Giriş
(8)

banyoda hacı şakir sabunu sonrası ciltte kuruma

iddaaci
merhaba, duş jelleri kaşındırıyor. hacı şakir saf sabunla yıkanıyorum. ama o da kuruma yapıyor. çare ne olabilir?
merhaba, duş jelleri kaşındırıyor. hacı şakir saf sabunla yıkanıyorum. ama o da kuruma yapıyor. çare ne olabilir?
0
iddaaci
(30.11.25)
ben çözümü Bioderma Atoderm Intensive Foaming Gel ile buldum. tabi ki biraz pahalı ama.
+1
melodi
(30.11.25)
keci sütü sabunu olabilir belki. ya da defne sabunu. atopik cildiniz varsa iyi gelebilir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.11.25)
İki doktordan biri Beisya Zeytinyaşlı sabun, biri de bebe sabunu önerdi. En son şunu kullandım, rahat ettim.

agartakozmetik.com.tr
0
Mirket
(30.11.25)
Denemediyseniz Hacı Şakir'in zeytinyağı ve bal sabununu denemenizi öneririm.
0
gnosis
(30.11.25)
ben hacı şakir ile banyo sonrası ellerime krem sürüyorum. rutinim budur. adam olana çok bile
0
abelardo
(30.11.25)
sabun calisma prensibi geregi yagi soker, yani cildi kurutur. sert ve guclu bir temizleyicidir. vucudun her yerini sabunlamak overkill oluyor. kirli yerleri sabunlamak kafi.

dove gibi sentetik sabunlari deneyebilirsiniz. sentetik detergent olarak gecen body washlar da ayni isi gorur, daha hafiftir. vucudu surekli kendi urettigi yag tabakasindan arindirmak iyi bir fikir degil. cilt bakimi diye aslinda hic gerek olmayan urunler satiliyor insanlara maalesef. exfoliating de boyle gereksiz bir mevzu. amerika'nin saglik sektorune marketing sokmasinin sonuclari.
+4
antikadimag
(30.11.25)
yikandiktan sonra medikal nemlendirici surmek ve daha az dus almaktan baska care yok.
+1
The_Lollok
(01.12.25)
www.dermoeczanem.com

kuru cilde birebir
0
eja
(01.12.25)
(5)

Saç tıraşı için makine tavsiyesi

Behemote
Başlıkta da belirttiğim gibi saç tıraşı için bir makine almayı düşünüyorum. Aile evindeyken Moser vardı onu kullanıyordum. Yeni bir makine ihtiyacım oldu. Sakalları almak için kullandığım Braun ile tıraş olmayı denedim ama tıraş olurken tarağı yerinden oynayınca verim alamadım. Kablolu wahl'lardan b
Başlıkta da belirttiğim gibi saç tıraşı için bir makine almayı düşünüyorum. Aile evindeyken Moser vardı onu kullanıyordum. Yeni bir makine ihtiyacım oldu. Sakalları almak için kullandığım Braun ile tıraş olmayı denedim ama tıraş olurken tarağı yerinden oynayınca verim alamadım. Kablolu wahl'lardan birini almayı düşündüm uzun ömürlü olsun diye ama yorumlarda çok ısınıyor, titreşim var, ağır ve kimi kullanıcılar da kalite sorunlarından bahsedince ister istemez kablosuz makine mi alsam diye düşünmeye başladım.

Bir arkadaşım Powertec'in şu makinesini(Tr-3200) önerdi. 18650 pilleri piyasada bulursun lehime gerek kalmadan ömrünü doldurdukça değiştirirsin diye ama bilemedim. Bu makineyi alsam saç tıraşında verim alabilir miyim. Genelde 6 numara yazları 3 numara kesiyorum saçlarımı. Yanları geçişli yapmaya çalışıyorum 3 ile 2 ile. Bu makine çok satılan bir makine gördüğüm kadarıyla, memnun olan var mıdır acaba kullanıp da. Bunun başlıkları Braun gibi yerinden oynar mı tıraş olurken kafama takıldı açıkçası.

amzn.eu

Bir de şu makine gözüme çarptı, berber tarzı makinelerden Moser, Wahl'ın kablosuzların benzeri ama bunun bataryası nasıl değiştirilir öldüğü zaman, verimli olur mu kafamda soru işareti oluştu. Fiyatları hemen hemen birbirine yakın.

amzn.eu

Ya da tüm bunları boş verip kablolu bir makine alıp geçeyim mi, onda da uzatma kablosuyla uğraşıyorum ve Moser elime hantal da geliyordu. Orijinali ömürlük, sağlam da evet ama bilemiyorum.
0
Behemote
(27.10.25)
Powertec 3200 var elimde. Uzun zamandır sadece favorileri ve yanları düzeltmek için kullanıyordum. Geçen hafta ilk full traşı yaptım ve gayet memnun olduğumu söyleyebilirim. 2 batarya ile geliyor ama 1 batarya ile traşı bitirdim, daha da şarjı devam ediyor. F/p ürünü derim.
0
vampir akrep
(28.10.25)
wahl senior ve wahl magicclipper. pro makinalar. ama sahtesi cok. fnx kozmetikten alman gerek. tr distribütörü onlar.
0
archmeister8
(28.10.25)
@vampir akrep Evet, ürün fiyat performans görünüyor, 2 bataryayla gelmesi oldukça iyi. Ama taraklar tıraş olurken yerinden oynayıp da sıfıra vurmama gerek kalır mı diye de düşündürmüyor değil. Şu tekno marketlerde satılan Braun makinelerde o sıkıntıyı yaşadığımdan saç için ayrı bir makine almaya karar verdim.

@archmeister8 Önerdiğiniz ürünler güzel ama bütçemin çok çok üzerinde. Yurtdışında yaşasam belki bir ihtimal alırdım ama ne yazık ki Türkiye'de F/P düşünmek zorundayım.
0
🌸Behemote
(28.10.25)
Wahl in standart modelleri pek fiyatina degmez ama premium modelleri var kablolular her zaman daha iyi performans verir. Fiyatlari biraz tuzlu.
Wahl 5 Star Series Magic Clip
Wahl 5 Star Series Senior
Kablolu / Kablosuz / Metal / Standart versiyonlari mevcut. Yeni nesil moser gibi dusunebilirsiniz bunlari
0
The_Lollok
(28.10.25)
@The_Lollok Evet, güzel makineler ama fiyatları ne yazık ki bütçemi aşıyor. Ortalama bir şey alıp geçerim muhtemelen. Saçlarım dökülmeye başladı başlayalı pandemiden bu yana berbere gitmiyorum. İşimi görsün yeter. Muhtemelen şu pili değiştirilebilen Powertec'i alıp geçerim. Şu 600 700 liraya satılan kablolu wahl'lar herhalde çok randımanlı değil, yorumlarına biraz baktım da. Bütçem olsa zaten Wahl'ın dediğiniz tarz modellerinden birisini alıp geçerdim. Yine de teşekkürler.
+1
🌸Behemote
(28.10.25)
(4)

Telefon şarjı

camlicagazoz
Merhabalar,Samsung A25 telefonum var. Hizli sarj icin 25W gerekiyor. Orijinal sarj aletini aldim. 9V ve 2,77A degerlerine sahip. Telefonu takinca süper hizli sarj yaziyor. Sorun yok.Ancak xiaomi ye ait sarj aletini takinca super hizli sarj yazmiyor. 9V ve 3A cikis degerine sahip.Huawei laptop sarj a
Merhabalar,

Samsung A25 telefonum var. Hizli sarj icin 25W gerekiyor. Orijinal sarj aletini aldim. 9V ve 2,77A degerlerine sahip. Telefonu takinca süper hizli sarj yaziyor. Sorun yok.

Ancak xiaomi ye ait sarj aletini takinca super hizli sarj yazmiyor. 9V ve 3A cikis degerine sahip.

Huawei laptop sarj aleti var. 9V ve 2A. Maksimum 3,25A cikis veriyor 20V olursa Bunu takinca da super hizli sarj yaziyor.

Benim bildigim telefonlar 9V cikis veriyor. O yüzden 9V degerlerini yazdim sarj aletlerinin.

Kafam almadi sahsen bunu. Xiaomi sarj aleti 2 tane var aynisindan. Ikisi de orijinal bu arada.
0
camlicagazoz
(05.08.25)
V ve A degerlerinden ziyade Watt a bakmak gerekiyor. Bir de takili kablonun da 45w lik guc tasiyabilen kablo olmasi gerekiyor. Samsungdaki kabloyu cikarip xiomi adaptorune takin oyle deneyin bir de.
0
The_Lollok
(05.08.25)
9 volt x 3 amper = 27 watt eder ama yukarida arkadasin dedigi gibi,
bakir kablonun kesit alani istenilen watti iletemeyebilir,

kablo kesiti ve kablo icindeki materyal önemli sanirim.
0
designer
(05.08.25)
anladığım kadarıyla sadece adaptörün ve kablonun verebildiği watt değeri değil, markaların da kendilerince hızlı şarj protokolleri var. bazıları (ör: apple, huawei vs.) belirli cihazlarda sadece kendi protokolünü kullanıyor, onun dışındakileri kabul etmeyebiliyor. en yaygın olanı qi idi sanırım, onu kullanan ürünler birbiriyle uyumlu oluyor doğal olarak. xiaomi genellikle bu düşük sayılabilecek watt değerleri için genel geçer protokollerle uyumlu diye hatırlıyorum, ama piyasadaki en yaygın ama güncel durumu sürekli takip etmediğim için sizin yaşadığınız durumda hangi uyumsuzluğun sebep olduğundan emin olamadım.
0
gkhncnzdgn
(06.08.25)
farklı şarj profili ile alakalıdır.usb pd'de pps diye ayrı bi olay daha var. düz pd şarj aletleri sabit voltajlarda çalışır 5v 9v 15v 20v vs. gibi pps'de belli bi aralıkta voltajı da ayarlayabiliyor atıyorum 7v da olabiliyor 11v da.

samsungun kendi şarj aleti ve laptop şarj aletin pps destekliyordur xiaomi desteklemiyordur telefonun da pps destekli şarj aletinde süper hızlı diyordur muhtemelen.

www.youtube.com
0
konetsu
(06.08.25)
(16)

Sizce hangi araba? Mazda vs VW etc.

mry gc
Selamlar,Önümüzdeki aylarda ilk arabamı almayı planlıyorum. Seçeneklerim ile direkt bir tecrübem olmadığı için siz duyuru ahalisinin tecrübelerine kulak vereyim dedim.Tüm araçlar aşağı yukarı aynı yıllar arasında (2019-2022).Seçeneklere gelelim:1- Mazda 3 (Skyactiv-G 17-18k Euro, Skyactiv-X 19-20k E
Selamlar,

Önümüzdeki aylarda ilk arabamı almayı planlıyorum. Seçeneklerim ile direkt bir tecrübem olmadığı için siz duyuru ahalisinin tecrübelerine kulak vereyim dedim.

Tüm araçlar aşağı yukarı aynı yıllar arasında (2019-2022).

Seçeneklere gelelim:
1- Mazda 3 (Skyactiv-G 17-18k Euro, Skyactiv-X 19-20k Euro)
2- Mazda CX-30 (fiyatlar hemen hemen Mazda 3 modeli ile aynı)
3- VW Golf (2-3k daha uygun)
4- Skoda Scala (Düşünülebilir ama üzerinde fazla durmadım)
5- Kia, Hyundai tarzı daha uygun fiyatlı seçenekler
6- digerleri (Ford, opel, renault vs)

Aklımda açıkçası Mazda 3 var (şu anda gözüme takılan bir ilan var: 2019 model Skyactiv-X 180 bg versiyonu, 25.000 km’de ve 19k Euro). Tasarımı aşırı derecede hoşuma gidiyor. Ancak yukarıdaki seçeneklerden hiçbirini alıp da kullanmışlığım yok. Sizlerin fikri nedir?
0
mry gc
(21.07.25)
ben her daim vw golf seçerim. ama yeni pejo 308 kasa olarak şu an piyasanın en yakışıklısı. japon araçları sıkıntısızlığı ile meşhur ben almancıyım.
0
mikahakkinen
(21.07.25)
Konum neresi? Resale değerine bakın derim. Bir de araçları denemeden almayın. Hepsini deneyin hangisi iyi hissettirirse oradan ilerlersiniz. İlk 3 seçenek ideal görünüyor. VW golf yerine mazda daha sıcak geliyor bana eski bir golf kullanıcısı olarak. Mazda hem donanımsal açıdan hem de güvenilirlik açısından kafa rahat bir şekilde gidilebilecek bir seçenek.
0
but that was just a dream
(21.07.25)
en önemli kriteri yazmamışsın. otomatik mi manuel mi?

otomatiğe göre cevap vereyim.

sana tavsiyem vw grubu ve dsg’den uzak dur. skoda da aynı grubun arabası, onu da ele. dsg'nin kötü şöhretinden haberdar değilsen internette ya da sözlükte dsg'yi ve genel olarak dct'yi biraz araştır derim.

saydığın markalar arasında en iyisi açık ara mazda ama türkiye’de değilsin sanırım. çünkü mazda türkiye’den çekildi diye biliyorum. yurt dışındaysan ve yaşadığın ülkede mazda'nın ikinci el piyasası varsa cevap kesinlikle mazda. şanzımanı cvt olan herhangi bir modeli olabilir.

toyota ve honda'ya da bak.
0
sir gawain
(21.07.25)
Belirtmeyi unuttuklarim:
1- Yurtdisinda yasiyorum (Prag)
2- Tercihim Manuel vites
3- limitim 20k euro ve daha yukari cikmayi dusunmuyorum. O yuzden yeni kasa 308 biraz ihtimal disi. Ancak dusuk km 2022 modelleri 20k civarina mevcut. Yine de fransiz arabalarina karsi bir antipatim var, memleketlerinden oturu de olabilir, bilemedim.

VW golf her zaman gideri olan guvenilir bir arac. Bagaj hacmi ve arka koltuk alani da mazda'lardan daha iyi ancak benim icin belirleyici kriter degiller cunku tek yasiyorum ve arada 1-2 arkadasla beraber kisa yolculuklara cikiyorum.
0
🌸mry gc
(21.07.25)
Toyota tasarim konusunda biraz kaybediyor gozumde. Honda arac pek gormuyorum burada, ikinci el sayfalarinda da fazla ilan yok. O yuzden degerlendirmeye hic almadim.
0
🌸mry gc
(21.07.25)
manuelse vw de olur mazda da olur. ama vw hem servis ağı hem ikinci el pazarının büyüklüğü ile daha avantajlı.

hangisi daha çok hoşuna gidiyorsa onu al. ama manuelde benim birinci tercihim golf olurdu sanki.
0
sir gawain
(21.07.25)
Avrupada fiesta çok tutuyordu onun yerini opel corsa aldı herhalde
0
grimavi
(21.07.25)
Fiesta, focus araclarina biraz temkinli yaklasiyorum. Sehir icinde uygun olsalar da 1.0 ecoboost motorundan zevk alamadim. Tamam, oldukca ekonomikler sehir icerisinde ama uzun yollarda yada yokusta tam bir iskence.

Ayni aralikta opel mokka ve astra secenekleri var ancak Opel'den ziyade tercihimi VW'den yana kullanirim.
0
🌸mry gc
(21.07.25)
Abi mazda'da yanında servis var mı bak, misal Fransa'da mazda servisleri bana uzak vs ford dedigimde şehirde 3 tane resmi ford servisi var misal.
Bu içlerinde en sorunsuzu mazdalar olacak her seyiyle. Yalnız mazda 3 için arka cam görüşü kötü diye çok duydum aklında olsun.

Mazda ben hastasiyim. Iç kalitesi, minimalist dizayn ve motor/vites sorunsuzlugu çok önemli. Ama servis olayına gerçekten bak, sonra 1 saat araba kullanmak zorunda kalma :( ama Prag demissin, vardir heralde büyük şehir.
0
logisticsmanager
(21.07.25)
Servis konusu sorun degil prag icerisinde. O konuda hangi araci alirsam alayim sorun yasamam. Mazda servisi de yaklasik 10 dk mesafede evime.
0
🌸mry gc
(21.07.25)
O zaman mazda'yi kendisi de isteyen biri olarak mazda al :( golf belediye dağıtılan bir araba ama mazda has irkek arabası.
0
logisticsmanager
(21.07.25)
cx-30 test surusu yapmistik almak icin, arkasi cok dar, suv gibi bir havasi olsa da mazda 3 ten daha basik ve bogucu.
Bende su an 2015 mazda 3 var, tasarimi her ne kadar guzel gorunse de biraz iceriye ses aliyor ve ic malzemesi reno-fiat kalitesinde. Distan guzel, mekanik saglam, ama konfor vw e gore daha dusuk olacaktir. Surus zevki iyi ama sanirim golf un daha iyidir. Masraf yapmasin konfor cok onemli degil diyorsaniz mazda olabilir, zaten dusuk kilometre alacaksiniz sanirim, golf de iyi secenek, dusunulebilir. Ikisine de gidin bakin kullanin test surusunden sonra birisi on plana cikacaktir.
0
The_Lollok
(21.07.25)
avrupa'dasin belli ki. mazda yapistir gec. cok guzel arabadir.
0
antikadimag
(21.07.25)
prag'da isem mazda 3 veya cx 30 alırdım.
0
gurur
(22.07.25)
Golf ve mazdalar için bir test sürüşü ayarlayacağım. niyetim en başından bu şekildeydi, sayenizde yaklaşımımı doğrulamış oldum. Gönlüm mazda’dan yana ama deneyip göreyim bakalım. Teşekkürler
0
🌸mry gc
(22.07.25)
mazdayi severim, tek negatifi cabuk paslanmasi.
tuz kullanilan bir ulkede almamak lazim, orda yollara tuz atiyorlar mi bilmiyorum.
atmiyorlarsa mazda 3 bence golf'u gecer.
golf alinacaksa bence gti olmali, gti imkani varsa o zaman golf derim.
butce problemi yoksa hyundai/kia bunlara bulasilmaz.
0
cooperr
(22.07.25)
(4)

Kuala Lumpur üzerinden Bali uçuşu

kirmizimsi
Selamlar,Baktığım tarihlerde Bali'ye kendim aktarma yaparsam Kuala üzerinden 10-12 bin civarı ucuza uçuyorum. Aktarma saati muadili bağlantılı uçuşlara göre. (2 kişi)Self aktarma olduğu için Kuala'ya giriş yapıp(immigration) diğer uçuşu kendim halledeceğim. Transit yapılamayacak.Araya 5 saat koymayı
Selamlar,

Baktığım tarihlerde Bali'ye kendim aktarma yaparsam Kuala üzerinden 10-12 bin civarı ucuza uçuyorum. Aktarma saati muadili bağlantılı uçuşlara göre. (2 kişi)

Self aktarma olduğu için Kuala'ya giriş yapıp(immigration) diğer uçuşu kendim halledeceğim. Transit yapılamayacak.

Araya 5 saat koymayı düşünüyorum. Malezya, TR'den 90 güne kadar vize istemiyor.


O bölgelere ilk defa gidecek birisi için alınabilir risk mi sizce?
0
kirmizimsi
(18.05.25)
risk yok bile, çok kolay halledersiniz
0
deartheodosia
(18.05.25)
İlk uçak zamanında kalkarsa süre yeterli.

1 saat yanaşma+Pasaport kontrol+bagaj sürse
1 saat de checkin+bagaj teslimi+kapıya gidiş sürse fazla fazla vakit kalıyor.


İlk uçuşta 2 saatten fazla rötar olmadığı sürece vakit yeterli duruyor.
0
kimlanbu
(18.05.25)
layover yapın. 1 gün de kuala lumpur gezersiniz. mantıklı olan bu. fena şehir değil. 10-12 bine 1 gece kalıp havalimanı gidip gelirsiniz rahat.

eğer uçağı kaçırırsanız connection olmayacağı için son dk çok pahalı bilet alacaksınız.
bagajınız olacağı için checkin gerekecek vb. riskli. aktarmalı falan uçuyorsunuzdur kuala lumpur'a (dubai kuwait vb) orda connectionda yersiniz rötarı gecikir uçak.
0
kveldulv
(18.05.25)
Sorun olmaz, ama KL de iki terminal var, ikisi arasi yurunmuyor. Ring otobusleri ve havalimani icerisinde terminaller arasi calisan metro gibi bir tren var. Ucuslariniz ayni terminaldeyse sorun yok ama farkli ise onun icin de ek sure eklemek lazim. Ayrica 1 gun de olsa KL yi gezmenizi ben de oneririm. Batu caves guzeldir, petronas tower lar benim ilgimi cekmemisti avm filan ama gitmisken bi foto cekilebilir. Airport sehire biraz uzak, eger kalinacaksa ulasimi da onceden bakip arastirmak lazim.
0
The_Lollok
(20.05.25)
(4)

Eski oyuncuları mutlu edecek online FPS oyunu

marowak
Süper güç, ışınlanma, pembeli ponponlu skin vs olmayan minimum 8vs8 takımlardan oluşan, team deathmatch tarzı basit modu olan bir oyun tavsiyeniz var mı? Kısaca eskiden cs 1.6'da 16vs16 dust 2 özlemimi dindirmek istiyorum. Platform bilgisayar, mümkünse fazla sistem istemesin ve aktif oyuncusu fazla
Süper güç, ışınlanma, pembeli ponponlu skin vs olmayan minimum 8vs8 takımlardan oluşan, team deathmatch tarzı basit modu olan bir oyun tavsiyeniz var mı? Kısaca eskiden cs 1.6'da 16vs16 dust 2 özlemimi dindirmek istiyorum. Platform bilgisayar, mümkünse fazla sistem istemesin ve aktif oyuncusu fazla olsun.
0
marowak
(12.03.25)
Hell let loose ile ilgili olumlu seyler duydum. Butun oyunlar artik microtranscation skin ponpon isine donmus durumda. Eskilerden BF 1 ve BF V hala aktif sanirim.
0
mirafiori
(12.03.25)
Quake 2 olabilir.
0
false pretension
(12.03.25)
call of duty 2
Quake 3 arena
Red alert 2
Company of heroes 2
0
sinematematikci
(12.03.25)
Delta Force yavas yavas tutmaya basladi CoD a alternatif olarak, ama Deathmatch var mi emin degilim. Extraction mod u guzel, bide 32 vs 32 modu var battlefield gibi.
0
The_Lollok
(13.03.25)
(1)

Red Dead Redemption bağlantı sorunu

torrentten inen gta
Epicten indirdik oyunu, Rockstar oturumu da açık, hatta oyunu Rockstardan açmama rağmen oyun bana git rockstardan oturum aç diyor. Derdi nedir bu lavuğun?
Epicten indirdik oyunu, Rockstar oturumu da açık, hatta oyunu Rockstardan açmama rağmen oyun bana git rockstardan oturum aç diyor. Derdi nedir bu lavuğun?
0
torrentten inen gta
(18.02.25)
rockstar acc ile epic baglanti sorunu olabilir, bu acc larin emailleri farkli ise ondan olabilir
0
The_Lollok
(19.02.25)
(7)

YouTube'dan ne dinleyeyim?

parka
Fazla yormayan, ilginç konulardan bahseden birşeyler var mı?* Müzik istemiyorum.
Fazla yormayan, ilginç konulardan bahseden birşeyler var mı?


* Müzik istemiyorum.
0
parka
(18.02.25)
İngilizce olur mu? - www.youtube.com

ABD neden iklim anlaşmalarına olumsuz bakıyor, petrol neden önemli vs. ile ilgili şeyleri güzel basitleştirip özetlemiş. Konuyu biliyor olsanız bile anlatımın basitliği ilgi çekici geldi. Az önce görmüştüm videoyu sizin sorunuzu görünce atayım dedim.
0
akhenaten
(18.02.25)
Hikayeler dinle.

www.youtube.com
0
Mirket
(18.02.25)
pazar sohbeti
0
ala09
(18.02.25)
sealth
(18.02.25)
Oyuncu Osman Cavcı'nın -nam-ı diğer Zampara Seyfettin- kanalı. Yeşilçamda yaşanmış olaylar, skandallar, oyunculara dair anılar vs

www.youtube.com
0
yurtsuz john
(18.02.25)
www.youtube.com

her konuda bir seyler var bu kanalda
0
The_Lollok
(19.02.25)
Flu tv. Hiç boş yapmıyor. Canlı yayınlarını izlemeyin sadece.
0
luluki
(19.02.25)
(11)

ankarada ne yapayim?

deckard
izmirden ankaraya yeni taşındım. bu sehirde ne yapilir, nerede vakit gecirilir, nerede oturup kahve esliginde kitap okunur? ankaranin gizli hazinelerini ariyorum, sanat edebiyat ortamlari ariyorum. kalabaliklar ilgili cekmiyor, sakin ama lan başka yerde böyle ortam yok diyebilecegim yerler ariyorum.
izmirden ankaraya yeni taşındım. bu sehirde ne yapilir, nerede vakit gecirilir, nerede oturup kahve esliginde kitap okunur? ankaranin gizli hazinelerini ariyorum, sanat edebiyat ortamlari ariyorum. kalabaliklar ilgili cekmiyor, sakin ama lan başka yerde böyle ortam yok diyebilecegim yerler ariyorum. var midir tavsiyeleriniz.
0
deckard
(08.01.25)
Hava güzelse botanik bahçesi ve portakal çiçeği parkı yuruyus ve kitap okumak için güzel yerler. Eymir şehrin dışında kalıyor biraz ama araba varsa orası da olur. Kafe olarak kara balıkta bazı sanat dersleri oluyor(müzik, enstrüman, oyunculuk vs). Ama ben genelde çalışmak ve arkadaşlar ile buluşmak için giderdim.
0
Amaranta ursula
(08.01.25)
Maalesef bu sehirde çalismak disinda yapabilecegin bir sey yok. Ankara artik çok pahali ve çok kalabalik bir sehir oldu. Üstelik yasanacak 2-3 semti kaldi yani tekinsiz bir yer de.

Duyuruda ankarali kizlar mevcut onlardan biriyle takilabilirsin kisa süreligine.
0
feastofthedamned
(08.01.25)
Sahaf gezmek isterseniz Kızılay'a olgunlar sokağa uğrayın. Ben çok severim.

Yine kızılay'da mülkiyeliler lokali var. Eskiden dışarıdan misafir kabul ediyordu, son durumunu bilemedim.

Akman pastanesi yine olgunlarda hala duruyorsa salep içmenizi tavsiye ederim.
0
strawberry first
(09.01.25)
Düzeltme :Akman karanfil sokağı kesen sokaktaydı.
98de Ankara'dan ayrıldım son halini bilemem.
Ama eskiden tunalıda cafe de cafes vardı orada oturup salata yemeyi severdim. Kızılay'da ve tunalıda pasajları gezmeyi severdim.

Kuğulu parkta vakit geçirmeyi, kıtır'da takılmayı, dost kitabevinde dolanmaya, TÜBİTAK yayınlarının satış mağazasına uğramayı severdim.

Atatürk Orman çiftliğini oralarda yürümeyi,vakit gece ise kokoreç yemeyi severdim.

Papazın bağı var, hala durur mu bilmem? Yeşillikler içinde.
Botanik parkı, seymenler parkı (favorim) bence en keyifli yerlerden.
Bu sene geldiğimde bilim sanat merkezine götürdüm oğlanı. Orayı da beğendim. Millet bahçesi vardı.

Ankara kalesi, her sokağı ayrı bir keşif.
Kelime Müzesi, satranç Müzesi...
Hamamönü, hatta direkt bir hamam keyfi yapın mis gibi...
Ay ne bileyim ben hiç sıkılmazdım Ankara'da.
Ama yıllar oldu, güncel durumları arkadaşlar anlatsın.
0
strawberry first
(09.01.25)
@thedamned, taze emekli akademisyenim. stk ve danismanlik işleri yapiyorum. zaten yogun calisiyorum ve yaptigim işi seviyorum. ev tekin bir yerde. nazik teklifin icin tesekkür ederim., ankarali kizlarla kisa süreligine takilmak önceliklerim arasinda degil :)

@strawberry cok sagol uzun uzun yazmissin. bir kismini not aldim.
0
🌸deckard
(09.01.25)
+devlet - özel tiyatrolar
+arkadaş - dost ve diğer büyük kitabevleri
+cermodern
+cso ankara
+galeri artist vb. sanat galerilerinde çok etkinlik oluyor.
+gezmediyseniz tüm müzeleri 1 defa gezin
+hiç gitmedim ama cumhurbaşkanlığı içindeki millet kütüphanesi
+jolly joker - if- 6.45 gibi konser salonları
+instagramdaki ankaraetkinlikler gibi sayfaları takip edebilirsiniz.
0
jepa
(09.01.25)
Lugat Kitap Kahve sanirim sizlik bir yer
0
The_Lollok
(09.01.25)
hoşgeldiniz diyeyim.
bir zaman orada yaşamış biri olarak.

ankara'nın eskiden en geniş sokağı şimşek sokak'ta yaşadım. ağaçları ile harikaydı ama hastane bozdu oraları.

bu blogda ankara'lı emekli bir öğretmen ankara'yı anlatmış.
kardeşi funda şenol.

bir ankara turu düzenlediler.
leylakdali.blogspot.com

onlarla iletişim kurup öğrenebilirsin.
www.instagram.com

bir de başka biri daha vardı ulus'ta bilinmeyen tarihi kültürel yerler falan. bulursam onu da paylaşayım.

nezih, temiz, sakin ve uygun fiyatla yemek yemek için kızılay'da galatasaraylılar lokali'ni tavsiye ederim. orada etkinlikler de düzenleniyor.

tam bir zuhal olcay vedat sakman "küçük bir öykü bu" tadında geldiniz bana. fularınızı takınca lokale tam uyarsınız.
0
mathilda.may
(09.01.25)
@mathilda, hosbulduk. funda hocayi yakınen tanıyorum. tarif ettiginiz ankara tam da benim merak ettigim ankara, cok sagolasin. ama fularli entel kismina itiraz etmem gerekiyor, o kadar snobluk bana bile fazla :))
0
🌸deckard
(09.01.25)
Kardeşim yine bir başka yere taşın :))
0
thesomberlain
(09.01.25)
ıyyyy izmir'den ankara'ya taşınıp bir buçuk sene kaldım 100.000 dolar maaş verseler geri gitmem. izmiri de çok sevmem ama ankara neymiş öyle ya öğk
0
Batuhanolabilir
(10.01.25)
(2)

usa'de ekran kartı

duyurukullanıcısı
arkadaşım usa'e gidip gelicek. bir şey ister misin dedi dedim ekran kartı getirebilirsen iyi olur.ben internetten alıp onun adresine göndericem o getiricek. amazon'a vs bakıyorum istediğim model yok. istediğim modeli nereden bulabilirim?rtx 4070 falan düşünüyorum olursa şu yeni 50 serisi de olabilir
arkadaşım usa'e gidip gelicek. bir şey ister misin dedi dedim ekran kartı getirebilirsen iyi olur.

ben internetten alıp onun adresine göndericem o getiricek. amazon'a vs bakıyorum istediğim model yok. istediğim modeli nereden bulabilirim?

rtx 4070 falan düşünüyorum olursa şu yeni 50 serisi de olabilir.
0
duyurukullanıcısı
(08.01.25)
bhphotovideo
arkadaşının gittiği yere yakın microcenter varsa orası
0
nahtoderfahrung
(08.01.25)
gittigi sehirde microcenter var ise en uygun genelde orada oluyor ama online siparisi yok, sadece magazadan alinabiliyor. Onun harici redditte (git: pcpartpicker.com)
adresinde en ucuz neredeyse oradan aliyorum filan yazmislar.
0
The_Lollok
(09.01.25)
(19)

İlkokul sorusu - Özel okul mu devlet okulu mu? İstanbul içi mi dışı mı?

bencileyin
Merhaba sevgili duyuru sakinleri,İstanbul Acıbadem'de yaşıyoruz.Kızımız seneye ilkokula başlayacak ve özel okulların fiyatları yavaş yavaş açıklanmaya başlandı.İsmen çok iyi anılan nitelikli okulların kontenjanları da büyük bir hızla tükenmeye başladı.Kızımız seneye Eylül'de ilkokula başlayacak olsa
Merhaba sevgili duyuru sakinleri,

İstanbul Acıbadem'de yaşıyoruz.
Kızımız seneye ilkokula başlayacak ve özel okulların fiyatları yavaş yavaş açıklanmaya başlandı.
İsmen çok iyi anılan nitelikli okulların kontenjanları da büyük bir hızla tükenmeye başladı.
Kızımız seneye Eylül'de ilkokula başlayacak olsa da bizim max 1 ay zamanımız kaldı gibi görünüyor okula karar vermek için.

