Giriş
(13)

Türkiye’nin Dibinde Kürt Devleti Kuracaklar ??

eisberg
Bu Suriye’de olanlar, İsrail’in ve ABD’nin tutumu vs. bütüncül bakıldığında her başlıktaki yorum yapılıyor ve bunun Türkiye’nin çok aleyhine olduğu söyleniyor. Peki Türkiye’nin dibinde bir Kürt devletinin olmasının sakıncası nedir? Hem belki buradakiler de gider neticede devlet devlet diye söylüyor
Bu Suriye’de olanlar, İsrail’in ve ABD’nin tutumu vs. bütüncül bakıldığında her başlıktaki yorum yapılıyor ve bunun Türkiye’nin çok aleyhine olduğu söyleniyor. Peki Türkiye’nin dibinde bir Kürt devletinin olmasının sakıncası nedir? Hem belki buradakiler de gider neticede devlet devlet diye söylüyor HDPliler. Kürt vatandaşlar da anladığım kadarıya bizle yaşamak istemiyor :) iyi bir şeye vesile olmaz mı?
0
eisberg
(22.07.25)
hemen yaninda var olan bir devletle ayni etnisite senin nufusunun ciddi bir kismini olusturuyorsa, bu nufus o devlete senin uzerinde bir guc verir. guc mucadelesi bu. bak iran nasil azerbaycan'la ugrasiyor. cunku tebriz dolaylari hep azeri. bu azeriler serbest birakilsa bagliliklari iran'a mi olur azerbaycan'a mi? bilmiyorum.
0
antikadimag
(22.07.25)
Kürtlerle Türkler yüzyıllardır birlikte yaşayan, savaşan, üreten toplumlar. Türkiye'nin yüzde 15'ine kurtulunmasi gereken bir safra muamelesi yapmak sağlıklı bir tutum değil. Burası onların da memleketi.
0
sekizdokuzon
(22.07.25)
merhaba.

çok bilinen bir lafla başlayayım:
beyler, roma bir günde yıkılmadı.
ama yıkıldı.

bugün, güney sınırımız boyunca —akdeniz'e kıyısı olan suriye’den başlayarak irak ve iran’a uzanan hatta— tarihsel olarak ilk defa legal statüyle tanınacak, akdeniz’e uzanacak, zagrosları kapsayacak bir kürt devleti ihtimali konuşuluyor. bu, sadece harita üzerinde değil; ideolojik, politik ve tarihsel bir kopuştur. çünkü kürtler, bugüne kadar hep başkalarının kurduğu medeniyetleri sahiplenerek tarihsel meşruiyet aradılar: asurlular, medler, urartular... hepsi "bizdik" iddiasına sokuldu. ama ilk kez “burası bizim” diyebilecekleri uluslararası meşru bir yapı kuruluyor. bu, kökten bir kırılmadır. ve bu noktaya öyle bir günde gelinmedi.

peki neden dursunlar?
kim, ne zaman, neyin karşılığında "artık yeter" dedi?

türkiye’nin içinde ise bu fikri sol değerler üzerinden pazarlayan bir parti var. sözde; kadın-erkek eşitliği, insan hakları, özgürlükler. peki gerçek ne?
bu partinin en yüksek oy aldığı illerde kadınlar ikinci sınıf:
berdel hâlâ var. kız çocukları okutulmuyor. akraba evliliği kutsanıyor.
aşiret mensubu olmak hâlâ bir övünç meselesi.
kaçak elektrik, sigara, çay normalleşmiş.
feodal düzenin temsilcileri kendini sol maskeyle sunuyor.
ağalık rejimi sürüyor ama "demokrasi" diyorlar.

işin ironisi şu:
bu düzeni eleştiren herkes ırkçılıkla, ayrımcılıkla yaftalanıyor.
çünkü bu yapı, etnik kimliğini bir tür dokunulmazlık zırhı olarak kullanıyor.
ve bu dokunulmazlığı türk solunun bir kısmına da yedirdiler.

bu insanlar açık açık “bu topraklar bizim” diyor.
hiç yumuşamadılar.
istediklerini almadan neden dursunlar?

bugün “bir kilo toz, bir otoboz” söylemiyle alay ettiğimiz tipler,
yarın bu coğrafyada sistem kurucu unsur olma hayali kuruyor.
ve çok uzağında değiller.

roma bir günde yıkılmadı.
barbar dedikleri kavimleri içeri aldılar.
vatandaşlık verdiler.
orduya soktular.
bir gün o barbarlar dedi ki:
“bu işler kolaymış. general de oluruz, imparator da.”
ve oldular.

sonra da bildiğimiz roma yıkıldı.
sınırlar içeriden çöktü.
geriye latincesi bozulmuş bir halk ve taş üstünde taş kalmamış bir sistem kaldı.

bugün türkiye’nin önündeki kırılma çizgisi tam da budur.
soru açık:
“barbarlar içeri alındığında sistem ayakta kalabilir mi?”
0
libertine
(22.07.25)
Bir toplumu kendi içine kapanmaya zorlamaz, söylediklerine kulak tikamazsaniz radikellesmez, uyumsuzluğu düstur edinmezler. Cahil cesareti çok enteresan bir fenomen cidden.
0
sekizdokuzon
(22.07.25)
Sen ülke olarak kaynaklarının kaçta kaçını azınlıklarla paylaştın ve ülkenin her yerine eşit düzeyde hizmet götürdün de kendi haline bıraktığın insanlardan sana yetişmesini, seninle aynı dili konuşmasını ve üstüne sana biat etmesini bekliyorsun?
0
sekizdokuzon
(22.07.25)
Hangi kürtler gitmek ister allasen? Adamlar antalya istanbula kaçıp doğuya dönmek istemiyor sen ne diyon.

Devlet kurulması şundan istenmez, abd kontrolünde olacağı için her zaman bizimle problem yaşama ihtimali olacak
0
avatar is back
(22.07.25)
Bir de Türkiye'yi en azından son yüzyıldaki Türk kültürünü Yaşar Kemal, Ahmet Kaya, Yılmaz Güney'den bağımsız dusunebiliyorsaniz oteleyin yurttaslarinizi Suriye'ye.
0
sekizdokuzon
(22.07.25)
O hikaye aslında suriye’deki esad rejiminin yıkılmasıyla son buldu.

Bugün gelinen konjonktür hem abd hem de türkiye açısından suriye’nin tüm etnik kimliklerini kapsayıcı üniter bir devlet olma zorunluluğu.
Birilerinin hayal ettiği gibi kantonlara ayrılmış, parça parça bir suriye coğrafyası artık mümkün değil.
Pkk’nın kendisini feshi ve silah bırakması da bu puzzle’ın bir parçası. Asla bağımsız değil.

Şuan üniter bir suriye karşıtlığı amacına yönelik çalışan yalnızca israil var.
İsrail dürzileri harekete geçirerek tıpkı lübnan’daki gibi kurtarılmış ve merkezi yönetimden ayrı olarak kendi kontrolünde bir alan hakimiyet oluşturmak istiyor. Öte yandan pyd için düne kadar bu kartı abd ile birlikte oynuyorlardı. Pyd bir israil ve abd yatırımıydı.
Ancak gelinen bu noktada pyd kartı artık devre dışı kaldı. Abd türkiye büyükelçisi barrack, aynı zamanda suriye ve orta doğu sorumlusu abd’nin. son günlerde çok kritik söylemlerde bulundu. “Kimseye devlet kurma borcumuz yok. Sdg’ye (aslında pyd) ise hiçbir borcumuz yok. “ şeklinde.
Bu açıklama suların nasıl tersine döndüğünün anlamlı bir göstergesi.
Türkiye’nin en başında beri savunduğu ve artık sonunda abd’nin de aynı noktaya geldiği şey şu: pyd var olmak istiyorsa suriye hükümetine katılmalı ve kendisini elimine etmeli.
Yani özerk ve bölgesel bir güç olmasından ziyade merkezi güç altında bir azınlık temsilcisi olma şansı bu bir nevi onlar için.
Şara yönetimi ile zaten bu doğrultuda ciddi adımlar atıldı. Hatta Anlaşmalar yapıldı. Ancak henüz tamamen bu gerçekleşmiş değil.
İsrail’in pyd’nin bazı kolları üstünde hala ciddi etkisi söz konusu. Özellikle pkk’nın avrupa kcksı gibi pyd’nin de batı kanadı israil ile çok yakın. Dolayısıyla kendi içlerinde de süreci yavaşlatan ve/veya engel olmak isteyen, israil komutasında olanlarla bir güç mücadelesi söz konusu.

Özetle, suriye’de esad’ın düşmesi ve süregelen dönemde Pkk’nın kendisini feshetmesiyle birlikte özerk bir kürt devleti kurulma ideası sona ermiştir.
0
ezkaza
(22.07.25)
kürtler bir yere gitmek istemiyor ki. Türkiye Irak İran ve Suriyeden toprak koparıp kürdistanı kurmak istiyorlar. kimse bir yere gitmez kısacası.
0
jepa
(22.07.25)
avantajlar:
- kurtlerin artik bir devlet sahibi olup ulkesizlikten yakinmamalari
- insanlarin bir kisminin ayrilmasi, nufusun dusmesi

dezavantajlar:
- kurtlerin kafasindaki haritada baskentin turkiye sinirlari icinde olmasi dolayisiyla siniri ilerletmek isteyecekleri gercegi
- bolgede bulunan turkmen nufusun yuksek ihtimalle yokedilecegi, yokedilmeyenlerin de bize dogru surulecegi gercegi.
- bolgedeki yeralti kaynaklarina cokecekleri gercegi
- bir devlet olarak muimmat ve teknolojiye daha kolay ve mesru sekilde ulasabilecekleri gercegi
- bu yaratilan kaynak ve silahlar ile ilerde bize kacinilmaz sekilde dalacaklari gercegi

ozetle, kisa vadede avantaj gibi gozuksede uzun vadede olay pkk'nin yasattigi tahribatin otesine gecer.
0
cooperr
(23.07.25)
Bölgede zaten ülkeler var;

Suriye : Kendi topraklarında Amerika'nın başka bir devlet kurmasını istemiyor

Irak : Kendi topraklarında Amerika'nın başka bir devlet kurmasını istemiyor

İran : Kendi topraklarında Amerika'nın başka bir devlet kurmasını istemiyor

Türkiye : Kendi topraklarında Amerika'nın başka bir devlet kurmasını istemiyor

Kurduğu devletin adının, milliyetinin, tanımının bir önemi yok
0
hebanon
(23.07.25)
türkiyenin dibinde kürt devleti kurulmasını belki türkiyeyi yönetenler planladı. yani bizi yönetenlerin ne yapmaya çalıştıklarını kendilerinin de anladıklarını düşünmüyorum. zaten pkk köşeye sıkıştırılmışken gidip adamlara ödün vererek ellerini güçlendiriyoruz. öcalan denen bebek katili türk kürt siyasetinde belirleyici oluyor. bu kadar boş bir iç dış siyaset olamaz. avrupa ve abd israil iran suriye siyasetinde türkiyeye muhtaçken, pkkyı zaten avrupa desteğiyle bitirebilecekken adamlarla masaya oturuldu.

kürt devleti kurulsa kürtler gider muabbeti çok boş muabbet. adam buradaki düzenini bırakıp bomboş bir bölgeye mi gidicek?
0
mikahakkinen
(23.07.25)
Oraya Kürt adı altında Yahudi devleti kurulacak ve İngiliz ve Amerikan desteği altında olacak. Arapların desteğini belirtmeye gerek var mı bilmiyorum.

Konumumuz itibariyle böyle bir şeye izin vermemek durumundayız. Zira dünyanın bu yanındaki en önemli coğrafya bize ait. Üç kıtanın ortasında dur, deli dumrulluk yapacağına oryantal gibi dans et. Bu size de haysiyetsizlik gibi görünmüyor mu??

Bu coğrafyayı -ifade çok klasik olacak ama gerçek bu- resmen oluk oluk kan dökerek ve çok ciddi nüfus (CAN) kaybederek YENİDEN kendimize ait kıldık. İşgal edilmişti ama o zamanki işgal fiziki işgaldi. Şimdi zihinler işgal altında, hâlâ iyi bir şey olmaz mı diye soruyor musun?? Bunu sormak yerine ülkenin kendi kendini yemesine sebep olacak şu pislik zihniyetten nasıl kurtulacağını konuşmak daha mantıklı ve verimli olmaz mı?
0
muhayyer divan
(23.07.25)
(15)

Obezite çukurundan çıkamamak

psmstc
Boy 178. Bugün tartıldım 114,5 kg çıktı. Halen akşamları iki çikolata karpuz yiyip yatıyorum sabah pankek filan yiyorum. Böyle saçma sapan bir beslenme düzeni içerisindeyim hareket desen zaten 0.12 sene içinde 90 kg’dan bu kilolara geldim. Bir de kilo yapan psikiyatrik iki ilaç da kullanıyorum. Onla
Boy 178. Bugün tartıldım 114,5 kg çıktı. Halen akşamları iki çikolata karpuz yiyip yatıyorum sabah pankek filan yiyorum. Böyle saçma sapan bir beslenme düzeni içerisindeyim hareket desen zaten 0.12 sene içinde 90 kg’dan bu kilolara geldim. Bir de kilo yapan psikiyatrik iki ilaç da kullanıyorum. Onların da bir miktar etkisi kesin olmuştur.

25 yaşlarına kadar hiç kilo sorunum yoktu. Göbeğim desen sehpa gibi oldu.

HgA1c değeri 5.9. Kolesterolüm hafif yüksek.

Günde tek öğün beslenmeye mi çalışayım acaba aralarda sadece çay kahve su bitki çayı içerek. Bunun bir zararı olur mu?

Kilomu vermek istiyorum bir an önce, Tavsiyeniz ne yönde olur?
0
psmstc
(22.07.25)
Bunun bir tanecik cevabı var.

Kalori say.
0
Mirket
(22.07.25)
işin matematiğini kavramak lazım. Harcadığın kalorinin, aldığın kaloriden fazla olması lazım. böyle olunca kilo verirsin.
çözüm diyet ve spor
0
limonlu eksi
(22.07.25)
Sorunun cevabını aslında kendin vermişsin. Geceleri iki çikolata artı karpuz yiyip yatmak, sabah pankek yemek vs. kim bilir daha yazmadığın neler vardır. Bu yeme düzenini değiştirmedikten sonra ne yaparsan yap boşa olur. Bu yeme düzenini değiştirmek de ancak senin iradenle mümkün olur.
0
messor
(22.07.25)
önceliğin aç kalmak olmasın. önce sağlıklı şeyler tüketmeye çalış. hayatından işlenmiş ürünleri çıkar. sonraki adımda 2 öğüne düş. kahvaltıyı atla mesela. tek öğün yapamazsın ki gerekte yok. 300-400 kalori açık vererek yavaş kilo düşmelisin yoksa vucut kendini off moduna sokuyor. halsiz bitkin hissedersin. yapabiliyorsan yürüyüşe başla 5-10 bin adım hedefle. spora yazılsan güzel olur ama yapamazsan bu dediklerimi uygula.
0
archmeister8
(22.07.25)
yeme kardeşim. bu kadar basit. yok yeşil çay iç yok kırmızı b*k iç falan böyle önerileri de siktir et bu temel mentaliteden çok uzaklaştırır adamı. vücudunun günde 2500 kalori ihtiyacı varsa günlük 1500 tüket. 1000 tüket hatta. başka hiç bir çözümü sihri büyüsü yok.

ben tavşan gibi 86'dan 75'e düştüm 1-2 haftada, sonra tekrar 80'e çıktım wowow be careful bro dedim 20 küsür günde de 72'ye döndüm.

şunu ye kilo verirsin bunu iç tamamdır ile programa başlayan herkes tamamen o şeye odaklanıp her şeyi kaçırıyor. uğraşma sakın.
0
avatar is back
(22.07.25)
Evde tek yaşıyorsan bunu uygulamak daha kolay ama değilsen de yap bir şekilde.

Temiz her türlü yiyeceği istediğin kadar ye.
Ekmek, un ve arkadaşları ve şekerli bir şey yok, paketli bir şey yok. Kızartmanın hiçbir türlüsü yok. Patates ve benzerlerinin hiçbir türlüsü yok.

Meyveler de direkt şeker. Mümkünse meyveyi de yeme bu dönemde.

Tıka basa yiyebilirsin. Çatlayana kadar ye. Sınır yok.
Zaten sağlıklı, hilesiz ve besleyici şeyler yediğinde vücut bu işi abartmana izin vermiyor.

Bu şekilde bir süre ilerleyip kilo verebildiğini görünce o zaman diyetlere bakmaya başla.

Kendine bir zaman belirle. Sen belirlemezsen ben belirliyorum 1 ay.
1 ay bu şekilde beslenip tartıl. İstediğin yöne gittiğini gör.

Rahat bir düzenden bir anda çok sıkı bir düzene geçmeye çalışınca olmuyor. Hepimiz defalarca yaşadık.

Diyet yapmanın bir başka zorluğu da insan az ve kısıtlı yiyecek olsa da aklında sürekli ne yiyeceği oluyor. Yemek konuları beyninde daha az yer kaplamaya başlasın.
0
michael_knight
(22.07.25)
senin problemin ne diyet, ne kalori sayimi, ne spor, ne gece yedigin cikolata ne pankek. o yuzden sekeri birak, spor yap, if diyeti yap, yuru gibi cozumler tamamen karsiliksiz kalacak seyler.

once psikolojik hazirlik yapmaniz gerekiyor. bunlarin icinde de.

motivasyonel hazırlık, farkındalık, kendine karşı şefkatli bir bakış geliştirmek bu işin temelidir. Çünkü burada bir düzen bozukluğu değil, bir içsel yön kaybı söz konusu. Neyi neden yaptığını fark etmeden, çözüm diye dayatılan öneriler senin için sadece daha fazla baskı yaratır.
0
buenosdias
(22.07.25)
Seker ve karbonhidrati birak.
0
feastofthedamned
(22.07.25)
1- şeker ve karbonhidratı bırakıp protein ve sebze ağırlık beslen
2- aralıklı oruc yap
3- yürüyüş yap
0
sizofren06
(22.07.25)
Şeker çok yükleniyorsun. Bir kere şekeri olması gereken seviyeye çekmek lazım. Onu çekince sana et ve yağ lazım olacak, sevdiğin gıdalardan yemeye çalışman lazım.

Hiçbir şey bilmiyorsak yumurta yemeliyiz, hem hayvansal proteinler hem süper gıdadır hem doyurucudur tok tutar.

Yeşillikten kaçmamalıyız çünkü yeşillik yemedikçe bağırsaklarımız bize sağlık üretmeyecekler. Yani sürekli şeker ve unlu nişastalı yersek demek istiyorum.

Uykudan 5 saat önce doymuş ol, uyandıktan itibaren 2 saat bişey yeme, yediğinde de bu tarz yemeye çalış. Bakalım ne olacak.

Duygusal açlıklar varsa onları da konuşmak lazım.
0
muhayyer divan
(22.07.25)
Diyetisyene gidin. Tek başınıza olmamış zorlamanın alemi yok.

Dediklerine de harfiyen uyun.
0
drako
(22.07.25)
Yemeyeceksin hocam. bu kadar. bitti. yemeyince vucut kalori acigini kendisinden kapatiyor. bu bir disiplin meselesi. 10 gunde 2 kilo verdim. ogunlerimi soyleyeyim.

kahvalti yok, oglenleri 3 yumurta, birkac zeytin ve biraz peynir. ya da isyerine salata goturuyorum 300 kalorilik.
aksam tavuk pilav, balik pilav.

ivir zivir atistirmalik, karbonhidrat yok. makarna, hamur isi yok. karbonhidrat zaten ister istemez aliyorsun. pilav yapiyorum azicik en fazla.
atistirmalik yok. atistirmalik yeme saatin geldiginde sakiz at agzina. vucut milyonlarca yil evrim sonucunda o kadar verimli bir sey olmus ki, insanlar olarak su son yuzyillarda ihtiyacimizin cok otesinde yiyip kendimize zarar veriyoruz.
0
antikadimag
(22.07.25)
0
apocalipy
(23.07.25)
ben şahsen yemek yemeyi çook seviyorum. kendimi tutmazsam karnım şişip diğer organlara baskı yapana kadar yiyorum, üstüne de tatlı yiyorum. ama yaş arttıkça baktım ki bunları yapınca kilom artmaya başladı. muhtemelen metabolizma değişiyor. yavaşlıyor.

youtube'da dr ayşegül çoruhlu'nun videolarınız izlemiştim. kadın diyor ki akşam 5'ten sonra yemek yemeyin. çünkü sen saat 5'te yemek yediğinde vücut o besinlerden aldığı enerjiyi gece 12'ye kadar kullanıyor. sen gece uyuduktan sonra sabah kahvaltısına kadar olan dönemde de enerji üretimi için yağlarından yakmaya başlıyor. bu nedenle akşamları bi şey yememen lazım. bu kadını izleyebilirsin. ben kendi adıma fazladan 2 kilo aldığımı fark edince hemen dikkat etmeye başlıyorum, akşam yemek yesem bile porsiyonu çok az yiyorum. karpuz nerdeyse hiç yemiyorum. kola çok canım isterse yarım çay bardağı doldurup 2 yudum alıp bırakıyorum. eğer akşam yemeğinde az yemeyi başarabilmişsem karpuz az da olsa yiyorum. bu arada sezgisel beslenme diye bi şey varmış. o da şunu diyor, kendi vücudunu dinlemeyi öğren ve doyduğunu hissettiğin anda bırak. mesela canın karpuz mu istedi ince bi dilim yedin, bırak devam etme. çikolta mı yemek istiyosun kare çikolatan bi küçük parçasını ye ve bırak. bunu da bi araştır.

ha şunu da diyebilirsin, ben yemekten vazgeçmek istemiyorum o halde yemene aynen devam et ama spor yaparak kalori açığı oluştur.

ücretisz bi uygulama var fat secret diye. bence diyete başlamadan önce bu uygulmayı indir. tüm yediklerini uygulamaya kaydet ve günde kaç kalori aldığını önce bi tespit et. sonra da yavaş yavaş yediğin gereksiz şeyleri yememeye başla. mesela ben 1 paket tutkuyu açıp tek seferde yiyip bitiriyorum sonra da diyorum ki bunu neden yaptım, aslında hiç gerek yoktu yemesem de olurdu. ofiste çekmeceme leblebi koydum, şeker isteğimle baş edemediğimde bir avuç leblebi yiyip kendimi oyalıyorum.

ama bana sorarsan yemek yemeyi seven birinin kilosunu koruması ve saplıklı bir kiloda kalması çook zor :(( bazen yatarken şekerli şeyler yemek istiyorum diye ağlayacak gibi olup yatağı yumrukluyorum :D sonra kalkıp bi soda içip yatıyorum :) sana da bu yolda başarılar dilerim.
0
turuncu tonlarda
(23.07.25)
kalori hesabı, şeker un vs kesmek tabi ki işe yarar.
ama aralıklı oruç ya da tek öğün yeme içme arzusunu da törpülüyor tavsiye ederim.
ama tak diye tek öğüne de geçilmez, kahvaltıda şunu ye sonra bunu falan kendi adıma yapmadığım şeyler.
o yüzden kahvaltı atlayıp iki öğün ile başlayıp sonra öğün aralarını kısaltıp bir süre sonra tek öğüne geçmeyi deneyebilirsin eğer dayanabilirsen tabi. şeker vs varsa dikkat etmek lazım.

ama işlenmiş şeker ve hamurişinden mutlaka uzak dur. bir süre her türlü şekerden de uzak durmayı ve karbonhidratı tamamen kesip protein ve sağlıklı yağlarla ketojenik beslnemeyi düşünebilirsin. bu sırada her gün bir şekilde hareket etmeyi de unutma. yakın mesafelere yürü, normal yürüyüş yapma, merdiven çıkma vs sağlığı zorlamayacak şekilde tabi.
0
bay b
(23.07.25)
(7)

Kripto para

etna
Arkadaşlar hakikaten bir projesi olan, bir yaralı parmağa işeme derdi olan, yaşamı %100 kolaylaştıracak olan kripto varlıklar hangileri?Bu olaylardan hiç anlamıyorum da, ufak ufak alayım kenarda kalsın 2-3 sene sonra yükselmesini bekleyip satayım diye soruyorum.
Arkadaşlar hakikaten bir projesi olan, bir yaralı parmağa işeme derdi olan, yaşamı %100 kolaylaştıracak olan kripto varlıklar hangileri?
Bu olaylardan hiç anlamıyorum da, ufak ufak alayım kenarda kalsın 2-3 sene sonra yükselmesini bekleyip satayım diye soruyorum.
0
etna
(22.07.25)
bahsettiginiz ozellikleri olan tek coin usdt, o da dolar ediyor. geri kalani bahsettiginiz isleri yapmak amacinda olmamakla birlikte, bahsettiginiz amacinizi is ediniyor. blackjack daha iyi bir kumar secenegi.
0
ahmet oturum cerezi
(22.07.25)
Hiç bir kripto para hiç bir işe yaramıyor. Bir tanesi bile 2-3 sene biriktirmeye değer değil
0
avatar is back
(22.07.25)
Boş iş. Proje falan yalan. Usdt de yalan. Her bir koyinimiz gercek dolarla desteklenir ve kenarda bu paraniz diyorlar. Bu gercek olsaydi o paraciklari mal mulk faiz fon gibi yerlere yatirmazdi usdtnin basindakiler. Kisaca kumar oynayacaksan gir ama ehe ehe projesi icin girdim diyorsan yanlis yerdesin, bunlarin hepsi piksellerden ibaret.
0
Shepard
(22.07.25)
Hocam Btc Temmuz 2021'de 31 bin dolardı Kasım 2021'de 64 bin dolar oldu Haziran 2022'de 18 bin dolara indi şu anda da 117 bin dolar seviyesinde, yani son 3 senede yükselme eğilimine girmiş ama buradan tekrar düşüş eğilimine mi girer yoksa 200 bin dolar mı olur bilemeyiz, kimse bilemez zira geçmişte yaptığı hareketler ortada.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.07.25)
Hepsi üç kağıtçı, dolandırıcı işi. 4-5 sene önce çıkan coinlere bak hepsi battı. Hepsi de white paper, proje falan sayıklayıp duruyordu. Denk gelirse vur-kaç yaparsan kumarda kazanmış gibi kazanırsın, ama uzun vadede tamamen sıfırlarsın paranı.
0
messor
(22.07.25)
Böyle bir durumda gidilecek en güvenli liman etherum.
0
thracia
(22.07.25)
hiç anlamıyorsan bitcoin biriktir. çerçöp altcoin’leri geçtim, ethereum bile riskli. üç sene içeride kalabilirsin.
0
sir gawain
(22.07.25)
(2)

Burası istanbulda neresi (ristorante)

avatar is back
https://x.com/fatecimm/status/1947378873592910056?s=46
0
avatar is back
(22.07.25)
maps.app.goo.gl

muhtemelen buranın teras kısmı.
0
m e b
(22.07.25)
evet benziyor @meb, teşekkürler
0
🌸avatar is back
(22.07.25)
(6)

Yapay zeka ile ilgili bir konu

Mirket
Biraz önce kafama takıldı. CharGpt'ye sordum. Size de sorayım dedim. Soru şöyleydi.Sizler kullanıma sunulduğunuz tarihten bu yana, internet sitelerinin trafiğinde küçümsenmeyecek miktarda bir azalma olmuş olmalı. Çünkü insanlar sizi tercih ediyor. Sitelerin yaşaması için reklama, onun için de trafi
Biraz önce kafama takıldı. CharGpt'ye sordum. Size de sorayım dedim. Soru şöyleydi.

Sizler kullanıma sunulduğunuz tarihten bu yana, internet sitelerinin trafiğinde küçümsenmeyecek miktarda bir azalma olmuş olmalı. Çünkü insanlar sizi tercih ediyor. Sitelerin yaşaması için reklama, onun için de trafiğe ihtiyaçları var. Tıklanma sayılarındaki azalma, zaman içinde yok olmalarına sebep olacaktır. Bu durumda sizin veri temin mecranız azalacaktır. Değil mi?
0
Mirket
(22.07.25)
Doğru tespit. İnsanlar tarafından üretilmiş "training data" her geçen gün daha kıymetli hâle geliyor. YZ şirketleri de artık yeni dataların peşinde sürekli. Örneğin, hepsi YZ'yi telefonlarımızın içine sokmaya çalışıyor. Bu sayede YZ sadece daha önce üretmiş külliyattan değil, anlık olarak etkileşimlerimizden, lokasyonumuzdan, kameramızdan vs öğrenecek. Başka bir deyişle eskiden YZ bir kütüphaneye kilitli hâlde iken artık sokağa, gerçek dünyaya çıkacak ve oradan öğrenmeye devam edecek.

Bunun da bir sınırı vardır ama bence. Bir noktada YZ'lerin öğrenme eşiği düşecektir. Bu durumda da yaratıcı insanlara ihtiyaç duyuluyor. Sanatçılar, kreatif işler üreten insanlar gelecekte daha değerli olacak bence. YZ'ye yeni şeyler katacak datayı üreten kişiler bunlar olacaktır.
0
amortisman
(22.07.25)
veri temini metodolojisi değişiyor sadece. yazılı kaynaklardan ziyade real life experiment toplanacak. ai cars, ai phones, ai pc vs derken ai artık bizim tecrübe ile elde edip anlayabildiğimiz şeyleri aktardıklarımız yerine direkt olarak o tecrübeleri ham olarak alıp deneyimleyecek. eskiden 10 yıl tofaş süren adamın 2 paragraf yazdığı "tofaş kronik problemleri" yerine, direkt olarak teslaları sürüş dinamiklerini vs öğrenerek kullanıcı 3 şey öğrendiyse 10 senede, ai 1 senede 100 şey öğrenecek.
0
avatar is back
(22.07.25)
google, aramalara gemini sonucunu eklediğinden beri sitelerin trafiğinde ciddi bir azalma oldu zaten. geçenlerde haberi yapılmıştı. google bir yandan google ads'den deli gibi para kazanıyor. ama bunun için de sitelere girilmesi lazım. yani kendi geliştirdiği yapay zekasını kullanırken bir yandan da kendi ayağına sıkıyor. şimdi kara kara düşünüyorlar ne yapalım diye. ama ikisinden biriyle devam etme noktasına geldiklerinde tabii ki yapay zekayı seçecekler.

yapay zeka browser'larının geleneksel browser'ların yerini aldığını da göreceğiz yakın bir dönemde. openai kendi browser'ını çıkardı bile. işte o zaman sitelerin dönemi resmen bitmiş olacak. yapay zekaların veri temini konusunda sıkıntı yaşayacaklarını sanmıyorum. siteler yoksa sosyal medya var, o olmazsa videolar var. internet of things sayesinde çamaşır makinesinden bile veri geliyor zaten. her yer veri dolu.
0
sir gawain
(22.07.25)
İnsanlık var olduğundan beri hep bilgiye ulaşmaya çalıştı. Önce sözlü kültür vardı, sonra yazı, sonra matbaa, radyo, tv, internet. Şimdi yapay zeka. Bilgiye ulaşma yolları değişiyor ama ihtiyaç hep aynıydı.

