Tamamen gündem değiştirme taktiği mi ?

Hayır adamın Gezi'den beraat etmesi ayrı komik, 15 Temmuz'dan tutuklanması ise apayrı bi komik.

Bu bitmek bilmeyen iç savaşın nedeni nedir?

Garajda şu arkadaşı gördük dün ansızın. Bugün uyanınca gidip veterinere götürüp muayenesini yaptıracaktım. Kalkınca bir gördüm ki, babamın anlattığına göre kedi gitmiş. Meğer garajın dışında kedi dolanıyormuş (geç yatıp geç kalkan bir adamım bu arada). Annesi sanıp kapıyı açmış evdekiler, kedi de onla çıkıp gitmiş.

Şimdi her ne kadar inanmasam da, ailemi doğrudan suçlamak istemiyorum. Ama içim rahat değil. Veteriner bir arkadaş bu kedinin 3-4 aylık olduğunu söyledi. Hadi 3 aylık bir kediyi, veya görüntüdeki boyutta bir kediyi, annesi arar mı? Ben de ona göre tavır alacağım. Çok kötü oldum çünkü.

bunu yeni farkettim. hiçbir fikrim de yok, hiç. o yüzden sizden ihtimaller neler olabilir, ne test etmeliyim yardım isteyecğeim.

internet hızlarıyla ilgili bir sorun yok. her siteye hızlı giriyorlar. bu ön bilgiyi paylaşayım:

telefonumun LTE'sinden sitelerime sorunsuz bağlanıyorum.
ardından teyzemin evidneki Wifi'ye bağlanıyorum, ve sitelerime girilmemeye başlıyor.
Ardından aynı cihazla evime gidiyorum, kendi Wifi'm ile (uydunet) sitelerime hiç sorunsuz çatır çatır giriyorum.

başka yerlerde de aynı şekilde.

sorun ne olabilir? ne yapabilirim?

lisanstan bile verimsiz geçiyor.
acaba ben mi çok şey bekliyordum?
yarattığı yükün karşılığını vermekten çok çok uzak olduğunu düşünüyorum.
sırtlarını öğrenciye sunum hazırlatmaya dayamışlar.
yapılan sunumun ne yapana ne diğerlerine bir katkısı var.
profesyonel hayata hazırlıyor desen alakası yok. buradaki en iyi sunumdan 3-4 kat daha iyisini işimde sunsam, sunum bitmeden kovulurdum. benzer şekilde grup çalışmalarında yaşananların yarısı işte yaşansa kovulmayan kimse kalmazdı.
lisans derslerinin kötü tekrarları gibi daha çok.
çok allah'a emanet sanki her şey. hocalarla görüşme şansın çok kısıtlı, syllabus yok, okuma listesi falan yok. yok yani her şey genel olarak.
dönemin sonuna doğru geliyoruz ancak daha üç kere gördüğümüz hoca var.
üç dersin üçünde de aynı muhabbet döndü.
sınavı olacak mı, nasıl olacak, ne yapacağız diye konuştuğumuzda herkes birbirini boş boş bakıyor. doğal olarak hiç kimsenin bir fikri yok.
kimi dersler var sadece hocanın kitabını dijitaleştirip oradan kopyala yapıştırla sunum çıkarmaktan ibaret.
hoca var derse gelmiyor, asistan da gelmiyor. gidiyoruz bekliyoruz ders yok kimsenin bir şey söylediği yok.
dersin ortasında çıkıp gideni var, öyle kalıyoruz.
ne bileyim sıkılıyor telefonu ile oynuyor, sıkıcı diye kızıyor. oxford, mit kaynağını beğenmiyor ya da terimi üreten kişiyi referans gösteriyorsun beğenmiyor.
kendi kitabını baz alıyorsun, bunu niye böyle yaptın deyince sizin kitabı referans aldık diyorsun gene laf söylüyor.
yani ben böyle saçmalıkları lisansta yaşamadım.
bakarsan bunun size uzmanlık ya da daha dar bir alanda gelişme imkanı sunması gerekiyor yani benim bu işe başlamadan önce beklentim ya da anladığım şey buydu.
altı ders var hadi biri araştırma yöntemleri onu sayma. geriye kalan derslerden üçü seçmeli.
ancak seçmeli dediğime bakmayın hepi topu seçebileceğimiz beş ders var zaten.
yabancı öğrencilere karşı saçma denebilecek düzeyde pozitif ayrımcılık olduğunu düşünüyorum.
benim bu öğrencilerin akademik düzeyde türkçe bilmesini beklemem doğal değil mi?
program türkçe, herhangi bir yabancı dil yeterliliği istemiyor. ama nedense benim rus ya da arap aksanlı ingilizceyi sular seller gibi anlamam beklenirken onların türkçe bilmemesi normal karşılanıyor.
öğrenciye sunum hazırlatma gibi bir güvenli liman bulmuşlar hepsi oraya sığınıyor.
sen onlara bir şey katmış mısın, derse gelmiş misin kimsenin umrunda değil.
sizin mevcudunuz -30- çok deyip bize fatura çıkarıyorlar. bunun sorumlusu nasıl öğrenci oluyor aq alma o zaman 30 kişi ben mi mülakat yaptım da aldım. aynı şekilde sizin seviyeniz yetersiz muhabbeti var. eee sınav yapmışsın, mülakat yapmışsın. dahası çoğunun lisansı da aynı üniversiteden. seviye düşükse bu zaten senin eserin değil mi?
bu dönemi bitirene kadar dayanmak istiyorum en azından ama çok zorluyor bu şeyler.

netflix türkiye'de de bu gece yayınlanacak mı? netflix'te normalde kaçta yayına giriyor yeni şeyler?