Mahallemizdeki devlet okulunda ilkokul 1 müsamelerini gördüm. Temalara inanamadım! :(
Tıpkı hastane mantığında çil yavrusu gibi açılmış görece uygun fiyatlı özel okullara da baktım, bildiğiniz ticarethane olduklarından içime sindiremedim.
Nitelikli okullar ise yıllık ortalama 1Milyon ₺ civarı.

Bu rakamı zorlanarak da olsa bu sene versek, tüm eğitim hayatı boyunca nasıl sürdürülebilir kılarız hem düşündürücü hem de orta sınıf aileler için sahiden büyük rakamlar.

İstanbul zaten insan kusuyor, kiralar da uçmuşken acaba bu bahaneyle şehir mi değiştirsek...

size 3 tane sorum var. İçlerinden seçip beğendiğinizi cevaplarsanız çok sevinirim.

1) Zorlanarak da olsa ödemeye imkanınız olsaydı ilkokula başlayacak çocuğunuzu özel okula mı yollardınız yoksa devlet okuluna mı?

2) istanbulda çocukları yarış atı gibi görmeyen, sosyal ve duygusal gelişime de en az akademik gelişim kadar önem veren okul tavsiyeniz var mı? Yabancı dil eğitimi bizim için çok önemli bir ayağımız yurt dışında olduğı için bu arada.

3) İstanbul dışında siz ya da yakınlarınız tarafından denenmiş onaylanmış memnun kalınmış, bize şehir değiştirtecek bir okul tavsiyeniz var mı? Var ise bu sene fiyatı ne kadardı?

Çok teşekkürler.
0
bencileyin
(02.01.25)
Aslinda siz iyi bir devlet okulu bulsaniz sorun cozulecek gibi.

Terakki, istek ayari disindaki ozeller kimse alinmasin ama goygoy (esim onceden 1 milyonluk dediginiz okullarda ogretmenlik yapti ve cocugu devlete gonderiyoruz.)

Ingilizce egitimini ozel ders/cambly vs ile kendiniz organize edebilirsiniz. Hafta sonu da ilgisini ceken kaliteli bir kursa gonderirseniz tamamdir iste.
0
brkylmz
(02.01.25)
Yorumlarınızı okuyunca şunu eklemek istedim.
Bizim 1-2 yıl sonra Amerika'da çalışma ihtimalimiz var kesin olmamakla birlikte.
Yabancı dil o yüzden de önemli biraz.

Aile yapısı olarak laik, özgürlükçü, küçük yaş grubu çocuklara "Gazzeli kardeşlerimiz", "15 Temmuz" gibi temalarla müsamere yapmayı pedagojik açıdan uygun görmeyen bir yapıdayız.
Devlet okullarında öğretmen seçimi de kalkmış tamamen.
Bahsettiğiniz gibi ailelerden o dev ödenekleri alıp öğretmene cücük kadar para ödeyen yerlerin de farkındayım.

Ben Fide Okulları, Key Stone, Açı Okulları, Sezin vs. gibi okullardan bahsetmek istedim.
Hem kurumsal, hem çocuğu yarış atı görmeyen, hem de sosyal becerilerini de desteklemeyi ilke edinmiş.

Gerçekten çok ama çok üzgünüm bu saçma sapan durumlara.
0
🌸bencileyin
(02.01.25)
Devlet okullarinin bir cogu oyle gibi dursa da eski usul egitim yapan, gocmen ogrenci kaydi almayan cok okul var. (Arastirmaniz gerek cevrenizdeki okullari)

Amerikaya gitmeden illa da ingilizceyi super ogrenmesine gerek yok. Azcik temeli olsa yeterli. 1 sene icinde zaten bulbul gibi konusmaya baslar orda.
0
brkylmz
(02.01.25)
1.Tabii ki ozel okula yollarim. Ilkokulu devlette okuyanlar kabul etmez ama ciddi fark oluyor ileride yasitlar arasinda en basitinden yabanci dil konusunda.
2. Bilge kagan olabilir. Isik olabilir.

Yalniz sunu da yazmam lazim. Bu devirde konu isik lisesi bile olsa verilen paralara aciyorum. Illa da ozele gitsin bu devir icin pek de gecerli degil. En azindan artik, veli bu parayi nasil oderimi falan dusunuyorsa ozel okul isini iki kere dusunmeli. Eskiden boyle degildi bu isler. Normal maasli biri bile kisip cocuguna yatirim yapabiliyordu. Sorulara net girip sonra kafa karistirdim gibi oldu ama durum bu.
0
Kittie
(02.01.25)
Aa amerikayi yeni gordum. Bir iki sene icin iyi bir amerikali ogretmen de bulabilirsiniz ozel ders vermesi icin. Yani devlete karar verirseniz bunu yaparsiniz.
0
Kittie
(02.01.25)
Ben iki sene okul öncesi + 8 sene ilköğretim hayatımın tamamını Şişli Terakki'de okudum. Diyeceğim o ki saklı masraflara hazırlıklı olun.
Okul parası üstüne gelecek olan ek masraflar hiç öyle azımsanacak masraflar değil.

Spor kıyafeti, üniforma, öğle yemeği (Terakki'de ilköğretimde zorunlu), okul kitapları, katılacağı etkinlik ücretleri, servis ücreti, arkadaşının doğum günü şudur budur derken inanılmaz meblağlara çıkıyorsunuz. İyi ihtimalle okul ücretinin en az %20'si kadarını da sene içinde bu tip şeyler için vermek sizin için mümkün değilse baştan başka seçeneklere yönelin, boş yere bütçeyi yormayın. Benim okul kitaplarıma 2001 senesinde 400 dolar para ödediğimizi hatırlıyorum. O zamanlar sosyal medya da yoktu; gösterişin insanın gıdası olduğu şimdilerde her şeyin şişirilmiş fiyatlarla toksik hırslı bir sidik yarışına döndüğüne yemin edebilirim.

İstanbul Anadolu yakasında ben öğrenciyken iki devlet okulu oldukça övülürdü. Moda'da Nihat Işık ve Bağdat Caddesi'nde İlhami Ahmed Örnekal, ikisine de girmenin çok zor olduğunu biliyorum. Günümüzde nasıl araştırmak gerek ama bence gene iyi okullardır.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.01.25)
çocuğunuz abd’ye taşınırsanız dili sizden iyi öğrenir her koşulda, sıfır dille gitse dahi. yaşı çok küçük. yani ingilizceyi sırf bu nedenle istiyorsanız saçma.

1. beklemeden direkt taşının taşınacaksanız
2. karşılayabiliyorsanız özele verin. bunu düşünmezdim bile.

yanıtlarda gördüm kusura bakmasın yazan kişi ama istek? istek ticarethane okullarının başı ve kalite? asla.
0
deartheodosia
(02.01.25)
Özel okulların çoğunun kalitesi devlet okullarından kötü. Özel okulların öğretmenlere verdiği maaş çok düşük. Kimse birşey için uğraşmaz o paraya
0
wd40
(02.01.25)
iyi bir devlet okulu, + o paralari cocugun adina acilmis bir yatirim hesabina yatirsaniz o paralarla cocugunun emekliligi garantilenir. Okul icin bence gereksiz.
0
The_Lollok
(02.01.25)
Ben de Ilhami Ornekal demeye gelmistim, bir arkadasim benzer sebeplerle sehir degil ama semt degistirmeyi dusunuyordu bu okul icin, bahsi gecen paralara inanamiyorum, durum gercekten icler acisi, ben de Sisli Terakki mezunuyum, biraz gec dogsam bambaska bir hayatim olacakmis demek.

Iki sene sonra gidecekseniz ingilizce her turlu ogrenilir, ben olsam kafa yapima uygun bir devlet okulu fikrini degerlendirirdim.
0
(02.01.25)
Özel okulların çoğu, birinci sınıf öğrencilerinin büyük kısmını kendi anaokullarındaki öğrencilerden alıyor. Ailelerin çoğu, çocukları o okullara girebildin diye ilkokul öncesi bu anaokullarını tercih ediyorlar. Eğer özel okula gönderme ihtimaliniz varsa, hızlı bir şekilde belirleyip, boş kontenjan var mı diye görüşmeniz, yoksa da yedek sıraya yazdırmanız gerekir, geç kalmayın.
0
efx
(02.01.25)
devlet okulu + dil kursu + gerekli görürseniz hobi kursları.

özel okula vereceğiniz parayla çocuk zaten kendini her türlü geliştirir.
0
durbidakka
(02.01.25)
iki seneye amerikaya gidecekseniz çocuğu orta halli bi özel ilkokula verin. dil kursuna gönderin.

devlet okullarının tuvaletleri dahi temizlenmiyor, güvenlik hak getire... sırf güvenlik için özel okula gönderilir çocuk zaten. ama o yaştaki çocuğa motor takıp uçuramayacağına göre o kadar para vermeye gerek yok.
0
elorelia
(02.01.25)
Aynı ikilemde kaldık, evimizin çevresindeki ilkokullar kötüydü, hem kalabalık hem de istemediğimiz sosyo ekonomik ve kültürel farka sahip bir popülasyon vardı diyeyim kibarca.

Ya özel okula yollayıp hayat kalitemizi bir gömlek alta çekecektik ya da düzgün bir devlet okulu bulup yakınlarına taşınacaktık.

Biz daha büyük dubleks bir eve taşınıp hayat kalitemizi yükselttik, 2 sokak arkamızda da devlet okulu var, şansımıza öğretmenimiz de çok iyi çıktı. Çocuk kültür şoku yaşamadı, ilkokul için asgari ücret verilen tecrübesiz öğretmenlerin çalıştığı bir özel okula 1M gömmek mantıksız. Paranın hesabı yoksa yollarsın ama çoğu orta üst gelir grubu için büyük bir para.
0
kimlanbu
(02.01.25)
Acıbadem’de oturuyorsanız mahallenizdeki devlet okulu kitlesi güzeldir. Özel okul için ayıracağınız bütçeyi yurt dışında lise, üniversite eğitimi için biriktirebilirsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(02.01.25)
imkanınız varsa şehir değiştirin ve o okulların bir şubesine yollayın.
kira ve diğer yaşam masrafları düşer ama eğitim kalitesi aynı kalır.

zaten 2025'in ikinci yarısından sonra ekonomik rahatlama olması çok yüksek. üste kalan parayı da birikime dahil edersiniz.

büyük şehir dışında yaşamak eskisi gibi zor değil.
her şey ayağınıza gelmese bile ötenize geliyor.
0
mathilda.may
(02.01.25)
hemen hemen aynı durumdayız, kızım seneye 1. sınıfa başlayacak. şu an oturduğum ilçedeki en iyi kreşlerden birine gidiyor. ingilizceyi oldukça güzel öğrendi. 2. sınıfa başlayan kuzeni devlet okuluna gidiyor daha renkleri bilmiyor. devlet okulundan önce özel kreşe de gitmişti oysaki. demek istediğim iyi bir kreşin dahi bu denli farkı varken özel okulun da farkı olacaktır illaki.

fakat gel gör ki özel okul ücretleri tam bir muamma, şimdi 1 milyon dedikleri 3-5 yıl sonra kaç milyon olacak kim bilir? ayrıca okul ücretiyle bitmiyor ki, servisi, kırtasiye ücreti, cart curt bir türlü bitmez.

daha bugün bildirim geldi, fotoğraf çekeceklermiş kreşte, 2700 tl fotoğraf ücreti istiyorlar. zorunlu değil elbette, ama bütün arkadaşları yapıyorsa geri kalmasın diye sen de yapıyorsun elbette. hal böyle olunca özel okulda da benzer şeyler olacak sürekli.

biz araştırdık, oturduğumuz ilçede nispeten yakın olabilecek bir devlet okulu var. oldukça da iyi diyorlar, alternatifini de belirledik. adresimiz orada çıkmıyor ama belirli bir bağış karşılığında kabul ediyorlarmış sanırm, yakınlarda gidip görüşeceğiz.

ben oyumu iyi bir devlet okulundan yana kullanıyorum. ama bütçe olarak da elimizde kalacak ciddi bir miktar olacak. bunun da bir kısmını kızımın ilerideki eğitim masrafları için yatırım, bir kısmını da bugünlerde ek ingilzice dersi özel hoca gibi değerlendirebilirim.
0
emfuzi
(02.01.25)
bahsettiğiniz acıbadem'deki devlet okulu hangisi? ben de orada okuduğum için merak ettim.
0
dilhun
(02.01.25)
Mihriban Suat Bedük İlkokulu. @dilhun
0
🌸bencileyin
(03.01.25)
(11)

Amerikan yol filmi tavsiyesi

bisorumvardı
Bana şöyle Rain Man tadında arabayla ordan oraya gidilen, motellerin güzel amerikan evlerinin olduğu filmler söyler misiniz? Thanx.
Bana şöyle Rain Man tadında arabayla ordan oraya gidilen, motellerin güzel amerikan evlerinin olduğu filmler söyler misiniz? Thanx.
0
bisorumvardı
(14.12.24)
muhtemelen izlemiş olabilirsin
thelma and louise
0
exlibris
(14.12.24)
no country for old men geldi aklima. Moteller filan var, yollar da var ama guzel evler yok, daha cok country tadinda
0
The_Lollok
(14.12.24)
green book aklıma geldi tamamen bağlantılı olmasa da
0
biravekahve
(14.12.24)
Fandangoydu sanırım ismi. Kevin Costner oynuyor çok enteresan bir filmdi
0
alimcgraw
(14.12.24)
(bkz: Away we go) bu aralar benim de muzikleri ve atmosferi için tekrar izleyesim var.
0
Amaranta ursula
(14.12.24)
Hayal meyal hatırlasam da Fear and Loathing in Las Vegas filminde bu tarz sahneler bolca vardı diye hatırlıyorum.
0
vedatchilipeppers
(15.12.24)
Interstate 60
0
nothing in my way
(15.12.24)
little miss sunshine
0
chickentown
(15.12.24)
Paris&Texas
0
zihua
(15.12.24)
Nebraska

Lokal hayat hakkinda da fikir verir, cok tatli bi film.
0
brkylmz
(15.12.24)
Paul
Transamerica
0
gabe h coud
(15.12.24)
(5)

yabancı ülkede geçerli bir uygulama gerekiyor playstore izin vermiyor

fistikthecat
ingiltere'den indirilebilecek uygulama için ülke ayarlarını değiştiremedim. araştırdığımda basit olmadığını gördüm. telefuma ingiltere vpn kurdum olmadı. google play payment'tan ingiltere revize ettim olmadı (youtube'da tavsiyeler bu yönde idi)ne yapabilirim?
ingiltere'den indirilebilecek uygulama için ülke ayarlarını değiştiremedim. araştırdığımda basit olmadığını gördüm. telefuma ingiltere vpn kurdum olmadı. google play payment'tan ingiltere revize ettim olmadı (youtube'da tavsiyeler bu yönde idi)

ne yapabilirim?
0
fistikthecat
(25.11.24)
appstore’dan değil de itunes’dan ülkeyi değiştirin. Sonra appstore’dan uygulamayı indirin. Böyle yaparak zamanında başka ülke mağazasından uygulama indirebilmiştim ben
0
kojonotsuki
(25.11.24)
uygulamanin apk sini internetten indirebilirsin
0
The_Lollok
(25.11.24)
hocam google play payement'ta değişiklik yaptıktan sonra bunun yansıması 48 saati buluyormuş, hemen etki etmiyor yani. bu süreyi beklediniz mi?

support.google.com
0
shadowfollower
(25.11.24)
Acilin uzmanlik alanim.
VPN ile baglandiktan sonra, yeni bir google hsabi acin, ulke bilgilerini ingiltere olarak girin.
Daha sonra bu hesabi telefonunuza ek hesap olarak tanimlayin.
Simdi tekrar vpn uzerinden, play store'u webden acin, istediginiz uygulamayi bulun, yukleyeceginiz cihazi secip yukle deyin. Telefonunuza yukleyecek. Bu uygulama icinde yapacagini odemeler de ingiltere fiyatlandirmasiyla yapilacak.
0
quaker
(25.11.24)
quaker'in dediği gibi çalıştı, teşekkürler.
0
🌸fistikthecat
(25.11.24)
(11)

1000 dolar ve aşağısında bir telefon önerisi lazım

gizemli dede
kendi kullandığınız ve memnun kaldığınız olursa süper olur. benim için en önemli nokta batarya süresi. şarjı zırt pırt takmak istemiyorum.
kendi kullandığınız ve memnun kaldığınız olursa süper olur. benim için en önemli nokta batarya süresi. şarjı zırt pırt takmak istemiyorum.
0
gizemli dede
(11.11.24)
Ben Samsung Galaxy A52 kullanmıştım, 3 yıl sonra her şey gayet güzelken suya düştü yaptırdım vs ama uzun sürdüğü için yeni telefon aldım (çok zor alışıyorum, bunu tavsiye etmem) yeniden Samsung almak istediğimde A52'ye muadil bir model sordum bana A35 ve A55 dediler. Gördüğüm ve anlayabildiğim kadarıyla da epey yeterli cihazlar.
0
muhayyer divan
(11.11.24)
Honor 200 pro. Tam bir fp telefonu. 3 sene Samsung s20 fe kullandım. En son sabah şarjdan çektiğimde akşam 4-5 gibi cortluyordu. Honor ile temiz iki gün gidiyor şarjı. Diğer özellikleri de gayet tatminkar.
0
robin one persie
(11.11.24)
Xiaomi note 13.
0
diyecevaplandı
(11.11.24)
Samsung a55
0
grimavi
(11.11.24)
iphone iste.

edit: simdi gidip tr sitesinden baktim. $1000'lik telefonu $2000'e satiyorlar iyi mi. turkiye'de fiyatlarin ayni amerika'daki gibi vergisiz gosterilmesi lazim ki millet ne kadar duzuldugunu anlayabilsin.

boyle 30 bin gozukecek ama pakete eklediginde cat 60 bin yazacak. bu yapilmadan bu mankafa millet dolandirildigini anlayamiyor. konudan saptim ama sinirlendim sabah sabah.
0
antikadimag
(11.11.24)
Samsung A55 aldım geçen hafta gayet memnunum 17 bin TL ödedim.
0
atcapar
(11.11.24)
Samsung a34 ten epey memnunum. 1,5 yıl oldu.

A55 +1, arkadaşımda var. Memnun.

A35 olursa o da olumlu.
0
sorularimicinfeykhesap
(11.11.24)
Oneplus 12 kullanıyorum aşırı memnunum.

Oneplus 13 yeni çıktı bütçen dahilinde onu da alabilirsin.
0
chicha_v2
(11.11.24)
kamera cok iyi olmasi onemli degilse samsung m51 siddetle tavsiye ederim. Bende bundan vardi, ciktigi gun almistim yaklasik 3-4 sene kullandim, gecenlerde S24ultra aldim ama aklim yine onda. Parmak izi yan tusta olmasi cok kullanisli, ve pili 7000, yogun kullanimda 2 gun gidiyor
0
The_Lollok
(11.11.24)
Samsung s23 aldim 1 ay önce gayet memnunum. Şarjı yoğun kullanımda bile 1 gün gidiyor. Boyutu çok iyi tek elle kullanılabiliyor.
0
Amaranta ursula
(11.11.24)
samsung s24 FE

yeni çıktı, gayet iyi
0
co2s2
(12.11.24)
(10)

Arabamın Sorunu Ne?

depresif çocuk
Aslında sorun belli de, önemli mi emin olamadım.Yeni bir araba almıştım ve 2 ay kullandıktan sonra bir daha hiç binmedim. Arada akü bitmesin diye motoru biraz çalıştırıyordum. Bu şekilde kapalı otoparkta 6 ay kadar bekledi. Geçen bir çalıştırayım dedim ve araç yalpaladı, hareket etmedi. Yani gitmek
Aslında sorun belli de, önemli mi emin olamadım.

Yeni bir araba almıştım ve 2 ay kullandıktan sonra bir daha hiç binmedim. Arada akü bitmesin diye motoru biraz çalıştırıyordum. Bu şekilde kapalı otoparkta 6 ay kadar bekledi. Geçen bir çalıştırayım dedim ve araç yalpaladı, hareket etmedi. Yani gitmek istiyor ama gidemiyor gibiydi. Sonra lastikleri tam sağa çevirdim ve yerden kazınır gibi bir ses geldi. Akabinde araç hareket etti. Acaba aynı pozisyonda uzun süre kalmaktan ötürü kalıcı bir sorun olur mu? Bir 6 ay kadar daha bu şekilde tutacağım gibi.
0
depresif çocuk
(30.10.24)
Sizce bu yalpalama olayı uzun süre aynı konumda beklemekten ötürü mü olmuştur? Kalıcı bir problem yaşanır korkusundayım.
0
🌸depresif çocuk
(30.10.24)
Aracınızı herhangi bir lastikçiye götürün, şöför kapısı içinde yazan lastik basınç değeri ne gösteriyorsa +2 psi daha ekleyerek lastiklere hava bastırın. Aracın uzun süre yatacağını söyleyerek kaçak kontrolü de yaptırın. Sonrasında bu şekilde park edersiniz. Tabii bunu söylerken yağ, antifriz, akü vs. her şeyin sorunsuz-eksiksiz olduğunu varsayıyorum.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(30.10.24)
Arabanın bu kadar uzun süre hareketsiz kalması lastikler için pek iyi değil, mümkünse arada bir tur atın. Yalpalama dediğiniz silkeleme gibi ise, aracın yakıtının raf ömrü dolmuş ya da dolmak üzere olabilir. En kısa sürede yakıt alıp eski yakıtın yeni yakıtla karışmasını sağlamanızda yarar var.
0
10551037
(30.10.24)
tahminen lastiklerin inmis, baska bir numara oldugunu sanmiyorum.
akusu bitmesin diye arada motoru calistirmanin faydasi yok, zarari var. onun yerine kucuk aku sarj cihazlarindan almani oneririm.
6 ay yatirmakla araclara bisey olmaz. 6 sene yatirirsan baska.
0
cooperr
(30.10.24)
arac yalpaladi derken ne kastediyorsunuz tam anlamadim, bir de yerden kazinir gibi oldu ne demek tam? Elektronik el freni var ise onu indirmemissinizdir belki, kendisi indirmis olabilir. El freni yapismis, zorlayinca acilmis da olabilir
0
The_Lollok
(30.10.24)
fren hidrolik yağı falan olabilir mi, benimkinin yağları azaldığında ilk kalkışta zorlanarak kalktı ve tak diye ses gelmişti.
0
eja
(30.10.24)
araç kaç bin km? kaç yaşında bu da önemli.
0
mikahakkinen
(30.10.24)
uzun süre beklemelerde aracın süspansiyon sisteminde problemler olacağını okumuştum. o yüzden yalpalama olmuş olabilir.
0
xrated
(30.10.24)
lastikler yere yapışmış olabilir :)
Yeni lastikler aynı yerde bir süre durunca ilk bir iki turda durduğu yerdeki çökmeyi hissedebiliyorsunuz. Bir kaç metre sonra normale dönüyor. 3-5 gün duran araçlarda bile olur biraz lastiğe ve araç ağırlığına bağlı olarak.

Bir de el freni balataları yapışabiliyor korozyonla.
O yüzden uzun süre duracak şekilde bekleyecekse araç, el frenini çekmeyin, viteste/P konumunda bırakın (tabii düz bir zeminde).
0
burfak
(30.10.24)
lastikler dışında fren balataları yapışmış olabilir.
0
false pretension
(30.10.24)
(3)

fındıklı bitter çikolata

abelardo
şunu türkiyede doğru düzgün yapan kim var?bilindik süper market markaları ısrarla bunu çıkarmıyor, fındıklı sütlü çikolata yapıyor. gerçi ona da azıcık fındık koyup dandik çikolata ile satıyorlar.nussknacker gibi fındıklı bitter çikolata nereden bulabilirim?bildiğim kadarıyla bolçi ve kahve dünyası
şunu türkiyede doğru düzgün yapan kim var?
bilindik süper market markaları ısrarla bunu çıkarmıyor, fındıklı sütlü çikolata yapıyor. gerçi ona da azıcık fındık koyup dandik çikolata ile satıyorlar.

nussknacker gibi fındıklı bitter çikolata nereden bulabilirim?

bildiğim kadarıyla bolçi ve kahve dünyası var? bunları deneyen var mı?

nussknacker de her yerde olmuyor.

en sevdiğim çikolata bol fındıklı bitter çikolata.
0
abelardo
(29.10.24)
Kahve Dünyası çok iyi.
0
mutekebbir
(29.10.24)
Tadelle'nin normal çikolatası gayet güzel, bitter'i de olmalı sanki.
0
muhayyer divan
(29.10.24)
ben de ugrastim ugrastim bulamadim, ya findik az, ya icindeki findik dandik, ya da cikolota dandik. Ayrica findik aliyorum, sade cikolata ile beraber yiyorum o zaman guzel oluyor.
0
The_Lollok
(29.10.24)
(3)

Hararet göstergesi

camlicagazoz
Merhabalar,Fiat linea 1.3 multijet pop modeli araca sahibim.Arabamda bir sorun yok ancak ilginç bir şey soracağım.Hararet göstergesi tam 90 derecede yani ortada sabit durmuyor. Orta cizgi ile bir asagi seviyedeki cizgi arasinda oynuyor. Ben de tedirgin oluyorum.Normal midir? Disaridaki hava cok sog
Merhabalar,

Fiat linea 1.3 multijet pop modeli araca sahibim.

Arabamda bir sorun yok ancak ilginç bir şey soracağım.

Hararet göstergesi tam 90 derecede yani ortada sabit durmuyor. Orta cizgi ile bir asagi seviyedeki cizgi arasinda oynuyor. Ben de tedirgin oluyorum.

Normal midir? Disaridaki hava cok soguk olmasi falan etkiler mi?

Hararet az dusuyorsa iyidir falan diye de duymustum.
0
camlicagazoz
(28.10.24)
Araba tamamen isindiktan sonra hararetin dustugunu sadece gorece soguk yerlerde, surekli yokus asagi gidilirken gordum. Bunun disinda sabit ortada kalmasini beklerim. Oncelikle araba sogukken yagi ve sogutma suyunu kontrol etmenizi tavsiye ederim. Bir gariplik sezerseniz bekletmeden mudahale ettirmek lazim.

Eski bir forum kaydi buldum, genelde termostatla ilgili olabilir denmis. Asagiya linki birakiyorum;

www.fiatlinea.org
0
mbond
(28.10.24)
bende albea vardi 1.3, oyle dalgalaniyordu. Sonra kizildag yokusunu cikarken baktim iyice yukseldi hararet ve durdum. Sorun devirdayim motorunun kanatlarinin erimesi oldugu ortaya cikti. Antifriz su devirdayimi durdugu zaman stabil bir sicaklik saglanmadigi icin gosterge oynuyordu. Sizinki de ayni midir bilemem ama olabilir, bir baktirin derim. Cozum devirdayim setinin degismesi olmustu.
0
The_Lollok
(28.10.24)
yavaşça mı salınıyor yoksa ibre anlık zıplıyor mu ?

anlık zıplıyorsa ön panelde bi temassızlık vardır. ama yavaşca artıp sonra azalıyorsa termostat, devirdaim veya fan sorunu olabilir.
0
orpheus
(29.10.24)
(1)

Corolla Hybrid batarya ve değişimi?

chicha_v2
Merhabalar malum corolla'lar Türkiye'de epey bi zamandır hybrid satılıyor.7-8 yaşında hybrid bir araç artık kendini şarj edebiliyor mu? Batarya değişimi pahalı bir şey mi? Tecrübesi bilgisi olanlar yardımcı olabilir miİkinci el birkaç yaşında bir hybrid alma arefesindeyiz de.Teşekkürler.
Merhabalar malum corolla'lar Türkiye'de epey bi zamandır hybrid satılıyor.

7-8 yaşında hybrid bir araç artık kendini şarj edebiliyor mu? Batarya değişimi pahalı bir şey mi? Tecrübesi bilgisi olanlar yardımcı olabilir mi


İkinci el birkaç yaşında bir hybrid alma arefesindeyiz de.

Teşekkürler.
0
chicha_v2
(23.10.24)
Amerikada toyota bataryalari 10 yil - 100-150 bin mile a kadar gidiyor, daha fazla giden de var epey. Degisim yetkili servislerde 5000 dolar civari. Amerika menseili yan sanayi Lithium kaliteli batarya core lari 1500-2000 dolar. Degisimi cok kolay, youtube dan bakip 1-2 saatte kendiniz de yapabilirsiniz.
0
The_Lollok
(24.10.24)
(3)

bağkur primini ödemezsem ne olur?

ahm1
2 ay önce freelance bir işe başladım. bağkur primlerini bizim kendimizin ödemesi gerekiyor. borçlar birikti şimdiden. ben ödemeyi de emekli olmayı da düşünmüyorum. eğer ödemezsem icra takibi başlatılır mı? yıllarca ödemezsem ne olur?
2 ay önce freelance bir işe başladım. bağkur primlerini bizim kendimizin ödemesi gerekiyor. borçlar birikti şimdiden. ben ödemeyi de emekli olmayı da düşünmüyorum. eğer ödemezsem icra takibi başlatılır mı? yıllarca ödemezsem ne olur?
0
ahm1
(15.10.24)
2-3 senedir ödemiyorum bağkuru. şimdilik bir şey yok. daha önce de bir 2-3 sene daha ödememiştim o zaman öde diye tebligat gelmişti yapılandırmıştım.
0
hayal fazlasi
(15.10.24)
ben 10 sene kadar once yillarca odemedim, yapilandirmalarin birisinde hizmet ile birlikte silindi, ama hizmet de silindi yani, emeklilige faydasiz hale geldi. Tekrar cikar mi bilmem boyle bir yapilandirma paketi, hepsinin kapsaminda olmuyor. Bununla birlikte saglik hizmeti de alamiyordum ama devletten.Sigortali iste calismama ragmen saglik hizmeti alamamistim bir zamanlar.
0
The_Lollok
(15.10.24)
bağkur u ödemen gerekmiyor. işin bittiğinde sildirebiliyorsun.
0
neira
(15.10.24)
(2)

endonezya

edgenabby
şubat ayında 15 gün endonezya'ya gitmek istiyorum.3 gün jakarya, geri kalan 12 gün bali.girişte 15 günün hepsine otel rezervasyonu ibraz etmek durumunda mıyım?
şubat ayında 15 gün endonezya'ya gitmek istiyorum.

3 gün jakarya, geri kalan 12 gün bali.

girişte 15 günün hepsine otel rezervasyonu ibraz etmek durumunda mıyım?
0
edgenabby
(16.09.24)
Ben son gittiğimde çok rahat bir ortam vardı, hiçbir şey sormadılar. Sadece kapıda vize için bir ücret ve pul gibi bir şey alınıyor, ona bakıyorlardı.
Ben her zaman ilk gün için mutlaka rezervasyon yapıyorum. Tavsiyem de bu şekilde olur.