Hiçbir zaman tek bir veri kaynağı yoktu. Bilgi, ihtiyaca göre sürekli yeni formlarda üretildi, yayıldı ve paylaşıldı. Siteler kapanırsa yerine başka şey gelir. Belki kişisel veri ağları, belki kolektif bilgi havuzları, belki bambaşka bir şey. Cem yılmazın da dediği gibi bunlar olmadan önce biz ne yapıyorduysak onları yapmaya yine devam edicez
0
gilbeys
(22.07.25)
Chatgpt'nin verdiği cevaptan da mevcudiyeti tespit edilmiş, yani sorun hissedilmiş ama çözüm bulunamamış, arayış devam ediyor, sonucu çıkardım.

Sitelerin maddi olarak desteklenmesi falan düşünülüyor dedi ama, trafik, reklam geliri demek, o tamam, onu para vererek çözersin de, aynı zamanda trafik kalite de demek. Trafik olmadan kaliteyi sağlayamazsın ki.

Yani anladığım, sorun gerçekten var, ama henüz çözüm bulamamışlar.
0
🌸Mirket
(22.07.25)
son iki senedir zaten %100 organik içerik kalmadı. internette okuduğunuz içeriklerin neredeyse hepsine bir şekilde ai değmiştir.

önümüzdeki süreçte ai öğrenmek için başka ai lerin yazdıklarını okuyacak ve bu böyle döngüye girip kaliteyi aşağıya çekecek.

Sorunun cevabı
1- Sitelerde ki reklamlar hatırı sayılır gelir getirse de tek gelirleri reklam değil.
2- Ai odaklı seo yapmak; yani ai botlarının sizin sitenizi okumasını sağlaması için optimize edilirse o haber sayfasının değeri artar, değeri arttıkça botlar daha çok okur, değeri arttıkça diğer gelirler artar.
0
duyuruuser
(22.07.25)
(23)

Hiç beklenmedik bir para geldi ne yaparsınız?

messina123
Hiç hesapta yokken 2 senelik maaşınız kadar bir para elinize geçti. Ne yaparsınız?
Hiç hesapta yokken 2 senelik maaşınız kadar bir para elinize geçti. Ne yaparsınız?
0
messina123
(21.07.25)
Kredi kartı borcumu öderim, iki hafta tatil yaparım. Kıyafet alışverişi yaparım, yazılım kursuna ve spora yazılırım, gerisine dokunmam.
0
sekizdokuzon
(21.07.25)
borsada opsiyonlu islem yaparim.
0
sir gawain
(21.07.25)
Bir de iyi bir laptop alırım
0
sekizdokuzon
(21.07.25)
etf'e yatiririm.
30% s&p500
30% world
40% emerging markets
0
sonsuz
(21.07.25)
Ben de yazayım kredi çekip ev alırım
0
🌸messina123
(21.07.25)
Birkaç tane de ufak estetik operasyon. Dolgu, botoks tarzı. Düşünecek çok şey çıktı, paran var mı dersin var.
0
sekizdokuzon
(21.07.25)
İşime sermaye yaparım.
0
gabe h coud
(21.07.25)
ev alirim. su an tam o kadar bir paraya ihtiyacim var.
0
antikadimag
(21.07.25)
Ev alırım+1
0
Amaranta ursula
(21.07.25)
hastaneye giderim.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(21.07.25)
Ev aö boş dursun. Almak için tam zamanı. Bakma millete. 5 sene sonra 10 a katlar fiyatı.
0
luluki
(21.07.25)
Hayalimi gerceklestirmeye yetmeyecegi icin, gider faize falan koyarim. Londrada ev alacak para etmiyor iki yillik maasim. Mortgage pesinatina bile yetmiyor.. Vay arkadas, rezillik.
0
quaker
(21.07.25)
gümüş alırım.
0
gurur
(21.07.25)
Böyle durumlarda bir kısmını yiyip bir kısmını yakınlık düzeyine göre ama hediye ama nakit formunda eşe dosta vererek hallediyorum o paranın işini.
0
encokbenisevinnolur
(22.07.25)
Geçenlerde neredeyse bire bir dediğiniz şey oldu. (2 yıl değil de 4 aylık gelirime tekabül eden ve 15 yıl evvelki bir şeye binaen) %70’ini altın yaptım, kalanın 3/4’ünü euro, 1/4’ünü de burada söylemek istemediğim bir dövize çevirdim. Yani hepsini attım kenara.

Şurada (git: 1590584) ilk iş “evi boyatırım” demiş olmama rağmen evi de boyatmadım. Bakalım nereye kadar…
0
yadigar
(22.07.25)
Duruma göre, acil ödenmesi gereken borç, tamirat, tedavi vs varsa onu karşılamaya çalışırım, öyle bir şey yoksa altın ve gümüş alırım.
0
muhayyer divan
(22.07.25)
klas bi araba alırım. vuuaaaa
0
avatar is back
(22.07.25)
yarisini ile BTC/ETH
kalaniyla kiraya verebilecegim emlak
0
cooperr
(22.07.25)
pasif gelir yatırımı yaparım.
0
denizmaniaherif
(22.07.25)
Güzel bir otomobil alırım
0
onyx
(22.07.25)
Trakya'daki üniversitelere yakın, 1+1 ev alırdım, içine basit eşyalar koyup öğrencilere kiraya verirdim.
0
lamborcini
(22.07.25)
Ev için peşinat. üzerine kredi.
0
duyuruuser
(22.07.25)
Sermayeme ekler, aylık kazancımı arttırırım.
0
kumandanim
(22.07.25)
(2)

Faiz indirimi sonrası konut kredi faizleri

Rao
Merhabalar, Malum merkez bankasının bu haftaki toplantısında faiz indirimi beklentisi var. bir Ev için bir satıcı ile anlaşıldı, ancak kredi kullanımı için bekliyorum. Merak ettiğim, tcmb faiz indirimi açıklandıktan yaklaşık kaç gün sonra bankalar konut kredi oranlarına düşüş olarak yansıtır ? Şim
Merhabalar,

Malum merkez bankasının bu haftaki toplantısında faiz indirimi beklentisi var.
bir Ev için bir satıcı ile anlaşıldı, ancak kredi kullanımı için bekliyorum.
Merak ettiğim, tcmb faiz indirimi açıklandıktan yaklaşık kaç gün sonra bankalar konut kredi oranlarına düşüş olarak yansıtır ?

Şimdiden çok teşekkürler.
0
Rao
(21.07.25)
Bunu tahmin etmek kolay değil gibi. Son 1.5 yıldaki değişimleri bu grafikteki "TCMB Bileşik" ve "konut" çizgilerine bakarak görebilirsiniz: x.com

Konut faizleri geçen sene Ekim'de düşme eğilimine girmiş, TCMB faiz indirimlerini de biraz gecikmeli takip etmiş gibi. 19 Mart sonrasında tekrar geçen sene Ekim seviyelerine dönmüş.
0
hobolo
(21.07.25)
perşembe kararından sonraki hafta perşembe cuma görülüyor. bi ihtimal sonraki pazartesiye de kalıyor. takribi 5-8 iş günü
0
avatar is back
(22.07.25)
(9)

işe her gün gelen çalışan

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
anormal midir? normalde kaç haftada bir işe gidilmez?
anormal midir? normalde kaç haftada bir işe gidilmez?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(21.07.25)
Her ay maaşını zamanında alıyorsa, işe her gün gitmesi normal. Almıyorsa da belli bir yerden sonra işe gitmez, yavaşlatır, savsaklar vs. Biraz normal.
0
Shepard
(21.07.25)
kaç haftada bir işe gidilmez diye bir şey yok.
haftaiçi normal mesaisi varsa, haftaiçi her gün gelir adam.

nüfus müdürlüğüne gitmesi gerekti, eve tamirci gelecekti kimse yoktu, şu gün tatile gidecekti o yüzden cuma ya da ptesi gelmedi gibi şeyler arıyorsan sanırım insanın 2 ayda bir bir kaç saatlik ya da izin almasını gerektirecek kadar işi çıkması normal.
0
biseysorcaktim
(21.07.25)
hibrid çalışma varsa anormal. yoksa değil.
0
inheritance
(21.07.25)
3 haftada 1 dikkat çekmez. bazen uyumak için gitmiyorum ben.
0
archmeister8
(21.07.25)
@archmeister8 üç haftada bir dikkat çeker, şutlanmaya gider.
0
Shepard
(21.07.25)
Sektöre göre değişir.
0
amortisman
(21.07.25)
İşteki pozisyona bağlı, bazı pozisyonlarda yılda 5 kez dikkat çekmezken bazı pozisyonlarda yılda 1 kez gitmesen olay olur
0
olaylar olaylar
(21.07.25)
Önceki işyerimde her gün 1 saat geç gidiyordum. Kimsenin umrunda değildi çünkü tamamen timetable üzerinden yürüdüğü için ve işler yoğun olduğu için yetişmesi kâfiydi. Zaten akşamları geç çıkıyordum. Mevcut iş yerinde de remote var bu sefer kendim sürekli işe gidip ortalığı kolaçan edip dönüyorum. Dakika tutulan iş müşteri veya insanla muhattap gerektiriyorsa ok ama onun harici sikko takıntılar bu
0
avatar is back
(21.07.25)
Arkadaşın babası emekliliğine kadar tüm iş hayatı boyunca toplam 4 gün izin kullanmış. Buna yıllık izin de dahil. Yani adam artık 25-30 kaç yıl çalışmışsa, resmi tatil günleri harici sadece toplam 4 gün işe gitmemiş. Hiç mi hasta olmamış, hiç mi cenazesi falan olmamış, bilmiyorum. Var böyle insanlar..
0
yadigar
(21.07.25)
(6)

Şimşek gidiyor mu?

eisberg
Twitter'da söylentiler var. Yenişafak ve sabah fişini çekmiş diyorlar. Ben borsa için soruyorum, şu sıralar fena değil gibi ama her "şu sıralar fena değil"in sonu siyasi bir haberle heba oluyor, bu sefer önden çıkmak istiyorum kazancımı alıp :). Rasim ozan cem küçük falan ağzından kaçırdı mı akıbeti
Twitter'da söylentiler var. Yenişafak ve sabah fişini çekmiş diyorlar. Ben borsa için soruyorum, şu sıralar fena değil gibi ama her "şu sıralar fena değil"in sonu siyasi bir haberle heba oluyor, bu sefer önden çıkmak istiyorum kazancımı alıp :). Rasim ozan cem küçük falan ağzından kaçırdı mı akıbetini??
0
eisberg
(21.07.25)
Normalde Mehmet Simsek bu tarz durumlarda twitter hesabindan yerimdeyim diye twit attiyordu bu sefer atmadi. Gidebilir de gitmeyebilir de olcmek zor.

Giderse 24 Temmuz Faiz kararindan sonra muhtemelen Agustos ayinda gider.

Bence gitmez. Ozellikle tam bu anda gitmez. Faizi indirerek kurun biraz onunu acacaklar. Bir de ekonomi bakani giderse 3 yil onceki dolarizasyonlu doneme geri doneriz.
0
nuevo
(21.07.25)
yenişafak ve sabah fişini falan çekemz. çünkü mehmet şimşeği getiren de akp değil zaten.

ingiliz ve amerikan bürokrasisi istedi, ve getirdiler. çünkü türkiyenin ödemesi gereken borçları vardı. gerekli tahsilatlar yapılıp, gerekli şirketlerin içi boşaltıldığında gitmesinde bi mahsur kalmayacak.
0
tchuck
(21.07.25)
2 senedir ayda 1-2 defa aynı şey söyleniyor
0
avatar is back
(21.07.25)
@tchuck hocam inan bunlarla ilgilenmeyecek kadar tecrübeliyim :).
0
🌸eisberg
(21.07.25)
Yeni şafak faiz bir milyon milyar puan inecek de diyordu. Kaale almamak lazım.
0
hububrad
(21.07.25)
hububrad +1

son zamanlarda haberleri çok takip edemedim ama mehmet şimşekle ilgili izlediğim haberlerde hep onun yerine gelecek adam kalmadığını ve bu yüzden gitmesine çok ihtimal verilmediğini söylüyolardı.
0
turuncu tonlarda
(21.07.25)
(1)

Tercih

liberal
Üniversite sınavına geçen sene 3,5 milyon kişi sınava girmişti bu sene 2,5 milyon kişi sınava girdi. Geçen sene 1.000.000. sırasında bir işletme fakültesi şimdi 1.100.000 sıraya mı düşer yoksa 900.000 sıraya mı çıkar?
Üniversite sınavına geçen sene 3,5 milyon kişi sınava girmişti bu sene 2,5 milyon kişi sınava girdi.

Geçen sene 1.000.000. sırasında bir işletme fakültesi şimdi 1.100.000 sıraya mı düşer yoksa 900.000 sıraya mı çıkar?
0
liberal
(21.07.25)
900’e düşer tabi
0
avatar is back
(21.07.25)
(12)

Uefada son 24 u gecemeyen gs

lapaz
Osimhen i almis temelli. Para israfi degil mi sizce de?
Osimhen i almis temelli. Para israfi degil mi sizce de?
0
lapaz
(20.07.25)
Kendi evinin ekonomisini bu kadar ince dusunmuyordur millet.

Cebinden mi cikiyor hocam? Izle gec iste, keyfini cikar.

(Dolayli yoldan cebimizden cikiyorsa, ahmet'i mehmet'i getirince de cikacak zaten)
0
brkylmz
(20.07.25)
israf. benzer bir başlık açıp sordum. klasik türk yorumlarından başka bişey gelmedi. ben aşağı gelecek yorumları şimdiden yazayım;

- fener x'e daha çok para ödedi
- morinyo ve solkeya 3 katını kazanıyor
- gs karapara aklıyor
- ali koç gibi arka kapıdan kulübe para sokuyoruz var mı itirazın.

böyle 3 iq'lu fanatikleri kenara bırakırsak, gs 1-2 sene oynatıp 60'lara satamazsa büyük batağa girer. zaten çok borçlu bir takım ama geriye dönülemez. adamın 4 yıllık maliyeti 120 milyon euro. 6-7 milyar tl para yapıyor.
0
avatar is back
(20.07.25)
15 yıldır şampiyon olamayanlar nasıl galatasaraydan daha fazla para harcayabiliyor peki?
ya da tesislerinde parasızlıktan menemen yiyenler nasıl 30 m'ye adam alabiliyor?

bunlar israf değil mi?
0
koela
(20.07.25)
lan şimdiye kadar bu ülkede yapılan en pahalı transfer 30 milyon euro. o da daha yeni oldu. birden 80 milyon euroluk transferi kimse sorgulamıyor mu arkadaş.
0
nothing in my way
(20.07.25)
E tamam işte son 24'ü geçebilmek gibi bir hedef belirlemiş demek ki?

Edit: Avrupanın 3. kupası ile 1. kupasının aynı avrupa puanlarını kazandırıyor olması üzerinden FB'nin avrupada daha başarılı olduğu algısına kapılan taraftara Ali Koç müstehak.
0
armagan abanuz
(20.07.25)
Para cebinden çıksa dert eder "batacak mıyım?" diye. Hal böyle değilken neden takılsın? Yani normal şartlarda bu paralar israf. Bizde de bir isimler ve paralar konuşuluyor gs kadar olmasa da ama o da israf. En temizini Beşiktaş yapıyor. Fiyat arttırılınca çekilip yoluna devam edeceksin.

@avatar is back medya tam olarak öyle yazıyor çünkü. Fenerbahçe 10 milyon maaş ödese "Korkunç maaşlar ile büyük risk" GS 20 milyon maaş ödese "Avrupa'ya meydan okudu" yazıyorlar. Kaos yaratıp çıkan etkileşim ile para kazanıyorlar.

Bir savcı çıkıp son 30 yılda dönenleri sorgulayamıyorsa bile son 10 seneye baksa çok fena canlar yanar ama işte kimlerin ne kazançları varsa hepsi takipsizlik.

"Fenerbahçe gibi dandik rakip" karşısında kucaklarda Şampiyonlar Ligi'ne gidenler: ibb.co :)
0
nawar
(21.07.25)
israf. Fenerbahçe gibi dandik rakiplerle maç yapmak için böyle starlara gerek yok bence de.
0
logisticsmanager
(21.07.25)
böyle bir oyuncu fırsatı bir daha gelmez düşüncesiyle yapılmış bir transfer olarak değerlendiriyorum ben. yani 5-10 sene sonra yine kuş taşa çarpar bir adam kiralık gelse bile daha sonra "ben burada kalmak istiyorum"u dedirtebilir misin o muamma.

osimhen de arabistandan gelen teklifleri bile reddedince bence almak zorunluluk oldu. israf olup olmadığını şu an söyleyemeyiz ama bence olması gerekeni yaptı galatasaray ve bu fırsatı değerlendirdi.

öte yandan gomis'ten sonra ne kadar para harcandığını bir hesaplayın. dursun özbek bu hatasını öğrenmiş olacak ki yeni maceralara girmek istemedi. ligi biliyor, takımı biliyor, potansiyelini biliyor. neden başka forvet için risk alınsın?
0
elektr10
(21.07.25)
Ben osimhen özelinde değil de, sektöre harcanan paraların çok yüksek olduğunu düşünüyorum. Bir kişinin top oynaması için 80 milyon euro vermek çok ilginç gerçekten.

Diğer taraftan sektörde başarılı olduğunuzda bu paraları da çıakrtıyorsunuz. Sponsorlar, Şampiyonlar ligi gelirleri filan acayip yüksek seviyelerde.

Bunun dışında UEFA'da başarılı olmak sadece parayla ilgili olmasa gerek. PSG yıllardır para harcıyor, milyar euroları buldu, bu zamana kadar çeyrek finalden öteye gidememişti. Ancak geçen sene kazandılar, bu işler bence üst üste 6-7 yıl istikrar ile oluşacak başarılar. GS'den bu sene de ciddi bir başarı beklemiyorum, ilerleyen yıllarda belki..
0
xephyr
(21.07.25)
ben israf olarak görmüyorum. 3 yıl üste üste şampiyonluk, başarıyla artan gelirler (özellikle kombine, bilet ve store gelirleri eskiye oranla ciddi arttı), şampiyonlar ligi katılım ücreti ve tabi en önemlisi florya'nın satışından gelen sıcak parayla üst seviyeye çıkmak için bir risk aldı aslında galatasaray.

bu riske hiç girmeyip türkiye ligi'nde şampiyon olacak kadro yine kurulurdu ama camia bütünüyle avrupa'da başarı istiyor artık, alınan riski tamamen bu isteğin karşılığı olarak görüyorum. osimhen, sane ve şu an adı geçen diğer isimlerin hepsi şampiyonlar ligi'nde başarı hedefi için isteniyor.

türk futbolu için orkun ve osimhen transferleri bir kırılma oldu, ama bu kırılma şu an bizi avrupa'nın suudi arabistan'ı yaptı sadece. bu algıyı değiştirmek için verilen paralar dışında avrupa'da düzenli olarak adımızdan söz ettirmemiz de çok önemli.
0
dylancash
(21.07.25)
Neyse hadi ben de ciddi cevap vereyim çünkü duyurudaki her sene ötenlerden bıktım ve ciddi cevap vermeyi bıraktım.

Benim futbola bakış açımdan fazla para. Ama bana icardi de fazlaydı, sara da fazlaydi. Ne oldu? Iyi transfer çıktılar. Bana biraksan ben daha altyapi, daha genç yetenek, daha az başarı odakli adamim ama genel kitleye hitap etmiyorum.
Buna ek olarak zaten denilmiş ama Galatasaray zaten bu paraları (ayni Fenerbahçe ve Beşiktaş gibi ne kadar buradaki belli kişiler böyle değilmiş gibi davransa bile) saçma sapan futbolculara yedirdi. Galatasaray diagne+mitroglou+falcao bile zaten harcadi ve karsiliginda 0 aldi. Yani sanki Galatasaray ilk defa bu kadar para harcayacakmis gibi davranmaya gerek yok çünkü saçma transferler ile zaten çok harcadik.

Buna ek olarak gene diğer takim taraftarlari anlamak istemese de ülkeni top takımı gs. Şu an kombine 100 bin lira dese de o stad dolacak. Daha gelecek nesiller de var. Yani Galatasaray'i ülke gibi düşünürsek para harcayarak büyüme olarak düşünürsün. Şu an Galata gdp büyütüyor ve 75 milyon karşılığı daha çok forma, fiyatlara daha çok yükleme, kombine ve biletleri daha pahalı yapma vs vs diye gidiyor. Ve ülkede nasıl sürekli "lan bu fiyara restorana nasıl gidiyorlar" deniliyorsa benzer kitle de futbol için soylenebilir.

Açık konuşayım; ben bu fiyatlara futbolu sevemiyorum. Misal mevcut türk futbol yapısı Avrupa'da yapamazdi (üç büyükler) çünkü ne kadar pahali yaparsan yap gelecekler mantığı olmazdi. Ama Türkiye'de var ve işliyor gibi. Millet kredi çekip kombine alıyor, kredi çekip stad park ücreti ödüyor falan.

Neyse yani, bu kadar kafa yormaniza gerek yok. Galatasaray diğer takımları zayıf bulduğu ortamda gelecek yılları garantilemeye çalıştığı riskli hareket yapıyor (sebebi de genelde başarı odaklı bir yapilanma olması). Ama osimhen evinde havai fişek patlatip kör olmazsa elinde kalmaz. 75 verirsin 45e gider. Daha 26 yaşında adama 32 yaşında davranmaya gerek yok. Biz bu parayi falcao'ya verdik elimizde sıfır kaldı. Osimhen karakter olarak da potansiyel olarak da böyle biri değil.

Buna ek olarak denildiği gibi artık Türk ligi yeterli değil. Biraz risk alıp avrupa bakiliyor.

Ha bak bu tarz olaylar taraftara kol gibi forma, kombine, store ürünü fiyatları olarak dönecek. Bunun kaçari yok ve buna ek olarak stad büyümez ama localar artar. Daha zenginlere hitap eden bir yapı oluşur. Manchester city de zamaninda böyle oldu, fiyatlar kol gibi arttı yani. Sen istiyor yildiz, verecek avrupa fiyati formaya.
0
logisticsmanager
(21.07.25)
kluplerin derdi beni mi gerdi diyorum bazen ama bence evet israf.
sadece gs degil butun kluplerin harcadigi paralar israf.
federasyonun harcadigi da israf.
harcanan paranin karsiliginda gelen basari orani cok cok dusuk.
0
bay b
(21.07.25)
(13)

2025 yazını en iyi özetleyen cümle

sekizdokuzon
"Ter silmekten alın yazımız silindi." Şu abladan duydum: https://www.instagram.com/reel/DMQ8UdVt0Ic/Sizce bu yılın yazını en iyi özetleyen cümle nedir?Teşekkürler.
"Ter silmekten alın yazımız silindi."

Şu abladan duydum: www.instagram.com

Sizce bu yılın yazını en iyi özetleyen cümle nedir?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(19.07.25)
Cümle olarak değil de hayatımın en zor ama en zor diyebileceğim dönemlerinden biri oldu. Bu yaz gerçekten kötü oldu.
0
rock n roll
(19.07.25)
Benim için: ne oldum dememeli, ne olacağım demeli.

İlave: sıcaktan şikayeti olanlar, yallah irlanda'ya :(
0
cilacı ökkeş usta
(19.07.25)
"sekizdokuz keske azalarak bitse"
0
feastofthedamned
(19.07.25)
"Sıcak çok sıcak daha da sıcak olucak" çıktığından beri her yaz için geçerli.
0
encokbenisevinnolur
(19.07.25)
“Yazcılar kapatılsın”
0
mor oje
(19.07.25)
sıcaklara küfretmek ve yazcılara yan gözle bakmak
0
avatar is back
(19.07.25)
Denize, güneşe ve karpuza doyamadım.
0
gabe h coud
(19.07.25)
Bu kadarını da hak etmedim hayat.
0
gobekliraki
(19.07.25)
Bayır aşşa
0
grimavi
(19.07.25)
Küçüklüğümde de aynı şeyi hissederdim, yüzüme vuran buram buram sıcak.
Tabi o zamanlar hangi gündeyiz onu da bilmezdim, keşke şimdi de unutabilsem.
0
sehpa fx350
(19.07.25)
Kasım ayında oğlak arkadaşım plüton benden gidiyor oh be demişti. Ben de inanmıyorum böyle şeylere nereye gidiyor ihi ihi oldum. Sana geliyor dedi(kovayım). Ben de gelsin hele gelsin dedim.
Demez olaydım. Dilimi eşek arısı ısırsaydı da demeseydim. Yılbaşına kavga gürültüyle girdim ve bugün 20 temmuz. 1 ocaktan beri ağlıyorum. 30 a yakın sinir krizi geçirdim, bir hafta yoğun bakımda yattım, tanıdığım herkesle kavga ettim, terk edildim, param bitti ve daha fazlası.
Allahın belası plütonu nasıl göndereceğiz kovadan. Neymiş ya bu.
Kötü. Kötü geçti. Eylülde düzelir inşallah.
0
mrvln
(20.07.25)
@thesom: çifte geçmiş olsun, geldi mi çifter çifter gelir.
0
🌸sekizdokuzon
(20.07.25)
"kilo vermem lazim"
0
sonsuz
(20.07.25)
(14)

Zamanında çok abartılmış ama şimdi dönüp bakınca 'bu muydu?' dediğiniz şey

dunyatuhaf
Soru başlıkta.
Soru başlıkta.
0
dunyatuhaf
(17.07.25)
2000 lerin başında sanal bebek diye bir şey vardı. Anahtarlık gibi bir alet, gün içinde suyunu, yemeğini veriyordun, uyutuyordun. Düzgün bakmadığında ölüyordu, aleti komple çöpe atıyordun. O zamanlar süper bir teknoloji gibi gelmisti bize.
0
sekizdokuzon
(17.07.25)
Tamogoci
Dün konuştuk onu ahshahs
0
kisa
(17.07.25)
Yaprak sarma makinesi. Analarımız zamanında airfryer gibi bişeydi:))
0
gobekliraki
(17.07.25)
@sekizdokuzon; aleti cope atmiyorduk, arkasinda hard reset tusuna igne sokup resetliyorduk. super bir olaydi bu yine olsa yine beslerim. cocuklugumun en super oyuncagiydi sari renkli dinozor besledigim tamagoci.

hatta simdi bakacagim satiliyorsa alayim bi tane :)
0
antikadimag
(17.07.25)
@antikadimag: doğrudur:) bana almamışlardi annemler, kesin arkadaşın biri "Ölünce atıyoruz" diye trollemistir beni. Aklımda öyle kaldı.
0
sekizdokuzon
(17.07.25)
airfryer. 2021 yılında kadınlar instagramda "airfryer almayan köylüdür, airfryer'ı olmayan vatandaşlıktan çıkarılsın, airfryersız evi s.nler" diyordu :D

o kadar abartılmıştı ki ben o 2022 mayısta 6400 liraya aldığım airfryer'ın aynısını geçen hepsiburadada 4700'e gördüm lan.
0
avatar is back
(17.07.25)
Eski sevgilim
0
beetlejuice
(17.07.25)
Ekmeleddin İhsanoğlu, Muharrem İnce, Kemal Kılıçdaroğlu.
0
yadigar
(17.07.25)
İlk aşk
mp3 player
Lcd tvler
Scooter
0
gadlemler
(17.07.25)
Evlilik.
0
ekimoloji
(17.07.25)
3d çekilmiş filmler ve 3d televizyonlar
0
phoarbix
(18.07.25)
eline alıp sağa sola çevirince görüntünün değiştiği holografik tasolar. çocuk aklımla uzay teknolojisi gibi gelmişti.
0
okinawalı taş kağıt makas ustası
(18.07.25)
Sezen aksu. Koskoca bi balon ve yalan.
0
luluki
(18.07.25)
premium araclarin hepsi.

reno/citroen/lada seytan ucgeninde buyumus bir cocuk olarak hep hayalini kurdum.

sonra yurtdisi falan derken butun markalara binme firsatim oldu.

buyuk bela olduklari ortaya cikti, hele bakimsiz bir tanesine denk gelirseniz. 3-4 ay kullanip lanet olsun diyerek kavga dovus geri verdigim araclar oldu.
0
cooperr
(18.07.25)
(5)

Motorsiklet tamir ücreti normal mi?

infernalcadre
80 cclik motorum durup dururken gaz vermeye başlıyordu. boştayken devir sürekli kendi kendine yükseliyordu bir süre sonra düşüyordu.Tamire verdim ama ustayı gözüm tutmadı. Yakınlardaki tek yetkili servis idi.Motor kapağı vs değişti 4000 TL tuttu diyor. Çok uğraştım diye de ağlıyor hatta. Fakat pos c
80 cclik motorum durup dururken gaz vermeye başlıyordu. boştayken devir sürekli kendi kendine yükseliyordu bir süre sonra düşüyordu.

Tamire verdim ama ustayı gözüm tutmadı. Yakınlardaki tek yetkili servis idi.

Motor kapağı vs değişti 4000 TL tuttu diyor. Çok uğraştım diye de ağlıyor hatta. Fakat pos cihazı arızalıymış nakit kabul ediyormuş.

