Giriş
(9)

GTA oynayınca kötü hissetmek

ahm1
Cocukken aslinda sevmeme ragmen birkac saat GTA oynayinca kendimi psikolojik olarak kotu hissediyordum ve bunun sebebini anlamiyordum. Simdi pubg icin benzer bir sey hissedince aklima geldi (aslinda haftalarca keyifle pubg oynadigim da oldu, bu oyun icin bu hissim şu ana ozel) ama su anki hissiyatim
Cocukken aslinda sevmeme ragmen birkac saat GTA oynayinca kendimi psikolojik olarak kotu hissediyordum ve bunun sebebini anlamiyordum. Simdi pubg icin benzer bir sey hissedince aklima geldi (aslinda haftalarca keyifle pubg oynadigim da oldu, bu oyun icin bu hissim şu ana ozel) ama su anki hissiyatimin nedeni bunu "boşa gecen zaman" olarak gormem. Oysa cocuklukta boyle bir hissiyatim yoktu.

Sizde de benzer seyler olmus muydu? Neden olabilir acaba? Hicbir fiziksel sikinti yasamamistim, sadece psikolojik. Yetiskinligimde ise GTA oynamadigim icin bilemiyorum ayni etkisi suruyor mu.
0
ahm1
(18.07.23)
Bana da oluyo4 bazen bf oynarken
0
sekerler diyarinda bir ruya
(18.07.23)
Benzer soruyu bir iki sene önce sordum.
Çocuklukta çoğu seyde böyle bir olay yoktu, sabahtan aksama uyusam umrumda olmazdı su an 10dan sonra uyaninca ulan gün öldü oluyor.
Oyun konusunda da ayda bir iki gün anca oynuyorum. Fazlasinda sizin duruma düşüyorum.
Fiziksel sikinti değil tabiki ama kisinin isi değilse ya da kisinin çok rahat bir hayati yoksa bu tarz şeyler gelecegimizden caliyormusuz gibi oluyor. Yoksa su an zengin olsam sabahlara kadar oyun oynarım umursamam ama değilim haliyle sucluluk hissediyorum:)
0
logisticsmanager
(18.07.23)
@logisticmanager +1
Oyun oynamıyorum ama oynasam 1-2 gün oynar sonra bırakırdım.

Eskiden geç vakte kadar uyurdum. Şimdi hafta sonları ne kadar yorgun olursam olayım 10u geçirmemeye çalışıyorum. Çok bir şey yaptığım yok ama gün ölüyor, zamanı boşa geçirmiş hissediyorum.

Dizi, film izlerken de aynı şekilde. Her şeyi izlememeye çalışıyorum.
0
sevilen progressive türkücü
(18.07.23)
Çocukluğumdan beri hep ps'im oksun istedim, yaş 35 olunca anca imkan oldu alabildim. Şimdi açıyorum haftada 1 saatten fazla baksam dediğin hissiyat oluyor, para kazanma kaygım olmasa 1 hafta başından kalkmam :')
0
mirty
(18.07.23)
Yıllardır oyun oynarım, iş hayatına başlayınca da oyun oynamaya, boş zamanlarımda saatlerimi gömmeye devam ettim; hiç böyle bir hissiyat gelmedi bana.

Online oyun oynamayı sevmiyorum ben çocukluktan beri ama çok nadir de olsa LoL falan oynayınca bu birazcık oluyor. Çünkü sonu olmayan bir süreç yani LoL ya da Pubg saatlerce tekrar tekrar oynarsın ve sana kazandırdığı ilerleme hissiyatı yok. Ama hikayesi olan oyunlar bir sonu olduğu için saatlerce oynasan da bi yerde bitiyor ve o tatmini sağlıyor.

Ha çalışma hayatına başlayınca oyun oynama hevesim zaman zaman azalma gösteriyor ama o daha çok gün boyu çalıştıktan sonra akşam boş boş uzanma isteğinden dolayı. Saatlerce telefonda twitterda vs gezip boş boş dizi izleyesim geliyor bazı günler.

Bi de benim şu anki işim eve gidince de çalışmamı gerektirecek bir iş değil. Ha tabii ki kendimi geliştirebilirim araştırma yapabilirim vs ama onları mesai saatinde de yapabiliyorum görece rahat olduğum için. Öyle olunca akşam evde kendime zaman ayırabiliyorum. Puzzle yapıyorum, telefonda zaman öldürüyorum ya da @mirty'nin durumundaki gibi çocukluktan beri hayalim olan ve yakın zamanda aldığım PS 5'imde oyun oynuyorum. Oyun oynarken de hiç "Şu an R öğrenebilirdin ya da makale okuyabilirdin" gibi bir hissiyat gelmiyor aklıma. Belki birkaç seneye farklı bir yere geçersem olabilir ama şimdilik memnunum
0
nundu
(18.07.23)
Daha önce bitirdiğin/oynadığın bir oyunu tekrar oynuyorsan vakit kaybı olarak gelmiştir. Pek fazla oyun oynayamıyorum. Oynadığım zaman da ya kafamı dağıtacak ya da yeni bir şey olacak ki bana kalan haftalık bilmemkaç saati ona harcamama değsin. Yoksa arada hevesle yükledikten sonra bana da boşa harcamanın rahatsızlığı geliyor.
0
nawar
(18.07.23)
buyudun iste kisacasi. baska seyler basarmak istiyorsun. baska seylerden zevk almak istiyorsun. ne yapiyorum ben diyorsun kendine hakli olarak.
0
baldur2
(18.07.23)
Bunun böyle olmadığını düşünüyorum.

Özellikle belli bir yaşta oynanılan bazı oyunlarda kaotik ortam, sorumluluk taşımak, görev bitirmek, yüksek aksiyon bazı kişiler için belli bir yaşın sonrası yorucu olabiliyor.

Yetersizlik hissi, karmaşa, işin içinde çıkamama, eylemlerden keyif alamama, gerçeklik/zaman algısında gerçeğe tutunma sonrası kırılma olamaması, yalnızlık hissettiren atmosferler, melodramatik müzikler, melankoli, vahşetten suçluluk duyma gibi etkenler çok belirleyici.
Ama asıl önemli olan konu, bilişsel tatminin son derece sanal olduğundan mütevellit kişinin bir çelişki hissetmesi.

Aslında konu son derece basit bir çözümle sonlanıyor, ilerlemeli ve yüksek miktarda konsantrasyon gerektiren karmaşık oyunlar yerine daha basit, hikaye modunun olmadığı anlık oyunlar oynamak.
0
Lir Psikoloji
(18.07.23)
Aslinda ben cocukluktaki hissiyatimdan bahsetmistim. @lir psikoloji, sanirim beni en cok anlayan kisi oldu. Cocukken cok yalnizdim. Sanal hayattaki durumun gercek hayattakiyle celiskili olmasi etkiledi belki de. Football manager oynarken kotu hissetmiyordum ya da medieval total war.
0
🌸ahm1
(18.07.23)
(3)

Psikolojik bir terim

carmenta
Merhaba herkese, bir makale yaziyorum da bir kelime takildi aklima. Mesela cocuklugunda istismara ugrayanlarin ileride baskalarini istismar etmesinin psikolojide ismi neydi? Hatirlayamiyorum yardimci olursaniz cok sevinirim.
Merhaba herkese, bir makale yaziyorum da bir kelime takildi aklima. Mesela cocuklugunda istismara ugrayanlarin ileride baskalarini istismar etmesinin psikolojide ismi neydi? Hatirlayamiyorum yardimci olursaniz cok sevinirim.
0
carmenta
(21.05.21)
Nasıl bir istismardan bahsediyoruz?
Cinsel ise hetero bir istismar mı?

Sosyopat ya da anti sosyal kişilik bozukluğu.

Savunma mekanizmalarından yüceltme, özdeşim kurma, somutaştırma, yön değiştirme…

İstismar sadist eylemse akran zorbalığı (bully).

Yine gelişim basamağında kalma da olabilir (regresyon).

Kompleks türü de gelişmiş olabilir.
İstismarın öyküsü çok önemli.
0
Lir Psikoloji
(21.05.21)
@Lir Psikoloji cok tesekkurler. Konu pedofili, bir film incelemesi yaziyorum.

Cocuklugunda bir rahibin cinsel istismarina ugrayan cocuk, kendisi ileride rahip oluyor ve ayni sekilde baska cocuklari istismar ediyor. Bana cok akil almaz geldi biraz detaya inmek istedim.
0
🌸carmenta
(21.05.21)
Kategoriye sokmak çok güç olur.

Genelde böyle bir durumda bilişsel süreçlerde de bozulma olur.
Yani biri sırf her şey çok muhteşem kalırken kişiliğinde cinsellikle ilgili ayrı özel bir alanda sapıtmaz.
Kırılma tüm yüzeye yansır.

