Arabasına bağlı
Hayalet ekranlı fln lüks arabaysa dışarı kesinlikle park etmem, öncelik valede olur.
Ama sıradan bir arabaysa öncelik vale sonra dışarısı olurdu.

bizimde kapalı otopark çok dar birde olur olmadık araba çekiyorlar girmesi çıkması dert hiç o strese girmiyorum bırakıyorum yol kenarına. hiç çekilmiyor sabah sabah 100 kere manevra yapmak.
başkasıda dediyse zor diye hiç uğraşma birde stress olucan her gün gerek yok bunca dert stressli yaşam arasında

Çok yakın çevremde 3 tane sürücü kursu var. Bütün bölge sürücü adayı çalışma bölgesi. Dolayısıyla sıklıkla kağnı gibi giden bir sürücü adayının arkasına takılmış bulabiliyorum kendimi. Bugüne kadar hiçbir rahatsızlık duymadım. Rahatsız olan, korna çalan falan olursa camı açıp küfrediyorum.
,20 yıllık şöförüm. Hiç kimse anasının karnında öğrenmedi. Hepimiz geçtik o yollardan. Rahatsız olanı görmezden gel. Denemeye devam. Halledersin sen o işi.

Aracı kullanarak tecrübe edin. Otoparka park etmeye devam et. Zorlansan da yapabiliyorsan araç hacmi ve manevra alanı olarak yapılabilir demek bu. Geri kalanı tamamen tecrübe konusu. 3 hafta da sürebilir 3 ay da sürebilir ama bir yerden sonra alışacaksın. Farkında olmadan gerekli manevraları yapıp park edeceksin. Park asistanı olmayan araçlar ile geri manevra biraz daha zor tabii.

Herkes sıfırdan başlıyor. Bizim uzun bir sedanımız vardı, park ederken geriliyordum arkaya biri gelecek açıkta kalıp duracağım diye. Aynı şekilde ilk defa düz vites araç kullanırken günde 3-4 defa trafikte stop ediyordum. Yokuştaki her yavaşlamada küfür ediyordum. Stop edip kaldıramayınca geriliyordum vs. diye devam ediyordu. Yaptıkça alışıyorsun. Düzenli kullanımda çok kısa sürede alışırsın. Şimdi aklımın ucundan bile geçmiyor benim bu konular.

Valeye muhtaç olacağıma aracı sürte sürte alış :P

hayirli olsun. ilk secenek. yapa yapa ogreneceksin. kim bekliyosa da beklesin araba kullaninca mecburen sabir gerekiyor trafikteki magandaya da acemiye de sabretmeyen kullanmasin

Aracın arkasına acemi şoför diye bir kağıt yapıştırın ve o asansörü kullanmaya devam edin. Sabredemeyen varsa da canı cehenneme.

arkadaşınızın dediği muhtemelen ilk birkaç deneme için zorlanmaktır. bence trafikte ne kadar acemi olursanız olun birkaç ay içerisinde oldukça rahat bir şekilde girip-çıkarsınız oraya.
Korkuyu üstünüzden atmaya çalışın, yaparken tedirgin olmak normal ancak "ben acemiyim yapamam" diye düşünmemek lazım. Yavaş hareketlerle mümkünse gaza basmadan (debriyajı yavaş yavaş kaldırınca araba gitmeye başlar ya) girmeye çalışın.
Ben de ilk araç kullanmaya başladığımda ışıksız kavşaklarda sola dönmekten nefret ediyordum mesela :)

Hocam ben olsam ki ben de acemiyim cizmeyecegim araci almazdim. Biraz cizilsin ya nolacak kafasindayim ogrenene dek. Aslinda genel olarak da oyle dusunuyorum da iste neyse. Sizin icin mantiklisi biraz alisip disarda park ettikten sonra bir sure sonra iceri park etmek bence.

Asansore geri geri girme sansiniz varsa bi de oyle deneyin. Geri gorus kamerasi ve yan aynalarla geri geri park etmek cok daha konforludur. (Gece kimse yokken alistirma yapin, bol bol girip cikin :)

En başta hatayı acemiyken gidip iri yarı bir suv araç almış olmanız. İlk başta hatchback almanız lazımdı. Ben 15 yıllık şöförüm bende de aynı boyutlarda suv var. Hergün lanet ediyorum bu boyutlarda araba aldıgıma. Parketmesi ayrı dert yer bulması ayrı dert. Trafikte ayrı dert. Eski aracım hatchbacktı onunla 2 manevrada 15 saniyede aracı parkettigim yere bu arabayı sıgdıramıyorum bile.

Dirayet edip zoru seçeceksiniz valeye vermek kolaya kaçmak pes etmek olur hem araç kullanmayı öğrenemezsiniz. Söven varsa sövenin kendi ayıbıdır bu arwda sizde gayret edip öğrenin kısa sürede öğrenirsiniz bir gün boş bir alanda alıştırma yapsanız öğrenirsiniz diye düşünüyorum

bende 408GT olucak bende direksiyonu başkasına emanet edeceğim?

yok öyle bir dünya hele de lacivert ise.

valeye parasını öder ben park ederim. eğitimse eğitim alınız.

çok zor bir şey değil, kendin denemeye devam et. zamanla çok kolay gelecek.

denemeye devam et diyenler 408 gt'nin fiyatından haberdarlar mı acaba? hata acemi şoförken büyük araba almakta. 2-3-1 bence. her gün stres yapacaksın. acemiliği saçma sapan dar bir yerde yapacağına dışarda yap. acemi psikolojisindeyken ufak bir kaza bile aşırı moral bozar.

güle güle kullan öncelikle. abicim arabayı valeye ver. ancak aktif kullanmaya devam et. yeterince alıştığın "piştiğin" zaman kendin girip çıkmaya başlarsın.

Muhtemelen aracın boyutlarından dolayı hiçbir zaman o kadar kolay olmayacak. Ben olsam b segment hatchback'e geçerdim. Param çoksa mini cooper.

İngiltere (ve sanırım Abd Kanada) uçuşlarında uçağa binmeden ekstra Gözen security diye bi şirket hem vize kontrolü yapıyor hem çantaları ekstra tarıyor. (Sabiha'da da Pegasusun elemanı yapmıştı)

Mesela İngiltere bu yıl sonu residence permit kartlarını kaldırıyor online sisteme geçecek, 1 ocak 2025te birçok kişinin böyle bir sorun yaşayacağından korkuyorum ben.

yapar evet, gayet olağan bir durum. bu thy ile alakalı bir şey değil, varış ülkesinin böyle bir talebi varsa thy bunu uygulamakla sorumlu.

fakat bilet ücretinin iade edilmemesi ve pnr bahane edilmesi ile 2. biletin satılması vs konuları tamamen rezalet bence de.

Oluyor, oyle seyler. Tam ucaga binecekken son kez binis karti okutma olayi var, orda makine uyari veriyor bazen, gorevli sonra o kisi icin icerden birilerini ariyor bu okumadi sorun nedir falan diyor, arkadan hayvan gibi sira birikiyor, sonra o kisiyi kenara cekiyorlar, ekstra gorevliler geliyor sorular soruyorlar, hatta o kisiler icin bazen ucak bile rotar yapabiliyor alsak mi almasak mi durumlari oluyor.

Nhk'nin dedigi Gozen security gibi firmalarin insiyatifinde bizim ucaga binip binmememiz. Bir de pasaporttan gectim ama ya nedir ya. Pasaporttan ben de sofya biletiyle geceyim, sonra New york ucagina bineyim gideyim o zaman:) Pasaporttan gecis sadece asamalardan biri

oluyor evet. bu arada eleman da büyük ihtimalle gerçekten kaçmak için gidiyor uçağa. çünkü cebinde son kalan parayla hem bilet alıp, üstüne ertesi gün ısrarla tekrar bilet alıyor :) durum baya net gibi.

Almanyadan japonyaya giderken, üstüm başım çok kötüydü beni ve hintli gibi kahverengi ten rengi olanları çevirip kağıtlarımızı kontrol etmişlerdi. Pasaport kontrolünden falan sonra tam uçağa binerken. Çok gurur kırıcı birşey.

Esenboğada da brezilya pasaportu olan suriyelilere görevliler baya takmıştı, hatta duyduğum kadarıyla birgün sonra uçmuşlar konsolosluğa sorulmuş falan..

Ülkelerin farklı süreçleri var, başlık altında da söylenmiş zaten "inadmissible passenger" diye bir şey var. Havayolu şirketi söz konusu ülkenin yolcu kabul uygulamalarını kontrol etmek zorunda. Mesela normalde bunun en barizi vizedir; vize gerektiren bir ülkeye giderken eğer uçağa vizesi kabul edilirseniz bu kişi ilgili ülkeye kabul edilmeyeceği ancak bununla birlikte bir sürü de masraf yaratacağı için havayolu şirketine ceza kesilir. Tabi bir yandan da havayolu şirketi bu kişiyi geri götürmek zorunda kalır vb. O yüzden gidip "Sanane kardeşim Schengen vizem var mı yok mu, o Almanya'nın sorunu, ben biletimi aldıysam sen beni götürmek zorundasın" demiyoruz.

Ancak son THY haberlerinde iki sorun var; kriterlerden bir kısmı muğlak, haliyle "Biz kabul etsek de ilgili ülke kabul etmeyecekti zaten" konusu çok kesin değil. İkincisi de tabi ki bundan kaynaklı olarak yanan biletin maliyetinin müşteriye yüklenmesi. Kriterler muğlaklığa izin vermese ve bilet satışı sırasında müşterilere gösterilse, müşteri de buna rağmen bilet alsa THY haklı olabilirdi.

