ile devam edilebilir.

www.ideefixe.com

İyi okumalar, bol sabır..
0
conrad moricand
(08.07.08)
Öz hakkında fikir sahibi etmek, kişinin vicdanını titretmek
Amaç budur sormamdaki.
0
🌸annem bana kiz bul evlen dedi
(08.07.08)
yunus emre mevlana fln baslangıc icin iyidir.
0
bryan fury
(08.07.08)
ahmet yaşar ocak'tan ne bulursanuz okuyun. alanında türkiye'nin gelmiş geçmiş en önemli akademisyenidir. tarihsel süreci olabildiğince tarafsız öğrendikten sonra, tarikat metinleri sizin için çok daha açıklayıcı olacaktır.
0
tannhauser
(08.07.08)
(7)

Vokal Ayırıcı

uco
Abiler ablalar, şu şarkılardan vokalleri ayırabilen programlar varmış. Nedir nasıldır hangisidir bilen var mı?
Abiler ablalar, şu şarkılardan vokalleri ayırabilen programlar varmış. Nedir nasıldır hangisidir bilen var mı?
0
uco
(25.05.08)
çok fazla didiklenmiş bir konudur. telif hakları dolayısıyla bunu yapmak pek mümkün değildir. özellikle mp3 algoritması bunu engellemektedir. bu nedenle en iyi programla bile alacağınız sonuç sizi pek tatmin etmez.
0
conrad moricand
(25.05.08)
Bahsettiğin şey kareoke'dir ve piyasadaki hiçbir program istediğin sonucu vermeyecektir. Elde edebileceğin en iyi ses şarkının midi versiyonu gibi olacaktır. Çünkü sesler studyoda karıştırılır ve birbirinden ayrılamazlar.
0
ataturkiye
(25.05.08)
winamp üzerinde çalışan bir plug-in yanlışlıkla bunu yapıyordu. şimdi ismini hatırlayamadım ama ben uzun süre yapmıştım.
daha sonra da winamnp a çıkış olarak disc writer gösterip diske waw olarak yazdırıyordun parçayı. bulabilirsem plug-in in ismini de koyarım.
0
buzkran
(25.05.08)
ben bir kere denemiştim. arkada hala yankı olarak vokal kalıyor, artı vokalle birlikte ses de gidiyordu. goldwave ile yapılabiliyor ama hiç de hoşuma gitmemişti.
0
tom riddle
(25.05.08)
daha once bir 2-3 kez farkli farkli soruldu burda ve tartisildi.
hepsinde ortak sonuc , "yapilsa bile cok temiz sonuclar elde edilemeyecegi" idi bu teknolojide..
parcalarin orjinal karaokelerini aramak veya bastan calmak en temiz yol sanirsam. veya mp3 olmasa da olur deniyorsa midi kullanilabilir, tabi yerini tutmaz o ayri.
bir de telif haklari gibi konular var.
0
la traviata
(25.05.08)
teknik olarak mümkün değil diye biliyorum. vokalleri ayıran programlarda genelde stereo sesin, hem sağ hem de sağ kanallarında aynı olan her şeyi silmek gibi bir tekniği kullanıyorlar. çünkü vokal hariç her şey ya az sağa, ya da az sola kaydırılıyor.

eğer amaç karaokeyse, bu tarz şeyler internetten indirilebiliyor. soundchoice anahtar kelimesi de işinize yarayacaktır. karaoke diye aramak daha mantıklı tabii..

bir de şarkıların adam gibi midi'lerini bulup adam gibi bir synthesizer ile çalıp kaydetmek daha mantıklı olacaktır. çoğu karaoke şarkı midi'lerin kaliteli bir şekilde kaydedilmeleriyle yapılıyor zaten..
0
co2s2
(26.05.08)
www.analogx.com

Burdan bulabilirsin winamp plug-inini. Gayet basarili bir hadise.
0
broken promises
(30.07.09)
(1)

Kardeş Şehir (Sister City)

ermanen
Kardeş Şehir (Sister City) nasıl olunuyor?
Kardeş Şehir (Sister City) nasıl olunuyor?
0
ermanen
(25.05.08)
Belediyelerin bir atraksiyonudur. Belediye başkanları nezdinde yapılan bir yardımlaşma anlaşmasıdır.
0
conrad moricand
(25.05.08)
(2)