İyi tatiller!
0
mrmlq
(16.09.24)
Selamlar, gunler ile ilgili soru sormamissiniz ama jakarta da bi cacik yok, sade trafik kalabalik ve kirlilik. 3 gun fazla olur diye dusunuyorum. 12 gun de bali icin belki cok olabilir, orasi cennet gibi, illa vakit gecirilir ama ben olsam 1, bilemedin 2 gece jakarta (sirf o farkli ortami gormek icin o da), sonra 3 gece Jogjakarta, sonra da geri kalanini Bali de gecirirdim. Balide gunler yine fazla gelirse Lombok adasina vapurla geciliyor diye gormustum, oraya da gecebilirsiniz.
Giriste rezervasyon vs sallayan yok, sadece ayak ustu yalandan soruyorlar, jakartaya mi geldin, sonra nereye gideceksin Bali mi vs diye, o da biraz muhabbet olsun diye gibi geliyor bana.
Iyi tatiller
0
The_Lollok
(16.09.24)
(3)

Bilgisayarın ekranını görüp mouse kullanabilen bir yapay zeka var mı?

ananiyimioguz
Bazı rutin işlerim var sadece mouse kullanıp belli şeyler yapmak gerekiyor.Ama ekran stabil değil. Tıklama olayları ve yapılan iş çok benzer olsa da, arayüz aynı değil. O yüzden işi bir otomasyona dökmek kendim kodlayarak zor olur.Onun yerine ekranı analiz edip, tanıyıp, mantık yürütüp tıklamalar ya
Bazı rutin işlerim var sadece mouse kullanıp belli şeyler yapmak gerekiyor.

Ama ekran stabil değil. Tıklama olayları ve yapılan iş çok benzer olsa da, arayüz aynı değil. O yüzden işi bir otomasyona dökmek kendim kodlayarak zor olur.

Onun yerine ekranı analiz edip, tanıyıp, mantık yürütüp tıklamalar yapabilen bir araç olsa çok güzel olacak.

Nasıl ki şuan chatgpt ye bir data verip şunu şunu yap diyoruz,

Aynı şekilde ekranı görme izni ve mouse kullanım izni vereceğiz -geçici olarak- oda verilen işleri yapsın işte.

Sürekli bir görüntü tanılama gerekiyor, muhakkak biraz maliyetli olur ama belki vardır böyle bir araç, biliyor musunuz?
0
ananiyimioguz
(09.09.24)
selenium chrome extension isinize yarayabilir belki, bir defa manuel yapiyorsunuz sonra kendisi tekrar ediyor. kac farkli arayuzunuz var bilmiyorum ama hepsini ayri ayri kaydederseniz belki olur
0
The_Lollok
(09.09.24)
tekrarlı şeyler değil dediğim gibi, ama tıklanması gereken yerleri yapay da olsa bir zeka algılayabilir. o yüzden o tarz bir çözüm aklıma geldi.
0
🌸ananiyimioguz
(09.09.24)
var ama ücretli. uipath firmasının RPA ürünü sizin bahsettiginizden çok daha fazlasını yapar. Görüntü tanıma işinin otomasyonunu son kullanıcı için bu üründen başka bir şey yapamaz zaten. tek seçeneginiz var.
0
limonlu eksi
(09.09.24)
(13)

Şirket için otelde kalındığında akşam yemeği hariç mi oluyor genelde?

benaslindayohum
Bizim şirketin cimriliği mi bu? Gece gece yemek arattırıyor
Bizim şirketin cimriliği mi bu? Gece gece yemek arattırıyor
0
benaslindayohum
(20.08.24)
Şirket için otelde kalındığında derken şirket sizi bir yere seyahate yolladı o mu? Öyleyse ben hayatımda böyle cimrilik duymadim.
0
logisticsmanager
(20.08.24)
@logistic
Aynen
0
🌸benaslindayohum
(20.08.24)
İş için gittiginizde günlük masraflarınız için ekstra para vermiyorlar mi? (Yeme-icme, ulaşım vs).
0
fraise
(20.08.24)
Bizim şirket über cimridir. Akşam yemeği için ya da seyahat sırasındaki herhangi bir yemek için 5 kuruş ödediğimi hatırlamıyorum. Harcırah vermedilerse sonradan masraf oluşturmanız bekleniyordur belki.
0
nawar
(20.08.24)
@fraise hayır. Günlük yemeğimiz var tabi
0
🌸benaslindayohum
(20.08.24)
Cimrilikten değil de kalınan otelde öyle bir paket yoktur. Odayı önden öderler. Kahvaltı dahildir.
Ulaşım + yemek masraflarını karşılıyordur. Taksi fişleri ve restoran fişlerini masraf gösterip sonradan şirketten alma gibi yapabilirler. Ama halihazırda yemek kartı veriyorsa ona saymış olabilirler.
0
nickini vermek istemeyen uye
(20.08.24)
bizde genelde konaklama oda+kahvalti seklinde oluyor. aksam yemeklerini ve taksi gibi harcamalari fis alip masraf yaziyoruz. sizde de oyle olabilir belki.
0
in vino veritas
(20.08.24)
gunluk harcirah var ise otelde yemek eklenmez, istedigi yerde yesin personel diye dusunulur diye dusunuyorum
0
The_Lollok
(20.08.24)
Şimdi eğer olay otelde yemek dahil olayiysa zaten otellerde yemek dahil olmaz. Sen harcarsin, şirkete masraf edersin.
Ben iki kere çok geç geldigim için oda servisi kullandim, ikisini de masraf ettim.
Ama normalde yemekli oda almaz şirket.
0
logisticsmanager
(20.08.24)
is gezileri icin gittigin otellerde aksam yemegi dahil olmaz, sabah kahvaltisi dahil olabilir. aksam yemegini bir yerde yersin sonra masraf gosterirsin, oderler.
bazi sirketler ise per diem verir, ordan harcarsin.
0
cooperr
(21.08.24)
bizde de oda kahvalti hep konaklamalar, diger odemeleri de ayrica masraf gosteriyoruz sirkete aksam yemegi dahil.
0
tahtakafa
(21.08.24)
otellerin çoğunda akşam yemeği organizasyonu bile olmaz ki. normal her şey yolunda.
0
enteg
(21.08.24)
otellerin hepsi aynı hizmeti sağlamıyor kimi oteller her şey dahil hizmet verirken kimilerinde kahvaltı servisi bile yok. yani bölgedeki otellere göre bu durum değişir. ayriyeten oteller genelde kurumsal ve kalabalık konaklamalara yemek fiyatı da sunarlar ama işletme cimriyse kabul etmeyebilir.
0
bravoteam
(21.08.24)
(8)

Boş Zamanı Değerlendirmek İçin Tavsiyeler

arkady svidrigaylov
9-6 çalıştığım bir işim var. Düzenli olarak da spora gidiyorum. Çok sosyal değilim, sosyalliği de sevmiyorum. Evde zaman geçirmeyi seviyorum. Fakat günde en az 4-5 saatimi boşa geçiriyorum. Kitap okuyayım desem şu sıcaklarda hiç çekilmiyor(bu bir bahane değil düzenli olarak okurum normalde) Film izl
9-6 çalıştığım bir işim var. Düzenli olarak da spora gidiyorum. Çok sosyal değilim, sosyalliği de sevmiyorum. Evde zaman geçirmeyi seviyorum. Fakat günde en az 4-5 saatimi boşa geçiriyorum. Kitap okuyayım desem şu sıcaklarda hiç çekilmiyor(bu bir bahane değil düzenli olarak okurum normalde) Film izleyeyim desem, yeni filmleri hiç sevmem. İnternetten kült film seyrede seyrede filmlerden soğudum, belli bir süre seyretmeyeceğim. Boş boş oturmaktan sıkıldım. Sıkıntıdan günde 3 saat bir oyuna girip anlamsızca karakter yürütüyorum. Anlayacağınız oyalanmak için bir şeylere ihtiyacım var ama neye ihtiyacımın olduğunu hâlâ bulamadım. Yeni şeylerle oyalanmam için ne tavsiye edersiniz bana ?
0
arkady svidrigaylov
(22.07.24)
Cinsiyetiniz, yaşınız, maddî imkanlarınız önem kazanıyor.

Ben dikiş öğrenmeye çalışıyorum mesela, zaten ihiyacım da var ama şahane el yapımı ürünler üretilebiliyor satılabiliyor.

Ya da ne bileyim hobi bahçesi olabilir, marangozluk olabilir, çamur kil heykel olabilir, makrome gibi bişeyler olabilir... üretkenlik size iyi gelecek gibi görünüyor.

Yazmaya merakınız varsa yazarlık kursu alabilirsiniz mesela. Çok ciddi eğitimler var. Senaryo, roman, tiyatro gibi... Bizzat amatör tiyatro gruplarına katılabilirsiniz. Seslendirme dersleri alabilirsiniz... Gibi.
0
muhayyer divan
(22.07.24)
@Mirket

Kendim müzisyenim ama müzik eğitimi hiç aklıma gelmedi hakaten :))

Yemek kursu demeye geldim bir de.
0
muhayyer divan
(22.07.24)
@Mirket

Sıkıntıdan alacağım herhalde böyle giderse

@muhayyer divan

Cinsiyet Erkek, Yaşım 28. Ya açıkçası bana rahat mı batıyor bilmiyorum. İş ve spor nedeniyle mental olarak yoruluyorum. Yani evde yapabilecek basit aktiviteler arıyorum. Fakat bahsettiğiniz işlere hobi olarak hem uzağım hem de zaman ayıracak vaktim yok. Şu an aklıma gelen en iyi aktiviteyi söyleyeyim, oradan anlayın neler yapabileceğimi. Puzzle alıp, yapmak istiyorum. Aklıma gelen en basit aktivite bu şu an. Buna ekleyebilecek şeyler düşünüyorum. Müziğe ilgim olsa müzik aleti çalmayı öğrenirdim o da yok. Belli rahat batıyor bana.
0
🌸arkady svidrigaylov
(22.07.24)
Yerinde olsam bir insan icin olmazsa olmaz seylerin egitimini alirdim

Misal yemek yapmak ascilik tarzi

Bence her birey yemek konusunda pro olmali

Nereye gidersen git aç kalmassin maddi olarakta mide olarakta kimseyide ac birakmazsin
0
Zetnikov
(22.07.24)
kariyerinizi gelistirecek egitimler alin, ben yazilim ogreniyorum mesela
0
The_Lollok
(22.07.24)
ilginiz varsa seramik kursları baya keyifli oluyor
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.07.24)
maket yapıyorum ben
0
elorelia
(23.07.24)
Ben böyle boş vakit değerlendirme sorularına standart spor, müzik, dil cevabı basıp geçiyorum.
0
kumandanim
(23.07.24)
(3)

Rölantide tekleme

kondansator
Selamlar, 2019 Opel Astra otomatik/benzinli araç, ışıklarda dururken ileri gitmeye çalışır gibi tekliyor. Servise geldik arıza cihazına taktı bir şey göremedi. Başınıza gelişimiydi daha önce ? Seyir halinde sorun yok ama dururken ileriye doğru tekliyor
Selamlar, 2019 Opel Astra otomatik/benzinli araç, ışıklarda dururken ileri gitmeye çalışır gibi tekliyor. Servise geldik arıza cihazına taktı bir şey göremedi. Başınıza gelişimiydi daha önce ? Seyir halinde sorun yok ama dururken ileriye doğru tekliyor
0
kondansator
(20.07.24)
kazıklamayacak birkaç motorcu bulmaya çalış ve ona git. Partikül tıkanması gibi bir sorun da olabilir.Bilgisayar takmakla anlaşılamayabilir.
0
ayağiniza gelen overlokçu
(20.07.24)
sadece tekliyorsa buji-bobin olabilir, soylenildigi gibi catalytic converter da olabilir. arabayi ileri itiyorsa debriyaj-sanziman da olabilir.
0
The_Lollok
(20.07.24)
Manifoldda hava kaçağından bile yapabilir, markada uzmanlaşmış iyi bir usta bulmanız lazım.
0
mirty
(20.07.24)
(9)

Uzun araba yolculuğu için yapılması ve dikkat edilmesi gereken şeyler

ermanen
Uzun araba yolculuğu için yapılması ve dikkat edilmesi gereken şeyler neler? Öncesinde, esnasında, sonrasında, kendin için, araba için, yol için, bulundurulması gerekenler, püf noktalar, life hack'ler vs.Bu başlık altında toplayalım.Not: Farklı yollara ve yerlere mahsus bilgiler de verebilirsiniz.
Uzun araba yolculuğu için yapılması ve dikkat edilmesi gereken şeyler neler? Öncesinde, esnasında, sonrasında, kendin için, araba için, yol için, bulundurulması gerekenler, püf noktalar, life hack'ler vs.

Bu başlık altında toplayalım.

Not: Farklı yollara ve yerlere mahsus bilgiler de verebilirsiniz.
0
ermanen
(16.07.24)
Uzun yoldan önce bagaja muhakkak 5-10 litre su atarım. Ne işe yarar bilmiyorum ama o suyun orda olmasını bilmek bile iyi geliyor.
0
numlock
(16.07.24)
stepne lastik havasına bak, araçta kriko ve bijon anahtarı mutlaka olsun. hatta bir de ufak elektrikli pompa çok işe yarar. bazen lastik tam inmez pompayla hava basarak 50-100km gidebilirsin.

bunların dışında klasik aracın yağı, suyu, silecek suyu, lastik havaları, klima kontrolu koku yapıyorsa yolculuk eziyet olur.
0
orpheus
(17.07.24)
cakmak cikisindan calisan lastik pompasi bulunduruyorum, lastik patlarsa gecici olarak sisirip lastikciye kadar gotursun beni diye. Cekiciye muhtac kalmak veya stepneyle ugrasmaktansa daha iyi geliyor.

Mutlaka icme suyu, muzik baglantisi ve onceden planlanan mola yerleri ve erken saatte yolu koyulmak. (kafa rahat oluyor)
0
The_Lollok
(17.07.24)
Uyku alınmış, dinlenmiş şekilde yola çıkılmalı ve molalar verilerek gidilmeli.
0
dolantindr
(17.07.24)
Kesinlikle arabaya binmeden once wc ye gitmek
0
Zetnikov
(17.07.24)
Tuvalet kagidi al yanina, benzincide olmama ihtimali yuksek.
0
hot potato
(17.07.24)
Yanıma mutlaka aldıklarım; Islak mendil, kağıt havlu, içecek ve kuruyemiş, içinde buz aküsü olan termo çanta. Lastik tamir spreyi, lastik hava kompresörü (çakmaktan çalışan ya da akülü), araç içi telefon şarjı.

Yola çıkmadan depoyu doldururum, lastik hava basınçlarını kontrol ederim, yağı ve radyatör suyunu kontrol ederim, silecek suyunu tamamlarım. Yolda 200-300km sonra motor yağını tekrar kontrol ederim (radyatör suyunu da kontrol edeceğim diye, radyatör soğumadan sakın tapayı açmayın)

Yolda 2-3 saatte bir mola verip, hem tuvalet ihtiyacını gideririm, hem de bacaklarımı açarım, yüzümü yıkarım. Mola yerine girince aracın motorunu hemen kapatmam, iki dakika kadar motorun rolantide çalışıp kendini soğutmasını beklerim. Otobanlarda çok yüksek hızlara çıkmadan 90-120 arası sakin sakin giderim, kamyonların ve tırların yanından geçerken azami dikkatli geçerim.

Yolculukta ilk ve son mesafeler çok önemlidir, kazaların çoğu bu mesafelerde yaşanır, acele etmeye hiç gerek yok, ne zaman acele etsem ufak da olsa kazalar yaptım. Emniyet kemerlerinizi de düzgünce takın, iyi yolculuklar.
0
lamborcini
(17.07.24)
Gunun ilk isiklarinda her zaman uyku bastirir.
0
mbond
(17.07.24)
3-4 ay öncesinde yaptırmadıysan mümkünse öncesinde 10 bin bakımı yaptır veya frenlere lastiklere baktır.
radyo ve internet çekmeyen yerler için playlist veya podcast indir.
Gece yol yapacaksan en ufak bir göz kapanmasında kenara çek uyu.
0
merhum
(17.07.24)
(2)

adana-istanbul araçla seyahat

haintospik
merhabalar,arabayla adana - istanbul yapmam gerek. pahalı otoyolları kullanmadan gitmek istiyoruz haliyle ama son sapağı da kaçırmayalım diyoruz :)adana - ankara arası biliyorum ama hiç ankara sonrasını yapmadım ondan sormak istedim. ankara yolunda eminlik çıkışından aksaray karayoluna bağlanıp tuz
merhabalar,

arabayla adana - istanbul yapmam gerek. pahalı otoyolları kullanmadan gitmek istiyoruz haliyle ama son sapağı da kaçırmayalım diyoruz :)

adana - ankara arası biliyorum ama hiç ankara sonrasını yapmadım ondan sormak istedim. ankara yolunda eminlik çıkışından aksaray karayoluna bağlanıp tuz gölü yanından fıtı fıtı gidiyoruz. gölbaşından sonrası yok bende. maps gölbaşı sapağından sonra yukarı çıkarıyor ama pahalı otoyol nerede başlıyor bilmiyorum.

teşekkürler
0
haintospik
(14.07.24)
Anadolu otoyolu'nu (E80) takip edin navigasyondan.
0
prole
(15.07.24)
Ankaradan Istanbula kadar ucuz otoyol var, eski devlet otobani, Adana pozanti otoyolu gibi. Pahali otoyol (Kuzey marmara otoyolu, O-7 kodu) Sakaryaya gelmeden, Akyazi da basliyor, kuzeye dogru oradan da batiya, 3. kopruye gidiyor. Navigasyon genelde daha hizli oldugu icin Akyazi'dan sonra Kuzey Marmara (O-7) yi gosteriyor. Ankaradan normal navigasyonu takip ederek otoyola (E80) e girin, Akyazidan sonra da navigasyon ordan verse de O7 de sapmamaya ozen gosterin, Yesil Istanbul diye 4-5 yerde saga sapiyor O7 ve baglanti yollari, ama siz ona inanmayin seritten ayrilmayin sorun yok :)

(git: www.aa.com.tr) surada kirmizi ile gorunen TEM otoyolu, yani E80 uzerinden devam edeceksizin. Orasi eski devlet otoyolu, ucuz.
0
The_Lollok
(15.07.24)
(6)

Yatak tavsiyesi

sacrilegious
Merhaba sözlük, çok rahat bir yatak arıyoruz ama her gittiğimiz mağaza başka bir şey öneriyor. Ben normal kilodayım ama fazlaca sırt ağrılarım var eşim de kilolu ve yine aynı şekilde sırt-bel sıkıntılı. Ayakkabı da memory foam giymezsek mahvoluyoruz mesela. Bu durumda bize direkt olarak önerebileceğ
Merhaba sözlük, çok rahat bir yatak arıyoruz ama her gittiğimiz mağaza başka bir şey öneriyor. Ben normal kilodayım ama fazlaca sırt ağrılarım var eşim de kilolu ve yine aynı şekilde sırt-bel sıkıntılı. Ayakkabı da memory foam giymezsek mahvoluyoruz mesela. Bu durumda bize direkt olarak önerebileceğiniz bir yatak var mı? Yahut yatak tipi önerisi de olur.

Teşekkürler.
0
sacrilegious
(13.07.24)
King Koil Amethyste
0
faithless
(14.07.24)
bilindik duyulduk bir marka degil ama onere onere dilimde tuy bitti, valla cok guzel. Ewos bedding marka Promilky model. Saticisini bulmak lazim ama
0
The_Lollok
(14.07.24)
yaysız yatak tavsiye ederim.
0
ferenc
(14.07.24)
memory foam almayin da. yayli yatak iyidir, alternatif ariyorsaniz latexler var.
0
antikadimag
(14.07.24)
Magazaya gidipte denemek lazim ne desek bos. Ama bole uzanacan a takilacan utanacak bisey yok. Birde ordakiler uzmani oluyir onlara sormalisin
0
Zetnikov
(14.07.24)
Sert olmalı ve sertliğine ne kadar süre garanti verildiği önemli. Rahatlıkla sağlık orantılı burada ne kadar rahatsa ağrılar o kadar artacak.
0
hebanon
(14.07.24)
(37)

Sevgilinizin/eşinizin çok açık giyinmesi sizi rahatsız eder mi?

Cenk Daniels
Örneğin erkek yoğun çalışılan bir işyerine mini etekle gitmesi sizi rahatsız eder mi? Veya fazla dekolte giyinmesi? Yoksa hiç karışmamak mıdır bu işin doğrusu?
Örneğin erkek yoğun çalışılan bir işyerine mini etekle gitmesi sizi rahatsız eder mi? Veya fazla dekolte giyinmesi? Yoksa hiç karışmamak mıdır bu işin doğrusu?
0
Cenk Daniels
(12.07.24)
hiç karışmamak ve ne giyeceğini seçebilecek yeterlilikte biriyle evlendiğinden/sevgili olduğundan emin olmak
0
abuzer
(12.07.24)
Karışmaya hakkınız yok. Herkes kendi kıyafetini belirler.
0
rock n roll
(12.07.24)
Beni rahatsiz eder. Birinin kiyafetine karismak da haddime degil. Halihazirda o sekilde giyinen biriyle birlikte olmayi tercih ederim.

Alakasiz iki kisinin bir araya gelip davranislarini/yasam tarzlarini degistirmek ugruna birbirlerini harap ettikleri iliskileri mantiksiz buluyorum.
0
brkylmz
(12.07.24)
Vallaha beni de bir tık rahatsiz eder o sebepten zaten böyle biriyle evli değilim.

Isteyen istediğini yapsin tabi. Ama bunu yapmak isteyen ile yapilmasindan hoslanmayan kişiler beraber olmamali tabi.
0
logisticsmanager
(12.07.24)
Yerine bağlı eşim didimde çalışırken daha cesur giyiniyordu çünkü genelde turist müşterileri oluyordu ve onlar neredeyse çıplak geliyorlardı. o yüzden ortam kaldırıyordu.

Güney doğuya gelince 180 derece değişti giyim tarzı :D

O yüzden çok karışmıyorum kendisi ayarlıyor ama bazen şöyle oluyor; elbiseyi giymiş, oturunca bir yeri fazla açılıyor ya da bazı hareketlerinde bir yer fazla açılıyor onu fark etmeyebiliyor giyinip aynada baktıktan sonra.

Ben evde fark ediyorum o çıkmadan. 2 metre boyla yukarıdan da görebiliyorum bir tehlike varsa :3 espiriyle karışık uyarıyorum. O da aoo fenaymış ya fark etmedim diyor değiştiriyor veya üstüne ona göre ek bir şey alıyor.

o yüzden genel olarak karışmıyor gibiyim ama mesela oradaki tarzını burada giyerse rahatsız ederdi. ama yerine göre ayarladığı için karışmama gerek kalmıyor yoksa az da olsa karışabilirim. bazen tam laf söyleyeceğim, neyse güzel olmuş ben yanındayım diyorum. tek çıksa belki karışabilirim. ama tek çıkacağı zaman da dikkat çekici giyinmiyor zaten. bana pek bişey bırakmıyor. BEN BIR BIREYIM NE GIYDIGIME KARISAMAZSIN falan demiyor neyse ki canım karım, bir daha sevdim. Arada dövüşmesek zeki kadın aslında. Yoksa tabii ki medeni bir ortamda kimse kimseye karışmamalı. Ama medeni bir ortamda değiliz. Ona göre davranmak lazım. Mesela benim malzeme gösteren eşofmanlarımı dışarıda giymemi sevmediği için bollarını almıştı. Öbürlerini evde giy demişti. Tam bir erkek barzoluğu gibi dursa da sdfjsgj hoş şeyler bunlar.
0
ananiyimioguz
(12.07.24)
Çok açık giyinmesi tabii ki rahatsız eder. Ne zaman, nerede, nasıl giyinmesi gerektiğini bilmeyen biriyle evlenmem ya da sevgili olmam. Şu an X'te aptalca bir "ne kadar açık giyinirsen o kadar dişi ve o kadar modernsin" akımı var. İstanbul ortasında Bodrum sahilinde ya da kendi evinde gibi gezenlerden söz ediyorum. Hayır, elbise(sundress olan), mini etek ya da göbeği açık olan kıyafetlerden bahsetmiyorum.

Tabii X'in çoğu şeyinde olduğu gibi günlük hayatta bunlar yaygın değil, çok nadir olarak denk geliyorum. Böyle biriyle sevgili olmam ya da evlenmem. Bir sebeple birlikte olduysam da tatava yapmamam lazım.
0
nawar
(12.07.24)
Hiç karışmam. Seksi miniler giyinmesi hoşuma gider ama nerede ne giyeceğine karışmam. Dışarıda mini, evde pijama giymesin, tutarlı olsun :)
0
gabe h coud
(12.07.24)
Evde mini etek giymeyen de ne biliyim.

Evde niye mini etek giysin kadın. Evde pijama giyilir. Ev kıyafeti pijamadır. Ama bence özenli bir pijama giyilmeli. Yırtık, lekeli bolarmış giyilmez. Bu kendine saygından böyledir. Pijama gayet güzel bir şey. Aynı şey erkekler için de geçerli. Düzgün pijama giysin
0
rock n roll
(12.07.24)
@gabe h coud peki o şekilde dışarda beraber yürürken bir çok erkeğin eşinize/sevgilinize uzun uzun bakışları da rahatsız etmez mi? Doğal mı karşılarsınız?
0
🌸Cenk Daniels
(12.07.24)
"ne giyeceğini seçebilecek yeterlilikte biriyle evlendiğinden/sevgili olduğundan emin olmak" abuzer+1

kavgaların yüzde doksanı çiftlerin boş yere birbirini yönetmeye çalışmasından çıkıyor. rahatsızsanız ve konu sizin için çok önemliyse, kendinize uygun birini bulun. ayrıldık diye de üzülmeyin insanın kendini tanıması, çizgilerini belirlemesi gelecek için bir artı.
0
gnosis
(12.07.24)
Nerede, neden yürüyoruz?

Emirgan, Bebek sahilde yürürsen herkes böyle giyiniyor. Kimse bakmıyor. Esenyurt’ta yürüyecek halimiz yok.

Taksim’de şimdi dolaşsan çoğu insan rahat ve açık giyiniyor. Yılbaşında gidersen, kekoların bakışları arasında kalırsın. Benden önce yanımdaki rahatsız olur.
0
gabe h coud
(12.07.24)
Erkek yoğun diye ofiste giyeceği etek beni rahatsız etmez. Kalkıp da şantiyeye mini etekle gitmeye kalkarsa sen "ne yapıyorsun ya" derim.
0
pispinti
(12.07.24)
Kişinin bazen olayın ayırdına varamadığını, eşin, dostun ebeveynin böyle durumlarda devreye girmesi gerektiğini düşünen taraftayım.

Kadınların çok rahat giyindiği bir coğrafyadayım. İsteyen istediğini giyer kafasındayım. Ancak bazı durumlarda abartının dibine vuruluyormuş hissim oluyor.

'Eş, dost, ebeveyn' kapsamı içine eş ya da sevgili kişisi de giriyor.

Erkek içgüdüsel olarak bakar ve kötü düşünür. İçgüdülerini baskılayacak kadar kendini terbiye etmiş olması beklenirse de her baskılamanın bir sınırı vardır.

Sözlerim abartı durumunda geçerlidir.
0
Mirket
(12.07.24)
@Mirket; inan bana herkesin kafası en az senin kadar çalışıyordur. Diyorsun ya "bazen kişi ayırdına varamıyor olayın" müdahale gerekir diye. Çok pardon da kimsin sen? " Bazen abartının dibine vurulmuş gibi" düşünüyorum. Senin abartı kriterinden kime ne? Onun belki abartı kriteri sıkıntı olmadığını söylüyor. Ha bir de erkek kendini bir yere kadar baskılar ne demek?

Bir de yeri gelirse eş, dost, ebeveyn devreye girmeli öyle mi?

İsteyen istediğini giyer kafasında falan değilsin sen. Birisi benim giydiğim kıyafet konusunda devreye girmeye kalkarsa ağzının ortasına yumruğu yer. Cümlesini bitirme fırsatını bile bulamaz. Haddinizi bileceksiniz. Herkes ne giyeceğini kendisi belirler.
0
rock n roll
(12.07.24)
Ama sen bana hep kızıyosun.
Düşüncemiz sorulmuş. Cevap verdim.

Düşüncelere zincir vurmaya kalkmayalım lütfen.
Fikir özgürlüğü diye bir şey var.
Eyleme dönüşmediği sürece herkes fikrini söyleyebilmeli.
Saygı Lütfen.
0
Mirket
(12.07.24)
Ayrıca Kimse dini saiklerin dışına çıkamaz. Herkes tesettüre girecek. Herkes haddini bilecek. Vururum yumruğu suratına diyen birinden ne farkın kaldı senin?
0
Mirket
(12.07.24)
Erkekleri baskılayalım, kadınların özgürce, nasıl istiyorlarsa öyle yaşamalarına engel olmaya çalışmalarına baskı uygulayalım demeyin onun yerine kadınları baskılayın. Senin şu cevabını kim verse kızarım, yoksa özellikle ciddiye aldığım birisi değilsin. Her insan nasıl istiyorsa hayatını öyle yaşar, kıyafetini kendisi seçer. Müdahale hadsizliğine de giremez.
0
rock n roll
(12.07.24)
Kadının giydiğine karışmak, ya sen akıl edememişsin ya da senin hakkını kısıtlıyorum demek.
0
gabe h coud
(12.07.24)
-Bir terapist bulalım Olric. Bu 'ciddiye alınmama' konusu çok koydu bana. Bununla baş edebilir miyim, bilmiyorum.... Gülme Olric, Gülme.
0
Mirket
(12.07.24)
Haber olan bir olaydan bahsedeyim. Bir kadın şortla otobüse bindi ve magandanın teki, kadına şort giydiği için tekme attı. Bunun gibi çok örnek yaşandı bu ülkede. Şort giydiği için tekme attı, çünkü o magandanın düşüncesine göre bir kadın şort giyemez. Bugün tekme atar yarın da öldürür. Aslında bir anlamda bunu makul gören bir açıklama yapıyorsun @Mirket

Çünkü benim müdahale tarzım bu diyebilir o kişi. Söylediğin sözlerin aslında ne kadar tehlikeli olduğunun farkında mısın? Bir de kendince alaycı bir cevap vermişsin.
0
rock n roll
(12.07.24)
Erkek olsam karışmazdım, haddim değil ama motivasyonunu sorgularım içten içe. Ben kimsenin mini etek, dekolteyle erkek zihnindeki kadın algısını kırdığını görmedim. Bence aksine "Cinselligimi metalastirmadan aranızda var olamıyorum, beni ciddiye almıyorsunuz. Varlığımdan habersizsiniz, sizde herhangi bir etki yaratmıyorum." demeye geliyor. Gerekli mi bilmiyorum ama. Kadınlar bir şekilde varlığının altını çizmeli mi? Bilmiyorum.
0
sekizdokuzon
(12.07.24)
Eder. Ben gavat değilim.
0
ferenc
(12.07.24)
Bir de şimdi eğri oturalım, doğru konuşalım. Mevzu slut-shaming olunca çevremizdeki erkeklerin (ve kadınların) büyük çoğunluğu elinde tuzlukla koşuyor. Bu kadını gören de üzerine çok düşünmez, yapıştırır etiketi. En iyimser senaryoda ilgi çekmeye çalıştığını düşünür. Yeterince güçlü kadınlar bu cendereden belki sağ çıkabilir ama bu şiddette bir mukavemet görürsem kimseye dert anlatacak enerjim kalmaz. Milletin ekmeğine yağ sürmeye gerek yok, oyunu kuralına göre oynayacaksın bir yerde. Körleme hareket edersen savunduklarının karikatürüne dönüşüyorsun. Rakibi iyi tanımak lazım.
0
sekizdokuzon
(12.07.24)
Ne kallavi koltuklarda ne pis sapık herifler var iş dünyasında. Kabul etmem ve kendi kafa yapımdaki insanlar ile paylaşırım özel hayatımı.
0
Aydan Dustum
(13.07.24)
Kadınım, nerde nasıl giyeceğini bilemeyen kadına salak derim, yani Ankara ulusa şortla gitmezsin mesela. Çayyolunda takılırken de uzun pantolonlara gerek yok
0
Hallegadola
(13.07.24)
açık, kapalı, dekolte vs. bu kavramlarla işim yok.

giyindiğinde escorta benzemesin yeter. veya bi taraflarını göze sokacak şekilde giyinmesini ben istemem; bunu kabul de edebilir, etmeyebilir de.

ayrıca iş yerlerinde mini etek giyilmez özel bir durum yoksa. etek giyilir, kalem etek giyilir, diz üstü giyilir ama "mini" giyilmez.
0
numlock
(13.07.24)
fikrin sorulmuyorsa hic karismamak en dogrusu.

bir erkegin, kadinin ne giydigine, oje rengine sacina basina karismasi uygun degil bence. haddi olamaz. bir erkek böyle hissetmeli yani. görgü kurali gibi bir sey bu.
0
robert bosch
(13.07.24)
Bunun sonu yok. Erkekler kötü kötü bakıyorlar, erkekler kötü düşünüyorların da sonu yok.
Damacanaya tecavüz edilmiş hala ama abartı da olmasın .sss yazanlar var.
Bu sorular ya da bu cevaplar bugün şort, dekolte vs. için yazılıyor. Yarın kolsuz ve dar pantolon için yazılacak. Öbür gün de kısa kollu ya da bol ayaklara kadar gelmeyen pantolon dışındaki her şey için. O zaman bitecek mi? Nope. Sonra saçı görünenler için, sonra çarşaf giymeyen herkes için. Taa ki kadınların tek başına dışarı çıktığında cezalandırıldığı noktaya kadar.
Elimizde milletin yaz kış cıbıl cıbıl gezdiği ülkelerden afganistanına kadar kocaman bir dünya var. Her seviyeden her kültürden her düşünce tarzından. O yüzden böyle salak salak şeylere o kadar güzel örnekler verebiliyoruz ki…
Abartı denilen şey sizin kendinizi ne kadar insan edebildiğinizdir. Başka erkeklerin kötü kötü bakması da konu değil. Yarın bir gün kadın halıyla dışarı çıksa ve yine kötü kötü bakılsa ne yapacaksınız? O zaman da ama eykekler kötü kötü bakıyoylay o yüzden evden çıkmasın mı yazacaksınız?
Amaan neyse. Bu kafa yapısındaki biriyle değil iletişim kurmak, hamamböceği seviyesinden daha fazla mesafe koymaması gerekenler düşünsün. Bizim böyle dertlerimiz yok. Kendi karanlığınıza normal insanları çekmeyin yeter.
0
mrvln
(13.07.24)
@ mrvln, kendi adıma konuşayım, bir şeyi yanlış anlıyorsunuz veya anlamak istemiyorsunuz.