Esim bi ara konsoloslukta o isi yapiyordu. Vizesi var, bileti var ama bir sebeple (yazarin profil dedigi sey), kisi konsolosluga bildiriliyor. Onlar da arkada check edip ucsun ya da ucmasin diyorlardi.

Kacacak adamin profili direkt belli oluyor zaten, hayatinda yurtdisi gormemis, maasinin 3 kati parayi bilete vermis adam "meksikayi cok merak ediyorum, turistik gidiyorum" falan diyor.

@brkylmz, konsolosluğa bildiren kişi veya makam neresi? Türk tarafı mı gidilecek ülke yetkilileri mi?

Turk tarafi (ulkesine gore degismekle birlikte gozen vs iste)

3 kisi = 3e bolunur.

yol masrafından kasıt yakıt masrafıysa evet 2'ye bölünmesi gerekir.

Biz beş kişilik çok yakın arkadaş grubuyuz. 2 evli çift + 1 arkadaşımız şeklinde. Yıllardır bir sürü yere gitmisizdir.

Biz evli çiftler hesaplama yapınca 5e boleriz her şeyi ve öyle öderiz. Tek olan arkadaşımız ısrarla 3e boler. Biz bunun saçma olduğunu yıllardır kendisine anlatamadik.

Sizin durumunuzda da doğrusu 3e bölmek.

Ayrıca böyle durumlarda (tatil başlangıcında vs.) Bir kişiyi kasa olarak belirleyip kişi başı belirli miktar para koymak en temizi. Kimsenin başı ağrımaz.


Bu arada yemek için vs biz de hesap yapmayız. Yol masrafı ve kalınacak yer masrafı için konuştum ben.

araba ile gittiniz, araba çiftin arabası ise ve kadın tarafı da çalışmıyorsa ikiye bölünmesinde bi gariplik yok aslında.

Bizim arkadaş gruplarında ortak masraflar genelde kişi ve sayısından bağımsız olarak herkesin bir şeyler atması ile ödeniyor. O yüzden bu tip hesaplarla ilgili tecrübem pek yok fakat bölünmesi gerektiği yerlerde hep kişi sayısına bölündü bölünen şeyler. 1 evli çift ve 2 bekar arkadaş olarak gittiğimizde 4'e bölüyoruz yani.

valla ben de once 3 diye dusundum ama araba onlarinsa 2 ye bolunmeli sanki, sonucta sizi almislar onlar, sizin arabanizsa bilemedim. bu benzin icin. yemek vs. elbette kim ne yediyse onu oder.

Benzin+otoban parası üçe bölünür.
İkiye bölen insan kendisini haklı hissetmek için bir sebep bulacaktır ama kabul edebileceğim bir sebep gelmiyor aklıma. İkiye bölen ayıp ediyor.

Kendi aracimla goturuyor olsaydim ve illa odiycez derlerse ben de 2ye bolerdim. 3e bolmek aklima gelmezdi hic.

Valla hocam iyice sorun, fiyat yukseltin. piyasada altin yok sanirim.

Kapalicarsida bugun ceyrek 4100 liraydi.

kızılaydan sıhhıyeye doğru yürürken sağda bir çarşı vardı.. büyük çarşı sanırım. orası da epey hareketli.

Açıkcası o kadar parayla çok fazla gezinmek istemiyoruz. O yüzden belli başlı bir kaç büyük sarraf'ı bulmaya çalışıyoruz.

Merhaba, nokta atisi veriyorum. Altinkaynak in tam karsisinda vakif kuyumcular carsisi girisi var. Oradan giriyorsunuz 1-2 kat ustte Ankara Altin Borsasi var. En iyi orasidir. Kuyumculara toptan calisir.

Ankara altın borsası +1

Sakarya döviz ve altın borsası not edildi. Başka önerisi olan var mıdır?

Gittiğiniz, gideceğiniz hastaneleri listeleyin. Gönlünüzden geçen sigorta kuruluşlarıyla o hastanelerin TSS anlaşması var mı, ona bakın. En önemli konu bu. Onun dışında çok bir farkları yok.

eski hastalıklar konusunda farklılıklar olabilir. onu araştırın. bir sigorta enabızdan tespit edip iptal ederken, bir başkası eski hastalık olsa bile poliçeyi devam ettirdi. hastane listelerine bakın. bir de fırsatınız varsa eğer listedeki bir hastaneye gidip hasta kayıttaki görevliye en sorunsuz sigorta (tetkiklere onay verme süresi vs.) hangisi diye sorabilirsiniz. hastanede epey bekleyenler oluyor mr onayı gelene kadar.

eski hastalıklar +1
anlaşmalı kurumlar +1
yaş muhabbeti olunca tamamlayıcı yerine özel sigorta da düşünülebilir.

Hem allianz hem anadolu kullandım. Allianz kesinlikle daha iyi onay için beklemiyorsunuz anında onay.

Tamamlayıcı bakıyorsanız gittiğiniz hastanede anlaşması var mı ona bakın. Arada çok fazla fiyat farkı varsa ucuz olandan gidebilirsiniz çok fazla fark hissetmiyorsunuz kullanıcı olarak.
Modüler bakıyorsanız direk önerim Allianz.

allianz

özellikle şuna dikkat et, yatarak tedaviyi 3-4 ay sonra başlatıyor kimileri. öyle bir şey olmasın mümkünse.

Acıbadem Sigorta'dan TSS var bende şu ana kadar memnumum, bulunduğum ildeki her özel hastanede geçiyor, provizyon onaylarıyla ilgili hiç sıkıntı yaşamadım.
10 ayakta tedavi olan paket tercih etmiştim.

Benim için tek eksisi doktorların özel muayenelerinde geçmiyor olması oldu.
Bu ay ortopedi için bir profesörün özel muayenesine gittim, özel sağlık sigortaları vardı ancak tss yoktu, cepten 2700tl ödedim muayene ücreti olarak. İstenilen Mr, röngten, idrar ve kan testlerini de anlaşmalı bir kuruma gidip tss üzerinden yaptırdım.

@sealth

Hocam rontgen kan testlerini tss'den yaptirdim dediniz ya, bunun icin muayene olup doktorun mu istem yapmasi gerek yoksa direkt gidip bu tahlil, rontgenleri yaptirip 10 ayakta hakkinizdan mi dusuyorsunuz?

duymadım. kuyumcu neden ayağına sıksın. bi daha ekmek yiyemez bu işten.

ama tersi çok oluyor. sahte ya da değeri düşük altını kuyumcuya kitlemeye çalışıyorlar. şu sıra suriye altını muhabbeti dönüyor mesela. 22 ayar diye 14 ayar satıyorlarmış.

son bir vurgun yapmayan niyeti olmayan hiçbir kuyumcu boyle bir işe girişmez hatta dolandırıcsı bile sahte altınla falan uğraşmaz. Dolandırıcı kuyumcular millete altın faizi vaadi ile altınları toplayıp kaçıyorlar. Sahte altın satan varsada gerçekten yanlıslıkla yapmıstır

sahte uçak bileti satan acenta gibi bir şey olur bu. kısa zamanda ortaya çıkar, bir daha da iş yapamaz. manasız bir uğraş. bugün bir kuyumcu açmak, içerisini malla doldurmak tahmin edersiniz ki çok pahalı bir iş.

yapması için bir sebep yok yani. (sirkülasyonun çok olduğu yerlerde çok çok nadir de olsa alış satış sırasında belki sahte alıp, onu da müşteriye verdikleri durumlar olmuştur belki ama diğer türlüsü pek mantıklı değil)

valla senelerin kuyumcu ciniyim ama piyasayı dolandırıp kaçmaya çalışan kuyumcu hariç kimse bunu yapmaz. geçenllerde biri bir duyuru açmıştı, orada da sertifikalı ata altınları soruyordu. dedim yani, sattığı ataya dahi güvenmeyenden kuyumcu mu olur?

Ne kadar vurgun yapabilirsin ki? Cüzi bir miktar yaptın yakalandın, değmez. 100 kilo altın dolandıramayacağına göre değmez

Arada tek tük satabiliyorlar bazıları
Kime denk gelirde

@photo85 size veya tanıdığınız birine böyle bir satış oldu mu? "Şu kuyumcu dükkanı bana sahte altın sattı" diye söyleyen oldu mu?

Kuyumcu zaten kazanıyor parasını bu işten. Sahte altın için riske gireceğini sanmıyorum. Hiç de duymadım şahsen.

thy'den primefly bilet alırsanız iadelerde biletin 1/4ü gibi bir rakam kesiliyor, business yüksek sınıf alırsanız tamamen iade alabiliyorsunuz.

rezervasyon yapmak niye yeterli olmuyor?

16 dolara soyle bi hizmet var;

onwardticket.com

(Bizzat kullanmadim, yorumlara vs bakin kullanacak olursaniz)

Pegasus flex öyle ama geçenlerde bagaj haklı (flex olmayan) düz iki farklı bileti iade etmemiz gerekti bi baktık, 2100e aldığımız bilete 1900 mü ne iade etti gayet iyi bence. Tabii uçuş tarihinden bir ay önce falan iade ettik son ana kalsa çok az iade ederdi belki de şartları bi okumak lazım ama korkulduğu kadar da yokmuş.

notere gidip yeni imza sirküleri yaptırırsın. eskisiyle yetki süresi aynı, fakat imzalar farklı olur.

bankalara da bildirmek gerekiyor. bi kere işlem yaparken yalapşap imza atmıştım, imzanız sistemdekiyle tutmuyor demişti. orjinali atınca ok demişti.