Scrubs

rectoa
Sanırsam cnbc e bu hafta tekrar yayınlamaya başladı diziyi. soracağım şudur ki; yayınlanmaya başlanan bölümler amerika da yayınlanan son sezonun bölümleri midir acep?
Sanırsam cnbc e bu hafta tekrar yayınlamaya başladı diziyi.
soracağım şudur ki; yayınlanmaya başlanan bölümler amerika da yayınlanan son sezonun bölümleri midir acep?
0
rectoa
(25.05.08)
7. sezon yayinlaniyor..
0
zakk
(25.05.08)
scrubs 7. sezonu (sacred heart köyü masalı temalı) "my princess" bölümü ile final yaptı. 8. sezonu bekliyoruz, teyakkuzdayız.
0
conrad moricand
(25.05.08)
(18)

paso kar görüntüsü geçen kış filmleri

yazardimulanben
1.böyle kafamda net bi' şey yok, iklimlerin, uzağın bazı sekanslarındaki gibi falan. ful kar yağsın etsin, kış ön planda olsun var mıdır bu tarz film ismi aklınızda, çok sevinirim efendim.2. çok küçükken izlemiştim bi' film vardı, böyle çocuklar kardan kaleler yapıp savaşıyolardı, ufak çocuklar. var
1.böyle kafamda net bi' şey yok, iklimlerin, uzağın bazı sekanslarındaki gibi falan. ful kar yağsın etsin, kış ön planda olsun var mıdır bu tarz film ismi aklınızda, çok sevinirim efendim.

2. çok küçükken izlemiştim bi' film vardı, böyle çocuklar kardan kaleler yapıp savaşıyolardı, ufak çocuklar. var mı ismini bilen? aklımda bu kalmış, bi' de paintball falan giriyodu işin içine heralde süper bi' çocuk filmiydi.

3. son olarak biraz alakasız bi' soru. bi' türk filmi vardı, üvey anne kızı banyoya kapatıyodu burnuna böcek falan sokuyodu, doktor film çekmişti filmde de görünüyodu falan. babana söyleme bilmem ne gibisinden replikler hatırlıyorum. türk filmi olabilir mi bu, kime söylesem hatırlamıyo kafayı yiycem var mı bileniniz?

şimdiden çok teşekkürler.
0
yazardimulanben
(11.05.08)
deckard
(11.05.08)
1- Nói albínói(?)
2- O filmi ben de izlemiştim ama adını bilmiyorum...
0
late viper
(11.05.08)
fargo karda geçiyordu sanki.
0
ozdek
(11.05.08)
1 abi felaket senaryolu ""yarından sonra" diye bir filüm var. ingilizcesi neydi beah??? day after tomorrow
0
omer460
(11.05.08)
hülya koçyiğit'in derman filmi böyledir. yaz günü izleseniz bile iliklerinize kadar üşürsünüz.
0
conrad moricand
(11.05.08)
stalingrad var, karda kıyamette geçiyor.
0
gerrain
(11.05.08)
teşekkürler cevaplar için. aralarından groundhog day ve Nói albínói'yi izlemedim bunları indireyim. of ulan zengin olursam nerde kış var o yarımküreye göç edicem. aklına başka gelen olursa yazıverin lütfen efendim. tekrar teşekkür ettim.
0
🌸yazardimulanben
(11.05.08)
Tarkovski'nin Mirror'u yanlış hatırlamıyorsam.
0
sui
(11.05.08)
katırcılar var. izleyin derim.
0
robinbook
(11.05.08)
paso olmasa bile çok güzel karlı sahneleriyle birlikte: "uzak" filmini önerebilirim.
0
thinkbeforedoing
(11.05.08)
mirror'da on dakika kadar falan vardı kar evet. katırcıları feci merak ettim inşallah bulurum bi' yerlerden, buzlar çözülmeden vardı aklıma geldi şimdi onu da indireyim bulursam. uzak'ı izlemiştim. çok teşekkürler tekrardan!
0
🌸yazardimulanben
(11.05.08)
doktor zivago
0
cinematography
(11.05.08)
snow cake henüz izlemedim ama isimden belli. kanada filmi zaten.
snow walker bu da kanada
çizgi filmi de hoşunuza gidiyorsa happy feet =)
into the wild'da çok yok ama sonu alaska'da geçiyo
muhtemelen izlemişsinizdir ama eternal sunshine of the spotless mind'da harika karlı sahneler var
paha maa (frozen inside) bunu da izlemedim ama fin filmi, yine isimden ve kapağında soğuktan götü donmuş birinin fotoğrafı var.
the jacket'da da güzel karlı sahneler vardı.
atanarjuat bak bunu da izlemedim ama film eskimo dilinde.
o değil de ben bu karlı filmlerimi bi oturup bi güzel izliyim.
bonus: www.imdb.com
0
blackbasat
(12.05.08)
0
frant1c
(12.05.08)
İnsomnia var. Hep kar görüntüsü var dersek yalan olur ama Alaska'da geçiyor.
Vertical Limit var bi de. Hohho..
0
inatci kahraman aga
(12.05.08)
touching the void...
0
cinematography
(12.05.08)
tibette 7 yıl var karlar falan..
0
isott
(12.05.08)
the gold rush. mevsim kı$ da film sıcak olur mu? :p
0
durum serserisi
(12.05.08)
(5)