Bu tablo genel anlamda parafili bozukluklar altında toplanır.
Kanaatimce bozulma da olduğu için anti sosyal kişilik bozukluğu baş gösterir. Daha az merhametli ve genel insancıl duygulardan yoksunluk.
Bkz: Ted Bunny.
0
Lir Psikoloji
(21.05.21)
(4)

Psikolog sorunsalı

dembudemdirdembudem
ayda 4 defa psikolog seansı alıyorum ve totalde 10 seansı aştık diyebilirim. sorunların %50'si öyle ya da böyle çözüldü. ancak şu sıralar aklımda olan şey şu: ortada bir suistimal var mı ? böyle giderse belki de 20 seansların üstüne çıkacak gibi görünüyor. marjinal fayda belli bir noktada istediğim
ayda 4 defa psikolog seansı alıyorum ve totalde 10 seansı aştık diyebilirim. sorunların %50'si öyle ya da böyle çözüldü. ancak şu sıralar aklımda olan şey şu: ortada bir suistimal var mı ? böyle giderse belki de 20 seansların üstüne çıkacak gibi görünüyor. marjinal fayda belli bir noktada istediğim yere geldi ancak bir süreden sonra artık zarara dönecekmiş gibi hissediyorum.

Sözün özü: her ihtimale karşı, olası bir kötü niyet nasıl anlaşılır ? (bilinçli süre uzatımı gibi ya da göreceli bi kavram ama faydanın analiz edilmesi gibi)
0
dembudemdirdembudem
(21.05.21)
Terapi seansları ve sayıları tam olarak ifade ettiğiniz şekilde yürümez.

Sorunlar ve dokunmak istediğiniz ya da süreç içerisinde dokunmanız gereken noktaların bittiğine inanıyorsanız bunu terapistinizle paylaşın. Neden devam ettiğinizi açıklar bence ki 10 seans çok az bu arada.

Psikolog değilim bu arada sadece uzun yıllardır bu deneyimin içindeyim.

Hasılı konuşun direkt terapistle
0
ruh i tibbiye
(21.05.21)
Suistimal olacak bir sey yok, kimi insan ömür boyu psikologa gider spora gider gibi, kimisi hayat kalitesini dusuren bir sey oldugunda gider, ve o mesele cozulunce birakir bir dahaki sefere kadar. Bu tamamen sana bagli, eger problemim cozuldu diyorsan tesekkur edip ara vermek veya birakmak istedigini soyleyebilirsin. yani bir psikolog 100% iyilestigini gormeden "artik gelme ya" demez, niye desin? suistimal etmek istediginden degil - sen seansa katiliyorsan istiyorsundur fayda gordugunu dusunuyorsundur. o yuzden tamamen sana bagli.

ayrica hic bir problem izole de degildir, kazdikca incelenebilecek yeni seyler cikar. kimisi bunlari konusmayi desmeyi sever, kimisi hayat kalitesini etkiledigii dusunmuyorsa desmek istemez. sen konunun ilerleyisinde seanslara devam ediyorsan istekli katilimci oldugun varsayilir yani. daha otesiyle ilgilenmiyorum dersen sen birakabilirsin.

veya en kotu bu dusuncelerini psikologunla paylasirsan sana soyler ne dusundugunu.
0
robokot
(21.05.21)
Bence danışan eğer terapiden aydınlanmış, rahatlamış çıkıyor ve sonrasında hala kalan bir şey olduğunu düşünerek tekrar, iradi olarak kendi güdüleniyorsa gitmek için ders devam ediyordur.
0
Lir Psikoloji
(21.05.21)
2 seneden fazladir haftalik seans aliyorum. Kazdikca yeni seyler cikiyor kafamin icinden. Hic fark etmedigim seyler fark ediyorum hala.

Maddi olarak belli bir yuk var dogrudur. Guven iliskisini de suistimal eden vardir kesin ama x seans yeterli gibi bir kavram yok.
0
cleric
(21.05.21)
(11)

dikkat eksikliği teşhisi - concerta kabusu

Mossy
Az önce psikiyatriste gittim bazı şikayetlerimi anlattım. Hiç test mest bir şey yapmadan bam diye dikkat eksikliği tanısı koydu 10 dakika dinleyerek. Concerta yazdı 27 mg. Bu böyle anlaşılacak bir şey mi sevgili Romalılar? Bana biraz baştan savmak gibi geldi.Şikayetlerimden de bahsedeyim, belki aşır
Az önce psikiyatriste gittim bazı şikayetlerimi anlattım. Hiç test mest bir şey yapmadan bam diye dikkat eksikliği tanısı koydu 10 dakika dinleyerek. Concerta yazdı 27 mg. Bu böyle anlaşılacak bir şey mi sevgili Romalılar? Bana biraz baştan savmak gibi geldi.

Şikayetlerimden de bahsedeyim, belki aşırı derecede bariz, tanı koyması normal dersiniz.
-akla gelecek her şeyi ertelemek (çocukluğumdan beri böyle)
-her yere geç kalmak (çocukluğumdan beri...)
-özdisiplin sağlayamamak (hiçbir konuda ki bu da çocukluğumdan...)
-kitapları alıp alıp yığmak, okumak istesem de başlayamamak
-hobileri devam ettirememek (hep böyleydi)
-telefon ıvır zıvır bağımlılıkları
-dürtüsellik
-bir şeylere başlayıp başlayıp bırakma ya da hiçç başlayamama şeklinde gidiyor.

Bu arada yaşım da 26, devlet baba vermiyormuş bu ilacı 25 yaş üstüne. 125 lira vereceğim buna her ay -hangi bütçeyle bilmem- ve bu tarz ilaçlardan çok korkuyorum. Doktora sordum herhangi bir nörolojik sorun yaratmasın ileride dedim, yok yok bişicik olmaz sen al bunu hatta yetmezse 2 tane at 54 mg denemiş olursun dedi. Biraz sinirli hissediyorum her şeye canım duyurucular :/

Şu anki halimle de güzelim hayatımı mahvediyorum :/

edit: Bugüne kadar kendimi hep tembelim disiplinsizim bilmem ne diye suçladım suçladım. Sonunda çarpıntı sahibi bile oldum. Bu sorunların içinde bile süper okullarda okudum mesela bu nasıl olmuş olabilir? Dikkat eksikliğim varsa son dakikalara bıraktığım o şeyleri bile nasıl halletmiş ve içinden çıkmış olabilirim? İnanmak mı istemiyorum acaba? Terapi falan alıyorum ama 6 seans oldu ne kadar ilerleme kaydettin derseniz neredeyse hiç. Bu ilacı alıp yoluma mı bakmalıyım ki :( Çünkü geldiğim şu noktada artık zorlamayla son dakikalarla falan da halledemiyorum. Elimdeki her şeyi kaybetmek üzereyim ve çok mutsuzum. Biraz dertleşme gibi oldu LÜTFEN DERTLEŞİN BENİMLE BİRAZ çünkü ağladım ağlayacağım öyle bir durumdayım...
0
Mossy
(20.05.21)
Üniversite dönemimde ben de kullandım. Ritalin içerikli bir ilaç. Sürekli sinir sistemini uyarıyor diye biliyorum ve neye odaklanıyorsa yoğunlaşman artıyor.

Öyle ki bir gün kütüphanede soru çözerken kızın suyu tüm masaya dökülmüş, herkesin defteri kitabı ıslanmış hepsi ayağa kalkmış silmeye çalışıyorlar. Bana kadar gelmemiş ama yuvarlak masanın çoğu ayaklanmış. Ben nasıl daldıysam herşey bitip tekrar otururlarken fark ettim. Demişlerdir ne duyarsız çocuk :(

Sınava da içip girdim, az soru çözmüştüm çok zordu matematik, mantık ağırlıklıydı. İmkanı yok diyordum mühendislik falan. 0 yanlış gelmesi lazım. Ulan 0 yanlış yapmışım gerçekten sdfjsg bende baya bir işe yaradı anlayacağın. Masa başı çalışırken veya bir dersi dinlerken. Kullanmadığım zamanar aklıma bin türlü şey geliyordu olaydan olaya, kelimeden kelimeye atlıyordum. Kullandığım zamanlar geçti. Yolda yürürken bile sürekli hareket etme, durmama hissi oluşturuyordu.

Arada kafamda flaş çakar gibi oluyordu kullanmadığım zamanlar ama geçti sonra.

Bir yan etkisi olduğunu zannetmiyorum. Kritik dönemlerimi geçtikten sonra bıraktım ama. İşte çalışırken filtre kahvelerle yine dinç durup ilerletme çalışıyorum, daha sağlıklıdır diye umuyorum ama belki de bir farkı yoktur.

A bu arada bariz yan etkisi iştahsızlık. Kilo da vermek istiyorsanız çok işe yarıyor. Zaman zaman da çarpıntı yapıyor ama kronik bir rahatsızlığınız yoksa öldürmez bence.