2 senedir programlama çalışıyorum ara ara. udemy, pluralsight ve lynda gibi sitelerden. tutoriallarda hocaların az çok ne anlattıklarını anlıyorum ama bana deseler ki bir aplikasyonu veya web sitesini bastan sona yarat, bunu yapamam valla. soyut düşünme yetisi falan mı eksik acaba bende? herkes programlama ogrenebilir deniyor ama buna pek katılmıyorum, sonucta hello world'den fazlasını yapmamız gerekiyor. bir de inanılmaz sabır gerekiyor galiba bir hatayla karsılasınca ekranı kırma istegi oluyor arada.

düzeltme: yani ara ara calıstım dediğim çok düzensiz degil. ayrıca kaynak kodlarını ide'lerde yuruterek ve az biraz modifiye ederek calıstım ama yine de programlama onemli olcude yatkınlık istiyor gibi geldi. ayrıca dillerin surekli guncellenmesi de isleri zorlastırıyor. keske programlama dili ogrenecegime normal dil ogrenseydim diyorum...

herhangi bir site var mı bildiğiniz böyle veritabanları arşivi olan? her şey olabilir veritabanı olarak, kuş çeşitleri olabilir film isimleri olabilir vs. merak ettiğim belki reddit gibi veya bizim ekşi gibi bir topluluğun bu tarz veritabanlarını arşivleyip yayınladığı bir platform olup olmadığı. Bildiğiniz varsa ve paylaşırsanız sevinirim.

adamın programları ve konukları tv ortalamasının çok üstünde. geçen sükrü hanioglu'nu çıkarmış mesela, yine antik mısır programına saygın akademisyenler gördüm. hacı hoca da çıkarabilirdi yani istese. ama başlık altında adama hala saydırıyorlar, alo fatih diyenler var bugün bile. ne bu antipati?

Bir temayı kullanmak istiyorum ama bazı eksiklikler var. Ekleme yapmak mümkün müdür?

Sözlükten bir arkadaşım bir firma ile çalıştığını ve tanıtım entrysi karşılığı ücret aldığını belirtti. Böyle bir durum sözlük yönetimi tarafından nasıl karşılanıyor?

--------------Spoiler------------

4. Sezon 3. Bölüm ile dinazor meydanı sahnesinde anlatılmak istenen neydi ?


--------------Spoiler------------

kitap: "hermann hesse siddhartha." 2 sayfa konu özeti yazdım, bana ne kattığını yazdım ... başka ne olabilir?

Pop, rock, slow, klasik müzik, türkü hatta jazz bile olabilir. Yeter ki yüreğe bir hançer gibi saplansın..

Benim araba alırken %72 cikti. Usta senin bunu acman lazım dedi afhshdhakdk

Hız denemesi yaptım baya iyi gidiyor sizce bu bir anlamlı veri midir?

Insignia 245 km/h çıkıyor biraz zaman geçse de.

235 e rahat geliyor onu söyleyim.

Merhaba tıp fakültesinde 2. sınıfa geçtim. Ancak okuduğum üniversite küçük bir ilde bulunduğundan (ankara veya istanbulda okumak istiyordum) ve sınava hazırlık zamanında bu bölümü yoğun olarak düşünmediğimden şu an yatay geçiş yapmayı düşünüyorum.Geçmek istediğim bölüm Hacettepe Bilgisayar Mühendisliği. Sınav döneminde de bu bölümü düşünerek sınava girdim ama puanım odtü itü gibi devlet üniversitelerine yetmediğinden ve ücretli okumak da istemediğimden tıp fakültelerine yöneldim. Yıl içinde hacettepe hakkındaki düşüncelerim değişti fakat son dönemde ülkenin durumuna bakarak bu tercihi yapmam sizce mantıklı mı? Bu yıl kendimi bölümüme alıştırmaya çalışsam da çok ısınamadım, bir yıl daha denemeliyim mi bunu?

Şu anda bilgisayar mühendisliğini seveceğimi düşünüyorum ama iş bulamama ihtimali korkutuyor beni.

Ek olarak, bilgisayar mühendisliği için ilk işe alımlarda yaş önemli bir faktör mü? Şu anda 20 yaşındayım.

mail atılacak doğru insan enstitü sekreteri midir kimdir dersiniz?
aynı gün öğleden sonra iş görüşmem var. bunu belirtsem beni öğleden önce olacak şekilde bir sıraya çekerler mi dersiniz?

Diyelim ki biri var iş yerinde, size diyor ki: "senin hesaba x TL göndersem bana atm'den para çeker misin? Kartım yanımda yok" (atm yakın bu arada)
Siz de tamam diyorsunuz, çekiyorsunuz. 1-2 hafta sonra yine "sana şu kadar göndersem bana para çeksen olur mu? Kartım kayıp, iptal ettirdim. Çıkarttırmadım."

Öğreniyorsunuz ki aylardır kartı yok (bilerek çıkarttırmıyor) ve bunun devamı gelecek. Çünkü daha önce hep başkasına çektiriyormuș. Sonraki aşamalarda tavrınız ne olur?

a) çekerim ya ne olacak?
b) ofis boy muyum?

Çocuğa konur mu sizce? Fonetiği çok hoşuma gidiyor. Fatma Girik'in Köroğlu filmindeki söyleyiş tarzı yüzünden belki bilmiyorum :D

İlerde çocuk olursa diyerek eşimle konuşurken aklıma çok yattı, aksi gibi eşim de bayağı "öyle isim mi olur ya" diye sert muhalefet yapınca...

Bence benim de adımın Ali olması dışında, sorunsuz bir isim, siz ne diyorsunuz?

Acaba 2.sezonun altyazısı elinde olan biri paylaşabilir mi benimle?