anlaşmalı davalar

efruz
lostta gördük, prison breakte de gördük -ah ulan diziler olmasa amerikayı da göremiycez- işte savcı suçluyla anlaşıp cezayı baya bi düşürüyoneden böyle 15 yıl alman kesin diyor savcı, madem o kadar suçlu, madem onu hakediyor. niye daha azına talim oluyor. anlaşınca ne oluyor. vakit mi kazanıyor. işi
lostta gördük, prison breakte de gördük -ah ulan diziler olmasa amerikayı da göremiycez- işte savcı suçluyla anlaşıp cezayı baya bi düşürüyo

neden böyle 15 yıl alman kesin diyor savcı, madem o kadar suçlu, madem onu hakediyor. niye daha azına talim oluyor. anlaşınca ne oluyor. vakit mi kazanıyor. işi o değil mi zaten. ne bileyim 15 yıl hakeden birine anlaşarak suçunu kabul ettirerek 3 yıl vermesi adalet mi.

mantığı nedir
0
efruz
(01.03.08)
abd'deki sistem bizden farklı, adalet değil daha çok halkın gönlünü rahatlatma işlevi görüyor. zaten bu yüzden de jüri karar veriyor. (bunlar yorum meselesi ama benim fikrim bu yönde) bir de jüri normal vatandaştan oluştuğu için etkilemek kolay oluyor. sanığın sadece işlediği suçla değil diğer bütün olaylarıyla ortaya sunuluyor avukatlar tarafından. bu da jüride bir sempati ya da acıma oluşturuyor. gerçi ne kadar ceza alacağına hakim karar verir jüri sadece suçlu mu değil mi onu tespit eder ama hakimler de jürideki dengeyi dikkate alıyorlar. sonuçta cinayet işlemiş birisini bile jüriye çok farklı anlatarak yırtmasını sağlamak mümkün. işte aslında melek gibi insandır yok silah aslında öbür tarafa doğrultulmuştu vs. kulağı tersten gösterirsek insanların kafasına şüphe düşer. savcı da bu riski almak istemiyor.

he bir de şu var, batıda anlaşma kültürü daha gelişmiş durumda. çoğu dava daha mahkemeye gelmeden anlaşmayla çözülüyor. bizde ise daha çok mahkum ettirecem ibneyi olayı mevcut maalesef.
0
colg fusion
(01.03.08)
Hukukcu degilim ama yine tv ve film izleyerek gorduklerimi paylasayim.
Olasi sebepler sunlar:

1. Savcinin davayi kaybetme ihtimali var, "suclunun az ceza almasi cezasiz kurtulmasindan iyidir" diyor.
2. Savcinin asiri cok davasi var, "bu suclunun az yatmasi baskalarinin davalarinin gorulmemesinden iyidir" diyor.
3. Suclu az ceza karsiliginda baska turlu edinilemeyecek onemli bilgi veriyor - baska suclar hakkinda vs.
0
wpi
(01.03.08)
evet kesinlikle abd de kanular devlet falan hep bireyden yana. savcının suçluyu koruma, asgari ceza almasını sağlama isteği olabilir diycem ama, madem davayı kaybetmekten, jüriyi inandırmasından korkuyorsa bu çelişki oluyor. yani demek ki ordaki savcıda cezalandırıcam ibneyi diyor. yani kurtulma ihtimalini düşünerek en azından yarı suç vereyim diyorsa demek illa ceza vermek istiyor...

aşırı dava olacağını sanmıyorum çünkü amerikada davalar daha hızlı ve seri diye biliyorum. eğer suçundan eminse ve diğer davaları engelleyebileceğini düşünüyorsa bi an önce suçu kesinleştirmeye çalışır.