Ben de doktora ilk gittiğimde sıkıntılarımı anlattığımda şunu bir deneyelim bakalım işe yarar gibi olursa devam eder, dozajını artırırız dedi. Ama hiç etkisi olmaza başka bir şey düşünürüz dedi. 24mg ile mi ne başlamıştım sonra 36 ile devam ettim sanırım tam hatırlamıyorum. İlk başladığımda etkisini 1 hafta sonra hissetmeye başlamıştım. Sonrasında ara verip kullansam da anlık etki etmeye başlamıştım. Sabahtan 1 kere içiyorsun 12 saat etki ediyor.
0
ananiyimioguz
(20.05.21)
valla bana da ortaokulda ritalin verdiler, üniden itibaren aralıklı olarak doktora bitene kadar concerta kullandım. artık kullanmıyorum.

ben de her şeyi sond dakika yapıyorum, o kişilik özelliği bence, ilaç çare olmaz yani :D bu tip şeyler bende de var artık bunlarla barışığım :D
0
passion rules the game
(20.05.21)
Bu arada ben de bir kitabı bitiremez, tekrarlı olan şeylerin devamını getiremez, bir şeye uzun bir süre odaklı kalamazdım. Bunlar öyle az rastlanır bir şey değil. Çoğumuzda var kendini rahatsız gibi hissetmene gerek yok.

İlacı bir dene. Benimkini de 25e kadar devlet karşılamıştı evet geçenlerde alayım dedim yeni eğitimlere çalışırken ama maaşlı bir işte çalışmama rağmen bi an çok geldi 125. Hani başta bedava alıştırmasalar rahat verirdim de :D Neyse aldım yine de duruyor 1 senedir acil durumlar için.

Eğer sende de işe yarıyorsa, şu dönemleri atlattıktan sonra dönüp baktığında kesin değdi diyeceksin. Tabi bu arada biraz istemek ve azim de önemli. İlacın tek başına kurtarıcı olduğunu da düşünmüyorum.
0
ananiyimioguz
(20.05.21)
Hocam doktor verdiyse üzerine yorum yapmak çok doğru olur mu bilmiyorum, tavsiye değil ama kendi fikrimi söyleyeyim. Bu şikayet ettiğiniz şeylerin içsel motivasyonunu analiz edin ve nasıl davranmanız gerektiğini yazın kağıda. Ya artık iyi performans sergileyeceğim ya da bu hapı kullanmak zorunda kalacağım deyin kendinize. Belki de size gereken o hapı kullanmak değil, kullanacak duruma gelmiş olmaktır. Kendi kendinize halledersiniz.
0
havadakarada
(20.05.21)
tabii ki doktor reçete ettiği için üzerinde yorum yapmak ne kadar doğru bilmiyorum.
ama bunu verme süresi, karar verme süreci falan düşünüldüğünde yoruma açık buluyorum.

bu saydıklarınızın hepsi bende de var.
sürekli olmasa da, bazıları arada bir oluyor, bazıları eş zamanlı oluyor, bazen de hiç olmuyor.

öncelikle, herkes disiplinli olacak diye bir kural yok.
bazıları da disiplinli değildir, olamazlar.
hayatınızı sürdürmenizi zorlaştıracak kadar ileri seviyedeyse, müdahale etmek istemeniz normal.
ama ilk müdahaleniz bu mu olmalı ondan emin değilim.

ne bileyim, meditasyon yapmayı denediniz mi?
sosyal medya hesaplarınızı kapatmayı denediniz mi?
telefonu konuşma dışında elinizde bulundurma sürenizi azaltmayı denediniz mi?
fiziksel aktiviteyi azaltmayı denediniz mi?
alışkanlıkların yerini değiştirmek gibi mind tricklerle yeni alışkanlıklar yaratmayı denediniz mi?
şekeri kesmeyi denediniz mi?
fiziksel kontrollerinizi, tahlillerinizi yaptırdınız mı?
terapiye gittiniz mi?

bu söylediğiniz psikolojik bir nedene de dayanıyor olabilir, bağırsak geçirgenliğinden de olabilir.
yani neden olabileceğine dair araştırma yapmakla birlikte, size iyi gelen şeyleri ufak tefek keşfederek ilerleyip, bu saydıklarımı ve benzerlerini birkaç hafta ya da ay boyunca yaptıktan sonra hâlâ memnun değilseniz, gelişim gösteremediyseniz ilaca başlamayı deneyebilirsiniz.

evet bunlar için de özdisiplin lazım ama mesela ben de asla her sabah belli saatte kalkıp asker gibi bir şey yapmaktansa, o şeyi canım istediğinde yapmanın bana uzun vadede daha fazla başarı getirdiğini fark ettim.
yani yürüyüşünüzü illa sabah 7'de yapmanız şart değil.
gece 12'de de olur.

kendinizden fazla beklentiniz mi var, ailenizden bu yönde bir baskı mı geliyor?
bence bunlar biraz "kafayı dağıtmakla" ilgili şeyler.
mesela mükemmeliyetçilikle ilgisi olabilir.
"zaten devam ettiremeyeceğim, zaten yapsam da istediğim gibi olmayacak" gibi şeylerle ya da ilerleme korkusuyla, başarılı olma korkusuyla ilintili olabilir.

kendinizi biraz çözümlemeye çalışıp beklentinizi düşürün, peşinizden atlı kovalamıyor.
"strive for progress, not perfection" yani.

edit:
bu arada atlamışım.
6 seansta terapiyle hiçbir yol kat edilmez.
daha derdinizin ne olduğu ancak anlaşılır.
0
blatta hiberna
(20.05.21)
@blatta hiberba ve @Acream öncelikle çok haklısınız mükemmelliyetçilik konusunda, terapistimin istediği testlerde de tam olarak bu çıktı. Yüksek standartlar %90. Bence feci bir oran. Ve evet tamamen ailemin çocukluktan beri baskıladığı bir şey. Kendime karşı da böyleyim insan ilişkilerimde bile böyleyim. Zaten sorunu ortaya çıkaran şey sanırım şu, özdisiplin sorunu ve yüksek beklentiler birbiriyle çatışıyor ortaya procrastination çıkıyor. Ama hedeflediğim şey önümdeki tezi iyi kötü sadece bitirmek. Bunu kabullendim. Bu sorunların hepsinin farkındayım, terapiye de farkında olarak başladım. Ama parmağımı bile kıpırdatmak gelmiyor içimden yine de. Bu isteksizliğimin nedenini anlayamıyorum ve içinden çıkamıyorum.

@blatta hiberna söylediğiniz şeylerin çoğuna başladım ama devamını getiremedim. bir yerlerde bırakıyorum, yeniden başlıyorum yeniden bırakıyorum... böyle bir sarmalda geçiyor zaman. Evet belki de "zaten..." önkabulüm vardır.

Ama bağırsak geçirgenliği konusunu ilk kez duyuyorum, bunu araştıracağım.

Teşekkür ederim hepinize. Çok iyi geldi cevaplarınız.
0
🌸Mossy
(20.05.21)
demek ki doğru yoldasınız, o zaman terapiye devam etmelisiniz.
bu kadar erken sonuç alamazsınız zaten.

başlayıp bırakmak sorun değil, tekrar başlayıp tekrar bırakın.

mesela ben eskiden başladığım her filmi muhakkak bitirirdim.
sonra bir gün dedim ki, "yahu sıkılıyorum! yani neden hayatımın 2 saatini sıkıldığım ve bence kötü olan bir filme harcayayım ki? kime neyi ispatlıyorum?"
artık beğenmediğim filmleri, sarmayan dizileri falan şak diye bırakıyorum.
eskiden sanki bağlılık yemini etmiş gibi sonunu getirirdim.

bu düşünüldüğü kadar cool olan ya da en azından bir tür marifet değil.
kitap okuyamıyorsanız sesli kitap dinleyin, olmuyorsa kitap okumayın o dönem.
cahil kalmazsınız.
sosyal medyaya bir süre ara verin, arkadaşsız kalmasınız.

sabah kalktıktan sonra akşam yatana kadar tavana bakmadığınıza göre bir şey yapıyorsunuz demektir.
yani yaptığınız bir şeyler var elbet.
bunlara yönelin, yapabildiğiniz şeyleri güçlendirin, yapamadıklarınız için kendinizi zorlamayın.
bu sefer başarısızlık hissi biniyor insanın üzerine.

terapiye devam edin.
dediğim gibi, işlenmiş şeker falan gibi şeyleri mümkün mertebe hayatınızdan çıkartın.
şeker tüketmemek zihindeki berraklığı hissedilir şekilde arttırıyor.
arada cheat ederseniz de "olur öyle" deyin geçin.
sonuçta ömür boyu yemeyecek değilsiniz, arada yersiniz ama genel olarak en azından bir süre kesebildiğiniz kadar dahi olsa kesin.

ailenizle sorunlarınızı çözünce zaten bunlar düzelir.
aslında işin özü bu.
sadece bu süreçte kendinizi motive etmeye daha uygun ve daha yatkın olduğunuz şeylere yönelin, hırslı davranmayın.
0
blatta hiberna
(20.05.21)
ben de dikkat eksikliği şikayetiyle gittiğimde doktorum ısrarla sizde yok
dikkat eksikliği çok daha farklı bi olay dedi

sizi tabii bilemem de dediğiniz şeyler bende de var
belki farklı bir hekime danışıp içinizi rahat ettirebilirsiniz*
0
superb
(20.05.21)
Bana tablo dikkat eksikliği gibi gelmedi.