Abi pegasustan bahsediyorsan evet. Adamlar tek kabin bagajı dedi ama kimse uymadığı için komple kaldırdı artık bir tane sırt çantası yaptı ryan air falan gibi. Bu noktada şans işi; sansiniz varsa belki olmaz ama yüzde 90 sıkıntı. Çoğu kişiden çantanın içine koymalarini yoksa para vermelerini istiyorlar.

Elinde bagaj olmayan birine rica edebilirsiniz ama pegasus'sa ve o kisi de light paket aldiysa muhtemelen onun da hakki yoktur.

Ozellikle yurtdisi donuslerde kurallar cok cok daha kati. Genelde su cumleyi duyarsiniz "ama turkiyeden binerken de bu sekilde binmistim..."

thy ise sıkıntı olmaz.

Amatör balıkçı belgesi

Kısa mesafe telsiz operatörü belgesi (KMT)

Belgeden ziyade liyakat önemli devlet sürücü belgeside veriyor ama maalesef Türkiye'de yeni sürücü belgesi almış bir kişi trafiğe çıkacak liyakata sahip değil bir çok belgede bu şekilde özensiz gelişigüzel dağıtılıyor buna bir çok üniversitenin diplomasıda dahil bu yüzden bir çok aklı başında şirket belli başlı üniversiteler hariç mezunları ciddiye almıyor kağıda bu kadar önem vermeyin kendinizi kandırırsınız.


Ben size kısa yoldan bir tavsiyede bulunayım o tarz "gereksiz" kağıtlarla uğraşacağınıza yabancı dil öğrenin veya yazılım dili öğrenin hem ufkunuz genişler hem kolunuzda altın bilezik olmuş olur veya mesleki / zanaat eğitimi alabilirsiniz fotoğrafçılık olur kaynakçılık olur veya sıhhi tesisatçılık aklınıza ne gelirse bunları halk eğitim merkezlerinden veya üniversitesilerin sürekli eğitim merkezlerinden veya İSMEK gibi belediyelerin kurslarından alırsanız devletin verdiği belgeler olmuş olur.

Drone operatorlugu/pilotlugu belgesi

captcha'yı botlar için koyuyorlar zaten. Aşamazsınız hocam.

aşağıdaki url'e post isteği gönderiliyor.

ita-schengen.idata.com.tr

form data'sı da aşağıdaki gibi olsun diyorum. Ama bunu çağırdığımda Postman'da You are unable to access idata.com.tr şeklinde dönüş oluyor. Sebebi cookie vs. den ötürü mü? Yapısını merak ettim bir de.

serviceType=1&totalPerson=1&getOfficeID=8&calendarType=2&getConsular=2

Hocam bunu yapan parayi kirar zaten, paylasacaginu ya da yol gosterecegini sanmam.

5bin-10bin liralara randevu satan var.

evet aynen söylediğin gibi senin sessionını ifade eden bir token var. Bu token headerda iletiliyor. Haliyle sende bu token olmadığı için çağıramıyorsun.

bunun yazılmışı var, ücreti mukabilinde paylaşıyorlar, çok da cüzi bir ücret.
telegram grubu var. almanya randevusunu orası sayesinde aldık.


youtu.be

Sekans ayarlari dogruysa export alirken hazir preset'lerden secerseniz yatay olur.

En boyu manuel ayarlayin export alirken.

1 yılınız dolup yenilemeniz gerektiğinde yeni fiyattan yenileyeceksiniz.

21 ocak 2025'te yeni fiyattan odeme yapacaksin (devam etmek istersen)

@kobuzchu kiz teşekkür ederim, @brkylmz teşekkür ederim
@nhk ni youkosu sağolun, @bravoteam teşekkürler

İptal olayı bir tık sıkıntılı, chat'e bağlatıyor illa sebebini sorup muhabbet açıyor (ABD'de dava açıldı hatta, yakında direkt iptal gelecek sanırım ama bize gelir mi bilmiyorum) Yani iptal edeceksen son ay bir girip bak.

ben bir kere Covid zamanı iptal edecekken 3 ay bedava + sonrası indirimli yapalım diyip bağladılar hala ödemeye ve kullanmaya devam ediyorum :D (yıllık ama ay ödemeli, 190tl ödüyorum 700 küsur olacak diyorlar ama bana mail gelmedi daha)

yıllık aboneliğiniz bittiği zaman yeniden paket almanız gerekir şu anda sizi etkileyen bir durum yok. benim aboneliğim bu ay bitiyordu. uygun bir paket var mı diye kontrol etmek için sitede gezerken chat bölümünü gördüm iptal edeceğim çok pahalı minvalinde bir konuşma yaptım. 2800 liraya peşin ödemeli 1 yıllık uzatalım dedi onayladım.

aboneliği doğrudan uzatmak yerine müşteri hizmetleriyle görüşmek indirim sağlıyor.

Euro geçen yerlerde öyle bir kurdan verirler ki sana, tek ayak üstünde seni şaapıyorlar zannedersin.
prag'a bu kadar bilgisiz gidiyorsan önce lütfen honest guide videolarını bir izle. nerede döviz bozdurulur, nerede bozdurulmaz, havalimanından ucuza şehre ulaşım nasıldır, nerede yenilir içilir, her şeyi anlatıyor. adamların atm'leri, döviz büroları, restoranları, hatta otobanları bile, kısaca her yer turisti yolmak ve kazıklamak üstüne inşa edilmiş. www.youtube.com

Euro geçiyor ve kredi karti daha islevsel

Doviz bozdururken komisyon dolandiriciligina dikkat edin. (Sehir merkezi de dahil cok yaygin). Kendiniz hesaplayin, teyit edin oyle bozdurun. (Sifir komisyon yazan tabelalara aldanmayin)

Sac ekim sonuclari diyd bir forum var. Orada tum bilgileri bulabilirsiniz.

bazı firmalar yapmıyor, bazıları yapıyor. sigortam.netten filan topluca fiyat ve bilgi alabilirsiniz aslında. yoksa tek tek araştırmak lazım.

Anneyle yapılıyor, tek olmuyor.
Özellikle düzenli olarak hangi çocuk doktoruna gideceksiniz, onun anlaşmalı olduğu şirketle çalışın.

Biz anadolu sigorta kullanıyoruz anneye ek olarak yapıldı yukarıdaki arkadaşların da söylediği gibi.

öncelikle şimdiden hayırlı olsun, biz de aynı durumdaydık. Bebek doğduktan sonra kimliği çıkardıktan sonra yaptırabilirisiniz, biz Allianz sigorta'yı tercih ettik.

Bir de dogumdan sonra ilk 14 gun icinde yaptirinca omur boyu yenileme garantisi oluyor cocugun. (Madem yaptiracaksiniz sureyi kacirip da bu haktan mahrum etmeyin)

Ses çıkaran bir hediye almanızı önermem. Ailesine kötülük yapıyor olabilirsiniz. Öneri olarak aklıma çadır geliyor.

3 boyutlu kitaplardan bi set yapabilirsiniz. bahsettiklerim büyük ve açılınca içinden kocaman kelebeklerin vs çıktığı kitaplar.

gitar, oyuncak org vs. kısacası toyzz shop'ta satılan tüm enstrümanlar çöp. ne ses çıkar, ne düzgün oynayabilir. 2 gün sonra da kırılır zaten.

müziğe hevesi varsa, bi müzik mağazasından güzel bir ksilofon ya da maracas alabilirsiniz. sevdiği şarkılara ritm tutabilir o yaşta.

kolay olsun derseniz de duplo setlerden alabilirsiniz. (eğer yoksa yeşil zemin alın mutlaka. elindeki diğer duplo'ları onun üzerinde birleştirip çok daha farklı şeyler yapabilir. 5-6 yaşına kadar da oynar)

türkiye'de var mi bilmiyorum ama son zamanlarda o yas cocuklari arasinda inanilmaz bir cilginlik olan "tonies" var. ona bakabilirsiniz.
tonies.com

İstanbul'daysanız, internetten almanız şart değilse Kadıköy'de (Basta'nın karşısında) çok güzel ahşap oyuncaklar satan bir yer var. Biraz pahalı ama yaş grubuna göre denge, dikkat, motor beceri vs geliştirme oyunları var, çok da şık oyuncaklar. (Geçen hafta kuzenimin 2,5 yaşındaki kızına bir şeyler aldım, ondan övüyorum.) :)

maps.app.goo.gl

2 yaş için oyuncak fincan, demlik vs seti almıştım geçenlerde. cocuk bayıldı. annesi de montesori eğitimi için cok faydalı oldugunu soylemişti.
fikir olsun :)

Sorunuza cevap değil üstelik konu hakkında fikir de sormamışsınız ama kendimi tutamadım: su israfıdır, yapmayın.

bizde 110*110 oval derin küvet var. 165 boyundaki ben içinde dizlerimi kırıp oturabiliyorum. eğer siz de çömecekseniz evet kurtarabilir 70 cm yi anlayamadım ancak o baya dar, ürünün kendi kenarları da 8-10 cm vardır. iç alanı baya dar kalır gibi düşündüm

160cm lik jakuzi taze söktürdük çok kullanışsız küvet bile jakuziden iyidir. motorlu falan iyi model olmasına rağmen aşırı kullanışsız yanlarında oturma yerleri olduğundan içine dalmanı engelliyor

paraya kıyıp iyisinden alırsan süper bişeydir. ama alan dar gibi geldi 70-115 ? standard boyları oluyor bunların zaten.

banyoda normal duş yeri varsa deneyin ama bir süre sonra atıl hale geliyor. (evde çocuk varsa aktif kullanabilirsiniz ama)

normal duş yeri yoksa ve duş almak için jakuziye girecekseniz vazgeçin bu sevdadan.