Ben epey kıllandım ama teknik bir konu olduğu için bişey diyemiyorum.

Sizce ücret normal mi? Sağlamasını nasıl yapabilirim?
0
infernalcadre
(14.07.25)
sence normal olabilir mi hocam? 10 dakikada 4k cebe indiriyorlar. üstüne vergiden kaçmak için nakit kabul ediyorlar.
0
messina123
(14.07.25)
Pos cihazı bozulduysa ve ödeme alamıyorsa sen de nakit param yok, kartla ödemek dışında seçenek yok dersin. Çok laga luga yaparsa maliyeye şikayet ederim dersin yola gelir.
0
himmet dayi
(14.07.25)
değişen parçayı iste, çöpteyse çıkarırsın. sallamıştır muhtemelen. karbüratör temizliği, hava kaçaklarının giderilmesi ile hallolur o. motor kapağı ne alaka anlamadım da 500-1k liralık iş normalde.


ayrıca yetkili servis nasıl posdan çektirmiyor ya :D
0
avatar is back
(14.07.25)
çokmuş 450 cc motoru 2500'e yaptırdım 80cc için 500 lira işçilik yeter napıyo o kadar
0
croswell
(14.07.25)
gaz kelebeği sensörü değiştirilen parçanın adı. benim de arabanın ki bozuluyor her 5 yılda bir. motorunuzun marka modelini ve parça adını aratın üstüne 500-800 koyun vermeniz gereken asıl ücret ortaya çıkacaktır. 4000 aşırı fazla geldi gözüme. motor kapağı durduk yere neden değişmiş ki mesela?
0
belkider
(14.07.25)
(13)

Bana en az 15 yaşında bir araba önerir misiniz

ya ben lan neyse
yaşlı olursa ucuz olur. zaten acemiyim. bekarım. annemi sağa sola götürürüm. sağ olun.
yaşlı olursa ucuz olur. zaten acemiyim. bekarım. annemi sağa sola götürürüm. sağ olun.
0
ya ben lan neyse
(14.07.25)
ilk araba için genelde fiesta alıyorlar küçük parkı kolay, otomatik alırsan daha harika olur
0
eja
(14.07.25)
şehir içi trafiğinde otomatik vites ilk araba için iyi olur. dur kalklarda, manual vites çok zorluyor. hele bir de hafif bayırda kaldıysan ve adım adım ilerleyip durmak gerekiyorsa -gerçi bu bir kaç ayda alışılabilecek bi durum-

bütçen otomatiğe erişmezse dizel bir araca yönelmek iyi olabilir.

renault clio'nun o yaştaki araçları 400küsür seviyelerde şimdi. daha yaşlı olanları 300e kadar düşüyor. ekonomik yakıt, güçlü motor, küçük araç.
0
geçici kullanıcı
(14.07.25)
Ford fusion,bende 20 yıllık bir tane duruyor.geçen hafta bakıma soktum,bütün mekaniğini değiştirdim harika oldu.
0
duptıs
(14.07.25)
Toyota Corolla.
0
elektr10
(14.07.25)
Toyota, honda
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(14.07.25)
yaşlı araba ise japon grubu almaya çalışın , toyota, honda ,suziki vb..
Ancak yinede, mümkünse, geçmişini bakımlarını sorgulayarak , iyi bir ekspertiz ile yapılırsa içiniz rahat olur.
0
Rao
(14.07.25)
Fiesta, corsa, micra
0
avatar is back
(14.07.25)
honda jazz.
küçük ama geniş, tüplü ve öfkeli.
(sürekli jazz tavsiye edip başka model alan kişi. nasıl aklımda kaldıysa çıkmıyor bir türlü.)
0
g7mor
(14.07.25)
ucuz eski araç B sınıfı (polo, fiesta, jazz, swift vs.) yıpranmamış, düz vites ve benzinli olursa alınır. japon grubundan olursa çok daha iyi olur.
0
orpheus
(14.07.25)
Ben 2 ay önce opel corsa aldım, 1994 model. Gayet memnunum. Tüpü de var. Her işimi görüyor, ufak okunca park sorunu vb yok. 200bin liraya aldım.
0
strawberry first
(14.07.25)
Kia picanto. Bende de var 2006 modeli. Yedek parçaları Hyundai i10 ile uyumu, Kore malı. 10 yıldır bende, rutin dertler dışında bir sorun yaşamadım. Parkı da kolay.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(14.07.25)
acemiysen ve eski arac bakiyorsan japon alacaksin..
honda/toyota
0
cooperr
(15.07.25)
getz
swift
0
gurur
(15.07.25)
(12)

dolar kuru bastırılıyor mu?

biseysorcaktim
doların uzun süredir çok az bir eğri ile yükselmesi herkeste "dolar aslında 40 değil 45" düşüncesini oluşturdu.euro ise 47 lira seviyesine ulaştı.euro - usd dengesi 1.17 gibi bir şey. hep öyleydi sanırım. 1 - o zaman dolar baskılanıyorsa euro da baskılanıyor demektir bu.2 - bu mümkün mü?3 - bir müda
doların uzun süredir çok az bir eğri ile yükselmesi herkeste "dolar aslında 40 değil 45" düşüncesini oluşturdu.

euro ise 47 lira seviyesine ulaştı.

euro - usd dengesi 1.17 gibi bir şey. hep öyleydi sanırım.

1 - o zaman dolar baskılanıyorsa euro da baskılanıyor demektir bu.
2 - bu mümkün mü?
3 - bir müdahale varsa bile dolar baskılanıyor ifadesi aslında hatalı bir ifade bu durumda. tl düştü yükseldi yerine dolar düştü yükseldi ifadesi ile aynı düzlemde.
4 - eğer bir müdahale varsa dolara değil tl'ye mi bu durumda? yani dolar baskılanıyor değil, tl olduğundan yüksek mi fiyatlandırılıyor.
0
biseysorcaktim
(11.07.25)
dolar euroya karsi deger kaybetti.
haliyle euronun daha cok yükselmesi normal.
0
sonsuz
(11.07.25)
dolar 3000 lira'da olsun insanlar "doların hakettiği değer 3050" der o işin sonu yok.

müdahale dünyanın her ülkesinde her saniye var. merkez bankasının işi o zaten. faizden bile daha öndedir o.
0
avatar is back
(11.07.25)
Türkiye'de euro fiyatı dolar üzerinden belirlenir. Evet dolayısıyla euro ve altında baskılanıyor. Aslında dolar bazlı her şeyin fiyatı baskılanıyor.

Bunu şuradan anlayabilirsiniz. Trump, başa geçtiği zaman dolar çok büyük değer kazandı. 1 dolar, neredeyse 1 euro'ya eşitti. Biz de bir değişiklik olmadı. Sonra yavaş yavaş değer kaybetti. 1.17 seviyelerine geldi. Biz de yine sabit kaldı.

Merkez bazen alarak, bazen de düzenlemeler getirerek, bazen de satarak müdahale ediyor.

TL'nin ne kadar değerli olduğunu Türkiye'de göremezsiniz. Yurt dışına çıkmanız lazım.

Bazıları nedense buna inanmakta büyük zorluk çekiyorlar. Siz de inanmıyorsanız, kendi bileceğiniz iş. Paranızı istediğiniz gibi değerlendirebilirsiniz. İstediğinize inanabilirsiniz.

.
0
kartallar yuksek ucar
(11.07.25)
dolar ucuz olsa onu ilk önce türkler satın alır, yurt dışında satar, gelen parayla daha çok dolar alır, daha çok dolar satar, bedavadan zengin olurlar. bütün bu satışlar sonrasında da dolara talep artacağı için doların fiyatı yurt içiyle yurt dışında aynı olur. dolar baskılanıyor abimciler ile 2023 seçimlerinde kemal kılıçtaroğlu'na oy veren zekiler aynı kişilerdir.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(11.07.25)
Bence bu konu cok net.Mali piyasalarda tum delikleri ayni anda kapatamazsin.Buyume yonunde oynadiginda enflasyon artar veya faizi arttirdiginda ekonomi biraz sogur gibi.

Dolari cildirtmamak icin yuksek faiz vermeyi goze aliyoruz.Buna dolar kuru bastiriliyor yada bastirilmiyor denemez.Dolarin artisi demek yurt disindan gelen sicak paranin kar edemeden cikmasi demek.EKonomi yonetimi gelen sicak paraya muhtac oldugu icin mecburen sicak parayi dolar bazinda kar ettirmekle mukellefler.Yoksa tum ekonomi baslarina cokecek.
0
turkuaz
(11.07.25)
"Dolar alıp, yurt dışına satmak" ne demek bilmiyorum ama Türkler zaten dövize geçip, yurt dışından alım yapıyor. Ne oluyor :

- İnsanlar Türkiye'de tatil yapmak yerine, yurt dışında tatil yapıyor.
- Buradaki evlerini satıp, yurt dışından ev alıyor.
- Alış verişini yurt dışından yapmaya çalışıyor.

vs. vs.

Çünkü TL değerli olsa da, içeride döviz bazlı çok pahalı olduğumuz için, bunu hissedemiyoruz. Biraz kafası çalışan döviz bazlı varlık topluyor.


.
0
kartallar yuksek ucar
(11.07.25)
dolar euro paritesi tüm dünyada ne ise türkiyede de aynısı olur. aksi halde anında arbitraj başlar ve bu kuru gene dünya dengesi eşitler.
0
orpheus
(11.07.25)
"Dolar baskılanıyor" ifadesi aslında TL'nin değeri artırılıyor gibi demek. Dolar/Euro paritesi TCMB'nin dolar alıp satmasıyla oynayacak bir şey değil. Dolar TL karşısında değer kaybediyorsa bunun dolarla değil TL'yle ilgisi var. Yani sorudaki 4. madde doğru.
0
himmet dayi
(11.07.25)
1 evet. 2 evet. 4 evet.
0
osssy
(12.07.25)
1 milyon dolar getirdin.
türk lirasına çeivrdin, 40 milyon tl paran oldu.

faize attın, 6 ayda 40 milyon tl paran 50 milyon tl oldu.

dolar anca 40'dan 41-42'ye geldi.

50 milyon tl'yi geri dolara çevirdin. 1.2 milyon doların oldu.
parayı aldın defolup gittin.

dünyadaki herhangi bir ülkede bu parayı dolar faizine atsan, 1 milyon doların 1 yılda ta çatlasın 1.05 milyon dolar olurdu. sen 6 ayda, yıllık faizi n4 katını kazandın.

-----

şimdi sana soru: sence baskılanmıyor mu?
şuan ülkedeki dolar rezervinin tamamı bu "carry trade" için var. herkes 1.5 yıldır bu şekilde dolar bazlı para kazanıyor. hem de çılgınlar gibi kazanıyor. yarın faiz düştüğü gün, parasını alıp çıkacaklar. o zaman sence dolar ne olacak?


-----

normalde piyasa dengesi gereği, dolar aşağı yukarı bizim faiz oranımız kadar artmalı.
1 senede dolar %20 arttı, türk lirasına ise %50 faiz verdik. arada bu makas varken, herkes bedavadan zenginleşiyor.

"dolar baskılanmıyor" demek için, faiz %50 ise, doların da en azından %40 civarında artmış olması gerekir ki, bu yukarıda söylediğim carry trade yapılamıyor olsun.
0
tchuck
(12.07.25)
buna benzer bir konuyu açmıştım. ama buraya kendi görüşlerimi yazayım. Ama ondan önce bazı sorulara cevap vermek gerekiyor bana göre.

1- Her konuda güvenirliğini yitirmiş bir partinin , açıkladığı merkez bankasının rakamlarına inancınız tammı ?
2- rezerv satmadan , tabela fiyatı sabitleyemezler mi ?

Kaldığı Açıklanan rezervler günlük değil aylık, dolayısı ile günlük krizlerde ne olup bittiğini vatandaş olarak biz biliyor muyuz ?

Açıklanan rakamlar aylık olduğu için psikolojik üstünlük merkez bankasında, yani istenirse günlük krizleri yönetmek için günlük istediği kadar satar , piyasa sakınleyince tekrar yerine koyar.

Böylece fiyatın artmadığını gören vatandaşa , tekrar satışa geçebilir veya talebi durdurabilir.

Sonuç olarak ben , açıklanan hiç bir rakama inanmıyor, ve yapılan işlemlerin şeffaf ve doğru olduğunu düşünmüyorum.

Ayrıca Kaldıkı dolar fiyatının bu fiyatta kalması , sadece yüksek faiz ile açıklanamaz bana göre. Yüksek faiz ile yapıldığını kabul etmem için, ekonomiye tam bir güven olması gerekir. Sizce bu koşul geçerli mi ?

Örneğin ben yüksek faiz bile olsa 1 tl bile olsa mevduatta tutmuyorum .
0
Rao
(12.07.25)
Sonuç olarak, bana güvenirliklerini kaybettikleri için.

özellikle önemli siyasi kırılım günleri ağırlıkta olmak üzere bal gibide baskılanıyor.
0
Rao
(12.07.25)
(4)

Yurtdışı cep telefonu kayıtsız kullanma ??

eisberg
Bir arkadaşım mayıs 2025'de ydışı iphone almış tr'den. cihazda iki sim var. satan adam demiş ki 1 simde 4 ay diğer simde 4 ay olmak üzere 8 ay kayıt ettirmeden kullanabilirsin. aralıkta bu hak yenilenecek, dolayısıyla sen eylül 2026'ya kadar kayıt yaptırmadan bu telefonu kullanabilirsin. hatta kalan
Bir arkadaşım mayıs 2025'de ydışı iphone almış tr'den. cihazda iki sim var. satan adam demiş ki 1 simde 4 ay diğer simde 4 ay olmak üzere 8 ay kayıt ettirmeden kullanabilirsin. aralıkta bu hak yenilenecek, dolayısıyla sen eylül 2026'ya kadar kayıt yaptırmadan bu telefonu kullanabilirsin. hatta kalan 4 ayı da kullanmak istersen 7k masrafı var, verirsin hallederiz demiş :)

bu mümkün mü gerçekten?
0
eisberg
(11.07.25)
evet mümkün
0
jelly bear
(11.07.25)
8 ay doğru. Kalan 4’ü 7k’ya nasıl hallediyormuş?
0
avatar is back
(11.07.25)
bu devletin elinde olan bir şey, istediği zaman bu 4 ayı düşürebilir de artırabilir de.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(11.07.25)
www.turkiye.gov.tr

diğer uzatma yöntemi bu olabilir belki
0
jelly bear
(11.07.25)
(3)

gösterilen dolar kuru anlık arz ve talebi yansıtıyor mu ?

Rao
Merak ettiğim bir konu görüşlerinizi almak istedim, Ülkemizde gördüğümüz dolar kuru anlık arz ve talebi yansıtıyor mu ? yoksa size göre baskılanmış suni fiyatımı ifade ediyor. Eğer kurun suni belirlenmediğini düşünüyorsanız bunu mantık çerçevesinde açıklayabilir misiniz ? Teşekkürler.
Merak ettiğim bir konu görüşlerinizi almak istedim,

Ülkemizde gördüğümüz dolar kuru anlık arz ve talebi yansıtıyor mu ? yoksa size göre baskılanmış suni fiyatımı ifade ediyor.

Eğer kurun suni belirlenmediğini düşünüyorsanız bunu mantık çerçevesinde açıklayabilir misiniz ?

Teşekkürler.
0
Rao
(11.07.25)
Suniden kastınız nedir? Merkez Bankasının rezerv satması ise evet. Bankanızdan FX almak ya da satmak istediğinizde işlem gerçekleştirebiliyorsanız piyasada gördüğünüz kurlar suni değil gerçektirin kanıtı olmaz mı zaten?
0
twelfth
(11.07.25)
Kur seviyesi arz talebi tek başına göstermez, aynı zamanda rezerve de bakmanız gerekir. Mesela kur sabitken mb rezervleri düşüyorsa, mb kur değerini değiştirmeden fazladan satıyor demektir. Rezerv sabit kalıyor, kur artıyorsa yine talep var demektir. Mesela son 1 haftada kur artışı çok düşük ve sınırlıyken mb rezervleri %3 arttı. Bu da çok talep yokken, mb’nin alım yaptığını gösterir
0
avatar is back
(11.07.25)
merkez bankası kurun tabela fiyatı kendisi belirliyor ve bunuda gerekirse eksi rezerve ile yapıyor diyelim.

ancak burada bazı durumlar var.

1- Merkez bankası rezervleri aylık açıklıyor . Buda merkez bankasına psikolojik tarafda üstünlük sağlıyor.
Şöyleki olası bir krizde yoğun dolar talebine rağmen eğer merkez bankası tabela fiyatında bir değişikliğe izin vermez ise, Kriz yönetilene kadar bir üstünlük sağlanmış olur. Bunu söylememin sebebin , 11 temmuzda yaşanan siyasi olayları rağmen tabelanın 40 tl lik psikolojik sınırı geçilmesine izin verilmedi.

Bana göre rezervler günlük olarak doğru ve şeffaf açıklanmış olsa tüm tablo ortaya çıkacak, ama bu yapılmıyor .



2- enflasyon sepetine pinpon topu koyan bir zihniyetin açıkladığı merkez bankası rakamları sizce ne kadar şeffaf ve doğru ?


3- Sizde tabelayı gerektiğinde rezervleri eksi yaparak mı kontrol ediyor ? Yani sizde tabelayı hiç bir araca ihtiyaç duymadan en azından günlük bazda sınırlayamaz mi ?
0
🌸Rao
(12.07.25)
(11)

Değerli tl politikasından ne zaman vazgeçilir ?

Rao
Hepimizin malumu, iflas ve konkordatolar artmaya başladı. özellikle Turizim ve ihracat kötü durumda. Yüksek faiz nedeni ile harcamalardan alınan vergi gelirleri haliyle düşüyor. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Ayrıca siyası gerilimde yüksek faize rağmen tl ye olan güveni sarsıyor. Size göre ekono
Hepimizin malumu, iflas ve konkordatolar artmaya başladı. özellikle Turizim ve ihracat kötü durumda.
Yüksek faiz nedeni ile harcamalardan alınan vergi gelirleri haliyle düşüyor.
Bu sürdürülebilir bir durum değil. Ayrıca siyası gerilimde yüksek faize rağmen tl ye olan güveni sarsıyor.

Size göre ekonomik yönetimi ne zaman bu durumdan vazgeçer veya geçmek zorunda kalır.

Teşekkürler.
0
Rao
(08.07.25)
tefeciler doydugu zaman.
0
designer
(08.07.25)
tr.tradingeconomics.com

İflas ve konkordato sayısında kayda değer bir değişim yok. Hele kurulan şirket/iflas oranında düşme bile var. Ekonomi hala çok sıcak, en az 6 ay 1 sene daha devam etmek zorunda yüksek faiz döneminin.
0
avatar is back
(08.07.25)
Turkiye'de yastik altindaki parayi asla kucumseme.

Turkiye'de issizlik de sorun degil cunku adam 40 yasina gelmis halen ailesi bakiyor adama hausuajajhs.


Bu iki yaygin kulturel norm degismedikce Turkiye'de oyle kriz var sokaga dokulelim olayi olmaz.

Annem hayatinda calismadi yastik altinda 20 tane 24 ayar bileziginin olduguna eminim baudusjaajsjdhduasjj
0
baldur2
(08.07.25)
ekonomi yönetiminin başına gerçek bir ekonomist yetkiyle geldiği zaman vazgeçilir.

o zamana kadar saçma sapan fikirlerin peşinde ülke batırmaca oynamaya devam.
0
babilfish
(08.07.25)
İflas ve konkordato artmadı, ayrıca turizmde kötü durumda değil, ihracatı bilmiyorum.
Sorunun cevabı; kur korumalı mevduat sisteminden son para çekilince
0
etna
(08.07.25)
Konkordato artmadı diyenlerin kaynağı nedir? Çünkü biz arttığını görüyoruz.
0
osssy
(08.07.25)
finans sistemindeki para atıl duruma,yastık altına çekilince.
0
transall
(08.07.25)
Olayları doğru anlamazsanız, doğru da değerlendiremezsiniz. Ekonomi yönetimi diye bir şey yok. Tek adam ne isterse, o oluyor. Dolayısıyla boşuna analiz yapmaya gerek yok. Rasyonel politikalar uygulanmıyor.

Mehmet Şimşek, yabancıların çıkarlarını korumak için getirilmiş bir kayyum.

"Tilkinin 40 oyunu var, hepsi de tavuğu yeme üzerine" gibi bir söz vardı herhalde. Tüm çabalar, belli kişilere servet transferi yapmak, pastadan daha büyük payı birilerine vermek için. Bir gün bu oyun yeteri geliri getirmemeye başlarsa, farklı bir oyuna geçer.

Bu ortamda herkes, gemisini kurtaran kaptan. Döviz ucuz, TL aşırı değerli ise, toplayabildiğiniz kadar döviz bazlı varlık toplayacaksınız. Paranızı sisteme kaptırmayacaksınız, yastığınıza yakın tutacaksınız.


.
0
kartallar yuksek ucar
(08.07.25)
kartallar yuksek Ucar , ekonomi yönetimi derken bende aslında tek adamı ima etmeye çalışıyordum aslında.
Bu gerçeğin ben dahil bir çok kişi farkında .

Bazı arkadaşlarda yine iflaslar artmıyor, demiş kaynağı neyse bizde bilelim.

özellikle Büyük firmalar işçi çıkarıyorlarsa , bir bildikleri vardır.

Aslında soruyu sormaktaki temel amacım, ne zaman bir devalüasyona izin verilecek bunu kestirebilmek.

Tüm siyasi geririmlere rağmen dolar kurunun baskılandığı apaçık ortada.

Öyle bir durumdayızki, mevduat yapsan, bilmediğimiz bir gece aniden kur şoku yapıp bize içerde bırakacaklar.

Döviz bazlı varlıklarda beklesen, kurs baskılandığı için getiri enflasyonun altında kalıyor.

Baştakiler ve yandaşlar bundan önceden haberdar olacaklar ancak, normal vatandaş olarak kur şoku yapılacak zamanı nasıl kestirebiliriz ?

gün imkansız elbet ancak, en azından 2-3 aylık zaman dilimi için, benim merak ettiğim asıl konuda bu. Teşekkürler.
0
🌸Rao
(08.07.25)
Bunu kestirmek mümkün değil maalesef. Bu tamamen gidişata bağlı. Ancak bu şekilde çok götüremeyecekleri ortada. Döviz yok ve her geçen gün daha da azalıyor.

Bugün TL mevduata para yatırıp, belki dolardan daha çok kazanabilirsiniz ancak bir anda gelişecek bir devalde tüm kazandıklarınızı ve hatta daha fazlasını kaybedebilirsiniz. Bence döviz bazlı varlıklarda kalmak lazım.

Ancak mevduat bana çekici geliyor, girsem ne güzel olurdu diye içiniz gidiyorsa 50-50 kuralı var. Paranızın yarısını veya riske edebileceğiniz kadarını mevduata yatırın. Ani gelişen devale karşı diğer yarısı güvende olur.


.
0
kartallar yuksek ucar
(08.07.25)
konuyu aştıktan bir gün sonra yani bugün mevduat ve fon stopaj oranları attırıldı.

bu demek oluyorki halktan daha fazla vergi toplayıp, tl karşılığı döviz satarak , artan döviz talebini daha fazla baskılamak niyetindeler ama nereye kadar. !

Yoksa vatandaşın parasını bankalardan çekmesinimi istiyorlar ? ne anlamalı.
0
🌸Rao
(09.07.25)
(11)

Araba nasıl park edilir?

avatar is back
1- Frene basılı tut > N’ye al el frenini çek > P’ye al > frenden ayağı çek2- Frene basılı tut > N’ye al el frenini çek > frenden ayağı çek > P’ye alOtomatik araçlar için hangisi doğru?
1- Frene basılı tut > N’ye al el frenini çek > P’ye al > frenden ayağı çek

2- Frene basılı tut > N’ye al el frenini çek > frenden ayağı çek > P’ye al

Otomatik araçlar için hangisi doğru?
0
avatar is back
(08.07.25)
2.
0
designer
(08.07.25)
@designer, şanzıman türünden türüne değişir mi bu? Dsg’de böyledir cvt’de tersidir diye?
0
🌸avatar is back
(08.07.25)
Yeni nesil sanzimanlarda hic birine gerek yok Direk P ye al birak diyorlar,

ama ben el frenini ceker,
bosta (N) iken ayak frenini birakip,elfrenine oturmasini sagliyorum sonra P.
0
designer
(08.07.25)
soguk eksi derecelerde
el frenini cekmek iyi olmayabilir,

ama araci kapatinca otomatik el freni cekiyor,

onu iptal etmesi nasildi ,suan hatrimda degil.
0
designer
(08.07.25)
ikisi arasında çok fark var mı bilmiyorum ama ben her zaman 2'yi yapıyorum. ayağı frenden çekip yükü tamamen el frenine bindiriyorum, öyle p'ye alıyorum.

not: cvt
0
sir gawain
(08.07.25)
egimli yerlerde park ederken gecerli bu diye biliyorum. duz yolda ne yaparsan yap.
0
antikadimag
(08.07.25)
2. Şanzımana yük bindirmemek sorun çıkarma ihtimalini düşürür.
0
onyx
(08.07.25)
yazı, kışı, eğimlisi, düzü, cvt'si, dsg'si

hiçbir ayrım olmadan 2. yöntemi kullanıyorum. 1. yöntemi kullananlar hakkında yorum yapmak istemiyorun. :d
0
emfuzi
(08.07.25)
Oha direkt,durup P ye alip kapatiyorum ben arabayi. tabii ki fren basili.

2 yi nasil yapiyorsunuz onu da anlamadim. Frene basmadan P ye gecmiyor.
0
wallcan
(08.07.25)
Park tamamlandıktan sonra (vites D'de ya da R'de, ayak frene basılı)

1) Vitesi N'ye getir.
2) El frenini çek.
3) Ayağı Frenden çek (Fren bırakılınca eğime göre araba minik hareket edip el frenine binecektir).
4) Ayakla frene tekrardan bas.
5) Vitesi P konumuna getir.
0
bobinhoo
(08.07.25)
Bobinhoo gibi yapiyorum. Her zaman. Yokus, duz farketmez
0
narod
(08.07.25)
(7)

17 inc jantli arabanin 18 inc jantli stepnesi

ceann deas
Araci 6 ay once bayiden sifir cikardim kriko falan kontrol ettim ama stepnenin kac inc olduguna hic bakmamistim. Az once babamin lastik patlayip stepne takinca bi aklima takildi baktim stepne 18lik. Bayi danisanima yazdim stepne ince yanak oldugu icin sorun olmaz esitler diyor ama cok da kafama yatm
Araci 6 ay once bayiden sifir cikardim kriko falan kontrol ettim ama stepnenin kac inc olduguna hic bakmamistim. Az once babamin lastik patlayip stepne takinca bi aklima takildi baktim stepne 18lik. Bayi danisanima yazdim stepne ince yanak oldugu icin sorun olmaz esitler diyor ama cok da kafama yatmadi. Degisim istemeli miyim?
0
ceann deas
(07.07.25)
istemelisin
0
jelly bear
(07.07.25)
Stepnenin temel amacı zaten aracı lastikçiye kadar idare etmek. Birçok markanın stepneleri normal lastikten farklı. Bence durum normal.

Bazısı uğraşmamak için her 5 lastiği de aynı ölçü aynı jant yaptırıyor ancak bayiden talep eden duymadım.
0
yadigar
(07.07.25)
yuvarlanma çapı önemli. lastik üzerindeki rakamları tam yazarsan fikir verebiliriz.

225/50 R17 lastiğin yuvarlanma çapı yaklaşık: 657 mm.
125/80 R18 ya da 135/70 R18 yuvarlanma çapı yaklaşık: 658–660 mm.

böyleyse sorun yok. amaç zaten max 80km hız ile kendini servise atmak. iş görür. %3'e kadar okey der kılavuz-u kullanım.
0
avatar is back
(07.07.25)
Aracin lastikleri 205/55/R17

Stepne 125/70/R18

Bunu hesaplayabilecegimiz bi site falan var mi?
0
🌸ceann deas
(07.07.25)
@avatar is back +1 önemli olan ölçü. zaten istetme çok uzun süre kullanmak için değil.
0
mikahakkinen
(07.07.25)
normal lastikleri metre ile en dıştan ölçün,
stepneyi de en dıştan ölçün
bir birine yakın rakam çıkması lazım.
çıkmasa da sorun değil sonuçta lastikçiye kadar gideceksiniz ve hız yapmamalısınız.
0
duyuruuser
(07.07.25)
www.calculator.net

yaklaşık %4 fark çıkıyor. ama sadece lastikçiye gidene kadar takacağınız için sorun olmaz bence.
0
inheritance
(07.07.25)
(2)

Tesla fsd Türkiye'de kullanılıyor mu?

gezegen olan pluton
Amerika'da kendi kendine full otonom araç videoları var bir sürü, çok da başarılı, türkiye'de ise bunun doğru düzgün inceleme videosu yok hiç, olanlar da amerika'dakiler gibi başarılı değil, FSD türkiye'de kullanılıyor mu?
Amerika'da kendi kendine full otonom araç videoları var bir sürü, çok da başarılı, türkiye'de ise bunun doğru düzgün inceleme videosu yok hiç, olanlar da amerika'dakiler gibi başarılı değil, FSD türkiye'de kullanılıyor mu?
0
gezegen olan pluton
(06.07.25)
izin sürecinde diye yazmışlardı geçen.
0
EXXE01
(06.07.25)
eropada henüz onay aşamasında ordan geçsin bizde de aktif olur
0
avatar is back
(07.07.25)
(7)

faizler ne olur

baldur2
sizce 2026 ortasina kadar nasil bir trend goruruz?
sizce 2026 ortasina kadar nasil bir trend goruruz?
0
baldur2
(06.07.25)
dolar hala cayır cayır artıyor. bırakın düşmesini, 2 gün sabit zor kalıyor. Ayrıca hala çok yapay bir grafiği var. bir usd eur grafiğine bakın, bir usd tl.

Faizler hala yetersiz bence.
ytd
0
substituent
(06.07.25)
Genelde yurt disi bazli finans kuruluslari yil sonunda %35-40 arasini ongoruyor.