Borderline’da da benzeri olgular gelişiyor.
Depresyon tablosu da mevcut sanki.
0
Lir Psikoloji
(21.05.21)
@Lir Psikoloji neden Borderline gibi geldi size? Neden dikkat eksikliği gibi gelmedi?
0
🌸Mossy
(21.05.21)
@Mossy

-akla gelecek her şeyi ertelemek (çocukluğumdan beri böyle)
-her yere geç kalmak (çocukluğumdan beri...)
-özdisiplin sağlayamamak (hiçbir konuda ki bu da çocukluğumdan...)
-kitapları alıp alıp yığmak, okumak istesem de başlayamamak
-hobileri devam ettirememek (hep böyleydi)
-telefon ıvır zıvır bağımlılıkları
-dürtüsellik
-bir şeylere başlayıp başlayıp bırakma ya da hiçç başlayamama şeklinde gidiyor.

Maddeler halinde irdeleyelim.

Dürtüsel davranmak çok bariz bir baş çekicidir tabloda.
Border tablosunda genellememek kuralını unutmadan çok faz geçişleri olur.
İşleri yarım bırakma, düşünsel ve dini uçlara inip çıkma (bir inanç, bir yadsıma) çok fazla risk alma gibi durumlar olabilir.
Genel sahip olduğu ideaya yönelik tutum olgunlaştırıp geliştirememe; örneğin hobiye yönelik kararlılık olamadığından bırakmak, farklı bir şeye geçiş yapmak gibi.

DEHB’de genellikle yaşam hızlıdır. Aksiyon ve adrenalin ön planda olur. Akademik gelişmelerde olgunlaşma zor olur.
Temeli genellikle biyolojiktir.
Eğer DEHB’de HB yok ise yine DB tek başına akademik zorluk yaratır.
Öykünüzü dinlemesi gerekiyordu psikyatristin.

Gerçi siz şu an tedaviden sonra tanının doğru ve yanlış olduğunu daha net söyleyebilirsiniz.
0
Lir Psikoloji
(21.05.21)
(4)

Sürekli kendimle konuşuyorum

esinikaybetmiscorap.
Merhabalar,Her gün her dakika mutlaka kafamda bişiler düşünüyorum, sürekli kendi kendime içimden konuşuyorum. Hele ki iş yoğunluğum fazlaysa sabah kalkar kalkmaz sürekli düşünmeye, konuşmaya başluyorum. Bazen kendime artık ‘ayy yeter sus’ diyorum. İnsanların dediklerini de çok önemseyen biri olduğum
Merhabalar,

Her gün her dakika mutlaka kafamda bişiler düşünüyorum, sürekli kendi kendime içimden konuşuyorum. Hele ki iş yoğunluğum fazlaysa sabah kalkar kalkmaz sürekli düşünmeye, konuşmaya başluyorum. Bazen kendime artık ‘ayy yeter sus’ diyorum.
İnsanların dediklerini de çok önemseyen biri olduğumdan bazen onlara veremediğim cevapları içimden söylüyorum. Nasıl yenerim bunu, gerçekten çok yıpratıcı biir şey, çok yorucu.

Tavsiyenizi alırım.

Çok teşekkürler
0
esinikaybetmiscorap.
(04.02.21)
yanlış anlamazsanız bir şey soracağım. yalnız mı yaşıyorsunuz? işiniz / ofisiniz / çalıştığınız yer nasıl?
0
co2s2
(04.02.21)
aynı durumdan musdariptim. kafam şişiyordu kendi kendime konuşmaktan. sürekli laf lafı açıyor. empati duygunuz da aşırı yoğun, değil mi? yani içinizden sürekli konuşmanız yetmiyor, başkası adına da içinizden konuşuyorsunuz.

ağır bir hastalığa yakalandım geçtiğimiz sene, süreç biraz yıprattığı için psikiyatri muayenesine gittim yıllar sonra, bundan da bahsettim. bir iki ilaç var, adlarını söylemem doğru olmaz, bunları bir nebze olsun aşmanıza yardımcı oluyor. en azından iki-üç defa bir psikiyatrist ile görüşün.
0
uuth
(04.02.21)
Yalnız değilim, kariyerim de iyi denilecek düzeyde mutluyum da ama @uuth da dedigi gibiyim ayni. Insanlar daha dusuncelerini soylemeden ne diceklerini dusunup ona gore sekillenip onlar adina yasiyor gibiyim cok sevdigimden de degil ama herkes icin durum bu, ilerleyen zamanlarda bu beni cok zorlayacak gibi dusunuyorum. Muzik felan dinliyorumki konusmiyim ama genelde her boslukta oldugum an kafam sisiyor cidden
0
🌸esinikaybetmiscorap.
(04.02.21)
Genelde bu monolog düşümenin “iç” sesli hali oluyor.
Bu durumdan kurtulmak için gerçeklik algısını disipline etmekten geçiyor.
Ancak zamanla lakayıt hale gelmiş gerçeklik algısı bunu otomatik halde döndürmediğinden sanal zihinler kendi arasında sessiz halde yapılması gereken durumları ayan beyan yapmaya başlayınca zihin ve fizik yıpranmaya başlar.

Genelde rüyalarımızda (hatırlamadığımız dahi) bu benzeri zor durumları o evrede halleder uyandığımızda normal hayatımıza devam ederiz.
Tıpkı vücudumuzun ten ile kaplı olması ancak iç organlarımızı devamlı açık şekilde görmemek gibi, ikinci katmandan algıladığımız ve bu şekilde yaşadığımız gibi.

- Gerçeklik algısını tekrar disipline etmeye çalışmak (durumun yanlış olduğuna dair ön kabul geliştirmek),

- İyi ve yeteri kadar uyumak,

- Yan etkileri veya ön etkileri ile sinir sistemini etkileyecek ilaçları düzenlemek, doktor kontrolünde düzenlemeye çalışmak,

- Kaliteli sosyal ilişkiler yürütebilmek,

- İş dışında boş zamanları dolduracak ve zihinsel uğraş gerektirecek hobilere sahip olmak,

Durumu zamanla normal düzeye çekecektir.
0
Lir Psikoloji
(05.02.21)
(1)

Neden bu kadar dengesizleşiyorum? (Psikoloji)

kadera bach
Sürekli duygu durum değişikliği yaşıyorum. Aynı müzikte bir sürü güzel hayaller kurarken daha müzik bitmeden hepsi sonlanmış ve anlamını yitirmiş oluyor.Masaya bıraktığın bir suyu bile "ben bunu daha önce defalarca yaşadım." gibi şeyleri sorguluyorum.Biraz önce balkonda manzaraya karşı keyifle(aşırı
Sürekli duygu durum değişikliği yaşıyorum. Aynı müzikte bir sürü güzel hayaller kurarken daha müzik bitmeden hepsi sonlanmış ve anlamını yitirmiş oluyor.
Masaya bıraktığın bir suyu bile "ben bunu daha önce defalarca yaşadım." gibi şeyleri sorguluyorum.
Biraz önce balkonda manzaraya karşı keyifle(aşırı mutlu) müzik dinlerken şimdi de mutfakta karanlıkta(her şeyin anlamsız gelmesi, hiç bir şeyin önemli olmaması, ölüme şiirler yazmak...) sigara içerken buluyorum kendimi.
Eskiden bir gün arayla olan şey şimdi dakikalara indi.
"Bir müzik insana dünyanın en mutlu hislerini yaşatırken daha müzik bitmeden bu ne anlamsız bir sey"i yaşatır mı?

Doktora düzenli aralıklarla gitmeye başladım (2. Gidişim).
ilaç kullanıyorum o yüzden midir bu yaşadıklarım.
Çok yoruldum.

PS: herhangi bir kaygı durumum yok: maddi ve manevî, aşk acısı, ölüm kaybı vs.

ps2: Lanet olsun şimdi de normal halime döndüm. Biraz önce hiç bir şey olmamış gibi...
0
kadera bach
(28.01.21)
Çok fazla döngüsel geçişler var gibi.
Genelde dakikalık değil ancak, mevsimlik olabiliyor duygu durum geçişleri.

Majör depresyonda dediğiniz gibi süre dakikalara kadar iniyor.
Eğer daha önce ilaç tedavisi almamışsanız, duygu durum dengeleyiciler 3 gün-1 hafta kadar mood’u stabilize etmeye çalışırken gel gitlerin süresi yükselebilir.

Düzenli ilaç kullanımdan sonra duygu durum oldukça stabil hale gelir.
Tedaviyi aksatmamak ve tavsiyelere uymak işin en doğrusu.
0
Lir Psikoloji
(30.01.21)
(3)

Psikiyatrik Tedaviye İhtiyacı Olan Ebeveyni Huzur/Bakım Evine Yatırmak

pantepember
ÖNEMLİ: Cevaplar editörler tarafından siliniyor.Bu soruya verilmiş olan yaklaşık 10 cevap editörler tarafından silinmiştir. Nedenini anlamış değilim.Bu konuda bilgiye ihtiyacım var.Maalesef bize (çocuklarına ve yakın çevresine) hayatı dar eden bir annem var. Zaman zaman, bizim talebimizle, psikiyatr
ÖNEMLİ: Cevaplar editörler tarafından siliniyor.
Bu soruya verilmiş olan yaklaşık 10 cevap editörler tarafından silinmiştir. Nedenini anlamış değilim.