8 yaş altı çocuğunuz varsa cupcup yapsın diye düşünebilirsiniz. onun dışında aklınızdan bile geçirmeyin.

kirada oturduğum evde 100x140 alanda jakuzi var. ev sahibi heves etmiş yaptırmış. biz de ilk görünce voaaoov jakuzi falan dedik. duşakabin de var etrafında.

lan ceviz kabuğu gibi. içine oturuyorsun, dizler karna çekili, cenin pozisyonu. duşakabini kapatmasan bile sabit olan kenarları duvar gibi yükseliyor. dötünün iki tarafından su jetliyor, ayak tarafındakiler kıvrık dizinin altından boşa gidiyor. içine köpük katınca aşırı köpürüyor, köpüklü köpüklü komik oluyor. çocuk çok eğleniyor. ama böyle filmlerdeki gibi gireyim, yatayım, fokur fokur masaj olsun, bir elimde viski, öbür elim de puroyla keyif yapayım yok.

bir kere göğsüne kadar girdiğinde ayakları uzatacak kadar geniş olacak. etrafında duşakabin olmayacak. anca o zaman belki keyfi çıkar. iki büklüm oturmuş, etrafında açık bile olsa sabit kenarları olan duşakabinle anca dötüne yediğin su fışkırığıyla zevkleniyorsun. başka da bir haltı yok. 7 yılda ben 1 kere girdim, hanım hiç girmedi. oğlan işte küçükken arada doldurup, köpük falan sıkıp eğleniyordu. o da artık büyüdü girmiyor.

ailemin evinde var (aldığımızda banyoda vardı) daha bir kere bile motorunu çalıştırmadık. Fakat sıcak/ılık suya girip mayışmak gerçekten terapi gibi bir şey.

İleride düzgün yerim olursa evime yaptıracağım.

115'e şöyle bakmak lazım, oturup sırtını yasladığında bacak boyun kaç? Belden aşağını ölç 115'ten az çıkarsa olur bence.

Ailemin evinde var 22 yılda 1 kere ben heves edip kullanmıştım, başka da kullanan olmadı.

biz yaklaşık 18 sene sauna ile beraber kullandık. sonra hemzemin banyo düzenine geçtik. dünya varmış. gereksiz temizlik köşed.

kesinlikle ödeme haklısın.

ödeme. alakasız iş yapmış. hem de geciktirmiş.

Çok bile ödemişsiniz.

ödeme.

ödersen enayilik yapmış olursun. işini bok gibi yapan esnaflardan birine denk gelmişsin.
oval deyip kare yapmak nedir ya.
zaten işçilik parasına para ödüyorsun onu da yapmamış.
bırak 5 daha vermeyi çok fazla vermişsiniz ztn.

Çok bile ödemişsin.

bu ahlaksız ustalardan nefret ediyorum. hayattan soğuyorum en ufak bir işte.

türkiye'deki tüm ustalar ahlaksız, iş yaptırmak için senin de ahlaksız olman gerekiyor ne yazık ki.

bence göndermemekle iyi yapıyorsun.

merdivenin devami nerede ki? kalani yapsin usta bu ne

Görseli gördüğünde bunun aynısını yapacağına söz verdiyse çok bile vermişsiniz +1
Alakası bile yok bu insanlar neden böyle anlamıyorum ben de kitaplığımı yaptırırken benzer sorunlar yaşamıştım en son al ne yaptıysan götür ben bunu mu istedim sizden diye rezillik çıkarınca tam istediğimi yapıverdi, demek ki yapılabilecek bir şey ama kaytarıyorlar.
Ne kaldıysa elinizde kar sakın vermeyin para falan.

sakin odeme

Normal şartlarda aşırı derecede yanlış bir yaklaşım ve emek düşmanı bir deyiş ama Türkiye'nin gerçekleri var. Ustanın parası iş bitmeden ödenmez. Yoksa iş yaptıramazsın. İş dünyasındaki ahlaksızlık ve iş etiği eksikliği bunlar. Üzerinde anlaşılan iş yapılmamış sonuçta. 5000 tl az bile.

Ilk gorseldeki gibi olmasi icin hol'le salon arasinda kot farki olmasi gerekmiyor mu? Sizinki ayni. Zaten gorseldeki gibi yapamaz. Ya da ben bir seyi kaciriyorum?

O da zaten 5000 TL'yi gözden çıkarmış gibi anlıyorum ben.
Bence iş bitmeden çok bile vermişsiniz. Durum onu gösteriyor.

@brkylmz gibi ben de anlayamadım Sizin oraya fotograftaki gibi nasıl yapılabilir. Ama bunu belirtmesi gerekirdi.

Haklı mısınız haksız mısınız hüküm vermek bana düşmez fakat Türkiye'de iş ahlakının olmayışı, disiplinsizlik ve düzensizlik çok rahatsız edici. Özellikle Allah kimseyi ustalara muhtaç etmesin ahlaklı usta bulmak çok zor.

O merdivenler ne öyle? Bu kadar kötü işcilik olmaz. Vermeyin para aslında iş yapılırken itiraz edip hiç montaja başlatmıcaktınız.

resimdekine baya benzemiş malzeme kalitesi iyiyse
oval olması dışında (mevcut hali daha tutarlı)

paranın değer kaybını düşünürsek zaten eksik ödenmiş oluyor geç yapmasına karşılık
taksit taksit yapması sinir bozucu

son basamağın keskin tarafını hallederse parayı vermek ideal gibi

Adam sonra vurmasın seni? Belli olmaz böyle tipler. arabaya atar kaçırır tecavüz eder.. Risk alıyorsun

2 gün önce iç hastalıklara gittim. kan testi istedi, benim isteğimle akciğer filmi de çekti. ciğere inmiş ama geçmek üzere dedi.

antibiyotik ve balgam sökücü verdi. 'öksürüğünü kesmeyeceğiz, balgam söktürücüyle öksürerek atacağız' dedi.

2. günün sonunda öksürük bitti gibi bir şey. (ondan önceki 1 haftada cigerimi bıraktım sanırım. gece uykudan uyandırıyordu)

geçmiş olsun, şu ara etrafımdaki çoğu kişide öksürük şikayeti var.

Kuru öksürükse, boğaz gıcıklanmasıyla oluyorsa KBB,
Ciğerden geliyor, balgam çıkarıyorum ya da balgam var hissi var ama bir türlü çıkmıyor diyorsan Göğüs Hastalıkları

Geçmiş Olsun.

Mirket +1
Geçmiş olsun.

Bence bozdurmasın tutsun. Ya da peyderpey, ihtiyaç durumunda ihtiyacı kadarını bozdursun. Yatırım tavsiyesi değilse de ekonominin hali malum.

Bozdurmak icin pek dogru zaman olmasa da kapalicarsiyla banka arasinda 7bin lira civari fark var. Mahalledeki dovizciyle kapalicarsi arasinda da 1500 2000 tl oynar.

Kapalicarsi'daki ahlatci dovizin alis fiyati icin asagidaki linke bakabilirsiniz. (3-5 kurus daha yukariya bozanlar da vardir)

ahlatcidoviz.com

Linki editleyemedim:

ahlatcidoviz.com.tr

Bozdurup TL'ye yatırım yapmanızı tavsiye ederim. İstanbul'da ise sağlamoğlu döviz'den bozdurabilirsiniz ciddi fark var.

Bir kere uçmuştum en arkada. Diğerlerinden pek farkı yok bence.

Hareketli oluyor arka kisim. Hostesler surekli gelir gider, yemek servisi hazirlanmasi, tuvalete gelip gidenler...

Milleti izlerken ucusu unutursunuz :)

güncelleme: baya güzelmiş. uçağın en güzel manzarası en arka koltuktaymış. bundan sonra parayla 32f alacağım. :)

ben sadece o koltuğu slırım şimdi sırlarımı burada açıklamak istemiyorum ama bence en en en konforlu yer en arka cam kenarı.

surekli arkaya yakin, koridor ucan biri olarak
avantajlar:

- cok tercih edilmediginden orta koltugun bos kalma olasiligi yuksek.
- arkanda kimse olmadigi icin yatirirsam rahatsiz olur mu ikilemi yok
- hosteslerin ozellikle elde kalan yemek/iceceklerden kurtulmak icin daha comert davranmasi.
- hizli sekilde tuvalete erisim

dezavantajlar
- ucaga son binilen grup oldugu icin kabin bagaji yerinin az kalmasi, hatta hic kalmamasi
- uzun ucuslarda (4 saat + ) tuvalet kokusu
- yemek servisinde sona kalindigi icin secenegin azalma olasiligi.
- arada olusan tuvalet sirasi yuzunden yaninda ayakta birinin beklemesi..
- bazi ucaklarda koltugun sirtinin cok az yatmasi.

bana göre birbirini döven 2 insandan daha zararsız.
yapılmaması gerekir ama polisi aramam. kafamı çeviririm.

doğru bulmuyorum ama buna tepki verip önleyen konumunda bulunmak istemem

Ben tek görsem hiç bir şey demem. Umrumda bile olmaz. Ama annem çoluk çocuk varken görürsem uyarırım devam edilirse metrodan dışarı fırlatıp gidin evinizde ne yapıyorsanız yapın derdim

Yanimda ya da onlari gorebilecek bir yerde cocuk varsa mudahale ederim.

Yanımda ailem varsa ve ayan beyan umursamadan sevişiyorlarsa eğer it muamelesi yapar kaynar su dökerek ayırırım. (Madem farazi konuşuyoruz). Tek başımaysam eğer hem bu maymunluğa hem de bunları savunmaya çalışan tiplere maruz kalmamak için uzaklaşırım.

Aslında burada 'okeye 3. olmak', doğrudan soyunup dahil olmaktan daha fazlası. Yahut azı(!).