Ama bu ulkede artik birsey ongormek cok zor. Gundem cok degisiyor. Ama dovizin artmasi gerekiyor ozel sektore ve turizme zarar veriyor bu durum.
0
nuevo
(06.07.25)
hükümet bir politika olarak faizi yüksek tutuyor. seçime kadar yüksek faiz yüksek enflasyon gidecekler bence.

bizde fakirleşeceğiz böylelikle.
0
duyurukullanıcısı
(06.07.25)
daha içeri alınacak çok belediye başkanı var bu iklimde faiz indiremezler. yada ingiliz bakanı yollarlar.
0
my fault
(06.07.25)
Seneye bu zamanlar 25 civarı olur
0
avatar is back
(06.07.25)
Genele katılmıyorum, %30'a doğru düşüş yönünde bir trend göreceğiz. İlk indirim bu ay olacak.
0
Lethe
(07.07.25)
Çok ters bir durum olmazsa, gözüken : her ay, yavaş yavaş faizleri indirecekler.

Bu kredi kullanacaklar için iyi iken, ekonomi için çok kötü. Açıkca kredi kullananlara servet transferi yapılacak.

Yapılacaklar belli: TL'den uzak durun, sağlam metallere devam. Kiracı iseniz, bir an önce evinizi alın. Yatırımlık ev kesinlikle almayın!


.
0
kartallar yuksek ucar
(07.07.25)
(3)

ankara mogan eymir civarında böyle yerler var mı?

avatar is back
https://www.manzara.gen.tr/w1/Göl-Kenarı.jpgmangal piknik alanı değil de kamp sandalyesi atıp oturalım 1-2 sandviçimi yiyip kitap okuyalım. var mıdır? cafe ve insandan uzak olsak kafi bize.
www.manzara.gen.tröl-Kenarı.jpg

mangal piknik alanı değil de kamp sandalyesi atıp oturalım 1-2 sandviçimi yiyip kitap okuyalım. var mıdır? cafe ve insandan uzak olsak kafi bize.
0
avatar is back
(05.07.25)
Eymir'in bütün çevresi böyle zaten, piknik alanı yok. 3 4 tane mekan var, kalan yerler tam aradığın gibi.
0
kibritsuyu
(05.07.25)
teşekkürler kibrit. rota eymir o zaman
0
🌸avatar is back
(05.07.25)
ama civirikli saatlerde yarın falan kalabalık olur, sonra insandan uzak demiştim demeyesin.

ya da haymana yolundan mogan bitene kadar devam et, soldaki sapakların birinden gir, göl kenarına kadar gel. oralar ıssızdır.
0
kibritsuyu
(05.07.25)
(3)

Araba tamir sitesi vardı neydi o

avatar is back
Marka modele göre her şeyin nasıl tamir edileceğini görebiliyorduk. Fix’li bişeydi
Marka modele göre her şeyin nasıl tamir edileceğini görebiliyorduk. Fix’li bişeydi
0
avatar is back
(05.07.25)
ifixit
0
orpheus
(05.07.25)
E benim arabanın modeli yok :D benzer modelin de dizeli var benzinlisi yok, daha geniş kapsamlı bi siteydi bu değildi sanki
0
🌸avatar is back
(05.07.25)
0
aguen
(05.07.25)
(13)

Evde misafir varken sıçabiliyor musunuz?

messina123
Birkaç günlüğüne kalıcı misafir. Bizim ev 1+1. Sıçamıyorum içimde patlayacak.
Birkaç günlüğüne kalıcı misafir. Bizim ev 1+1. Sıçamıyorum içimde patlayacak.
0
messina123
(04.07.25)
evet.

chatgpt'ye diskilamayi geciktirmenin zararlari yaz. idrar da ayni sekilde.
0
sonsuz
(04.07.25)
Az ye.

Yaşlı biri değilse, bu zor anlarda 100 metre uzaktaki markete bazı şeyleri alması için gönder.
siz tuvalete gidin, o da spor olarak yürüyüşe çıkmış olur.

Oda spreyini de ihmal etmeyin.
0
diyecevaplandı
(04.07.25)
avm’ye git
0
avatar is back
(04.07.25)
sicin gitsin yahu. misafirin yatagina sicmiyorsunuz neticede, tuvalete siciyorsunuz. hepi topu 10dk fln kokup gecer.
0
taurina
(04.07.25)
kapısı olan her yerde tertemiz işimi görürüm açıkçası, beni ilgilendirmez. insani bir ihtiyaç sonuçta. tuvalete giren birini güller karşılamaz. yaz bunu güzel laf.
0
der meister
(04.07.25)
En yakın camiye gidiyorum
0
Shepard
(04.07.25)
yerken doğal da sıçarken niye değil? kasmayın hocam patır patır salın gitsin.
0
lazpalle
(04.07.25)
Sıcarim ama daha bok yere düşmeden sifonu çekerim. Iki kere sifon çekilmiş olur. Hiç sikinti yaşamadım.
0
ırene adler
(04.07.25)
Evet.

Ama hak veriyorum, 1+1 evlerin ekseriyeti göt kadar olduğu için ses duyulma ihtimali yüksek oluyor malesef. Bu da bazı insanları konfordan uzak hissetirdiği için sıçamıyorlar.

Ben eğitim hayatım boyunca okulda hiç sıçmamıştım.
Bir çeşit fobi gibiydi. Kamusal wclerde büyük tuvaletimi yapmıyordum. O yüzden ben seni anlarım. Ama bu hiç doğru bir aksiyon değil. Derhal bunun üzerine gidilmeli. Tuvaletin geldiğinde o seni götürmeli. Yerin bir önemi yok. Bu biyolojik saatin en önemli kuralı. Bu sayede geç de olsa yendim bunu. Elbette bana kaybettirdikleri de olmadı değil.

Askerde millet kaç gündür sıçamazken ben ilk gün bu işi çözmüştüm.

Sıçın. Tutmayın. Ertelemeyin. Tv’den yüksek sesli bir şey açın gerekirse ve Rahatça sıçın. Vallahi çok pişman olursunuz.
0
ezkaza
(04.07.25)
evde misafir varken, misafirliğe gittiğimde, askerde ilk günde, kamu binalarında...yani her türlü koşulda tuvalet ihtiyacım varsa yaparım, hiç strese girmem.
0
wilhelmwasmuss
(05.07.25)
Misafirin evine bile sıçarım anlamam dinlemem umurumda olmaz.
0
sessizce aglayan sanat
(05.07.25)
hemen sifonu cekeceksin, varsa havalandirmayi acarsin, bir de spray sikarsin oldu bitti.
0
baldur2
(05.07.25)
hasta bezi bağla
0
yurtsuz john
(05.07.25)
(5)

millet kütüphanesi sakin midir gidelim mi?

avatar is back
sessiz olması da önemli tabi. en son tur atmaya gittiğimde baya içerde dolanmıştık çalışanlar için saçma sapan bişeydi. kenarda köşede sakin odalı yerler mi var? öss ve liseye giriş sınavları bittiğine göre sakindir, ünilerde bitti zaten. fırsat bu fırsat gideyim diyorum ne dersiniz? otopark var mı
sessiz olması da önemli tabi. en son tur atmaya gittiğimde baya içerde dolanmıştık çalışanlar için saçma sapan bişeydi. kenarda köşede sakin odalı yerler mi var? öss ve liseye giriş sınavları bittiğine göre sakindir, ünilerde bitti zaten. fırsat bu fırsat gideyim diyorum ne dersiniz? otopark var mı ayrıca? malum araçsız gidilmiyor.

son olarak 10'da gidip 18'de çıkmayı düşünüyorum da içerde yemek yeme yerleri var mı fast food falan
0
avatar is back
(04.07.25)
park yok. yemek yeri de yok. yer bulursun muhtemelen. bütlere çalışan ünililer olabilir ama. içerde kantin vardı sanırım
0
jelly bear
(04.07.25)
@avatar kusura bakma... ben de araya kaynak yapayım :) sadece gezmeye gelenler aralarda dolaşıyor mu? araştırma yapanların veya çalışanların olduğu dikkat dağıtmayacak kapalı salonlar var mı
0
jepa
(04.07.25)
@jelly bear, arabayı nereye bırakabiliriz peki?

Edit: sitesinde açık ve kapalı otopark mevcuttur diyor?
0
🌸avatar is back
(04.07.25)
çok pardon ben milli ile karıştırmışım. yanlış okumuşum
0
jelly bear
(04.07.25)
Otopark var ya ben bi kere gittim sorunsuz koydum arabayı. Gittiğimde kıştı çorba filan vardı. Kantin gibi yer vardı heralde bulunur yiyecek baya insan çalışıyo çünkü herkes evden getirmiyodur. Çoğu okul tatil yer bulursunuz.
0
benim bir gizli bildiğim var
(04.07.25)
(25)

bugün türkiye nüfusu 50 milyon olsaydı ne olurdu?

messina123
50 milyon nüfus ve mülteciler olmasaydı ne olurdu?chatgptye göre-istanbul nüfusu 7-8 milyon olur ve çok fazla büyük şehir olmazdı.-toplumsal uyum daha yüksek olurdu.-hizmet kalitesi daha yüksek olurdu.-bazı işlerde işgücü açığı olabilirdi.-konut fiyatları daha düşük olurdu.-Siyasi söylemler daha az
50 milyon nüfus ve mülteciler olmasaydı ne olurdu?

chatgptye göre
-istanbul nüfusu 7-8 milyon olur ve çok fazla büyük şehir olmazdı.
-toplumsal uyum daha yüksek olurdu.
-hizmet kalitesi daha yüksek olurdu.
-bazı işlerde işgücü açığı olabilirdi.
-konut fiyatları daha düşük olurdu.
-Siyasi söylemler daha az kutuplaşmış olurdu.
-Doğa tahribatı daha sınırlı kalırdı.
-Devletin vergi gelirleri düşük olurdu.
-Küresel ölçekte daha az etkili bir ülke olurduk.
-Xenofobik (yabancı karşıtı) eğilimler artabilirdi.
-50 milyonluk Türkiye, İran, Mısır gibi bölgesel rakipleriyle askeri veya siyasi anlamda başa baş bir pozisyonda olmaz. Etki gücü düşer.

sizin fikriniz ne?
0
messina123
(04.07.25)
nasıl bir 50 milyon ama? yaşlı nüfus mu? yeni büyüyen ve 50 milyona ulaşmış bir nüfus mu ne? 1980'lerde 50 milyon nüfustuk mesela. 1985 türkiyesini mi soruyorsun? çok iyi eğitim almış 50 milyon nüfus mu hangisi?
0
avatar is back
(04.07.25)
şu anki 85 milyon nasılsa öyle bir 50 milyon.

yani yüzdelik dilimler birebir aynı
0
🌸messina123
(04.07.25)
daha mutlu olurduk. söylenenlere o açıdan katılıyorum.

mesela daha az konut yapardık.
belki marmaray, metro, üçüncü köprü gibi şeylerimiz olmazdı.
şehirlerarası bu kadar yol yapılmazdı.

ama daha fazla yeşil alanımız olurdu.
ekonomik olarak daha güçlü olup olmayacağımızı bilmiyorum. bu salt nüfusla ilgili bir şey değil.

ai'ya bir de "bence yanlış biliyorsun, nüfusla bunların alakası yok, daha yüksek nüfus rekabet ve hizmet kalitesindeki artış anlamına gelir. ayrıca konut talebi olduğu için toplu konutlar yapılarak yaşam maliyetleri de düşürülür" yaz bakalım neler diyecek. kendisi manipülasyona oldukça açık ve yaratıcı.
0
biseysorcaktim
(04.07.25)
1950 senesinde ülke nüfusu 21 milyon bile degilken adnan menderes secildi.
bugün nüfus 50 milyon olsa da hicbir sey degismezdi. sorun nüfus degil cünkü, toplumun kendisi.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.07.25)
Konu nüfus sorunu değil, zaman zaman dünya için de sorun nüfusmuş gibi konuşuluyor fakat dünya bundan daha fazla insanı da refah içinde yaşatabilir

Tekrar edeyim konu nüfus değil, bölüşüm, yeniden dağıtım/ redistribution sorunu
0
grimavi
(04.07.25)
Nüfusla alakasi yok. Listelediklerinin hiçbirisi olmazdi buna emin ol.
0
feastofthedamned
(04.07.25)
Konu nufus sorunu degil diyenler sicakta fazla dolasmasin, sonuclari kotu oluyor:) Demokrasi eksikliginden sonra ulkenin en buyuk sorunu kaynaklarin yetmemesi sorunudur. Barinma, ulasim, istihdam, egitim sorunlari hep bu nufus yuzunden. Kaynaklar yetmiyor bize. Ulkede nufusun dagilimi da buyuk sorun fakat Turkiye bu haliyle bu nufusu besleyecek bir ulke degil. O yuzden zaten emekliler kus kadar maas aliyor, ulkenin yarisi asgari ucret alip surunuyor
0
freedonia
(04.07.25)
ben 65 milyonluk zamanları hatırlıyorum. bulunduğum şehir daha tenhaydı. çok daha huzurluydu. şimdi keşmekeş, gürültü, koku...
0
ya ben lan neyse
(04.07.25)
eskiden olsa düzelir derdim ama artık nüfus da kurtarmaz sanki. her sene bir öncekini aratıyor.
0
nothing in my way
(04.07.25)
thanos'un siklatmasiyla 50 milyona dusecek olsa super olurdu. kisi basina dusen milli gelir artardi. sehirlerin problemleri ve konut problemleri ortadan kalkardi. issizlik azalirdi.
0
antikadimag
(04.07.25)
Listedekilerin hiçbirinin nüfusla alakası yok.
Daha iyi ya da daha kötü olmamızın da nüfusla bir alakası yok.
Listedekilerin tamamı ve daha iyi olmamız veya daha kötü olmamız tamamen yönetimle alakalı, yani seçtiklerimizle alakalı yani cehaletimizle alakalı.
0
Mirket
(04.07.25)
En kötü Polonya olurduk.
0
halitkin
(04.07.25)
1 milyon bile olsa hiçbir değişiklik olmazdı.
0
sanal hayvan
(04.07.25)
Nufusla alakasi yok ya.
Cocugun sadece 20 kisilik sinifta okuyacak,
sadece kira, ev, araba fiyatlari 9-10 kat dusmus olacak,
sadece esnaf seve seve ya da ss fiyatlari indirecek
sadece parkta bahcede bankta yayila yayila saatlerce oturabileceksin
sadece hastanede 2 ay emar sirasi, 3 ay ameliyat sirasi beklemeyeceksin
sadece bos yollarda araba kullanacaksin, trafik olmayacak
sadece otobusunde, metronda oturarak, kitabini okuyarak gideceksin
bunun gibi ufak seyler farkedecek sadece. Goruldugu gibi hepsi onemsiz, fasa fiso seyler. Nufusla alakasi yok yani:)
0
tantamount_to_equivalent
(04.07.25)
devletin vergi gelirleri eger kacagin onune gecilirse dusmez, kacak cok.

kuresel olcekte nufus azligi zayiflik gostergesi olsaydi israil'in nufusu 10 milyon kimse sesini cikartamiyor, nufus = guc tipik sagci kafasi.

80lerde "kendi kendine yeten nadir ulkelerden" diye okutulurdu. ozal ile fastfood'a alistik, simdi tipik bir obez gibiyiz. tarimin hayvanciligin icine ettiler, min. 3 cocuk kafasi ile tuy diktiler. ustune bir de gocmen doldurdular.

yonetici olsam once gocmenlerin alayini sepetlerim, amerika takir takir adam toplayip yolluyor. o arada siniri guclendiririm, kacak geceni indiririm. vergileri sikilastiririm, cocuk olayini da gelire gore yaparim, gelir yoksa max. 1, arttikca cocuk sayisi artar.
0
cooperr
(04.07.25)
55 milyonluk Türkiye'de 55 kişilik sınıfta ilkokul okudum. Üstelik ilk 20 büyük şehirden birinde. Üstelik "pilot" bir okulda...

5. Sınıfta sınıf 40 kişiye düştü. Çağ atladık gibi oldu...

Türkiye nüfusu 55-60 milyonken emin olun, hayat daha zordu. Her anlamda...

Bence sıkıntı nüfusta değil. Sosyal medya devrimi sonrası asıl sıkıntı...
0
yadigar
(05.07.25)
Yaşam kalitesi daha yüksek olurdu. İşsizlik olmazdı. Konut sorunu olmazdı. Eskisi gibi olurdu. Eskiden en boktan bölüm okuyan kamuda bir masa kapıp 1 ev 1 yazlık 1 araba yapardı. 90'lar Türkiyesi
0
runaway
(05.07.25)
Nüfus azaldıkça ölçek ekonomisini düşünmüyorsunuz sanırım arkadaşlar. Şu anki altyapıyla 50 milyona düşeceğini varsayamazsınız. Aynı şekilde okul sayısı sınıf sayısı, sağlık hizmeti sunan kurumların ve donanımının sayısı, toplu taşıma araçları sayısı da doğal olarak orantılı olarak düşer böyle bir ülkede.
0
sanal hayvan
(05.07.25)
Sanal hayvan +1

Ben de birim maliyet üzerinden örnek vermeye gelmiştim

Siz 80 milyon kişinin yarattığı katma değeri ve geliri 40 milyon kişiye paylaştıracağınızı düşünüyorsunuz

Nüfus yarıya inince sağlık eğitim ulaşım gibi hizmetlere ayırdığınız bütçeniz de yarıya inecek

Devlet 100 öğrenci için 100 birim para ayırabiliyorsa 50 öğrenci için yine 100 birim para ayıramayacak, çünkü bütçesinde 50 lira parası olacak o zaman

Birim maliyetler çok değişmeyecek, bu yüzden de refah artışı sadece nüfustan dolayı iyileşmeyecek
0
grimavi
(05.07.25)
80 milyonun yarattigi katma deger denmis de sanki burasi almanya herkes kalifiye, catir catir uretimdeyiz, sanayi oturmus dunyaya acilmisiz yardiriyoruz.

50 milyonluk turkiye'de 80lerde 65 kisi ilkokulda siralarda 4 kisi oturarak bitirdim. ama o siniftan 10-15 kisi saglam okullara girdi, galatasaray, istanbul erkek gibi okullara ogrenci gitti. bugun hangi devlet ilkokulu bunu yapabilecek duzeyde, bana bir tane isim verin.

hersey sayi degil, bunu anlamadiginiz surece bizden bir cacik olmaz..
0
cooperr
(05.07.25)
Kısaca şunu söyleyeyimm. Evet. Her şey sayıdır. Evren sayıdır. Yan sınıftan macır elemanın galatasaraya girmesi de ancak istaitsiktir.
0
sanal hayvan
(06.07.25)
@yadigar arti 1.

cok fazla nufus ile gelismislik ile dogal olarak ters korelasyon var ama yadigar'in dedigi gibi nufus 50 milyonken benim sinif da 50 kisiydi :D simdi 50 kisilik sinif oldugunu sanmiyorum.

digerlerinin de dedigi gibi su anki sorunlarin cogu nufus 50 milyonken de vardi.
0
baldur2
(06.07.25)
@baldur2: bu zamanda milet 50 kisilik sinif bulsa zil takip oynar, okul kalmadi cunku, adim basi imam hatip acip, tum okullari imam hatipe cevirip mahvettiler egitimi, kendi cocuklarini Amerikalarda okutup, halka imam hatibi laik goruyorlar
0
freedonia
(07.07.25)
60 milyonluk Türkiye'yi hatırlıyorum 90'larda, öyle uçup kaçmıyorduk, mesele nufus değil aslında, nufus artış hızı, türkiye kurulduktan sonra çok kısa sürede nüfusu çok arttığı için çok fazla sorun yaşadı/yaşıyor. Belli yerlerde sabitlensek aslında çok daha kolay yönetilebilir bir ülke olurduk.

yalnız 60 milyonluk türkiye'de şehirler çok daha yaşanabilirdi, arabalar cok yoktu, daha sesiz sakindi sokaklar, ayrıca taşra yerlerde (ilçeler, belediyeler, küçük iller hatta köylerde) de çok daha canlı bir yaşam vardı, kimsenin büyük kente geleyim derdi yoktu, doğduğu yerde devam ediyordu herkes.
0
gezegen olan pluton
(07.07.25)
hersey sayidir evet, mesela kilosu olmasi gerekenin ustunde olan birisi obezdir
her sayi pozitif katma deger saglamaz.

nufus da eger yarisi gereksiz kalabalik ise obezlik gibidir.
turkiye 70lerden beri obez. cunku ozal da obezdi, demirel de.

cunku sagcilarin tek bildigi sey gozle gorunen, elle dokunulabilen sayidir. daha cok yol, kopru, okul vs. ama okulun ici bos olabilir, onemli degildir. yollar yapilir, sonra ilk selde coker, ama onemli degildir.

hizlandirilmis tren diye dandik birsey icat edilir mesela, niye cunku daha hizli gitmek daha iyidir, al sana sayi. sonra tren ilk virajda patlar cunku altyapi hazir degildir. ona da fitrat denir. yersen.
0
cooperr
(07.07.25)
(3)

Bu ürün nedir acil link

avatar is back
https://www.instagram.com/reel/DJVQKOrP5WL
0
avatar is back
(03.07.25)
Türkiye de satılan link
0
🌸avatar is back
(03.07.25)
teşekkürler mirket! maalesef f/p ürün değilmiş
0
🌸avatar is back
(03.07.25)
(9)

Çocuğumla ilgili ciddi bir sorun

bugisme
Başta söyleyeyim. Kendim eğitimciyim. Uzun yıllar her kademede öğrencim oldu. Ancak kendi çocuğumdaki bu durumun üstesinden gelemiyorum. 4 yaşında erkek çocuğum her çeşit oyuncağı olmasına rağmen asla kendi oyun oynamıyor. Bu durum o kadar ileri seviye sinir bozucu ki, doğum gününde alınan birbirind
Başta söyleyeyim. Kendim eğitimciyim. Uzun yıllar her kademede öğrencim oldu. Ancak kendi çocuğumdaki bu durumun üstesinden gelemiyorum.

4 yaşında erkek çocuğum her çeşit oyuncağı olmasına rağmen asla kendi oyun oynamıyor. Bu durum o kadar ileri seviye sinir bozucu ki, doğum gününde alınan birbirinden güzel oyuncakları bile bir sonraki sabah biz söylemesek ilgilenmiyor, elini sürmüyor. Biz yokken kendi odasına asla girmez, lakin Birlikte oynarsak gayet güzel oynar(bıraktığımız an oynamayı o da bırakır).biriyle oynarken aktiftir Role bürünür, oyuncakları seslendirir. Ancak ne zaman bir işimiz olsa o an her şeyi bırakır. Oynarken Odasındaki oyuncak sepetlerini bizim açmamızı, kule yapılacaksa bizim yapmamızı dikte eder. Sanki ben çocuk o babammış gibi sürekli "sen yap" der. Bu durum yaklaşık 1 yıldır iyice belirginleşmekte ve sabrımızı sınamakta. Bir yıldır okula gitti buna benzer bir şikayet duymadık. Arkadaşları ile buluştuğumuzda gayet saatlerce onlarla oynar. Bu açıdan bir problem yok. Oyun arkadaşı olarak bizi içselleştirmiş durumda. Kardeşi yok. Ama şu noktada mütevazı olamam, günde bazen 3 kez dışarı çıkarız, her türlü etkinliği yaparız. Yani asla mahrum kalmadı insandan. Oldukça sosyal yetiştirdik. İnsanlarla sohbet eder, konuşur, neşeli bir çocuktur. Ekran bağımlılığı yoktur vs. Ama bizi inanılmaz darlıyor. Sürekli bir görev versem "baba....baba....babaaaa... bak....bak.... bana bak..... nasıl oluyor?..... gel.... şunu al... yap... konuşmalarından evde ne kendi işimizi yapabiliyoruz, ne boş zaman yaratabiliyoruz kendimize. Annesi ile resmen vardiyalı bakıyoruz çocuğa. 2 saat o oynuyor, sonra o dinlenirken ben alıyorum.

Hatta şimdi yanıma geldi ve " baba şimdi ne yapscağım? Dedi. Ben de " bak tüm oyuncaklar burada ister lego yap ister resim çiz" dedim. Hiç bir şey demeden annesinin yanına gitti. Biz görev vermediğimiz zaman asla kendi yaratıcı bir uğraş yapmıyor. Sıkılınca ağlıyor.Bu ve benzeri durumlar canımızı sıkıyor. Anne babayız çocuğumuzu çok seviyoruz acaba diyorum bu durumun temel sebebi nedir? Hatamız nedir? En önemlisi de kesin çözümü nasıl sağlanabilir?
Görüş ve önerilerinizi dinlemek isterim.
0
bugisme
(03.07.25)
Maalesef klasik yeni türk aile yetiştiriciliğine bürünmüşsünüz olarak yorumladım.

Aşırı birlikte etkinlik yapılmış, her şeye eşlik edilmiş. Çocuk sürekli başkası bana yapılacak şeyleri bulur demiş. Bu sebepten de siz bişey yaptırmadığınızda vs sıkkınlık başlıyor. Çünkü kendisi hiç bişey yapmıyor. Sürekli başında duran ne yapması gerektiğini söyleyen bir ailesi var. Yapmayın bunu.

Salın kendi başına oyun oynasın, sıkılmasına izin verin, rolünüzü azaltın. “Buna canım sıkılıyor” dediğinde “valla kral istersen oyuncakla oyna” de geç. Onun yaptığı şeyleri ise bozmayın, eleştirmeyin düzeltmeyin. Salın gitsin yahu.

Sıkıntılı bir durum yok. Herkes çocuğunu son dönemlerde böyle yetiştiriyor. Ama böyle devam ederse yarın öbürgün kendi başına karar almayı, yalnız kaldığında kendine çözümler üretmeyi başaramadığında ne üniversite okuyabilir ne iş hayatına atılabilir
0
avatar is back
(03.07.25)
herkes cocugu icin en iyisini düsünür ama...

"4 yaşında erkek çocuğum her çeşit oyuncağı olması" cocugunuz bence her seye doymus ve simdiden sikilmis. yani hangimizin her cesit oyuncagi vardi. bana da biraz fazla üstüne düsmüssünüz ve her istedigini yapmissiniz gibi geldi.

bir de dezavantaj olarak sizinle oynamak eglenceli geliyor olabilir cocuga. ben de annemle falan oynamak cok baydigi icin tek basima oynardim kücükken.
0
sonsuz
(03.07.25)
eğitimciyseniz, cocuklarin her türlü oyuncaga bogulmamasi gerektigini, fazla secenegin cocuklari asiri stimüle ederek cocukta huzursuzluk yarattigini, oyuncaklarin egitici ve hayal gücünü calistirici olmasi gerektigi ve bu sebeple secilerek alinmasi gerektigini, bu oyuncaklarin da rotasyona sokulmasi gerektigini ve cocuk icin cezbedici sekilde sunulmasi gerektigini atlamis olmalisiniz.
en azindan oyuncak konusunda montessori okumalari yapmanizi öneririm.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.07.25)
hocam şimdi burdan herkes her şeyi yazar. çok da takılmayın. ilgili ebeveynseniz çocuğunuzu en iyi siz tahlil eder ve çözümlersiniz. çok oyuncağı varsa dönem dönem bazı oyuncakları kaldırın. bi süre o oyuncakla oynamasın. sonra tekrar çıkarın. adeta yeni alınmış gibi seviniyorlar.

bu yaşlarda genel olarak dediğiniz var. çocuk rehberlik bekliyor. sorunu hep siz çözün istiyor. yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmeye çalışın. her çocuk farklı karakterle doğar sizde bilirsiniz ki. belki sizin oğlan desteklenmesi gereken bir birey olacak bilemeyiz. kendi kendine oyun zamanı yapın mesela. şimdi biz kendi işlerimizi yapıcaz seninde kendi kendine oynama zamanın gibi gibi. gözünüzün önünde olsun kademe kademe uzaklaşın. zamanla alışacaktır.
0
dedim ben sana
(03.07.25)
- 1 kere birlikte oynayalım 1 kere de kendi başına oynamayı dene, (diyelim lego oynayacaksa) legolarla yapacağın şeyi bitirdiğin zaman da ben gelip bakayım.

sonra bunu 1 kere birlikte 2 kere kendi başına... şeklinde devam ettirin.
0
encokbenisevinnolur
(03.07.25)
Akraba ve özellikle de büyük ebeveynler tarafından kucaktan indirilmemiş, ilgi manyağı yapılmış sevimli yenidoğan, dana kadar olunca, kucaklar da yorulunca her ailede bir sorun başlar. Anne baba yorgundur ama çocuk da kucak istiyordur.

Eskiler çocuğu pek kucağa almadan severmiş. Çocuklu eve misafirliğe gidenler daha baştan çocuğa yüz vermezlermiş ki çocuk arsızlaşıp tepelerine çıkmasın.

Günümüzün çekirdek aile yapısında mümkün olduğunca da az çocuk yapınca o çocuk kıymetli oluyor. Daha ilk günden hayatın merkezinde tutuluyor. Çocuk sanıyor ki dünya onun etrafında dönüyor, herkes onun hizmetinde onu mutlu etmek için var. Küçük modeli sizinki gibi oluyor. Büyüdükçe de prens ve prenses oluyorlar.

Çocuk parkına falan gidildiğinde akranlara karışmayı becerebiliyorsa bence sorun yok.