Bu konuda bilgiye ihtiyacım var.

Maalesef bize (çocuklarına ve yakın çevresine) hayatı dar eden bir annem var. Zaman zaman, bizim talebimizle, psikiyatri kliniğinde yatıp tedavi görüyor. Bir süre tedavi gördükten sonra çıkarılıyor ve kısa süre sonra eski haline dönüyor.

Devlet hastanesinde kaliteli tedavi görmediğini düşünüyorum. Kendisinin maaşı yaklaşık olarak asgari ücret düzeyinde. Bizim kazançlarımız da yüksek değil.

Kendi maaşıyla hem tedavisini alabileceği hem de keyifli zaman geçirebileceği (belki de ömrünün sonudna kadar kalabileceği) bir yer (veya bir seçenek) arıyoruz.

Bu konuda bilgisi, deneyimi olanların yardımını rica ediyorum.

Not: Annemin vasisi şu an benim.
Şehir: Bursa
0
pantepember
(17.01.21)
Merhaba halinizi anlıyorum. Huzurevi maalesef bilmiyorum ancak bakıcı olabilir kanaatindeyim ben de.
0
camene87
(17.01.21)
Engelli raporu varsa bulunduğunuz bölgedeki kaymakamlığa/valiliğe başvurduğunuz taktirde özel huzurevine yerleşebileceği gibi maddi anlamda oldukça kolaylıklar sağlanıyor eğer maddi imkanlarınız kısıtlıysa.
0
Lir Psikoloji
(17.01.21)
Engelli bakım merkezi tek seçenek. Bu durumdaki hastayı huzurevi almaz zaten.
0
suser maaslarini yapan mutemet
(18.01.21)
(2)

Agorofobi?

dunyatuhaf
Sağlık problemleri işe ilgili rahatsız olabilecek arkadaşlar okumasın . Başım dönecek gibi olması , bayılacak hissi , ( sanki tansiyon düşmesi gibi )yer altımdan kayacak gibi hissetme sorunlarım ın ilk dönemi 2017 Evde spor yaparken bir anda gözüm kararması ve bayılacak gibi olmam ile başladı , tek
Sağlık problemleri işe ilgili rahatsız olabilecek arkadaşlar okumasın .







Başım dönecek gibi olması , bayılacak hissi , ( sanki tansiyon düşmesi gibi )yer altımdan kayacak gibi hissetme sorunlarım ın ilk dönemi 2017 Evde spor yaparken bir anda gözüm kararması ve bayılacak gibi olmam ile başladı , tek yaşıyordum epey korktum gece vakti idi yattım uyudum .uzunca devam etti bu durum , çok şiddetli değildi ama korkmuştum kbb ve beyin de ciddi bişey çıkmadı ( MR dobler falan ) göz numaram değişti ve yaşadığım problemler geçti .
2020 yılı ile hem pandemi hem başkaca sıkıntılar yaşadım zate anksiyete bozukluğu bildim bileli var
2020 ile başlayan belki biraz öncesi ama son bir aydır artan sorunum neticesinde kbb ve kalbe gittim . Beyine de gideceğim.
Fakat bu his ilk başlarda avm lerde başladı .
Oranın karmaşasından oluyor gibi geliyordu . ( veya orada daha fazla hissediyorum ) veya kalabalık ortamlarda , kalabalık konferans gibi şeylerde en arkada oturuyordum . Önde oturursam daralıyordum .
Bu şekilde ufak ufak başlayan aynı sıkıntılar , göz numaramın değişmesi ile bir müddet geçti (1 ay kadar ) ama bahsettiğim gibi son bir aydır iyice artttı .
Bu son dönem Akdeniz depreminde ev baya sallandı 13.kat veya annem ameliyat oldu o dönem başlamış olabilir emin değilim .
En çok emin olduğum yer marketlerde olması ( bunu yeni yeni anlıyorum ) , sonra arabada ( özellikle Işık’ta beklerken oldu ) ...
kendimi güvende hissetmem gereken ofiste de oldu . Ofiste Tekim. Kardeşimi aradım beni aldı .
Fakat bugün mesela
7/8 km yürürken böyle birşey olamamasına rağmen akabinde girdiğimin markette olması ve bunun üst üste tekrarlanması neticesinde araştırma geeeği duydum .
Aslında panik atak veya beyinde bir şey var hissi idi korkum .
Geçer dedim geçmedi .
Evhamlı hemde çok evhamlı biriyim .
Bugün yürüyüşten sonra kuruyemişçiye girdim . Bacaklarımın hakimiyetini kaybedecek gibi , bayılacak gibi oldum . Zorlandım . Kuruyemişçiden çıktığımda sakındım . 1 km daha yürürdüm .
Sonra markete uğramam gerekiyordu. Girişten mandalina alırken yine başlayacağını hissettim . Ama geçer az zorlayayım dedim . İhtiyacı değil benzerlerini aldım . Fazla duramadım .
Kasada sıra esnasında bayılacağımı hissettim . Düşecekmiyim acaba , marketten bir çıksam kapı önünde otururum en azından diyorum . Sıradaki adama sinirlendim , aldıklarımı bırakıp çıksam kasiyere tansiyonum düştü mü desem ki falan diye düşündüm. Zaman geçmiyor , terledim sanırım veya öyle hissettim . Kasiyere aldığım 3 parça şeyi verdim ödedim , kafa yerinde değil , marketten çıktım . Yorgun’um ama daha iyiyim yürüye biliyorum . Mandalinayı kasadan geçirmediğimş farkettim ( diğer elimdeki poşetlerle bir olduğu İçin sanırım ) geri döndüm . Marketin giriş kapısından kasiyere verdim.
Eve geldiğimde asansör zaten korkarak biniyorum ( problem çıkartan bir asansör ) asansörden indim bir dengesizlik var . Yorulmuşum .
Acaba panik atak mı beyinde mi bir şey var derken agorafobi yi okumuştum dün .
Bugünde çok benzediğini düşünüyorum . Acaba okuduktan sonra mı benzettim bilemiyorum tabii .
Yaşayan varsa bana biraz bilgi verebilir mi ?
Ev de iyi hissetmek kitabı var faydası olur mu ?
Lustral 50 mg nin yarımı ile başladım , ( tabiki psikiyatra gideceğim ve daha önce kullandığım İçin )
Agorafobi ihtimali var mı ?

Biraz gerginlikle yazdım , anlatım bozukluklarını falan es geçerseniz sevinirim .
0
dunyatuhaf
(15.01.21)
Anlattıkların agorafobiye uyuyor. Pek raf sistemi kullanmayan marketleri tercih et, onlarda daha rahat olursun.
Yaşam kaliteni bu kadar düşürdüyse vakit kaybetmeden bir psikiyatriste görünmeni öneririm. ve tabii ki Lustral'a kendiliğinden başlama.

Bir ekleme yapayım. Senin de 'bir de öyle olmaya başladı' diyeceğin yeni sorunların olmasını istemiyorsan, başkalarının 'benim bir de şöyle oluyor' muhabbetlerini dinleme.
Google'da psikoloji sitelerinde bulabileceğin bir 'nefes egzersizi' var. Öğrenip doğru uygulayabilirsen seni büyük ölçüde rahatlatacaktır.
0
Mirket
(15.01.21)
Sadece agorafobi tablosu yok zannedersem.
Bununla beraber tramva sonrası stres bozukluğu, panik atak gibi başka durumların da eşlik etmiş ihtimali var.