Public olgusunda zaten çevreyi 'izleyici' yerine koymuş oluyor. Olay gorundugu gibi iki kisi arasinda gecmiyor yani.

Ayrica o iş orada kalamiyor. eksisozluk.com
Bir örnek. Onun muhakkak bir adim adim otesi ve onun da bir adim otesi var. Bu adimlar da ancak toplum tarafindan 'neme lazim' denilirse atilabiliyor.

Topluma açık yerlerde seks yapmak cezai işleme tâbî bildiğim kadarıyla.

Belli yaş aralığında çocukların, bu ilişkileri anlamlandıramayacağı için, görmesi de sakıncalı olabiliyor mesela, ben çocukları böyle şeylerden korumak isterdim, taciz olarak bile algılabilir çocuklar, hatta şiddet gibi (en basiti) Her şeyin yeri var, bağlamı var. Ben iş görüşmesine pijama ile gitmiyorum, siz gidiyor musunuz? Metro da sevişme yeri değildir, yolculuk yeridir. Çıkıp biri rahatsız olduğunu söylese, rahatsız olmaya hakkı var bence. Yobazlıkla etiketlemek de, Türkiye tarihini kendinden ayıramadığın ve olaylara şeffaf bakamadığında yapılabilecek en güzel kaçış yolu diye düşünüyorum.

ben şöyle düşünüyorum bu konuda ve bir çok konuda.

bir davranışı herkes aynı anda yaparsa nasıl karşılanır. hoş karşılanmazsa bir kişinin yapması da doğru değildir. ethics101.

burada da bin çift metroda sevişiyor olarak düşün. naparsın?

kamuya açık alanda çıplak gezilirse mesela, buna özgürlük demiyoruz, diyemeyiz ve tepkimizi belirtiriz. bir dindarın açık giyime laf etmesi kendi kişisel yargılarıyla alakalı ve yanlışken, teşhir derecesinde bir açıklık, çıplaklık varsa tüm toplumun huzurunu bozan bir durum olacağından yobazlık olarak değerlendirilemez tabii ki. özgürlükçü olmak her aşırılığa tamam demek değil, biraz kafanız karışmış sizin.

Genç iseler ilk kaçamak heyecanına verir yolumu değiştiririm. Karışmam. Zira o yaşlardan biz de geçtik. Ha sokak ortasında sevişmedik tabi ki ama uygun ortam ev vs. bulmanın zorlukları malum. Ha alenen cinsel ilişkiye giriyorlarsa tabi farklı. O zaman ailem varsa kibarca uyarırım diye düşünüyorum.

Ama tek başımaysam çeviririm kafamı. Aşağılayacak hele hele gençliklerini çok kötü etkileyecek ifşa olayına ise asla girmem.

Sms geldigi gun yaptirdim.

587tl fark çıkmış bende yaptırdım.

soruya ek yapıcam ama, bu sms bana da geldi. Eve bakan emlakçıya sorunca sen evi krediyle aldığın için otomatik yenileniyor dask, bi şey yapmana gerek yok dedi. Doğru mu yoksa ek bir şey yapmam gerekiyor mu?

hatırlattığınız iyi oldu. zeyilname yaptıracaktım ancak zeyilnamenin kalktığını öğrendim şu an. 2024 yılı içinde yapılan sigortalar otomatik olarak enflasyon korumalı olacakmış, ekstra zeyilnameye gerek yokmuş. Aşağıdaki gibi açıklama var;

"2024 yılında yapılan DASK poliçeleri için zeyilname uygulaması kaldırıldı. Yeni tebliğ ile birlikte zorunlu deprem sigortasına enflasyon koruması teminatı eklendi. Buna göre 2024 yılından itibaren yapılacak tüm DASK poliçeleri yeni teminatlara göre ve enflasyon korumalı olarak düzenlenecek. Zorunlu deprem sigortasının teminatları da enflasyon oranında artacağı için zeyilname yapılmasına gerek olmayacak"

cimri.com yapıyor böyle bir şey.

akakce?

değil arkadaşlar başka bir siteydi. basit bir ara yüzü vardı.

epey?

allah allah neymis merak ettim bir de şu var ama basit arayüzlü bişey bulamadım.

fiyatseyir.com

Camelcamelcamel

Sonradan hatırladım. sitenin ismi spy drop. Artık çalışmıyormuş.

montaj kılavuzunu indirip baktınız mı? çok zor gözükmüyor.

ben tek başıma yaptım:) yapımı kolay. şarjlı matkap varsa daha kolay.

fotoğrafa bakarak bile kurulabilir duruyor.

Hayatinda bi kere lego yaptiysan bunu da yaparsin. Adimlari tek tek takip edeceksin, bu kadar.

şarjlı matkabı şundan yazdım. demir aksamı ahşap yere monte etmek için fazla güç kullanmak gerekiyor. ben yıldız ile döndüremedim o kadar sıkı tutmama rağmen. şarjlı ile torku arttırarak çevirdim.

Montaj zorluk seviyesi 4/10. tolgan +1.

yaptım yapmasına ablamla beraber ama şarjlı matkap olmayınca çok el ağrıttı. bir dahakine ver parasını geç yapacağım.

National museum ve history museum (muze gezmeyi cok sevmem ama bunlar baya iyi).

Ilginc bir sekilde ucretsizler de.

Butce varsa aksam bi muzikal izleyebilirsiniz.

Yarim gun de Camden town yapilabilir. Atmosferi guzel.

Mutlaka gorulecekleri de yapinca 3 gun biter zaten.

en popüler yerleri knightsbridge'dir, regents'dır, hyde parktır vs mutlaka düşünmüşüsünüzdür. o yüzden onlar haricinde bence vakit kalırsa greenwich'e gidin derim. oranın manzarası çok hoş, bu mevsimde nasıl olur bilmem ama. sonrasında trafalgar tavern isimli güzel pub'da bi bira içebilirsiniz salaştır londra manzarası güzeldir.

hava önemli etmen ama. hala erken kararıyor gündüzden gezin.

normal

Hepsi aliyor sanirim. (Bi ihtimal teb-qnb arasi anlasma olabilir).

Kendi hesabina yatirip fast yaparsa daha az komisyon oder.

Normal
Sen kendin yatırırmış gibi yaparsa olmaz. Yani senin tc no senin.l Telefonunla. Ziraatte böyle en azından

Hocam bunlari almayin yazik gunah. Eger mumkunse butceyi artirip kol ayarli, harici igneli bir model alin.

Plaklar artik ucuz degil ve bu pikaplarda dinlediginiz her pikap cope donecek.

Ha ben 2 tingirdatayim, nefsimi korelteyim yeter diyosan olabilir.

Hocam neden yazık dediniz? Sizin önerebileceğiniz model ne olur?

Project bakabilirsiniz giris seviye icin. Tabi fiyat 14-15lere cikiyor :/ bir de amfi ve hoparlor maliyeti de ekleniyor tabi.

Sizin gonderdikleriniz plagin uzerinde igneyi "kafasina gore" gezdiren cihazlar. Hassas bir ayarlari olmadiklari icin 3-5 dinlemeden sonra plak uzerinde çivi gezmis gibi oluyor genelde. Aldiginiz ses de zaten dostlar alisveriste gorsun hesabi. E en ucuz plak olmus 300-500 lira. Bir sure sonra arsiviniz genisleyince zaten plaga verdiginiz para pikabin kat be kat ustune cikacak ama sizin gonderdiginiz pikaplarla aldiginiz plaklar carcur olacak.

Ya da sahibindenden 2. El temiz guncel bi cihaz da bakabilirsiniz. (Mumkunse muzik setinden cikma deck sistem olmasin)

Tabi ne amacla pikap aldiginizi, butcdnizi tam bilmedigim icin genel yaziyorum. Uzun yillar devam edecek bir hobiyse bu, arastirmanizi biraz daha derinlestirin. Iyice okuyup inceleyin.

Harcadiginiz para artsa da en azindan 3-5 ay sonra kenara atacaginiz hurda yiginindan ziyade, uzun yillar keyifle dinleyecebileceginiz bir setup'iniz olur.

Cok utandim diyor galiba

İltifat falan ettiyseniz bu mesajı atan kişi de kadın ise teşekkür maksadıyla yazmıştır.

Airbnb tavsiye edebilirim. Aileyle gittigimizde sahile yakin genisce bir evde kalmistik.

Pr calismasi.
Dizi 3 bolumde de reyting birincisi olmus.

Sosyal medyanın hayatımızdaki etkisi bu. Saçma sapan bir konu bir anda çığ gibi büyüyor, saman alevi gibi yayılabiliyor.

Şu an senin sorunla bile tekrar gündeme gelmiş oldu. Okuyup da hiç duymamış kişiler bile 'Neymiş bu' diye merak edip bakacak.

Bu bilerek pohpohlanan, öne çıkarılan, iyi birşeymiş gibi lanse ettirilen bir şey. Yoksa dediklerine %100 katılıyorum.

Arka planında çok başka amaçlar, mesajlar vs var. Bahsettiğim şey öyle "kanka dünyanı tek bir aile yönetiyor" tarzı komplo teorileri değil.

adını unuttum müstehcen videoları bir sitede para karşılığı yayınlıyordun. Bir ara o öne çıkarıldı. İnsanların, daha doğrusu genç kadınların aklına sokuldu. Şöyle para kazanılıyor vs diye sayfa sayfa anlatıldı.

Bir ara da şey olmuştu, üniversiteli kızlar para karşılığı zengin erkeklerle arkadaşlık yapıyor güzellemesi çıkarılmıştı. Hatta çok ünlü bir KADIN gazeteci bunu günlerce öne çıkardı, güzel birşeymiş, özgürlükmğş vs gibi anlattı. O kadın gazeteci sözlükçülerin aşık olduğu bir kadın.