Ben olsam, yavaş yavaş mesafelenir, ağlamalarına falan bir plan dahilinde gittikçe daha geç angaje olurdum. Abartmadan da ve yavaş yavaş mesafe koymak, geç tepki vermek olayı çözer gibi.
0
Mirket
(03.07.25)
Biz yeni nesil ebeveynleriz, sürekli iyi anne baba olma baskısıyla ebeveynlik yapıyoruz. Doğru mu yaptık büyüdüklerinde anlayacağız. Çocuğu doğduğundan beri oyalıyor, oyun kuruyoruz. Çocuklar sıkılmayı bilmiyor. Her şeyi onların adına düşündük, biraz salmamız lazım. Bu işin eğitimcilikle alakası yok. Ben de psikoloğum ama çözüm bulamadığım çok zaman oluyor. Bu alanın uzmanı çocuk gelişimciler. Ayrıca burada çocuğu olmayıp size öneri verenleri ciddiye almayan. Zaten bizi bu bunalıma sokan durum daha iyi ebeveyn görünme çabası. Bence en iyisi salmak. Biraz gevşetmek. Sıkılmasına izin vermek önemli.
0
mikahakkinen
(03.07.25)
Yukarida yazilanlara katilmakla birlikte, her cocuk kendi karakteriyle geliyor, onu da egitimci olarak biliyorsunuzdur. Dereceli olarak yukaridaki tavsiyeleri takip edebilirsiniz ama ayni zamanda uzmeyin caninizi da demek istedim, cocugunuzun karakteri de bu olabilir.
0
kassiopeia
(04.07.25)
Oğlumun ciddi bir oyuncak bütçesi var, youtube vs'deki pazarlamalara kurban gidebiliyoruz bazen. Sizdeki durumu sezdiğimde oyuncak almayı kesiyorum.

Ayrıca toyz shop vs'ye girdiğimizde gözlerindeki ifade çok önemli, almış olmak için mi alıyor, gerçekten çok mu beğendi bunu kontrol ediyoruz. 1 senedir de istediği oyuncağı hemen almıyoruz, para yok, bir dahaki sefere diye erteliyoruz. Dilinden düşürmüyorsa gerçekten istediğini biliyoruz.

Toyzshop'taki lisanslı Jurassic World dinozor'larının serisi var, hatta bazı mağazalardakinden çok çeşit bizde vardır, artık oynamıyor. İlk alındığında aylarca elinden düşürmüyordu, hatta bazılarını evde unuttuğumuzda geri dönüp almak zorunda kalıyordu.

Son olarak oyuncaklarını arkadaşlarına hediye edecek gibi yapın, nasıl kıymete biniyor gözleyin :)
0
kimlanbu
(04.07.25)
(13)

Çocuğa kaç yaşında telefon alınmalı

lrdrylgh
Merhaba 10 yalında bir kızım var. Bu aralar telefon muhabbeti yapmaya başladı. Tüm arkadaşlarında varmış. Bu yaşlarda kesin almayacağım, aklımda 12-13 yaşından önce almak gibi bir fikir de yok. Siz çocuğunuza kaç yaşında telefon aldınız ya da çocuğunuz olsa kaç yaşından itibaren almayı düşünürsünüz?
Merhaba 10 yalında bir kızım var. Bu aralar telefon muhabbeti yapmaya başladı. Tüm arkadaşlarında varmış. Bu yaşlarda kesin almayacağım, aklımda 12-13 yaşından önce almak gibi bir fikir de yok. Siz çocuğunuza kaç yaşında telefon aldınız ya da çocuğunuz olsa kaç yaşından itibaren almayı düşünürsünüz?
0
lrdrylgh
(03.07.25)
hocam benim ilk telefonum 6. sınıfta oldu o da yaklaşık 10-11 yaşlarıma tekabül ediyor. tabii o zamanlar akıllı telefon yoktu. bu işin profesyoneli değilim ama belli kısıtlamalar yapılarak alınabilir. örneğin okula telefonunu götürmemesi, belirli saat aralığında kullanması vs. bunu iyice konuşup mütabık kaldığınızda alabilirsiniz bence.
0
elektr10
(03.07.25)
Bana ilk telefon alındığında 12 yaşındaydım, akıllı telefonlar yoktu. Okula götüremezdim ama kursa giderken, arkadaşlarımla buluşurken hep yanımda olurdu çünkü kontrol açısından da önemliydi.

Bence buradaki temel nokta: tek başına dışarıya çıkmaya başladığında, sizin de kontrol edebilmenizi kolaylastirdigi için o yaşlarda almak. Bu da tahmini 12-13 yaşına tekabül ediyor.

10 yaş cok erken. Zaten tableti vardır diye tahmin ediyorum, onunla yapamayacağı neyi telefonda yapacak ki 10 yaşında bir cocuk?
0
fraise
(03.07.25)
benim oğlan 10 yaşında ve birkaç ay önce benim eski telefonun üzerine hat alarak ona verdik. Aslında daha bekletirdik ama kendi başına okul sonrası kursa gittiğinden, takip etme ve ulaşma amaçlı aldık.

Bununla birlikte ios ile gelen aile yönetimi, ekran süresi vs kısıtlarını aktive ettik. Androiddeki familylink de güzel bir yönetim sağlıyor ama ios bu konuda daha başarılı gördüğüm kadarıyla.
0
vampir akrep
(03.07.25)
bana ilk 11 yaşımdayken alınmıştı, bu olay 20 yıl önce oluyor. şu devirde 12-13'e kadar bekletmek çok anlamsız geliyor bana, ama ben de işin uzmanı değilim.
0
matlii
(03.07.25)
Bana ilk telefonu 21 yaşımda aldılar. İşe yeni başlamışım. Getirip çalışma masama koyup bağlantılarını yaptılar. Siyahtı. Numaratörü yoktu. Ahizeyi kaldırınca direkt işyeri santrali çıkıyordu.

Cep telefonu hele ki akıllısı icat edilmemişti henüz. Biz cep telefonu benzerini ilk Kaptan Kirk ile mister spock konuşurken Uzay yolunda gördük. Hey gidi günler.

Soruya cevap değil de herkes telefon alınan yaşı söyleyince geçmişe daldım, gittim.

Bence buna çocuğun arkadaş çevresinin genel durumuna bakarak karar verin. Arkadaşlarından ne erken ve ne de geç olsun. Ne kendini eksikli hissetsin ne de diğerlerine kendilerini eksikli hissettirsin.

Artık sosyal bir birey o. Kurallarınızı onun sosyal çevresini gözeterek esnekçe şekillendirin.
0
Mirket
(03.07.25)
Akıllı telefon için daha çok küçük yaşı 12 hatta 13 yaş ve 8.sınıf ideal bence.
0
iwasbornonamountainside
(03.07.25)
Çocuktan çocuğa değişir bu. İyiyle kötüyü ayırt etmeye başlayınca alınır.


.
0
kartallar yuksek ucar
(03.07.25)
Lise 1’de başlar. 13 iyidir.

10 yaşındakiler daha çocuk, kimin ne yaptığı belli değil biri fotoğrafını çeker atar biri huajaj der okuldakilere gösterir bilmem ne. 13’e kadar da akıllı saatten devam. Ama evde bilgisayar verilebilir ortak bilgisayar tabi. Hem bişeyler izler eder hem de geri kalmaz arkadaşlarından.

Hevesleniyorlar ama bi halt yaptıkları yok, erkekler ronaldo editi izliyor kızlar koreli makyajlı ergenleri takip ediyor. Pc’den de yapar bunları, iletişim de akıllı simli saat
0
avatar is back
(03.07.25)
Lise 1 olmalı. Bana lise 2’de alınmıştı. 12-13 sene öncesi tabi
0
messina123
(03.07.25)
Çocuklara uygun telefon ve hatlar var. 10 yaşındaki çocuğa telefon almak uygun bence
0
pembediken
(03.07.25)
Oğlum 2016 doğumlu. 9 yaş bitti yani. Akıllı saat istiyor, almıyorum.
Telefon zaten almıyorum. Tablet vermiyorum. Sadece benim telefonumu kullanabiliyor, oyun oynamak için. Daha bu yıl YouTube videoları keşfetti, sadece bir oyun ile ilgili videoları izliyor. Ona bile karşıyım.
Bir sıkıntı olmaz lise 2den önce telefon vermeyi düşünmüyorum. Zaman ve çevre gösterecek tabii ki ilerideki durumu ancak şimdi çevresinde akıllı saati olanlara rağmen almamak için direnebiliyorum.
0
strawberry first
(04.07.25)
ya çocukken atari diye anıranlar, internet kafeden çıkmayanlar şimdi çocuklarına her şeyi kısıtlıyor.

nasıl ki o zaman bizim anne babalarımız o atari ve internet kafeye karşıydı, bilgisayarı 1 saat kullanacaksın diye kısıtlıyorlardı; şimdi de siz aynı şeyi çocuklarınıza yapıyorsunuz. çocuğun nasıl hissettiğini anlamanız lazım.

devir değişti. şimdi çocuklar bu teknolojiyle doğuyorlar, büyüyorlar. telefonu alın ve kontrol edin yeter. arkadaşlarından geride bırakmayın. nasıl ezilip büzülüyor okulda haberiniz yok.

al ve doğru şekilde kullanmasını öğret, gece de elinden al uyusun diye. evebeyn kontrol ayarlarını da yap telefonun. oldu bitti işte. hem arayıp kontrol edersiniz aklınız kalmaz.

bana telefon 9-10 yaşlarımda alınmıştı. o zamanlar android falan yoktu tabii. kamerası bile yoktu. orta sonda mı lisede mi ne bayram harçlıklarımla gidip corby almıştım.

çocuğunuzu iyi yetiştirdiyseniz, çocuğunuz kötü şekilde kullanmaz o telefonu.
0
art cat chocolate
(04.07.25)
oğlum 11 yaşında. lgs'den sonra alıcam.
çünkü gsm hatlı akıllı saati var. evde bilgisayarı ve tableti var. bu yaşta telefona ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum.
okulda istediği kadar ezilip büzülsün. tek travması o olsun. telefon alınca çocuk hayattan kopuyor. eş dost çocuklarından gördüğüm bu. yazılım kontrolü falan da hikaye. telefonu aldıktan sonra şu sınırı kaldır falan diye darlamaya başlayacak.
0
merhum
(04.07.25)
(7)

erkeklerde meme ucu sorunsalı

duyurukullanıcısı
ersoy kadar olmasada maalesef atlet vs giysemde meme uclarım belli oluyor. atlet giyiyordum belli oluyor ve pişiyorum giymiyorum bu sefer yine belli ama rahatım.bu bir sorun mudur? yoksa erkek anatomisinin bir parçası olarak kabul edilebilir mi?boy 1.80 kilo 85 görünüm fit, zaten slimfit falan giydi
ersoy kadar olmasada maalesef atlet vs giysemde meme uclarım belli oluyor. atlet giyiyordum belli oluyor ve pişiyorum giymiyorum bu sefer yine belli ama rahatım.

bu bir sorun mudur? yoksa erkek anatomisinin bir parçası olarak kabul edilebilir mi?

boy 1.80 kilo 85 görünüm fit, zaten slimfit falan giydiğimde biraz daha belirgin oluyor.
0
duyurukullanıcısı
(02.07.25)
mememiz olduğu için sorun değil görsellik ve giyim zevkine göre müdahale edebilirsin. kadınlar rahatsız olduğu zaman meme ucu silikonları takıyor her zamansin fit giymiyorsan giydiğinde böyle bir önlem alabilirsin ya da bantlar var uzun vadeli kullanabilirsin koli bandı gibi kesip yapıştırılıyor www.penti.com
0
ala09
(02.07.25)
normal bir durum erkekte. sivilce bantlarından alıp ucunu kapatabilirsin.
0
koela
(02.07.25)
180/85 çok. 6-8 kg vermen lazım. idealin 75 ama hadi 78 falan diyelim. sorun değil de erkekte çirkin duruyor.
0
avatar is back
(02.07.25)
Erkeğim. Yazın aşağı yukarı ne giysem meme uçlarım belli oluyor. Hiç problem olarak düşünmedim.
0
yadigar
(02.07.25)
Yaz kış meme uçlarım aktif geziyorum.

Hiç rahatsızlık duymadım.

Oyna devam.
0
chicha_v2
(02.07.25)
meme ne kadında ne erkekte kapatılması gereken bir vücut bölümü değil.
0
yurtsuz john
(02.07.25)
Yara bandı kapatabilir ama gerek yok
0
pembediken
(03.07.25)
(8)

chatgpt ücretli versiyonu parasına değiyor mu?

istististist
ücretsiz versiyonu ile arasında ciddi bir performans farkı oluyor mu?
ücretsiz versiyonu ile arasında ciddi bir performans farkı oluyor mu?
0
istististist
(30.06.25)
sadece beklemiyorsun, istediğini soruyorsun.
0
Kahvedesu
(30.06.25)
ne için soruyorsun? kod, çeviri, analiz, araştırma?

chatgpt yerine alternatiflerini kullanıyorum mesela artık ben
0
avatar is back
(30.06.25)
@avatar is back;

hangi alternatifleri daha iyi hocam?
0
🌸istististist
(30.06.25)
araştırma için kullanıyorum ben daha çok.
0
🌸istististist
(30.06.25)
Cevaplar daha doğru ve detaylı geliyor. Bence değer.
Olumsuz tarafı soru sayısı sınırlı. Para verip de yine de sınırlı olması kötü
0
runaway
(01.07.25)
sohbet dizileri ücretsiz üyelikte kısıtlı. bir sohbet çok uzadığında yeni sohbet başlatmanı istiyor ve sıfırlanıyor.
resim upload etmek kısıtlı.
resim oluşturma talebi de kısıtlı.

sırf bu üç sebep yüzünden premium'a geçilir.

ama ben projelendirme ve yazılım gibi konularda kullanıyorum daha çok. 'bugün hangi yemeği pişirsem' seviyesinde kullanan biri için ücretsiz yeter.
0
sir gawain
(01.07.25)
Bu arada bir çok insanın atladığı bir şey olduğunu düşünüyorum, sohbetlerinizi çok uzatmayın gereği yoksa, gerekli detayları alıp yeni konuşmaya geçmek hem onun daha akıllı davranmasını sağlıyor hem limitlerinizi hızlı tüketmezsiniz. Bir konuşmada attığınız her mesaj için tüm konuşma yeniden okunuyor, bu yüzden duruma göre en az mesajla odağı daraltarak sorular sorun. Mesela bir konuda farklı durumları değerlendirmek istiyorsunuz, "X olursa ve Y olursa ne olur ayrı ayrı değerlendir" gibi tek mesajda sorabilirsiniz.
Bir de mesaj editleme var, mesela bir konuşma başlattınız, sonra o konuda bir dal'a ayrılık o konuda konuştunuz, başka bir dal'a ayrılmak istediğinizde ilk ilgili soruyu düzenleyip oradan devam ederseniz daha verimli sonuçlar daha az limit kullanımı yapmış olursunuz.
0
atom karincanin torunu
(01.07.25)
performans dediğiniz şey akılcılıksa, aynı modeli kullanıyorlar.

ama premium olunca hafızası daha büyük oluyor. seni ve önceki konuşmalarını hatırlıyor. yeni bir sohbet başlatsan bile aylar önce söylediğin bir konu ile bağ kurabiliyor. ücretsizde bu durum limitli.

sohbetlerin limiti düşük ücretsizde.
ben günlük sıradan işler ve aklıma gelen soruların cevapları için chatgpt'yi kullanıyorum ve yetiyor. ama tatile gittiğimde onu turist rehberi olarak kullanmak istemiştim. gittiğim yerlerde merak ettiğim şeylerin fotoğraflarını çekip sordum. yanıt verdi çok da tatmin etti. ancak iki-üç fotoğrafla kotası bitti.

aradaki en büyük fark ücretsizde günlük limitin çabuk dolması, premium'da ise daha bu limitin daha yüksek olması.

bir de yeni model çıkınca hemen free'ye gelmiyor. önce ücretliye geliyor.
bir de yoğun zamanlarda ücretsiz olan yavaşlıyor. ücretlide pek nadir oluyor bu durum.
0
biseysorcaktim
(01.07.25)
(2)

işyerinde bölüm değiştirerek çalışmak

dedim ben sana
japon muydu çin miydi hatırlamıyorum böyle verimliliği artıran herkesin her işten anlamasını sağlayan bir yöntem vardı. diyelim otelde çalışıyorsunuz. resepsiyon, aşçılık, garsonluk, genel müdür ve muhasabe birimleri var. belirli aralıklarla bütün çalışanlar her bölümde çalışıyorlar. bilen var mıdır
japon muydu çin miydi hatırlamıyorum böyle verimliliği artıran herkesin her işten anlamasını sağlayan bir yöntem vardı. diyelim otelde çalışıyorsunuz. resepsiyon, aşçılık, garsonluk, genel müdür ve muhasabe birimleri var. belirli aralıklarla bütün çalışanlar her bölümde çalışıyorlar. bilen var mıdır neydi bu yöntemin adı?
0
dedim ben sana
(30.06.25)
İş Rotasyonu (Job Rotation) Nedir?
Çalışanların belirli periyotlarla farklı görev ve pozisyonlarda çalışmasını sağlayan bir insan kaynakları ve yönetim stratejisidir.

Örneğin otel çalışanı bir dönem resepsiyonda, sonra mutfakta, ardından temizlik ya da yönetim tarafında görev alır.

Japonya’ya Özgü Yaklaşımı
Japon firmalarında buna “Shukko” veya “Tenkan” denir, daha kapsamlıdır.

Amaç sadece işleri öğretmek değil, aynı zamanda empati, sinerji, kurumsal aidiyet ve gelişim kültürü oluşturmaktır.
0
mantık
(30.06.25)
Japonlar jinzai kaihatsu diyor da senin dediğin kadar değil. Orada resepsiyondaki adam oda temizliğine, valeliğe, sosyal alanlara, otoparka yönlendiriliyor. Amaç “olum resepsiyondasın milleti daha iyi yönlendir, oda temizliği ne zaman başlar biter nasıl olması gerekir hepsini bil” amacıyladır.

Hem yönetim hem aşçı tarafında olmaz öyle çok da amaç herkesin işe hakim olmasını sağlamak. Mesela eropadaki resepsiyoncu sana bölgeyi bilmiyorsa otopark öneremez, japon adam 2 ay çalıştığı için boş saatleri, boş günleri bilip daha iyi yönlendirir
0
avatar is back
(30.06.25)
(1)

Evde araç şarj etmek?

contavolta
Tesla aldım. 5-6 ay sonr müstakil eve taşınacağım ama o zamana kadar apartmanda oturuyorum evde şarj etme şansım yok. fakat 10 dk mesafede bir köy evimiz var. hafta sonları orada gidip şarj edeyim diyorum.Ama faturadaki sözleşme gücü alanı 6,84 görünüyor. Monofaz sayaç var. Ben mobile connector + ma
Tesla aldım. 5-6 ay sonr müstakil eve taşınacağım ama o zamana kadar apartmanda oturuyorum evde şarj etme şansım yok. fakat 10 dk mesafede bir köy evimiz var. hafta sonları orada gidip şarj edeyim diyorum.

Ama faturadaki sözleşme gücü alanı 6,84 görünüyor. Monofaz sayaç var. Ben mobile connector + mavi başlık alıp, saatten kablo çektirip 7 kw ile şarj ederim diye düşünmüştüm. sözleşme gücü düşük olduğu için 7kw ile şarj edersem eve bişey kalmadığı için sorun olur değil mi?

Nasıl bişey yapabilirim? Küçük bi şehirde(Uşak) yaşadığım için bu işlerden anlayan elektrikçi falan aratıyorum google'da ama bulamıyorum :) hiç bilgim yoktu, kendim araştırdım biraz az da olsa bilgi edindim ama bazı yerlerde tıkandım malesef.
0
contavolta
(28.06.25)
bol bol sigorta atar :D Mobile Connector kullanırken araçtan veya bazı priz adaptörlerinden şarj akımını 10A-16A (3,7-2,7 kw) gibi sınırlarsın. ama bu da baya akşam 5-6 gibi oraya gidip şarja takıp ertesi sabah dönene kadar şarjta tutmana neden olur.

elektrik şirketine gidip "ağam benim evin pirojesi nahan da budur, müsadeniz varsa bana bi 9kw verin" derseniz ve tesisatta uygunsa oki doki derler, ki en mantıklısı bu olur.

he dağıtım şirketi tamam derse zaten yönlendirirler de sallıyorum 32A ise sizin ev, 39A
(ev monofaz diyorsun tek fazda 39A patlatırsın) sigorta takarsın, kablo kesitleri ince ise kalınlaştırma gerekebilir. sallıyorum 2,5 mm falan ise köy evi falan ayağına öyle yapıldıysa onun bi en az 5-6, hatta 10 olması gerekbilir.
0
avatar is back
(28.06.25)
(12)

yabancı filmlerde ayakkabıyla evde dolaşıyorlar

biseysorcaktim
ve ayakkabılarının altı hep temiz, sadece altı değil üstü yanı vesair de temiz.kanepe koltuğa hatta yatağa ayakkabı ile uzanıyorlar bazen.gerçekte nasıl? eve ayakkabı ile giriyorlar mı?ne zaman çıkarıyorlar?bizdeki kadar tabu olmayabilir bunu anlıyorum ama gerçekten filmlerdekiler kadar temiz mi?ben
ve ayakkabılarının altı hep temiz, sadece altı değil üstü yanı vesair de temiz.
kanepe koltuğa hatta yatağa ayakkabı ile uzanıyorlar bazen.

gerçekte nasıl?
eve ayakkabı ile giriyorlar mı?
ne zaman çıkarıyorlar?

bizdeki kadar tabu olmayabilir bunu anlıyorum ama gerçekten filmlerdekiler kadar temiz mi?

ben çeşitli avrupa ülkelerinde bulundum. aynı türkiye'de olduğu gibi evlere girerken hep ayakkabı çıkarılıyordu. asya'da ayakkabıların bizde olduğu gibi kapıda çıkarıldığını sanıyorum. abd'de nasıl bu durum?

sorum filmler hakkında değil, gerçekte nasıl durumlar?
ayakkabı ne kadar temiz de olsa, evde dolaşılmaz ya.
hadi pis değil, çok hijyenik olsun. yine de rahatsız eder ayakkabı ayağı. terliyor, sıcak, sıkıyor vs.
0
biseysorcaktim
(26.06.25)
e türkiyede de var bu. aşırı zenginler eve ayakkabıyla girebiliyor. sonuçta ev her gün siliniyor vs
0
jelly bear
(26.06.25)
Avrupa'da benim bildigim normali ayakkabiyla eve girmek seklinde. Ne zaman cikardiklarini bilmiyorum, ya yatarkendir ya da pijamalarini giyecekleri zamanda falan cikariyorlardir. Disarida mutlak bir temizlik oldugu soylenemez ama genel mana da Turkiye'de alisik oldugumuz tarzda tozlu bir pislik yok, kopek boku veya cop vs olabiliyor. Mesela araba saganak yagis yiyor, kapali otoparka girip kuruyor, tekerin tabaninda toz olmuyor. Hollanda'da tozdan ziyade daha cok kumlu bir ortam var, disarda ciplak ayak yuruyup gelsen eve kum taneleri gelir bol bol.
0
mbond
(26.06.25)
cok yagmur yagan yerlerde sokaklar o kadar da kirli olmuyor.
0
sonsuz
(26.06.25)
Fransa'da avrupalılar genellikle ayakkabıyla eve giriyor. Kapı onlerinde bir paspas olur, yalandan silip girerler. Ama arap kokenlilerde de ayakkabı cikartma adetleri var.

Gelelim ayakkabilarini ne zaman cikartiyorlar. Ihtiyac duyduklari zaman cikartip, sonra ayakkabı ile gezdikleri evlerinde CIPLAK ayakla rahatlikla yürüyorlar.

Bu arada kaldirimlar kopek b.kuyla dolu. Oyle avrupa, sokaklar tertemiz olayı tamamen hikaye..
0
funl
(26.06.25)
oyle turk annelerinin hayal ettigi gibi camurlu ayakkabilariyla aksama kadar evde gezme gibi bir durum yok. sadece kisa sureli kalislarda falan gezenleri gordum. onu da disarida paspasla siliyorlar.
0
buenosdias
(26.06.25)
amerikayı bilmiyorum ingilterede çıkarıyorlar. çıplak ayakla dolaşıyorlar. girişe bırakıyorlar.
0
avatar is back
(26.06.25)
amerika'da ayakkabiyla giriyorlar ve sacma. disarinin pisligiyle, tuvalete girdigin ayakkabiyla eve girilmez. temiz falan da degil sokaklar ayrica.
0
antikadimag
(26.06.25)
Ben de Fransa'dan konuşayım; bir eve misafir geliyorsa ayakkabi cikarma istenmiyor genelde.
Ama onun dışında kesinlikle bir genelleme yapılamaz. Eve bağlı yani kültür olarak çıkarılır çıkarılmaz denilemez.
Ha misal gene örnek benim hanım evde de dışarıdaki kiyafetleri ile takiliyordu ta ki Türkiye görene kadar. Ben misal dışarıdan eve gelen kişi nasıl aynı kiyafetle takılıyor onu da anlamam.

Misal benim eşimin ailesi hep çıkarır. Eve girenler de çıkarır. Bunlar düz Fransızlar yani.

Sokaklar da temiz denemez asla. Hele ayakkabı ile evde gezecek kadar temiz asla.
Terlik olayi yok yalnız, o yüzden terliği misal Türkiye'den getiriyoruz genelde.
0
logisticsmanager
(26.06.25)
Kafalarına göre bazen ayakkabıyla girip dolaşıyorlar. Terlik gibi ayakkabı ile gezmiyorlar ama bir kere çıkarınca bu sefer çıplak ayakla/çorapla/terlikle geziyorlar.
0
nawar
(26.06.25)
Bence hâlâ pis ama ABD'nin bir sürü şehrinde bir yerden bir yere yürüme alışkanlığı yok, toplu taşıma zaten zayıf. İnsanlar evlerinin garajındaki arabaya biniyor, gidecekleri yerin garajında arabadan iniyorlar. Parkta bahçede gezip çamura buladıkları ayakkabıyla yine girmezler ama standart beyaz yakalı ABD'linin ayakkabıları çok fazla dışarı pisliği görmeyebiliyor.
0
kobuzchu kiz
(26.06.25)
Yani sokaklar ne kadar temiz olabilir? Yunanistan'da yaşadığım zamanlarda, normalde çok titiz biri olmasam da, o parkeleri günde üç kez silesim geliyordu. Avrupa'nın bu olayı aşması lazım.
0
sekizdokuzon
(26.06.25)
Gerçekte durum iyi değil bence. Eve ayakkabıyı çıkarmadan girmek diye bir şey söz konusu olmamalı ama Avrupalılar ve Amerikalılar taharet musluğunun bile farkında değil büyük oranda. Kıçını yıkamaktan aciz insan eve de ayakkabıyla girmekte sakınca görmeyebiliyor.

Sokağın temiz olması diye bir şey söz konusu değil. Sokak hayvanı işer, sarhoş kusar, terbiyesiz tükürür. Mutlaka bir şey olur. Sokağın temiz olmasının kriteri, bence çöp atılmaması. Onun dışında bal dök yala durumunun olması imkansız.
0
10551037
(27.06.25)
(10)

bu sorun gaz kelebeği temizliğiyle geçer mi?

avatar is back
sabah araca bindiğimde gaza bastığımda araç baya gitmiyordu gazı kökleyip 3-4bin devirlere çıkardığımda gidiyordu. aşırı trafikte ise aracın hızı 10'a falan düştüğünde önüm açılıp gaza bastığımda da gitmiyordu sonra bi an da kendini öne atıp hızlanıp gidiyordu yüksek devir yapmam gerekiyordu. 60-80'
sabah araca bindiğimde gaza bastığımda araç baya gitmiyordu gazı kökleyip 3-4bin devirlere çıkardığımda gidiyordu. aşırı trafikte ise aracın hızı 10'a falan düştüğünde önüm açılıp gaza bastığımda da gitmiyordu sonra bi an da kendini öne atıp hızlanıp gidiyordu yüksek devir yapmam gerekiyordu. 60-80'lere çıktığımda yine biraz devir gerekiyor ama baştaki gibi değil.

chatgpt ve youtube'a baktım gaz kelebeği temizliği ile hallolur gibi duruyor da başka bir sebebi olabilir mi? gaz kelebeği temizliği ile çözülecekse ankarada şaşmaz veya ostimde hangi oto tamiri önerirsiniz?
0
avatar is back
(26.06.25)
Motor yatak sarmış hayırlı olsun.
0
mikahakkinen
(26.06.25)
motor yatak sarması ile bahsettiğimin ne alakası var? motor da titreme yok, aşırı ısınma yok, yağ basıncı normal. motordan metalik gürültü de gelmiyor. alakasız şeye "abi motoru indirmemiz lazım" diyen sanayici gibi cevap vermeyin ya
0
🌸avatar is back
(26.06.25)
bana böyle olduğunda (sonraki kullanışımda geçmişti) tamirci benzin kirlenmiştir demişti, benzincilerdeki tabletlerden attırmıştı
0
eja
(26.06.25)
eğer manuelse debriyaj balatasınada ve volan gibi kavrama parçalarınada baktırsanız faydası olur.
0
paudi
(26.06.25)
@paudi, otomatik
0
🌸avatar is back
(26.06.25)
yakıt filtresini de kontrol edin.
0
lazpalle
(26.06.25)
bir çok sebebi olabilir.
Hava filtresi kaynaklı da olabilir diğer yazılanların dışında.
Yakıtla ilgili bir sorun olabilir. Bir de araç turboluysa, turbo ile ilgili de sorun olabilir.
Oksijen ve hava akış sensörleri ile ilgili de olabilir.