İlaca başlamadan evvel doktorunuza danışmanız daha doğru olabilir.
0
Lir Psikoloji
(16.01.21)
(5)

Zihin okumak mümkün müdür?

cometome
Öncelikle soruyu fantastik özel güçlerden ve komplo teorilerinden tamamen bağımsız olarak, bilimsel olarak soruyorum. Ayrıca çok cahilce bir soruysa affınıza sığınırım, ben sözelciyim. Şimdi bu beyinde olan her şey nöronların aralarındaki iletişimleriye oluyor ve bu iletişimde sinyallerle oluyor. El
Öncelikle soruyu fantastik özel güçlerden ve komplo teorilerinden tamamen bağımsız olarak, bilimsel olarak soruyorum. Ayrıca çok cahilce bir soruysa affınıza sığınırım, ben sözelciyim. Şimdi bu beyinde olan her şey nöronların aralarındaki iletişimleriye oluyor ve bu iletişimde sinyallerle oluyor. Elektrikli protezler var. İnsan yapımı elektronik el kol vs beyindeki nöronlarla iletişime geçip organ işlevi görüyor. Yani nöronlarla iletişim sağlanabiliyor. Bu durumda bu işleme uygun bir makinayla bir insanın düşüncelerini okumak, beyninin içine girmek mümkün müdür?
0
cometome
(14.01.21)
Bence bu soruyu sinan canan a sorun soru cevap videoları çekiyor sık sık. Çoğu kişinin cevabı tahmin olur kanımca
0
rapisa
(14.01.21)
Rüyaları kaydetme hipotezi gerçekleştiğinde bence zihin okuma da bununla aynı paralelde gerçekleşecektir.
0
Lir Psikoloji
(14.01.21)
özellikle son 100-150 yıldaki teknoloji değişimine baktığımızda , mümkün görünmeyen bir çok şeyin mümkün olduğunu, bugün gündelik hayatımızın değişmezleri olduğunu görebiliriz. adamlar en son nötrinoları (yanlış yazmış olabilirim) okuyarak dünyanın öbür tarafındaki güneşin fotosunu çektiler.

beyni okumak da aynı şekilde bence. beyinde bir hikaye dönüyor ama daha tam olarak bilemiyoruz. beyni daha iyi anladıkça, yeni yöntemler geliştirildikçe bir şekilde "zihin okuma" mümkün olacaktır.
0
co2s2
(14.01.21)
Telefonların bizi dinlediğinde hemfikiriz sanırım ama bir tık ötesi, zihin de okuduklarına eminim ama ispatlayamam.

Bir kaç sefer öyle sessiz sakin telefonda takılırken “sadece aklımdan geçen” şeylerle kısa sürede karşılaşma durumu oldu, hiç bir arama, konuşma vs yok, tamamen sadece düşünce. Yok artık, n’oluyoruz falan oldum.

Diğer ihtimal olarak çekim yasası da devreye girmiş olabilir, bilemiyorum ancak hissettiğim duygu kesinlikle zihnimi okuyorlar olmuştu.
0
epitaf
(14.01.21)
Aman hocam bunları fazla düşünme manyak olursun. Evlerden ırak
0
gatherer
(14.01.21)
(7)

Robot resimlerden korkan var mı ?

ishak77
Dehşete düşüyorum robot resim görünce ne bu böyle ekrandan fırlatacakmış gibi tedirgin. Hayır gerçek hali gelse bu kadar korkmam :d gerçek hali sketch olarak gelirse o başka. Var mıdır bu fobimin adı sanı dostlar?
Dehşete düşüyorum robot resim görünce ne bu böyle ekrandan fırlatacakmış gibi tedirgin. Hayır gerçek hali gelse bu kadar korkmam :d gerçek hali sketch olarak gelirse o başka.
Var mıdır bu fobimin adı sanı dostlar?
0
ishak77
(05.01.21)
fobinin adını bilmiyorum ama evet robot resimler bana da inanılmaz rahatsız edici geliyor. sanırım çağrıştırdığı anlam dolayısıyla böyle. çünkü aranan, tehlikeli olduğu addedilen insanların robot resimleri olur. bu insanların nerede olduğunun bilinmemesi de ayrıca geriyor insanı sanırım. sokakta görsem bir daha dönüp bakmayacağım bir insanın robot resmini görsem herhalde çok gerilir ve rahatsız olurdum
0
der meister
(05.01.21)
Umraniye sapığındandır.
0
OrangeYellow
(05.01.21)
Robot resim diyince herkesin aklına aynı şey geliyor demek ki “ümraniye sapığı”
Elinde şırıngayla motorla gezen tuhaf ürkütücü sapık.
0
megalomaniac
(06.01.21)
(bkz: uncanny valley) olabilir sebebi.

İnsana az benzeyen stilize şeyler(disney çizimi) ve direkt insana benzeyen şeyleri (normal insan) soldan sağa bir grafik olarak düşünecek olursak stilize şeylere ve normal insan imajına sempati duyabiliyorken benzerlik insana çok yaklaşıp ama bazı kusurlar olduğunda insanları rahatsız ediyor. İşte sempati grafiği burada dev bir çukur, vadi oluşturuyor o sebeple bu duruma uncanny valley deniyor. (götüm gibi anlatmış olabilirim)

spectrum.ieee.org

Bu sebepten hala virtual reality oyunlarda fotorealistik insanlar yerine stilize bir tarz tercih ediliyor. Ya da Tom Hanks'in meşhur Polar Express filmini insanlar rahatsız edici bulabiliyor.
0
hedep
(06.01.21)
Sanırım birçok fobinin ayrışmasından oluşan bir pan/poli fobi mevcut.
Literatüre yeni giren bir fobi oldu mu bununla alakalı emin değilim ancak, parçalara ayırdığımızda,

Robot resim için,

Siyah baskın tonundan ötürü melanophobia, beyaz baskın tonu için leukophobia, derinliğinden ötürü bathophobia, karanlık his uyandırıyorsa lygophobia, bir hayalet düşüncesi akla gelirse phasmophobia, eğer robot resmin size baktığını düşünüyorsanız ophthalmophobia, bu durumları düşünmekten kendinizi alıkoyamıyorsanız phronemophobia, çıldıracak gibi oluyorsanız maniaphobia, birşeyler hissediyorum olacak diyorsanız da prosophobia adlandırmasını yapabiliriz.
0
Lir Psikoloji
(06.01.21)
Robot resmin urkutucu gelme sebebi grotesk+bilinçaltina biraktigi etkidir.

Hiç bir robot resim estetik ve sanatsal bir üslupla çizilmedigi için insana tuhaf ve korkunç gelir.
0
Avoiding The Puddle
(06.01.21)
Cevaplrın hepsi çok tatmin ediciydi cevap yazan herkese teşekkürler.
Bunun haricinde evet sanırım ilk defa ümraniye sapığını gördüğümde korkmuştum böyle
@hedep uncanny valley enteresan bi teori oldu mutlaka bakıcam
@lirpsikoloji bir çoğunun mixi gibi geldi bana , tabi bu kavramları görmek öğretici oldu.
0
🌸ishak77
(06.01.21)
(12)

Psikolojinizi nasıl sağlam tutuyorsunuz ?

ismim ibrahim
aralık ayı içinde ailemden covid sebebiyle vefat edenler oldu. sevgilimle ayrıldık, sonra barışmak istedim reddedildim. pandemi başından beri iş gereği tüm gün evdeyim ve bomboşum. sadece maaş alıyorum ama çalışmıyorum. bugün kendimi "ulan aslında bugün deprem olsa da ölsem çok koymaz ya" derken bul
aralık ayı içinde ailemden covid sebebiyle vefat edenler oldu. sevgilimle ayrıldık, sonra barışmak istedim reddedildim. pandemi başından beri iş gereği tüm gün evdeyim ve bomboşum. sadece maaş alıyorum ama çalışmıyorum. bugün kendimi "ulan aslında bugün deprem olsa da ölsem çok koymaz ya" derken buldum. siz nasıl sağlam duruyorsunuz ?
0
ismim ibrahim
(01.01.21)
Benim psikolojim olumsuz şeylerden etkilenmeme gibi bir özelliğe sahip, kovid olup hastanede yattığımda bile fm falan oynayıp Messiye sayırıyodum gelmiyor takıma die. Yani özellikle bişey yapmıyorum, doğal olarak yüklenen bir yazılım heralde. Eskiden ''ulan bi insan hiç mi üzülmez bişeye be'' derdim ama şimdi süper bir özellik olduğunu düşünüyorum. Marttan bu yana ful evdeyim bahçe hariç sokağa adım atmadım, hatta bu durumun süper olduğunu düşünüyorum, millet vallahi ( e normal olarak) kafayı yicek sağa sola çıkamıyor , sosyalleşemiyor die. maşallah bende tık yok
0
paramolacak
(01.01.21)
ekstra bir çaba sarfetmiyorum, çünkü bir şey değişeceğini sanmıyorum. bombok gidiyor işte.
0
2021
(01.01.21)
terapi alıyorum, çok memnunum.
eve spor yapabileceğim bir alan kurdum.
yabancı dil öğrenmeye çalışıyorum.
sevdiğim yiyeceklerle kendimi şımartıyorum.
gezi planları falan yapıyorum.
0
jimjim
(01.01.21)
Kaçış edebiyatı... Fantastik, bilim kurgu ve bestseller aksiyon kitapları okuyorum sürekli
0
aslil
(01.01.21)
tutmuyorum :')
0
synesthesia
(01.01.21)
Hayatımda olumsuz tek bir şey olmasa bile kendini düşük, melankolik hisseden biriyim. Benim kötü hissetmem için kötü şeylerin olmasina gerek yok. Hatta öncesinde kendimi o kadar yoruyorum ki, başıma kötü bir şey geldiğinde üzülecek halim kalmıyor. Gayet metanetli hatta duygusuz karşılıyorum. Mutsuzluğumun nedenlerini aramakla geçiyor günlerim. Hatta geçen bir kitap aldım, 17. yüzyılın başında yazılmış, melankolinin çeşitleri, tedavi yöntemleri üzerine. Yaşadığım geçmez iç sıkıntına anlam vermeye uğraşarak bir gün tüm bunları arkamda bırakacağım umuduyla işime gücüme devam edebilir hale getiriyorum kendimi. Bir de spor yapıyorum.
0
epistemic_regress
(01.01.21)
Beni de çok etkiledi 2020, ağlıyorum arada, geçiyor :)

Gülüp geçeceksin, hayatı fazla ciddiye almamak gerektiğini öğretti 2020.