Ege'de bir sahil kasabasındayız diyelim. Eşim hiç ortama uygun giyinmiyor. Aşırı kapalı ve muhafazakar giyiniyor diyelim. Rahatsız olurum.

Güney doğudayız, kot şort giymiş bütün popo dışarıda dolaşıyor. Yine rahatsız olurum. Çünkü aykırıdır, dikkat çeker.

Ben mesela "karıma bakılmasından hoşlanmıyorum" diye laf söylemem söyleyeceksem de.

Karıma bakılmasını istemesem gider dünyanın ek çirkin kadınıyla evlenirdim. Tabii ki bakılsın. O da birileri bana bakınca da hoşuna gidiyor.

Konu bakılmasından rahatsızlık duymak değil benim açımdan.

Konu mesela meme fırlıyor popo açılıyor veya ortama aykırı giyiniyor, onu tatlı tatlı söylersin. Afedersin çıplak kampı olsa gidebilecek genişlikteyiz fakat dedemizi köyde ziyarete gidiyoruz diyelim, ona göre giyiniriz.

Bu bence yanlış değildir. Her yerde "kadına madde gibi bakmayın istediğini giyebilir" diye savunmak da biraz.. tatlı su solculuğu yapmak gibi geliyor yani hep el bebek gül bebek güzel ortamlarda mı büyüdünüz, hiç yol yordam kültür görmediniz mi. Ne demek herkes istediği gibi giyinir kimse karışamaz. Evet ortamına göre giyilirse kimse karışmaz zaten.

Ben çok özel bir yere eşofman giyince de hanım uyarabiliyor. Şort giyince de uyarabiliyor. Eve oturmaya gidilince mini giymeye gerek yok. Evde arkadaşlarla bir parti vardır belki ortam kaldırır o da çok dikkat çekmez. Veya bir kokteyle gidince giyilsin sorun değil bence. Derdim şahsen bakılması değil. Bir yerin gereksiz şekilde açılması veya ortamın o kıyafete uymaması.

Öyle bir şey varsa kadın da erkeği uyarabilir, erkek de kadını. Her şeye barzoluk gözüyle bakmayın. Yok bunun sonu talibana kadar gidermiş de kadını eve kapatmamız gerekirmiş de. Yani bir de bayıl istersen feriha. Şimdiye kadar hiç öyle bir derdim de isteğim de olmadı.

Aşkım o gözlük olmamış ya minvalinde bir eleştirinin tavsiyenin kimseye bir zararı olmaz.
0
ananiyimioguz
(13.07.24)
@oguz en tiksindiğim varlık tatlı su solcularıdır desem. Hani böyle eldivenle dokun deseler içim ürperir. Öncelikle teessüf ederim.
İkincisi evet oraya gider gidebilir. Biri çıkıp talibanla ters yanımız yok demedi mi? Asıl siz gerçeklikten uzak yaşıyorsunuz. İnsanlar yıllarca paranoyak olmakla suçlandı ama durum ortada. Dekolte rahatsızlık konusu oluyor, karışılmalı mı karışılmamalı mı diye soru açılabiliyor. 20 sene önce sözlükte böyle bir soru sorulur muydu? Bu site 20 yıldır var, silinen sorular da dahil hepsinin arşivi de vardır. Sorulmuş mu sorulmamış mı elimde olsa çıkartırım ben. Sorulmuşsa da ne cevaplar gelmiş ona da bakarım. Elbise giydi diye mezuniyete alınmadı küçücük çocuklar. Daha yeni oldu bu. Burada tatlı biri varsa o ben değilim ya.
Bir erkek olarak değişimin farkında olmayabilirsiniz. Ne güzel. Ben kadın olarak farkındayım. Karşınızdaki insanı tanımadan çok fazla yorum yapıyorsunuz ya. Karşıdakini tanımadığınız için de çok boş oluyor.
Farklı şeylerden bahsediyoruz. Babam da annem de sizin gibi insanlar. Sizin mantığınızda büyüdüm ben. Sizin mantığınızda da yaşıyorum hatta. Ama bu artık devam etmekte zorlanan bir şey. Bunu göremiyorsunuz. Gün geçtikçe eşinizin tarzı değişiyor. Bunu anlayamıyorsunuz.
Bu kadar tetiklenmenize gerek yok. Memur çocuğu bakış açısı bu. Çok tanıdık. Anlıyorum sizi yani. Ama memurluk kalmadı artık. Orta kesim bitti. Toplum değişti. Geriden mi geliyorsunuz birazcık?
0
mrvln
(13.07.24)
Pekala şimdi biraz daha iyi anladım o zaman şu soruyu sorayım size,

Biz sokakta büyüyen bir nesiliz. Tüm mahalle birbirini tanırdı.

Şu an millet bırakın sokağı, sitenin bahçesine bırakmaya çekiniyor.

Şimdi böyle bir gidişat yaşandı, kültürel bir dönüşüm dünyanın her yerinde oluyor diye...

"Hayır efendim buna bir dur demeliyiz, o yüzden ben çocuğumu sokağa bırakıyorum kimse de bana karışamaz, çocuğuma da karışamaz. Çocuk nerede isterse orada oynar. o kadar! Benim gibi yapmayan herkes de kötülüğe ortak oluyor!"

Tarzında bir çıkış mantıklı mı? Sonra zararı siz görmez misiniz? "Öyle düşünelim ve değişelim yani oh ne ala! Hayır kabul etmiyorum." E etme, sonuçlarına katlanırsın ve soyun tükenir yani. Bu arada uç örneklerden gidiyorum diye öyle dedim. Bir değişim varsa bunun sorunu da kaynağı da başkadır. İnsanlar ortama göre değişmek, dönüşmek zorundalar. Hayatta kalabilmek için. Bu iyiye kötüye gidiyor diye ayırmak saçma geliyor. Neye göre iyi kötü? Eğer hayatta kalmak için yapıyorsan ve başarıyorsan bence iyidir.

Yıllarca fethedilmişsin kültürün değişmiş, giyinişin değişmiş, dinin değişmiş engel olabilmiş mi toplum? olamamış. o yüzden bu tarz baş kaldırışlar çok masumane geliyor.
0
ananiyimioguz
(13.07.24)
@mrvln ne anlatmaya çalıştığını gerçekten anlamadım? Taliban diyorsun, memur zihniyeti memurluk bitti falan diyorsun. Ne alaka ya? Soru sorulmuş, eşinin böyle böyle olmasını ister miydin diye, insanlar da cevap vermiş? Taliban ne alaka şimdi.
0
numlock
(13.07.24)
@oguz siz bana hiç masumane gelmiyorsunuz ama. şu an bu ülkede yaşıyorum, bir süre daha yaşayacağım. bu konuda direkt olarak beni ilgilendiren bir konu olduğu için fikrimi söylüyorum. sizin oralarda kadınların konuşması anladığım kadarıyla kolaylıkla baş kaldırış gibi görünebiliyor. bizim buralarda insanlar manasız bir şeye cevap verdiklerinde böyle triplere girmiyoruz. tekrar edeyim, baş kaldırış falan yok. sadece dışarıda tişört giydiği için kezzap atılan çocukların, şort giydiği için dövülen vatandaşların(erkeklerin de şiddet gördüğü çok fazla olay var) olduğu bir ortamda artık bu sorulardan sıkıldık. siz sıkılmamışsınız, sıkılmadığınız gibi bir anlam bulmuşsunuz, bulduğunuz anlamı da millete yedirmeye çalışıyorsunuz.
@numlock anlama zorunluluğun yok kuzu. yorma kendini.
insanların kıyafetleri hakkında yorum yapmamayı öğrenmeniz gerekiyor. bu kadar basit. ben yaşadığım yerde giyeceğim kıyafeti paşa gönlüme göre değil de hayatta kalmaya yönelik seçiyorsam, bu utanç verici bir şeydir ya. bak büle büle yapılacaktır diye üzerine üzerine gidilmez. farklı evrenlerde yaşıyoruz. kimin nerede yaşadığı umrumda değil bu arada. ben istediğim yerde ister açık ister kapalı giyinebildiğim gün rahat rahat tavsiye verebilirsiniz. o güne kadar burdayım. iyi günler.
0
mrvln
(13.07.24)
Yahu sana bişey diyen yok zaten? Soru belli, eşiniz/sevgiliniz denmiş, insanlar da cevap vermiş. Ondan sonrası o insanla eşi arasındadır, yargılayıp aklınızca aşağılama cürettini ancak internet sayesinde bulursunuz. Daha soruyu anlamadan etmeden hemen boş boş duyarlar, çığırtkanlıklar.

İnan soru şöyle olsa mesela "kadınların bu kadar açık giyinmesinden rahatsız olmuyor musunuz?". Cevabım "sana ne lan elalemden dangalak" olurdu.
0
numlock
(13.07.24)
@ numlock, beni fark ettiler, sen kaç arkeofili.com

te allahım aynen bizim oralarda öyle. aynen bizde kadınlar fikir beyan edince baş kaldırmış oluyor. kadın haklarını da hiç önemsemeyiz. kadının görüşüne saygımız yoktur. dışarı çıkarken de izin alırlar. biz çıkarken izin istemeyiz, bilgi veririz aaynen.

soruda rahatsız eder mi denmiş, sınır belirtmemiş. ortam belirtmemiş. bir ilişkide iki taraf da birbirine hoşlanmadığı huy, tavır, kıyafetleri söyleyebilir zorla dayatmadıkça.

bazen özgürlüğün şeyini çıkartıyorsunuz. hayvan haklarını savunayım dedim, içlerine girdim, öyle kafalar var ki içeride pişman oldum. köpek olup öyle yaşayıp insanları öldürmek isteyen var. kadın haklarını savunayım diyorum, içine girdikçe o kadar gerçek dünyadan kopuk fikirler çıkıyor ki kafayı yersin. biraz kafa kafaya verdiklerinde erkekler ölsün e kadar gidiyor konu.

bir kadın bir erkeğe "ya hayatım böyle dar şeyler giyme her yerin belli oluyor"

dediğinde ben hiç bir erkeğin "NE DIYOSUN SEN YA BENIM BEDENIM BENIM KARARIM", "BANA ANAM BABAM BİŞEY DEMİYOR SANA NE OLUYOR" dediğini hiç duymadım. bi sakin olun yani ne bu şiddet bu celal bizim ülke tüm kadınlarımızı menapoza soktu herhalde. barzo adamları ve tavırları savunmuyorum. ama tatlı tatlı bazen rahatsız edebilir demek de bir görüştür asıl siz saygı duymuyorsunuz o zaman derim.

Zaten aykırılık varsa rahatsız eder diyorum. yani hepimiz çıplaksak rahatsız etmez. ama herkes gündelik kıyafetler giymiştir, eşim özgür bir kadın olduğu için jartiyerle gelebilir canım ne olacak dememizi mi bekliyorsun anlamıyorum ki. bazen ortamına göre tatlı kıskançlıklar yapılabilir. böyle düşünüyorum diye yukarıdaki görsel canlanıyorsa kafanızda, diyecek bir şey yok. ben herkesin ağzının suyunu akarak baktığı bir ortama karımı o şekilde sokmak istemem. öyle bir ortama aykırı bir kıyafetle girip eşinizin bunu sorun etmediği ile övünüyorsanız aklıma pek hoş şeyler gelmiyor. Ha diyorsanız ki biz o kadar medeni bir ortamdayız ki her giydiğim kıyafet kaldırır. E o zaman zaten sorun yok ki. Ben de hiç yorum yapmam ne güzel geliyorsa giysin eşim.

yani başka bir x şehrinde herkes normal karşılıyordur, beni de rahatsız etmez.

bu arada babam da bazen benim kıyafetime yorum yapar ben de ona yapabilirim yani. ne büyüttünüz olayı ya. dikkat edersin, önemsersin önemsemezsin o ayrı konu. kadın olarak ne giydiğimize karışamaz kimse diyorsunuz da erkeğin fikir beyan etme özgürlüğünü neden elinden alıyorsunuz. erkeğin de bozulma veya beğenmeme lüksü var o zaman. Çok rahatsız ederse ayrılırsın başka bir eş bulursun.

Edit: bi ara zeynep bastık birinin kucağına oturmuştu fotoğraf çekinmişti sanırım. eşi de ne var canım olur böyle şeyler gibi bir şey demişti. sonra ayrıldılar.

kadınların kimin kucağına oturacağına karışmamalıyız helal olsun adama. özgürlük böyle bir şey çünkü
0
ananiyimioguz
(13.07.24)
@numlock son cevabınızı beğendim. bu soru için de doğru bir cevap. ne diyelim.. inşallah bir gün..
@oguz koyduğunuz resme çok güldüm. cevabınız da paylaştığınız görseli anlamlandırma ve yaşatma konusunda baya açıklayacı olmuş. sadece bana söyleyecek bir şey bırakmamışsınız bi tık ona kırıldım.
0
mrvln
(13.07.24)
Herkesin genisligi farkli. Bu isin dogrusu basta kendi genisligine uygun birisiyle sevgili/es olmaktir.
0
The_Lollok
(13.07.24)
(3)

Ankara'da masa tenisi?

bobinhoo
Oynayan var mı? varsa nerede oynuyorsunuz ve oynayacak insan nereden buluyorsunuz?
Oynayan var mı? varsa nerede oynuyorsunuz ve oynayacak insan nereden buluyorsunuz?
0
bobinhoo
(11.07.24)
Ofisin bodrum katında masa var :D. Oynayanın da kendi raketi. Onun dışında Bilkent Roll House'a giderdim oynamaya.
0
heritage
(11.07.24)
10 sene önce falan ben ankaradayken kurtuluş parkında oynardık. Orada gelen giden bi çevre de oluyordu.
Hala var mıdır bilemiyorum.
0
patronaj1
(11.07.24)
biz bi arkadasla Emek Masa Tenisi Klubu ne gitmistik. Mekan iyiydi, ucretli ama oynayacak adam da ayarliyorlar mi bilmiyorum
0
The_Lollok
(12.07.24)
(6)

Yazlık Beldelerdeki Kaliteli Turist Popülasyonu

the feel good
Türkiye'nin son yıllarda eksen değiştirmesiyle yoğunlaşan Orta Doğu ve Eski Sovyet Bloku ülkelerinden gelen turistik ilgi hepimizin malumu ve ülkemizin bir gerçeği; genel yorum ve izlenimim bu şekilde Fakat bunun yanı sıra ülkemizdeki yaz turizminin kimyasını detaylı şekilde bilmemekle birlikte; iki
Türkiye'nin son yıllarda eksen değiştirmesiyle yoğunlaşan Orta Doğu ve Eski Sovyet Bloku ülkelerinden gelen turistik ilgi hepimizin malumu ve ülkemizin bir gerçeği; genel yorum ve izlenimim bu şekilde

Fakat bunun yanı sıra ülkemizdeki yaz turizminin kimyasını detaylı şekilde bilmemekle birlikte; iki tip profil olarak şemalandırmıştım kafamda. Şöyle ki; ilki tabi ki soğuk iklim kuşağından gelen Rus ve Eski Sovyet Bloku ülkelerinden gelen turist kitlesi; ikincisi ise, ülkemize ucuz tatil yapmaya gelen; İtalya, İspanya, Fransa sahillerinde tatil yapmaya bütçesi yetmeyen Avrupa ve Birleşik Krallık ülkelerinden gelen turist kitlesi.

Ama bunun yanında bazen hiç tahmin edemeyeceğim global boyutta zengin iş adamları yada dünyaca ünlü celebritylerin ülkemizdeki yazlık beldelerdeki haberleri karşıma çıkıyor. Mesela en son Jeff Bezos'la ilgili şöyle bir haber gördüm: t24.com.tr

Lütfen konuyla ilgili bilgisizliğimi cahilliğime verin; ama sormak istediğim şey şu; dünyaca ünlü o kadar tatil beldeleri varken(aklıma gelen;St.Tropez, İbiza gibi) bu kişilerin Türkiye'yi tercih etme sebebi nedir? ve bunların münferit örnekler olmadığını düşünerek; bu kaliteli turist kitlesinin tatillerini ekseri olarak hangi bölge/tesiste geçirdikleri?
0
the feel good
(09.07.24)
Adam 'Hadi hanım, Kalk bu sene de tatilimizi Türkiye'de yapalım demiyor ki.
Geziyor.
Geçen hafta İbiza'da,
Bu hafta Bodrum'da
Haftaya Dubai'de.
Para onda. Dünya onun.

Türkiye'de her kesime hitap edecek tesis var.
Her şey dahil konseptinde çalışan dünya kadar otel var. Çoğu, çevreden tamamen soyut bir cennet sunuyor müşterilerine ve oraya gelen müşteriler tatil için yer seçerken, 'dur fiyatına bakalım, bu sene Avrupa Türkiyeden ucuz kalmış.' kaygısını aşmış gelir grubunda insanlar. Edmond'un söylediği gibi buralardan bakınca pek göremediğimiz bir Dünya var Güney sahillerimizde bazı yerlerde.
0
Mirket
(09.07.24)
Hocam onlar türkiyeye gelmiyor ki akdeniz ege coğrafyasına geliyor, yatların yakıt ikmali ve teknenin ihtiyaçları için türkiye marinalarından faydalanıyorlardır
0
grimavi
(09.07.24)
d marin setur gibi iyi marinalar var. bir çok yatla girilen oteller var ve fiyatları çok pahalı. onlar türkiyeden çok akdeniz muabbetine geliyordur.
0
mikahakkinen
(09.07.24)
Hangi eksen değişikliğinden bahsettiğinizi anlamadım sanırım dünyadaki jeopolitik değişiklikleri izah etmeye çalışmışsınız. Malum bizim ülkemizde bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak yaygın bir şeydir her sene turizm hakkında birileri sosyal medyada sözlüklerde bir şeyler yumurtlar halkın seviyesi düşük olduğu için bu mesnetsiz iddialar çok fazla ciddiye alınır ama nihayetinde veriler açıklanır gerçekler ortaya çıkar. 2000'li yılların başında turizmde Yunanistan'ı örnek almaya çalışan Türkiye bugün dünyada 4. Turizm destinasyonu. 2023 turizm hedefimize bir kaç yıl önce ulaştığımız için revize edildi üstelik. Bu sene 60 milyon turist 60 milyar dolar gelir hedefi var. Kaliteli turistten kastınız ultra zengin turistler ise onlar dünyada belli başlı yerleri tercih ediyorlar (Arap ülkeleri, monako, ibiza,lihtenştayn gibi) Turizmde destinasyonların seçilmesinde bir çok sebep olabilir öncelikle mesafe, vize politikaları, altyapı gibi. Örnek verdiğiniz kişiler sadece magazine yansımış kişiler oysa Türkiye'ye geçen seneye kadar körfez ülkelerinden ultra zengin turistler geliyordu fakat algı operasyonu ile bu kitleyi zorla kaçırttık şimdi Dubai, Paris, Moskova, Londra gibi başkentlere gidiyorlar oralarda el üstünde tutuluyorlar. Bu arada Doğu bloku ülkelerinden ve Rusya'dan gelen turistlerin içinde ultra zengin insanlar var siz belki medyatik olduğu için sadece Türkiye'de yaşayan Abromoviç'i bilirsiniz. Türkiye ucuz bir destiasyon değil artık turizmde gelirlerde ziyretçi sayısıda günden güne artıyor. Meraklıysanız istatistiklere bakın bütün veriler var.
0
doharkoman
(09.07.24)
Özellikle ege bölgesinde irili ufaklı yüzlerce koy var, bunların bir çoğunu oteller, siteler tamamen kapatmış. Şahıs arazilerinin bile kapattığı koyar var. Yasaya göre (yersen) herkes girebilir ama öyle güvenlik önlemler vs alınmış ki..

Demek istediğim Türkiye'de her zaman ultra zenginlere hitap eden cazip gelen yerler bolcaydi, bunun ekseni vs olmaz :)


Öte yandan 90'lar ve 2000 başları (ki bu zamanlarda bile oldukça popülerlesmis sayilirdi) tr'ye vizyonu daha geniş entelektüel avrupalilar geliyordu, buna katılıyorum.

Ancak tüm dünyada internet sosyal medya etkileşim vs arttıkça tr'nin ucuz bir cennet olduğu kesfedildi ve ekonomik skalasi daha bu yönde insanlar gelmeye başladı.

Rusların Avrupa'dan afaroz edilmesi gibi durumlar da son zamanlarda tr için etkili.

Eksen kayması falan hikaye yani, reis dediğin adam daha son ana kadar Gazze diye ağlayıp arka planda israil ile işi pisiriyordu :)

Bütün olay paraya bakar.

Haa Türk vatandaşlarının otellerde 2. Sınıf muamele görmesi mevzusu peki? Olay yine için para için anayi babayı satma mevzusuna geliyor :)
0
makbur
(09.07.24)
Bizim tatil beldeleri de dunyaca unlu kalitede, ibizaya gitmedim ama Guney Dogu Asya, Avustralya'nin bazi bolgelerine, Amerika kitasina gittim. Turkiye de iste dusuk bir yer, ne alaka gibi dusunuyorsunuz ama Ege koylari vs hepsiyle kapisir.
0
The_Lollok
(09.07.24)
(14)

Ev fiyatları yükselir mi?

deepest
Merhaba,ev alma düşüncem var. elimde birikmiş bir para var. fakat sizce ev almak için uygun zaman mı? ev fiyatları bir süre daha yatay devam eder mi? kısaca soru şu; elimdeki nakiti yatırıma yönlendirip değerlendireyim mi 6 ay kadar, yoksa şu an fırsatı değerlendirip ev fiyatları daha fazla yükselme
Merhaba,
ev alma düşüncem var. elimde birikmiş bir para var. fakat sizce ev almak için uygun zaman mı? ev fiyatları bir süre daha yatay devam eder mi? kısaca soru şu; elimdeki nakiti yatırıma yönlendirip değerlendireyim mi 6 ay kadar, yoksa şu an fırsatı değerlendirip ev fiyatları daha fazla yükselmeden elimi çabuk mu tutmalıyım?

teşekkürler
0
deepest
(09.07.24)
nşada 6 ay içinde anlamlı yükselmesi beklenmiyor.
oturmak için alıyorsanız beğendiğiniz bir ev bulduysanız beklemeyip alın derim.
0
nuisance2
(09.07.24)
bence eve ihtiyacın varsa bir an önce al fiyatlar bir anda artar yetişemezsin. ben evi 2 sene önce 625 bine aldım şu an 4 milyon oldu. o yüzden alacaksan al elinde sonunda artacak aldıgın evde.
0
sizofren06
(09.07.24)
Dusuk faizli kredi durumlari olmazsa yukselmez diye dusunuyorum ama soylentisi bile yeter fiyatlari etkilemeye.
0
mbond
(09.07.24)
Konut, 'Hadi alayım.' dediğiniz gün gidip alınacak bir şey değil ki. Günlerce, haftalarca, bazen aylarca aramanız gerekiyor.
Yatırın paranızı uygun bir Para Piyasası Fonuna. Başlayın ev aramaya. İçinize sine bir ev, pazarlıkla, emsallerine göre çok ucuz haldeyse o gün çekersiniz paranızı faiziyle, alırsınız evi.
Şu sıralar nakit paranız varsa çok büyük bir pazarlık gücünüz de oluyor. Çok inanmayın sarı sayfalardaki fiyatlara.
0
Mirket
(09.07.24)
şu 2 şartı sağlıyorsan 3-5 ay içinde al;
1-kiradan kurtulup oturacağın ev olacaksa
2-kredi kullanmayacaksan veya kredi kullanıp gelirine göre ödeyebileceksen.

mevduat faizine yakın getirisi olan Tefas para piyasası fonlarına bak. buna yatırıp mevduat süresini beklemeden nakite dönebilirsin. o sırada da ev araştırırsın. zaten uygun evi bulmak bir kaç ay alır. ev işi biraz da şans ama nakit hazır olmalı. Bazen uygun evi 1-2 günle kaçırabilirsin, başkası alır.
0
merhum
(09.07.24)
trde her an her şey olabileceği için eğer ihtiyaçtan alınıyorsa hemen al. yatırımlık alıyorsan alma bence.
0
elorelia
(09.07.24)
Oturmak için alacaksanız hemen alın. O konuda hiçbir şüphe yok.

Ama yatırım için alacaksanız o zaman düşünmek gerek. Türkiye burası. Hiçbir şey belli değil. Özellikle de ev sahiplerine ek vergi gibi muhabbetlerin çok konuşulduğu bugünlerde neler olacağını kestirmek zor.

O yüzden bence elinizdeki nakit parayı kenarda tutun ve fırsat kovalayın. Hem çok beğendiğiniz hem de değerinin altında satılan bir ev görürseniz alın.
Şu an evinin 100 lira olduğunu zanneden bir insan satmak zorunda kalınca 50 lira veren bile olmadığını görecek. İşte o gün o insana "istersen 40 liraya evini alırım" diyeceksiniz.
0
michael_knight
(09.07.24)
kasımdan beri takip ediyorum ev fiyatları bir sene başında arttı, 2025e kalmadan kendin oturacaksan oturacaksan al, kiracı ile uğraşılmıyor bir boya badana olmuş 30k, yatırımlık düşünüyorsan iyi faiz bulursan kiracısı kadar faiz alırsın.
0
eja
(09.07.24)
şuan fiyatlar çok uygun ve ne olacağı belli olmaz. bir ay önce bir tanıdığıma ev aldım. emlakçılar şuan para varsa ev alma zamanı diyorlar çünkü satış yok fiyatlar çok düşük.
0
entropik
(09.07.24)
Gayrimenkul fiyatları uzun vadede hiç bir zaman geriye gitmedi fiyatların fırlaması faiz indirimine bakar. Şu an gayrimenkul yatırımı yapmak için cazip bir dönem beklerseniz bir daha bu fiyatları yakalayamazsınız.
0
doharkoman
(09.07.24)
Hocam şu an ev almaya niyetlenseniz, araması, bulması, bulduğunuz evin ekspertizi, tapu randevusu derken en az 1,5 2 aylık bir süreç:)

Oturmak için alınacaksa mantıklı olabilir.

Ama eldeki nakiti direkt eve bağlamak da tartışılır. Sizin kararınız yani.

Elinizde ne kadar birikmiş var, kredi alma şansınız nedir vs gibi bir sürü kriter var sorgulanması gereken.

Bir de şu var fiyat artışıyla evin değer artışı aynı şey değil. Anlatması zor ama yatırımlık olarak düşünüyorsanız ona göre iki kere düşünün. KRediyle alıp kiracıya ödetiyorsanız ayrı tabi.
0
anten
(09.07.24)
Faizler eninde sonunda dusecek, o zaman ev fiyatlari artacaktir cok buyuk ihtimalle. Ne zaman olur belli degil. Sene sonu diyen var, seneye diyen var. Muhtemelen yavas yavas dusureceklerdir faizi. Kisa vadede faize koymak da guzel bir alternatif. Ev fiyatlarinda birden bire artacak gibi bir durum yok gibi gorunuyor kisa vadede. Uzun vade icin dusunuyorsaniz su an ev fiyatlari uygun. Kredi kullanmak pek mantikli olmayabilir.
0
The_Lollok
(09.07.24)
yanıtları okumadım yine. ama düşeceğini hiç sanmıyorum. deprem bile olsa yükselir yine.
0
deartheodosia
(09.07.24)
Fiyatların hiç bir zaman reel olarak düştüğünü görmezsiniz ancak %20 civarı altını teklif ederseniz bu piyasada alma şansınız olabilir.

Beğendiğiniz, depreme dayanıklı, oturacağınızve piyasa fiyatlarının üzerinde değilse, pazarlık yapabiliyorsanız ve paranız varsa alın. Bu kadar çok bileşeni toplamak her zaman mümkün olmuyor.
0
morcivert
(10.07.24)
(10)

Clio ile çift kişilik yatak taşınır mı

regina phalange
Arka koltuklar yatıyor bu arada.
Arka koltuklar yatıyor bu arada.
0
regina phalange
(04.07.24)
Bence taşınmaz. Denemek bile vakit ve enerji kaybı olur kanaatindeyim.