türk soruşturma sistemleri geliyor aklıma. savcı itiraf ettirmek için, başka bilgi almak için böyle pazarlık yapıyor. burda olsa ne yapıp edip öttürmeden bırakmamaya çalışırlar.
0
🌸efruz
(01.03.08)
değerli dostlarımıza ek:

abd'de bütün davalar jüriyle görülmüyor. kamuyu ilgilendiren davalar jüri tarafından değerlendirilirken, ulusal güvenliği ilgilendiren davalar (sizin dizilerde gördüğünüz davaların neredeyse tamamı) bir yargıçlar kurulu tarafından değerlendiriliyor. yani uzmanlık gerektirmeyen, kamu vicdanına seslenen davalar için pek bir anlaşma zemini doğmuyor.
kapitalist sistemde, suçu oluşturan unsurların en büyüğü (ya da tepedeki) önemlidir, sürece katılan kişilerin pek bir önemi yoktur. o nedenle, bizdeki sistemin aksine, önemli olan en büyüğü yakalamak ve çeteyi çökertmektir. alt düzeydeki suç iştirakçileri ile anlaşmanın anlamı budur. kapitalim gibi bir sistemin zar zor da olsa ayakta kalabilmesi de bundan kaynaklanmaktadır: sistem, başka çaresi olmadığı için suç işleyenle anlaşır ancak onu bu suça iteni fena cezalandırır.

ayrıca, filmlere fazla inanmayınız, aşırı derece idealize edilmiş davalar ve onların senaryoya uygun yaklaşımlarını içerirler. saygılarımla..
0
conrad moricand
(01.03.08)
amaç hapishaneleri tıka basa doldurmamak. mahkemelerin yükünü hafifletmek.

bu sistem yakında türkiye'de de olacak. hazırlıkları sürüyor. misal işinde çok iyi bir bilgisayar mühendisisiniz. bir yazılım firması, eski bi çalışanını dava ediyor. veya eski çalışan firmayı. konu iş mahkemesinde çözülecek bir şey değil, teknik. bu davayı sizin gibi birine verecekler, bu iki tarafı mahkemeye gelmeden anlaştır diye. sunduğunuz seçenek iki tarafı da tatmin ederse, sözünüz kanun olacak.

hah heyo heyo hemen uzman olalım, bilirkişi olalım diye sevinmeyin. kadrolu bi iş olmayacak. adalet bakanlığı'nda kaydınız olacak uzmanlığınız üzerine. e tabi o yeterliliğe ulaşınca. bi karne, başarı notu ve o davacıları uzlaştıracak, harbi adaleti sağlayacak yöntemleriniz vs.

hayırlısı...
0
metalik bordo
(02.03.08)
(7)

.com/.net/.org

reeper redeemer
içerikten bağımsız olarak bir site için en uygun domain uzantısı nedir? tamam genelde com daha yaygındır ama atıyorum google'da falan indexlenmek açısından ya da başka herhangi birşey açısından fark yaratır mı?
içerikten bağımsız olarak bir site için en uygun domain uzantısı nedir?

tamam genelde com daha yaygındır ama atıyorum google'da falan indexlenmek açısından ya da başka herhangi birşey açısından fark yaratır mı?
0
reeper redeemer
(12.02.08)
tam anlatamamış olma ihtimaline karşı şöyle bir örnek vereyim;

atıyorum ki eğitimle ilgili bir sitem var. bu site için egitim.com mu almalı, egitim.net mi almalı, egitim.org mu almalı? çok bişey farkeder mi com net ya da org olması?
0
🌸reeper redeemer
(12.02.08)
"en uygun uzantı" kavramına katılmak pek mümkün değil, zira bu uzantıların her biri bir anlam içeriyor. alan adını kullanacağınız sitenin içeriğine en uygun uzantıyı seçmek, google gibi arama motorlarında sonuçlara ulaşan kişi veya kurumların siteniz hakkında bir düşünce sahibi olmasını da sağlayacaktır. kişisel bir site örneğin .org (genellikle organizasyonlarca kullanılır) uzantısı ile pek uyuşmaz. google, sosyal amaçlı organizasyonları ana başlıklara çıkarır. bu nedenle, kişisel veya ticari sitelerin bu uzantıyı almaları pek doğru değildir. bunun yanında, iletişim amaçlı sitenizin .net uzantısı içermesi şık durabilir. saygılarımla..
0
conrad moricand
(12.02.08)
domainadi + ctrl enter = www.domainadi.com
bence en uygun uzantiya iyi bir cevab
0
compumaster
(12.02.08)
ben uzantıların çok da anlamlarına uygun olarak kullanıldıklarına inanmıyorum. eğer bir domain alacak olsam zevk için yapacağım bir siteye, .com alırdım gibime geliyor.