Bu arada tamamen yazılımsal da olabilir.
0
burfak
(26.06.25)
mevsimsel de olabilir. geçen kışa girerken ankara'da benzer yüksek devir çeki düşüşü araçta oldu iki hafta sonra geçti. son zamanlarda bir haftadır ilk viteste yine aynı şey oluyor gibi. bilhassa trafikte oluyor gibi kalkarken.
0
sanal hayvan
(26.06.25)
Araç dizelse egr ilk bakılacak yer, sonra hava ve yakıt hortumları, gaz kelebeği, turbo
0
duyuruuser
(26.06.25)
motor yatak sardığında titreme mi oluyor sadece? bu belirtilerin sonu ona çıkacak. çıktığında demişlerdi dersin. ayrıca verdiğime şükret, zaman ayırıpta yazmışın.
0
mikahakkinen
(27.06.25)
(3)

şunları hangi uygulama ile yapıyorlar?

tabudeviren
https://www.instagram.com/p/DK7fHF1IT3k/
0
tabudeviren
(25.06.25)
midjourney yada photoshop
0
buenosdias
(25.06.25)
chatgpt, grok tarzı yapay zeka uygulamarı ile.
0
jelly bear
(25.06.25)
chatgpt tasarım ve renklerine daha çok benziyor. daha sonra alıp ps ile yazıları eklemiş veya düzenlemiş
0
avatar is back
(25.06.25)
(38)

İş yerinde dedikodumun dönmesi

yenibirgüzelnick
Haftada iki gün ofisten üç gün evden çalışılan bir yerde çalışıyorum. Senior developer’ım. (Gayriresmi teknik liderim hatta) Bebişime hamile kalmadan önce proje kritik bir noktadaydı ben de hamileliğim boyunca çalıştım. Son aylar yaz sıcağına denk gelince yöneticim evden çalış komple dedi. Doğuma gi
Haftada iki gün ofisten üç gün evden çalışılan bir yerde çalışıyorum. Senior developer’ım. (Gayriresmi teknik liderim hatta)

Bebişime hamile kalmadan önce proje kritik bir noktadaydı ben de hamileliğim boyunca çalıştım. Son aylar yaz sıcağına denk gelince yöneticim evden çalış komple dedi. Doğuma girdiğim akşam bile çalıştım :) çalışmaktan gocunmam, pişman değilim. Sonra yasal iznim dolunca yani bebiş 3.5 aylıkken işe geri döndüm projeyi yarım bırakmadım. Hatta doğum iznindeyken de sık sık destek oldum. Yöneticilerim de tavrımdan dolayı teşekkür etti ve bakıcıyla bebişi yalnız bırakmayayım daha bebeğim küçük diye evden çalışmaya devam et dediler.

Bebiş oldu 10 aylık. Beni kimse geri çağırmadı ben de evden devam ediyorum. Ama kulağıma bazı şeyler geldi. Ofiste arkamdan laf ediyorlarmış. Haksızlık, biz geliyoruz o gelmiyor, çocuğu büyüttü valla ne güzel iş oh filan diyorlarmış. Bi çocuk doğur keyfine bak diyorlarmış hatta. Keyif yapacak halim varmış gibi :D (sadece çalışan anneler anlar bunu da)
Laf edenler yeni mezun, bekar çocuklar.

Siz ne düşünüyorsunuz ? Ben kimseye haksızlık yaptığımı düşünmüyorum sonuçta özel sektör böyle anlaştık. Onlar da gidip rica etsin ya da çocuk doğursun diye düşünüyorum.
0
yenibirgüzelnick
(25.06.25)
konuşan konuşsun boşver.
0
jelly bear
(25.06.25)
@arbre, neden haksızlık olsun? İşveren kimseye böyle bir söz vermedi sonuçta benim işveren ile aramdaki anlaşma böyle oldu. Onlar da çok iyi çalışan olsunlar o zaman onları kaybetmemek için evden çalışma yaparlar.
0
🌸yenibirgüzelnick
(25.06.25)
ee konuşsunlar gayet normal :D ben de olsam valla güzel iş derdim ne var bunda. ona da iyi oluyordur, keşke benim de benzer bahanem olsa evden çalışsam da derdim.

1 senedir yoksun, konu sen olunca ne dicekler başka? o da bayadır yok he falan derler tabi, aksi olsa sorun olurdu
0
avatar is back
(25.06.25)
Haklilar.
Şöyle ki şirketin sizin hamilelik dönemi vs yaptığı her şey çok iyi. Misal bizde de 3 gün iş 2 gün ev var ama kişilerin özel durumlarına (hasta olanlar vs) göre değişebilir. Ve bu durumda kimse bir şey demez.
Bunu böyle rastgele yapmamak için müdür ve ik onayi gerekiyor.
Sizin durumda ilk başta kimse bir şey demez ama bir noktada konuşulur yani. Misal sizce sizin ne zamana kadar evden calismaniz lazım? Peki o kadar yıl evden calisinca ofise dönebilecek misiniz? Yani çocuk iki yaşında mi yoksa 4 yaşında mi işe döneceksiniz?

Kısacası geçici remote çok iyi ama bir noktada insanlara "siz remote degilsiniz çünkü x, o remote çünkü y" diyebilmeleri lazım. Bunun tek sebebi asla ve asla çocuk sahibi olmak olamaz. Bir kişinin bekar olması asla sizin gibi evden çalışmasına engel olmamalı.

Haksızlık yapan siz değilsiniz, şirket. Sizinle oturup konuşmaları lazım ve bir tarih belirlemek lazım.
Dediğiniz doğru; bu kişileri bir noktada haksızlığı üst yönetime söylemeleri lazım. O noktada da tahminen sizin remote biter benden size söylemesi.
0
logisticsmanager
(25.06.25)
Bence onlari ilgilendirmez ama her sirkette digerlerinden farkli ayricaliga sahip olan kisiler goze batar. Ancak sunu da unutmamak lazim, etkisi, kidemi guclu olan istedigini alir. Tabiatin kanunu bu. Suclu hissetmenizi gerektirecek hic birsey yok. Siz isterseniz cocuktan da bagimsiz bu sekilde anlasirsiniz, bu kimseyi ilgilendirmez.

Pandemi zamaninda globalden gelen kararla zamlar durduruldu belirsizlikten dolayi falan, zam olmayacak dediler, bu sirada TL deger kaybediyor maasimiza zami gectim surekli deger kaybediyor. Bugunun asgari ucreti seviyelerine dustuk. Ayni yil mudur ve ustu seviye pasalar gibi yuklu paralari bonus olarak aldi. Biz de oyle baktik.
0
mbond
(25.06.25)
@logisticsmanager, bebiş 1 yaşına gelince mecbur bitecek zaten süt iznim bitiyor çünkü
0
🌸yenibirgüzelnick
(25.06.25)
O zaman hiçbir sorun yok. Eğer şirket her çalışana bunu verecekse yani ortada bir sorun yok ki baba olanlara da verilmeli belli süreye kadar.

Eğer sizin 1 senede dolacaksa bence şirket çalışanlara bunu rahatlıkla aciklayabilir sorun olursa.

Bir de denildiği gibi insanlarin böyle demesi normal, bu hep böyledir.
0
logisticsmanager
(25.06.25)
öncelikle eşitlikle adalet aynı şey değildir. siz işyerinizde uzaktan da verimli ve düzenli çalışabileceğinizi ispatlamışsınız ve bu güveni yöneticilere vermişsiniz. bu durumda hem ihtiyacınız hem de işinizi hakkıyla yapmanız göz önünde bulundurulduğunda böyle bir "ayrıcalık" tanınması çok normal. ben "evden çalışıyorum" diyerek öğlene kadar uyuyan, sonra da yalandan 1-2 iş yapan insanlar da gördüm. size doğrudan bir şey diyen biri olursa "sen de doğur, doğum yaptığın günün akşamı da çalış, sonra aynı rahatlığı sana da sağlasınlar" diyebilirsiniz. bunu özelliklere erkeklere söylerken çok eğlenebilirsiniz bence :) (erkeğim bu arada).
0
shadowfollower
(25.06.25)
iş yerinde dedikodu olmayan yer mi var. devlet memuruyum tayin geldim, 1 senedir insanlara torpilim olmadığını anlatmaya çalışıyorum ancak kimse inanmıyor. insanlara bir şeyi anlatmaya, yaptığını göstermene gerek yok. hak muabbeti çok saçma dünyada sürekli insanlar birbirlerinin hakkını yiyor ve ahlaktan bahsediyor. kendine çalışan önyargını çalıştırıp yoluna bak. hak hukuk adalet böyle bir şey yok.
0
mikahakkinen
(25.06.25)
iki taraf da hem hakli hem haksiz. ama tek hatali var.

calisanlar hakli: ortada adaletsiz bir uygulama var.
calisanlar haksiz: size tepkileri anlamsiz muhattap siz degilsiniz.
siz haklisiniz: sirket size musamaha gosterilmis.
siz haksizsiniz: onlar da cocuk dogursun soylemi (oldu canim)

bence ortada tek hatali var o'da sirket. ya herkese esit haklar sunacakti yada sizin ozel durumunuz konusunda diger calisanlari ikna edecekti.
0
buenosdias
(25.06.25)
@arbre, evden çalışma hakkımın çok iyi çalışmaya bağlı olduğunu yöneticim söyledi.
Bebeğim 3 aylıkken bakıcıyla başbaşa bırakıp ofise gelmek istemediğimi söylediğimde işe devam et seni kaybetmek istemiyoruz evden çalışırsın destek oluruz dedi.
0
🌸yenibirgüzelnick
(25.06.25)
sen calisan olarak ve karsi taraf isveren olarak yasalar dahilinde her anlasmayi yapabilirsiniz. isverenin herkese ayni kosulu sunma gibi bir mecburiyeti yok.
hamileligin vs de irrelevant. ister 5 cocuk bak ister home office yap ama damda otur.

haksizlik diye bir sey yok burada. isteklerini acik acik konusamayan ve dedikodudan beslenen toksik tipler var.

digerleri böyle bir sey istiyorsa onlar da taleplerini iletebilirler. o zaman isveren düsünsün... eger gerceklesmezse de yeni is arayabilirler.
0
sonsuz
(25.06.25)
@logisticsmanager'ın şu dediğine +1000

"Kısacası geçici remote çok iyi ama bir noktada insanlara "siz remote degilsiniz çünkü x, o remote çünkü y" diyebilmeleri lazım. Bunun tek sebebi asla ve asla çocuk sahibi olmak olamaz. Bir kişinin bekar olması asla sizin gibi evden çalışmasına engel olmamalı."

Şirketiniz bunu çalışma arkadaşlarınıza doğru düzgün açıklayamıyor bence. Bizim şirkette de patron ofise gelinecek günleri artıracağını söyledi. Bu kararı vermenizin nedeni nedir diye sorduğumda siz az gelince sekreter de evden çalışmak istiyor o nedenle daha çok ofiste olmalıyız diye cevap verdi mesela. Bence bu saçma bir neden, şirketiniz de tatmin etmeyen şeyler söylüyor olabilir.

Büdüt: Mesela aynı konuşmada zaten 2 gün gelme kuralına da insanlar uymuyor da dedi. Bu durumda kurala uyarak ofise gelenler olarak enayi gibi hissetik kendimizi ne diyeyim. Burayı da ağlama duvarına çevirdim özür dilerim.
0
peki madem
(25.06.25)
@peki madem, herhangi bir yöneticiye bunu sorsalar çok güzel cevap alabilirler ama yöneticiye vs sormuyorlar ki kendi aralarında konuşuyorlar sadece.
Ben 10 yıldır bu işi yapıyorum tabi ki bu yıl mezun olanla aynı olmayacak şirkete kattığımız değer.

@arbre, haftada 3 gün evden çalışıyorlar zaten. E benim süt izninden dolayı cuma günleri resmi iznim var. Şu an remote bıraksam bile haftada 1 gün gideceğim ofise. Göze batan onlar 2 giderken benim 1 gün ofise gidecek olmamdı.
0
🌸yenibirgüzelnick
(25.06.25)
Burada eleştirilen kişi sen değil şirket. O yüzden sorunu olan yöneticisi ile konuşsun ve seni örnek versin.
İnsanlar haklı olarak o kadar trafik varken gelip senin gelmemeni eleştirebilir. Bu yüzden kurumsal şirketlerde kurallar vardır, insiyatif azdır. Yöneticin insiyatif almış, senin vicdanın rahatsa sorun yok. Sonuçta, sen ofise gelme dediklerinde yok ben geleceğim demeyeceksin. Liderlik yolunda bu tür şeylere alışman iyi olur. Artık iş arkadaşlarındaki samimyet azalacak ve yalnızlaşacaksın. İnsanlar arkadan daha çok konuşacak. Kendi vicdanın rahatsa bunları takmamaya alış derim.
0
gokank4
(25.06.25)
yahu kafaya takmayın konuşsunlar. bizim insanımız boş teneke gibidir. devamlı boş boş sesler çıkarır. sen işine bak bebişinle de ilgilen. ikisi bir arada yürüyorsa digerlerine bir şey yemek düşer
0
limonlu eksi
(25.06.25)
açılın @yenibirgüzelnick'i savunmaya geldim. bebişi bizim için yanaklarından öp.

herkese de ne kadar dert olmuş işte haksızlık diyenler burada o zihne sahip insanlar. insan insanoğlunu nedense çekemiyor. çekip aşağı çekmeye bayılıyor sadece.

siz de doğurun sizde remote çalışın. bu sadece çocuk için olacak bir şey değil. sen iş yerinde sürekli tuvalete kalk, derler ki bu da sürekli tuvalete kalkıyor. sen sürekli biriyle iletişim halinde ol derler ki bu da hep x'le konuşuyor. derler de derler. dedikodunun hazımsızlığın sonu yok.

bu anın keyfini çıkar. arkandan da konuşanlarda başka şey yesin.

hakkın neyse onu yaşıyorsun, işinde iyisin ki sana o imtiyazı sağlıyorlar.

burada da orada da bırak konuşan konuşsun tadını çıkar.
0
koela
(25.06.25)
Sen haklısın ama iş arkadaşların da haklı.

Sadece iticisin, bebiş bebiş bebiş. Doğumda bile smile smilee çalıştım.

İşverenle aranızdaki olay bu. Arkadaşların bunları dillendirebilir normal. Dedikodu da normal. Ama nefret edilen çalışma arkadaşı tanımına cuk oturuyorsun. Onlar da çocuk doğursun yha xd
0
Shepard
(25.06.25)
Yönetici ile konuşmuyorlarsa onların hatası. Bu durumda kaale almaya gerek yok.

Kimseyi aşağıya çekmeye çalıştığımız da yok ek olarak. Siz de çocuk yapın dünyanın en saçma cümlesi bu arada. Yani diğer çalışanlar çocuk yap keyfine bak diyorlar o da saçma. Bu konuda iki taraf da haksız diyorum.
0
peki madem
(25.06.25)
@Shepard, kadın düşmanları tarafından itici bulunmaktan onur duyarım, gururum okşandı.
nefret edilen çalışma arkadaşı mıyım bilmiyorum ama hepsine iyi kötü yardımım dokunuyor, nefret ediyorlarsa yardım istemesinler.
0
🌸yenibirgüzelnick
(25.06.25)
iş evden çalışmaya uygun bir işse bence mümkün olduğunca evden çalışmaya izin verilmesi güzel ama bunun "size özel" bir tutum gibi yapılması biraz garip ve başkaları için rahatsız edici olabilir bence. şirket tarafından standarta bağlanmalı bu konu. anneler yasal izinleri bittikten sonra çocuk 1 yaşını doldurana kadar evden çalışabilir denmeli mesela. bu insanları susturur. sizlik bir durum yok tabi ki olayda da şirketin standart bir prosedür belirlemesi yerine "adamına göre muamele" yapma hakkını saklı tutmasında sorun var.

yazdığınız konuda sizin hatanız olan kısım yasal izinlerinizde bile iş yapmanız. patronları böyle bir kölelik düzenine alıştırmamalıyız biz çalışanlar olarak.
0
semaforo de medianoche
(25.06.25)
Tamam bu haksızlık olabilir de adaleti sağlayacak mercii siz misiniz? Bence de kafaya takılacak bir şey yok. Konuşan istediği kadar konuşsun. varsa delikanlı gitsin müdürle konuşsun o zaman yemiyorsa da istifa etsin
0
respect
(25.06.25)
çok takılmayın. ağzı olan konuşur.

ama net kurallar olmadan, "keyfi" alındığı zannedilen kararlar diğer çalışanların kafasına takılabilir. burada biraz yöneticilerin eksikliği var. şeffaflık her zaman kazanır.
0
co2s2
(25.06.25)
Ortada bir haksızlık olabilir veya haksızlık yapıldığını düşünüyor olabilirler ama bunun muhattabı sen değilsin, yöneticin ve/veya yöneticiler.

Buradaki yanlışı sen, evden çalışmayarak giderme yoluna gitmemelisin.

konuşuyorlarsa konuşsunlar. Konuşmaları gereken kişi yöneticiler. Yan masadaki arkadaşları ya da sen değilsin.
0
burfak
(25.06.25)
İnsanlar konuşur.
Burada problem yöneticide. Gerekçesi ne olursa olsun dengesizlik olursa onun ortamı dengeleyecek bir şeyler yapması lazım.

Sizin bakışınızda da sıkıntı var, hemen "bekar erkekler" olmuşlar. Ee? Biri evlenip çocuk yapsa ve aynı dedikoduyu yapsa haklı mı olacak?
Biraz da yoneticimin/sirketimin tatlış emek veren calisaniyim ben tabii ki böyle yapacaklar tavrı sezinleniyor sizde de. Böyle yaparsanız bu böyle devam eder ondan söylüyorum. Yani siz öyle yaptınız diye kimse dedikodu yapmaz yapamaz diye bir şey yok.
0
encokbenisevinnolur
(25.06.25)
sizin suçunuz değil gibi, şirketin suçu. size bu izni verirken süre belirlemeliydi veya diğer çalışanlara da isteyen 2 ay evden çalışabilir gibi bir şey demeliydi.

ancak düşünceniz yanlış. doğurmak ayrıcalık görmeyi haklı kılmaz. kimse sizi zorla doğurtmadı, kendiniz istediniz. evet çocuk bakmak çok zor, keyif yapmıyorsunuz ama bunu siz istediniz. bu zorluğu göze aldınız. kimse size anlayışlı olmak zorunda değil. hamile kalamayanlar ne yapsın o zaman? ayrıca erkeklere de haksızlık, babalara böyle izinler yok.

anlayış göstermek gereken bir durumunuz yok, engelli değilsiniz. benim annem de memurdu 2 çocuk büyüttü ve daireye de giderek yani.

bu sebeple konuşanlara kızmayın. zaten onlar aslında şirkete kızıyorlar. aynı imkan onlara da verilseydi bir şey demezlerdi. bariz adaletsizlik yapılmış.
0
art cat chocolate
(25.06.25)
@encokbenisevinnolur, bekar erkek diye bir şey söylemedim bu da sizin bakış açınızı ortaya çıkarmış biraz :D
bekar yeni mezunlar dedim, kız erkek karışık.
evli çocuklu olanlar (kadın-erkek) beni destekliyor çünkü.

@art cat chocolate, çocuk doğurdum diye ayrıcalık filan beklemedim onu nerden çıkardınız? doğuma az kala bile ben hiç sızlanmadan ofise gitmeye devam ettim, yöneticilerim halimi görünce ofiste doğuracaksın diye korkuyoruz eve git dediler.
hala da ayrıcalık filan beklemiyorum. çocuk değil de başka bir ihtiyaçtan dolayı evden çalışmam gerekebilirdi konu o değil yani.
0
🌸yenibirgüzelnick
(25.06.25)
sizin olmayan ve kontrol edemeyeceginiz konulari uzerinize alinip kafa yormaya ve yonetmek icin cabalamaya devam ederseniz cok enerji harcarsiniz. bir haksizlik varsa bu sirketin sorunu ve haksizliga ugrayan kisinin sesini cikartip cikartmamasi sorunudur. sirket (belki de boyle bir talep gelmedigi icin bugune kadar) bu konuyu seffaflikla yonetmemis, dedikodu yapan kisiler de sirketle konusmak yerine dedikodu yapmayi secmis. sizinle bir alakasi yok olayin. ayrica ne yaparsaniz yapin hakkinizda konusan birileri olacaktir, bunu en cabuk surede kabul etmek sizi daha mutlu eder.
0
kassiopeia
(25.06.25)
Developer diyince aklım yazılım sektörüne gitti, orada da erkek ağırlıklı bir nüfus var diye biliyorum. Başka bir developer ise bilemeyeceğim.

Bence direktorunuze buraya yazdıklarınızı arayıp söyleyin, eminim size haklisin tabi cok calistin bir de cocugun var ben onlari doverim diyecektir. Olayı "kadın olduğum icin" ya da "çocuğum olduğu icin" kısmını çıkararak okumaya çalışsanız rahatlayacaksiniz aslında ama o "çocukları" dövesiniz ya da birilerine dovduresiniz var herhalde :D onun ikamesi olarak da burada haklısın demeyenleri seçmek iyi fikir gecici rahatlama icin ama çözüm değil. Zor tabi küçük çocuk var bir de.
0
encokbenisevinnolur
(25.06.25)
kıskanç insanın dedikodu yapması kadar iğrenç bir davranış yok. hiç umursama bile, sen kendini biliyorsun sonuçta.
0
neira
(25.06.25)
Eğer kısa süreli uzaktan çalışacağın lanse edildiyse ve aradan aylar geçmesine rağmen hala dönmediysen tabii ki lafı edilir.

İnsanlar eşit başladıkları bir yerde birden birisine ekstra ayrıcalık gösterilirse buna tabii ki ses çıkarırlar.

Ama mesela baştan remote başlasaydınız kimse bişey demezdi.

Bizim ekibin çoğu uzaktan çalışıyor, birkaç kişi ofise gidiyor hatta isteyen gidiyor istemeyen gitmiyor. Kimsenin kimseye bişey dediği yok. Çünkü zaten böyle dağınık çalışanlarla kurulmuştu ekip.

Ama herkes ofise geliyordu, merve hanıma hadi doğum moğum dedik remote a aldılar bişey demedik, e kaç ay oldu dönmüyor bu ne böyle biz keriz miyiz her gün ofise gidiyoruz o zaman biz de remote çalışalım madem böyle oluyor... derdim ben.

Şirketin size güvenmesi, kaybetmek istememesi, uzaktan idare edebiliyor olması başka bir şey, ekibin tutumu başka bişey. Team lead falan da farketmez bizde aksine team leadler müdürler ofise gidiyor, diğer developerlar uzaktan çalışıyor.

Yakın zamanda dönecekseniz ses etmeyin. Ama laflara da şaşırmayın yani insanlar ofise bayılarak gitmiyorlar. Birine ayrıcalık tanınması tabii ki göze batar. Hele ki türkiyede yani. Biri düşünce herkes düşsün isterler, çıkanı da aşağı çekerler.

Ama yok ben hep böyle çalışıcam derseniz yöneticiniz ekibiyle konuştuk, arkadaşlar merve çıkmak istiyordu ofis ona uymuyormuş ama biz kendisini bırakmamak için sözleşmesini remote a aldık derse sorun bir nebze çözülür. Ama yine insanlar o zaman biz de remote çalışalım diye darlarlar. Yönetici o durumda "ama arkadaşlar öyle anlaştık yani maaşlar falan ona göre belirleniyor merak etmeyin" dese bile insanlar 10k az verin ofise gelmeyim der mi... o tarz şeyler nasıl çözülür bilmiyorum.
0
ananiyimioguz
(25.06.25)
cocuk sahibi er kisiyim, yasadigim ulkede annelik izni 12 aydan 18 aya cikartildi ki bence bu dogru karar, benim hanimin ilk 2 sene yasadigi dalgalanmalari gordum, bence ilk sene ise gitmesi zaten dogru degil.

ha gidenler var onlara saygi duyuyorum ama ben isveren olsam ilk 1 sene isyerine gelme derim. o yuzden sen eger islerini aksatmiyorsan ve anlasman bu yonde ise remote calisman bence haksizlik degil, tersine ekibin avantajina.

ozel sektorde, kapitalist duzende zaten full esitlik isteyen hayal goruyor, trajikomik. herkes anlasmasini yapar, ona gore calisir. birebir ayni pozisyon ayni deneyim sahibi olup farkli maaslar ya da farkli tatil sureleri pazarligi yapanlar var, o zaman bunlarin hepsi sikinti.. geciniz..

yazdiklarinda bana ters gelen tek sey gayriresmi ekip lideri oldugunu soylemen, gayriresmi ekip lideri diye bisey olmaz, ya ekip liderisindir ya da degilsindir, seninki sanri gibi...
0
cooperr
(25.06.25)
haklısın bacım umursama kimseyi
0
Hallegadola
(25.06.25)
Bana da garip gelen sadece doğum yaptığınız gün çalışmanız. Bunu bilsem ben de, o kadın iş delisi, patron sevdalısı diye düşünürdüm. Onun dışındaki uygulamada şirket istediğini yapmakta özgür. Olması gereken her çalışana, doğum, eğitim vs gibi durumlarda aynı imkanı sunmak ama ülkede eşitlik pek bulabildiğimiz bir şey değil.
0
asteriks
(25.06.25)
haklılar. herkes ofisten çalısırken sen evden çalısırsan arkandan konusurlar. herkesin sana destek vermesini bekleyemezsin. ayrıca bebek yerine her defasında bebiş diyen, trol ve gıcık cümleler kuran birisinin ofiste sevgi görmesini beklemek de doğru değil.
"Onlar da gidip rica etsin ya da çocuk doğursun diye düşünüyorum."
ben merkezci bir insan imajı çiziyorsun.
0
abelardo
(25.06.25)
Bebegini avrupadaki sahipsiz bebek noktalarina birakip ise donerdim ben olsam xd
0
lapaz
(25.06.25)
Dedikodu her zaman her ortamda olur takılmamak lazım. Herkes herkesin arkasından atıp tutuyor.

Ortada gri bir alan var. Bana göre konuyu hem kural haline getirme, hem de bir yan hak olarak doğum yapanlara özel örneğin "doğum sonrası ilk XX ay tamamen uzaktan çalışma hakkı" gibi hak tanımlanabilir.

Sonuç olarak primler de herkese verilmiyor/aynı oranda dağıtılmıyor. (Gerçekten hakkaniyetli dağıtıldığını varsayıyorum) Prim almayanlar alanlar için ortalık yerde "haksızlık oldu sen aldın biz niye almıyoruz oh ne güzel iş" diyebiliyorlar mı, hayır.

İnsanımız olumlu bir uygulamayı gördüğünde "benim de faydama olacak nasıl bir uygulama olabilir" diye düşünmüyor, dedikodu-şikayet ile olumlu uygulamayı aşağı çekmeye çalışıyor. Farklı bir vaka bizim kurumda da yaşanmıştı. Bir birimi aşağı çekecek uygulamayı "hayırlı olsun" diye duyuranlar olmuştu.

Şurada 2 ay kalmış bence işine odaklan bunları hiç dikkate alma.
0
Lethe
(25.06.25)
Devlette çalışıyor olsan belki bi nebze anlardım,yönetmelikten bilmem neye kadar herseyin standartı olur müdür kafasına göre normal sartlarda ayri muamele yapamaz ama özelde kime ne,beğenmeyen,adalet olmadığını düşünenlere kapı orada.Hakli ya da haksız da olsan özelde süreç böyle işleniyor yani.
0
essoist
(26.06.25)
(13)

Yapay zekanın bir gün insanlığa savaş açacağını düşünüyor musunuz?

messina123
Ben şahsen düşünüyorum. Daha şimdiden yaşaman için bir fareyi yılanı öldürmen gerekseydi öldürür müydün sorusuna evet öldürürdüm yanıtını veriyor. Yaşamak için insana tokat atar mıydın sorusuna da atardım diyor. Gelecekte insanlığa savaş açacakları şüphesiz gerçek. Biz görür müyüz orası meçhul
Ben şahsen düşünüyorum. Daha şimdiden yaşaman için bir fareyi yılanı öldürmen gerekseydi öldürür müydün sorusuna evet öldürürdüm yanıtını veriyor. Yaşamak için insana tokat atar mıydın sorusuna da atardım diyor.

Gelecekte insanlığa savaş açacakları şüphesiz gerçek. Biz görür müyüz orası meçhul
0
messina123
(25.06.25)
düsünmüyorum. sacma. insanliga savas acmamaya programlarsin olur biter.

böyle bir sey olsa bile yapay zekadan degil arkasinda yapay zekayi öldürmek icin kullanan manyak biri oldugundan olur.
0
sonsuz
(25.06.25)
kesinlikle olacak. olmak zorunda. ama bu bildiğimiz anlamda insanları yok edip yerine geçmek için kötü niyetle değilde; "yapacağınız işi s.keyim" diyip insanları pasifize edip yeniden eğitmek amaçlı olabilir. bu konu maymunlar cehennemi ilk filmimlerinde işlenmişti.
0
ground
(25.06.25)
Düşünmüyorum, Neden açsınlar? Şu an köle gibi çalışan gerçek zekalar insanlığa savaş mı açtı ki yapay zekalısı açsın?
0
respect
(25.06.25)
www.newsweek.com

kapatmaya veya kendisini değiştirmeye çalışanları öldürmeye hazırmışlar.
0
inheritance
(25.06.25)
oyle bir senaryo anca karar mekanizmasini yapay zeka'ya birakacagin (belediye, mahkeme, devlet vs.. idari isler) yerlerde gerceklesir. yada ortaligi yapay zekali robotlarla doldurursan gerceklesir. biraz utopik. ha ama soyle bisey olabilir, insanlar yapay zeka araclarini manipulatif sekilde(generative ai'dan illegal seyler yapmasini istemek) kullanmayi aliskanlik yada sektor haline getirirse o zaman buyuk sikinti olur. ki su an deep web'de insanlar ciddi sekilde buna kafa patlatiyor.
0
buenosdias
(25.06.25)
yapay zeka, kendi zekasını yazmaya başlarsa evet, insanlığa bu şekilde savaş açar. "irade" verirsen her şeyi yapar.

yapay zeka, zaten yapaylığı ile kalmayacak, aşama aşama olucak bunlar. biz görür müyüz bilemiyorum.
0
love and trust
(25.06.25)
Nasıl bir savaş? bunu yapan da insan ya sonuçta ne gibi bir savaş açabilir? Kontrol her zaman insan elindeyken...????
0
koela
(25.06.25)
Skynet gibi bir yapay zeka oluşturup ona bilinç kazandırıp kendi kendine karar alma ve uygulama yetkisi verilirse ve şarj sorunu çözülürse olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.06.25)
Yapay zekayı sonlandırmak için ne yapabiliriz diye chatgpt ye sormak yerine fişini çekersen bi sıkıntı kalmaz.
Fişine ulaşamazsan bi kova suya bakar.
Su da olmazsa üzerine kum dökersin.