Falan filan...

İğrenç şeyler.

Hak veriyorum.
Başka derdimiz mi kalmadı?


İzleme alışkanlıklarımız seyirciliğimizin kalitesi hususunda da bir fikir veriyor.

Yerli dizi gibi görünen bir çok yapım ve senaryosunun aslında yurtdışı destekli ve fonlu olduğu söyleniyordu bir videoda.

Dizilerin reklam ajanslarinin calismasi bunlar. Ciddi ciddi oturup nasil daha fazla konusuluruz diye kafa yoruyor adamlar. 3-4 sene once bir Turk dizisi izliyordum. Bolum fragmanina aslinda bolumde olmayan, iptal edilmis vs sahne koyuyorlardi. Hani millet heyecanlansin, o sahneyi beklesin vs diye. Yani yapmayacaklari sey yok. Burada da once dizinin reklami yapiliyor, sonra gazetelere, magazincilere, sosyal medya haber sitelerine, youtuber'lara mama yedirip o dizi hakkinda konusmaya baslanmasi saglaniyor. Atiyorum kanalin haberlerinde pavyon danslarina ilgi artti diye haber hazirlaniyor, magazinci ask dedikosu, ovguler, methiyeler diziyor, yayiyor, youtuber'i infulencer'i pavyon gercegi bilmemne diye programlar, roportajlar hazirliyor vs. Boyle boyle reklam bombardimanina tutuluyor kitleler. Dans mans hikaye, asiri siradan. O oyuncu desen cirkin yani, sokaga ciksan ondan guzel bir suru insan bulursun, donup bakmazsin bile. Bayagi da yapimda oynamis aslinda, nasil unlu olmus sasirmistim, herhalde oyunculugu iyi, kendi guzel olmasa da

Sensorler cok yakin oldugunuz icin işlevsiz kaliyorsa kameralari kullanacaksiniz.

Cogu aracin kilavuz cizgileri farklidir. Bir gun tanidiginiz biriyle test yapip kilavuz cizgisinin max neresine kadar gidebildiginizi test etmeniz gerek. Siz duvara yaklasacaksiniz, disaridaki kisi de gel gel diyecek, cizginin neresine kadar gelirseniz carpmayacaginiza bakacaksiniz. Sonra da aractan inip bir de gozunuzle goreceksiniz.

Yanlar icin de ayni seyi yapin. Boylece kendinize bir referans noktasi bulacaksiniz. "Suraya kadar ilerlersem carpmam" seklinde. 1 2 kere yapinca otomatiklesir zaten.

Ben soyle yaptim; sensor otmeye baslayinca arabadan inip kalan mesafeye baktim. Yani kirmizi gosteriyor mesela ve otuyor, inip baktim birazcik daha yer var, o mesafe bende artik oturdu, azcik daha zorlayabiliyorum alan darsa. Milim milim araci hareket ettirerek sensorun ottugu zamanlarda kalan mesafelere bakarak bir olcu belirledim. Belki oyle bir sey yapabilirsiniz.
Arkaya geri gitmek hep daha iyi oluyor benim acimdan da, sensorler de otuyor, aynadan da goruyorum.

deneye deneye, biraz aracı sürterek de olsa alışılıyor. ehliyetimi alıp da hiç pratiğim olmadığı dönemde ford ranger pickup edinmem gerekti ve 5 sene o arabayı kullandım. hatchback arabaya normal olan dönüşler bile daracık geliyordu(amatör halimle bir de).
1-2 aya alışırsınız :)

aracın ön tekerleri sağa sola oynayabildiği için genelde geri geri giderken çok daha iyi ve kıvrak manevra yapılabiliyor. bulunduğunuz konum buna uygunsa bunu yapmanızı öneririm ama genelde acemi sürücülerde daha tehlikeli zannedildiği için kolay tercih edilmiyor. diğer arkadaşların belirttiği gibi sensör limitlerini ne kadar esnetebileceğinizi ya da alışkanlık sağlayana kadar geri geri manevra yaparken size manevi destek sağlayabilecek birileri yanınızda olursa daha rahatlarsınız. hepsi alışkanlık meselesi, bi süre sonra otomatik yapacaksınız.

sensörler en son seviyede ötüyorsa kapatacaksınız. dikiz aynalar katlı olmadan her yere arabayı sokabilmeyi ve ortalayabilmeyi, deneye deneye öğrenin. ayrıca muhtemelen arabanızda elektrikli dikiz aynaları vardır, aynalardan yukarı aşağı oynatarak tekerlekleriniz nerede falan tayin edebilirsiniz. geri geri girmek dar bir alana daha kolay ayrıca. 360 derece kamera gibi teknoloji nimetlerini de kullanabilirsiniz ama klasik yönteme alışınca, diğerleri de geliyor.

tr'de kullanmak için 30bin lira kayıt parası var.

30 lira kayıt parasına ancak üst seviye iPhone'lar değiyor Türkiye'deki fiyatından biraz aşağı alıyorsun o zaman da eskisi gibi çok çok avantajlı değil maalesef.

IMEI yazılımla halledilen modellerden olacak

Depo tamamen dolacaksa, "doldur Bayram" diyoruz. Yoksa, ne kadarlık istiyorsak "a liralık doldurabilir misin?" şeklinde söylüyoruz. Genelde katkılı 98 ve katkısız 95 var benzinde. Benim kullandığım araca 98 iyi gelmediği için 95 koyalım diyorum.

arabam yok ama geçen ay jeneratör aldım. 10 litrelik bidonla gidip fulle dedim :P araba alacak, arabam olsa da depo fulleyecek kadar zengin olmasam da bi anlık zengin hissettirdi adfgfdhfdasas pompacıya fulle diyebilmek :P benzinli araca dizel almadığın sürece bi sıkıntı olmaz.

çoğu benzinlikte standart 95 oktan var sadece. normal bir araca yüksek oktanlı benzin alsan da fark etmiyor boşa pahalı benzin almış olursun. özellikle yüksek oktanlı benzin gereken bir araçta düşük oktanlı benzin vurma yapabilir ama öyle bi aracın olsa zaten bilirdin.

yani senin durumda seçenek varsa gidip 95 oktan diye belirtmek dışında bi olay yok herhalde. belirtmezsen pahalı olanı satıp geçebilirler belki :P

amerika'da filan seçenekler daha çok, ethanol-free benzin alabiliyorsun bazı yerlerde mesela ama türkiyede görmedim ben. olsa jeneratör için onlar daha uygun.

Hiçbir şey belirtmeden “benzin, fulleyelim” dediğinde 95 oktan verirler 98 vermezler zaten. 98 için ayrı belirtmen lazım. Fullendiğinde tabanca kendi atar ve küsüratlı bir tutara tekabül eder. Nakit ödeyeceksen tutarı bir üste yuvarlayacak şekilde ekleme yaptırabilirsin, evet depo fullense de depo bir miktar daha benzin alabilir merak etme. Bazı istasyonlar sen ödeme yaparken ön camı ıslatıp çekpasla silebiliyorlar 5 saniyelik bir işlem, talep edebilirsin

Bilal’e anlatır gibi anlatmamışlar ben öyle yapacağım. Benzin kapağınız nerede onu öğrenin ve ona göre yanaşın.

Bazı araçların benzin kapakları araç içinde bir tuşla açılabiliyor öyle mi değil mi emin olun.

Aşırı yanaşmayın, ilk yakıt aldığımda fazla yanaşmışım hortumu ezdim :)

aracı deponun kapağı ne taraftaysa o taraftan pompaya yanaştırıyorsun. ilk kez ise benzin, full veya 500 lira diyeceksin. nakitse pompacıya ödeyip fişi alıp çıkacaksın. kartsa pompacıda pos varsa ona ödeyeceksin. pos yoksa markete girip ödeyeceksin. iki tane slip verecekler birini pompacıya vereceksin. markete veya tuvalete giderken mutlaka arabayı kitle. benzin dersen zaten 95 oktan verirler. o kısmı fazla karıştırma

Kredi kartlarının hemen hemen her ay bir firmayla bonus kampanyaları oluyor. Onları takip etmenizi öneririm benzin alımı konusunda.

Oktan konusunda bir şey demenize gerek yok. Benzin demeniz yeterli.

Hayırlı olsun ilk arabanız.

-Bildiğiniz markalardan benzin alın. Shell, BP, Opet iyidir. Diğerlerinden olduğunca kaçarım.

-Benzinliğe girdiğinde ne kadarlık benzin alacağını söyleyeceksin ve benzin diyeceksin.
(500 tl'lik benzin istiyorum veya fullemek istiyorsan fulleyin diyeceksin.)

-Pompa depoya girene kadar bekle ve motorin pompası olmadığına emin ol çünkü bu pompacılar bazen dikkatsiz oluyor.

-Peşin ödeyeceksen elden verip, ödeme fişini kesinlikle sakla. bir sıkıntı olması durumunda kanıt olur.

-Kredi kartıyla ödeyeceksen benzinliklerde büyük tv ekranları olur ve pompaların numarası yazar (plaka da yazar). Pompa numarasını söyleyip ödemeyi senden kartla alacaklar. 2 fiş verecekler. Bir tanesini pompacıya vereceksin. O da sana başka bir fiş verecek. Bu ne kadar benzin aldığını gösteren fiş. Yani peşin ödemeyle alacağın fişle aynı.

-Türkiyede bütün benzinler 95 oktan. Fakat bazı markaların içeriği daha farklı ve biraz daha oktanı yüksek. Mesela shell'in nitro benzini 97 oktan. Aracın daha performanslı ve enjektörlerin daha az kirlenmesini sağlayan yakıt. Ama sen şimdilik normal benzin al.