Combo kangoo cady falan desen tamam da clio küçük araba.
0
muhayyer divan
(04.07.24)
160x200x30cm boyutlarında bir obje. şerit metre alıp ölçebilirsin.
0
orpheus
(04.07.24)
taşınmıyor denendi. eni bagajın eninden fazla, bagaj kapısından sığmıyor. sığacak kadar bükmeyi başarırsanız da kıçı dışarıda kalır, kapak kapanmaz.
0
kibritsuyu
(04.07.24)
imkansız
0
asap raki
(04.07.24)
Bende grandcherokee ucu ucuna sığdı ordan hesap et
0
mirty
(05.07.24)
arabadan daha genis cift kisilik yatak, kisa mesafe ise uzerine baglanarak tasinir, denedim
0
The_Lollok
(05.07.24)
üzerinde taşınır içinde taşınmaz. o da uzun mesafe olmaz.
0
jelly bear
(05.07.24)
imkansız, tek kişilik bile boydan zorlar.
0
nuisance2
(05.07.24)
taşınmaz koltuk yatıyor ancak clionun arka direk bitişleri daralıyor.
0
mikahakkinen
(05.07.24)
Peki ne taşınır?
0
🌸regina phalange
(06.07.24)
(21)

Arayıp bulamadığım bir şarkı var

olsun demekte zor artik
çok eski değil, ben bu şarkıyı 2016-2017 yıllarında dinledim ama şarkının çıkış yılını bilmiyorum. hatırladığım detaylar ise: yabancı şarkı, ingilizce olmasi gerek. grup ful erkek. sadece klibi aklımda. klibinde şarkı grubunun üyeleri yer almakta. üstü açık bir araba ve polisten kaçıyorlar. polisten
çok eski değil, ben bu şarkıyı 2016-2017 yıllarında dinledim ama şarkının çıkış yılını bilmiyorum. hatırladığım detaylar ise: yabancı şarkı, ingilizce olmasi gerek. grup ful erkek. sadece klibi aklımda. klibinde şarkı grubunun üyeleri yer almakta. üstü açık bir araba ve polisten kaçıyorlar. polisten kaçıyorlar derken de asla nigga içermiyor. öyle rap falan da değil. soft bir rock müziği idi. üstü açık araba ise görsem hafızam yanıltmasın kırmızı idi. bulan bilen kişilere şimdiden teşekkür ederim.
0
olsun demekte zor artik
(30.06.24)
çoğu done uymuyor ama deneyelim bakalım:
www.youtube.com
0
hrskrs
(30.06.24)
@1 bu şarkı değil ama aynı vibe diyebilirim.
0
🌸olsun demekte zor artik
(30.06.24)
çoğu done uymuyor ama deneyelim bakalım:
www.youtube.com
0
exlibris
(30.06.24)
Üzeri açık araba: Evet
Kırmızı: Hayır
Polisten kaçıyorlar: Hayır
Grubun üyeleri erkek: Evet
Siyahi kimse yok: Evet
Soft rock: Evet

Bazıları tutuyor, bazıları tutmuyor ama belki budur, aradan geçen zaman insanı yanıltabilir: www.youtube.com
0
10551037
(01.07.24)
@2 araba benziyor ve güzel şarkı ama maalesef.

@3 bu da değil maalesef ama hissediyorum bu şarkıyı bulacağım
0
🌸olsun demekte zor artik
(02.07.24)
www.youtube.com olabilir mi?
0
hrskrs
(02.07.24)
@4 akşam akşam kahkaha attırdın. Hele o zenciyi görünce
0
🌸olsun demekte zor artik
(03.07.24)
www.youtube.com

mi acaba
0
The_Lollok
(03.07.24)
@5 Maalesef hocam.
0
🌸olsun demekte zor artik
(03.07.24)
www.youtube.com acaba olabilir mi?
0
lüzumsuz adam
(03.07.24)
Bu mu? www.youtube.com

Edit: Klibin basinda arabanin ustu acik. Takip eden polis arabasi 01:42'de gorundugu zaman kapali.
0
chickentown
(03.07.24)
@6 maalesef.. öyle çok kovalama sahnesi yoktu. Green ekranda yapmışlardı polis sahnesini.. hatta bir-2 polis kovaliyordu
0
🌸olsun demekte zor artik
(04.07.24)
@7 ne yazık ki hocam bu da değil.. bulamadan unutacam şarkıyı sanırım:/
0
🌸olsun demekte zor artik
(04.07.24)
Seni bulmak ne güzel olurdu
0
🌸olsun demekte zor artik
(07.07.24)
hrskrs
(07.07.24)
@8 maalesef :(
0
🌸olsun demekte zor artik
(08.07.24)
Tekrar uplatmak ostedim benim için önemli. Yönetim affola...
0
🌸olsun demekte zor artik
(26.08.24)
baby driver in film sahnesini mi diyorsunuz acaba:
www.youtube.com
0
The_Lollok
(27.08.24)
soft rock dediğinden şansımı deniyorum

www.youtube.com
0
titanyum22
(27.08.24)
senin nikin yüzünden olsuuuun demek de zor artıııkkkk diye kafama takıldı şarkı

bu mu acep

www.youtube.com
0
titanyum22
(27.08.24)
Thee lock
Titanyum22

Maaleseff hocalarım degiller :((

Arabanın üstü açıktı.. ve gerçek ortam degildi klip green erkanda yapmışları herhalde.. söyleyen cocukta yakisikli bi oglandi
0
🌸olsun demekte zor artik
(29.08.24)
(4)

Panoramik (ultra wide) monitör almalı mıyım? Dezavantajı var mı?

ananiyimioguz
Tüm günüm pc başında geçiyor. 27inc bir monitörüm var. Yukarıda kullanıyorum. Laptop hemen altında. Aynı anda iki farklı projeye bakmak, sürekli kod taşımak veya yaptığım işin çıktısını görmek için minimum 2 monitöre ihtiyacım var.Fakat görüntü itibari ile 27 inc küçük gelmeye başladı. Çünkü yaslana
Tüm günüm pc başında geçiyor. 27inc bir monitörüm var. Yukarıda kullanıyorum. Laptop hemen altında. Aynı anda iki farklı projeye bakmak, sürekli kod taşımak veya yaptığım işin çıktısını görmek için minimum 2 monitöre ihtiyacım var.

Fakat görüntü itibari ile 27 inc küçük gelmeye başladı. Çünkü yaslanarak biraz uzaktan bakıyorum. 30-32 inc bir monitör mü alsam diye bakınırken, şu ince upuzun olanlar da radarıma girdi.

Burada aynı anda 2 hatta belki 3 pencereyi yan yana yönetebilirim.

Laptop ekranı da ekstra olur işte fena olmaz.

Ayrıca film-oyun için de hoş olur gibi geldi. Ama kullanmadığım için dezavantajlarını bilmiyorum.

Normal 32inc bir monitör mü alsam alsam yoksa 49inc bir ultrawide monitör mü?

12 taksitle alabiliyorum o yüzden ha aylık 1000tl ödemişim ha 2000 çok fark etmiyor.

www.mediamarkt.com.tr
0
ananiyimioguz
(25.06.24)
Daha önce bir markanın yetkili servisinde çalıştım. O zaman bu panoramik tvler yeni çıkmıştı. En küçük bir arızasında komple panel değişiyor ki bu da neredeyse yenisi fiyatına denk geliyor.
Normal (flat) tvlerde Led, kart vb değişimi yapılabiliyor gerekli olursa.
Monitörler hakkında bilgim yok ama bu durum da aklınızın bir köşesinde bulunsun istedim.
0
strawberry first
(25.06.24)
Bende de curved, kavisli monitör var ve bende iki ekranla çalışıyorum.

Ekrana bakarken manzara hissini ve derinliği yaşıyorsunuz. Ben memnunum ve kararsız bir iyi ki diyorum. Bence güzel.

Fakat linktekinin yüksekliği bana çok düşük geldi. Gereksiz kısmışlar
0
pavlis
(25.06.24)
www.amazon.com.tr
Ekim 2023'de bundan aldık. Altı ay sonra yan kısımlarda karanlık alanlar ortaya çıktı, bariz olarak.
Üç kez arıza kaydı açtık. Her defasında servis eve geldi, görüntü aldı. Ama sonra hiç açıklama yapmadan arıza kayıtları kapatıldı.
Üç aydır da tüketici hakem heyetinde başvurumuz bekliyor.
Çoklu ekranla çalışma, oyun ve film için mükemmel. Ancak onarımı bir sorun.
Bu halde kullanmaya devam ediyoruz.
0
pro9it9is9
(25.06.24)
donebilen ek bir 24 veya 27 inch alip dikey olarak o ekranin yanina koymak daha makul bir secenek diye dusunuyorum.
0
The_Lollok
(25.06.24)
(2)

ankara altın ve döviz bozdurmalık yer

avatar is back
ankara'da var mı kapalıçarşı gibi bir yer? makasın çok az olduğu, altınları değerinde alabilecek güvenilir nereler var? altının içinde gramlık külçe vs olduğu için bazı yerler 2-3k farklı söylüyor, döviz ve yarım altında falan zaten ekran fiyatı bellidir. teşekkürler
ankara'da var mı kapalıçarşı gibi bir yer? makasın çok az olduğu, altınları değerinde alabilecek güvenilir nereler var? altının içinde gramlık külçe vs olduğu için bazı yerler 2-3k farklı söylüyor, döviz ve yarım altında falan zaten ekran fiyatı bellidir.

teşekkürler
0
avatar is back
(24.06.24)
Altınkaynak
Ulus'a gidince anafartalarda birçok kuyumcu var fiyat alabilirsiniz.
0
1917
(24.06.24)
Merhaba, nokta atisi veriyorum. Ulus Altinkaynak in tam karsisinda vakif kuyumcular carsisi girisi var. Oradan giriyorsunuz 1-2 kat ustte Ankara Altin Borsasi var. En iyi orasidir. Kuyumculara toptan calisir.
0
The_Lollok
(24.06.24)
(2)

Uçuş simülatörü

stejerners
Airbus A320 mi Boeing 737 simülatörü mü iyi sizce?
Airbus A320 mi Boeing 737 simülatörü mü iyi sizce?
0
stejerners
(21.06.24)
Bir deneyim yasamak icin soruyorsaniz Airbus da joystick var, Boeing de lovye var, direksiyon gibi olan. onun harici gerisi sizi baglamaz buyuk ihtimalle. Deneyim icin boeing i oneririm.
0
The_Lollok
(22.06.24)
boeing 737 800
0
benibulmanlazim
(22.06.24)
(7)

Babama nasil bir canta alabilirim?

Kittie
Bulundugu yerde ormanlik bir alan var.Ufak tefek seyleri icin sirt cantasi aliyor yanina ama soyle kucuk bi sey olsa diyor.Spor giyinen biridir ama korkuyorum burhan altintop cantasi alacak kendine diye sjskHazir babalar gunu de. Guzel bi canta alayim diyorum ama nasi bi sey alsam ki?*genclerin kull
Bulundugu yerde ormanlik bir alan var.
Ufak tefek seyleri icin sirt cantasi aliyor yanina ama soyle kucuk bi sey olsa diyor.
Spor giyinen biridir ama korkuyorum burhan altintop cantasi alacak kendine diye sjsk
Hazir babalar gunu de. Guzel bi canta alayim diyorum ama nasi bi sey alsam ki?
*genclerin kullandigi seyleri, genc gozukmeyi sever.
Yasli isi bi sey olmasin istiyorum.
0
Kittie
(07.06.24)
şu minik bir sırt çantası. ormanlık alan için iyi olabilir.
www.decathlon.com.tr

şu da biraz daha kaliteli duruyor.
www.decathlon.com.tr
0
exlibris
(07.06.24)
Kaft'ın çantalarını beğeniyorum ben.
0
pispinti
(07.06.24)
Sirt cantasi istemiyormus. O yuzden ne alsam bilemiyorum. Bel cantasi mi istiyor da soyleyemedi acaba kizarim diye diyorum :))
Kiro isi gozukmeyecek ne var. Sirt cantasi disinda her sey bana kotu geliyor
0
🌸Kittie
(07.06.24)
Spor giyiniyorsa adidas'in guzel ve genis bel cantalari var. Kullanimlari cok rahat. (Her sey elinin altinda). Bel cantalari icin kro donem de bitti sayilir.

Eger butce varsa samsonite ya da tumi de bakabilirsiniz bel cantasi icin.
0
brkylmz
(07.06.24)
Eastpakler gayet güzel. Ben de babama almıştım.

www.eastpak.com.tr
0
boyalı kuş
(08.06.24)
decathlon avcılık bölümüne bir bakın derim. örneğin:

www.decathlon.com.tr
0
jepa
(08.06.24)
ozuko kullaniyorum ben memnunum, tavsiye ederim
0
The_Lollok
(08.06.24)
(6)

avustralya'dan hediye olarak ne istenebilir

semaforo de medianoche
şehir melbourne. bütçe max 200 aud yani 4k tl civarı oluyor. aklıma bumerang geliyor avustralya'ya özgü bir şey düşününce ama giyim falan da daha ucuz orada. türkiye'de bulamayacağım ya da zor bulacağım bir şeyler olsa daha mantıklı bence oraya özgü kıyafet ya da aksesuar falan var mı bildiğiniz? be
şehir melbourne. bütçe max 200 aud yani 4k tl civarı oluyor. aklıma bumerang geliyor avustralya'ya özgü bir şey düşününce ama giyim falan da daha ucuz orada. türkiye'de bulamayacağım ya da zor bulacağım bir şeyler olsa daha mantıklı bence oraya özgü kıyafet ya da aksesuar falan var mı bildiğiniz? belki şu da olabilir 1 tommy tişört burada 5k tl orada 1-2 civarınaysa o tarz bir şey istemek de mantıklı olabilir.
0
semaforo de medianoche
(07.06.24)
tim tam bisküvi isteyin bikaç çeşit :)
0
high hopes of the sozluk
(07.06.24)
vegemite
0
inheritance
(07.06.24)
Tenise ilginiz varsa Avustralya açık'a dair herhangi bir hediyelik eşya
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(07.06.24)
Vegemite+1
0
kobuzchu kiz
(07.06.24)
Aborjinlere ait geleneksel ürünler. Mesela onların meşhur bir çalgı aleti var. Quiksilver Avustralya markası. Belki orada değişik özel modelleri falan vardır. Değişik doğal bal çaşitleri var.
0
doharkoman
(07.06.24)
ben gelirken kanguru postu getirmistim
0
The_Lollok
(08.06.24)
(5)

siyah cay onerisi

toua tokuchi
lezzetli bir cay ariyorum. yalniz turk cayini genelde sevmiyorum pek ve yaprak seklinde ariyorum. oneride bulunursaniz cok sevinirim.
lezzetli bir cay ariyorum. yalniz turk cayini genelde sevmiyorum pek ve yaprak seklinde ariyorum. oneride bulunursaniz cok sevinirim.
0
toua tokuchi
(02.06.24)
Nerede olduğunuzu bilmiyorum ama bulabiliyorsanız Dilmah ve T2 güzel
0
salihdt
(02.06.24)
Adana'da Cay Vadisi diye kucuk bir dukkan var. Eleman degisik ulkelerden farkli caylar getiriyor. Sanirim facebook ve instagram sayfalari var. Musterinin tercihleri ile ilgileniyor ve onerilerde bulunuyor. Ulasip soyle soyle bir cay istiyorum diye tarif ederseniz yardimci olacaktir. Kargo ile gonderecektir
(git: www.facebook.com)
0
The_Lollok
(02.06.24)
Ahmad Tea
0
arenas
(02.06.24)
mahmoud tea, mevlana ceylon
0
ala09
(02.06.24)
ankara'da eskişehir yolunda (tarım bakanlığı önünde) çaykur fabrika satış mağazası var. marketlere verilmeyen yüzlerce çeşit çay mevcut. ankara'daysanız bir uğrayın.
0
kibritsuyu
(02.06.24)
(44)

Neden çocuk yapıyorsunuz?

ananiyimioguz
Biz pek düşünemiyoruz. Ben 30, eşim 32 olacak ama mantıklı gelmiyor. Aslında ben evlenmeden önce daha yakındım. Yani ileride çocuğum olur, babalık ve hatta dedelik hislerini yaşamak isterim diye düşünürdüm. Evlendikten sonra ülke, dünya, ekonomi, çevre vs. yüzünden ben de biraz uzağım ama eşim mesel
Biz pek düşünemiyoruz. Ben 30, eşim 32 olacak ama mantıklı gelmiyor. Aslında ben evlenmeden önce daha yakındım. Yani ileride çocuğum olur, babalık ve hatta dedelik hislerini yaşamak isterim diye düşünürdüm. Evlendikten sonra ülke, dünya, ekonomi, çevre vs. yüzünden ben de biraz uzağım ama eşim mesela kendini bildi bileli istemiyormuş, hala istemiyor. Oturup biraz konuştuk, biraz bencil olmak gerekiyor gibi geldi. Pek mantıklı bir sebep bulamadık.

- Olaya ilkel bakamıyoruz. Yani türümüzün devamlılığı gereği doğurmak gerekir falan diye düşünmüyoruz, öyle bir durum söz konusu değil zaten şu an. Hatta nüfus artışı dünyayı felakete sürüklüyor. Millet neden tavşan gibi ürüyor anlamıyoruz.

- Yine ilkel gelen bir görüş, nasıl ki eskilerde "boşanma" gibi bir kavramın olmadığı gibi, "çocuk yapmama" gibi bir bilinç de yokmuş gibi geliyor çoğu insanda.
Yani toplumsal olarak evlenince = çocuk yapılır gibi öğrenilmiş bir kalıplaşmış düşünce var. Kültürel ve dini olarak da bakıyor kimi. Çevre baskısı da had safhada. Bizde böyle şeyler de yok.

- Yine kırsal bir kafayla düşünüp, ya işte çocuk evin neşesidir dolansın ortalıkta, hem bağa bahçeye yardım eder, ne kadar çok çocuk, o kadar iyi. Birlikte büyürler gibi bir olayımız, düşüncemiz de yok. Zaten çok ilkel ve kontrolsüz bir üreme düşüncesi gibi geliyor. Çocuk sayısı arttıkça, çocuklar üzerine düşen refah azalıyor çok çok zengin değilse aile.

- İnsanın anlam arama ihtiyacı. Geçenlerde yaşarken çok boş oyalanmıyor muyuz gibisinden varoluşsal bir soru sormuştum. Öleceğini bilmek ve anlam arayışı zor bir süreç insanoğlu için. Bana çözüm olarak bir kaç kişi çocuk yap demişti. Belki bu bir çözüm olabilir. Fakat bunu yaparsam annelerimiz babalarımızdan ne farkımız kalıyor diye düşünüyorum. Onlar da büyük ihtimalle hayatı yaşamak için bir anlam bulamıyorum bari kendimi çocuğum üzerinden gerçekleştireyim diye düşündüler. Onlar için yaşadılar. Sonra da bişey olsa "yemedim yedirdim içmedim içirdim" diye başlarlar. "Ben kendim yaşamadım sen düzgün yaşa diye" diyerek yakınırlar. Yahu yaşasaydın kardeşim. Biz yaşamayı tercih edenlerdeniz. Bir çocuğa hayat adanması gerekliliğine karşıyız. Asgari düzeyde ayırırsın, ama hayatı kendin için yaşarsın. Ki ben, biz çocuk yapsak bile yine gezeriz tozarız diye düşünüyorum o kadar da paralatmayız kendimizi ama belli de olmaz. Çocuk büyüyüp ailesine dönüp bakınca kendini onun için heba etmiş bir aile görünce mutlu olmuyor ki. Çocuk en başta, birbirini ve hayatı seven ebeveynler görmek istiyorum.

Yani sonuç olarak bencilce bir yaklaşımla, sırf anlam arayışın için çocuk dünyaya getiriyorsan, bu hiç mantıklı gelmiyor. Çocuk sevme ihtiyacı için veya birinin sana bağlanması, sevilme ihtiyacın için vs... Hem belki çocuk sevmeyecek bu dünyayı veya seni.

- "Filmi bırak, peki çocuk olmuş mu?" Çocuk belki senin görüşlerini benimsemeyecek. Benimsemek zorunda değil belki biz özgür yetiştirme taraftarı oluruz ama aşırı aykırı davranacak belki. Hiç istemediğin bir yola sapacak. Sen ne kadar eğitim verirsen ver, görgü öğretirsen öğret dış dünyadan iyice soyutlanacak çocuk. Akran zorbalığına uğrayacak. Herkes aynı eğitim ve bilinç düzeyinde eğitmiyor ki çocuklarını. Sen ne yaparsan yap internet ve arkadaş çevresi sağ olsun beyinleri yıkanacak cocukların. Sana efendiyi oynayacak ama dışarıda bambaşka biri olacak belki. Ama sen kendi çocuğun diye yakıştıramayacaksın onu hep masum ve tatlı çocuğun, güzel kızın, aslan oğlum olarak gibi göreceksin. Ama belki pisliğin teki olacak. Veya aptalın teki olacak. Çocuk istedimiz gibi oluyor mu? Sanki bazen ne yaparsak yapalım olmuyor. Bunlar uç örnekler ama alınan sorumluluğun farkında mısınız?

- Kelebek etkisi. Siz nasıl yetiştirseniz yetiştirin. Yeni gelişen bir canlıya (çocuğa) uyguladığınız en ufak bir yanlışı, çocuk psikolojisiyle ödeyebilir. Başkası, çocuğunuzun büründüğü karakter veya huy yüzünden ödemek zorunda kalabilir. Çocuk, kendine zarar verebilir. İş yerindekilere kötü veya aşırı iyi davranabilir. Eşine ve çocuklarına karşı kötü veya aşırı iyi davranabilir (zarar göreceği düzeyde).

Yani "doğru" çocuk yetiştirmek ne demek? Bence böyle bir şey yok. Nasıl yetiştirirseniz yetiştirin, en ufak bir aktarılan bilginin sonucunu çocuğunuz yüzünden diğer canlılar çekecek. Bu iyi de olabilir kötü de olabilir. Çok iyi yetiştirirseniz kendi zarar görebilir, kötü yetişirse başkaları zarar görebilir. Yani etkisi zincirleme olarak etkileşim kurduğu tüm diğer canlı ve cansız varlıklara aktarılmış olacak. Bunun sorumluluğunu nasıl alabiliyorsunuz?

İşte ben annelik-babalık duygusu tadıcam, çocuk sevicem, ay birisi bana anne veya baba diyecek düşünsene *_* diye bencilce baktığınız bir olayın altındaki sorumluluğun büyüklüğünü görebiliyor musunuz? Bence çok fazla. Çocuk belki dünyayı görünce lanet olsun ne biçim yere geldim diyecek. İntihar edebilir, hassas bir kalbi olabilir sürekli depresif bir halde dolanabilir. Kendi doğrularınızı, kendi dininizi aktardınız diye aslında olabileceğinden, yani potansiyelinden daha kötü şartlarda büyüyüp ölebilir. Veya sizin gerçekliğinizden çıkıp dış dünyayı görünce sizden uzaklaşabilir.

Gerek var mı oyuna bir karakter daha sürmeye?

- Dış dünya tehlikesi. Çocuk her an bir savaşa, virüse, kimyasal bir saldırıya maruz kalabilir. Tecavüz edilebilir, vurulabilir, bıçaklanabilir, psikolojik sorunlar yaşabilir, dayak yiyebilir, veya bunları başka birine uygulayabilir. Dışarısı, aklı başında bir insanın pek de yaşamayı isteyebileceği bir yermiş gibi durmuyor. Ona nasıl koruma garantisi verebiliyorsunuz veya başına bir şey gelse, o sorumluluğu kaldırabilecek güçte misiniz?

Gibi gibi sebepler aklımızda dönüyor...

Edit: İmla.
0
ananiyimioguz
(23.05.24)
Bencilce olabilir. Ama doğal ve insani, bencillik de doğal. Sorumluluk da büyük evet, ama kendi adıma sorumluluk almayı severim. Ya ben bu adamın çocuğumun babası olmasını istiyorum dediğim biriyle tanışsaydım çok net anne olmak isterdim bi 10 sene içinde. Birine o kadar güvenmek bana asıl zor gelen kısım. Neyse nihayetinde bir insan yetiştirmek, beraber büyümek öğrenmek, hayatı deneyimlemek, birini kendinden çok sevmek falan çok fantastik duygular, deneyimler. Yaşamak lazım diye düşünüyorum. Ama hayatın amacı da değil. Çocuk güzel bi lüks bence, fakat ihtiyaç değil. Olsa da olmasa da hayat güzel olabilir, kişiye bağlı.
0
nic cage
(23.05.24)
Yapmiyoruz. Cevremdeki evli ciftlerde de oran yari yariya. Yani yarisi cocuk sahibi oldu ya da olmak istiyor, yarisi hic cocuk istemiyor.
0
sertac akin
(23.05.24)
Mantıklı düşünürsen zaten çocuk işine girmezsin, biraz dürtüsel bir karar. Benim oğlan 2 yaşına geliyor ben daha babalığı yeni anlıyorum. 2 senedir aralıksız ağlıyordum niye yaptık diye ama şimdi uyurken bile özlüyorum, garip bir durum. Mantık aramaman lazım bu işte.
0
mirty
(23.05.24)
Kimse bu kadar düşünerek mantık çerçevesine oturtup çocuk yapmıyor. Bu kadar düşünen yapmaz zaten. Nefes almak, yemek yemek, seks yapmak gibi bir şey çocuk yapmak da. Hayatta kalma içgüdüsünün bir sonucu, kendini çoğaltarak ölümsüz olma çabası. Hatta bu yüzden, mantık çerçevesinde düşünüp çocuk yapmamayı seçmek bir nevi pasif intihar gibi geliyor bana. (Ben de yıllardır antinatalistim)
0
duguit
(23.05.24)
denildiği gibi insanlar istediği için yapıyor direkt bir somut nedeni yok. evlat sahibi olmak anne baba olmak için yapıyorlar.

o kadar düşünen yapmaz zaten +1, yapanlar da o kadar düşünmüyor. sizin için gerek yoksa yoktur. yapana gerek var mıydı diye soramazsınız.

ben de istemiyorum mesela.
0
jülsezar
(23.05.24)
Çocuk sahibi olmak, yeme gibi, içmek gibi biyolojik bir ihtiyaç. Hayatın doğal akışı. Maddi sebeplerle olsun, zamanın modasıyla olsun istenmiyor olabilir. Bu yaşlarda hissedilmiyor olabilir ama travması, yaşam kalitesine olumsuz etkisi, psikolojik sorunları inanın ilerleyen yaşlarda üzerinize çökecektir.
0
Mirket
(23.05.24)
Ekonomik durum iyi değilse cehalet faktörü etkili. Toplum baskısı da var.

Her şey yerindeyse ekonomik durum vb gibi kişisel tercih. Ama evlilik ve çocuk fakiri daha da fakirleştirir.
0
ferenc
(23.05.24)
insanlar cocuk yapiyor cunku bu bizim dogamizda var. boyle hayvansal icguduleri beyaz yakali yaklasimlariyla irdelemek asiri manasiz. cocuk yaparsin ve genlerini aktarirsin cunku bu bizim (dunyada yasayan canlilarin) kodlarimizda var. bu kadar bunun cevabi.
0
bohr atom modeli
(23.05.24)
Ben de şu an 32 yaşındayım ve anne olmak istemiyorum ama çevremde o kadar çok kişi anne olmazsam pişman olacakmışım gibi hissettiriyor ki kabul etmekte zorlansam da etkileniyorum ve bazen "ya sonra keşke dersem" diye düşüncelere gark oluyorum.
istememe nedenim de tamamen sorumluluğundan. kendim kadar çok önemseyeceğim bir varlık kim bilir başına ne dertler açacak hastalanacak üzülecek vs vs seni tasalandıracak diyorum.
Baskın olan hissiyatım yapmamak yönünde. Yaparsam bencilce olsa da merak duygum olabilir.
Ama işin garibi de dışarıda gördüğüm çocuklar olsun kendi yeğenlerim olsun inanılmaz seviyorum ve çoğuyla fazlasıyla ilgileniyorum. Yani anaç yapım yok demiyorum ama kaygılarım ağır basıyor.

çocuk yaptıktan sonra pişman olunca vazgeçebilme hakkımız olsaydı keşke sgjskgksjg
0
Kediyi üzdün
(23.05.24)
@bohr atom modeli, hocam zaten türümüzü diğer hayvanlardan ayıran özellik frontal lobumuzun gelişmiş olması değil mi?

Yani zaten düşünmek ve sorgulamak üzere evrimleşmiyor muyuz?

Hala hayvansal iç güdülerle yaşayacaksak evrimimize haksızlık etmiş olmuyor muyuz?

Tamam ben de hala ilkel olduğumuzu düşünüyorum çoğu yönden ama en azından bir şeyleri yaparken sorgular seviyeye gelmişiz. Kodumuzu aktarıcaz diye düşünmeyelim mi ulan 1dk kodumu aktarıcam ama gerek var mı? İhtiyaç var mı? Herkes kodunu bilinçsiz aktara aktara dünya bu hale geldi zaten demeyelim mi?

O zaman ilkel dürtülerle aile kavramını da hiçe sayalım, birbirimizin üstüne atlayalım. Ne de olsa kodlarımızda vardır o da bir yerlerde.
0
🌸ananiyimioguz
(23.05.24)
Çocuk bakmak aşırı zor bir mesela. Eşini artık çok da sevmiyorsan mesela çocuktaki eşine benzer tarafları görüp çocuktan soguyabiliyorsun bile yer yer. Yeğenimi çok severim normalde, çok da sabırlıýım çocuğa karşı. Ama babasına gıcık olduğum zamanlarda "Baban ne ki sen ne olasın" diye kuruluyorum üç yaşında çocuğa. Bir de ne kadar minyatür bir insan da olsa çocukla frekansınız uymayabiliyor. Sen çok sakinsen hareketli çocuga sinir oluyorsun, ikili diyaloğa giriyorsunuz :p Bir dönem ilkokul öğretmenliği de yapmıştım, oradaki deneyimlerimi de katarak anlatıyorum. Ama günün sonunda sosyopat değilsen ya da çok ciddi bir bunalım geçirmiyorsan barısiyorsunuz, öpüşüp koklasiyorsunuz. Gormediginde özlüyorsun, hayatının merkezine koyuyorsun. Yukarıda bir arkadaşın dediği gibi bu zamanın argümanlariyla işin içinden çıkamıyoruz. Olacağı varsa oluyor, sen de uyum sağlıyorsun duruma.
0
sekizdokuzon
(23.05.24)
Valla ben yazdıklarını okumaya üşendim. 29 yaşındayım. Ekonomik olarak durumları biraz daha toparlayınca 30ların başında falan çocuk yapmayı düşünüyorum yani sağlık sorunu yaşamazsak. Sebebi yok sadece anne olmak istiyorum, karnımda bebek taşımak böyle emzirmek onu büyütmek bir şeyler öğretmek beraber deneyimlemek vs bunları merak ediyorum. Merak duygumu tatmin etmek için çocuk istiyorum. Tabi ki kendi mersk duygum için çocuk yapayım derken onu perişan etmek de istemem tabi ki. Maddi manevi yeterli hissettiğim zaman yaparım bunu.
0
turuncu tonlarda
(23.05.24)
Tam olarak bahsettiğiniz sebeplerden dolayı yapmıyoruz. 32 yaşındayız, 2 yıldır evliyiz ve çocuk fikrine o kadar uzağız ki, uzak kelimesi bile yakın kalır. Zaten şurda kalmış bir bu kadar daha ömrüm, onu da çocuk derdiyle mi geçireceğim zaten? O kadar dertsiz tasasız bir hayatım olursa da çocuk yapmak yerine gezer tozarım. Evde kronik rahatsızlığı olan bir kedimiz var, gözümüz sürekli üstünde. Sırf 1-2 gün uzaklaştığımız zamanlarda aklımız kalmasın diye eve bebek kamerası bile aldım, arada açıp bakıyorum napıyor keyfi yerinde mi diye. Kedinin bile üstüne bu kadar düşerken, hastalandı mı diye gözünün içine bakarken, kendimden olan bir canlıya karşı olan stresimi düşünemiyorum bile. Ülke şartları falan da cabası tabi.