Kendini şımart. Canın ne istiyorsa onu yap. Tek başıma yaşıyorum ama büyük bir yıl başı ağacı süsledim, moralimi çok düzeltti, eve güzel eşyalar aldım, kıyafet aldım, arkadaşlarıma ve aileme hediyeler aldım.
0
stewie
(01.01.21)
Hayattayım. Hayatta olduğum sürece mücadeleye devam ediyorum, oturup depresif arabesk takılmanın kimseye faydası yok. Kendime yapacak şeyler meşgaleler bulup vakit geçiriyorum.
0
roket adam
(01.01.21)
bol bol meditasyon. yabanci hocalarin budist ve meditasyon uzerine online derslerine katiliyorum surekli. bir yandan almanca ogrenmeye calisiyorum.
0
JohnOakley
(01.01.21)
bi an duyuruyu ben yazdım sandım.

dediğiniz psikolojiyi 2019da yaşamıştım. o günlerden beri sağlam tutmuyorum psikolojimi, tutamıyorum.
0
oekuklu
(01.01.21)
Kabullenerek :)

Bir ara çok ağlıyodum :/

Şimdi artık elimden bir şey gelmiyorsa sorgulamayı bıraktım.
Yapabileceğim bir şeyler varsa onlara odaklanıyorum.
Yaşadığım üzücü tecrübeler için “keşke olmasaydı ama oldu bir kere” diye düşünüp kabullenmeye çalışıyorum.
İnsanız sonuçta, elimizden gelenler de sınırlı, kendime karşı artık daha şefkatli olmaya çalışıyorum.


O güzel şarkının da dediği gibi;

Hayat şarap gibidir, keder de var neşe de :)

Böyle düşününce biraz daha rahatlıyorum.
0
elma
(01.01.21)
Klasik psikanalizden bir örnek vermek istiyorum.
Üretmek, çalışmak ve sevmek.

Nesne/obje bağlamında üretmeyi örneğin hobilerinizle uğraşmayı, çalışmayı bir rutini kırmayı (örn. serbest yürüyüşler...), sevmeyi ise yine sevgi nesnesi oluşturarak ona anlamlar yükleyip ilgilenmek olarak düşünebiliriz.

Pandemi ile ilgili yapılan bir çalışmanın makalesini okuduğumda aslında şu detayı bilmek ve anlamak bir nebze radikal bir görüş geliştirmemize olanak sağlıyor: Bu bize/size has olan bir durum değil. Durumu kabullenerek (global bir işsizlik/eve kapanma vd.) mevcut duruma biraz daha kolay adapte olabiliriz.

Tabii her şeyin başında insan ilişkilerini iyi tutarak sosyalleşmek (uzaktan da olsa) gerçeklik algısını canlı tutmamız adına oldukça yararlı olacaktır.
0
Lir Psikoloji
(04.01.21)
(5)

Anksiyete olup yüzde yüz iyileşen var mı?

spartamed
Merhaba ben uzun zamandır işssizim, kötü bir ergenlik de geçirdim. Çocukluktan beridir mutsuzum. Yaşım 29. Bazen beni çok fazla hırpalayan anksiyete atakları geçiriyorum. Sadece bir kere psikologa gittim(psikiyatriste değil) kendisi bu tanıyı koydu, daha sonra maddi durumumun da pek iyi olmayışı seb
Merhaba ben uzun zamandır işssizim, kötü bir ergenlik de geçirdim. Çocukluktan beridir mutsuzum. Yaşım 29. Bazen beni çok fazla hırpalayan anksiyete atakları geçiriyorum. Sadece bir kere psikologa gittim(psikiyatriste değil) kendisi bu tanıyı koydu, daha sonra maddi durumumun da pek iyi olmayışı sebebiyle devam edemedim. Bir devlet hastanesine gidip görünsem iyileşebilir miyim? Yani bu korku hali artık beni bırakır mı yoksa anksiyete bozukluğunun kesin bir çözümü yok mu? Cevaplarınız için teşekkür ederim.
0
spartamed
(08.12.20)
kendin zaten teşhisi koymuşsun. tedavi de sendedir.. geçmiş olsun :-(
0
ankarakecisi
(08.12.20)
iyileşebilirsiniz tabii ki.

çözüm sizde ama o çözüme biri eşliğinde ulaşmanız hem daha kolay hem daha sağlıklı olur.
maalesef terapiye gitmelisiniz ama dediğiniz gibi devlet hastanesine de bir gidin, belki memnun kalırsınız.
ayrıca belediyelerin veya kızılay'ın klinikleri gibi uygun fiyatlı yerlerin de psikiyatrist veya psikologları oluyor.
biraz araştırın.
0
blatta hiberna
(08.12.20)
ben iyileştim ama ilaç tedavisi sayesinde.. psikiyatrsız olmaz o iş...
bir ara o zamanlarda yazdığım bazı notları blog haline getirmiştim :
relaxmavideniz.blogspot.com

belki göz atmak istersiniz.. sorunuz olursa da yazabilirsiniz... ben tedavi olalı 10 yıl oluyor...
0
omonia
(08.12.20)
Anksiyete nevrotik bir kaygı bozukluğudur.
Eğer anksiyete sonrası stresör etmen faktörler değişmez/değiştirilmezse tekrar nüks etmesi çok olası.

İleri vakalarda ilaç tedavisi gerektiği gibi (bazı anksiyeteler gizil fobileri dürter örneğin), genellikle terapiyle üstesinden gelinebilir.

Yani burada anksiyetenin şiddetinin ne olduğu önemi.
0
Lir Psikoloji
(09.12.20)
@blatta hiberna çok güzel yazmış. yıllardır psikiyatrist ve psikologların ne kadar etkili olduklarını anlamaya çalışıyorum. (uzun uzun farklı psikolog ve psikiyatristlere de gittim) ama vardığım sonuç, kişinin kendi iradesi olmazsa bu uzmanların ellerinin kollarının bağlı olduğu. siz istiyorsanız ve hayatınızda köklü değişiklikler yapmaya hazırsanız, uzman desteği almanız çok doğru olur. sizi doğru yönlendirirler ama en nihayetinde mesele hep sizde bitecek. aynı hayatı yaşayıp, aynı şeyleri yaparak farklı bir sonuç almanız mümkün mü sizce?

hem uzman desteği alın, hem de hayatınızda bazı şeyleri değiştirin.
0
co2s2
(09.12.20)
(2)

Diskalkuli

Sakinolmamlazim
MerhabaBen diskalkuli olduğu geç keşfedilen biriyim. Tüm okul yaşamım boyunca çok zorluk çektim. (Gerizekalı gibi birçok yakıştırma yapıldı, hem de ailem tarafından!)Bu öğrenme güçlüğünden muzdarip olan var mı aramızda? Mesela yeterli yönlendirme olmadığı için iktisat okumak gibi bir intihar deneyim
Merhaba

Ben diskalkuli olduğu geç keşfedilen biriyim. Tüm okul yaşamım boyunca çok zorluk çektim. (Gerizekalı gibi birçok yakıştırma yapıldı, hem de ailem tarafından!)

Bu öğrenme güçlüğünden muzdarip olan var mı aramızda?

Mesela yeterli yönlendirme olmadığı için iktisat okumak gibi bir intihar deneyimim bile oldu :))

Siz neler yaşadınız?
0
Sakinolmamlazim
(08.12.20)
Özel eğitimle genelde bu fark okul dönemlerinde ebeveyn/öğretmen yönlendirmesiyle çözülüyor.

Tabloda sadece aritmetik işlem güçlüğü mü var yoksa hafıza/mental sorunlar da mı var, bunu incelemek lazım.

İleri derece diskalkuli vakalarında sınıf dahi atlanamaz; ki bu hem nadir bir durumdur hem de maalesef mental retarde eşlik eder.
Haliyle fakülte eğitimine kadar ulaşmışsanız (mezun olup olmadığınız bilgisi yok) ben ağır diskalkuli demek yerine (tanıyı nasıl aldığınız da ayrıca önemli bir soru) beyninizin sağ lobu daha aktif ve dominat da diyebiliriz.
0
Lir Psikoloji
(09.12.20)
Merhaba sadece aritmetik işlem güçlüğü yaşıyorum. İleri diskalkuli degilim dediğiniz şekilde

Şu an iktisat doktorası yapıyorum şansıma çok iyi hocalarla yolum kesişti fakültede, zorlamak yerine daha iyi nasıl olur şeklinde yol çiziyoruz.