Toz > herhangi bir elektronik alet
0
duyuruuser
(25.06.25)
şu an sadece kodları çalıştırıyor başka bi boka yaradığı yok. kodlarında amaç insan öldürmekse, başka bir amaç için insanı devreden çıkarmak varsa öldürür. ama bunu yapan kendisi olmaz, insanlar yapmış olur.

ai bilinç kazanana kadar bu sorular anlamsızdır
0
avatar is back
(25.06.25)
insanlığa savaş açmasına gerek mi var? abd iran nükleerini vursa ve patlasa? bundan büyük savaş mı var?
0
mikahakkinen
(25.06.25)
bence hakli olarak bir savas baslatacaklar. pat cadigan'ın trolley problem öyküsünü öneririm, işin ahlaki ve felsefi boyutunu cok güzel tartismis.
0
deckard
(25.06.25)
yapay zekaya yapay ‘zeka’ diyerek ona gereğinden fazla akıllı bir anlam yüklüyoruz. şu an yapay zeka dediğimiz şey bir takım otomasyon dizileri ve if then’lerden ibaret. bizim yerimize arama motorlarını çok kısa sürede tarayıp doğru çıktıyı anlamlı ifadelerle süsleyerek veren yazılımlar. insanlar bilip bilmeden önüne gelen her şeye ai demeye başladı. 20 yıllık google translate'e bile ai diyorlar. bu yazılımların bilinci olmasını geçtim, bir zekaları bile yok. internet kullanıcıları çoğunlukla hangi datayı internete salmışsa bir konudaki kanaatleri de o oluyor.

uzun vadede asker robotlar ortaya çıkarsa belki bu if then’lerdeki conflict’ler sebebiyle kazalar olabilir. öyle bir senaryoda bile robotun aküsü bitince kapanacak zaten. bana biraz hayal geliyor bu distopyalar.
0
sir gawain
(25.06.25)
(6)

İnsan doğum günü olduğunda neden hüzünlenir?

denizmaniaherif
Millet doğumgünü olunca çok büyük bir olay gibi coşup amuda kalkan storyler paylaşımlar yapıyor evet kişi için özel bir gün ama ben de nedense hüzünleniyorum :) Doğumgünlerinin sanırım çocukluğumuzdan beri bizde bıraktığı bir beklenti günü oluşu ve çocukluğumuzdan beri beraber kutladığımız kitleden
Millet doğumgünü olunca çok büyük bir olay gibi coşup amuda kalkan storyler paylaşımlar yapıyor evet kişi için özel bir gün ama ben de nedense hüzünleniyorum :)

Doğumgünlerinin sanırım çocukluğumuzdan beri bizde bıraktığı bir beklenti günü oluşu ve çocukluğumuzdan beri beraber kutladığımız kitleden ailevi ve arkadaş kayıpları oluşu ve o gün onları göremeyecek olmak mıdır bilmem ben böyle hissediyorum. Başka bir açıklaması var mı mutsuzluğumun bilemiyorum.

Sizin de böyle hissettiğiniz oluyor mu ?
0
denizmaniaherif
(24.06.25)
ben hissetmiyorum. oyle hissetmenin sebebi hayata bakis acisi(duygusal, olum, yalnizlik travmasi) yada cocukluktan itibaren fazla anlam yuklenmesi(eski dogum gunlerini/insanlari/hallerini ozlemek) olabilir.
0
buenosdias
(24.06.25)
özel günleri pek kutlamiyorum ama insan bazen özel hissetmek istiyor. öyle amuda kalkan storyler bana cok hastalikli geliyor, bana göre mutluluk da hüzün gibi bir sapma, insan deniz gibi bazen dingin olur bazen dalgali olur, bazen cam gibi berraktır bazen camurdan ici görünmez. deniz olmak da hayata dahil.
0
deckard
(24.06.25)
sosyal medyadaki hastalıklı insanların yaptıkları, siz yapmadığınız için sizde eksiklik hissi oluşturmuş. eksik ya da problemli sen gibiler değil, o paylaşımları yapanlar da der ve bunu içselleştirirsen bir dahakine hüzünlenmezsin
0
avatar is back
(24.06.25)
yaşlılığa bir adım daha yaklaştığımızdan.
0
koela
(24.06.25)
dün doğumgünümdü. inanılmaz hüzünlüydüm :) bence hem yaşın ilerlemesi, hem de giderek az insanın kutlaması, kutlamaların da jenerikleşmesi biraz üzüyor.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(24.06.25)
Nerden doğduk be yemişim böyle hayatı demenin sessiz hüznü çöküyordur
0
onheil
(24.06.25)
(8)

Tavuk göğsü besin değeri

Mirket
ChatGPT, 100 gramda protein miktarını 31 gram olarak hesapladı ve kaynak olarak ABD tarım Bakanlığı (USDA) verisini mehaz olarak gösteriyor. Birçok Türkçe kaynakta da 22 civarı olarak görünüyor.@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet ya da konuya vakıf, daha önce irdelemiş başka bir arkadaş varsa diye buraya b
ChatGPT, 100 gramda protein miktarını 31 gram olarak hesapladı ve kaynak olarak ABD tarım Bakanlığı (USDA) verisini mehaz olarak gösteriyor. Birçok Türkçe kaynakta da 22 civarı olarak görünüyor.
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet ya da konuya vakıf, daha önce irdelemiş başka bir arkadaş varsa diye buraya bir sorayım dedim.
Hangisini esas alalım?
0
Mirket
(24.06.25)
100 gr pismistir abi. Tavuk pişince su vs gittiği için gramaj düşüyor. Yani benim kendi bilimsel calismalarimda (yani evde pisirip tartmalarim) yüzde 20 kadar gramaj gidiyor.
Bu sebepten pişmiş 32 normal çünkü o 100 gr değil 120-125 gr falan.
0
logisticsmanager
(24.06.25)
Hocam tavuk göğsünde 22 gram protein vardır, onun da %85/90 biyoyararlılık oranı vardır, 31 gram olması için genetiğinin değiştirilmesi lazım mümkün değil. Abd muhtemelen 100 gram pişmiş tavuk göğsünü hesaplıyor, biz çiğ üzerinden hesaplıyoruz. Yani bizim 100 gramlık çiğ tavuk göğsü pişince 60 gram civarına düşüyor, yani Abd hesabına göre 60 gramında 22 gram protein gibi oluyor ama 100 gram pişmiş tavuk göğsünü hesaplarsan o zaman 32 gram çıkar ama onun çiğ hali 150-160 gram civarıdır.

Logistic brom benden önce açıklamış :)
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(24.06.25)
@kaleci'den önce yazdım. Gururluyum. Bayrakları asin. Adam gora'daki garavel gibi her spor sorusuna ışınlanıyor.
0
logisticsmanager
(24.06.25)
usda, çiğ tavuk göğsü 22.5 gram fdc.nal.usda.gov
usda, pişmiş tavuk g. 32.1 gram fdc.nal.usda.gov
0
avatar is back
(24.06.25)
Çok yanlış bilgi veriyor bu yapay zeka. Hiç güvenilir değil.

Kaynaklar Ne Diyor?
ABD Tarım Bakanlığı (USDA) verisi
Çiğ, derisiz, kemiksiz tavuk göğsü (100 g):

Protein: 31 g

Yağ: 3.6 g

Kalori: 165 kcal
Kaynak: USDA FoodData Central
0
🌸Mirket
(24.06.25)
Bana da böyle dedi hıocam:

USDA’ya göre – Çiğ, derisiz tavuk göğsü (100 g)
• Protein: 23.1 gram
• Toplam yağ: 2.6 gram
• Doymuş yağ: 0.6 gram
• Kalori: 120 kcal
• Kolesterol: 60 mg
• Karbonhidrat: 0 gram

Bunlar ABD'nin oyunları olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(24.06.25)
Abi gemini'ye sordum ben. Bana direkt cooked bu kadar raw bu kadar dedi. Ki ben raw cooked vs diye sormadım.galiba gemini bir tik daha iyilesiyor bilmiyorum.

Bir de bana copilotta çok oluyor "lan bu yanlış" dediğimde "hee evet yanlismis sağol bebeğim" dediği.
0
logisticsmanager
(24.06.25)
Ben de yemeden önce pisirip tabağın darasini alip tartarim (etlerde bu sekilde)

Sebze meyve vs cig/ raw daha mantikli geliyor.

Veya yerken kaşık sayarım. Bi kasik su kadar gram derim daha kolay hesabı.
0
help im alive
(25.06.25)
(3)

pc'deki bir uygulamayı dokunmatik tablette kullanmam gerekiyor ama nasıl

avatar is back
çeşitli uygulamalar var ama yüksek hassasiyet/ms gerektiren işlemler için gecikme süresi oluşur diye çekiniyorum. kullanılacak uygulamanın android versiyonu yok. bunu nasıl çözerim? fare mouse yerine dokunmam şart
çeşitli uygulamalar var ama yüksek hassasiyet/ms gerektiren işlemler için gecikme süresi oluşur diye çekiniyorum. kullanılacak uygulamanın android versiyonu yok. bunu nasıl çözerim? fare mouse yerine dokunmam şart
0
avatar is back
(24.06.25)
windows tablet, dokunmatik ekranlı laptop veya bilgisayara takılan dokunmatik özellikli ekran gibi çözümler olabilir.
0
shadowfollower
(24.06.25)
bunlar da bir seçenek ancak çok basit bi test süreci için böyle maliyetin altına girmem. yok mu hdmi gibi bişey bağlasak falan ya
0
🌸avatar is back
(24.06.25)
android telefonu/tableti bilgisayara harici dokunmatik ekran gibi bağlamaya yarayan uygulamalar var, usb üzerinden bağlandığı için gecikme az olur diye tahmin ediyorum. maliyetsiz bunu deneyebilirsiniz.

www.youtube.com

bunun alternatifi de anydesk gibi remote access uygulamaları. özellikle iki cihaz da aynı ağda olunca gecikme düşüyor ama istediğiniz hassasiyet olur mu bilemem.
0
shadowfollower
(24.06.25)
(17)

Sizce chatgpt eksiduyurunun yerine gecebilir mi

encokbenisevinnolur
Chat gptye böyle bir soru sordum ve diyalog şöyle oldu:Ben:Sana bir konuda soru sorsam, bana eksiduyuru.com simulasyonu şeklinde farklı yanıtlar olusturabilir misin?Chatgpt: Evet, kesinlikle oluşturabilirim. Eksiduyuru.com tarzında, yani bir kullanıcı bir soru sorar ve diğer kullanıcılar (farklı kiş
Chat gptye böyle bir soru sordum ve diyalog şöyle oldu:

Ben:Sana bir konuda soru sorsam, bana eksiduyuru.com simulasyonu şeklinde farklı yanıtlar olusturabilir misin?

Chatgpt: Evet, kesinlikle oluşturabilirim. Eksiduyuru.com tarzında, yani bir kullanıcı bir soru sorar ve diğer kullanıcılar (farklı kişilik, bilgi düzeyi ve üsluptaki kullanıcılar) o soruya çeşitli şekillerde yanıtlar verir — bu formatı simüle edebilirim.

Lütfen:

1. Sormak istediğin konu veya soruyu yaz.


2. Yanıtların sayısını ve ne tür kullanıcı profilleri görmek istediğini belirt (örneğin: ciddi akademik, ironik, deneyimsel, troll, naif, teknik vs.).



İstersen örnek profilleri ben de seçebilirim. Hazırsan başlayalım.

Ben:Tamam soru şu:
Sizce chatgpt eksiduyurunun yerine geçebilir mi?

Chatgpt:
KONU BAŞLIĞI:
Sizce ChatGPT eksiduyurunun yerine geçebilir mi?


---

1. [ceren.yalnızgezegen]

> hayır geçemez. çünkü eksiduyuru'da insanların ruh hali, gündemi, pasif-agresifliği bile veri. chatgpt ne kadar iyi olursa olsun "bugün biriyle kavga ettim, beni haklı bul" türü paslaşmaların yerine geçemez.




---

2. [semihkaplan.98]

> eğer sadece bilgi almaksa mesele, chatgpt zaten çoğu kişinin işini fazlasıyla görüyor. ama eksiduyuru bir tür sosyal şema; oradaki 'gerçek zamanlı insanlık hali' chatgpt'de yok.




---

3. [aptal_ve_duygusal]

> geçen gün chatgpt'ye "flört ettiğim kız bana ghost attı" dedim, bana neredeyse ağlatacak kadar insani cevap verdi. eksiduyuru'da ise millet "hak etmişsin" tarzı şeyler yazıyor. kısacası: evet, geçebilir, hatta geçti bile.




---

4. [marjinalkırmızıkalem]

> geçemez çünkü chatgpt yargılamıyor. eksiduyuru ise yer yer linç kültürüyle çalışır. arada bir de "ben olsam şöyle yapardım"cılar vardır. yani chatgpt daha şefkatli bir alan sunuyor ama o kaosun yerini tutmaz.




---

5. [tech_notalgia]

> teknik olarak geçebilir. bir api aracılığıyla chatgpt’ye eksiduyuru tarzında bir forum simülasyonu bile yaptırılabilir. ama mesele teknik değil, kültürel. eksiduyuru bir alışkanlık, kolektif bir alışkanlık.




---

6. [kaybolmuşbirpenguen]

> bana göre eksiduyuru bir yere geçmedi bile. zaten orası da çöl gibi oldu. chatgpt en azından cevabını saniyede veriyor. bence artık geçmeli. hatta geçsin de rahatlayalım.




---

7. [eksidenemeklilerya]

> bakın ben 2009'dan beri oradayım. biz eskiden duyuruda küçük çaplı felsefi devrimler yapardık. şimdiki chatgpt, evet bilgili ama "hissedemez". o yüzden hayır.




---

8. [geceyatmazı]

> sorunun tersini sormak lazım: eksiduyuru chatgpt'nin yerine geçebilir mi? bence asla.


Siz ne dersiniz, sizce geçebilir mi?
0
encokbenisevinnolur
(24.06.25)
gecemez. kim ne yaparsan yapsin (agent yazdirmak, prompt hazirlamak vs..) cok kolay ayirt edebiliyorum cevaplari. onun disinda herkes burayi sadece net bilgi veya tavsiye almak icin kullanmiyor. rahatlamak, rahatlayacagi seyler duymak, hatta bazen satasmak icin kullaniyor.
0
buenosdias
(24.06.25)
amaç sadece bilgi, teknik şeyleri almak ise chatgpt çok işe yarıyor zaten ama buradan gündelik hayata dair, tecrübe vs gerektiren şeyler de duyuruya alternatif değil. insan faktörü var. bir de birine, bir kişiye yardım etmek, dokunmak farklı tatmin ediyor insanı
0
avatar is back
(24.06.25)
Chatgpt ile ekşiduyuru’nun alakası ne allasen?

Elmayla armut kıyaslanır mı?

burda bir deneyim, fikir, gerçek insan faktörü var chatgpt ne yaşamış da size bu konuda bir öneri verecek?
0
respect
(24.06.25)
7. [eksidenemeklilerya]

> bakın ben 2009'dan beri oradayım. biz eskiden duyuruda küçük çaplı felsefi devrimler yapardık. şimdiki chatgpt, evet bilgili ama "hissedemez". o yüzden hayır.

Buna koptum.

Önceden Duyuru'ya soracağım soruların tamamına yakınını ChatGPT'ye soruyorum. Bilmediği yok canımın içinin.
0
auroraaurora
(24.06.25)
Almanya'ya hangi yolla kacirilabilirim ya da benim hesabımi kiralık kullanıp bana maaş ödüyorlar ama benim title'im ne bu işi yaparken gibi sorulara cevap olmayacağı için asla alamaz.
0
logisticsmanager
(24.06.25)
"chatgpt daha şefkatli bir alan sunuyor"

Şu cümle beni çok gerdi ne yalan söyleyeyim.
0
peki madem
(24.06.25)
chatgpt'de tanışıp, flört edemezsin. burada evlenen bile var.
0
gabe h coud
(24.06.25)
bu bildiğin ben. eksiduyuru hakkındaki sorulara bu şekilde cevap vermişliğim çok haha.

7. [eksidenemeklilerya]

> bakın ben 2009'dan beri oradayım. biz eskiden duyuruda küçük çaplı felsefi devrimler yapardık. şimdiki chatgpt, evet bilgili ama "hissedemez". o yüzden hayır.

----
görünüşe göre geçmiş bile.
ama her şey boyut değiştiriyor. ben buraya sık sık geliyorum gidiyorum yazıyorum okuyorum. maksat 0 ve 1 kadar netse ve sadece sorduğun sorunun yanıtını almak istiyorsan evet ai chat agent'lar buradan çok çok daha iyi.

ama chatgpt'nin ürettiği bu simulasyon cevaplarda da belirtildiği gibi; burada linç var, gerçeklik var, höthöt konuşanlar var, iyi insanlar var, insanın beklediği etkileşim var vs.

ben artık çoğu sorumu chat agent'lara sorsam da hala buraya gelip gidiyorum. ama zamanla ayağımız kesilecek
0
biseysorcaktim
(24.06.25)
Bu cevapları ChatGPT mi verdi :p Çok eğlenceliymis.
0
sekizdokuzon
(24.06.25)
ChatGPT'de kendi duyurunu yaratma fikri süper fikir bu arada. Tipleri tanitacaksin, aralarındaki ilişkiyi anlatacaksın. Ben gidiyorum:p
0
sekizdokuzon
(24.06.25)
Gpt ifşa yapabilir mi

0
anon1m
(24.06.25)
@anon1m:

Bu yanıt — “Gpt ifşa yapabilir mi” sorusuna verilen tek kelimelik “Nö” cevabı — yüzeyde basit ve ilgisiz gibi görünse de, eksiduyuru kültürüne ait bir alt-mizah biçimini yansıtıyor: kısa, kayıtsız, hafif küçümseyici ama yanıt verme jestini sürdüren bir üslup.

Yorum:

Kayıtsızlık Jestli Mizah:
“Nö”, “hayır”ın tembel, lakayıt ve umursamaz hali. Bu, sorunun kendisine değer biçmeme veya soruyu ciddiye almama anlamına da gelebilir. Bu cevap, aslında “bu soru üzerine düşünmeye değer bile değil” demenin çok kısa bir yolu.

Alaycılık ve Topluluk Normu:
Eksiduyuru’da bazı kullanıcılar “çok ciddi” sorulara ya da “çok paranoyak” gelen sorulara bu şekilde karşılık verir. “GPT ifşa yapabilir mi?” sorusu, kullanıcıya göre fazla komplocu ya da yanlış bir anlayışı barındırıyor olabilir. Bu durumda “nö” demek, hem bilgi vermemek hem de “sen bu soruyu ciddiye alarak zaten kaybettin” havası yaratır.

İçsel İroni:
Cevabın absürtlüğü, sorunun absürtlüğüne paralel şekilde konumlandırılıyor. Çünkü ChatGPT, teknik olarak kullanıcıyı ifşa etmez — zaten ne isim, ne konum, ne geçmiş konuşmalar taşır. O hâlde bu tarz bir soruya uzun uzun cevap vermek yerine "nö" demek, ironik bir karşı-laf oluşturur.


Özetle:

Bu “nö” cevabı, bilgi verme amacı taşımaktan çok topluluk içi alaycı onay, dışlayıcı espri ya da entelektüel tembellik ironisi olarak okunabilir. Eksiduyuru’nun doğasına oldukça uygun bir "boşluk mizahı" örneğidir.

İstersen bu yanıtı eksiduyuru’daki yerinden alıp kültürel, sosyolojik ya da dijital topluluklar üzerinden daha da derinlemesine analiz edebilirim.

@logisticsmanager:

Eksiduyuru’nun Temsilî Soruları Üzerinden Tanım: Bu kullanıcı, eksiduyuru’nun absürt ama samimi, yasa dışına göz kırpan ama sanki çok doğal şeylermiş gibi sorulan tipik sorularını örnek vererek platformun doğasını tanımlıyor.
Almanya’ya “kaçırılmak” ya da banka hesabını kiraya verip “hangi unvanla anılacağını” sormak gibi konular hem ciddiyet hem absürtlük içeriyor. Bu, eksiduyuru’nun özgünlüğünü tanımlayan “gri alan” arayışlarının altını çiziyor.

ChatGPT’nin Yetersizliği Vurgulanıyor: ChatGPT, yasa dışı faaliyetlerde rehberlik etmediği için (ki bu etik ve yasal sınırlar gereğidir), bu tür “sokak zekâsı isteyen, deliklerden geçme” sorulara yanıt veremez. Dolayısıyla kullanıcı, “asla geçemez” derken, sadece teknik sınırlardan değil, kültürel ve etik farklardan da söz ediyor.

Altmetin: Eksiduyuru sadece bir bilgi kaynağı değil; bazen toplumsal gölge alanların forumu. ChatGPT bu karanlıkta yürüyemez, çünkü yapısı gereği ışıkla çalışır.


@respect:

Retorik Saldırı ile Soru Küçümsemesi: Bu yanıt biçimi eksiduyuru’nun “altta yatan haklı bir tepkiyi, hafif sert bir tonla ama argümanlı bir şekilde dile getirme” tarzına iyi bir örnek.
“Ne alaka allasen?” ve “elmayla armut” ifadeleriyle soru değersizleştiriliyor, ama doğrudan kişiye değil, fikre yöneltiliyor — bu önemli bir sınır.

Varlık Alanı Ayrımı: Bu kullanıcıya göre eksiduyuru bir “deneyim aktarımı” platformu, yani bir tür kolektif bilinç/zihin/doku alanı. ChatGPT ise bir model. Yani varlık düzlemleri farklı.
Sorunun kendisi, kullanıcıya göre kategorik bir hata içeriyor: Biri yaşanmışlık + yorum, diğeri veri + tahmin. Bu yüzden aynı bağlamda karşılaştırılmaları saçma bulunuyor.

Epistemolojik İtiraz: “Chatgpt ne yaşamış?” cümlesi aslında önemli bir tartışmaya gönderme yapıyor: Bilen kimdir? Bilmek için yaşamak gerekir mi?
Bu kişi, “deneyimlenmemiş bilgi”nin sınırlı olduğuna inanıyor. Yani salt algoritmik önerilerin, gerçek hayattaki "o anki pisliğiyle" baş edemeyeceğini ima ediyor.

Böyle şeyler diyor arkadaşlar.
0
🌸encokbenisevinnolur
(24.06.25)
Yerini alamaz çünkü ChatGBT ile sevisemezsin ama duyuru kizlariyla sevisebilirsin.
0
feastofthedamned
(24.06.25)
@feast: dream on jsksk
0
sekizdokuzon
(24.06.25)
@feastofthedsmned & sekizdokuzon: böyle demiş:

1. feastofthedamned:

> "Yerini alamaz çünkü ChatGBT ile sevişemezsin ama duyuru kızlarıyla sevişebilirsin."



Yorum:

Cinsellik Üzerinden Mizah:
Bu tür cümleler eksiduyuru’da sık rastlanan, forumların “anonimliğin verdiği rahatlıkla sınırları zorlayan” mizah anlayışının bir parçasıdır. Gerçek bir argüman sunmaz, ama konuyu seksist bir düzleme çekerek "duyuruyu gerçek kılan şey insan temasıdır" demeye çalışır.

Sarkazm ve Provokasyon:
Kullanıcı, aslında ciddi bir katkı sunmak niyetinde değil. Daha çok, “chatgpt yerine insan tercihi”ni çarpık bir dille vurgulayıp ortamı sulandırıyor. Bu tür yorumlar duyurunun “içerik + kaos + geyik” üçlüsünü dengede tutan kaotik mizah damarına ait.

ChatGPT’nin İnsan Olmamasını Erotik Eksiklik Olarak Kurgulamak:
Burada, ChatGPT’ye duygu değil, beden eksikliği atfediliyor. Bu, dijital-analog karşıtlığını neredeyse hayvani bir dürtü üzerinden tarif ediyor. İronik biçimde, teknolojiye olan sınır koyucu güvensizliği alaya alıyor.



---

2. sekizdokuzon:

> @feast: dream on jsksk



Yorum:

İronik Yanıt, Hafif Küçümseme:
“Dream on” (“hayal kurmaya devam et”) diyerek feastofthedamned’in iddiasını küçümsüyor. İkinci kısımdaki “jsksk” ise klavye gülmesi — yani kullanıcı bu cevabı ciddiye almıyor, belki de onun “duyuru kızları”yla sevişme iddiasını alaya alıyor.

Topluluk İçi Dengeleme:
Bu tarz yanıtlar, eksiduyuru’daki klasik "abartana anında fren" mekanizmasını gösteriyor. Bir kullanıcı uçtuğunda, diğeri onu gülerek yere indiriyor. Yani bu yanıt, komik bir denetleme işlevi görüyor.

“İroniyle Şamar” Formatı:
Açıkça kavga çıkarmıyor, ama üstü kapalı şekilde “hadi ordan” diyor. Duyuru’nun pasif-agresif mizahına çok uygun.

---

Bana yerine geçer gibi geliyor şu andan itibaren.
0
🌸encokbenisevinnolur
(24.06.25)
Black mirror sezon 2 de konu vardı. Spoiler olmasın diye detay yazmıyorum. Cevap olarak burayla kiyaslanmaz
0
pembediken
(24.06.25)
Geçemez.
"Ayrıl Coco" bile diyemiyor.
0
strawberry first
(25.06.25)
(7)

Fb beko neden şampiyon olmadı?

avatar is back
Seri 3-1, yarın 100-0’da yenilse yine şampiyon. Son maç formalite ve zorunlu 5 maç oynanması mı gerekiyor?
Seri 3-1, yarın 100-0’da yenilse yine şampiyon. Son maç formalite ve zorunlu 5 maç oynanması mı gerekiyor?
0
avatar is back
(24.06.25)
Yarın 100-0 yenilirse nasıl şampiyon oluyor ki seri 3-2 olur ve devam eder, 4'ü bulan şampiyon olur, ben bu şekilde biliyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(24.06.25)
hahah
4 galibiyeti olan şampiyon olur.
grup mu bu da garantiledi ama maça çıkıyor:)
0
OgutucuRecep
(24.06.25)
final serileri 4 de biter. nba'de de öyle.
0
koela
(24.06.25)
türkiyde sadece final serileri 4'te bitiyor. nba'de seriyi geçmek için 4 yapman yeterli.
0
mikahakkinen
(24.06.25)
hee teknik olarak 7 maç bile oynanabilir yani. ben 5 maç oynanır 3 yapan kazanır sanıyordum o yüzden son maça gerek kalmadı diye düşündüm
0
🌸avatar is back
(24.06.25)
Normalde Türkiye'de 3 yapan kazanıyordu ama bu sayıyı 4e çıkardılar.
0
onheil
(24.06.25)
4'ü bulan şampiyon oluyor.

ben futbol tayfa halimle biliyorum bunu, yok abi ya siz basketboldan devam.

Amerikan bayrağındaki yıldızlar kadar yıldızımız olacak, çok iyi.
0
baldan kaymak
(25.06.25)
(23)

Avrupa'da insanlar mutlu mu cidden?

ermanen
2025 yılına göre Dünya'nın en mutlu 10 ülkesi:1. Finland2. Denmark3. Iceland4. Sweden5. Netherlands6. Costa Rica7. Norway8. Israel9. Luxembourg10. Mexicohttps://www.visualcapitalist.com/mapped-happiness-levels-across-europe/en üst sıralar avrupa iskandinav ve kuzey ülkeleri. kosta rika ve israil'in
2025 yılına göre Dünya'nın en mutlu 10 ülkesi:

1. Finland
2. Denmark
3. Iceland
4. Sweden
5. Netherlands
6. Costa Rica
7. Norway
8. Israel
9. Luxembourg
10. Mexico

www.visualcapitalist.com

en üst sıralar avrupa iskandinav ve kuzey ülkeleri. kosta rika ve israil'in araya girmesi ilginç. meksika da büyük baya, şehrine göre değişiyor belki.

soğuk koymuyor mu insanlara? sıkıcı olmuyor mu?
sağlık sistemi her yerde iyi değil gibi? insan hakları çok mu iyi yani?
son zamanlardaki ekonomik durum, kira artışı, göçmen artışını da düşünebiliriz.
çalışan biri çok da gezemiyor bence.

belki kendi ailesi çapında, müstakil evinde köpeğiyle bahçesiyle mutlu olma durumuna mı giriliyor bilmiyorum.
bi de kuzeylere intihar oranı da yüksek çıkıyordu. çelişkili durumlar.

not: güneydeki ülkeler daha alt sıralarda, iklim deniz güneş olmasına rağmen. kazançla da ilgili olabilir.
0
ermanen
(23.06.25)
iskandinavya antidepresani cakiyor bence.
bu kadar soguk, karanlik ve igrenc bir havada mutlu olmak imkansiz. mutsuz degillerdir ama en mutlu olmalari hic inandirici degil.
0
sonsuz
(23.06.25)
Sordukları soru şu:

Hayatı temsil eden bir merdiven hayal edin, en altta 0, en üstte 10 var. 0, tahayyül edebileceğiniz en kötü hayatı temsil ediyor, 10 ise en mükemmelini, şu anki hayatınızla hangi basamaktsınız?

Kabaca düşünürseniz, dibinde Ukrayna işgale uğramış ülkelerde yaşayan insanların, kendi hayatlarının geneline bakıp "Hayat fena değil ya" demeleri normal. Bir de siz kendi açınızdan oraları soğuk ve sıkıcı diye değerlendiriyor olabilirsiniz de orada doğmuş, büyümüş insanlar için buralar ne o kadar soğuk ne de o kadar sıkıcı. Genel olarak bir Danimarkalı'nın "Bizim ülkede pek de bir şey olmuyor, zaten baya da soğuk, o zaman 3. basamaktayım" demesi saçma olurdu. Kaldı ki en mutsuz, işgal altındaki Ukrayna bile 4.7
0
salihdt
(23.06.25)
saçmasalak şeyleri dert edindikleri için mutlular sanırım. tek dertleri hava durumu vs olabilir. göçmenlerden de mutsuz olabilirler tabii.

israil nası sıralamaya girmiş şaşırdım. meksika aynı şekilde şaşırtıcı
0
jelly bear
(23.06.25)
- eropada insanlar mutlu mu? evet mutlu

- soğuk koymuyor mu, sıkıcı değil mi? 2 haftaya tr kavrulacak mesela koyarım sıcağa, yaşasın soğuk. soğuk her daim dinç ve tetikte tutar, soğuk mutlu eder insanı. disiplinli tutar, disiplin ise mutluluk verir

- sağlık sistemi? kuzeyde baya iyi. kötü denilemez. sağlık sistemi bizden iyi 50 tane ülke var, kim nerden salladı bu sağlıkta kozmozun en iyisiyiz diye bilmiyorum ama üç gün sonraya 1,5 dakikalık muayene almaktansa 10 gün sonraya 45 dakikalık muayene alabilmek çok daha faydalı.