Çevremde "evimi aldım, arabamı aldım, mesleğimi garantiledim. evlenirsem çocuk yaparım çünkü insana hayatta bir amaç lazım" düşüncesinde olan tanıdıklarım da var. Neresinden baksan hastalıklı ve bencil bir düşünce bu bana göre. Sırf kendine amaç olsun, oyuncak olsun, saçma sapan varoluşsal sancılarına derman olsun diye dünyaya bir canlı getirmek büyük bencillik.


Ayrıca "genlerimizde var, üremek için yaşıyoruz" düşüncesi de bu bencilliğe uydurulmuş bir kılıftan başka bir şey değil bana göre. Genlerimizde üremek varsa, kafamızın içinde de beynimiz var. Neyin ne olduğunu sorgulayıp karar verebilme, muhakeme edebilme yeteneğine sahibiz. Şimdi ben çocuk yapmak istemiyorum diye insanlıktan mı çıkıyorum bu durumda yani... Teallam.
0
pianeta
(23.05.24)
Valla ben dünyaya katkım olsun diye yaptım. Çok iyi bir insanım üstelik müthiş zekiyim. Boşa gitmemesi gereken genlerim vardı.
Hep saçma sapan insanlar çocuk yapıp dünyayı daha kötü bir hale getirmesin, ahlaklı düzgün yetişmiş iyi kalpli insanlar da olsun gelecekte diye istedim.

İleride 3 4 tane daha düşünüyorum. Maddi olarak imkanım olursa tabi.
0
Gradient_tabanlı_mor
(23.05.24)
@Gradient_tabanlı_mor, gen aktarımının öyle cımbızla seçerek olduğunu düşünmüyorum da, diyelim ki oldu ve çok zeki, çok yakışıklı/güzel bir çocuk dünyaya geldi. Gayet aklı başında, efendi, saygılı vs. oldu.

Dünya bu özellikleri mükafatlandıran bir yer mi?

Diyelim ki sıyrıldı, mükafatlandı, soruyu şuradan sorayım, dünya bu çabaya değecek bir yer mi?

Dünyadaki en zekilere baktığımız zaman genelde kullanıldıklarını görüyoruz. Çok azı şanslı oluyor. Sistem kaşıkla verip kepçeyle alıyor.

Ayrıca cahiller, eğitimsizler çok fazla ürüyor böyle gitmesin terazinin diğer tarafına biraz bastıralım diye çocuk yapılınca çocuğa haksızlık olmuyor mu uğraşacağı insanlar, yani kötü diye gösterdiğimiz taraf daha çoğunlukta.

Mesela ben aksine, kendimiz gibi bir toplum veya ortam varsa oraya çocuğu koyarım.

Pakistanın orta yerine zeki ve bilinçli bir çocuk koymam mesela. Ona da yazık. Haksızlık. Ama norveç e koymak isterdim. Tr nin durumu da pek iyiye gitmiyor kötü tarafın doğum hızlarına bakılırsa.
0
🌸ananiyimioguz
(23.05.24)
bu kadar dusunen yapmaz +1

su an 33-37 yaslarindayiz, 6 senedir evliyiz, henuz cocugumuz yok.

insanlar cocugu tamamen hayattan beklenenler o yonde oldugu icin yapiyor. okula git --> is bul/kur --> evlen --> cocuk yap, model bu. kimse cocuk yaparken "insanlik devam etsin, turumuzun devamliligi" gibisinden seyler dusunmuyor. bu kadar dusununce okula gitmek de mantikli olmayabilir mesela.

dediginiz gibi, eskiden tarlada calisacak adam vs gibi is gucu alaninda ise yaramis epeyce cok cocuk sahibi olmak. bugun tarlasi olan az, sehirde yasamin da kendince finansal guclukleri var, hayat kalitesi tartisilir. ancak:

cocuk buyukmek eglenceli keyifli bisey, minicik beyinleryle biseyleri kesfetmeleri, akil etmeleri, oyun oynamalari, sizin hayatta akliniza gelmeyecek sorular sormalari vs epey keyifli. buyumesinde, dunyayi kesfetmesinde, kendini kesfetmesinde destek olmak, yol gostermek guzel seyler. bundan mahrum kalmak istememek gayet gecerli bir sebep.

diger yandan insanlar yaptiklari degil yapmadiklari seylerden daha cok pismanlik duyabiliyor, bu da bir baska sebep. 20-30lu yaslarda cok dert etmiyoruz ama hic 50-60 olmadik, tam olarak bilmiyoruz o yaslarda neye nasil ihtiyac duyabilecegimizi.

ayrica, cocuklar buyudukten sonra onlarin kurdugu ailelerle kalabalik olmak, arada birlikte biseyler yapabilmek, yanliz kalmamak, hastalikta yaslilikta cenazede davalik durumlarda vs samimiyetle siginabileci insanlar olmasi yine bir baska sebep.

zamanin "cocugu" olarak ben bugun ailemden uzakta yasiyorum oyle cok aman aman birlikte biseyler yapmiyoruz ama gercekten bir ihtiyac oldugunda atlayip gidebiliyor olmam, genel olarak varligim ailem icin guven verici bir durum. anneme kalsa en buyuk pismanligi daha cok cocuk yapmamis olmak.

dediginiz riskler elbette var, benim de kisisel olarak cocuk konusundaki en buyuk cekincem "ya buyudugu zaman cok stresli bir hayati olursa, ya anksiyetesi olursa, ya depresyonda olursa, ya intihar etmek isterse, ya kanser olusa, ya yatalak olursa" gibi seyler. tamam sorumluluk da istemiyroum belki ama erken cocukluk sorumluluklari citir cerez kaliyor bunlarin yaninda.

diger yandan bugun yetiskin insanlar olarak hepimizde belli bir olcude depresiflik, ankiyete bozukluklari fln var; cesitli hastaliklarla ugrasiyor, issiz kaliyoruz, sevgilimiz terk ediyor, dolandiriliyoruz, basimiza sacma sapan olaylar geliyor uzuluyoruz vs ama bir sekilde bunlarla basa cikmayi ve yasamayi ogreniyoruz; hayatin bir parcasi aslinda hepsi. ayni sekilde cok guzel yemekler yiyouz, sevdiklerimizle 2 kadeh tokusturuyoruz, konserlerde bagira cagira sarkilar soyluyoruz, gezip egleniyoruz. cesitli tibbi desteklere erisimimiz de gittikce kolaylasiyor. o yuzden biz bugun yetiskinler olarak bir sekilde var olabiliyorsak, hayatimizda biseyler yolunda gidiyorsa ve intihar etmiyorsak demek ki var olmak o kadar da kotu bir sey degil.

sonuc olarak konu gerek olup olmamasi degil, konu sizin bireysel olarak cocuk buyutmek istiyor olup olmamaniz.
0
taurina
(24.05.24)
Çocuk yapma kararı mantıkla verilen bir karar değil, duyguyla verilen bir karar. Mantıklı düşünürseniz evet sorumluluğu, yorgunluğu, özellikle küçük yaşlarda ihtiyacı olan dikkati verebilmek için kendinizi bile kaybetmeniz, vs. birçok olumsuz yanını bulabilirsiniz. 2 yaşında çocuğu olan bir anne olarak da bunların hiçbirini reddetmem. Ama dünyaları verseler de oğlumu değişmem.

Ben hamileliği bile çok sevmiştim. Ki çocuk yapma düşüncesi yapana kadar çok kafamı meşgul etmemişti bile. Karnımda minicik bir mercimek tanesi kadar olan bebemin şimdi bıcır bıcır konuşmasını duymak, karakterinin geliştiğini izlemek, büyümesine tanık olmak inanılmaz bir şey.

Bencil insan çocuk sahibi olmaz bana kalırsa, olursa da çocuğu hakkıyla yetiştiremez. Yemeyip yediren, uyumayıp uyutan bir anne veya baba nasıl bencil olabilir ki?
0
gmzo
(24.05.24)
@ gmzo, pek katılamıyorum. çocuğun kendisi zaten bencilce geliyor. çocuğa bakıyor olmak insanın eksik yanlarını besleyen bir şey, o durumu bencil olmamakla açıklayamayız.

François de La Rochefoucauld ve Sigmund Freud'un savunduğu şöyle bir görüş var;

"İyiliklerimizin çoğu, kötülüklerimizi gizleme sanatıdır." İnsanların yaptığı iyiliklerin bile aslında kendi kötü yönlerini ve çıkarcı doğalarını gizlemek için bir araç olduğunu söylerler.

"İnsanların yaptığı iyiliklerin çoğu, şeref ve erdemden çok gururdan kaynaklanır." İnsanlar güzel şeyler yaparken bile aslında gururlarını tatmin ettiklerini ve kendilerini daha iyi hissettiklerini öne sürerler.

"Narsisizm" Freud, insanların birincil ve ikincil narsisizm olarak adlandırdığı kavramlarla, kişinin kendi benliğine duyduğu sevgiyi ve bu sevginin nasıl dışa vurulduğunu açıklar. Bu bağlamda, birçok iyilik ve yardım davranışının aslında kişinin kendi narsistik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapıldığını öne sürer.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
ben bekarım evlensem de hem ülke şartlarından hem şahsi ekonomik gücümden ötürü yapmak istemem. ancak milyon dolarlık bir topçu, aktör falan olsam en az 5 çocuk falan yapardım herhalde. harika bir kendini tamamlama aracı çocuk, paran çoksa eksilerinden mümkün olduğunca az etkilenirdin artılarını çok daha fazla yaşardın. çok iyi bir hayat yaşatacağın garanti olurdu zaten o yüzden bencillik değil tam tersine sahip olduğun iyi yaşamı paylaşmış olurdun. ülkede yarın bir gün iç savaş çıkıp millet değneklerin ucunda komşusunun kellesiyle gezse bile iyi hayat yaşayacağı garanti olurdu para böyle bir şey maalesef. ama ortalama beyaz yaka olarak türkiye'de çok zor bir kere muhakkak koleje gönderecek paran olmalı şu meb müfredatında çocuk mu yetiştirilir. bu bencillik olur bence de. avrupa'da bir orta sınıf olsaydım da eşle gezme tozma işlerinden sıkılma hissine gelirsek düşünebilirdim yok bizi kesmiyorsa bir türlü gezmek tozmak gene yapmak istemezdim herhalde.
0
semaforo de medianoche
(24.05.24)
bu inanç gibi bişey. Kalbin/beynin neye yatkınsa onu görürsün. Senin dediğin gibi, kendi genlerinden kendine benzeyen bir varlık yaratıp yetiştirmeyi müthiş bencil egoist bir şey olarak da görebilirsin, bir annenin yazdığı gibi 'kendimizi düşünmeyip onu yetiştiriyoruz bu nasıl bencil olabilir' diye de görülebilir.

Bu arada dünyanın gidişatına bakmak vs. yalan. Evet nüfus çok ve dünya kötüye gidiyor ama belki de en barışçıl çağdayız (tabii üçüncü dünya savaşı geliyor olabilir, gelmiyor da olabilir). Ben mesela üreyen ve üremeyen kesimi görünce "biz üremeliyiz yav" diyorum. Dünyayı b*k eden şeylerden biri de bu çünkü. İngiltere'de çocuklara en çok konulan isim Muhammed'miş. Neden acaba :D Türkiye'de de 20-30 yıla kimler iktidarda olacak tahmin etmek zor değil. Bunu sorgulayan insanlar yeterince üremezse hayatını belirleyen kararları hiç sevmediğin insanlar alacak (demokrasi yönetimi kaldığı sürece). Fakat bu da bencil ve "oy içi mi çocuk yapıyoruz yav" dedirtecek bişey. Bence zaten çocuk yapmak saadet zinciri gibi bişey. Sistemin devamı için üremek gerekiyor, yeterince genç olmazsa emeklilik sistemi bile çöküyor :D
0
nhk ni youkosu
(24.05.24)
@ thetruenorthstrongandfree, sizin şartlarınızda çocuk yapmak değil yapmamak ayıp olurmuş, o şartlarda çocuğa iyi bir ortam sunamayacağım diye kaygılanmayız ki. Verebileceğiniz imkanlar ve çevre bu düşüncemizi etkiler tabii ki.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
1 - bayragi ilerde birine devretmek icin

2 - her di$i hayvan mutlaka bir kere dogurmali, buna insan da dahil. annelik duygusunu yasamamis bir kadin yasliliginda sikinti ceker, cevremde gordugum yasini almis ve dogurmamis kadinlar sikintili, yerine kedi kopek kaplumbaga falan koymaya calisiyorlar ama yetmiyor.
0
cooperr
(24.05.24)
Bu kadar detayli dusunmek cok sacma. Hepimizin genlerinde var. Hayvanlar niye uruyor? Onlara ne faydasi var? Zarari bile var ugrasiyorlar ediyorlar gida bulup besliyorlar vs. Insanlarin ureme sebebi de bu kadar basit. Boyle kodlanmisiz.
0
The_Lollok
(24.05.24)
@ The_Lollok, hayvanlar neden ürüyorlar? bölünme, çoğalma, üreme canlılığın temelinde var. evrimsel sürecin başlama nedeni. bu konuda yetenekli olmayanlar tarih sahnesinden elendiği için günümüzdeki hemen her canlı üreme konusunda yetenekli ve iç güdüsel olarak hazır hale evrilmişler.

Fakat biz insanlar şu an neyin neden olduğunu ve nasıl çalıştığını az çok kavrayabiliyoruz.

Aklımızla düşündüğümüzde, insanlığın günümüzde üremesini gerektirecek bir sebep yok ki? Korunma yöntemlerini neden çıkardık, kontrol altına almak için. Veya hiç ürememek için. Soyumuz tehlikede, çoğalmamız lazım gibi sebep de yok.

Mesela hayvan çiftleştirince hayvanseverler hemen kızarlar ya "Sokakta bir sürü hayvan var kardeşim ne diye hayvan çiftleştirip onları alıyorsunuz veya sahiplendiriyorsunuz!!!" diye.

Ama sen niye ürüyorsun bir sürü kimsesiz çocuk var sahiplen dediğinde kalırlar öyle. İşte ama bağ falan... derler. Bencillik yani.

Nüfusu artırmanın kime ne faydası var şu an?

Mirasımı devredicem diyen var. Yahu ben öldükten sonra biri almış, almamış kime ne. Belki hiç edecekler geride kalanlar mirası. Bilemiyorsun ki. Belki birbirlerine düşecekler. Hadi onlar da idare etti diyelim, torunlar? Nereye kadar gidecek, ne kalacak, kime kalacak, herkes göçecek.

Bazı hayvanların da aklı olsa üremezdi veya çok kontrollü ve az ürerlerdi diye düşünüyorum soyları tehlikede değilse.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
Böyle kişisel bir konuda burada uzun uzun yazdığına göre sende fikirlerinde emin değilsin ve teyit edilmek istiyorsun. Ancak bu tamamen kişisel bir karar. Topluca böyle bir konuda mutabakat oluşmasını beklemen çok mantıklı gelmiyor.
0
dreamsandcolours
(24.05.24)
Biri sahane bi laf etmisti yillar once bana. İsin ozeti gibi. Sedat bak demisti... ne çocukla oluyor ne de cocuksuz. Ama cocuklu daha guzel.

5 yil yapmadik. Sonra gule oynaya cocugumuz oldu.
0
halk
(24.05.24)
Bazen ellerime kollarıma bakıp "olm milyonlarca yıllık bir evrim sürecinin ürünüsün. Bu noktaya gelene kadar ataların ne yollardan ne sıkıntılardan geçti ve sonucunda sana kadar ulaşıldı. Bu nasıl bir kibirdir ki 4.5 milyar yıllık yolu bir anda kesip atıyorsun"

Urememenin getirdiği bu kibir yalan yok hoşuma gidiyor.

Bir de çocuğu olan biri bencil olamaz tabirine takıldım yorumlarda. Ben tam tersini düşünüyorum. Doğanın yüklediği "turun devamliliginin kodlandigi" iç guduler o kadar kuvvetlidir ki, kendi yaşamının önüne koyarsin yavrunu = annelik.

Kesin olarak Bencil olamayacağını iddia edebileceğiniz tek insan türü, Çocuk yapma şansı olup yapmayıp evlat edinenler bence.

Tamamen akıl, merhamet ve kendinden olmayan bir şeyi kendi önüne koymak.

Bu insanları çok seviyorum.
0
makbur
(24.05.24)
Her şey söylenmiş zaten. Ozetle

1-turun devami icgudusu (zeki yaratik olarak aklinla bunun yersizligini kesfetsen de milyon yıllık evrimin getirisini hemen alt edemiyorsun, kervana katiliyorsun mejburr bazen; yakında senin de yapacağın gibi ;))

2-uzerine düşünmemek, standardi bu zaten deyip yapmak

Bence çocuk yine anlaşılabilir asıl delilik evlenmek. Ama onu da yaptık meselaam di mi
0
abuzer
(24.05.24)
Ben yapmiyorum (simdilik). Gereksiz bencillik ve sorumluluk gibi geliyor. Evlat edinme durumlari da var, onun tartismasi farkli olabilir.

Ama o cocuk yapma icgudusu tetiklenebiliyor. Tabii hayvanlar gibi ilkel icgudu degil. Daha cok "istek"
gibi. Gelismis beynimiz var sonucta. Cogu kisi toplumdan, etrafindan da etkileniyordur. Ve sonucta senin anne baban da var ve atalarin. Devam ettirme istegi oluyor. Gelecege yatirim gibi de dusunebiliyor insanlar.

Daha duygusal yonleri de var. Ve sartlari iyi bireylerde duygusal yon daha agir basiyor sanirim. Anne baba olmayi deneyimlemek. Sevecegini birini dunyaya getirmek.

Anne babaya da sorulabilir: "beni neden dunyaya getirdiniz"? :)

Ya da birey kendine de sorabilir. Felsefeye girecek ama "Ben neden dunyaya geldim?"
0
ermanen
(24.05.24)
Simdi biz doguyoruz, gozlemliyoruz ve birseylere alisiyoruz. Aslinda bircok sey aliskanliklarin getirdigi birsey bana kalirsa. Yani bir sekilde boyle kodluyoruz zihnimize. Yani ayni sekilde bizim de buyuyup evlenince bu sekilde olacagimizi, cocuklarimizin olacagini dusunuyoruz tum akis boyunca.
Farkli bir acidan yine bakayim, bizim yasayamadiklarimiz, pismanliklarimiz var bu hayatta ve bunlari birisinin yasamasini istiyoruz, planliyoruz. Bu da iste cocugumuz oluyor.
Butun bunlari durumumuz kotu bile olsa planlamiyoruz cunku durumu iyi olanin da kotu olanin da cocuk yapmak icin sebepleri farkli ancak illaki bir sebebi var.

3 yasinda oglu olan bir baba olarak, cocuk yapmadan once bir bebegi gozlemlemek ve vakit gecirmenin en onemli karari almanizi saglayacagini dusunuyorum. Bu durtu gelecek mi, cocukla zaman gecirmeyi ilgilenmeyi sevecek misiniz, yoksa size zor mu gelecek. Ondan sonra bu kadar detayli dusunmeyeceksiniz emin olun.
0
va
(24.05.24)
Karşı argüman üretiyorum diye katı bir şekilde karşıyım anlamı çıkmasın, dediğim gibi ben daha yakınım çocuk konusuna. Sadece mantıklı bir fikir, görüş var mı, insanlar ne düşünüyor veya düşünmüyor onlara bakıyorum.

Bana kalırsa ben sırf "ya bizim birlikteliğimizden doğan çocuk nasıl bir şey olur acaba, iyi kötü o kadar deneyim elde ettik, biraz da biz aktaralım bakalım kullansın onları çocuk, derdiyle dertlenelim, sevinciyle mutlu olalım.." düşüncesiyle bile çocuk yapabilirim gibi. Şimdilik sadece eşimden bağımsız ekonomik sebepler bizi ve ilişkimizi sarstığı için çocuk mantıklı gelmiyor. Ama bu sorunlar zamanlar çözüldükten sonra olabilir diye bakıyorum. Eşim o zamanda bile mantıklı bakamıyor.

Bu düşünce ile çocuk yapmak bencillik diyor. Ay merak ettim dur bi bakalım diye çocuk mu yapılır diyor. Zaten yoğun çalışıyorum, çocuğa nasıl bakıcam diyor. Hadi baktık büyüttük diyelim, iyi bir eğitim nasıl vericez bu topraklarda diyor. Çok deli rakamlar harcamak lazım veya. Kötü yetişecekse veya ortalama yetişecekse de çocuğa haksızlık değil mi diyor. Ona sonra "seni zor şartlarda büyü diye yaptık yavrum" mu diyeceğiz, demez mi çok daha iyi şartlarda dünyaya gelenler var, benim günahım neydi diye. Belki demez sonuçta biz razı olduk bir şekilde ama derse, bu büyük bir sorumluluk.

Ben kötü de olsa iyi de olsa hayatı deneyimlemenin, hiç gelmemektense bir artı olduğunu düşünüyorum. Ama eşim öyle düşünmüyor. Eğer @ thetruenorthstrongandfree ın sağladığı gibi bir şart sağlanmıyorsa çocuğa haksızlık edileceğini düşünüyor.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
vaaaay demek 30+ yaşında bir çiftsiniz ve çocuk istemiyorsunuz, hatta çocuk yapanların neden çocuk yaptığına anlam veremiyorsunuz. ohaaa ilk defa böyle bir durumla karşılaşıyorum :D

nedense hep çocuk istemeyenler kendini uzun uzun açıklama ihtiyacı hissediyor. aslında kimse sizin çocuk yapıp yapmamanızla ilgilenmiyor, merak etmeyin. bu kadar çok kafaya takıp sorguladığınıza göre bence siz kararınızdan emin değilsiniz. emin değilseniz kararsızım filan diyebilirsiniz.

çocuk yapmamak eskisi gibi yadırganmıyor zaten emin olun.

bahsettiğiniz -son paragraf - eşinizin başına da gelebilir. o zaman evlenmek de saçma.
hayatta her an her şey olabilir tabi ki insan en çok çocuğu için korkar da sebep olarak yarın bir gün tecavüze uğrar diye bi seçenek dile getirmek çok saçma.

yani bu iş böyle uzun uzun felsefeye dönüşecek tartışmalar yapılacak bir konu değil bence. isteyen yapar istemeyen yapmaz. herkesin kendince haklı sebepleri var. birine gidip neden kedi sahiplenmiyorsun ya da balkondaki saksına neden çiçek dikiyorsun demek gibi bir şey bu.
0
elorelia
(24.05.24)
Heh yani sen eşine sunmalik argüman istiyosun bı noktada...

Öyle harikayim böyle harikayim diye sallayanlari dinleme öncelikle. Kaldı ki sizin durumunuz da fena değil. Ortalama durumdasınız. Sevgi ve huzur ortamında olan bir çocuk için gaaaayet yeterli sartlariniz. Bı de o kadar kontrolcü olmayın (ben de oluom), belki çocuk ileride bohem bı şekilde kulübede yasamaktan keyif alicak ne bilionuz? Sizin planladiginiz yatlarinizi katlarinizi uçaklarinizi (xd) istemicek?

Çocuk ayakkabisini ysl almadiinizi anlamaz meraq etme. Evcil hayvan gibi düşün xdxd sevgini sakınma, gerektiğinde onu koruyacagini belli et, kalanı ileride kendisi halleder zaten o ozguvenle
0
abuzer
(24.05.24)
Cocuk ne ya hem de turkiyede. aklini peynir ekmek gibi yemen veya hayatsiz olman lazim cocuk icin. zaten doguranin yari akli da gidiyo hepten hayatimiz zorlasiyi
0
ala09
(24.05.24)
Benden iyi bir ebeveyn olmaz o nedenle çocuk asla düşünmedim ve düşünmem. Geçen ofiste bütün öğlen yemeği boyunca doğru kişi ile tanışırsan o isterse ne yapacaksın diye sorguya çekildim bir de yani insanlar her bir şeye burunlarını sokma ihtiyacı duyabiliyorlar.

Size gelince daha geçen boşanma masrafı soruyordunuz şimdi biz hiç çocuk düşünemiyoruz diyorsunuz bence de düşünmeyin zaten.
0
peki madem
(24.05.24)
mahalle baskısı bu konuda büyük rol oynuyor. her ne kadar çocuk istesen de, günümüz şartlarında bunun altına girmek oldukça zor. zorumluluk tarafı ayrı.
0
kondansator
(24.05.24)
kedi götünü görmüş yara zannetmiş.
neden çocuk yapmayayım?

evladım olur. severim işte.
0
OgutucuRecep
(24.05.24)
ben bu olaya deneyim olarak baktım ve bu deneyimden neden mahrum kalayım diyerek istedim. sonuç kelimelerle tarif edilemeyecek kadar muazzam bir şey. bu dünyada başka hiç bir şey çocuğunuzun size hisettirdiklerini asla ama asla hisettiremez. başka hiç bir sevgi, aşk, bağ vs vs çocuk-ebeveyn bağına benzemez. bu işin bir yönü.

evet zorluklar da müthiş. zaten ekonomik koşullardan dolayı 2. düşünemiyorum. siz fazla sorgulamışsınız bir de tam tersi hiç sorgulamadan önüne arkasını düşünmeden birden fazla çocuk doğuranlar var. bu ülkedeki kaynaklar ve sistemin bu kadar çok çocuğa olması gerektiği kadar yetmesi imkansız.zaten düşüncesizce doğurup duranlar yukarıda bahsettiğim bağı falan kurmuyor ortaya salıyor ne eğitimi, ne güzel vakit geçirmesi saldım çayıra modunda. o yüzden de bir sürü psikolojisi bozuk insan var toplumda.

öte yandan evrimsel ve insanlığın gelişmesi açısından kaçırdığınız şeyler var. mesela siz hep 30 lu yaşlarda kalmayacaksınız. 90 yaşınıza geldiğinizde kalçanızı kırıp yatalak olup tuvalete gidemediğinizde bir başkasının doğurduğu eğittiği çocuk (hemşire olur hastabakıcı olur) sizinle ilgilenecek ve ona minettar kalacaksınız. herkes sizin gibi çocuk yapmasaydı sizin de muhtaç olduğunuz şeylere erişiminiz olmayacaktı bir de o yönden bakın.
0
iwillsee
(24.05.24)
@ peki madem, evet bize geliyorlar öyle arada pek sağlıklı olmayabilir zaten bizim çocuk yapmamız bir bakıma haklısınız ama

bazı dinamikler var çiftlerin ikisi de bireysel olarak çok iyi insanlar fakat birlikteliklerinde sorun çıkıyor. hal böyle olunca bir de çocuk varsa ayrılmaları daha mantıklı oluyor.

benim de anne babam ayrı mesela. ben hiç sıkıntısını yaşamadım daha güzel bile denilebilir. evde gürültü yok patırdı yok çatışma yok. istediğinde birine gidiyorsun istediğinde öbürüne gidiyorsun kalıyorsun. herkes kendi hayatında vs.

tabii ki en güzeli çocuğa da aile kavramını geçirmek için mutlu bir aile tablosu çizmek ama herkes kendi ilişkisine veya annesine babasına baksın 4/4lük bir hayat mı yaşıyorlar, bazen ayrılık daha mantıklı olabilir. ben ayrılık ile çocuğu engel olarak görmüyorum o yüzden. ülkeden bir sürü insanın annesi babası ayrı. eğer sıkıntı tipler değillerse öyle de sağlıklı çocuk büyütülebilir. ben bir insanla aynı evde yaşamak istemeyebilirim ama çocuğuna bakmak / çocuğumuza bakmak isteyebilirim.

@ iwillsee, teşekkürler deneyiminiz için. fakat yaşlılık konusuna katılmıyorum. ben kimseye yük olmak istemem gerekirse uyutsunlar diye vasiyet bile verebilirim. yaşlanınca kim bakacak diye çocuk mu yapılır bu iyice bencilce bişey. ben tek çocuğum, kardeşim yok bişey yok. eşimle olur da ölene kadar 'evlilik mücadelesini' :D sürdürebilirsek birbirimize bakıcaz işte çocuk olmasa da. en kötü bakım evi qeyf. o da olmadı uyutsunlar dediğim gibi. eşim de olmazsa bir köşede ölür giderim. nedendir bilmiyorum, böyle kaygılarım/korkularım yok.

Çoğu gelişmiş ülkede durum biraz daha farklı, ebeveynler çocuklarını yetiştirdikten sonra köylere kasabalara çiftliklere yerleşiyorlar. Ki kendi hayatlarını yaşasınlar biz yük olmayalım diye. Bizimkiler de gel evime desen gelir. Şimdi diyeceksiniz ki onlar sana o kadar baktı sen onlara bakmıyor musunuz hayırsız evlat. Bence burada kültürel ön yargılar var. Ben öyle bir sorumluluğu kabul etmiyorum ki, onlar da beklemesin. Doğuran bakmakla yükümlü hatta kimi bakmıyor bile. Ama çocuğun ebeveyne bakmakla yükümlü olduğunu düşünmüyorum.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
bu kadar düşünüyorsanız yapmayın zaten. çocuğa da yazık.
0
Whily
(24.05.24)
Tum bunlari sorgulamis ve cocuk istemeyerek 35 yil gecirmis bir insan olarak bu yil bebegim oldu. Butun hepsi bos muhabbetmis ve gereksiz dusuncelermis gibi geliyor su an bu cocuk yapmama gerekceleri ve varolan yeni insan dunyanin en gerekli ve mukemmel seyi oluyor doğduğu andan itibaren. Bir de ben genel olarak bir seyi isteyip istemedigimden cok emin değilsem yapmayarak pisman olma ihtimalini elemek icin yapmayi tercih ederim, cocugumu da iyi ki yapmisim. Akli basinda bunlari sorgulayan insanların bilincli bir sekilde cocuk yapması da insan ve toplum olma deneyimi açısından değerli.
0
instant crush
(24.05.24)
Maddi durumunuz iyiyse çocuğa büyükşehirde üç ev, bir araba veya bir dükkan ve araba filan ve yüklü miktar nakit para bırakabilecekseniz hiç düşünmeden yapın. Fakat kardeşini de 3-4 sene sonra yapın. İleride birbirlerine yoldaş olurlar.

Eğer maddi durumunuz orta direkse çocuklara çok iyi birer eğitim şansı ve hayat mücadelesi ruhu veririm diyorsanız o zaman da yine aynı şekilde en az iki tane yapın.