ama domain adı + ctrl enter yapınca önce domainadı.com, sonra domainadı.net ve domainadı.org kontrol edilmiyor mu? en azından ben öyle bir şey hatırlıyorum..
0
co2s2
(12.02.08)
domainadi + ctrl enter = www.domainadi.com

domainadi + shift enter = www.domainadi.net

domainadi + ctrl shift enter = www.domainadi.org

senin kimlğin açısından hansisi doğruysa o alınmalı. sen nesin sorusuna ilk cevap veren şeydir uzantı. ama şöyle ki insanlara bir internet adresi söyler misiniz hemen desek büyük bir yüzdesi .com uzantılı olarak söyler, diye düşünüyorum. bu yüzden belki bir avantajı olabilir. ama diğer yandan da conrad moricand'ın da dediği gibi anlamalarına ters uzantılar hakkındaki düşünceleri değiştirir ciddi bir işte.
0
SoLfej
(12.02.08)
Söylendiği gibi sonuçta hepsinin kendine has bir kullanım alanı var, fakat sokaktaki adam için sadece com çok tanıdık ama diğerleri pek bir şey ifade etmiyor. Dolayısıyla, diyelim ki adam sitenin adını bir yerde duydu (atıyorum reeper) ve eve gelip girmek istedi, deneyeceği şey yüze %80 ihtimalle reeper.com olacaktır. Burada siteyi bulamazsa bir çoğunun aklına net ya da org u denemek gelmez bile.

Ha sizin hedef kitleniz bu işten daha çok anlayan kişiler olacaksa ve/veya sitenin ismi.uzantı şeklinde bir "marka adını" iyi vurgulayacağınıza inanıyorsanız diğerleri de olabilir tabii (turk.net gibi).
0
sui
(12.02.08)
.com commercial'ın kısaltmasıdır.
.org organization'ın kısaltmasıdır.
.net'i bilmiyorum ama ekşi'de gaahl "internette servis saglayicilara yada internetle ilgili hizmetler saglayan kurulu$lara verilen uzanti" demiş.

Bunları takan var mı? Bence yok. .com iyidir. Farkları yoktur.
0
paranormal
(12.02.08)
(3)

Internet Zaman SInIrlaycI

theli
ttnet aile koruma sifresi sicti. sadece belirlenen zamanlarda interneti kullanima acan program ariyorum.
ttnet aile koruma sifresi sicti. sadece belirlenen zamanlarda interneti kullanima acan program ariyorum.
0
theli
(21.01.08)
"Child Control 2007" bunların en iyilerinden birisidir.
0
conrad moricand
(21.01.08)
cybersitter da güzel.
0
hububrad
(22.01.08)
yerli malı 5-10 liraya satılan yazılımlar var.
0
can see
(24.01.08)
(3)

klasik müzik, parça tavsiyesi.

jkulakwalker
dinlerken yormayacak, tercihen piano ve keman sonatları arıyorum.Yani çok güzel eserler var ancak çoğu dinlemek için dikkat ve ilgi gerektiyor,adamı yoruyor. benim aradığım daha ziyade sakin, yormayan parçalarörnek vermek gerekirsemozartın 15 nolu piano sonatıschubert keman ve piano için 3 nolu sona
dinlerken yormayacak, tercihen piano ve keman sonatları arıyorum.
Yani çok güzel eserler var ancak çoğu dinlemek için dikkat ve ilgi gerektiyor,adamı yoruyor. benim
aradığım daha ziyade sakin, yormayan parçalar
örnek vermek gerekirse
mozartın 15 nolu piano sonatı
schubert keman ve piano için 3 nolu sonatinası
paganini nin keman ve gitar için yazdığı duetler
dvorak humoresque
çavkovski dance of the reed
gibi şeyler arıyorum.

aramadıklarıma örnek vermek gerekirse
24 kapris gibi yoğun ve ağır eserler
senfoni veya konçertolar (istisnalar olabilir)
çok inişli çıkışlı eserler (mesela mozart marriage of figaro)
bach ın keman sonatları

şimdiden teşekkür ederim.
0
jkulakwalker
(29.12.07)
yorulmak istemiyorsanız, richard clayderman dinleyiniz.
0
conrad moricand
(29.12.07)
sonat formatinda olmasa da,

astor piazzola'nin eserlerini dinleyiniz derim.

gidon kremer in "hommage a piazzolla" albumunu dinleyiniz mesela..

piazzola'nin oblivion adli eserini muthis yorumlamis. dinle dinle agla
0
la traviata
(29.12.07)
southcast(?) internet radyosu sitesine git ->
classic ->
easy listening.


arada hızlı şeyler çıkar ama.
0
can see
(30.12.07)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.