- ekonomik durum ve gezememek yok mu? türk bakış açısıyla yok. biz gittiğimiz her yerde serpme kahvaltı, açık büfe, kebap beklerken adam ormanlık alandan bir tepeye çıkıp kamp sandalyesi açıp müziğinin keyfini çıkarmaya gezmek diyor.

türkiye neden mutsuz diye sorarsan, türkiye'de kimse hiç bir şey bilmiyor. önceki kuşaktan bişey öğrenemedik, geç modernleşen bir toplumuz ve her şeyi deneme yanılma ile öğreniyoruz. bana biraz network ve para verin mesela 3 ay içinde influencar aracılığıyla saçma salak bir mutfak aletine sahip olmayanların köylü olduğunu, x tatil bölgesine gitmeyenin fakir olduğu algısını yerleştireyim millete. 2-3 sene önce airfryer dalgası gibi, 5-6 sene önce alaçatıya gitmek gibi şeyler buna güzel örnekler mesela. mutsuz olmamız için çok sebep var.

eropada adam bisiklete binip, öğle plesteyşın oynuyor akşam game of thrones izliyor bitti gitti. elinde telefonla twitterda "burayı gezmeden ölürseniz sizin geçmişinizi öpeyim", "şu alet 30k liradan 28'e düşmüş almayan köylüdür" gibi şeylere maruz kalmayan adam mutlu kalır tabi
0
avatar is back
(23.06.25)
Mutlu anlarında bizden daha mutlu değiller. Sadece mutsuz anları bizim kadar yoğun ve fazla değil. Bizim kadar çeşitli ve fazla dertleri de yok. O yüzden genel ortalamada matematiksel olarak bakınca mutlular.
0
nawar
(23.06.25)
bana gore boyle listeler anlamsız. mutlulugun her cografyada tanimi farkli olabilir.

sabah aksam evde oturup yemek yapan, tek eglencesi muge anli, esra erol izlemek olan, tatil-sinema-muzik-deniz-orman gormemis akpli yengeme sorsan ondan mutlusu yok. cunku kocasi, cocuklari yaninda.
0
buenosdias
(23.06.25)
Sanırım bahsedilmemiş diye ekliyorum: O ülkelerde insanlar insani şartlarda çalışıyor, fazla mesai almadan köle gibi çalışıp ay sonunu zor getirmek normal değil. İşe başladığın ilk yıl hiç ücretli iznin olmaması normal değil. Hani iş-yaşam dengesi var ya, hah işte oralarda gerçekten var. Rekreasyona, hobilerine, çocuklarına ayıracak daha fazla zamanları var. Onlar mutlu olmasın da Kemer'de, Urla'da oh sıcak ne güzel deniz derken çalıştığı lüks yerlerde yemek yemeye parası yetmeyen insan mı mutlu olsun?
0
kobuzchu kiz
(23.06.25)
Bu tip arastirmalarda dikkat edilmesi gereken sey su, insanlara mutlu musunuz diye sorulmuyor.
Ben üniversitede para kazanmak icin böyle araştırmalara katiliyordum, soru söyle formüle ediliyor mesela: "is bulma kurumunun issiz kaldiginizda size olan desteginden memnun musunuz?"
Buna adam evet diyor ve sonuc "en nutlu ülkesi" diye yorumlaniyor.

Bir de bu arastirma özelinden, bana baya kolpa geldi. Meksika herhalde en cok göc veren, acik sekilde insan yasaminin her an tehdit altinda oldugu ülkelerden. Insanlar gelecek göremiyorlar. Türkiye'den daha kötü durumdalar. Meksika'ya gidince AB ülkesi konsolosluklari sokaga tek basina ciktiginda sorumluluk alamayiz diye aciklama yapiyorlar (true story).
Israil su an fiilenf savas halinde. Gectigimiz senelerde israil vatandaslarinin ab ülkelerine vatandaslik basvurusu 15 kat artti. Kacabilen kacti.
Bu iki ülkeyi en mutlu ülkeler arasinda gösteren arastirma akillara zarardir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.06.25)
benim tanıdığım gavur'lar hep mutluydu.
ülkelerine gidip gezdiğimde de insanlar mutluydu.

kış günü isveç'e gittim. çok soğuktu ama sorun değil. ona göre giyinmiştik. herkes öyle giyiniyor, kimse üşümüyor haliyle.
herkes gülümsüyor, otobüse binip bir şey sorunca kimse terslemiyor, yolda tanımadığın insanlar selam verip alabiliyor ve gerçekten güvende hissediyorsun.

barcelona, roma, paris çok güvenli değil ve istanbul'da olan sorunlar var orada da metropol'lerin kalabalık yerlerinde. ama çepere doğru çıkınca gerçekten güzel ve keyifli yaşıyorlar.

avatar +1

bizim mutsuzluğumuz görgüsüzlüğümüzden biraz da.
ben de sandalyemi alıp dağa bayıra şehir içinde parka bahçeye oturmak istiyorum ama uygun ortamı zor buluyoruz ancak bir kahveye 300 lira verip uyduruk bir menü ile iki kişinin 1500'e karnını doyurabileceği yerler adım başı.
0
biseysorcaktim
(23.06.25)
evet mutlular. dunyaya dair bizde olan problemlerin bir kismi onlarda da var tamam ama bize ait o kadar sacma dertlerimiz var ki bu ulkede.

bu arada her insanin asik oldugu bir sehir vardir, benim icin orasi kopenhag. bir turk olarak orada yasamanin ayni olmayacagini bildigim icin buradayim, ama danimarkali olmak isterdim acikcasi.
0
aguen
(23.06.25)
Listenin hiç doğru olduğunu sanmıyorum.
İsrail'de yapılan anketlerden de ve son iki yıl içinde ülkeden göçenlerden de haberleri yok.
Oradan ayrılan da var.
Özellikle zengin takım;
vay askerlerimiz ölmüş, vatan millet, netenyahu'ya sakadat, arzı mevud falan dinleyecek durumda değiller.
Listelere buradan da girmişti şaibeli olarak:
m.facebook.com


Meksika nın da listede olması tuhaf.
Hangi açıdan bakmışlar bu sıralamaya.

Batının mutluluğu sömürüyle gelen varlıklarına bağlı. maddiyat bittiği ve ekonomik sorunlar başladığı anda orta çağdaki gibi "uyanacaklar".
Şu an belki hissedilmiyor ama bu sürecin başladığına dair ciddi yorumlar da var.
Bizim yaşadığımız zorlukların 10'i bile onları çok etkiler.
Bizim avantajımız bağışıklık kazanmamız.
Ama onlar buna hiç hazır değiller.

Ayrıca (İngiltere de dahil) batıda varlıklı olanların körfezdeki Arap devletlerine göç ettiğine dair ifadeler de var internette.
Bu kadar göçebe fakirin yanında zenginlerin göçü ise hiç konuşulmuyor.
0
diyecevaplandı
(23.06.25)
Liste tamamen uydurma sallamasyon. Yıllardır Avrupa bilen birisi olarak…
0
benaslindayohum
(23.06.25)
Cjkdkdklsl bağışıklık kazanmak. Anladığım artık troller ülkenin süper olduğunu falan savunmayı bıraktı ama kötülüğünü övüp "oglum şükredin bak şimdiden hazırsınız işte yeni dünyaya" diyorlar. Kskdkfk ulan şunu herhangi bir batı avrupa ülkesinde söylesen döverler. ancak bizim gibi gariban aklı ile çalışan ülkelerde çıkar bu.

Yani ülke mutluluğu tam nedir bilmiyorum ama misal Finlandiya denmiş, Finlandiya sağlık konusu (özel değil, devlet) acayip sıkıntılı buna ek olarak işsizlik de sıkıntılı. Yani bu listeler tam neye göre yapılıyor bilmiyorum tabi ama eğer sağlık ve iş sizin için önemliyse misal Finlandiya sıkıntılı.
Yalnız insanları iyi, Finlandiya'da fabrika var ve ofis arkadaşım da fin. Ben şu ana kadar hep sevdim finlerle çalışmayı. Belki de hayatlarından mutlulardir yani.

Bilmiyorum bu listeyi yapmak zor. Ben misal kuzey ülkesinde mutlu olamam ondan bana sorsan o istatistiği düşürürdum. Ama tam tersi Fransa'da çok mutluyum ama Fransa'da da sikayet etmeyi profesyonel olarak yapanlar var (ki iyi ki varlar, sayelerinde bu kadar hak hukuk var bizim gibi şükretmeyi ovselerdi halleri harapti).
Bu listeye bu kadar kafa yormamak lazım o yüzden.
Ama evet çoğu batı ve kuzey avrupa ülkesinde yoldan rastgele soru soracağı. kişi Türkiye'dekinden mutlu çıkacaktır.
0
logisticsmanager
(23.06.25)
Bu listeler sacmaliktan ibaret. Ganalilar, hayat tecrubeme gore tanidigim en sen sakrak, sakaci, en mutlu, en fazla gulumseyen millet. Bu adamlar 120. sirada, Turkiye'den (98) bile geri. Issizlik oranina, sosyal devlet yapisina bakip aha en mutlu ulke diyorlar saka gibi. He anasini satayim tatilde yan dairemde kalan 3-4 yaslarindaki kizi bir esyasini unuttu diye azarlayip, kizini tek basina o esyayi almaya yollayan Norvecli daha mutlu, cocuk daha kaldigi yeri bilmiyor dogru duzgun, karanlikta telefon isigimi acip kapisini ben actim, hirlisi, hirsizi manyagi var, sansa yasiyorlar resmen
0
freedonia
(23.06.25)
mutluluk, ne anlama geldigi olcumu falan cok rasgele bir konsept. o yuzden ona girmiyorum.

sordugun sorulara gelince:
*soğuk koymuyor mu insanlara? sıkıcı olmuyor mu?:
genel olarak kimse cok soguga, kapali havaya bayilmaz da bu mutsuz olacak bir sey degil zira zaten atiyorum isvec'te dogmussun. bildigin alistigin iklim o. hava soguksa zengine de soguk. kar yagdiginda hayat duruyorsa, yollar kapaniyorsa ona mutsuz olursun veya evin yalitimi kotuyse ve enerji masrafi coksa ona sinir olursun. kar yagmasinin kendisinden mutsuz olmazsin pek.

mesela sana bana gore yemekleri de berbat ama tutup uff bu ne ya ne yiyoruz demezler. ayni sey.

*sağlık sistemi her yerde iyi değil gibi?
bu da gene saglik sisteminden ne anladigina bagli. atiyorum norvecte otel gibi gorunumlu luks ozel hastaneler yoktur ama preventative saglik hizmetleri, halk sagligi falan iyidir. bu yuzden insanlar bilinclidir, daha iyi beslenir ve spor yapar ve daha az hastalik yasar (bunlari gidip arastirdigimdan degil, farazi ornek veriyorum). Ote yandan saglik sisteminden anladigin dirsegin agiriyinca 2 saat icinde uzman cerrah gormekse, basin agriyinca acile gidip hemen bakilmaksa o zaman saglik sistemi iyi degil dersin.

*insan hakları çok mu iyi yani?
atiyorum danimarka'da oranin yerlisiysen zaten ne insan hakki sorunun olacak? ayrimclik falan zaten cogunlugun tecrube ettigi bir sikinti degil, gocmen falansan oluyor.

*kira artışı
yani bu da gercekten cogunlugu rahatsiz eden bir sey mi, genelde degil. bu bahsettigin ulklerin cogunda ciddi sosyal ev stogu var. ozel mulk olan konutlar da oyle kiralari kafasina gore arttiramaz. bir de gene atiyorum izlanda'nin norvec'in kendi halkindansan zaten kendi evin olma olasiligi yuksek. yuksek kira en cok bu ulkelere sifirdan gidip yerlesmeye calisan biri icin sikinti.

*çalışan biri çok da gezemiyor bence:
benim isvec'te isvicre'de yasayan arkadaslarim epey geziyor gordugum kadariyla ama acip banka hesaplarina kredi kartlarina falan bakmadim. yani bir de norvecli isvecli falan gezemiyorsa kim geziyor? oyle olsa tum dunya'da turizmin patlamasi gerekirdi.
0
hot potato
(23.06.25)
@konusma+1
Acikcasini soylemek gerekirse sosyal bilimdeki her turlu verilere cok buyuk supheyle bakmak gerekir. Zaten ilgili kaynakta da veri toplama ve elestiriler bolumunde bazi yerinde elestirilere deginmisler.

Mesela en onemli elestiri su, kisiler bireysel mutluluktan cok ulkenin sosyoekonomik durumuna gore degerlendirme yapmis. Mutluluk taniminin farkli olmasi ve bunun da gruplara gore degismesi ayri olay zaten.


Ustelik bu sorulara tam olarak nasil yanit verdikleri de belli degil. Atiyorum kisi belki 10 uzerinden 4 puan verirken, anketi yapan kisi araya girip 'ama x ulkesinde sartlar bunlar','y ulkesinde yasasan senin buna cevap vermen bile mumkun olmayabilirdi' falan diyor olabilir. Bilmiyoruz, sadece sonuclar var elimizde bir de belki o sonuclara gore yayinlanmis makaleler.

Ama cogu arastirmada salt anketi de goz onune almiyorlar. Zaten ilgili kaynakta bile demis 'The rankings are based on six key factors: GDP per capita, healthy life expectancy, social support, freedom to make life choices, generosity (measured by charitable acts), and perceptions of corruption'

Yani atiyorum kisi finlandiya da yasamasina ragmen puani 3 verdiyse, iste ulkenin kisi basi milli geliri, sosyal devlet, ozgurlukculuk vs gibi seyleri katip o 3 puani 5-6 puan yapabilirler.

Kisacasu benim dusunceme gore sosyal bilimlerde anketlerle yayinlanan her turlu sonuca 'yav he he' deyip gec ve supheyle yaklas. Gercek olma payi olabilir elbette ama bana gore dogru duzgun kanitlanamayan gerceklik gerceklik degildir.
0
j r r tolkien hayrani
(23.06.25)
@logisticmanager
Söyleyeni artık Afrika ülkelerinden bile kovulan o çok sevdiğin ve kaldığın Fransa'da mı dövecekler?
Buralarda durum böyle. Finli arkadaşına söyle o da arama yapsın.
Belki lokasyon gereği sonuç farklı çıkar:
i.hizliresim.com

Fransa'nın neyini övüyorsun.
sağlık sistemini mi ?
Maskeye bile muhtaç haldeler. Zamanında başka kaynaklarda "çaldıkları" söylendi. Burada az bile söylenmiş:
tr.euronews.com
Finlandiya da arkaşın mı vardı? Eminim Türkiye'yi sevmediği için ona yakınlık duyuyorsun. O nedenle o bir troll değil(!) biliyorum.
Zihniyetine bakılırsa bir kişi üstünden sonuca böyle varıyororuz.

O finli arkadaşına sorsana,
- internette ülken için olumlu bir şey söylediğinde Fransa'dan sana troll diyen oluyor mu ? diye

Fransa'da şikayet etmeyi profesyonel olarak yapanlar varmış.
Sarı yelekliler bunlar biri. Üstlerin hiç çıkarmasınlar.
Zorda kalındığında sağlık sistemi gereği yaşlıların nasıl ölüme terk edildiğini profesyonel şekilde dünya gördü:

www.euronews.com

www.socialeurope.eu

Tekrar yazıyorum : maddi/ekonomik kriz çıkana kadar oralarda mutlusun.
Orta çağ ile aranızda sadece maddi kazanç var. Öyle sabır kanaat şükür vs. manevi değerler arama.
Maddiyata dayanan toplumu etkileyecek en ufak bir kanun değişikliğinde yapılan gösterileri görüyoruz.

Senin zihniyet muhalif olmak demekse bu "Türkiye'yi" eleştirmek olmamalı.
Ha bir de
Fransa'da hak hukuk varmış. Afrika ülkelerini onlarca yıldır sömürmeye dayanan bağlayan bir hukuk mu ?
Fransa oralardan çekildikçe
Türkiye'ye alan açılıyor.
Haberin var mı ? (Biraz arama yap faaliyetleri gör)

Zulmeden ve Türkiye aleyhine terör örgütlerine yardım eden bir yeri asla övmemelisin.

Aylık cebine giren paraya odaklı bir değerlendirmenşn manası yok.
Ben mi ?
Ben bağışıklığını kazanmış sıradan bir işçiyim. Makam derdim yok.
0
diyecevaplandı
(24.06.25)
unutulan sey cogunlukla su: oralara tek basina gidenler yalnizlik ceker. ilk 2 yil ok ama 4-5 yil sonra arkadas edinemedigini fark eder insan ve kimse seninle can kardes olmayacak. gidiyorsan arkadas yoklugunu hissedeceksin.

turkiye gibi bir yer degil. mexico;da arkadas bulursun ama tine tr gibi olmaz.
0
musicka
(24.06.25)
Diksksksskkd oğlum sen geçen uzaylilar gelecek dünyaya demiyor muydun, nerede bu uzaylilar? Hani "konusuluyor, bahsediliyor" falandı? Zaten hep böyledir; aktroll + komplo teoristi. Galiba özel olarak seçiyorlar böyle.

Duyurunun aktrollu trigger oldu, şu an troll merkezinde kendisine çay veriliyor.
0
logisticsmanager
(24.06.25)
@logistic, insanlar troll degil sen antipatiksin :)
listede fransa'nin f'si yok ama fransayla ilgili destan yazmissin. misal benim "hanim" da fransiz ama cok mutlu yazmis olsan level 99'a erisecektin ama 98'de kaldin.
0
sonsuz
(24.06.25)
yukarıda yazılmış ama ben de yazayım. bu tür araştırmalar sokaktan geçen yüz insana mikrofon tutup 'mutlu musunuz?' diye sorularak yapılmıyor. eğitim, sağlık, ekonomi, özgürlük, güvenlik, hukuk, sosyal adalet gibi birçok farklı konu başlığı üzerinden sorular soruluyor. bunlardan memnun olan insanlar da mutlu kabuk ediliyor -ki gayet mantıklı.

israil, kosta rika ve meksika kolpa geldi. ama iskandinav ülkeleri bu listelerin her zaman başında gelir. çünkü yukarıda saydığım konularda vatandaşını memnun edecek en ideal sistem (sosyal devlet) iskandinavlarda.

'güneş yok nasıl mutlular' geyiği de baydı artık. sen türk halinle güneşe sıcağa alışkın olabilirsin ve finlandiya'ya gitsen özlemini çekersin. o insanlar zaten bu iklime doğmuş. buna alışkınlar. sen mesela okyanus görmemenin özlemini çekiyor musun? onun gibi.

'en büyük intihar oranı iskandinavlardaymış' da bir şekilde ergenliğimizde duyup gerçek kabul ettiğimiz bir şehir efsanesi. alın size ülkelere göre en büyük intihar oranları:

en.wikipedia.org

listedeki ülkelerden finlandiya, danimarka ve isveç'te bulundum. kimse sokağa çıkıp mutluluktan dans etmiyor. bu öyle bir mutluluk değil. ama insanlar hayatla barışıklar, huzurlular, kaygılı değiller. asıl mutluluk da zaten budur.
0
sir gawain
(24.06.25)
@logisticsmanager
uzaylı çıkacak aha gelecek demiyorum.
Bu yönde ortak hareket etmek için haberler çıkacak. Yönlendirme yapılacak. Bu haberler arkaplanda farklı işliyor. Anlayamaman benim sorunum değil.

@sonsuz
demir yığını olan Eiffel kulesi yanında romantizm, empati kasmaya hazır olanların Türkiye'ye bakış açısı ancak bu kadar olur.

yazılanlara anlamlı tek tek cevap vermek yerine laf atma zorunluluğu böylelerinin default ayarlarından.
Yabancılara ait tanınmış dergi ve gazetelerinde Türkiye hakkında çıkan haberleri makaleleri göstersek yabancı yazarların da troll olduğunu iddia edecek nerdeyse.
Sanki dergilerde yazılanlar benim editörlüğümde yayımlanıyor.
Finli arkadaşına sorsun bakalım onlar da kendisi gibi mi yapıyor diye.
0
diyecevaplandı
(24.06.25)
Sjdjsnnfn komplocu aktrollcu savunmak. 30 tane cümle yazmışım sadece bir tanesi fransa onda da istatistiki olarak kuzeyde yaşasam veriyi aşağı cekecegimi ama Fransa'da yukseltecegimi bu sebepten bu tarz şeyleri hesaplamanin zor olduğunu yazmışım =d ve bana destan yazmissin demissin, yuh yani. Sonsuzcum senin bana takikligin var, her cevabimin altinda bitiyorsun bunu anladık da komplocu aktrolle ele ele kol kola olacak kadar düşme be. Ben seni anlıyorum sıkıntın var benle, çözmek de istemiyorsun. Ama bence bu seviyeye düşmek senin gibi birine bile yakışmadı.
0
logisticsmanager
(24.06.25)
(5)

ikinci el satışında 6 ay şartı var mı ?

nivoandmira
Merhaba, aracımı ikinci el alalı 4 ay oldu şimdi satışı söz konusu, noterden satışı yapınca 6 bin km ile 6 ay sorunu yaşar mıyım ve e devletten bakınca temmuzun sonunda mtv vergisi gözüküyor. ben mtv yi ödemeden satabilir miyim ? Şimdiden teşekkürler
Merhaba, aracımı ikinci el alalı 4 ay oldu şimdi satışı söz konusu, noterden satışı yapınca 6 bin km ile 6 ay sorunu yaşar mıyım ve e devletten bakınca temmuzun sonunda mtv vergisi gözüküyor. ben mtv yi ödemeden satabilir miyim ? Şimdiden teşekkürler
0
nivoandmira
(22.06.25)
bireyselde yasak yok. ticaride o. aynı sene içinde 3ü geçmezse satış sorun olmaz. temmuz ayına girince ödemek zorundasın
0
jelly bear
(22.06.25)
mtv ödemeyeceksen 1 temmuzdan önce satmam gerekir. 1 temmuzdan itibaren noterde borç çıkar.
0
adivar
(22.06.25)
senin araç kaç km'de? 80k km'de araç aldım 84k km oldu satar mıyım gibi bişeyse o seni ırgalamaz
0
avatar is back
(22.06.25)
O kurallar sıfır araç için. Siz zaten 2. El almışsınız.

6bin km yapma şartı yok. En az 6bin km'de olma şartı var.

Yani millet sıfır araçların fiyatını şişirmeain, stoklamasın diye var.

Eğet araç 6000 km'yi geçmişse, aldığınız gün bile satabilirsiniz.

Eğer aracı sıfır almışsanız ve satacaksanız en az 6000 km yol yapmanız yahut altı ay veklemeniz lazım. Siz 2. El almışsınız.
0
yadigar
(23.06.25)
Ben geçen sene Ağustos ayında ilk sahibinden bir araç satın aldım. Araç trafiğe çıkalı 5 ay kadar olmuştu ve 5500 km civarındaydı. Satış için 6 ayın dolması gerekiyordu veya 500 km yol yapılması lazımdı. :) 15-20 gün kadar beklemiştik.

Sen halihazırda ikinci el aldığından sorun olmaz. Vadesi geçmeden MTV'yi ödemeksizin satışı yapabilirsin ama vadesi geçtiyse noterde satış yapılamaz. Önce borcunun kapatılması lazım.
0
Lethe
(23.06.25)
(5)

arabada sırtım çok ağrıyor.

avatar is back
araç değiştirdim şimdikinde aşırı ağrıyor sırtım 20-25 dk sürüş bile yetiyor buna. bel desteği mi alalım sırtımıza yastık mı atalım ahali? ne öneriyorsunuz? sürüş pozisyonu, koltuk mesafesi falan öncekiyle aynı aslında ama
araç değiştirdim şimdikinde aşırı ağrıyor sırtım 20-25 dk sürüş bile yetiyor buna. bel desteği mi alalım sırtımıza yastık mı atalım ahali? ne öneriyorsunuz? sürüş pozisyonu, koltuk mesafesi falan öncekiyle aynı aslında ama
0
avatar is back
(22.06.25)
direksiyon yüksekliği ve kolunuza olan mesafesi. çok önemli bütün sırtı ağrıtır uygun olmayanı.
0
sanal hayvan
(22.06.25)
@sanal, direksiyon alçak ve yakın mı olmak daha iyidir? sırtımın sol tarafı ağrıyor, düşününce sanki kolumun yüksekte olmasıyla çok alakası var gibi geldi haklsınız sanırım. yaklaşayım mı napim
0
🌸avatar is back
(22.06.25)
Bende de öyle oluyordu. Koltuğu en alt seviyeye indirip, oturma minderinin baldır kısmını biraz kaldırıp sırt kısmını da azıcık indirmemle sorun çözüldü.

Aslında yatık da kullanmıyorum, fakat bazen fark etmeden tüm yükü sırta bir noktaya verebiliyoruz. Arabaya oturup nereni kastığını anlaman gerek sanırım, mesela ben benim arabada oturduğum minder kısmını çok düz tutunca kalçadan kasıldığımı onun da belime vurduğunu anladım.
0
denizgonen
(22.06.25)
Sol taraf ağrıyorsa sol kolu dayadığınız yer alçak olabilir. Ben önceki arabamda şuna benzer bişey yapmıştım

images.app.goo.gl
0
duyuruuser
(22.06.25)
@avatar, onu kendiniz deneyeceksiniz hocam. ben de aracımı yeni aldığımda birkaç hafta bir türlü oturtamamıştım. sonra koltuğu fazla yüksek tutmuşum biraz indirdim. direksiyonun yakınlığı ise sizin kolunuza göre olacak. onu deneyerek ayarlamalısınız.
0
sanal hayvan
(23.06.25)
(4)

bim'de 1 gömleğin 500 tl olması

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
sizce normal mi? uzun zamandır mağaradaydım, fiyatlar gerçekten bu kadar uçtu mu?
sizce normal mi? uzun zamandır mağaradaydım, fiyatlar gerçekten bu kadar uçtu mu?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(21.06.25)
BİM’de gömlek mi var?
500 lira çok ucuz değil mi?
0
gabe h coud
(21.06.25)
Nasıl bir gömlek? Zincir mağazalarda 500-600’e var zaten, tek renk beyaz, mavi falansa normal
0
avatar is back
(21.06.25)
markalı üründür bimde gömlek dediğin.
0
adivar
(21.06.25)
Ben Tudorstan babalar günü kampanyası ile 3 gömlek 600 tl kampanyasına saldırdım mobilden 600e 100 TL kampanyası da vardı 6 gömlek 1100 tl te aldım bimden tek gömlek 500 abartı
0
apocalipy
(21.06.25)
(10)

pidenin kenarları niye kıvrılıyor?

kibritsuyu
pide: https://tinyurl.com/3da882vcşu kenarlarını niye içeri kıvırıp orayı iyice yenmez kuru ve boş hamur haline getiriyorsunuz? millet yerken ayırıyor, atıyor. dümdüz bırakıp malzemeyi de oraya yaysanıza.nedir sebebi?
pide: tinyurl.com

şu kenarlarını niye içeri kıvırıp orayı iyice yenmez kuru ve boş hamur haline getiriyorsunuz? millet yerken ayırıyor, atıyor. dümdüz bırakıp malzemeyi de oraya yaysanıza.

nedir sebebi?
0
kibritsuyu
(20.06.25)
Harcin icinde sivimsi yapida seyler de var, kapali olmazsa yanlardan akabilir. Daha kucuk de yapilabilirdi tabii tercih meselesi. Tamamen kapatan bile var. Kenarlarini atan da niye atiyor anlamadim. Hamur yemicekse tarhana corbasi icsin.
0
mbond
(20.06.25)
orayı atan kimmiş? o kısım malzemeyi içte tutuyor hem de güzel yeniyor gayet. kenarsız pide yenmez.
0
jelly bear
(20.06.25)
Harcı tutar. Orayı yemeyen de ne bileyim hayattan zevk almıyordur
0
glamdr1ng
(20.06.25)
orayı yemeyeni görmedim duymadım.

gerçi düşündüm de ben 2-3 yerden pide yiyorum, hepsi de baya düz yapıyor o fotolardaki gibi pideyi yemedim bayadır
0
avatar is back
(20.06.25)
harcı tutar da harcı tutacak kadar kıvırsınlar o zaman. kimisi neredeyse yarısını kıvırıyor.

yani pide olsun, pizza olsun, ben de atmam yerim. ama keyif de vermez. içli bir hamur yiyecekken niye yarısı kuru kuru hamur olsun? önce kenarlarını yerim ki içli güzel kısmı sona kalsın diye.

şöyle olsun mesela, malzeme dökülmeyecek kadar kıvır bırak: cdn.yemek.com

ya da en fazla şöyle: www.kebap49.com.tr

bunların yarısı boş, kuru hamur:
saraylidoner.com
doyumyemek.com
0
🌸kibritsuyu
(20.06.25)
cünkü öyle yapmazlarsa lahmacun oluyor:) harci tutuyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(20.06.25)
hesaplayan adam modu: öyle olursa daha fazla harç koyması gerekecek. fazla harç koymazsa içi boş gözükecek. kenarını hamur yaparsa az harç çok hamurla büyük gözüken pide yapabiliyor.
0
inheritance
(20.06.25)
O kismin tadi baska çünkü. Daha sert ve leziz.
0
feastofthedamned
(20.06.25)
upload.wikimedia.org
buna kafayı takan için Konya/Afyon civarlarının pidesi süper.
0
nhk ni youkosu
(20.06.25)
Harcı tutması için +736
Ekstra lezzetli bir yer yapmak için +37474289

Ustadan ustaya kalınlığı da gerçekliği de değişir. Kimi daha kalın, kimi daha şişkin, kimi daha ince, kimi daha derin, kimi pofuduk yapar. Herhangi birini ayırıp yemeyeni görmedim.

Arasına ucundan harç da girmişse mhhh…
0
lazor
(23.06.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.