Fakat en önemlisi de şu. Aile içi huzurunuz fiziksel ve mental sağlığınız yerinde, eşler arası sevginiz muhabbetiniz karşılıklı saygı ve muhabbet sürekli olarak iyi seviyede varsa en önemlisi bu, tüm şartlar okeyse yapın.
0
psmstc
(24.05.24)
Bir de çocuk yapma işi mantıkla olmaz yoksa yapmazsın katılıyorum +1500
0
psmstc
(24.05.24)
Yazdıklarımı anlamamışsınız. Sizin yaptığınız çocuklar size bakar demiyorum. Evrimsel olarak yaşlanınca birileri tarafından yapılmış çocuklara ihtiyacınız olacak diyorum. Şimdi de öyle hiç mi doktora dişçiye gitmiyorsunuz sonuçta onlar da bi annenin doğurup büyüttüğü çocuklar.kimse çocuk yapmasın derseniz mantıksız oluyor
0
iwillsee
(24.05.24)
(4)

çiğ köfte için ne kadar bulgur?

sanat guresi
30-35 kişiye yetecek etsiz çiğ köfte için ne kadar bulgur gerekli olur? 2 kilo?ne kadar salça?
30-35 kişiye yetecek etsiz çiğ köfte için ne kadar bulgur gerekli olur? 2 kilo?

ne kadar salça?
0
sanat guresi
(21.05.24)
4 kişi için 2 su bardağı bulgur konuluyor. 1 bardak 150 gr olur. Yani 4 kişi için 300 gr denilebilir. Bu şekilde hesaplayabilirsin. Cig köfteye doyarlar bu hesapla ama 3-5 adet olarak düşünüyorsan 7 kişi olarak hesapla.
0
dedeminhirkasi
(21.05.24)
ben su linkteki tarifi birebir yapiyorum, tadi cok guzel oluyor, herkez begeniyor. 10 kisi toplandigimizda yetiyor
(bkz: https://www.nefisyemektarifleri.com/tam-olculu-etsiz-cigkofte-tarifi-hazir-almaya-son/nyt-amp/)
30-35 kisi icin de carparsiniz.
0
The_Lollok
(22.05.24)
sadece çiğköfte mi yenecek yoksa yanında başka şeyler olacak mı bu önemli. tadımlık mı doyumluk mu bu da önemli :)
0
sizofren06
(22.05.24)
çiğ köfte etkinliği olacak. sadece çiğ köfte. ama ardından yaş pasta. çip köfte yanında klasik marul veya lavaş.
0
🌸sanat guresi
(22.05.24)
(22)

İç dökme duyurusu: İngiltere'den Türkiye'ye döneyim mi?

slymene
Selamlar, aklım çok karışık, şartları, olanakları önüme koyuyorum ama bir karar veremiyorum. Biliyorum bu sorular çok özel sorular ama biraz da içimi dökmek istediğim için buraya soruyorum.Evliyim, erkeğim, yaşlar ikimizin de 31, 7 aydır skilled worker visa ile İngiltere'deyim, maaşım 2800 pound. Eş
Selamlar, aklım çok karışık, şartları, olanakları önüme koyuyorum ama bir karar veremiyorum. Biliyorum bu sorular çok özel sorular ama biraz da içimi dökmek istediğim için buraya soruyorum.

Evliyim, erkeğim, yaşlar ikimizin de 31, 7 aydır skilled worker visa ile İngiltere'deyim, maaşım 2800 pound. Eşimi yanıma alma hakkım var, İngiltere'de 6 seneyi doldurursam vatandaşlık hakkım oluyor, 5 senelik vizem var zaten. Hanım Türkiye'de henüz, tam da onu da buraya alma kararını verme aşamasındayız işte, onun maaşı 50000 TL, memur, garanti iş, rahat iş. Ben gelmeden hemen önce Türkiye'den ev aldık, aylık 15000 ev kredimiz var ama o zorlamıyor artık.

Artık uzun süredir ayrı olduğumuz için hasret de binmeye başladı, özellikle eşim duygusal anlamda bana çok bağlı, her gün hasret konuşmaları yapılıyor telefonda, gözyaşları dökülüyor falan.

Bana gelirsek ben her yere adapte olabilen bir tipim, buraya da oldum, ben her yerde mutlu olurum, oluyorum. Türkiye'deki sorunların farkındayım, bazı şeylerden dolayı bedeller de ödedim ama Türkiye'de de gayet mutlu mesut yaşarım, burada da yaşıyorum. Türk insanıyla problemim yok, nerede yaşıyorsam bir şekilde adapte olurum. İngilizi de Türkü de seviyorum, kötü insan her yerde var.

Benim buradaki işim gelişmeme çok müsait, çalışma saatlerim çok iyi, haftada 4 gün çalışıyorum. Zor bir iş ama uzun vadede maaşımı ikiye bile katlayabileceğim potansiyel var. Eşim gelirse başlarda 3-5 ay bir adaptasyon sürecinin sonunda 2500 pound civarı maaşla o da işe başlayabilecek durumda. Yani ikimiz de burada olursak nispeten güzel maaşlarla rahat rahat geçiniriz.

Ben Türkiye'ye dönersem muhtemelen hem haftada 6 gün, hem de daha uzun saatler çalışacağım, maaşım aşağı yukarı 40000 TL civarı bir şeyler olur. Uzun vadede Türkiye'de de kendi işimi kurma potansiyeli var, tabii bunun için 1.5-2 milyon sermaya lazım, o da bende yok.

İşin özü, şu anda düşündüğüm tek konu eşim, o nasıl yapar, adapte olur mu, Türkiye'deki rahatlığı bırakmalı mı? İngiltere'de ilk 1-2 sene çok zorlanacak biliyorum, İngilizcesi de çok iyi değil.

Kısa vadede çocuk da istiyoruz, Türkiye'de kalırsak aile boyutuyla da çok fazla destek bulabileceğiz her anlamda, ailelerimizle de aralarımız çok iyi, gayet güzel ilişkilerimiz var.

Anlaşılan, ne Türkiye ile ne de İngiltere ile sorunum yok, hayatta geldiğim nokta itibarıyla hiçbir yer beni çok heyecanlandırmıyor zaten, hayatı rutine oturtup mutlu mesut yaşamak istiyorum, yeni yerler göreyim, yeni maceralar edineyim gibi dertlerim yok, önceden vardı, yoruldum artık, dinlenmek istiyorum.

En başta neden İngiltere'ye geldin diyecek olursanız, bir heves geldim işte, Türkiye'de 6 gün, günde 12 saat yaptığım işten memnun değildim ve çok yoruluyordum. Buraya her şey harika olacak hayaliyle gelmedim tabii de, hatta gayet güzel de adapte oldum, benim İngilizcem gelmeden önce de çok iyiydi, fakat adaptasyonun ne kadar zor olduğunu bizzat gördüm, şimdi eşimin bunu yaşamasını isteyip istemediğimden emin değilim.

Eşim ne diyor diye sorarsanız, onun da fikirleri belirsiz, genel anlamda o da çok fazla zorluk istemediği bir noktada, Türkiye'de nispeten mutlu, o gelirse benim için, birlikte olmak için gelir, bir süre sonra adapte de olur. Nihayetinde ben hangi yöne meyilli olursam o da beni takip eder, karar vermek biraz bana kalıyor gibi nihayetinde.

Biraz düzensiz yazmış olabilirim kusura bakmayın. Görüş, öneri, ne söylemek isterseniz dinlemek isterim.
Teşekkürler.

Edit: Birkaç detay daha vermek isterim. İkimiz de veteriner hekimiz, ben burada klinisyenlik yapıyorum, eşimin klinik tecrübesi olmadığı için burada food hygiene, meat hygiene inspector gibi işler yapacak official veterinarian olarak. Mezbahalarda, havaalanları gibi yerlerde çalışabilir. Ben buradaki hayatı da düzene sokuyorum, ufaktan para biriktiriyorum. Orta karar bir araba bile aldım burada.
0
slymene
(18.05.24)
Ben yerinizde olsaydım eğer eşimin 2 yıllık ücretsiz izin alarak yanıma gelmesini saglardim. Bu süre zarfı içerisinde duruma göre ingilteredeki düzenimi kurar yavaş yavaş da Türkiye den elimi çekerdim. Benim yönüm ingilterede kalmak şeklinde olurdu.
0
dedeminhirkasi
(18.05.24)
Şimdi sizin Türkiye'de süper bir kariyeriniz olsa denilebilirdi ki dönün sonuçta Türkiye ile derdiniz yok ki çok önemli nokta. Ben misal Türkiye'de yapamıyorum, o yüzden dönmem ve umarim dönmek zorunda kalmam.

Sizin durumdaki sorun dönüş şartları. Türkiye'de 40 bin lira ve çalışma şartları acayip kötü. Bu sizi özellikle bati Avrupa'nın çalışma şartları sonrasi acayip kötü etkiler (bugün berberle konusuyorduk nasıl oluyor berberde tatil falan diye, 5 hafta bizde ama ben biraz fazla alıyorum 5 hafta yetmiyor dedi. Dedim bunu Türk'ün yanında söyleme). Eğer Türkiye'de daha iyi maaş ve insancil çalışma şartları olacaksak sonuçta bu hayatta önemli olan esimiz, cocugumuz.

Bu arada dedeminhirkasi dediği gibi olabiliyorsa kesin deneyin. Riskiniz cok az sonuçta. Eşiniz de bakar nasılmis ne değilmiş diye.

Bu sorunun cevabı basit değil. Çünkü sizin Türkiye çalışma hayatiniz kötü, esinizin iyi. Esinizin oraya geldiğinde yapacağı belirsiz vs.
0
logisticsmanager
(18.05.24)
Selamlar, eşim nispeten yeni memur olduğu için ücretsiz izin hakkı yok henüz, olsaydı onu düşünüyorduk biz de.
0
🌸slymene
(18.05.24)
aynı yaştayız ve ben eşimle birlikte ingilteredeyim. o yüzden durumunuzu biraz da olsa anlayarak veriyorum cevabı. biz döneceğiz ancak sizin durumunuz özelinde bana göre eşinizin ingiltereye gelmesi daha doğru olacaktır.

türkiyede olup buraya gelmek veya bir avrupa ülkesine gitmek isteyen arkadaşlarıma hep bu işin tek bir doğrusunun olmadığını ve türkiyede neyi bırakıp geleceklerinin çok önemli olduğunu söylerdim hep. yani evet mesele hiçbir zaman sadece maddi değil, ingilterenin bizim ülkemizden daha üstün olduğu maddiyat dışı diğer yanlarını yaşayarak görmüşsünüzdür. çocuk olunca hele eğitim, gelecek, güvenlik açısından müthiş baskın ingiltere türkiyeye göre. adaptasyonun zor olduğunu kabul ediyorum. ama birlikte olduğunuz yerde zamanla bu sorunun halledileceğini düşünüyorum. siz önceden gelip bi hayat kurduğunuz için comfort zone'dan hiç ayrılmamış gibi hissedecek eşiniz eminim ancak tabi şu anda gözünüzde büyük haklı olarak.

diğer taraftan şu da bi gerçek ki, ülkede çok fazla problem var ama türkiyede de çok güzel şartlarda yaşamayı başaran insan da var. ancak arkadaşların da dediği gibi sizin dönüş şartlarınız pek iyi değil. ingilteredeki çalışma şartlarınızı düşününce pişman olma ihtimaliniz daha yüksek geldi bana.
0
bussuru1
(18.05.24)
eşin Türkiye'de iyi durumdaysa ve kaybedeceği şeyler olduğunu düşünüyorsa sıkıntı.

Biz de eşimle İngiltere'deyiz ben çalışıyorum o master yapıyor, pek sevemedi ve mesela iklimin onu çok etkilediğini burada öğrendik. İngilizleri de aklında nasıl hayal ediyordu bilmiyorum ama çok vasat pasaklı tipler olduklarını söylüyor ki biraz da haklı. İşler doğru düzgün yürümüyor emlakçı bile binbir türlü hata yaptı ben fark edip uyardım. Sağlık sistemi yine özellikle Türkiye'de özel sigortaya alışmış birini zorluyor ve korkutuyor(eşim). Yani kimi insan alışmakta zorlanıyor.

Ben 2014-2015'te İngilteredeydim, sevmiştim, şimdi yine mutlu gibiyim ama eş durumundan dönmek zorunda kalırsak naparız bilmiyorum. Bu arada eşimin İngilizcesi baya iyidir, o farklı kültürel şeylerden zorluk yaşıyor, dil bilmeyen eşiniz daha da zorlanabilir veya tam tersi bir şeyleri anlamadığı için belki hiç gözüne batmaz her şey pespembe de gelebilir emin değilim. Ücretsiz izin hakkı olmaması kötü.

Buraya geldiğimde Ankara Anlaşmasının arka kapısını bulup gelen tiplerle tanıştım. Türkiye'de pek iş yapamayan burada olmak 'zorunda olan' kişiler bi şekilde yaşayıp gidiyor, ama Türkiye'ye dönse de fena hayatı olmayacak kişiler bi dönmeyi düşünüyor. Mesela bizim Türkiye'de arabamız var hala satmadık, İngiltere'de henüz yok. Bu bile hanıma batabiliyor bazı rahatlıkları burada elde etmek -doğal olarak- vakit alacak. Türkiye'den gerçekten kafa olarak kopmuş mu o önemli (ben koptum, eşim kopmadı). Gerçi sen de kopmamışsın iki tarafı da severim yaşarım diyorsun. Bazı şeyler de gelince anlaşılıyor. Eşim ülkesini bu kadar sevdiğini buraya gelene kadar bilmiyordu :D

ek olarak, çocuk vs. planı varsa buraya adapte olup iyi konuma gelip çocuk yapmak bilmemkaç yıl alır. Sağlık sisteminde Türkiye'deki kadar ilgi olmaması, doktoru sık görememek, ebe ile doğurmak vs. bile kadınları acayip etkileyebilir. Hele acil bi durumda doktora ulaşılamazsa anında döneriz herhalde. Geçenlerde apandisiti patlayıp son anda müdahale edilen bi Türk'ü dinledik orada eşim böyle bişey olsa anında TR'ye dönerim dedi:)
0
nhk ni youkosu
(18.05.24)
Dön hocam dön,İngiltere alışması kolay bir ülke değil
0
Yılmaz920
(18.05.24)
"Eşim gelirse başlarda 3-5 ay bir adaptasyon sürecinin sonunda 2500 pound civarı maaşla o da işe başlayabilecek durumda." "İngiltere'de ilk 1-2 sene çok zorlanacak biliyorum, İngilizcesi de çok iyi değil."

Hocam yanlis anlama. Bu biraz iyimser bir hesap gibi geldi. Ingilizcesi iyi olmayan biri 2500 pound alamaz.Alir da yani ustaligi, zanaati olmasi lazim. %20 vergi, 5% pension'dan sonra elde bir sey kalmiyor. Fabrika, uretimde gece isi, mesailerle falan uzun saatler calisarak ancak. AB'den cikiliyor diye dogu avrupa can havliyle toplu goc yapti, Ukraynalilara da coktuler ucuz is gucu diye fabrika, depo isi bile kolay degil artik. Esinizi mavi yakaliliga alistirabilecek misiniz o onemli, Turkiye'de memurluk yapan biri iicn 2-3 kat zor. Esiniz bu zamanda is bulduguna sukretsin. Resesyonda zaten ulke.
0
freedonia
(18.05.24)
Mevcut isinden ucretsiz izin alabiliyor ise Ingiltere denemesi yapmak mantikli olur.
Ayrica ingiltere ucakla cok da uzak degil Tr ye. Sanki trene binip 3 gun uzaklara gurbetlere gidiyormus gibi tribe girmeye gerek yok bence :) Belli bir maasla ikiniz de calismaya basladiktan sonra senede 1-2 gidip gelinir.
Biz de gecen sene amerikaya tasindik. Ucak pahali ve 12 saat Tr ye, ayrica havalimani 3 saat mesafede. Pek de sevemedik ama bizim gibi kafa dengi 1-2 aile bulduk onlarla takiliyoruz keyfimiz yerinde, bir derdimiz yok. Biz de ayni yaslardayiz.
Hazir vize varken Ingiltere denemesi tavsiye ediyorum. En kotu ihtimalle sonra donersiniz. Sanki bi karar verdim bidaha donemem gibi bir dusunceye girmeye gerek yok.
0
The_Lollok
(18.05.24)
Hocam o zaman özür dileyerek söylüyorum ben olsam vakit kaybetmeden çocuk yaparım ki zaten öyle bir düşünceniz var. 9 ay içinde de eşiniz gelir siz gidersiniz. Çocuk doğunca da ücretsiz izinle eşiniz gelir. 2 sene yanınızda durur. Ben böyle yapardım.
0
dedeminhirkasi
(18.05.24)
Cevaplar için teşekkür ederim, hepsini dikkatle okuyorum.
Bakıyoruz işte, oturup karar vermeye çalışacağız.
Ücretsiz izin durumumuz yok eşim yeni memur olduğu için, e istifa edip dönerse de memuriyete dönme şansı yok. Eğer memurluk yapmayacaksa ona Türkiye'de güzel maaşlı, rahat bir iş yok maalesef. O yüzden kararımız kesin olacak. Ya o istifa edecek temelli İngiltere'ye yerleşeceğiz, ya da ben döneceğim.

Mesleği gereği o da skilled worker olacak eğer gelirse, nispeten kolay bir iş yapacak, 2500 pound maaş da başlangıç maaşı, 3-5 aylık adaptasyondan sonra rahat alabiliyor.
0
🌸slymene
(19.05.24)
Hocam ozel degilse ne is yapiyorsunuz? Ayrıca ustteki arkadas gibi cocuk +1
Ayrıca turkiyeye dönmek dışındaki tum secenekler +10
Turkiyeye donmeyi gerektiren buyuk bir sebep yok
0
optimistbakunin
(19.05.24)
@optimistbakunin
ikimiz de veteriner hekimiz hocam.
0
🌸slymene
(19.05.24)
Abi veterinersen bence avrupa iyi. Bak hatta ben kendi köpekten soyleyeyim; esinle beraber veterinary psychology alanina girip veterinary behaviorist falan olursanız çok güzel iş ve güzel de para var anglosakson ülkelerde (benim bildiğim batı Avrupa'ya oranla İngiltere'de veteriner daha pahali. Amerika zaten kafalari yemis halde millet sira bekliyor bu tarz şeylere).

Bu meslek ile bence sirtiniz yere gelmez ki çalışma saatlerinizin neden bu kadar fark ettigini de şimdi anladim. Evet Türkiye'de bu tarz meslekler malesef çok kötü genelde.

Bence batı Avrupa'da veterinerlik güzel olay.
0
logisticsmanager
(19.05.24)
mesleği yazmışsınız, gerçekten onun da 2500 net alacağını falan biliyorsanız gelsin. Bak şöyle diyim, Reddit'te falan bak (ki ben içeriden biliyorum) 5-6 ay iş arıyorsun ve yıllık 27000 pound brütlük iş bulmak bile aşırı zor.(ortalama 33 bin deniyor ama Londra ile ortalama o) Sen skilled worker olarak en az 38700 gbp'den bahsediyorsun ve ikiniz de bunu alırsanız İngilizlerin çoğundan daha iyi yaşarsınız. İleride özel kendi işinizi de yaparsınız.

bir not: dependant olarak gelirse istediği işi yapar, skilled worker visa alırsa şirkete ve mesleğe bağlı olur. "Aynı vize tipinde" 5 yıl kalırsan ILR'a başvurabiliyorsun. 3 yıl sonra skilled'den dependanta geçerse vs. o süre sıfırlanıyor haberiniz olsun. Fakat iki taraflı garanti için(işten çıkarılma gibi durumlar açısından) ikiniz de skilled olabilseniz süper tabii. Ama atıyorum sen çalışırken eşine veteriner kliniği açıp özel iş yapsın gibi şeylere girişirseniz ve sen indefinite aldığında onun yanına geçersen falan işler daha parlak olabilir sanki.
0
nhk ni youkosu
(19.05.24)
Ingiltere'de kal. Asiri evham yapan birini okudum bu entry'de. Ortada hicbir sorun yok, sen "ya sorun cikarsa" stresi yapiyorsun.
0
hot potato
(19.05.24)
Ben cevap vermeyeceğim de size kendinize cevap verdireceğim

Neden oradasınız?

- "Türkiye'de 6 gün, günde 12 saat yaptığım işten memnun değildim ve çok yoruluyordum. Buraya her şey harika olacak hayaliyle gelmedim tabii de, hatta gayet güzel de adapte oldum"

Neden kalmayı düşünebilirsiniz

- "Eşimi yanıma alma hakkım var, İngiltere'de 6 seneyi doldurursam vatandaşlık hakkım oluyor, 5 senelik vizem var zaten."

- "Benim buradaki işim gelişmeme çok müsait, çalışma saatlerim çok iyi, haftada 4 gün çalışıyorum. Zor bir iş ama uzun vadede maaşımı ikiye bile katlayabileceğim potansiyel var."

- "Eşim gelirse başlarda 3-5 ay bir adaptasyon sürecinin sonunda 2500 pound civarı maaşla o da işe başlayabilecek durumda."

Neden dönmeyi düşünebilirsiniz?

- "Türkiye'de kalırsak aile boyutuyla da çok fazla destek bulabileceğiz her anlamda, ailelerimizle de aralarımız çok iyi, gayet güzel ilişkilerimiz var."

- "İngilizcem gelmeden önce de çok iyiydi, fakat adaptasyonun ne kadar zor olduğunu bizzat gördüm, şimdi eşimin bunu yaşamasını isteyip istemediğimden emin değilim."

- "Eşim Türkiye'de nispeten mutlu, o gelirse benim için, birlikte olmak için gelir"

---

Sonuç: Kalmak için çok somut gerekçeleriniz var, dönmek için öne sürdüklerinizin tamamı ya varsayıma ya da eşinizin kendi konfor alanı konusundaki sizin endişelerinize ya da aile desteği gibi çok da somut olmayan duygusal sebeplere bağlanıyor.

Aslında anladığım kadarıyla eşiniz zaten oraya gelmek istiyor olsa diğer sebeplere hiç kafa yormayıp kalacaksınız. Haliyle tek sorun eşinizle ilgili. Ancak siz eşiniz için hep kendi korku ve endişelerinizi anlatmışsınız. Çok fazla onun payı yok bu akışta, buna rağmen en büyük belirsizlik de onun payına düşen kısım. Ben ne yaparsam o uyar da demişsiniz ama siz tersten gidiyorsunuz sanırım yöntem olarak.

Bence yaşadığınız bu kafa karışıklığını çözebilecek tek kişi eşiniz. Kendinizi boşuna sıkıntıya sokuyorsunuz. Anladığım kadarıyla (eşinizle ilgili belirsizlikler olmasaydı) siz kalmaya daha yakınsınız, eğer durum buysa eşinizle bu eğiliminizi örtülemeden konuşun. O da kendi açısından değerlendirsin.
0
akhenaten
(19.05.24)
"uzun vadede maaşımı ikiye bile katlayabileceğim potansiyel var." - burda uzun vadeden kasit max 2 sene ise, esin de gelip hemen 2500 net ile ise baslayacaksa bence denenebilir. senin maasi da net 2800 olarak farzediyorum.

ama uzun vadeden kasit 5+ sene ise ve garanti degilse, sadece potansiyel ise, salla diyorum, degmez.
0
cooperr
(19.05.24)
siz adapte surecinde yalnizdiniz ama esinizin yaninda siz olacaksiniz zannettiginiz kadar zorlanmaz. burda aklima takilan cocuk ve dogum sureci oldu kadinin annesi gelebilecek durumdaysa, calismayan biriyse vs onu da halledersiniz git gel yaparlar zaten bu uzak plan
0
ala09
(19.05.24)
Dönme.
0
AlsterWasser
(19.05.24)
eline bir firsat gecmis. döneceksen de vatandaslik almadan dönme derim.
0
robert bosch
(19.05.24)
Haftada 4 gun calisiyosun hala donmek kafanda. Eger olum sonrasi hayata inaniyosan eyvallah ama 1 hayatin varsa az calisma fazla eglenmek 1.hedefin olmali.

Donunce esin ve sen toplam 100k ile tc de hic bi sey yapamazsiniz. 65 inize kadar calismaya devam dersiniz.
0
lapaz
(19.05.24)
sonucta orada da ortalama maasli bir insansin
burada kendi isini kurma sansin varmis. orada bu cok daha zor olur diye dusunuyorum

1-5,2 milyon bulunmayacak para degil

2 clio parasi gibi dusunebiliriz
0
foster
(19.05.24)
(10)

Emeklilik sisteminin kârlılığı

twelfth
Varsayımlarımız şunlar olsun:- Maaş değil ama sağlık açısından babasından güvencesi olduğunu düşünelim elimizdeki kişinin. Yani işin içine sağlık güvencesini katmayalım bile.- 20 yıllık prim günü kalmış olsun. Emekli olduğunda da 20 yıl daha yaşayacağını varsayalım. Yani 20 yıl ödeyecek. 20 yıl da m
Varsayımlarımız şunlar olsun:

- Maaş değil ama sağlık açısından babasından güvencesi olduğunu düşünelim elimizdeki kişinin. Yani işin içine sağlık güvencesini katmayalım bile.
- 20 yıllık prim günü kalmış olsun. Emekli olduğunda da 20 yıl daha yaşayacağını varsayalım. Yani 20 yıl ödeyecek. 20 yıl da maaş alacak.
- Ülkenin durumu, 20 yıl sonra araplar bilmemne muhabbetlerini de bir an için unutalım.
- Şu an en düşük aylık dışarıdan prim ödemesi tutarı 6.500 TL. En düşük emekli maaşı ise 10.000 TL. Bu ikisinin arasındaki oranın sabit kaldığını varsayalım.

En düşük aylık prim ödemesi şu an 6.500 TL. En düşük emekli maaşı ise 10.000 TL. Enflasyonun ve dolayısıyla faizin sıfır olduğu durumda 20 yıl x 6.500 TL = 780.000 TL ödeyip 20 yıl x 10.000 TL = 1.210.000 TL geri alıyorsun. Bu da reel 55% ortalama getiri demek. Tabiki normalde ilk ödediğin 6.500 TL'den sağladığın getiri çok fazla iken son ödediğin 6.500 TL'den sağladığın getiri çok daha az. Fakat ortalama olarak yatırdığın paranın enflasyondan arındırılmış 55%'i kadar getiri elde ediyorsun eğer 20 yıl yaşarsan.

Yanlışım var mı? Benzer düşük riskli yatırımlarla kıyaslanınca daha avantajlı değil mi?
0
twelfth
(18.05.24)
Biz bu hesabı niye yapıyoruz? Devlet saçmalıyor demek için mi? Bu iyi bir yatırımdır demek için mi?

O bir yatırım sistemi değildir. Sigorta sistemidir.
Sosyal devlet, halkına bakar. Bakmak, aç ve açıkta bırakmamak zorundadır. Ancak öyle bir bakıma muhtaçlık durumu söz konusu olduğunda (ki bu durum, bir kaza, bir kronik hastalık ile her an ya da yaşlılıkla olabilir), o günler geldiğinde, senin, varsa eşinin ve çocuklarının bir nebze daha iyi şartlarda hayatınızı idame edebilmek için girmek zorunda olduğun bir sosyal ve sigorta sistemidir.

Yatırım olarak değerlendirilmesi yanlıştır.
0
Mirket
(18.05.24)
@Mirket Bu iyi bir yatırımdır demek için.
0
🌸twelfth
(18.05.24)
- Erkeklerde emeklilik yaşı 65. Beklenen yaşam süresi 75 yıl.
- Hesabında hata var 20 yıl boyunca ayda 6500 ödersen toplam 1.560.000 TL ödemiş oluyorsun. (6500*20*12)

Senin bakış açına bu yeni bilgiler ışığında bakarsak;
1.560.000 TL ödeyip 1.200.000 TL geri alıyorsun (20 yıl prim ödemek - 10 yıl yaşam süresi)

Para toplu halde olunca sahip olduğu güç nasıl hesaplanır, açıklanır. Terimleri bilmiyorum ama toplu para aydan aya gelen paradan çok daha güçlüdür.
20 yıl o parayı biriktirmiş olsan onu değerlendirebileceğin farklı yatırım kapıları açılır.
0
michael_knight
(18.05.24)
Hesabı 10 yıla göre yapmışsınız 20 yılda 1.56m ödeme yapıp kalan 20 yılda 2.4m ödeme alırsınız. Oran doğru ama, %53,85.

Ancak gerçek şu ki evdeki hesap çarşıya uymuyor. Emeklilik maaşı hiçbir zaman kârlılık üzerine kurulu değil. Emeklilik maaşı = güvence. Emekli maaşları her zaman için minimum hayatta kalma gereksinimlerini karşılamaya yaklaşıyor. En düşük emekli maaşının üstünde bir maaş da alsanız bugünkü gibi bir kriz ortamında zamlar oransal değil taban yükseltilerek yapıldığı için aldığınız maaş gittikçe asgariye yakınsıyor. Yani sizin birikiminiz eriyor bir yerde. Neticede emekli maaşı size stabil bir satın alma standardı vermiyor. Sadece hayatta tutuyor.

Yani anlatmak istediğim aslında emekli maaşı bir birikim değil. Böyle bakmayın. Emekli maaşı "hak kazanılan" bir şey. Hak kazandığınız şey ölene kadar minimum standartlarınızı karşılayacak bir devlet güvencesi elde etmek.

Bunun olumlu ve olumsuz yönleri var, en büyük olumlu yönü ölene kadar maaş alacak olmak. En büyük olumsuz yönü paranın işleyişinin kontrol edilemiyor olması.

Bu açıdan emekliliğe hak kazanmak her halükarda önemli, ancak bunu kârlılık açısından değerlendirebilir miyiz bilemedim. Bence şu soruyu sorun, "Ölene kadar minimum gereksinimlerimi karşılamak için 20 yıl boyunca her ay belirlenecek tutar kadar ödeme yapmayı ve bugünkü standartlarımı bu ödemenin eşdeğeri kadar kısmayı istiyor muyum?"
0
akhenaten
(18.05.24)
@Mirket, teşekkürler açıklamalar için
@michael_knight haklısınız 20 yıl yerine 10 yıl ile çarpmışım. Ama aynı hatayı hem cash inflow için hem de cash outflow için yapmışım. Yani aynı noktaya geliyor. Parayı toplu ödemediğim için ve toplu halde de almayacağım için ikisinin etkisini aynı sayabiliriz diye düşündüm.
@akhenaten Teşekkürler. Evet hata yapmışım hesapta. Sonucu etkilemiyor dediğiniz gibi.

Arkadaşlar SGK'nın ne olup olmadığını biliyorum. Finansal bir hesap olarak sorduğumu düşünün bunu lütfen. Yoksa zaten SGK'lıyız allaha şükür. Maaşımızdan bir miktarını semi-aktif yöneceğimiz şekilde yatırıma mı yönlendirsek yoksa SGK primi olarak mı yatırsak diye karar vermeye çalışıyoruz sadece. O yüzden ceteris-paribus tarzında diğer değişkenleri sabit tutarak sınırlı ve çerçeveli bir modelde bu reel getirinin makul olup olmadığını anlamaya çalışıyorum.

Özetle soru şuna evriliyor: Kimi dönemde yıllık enflasyondan arındırılmış %100 getiri bile sağlayabilirsiniz. Kimi dönem de tüm yatırım enstrümanlarının getirileri enflasyonun altında kalır ve yatırımlarınız reel olarak erir. Fakat 20 yıl boyunca her yıl enflasyondan arındırılmış kesin %2.7 (%53.85 / 20 yıl) getiriyi hiç fon yönetimi yapmadan sürdürmek harika bir şey midir diye anlamaya çalışıyorum.

PS: Böyle bir karşılaştırma yapmak için de 2024 yılındaki 10.000 TL'nin en kötümser hesabı vereceği bariz. Çünkü emekli hiç bu kadar fakir olmamıştı. Dipteyiz yani. Bu dibe rağmen iyi getiri ise her türlü iyidir diye düşündüm.
0
🌸twelfth
(18.05.24)
Dipte değiliz.
0
Mirket
(18.05.24)
@twelfth parayı toplu ödüyorsun sayılır. İlk yıl değil ama 20.yıla geldiğimizde eğer paraları kenara atsaydın toplu para sahibi olacaktın.
Bu arada gerçek hayatta aylık prim ödememiz çok daha yüksek oluyor ama emekli maaşı bir süre sonra en düşük emekli maaşı haline geliyor.