-Bazı markaların kredi kartı ve araçta ödeme kampanyaları ödüyor. Plakanı kredi kartına bağlayıp, direkt olarak ödemeyi app üzerinden yapabiliyorsun.

eğer kart ile ödüyorsan içeride ödüyorsun, aldığın slip ile pompacının verdiği çıktıya dikkat et.
pompacı 200'ü 100 tl anlarsa 100 doldurur sen 200 ödemiş olursun sonra ayıkla pirincin taşını.

her şey söylenmiş küçük bir ek yapayım;

araba yeni olduğundan, pompaya yanaşırken benzin kapağının ne tarafta olduğunu unutursan; kadrandaki yakıt seviye göstergesindeki ikona bak, pompanın ucu ne tarafı gösteriyorsa kapak o taraftadır.

misal şurdaki aracın kapağı sağda: www.csymarine.com

her şey yazılmış zaten. tek bir eklemem var.

bir süredir örneğin shell istasyonlarının bazılarında kredi kartıyla doğrudan pompanın olduğu yerlere yerleştirilmiş poslardan ödeme yapıyorum içeri gitmeden. aklınızda olsun.

Pompacının benzin doldurduğundan, fişte 'benzin' yazdığından emin olmadan hareket ettirme arabayı.
Pompacı doğru tabancayı mı takıyor diye başında dur ilk başta.

01- Genellikle aynı benzinlik şirketi seçilir.
02- Uzaktan görünce en sağ şeride yanaşılır, sağa sinyal verilir.
03- LPG-OTOGAZ dışındaki alanlar gözle seçilir. (çünkü geriye benzin-dizel kısımları kalıyor)
04- Varsa sıraya girilir, yoksa boş olan yere yanaşılır.
05- Depo sağdaysa, kolonun soluna; depo soldaysa, kolonun sağına yanaşılır.
06- Araç boşa veya park moduna(P) alınıp el freni çekilir.
07- Kontak kapatılır / stop edilir.
08- Benzin kapağı içeriden açılıyorsa açılır.
09- Nakitiniz varsa camdan "500 liralık benzin" denilip para uzatılır işlem bitene kadar beklenilir (15.adıma gidiniz)
10- Nakit yoksa araçtan inilir, camların kapalı olduğundan emin olunulur, araç kitlenir.
11- Görevliye yine "500 liralık benzin" veya "dolsun" denilinir.
12- İçeri geçmeden önce aracın hangi numaralı pompada durduğuna bakılabilir, veya içerideki ekrandan plakanızı bulup takip edebilirsiniz.
13- Eğer zaten almak istediğiniz benzin tutarını pompacıya söylediyseniz ödeme yapıp fişi alıp pompacıya götürmeniz yeterli. Dolmasını beklemenize gerek yok. Ama yok "dolsun" dediyseniz ve ne kadar tutacağını bilmiyorsanız ya aracın yanında bekleyip ya da içerideki kasanın yanındaki ekrandan takip ederek bekleyip nerede duracağına bakıp ödemeyi ondan sonra yapmalısınız.
14- Ödeme bittikten sonra size 2 tane fiş verecekler. Bunun birini pompacıya vereceksiniz, biri sizde kalacak. Maksat ödemeyi yaptığınıza dair bir kanıtı pompacıya göstermek. Hangisini vereceğinizi bazen sözel, bazen damgayla, bazen çizgiyle işaretliyorlar. Bazen yazıyla yazıyor dişin üstünde, bazen de hiç bir şey yapmıyorlar ben genelde pompacıya gidince gösteriyorum hangisi sizindi diye, o bakıp alıyor zaten.
15- Pompacıya kart fişinin birini verdikten sonra o size ayrıca yakıt fişi verebilir de vermeyebilir de. Siz isteye de bilirsiniz istemeyede bilirsiniz ama ben genelde alıp biriktiriyorum sonradan kontrol için falan.
16- Aracınıza normal şekilde binip benzinlikten ayrılıyorsunuz.

Not: ben açıkçası 95-98 çok dikkat etmiyorum genelde 95 oktan var diyebiliyorum. eskiden daha çoktu 98 ama şimdilerde pek denk gelmiyordum.

dosyayı google drive'a yükleyip public hale getirin. dosyanın linkini qr kod yapın?

önce belgeyi bir herkese açık şekilde bir yere yüklemeniz gerekli. mümkünse ftp'ye atın.
yüklediğiniz yerin linkini de qr koda çevirirseniz direk ilgili belge açılır.

brkylmz +1

bende pdf halde yükledim böyle kullanıyorum.

2022 Eylül'de yeni eve tüm eşyaları Vivense'den aldık. Mağazada seçip orda personel yardımıyla online sipariş oluşturduk. Çok kötüydü lanet gelsin dedirtmediler ama pek memnun da kalmadık. Eşyalar birbirinden bağımsız, saçma sapan bölük pörçük geliyor en büyük sıkıntı o (belki diğer firmalarda da aynıdır bilmiyorum).
En geç koltuk geldi, Kasım ortası falandı sanırım.

Bildigim kadariyla vivense uretici degil, 100 tane farkli firma var bunyesinde. Sectiginiz sehpa anya'dan, koltuk konya'dan geldigi icin yukaridaki arkadasin bahsettigi sorunlar cokca yasaniyor. Zaten yasanmamasina imkan da yok.

Vivenselik bi olay yok pek. Onlar ara satıcı. Üretici ne zaman gönderirse o zaman gelir. Ürünlerin gerçek üreticilerini araştırma ile bulup daha ucuza alabilirsiniz bu arada.

evime çok fazla eşya aldım vivense'ten, memnun kaldım
küçük sorunlar olduğunda da yapıcı şekilde ilgilendiler
ben bir problem yaşamadım özetle

yakın zamanda aldım, piyasaya göre de uygundu, zamanında geldi. bir sorun yaşamadım

Kardeşim evin mobilyalarını komple oradan aldı, karyola çerçevesi gıcırtı yapıyor sürekli. L koltuk ise 1 sene dolmadan çöp oldu, oturma süngeri olduğu gibi göçtü. Koltuğa oturunca direk metal iskeleti poponda hissediyorsun, uzanıp yatmak falan zaten imkansız, direkt bel fıtığı sebebi. Ayrıca aynı L koltuk ve halı sürekli toz salıyor ortama. Evi süpürüyorsun 2 saate her yer toz içinde kalıyor.

Özetle tavsiye etmiyorum.

olaylardan hiç anlamıyorum ama düz mantıkla 10k takipçi istiyorsa 10k adet mail alıcaksın yazılımla, bunları instagrama ekliceksin programla, yine programla sana para veren adamları bu hesaplar takip edecek.

ama şirketler bu tarz yumurta hesap dedikleri hesapları toplu halde uçuruyorlar ara ara. boşa gider o zaman

Isin donanimsal yonu de var sanirim. Cindeki bi "click farm" haberi : youtu.be

Piyasadaki panellerin cogu ayni yere bagli, satan yuzlerce kisi sadece komisyonculuk yapiyor.

Alinir banka ile konusursan taksit yaparlar komisyon da olur

4-5 bayiye sormuştum, max 200-300 tek çekim çekeriz onda da yüzde 6-8 komisyon ekleriz demişlerdi.

bulursanız haber edin.

Aman ustume geliyorlar: hicbi sey anlamadim. Era'nin ogrenci sikintisi vardi, uk'nin de para. Uk igrencileri eraya mi gecti. Uk silindi mi piyasadan? Sizinki tahmin ayrica. Onu ben de ustteki gibi yapabilyorum iste :))

bahçeshir koleji ile ugur'un sahibi ayniymis. uk'de universitesi vardı diye biliyorum bahcesehir'in.

Orası Uğur Koleji'ydi. Her yerde gördüklerimiz ise Uğur Okulları. İkisinin sahibi farklıydı. İlk başta Uğur Koleji olarak iki kardeş tarafından açılmış, daha sonra iki kardeş ayrılmış. Uğur Koleji tek bir kolej olarak devam etti, diğerleri uğur okullarina evrildi.

Eşimin ablası da bu ilk Uğur Koleji'nin müdürlerinden biri. Yaz başında lisesinde öğretmen ihmali yüzünden bir patlama oldu. Okul bayağı haberlere falan çıktı. Eylül başında bir anda öğretmen ve müdürlere bile haber vermeden okulu Era Koleji'ne sattılar.

Kisacasi uğur okulları olduğu gibi devam ediyor; ilk şube olan Uğur Koleji ise artık yok. Era Koleji'ne satıldı.

fraise'in yazdıkları kafamı karıştırdı, şöyle bi ek bilgi vereyim: gaziosmanpaşa'daki uğur okulları'na giden karşı komşunun çocuğunun okulu geçen ay era koleji oldu.

Brkylmz, büyük ihtimalle denk gelmiştir zira dediğim gibi direkt içinde olduğum için durumu iyi biliyorum. Duyuru'da bahsedilen uğur koleji'nin satilmasindaki neden o patlama. Diğer okullari bilemem.

Brkylmz: Evet fraise hakli uk baska, ugur okullari baska. Uk bir tane. Tesaduftur o eraya gecis.

çok zor

bu hafta içi randevu varsa yetişebilir.

baktım vfs den randevu alınamıyor.Demek ki randevular full :(

Vfs'den randevu almak zaten iki hafta sürüyor sonra randevu da birkaç hafta sonrasına oluyor. O yüzden olmaz

vize ajansıyla konuştum şu an 25 nisan ve sonrası biletlemeler için başvuru alıyorlarmış :)
bana imkansız dedi.