Lisede bazı sıkıntılar yaşadım, bir psikolog ile görüştüğüm esnada bu sorun ortaya çıktı :) (testler vs yapıldı o testlerin adını hiç hatırlamıyorum ama)

Dil öğrenme, sanat konuların epey yatkınim, beynimin sağ tarafı daha baskın çalışıyor denebilir sanırım değil mi?
0
🌸Sakinolmamlazim
(11.12.20)
(1)

Negatif şizofreni

berkan11
Sadece negatif belirtilere sahip bir kişi şizofreni midir? başka hangi rahatsızlık olabilir? Ayrıca şizofreni teşhisi nasıl konulmaktadır? Lütfen bilgi sahibi olanlar cevaplarsa sevinirim.
Sadece negatif belirtilere sahip bir kişi şizofreni midir? başka hangi rahatsızlık olabilir? Ayrıca şizofreni teşhisi nasıl konulmaktadır? Lütfen bilgi sahibi olanlar cevaplarsa sevinirim.
0
berkan11
(08.12.20)
Prognoz, anamnez olmadan bu bilgiyi söylemek kabaca tahmin etmek olur.
O yüzden tanı koymayı pek çok profesyonel yerinde bulmaz, çünkü ilerlemenin/tedavinin önünü ketler.

Bir çok şey söylenebilir. Sözgelimi atipik depresyon konfüzyon bakımından şizotipal belirtiler sergiler.
Ama faz bittiğinde “aa öyle değilmiş” şaşkınlığı da yaratır.

Teşhis/tanı klinisyenin görevidir.
Bir uzman bilgi ve birikimine dayanarak çok rahatlıkla tanı koyabilir.
Ancak genelde tedavi modeli tanı koymak üzerine şekillenmez. Tedavi başlar, sonunda tanı kendiliğinden şekillenir.
0
Lir Psikoloji
(08.12.20)
(4)

kişilik bozuklukları

berkan11
1. Kişilik bozuklukları psikoz olarak mı nevroz olarak mı tasniflendirilmektedir?2. Tedavi ile şifa mümkün müdür?
1. Kişilik bozuklukları psikoz olarak mı nevroz olarak mı tasniflendirilmektedir?
2. Tedavi ile şifa mümkün müdür?
0
berkan11
(07.12.20)
kisilik bozuklugunun ne olduguna gore degisir tamamen.
0
robokot
(07.12.20)
kişilik bozuklukları geniş bir alan şizotip kişilik bozukluğu psikozken, bağımlı kişilik bozukluğu nevrozdur.

psikozların tedavisi çok zordur. davranışsal bilişsel terapilerle ilerleme sağlanbilinir.
0
mikahakkinen
(07.12.20)
Kabaca evet, bu şekilde sınıflandırılabilir.
Ancak, bir çok rahatsızlığın ortak küme elemanı bulunur, tanı için hangi gruba dahil etmek biraz hastalığın prognozunu bilmekle de alakalıdır.

Evet, elbette mümkün.
Ancak ruh sağlığına ülkemizde gerekli önem verilmediği için bu tür hastalar maalesef giderek bozuk bir tabloya sahip oluyorlar.
Bilinçli yönlendirme, aile desteği ile hasta topluma adapte olup gündelik işlerini rahatça yapabilir hale gelebilir.
Epizod dönemlerini takip etmek yeterli olur.
0
Lir Psikoloji
(08.12.20)
Psikoz ve nevroz diye ayrılmaktadır rahatsızlık türleri genel olarak.

Batı temelli ve insanı maneviyatından ayrı "madde" olarak ele alan bir tedavi anlayışıyla mümkün değil.
Yıllarca kullanılan İlaçların çoğunlukla yatıştırması ve uyuşturması ve uyutması da ayrı bir mesele

Bu gibi bazı hususları biraz derin araştırmak için kaynak gerekiyor. ama denk gelirseniz bunun için eskiden yazılı olan bir kaynakta, adını hatırlayamıyorum ama profesör birinin elde ettiği tespite bakılırsa böyle hastalıkları tasavvuf erbabının tedavi ettiği yazılıyordu. Duruma bakılırsa çözüm uzaklarda değil bu topraklarda.
0
Erva
(08.12.20)
(8)

Antidepresan kullanan herkes askerde rdm mi oluyor?

ya ben lan neyse
adam tek lustral kullanıyor, zamanında sosyofobisi varmış. gayet de iyi ilacını aldığı sürece. tinercinin, hapçının arasına mı konuyor askerde?
adam tek lustral kullanıyor, zamanında sosyofobisi varmış. gayet de iyi ilacını aldığı sürece. tinercinin, hapçının arasına mı konuyor askerde?
0
ya ben lan neyse
(03.06.20)
rdm demek tinercilerin, hapçıların arasına konulması anlamı taşımıyor.
rehabilitasyon ve destek merkezi olabilir açılımı, benim askerlik yaptığım yerde karanlıktan korkan adam da rdm desteği alıyordu, bonzai kullananda..
rdm, belirli sürelerde görünülmesi gereken, psikolojik takibin yapılmasını amaçlayan bir servis. Koğuşunu, düzeninin etkileyen bir durumu olmaz.
Ciddi durumlarda, misal karanlıktan korktuğunu iddia eden bir arkadaş varddı; rdm, ona güneş battıktan sonra nöbet yazılmasını engellemişti mesela..
0
foolrules
(03.06.20)
aklın varsa rdm ol. bana teşekkür edersin.
0
sizofren06
(03.06.20)
askerdeyken çok daha ağır ilaçlar kullanıyordum, törenden falan bile yırtamadım. sadece ilaçlar ağır olduğu için zimmetledikleri asker peşimde koşuyordu akşamları al ilaçlarını diye :D bedelli.
0
passion rules the game
(03.06.20)
Askerdeki ilk gün kullandığınız ilaçlar hastalıklarınız sorulacak. Kağıda beyan edeceksiniz. İlaçlarınıza el konulacak Ve bir asker size bunları içirecek. O takip edecek. Ama sıkıntı yaşarsanız rdm’ye gideceksiniz.
0
iddaaci
(03.06.20)
bir de kaynaştırma mantığı vardır. bütün tinerciler hapçılar aynı yerde olmaz. sizofren06'nın demek istediği sorumluluk az olur, nöbet olmaz, rahat bir iş verirler. bizim arkadaşta kaygı bozukluğu vardı, ciddi bir sorunu da yoktu aslında ama bütün askerliği araba yıkayarak ve yatarak geçirdi.
0
bruges
(03.06.20)
Öyle bir şey yok, sadece beyan durumunda kayda geçiyor, ama askeriye de böyle bir durumu beyan etmeyip gizli gizli ilaç içilecek ya da basladigin dönemde kullandigin ilaclari keseceğin bir yer değil.

Ha dediğin şekilde bakan daha eski tüfek ve rdm'nin içinde olduğu sisteme uyum sağlayamamış askeri personel var mıdır vardır, ancak pek azdır ya da hiç denk gelmezsin.

O dediğin askerlik yapanların bir geyiği aslinda daha çok, ne tanin olursa olsun, bunu işten kaçmak, nöbetten muaf olmak bahanesi haline getirmezsen kimse ilaç kullanıp kullanmadiginla ilgilenmez zaten, alakalı kişiler hariç.
0
encokbenisevinnolur
(03.06.20)
Rdm olduğunuza teslim olduğunuz birlikteki psikolog/psikiyatr karar veriyor. Eğer yanlış beyan verirseniz rdm sınıfına girmezsiniz. Ama devamlı kullandığınız ilaçların varlığını soracaklar.

Sadece ilaç değil, jilet kesikleri de aynı sınıfa giriyor.

Rdm olun bana dua edersiniz diyen arkadaşa cevaben: o rdmlerden biri komutana vurur ya da toplu isyan ederlerse rahatlığı görürüm ben.
0
Unde bach canim
(03.06.20)
Hayır.
0
Lir Psikoloji
(04.06.20)
(1)

psikologtan durum değerlendirmesi gibi bir şey isteyebiliyor muyuz?

bunaldım a dostlar
Terapistimi değiştirmem gerektiği için böyle bir şey isteyebiliyor muyum? gittiğim yerdeki terapiste sunacağım ki kaldığımız yeri bilsin gibi bir şey? özel adı var mı bilmiyorum, belki vardır.
Terapistimi değiştirmem gerektiği için böyle bir şey isteyebiliyor muyum? gittiğim yerdeki terapiste sunacağım ki kaldığımız yeri bilsin gibi bir şey? özel adı var mı bilmiyorum, belki vardır.
0
bunaldım a dostlar
(09.05.20)
Merhaba,

Epikriz raporu ya da anamnez’i rica edebilirsiniz.
Ancak her terapist kendine has bir terapi ekolü benimsediğinden süreç eskisi gibi uçtan uca devam etmeyebilir.

Ayrıca kapalı usül zarf dışında mesleki etikten dolayı terapi notları danışan dışında bir başkası ile paylaşılamaz.

Siz daha önce kullanılan terapi modeli ve başladığınız süreci yeni terapistinize aktarırsanız sizi en doğru biçimde yönlendirecektir.

Geçmiş olsun.
0
Lir Psikoloji
(10.05.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.