Emekli maaşında dipte değiliz şu anda 310 dolar. 169 dolara düştüğü zaman olmuş daha birkaç yıl önce.
cdn.kisadalga.net
0
michael_knight
(18.05.24)
@twelfth Ne kadar kazanıyor olduğunuz da önemli aslında. Burada konuşuyoruz ama temayı bilmiyoruz tam. Ayda 6.500tl sizin için önemli bir tutar değilse tabi ki mantıklı. O parayı harcamak yerine bunu yapabilirsiniz. Ancak emekliliğinizi "ana yatırım planı" olarak kurgulamaktan bahsediyorsanız ve diğer yatırımları kısmanız gerekecekse bence bir daha düşünün.

ben sizi anladım aslında, muhtemelen diğer arkadaşlar da anladı ancak tekrar vurgulamakta fayda var, sanırım anlatmakta zorlandığım şey şu;

Emeklilik (sgk emekliliğinden bahsediyorum, bes'lerden ya da sizin kişisel olarak emekliliğinize yönelik yaptığınız yatırımlardan bahsetmiyorum) bir yatırımdan daha çok bir hizmet alımı aslında. Yukarda @mirket sigorta demiş, ben de güvence derken bunu vurgulamaya çalışıyordum.

Şimdi bu neden önemli?

Eğer çalışarak emekli olamıyorsanız ancak dışardan prim ödeyerek emekli olmak mantıklı mı diye soruyorsanız tabi ki mantıklı olur. Neden yapabiliyorken ölümünüze kadar devlet güvencesi almayasınız?

Eğer zaten çalışarak emekli olabilecekseniz ve emekliliğe ekstra kaynak ayırıp prim ödeme tutarınızı artırmak istiyorsanız ben kişisel olarak önermezdim. Neden böyle yapasınız ki? Yani yüksek emekli maaşı da alsanız zaten bu ister istemez oransal olarak değer kaybedecek ve muhtemelen 20 yıl yaşamanız da bir şey fark ettirmeyecek çünkü siz 10. yılda falan baya eritmiş olacaksınız maaşınızı. Yani yaptığınız bütün o ödemeleri yapmasaydınız da neredeyse o kadar maaşı yine alıyor olacağınız bir senaryoya ilerleyeceksiniz. Bunun böyle olmaması için varsayımınızdaki senaryonun ciddi ciddi gerçekleşmesi gerekiyor.

Ek olarak bunu @michael_knight'ın da söylediği bir şey için yani düzenli maaş ödemesi için yapcaksınız. Toplu para ya da eşdeğeri ev, arsa vb. varlıklarınızdan kısmış olacaksınız. Yani emeklilik dışında yapacağınız potansiyel birikimin de önemli bir kısmını yaşlanınca maaşınızı nispeten yüksek tutmak için kullanmış olacaksınız.
0
akhenaten
(18.05.24)
@michael_knight En düşük derken, 10.000 TL'nin alım gücünü kastettim. Emekli maaşının geçinmeye "bu kadar" yetmediği bir dönem oldu mu emin değilim. Fakat dolar cinsinden emekli maaşı, bu durumu net olarak açıklamaz.

"Bu arada gerçek hayatta aylık prim ödememiz çok daha yüksek oluyor ama emekli maaşı bir süre sonra en düşük emekli maaşı haline geliyor."

demişsiniz ya tam olarak tartışmaya çalıştığım konu bu. Şu anki 6.500 TL'lik aylık prim ödemesi ile 10.000 TL'lik emekli maaşı oranının (65%) ne yönde ilerleyeceğini anlamak çok değerli olur. 10.000 TL'nin alım gücünün yerlerde olduğunu biliyoruz. Fakat yine de 6.500 TL'den daha yüksek. Bu oran mı daha iyi yoksa portföy tutmak mı? (toplu parayı elde tutma avantajını gözardı edelim.) Bu oran gelecekte hangisinin lehine değişecek?

@akhenaten Güzel noktalara değindiniz ama iş böyle karışmasın diye finansal bir analizden ibaret tutmaya çalışmıştım. Şöyle açıklayayım. Maaşım yüksek, yüksekten ödenen SGK'm var, ben ve ailem için ömürboyu devam edecek geniş kapsamlı özel sağlık sigortam var, bireysel emeklilik sahibiyim, ayrıca gayrimenkul yatırımım ve finansal yatırımlarım var, SGK'lıyım ve 6.500 TL'yi ödemek konusunda bir zorluğum yok. Burada eşim için ekstra bir 6.500 TL ödemek ile bunu dışarıda yatırıma yönlendirmek arasındaki marjinal farkın ibreyi nereye doğru ittiğini anlamaya çalışıyorum. Eşimin de finansal ve sağlık sigortası anlamında riskli bir durumu yok. Yani aç açıkta kalma riski oldukça düşük. Bu nedenle konuyu devletin ömürboyu vatandaşına bakması vb. parametrelerinden uzağında tutarsak bile 20 yıl öde, 20 yıl geri al şeklinde bir yatırım düzeneği finansal olarak mantıklı geliyor, katılır mısınız? 6.500 TL'yi harcamakla SGK'ya ödemek arasında bir karşılaştırma tabiki anlamsız olur bu arada. 6.500 TL ödemek ile karşılaştırılabilecek en mantıklı "rakip plan" uzun vadede enflasyonun her sene ortalama 2.7% kadar üstünde getiri sağlamasına rağmen riski sıfıra yakın bir yatırım planı olmalı diye düşündüm. Böyle bir plan da var mı çok emin değilim. SGK planının yumuşak karnı ise 6.500 TL ödemeler çok artarken 10.000 TL maaşların daha az artması olur, ki bunu da tam kestiremiyorum açıkçası.
0
🌸twelfth
(18.05.24)
20 yil ayda 6500 faize / dolara / altina / borsaya koysan muhtemelen daha karli olur. Kar var evet ama kar var diye mantikli anlamina gelmiyor. Alternatifleri de degerlendirmek gerekiyor. "Reel getiri" dusunurken enflasyon ve alim gucunu de isin icine dahil etmek lazim.
0
The_Lollok
(18.05.24)
(6)

yatak tavsiyesi

usengec sovalye
çift kişilik yatak tavsiyesinde bulunabilir misiniz?
çift kişilik yatak tavsiyesinde bulunabilir misiniz?
0
usengec sovalye
(15.05.24)
ewos bedding, promilky model. acaip bisey baya iyi tavsiye ederim. saticisini bulmak lazim ama
0
The_Lollok
(15.05.24)
yatak önemli konu ya. sırf bu işi yapan firmalar var, internetten bulabilirsiniz. oraları gezin, deneyin. sonra bilindik mobilyacıları gezin istikbal, ikea falan.

bazı firmalar 10-15 gün deneme süresi veriyordu en son, beğenmezseniz iade alıyoruz diye. ama iş o raddeye gelirse çamura yatarlar mı, naparlar bilmiyorum.
0
numlock
(15.05.24)
Sadece yatak konusunda uzmanlaşmış markalara bakmak gerekiyormuş, biz yatak alırken öyle tavsiyede bulunuldu.

Bütçenize göre eğer iyi bir kaynak ayıracaksanız yatsana gidin, bir tık daha uygun bir şey alalım derseniz işbire bakabilirsiniz. Bence işbir mağazasına gidin bilgi alın. Anlatırlar size yatak olayını. İstikbal bellona gibi yerlerdense öncelikle yatsan-işbir derim ben.
0
turuncu tonlarda
(15.05.24)
İdaş'tan almıştım, tavsiye ederim. Çok gezmiştim alırken, bir ömürde kaç kere alıyorum en iyisi olsun demiştim ama tüm markalardan sonra İdaş'ta bir yatağa yatınca direkt budur diyebilmiştim. Ama yatak çok kişisel bir şey olduğu için tek tek denemekten başka bir seçeneğiniz yok.

Yatağı da buldum hatta, www.idas.com.tr
0
silverleaf
(16.05.24)
www.idas.com.tr 2 yıldır kullanıyoruz, memnunuz.
0
tss
(16.05.24)
@silverleaf bu yatak çift yönlü mü acaba?
0
🌸usengec sovalye
(16.05.24)
(24)

Yurtdisinda hayal kirikligina ugradiginiz sehir/ulkeler?

durgunfoton
Sahsen Seul'u hic begenmedim. yemekleri guzeldi o haric. Kan uyusmazligi mi oldu bilmiyorum. Cok rahatsiz oldum ama neden rahatsiz oldugumu bile tam ifade edemiyorum. Is icin gitmistim. bitse de gitsem diye gunleri saydim.Selanik, bu kadar kotu apartmanlasma Turkiye'de bile yok. Ataturk'un memleketi
Sahsen Seul'u hic begenmedim. yemekleri guzeldi o haric. Kan uyusmazligi mi oldu bilmiyorum. Cok rahatsiz oldum ama neden rahatsiz oldugumu bile tam ifade edemiyorum. Is icin gitmistim. bitse de gitsem diye gunleri saydim.

Selanik, bu kadar kotu apartmanlasma Turkiye'de bile yok. Ataturk'un memleketine yazik etmisler.

Insanlari olarak italya. Bunlar kendini hep sempatik italyan olarak dunyaya pazarliyorlar ama benim tecrubelerime gore hic oyle degiller.
0
durgunfoton
(02.05.24)
"hadi be ne kadar kötü bir ülke/şehir" dediğim, beklentilerimi karşılayamayan bir ülke/şehir olmadı. ama yeterince gezemediğim için hayal kırıklığına uğradığım ülkeler oldu. (sektör nedeniyle doğrudan operasyon merkezine gidip, sağa sola bulaşmadan gittiğim geldiğim çok gezi oldu)

örneğin danimarka, İsveç, norveç, fas, yemen, Arabistan.
0
co2s2
(02.05.24)
amerika'ya ilk gidisimden bu yana 20 sene gecmis. gittigim butun amerikan sehirleri cok buyuk hayal kirikligiydi ilk 5-6 sene. artik degil cunku beklentilerim dusuk. yine de bir iki istisna haricinde hicbiri turist olarak gidilecek yerler degil.

onun disinda oslo/norvec bana isvec ve finlandiya'nin tadini vermedi.
0
hot potato
(02.05.24)
Selanik için ben de aynısını düşündüm, çok güzel bir şehir mahvetmişler.
Seattle; doğasi çok güzel ama şehir pislik içinde.
0
wishmaythşngs
(02.05.24)
NewYork'a ilk gidisim buyuk hayal kirikligiydi, Agustos'da gittik inanilmaz kalabalikti, heryer cop yiginiydi, her yerde sira vardi. Ustune bir de neredeyse kafamiza biri dustu, bir sokak ilerde birisi 10. kattan atladi, ona da sahit olduk. 5 gece kalacaktik, 3 gece sonunda kacarak ayrildik. Sonra ilkbaharda gittim bir arkadasin dugunu icin inanilmaz guzeldi..

Bir yere ne zaman gidecegini bilmek lazim, cok farkediyor.
0
cooperr
(02.05.24)
Singapur. Aslında çok da beklentim yoktu zaten ama inanılmaz yapay ve bomboş bir şehir gibi geldi bana. Biraz da mental olarak çok kötü bir dönemde gitmiş olmam etkilemiş olabilir ama başka bir şehirle/ülkeyle birleştirip gezmedikçe buradan kalkıp Singapur’a gitmek çok anlamlı değil bence.

Kuzey Avrupa’da ilk kez Stockholm’e gitmiştim ve ne arıyordum bilmiyorum ama şehri beğenmeme rağmen biraz beklediğimi bulamamıştım. Nordik ülkeleri Avrupa’nın genelinden çok farklı hayal ediyordum ama çok da bir farkı yoktu. Sonra Kopenhag’a daha beklentisiz gidip orayı daha çok beğendim mesela.

Marsilya ise şok etkisi yaratmıştı bende. Avrupa’da onlarca yere gitmişimdir ama insanları bu kadar tuhaf ve sokakta yürürken bu kadar güvensiz hissettiren başka bir yer görmedim.
0
ms brownstone
(02.05.24)
Aksine selaniğin ruhuna bayıldım ben. Geceleri hareketli, insanları gülen yüzlü. Yapı stoğu eski ama balkonlar harikulade.

Benim beğenemediğim yer sanırım malmö oldu. Bu ne ya diyip geri döndüm.
0
wild honey suckle
(02.05.24)
berlin, oslo, brüksel
0
duyurukullanıcısı
(02.05.24)
Milona çok sıradan bir Avrupa şehriydi.
0
HellKeePer
(02.05.24)
Üsküp.

İlk defa yanımda biriyle gittim. Tek gitmiş olsaydım bayardı cidden.
0
put it in your appropriate place
(02.05.24)
Belgrad
0
Amaranta ursula
(02.05.24)
Bahamalar ve Küba tam bir sefalet içindeler videolardaki gibi asla değil. Rabat ve Marakeş hatta genel olarak Fas tam bir turist trap ülke. İzlanda da bence çok abartılıyor araba kiralayıp 3 günde koca ülkeyi gezmiştik ama doğası hariç hiçbir özelliği yok o kadar yola ve masrafa değmez.
0
iwasbornonamountainside
(02.05.24)
Amerika'nın iç bölgelerinde downtownlar evsiz doludur ve ortam çok salaştır. O an Türkiye zenginmiş falan diye düşünüyor insan
0
ferenc
(02.05.24)
beklentinle alakalı biraz. yani üsküp'ü pek beğenmedim. tam tersi olarak batum'u berbat bekliyordum ama iyiydi. mesela milano'dan beklentin yüksekse hayal kırıklığı yaşarsın
0
paintov
(02.05.24)
Viyana.
Millet nesini övüyor anlamış değilim, herhangi bir Avrupa başkentinde olmayıp burada olan hiçbişi yok. Şehrin bi özelliği yok yani.
Avrupa'nın Ankarası.
0
Bruce
(02.05.24)
Ben her yeri olduğu gibi kabul ederim fakat beni rahatsız eden bazıları için

Paris: Kötü kokular fareler evsizler yerlerin pis olması

Bakü: Yeme içme imkanları sınırlı normal yemek yenebilecek yerler fahiş fiyatlı ucuz yerler ise çok pis hiçbir standardı yok bazı bölgeler hariç otellerde dolandırıcılık var.

ABD'nin çeşitli şehirleri: Uyuşturucu bağımlıları, evsizler, güvenlik sorunu, pislik

Napoli: Seyyar satıcılar, sigara isteyenler, tacizciler, hırsızlık, güvenlik sorunu
0
doharkoman
(02.05.24)
çok büyük beklentiyle gitmedim zaten ama brüksel aşırı tırt gelmişti ilk gittiğimde. sonraları iş için vs defalarca gittim ama hala benim için berbat bir şehir.
0
scudman1
(02.05.24)
dallas. dumduz banliyo sehir.
paris, bruksel. paris'i ben anlamamis da olabilirim icine giremedigim yonleri olabilir. yine de londra ve berlin'e kiyasla hayal kirikligiydi.
0
antikadimag
(02.05.24)
Londra tabii ki, 3. dunyadan ne kadar gereksiz varsa gelmis.

Ek olarak baslik sahibine katiliyorum, en hazetmedigim millet Avrupa'nin kekolari Italyanlar. Bagira bagira konusmalar, edep adap bilmemeleri, erkeklerinin macolugu uzar gider. Adamlarin profesoru ders anlatirken cumlesini yarida birakip mendiline var gucuyle sesli sumkuruyordu, hicbir sey olmamis gibi devam ediyordu
0
freedonia
(02.05.24)
Yunanistan, severim aslında sadece hayal kırıklığımın sebebi, 90larda it dalaşı falan olurdu ben de Türkiye gibi bir ülke imajı vardı. Çirkin, kötü değil ama fakir, düzensiz.

Paris’te havaalanından merkeze giden otobüs bir mahalleden geçti, bildigin açık kasap vardı, keçiyi de asmışlar sarkmış falan. Dolap dışında. Şok geçirmiştim.
0
spherical
(02.05.24)
Avrupada gezdiğim şehirlerde hiç beklentimi karşılamayan olmadı sanırım. Çünkü şehre gitmeden önce hepsiyle ilgili iyi kötü bilgim vardı ve ne bulacağımı biliyordum. Görece az beğendiklerim veya bayıldığım şehirler tabii ki var ama beklentim altında kalan şehir yok. Beklentimin üstüne çıkan Budapeşte vardı mesela, güzel şehir bekliyodum ama büyülenmiştim ilk görünce.

Burda yazılanların da çoğu bana tuhaf geldi. Bir İzmirli olarak, Selanik İzmir'in daha iyi yapılanmış, ufak ve sevimli hâli gibiydi mesela. İtalya halkından tanıştığım herkes çok tatlıydı, Brüksel genel olarak çok sövülen bir şehir ama abartıldığı kadar kötü değil diye düşünüyorum, Paris klasik lümpen Paris halkını saymazsak olağanüstü bir şehir. Yani biraz beğenmemek için beğenilmemiş gibi geldi bazı yerler burada yazılan :)

Beklentimi karşılasa da pek beğenmediklerim;

Oslo, yani yaşamak için müthiş de turist olarak mehh

Minsk, beklentim yoktu ama insanları biraz sinir bozucuydu, bi de bomboştu şehir kocaman caddelerde insan yoktu

Göteborg, bak bu gerçekten en beğenmediğim şehir olabilir ama buraya dair de beklentim yoktu. Yol üstünde geçerken 2-3 saatliğine uğramıştık. Sadece hayatımda gördüğüm en çirkin Poseidon heykelini hatırlıyorum :D bi de sokak başı nargile kafe vardı

Sofya, buraya da kısa süreliğine uğramıştık ve çok beklentim yoktu ama pek keyif vermemişti

Avrupa dışındaki kıtalara gitmedim o yüzden bilmiyorum ama Avrupa'daki klasik şehir yapılanmasını seven biri için hayal kırıklığına uğramak zor yani. Tüm şehirler üç aşağı beş yukarı benziyo işte birini seven hepsini sever :d
0
nundu
(03.05.24)
new york ve singapur. para verip gitmeye degmez.
0
The_Lollok
(03.05.24)
Bu konuda yabancilarin agiz birligi edip de yazdigi sehir Paris'dir. Adamlar nasil pazarliyorsa herkesde oyle bir beklenti oluyor ki karsilamalari mumkun olmuyor.
0
turkuaz
(03.05.24)
Sofya. Terkedilmis gibiydi zaten, karanlik cokunce hepten bosaldi, sehir multeci ve cingenelere kalmis.

Cenova da cok garipti, ara sokaklarda bolca Afrikali multeci, g.amerikali fahiseler, u.saticilari falan. Polis icin cantada keklik iste. Sokaktan topla gorut hepsini temizle, meden musaade ediyorsun? 10 sene once de boyleydi. hala ayni old town'daki ara sokaklar.

Italyanlar+1. Istisnasiz her tren yolculugumda bagira bagira tum vagonu inleten biri cikiyor.
0
speedy
(03.05.24)
cok yer gördügümü düsünmüyorum ama gördüklerim arasindan: danimarka

yemekleri, baliklar haric, cok kötü. ekmegin üzerine bir seyler koyup yiyorlar. öyle yemek mi olur kgjhf
herkes sahane görüyor. ince, uzun, sarisin, iskandinav tarzi giyim vücutlarina cok yakisiyor. gel gelelim ki cok da cimriler ama. icki disinda bir seye para harcamak istemiyorlar. bir tane adam yanimda firinciyla 3-5 kron icin kavga etmisti ve saygisiz da davranmisti.
0
robert bosch
(03.05.24)
(4)

ABD'de damacana sistemi yok mu?

nundu
Geçen youtube'da bir video izliyordum. Belki görmüşsünüzdür son zamanlarda air up diye yurtdışında çok yaygın bir zamazingo var, normal bir mataraya sadece koku veren plastik podlar takılıyor ve dümdüz su içerken o koku sayesinde aromalı içecek içiyor hissi yaratıyor, bunun çok saçma olduğu konusund
Geçen youtube'da bir video izliyordum. Belki görmüşsünüzdür son zamanlarda air up diye yurtdışında çok yaygın bir zamazingo var, normal bir mataraya sadece koku veren plastik podlar takılıyor ve dümdüz su içerken o koku sayesinde aromalı içecek içiyor hissi yaratıyor, bunun çok saçma olduğu konusunda bir videoydu (ki bence de inanılmaz saçma).

Yorumlarda ABD'den pek çok kişi, bölgelerinde musluk suyu içilebilir olmadığı ve pet şişe sular da gazlı ve şekerli içeceklerden pahalı olduğu için çocukluktan beri neredeyse hiç su içmediklerini ve hep kola, gazoz vs içerek büyüdüklerini o yüzden de sade suyun tadını sevmediklerini yazmış; bu air up sayesinde su içebildiklerinden bahsetmişler.

Yani Türkiye'de de musluk suyu içen çok az kişi gördüm ben tadı kötü olduğu için ama su içmeyip kola içerek büyüyen biriyle hiç tanışmadım, varsa da ben bilmiyorum yani böyle birileri. Herkesin evinde damacana vardır diye düşündüm hep (arıtma taktıran zaten ayrı onları saymıyorum).

Şimdi bizdeki damacanalar 19 litre çünkü 5 galon yani ABD ölçü birimine uygun sistemde üretiliyor, demek ki ABD'de olmalı yani bu sistem diye düşünüyorum. Ofis dizilerinde falan da sebil görüyorum yani en azından ofislerde, hastanelerde falan var. Evler için yok mu peki? Ya da şehirlerde var da suburb ya da kırsalda mı yok? Bu insanlar nasıl su içmeden hayatlarına devam edecek kadar kola bağımlısı olabiliyor? Son olarak da bizim ülkemizde var mı böyle o kadar çok kola içiyoduk ki su içmiyodum diyen insanlar?
0
nundu
(02.05.24)
abd'de var. "water delivery" diye geçiyor. damacana da "5 gallon jug/bottle" diye geçiyor genelde. her eyalette/şehirde yaygın mı bilmiyorum.

new york'ta şunlar popüler sanırım:
- readyrefresh local.readyrefresh.com
- crystal springs www.crystal-springs.com
- mountain valley spring www.mountainvalleyspring.com

yelp'ten de çoğunu bulabilirsin:
www.yelp.com
0
ermanen
(02.05.24)
ben varım, su hariç, çay, hazır kahve, kola ve yine suyun tadını sevmeyenlerdenim, bir iki marka su var içtiğim zaman iyi hissettiren

yemekleri damacana su ile yapıyorum, şimdilerde su içmeye dikkat etmeye çalışıyorum
0
selam
(02.05.24)
hem eve getirenler var hem de marketlerde satiliyor. bosu götürüp doluyu alıyorsun, Su an boş götürürsen $9, depozitolu alırsan $18 fln.
0
oscar
(03.05.24)
kucuk bi kasabadayim, damacana tasiyan firma hic gormedim. genelde marketten aliyolar, 24 lu 40 li yarimlik sular veya 1 galonluk bidonlar. Bildigin rafta satilan sular yani. oscarin dedigi gibi depozitolu damacana da var, bir de marketlerde dolum makinesinden doldurma var. Onu da kullanan cok. Ben aldim 2 tane damacana marketlerde dolduruyorum. Calistigim yerlerde genelde duz su icen pek gormuyorum, dedigin gibi abidik gubidik seyler iciyorlar. powerade gibi mavi icecekler veya kola gibi seyler.
0
The_Lollok
(03.05.24)
(5)

Buradaki bilezik fiyati uygun mu?

dedeminhirkasi
3 taksit olarak vade farksız alınabiliyorNormal kuyumcudan alsam ne kadar fark oluyor bunla arasında https://app.hb.biz/IskolSMVNHud
3 taksit olarak vade farksız alınabiliyor
Normal kuyumcudan alsam ne kadar fark oluyor bunla arasında

app.hb.biz
0
dedeminhirkasi
(21.04.24)
İzmir için 27.324 lirayı uygun görürüm ben. Kart faizi aylık %4 ise ve 3 taksitle veriyorsa.

Kartların alışveriş faiz oranı 3,66 imiş. Onun için yeniden hesapladım ve 27.152 Lira olarak buldum bence uygun fiyatı.
0
Mirket
(21.04.24)
Farklı illerden bakın derim bir tanıdık aracılığıyla. Fiyat yüksek görünüyor.
0
diyecevaplandı
(21.04.24)
Ne kadar yüksek mesela?
0
🌸dedeminhirkasi
(21.04.24)
piyasanın 1500 lira üzerinde.
0
avatar is back
(21.04.24)
22 ayar bilezik gram satis 2400 gorunuyor sitelerde su an, seninkinin grami 2750 ye geliyor
0
The_Lollok
(22.04.24)
(6)

ankara'da güzel restaurant önerileri

semaforo de medianoche
paraya kıyıp süper keyif alarak bir şeyler yemek isteyince gittiğim bazı yerler var. mesela luigi's, stüdyo pizza, chef bros gibi yerler. sıralı kebap da kebapçıların bu seviyesi sanırım orası da uğranacaklar listemde henüz gidemedim. belki bestekar'daki çin lokantası (adını unuttum) da girebilir bu
paraya kıyıp süper keyif alarak bir şeyler yemek isteyince gittiğim bazı yerler var. mesela luigi's, stüdyo pizza, chef bros gibi yerler. sıralı kebap da kebapçıların bu seviyesi sanırım orası da uğranacaklar listemde henüz gidemedim. belki bestekar'daki çin lokantası (adını unuttum) da girebilir bunların arasına diğer seçenekler kadar üst düzey gözükmese de yemeklerinin kalitesi olarak öyle denebilir. başka var mı önerebileceğiniz bu seviyede güzel yerler alternatif sayısını biraz arttırmak istiyorum.

not: ben çayyolu, ümitköy taraflarına neredeyse hiç gitmiyorum yazdığım yerlerden de göreceğiniz üzere. çankaya, tunalı civarlarını daha çok tercih ediyorum ama oralarda da illaki özel yerler vardır. belki öyle semt bazlı tavsiye vermek daha kolay olur oraları da düşünebilirsiniz tavsiye verirken diye ekleyeyim dedim bunu.
0
semaforo de medianoche
(20.04.24)
Pizza - unica
Tatli - aciktezgah
Pub - cork
Doner - mutlu döner (bim'in yanindaki)
Restoran - goksu
0
mirty
(20.04.24)
afitap meyhane var, çayyolu ve armadada. mezeleri ve etleri inanılmaz güzel. yolun düşerse yağlı kara, kokoreç ve atom muhakkak sipariş et.
0
sarahkerrigan
(20.04.24)
sıralı çok iyi ama alternatifi için köşebaşına da gidebilirsiniz. panora'nın orada.
pizza: unica ve mozz
döner: etyekassap (altınpark civarlarında)
0
mezarstone
(20.04.24)
Balgat ta Gaziantepli Erkan Usta kebapta favorimdir. Kolej de Uygur lokantasi var orasini da begenirim.
0
The_Lollok
(20.04.24)
Atakule'de Pizzeria Alla Torre.
0
kendi helvasını kavuran zombi
(20.04.24)
unica severim güzeldir, stüdyo pizza biraz daha özel ama bence. chef bros da afitap'tan daha iyi sanki. göksu'ya da gitmişliğim var iyiydi ama tekrar gidecek kadar da gelmedi bana. diğerlerine denk geldikçe bakıcam teşekkürler.
0
🌸semaforo de medianoche
(21.04.24)
(5)

laptop ses sorunu

invicta
selamlardolby home theater lı, virtual surround system li harika ses veren laptop u tamirciden çamur gibi stereo şeklinde geri aldım. sizce ne olmuş olabilir ne yapmak lazım teşekkürler.
selamlar

dolby home theater lı, virtual surround system li harika ses veren laptop u tamirciden çamur gibi stereo şeklinde geri aldım. sizce ne olmuş olabilir ne yapmak lazım teşekkürler.
0
invicta
(13.04.24)
servise durumu anlatsanız muhtemelen reddedeceklerdir. ıspatlanabilir bir durum olarak gözükmüyor. bir kaç ihtimal gözüküyor. tozlanma olabilir. garantisi devam etmiyorsa eğer genel bir temizlik yapılabilir. ya da yazılımsal bir güncelleme gerekiyor olabilir.
0
anathemamen666
(13.04.24)
@anathemamen666 tamirciden şimdi aldım harddisk yenilendi temizliği yapıldı sesle ilgili bi durum yoktu. ses kartını falan almış olabilir mi, ses cep radyosu gibi çıkıyor resmen çok kötü.
0
🌸invicta
(13.04.24)
driver kurulmamis olabilir bence
0
The_Lollok
(13.04.24)
@The_Lollok sağol aynen öyle olmuş, buldum netten uygun olanını düzeldi bayağı ama eskisi gibi olmadı nedense. konuyla alakalı değil ama bir de tarayıcı olan operayı, gom player ı falan da indirmiyor bilgisayar, opera için geçerli bir win32 uygulaması değil diyor, gom player için sadece çalışmayı durdurdur diyor bu neden olabilir?
0
🌸invicta
(13.04.24)
32-64 bit uygun versiyonunu indirmemis olabilirsiniz :)
0
The_Lollok
(14.04.24)
(5)

Bir yakınınız kafayı sıyırmışsa ve tehlike yaratıyorsa ne yaparsınız?

santimantal
Bir yakınım var. 50 civarı yaşta.Ciddi kişilik bozuklukları var: obsesif kişilik. İnanılmaz cimri. İstifçi. Hurda ve çöplerle haşır neşir. Hiç para harcamaz. Varyemez. Aşırı gergin. Sürekli her şeyden yakınan, küfür edip duran vs vs...Eşi ve çocukları ona artık katlanamıyordu. Yıllardır eşi yatağını
Bir yakınım var. 50 civarı yaşta.
Ciddi kişilik bozuklukları var: obsesif kişilik. İnanılmaz cimri. İstifçi. Hurda ve çöplerle haşır neşir. Hiç para harcamaz. Varyemez. Aşırı gergin. Sürekli her şeyden yakınan, küfür edip duran vs vs...
Eşi ve çocukları ona artık katlanamıyordu. Yıllardır eşi yatağını bile ondan ayırmıştı.
Ve sonunda boşanma davası açtı. Evden uzaklaştırma kararı aldı.
Adam şu an kafayı iyice sıyırmış durumda.
Sürekli her yerde saçmalıyor.
Ailesini rezil ediyor.
Durumu tahlikeli de: Boşanma gerçekleşir ve mahkeme mal varlığını bölerse iyice kafayı sıyırıp çevresine zarar verebilir.

Adamda içgörü sıfır.
Ailesi çaresiz durumda.
Bu adama nasıl yardım edeceklerini bilmiyorlar.

Benim aklıma bir şey gelmiyor.
Belki bir çare vardır?
0
santimantal
(13.04.24)
Çevresine vereceği zarardan kastınıza bağlı biraz da. Çünkü anlattığınız kadarıyla kendisi yardım isteyecek ya da yardımı kabul edecek birine benzemiyor. Bu yaştan sonra ufkunun genişleyip yeni bir bakış açısı kazanması da çok zor. Eğer gidip insanları tartaklamayacaksa kendi haline bırakın siz de. Eğer etrafında kimse kalmadığını anlarsa belki bi ihtimal üstüne kafa yorar.

Herkes ortaklaşa şekilde "ne yapalım, ne desek lafımız geçmiyor, yaşına hürmeten ses çıkarmıyoruz" tarzında mı yaklaşıyor bu kişiye? Eğer durum böyleyse biraz daha otoriter davranmak gerekiyor sanırım.
0
akhenaten
(13.04.24)
acil psikiyatriden yatış ve ilaç tedavisi
0
bir soru sorcam
(13.04.24)
Muge Anli cozer anca galiba
0
The_Lollok
(13.04.24)
reşit çocukları varsa vesayet altına alınmasını ve hastaneye yatırılmasını sulh hukuk mahkemesinden istesinler.
0
paintov
(13.04.24)
Ben olayı tam anlamadım. Adam cimri, gergin, saçmalayan ve içgörüsü size göre olmayan bir adam.

Anlattıklarınızdan bunlar dışında bir sorun olduğu anlamı çıkmıyor.

Ailesi hem boşanma davası açıp hem uzaklaştırma kararı alıp ayrıca nasıl yardım ederiz diye mi düşünüyor?

Tehlikeden kastınız ne? Kime tehlike yaratmış ya da yaratabilir?
0
Mirket
(14.04.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.