Bize italya icin vizeci imkansiz demisti ama kendimiz randevu bulup basvurup yetistirip 3 hafta icinde vize almıştık gecen mayis ayinda. Randevu bulabiliyorsaniz denenebilir ama riskli ve stresli

Şu an manisa taraflarındayım. Bir tek balıkesir girişinde 0 dereceye düştü donma uyarısı verdi o kadar. Otoyol temiz oluyor, 4 mevsim lastik rahat rahat yeter.

Gizli buzlanma olabilir yer yer, arabaya guvenip cok hizli gitmeyin, yavas yavas gidilir.

Geçen hafta gece -7 derecede Ankara'ya gittim. 110'u geçmedim rahatça gidip geldim.
Arabada eski 4 mevsim lastikler var. Emniyet şeridine ,yol kenarına yakın yerlere dikkat ederseniz sorun olmaz.

Abi ani durman gerekirse vs. frenleme performansı düşer, köprü/viyadük gibi yerlerde de gizli buzlanma sonucu kayabilir aracın usul usul gidilir.

Bugün İstanbul'da kar var yer yer ama yarın hava biraz daha iyi bugünden.

Lastiklerin çok eski değilse gelinir bence.

yarın sabah erken saatte çıkmazdım ben olsam. balıkesir savaştepe civarı sıkıntı olursa olur. meteoroloji tahminlerine göre sıkıntı gözükmüyor.

Konuyu pek bilmiyorum ama aradığınız şey şu aplikasyon gibi geldi bana. Ama çok pahalıymış.
youtu.be

evet aradığım şey aslında bunun gibi öneriler. yani 1000 lira verip bir kutu alıyorsun 1000 parça var, içinden çıkan kitapçıkla sadece 5 tane şey yapabiliyorsun. cocuk da cabuk sıkılıyor haliyle, basit de olsa önerileri arttıracak, genelde kolay bulunabilen parçalarla yapılabilecek öneri çeşitlerine ihtiyacım var.

bu dediğiniz app tam olarak bunu yapıyor, bakacağım.

www.lego.com

Michael'in attigi app'i kullanmistim bi ara fakat onerileri kisitli baya. En azindan o parayi vermeye degecek kadar icerik barindirmiyor. Appin asil amaci envanter cikarmasi.

Classic'lerle cok fazla sey yapilamiyor aslinda. Kapi, tekerlek, pencere vb ozellesmis parca sayisi kisitli oldugu icin bir yerden sonra duz duvar yapmaya donuyor iş.

Yapimi kolay olan, 100-200 parcadan olusan kucuk setlerden almaya baslayip, once onlari yapabilir daha sonra da elinizdeki classic parcalarla o setleri gelistirebilirsiniz.

Bizde genelde surec soyle ilerliyor; once kitapciga bakarak modeli yapiyor. Daha sonra modeli biraz degistiriyor (ucaksa kanatlari buyutmece, ek motor takmaca vs), daha sonra da elindeki setlere entegre edip bambaska sekilde kullaniyor.

Evet classiclerle de guzel seyler yapilabilir ama cok da zorlamayin. Sıkıcılar cunku :))

Tavsiye istediginiz konuya yazacak olursam da; rebrickable.com 'a uye olup elinizdeki setleri girin. O setlerle neler yapilabildigine bakin. Kimi kilavuzlar parali kimisi ucretsiz. (Sizde classic agirlikli oldugu icin genelde kucuk seyler inşa edilmistir muhtemelen ve cogu da ucretsizdir. Kus, ejderha, penguen, kucuk bi ev vs gibi seyler)

Üye olmakla uğraşmayayım derseniz de search kısmına elinizdeki seti yazıp aratın. Setin sayfasında aşağı kısımda 'alternative buildings' seçeneği var. Ordan alternatif yapılan setleri görebilirsiniz. Dediğim gibi yanında premium yazan yapım kılavuzları ücretli, diğerleri ücretsiz. Zaten genelde küçük şeyler olacağı için kılavuz olmadan resme bakarak bile aşağı yukarı yapabilirsiniz)

oyle bir liste bilmiyorum; ama istiklal bayagi buyuk.

forum istanbul daki büyük diye aklımda kalmış

Genelde hepsi buyuk. En iysi web'den alacaginiz urunun/urunlerin magaza stok durumuna bakip ona gire gitmek.

Bir de buyukluk urun cesidine gore mi, urun adedine mi, personel sayisina mi metrekareye gore mi nedir yani?

Bir mağazada yüzme bölümü daha kapsamlı iken diğer mağazada outdoor büyük olabiliyor.

Maltepe Park Avm büyüktü.

niye böyle bir indirim olsun?

konaklama tarihlerini google'da aratınca bazı yabancı siteler çıkıyor ve fiyatları yerli acentalara göre daha uygun. (ets'te geceliği 10binken, destinia gibi yabancı sitelerde 7bin falan).

fakat bu sitelerden rez yapıp gidince, uçak bileti, pasaport, oturum vs. sorma durumları ve yerli turistseniz aradaki farkı istedikleri durumlar oluyormuş. yani satın alımı yaptığınız yurtdışı sitenin olduğu ülkede yaşadığınızı, ordan geldiğinizi otelde kanıtlarsanız bir sorun olacağını sanmıyorum.

Bu vatandaşlığa göre değil ucuz veren acenteye denk gelmeyle alakalı.

Ben İstanbulda yaşayan biri olarak yabancı sitelerden çok uyguna tatili bulup oteli arıyorum. Bu siteden buldum ama burada yaşıyorum, pasaport kontrolu gibi bir şey var mı diyorum, sorun yok diyorlarsa rezerve ediyorum.

Bir kere, böyle sormadan gitmiştik ailecek ve bize pasaport sormuşlardı. Kendi ülkemde pasaportla mı gezicem diye olay çıkardık sonra bir şey demediler.

@bravoteam ets ve bikac sitede 50 bin tl olan tatil ayni tarihlerde farklı acentelerden AB vatandaşına 30 bin tl'ye satilabiliyor.

@jazzabel'in de dediği gibi vatandaşlıkla ilgili bir durum değil. hatta bu farklılıklardan ötürü trivago gibi siteler arttı. sebebi ise acentelerin müşteri porföyleriyle alakalı. alanya bölgesinde müşterisi fazla olan acenteler gidip buradaki otellerle kontrat yapıyor ön ödemeyle oda kapatıyor ama ets o otele çok müşterisi olmadığı için kapı fiyatlarıyla web sitesine koyuyor maksat müşteriye yok çekilmesin.

bazen acentelerin oldukları ülkelerde çeşitli sebeplerden ötürü indirim de olabiliyor, eyaletin bağımsızlık günü gibi.

nihayetinde sizin için tanımlanmamış bir indirimden yararlanırsanız kabul edilmeme durumu olabilir çünkü mesafeli satış sözleşmesinde belirtiliyormuş ve almama hakları varmış. ama hiçbir otelde bana da seni alamayız bundan ötürü demediler.

Findeks notu ne işi yarıyor ?
Gidip kredi kartından çektirip araba alınabilir mi? faizsiz taksit imkanı filan olur mu :)

bazı kartllar faizsiz taksit yapıyor. avantajlı oluyor gayet.

Elinin altinda olmasi avantaj.
Araba alamiyorsun. Ille de kartla odeyim dersen, komisyon koyup tek cekim yapiyor bazi yerler.

Karti internet alisverisine kapatip, sanal kart kullanmani tavsiye ederim.

Niye internet alışverişine kapatırdınız güvenlikten dolayı mı?
Sanal kartın avantajı ne acaba?

ileride faizler düştüğünde taksitli nakit avans çekip ihtiyaçlar için kullanılabilir, vb.

Kart bilgileri birinin eline gecerse ya da olur da hacklenirseniz kartin limiti yettigince bosaltirlar icini.

Sanal kart, asil kartin bi yansimasi gibi (kart numarasi farkli) ve sanal karta ne kadar limit acarsaniz max o kadar harcama yapabilirsiniz. (Internetten 10binlik bir sey alacaginiz zaman, limitini 10bin yapip alisverisi yaparsiniz.)

istediğinde limit artırman çok daha zor, banka artırıyorken bırak öyle kalsın. Güvenlik için internete kapat ve online alışverişleri sanal kart ile yap +1

gece izin vermiyorlar diye biliyorum. 3 saatten sonra 70 tl.

fatura geldikten sonra zor, benzeri bize turknet'te oldu, fatura gelmeden önce konuştuk, kullanamadığımız günleri ödemeyeceğiz dedik, ona göre az fatura gönderdiler.

faturayı kesip gönderdilerse ödeyin bence. sonra faiz işletip faiziyle geri alırlar.

ödeyip tüketici heyetine başvurun.

200 tl için uğraşına değmez.

Kıyma her zaman lazım olur, her türlü yağ,

Kankacim sindiremedigi için tercih etmiyor olmasın. Misal annemin çok da yaşı yok ama kırmızı et yemekten uzak duruyor.

Vakumlanmış kalıplar halinde beyaz peynirler eklenebilir. Birçok peynirci vakumlu satış yapıyor istediğinizde. Peynir fiyatları baya yükseldi uzun zamandır.

sarkuteri ürünleri

Et
Tavuk
Peynir
Zeytinyagi
Tereyagi
Kahvaltilik
Cay

Bin tl Ankara ev 3+1

Ist, sabah kendi geliyor 8 gibi aksam 5-6 gibi birakiyoruz. Duzenli geliyor, 800du, 1200 yapti.

2+1 ev sabah 9:30 gibi gelip 3-3:30 gibi gidiyor. 800 lira veriyorum ama subatta zam gelecek dedi. Ulasim talebi yok. Cok memnun degilim aslinda ama baskasini bulmak etmek daha zor geliyor